RKOR ZZRIAKLI NLPAPKNL EV RKAMŞAILALY
Transkript
RKOR ZZRIAKLI NLPAPKNL EV RKAMŞAILALY
T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AB EĞİTİM VE GENLİK PROGRAMLARIMERKEZİ BAŞKANLIĞI GRUNDTVIG PROGRAM KOORDİNATÖRLÜĞÜ RKOR ZZRIAKLI NLPAPKNL EV RKAMŞAILALY Mustafa ERDOĞAN TEMATİK TOPLANTI 08-11 Aralık 2013 Edirne T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AB EĞİTİM VE GENLİK PROGRAMLARIMERKEZİ BAŞKANLIĞI GRUNDTVIG PROGRAM KOORDİNATÖRLÜĞÜ OKUR YAZARLIK ARKAPLAN VE YAKLAŞIMLAR Mustafa ERDOĞAN TEMATİK TOPLANTI 08-11 Aralık 2013 Edirne OKUR YAZARLIK YAKLAŞIMLARI Beceri anlamında Okuryazarlık Okuma Yazma ve Sözel Beceri Okur yazarlılığın en yaygın anlayışı, özellikle bilişsel okuma ve yazma becerisi olarak görülür. Beceri anlamında Okuryazarlık Sayısal Beceri Sayısal, çeşitli bağlamlara uygun olacak şekilde, rakamsal, niceliksel, mekansal, istatistiksel ve matematiksel bilgilerin iletişimi, anlaşımı ve yorumlanması becerisi anlamında kullanılmıştır. Beceri anlamında Okuryazarlık Bilgiye Erişim Sağlayan Beceriler ‘Okuryazarlık’ kelimesi diğer beceri ve yeterliliklerden bahsetmek amacıyla daha genel bir anlamda kullanılmaya başlanmıştır. Örnek olarak: ‘bilgi okuryazarlığı’, ‘görsel okuryazarlık’, ‘medya okuryazarlığı’ ve ‘bilimsel okuryazarlık’. Bazı akademisyenler çoklu okuryazarlılığın daha kullanışlı bir kavram olacağı hakkında öneride bulunmuşlardır. Çoklu okuryazarlık, teknoloji, sağlık, enformasyon, medya, görsel, bilimsel vb. gibi belirli bağlamlara göre ‘dünyayı okuyabilme’ olarak ortaya konulmuştur. Pratik uygulamalar anlamında Okuryazarlık Okuryazarlığa yalnızca beceri olarak yaklaşmanın kısıtlı olduğunu ileri süren bazı akademisyenler bu becerilerin konuyla alakalı olarak uygulanmasına odaklanmıştır. Bu anlamda ‘işlevsel okuryazarlık’ kavramı geliştirildi. Öğrenme Süreci olarak Okuryazarlık Kişiler öğrendikçe (literate) yetkin olurlar. Bu fikir, okuryazarlığı daha sınırlı ve odaklı bir eğitimsel müdahalenin ürünü olarak değil de aktif ve geniş tabanlı bir öğrenim süreci olarak gören üçüncü yaklaşımın özünde yatar. Paulo Freire büyük ihtimalle, sosyo-kültürel çerçeveler kavramı ile aktif öğrenme kavramlarını entegre eden çalışmalarıyla, en çok bilinen yetişkin okuryazarlığı eğiticisidir. Freire; öğrenenin sosyo-kültürel gerçeklerinin öğrenim sürecine dahil edilmesinin ve sonrasında da öğrenim sürecinin bu sosyal süreçlere meydan okumak için kullanılmasının önemini vurgulamıştır Metin anlamında Okuryazarlık Okuryazarlık için dördüncü yaklaşım, metinlerin yapısı ve konusu bağlamında bakmaktadır. Metinler konu ve tarz (örn. ders kitapları, tekniksel/profesyonel yayınlar, romanlar vb.), kullanılan dilin zorluğu ve ideolojik içerik olarak birbirlerinden farklıdırlar. OKURYAZARLILIK & UNESCO Okuryazarlılık ve UNESCO 1950’lerden beri, uluslarası kurumlar okuryazarlık ile ilgili bu yaklaşımları tartışa gelmişler ve bu konuda politikalar üretmeye çalışmışlardır. Özellikle UNESCO uluslarası politikaların geliştirilmesinde büyük bir rol oynamış ve uluslarası camiadaki paydaşların arasındaki değişen politika tartışmaları üzerinde etkisi olmuştur. Okuryazarlılık ve UNESCO (1950’ler ve 1960’lar) 1947’de UNESCO okuryazarlığı kişisel gelişimin ve insan haklarının temel ilkesi olarak kabul etmiştir. UNESCO, okuma ve yazma becerileri üstüne odaklı olan bir ‘temel eğitim’ fikrini desteklemiş ve 1958’de şöyle bir açıklama yapmıştır: ‘okuryazar bir kimse, kendi günlük hayatı içerisinde basit bir metni anlayarak okuyup yazabilen biridir.’ Okuryazarlılık ve UNESCO (1960’lar 1970’ler) Okuryazarlık gitgide ekonomik büyüme ve toplumsal gelişimin vazgeçilmez bir koşulu olarak görülmeye başladı. İşlevsel okuryazarlık kavramı UNESCO’nun 1966’da başlattığı Deneysel Dünya Okuryazarlık Programı’nın temel taşı haline geldi. Okuryazarlılık ve UNESCO (1970’ler) Paulo Freire’nin sosyal farkındalık ve eleştirel düşünmenin sosyal değişimin kilit noktası olduğunu söyleyen ‘eleştirel farkındalık’ teorisi gelişmekte olan ülkelerde popülerlik kazandı. Bu teori aynı zamanda UNESCO ve diğer uluslarası kuruluşların okuryazarlık hakkında gelişmekte olan görüşlerinin üzerinde büyük bir etki yarattı. Okuryazarlılık ve UNESCO (1980’ler ve 1990’lar) 1980’lerden 1990’ların başlarına doğru uluslarası kuruluşların okuryazarlık programlarına karşı ilgileri ve fonlama isteklerinde düşüş yaşandı. Özellikle Dünya Bankası ilgisini yetişkin eğitiminden çevirip ağırlıklı olarak ilköğretimde okullaşmaya doğru yöneltti. Okuryazarlılık ve UNESCO (2000’ler) 2000’den beri okuryazarlık konusuna uluslararası kuruluşların yönelimi, Dakar hedefleri ve Bin Yıl Kalkınma Hedefleri çerçevesinde yeniden yükseldi. Dakar Eylem Çerçevesi’nin kabul edilmesinden sonra uluslararası planlayıcılar ve paydaşlar arasında geçen okuryazarlık’la alakalı tartışmaların genel olarak odak noktası okuryazarlık seviyelerinin iyileştirilmesi ve okuryazarlığa yeni anlayışlar getirmek üzerine olmuştur. Okuryazarlılık ve UNESCO (Şimdi) 2002’de Birleşmiş Milletler 2003-2012’yi Birleşmiş Milletler Okuryazarlık On Yılı olarak ilan etti. 56/116’ıncı karar okuryazarlığın yerini hayat boyu öğrenmenin temeli olarak kabul etti ve şunu onayladı: ‘okuryazarlık her çocuk, genç ve yetişkinin hayatta karşılaşabileceği zorluklarla başa çıkabilmelerini sağlayan temel yaşam becerilerinin edinimi için elzemdir ve temel eğitimde birincil bir basamağı temsil eder, ki bu yirmi birinci yüzyıl toplumlarına ve ekonomilerine bireylerin aktif katılımı için vazgeçilemez bir araçtır.’ OKURYAZARLILIK & AB Okuryazarlılık Anketleri Konu ile ilgili ve geniş kapsamlı üç uluslarası anket bulunmaktadır: PISA (Uluslarası Öğrenci Değerlendirme Programı) matematik ve bilimde 15 yaşındaki öğrencilerin beceri ve bilgilerini ölçer. (OECD) PIRLS (Uluslarası Okuma Okuryazarlığı’ndaki Çalışmada Gelişim) dördüncü sınıftaki öğrencilerin okumadaki başarı derecelerini ölçer. (Uluslarası Eğitimsel Başarı Değerlendirme Derneği) PIAAC (Uluslarası Yetişkinlerin Yeterliliğini Değerlendirme Programı) yetişkinlerin okuryazarlık, sayısal ve teknoloji ağırlıklı ortamlarda problem çözme becerilerini ölçen bir anket. 16-65 yaş aralığındaki yetişkinlerden oluşuyor. (OECD) PISA Sonuçları Bayan Androulla Vassiliou (Avrupa Eğitim, Kültür, Çokdillilik, Gençlik ve Spor Komiseri) diyor ki; Avrupa Birliğindeki 15 yaşındaki gençlerimizin 5’de 1’nin hala okuma becerilerinin yetersiz olduğunu görmek şok ediciydi. Şu anda AB’de 73 milyondan daha fazla yetişkin; kişisel, sosyal ve ekonomik hayatlarının günlük ihtiyaçlarıyla başa çıkabilmek için yeterli okuryazarlık seviyelerine sahip değiller. Okuryazarlık Üzerine Yüksek Düzey Uzmanlar Grubu 1 Şubat 2011’de, okuryazarlığın, nasıl geliştiğini ve Avrupa’daki okuryazarlığı iyileştirmek için en etkili ve verimli yolları incelemek üzere bağımsız Okuryazarlık Üzerine Yüksek Düzey Uzamanlar Grubu kuruldu. Grup 2012’de Okuryazarlık Raporu’nu hazırladı. AB Konseyi 26 ve 27 Kasım 2012’de Eğitim, Gençlik, Kültür ve Spor Konseyi Brüksel’de bir toplantı yaptı. Konsey aşağıdaki kararları benimsedi: Konsey’in 12 Mayıs 2009’da, 2020’ye kadar temel becerilerdeki (okuma okuryazarlığı, matematik ve bilim) düşük başarılı kişiler yüzdesinin %15’e düşürülmesi hedefini belirleyen Eğitim ve Öğretimde Avrupa İşbirliği (“ET 2020”) strateji çerçevesi için verilmiş kararlar. 20 Aralık 2011’de yetişkin okuryazarlığı ve sayısal okuryazarlığı iyileştirmeyi ve düşük beceriye sahip Avrupalılar için öğrenme fırsatlarının genişletilmesini hedeflemek için Avrupa Yetişkin Öğrenmesi Ajandası’nın yenilenmesi üzerine verilen Konsey Kararı. Grundtvig - Okuryazarlılık 2013 Hayatboyu Öğrenme Programı Teklif Çağrısı’nda Grundtvig Çalışma Grupları projelerinin Okuryazarlık üzerine geliştirilmesi istenildi. AB’nin Okuryazarlığa Bakışı Okuryazarlık; yazılı, basılı, elektronik metin ve görselleri anlama, kullanma ve farklı formlardaki bilgiyi eleştirel olarak değerlendirme yetkinliğidir. Bu yetkinlik temel, işlevsel ve çoklu okuryazarlığı kapsar. AB’nin Okuryazarlığa Bakışı Temel Okuryazarlık: Gelişmeye yönelik motive edecek ve özgüven sağlayacak seviyede okuma ve yazma becerileri. İşlevsel Okuryazarlık: Kişinin toplumda, evde, okulda ve işyerinde faal olabilmesi sağlayacak seviyede okuma ve yazma becerisi. Çoklu Okuryazarlık: Farklı medyalardan ve farklı şekillerden (basılı, dijital, görsel-işitsel) gelen metinleri üretme, anlama, yorumlama ve eleştirel olarak değerlendirmede okuryazarlık becerilerini kullanabilme yetisi.