“Canlı yayın araçlarının entegrasyonu, aslında kendi içerisinde farklı

10/9/13
Broadcasterinfo • Eylül 2013 • Sayı: 110 - “Canlı yayın araçlarının entegrasyonu, aslında kendi içerisinde farklı iş kolları olan bir süreç.”
“Canlı yayın araçlarının entegrasyonu, aslında
kendi içerisinde farklı iş kolları olan bir süreç.”
Ana Sayfa
Haber
IBC 2013
Advertorial
Söyleşi
Film
Güncel
Yorum
Makyaj
Teknik
Bağlantılar
Künye ve İletişim
Arşiv
SVS Genel Müdürü Abdullah Sağlam ile SVS’nin altyapısı, yeniden yapılanma süreci, projeleri ve hedefleri hakkında bir
söyleşi gerçekleştirdik.
SVS yıllardır yayın dünyasına hizmet ve ürün sunan bir firma. Yer değişikliklerinizi de kapsayan son
döneminize ilişkin gelişmeler hakkında bilgi alabilir miyiz?
Malumunuz SVS olarak uydu haberleşme sektöründe tasarımcı, üretici,
entegratör ve servis sağlayıcı olarak 18 yıldır faaliyet göstermekteyiz.
İçinde bulunduğumuz sektörde müşterilerimizin neredeyse tamamı
kurumsal iştiraklerdir ve kurumsal iştirakler ayakları yere sağlam basan
ve yarını tehlikede olmayan paydaşlarla çalışmak istemektedirler. Ulusal ve uluslararası pazarda var olan bu müşteri
beklentisi gereği, SVS olarak bizim de kurumsal bir yapıya sahip olmamız zorunluluk olarak ön plana çıkmaktadır. Bu
nedenle 15. yılımız olan 2010 yılında nihai hedefi kurumsallaşmak olan, yeniden yapılanma sürecini başlatma kararı aldık.
Bu doğrultuda stratejik yönetim planlaması çalışmaları gerçekleştirerek kendimize bir yol haritası belirledik ve yaklaşık 2,5
Bu yazıyı paylaşın
senedir bu yol haritası doğrultusunda inovatif eylemler gerçekleştirmekteyiz.
Bugün
10
Toplam
770
Visitors Counter
İçinde bulunduğumuz yeniden yapılanma sürecinde öncelikli olarak, kendimize biz neyi yanlış ya da eksik yapıyoruz
sorusunu sorarak işe koyulduk. Bu iç değerlendirme sürecinde ele alınacak birçok konu başlığı belirledik. Bu konu
başlıklarından belki de en önemlisi kurumsal kimlik ve tanıtım konusuydu. Bu doğrultuda, mevcut yerleşkelerimizin
dağınıklığı ve alt yapı imkanlarının yetersizliğinin, SVS gibi yıllık cirosunun yarısından fazlası yurtdışı menşeli firmalar
kaynaklı olan bir marka için, ciddi bir prestij ve değer kaybı yarattığını gördük. Diğer yandan dağınık organizasyon yapısı,
operasyonel süreçlerdeki bilgi akışı açısından da olumsuzluklar oluşturmakta ve iş süreçlerindeki verimliliği ciddi aşağıya
çekmekteydi. Buna istinaden, 2012 yılı içerisinde Dudullu’daki yeni yerleşkemizi hazır ederek, iki fazda tüm taşınma
sürecini başarıyla tamamladık. Şu an tüm şirketlerimiz ve faaliyetlerimiz tek çatı altında gerçekleştirilmektedir. Bu konuda
tek istisna olarak, elektronik araştırma- geliştirme çalışmalarımızı yürüttüğümüz Devnet iştirakimiz Tübitak Teknopark’ta
faaliyetlerini sürdürmektedir. İnşallah Devnet ekibimiz de bu yıl sonuna doğru, savunma sanayi için Sabiha Gökçen
Havalimanı’nın yanında kurulacak olan İstanbul Teknopark’a taşınacak. Sonuç olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki yeni
yerleşkemiz, uydu haberleşme sektöründe özellikle üretici ve entegratör olarak global bir marka olan SVS için, çok önemli
bir prestij kazanımı ve operasyonel süreçlerde verimlilik artışı sağladı.
www.broadcasterinfo.net/110/soylesi/2-soylesi-svs.html
1/8
10/9/13
Broadcasterinfo • Eylül 2013 • Sayı: 110 - “Canlı yayın araçlarının entegrasyonu, aslında kendi içerisinde farklı iş kolları olan bir süreç.”
Diğer yandan, kurumsallaşma sürecindeki süreç çeşitlendirme stratejisi çerçevesinde global anten üreticisi iş tanımımızla
ilgili olarak da bazı önemli kararlar almış bulunmaktayız. 2011 yılından itibaren uluslararası pazarda farklı bölgelerde yerel
entegratör olarak faaliyet gösterem sistem entegratörleriyle OEM anten üreticisi işbirlikleri gerçekleştirerek, bu firmalar için
anten tedarikçisi olarak çalışmaya başladık. Bu işbirliklerinin sonucu olarak son iki yıldır toplam araç üstü anten satışında
ciddi artış elde ettik.
Görmüş olduğunuz üzere pekçok açıdan değişimle geçen 2,5 yıllık zorlu bir süreci başarıyla tamamlamış bulunmaktayız.
Tahmin edebileceğiniz üzere, bu sürede yapılan daha pek çok inovatif eylem var fakat hepsini burada sizlere aktarmam
zaman ve yer darlığı nedeniyle pek mümkün değil. Bu nedenle, SVS olarak kendimizi paydaşlarımıza daha iyi
anlatabilmek adına, ilki Eylül 2013’te olacak şekilde yeni başlatacağımız aylık e-bültenlerimizi takip etmenizi öneririm.
Ürün portföyünüzde önemli gelişmeler olduğunu biliyoruz. Ürün ve çözümlerinizde son durum nedir? Yeni
ürünleriniz hakkında ayrıntılı bilgi alabilir miyiz?
Uydu haberleşme sektöründe Türkiye pazarında baskın bir şekilde pazar lideri durumundayız ve bundan kaynaklanan
sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Bu doğrultuda global trendleri takip etmek, ar-ge ve ür-ge faaliyetlerinde sürekliliği
sağlamak durumundayız. AR-GE yatırımlarımızı her geçen yıl arttırarak sürdürmekteyiz. Şu an mekanik, elektro-mekanik,
elektronik yazılım, elektronik donanım, test ve analiz kabiliyetleri açısından oldukça iyi durumdayız.
Global pazarda anten ve cihaz üreticisi olarak fark yaratıp marka olma başarısı göstermiş olduğumuz için ar-ge
yatırımlarımızın büyük kısmı bu yönde olmaktadır. Özellikle araç üstü anten grubunda ve sistem içerisinde kullanılan başta
anten kontrolör olmak üzere kontrolör tabanlı cihazlarda ar-ge ve ür-ge faaliyetleri süreklilik arz etmektedir. Tüm bu
www.broadcasterinfo.net/110/soylesi/2-soylesi-svs.html
2/8
10/9/13
Broadcasterinfo • Eylül 2013 • Sayı: 110 - “Canlı yayın araçlarının entegrasyonu, aslında kendi içerisinde farklı iş kolları olan bir süreç.”
çabalarımızın sonucu olarak geçtiğimiz yıl içerisinde AKS250 anten kontrolör, SVSAT NM 78-Ka, SVSAT 78-Ka ve
SVSAT 98-Ka seri numaralı Ka-Band antenler, SFA200 ve SFM200 fly away tipi taşınabilir antenlerimizi global pazarda
ürün portföyümüze dahil etmiş olmanın gururunu yaşamaktayız. Bu ürünlerin bazı özellikleri açısından global yenilikler
taşıdığını belirtmek bizim için büyük kıvanç meselesidir. Yayıncılık sektöründe görüntü aktarımının da hızla Ka banda
kayacağı öngörüsü ile bu alana yatırımlar yaptık. Ku band antenler için almış olduğumuz Eutelsat onay belgelerine Ka
band antenlerimizi de ekledik.
Mobil haberciliğin ihtiyacı olan 3G/4G şebekeleri üzerinden görüntü aktarımı cihazlarının Türkiye’de geliştirilmesi ve
üretilmesi için birkaç yıl önce bir çalışma başlatmıştık. Bu yıl başında yeni bir ürün ailesi olan Modeo’nun tasarımını
kurumsal çözüm ortağımız C2TECH’in katkıları ile tamamladık. Şu anda kendi geliştirdiğimiz H.264 encoder ve bonding
sistemi ile hem mobil şebekeler üzerinden hem de Ka band VSAT platformları üzerinden “variable rate” görüntü aktarımı
konusunda çözümlerimiz ürün portföyümüzde hazır durumdadır. Diğer yandan 2014 yılında sektörde büyük ses
getireceğini düşündüğümüz ve bizim için çok yeni bir ürün gamı oluşturacak yeni bir ar-ge projesinin çalışmalarını 2013 yılı
içerisinde başlatmış bulunuyoruz.
Konusunda uzman firmalardan birisiniz ve her geçen gün ürün ve çözüm yelpazeniz genişliyor. Bu kapsamda
baktığımızda geçtiğimiz günlerde TRT’nin 12 canlı yayın aracını yenileme projesini aldığınızı biliyoruz. Bu
projenin kapsamı ve işlemleri hakkında ayrıntıları öğrenebilir miyiz?
TRT projesi, Türkiye ölçeğinde bakıldığında bütün araçlarının yenilenmesini içerdiği için önemli bir proje. Ayrıca kurum
kalite beklentileri açısından, kısa sürede diğer iş kollarını ilişkilendiren gündelik operasyonu etkilemeden yapılmak
durumunda olunması projeyi zorlaştırmaktadır. Fakat bu ölçekte bir projeyi, verilen kısa zamanda istenilen standartlarda
tamamlayabilmenin getireceği olumlu referans SVS ailesi olarak bizim için oldukça kıymetli. Bu proje araçların
yenilenmesi, iç mimarilerin standart hale getirilmesi, yayın cihazlarının güncel ve ileri teknolojiler ile değiştirilmesi, eski
sistemler ile uyumluluğunun sağlanması açısından çok yönlü bir projedir. Doğru bir proje planlaması ve çalışma
arkadaşlarımızın fedakarca sundukları çabalarla bu zorlu proje, öngörülen takvime uygun olarak başarıyla sürdürülmektedir.
TRT bizim en eski paydaşlarımızdan bir tanesi. Aslında çok yoğun bir döneme denk gelmesine rağmen 2013 yılı başında
ihalesi gerçekleşen 12 araçlık projede en iyi teklifi vererek ihaleyi aldık. SVS olarak TRT projesine teklif vermeme gibi bir
durum, TRT ile aramızdaki paydaşlık değeri nedeniyle söz konusu dahi olamazdı. Şu an için araçlardan ilk 4 tanesinin
geçici kabulleri gerçekleştirildi. Kalan araçlar da proje takvimine uygun olarak tamamlanarak TRT’ye teslim edilecek. Proje
takviminin darlığı ve üretim bandımızın yoğunluğu nedeniyle, araçların kablo alt yapısının yenilenmesi ve reji ekipmanlarının
devreye alınması sürecinde KML Broadcast firmasından destek aldık. KML Broadcast, canlı yayın aracı iş kolunda kablaj
ve reji alt yapısının geliştirilmesinde alt yüklenici olarak bize destek vermektedir.
www.broadcasterinfo.net/110/soylesi/2-soylesi-svs.html
3/8
10/9/13
Broadcasterinfo • Eylül 2013 • Sayı: 110 - “Canlı yayın araçlarının entegrasyonu, aslında kendi içerisinde farklı iş kolları olan bir süreç.”
Entegrasyon iş tanımı, aslında kendi içerisinde farklı alt iş kolları olan bir süreç ve iç dinamiklerinin neredeyse tamamı,
üretici iş tanımımızdan çok farklı. Canlı yayın aracı üretimi de entegrasyon süreci içerisinde ayrı ve özel bir iş kolu
durumunda. SVS olarak bu konuda oldukça iyi olduğumuzun farkındayız ve bununla gurur duyuyoruz. Şu an Türkiye
pazarında, sektörün başlangıcından bu yana üretilmiş canlı yayın aracı toplamının en az %70’i SVS çıkışlıdır.
Ürünleriniz uluslararası arenada da boy gösteriyor. Uluslararası pazarda ürünlerinize ilgi nasıl? Bu pazardaki
hedeflerinize ulaşabiliyor musunuz, yaşanan problemler oluyor mu?
Uydu haberleşme sektöründe faaliyetlerimize yabancı ürünlerin Türkiye temsilcisi olarak başlamıştık. Dürüst olmak
gerekirse Türk insanının potansiyeli ve pazarın büyüme eğilimi bizi bugünlere, özellikle de üreten bir işletme noktasına
kadar getirdi. 2012 yılında ciromuzun %72’sini, yurtdışına yaptığımız mal ve hizmet ihracatı oluşturmuştur. Yurtdışı
pazarların büyüklüğü, satış yapılanmamızı buna göre gerçekleştirmemizi gerektirdi. Bazı bölgelerde yerel temsilcilerimiz,
bazı bölgelerde yerel entegratörler, bazılarında ise doğrudan faliyet göstermemiz gerekmektedir.
İlk olarak Birleşmiş Milletler için 2001’de yapmış olduğumuz bir uydu network projesi ile başlayan yurtdşı serüvenimiz,
sistem(proje) ve ürün satışı olarak iki temel alanda devam etmektedir. Sistem entegratörü olarak özellikle Ortadoğu’da
Arabsat, Etisalat, Qatar Telecom gibi büyük operatörlerin sürekli çözüm ortağı durumuna geldik. Satışlarımız, Avrupa
pazarında entegratörlere OEM olarak, diğer pazarlarda ise entegratörlere sadece anten sistemlerimiz, son kullanıcılara ise
kendi ürünlerimiz ile çözüm ortaklarımızın ürünlerinin oluşturduğu entegre çözümler şeklinde oluyor. 15 sene önce pazara
ilk girdiğimizde ürünlerini bölgemizde sattığımız yurt dışı menşeli firmalara, bugün kendi geliştirdiğimiz ürünleri OEM olarak
üretip, bu firmalarında pazarda kendi ürünleri olarak ”Avrupa kalitesi” öne çıkarılarak satıldığını görüyor olmak farklı bir gurur
vesilesi oluyor. Bu başarıda en büyük pay, tasarımından üretimine, testine kadar görev alan çalışma arkadaşlarımızındır.
Şunu net olarak görüyoruz ki Türk firmaları dürüst çalıştıkları sürece uluslararası pazarlarda rahatlıkla iş yapabilir. Sahip
olduğumuz bilgi birikimi ve genlerimizde taşıdığımız özgüven sayesinde, her sektörde ve her pazarda başarılı olabilecek
potansiyelin millet olarak bizde var olduğuna inanmaktayız. Bu süreçte bizi en çok zorlayan ise, geçmişte başkaları
tarafından yapılan hataların oluşturduğu ticari imaj ve Türkler teknoloji üretemez yargısı yada önyargısıdır. Özellikle yeni
girdiğimiz pazarlarda bu işlerin sadece Avrupalılar tarafından yapılabileceği algısını kırmak oldukça güç olmaktadır.
Son dönemde teknolojinin ivmesiyle sektörde ürün ve çözüm çeşitliliği artıyor. Bu açıdan baktığımızda canlı
yayın aktarımında konvansiyonel uplink çözümlerine GSM, İnternet, KA bandı vb. üzerinden aktarımlar da
www.broadcasterinfo.net/110/soylesi/2-soylesi-svs.html
4/8
10/9/13
Broadcasterinfo • Eylül 2013 • Sayı: 110 - “Canlı yayın araçlarının entegrasyonu, aslında kendi içerisinde farklı iş kolları olan bir süreç.”
eklenmeye başladı. Bu yenilikleri satın almak isteyenlere tavsiyeleriniz neler? Yayın aktarımıyla ilgili hangi
kriterler olmazsa olmazlardır?
İçerik iletiminde ve teknolojilerinde köklü değişimler yaşanıyor. Mobilite öne çıkıyor, sistemler compact hale geliyor,
geleneksel standartlar IP havuzunda buluşuyor. SD’den HD’ye, DVB-S’ten DVB-S2’ye, MPEG-2’den MPEG-4’e, ASI’dan
IP’ye, Ku banddan Ka banda geçiş var. Türkiye olarak biz bu değişimleri geç uyguluyoruz. Teknik olarak geçişin gerekliliği
herkesçe kabul edilse de, küçük kullanıcılar sektördeki büyüklerin geçmemesinden cesaret edemiyor, büyükler ise mevcut
altyapı değişikliklerinin maliyetinden dolayı yavaş davranıyorlar. Aslında bu yeni teknikler, uydu kapasite maliyetlerini
büyük oranda azaltacak avantajları da beraberinde getirmektedir.
Biz bu değişimde müşterinin ihtiyaclarının çok yönlü olarak sağlanmasına çalışıyoruz. Mesela 3G çözümümüz olan
MODEO aynı zamanda Ka band çözümümüzün encoder’ı olarak da çalışmakta. Canlı yayın araçlarımızın üzerine Ku band
antenlere ilave olarak oldukça düşük maliyetli Ka band çözümler de koyuyoruz. Bu sayede operator her iki platformdan
yayın yapabileceği gibi, İnternet erişimi, VOIP, uzaktan merkezdeki arşive erişim gibi hizmetlerden de faydalanabiliyor.
Yerel ve bölgesel yayıncılara yönelik ürün, çözüm ve hizmetleriniz var mı?
www.broadcasterinfo.net/110/soylesi/2-soylesi-svs.html
5/8
10/9/13
Broadcasterinfo • Eylül 2013 • Sayı: 110 - “Canlı yayın araçlarının entegrasyonu, aslında kendi içerisinde farklı iş kolları olan bir süreç.”
SVS olarak, sahip olduğumuz ürünlerin yerel ve bölgesel yayıncılar için pahalı olduğu şeklinde bir algı olduğunun
farkındayız. Aslında pahalı yerine üst segment ifadesi daha doğru olacaktır. Ekonomik krizler ve yayıncılığın yerele
yaygınlaşmasından dolayı bu segmente özel çözümler geliştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı pazarları
incelediğimizde, müşterilerimizde oluşan SVS marka değerinin, kaliteli ve fiyat kriterleri açısından üst segment ürün ve
çözümler sunan ve sattığı ürün ya da çözümün her zaman arkasında duran güvenilir bir tedarikçi, olduğunu görüyoruz.
Ürün portföyümüz ele alınacak olursa, ağırlıklı olarak orta ve üst segment için çözüm sunan bir firma oluğumuz görülebilir.
Orta segment çözümlerimiz daha çok Ortadoğu ve Türkiye pazarlarında rağbet görürken, üst segment çözümlerimiz ise
Avrupa pazarında ve ulusal yayıncılar tarafından tercih edilmektedir.
Diğer yandan sektörel eğilim gösteriyor ki, Ka-Band her geçen gün yaygınlaşarak yayıncıların da tercihi haline gelecek.
Bizim kurum olarak görüşümüz, Ka-Band’ın yerel ve bölgesel yayıncılar için ideal bir çözüm olacağı yönündedir. Bu fikir
doğrultusunda motorlu ve motorsuz tipte, üç ayrı Ka-Band çözümü ürün portföyümüze kazandırmış bulunuyoruz. Yılbaşına
kadar, özellikle alt segment olan Ka-Band anten ürünlerimiz ve orta segment çözümlerimizle birlikte kullanılmak üzere,
yeni nesil kompakt anten kontrolörümüzü pazara sunacağız. Böylece üst segment anten kontrolör çözümümüz olan AKS
serisinin yanı sıra, orta ve alt segmentin ihtiyaçlarını karşılayacak kompakt bir anten kontrolör çözümü, ürün
portföyümüzde yerini almış olacak.
Ülkemizi uluslararası pazarda başarıyla temsil eden bir firma olarak yerli üretimin desteklenmesi konusunda
neler yapılmalı?
Ülkemizde son on yıldır ar-ge teşvik fonlarında ciddi artış söz konusu. Özellikle Tübitak, Kosgeb, Kalkınma Ajansları,
www.broadcasterinfo.net/110/soylesi/2-soylesi-svs.html
6/8
10/9/13
Broadcasterinfo • Eylül 2013 • Sayı: 110 - “Canlı yayın araçlarının entegrasyonu, aslında kendi içerisinde farklı iş kolları olan bir süreç.”
Sanayi Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı başta olmak üzere pek çok bakanlık ve Avrupa Birliği programları bu konuda öne
çıkan fonlardır. Biz de ar-ge faaliyetlerimizin finansmanında bir süredir bu fonlardan faydalanmaktayız. SVS olarak AR-GE
yatırımlarımızın artarak devam etmesinde ülkemizde artan ar-ge teşviklerinin etkisi büyüktür.
Malumunuz Türkiye ekonomisi sıcak paranın hakim olduğu, değişken ve kırılgan bir ekonomidir. Diğer yandan KOBİ
ölçeğindeki işletmeler ülkemiz ekonomisinin en önemli unsuru durumundadır. Bugün baktığımızda pekçok KOBİ ölçekli
firma temelde al-sata dayanan ticari faaliyete sahiptir. Ne yazık ki üreten KOBİ sayısı çok sınırlı durumda. Türkiye
ekonomisinin üreten bir ekonomi haline dönüşmesinde en önemli rol, KOBİ düzeyindeki iştiraklere düşmektedir. Bu
konuda herşeyden önce ülkeyi yöneten hükümetlerin kararlılığı ve üretimi teşvik eden çeşitli uygulama ve kolaylıkların
hayata geçirilmesi çok değerlidir. Öncelikli olarak hükümet ve sanayicilerin, özellikle de KOBİ düzeyindekilerin, bir araya
gelerek neredeyiz ve nereye gidebilirizi tartışarak, bir durum tespiti yapması gerekmektedir. Sonrasında belirlenen hedefe
bulunduğumuz noktadan nasıl ulaşılabileceği tartışılmalıdır. Sonuçta hedefe ulaşmak için kısa, orta ve uzun vadeli
eylemlerden oluşan bir stratejik yol haritası belirlenmelidir. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilecek eylemler,
uygulamaya konacak teşvikler aslında herkesin malumu olan, ortak mantık gereği bilinen şeylerdir. Örneğin siz bir
KOBİ’nin üretim yapma gücünü artırmak ya da bir KOBİ’yi üretime teşvik etmek istiyorsanız, göstermelik değil gerçekten
rahatlatıcı ya da teşvik edici çeşitli vergi muafiyetleri, personel istihdam kolaylığı, üretim bandı kurulumu veya yenilemesi,
kapasite artırılması için uzun vadeli, düşük ya da sıfır faizli krediler ve en önemlisi üretilen mal ya da hizmetlerin
satılabilmesi için yeni pazarlar yaratacak ülkeler arası işbirlikleri sağlamalısınız. Sonuçta satabileceği bir pazar garantisi
olmayan bir KOBİ, sahip olduğu sınırlı kaynaklarını yatırıma dönüştürmekte oldukça çekingen davranacaktır. Bu durum
KOBİ’lerin ortak davranışı ya da karakteridir. Örneğin bugün baktığınızda Huawei’nin, global etkiye sahip bir deve
dönüşmesinde en büyük etken Çin hükümetinin ortaya koyduğu kararlılıktır. Ülkeler arası pek çok anlaşmada, Çin
hükümeti karşısındaki muhattap ülke hükümetine; “Size ilgili görüşmedeki konu başlıklarında Çin olarak destek veririz,
fakat siz de belirleyeceğimiz konularda adı geçen işbirliği süresince sadece Huawei ile çalışacaksınız” diyebilmektedir.
Stratejik konularda ve özellikle de teknoloji tabanlı sektörlerde faaliyetlerini yürüten bizim gibi yerli iştirakler için
devletimizin, arkada değil bizzat en önde durup, yol gösterici misyonu taşıması çok önemlidir. Ayrıca devlet kurumlarının
yerli tedarikçi varken hele de yerli tedarikçi aynı ya da daha kaliteli malı üretip daha düşük fiyata kendisine sunarken, gidip
de yabancı üreticiyi tercihetmesi kabul edilemez bir şeydir. Ne yazık ki biz uydu haberleşme sektöründe bunu, adını şu an
zikredemeyeceğimiz pek çok kamu kurumunda yaşamaktayız ve bundan ziyadesiyle muzdaribiz.
Önümüzdeki dönemde gerek ülkemizde, gerekse yurtdışında yeni projeler ve hedefler var mı?
2013 yılı içerisinde, yurt içi ve dışında pek çok önemli projeyi entegratör rolümüzle başarıyla tamamladık, bir kısmını da yıl
sonuna kadar tamamlayacağız. Bu yıl baktığımızda Arabsat, Yemen TV, Qatar Telekom, Pakistan PTV, Kuveyt MOI ve
TRT projeleri ön plana çıkan büyük ölçekli projelerimizdi. 2013 yıl sonu ve 2014 yılı için işbaşı yapacağımız projelerin yanı
sıra, hali hazırda teklifimizi ilettiğimiz pek çok önemli yurt içi ve dışı proje söz konusu. Bu projelerin bilgisini şu an için
paylaşmamız çok etik olmayacaktır. Fakat şunu söyleyebiliriz ki, SVS olarak başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu, Yakın
Asya ve Afrika’da oluşan pek çok iş potansiyelinde, bizzat müşterilerimiz SVS’nin ilgili işe teklif vermesi için ısrarcı
davranmaktadır. Tabi bunda SVS’nin müşteri için işi teknik olarak şekillendirme, öğretme fonksiyonunun etkisi büyüktür.
Joomla 2.5 Templates designed by Web Hosting Review s
www.broadcasterinfo.net/110/soylesi/2-soylesi-svs.html
7/8
10/9/13
Broadcasterinfo • Eylül 2013 • Sayı: 110 - “Canlı yayın araçlarının entegrasyonu, aslında kendi içerisinde farklı iş kolları olan bir süreç.”
Ara
Create your own Custom Search Engine
Gadgets powered by Google
www.broadcasterinfo.net/110/soylesi/2-soylesi-svs.html
8/8