İndir

Transkript

İndir
Priştine, 5 Temmuz 2013
Nr. Ref.: AGJ464/13
KARAR
Başvuru No: KI80/12
Başvurucu
Sali Pepshi
İpek Bölge Mahkemesi’nin Ac. Nr. 164/2011 sayı ve 5 Temmuz 2011
tarihli kararının icra edilmeyişi hakkında anayasal denetim başvurusu
KOSOVA CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ
Mahkeme Heyeti:
Enver Hasani, Başkan
Ivan Čukalović, Başkanvekili
Robert Carolan, Üye
Altay Suroy, Üye
Almiro Rodrigues, Üye
Snezhana Botusharova, Üye
Kadri Kryeziu, Üye
Arta Rama-Hajrizi, Üye
Başvurucu:
1. Başvurucu Yunik mukimi Bay Sali Pepshi’dir.
İtiraz Edilen Karar
2. Başvurucu kendisine 15 Temmuz 2011 tarihinde teslim edilen Ac.nr.164/2011
sayı ve 5 Temmuz 2011 tarihli İpek Bölge Mahkemesi kararı, E. nr. 648/2010
sayı ve 18 Nisan 2011 tarihli Deçan Belediye Mahkemesi kararı ve 02 (67)
2010 sayı ve 11 Mayıs 2010 tarihli Kosova Cumhuriyeti Bağımsız Denetleme
Kurulu (bundan böyle: BDK) kararının Yunik Belediyesi tarafından icra
edilmeyişine itiraz etmiştir.
Başvurunun Konusu
3. Başvurunun konusu başvurucunun işyerine iadesi için çıkartılan BDK’nin
idari kararı ile icra usulüne ilişkin yargı kararlarının icra edilmeyişine
itirazıyla ilgilidir.
İlgili Hukuk
4. Kosova Cumhuriyeti Anayasası’nın (bundan böyle: Anayasa) 113.7 fıkrası,
Yasa’nın 20. maddesi ve İçtüzüğün 51(1) kuralı.
Başvuru Süreci
5. Başvurucu 3 Eylül 2012 tarihinde Kosova Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi
(bundan böyle: Mahkeme)’ne başvurusunu teslim etmiştir.
6. Mahkeme Başkanı’nın 5 Ekim 2012 sayı ve GJR. KI80/12 sayılı kararıyla Üye
Altay Suroy raportör yargıç olarak tayin edilmiştir. Başkanın aynı tarih ve
KSH 80/12 sayılı kararıyla üyeler IvanČukalović (başkan), Kadri Kryeziu ve
Arta Rama-Hajrizi’den oluşan Ön İnceleme Heyeti’ni belirlenmiştir.
7. Mahkeme başvurunun kaydedildiğini 1 Kasım 2012 tarihinde başvurucu,
KBDK, Yunik Belediyesi ve İpek Bölge Mahkemesi’ne bildirmiştir.
8. Mahkeme 6 Kasım 2012 tarihinde başvurucu ve Yunik Belediyesi’nden 15
günlük süre içerisinde Yunik Belediyesince çıkartılan işten çıkarılma kararını
Mahkeme Sekretaryası’na teslim etmelerini istemiştir.
9. Mahkeme 13 Kasım 2012 tarihinde Deçan Belediye Mahkemesi’nden E.Nr.
648/2010 sayı dava dosyasının tamamını Mahkeme’ye teslim etmiştir.
10. Yunik Belediyesi başvurucunun işten çıkarma kararını 19 Kasım 2012
tarihinde Mahkeme’ye sunmuştur.
11. Yunik Belediyesi Mahkeme’nin 1 Kasım 2012 tarihli kararı gereğince
02(67)2010 sayı ve 11 Mayıs 2010 tarihli KBDK kararının 2. maddesinin
uygulanmayışına ilişkin gerekçesini bildirdiği cevabını 22 Kasım 2012
tarihinde Mahkeme Sekretaryasına teslim etmiştir.
12. Deçan Belediye Mahkemesi 7 Aralık 2012 tarihinde E.Nr. 648/2010 sayılı
dava dosyasını eksik teslim etmiştir.
2
13. Mahkeme 18 Mart 2013 tarihinde İpek Temel Mahkemesi ve Yunik
Belediyesi’nden KBDK’nin 02(67)2010 sayı ve 11 Mayıs 2010 tarihli kararı ile
İpek Bölge Mahkemesi’nin Ac.Nr.164/2011 sayılı kararının uygulanması için
Temel Mahkemesince alınan tedbirler konusunda 15 günlük süre içerisinde
bilgi vermesini istemiştir.
14. Mahkeme 2 Nisan 2013 tarihinde başvurucudan iş sözleşmesinin yürürlükte
olduğu süre içerisinde maaşının ödenip ödenmediği ve İpek Bölge
Mahkemesi’nin Ac. nr. 164/2011 sayılı kararını çıkarttıktan sonra bu kararın
uygulanması için başvurucunun herhangi bir girişimde bulunu bulunmadığı
konusunda 15 günlük süre içerisinde bilgi vermesini istemiştir.
15. Yunik Belediyesi, Mahkeme’nin 18 Mart 2013 tarihli talebine ilişkin cevabını 8
Nisan 2013 tarihinde Mahkeme Sekretaryası’na teslim etmiştir.
16. Başvurucu, Mahkeme’nin 2 Nisan 2013 tarihli talebine ilişkin cevabını 10
Nisan 2013 tarihinde Mahkeme’ye teslim etmiştir.
Olguların Özeti
17. Başvurucu 1 Ekim 2009 tarihinden Yunik Belediyesi’nde şoför olarak çalışmış
ve Yunik Belediyesince düzenlenmiş 221/1 sayı ve 1 Ekim 2009 tarihli
sözleşme uyarınca iş ilişkisinin kesildiği tarihe kadar kamu hizmetlisi olarak
çalışmıştır. Başvurucunun sözleşmesi 1 Ekim 2010 tarihine kadar geçerliydi ve
süresi uzatılabiliyordu.
18. Başvurucu tarafından başvuru dosyasında sunulan 10 Şubat 2010 tarihi yazı
uyarınca kendisinin 5 Şubat 2010 tarihinde Yunik Belediye Başkanı’nın
makamına çağrıldığını ve herhangi bir gerekçe bildirilmeksizin işten
atıldığının bildirildiğini belirtmiştir. Bu yazıda başvurucu Yunik Belediye
Başkanı’ndan işten uzaklaştırılması hakkında yazılı açıklama talebinde
bulunmuştur.
19. Başvurucunun Yunik Belediyesi’ndeki iş ilişkisi 8 Şubat 2010 tarihinde 01/07
sayılı kararla kesilmiş ve yıllık resmi değerlendirme ile deneme süresi
değerlendirmesinin eksik olduğu gerekçesi ileri sürülmüştür.
20. Başvurucu işten çıkarma kararına karşı 12 Nisan 2010 tarihinde KBDK’ye
itiraz dilekçesi sunmuş, KBDK’den işverenine vakayı yeniden görüşüp iş
sözleşmesi uyarınca Yunik Belediyesi’ne sürücü olarak işe iadesinin
emredilmesini talep etmiştir.
21. KBDK dava dosyası ve yürürlükteki mevzuat uyarınca 10 Mayıs 2010 tarihinde
02(67)2010 sayılı kararı çıkartıp başvurucunun dava dilekçesini
temellendirilmiş olarak onamış ve Yunik Belediyesi’nin iş ilişkisinin
kesilmesine ilişkin 01/07 sayı ve 8 Şubat 2010 tarihli kararını iptal etmiştir.
KBDK bu kararla işverene kararın teslim alınacağı tarihten itibaren 15 gün
içerisinde başvurucuyu şoför olarak işe iadesini ve 22/1 sayı ve 1 Ekim 2009
tarihli iş sözleşmesinden doğan haklarından yararlanmayı sağlamasını
emretmiştir.
3
22. Başvurucu, 02(67)2010 sayı ve 11 Mayıs 2010 tarihli kararının Yunik
Belediyesince uygulanmadığını 27 Mayıs 2010 tarihinde KBDK’ye bildirmiştir.
23. KBDK, kendi kararının uygulanmadığını 8 Haziran 2010 tarihinde Kosova
Cumhuriyeti Meclis Başkanlığına bildirmiştir.
24. Deçan Belediye Mahkemesi 19 Kasım 2010 tarihinde çıkardığı E. Nr.
648/2010 sayılı kararla icra yetkisine dayanarak Kosova Bağımsız Denetleme
Kurulu’nun 02(67)2010 sayı ve 11 Mayıs 2010 tarihli kararın icrasını
onamıştır. Bu icra yetkisiyle Yunik mukimi Sali Pepshi’nin “Yunik
Belediyesi’nin iş ilişkisinin kesilmesine ilişkin 01/07 sayı ve 8 Şubat 2010
tarihli kararını iptali, kararın teslim alınacağı tarihten itibaren 15 gün
içerisinde işe iadesi ve 22/1 sayı ve 1 Ekim 2009 tarihli iş sözleşmesinden
doğan haklarından yararlanmayı sağlaması” talebi onanmıştır.
25. KBDK Kosova Cumhuriyeti Meclis Başkanı’na hitaben 10 Mayıs 2011 tarihli
yazısında söz konusu işverenden sorumluluklarına riayet ederek KBDK’nin
Bay Pepshi’yi işyerine iade etme kararının uygulanmasını talep ederek Kosova
Cumhuriyeti Meclis Başkanı yetkilerini kullanmasını talep etmiştir.
26. İpek Bölge Mahkemesi borçlu Yunik Belediyesi’nin itirazı üzerine 5 Temmuz
2011 tarihinde çıkardığı AC: Nr. 164/2011 sayılı kararla itirazı temelden
yoksun olarak reddetmiş ve ilk derece mahkemesinin E. nr. 648/2010 sayı ve
18 Nisan 2011 tarihli kararını onamıştır.
27. KBDK’nin 02(67)2010 sayı ve 11 Mayıs 2010 tarihli kararına istinaden Yunik
Belediye Başkanlığı 12 Şubat 2012 tarihinde 01/2 sayılı kararı çıkararak 2/67
sayı ve 11 Mayıs 2010 tarihli karar uyarınca başvurucunun iş ilişkisinin
kesildiği tarihten iş sözleşmesinin sona erdiği 1 Ekim 2010 tarihine kadarki
dönem için maaşlarının tazmin edileceğini, ancak sözleşme artık hükümsüz
olduğundan hukuki etki yaratmadığını belirtmiştir.
28. Başvurucu, Mahkemece gündeme getirilen meselelere 10 Nisan 2013 tarihinde
verdiği cevabında işten uzaklaştırıldığı tarihten itibaren İpek Bölge
Mahkemesi’nin Ac.Nr. 164/2011 sayılı kararına rağmen kendisine herhangi bir
maaşın ödenmediğini, bunu yapmak istemesine rağmen Yunik Belediyesi
yetkili organlarının iyi niyet göstermediklerini belirtmiştir.
Başvurucunun İddiaları
29. Başvurucu işvereni Yunik Belediyesi tarafından yargı kararlarının
uygulanmayışıyla Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan
şu haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür:
a. Anayasa’nın 31 maddesi [Adil ve Tarafsız Yargılanma Hakkı]
b. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi [Adil Yargılanma Hakkı]
4
İdari ve Adli Kararların Uygulanması Usullerine İlişkin Yasal Hükümler
İcra Usulleri Yasası (03/L-008)
30. Kosova Cumhuriyeti’nde kararların hukuk kuralları, uygulanma usulleri ve
güvenliği İcra Usulleri Yasası (03/L-008) ile düzenlenir.
Madde 1 [Yasanın Kapsamı]
1.1 İşbu Yasa tarafınca, özel bir yasa ile aksi öngörülmediği takdirde,
ona bağlı olarak icra hakları (icra usulleri) esasları gereksinimlerinin
gerçekleştiği mahkeme usullerine ilişkin kurallar belirlenir.
1.2 İşbu Yasa hükümleri, belirtilen bu tür icra ile ilgili olarak bir diğer
organ yargılama yetkisinin bir yasa ile öngörüldüğü durumları dışında,
aynı zamanda parasal yükümlülüklerin öngörüldüğü idari ve hafif
suçlar usulleri kararlarında verilen icra için de uygulanır.
Madde 24 [İcra Yetkisi]
a) mahkeme icra kararı ve icra mahkeme uzlaşması;
b) parasal yükümlülükle ilgili olması ve yasa ile bir başka durumun
öngörülmesi halinde, idari usul ve idari uzlaşmalarda verilen icra
kararı;
c) noter icra belgesi;
d) yasa ile icra belgesi olarak adlandırılan diğer bir belge.
Madde 26 [Kararların İcra Edilebilirliği]
İdari usulde verilen karar, böyle bir usulün düzenlendiği kurallara
uygun bir şekilde gerçekleşmesi halinde icra edilebilir hal alır.
Madde 294, fıkra 1 [Çalışanın İşe İadesi Durumunda Maaşların
Tazmini]
İşçinin işyerine geri çevrilmesi önergesinde bulunan icraat alacaklısı,
işçinin işyerine geri çevrilmesi ile ilgili kararın geçerlilik kazandığı
günden itibaren işyerine geri çevrildiği güne kadar ödenen aylık gelirler
adına, ödeneklerin işveren tarafından para tutarının verilmesini
belirleyen kararnamenin mahkeme tarafından getirilmesini isteme
hakkına sahiptir. Aynı kararname ile mahkeme, belirli aylık gelirlerin
verilmesi ile ilgili icraatın uygulanmasını saptar.
5
03/L-192 sayılı KBDK Yasası
Madde 13 [Kurul Kararları]
Kurul tarafından alınan kararname, nihayi bir idari kararnameyi
oluşturur ve işverenin personel yüksek görevlisi ya da en yüksek yetkili
idare makamı, ya da itiraz eden taraf ile ilgili ilk kararnameyi alan
sorumlu görevlisi tarafından yerine getirilir. Kararnamenin teslim
alınmasından itibaren on beş (15) günlük bir zaman dilimi içerisinde
onun gerçekleştirilip yerine getirilmesi gerekir.
Madde 14 [İtiraz Hakkı]
Kurul tarafından alınana kararname ile memnun olmayan ve Kurulun
aldığı söz konusu kararının kanuna aykırı olduğu görüşünde olan taraf,
kararnamenin tebligat yolu ile ibraz edildiği tarihten itibaren otuz (30)
günlük bir zaman dilimi içerisinde yetkili bir mahkemede idari bir dava
süreci için başvuru yapabilir. Mahkemede idari davanın başlatılması,
Kurul kararının yerine getirilmesi için engel değildir.
Madde 15 [Kurul Kararlarının İcra Edilmemesi Durumunda İzlenecek
Yol]
Kurul tarafından alınan kararların yerine getirilmediği durumda
izlenecek usul ve prosedürler
1. Kurul tarafından alınan kararın ilgili kurumun sorumlu kişisi
tarafından yerine getirilmemesi, Kosova Cumhuriyeti Kamu Hizmetler
Personeli – Devlet Memurları Kanun ile öngörülen görevlerin ciddi bir
ihlalini oluşturur.
2. Bir kurum ve kuruluşun yetkili sorumlusu Kurul tarafından alınan bir
kararnameyi, işbu Kanun 13. maddesi ile belirlenen sürede yerine
getirmediği durumda, bahs edilen kararname ile belirlenen uygulama
süresinin tamamlanmasından sonra on beş (15) günlük bir zamanın
geçmesi halinde, Kurul, düzenleyeceği yazılı bir bildiri ile Başbakana ve
bu icra işlemini yerine getirmesi gereken sorumlunun doğrudan doğruya
amirine bilgi verir.
3. İşbu madenin 2. fıkrası esasınca bildirinin sunulması istemi, icra
işlemi için sorumlu olan sorumlu yönetici kişiye karşı disiplin
prosedürünün açılması anlamına da gelir ve böyle var sayılır, ve bu
süreç Kosova Cumhuriyeti Kamu Hizmetler Personeli – Devlet
Memurları Kanunu ile öngörülen hüküm ve kurallara uyacak şekilde
yerine getirilir.
4. Bahs edilen bu kararın yerine getirilip icra edilmesi süresinden
itibaren otuz (30) günlük bir zaman dilimi içerisinde, ilgili taraf, bunu
yerine getirmeyen kurum ve onun yönetici personeline karşı, belediyenin
yetkili mahkemesine başvurup bir icra süreci başlatabilir ve bu gelişme
yüzünden ileri gelen maddi zarar ve maddi olmayan zararları geri
6
ödenmesini – tazmin edilmesini talep edebilir. Eğer yetkili mahkeme,
bununla ilgili duruşma sırasında, kararnamenin yerine getirilmesine
itiraz eden işçiyi (tarafı) haklı bulursa, ayrıca almadığı maaş ve
gelirlerin geri ödenmesi, mahkeme masrafları ve diğer olası
masraflarının da telafi edilmesi konusunda da karar alırsa, bu kuruluşta
icra görevinde sorumlu olan kişi kanuna göre bu kuruluşu madddi zarar
sokması yüzünden de sorumluluk taşır.
5. Kurul tarafından alınan ancak icra edilip gerçekleşmeyen
kararnameler hakkında Kosova Cumhuriyeti Meclisine yazılı bir rapor
gönderip olay hakkında bilgi vermesi gerekir.
Başvurunun Kabul Edilirliğinin Değerlendirilmesi
31. Başvurunun esas incelemesine geçmeden önce Mahkeme, başvurucunun
Anayasa’da belirtilip Yasa ve İçtüzük’te açıklanan kabul edilirlik koşullarını
yerine getirip getirmediğini değerlendirmek durumundadır.
32. Mahkeme öncelikle Anayasa’nın 113.7 fıkrası uyarınca başvurucunun
Mahkeme’ye başvurmaya yetkili taraf olup olmadığını değerlendirmek
durumundadır. Fıkra şöyledir: Yasalarla belirlenen tüm yasal yollar
tükendikten sonra bireyler, kamu otoriteleri tarafından kendi bireysel hak ve
özgürlükler ihlal edildiğinde dava açma haklarına sahiptirler. Mahkeme
bununla ilgili olarak başvurucuların gerçek kişilik olarak Anayasa’nın 113.7
fıkrası uyarınca yetkili taraf olduğunu tespit etmiştir.
33. Mahkeme ayrıca başvurucunun tüm kanun yollarını tüketip tüketmediğini
belirler. İpek Bölge Mahkemesi “icrayla ilgili davaların görülebildiği son
derece mahkemesi” sayılır. Bunun sonucunda başvurucu Kosova yasalarına
uyarınca tüm kanun yollarını tüketmiştir.
34. Bundan başka başvurucunun davaya ilişkin yargı kararını teslim aldığı
tarihten itibaren dört aylık süre içerisinde başvuruyu teslim etme gerekliliğiyle
ilgili olarak Mahkeme, İpek Bölge Mahkemesi’nin Ac. nr. 164/2011 sayı ve 5
Temmuz 2011 tarihli kesinleşmiş kararı, Deçan Belediye Mahkemesi’nin E. Nr.
648/2010 sayı ve 18 Nisan 2011 tarihli kararı ve KBDK’nin 02(67)2010 sayı ve
11 Mayıs 2010 tarihli kararının Yunik Belediyesince uygulanmayışının “bugün
de devam ettiğini” tespit etmiştir (bkz, KI50/12 Viktor Marku başvurusu
hakkında Anayasa Mahkemesi’nin 16 Temmuz 2012 tarihli kararı).
35. “Sürekli durum” kavramı devlet tarafından veya devlet adına yapılan
işlemlerden süreklilik arz eden ve başvurucuların “mağdur” oldukları
durumları ifade eder (bkz. Iordache v. Romanya, başvuru no: 6817/02,
14.10.2008 tarihli karar).
36. Mahkeme bu doğrultuda bu başvuruda dikkate alınması gereken sorunun son
yargı kararının teslim alındığı tarihten (15 Temmuz 2011) itibaren dört aylık
sürenin geçmesinin Mahkeme’ye başvurmaya engel teşkil edip etmediği veya
KBDK ile yargı kararlarının yürürlükte olup uygulanmadığı bu sürede halen
Anayasa ihlali oluşturan sürekli bir durumun söz konusu olup olmadığının
değerlendirilmesi gerektiği görüşündedir.
7
37. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi Hakkında Yasa’nın 49. maddesinde belirtilen
bireysel başvurularla ilgili 4 aylık sürenin esnek bir şekilde uygulanması
gerektiği ve başvurucunun aleyhinde sürekli anayasa ihlali durumu arz eden
durumları yaratmış olan davalarda Mahkeme’ye yapılan başvurularda 4 aylık
süre esas incelemesine geçilmesine engel teşkil edemeyeceği görüşündedir.
38. Mahkeme bunun dışında başvurucunun Yasa’nın 48. maddesiyle belirlenmiş
kıstasları yerine getirip getirmediğini de belirlemek ister. Madde şöyledir:
“İstem müracaatında bulunan kişi, isteminde hangi hak ve özgürlüğünün
ihlal edildiğini tahmin ettiğini ve müracaatta bulunan kişinin itirazda
bulunmak istediği kamu otoritenin somut işleminin hangisi olduğu
konusunda doğru bir açıklama yapmakla görevlidir”.
Mahkeme bu
doğrultuda başvurucunun Anayasa’nın 31. maddesi (Adil ve Tarafsız
Yargılanma Hakkı) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinin
ihlal edildiği iddiasını ileri sürdüğünü tespit emiştir.
39. Mahkeme başvurucunun tüm kabul edilirlik kıstaslarını yerine getirdiğini
tespit etmiştir.
Başvuru Hakkında Anayasal Uygunluk Değerlendirmesi
40. Başvurucu usule ilişkin tüm kabul edilirlik kıstaslarını yerine getirmiş
olduğundan Mahkeme başvurunun esas incelemesine geçmiştir.
41. Başvurucunun yaptığı başvurusundan kamu organlarından KBDK ve İpek
Bölge Mahkemesi kararlarının kendi lehine olduklarından bu kararlara itiraz
etmediğini tespit etmiştir. Başvurunun konusu KBDK ile yargı kararlarının
Yunik Belediyesince uygulanmayışıdır.
42. Mahkeme KBDK’nin 11 Mayıs 2010 tarihinde çıkardığı 02(67)2010 sayılı
kararla başvurucunun şikâyetini onayıp onun işverenden iş ilişkisini kesme
kararını iptal ederek kararın teslim alınacağı tarihten itibaren 15 günlük süre
içerisinde başvurucunun iş sözleşmesinden doğan tüm haklarından
yararlanabilmesini talep etmiştir. KBDK devamında kararın Yunik Belediyesi
Başkanı ve Belediye Personel İdaresi Müdürü tarafından uygulanması
gerektiğini belirlemiştir.
43. Mahkeme bundan başka Deçan Belediye Mahkemesi’nin 19 Kasım 2010
tarihinde başvurucunun KBDK kararının icrasına ilişkin talebini onayıp
yükümlü taraf olan Yunik Belediye Başkanlığına başvurucunun eski işyerine
iadesi ve iş sözleşmesinden kaynaklanan tüm haklarından yaralanabilmesi
için gerekli işlemlerin yapılmasını yükümlü kılmıştır (E. nr. 648/2010 sayılı
karar). Bu karar İpek Bölge Mahkemesince de onanmıştır (Ac. nr. 164/2011
sayılı karar).
44. Mahkeme başvurucunun adli ve idari kararlarıyla kazanılmış bir hakkının
bulunup onun sürekli çabalarına rağmen kazanılan bu haktan
yararlanamadığı ve işvereni tarafından ihlal edildiğini tespit etmiştir.
8
45. Kesinleşmiş mahkeme kararlarının uygulanması için herhangi bir belediye
tarafından gerekli tedbirlerin alınmasındaki yetersizlik Anayasa’nın 124.6
fıkrasında belirtilen kıstaslarla bağdaşmamaktadır. Fıkra şöyledir:
Belediyelerin, Anayasa ve yasalara uyma ve yargı kararlarını uygulama
zorunlulukları vardır.
46. KBDK’nin konumu ve yargılama yetkisiyle ilgili olarak Mahkeme, KBD’nin
Anayasa’nın 101.2 fıkrası uyarınca yasayla kurulmuş bağımsız bir kurum
olduğu görüşündedir. Bu nedenle bu kurumun yetki alanından kaynaklanan
tüm yükümlülüklerin Kosova Cumhuriyeti Kamu Hizmetlileri Yasası ile
çalışanlarının statülerinin düzenlendiği diğer ilgili kurumlar için hukuki etkisi
vardır. Bu kurumun kararları nihai idari kararlar olup, idari usulde kazanılan
bir hakkın bir borçlu tarafından icrasının önerildiği şekilde yetkili
mahkemelerce icrası gereklidir.
47. AİHS’nin 6. maddesi yargı sürecinin idari aşamalarında, dolayısıyla
Anayasa’nın 31. maddesiyle güvence altına alınan “adil ve tarafsız yargılanma
hakkın” çerçevesinde uygulanır. Bu yüzden KBDK kararları ve bu davada yargı
kararlarının icra edilmeyişi Sözleşme’nin 6. madde etki alanına girmektedir ve
bu maddeye ilişkin ihlal teşkil eder.
48. Mahkeme bunun dışında Anayasa’nın 54. maddesine atıfta bulunmak ister.
Madde şöyledir:
Herkesin, bu anayasa ve yasayla güvenceye bağlanmış hakların ihlali
veya yok sayılması durumunda yargı yoluyla koruma ve böyle bir
hakkın ihlali tespit edildiği durumda etkin yasal araçlara başvurma
hakkı vardır.
49. Mahkeme, memnun olmayan tarafların Anayasa’nın 31 ve 32. maddelerinde
ve AİHS’nin 13. maddesiyle ilgili olarak 6. maddesinde belirtildiği şekilde
kazanılan hakkı gerçekleştirmedikleri durumlarda yargı süreci başlatma hakkı
bulunduğunu tespit etmiştir. Bir nihai yargı kararının müdahil taraflardan
birinin aleyhine olacak şekilde etkisiz kalmasına izin verilmesi durumunda
Kosova Cumhuriyeti hukuk sisteminin bir anlamı olmayacaktı. Yukarıda
zikredilen maddelerin yorumlanması mahkemeye başvurmakla ilgilidir. Öyle
ki süreçlerin etkisizliği ve kararların uygulanmaması Kosova kurumlarının
uymakla yükümlü oldukları hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı durumlara
götüren etkiler yaratır (bkz. AİHM Başvuru no: 67534/01 Romashov v.
Ukrayna davası 25 Temmuz 2004 tarihli kararı).
50. Mahkeme, herhangi bir mahkeme tarafından alınan kararın icrasının adil
yargılanma hakkının bir parçası olduğunu, bu hakkın yukarıda belirtilen
maddelerle güvence altına alındığını değerlendirmiştir (bkz. Hornsby v.
Yunanistan davası, 19 Mart 1997 tarihli karar, 1997-II Raporları, s. 510,
madde 40). Bu davada başvurucunun lehine çıkan bir nihai karardan
kazanılan bir haktan mahrum bırakılmaması gerekirdi. Bir davanın gözden
geçirilmesi ve yeniden görüşülmesi amacıyla kararın uygulanmayışını hiçbir
organ haklı gösteremez (bkz. Başvuru no: 48553/99 Sovtranstvo Holding v.
Ukrayna davası, AİHM 2002-VIII kararı, 72. madde). Öyle ki yetkili
9
organların hukuk ve uygulama anlamında etkin olan kararların gereksiz
gecikmeler olmaksızın uygulanmasını sağlayacak bir sistem kurma
yükümlülüğü vardır (bkz. 21839/03 sayılı Pecevi v. Eski Yugoslavya
Cumhuriyeti Makedonya davası 6 Kasım 2008 tarihli kararı; 22731/02 sayılı
Martinovska v. Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya davası 25Eylül 2006
tarihli karar).
51. Son olarak Mahkeme, belediye organlarınca kararın uygulanmayışı ve Kosova
Cumhuriyeti yetkili organlarının ilgili organ ve mahkemelerin kararlarının
uygulanması için etkin bir mekanizma oluşturmadaki başarısızlığı
Anayasa’nın 31, 32 ve 54. maddesi ile AİHS’nin 13. maddesiyle ilgili 6. madde
ihlali oluşturduğunu tespit emiştir.
BU SEBEPLERDEN DOLAYI
Yasa’nın 20. maddesi ve İçtüzüğün 56. kuralı 1. fıkrası uyarınca Anayasa
Mahkemesi’nin 5 Temmuz 2013 tarihinde yapılan duruşmasında oybirliğiyle:
I. Başvurunun kabul edilir olduğuna,
II. AİHS’nin 6. maddesiyle bağlantılı Anayasa’nın 31 ve 32. maddeleri ihlali
bulunduğuna,
III.KBDK’nin 02(67)2010 sayı ve 11 Mayıs 2010 tarihli nihai kararı, İpek Bölge
Mahkemesi’nin Ac. nr. 164/2011 sayı ve 5 Temmuz 2011 tarihli kararı ile
Deçan Belediye Mahkemesi’nin E. nr. 648/2010 sayı ve 18 Nisan 2011 tarihli
kararının yetkili organca ve özellikle Yunik Belediyesince icra edilmesi
gerektiğine,
IV. İçtüzüğün 63. kuralı 5. fıkrası uyarınca Anayasa Mahkemesi kararının
uygulanması için alınan tedbirlerle ilgili bilgi vermesi konusunda Yunik
Belediyesi’ne emredilmesine,
V. Kararın taraflara bildirilmesine, Yasa’nın 20.4 fıkrası uyarınca Resmi
Gazete’de yayımlanmasına karar verilmiştir.
VI. İşbu karar derhal yürürlüğe girer.
Raportör Yargıç
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Altay Suroy, imza
Prof. Dr. Enver Hasani, imza
10

Benzer belgeler

İndir

İndir kararının Anayasaya uygunluk denetimi

Detaylı

İndir

İndir 40. Mahkeme, tarafların Anayasa’nın 31 ve 32. maddelerinde ve AİHS’nin 13. maddesiyle ilgili olarak 6. maddesinde belirtildiği şekilde kazanılan hakkı gerçekleştirmedikleri durumlarda yargı süreci ...

Detaylı

İndir

İndir ve 14 Haziran 2012 tarihli Priştine’deki Yüksek Mahkeme kararıdır. Başvurunun Konusu 3. Kosova Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (bundan sonra: Mahkeme)’ne 6 Aralık 2012 tarihinde yapılan başvurunun te...

Detaylı