CANIM CIGERIM 6 - 2014 EKIM MATBAA copy

Transkript

CANIM CIGERIM 6 - 2014 EKIM MATBAA copy
KARACİĞER
NAKLİ
BÜLTEN
ÜCRETSİZDİR
yayınıdır
ARALIK 2014
www.karacigernakli.org
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Karaciğer naklinde bir marka:
KENT HASTANESİ
Bugüne kadar gerçekleştirdikleri 1700’ün üzerindeki karaciğer nakli
operasyonları ile Türkiye’nin en deneyimli ekiplerinden birini
bünyesinde bulunduran Kent Hastanesi; %90’ın üzerinde sağkalım
oranıyla sadece Türkiye'deki hastalara değil, dünyanın birçok yerinden
gelen hastalara da canlı ve kadavradan karaciğer nakilleri yapmaktadır.
Yılda 150 nakil ve %90’ın üzerinde sağkalım oranıyla;
Hedefimiz: Mutluluğunuz...
Canlı vericili karaciğer nakillerinde 3 ayrı ekibin yaptığı ameliyatların
her biri üst düzeyde uzmanlık gerektirir. Bu ameliyatlar alıcı-verici
ameliyatı ve mikroskop altında mikrocerrahi ile nakil edilen karaciğerin
atardamarının dikilmesidir.
Alıcı ameliyatı Doç. Dr. Murat Kılıç'ın, verici ameliyatı
Doç. Dr. Murat Zeytunlu'nun ve mikrocerrahi kısmı ise
Prof. Dr. Mehmet Alper'in sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir.
Soldan sağa: Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Doç. Dr. Murat Kılıç,
Prof. Dr. Mehmet Alper, Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Opr. Dr. Zafer Önen,
Opr. Dr. Rasim Farajov, Dr. Selçuk Onur Duygu.
Kent Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanları
Soldan sağa: Uzm. Dr. Bülent Şengül,
Prof. Dr. Çiğdem Arıkan,
Prof. Dr. Ethem Tankurt
1
www.karacigernakli.org
Kent Hastanesi Anestezi Ekibi
Soldan sağa: Uzm. Dr. Gökhan AYHAN,
Prof. Dr. Ali Reşat MORAL, Uzm. Dr. Erhan OLGUN,
Uzm. Dr. Ali Han PİRİM
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
İZMİR KENT HASTANESİ
KARACİĞER NAKİL PROGRAMI
2009 yılı Temmuz ayında başladığımız Kent
Hastanesi Karaciğer Nakli Programı’nda
700 nakili aştığımız bugünlerde bültenimizin
6. sayısını yayınlamanın heyecanını
yaşıyoruz. Üç yıldır yayınladığımız bu
bülten ile karaciğer nakli konusundaki
aktivitelerimiz ve hastalarımız ile ilgili
bilgileri sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Amacımız, karaciğer nakliyle ilgili
yapılanları duyurmak ve paylaşmanın yanı
sıra sizlerden bize gelecek haberleri ve geri
bildirimleri değerlendirmek olacaktır.
Son yıllarda karaciğer nakli alanındaki tıbbi
gelişmelere ek olarak gerek Sağlık Bakanlığı
gerekse de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun
destekleme politikaları ile ülkemizde yapılan
nakil sayıları ve başarı oranları giderek
yükselmiştir. Akut ya da kronik karaciğer
yetmezliği tablosu içinde olan ve nakil
olmaz ise kaybedilme olasılığı çok yüksek
olan bu hasta grubunun, zamanında
karaciğer nakli olabilme şansları belirgin
olarak artmıştır. Bugün ülkemizde 40’ı aşkın
merkezde yapılan karaciğer nakillerinin
sayıları yılda 1000’i aşmaktadır ve bu rakam
nüfus olarak bize yakın ya da bizden çok
olan birçok Avrupa ülkesinden fazladır.
Başarı oranları da genel olarak %90’lar
düzeyinde olup, dünya standartlarının
üzerindedir.
Uygulanan nakillerin tümü Sağlık Bakanlığı
tarafından denetlenmektedir. Kadavra organ
dağıtımı tamamı ile Bakanlık hasta bilgi
işlem ağı üzerinden hastalığın ağırlığına göre
yapılmakta ve canlı vericili nakiller de bu
sisteme işlenip sonuçları değerlendirilmektedir.
Amacımız bu başarıyı daha da artırmak ve
mükemmel sonuçlara ulaşmak. Nakil
hastaları, bu hastaları izleyen hekimler ve
nakil yapan merkezler arasındaki işbirliği ve
iletişim bizler için büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle hazırladığımız bu bültende
zaman zaman sizlerle ortak hastalarımız ile
ilgili bilgileri paylaşmak ve sizden gelecek
önerileri değerlendirmek istiyoruz.
Karaciğer nakline ihtiyaç duyan hastalara
umut olmak, nakil olmuş hastalarımızın
sağlık ile pekişmiş mutlu hikayelerini
paylaşmak amacıyla bu yeni sayıyla da
sizlerleyiz.
Doç. Dr. Murat Kılıç
Nesrin COŞKUN
Kent Sağlık Grubu
Basın Danışmanı
Editör
Merhaba,
Canım Ciğerim bültenimizin 2014’teki son sayısıyla yine
birlikteyiz.
Her sayıda olduğu gibi Türkiye’nin dört bir yerinden
hastalarımızın, donörlerinin nakil öncesi, nakil sürecinde ve
sonrasında yaşadıklarını sizlerle paylaşmayı sürdürüyoruz.
En çok da çocuk hastalarımızın nasıl büyüdüklerini aktarmaya
çalışıyoruz. Nakil sürecinde evlerine hasret kaldıkları gibi
okullarına da uzaklar, gidemiyorlar. Evde eğitim görüyorlar,
sınıf arkadaşlarını, okullarının bahçelerini, oyunları özlüyorlar.
Şükür ki bu özlemler gelip geçici. Çünkü doktorları izin
verdiğinde hepsi yeniden okullu oluyorlar. İşte bu sayımızda
yeni öğretim yılına başlayan nakilli öğrencilerimiz var. Sağ
olsunlar, istedik, kırmadılar. Öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla
birlikte çektirdikleri formalı fotoğraflarını gönderdiler. Okullu
olmanın sevinci hepsinin gözlerinden okunuyor. Anaokuluna
başlayan miniklerimiz kadar ablalar, ağabeyler de var.
Ablalardan biri Handan Ülker Antalya’da yaşıyor. Lise son
sınıf öğrencisi.
yerinde. Ancak bu yıl onun için oldukça heyecanlı ve stresli,
çünkü üniversite sınavına hazırlanıyor. Handan’la bir söyleşi
yaptık, onu daha yakından tanıyabilecekseniz.
Bir diğer ablamız ise Naciye Dereli. Naciye liseyi bitirdi ve
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. 2 yıl önce
nakil için Kent’e geldiğinde hasta yatağında her fırsatta test
çözüyordu Naciye. Doktor olmak istediğini söylemişti, hayalleri
gerçekleşti. Yürekten kutluyoruz onu. Organ nakli ve bağışı
konusunda daha şimdiden misyon üstlenen Naciye’nin ileride
çok iyi bir hekim olacağına inancımız tam.
Küçükler büyürken onların büyüdüklerine tanık olmanın,
sayfalarımıza taşımanın mutluluğunu yaşıyoruz. 2014- 2015
öğretim yılında tüm çocuklarımıza başarılar diliyoruz. Dileriz hepsi
Naciye ablaları gibi hedeflerine ulaşır, hayalleri gerçek olur.
YALNIZ DEĞİLSİNİZ
2015’te buluşmak üzere,
Sağlıkla, sağlıcakla kalın.
Geçen yıl nakilden sonra İzmir’de kalıp evde eğitim görmüştü.
Bu yıl memleketinde. Artık arkadaşlarıyla birlikte okuyor, keyfi
2
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
O ARTIK DOKTOR ADAYI
Hayatını tehdit eden yüksek kolesterol yüzünden
karaciğer nakli olmak zorunda kalan Naciye Dereli (19)
artık bir doktor adayı.
Karaman’da yaşayan Kübra- Ahmet
Dereli’nin iki kızından biri olan Naciye
Dereli, kötü kolesterol denilen LDL değerinin
normalden çok yüksek olması nedeniyle
küçük yaşta hastanelerle tanıştı. Naciye’ye
6-7 yaşlarındayken “hiperkolesterolemi”
tanısı koyuldu. Çocukluk yaşlarında 100-110
aralığında olması gereken LDL düzeyi binlere
ulaşan, yüksek kolesterol yüzünden
dirseklerinde yağ bezeleri çıkan Naciye’nin
bu durumuna karaciğerindeki bir protein
eksikliğinin yol açtığı saptandı. Yüksek
kolesterolün, özellikle kalp damarlarının
çevresinde plaklar oluşturarak erken dönemde
kalp damarlarının tıkanmasına ve kalp krizi
denilen tablonun gelişmesine neden olması
yüzünden hayatı tehdit altında olan genç kız
ve ailesi yıllarca bu derde çare aradı. Naciye
her 15 günde bir Ankara’ya Hacettepe
Üniversitesi Hastanesi’ne giderek kanının
temizlendiği plazmaferez cihazına bağlandı.
Bu gidiş gelişlerde hayatını tehdit eden
hastalıktan karaciğerinin değişmesiyle
kurtulabileceği söylenen Naciye’ye karaciğer
nakli önerildi. İyileşme umuduyla büyük
sevinç yaşayan Naciye Dereli karaciğer nakli
için İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu. Ancak
Naciye’nin rahatsızlığının genetik olması
genç kızın önüne büyük engel olarak çıktı.
Naciye’ye anne, baba ve abla Emine’nin yanı
sıra çok yakın akrabalarının verici
olamayacağı bildirildi. Nakille iyileşmeyi
umarken, bir anda verici sorunuyla karşı
karşıya kalan Naciye’ye 2012’de 17 yaşında,
11. sınıf öğrencisi olduğu Karaman’ın
Ermenek İlçesi’ndeki İMKB Anadolu
Öğretmen Lisesi’ndeki Beden Eğitimi
Öğretmeni, 4. kuşaktan da akrabası olan
Orhan Dereli gönüllü oldu. Yapılan tetkikler
sonucunda Orhan Dereli’nin donör olmasında
engel bulunmadığı belirlendi ve 3 Mayıs 2012
günü nakil İzmir Kent Hastanesi’nde
gerçekleşti. Nakil olduğunda 11. sınıf
öğrencisi olan Naciye, hastanede yattığı
günlerde bile üniversite sınavı için hazırlandı.
Nakilden sonra 12. Sınıfı okuyup başarıyla
mezun olan Naciye Dereli o yıl üniversite
sınavında umduğunu bulamadı. Beklediği
puan gelmeyince şansını bir kere daha
denemek isteyen Naciye, bu yıl girdiği
üniversite sınavında Pamukkale Üniversitesi
Tıp Fakültesi’ni kazandı. Naciye, hayallerine
kavuşmanın sevinci yaşarken, misyonunu da
belirledi. Doktor adayı genç kız, “Şifa
bekleyen hastalara umut olmak adına organ
bağışı ve organ nakli konusunda elimden
geleni yapacağım” dedi.
PROF. DR.
ÇİĞDEM ARIKAN
MARATON
KOŞTU
Prof. Dr. Çiğdem Arıkan,
Yunanistan’ın Sakız Adası’nda bu
yıl 3. düzenlenen Uluslararası Yarı
Maratonu’nda koştu. Prof. Dr.
Arıkan yabancı bayanlar
kategorisinde birinci olurken,
başarısını ilk kutlayanlar kızı Pınar
ve oğlu Eren oldu. Alkışlar Çiğdem
Arıkan’a.
3 www.karacigernakli.org
KONGREDEYDİK
Doç. Dr. Murat Kılıç ve Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Türkiye Organ Nakli
Kuruluşları Koordinasyon Derneği tarafından Bodrum’da düzenlenen
Transplantasyon’14 Kongresi’ne katıldı. Doç. Dr. Kılıç’ın, hasta
üzerinden tartışmaların yapıldığı sunumu büyük ilgi gördü.
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Mustafa Deveci
İzmir Karabağlar Hatice Hanım İlkokulu 4. Sınıf öğrencisi
Hacı Melike Mehmet Bileydi Anadolu Lisesi
Kaan Kartal
Aydın Dr. Fevzi Ortaokulu 7. Sınıf öğrencisi
Seval Ülker
Denizli Hacı Ahmet Paralı Ortaokulu 8.Sınıf öğrencisi
Eslem Sitar
Bursa M. Zeki Yazıcı İlkokulu 1.Sınıf öğrencisi
Öğretmeni Nur Urfalıoğlu
Saliha Özden İspir
İzmir Ali Osman Konakçı Meslek Lisesi
9.Sınıf öğrencisi
Kaan Kartal
Eslem Sitar
Aydın Dr. Fevzi Ortaokulu 7. Sınıf öğrencisi
Bursa M. Zeki Yazıcı İlkokulu 1.Sınıf öğrencisi
Feyza Nur Arslan
Antakya Tanışma Köyü İlkokulu 2. sınıf öğrencisi
Öğretmeni Ahmet Güngör
Feyza Nur Arslan
Antakya Tanışma Köyü İlkokulu 2. sınıf öğrencisi
Ayhan Yılmaz
Bandırma Ortaokulu 7. Sınıf öğrencisi
Ömer Ali Yavuzer
İzmir Osman Faruk Verimer İlkokulu 2. Sınıf öğrencisi
Öğretmeni Şehri Sever
Kardelen Yazkı
İzmir Necati Bey Ortaokulu 6. Sınıf öğrencisi
4
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Bir Mucizenin
KAHRAMANI
Handan’ı tanıyabilir miyiz?
28 Aralık 1996’da Antalya’da, ailenin en
küçük çocuğu olarak dünyaya geldim.
Annem, babam ikisi de hayatta. Ailede en
büyük çocuk abim. Aramızda 12 yaş var. Şu
an doktor. Ondan sonra ablam var. Onunla da
aramızda 10 yaş var. Şu an özel bir şirkette
çalışıyor. Babam önceden sanayide tamircilik
yapıyordu. Şimdi ise emekli, çalışmıyor.
Annem ise ben onu bildim bileli bizim için
koşuşturan biricik bir ev hanımı.
Doğumumdan bir hafta, 10 gün sonra “Çoğu
çocukta vardır, normaldir.” denilen sarılıkla
karşılaştım. Fakat bir süre sonra anlaşılmış ki
her bebekte olan şeyler değilmiş bende
olanlar. Vücudumda bir şeyler eksikmiş. O
günlerden sonra hayatım genelde
hastanelerde, tedavilerle geçti. Bu sorunun
aksine ailenin en küçük çocuğu olmanın
sağladığı sevgiyle, değerle, her şeyin en iyisi
olmasa da her şeyin en iyisine yakın bir hayat
yaşadım, hala da yaşıyorum.
Çok küçük yaşta başlayan bir sağlık
sorunu seni karaciğer nakline götürdü.
O yaşlarda neyi ne kadar biliyor,
anlıyordun? Hastalıkla birlikte
çocukluğun nasıl geçti?
6-7 yaşındayken ablamın doğum gününün
ertesi günü mide ağrısı şikayetiyle hastaneye
gitmiştik, annemle. O zaman annem doktorla
konuşurken tam olmasa da öğrenmiştim bazı
şeyleri. “Karaciğerindeki sorunlar yüzünden
oluyor bunlar” demişti, doktor. O zaman
kulaktan dolma bilgilere sahiptim. Ondan 3-4
yıl sonra ise tam olarak kavramıştım her şeyi.
Bununla yaşamayı ise çoktan öğrenmiştim.
Artık hastalığımın ne olduğunu biliyor,
çevreye ifade edebiliyordum kendimi. Tüm
bunlar olurken ben çok güzel bir çocukluk
geçiriyordum. Elbette bazı sosyal
5 www.karacigernakli.org
kısıtlamalarım vardı. Başka çocuklar
yaparken benim yapamayacağım şeyler oldu
tabii ki. Ama önemli olan moralimdi, ben
bunu hep biliyordum.
Hastanede yattığın dönemlerden kalan
anıların var mı? Anlatır mısın?
Sanırım hayatımda en çok bulunan şeylerden
birisi bunlar. Yanlış hatırlamıyorsam 4-5
yaşındaydım. Abimle ablam bir şeyler almış,
hastane odasındaki küçük camdan
gösteriyorlardı. O şeyler her neyse beni çok
mutlu ediyordu. Aynısını nakil olduktan
sonra da yaşadım. Yine abim ve ablam odamı
kreşe çevirecek oyuncaklar alıp beni mutlu
etmeye çalışıyorlardı. Bu iki zaman
arasındaki fark çok olsa da, mutluluk seviyesi
aynı sayılabilirdi…Bir de asıl önemli bir
anım da şu ki; hastanede odadan
ameliyathaneye giderken sadece filmlerde
olur sandığım aileye son bakış anıydı. Ben
ardıma baktığımda gülücüklerle bana el
sallıyordu. Fakat biliyordum ki güçlü yanımız
kadar, güçsüzlüğümüz de vardı o an. Bunu
hissetmiştim. Hatta en çok bunu hissetmiştim
o an.
Bir yandan da başarılı bir öğrenciydin.
Hastalığınla okul hayatın nasıl geçti?
Oldukça karışıktı. Çevrem geniş; birçok
arkadaşım, dostum oldu. Hala da varlar.
Hastalığımı her ne kadar çevreme, hayatıma,
ilişkilerime yansıtmak istemesem de o buna
hep engel oldu. Özellikle son zamanlarımda,
lise zamanlarımda, çok gider olmuştuk
hastaneye. Etkileniyordum ister istemez.
Derslerim de bunlar arasındaydı. Fakat bu
aksiliklere, engellere rağmen güzel bir okul
hayatım oldu, hala da öyle. Seneye
üniversiteye gideceğim. Tek istediğim, şu ana
kadar bana engel olan bu şeylerin gelecekte
önüme çıkmaması.
“ Karaciğer Nakli
benim için
kısıtlamaların yok
oluşunu, sağlıklı
hissetmenin nasıl
olduğunu anlatıyor.”
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Ailenin en küçük çocuğusun. Senin
hastalığın aileni nasıl etkiledi?
Çocuğu olan diğer aileler gibi bakmıyorlardı
hayata bu belliydi. Duyguları da farklıydı. Her an
kaybetme korkuları vardı çünkü. Ailemde olan en
önemli özellik her ne olursa olsun bitmeyen sevgi.
Bu bizi hep birlikte tutuyor. Ve ben kendimi her
zaman ailemin sevgi kaynağı olarak görüyorum.
Ağabeyim benim için seçti tıp fakültesini. Sanırım
ben ona en mutlu olacağı mesleğe gitmesini
sağladım.
Büyüdükçe bu hastalıkla yaşamak nasıl bir
şeydi? Arkadaşlarınla ilişkilerin nasıldı?
Büyüdükçe zorlaşan bir yoldu. İçimdeki sorunlar
gün geçtikçe artıyordu çünkü. Yayılıyordu
içimdeki tehlike. Daha da artıyordu bazı riskler.
Büyüdükçe korkulara kapılıyordum, bu kesindi.
Ama niye bilmiyorum bu duyguyu, bu korkuyu
hep içimde yaşadım. Elbette isyan ettiğim
zamanlar oldu ama arkadaşlarıma, aileme ya da bir
başkasına kolay kolay yansıtmadım duygularımı.
Hep kendim üstesinden gelmeye alıştım ve
başardım. Sanırım bu yüzden ‘’MUCİZE’’ oldum.
Karaciğer naklinin ne olduğunu biliyor
muydun? Korkuların var mıydı?
İster istemez vardı korkularım. Birçoğunu
engellesem de engelleyemediklerim, önüne
geçemediğim korkularım da vardı. Çünkü belli bir
süreye kadar hiçbir fikrim yoktu karaciğer nakli
konusunda. Sonrasında yavaş yavaş ne olduğunu
öğreniyordum. Bu sırada hastane arkadaşlarımdan
birisi nakil olmuştu. Görmüştüm onda pek çok
şeyi. Ama yaşamak lazımdı. Yaşadım ve şimdi
diyebilirim ki eğer korkum, kendime olan
güvenimden biraz fazla olsaydı, başaramazdım.
Ne zaman nakil oldun? O süreç nasıldı?
1 yıl 5 ay oldu ameliyat olalı. Hastanede,
öncesinde ve sonrasında içinde bulunulan
duygular tam bir karmaşaydı diyebilirim. Çünkü o
süreç insana gülerken duygulanmayı, ağlarken
gülmeyi öğretiyor. İnsanı güçlü yapıyor. Normalde
alamayacağın dersleri öğretiyor size orası, o
zamanlar.
Karaciğer nakli senin ve ailen için
neyi ifade ediyor?
Tek kelimeyle cevaplarsam tam olarak kurtuluşun
bizdeki anlamı karaciğer nakli. Fakat biraz
açarsam ailem için artık zamansız gidilen
hastanelerin, aniden gelen korkuların artık
olmayacağını; benim için ise kısıtlamaların yok
oluşunu, sağlıklı hissetmenin nasıl olduğunu
anlatıyor.
Nakil sonrası hemen Antalya’ya
dönemedin. Bu süreçte neler yaptın,
eğitimin…?
Geçen yılın ikinci döneminin başladığı gün, yoğun
bakımdaydım. Hastane sonrasında bir, bir buçuk
ay kendimi topladım. Ardından babam başta Milli
Eğitim ve Sağlık Bakanı olmak üzere pek çok
kurum ve kişiyle konuşup evde eğitim almamı
sağladı. Geçici olarak İzmir’de bulunduğumuz
yerdeki İzmir Büyük Çiğli Anadolu Lisesi’ne
kaydoldum. Oradaki hocalar, her gün düzenli
olarak gelip eğitimime devam etmemi sağladılar.
Sanırım bu konuda da ilkler arasındayım. Geri
kalmamı engelledikleri için emeği geçen herkese
teşekkür ediyorum. Ve şunu demeliyim ki nakil,
eğitiminize engel değil. Bu konuda da içinizi rahat
tutabilirsiniz.
Antalya’dan İzmir’e, Kent Hastanesi’ne
geldiniz?
Çevrende karaciğer nakli ile ilgili neler
konuşuluyor? Yanlış bilinenler neler?
Bu konuda şöyle bir gerçek var ki insanlar
sağlığının kıymetini hastaneye uğradıkları anda
fark ediyorlar. Hastanede zor durumda olanlar fark
edilmiyor çoğu zaman. Yanlış bilinen o kadar çok
şey var ki… En başta organ nakli vericisi
olduğunuzda hayatının kısıtlanacağını düşünüyor
insanlar. Bu çok yanlış bir düşünce. Birisinin
hayatını kurtardığınızda kısıtlanmıyorsunuz. Hele
ki bu karaciğer nakliyse... Unutmayın, karaciğer
kendini tamamlayabilen bir organ. Verici
olduğunuzda ortalama olarak iki veya üç aya eski
siz oluyorsunuz.
Üniversiteye hazırlanıyorsun. Gelecek ile
ilgili planların neler?
Küçüklüğümden beri doktor olmayı isteyen
birisiydim. Ameliyatımdan sonra da bu böyleydi.
Ancak eğitimimde ve sosyal hayatımda olan bazı
değişiklikler tıp okuma fikrimi değiştirdi. Şu an bir
iki seçeneğim var kafamda meslek olarak. Fakat
şunu söyleyeyim ki mesleğim ne olursa olsun
hastanedeki insanları hiç unutmayacağım. Çünkü
ben orada geçirdim çocukluğumu. Oradaki ruh
halini iyi bilenlerdenim. Bu yüzden bir yanım hep
hastanede, özellikle de orada olmak zorunda olan
çocuklarda olacak.
Yaşadıkların sana ne öğretti?
Paylaşmak istediğin deneyimler neler?
Doğumumdan beri Akdeniz Üniversitesi
Hastanesi’nde tedavi gördüm. Bu sırada sürekli
İzmir, Ankara ve diğer pek çok şehirde
değerlendiriliyordu durumum. Fakat olumlu
sonuçlar alınamamıştı. Son olarak, durumumun
kötüleştiği zamanlarmış o zamanlar, bizi İzmir
Kent Hastanesi’ne gönderdiler. Nakil sırasında
adım, kötü olan durumum nedeniyle ön sıralarda
yerini almıştı. Yaklaşık bir yıl sonra, aniden gelen
bağış haberiyle tekrar hayata döndüm. Bundan
daha güzel bir şey olabilir mi?
Yaşadıklarım bana en başta umutlu olmayı ve
güçlü kalmayı öğretti. Daha önce de bir yazımda
demiştim: ‘’Hastalıklar insanı olgunlaştırır.’’ Çok
şey öğrendim. İnsanları öğrendim, insanların
duygularını öğrendim. Sağlık bu, insanın
hayatındaki en temel şey. İnsanın ne zaman,
nerede, başına ne geleceği hiç belli olmuyor. Bu
yüzden değeri bilinmeli sağlığın. Hastalığın bile
değeri bilinmeli, daha kötüsü başıma gelmedi diye.
Ve her ne yaşanırsa yaşansın mutsuzluğun içinden
çıkabilmeli insan. Çünkü o zaman kazanılıyor bazı
şeyler, sevinçler…
Nakil için ne kadar bekledin? Kadavradan
bağış haberini alınca ne hissettin? İlk
tepkin ne oldu?
Doğuştandı hastalığım. Yani doğduğum andan
beri bekliyordum bana uyacak olan o organı.
Doğduğum andan beri bekliyordum o haberi. Yani
tam olarak 17 sene bekledim, bekledik. O haber
geldiğinde korkmuştum önce. İstemediğimi söyledim.
Durumumun kötüleştiğini o zamanları sadece babam
biliyormuş. Sonrasında ağlamaya başlamıştım.
Şimdiye kadar hiç düşünmemiştim çünkü o olayın
gerçekleşeceğini. Umudum vardı evet; ama gerçek
çok farklıydı. Çok geçmedi sakinleşmemin üzerinden.
Ardından hemen yola çıkmıştık zaten.
Şunu itiraf etmeliyim ki İzmir’de yalnız
geçirdiğim onca günün ardında kalabalığa
alışmam gerçekten çok zor oldu. Daha önceki
arkadaşlarım tarafındansa çok güzel karşılandım.
Nerede kaldıysak, oradan en güzel şekliyle devam
ettik. Neredeyse gün saydık, kavuşmak için, nasıl
mutlu olmayalım ki? Yeni okulumda ise bir
senemi geride bıraktım. Tam olarak alıştım
diyebilirim.
Hasta ve hasta yakınlarına önerilerin var
mı? Varsa neler?
Tekrar Antalya’ya döndün. Arkadaşların,
okulun… Nasıl karşılandın? Neler
yapıyorsun?
Ameliyatımın yedinci ayından sonra kesin olarak
Antalya’ya dönmüştük. Pek zaman geçmedi,
okullar başladı. Okulum değişmişti. Sağlık
durumumdan dolayı evimize en yakın okul olan
H.M.M. Bileydi Anadolu Lisesi’ne başladım.
Öncelikle hastalara sesleneyim. En önemlisi
moral, en önemlisi gülmek! Ve umutsuzluğa
düşmemek. Ben bunlarla yaşadım onca sene.
Kendini çok kötü hisseden hastada bile bunları
sağlayacak güç vardır, eminim. Hasta yakınlarına
gelecek olursam… Öncelikle hastanıza, kendinize
sonrasında ise doktorlarınıza güvenin. Hastanıza bol
bol sevgi gösterin, onu sevin. Destek olun. Bunları
sağladığınızda, eğer kaderinizde de varsa mutluluk,
huzur, sağlık önünüze hiçbir şey geçemez.
6
HAYATIN İÇİNDEN
Hüseyin GÜLLE
Baki FEYZİ
Hüseyin Gülle 46 yaşında, emekli. 30 Ağustos 2013’de
nakil oldu, eşi Sevda Gülle’den (40) alınan karaciğer
parçası nakledildi. Hepatit B’ye bağlı siroz nedeniyle
nakil olmak zorunda kalan Hüseyin Gülle, 2010’da tanı
koyulduğunu söyledi. Nakil ameliyatına kadar geçen
sürede 5 kez komaya girdiğini, çok zorluklar yaşadığını
belirten Gülle, “Çok sıkıntı çektim ama bir çoğunu
hatırlamıyorum bile. Asıl sıkıntıyı, acıyı bana yeniden
hayat veren eşim çekti. Hayat çok güzel, ikimiz de çok
iyiyiz.” dedi.
4 çocuk 2 torun sahibi Baki Feyzi’nin kaşıntı,
ayaklarında şişme şikayetleri vardı. Kriptojenik + HCC
teşhisi koyuldu. Yani nedeni belli olmayan siroz ve kitle
tanısı aldı. Karaciğer nakli olması gerekiyordu.
Erzurum’dan kalkıp İstanbul’a gitti, şifa aradı olmadı. 49
yaşındaki Baki Feyzi, İzmir’e Kent Hastanesi’ne geldi.
Eşi Saime Feyzi donörü oldu, 9 Aralık 2011’de nakil
gerçekleşti. Nakille hayatında 2 yılı geride bırakan,
“Herşey çok iyi gidiyor” diyen Baki Feyzi, arası iyice
açılan rutin kontrole yeğeni Hasan Akkuş ile birlikte
geldi.
İzmir
Erzurum
Aluş TEKİNER
Aluş Tekiner’e 5 yıl önce Hepatit B’ye bağlı siroz
tanısı koyuldu. Çiftçilikle uğraşan 2 çocuk bir torun
sahibi Tekiner’e nakil kararı verildi. Kadavradan
bekleme listesine adı yazılan Tekiner’in şans yüzüne
güldü, 10 ay geçmeden bağış çıktı. 4 Ağustos
2013’te nakil olan Tekiner, “Allah’ın sevgili, şanslı
kuluymuşum. Nakil sonrası herşey güzel oldu,
normal yaşama döndüm” derken, sevincini eşi
Memnune Tekiner ile paylaştı.
Ürkmez
Kamile Ümit AKYELİ
Kamile Ümit Akyeli, 60 yaşında 3 kız çocuğu, bir torun sahibi bir
anneanne. Yaklaşık 5 yıl önce karaciğerinin iflas etmesiyle
hastane günleri başlayan Akyeli, üniversite hastanelerinde uzun
süre tedavi görmüştü. Nakil olabilmesi ise kadavradan bağış
organ bulunmasına bağlıydı. 2011’in son günlerine doğru 13
Aralık günü gelen bağış organ müjdesiyle hayatı değişti.
Yataktan kalkamayan Akyeli, nakil sonrası yepyeni bir hayata
başladı. Yaşam savaşını kazanan Akyeli, sık sık seyahatlere
giderek hayatını yaşadığını belirtirken, “Bol bol seyahat
ediyorum. Yeni tanıştığım insanlar karaciğer nakilli olduğuma
inanmıyor, öylesine iyiyim. Kent Hastanesi yeni bir hayat
bulduğum, benim için çok özel bir yer. İzmir’in gururu” diye
konuştu.
İzmir
Ahmet GÜLMEZ
Yeğeni Hüseyin Gülmez’den alınan karaciğer
parçasının nakledildiği 59 yaşındaki Ahmet Gülmez ,
yeni hayatının 4.5 yıl önce başladığını söyledi. 1999’da
Hepatit B ve kitle tanısı koyulduktan sonra 2004’e
kadar tedavi görüp, karaciğerinin yarısının alındığını
söyleyen Gülmez, “Nüks şüphesi nedeniyle nakil
kararı alındı. Nakil 3 Ağustos 2009’da yapıldı.
Neredeyse 5 yıl oluyor, nakil olalı. Kötü günler geride
kaldı” dedi. Gülmez, eşi Adalet Gülmez ile birlikte.
Karabük
Ata KILINÇ
Hatice KÜTÜKÇÜLER
Ahmet KUŞÇU
21 Aralık 2013 günü yapılan 2014’e yepyeni
karaciğerle ve sağlıkla giren Hatice Kütükçüler (62)
üç çocuk annesi. Eşi Cemal Kütükçüler ve üç
çocuğu da gönüllü olmalarına karşın uygun donör
çıkmadı. O nedenle de çaresizdi Hatice Kütükçüler
ve kadavradan bağış beklemek zorundaydı.
Türkiye’de de ha deyince bağış çıkmıyordu.
Halsizlik, karın ağrısı, iştahsızlık, yürüyememe
canına tak etmişti, çaresizdi. Tedavi gördüğü Celal
Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde karaciğer nakli
kararı alındıktan sonra İzmir Kent Hastanesi’ne sevk
edildi. Tanıdan bir yıl sonra nakil zorunlu hale
gelirken, kadavra bekleme listesine girdikten iki ay
sonra şans yüzüne güldü. Şimdi iyi, sağlıklı ve mutlu.
Elektrik teknisyeni Ahmet Kuşçu’yu (25) karaciğer
nakline götüren hastalık Wilson Sirozu. Kuşçu,
dokularda bakır birikiminin yol açtığı bu hastalıktan
kardeşini kaybettiğini belirtti. Bu kararın ardından canlı
vericisi olmadığı için kadavradan bağış beklediğini
kaydeden Kuşçu, “Bu hastalıkla yaşıyordum ama bir
gün atak geçirdim. Mutlaka nakil olmam gerekiyordu.
14 Nisan’da iş için İstanbul’a gitmiştim. O gün
kadavradan uygun karaciğer bulunduğu haberi geldi.
Çok heyecanlandım, akşam uçağıyla geri döndüm ve
nakil gerçekleşti. Benim kahramanım meçhul bir kişi.
Ona rahmet, bağışı yapan ailesine baş sağlığı diliyor,
çok teşekkür ediyorum. Benim için yepyeni bir hayat
başladı” derken, yanından ayrılmayan nişanlısı Fatma
Erbaş’tan en büyük desteği görüyordu.
Akhisar
7 www.karacigernakli.org
İzmir
Ata henüz 15 yaşında, Mersin’in Mut İlçesi’nde çiftçilik yapan
İbat- Fatma Kılınç çiftinin 4 çocuğundan biri. Ata’yı karaciğer
nakline götüren süreç 2003’te bir kazayla başladı. Üzerine çatı
çöken Ata’nın başta karaciğeri, safra kesesi, bağırsakları
olmak üzere pek çok iç organı hasar gördü. Mersin
Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 5 kez ameliyat geçiren Ata’nın
safra kanallarının da faciada hasar görmesi karaciğerini yavaş
yavaş iflasa götürdü. İyi olduğu dönemlerde eğitimini de
sürdürmeye çalışan Ata, karaciğer nakli kararının ardından
İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildi. En büyük ağabey
Mehmet Kılınç verici oldu. 5 Mart 2013’te gerçekleşen nakille
Ata yepyeni bir hayata başladı. Ata’nın nakil sonrası hem çok
sağlıklı hem de çok mutlu olduğunu belirten baba İbat Kılınç,
“Ata, o kazayı geçirdiğinde daha 5-6 yaşlarındaydı.
Hastaneler, ameliyatlar çok çektik. Anlatılacak gibi değil, çok
sıkıntılıydı. Nakil sonrası sıkıntıları bitti, okuluna gidip
geliyor, keyfi yerinde. Biz de 5. kontrolümüze geldik, her şey
yolunda. Doktorlarımıza çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Mersin
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Şükran ÖZTÜRK
Altay BABAYİĞİT
Şükran Öztürk, evde bayılmasının ardından ortaya çıkan
sağlık sorunlarının kendisini karaciğer nakline
götürdüğünü söyledi. Buthcer sendromu denilen
rahatsızlığı olduğunu belirten Öztürk, “Evde baygınlık
geçirdikten sonra beni Pamukkale Tıp Fakültesi
Hastanesi’ne kaldırmışlar. Bilincim kapanmış, hiçbir şeyi
hatırlamıyorum. Denizli’den ambulansla İzmir Kent
Hastanesi’ne sevk edildim. Yaşadıklarımın üstüne
karaciğer nakli kararı alınmış. Kardeşim Ömer Rençber
(24) İzmir’de askerdi. Hemen izin aldı, imdadıma yetişti.
Hastaneye getirildiğim 8 Şubat 2011’de nakil yapıldı.
Ardından başka sağlık sorunlarım çıktı ama şimdi çok
iyiyim, artık evimde çocuğuma bakıyorum” dedi.
İzmir’de yaşayan Elif- Erkan Babayiğit’in 9 Ekim
2013 doğumlu bebekleri Altay’a “PİFİC” tanısı
koyulduktan sonra, karaciğer nakli kararı verildi.
Bebeğinin sağlığına kavuşması için canından can
vermeye hazır anne Elif Babayiğit, 14 Mart’ta oğlu
Altay ile birlikte nakil operasyonuna alındı. Altay
bebek, annesinden nakledilen sağlıklı karaciğer
parçasıyla yeniden hayat bulurken, anne Elif ile
babaanne Medine Babayiğit, kötü günleri geride
bırakmanın sevincini yaşadıklarını söyledi.
Denizli
Uğur SARIKAYA
İzmir
Hülya ARAS
Afyon’da üniversitede okuyan 19 yaşında Barış Mert ve
Aydın Zübeyde Hanım Kız Teknik Lisesi 10. sınıf öğrencisi
16 yaşında Simge adlı iki çocuk annesi Hülya Aras, sağlık
sorunlarının 3 yıl kadar önce göğüs ağrısı şikayetiyle ortaya
çıktığını söyledi. Yapılan tetkiklerde safra kesesinde taş
olduğu söylenen, ilaç tedavisi gören Hülya Aras,
“karaciğerimde sorun olduğu ya da olabileceği söylenmedi.
Ne zaman ki kan değerlerim yükseldi o zaman bunun
çaresinin karaciğer nakli olduğu söylendi. Ödemiş’te oturan
ablam Havva Yaz gönüllü donör oldu. Ablam da anneydi, bir
kızı vardı. Bu fedakarlığı yapmasını istemedim, caydırmaya
çalıştım ama o vazgeçmedi. 10 Temmuz 2013 günü nakil
gerçekleşti, ablam da iyi ben de iyiyim. Zor günlerdi, hepsi
geçti” dedi.
Aydın
İki çocuklu Nazife- Ahmet Sarıkaya çiftinin küçük
oğulları Uğur Sarıkaya 16 yaşında meslek lisesi ikinci
sınıf öğrencisi. Uğur’a 15 Ağustos 2013’te Adana
Numune Hastanesi’nde tanı koyuldu, karaciğerinde
13 cm çapında kitle olduğu söylendi. Oğlunun 4 kür
kemoterapi gördükten sonra karaciğer nakli için
Ankara’ya yönlendirildiklerini belirten anne Nazife
Sarıkaya, “Ama gönderildiğimiz hastanede Uğur’a
nakil yapılamayacağı belirtildi. Bana, ‘Oğlunuz
alabildiğince kemoterapi alsın, sonra evinize gidin’
denildi. Çaresiz ve umutsuzduk. Adana’daki onkoloji
uzmanı Çiğdem Hanım bize İzmir Kent Hastanesi’ni
önerdi. Evde ölümü beklemesi istenen oğlum Kent’te
hayat buldu. Uğur’a 2 çocuk babası inşaat işçisi olan
dayısı Yasin Kurtoğlu’ndan alınan karaciğer parçası
nakledildi. Nakil 21 Ocak 2014’te gerçekleşti. Kent’e
gelirken eşim bile çok umutsuzdu, yapılacak bir şey
kalmadığının söylendiğini, buraya boşuna geldiğimizi
söylüyordu. İyi ki de gelmişiz oğlum çok iyi. Ben de
anne olarak mutlu, huzurluyum” dedi.
Adana
Zeynep ÇETMİ
Ceren AKDAĞ
Ayhan YILMAZ
Raziye- Hamdi Akdağ çiftinin ikizlerinden birinin adı
Ceren diğeri İrem. Çiftin bir de 8 yaşında Eren adlı
oğulları var. Afyon’da yaşayan Akdağ çifti, sağlıkla
büyüyen oğullarının ardından kızları Zehra’yı
kucaklarına aldıklarını, PIFİC teşhisi koyulan
bebeklerini bir yaşında kaybettiklerini belirtirken, şu an
2.5 yaşında olan ikiz kızlarından Ceren’e de aynı tanının
koyulduğunu söyledi. İkiz eşi İrem’in sağlıklı olduğunu,
Ceren’in de Kasım 2013’te babasından gerçekleştirilen
nakille hızla iyileşip büyüdüğünü belirten anne Akdağ,
“Ceren doğduktan sonra sarılığı geçmedi, ikizinde ise
sorun yoktu. Zehra’mızı aynı hastalıktan kaybettiğimiz
için korkumuz büyüktü, çok şükür ki babası kızımıza
can oldu. İçimiz daha rahat” dedi.
Zülfiye- Ergün Yılmaz çiftinin tek çocukları olan Ayhan
(13) bilier atrezi (safra kanalları yokluğu) tanısıyla daha
üç aylıkken kazai ameliyatı olmuştu. Karaciğer
naklinden kaçışı yoktu, nakil olması gerekeceği daha o
günlerde söylenmişti. Sadece zamanı uzatıyorlardı.
Sonunda o gün gelip çattı. Ayhan’ı karaciğer
yetmezliğinden kurtaracak can aşısı teyzesinden geldi.
Mart 2011’de Ayhan 10 yaşındayken ikinci kez
ameliyat masasına yattı, hasta karaciğeri yenisiyle
değiştirildi. Can aşısı tuttu ve Ayhan sağlıklı günlere
kavuştu. Kontrollerinin arası iyice açılan Ayhan bir
yandan çocukluğunu yaşarken, gelecek ile ilgili
planlarını da yapmaya başlamış. Ayhan, hayvanları çok
sevdiği için veteriner olmak istiyor.
İki kez göbek fıtığı ameliyatı olduktan sonra üçüncüsü
için yattığı Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’nde
“Siroz” tanısı koyulduğunu belirten 4 çocuk annesi
Zeynep Çetmi, (40) “Hem siroz tanısı hem de
karaciğer nakli kararı beni de eşim Aziz Çetmi’yi de
şok etti. Ne olduğumuzu anlamadık, doktorlarımın
önerilerini dinledim. Nakil için Kent Hastanesi’ne sevk
edildim. Çocuklarım okuyor, öğrenci. Eşim uygun
bulunmadı. Ama İstanbul’da yaşayan öğretmen
kardeşim, iki çocuk babası Şafak Aydemir hiç
düşünmeden bana donör oldu. Ona minnettarım. 10
Ekim 2013’te gerçekleşen naklin ardından sağlığıma
kavuştum, her şey yolunda. Hayatımızdaki bir başka
değişiklik ise Keles Çayören Köyü’nde oturuyorduk,
Bursa merkeze taşındık” diye konuştu.
Afyon
Bandırma
Bursa
8
SAKLI
Nisa Nur
OYAN
N
k
u
Dor
Rabia YI
LDIRIM
Boran
Ali
ÖZCA
N
Furkan BAYRAMOĞLU
ÖR
GÜNG
Ekinsu
MİR
Elif ÇEKDE
YKAL
İhci BA
Havin A
YATA
9 www.karacigernakli.org
ELİK
n ÖZÇ
a
r
a
B
&
ZÇELİK
Bozan Ö
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Z
AGERİ
C
O
K
a
Beyz
Merve MUHİTTİNOĞLU
Doruk NOYAN
Ekinsu GÜNGÖR
Rabia YILDIRIM
Müge Deniz
KIBRISLI
A
AYAT
Havin
ILDIRIM
Rabia Y
İhci BA
YKAL
10
İŞTE HAYAT
KARDEŞ KADER
Gaziantepli Zekiye - Mehmet Bayramoğlu
çiftinin aralarında 2.5 yaş bulunan biri kız iki
çocuğunu “kardeş kader” vurdu, ikisi de aynı
hastalık yüzünden karaciğer nakli olmak
zorunda kaldı. 5 yaşındaki ağabey Furkan’a
annesinden nakil gerçekleştirildi ama aynı
hastalıkla doğan Nisa’ya (2.5) ailede donör
bulunamadı. Bayramoğlu ailesi büyük bir
11
www.karacigernakli.org
çaresizlik yaşarken, minik Nisa’nın şansı döndü,
Türkiye’de nadir yapılan “kutsal bağış”la kaderi
değişti. Nisa bebeğe, 5 yaşında hayatını
kaybeden Önder Yiğit Keser’in bağışlanan
karaciğeri nakledilirken, çocuktan bağışın çok
az yapıldığını belirten Prof. Dr. Çiğdem Arıkan,
“Nisa’nın vericisi yoktu. O yüzden bu bağış çok
daha değerli, çok daha önemli oldu” dedi.
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
YAŞITLARI GİBİ ÇOK MUTLU
27 Mart 2009 doğumlu Emircan, Ceylan
Karagün ile Hüseyin Karagün’ün biricik
oğulları,çiftin bir de 7 yaşında Miyase adlı
kızları var. Ablasının aksine Emircan daha
birkaç günlükken hastalıklarla mücadeleye
başladı. Doğuştan karaciğer yetmezliği tanısı
koyulan Emircan Adana’da üç ay hastanede
yatıp tedavi gördü. Ancak orada çareler
tükenince Ege Üniversitesi Hastanesi’ne sevk
edildi. Karaciğer nakli kararı alınınca da aile
Emircan’ı İzmir Kent Hastanesi’ne getirdi.
Yapılan tetkikler sonucunda anne Ceylan
Karagün’ün uygun verici olduğu saptandı. Anne
ve oğlu 7 Eylül’de nakil operasyonuna alındı.
Annesinin yeniden can verdiği Emircan 7
aylıkken nakil oldu, hayata tutundu. Emircan
şimdi 5 yaşında. Sağlıklı bir çocuk olarak
büyüyor. Yerinde duramayan kıpır kıpır bir
çocuk ve en yakın arkadaşı da ablası Miyase.
Kötü günleri geride bıraktıklarını belirten anne
Karagün, “Oğlumun yaşaması mucizeydi. Karnı
davul gibi, göz bebekleri, teni limon sarısı
rengindeydi. Tırnakları mosmordu,
konuşamıyor, yürüyemiyordu. Şimdi yaşıtları
gibi ve biz çok mutluyuz” diyor.
“Emircan
7 aylıkken
nakil oldu,
hayata
tutundu.”
“Bir gün başıma gelebilir” dedi, geldi
İzmir’de yaşayan 55 yaşındaki Birgül Keskin, sağlığı
yerindeyken bir karar verdi; “bir gün benim de başıma
gelebilir” diyerek tüm organlarını bağışladı. Keskin’in aklına
gelen başına da geldi, organ bağışından tam 15 yıl sonra
kadavradan gerçekleştirilen karaciğer nakliyle ikinci
yaşamına “merhaba” dedi. Annesinin nakil organla
kurtuluşunun sevincini yaşayan Yasemin Bıçakçıoğlu, henüz
6 aylıkken kaybettiği babasının doğum tarihini sağ bileğine,
anne ve babasının adını ise sol bileğine, annesinin nakil
olduğu tarihi de “milat” kabul ederek kalbinin üstüne dövme
yaptırdı.
12
BASINDA KENT
13
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
www.karacigernakli.org
BASINDA KENT
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
14
www.karacigernakli.org
OYUN ODAMIZDA
KEYİFLİ SAATLER
Karaciğer nakli olan çocuklarımız gönüllü ablaları
eşliğinde oyun odasında keyifli saatler geçiriyorlar.
Gönüllülerimizden Kalite Direktörü Elif Şafak her
etkinlikte çocuklara değişik oyunlar öğretmeye
çalışırken, anneler de bu güzel saatlere tanık oluyor.
Çocukların gülen yüzleri annelerini de mutlu ediyor.
Bu mutlu anlara bir de konuğumuz katıldı. İngiltere’de
yaşayan “Oyun Uzmanı” Yeşim Kunter konuk
gönüllümüz olarak çocuklarımızla birlikte oldu.
SGK güvencesiyle
hiçbir ücret ödemeden
karaciğer nakli!
2009 yılı Temmuz ayında karaciğer nakillerine
başlayan Kent Hastanesi, Türkiye'nin en fazla
karaciğer nakli yapılan özel hastanelerinden biridir.
Siz de sosyal güvenceniz sayesinde hiçbir fark
ücreti ödemeden, Türkiye’nin önde gelen özel
hastanelerden birinde 5 yıldızlı otel konforuyla
sağlığınıza kavuşabilirsiniz!
Karaciğer Nakli Koordinasyon Merkezi Dahili Tel: 5083
nakillerdeki
1500’ün üzerinde nakil sayısı %31 toplam
bebek ve çocuk oranı
gerçekleşen
150 Yıllık ortalama nakil sayısı Türkiye’de
Karaciğer nakillerin*
gerçekleştirmektedir
%90’ ın üstünde başarı oranı %13,2 ekibimiz
*Temmuz 2011-Aralık 2013 tarihleri arasında Türkiye geneli 44 nakil merkezi içindeki orandır.
KENT HASTANESİ
8229/1 Sokak No:56 35630 Çiğli-İZMİR
Tel: 0(232) 386 70 70 pbx
Faks: 0(232) 386 70 71
[email protected]
www.karacigernakli.org
/KentSaglikGrubu
/kentsaglikgrubu

Benzer belgeler

KARACIGER TRANSPLANTASYONU

KARACIGER TRANSPLANTASYONU Doç. Dr. Murat Kılıç (Karaciğer Nakli Bölüm Başkanı) Doç. Dr. Murat Zeytunlu (Donör Ameliyatları Sorumlusu) Prof. Dr. Mehmet Alper (Plastik ve Mikro Cerrahi Uzmanı) Opr. Dr. Zafer Önen Opr. Dr. Cah...

Detaylı

yaşamak da yaşatmak da güzel

yaşamak da yaşatmak da güzel olan bu hasta grubunun, zamanında karaciğer nakli olabilme şansları belirgin olarak artmıştır. Bugün ülkemizde 40’ı aşkın merkezde yapılan karaciğer nakillerinin sayıları yılda 1000’i aşmaktadır ve...

Detaylı