indir - HOSS AJANS, Uluslararası Medya ve Stratejik Araştırmalar

Transkript

EYLÜL 2015
SAYI: 80 AYLIK ULAŞTIRMA VE İLETİŞİM DERGİSİ
ÜNLÜ
İSİMLERDEN
ANKARA YHT GARI
2016’DA HİZMETE
GİRİYOR
GÜLDÜREN
KARİKATÜRLER
2023’TE TÜRKİYE’DE
350 MİLYON KİŞİ
HAVAYOLUNU
KULLANACAK
Z KUŞAĞI
NASIL OLACAK?
MOTOSİKLET
KAZALARINDA EN
SIK RASTLANAN
VAKA: KAFA
TRAVMASI
İKİ KITA
DENİZALTINDA
İKİNCİ KEZ
BİRLEŞTİ
E-POSTALARLA
BAŞA ÇIKMA
YOLLARI
DÜNYANIN GÖZÜ
BU PROJELERDE
editörden»
AHMET SELİM
[email protected]
ÜRETEN TOPLUM OLMANIN
RAHATLIĞI
baglantıNoktası
AYLIK ULAŞTIRMA VE İLETİŞİM DERGİSİ
ÜLKEMİZDE, SAĞLIK, YAZILIM, OYUN,
OTOMOTİV, UÇAK, TELEKOMÜNİKASYON, BİLİM
VE ENDÜSTRİYEL TASARIM GİBİ ALANLARDA
PEK ÇOK ÖNEMLİ İLKE VE İNOVATİF
UYGULAMALARA İMZA ATILDI.
Ülkelerin asıl amaçları dünya üretimine katkıda
bulunmaktır. Sadece tüketen bir toplum olmak, üretmeden
dünya kaynaklarını tüketmek hiçbir ülkenin arzu ettiği
bir pozisyon değildir. Şimdilerde teknolojiyi başka
ülkelerden alıyor gibi gözüken Türkiye’de aslında teknoloji
üretimi adına çok önemli gelişmeler oluyor. Araştırmaya,
öğrenmeye meraklı genç nesil, hem kendileri hem ülkeleri
hem de insanlık adına çok önemli buluşlara imza atıyor
ülkemizde.
Bu ayki kapak haberimizde; buluşları ile ülkemize gurur
yaşatan gençleri konu ettik. Bu gençler; sağlık, yazılım,
oyun, otomotiv, uçak, telekomünikasyon, bilim ve
endüstriyel tasarım gibi alanlarda pek çok önemli ilke ve
inovatif uygulamalara imza attı. 80 yaşındaki hastaları
18 yaşındaki bir gencin görüş gücüne kavuşturan lens,
5G teknolojisine yön verecek çip tasarımı, giyilebilir kalp
pili projesi hep bu gençlerin ellerinden çıktı. Detaylarını
kapak haberimizde okuyacağınız gibi bize de bu gençleri
tarihe not etmek düştü.
Dergimizde, kapak haberimiz dışında, sektörde yaşanan
birçok yeniliği bulabilirsiniz.
Eylül ayı oldukça hareketli geçecek… Tatil dönüşleri,
eğitim-öğretim döneminin başlaması, Kurban Bayramı bu
hareketliliği artıran unsurlardan. Tabi tüm bu hareketlilik
ulaşım ve iletişim araçlarının kullanımına en çok yansıyor.
Herkesin sağlıklı yollarda, sağlıklı yolculuklar etmesi, hep
iyi haberler alması temennisi ile…
Hoşçakalın…
İMTİYAZ SAHİBİ
S2 Uluslararası Medya Ltd. Şti. adına
Temel ÇETİN
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Ahmet SELİM
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Özden YORGANCI ŞEN
Haber Koordinatörü
Ahmet UTKU
Editör
Nagehan AYDIN
Muhabirler
Miray baysal, Âdem EREN, Zeki GÖKTÜRK, Ayşe MELEK,
Melike BETÜL, Uğur ADA, Hatice BERRAK
Görsel Yönetmen
Hülya VERA
Fotoğraf-Tasarım:
HOSS AJANS
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA
Grup Müdürü
Hakan ÇETİN [email protected]
SATIŞ KOORDİNATÖRÜ
Veli ORDU [email protected]
REZERVASYON
T: (0312) 417 14 15 F: (0312) 417 14 94
[email protected]
[email protected]
İDARİ İŞLER SORUMLUSU
Melike BETÜL [email protected]
BASKI T: (0312) 278 82 00 F: (0312) 278 82 30
Dumat Ofset Baskı Tesisleri Bahçekapı Mah., 2477 Sokak,
No:6 Şaşmaz-Etimesgut/Ankara
YÖNETİM YERİ:
MİTHATPAŞA CADDESİ 62/23 KIZILAY-ANKARA
www.baglantinoktasi.com.tr
www.hossajans.com
Tel: (0312) 417 14 15 / 20
Yayın Türü:
Yerel aylık süreli
ISSN: 1308-8467
Hesap No: Garanti Bankası
Meşrutiyet Şubesi 528-6299270
Basım Tarihi: 08.09.2015
04 / www.baglantinoktasi.com.tr
Elektrikten suya tüm
faturaları Cep Cüzdan’la
kolayca ödeyebilirsiniz
Vodafone
ÖDE
Uygulamayı indirmek için:
CUZDAN
9000
Fatura ödeme hizmetinden yararlanan abonelerimize hizmet bedeli olarak, fatura tutarının
%2’sine ilave 45 Kr yansıtılacaktır. Vodafone faturaları ödenirken işlem ücreti bulunmamaktadır.
Vodafone Cep Cüzdan uygulaması, Vodafone hatlı cep telefonu numarası ve banka kredi kartı veya Vodafone Cep Nakit Kart numarası eşleştirilmesi ile QR Kod ile temassız ödeme
yapma, 100’den fazla kurum faturalarını ödeme, tüm mobil operatör abonelerine para gönderme, Vodafone abonelerinden para isteme, Vodafone Faturasız aboneleri için Cep Lira
yükleme, Vodafone bireysel faturalı aboneleri için faturalarına yansıyacak şekilde paket satın alma, aboneye ait Cep Nakit Kart/Kartlarının bakiyesini görüntüleme ve kartlara ait işlem
geçmişini sorgulama ve “Biriktir Gönder” hesabında para biriktirme işlemlerinin yapılabilmesini sağlayan servistir. Uygulama iOS işletim sistemli telefonlar için Apple Store, Android
işletim sistemli telefonlar içinse Google Play’den indirilir. Uygulama ücretsizdir. Kurum listesinin değişiklik hakkı Türkiye Finans Katılım Bankası’nda saklıdır. Detaylı bilgi: vodafone.com.
tr/Servisler/Cep-Cuzdan.php
/İÇİNDEKİLER
tcdd
kapak
14
12
ANKARA YHT GARI 2016’DA HİZMETE GİRİYOR
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin:
“Avrupa’nın en modern yüksek hızlı tren garlarından biri olan Ankara
Yüksek Hızlı Tren Gar’ı 2016 yılı başında hizmete açmayı hedefliyoruz.”
havacılık
DÜNYANIN GÖZÜ BU PROJELERDE
Onlar, Türkİye’nin en dinamik ve en yenİiİkçi projelerinin mucitleri…
Dünya çapında ses getİren projelere imza atan bu Türkler, global
devlerin de yakın markajında…
sağlık
22
UÇUŞ SAYIMIZ ARTIYOR: 2023’TE TÜRKİYE’DE
350 MİLYON KİŞİ HAVAYOLUNU KULLANACAK
26
MOTOSİKLET KAZALARINDA EN SIK RASTLANAN
VAKA: KAFA TRAVMASI
Ekonomik ve sosyal açıdan gelişme gösteren Türkiye’de
son yıllarda yapılan havalimanı yatırımları ile uçuş sayısı da
her geçen yıl artıyor.
Motosiklet kazaları daha çok kafaya alınan darbelerle son buluyor. Kafa
travması geçirdiği düşünülen hastaya yapılacak ilk müdahale boynunu
sabitleyip, ona solunum kontrolünü sağlamaktır.
ünlülerle iletişim
araştırma
28
32
Z KUŞAĞI NASIL OLACAK
ÜNLÜ İSİMLERDEN GÜLDÜREN KARİKATÜRLER
Ünlü isimlerin paylaştığı komik karikatürler beğeni rekorları kırıyor.
İş dünyası önümüzdeki 10 yıl içerisinde yeni bir kuşağa kucak
açmaya hazırlanıyor. Şu anda en büyüğü 13 yaşında olan, 2003 ve
sonrası doğumlu Z kuşağı, yapılan araştırmalara ve uzmanların
gözlemlerine göre önceki kuşaklardan çok daha farklı olacak.
/İÇİNDEKİLER
haber
karayolları
38
42
İKİ KITA DENİZALTINDA İKİNCİ KEZ BİRLEŞTİ
E-POSTALARLA BAŞA ÇIKMA YOLLARI
İş analistleri, gün içinde gelen e-postaları, iş odağınızı ve
verimliliğinizi kaybetmeden nasıl yönetmeniz gerektiği ile ilgili
önemli tavsiyelerde bulunuyor.
e-ticaret
İstanbul’da iki kıta arasındaki ulaşım 100 dakikadan 15 dakikaya
iniyor. Avrasya Geçişi Projesi’nde en zorlu bölüm, planlanan
süresinden önce tamamlandı. 3.344 metre uzunluğundaki geçişle
iki kıta deniz altında birleşti.
türkçeden bi’haber
44
LÜKS MARKALARIN VİTRİNLERİ TABLETLER OLDU
Orta segment tüketicileri masaüstü bilgisayarlardan
alışverişlerini tamamlarken, spor giyim tüketicileri haftanın her
günü alışveriş yapabiliyorlar.
inovasyon
Akıllı bileklik, yüzük ya da kulaklık deyip geçmeyin. Bugün
kullandığımız pek çok ürün gelecekte hem sağlığımızı koruyacak
hem de yaşam kurtaracak.
KARAYOLLARINDAN YABANCI TERİMLERİ KALDIRALIM
Bu ayki sayımızda karayolları alanında dilimize girmiş
yabancı kelimelerden bazılarını, ‘Türkçesini kullanmak zor değil’
diyerek, ilginize sunuyoruz.
otomotiv
50
GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİLER HEM YAŞAMI
KOLAYLAŞTIRIYOR HEM DE HAYAT KURTARIYOR
46
58
ASTON MARTIN VANTAGE SERİSİ İLE FARKI FARK EDİN
Aston Martin Vantage serisi, VS Vantage modeline geniş bir
yelpazede yenİiİkler eklenerek evrim geçirmeye devam ediyor. Bu
yenİiİkler markanın başlangıç düzeyi spor arabaların dinamik
duygusunu, tarzını ve rekabetçİiİğini artırıyor
MOCG-A10007-00-5ATR
Akıllı metro sistemleri sayesinde daha
çok insan, daha az bekliyor.
Esnek tren kontrol sistemleriyle ulaşımda çıtayı yükseltiyoruz.
siemens.com.tr/mobility
Toplu taşıma kullanıcı sayısı giderek artıyor. Artan ulaşım
ihtiyacının karşılanabilmesi için esnek, gerçek yolcu
sayısına göre uyarlanan, modüler, telsiz bazlı tren kumanda
sistemi olan Trainguard MT’yi geliştirdik.
Sefer sıklığını 90 saniyeden kısa bir süreye indirebilen Trainguard MT sayesinde, hat kapasitesi ve taşınan yolcu sayısı
artırılabiliyor. Otomatik operasyon sistemi, aynı zamanda
enerji dengesini ve gecikmesiz ulaşımı optimize ediyor.
Trainguard MT ile, daha çok insanın güvenilir bir şekilde
gidecekleri yere varmalarını sağlamak için, dünyadaki
toplu taşıma operatörlerine verimli ve geleceğe uyumlu
tren kontrol sistemleri sunuyoruz.
/HABER TURU
KULLANICILARIN ÜÇTE BİRİ EŞİNİN
TELEFONUNU BİLE HATIRLAMIYOR
‘Google Etkisi’, yani bilgiyi çevrimiçinden bulmanın belleğinize
etkisinin, Kaspersky Lab tarafından gerçekleştirilen yeni bir
çalışmada önemli kişisel bilgiler ve mobil cihazlara kadar
genişlediği görüldü. Çalışmada, Avrupa’da kullanıcıların
çoğunluğunun; çocuklarının (yüzde 53), çocuklarının okullarının
(yüzde 90) ve işyerlerinin (yüzde 51) telefonları dâhil kritik telefon
numaralarını ezbere bilmediklerini ortaya koydu. Yaklaşık üçte biri
eşinin telefon numarasını hatırlayamıyor; 10 - 15 yaş aralığında on
kişiden dördü ev telefon numarasını unutuyor.
FACEBOOK’TAN YENİ REKOR:
24 SAATTE 1 MİLYAR KULLANICI!
Aynı günde 1 milyardan fazla kişinin kullandığı sosyal
paylaşım platformu, bu sayede kendi rekorunu da kırmış
oldu. Konuyla ilgili bir açıklamam yapan Facebook
kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg, söz konusu rekorun
Pazartesi günü kırıldığını belirtti. Zuckerberg rekor ile ilgili
kişisel Facebook sayfası üzerinden yayınladığı mesajda,
“İlk defa böyle bir seviyeye ulaştık. Bu bütün dünyayı
bağlamamızın başlangıcı.” değerlendirmesinde bulundu.
Facebook’un ikinci çeyreğe ilişkin finansal sonuç
bildiriminde Facebook’un günlük aktif kullanıcı sayısının
968 milyon olduğu açıklanmıştı.
MOBİL REKLAM REKOR KIRDI
IAB Avrupa, IAB Amerika ve IHS Technology’nin yaptığı ortak
araştırmaya göre global mobil reklam yatırımları yüzde 64,8
büyüyerek 2014 yılında 24 milyar avroya ulaştı. Mobil gösterim
bazlı reklamlar 11,4 milyar avro ile ilk defa mobil arama
harcamalarını geride bıraktı. Kuzey Amerika yıllık yüzde 77 ile
en yüksek büyümeyi kaydetti. Avrupa’nın global mobil reklam
yatırımlarındaki payı 4.0 milyar avro ile yüzde 16,6 oldu.
MÜSLÜMANLARIN SEYAHATTE
TERCİHİ 2015’TE DE TÜRKİYE
MasterCard ve CrescentRating Müslüman ülkelerdeki
turistlerin seyahat tercihlerini araştıran yıllık raporu
yayımladı. Müslüman turist segmentinin küresel
turizmde giderek artan ağırlığına
vurgu yapan “Müslümanların
Seyahat Tercihleri Endeksi”
raporunda 100 hedef şehir birçok
kriter açısından değerlendirildi.
Araştırmaya göre Malezya ve
Türkiye Müslüman tatilciler için en
çok tercih edilen ülkeler.
/HABER TURU
ÇANTAYA SIĞAN 3 KİLOLUK ARABA
Japon şirketi Cocoa motors, el çantasına sığan 3 kiloluk bir
“araba” üretti. “Walkcar” adı verilen araba, dizüstü
bilgisayar boyutlarındaki ince bir alüminyum tablete monte
edilmiş dört teker ve elektrikli motorlarından oluşuyor.
Ağırlık verilen nokta değiştirilerek kumanda edilen araba
saatte 10 kilometreye kadar hız yapabiliyor ve bir şarjla 12
kilometre mesafe kat edebiliyor. Üç saatte şarj edilen
walkcar, küçük kaldırımlar ve hafif yokuşları çıkabiliyor.
2016 baharında piyasaya sürülmesi beklenen Walkcar 120
kiloya kadar olan kişileri taşıyabiliyor.
ELEKTRİKLİ OTOMOBİLİ ŞARJ EDEN YOL
İngiltere, elektrikli otomobillerin otoyolda ilerlerken kablosuz olarak
şarj edilebilmesini sağlayacak bir “elektrikli yol projesi” üstünde
çalışılıyor. Sistemin uygulanabilirlik çalışmaları yapıldı. Şimdi teknoloji
şirketlerinden, trafiğe kapalı yollarda yapılacak denemeler için teklif
alınacak. Sistem yolun altına döşenen elektrik kabloları sayesinde
çalışıyor; kablolar elektromanyetik alan yaratıyor, araçların içindeki
bir bobin de bunu elektriğe dönüştürüyor. İngiliz Karayolları’ndan bir
yetkili ‘hedefin 2016-2017 gibi trafiğe kapalı yollarda deneme
yapmak’ olduğunu belirtti. Karayolları Müdürlüğü, üstlenici bir firma
bulduktan sonra projeyle ilgili daha çok detay verileceğini açıkladı.
1,5 yıl sürecek denemenin ardından sistemin trafiğe açık yollarda da
deneneceği bildiriliyor.
INSTAGRAM TEK TİP KARE
FOTOĞRAF UYGULAMASINA
SON VERİYOR
Instagram, yalnızca kare fotoğraf paylaşma özelliğini
değiştiriyor ve uygulamaya portre ve manzara
çekimleri için iki farklı boyut ekliyor. Mobil fotoğraf
paylaşım uygulaması Instagram yayımladığı blog
yazısında gidilen değişiklik için şu ifadeleri kullandı:
“Kare kadraj bizim kimliğimizin her zaman bir
parçasıydı ve öyle olmaya devam edecek. Bununla
beraber, anlatmak istediğiniz görsel hikâye her zaman
önce gelmeli. Biz de anlarınızı istediğiniz şekilde
paylaşabilmenizi daha basit ve eğlenceli hale
getirmek istedik.”
TÜRKİYE’NİN İLK ÇİP FABRİKASINA DESTEK
ASELSAN ve Bilkent Üniversitesi ortaklığında çalışmaları
sürdürülen Türkiye’nin ilk çip fabrikasında yılda 28 bin 800
galyum nitrat transistörlü tümleşik devre üretilecek. Fabrika
için 60 milyon 908 bin liralık yatırım yapılacak. Üretim
sürecinde kullanılacak makina ve teçhizatların ithalatına 12
milyon 595 bin 308 dolar ödenmesi öngörülüyor. Türkiye’de
teknolojinin ve teknolojiye dayalı sanayilerin gelişimi
açısından son derece önemli bir rol üstlenecek tesis, teşvik
mekanizmalarıyla desteklenecek. Söz konusu yatırım için
yüzde 90 vergi indirimi uygulanacak, yüzde 50 yatırım katkısı
sağlanacak. Tesis üzerindeki vergi yükü de büyük oranda
ortadan kalkacak. Fabrika, KDV istisnası ve Gümrük Vergisi
muafiyetinden yararlanacak.
eylül 2015 /11
/TCDD
ANKARA YHT GARI
2016’DA HİZMETE GİRİYOR
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin: “Avrupa’nın en modern
yüksek hızlı tren garlarından biri olan Ankara Yüksek Hızlı Tren Gar’ı 2016 yılı başında
hizmete açmayı hedefliyoruz.”
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun
Bilgin, Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nda incelemelerde
bulunarak, garla ilgili kamuoyunu bilgilendirdi. Yap
İşlet Devret (YİD) modeliyle ihale edilen Ankara YHT
Gar’ın durumu hakkında yetkililerle görüşen Bakan Bilgin,
özgün mimarisi, yolcu kapasitesi, barındırdığı sosyal ve
kültürel donatılarıyla Ankara YHT Gar’ı Ankara ve Türkiye
için önemli projelerden biri olarak gördüklerini ifade etti.
ile bağlantılı olan garın, Ankara raylı sistemin merkezi haline
geleceğini söyledi.
Bilgin, yüzde 54’ü tamamlanan YHT Gar’ın 2016 yılı başında
hizmete girmesinin hedeflendiğini belirterek, “Günde 20
bin yolcu kapasitesi, 4 yıldızlı otel, restoranlar, kafeler,
dinlenme salonları, büfeler ve bin 255 araçlık kapalı otoparkı
ile Avrupa’nın en modern yüksek hızlı tren garlarından biri
olacak.” dedi.
YÜZDE 54’Ü TAMAMLANDI
Toplam 178 bin metrekare kapalı alan ve 7 kattan oluşacak
YHT Garı’nda 3 adet peron ve 6 adet hızlı tren hattı olacağını
belirten Bilgin, Ankaray, Batıkent Metrosu, Başkentray,
Sincan Metrosu, Keçiören Metrosu ve Havaalanı Metrosu
TARİHİ ANKARA GAR’I HİZMETİNE DEVAM EDECEK
Bakan Bilgin, yeni YHT Gar inşa edilirken mevcut gar binası
ve etrafındaki tesislerin tarihe duyarlı planlama yaklaşımı
ile korunduğunu, mevcut garın konvansiyonel hatlarda aynı
hizmeti vermeye devam edeceğinin altını çizdi. Feridun Bilgin
/TCDD
Akşehir yakınlaştı
Genel Müdür Yıldız yazısında ayrıca kombine
taşımacılık ve çevre dostu kampanyası ile
ilgili de bilgilendirme yaptı: “Yüksek hızlı ve
hızlı demiryolu ağları genişlerken bu hatlara
bağlantılı kombine taşımacılık da
yaygınlaşıyor. En son, Konya-Akşehir
arasında (DMU+YHT) kombine taşımacılık
başlatarak seyahat süresini 2 saat 27
dakikaya düşürdük, Akşehir’imizi
yakınlaştırdık.”
Çevre dostu kampanya
“Yapım maliyeti ucuz, kullanım ömrü uzun,
petrole bağımlı olmayan çevre dostu
demiryolu sisteminin yaygınlaşması çevre
dostu alışkanlıkları da geliştiriyor. Bu
kapsamda, ‘Tren Yolunda Bisikletim
Yanımda’ kampanyası ile bisiklet severlerin
trenlerde bisikletlerini ücretsiz
taşımalarını sağladık.”
ayrıca şunları söyledi: “Ankara-Eskişehir, Ankara- İstanbul,
Ankara-Konya ve İstanbul-Konya arasında hizmet veren YHT
hatlarında bugüne kadar 20 milyondan fazla yolcu seyahat
etti. Ülkemizin dört bir tarafını hızlı tren ağları ile örmek için
gece- gündüz çalışmalarımız devam etmektedir. Ankara
merkezli olarak inşa edilen bu hatların hizmete girmesiyle
artan yolcu talebi, modern mimarisi ve her türlü sosyal ve
kültürel donatılara sahip Ankara YHT Gar ile karşılanacaktır.”
AVRUPA’NIN EN MODERN YHT GARLARI TÜRKİYE’DE
İNŞA EDİLİYOR
TCDD Genel Müdürü Ömer Yıldız ise konu ile ilgili olarak Raillife
dergisi için şu yazıyı kaleme aldı: “Ankara merkezli olarak
ülkemizin batısından doğusuna kuzeyinden güneyine doğru
genişleyen yüksek hızlı ve hızlı demiryolu hatlarının geçtiği her
kent, her ilçede adeta bayram havası esiyor, yeni bir yaşam
biçimi oluşuyor. Bu yeni yaşam biçimi, yeni YHT garlarının da
inşasını zorunlu kılıyor. Kentlerin kalbi haline gelen garların,
yolcuların seyahatleri sürecindeki ihtiyaçlarını karşılayacak
şekilde yapılandırılmasının yanı sıra cazibe merkezi olması da
amaçlanıyor. Bu özellikleri barındıran ilk YHT Gar Ankara’da
inşa ediliyor. Ankara’nın yeni yaşam merkezi olmaya hazırlanan
Yeni Ankara YHT Garı’nın yüzde 54’ü tamamlandı. Halen
günde yaklaşık 11 bin 500 kişiye hizmet veren Tarihi Ankara
Garı’nın yanında inşası devam eden YHT Gar, 2016 yılının başı
itibariyle hizmete girmesi planlanıyor. Gar, özgün mimarisi
ve barındırdığı sosyal ve kültürel donatılarıyla Avrupa’nın en
modern hızlı tren garlarından biri olacak.”
eylül 2015 /13
/KAPAK
DÜNYANIN GÖZÜ
BU PROJELERDE
Onlar, Türkİye’nİn en dİnamİk ve en yenİlİkçİ projelerİnİn mucİtlerİ…
Dünya çapında ses getİren projelere İmza atan bu Türkler, global
devlerİn de yakın markajında…
[ SELİN AKGÜN ]
Türkiye, artık sadece hazır giyim, tarım ya da inşaat
gibi lokomotif sektörlere yönelik yenilikçi hamleleriyle
öne çıkmıyor. Sağlık, yazılım, oyun, otomotiv, uçak,
telekomünikasyon, bilim ve endüstriyel tasarım gibi
alanlarda pek çok önemli ilke ve inovatif uygulamalara da imza
atılıyor. 80 yaşındaki hastaları 18 yaşındaki bir gencin görüş
gücüne kavuşturan lensin Türkiye’de tasarlanması, Türk
oyun tasarımcılarının imzasını taşıyan oyunların Amerika’daki
oyunseverlerin beğenisine sunulması, Türk kurumsal yazılım
şirketlerinin global arenada da liderliğe oynaması, Avrupa’nın
ilk ve tek kişiye özel jant üreticisinin yine bir Türk markası
olması, 5G teknolojisine yön verecek çip tasarımlarını iki Türk
gencinin gerçekleştirmesi ya da giyilebilir kalp pili projesinin
Türk bir bilim kadınına ait olması, bu durumun en önemli
ispatı… Türkiye’nin adını dünyaya en başarılı şekilde duyuran
projeleri Bağlantı Noktası için araştırdık…
/KAPAK
YERLİ OTOMOBİL VOLKICAR, OTOMOTİV
DEVİ İTALYA’DA
Üretimine 2011’de Türkiye’de başlanan ve bugüne
kadar 107 adet üretilen Türk otomobili Volkicar,
İtalya ile birlikte 7 ülkeye ihraç edilmeye başlandı.
Volkan Işık’ın tasarladığı bu konsept otomobile Brisa’nın
lastik markası Lassa da destek oluyor. İtalya’ya satılan
iki adet Volkicar, özel bir anlaşma ile ses getirecek bir
projede yer aldı. Avrupalıların ‘Ölüm Dönüşü’ adını verdiği
gösteride başrol kapan Volkicar, 18 metre yüksekliğindeki
çelik konstrüksiyon üzerinde, 360 derece dönerek yaptığı
gösterisiyle izleyenlerin yüreklerini ağızlarına getiriyor.
Volkicar, bu gösteri ile eğlence sektörü kulvarında yeni
bir çığır açtı. Küçük yapısı ve sevimli tasarımı, eğlenceli
ve kıvrak sürüş dinamikleri, güçlü ve ilgi uyandıran sesi
ile Volkicar, şov dünyasının da tercih ettiği bir otomobil
olmaya başladı. İtalya’nın Ravenna şehrindeki eğlence
parkını yılda 1 milyon 600 bin kişi ziyaret ediyor. Volkicar’ın
başrolde olduğu gösterinin 800 binden fazla otomobilsever
tarafından izlenmesi bekleniyor. Otomobille yapılan
gösteriler içinde oldukça zorlu kabul edilen şov, şimdilik
sadece İtalya’da yapılıyor.
eylül 2015 /15
/KAPAK
TÜRK KATARAKT
LENSİ İLE
DÜNYA ÇAPINDA BİR İLKE
İMZA ATILDI
Göz bilimi alanında hizmet veren VSY Biotechnology;
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından
onaylanan Türkiye’nin ilk ve tek biyoteknoloji Ar-Ge
Merkezi’nde geliştirdiği Acriva Reviol Tri-ED lensleri ile
dünyada bir ilki gerçekleştirdi. Türk katarakt lensi Acriva
Reviol Tri-ED, 80 yaşındaki hastaları bile 18 yaşındaki görüş
gücüne kavuşturuyor. Tri-ED, göz kusurlarını düzelterek;
uzak-orta ve yakın mesafelerde kesintisiz, sürekli görüş
imkânı sağlıyor. Tri-ED ile yapılan klinik çalışmalar da
bu üstün teknolojinin başarısını gözler önüne seriyor.
Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Katarakt ve Refraksiyon
Cerrahisi Birim Başkanı Dr. M. Necdet Cinhüseyinoğlu,
Türkiye’de Tri-ED’i hastalarında uygulayarak sonuçları
kaydetti. Tri-ED uyguladıkları hastaları belirli aralıklarla
takip ettiklerini, bu süre zarfında uzak-yakın görme,
kontrast duyarlılık testlerini yaptıklarını belirten. Dr.
Cinhüseyinoğlu, “Acriva Reviol Tri-ED uygulamasının
ardından, düzenli olarak hastalarımın kontrollerini yaptım.
Hastalarımda gerçekleştirdiğim testlerden olumlu
sonuçlar aldıktan sonra Tri-ED’in çok iyi bir lens olduğuna
karar verdim. Sürekli görüş devamlılığı arz eden bu
lenslerin diğer lenslere göre iyi olduğunu fark ettim. TriED tüm katarakt hastalarına gerekiyor. Çünkü kimsenin,
‘ben biraz daha az görsem…’ deme lüksü yok. Böylesine
üstün bir teknolojiye sahip olan lensin Türkiye’de
üretilip dünyaya satılmasından dolayı gurur duyuyoruz.”
yorumunda bulunuyor.
YERLİ YAZILIM
ÜRÜNLERİNİ
ULUSLARARASI PAZARA SUNACAK
2004 yılında üç mühendis arkadaş tarafından kurulan
ve bugün Türkiye’nin en büyük kurumsal yazılım
sağlayıcılarından birine dönüşen Etiya, artık gözlerini
dünyaya çevirdi. Etiya, 500’ü aşkın Türk mühendisten oluşan
ekibiyle Türkiye’nin IT alanındaki en büyük güçleri arasında
yer alıyor. 2023 hedeflerinin başına ‘global pazarın da lider
şirketi’ olmayı yerleştiren Etiya, bu doğrultudaki en önemli
adımını attı ve Etiya International’ı kurduğunu açıkladı.
Şirketin CEO’luk görevi ise telekom sektörünün tanınan
isimlerinden Chun Ling Woon’a verildi. Woon, özellikle
operasyon destek sistemleri (OSS) ve iş destek sistemleri
(BSS) alanında dünyanın en önemli uzmanlarından biri
olarak değerlendiriliyor. Büyük veri analitiği, CRM (müşteri
ilişkileri yönetimi), ürün kataloğu, satış ve sipariş yönetim
sistemleri konusunda pazar liderliğini bırakmayan şirket,
geliştirdiği ürünler ve kazandığı ödüllerle de dünya liderleriyle
global arenada boy ölçüşüyor. Artık globaldeki faaliyetlerini
artıracaklarını ve dünya devleriyle bu pazarda rekabet
edeceklerini vurgulayan Etiya Kurucu Ortağı Aslan Doğan,
“Her şey hayal etmekle başlar. Biz rakiplerimize bakarak,
neleri yapamadıklarını ve farkın nerede yaratılması gerektiğini
gördük. Stratejik, ileriye bakan, planlama yapan, uluslararası
şirket olma vizyonuyla hareket etme prensibimizden
vazgeçmedik. Yenilikçi, kolay uygulanabilir, esnek ve uygun
maliyetli çözümlerimiz bugün bizi global rakiplerimizden
ayrıştırıyor. Etiya International olarak Türkiye’nin yanı sıra tüm
globalde de bu gücümüzü ortaya koyacağız. Bu konuda ilk
yatırımımız Singapur’ta açtığımız ofis olmuştu. Bu ofisle Etiya
tüm Uzak Doğu’ya hizmet sunan bir firmaya dönüştü. Şimdi
bunun bir adım ötesine geçiyor ve Etiya International ile tüm
dünyaya hizmet sunmayı hedefliyoruz. Öncelikli hedefimiz
ise bu yeni yapılanmamızla APAC, CIS ve Kuzey Amerika ile
Amerika’nın öncü şirketleri arasında yer almak.” diyor.
/KAPAK
AVRUPA’NIN İLK VE TEK KİŞİYE ÖZEL
JANT ÜRETİCİSİ
Yüzde 100 Türk sermaye ile kurulan ve kendi öz
sermayesi ile büyümeye devam eden GYR Wheels,
dünya jant sektöründe gelecek vaat eden markalar
arasında yer alıyor. Avrupa’nın ve Asya’nın ilk ve tek
kişiye özel jant üreticisi olarak öne çıkan GYR Wheels
LuxuryAlloys; ürünlerini F 16 uçaklarının imalatında
kullanılan malzeme ile hazırlıyor ve kazalarda oluşabilecek
hasarların minimuma inmesini sağlıyor. Dünya normlarının
çok üzerinde bulunan Türk Standartları Enstitüsü’nün
(TSE) onayıyla üretilen GYR jantlar hava kaçağı, viraj,
yorulma ve darbe testi gibi birçok özel testten geçiyor.
GYR Wheels, 2015 sonuna kadar 500 takım jant
üretimine ulaşmayı hedefliyor. Markanın 2016 hedefi
ise 1000 takımı aşıp 30 milyon TL ciroya ulaşmak. GYR
Wheels LuxuryAlloys’a gelen jant taleplerinde bakılan
ilk unsur; otomobilin motor gücü, ağırlığı ve büyüklüğü
oluyor. Bu ölçüler alındıktan sonra kişinin istediği model
doğrultusunda otomobile uygun olan tasarım hazırlanıyor.
Kişiler janta bazen isimlerini yazdırmak istiyor, bazen de
jantın altın kaplama olmasını talep ediyor. Dubai ve Los
Angeles’tan gelen ‘Rulet Jant’ talebi ise GYR Wheels’e
gelebilecek her türlü talebin, güvenlik koşulları dâhilinde
hayata geçirilebileceğinin bir göstergesi… GYR Wheels
çapı 19 inçten 24 inçe; genişliği 8.5 inçten 12 inçe kadar
tüm tüketicilerin isteklerine cevap verebiliyor. Üstün
uçak teknolojisinde (F16 uçaklarının yapımında) kullanılan
6061-T6 ısıl işlemli ekstrüzyon alüminyum ise kazalarda
oluşabilecek hasarları minimuma inmesine destek
sağlıyor. GYR Wheels LuxuryAlloys Dizaynır’ı Recep
Küçükhüseyin, “2013’ten bu yana Avrupa ve Asya’da
önemli bir ilke imza atarak kişiye özel forget jant imalatı
yapıyoruz. Jantlarda kullanılan standart malzemelerin
aksine, en iyi ürünü sunabilmek için, en iyi malzeme olan
6061-T6 ısıl işlemli ekstrüzyon alüminyum kullanıyoruz.
Bu alüminyum alışım, jantlarımızda mümkün olan en hafif
ağırlığı ve maksimum bütünlüğü sağlıyor. Özelliklerine göre
birçok sınıfa ayırdığımız jantlarda etkileyici tasarımlar göz
dolduruyor. Diskleri soğutmak için tasarlanan jantlardan
yüksek performans sağlamak için tasarlanan jantlara, el
yapımı jantlardan büyük mücevher jantlara kadar araçların
fonksiyonlarına katma değer katacak birbirinden farklı
çeşitlerimiz bulunuyor” diyor.
eylül 2015 /17
/KAPAK
MÜTHİŞ KEŞFİ
‘SIVI METAL’İ
APPLE SATIN ALDI
Dr. Atakan Peker, ABD’deki doktora çalışması
sırasında normal metalden daha dayanıklı ‘sıvı metal’i
buldu. Sıvı metalin gelecekte cep telefonu başta
olmak üzere birçok alanda devrim yaratması bekleniyor.
Sıvı metal çok güçlü ve aşınmaya çok dayanıklı yeni bir
alaşım. Dünyada büyük ses getiren bu teknolojiyi ise Apple
satın aldı. Sıvı metalin en önemli farkı ise teknolojinin her
alanında kullanılabilecek devrimci bir malzeme olması.
Peker, bu keşfi hakkında şu bilgileri veriyor: “Sıvı metalin
ilk buluş ve geliştirme aşamaları CALTECH’de (Kaliforniya
Teknoloji Enstitüsü) doktora çalışmalarını yaparken
oldu. Alaşım formülünü optimize etmek için 30’a yakın
değişik element kullanarak binden fazla alaşım ürettim.
Daha sonra özel bir şirkete katılarak bu malzemenin yeni
üretim teknikleri ve uygulama alanları üzerinde çalışmaya
başladım. Apple eski şirketimle bir anlaşma yaparak, bu
malzemenin elektronik ürünlerde kullanımı ve üretimi ile
ilgili patentlerin lisansını aldı. Bu şekilde sıvı metali kendi
ürünlerinde ayrıcalıklı olarak kullanma imkânına kavuştu.”
Peker, şu anda yüksek performanslı malzeme ve alaşım
geliştirilmesi, bunların üretim teknikleri ve uygulama
alanları üzerine projeler tasarlıyor.
TÜRK OYUNU
‘SON KORSAN’
AMERİKA’YI FETHEDECEK
Türkiye’de tamamen yerli kaynaklar ile geliştirilen,
kayıtlı 2 milyondan fazla kullanıcısı bulunan Son Korsan
oyununun geliştiricisi Consala Games, oyunu farklı
kıtalara taşıma kararı alarak lokalizasyon çalışmalarına hız verdi.
Şirket ilk etapta Amerikalı oyunculara gerçek bir korsanlık
deneyimi yaşatmayı hedefliyor. Consala Games’in savaş ve
strateji oyunu Son Korsan, 2015’in son çeyreğinde Amerika’ya
açılıyor. 2008’de Türk yazılımcılar tarafından kurulan Consala
Games’in geliştirdiği oyunlar, Türkiye başta olmak üzere birçok
ülkedeki oyunculardan yoğun ilgi görüyor. Merkezi İstanbul’da
olan şirketin yapımcılığını ve yayımcılığını yaptığı MineFight,
Son Korsan ve Novagun oyunları yalnızca web üzerinden
değil, aynı zamanda Facebook, iOS ve Android gibi platformlar
üzerinden de oynanabiliyor. Rakiplerinden teknolojik olarak da
ayrılmayı başarmış bir oyun olan Son Korsan’a yurt dışındaki
oyunculardan gelen yoğun ilgiyi de dikkate alan Consala Games,
bu oyunculara kendi dillerinde daha kaliteli bir hizmet sunmaya
amaçlıyor. İlk etapta Son Korsan ile ABD pazarına giriş yapacak
olan Consala Games, diğer oyunlarını da bu pazara getirmeyi
planlıyor. Çok sayıda oyun içi görev, zengin içerik ve PvP modu
ile oyunculara gerçek korsanlık deneyimi yaşatan Son Korsan
oyununda, oyunseverler Osmanlı dönemini yaşama şansını
bulabiliyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın haritasına ait parçaları
toplayarak bir hazine macerasına atılan oyuncular, 5vs5 MOBA
(Multiplayer Online Savaş Arenası) arenasında rakiplerine karşı
boy gösteriyor, karşılarına çıkan rakip oyuncuları denizin derin
sularına gönderebiliyor, ticaret yaparak akçe kazanabiliyor
veya Deathmatch (ölüm haritası) haritasında rakip oyuncularla
kozlarını paylaşarak çeşitli ödüller kazanabiliyor.
/KAPAK
YERLİ UÇAK İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI
Uzun yıllardır hayali kurulan ‘yerli uçak’ gerçek oldu.
Yolcu uçakları, milli imkânlar kullanılarak Türkiye’de
üretilecek. ‘Bölgesel Uçak Projesi’ kapsamında
üretilecek uçaklar Türk havacılık ve uzay sanayinde yeni
bir sayfa açıyor. Türkiye’de üretilen uçakların hem ülke
ihtiyaçlarını karşılaması hem de tüm dünyaya pazarlanması
hedefleniyor. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı’nın koordine ve himayesinde başlatılan ve
Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yürütülen
‘Bölgesel Yolcu Uçağı’ projesi ile Türk havacılık sanayisinde
önemli seviyede teknolojik yetkinlik kazanılacak ve iş gücü
istihdamı sağlanacak. Savunma Sanayii İcra Komitesi
tarafından ana yüklenici olarak görevlendirilen STM
Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM)
ile ABD’de Eren ve Fatih Özmen çiftinin sahibi olduğu
Sierra Nevada Corporation (SNC) arasında bir mutabakat
imzalandı. STM, Savunma Sanayii Müsteşarlığı iştiraki
olarak, Milli Gemi Projesi (MİLGEM) başta olmak üzere,
hayata geçirilmiş çok sayıda önemli projenin yüklenicisi
konumunda Türk savunma sanayine hizmet veriyor. Fatih
Özmen-Eren Özmen çiftinin sahip olduğu SNC firması,
3 bini aşkın çalışanıyla havacılık ve uzay alanında 50 yılı
aşkın bir süredir sistem entegratörü ve elektronik sistem
sağlayıcısı konumuyla Amerika’da faaliyet gösteriyor. Bu
iki önemli firmanın iş birliği sonucunda, tamamen özgün
olarak tasarlanıp geliştirilecek olan 60-70 yolcu kapasiteli
milli uçağımız TRJ-628, 2023 yılına kadar göklerde
olacak. Söz konusu proje ile ülkemiz, tüm fikri ve sınai
mülkiyet hakları kendine ait olacak şekilde küresel ölçekte
pazarlanabilir özgün uçaklara sahip, dünya sivil havacılığının
önemli aktörlerden biri haline gelecek. Bölgesel milli
uçağımız TRJ-628’e giden yolda süreci hızlandırmak
amacıyla, halen çeşitli ülkelerde aktif olarak kullanılmakta
olan 32 kişilik bir uçak modernize edilerek, TRJ-328 ve
T-328 adıyla Türkiye’de kurulacak bir tesiste üretilecek.
Teknoloji transferi yapılarak üretilecek jet ve turboprop
(pervaneli) motor seçenekli bu uçakların da tüm fikri ve
sınai mülkiyet hakları ülkemize ait olacak.
eylül 2015 /19
/KAPAK
3D KOL ATELİ İLE KIRIKLAR ARTIK
ÇOK DAHA ÇABUK
İYİLEŞECEK
Hayal edilebilen her şeyi nesne olarak ortaya çıkarabilen
ve girişimcilere sınırsız bir kazanç dünyasının kapısını
açan 3 boyutlu baskı teknolojileri, insan sağlığı için
de aktif olarak kullanılmaya devam ediyor. Bu doğrultuda
ödüllü uluslararası tasarımcı Deniz Karaşahin, kırık
tedavisinde kullanılmak üzere kişiye özel tasarladığı kol
alçısı modeli ‘Osteoid Medical Cast’ ile kırık kemiklerin en
büyük sıkıntılarından olan alçıya 3D ile çözüm getiriyor. DK
Design ve Osteoid’in kurucusu olarak öne çıkan Karaşahin’in
geliştirdiği kol ateli; cildin nefes almasına, yıkanabilmesine ve
kaşınabilmesine olanak sağlıyor. Atelin yapım aşamasında
önce kol taranıyor. Bilgisayar programında alçının kola tam
uyum sağlaması için yerleştirmeler yapılıyor. Bir algoritma
programı sayesinde de aradaki delik oranları belirleniyor.
Tüm hesaplamalar nedeniyle alçı kişiye özel tasarlanıyor.
Atel üzerinde düşük aralıklı ultrasonik dalgalar ile demir
dokusunu uyaran ve daha hızlı toparlanmasını sağlayan bir
metot bulunuyor. Rahatça deriye temas sağlayabilen bu
sinyallerle tedaviye günde 20 dakika yetiyor. Kemik yüzde 40
oranında daha kolay iyileşiyor. A’Design Award yarışmasında
‘Osteoid atel’ projesiyle altın ödül alan Karaşahin, tasarladığı
kol ateliyle ultrasonik titreşimlerin kırık bölgeye temasını
sağlayarak iyileşme oranını yüzde 80 hızlandırıyor. Sağlık
alanında büyük yenilik olan ve 4 ayda tamamlanan tasarım
ile alçının üzerinde bulunan delikler, kişinin yaşadığı kaşıntı
ve kötü koku gibi sorunları da ortadan kaldırıyor.
GİYİLEBİLİR KALP
PİLİNİN MUCİDİ
Harvard Üniversitesi’nin Genç Akademi Üyeliği’ne
seçilen ilk Türk olarak öne çıkan Canan Dağdeviren,
büyük bir başarıya imza attı. Giyilebilir kalp pilinin
mucidi olan Dağdeviren, adını Massachusetts Institute
of Technology’deki (MIT) bilimsel araştırmalarla duyurdu.
Bu çalışmalarıyla Forbes’un ‘30 yaşından küçük 30
bilim insanı’ listesine giren Dağdeviren, 7’nci sırada yer
aldı. Dağdeviren’in kalp için ürettiği çip, kalp atışlarının
oluşturduğu enerjiyi elektriğe dönüştürerek çipi devamlı
şarj ediyor ve bataryaya ihtiyaç duymadan çalışabiliyor.
Kalp, diyafram ve akciğerlerin hareket enerjisini, elektrik
enerjisine dönüştürerek, aynı zamanda depolama
yeteneğine sahip bir aygıt geliştiren ve ona ‘giyilebilir kalp
pili’ adını veren Dağdeviren, vücut içine yerleştirilebilen bu
aygıtı incecik bir film tabakasına benzetiyor. Dağdeviren’i
bu projeye yönlendiren en önemli neden ise dedesini
kalp yetmezliği nedeniyle kaybetmesi olmuş. Daha 5
yaşında bir çocukken, ‘dedemin öldüğü yaşa gelene kadar
mutlaka bir şey yapacağım, kalbi yetmeyen insanları
kurtaracağım’ diyen Dağdeviren, bu amacına ‘giyilebilir
kalp pili’ çalışmasıyla ulaştı.
/KAPAK
5G TEKNOLOJİSİNE YÖN VERECEK
ÇİP TASARIMLARIYLA ÖNE ÇIKIYORLAR
Sabancı Üniversitesi Elektronik Mühendisliği
Bölümü mezunu olan Tolga Dinç ve Samet Zihir,
5G ve ötesindeki kablosuz iletişim teknolojileri
alanında çığır açacak çip tasarımlarıyla öne çıkıyor.
Dinç ve Zihir bu alanda fonksiyonellik ve
güç özellikleri ile ulaşılabilecek en yüksek
performansa sahip devreleri tasarladı.
Dinç ve Zihir’in geliştirdiği bu devreler,
günümüzdeki en yüksek mobil
iletişim standardı 4G/LTE nin bir
sonraki adımı olan 5G teknolojisinin
çalışma frekansı olacağı tahmin
edilen 60GHz’de çalışıyor. Bu
yüksek frekans 5G standardı ile HD
kalitesindeki videoları bir saniye içinde
cep telefonumuza indirebileceğiz. Ayrıca
bu teknoloji ile günümüzde kullanılan çok
yüksek maliyete sahip sistemler çok daha ucuz
ve yüksek performanslı sistemler ile değiştirilebilecek.
Samet Zihir, bu alanda ulaşılabilecek en fonksiyonel
ve en yüksek güce sahip devreyi tasarladı. Bu çalışma
ile silikon teknolojisiyle tasarlanabilecek sistem
büyüklüğünün ve kompleksitesinin ulaşabileceği
boyutlar tüm dünyaya gösterilmiş oldu. Tolga Dinç
ise dünyanın aynı frekansta, aynı anda veri
alıp gönderebilen ilk çipini tasarladı. Son
birkaç yıldaki araştırmalar her ne kadar
bunun mümkün olduğunu gösterse
de şu ana kadar bunu başarabilen
bir çip, 3G/4G/LTE frekanslarında
bile tasarlanamamıştı. Şu anda
Columbia
Üniversitesi’nde
doktorasına devam eden Tolga
Dinç, projesi hakkında şu yorumda
bulunuyor: “2020 yılına kadar 5G
teknolojisinde kablosuz teknoloji
kapasitesi ihtiyacı 1000 katına
çıkacak.” University of California-San
Diego’da doktorasına devam eden Samet
Zihir ise, “Projemiz 3-4 yıl içerisinde milyonlarca
insanın cebinde ve evinde kullanacağı teknolojilere
katkı sağlayacak.” diyor.
eylül 2015 /21
/HAVACILIK
/HAVACILIK
UÇUŞ SAYIMIZ ARTIYOR:
2023’TE TÜRKİYE’DE
350
MİLYON
KİŞİ
HAVAYOLUNU KULLANACAK
Ekonomik ve sosyal açıdan gelişme gösteren Türkiye’de son yıllarda yapılan havalimanı
yatırımları ile uçuş sayısı da her geçen yıl artıyor.
[ NİL DEMİRCİLER ]
Türkiye’de havalimanı sayısı her geçen yıl artıyor.
İstanbul’da inşa edilen 150 milyon yolcu kapasitesi
ile dünyanın en büyük havalimanı olması beklenen
3. Havalimanı’nın da faaliyete geçmesi ile birlikte
Türkiye’deki uçuş sayısı daha da artacak. 2023 yılında
Türkiye’de 350 milyondan fazla kişinin havayolunu
kullanması da bekleniyor. Krizlere rağmen hızlı bir büyüme
içinde olan havacılık sektörü, önümüzdeki dönemde daha
da büyüyerek çok daha fazla insana hizmet verecek.
eylül 2015 /23
/HABER
3. Havalİmanı’nın özellİklerİ
• 165 yolcu köprüsü
• 500 uçak kapasitesi
• 4 terminal binası
• 8 kontrol kulesi
• 6 pisti
• 16 taksi yolu
• 70 bin araçlık otopark
• KDV dâhil en yüksek teklif 26.1 milyar €
• 3. havalimanının yapım maliyeti 10.2 milyar €
• Havalimanı yapılacak alanın büyüklüğü 76.5
milyon m2
• 4 etabın toplam yıllık yolcu kapasitesi 150 milyon
• 3. havalimanı apron büyüklüğü 6.5 milyon m2
• İlk etapta, yıllık yolcu kapasitesi 80 milyon
• Günlük yolcu kapasitesi 411 bin
• 3. havalimanının işletme süresi 25 yıl
• Havalimanında çalışacak kişi sayısı: 120 bin
55 HAVALİMANI
Türkiye genelinde 55 havalimanı faaliyet gösterirken bu yılın
ilk yarısında 81 milyon yolcu havalimanlarından hizmet aldı.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün
Haziran ayı uçak, yolcu ve yük trafikleri verilerine göre,
Türkiye geneli havalimanlarından haziran ayında hizmet alan
yolcu sayısı 17 milyonu, ilk 6 aylık dönemdeki toplam yolcu
sayısı ise 81 milyonu geçti.
ilk etabı, 90 milyon yolcu kapasiteli olacak. Tüm etaplar
tamamlandığında 150 milyon kapasiteye sahip olacak olan
havalimanı, 76.5 milyon metrekarelik bir alan üzerine inşa
ediliyor. 1 milyon 471 bin metrekare genişliğinde kapalı alan
bulunacak olan havalimanının 6 bağımsız pisti ile 500 uçak
kapasitesiyle 70 bin araçlık otoparkı da bulunacak.
2018’DE AÇILACAK
2018 yılında faaliyete geçmesi beklenen havalimanı
dört etap halinde inşa edilecek. İlk etapta, 80 milyon
İÇ HATLARDA ARTIŞ
Bu yılın haziran ayı itibariyle havalimanları toplam uçak yolcu kapasitesine sahip olması planlanan havalimanında
trafiği, bir önceki yılın aynı dönemine göre, iç hatlarda
yolcuların kullanımına yönelik her türlü donanıma
sahip 680 bin metrekare büyüklüğünde ana
yüzde 10,4 artışla 73 bin 684, dış hatlarda
binde 4 azalışla 61 bin 206 olmak üzere
terminal, 170 bin metrekare büyüklüğünde
TOPLAM
ikinci terminal veya uydu terminal olmak
toplamda yüzde 5,2 artışla 134 bin 890
üzere iki terminal binası bulunacak.
olarak gerçekleşti.
150 MİLYON
Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunan
Terminallerde toplam 88 yolcu
YOLCU KAPASİTESİNE
köprüsü, 12 bin araçlık kapalı
İzmir Adnan Menderes, Antalya,
Gazipaşa Alanya, Muğla Dalaman,
otopark, birbirinden bağımsız
SAHİP OLACAK OLAN
Muğla Milas-Bodrum, Balıkesir Koca
uluslararası ölçülere uygun büyük
3. HAVALİMANI’NIN
gövdeli uçakların da rahatlıkla inip
Seyit, Çanakkale havalimanları yaz
döneminde iç hat yolcu sayısında
kalkabileceği 3 pist, 8 paralel taksi
FAALİYETE GEÇMESİ İLE
yolu, yaklaşık 4 milyon metrekarelik
yüzde 11’lik artış yaşadı.
BİRLİKTE UÇUŞ SAYISI
apron yer alacak. Ayrıca, 3 teknik blok,
İlk 6 aylık gerçekleşmelere göre,
DA ARTACAK.
hizmet verilen toplam uçak trafiği
bir kule, şeref salonu, kargo ve genel
havacılık terminalleri, içinde hastane,
üstgeçişler dâhil yüzde 7,8 artışla 831 bin
ibadethane, kongre merkezlerinin yer aldığı
578’e, toplam yolcu trafiği direkt transit dâhil
yüzde 7,2’lik artışla 81 milyon 48 bine ulaşırken,
diğer sosyal donatı alanları inşa edilecek.
kargo, posta, bagaj trafiği ise yüzde 4’lük artışla 1.4 milyon Projenin ikinci etabında, bir pist, 3 paralel taksi yolu, üçüncü
aşamada ise deniz tarafına 500 bin metrekare büyüklüğünde
tona ulaştı.
yıllık 30 milyon yolcu kapasiteli terminal binası, paralel taksi
HUB OLACAK
yolları, ilave apronla birlikte ilave bir pist daha yapılacak.
Türkiye’de havacılık sektörünün gelişmesine katkı Dördüncü etapta ise 340 bin metrekare büyüklüğünde 30
sağlaması beklenen ve Türkiye’yi bölgesinde bir aktarma milyon yolcu kapasiteli yeni bir terminalin inşasıyla terminal
noktası (HUB) haline getirecek olan 3. Havalimanı, yıllık alanı 1 milyon 400 bin metrekareye ulaşacak. Son etapta
150 milyon kapasitesi ile dünyanın en büyük havalimanı ayrıca paralel taksi yolları, ilave apronla birlikte bir ilave pist de
olacak ve iki etap halinde inşa edilecek. İnşaat ve işletme devreye alınacak. Tüm etaplar tamamlandığında İstanbul’un
ihale bedeli 26.1 milyar Avro olan 3. Havalimanı projesinin üçüncü havalimanı, yaklaşık 1,5 milyon metrekarelik kapalı
/HABER
Önümüzdeki 20 yıllık
dönemde yeni pilot ve
teknisyenlere olan tahmini
talebin bölgelere göre
dağılımı şöyle olacak:
Asya Pasifik: 226 bin pilot
ve 238 bin teknisyen
Avrupa: 95 bin pilot ve 101
bin teknisyen
Kuzey Amerika: 95 bin
pilot ve 113 bin teknisyen
Latin Amerika: 47 bin pilot
ve 47 bin teknisyen
Orta Doğu: 60 bin pilot ve
66 bin teknisyen
Afrika: 18 bin pilot ve 22 bin
teknisyen
Rusya/BDT: 17 bin pilot ve
22 bin teknisyen
alanı olan, yıllık 150 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı
halini alacak.
yapmalarına neden oluyor. Örneğin Boeing geçen yıl rekor
sayıda pilot ve teknisyene dünyanın çeşitli yerlerindeki 17 eğitim
kampüsünde eğitim verdi ve kariyerlerinin başındaki pilotların
DÜNYADA DA BÜYÜYOR
kalifiye ticari havayolu pilotu olmasını sağlamayı amaçlayan
Havacılık sektörü dünya çapında da büyüme gösteren bir kapsamlı bir Pilot Geliştirme Programı’na yatırım yaptı.
sektör olarak dikkat çekiyor. Dünyanın en büyük
Boeing Uçuş Hizmetleri Başkan Yardımcısı Sherry
havacılık şirketlerinden biri olan Boeing
Carbary, havayolu personeli talebine cevap
tarafından yapılan araştırma sektördeki
verebilmek, müşterilerinin sayıları giderek
büyümeye paralel olarak uçak filosu ile
artan uçak yolcularını memnun
birlikte çalışan talebinin de artacağını
edebilmelerini sağlamak amacıyla
2023 YILINDA
ortaya koydu.
verdikleri
eğitimlerin
sayısını
TÜRKİYE’DE 350
Önümüzdeki 20 yılda dünyadaki
önümüzdeki dönede artırmaya devam
MİLYONDAN FAZLA
tüm havayollarının küresel filoya 38
edeceklerini söylüyor. Havayolu
bin uçak eklemesi öngörülürken
profesyonellerine olan küresel talebi
KİŞİNİN HAVAYOLUNU
Boeing, ticari uçak pilotları ve bakım
karşılamaya tek başına bir şirketin gücü
KULLANMASI DA
teknisyenlerine olan güçlü talebin
yetmeyeceğine dikkat çeken Carbary,
devam edeceğini gösteren yeni bir
“Uçak üreticileri, havayolları, eğitim
BEKLENİYOR.
tahmin raporu yayınladı. Boeing’in 2015
ekipmanı üreticileri, eğitim hizmeti veren
Pilot ve Teknisyen Tahmini Raporu’na göre,
kurumlar, düzenleyici kuruluşlar ve eğitim
2015-2034 yılları arasında dünya çapında
kurumlarının hepsi pilot ve teknisyenlerin eğitimi
558 bin yeni ticari havayolu pilotuna ve 609 bin
ve sertifikasyon için birlikte hareket ediyor.” diyor.
yeni ticari havayolu bakım teknisyenine ihtiyaç duyulacak.
Boeing raporuna göre, pilot talebinde sürekli bir artış
öngörüyor. Nitelikli işgücüne olan küresel talebin kaynağı,
ÇALIŞAN YETİŞTİRİYOR
devam eden ekonomik genişleme olacak ve bunu
Dünya havacılık sektöründeki büyümeye paralel olarak kalifiye sonucunda her yıl yaklaşık 28 bin yeni pilot ve 30 binden
çalışana olan talep uçak firmalarının bu alanda eğitime yatırım fazla yeni teknisyene ihtiyaç duyulacak.
Dünyanın en büyük 10 havalİmanı
HAVALİMANI................................................YOLCU KAPASİTESİ (milyon)
ATLANTA........................................................................................................... 94.4
PEKİN ..................................................................................................................83.7
LONDRA HEATHROW ................................................................................73.3
TOKYO HANEDA............................................................................................69.5
CHİCAGO............................................................................................................66.9
LOS ANGELES.................................................................................................66.6
DUBAİ...................................................................................................................66.4
PARİS........................................................................................................................62
DALLAS.............................................................................................................. 60.4
HONG KONG.....................................................................................................59.9
eylül 2015 /25
/SAĞLIK
MOTOSİKLET KAZALARINDA EN SIK RASTLANAN VAKA:
KAFA TRAVMASI
Motosiklet kazaları daha çok kafaya alınan
darbelerle son buluyor. Kafa travması
geçirdiği düşünülen hastaya yapılacak ilk
müdahale boynunu sabitleyip, ona solunum
kontrolünü sağlamaktır.
[ mİRAY baysal ]
Trafik kazaları, yaralanmalara
bağlı ölüm nedenleri arasında
ilk sırada yer alıyor. Bunlar içinde
başı çeken ise motosiklet kazaları.
Yapılan istatistiklere göre motosiklet
kazalarındaki yaralanma ve ölüm oranları
yüzde 80’leri buluyor. Bu oran normal
araç kullananlara göre 16 kat daha fazla.
Bunun nedeni ise arabalarda bulunan
kapı barları ve kaportası, emniyet
kemeri, hava yastığı gibi güvenlik
donanımlarının motosikletlere göre daha
fazla olması. Motosiklet kullanıcıları ise
sadece kask, deri ceket, pantolon ve
eldiven gibi aksesuarlarla kendilerini
korumaya çalışıyor. Yapılan istatistiklere
göre yaşanan trafik ve motosiklet
kazalarında en çok yaşanan ölüm
nedeni kafa travması. Kendisi de sıkı bir
motosiklet kullanıcısı olan Medicana
Bahçelievler Hastanesi Beyin ve Sinir
Cerrahisi Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr.
Soner Büyükkınacı bize kafa travmaları
hakkında ayrıntılı bilgi verdi ve ilk
müdahalenin önemini vurguladı.
/SAĞLIK
İLK MÜDAHALE ÇOK ÖNEMLİ
Kafa travmaları, yüksekten düşme ve benzeri yollarla
gerçekleşebilse de bu tür vakaların büyük bir kısmına motor
kazalarının neden olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Soner
Büyükkınacı, hastalara ilk müdahalenin önemini vurguladı
ve ekledi: “Kaza yapılan yerde ilk yapılması gereken hastanın
solunumunun sağlanmış olması. Ağzının içine takma dişi
takılmış, dili arasına kaçmış ya da ağzında kan birikmiş olabilir.
Bu nedenle önce boynunu sabitleyip hastayı dikkatli bir
biçimde yan çevirip ağzını açarak solunumunu rahatlatmak
gerekiyor. Bu işlemin ardından gelen ambulansla dikkatli bir
şekilde acile transfer edilmesi çok önemli...”
Hastanın acil servise gelmesinin hemen ardından ilk
değerlendirmesinin yapılmasının önemine de değinen Yrd.
Doç. Dr. Soner Büyükkınacı, “Burada, solunum yolu, tansiyon,
bilinç durumu ve batın içinde toraks boşluğunda travma
sonucu gelişen patolojik bir hasar var mı buna bakılması
lazım. Bütün bunlar değerlendirildikten sonra beyin cerrahisi
uzmanına haber verilmesi gerekiyor. Daha sonra hastanın
beyin tomografisi çekilip bunun sonucuna göre gerekiyorsa
ameliyat ya da yatışı sağlanıyor.” şeklinde konuştu.
KALICI HASARLAR OLABİLİR
Kazanın hemen sonrasında hastanın bilinç durumunun
oldukça önemli olduğunu dile getiren Büyükkınacı,
“Biz hastanın bilinç durumunu glasgow koma skalası ile
değerlendiriyoruz. Bu skalada kişinin koma puanı 3’ten 15’e
kadar değişebiliyor. Buna göre hastanın bilinç durumu daha
iyiyse yatış gerekmiyor. Sadece acil serviste ya da durum
daha iyiyse evinde gözlenebilir. Ama orta derecede bir
koma durumu söz konusu ise o zaman hastanın yatırılıp
gözlem altına alınması lazım. Hastanın koma bilgileri
açısından ilk 24-72 saat çok önemli.” dedi.
Hastanın
genel
hallerinin
gözlemlenmesinin
önemine
de
değinen Soner Büyükkınacı, “Kişi
geçirdiği travma sonrası kazanın
nasıl gerçekleştiğini, öncesini ve
sonrasını hatırlamakta zorluk çekiyor,
üzerinde uyku hali oluşuyor ya da
uyandırılamıyorsa hayatı risk altında
olabilir.” bilgisini verdi. Büyükkınacı konu
ile ilgili son olarak da şunları söyledi. “Kafa
travması geçiren bir hastada görme, duyma, kol ve
bacaklarda his, kuvvet kayıpları ile ilgili arızalar oluşabiliyor.
Bunun dışında koma puanı ağır derecede ise hasta komadan
çıkamıyor ve durumu ölümle sonuçlanabiliyor ya da her
türlü ağır sakatlık gelişebiliyor. Günümüzde yoğun bakım
MOTOSİKLETTE KASK HAYAT KURTARIR
• Kasklar, sürücülerin trafiği görmesini engellemez, diğer
şeritleri kontrol etme süresini uzatmaz ve işitmesini
azaltmaz.
• Kaskın etkili olması için belirli standartlara göre üretilmiş
olması çok önemlidir.
• Kask orta, ciddi ve ölümcül kafa yaralanmalarını, yüzde
60 ile yüzde 75 arasında azaltır.
• Kask kullanmayanların 2,5-5 kat daha fazla ölümcül kafa
travmasına maruz kaldıkları, 1,5 kat daha fazla hastaneye
yatış gerektiren yaralanmalara sahip oldukları, 2 kat daha
fazla ölümcül olmayan kafa yaralanmalarına maruz kaldıkları görülür.
• Boyun omurgası yaralanmasının görülmesi koruma başlığı kullanmayanlarda, kullananlara göre yüzde 7’den
yüzde 10’a çıkar.
• Kasklar, yaralanma ve ölümü azalttığı gibi hastane masraflarını, işgücü kaybını, yasal ve mahkeme giderlerini, kısaca
toplumunun net kaybını azaltmaya katkıda bulunur.
• Motosiklet kazalarında yaralanmanın şiddeti kadar
zaman da önemlidir. Kask kullanılması ciddi kafa yaralanmalarını azalttığından tıbbi müdahalede bulunacak ekibe
de zaman kazandırır.
ünitelerinde kullanılan ileri teknoloji sayesinde sakatlanma
ve ölüm oranları gittikçe azalıyor. Burada hastanın ilk
olay sırasında bilinç kaybı, kusma gibi bir durum yaşayıp
yaşamadığı çok önemli. Bir de kaza anında meydana gelen
diğer organ yaralanmaları dikkate alınmalı. Çünkü vücudun
diğer bölgelerindeki bir damar, sinir ya da organ hasarı,
beynin oksijensiz kalmasına yol açabiliyor. Bu yüzden
beyinde de hasarlar oluşabiliyor. Hastada sonradan yapılan
kontrollerde, herhangi bir zihinsel ya da psikolojik arıza
kaldığı ortaya çıkarsa bunun için de psikiyatri tedaviler
uygulanması gerekiyor.”
KASK KULLANMAYANLARIN 2,5-5 KAT
DAHA FAZLA ÖLÜMCÜL KAFA TRAVMASINA
MARUZ KALDIKLARI GÖRÜLÜR.
eylül 2015 /27
/ÜNLÜLERLE İLETİŞİM
ÜNLÜ İSİMLERDEN GÜLDÜREN
KARIKATURLER
ÜNLÜ İSİMLERİN PAYLAŞTIĞI KOMİK KARİKATÜRLER BEĞENİ REKORLARI KIRIYOR.
[ mİRAY baysal ]
Sosyal paylaşım siteleri, herkesin en fazla zaman
geçirdiği mecraların başında yer alıyor. Kişiler bu
ağları özel fotoğraf, duygu ve görüşlerini ifade etmek
amacıyla kullanıyor. Beğenilen özlü sözlerin, şarkıların
ya da komik karikatürlerin paylaşımı da oldukça yaygın.
Paylaşılan karikatürleri incelerken karşımıza ünlü isimlerin
paylaştığı espriler çıktı. Tıklama ve beğenme rekorları kıran
bu karikatürlerden bazılarını sizin için derledik. İşte Esra Erol,
Kaya Çilingiroğlu, Ziynet Sali ve Ceyhun Yılmaz gibi ünlü
isimlerden çok güldüren karikatürler.
ÜNLÜLERLE İLETİŞİM/
ESRA EROL
KAYA ÇİLİNGİROĞLU
KOMİK VE ÖZLÜ SÖZLERİ PAYLAŞMAYI SEVİYOR
FUTBOL YORUMLARI YAPSA DA ARADA
GÜLDÜRÜYOR
Esra Erol, beden eğitimi öğretmeni olmayı planlarken
kendisini televizyon dünyasının içinde bulanlardan. Erol,
2003 yılında başladığı televizyon kariyerine, birçok
oyunculuk deneyimwwi sığdırsa da şu günlerde evlilik
programlarının en bilinen sunucularının biri olarak
karşımıza çıkıyor.
Birçok tanınan isim gibi o da neredeyse tüm sosyal
paylaşım sitelerini aktif olarak kullanıyor. Kendisinin
Twitter’da 570 bin takipçisi var ve sayfasını sıklıkla da
güncelliyor. Genelde sosyal olaylar, kendi program
fragmanları ve bazen de özel hayatına ait fotoğraflar
paylaşan Esra Erol, zaman zaman da komik ve özlü
sözlere yer veriyor. Yukarıda yer alan karikatür de
onlardan birisi. Altına yazdığı “Gece gece kahkaha
sebebim haklı vallahi” sözleriyle desteklediği karikatürün
takipçilerden fazlasıyla beğeni aldığını söyleyebiliriz.
Kaya Çilingiroğlu, Türkiye’nin en popüler isimlerinden
biri olan Hülya Avşar ile evlendiği günden beri en az
onun kadar gündemde kalan biri. Fransız Lisesi ve Tıp
Fakültesi okuyan Çilingiroğlu, uzun yıllar Galatasaray
Yüzme Şubesi’nde yüzücülük yaptıktan sonra Türk
Yüzme Milli Takımı’nın kaptanlığı görevine kadar
yükseldi. Golf ve Racketball sporlarında da Türkiye
şampiyonluğu bulunan Kaya Çilingiroğlu aynı zamanda
Beşiktaş kongre üyesi.
Çilingiroğlu da İnstagram, Twitter ve Facebook gibi
sosyal paylaşım sitelerini sıklıkla kullananlardan. Twitter
hesabından genellikle futbol ve sporla ilgili paylaşımlarda
bulunan Çilingiroğlu, ince espriler ve karikatürleri
yakaladığında da paylaşmadan duramıyor. Aşağıdaki
yorumsuz paylaştığı karikatür de onlardan bir tanesi.
eylül 2015 /29
/ÜNLÜLERLE İLETİŞİM
EBRU POLAT
ZİYNET SALİ
“MİNNOŞ YA” DEDİ GÜLDÜRDÜ
PAZAR SABAHI GÜLMECESİ
2007 yılında piyasaya sürdüğü ‘Çetin Ceviz’ adlı albümü
ile sesini herkese duyuran Türk Pop Müziği Sanatçısı
Ebru Polat, Hukuk Fakültesi okumasına rağmen müzik
sevdasından vazgeçmeyenlerden. Ünlü şarkıcı sayfalarında fotoğrafları, albümleri ve duygularını ifade eden
sözlerini paylaşırken komik karikatürlere de yer veriyor.
Yukarıdaki, “Minnoş ya” yorumuyla paylaştığı karikatür
de bunlardan birisi.
Kıbrıs’ta doğan ve uzun yıllar Londra’da yaşayan Ziynet Sali,
çocukluğundan beri müziğe ilgi duyanlardan. Bu sebeple
1994 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Bölümü’nü kazanarak İstanbul’a gelen
Sali, başladığı müzik kariyerine burada devam ediyor.
Ziynet Sali de bir pazar sabahı “Güzel bir pazar olsun…”
yorumuyla paylaştığı aşağıdaki karikatürle en beğenilenler arasında yer almayı başardı.
ÜNLÜLERLE İLETİŞİM/
CEYHUN YILMAZ
TUĞBA ÖZAY FATİZZO
KİŞİLİĞİ PAYLAŞTIĞI KARİKATÜRLERE DE YANSIYOR
GAYDIRI GUBBAK CEMİLE
Ceyhun Yılmaz ilk olarak Kadıköy Halk Eğitim Merkezi
Deneme Sahnesi’nde, sahneye çıkmaya başladı ve
sayısız oyun sergiledi. Renkli kişiliği ile Türkiye’nin sayılı
şovmenlerinden biri olan Yılmaz’ın şiir kitapları ve radyo
programları da var.
Komedyen ve duygusal kişiliği paylaştığı yazılara ve
görsellere de yansıyan Yılmaz’ın “Ve… Kedi’den ilk açıklama”
yorumuyla paylaştığı karikatür görenleri çok güldürdü.
Tuğba Özay yelkencilik, yüzme ve voleybol spor
dallarıyla ilgilenmesinin yanında motosiklet tutkusu ile
de tanınıyor. 1995 yılında Miss Model of Turkey’de ikinci
seçilmesinin ardından mankenlik ve oyunculuk
kariyeriyle gündemden hiç düşmeyen ünlü oyuncu
sosyal ağlarda sıklıkla yer alanlardan.
Aşağıda “Sabah gülmecesi..;)” yorumuyla paylaştığı
karikatür ise en çok güldürenlerden arasında yer alıyor.
eylül 2015 /31
/ARAŞTIRMA
İŞ DÜNYASI ÖNÜMÜZDEKİ 10 YIL İÇERİSİNDE YENİ BİR KUŞAĞA KUCAK AÇMAYA
HAZIRLANIYOR. ŞU ANDA EN BÜYÜĞÜ 13 YAŞINDA OLAN, 2003 VE SONRASI DOĞUMLU
Z KUŞAĞI, YAPILAN ARAŞTIRMALARA VE UZMANLARIN GÖZLEMLERİNE GÖRE ÖNCEKİ
KUŞAKLARDAN ÇOK DAHA FARKLI OLACAK. BİZ DE BU YENİ NESLİ, GELECEĞİN İŞ
DÜNYASINA IŞIK TUTMASI İÇİN İNCELEDİK.
[ DUYGU SAYINER ]
/ARAŞTIRMA
Oyun çağına gelmiş bir çocuk, elinde oyuncak arabası
ya da pembe elbiseli bebeği… Herkesin akıllarına
kazınan bu çocuk profilini artık geride bırakıyoruz.
2003 yılından sonra ortaya çıkan Z kuşağının elinde
oyuncak yerine teknolojik cihazlar var. 2 yaşında bir bebek,
akıl geliştirici oyuncakları yerine iPad ya da iPhone gibi
teknolojik cihazlarla oynamayı tercih ediyor. Danışmanların
ve uzmanların ortak yorumlarına göre bu nesil böyle bir
dünyaya doğdu. Onlar tahta oyuncaklar ya da bez bebekler
yerine teknolojik ürünlerle tanıştı. Okul çağına gelen bir
çocuğun ödevini yapmadığında bahanesi bile yerini başka
söylemlere bıraktı: “Elektrik kesildi, yapamadım.” değil,
“İnternet bağlantım koptu, yapamadım.”
Tüm trendleri avucunun içi gibi bilen yeni bir nesilden
bahsediyoruz: Z kuşağı… Yeni bir yaşam tarzının
kurulmasını işaret eden bu nesle Sıfır Kuşağı ya da Net
Kuşağı da deniliyor. ‘Tarihin Sonu’ teziyle ünlenen Francis
Fukuyama’nın gelecek öngörüsünde Z kuşağının izlerini
görebilmek mümkün. Fukuyama’ya göre Z’den sonra her
kuşak birbirine benzeyecekti. Bunun sonucunda kuşak
çatışması da ortadan kalkacaktı. İşte bu nedenle Z kuşağının
üzerinde önemle durulması gerekiyor. Bu teknolojik
cihazları çok rahatlıkla kullanabilen bu yeni kuşağın çok zeki
olduklarına dair söylemler de var. Şimdiye kadar ne kadar
sınırlı sayıda araştırma yapılmış olsa da, bu konuda araştırma
girişimlerinde bulunan uzmanların ortaya çıkardığı bir profil
var: Teknoloji ile iç içe büyüdükleri için herhangi bir coğrafi
sınırlamaları olmayacak. Sabırsız ve komplekssiz olacaklar.
Yaratıcılık ve yenilikten zevk alacaklar. Daha yüksek gelir
düzeyine sahip olacaklar. Erkeklerden daha fazla para
kazanacak kadınlar, pazarlamacıların gözdesi olacak. Kadın
Olumlu yönleri:
• Daha iyi eğitimli olacaklar.
• Bireysel ve bağımsız olmaları yaratıcılığı artıracak.
• Doğruyu çekinmeden söylemeleri motive edici bir ortam
oluşturacak.
• Sosyal ve iletişime açık olmaları birbirlerini kolay anlamalarını sağlayacak.
• İnternet ile coğrafi sınırları kaldırmaları güvenlerini artıracak.
• Komplekssiz oldukları için kendilerini daha rahat ifade
edebilecekler.
Olumsuz yönleri:
• Sadakatsiz olmaları şirketleri zorlayacak.
• Azimli ve hırslı olmamaları kriz dönemlerini olumsuz
etkileyecek.
• Hep yükselmek istemeleri nedeniyle ‘Yıldız Savaşları’
yaşanabilir.
• Çabuk vazgeçmeleri nedeniyle şirketlerin yetenekleri
elinde tutmaları zorlaşacak.
• Zaman ve emek gerektiren meslek dalları değer kaybedecek.
• Her şeyi kişiselleştirmek istemeleri zengin-fakir uçurumu yaratacak.
3 yaşında araba satın aldı
İngiltere’de yaşayan Jack Neal, daha 3 yaşındayken evdeki
bilgisayardan internete girerek pembe bir araba satın aldı.
Annesinin eBay şifresini açık bırakmasını fırsat bilen Jack,
her gün oyun oynadığı bilgisayardan ‘Satın al’ butonuna
tıkladı. Yaklaşık 26 bin TL değerindeki pembe renkli Nissan
Figaro marka arabayı satın alan Jack, daha sonra arabanın
ödeme işlemlerini de gerçekleştirdi. Böyle bir tablonun
yaşanmasının ardından Jack’in annesi bir televizyon programına katılarak, Jack’in bilgisayarı çok iyi kullandığını fakat
bir gün bir araba satın alabileceğinin hiç aklına gelmediğini
söyleyerek şaşkınlığını ifade etti. Arabanın sahibini arayan
baba, daha sonra durumu düzeltti ve böylece dünya tipik bir
Z kuşağı çocuğu ile tanışmış oldu…
ve erkeğin sosyal rolleri değişecek. Çok fazla bireysel ve
bağımsız olacakları için yalnız yaşam artacak. Bu da konut,
beyaz eşya, otomotiv gibi pek çok pazarın büyümesine
sebep olacak. Z kuşağı pek çok işi bir arada yapabilecek. İş
yerinde televizyon izlerken bir yandan da spor yapabilecek.
Marka sadakatleri az ve tatminsiz olacak. Kendilerine özel
genç markaları tercih edecekler.
65 YILDA 5 KUŞAK…
1946-1964 arasında Baby Boomer’lar, 1965-1976 arasında
X, 1977-1994 arasında Y, 1995-2003 yılları arasında
Milenyum ve 2003’den sonra dünyaya
gelen Z kuşakları doğdukları yıllara
göre 5 farklı gruba ayrılıyorlar.
En yaşlıları 69, en gençleri 13
Z KUŞAĞI
yaşında olan bu kuşakların
2017’YE KADAR
her
birinin
karakteri,
ANNE VE BABALARI
beklentileri, yaşama amacı,
içinde bulundukları koşullar
OLAN X VE Y
ve iş yapış şekilleri farklı.
KUŞAĞINDAN
Baby Boomer’lar tek bir
yerde uzun süre çalışırken,
ETKİLENECEK.
Y kuşağı 10 kereden fazla iş
değiştiriyor. Henüz iş hayatına
atılmayan Z kuşağının çalışma zamanı
geldiğinde ise, karar vermelerini gerektiren her durum
yapay zekâlar tarafından yapılacak.
eylül 2015 /33
/ARAŞTIRMA
En son nesil olan Z kuşağı çocuklarında düşünme
gücünün azaldığını vurgulayan marka stratejisti Hakan
Senbir, bunun iş hayatında kritik bir nokta olduğunu
söylüyor. Yaklaşık 7 yıl içinde iş hayatına atılacak Z
kuşağını yapay zekâ yönlendirecek.
/ARAŞTIRMA
Marka Stratejisti Hakan Senbir, Z kuşağını 1994 yılından
itibaren araştırıyor. Uzun süren araştırmalarının ardından
bu kuşağın kitabını yazmaya karar veriyor ve ‘Z son insan
mı?’ adındaki kitabını 2003 yılında piyasaya çıkarıyor.
Kitabın piyasaya çıktığı yılda doğmaya başlayan Z kuşağı
bugün 13 yaşında. Aradan geçen zamanda araştırmalarına
hızla devam eden Hakan Senbir kuşak kavramlarının
ortaya çıkışını, kuşaklar arasındaki farklılıkları, teknolojiye
olan ilgilerini, iş hayatlarını ve kuşağın geleceğine yönelik
öngörülerini anlattı…
Kuşak farklılıkları neye göre ortaya çıkıyor? Kimler
tanımlıyor?
Sosyologlar, düşünürler, bu konu üzerinde çalışan
araştırmacılar tanımlıyor. Geçmişten bugüne gelen
kuşaklara baktığımızda ilk 1945-1964 yılları arasında
ortaya çıkan Baby Boomers’ı görüyoruz. Dünya arka arkaya
2 büyük savaş gördü ve kendi coğrafyasında olmayan 2
büyük savaştan sonra durgunluk dönemine girildi. Ve bu
durgunluk döneminde de nüfus çoğalmaya başladı. Baby
Boomer denmesinin sebebi de bu. Yani dayandığı bir sebep
var. Bir kuşak oluşuyor ve karakteristik özellikleri varsa bu
kuşak devam edebiliyor. Baby Boomer’lar müziğin, popüler
kültürün değerlerinin oturmaya başladığı, dünyanın pek
çok noktasında Elvis’lerin, Beatles’ların, Pink Floyd’ların
çıkmaya başladığı, ‘savaşma, seviş’ değerlerinin ortaya
konduğu bir kuşak. Arkasından soğuk savaş dönemi
başlıyor. İnsanlar mutlaka savaşacaklar, bu kadar durağanlık
kapitalizmin işine çok gelmiyor. 1965 yılından sonra X
kuşağı doğuyor. 1974’e kadar bu kuşak devam ediyor. Bu
dönem daha idealist, insanların toplumcu davranmaya
başladığı bir dönem. Kapitalizm iyice zirveye tırmanıyor.
Daha fazla üretim, daha fazla mal satışı, daha fazla
markalaşma ve pazarlama gücünü hissettirmeye başlıyor.
1980’lerde bilgisayar arkasından internet ve sonrasında
Marka Stratejisti Hakan Senbir
mobil teknolojiler arka arkaya gelmeye başladığında orada
bir Y kuşağı belirmeye başlıyor. Bunlar daha bireysel, daha
fazla kendini düşünen bir kuşak. Sonrasında Milenyum
etkisiyle 1994’te Milenyum kuşağı ve 2003 sonrasında Z
kuşağı kendi karakteristik değerlerinin üzerine oturmaya
başlıyor.
Z kuşağının önceki kuşaklardan aldıkları etkileşimi nasıl
yorumluyorsunuz?
4,5 ya da 5 yaşında bir Z kuşağı düşünün. Diyelim ki masada
bir iPad görüyor ve ona uzanıyor. Siz parmağınızla o
meşhur kaydırma hareketini yapıyorsunuz. O da sizden
görerek aynısını yapıyor. Ben babama yapsam hiçbir
şey anlamaz. Ama onun gördükleri var. Ben elektrikle
doğdum. Anneannem ve dedem bana elektriksiz
hayatın zorluklarını anlatırdı. Onlar gördü bunu ama
ben elektriğin olduğu bir ortama doğdum. Ben
televizyonsuz bir hayatı bilmiyorum. Şimdi Z kuşağı
hiçbir şeyin yokluğunu görmedi yani her şey var.
Yeni kuşakların çok zeki olduğunu söyleyenler
var, ben buna inanmıyorum. Sadece uygulamaya
yönelik bir şey var. Youtube’u açıyorlar. Bunun
köşedeki topu almaktan hiçbir farkı yok. O köşedeki
topu almayı biliyor ise, Youtube’u açmayı da biliyor.
Çünkü Z kuşağı böyle doğdu. Fakat burada başka önemli
bir konu da var. Z kuşağının çocukları kendi başına kalıp
eylül 2015 /35
/ARAŞTIRMA
araçlarını yitirdiklerinde kendilerini yalnız hissediyorlar. kuşak emekli olduktan sonra, Y, Milenyum ve hatta Z’lerin
Mesela şu anki insanlık, ateşi bulamaz. İki tane çöpü birbirine çalışma biçimi biraz daha oturacak. Dünyanın temelleri Z
sürtmesi gerektiğini bilemez. Şu anki kuşaklarda kesinlikle kuşağının değerleri üzerine oturmadan kuşak çatışmaları
azalmayacak. Şu anda iş hayatı kuşak çatışmaları ile
düşünmenin azaldığını düşünüyorum. Çünkü sizin adınıza
çırpınıyor. En üst yönetimde Baby Boomer’lar
düşünen bir yapay zekâ var. Bu yapay zekâ sizin
var. Daha alt kademedeki yönetimde
düşünmenizi azaltıyor. Şu anda işyerinde
X’ler, onun altında Y’ler var. Y’nin
yeni kuşaklardan şikâyet eden eski
altında Milenyum kuşağı geliyor.
kuşakların çatışması var. Bunun çok
“BEN Z’NİN KISA
Birbirinden farklı 4 kuşak şu anda
basit bir sebebi var, düşünmelerini
DÖNEMDE SON İNSAN
iş hayatının içinde yer alıyor.
bekliyorlar. Eğer bir otokontrol
OLDUĞUNU
Çok ciddi bir savaş yaşanıyor.
sistemi yoksa onun otokontrol
Anlayışlar farklı çünkü. En
yapmasını beklemeyin. Uzaya
DÜŞÜNÜYORUM. NEDEN?
kritik noktası bu... Geleceğin
giderler ama iki çöpü birbirine
ÖNÜNE KONAN TEKNOLOJİLERİN
mesleklerine baktığımızda ise,
sürtemezler. Çok ciddi bir kuşak
çok
farklı danışmanlık alanlarının
çatışması var. Sonuçta onlar
ÜZERİNDE, YENİ TEKNOLOJİLERİN
çıkacağını düşünüyorum. Herkes
kalacak bu dünyada.
ÇIKMA İHTİMALİ YOK İSE SON
şu anda sosyal medyayı bir
dedikodu alanı olarak kullanıyor.
İş hayatına atıldıklarında nasıl
İNSAN OLACAKLAR.”
Orada henüz bir hukuk oluşmadı.
olacaklar? Yeni meslek grupları
Hukuk oluşmaya başlayınca, orası bir
ortaya çıkacak mı?
dünya haline gelmeye başlayacak. Oranın
Y kuşağının hâkimiyet alanında üst
dinamiklerini bilen bir avukatlık sistemi, oranın
seviyelere yükseldiği anda dünyada bir şeyler
değişecek. Çünkü şu anda X kuşağı hatta Baby Boomer’lar dinamiklerini bilen bir iletişim sistemi oturmaya başlayacak.
bile çalışma ortamındalar. Ve bazı şeyleri engelliyorlar. Teknolojinin beraberinde getirdiği yeni yaşam alanlarında
Y gibi yaşamak istemiyor ve buna karşı direniyorlar. Bu yeni meslek dalları da oluşmaya başlayacak. Sosyal medya
/ARAŞTIRMA
bir dünya olmaya başlasın, oranın bir psikiyatrı ve danışmanı
da doğmaya başlayacak.
Bu kuşağın teknolojik cihazlara olan ilgisini nasıl
yorumluyorsunuz?
Tahta bir trenle bir bilgisayar oyunu arasında aslında fark
yok. Sizin 300 tane tahta treniniz olamaz ama bilgisayarınıza
300 tane oyun indirebilirsiniz. Şu anda orada eğleniyorlar.
Tahta trenle Angry Birds oyunu arasında bir fark yok. Ama
bakış değişiyor. Gerçek hayatın içinde değiller. Oyun olarak o
ekrandaki hayatın içinde sapanı çekiyor ve oradan atıyor. Ben
hedefe bakıyorum o ekrana bakıyor. Ekranlar hayatın kendisi
haline gelmeye başlıyor.
Z kuşağının geleceğini nasıl öngörüyorsunuz?
Sonrasında ne gelecek?
Ben Z’nin kısa dönemde son insan olduğunu düşünüyorum.
Neden? Önüne konan teknolojilerin üzerinde, yeni teknolojilerin
çıkma ihtimali yok ise son insan olacaklar. Sebebi çok basit...
Artık tamamen yaşamı ekrandan görmeye gayret eden bir
nesilden bahsediyoruz. Yeni bir yaşam alanı var, bunu kabul
etmek zorundayız. Şu anda kiminle savaşacak Z kuşağı?
Önüne sürekli top atılıyor, o da onunla oynuyor. Ortaya yeni
konan bir düşünce yok. Fikir yok, düşünce anlamında yenilik
yok. Yeniliğin olmadığı bir durum dünyanın sonudur.
Z tipi cezaevi
Hakan Senbir Z ‘Son insan mı’ adlı kitabında Z kuşağının
gözetlenen bir dünyada yaşayacağını söylüyor. Senbir’e
göre eski kuşaklar bu gözetlenmeden sıkılacak. Fakat
Z’lerin sıkılma şansı pek olmayacak çünkü onlar o hayatın
içinde yaşayacak. Hakan Senbir kitabında bu durumu
örneklendiren eğlenceli bir fıkraya yer vermiş…
Operatör: Aradığınız için teşekkürler. Siparişinizi alabilir
miyim?
Müşteri: Alo! Ben…
Operatör: Efendim öncelikle çok amaçlı kart numaranızı
alabilir miyim?
Müşteri: Eee, tabi ki, bir saniye 61020499 98-45-54610
Operatör: Tamam Mehmet Bey… Levent Caddesi 17
numaradan arıyorsunuz. Ev telefonunuz 111 11 11 ve iş
numaranız 222 22 22, cebiniz de 111 11 11. Hangi numaradan
arıyorsunuz?
Müşteri: Ev! Bütün numaralarımı nereden biliyorsunuz?
Operatör: Sisteme bağlı çalışıyoruz efendim.
Müşteri: Peki, ben bir deniz mahsullü pizza istiyorum.
Operatör: Bu pek iyi bir fikir değil efendim.
Müşteri: Nasıl yani?
Operatör: Son tıbbi tahlillerinize göre, yüksek tansiyon ve
yüksek kolesterolünüz var.
Müşteri: Ne? Peki, ne önerirsiniz o zaman?
Operatör: Yeni Zeytinyağlı İzmir Pizza’mızı deneyin
efendim. Ayrıca çok beğeneceksiniz.
Müşteri: Beğeneceğimiz nereden biliyorsunuz?
Operatör: D&R’dan geçen hafta Ege Yemekleri kitabı
aldınız efendim.
Müşteri: Tamam tamam... Üç kişilik boyundan bir tane
verin. Ne kadar tutuyor?
Operatör: 20 TL
Müşteri: Kredi kartı ile ödeyebilir miyim?
Operatör: Maalesef, nakit ödemeniz gerekecek efendim.
Kredi kartınızın limiti dolmuş ve hatta bankaya da geçen
aydan 275 TL borcunuz var.
Müşteri: O zaman, sizin motorlu arkadaş gelmeden önce
en yakın ATM’ye gidip para çekmeliyim.
Operatör: Ne yazık ki çekemezsiniz efendim. Günlük para
çekme limitini de aşmışsınız.
Müşteri: Önemli değil, üzerimde yeterince para var,
pizzamı gönderin. Ne kadar sonra gelir?
Operatör: 45 dakika efendim. Ama beklemek istemem
derseniz, kendi motorunuzla gelip pizzayı alabilirsiniz.
Müşteri: Ne diyorsun sen ya?
Operatör: Sistem bir Scooter’ınız olduğunu gösteriyor.
Lisans numarası E 1123.
Müşteri: *!^*%^**%^*!!!
Operatör: Sözlerinize dikkat edin efendim. Geçen ayın
16’sında bir polis memuruna kaba konuştuğunuz için
mahkemeye verilmişsiniz.
Müşteri: (Sessizlik)
Operatör: Başka bir emriniz var mı, efendim?
Müşteri: Hayır… Bu arada, reklamlarınızda bahsettiğiniz 3
kutu bedava kolayı ekliyorsunuz değil mi?
Operatör: Normalde evet efendim ama yine sistem
diyabetik olduğunuzu söylüyor.
eylül 2015 /37
/HABER
E-POSTALARLA
BAŞA ÇIKMA YOLLARI
İş analistleri, gün içinde gelen e-postaları, iş odağınızı ve verimliliğinizi kaybetmeden
nasıl yönetmeniz gerektiği ile ilgili önemli tavsiyelerde bulunuyor.
[ NİL DEMİRCİLER ]
Araştırmalara göre dünya çapında
bir gün içinde milyarlarca e-posta
gönderiliyor. Gün boyunca gelen
onlarca hatta yüzlerce e-posta,
özellikle iş yerlerinde çalışanların işlerine
odaklanamamalarına ve üzerinde çalıştıkları
işlerin aksamasına neden oluyor. Xerox iş
analistleri, çalışanların e-posta yoğunluğu
altında asıl iş odağını kaybetmeden verimli
çalışabilmeleri için şunları tavsiye ediyor:
E-postalarınızı belirli
aralıklarla kontrol edin
Gelen e-postalara geldikleri
anda cevap vermek zorunda
değilseniz hemen okumak ve
cevaplamak yerine günün belirli
saatlerini e-posta hesabınızı kontol etmek için
belirleyin. Devamlı olarak e-postalarınızı kontrol etme
alışkanlığına sahipseniz bu alışkanlığınızı değiştirmeniz
zaman alacaktır; ancak başardığınızda çalışma
alışkanlıklarınızda iyi yönde büyük değişimler olduğunu
fark edeceksiniz.
/HABER
E-posta ayarlarını düzenleyin
E-posta kutunuzu sık kontrol etmeseniz bile e-posta
uygulamanız her yeni gelen e-postada ön izlemeli ve sesli
olarak size bildirim göndermek üzere ayarlanmış olabilir; bu
da dikkatinizin dağılmasına neden olur. Xerox iş analistleri,
e-posta uygulamanızın ayarlarını düzenleyerek, anlık yerine
belirli aralıklarla size bildirim göndermesini ya da acil kodu ile
tanımlanmamış e-postaların uyarı mesaj (push message)
notu olarak görünmesini engellemenizi tavsiye ediyor.
Okuyun ve eyleme dökün
Bazı e-postalar sadece bilgi içerse de bazıları hızlı
cevaplamak, içindeki dosyayı arşivlemek, silmek veya
bastırmak gibi işlemler gerektirebilir. Aldığınız e-postada
yapmanız gereken işlemi ertelemeniz durumunda ise aynı
e-postayı ikinci veya üçüncü kez okumak durumunda
kalabilirsiniz. Bu da çalışanlarda zaman ve efor kaybına
yol açıyor. Xerox iş analistlerine göre böyle bir durumda
yapılması gereken şey, aldığınız e-postayı o an çözüme
kavuşturmak veya o e-postanın içeriğini ve yanıtlanması
gereken son tarihi biliyorsanız gerektirdiği işlemi yapabilecek
uygunluğa sahip olmadan e-postayı okumamak.
E-postanın konu kısmına özen gösterin
Konu kısmı boş bırakılan veya yeterince açıklayıcı olmayan
e-postalar alıcı için anlaşılması güç mesajlardır ve zaman
kaybettirir. Xerox iş analistlerine göre gönderdiğiniz
e-postaların konu bölümünde olabildiğince açıklayıcı
olmanız e-postanızın etkileyiciliği ve işlerliği açısından son
derece önemli. Örneğin; konu bölümüne “Satış Raporları”
yerine “Satış Raporları - Cuma’ya kadar değerlendirilmesi
gerekiyor” şeklinde bir açıklama yazılması iki taraf için de iş
ve zaman kaybı yaşamamak için ideal olacaktır.
hem de e-postaya gereken ilginin gösterilmemesine
neden olacağını söylüyor. Ekli gönderdiğiniz dosyalarda ne
olduğunu ve gönderdiğiniz kişiden beklentinizi mesajınızın
ön yazısında kısaca anlatırsanız, gönderdiğiniz e-postanın
daha iyi anlaşılmasını ve daha hızlı incelenerek size
dönülmesini sağlarsınız.
Konu dışına çıkmayın
Tek bir e-postada birçok konudan bahsetmek ve
metni uzun tutmak, içeriğin alıcı tarafından tam olarak
anlaşılamamasına, e-postanın bastırılarak kağıt ve toner
israfı yapılmasına sebep olur. Xerox iş analistlerine göre,
çok sayıda farklı konuya tek e-postada yer vermemek,
göndereceğiniz e-posta uzun ise paragraflar arası boşluklar
bırakmak ve noktalama işaretlerine özen göstermek,
e-postanın anlaşılabilirliği için büyük önem arz ediyor.
Alıcı kişileri doğru belirleyin
E-postada bahsedilen içeriğin e-postanın gönderildiği
veya bilgi kısmına eklenen kişiyi ilgilendiriyor olması iş
yeri üretkenliğini etkileyen önemli unsurlardan biri. Xerox
iş analistleri, yorum ve aksiyon beklediğiniz kişilerin
Alıcı (To) kısmında, sadece haberi olmasını ve konuyu
takip etmesini istediğiniz kişilerin “Bilgi (Cc) kısmında,
e-postayı gönderdiğiniz kişilerin haberi olmadan konuyu
gizlice takip etmesini istediğiniz kişilerin ise Gizli (Bcc)
kısmında yer alması gerektiğini belirtiyorlar. Bunların doğru
kullanılmaması yanlış anlamalara neden olabiliyor. Aynı
şekilde, e-postada bahsedilen konu ile ilgisi olmayan kişileri
alıcı olarak eklememek, çalışanların dikkatinin dağılmaması
için Xerox iş analistlerinin dikkat edilmesini tavsiye ettiği bir
başka husus.
E-postanızın içeriğini ön yazıda tanımlayın
E-postanıza dosya ekliyse kısa ve açıklayıcı bir ön yazı
yazmadan sadece dosyayı göndermeyin. Xerox iş analistleri,
e-postayı alan kişinin dosyayı açması, konuyu anlaması
zaman alacağından böyle bir davranışın hem yanlış anlamalara
E-postalara geldİklerİ
anda cevap vermek
zorunda değİlsenİz hemen
okumak ve
cevaplamak yerİne
günün belİrlİ
saatlerİnİ e-posta
hesabınızı kontol
etmek İçİn belİrleyİn.
eylül 2015 /39
/HABER
İstenmeyen e-postaları engelleyin
Hemen hemen her e-posta kullanıcısının şikâyetçi olduğu
istenmeyen mailler, çalışanların iş odaklarının dağılmasına
ve vakit kaybı yaşamalarına neden olan bir başka etken.
Xerox uzmanlarına göre, istenmeyen e-postaların gönderici
adreslerini engellemek e-posta hesabınızı daha verimli
kullanmanızı sağlayacak önemli konulardan biri. İstenmeyen
e-postaları almamak için e-postada genelde sayfa sonunda
bulunan “abonelikten ayrıl” ve “aboneliği kaldır” seçenekleri
kullanılabilir.
Düzenli yazışılan kişiler için özel klasörler
oluşturun
Xerox iş analistleri, düzenli olarak e-posta alıp gönderdiğiniz
kişilerle yaptığınız yazışmalara hızla erişmek ve gelen
e-postaları gözden kaçırmamak için Gelen kutunuzda bu
kişiler için özel klasörler oluşturmanızı tavsiye ediyor.
Ekli dosyaların sayısını azaltın, link ve bulut servisler kullanın
Boyutu yüksek dosyaların e-postalara eklenmesi
alıcıların uzun bir indirme süresi ayırmasına ve e-posta
kutusu alanlarının kısa sürede dolmasına neden olur.
Xerox iş analistleri, aynı e-posta içinde çok fazla dosya
göndermenin, karşı tarafta kafa karışıklığına neden
olacağını söylüyor. E-posta ile dosya göndermek yerine
mümkün olduğunca linklere yer vermeniz, WeTransfer,
DropBox gibi bulut (cloud) servisleri tercih etmeniz,
PowerPoint gibi yüksek boyutlu dosyaları PDF dosyasına
çevirerek göndermeniz veya WinZip, StuffIt gibi alternatif
dosya sıkıştırma programlarını kullanmanız Xerox iş
analistlerinin verdiği bir başka tavsiye.
Cevap yollarını çeşitlendirin
Xerox iş analistleri, gönderdiğiniz e-postaların içeriğinde
telefon numaranızın ve diğer iletişim bilgilerinizin yer aldığı
bir imzaya yer vermeniz gerektiğini söylüyor. Böylelikle
alıcılar telefon veya başka bir iletişim aracı ile daha iyi
anlatabileceklerini düşündükleri konular için e-postayı
tercih etmek zorunda kalmaz ve hızlıca ulaşmak isterlerse
iletişim bilgilerinizden size ulaşmış olurlar.
Konu kısmı boş
bırakılan veya
yeterİnce
açıklayıcı
olmayan
e-postalar alıcı
İçİn anlaşılması
güç mesajlardır
ve zaman
kaybettİrİr.
E-postaları basarak okumayın
Xerox iş analistleri, özellikle ileri yaştaki kişilerin böyle bir
alışkanlığa sahip olduklarını ve mesajları kâğıt üzerinden
okuduklarında daha iyi anladıklarını belirtiyor. Xerox iş
analistleri, e-postaları illa basmak zorunda hissedenlere
de arkalı önlü baskı alarak ve baskı ekranında ön izleme
yaparak baskı yapmalarını, böylece kâğıt ve toner
kullanımını azaltmalarını öneriyor. Ayrıca imkân varsa Xerox
GreenPrint gibi baskı tasarruf yazılımlarını kullanarak,
basılması gerekmeyen bölümleri ayıklayıp baskı alınmasını
tavsiye ediyorlar.
Xerox’un e-posta gönderme özelliği olan çok fonksiyonlu
ofis ürünleri üzerinde, e-postaların yarattığı karmaşaları
azaltmayı sağlayacak özel yazılımlar bulunuyor. Xerox çok
fonksiyonlu ofis cihazları, gönderilen e-postanın otomatik
olarak boyutunu küçültüyor ve dosyalarınızı yer tutmayan
linkler ile paylaşmanızı sağlıyor. Dilerseniz bir bulut adres
üzerinde tutarak istediğiniz zaman e-postalarınızı indirip
okumanıza imkân veriyor.
YÜKSEK HIZLI TREN
SEFER SAATLERİ
Yenilikçi
06:00
06:17
demiryolları
SİNCAN
ANKARA - İSTANBUL
POLATLI
06:35
07:30
BOZÜYÜK
BİLECİK
ARİFİYE
07:47
08:07
08:52
Geleceğe yolculuk
SAPANCA
10:42
09:15
09:32
11:45
12:02
14.30
14:47
17:20
17:37
19:00
19:17
PENDİK
GEBZE
İZMİT
06:30
06:45
07:16
08:30
08:45
09:16
11:46
12:20
17:55
13:15
13.50
15:57
16:14
16:34
18:50
19:07
19:27
14:35
20:12
20:27
İZMİT
GEBZE
PENDİK
09:21
09:53
www.inkamedya.com 20150907
11:00
11:15
14:00
14:15
17:15
17:30
18:02
19:15
19:30
20:01
ARİFİYE
BİLECİK
BOZÜYÜK
07:46
08:32
08:55
09:16
13:43
13:02
06:30
06:47
13:15
10:45
11:02
15:04
15:51
15:30
15:47
17:47
18:34
20:41
21:13
21:33
22:13
22:45
23:05
POLATLI
SİNCAN
10:03
10:25
19:20
Geleceğe yolculuk
KONYA - İSTANBUL
BOZÜYÜK
BİLECİK
ARİFİYE
SAPANCA
19:42
20:04
14:30
20:51
21:52
İZMİT
GEBZE
PENDİK
07:10
08:57
09:14
09:34
10:19
10:49
11:21
11:41
17:45
19:32
19:49
20:09
20:54
21:24
21:56
22:16
PENDİK
GEBZE
İZMİT
SAPANCA
07:30
07:45
18:00
18:15
ARİFİYE
BİLECİK
BOZÜYÜK
08:17
08:47
09:33
09:55
10:17
12:00
18:47
19:17
20:03
20:25
20:47
22:30
07:55
16:05
16:55
06:30
08:30
12:45
Yenilikçi
21:20
demiryolları
19:17
22:12
17:30
21:00
17:55
20:45
12:07
18:12
21:02
SİNCAN
07:17
07:39
09:36
13:51
07:56
09:53
14:08
18:17
18:39
22:06
18:56
22:23
POLATLI
SİNCAN
07:34
POLATLI
06:45
07:02
07:21
08:32
06:30
07:56
08:13
08:50
09:07
10:33
09:10
10:35
10:52
11:37
13:03
11:10
12:33
12:50
15:17
13:50
15:17
15:34
17:53
15:50
14:52
15:09
17:42
17:59
13:30
13:47
21:13
21:30
16:10
16:27
22:59
23:16
18:20
18:37
18:56
20:06
18:30
21:25
21:42
22:01
23:12
21:15
Geleceğe yolculuk
POLATLI
SİNCAN
11:20
İSTANBUL - KONYA
Yenilikçi
demiryolları
10:42
12:26
16:35
18:33
07:05
10:13
11:07
12:16
POLATLI
12:28
İSTANBUL - ANKARA
SAPANCA
SİNCAN
14:06
14:54
Yenilik
demiryo
17:25
22:19
19:53
20:10
22:41
22:58
Geleceğe yolculuk
Yenilikçi
demiryolları
Geleceğe yolculuk
Yenilikçi
demiryolları
/KARAYOLLARI
İKİ KITA DENİZ ALTINDA
İKİNCİ KEZ BİRLEŞTİ
İstanbul’da iki kıta arasındaki ulaşım 100 dakikadan 15 dakikaya iniyor. Avrasya Geçişi
Projesi’nde en zorlu bölüm, planlanan süresinden önce tamamlandı. 3.344 metre
uzunluğundaki geçişle iki kıta deniz altında birleşti.
[ ERTUĞRUL ARSLAN ]
Yeni projelerle ulaşım ağlarında devasa hamleler
atılırken, İstanbul’da iki kıta deniz altından ikinci kez
birleşti. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından
Kazlıçeşme-Göztepe hattında Yap-İşlet-Devret (YİD)
modeliyle ihale edilen Avrasya Geçişi Projesi’nin İstanbul
Boğazı altındaki tünel açma çalışmaları tamamlandı.
Tünel kazı çalışmaları Asya kıtasında Haydarpaşa şantiyesinde
19 Nisan 2014 tarihinde başlamıştı. Proje için özel olarak
geliştirilen Tünel Açma Makinesi (Tunnel Boring Machine/
TBM) deniz tabanının altında günde 8-10 metre ilerleyerek,
3.344 metrelik kazı çalışmasını tamamladı. Klasik madencilik
yöntemi ile açılan karayolu tünellerinin de tamamlandığı proje
kapsamında yol ve sanat yapı çalışmaları sürüyor.
/KARAYOLLARI
15 DAKİKADA GEÇİLECEK
Kazlıçeşme-Göztepe hattında hizmet verecek olan
Avrasya Geçişi ile İstanbul’da trafiğin çok yoğun olduğu
güzergâhta yolculuk süresi 15 dakikaya kadar inerek,
güvenli ve konforlu yolculuk imkânı sağlanacak. Türkiye,
tünelcilik teknolojisinde çağ açan Avrasya Geçişi ile
dünyanın en başarılı mühendislik eserlerinden birine
sahip olacak. Proje tamamlandığında, ‘seyahat sürelerinin
kısalması’ ile emisyon miktarlarında, yakıt tüketiminde ve
araç bakım masraflarında azalma gerçekleşerek ulusal
ekonomimize de katkı sağlayacak.
DÜNYA ÇAPINDA PROJE
Toplam 14,6 kilometrelik üç ana bölümden oluşan Avrasya
Geçişi Projesi’nin en önemli aşamasını 3,4 kilometre
uzunluğundaki Boğaz Geçişi oluşturuyor. Boğaz Geçişi için
dünyanın en gelişmiş TBM teknolojisinden yararlanıldı. Bu
projede kullanılan TBM, tünel açma makineleri içinde 33.3
kW/m2’lik kesici kafa gücü ile dünyada 1. sırada, 12 bar’lık
tasarım basıncı ile 2. sırada ve 13,7 m kazı çapı ile 6. sırada
yer alıyor. Projenin güzergâhı üzerinde hem deniz çökelleri
hem de değişik basınç dayanımlarına sahip kaya birimleri
(Trakya Formasyonu) yer alıyor. Bu nedenlerle Avrasya
Geçişi Projesi, teknik özellikleri bakımından dünyanın sayılı
ve ender mühendislik projelerinden biri olarak gösteriliyor.
DEPREME KARŞI ÖZEL ÖNLEMLER
Toplam 1.672 bilezikten (ring) oluşan tünelde, olası büyük bir
depreme karşı tünelin dayanıklılığını artırmak amacıyla iki ayrı
noktada sismik bilezik monte edildi. Özel olarak tasarlanan
ve laboratuvarlarda test edilerek başarısı kanıtlandıktan
sonra üretilen sismik bilezikler, mevcut çap ve sismik aktivite
seviyesi göz önüne alındığında TBM Tünelcilik sektöründe
dünyadaki ‘ilk’ uygulama olarak öne çıkıyor.
Ayrıca tüneldeki bileziklerin üretiminde kullanılan
yüksek performanslı prekast beton, 100 yıl servis
süresi hedeflenerek, Yapı Merkezi tesislerinde üretildi.
Uluslararası sertifika kuruluşunca yapılan analiz ve
simülasyonlarda segment ömürlerinin en az 127 yıl
olduğu rapor edildi.
2 BİN 124 ÇALIŞAN GÖREV ALDI
Avrasya Geçişi Projesi’nde 2.124 çalışan görev alırken,
inşaatta toplam 250 iş makinesi kullanılıyor. İş güvenliği ve
sağlığı, proje süresince her zaman birinci planda tutuldu.
Projede çalışanlara 41 bin saat İş Güvenliği, Sağlığı ve Çevre
Eğitimi verildi. İş güvenliği kurallarının eksiksiz şekilde
uygulandığı projede bugüne kadar herhangi bir ciddi
yaralanma ile sonuçlanan olay yaşanmadığı belirtiliyor.
KAMU KAYNAĞI KULLANILMADI
Projenin tasarım ve inşaatını gerçekleştirecek olan
Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım AŞ, tünelin 24
yıl 5 ay süreyle işletilmesini üstlenecek. Proje yatırımı için
kamu kaynaklarından hiçbir harcamada bulunulmuyor.
İşletme süresinin tamamlanması ile Avrasya Geçişi kamuya
devredilecek. Proje, Yap-İşlet-Devret modeliyle, yaklaşık
1.245 milyar dolarlık finansmanla gerçekleştiriliyor.
Yatırım için 960 milyon dolarlık uluslararası kredi sağlandı.
285 milyon dolarlık öz kaynak temin edildi.
Davutoğlu: Büyük bir onur yaşıyoruz
Başbakan Ahmet Davutoğlu tünel kazma işleminin sona
ereceği dakikalarda telsizle TBM tünel açma makinesinin
operatörüne talimat verdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, telsizle talimatını verirken, “Kıtaları birleştiren nesillerin
torunları olarak sizlerle gurur duyuyoruz. Kıtalararası yolculukta kazasız belasız hayırlı yolculuk diliyoruz. Emekleriniz için teşekkür ederiz.” diyerek sözlerine şöyle devam
etti: “Hem İstanbullular, hem Asyalı ve Avrupalılar için tarihi
bir ana tanıklık etmekten çok mutluyum. Bugün Asya ve
Avrupa’yı birleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Tünelle birlikte aslında Asya ve Avrupa’nın doğu batı ekseninde tarihi
serüvenine tanıklık ederek, yeni ve kalıcı bir mühür vuruyoruz. Kazı çalışmalarını planlanandan 6 ay önce tamamlayan
proje yetkililerine, mühendislerimize teşekkür ederiz. 100
dakika sürecek bir yolculuğu 15 dakikaya indirerek huzur ve
güvenle seyahat etmek için çalışmalar yapılıyor.”
eylül 2015 /43
/E-TİCARET
LÜKS MARKALARIN VİTRİNLERİ
TABLETLER OLDU
Lüks moda tüketicileri daha çok tablet üzerinden alışveriş yaparken satın
alma kararı vermeleri 10 günü geçebiliyor. Orta segment tüketicileri masaüstü
bilgisayarlardan alışverişlerini tamamlarken, spor giyim tüketicileri haftanın
her günü alışveriş yapabiliyor.
/E-TİCARET
İnternetten alış veriş giderek yaygınlaşırken, bu alış
veriş biçiminin de kendi içinde ekonomik duruma göre
şekillendiği ortaya çıktı. İntelliAd, internetten yapılan
moda alışverişleri hakkındaki araştırma sonuçlarını bir
infografik ile paylaştı. 15 Ocak ve 15 Nisan 2015 tarihleri
arasında, toplam 1,25 milyon Avro tutarındaki 900 bin
alışverişin incelendiği araştırma, hem mobil hem de masaüstü
cihazlardan yapılan işlemleri kapsıyor.
LÜKS MARKA TÜKETİCİLERİ ALIŞVERİŞİ AĞIRDAN ALIYOR
Moda alışverişlerinde lüks markalara yönelen tüketiciler, bir
ürünü almaya karar vermeden önce ortalama olarak 12 gün
(301 saat) boyunca farklı mağaza ve markaları inceliyorlar.
Orta segment moda ürünleri ile karşılaştırıldığında bu süre
iki kat daha uzun. Orta segment ürünlerde tüketicinin ürün
ile karşılaşması ve satın alma kararı vermesi arasında 6 gün,
spor giyim alışverişlerinde ise 5 gün geçiyor.
LÜKS SEVENLER TABLET
KULLANIYOR
Tüketicilerin alışverişi yaptıkları
cihaz seçimi de lüks markalarda
farklılık gösteriyor. Tabletler,
lüks moda tüketimi için açık
ara farkla daha çok öneme
sahipler. Dönüşümlerin yüzde
17’si tabletlerde gerçekleşiyor ve
lüks moda ürünleri konusunda
tabletler üzerindeki dönüşüm
oranları cep telefonları hatta
masaüstü bilgisayarlara göre bile
daha fazla. Lüks tüketimin toplamda
yüzde 31’i mobil cihazlar üzerinden yapılıyor.
Orta segment ve spor ürünlere göre bu oran
üç kat daha fazla. intelliAd Media COO’su ve Direktörü
Mischa Rürup, araştırmanın sonuçları hakkında, “Lüks moda
tüketiminde alışveriş deneyimi daha büyük rol oynuyor.
Hedef kitleye uygun bir şekilde koltukta yayılıp keyifle
alışveriş yapma konusunda tabletler bir numara. Lüks giyim
sektörünün prestij ve fiyat sınıfını düşündüğümüzde, farklı
Dönüşüm
Spor Giyim
Orta
Lüks Giyim
Oranı
Ürünleri
Segment Ürünleri
Tüm cihazlar
%3.3 %5.5%1.0
Masaüstü%4.5
%6.3%1.2
Cep Telefonu
%1.3 %1.7%0.4
Tablet%2.8
%3.8%1.3
Dönüşümlerin Yüzdeleri
Masaüstü
Cep Telefonu
Tablet
%78%90%68
%11
%3
%14
%11%7%17
Satın alma başına ortalama ziyaret
Tüm cihazlar
3,4
3,5
10,7
Ortalama satın alma süresi (saat)
Tüm cihazlar 129
144
301
İNTELLİAD’İN TOPLAM 1,25 MİLYON
AVRO’LUK 900 BİN ONLİNE ALIŞVERİŞİN
VERİLERİNDEN YOLA ÇIKARAK
HAZIRLADIĞI RAPORDA, SEGMENTLERE
GÖRE TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI ARASINDA
ÇOK BÜYÜK FARKLAR BULUNDUĞU
ORTAYA ÇIKTI.
sektörleri karşılaştırdığımızda ortaya çıkan satın alma kararı
süreçlerindeki büyük zaman farklarının normal olduğunu
görüyoruz.” diyor.
SATIN ALMADAN ÖNCE 10 KERE ZİYARET EDİYORLAR
Lüks bir moda ürünü ne kadar özel ve pahalıysa,
tüketicilerin satın alma kararı vermeden
önce o kadar çok tekrar tekrar bakmaları
gerekiyor. Lüks giyimde bu oran,
alışveriş başına 10,7 ziyaret olarak
ölçülmüş. Bir diğer ilginç bulgu ise,
lüks moda tüketiminin daha çok
hafta içi günlerde yapılması... Tüm
lüks moda tüketim alışverişlerine
bakıldığında yalnıza yüzde 24’ü
hafta sonlarında gerçekleşiyor.
Lüks moda tüketimi Pazar gününe
bakıldığında dönüşüm oranı yüzde
18 ve gelir yüzde 15 olarak hafta içi
günlere göre daha düşük.
ORTA SEGMENT MODA ÜRÜNLERİ
ALIŞVERİŞİN TEMELİNİ OLUŞTURUYOR
Orta segment moda tüketicilerinin alışveriş alışkanlıklarının
bambaşka olduğu ortaya çıkartıldı. Alışverişlerin yüzde 90’ı
masaüstü bilgisayarlar üzerinden yapılırken, tabletler yüzde
7, cep telefonları ise yalnızca yüzde 3’lük bir paya sahip. Satın
alma kararından önce yalnıza 3,5 ziyaret yapılması ile bu süreç
çok hızlı ilerliyor. Tüketicilerin yüzde 40’ı ilk bir saat içerisinde
alışverişlerini tamamlıyorlar. Mağazalar da satışlarının yüzde
35’ini hafta sonlarında gerçekleştiriyor. Yalnızca pazar günleri
satışların yüzde 21’i gerçekleşiyor; bu yüzden pazar günleri
online perakende mağazaların en yoğun günü.
SPOR GİYİMDE SATIŞLAR HİÇ DURMUYOR
Tüketiciler spor giyim alışverişi yapmadan önce 5 gün
(129 saat) boyunca internette araştırma yapıyorlar. Bu da
spor giyim alışverişinin diğer segmentlere göre daha hızlı
yapıldığını gösteriyor; ortalama 3,4 ziyaret satın alma kararı
için yetiyor. Spor moda alışverişinin yüzde 22’lik kısmı mobil
cihazlar üzerinden yapılıyor. Diğer segmentlerin aksine
spor alışverişlerinde hafta içi ve hafta sonu günleri arasında
neredeyse hiçbir fark bulunmuyor.
eylül 2015 /45
/TÜRKÇEDEN Bİ’HABER
KARAYOLLARINDAN
YABANCI TERİMLERİ KALDIRALIM
BU AYKİ SAYIMIZDA KARAYOLLARI ALANINDA DİLİMİZE GİRMİŞ YABANCI
KELİMELERDEN BAZILARINI, ‘TÜRKÇESİNİ KULLANMAK ZOR DEĞİL’ DİYEREK,
İLGİNİZE SUNUYORUZ.
Türk Dili uzmanları, her sektörde olduğu gibi karayolları alanında kullanılan yabancı kökenli kelimelere
Türkçe karşılık buldu. Ancak günlük yaşamımızda
daha çok Türkçe yerine yabancı kelimeleri kullanma-
yı tercih ediyoruz. Bu ayki sayımızda karayolları alanında
dilimize girmiş yabancı kelimelerden bazılarını derledik. Bu
kelimeleri, ‘Türkçesini kullanmak zor değil’ diyerek, ilginize
sunuyoruz.
VİRAJ-DÖNEMEÇ
Fransızca kökenli olan viraj kelimesi, Türk Dil
Kurumu’nun sözlüğünde, “Bir yolun yön
değiştirdiği yer…” şeklinde tanımlanıyor.
Kelimeye bulunan karşılık ise dönemeç…
VİYADÜK-KÖPRÜ YOL
Fransızcadan dilimize geçmiş olan kelime, “Vadi
veya ırmak üstünden demir yolu veya kara yolunun
geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş,
yüksek ve uzun köprü.” şeklinde tanımlanıyor.
Uzmanlar köprü yol karşılığını öneriyor.
eylül 2015 /47
TAKSİ- GÖÇÜM
Çok yaygın olarak kullandığımız kelime
Fransızcadan dilimize geçmiş. “Belirli bir
ücret karşılığı yolcu taşıyan, taksimetresi
olan otomobil.” anlamına gelen kelimeye
bulunan karşılık göçüm…
ŞOFÖR-SÜRÜCÜ
Fransızcadan dilimize geçen kelime,
“Karada kullanılan motorlu araçları
sürüp yöneten kimse.” anlamına
geliyor. Sürücü kelimesi ise bu yabancı
kelimeye bulunan karşılık…
OTOBAN-OTOYOL
Dilimize yerleşmiş bir kelime olan otoban
Almanca kökenli. “Hızlı bir trafik akımı
sağlamak amacıyla yapılan, çok şeritli, çift
yönlü, geniş yol.” anlamana gelen kelimeye
bulunan karşılık otoyol.
OFF ROAD-ARAZİ YARIŞI
İngilizce olan kelime, “Her türlü arazi
koşulunda özel motorlu araçlarla
yapılan yarış.” şeklinde tanımlanıyor.
Türk Dili uzmanlarının bulduğu karşılık
ise arazi yarışı…
eylül 2015 /49
/İNOVASYON
GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİLER
HEM YAŞAMI KOLAYLAŞTIRIYOR HEM DE HAYAT KURTARIYOR
Akıllı bİleklİk, yüzük ya da kulaklık deyİp geçmeyİn. Bugün kullandığımız pek çok
ürün gelecekte hem sağlığımızı koruyacak hem de yaşam kurtaracak.
[ selİn akgün ]
Giyilebilir teknolojilere yönelik çalışmaların son 5 yılda
önemli bir aşama kaydettiği gözlemleniyor. Bilim insanları
ve endüstriyel tasarımcıların iş birliğinde tasarlanan
inovatif ürünler sadece yaşamı kolaylaştırmıyor. Hem hayat
kurtarıyor hem de sağlığımızı koruyor. Bileğinize taktığınız akıllı
bir bileklik sayesinde herhangi bir boğulma tehlikesiyle karşılaşır
karşılaşmaz anında su yüzeyine çıkma şansına sahipsiniz.
Eğer gözle görülen şekilde bir duruş bozukluğunuz varsa, bu
problemi, yakanıza taktığınız özel bir aparatla kontrol altına
alma imkânınız da bulunuyor. Yakın gelecekte bu tip ürünlerin
sayısı hızla artacak ve kendimizi pek çok konuda daha güvenli
hissedebileceğiz…
/İNOVASYON
MAKEBLOCK’TAN ÖĞRETİCİ VE
EĞLENCELİ ROBOT KİTİ
Robot, elektronik ve 3D printer üreticisi Makeblock, çocuklara
teknolojiyi sevdirmek ve robotik ürün meraklılarına yönelik
kolay kullanımlı ve uygun fiyatlı yeni tasarladığı robotunu
mayıs ayında Kickstarter’da görücüye çıkarmıştı. Sadece 24
saat gibi kısa bir sürede istediği desteği toplayan şirket, Temmuz 2015’te gerçek anlamda son kullanıcıyla buluştu. MBot,
çocukların robotları rahatlıkla kullanabilmeleri, teknolojiyi sevmeleri ve öğrenebilmeleri için tasarlandı. Aynı zamanda
startup’lar ve girişimciler tarafından da büyük ilgi gördü.
MBot’un bluetooth ve 2.4 G Wireless olarak 2 modeli bulunuyor. MBlock yazılımı üzerinden PC aracılığıyla robotunuzu
programlayabilme şansına da sahipsiniz…
eylül 2015 /51
/İNOVASYON
SOSYAL ROBOT JIBO
Kitlesel fonlama kampanyasıyla
hayata geçirilen akıllı aile robotu Jibo,
gelişimini farklı yatırımlarla sürdürüyor. Boston merkezli girişim son olarak 11 milyon dolarlık bir anlaşmaya
imza attı ve Asya pazarının kapısını
araladı. Ocak ayında 25.3 milyon
dolarlık ilk önemli yatırımını alan sosyal robot Jibo, bu kez Acer, Dentsu
Ventures, NetPosa (Çin) ve KDDI
(Japonya) ve LG Uplus (Kore) gibi yatırımcıların desteğiyle Asya perakende
pazarına açılıyor. Oldukça başarılı bir
kitlesel fonlama kampanyasıyla 100
bin dolar hedefinin çok üzerine (3.7
milyon dolar) çıkan Jibo, sadece son
kullanıcılara odaklanmış durumda…
Indiegogo kampanyası sonrasında
verilen siparişler için teslim tarihi 2016
baharı olarak öngörülüyor. Bu da
Jibo’nun ne kadar ilgi gördüğünü göstermeye yetiyor. Nesnelerin interneti
alanında yeni ve etkili bir çıkış olması
beklenen Jibo ve Pepper gibi robotlar,
görünüşe bakılırsa yavaş yavaş hayatımıza girecek. Jibo, fotoğraf çekmek,
sipariş vermek gibi görevler için akıllı
bir asistan olarak evlerdeki yerini
almayı bekliyor. Jibo’nun ön sipariş
fiyatı ise 749 dolar.
WALKCAR MOTORLU KAYKAY İLE TRAFİK
SORUNU ORTADAN KALKIYOR
Japon Cocoa Motors şirketinde çalışan Kuniako Saito ile ekibi, toplu taşıma sisteminin en yoğun olduğu dünya şehirlerinin başında yer alan
Tokyo için yeni bir yardımcı ulaşım çözümü geliştirdi. 26 yaşındaki
mühendisin ilk prototipini ürettiği WalkCar isimli motorlu kaykay, alüminyum gövdeye, 2.5-3 kilogram ağırlığa ve 15 inçlik bir laptopun
boyutlarına sahip. Kaykay-segway melezi bir taşıyıcı olarak nitelendirilebilecek aracın ev ve sokak için olmak üzere iki versiyonu bulunuyor. İki
versiyon da 120 kilograma kadar ağırlık taşıyabiliyor. Saatte 10 kilometre
hıza çıkabilen araç, üç saatlik şarjla 12 kilometreye kadar yol yapabiliyor. WalkCar’ı toplu taşıma durakları arasına koşuşturup duran Japon
çalışanları düşünerek geliştirdiğini söyleyen Kaito, bu ürünün hareket
becerisi azalmış hasta veya yaşlı kimseler için de mobiliteyi artırabilecek
bir yardımcı olarak kullanılabileceğini ifade ediyor. Ürüne sahip olmak
isteyen Japon vatandaşları sonbahardan itibaren Kickstarter üzerinden
ürünü rezerve edebilecekler. Yaklaşık 800 dolardan satışa sunulacak
ürünün teslimatına ise 2016’nın bahar aylarında başlanacak.
/İNOVASYON
AKSİYON KAMERASI PAZARI GRAAVA İLE HAREKETLENİYOR
Bu yıl aksiyon kameraları pazarında ciddi bir rekabet yaşanıyor. Pazarın lideri GoPro, yeni rakiplerini karşısına alıyor ve pazardaki payların nasıl
değişeceğini, her çıkan yeni ürün sonrasında yeniden tartışmaya açılıyor. Aksiyon kameralar alanına giren en yeni oyunculardan biri de Graava… Graava teknik olarak bir aksiyon kamerası olmasına rağmen, farkını kullanıcı deneyimi ve yazılım tarafında göstermeyi amaçlıyor. GoPro
kullanıcılarının en büyük derdi, çektikleri videoları daha sonra düzenlemek istediklerinde çok çaba sarf etmeleri ve profesyonel araçlara ihtiyaç
duymaları… Graava’nın vaadi ise kolay düzenlenebilen ve hatta Graava’nın kendisinin anları yakalayarak otomatik olarak düzenleme yapacağı
videoları hazırlayarak paylaşıma hazır hale getirebilmek. Graava, 8 megapiksel boyutunda fotoğraflar ve 1080p kalitesinde 3 saate kadar kesintisiz video çekebilecek. Şubat 2016’da raflardaki yerini alması beklenen Graava, ön sipariş toplamaya başladı. Piyasaya çıkış fiyatının 399 dolar
olması beklenen ürünün şu anki ön sipariş fiyatı ise 249 dolar.
eylül 2015 /53
/İNOVASYON
MOMENT İLE FARKI ÇOK NET HİSSEDECEKSİNİZ
Ohio merkezli Momentum Labs şirketi, bileği tamamen saran akıllı saat
Moment’i geliştirerek akıllı saat pazarına yeni bir ürün daha kazandırmış oldu. Tasarım açısından bir saatten ziyade bilekliğe benzeyen
Moment, Bluetooth ve Blutooth L.E desteği ile akıllı telefonlarla eşleştirilebiliyor ve QWERTY klavyesi ile kullanıcısına telefonla yapabileceği birçok
işlemi yapma fırsatı sunuyor. Titreşimli motoru ve sesli alarmı sayesinde
hatırlatmalar yapan akıllı saat, dokuz eksenli dijital hareket sensörü ve
hareketle etkinleşen 360 derecelik dokunmatik ara yüzü sayesinde son
derece pratik. Çözünürlüğü 320X240 olan Moment’in üzerinde USB ile
şarj edilebilmesi için bir de mikro USB bağlantısı bulunuyor.
PARMAĞINIZDAKİ AKILLI TELEFON
Kuzey Amerika merkezli ünlü giyilebilir teknoloji şirketi MOTA, akıllı
yüzük MOTA DOI Smart Ring’i geliştirdi. iOS ve Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlara indirilen uygulaması üzerinden kullanıcısına
kimden ve hangi uygulamadan bildirim alacağını seçme imkânı
sunan akıllı yüzük, yüzeyindeki dokunmatik ekranına gelen bildirimleri
ve bildirim içeriğini yansıtıyor. Meşgul olduğunuz için cep telefonunuza gelen bildirimleri takip edemediğiniz dönemlerde sosyal yaşantınız
ile bağınızı koruyan bu akıllı yüzük, mesajları, buluşma bildirimlerini ve
Instagram, Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinden gelen
bildirimleri titreşimle veya sesli uyarıyla kullanıcısına bildiriyor. Şarj
ömrü kullanım sıklığına bağlı olarak 24-72 saat arasında değişen bu
akıllı yüzüğün suya ve darbeye karşı son derece dayanıklı olduğunu
hatırlatmakta da fayda var.
/İNOVASYON
DURUŞUNU DÜZELTMEK İSTEYENLERE ÖZEL
2011 yılında akıllı sensör ve yazılım geliştirme üzerine kurulan teknoloji
şirketi Lumo Bodytech, iyi bir duruşa sahip olmak ve bedensel/zihinsel
sağlığını korumak isteyenler için Lumo Lift’i geliştirdi. Küçük boyutu,
sade ve şık tasarımı ile kolay kullanılabilen Lumo Lift, giysilerin yakasına takılabilen, yapısındaki sensörlerle omuz ve gövdenin duruşunu
izleyerek bir bozukluk tespit ettiğinde titreşim yoluyla kullanıcısını uyaran bir cihaz. Kişinin baş ve boynunun ağrımasını engellemek ve kullanıcısına dik bir duruş kazandırmak için geliştirilen Lumo Lift, atılan
adım sayısını ve yakılan kalori miktarını da ölçtüğü için bir etkinlik takip
cihazı olarak da kullanılıyor. Şimdilik sadece iOS işletim sistemine
sahip akıllı telefonlarla uyumlu çalışabilen cihaz, akıllı telefondaki
uygulaması ile bağlantısını 4.0 teknolojisi üzerinden gerçekleştiriyor.
Lumo Lift’in satış fiyatı ise 99 dolara olarak belirlenmiş.
eylül 2015 /55
/İNOVASYON
KINGII İLE BOĞULMA TEHLİKESİNE SON
Yakın bir arkadaşının denizde boğularak hayatını kaybetmesi üzerine,
suda boğulma olaylarını bir nebze de olsa azaltmak isteyen Tom Agapiades tarafından geliştirilen Kingii, özellikle su sporları ile ilgilenenler ya
da yüzmeyi bilmeyenler için tasarlanan dünyanın en küçük şişebilen
cankurtaran destek cihazı… Bir bileklikten farkı olmayan ve altı yaşından büyük herkesin bileğine uygun olarak tasarlanan Kingii’nin yapısında bir adet mini balon ve sualtında balonun şişmesini sağlayan
değiştirilebilir karbondioksit tüpü bulunuyor. Kullanıcı ihtiyaç duyduğunda bilekliğin üzerindeki kolu çekiyor ve tüpün içindeki karbondioksit gazı
hızla balonun içine dolarak balonu şişiriyor. Şişen balon adeta bir can
simidi görevi görerek kullanıcıyı su yüzeyine çıkarıyor. Cihazın üzerinde
acil durumlarda kullanılmak üzere bir de düdük bulunuyor. Eylül ayında
satışa sunulacak olan Kingii’nin satış fiyatı ise 69 dolar.
/İNOVASYON
YENİ DRONE KULLANICILARINA ÖZEL
PHANTOM 3 STANDARD
En büyük drone üreticilerinden DJI, yeni bir drone modelini kullanıcılara
tanıttı. DJI Phantom 3 Standard ismini taşıyan yeni model, drone kullanmaya yeni başlayacak ve az tecrübesi olan kullanıcıları hedefliyor. DJU
Phantom 3 Standard, 2.7K HD çözünürlüğünde bir kameraya sahip ve
tek bir şarjla 25 dakika boyunca havada kalabiliyor. Kamera aynı
zamanda bir pusulaya sahip. Bu özelliğiyle havada video kaydı yaparken kamerasını sabit tutabiliyor ve daha başarılı kayıt yapıyor. Yeni
model ayrıca kullanıcıların havadaki canlı görüntüyü tek tuşla cep telefonlarına aktarabilmelerine ve kayıt yapabilmelerine olanak sağlıyor.
Üzerinde standart olarak GPS ve Wi-Fi ile gelen DJI Phantom 3 Standard,
şirket tarafından daha çok başlangıç-orta seviye arasındaki kullanıcılar
hedeflenerek üretilmiş. Ürünün yurtdışı satış fiyatı ise 799 dolar.
ÖĞRENEN VE KENDİSİNİ
GELİŞTİREN ROBOTLAR
ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR
Yapay zekâ alanındaki gelişmeler
hem dünyada yakın gelecekte
yaşanması beklenen ‘yeni’ sanayi
devriminin ipuçlarını veriyor hem de
birçok kişiyi endişelendiriyor. Temel
endişe sebebi, gittikçe akıllanan
robotik sistemlerin bir gün kontrolden çıkma potansiyeli… Her geçen
gün bilişsel becerileri daha da geliştirilmiş sistemler ortaya çıkıyor. Son
örnek ETH Zürih (Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü) ve Cambridge Üniversitesi’ndeki araştırmacıların
birlikte yürüttüğü, öğrenebilen ve
kendisini geliştirebilen robot projesi.
Bu ekip insan müdahalesi olmaksızın kendisini geliştirip performansını
artırabilen bir ‘anne’ robot prototipi
üretmiş. Bu ‘anne’ robot, plastikten
oluşan ve içerisinde bir adet motor
bulunan 10 adet ‘bebek’ robot üretmiş ve süreç içinde ürettiği bebeklerin performansını izleyerek yeni
ürettiği bebeği daha ‘becerikli’ yapmış. Cambridge Üniversitesi’nde
görevli olan ve projeye liderlik eden
Dr. Fumiya Iida, bu proje ile evrimleşmeye ve gelişmeye dair yeni
bakış açıları kazanmak istediklerini
belirtiyor. Projenin nihai hedefi ise
çevresini ve bulunduğu şartları analiz edip, kendisini çevreye adapte
edebilen robotlar geliştirmek. Projede görevli araştırmacılardan Andre
Rosendo, gelecekte otomobil fabrikasında hataları kendi kendilerine
fark edip yardım ve komut almadan
düzeltebilen, tarımsal verimi artırmak için farklı hasat yolları deneyen
robotlar görebileceğimizi söylüyor.
eylül 2015 /57
/otomotİv
ASTON
MARTIN
VANTAGE SERİSİ İLE FARKI FARK EDİN
Aston Martin Vantage serİsİ, VS Vantage modelİne genİş bİr yelpazede
yenİlİkler eklenerek evrİm geçİrmeye devam edİyor. Bu yenİlİkler
markanın başlangıç düzeyİ spor arabaların dİnamİk duygusunu,
tarzını ve rekabetçİlİğİnİ artırıyor.
2008’den bu yana uygulanan en geniş kapsamlı
program sonucunda, revize edilmiş 4.7 litre hacimli ve
420 BHP (426 PS / 313 kw) gücünde motorlu başlangıç
düzeyi V8 Vantage, ilk defa büyük beğeni kazanan
Vantage S modelinde uygulanmış bir dizi yeniliği içeriyor.
Standart altı vitesli düz şanzıman korundu, fakat isteğe bağlı
altı vitesli Sportshift™ otomatik şanzıman seçeneği yerine
yedi vitesli Sportshift™ II almak mümkün. Bir adet ek vites,
daha yakın dişli boyları, daha düşük son vites dişlisi ve daha
hızlı vites değiştirme olanağı sağlayan yapı içeren bu yeni
şanzıman (özel olarak Aston Martin için tasarlandı ve üretildi)
daha hızlı ve daha hassas vites değiştirme olanağı sağlıyor,
hızlanmayı optimize ediyor ve spor araba sürüş zevki veriyor.
V8 Vantage’ın şasisinde dinamik iyileştirmeler yapıldı ve
Vantage S serisinin özellikleri eklendi. Daha hızlı direksiyon
kontrolü, daha büyük frenler daha geniş lastiklerden oluşan
bu yenilikler, V8 Vantage modelinin kendi sınıfında öncü
özgüvenini artırıyor, daha bile çok yanıt vermesini sağlıyor ve
sürüş heyecanını katlıyor.
ÇOK DAHA ÇEVİK
Yeni direksiyon mili, valf eklenmiş hidrolik direksiyon ve önceki
modelde mevcut 17:1’e kıyasla daha hızlı… 15:1 dişli oranı,
yeni V8 Vantage’ın daha hassas yönetilmesini ve daha çevik
olmasını sağlıyor ve büyük sürüş keyfi için daha çok geri
besleme sağlıyor. 380 mm iki parçalı ve havalandırmalı demir
döküm ön disk frenler ve altı adet piston kaliperi, frenleme
gücünü ve pedal duygusunu arttırıyor. Bu yeni fren sisteminde
dik yokuşları inerken daha hassas kontrol sağlayan Hill Start
Assist (HSA) ünitesi bulunuyor. V8 Vantage’da ayrıca bir
/OTOMOTİV
önceki modelden 10 mm daha geniş lastikler bulunuyor.
Bu büyütülmüş temas yüzeyi hem V8 Vantage’ın zaten
büyük olan yol tutuş kuvvetini daha da artırıyor hem de
daha iyi yanıt veren direksiyonun ve daha güçlü frenlerin tam
anlamıyla kullanılmasını sağlıyor.
ASTON MARTIN’İN YARIŞ ETKİNLİKLERİNDE EN ÖNDE
YER ALAN SERİSİ
Sınırlı sayıda üretilmiş Vantage 8 ve N400 modellerinden
esinlenilen bir dizi tarz değişiklikleri, performans artışını
yansıtmak için V8 Vantage’a uygulandı. Ön tampon daha
alçak yapıldı, aerodinamik ayırıcı eklendi ve motora ve ön
frenlere hava aktaran hava girişi büyütüldü. Arka tamponda
dramatik duygu ve işlev oluşturmak için yayıcı eklendi ve
V8 Vantage’ı daha güçlü göstermek için yarış arabalarından
esinlenilen çıtalar eklendi. Vantage S ise bu serideki en çok
donatı içeren, en yüksek performansı gösteren ve en çok
sürücü odaklı olan V8 motorlu model özelliğine sahip. Vantage
S’in 7.300 devir/dakika’da 430 BHP (436 PS / 321 kW) güç
üreten ve 5 bin devir/ dakika’da 490 Nm (361 libre/fit) tork
üreten motoru, standart olarak takılan Sportshift™ yakın
oranlı ve yedi vitesli otomatik-düz şanzımanı mükemmel
şekilde tamamlıyor. Sadece S modeline özgü spor egzoz
sistemi, modelin spor karakterini vurguluyor, etkileyici bir
eşlik sesi sunuyor ve sürüş deneyiminin yoğunluğuna katkıda
bulunuyor. Yarış, Aston Martin’in ayrılmaz özelliği, Vantage de
Aston Martin’in yarış etkinliklerinde en önde yer alan serisi…
Vantage ilk defa 2006’da yarışlarda kullanıldı. V8 Vantage’ın
GT4 versiyonları zorlu bir rakip olduklarını kanıtladı, yarış
modelleri üretildi, kendi sınıflarında birincilikler kazandı.
eylül 2015 /59
/otomotİv
SKODA EN GÜVENİLİR OTOMOBİL MARKASI SEÇİLDİ
Skoda, tüm dünyada saygı duyulan J.D. Power’ın
gerçekleştirdiği kapsamlı araştırmalara göre ‘en güvenilir
otomobil markası’ oldu. Araştırma şirketi J.D. Power’ın ‘Yıllık
Araç Güvenilirlik’ çalışması, 3 yaşına kadar olan otomobilleri ve
onların kullanıcılarının yaşadığı deneyimleri kapsıyor. 100 farklı araç
üzerinde ve Büyük Britanya’da yapılan bu araştırmada, yaşanan
problem sayısı üzerinden puanlama yapıldı ve düşük puan alan
modeller ise daha başarılı olarak değerlendirildi. Buna göre sektör
ortalaması 114 olurken, Çek marka 77 puanla ortalamanın epey
altına inmeyi başardı. Ürün gamındaki tüm modelleri sektör
ortalamasından daha iyi sonuçlar ortaya koyarken, ‘en güvenilir
otomobil markası’ olarak Skoda, kullanıcılara ne kadar sorunsuz
ürünler ortaya koyduğunu kanıtladı. Skoda tüm modelleriyle
ödülleri toplarken, global anlamda satışlarını artırmayı da başardı.
2015’in ilk 7 ayında, 2014’e göre 41 bin araç daha fazla teslim
etmeyi başaran Çek marka, Türkiye’deki yükselişini de sürdürdü.
YAMAHA, SCOOTER’DA SON SÖZÜ
NMAX İLE SÖYLEDİ
Yamaha Motor şehir yaşamına sunduğu sportif, çevik ve
ekonomik scooter alternatiflerine bir yenisini daha ekledi. Birinci
sınıf konfor ve olağanüstü yakıt ekonomisine sahip, başlangıç
seviyesi 125cc şehir içi seyahat aracı olan yeni NMAX, piyasaya
çıktığı anda büyük ilgi gördü. Şehir içinde aktif şekilde seyahat
edenler için tasarlanan yeni NMAX, son teknoloji tasarımı, günlük
kullanımla birleştiren Yamaha Urban segmentini genişletiyor.
NMAX, kolay manevra yapabilme özelliği ve olağanüstü ekonominin
yanı sıra güçlü hızlanma özelliği ile şehir trafiğinde rahatlık sağlıyor.
Yüksek teknik özellikli başlangıç seviyesi şehir scooter’ı, şehir içi
seyahat segmentine tamamen yeni seviyede performans ve tarz
getirmenin yanı sıra, muhteşem bir işlevsellik ve konfor sunuyor.
NMAX modelinin 125cc sıvı soğutmalı 4 stroklu motoru, ‘Blue Core’
yaklaşımı kullanılarak tasarlandı. Blue Core yaklaşımının amacı,
iyi yakıt ekonomisi ve geliştirilmiş çevre performansı sağlayarak
sürüş zevkini yüksek seviyelerde tutan yeni bir kompakt motor
nesli üretmek... Sıvı soğutmalı, 4 stroklu SOHC 125cc motor, güçlü
ve doğrusal bir hızlanma hissi veren yeni geliştirilmiş değişken valf
hareketi (VVA) ile birlikte 4 supaplı silindir başlığı içeren ilk Yamaha
scooter motorudur. Yeni ‘Blue Core’ yaklaşımının bir parçası olan
bu yenilikçi teknoloji, özellikle düşük ve orta menzilde düzgün ve
güçlü hızlanma sağlayarak, NMAX modelini şehir içindeki tipik dur
kalk durumlarıyla yoğun şehir içi sürüşü için mükemmel donanımlı,
heyecan verici ve sportif bir performansçı haline getiriyor.
/OTOMOTİV
OTOMATİK FIAT 500X TÜRKİYE’DE
Sınıfının standartlarını yeniden belirleyen kalite düzeyi ve üstün
güvenlik öğeleriyle satışa çıktığı günden itibaren fark yaratan Fiat
500X’in önden çekişli ve benzinli-otomatik şanzımanlı versiyonu
ülkemizde satışa sunuldu. Crossover sınıfının yeni gözdesi Fiat
500X’in önden çekişli ve otomatik şanzımanlı versiyonu, 75 bin 900
TL’den başlayan rekabetçi anahtar teslim fiyatıyla ön plana çıkıyor.
Popstar ve Cross Plus adı verilen 2 zengin donanım seviyesine sahip
Fiat 500X’in önden çekişli ve TCT adı verilen çift kavramalı 6 ileri
otomatik şanzımanlı versiyonu, 1.4 litre 140 HP’lik Multiair teknolojili
benzinli motorla kombine ediliyor. 1.4 litre 140 HP’lik motorun yanı sıra
6 ileri TCT otomatik şanzımana sahip Fiat 500X model versiyonları,
sunduğu 5.7 litrelik ortalama yakıt tüketim değeriyle olduğu kadar
190 km/s’lik son hızıyla da dikkat çekiyor. Popstar ve Cross Plus adı
verilen zengin donanım paketleriyle otomobilseverlerin beğenisine
sunuluan benzinli-otomatik Fiat 500X’te park sensörlerinden hız
sabitleme sistemine, dokunmatik ekranlı ve MP3 çalarlı müzik
sisteminden yokuş kalkış destek sistemine kadar pek çok farklı
donanım standart olarak sunuluyor. Fiat 500X, sahip olduğu
MacPherson tam bağımsız arka süspansiyon sayesinde yol tutuş
ve konfor arasındaki ideal dengeyi kullanıcılarına sağlıyor. Fiat 500X,
sunduğu aktif ve pasif güvenlik sistemleri ve sahip olduğu üst düzey
teknoloji ile tasarlanmış ve üretilmiş gövdesi ile kullanıcısı ve yolcuları
için benzersiz bir güvenlik ortamı sunuyor. Standart olarak sunulan
ESP, TCS, 6 hava yastığı, viraj içini aydınlatan sis farları gibi özelliklere
ek olarak, isteğe bağlı olarak tercih edilebilen çarpışma önleme
sistemi, şerit takip sistemi ve kör nokta uyarı sistemi gibi üst düzey
teknolojiler ile kendi sınıfında fark yaratıyor.
OTOKOÇ OTOMOTİV
VOLVO S60
SATIŞLARINDA
DÜNYA BİRİNCİSİ
Otokoç Otomotiv, Volvo S60 modelini
dünyada en çok satan Volvo yetkili satıcısı
oldu. Volvo Cars tarafından yapılan araç
satış sıralamasında Otokoç Otomotiv, 2014
yılında bin 746 adet Volvo S60 satışını tek
başına gerçekleştirerek listede ilk sırada yer
aldı. 2015 yılı ilk altı ay sonuçlarına göre ise
bin 266 adet Volvo S60 araç satışı ile Otokoç
yine dünyada ilk sırada yer alıyor. Konuyla ilgili
görüş bildiren Otokoç Genel Müdür Yardımcısı
Uğur Güven, “Otokoç şubelerimizin araç
satışlarında gösterdiği performans bizim gurur
kaynağımız. Tüm dünyada Volvo S60 modelinin
en yüksek satış adedini gerçekleştirmemiz
müşterilerimizin satış ve satış sonrası hizmet
kalitemizi tercih etmelerinin göstergesi.
Sadece Türkiye’de değil dünyada bizi bu önemli
konuma getiren Koç Topluluğu’nun ‘müşteri
velinimetimizdir’ felsefesi, çalışmalarımızın her
aşamasında bize ışık tutuyor.” dedi.
eylül 2015 /61
/SEKTÖRDEN
İHALESİ NEFES KESTİ, DEVLETİN KASASINA
4 MİLYAR AVRO GİRDİ
Mobil iletişimde 4.5G teknolojisi için frekans ihalesi sona erdi. İhaledeki
toplam teklif 3 milyar 356 milyon 112 bin 643 avroyu buldu. 4.5G ihalesinde
Turkcell 8, Avea ve Vodafone 5’er paket satın aldı.
Kamuoyunda ‘4,5G’ olarak tabir edilen IMT-Advanced
Yetkilendirmesi İhalesi sona erdi. İhaledeki toplam
teklif KDV dâhil 3 milyar 960 milyon milyar avroyu (13
milyar 230 milyon TL) buldu. 4.5G ihalesinde Turkcell 8,
Avea ve Vodafone 5’er paket satın aldı. Netgsm ise teklif
vermedi.
HANGİ PAKETLERİ KİM KAZANDI?
A1 ihalesine en yüksek teklifi 390 milyon avro ile Vodafone
verdi. A2 ihalesinde en yüksek teklifi ise 380 milyon avro
ile AVEA verdi. A3 ihalesinde ise en yüksek teklifi 372,926
milyon avro ile Turkcell verdi.
B1, PAKETİNDE EN YÜKSEK TEKLİF AVEA’DAN
B1 ihalesini 216,8 milyon avro teklif veren AVEA kazandı.
B2 paketinde teklifler aynı olduğu için kazanan kurayla
belirlendi. Kura sonucu bu paketi 39,9 milyon avroluk teklifiyle Vodafone kazandı. B3 paketini Turkcell 39,9 milyon
avro teklifiyle kazandı. İkinci pakette 296,6 milyon avroluk
satış yapıldı.
C1 PAKETİNDE EN YÜKSEK TEKLİF TURKCELL’DEN
C1 paketi için Turkcell ve Vodafone teklif verdi. İki firma arasında kıyasıya yaşanan açık artırmada Turkcell’in 380 milyon avroluk teklifi sonrası Vodafone mola aldı. İhaleyi 430
milyon avroya Turkcell kazandı. C2 paketi için Vodafone ve
Avea’dan teklif geldi. Açık artırma sonunda ihaleyi 310 milyon avroyla Avea kazandı. C3 paketini 95,1 milyon avroluk
teklifiyle Vodafone aldı. C paketi için 835,1 milyon avroluk
teklif yapıldı.
5G ne zaman kullanıma girecek?
İlk ticari 5G ağlarının iş dünyasında 2020’de kullanımına
başlanması amaçlanıyor, teknolojinin çalışan örneğinin ilk
olarak 2018 olimpiyatlarında sergilenmesi bekleniyor.
/SEKTÖRDEN
D1 PAKETİNDE DE EN YÜKSEK TEKLİF TURKCELL’DEN
D1 paketi için üç firma teklif verdil. Teklifler sonrası üç firma
da açık artırmaya katıldı. Açık artırma sonucunda paketi
160 milyon avroya Turkcell kazandı. D2 paketi için en yüksek teklifi 188 milyon avro ile Turkcell verdi. D3 paketini
35,66 milyon avro ile tek teklifi veren Turkcell kazandı. D
paketi için 383,6 milyon euro teklif edildi. F1 paketini 22
milyon avroya Avea kazandı.
E4 PAKETİNİN SATIŞI YAPILMADI
E1 paketini 384 milyon avro ile Turkcell kazandı. E2 paketinde en yüksek teklifi 240 milyon avro ile Vodafone
verdi. E3 paketini 25,86 milyon avro ile Avea kazandı.
E4 paketi ihalesi şartname gereği mevcut operatörler
dışında katılımcı olmadığı için yapılmadı. F1 paketini 22
milyon avroya Avea kazandı. F2 paketi için en yüksek
teklifi 12,9 milyon avro ile Vodafone verdi. F3 paketini
12,9 milyon avro ile Turkcell kazandı. F4 paketi ihalesi
şartname gereği mevcut operatörler dışında katılımcı
olmadığı için yapılmadı.
30 NİSAN 2029’A KADAR YETKİLENDİRME
Yetkilendirme süresi, 30 Nisan 2029’a kadar devam edecek. İhalenin ardından tahsis edilecek frekanslardan 1 Nisan
2016’dan itibaren yeni teknolojiyle hizmet sunumuna başlanabilecek. İhale bedeli, peşin veya ilki peşin olmak ve geri
4.5G ile neler değişecek?
4.5G ile mobil şebeke işletmecilerine tahsisli mevcut frekans miktarı, 183 MHz’den 573 MHz’ye çıkacak. Yani frekans
sayısı ve dolayısıyla da hız artacak. Peki, internet hızını 10
katına çıkaracak 4.5G, kullanıcılara ne gibi avantajlar sağlıyor? 3G teknolojisinin bir sonraki adımı olan 4.5G sayesinde
akıllı cihazların veri indirme hızında gözle görülür bir hız
artışı yaşanacak. 3G’ye sahip bir cihazla oyun yüklemek
ortalama 3 dakika sürerken, bu süre 4.5G’de 25 saniyeye
düşüyor. 3G’li bir cihazda kullanıcılar ortalama 10 saniyede
müzik indiriyor. 4.5G bu süreyi 1 saniyeye düşürüyor. 3G’de
video yüklemek isteyen kullanıcılar ortalama 20 saniye
beklemek zorunda. 4.5G’de işe bu süre 1 saniye. HD video
izlemek için gereken bekleme süresi 3G’de 1.5 dakika. 4.5G
ise bu süreyi 30 saniyeye düşürüyor.
kalan taksitler ilk ödemeyi takip eden 6’şar aylık dönemlerde ödenmek üzere 4 eşit taksitte yatırılabilecek.
İLK OLARAK 26 MAYIS’TA YAPILMIŞTI
Taksitlerin vadesinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi
halinde ödeme yapılmayan miktar ve süre için 6 aylık yüzde
1,31’in iki katı gecikme faizi uygulanacak. Ödemenin vade
tarihinden en fazla 30 gün içinde belirtilen faiz oranıyla yapılmaması halinde yetkilendirme BTK tarafından iptal edilecek.
BTK tarafından ilk olarak 26 Mayıs’ta yapılacağı duyurulan
ihale daha sonra 26 Ağustos’a ertelenmişti.
eylül 2015 /63
/SEKTÖRDEN
375 MBPS’LİK EN
YÜKSEK 4.5G HIZI
TURKCELL’LE
GELECEK
Turkcell, 2008 yılında düzenlenen
3G ihalesinde de en yüksek lisans
ücretini ödeyerek A Lisansı kullanma
hakkını elde etmiş ve dünyanın en güçlü
3G altyapılarından birini kurmuştu.
Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu
Turkcell, 4.5G olarak bilinen LTE-Advanced teknolojisinde optimum bant kabul edilen 1800 MHz bandında en
yüksek paket olan 2x29,8 MHz, nüfusun yoğun olduğu
yerlerde yüksek kapasite sağlayan 2600 MHz bandında ise
2x25 MHz’lik paketin sahibi oldu. 4.5G kapsamasında kritik
öneme sahip 800 MHz bandında da 2x10 MHz’lik paketi alan
Turkcell bu sonuçla Taşıyıcı Birleştirme yöntemi ile mevcut
teknolojileri kullanarak 4.5G’de, hizmetin sunulmaya başlanacağı tarih itibariyle akıllı cihazların destekleyeceği öngörülen en yüksek hız olan 375 Mbps hızında hizmet sunma
yeteneğine sahip tek mobil operatör olacak. Önümüzdeki
yıllarda teknolojinin gelişmesine paralel olarak sunulan 4.5G
hızları 1 Gbits’lere kadar ulaşacak.
“1.6 MİLYAR EURO TÜRKİYE’YE HELAL OLSUN”
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Turkcell Genel
Müdürü Kaan Terzioğlu şunları söyledi: “Turkcell olarak 21
yıldır yeni teknolojileri dünya ile eşzamanlı olarak Türkiye’ye
taşımayı ve oluşan teknolojik standartlara öncülük etmeyi
görev bildik. Bundan sonra da en yenilikçi teknolojileri, en
üstün altyapıyı ve ultra mobil genişbant internet hizmetlerini ülkemizin ve insanımızın hizmetine sunmaya devam
edeceğiz. Turkcell olarak uzun zamandır yeni nesil mobil
teknolojiler için çalışıyor ve yatırım yapıyorduk. İhaleyle
kapsamında kullanım hakkını elde ettiğimiz frekanslar
sayesinde de fiber performansını artık sadece fiber kablolarla ulaşabildiğimiz evlere değil, Edirne’den Kars’a tüm
hanelere ve iş yerlerine götürebilecek, Türkiye’nin her yerini kablosuz fiber ağlarla donatabileceğiz. Müşterilerimiz bir
kez daha Turkcell’li olma avantajını yaşayacaklar. Bu ihaleyi
de sadece bir başlangıç olarak görüyoruz. 4.5G ve yerli 5G
için çalışmalarımıza devam ederek teknolojiyi tüketen değil
üreten ülke konumuna gelmek ise en büyük motivasyonumuz olacak.”
YENİ DÖNEMDE DE EN YÜKSEK KAPASİTE TURKCELL’DE
800 ile 2600 MHz frekansları arasında, farklı bant genişliklerinde 20 dilim olarak yapılan ihale sonucunda Turkcell,
en yüksek teklifi vererek 800 MHz bandında 372,9 milyon
avro bedelle 2x10 MHz, 900 MHz bandında 39,9 milyon
avro bedelle 2x1.4 MHz, 1800 MHz bandında 430 milyon
avro bedelle 2x29.8 MHz’lik en yüksek paketin, 2100 MHz
bandında toplamda 383,6 milyon avro bedelle iki adet
2x5 MHZ ve bir adet 1x10 MHz’lik paketin sahibi oldu.
2600 MHz bandında ise yine en yüksek paket olan 2x25
MHz’lik paketi alan Turkcell ayrıca 2600 MHz TDD bandında da 1x10 MHz’lik paketi alarak orta ve uzun vadede
LTE-Advanced teknolojisi ile daha yüksek kapasite ve
3G’ye göre yaklaşık 17 kat daha yüksek hız sunabilme
yeteneğini elde etti.
“4.5G VE YERLİ 5G İÇİN ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDEREK TEKNOLOJİYİ TÜKETEN DEĞİL
ÜRETEN ÜLKE KONUMUNA GELMEK İSE EN BÜYÜK MOTİVASYONUMUZ OLACAK.”
/SEKTÖRDEN
VODAFONE
TÜRKİYE’DEKİ
10. YILINI 4.5G İLE
TAÇLANDIRIYOR
Vodafone, aldığı yeni
frekanslarla ülkenin her
köşesine en yüksek hızda,
en kaliteli ve en kapsamlı
hizmeti sunacak.
Türkiye’nin dijital geleceğine liderlik etmeyi hedefleyen Vodafone, 10 yıldır faaliyet gösterdiği Türkiye
pazarında en büyük üçüncü yatırımını gerçekleştirdi.
26 Ağustos’ta yapılan frekans ihalesinde yaptığı yatırımla
toplam yatırımlarını 16,5 milyar TL’ye ulaştıran Vodafone,
Türkiye’ye olan güvenini bir kez daha gösterdi. Vodafone,
aldığı yeni frekanslarla ülkenin her köşesine en yüksek
hızda, en kaliteli ve en kapsamlı hizmeti sunacak. Vodafone
Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt, “Türkiye’deki 10. yılımızı yeni
ve büyük bir yatırımla taçlandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu ihalenin esas kazananı tüm Türkiye ve elbette
tüketicimiz oldu.” dedi.
“TÜRKİYE PAZARINA GÜVENİMİZİ BİR KEZ DAHA
GÖSTERDİK”
Vodafone Grubu açısından Türkiye pazarının kritik önem
taşıdığını belirten Öğüt, 10 yıldır faaliyet gösterdikleri bu
pazara duydukları güveni bir kez daha gösterme fırsatı buldukları için mutlu olduklarını söyledi. Öğüt şöyle devam etti:
“Vodafone olarak, Türkiye’deki 10. yılımızı yeni ve büyük bir
yatırımla kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Mayıs 2016’da
Türkiye pazarındaki 10. yılımızı kutlayacağız. Nisan 2016
itibariyle ise abonelerimizi IMT Advanced teknolojisinde en
yüksek hız, kalite ve kapsama ile buluşturacağız. Frekans
ihalesi, satın alma ve 3G sonrası Türkiye pazarına yaptığımız
üçüncü büyük yatırım niteliğini taşıyor. İlk günden bu yana
başarılarla yazdığımız 10 yıllık tarihimizi böylesine büyük ve
anlamlı bir yatırımla taçlandırmanın sevinci içindeyiz.”
“TÜRKİYE’NİN DİJİTAL DÖNÜŞÜM’Ü HIZLANACAK”
Frekans ihalesinin Türkiye’nin “Dijital Dönüşüm” sürecini
hızlandıracağına dikkat çeken Öğüt, “Bu ihalenin yapılması önemliydi. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi
için Dijital Dönüşüm vizyonunun kritik önem taşıdığını
ve dijitalleşmenin hayatımızın her alanında gerçekleşmesi
Vodafone Türkiye Ceo’su Gökhan Öğüt
“TÜRKİYE’DEKİ 10. YILIMIZI YENİ VE BÜYÜK
BİR YATIRIMLA TAÇLANDIRMANIN
MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ.”
gerektiğini düşünüyoruz. Bu ihaleyi de Dijital Dönüşüm
yolunda atılmış çok önemli bir adım olarak görüyoruz. Yeni
frekanslar, ülkemizin Dijital Dönüşüm sürecini hızlandırarak dijitalleşmede öncü ülkeler arasında yer almamızda
etkili olacak. Frekans ihalesi, hiç kuşkusuz, Türkiye’nin
dijital tarihinde bir dönüm noktası oldu. Bu ihalenin esas
kazananının tüm Türkiye ve elbette tüketicimiz olduğuna
inanıyoruz.” dedi.
“5G’YE GEÇİŞ KOLAYLAŞACAK”
Yeni frekanslarla birlikte 5G’nin de önünün açılacağına dikkat çeken Öğüt, “5G teknolojisiyle birlikte, gecikme süreleri
ciddi biçimde kısaltılarak yeni nesil makinelerarası iletişim
uygulamaları hayata geçirilebilecek. Geleceğin dijital dünyasında tek dokunuşla bilgiye ulaşabileceğiz. Mesafeler
önemini yitirecek. Teknoloji insanlara umut verecek. Hayat
her zaman her yerde çok hızlı ve kesintisiz akacak. Tüm
dünyada 5G standartlarının oluşmasına öncülük eden bir
operatör olarak, bu alandaki deneyimimizi Türkiye’ye taşıyacak olmanın heyecanını yaşıyoruz.” şeklinde konuştu.
eylül 2015 /65
/BULMACA
[ eyyüp ceylan ]
Sorumsuz
Gençlik dönemi
(mcz.)
Bir nota
Sıkıntı, çarpıntı
İleri gelenler
Bir binek hayvanı
Ağız tadı
Becerikli
Kaba bir seslenme
ünlemi
Beyaz
Bir tür kumaş
Mezra
Alan
Tencerenin ortağı
Cismani karşıtı
Yararlıktan,
kullanıştan kaldırma
Resimde
gördüğünüz, şimdiki
Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme
Bakanımız
Tuvalet (esk.)
Arnavutluk’un
ulusal para
birimi
Mitolojik çalgı
aleti
Eski müzik
cd’leri
Bir şeyde iyi,
guru
Elektrik
Mühendisleri
Odası (ksc.)
Kabaca
‘efendim’
Püskül
Baş, kafa
Yemişlerin
yenilen bölümü
Katıksız içecek
Ruhsal gerilim
Yayın kirişini
gevşetmek
Su veren, su
dağıtan (isim)
Nane kokusu
Dayanak
Kısa, düz ve
ensiz kılıç
Yassı bir şeyle
vurulduğunda
çıkan ses
Türkiye
Petrolleri (ksc.)
Dalkavukluk
etme
Arak
Dili tutulmuş,
konuşamaz
duruma gelmiş
Duman lekesi
Dogmatik
Soy (mcz.)
Eksilti
Sodyum
elementinin
simgesi
Yabancı
Kainatta bir
canlı türü
Neonun simgesi
Terbiyumun
simgesi
Üye
Bir sıvı ölçü birimi
Kayınbirader
Vücudun bir
bölümünde
hareket ve
hissetmenin
kalkması
Üzerinde lale
deseni veya
motifi bulunan
Macun
Dünyanın en
uzun nehri
Alt
Eski Mısır Güneş
Tanrısı
Bir spor için
çevrilmiş yer
Samaryumun
simgesi
Yapı için
ayrılmış yer
Bir soru eki
Ayça
Yasaklama, izin
vermeme

indir - HOSS AJANS, Uluslararası Medya ve Stratejik Araştırmalar

Transkript

Benzer belgeler

rektör adayı bilgi formu

İnfografi için TIKLAYINIZ

Page 1 15 3 OCAK 2014 CUMA + * . Y20XCY .*Y0XN=RMPYY .Y

Dünya Dışı Yaşam

JEOLOJİK ZAMANLAR

Dünyanın en büyük sosyal dil öğrenme ağı busuu

GÜNLÜK BÜLTEN

Tekstil Yatırım

İsmail ÜNVER - Kalkınma Uzmanı • Türkiye`de zengin kömür

10.01.2013