2.dergimiz ocak sayısı

Transkript

2.dergimiz ocak sayısı
TEPE ĠNġAAT ĠLKÖĞRETĠM OKULU
DERGİMİZ BİR İNCİ
2-B SINIFI OCAK
SAYISI DERGĠSĠ
2. SAYI
Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, Ģanlı, yüksek bir topluluk
halinde yaĢatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.
(Mustafa Kemal Atatürk)
YENİ YILA ÇALIŞIRAK GİRİYORUZ
GÜLE GÜLE 2011
HOġ GELDĠN 2012
Gözlerinizde Işıltı , Dudaklarınızda Gülümseme,
Yüreğinizde Sevgi Damlacıkları, Vücudunuzdan Sağlık Eksik Olmasın.
Yarınlarınız Mutlu ve başarılı , Yeni Yılınız Kutlu Olsun
Yeni Yılda Güzellikler Gökyüzünden Dökülen Bahar Yağmuru Kadar Bol
Olsun. O Kadar Mutlu Ol ki Gözlerinde ki Mutluluk Mutluluğu Arayan
Mutsuzların Işığı Olsun. ...
Aydınlıklar sizlerin olması dileklerimle...
Sınıf Öğretmeni: MEHMET ALĠ KOYUNCU
TUTUM, YATIRIM VE TÜRK MALLARI HAFTASINI 15 ARALIK PERġEMBE GÜNÜ
2.SINIFLAR OLARAK KUTLADIK ( 12 – 18 ARALIK )
2-B SINIFI ÖĞRENCĠLERĠ TUTUMLU OLMANIN ÖNEMĠ OYUNLAġTIRIYORLAR
TUTUM :Daha okul sıralarında tutumlu olma alışkanlığı kazanmalıyız. Tutumlu olmak
bize yaşam boyu rahatlık sağlar.Tutumlu olmak deyince önce parada tutumlu olmak
akla gelir.
YERLĠ MALLARININ TÜKETĠYORUZ . ġĠĠRLERĠMĠZLE TUTULU OLMANIN
KAVRADIK
ÖNEMĠNĠ
Parada Tutum : Paranın gerektiği yerde, gerektiği kadar harcanmasına parada
tutum denir. Tutumlu olmak cimrilik değildir. Cimrilik, gerektiği halde para
harcamamaktadır.
Eşyada Tutum : Elbiselerimizi, ayakkabılarımızı, araç ve gereçlerimizi iyi
kullanmakla olur.
Zamanda Tutum: Zamanımızı iyi değerlendirmekle olur. Derse, kitap
okumaya, oyuna, dinlenmeye ayırdığımız zamanları amaca uygun olarak
kullanmalıyız. Zamanımızı boş yere
geçirmemeliyiz.
YATIRIM :Yatırım, biriken paranın gelir sağlayacak bir işe bağlanmasıdır. Yatırım
sonunda araç, gereç üretilir. Yatırımlar sonunda yeni iş alanları açılır. Toplumun
gereksinmeleri karşılanır. Biriken para yatırımla değerlenir. Paranın bir köşede
bırakılmasının ülke ekonomisine hiçbir yararı yoktur.
BİLMECELER
Ayları, günleri gösterir
Her gün bir tane eksilir.
xxxx
Kolda, masada, duvarda,
Hiç durmadan çalışır,
Zaman ile yarışır.
xxxx
Yağar yağar birikir,
Yerlere serilir.
xxxx
Güneş yoksa,
Dimdik durur.
Güneş çıkınca,
Dayanamaz erir.
xxxx
Ateşin üstünde sallanır,
Sallandıkça açılır.
xxxx
Isınırsa buhar olur,
Donarsa buz olur.
xxxx
Elde canlanır,
Elden çıkınca bayılır.
xxxx
Odun kömür atarız,
Karşısında ısınırız.
O gelince kar yağar,
Dolu yağar,
Çatılardan buzlar sarkar
YENĠ YILDA
İYİMSERLİK ANDI
Aklımın dinginliğini hiçbir şeyin
bozmasına izin vermeyecek kadar güçlü olmaya,
Karşılaştığım herkesle sağlık,
mutluluk ve başarıdan söz etmeye,
Tüm arkadaşlarımın
kendilerini değerli hissetmelerini sağlamaya,
Her şeyin aydınlık yüzüne bakmaya ve
iyimserliğimin gerçeğe dönüşmesine çabalamaya,
Yalnız en iyiyi düşünmeye,
yalnız en iyi için çalışmaya ve
en iyiyi beklemeye,
Başkalarının başarısından
kendiminki kadar coşku duymaya,
Geçmişin yanlışlarını unutmaya ve
gelecekte daha büyük başarılara ulaşmak için
var gücümle çalışmaya,
Her zaman neşeli bir yüz ifadesine sahip olup,
selamladığım her canlı varlığa gülümsemeye,
Kendimi geliştirmeye,
başkalarını eleştirmeye
zaman bırakmayacak kadar çok zaman vermeye,
Kaygılanmayacak kadar yüreğim geniş,
kızgınlığa kapılmayacak kadar yüce,
bozguna uğramayacak kadar güçlü
ve üzüntüye kapılmayacak kadar
mutlu olmaya
KENDİME SÖZ VERİYORUM!
ANNE VE BABA OLMANIN 21 YOLU
Bütün acıyan yerleri öpün.
Parklara çocuğunuzla gidip beraber sallanın.
Anne ve babaların da hata yapabileceğini gösterin, yeri geldiğinde ondan özür dileyin.
Çocuğunuzun, yanınızda olmadığı anlarda onu ne kadar sevdiğinizi, özlediğinizi açıkça belirtin.
Çocuğunuzu bir meyve, sebze bahçesine götürüp, meyveleri ya da sebzeleri kendisinin
kopartmasına izin verin, bunun yanında meyve, sebzelerin ne şekilde büyüdüklerini, hangi
ağaçlara sahip olduklarını gösterin.
Birlikte gazete, dergi okumaya çalışın, eğer okuyacak düzeydeyse bırakın onun komik, okumasıyla
zevk almaya çalışın.
Eğer koşmaktan zevk alıyorsanız, onun yanınızda bisikletle eşlik etmesine izin verin.
Ben sana demiştim demek yerine, olmadığına üzüldüm canım ya da bir keresinde bana da aynısı
olmuştu ya da biliyorum bu senin için çok zor tatlım gibi sözler söyleyin.
Çocuğunuzun yaptığı resimleri, karalamaları duvara yapıştırın ya da çerçeveye koyup odasına
koyun.
Çocuğunuzu aile içindeki haberlere, olaylara, yakın tutmaya çalışın böylece çocuğunuz kendisini
bu ailenin parçası olarak hissedecek, ileride sizinle olayları paylaşmakta zorlanmayacak.
Çocuğunuzu duygularını söylemesine alıştırmak için onu devamlı destekleyerek, yanıt verin.
Mesela, onun teşekkür etmesi gerektiğinde, siz öne atılıp, ikimiz birden size tesekkür ediyoruz
deyin.
Çocuğunuzla birlikte mutfakta beraber bir yemek hazırlayın, sonra da oturup ikiniz birlikte yiyin,
pizza, makarna, sandviç gibi pratik seyler.
Çocuklarınızla oynarken, eğitimli olmalarına da dikkat edin.
Çocuğunuzun odasını onun seçeceği renklere ve dekorasyona göre olmasına dikkat edin, eğer özel
bir oda hazırlayamayacaksanız, onun istediği renk, biçimde olması gibi ufak detaylarla onun
olduğu hissini verebilirsiniz.
Çocuğunuz için, yılda bir kere olmak üzere, güzel bir doğum günü hazırlayın, onun sevdiği
renklerden pasta, güzel hediyeler, şarkılar.
Çocuğunuzun, iyi bir insan olmasına yardımcı olun, (teşekkür ederim, beni rahatsız etmeden
telefon konuşması yaptırdığın için, gibi.)
Çocuğunuz için çocuk dergilerine üye olun.
Onun resim yapmasına, oyun oynaması için bir kutuda boya kalemi, kağıdı, uhu, çocuklar için özel
makas bulunduran bir kutu hazırlayın.
Çocuğunuza asla tutamayacağınız sözlerde, vaatlerde bulunmayın, söz verirseniz mutlaka yerine
getirmeye çalışın.
Bazen sizin yatak odanızda uzanıp televizyon izleyin, onun istediği bir şeyi yaparak
onuda sizin özel odanıza dahil edin.
Özel günlerin önemini birlikte karşılayın, sizin doğum gününüz, onunki,
bayramlar, yılbaşı, bu gibi özel günlerin gelmesini beklemesine yardımcı olur.
Vicki Lansky
GARİP ATASÖZLERİ
Bükemediğin bileği ısır.
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer, tavuk kümesidir.
Zorla güzellik, güzellik salonunda olur.
Her aslanın midesinde bir yiğit yatar.
Akılsız başın zahmetini bütçeler çeker.
Yavaş atın tekmesi de yavaş olur.
Mühür kimde ise, ıstanpa ondadır.
Leyleğin ömrü ayakta geçer.
Akıl akıldan akıllıdır.
Tok ayı şakır şakır oynar.
Bekleyen derviş pas tutar.
Yumuşak atın çiftesi nasıra birebirdir.
Bülbülün çektiği piyango biletine bir şey çıkmaz.
Anlayana ince saz, anlamayana bateri bile az.
At binenin, kılıç sahibinindir.
Büyük lokma ye, ancak doyarsın.
Kumarda kaybeden, beş parasız kalır.
Yalancının mumu elektrikler sönünce yanar.
Yorganını ayağına göre kısalt.
Su testisi elden düşünce kırılır.
Atı alan, Üsküdar’a asma köprüden geçer.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Bazıları üstüne damlata damlata yer.
Görünen köy, sizin köy değildir.
Çok yaşayan değil, çok gezen yorulur.
Ateş düştüğü yeri yakar, sonrada yangın cıkar.
Aileye mektup
Bana her istediğimi verme.
Bazen yalnızca neler
koparabileceğimi görmek için
isterim.
Emredip durma.
Emretmek yerine tavsiye edersen
daha çabuk yaparım.
Bir ödül söz verdiysen onu alayım.
Ceza ise vaad ettiğin, onu da uygula.
Benden neler istediğine dair fikrini
değiştirip durma.
Bir karar ver ve ona sadık kal.
Sözünü tut.
İyi de kötü de olsa tut.
Beni başkalarıyla karşılaştırma.
Hele kardeşlerimle asla.
Benim daha iyi ve akıllı olduğumu söylersen öbürü alınır.
Kötü ve aptal olduğumu söylersen ben incinirim.
Bırak kendim başarabildiğim kadar yapayım.
Ancak bu şekilde öğrenebilirim.
Benim için her şeyi sen yaparsan
kendim için hiçbir şey yapmayı öğrenemem.
Hatalarımı başkasının yanında düzeltme.
Yanımızda kimse yokken anlat bana doğruları.
Bana bağırma.
O zaman benim de içimden bağırmak geliyor.
Halbuki ben bağırmak istemiyorum.
Benim önümde yalan söyleme ve seni kurtarmak için yalanlarına katılmamı
bekleme.
Bu sana yardım gibi gözükse de ben kendimi aşağılanmış hissediyorum.
Yanlış bir iş yaptığımda bana niçin yaptığımı sorup durma.
Bazen bilmiyorumdur.
Midem ağrıyor dediğimde pek aldırma.
Hastalığım yapmak istemediğim işler veya gitmek istemediğim yerlerden
kıvırtmak için numara olabilir.
Yanıldığın zaman hatanı kabul et.
Senin hakkındaki düşüncelerimi zedelemez.
Benim de hatalarımı kabul etmemi kolaylaştırır.
Bana arkadaşlarına davrandığın gibi davran.
O zaman seninle arkadaş olabiliriz.
İnsanlar akraba diye birbirlerine nazik olamaz değiller ya …
HİKAYE
TAKVİM VE SAAT
Duvar takvimi ve duvar saati duvarda yan yana asılı durmuş. 2012 yılı yeni başlamış. Takvim, duvar
saatine: "Ben senden daha önemliyim.Bak yapraklarım ne kadar çok, günleri, ayları, yılı
gösteriyorum.İnsanlar hangi ayda ve günde olduklarını bana bakarak takip ediyorlar." deyip, hep
böbürlenirmiş.
-Saat:"Tabiki çok önemlisin takvim arkadaşım, ama bende çok önemliyim insanlar gün içinde saatin
kaç olduğunu benden öğreniyorlar." dese de takvim:
"Hadi canım, akşama kadar yelkovanla akrebin dönüp duruyor başka ne yapıyorsun ki..." deyip saati
küçümsemiş. Evin annesi, her gün takvimden bir sayfa kopartır, takvimin sayfasında yazılanları
okur, saatinde arada sırada tozunu silermiş.
-Takvim:"Görüyor musun bak, benim sayfalarımı her gün okuyorlar.Senin ise ancak arada sırada
tozunu alıyorlar." diye kendini övmeye devam edermiş.
Saat ise ona bir şey demez, sadece gülümsermiş.Aradan aylar günler geçmiş, takvimin sayfaları
azalmaya başlamış.Takvim artık eskisi gibi saatle uğraşmıyormuş.
Saat:
"Ne oldu takvim kardeş, eskisi kadar konuşmuyorsun, seni biraz zayıflamış görüyorum." dedi.
Takvim:
"Haklısın saat kardeş, sayfalarım azaldıkça üzülüyorum.Yakında tamamen bitecek, oysa sen hep
aynısın durmadan çalışıyorsun; ama sende bir değişiklik olmuyor.Oysa seni ne kadar
küçümsemiştim.Şimdi yanıldığımı anlıyorum.Sende çok önemliymişsin.Lütfen beni affet seni kırdığım
için özür dilerim, dedi.
Saat:
"Üzülme takvim kardeş, ben sana kırgın değilim, ikimizde çok önemliyiz.Bunu ben zaten biliyordum,
dedi.Birkaç gün sonra takvimin son yaprağı da kopartıldı."Hoş çakal." dedi 2011 takvimi saat
arkadaşına.
Ertesi gün yeni bir takvim asıldı duvara, gelen 2012 takvimiydi.
"Hoş geldin" dedi saat.
"Hoş bulduk" dedi 2012 takvimi, birbirlerine gülümsediler.
ÖYKÜ TAMAMLAYALIM
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………
GENEL KÜLTÜR BĠLGĠLERĠ
CUMHURBAŞKANLARIMIZDAN İLK ÜÇÜ AŞAĞIDA RESİMLERİ İLE BİRLİKTE
YIL BAġI HEDĠYE PAKETLERĠ BĠLĠN BAKALIM ĠÇLERĠNDE NE VAR ?
Hediye paketlerindeki içindeki hediyeleri bildiniz mi?
Hediyeleri bilmeniz için paketlerin elinizde olması gerekmiyor
mu ?
Cico ve Fındık
Sokak köpeği Cico o gün çok
üĢümüĢ, aynı zamanda acıkmıĢ. “Ah!
güzel bir yiyecek ve barınak
bulsam”diye dolaĢırken, yanından ev
köpeği Fındık geçmiĢ. Fındık sormuĢ: “Ne oldu
Cico?” demiĢ. Cico: “Sorma Fındık beni kovdular
barınak ve yiyecek arıyorum.”
Fındık: “Gel bizim eve yemek ve barınak var
”dedi. Cico teĢekkür etti. Birlikte Fındık’ın evine
gittiler. Güzel bir sofra kurdular ve birlikte
karınlarını doyurdular.
Sonra bir gün Fındık’ın ayağı kırıldı . Hemen
Cico’nun yanına gitti. Sonra Cico onun ayağını sardı
ve iyileĢtirdi.Fındık teĢekkür etti. Ġyi bir dostluk
kurup , mutlu yaĢam sürdürdüler.
İpek GÜRBÜZ
2/B No:40
ÜÇ ARKADAŞ KÖPEK
Sokak köpeği o gün çok üşümüş,aynı zamanda acıkmıştı.
-‘’Ah! Güzel bir yiyecek ve barınak bulsam.’’
Diye dolaşırken, yanından ev köpeği Fındık geçti.
Fındık:
-Gel Karabaş, sana yiyecek ve bir barınak ayarlayım.
Karabaş:
-Gerçekten mi?
Fındık:
-‘’Evet’’ dedi , Karabaş’a.
Yolda giderken, Karabaş’ın kardeşi Alev’i gördüler.
Karabaş:
-‘’Alev !’’ diye bağırdı.
Alev:
-‘’Nereye gidiyorsun? Karabaş’’ dedi.
Karabaş:
-‘’Arkadaşımın evine’’ dedi.
Alev:
-‘’Bende gelebilir miyim?’’ dedi.
Fındık:
-‘’Gelebilirsin.’’ dedi.
Barınak ayarladılar.
Sonra Alev ve Karabaş yıkandılar.
Ve yemek yediler.
Fındık’ın sahibi ile tanıştılar.
Fındık’ın sahibinin ismi Erdem’miş.
Sonraki gün, Alev’in doğum günü gelmiş.
Yani 5 Eylül 2010.
Alev:
-‘’Bugün benim doğum günüm.’’ Demiş.
Hep birlikte Alev’in doğum gününü kutlamaya karar vermişler.
Hatta Alev ve Karabaş’ın annesini ve babasını çağırmışlar.
Babaları Ateş Bey, anneleri Boncuk Hanım gelmiş.
Doğum gününe bu kişiler gelmiş:
Ateş Bey, Boncuk Hanım, Erdem Bey, Fındık, Alev ve Karabaş.
Alev’e sormuşlar: -‘’Neli pasta istersin?’’ diye.
Alev:
-‘’Çilekli pasta istiyorum.’’
Erdem Bey ve Alev alışverişe çıkmışlar.
Diğerleri de evde hazırlık yapmış.
Erdem Bey:
-‘’ Ne alalım Alev?’’ demiş.
Alev:
-‘’ Çilek, un, şeker, kabartma tozu, kek, şeker hamuru alalım.’’ Demiş.
Eve gelip güzel bir pasta yapmışlar ve yemişler.
O gün çok güzel geçmiş.
Ve mutlu mesut yaşamışlar.
Yazan: Doruk Öztop Tepe İnşaat İ.Ö.O. 2/B No:30
16Aralık 2011
SOKAK KÖPEĞĠ ve FINDIK
Sokak köpeği o gün çok üĢümüĢ, aynı zamanda acıkmıĢtı.
-“Ah! Güzel bir yiyecek ve barınak bulsam!” diye dolaĢırken
yanından ev köpeği Fındık geçti.
- “Merhaba, nereye gidiyorsun?” diye sordu. Sokak
köpeğine.
Sokak köpeği:
- “Yiyecek arıyorum” dedi. Ev köpeği fındık hemen
cevap verdi :
--“Benim sahibim çok iyi, benimle gelebilirsin” dedi.
- “Tamam” dedi sokak köpeği.
Melis Tezcan 2-B 45
BĠLMECELER
Özü tatlı, sözü tatlı, candan daha kıymetli.
Açarsam dünya olur. Yakarsam kül olur.
Ağaç değil yaprağı var. Güneş değil ışık saçar.
Akşam baktım çok idi Sabah kalktım yok idi.
Ankara''da çok var,Bursa''da az var, Türkiye''de bulunmaz.
Bacakları uzun ince, Göçüp gider kış gelince.
Ben giderim o gider, İçimde tık tık eder.
Fini fini fincan,içi dolu mercan.
Işık verir sonra erir
Koca bir evim var, içinde çok kardeşim var
(ANNE)
(HARİTA)
(KİTAP)
(YILDIZ)
( A harfi )
(LEYLEK)
(KALP)
(NAR)
( MUM)
(OKUL)
YAPTIKLARIMIZ ÇĠZDĠKLERĠMĠZ BOYADIKLARIMIZ ÇALIġMALARIMIZ
HĠJYEN VE SAĞLIKLI YAġAMI OKUYARAK ÖĞRENDĠK
HĠJYEN VE SAĞLIKLI YAġAMI ÖĞRENDĠKLERĠMĠZĠ UYGULAMAYA BAġLADIK
SARI ARABA VE MAVİ ARABA
Sarı araba arkadaĢı olmadığı için üzülüyordu. Bir gün
arkadaĢ bulmaya karar verdi. Önce trene gitti. Trene
sordu: “Tren kardeĢ benimle arkadaĢ olur musun?” dedi.
Tren: “Olmaz, çünkü sen yolda gidersin, ben ise rayda
giderim.” Sarı araba umutsuz bir Ģekilde gemiye gitmiĢ.
Aynı soruyu gemiye sormuĢ. “Gemi kardeĢ benimle
arkadaĢ olur musun?” demiĢ. Gemi: “Olmaz, çünkü sen
karada gidersin ben ise suda giderim.” demiĢ. Sarı araba
üzgün bir Ģekilde oradan ayrılmıĢ. Oradan helikoptere
sormuĢ: “Benimle arkadaĢ olur musun?” demiĢ.
Helikopter: “Olmaz, çünkü ben gökyüzünde giderim sen
ise yolda gidersin.” demiĢ. Çok umutsuz bir Ģekilde
giderken
karĢısına
bir
mavi
araba
çıkmıĢ.
SormuĢ:”Benimle arkadaĢ olur musun?”, mavi araba da
“Seve seve” demiĢ. O gün çok güzel oynamıĢlar ve çok
eğlenmiĢler.
Tuna GÜRBÜZ
2/B No:53
GÜZEL YURDUMUN YÖNLERĠYLE
UZAYDA DÜNYA
Uzaya bakarız her gün.
Zaman zaman yıldızlara,
Ay ve GüneĢ’i görürüz,
Dünyadan .
Dün sabah GüneĢ doğdu.
Üzerine Dünya’nın.
Neler yaĢadım ? Dünya’da,
Yıllar mevsimler , aylar.
Ayrılamam bu dünyadan.
2-B SINIFI
ÇALIŞALIM ÖĞRENELİM
( Noktalama ĠĢaretleri )
BİZ KİMİZ ?
.
,
!
?
:
;
-
„
( )
…
_
“ ”
1-Nokta ile çok iyi arkadaş olan, onu görünce durakladığımız, sıralı yerlerde de
bulunan, karışıklıkları ortadan kaldıran "noktalama işareti" nedir?
(………………………………………………………)
2-O olmazsa soru sorulamaz. O olmazsa doğum yerinin bilinmediği yer, tarih
belirtilemez. O olmazsa emin olunmayan bilgiler belirtilemez. "O" kim?
(………………………………………………………)
3-Birbirine bağlı cümleleri ayırmak için kullanılırım. Ama, fakat,
çünkü gibi bağlaçlardan önce konulurum. Nokta ile oluşurum.
(………………………………………………………)
4-Beni tanıdınız mı? Sevinç, şaşma, korku anlatan cümlelerde varım.
Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra gelirim.
(………………………………………………………)
5-Başkasından aktarılan sözleri belirtmede kullanılırım. Vurgulanan sözcüğün veya
cümlenin başında ve sonunda ben varım. (………………………………………………………)
6-Satır sonunda bitmeyen kelimeleri ben birleştiririm. Kelimeyi ek, kök ve hecesine
ben ayırırım. (………………………………………………………)
7-Cümlelerin sonuna konarım, kelimeleri kısaltırım, sıra sayıların sağ yanında;
tarihlerde gün, ay, yılın arasında da ben varım. (………………………………………………………)
8-Cümleden sonra örnek ve açıklamalar verilecekse ben
kullanılırım. Aktarma cümlelerinden sonra konulurum.
(………………………………………………………)
9-Cümle içinde verilen açıklayıcı bilgileri içime alırım. Benim
iki tane adım var. Adımın birini bilenin adını da içime alacağım.
(………………………………………………………)
10-Özel isimlere gelen çekim eklerini ayırırım. Sayılara ve kısaltmalara gelen
ekleri de ayırırım. (………………………………………………………)
11-Bitmemiş cümlelerin sonuna konulurum. Yazı içinde söylenmek istenmeyen sözlerin
yerinde ben varım. (………………………………………………………)
12-Satır başındaki konuşmaları ben gösteririm. Ben olmasaydım karşılıklı konuşabilir
miydiniz? (………………………………………………………)
Mehmet Ali Koyuncu
Sınıf Öğretmeni
MARġ MARġ!
Öğretmen ( ) bir yazı çalıĢması vermiĢ ( ) Duygularını ( ) düĢüncelerini yazıyla
anlatan bir çocuk( ) noktalama iĢaretlerinin yerini karıĢtırırım korkusuyla ( ) hiçbir
noktalama iĢaretini kullanmadan yazısını bitirmiĢ ( ) Yazının altına da bütün noktalama
iĢaretlerini dizmiĢ ( ) Sonra da ( )Herkes yerine marĢ marĢ( ) ( ) demiĢ( )
DÜġÜNÜYORUZ- EĞLENĠYORUZ HEP BĠRLĠKTE SATRANÇ OYNUYORUZ
ÖNCEKĠ
DERGĠMĠZDEKĠ KIZ KULESĠNĠN HĠKAYESĠ
Yılan Hikayesi :Kralın biri çok sevdiği kızı on sekiz yaşına geldiğinde
bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir. Bunun üzerine kral
denizin ortasındaki bu kuleyi onararak kızını buraya yerleştirir. Kaderin
kaçınılmazlığını kanıtlarcasına, kuleye taze toplanan bir sepet üzüm
gönderilir. Üzümler toplanırken üzüm sepetine giren yılan burada
ortaya çıkarak , prensesin tenine süzülerek zehrini boşaltır. Kral, kızına demirden bir tabut
yaptırarak Ayasofya’nın giriş kapısının üstüne yerleştirir. Bugün bu tabutun üstünde iki delik
vardır. Yılanın, ölümünden sonra da onu rahat bırakmadığına dair hikaye anlatılır.
Türkler buraya Kız-Kulesi ismini vermişlerdir.
İSTANBUL’U TANIYORUZ
BU KULENİN ADI NEDİR ?
NEREDEDİR?
İSTANBUL’DA BİR YER.
HAKINDA NELER BİLİYORUZ?
kanatlarla
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
Günlerin Anlamı
Bir zamanlardı denir
Bugün
Dün için..
Olur ya, belki, kim bilirdir anlamı
Yarının
Bugün..
Ve bir zaman gelir, gülüp geçilir
Yarına
Dünden..
Coşkun Deniz
Hazırlayan : Mehmet Ali Koyuncu ve 2-B sınıfı öğrencileri