2009 Mart - türk eczacıları birliği

Transkript

2009 Mart - türk eczacıları birliği
HABERLER
ISSN 1301-5060
Türk Eczacıları Birliği'nin 2 Aylık Yayın Organı • Mart - Haziran 2009
Sayı
TEB
02
03
Eşdeğer İlaç
n
etki
om i k
•
on
•
n
l
e
i
•e
v
ü
g
k
14 Mayıs Etkinlikleri
3F Araştırma Merkezi
Domuz Gribi A/H1N1
FIP Kongresinde Geri Sayım
Yayın Türü: Süreli Yayın
İÇİNDEKİLER
SAHİBİ
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
Genel Başkan
BAKIŞ
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Ecz. Hilmi ŞENER
II. Başkan
MERKEZ HEYETİ
Ecz.Erdoğan ÇOLAK
Ecz.Hilmi ŞENER
Ecz.Özgür ÖZEL
Ecz.Ali ASLAN
Ecz.Mukaddes HARMANCI
Ecz.Şevket KAYA
Ecz.İsmail BAŞDİL
Ecz.Mustafa SAK
Ecz. Nevin TAŞLIÇAY
Ecz.Erdal İŞBAKAN
Ecz.Arzu BEYKOZ
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
DİYALOG
Ecz. Hilmi ŞENER
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU, Ayşen YALMAN
Dönsel COŞAR
REKLAM SORUMLUSU
Ayşen YALMAN
KAPAK VE SAYFA TASARIMI
Tekin TEKİNER
Ayşen YALMAN
Fersa Ofset Tesisleri
Ostim 36. Sokak No: 5/C-D
Yenimahalle - ANKARA
Tel: 0312 386 17 00 (pbx)
www.fersaofset.com
Baskı Tarihi: 29 Haziran 2009
YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA
Ecz. Neşe KILINÇ, Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
Ecz. Şerif BOYACI
27
EŞDEĞER İLAÇ
TEB AR-GE Birimi
28
EGAŞ
36
ATIK PİL PROJESİ
Ecz. Vildan ÖZCAN
38
İLAÇ TAKİP SİSTEMİ
40
3F ARAŞTIRMA MERKEZİ
Sahra DAŞDEMİR
44
AKADEMİ EĞİTİMLERİ
Serdar KILIÇ
46
DOMUZ GRİBİ
Prof.Dr. A. Dürdal US
YAYIN KOŞULLARI
DÜNYADA NE VAR NE YOK
Prof. Dr. Esin ŞENOL
TEB AR-GE Birimi
Türk Eczacıları Birliği
Willy Brandt Sokak No: 9 Çankaya / ANKARA adresine,
[email protected]
e-posta adresine yazabilir ya da
0312 409 81 09’a faks çekebilirsiniz.
26
FIP KONGRESİ’NDE GERİ SAYIM
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ
TEB Haberler Dergisi hakkındaki şikayetlerinizi,
memnuniyetinizi ve önerilerinizi iletebilmek için;
22
WEB SAYFAMIZDAKİ YENİLİKLER
Willy Brandt Sokak No: 9
Çankaya / ANKARA
Tel: 0.312 409 81 00
Dergideki yazılar dengi adı gösterilerek yayımlanabilir.
yazılardaki görüşlerden yazarın kendisi sorumludur. Dergi
üyelere ücretsiz gönderilir. Yayınlanması istenilen yazıların,
bilgisayarda Word programı ile yazılması ve yazıların orijinal
çıktısı ile birlikte disketinde gönderilmesi teknik açıdan kolaylık
sağlayacaktır.
17
KISA KISA
Uzm. Ecz. Esra S. YANTURALI
BASKI
5
FARMAVİZYON
Ayşen YALMAN
REDAKSİYON
4
14 MAYIS ETKİNLİKLERİ
Ayşen YALMAN
YAYIN SEKRETERİ
3
48
51
53
TÖRE CİNAYETİNE İNDİRGENMEYE ÇALIŞILAN MARDİN KATLİAMI
Berivan VARGÜN
56
GÜNCE
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
58
BASINDA TEB
Ayşen YALMAN
62
Bakış
Okuyarak, yazarak elbette ufkumuzu geliştiriyoruz,
ancak deneyimsel öğrenme ve yüz yüze iletişim kişiyi tahmin edilemeyen boyutlarda zenginleştiriyor. Bir
kere sanal ve dolaylı iletişimin tek boyutluluğundan
kurtulmak mümkün oluyor. Saatler boyu tartıştığımız
kimi olaylar, kimi olgular; karşılaştığımız bir örnek
ile bir anda kendi dünyamızda başka bir gerçekliğe
dönüşebiliyor. Bizler öncelikle üzerinde durduğumuz
zemini genişletmek, o zeminde var olan sorunları
çözmek istesek de, hiçbir zaman sırtımızı evrensel
gerçekliğe dönmedik. “Evrensel gerçeklik” terimini
bire bir, bir bölge ya da belli ülkeler ile ilişki kurarak,
ya da tamamen olumlayarak kullanmıyorum. Olumlu
ya da olumsuz her gerçek örnek bizleri ve ufkumuzu
zenginleştiriyor.
Bugüne kadar eczacılık mesleğinin geçirdiği dönüşümler ve bizzat eczacının toplumdaki rolünün dönüşümü konularında gerek örgüt içerisinde, gerek bir
arada bulunduğumuz meclislerde birçok farklı tartışma yapmış olsak da, yurt dışında yaptığımız bir eczane ziyaretinde karşılaştığımız manzara, edindiğimiz
bilgiler ve eczacının toplumsal algılanışı konusunda
bambaşka bir gerçekliğe denk düştü. Söz konusu
eczanede ilaçların tamamının oldukça iyi tasarlanmış bir mekanizma/robot ile doğrudan hastaya iletildiğine, bu anlamıyla da ilacın hastaya fiziki olarak
verilmesinde eczacının rolünün minimize edildiğine
şahit olduk. Eczacı, ilacı “gerçekten” hastaya veri-
Bilgi ancak paylaşıldığında bir anlam ifade ediyorsa
bizler hem eylemlerimizle hem de diğer araçlarımız
ile sizlerle edindiğimiz deneyimlerimizi paylaşmayı
sürdüreceğiz. Önümüzde hep birlikte paha biçilemez
deneyimler yaşayabileceğimiz bir organizasyon bulunuyor. Yüz yılı aşkın bir süredir milyonlarca meslektaşımızın ortak çatısı olagelmiş Dünya Eczacılık
Federasyonu Kongresi’nde ev sahibi olarak da üzerimizde birçok sorumluluk var; hem mesleğimiz hem
de ülkemiz için. Diğer yandan da en sağlıklı düzeyde zihnimizi dünyaya açmak, anlamak ve anlatmak
için çok önemli bir şans var elimizde. Bu şansı hep
birlikte en iyi biçimde değerlendireceğimizden ve bu
organizasyonu örnek bir başarı ile tamamlayacağımızdan hiçbir biçimde şüphe duymuyorum. Eczacılık
alanının her paydaşının da üzerine düşen sorumluluğa alacağına inanıyorum.
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
TEB Genel Başkanı
TEB HABERLER
B
ugüne kadar farklı platformlarda söz ettiğimiz
ancak tarihi yakınlaştıkça bizleri bir başka heyecanlandıran bir organizasyon var önümüzde. Hem tek tek her eczacı meslektaşımı zenginleştireceğini, hem de ülkemiz açısından ender rastlanan
bir kapı aralayacağını düşündüğüm bu organizasyon;
bu yıl 69’ncusu İstanbul’da gerçekleştirilecek olan
Dünya Eczacılık Federasyonu Kongresi.
yordu. İlaç-ilaç etkileşimleri, ilaç-besin etkileşimleri, yan ve advers etkiler… Bütün bunlardı eczacının
dikkatini odakladığı noktalar. Eczacı o ülkede sürekli
sözünü ettiğimiz farmasötik bakım ve sağlık, hastalık
danışmanlığı konusunda o kadar gelişmiş bir rol ile
tanımlanmış ki… Eczane hem mekan olarak, hem de
çalışma şekli olarak tamamen bu alana odaklanmış
durumda idi. Eczanede hasta görüşme odaları ve çalışma ofisleri mevcuttu. Diğer yandan bu ziyaretler
sırasında ülke eczacı birlikleri yetkilileri ile kurduğumuz iletişimin niteliği, kurulan işbirliğinin, mesleki
dayanışmanın ve paylaşımımızın düzeyini doğrudan
etkiliyor. Uluslararası diyalog ve işbirliği süreçleri
hem bizlerin kendi koşullarımızı daha iyi anlamamıza
olanak sağlıyor hem de bu tür kurumsal işbirlikleri ve
ortaklıklar konusunda bizleri cesaretlendiriyor.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Sevgili Meslektaşlarım,
3
Diyalog
Değerli Meslektaşlarım,
Türk Eczacıları Birliği olarak dünyadaki gelişmeleri, oluşumları ve
değişimleri takip edip, bu değişimleri mesleğimizle bütünleştirmek, bizim önemli faaliyetlerimiz arasında yer alır. Çünkü bizler
aynı zamanda, öncülük ettiğimiz meslektaşlarımıza, uluslar arası
platformdaki gelişmeleri aktarmakla da sorumluyuz. Bu sorumluluğun bilinciyle, gözlemci üyesi olduğumuz Avrupa Birliği Eczacılık Grubu’nun (PGEU) 15-16 Haziran günlerinde, Stockholm’da
yapılan Genel Kurulu’na katıldık. Dünyadaki meslektaşlarımızla
pek çok konuda fikir alış verişi ve güncel konulara ilişkin tartışmalar yaptık. Dünyadaki gen terapisine dönük çalışmaları,
polypill adı verilen çoklu tabletlerin ve hasta çiplerinin hazırlıklarından, eczane sahipliği, OTC, biyoteknolojik ürünler, ilaçların
geleceği ve nanoteknoloji gibi konularda yapılan sunumları izledik, notlar aldık. Ancak belki de mesleğimizi günden güne tehdit
eden konu olan, ilaç hizmetinin eczacı danışmanlığı olmadan
verilmesi hususu oradaki gündeme de oturdu.
Kanada’da gündemde olan, hastaya eczacısız ilaç hizmeti veren, ticari beklentilerin hakim olduğu kiosk makineleriyle ilgili
sunumları izledik. Bu son derece sakıncalı ve onaylamadığımız
bir konuydu. Çünkü her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, ilaç eczacı
danışmanlığında verilmesi gereken, çok hassas bir üründür. Bu
tarz ticari kaygılar içeren yaklaşımları, hiçbir zaman desteklemedik, bundan sonra da desteklememiz mümkün değildir. Avrupa
Adalet Divanı’nın geçtiğimiz haftalarda aldığı karar da, bu görüşümüzü destekler nitelikteydi. Avrupa Komisyonu “eczanelerin
yalnızca mesleki eğitim almış eczacılar tarafından açılabileceği"
hükmünün “sermayenin serbest dolaşımına yönelik mevzuatı"
ihlal ettiğini düşünerek başvuruda bulunmuştu. Divan ise, bu
başvuruyu reddederek “eczacılık mesleki uzmanlık alanıdır, ticari
serbestlik bakımından değerlendirilemez, serbest eczane açma/
işletme hakkının eczacılar ile sınırlandırılmasına yönelik ulusal
mevzuatlar AB müktesebatının sermayenin dolaşımı ilkesini ihlal
etmemektedir" diyerek düşüncelerimize tercüman olmuştur.
Bize güç veren, doğru bildiklerimiz ışığında yolumuza devam etmemiz gerektiğinin altını bir kez daha çizen, esasında tarihi bir
karardır.
4
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Sevgili meslektaşlarım, geçtiğimiz haftalarda Edirneli meslektaşlarımızla bir araya gelerek, hem sorunlarımızı konuştuk hem de
TEB’in faaliyetlerini ve projelerini anlattık. Çok sayıda eczacının
katıldığı toplantı son derece keyifli geçti. Bizleri çok güzel ağırlayan Edirne Eczacı Odası’ndaki ve bölgedeki meslektaşlarıma da
bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum.
Mesleğimiz için önemli olan bir diğer husus da, majistral tarifenin güncellenmiş olması. En son 30.12.2004 yılında yayımlanan
ve hala kullanılmakta olan 2005 yılı majistral tarife, benim de
çok uzun mesailer verdiğim çalışmalar sonucunda, 19.06.2009
tarihinde güncellendi. Yayımlanan tarifeye eklenen “Madde.14:
tarife ve eki cetvellerde yazılı bedeller her yıl başında Maliye Bakanlığınca yayımlanan yeniden değerleme oranları
eklenerek yeniden yayımlanır” hükmü ile yeniden değerleme
konusunda yaşanan sıkıntı aşılmış ve majistral tarifenin her yıl
güncellenmesi teminat altına alınmıştır.
Öte yandan, sizlerle paylaşmak istediğim bir nokta daha var. Hepinizin de bildiği üzere, ülkemizde ruhsatlı olmayan veya ruhsatlı
olduğu halde çeşitli nedenlerle ithalatı yapılamayan ilaçların, yurt
dışından temin edilerek, iyi dağıtım kurallarına uygun olarak hastaya teslim edilmesi görevi, Birliğimize verilmişti. Bu dönemde,
yeni tedarikçi ve imalatçı firmaların ilavesi ile hem bir grup ilacın
fiyatlarının düşüşü sağlanmış, hem de sözleşmeler ile yeni kazanımlar edinilmiştir. Bununla birlikte fiyat artışı olan ilaçların SGK
tarafından onayının yapılmaması sonucu bir grup hastanın reçetelerinin karşılanamayışı, hastalar açısından mağduriyet yarattı.
Konu hakkında yaşanan sıkıntılar, sık aralıklarla SGK ve Sağlık
Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirildi. Bildirimlerimiz olumlu sonuç verdi. Denetleme Kurulu Üyesi
Ecz. A. Cemal Toplu ve birimdeki çalışanlarımızla birlikte, bizzat benim de katıldığım görüşmeler ve çalışmalar neticesinde,
hastaların ilaca ulaşma konusundaki sorunlar da büyük oranda
aşıldı. Örneğin, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan iade edilen reçete sayısı ise yok denecek kadar düşük sayılara çekildi. 15 Mart
2008 tarihinde ödenmeyen iade reçetelerin tutarı 1.729.101,00
Euro iken, 15 Haziran 2009 tarihi itibariyle bu rakam 143,798,02
Euro’ya geriledi. 1 Kasım 2008’den bu tarihe kadar da, kargo
teslimlerine bağlı bir olumsuzluk yaşanmadı. Kargo firması ile çalışmalarımızın online olması yönündeki alt yapı çalışmalarımız ise
devam etmektedir. Yoğun çalışma ile teknik alt yapısı da geliştirilmiş İthal İlaç Birimi’mizin kurumsal bir yapıya kavuşturulması,
üst düzeyde ekonomik sonuçlarını da kısa zamanda gösterdi.
Değerli meslektaşlarım,
PGEU toplantısı sırasında edindiğim en önemli izlenim mesleğimizle ilgili sorunlarımızın sadece bize ait olmayışı idi. Küreselleşmenin sardığı tüm dünyada, yaşadıklarımızın aynılığı, belki
de ortak geleceğimiz için ortak hareket etmenin zorunluluğunu
da gündeme getirdi. Yaşadığımız dönüşümden en az hasarla
çıkmanın yolunun, bilginin paylaşılması, aktarılması ve kullanılması olduğu bir kez daha anlaşılmış oldu. Çünkü bilim daima
bize doğruyu verir. Tüm bunlara hizmet edeceğini düşündüğüm,
hepimize ışık olacak bir organizasyonun heyecanını yaşıyoruz.
Mevzuatlar, sözleşmeler, görüşmeler derken, neredeyse evimizin yolunu unuttuğumuz bu günlerde, yaşadığımız bu tatlı telaşın
adı: Uluslar arası Eczacılık Federasyonu’nun (FIP) 69 uncu toplantısı. Dünyanın her yerinden meslektaşlarımızla tanışacağımız
toplantının, Birliğimizin ev sahipliğinde Eylül ayında Türkiye’de
yapılacak olmasının haklı gururunu yaşıyoruz. Sorumluluğunun
farkında olan meslektaşlarımın da geniş katılımı sayesinde, bizlere yakışır bir organizasyon olacağından şüphem yok. Hepimize
umut dolu, sevgi dolu, güç dolu günler diliyorum.
Hoşça kalın…
Ecz. Hilmi ŞENER
II. Başkan
TEB Haberler Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
14 MAYIS
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
Ayşen YALMAN
14 MAYIS
ECZACILIK GÜNÜ KUTLAMALARI
illerde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Bu yıl, Türk
Eczacıları Birliği ve bölge eczacı odaları, 11-17
Mayıs haftasını, eşdeğer ilaç konusuna ayırdı.
14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü’nü de içine alan Eczacılık günü haftasında, 13 Mayıs
2009’da Birliğimiz tarafından basın toplantısı
düzenlendi. Toplantıda akılcı ilaç kullanımının
önemine vurgu yapılarak, eşdeğer ilaç kampanyası ve eczacının bu konuda güvenilir bir
sağlık danışmanı olduğu konusunda kamuoyuna bilgi verildi.
Tüm odalarımızla birlikte ortak bir
tema üzerine kurulan etkinlikler çerçevesinde, eşdeğer ilaç kampanyasının farklı ayakları ile planlanmaya
başlanmasının ardından; öncelikle
hazırlanan kampanyanın doğru bir
teorik zemine oturtulması amacıyla, eşdeğer ilacın ne olduğu, farklı
ülke örnekleri ile eşdeğer ilaç politikalarının nasıl uygulandığı, Türkiye
mevzuatında durumun ne olduğu ve
eşdeğer ilacın desteklenmesi için ne
tür önlemlerin alınması gerektiği konularını içeren detaylı bir rapor TEB
Ar-Ge Birimi tarafından hazırlandı.
TEB HABERLER
Bilimsel eczacılığın kuruluşunun 170. yılı, tüm
Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak yaptığı açıklamada özetle; “Biz
Türkiye’de yaşayan ve çalışan eczacılar, toplum sağlığının iyileşmesi, mesleki olarak kendimizi geliştirmek, mesleki sorunlarımızı birlikte
gidermek ve topluma daha iyi bir ilaç ve danışmanlık hizmeti verebilmek için çaba sarf ediyoruz. Bu çaba ancak tüm toplum tarafından
sahiplenildiğinde ve sorumluluk paylaşıldığında
gerçek bir değişimi yakalayabileceğimiz anlayışından hareketle; ilaç kullanımı konusunda
bazı hayati bilgilerin bir kere daha altını çizmek
istiyoruz. Sağlığınızı tehlikeye atmayın, ilacı hekiminiz ve eczacınızın önerdiği şekilde, önerdiği sürede kullanın" mesajını verdi.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB’in Kutlama Etkinlikleri
5
14 MAYIS
Eşdeğer ilaç ve dolayısıyla akılcı ilaç kullanımını
teşvik etmek, kamuoyunda bu yönde bilinç oluşturmak amacıyla Birliğimiz tarafından hazırlanan,
Sağlık Bakanlığı’nın da destek verdiği tanıtım kampanyamız, ulusal kanalların reklam kuşaklarında ve
radyolarda yayına girdi. Öte yandan, eşdeğer ilacın
neden önemli olduğunu anlatan broşürler eczaneler aracılığıyla hastalarımıza ulaştırılmaya başladı.
Hali hazırda, eczanelere asılan afişler ile hastaların, eşdeğer ilaç kullanımı konusunda eczacılarımız
tarafından bilgilendirilmesine ve yönlendirilmesine
devam ediliyor.
6
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Eczacılık günü etkinlikleri ödül töreniyle devam etti.
Bu çerçevede 5. Eczacılık Akademisi Ödül Töreni
gerçekleştirildi. 2009 Yılı Bilim Ödülü’ne Hacettepe
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim
Üyesi Prof.Dr. Gönül ŞAHİN,
Hizmet Ödülü’ne Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Ali Esat KARAKAYA ve Teşvik Ödülü’ne Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Farmakognozi Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümmühan Şebnem HARPUT HÜDAVERDİ layık görüldü. Ödül
töreninin ardından Bilkent
Otel’de verilen Eczacılık Bayramı Resepsiyonu’na
çok sayıda eczacı katıldı. Sanatçı Alpay da şarkılarıyla eczacıların bu önemli gününe eşlik etti. Renkli görüntülerin yaşandığı gece, geç saatlere kadar
sürdü.
14 MAYIS
İstanbul Eczacı Odası
14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri, ‘Ulusal Farmakovijilans Sisteminin Önemi’, ‘İlaç Sektöründe Eczacının
Rolü’ ve ‘Bitkisel İlaçlarda Risk Yönetimi’ konulu panellerle başladı. Daha sonra akademik yükseltmeler, doktora ve yüksek lisansını bitirenlere
başarı belgelerinin verilmesinin ardından,
50 yıllık eczacılara plaket töreni, yarışma
ve turnuvalarda derece alanlar için de ödül
töreni düzenlendi. Fakültedeki program,
öğrenci sanat etkinlikleri ile son buldu.
Programın ikinci bölümünde ise‘Krizin Sağlık Alanına Etkileri; Ne Yapılmalı’ konulu bir
panel gerçekleştirildi. Kokteylin ardından
etkinlikler Kardeş Türküler konseri ile son
buldu.
TEB HABERLER
Bilimsel eczacılığın kuruluşunun 170. yılı dolayısıyla
yapılan etkinlikler, 11-15 Mayıs tarihleri arasında,
Prof.Dr.Ecz.Kd.Alb.Ahmet SAYAL’ın Puzzle Sergisi ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Bitki
Resimleri Kursiyerleri’nin Bitki Resimleri Sergisi ile
başladı. 14 Mayıs günü Anıtkabir’i ziyaret ve saygı
duruşunun ardından, müzik dinletisi, açılış konuşmaları, onur ve başarı belgelerinin sunulması ile de-
vam etti. ‘Yetişkin Öğrenmesinin Gücü’ konusunda
gerçekleştirilen söyleşi sonrasında, Nedbe-Balkan
Factory-Fresh, DJ Hakan ve DJ Lesh sahne aldılar.
Ayrıca Ankara Eczacılık Tiyatro Topluluğu tarafından tiyatro gösterisi düzenlendi. 20 Mayıs’ta Ankara Eczacı Odası Türk Sanat Müziği Korosu konseri
ve 30 Mayıs günü de Ankara Eczacı Odası Türk Halk
Müziği konserinin düzenlenmesi ile etkinlikler son
buldu.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Ankara Eczacı Odası
7
14 MAYIS
İzmir Eczacı Odası
14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından Ege Üniversitesi’nde yapılan törende, “Eczacıların Sorunları ve Eczacılığın Geleceği” konulu konferans verildi. Konferansın ardından Sanatçı Eczacılar
Karma Resim Sergisi ve “Geleneksel Pilav-Döner Partisi” düzenlendi. Ayrıca, “Türkiye’de İlaç Politikaları ve
Eşdeğer İlaç” konulu bir de panel düzenlendi. Panelin ardından, meslekte 30 yılını dolduran eczacılar için
plaket töreni ve kokteyl düzenlendi. Eczacılık Günü Yemeği ise 16 Mayıs’ta gerçekleştirildi. Etkinlikler, 17
Mayıs’taki Ecz.Levent KAMACIK Ormanı’na fidan dikme töreni ile sona erdi.
8
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Adana Eczacı Odası
14 Mayıs Eczacılık Günü
kapsamında, Adana Eczacı
Odası tarafından 9–23 Mayıs
tarihleri arasında etkinlikler
düzenlendi. 9 Mayıs’ta Ecz.
Ata AKAN’ın kişisel sergisi ve
ardından “Küresel Aktörler
Baskısında İlaç Ekonomisi”
konulu bir panel düzenlendi. 11 Mayıs günü Adana
Eczane Teknisyenleri Derneği ile birlikte Adana Eczacı Odası’nda düzenlenen
toplantıda “Stres Yönetimi”
konulu bir sunum yapıldı. 12
Mayıs’ta ise Adana Eczacı Odası Anaokulu ziyareti
gerçekleştirildi. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk
konulması ve saygı duruşunun ardından odada yapılan basın açıklaması sonrasında, 14 Mayıs Eczacılık
Günü kokteyli, 15 Mayıs’ta da ‘Siyasette Etik’ konulu bir konferans düzenlendi. Aynı günün akşamı
Geleneksel Eczacılık Balosu yapılırken, etkinlikler
23 Mayıs günü, ‘Danışman Eczacının Rolü’ konulu
eğitim ile son buldu.
14 MAYIS
Konya Eczacı Odası
Bursa Eczacı Odası
14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk koyulmasının ardından bir basın toplantısı gerçekleştirildi ve aynı günün akşamı Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi.
Gaziantep Eczacı Odası
14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri kapsamında, 8
Mayıs günü Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi. 12 Mayıs’ta ‘Sağlık Hizmet Sunumunda Eczacının Rolü’, ‘Onkoloji Eczacılığı ve Merkezi İlaç Hazırlama Üniteleri’, ‘Eşdeğer İlaç’, ‘Suriye’de Eczacılık’
ve ‘Eczacının Krizi ve İlaç Takip Sistemi’ konularında sunumlar gerçekleştirildi. 14 Mayıs günü, Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve saygı duruşunun
ardından, ‘Türk Eczacılık Tarihinden Çeşitlemeler’
konusunda bir konferans verildi ve ardından plaket
töreni düzenlendi. 24 Mayıs günü de Gaziantep tarihi gezisi düzenlendi.
TEB HABERLER
12 Mayıs günü, ‘Stres Yönetir mi? Yönetilir mi?’ konulu bir söyleşi düzenlendi. 14 Mayıs günü Atatürk
Anıtı’na çelenk konulmasının ardından, “Geleneksel Adeka Pidesi” servis edildi ve basın açıklaması
yapıldı, sonrasında ‘Eşdeğer İlaç’ konulu bir panel
düzenlendi. Aynı günün akşamında ise, Samsun
Devlet Opera ve Balesi tarafından gerçekleştirilen
‘Giselle’ isimli bale gösterimine eczacılar konuk olarak katıldılar. 16 Mayıs günü ise Eczacılık Balosu
düzenlendi.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Samsun Eczacı Odası
Bilimsel Eczacılığın 170. yılı kapsamında, 1 Mayıs’ta
genç eczacılar tanışma kokteyli, 11 Mayıs’ta da
bowling turnuvası düzenlendi. 13 Mayıs günü
‘Türkiye’de İlacın Durumu ve Geleceği’ konulu panel
ve ardından futbol turnuvası final maçı yapıldı. 14
Mayıs’ta, ilk olarak çelenk koyma töreni, ardından
da basın açıklaması gerçekleştirildi. 15 Mayıs’ta
düzenlenen ‘Çağdaş Sağlık Hizmetinde Eczacının
Yeri’ konulu panelin ardından 16 Mayıs’ta Eczacılık
Balosu, 17 Mayıs günü de ‘Eczacılık Şenliği’ kapsamında brunch verildi.
9
14 MAYIS
Eskişehir Eczacı Odası
9 Mayıs günü Geleneksel Eczacılık Balosu’nun verilmesiyle başlayan etkinlikler, 11 Mayıs’ta düzenlenen
‘İlaç Takip Sistemi’ konulu panele ile devam etti. 13 Mayıs’ta, Eskişehir Eczacı Odası’na bağlı faaliyet gösteren Bilecik bölgesindeki
eczacılarla
düzenlenen 14 Mayıs Eczacılık
Günü kutlama programı gerçekleştirildi, 14
Mayıs günü de Atatürk
Anıtı’na çelenk konuldu. Daha sonra basın
açıklaması yapıldı. Etkinlikler kapsamında
21-22 Mayıs tarihlerinde de Eczacılık Fakülteleri Öğrenci Sempozyumu gerçekleştirildi.
Antalya Eczacı Odası
Kayseri Eczacı Odası
Etkinlikler ‘Geleceğimiz ve Geleceğiniz’ konulu panel ile başladı. 13 Mayıs günü, Antalya Eczacı Odası Tıbbi Bitkiler Bahçesi açılışı gerçekleştirildi. 14
Mayıs günü ise, çelenk koyma töreninin ardından
basın açıklaması düzenlendi ve Antalya Valisi Alaaddin YÜKSEL ziyaret edildi. Etkinlikler, 16 Mayıs
günü, “Geleneksel Eczacılık Balosu ve mesleğinde
25 yılını dolduran eczacılara onur plaketi verilmesi
ile son buldu.
14 Mayıs günü, Atatürk Anıtı’na çelenk konulması
10
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Diyarbakır Eczacı Odası
12 Mayıs tarihinde ilköğretim okulu öğrencilerine
SBS Kitap ve CD teslimi gerçekleştirilirken, 13 Mayıs tarihinde Eczane Destek Personel Eğitimi Sertifika Töreni düzenlendi. 14 Mayıs günü yapılan basın
açıklamasının ardından, 4. Geleneksel 14 Mayıs
Futbol Turnuvası’nın final maçı yapıldı. 15 Mayıs’ta
film gösterimleri ve Eczacılık Balosu düzenlenmesiyle devam eden etkinlikler, 18 Mayıs’ta ‘Eşdeğer
İlaç ve Güncel Eczacılık Sorunları’ konusunda düzenlenen toplantıyla devam etti. Aynı gün Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda, Ankara Ekin Tiyatrosu tarafından Aziz Nesin’in ‘Deliler Boşandı’ isimli oyunu
gösterildi.
ve İstiklal Marşı’nın ardından eczacılara ziyaretler
gerçekleştirildi. Aynı gün, ekonomist ve köşe yazarı
Deniz GÖKÇE’nin sunumu ile devam eden program
sonrasında mesleğinde 25 yılını dolduran eczacılara plaketleri verildi ve kokteyl düzenlendi. 14 Mayıs
akşamı da, türk sanat müziği eşliğinde bir Gala Yemeği gerçekleştirildi.
14 MAYIS
Kahramanmaraş Eczacı Odası
Denizli Eczacı Odası
Etkinlikler, 9 Mayıs’ta eczacılara ağrı ile ilgili eğitim
verilmesiyle başladı, 10 Mayıs’ta obezite eğitimiyle devam etti. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk
konuldu, aynı gün meslekte 25.yılını dolduran eczacılara plaket verildi. 16 Mayıs’ta Işın KARACA’nın
sahne aldığı Gala Yemeği ile etkinlikler sona erdi.
Eczacılık Günü etkinlikleri 12 Mayıs’ta bowling turnuvası ile başladı. 13 Mayıs tarihinde ‘İlaç Takip Sistemi’ ve ‘Dünya’da ve Türkiye’de Eczacılığın Genel
Değerlendirmesi’ konulu sunumlar gerçekleştirildi.
14 Mayıs günü çelenk koyma töreninin ardından yapılan basın açıklaması sonrasında, odada kahvaltılı
sohbet gerçekleştirildi. 16 Mayıs’ta konuk sanatçı
Demet SAĞIROĞLU’nun katılımı ile ‘Geleneksel Eczacılık Balosu’ düzenlendi.
Isparta Eczacı Odası
Zonguldak Eczacı Odası
Trabzon Eczacı Odası
Eczacılık Günü programı 14 Mayıs tarihinde Atatürk
Anıtı’na çelenk konulması ve saygı duruşunun ardından odada yapılan basın açıklaması ile devam
TEB HABERLER
Akademik Eczacılığın 170. yılı kutlamaları çerçevesinde, 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu ve basın açıklaması düzenlendi. Ardından SGK
yetkilileri ile yapılan toplantı sonrasında üyelerle
birlikte yemek yenildi.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Bilimsel Eczacılığın kuruluşunun 170. yılında düzenlenen etkinlikler, 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başladı, Valilik makamına yapılan
ziyaretle devam etti. Daha sonra, Burdur’daki eczacılarla,15 Mayıs’ta da Ispartalı eczacılarla yemekte
bir araya gelindi. Etkinlikler, 16 Mayıs’taki Davraz
Eczacılar Ormanı’na ağaç dikimiyle son buldu.
11
14 MAYIS
etti. 16 Mayıs tarihinde ‘Eczacının Sağlık Hizmet
Sistemi’ndeki Yeri’ konulu sunum gerçekleştirildi.
Akşam da Geleneksel Eczacılar Gecesi düzenlendi.
Sakarya Eczacı Odası
Eczacılık Haftası kapsamındaki etkinlikler, 7
Mayıs’ta ‘Eczacılık Tarihi’ sunumu ile başladı.
9-10-17 Mayıs tarihlerinde futbol turnuvası, 10 Mayıs tarihinde kahvaltı ve ardından İstanbul Eczacı
Odası Tiyatro Topluluğu’nun ‘Al Gözüm Seyreyle’
isimli tiyatro gösterimi düzenlendi. 11 Mayıs tarihinde, SGK Sorumlu Başeczacısı Bükey KOLAYLI ile
sorumlu eczacıların katıldığı bir toplantı düzenlendi. 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk koyma
töreninin ardından basın toplantısı gerçekleştirildi.
Aynı günün akşamında Geleneksel Eczacılık Balosu
düzenlendi.
Tekirdağ Eczacı Odası
12
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Etkinlikler kapsamında 2-24 Mayıs tarihleri arasında futbol turnuvası, 9 Mayıs’ta Sunay Akın Oyuncak
Müzesi ve Miniatürk gezisi, 11 Mayıs’ta halı saha
dostluk maçı düzenlendi. 12 Mayıs’ta ‘İlaç Takip
Sistemi ve Eşdeğer İlaç Kavramı’ konulu panel gerçekleştirildi. 13 Mayıs’ta ‘Hayal Kutum’ isimli müzikal çocuk oyunu gösterimi, 14 Mayıs günü Atatürk
Anıtı’na çelenk koyma töreninin ardından basın
açıklaması yapıldı. 16 Mayıs tarihinde Geleneksel
Eczacılık Yemeği’nde, meslekte 25 yılını dolduran
eczacılara onur plaketleri verildi. Etkinlikler 20-23
Mayıs tarihleri arasında düzenlenen tavla turnuvası
ve 23 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen piknik ile son
buldu.
Malatya Eczacı Odası
Bilimsel Eczacılığın 170. yılı kapsamındaki etkinlikler, 7-8 Mayıs tarihlerinde yapılan futbol turnuvası ile başladı. 10 Mayıs tarihinde Malatya Eczacı
Odası Hatıra Ormanı’nda fidan dikimi, pilav günü,
uçurtma şenliği ve müzik dinletisi etkinlikleri düzenlendi. 13 Mayıs tarihinde basın açıklaması gerçekleştirildi. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk
sunumunun ardından İnönü Üniversitesi Kongre ve
Kültür Merkezi’nde bir tören düzenlendi. Törende
‘Eczacının Sağlık Hizmet Sistemindeki Yeri’ konulu
bir söyleşi gerçekleştirildi. Etkinlikler 16 Mayıs tarihinde düzenlenen Geleneksel Eczacılık Balosu ile
sona erdi.
14 MAYIS
Ordu Eczacı Odası
Hatay Eczacı Odası
14 Mayıs tarihinde Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başlayan etkinler, öğle yemeği ile devam etti.
Aynı gün odada yapılan toplantıda, günün önemini
belirten konuşmalar, sorunlara ilişkin ve özellikle
eşdeğer ilaç konusunda görüşmeler, tartışmalar yapıldı. 23 Mayıs tarihinde Gala Yemeği düzenlendi ve
mesleğinde 25. yılını tamamlayanlara plaket verildi.
Bilimsel eczacılığın 170. yılı dolayısıyla düzenlenen
etkinlikler, 9 Mayıs günü ‘Bel ve Boyun Fıtıkları’ konusunda düzenlen panel ile başladı. 14 Mayıs günü
Atatürk Anıtı’na çelenk koyma töreni ve aynı günün
akşamında Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi.
16 Mayıs günü ‘Ekonomik Krizin Sağlık Politikalarına, Kamu Maliyetine, Eczanelere Etkisi ve Çözüm
Önerileri’ konulu bir panel düzenlendi.
Mersin Eczacı Odası
9 Mayıs günü, Ecz.Fatih YILDIZ ve Ecz.Gürkan
BİLLURCU’nun karma fotoğraf sergisi açılışı ve
kokteylinin ardından, tavla turnuvası ve masa tenisi turnuvası finalleri gerçekleştirildi. 11 Mayıs’ta,
‘Eczane’de Etkili İletişim Yöntemleri’ konulu söyleşi,
12 Mayıs’ta ‘Çorbada Bizim de Tuzumuz Bulunsun’
eğitime katkı kampanyası, 13 Mayıs’ta da ‘Modern
Sağlık Hizmet Sistemi’nde Eczacının Yeri’ konulu
sohbet programı düzenlendi. 14 Mayıs akşamında,
170. Yıl 14 Mayıs Eczacılık Bayramı Balosu, 16-1718-19 Mayıs tarihlerinde de Van gezisi düzenlendi.
13 Mayıs’ta Manisa Eczacı Odası ile EDAK Ecza
Koop arasında düzenlenen bowling turnuvası ile
başladı. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından Manisa Valisi ziyaret edildi. Aynı
gün ‘Biyoeşdeğerlilik Çalışmalarında Klinik Aşamanın Önemi ve Uygulama Süreci’, ‘Biyoeşdeğerlilik
Çalışmalarında Biyoanalitik Laboratuvar Gereklilikleri, Uygulama Süreci ve Sonuçları’, ‘Dünyada Eşdeğer İlaç Uygulamaları ve Türkiye ile Kıyaslanması’
konularında söyleşiler gerçekleştirildi. Söyleşilerin
ardından eczacılık mesleğinde 25. ve 40. yılını dolduran eczacılara plaket verildi. 14 Mayıs akşamında ise, 14 Mayıs Sanatçı Eczacılar Sergisi açılışı ve
kokteyli gerçekleştirildi. 16 Mayıs’ta Geleneksel
Eczacılık Balosu düzenlendi.
TEB HABERLER
Şanlıurfa Eczacı Odası
Manisa Eczacı Odası
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri 9 Mayıs tarihinde düzenlenen bowling turnuvası ve 9-10 Mayıs
tarihlerinde düzenlenen satranç turnuvası ile başladı. 13 Mayıs tarihinde düzenlenen ‘İlaç Sektörünün
Bugünkü Durumu, Eczane Eczacılığı ile Geleceğimize Etkileri’ konulu panelin ardından, 14 Mayıs günü,
çelenk koyma ve saygı duruşu düzenlendi. Daha
sonra, meslekte 30 yıl ve üzeri hizmet veren eczacılara plaketleri verildi. 16 Mayıs’ta ise Geleneksel
Eczacılık Balosu düzenlendi.
13
14 MAYIS
Muğla Eczacı Odası
Kütahya Eczacı Odası
Kutlamalar, 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başladı, Marmaris’te düzenlenen geceyle devam etti. Gecede 25.yılını tamamlayan eczacılara onur plaketi verildi.
14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla
başlayan etkinlikler, SGK kontrolör eczacıların ve
doktorların katılımıyla gerçekleşen “Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları” ile ilgili toplantıyla devam
etti. Aynı gün odanın inşaat halindeki yeni binası gezildi. 16 Mayıs’ta ise “Fitoterapiye Giriş, Avrupa’da
Fitoterapi”, “Eczanede Kullanılan Fitoterapötikler”,
“Beden Dili ve Sağlıklı İletişim”, “İşyerinde Konsantrasyon ve Verimlilik Artırma” toplantıları yapıldı.
Afyonkarahisar Eczacı Odası
14 Mayıs günü Kocatepe Anıtı’na çelenk konuldu
ve aynı günün akşamında Geleneksel Eczacılık Balosu düzenlendi.
Aksaray Eczacı Odası
14
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
8 Mayıs’ta, meslekte 25 yılını tamamlayan üyelere
plaketleri verildi ve Eczacılık Balosu düzenlendi.
10 Mayıs günü ağaç dikim töreni ve Ihlara-Belisırma Yürüyüşü, Belisırma’da yemek düzenlendi. 11
Mayıs günü Eczacılar ve Diş Hekimleri arasında
basketbol maçı, 12 Mayıs günü Eczacılar ve Doktorlar arasında futbol turnuvası, 13 Mayıs günü de
tavla turnuvası düzenlendi. 14 Mayıs’ta ise Atatürk
Anıtı’na çelenk konuldu. Etkinlikler, 15 Mayıs’taki
‘Meme Kanseri’ semineri ile son buldu.
Edirne Eczacı Odası
Etkinlikler 10 Mayıs tarihinde kahvaltı ile başladı.
11 Mayıs’ta halı saha maçı, 12 Mayıs’ta da ‘Eczacı-Hasta İletişimi’ konulu sunum gerçekleştirildi. 13
Mayıs tarihinde, ‘Eşdeğer İlaç’ konulu bir panel düzenlendi. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından basın açıklaması yapıldı, aynı günün akşamı ise yemek ve plaket töreni düzenlendi.
14 MAYIS
Sivas Eczacı Odası
Kutlama etkinlikleri 12 Mayıs’ta düzenlenen ‘Eczane Karlılığı ve Stok Yönetimi’ ve ‘Eczacılık Sembolü ve Tarihçesi’ konulu sunumlarla başladı, 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve basın açıklamasıyla devam
etti. Ardından ‘Astım’ konusunda meslek içi eğitim verildi ve akşam yemek düzenlendi. 23 Mayıs’ta futbol
turnuvası finali ve madalya töreni, 30 Mayıs’ta Divriği Ulu Cami gezisi gerçekleştirildi.
Çorum Eczacı Odası
14 Mayıs’ta Vali Mustafa Toprak ziyaret edildikten sonra, Atatürk Anıtı’na
çelenk konulması ve saygı duruşunun,
ardından odada geleneksel pide-ayran
ikramı yapıldı. 15 Mayıs’ta ‘Fitoterapiye
Güncel Bakış’ konulu bir seminer düzenlendi. 17 Mayıs’ta kahvaltı, 21-22
Mayıs tarihleri arasında bowling-tavla
turnuvaları gerçekleştirildi. 23 Mayıs
günü Geleneksel Eczacılık Balosu ile
etkinlikler sona erdi.
Giresun Eczacı Odası
TEB HABERLER
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri 9 Mayıs tarihinde düzenlenen Geleneksel Eczacılık Balosu ile başladı. 10 Mayıs tarihinde kahvaltı ve doğa yürüyüşü düzenlendi. 11-16 Mayıs tarihleri arasında ise Eczacı
Odası’nda Karikatür ve Fotoğraf Sergisi yapıldı. 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve saygı
duruşunun ardından, öğle yemeği düzenlendi.
15
14 MAYIS
Uşak Eczacı Odası
Osmaniye Eczacı Odası
14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının
ardından odada tebrikler kabul edildi. 15 Mayıs’ta
bir yemek düzenlendi. 30 Mayıs’ta “Farmakovijilans” eğitimi düzenlendi.
11-12 Mayıs tarihlerinde futbol maçı turnuvası
düzenlendi. 13 Mayıs tarihinde, ‘Eşdeğer İlaç’ konusunda bir konferans gerçekleştirildi. 14 Mayıs
günü, Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve saygı
duruşunun ardından bir basın açıklaması yapıldı.
Gün içinde Valilik ziyareti ve 14 Mayıs Kokteyli,
akşam da futbol turnuvası maçı gerçekleştirildi. 15
Mayıs’ta, ORT, Şehitlik, Huzurevi, Hatıra Ormanı
ziyareti yapılırken, akşam da Geleneksel Eczacılık
Balosu düzenlendi. 17 Mayıs günü ise Karatepe
Açıkhava Müzesi’nde düzenlenen piknik ile etkinlikler sona erdi.
Amasya Eczacı Odası
14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının
ardından, ‘Eşdeğer İlaç Kullanımının Önemi-İlaçta
Karlılık ve Yaşam Savaşı” konulu toplantı ve basın
toplantısı gerçekleştirildi. 15 Mayıs’ta Geleneksel
Eczacılık Balosu ile etkinlikler sona erdi.
16
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Yozgat Eczacı Odası
14 Mayıs Eczacılık Günü etkinlikleri çerçevesinde 13 Mayıs’ta Valilik, Belediye Başkanlığı, Sağlık
Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Müdürlükleri ziyaret
edildi. 14 Mayıs günü Atatürk Anıtı’na çelenk konulduktan sonra bazı meslektaşlarımız eczanelerinde
ziyaret edilerek eczacılık günleri kutlandı. Yozgat
Eczacı Odası Hatıra Ormanı’na fidan dikimi yapıldı.
14 Mayıs akşamında
meslektaşlarımızla
yemekte bir araya
gelindi ve meslekte
25. yılını dolduran
meslektaşlarımıza
plaket verildi. 7 Haziran tarihinde düzenlenen piknikle etkinlikler sona erdi.
Karaman Eczacı Odası
8 Mayıs’ta “Farmakovijilans” konulu panel düzenlendi. Aynı günün akşamında düzenlenen yemekle
meslekte 25. yılını tamamlayanlara birer onur plaketi, 2007 yılında en yüksek vergi veren ilk 50 vergi
mükellefi içinde yer alan 19 meslektaşımıza Karaman Defterdarlığı ve Vergi Dairesi Müdürü tarafından takdirname verildi. 14 Mayıs’ta Atatürk Anıtı’na
çelenk konuldu, basın açıklaması yapıldı.
FUAR
Ayşen YALMAN
F
armavizyon Eczacılık Fuarı, 10-1112 Nisan 2009 tarihlerinde İstanbul
CNR Expo Center’da gerçekleşti.
Türk Eczacıları Birliği ve Tüm Eczacı
Kooperatifleri Birliği’nin düzenlediği fuarda
“Eczacınız En Yakın Sağlık Danışmanınız”
sloganı kullanıldı. Fuarda, ilaç ve eczacılık
sektöründe farklı hizmet alanlarındaki 117
katılımcı 12 bin metrekarelik alanda stant
açarak, sağlık sektörünün temsilcileriyle buluştu. Fuarı 20.172 sağlık meslek mensubu
ziyaret etti.
“birkaç ay sonra dünyanın farklı köşelerinden gelecek meslektaşlarımıza ve çok değerli bilim adamlarına ev sahipliği yapacak başka bir organizasyon
olan FIP Kongresi’nde buluşacağız. Biliyorsunuz,
ülkemiz bu tür ulusalararası organizasyonların bir
yaptılar. Örgüt başkanları konuşmalarında, eczacıların hastalarına verdikleri sağlık danışmanlığı hizmetinin önemini vurguladı; ilacın eczane dışında satılamayacağını belirttiler. Çolak konuşmasında, Eylül ayında Dünya Eczacılık Federasyonu Kongresi’ne
Türkiye olarak ev sahipliği yapacaklarını belirterek;
TEB HABERLER
TEKB Başkanı Ecz. Abdullah Özyiğit, birer konuşma
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Fuar açılışında TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ve
17
FUAR
parçası olabilmek için çok çaba harcıyor. Çünkü
dünyanın bir parçası olmanın en önemli anahtarı
böylesi organizasyonlardır. Bu mesleki ve toplumsal
sorumluluğun üstesinden hakkıyla geleceğimizden
hiç şüphem yok” Eşdeğer ilaç kullanımının teşvik
edilmesini de belirten Erdoğan Çolak konuşmasında, bu tür ilaçların ekonomik ve kolay ulaşılabilir
olduğunu vurguladı. 14 Mayıs’ta temel hedeflerinin
eşdeğer ilaç kullanımı konusunda toplumsal farkındalığı arttıracak faaliyetlerde bulunmak olduğunun
altını çizdi. Bu tür fuarların mesleki gelişime katkısını son derece önemsediklerini belirten Çolak, “Farmavizyon, sektör için önemli bir platformdur” dedi.
For You mağazalarına ilişkin de bir açıklama yapan
Çolak, bunun sadece eczacı için değil, halk sağlığı
açısından da önemli bir tehdit oluşturduğunu, bu tür
18
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
uygulamalara izin vermeyeceklerini söyledi.
TEKB Başkanı Ecz. Abdullah Özyiğit konuşmasında,
eczacı kooperatiflerinin önemine değindi. Kooperatiflerin sektör için düzenleyici ve referans olma
Fuarda konuşma yapan İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr. Mahmut Tokaç ise, Drugstore’lara kesinlikle izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Tokaç, ilacın
ülkemizde zaten en ücra köşelere kadar ulaştığını,
böyle mükemmel işleyen bir sistem varken bazı
merkezlerde ilacın eczacı danışmanlığı olmadan
özelliği taşıdığını belirterek şunları söyledi; “ama-
satılmasına müsaade etmeyeceklerini söyledi. To-
cımız eczacılık mesleğini geliştirmek, yenilikler ile
kaç, ilacın bir meta olarak algılanmaması gerektiği-
eczacıları buluşturmak, yeni ürün ve teknolojileri
ni, yanlış kullanıldığında çok zararlı etkileri olan bir
tanıyıp eczanelerimizi geleceğe hazırlamaktır.”
materyal olabileceğini de sözlerine ekledi. Sağlık
FUAR
kadar yasal olarak takip edip engellemek için her
türlü gayreti gösteriyoruz ve Sayın Bakanımızın da
bu konudaki kararlılığını sizlere aktarmak istiyorum” dedi.
Törende SGK Başkanı Fatih Acar, AKP İstanbul Milletvekili Ecz. Mehmet Domaç, AKP Niğde Milletvekili Ecz. Muharrem Selamoğlu, CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Darbaz da birer konuşma
yaparak, bu türlü fuarların artmasının memnuniyet
verici olduğunu ifade ettiler.
İlaç-Eczacılık Politikaları ve Kamu Kurumlarının Yaklaşımı
Farmavizyon Eczacılık Fuarı kapsamında düzenlenen Bilgi Platformu’nda 7 oturum ve 1 panel gerçekleşti. Bilgi Platformu oturumlarını toplam 1045
ziyaretçi izledi. Programlarda, Prof.Dr.Levent Üstünes “Sağlık Danışmanı Eczacı Nasıl Olmalı”, Prof.
Dr.Erkan Topuz “Kanser ve Doğru Beslenme” konularında bilgi verirken, “İlaç-Eczacılık Politikaları
ve Kamu Kurumlarının Yaklaşımı” konulu panele,
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü
Dr. Mahmut Tokaç, Sosyal Güvenlik Kurumu Genel
Sağlık Sigortası Genel Müdürü Op.Dr.Sami Türkoğ-
Fuarın en ilgi çeken paneli olan bu oturumda, ilk
sözü alan Ahmet Ünlü oldu. Ünlü, geri ödeme sistemi içindeki yaşadıkları sıkıntıları anlatarak, devletin ilaçların maliyetini düşürme eğiliminin firmaların ürünü üretme noktasında sıkıntıya soktuğunu
belirtti. Erdoğan Çolak ise ilaç ve eczacılık alanının
kamusal bir alan olduğunu, bu sosyal ilişkinin sağlıkta dönüşümle birlikte kökten değiştiğini ifade
etti. Sosyal güvenlik harcamalarının kara delik ola-
rak nitelendirildiğini, harcamaları azaltma eğilimi
içinde olunduğunu söyledi. Çolak, kapsamlı bir ilaç
politikasına ihtiyaç duyulduğunu söyleyerek, birinci
önceliğin halk sağlığı olduğunu kolay erişilebilen,
tüm paydaşlar ile ortak hazırlanan bir ilaç politikası
olması gerekliliğinden söz etti. Ayrıca eşdeğer ilaç
üretiminin ön plana çıkarılması gerektiğini vurgulayan Çolak, konuşmasını ilaç takip sistemiyle sürdürürken, sistemi desteklediklerini ancak, sistemin
eczacıya ek bir yük getirmemesi gerektiğini ifade
etti.
SGK Sağlık İşleri Genel Müdürü Sami Türkoğlu da
konuşmasında, her ay taahhüt edilen zamanlarda
TEB HABERLER
ğunu belirten Tokaç, “bu türlü teşebbüsleri sonuna
lu, TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ve Nobel İlaçları
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ünlü katıldılar. Panelin moderatörlüğünü TEKB Başkanı Ecz. Abdullah
Özyiğit yaptı.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Bakanı’nın da bu konuda son derece kararlı oldu-
19
20
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
FUAR
ödeme yapılması hususunda çok özen gösterdiklerini, 2009 yılında bu sözlerini yerine getireceklerini
belirtti. Son olarak panelde konuşan İlaç Eczacılık
Genel Müdürü Dr. Mahmut Tokaç, 2005 yılındaki değişimle birlikte sağlık alanının piyasalaştığını
söyledi. Sağlıkta dönüşümün en büyük amacının,
herkesin ilaca ve sağlığa kolay ulaşabilir olması olduğunun altını çizen Tokaç, bunun en önemli ayağının eczacılar olduğunu vurguladı. Tokaç ayrıca,
eczacıların kendileri için önemli bir iş ortağı olduğunu, Bakanlık olarak eczacılara zarar verecek hiçbir
uygulamaya imza atmayacaklarını sözlerine ekledi.
lar”, Acar Baltaş “Eczanede Etkili İletişim Yöntemleri”, Prof. Dr. Mehtap Tatar “Avrupa Ülkelerinden
Geri Ödeme Sistemi Örnekleri”, Bahadır Bülgin “Eczanede Alan Kullanımı”, Corinne Dechelette “Dünyada ve Türkiye’de Dermokozmetikler ve Eczacının
Danışman Rolü” konularında bilgi verdi.
Fuarın diğer oturumlarında, Prof. Dr. Kerim Alpınar
“Saç Dökülmesi Sorununa Karşı Bitkisel Uygulama-
Türk Eczacıları Birliği, Kanserli Çocuklara Umut
Vakfı tarafından düzenlenen “Aile Evi” kampanya-
Eczacılık Fakültesi Öğrenci Temsilcilerinden oluşan Öğrenci Platformu, “Eczacılıkta Güncel Akım:
Farmasötik Bakım” hakkında hazırladıkları bildiriyi
sundular.
Kanserli Çocuklara “Aile Evi”
FUAR
sına katkı sağlamak üzere, Vakfa TEB standında yer
verdi. Fuar kapsamında, Kanserli Çocuklara Umut
Vakfı çalışmaları ile Aile Evi kampanyası, standımızı
ziyaret eden kişilere Vakıf yetkilileri tarafından tanıtıldı. Fuar sonrasında, Kanserli Çocukları Umut Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr.İnci Yıldız, Türk
Eczacıları Birliği’ne, çalışmalarına verdiğimiz destek
nedeniyle bir teşekkür plaketi sundu.
TEB HABERLER
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Toplam üç gün süren fuar, seneye bir adım daha
öteye gidebilme umuduyla sona erdi.
21
KISA KISA
Ecz. Neşe KILINÇ
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
BİZDEN HABERLER
SGK PROTOKOL REVİZYONU İMZALANDI.
(tıp doktorluğu, diş hekimliği ve eczacılık) alanında
2009 Yılı SGK Protokolünün (10.1) numaralı mad-
yurt dışından alınan diplomaların denklik işlemle-
desi uyarınca, protokolün yürütümünde yaşanan
ri için zorunlu olan seviye tespit sınavı kaldırılmış;
aksaklıkların değerlendirilmesi amacıyla, SGK ve
ancak bu işlem, Birliğimiz tarafından açılan dava
Birliğimiz yetkililerinin katılımı ile komisyon toplan-
neticesinde (eczacılık açısından) Danıştay 8.Daire
tıları gerçekleştirilmiş ve bu toplantıların sonucun-
Başkanlığı’nın 23.01.2008 gün ve 2006/6724 E
da, Protokolün (7.1) ve (10.1) maddeleri gereğince
2008/329 K sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
gerekli görülen revizyonlar, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve SGK Başkanı Fatih ACAR arasında
Bu karara rağmen, yurt dışındaki bazı Üniversitele-
23.06.2009 tarihinde imzalanan Ek Protokol ile dü-
rin eczacılık programını tamamlamış kişilerin diplo-
zenlenmiştir.
malarına T.C.Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’ndan
sınavsız denklik verilmesi ve Sağlık Bakanlığı tara-
Bu Ek Protokol ile, sıralı dağıtım uygulamasını dü-
fından da söz konusu diplomaların tescil edilmesi
zenleyen 3.7 maddesinin, yeniden, 2008 Yılı Proto-
nedeniyle Birliğimiz YÖK ve Sağlık Bakanlığı nez-
kolü ile belirlenen doğrultuda uygulanmaya başla-
dinde gerekli girişimlerde bulunmuş, yurt dışından
ması sağlanmıştır. Sağladığı kamu yararı, ilaç suiis-
mezun olup, sınavsız denklik alan 44 kişinin tescil
timalinin engellenmesi ve meslek uygulamalarında
belgesinin iptali ve bu belgelere istinaden açılan ec-
etik bozulmanın önüne geçmesi açısından çok bü-
zanelerin kapatılması sağlanmıştır.
yük öneme sahip olan bu madde, önceki şekliyle
uygulamaya geçmiştir. Böylece, maddenin Kurum
Bunun üzerine, bu kişiler YÖK tarafından denklik
tarafından tek taraflı olarak iptal edilmesinden ön-
sınavına alınmış, ancak Birliğimiz tarafından yapı-
ceki dönemde olduğu gibi, bu reçeteler Türk Eczacı-
lan araştırmalar sonucunda, bu sefer de sınavların
ları Birliği ve Kurum tarafından belirlenen usule göre
usulüne uygun olmayan bir şekilde yapıldığı tespit
eczanelerden dönüşümlü olarak karşılanacak ve
edilmiş ve yeni bir hukuk mücadelesi başlamıştır.
Kurum tarafından ödenmesi için ilgili Bölge Eczacı
Hukuki yollarla verilen mücadelenin yanı sıra, TEB
Odasının onayı aranacaktır.
Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, TEB Hukuk Danışmanlarından
Ayrıca bu protokol ile, eczacılar açısından sorun ya-
Av.Gökhan PEKCAN, YÖK Başkanı Prof.Dr.Yusuf
ratan 6-Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar Bölümü
Ziya ÖZCAN başta olmak üzere, YÖK yetkilileri ile
(6.3.7)-(6.3.9)-(6.3.21)-(6.3.23)-(6.7)-(6.10)-(6.15)
sayısız görüşme gerçekleştirmiştir.
maddelerinde çeşitli değişiklikler ve düzenlemeler
22
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
yapılmıştır.
YÖK DENKLİK UYGULAMALARI KONUSUNDA
BİRLİĞİMİZ TARAFINDAN VERİLEN HUKUK
MÜCADELESİ KARARLILIKLA DEVAM ETMEKTEDİR
08.09.2008 tarihli denklik sınavı ve bu sınava
göre verilen belgeler iptal ettirildi.
Üniversitelerden gelen görüşler ve Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi Danışma Kurulu’nun
17.11.2008
tarihli
raporu
doğrultusunda,
27.06.2008 tarihinde, sınavsız denklik alan 44
08.09.2008 tarihinde YÖK tarafından yapılan “Ec-
kişinin tescil belgeleri iptal ettirildi.
zacılık Seviye Tespit Sınavı” ile bu sınav sonucuna
Yüksek Öğretim Kurumu tarafından 18.08.2006
göre verilen denklik belgelerinin tamamının ipta-
gün ve 2006.10.3802 sayılı karar ile Sağlık Bilimleri
li için, YÖK aleyhine idari yargıda dava açılmış ve
KISA KISA
16.03.2009 tarihinde, T.C Ankara 11.İdare Mahkemesi tarafından, dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir.
Sınavın gerçekleştirilmesinin ardından Birliğimiz,
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, Dekanlığı ile
YÖK’ten sınavla ilgili birtakım belgeler talep etmiş
olup, bu belgelerin Birliğimize ulaşmasının ardından
Bunun üzerine, zaman kaybedilmeden İstanbul
Üniversitesi Rektörlüğü ve İstanbul Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Dekanlıklarına resmi başvuruda
bulunularak, yapılacak sınavda, meslek örgütümüzü
temsil edecek gözlemci bulundurulması talep edilmişse de İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, sınava
dakikalar kalana değin süren ısrarcı taleplerimize
kayıtsız kalmıştır.
çekleştirilen sınavın yürütmesinin durdurulması ve
iptali istemiyle yargıya başvurulacaktır.
07.05.2009 tarihinde yayımlanan “Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in
yürütmesinin durdurulması için dava açılacak.
Birliğimizin yapılan denklik sınavlarıyla ilgili haklı
talepleri ve hukuksal başarıları göz ardı edilerek,
07.05.2009 tarih, 27221 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları
Denklik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik ile, tüm ısrarlarımıza ve haklı taleplerimize rağmen, denklik sınavlarının 2 aşamalı gerçekleştirilmesi zorunluluğu kaldırılmış, pratik sınav
aşaması eklenmemiş ve başarı notu 100 üzerinden
50 puan olarak bırakılmıştır. Bu durum, Birliğimizle
hukuksal platformda mücadele edilerek elde edilemeyen hakların, yönetmelik değişiklikleri ile elde
edilmeye çalışıldığının açık göstergesidir.
Söz konusu Yönetmelik değişikliği, hukuksal ve
yargısal yollara başvurulmak üzere Birliğimiz Hukuk
Birimince değerlendirilmektedir.
MAJİSTRAL TARİFE GÜNCELLENDİ
Sağlık Bakanlığı tarafından en son 30.12.2004 yılında yayımlanan ve hala kullanılmakta olan 2005
yılı Majistral tarife, TEB Merkez Heyeti tarafından
görevlendirilen II.Başkan Ecz.Hilmi ŞENER ve Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.A.Cemal TOPLU’nun
yaptığı çalışmalar sonucunda, Sağlık Bakanlığı İlaç
ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununa göre Maliye Bakanlığınca
yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile
belirlenen 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait
yeniden değerleme oranlarına uygun olarak düzenlenerek 19.06.2009 tarihinde yayımlanmıştır.
TEB HABERLER
29.04.2009 tarihli denklik sınavının iptali için
idari yargıda dava açılacak.
Ayrıca, Ocak ayında yayımlanan 2009 Seviye Tespit Sınav Kılavuzunda, yer almamasına rağmen,
Birliğimizi tamamen devre dışı bırakmak adına, bu
sefer İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde
29.04.2009 tarihinde saat:14.00’da Seviye Tespit
Sınavı yapılacağı şeklinde haricen alınan duyumlar
üzerine hemen harekete geçilmiş ve yapılan kısa
süreli araştırmada, YÖK’ün İstanbul Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Dekanlığı yerine doğrudan Rektörlüğü görevlendirdiği ve Rektörlük tarafından da
Eczacılık Fakültesinden 3 kişiden oluşan küçük bir
grubun yetkili kılındığı öğrenildi.
29.04.2009 tarihinde İstanbul Üniversitesi’nde ger-
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
07.03.2009 tarihli denklik sınavının iptali için
idari yargıya başvuruldu.
Bu karardan bir hafta önce, 07.03.2009 tarihinde,
Ankara’da “2.Basamak Seviye Tespit Sınavı” yapılmış ve bu sınavda Birliğimiz tarafından TEB Genel
Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER’in başkanlığında Ankara
Eczacı Odasından görevlendirilmiş 3 gözetmenin
yer alması sağlanmıştır. Gözetmenlerimiz tarafından, sınavın içeriği, şekli ve bilimsel yeterliliği konusunda tüm endişelerimizi doğrular nitelikte tespitlerin yer aldığı geniş kapsamlı bir değerlendirme raporu hazırlanmış ve bu rapor gereğince, Hacettepe
Üniversitesinde 07.03.2009 tarihinde gerçekleştirilen denklik sınavının yürütmesinin durdurularak,
tüm hüküm ve sonuçlarıyla iptal edilmesi istemiyle,
İdari Yargıya başvurularak Ankara 6. İdare Mahkemesinin 2009/5075 Esas sayılı dosyasında yürütülen dava açılmıştır.
23
KISA KISA
Yayımlanan tarifeye eklenen “Madde.14: tarife ve
eki cetvellerde yazılı bedeller her yıl başında Maliye Bakanlığınca yayımlanan yeniden değerleme
oranları eklenerek yeniden yayımlanır” hükmü
ile, yeniden değerleme konusunda yaşanan sıkıntı
aşılmış ve Majistral tarifenin her yıl güncellenmesi
teminat altına alınmıştır.
SGK SİGORTALILARI İÇİN MUAYENE KATILIM
PAYI 2 TL
SGK aleyhine Danıştay Onuncu Dairesinin
2008/11388 Esasına kayden ikame olunan davaya ilişkin anılan Dairenin 03/4/2009 tarihli kararı doğrultusunda, Kurum ile sözleşmeli ikinci ve
üçüncü basamak resmi ve özel sağlık kurumlarında
hekim ve diş hekimi muayenesi için katılım payı 2
Haziran 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2 (iki) TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
24
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
SAĞLIK BAKANLIĞI TARAFINDAN AKTAR, BAHARATÇI VB. DÜKKANLAR HAKKINDA DAİMİ
GENELGE YAYIMLANDI
Birliğimiz tarafından, aktar, baharatçı ve benzeri
dükkanlarda, ilaç niteliği olan bitki ve droglar, anorganik/organik madde, bitkisel çay ve karışımların
eğitimi olmayan kişiler tarafından hiçbir denetime
tabi olmaksızın satılması; bu kişilerin ticari çıkarları
doğrultusunda hastaları yanlış yönlendirerek halk
sağlığını tehdit etmesi, bu dükkanlarda satışı yapılan ürünlerin uygun olmayan saklama koşullarında
hijyen kurallarını gözetmeksizin muhafaza edilmesi,
hatta halka satılması kesinlikle yasak olan maddelerin satışının yapılması sonucunda toplum sağlığının tehdit edildiği konusunda T.C.Sağlık Bankalığı
İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü nezdinde yürütülen çalışmaların sonucunda, Sağlık Bakanlığı İlaç ve
Eczacılık Genel Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde, aktar, baharatçı v.b. dükkanların bir disiplin
altına alınması amacını taşıyan tedbirlerin ve aksi
durumda yapılacak işlemlerin sıralandığı 5777 sayılı
Daimi Genelge yayımlanmıştır.
İLAÇTA DURUM
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetinin 12.03.2009
tarihli toplantısında alınan karar gereğince, ilaç fir-
malarının ve ilaç dağıtım depolarının son dönemde
ilaç alım koşullarına dair hayata geçirdikleri değişikliklerin yarattığı sorunların belirlenmesi ve çözümü
ile ilgili çalışma yapmak üzere bir komisyon kurulmuş ve komisyon 19.03.2009 tarihinde yaptığı ilk
toplantı ile çalışmalarına başlamıştır. Komisyon
çalışmaları “İlaçta Durum” başlıklı duyurularımızla
resmi internet sayfamız (www.teb.org.tr) üzerinden
üyelerimizin bilgilerine sunulmaktadır.
DOKUZUNCU VE ONUNCU BAŞKANLAR DANIŞMA KURULU TOPLANTILARI
İlaç alım koşullarıyla ilgili yaşanan değişikliklerin ve
bu konuda çalışma yapan komisyonun değerlendirmelerinin tartışılması, izlenecek yöntemlerin belirlenmesi amacıyla, 12.04.2009 tarihinde İstanbul’da
9.Başkanlar Danışma Kurulu ve 29.05.2009 tarihinde Ankara’da 10.Başkanlar Danışma Kurulu Toplantıları düzenlenmiştir.
“BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNLER AMBALAJ VE ETİKETLEME YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” YAYIMLANDI.
Sağlık Bakanlığı tarafından 30 Mayıs 2009 tarih
27243 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Beşeri
Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile, ilaç
takip sistemi uygulamaları 5 kademede ertelendi.
İlgili Yönetmelik değişikliğinde; 1/7/2009 tarihinden itibaren ambalajlarında karekod bulunan ilaçların, Bakanlık ilaç takip sistemine kaydı yapılmak
suretiyle ayrıca kupür aranmaksızın piyasaya verilebileceği kararı yer aldı.
TAM GÜN YASA TASARISININ SON HALİ YAYIMLANDI
Kamuoyu tarafından kısaca ‘Tam gün Yasa Tasarısı’ olarak bilinen, Üniversite ve Sağlık Personelinin
Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, Sağlık Bakanlığı tarafından ilk olarak 2008 Mart’ında gündeme
getirilmiş, başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere
Birliğimizin de içinde yer aldığı bir çok meslek ve
KISA KISA
sivil toplum örgütleri tarafından değerlendirilmiş ve
birlikte değerlendirilmesi ve bu meslek grupları
öneriler Sağlık Bakanlığına sunulmuştu.
ve fakültelere eşit haklar tanınması, yönündeki
taleplerimiz Bakanlığa iletilmiştir.
Ardından Haziran ayı başında Sağlık Bakanlığı’nın
resmi web sitesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne
“Tam gün” yasa tasarısının görüşmeleri, 18 Hazi-
sunulan son tasarı yayımlanmış ve Birliğimiz tara-
ran 2009 tarihinde TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve
fından incelenen bu son tasarı hakkındaki görüş ve
Sosyal İşler Komisyonu’nda başlamış olup, Meclis-
önerilerimiz Sağlık Bakanlığı’na bir kez daha sunul-
te grubu bulunan partilerin ve Türk Tabipleri Birliği,
muştur.
Türk Diş Hekimleri Birliği, Kamu sendikalarının yanı
sıra çeşitli dernek temsilcilerinin katıldığı toplantı-
Eczacılık eğitiminin 5 yıllık sürede tamamlanması ve
ya, Birliğimizi temsilen TEB 2.Başkanı Ecz.Hilmi ŞE-
verilen sağlık hizmetinde eczacılarımızın da, tabip-
NER katılarak yasa tasarısı hakkındaki görüşlerimizi
ler ve diş hekimleri ile eşit mali ve hukuki sorumlu-
dile getirmiştir.
luk taşıdıklarının dikkate alınarak,
kimleri gibi, meslek ismi ile yer verilmesinin,
Tasarının 9 uncu maddesinde düzenlenen 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 33 üncü
maddesinde yer alan gösterge rakamlarına ait
çizelgeye “eczacının” da mesleki ismi ile eklenerek diş tabibi ile birlikte 80 gösterge rakamına dahil edilmesi,
• Türk Silâhlı Kuvvetleri kadrolarında görevli sivil
ve asker öğretim görevlileri kapsamında, hekimler ve diş hekimleri ile birlikte, eczacılara
da yer verilmesinin; bu itibarla tasarının 11 inci
maddesinde yer alan “Rütbeye Bağlı Tazminat
Oranları Çizelgesi”ne eczacıların da mesleki
isimleri ile eklenerek diş tabipleri ile aynı tazminat oranlarına sahip olmaları,
• Üniversite hastanelerinde görevli eczacıların
kanun kapsamına alınarak, bu hastanelerde
görevli hekim ve diş hekimleri ile birlikte değerlendirilmesinin ve eşit haklara sahip olmasının
sağlanması,
• Kanun Tasarısı genelinde, eczacılık fakültelerinin; tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile; eczacıların da pratisyen hekim ve diş hekimleri ile
Avrupa ülkelerindeki eczacılık uygulamaları hakkında bilgi edinmek ve gözlemlerde bulunmak, Avrupa
Birliği’ne üyelik sürecinin, eczacılık mesleğinin gelişimi üzerindeki etkilerini, bu süreci yaşamış olan
ülkelerde incelemek ve bilgi edinmek amacı ile
Macaristan, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti’ne, 2-7
Mayıs 2009 tarihleri arasında Avrupa’da Eczacılık
Uygulamaları İnceleme ve Araştırma Programı düzenledi.
5 gün boyunca üç farklı ülkede yapılan eczacılık
uygulamalarına ilişkin incelemelerde, her ülkenin
eczacılık uygulamaları ayrı ayrı değerlendirilerek,
Türkiye’deki uygulamalar ile benzerlikleri ve farklılıkları mercek altına alındı ve irdelendi. Programa,
39 eczacı odamızın başkanları ile Türk Eczacıları
Birliği Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu Üyeleri, Yüksek Haysiyet Divanı Üyeleri katılım sağladılar. Program kapsamında, Macaristan, Avusturya
ve Çek Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren eczacılık
meslek örgütleri tarafından, katılımcılara sözlü sunum yapıldı, ayrıca bu ülkelerin başkentlerindeki
eczaneler ziyaret edilerek uygulamaların yerinde
incelenmesi ve bilgi alınması sağlandı.
TEB HABERLER
statüsü”nden çıkarılarak hekimler ve diş he-
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
• Eczacıların “mesleki öğrenim görmüş personel
AVRUPA’DA ECZACILIK UYGULAMALARI
İNCELEME VE ARAŞTIRMA PROGRAMI (2-7 MAYIS 2009 MACARİSTAN - AVUSTURYA
- ÇEK CUMHURİYETİ)
25
WEB SAYFAMIZ
Ayşen YALMAN
S
WEB SAYFAMIZDAKİ
YENİLİKLER
on yıllarda yaşadığımız kadar bir dönüşü-
ilişkin yöneticilerimiz, enstitülerimiz ve komisyonla-
mü, insanlık tarihi boyunca yaşadığımızı
rımızın katkılarıyla Birliğimiz bünyesinde hazırlanan
söylemek pek de mümkün değil. Çünkü
raporlara ulaşabilir, bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
yazılı tarihe baktığımızda, benzer bir sü-
reçten bahsetmek neredeyse imkânsız. Bir değişi-
İlaçta Durum:
min olabilmesi için yılların, yüzyılların geçmesi ge-
Bu başlık altında yayınlanan duyurularla, ilaç alım
rekti belki de o dönemlerde. Ama şimdi neredeyse
koşullarıyla ilgili son gelişmeleri takip edebilirsiniz.
yakalayamadığımız teknoloji ve beraberindeki bilgi
akışı hayatımızı kimi zaman kolaylaştırdı, kimi za-
TEB Web Mail:
man zorlaştırdı. İnternet de bu dönüşümün bir parçası olarak, “en büyük bilgi devrimi” olarak tarihteki
Türk Eczacıları Birliği’nin ve bağlı bulunan eczacı
yerini aldı. İçinde bulunduğumuz bilgi çağının en
odalarının kurumsal kimliğinin gereği olarak, artık
önemli lokomotifi de bilgisayar ve internet. Ancak
asıl önemli olan ise, bilginin çokluğu değil, nasıl
ve nerede kullanıldığı. İşte Türk Eczacıları Birliği
de bilginin paylaşılması, yeni nesillere aktarılması;
paylaşılmayan bilginin yararlı olamayacağı görüşünden hareketle; dünyada olan olayları, değişimi
TEB ve eczacı odası yöneticileri ile teb.org.tr uzantılı mail adresine sahip olanlar, internet üzerinden
tüm yazışmalarını, web sayfamızdaki bu modülü kullanarak yapabilirsiniz.
TEB Akademi TV:
takip ederek adım atıyor, üretiyor. Bu amaçla; Bu bölümde; gerek güncel konular gerekse mesleki
www.recete.org adlı web sayfamızı daha aktif, her-
konulara ilişkin uzman kişilerle yapılmış röportajları,
kesin yararlandığı ve aradığını bulabileceği bir konu-
video olarak izleyebilir, konunun pdf formatındaki
ma getirmek için yeniledik, yenilemeye de devam
dökümünü bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
ediyoruz.
Dünyada Ne Var Ne Yok:
İngilizce Web Sayfası:
Türk Eczacıları Birliği’nin İngilizce web sitesi yayı-
Web sitemizde ana sayfanın sol kısmına eklenen ve
na başlamıştır. web sayfamızın sağ üst köşesinde
havan sembolü altında yer alan “Dünyada Ne Var
bulunan linke tıklayarak bu hizmetimizden yararla-
Ne Yok” bölümünde; aylık bültenler halinde, dünya-
nabilirsiniz.
26
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
da mesleğimizle ilgili yaşanan gelişmelere ve yasal
düzenlemelere dair uluslararası kuruluşların yayın-
Karekodlu Ürünler:
ladığı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Ekranın sol bölümündeki sütunda yer alan bu başlık
Raporlar:
altında, piyasaya kare kodlu ürün veren firmaların,
uygulama kapsamında, sürşarj etiketi veya fiyat ku-
Bu bölümde; genel olarak sağlık, özel olarak eczacı-
pürü yerine geçen bir etiket uygulayarak piyasaya
lık alanındaki değişikliklere ve yasal düzenlemelere
sürdükleri ürünlere ait bilgilere ulaşabilirsiniz.
FIP KONGRESİ
Ecz. Şerif BOYACI
FIP KONGRESİ’NDE GERİ SAYIM
1
912 yılında Hollanda’da kurulan Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) bugün
için üyesi bulunan 122 mesleki birlik vasıtasıyla yaklaşık olarak iki milyon serbest
çalışan ve bilimsel eczacıyı temsil etmektedir. FIP
bünyesinde ayrıca 4000 eczacının bireysel üyeliği
bulunmaktadır. FIP, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile
resmi olarak ilişki sürdüren bir meslek örgütüdür.
Yaklaşık 100 yıllık geçmişinde FIP’in öncelikli hedefleri; mesleğimizin güncel gereksinimleri ile geleceğe dönük beklentilerini karşılamak, eczacılıktan
beklenen sağlık hizmetlerinin çeşitlendirilmesi, bu
hizmetlerin üretilmesinin altyapısını hazırlamak ve
bilimsel gelişmelerle mesleki uygulamaların bütünleşmesinin ortaya çıkarılmasına öncülük etmek olmuştur.
Genel anlamda FIP’in sağlık hizmetine eczacılığın
katkısı konusunda hedefleri ve gerçekleştirdiklerini
yukarıda açıklamaya çalıştım. FIP bu çalışmalarını
68 yıldan beri gerçekleştirdiği yıllık kongrelerde üye
kuruluşlarıyla tartışıp kararlaştırmaktadır. Bu kongrelerin 50 ncisi 1990’da İstanbul’da yapılmıştı. 19
yıl aradan sonra bu yıl 69 uncu kongre yine ülkemizde, TEB’ in evsahipliğinde 3–8 Eylül 2009 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde
gerçekleştirilecektir. Kongrenin ana teması “ilaç
kullanımında sonuçların sorumluluklarına hazır mıyız?” olarak saptanmıştır.
Kongrenin resmi dili İngilizce’dir, ancak kongre süresince Auditoriumda ve bir diğer salonda
Türkçe’ye anında tercüme yapılacaktır. Bu şekilde
meslektaşlarımız her iki salonda yapılan sunumları
Bunun sonucunda, bünyesinde toplanan ciddi bilgi
birikimi ile üyelerine – kurumsal ve bireysel – yararlı bir başvuru ağına sahip olmuştur. Sağlık hizmeti,
eğitim ve bilimsel kuruluşlarla olan ilişkilerinde bu
geniş ağın önemli katkısı olmaktadır.
takip edebileceklerdir.
Bu kongrede bir ilk olarak, ayrıca eczacılık öğrencileri ile meslektaşlarımızı, yurtdışından eczacı eleman arayan kişi/organizasyon temsilcileri ile yüz
yüze görüştürmek için bir oturum tertiplenecek. Bu
tamı bulamayan meslektaşlarımızın, yurtdışında iş
bulmalarına yardımcı olmak amaçlanmaktadır.
Kongreye katılımcı olarak yurtdışından yaklaşık
3500 kişi bekliyoruz. Yerli katılımcılarımız için 800
kişilik kontenjanımız olacak. Eczacılığın olimpiyatı
sayılabilecek bu organizasyon meslektaşlarımıza
dünyadaki meslektaşlarıyla bir araya gelerek görüş
alışverişinde bulunabilme ve ülkemizin ve kendilerinin durumlarını ortaya koyarak bir muhasebe yapabilme fırsatı verecektir. Bu nedenle mesleğine
ilgi duyan, kendisini gelişmelere açık hisseden tüm
eczacıların, bu olanaktan yararlanmasını bekliyoruz.
TEB HABERLER
Bunun farkında olarak FIP, “2020 Vizyon, Misyon ve
Stratejik Planını” onaylamıştır. FIP bu anlamda vizyonunu dünyada nerede ve ne zaman olursa olsun;
karar vericilerin, ilaçla ilgili her tartışma ortamında
bulunmak olarak saptamıştır. Bunu sağlayabilmek
için misyonunu, bilimsel ve serbest eczacılık uygulamalarının geliştirilmesini ve yeni keşifler, yöntemler ile güvenli, uygun fiyatlı ve kaliteli ilaca dünya
ölçeğinde ulaşmanın yolunu açmak olarak belirlemiştir.
şekilde, ülkemizde kendilerine uygun çalışma or-
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Son dönemde mesleğimizin içinden veya toplumun
diğer kesimlerince çağdaş sağlık hizmeti üretilmesi
için ortaya çıkan istek ve beklentilerle ilgili her mesleğin nasıl katkı yapabileceği araştırılmaktadır.
27
DOSYA
TEB AR-GE Birimi
H
erkesin sağlığa ve sağlık hizmetlerine
> Toplumların ve devletlerin gittikçe artan ölçü-
eşit ulaşma hakkının olduğu, sağlık
lerde sağlığa önem vermeye başlaması ve bu
hizmetlerinin kalitesinin yüksek oldu-
anlayışın bir sonucu olarak sağlık hizmetlerine
ğu, dayanışma üzerine kurulu ve tüm
olan talebi arttırması, daha önce hiçbir farma-
toplumun katılımına açık olarak yapılandırılmış bir
koterapisi olmayan ya da az etkili farmakotera-
sağlık sistemi insanın temel hakkıdır.
Pek çok ülke, ortalama bir hastanın ilaç harcamalarıyla hastanın bu masrafları ödeme yetersizliği ara-
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
sürülmesi,
> Nüfusun büyümesi, yaşlanma süreci ve ilaç kullanımına karşı tavrın değişmesi, ticari baskılar
sındaki uçurumun bilincinde olarak, farmasötiklerin
(promosyon, reklam vs.) sonucu ilaç kullanı-
finanse edilmesi konusunda bir derece eşitlik sağla-
mındaki artışlar,
maya çalışmaktadır. Bu nedenle söz konusu ülkeler,
28
pisi olan hastalıklar için yeni ilaçların piyasaya
mali yükün toplum ve birey arasındaki gerçek payla-
> İlaç çeşitliliğindeki artış, hastaların ilacın fay-
şımı farklılık gösterse de hastaların ihtiyaç duyduk-
dalarını değerlendirememesi ve kendilerine
ları ilaçları elde edebilmelerini sağlamak amacı ile
sağlanan sağlık hizmetlerinin gerçek maliyeti
oluşturulan ve genellikle üçüncü şahıs ödeyicileri
hakkında çok fazla bilgi sahibi olmamaları, yeni
içeren sağlık finansmanı politikaları uygulamakta-
ilaçların pek çok hasta için umut ifade etme-
dır. Kültürün yaygın nosyonları, gelenekler ve genel
sinin, özel sektörün piyasaya sürekli yeni ilaç
ahlak kuralları bu paylaşımı etkilemektedir.
akışı sağlayarak bu ihtiyacı karşılamaya çalış-
Özellikle son yıllarda;
masına, bunun da daha eski ve daha ucuz ilaç-
DOSYA
ların, daha yeni ve daha yüksek fiyatlı ilaçlarla
hasta güvenliği açısından risk oluşturmayacak ma-
yer değiştirmesine neden olması, (Batılı endüs-
liyet etkili çözümler sunulması ise sağlık sisteminin
trileşmiş ülkelerdeki yıllık ilaç maliyeti artışının
daha başarılı, daha geniş kapsamlı ve sürdürülebilir
yaklaşık %70’inin 5 yıldan daha az bir süre önce
olmasına katkı sağlayacak bir etken olarak düşünül-
piyasaya sürülmüş olan ilaçlara yapılan harca-
meli, asla toplum sağlığının korunması ana hede-
malar nedeniyle meydana geldiği tahmin edil-
finin önüne geçmemelidir. Bu bakımdan, hastanın
mektedir)
ilaca ulaşması ile arada bir engel olarak ödeme ka-
> Fiyat kontrolü kurallarının ya da güçlü büyük
pasitesi durmamalıdır.
alıcıların bulunmayışı sonucunda reçeteli ilaçların fiyatlarının, enflasyon oranından çok daha
büyük oranda artış gösterme eğiliminde olması
gibi olgular, sağlık hizmetlerinin bütçe içindeki yükünün artmasına neden olarak, devletler
açısından bu talebin maliyetini karşılama sorununu gündeme getirmiş, ülkeleri bir takım önlemler almaya teşvik etmiştir.
Sağlık bakımına evrensel bir erişim sağlamada, ulusal sağlık sistemlerinin yapısal finansmanı için sağlam bir temel kurmak en önemli koşuldur. Maliyet
sınırlaması, hükümetlerin sınırlı mali kaynaklarını
olabildiği kadar etkili şekilde kullanmak için yaptıkları süregelen bir dizi girişim olarak görülebilir.
Dünyada ilaç harcamalarındaki artış hızının, sağlık
harcamaları artış hızından yüksek olması nedeniyle,
pek çok ülke tasarruf amacıyla öncelikle ilaç harEşdeğer İlaç Kullanımıyla Sağlanan Faydalar
özel kurum ve kuruluşlarında uygulanan pahalı olan
yeni tedavilere kaynak sağlamak amacı ile gelenek-
> Nüfusun yaşlandığı ve sağlık bakım harcamala-
sel tedavilerde jenerik ürünlerin tercih edilmesi ve
rının arttığı dönemde, jenerik ilaçlar hastaların
referans fiyat sistemi tüm dünyada giderek yaygın-
referans ilaçlara oranla %20-80 daha ucuz fi-
laşmakta, jenerik ürünlere olan destek, bir devlet
yatlarla güvenli, etkin ve yüksek kaliteli ilaçlara
politikası haline gelmektedir. Ekonomik açıdan güç-
ulaşmalarının yolunu açarak sağlık bakımının
lü ülkelerde dahi referans ve jenerik ilaçlar arasında
karşılanılabilirliğinin sürekliliğini sağlamakta ve
sağlıklı bir denge kurmak amacıyla eşdeğer ilaçlar
farmasötik harcamalarının kontrol altında tu-
desteklenerek, sağlık bütçelerinde önemli tasarruf-
tulmasına destek vererek sağlık bütçelerinde
lar sağlanmaktadır.
önemli tasarruflar sağlamaktadır.
Ancak, unutulmamalıdır ki her zaman sağlık poli-
> Patent süresinin dolması ile ortaya çıkan reka-
tikalarının ana hedefi halk sağlığının korunması,
bet ortamında referans ilaç fiyatının düşmesine
herkesin eşit, ulaşılabilir, kaliteli ve etkin sağlık hiz-
neden olarak ilaç şirketlerinin yeni ilaçlar bul-
metine ulaşması olmalıdır. Bu hedeflere ulaşılırken
malarını teşvik etmektedir.
TEB HABERLER
giderlerini azaltmak isteyen ülkelerdeki resmi veya
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
camalarını azaltıcı önlemler almaktadır. Bugün ilaç
29
DOSYA
> İlaç harcamalarında sağlanan tasarruflar doğru
ve pazar payları %20’yi geçmeyen gelişmekte olan
politikalarla hükümetlerin yeni veya daha paha-
jenerik ilaç pazarına sahip ülkeler (Avusturya, Belçi-
lı ilaçları geri ödeme listelerine almalarına im-
ka, Fransa, İtalya, Portekiz, İspanya). Ulusal Jenerik
kan sağlar.
ilaç pazarının gelişimindeki bu değişiklikler jenerik
> Ekonomik olmaları nedeni ile ilaca erişimi ko-
ilaçlara yönelik farklı politikalardan ve yasal çerçevelerden kaynaklanmaktadır.
laylaştırır ve tedaviyi yaygınlaştırır.
EŞDEĞER İLAÇ POLİTİKALARI VE AVRUPA DENEYİMİ
Örneğin; oturmuş bir pazar yapısına sahip olan
ülkelere baktığımızda Danimarka ve Hollanda’da
jenerik ilaçlara olan talep eczacılar tarafından je-
Artan ilaç harcamaları ile birlikte karşı karşıya kalı-
nerik ikame şeklinde, Polonya’da doktorlara yönelik
nan baskıların sonucu olarak giderek daha fazla AB
bilinçli teşvik modelleri ile, Almanya ve İngiltere’de
ülkesi ulusal jenerik ilaç pazarını geliştirmeye yöne-
ise jenerik ilaca teşviki hedefleyen doktor bütçeleri
lik çalışmaları takip etmeye başlamıştır.
ile sağlanmaya çalışılmaktadır.
AB ülkelerinde jenerik pazar, farmasötik pazarın
Jenerik ilaç pazarının gelişimi için aktif bir şekilde
önemli bir bölümünü oluşturmaktadır ve jenerik
jenerik ilaç politikaları ile desteklenmesi şarttır.
rekabet aynı zamanda fiyat indirimlerinde de çok
Jenerik ilaçların oturmuş bir pazar yapısına sahip
büyük bir role sahiptir. Bu da uygulandığı ülkeler-
olduğu ülkelere baktığımızda mevcut politikaların
de önemli tasarrufların yolunu açmaktadır. Eşdeğer
10-15 yıllık bir geçmişe sahip oldukları görülmek-
ürünlerle patent süresi dolmuş referans ürünler ara-
tedir. Bugün, ülkelerde jenerik ilaç politikaları arz
sındaki rekabet, farmasötik hizmetlerin maliyetinin
küçültülmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Jenerik ürünlerin, ülkenin sağlık hizmetlerinde yenileyici ürünlerin finanse edilmesini de içine alan diğer amaçlara yönelik fonların serbestleştirilmesini
ve talebi etkileyen tedbirlerin birlikte kullanılmasıyla
etkin bir şekilde uygulamaya geçirilmektedir.
EŞDEĞER İLACA YÖNELİK POLİTİKALAR:
1. Eşdeğer Reçeteleme
sağlayan ilaçlar olarak önemleri idrak edilmektedir;
Avrupa ülkelerindeki mevcut ilaç politikaların-
bu yolla jenerikler, yenilik için “boşluk payı” oluş-
da güçlü bir şekilde doğru jenerik reçetelemenin
turmaktadırlar.
teşvik edildiği örnekleri bulabilmekteyiz. İngiltere bunlardan bir tanesi;
Jenerik ilaç pazarı tüm Avrupa ülkelerinde aynı düzeyde gelişmemiştir. Bu çeşitlilik jenerik ilaç politikalarındaki farklılıklardan meydana gelmekte;
jenerik ilaç pazarının geliştirilmesine ilişkin tek bir
30
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
yaklaşım bulunmamaktadır.
Bu doğrultuda, jenerik ilaç perakendeci piyasası
Avrupa ülkelerinde çok farklı büyüklüklerde şekil-
İngiltere Ulusal Sağlık
Hizmetleri’nden çıkan reçetelerin %74’ü jenerik
olarak aile hekimleri tarafından yazılmaktadır. Ancak şu da önemli bir husus olarak belirtilmelidir ki
toplam ilaç harcamaları içerisinde jenerik ilaçlar
%18’lik bir pay almaktadır. Bu nedenle jenerik ilaçlar, ilaç harcamalarının kontrolü için tam bir çözüm
olarak düşünülmemelidir. Doğru jenerik reçeteleme, reçetede etken maddenin belirtilmesi, aile hekimlerine ve eczacılara kendi bilgi ve deneyimleri
lenmiştir. Ülkeler IMS Health 2004 raporuna göre
çerçevesinde karar verme sorumluğu almalarına
hacim olarak pazar payları değerlendirildiğinde iki
imkan tanıyacak, eczacı ve aile hekimlerinin hasta-
grupta incelenebilir. Jenerik ilaç pazarı %40’ı aşan
nın ihtiyaçlarına en uygun tedavi şeklini belirleyerek
gelişmiş bir pazar yapısına sahip ülkeler (Alman-
jenerik ilaç politikalarına direkt katılımlarının sağ-
ya, Danimarka, Hollanda, Polonya, Birleşik Krallık)
lanmasına destek olacaktır.
DOSYA
etken maddenin jenerik olarak
verilebileceğine dair kesin kurallar
bulunmaktadır. Eczacının jenerik
ikame etmesine izin verilen ülkeler
olduğu gibi, hekimin reçeteye doğrudan jenerik ikamesi istemediğini,
reçetenin değiştirilemeyeceğini,
aynen verilmesi gerektiğini işaretleyebildiği ülkeler veya hastanın
daha fazla katılım payı ödeyerek
referans ilaca sahip olabildiği özel
koşulları içeren modeller de görülebilmektedir.
AB üye ülkelerinin çoğunluğunda, ilaç fiyatlarının
kontrol altında tutulabilmesi adına eczacılar tarafından jenerik ikame yapılmasını teşvik eden veya zorunlu tutan özel şartları içeren politikalar oluşturulmuş durumdadır. Nisan 2004 itibariyle 15 Avrupa
Birliği ülkesinden 10’unda jenerik ikamesinin belirli
biçimleri bulunmaktadır.
Eczacıların jenerik ikamesi verme yetkisinin sınırları Avrupa çapında ülkeden ülkeye değişmektedir. Jenerik ikamesine izin verilen ülkelerde hangi
1 Han de Gier, Generic substitution: An effective cost control
policy?, FIP Zoom Community Pharmacy, July 2004.
TEB HABERLER
2. Eşdeğer İkamesi
Ödeme kurumları veya hastalar için jenerik ikamesi
oldukça çekici bir alternatiftir, zira çok büyük ölçülerde maliyet tasarrufu sağlamaktadır. ABD’deki
Farmasötik Bakım Yönetimi Birliği’nin hesaplarına
göre, jenerik ilaç kullanımındaki her yüzde 1’lik
artış, toplam ilaç harcamalarında yüzde 0.5’lik bir
düşüş anlamını taşımaktadır. Bazı ülkelerde jenerik
ikamesi temel maliyet kontrol mekanizması olarak
övülmektedir. Son olarak Finlandiya bu ülkeler arasına katılmıştır.1 Bu ülkede, Mart 2003 rakamlarına
göre tüm reçetelerin yüzde 14’ünde uygulanan jenerik ikamesi 40 milyon Euroluk bir tasarruf sağlamıştır. 40 milyon Euro Finlandiya’nın toplam ilaç
harcamasının yüzde 5’ini temsil etmektedir.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Ek olarak jenerik reçeteleme sisteminin oluşturulması, hastaların referans ürünü alma zorunluluklarının olmadığını, ilaç adının değil içeriğinin kendilerini
iyileştireceğini hastalara gösterecek ve diğer yollarla referans ilaç alma ihtimallerini de azaltacaktır.
Örneğin Birleşik Krallık’ta, jenerik
ürünler için sabit bir geri ödeme
söz konusu iken eczacılar en ucuz
eşdeğeri verme konusunda teşvik
edilmekte ve bunun sonucunda
satış fiyatı ile geri ödeme fiyatı arasındaki fark eczacıya kalmaktadır.
Benzer uygulamalar ilaçların karşılanmasında seçim yapabilme motivasyonunu sağlayabilmek adına
farklı oranlardaki teşviklerle bazı
diğer Avrupa Birliği ülkelerinde de
yapılmaktadır.
31
DOSYA
EŞDEĞER İLAÇLAR VE ECZACI
Sağlık merkezleri olarak serbest eczaneler hastaların, bakıcıların ve vatandaşların korunma ve tedavi
ihtiyaçlarıyla birlikte genel sağlık hizmeti vermek
için tasarlanmış entegre organizasyonlar olarak
görülmelidir. Serbest eczaneler hastanın ve hizmet
verdikleri topluluğun ihtiyaçlarına göre şekillenen
ve hayli yetkin profesyoneller tarafından yönetilen
geniş bir bakım ve hizmet spektrumu sağlarlar).
Böyle bir sonuç sadece kamusal bir sağlık probleminin üstünden gelmek için değil aynı zamanda
ilaç harcamalarında maliyet kontrolü açısından da
önemlidir.
güvenlerinin sarsılabileceğini bilmektedirler. Her ne
kadar eczacılar bu endişelerin giderilebilmesi için
aktif olarak çaba harcamakta, insiyatif kullanmakta
iseler de hastaların tedaviye olan güvenlerinin zayıflaması açısından ciddi riskler oluşmaktadır. Bu
da hastaların tedaviye devam etmemesi, reçetede
belirtilen tedavi rejimine uyum sağlamamak gibi
durumları açığa çıkartması nedeni ile farklı tedavi
masraflarının oluşmasına sebep olarak referans ilaç
masraflarının çok daha üstünde bir sağlık harcamasına neden olabilmektedir.
32
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Tüm Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de eczacılar jenerik ilaç politikalarının oluşturulmasında kilit konumda bulunan sağlık uzmanlarıdır.
Politika ister jenerik reçeteleme olsun ister jenerik ikame olsun ana sorun hastaların ve hasta bakımından sorumlu olan bireylerin verilen
ilaçlara bağımlılıklarının nasıl sürdürülebileceği
sorunudur. AB üye ülkelerindeki deneyimler her iki
çerçevede de reçetelerin sağlanmasında görev alan
eczacıların konuya yaklaşımının politikanın başarıya ulaşmasında oldukça önemli bir rol üstlendiğini
göstermektedir. Bir mesleki uzman olarak eczacıların hastalara verecekleri danışmanlık yadsınamaz
bir öneme sahiptir. İşte bu eczacının esas sorumluluğudur
Bir çok özdeş reçete kullanılabilir olmasına rağmen uzun süreli tedavilerde hastaların tedaviye
olan bağlılıkları, ilaçlarının şekilleri, renkleri veya
büyüklükleri ile belirgin bir şekilde ilişkili olmaktadır. Hastalar kendilerine verilen ilacın yanlış olduğu
konusunda endişelenebilmekte, kullanım alışkanlıkları doğrultusunda yanlışlıklara düşebilmekte
veya kullanmaya başladıkları bu “yeni” ilacın eski
ilaçları ile aynı terapötik etkiyi göstermediği konusunda kesin kararlara varabilmektedirler. Eczacılar
tecrübeleri çerçevesinde ilaçların görünüşlerinde
bazen önemsenmeyecek derecedeki küçük değişikliklerin hasta açısından büyük tepkilere neden
olduğunu, hastaların endişelerini ve tedaviye olan
Eczacılar, devletin kendi çabalarıyla, kamu fonları tarafından karşılanabilir sağlık hizmetlerinin
sürdürebilmesi adına ilaç harcamalarını kontrol
etmek için tüm pratik yollara ihtiyaç duyduklarının
farkındadır. Mesleğimiz bu çabaya, hasta ihtiyaçları ve kamu yararının her zaman ilk öncelik olarak
alınması şartıyla destek vermek isteği içindedir.
Kamu yararının gözetilmesi ise ancak konunun tüm
taraflarının temsil edildiği bir ortamda mümkün
olabilir. Bunun için medikal ve farmasötik profesyonellerinin, hasta haklarına ilişkin çalışmalar yürüten
kuruluşların ve ilaç sanayinin yer aldığı politika tartışma alanlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tarz bir
çalışma, tüm pratik ve mesleki uygulamaların daha
DOSYA
önceden tanımlandığı üzere en önemli paydaş olan
yetersiz kalan bir kavramdır. Bir ilacın etkinliğinin
hastaların çıkarları gözetilerek çeşitli perspektifler-
kanıtlanabilmesi için farmasötik eşdeğerliğinin ya-
den değerlendirilebilmesine imkan sağlayacaktır.
nında terapötik eşdeğer olduğunun da kanıtlanması
gereklidir.
Avrupa çapında ve ulusal düzeyde yapılan araştırmalar toplum tarafından eczacıların en güvenilir
Ucuza alma politikalarında referans fiyatın nasıl
sağlık çalışanlarından biri olarak değerlendirildik-
tespit edildiği ve biyoeşdeğerliğe sahip olmayan et-
lerini göstermektedir. Bu güven, eczacıların ilaçla-
kisiz kopya ilaçların piyasayı ele geçirmelerine izin
ra ve sağlık sorunlarına ilişkin olarak uzmanlıkları
verilmemesi büyük önem taşımaktadır. Mesele sa-
çerçevesinde vermiş oldukları doğru, objektif bilgi
dece ucuz ilaç değil aynı zamanda ucuz tedavidir.
ve tavsiyelerle uzun yıllar sonunda kazanılmıştır. Bu
Etki etmeyen ucuz ilaç hastayı uzun süre tüketici
da eczacıların jenerik politikalarının oluşturulmadan
durumunda tutabilir, dolayısıyla da tedavi pahalıya
önceki tartışmalarda temsil edilmelerinin neden
gelebilir.
çok önemli olduğunu göstermektedir. Eğer eczacılar sistemin gerçekten hastaların ihtiyaçlarını en
iyi şekilde karşılayacak biçimde yapılandırıldığına
inanırlarsa ve pratikte yaşanabilecek zorluklar belirlenir ve çözüm önerileri oluşturulabilirse bu inanç,
soruları ve şüpheleri olan hastalara ve hasta yakınlarına da yansıyacaktır.
Hükümetin sağlıkla ilgili birtakım düzenlemeleri, olması gerektiği gibi hastaların ilaca ulaşımını belirli
ölçülerde kolaylaştırmıştır. Fiyatlandırma politikalarındaki değişiklikler sonucunda da ilaç fiyatlarında düşüşler meydana getirmiştir. Bununla birlikte,
ilaca ulaşmanın kolaylaşması ve kullanımın artması
sebebiyle giderler de belirli oranda yükselmiştir ve
Sosyal Güvenlik Kurumu her geçen gün artan sağlık
tedaviyi sağlayan, uygun fiyatlı ilacın seçilmesi ile
gerçekleştirilir. Sadece ucuz fiyat ölçütüne göre
yapılan alımlar, Türkiye’de kaliteden ödün karşılığında, kendine özgü bir ucuz ilaç üretimi uygulamasını öne çıkartmakta ve teşvik etmektedir. Bu
da ürettiği ilaçların kalitesi, etkinliği ve güvenirliği
Bu durum, eşdeğer sektörünün önemini daha da
arttırmaktadır. Ancak eşdeğer ilaçlardaki denetimin
ilgili sağlık birimlerince sıkı bir şekilde yapılması da
sağlık ve eşdeğere olan güven açısından altı çizilmesi gereken bir durumdur.
Türkiye’de de referansı ile bilimsel olarak kanıtlanmış jenerik ilaçların kullanımını ve stratejik bir en-
açısından Türk ilaç sektörünü zedelemektedir. Bu-
düstri kolu olan ulusal ilaç endüstrimizin gelişimini
rada, biyolojik (terapötik) eşdeğerliğin önemi ortaya
teşvik edici politikaların belirlenerek uygulanması
çıkmaktadır. İlaçla ilgili yönetmelik ve rehberlerde
giderek önem kazanmaktadır. Bu politikaların ilk
farmasötik eşdeğer veya farmasötik alternatif ilaç-
yararı artan sağlık harcamaları karşısında kamu ma-
ların birbiri yerine kullanılabilmesi için terapötik eş-
liyesi üzerindeki yükün hafifletilmesi olacaktır. İkin-
değerliğin sağlanmış olması gerekir. Terapötik eş-
ci yarar ise, tüm global baskılara rağmen yerli ilaç
değerlik için gerekli testlerden en önemlisi biyoeş-
endüstrilerini destekleyen ve jenerik ilaç üretimini
değerlik testidir. Aynı etken maddeyi aynı miktarda
geliştiren Hindistan, İsrail, Güney Kore örneklerinde
ve aynı farmasötik formda içermesinin yanında aynı
olduğu gibi, üstün rekabet gücünün ortaya çıkardığı
yoldan uygulanabilmesi yani yapılan testler sonucu
ihracat potansiyelinin gerçeğe dönüşmesidir. Kamu
kana geçiş hızları ve kana geçen miktarları belirli
maliyesi açısından durum değerlendirildiğinde, her
sınırlar içerisinde olan ilaçların eşdeğer kabul edil-
sektörde olduğu gibi ilaç endüstrisinde de rekabet
mesi gerekiyor. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan
artışının ürün fiyatları üzerinde düşürücü etki yaptı-
farmasötik eşdeğerlik ilacın etkinliğini göstermede
ğını görüyoruz. Bu nedenle, ruhsatlandırma politika-
TEB HABERLER
Çağdaş rasyonel tedavi, bilimsel açıdan en yararlı
harcamaları karşısında tasarruf arayışına girmiştir.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TÜRKİYE’DE EŞDEĞER İLAÇ KULLANIMI
33
DOSYA
larının, pazara sunulan eşdeğer ürün yelpazesinin
genişlemesine destek verecek nitelikte olması gerekiyor.
Türkiye üretim standartları, teknolojisi ve kurulu
kapasitesi açısından çok gelişmiş bir jenerik ilaç
endüstrisine sahiptir. Üretim tesisleri bir yandan
Sağlık Bakanlığı denetiminden geçerken bir yan-
İlk bakışta yerli ürünlerin ağırlıkta olduğu gibi bir izlenim doğsa da yurt içinde üretim yapan ithal ya da
eşdeğer ilaç üreticilerinin yaptığı hammadde ithalatı, sektör içindeki dengeleri bozmakta, sektör kendi
içerisinde büyük bir iç ticaret açığı vermektedir.
Jenerik ilaç kullanımının ve üretiminin desteklenmesi ile Türkiye bir yandan ucuz ilaçlarla tedavi im-
Referans/Eşdeğer Dağılımı
Kutu
Referans
Eşdeğer
Tutar
34
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Kaynak: IMS ve İEİS
dan uluslar arası otoritelerden onay almaktadır.
Dünyaca ünlü referans ilaç firmalarına ait ürünlerin
yerli ilaç sanayi tarafından işletilen tesislerde fason
olarak üretiliyor olması, kalitede ülkemiz ilaç endüstrisinin ulaştığı düzeyi göstermesi açısından güzel
bir veridir. Üretim tesislerimizin uluslararası onay
almış veya alabilecek düzeyde olmaları ülkemiz ilaç
endüstrisinin ihracata dönük çalışmaları için çok
önemli bir potansiyeldir.
kanına kavuşurken bir yandan da ABD ve AB dahil
birçok gelişmiş pazara daha fazla ürün ihraç eden
bir ülke konumuna gelebilir. Bunun bir örneğini
Hindistan’da görebiliyoruz. İlaç sanayini geliştirmeyi bir devlet politikası haline getiren Hindistan, 13
yılda 200 milyon dolarlık ihracattan 3 milyar dolarlık
eşdeğer ilaç ve etkin madde ihracatına ulaşmıştır.
İsrail, İrlanda ve Güney Kore de bu bakımdan incelenmesi gereken örneklerdir.
DOSYA
Eşdeğer Ilaç Kullanımı;
1) Eczacının Sağlık Profesyoneli Rolünü Güçlendirir
Eczacının eşdeğer ikame yetkisi, sadece eczacılık
mesleği diplomasına sahip olanlara verilmiş olan,
eczacının ilaç uzmanı olduğunu açık biçimde gösteren, aynı zamanda toplumun da bu konuda bilinçlenmesini sağlayarak, mesleki saygınlığı artırmaya hizmet edecek önemli bir unsurdur. Eczacı
eşdeğer ikamesi yaparken, hekim ile karşı karşıya
kalabilmekte ise de bu direnç eşdeğer ikamesinin
zorunlu olduğu pek çok ülkede yaşanan sürecin bir
parçasıdır. Bu konuda ideal olan elbette hekim ve
eczacının ortak olarak hareket etmesi, her ikisinin
de sağlık hakkını geliştirmek için sağlık bütçesinin
rasyonel kullanılmasını sağlamak konusunda katkıda bulunmasıdır. Ancak, eşdeğer ilaç vermek, temel olarak eczacının görevidir. Hastayı eşdeğer ilaç
kullanmaya ikna etmek de eczacılık mesleğinin bir
parçasıdır. Eşdeğer ilaç listelerinin akılcı olduğu,
eşdeğer bantlarının rasyonel biçimde uygulandığı
bir ülkede, eczacının, sağlık sisteminin giriş kapısı
ve son halkası olarak, eşdeğer ikamesi ile hem hasta hem hekim hem de kamu nezinde ilaç uzmanı
fonksiyonu pekişecektir.
2) Eczane Ekonomisini Güçlendirir
Yapılan çalışmalarda, Türkiye’de en çok satılan 100
ürünün;
• Pazar payının % 34,82 olduğu,
• 57 tanesinin ticari iskontosunun “0” olduğu,
• 28 tanesinin vade süresinin 60 gün ve altında
olduğu tespit edilmiştir.
• 18.306.755.777,00 TL’lik Türkiye ilaç pazarının, 6.373.729.013,00 TL’lik kısmını bu ilk 100
ürün oluşturmaktadır.
Depocu
kârı (%)
Eczacı
kârı (%)
10 TL’ye kadar olan kısmı
için (10 TL dahil)
9
25
10-50 TL arasında kalan
kısmı için (50 TL dahil)
8
25
50-100 TL arasında kalan
kısmı için (100 TL dahil)
7
25
199-200 TL arasında kalan kısmı için (200 TL dahil)
4
16
200 TL üstünde kalan kısmı için
2
12
Depocuya satış fiyatının,
Bu ürünler önemli oranda referans, dolayısıyla da
pahalı ilaçlardır. Referans ürünler, patent, veri koruma, veri imtiyazı gibi yöntemlerle fiyat avantajı
sağlamaktadırlar.
Bu bakımdan, eczacı 201 liralık bir ilacı satın aldığında 28,82 lira kar elde ederken, 199 liralık bir
ilacı aldığında 33,11 lira kazanmaktadır. Bu bakımdan, genellikle eşdeğer ilaçların oluşturduğu daha
ucuz olan ilacı hastaya vermek, zaten tüm dünyada
regresif kar marjı uygulamasının temel amacıdır.
3) Kamuya Tasarruf Sağlar
Bugün ilaç giderlerini azaltmak isteyen ülkelerde,
jenerik ürünlere olan destek, bir devlet politikası
haline gelmektedir. Ekonomik açıdan güçlü ülkelerde dahi referans ve jenerik ilaçlar arasında sağlıklı
bir denge kurmak amacıyla jenerik ilaçlar desteklenerek, sağlık bütçelerinde önemli tasarruflar sağlanmaktadır.
Referans ilaçlar yerine eşdeğerlerinin tercih edilmesi, Avrupa’da kamuya 20 Milyar € civarında,
Türkiye’de ise son 5 yılda 3.8 Milyar TL tasarruf
imkanı sağlamıştır.
TEB HABERLER
SONUÇ:
Eczacının İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre
belirlenen karlılıklarını hatırladığımızda;
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
2007 yılında kutu ölçeğinde %51,7 olan eşdeğer
ilaçların payı 2008 yılında çok az bir düşüşle %51,4
olmuştur. Tutar ölçeğinde ise 2007’de %33,4 olan
pay %34,6’ya yükselmiştir. Bu durum, pahalı referansların eşdeğerlerinin kullanıma sunulduğunu
göstermektedir. 2008 yılında kullanıma sunulan
yeni ilaçların %69’u eşdeğer ürünlerdir.
35
RÖPORTAJ
EGAŞ’TAN
ÖNEMLİ BİR ATILIM
EGAŞ Eczane gereçleri A.Ş. internet üzerinden
anında satışa başladı. Konuyla ilgili görüşlerini
aldığımız EGAŞ Genel Müdürü Ecz. Mehmet Erol
Mahmutoğlu, önce kısaca EGAŞ’ı anlattı:
EGAŞ, Türk Eczacıları Birliği’nin tek ticari kuruluşudur. Türkiye’deki bütün eczacıların doğal üyesi olduğu bir anonim şirkettir.
1986 yılında dönemin Türk Eczacıları Birliği Merkez
Heyeti tarafından kurulmuştur. Hissesinin %99’u
Türk Eczacıları Vakfı’na, %1’lik bölümü ise, Ecza Kooperatifleri ile sınırlı sayıdaki eczacılara aittir. Yani
bütünü ile bir eczacı kuruluşudur.
EGAŞ, kaliteli ve uygun fiyatlarla eczanelere ürün
temin etmeyi amaç edinmiş, ürün çeşidini arttırmıştır. Ana ürün kalemleri, majistral formüllerin hazırlanmasında kullanılan farmasötik kalitedeki kimyasal maddeler ile eczane dizaynı ve dolap yapımıdır.
Bu konuda TEB Yardımlaşma Sandığının EGAŞ Kredisi, eczacılar için büyük bir itici güç oluşturmaktadır.
EGAŞ, bu hizmetlerinin yanında; ıtriyat ve kozmetik ürünleri, eczane sarf malzemeleri, laboratuar
malzemeleri ve medikal ürünleri pazarlamaktadır.
Ayrıca, farklı dönemlerde eczacıların gereksinimleri
olabilecek ürünleri de bünyesinde bulundurmaktadır. Örneğin, reçete kutuları, E logosu, kare barkod
okuyucu, nöbet panosu, Eczane Çalışanı Eğitimi
Eğitici El Kitabı ve yakın bir zamanda eczacılara yönelik yayınlanacak olan, “Majistral Formüller Kitabı”
bulunmaktadır.
EGAŞ, bütün bu hizmetleri Türkiye genelinde sınırlı
imkanları ile yürütme gayreti içindedir. Bu nedenle;
sıcak satışlarımız belli bölgeler ile sınırlı kalmıştır.
Her ne kadar telefon ile ülkemizin çeşitli bölgelerinden gelen istekleri karşılıyor olsak da bu uygulamanın sürekliliği olmamaktadır.
Yeni hizmetinizden bahseder misiniz?
36
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Bu alanda EGAŞ, kendini çok geliştirmiş ve İyi Eczacılık Uygulamaları çerçevesinde yeni eczane açan
ya da eczanesini yenilemek isteyen eczacılarımıza,
her eczaneye özel modern tasarımlar yapmaktadır.
EGAŞ olarak; bu sorunu gidermek ve ülkemizdeki
tüm eczanelere ulaşabilmek için yeni bir yapılanmaya gittik.
Teknolojinin olanaklarından yararlanarak, “Anında Satış” yapabilmek
amacıyla, internet üzerinden satış
yapacak sistemi EGAŞ’ta kurduk.
Sistemi test etmek için, bir aylık süre
boyunca belirlenen eczanelerimiz ile
deneme çalışmaları yapılmaktadır.
Test süresince olası aksaklıklar giderildikten sonra, Türkiye’nin tamamındaki eczanelerimize hizmet vermeye başlanacaktır.
Değerli meslektaşlarımdan dileğim;
“internet üzerinden anında satış”
sistemimizden siparişlerini vererek
kendi kuruluşları olan EGAŞ’ a destek vermeleridir.
RÖPORTAJ
kullanarak, ürünleri sepetine ekliyor. Bu sırada stokta
olmayan ürün seçti ise sistem uyarı veriyor ve stokta olmayan ürüne sipariş almıyor. Ardından EGAŞ yetkilisinin
belirlediği ödeme seçeneklerinden birini seçerek ya kredi
kartı ile ya da 30 günlük vadeli olarak alışverişini tamamlıyor. Girilen siparişler, EGAŞ depo personelinin elindeki
terminallere düşüyor ve sonrasında ürünler barkotları
okutularak hazırlanıyor. Bu sayede sipariş kolisine yanlış
ürün girme ihtimali de azaltılmış oluyor.
Sistem Hakkındaki Bilgiler
> EGAŞ, ülkemiz eczacılarının tamamını doğal
üyesi olarak kabul ettiği bir hedef kitleye sahiptir.
> Geçmişten gelen yaygınlık ve tanınmışlığı
vardır.
> EGAŞ, bir eczacı kuruluşu olması nedeniyle
ürün ve hizmet kalitesini en üst seviyede tutup; karlılığı ise makul bir seviyede tutmak
durumundadır.
Çözüm olarak, güncel teknoloji olan internet üzerinden
anında satış sistemini hayata geçirip, bu sayede satış
maliyetlerini düşürerek, hedef kitlenin tamamına hizmet
götürebilmek amaçlanmıştır.
Güvenlik nasıl sağlanıyor?
Kredi kartı işlemleri için anlaşılan banka, bize 3d model
diye anılan hem EGAŞ’ın hem de eczacının güvenliğini en
üst düzeyde tutan sistemin tüm güvenlik altyapısını oluşturdu. Kredi kartı numarası ya da şifreleri hiçbir zaman
EGAŞ sistemlerince alınmamakta, her zaman direkt bankanın sunucularında çalışan sayfalarca toplanmaktadır.
Sistem ne kadar yaygın olacak?
Bu sistem Türkiye’nin interneti olan her eczanesinde
çalışabilecek şekilde planlandı. Yapılan hesaplamalar sonucunda 200 TL altı siparişlerde kargo ücretinin sipariş
verene ait olması, üstünde ise EGAŞ tarafından karşılanması uygun bulundu. Proje sayesinde, EGAŞ eczacılara
bir “tık” kadar yakınlaşıyor.
lerin bir bölümünün siparişi veren tarafından yapılması
Sistemin çalışabilirliği ve devamlılığı nasıl sağlanacak?
sayesinde, eczacılar; siparişleri vermeleri sırasında karşı-
Düzenli bakım ve destek hizmeti, sistemi hazırlayan ekip
laştıkları olası hatalardan arınmış, sade, kolay ve tanınan
tarafından verilmeye devam edilecektir. Donanımsal ge-
bir yöntemle ürünlere ulaşabilecektir.
reksinimlerin tamamı, EGAŞ bünyesinde bulunan sunu-
Sistem neden sade?
Yaklaşık 2500 ürünün bulunduğu EGAŞ’ın anında satış
sisteminde hedef; eczacıların siparişlerini ihtiyaç duy-
cular kullanılarak çözülmüştür. Hizmet verdiğimiz kitlenin
büyümesi halinde, ölçekli olarak yapılacak yatırımlarla,
makine parkı geliştirilecektir.
duklarında bilgisayarlarına işlemeleri ve uygun oldukları
EGAŞ için sonraki adımlar neler olacaktır?
zaman bu siparişlerin ödeme işlemlerini yaparak sipariş-
Eczacılara hizmet vermeyi ilke edinmiş olan şirketimiz,
lerini kesinleştirmeleri mümkündür olacaktır.
sonraki adımlarda, bir eczacı kuruluşu olduğu bilinci ile
Sistem nasıl çalışıyor?
Öncelikle, her eczacı, kendini EGAŞ’ a tanıtıyor, temel
bilgilerini kaydettiği ekrandan üyelik başvurusu yapıyor.
Sonra EGAŞ yetkilisi, bu başvuruyu inceleyerek eczane
ile çalışma yöntemini seçiyor ve onaylama ya da reddetme işlemi yapıyor. Bu işlem eczacıya e-mail ile bildiriliyor.
Sonrasında eczacı e-mail adresi ve kendi belirlediği şifresi
ile sisteme giriş yaparak satın almayı gerçekleştiriyor. Si-
eczacılarımızın çalışma şartlarını ve karlılıklarını yükseltmek için kolay elde edilebilecek krediler ile sipariş destekleri planlamaktadır. Bu amaçla düşük maliyetli krediler
sağlanması için çalışmalar başlatılmış, eczacımızın içinde
bulunduğu bu dar günleri kolaylıkla geçmesine destek
olunması hedeflenmiştir. Bu kapsamda elde edilecek en
önemli sonuç, eczacının satın alma vadelerinin satış vadeleri ile bir dengeye kavuşturulabilmesidir.
pariş girişi sırasında, arama ya da kategorilerden ulaşarak
Detaylı bilgi ve sipariş için: www.egas.com.tr
ürünü bulma yöntemlerinden kendisine yakın bulduğunu
İletişim için: (0312) 284 04 15
TEB HABERLER
rulmuş kaliteli hizmet verebilecektir. Ayrıca, iş ve işlem-
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Bu sayede hata oranı düşük, belli bir standarda kavuştu-
37
PROJE
Ecz. Vildan ÖZCAN
DOĞA DOSTU
ECZANEYE
ECZANEYEDOĞRU...
DOĞRU
İ
nsanoğlu hayatını kolaylaştırma ve yaşam kalitesini
arttırma çabası içerisinde her geçen gün teknoloji ile
daha iç içe yaşamaya, daha fazla teknolojik ürünü
hayatının vazgeçilmezleri arasına sokmaya devam
etmektedir. Ancak söz konusu ürünler bir yandan günlük
hayatımızı kolaylaştırırken, diğer yandan yarattığı çevre ve
sağlık sorunları ile insanlığı giderek daha fazla tehdit etmeye başlamakta, söz konusu tehlikelerle daha somut bir
şekilde karşı karşıya kalınması ise bu sorunların toplumlarca tanınmasını ve tartışılmasını arttırmaktadır. Ancak
ne yazık ki, tartışmalar yoğunlukla endüstriyel tesislerin
ürettikleri atıklar ve atık yönetimi ile sınırlı kalmaktadır.
Çünkü endüstriyel etkinlikten, üretimden kaynaklanan
tehlikeli atıklar daha çok tanınmakta ve bunların yönetimi, bertarafı üzerinde daha fazla durulmaktadır. Oysa,
çevre ve insan sağlığı açısından endüstriden kaynaklanan
tehlikeli atıkların yanında, evsel atıklar içindeki tehlikeli
maddeler de aynı derecede öneme sahiptir.
için kabaca 40 ton tehlikeli atık demektir. 1995 yılında
yapılan İstanbul’da Evsel Zararlı Atık Potansiyelinin Araştırılması çalışmasında evsel atıklar içindeki evsel zararlı
atıkların çevre için doğurduğu zararlar incelenmiş ve İstanbul Metropolitan şehrindeki mevcut potansiyeli araştırılmıştır. Bu araştırma sonuçlarından alınan verilere göre,
evsel zararlı atık (EZA) gruplarının tüm İstanbul genelindeki dağılımları yüzde olarak incelendiğinde; ilaç atıklarının EZA’ nın büyük bir bölümünü.- kapladığı (%41.6) ve
sırasıyla temizlik malzemeleri (%13.5), medikal şampuan
(%13.5), pil (%12.9), boya (%3.5), aerosol (%1.3), yapıştırıcı (%0.5) ve boru açıcı (%0.1) olduğu tespit edilmiştir.
Bu nedenle evsel atıklara karıştırılan ilaç atıkları, boya
atıkları, temizleyiciler, piller vb. evsel tehlikeli atıklar, bireylerin kendi sağlık ve güvenlikleri için önemli olmalıdır.
Bu atıklar, birçoğumuz tarafından ya bilinmemekte ya da
riski algılanmamaktadır. İşte bu noktada halkın bilinçlendirilmesi, çözüm önerilerinin oluşturulması gibi konularda
yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir.
38
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Ülkemizde evsel zararlı atıkların kaynağından ayrı toplanarak uygun yöntemlerle bertarafına ilişkin yetki ve
sorumluluk “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ile
belediyelere verilmiştir. Elbetteki bireysel olarak yapılabileceklerden önce, sürdürülebilir bir toplama ve giderim
sistemi için yerel yönetimlerin üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi önemlidir. Ama bunun yanında
birey olarak, bu toplumun bir parçası olarak yapabileceklerimizin bir fazlasını yapmaya çalışmak, unutulmamalıdır
ki, belediyeleri değil bizleri, geleceğimizi ve dünyamızı
kurtarmak gibi bir anlam taşımaktadır.
ABD’de yapılan bir çalışmada katı atıkların içinde her bir
evden yılda yaklaşık 18-20 litre kadar tehlikeli atık atıldığı gösterilmektedir. Bu miktar, 50 bin nüfuslu bir kasaba
Atık yönetiminde geçerli olan “Uygulanabilir En İyi Çevresel Seçenek” (Best Practicable Environmental Option,
BPEO) yaklaşımı evsel tehlikeli atık yönetiminde de uygulanmalıdır. Bu yaklaşım atık giderimi politikalarını oluşturacaklara en uygun (optimum) çözümleri sağlar. Karar
vericiler için iki etken önemlidir. Birinci etken, çevrenin
kirliliğinin azaltılması ve minimalize, diğeri ise bunu kabul
edilebilir bir maliyetle gerçekleştirmek, kısa ve uzun vadede etkili olabilecek sonuçları elde etmektir. İyi niyetli
yaklaşıldığı taktirde, yerel yönetimler ve sivil toplum ku-
PROJE
Bu çerçevedeki en önemli çalışmalarından biri, evsel ilaç
atıkların eczaneler aracılığı ile toplanarak uygun yöntemlerle bertarafına ilişkin hazırlamış olduğu projesidir.
Bilinçlendirme, uygulama ve veri toplama gibi birçok
adımı içerisinde barındıran bu kapsamlı projenin hayata
geçirilmesine yönelik çalışmalar, İlaç Üreticileri, Sağlık
Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı nezdinde halen devam etmektedir. (Proje ayrıntılarına Türk Eczacıları Birliği
ARGE Biriminden ulaşılabilir)
Görece olarak daha küçük çaplı olmasına rağmen çevrenin korunması adına büyük bir önem taşıyan diğer bir
çalışması ise ATIK PİLLERİN ECZANELER ARACILIĞI İLE
TOPLANMASI projesidir.
Çöplere atılarak katı atık depolama sahasında zamanla bozulan ve gövdesinde akıntı meydana gelen pillerin
içeriğindeki cıva, kadmiyum ve kurşun gibi zararlı maddeler serbest hale geçerek kimi solunum yollu ile kimi
gıda zinciri ve içme suyu ile vücudumuza girebilmekte,
insan ve çevreye bazen telafisi mümkün olmayan zararlar
verebilmektedir. Oysa günlük hayatımızın tüm alanlarına
girmiş bulunan, en masum teknolojik atıklardan biri olarak görülen bu ömrü bitmiş küçük enerji kaynaklarımızın
çöpe atılması belki de birçoğumuz için çok doğal. Bunun
doğru olmadığının bilincindeki kesim içinse çoğu zaman
birçok bölgede bir çözüm yolu mevcut değil.
Türk Eczacıları Birliği’nin söz konusu projesi kapsamında; 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu, TEB Merkez Heyeti
Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ve Türkiye’de atık pil topla-
Eczacıların toplum ve çevre sağlığına verdikleri önemin
bir parçası olarak, dahil olabilecekleri bu çalışma çerçevesinde, öncelikle TAP derneğinin finansal katkısı ile
hazırlatılan afişler ve eczanelerde herhangi bir yer kaplamayacak boyutlardaki atık pil kutuları, bölge eczacı odalarımız aracılığıyla, eczacılarımıza ulaştırılacaktır. Atık pil
kutuları dolduğu zaman, ilgililere haber verilerek kutuların
alınması sağlanacaktır.
“En yakın sağlık danışmanınız bir çevre gönüllüsüdür.
Daha temiz bir çevre için işbirliğinizi bekliyor” teması ile
ortaya koyulacak projeye yönelik, bir ulusal kanal grubunda yayınlatılmak üzere hazırlatılan reklam filmine ilişkin
çalışmalar devam etmektedir.
Diğer yandan, eczane vitrinlerimize asacağımız afişlerle,
halkın bilinçlenmesine katkıda bulunarak, atık pil kutularını eczanelerimizin görünür bir yerinde bulundurarak,
bir sağlık meslek grubunun temsilcileri, bu toplumun bir
bireyi olarak üzerimize düşenin bir fazlasını yapmış, ancak geleceğe daha sağlıklı bir çevre bırakmış olacağız.
Bugünden başlayarak, çevre ve toplum sağlığı duyarlılıklarını eczanelerine taşıyan eczacılarımıza toplumumuz ve
gelecek nesillerimiz adına teşekkür ederiz. Eczacıların bu çabalarının başka kurum ve kuruluşlara örnek olması umudu ile…
TEB HABERLER
Türk Eczacıları Birliği, bir sivil toplum kuruluşu ve bir sağlık meslek örgütü olarak her zaman toplum sağlığını korumayı ve geliştirmeyi hedeflemiştir. Bu kapsamda çevre
sağlığını da sürekli gündeminde tutmuş, bu çerçevede
politikalar üretmiş, çözümün parçası olabilmek adına uğraş vermiştir.
ma konusunda yetkilendirilmiş tek kuruluş olan Taşınabilir Pil Üretici ve İthalatçıları Derneği (TAP) yetkililerinin
de katılımıyla imzalanan üçlü işbirliği protokolü ile daha
önce Manisa ve Diyarbakır Eczacı Odalarımız tarafından
başarıyla gerçekleştirilmekte olan atık pil toplama işlemine diğer eczanelerimizin de katılmasıyla, Türkiye’de atık
pil toplama noktaları yaygınlaşmıştır.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
ruluşlarının da desteğiyle iyi çevresel seçenekler üretebilirler.
39
DOSYA
Uzm. Ecz. Esra S. YANTURALI
İLAÇ TAKİP SİSTEMİ
İ
laç Takip Sistemi; ilacın, üretildiği
nokta ile son kullanıcıya ulaştığı satış
noktası arasındaki hareketlerinin güvenlik altına alınması amacıyla tasarlanan ve Birliğimiz tarafından bu amaçla
desteklenen bir sistemdir. Özellikle, eczacılarımızın dahli dışında gerçekleşen
ancak çok ciddi eczacı mağduriyetlerine
yol açan sahte kupür ve buna bağlı sözleşme fesihlerinin önüne geçmek için,
Birliğimiz tarafından değerlendirmeye alınarak üzerinde titizlikle çalışılmaktadır.
Bilindiği gibi, ülkemizde, ilaçların üretici firmadan,
ilacı kullanacak hastaya ulaştırıldığı dönem arasındaki her aşamasını takip etmek üzere, İlaç Takip
Sistemi oluşturulmasına yönelik çalışmalar Sağlık
Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, Maliye Ba-
40
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
kanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türk Eczacıları
08.01.2009
tarihinde
İlaç
Eczacılık
Genel
Müdürlüğü’nde,
27.01.2009 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nda,
13.03.2009
tarihinde
İlaç
Eczacılık
Genel
İlaç
Eczacılık
Genel
Müdürlüğü’nde,
15.04.2009
tarihinde
Müdürlüğü’nde ve
29.05.2009
tarihinde
Sağlık
Bakanlığı
Müsteşarlığı’nda olmak üzere toplam 5 adet toplantı gerçekleştirilmiştir.
Türk Eczacıları Birliği, 05.02.2009 tarihinde, merkez binasında İTS konulu geniş katılımlı bir toplantı
gerçekleştirmiştir. Toplantı; 36. Dönem Merkez Heyeti üyesi Ecz. M.Sait Yücel, Denetleme Kurulu Başkanı Ecz. M.Şerif Boyacı, Ecz. Semih Güngör, Ecz.
Tamer Cinsdemir, Ecz. Oğuz Ekincioğlu, Ecz. Tuğba
İrat, Ecz. Harun Kızılay, Ecz. Burhanettin Bulut, Ecz.
Özen Ekiz, Ecz. Mehmet Hadi Tomruk, Ecz. Esra S.
Birliği yetkililerinin katılımı ile yapılan toplantılarda,
Yanturalı, Kerem M. Canlı’nın katılımları ile gerçek-
uygulamanın hayata geçirilmesi ile ilgili aşamalar,
leştirilmiş olup bu toplantıda, İlaç Takip Sistemi’nin
uygulayıcı taraflar açısından değerlendirilmektedir.
eczacı ve eczane işletmesi açısından etkileri:
Türk Eczacıları Birliği, gerek kendi bünyesinde
• İTS’nin vergi açısından büyük sıkıntılara yol
gerekse sistemin diğer paydaşlarının katılımıyla
açacağı, gerçek ve fiili envanter sıkıntılarının
gerçekleşen İTS Komite çalışma ve toplantılarına,
mevcut olduğu, bu nedenle “stok düzeltme
yönetici düzeyde ve teknik düzeyde düzenli olarak
hakkı” verilmesi gerektiği,
katılım sağlamakta, İTS Komisyon üyelerimiz, İlaç
• Reçetesiz ilaç verilmemesinin problem yarata-
Takip Sistemi Komite toplantılarında, Birliğimizin
cağı, eczacıların OTC’yi istemek zorunda kala-
görüş ve taleplerini iletmektedir. Bu kapsamda;
cağı,
DOSYA
• Provizyon sistemine reçete girişi ve ek olarak
İTS kontrolü için tek tek ilaç kaydı yapmanın
eczaneler üstünde iş gücü ve zaman kaybı yaratacağı,
• Sahte ilacın olmadığı sahte kupürün olduğu ve
suçun tek taraflı eczacıların üzerine kalmaması, gerektiğinde sanayinin ve depoların da sorgulanması gerektiği,
• Bu sistemin eczacılar için rehabilite edilmesi,
• Sistemin eczaneler için en az iş yükü olacak
şekilde düzenlenmesi,
• Sisteme İlaç Firmaları, Depolar ve SGK dahil
olmadan kesinlikle dahil olunmaması,
• TEBEOS programının bu sisteme adapte edilmesi durumunda üyelere ücretsiz dağıtılarak
eczacının mali bir yükten kurtarılabileceği
başlıklar halinde değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak, ilk etapta yapılması gerekenlerle ilgili
olarak:
• Sistemin, amacına yönelik ve doğru çalışmasının yanı sıra, eczacıya en zararsız biçimde kurulması,
• Eczaneler üzerinden kırtasiye işlerinin kaldırılması,
• Yeşil-kırmızı ve takipli ürünler için sistemin yapılandırılması,
• TEB’de, İTS açısından daha verimli kararlar alınması için bir ekip kurulması maddelerinin Merkez Heyeti’ne sunulması kararı alınmıştır.
12.03.2009 tarihinde TEB Başkanı Ecz. Erdoğan
Çolak başkanlığında, ilaç sanayinin temsilcileri ile
TEB binasında yapılan toplantıya, TEB 2. Başkanı
Ecz. Şevket Kaya, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Mukaddes Harmancı, Ecz. İsmail Başdil ve Ecz. Mustafa Sak ile Denizli Eczacı Odası Başkanı Ecz. Özen
Ekiz katılmıştır. İlaç Takip Sistemi’nin üretici, itha-
03-05
Nisan
2009
tarihleri
arasında
Kızılcahamam’da gerçekleştirilen çalıştay’da TEB
Merkez Heyeti, İTS ile ilgili yapılacak çalışmaları takip etmek üzere Ecz. M. Şerif Boyacı, Ecz. Şevket
Kaya, Ecz. Hüseyin Olan, Ecz. Ahmet Cemal Toplu
ve Ecz. İsmail Başdil’e görev vermiştir. Çalıştay kapsamında İTS ile ilgili olarak “Tedarik Zinciri Boyunca
Ürün Takibi” başlıklı çalışmaya yer verilerek, sistemin eczacılar açısından problem oluşturabileceği
öngörülen unsurları:
1 – İlacın, tedarik zinciri boyunca takibi sırasında
ilaç depolarının sistem dışı tutulmasının, sahte
ilaç yakalanması durumunda sorumluyu eczacı
olarak göstereceği,
2 - Sistemde yaşanacak sorunlar sebebiyle ortaya
çıkan problemlerin, eczacının SGK’dan faturalarının ödenmemesine ya da geç ödenmesine
sebebiyet vereceği, sistemin %100 güvenilir
olması gerekliliği,
3 - Teknik yetersizlik sebebi ile ortaya çıkabilecek
tüm sorunlarda, hasta ile eczacının karşı karşıya kalacağı,
başlıkları altında incelenmiştir.
12/8/2005 tarihli ve 25904 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliği ile belirlenen esasların uygulamaya konulması ile ilgili olarak, Mayıs ayının son
haftasında, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti
tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü
ile yapılan bir dizi görüşmede; karekod sisteminin
01.06.2009 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesinin, eczane uygulamaları ve Kurum uygulamaları açısından sorunlar yaşanmasına neden olacağı, gerek Sosyal Güvenlik Kurumu gerekse eczanelerdeki mevcut altyapının, sistemin sağlıklı
işlemesi açısından yeterli olmadığı şeklindeki
görüşümüz ve endişemiz aktarılarak, uygulamanın
TEB HABERLER
• Sistemden ekonomik olarak en az zararla nasıl
çıkılabileceği,
latçı ve eczane odaklı yansımalarının görüşüldüğü
toplantıda Birliğimizin, meslektaşlarımız adına İTS
kapsamında ilaç sanayiinden talepleri dile getirilmiştir.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
• Sistem teknik olarak tam anlamı ile çalışmadan
eczanelerin dahil olmaması gerektiği,
41
DOSYA
başlangıç tarihinin ertelenmesi talebimiz sunulmuştur.
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü
Sayın Dr. Mahmut Tokaç tarafından, uygulamanın
01.06.2009 tarihinde başlamasının, Sağlık Bakanlığı tarafından talimatlandırıldığı ve talep ettiğimiz
ertelemenin, Sağlık Bakanı’nca uygun görülmesi
halinde gerçekleştirilebileceği ifade edilmiş, bunun
üzerine Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, 2. Başkanı Ecz. Hilmi
Şener, Genel Sekreteri Ecz. Özgür Özel, TEB Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Şevket Kaya ve Denetleme
Kurulu Başkanı Ecz. Şerif Boyacı’dan oluşan heyet,
28.05.2009 Perşembe günü Sağlık Bakanı Prof. Dr.
Recep Akdağ ile İlaç Takip Sistemi ve karekod uygulaması ile ilgili bir toplantı yapmıştır. Görüşmede, uygulamanın 01.06.2009 tarihinde başlaması
halinde ortaya çıkacak aksaklıklar, bir kez de Sayın
Bakan’a aktarılmıştır.
42
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Sağlık Bakanı tarafından verilen talimat gereğince;
29.05.2009 Cuma günü Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu
yetkilileri ve Türk Eczacıları Birliği yetkililerinin katılımı ile İlaç Takip Sistemi Değerlendirme Toplantısı
yapılmış; tüm tarafların yer alacağı teknik bir komisyon tarafından çalışmaların yürütülmesi ve uygulamanın ileri bir tarihe ertelenmesi benimsenmiştir.
İlaç Takip Sistemi Uygulamaları hakkında, Sağlık
Bakanlığı tarafından 30 Mayıs 2009 tarih 27243
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Beşeri Tıbbi
Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile 5 kademede ertelenme sağlanmıştır. İlgili yönetmelik değişikliğinde; “1/7/2009 tarihinden itibaren ambalajlarında karekod bulunan ilaçların, Bakanlık İlaç Takip
Sistemine kaydı yapılmak suretiyle, ayrıca kupür
aranmaksızın piyasaya verilebileceği, 01/10/2009
tarihinden sonra üretilen tüm ürünlerde karekod
bulunması mecburi olup, bu tarihten önce karekodsuz üretilerek piyasaya sunulmuş ürünlerin satışına
31/12/2009 tarihine kadar izin verileceği” kararları yer almaktadır.
Yönetmelik değişikliğinin; “01.07.2009 tarihinden
itibaren ambalajlarında karekod bulunan ilaçların
Bakanlık İlaç Takip Sistemine kaydı yapılmak suretiyle, ayrıca kupür aranmaksızın piyasaya verilebileceği” hükmü ile ilgili olarak; tüm ilaç firmalarına
02.06.2009 tarihli yazımız gönderilerek; “ambalajında sadece karekod bulunan ilaçların”, Sağlık
Bakanlığı’na sistem ile ilgili olarak sunulan koşullarımızın tamamının gerçekleşmesi öncesinde piyasaya verilmesinin, ilaç temini noktasında çeşitli
sıkıntılara neden olacağı bilgisi verilmiştir. Bu nedenle firmalardan, “ilaç ambalajlarında, karekod yanında barkod ve fiyat kupürüne de (kupür şeklinde
bir etiket ya da sürşarj etiketine)” yer verilmesinin,
uygulamaya geçiş sürecini çok büyük ölçüde kolaylaştıracağı ifade edilmiştir.
Konu hakkında 08.06.2009 tarihinde web sayfamızda yayımlanan duyuru metninde, Sağlık
Bakanlığı’na iletilen tüm kaygılarımız bertaraf
edilip, taleplerimiz karşılanmadan, İlaç Takip
Sistemi’ne geçiş yapılmasının Birliğimiz tarafından desteklenmediği bir kez daha vurgulanmıştır. Bu nedenle de 01.07.2009 tarihinden itibaren,
ambalajında sadece karekod bulunan ürünlerin
piyasada bulunmasının uygun olmadığının değerlendirildiği; bu tür bir duruma ve olası her türlü tek
taraflı dayatmaya karşı gerekli duruşun gösterileceğinin, konunun tüm taraflarına yazılı olarak bildirildiği ifade edilmiştir.
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel
Müdürlüğü’nce web sitesinde (www.iegm.gov.tr)
eczanelere yönelik olarak bir duyuru metni yer almış, bu duyuruda, eczanelerin en kısa sürede bir yazılım edinmesi ya da yazılım güncellemesi yapması
tavsiye edilmekle birlikte; Birliğimiz tarafından, gelinen aşamada bu tür bir zorunluluğun bulunmadığı
değerlendirilmiştir.
Bu konuda, Birliğimiz tarafından, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr. Mahmut
Tokaç’a, 12.06.2009 tarihinde 36.B.01.02.05845
sayılı yazımız gönderilerek: Türk Eczacıları Birliği tarafından İlaç Takip Sistemi uygulamalarına uyumlu
DOSYA
bir eczane paket programının hazırlanması ve tüm
için, Birliğimizden alınacak görüşler doğrultu-
eczanelere ücretsiz olarak dağıtılması için gerek-
sunda belirlenecek usuller çerçevesinde stok
li çalışmaların sürdürüldüğü bildirilmiş; İlaç Takip
düzeltme hakkının sağlanması gibi, teknik alt-
Sistemi Uygulamalarının hayata geçirilmesi ile ilgili
yapıya ilişkin eksikliklerin tamamlanması ve
konularda, uygulamanın sağlıklı bir biçimde başlatıl-
altyapının, uygulama yürütümünde eczacıya ve
ması ve sürdürülmesi için;
geri ödeme kurumlarına ek yük getirmeyecek
bir şekilde düzenlenmesi sonrasında yürürlüğe
-
Konunun tarafları ile tam mutabakat sağlanmadan işlem yapılmaması,
-
Sistemin aşamaları ile ilgili olarak eczacılara
konulmasının, uygulamanın sağlıklı bir biçimde hayata geçirilebilmesi açısından çok büyük
önem arz ettiğini ifade etmiştir.
odaları aracılığıyla yapılmasının sağlanması taleplerimiz sunulmuştur.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, İlaç Takip Sistemi konusunda olumlu ve yapıcı yaklaşımlarının
yanında, İTS Komisyon toplantılarının başlatıldığı ilk
günden itibaren kararlı ve istikrarlı bir şekilde, bu
sistemi desteklemesinin ön koşulu olarak:
1. Tek Ekran: Reçete giriş ekranının, hem SGK
Provizyon sistemine hem de İlaç Takip Sistemine veri aktararak geri bildirim almasını mümkün kılacak şekilde oluşturulması,
2. Takas ve İade: Karekodlu ilaçların eczaneler
arasında takas işlemi ile ilacın depoya iadesi
gibi uygulamalarının sistemde mümkün kılınması,
3. Depolar: Ecza depolarının sistem kapsamından çıkarılmaması,
4. TEBEOS: Karekod sistemine uyumlu eczane
işletim sisteminin (TEBEOS) Türk Eczacıları Birliği tarafından tüm eczanelere ücretsiz olarak
dağıtımının tamamlanmış olması,
5. Mali Verilerin Korunması: İTS bilgilerinin sadece Sağlık Bakanlığı tarafından ve ilaç takibi
amacıyla kullanılması ve mali verilerin gizliliği
noktasında tam güvenliğin sağlanması,
6. Stok Düzeltme Hakkı: Süreç içerisinde, eczacının inisiyatifi dışında, fiili stok ile gerçek stok
arasında meydana gelen farkların giderilmesi
Türk Eczacıları Birliği olarak; eczacılığın, bilimsel, mesleki, etik değerlerini korumak, meslektaşlarımızın
karşılaştıkları problemlere çözüm
üretmek ve karşılaşmaları muhtemel sorunları öngörerek koruyucu
önlemler almak başlıca görevimiz
ve hareket noktamızdır. Bu itibarla,
İlaç Takip Sisteminin hayata geçirilmesini desteklememizin temel
koşulu; özellikle eczane sahibi meslektaşlarımızın, İlaç Takip Sistemi ile
ilgili kaygılarını ortadan kaldırmak,
sistemin kendilerine gerek ticari gerekse işgücü açısından külfet yaratmayacağı, tam aksine güvenli hizmet sunumu anlamında kazanımlar
sağlayacağı taahhüdünü almaktır.
Bu itibarla Birliğimiz, İlaç Takip Sistemi ile ilgili olarak tüm gelişmeleri
günü gününe takip etmekte, gerekli
tüm noktalarla bağlantıya geçerek
sistemin, pozitif işlerliği konusunda
takipçisi olmaya devam etmektedir.
TEB HABERLER
bilgi verilerek, duyurunun Birliğimiz ve eczacı
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
yapılacak bildirimlerde öncelikle Birliğimize
43
3F ARAŞTIRMA MERKEZİ
Sahra DAŞDEMİR
3F
ARAŞTIRMA MERKEZİ
FARMAKOEKONOMİ FARMAKOEPİDEMİYOLOJİ
FARMAKOVİJİLANS ARAŞTIRMA MERKEZİ gerek eğitmen olarak gerek organizasyon kısmında
EĞİTİCİ ECZACI EĞİTİMİ
önemli bir adımı da Türkiye Farmakovijilans Merkezi
44
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
T
büyük emek harcadılar. Bunun dışında Merkezin
ürk Eczacıları Birliği Farmakoekonomi Far-
ile kurulan kurumsal ve yakın ilişkinin yalnızca eği-
makoepidemiyoloji Farmakovijilans Araş-
timlerle sınırlı olmayan bir biçimde yaratacağı olum-
tırma Merkezi, eczacıların da önemli bir
lu etkidir. Serbest eczacılara yönelik eğitici eczacı
halkasını oluşturduğu farmakovijilans sis-
eğitiminin İstanbul’da gerçekleştirilen ikinci etabı-
temini güçlendirmek amacıyla, serbest eczacılara
na, TÜFAM’dan iki uzman eczacı katılarak gerek
yönelik eğitici eczacı eğitimlerinin ikincisini 7 Mart
Merkezin faaliyetleri gerekse ulusal farmakovijilans
2009 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirdi. Merkezi-
sistemi ve işleyişi konusunda eczacılarımıza değerli
mizin aynı zamanda üyeleri de olan Prof. Dr. Osman
bilgiler sunmuşlardır. Sürecin bir diğer önemli ayağı
Özdemir, Prof. Dr. Semra Şardaş, Doç. Dr. Ahmet
olan ilaç üreticileri açısından farmakovijilans siste-
Akıcı bir önceki eğitimde olduğu gibi bu eğitimde de
minin işleyişine ilişkin bilgilendirme ise Sanovel İlaç
3F ARAŞTIRMA MERKEZİ
Firması Farmakovijilans Sorumlusu Uzm. Ecz. Şük-
lerin pratikte ne gibi bir fark yarattığı tespit edilme-
ran Sevgi tarafından verilmiştir.
ye çalışılacaktır. Merkezimiz araştırmaları, projeleri
ve eğitimleri ile faaliyetlerine devam etmektedir.
İstanbul Amatörler Evi’nde gerçekleştirilen etkinliğimize İstanbul ve yakın illeri de dahil olmak
üzere toplam 58 eczacımız katılmışlardır.
Eğitmenlerimizin
sunumlarının
ardından
soru ve cevap bölümü ile zenginleştirilmiş
eğitim, yine Merkez tarafından hazırlanmış
olan eğitici filmin gösterimi ile tamamlanmıştır.
Farmakovijilans eğitimlerinin bir diğer ayağı
olan bölgesel eğitimler bu tarihten itibaren
başlatılmış ve bugüne kadar 5 bölgesel eğitim düzenlenmiştir. İlki 15 Mart 2009’da
Denizli’de gerçekleştirilen eğitimler daha
18 Nisan’da Bolu’da ve 30 Mayıs’ta Uşak’ta
gerçekleştirilmiştir.
Eğitim sonuçları ve katılımcıların listesi TÜFAM ile paylaşılmaktadır. Böylelikle eğitim-
TEB HABERLER
21 Mart’ta Bursa’da, 28 Mart’ta Sakarya’da,
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
sonra sırayla;
45
ECZACILIK AKADEMİSİ
Serdar KILIÇ
AKADEMİ EĞİTİMLERİ
2
009 yılı Mart-Haziran dönemi içinde
lendirmeyi amaçlayan bir eğitim programıdır. Bu
Eczacılık Akademisi tarafından ger-
dönemde Manisa, Kahramanmaraş, Kayseri ve
çekleştirilen eğitimlerin içerikleri ve
Kırklareli’nde gerçekleştirilen eğitimlere toplam
düzenlendiği iller; katılımcı sayılarıyla
122 eczacı katılmıştır.
birlikte aşağıda belirtilmiştir.
TEMEL İLKYARDIM EĞİTİMİ
EczaNE İŞLETMELERİNDE MUHASEBE, VERGİ
VE MALİ YÖNETİM
Uygulamalı bir eğitim olması nedeniyle en fazla 16
kişilik sınıflarda verilen; ilkyardım konusunda genel
Eczacıların eczanelerine ait mali yapıyı ve belirsiz-
bilgiler, hasta ve yaralı taşıma, suni solunum, dış
likleri daha net görebilmeleri, doğabilecek sıkıntılı
kalp masajı, koma pozisyonu, kanamalar, kırıklar ve
durumları önceden görüp tedbir alabilmeleri ve dev-
diğer konularda bilgilendirmeyi amaçlayan bir eği-
lete karşı vergi yükümlülüklerinde daha bilinçli hale
tim programıdır.
gelmelerini sağlamayı amaç edinerek hazırlanmış
bir eğitim programıdır.
Bu dönemde Ankara’da gerçekleştirilen eğitimlere
toplam 24 eczacı katılmıştır.
Bu dönemde Muğla ve Hatay’da gerçekleştirilen
eğitimlere toplam 94 eczacı katılmıştır.
46
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Farmasötİk Bakım/Klinik Eczacılık
AĞRI
Ağrının tanımı, epidemiyolojisi, etiyolojisi, sınıflandırılması ve tedavisi ile ilgili olarak eczacıları bilgilen-
Hipertansiyon ve astım konularında eczacıların bil-
dirmeyi amaçlayan ve vaka çalışmaları ile pekiştiril-
gilendirilmelerini amaçlayan bir eğitim programıdır.
miş bir eğitim programıdır. Bu dönemde Samsun,
Bu dönemde Osmaniye, Edirne, Sivas ve Muğla’da
Manisa ve Kahramanmaraş’ta gerçekleştirilen eği-
gerçekleştirilen eğitimlere toplam 136 eczacı ka-
timlere toplam 152 eczacı katılmıştır.
tılmıştır.
UYGUN ANTİBİYOTİK KULLANIMI VE OBEZİTE
KLİNİK ECZACI
Obezitenin nedenleri, dünyada ve Türkiye’de gö-
Eğitim programında; “Antibiyotik Kullanımında Has-
rülme sıklığı, obezitenin özellikleri, obeziteye eş-
ta Eğitimi ve İzlemi, Hasta Odaklı Eczacılık Uygula-
lik eden diğer hastalıklar ve tedavisi ile ilgili bilgi-
maları, Klinik Uygulamalarda Eczacıların Antibiyotik-
ECZACILIK AKADEMİSİ
lerle İlgili Bilmesi Gerekenler, Antibiyotikler, Klinik
’DİYABET VE KORONER ARTER Kullanımları ve Genel İlaç Bilgisi, Üst Solunum Yolu
HASTALIKLARINDA ECZACININ ROLÜ
Enfeksiyonlarının Tedavisinde Eczacının Rolü” konuları üzerinde durulmaktadır. Bu dönemde Isparta’
da gerçekleştirilen eğitime 34 eczacı katılmıştır.
İYİ ECZACILIK UYGULAMALARI - KLİNİK ECZACILIK - FARMASÖTİK BAKIM
Farmasötik Bakım/Klinik Eczacılık eğitimlerinin bir
diğer parçası olan iki günlük “Diyabet ve Koroner
Arter Hastalıklarında Eczacının Rolü” eğitiminde, ilk
gün diyabet hakkında genel bilgiler, hastalık izlemi,
insülin ve oral antidiyabetikler ile tedavi yaklaşımları, insülin injeksiyon tekniği, insülin kalemleri, di-
Bu programda; eczacılara hasta odaklı eczacılık
yabetin komplikasyonları ve hasta eğitiminde, tüm
uygulamalarının temelleri olan hasta eğitimi, izlemi,
hastalık tedavisinde, izleminde ve komplikasyonla-
ilaç danışmanlığı, riskli kişilerde ilaç kullanım pren-
rın önlenmesinde eczacıya düşen görevlerle ilgili
sipleri, özel kullanım gerektiren dozaj formlarının
bilgiler verilmektedir. Eğitimin sonunda anlatılan
kullanım teknikleri, laboratuvar verilerinin yorum-
konuların pekiştirilmesi için vaka çalşmaları yapıl-
lanması gibi dersler anlatılmaktadır.
maktadır.
Programın ilerleyen günlerinde, eczacının ateş, ağrı,
Eğitimin ikinci gününde ise, koroner arter hastalığı
ishal, kabızlık, bulantı, kusma gibi akut sorunlarda
risk faktörleri, dislipidemi tedavisinde eczacıya dü-
ve diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi, ülser ve
şen görevler, hedeflerin değerlendirilmesi ve belir-
astım gibi kronik sorunların tedavisinde alması ge-
lenmesi, iskemik hastalıklara genel bakış, tedavide
reken roller ve güncel farmakoterapötik yaklaşımlar
kullanılan ilaçlar ve eczacının rolü konuları anlatıl-
anlatılmaktadır. Bu eğitimin en önemli özelliği, yu-
maktadır. Konuların pekişmesi için vaka çalışmaları
karıda sözü edilen tüm konularla ilgili interaktif etüt
yapılmaktadır.
çalışmalarının olmasıdır. Bu dönemde Ankara’da
gerçekleştirilen eğitime 51 eczacı katılmıştır.
Bu dönemde Antalya, Mersin, Denizli, Eskişehir,
Samsun ve Kütahya’ da gerçekleştirilen eğitimlere
ENDOKRİN VE ROMATİZMAL HASTALIKLAR
toplam 280 eczacı katılmıştır.
Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi tarafından
Tüm eğitimlerimiz; eczacı odalarından gelen ta-
“Klinik Eczacılık-Farmasötik Bakım Eğitimleri”nin
lebe göre çeşitlendirilmekte, gerekli kontenjan
üçüncüsü olan Endokrin ve Romatizmal Hastalık-
sağlandığında uzman kadromuz tarafından veril-
lar Eğitimine katılım için yine Eczacılık Akademisi
mektedir.
tarafından düzenlenen 6 günlük “İyi Eczacılık/Farmasötik Bakım/Klinik Eczacılık Eğitimi”ne katılmış
vaka çalışmaları ile de katılımcıların romatizmal ve
endokrin hastalıklarda eczacının rolünü pekiştirmeleri sağlanmıştır. Bu dönemde Ankara’da gerçekleştirilen eğitime toplam 33 eczacı katılmıştır.
TEB HABERLER
teorik olarak anlatılan derslerin yanı sıra, yapılan
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
olmak ön şartı aranmaktadır. 4 günlük bu eğitimde,
47
MAKALE
Prof. Dr. A. Dürdal US
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Mikrobiyoloji ve Klinik
Mikrobiyoloji ABD
DOMUZ GRİBİ:
DOMUZ KAYNAKLI İNFLUENZA
A/H1N1 VİRUSU (S-OIV)
• Şubat 2009 tarihinde Meksika’nın bir kasaba-
influenza virusları, çok geniş konak spektrumu
sında ortaya çıkan, Nisan ayında Meksika’nın
gösterir ve kuş, domuz, insan, at, deniz meme-
diğer
lileri gibi birçok türü enfekte edebilir.
bölgelerine
ve
Amerika
Birleşik
Devletleri’ne yayılan ve daha sonra da dünya-
• İnfluenza tip A virusları zarf yapılarında bulunan
nın birçok ülkesinde görülmeye başlayan do-
hemaglütinin (H) ve nöraminidaz (N) glikopro-
muz gribi salgını son zamanlarda gündemin ilk
teinlerindeki farklılıklara göre alt tiplere ayrılır-
sıralarında yer almaktadır.
lar.
• Dünya Sağlık Örgütü tarafından Domuz gribi
• İnfluenza tip A viruslarındaki büyük genetik
virusunun, diğer deyişle Domuz kaynaklı influ-
farklılıklar “genetik reasortman” denilen olay
enza A H1N1 virusunun (S-OIV) yeni bir alt tip
sonucu ortaya çıkar. Bu olayda, farklı virus alt
olduğu, insandan insana bulaşabildiği ve pan-
tiplerinin aynı hücreyi enfekte ederek çoğalma-
demi potansiyeline sahip olduğunun açıklan-
sı ve hücreden farklı gen parçalarını alarak çık-
ması ile dünyada bir panik başlamıştır.
ması söz konusudur. Bu şekilde yeni virus alt
• Aslında sık genetik değişime uğraması, parçalı
tipleri oluşur ve pandemilere yol açabilir.
genom içeren influenza viruslarının yüzyıllardır
• Farklı alt tiplerin yeniden karışıma uğraması
süregelen genel bir özelliğidir. 20. yüzyıl bo-
için en uygun konak domuzdur. Domuz hüc-
yunca 1918, 1957 ve 1968 yıllarında olmak
re yüzey reseptörleri, hem insan hem de kuş
üzere üç influenza pandemisi ortaya çıkmıştır.
orijinli virusların üremesine olanak verir. Dola-
• 2005 yılında ortaya çıkan kuş gribi [influenza A
yısıyla insanların bu tip hayvanlarla iç içe ya-
(H5N1)] virusu, yeni bir pandemi olasılığını gün-
şadığı ortamlarda yeni virus tiplerinin ortaya
deme getirmiş, ancak virusun insandan insana
çıkması kaçınılmazdır.
yayılımının sınırlı kalması nedeniyle korkulan
olmamıştır.
• Bugün, bu yeni H1N1 alt tipinin oluşturduğu
panik, 2000’li yılların başından beri süregelen
pandemi beklentisinin bir sonucudur.
• DSÖ, dünyadaki domuz gribi hareketini günlük
olarak olgu ve ölüm sayıları bazında yayınlamaktadır. Buna göre 23.5.2009 itibarıyla tüm
48
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
dünyada olgu sayısı 12.022, ölüm sayısı ise
86’dır (%0.7).
GENEL ÖZELLİKLER
BULAŞ YOLU VE KLİNİK SEMPTOMLAR
• İnfluenza virusları, öksürük ve hapşırık ile çevreye yayılan aerosollerin solunması, yani damlacık yolu ile bulaşır. Kontamine ellerin burun,
ağız ve göze teması da bulaşmada büyük önem
taşır.
• Enfekte kişiler semptomların ortaya çıkışından
1 gün önce, semptomların olduğu süre içinde ve semptomların kaybolmasından sonra 7
gün boyunca bulaştırıcı kabul edilirler. Küçük
çocuklar uzun süre bulaştırıcı olabilirler.
• İnfluenza virusları, zarflı, 8 parçalı RNA genomu
• Domuz gribi enfeksiyonunun bulaş riski için
içeren viruslardır. Nükleoprotein yapılarındaki
en önemli veri, konfirme olguların bulunduğu
farklılıklara göre tip A, B ve C olmak üzere 3
bölgelere seyahat ya da bu bölgelere seyahat
tipe ayrılırlar. Bunların en önemlisi olan tip A
edenlerle yakın temas (1-2 m) öyküsüdür.
MAKALE
• Hastalığın inkübasyon dönemi 1-3 gün arasındadır ve domuz gribinin klinik bulgu ve semp-
ve el teması olduğunda ellerin hemen yıkanması önerilmektedir.
tomları, mevsimsel influenza ile aynıdır: Ateş,
kusma, diyare gibi gastrointestinal sistem bulguları
• İnfluenza enfeksiyonu, immün sistemi yeterli
olan sağlıklı kişilerde genellikle hafif ve kendini
sınırlayan tipte seyrederken, risk grubundaki
kişilerde ciddi seyredebilmekte ve ölüme neden olabilmektedir.
• İnfluenzaya bağlı ölümler sekonder bakteriyel
enfeksiyonlar, pnömoni ve solunum yetmezliği
gibi komplikasyonlar sonucu ortaya çıkmaktadır.
• İnfluenza için risk grupları: Altta yatan/kronik
hastalığı olanlar; Kardiyovasküler/pulmoner
hastalığı olanlar; Küçük çocuklar (<5 yaş) ve
yaşlı kişiler (>60 yaş); immün sistemi baskılanmış kişiler
• Virusun H ve N antijenlerine karşı oluşan antikorlar korumada önem taşır, ancak oluşan
bağışık yanıt tipe ve alt tiplere özgüldür.
• ABD’de irdelenen olguların çoğunun (%60) çocuk ve genç erişkinler olduğu ifade edilmektedir. Domuz gribinin bu yaş grubunu etkilemesi,
ileri yaşlardaki kişilerin daha önceden H1N1
tipleriyle karşılaşma ya da aşılanma sonucu
kazanmış olduğu bağışıklığın çapraz koruma
sağladığını düşündürmektedir.
KORUNMA
• Enfeksiyondan korunmada en etkili ve en güvenli yol el yıkamadır. Virus zarflı olduğu için
ısıya, lipid çözücülere ve deterjanlara çok duyarlıdır. Ellerin su ve sabunla uygun şekilde
yıkanması yeterlidir. Bunun mümkün olmadığı
durumlarda alkollü mendiller kullanılabilir. Göz,
burun ve ağıza el temasının olmaması ya da
azaltılması gereklidir. Öksürük ve hapşırık sıra-
• Kişisel hijyen kurallarının uygulanması; hasta
kişilerle yakın temasın olmaması; hasta olanların evden çıkmaması; okula veya işe gitmemesi; grip benzeri semptomları olanların hastaneye başvurması; hasta izolasyonu (hospitalize
olgular için)
• Yaygın olarak kullanılan maske tipi “cerrahi
maske”ler olup bunların por büyüklüğü 10-100
mm’dir. İnfluenza viruslarının 0.1 mm büyüklüğünde olduğu göz önüne alınırsa bu maskelerin
virusların geçişini önleyemeyeceği açıktır. Bu
tip maskeler ancak sosyal mesafe (Social distancing) ve kişisel güven hissi (Self confidence)
oluşturmaktadır.
• N95 olarak adlandırılan yüksek filtrasyonlu solunum maskeleri ise ≥0.3 mm olan partiküllerin
geçişini önlemektedir. CDC, konfirme ya da
şüpheli olgularla teması olacak kişiler (örn.sağlık personeli) için bu maskeleri önermektedir.
TEDAVİ
• Yapılan çalışmalar, influenza A/H1N1 izolatlarının yeni antiviraller olan nöraminidaz inhibitörlerine duyarlı olduğunu göstermiştir. Bu
ilaçlar, virusun nöraminidaz enziminin fonksiyonunu inhibe ederek virusu hücre yüzeyine hapseder ve virusun hücreden çıkışını ve yayılımını
önlerler.
• Zanamivir® Relenza (inhale)® ≥5 yaş çocuk ve
yetişkinler® 10 mg (1x2)
• Oseltamivir® Tamiflu (oral)
– 1-12 yaş çocuklar® ≤ 15 kg® 30 mg (1x1) ;
15-23 kg® 45 mg (1x1); 23-40 kg® 60 mg
(1x1)
– ≥ 13 yaş çocuk ve erişkinler® 75 mg (1x1)
• CDC önerilerine göre tedavi endikasyonları:
sında burun ve ağzın elle değil mendille kapatıl-
– Konfirme veya şüpheli olgularla yakın te-
ması ve kullanılmış mendillerin hemen atılması
ması olan küçük çocuklar (≤ 5 yaş) ve yaş-
TEB HABERLER
ağrısı, yaygın kas ağrıları ve iştahsızlık, bulantı,
Konfirme olguların saptandığı bölgelerde korunma
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
öksürük, halsizlik, yorgunluk, baş ve boğaz
49
MAKALE
lı kişiler (≥ 65 yaş); kronik ve/veya altta
yatan hastalığı olanlar; hamile kadınlar;
konfirme olguların yaşadığı bölgelerde risk
grubundaki kişilerle temas olasılığı olanlar
(sağlık ve bakım personeli, kreş/okul çocukları)
• İlaçlar, klinik bulguların başlangıcından itibaren
48 saat içinde alınmalıdır; ancak hastanede yatan hastalar ya da influenza için risk grubunda
olan hastalara 48 saatten sonra da verilebilir.
faktörlerinin mevcut olduğu görülmektedir.
• ABD’nde mevsimsel influenza için mortalite
oranı %6-8 olarak verilmekte olup, CDC açıklamasına göre ABD’nde mevsimsel gribe bağlı
olarak her yıl yaklaşık 36.000 kişi ölmektedir.
• Buna karşın domuz gribine bağlı ölüm oranı
23.5.2009 itibarıyla;
AŞI
• Tüm dünyada %0.7 (86/12.022)’dir.
• İnaktive olarak hazırlanan influenza aşıları 3
tipi içermektedir. Aşının içerdiği tipler her yıl
toplumlarda dolaşan virus tipleri dikkate alınarak seçilmekte ve yenilenmektedir. Şu anda
kullanımda olan mevsimsel influenza aşıları
A(H1N1), A(H3N2) ve B tiplerini içermektedir.
• Dolayısıyla domuz gribinde mortalite oranı
• İnaktive influenza aşıları, mukozal ve hücresel
immün yanıtı yeterince uyaramadığından her yıl
tekrar edilmelidir.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
enfeksiyonundan ölen kişilerin hepsinde risk
• Meksika’da %1.9 (75/3.892),
• Aşının etkinliği; aşılanan kişinin yaşına ve immün durumuna ve aşı tipleri ile dolaşımdaki
virus tipleri arasındaki antijenik benzerliğin derecesine bağlı olarak %60-90 arasında değişmektedir.
TEB HABERLER
deniyle ABD’deki veriler dikkate alınırsa, S-OIV
• S-OIV enfeksiyonunda antiviral ajanların proflaktik ya da tedavi amacıyla kullanımı mutlaka
doktor kontrolünde olmalıdır.
• Aşının uygulama zamanı risk grupları için EkimKasım ayları olup, bu süre enfeksiyondan korunmak isteyen sağlıklı kişiler için Aralık’a kadar uzatılabilir.
50
• Hasta takibi ve kayıt sisteminin güvenilirliği ne-
• Yapılan açıklamalarda, mevcut aşıların yeni
H1N1 alt tipine karşı koruma sağlamadığı bildirilmekte ve özgül aşının 4-6 ay içinde geliştirileceği ifade edilmektedir.
• ABD’nde %0.2 (9/6.552) ve
mevsimsel influenzadan çok daha düşüktür.
• S-OIV enfeksiyonunun yayılım hızı (R0; Reproductive rate) da mevsimsel influenza tipleri için
verilen oranın alt sınırındadır (S-OIV R0 = 1.4 ;
mevsimler influenza R0 = 1.5-3).
SONUÇ
• Şu ana kadar elde edilen bilimsel veriler ile, domuz gribinin mevsimsel gripten daha ciddi ve
ölümcül olduğunu söylemek mümkün değildir.
• Virusun virülansı ve enfeksiyonun patogenezi
bilimsel platformda açık olarak ortaya konulmaksızın konuya önyargı ile yaklaşım, toplumlarda gereksiz sosyolojik ve psikolojik bozukluklara neden olacak; ilaçların gereksiz ve yaygın kullanımı ise direnç gelişim hızının artması
ve belirli kesimlerin rant sağlamasından başka
bir yarar sağlamayacaktır.
• Dolayısıyla, son günlerde gündemi ilk sırada işgal eden ve toplumlardaki etkisi ciddi boyutlara
DOMUZ GRİBİ ENFEKSİYONUNUN ÖZELLİKLERİ
ulaşan “domuz gribi paniği”ne son verilmesi
• Enfeksiyonun klinik bulgu ve semptomları mev-
kilileri ve resmi makamların konuya akılcı ve
simsel influenza ile aynı olup, genellikle hafif
klinik seyir göstermektedir.
bilimsel yaklaşım göstermesi büyük önem taşı-
için, tüm medya kurumları, uzman sağlık yet-
maktadır.
MAKALE
Prof. Dr. Esin ŞENOL
G.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve
Klinik Mikrobiyoloji ABD
K
KIRIM KONGO
KANAMALI ATEŞİ
KKA; keneler aracılığı ile bulaşan bir
lidir. Genellikle kırsal kesimlerde piknik, kamp yap-
virüsün neden olduğu zoonotik bir en-
ma, bisiklet, tırmanma gibi davranışlar da kenelerin
feksiyondur.Hastalık ilk kez 1944 yılın-
aktif olduğu Nisan- Ekim arasında riskli olabilir.
da Kırım’da, daha sonra 1969 yılında
Kongo’da tanımlanmıştır. Kene kökenli hastalıklar
arasında coğrafi dağılımı en geniş hastalıktır. Başta,
Sovyet Rusya; Doğu Avrupa, Akdeniz, Asya, Afrika
ve Ortadoğu’da geniş bir dağılım göstermektedir.
Türkiye’nin tüm yakın komşularında (Kosova, Arnavutluk, İran, Pakistan) 1970’lerden beri bildirilen
epidemiler mevcuttur.
Ülkemizdeki ilk olgular; 2002-2003 bahar ve yaz
Bulguları Nelerdir?
Hastalık; ateş, kas ağrıları ve cilt veya diğer dokuorganlarda kanama olarak özetlenecek bulgulardan
oluşmaktadır. Kuluçka dönemi sonrası ani başlayan
ateş, baş ağrısı, kırıklık, halsizlik ve yaygın kas ağrıları ile başlamaktadır. Bulantı, ishal, gözlerde kızarma, ışık hassasiyeti gibi bulgular olabilir. Bu dönem
ortalama 3 gün (1-7) gündür.
aylarında Tokat,Yozgat, Sivas ve çevresinde (Kelkit
Vadisi) görülmüştür.
Nasıl Bulaşır?
İnsanlar 4 şekilde infekte olmaktadır; kene ısırması,
kenenin ezilmesi, infekte kişinin kan ve vücut sıvıları veya infekte hayvanın kan ve dokuları ile temas.
Virüs; sığır, koyun, keçi, yabani tavşan, tilki gibi hayvanlarda bulunabilmektedir. Doğada zincirin sürdürülmesinde, büyük baş hayvanların (memeli çiftlik
hayvanları) rolü önemli. Göçmen kuşlarda, kıtalar
Kuluçka süresi; kene ısırması sonrası, 1-3 gün (9
sal alanlarda bulunmaktadır.
gün), doğrudan kan ve vücut sıvıları ile temasta
daha uzun; 5-6 gündür (13 gün). Kanama öncesi
850 tür kenenin yalnızca 30’u bulaşta rol oynuyor.
bu dönemi takiben, kanamalar, ve ciltte dökün-
Bulaşma şekli nedeni ile yüksek riskte olan kişiler;
tü ile karakterize kanama dönemi başlar. Yüzde,
çiftlik çalışanları, kasap, çoban, hayvancılık, tarım
gözlerde kızarma, kollarda, bacaklarda morarma,
ile uğraşan, bu bölgelerde çalışan sağlık persone-
burun kanaması, mide kanaması, idrarda kan gibi
TEB HABERLER
çalı, su kenarları, gür otların bulunduğu yerler ve kır-
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
arası geçişte rol oynuyor. Keneler, daha çok otlak,
51
MAKALE
bulgular (dışkı ve idrarda kan) gelişebilmektedir. Bu
Hastanın vücut salgıları ve kanı ile temas sırasında
dönemde, sarılık, beyin iltihabı, karaciğer yetmezliği
eldiven, önlük, gözlük, maske, önemlidir.
solunum yetmezliği ve böbrek yetmezliği gelişebilir.
Hastalar genellikle 10 gün civarında hastanede
izlenmek zorundadır. Nekahat dönemi 10-20 gün
civarındadır. Hastalık seyri sırasında karaciğer ve
damar duvarı hasarı ve trombositlerin (pıhtılaşmayı sağlayan kan hücreleri) düşüşü sonucu gelişmektedir. Ölüm daha çok hastalığın 2.haftasında
gelişmektedir. Mortalitesi yüksek %3-30, (%8-80),
Türkiye’de olgu/ölüm oranı ; %5.2.
Serolojik; kanda antikorların ELISA ile varlığı (Geç
tanıya neden olabilir) ELİSA ile antikorlar, 1.haftadan itibaren gösterilebilmektedir. Etkenin kan veya
dokuda gösterilmesi: PCR ile olabilmektedir. (erken
ve kesin tanı için önemli).
Tedavisi Nasıldır?
Hayvan kanı ve dokusu ile temasta önlemler de çok
önemlidir. Hayvan barınaklarının uygun hale getirilmesi ve uygun şekilde ilaçlanması gerekmektedir.
Kene ile ısırma tanımlayan olguların 2 hafta süreyle
yakın izlemi önemlidir. Vücudunda kene ile gelen olgularda; kene uygun şekilde; ezilmeden, ağzı koparılmadan; bir pensle sağa sola oynatarak çivi çıkarır
gibi çıkarılmalıdır.
Kene üzerine kimyasal madde dökülmemeli, bu durum kusmaya neden olmaktadır. Korunmanın en iyi
yollarından biri, insan-kene temasının önlenmesidir
(basın, eğitim)
En önemli tedavi destek tedavidir. Sıvı-elektrolit
bozukluklarının giderilmesi, düzgün oksijenizasyonun sağlanması, gerektiğinde kan ve taze donmuş
plazma gibi kan ürünlerinin verilmesi önemlidir.Ribavirin, oral veya intravenöz formda bulunmaktadır,
etkili ve yararlı bulunmaktadır.
Türkiye’de Durum?
2002-2003 bahar ve yaz aylarında Tokat, Yozgat,
Sivas ve çevresi Çorum, Kastamonu, Karadeniz çevresinde sıklıkla görülmekle birlikte, DSÖ verilerine
göre:
2002-2003; 150 vaka, 6 ölüm
2004; 249 vaka 13 ölüm
2005; 266 vaka 13 ölüm,
2006; 242 vaka 20 ölüm saptanmıştır.
52
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
Tokat, Sivas, Çorum, Yozgat, Ordu, Gümüşhane,
Amasya başta 22 il tehdit altındabulunmaktadır. Bu
yıl toplam 100’e yakın olgu başvurusu olmuştur. Olguların bu yıl erken görülmesinin küresel ısınmayla
ilgili olabileceği, kenelerin erken aktifleştiği düşünülmektedir.
ta yakınlarının ve hastane çalışanlarının korunması
Bir yandan kenelerin trans-ovaryan yolla yeni jenerasyonlara virüs bulaştırmış olması ihtimali nedeniyle epidemi beklenebilir. İlacın erken başlanması
önemli, ilaç sahaya inmeli ve reçetelendirilmesi kolaylaştırılmalıdır. Yakın yerleşim birimlerinde yoğun
kene mücadelesi yapılmalı, canlı hayvan hareketleri
sağlanmalıdır.
önlenmelidir.
Ne Gibi Önlemler Alınabilir?
Öncelikle bir zoonoz ve nozokomiyel bulaşı olan bir
etken olduğu hatırlanmalıdır. Nozokomiyal hastalık
riski olan hastalıklardaki önlemler alınmalıdır. Has-
DÜNYADA NE VAR NE YOK
TEB AR-GE Birimi
EGA, AB “UYUMLULAŞTIRILMIŞ PATENT DAVASI SİSTEMİ” TASLAĞINDA PATENTLER VE KAMU
YARARI ARASINDAKİ DENGEYİ İNCELİYOR.
Hükümeti’nin isteği üzerine yapılan ve hafta sonu
Avrupa Komisyonu “Birleştirilmiş Patent Dava Sis-
davranış gösterme olasılıklarının %54 daha fazla ol-
temi” ve mevcut Avrupa patentleri ve gelecekteki
duğunu tespit etti.
topluluk patentleri için karar verme yetkisi olan, ala-
http://www.pharmacynews.com.au/articles/
na özgü bir mahkeme oluşturarak mevcut sistemi
20 Nisan 2009
sonuçları açıklanan çalışma, yaşları 10 ile 17 arasında olan ve Tamiflu alan grip hastalarının anormal
basitleştirmeyi ve gereksiz yasal masrafları kaldır-
sektörlerince olumlu karşılanmalıysa da EGA Genel
Direktörü Greg Perry, kamu yararının tam anlamıyla
hesaba katıldığını garantilemek için çok daha sağlam bir taslağa gereksinim olduğunu belirtiyor.
www.egagenerics.com 8 Nisan 2009
TAMİFLU KULLANICILARINDA OLAĞANDIŞI
DAVRANIŞLAR
Avustralya Eczacıları Birliği’nin Başkanı Kos Sclavos, eczacıların ve eczane çalışanlarının önemli bir
eğitici role sahip olduklarını söyledi. Sclavos, eczacıların kişisel temizlik eğitimi konusunda yapabilecekleri çok şey olduğunu vurgulayarak, “insanların
kendilerini domuz gribinden korumak için hırdavatçıdan maske aldıklarını ancak tıbbi maskelerin
diğer maskelerden farklı filtreleme sistemine sahip
olduğunu ve eczanelerde yer alan elleri dezenfekte
Japon araştırmacılar influenzaya karşı kullanılan
için kullanılan maddelerin maskeler kadar etkili ol-
popüler ilaç Tamiflu’nun genç hastalarda olağandı-
duğunu” söyledi.
şı davranışlara yol açtığı uyarısında bulundu. Japon
http://www.pharmacynews.com.au 28 Nisan 2009
TEB HABERLER
artışı karşıladığı için Avrupa endüstrisinin bütün
DOMUZ GRİBİ İÇİN DANIŞMANLIK ÇAĞRISI
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
mayı amaçlıyor. Taslak AB’de rekabetçilikte büyük
53
DÜNYADA NE VAR NE YOK
DİYABET AŞISI YOLDA
hastanın merkezin uzmanlık hizmetlerinden yararlanmaya gereksinim duymadığını belirtti. İspanya
Tip 1 diyabet aşısı için, Avustralyalı bilim insanla-
ve Danimarka’daki benzer denemeler de teletıbbın
rının yaptığı araştırmaların bir sonucu olarak ama-
yalnızca travma yönetiminde değil aynı zamanda
ca en yakın adım atılmış olabilir. Sidney Garvan
endokrin hastalıkları, diyabetler ve kalp hastalığı
Enstitüsü’nden araştırmacılar, farede beslenmeden
gibi kronik hastalıkların yönetiminde de benzer fay-
gelişmeye geçen genetik koşulu durduracak bir
daları sağladığını gösteriyor.
yol bulduklarını söylediler. Bulunan teknik yüzde
100’lük bir başarı oranına sahip ve ömür boyu koruma sağlayabilecek potansiyelde.
http://www.pharmacynews.com.au/articles
29 Nisan 2009
AVRUPA SAĞLIK SİSTEMİNİ DÖNÜŞTÜRMEK
İÇİN TELETIP
http://www.ehealthnews.eu/content/
view/1589/27/ 1 Mayıs 2009
ARTIK 180 MİLYON İNSANIN AVRUPA SAĞLIK
SİGORTASI KARTI VAR
Avrupa Komisyonu, 7 Mayıs 2009 tarihinde yeni
istatistiklerin kart sahiplerinin ülkede yerleşik olanlarla ayı koşullarda kamu sağlığı hizmetlerinden üc-
Avrupa sağlık sisteminin artan maliyetler ve sınırlı
retsiz yararlanması sağlayan EHIC’yi (Avrupa Sağlık
kaynakların tehdidi altında olduğunun vurgulandığı
Sigortası Kartı) kullananların sayısının 180 milyona
yazıda, “teletıp" hizmetlerinin maliyetleri azaltabile-
ulaştığını duyurdu. İstatistiklere göre kartın en çok
ceği ve sağlık hizmetlerini iyileştireceğini gösteren
dolaşımda olduğu ülkeler Lichtenstein, İsviçre ve
testlerin kıta çapında uygulanmakta olduğu belirtil-
Avusturya.
miştir.
Health Optimum (Optimum Sağlık) Projesi Proje
Koordinatörü Claudio Dario, iki yıllık piyasa deneme sürecinin ardından teletıbbın “sadece ekonomik
http://www.ehealthnews.eu/content/
view/1595/27/ 7 Mayıs 2009
EPİLEPSİ İLAÇLARI İÇİN İNTİHAR UYARISI
açıdan avantajlı olmakla kalmayıp, aynı zamanda
hastanın ihtiyaçlarını karşılamak açısından da çok
ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) anti-epileptik ve anti-
faydalı olduğunu” tespit ettiklerini söyledi. Dario ve
konvülsan ilaç üreticilerine ilaçların üzerinde intihar
meslektaşları, yapısal sorunların yapısal çözümler
düşüncesi ve ona yönelik davranışlara ilişkin uyarı
gerektirdiğini ve teletıbbın da bu çözümlerden biri
bulundurmaları talimatını verdi. Değişiklik kısasüreli
olabileceğini belirttiler.
kullanılması gerekenler dışındaki tüm anti-epileptik
ilaçları etkiliyor. FDA bu ilaçlarla ilgili ilk güvenlik
Dario, teletıp uygulamasının yarattığı farkı açıkla-
uyarılarını geçen yıl 31 Ocak ve 16 Kasım’da yap-
mak için kendi bölgesi, Venedik’i içine alan ve 4.6
mıştı.
54
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
milyon insanın yaşadığı Veneto’daki kafa travması
örneğini gösterdi. Dario, proje başlamadan önce
FDA’nın epilepsi ve psikiyatrik hastalıkların ve diğer
kafa travması olan bir çok hastanın ambulans ya
koşulların tedavisinde kullanılan ilaçların yer aldığı
da helikopterle bölgedeki altı nöroşirurji merkezin-
plasebo kontrollü klinik çalışmaların orijinal toplu
den birine taşındığını vurgulayarak bu merkezlerin
analizlerine on bir anti-epileptik ilaç dahil edildi.
iş yükünün aşırı fazla olduğunu; tedavinin çoğu
Artan intihar düşüncesi veya davranışı riski, farklıla-
zaman geciktiğini; gereksiz masrafların ortaya
şan davranış mekanizmaları ve göstergelerle birlik-
çıktığını ve bir kez teşhis konduktan sonra birçok
te genel anlamda bu 11 ilaç için geçerliydi.
DÜNYADA NE VAR NE YOK
FDA bu gözlemin sonucunun; söz konusu riskin
ve bunun kendi ülkesindekiyle aynı ölçüde karşı-
hangi endikasyonda kullanıldığına bakılmaksızın
lanabileceği anlamına gelen yeni yasa tasarısıyla,
bütün anti-epileptik ilaçlar için geçerli olduğunu
hastalar ayrıca diğer bir üye ülkede hastane bakı-
gösterdiğini söyledi.
mından da yararlanabilecek ve masrafları ülkesine
FDA, “tedavisi için anti-epileptik ilaç yazılan epi-
iade edebilecek. Ancak bunu yapmak için yerel
lepsi ve diğer hastalıkların artan intihar düşüncesi
yetkililerin iznini almak zorunda olacak. Hastaların
ve intihara yönelik davranışlarla ilişkilendirildiği”ni
yasadan kaynaklı şikayetleriyle ilgilenmesi için bir
belirtti.
Avrupa Sağlık Ombudsman’ı tayin edilecek.
FDA ayrıca, “son dönemde herhangi bir belirti için
Tasarı merkez-sağ ve liberal parlamenterlerce des-
herhangi bir anti-epileptik ilaç alan ya da almaya
teklense de sol parlamenterler taslağa ilişkin sa-
başlamış olan bütün hastalarda, intihar düşüncesi-
dece durumu iyi olan hastaların işine yarayacağı
nin ya da intihara yönelik davranışın veya depresyo-
endişesini taşıyor. Aşırı sol ve Yeşiller taslağa karşı
nun derinleştiğinin işareti olabilecek, önemli davra-
oy kullanırken sosyalist parlamenterler oylamaya
nış değişiklikleri izlenmelidir” dedi.
katılmadı. Yasaya yönelik eleştirilerde üye ülkelerin
http://www.pharmacynews.com.au/
DirPlus/Images/pharmacynews/newsletter/11_05_2009.pdf
DOMUZ GRİBİ AŞISI İÇİN FİRMALARA ÇAĞRIDA BULUNULDU
dışarıda hastane bakımı için hangi durumlarda önceden izin alınmış olunmasını isteyebileceğinin açık
olmadığı ve nadir görülen hastalıklara ilişkin ayrı bir
yasa olması gerektiği dile getirildi. En temel eleştiri
ise yasanın yasal dayanağına ilişkindi.
Oylamada taslağın yasalaştırılması yönünde yeterli
Dünya Sağlık Örgütü ilaç firmalarına ürettikleri
destek sağlanamadığı için yasa taslağı yeniden de-
domuz gribi aşılarının bir kısmını yoksul ülkelere
ğerlendirilmek üzere üye ülkelere geri gönderildi ve
ayırmaları çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler,
ancak Parlamento’nun Eylül’de başlayan yeni yasa-
ilaç firmalarından ya üretimlerinin %10’unu, talep
ma yılında ele alınacak.
artarsa fiyat da artacağından aşıya erişme olanağını
tamamen kaybedecek yoksul ülkelere bağışlama-
PGEU Nisan Aylık Faaliyet Raporu
larını ya da bu ülkeler için düşük fiyatlar önermelerini istedi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un
“Dünyada Ne Var Ne Yok” sayfamızda yer
http://news.bbc.co.uk/2/hi/euro-
alan haberlerin ayrıntılarına ve aylık bültenlere
pe/8058686.stm 20 Mayıs 2009
www.teb.org.tr ana sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
SINIR ÖTESİ SAĞLIK YASASI TASLAĞI AVRUPA PARLAMENTOSU’NU BÖLDÜ
Sınır ötesi sağlık bakımını kolaylaştıracak yasa tasarısı sağ ve sol görüşlü parlamenterleri böldü.
Hastaların yerli yetkililere bildirmeksizin diğer bir
AB üyesi ülkede tıbbi tedavinden yararlanabileceği
TEB HABERLER
den altısı, üretimin %10’u bağışlamayı kabul etti.
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
Cenova’da görüştüğü 30 önde gelen aşı üreticisin-
55
GÜNCEL
Berivan VARGÜN
TÖRE CİNAYETİNE
İNDİRGENMEYE
ÇALIŞILAN
MARDİN KATLİAMI
Ölen Kim, Öldüren Kim?
kalmış çocuklar varken… Hangi tartışma o yü-
Nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış, asır-
larca farklı etnik kökenlere, dillere, dinlere ve
inanışlara hoş görüyle bakıp selam durmuş topraklar, bugün 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan
bir katliamın kanlarını üzerinde taşıyor…
6’sı çocuk, 16’sı kadın 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliam için herkes bir şeyler söylüyor… Bu katliamı töre cinayeti gibi göstermeye
çalışmak mı, yoksa o yörede yaşayan insanları
ilkel olarak niteleyip, eğitimsizlikten bunu yaptılar diye olayı kapatmak mı ya da başka başka
rek yangınlarını dindirebilir ki?
Bölgedeki eğitim seviyesinin düşüklüğü herkes tarafından bilinirken ve bu durum rahatsızlık duyulmadan ifade edilirken, eğitim seviyesi düşük insanların
eline uzun namlulu silahların verilmiş olması, güvenlik önlemlerinin bir parçası olarak niteleniyor ve ne
acıdır ki halkın güvenliğinden sorumlu oldukları için
ellerine silahlar verilmiş olan bu kişiler, bir gün o
silahları kendi çıkarlarını korumak için yakınları bile
olsalar kendi gibi olmayanlara doğrultmaktan çekinmiyorlar. Tarih göstermiştir ki teknoloji akılcı
kullanıldığında insanlık için yararlıdır.
sebepler yaratmak mı? Hangisi mantık çerçevesinde anlaşılır geliyor, hangi mantık bu katliamı
bir düzleme oturtabiliyor?
Bilge Köyü katliamı, köyün korucu köyü olması nedeniyle ilk başta PKK saldırısı olarak dile getirildi ancak saldırıdan sağ kurtulan kişilerin ifadeleriyle bu
ihtimal geçersiz kılındı, Daha sonraki açıklamalarda
katliamın töre cinayeti olduğu, nişan töreni yapılan
56
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
kızın aslında başkasıyla evlendirileceği ve saldırıyı
karşı tarafın yaptığı açıklandı. Bu açıklamalar yapı-
Sadece töreyle, eğitim eksikliği ile açıklanmaya
lırken ifadelerde “cahillik, ilkellik, hakim kültür” te-
çalışılan katliam, öğrenilmiş şiddetin birebir yansı-
rimleri sıkça kullanıldı.
ması olarak karşımızda durmaktayken, şiddet bu
kadar içselleştirilmişken, başka başka yerlerde se-
Günlerce konuşuldu bu katliam, tartışıldı, her-
bep aramak neye yarar. Bölgedeki feodal yapılan-
kes kendine göre bir yorum yaptı ama bu neye
ma, her eril düzende olduğu gibi kendi oluşturduğu
yarayacak, nasıl bir çözüm üretilebilecek, orta-
şiddeti kendisi beslemeye devam ediyor. Köyden
da o kadar çok mağdur varken, annesiz-babasız
kente göç ve kentten köye geri dönüş sürecinde;
GÜNCEL
gidenlerin topraklarının, kalanlar arasında paylaşı-
beraberinde getirir. Özellikle kadın denetimi odaklı
mı sonucunda yaşanan mülkiyet kavgası, şiddetin
namus anlayışında töreye aykırı sergilenen her dav-
hangi boyutlarda yaşanabileceğini gözler önüne
ranış cezalandırılır.
seriyor. Katliamın yaşandığı köyün korucu köyü
olması, şimdiye kadar açıkça söylenemeyen, koru-
Namus değerinin bir denetim aracı olarak görüldü-
cular için ortaya atılan iddialar, bölgede korucular
ğü, aşiret yapılanmasının ve feodal düzenin hakim
tarafından gerçekleştirildiği bildirilen; silahlı saldırı,
olduğu, siyasi gücün ve üretimin demografik yapıya
köy yakma, köy boşaltma, faili meçhul cinayetler,
göre belirlendiği toplumlarda evlilik, toprak mülki-
tecavüz, taciz, adam kaçırma, yaralama gibi iddialar
yeti ve aileler arası ilişkilerin düzenlenmesinde çok
koruculuk sisteminin de tekrar gözden geçirilmesini
büyük öneme sahiptir. Sosyal düzenleme aracı ola-
gündeme getirmiş bulunmakta.
rak kullanılır, çevresinde bir çok yaptırım geliştirilmiştir, kimin kiminle evleneceğine bile çoğu zaman
Bilge Köyü katliamını töreye indirgemek gerçekten
ailenin, aşiretin ileri gelenleri, büyükleri karar verir.
yanılgıdır. Töre cinayetleri; şiddetin, özellikle aile içi
şiddetin en katı ifadesi olarak karşımızda durmakta-
Sosyal düzeni bozduğuna ya da bozacağına inanılan
dır ama gerekçeleri açısından bu olayı töre cinayeti
davranışları sergileyen kişiler cezalandırılır ancak
olarak var saymak, bu katliama neden olan diğer et-
işlenen töre cinayeti vakalarında hiçbir zaman ak-
kenleri yok saymak demektir. Töre cinayetlerinin iş-
rabalık zincirinin yok edilmeye çalışıldığı görülme-
lendiği doğrudur ama her olayı töre cinayetine indir-
miştir. Töre cinayeti vakalarını namus cinayeti ve
geyerek açıklamaya çalışmak, yaşamını o topraklar
kan davası vakaları olarak ayrıştırdığımızda da Bilge
üzerinde sürdüren insanları yabancılaştırmaktan,
Köyü katliamındaki gibi bir görüntüyle karşılaşma-
ötekileştirmekten de öteye geçmez.
maktayız. Namus cinayetlerinde suçlu olduğu dü-
şünülen ya da haklarında suçlu olduğu kararı çıkan
kişiler öldürülmekte ya da törenin başka ifadeleri
olarak dışlama, sürgün etme, yok sayma gibi uygulamalarla karşılaşılmaktadır ancak ceza bu suçu
işlediğine inanılan kişilere verilmektedir, yaptırım
ailenin tüm üyelerini öldürmek şeklinde karşımıza
çıkmamaktadır.
Altında yatan sebepler ne olursa olsun Bilge
Köyü’nde bir vahşet yaşanmıştır ve şiddetin bu
insanların canına kıyılması endişe vericidir. Hiç-
lamasıyla ortaya çıkan ötekileştirme, yadsıma ve
bir gerekçe insan yaşamından daha değerli de-
“töre cinayetleri sadece oralarda, o insanlar tara-
ğildir ve hiçbir gerekçe 44 kişinin katledilmesini
fından işleniyor” sınırlarına indirgenerek dillenen
açıklayamaz. Yaşamın her alanında farklı şiddet
yaklaşım, başka yerlerde işlenen adı konmamış ci-
türleriyle karşı karşıya kaldığımız bir gerçektir
nayetlerin üstünü örtmektir ki ayrıca töre cinayeti
ve bu gerçek şiddeti içselleştirmemizi, yadsı-
vakaları bir çok toplumda da görülmektedir. Töre,
mamamızı, onu kendi içimizde beslediğimizi
geçmişten günümüze kadar süregelen, uyulması
göstermektedir. Bu katliam fiziki ve psikolojik
gereken yazısız kurallar topluluğudur. Töreye uy-
şiddetin varabileceği en uç nokta olarak karşı-
gun davranış sergilememek çeşitli yaptırımları da
mızda durmaktadır.
TEB HABERLER
‘Ötekine karşı ben’ ya da ‘ötekilere karşı biz’ algı-
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
şekilde içselleştirilmesi, çoluk çocuk demeden
57
GÜNCE
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
02 Mart 2009-Pazartesi
19 Mart 2009-Perşembe
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencilerine Türk Eczacıları Birliği’ni tanıtan
bir sunum gerçekleştirdi.
Son dönemlerde ilaçların ticari iskontolarında ve vadelerinde yaşanan sorunların çözümü için TEB bünyesinde kurulan
İlaçta Durum Komisyonunun gerçekleştirdiği ilk toplantıya,
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, TEB 2.Başkanı Ecz.Şevket
KAYA, TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, TEB Saymanı
Ecz.Ali ASLAN, TEB Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.İsmail BAŞDİL, Ecz.Mustafa SAK, Ankara, Adana, Konya, Denizli, Kütahya Eczacı Odası Başkanları ile Samsun Eczacı Odası Saymanı
ve Güney Ecza Koop. II. Başkanı katıldı.
03 Mart 2009-Salı
TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, SGK İlaç ve Tıbbi Malzeme Mevzuatı Daire Başkanı Dr.Hanefi GÖK ile görüşerek,
tansiyon hastalığında kullanılan ilaçların diüretik içeren ve
diüretik içermeyen formlarının eşdeğer kabul edilmesi uygulamasının yanlışlığını dile getirdi.
24 Mart 2009-Salı
04 Mart 2009-Çarşamba
>
TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, YÖK Başkanı Prof.
Dr.Yusuf Ziya ÖZCAN’ı makamında ziyaret ederek, yurt dışından alınan eczacılık diplomalarına YÖK tarafından sınavsız denklik verilmesi konusunda Birliğimizin hassasiyetlerini
belirtti.
>
05 Mart 2009-Perşembe
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz.
Hilmi ŞENER, SGK GSS Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU’nu
ziyaret ederek, hipertansiyon ilaçlarının diüretik içeren ve
diüretik içermeyen formlarının eşdeğer kabul edilmesi uygulamasının bir an evvel kaldırılmasını istediler.
>
11 Mart 2009-Çarşamba
>
>
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz.
Hilmi ŞENER, yeni göreve gelen Sağlık Bakanlığı Müsteşar Vekili Prof.Dr.Nihat TOSUN’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundular.
TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER ve Sayman Ecz.
Ali ASLAN, SGK Strateji Geliştirme Başkanı Hüseyin
OYMAK’ı ziyaret ederek, örnekleme yönteminin yüksek
hata oranı ile uygulandığı illerde yaşanan problemlerin
çözümlenmesini talep ettiler.
25 Mart 2009-Çarşamba
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz.
Hilmi ŞENER, SGK GSS Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile
bir görüşme gerçekleştirerek, 2009 Yılı Protokolünün 3.7
maddesinde zaman kaybetmeksizin gerekli düzenlemelerin
yapılması ve kamu yararına sıralı dağıtım uygulamasına eskiden olduğu gibi devam edilmesinin gerekliliğini vurguladılar.
26 Mart 2009-Perşembe
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Bilim İlaç Genel Müd. Erhan BAŞ ve Abdi İbrahim İlaç Genel Müdürü Nezih BARUT
ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirerek, eczacılar için büyük
önem taşıyan ticari iskontoların eskiden olduğu gibi eczacılara verilmesi ve ilaç vadelerinin de 60 günün üzerinde olmasının gerekliliği konusunu bir kez daha hatırlattı.
>
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, TBMM Genel
Sekreteri Ali Osman KOCA’yı ziyaret ederek, 2009 yılında İstanbul’da düzenlenecek olan FIP organizasyonu
açılış resepsiyonunun Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirilmesini talep etti.
İlaç Takip Sistemi hakkında İlaç Sanayinin temsilcileri ile
TEB binasında yapılan toplantıya TEB 2. Başkanı Ecz.Şevket
KAYA, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.Mukaddes HARMANCI,
Ecz.İsmail BAŞDİL ve Ecz.Mustafa SAK ile Denizli Eczacı
Odası Başkanı Ecz.Özen EKİZ katıldılar.
>
TEB HABERLER
Bolu İlinde pilot olarak uygulanmaya başlanacak olan
akıllı kart uygulaması hakkında SGK binasında yapılan ve
SGK, Sağlık Bakanlığı ve Tübitak’ın da içinde bulunduğu tarafların katılım gösterdikleri toplantıda, TEB Genel
Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.
Arzu BEYKOZ ve Bolu’da faaliyet gösteren eczacılar da
yer aldılar.
12 Mart 2009-Perşembe
13 Mart 2009-Cuma
58
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, “Evsel İlaç Atıkları
Projesi” hakkında Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ ile bir görüşme gerçekleştirdi.
TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER, SGK GSS Genel
Müdürü Sami TÜRKOĞLU ve ardından SGK Başkanı Fatih ACAR ile bir görüşme gerçekleştirdi.
İlaç Takip Sistemi hakkında İlaç Eczacılık Genel
Müdürlüğü’nde yapılan toplantıya, Genel Müdür
Dr.Mahmut TOKAÇ, Genel Müdür Yard.Saim KERMAN
ve Danışman İbrahim NAYIR ile Birliğimizi temsilen TEB
2.Başkanı Ecz.Şevket KAYA, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.
İsmail BAŞDİL, Denetleme Kurulu Üyeleri Ecz.A.Cemal
TOPLU ve Ecz.Hüseyin OLAN ile Denizli Eczacı Odası Başkanı Ecz.Özen EKİZ katıldılar. Toplantıda, Sağlık
Bakanlığı’nın 01.06.2009 tarihinde yürürlüğe girmesini
istediği bu sistemin, Birliğimiz tarafından eczacı lehine
olmazsa olmazların uygulanmaması durumunda bu haliyle yürürlüğe giremeyeceği dile getirildi.
14 Mart 2009-Cumartesi
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Adana Eczacı Odası tarafından düzenlenen İlaç Takip Sistemi konulu panelde bir
sunum gerçekleştirdi.
18 Mart 2009-Çarşamba
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, SGK GSS Genel Müdürü
Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirdi.
27 Mart 2009-Cuma
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, eczacının ticari iskontolar
ve ilaç vadeleri konusundaki hassasiyetini, aynı gün içerisinde Pfizer Genel Müd.Melih MEMECAN, Aventis Genel Müd.
Olive GILEN ve Roche Genel Müd.George HADJIEV ile ayrı
ayrı görüşerek dile getirdi.
31 Mart 2009-Salı
>
>
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Birliğimizin de üyesi
olduğu SGK Yüksek Danışma Kurulunun 2. toplantısına
katılarak, görüş ve önerilerini iletti.
TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER ve Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.A.Cemal TOPLU, S.B İEGM Genel Müdürü
Dr.Mahmut TOKAÇ’ı makamında ziyaret ederek, majistral tarifenin yenilenmesinin gerekliliği konusunu görüştüler.
3-5 Nisan 2009-Cumartesi-Pazar
36 ıncı Dönem Merkez Heyeti’nin göreve gelmesinden sonra
hazırlanan Çalışma Programını tekrar gözden geçirmek ve
yeni üyelerin görev paylaşımını yapmak amacıyla Kızılcahamam Patalya Otel’de Merkez Heyeti çalıştayı düzenlendi.
GÜNCE
7 Nisan 2009-Salı
22 Nisan 2009-Çarşamba
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, yurt dışından alınan eczacılık diplomalarına YÖK
tarafından sınavsız denklik verilmesi konusunda Birliğimizin
hassasiyetlerini belirtmek üzere, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof.Dr.Yekta SARAÇ ve Denklik Birimi Sorumlusu Hülya
PİŞİRİCİ’yi ziyaret ettiler.
TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, majistral tarifenin yenilenmesi konusunu görüşmek üzere S.B İlaç ve Eczacılık Genel
Müd.Yard. Saim KERMAN’ı ziyaret etti.
>
10-12 Nisan 2009-Cumartesi-Pazar
İlaç ve eczacılık alanında; yeni ürün, proje ve etkinlikleri
sektörün tüm bileşenleri ile buluşturmak, eczacıların mesleki gelişimine katkıda bulunmak amacı ile düzenlenen Farmavizyon Eczacılık Fuarı, TEB-TEKB işbirliği ile 10-12 Nisan
tarihleri arasında CNR Ekspo Center’da gerçekleştirildi. Fuar
bilimsel programı kapsamında düzenlenen ve moderatörlüğünü TEKB Başkanı Ecz.Abdullah ÖZYİĞİT’in üstlendiği ‘İlaçEczacılık Politikaları ve Kamu Kurumlarının Yaklaşımı’ konulu
panele, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, S.B İEGM Genel
Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ, SGK GSS Genel Müdürü Op.Dr.
Sami TÜRKOĞLU ve Nobel İlaç Genel Müdürü Ecz.Ahmet
ÜNLÜ panelist olarak katıldılar.
12 Nisan 2009-Pazar
9. Başkanlar Danışma Kurulu toplantısı, ilaç firmaları tarafından ticari iskontoları %7’nin altına düşürülen ve vade süreleri
de 90 günün altında kalan ilaçlarla ilgili olarak alınması gereken önlemleri değerlendirmek üzere İstanbul Polat Renaissance Otel’de yapıldı.
13-17 Nisan 2009
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.
Özgür ÖZEL, SGK GSS İlaç ve Tıbbi Malzeme Sözleşme ve
Ödemeleri Daire Başkanı Dr.Ali MUMCU, Sağlık Bakanlığı
İlaç ve Eczacılık Genel Müdür Yard. Dr.Saim KERMAN ve
Birliğimiz Eczacılık Bilişim Enstitüsü Başkanı Doç.Dr.Turhan
MENTEŞ, Avrupa Birliği hibe programı kapsamında Birliğimiz
tarafından yürütülen “Herkes İçin E-Sağlık” Projesi’nin faaliyetleri içinde yer alan Danimarka ve İspanya örneklerinin
incelenmesi için bu ülkelere ziyaret gerçekleştirdiler.
15 Nisan 2009-Çarşamba
İlaç Takip Sistemi hakkında İlaç Eczacılık Genel
Müdürlüğü’nde yapılan toplantıya, Genel Müdür Dr.Mahmut
TOKAÇ, Danışman İbrahim NAYIR ile Birliğimizi temsilen TEB
Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI ve Denetleme
Kurulu Üyesi Ecz.A.Cemal TOPLU katıldılar.
17 Nisan 2009-Cuma
TEB Genel Sekreteri Ecz.Hilmi ŞENER ve Denetleme Kurulu
Üyesi Ecz.A.Cemal TOPLU, Özel Sağlık Kuruluşlarının Karşılaştığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri Konferansına katılım
gerçekleştirdiler.
21 Nisan 2009-Salı
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Genel Sekreter Ecz.Hilmi
ŞENER, Sayman Ecz.Ali ASLAN ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz.
Özgür ÖZEL, SGK GSS İlaç ve Tıbbi Malzeme Sözleşme ve
Ödemeleri Daire Başkanı Dr.Ali MUMCU ve Sağlık Bakanlığı
İlaç ve Eczacılık Genel Müdür Yard. Dr.Saim KERMAN ile bir
toplantı gerçekleştirdiler. Toplantıda, “Herkes İçin E-Sağlık”
Projesi’nin faaliyetleri içinde Danimarka ve İspanya’ya yapılan inceleme gezisi değerlendirildi.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Türkiye Halk Sağlığı
Kurumu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen, 12. Dünya
Halk Sağlığı Kongresine katıldı.
TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, TBMM Genel Sekreteri
Ali Osman KOCA’yı, 2009 yılında İstanbul’da düzenlenecek olan FIP organizasyonu konusunda görüşmek üzere
ziyaret eti.
30 Nisan 2009-Perşembe
>
>
TEB Merkez Heyeti Başkanlık Divanı, SGK GSS Genel
Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirerek, 2009 Yılı Protokolünün 3.7 maddesinde yer alan
sıralı dağıtım uygulamasına, kamu yararı adına, eskiden
olduğu gibi devam edilmesinin gerektiğini belirttiler.
Aynı gün TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan
Ecz.Hilmi ŞENER ve Sayman Ecz.Ali ASLAN, Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep AKDAĞ’ı makamında ziyaret ettiler.
2-7 Mayıs 2009
Birliğimiz tarafından, Macaristan, Avusturya ve Çek cumhuriyetindeki eczacılık uygulamalarının yerinde incelenmesi
amacıyla düzenlenen “Avrupa’da Eczacılık Uygulamaları İnceleme ve Araştırma Programı”na TEB Merkez Heyeti, Denetleme Kurulu, Yüksek Haysiyet Divanı ve 39 Eczacı Odası
Başkanı katıldı.
7 Mayıs 2009-Perşembe
Hedef Ecza Deposu tarafından düzenlenen ‘Türkiye İlaç Sektörünün Sağlıklı Geleceği için Kısa Vadede Yapılması Gerekenler’ konulu Tedarikçiler Toplantısı’na TEB Başkanı Ecz.
Erdoğan ÇOLAK katıldı.
8 Mayıs 2009-Cuma
Sağlık Bakanlığı Hekim Evi’nde Sağlık Bakanlığı
Başkanlığı’nda düzenlenen 6197 konulu toplantıya, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Genel
Sekreter Ecz.Özgür ÖZEL ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.
Şerif BOYACI katıldılar.
9 Mayıs 2009-Cumartesi
>
>
İstanbul Ecza Koop.un yeni genel merkezinin açılışına
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK katıldı.
TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, Adana Eczacı
Odası Genel Sekreteri Ecz.Ali Yücel SEÇKİ’nin moderatörlük yaptığı ‘Küresel Aktörler Baskısında İlaç Ekonomisi’ konulu panele, İEİS Genel Sekreteri Turgut TOKGÖZ
ve Çukurova Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat Bölümü Başkanı
Prof.Dr. Mahir FİSUNOĞLU ile birlikte konuşmacı olarak
katıldılar.
11 Mayıs 2009-Pazartesi
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve 2. Başkan Ecz.Hilmi
ŞENER, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av.Özdemir ÖZOK’u
ziyaret ettiler.
TEB HABERLER
Son dönemlerde ilaçların ticari iskontolarında ve vadelerinde yaşanan sorunların çözümü için TEB bünyesinde kurulan
İlaçta Durum Komisyonunun 2. toplantısı İstanbul’da gerçekleştirildi.
>
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
10 Nisan 2009-Cuma
28-29 Nisan 2009-Salı-Çarşamba
59
GÜNCE
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
12 Mayıs 2009-Salı
16 Mayıs 2009-Cumartesi
>
>
>
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Bilimsel Eczacılığın 170. Yılı Kutlamaları kapsamında Antalya Eczacı
Odası’nın düzenlemiş olduğu, ‘Geleceğimiz ve Geleceğiniz’ konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Panele
ayrıca S.B İEGM Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ, SGK
Başkanı Fatih ACAR, SGK GSS Genel Müdürü Op.Dr.
Sami TÜRKOĞLU, YİSD Başkanı Ecz.Cengiz CELAYİR,
AİFD Başkanı Muhittin BİLGÜTAY, Depocular Derneği
Başkanı Ethem SANCAK ve TEKB Başkanı Ecz.Abdullah
ÖZYİĞİT katıldılar.
TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, TBMM Plan Bütçe
Komisyonu’nda görüşülen Kamu Hastane Birlikleri Yasa
Tasarısı toplantısına katılarak, Birliğimizin bu konu hakkındaki görüşünü dile getirdi.
>
>
Hatay Eczacı Odası tarafından düzenlenen ‘Ekonomik
Krizin Sağlık Politikalarına, Kamu Maliyetine, Eczanelere
Etkisi ve Çözüm Önerileri’ konulu panele konuşmacı olarak TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK’ın yanı sıra TİSD
Genel Başkanı Ecz.Ceniz CELAYİR, SGK İlaç ve Tıbbi
Malzeme Sözleşme ve Ödemeleri Daire Başkanı Dr.Ali
MUMCU ve S.B İEGM Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ
katıldı.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Kahramanmaraş Eczacı Odası tarafından düzenlenen 14 Mayıs Eczacılık
Balosuna katıldı.
TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, Ankara Eczacı Odası
tarafından düzenlenen 14 Mayıs Eczacılık Balosuna katıldı.
13 Mayıs 2009-Salı
>
>
>
>
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Bilimsel Eczacılığın
170. yılı kutlamaları dolayısıyla, TEB Merkez Binasında
bir basın toplantısı düzenleyerek, eczacıların mesleki
sorunlarını birlikte gidermesi ve topluma daha iyi ilaç ve
danışmanlık hizmeti verebilmesi için tüm toplum tarafından sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizdi ve Eşdeğer İlaç kullanımının toplum sağlığı açısından önemine
değinerek, ilaç seçimi konusunda eczacıya güvenilmesi
gerektiğini belirtti.
Aynı gün ayrıca Sosyal Güvenlik Haftası kapsamında
SGK Yönetim Kurulu üyeleri, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan
ÇOLAK’ı ziyaret ettiler.
TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, Eskişehir Eczacı
Odası’na bağlı faaliyet gösteren Bilecik bölgesindeki eczacılarla düzenlenen 14 Mayıs Eczacılık Günü kutlama
programına konuşmacı olarak katıldı.
Türk Eczacıları Birliği’nin ev sahipliği’nde Bilkent Otel’de
14 Mayıs Eczacılık Günü Resepsiyonu gerçekleştirildi.
TEB Eczacılık Akademisi ödül töreninin de düzenlendiği
resepsiyonda Bilim, Hizmet ve Teşvik ödülleri sahiplerini
buldu.
14 Mayıs 2009-Çarşamba
>
>
60
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
>
>
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Samsun Eczacı Odası
tarafından düzenlenen ‘Eşdeğer İlaç’ konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, Manisa Eczacı
Odası’nda düzenlenen panele katılarak, ‘Dünya’da Eşdeğer İlaç Uygulamaları ve Türkiye ile Kıyaslanması’ konusunda bir konuşma gerçekleştirdi.
TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, Eczacılığın Akademik
Kuruluşunun 170. yılı dolayısıyla Ankara Eczacı Odası
ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinin ortaklaşa düzenlemiş olduğu ve Ankara Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’nde gerçekleştirilen törenlere katıldı.
S.B İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 14 Mayıs Kutlama Yemeği’ne TEB 2. Başkanı Ecz.
Hilmi ŞENER, Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI ve Üyesi Ecz.Hüseyin OLAN katıldılar.
15 Mayıs 2009-Perşembe
Adana Eczacı Odası tarafından düzenlenen ve CHP Grup
Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun
konuşmacı olarak katıldığı ‘Siyasette Etik’ konulu konferansın moderatörlüğünü TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK yaptı.
17 Mayıs 2009-Pazar
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Adıyaman Eczacı Odası tarafından Eczacılık Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen
yemekli resepsiyona katıldı.
18 Mayıs 2009-Pzt.
Diyarbakır Eczacı Odası tarafından 14 Mayıs Eczacılık Bayramı etkinlikleri kapsamında ‘Eşdeğer İlaç ve Güncel Eczacılık
Sorunları’ konusunda düzenlenen toplantıya TEB Başkanı
Ecz.Erdoğan ÇOLAK katıldı.
21 Mayıs 2009-Perşembe
TEB Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu Üyeleri, Birliğimizin
bir kuruluşu olan Novagenix’i ziyaret ettiler.
23-24-25 Mayıs 2009-Cmt.-Pzt.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI, Macaristan Eczacılar Birliği’nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla Budapeşte’de yapılan törenlere
katıldılar.
26 Mayıs 2009-Salı
>
>
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Denetleme Kurulu
Başkanı Ecz.Şerif BOYACI, Birliğimizin Türkiye adına üye
olduğu EuroPharm Forum’un Kopenhag’da düzenlenen
toplantısı’na katıldılar.
TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile yapılan eczane teknisyenliği eğitimi protokolü hakkındaki toplantıya katıldı.
Ardından S.B İEGM Genel Müd. Yard. Saim KERMAN ile
bir görüşme gerçekleştirdi.
27 Mayıs 2009-Çarşamba
>
>
TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER ve Genel Sekreter Ecz.
Özgür ÖZEL, SGK GSS Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU
ile bir görüşme gerçekleştirdiler.
TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, Genel Sekreter Ecz.
Özgür ÖZEL ve Birliğimiz Hukuk Danışmanı Av. Gökhan
PEKCAN, S.B İEGM Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ’a
bir ziyaret gerçekleştirerek, yayımlanan 2009/27 sayılı
Genelge’nin Eczacı Odalarınca değerlendirilmesi sonucunda oluşturulan raporu sundular.
GÜNCE
>
>
İlaçta Durum Komisyonu’nun 3. toplantısı, ilaçların ticari
iskontoları ve vade süreleri hakkında son durumun değerlendirilmesi amacıyla TEB Merkez Binası’nda gerçekleştirildi.
Aynı gün yine TEB Merkez Binası’nda, TEB Başkanı Ecz.
Erdoğan ÇOLAK, TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL,
komisyon Üyelerinden Konya Eczacı Odası Başkanı Ecz.
Harun KIZILAY, Denizli Eczacı Odası Başkanı Ecz.Özen
EKİZ, TEKB Başkanı Ecz.Abdullah ÖZYİĞİT, Güney Ecza
Koop. II.Başkanı Ecz.Tarkan BİR, Edak Ecza Koop. Yönetim Kurulu Üyesi Ecz.Meltem KORTEL, Hedef Ecza
Deposu Yönetim Kurulu Üyesi Nejat SANCAK, Selçuk
Ecza Deposu Genel Müdürü Sonay GÜRGEN ve Nevzat
Ecza Deposu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emin
KARPUZCU’nun katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, meslektaşlarımızın ticari faaliyetlerinin
devamı noktasında büyük bir engel oluşturan ilaç alım
koşullarında yaşanan değişikliklerle ilgili Birliğimiz tarafından yapılan çalışmaların ardından gelinen son durum
paylaşılarak, bundan sonraki süreçte, alınacak tedbirler
değerlendirildi.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi
ŞENER, Genel Sekreter Ecz.Özgür ÖZEL, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Şevket KAYA ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI, Sağlık Bakanı Prof.Dr. Recep
AKDAĞ’ı makamında ziyaret ettiler.
29 Mayıs 2009-Cuma
>
>
>
TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL ve Konya Eczacı
Odası Başkanı Ecz.Harun KIZILAY, İlaç Takip Sistemi
hakkında Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı’nda yapılan toplantıya katıldılar.
10. Başkanlar Danışma Kurulu toplantısı, mevcut ilaç
alım koşullarının ve bu konuda firmalar ile yapılan görüşmeler sonucunda varılan durumun değerlendirilmesi
ve bundan sonra izlenecek olan yöntemin belirlenmesi
amacıyla TEB Merkez Binası’nda yapıldı. Toplantıya 45
Eczacı Odasının Başkan ve Yöneticileri katıldı.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Ecz.Mukaddes HARMANCI ve Ecz.Şevket
KAYA Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer
DİNÇER’i yeni görevi dolayısıyla makamında ziyaret etti.
30 Mayıs 2009-Cumartesi
Güney Ecza Koop’un Olağan Mali Genel Kurul toplantısına
TEB Saymanı Ecz.Ali ASLAN katıldı.
01 Haziran 2009-Pazartesi
>
>
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sağlık Bakanlığı
Müsteşarı Nihat TOSUN’u makamında ziyaret etti.
TEB 2. Başkanı Ecz.Hilmi ŞENER, majistral tarifenin
yenilenmesi için S.B İEGM Genel Müdür Yard. Saim
KERMAN ile bir görüşme gerçekleştirdi. Aynı gün Genel Müd. Yard. görevine yeni atanan Doç.Dr.Levent
ALTUN’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.
02 Haziran 2009-Salı
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Mevzuatı dersine katılarak, Türk
Eczacıları Birliği’nin işleyişi ve eczacılıkta güncel meseleler
konusunda bilgi verdi.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, TEKB tarafından düzenlenen 1. Eczacılık Kooperatifleri-İlaç Endüstrisi Bilgi Paylaşım
Toplantısı’na katıldı.
04 Haziran 2009-Perşembe
>
>
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi
ŞENER ve Denetleme Kurulu Üyesi A.Cemal TOPLU, Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri AKTAN’ı makamında ziyaret ederek, bir görüşme gerçekleştirdiler.
TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, SGK GSS Genel
Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirdi.
05 Haziran 2009-Cuma
Birliğimizin uzun süredir üzerinde çalıştığı ‘Atık Pil Projesi’nin
protokolü, Çevre ve Orman Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel
EROĞLU, TEB Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK ve Türkiye’de
atık pil toplama konusunda yetkilendirilmiş tek kuruluş olan
Taşınabilir Pil Üretici ve İthalatçıları Derneği yetkililerinin de
katılımı ile imzalandı.
07 Haziran 2009-Pazar
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Nevin TAŞLIÇAY ve Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.A.Cemal TOPLU, Ankara Eczacı Odası
Bahar Şenliği’ne katıldılar.
10 Haziran 2009-Çarşamba
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz.
Özgür ÖZEL, SGK Başkanı Fatih ACAR’ı makamında ziyaret
ettiler.
12 Haziran 2009-Cuma
>
>
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat TOSUN ile bir görüşme gerçekleştirdi.
2009 yılında İstanbul’da düzenlenecek olan FIP Kongresi hakkında görüşme yapmak üzere, TEB Başkanı Ecz.
Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez
Heyeti Üyeleri Ecz.İsmail BAŞDİL ve Ecz.Arzu BEYKOZ,
AİFD,TİSD ve İEİS yetkilileri ile bir araya geldiler.
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, CHP Bilim Platformu
tarafından düzenlenen ve Türk Tabipleri Birliği tarafından
sunumların gerçekleştirildiği ‘Sağlıkta Dönüşüm ve Tam
Gün Çalışma’ konulu toplantıya katıldı.
12 Haziran 2009-Cuma
TEB Genel Sekreteri Ecz.Özgür ÖZEL, Sağlık Bakanlığı İlaç ve
Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ ile bir görüşme
gerçekleştirdi.
13 Haziran 2009-Cumartesi
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve 2. Başkan Ecz.Hilmi
ŞENER, Edirne Eczacı Odası’nın ev sahipliği’nde, Kırklareli
ve Tekirdağ Eczacı Odaları’nın da katılımı ile gerçekleştirilen
bölge toplantısına katıldılar. Toplantıda eczacılık gündemindeki son gelişmeler değerlendirildi.
14-17 Haziran 2009-Pazar-Çarşamba
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Şevket KAYA ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI, Birliğimizin gözlemci
üyesi olduğu ve Stockholm’de yapılan PGEU Genel Kurul
toplantısı’na katıldılar.
TEB HABERLER
>
03 Haziran 2009-Çarşamba
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
28 Mayıs 2009-Perşembe
61
BASINDA TEB
Ayşen YALMAN
HABERTÜRK “1 GÜN” 13.05.2009
KANAL 24 “MODERATÖR” 13.05.2009
TGRT HABER “ANA HABER” 13.05.2009
KANAL B “HABERCİNİN SAATİ” 15.05.2009
14 Mayıs Eczacılık Günü nedeniyle TEB Başkanı ÇOLAK bir basın açıklaması yaptı.
CNN TÜRK “ANA HABER” 19.04.2009
ÜLKE TV “İŞ DÜNYASI” 19.04.2009
TEB tarafından düzenlenen Farmavizyon Eczacılık
Fuarı İstanbul CNR EXPO CENTER’da gerçekleşti.
HABERTÜRK “ANA HABER” 16.04.2009
KANAL 7 “YAŞAYAN EKONOMİ” 18.04.2009
Eczacılar İstanbul’da For You mağazalarını protesto
ettiler.
HALK TV “İKİ ELİN SESİ” 23.06.2009
62
Mart - Haziran 2009 - Sayı: 2-3
TEB HABERLER
TEB Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK, TEB’in faaliyetlerine ve projelerine ilişkin detaylı bilgi verdi.
TEB HABERLER
Mart - Haziran 2008 - Sayı: 2-3
BASINDA TEB
63

Benzer belgeler