İndir

Transkript

İndir
Priştine, 31 Ağustos 2012
Nr. Ref.: RK 288/12
KABUL EDİLMEZLİK KARARI
Başvuru No: KI 125/10
Başvurucular
Sofije Grabovci
Priştine Bölge Mahkemesi’nin AC. Nr. 440/07 sayı 17 Aralık 2007 tarihli kararı
ile Kosova Yüksek Mahkemesi’nin Rev. I. nr. 41/2008 sayı ve 13 Ağustos 2010
tarihli kararı hakkında anayasal denetim başvurusu
KOSOVA CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ
Aşağıdaki yapıdadır:
Enver Hasani, Başkan
Kadri Kryeziu, Başkanvekili
Robert Carolan, Üye
Altay Suroy, Üye
Almiro Rodrigues, Üye
Snezhana Botusharova, Üye
Ivan Čukalović, Üye
Başvurucu:
1. Başvurucu, Gilan mukimi Sofije Grabovci’dir.
İtiraz edilen karar ve başvurunun konusu
2. Priştine Bölge Mahkemesi’nin AC. Nr. 440/07 sayı 17 Aralık 2007 tarihli kararı ile
Kosova Yüksek Mahkemesi’nin Rev. I. nr. 41/2008 sayı ve 13 Ağustos 2010 tarihli
kararı.
Hukuki dayanak
3. Anayasa’nın 113.7 fıkrası, 03/L-121 sayı ve 15 Ocak 2009 tarihli Kosova Cumhuriyeti
Anayasa Mahkemesi Hakkında Yasa’nın (bundan sonra: “Yasa”) 20. maddesi ve
Kosova Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (bundan sonra: “İçtüzük”)
56. kuralı 2. fıkrası.
Başvurunun Mahkeme’deki seyri
4. Başvurucu 13 Aralık 2010 tarihinde Kosova Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’ne
başvurmuştur.
5. Mahkeme Başkanı’nın 16 Aralık 2010 tarihli kararıyla Üye Altay Suroy raportör
yargıç olarak görevlendirilmiş, Başkanın aynı tarihli kararıyla Üye Almiro Rodrigues
başkanlığında üyeler Gjyljeta Mushkolaj ve Iliriana Islami’den oluşan Ön İnceleme
Heyeti belirlenmiştir.
Başvurucunun iddialarına dayanılarak olguların özeti
6. Başvurucu 14 Ekim 2002 tarihinde son adı Raiffeisen Bank olan işyerinde çalışmaya
başlamıştır. O, bankanın 20 Mayıs 2005 tarihinde yaptığı bir denetim sonucunda
meydana çıkan bazı düzensizliklerden dolayı kendisinin istifa etmesi istendiğini
belirtmiştir. O, “hafıza kaybı ve bilinç daralmasına” neden olabilecek bir
rahatsızlıktan muzdarip olduğu bir dönemde istifa dilekçesini imzaladığını ileri
sürmüştür. Başvurucu hastalık izninde olup 17 Ocak 2005 tarihinden 28 Ocak 2005
tarihine kadar hastaneye yatırılmıştır. Başvurucunun eşi imzalanmış istifa dilekçesini
21 Mayıs 2005 tarihinde bankaya teslim etmiştir.
7. Başvurucu daha sonra bankaya başvurarak işyerine iadesini talep etmiştir. Bankanın
31 Ağustos 2006 tarihinde gönderdiği cevabında, başvurucunun işyerine iadesine
ilişkin talebinin kabul edilmediği bildirilmiştir. Banka, iç denetim denetçileri
tarafından tespit edilen bir hususun denetçilerin çıkarttıkları sonuca dayanarak ağır
görev ihlali olduğunu vurgulamıştır.
8. Başvurucu, Gilan Belediye Mahkemesi’ne başvurarak Raiffeisen Bank hakkında 2006
yılı içerisinde görülen bir dava açmış, dava sonucunda 3 Eylül 2007 tarihinde
başvurucunun lehine bir karar çıkmıştır. Belediye Mahkemesi başvurucudan istifa
etmesi istendiği ve başvurucunun kendini kontrol edemediği bir sağlık durumunda
istifa ettiğini tespit etmiştir. Mahkeme, başvurucunun istifa etmesinden dolayı
hakkında herhangi bir disiplin işleminin başlatılmadığını belirten banka temsilcisinin
ifadesine “kısmen inanmıştır”. Mahkeme, başvurucudan istifa etmesi istendiğini üstü
kapalı olarak kabul etmiştir.
9. İtiraz üzerine Gilan Bölge Mahkemesi Belediye Mahkemesi’nin kararını iptal etmiş ve
başvurucunun kendi iradesiyle istifa ettiğini tespit etmiştir. Bu gerekçe Yüksek
Mahkeme’nin 13 Ağustos 2010 tarihli kararında banka lehine kabul edilmiştir.
10. Başvurucu 13 Aralık 2010 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak ekte
zikredilen mahkeme kararlarını, bir dizi evrak ve sağlık raporları sunmuştur.
2
Başvuruda açıkça belirtilmemiş olup Kosova Yüksek Mahkemesi’nin 13 Ağustos 2010
tarihli nihai kararının iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
11. Başvuruda Yüksek Mahkeme’nin 13 Ağustos 2010 tarihli kararıyla anayasal hakların
nasıl ihlal edildiği açıkça belirtilmemiştir. Başvurucu da bu mahkemenin ne şekilde
keyfi ve yetki alanı dışında hareket ettiğini belirtmemiştir. O, bağımsız bir mahkeme
tarafından adil ve tarafsız yargılanma hakkının ne şekilde reddedildiğini de
açıklamamıştır.
Başvurunun kabul edilirliğinin değerlendirilmesi
12. Başvurucunun başvurusu konusunda karar verebilmek amacıyla Mahkeme,
Anayasada belirtilip Yasa ve İçtüzükte tekrar vurgulanan koşullarının yerine getirilip
getirilmediğini değerlendirmek durumundadır.
13. Kriterlerden biri Anayasa ile güvence altına alınan hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği
durumlar dışında adalet mahkemelerinin olguları veya kanunları yanlış uyguladıkları
için başvuru yapılamayacağına ilişkindir.
14. Anayasa’ya göre Anayasa Mahkemesi’nin görevi hukuk mahkemeleri tarafından
çıkartılan kararlar hakkında temyiz başvurusunun yapıldığı mahkeme şeklinde
faaliyet göstermek değildir. Usul ve maddi hukuka ilişkin kuralların yorumlanıp
uygulanması görevi hukuk mahkemelerine aittir (bkz. KI 13/09 sayılı Sevdail Avdyli
başvurusuna ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 17 Haziran 2010 tarihli kabul edilmezlik
kararı ve mutatis mutandis Garcia Ruiz – İspanya [GC] 30544/96 davası AİHM
1999-I tarihli kararı 28. Maddesi).
15. Anayasa Mahkemesi, delillerin doğru sunulup sunulmadığını ve başvurucuya adil
yargılama yapılması anlamında usullerin, bir bütün olarak ele alındığında, gerektiği
şekilde uygulanıp uygulanmadığını değerlendirebilir (bkz. mutatis mutandis,
Edwards – Birleşik Krallık 13071/87 sayı ve 10 Temmuz 1991 tarihli kabul edilmiş
dava başvurusu hakkında Avrupa İnsan Hakları Komisyonunun Raporu vb.). Bu
nedenle Mahkeme, başvurunun açıkça temelden yoksun olduğunu tespit etmiştir.
BU SEBEPLERDEN DOLAYI
Anayasa’nın 113.7 fıkrası, Anayasa Mahkemesi Hakkında Yasa’nın 20. maddesi ve
İçtüzüğün 56.2 kuralına dayanarak oybirliğiyle:
I.
Oybirliğiyle başvurunun kabul edilmez olarak reddine karar verilmiştir.
II.
İşbu karar Yasanın 20.4 maddesi uyarınca taraflara bildirilip Resmi Gazetede
yayımlanır.
III.
Karar derhal yürürlüğe girer.
Raportör Yargıç
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Altay Suroy, imza
Prof. Dr. Enver Hasani, imza
3

Benzer belgeler

İndir

İndir Llamkos hisselerini mahkeme emanetine bırakılmış (lis prendens) kaydı altına alınması emrini vermesini talep etmiştir. Hukuki dayanak 5. Kosova Cumhuriyeti Anayasası’nın (bunda sonra: “Anayasa”), 1...

Detaylı

İndir

İndir 2. Priştine Bölge Mahkemesi’nin AC. Nr. 440/07 sayı 17 Aralık 2007 tarihli kararı ile Kosova Yüksek Mahkemesi’nin Rev. I. nr. 41/2008 sayı ve 13 Ağustos 2010 tarihli kararı. Hukuki dayanak 3. Anaya...

Detaylı

İndir

İndir 19. Başvurucu, Ticaret Bölge Mahkemesi’nin kararına karşı 21 Mayıs 2012 tarihinde itiraz dilekçesi vermiştir. 20. Priştine Ticaret Bölge Mahkemesi başvurucunun itirazını süresi geçmiş olarak 22 Ağu...

Detaylı

İndir

İndir 15. Anayasa Mahkemesi, delillerin doğru sunulup sunulmadığını ve başvurucuya adil yargılama yapılması anlamında usullerin, bir bütün olarak ele alındığında, gerektiği şekilde uygulanıp uygulanmadığ...

Detaylı

İndir - Gjykata Kushtetuese

İndir - Gjykata Kushtetuese 15. Anayasa Mahkemesi, delillerin doğru sunulup sunulmadığını ve başvurucuya adil yargılama yapılması anlamında usullerin, bir bütün olarak ele alındığında, gerektiği şekilde uygulanıp uygulanmadığ...

Detaylı

İndir

İndir 15. Anayasa Mahkemesi, delillerin doğru sunulup sunulmadığını ve başvurucuya adil yargılama yapılması anlamında usullerin, bir bütün olarak ele alındığında, gerektiği şekilde uygulanıp uygulanmadığ...

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI 29. Anayasa Mahkemesi, delillerin doğru sunulup sunulmadığını ve başvurucuya adil yargılama yapılması anlamında usullerin, bir bütün olarak ele alındığında, gerektiği şekilde uygulanıp uygulanmadığ...

Detaylı

İndir

İndir ve otoriteleri uzun süreden kaynaklanan “karışıklıktan” korumak olduğunu vurgulamak ister (bkz. P.M.-Birleşik Krallık Davası no:6638/03 sayı ve 24 Ağustos 2004 tarihli kararı).

Detaylı

İndir

İndir 15. Anayasa Mahkemesi, delillerin doğru sunulup sunulmadığını ve başvurucuya adil yargılama yapılması anlamında usullerin, bir bütün olarak ele alındığında, gerektiği şekilde uygulanıp uygulanmadığ...

Detaylı

İndir

İndir Priştine, 12 Ocak 2012 Nr. Ref.: RK180/11

Detaylı

İndir

İndir 15. Anayasa Mahkemesi, delillerin doğru sunulup sunulmadığını ve başvurucuya adil yargılama yapılması anlamında usullerin, bir bütün olarak ele alındığında, gerektiği şekilde uygulanıp uygulanmadığ...

Detaylı

İndir

İndir Bu şekilde etkilenmeyen kişi, mağdur olmadığından ve Anayasada actio popularis durumları öngörülmediğinden, bu davada olduğu gibi kendisi için bir geçerliği olmayan kamu otoritelerinin kararları ha...

Detaylı