2009 Mart - türk eczacıları birliği
Transkript
2009 Mart - türk eczacıları birliği
HABERLER ISSN 1301-5060 Türk Eczacıları Birliği'nin 2 Aylık Yayın Organı • Mart - Haziran 2009 Sayı TEB 02 03 Eşdeğer İlaç n etki om i k • on • n l e i •e v ü g k 14 Mayıs Etkinlikleri 3F Araştırma Merkezi Domuz Gribi A/H1N1 FIP Kongresinde Geri Sayım Yayın Türü: Süreli Yayın İÇİNDEKİLER SAHİBİ Ecz. Erdoğan ÇOLAK Genel Başkan BAKIŞ SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Ecz. Hilmi ŞENER II. Başkan MERKEZ HEYETİ Ecz.Erdoğan ÇOLAK Ecz.Hilmi ŞENER Ecz.Özgür ÖZEL Ecz.Ali ASLAN Ecz.Mukaddes HARMANCI Ecz.Şevket KAYA Ecz.İsmail BAŞDİL Ecz.Mustafa SAK Ecz. Nevin TAŞLIÇAY Ecz.Erdal İŞBAKAN Ecz.Arzu BEYKOZ Ecz. Erdoğan ÇOLAK DİYALOG Ecz. Hilmi ŞENER Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU, Ayşen YALMAN Dönsel COŞAR REKLAM SORUMLUSU Ayşen YALMAN KAPAK VE SAYFA TASARIMI Tekin TEKİNER Ayşen YALMAN Fersa Ofset Tesisleri Ostim 36. Sokak No: 5/C-D Yenimahalle - ANKARA Tel: 0312 386 17 00 (pbx) www.fersaofset.com Baskı Tarihi: 29 Haziran 2009 YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA Ecz. Neşe KILINÇ, Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU Ecz. Şerif BOYACI 27 EŞDEĞER İLAÇ TEB AR-GE Birimi 28 EGAŞ 36 ATIK PİL PROJESİ Ecz. Vildan ÖZCAN 38 İLAÇ TAKİP SİSTEMİ 40 3F ARAŞTIRMA MERKEZİ Sahra DAŞDEMİR 44 AKADEMİ EĞİTİMLERİ Serdar KILIÇ 46 DOMUZ GRİBİ Prof.Dr. A. Dürdal US YAYIN KOŞULLARI DÜNYADA NE VAR NE YOK Prof. Dr. Esin ŞENOL TEB AR-GE Birimi Türk Eczacıları Birliği Willy Brandt Sokak No: 9 Çankaya / ANKARA adresine, [email protected] e-posta adresine yazabilir ya da 0312 409 81 09’a faks çekebilirsiniz. 26 FIP KONGRESİ’NDE GERİ SAYIM KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ TEB Haberler Dergisi hakkındaki şikayetlerinizi, memnuniyetinizi ve önerilerinizi iletebilmek için; 22 WEB SAYFAMIZDAKİ YENİLİKLER Willy Brandt Sokak No: 9 Çankaya / ANKARA Tel: 0.312 409 81 00 Dergideki yazılar dengi adı gösterilerek yayımlanabilir. yazılardaki görüşlerden yazarın kendisi sorumludur. Dergi üyelere ücretsiz gönderilir. Yayınlanması istenilen yazıların, bilgisayarda Word programı ile yazılması ve yazıların orijinal çıktısı ile birlikte disketinde gönderilmesi teknik açıdan kolaylık sağlayacaktır. 17 KISA KISA Uzm. Ecz. Esra S. YANTURALI BASKI 5 FARMAVİZYON Ayşen YALMAN REDAKSİYON 4 14 MAYIS ETKİNLİKLERİ Ayşen YALMAN YAYIN SEKRETERİ 3 48 51 53 TÖRE CİNAYETİNE İNDİRGENMEYE ÇALIŞILAN MARDİN KATLİAMI Berivan VARGÜN 56 GÜNCE Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU 58 BASINDA TEB Ayşen YALMAN 62 Bakış Okuyarak, yazarak elbette ufkumuzu geliştiriyoruz, ancak deneyimsel öğrenme ve yüz yüze iletişim kişiyi tahmin edilemeyen boyutlarda zenginleştiriyor. Bir kere sanal ve dolaylı iletişimin tek boyutluluğundan kurtulmak mümkün oluyor. Saatler boyu tartıştığımız kimi olaylar, kimi olgular; karşılaştığımız bir örnek ile bir anda kendi dünyamızda başka bir gerçekliğe dönüşebiliyor. Bizler öncelikle üzerinde durduğumuz zemini genişletmek, o zeminde var olan sorunları çözmek istesek de, hiçbir zaman sırtımızı evrensel gerçekliğe dönmedik. “Evrensel gerçeklik” terimini bire bir, bir bölge ya da belli ülkeler ile ilişki kurarak, ya da tamamen olumlayarak kullanmıyorum. Olumlu ya da olumsuz her gerçek örnek bizleri ve ufkumuzu zenginleştiriyor. Bugüne kadar eczacılık mesleğinin geçirdiği dönüşümler ve bizzat eczacının toplumdaki rolünün dönüşümü konularında gerek örgüt içerisinde, gerek bir arada bulunduğumuz meclislerde birçok farklı tartışma yapmış olsak da, yurt dışında yaptığımız bir eczane ziyaretinde karşılaştığımız manzara, edindiğimiz bilgiler ve eczacının toplumsal algılanışı konusunda bambaşka bir gerçekliğe denk düştü. Söz konusu eczanede ilaçların tamamının oldukça iyi tasarlanmış bir mekanizma/robot ile doğrudan hastaya iletildiğine, bu anlamıyla da ilacın hastaya fiziki olarak verilmesinde eczacının rolünün minimize edildiğine şahit olduk. Eczacı, ilacı “gerçekten” hastaya veri- Bilgi ancak paylaşıldığında bir anlam ifade ediyorsa bizler hem eylemlerimizle hem de diğer araçlarımız ile sizlerle edindiğimiz deneyimlerimizi paylaşmayı sürdüreceğiz. Önümüzde hep birlikte paha biçilemez deneyimler yaşayabileceğimiz bir organizasyon bulunuyor. Yüz yılı aşkın bir süredir milyonlarca meslektaşımızın ortak çatısı olagelmiş Dünya Eczacılık Federasyonu Kongresi’nde ev sahibi olarak da üzerimizde birçok sorumluluk var; hem mesleğimiz hem de ülkemiz için. Diğer yandan da en sağlıklı düzeyde zihnimizi dünyaya açmak, anlamak ve anlatmak için çok önemli bir şans var elimizde. Bu şansı hep birlikte en iyi biçimde değerlendireceğimizden ve bu organizasyonu örnek bir başarı ile tamamlayacağımızdan hiçbir biçimde şüphe duymuyorum. Eczacılık alanının her paydaşının da üzerine düşen sorumluluğa alacağına inanıyorum. Ecz. Erdoğan ÇOLAK TEB Genel Başkanı TEB HABERLER B ugüne kadar farklı platformlarda söz ettiğimiz ancak tarihi yakınlaştıkça bizleri bir başka heyecanlandıran bir organizasyon var önümüzde. Hem tek tek her eczacı meslektaşımı zenginleştireceğini, hem de ülkemiz açısından ender rastlanan bir kapı aralayacağını düşündüğüm bu organizasyon; bu yıl 69’ncusu İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Dünya Eczacılık Federasyonu Kongresi. yordu. İlaç-ilaç etkileşimleri, ilaç-besin etkileşimleri, yan ve advers etkiler… Bütün bunlardı eczacının dikkatini odakladığı noktalar. Eczacı o ülkede sürekli sözünü ettiğimiz farmasötik bakım ve sağlık, hastalık danışmanlığı konusunda o kadar gelişmiş bir rol ile tanımlanmış ki… Eczane hem mekan olarak, hem de çalışma şekli olarak tamamen bu alana odaklanmış durumda idi. Eczanede hasta görüşme odaları ve çalışma ofisleri mevcuttu. Diğer yandan bu ziyaretler sırasında ülke eczacı birlikleri yetkilileri ile kurduğumuz iletişimin niteliği, kurulan işbirliğinin, mesleki dayanışmanın ve paylaşımımızın düzeyini doğrudan etkiliyor. Uluslararası diyalog ve işbirliği süreçleri hem bizlerin kendi koşullarımızı daha iyi anlamamıza olanak sağlıyor hem de bu tür kurumsal işbirlikleri ve ortaklıklar konusunda bizleri cesaretlendiriyor. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Sevgili Meslektaşlarım, 3 Diyalog Değerli Meslektaşlarım, Türk Eczacıları Birliği olarak dünyadaki gelişmeleri, oluşumları ve değişimleri takip edip, bu değişimleri mesleğimizle bütünleştirmek, bizim önemli faaliyetlerimiz arasında yer alır. Çünkü bizler aynı zamanda, öncülük ettiğimiz meslektaşlarımıza, uluslar arası platformdaki gelişmeleri aktarmakla da sorumluyuz. Bu sorumluluğun bilinciyle, gözlemci üyesi olduğumuz Avrupa Birliği Eczacılık Grubu’nun (PGEU) 15-16 Haziran günlerinde, Stockholm’da yapılan Genel Kurulu’na katıldık. Dünyadaki meslektaşlarımızla pek çok konuda fikir alış verişi ve güncel konulara ilişkin tartışmalar yaptık. Dünyadaki gen terapisine dönük çalışmaları, polypill adı verilen çoklu tabletlerin ve hasta çiplerinin hazırlıklarından, eczane sahipliği, OTC, biyoteknolojik ürünler, ilaçların geleceği ve nanoteknoloji gibi konularda yapılan sunumları izledik, notlar aldık. Ancak belki de mesleğimizi günden güne tehdit eden konu olan, ilaç hizmetinin eczacı danışmanlığı olmadan verilmesi hususu oradaki gündeme de oturdu. Kanada’da gündemde olan, hastaya eczacısız ilaç hizmeti veren, ticari beklentilerin hakim olduğu kiosk makineleriyle ilgili sunumları izledik. Bu son derece sakıncalı ve onaylamadığımız bir konuydu. Çünkü her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, ilaç eczacı danışmanlığında verilmesi gereken, çok hassas bir üründür. Bu tarz ticari kaygılar içeren yaklaşımları, hiçbir zaman desteklemedik, bundan sonra da desteklememiz mümkün değildir. Avrupa Adalet Divanı’nın geçtiğimiz haftalarda aldığı karar da, bu görüşümüzü destekler nitelikteydi. Avrupa Komisyonu “eczanelerin yalnızca mesleki eğitim almış eczacılar tarafından açılabileceği" hükmünün “sermayenin serbest dolaşımına yönelik mevzuatı" ihlal ettiğini düşünerek başvuruda bulunmuştu. Divan ise, bu başvuruyu reddederek “eczacılık mesleki uzmanlık alanıdır, ticari serbestlik bakımından değerlendirilemez, serbest eczane açma/ işletme hakkının eczacılar ile sınırlandırılmasına yönelik ulusal mevzuatlar AB müktesebatının sermayenin dolaşımı ilkesini ihlal etmemektedir" diyerek düşüncelerimize tercüman olmuştur. Bize güç veren, doğru bildiklerimiz ışığında yolumuza devam etmemiz gerektiğinin altını bir kez daha çizen, esasında tarihi bir karardır. 4 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Sevgili meslektaşlarım, geçtiğimiz haftalarda Edirneli meslektaşlarımızla bir araya gelerek, hem sorunlarımızı konuştuk hem de TEB’in faaliyetlerini ve projelerini anlattık. Çok sayıda eczacının katıldığı toplantı son derece keyifli geçti. Bizleri çok güzel ağırlayan Edirne Eczacı Odası’ndaki ve bölgedeki meslektaşlarıma da bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum. Mesleğimiz için önemli olan bir diğer husus da, majistral tarifenin güncellenmiş olması. En son 30.12.2004 yılında yayımlanan ve hala kullanılmakta olan 2005 yılı majistral tarife, benim de çok uzun mesailer verdiğim çalışmalar sonucunda, 19.06.2009 tarihinde güncellendi. Yayımlanan tarifeye eklenen “Madde.14: tarife ve eki cetvellerde yazılı bedeller her yıl başında Maliye Bakanlığınca yayımlanan yeniden değerleme oranları eklenerek yeniden yayımlanır” hükmü ile yeniden değerleme konusunda yaşanan sıkıntı aşılmış ve majistral tarifenin her yıl güncellenmesi teminat altına alınmıştır. Öte yandan, sizlerle paylaşmak istediğim bir nokta daha var. Hepinizin de bildiği üzere, ülkemizde ruhsatlı olmayan veya ruhsatlı olduğu halde çeşitli nedenlerle ithalatı yapılamayan ilaçların, yurt dışından temin edilerek, iyi dağıtım kurallarına uygun olarak hastaya teslim edilmesi görevi, Birliğimize verilmişti. Bu dönemde, yeni tedarikçi ve imalatçı firmaların ilavesi ile hem bir grup ilacın fiyatlarının düşüşü sağlanmış, hem de sözleşmeler ile yeni kazanımlar edinilmiştir. Bununla birlikte fiyat artışı olan ilaçların SGK tarafından onayının yapılmaması sonucu bir grup hastanın reçetelerinin karşılanamayışı, hastalar açısından mağduriyet yarattı. Konu hakkında yaşanan sıkıntılar, sık aralıklarla SGK ve Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirildi. Bildirimlerimiz olumlu sonuç verdi. Denetleme Kurulu Üyesi Ecz. A. Cemal Toplu ve birimdeki çalışanlarımızla birlikte, bizzat benim de katıldığım görüşmeler ve çalışmalar neticesinde, hastaların ilaca ulaşma konusundaki sorunlar da büyük oranda aşıldı. Örneğin, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan iade edilen reçete sayısı ise yok denecek kadar düşük sayılara çekildi. 15 Mart 2008 tarihinde ödenmeyen iade reçetelerin tutarı 1.729.101,00 Euro iken, 15 Haziran 2009 tarihi itibariyle bu rakam 143,798,02 Euro’ya geriledi. 1 Kasım 2008’den bu tarihe kadar da, kargo teslimlerine bağlı bir olumsuzluk yaşanmadı. Kargo firması ile çalışmalarımızın online olması yönündeki alt yapı çalışmalarımız ise devam etmektedir. Yoğun çalışma ile teknik alt yapısı da geliştirilmiş İthal İlaç Birimi’mizin kurumsal bir yapıya kavuşturulması, üst düzeyde ekonomik sonuçlarını da kısa zamanda gösterdi. Değerli meslektaşlarım, PGEU toplantısı sırasında edindiğim en önemli izlenim mesleğimizle ilgili sorunlarımızın sadece bize ait olmayışı idi. Küreselleşmenin sardığı tüm dünyada, yaşadıklarımızın aynılığı, belki de ortak geleceğimiz için ortak hareket etmenin zorunluluğunu da gündeme getirdi. Yaşadığımız dönüşümden en az hasarla çıkmanın yolunun, bilginin paylaşılması, aktarılması ve kullanılması olduğu bir kez daha anlaşılmış oldu. Çünkü bilim daima bize doğruyu verir. Tüm bunlara hizmet edeceğini düşündüğüm, hepimize ışık olacak bir organizasyonun heyecanını yaşıyoruz. Mevzuatlar, sözleşmeler, görüşmeler derken, neredeyse evimizin yolunu unuttuğumuz bu günlerde, yaşadığımız bu tatlı telaşın adı: Uluslar arası Eczacılık Federasyonu’nun (FIP) 69 uncu toplantısı. Dünyanın her yerinden meslektaşlarımızla tanışacağımız toplantının, Birliğimizin ev sahipliğinde Eylül ayında Türkiye’de yapılacak olmasının haklı gururunu yaşıyoruz. Sorumluluğunun farkında olan meslektaşlarımın da geniş katılımı sayesinde, bizlere yakışır bir organizasyon olacağından şüphem yok. Hepimize umut dolu, sevgi dolu, güç dolu günler diliyorum. Hoşça kalın… Ecz. Hilmi ŞENER II. Başkan TEB Haberler Sorumlu Yazı İşleri Müdürü 14 MAYIS Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU Ayşen YALMAN 14 MAYIS ECZACILIK GÜNÜ KUTLAMALARI illerde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Bu yıl, Türk Eczacıları Birliği ve bölge eczacı odaları, 11-17 Mayıs haftasını, eşdeğer ilaç konusuna ayırdı. 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü’nü de içine alan Eczacılık günü haftasında, 13 Mayıs 2009’da Birliğimiz tarafından basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda akılcı ilaç kullanımının önemine vurgu yapılarak, eşdeğer ilaç kampanyası ve eczacının bu konuda güvenilir bir sağlık danışmanı olduğu konusunda kamuoyuna bilgi verildi. Tüm odalarımızla birlikte ortak bir tema üzerine kurulan etkinlikler çerçevesinde, eşdeğer ilaç kampanyasının farklı ayakları ile planlanmaya başlanmasının ardından; öncelikle hazırlanan kampanyanın doğru bir teorik zemine oturtulması amacıyla, eşdeğer ilacın ne olduğu, farklı ülke örnekleri ile eşdeğer ilaç politikalarının nasıl uygulandığı, Türkiye mevzuatında durumun ne olduğu ve eşdeğer ilacın desteklenmesi için ne tür önlemlerin alınması gerektiği konularını içeren detaylı bir rapor TEB Ar-Ge Birimi tarafından hazırlandı. TEB HABERLER Bilimsel eczacılığın kuruluşunun 170. yılı, tüm Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak yaptığı açıklamada özetle; “Biz Türkiye’de yaşayan ve çalışan eczacılar, toplum sağlığının iyileşmesi, mesleki olarak kendimizi geliştirmek, mesleki sorunlarımızı birlikte gidermek ve topluma daha iyi bir ilaç ve danışmanlık hizmeti verebilmek için çaba sarf ediyoruz. Bu çaba ancak tüm toplum tarafından sahiplenildiğinde ve sorumluluk paylaşıldığında gerçek bir değişimi yakalayabileceğimiz anlayışından hareketle; ilaç kullanımı konusunda bazı hayati bilgilerin bir kere daha altını çizmek istiyoruz. Sağlığınızı tehlikeye atmayın, ilacı hekiminiz ve eczacınızın önerdiği şekilde, önerdiği sürede kullanın" mesajını verdi. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB’in Kutlama Etkinlikleri 5 14 MAYIS Eşdeğer ilaç ve dolayısıyla akılcı ilaç kullanımını teşvik etmek, kamuoyunda bu yönde bilinç oluşturmak amacıyla Birliğimiz tarafından hazırlanan, Sağlık Bakanlığı’nın da destek verdiği tanıtım kampanyamız, ulusal kanalların reklam kuşaklarında ve radyolarda yayına girdi. Öte yandan, eşdeğer ilacın neden önemli olduğunu anlatan broşürler eczaneler aracılığıyla hastalarımıza ulaştırılmaya başladı. Hali hazırda, eczanelere asılan afişler ile hastaların, eşdeğer ilaç kullanımı konusunda eczacılarımız tarafından bilgilendirilmesine ve yönlendirilmesine devam ediliyor. 6 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Eczacılık günü etkinlikleri ödül töreniyle devam etti. Bu çerçevede 5. Eczacılık Akademisi Ödül Töreni gerçekleştirildi. 2009 Yılı Bilim Ödülü’ne Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gönül ŞAHİN, Hizmet Ödülü’ne Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Esat KARAKAYA ve Teşvik Ödülü’ne Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümmühan Şebnem HARPUT HÜDAVERDİ layık görüldü. Ödül töreninin ardından Bilkent Otel’de verilen Eczacılık Bayramı Resepsiyonu’na çok sayıda eczacı katıldı. Sanatçı Alpay da şarkılarıyla eczacıların bu önemli gününe eşlik etti. Renkli görüntülerin yaşandığı gece, geç saatlere kadar sürdü. 14 MAYIS İstanbul Eczacı Odası 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri, ‘Ulusal Farmakovijilans Sisteminin Önemi’, ‘İlaç Sektöründe Eczacının Rolü’ ve ‘Bitkisel İlaçlarda Risk Yönetimi’ konulu panellerle başladı. Daha sonra akademik yükseltmeler, doktora ve yüksek lisansını bitirenlere başarı belgelerinin verilmesinin ardından, 50 yıllık eczacılara plaket töreni, yarışma ve turnuvalarda derece alanlar için de ödül töreni düzenlendi. Fakültedeki program, öğrenci sanat etkinlikleri ile son buldu. Programın ikinci bölümünde ise‘Krizin Sağlık Alanına Etkileri; Ne Yapılmalı’ konulu bir panel gerçekleştirildi. Kokteylin ardından etkinlikler Kardeş Türküler konseri ile son buldu. TEB HABERLER Bilimsel eczacılığın kuruluşunun 170. yılı dolayısıyla yapılan etkinlikler, 11-15 Mayıs tarihleri arasında, Prof.Dr.Ecz.Kd.Alb.Ahmet SAYAL’ın Puzzle Sergisi ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Bitki Resimleri Kursiyerleri’nin Bitki Resimleri Sergisi ile başladı. 14 Mayıs günü Anıtkabir’i ziyaret ve saygı duruşunun ardından, müzik dinletisi, açılış konuşmaları, onur ve başarı belgelerinin sunulması ile de- vam etti. ‘Yetişkin Öğrenmesinin Gücü’ konusunda gerçekleştirilen söyleşi sonrasında, Nedbe-Balkan Factory-Fresh, DJ Hakan ve DJ Lesh sahne aldılar. Ayrıca Ankara Eczacılık Tiyatro Topluluğu tarafından tiyatro gösterisi düzenlendi. 20 Mayıs’ta Ankara Eczacı Odası Türk Sanat Müziği Korosu konseri ve 30 Mayıs günü de Ankara Eczacı Odası Türk Halk Müziği konserinin düzenlenmesi ile etkinlikler son buldu. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Ankara Eczacı Odası 7 14 MAYIS İzmir Eczacı Odası 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından Ege Üniversitesi’nde yapılan törende, “Eczacıların Sorunları ve Eczacılığın Geleceği” konulu konferans verildi. Konferansın ardından Sanatçı Eczacılar Karma Resim Sergisi ve “Geleneksel Pilav-Döner Partisi” düzenlendi. Ayrıca, “Türkiye’de İlaç Politikaları ve Eşdeğer İlaç” konulu bir de panel düzenlendi. Panelin ardından, meslekte 30 yılını dolduran eczacılar için plaket töreni ve kokteyl düzenlendi. Eczacılık Günü Yemeği ise 16 Mayıs’ta gerçekleştirildi. Etkinlikler, 17 Mayıs’taki Ecz.Levent KAMACIK Ormanı’na fidan dikme töreni ile sona erdi. 8 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Adana Eczacı Odası 14 Mayıs Eczacılık Günü kapsamında, Adana Eczacı Odası tarafından 9–23 Mayıs tarihleri arasında etkinlikler düzenlendi. 9 Mayıs’ta Ecz. Ata AKAN’ın kişisel sergisi ve ardından “Küresel Aktörler Baskısında İlaç Ekonomisi” konulu bir panel düzenlendi. 11 Mayıs günü Adana Eczane Teknisyenleri Derneği ile birlikte Adana Eczacı Odası’nda düzenlenen toplantıda “Stres Yönetimi” konulu bir sunum yapıldı. 12 Mayıs’ta ise Adana Eczacı Odası Anaokulu ziyareti gerçekleştirildi. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve saygı duruşunun ardından odada yapılan basın açıklaması sonrasında, 14 Mayıs Eczacılık Günü kokteyli, 15 Mayıs’ta da ‘Siyasette Etik’ konulu bir konferans düzenlendi. Aynı günün akşamı Geleneksel Eczacılık Balosu yapılırken, etkinlikler 23 Mayıs günü, ‘Danışman Eczacının Rolü’ konulu eğitim ile son buldu. 14 MAYIS Konya Eczacı Odası Bursa Eczacı Odası 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk koyulmasının ardından bir basın toplantısı gerçekleştirildi ve aynı günün akşamı Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi. Gaziantep Eczacı Odası 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri kapsamında, 8 Mayıs günü Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi. 12 Mayıs’ta ‘Sağlık Hizmet Sunumunda Eczacının Rolü’, ‘Onkoloji Eczacılığı ve Merkezi İlaç Hazırlama Üniteleri’, ‘Eşdeğer İlaç’, ‘Suriye’de Eczacılık’ ve ‘Eczacının Krizi ve İlaç Takip Sistemi’ konularında sunumlar gerçekleştirildi. 14 Mayıs günü, Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve saygı duruşunun ardından, ‘Türk Eczacılık Tarihinden Çeşitlemeler’ konusunda bir konferans verildi ve ardından plaket töreni düzenlendi. 24 Mayıs günü de Gaziantep tarihi gezisi düzenlendi. TEB HABERLER 12 Mayıs günü, ‘Stres Yönetir mi? Yönetilir mi?’ konulu bir söyleşi düzenlendi. 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından, “Geleneksel Adeka Pidesi” servis edildi ve basın açıklaması yapıldı, sonrasında ‘Eşdeğer İlaç’ konulu bir panel düzenlendi. Aynı günün akşamında ise, Samsun Devlet Opera ve Balesi tarafından gerçekleştirilen ‘Giselle’ isimli bale gösterimine eczacılar konuk olarak katıldılar. 16 Mayıs günü ise Eczacılık Balosu düzenlendi. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Samsun Eczacı Odası Bilimsel Eczacılığın 170. yılı kapsamında, 1 Mayıs’ta genç eczacılar tanışma kokteyli, 11 Mayıs’ta da bowling turnuvası düzenlendi. 13 Mayıs günü ‘Türkiye’de İlacın Durumu ve Geleceği’ konulu panel ve ardından futbol turnuvası final maçı yapıldı. 14 Mayıs’ta, ilk olarak çelenk koyma töreni, ardından da basın açıklaması gerçekleştirildi. 15 Mayıs’ta düzenlenen ‘Çağdaş Sağlık Hizmetinde Eczacının Yeri’ konulu panelin ardından 16 Mayıs’ta Eczacılık Balosu, 17 Mayıs günü de ‘Eczacılık Şenliği’ kapsamında brunch verildi. 9 14 MAYIS Eskişehir Eczacı Odası 9 Mayıs günü Geleneksel Eczacılık Balosu’nun verilmesiyle başlayan etkinlikler, 11 Mayıs’ta düzenlenen ‘İlaç Takip Sistemi’ konulu panele ile devam etti. 13 Mayıs’ta, Eskişehir Eczacı Odası’na bağlı faaliyet gösteren Bilecik bölgesindeki eczacılarla düzenlenen 14 Mayıs Eczacılık Günü kutlama programı gerçekleştirildi, 14 Mayıs günü de Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu. Daha sonra basın açıklaması yapıldı. Etkinlikler kapsamında 21-22 Mayıs tarihlerinde de Eczacılık Fakülteleri Öğrenci Sempozyumu gerçekleştirildi. Antalya Eczacı Odası Kayseri Eczacı Odası Etkinlikler ‘Geleceğimiz ve Geleceğiniz’ konulu panel ile başladı. 13 Mayıs günü, Antalya Eczacı Odası Tıbbi Bitkiler Bahçesi açılışı gerçekleştirildi. 14 Mayıs günü ise, çelenk koyma töreninin ardından basın açıklaması düzenlendi ve Antalya Valisi Alaaddin YÜKSEL ziyaret edildi. Etkinlikler, 16 Mayıs günü, “Geleneksel Eczacılık Balosu ve mesleğinde 25 yılını dolduran eczacılara onur plaketi verilmesi ile son buldu. 14 Mayıs günü, Atatürk Anıtı’na çelenk konulması 10 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Diyarbakır Eczacı Odası 12 Mayıs tarihinde ilköğretim okulu öğrencilerine SBS Kitap ve CD teslimi gerçekleştirilirken, 13 Mayıs tarihinde Eczane Destek Personel Eğitimi Sertifika Töreni düzenlendi. 14 Mayıs günü yapılan basın açıklamasının ardından, 4. Geleneksel 14 Mayıs Futbol Turnuvası’nın final maçı yapıldı. 15 Mayıs’ta film gösterimleri ve Eczacılık Balosu düzenlenmesiyle devam eden etkinlikler, 18 Mayıs’ta ‘Eşdeğer İlaç ve Güncel Eczacılık Sorunları’ konusunda düzenlenen toplantıyla devam etti. Aynı gün Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda, Ankara Ekin Tiyatrosu tarafından Aziz Nesin’in ‘Deliler Boşandı’ isimli oyunu gösterildi. ve İstiklal Marşı’nın ardından eczacılara ziyaretler gerçekleştirildi. Aynı gün, ekonomist ve köşe yazarı Deniz GÖKÇE’nin sunumu ile devam eden program sonrasında mesleğinde 25 yılını dolduran eczacılara plaketleri verildi ve kokteyl düzenlendi. 14 Mayıs akşamı da, türk sanat müziği eşliğinde bir Gala Yemeği gerçekleştirildi. 14 MAYIS Kahramanmaraş Eczacı Odası Denizli Eczacı Odası Etkinlikler, 9 Mayıs’ta eczacılara ağrı ile ilgili eğitim verilmesiyle başladı, 10 Mayıs’ta obezite eğitimiyle devam etti. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu, aynı gün meslekte 25.yılını dolduran eczacılara plaket verildi. 16 Mayıs’ta Işın KARACA’nın sahne aldığı Gala Yemeği ile etkinlikler sona erdi. Eczacılık Günü etkinlikleri 12 Mayıs’ta bowling turnuvası ile başladı. 13 Mayıs tarihinde ‘İlaç Takip Sistemi’ ve ‘Dünya’da ve Türkiye’de Eczacılığın Genel Değerlendirmesi’ konulu sunumlar gerçekleştirildi. 14 Mayıs günü çelenk koyma töreninin ardından yapılan basın açıklaması sonrasında, odada kahvaltılı sohbet gerçekleştirildi. 16 Mayıs’ta konuk sanatçı Demet SAĞIROĞLU’nun katılımı ile ‘Geleneksel Eczacılık Balosu’ düzenlendi. Isparta Eczacı Odası Zonguldak Eczacı Odası Trabzon Eczacı Odası Eczacılık Günü programı 14 Mayıs tarihinde Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve saygı duruşunun ardından odada yapılan basın açıklaması ile devam TEB HABERLER Akademik Eczacılığın 170. yılı kutlamaları çerçevesinde, 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu ve basın açıklaması düzenlendi. Ardından SGK yetkilileri ile yapılan toplantı sonrasında üyelerle birlikte yemek yenildi. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Bilimsel Eczacılığın kuruluşunun 170. yılında düzenlenen etkinlikler, 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başladı, Valilik makamına yapılan ziyaretle devam etti. Daha sonra, Burdur’daki eczacılarla,15 Mayıs’ta da Ispartalı eczacılarla yemekte bir araya gelindi. Etkinlikler, 16 Mayıs’taki Davraz Eczacılar Ormanı’na ağaç dikimiyle son buldu. 11 14 MAYIS etti. 16 Mayıs tarihinde ‘Eczacının Sağlık Hizmet Sistemi’ndeki Yeri’ konulu sunum gerçekleştirildi. Akşam da Geleneksel Eczacılar Gecesi düzenlendi. Sakarya Eczacı Odası Eczacılık Haftası kapsamındaki etkinlikler, 7 Mayıs’ta ‘Eczacılık Tarihi’ sunumu ile başladı. 9-10-17 Mayıs tarihlerinde futbol turnuvası, 10 Mayıs tarihinde kahvaltı ve ardından İstanbul Eczacı Odası Tiyatro Topluluğu’nun ‘Al Gözüm Seyreyle’ isimli tiyatro gösterimi düzenlendi. 11 Mayıs tarihinde, SGK Sorumlu Başeczacısı Bükey KOLAYLI ile sorumlu eczacıların katıldığı bir toplantı düzenlendi. 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk koyma töreninin ardından basın toplantısı gerçekleştirildi. Aynı günün akşamında Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi. Tekirdağ Eczacı Odası 12 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Etkinlikler kapsamında 2-24 Mayıs tarihleri arasında futbol turnuvası, 9 Mayıs’ta Sunay Akın Oyuncak Müzesi ve Miniatürk gezisi, 11 Mayıs’ta halı saha dostluk maçı düzenlendi. 12 Mayıs’ta ‘İlaç Takip Sistemi ve Eşdeğer İlaç Kavramı’ konulu panel gerçekleştirildi. 13 Mayıs’ta ‘Hayal Kutum’ isimli müzikal çocuk oyunu gösterimi, 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk koyma töreninin ardından basın açıklaması yapıldı. 16 Mayıs tarihinde Geleneksel Eczacılık Yemeği’nde, meslekte 25 yılını dolduran eczacılara onur plaketleri verildi. Etkinlikler 20-23 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen tavla turnuvası ve 23 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen piknik ile son buldu. Malatya Eczacı Odası Bilimsel Eczacılığın 170. yılı kapsamındaki etkinlikler, 7-8 Mayıs tarihlerinde yapılan futbol turnuvası ile başladı. 10 Mayıs tarihinde Malatya Eczacı Odası Hatıra Ormanı’nda fidan dikimi, pilav günü, uçurtma şenliği ve müzik dinletisi etkinlikleri düzenlendi. 13 Mayıs tarihinde basın açıklaması gerçekleştirildi. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk sunumunun ardından İnönü Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde bir tören düzenlendi. Törende ‘Eczacının Sağlık Hizmet Sistemindeki Yeri’ konulu bir söyleşi gerçekleştirildi. Etkinlikler 16 Mayıs tarihinde düzenlenen Geleneksel Eczacılık Balosu ile sona erdi. 14 MAYIS Ordu Eczacı Odası Hatay Eczacı Odası 14 Mayıs tarihinde Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başlayan etkinler, öğle yemeği ile devam etti. Aynı gün odada yapılan toplantıda, günün önemini belirten konuşmalar, sorunlara ilişkin ve özellikle eşdeğer ilaç konusunda görüşmeler, tartışmalar yapıldı. 23 Mayıs tarihinde Gala Yemeği düzenlendi ve mesleğinde 25. yılını tamamlayanlara plaket verildi. Bilimsel eczacılığın 170. yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikler, 9 Mayıs günü ‘Bel ve Boyun Fıtıkları’ konusunda düzenlen panel ile başladı. 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk koyma töreni ve aynı günün akşamında Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi. 16 Mayıs günü ‘Ekonomik Krizin Sağlık Politikalarına, Kamu Maliyetine, Eczanelere Etkisi ve Çözüm Önerileri’ konulu bir panel düzenlendi. Mersin Eczacı Odası 9 Mayıs günü, Ecz.Fatih YILDIZ ve Ecz.Gürkan BİLLURCU’nun karma fotoğraf sergisi açılışı ve kokteylinin ardından, tavla turnuvası ve masa tenisi turnuvası finalleri gerçekleştirildi. 11 Mayıs’ta, ‘Eczane’de Etkili İletişim Yöntemleri’ konulu söyleşi, 12 Mayıs’ta ‘Çorbada Bizim de Tuzumuz Bulunsun’ eğitime katkı kampanyası, 13 Mayıs’ta da ‘Modern Sağlık Hizmet Sistemi’nde Eczacının Yeri’ konulu sohbet programı düzenlendi. 14 Mayıs akşamında, 170. Yıl 14 Mayıs Eczacılık Bayramı Balosu, 16-1718-19 Mayıs tarihlerinde de Van gezisi düzenlendi. 13 Mayıs’ta Manisa Eczacı Odası ile EDAK Ecza Koop arasında düzenlenen bowling turnuvası ile başladı. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından Manisa Valisi ziyaret edildi. Aynı gün ‘Biyoeşdeğerlilik Çalışmalarında Klinik Aşamanın Önemi ve Uygulama Süreci’, ‘Biyoeşdeğerlilik Çalışmalarında Biyoanalitik Laboratuvar Gereklilikleri, Uygulama Süreci ve Sonuçları’, ‘Dünyada Eşdeğer İlaç Uygulamaları ve Türkiye ile Kıyaslanması’ konularında söyleşiler gerçekleştirildi. Söyleşilerin ardından eczacılık mesleğinde 25. ve 40. yılını dolduran eczacılara plaket verildi. 14 Mayıs akşamında ise, 14 Mayıs Sanatçı Eczacılar Sergisi açılışı ve kokteyli gerçekleştirildi. 16 Mayıs’ta Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi. TEB HABERLER Şanlıurfa Eczacı Odası Manisa Eczacı Odası Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri 9 Mayıs tarihinde düzenlenen bowling turnuvası ve 9-10 Mayıs tarihlerinde düzenlenen satranç turnuvası ile başladı. 13 Mayıs tarihinde düzenlenen ‘İlaç Sektörünün Bugünkü Durumu, Eczane Eczacılığı ile Geleceğimize Etkileri’ konulu panelin ardından, 14 Mayıs günü, çelenk koyma ve saygı duruşu düzenlendi. Daha sonra, meslekte 30 yıl ve üzeri hizmet veren eczacılara plaketleri verildi. 16 Mayıs’ta ise Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi. 13 14 MAYIS Muğla Eczacı Odası Kütahya Eczacı Odası Kutlamalar, 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başladı, Marmaris’te düzenlenen geceyle devam etti. Gecede 25.yılını tamamlayan eczacılara onur plaketi verildi. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başlayan etkinlikler, SGK kontrolör eczacıların ve doktorların katılımıyla gerçekleşen “Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları” ile ilgili toplantıyla devam etti. Aynı gün odanın inşaat halindeki yeni binası gezildi. 16 Mayıs’ta ise “Fitoterapiye Giriş, Avrupa’da Fitoterapi”, “Eczanede Kullanılan Fitoterapötikler”, “Beden Dili ve Sağlıklı İletişim”, “İşyerinde Konsantrasyon ve Verimlilik Artırma” toplantıları yapıldı. Afyonkarahisar Eczacı Odası 14 Mayıs günü Kocatepe Anıtı’na çelenk konuldu ve aynı günün akşamında Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi. Aksaray Eczacı Odası 14 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER 8 Mayıs’ta, meslekte 25 yılını tamamlayan üyelere plaketleri verildi ve Eczacılık Balosu düzenlendi. 10 Mayıs günü ağaç dikim töreni ve Ihlara-Belisırma Yürüyüşü, Belisırma’da yemek düzenlendi. 11 Mayıs günü Eczacılar ve Diş Hekimleri arasında basketbol maçı, 12 Mayıs günü Eczacılar ve Doktorlar arasında futbol turnuvası, 13 Mayıs günü de tavla turnuvası düzenlendi. 14 Mayıs’ta ise Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu. Etkinlikler, 15 Mayıs’taki ‘Meme Kanseri’ semineri ile son buldu. Edirne Eczacı Odası Etkinlikler 10 Mayıs tarihinde kahvaltı ile başladı. 11 Mayıs’ta halı saha maçı, 12 Mayıs’ta da ‘Eczacı-Hasta İletişimi’ konulu sunum gerçekleştirildi. 13 Mayıs tarihinde, ‘Eşdeğer İlaç’ konulu bir panel düzenlendi. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından basın açıklaması yapıldı, aynı günün akşamı ise yemek ve plaket töreni düzenlendi. 14 MAYIS Sivas Eczacı Odası Kutlama etkinlikleri 12 Mayıs’ta düzenlenen ‘Eczane Karlılığı ve Stok Yönetimi’ ve ‘Eczacılık Sembolü ve Tarihçesi’ konulu sunumlarla başladı, 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve basın açıklamasıyla devam etti. Ardından ‘Astım’ konusunda meslek içi eğitim verildi ve akşam yemek düzenlendi. 23 Mayıs’ta futbol turnuvası finali ve madalya töreni, 30 Mayıs’ta Divriği Ulu Cami gezisi gerçekleştirildi. Çorum Eczacı Odası 14 Mayıs’ta Vali Mustafa Toprak ziyaret edildikten sonra, Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve saygı duruşunun, ardından odada geleneksel pide-ayran ikramı yapıldı. 15 Mayıs’ta ‘Fitoterapiye Güncel Bakış’ konulu bir seminer düzenlendi. 17 Mayıs’ta kahvaltı, 21-22 Mayıs tarihleri arasında bowling-tavla turnuvaları gerçekleştirildi. 23 Mayıs günü Geleneksel Eczacılık Balosu ile etkinlikler sona erdi. Giresun Eczacı Odası TEB HABERLER Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri 9 Mayıs tarihinde düzenlenen Geleneksel Eczacılık Balosu ile başladı. 10 Mayıs tarihinde kahvaltı ve doğa yürüyüşü düzenlendi. 11-16 Mayıs tarihleri arasında ise Eczacı Odası’nda Karikatür ve Fotoğraf Sergisi yapıldı. 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve saygı duruşunun ardından, öğle yemeği düzenlendi. 15 14 MAYIS Uşak Eczacı Odası Osmaniye Eczacı Odası 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından odada tebrikler kabul edildi. 15 Mayıs’ta bir yemek düzenlendi. 30 Mayıs’ta “Farmakovijilans” eğitimi düzenlendi. 11-12 Mayıs tarihlerinde futbol maçı turnuvası düzenlendi. 13 Mayıs tarihinde, ‘Eşdeğer İlaç’ konusunda bir konferans gerçekleştirildi. 14 Mayıs günü, Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve saygı duruşunun ardından bir basın açıklaması yapıldı. Gün içinde Valilik ziyareti ve 14 Mayıs Kokteyli, akşam da futbol turnuvası maçı gerçekleştirildi. 15 Mayıs’ta, ORT, Şehitlik, Huzurevi, Hatıra Ormanı ziyareti yapılırken, akşam da Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi. 17 Mayıs günü ise Karatepe Açıkhava Müzesi’nde düzenlenen piknik ile etkinlikler sona erdi. Amasya Eczacı Odası 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından, ‘Eşdeğer İlaç Kullanımının Önemi-İlaçta Karlılık ve Yaşam Savaşı” konulu toplantı ve basın toplantısı gerçekleştirildi. 15 Mayıs’ta Geleneksel Eczacılık Balosu ile etkinlikler sona erdi. 16 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Yozgat Eczacı Odası 14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri çerçevesinde 13 Mayıs’ta Valilik, Belediye Başkanlığı, Sağlık Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Müdürlükleri ziyaret edildi. 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk konulduktan sonra bazı meslektaşlarımız eczanelerinde ziyaret edilerek eczacılık günleri kutlandı. Yozgat Eczacı Odası Hatıra Ormanı’na fidan dikimi yapıldı. 14 Mayıs akşamında meslektaşlarımızla yemekte bir araya gelindi ve meslekte 25. yılını dolduran meslektaşlarımıza plaket verildi. 7 Haziran tarihinde düzenlenen piknikle etkinlikler sona erdi. Karaman Eczacı Odası 8 Mayıs’ta “Farmakovijilans” konulu panel düzenlendi. Aynı günün akşamında düzenlenen yemekle meslekte 25. yılını tamamlayanlara birer onur plaketi, 2007 yılında en yüksek vergi veren ilk 50 vergi mükellefi içinde yer alan 19 meslektaşımıza Karaman Defterdarlığı ve Vergi Dairesi Müdürü tarafından takdirname verildi. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu, basın açıklaması yapıldı. FUAR Ayşen YALMAN F armavizyon Eczacılık Fuarı, 10-1112 Nisan 2009 tarihlerinde İstanbul CNR Expo Center’da gerçekleşti. Türk Eczacıları Birliği ve Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği’nin düzenlediği fuarda “Eczacınız En Yakın Sağlık Danışmanınız” sloganı kullanıldı. Fuarda, ilaç ve eczacılık sektöründe farklı hizmet alanlarındaki 117 katılımcı 12 bin metrekarelik alanda stant açarak, sağlık sektörünün temsilcileriyle buluştu. Fuarı 20.172 sağlık meslek mensubu ziyaret etti. “birkaç ay sonra dünyanın farklı köşelerinden gelecek meslektaşlarımıza ve çok değerli bilim adamlarına ev sahipliği yapacak başka bir organizasyon olan FIP Kongresi’nde buluşacağız. Biliyorsunuz, ülkemiz bu tür ulusalararası organizasyonların bir yaptılar. Örgüt başkanları konuşmalarında, eczacıların hastalarına verdikleri sağlık danışmanlığı hizmetinin önemini vurguladı; ilacın eczane dışında satılamayacağını belirttiler. Çolak konuşmasında, Eylül ayında Dünya Eczacılık Federasyonu Kongresi’ne Türkiye olarak ev sahipliği yapacaklarını belirterek; TEB HABERLER TEKB Başkanı Ecz. Abdullah Özyiğit, birer konuşma Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Fuar açılışında TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ve 17 FUAR parçası olabilmek için çok çaba harcıyor. Çünkü dünyanın bir parçası olmanın en önemli anahtarı böylesi organizasyonlardır. Bu mesleki ve toplumsal sorumluluğun üstesinden hakkıyla geleceğimizden hiç şüphem yok” Eşdeğer ilaç kullanımının teşvik edilmesini de belirten Erdoğan Çolak konuşmasında, bu tür ilaçların ekonomik ve kolay ulaşılabilir olduğunu vurguladı. 14 Mayıs’ta temel hedeflerinin eşdeğer ilaç kullanımı konusunda toplumsal farkındalığı arttıracak faaliyetlerde bulunmak olduğunun altını çizdi. Bu tür fuarların mesleki gelişime katkısını son derece önemsediklerini belirten Çolak, “Farmavizyon, sektör için önemli bir platformdur” dedi. For You mağazalarına ilişkin de bir açıklama yapan Çolak, bunun sadece eczacı için değil, halk sağlığı açısından da önemli bir tehdit oluşturduğunu, bu tür 18 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER uygulamalara izin vermeyeceklerini söyledi. TEKB Başkanı Ecz. Abdullah Özyiğit konuşmasında, eczacı kooperatiflerinin önemine değindi. Kooperatiflerin sektör için düzenleyici ve referans olma Fuarda konuşma yapan İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr. Mahmut Tokaç ise, Drugstore’lara kesinlikle izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Tokaç, ilacın ülkemizde zaten en ücra köşelere kadar ulaştığını, böyle mükemmel işleyen bir sistem varken bazı merkezlerde ilacın eczacı danışmanlığı olmadan özelliği taşıdığını belirterek şunları söyledi; “ama- satılmasına müsaade etmeyeceklerini söyledi. To- cımız eczacılık mesleğini geliştirmek, yenilikler ile kaç, ilacın bir meta olarak algılanmaması gerektiği- eczacıları buluşturmak, yeni ürün ve teknolojileri ni, yanlış kullanıldığında çok zararlı etkileri olan bir tanıyıp eczanelerimizi geleceğe hazırlamaktır.” materyal olabileceğini de sözlerine ekledi. Sağlık FUAR kadar yasal olarak takip edip engellemek için her türlü gayreti gösteriyoruz ve Sayın Bakanımızın da bu konudaki kararlılığını sizlere aktarmak istiyorum” dedi. Törende SGK Başkanı Fatih Acar, AKP İstanbul Milletvekili Ecz. Mehmet Domaç, AKP Niğde Milletvekili Ecz. Muharrem Selamoğlu, CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Darbaz da birer konuşma yaparak, bu türlü fuarların artmasının memnuniyet verici olduğunu ifade ettiler. İlaç-Eczacılık Politikaları ve Kamu Kurumlarının Yaklaşımı Farmavizyon Eczacılık Fuarı kapsamında düzenlenen Bilgi Platformu’nda 7 oturum ve 1 panel gerçekleşti. Bilgi Platformu oturumlarını toplam 1045 ziyaretçi izledi. Programlarda, Prof.Dr.Levent Üstünes “Sağlık Danışmanı Eczacı Nasıl Olmalı”, Prof. Dr.Erkan Topuz “Kanser ve Doğru Beslenme” konularında bilgi verirken, “İlaç-Eczacılık Politikaları ve Kamu Kurumlarının Yaklaşımı” konulu panele, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr. Mahmut Tokaç, Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Op.Dr.Sami Türkoğ- Fuarın en ilgi çeken paneli olan bu oturumda, ilk sözü alan Ahmet Ünlü oldu. Ünlü, geri ödeme sistemi içindeki yaşadıkları sıkıntıları anlatarak, devletin ilaçların maliyetini düşürme eğiliminin firmaların ürünü üretme noktasında sıkıntıya soktuğunu belirtti. Erdoğan Çolak ise ilaç ve eczacılık alanının kamusal bir alan olduğunu, bu sosyal ilişkinin sağlıkta dönüşümle birlikte kökten değiştiğini ifade etti. Sosyal güvenlik harcamalarının kara delik ola- rak nitelendirildiğini, harcamaları azaltma eğilimi içinde olunduğunu söyledi. Çolak, kapsamlı bir ilaç politikasına ihtiyaç duyulduğunu söyleyerek, birinci önceliğin halk sağlığı olduğunu kolay erişilebilen, tüm paydaşlar ile ortak hazırlanan bir ilaç politikası olması gerekliliğinden söz etti. Ayrıca eşdeğer ilaç üretiminin ön plana çıkarılması gerektiğini vurgulayan Çolak, konuşmasını ilaç takip sistemiyle sürdürürken, sistemi desteklediklerini ancak, sistemin eczacıya ek bir yük getirmemesi gerektiğini ifade etti. SGK Sağlık İşleri Genel Müdürü Sami Türkoğlu da konuşmasında, her ay taahhüt edilen zamanlarda TEB HABERLER ğunu belirten Tokaç, “bu türlü teşebbüsleri sonuna lu, TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ve Nobel İlaçları Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ünlü katıldılar. Panelin moderatörlüğünü TEKB Başkanı Ecz. Abdullah Özyiğit yaptı. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Bakanı’nın da bu konuda son derece kararlı oldu- 19 20 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER FUAR ödeme yapılması hususunda çok özen gösterdiklerini, 2009 yılında bu sözlerini yerine getireceklerini belirtti. Son olarak panelde konuşan İlaç Eczacılık Genel Müdürü Dr. Mahmut Tokaç, 2005 yılındaki değişimle birlikte sağlık alanının piyasalaştığını söyledi. Sağlıkta dönüşümün en büyük amacının, herkesin ilaca ve sağlığa kolay ulaşabilir olması olduğunun altını çizen Tokaç, bunun en önemli ayağının eczacılar olduğunu vurguladı. Tokaç ayrıca, eczacıların kendileri için önemli bir iş ortağı olduğunu, Bakanlık olarak eczacılara zarar verecek hiçbir uygulamaya imza atmayacaklarını sözlerine ekledi. lar”, Acar Baltaş “Eczanede Etkili İletişim Yöntemleri”, Prof. Dr. Mehtap Tatar “Avrupa Ülkelerinden Geri Ödeme Sistemi Örnekleri”, Bahadır Bülgin “Eczanede Alan Kullanımı”, Corinne Dechelette “Dünyada ve Türkiye’de Dermokozmetikler ve Eczacının Danışman Rolü” konularında bilgi verdi. Fuarın diğer oturumlarında, Prof. Dr. Kerim Alpınar “Saç Dökülmesi Sorununa Karşı Bitkisel Uygulama- Türk Eczacıları Birliği, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı tarafından düzenlenen “Aile Evi” kampanya- Eczacılık Fakültesi Öğrenci Temsilcilerinden oluşan Öğrenci Platformu, “Eczacılıkta Güncel Akım: Farmasötik Bakım” hakkında hazırladıkları bildiriyi sundular. Kanserli Çocuklara “Aile Evi” FUAR sına katkı sağlamak üzere, Vakfa TEB standında yer verdi. Fuar kapsamında, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı çalışmaları ile Aile Evi kampanyası, standımızı ziyaret eden kişilere Vakıf yetkilileri tarafından tanıtıldı. Fuar sonrasında, Kanserli Çocukları Umut Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr.İnci Yıldız, Türk Eczacıları Birliği’ne, çalışmalarına verdiğimiz destek nedeniyle bir teşekkür plaketi sundu. TEB HABERLER Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Toplam üç gün süren fuar, seneye bir adım daha öteye gidebilme umuduyla sona erdi. 21 KISA KISA Ecz. Neşe KILINÇ Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU BİZDEN HABERLER SGK PROTOKOL REVİZYONU İMZALANDI. (tıp doktorluğu, diş hekimliği ve eczacılık) alanında 2009 Yılı SGK Protokolünün (10.1) numaralı mad- yurt dışından alınan diplomaların denklik işlemle- desi uyarınca, protokolün yürütümünde yaşanan ri için zorunlu olan seviye tespit sınavı kaldırılmış; aksaklıkların değerlendirilmesi amacıyla, SGK ve ancak bu işlem, Birliğimiz tarafından açılan dava Birliğimiz yetkililerinin katılımı ile komisyon toplan- neticesinde (eczacılık açısından) Danıştay 8.Daire tıları gerçekleştirilmiş ve bu toplantıların sonucun- Başkanlığı’nın 23.01.2008 gün ve 2006/6724 E da, Protokolün (7.1) ve (10.1) maddeleri gereğince 2008/329 K sayılı kararı ile iptal edilmiştir. gerekli görülen revizyonlar, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve SGK Başkanı Fatih ACAR arasında Bu karara rağmen, yurt dışındaki bazı Üniversitele- 23.06.2009 tarihinde imzalanan Ek Protokol ile dü- rin eczacılık programını tamamlamış kişilerin diplo- zenlenmiştir. malarına T.C.Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’ndan sınavsız denklik verilmesi ve Sağlık Bakanlığı tara- Bu Ek Protokol ile, sıralı dağıtım uygulamasını dü- fından da söz konusu diplomaların tescil edilmesi zenleyen 3.7 maddesinin, yeniden, 2008 Yılı Proto- nedeniyle Birliğimiz YÖK ve Sağlık Bakanlığı nez- kolü ile belirlenen doğrultuda uygulanmaya başla- dinde gerekli girişimlerde bulunmuş, yurt dışından ması sağlanmıştır. Sağladığı kamu yararı, ilaç suiis- mezun olup, sınavsız denklik alan 44 kişinin tescil timalinin engellenmesi ve meslek uygulamalarında belgesinin iptali ve bu belgelere istinaden açılan ec- etik bozulmanın önüne geçmesi açısından çok bü- zanelerin kapatılması sağlanmıştır. yük öneme sahip olan bu madde, önceki şekliyle uygulamaya geçmiştir. Böylece, maddenin Kurum Bunun üzerine, bu kişiler YÖK tarafından denklik tarafından tek taraflı olarak iptal edilmesinden ön- sınavına alınmış, ancak Birliğimiz tarafından yapı- ceki dönemde olduğu gibi, bu reçeteler Türk Eczacı- lan araştırmalar sonucunda, bu sefer de sınavların ları Birliği ve Kurum tarafından belirlenen usule göre usulüne uygun olmayan bir şekilde yapıldığı tespit eczanelerden dönüşümlü olarak karşılanacak ve edilmiş ve yeni bir hukuk mücadelesi başlamıştır. Kurum tarafından ödenmesi için ilgili Bölge Eczacı Hukuki yollarla verilen mücadelenin yanı sıra, TEB Odasının onayı aranacaktır. Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, TEB Hukuk Danışmanlarından Ayrıca bu protokol ile, eczacılar açısından sorun ya- Av.Gökhan PEKCAN, YÖK Başkanı Prof.Dr.Yusuf ratan 6-Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar Bölümü Ziya ÖZCAN başta olmak üzere, YÖK yetkilileri ile (6.3.7)-(6.3.9)-(6.3.21)-(6.3.23)-(6.7)-(6.10)-(6.15) sayısız görüşme gerçekleştirmiştir. maddelerinde çeşitli değişiklikler ve düzenlemeler 22 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER yapılmıştır. YÖK DENKLİK UYGULAMALARI KONUSUNDA BİRLİĞİMİZ TARAFINDAN VERİLEN HUKUK MÜCADELESİ KARARLILIKLA DEVAM ETMEKTEDİR 08.09.2008 tarihli denklik sınavı ve bu sınava göre verilen belgeler iptal ettirildi. Üniversitelerden gelen görüşler ve Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi Danışma Kurulu’nun 17.11.2008 tarihli raporu doğrultusunda, 27.06.2008 tarihinde, sınavsız denklik alan 44 08.09.2008 tarihinde YÖK tarafından yapılan “Ec- kişinin tescil belgeleri iptal ettirildi. zacılık Seviye Tespit Sınavı” ile bu sınav sonucuna Yüksek Öğretim Kurumu tarafından 18.08.2006 göre verilen denklik belgelerinin tamamının ipta- gün ve 2006.10.3802 sayılı karar ile Sağlık Bilimleri li için, YÖK aleyhine idari yargıda dava açılmış ve KISA KISA 16.03.2009 tarihinde, T.C Ankara 11.İdare Mahkemesi tarafından, dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir. Sınavın gerçekleştirilmesinin ardından Birliğimiz, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, Dekanlığı ile YÖK’ten sınavla ilgili birtakım belgeler talep etmiş olup, bu belgelerin Birliğimize ulaşmasının ardından Bunun üzerine, zaman kaybedilmeden İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ve İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanlıklarına resmi başvuruda bulunularak, yapılacak sınavda, meslek örgütümüzü temsil edecek gözlemci bulundurulması talep edilmişse de İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, sınava dakikalar kalana değin süren ısrarcı taleplerimize kayıtsız kalmıştır. çekleştirilen sınavın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle yargıya başvurulacaktır. 07.05.2009 tarihinde yayımlanan “Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in yürütmesinin durdurulması için dava açılacak. Birliğimizin yapılan denklik sınavlarıyla ilgili haklı talepleri ve hukuksal başarıları göz ardı edilerek, 07.05.2009 tarih, 27221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile, tüm ısrarlarımıza ve haklı taleplerimize rağmen, denklik sınavlarının 2 aşamalı gerçekleştirilmesi zorunluluğu kaldırılmış, pratik sınav aşaması eklenmemiş ve başarı notu 100 üzerinden 50 puan olarak bırakılmıştır. Bu durum, Birliğimizle hukuksal platformda mücadele edilerek elde edilemeyen hakların, yönetmelik değişiklikleri ile elde edilmeye çalışıldığının açık göstergesidir. Söz konusu Yönetmelik değişikliği, hukuksal ve yargısal yollara başvurulmak üzere Birliğimiz Hukuk Birimince değerlendirilmektedir. MAJİSTRAL TARİFE GÜNCELLENDİ Sağlık Bakanlığı tarafından en son 30.12.2004 yılında yayımlanan ve hala kullanılmakta olan 2005 yılı Majistral tarife, TEB Merkez Heyeti tarafından görevlendirilen II.Başkan Ecz.Hilmi ŞENER ve Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.A.Cemal TOPLU’nun yaptığı çalışmalar sonucunda, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununa göre Maliye Bakanlığınca yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait yeniden değerleme oranlarına uygun olarak düzenlenerek 19.06.2009 tarihinde yayımlanmıştır. TEB HABERLER 29.04.2009 tarihli denklik sınavının iptali için idari yargıda dava açılacak. Ayrıca, Ocak ayında yayımlanan 2009 Seviye Tespit Sınav Kılavuzunda, yer almamasına rağmen, Birliğimizi tamamen devre dışı bırakmak adına, bu sefer İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde 29.04.2009 tarihinde saat:14.00’da Seviye Tespit Sınavı yapılacağı şeklinde haricen alınan duyumlar üzerine hemen harekete geçilmiş ve yapılan kısa süreli araştırmada, YÖK’ün İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanlığı yerine doğrudan Rektörlüğü görevlendirdiği ve Rektörlük tarafından da Eczacılık Fakültesinden 3 kişiden oluşan küçük bir grubun yetkili kılındığı öğrenildi. 29.04.2009 tarihinde İstanbul Üniversitesi’nde ger- Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 07.03.2009 tarihli denklik sınavının iptali için idari yargıya başvuruldu. Bu karardan bir hafta önce, 07.03.2009 tarihinde, Ankara’da “2.Basamak Seviye Tespit Sınavı” yapılmış ve bu sınavda Birliğimiz tarafından TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER’in başkanlığında Ankara Eczacı Odasından görevlendirilmiş 3 gözetmenin yer alması sağlanmıştır. Gözetmenlerimiz tarafından, sınavın içeriği, şekli ve bilimsel yeterliliği konusunda tüm endişelerimizi doğrular nitelikte tespitlerin yer aldığı geniş kapsamlı bir değerlendirme raporu hazırlanmış ve bu rapor gereğince, Hacettepe Üniversitesinde 07.03.2009 tarihinde gerçekleştirilen denklik sınavının yürütmesinin durdurularak, tüm hüküm ve sonuçlarıyla iptal edilmesi istemiyle, İdari Yargıya başvurularak Ankara 6. İdare Mahkemesinin 2009/5075 Esas sayılı dosyasında yürütülen dava açılmıştır. 23 KISA KISA Yayımlanan tarifeye eklenen “Madde.14: tarife ve eki cetvellerde yazılı bedeller her yıl başında Maliye Bakanlığınca yayımlanan yeniden değerleme oranları eklenerek yeniden yayımlanır” hükmü ile, yeniden değerleme konusunda yaşanan sıkıntı aşılmış ve Majistral tarifenin her yıl güncellenmesi teminat altına alınmıştır. SGK SİGORTALILARI İÇİN MUAYENE KATILIM PAYI 2 TL SGK aleyhine Danıştay Onuncu Dairesinin 2008/11388 Esasına kayden ikame olunan davaya ilişkin anılan Dairenin 03/4/2009 tarihli kararı doğrultusunda, Kurum ile sözleşmeli ikinci ve üçüncü basamak resmi ve özel sağlık kurumlarında hekim ve diş hekimi muayenesi için katılım payı 2 Haziran 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2 (iki) TL olarak uygulanmaya başlanmıştır. 24 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER SAĞLIK BAKANLIĞI TARAFINDAN AKTAR, BAHARATÇI VB. DÜKKANLAR HAKKINDA DAİMİ GENELGE YAYIMLANDI Birliğimiz tarafından, aktar, baharatçı ve benzeri dükkanlarda, ilaç niteliği olan bitki ve droglar, anorganik/organik madde, bitkisel çay ve karışımların eğitimi olmayan kişiler tarafından hiçbir denetime tabi olmaksızın satılması; bu kişilerin ticari çıkarları doğrultusunda hastaları yanlış yönlendirerek halk sağlığını tehdit etmesi, bu dükkanlarda satışı yapılan ürünlerin uygun olmayan saklama koşullarında hijyen kurallarını gözetmeksizin muhafaza edilmesi, hatta halka satılması kesinlikle yasak olan maddelerin satışının yapılması sonucunda toplum sağlığının tehdit edildiği konusunda T.C.Sağlık Bankalığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü nezdinde yürütülen çalışmaların sonucunda, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde, aktar, baharatçı v.b. dükkanların bir disiplin altına alınması amacını taşıyan tedbirlerin ve aksi durumda yapılacak işlemlerin sıralandığı 5777 sayılı Daimi Genelge yayımlanmıştır. İLAÇTA DURUM Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetinin 12.03.2009 tarihli toplantısında alınan karar gereğince, ilaç fir- malarının ve ilaç dağıtım depolarının son dönemde ilaç alım koşullarına dair hayata geçirdikleri değişikliklerin yarattığı sorunların belirlenmesi ve çözümü ile ilgili çalışma yapmak üzere bir komisyon kurulmuş ve komisyon 19.03.2009 tarihinde yaptığı ilk toplantı ile çalışmalarına başlamıştır. Komisyon çalışmaları “İlaçta Durum” başlıklı duyurularımızla resmi internet sayfamız (www.teb.org.tr) üzerinden üyelerimizin bilgilerine sunulmaktadır. DOKUZUNCU VE ONUNCU BAŞKANLAR DANIŞMA KURULU TOPLANTILARI İlaç alım koşullarıyla ilgili yaşanan değişikliklerin ve bu konuda çalışma yapan komisyonun değerlendirmelerinin tartışılması, izlenecek yöntemlerin belirlenmesi amacıyla, 12.04.2009 tarihinde İstanbul’da 9.Başkanlar Danışma Kurulu ve 29.05.2009 tarihinde Ankara’da 10.Başkanlar Danışma Kurulu Toplantıları düzenlenmiştir. “BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNLER AMBALAJ VE ETİKETLEME YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” YAYIMLANDI. Sağlık Bakanlığı tarafından 30 Mayıs 2009 tarih 27243 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Beşeri Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile, ilaç takip sistemi uygulamaları 5 kademede ertelendi. İlgili Yönetmelik değişikliğinde; 1/7/2009 tarihinden itibaren ambalajlarında karekod bulunan ilaçların, Bakanlık ilaç takip sistemine kaydı yapılmak suretiyle ayrıca kupür aranmaksızın piyasaya verilebileceği kararı yer aldı. TAM GÜN YASA TASARISININ SON HALİ YAYIMLANDI Kamuoyu tarafından kısaca ‘Tam gün Yasa Tasarısı’ olarak bilinen, Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, Sağlık Bakanlığı tarafından ilk olarak 2008 Mart’ında gündeme getirilmiş, başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere Birliğimizin de içinde yer aldığı bir çok meslek ve KISA KISA sivil toplum örgütleri tarafından değerlendirilmiş ve birlikte değerlendirilmesi ve bu meslek grupları öneriler Sağlık Bakanlığına sunulmuştu. ve fakültelere eşit haklar tanınması, yönündeki taleplerimiz Bakanlığa iletilmiştir. Ardından Haziran ayı başında Sağlık Bakanlığı’nın resmi web sitesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne “Tam gün” yasa tasarısının görüşmeleri, 18 Hazi- sunulan son tasarı yayımlanmış ve Birliğimiz tara- ran 2009 tarihinde TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve fından incelenen bu son tasarı hakkındaki görüş ve Sosyal İşler Komisyonu’nda başlamış olup, Meclis- önerilerimiz Sağlık Bakanlığı’na bir kez daha sunul- te grubu bulunan partilerin ve Türk Tabipleri Birliği, muştur. Türk Diş Hekimleri Birliği, Kamu sendikalarının yanı sıra çeşitli dernek temsilcilerinin katıldığı toplantı- Eczacılık eğitiminin 5 yıllık sürede tamamlanması ve ya, Birliğimizi temsilen TEB 2.Başkanı Ecz.Hilmi ŞE- verilen sağlık hizmetinde eczacılarımızın da, tabip- NER katılarak yasa tasarısı hakkındaki görüşlerimizi ler ve diş hekimleri ile eşit mali ve hukuki sorumlu- dile getirmiştir. luk taşıdıklarının dikkate alınarak, kimleri gibi, meslek ismi ile yer verilmesinin, Tasarının 9 uncu maddesinde düzenlenen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 33 üncü maddesinde yer alan gösterge rakamlarına ait çizelgeye “eczacının” da mesleki ismi ile eklenerek diş tabibi ile birlikte 80 gösterge rakamına dahil edilmesi, • Türk Silâhlı Kuvvetleri kadrolarında görevli sivil ve asker öğretim görevlileri kapsamında, hekimler ve diş hekimleri ile birlikte, eczacılara da yer verilmesinin; bu itibarla tasarının 11 inci maddesinde yer alan “Rütbeye Bağlı Tazminat Oranları Çizelgesi”ne eczacıların da mesleki isimleri ile eklenerek diş tabipleri ile aynı tazminat oranlarına sahip olmaları, • Üniversite hastanelerinde görevli eczacıların kanun kapsamına alınarak, bu hastanelerde görevli hekim ve diş hekimleri ile birlikte değerlendirilmesinin ve eşit haklara sahip olmasının sağlanması, • Kanun Tasarısı genelinde, eczacılık fakültelerinin; tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile; eczacıların da pratisyen hekim ve diş hekimleri ile Avrupa ülkelerindeki eczacılık uygulamaları hakkında bilgi edinmek ve gözlemlerde bulunmak, Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin, eczacılık mesleğinin gelişimi üzerindeki etkilerini, bu süreci yaşamış olan ülkelerde incelemek ve bilgi edinmek amacı ile Macaristan, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti’ne, 2-7 Mayıs 2009 tarihleri arasında Avrupa’da Eczacılık Uygulamaları İnceleme ve Araştırma Programı düzenledi. 5 gün boyunca üç farklı ülkede yapılan eczacılık uygulamalarına ilişkin incelemelerde, her ülkenin eczacılık uygulamaları ayrı ayrı değerlendirilerek, Türkiye’deki uygulamalar ile benzerlikleri ve farklılıkları mercek altına alındı ve irdelendi. Programa, 39 eczacı odamızın başkanları ile Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu Üyeleri, Yüksek Haysiyet Divanı Üyeleri katılım sağladılar. Program kapsamında, Macaristan, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren eczacılık meslek örgütleri tarafından, katılımcılara sözlü sunum yapıldı, ayrıca bu ülkelerin başkentlerindeki eczaneler ziyaret edilerek uygulamaların yerinde incelenmesi ve bilgi alınması sağlandı. TEB HABERLER statüsü”nden çıkarılarak hekimler ve diş he- Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 • Eczacıların “mesleki öğrenim görmüş personel AVRUPA’DA ECZACILIK UYGULAMALARI İNCELEME VE ARAŞTIRMA PROGRAMI (2-7 MAYIS 2009 MACARİSTAN - AVUSTURYA - ÇEK CUMHURİYETİ) 25 WEB SAYFAMIZ Ayşen YALMAN S WEB SAYFAMIZDAKİ YENİLİKLER on yıllarda yaşadığımız kadar bir dönüşü- ilişkin yöneticilerimiz, enstitülerimiz ve komisyonla- mü, insanlık tarihi boyunca yaşadığımızı rımızın katkılarıyla Birliğimiz bünyesinde hazırlanan söylemek pek de mümkün değil. Çünkü raporlara ulaşabilir, bilgisayarınıza indirebilirsiniz. yazılı tarihe baktığımızda, benzer bir sü- reçten bahsetmek neredeyse imkânsız. Bir değişi- İlaçta Durum: min olabilmesi için yılların, yüzyılların geçmesi ge- Bu başlık altında yayınlanan duyurularla, ilaç alım rekti belki de o dönemlerde. Ama şimdi neredeyse koşullarıyla ilgili son gelişmeleri takip edebilirsiniz. yakalayamadığımız teknoloji ve beraberindeki bilgi akışı hayatımızı kimi zaman kolaylaştırdı, kimi za- TEB Web Mail: man zorlaştırdı. İnternet de bu dönüşümün bir parçası olarak, “en büyük bilgi devrimi” olarak tarihteki Türk Eczacıları Birliği’nin ve bağlı bulunan eczacı yerini aldı. İçinde bulunduğumuz bilgi çağının en odalarının kurumsal kimliğinin gereği olarak, artık önemli lokomotifi de bilgisayar ve internet. Ancak asıl önemli olan ise, bilginin çokluğu değil, nasıl ve nerede kullanıldığı. İşte Türk Eczacıları Birliği de bilginin paylaşılması, yeni nesillere aktarılması; paylaşılmayan bilginin yararlı olamayacağı görüşünden hareketle; dünyada olan olayları, değişimi TEB ve eczacı odası yöneticileri ile teb.org.tr uzantılı mail adresine sahip olanlar, internet üzerinden tüm yazışmalarını, web sayfamızdaki bu modülü kullanarak yapabilirsiniz. TEB Akademi TV: takip ederek adım atıyor, üretiyor. Bu amaçla; Bu bölümde; gerek güncel konular gerekse mesleki www.recete.org adlı web sayfamızı daha aktif, her- konulara ilişkin uzman kişilerle yapılmış röportajları, kesin yararlandığı ve aradığını bulabileceği bir konu- video olarak izleyebilir, konunun pdf formatındaki ma getirmek için yeniledik, yenilemeye de devam dökümünü bilgisayarınıza indirebilirsiniz. ediyoruz. Dünyada Ne Var Ne Yok: İngilizce Web Sayfası: Türk Eczacıları Birliği’nin İngilizce web sitesi yayı- Web sitemizde ana sayfanın sol kısmına eklenen ve na başlamıştır. web sayfamızın sağ üst köşesinde havan sembolü altında yer alan “Dünyada Ne Var bulunan linke tıklayarak bu hizmetimizden yararla- Ne Yok” bölümünde; aylık bültenler halinde, dünya- nabilirsiniz. 26 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER da mesleğimizle ilgili yaşanan gelişmelere ve yasal düzenlemelere dair uluslararası kuruluşların yayın- Karekodlu Ürünler: ladığı bilgilere ulaşabilirsiniz. Ekranın sol bölümündeki sütunda yer alan bu başlık Raporlar: altında, piyasaya kare kodlu ürün veren firmaların, uygulama kapsamında, sürşarj etiketi veya fiyat ku- Bu bölümde; genel olarak sağlık, özel olarak eczacı- pürü yerine geçen bir etiket uygulayarak piyasaya lık alanındaki değişikliklere ve yasal düzenlemelere sürdükleri ürünlere ait bilgilere ulaşabilirsiniz. FIP KONGRESİ Ecz. Şerif BOYACI FIP KONGRESİ’NDE GERİ SAYIM 1 912 yılında Hollanda’da kurulan Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) bugün için üyesi bulunan 122 mesleki birlik vasıtasıyla yaklaşık olarak iki milyon serbest çalışan ve bilimsel eczacıyı temsil etmektedir. FIP bünyesinde ayrıca 4000 eczacının bireysel üyeliği bulunmaktadır. FIP, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile resmi olarak ilişki sürdüren bir meslek örgütüdür. Yaklaşık 100 yıllık geçmişinde FIP’in öncelikli hedefleri; mesleğimizin güncel gereksinimleri ile geleceğe dönük beklentilerini karşılamak, eczacılıktan beklenen sağlık hizmetlerinin çeşitlendirilmesi, bu hizmetlerin üretilmesinin altyapısını hazırlamak ve bilimsel gelişmelerle mesleki uygulamaların bütünleşmesinin ortaya çıkarılmasına öncülük etmek olmuştur. Genel anlamda FIP’in sağlık hizmetine eczacılığın katkısı konusunda hedefleri ve gerçekleştirdiklerini yukarıda açıklamaya çalıştım. FIP bu çalışmalarını 68 yıldan beri gerçekleştirdiği yıllık kongrelerde üye kuruluşlarıyla tartışıp kararlaştırmaktadır. Bu kongrelerin 50 ncisi 1990’da İstanbul’da yapılmıştı. 19 yıl aradan sonra bu yıl 69 uncu kongre yine ülkemizde, TEB’ in evsahipliğinde 3–8 Eylül 2009 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecektir. Kongrenin ana teması “ilaç kullanımında sonuçların sorumluluklarına hazır mıyız?” olarak saptanmıştır. Kongrenin resmi dili İngilizce’dir, ancak kongre süresince Auditoriumda ve bir diğer salonda Türkçe’ye anında tercüme yapılacaktır. Bu şekilde meslektaşlarımız her iki salonda yapılan sunumları Bunun sonucunda, bünyesinde toplanan ciddi bilgi birikimi ile üyelerine – kurumsal ve bireysel – yararlı bir başvuru ağına sahip olmuştur. Sağlık hizmeti, eğitim ve bilimsel kuruluşlarla olan ilişkilerinde bu geniş ağın önemli katkısı olmaktadır. takip edebileceklerdir. Bu kongrede bir ilk olarak, ayrıca eczacılık öğrencileri ile meslektaşlarımızı, yurtdışından eczacı eleman arayan kişi/organizasyon temsilcileri ile yüz yüze görüştürmek için bir oturum tertiplenecek. Bu tamı bulamayan meslektaşlarımızın, yurtdışında iş bulmalarına yardımcı olmak amaçlanmaktadır. Kongreye katılımcı olarak yurtdışından yaklaşık 3500 kişi bekliyoruz. Yerli katılımcılarımız için 800 kişilik kontenjanımız olacak. Eczacılığın olimpiyatı sayılabilecek bu organizasyon meslektaşlarımıza dünyadaki meslektaşlarıyla bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunabilme ve ülkemizin ve kendilerinin durumlarını ortaya koyarak bir muhasebe yapabilme fırsatı verecektir. Bu nedenle mesleğine ilgi duyan, kendisini gelişmelere açık hisseden tüm eczacıların, bu olanaktan yararlanmasını bekliyoruz. TEB HABERLER Bunun farkında olarak FIP, “2020 Vizyon, Misyon ve Stratejik Planını” onaylamıştır. FIP bu anlamda vizyonunu dünyada nerede ve ne zaman olursa olsun; karar vericilerin, ilaçla ilgili her tartışma ortamında bulunmak olarak saptamıştır. Bunu sağlayabilmek için misyonunu, bilimsel ve serbest eczacılık uygulamalarının geliştirilmesini ve yeni keşifler, yöntemler ile güvenli, uygun fiyatlı ve kaliteli ilaca dünya ölçeğinde ulaşmanın yolunu açmak olarak belirlemiştir. şekilde, ülkemizde kendilerine uygun çalışma or- Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Son dönemde mesleğimizin içinden veya toplumun diğer kesimlerince çağdaş sağlık hizmeti üretilmesi için ortaya çıkan istek ve beklentilerle ilgili her mesleğin nasıl katkı yapabileceği araştırılmaktadır. 27 DOSYA TEB AR-GE Birimi H erkesin sağlığa ve sağlık hizmetlerine > Toplumların ve devletlerin gittikçe artan ölçü- eşit ulaşma hakkının olduğu, sağlık lerde sağlığa önem vermeye başlaması ve bu hizmetlerinin kalitesinin yüksek oldu- anlayışın bir sonucu olarak sağlık hizmetlerine ğu, dayanışma üzerine kurulu ve tüm olan talebi arttırması, daha önce hiçbir farma- toplumun katılımına açık olarak yapılandırılmış bir koterapisi olmayan ya da az etkili farmakotera- sağlık sistemi insanın temel hakkıdır. Pek çok ülke, ortalama bir hastanın ilaç harcamalarıyla hastanın bu masrafları ödeme yetersizliği ara- Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER sürülmesi, > Nüfusun büyümesi, yaşlanma süreci ve ilaç kullanımına karşı tavrın değişmesi, ticari baskılar sındaki uçurumun bilincinde olarak, farmasötiklerin (promosyon, reklam vs.) sonucu ilaç kullanı- finanse edilmesi konusunda bir derece eşitlik sağla- mındaki artışlar, maya çalışmaktadır. Bu nedenle söz konusu ülkeler, 28 pisi olan hastalıklar için yeni ilaçların piyasaya mali yükün toplum ve birey arasındaki gerçek payla- > İlaç çeşitliliğindeki artış, hastaların ilacın fay- şımı farklılık gösterse de hastaların ihtiyaç duyduk- dalarını değerlendirememesi ve kendilerine ları ilaçları elde edebilmelerini sağlamak amacı ile sağlanan sağlık hizmetlerinin gerçek maliyeti oluşturulan ve genellikle üçüncü şahıs ödeyicileri hakkında çok fazla bilgi sahibi olmamaları, yeni içeren sağlık finansmanı politikaları uygulamakta- ilaçların pek çok hasta için umut ifade etme- dır. Kültürün yaygın nosyonları, gelenekler ve genel sinin, özel sektörün piyasaya sürekli yeni ilaç ahlak kuralları bu paylaşımı etkilemektedir. akışı sağlayarak bu ihtiyacı karşılamaya çalış- Özellikle son yıllarda; masına, bunun da daha eski ve daha ucuz ilaç- DOSYA ların, daha yeni ve daha yüksek fiyatlı ilaçlarla hasta güvenliği açısından risk oluşturmayacak ma- yer değiştirmesine neden olması, (Batılı endüs- liyet etkili çözümler sunulması ise sağlık sisteminin trileşmiş ülkelerdeki yıllık ilaç maliyeti artışının daha başarılı, daha geniş kapsamlı ve sürdürülebilir yaklaşık %70’inin 5 yıldan daha az bir süre önce olmasına katkı sağlayacak bir etken olarak düşünül- piyasaya sürülmüş olan ilaçlara yapılan harca- meli, asla toplum sağlığının korunması ana hede- malar nedeniyle meydana geldiği tahmin edil- finin önüne geçmemelidir. Bu bakımdan, hastanın mektedir) ilaca ulaşması ile arada bir engel olarak ödeme ka- > Fiyat kontrolü kurallarının ya da güçlü büyük pasitesi durmamalıdır. alıcıların bulunmayışı sonucunda reçeteli ilaçların fiyatlarının, enflasyon oranından çok daha büyük oranda artış gösterme eğiliminde olması gibi olgular, sağlık hizmetlerinin bütçe içindeki yükünün artmasına neden olarak, devletler açısından bu talebin maliyetini karşılama sorununu gündeme getirmiş, ülkeleri bir takım önlemler almaya teşvik etmiştir. Sağlık bakımına evrensel bir erişim sağlamada, ulusal sağlık sistemlerinin yapısal finansmanı için sağlam bir temel kurmak en önemli koşuldur. Maliyet sınırlaması, hükümetlerin sınırlı mali kaynaklarını olabildiği kadar etkili şekilde kullanmak için yaptıkları süregelen bir dizi girişim olarak görülebilir. Dünyada ilaç harcamalarındaki artış hızının, sağlık harcamaları artış hızından yüksek olması nedeniyle, pek çok ülke tasarruf amacıyla öncelikle ilaç harEşdeğer İlaç Kullanımıyla Sağlanan Faydalar özel kurum ve kuruluşlarında uygulanan pahalı olan yeni tedavilere kaynak sağlamak amacı ile gelenek- > Nüfusun yaşlandığı ve sağlık bakım harcamala- sel tedavilerde jenerik ürünlerin tercih edilmesi ve rının arttığı dönemde, jenerik ilaçlar hastaların referans fiyat sistemi tüm dünyada giderek yaygın- referans ilaçlara oranla %20-80 daha ucuz fi- laşmakta, jenerik ürünlere olan destek, bir devlet yatlarla güvenli, etkin ve yüksek kaliteli ilaçlara politikası haline gelmektedir. Ekonomik açıdan güç- ulaşmalarının yolunu açarak sağlık bakımının lü ülkelerde dahi referans ve jenerik ilaçlar arasında karşılanılabilirliğinin sürekliliğini sağlamakta ve sağlıklı bir denge kurmak amacıyla eşdeğer ilaçlar farmasötik harcamalarının kontrol altında tu- desteklenerek, sağlık bütçelerinde önemli tasarruf- tulmasına destek vererek sağlık bütçelerinde lar sağlanmaktadır. önemli tasarruflar sağlamaktadır. Ancak, unutulmamalıdır ki her zaman sağlık poli- > Patent süresinin dolması ile ortaya çıkan reka- tikalarının ana hedefi halk sağlığının korunması, bet ortamında referans ilaç fiyatının düşmesine herkesin eşit, ulaşılabilir, kaliteli ve etkin sağlık hiz- neden olarak ilaç şirketlerinin yeni ilaçlar bul- metine ulaşması olmalıdır. Bu hedeflere ulaşılırken malarını teşvik etmektedir. TEB HABERLER giderlerini azaltmak isteyen ülkelerdeki resmi veya Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 camalarını azaltıcı önlemler almaktadır. Bugün ilaç 29 DOSYA > İlaç harcamalarında sağlanan tasarruflar doğru ve pazar payları %20’yi geçmeyen gelişmekte olan politikalarla hükümetlerin yeni veya daha paha- jenerik ilaç pazarına sahip ülkeler (Avusturya, Belçi- lı ilaçları geri ödeme listelerine almalarına im- ka, Fransa, İtalya, Portekiz, İspanya). Ulusal Jenerik kan sağlar. ilaç pazarının gelişimindeki bu değişiklikler jenerik > Ekonomik olmaları nedeni ile ilaca erişimi ko- ilaçlara yönelik farklı politikalardan ve yasal çerçevelerden kaynaklanmaktadır. laylaştırır ve tedaviyi yaygınlaştırır. EŞDEĞER İLAÇ POLİTİKALARI VE AVRUPA DENEYİMİ Örneğin; oturmuş bir pazar yapısına sahip olan ülkelere baktığımızda Danimarka ve Hollanda’da jenerik ilaçlara olan talep eczacılar tarafından je- Artan ilaç harcamaları ile birlikte karşı karşıya kalı- nerik ikame şeklinde, Polonya’da doktorlara yönelik nan baskıların sonucu olarak giderek daha fazla AB bilinçli teşvik modelleri ile, Almanya ve İngiltere’de ülkesi ulusal jenerik ilaç pazarını geliştirmeye yöne- ise jenerik ilaca teşviki hedefleyen doktor bütçeleri lik çalışmaları takip etmeye başlamıştır. ile sağlanmaya çalışılmaktadır. AB ülkelerinde jenerik pazar, farmasötik pazarın Jenerik ilaç pazarının gelişimi için aktif bir şekilde önemli bir bölümünü oluşturmaktadır ve jenerik jenerik ilaç politikaları ile desteklenmesi şarttır. rekabet aynı zamanda fiyat indirimlerinde de çok Jenerik ilaçların oturmuş bir pazar yapısına sahip büyük bir role sahiptir. Bu da uygulandığı ülkeler- olduğu ülkelere baktığımızda mevcut politikaların de önemli tasarrufların yolunu açmaktadır. Eşdeğer 10-15 yıllık bir geçmişe sahip oldukları görülmek- ürünlerle patent süresi dolmuş referans ürünler ara- tedir. Bugün, ülkelerde jenerik ilaç politikaları arz sındaki rekabet, farmasötik hizmetlerin maliyetinin küçültülmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Jenerik ürünlerin, ülkenin sağlık hizmetlerinde yenileyici ürünlerin finanse edilmesini de içine alan diğer amaçlara yönelik fonların serbestleştirilmesini ve talebi etkileyen tedbirlerin birlikte kullanılmasıyla etkin bir şekilde uygulamaya geçirilmektedir. EŞDEĞER İLACA YÖNELİK POLİTİKALAR: 1. Eşdeğer Reçeteleme sağlayan ilaçlar olarak önemleri idrak edilmektedir; Avrupa ülkelerindeki mevcut ilaç politikaların- bu yolla jenerikler, yenilik için “boşluk payı” oluş- da güçlü bir şekilde doğru jenerik reçetelemenin turmaktadırlar. teşvik edildiği örnekleri bulabilmekteyiz. İngiltere bunlardan bir tanesi; Jenerik ilaç pazarı tüm Avrupa ülkelerinde aynı düzeyde gelişmemiştir. Bu çeşitlilik jenerik ilaç politikalarındaki farklılıklardan meydana gelmekte; jenerik ilaç pazarının geliştirilmesine ilişkin tek bir 30 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER yaklaşım bulunmamaktadır. Bu doğrultuda, jenerik ilaç perakendeci piyasası Avrupa ülkelerinde çok farklı büyüklüklerde şekil- İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri’nden çıkan reçetelerin %74’ü jenerik olarak aile hekimleri tarafından yazılmaktadır. Ancak şu da önemli bir husus olarak belirtilmelidir ki toplam ilaç harcamaları içerisinde jenerik ilaçlar %18’lik bir pay almaktadır. Bu nedenle jenerik ilaçlar, ilaç harcamalarının kontrolü için tam bir çözüm olarak düşünülmemelidir. Doğru jenerik reçeteleme, reçetede etken maddenin belirtilmesi, aile hekimlerine ve eczacılara kendi bilgi ve deneyimleri lenmiştir. Ülkeler IMS Health 2004 raporuna göre çerçevesinde karar verme sorumluğu almalarına hacim olarak pazar payları değerlendirildiğinde iki imkan tanıyacak, eczacı ve aile hekimlerinin hasta- grupta incelenebilir. Jenerik ilaç pazarı %40’ı aşan nın ihtiyaçlarına en uygun tedavi şeklini belirleyerek gelişmiş bir pazar yapısına sahip ülkeler (Alman- jenerik ilaç politikalarına direkt katılımlarının sağ- ya, Danimarka, Hollanda, Polonya, Birleşik Krallık) lanmasına destek olacaktır. DOSYA etken maddenin jenerik olarak verilebileceğine dair kesin kurallar bulunmaktadır. Eczacının jenerik ikame etmesine izin verilen ülkeler olduğu gibi, hekimin reçeteye doğrudan jenerik ikamesi istemediğini, reçetenin değiştirilemeyeceğini, aynen verilmesi gerektiğini işaretleyebildiği ülkeler veya hastanın daha fazla katılım payı ödeyerek referans ilaca sahip olabildiği özel koşulları içeren modeller de görülebilmektedir. AB üye ülkelerinin çoğunluğunda, ilaç fiyatlarının kontrol altında tutulabilmesi adına eczacılar tarafından jenerik ikame yapılmasını teşvik eden veya zorunlu tutan özel şartları içeren politikalar oluşturulmuş durumdadır. Nisan 2004 itibariyle 15 Avrupa Birliği ülkesinden 10’unda jenerik ikamesinin belirli biçimleri bulunmaktadır. Eczacıların jenerik ikamesi verme yetkisinin sınırları Avrupa çapında ülkeden ülkeye değişmektedir. Jenerik ikamesine izin verilen ülkelerde hangi 1 Han de Gier, Generic substitution: An effective cost control policy?, FIP Zoom Community Pharmacy, July 2004. TEB HABERLER 2. Eşdeğer İkamesi Ödeme kurumları veya hastalar için jenerik ikamesi oldukça çekici bir alternatiftir, zira çok büyük ölçülerde maliyet tasarrufu sağlamaktadır. ABD’deki Farmasötik Bakım Yönetimi Birliği’nin hesaplarına göre, jenerik ilaç kullanımındaki her yüzde 1’lik artış, toplam ilaç harcamalarında yüzde 0.5’lik bir düşüş anlamını taşımaktadır. Bazı ülkelerde jenerik ikamesi temel maliyet kontrol mekanizması olarak övülmektedir. Son olarak Finlandiya bu ülkeler arasına katılmıştır.1 Bu ülkede, Mart 2003 rakamlarına göre tüm reçetelerin yüzde 14’ünde uygulanan jenerik ikamesi 40 milyon Euroluk bir tasarruf sağlamıştır. 40 milyon Euro Finlandiya’nın toplam ilaç harcamasının yüzde 5’ini temsil etmektedir. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Ek olarak jenerik reçeteleme sisteminin oluşturulması, hastaların referans ürünü alma zorunluluklarının olmadığını, ilaç adının değil içeriğinin kendilerini iyileştireceğini hastalara gösterecek ve diğer yollarla referans ilaç alma ihtimallerini de azaltacaktır. Örneğin Birleşik Krallık’ta, jenerik ürünler için sabit bir geri ödeme söz konusu iken eczacılar en ucuz eşdeğeri verme konusunda teşvik edilmekte ve bunun sonucunda satış fiyatı ile geri ödeme fiyatı arasındaki fark eczacıya kalmaktadır. Benzer uygulamalar ilaçların karşılanmasında seçim yapabilme motivasyonunu sağlayabilmek adına farklı oranlardaki teşviklerle bazı diğer Avrupa Birliği ülkelerinde de yapılmaktadır. 31 DOSYA EŞDEĞER İLAÇLAR VE ECZACI Sağlık merkezleri olarak serbest eczaneler hastaların, bakıcıların ve vatandaşların korunma ve tedavi ihtiyaçlarıyla birlikte genel sağlık hizmeti vermek için tasarlanmış entegre organizasyonlar olarak görülmelidir. Serbest eczaneler hastanın ve hizmet verdikleri topluluğun ihtiyaçlarına göre şekillenen ve hayli yetkin profesyoneller tarafından yönetilen geniş bir bakım ve hizmet spektrumu sağlarlar). Böyle bir sonuç sadece kamusal bir sağlık probleminin üstünden gelmek için değil aynı zamanda ilaç harcamalarında maliyet kontrolü açısından da önemlidir. güvenlerinin sarsılabileceğini bilmektedirler. Her ne kadar eczacılar bu endişelerin giderilebilmesi için aktif olarak çaba harcamakta, insiyatif kullanmakta iseler de hastaların tedaviye olan güvenlerinin zayıflaması açısından ciddi riskler oluşmaktadır. Bu da hastaların tedaviye devam etmemesi, reçetede belirtilen tedavi rejimine uyum sağlamamak gibi durumları açığa çıkartması nedeni ile farklı tedavi masraflarının oluşmasına sebep olarak referans ilaç masraflarının çok daha üstünde bir sağlık harcamasına neden olabilmektedir. 32 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Tüm Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de eczacılar jenerik ilaç politikalarının oluşturulmasında kilit konumda bulunan sağlık uzmanlarıdır. Politika ister jenerik reçeteleme olsun ister jenerik ikame olsun ana sorun hastaların ve hasta bakımından sorumlu olan bireylerin verilen ilaçlara bağımlılıklarının nasıl sürdürülebileceği sorunudur. AB üye ülkelerindeki deneyimler her iki çerçevede de reçetelerin sağlanmasında görev alan eczacıların konuya yaklaşımının politikanın başarıya ulaşmasında oldukça önemli bir rol üstlendiğini göstermektedir. Bir mesleki uzman olarak eczacıların hastalara verecekleri danışmanlık yadsınamaz bir öneme sahiptir. İşte bu eczacının esas sorumluluğudur Bir çok özdeş reçete kullanılabilir olmasına rağmen uzun süreli tedavilerde hastaların tedaviye olan bağlılıkları, ilaçlarının şekilleri, renkleri veya büyüklükleri ile belirgin bir şekilde ilişkili olmaktadır. Hastalar kendilerine verilen ilacın yanlış olduğu konusunda endişelenebilmekte, kullanım alışkanlıkları doğrultusunda yanlışlıklara düşebilmekte veya kullanmaya başladıkları bu “yeni” ilacın eski ilaçları ile aynı terapötik etkiyi göstermediği konusunda kesin kararlara varabilmektedirler. Eczacılar tecrübeleri çerçevesinde ilaçların görünüşlerinde bazen önemsenmeyecek derecedeki küçük değişikliklerin hasta açısından büyük tepkilere neden olduğunu, hastaların endişelerini ve tedaviye olan Eczacılar, devletin kendi çabalarıyla, kamu fonları tarafından karşılanabilir sağlık hizmetlerinin sürdürebilmesi adına ilaç harcamalarını kontrol etmek için tüm pratik yollara ihtiyaç duyduklarının farkındadır. Mesleğimiz bu çabaya, hasta ihtiyaçları ve kamu yararının her zaman ilk öncelik olarak alınması şartıyla destek vermek isteği içindedir. Kamu yararının gözetilmesi ise ancak konunun tüm taraflarının temsil edildiği bir ortamda mümkün olabilir. Bunun için medikal ve farmasötik profesyonellerinin, hasta haklarına ilişkin çalışmalar yürüten kuruluşların ve ilaç sanayinin yer aldığı politika tartışma alanlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tarz bir çalışma, tüm pratik ve mesleki uygulamaların daha DOSYA önceden tanımlandığı üzere en önemli paydaş olan yetersiz kalan bir kavramdır. Bir ilacın etkinliğinin hastaların çıkarları gözetilerek çeşitli perspektifler- kanıtlanabilmesi için farmasötik eşdeğerliğinin ya- den değerlendirilebilmesine imkan sağlayacaktır. nında terapötik eşdeğer olduğunun da kanıtlanması gereklidir. Avrupa çapında ve ulusal düzeyde yapılan araştırmalar toplum tarafından eczacıların en güvenilir Ucuza alma politikalarında referans fiyatın nasıl sağlık çalışanlarından biri olarak değerlendirildik- tespit edildiği ve biyoeşdeğerliğe sahip olmayan et- lerini göstermektedir. Bu güven, eczacıların ilaçla- kisiz kopya ilaçların piyasayı ele geçirmelerine izin ra ve sağlık sorunlarına ilişkin olarak uzmanlıkları verilmemesi büyük önem taşımaktadır. Mesele sa- çerçevesinde vermiş oldukları doğru, objektif bilgi dece ucuz ilaç değil aynı zamanda ucuz tedavidir. ve tavsiyelerle uzun yıllar sonunda kazanılmıştır. Bu Etki etmeyen ucuz ilaç hastayı uzun süre tüketici da eczacıların jenerik politikalarının oluşturulmadan durumunda tutabilir, dolayısıyla da tedavi pahalıya önceki tartışmalarda temsil edilmelerinin neden gelebilir. çok önemli olduğunu göstermektedir. Eğer eczacılar sistemin gerçekten hastaların ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak biçimde yapılandırıldığına inanırlarsa ve pratikte yaşanabilecek zorluklar belirlenir ve çözüm önerileri oluşturulabilirse bu inanç, soruları ve şüpheleri olan hastalara ve hasta yakınlarına da yansıyacaktır. Hükümetin sağlıkla ilgili birtakım düzenlemeleri, olması gerektiği gibi hastaların ilaca ulaşımını belirli ölçülerde kolaylaştırmıştır. Fiyatlandırma politikalarındaki değişiklikler sonucunda da ilaç fiyatlarında düşüşler meydana getirmiştir. Bununla birlikte, ilaca ulaşmanın kolaylaşması ve kullanımın artması sebebiyle giderler de belirli oranda yükselmiştir ve Sosyal Güvenlik Kurumu her geçen gün artan sağlık tedaviyi sağlayan, uygun fiyatlı ilacın seçilmesi ile gerçekleştirilir. Sadece ucuz fiyat ölçütüne göre yapılan alımlar, Türkiye’de kaliteden ödün karşılığında, kendine özgü bir ucuz ilaç üretimi uygulamasını öne çıkartmakta ve teşvik etmektedir. Bu da ürettiği ilaçların kalitesi, etkinliği ve güvenirliği Bu durum, eşdeğer sektörünün önemini daha da arttırmaktadır. Ancak eşdeğer ilaçlardaki denetimin ilgili sağlık birimlerince sıkı bir şekilde yapılması da sağlık ve eşdeğere olan güven açısından altı çizilmesi gereken bir durumdur. Türkiye’de de referansı ile bilimsel olarak kanıtlanmış jenerik ilaçların kullanımını ve stratejik bir en- açısından Türk ilaç sektörünü zedelemektedir. Bu- düstri kolu olan ulusal ilaç endüstrimizin gelişimini rada, biyolojik (terapötik) eşdeğerliğin önemi ortaya teşvik edici politikaların belirlenerek uygulanması çıkmaktadır. İlaçla ilgili yönetmelik ve rehberlerde giderek önem kazanmaktadır. Bu politikaların ilk farmasötik eşdeğer veya farmasötik alternatif ilaç- yararı artan sağlık harcamaları karşısında kamu ma- ların birbiri yerine kullanılabilmesi için terapötik eş- liyesi üzerindeki yükün hafifletilmesi olacaktır. İkin- değerliğin sağlanmış olması gerekir. Terapötik eş- ci yarar ise, tüm global baskılara rağmen yerli ilaç değerlik için gerekli testlerden en önemlisi biyoeş- endüstrilerini destekleyen ve jenerik ilaç üretimini değerlik testidir. Aynı etken maddeyi aynı miktarda geliştiren Hindistan, İsrail, Güney Kore örneklerinde ve aynı farmasötik formda içermesinin yanında aynı olduğu gibi, üstün rekabet gücünün ortaya çıkardığı yoldan uygulanabilmesi yani yapılan testler sonucu ihracat potansiyelinin gerçeğe dönüşmesidir. Kamu kana geçiş hızları ve kana geçen miktarları belirli maliyesi açısından durum değerlendirildiğinde, her sınırlar içerisinde olan ilaçların eşdeğer kabul edil- sektörde olduğu gibi ilaç endüstrisinde de rekabet mesi gerekiyor. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan artışının ürün fiyatları üzerinde düşürücü etki yaptı- farmasötik eşdeğerlik ilacın etkinliğini göstermede ğını görüyoruz. Bu nedenle, ruhsatlandırma politika- TEB HABERLER Çağdaş rasyonel tedavi, bilimsel açıdan en yararlı harcamaları karşısında tasarruf arayışına girmiştir. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TÜRKİYE’DE EŞDEĞER İLAÇ KULLANIMI 33 DOSYA larının, pazara sunulan eşdeğer ürün yelpazesinin genişlemesine destek verecek nitelikte olması gerekiyor. Türkiye üretim standartları, teknolojisi ve kurulu kapasitesi açısından çok gelişmiş bir jenerik ilaç endüstrisine sahiptir. Üretim tesisleri bir yandan Sağlık Bakanlığı denetiminden geçerken bir yan- İlk bakışta yerli ürünlerin ağırlıkta olduğu gibi bir izlenim doğsa da yurt içinde üretim yapan ithal ya da eşdeğer ilaç üreticilerinin yaptığı hammadde ithalatı, sektör içindeki dengeleri bozmakta, sektör kendi içerisinde büyük bir iç ticaret açığı vermektedir. Jenerik ilaç kullanımının ve üretiminin desteklenmesi ile Türkiye bir yandan ucuz ilaçlarla tedavi im- Referans/Eşdeğer Dağılımı Kutu Referans Eşdeğer Tutar 34 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Kaynak: IMS ve İEİS dan uluslar arası otoritelerden onay almaktadır. Dünyaca ünlü referans ilaç firmalarına ait ürünlerin yerli ilaç sanayi tarafından işletilen tesislerde fason olarak üretiliyor olması, kalitede ülkemiz ilaç endüstrisinin ulaştığı düzeyi göstermesi açısından güzel bir veridir. Üretim tesislerimizin uluslararası onay almış veya alabilecek düzeyde olmaları ülkemiz ilaç endüstrisinin ihracata dönük çalışmaları için çok önemli bir potansiyeldir. kanına kavuşurken bir yandan da ABD ve AB dahil birçok gelişmiş pazara daha fazla ürün ihraç eden bir ülke konumuna gelebilir. Bunun bir örneğini Hindistan’da görebiliyoruz. İlaç sanayini geliştirmeyi bir devlet politikası haline getiren Hindistan, 13 yılda 200 milyon dolarlık ihracattan 3 milyar dolarlık eşdeğer ilaç ve etkin madde ihracatına ulaşmıştır. İsrail, İrlanda ve Güney Kore de bu bakımdan incelenmesi gereken örneklerdir. DOSYA Eşdeğer Ilaç Kullanımı; 1) Eczacının Sağlık Profesyoneli Rolünü Güçlendirir Eczacının eşdeğer ikame yetkisi, sadece eczacılık mesleği diplomasına sahip olanlara verilmiş olan, eczacının ilaç uzmanı olduğunu açık biçimde gösteren, aynı zamanda toplumun da bu konuda bilinçlenmesini sağlayarak, mesleki saygınlığı artırmaya hizmet edecek önemli bir unsurdur. Eczacı eşdeğer ikamesi yaparken, hekim ile karşı karşıya kalabilmekte ise de bu direnç eşdeğer ikamesinin zorunlu olduğu pek çok ülkede yaşanan sürecin bir parçasıdır. Bu konuda ideal olan elbette hekim ve eczacının ortak olarak hareket etmesi, her ikisinin de sağlık hakkını geliştirmek için sağlık bütçesinin rasyonel kullanılmasını sağlamak konusunda katkıda bulunmasıdır. Ancak, eşdeğer ilaç vermek, temel olarak eczacının görevidir. Hastayı eşdeğer ilaç kullanmaya ikna etmek de eczacılık mesleğinin bir parçasıdır. Eşdeğer ilaç listelerinin akılcı olduğu, eşdeğer bantlarının rasyonel biçimde uygulandığı bir ülkede, eczacının, sağlık sisteminin giriş kapısı ve son halkası olarak, eşdeğer ikamesi ile hem hasta hem hekim hem de kamu nezinde ilaç uzmanı fonksiyonu pekişecektir. 2) Eczane Ekonomisini Güçlendirir Yapılan çalışmalarda, Türkiye’de en çok satılan 100 ürünün; • Pazar payının % 34,82 olduğu, • 57 tanesinin ticari iskontosunun “0” olduğu, • 28 tanesinin vade süresinin 60 gün ve altında olduğu tespit edilmiştir. • 18.306.755.777,00 TL’lik Türkiye ilaç pazarının, 6.373.729.013,00 TL’lik kısmını bu ilk 100 ürün oluşturmaktadır. Depocu kârı (%) Eczacı kârı (%) 10 TL’ye kadar olan kısmı için (10 TL dahil) 9 25 10-50 TL arasında kalan kısmı için (50 TL dahil) 8 25 50-100 TL arasında kalan kısmı için (100 TL dahil) 7 25 199-200 TL arasında kalan kısmı için (200 TL dahil) 4 16 200 TL üstünde kalan kısmı için 2 12 Depocuya satış fiyatının, Bu ürünler önemli oranda referans, dolayısıyla da pahalı ilaçlardır. Referans ürünler, patent, veri koruma, veri imtiyazı gibi yöntemlerle fiyat avantajı sağlamaktadırlar. Bu bakımdan, eczacı 201 liralık bir ilacı satın aldığında 28,82 lira kar elde ederken, 199 liralık bir ilacı aldığında 33,11 lira kazanmaktadır. Bu bakımdan, genellikle eşdeğer ilaçların oluşturduğu daha ucuz olan ilacı hastaya vermek, zaten tüm dünyada regresif kar marjı uygulamasının temel amacıdır. 3) Kamuya Tasarruf Sağlar Bugün ilaç giderlerini azaltmak isteyen ülkelerde, jenerik ürünlere olan destek, bir devlet politikası haline gelmektedir. Ekonomik açıdan güçlü ülkelerde dahi referans ve jenerik ilaçlar arasında sağlıklı bir denge kurmak amacıyla jenerik ilaçlar desteklenerek, sağlık bütçelerinde önemli tasarruflar sağlanmaktadır. Referans ilaçlar yerine eşdeğerlerinin tercih edilmesi, Avrupa’da kamuya 20 Milyar € civarında, Türkiye’de ise son 5 yılda 3.8 Milyar TL tasarruf imkanı sağlamıştır. TEB HABERLER SONUÇ: Eczacının İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre belirlenen karlılıklarını hatırladığımızda; Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 2007 yılında kutu ölçeğinde %51,7 olan eşdeğer ilaçların payı 2008 yılında çok az bir düşüşle %51,4 olmuştur. Tutar ölçeğinde ise 2007’de %33,4 olan pay %34,6’ya yükselmiştir. Bu durum, pahalı referansların eşdeğerlerinin kullanıma sunulduğunu göstermektedir. 2008 yılında kullanıma sunulan yeni ilaçların %69’u eşdeğer ürünlerdir. 35 RÖPORTAJ EGAŞ’TAN ÖNEMLİ BİR ATILIM EGAŞ Eczane gereçleri A.Ş. internet üzerinden anında satışa başladı. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız EGAŞ Genel Müdürü Ecz. Mehmet Erol Mahmutoğlu, önce kısaca EGAŞ’ı anlattı: EGAŞ, Türk Eczacıları Birliği’nin tek ticari kuruluşudur. Türkiye’deki bütün eczacıların doğal üyesi olduğu bir anonim şirkettir. 1986 yılında dönemin Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti tarafından kurulmuştur. Hissesinin %99’u Türk Eczacıları Vakfı’na, %1’lik bölümü ise, Ecza Kooperatifleri ile sınırlı sayıdaki eczacılara aittir. Yani bütünü ile bir eczacı kuruluşudur. EGAŞ, kaliteli ve uygun fiyatlarla eczanelere ürün temin etmeyi amaç edinmiş, ürün çeşidini arttırmıştır. Ana ürün kalemleri, majistral formüllerin hazırlanmasında kullanılan farmasötik kalitedeki kimyasal maddeler ile eczane dizaynı ve dolap yapımıdır. Bu konuda TEB Yardımlaşma Sandığının EGAŞ Kredisi, eczacılar için büyük bir itici güç oluşturmaktadır. EGAŞ, bu hizmetlerinin yanında; ıtriyat ve kozmetik ürünleri, eczane sarf malzemeleri, laboratuar malzemeleri ve medikal ürünleri pazarlamaktadır. Ayrıca, farklı dönemlerde eczacıların gereksinimleri olabilecek ürünleri de bünyesinde bulundurmaktadır. Örneğin, reçete kutuları, E logosu, kare barkod okuyucu, nöbet panosu, Eczane Çalışanı Eğitimi Eğitici El Kitabı ve yakın bir zamanda eczacılara yönelik yayınlanacak olan, “Majistral Formüller Kitabı” bulunmaktadır. EGAŞ, bütün bu hizmetleri Türkiye genelinde sınırlı imkanları ile yürütme gayreti içindedir. Bu nedenle; sıcak satışlarımız belli bölgeler ile sınırlı kalmıştır. Her ne kadar telefon ile ülkemizin çeşitli bölgelerinden gelen istekleri karşılıyor olsak da bu uygulamanın sürekliliği olmamaktadır. Yeni hizmetinizden bahseder misiniz? 36 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Bu alanda EGAŞ, kendini çok geliştirmiş ve İyi Eczacılık Uygulamaları çerçevesinde yeni eczane açan ya da eczanesini yenilemek isteyen eczacılarımıza, her eczaneye özel modern tasarımlar yapmaktadır. EGAŞ olarak; bu sorunu gidermek ve ülkemizdeki tüm eczanelere ulaşabilmek için yeni bir yapılanmaya gittik. Teknolojinin olanaklarından yararlanarak, “Anında Satış” yapabilmek amacıyla, internet üzerinden satış yapacak sistemi EGAŞ’ta kurduk. Sistemi test etmek için, bir aylık süre boyunca belirlenen eczanelerimiz ile deneme çalışmaları yapılmaktadır. Test süresince olası aksaklıklar giderildikten sonra, Türkiye’nin tamamındaki eczanelerimize hizmet vermeye başlanacaktır. Değerli meslektaşlarımdan dileğim; “internet üzerinden anında satış” sistemimizden siparişlerini vererek kendi kuruluşları olan EGAŞ’ a destek vermeleridir. RÖPORTAJ kullanarak, ürünleri sepetine ekliyor. Bu sırada stokta olmayan ürün seçti ise sistem uyarı veriyor ve stokta olmayan ürüne sipariş almıyor. Ardından EGAŞ yetkilisinin belirlediği ödeme seçeneklerinden birini seçerek ya kredi kartı ile ya da 30 günlük vadeli olarak alışverişini tamamlıyor. Girilen siparişler, EGAŞ depo personelinin elindeki terminallere düşüyor ve sonrasında ürünler barkotları okutularak hazırlanıyor. Bu sayede sipariş kolisine yanlış ürün girme ihtimali de azaltılmış oluyor. Sistem Hakkındaki Bilgiler > EGAŞ, ülkemiz eczacılarının tamamını doğal üyesi olarak kabul ettiği bir hedef kitleye sahiptir. > Geçmişten gelen yaygınlık ve tanınmışlığı vardır. > EGAŞ, bir eczacı kuruluşu olması nedeniyle ürün ve hizmet kalitesini en üst seviyede tutup; karlılığı ise makul bir seviyede tutmak durumundadır. Çözüm olarak, güncel teknoloji olan internet üzerinden anında satış sistemini hayata geçirip, bu sayede satış maliyetlerini düşürerek, hedef kitlenin tamamına hizmet götürebilmek amaçlanmıştır. Güvenlik nasıl sağlanıyor? Kredi kartı işlemleri için anlaşılan banka, bize 3d model diye anılan hem EGAŞ’ın hem de eczacının güvenliğini en üst düzeyde tutan sistemin tüm güvenlik altyapısını oluşturdu. Kredi kartı numarası ya da şifreleri hiçbir zaman EGAŞ sistemlerince alınmamakta, her zaman direkt bankanın sunucularında çalışan sayfalarca toplanmaktadır. Sistem ne kadar yaygın olacak? Bu sistem Türkiye’nin interneti olan her eczanesinde çalışabilecek şekilde planlandı. Yapılan hesaplamalar sonucunda 200 TL altı siparişlerde kargo ücretinin sipariş verene ait olması, üstünde ise EGAŞ tarafından karşılanması uygun bulundu. Proje sayesinde, EGAŞ eczacılara bir “tık” kadar yakınlaşıyor. lerin bir bölümünün siparişi veren tarafından yapılması Sistemin çalışabilirliği ve devamlılığı nasıl sağlanacak? sayesinde, eczacılar; siparişleri vermeleri sırasında karşı- Düzenli bakım ve destek hizmeti, sistemi hazırlayan ekip laştıkları olası hatalardan arınmış, sade, kolay ve tanınan tarafından verilmeye devam edilecektir. Donanımsal ge- bir yöntemle ürünlere ulaşabilecektir. reksinimlerin tamamı, EGAŞ bünyesinde bulunan sunu- Sistem neden sade? Yaklaşık 2500 ürünün bulunduğu EGAŞ’ın anında satış sisteminde hedef; eczacıların siparişlerini ihtiyaç duy- cular kullanılarak çözülmüştür. Hizmet verdiğimiz kitlenin büyümesi halinde, ölçekli olarak yapılacak yatırımlarla, makine parkı geliştirilecektir. duklarında bilgisayarlarına işlemeleri ve uygun oldukları EGAŞ için sonraki adımlar neler olacaktır? zaman bu siparişlerin ödeme işlemlerini yaparak sipariş- Eczacılara hizmet vermeyi ilke edinmiş olan şirketimiz, lerini kesinleştirmeleri mümkündür olacaktır. sonraki adımlarda, bir eczacı kuruluşu olduğu bilinci ile Sistem nasıl çalışıyor? Öncelikle, her eczacı, kendini EGAŞ’ a tanıtıyor, temel bilgilerini kaydettiği ekrandan üyelik başvurusu yapıyor. Sonra EGAŞ yetkilisi, bu başvuruyu inceleyerek eczane ile çalışma yöntemini seçiyor ve onaylama ya da reddetme işlemi yapıyor. Bu işlem eczacıya e-mail ile bildiriliyor. Sonrasında eczacı e-mail adresi ve kendi belirlediği şifresi ile sisteme giriş yaparak satın almayı gerçekleştiriyor. Si- eczacılarımızın çalışma şartlarını ve karlılıklarını yükseltmek için kolay elde edilebilecek krediler ile sipariş destekleri planlamaktadır. Bu amaçla düşük maliyetli krediler sağlanması için çalışmalar başlatılmış, eczacımızın içinde bulunduğu bu dar günleri kolaylıkla geçmesine destek olunması hedeflenmiştir. Bu kapsamda elde edilecek en önemli sonuç, eczacının satın alma vadelerinin satış vadeleri ile bir dengeye kavuşturulabilmesidir. pariş girişi sırasında, arama ya da kategorilerden ulaşarak Detaylı bilgi ve sipariş için: www.egas.com.tr ürünü bulma yöntemlerinden kendisine yakın bulduğunu İletişim için: (0312) 284 04 15 TEB HABERLER rulmuş kaliteli hizmet verebilecektir. Ayrıca, iş ve işlem- Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Bu sayede hata oranı düşük, belli bir standarda kavuştu- 37 PROJE Ecz. Vildan ÖZCAN DOĞA DOSTU ECZANEYE ECZANEYEDOĞRU... DOĞRU İ nsanoğlu hayatını kolaylaştırma ve yaşam kalitesini arttırma çabası içerisinde her geçen gün teknoloji ile daha iç içe yaşamaya, daha fazla teknolojik ürünü hayatının vazgeçilmezleri arasına sokmaya devam etmektedir. Ancak söz konusu ürünler bir yandan günlük hayatımızı kolaylaştırırken, diğer yandan yarattığı çevre ve sağlık sorunları ile insanlığı giderek daha fazla tehdit etmeye başlamakta, söz konusu tehlikelerle daha somut bir şekilde karşı karşıya kalınması ise bu sorunların toplumlarca tanınmasını ve tartışılmasını arttırmaktadır. Ancak ne yazık ki, tartışmalar yoğunlukla endüstriyel tesislerin ürettikleri atıklar ve atık yönetimi ile sınırlı kalmaktadır. Çünkü endüstriyel etkinlikten, üretimden kaynaklanan tehlikeli atıklar daha çok tanınmakta ve bunların yönetimi, bertarafı üzerinde daha fazla durulmaktadır. Oysa, çevre ve insan sağlığı açısından endüstriden kaynaklanan tehlikeli atıkların yanında, evsel atıklar içindeki tehlikeli maddeler de aynı derecede öneme sahiptir. için kabaca 40 ton tehlikeli atık demektir. 1995 yılında yapılan İstanbul’da Evsel Zararlı Atık Potansiyelinin Araştırılması çalışmasında evsel atıklar içindeki evsel zararlı atıkların çevre için doğurduğu zararlar incelenmiş ve İstanbul Metropolitan şehrindeki mevcut potansiyeli araştırılmıştır. Bu araştırma sonuçlarından alınan verilere göre, evsel zararlı atık (EZA) gruplarının tüm İstanbul genelindeki dağılımları yüzde olarak incelendiğinde; ilaç atıklarının EZA’ nın büyük bir bölümünü.- kapladığı (%41.6) ve sırasıyla temizlik malzemeleri (%13.5), medikal şampuan (%13.5), pil (%12.9), boya (%3.5), aerosol (%1.3), yapıştırıcı (%0.5) ve boru açıcı (%0.1) olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle evsel atıklara karıştırılan ilaç atıkları, boya atıkları, temizleyiciler, piller vb. evsel tehlikeli atıklar, bireylerin kendi sağlık ve güvenlikleri için önemli olmalıdır. Bu atıklar, birçoğumuz tarafından ya bilinmemekte ya da riski algılanmamaktadır. İşte bu noktada halkın bilinçlendirilmesi, çözüm önerilerinin oluşturulması gibi konularda yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir. 38 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Ülkemizde evsel zararlı atıkların kaynağından ayrı toplanarak uygun yöntemlerle bertarafına ilişkin yetki ve sorumluluk “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ile belediyelere verilmiştir. Elbetteki bireysel olarak yapılabileceklerden önce, sürdürülebilir bir toplama ve giderim sistemi için yerel yönetimlerin üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi önemlidir. Ama bunun yanında birey olarak, bu toplumun bir parçası olarak yapabileceklerimizin bir fazlasını yapmaya çalışmak, unutulmamalıdır ki, belediyeleri değil bizleri, geleceğimizi ve dünyamızı kurtarmak gibi bir anlam taşımaktadır. ABD’de yapılan bir çalışmada katı atıkların içinde her bir evden yılda yaklaşık 18-20 litre kadar tehlikeli atık atıldığı gösterilmektedir. Bu miktar, 50 bin nüfuslu bir kasaba Atık yönetiminde geçerli olan “Uygulanabilir En İyi Çevresel Seçenek” (Best Practicable Environmental Option, BPEO) yaklaşımı evsel tehlikeli atık yönetiminde de uygulanmalıdır. Bu yaklaşım atık giderimi politikalarını oluşturacaklara en uygun (optimum) çözümleri sağlar. Karar vericiler için iki etken önemlidir. Birinci etken, çevrenin kirliliğinin azaltılması ve minimalize, diğeri ise bunu kabul edilebilir bir maliyetle gerçekleştirmek, kısa ve uzun vadede etkili olabilecek sonuçları elde etmektir. İyi niyetli yaklaşıldığı taktirde, yerel yönetimler ve sivil toplum ku- PROJE Bu çerçevedeki en önemli çalışmalarından biri, evsel ilaç atıkların eczaneler aracılığı ile toplanarak uygun yöntemlerle bertarafına ilişkin hazırlamış olduğu projesidir. Bilinçlendirme, uygulama ve veri toplama gibi birçok adımı içerisinde barındıran bu kapsamlı projenin hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar, İlaç Üreticileri, Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı nezdinde halen devam etmektedir. (Proje ayrıntılarına Türk Eczacıları Birliği ARGE Biriminden ulaşılabilir) Görece olarak daha küçük çaplı olmasına rağmen çevrenin korunması adına büyük bir önem taşıyan diğer bir çalışması ise ATIK PİLLERİN ECZANELER ARACILIĞI İLE TOPLANMASI projesidir. Çöplere atılarak katı atık depolama sahasında zamanla bozulan ve gövdesinde akıntı meydana gelen pillerin içeriğindeki cıva, kadmiyum ve kurşun gibi zararlı maddeler serbest hale geçerek kimi solunum yollu ile kimi gıda zinciri ve içme suyu ile vücudumuza girebilmekte, insan ve çevreye bazen telafisi mümkün olmayan zararlar verebilmektedir. Oysa günlük hayatımızın tüm alanlarına girmiş bulunan, en masum teknolojik atıklardan biri olarak görülen bu ömrü bitmiş küçük enerji kaynaklarımızın çöpe atılması belki de birçoğumuz için çok doğal. Bunun doğru olmadığının bilincindeki kesim içinse çoğu zaman birçok bölgede bir çözüm yolu mevcut değil. Türk Eczacıları Birliği’nin söz konusu projesi kapsamında; 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Çevre ve Orman Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu, TEB Merkez Heyeti Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ve Türkiye’de atık pil topla- Eczacıların toplum ve çevre sağlığına verdikleri önemin bir parçası olarak, dahil olabilecekleri bu çalışma çerçevesinde, öncelikle TAP derneğinin finansal katkısı ile hazırlatılan afişler ve eczanelerde herhangi bir yer kaplamayacak boyutlardaki atık pil kutuları, bölge eczacı odalarımız aracılığıyla, eczacılarımıza ulaştırılacaktır. Atık pil kutuları dolduğu zaman, ilgililere haber verilerek kutuların alınması sağlanacaktır. “En yakın sağlık danışmanınız bir çevre gönüllüsüdür. Daha temiz bir çevre için işbirliğinizi bekliyor” teması ile ortaya koyulacak projeye yönelik, bir ulusal kanal grubunda yayınlatılmak üzere hazırlatılan reklam filmine ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Diğer yandan, eczane vitrinlerimize asacağımız afişlerle, halkın bilinçlenmesine katkıda bulunarak, atık pil kutularını eczanelerimizin görünür bir yerinde bulundurarak, bir sağlık meslek grubunun temsilcileri, bu toplumun bir bireyi olarak üzerimize düşenin bir fazlasını yapmış, ancak geleceğe daha sağlıklı bir çevre bırakmış olacağız. Bugünden başlayarak, çevre ve toplum sağlığı duyarlılıklarını eczanelerine taşıyan eczacılarımıza toplumumuz ve gelecek nesillerimiz adına teşekkür ederiz. Eczacıların bu çabalarının başka kurum ve kuruluşlara örnek olması umudu ile… TEB HABERLER Türk Eczacıları Birliği, bir sivil toplum kuruluşu ve bir sağlık meslek örgütü olarak her zaman toplum sağlığını korumayı ve geliştirmeyi hedeflemiştir. Bu kapsamda çevre sağlığını da sürekli gündeminde tutmuş, bu çerçevede politikalar üretmiş, çözümün parçası olabilmek adına uğraş vermiştir. ma konusunda yetkilendirilmiş tek kuruluş olan Taşınabilir Pil Üretici ve İthalatçıları Derneği (TAP) yetkililerinin de katılımıyla imzalanan üçlü işbirliği protokolü ile daha önce Manisa ve Diyarbakır Eczacı Odalarımız tarafından başarıyla gerçekleştirilmekte olan atık pil toplama işlemine diğer eczanelerimizin de katılmasıyla, Türkiye’de atık pil toplama noktaları yaygınlaşmıştır. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 ruluşlarının da desteğiyle iyi çevresel seçenekler üretebilirler. 39 DOSYA Uzm. Ecz. Esra S. YANTURALI İLAÇ TAKİP SİSTEMİ İ laç Takip Sistemi; ilacın, üretildiği nokta ile son kullanıcıya ulaştığı satış noktası arasındaki hareketlerinin güvenlik altına alınması amacıyla tasarlanan ve Birliğimiz tarafından bu amaçla desteklenen bir sistemdir. Özellikle, eczacılarımızın dahli dışında gerçekleşen ancak çok ciddi eczacı mağduriyetlerine yol açan sahte kupür ve buna bağlı sözleşme fesihlerinin önüne geçmek için, Birliğimiz tarafından değerlendirmeye alınarak üzerinde titizlikle çalışılmaktadır. Bilindiği gibi, ülkemizde, ilaçların üretici firmadan, ilacı kullanacak hastaya ulaştırıldığı dönem arasındaki her aşamasını takip etmek üzere, İlaç Takip Sistemi oluşturulmasına yönelik çalışmalar Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, Maliye Ba- 40 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER kanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türk Eczacıları 08.01.2009 tarihinde İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nde, 27.01.2009 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nda, 13.03.2009 tarihinde İlaç Eczacılık Genel İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nde, 15.04.2009 tarihinde Müdürlüğü’nde ve 29.05.2009 tarihinde Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı’nda olmak üzere toplam 5 adet toplantı gerçekleştirilmiştir. Türk Eczacıları Birliği, 05.02.2009 tarihinde, merkez binasında İTS konulu geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirmiştir. Toplantı; 36. Dönem Merkez Heyeti üyesi Ecz. M.Sait Yücel, Denetleme Kurulu Başkanı Ecz. M.Şerif Boyacı, Ecz. Semih Güngör, Ecz. Tamer Cinsdemir, Ecz. Oğuz Ekincioğlu, Ecz. Tuğba İrat, Ecz. Harun Kızılay, Ecz. Burhanettin Bulut, Ecz. Özen Ekiz, Ecz. Mehmet Hadi Tomruk, Ecz. Esra S. Birliği yetkililerinin katılımı ile yapılan toplantılarda, Yanturalı, Kerem M. Canlı’nın katılımları ile gerçek- uygulamanın hayata geçirilmesi ile ilgili aşamalar, leştirilmiş olup bu toplantıda, İlaç Takip Sistemi’nin uygulayıcı taraflar açısından değerlendirilmektedir. eczacı ve eczane işletmesi açısından etkileri: Türk Eczacıları Birliği, gerek kendi bünyesinde • İTS’nin vergi açısından büyük sıkıntılara yol gerekse sistemin diğer paydaşlarının katılımıyla açacağı, gerçek ve fiili envanter sıkıntılarının gerçekleşen İTS Komite çalışma ve toplantılarına, mevcut olduğu, bu nedenle “stok düzeltme yönetici düzeyde ve teknik düzeyde düzenli olarak hakkı” verilmesi gerektiği, katılım sağlamakta, İTS Komisyon üyelerimiz, İlaç • Reçetesiz ilaç verilmemesinin problem yarata- Takip Sistemi Komite toplantılarında, Birliğimizin cağı, eczacıların OTC’yi istemek zorunda kala- görüş ve taleplerini iletmektedir. Bu kapsamda; cağı, DOSYA • Provizyon sistemine reçete girişi ve ek olarak İTS kontrolü için tek tek ilaç kaydı yapmanın eczaneler üstünde iş gücü ve zaman kaybı yaratacağı, • Sahte ilacın olmadığı sahte kupürün olduğu ve suçun tek taraflı eczacıların üzerine kalmaması, gerektiğinde sanayinin ve depoların da sorgulanması gerektiği, • Bu sistemin eczacılar için rehabilite edilmesi, • Sistemin eczaneler için en az iş yükü olacak şekilde düzenlenmesi, • Sisteme İlaç Firmaları, Depolar ve SGK dahil olmadan kesinlikle dahil olunmaması, • TEBEOS programının bu sisteme adapte edilmesi durumunda üyelere ücretsiz dağıtılarak eczacının mali bir yükten kurtarılabileceği başlıklar halinde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, ilk etapta yapılması gerekenlerle ilgili olarak: • Sistemin, amacına yönelik ve doğru çalışmasının yanı sıra, eczacıya en zararsız biçimde kurulması, • Eczaneler üzerinden kırtasiye işlerinin kaldırılması, • Yeşil-kırmızı ve takipli ürünler için sistemin yapılandırılması, • TEB’de, İTS açısından daha verimli kararlar alınması için bir ekip kurulması maddelerinin Merkez Heyeti’ne sunulması kararı alınmıştır. 12.03.2009 tarihinde TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak başkanlığında, ilaç sanayinin temsilcileri ile TEB binasında yapılan toplantıya, TEB 2. Başkanı Ecz. Şevket Kaya, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Mukaddes Harmancı, Ecz. İsmail Başdil ve Ecz. Mustafa Sak ile Denizli Eczacı Odası Başkanı Ecz. Özen Ekiz katılmıştır. İlaç Takip Sistemi’nin üretici, itha- 03-05 Nisan 2009 tarihleri arasında Kızılcahamam’da gerçekleştirilen çalıştay’da TEB Merkez Heyeti, İTS ile ilgili yapılacak çalışmaları takip etmek üzere Ecz. M. Şerif Boyacı, Ecz. Şevket Kaya, Ecz. Hüseyin Olan, Ecz. Ahmet Cemal Toplu ve Ecz. İsmail Başdil’e görev vermiştir. Çalıştay kapsamında İTS ile ilgili olarak “Tedarik Zinciri Boyunca Ürün Takibi” başlıklı çalışmaya yer verilerek, sistemin eczacılar açısından problem oluşturabileceği öngörülen unsurları: 1 – İlacın, tedarik zinciri boyunca takibi sırasında ilaç depolarının sistem dışı tutulmasının, sahte ilaç yakalanması durumunda sorumluyu eczacı olarak göstereceği, 2 - Sistemde yaşanacak sorunlar sebebiyle ortaya çıkan problemlerin, eczacının SGK’dan faturalarının ödenmemesine ya da geç ödenmesine sebebiyet vereceği, sistemin %100 güvenilir olması gerekliliği, 3 - Teknik yetersizlik sebebi ile ortaya çıkabilecek tüm sorunlarda, hasta ile eczacının karşı karşıya kalacağı, başlıkları altında incelenmiştir. 12/8/2005 tarihli ve 25904 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliği ile belirlenen esasların uygulamaya konulması ile ilgili olarak, Mayıs ayının son haftasında, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü ile yapılan bir dizi görüşmede; karekod sisteminin 01.06.2009 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesinin, eczane uygulamaları ve Kurum uygulamaları açısından sorunlar yaşanmasına neden olacağı, gerek Sosyal Güvenlik Kurumu gerekse eczanelerdeki mevcut altyapının, sistemin sağlıklı işlemesi açısından yeterli olmadığı şeklindeki görüşümüz ve endişemiz aktarılarak, uygulamanın TEB HABERLER • Sistemden ekonomik olarak en az zararla nasıl çıkılabileceği, latçı ve eczane odaklı yansımalarının görüşüldüğü toplantıda Birliğimizin, meslektaşlarımız adına İTS kapsamında ilaç sanayiinden talepleri dile getirilmiştir. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 • Sistem teknik olarak tam anlamı ile çalışmadan eczanelerin dahil olmaması gerektiği, 41 DOSYA başlangıç tarihinin ertelenmesi talebimiz sunulmuştur. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Sayın Dr. Mahmut Tokaç tarafından, uygulamanın 01.06.2009 tarihinde başlamasının, Sağlık Bakanlığı tarafından talimatlandırıldığı ve talep ettiğimiz ertelemenin, Sağlık Bakanı’nca uygun görülmesi halinde gerçekleştirilebileceği ifade edilmiş, bunun üzerine Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, 2. Başkanı Ecz. Hilmi Şener, Genel Sekreteri Ecz. Özgür Özel, TEB Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Şevket Kaya ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz. Şerif Boyacı’dan oluşan heyet, 28.05.2009 Perşembe günü Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ile İlaç Takip Sistemi ve karekod uygulaması ile ilgili bir toplantı yapmıştır. Görüşmede, uygulamanın 01.06.2009 tarihinde başlaması halinde ortaya çıkacak aksaklıklar, bir kez de Sayın Bakan’a aktarılmıştır. 42 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Sağlık Bakanı tarafından verilen talimat gereğince; 29.05.2009 Cuma günü Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri ve Türk Eczacıları Birliği yetkililerinin katılımı ile İlaç Takip Sistemi Değerlendirme Toplantısı yapılmış; tüm tarafların yer alacağı teknik bir komisyon tarafından çalışmaların yürütülmesi ve uygulamanın ileri bir tarihe ertelenmesi benimsenmiştir. İlaç Takip Sistemi Uygulamaları hakkında, Sağlık Bakanlığı tarafından 30 Mayıs 2009 tarih 27243 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Beşeri Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile 5 kademede ertelenme sağlanmıştır. İlgili yönetmelik değişikliğinde; “1/7/2009 tarihinden itibaren ambalajlarında karekod bulunan ilaçların, Bakanlık İlaç Takip Sistemine kaydı yapılmak suretiyle, ayrıca kupür aranmaksızın piyasaya verilebileceği, 01/10/2009 tarihinden sonra üretilen tüm ürünlerde karekod bulunması mecburi olup, bu tarihten önce karekodsuz üretilerek piyasaya sunulmuş ürünlerin satışına 31/12/2009 tarihine kadar izin verileceği” kararları yer almaktadır. Yönetmelik değişikliğinin; “01.07.2009 tarihinden itibaren ambalajlarında karekod bulunan ilaçların Bakanlık İlaç Takip Sistemine kaydı yapılmak suretiyle, ayrıca kupür aranmaksızın piyasaya verilebileceği” hükmü ile ilgili olarak; tüm ilaç firmalarına 02.06.2009 tarihli yazımız gönderilerek; “ambalajında sadece karekod bulunan ilaçların”, Sağlık Bakanlığı’na sistem ile ilgili olarak sunulan koşullarımızın tamamının gerçekleşmesi öncesinde piyasaya verilmesinin, ilaç temini noktasında çeşitli sıkıntılara neden olacağı bilgisi verilmiştir. Bu nedenle firmalardan, “ilaç ambalajlarında, karekod yanında barkod ve fiyat kupürüne de (kupür şeklinde bir etiket ya da sürşarj etiketine)” yer verilmesinin, uygulamaya geçiş sürecini çok büyük ölçüde kolaylaştıracağı ifade edilmiştir. Konu hakkında 08.06.2009 tarihinde web sayfamızda yayımlanan duyuru metninde, Sağlık Bakanlığı’na iletilen tüm kaygılarımız bertaraf edilip, taleplerimiz karşılanmadan, İlaç Takip Sistemi’ne geçiş yapılmasının Birliğimiz tarafından desteklenmediği bir kez daha vurgulanmıştır. Bu nedenle de 01.07.2009 tarihinden itibaren, ambalajında sadece karekod bulunan ürünlerin piyasada bulunmasının uygun olmadığının değerlendirildiği; bu tür bir duruma ve olası her türlü tek taraflı dayatmaya karşı gerekli duruşun gösterileceğinin, konunun tüm taraflarına yazılı olarak bildirildiği ifade edilmiştir. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü’nce web sitesinde (www.iegm.gov.tr) eczanelere yönelik olarak bir duyuru metni yer almış, bu duyuruda, eczanelerin en kısa sürede bir yazılım edinmesi ya da yazılım güncellemesi yapması tavsiye edilmekle birlikte; Birliğimiz tarafından, gelinen aşamada bu tür bir zorunluluğun bulunmadığı değerlendirilmiştir. Bu konuda, Birliğimiz tarafından, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr. Mahmut Tokaç’a, 12.06.2009 tarihinde 36.B.01.02.05845 sayılı yazımız gönderilerek: Türk Eczacıları Birliği tarafından İlaç Takip Sistemi uygulamalarına uyumlu DOSYA bir eczane paket programının hazırlanması ve tüm için, Birliğimizden alınacak görüşler doğrultu- eczanelere ücretsiz olarak dağıtılması için gerek- sunda belirlenecek usuller çerçevesinde stok li çalışmaların sürdürüldüğü bildirilmiş; İlaç Takip düzeltme hakkının sağlanması gibi, teknik alt- Sistemi Uygulamalarının hayata geçirilmesi ile ilgili yapıya ilişkin eksikliklerin tamamlanması ve konularda, uygulamanın sağlıklı bir biçimde başlatıl- altyapının, uygulama yürütümünde eczacıya ve ması ve sürdürülmesi için; geri ödeme kurumlarına ek yük getirmeyecek bir şekilde düzenlenmesi sonrasında yürürlüğe - Konunun tarafları ile tam mutabakat sağlanmadan işlem yapılmaması, - Sistemin aşamaları ile ilgili olarak eczacılara konulmasının, uygulamanın sağlıklı bir biçimde hayata geçirilebilmesi açısından çok büyük önem arz ettiğini ifade etmiştir. odaları aracılığıyla yapılmasının sağlanması taleplerimiz sunulmuştur. Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, İlaç Takip Sistemi konusunda olumlu ve yapıcı yaklaşımlarının yanında, İTS Komisyon toplantılarının başlatıldığı ilk günden itibaren kararlı ve istikrarlı bir şekilde, bu sistemi desteklemesinin ön koşulu olarak: 1. Tek Ekran: Reçete giriş ekranının, hem SGK Provizyon sistemine hem de İlaç Takip Sistemine veri aktararak geri bildirim almasını mümkün kılacak şekilde oluşturulması, 2. Takas ve İade: Karekodlu ilaçların eczaneler arasında takas işlemi ile ilacın depoya iadesi gibi uygulamalarının sistemde mümkün kılınması, 3. Depolar: Ecza depolarının sistem kapsamından çıkarılmaması, 4. TEBEOS: Karekod sistemine uyumlu eczane işletim sisteminin (TEBEOS) Türk Eczacıları Birliği tarafından tüm eczanelere ücretsiz olarak dağıtımının tamamlanmış olması, 5. Mali Verilerin Korunması: İTS bilgilerinin sadece Sağlık Bakanlığı tarafından ve ilaç takibi amacıyla kullanılması ve mali verilerin gizliliği noktasında tam güvenliğin sağlanması, 6. Stok Düzeltme Hakkı: Süreç içerisinde, eczacının inisiyatifi dışında, fiili stok ile gerçek stok arasında meydana gelen farkların giderilmesi Türk Eczacıları Birliği olarak; eczacılığın, bilimsel, mesleki, etik değerlerini korumak, meslektaşlarımızın karşılaştıkları problemlere çözüm üretmek ve karşılaşmaları muhtemel sorunları öngörerek koruyucu önlemler almak başlıca görevimiz ve hareket noktamızdır. Bu itibarla, İlaç Takip Sisteminin hayata geçirilmesini desteklememizin temel koşulu; özellikle eczane sahibi meslektaşlarımızın, İlaç Takip Sistemi ile ilgili kaygılarını ortadan kaldırmak, sistemin kendilerine gerek ticari gerekse işgücü açısından külfet yaratmayacağı, tam aksine güvenli hizmet sunumu anlamında kazanımlar sağlayacağı taahhüdünü almaktır. Bu itibarla Birliğimiz, İlaç Takip Sistemi ile ilgili olarak tüm gelişmeleri günü gününe takip etmekte, gerekli tüm noktalarla bağlantıya geçerek sistemin, pozitif işlerliği konusunda takipçisi olmaya devam etmektedir. TEB HABERLER bilgi verilerek, duyurunun Birliğimiz ve eczacı Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 yapılacak bildirimlerde öncelikle Birliğimize 43 3F ARAŞTIRMA MERKEZİ Sahra DAŞDEMİR 3F ARAŞTIRMA MERKEZİ FARMAKOEKONOMİ FARMAKOEPİDEMİYOLOJİ FARMAKOVİJİLANS ARAŞTIRMA MERKEZİ gerek eğitmen olarak gerek organizasyon kısmında EĞİTİCİ ECZACI EĞİTİMİ önemli bir adımı da Türkiye Farmakovijilans Merkezi 44 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER T büyük emek harcadılar. Bunun dışında Merkezin ürk Eczacıları Birliği Farmakoekonomi Far- ile kurulan kurumsal ve yakın ilişkinin yalnızca eği- makoepidemiyoloji Farmakovijilans Araş- timlerle sınırlı olmayan bir biçimde yaratacağı olum- tırma Merkezi, eczacıların da önemli bir lu etkidir. Serbest eczacılara yönelik eğitici eczacı halkasını oluşturduğu farmakovijilans sis- eğitiminin İstanbul’da gerçekleştirilen ikinci etabı- temini güçlendirmek amacıyla, serbest eczacılara na, TÜFAM’dan iki uzman eczacı katılarak gerek yönelik eğitici eczacı eğitimlerinin ikincisini 7 Mart Merkezin faaliyetleri gerekse ulusal farmakovijilans 2009 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirdi. Merkezi- sistemi ve işleyişi konusunda eczacılarımıza değerli mizin aynı zamanda üyeleri de olan Prof. Dr. Osman bilgiler sunmuşlardır. Sürecin bir diğer önemli ayağı Özdemir, Prof. Dr. Semra Şardaş, Doç. Dr. Ahmet olan ilaç üreticileri açısından farmakovijilans siste- Akıcı bir önceki eğitimde olduğu gibi bu eğitimde de minin işleyişine ilişkin bilgilendirme ise Sanovel İlaç 3F ARAŞTIRMA MERKEZİ Firması Farmakovijilans Sorumlusu Uzm. Ecz. Şük- lerin pratikte ne gibi bir fark yarattığı tespit edilme- ran Sevgi tarafından verilmiştir. ye çalışılacaktır. Merkezimiz araştırmaları, projeleri ve eğitimleri ile faaliyetlerine devam etmektedir. İstanbul Amatörler Evi’nde gerçekleştirilen etkinliğimize İstanbul ve yakın illeri de dahil olmak üzere toplam 58 eczacımız katılmışlardır. Eğitmenlerimizin sunumlarının ardından soru ve cevap bölümü ile zenginleştirilmiş eğitim, yine Merkez tarafından hazırlanmış olan eğitici filmin gösterimi ile tamamlanmıştır. Farmakovijilans eğitimlerinin bir diğer ayağı olan bölgesel eğitimler bu tarihten itibaren başlatılmış ve bugüne kadar 5 bölgesel eğitim düzenlenmiştir. İlki 15 Mart 2009’da Denizli’de gerçekleştirilen eğitimler daha 18 Nisan’da Bolu’da ve 30 Mayıs’ta Uşak’ta gerçekleştirilmiştir. Eğitim sonuçları ve katılımcıların listesi TÜFAM ile paylaşılmaktadır. Böylelikle eğitim- TEB HABERLER 21 Mart’ta Bursa’da, 28 Mart’ta Sakarya’da, Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 sonra sırayla; 45 ECZACILIK AKADEMİSİ Serdar KILIÇ AKADEMİ EĞİTİMLERİ 2 009 yılı Mart-Haziran dönemi içinde lendirmeyi amaçlayan bir eğitim programıdır. Bu Eczacılık Akademisi tarafından ger- dönemde Manisa, Kahramanmaraş, Kayseri ve çekleştirilen eğitimlerin içerikleri ve Kırklareli’nde gerçekleştirilen eğitimlere toplam düzenlendiği iller; katılımcı sayılarıyla 122 eczacı katılmıştır. birlikte aşağıda belirtilmiştir. TEMEL İLKYARDIM EĞİTİMİ EczaNE İŞLETMELERİNDE MUHASEBE, VERGİ VE MALİ YÖNETİM Uygulamalı bir eğitim olması nedeniyle en fazla 16 kişilik sınıflarda verilen; ilkyardım konusunda genel Eczacıların eczanelerine ait mali yapıyı ve belirsiz- bilgiler, hasta ve yaralı taşıma, suni solunum, dış likleri daha net görebilmeleri, doğabilecek sıkıntılı kalp masajı, koma pozisyonu, kanamalar, kırıklar ve durumları önceden görüp tedbir alabilmeleri ve dev- diğer konularda bilgilendirmeyi amaçlayan bir eği- lete karşı vergi yükümlülüklerinde daha bilinçli hale tim programıdır. gelmelerini sağlamayı amaç edinerek hazırlanmış bir eğitim programıdır. Bu dönemde Ankara’da gerçekleştirilen eğitimlere toplam 24 eczacı katılmıştır. Bu dönemde Muğla ve Hatay’da gerçekleştirilen eğitimlere toplam 94 eczacı katılmıştır. 46 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Farmasötİk Bakım/Klinik Eczacılık AĞRI Ağrının tanımı, epidemiyolojisi, etiyolojisi, sınıflandırılması ve tedavisi ile ilgili olarak eczacıları bilgilen- Hipertansiyon ve astım konularında eczacıların bil- dirmeyi amaçlayan ve vaka çalışmaları ile pekiştiril- gilendirilmelerini amaçlayan bir eğitim programıdır. miş bir eğitim programıdır. Bu dönemde Samsun, Bu dönemde Osmaniye, Edirne, Sivas ve Muğla’da Manisa ve Kahramanmaraş’ta gerçekleştirilen eği- gerçekleştirilen eğitimlere toplam 136 eczacı ka- timlere toplam 152 eczacı katılmıştır. tılmıştır. UYGUN ANTİBİYOTİK KULLANIMI VE OBEZİTE KLİNİK ECZACI Obezitenin nedenleri, dünyada ve Türkiye’de gö- Eğitim programında; “Antibiyotik Kullanımında Has- rülme sıklığı, obezitenin özellikleri, obeziteye eş- ta Eğitimi ve İzlemi, Hasta Odaklı Eczacılık Uygula- lik eden diğer hastalıklar ve tedavisi ile ilgili bilgi- maları, Klinik Uygulamalarda Eczacıların Antibiyotik- ECZACILIK AKADEMİSİ lerle İlgili Bilmesi Gerekenler, Antibiyotikler, Klinik ’DİYABET VE KORONER ARTER Kullanımları ve Genel İlaç Bilgisi, Üst Solunum Yolu HASTALIKLARINDA ECZACININ ROLÜ Enfeksiyonlarının Tedavisinde Eczacının Rolü” konuları üzerinde durulmaktadır. Bu dönemde Isparta’ da gerçekleştirilen eğitime 34 eczacı katılmıştır. İYİ ECZACILIK UYGULAMALARI - KLİNİK ECZACILIK - FARMASÖTİK BAKIM Farmasötik Bakım/Klinik Eczacılık eğitimlerinin bir diğer parçası olan iki günlük “Diyabet ve Koroner Arter Hastalıklarında Eczacının Rolü” eğitiminde, ilk gün diyabet hakkında genel bilgiler, hastalık izlemi, insülin ve oral antidiyabetikler ile tedavi yaklaşımları, insülin injeksiyon tekniği, insülin kalemleri, di- Bu programda; eczacılara hasta odaklı eczacılık yabetin komplikasyonları ve hasta eğitiminde, tüm uygulamalarının temelleri olan hasta eğitimi, izlemi, hastalık tedavisinde, izleminde ve komplikasyonla- ilaç danışmanlığı, riskli kişilerde ilaç kullanım pren- rın önlenmesinde eczacıya düşen görevlerle ilgili sipleri, özel kullanım gerektiren dozaj formlarının bilgiler verilmektedir. Eğitimin sonunda anlatılan kullanım teknikleri, laboratuvar verilerinin yorum- konuların pekiştirilmesi için vaka çalşmaları yapıl- lanması gibi dersler anlatılmaktadır. maktadır. Programın ilerleyen günlerinde, eczacının ateş, ağrı, Eğitimin ikinci gününde ise, koroner arter hastalığı ishal, kabızlık, bulantı, kusma gibi akut sorunlarda risk faktörleri, dislipidemi tedavisinde eczacıya dü- ve diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi, ülser ve şen görevler, hedeflerin değerlendirilmesi ve belir- astım gibi kronik sorunların tedavisinde alması ge- lenmesi, iskemik hastalıklara genel bakış, tedavide reken roller ve güncel farmakoterapötik yaklaşımlar kullanılan ilaçlar ve eczacının rolü konuları anlatıl- anlatılmaktadır. Bu eğitimin en önemli özelliği, yu- maktadır. Konuların pekişmesi için vaka çalışmaları karıda sözü edilen tüm konularla ilgili interaktif etüt yapılmaktadır. çalışmalarının olmasıdır. Bu dönemde Ankara’da gerçekleştirilen eğitime 51 eczacı katılmıştır. Bu dönemde Antalya, Mersin, Denizli, Eskişehir, Samsun ve Kütahya’ da gerçekleştirilen eğitimlere ENDOKRİN VE ROMATİZMAL HASTALIKLAR toplam 280 eczacı katılmıştır. Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi tarafından Tüm eğitimlerimiz; eczacı odalarından gelen ta- “Klinik Eczacılık-Farmasötik Bakım Eğitimleri”nin lebe göre çeşitlendirilmekte, gerekli kontenjan üçüncüsü olan Endokrin ve Romatizmal Hastalık- sağlandığında uzman kadromuz tarafından veril- lar Eğitimine katılım için yine Eczacılık Akademisi mektedir. tarafından düzenlenen 6 günlük “İyi Eczacılık/Farmasötik Bakım/Klinik Eczacılık Eğitimi”ne katılmış vaka çalışmaları ile de katılımcıların romatizmal ve endokrin hastalıklarda eczacının rolünü pekiştirmeleri sağlanmıştır. Bu dönemde Ankara’da gerçekleştirilen eğitime toplam 33 eczacı katılmıştır. TEB HABERLER teorik olarak anlatılan derslerin yanı sıra, yapılan Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 olmak ön şartı aranmaktadır. 4 günlük bu eğitimde, 47 MAKALE Prof. Dr. A. Dürdal US Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji ABD DOMUZ GRİBİ: DOMUZ KAYNAKLI İNFLUENZA A/H1N1 VİRUSU (S-OIV) • Şubat 2009 tarihinde Meksika’nın bir kasaba- influenza virusları, çok geniş konak spektrumu sında ortaya çıkan, Nisan ayında Meksika’nın gösterir ve kuş, domuz, insan, at, deniz meme- diğer lileri gibi birçok türü enfekte edebilir. bölgelerine ve Amerika Birleşik Devletleri’ne yayılan ve daha sonra da dünya- • İnfluenza tip A virusları zarf yapılarında bulunan nın birçok ülkesinde görülmeye başlayan do- hemaglütinin (H) ve nöraminidaz (N) glikopro- muz gribi salgını son zamanlarda gündemin ilk teinlerindeki farklılıklara göre alt tiplere ayrılır- sıralarında yer almaktadır. lar. • Dünya Sağlık Örgütü tarafından Domuz gribi • İnfluenza tip A viruslarındaki büyük genetik virusunun, diğer deyişle Domuz kaynaklı influ- farklılıklar “genetik reasortman” denilen olay enza A H1N1 virusunun (S-OIV) yeni bir alt tip sonucu ortaya çıkar. Bu olayda, farklı virus alt olduğu, insandan insana bulaşabildiği ve pan- tiplerinin aynı hücreyi enfekte ederek çoğalma- demi potansiyeline sahip olduğunun açıklan- sı ve hücreden farklı gen parçalarını alarak çık- ması ile dünyada bir panik başlamıştır. ması söz konusudur. Bu şekilde yeni virus alt • Aslında sık genetik değişime uğraması, parçalı tipleri oluşur ve pandemilere yol açabilir. genom içeren influenza viruslarının yüzyıllardır • Farklı alt tiplerin yeniden karışıma uğraması süregelen genel bir özelliğidir. 20. yüzyıl bo- için en uygun konak domuzdur. Domuz hüc- yunca 1918, 1957 ve 1968 yıllarında olmak re yüzey reseptörleri, hem insan hem de kuş üzere üç influenza pandemisi ortaya çıkmıştır. orijinli virusların üremesine olanak verir. Dola- • 2005 yılında ortaya çıkan kuş gribi [influenza A yısıyla insanların bu tip hayvanlarla iç içe ya- (H5N1)] virusu, yeni bir pandemi olasılığını gün- şadığı ortamlarda yeni virus tiplerinin ortaya deme getirmiş, ancak virusun insandan insana çıkması kaçınılmazdır. yayılımının sınırlı kalması nedeniyle korkulan olmamıştır. • Bugün, bu yeni H1N1 alt tipinin oluşturduğu panik, 2000’li yılların başından beri süregelen pandemi beklentisinin bir sonucudur. • DSÖ, dünyadaki domuz gribi hareketini günlük olarak olgu ve ölüm sayıları bazında yayınlamaktadır. Buna göre 23.5.2009 itibarıyla tüm 48 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER dünyada olgu sayısı 12.022, ölüm sayısı ise 86’dır (%0.7). GENEL ÖZELLİKLER BULAŞ YOLU VE KLİNİK SEMPTOMLAR • İnfluenza virusları, öksürük ve hapşırık ile çevreye yayılan aerosollerin solunması, yani damlacık yolu ile bulaşır. Kontamine ellerin burun, ağız ve göze teması da bulaşmada büyük önem taşır. • Enfekte kişiler semptomların ortaya çıkışından 1 gün önce, semptomların olduğu süre içinde ve semptomların kaybolmasından sonra 7 gün boyunca bulaştırıcı kabul edilirler. Küçük çocuklar uzun süre bulaştırıcı olabilirler. • İnfluenza virusları, zarflı, 8 parçalı RNA genomu • Domuz gribi enfeksiyonunun bulaş riski için içeren viruslardır. Nükleoprotein yapılarındaki en önemli veri, konfirme olguların bulunduğu farklılıklara göre tip A, B ve C olmak üzere 3 bölgelere seyahat ya da bu bölgelere seyahat tipe ayrılırlar. Bunların en önemlisi olan tip A edenlerle yakın temas (1-2 m) öyküsüdür. MAKALE • Hastalığın inkübasyon dönemi 1-3 gün arasındadır ve domuz gribinin klinik bulgu ve semp- ve el teması olduğunda ellerin hemen yıkanması önerilmektedir. tomları, mevsimsel influenza ile aynıdır: Ateş, kusma, diyare gibi gastrointestinal sistem bulguları • İnfluenza enfeksiyonu, immün sistemi yeterli olan sağlıklı kişilerde genellikle hafif ve kendini sınırlayan tipte seyrederken, risk grubundaki kişilerde ciddi seyredebilmekte ve ölüme neden olabilmektedir. • İnfluenzaya bağlı ölümler sekonder bakteriyel enfeksiyonlar, pnömoni ve solunum yetmezliği gibi komplikasyonlar sonucu ortaya çıkmaktadır. • İnfluenza için risk grupları: Altta yatan/kronik hastalığı olanlar; Kardiyovasküler/pulmoner hastalığı olanlar; Küçük çocuklar (<5 yaş) ve yaşlı kişiler (>60 yaş); immün sistemi baskılanmış kişiler • Virusun H ve N antijenlerine karşı oluşan antikorlar korumada önem taşır, ancak oluşan bağışık yanıt tipe ve alt tiplere özgüldür. • ABD’de irdelenen olguların çoğunun (%60) çocuk ve genç erişkinler olduğu ifade edilmektedir. Domuz gribinin bu yaş grubunu etkilemesi, ileri yaşlardaki kişilerin daha önceden H1N1 tipleriyle karşılaşma ya da aşılanma sonucu kazanmış olduğu bağışıklığın çapraz koruma sağladığını düşündürmektedir. KORUNMA • Enfeksiyondan korunmada en etkili ve en güvenli yol el yıkamadır. Virus zarflı olduğu için ısıya, lipid çözücülere ve deterjanlara çok duyarlıdır. Ellerin su ve sabunla uygun şekilde yıkanması yeterlidir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda alkollü mendiller kullanılabilir. Göz, burun ve ağıza el temasının olmaması ya da azaltılması gereklidir. Öksürük ve hapşırık sıra- • Kişisel hijyen kurallarının uygulanması; hasta kişilerle yakın temasın olmaması; hasta olanların evden çıkmaması; okula veya işe gitmemesi; grip benzeri semptomları olanların hastaneye başvurması; hasta izolasyonu (hospitalize olgular için) • Yaygın olarak kullanılan maske tipi “cerrahi maske”ler olup bunların por büyüklüğü 10-100 mm’dir. İnfluenza viruslarının 0.1 mm büyüklüğünde olduğu göz önüne alınırsa bu maskelerin virusların geçişini önleyemeyeceği açıktır. Bu tip maskeler ancak sosyal mesafe (Social distancing) ve kişisel güven hissi (Self confidence) oluşturmaktadır. • N95 olarak adlandırılan yüksek filtrasyonlu solunum maskeleri ise ≥0.3 mm olan partiküllerin geçişini önlemektedir. CDC, konfirme ya da şüpheli olgularla teması olacak kişiler (örn.sağlık personeli) için bu maskeleri önermektedir. TEDAVİ • Yapılan çalışmalar, influenza A/H1N1 izolatlarının yeni antiviraller olan nöraminidaz inhibitörlerine duyarlı olduğunu göstermiştir. Bu ilaçlar, virusun nöraminidaz enziminin fonksiyonunu inhibe ederek virusu hücre yüzeyine hapseder ve virusun hücreden çıkışını ve yayılımını önlerler. • Zanamivir® Relenza (inhale)® ≥5 yaş çocuk ve yetişkinler® 10 mg (1x2) • Oseltamivir® Tamiflu (oral) – 1-12 yaş çocuklar® ≤ 15 kg® 30 mg (1x1) ; 15-23 kg® 45 mg (1x1); 23-40 kg® 60 mg (1x1) – ≥ 13 yaş çocuk ve erişkinler® 75 mg (1x1) • CDC önerilerine göre tedavi endikasyonları: sında burun ve ağzın elle değil mendille kapatıl- – Konfirme veya şüpheli olgularla yakın te- ması ve kullanılmış mendillerin hemen atılması ması olan küçük çocuklar (≤ 5 yaş) ve yaş- TEB HABERLER ağrısı, yaygın kas ağrıları ve iştahsızlık, bulantı, Konfirme olguların saptandığı bölgelerde korunma Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 öksürük, halsizlik, yorgunluk, baş ve boğaz 49 MAKALE lı kişiler (≥ 65 yaş); kronik ve/veya altta yatan hastalığı olanlar; hamile kadınlar; konfirme olguların yaşadığı bölgelerde risk grubundaki kişilerle temas olasılığı olanlar (sağlık ve bakım personeli, kreş/okul çocukları) • İlaçlar, klinik bulguların başlangıcından itibaren 48 saat içinde alınmalıdır; ancak hastanede yatan hastalar ya da influenza için risk grubunda olan hastalara 48 saatten sonra da verilebilir. faktörlerinin mevcut olduğu görülmektedir. • ABD’nde mevsimsel influenza için mortalite oranı %6-8 olarak verilmekte olup, CDC açıklamasına göre ABD’nde mevsimsel gribe bağlı olarak her yıl yaklaşık 36.000 kişi ölmektedir. • Buna karşın domuz gribine bağlı ölüm oranı 23.5.2009 itibarıyla; AŞI • Tüm dünyada %0.7 (86/12.022)’dir. • İnaktive olarak hazırlanan influenza aşıları 3 tipi içermektedir. Aşının içerdiği tipler her yıl toplumlarda dolaşan virus tipleri dikkate alınarak seçilmekte ve yenilenmektedir. Şu anda kullanımda olan mevsimsel influenza aşıları A(H1N1), A(H3N2) ve B tiplerini içermektedir. • Dolayısıyla domuz gribinde mortalite oranı • İnaktive influenza aşıları, mukozal ve hücresel immün yanıtı yeterince uyaramadığından her yıl tekrar edilmelidir. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 enfeksiyonundan ölen kişilerin hepsinde risk • Meksika’da %1.9 (75/3.892), • Aşının etkinliği; aşılanan kişinin yaşına ve immün durumuna ve aşı tipleri ile dolaşımdaki virus tipleri arasındaki antijenik benzerliğin derecesine bağlı olarak %60-90 arasında değişmektedir. TEB HABERLER deniyle ABD’deki veriler dikkate alınırsa, S-OIV • S-OIV enfeksiyonunda antiviral ajanların proflaktik ya da tedavi amacıyla kullanımı mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır. • Aşının uygulama zamanı risk grupları için EkimKasım ayları olup, bu süre enfeksiyondan korunmak isteyen sağlıklı kişiler için Aralık’a kadar uzatılabilir. 50 • Hasta takibi ve kayıt sisteminin güvenilirliği ne- • Yapılan açıklamalarda, mevcut aşıların yeni H1N1 alt tipine karşı koruma sağlamadığı bildirilmekte ve özgül aşının 4-6 ay içinde geliştirileceği ifade edilmektedir. • ABD’nde %0.2 (9/6.552) ve mevsimsel influenzadan çok daha düşüktür. • S-OIV enfeksiyonunun yayılım hızı (R0; Reproductive rate) da mevsimsel influenza tipleri için verilen oranın alt sınırındadır (S-OIV R0 = 1.4 ; mevsimler influenza R0 = 1.5-3). SONUÇ • Şu ana kadar elde edilen bilimsel veriler ile, domuz gribinin mevsimsel gripten daha ciddi ve ölümcül olduğunu söylemek mümkün değildir. • Virusun virülansı ve enfeksiyonun patogenezi bilimsel platformda açık olarak ortaya konulmaksızın konuya önyargı ile yaklaşım, toplumlarda gereksiz sosyolojik ve psikolojik bozukluklara neden olacak; ilaçların gereksiz ve yaygın kullanımı ise direnç gelişim hızının artması ve belirli kesimlerin rant sağlamasından başka bir yarar sağlamayacaktır. • Dolayısıyla, son günlerde gündemi ilk sırada işgal eden ve toplumlardaki etkisi ciddi boyutlara DOMUZ GRİBİ ENFEKSİYONUNUN ÖZELLİKLERİ ulaşan “domuz gribi paniği”ne son verilmesi • Enfeksiyonun klinik bulgu ve semptomları mev- kilileri ve resmi makamların konuya akılcı ve simsel influenza ile aynı olup, genellikle hafif klinik seyir göstermektedir. bilimsel yaklaşım göstermesi büyük önem taşı- için, tüm medya kurumları, uzman sağlık yet- maktadır. MAKALE Prof. Dr. Esin ŞENOL G.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ABD K KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ KKA; keneler aracılığı ile bulaşan bir lidir. Genellikle kırsal kesimlerde piknik, kamp yap- virüsün neden olduğu zoonotik bir en- ma, bisiklet, tırmanma gibi davranışlar da kenelerin feksiyondur.Hastalık ilk kez 1944 yılın- aktif olduğu Nisan- Ekim arasında riskli olabilir. da Kırım’da, daha sonra 1969 yılında Kongo’da tanımlanmıştır. Kene kökenli hastalıklar arasında coğrafi dağılımı en geniş hastalıktır. Başta, Sovyet Rusya; Doğu Avrupa, Akdeniz, Asya, Afrika ve Ortadoğu’da geniş bir dağılım göstermektedir. Türkiye’nin tüm yakın komşularında (Kosova, Arnavutluk, İran, Pakistan) 1970’lerden beri bildirilen epidemiler mevcuttur. Ülkemizdeki ilk olgular; 2002-2003 bahar ve yaz Bulguları Nelerdir? Hastalık; ateş, kas ağrıları ve cilt veya diğer dokuorganlarda kanama olarak özetlenecek bulgulardan oluşmaktadır. Kuluçka dönemi sonrası ani başlayan ateş, baş ağrısı, kırıklık, halsizlik ve yaygın kas ağrıları ile başlamaktadır. Bulantı, ishal, gözlerde kızarma, ışık hassasiyeti gibi bulgular olabilir. Bu dönem ortalama 3 gün (1-7) gündür. aylarında Tokat,Yozgat, Sivas ve çevresinde (Kelkit Vadisi) görülmüştür. Nasıl Bulaşır? İnsanlar 4 şekilde infekte olmaktadır; kene ısırması, kenenin ezilmesi, infekte kişinin kan ve vücut sıvıları veya infekte hayvanın kan ve dokuları ile temas. Virüs; sığır, koyun, keçi, yabani tavşan, tilki gibi hayvanlarda bulunabilmektedir. Doğada zincirin sürdürülmesinde, büyük baş hayvanların (memeli çiftlik hayvanları) rolü önemli. Göçmen kuşlarda, kıtalar Kuluçka süresi; kene ısırması sonrası, 1-3 gün (9 sal alanlarda bulunmaktadır. gün), doğrudan kan ve vücut sıvıları ile temasta daha uzun; 5-6 gündür (13 gün). Kanama öncesi 850 tür kenenin yalnızca 30’u bulaşta rol oynuyor. bu dönemi takiben, kanamalar, ve ciltte dökün- Bulaşma şekli nedeni ile yüksek riskte olan kişiler; tü ile karakterize kanama dönemi başlar. Yüzde, çiftlik çalışanları, kasap, çoban, hayvancılık, tarım gözlerde kızarma, kollarda, bacaklarda morarma, ile uğraşan, bu bölgelerde çalışan sağlık persone- burun kanaması, mide kanaması, idrarda kan gibi TEB HABERLER çalı, su kenarları, gür otların bulunduğu yerler ve kır- Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 arası geçişte rol oynuyor. Keneler, daha çok otlak, 51 MAKALE bulgular (dışkı ve idrarda kan) gelişebilmektedir. Bu Hastanın vücut salgıları ve kanı ile temas sırasında dönemde, sarılık, beyin iltihabı, karaciğer yetmezliği eldiven, önlük, gözlük, maske, önemlidir. solunum yetmezliği ve böbrek yetmezliği gelişebilir. Hastalar genellikle 10 gün civarında hastanede izlenmek zorundadır. Nekahat dönemi 10-20 gün civarındadır. Hastalık seyri sırasında karaciğer ve damar duvarı hasarı ve trombositlerin (pıhtılaşmayı sağlayan kan hücreleri) düşüşü sonucu gelişmektedir. Ölüm daha çok hastalığın 2.haftasında gelişmektedir. Mortalitesi yüksek %3-30, (%8-80), Türkiye’de olgu/ölüm oranı ; %5.2. Serolojik; kanda antikorların ELISA ile varlığı (Geç tanıya neden olabilir) ELİSA ile antikorlar, 1.haftadan itibaren gösterilebilmektedir. Etkenin kan veya dokuda gösterilmesi: PCR ile olabilmektedir. (erken ve kesin tanı için önemli). Tedavisi Nasıldır? Hayvan kanı ve dokusu ile temasta önlemler de çok önemlidir. Hayvan barınaklarının uygun hale getirilmesi ve uygun şekilde ilaçlanması gerekmektedir. Kene ile ısırma tanımlayan olguların 2 hafta süreyle yakın izlemi önemlidir. Vücudunda kene ile gelen olgularda; kene uygun şekilde; ezilmeden, ağzı koparılmadan; bir pensle sağa sola oynatarak çivi çıkarır gibi çıkarılmalıdır. Kene üzerine kimyasal madde dökülmemeli, bu durum kusmaya neden olmaktadır. Korunmanın en iyi yollarından biri, insan-kene temasının önlenmesidir (basın, eğitim) En önemli tedavi destek tedavidir. Sıvı-elektrolit bozukluklarının giderilmesi, düzgün oksijenizasyonun sağlanması, gerektiğinde kan ve taze donmuş plazma gibi kan ürünlerinin verilmesi önemlidir.Ribavirin, oral veya intravenöz formda bulunmaktadır, etkili ve yararlı bulunmaktadır. Türkiye’de Durum? 2002-2003 bahar ve yaz aylarında Tokat, Yozgat, Sivas ve çevresi Çorum, Kastamonu, Karadeniz çevresinde sıklıkla görülmekle birlikte, DSÖ verilerine göre: 2002-2003; 150 vaka, 6 ölüm 2004; 249 vaka 13 ölüm 2005; 266 vaka 13 ölüm, 2006; 242 vaka 20 ölüm saptanmıştır. 52 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER Tokat, Sivas, Çorum, Yozgat, Ordu, Gümüşhane, Amasya başta 22 il tehdit altındabulunmaktadır. Bu yıl toplam 100’e yakın olgu başvurusu olmuştur. Olguların bu yıl erken görülmesinin küresel ısınmayla ilgili olabileceği, kenelerin erken aktifleştiği düşünülmektedir. ta yakınlarının ve hastane çalışanlarının korunması Bir yandan kenelerin trans-ovaryan yolla yeni jenerasyonlara virüs bulaştırmış olması ihtimali nedeniyle epidemi beklenebilir. İlacın erken başlanması önemli, ilaç sahaya inmeli ve reçetelendirilmesi kolaylaştırılmalıdır. Yakın yerleşim birimlerinde yoğun kene mücadelesi yapılmalı, canlı hayvan hareketleri sağlanmalıdır. önlenmelidir. Ne Gibi Önlemler Alınabilir? Öncelikle bir zoonoz ve nozokomiyel bulaşı olan bir etken olduğu hatırlanmalıdır. Nozokomiyal hastalık riski olan hastalıklardaki önlemler alınmalıdır. Has- DÜNYADA NE VAR NE YOK TEB AR-GE Birimi EGA, AB “UYUMLULAŞTIRILMIŞ PATENT DAVASI SİSTEMİ” TASLAĞINDA PATENTLER VE KAMU YARARI ARASINDAKİ DENGEYİ İNCELİYOR. Hükümeti’nin isteği üzerine yapılan ve hafta sonu Avrupa Komisyonu “Birleştirilmiş Patent Dava Sis- davranış gösterme olasılıklarının %54 daha fazla ol- temi” ve mevcut Avrupa patentleri ve gelecekteki duğunu tespit etti. topluluk patentleri için karar verme yetkisi olan, ala- http://www.pharmacynews.com.au/articles/ na özgü bir mahkeme oluşturarak mevcut sistemi 20 Nisan 2009 sonuçları açıklanan çalışma, yaşları 10 ile 17 arasında olan ve Tamiflu alan grip hastalarının anormal basitleştirmeyi ve gereksiz yasal masrafları kaldır- sektörlerince olumlu karşılanmalıysa da EGA Genel Direktörü Greg Perry, kamu yararının tam anlamıyla hesaba katıldığını garantilemek için çok daha sağlam bir taslağa gereksinim olduğunu belirtiyor. www.egagenerics.com 8 Nisan 2009 TAMİFLU KULLANICILARINDA OLAĞANDIŞI DAVRANIŞLAR Avustralya Eczacıları Birliği’nin Başkanı Kos Sclavos, eczacıların ve eczane çalışanlarının önemli bir eğitici role sahip olduklarını söyledi. Sclavos, eczacıların kişisel temizlik eğitimi konusunda yapabilecekleri çok şey olduğunu vurgulayarak, “insanların kendilerini domuz gribinden korumak için hırdavatçıdan maske aldıklarını ancak tıbbi maskelerin diğer maskelerden farklı filtreleme sistemine sahip olduğunu ve eczanelerde yer alan elleri dezenfekte Japon araştırmacılar influenzaya karşı kullanılan için kullanılan maddelerin maskeler kadar etkili ol- popüler ilaç Tamiflu’nun genç hastalarda olağandı- duğunu” söyledi. şı davranışlara yol açtığı uyarısında bulundu. Japon http://www.pharmacynews.com.au 28 Nisan 2009 TEB HABERLER artışı karşıladığı için Avrupa endüstrisinin bütün DOMUZ GRİBİ İÇİN DANIŞMANLIK ÇAĞRISI Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 mayı amaçlıyor. Taslak AB’de rekabetçilikte büyük 53 DÜNYADA NE VAR NE YOK DİYABET AŞISI YOLDA hastanın merkezin uzmanlık hizmetlerinden yararlanmaya gereksinim duymadığını belirtti. İspanya Tip 1 diyabet aşısı için, Avustralyalı bilim insanla- ve Danimarka’daki benzer denemeler de teletıbbın rının yaptığı araştırmaların bir sonucu olarak ama- yalnızca travma yönetiminde değil aynı zamanda ca en yakın adım atılmış olabilir. Sidney Garvan endokrin hastalıkları, diyabetler ve kalp hastalığı Enstitüsü’nden araştırmacılar, farede beslenmeden gibi kronik hastalıkların yönetiminde de benzer fay- gelişmeye geçen genetik koşulu durduracak bir daları sağladığını gösteriyor. yol bulduklarını söylediler. Bulunan teknik yüzde 100’lük bir başarı oranına sahip ve ömür boyu koruma sağlayabilecek potansiyelde. http://www.pharmacynews.com.au/articles 29 Nisan 2009 AVRUPA SAĞLIK SİSTEMİNİ DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN TELETIP http://www.ehealthnews.eu/content/ view/1589/27/ 1 Mayıs 2009 ARTIK 180 MİLYON İNSANIN AVRUPA SAĞLIK SİGORTASI KARTI VAR Avrupa Komisyonu, 7 Mayıs 2009 tarihinde yeni istatistiklerin kart sahiplerinin ülkede yerleşik olanlarla ayı koşullarda kamu sağlığı hizmetlerinden üc- Avrupa sağlık sisteminin artan maliyetler ve sınırlı retsiz yararlanması sağlayan EHIC’yi (Avrupa Sağlık kaynakların tehdidi altında olduğunun vurgulandığı Sigortası Kartı) kullananların sayısının 180 milyona yazıda, “teletıp" hizmetlerinin maliyetleri azaltabile- ulaştığını duyurdu. İstatistiklere göre kartın en çok ceği ve sağlık hizmetlerini iyileştireceğini gösteren dolaşımda olduğu ülkeler Lichtenstein, İsviçre ve testlerin kıta çapında uygulanmakta olduğu belirtil- Avusturya. miştir. Health Optimum (Optimum Sağlık) Projesi Proje Koordinatörü Claudio Dario, iki yıllık piyasa deneme sürecinin ardından teletıbbın “sadece ekonomik http://www.ehealthnews.eu/content/ view/1595/27/ 7 Mayıs 2009 EPİLEPSİ İLAÇLARI İÇİN İNTİHAR UYARISI açıdan avantajlı olmakla kalmayıp, aynı zamanda hastanın ihtiyaçlarını karşılamak açısından da çok ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) anti-epileptik ve anti- faydalı olduğunu” tespit ettiklerini söyledi. Dario ve konvülsan ilaç üreticilerine ilaçların üzerinde intihar meslektaşları, yapısal sorunların yapısal çözümler düşüncesi ve ona yönelik davranışlara ilişkin uyarı gerektirdiğini ve teletıbbın da bu çözümlerden biri bulundurmaları talimatını verdi. Değişiklik kısasüreli olabileceğini belirttiler. kullanılması gerekenler dışındaki tüm anti-epileptik ilaçları etkiliyor. FDA bu ilaçlarla ilgili ilk güvenlik Dario, teletıp uygulamasının yarattığı farkı açıkla- uyarılarını geçen yıl 31 Ocak ve 16 Kasım’da yap- mak için kendi bölgesi, Venedik’i içine alan ve 4.6 mıştı. 54 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER milyon insanın yaşadığı Veneto’daki kafa travması örneğini gösterdi. Dario, proje başlamadan önce FDA’nın epilepsi ve psikiyatrik hastalıkların ve diğer kafa travması olan bir çok hastanın ambulans ya koşulların tedavisinde kullanılan ilaçların yer aldığı da helikopterle bölgedeki altı nöroşirurji merkezin- plasebo kontrollü klinik çalışmaların orijinal toplu den birine taşındığını vurgulayarak bu merkezlerin analizlerine on bir anti-epileptik ilaç dahil edildi. iş yükünün aşırı fazla olduğunu; tedavinin çoğu Artan intihar düşüncesi veya davranışı riski, farklıla- zaman geciktiğini; gereksiz masrafların ortaya şan davranış mekanizmaları ve göstergelerle birlik- çıktığını ve bir kez teşhis konduktan sonra birçok te genel anlamda bu 11 ilaç için geçerliydi. DÜNYADA NE VAR NE YOK FDA bu gözlemin sonucunun; söz konusu riskin ve bunun kendi ülkesindekiyle aynı ölçüde karşı- hangi endikasyonda kullanıldığına bakılmaksızın lanabileceği anlamına gelen yeni yasa tasarısıyla, bütün anti-epileptik ilaçlar için geçerli olduğunu hastalar ayrıca diğer bir üye ülkede hastane bakı- gösterdiğini söyledi. mından da yararlanabilecek ve masrafları ülkesine FDA, “tedavisi için anti-epileptik ilaç yazılan epi- iade edebilecek. Ancak bunu yapmak için yerel lepsi ve diğer hastalıkların artan intihar düşüncesi yetkililerin iznini almak zorunda olacak. Hastaların ve intihara yönelik davranışlarla ilişkilendirildiği”ni yasadan kaynaklı şikayetleriyle ilgilenmesi için bir belirtti. Avrupa Sağlık Ombudsman’ı tayin edilecek. FDA ayrıca, “son dönemde herhangi bir belirti için Tasarı merkez-sağ ve liberal parlamenterlerce des- herhangi bir anti-epileptik ilaç alan ya da almaya teklense de sol parlamenterler taslağa ilişkin sa- başlamış olan bütün hastalarda, intihar düşüncesi- dece durumu iyi olan hastaların işine yarayacağı nin ya da intihara yönelik davranışın veya depresyo- endişesini taşıyor. Aşırı sol ve Yeşiller taslağa karşı nun derinleştiğinin işareti olabilecek, önemli davra- oy kullanırken sosyalist parlamenterler oylamaya nış değişiklikleri izlenmelidir” dedi. katılmadı. Yasaya yönelik eleştirilerde üye ülkelerin http://www.pharmacynews.com.au/ DirPlus/Images/pharmacynews/newsletter/11_05_2009.pdf DOMUZ GRİBİ AŞISI İÇİN FİRMALARA ÇAĞRIDA BULUNULDU dışarıda hastane bakımı için hangi durumlarda önceden izin alınmış olunmasını isteyebileceğinin açık olmadığı ve nadir görülen hastalıklara ilişkin ayrı bir yasa olması gerektiği dile getirildi. En temel eleştiri ise yasanın yasal dayanağına ilişkindi. Oylamada taslağın yasalaştırılması yönünde yeterli Dünya Sağlık Örgütü ilaç firmalarına ürettikleri destek sağlanamadığı için yasa taslağı yeniden de- domuz gribi aşılarının bir kısmını yoksul ülkelere ğerlendirilmek üzere üye ülkelere geri gönderildi ve ayırmaları çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler, ancak Parlamento’nun Eylül’de başlayan yeni yasa- ilaç firmalarından ya üretimlerinin %10’unu, talep ma yılında ele alınacak. artarsa fiyat da artacağından aşıya erişme olanağını tamamen kaybedecek yoksul ülkelere bağışlama- PGEU Nisan Aylık Faaliyet Raporu larını ya da bu ülkeler için düşük fiyatlar önermelerini istedi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un “Dünyada Ne Var Ne Yok” sayfamızda yer http://news.bbc.co.uk/2/hi/euro- alan haberlerin ayrıntılarına ve aylık bültenlere pe/8058686.stm 20 Mayıs 2009 www.teb.org.tr ana sayfamızdan ulaşabilirsiniz. SINIR ÖTESİ SAĞLIK YASASI TASLAĞI AVRUPA PARLAMENTOSU’NU BÖLDÜ Sınır ötesi sağlık bakımını kolaylaştıracak yasa tasarısı sağ ve sol görüşlü parlamenterleri böldü. Hastaların yerli yetkililere bildirmeksizin diğer bir AB üyesi ülkede tıbbi tedavinden yararlanabileceği TEB HABERLER den altısı, üretimin %10’u bağışlamayı kabul etti. Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 Cenova’da görüştüğü 30 önde gelen aşı üreticisin- 55 GÜNCEL Berivan VARGÜN TÖRE CİNAYETİNE İNDİRGENMEYE ÇALIŞILAN MARDİN KATLİAMI Ölen Kim, Öldüren Kim? kalmış çocuklar varken… Hangi tartışma o yü- Nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış, asır- larca farklı etnik kökenlere, dillere, dinlere ve inanışlara hoş görüyle bakıp selam durmuş topraklar, bugün 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir katliamın kanlarını üzerinde taşıyor… 6’sı çocuk, 16’sı kadın 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliam için herkes bir şeyler söylüyor… Bu katliamı töre cinayeti gibi göstermeye çalışmak mı, yoksa o yörede yaşayan insanları ilkel olarak niteleyip, eğitimsizlikten bunu yaptılar diye olayı kapatmak mı ya da başka başka rek yangınlarını dindirebilir ki? Bölgedeki eğitim seviyesinin düşüklüğü herkes tarafından bilinirken ve bu durum rahatsızlık duyulmadan ifade edilirken, eğitim seviyesi düşük insanların eline uzun namlulu silahların verilmiş olması, güvenlik önlemlerinin bir parçası olarak niteleniyor ve ne acıdır ki halkın güvenliğinden sorumlu oldukları için ellerine silahlar verilmiş olan bu kişiler, bir gün o silahları kendi çıkarlarını korumak için yakınları bile olsalar kendi gibi olmayanlara doğrultmaktan çekinmiyorlar. Tarih göstermiştir ki teknoloji akılcı kullanıldığında insanlık için yararlıdır. sebepler yaratmak mı? Hangisi mantık çerçevesinde anlaşılır geliyor, hangi mantık bu katliamı bir düzleme oturtabiliyor? Bilge Köyü katliamı, köyün korucu köyü olması nedeniyle ilk başta PKK saldırısı olarak dile getirildi ancak saldırıdan sağ kurtulan kişilerin ifadeleriyle bu ihtimal geçersiz kılındı, Daha sonraki açıklamalarda katliamın töre cinayeti olduğu, nişan töreni yapılan 56 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER kızın aslında başkasıyla evlendirileceği ve saldırıyı karşı tarafın yaptığı açıklandı. Bu açıklamalar yapı- Sadece töreyle, eğitim eksikliği ile açıklanmaya lırken ifadelerde “cahillik, ilkellik, hakim kültür” te- çalışılan katliam, öğrenilmiş şiddetin birebir yansı- rimleri sıkça kullanıldı. ması olarak karşımızda durmaktayken, şiddet bu kadar içselleştirilmişken, başka başka yerlerde se- Günlerce konuşuldu bu katliam, tartışıldı, her- bep aramak neye yarar. Bölgedeki feodal yapılan- kes kendine göre bir yorum yaptı ama bu neye ma, her eril düzende olduğu gibi kendi oluşturduğu yarayacak, nasıl bir çözüm üretilebilecek, orta- şiddeti kendisi beslemeye devam ediyor. Köyden da o kadar çok mağdur varken, annesiz-babasız kente göç ve kentten köye geri dönüş sürecinde; GÜNCEL gidenlerin topraklarının, kalanlar arasında paylaşı- beraberinde getirir. Özellikle kadın denetimi odaklı mı sonucunda yaşanan mülkiyet kavgası, şiddetin namus anlayışında töreye aykırı sergilenen her dav- hangi boyutlarda yaşanabileceğini gözler önüne ranış cezalandırılır. seriyor. Katliamın yaşandığı köyün korucu köyü olması, şimdiye kadar açıkça söylenemeyen, koru- Namus değerinin bir denetim aracı olarak görüldü- cular için ortaya atılan iddialar, bölgede korucular ğü, aşiret yapılanmasının ve feodal düzenin hakim tarafından gerçekleştirildiği bildirilen; silahlı saldırı, olduğu, siyasi gücün ve üretimin demografik yapıya köy yakma, köy boşaltma, faili meçhul cinayetler, göre belirlendiği toplumlarda evlilik, toprak mülki- tecavüz, taciz, adam kaçırma, yaralama gibi iddialar yeti ve aileler arası ilişkilerin düzenlenmesinde çok koruculuk sisteminin de tekrar gözden geçirilmesini büyük öneme sahiptir. Sosyal düzenleme aracı ola- gündeme getirmiş bulunmakta. rak kullanılır, çevresinde bir çok yaptırım geliştirilmiştir, kimin kiminle evleneceğine bile çoğu zaman Bilge Köyü katliamını töreye indirgemek gerçekten ailenin, aşiretin ileri gelenleri, büyükleri karar verir. yanılgıdır. Töre cinayetleri; şiddetin, özellikle aile içi şiddetin en katı ifadesi olarak karşımızda durmakta- Sosyal düzeni bozduğuna ya da bozacağına inanılan dır ama gerekçeleri açısından bu olayı töre cinayeti davranışları sergileyen kişiler cezalandırılır ancak olarak var saymak, bu katliama neden olan diğer et- işlenen töre cinayeti vakalarında hiçbir zaman ak- kenleri yok saymak demektir. Töre cinayetlerinin iş- rabalık zincirinin yok edilmeye çalışıldığı görülme- lendiği doğrudur ama her olayı töre cinayetine indir- miştir. Töre cinayeti vakalarını namus cinayeti ve geyerek açıklamaya çalışmak, yaşamını o topraklar kan davası vakaları olarak ayrıştırdığımızda da Bilge üzerinde sürdüren insanları yabancılaştırmaktan, Köyü katliamındaki gibi bir görüntüyle karşılaşma- ötekileştirmekten de öteye geçmez. maktayız. Namus cinayetlerinde suçlu olduğu dü- şünülen ya da haklarında suçlu olduğu kararı çıkan kişiler öldürülmekte ya da törenin başka ifadeleri olarak dışlama, sürgün etme, yok sayma gibi uygulamalarla karşılaşılmaktadır ancak ceza bu suçu işlediğine inanılan kişilere verilmektedir, yaptırım ailenin tüm üyelerini öldürmek şeklinde karşımıza çıkmamaktadır. Altında yatan sebepler ne olursa olsun Bilge Köyü’nde bir vahşet yaşanmıştır ve şiddetin bu insanların canına kıyılması endişe vericidir. Hiç- lamasıyla ortaya çıkan ötekileştirme, yadsıma ve bir gerekçe insan yaşamından daha değerli de- “töre cinayetleri sadece oralarda, o insanlar tara- ğildir ve hiçbir gerekçe 44 kişinin katledilmesini fından işleniyor” sınırlarına indirgenerek dillenen açıklayamaz. Yaşamın her alanında farklı şiddet yaklaşım, başka yerlerde işlenen adı konmamış ci- türleriyle karşı karşıya kaldığımız bir gerçektir nayetlerin üstünü örtmektir ki ayrıca töre cinayeti ve bu gerçek şiddeti içselleştirmemizi, yadsı- vakaları bir çok toplumda da görülmektedir. Töre, mamamızı, onu kendi içimizde beslediğimizi geçmişten günümüze kadar süregelen, uyulması göstermektedir. Bu katliam fiziki ve psikolojik gereken yazısız kurallar topluluğudur. Töreye uy- şiddetin varabileceği en uç nokta olarak karşı- gun davranış sergilememek çeşitli yaptırımları da mızda durmaktadır. TEB HABERLER ‘Ötekine karşı ben’ ya da ‘ötekilere karşı biz’ algı- Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 şekilde içselleştirilmesi, çoluk çocuk demeden 57 GÜNCE Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU 02 Mart 2009-Pazartesi 19 Mart 2009-Perşembe TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencilerine Türk Eczacıları Birliği’ni tanıtan bir sunum gerçekleştirdi. Son dönemlerde ilaçların ticari iskontolarında ve vadelerinde yaşanan sorunların çözümü için TEB bünyesinde kurulan İlaçta Durum Komisyonunun gerçekleştirdiği ilk toplantıya, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, TEB 2.Başkanı Ecz.Şevket KAYA, TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, TEB Saymanı Ecz.Ali ASLAN, TEB Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.İsmail BAŞDİL, Ecz.Mustafa SAK, Ankara, Adana, Konya, Denizli, Kütahya Eczacı Odası Başkanları ile Samsun Eczacı Odası Saymanı ve Güney Ecza Koop. II. Başkanı katıldı. 03 Mart 2009-Salı TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, SGK İlaç ve Tıbbi Malzeme Mevzuatı Daire Başkanı Dr.Hanefi GÖK ile görüşerek, tansiyon hastalığında kullanılan ilaçların diüretik içeren ve diüretik içermeyen formlarının eşdeğer kabul edilmesi uygulamasının yanlışlığını dile getirdi. 24 Mart 2009-Salı 04 Mart 2009-Çarşamba > TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, YÖK Başkanı Prof. Dr.Yusuf Ziya ÖZCAN’ı makamında ziyaret ederek, yurt dışından alınan eczacılık diplomalarına YÖK tarafından sınavsız denklik verilmesi konusunda Birliğimizin hassasiyetlerini belirtti. > 05 Mart 2009-Perşembe TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz. Hilmi ŞENER, SGK GSS Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU’nu ziyaret ederek, hipertansiyon ilaçlarının diüretik içeren ve diüretik içermeyen formlarının eşdeğer kabul edilmesi uygulamasının bir an evvel kaldırılmasını istediler. > 11 Mart 2009-Çarşamba > > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz. Hilmi ŞENER, yeni göreve gelen Sağlık Bakanlığı Müsteşar Vekili Prof.Dr.Nihat TOSUN’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundular. TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER ve Sayman Ecz. Ali ASLAN, SGK Strateji Geliştirme Başkanı Hüseyin OYMAK’ı ziyaret ederek, örnekleme yönteminin yüksek hata oranı ile uygulandığı illerde yaşanan problemlerin çözümlenmesini talep ettiler. 25 Mart 2009-Çarşamba TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz. Hilmi ŞENER, SGK GSS Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirerek, 2009 Yılı Protokolünün 3.7 maddesinde zaman kaybetmeksizin gerekli düzenlemelerin yapılması ve kamu yararına sıralı dağıtım uygulamasına eskiden olduğu gibi devam edilmesinin gerekliliğini vurguladılar. 26 Mart 2009-Perşembe TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Bilim İlaç Genel Müd. Erhan BAŞ ve Abdi İbrahim İlaç Genel Müdürü Nezih BARUT ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirerek, eczacılar için büyük önem taşıyan ticari iskontoların eskiden olduğu gibi eczacılara verilmesi ve ilaç vadelerinin de 60 günün üzerinde olmasının gerekliliği konusunu bir kez daha hatırlattı. > Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, TBMM Genel Sekreteri Ali Osman KOCA’yı ziyaret ederek, 2009 yılında İstanbul’da düzenlenecek olan FIP organizasyonu açılış resepsiyonunun Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirilmesini talep etti. İlaç Takip Sistemi hakkında İlaç Sanayinin temsilcileri ile TEB binasında yapılan toplantıya TEB 2. Başkanı Ecz.Şevket KAYA, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.Mukaddes HARMANCI, Ecz.İsmail BAŞDİL ve Ecz.Mustafa SAK ile Denizli Eczacı Odası Başkanı Ecz.Özen EKİZ katıldılar. > TEB HABERLER Bolu İlinde pilot olarak uygulanmaya başlanacak olan akıllı kart uygulaması hakkında SGK binasında yapılan ve SGK, Sağlık Bakanlığı ve Tübitak’ın da içinde bulunduğu tarafların katılım gösterdikleri toplantıda, TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Arzu BEYKOZ ve Bolu’da faaliyet gösteren eczacılar da yer aldılar. 12 Mart 2009-Perşembe 13 Mart 2009-Cuma 58 TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, “Evsel İlaç Atıkları Projesi” hakkında Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ ile bir görüşme gerçekleştirdi. TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, SGK GSS Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU ve ardından SGK Başkanı Fatih ACAR ile bir görüşme gerçekleştirdi. İlaç Takip Sistemi hakkında İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nde yapılan toplantıya, Genel Müdür Dr.Mahmut TOKAÇ, Genel Müdür Yard.Saim KERMAN ve Danışman İbrahim NAYIR ile Birliğimizi temsilen TEB 2.Başkanı Ecz.Şevket KAYA, Merkez Heyeti Üyesi Ecz. İsmail BAŞDİL, Denetleme Kurulu Üyeleri Ecz.A.Cemal TOPLU ve Ecz.Hüseyin OLAN ile Denizli Eczacı Odası Başkanı Ecz.Özen EKİZ katıldılar. Toplantıda, Sağlık Bakanlığı’nın 01.06.2009 tarihinde yürürlüğe girmesini istediği bu sistemin, Birliğimiz tarafından eczacı lehine olmazsa olmazların uygulanmaması durumunda bu haliyle yürürlüğe giremeyeceği dile getirildi. 14 Mart 2009-Cumartesi TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Adana Eczacı Odası tarafından düzenlenen İlaç Takip Sistemi konulu panelde bir sunum gerçekleştirdi. 18 Mart 2009-Çarşamba TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, SGK GSS Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirdi. 27 Mart 2009-Cuma TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, eczacının ticari iskontolar ve ilaç vadeleri konusundaki hassasiyetini, aynı gün içerisinde Pfizer Genel Müd.Melih MEMECAN, Aventis Genel Müd. Olive GILEN ve Roche Genel Müd.George HADJIEV ile ayrı ayrı görüşerek dile getirdi. 31 Mart 2009-Salı > > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Birliğimizin de üyesi olduğu SGK Yüksek Danışma Kurulunun 2. toplantısına katılarak, görüş ve önerilerini iletti. TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER ve Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.A.Cemal TOPLU, S.B İEGM Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ’ı makamında ziyaret ederek, majistral tarifenin yenilenmesinin gerekliliği konusunu görüştüler. 3-5 Nisan 2009-Cumartesi-Pazar 36 ıncı Dönem Merkez Heyeti’nin göreve gelmesinden sonra hazırlanan Çalışma Programını tekrar gözden geçirmek ve yeni üyelerin görev paylaşımını yapmak amacıyla Kızılcahamam Patalya Otel’de Merkez Heyeti çalıştayı düzenlendi. GÜNCE 7 Nisan 2009-Salı 22 Nisan 2009-Çarşamba TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, yurt dışından alınan eczacılık diplomalarına YÖK tarafından sınavsız denklik verilmesi konusunda Birliğimizin hassasiyetlerini belirtmek üzere, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof.Dr.Yekta SARAÇ ve Denklik Birimi Sorumlusu Hülya PİŞİRİCİ’yi ziyaret ettiler. TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, majistral tarifenin yenilenmesi konusunu görüşmek üzere S.B İlaç ve Eczacılık Genel Müd.Yard. Saim KERMAN’ı ziyaret etti. > 10-12 Nisan 2009-Cumartesi-Pazar İlaç ve eczacılık alanında; yeni ürün, proje ve etkinlikleri sektörün tüm bileşenleri ile buluşturmak, eczacıların mesleki gelişimine katkıda bulunmak amacı ile düzenlenen Farmavizyon Eczacılık Fuarı, TEB-TEKB işbirliği ile 10-12 Nisan tarihleri arasında CNR Ekspo Center’da gerçekleştirildi. Fuar bilimsel programı kapsamında düzenlenen ve moderatörlüğünü TEKB Başkanı Ecz.Abdullah ÖZYİĞİT’in üstlendiği ‘İlaçEczacılık Politikaları ve Kamu Kurumlarının Yaklaşımı’ konulu panele, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, S.B İEGM Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ, SGK GSS Genel Müdürü Op.Dr. Sami TÜRKOĞLU ve Nobel İlaç Genel Müdürü Ecz.Ahmet ÜNLÜ panelist olarak katıldılar. 12 Nisan 2009-Pazar 9. Başkanlar Danışma Kurulu toplantısı, ilaç firmaları tarafından ticari iskontoları %7’nin altına düşürülen ve vade süreleri de 90 günün altında kalan ilaçlarla ilgili olarak alınması gereken önlemleri değerlendirmek üzere İstanbul Polat Renaissance Otel’de yapıldı. 13-17 Nisan 2009 TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Özgür ÖZEL, SGK GSS İlaç ve Tıbbi Malzeme Sözleşme ve Ödemeleri Daire Başkanı Dr.Ali MUMCU, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdür Yard. Dr.Saim KERMAN ve Birliğimiz Eczacılık Bilişim Enstitüsü Başkanı Doç.Dr.Turhan MENTEŞ, Avrupa Birliği hibe programı kapsamında Birliğimiz tarafından yürütülen “Herkes İçin E-Sağlık” Projesi’nin faaliyetleri içinde yer alan Danimarka ve İspanya örneklerinin incelenmesi için bu ülkelere ziyaret gerçekleştirdiler. 15 Nisan 2009-Çarşamba İlaç Takip Sistemi hakkında İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nde yapılan toplantıya, Genel Müdür Dr.Mahmut TOKAÇ, Danışman İbrahim NAYIR ile Birliğimizi temsilen TEB Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI ve Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.A.Cemal TOPLU katıldılar. 17 Nisan 2009-Cuma TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER ve Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.A.Cemal TOPLU, Özel Sağlık Kuruluşlarının Karşılaştığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri Konferansına katılım gerçekleştirdiler. 21 Nisan 2009-Salı TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Sayman Ecz.Ali ASLAN ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Özgür ÖZEL, SGK GSS İlaç ve Tıbbi Malzeme Sözleşme ve Ödemeleri Daire Başkanı Dr.Ali MUMCU ve Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdür Yard. Dr.Saim KERMAN ile bir toplantı gerçekleştirdiler. Toplantıda, “Herkes İçin E-Sağlık” Projesi’nin faaliyetleri içinde Danimarka ve İspanya’ya yapılan inceleme gezisi değerlendirildi. TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen, 12. Dünya Halk Sağlığı Kongresine katıldı. TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, TBMM Genel Sekreteri Ali Osman KOCA’yı, 2009 yılında İstanbul’da düzenlenecek olan FIP organizasyonu konusunda görüşmek üzere ziyaret eti. 30 Nisan 2009-Perşembe > > TEB Merkez Heyeti Başkanlık Divanı, SGK GSS Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirerek, 2009 Yılı Protokolünün 3.7 maddesinde yer alan sıralı dağıtım uygulamasına, kamu yararı adına, eskiden olduğu gibi devam edilmesinin gerektiğini belirttiler. Aynı gün TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER ve Sayman Ecz.Ali ASLAN, Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep AKDAĞ’ı makamında ziyaret ettiler. 2-7 Mayıs 2009 Birliğimiz tarafından, Macaristan, Avusturya ve Çek cumhuriyetindeki eczacılık uygulamalarının yerinde incelenmesi amacıyla düzenlenen “Avrupa’da Eczacılık Uygulamaları İnceleme ve Araştırma Programı”na TEB Merkez Heyeti, Denetleme Kurulu, Yüksek Haysiyet Divanı ve 39 Eczacı Odası Başkanı katıldı. 7 Mayıs 2009-Perşembe Hedef Ecza Deposu tarafından düzenlenen ‘Türkiye İlaç Sektörünün Sağlıklı Geleceği için Kısa Vadede Yapılması Gerekenler’ konulu Tedarikçiler Toplantısı’na TEB Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK katıldı. 8 Mayıs 2009-Cuma Sağlık Bakanlığı Hekim Evi’nde Sağlık Bakanlığı Başkanlığı’nda düzenlenen 6197 konulu toplantıya, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Genel Sekreter Ecz.Özgür ÖZEL ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz. Şerif BOYACI katıldılar. 9 Mayıs 2009-Cumartesi > > İstanbul Ecza Koop.un yeni genel merkezinin açılışına TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK katıldı. TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, Adana Eczacı Odası Genel Sekreteri Ecz.Ali Yücel SEÇKİ’nin moderatörlük yaptığı ‘Küresel Aktörler Baskısında İlaç Ekonomisi’ konulu panele, İEİS Genel Sekreteri Turgut TOKGÖZ ve Çukurova Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat Bölümü Başkanı Prof.Dr. Mahir FİSUNOĞLU ile birlikte konuşmacı olarak katıldılar. 11 Mayıs 2009-Pazartesi TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av.Özdemir ÖZOK’u ziyaret ettiler. TEB HABERLER Son dönemlerde ilaçların ticari iskontolarında ve vadelerinde yaşanan sorunların çözümü için TEB bünyesinde kurulan İlaçta Durum Komisyonunun 2. toplantısı İstanbul’da gerçekleştirildi. > Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 10 Nisan 2009-Cuma 28-29 Nisan 2009-Salı-Çarşamba 59 GÜNCE Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU 12 Mayıs 2009-Salı 16 Mayıs 2009-Cumartesi > > > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Bilimsel Eczacılığın 170. Yılı Kutlamaları kapsamında Antalya Eczacı Odası’nın düzenlemiş olduğu, ‘Geleceğimiz ve Geleceğiniz’ konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Panele ayrıca S.B İEGM Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ, SGK Başkanı Fatih ACAR, SGK GSS Genel Müdürü Op.Dr. Sami TÜRKOĞLU, YİSD Başkanı Ecz.Cengiz CELAYİR, AİFD Başkanı Muhittin BİLGÜTAY, Depocular Derneği Başkanı Ethem SANCAK ve TEKB Başkanı Ecz.Abdullah ÖZYİĞİT katıldılar. TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı toplantısına katılarak, Birliğimizin bu konu hakkındaki görüşünü dile getirdi. > > Hatay Eczacı Odası tarafından düzenlenen ‘Ekonomik Krizin Sağlık Politikalarına, Kamu Maliyetine, Eczanelere Etkisi ve Çözüm Önerileri’ konulu panele konuşmacı olarak TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK’ın yanı sıra TİSD Genel Başkanı Ecz.Ceniz CELAYİR, SGK İlaç ve Tıbbi Malzeme Sözleşme ve Ödemeleri Daire Başkanı Dr.Ali MUMCU ve S.B İEGM Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ katıldı. TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Kahramanmaraş Eczacı Odası tarafından düzenlenen 14 Mayıs Eczacılık Balosuna katıldı. TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, Ankara Eczacı Odası tarafından düzenlenen 14 Mayıs Eczacılık Balosuna katıldı. 13 Mayıs 2009-Salı > > > > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Bilimsel Eczacılığın 170. yılı kutlamaları dolayısıyla, TEB Merkez Binasında bir basın toplantısı düzenleyerek, eczacıların mesleki sorunlarını birlikte gidermesi ve topluma daha iyi ilaç ve danışmanlık hizmeti verebilmesi için tüm toplum tarafından sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizdi ve Eşdeğer İlaç kullanımının toplum sağlığı açısından önemine değinerek, ilaç seçimi konusunda eczacıya güvenilmesi gerektiğini belirtti. Aynı gün ayrıca Sosyal Güvenlik Haftası kapsamında SGK Yönetim Kurulu üyeleri, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK’ı ziyaret ettiler. TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, Eskişehir Eczacı Odası’na bağlı faaliyet gösteren Bilecik bölgesindeki eczacılarla düzenlenen 14 Mayıs Eczacılık Günü kutlama programına konuşmacı olarak katıldı. Türk Eczacıları Birliği’nin ev sahipliği’nde Bilkent Otel’de 14 Mayıs Eczacılık Günü Resepsiyonu gerçekleştirildi. TEB Eczacılık Akademisi ödül töreninin de düzenlendiği resepsiyonda Bilim, Hizmet ve Teşvik ödülleri sahiplerini buldu. 14 Mayıs 2009-Çarşamba > > 60 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER > > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Samsun Eczacı Odası tarafından düzenlenen ‘Eşdeğer İlaç’ konulu panele konuşmacı olarak katıldı. TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, Manisa Eczacı Odası’nda düzenlenen panele katılarak, ‘Dünya’da Eşdeğer İlaç Uygulamaları ve Türkiye ile Kıyaslanması’ konusunda bir konuşma gerçekleştirdi. TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, Eczacılığın Akademik Kuruluşunun 170. yılı dolayısıyla Ankara Eczacı Odası ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinin ortaklaşa düzenlemiş olduğu ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde gerçekleştirilen törenlere katıldı. S.B İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 14 Mayıs Kutlama Yemeği’ne TEB 2. Başkanı Ecz. Hilmi ŞENER, Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI ve Üyesi Ecz.Hüseyin OLAN katıldılar. 15 Mayıs 2009-Perşembe Adana Eczacı Odası tarafından düzenlenen ve CHP Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun konuşmacı olarak katıldığı ‘Siyasette Etik’ konulu konferansın moderatörlüğünü TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK yaptı. 17 Mayıs 2009-Pazar TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Adıyaman Eczacı Odası tarafından Eczacılık Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen yemekli resepsiyona katıldı. 18 Mayıs 2009-Pzt. Diyarbakır Eczacı Odası tarafından 14 Mayıs Eczacılık Bayramı etkinlikleri kapsamında ‘Eşdeğer İlaç ve Güncel Eczacılık Sorunları’ konusunda düzenlenen toplantıya TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK katıldı. 21 Mayıs 2009-Perşembe TEB Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu Üyeleri, Birliğimizin bir kuruluşu olan Novagenix’i ziyaret ettiler. 23-24-25 Mayıs 2009-Cmt.-Pzt. TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI, Macaristan Eczacılar Birliği’nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla Budapeşte’de yapılan törenlere katıldılar. 26 Mayıs 2009-Salı > > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI, Birliğimizin Türkiye adına üye olduğu EuroPharm Forum’un Kopenhag’da düzenlenen toplantısı’na katıldılar. TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile yapılan eczane teknisyenliği eğitimi protokolü hakkındaki toplantıya katıldı. Ardından S.B İEGM Genel Müd. Yard. Saim KERMAN ile bir görüşme gerçekleştirdi. 27 Mayıs 2009-Çarşamba > > TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER ve Genel Sekreter Ecz. Özgür ÖZEL, SGK GSS Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirdiler. TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, Genel Sekreter Ecz. Özgür ÖZEL ve Birliğimiz Hukuk Danışmanı Av. Gökhan PEKCAN, S.B İEGM Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ’a bir ziyaret gerçekleştirerek, yayımlanan 2009/27 sayılı Genelge’nin Eczacı Odalarınca değerlendirilmesi sonucunda oluşturulan raporu sundular. GÜNCE > > İlaçta Durum Komisyonu’nun 3. toplantısı, ilaçların ticari iskontoları ve vade süreleri hakkında son durumun değerlendirilmesi amacıyla TEB Merkez Binası’nda gerçekleştirildi. Aynı gün yine TEB Merkez Binası’nda, TEB Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK, TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, komisyon Üyelerinden Konya Eczacı Odası Başkanı Ecz. Harun KIZILAY, Denizli Eczacı Odası Başkanı Ecz.Özen EKİZ, TEKB Başkanı Ecz.Abdullah ÖZYİĞİT, Güney Ecza Koop. II.Başkanı Ecz.Tarkan BİR, Edak Ecza Koop. Yönetim Kurulu Üyesi Ecz.Meltem KORTEL, Hedef Ecza Deposu Yönetim Kurulu Üyesi Nejat SANCAK, Selçuk Ecza Deposu Genel Müdürü Sonay GÜRGEN ve Nevzat Ecza Deposu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emin KARPUZCU’nun katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, meslektaşlarımızın ticari faaliyetlerinin devamı noktasında büyük bir engel oluşturan ilaç alım koşullarında yaşanan değişikliklerle ilgili Birliğimiz tarafından yapılan çalışmaların ardından gelinen son durum paylaşılarak, bundan sonraki süreçte, alınacak tedbirler değerlendirildi. TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Genel Sekreter Ecz.Özgür ÖZEL, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Şevket KAYA ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI, Sağlık Bakanı Prof.Dr. Recep AKDAĞ’ı makamında ziyaret ettiler. 29 Mayıs 2009-Cuma > > > TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL ve Konya Eczacı Odası Başkanı Ecz.Harun KIZILAY, İlaç Takip Sistemi hakkında Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı’nda yapılan toplantıya katıldılar. 10. Başkanlar Danışma Kurulu toplantısı, mevcut ilaç alım koşullarının ve bu konuda firmalar ile yapılan görüşmeler sonucunda varılan durumun değerlendirilmesi ve bundan sonra izlenecek olan yöntemin belirlenmesi amacıyla TEB Merkez Binası’nda yapıldı. Toplantıya 45 Eczacı Odasının Başkan ve Yöneticileri katıldı. TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Ecz.Mukaddes HARMANCI ve Ecz.Şevket KAYA Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer DİNÇER’i yeni görevi dolayısıyla makamında ziyaret etti. 30 Mayıs 2009-Cumartesi Güney Ecza Koop’un Olağan Mali Genel Kurul toplantısına TEB Saymanı Ecz.Ali ASLAN katıldı. 01 Haziran 2009-Pazartesi > > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat TOSUN’u makamında ziyaret etti. TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, majistral tarifenin yenilenmesi için S.B İEGM Genel Müdür Yard. Saim KERMAN ile bir görüşme gerçekleştirdi. Aynı gün Genel Müd. Yard. görevine yeni atanan Doç.Dr.Levent ALTUN’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. 02 Haziran 2009-Salı TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Mevzuatı dersine katılarak, Türk Eczacıları Birliği’nin işleyişi ve eczacılıkta güncel meseleler konusunda bilgi verdi. TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, TEKB tarafından düzenlenen 1. Eczacılık Kooperatifleri-İlaç Endüstrisi Bilgi Paylaşım Toplantısı’na katıldı. 04 Haziran 2009-Perşembe > > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER ve Denetleme Kurulu Üyesi A.Cemal TOPLU, Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri AKTAN’ı makamında ziyaret ederek, bir görüşme gerçekleştirdiler. TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, SGK GSS Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirdi. 05 Haziran 2009-Cuma Birliğimizin uzun süredir üzerinde çalıştığı ‘Atık Pil Projesi’nin protokolü, Çevre ve Orman Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel EROĞLU, TEB Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK ve Türkiye’de atık pil toplama konusunda yetkilendirilmiş tek kuruluş olan Taşınabilir Pil Üretici ve İthalatçıları Derneği yetkililerinin de katılımı ile imzalandı. 07 Haziran 2009-Pazar TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Nevin TAŞLIÇAY ve Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.A.Cemal TOPLU, Ankara Eczacı Odası Bahar Şenliği’ne katıldılar. 10 Haziran 2009-Çarşamba TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz. Özgür ÖZEL, SGK Başkanı Fatih ACAR’ı makamında ziyaret ettiler. 12 Haziran 2009-Cuma > > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat TOSUN ile bir görüşme gerçekleştirdi. 2009 yılında İstanbul’da düzenlenecek olan FIP Kongresi hakkında görüşme yapmak üzere, TEB Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.İsmail BAŞDİL ve Ecz.Arzu BEYKOZ, AİFD,TİSD ve İEİS yetkilileri ile bir araya geldiler. TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, CHP Bilim Platformu tarafından düzenlenen ve Türk Tabipleri Birliği tarafından sunumların gerçekleştirildiği ‘Sağlıkta Dönüşüm ve Tam Gün Çalışma’ konulu toplantıya katıldı. 12 Haziran 2009-Cuma TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ ile bir görüşme gerçekleştirdi. 13 Haziran 2009-Cumartesi TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Edirne Eczacı Odası’nın ev sahipliği’nde, Kırklareli ve Tekirdağ Eczacı Odaları’nın da katılımı ile gerçekleştirilen bölge toplantısına katıldılar. Toplantıda eczacılık gündemindeki son gelişmeler değerlendirildi. 14-17 Haziran 2009-Pazar-Çarşamba TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Şevket KAYA ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI, Birliğimizin gözlemci üyesi olduğu ve Stockholm’de yapılan PGEU Genel Kurul toplantısı’na katıldılar. TEB HABERLER > 03 Haziran 2009-Çarşamba Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 28 Mayıs 2009-Perşembe 61 BASINDA TEB Ayşen YALMAN HABERTÜRK “1 GÜN” 13.05.2009 KANAL 24 “MODERATÖR” 13.05.2009 TGRT HABER “ANA HABER” 13.05.2009 KANAL B “HABERCİNİN SAATİ” 15.05.2009 14 Mayıs Eczacılık Günü nedeniyle TEB Başkanı ÇOLAK bir basın açıklaması yaptı. CNN TÜRK “ANA HABER” 19.04.2009 ÜLKE TV “İŞ DÜNYASI” 19.04.2009 TEB tarafından düzenlenen Farmavizyon Eczacılık Fuarı İstanbul CNR EXPO CENTER’da gerçekleşti. HABERTÜRK “ANA HABER” 16.04.2009 KANAL 7 “YAŞAYAN EKONOMİ” 18.04.2009 Eczacılar İstanbul’da For You mağazalarını protesto ettiler. HALK TV “İKİ ELİN SESİ” 23.06.2009 62 Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3 TEB HABERLER TEB Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK, TEB’in faaliyetlerine ve projelerine ilişkin detaylı bilgi verdi. TEB HABERLER Mart - Haziran 2008 - Sayı: 2-3 BASINDA TEB 63