İsveç Suçlu Bakım Genel Müdürlüğü vizyonunu

Transkript

İsveç Suçlu Bakım Genel Müdürlüğü vizyonunu
T. C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanlığı
İSVEÇ ELEKTRONİK İZLEME SİSTEMİ
ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU
Eylül - 2009
STOCKHOLM
1
İSVEÇ ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU
(ELEKTRONİK İZLEME)
İÇİNDEKİLER
Özet ...........................................................................................................................3
I. Giriş........................................................................................................................4
a) Çalışma Ziyaretinin Amacı…...........................................................................4
II. Genel Olarak İsveç İnfaz Sistemi...................................................................4
a) Suçlu Bakım Genel Müdürlüğü (Kriminalvârden).........................................5
b) Teşkilat:.................................................................................................................7
c) Personel ve Bütçe.................................................................................................8
d) Diğer Kurumlarla İşbirliği.................................................................................9
III. Elektronik İzleme/Kelepçe Sistemi..............................................................9
a) Genel Olarak Elektronik İzleme.......................................................................9
b) Elektronik İzleme/Kelepçe Sisteminin Tarihçesi...........................................10
c) Elektronik İzleme/Kelepçe Sisteminin Uygulama Alanları.........................11
d) Elektronik Kelepçe Uygulaması Nasıl Yapılmaktadır?..............................13
e) Elektronik İzleme Yönteminde Tercih Edilen Teknolojiler ........................14
f) Elektronik İzlemede Kullanılan Ekipmanlar..................................................16
g) Elektronik İzleme Sisteminde Maliyet Hesapları.........................................17
ğ) Elektronik İzleme Sisteminin İnfazda Başarısı...........................................19
IV. Elektronik İzleme Sistemi Kurulurken Dikkat Edilmesi Gereken
Hususlar .............................................................................................................................20
2
V. Sonuç ve Değerlendirme................................................................................23
a) Türkiye’de Durum.............................................................................................23
b) İsveç Elektronik İzleme Sisteminin Değerlendirilmesi................................26
c) Ülkemiz Açısından Elektronik İzleme Sisteminin Değerlendirilmesi.......29
VI. Elektronik İzleme Sistemiyle Birlikte Tartışılması Gereken Diğer
Konular...............................................................................................................................31
VII. Elektronik İzleme/Kelepçe Sistemine Geçişte Nasıl Bir Süreç
İzlenmeli.............................................................................................................................32
...................................................................................................................................................
...................................................................................................................................................
3
Özet:
İsveç, 9 milyon nüfusu olan ve 6 bölgeden oluşan bir ülkedir. Toplam 551 adet Ceza
infaz kurumu, 40 adet de Suçlu Bakım Merkezi (denetimlik serbestlik şubesi)
bulunmaktadır. Ceza infaz kurumlarında toplam 5.0002 hükümlü tutuklu bulunmaktadır.
Suçlu Bakım Merkezlerinde (denetimli serbestlik Merkezlerinde) ise 14.150 hükümlü
tutukluya bakılmaktadır.
İsveç yasalarına göre “elektronik kelepçe” genel olarak hapis cezasına alternatif
olarak düşünülmüştür. Elektronik kelepçe üç halde mümkün olmaktadır. 1) 6 ay ve daha az
hapis cezası alan hükümlüler eğer isterlerse hapis yerine elektronik kelepçeyi kabul
edebilirler. 2) Cezasının yarısını cezaevinde iyi halli olarak geçiren hükümlüler geriye
kalan cezalarını şartla tahliye tarihine kadar elektronik izleme ile geçirebilirler. 3)Açık ceza
infaz kurumuna yerleştirilen hükümlülere elektronik kelepçe takılmaktadır.
İsveç’te elektronik kelepçe uygulaması, Suçlu Bakım Merkezi Genel Müdürlüğünce
(Kriminalvarden) yapılmaktadır. Genel Müdürlük hapis cezasına alternatif diğer
cezalarının infazı ile açık ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin idaresinden de
sorumludur. Genel Müdürlük Adalet Bakanlığından bağımsız olarak çalışmalarını
yürütmektedir. Genel Müdür hükümet tarafından atanmakta, bütçesi Adalet Bakanlığı
tarafından temin edilmektedir.
İsveç’te Hâkimler hükümlü hakkında karar verdikten sonra cezaların infazı ile ilgili
süreçlerin hiçbirine karışmamaktadır. Cezaların infazı idari bir iş olarak görülmektedir.
örneğin; 6 ay ve daha az hapis cezası alan hükümlüye hapis cezası yerine elektronik
kelepçe teklifini Suçlu Bakım Merkezi Genel Müdürlüğü yapmaktadır.Hükümlülerin
1
2
http://www.sweden.gov.se/content/1/c6/01/61/94/0602f648.pdf
http://www.sweden.gov.se/content/1/c6/01/61/94/0602f648.pdf
4
tahliyeleri, şartla salıverilme işlemleri vs. tüm işlemler ilgili idari birimler tarafından
yapılmaktadır.
I. GİRİŞ
a) Çalışma Ziyaretinin Amacı:
Adalet
Bakanlığı
Stratejik
Planında
Ceza
ve
Tevkifevleri
Genel
Müdürlüğünün stratejileri arasında “elektronik izleme sistemine geçilmesi” ile
ilgili bir strateji yer almaktadır. Bu kapsamda çalışmaları başlatan Genel
Müdürlüğümüz, öncelikle Avrupa’da bu sistemi kullanan ülkelerin elektronik
izleme ile ilgili uygulamalarını yerinde görmek amacıyla
çalışma ziyaretleri
yapılmasına karar vermiş ve ilk ziyaret, elektronik izleme sistemine 1994 yılında
geçen ve yaklaşık 15 yıllık bir tecrübesi bulunan İsveç’e yapılmıştır.
İsveç çalışma ziyaretine; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünden Genel
Müdür Yardımcısı Ekrem BAKIR, Destek Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı
Burhanettin ESER, Kanunlar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zeki YILDIRIM ile
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünden Tetkik Hâkim İbrahim USTA’dan
oluşan ekip katılmışlardır. Beş gün olarak planlanan çalışma ziyareti 14-18 Eylül
2009 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir.
Yapılan ziyarete ilişkin hazırlanan bu rapor iki kısımdan oluşmaktadır. İlk
kısım İsveç’te elektronik izleme sistemine ilişkin uygulamalar yer almaktadır. İlk
kısım mümkün olduğunca yorumsuz olarak İsveçli yetkililerince aktarılan bilgileri
içermektedir. Raporun ikinci kısmı, çalışma ziyaretine katılan ekibin elektronik
izleme sistemine ilişkin yorumları ile bu sistemle ilgili önerilerinden oluşmaktadır.
II. GENEL OLARAK İSVEÇ İNFAZ SİSTEMİ
5
İsveç’te cezaların infazı sürecine kararı veren hâkimler hiçbir şekilde
müdahil olmamaktadırlar. Cezaların infazı yargısal alandan çıkartılarak tamamen
idari alana dahil edilmiştir. Bu nedenle infazla ilgili işlemleri yürüten Ceza İnfaz
Kurumları Yönetimi ile Hükümlü Bakım Genel Müdürlüğü (denetimli Serbestlik)
infazla ilgili bir çok kararı bizzat almaktadırlar. Bazı cezaların seçenek cezaya
çevrilmesine, 6 ay ve daha az hapis cezası alan hükümlülere elektronik izleme ile
cezalarını toplum içinde infaz edilmesine karar verilmesi yine cezalarının yarısını
ceza infaz kurumunda tamamlayan hükümlülerin geriye kalan cezalarını şartla
tahliye süresine kadar elektronik izlenme ile dışarıda çekmesine ilişkin karaları
idare belirlemektedir.
Çalışma ziyaretinde genel olarak elektronik izlemeyle ilgili uygulamalara
bakıldığından, infazın bu kısmını yürüten Suçlu Bakım Genel Müdürlüğünün
çalışmalarından bahsedilecektir.
a) Suçlu Bakım (Denetimli Serbestlik) Genel Müdürlüğü
İsveç Suçlu Bakım Merkezi Genel Müdürlüğü vizyonunu; “Halka Daha
Güzel Hizmet Sunmak” olarak belirlemiştir. Genel Müdürlüğün amacı ise
“Hükümlülerin Topluma Kazandırılması, Onların Yeniden Sosyalleşmesini
Sağlayarak Hayata Tutunmalarına Yardımcı Olmak” şeklinde belirlenmiştir.
İsveç ceza adalet sisteminde cezalar, hapis cezası, şartlı karar hükmü
(erteleme), değişik koşullarda gözetim kararı, özel tedavi ve bakım kararı (akıl
hastaları ve madde bağımlıları için) şeklindedir. Genel Müdürlük bu çerçevede
hedeflerini, hapis cezalarını mümkün olduğunca azaltmak, hapis yerine diğer
alternatif cezaların verilmesini teşvik etmek olarak belirlemiştir. Bu nedenle hapis
cezası yerine eğer hükümlünün şartları uygun ise (ilk defa suç işleme, basit suç
işleme vs) alternatif diğer cezaların verilmesi teşvik edilmektedir. İsveç ceza
6
yasasına göre hapis cezaları 1 ay ile müebbet arasındadır. 6 aya kadar hapis cezası
alan hükümlüler isterlerse elektronik izleme yöntemi ile cezasını dışarıda çekebilir.
Hükümlülerin şartla tahliye hakkından yararlanabilmeleri için cezalarının 2/3 ünü
ceza infaz kurumunda geçirmeleri gerekmektedir.
Ceza infaz kurumlarında toplam 5.000 kişi bulunmaktadır. Hükümlülerin
çoğunluğu madde bağımlısıdır. Ceza infaz kurumlarında bu hükümlülerin
iyileştirilmesi
ve
topluma
kazandırılmasına
yönelik
çeşitli
programlar
yürütülmektedir. Kurumda hükümlülerin meslek edindirilmelerine yönelik
kurslarda düzenlenmektedir. Madde bağımlıları ve cinsel suçlardan hükümlü
kişiler için özel programlarda düzenlenmektedir. Ceza infaz kurumlarında
bulunan
hükümlülerin
%5
ini
kadınlar
oluşturmaktadır.
Kurumlardaki
hükümlülerin çoğunluğunu 35 ile 45 yaş aralığımdaki kişiler oluşturmaktadır.
İsveç’te çocuk adalet sistemi yetişkinlerden ayrı olarak faaliyetlerini
yürütmektedir.
18
yaşından
küçükler
çocuk
kapalı
bakımevlerine
gönderilmektedir ve bu çocuklara yönelik hizmetler tamamen ayrı bir birim
tarafından yerine getirilmektedir.
İsveç Suçlu Bakım Merkezi ise toplam 14.150 hükümlüye bakmaktadır.
Bunlardan, 5.000 i ceza infaz kurumlarından tahliye olan hükümlülerden diğer
5.000 i “gözetim altına alma” cezası alanlardan, 1.500 ü ise hakkında özel bakım
kararı verilen hükümlülerden oluşmaktadır. 2.000 kişi hakkında ise “toplum
yararına çalışma cezası” verilmiştir. 650 kişi ise elektronik izleme ile takip
edilmektedir.
Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin %30 unu madde bağımlısı,
%30 unu ise şiddet suçu işleyenler oluşturmaktadır. İsveç’te mala karşı suçlar
yüzdelik oranda üçüncü sırada yer almaktadır. Hükümlülerin %70 ini 1 yıl ve
daha
az
hapis
cezası
alanlar
oluşturmaktadır.
Kurumlarda
bulunan
hükümlülerden 155 kişi ise müebbet hapis cezası alan kişilerden oluşmaktadır.
7
Müebbet hapis cezası alan hükümlüler 12-13 yıl yattıktan sonra şartlı tahliye
edilebilmektedirler.
Kurumlarda
bulunan
hükümlülerin
¼
ünü
yabancı
hükümlüler oluşturmaktadır. İsveç ceza infaz kurumlarında toplam 40 Türk
hükümlü bulunmaktadır.
İsveç’li yetkililer hapis cezası alan ve ceza infaz kurumlarında kalan
hükümlülerin
%40’nın tekrar suç işlediğini belirtmektedir. Hapis cezası alan
madde bağımlısı hükümlülerin % 85’i tekrar suç işleme eğiliminde olurken ilk defa
suç işleyen hükümlülerin ancak % 10’ u tekrar suç işlemektedirler.
Hapis cezası yerine gözetim altına alınan hükümlülerin sadece %10’u tekrar
suç işlemektedirler. İsveç Suçlu Bakım Genel Müdürlüğü, şartlar ne olursa olsun
hükümlüleri ceza infaz kurumu dışında tutmayı hedeflediklerini, elektronik
izlemenin hükümlülerin tekrar suç işlenmesini aşağıya çektiğini belirtmektedirler.
İsveç yasarlına göre tutuklamaya alternatif herhangi bir uygulama
bulunmamaktadır. Ancak tutuklamaya alternatiflerin oluşturulması suçlu bakım
genel müdürlüğünün gündeminde yer almaktadır. Bu anlamda Türkiye adli
kontrol tedbirleri modelinin iyi bir örnek olduğu İsveç’li yetkililer tarafından dile
getirilmiştir.
b) Teşkilat
İsveç 9 milyon nüfuslu bir ülkedir. İsveç’te hâkimlerin cezaların infazı ile
ilgili süreçte hiçbir görevleri bulunmamaktadır. “Suçlu Bakım Genel Müdürlüğü”
(Kriminalvarden-Probation-Denetimli serbestlik) Norrköping’te bulunmaktadır.
Suçluların toplum içinde elektronik izleme ile takip ve denetimini yapan bu birim,
Adalet Bakanlığından bağımsız olarak görevlerini yerine getirmektedir. Genel
Müdürlerini ise hükümet atamaktadır. Birim parasal açıdan Adalet Bakanlığına
bağlıdır. İsveç 6 bölgeye ayrılmıştır. Her bölgenin başında bölge müdürü görev
8
yapmaktadır ve bölgelerde doğrudan Genel Müdürlüğe bağlıdır. Her bölgede
cezaevi, tutukevi ve suçlu bakım merkezi bulunmaktadır. Ülke genelinde toplam
55 adet ceza infaz kurumu bulunmaktadır.. Toplam suçlu bakım merkezi
(Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi) sayısı ise 40 tanedir.
Ceza infaz kurumlarında 6 ayrı güvenlik düzeyi bulmaktadır. İsveç’te
kademeli ceza infaz kurumu sistemi benimsenmiştir. Suçlular tehlikelik durumları
ve suçlarına göre sınıflara ayrılmışlardır. Her suçlu iyileşme ve tahliye durumları
da dikkate alınarak şartları daha farklı olan ve daha az güvenliğin olduğu bir
başka ceza infaz kurumuna sevk edilebilmektedir. Ceza infaz kurumlarında
programlara uyan ve iyi hal gösteren hükümlüler açık ceza infaz kurumlarına
gönderilmektedirler.
Suçlu Bakım Genel Müdürlüğünde 7 ayrı birim bulunmaktadır.
1. Gelişim Birimi
2. Ekonomi ve Planlama Birimi
3. Hukuk Servisi
4. Enformasyon Birimi
5. İnsan Kaynakları
6. Teknik Büro
7. Araştırma ve geliştirme Servisi
İsveç’te tutukevleri ile ilgili çalışmaları da Suçlu Bakım Merkezleri yerine
getirmektedir. Kişilerin mahkemeye çıkartılması, hüküm öncesinde sanıklar
hakkında rapor hazırlanarak mahkemeye sunulması suçlu bakım merkezinde
görevli uzmanlar tarafından yerine getirilmektedir.
c) Personel ve Bütçe
9
Suçlu Bakım Merkezlerinde çalışan toplam personel sayısı 9.000 dir. Genel
Müdürlükte ise çalışan sayısı 300’dür. Bu çalışanlardan 1.200 tanesi suçlu bakım
merkezlerinde görevli iken geriye kalan diğer personel ceza infaz kurumlarında ve
tutukevlerinde görev yapmaktadırlar. Kurumun toplam bütçesi 650.000.000
Euro’dur.
d) Diğer Kurumlarla İşbirliği
İsveç Suçlu Bakım Merkezi Genel Müdürlüğü diğer kurumlarla sıkı bir
işbirliği geliştirmiştir. Temel ilkelerini “her şeyin normalleştirilmesi” olarak
açıklamaktadırlar. Suç işleyenlerin bazı hakları yasalarla kısıtlanmakta ancak diğer
kişiler kadar onların da bazı hakları bulunmaktadır. Bu nedenle diğer kurumlarla
sıkı bir işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle sosyal hizmetlerle önemli
çalışmalar yürütülmektedir. Sosyal hizmetler hükümlülere kalacak yer ve iş
buluyor, sağlık kurumları tedavi ve bakım desteği veriyor. İşçi bulma kurumunda
kişilere iş bulma ve meslek edinme hizmetlerinde yardım etmektedir. Bu
çalışmalar ve işbirliği hükümlülerin topluma kazandırılmasında ve ıslahında etkili
olmaktadır.
III. ELEKTRONİK İZLEME/KELEPÇE SİSTEMİ
a) Genel Olarak Elektronik İzleme
Elektronik izleme bu ülkede 1994 yılından bu yana kullanılmaktadır. İsveçli
yetkililer bu sistemin Avrupa’da ilk defa kendi ülkelerinde uygulanmaya
başladığını belirtmektedirler. Bu konuda 15 yıllık bir tecrübeleri bulunmaktadır.
10
Elektronik izleme sistemi Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde uygulanmaktadır.
Her ülke bu anlamda kendi sistemini ve uygulama modelini oluşturmuş
durumdadır. Fakat tek tip bir uygulamadan bahsetmek ve bu sistemle şu
amaçlanmaktadır demek doğru değildir. Bu anlamada her ülkenin uygulaması bir
birinden çok farklılık göstermektedir. Bazı ülkeler elektronik izlemeyi cezaların
daha etkin infaz edilmesi için kullanırken bazı ülkeler bu sistemi hapse alternatif
bir sistem olarak düşünmüşlerdir. Bu açıdan bakıldığında her ülkeyi ayrı
değerlendirmek
gerekmektedir.
İsveç’li
yetkililer
ülkelerin
uyguladıkları
elektronik izleme sistemleri incelenirken bu hususlara dikkat edilmesi gerektiğini
vurgulamışlardır.
Elektronik izleme, hapse alternatif bir infaz sistemi olabileceği gibi
hükümlülerin toplum içinde takip ve denetimi için kullanılarak etkin bir infaz
içinde kullanılabilir. İsveç yasalarına göre elektronik izleme hapse alternatif bir
infaz sistemidir.
Elektronik izleme sisteminde kullanılan cihazlarda farklılık göstermektedir.
Kullanılan yazılımlar, cihazların hassasiyeti farklı farklıdır. Ülkelerin tercih ettiği
sisteme göre cihazlar temin edilmekte yazılımlarda ona göre oluşturulmaktadır.
Bu açıdan bu sisteme geçilmeden önce uygulanacak modelin ve yöntemin çok iyi
tartışılması
gerekmektedir.
Cihazların
alımı
ve
yazılım
bundan
sonra
düşünülmelidir. Aksi halde sisteme uygun olmayan yazılım ve cihazlar işe
yaramayabilir.
Burada
anlatılacak
olan
sistem
İsveç
modelidir.
Diğer
ülkelerle
kıyaslanması yanlış olur. Örneğin bu sistem İngiltere’de çok farklıdır. İsveç’li
yetkililer İngiltere ile kendi sistemlerinin tek benzer yönünü her iki sisteminde
elektronik olması olarak açıklamaktadırlar.
b) Elektronik İzleme/Kelepçe Sisteminin Tarihçesi
11
İsveç’te elektronik izleme ile ilgili faaliyetler 1994 yılında başladı. O zaman
ceza infaz kurumunda tahliye edilenlerin bu sistemin içine sokulmasıyla başladı.
Fakat elektronik izleme sistemine geçiş sürecinde ceza infaz kurumlarının
doluluğu gibi nedenler hiç düşünülmedi. Elektronik izleme sistemine geçişte asıl
hedef hapis cezasına alternatif bir uygulama veya yöntem geliştirmekti. Bu sistem
İsveç’te toplum tarafından kabul edilmesinde bu uygulamanın insancıl ve hapis
cezasına göre daha ucuz olması etkili oldu. Elektronik kelepçe 1994 – 2009 yılları
arasında toplam 45 bin kez kullanılmıştır.
c) Elektronik Kelepçenin Uygulama Alanları
İsveç’te elektronik izleme sisteminin üç ayrı uygulama alanı bulunmaktadır.
Bunlardan ilki, mahkeme tarafından suçlu bulunan ve 6 ay ve daha az hapis cezası
alan hükümlülere bu sistem uygulanabilmektedir. Hâkim kararında hükümlü
hakkında sadece hapis cezasına hükmetmekte elektronik izleme ile ilgili herhangi
bir karar vermemektedir. Eğer verilen hapis cezası 6 ay ve daha altında ise
Hükümlü Bakım Merkezi bu durumda olan hükümlüye elektronik izlemeyi kabul
edip etmeyeceğini sormaktadır. Burada hükümlü tercihi kendisi yapmaktadır ya 6
ay hapis cezasını yada elektronik izlemeyi kabul edebilmektedir. Hükümlünün
kabul etmesi halinde hükümlü şartla tahliye süresi kadar elektronik kelepçe
programına dahil edilmektedir. Hükümlü eğer tehlikeli ve tekrar suç işleme
durumu
varsa
cezası
ne
olursa
olsun
elektronik
izlemeden
yararlandırılmamaktadır. Elektronik izlemeden yararlanacak kişiler çok sıkı bir
şekilde araştırılıyor. Evi var mı? Okulu, işi var mı? Tedavi olduğu yer var mı?
Kişinin en az 4 saat çalışıyor olması gerekiyor. 6 ay ve daha az hapis cezası alıpta
12
elektronik izlemeden yararlanmak istiyorsa hükümlü kendisi de müracaat
edebilmektedir.
Herkese elektronik izleme teklif edilmiyor, 3 yıl içinde tekrar suç işleyenler
bu sistemden yararlanamıyor. Sıkı bir inceleme ve araştırma yapılıyor. İsveç’te
müracaatların
%75
kabul
edilmektedir.
Geri
kalan
%25’nin
talebi
reddedilmektedir. Talebi reddedilen hükümlülerin büyük çoğunluğunu alkol ve
uyuşturucu kullanan ve güvenilmeyen kişiler oluşturmaktadır.İsveççe bilmeyen
hükümlüler de bu haktan yararlanamıyorlar.
Elektronik kelepçe sisteminin uygulandığı diğer bir alan ise,
cezasının yarısını ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçiren hükümlüler için
uygulanmaktadır. Burada bir ceza sınırlaması bulunmamaktadır. Cezanın sınırı
önemli değildir. Ceza 1 yıl da olabilir 8 yıl da olabilir. Önemli olan hükümlünün
çıktığında tekrar suç işlemesi ve başkasına zarar verme riskidir. Eğer böyle bir risk
yoksa, hükümlü cezasının yarısını ceza infaz kurumunda tamamladıktan sonra
şartla tahliye süresine kadar elektronik izleme programına dahil edilebilmektedir.
Bu hükümlünün isteği ile mümkün olmaktadır. Örneğin, hükümlü 6 yıl hapis
cezası aldı. Cezasının 3 yılını iyi halli olarak kurumda tamamlarsa bu sistemden
yararlanmaktadır. Burada hükümlü şartla tahliye hakkını aslında 4 yıl yattıktan
sonra elde ediyor. Ancak elektronik izleme sistemi sayesinde 1 yıl erken tahliye
olmakta bu 1 yılı da elektronik kelepçe ile toplum içinde çekmektedir. Hükümlü
şartla tahliye süresini tamamladıktan sonra elektronik izleme programı da sona
ermektedir.
İsveç’te elektronik izleme sisteminin kullanıldığı bir diğer alan ise açık ceza
infaz kurumlarıdır. Kurumda bulunan tüm hükümlülere elektronik kelepçe
takılmakta ve hükümlülerin nerede oldukları kiminle beraber oldukları sistem
üzerinden izlenmektedir.
13
Elektronik kelepçe sistemine dahil olan hükümlüler için tüm günün nasıl
geçirileceğine dair hükümlü ile hükümlü bakım merkezi görevlileri birlikte bir
program yapmaktadırlar. Bu programa göre, hükümlü dışarıya çıkabiliyor, işi
varsa işine gidebiliyor yada herhangi bir etkinliğe katılacaksa bunların tamamı
günlük programın içinde yer almaktadır.Hükümlü ile birlikte hazırlanan bu plan
bilgisayara yükleniyor ve sistem işlemeye başlıyor. Hükümlü çizilen planın dışına
çıkarsa sistem hemen uyarı vererek ihlal durumunu bildirmektedir.Her hükümlü
için görevli bir personel bulunmaktadır.
d) Elektronik Kelepçe Uygulaması Nasıl Yapılmaktadır?
Hakkında elektronik izleme kararı verilen hükümlünün evine bir
teknisyenle birlikte gidilmektedir. Hükümlünün evinde dolaşabileceği tüm alanlar
belirlenmekte ve daha sonra
hükümlünün ayağına kelepçe takılmaktadır.
Hükümlü hakkında hazırlanan günlük plan hükümlüye aktarılmakta ve tüm
bilgiler sisteme yüklenmektedir. kişiyle ilgili tüm bilgiler veri tabanında
bulunmaktadır. Bürolar veri girişi yaparak tüm bilgileri ana bilgisayara
yüklüyorlar. Ayrıca hükümlünün evine yerleştirilen alıcıya da gerekli bilgiler
yüklenir. Kişinin evine giriş -
çıkış saatleri ve diğer planlar program olarak
sisteme yüklenir.
Kelepçe açılırsa sistem alarm vermektedir. Kelepçenin açılması ihlal
sayılmakta ve kelepçeyi açan hükümlü kalan cezasını ceza infaz kurumunda
çekmek zorundadır.
Kelepçenin açılması ayrı bir ceza değildir. Hükümlünün
cezası hapse çevriliyor, elektronik kelepçeyle geçen günler hapis cezasından
mahsup edilmektedir.
Evdeki cihaz ile kelepçe arasında %100 iletişim bulunmaktadır. Ne yazık ki
bu sistem hükümlü evin içinde ise işe yarıyor. Hükümlü evden çıkınca bu iletişim
14
ilgili personel aracılığı ile sağlanmaktadır. Her hükümlü için bir personel görevli
olduğundan hükümlünün takibinde ve denetiminde bir problem yaşanmadığı
İsveçli
yetkililer
tarafından
aktarılmaktadır.Hükümlüye
ayrıntılı
bir
şema(Program/plan) yapılmaktadır. Bu çok önemli hükümlünün nerede ne zaman
bulunacağı ayrıntılı olarak belirlenmektedir. Hükümlü en az haftada 1 kez
hükümlü bakım merkezine gelmek zorundadır.
Hükümlü kendisi için oluşturulan planın dışına çıkma durumunda bunu
gerekçeleriyle birlikte merkeze iletebilir. Kuralların çiğnenmesinde zaman zaman
hükümlüye tolerans tanınmakta. Hükümlü bu durumda uyarılmaktadır. Ama
kuralı ihlali ciddi ise uyarı yapılmamaktadır.Ya da hükümlü makul gerekçe
gösteremiyorsa bu hak elinden alınabilir. Örneğin görüşmeye gelmezse alkol alırsa
madde kullanırsa hiç tolerans bulunmamaktadır. Kişi hem alkol hem de
uyuşturucu kullanmamalıdır. Çünkü madde almış ise hükümlü ile iletişim sıkıntılı
olur, birde ceza infaz kurumuna girseydi madde kullanamayacaktı. Kuralı ihlal
eden kişi hakkında derhal ceza infaz kurumuna başvurması gerektiği bildirilir.
Kendi gitmezse polis zoruyla ceza infaz kurumuna gönderilir. Kişinin evine
zamansız görevliler giderek alkol kontrolü yapabilir ya da kan alabilirler. Yeni
cihazlar alkol kontrolü de yapmaktadır. Bu yeni sistem üzerinde çalışmaların
devam etmektedir. Elektronik izleme sistemi içindeki hükümlülere yönelik
iyileştirilmesi için programlarda uygulanmaktadır. Programların bazıları bizzat
hükümlü bakım merkezinde bulunan uzmanlar tarafından uygulanırken bazıları
da diğer kurumların uyguladıkları programlar da olabilmektedir.
Tekrar suç işleme durumunda hükümlü tekrar elektronik izlemeden
yararlanabilir mi? Hükümlü elektronik izleme tarihinden itibaren 3 yıl içinde
tekrar suç işlemez ise tekrar elektronik izlemeden yararlanabilir. Ancak burada
özel bir konu daha var. elektronik izleme aile bireylerin izin vermesi gerekiyor.
15
Ailenin evde elektronik izlemeye izin vermesi gerekiyor. Aile örneğin eşi
istemiyorsa kendine başka ev bulması gerebilir.
e) Elektronik İzleme Yönteminde Tercih Edilen Teknolojiler
İsveç 1994 yılında elektronik kelepçe sisteminde radyo dalgalarını
kullanıyorlardı. Kişinin evinde bulunan bir cihaz sayesinde radyo dalgaları da
kullanılarak alan tespiti yapılmaktaydı. Ancak İsveç teknolojinin gelişmesiyle
birlikte GSM sistemini kullanmaya başlamıştır. Şu an ise GPRS sistemi
tartışılmaktadır. Bu sistem daha yeni ve internet kullanılmaktadır. Bu sistem hem
daha güvenli hem daha ucuzdur. Ancak GPRS de de bazı aksaklıklar var. Kapalı
mekanlarda bu sistem işe yaramayabilir.
Elektronik izleme teknikleri de tartışabilir. Bu teknikler araştırılmalıdır.
İsveç’teki sistem hükümlünün kaldığı yerde (genellikle evde) işe yarıyor. (ERF
tekniği) Amaç hükümlü nereye giderse gitsin görevlilere yardımcı olan teknik
sistemin kurulmasıdır.
İsveçli yetkililer kendi kurdukları elektronik kelepçe sistemine
güvendiklerini belirtmektedirler. 1997 yılında ciddi arıza oldu ama başka aksama
olmadı. 15 yıllık tecrübe söz konusu. İsveç’in şu an kullandığı sistem ev hapsinde
çok başarılıdır. GPRS şimdi daha yeni, hükümlü nerede olursa olsun takip
mümkündür.
Ancak
bu
sistemde
hükümlü
bir
binaya
girerse
gözden
kaybedebilirsiniz. Metro yada büyük markete girildiğinde bu kişilerin izlerini
kaybediyorsunuz. Bu nasıl çözülecek? Her iki tekniği de kullanmak gerekiyor.
Ancak bu işi pazarlayanlar GPRS öneriyorlar. Piyasada pazarlamacılar ürünlerini
överler ama sistemi iyi tanımak gerekiyor. Yeni tekniklerde olduğu gibi önceki
sistemi herkes kullandı şimdi yenisi çıkıyor. Sonra daha yenisi çıkacak.
16
Bu sistemi satan 4 şirket var piyasada. Hepsi kar amaçlıdır. Bu
şirketlerin üçü ABD şirketidir. Birde İsrail şirketi var. Ancak şirketler İngiltere de
faaliyet gösteriyorlar. Alıcı olarak amacımız ne onu bilmemiz gerekiyor. Hiç
kullanılmayacak özellikler önemli değil. Kendi sistemimize uygun araçları almak
gerekiyor. Cihazlar alınırken sisteme uygun yazılımları da aynı şirkete yaptırmak
çok önemlidir.
Yeni sistem geleneksel sistemden denetim ve takip için daha iyi olmalıdır.
Cihazlarımızda en büyük sıkıntı cihazların pil ömrünün kası olmalarıdır. Evdeki
elektronik cihazlarda elektronik izleme olumsuz etkilemektedir. GSM sistemi evde
200 m kadar etkili oluyor. Hükümlü evde dolaştırılıyor. Kapsama alanı
belirleniyor. Cihaz yerleştirilip kelepçe takılıyor. Cihazın pilinin şarj ne kadar
sürüyorsa hükümlünün şarj olana kadar cihazın başında bulunmak zorundadır.
İsveçli yetkililer; bu tür elektronik izleme ve haberleşmelerde dünyada söz
sahibi tek ülke ABD olduğunu, ABD’nin bu çalışmalar ticari deyip sisteme son
verme yetkileri olduğunu ve bu anlamda ABD’ye tam bir bağımlılık söz konusu
olduğunu belirtmektedirler. 2001 yılında AB de aykırı sesler yükseldi. ABD ye
bağımlı mı olunacak, AB kendi sistemini oluşturamaz mı diye. AB alternatif aradı
ama ABD buna son verilmemesi halinde tüm sistemi kesmekle AB’yi tehdit etti.
İsveçli yetkililer ABD ile AB’nin yeni bir sistem üzerinde anlaştıklarını
belirtmektedirler.
İsveç’te elektronik kelepçe sisteminden yararlanmak için hükümlünün “O”
sıfır promil alkollü olması gerekmektedir. Bu nedenle şirketler İsveç’te alkol
ölçümü için de cihaz vermişlerdir. Bu cihaz eve kuruluyor. Üfleme anında cihaz
hükümlünün fotoğrafını çekiyor. Sistemin başında bulunan kişi fotoğrafı çekilen
kişinin doğru kişi olup olmadığını nerden bilecek? Üreticiler bunu da
düşünmüşlerdir. Bunu sistem tanımlamaktadır. Veri tabanındaki fotoğrafla aynı
olup olmadığı tespit etmektedir.
17
f) Elektronik İzlemede Kullanılan Ekipmanlar
SES DOĞRULMA
EVDE İZLEME
ALKOL GÖZETİMİ
GPS TAKİBİ
MAHKUM TAKİP SİSTEMİ
g) Elektronik Kelepçe Sisteminde Maliyet Hesapları
İsveç’te normal ceza infaz kurumundan kalan bir hükümlünün maliyeti 125
Euro’dur. elektronik izlemede ise bir hükümlünün 50 Euro masrafı olmaktadır.
Ancak 50 Euro birçok Avrupa Birliği ülkesine göre ciddi bir maliyettir.
İsveç elektronik izleme sistemine ciddi yatırımlar yapmıştır. Bu çalışmalar
nedeniyle devletin kasasına 100 milyon Euro katkı sağladıklarını belirtmektedirler.
15 milyon Euro bu Sistemin masrafı olmaktadır. İlk kuruluşta sisteme ne kadar
masraf yapıldı tam olarak bilinmemektedir. Personelin gönüllü çalışmaları nasıl
hesaplandı bilinmiyor ama bu masraflar cüzi masraflar olduğu belirtilmektedir.
Bu sistemin teknik masrafı yaklaşık 2 Euro dur ve bu sadece cihazlar
için harcanan paradır. Personel dahil masrafı 50 Euro olarak söylenebilir. 50 Euro
içinde ise, görevlilerin maaşı ile hükümlünün takip ve denetimi için harcanan tüm
masraflar bulunmaktadır. Bu giderler nasıl azaltılır? İsveç bu konuda değişik
çalışmalar yürütmektedir. Yeni teknolojik gelişmeler sayesinde masrafların
azalacağını belirtilmektedir. İsveç yeni sistemlerin kabul görmesi halinde 1 milyon
Euro daha az masraf yapılacağını belirtmektedirler.
18
Elektronik izleme sisteminin maliyet hesaplarının çok iyi yapılması
gerekmektedir. Yeni ceza infaz kurumu mu yapılmalı ya da elektronik izleme
sistemi mi geliştirilmeli. Burada önemli olan elektronik izlemenin geliştirilmesidir.
İsveçli
yetkililer
bu
sistemin
kesinlikle
daha
az
maliyeli
olduğunu
belirtmektedirler. İsveç hükümlü bakım merkezlerinin 1.000 kişiyi elektronik
kelepçe ile takip edecek kapasiteleri bulunmaktadır. Bu sistemin yatırım maliyeti
1.000 – 1.500 Euro dur. Ama ceza infaz kurumu yapma maliyeti bundan çok daha
fazladır. Elektronik izleme sistemine yatırım daha basit daha hızlı ve az
maliyetlidir. Yeni ceza infaz kurumu yapmakla kıyaslanamaz. Maliyet konusunda
değişik görüşler de bulunmaktadır. Bu sistemi çok az bir hükümlü için
düşünülerse maliyet çok olabilir daha çok hükümlü bu sistemden yararlanacaksa
maliyetler daha da az olacaktır.
İsveçli
yetkililer,
Norveç
ve
Finlandiya’nın
da
bu
sistemi
düşündüğünü, mahkum sayısının fazla olduğu Türkiye gibi ülkelerde bu sistemin
uzun vadede önem arz edeceğini ve ceza infaz kurumlarına göre daha az maliyetli
olduğunu belirtmektedirler.
İsveçli yetkililer 1.000 kişi kapasiteli ve 7 yıl ömrü olacağını varsaydıkları
bir elektronik kelepçe sisteminde personel giderleri hariç maliyet hesaplarını şu
şekilde yapmaktadırlar;
Bir cihazın satın alma bedeli
: 1.500 Euro
Bir cihazın yıllık Bakım Masrafı :
GSM Hizmet Bedeli
1.000 kişi X 1.500 Euro
:100.000 Euro
= 1.500.000 Euro(Cihazın toplam maliyeti).
255 Euro X 1.000 (Cihaz) =
7 (yıl) X 255.000 Euro
255 Euro
255.000 Euro (Yıllık Bakım Masrafı)
= 1.785.000 Euro (Yedi yıllık Bakım Masrafı)
19
7 (yıl) X 100.000 Euro
= 700.000 Euro (Yedi yıllık GSM Hizmet Bedeli)
Toplam Maliyet
= 3.985.000 Euro
(1.500.000 + 1.785.000 + 700.000)
Bir hükümlü için elektronik izlemenin günlük maliyeti :
1.000 (kişi) X 365 gün = 365.000 kişi (bir yılda elektronik izleme yapılacak
kişi sayısı)
365.000 (kişi) X 7 (yıl)= 2.555.000 (Kişi)
Toplam maliyeti yedi yıl boyunca bu sistemden yararlanacak hükümlü
sayısına böldüğümüzde;
3.985.000 Euro / 2.555.000 kişi = 1.55 Euro (Elektronik izlemede bir kişinin
günlük maliyeti.)
Sonuç olarak yedi yıl ömrü olan 1.000 kişilik bir sistemin alım fiyatı toplam
3.985.000 Euro, buna göre bu sistemden yararlanan bir hükümlünün günlük
maliyeti ise 1.55 Euro olarak tespit edilmektedir. Bu maliyet hesaplamalarına
personel ve diğer giderler dahil edilmemiştir. Bu masraflar cihazlar için gereken
teknik donanım masraflardır.
Bu hesaplamalar; 2006 yılı verileri esas alınarak yapılmıştır.
ğ) Elektronik İzleme Sisteminin İnfazda Başarısı
Elektronik izlemenin sonuçları nasıl ölçülecek ? Bu her ülkeye göre farklılık
gösterir. Kesinlikle kıyaslama yapılamaz. Kıyaslama yanıltıcı olur. Her ülke kendi
hedefini ve stratejisini belirlemelidir. Her ülke kendi hedefine ulaşıp ulaşmadığına
bakmalıdır. Her ülke için başarılı olma veya başarısızlık durumu farlılık arz
edecektir.
Hiç ceza infaz kurumuna girmeden elektronik katılım İsveç’te çok
başarılıdır. Diğer ülkelere göre İsveç’te hapis cezası az verilmektedir. Yani hapis
20
cezası kısa olduğu kişilerin daha az ceza aldığı görülmektedir. Ancak ağır
cezaların verildiği ülkelerde hapis sonrası elektronik izleme düşünülmelidir.
İsveçli yetkililer bu sistemi başarılı ve etkili bulmaktadırlar. Sistemin
başarılı olup olmadığını anlamak için bu sistemden yararlanan hükümlülerin
tekrar suç işleme durumlarına bakmak gerekiyor. Bu fırsattan (elektronik izleme)
yararlananların 3 yıl içinde tekrar suç işleme oranları, ceza infaz kurumunda
bulunanlara göre yarı yarıya daha azdır. Elektronik izlemede tekrar suç işleme
oranı %12 iken, ceza infaz kurumunda kalan hükümlülerin tekrar suç işleme oranı
%25 dir. İsveç bu sonuçları önemli bir
başarı olarak değerlendirmektedir.
(Değerlendirme 6 ay hapis cezası alanlar arasında yapıldı. Yani 6 ay ve daha az
hapis cezası alıpta ceza infaz kurumunda bu cezalarını çekenler ile aynı durumda
olan ve elektronik kelepçeyi kabul eden hükümlülerin tekrar suç işleme durumları
kıyaslanmıştır.)
Elektronik kelepçe hükümlüler üzerinde etkili olmaktadır. Kişi
işlediği suçu fark etmekte ve bu durum onun topluma kazandırılmasında ve
ıslahında olumlu etki sağlamaktadır.
IV.
ELEKTRONİK
İZLEME
SİSTEMİ
KURULURKEN
DİKKAT
EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
İsveç bu sisteme başladığı 1994 yılında teknoloji eskiydi. Cep telefonu,
internet vs bulunmamaktaydı. İnternet gelip geçici olarak görülüyordu. Avrupa’da
elektronik izleme ilk İsveç’te uygulandı. İsveç’ten önce uygulayan tek ülke ise
ABD idi.
İsveç’te uygulama bir proje ile başladı. İlk önce medyadan gelecek tepkileri
hesapladı. Kurum içinde de aykırı görüşler oldu. Burada önemli olan sorumluluğu
üstlenen baştan sona kadar projeyi yürütecek bir ekibin almasıydı. Sorumlu belli
21
olmalıydı.
İsveçliler
bunun
önemli
olduğunu
özellikle
belirtmektedirler.
Elektronik izleme sisteminin tüm süreçlerini belirleyecek ve bu süreci yönetmek
üzere bu ekip görev aldı. Halen bu ekipten kişiler bu sistemin başında
bulunmaktadır.
Öncelikle medyaya karşı hazırlık yapıldı. Ne tür tepkiler gelebilir?
Kamuoyu bu yeni yaklaşıma nasıl bakacak? Yeniliklere karşı gelen bir kesim her
zaman olmuştur. Tüm bu durumlar planlandı ve ciddi bir medya ve bilgilendirme
stratejisi geliştirildi.
Elektronik izleme modeline geçişte alınan ilk karar; bu işten sorumlu olacak
ekibin oluşturulması olmuştur. Tüm teknik ve yasal çalışmaları da bu ekip
yürütmeliydi. İsveç’te oluşturulan ve tüm sorumluluğu alan bu ekibin ilk işi tüm
çalışanlarının görüşünü almak oldu. Bu sistem nasıl kurulmalıydı, nelere dikkat
edilmeliydi. Bütün konular etraflıca masaya yatırıldı. Tüm çalışanların katkısı ve
desteği alındı.
Çalışmalar tamamlandıktan sonra elektronik izleme ile ilgili yasa hazırlandı
ve parlamento tarafından bu yasa kabul edildi. Yasanın çıkması çok önemliydi
ancak elektronik izleme uygulanması nasıl yapılacaktı? Yasa her şeyi halletmez.
Bunun için bir takım tedbirler alındı. öncelikle her büroda medya ile iletişim
kişileri belirlendi. Bu kişiler çok istekli çalıştılar. Gönüllü oldular, 24 saat çalışmayı
kabul ettiler. Elektronik izleme modeli ilk başlarda ciddi bir sükse yaptı, olumlu
karşılandı. Medya, ceza infaz kurumundan kaçma,.... vs hep olumsuz haber
yapmaktadır. Ancak elektronik izleme olduğunda medya çok olumlu karşıladı. TV
ler olumlu yayınlar yaptılar. Ancak bu konuda medya hazırlığı önemliydi.
Sistemin kuruluşu planlı bir şekilde oldu ve tüm süreçlerin planlandığı bir proje
vardı. Sonuç olarak toplum tarafından da kabul gören bu çalışma tamamlamış
oldu. İsveç’te suçla ilgili çalışmalar yürüten bazı kurumlar yeni sistemle ilgili
22
olarak olumlu görüş bildirdiler. Olumlu raporlar yazıldı. Bu konuda araştırma
yaparak yayınlar yaptılar. Bunlar sistemin kabulünde de önemli rol oynadı.
Medya planlaması çok önemliydi ve tanıtım çalışması başarıyla sonuçlandı.
Medyadan kişiler elektronik kelepçe ile takip edilen hükümlülerle zamanlarını
geçirmeye başladılar. Bizzat gördüler. Sıkı takip vardı. Etkili bir planlama vardı.
Gazeteciler sürecin sıkı takip edildiğini gördüler olumlu yayınlar yaptılar. Hatta
bazı hükümlüler bu sıkı takip ve denetime dayanamayıp cezalarını ceza infaz
kurumunda geçirmeyi bile tercih ettiler. Çünkü her an hükümlünün evine
görevliler gelebiliyor, alkol muayenesi yapabiliyorlar, tahlil alıyorlar sıkı denetim
var bu ciddi bir süreç.
İsveç’te 1994 yılında başlayan elektronik izleme/kelepçe sistemiyle ilgili
uygulamaların başarıyla sürdürüldüğü görülmektedir. İsveç kendi sistemini
oluşturmuş ve uygulamayı da bu yönde küçük değişiklikler yaparak geliştirmiştir.
Avrupa’da bu sisteme ilk geçen bir ülke ve 15 yıllık ciddi bir tecrübeleri
bulunmaktadır. İsveçli yetkililer bu sisteme güvenmekteler ve hapis cezası için
önemli bir alternatif olduğunu da düşünmektedirler.
23
V. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME:
a) Türkiye’de Durum
Ülkemizde 2005 yılında yapılan yasal değişikliklerle ceza ve infaz
politikasında önemli bazı değişiklikler yapılmıştır. Son yapılan değişikliklerle
birlikte bazı hükümlülerin ceza infaz kurumuna gönderilmeden toplum içinde
takip ve denetimi gündeme gelmiştir. Türk Ceza Kanunu, Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre bazı
hükümlüler ile sanıklar mahkeme kararı ile toplum içine bırakılmaktadır. Pratik
olarak bu hükümlülerin toplum içinde takip ve denetimini yapacak bir
organizasyona da ihtiyaç duyulmuştur. Bu nedenle bu yeni anlayışa paralel
olarak Türkiye’de “Denetimli Serbestlik Sistemi” tartışılmış ve 20/07/2005
tarihinde
Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri İle Koruma Kurulları
Kanunu yürürlüğe girmiş ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı
olarak Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanlığı
kurulmuştur.
24
Hükümlülerin hapis cezası almadan toplum içine bırakılmasına yasalarda
öngörülen şartlar dahilinde hâkimler karar vermektedir. Buna göre Denetimli
Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanlığınca;
a) Haklarında kısa süreli hapis cezası verilen ve cezası TCK.50 nci maddesi
gereğince “seçenek yaptırımlara” çevrilen hükümlüler,
b)
İki yıl ve daha az hapis cezası alan ve bu cezaları TCK.51 inci maddesi
gereğince ertelen hükümlüler
c) TCK.191 inci maddesi gereğince haklarında “tedavi ve denetimli serbestlik
kararı” verilen hükümlüler
d) Türk Ceza Kanununa göre haklarında “etkin pişmanlığa” hükmedilen ve
serbest bırakılan hükümlüler,
e) CMK. 109 uncu maddesi gereğince haklarında tutuklama yerine “adli
kontrol” tedbirine hükmedilen ve tutuksuz yargılanan sanıklar,
f) CMK.171 inci maddesi gereğince haklarında “kamu davasının açılmasının
ertelenmesine” ilişkin karar verilen ve denetim altına alınarak serbest
bırakılan hükümlüler,
g) CMK. 231 inci maddesi gereğince haklarında “hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına” karar verilen ve denetim altına alınarak serbest bırakılan
hükümlüler,
h) Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun (CGTİHK) 105
inci maddesi gereğince
İki yıl veya daha az süre ile hapis cezasına
mahkûm olanlardan, hükümlülük süresinin yarısını iyi hâlle geçirenlerin,
mahkûmiyet sürelerinin geriye kalan yarısını kamuya yararlı bir işte
çalıştırılmasına karar verilen ve bu şekilde serbest bırakılan hükümlüler,
i) CGTİHK. 107 ve 108 inci maddeleri gereğince koşullu salıverilen ve
haklarında denetim ve takip kararı verilen hükümlüler,
25
j) CGTİHK. 110 uncu maddesi gereğince haklarında “hapis cezalarını
konutlarında çektirilmesine” karar verilen hükümlüler,
Toplum içinde takip edilmekte ve bu hükümlülerin ıslahı ve topluma
kazandırılmasına ilişkin rehberlik faaliyetleri yürütülmektedir. Bu şekilde toplum
içinde denetim ve takibi yapılan hükümlü/sanık sayısı 20/10/2009 tarihi itibariyle
52.799 dır.
Denetimli serbestlik birimlerince hükümlülerin toplum içinde denetim ve
takibi mevcut personelle yapılmaktadır. İnfazda pratik olarak iki sorunla
karşılaşılmaktadır. Bunlardan birisi mevcut personelle bu kadar kişinin takibinde
ciddi zorluklar yaşanmaktadır. Diğer taraftan bazı mahkeme kararlarının
infazında denetim nerdeyse mümkün olamamaktadır.Belli çevre sınırları dışına
çıkmama şeklinde verilen kararların infazında olduğu gibi. Mahkeme örneğin,
“Çankaya belediyesi sınırları dışına çıkmama” şeklinde karar verebilmektedir. Bu
ve buna benzer kararların infazı mevcut yöntemle neredeyse mümkün
olamamaktadır. Yine evde hapis cezası verilen hükümlülerin konuttan çıkıp
çıkmadığı etkili bir şekilde takip edilememektedir.
Esasında Türk Ceza Kanunda hapse alternatif müstakil cezaların tam
anlamıyla oluşturulmadığını görmekteyiz. Kanunda sadece kısa süreli hapis
cezasına seçenek yaptırımlar öngörülmüştür.3 Bu şu anlama gelmektedir.
3
Kısa Süreli Hapis Cezasına Seçenek Yaptırımlar
Madde 50 - (1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu
pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
a) Adlî para cezasına, b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin
suretiyle, tamamen giderilmesine, c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma
imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye, d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere
gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya, e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği
dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar
süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya, f) Mahkûm olunan
cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir. (2) Suç
tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî
para cezasına çevrilmez. (3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az
süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir
yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir. (4) Taksirli suçlardan dolayı
hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı hâlinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para
26
Buradaki seçenek yaptırım; sadece kısa süreli hapis cezasının yumuşatılmış
halidir. Bu nedenle Türk Ceza Kanunda gerçek anlamda (Para cezaları hariç)
hapis cezasına alternatif müstakil cezaların olmadığı görülmektedir.
Ceza infaz kurumlarında 20/10/2009 tarihi itibariyle 116.082 hükümlü ve
tutuklu kalmaktadır. Hükümlülerin iyileştirilmesi ve topluma kazandırılması
konusunda son yıllarda çok önemli çalışmalar yürütülmektedir. Ancak
hükümlülerin ıslahı ve topluma kazandırılmasında hapis cezaları tek başına
yeterli olamamaktadır. Bu nedenle hapis cezasına alternatif yaptırımlar ve
hükümlülerin toplum içinde infazı tartışılmaktadır. Islahta çok etkili olmayan
hapis cezalarının infazı da oldukça maliyetlidir. Bugün bir hükümlünün günlük
maliyeti 28.000 TL dir. 28X 116.082 = 3.250.296 TL.dir.
Ceza infaz kurumlarında aşırı kalabalıklaşma bir çok sorunu da beraberinde
getirmektedir.
Hükümlü
ve
tutukluların
barındırılması,
iaşe
ve
sağlık
problemleri, iyileştirme programlarının aksaması, yeni ceza infaz kurumlarına
duyulan ihtiyaç, yeni personel ihtiyacı vs. bunların tamamı önemli sorundur ve
kısa sürede de çözülmesi gerekmektedir.
Denetimli serbestlik sisteminin ülkemizde kurulması ve çalışmalarına
başlaması ceza adalet ve infaz sistemi açısından çok önemlidir. Türkiye’de
denetimli serbestlik sistemini iyi bir başlangıç yapmıştır. Denetimli serbestlik
sistemi ülkemiz açısından ciddi bir kazanımdır. Bu sistemin daha ileriye
götürülmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.
Ceza infaz kurumlarının aşrı kalabalıklaşması ve hapis cezalarının
hükümlülerin ıslahı ve topluma kazandırılmasında yetersiz oluşu ve bu cezaların
cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir hâlinde uygulanmaz. (5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine
göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir. (6) Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün
içinde seçenek tedbirin* gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi hâlinde, hükmü veren
mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhâl infaz edilir. Bu durumda, beşinci
fıkra hükmü uygulanmaz. (7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda,
hükmü veren mahkemece tedbir değiştirilir.
27
diğer alternatif yöntemlere göre daha çok maliyetli olması nedeniyle elektronik
izleme sisteminin ceza ve infaz sistemine dahil edilip edilmeyeceği, dahil
edilecekse nasıl bir sistem oluşturulması gerektiği konusu tartışılmalıdır.
b) İsveç Elektronik İzleme Sisteminin Değerlendirilmesi
İsveç Avrupa’da elektronik izleme sistemini 1994 yılında başlatan yaklaşık
15 yıllık bir tecrübeye sahip bir ülkedir. Bu nedenle elektronik izleme sistemiyle
ilgili tecrübeleri ve geri bildirimleri çok yararlı olmuştur.
İsveç uygulamasında infazla ilgili olarak dikkat çeken önemli husus,
hâkimlerin cezaların infazı sürecinde hiç yer almamasıydı. Hâkimler kararı
verdikten sonra infazla ilgili uygulama ilgili kurumlar tarafından yapılmakta ve
infaz yargısal değil idari bir süreç olarak değerlendirilmektedir.
İsveç’te infazla ilgili süreç iki kısımdan oluşmaktadır. Bunlardan biri hapis
cezalarının infazı diğeri ise hapis dışındaki alternatif cezaların infazıdır. Hapis
cezaları ayrı bir birim tarafından ceza infaz kurumlarında infaz edilirken, toplum
içindeki hükümlülere yönelik faaliyetler “Hükümlü Bakım Genel Müdürlüğü”nce
yürütülmektedir. Ülkemizdeki Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden
Sorumlu Daire Başkanlığının İsveç’te karşılığı olan kurum
Hükümlü Bakım
Genel Müdürlüğüdür.(Kriminalvârden)
Elektronik izlemeye ilişkin tüm uygulamaları Hükümlü Bakım Genel
Müdürlüğü yapmaktadır. İsveç yasalarına göre elektronik kelepçe üç halde
mümkün olmaktadır. 1) 6 ay ve daha az hapis cezası alan hükümlüler eğer
isterlerse hapis yerine elektronik kelepçeyi kabul edebilirler. 2) Cezasının yarısını
cezaevinde iyi halli olarak geçiren hükümlüler geriye kalan cezalarını şartla
tahliye tarihine kadar elektronik izleme ile geçirebilirler. 3)Açık ceza infaz
kurumuna yerleştirilen hükümlülere elektronik kelepçe takılmaktadır.
28
Genel Müdürlük hapis cezasına alternatif diğer cezalarının infazı ile açık
ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin idaresinden de sorumludur. Genel
Müdürlük Adalet Bakanlığından bağımsız olarak çalışmalarını yürütmektedir.
Genel Müdür hükümet tarafından atanmakta, bütçesi Adalet Bakanlığı tarafından
temin edilmektedir.
Elektronik izleme modeli, İsveç’te hapis cezasına alternatif bir sistem olarak
kanunlarda yer almaktadır. (açık ceza infaz kurumu uygulamaları hariç). Burada
elektronik izleme/ kelepçe uygulamasının hapis cezasına alternatif olma
durumuna Suçlu Bakım Genel Müdürlüğü karar vermektedir.
Hâkim kararında hükümlü hakkında 6 ay ve daha az bir hapis cezası vermiş
ise(elektronik izlemenin mümkün olduğu birinci durum) bu cezanın ceza infaz
kurumunda mı yoksa elektronik kelepçe ile mi çekileceğine Hükümlü Bakım
Genel Müdürlüğü karar vermektedir. Uygulamada hükümlü hakkında verilen
hapis cezasını elektronik kelepçe ile çekeceğini genel müdürlükten talep edebilir
yada genel müdürlük hükümlüye bunu önerebilmektedir. Yine cezasının yarısını
ceza infaz kurumunda iyi halli olarak tamamlayan bir hükümlü hakkında şartlı
tahliye süresine kadar kalan cezasını elektronik kelepçe ile çekmesine de genel
müdürlük karar vermektedir.
Hükümlünün elektronik izleme ile ilgili süreçte belirlenen kurallara
uymaması halinde hükümlünün tekrar ceza infaz kurumuna gönderilmesine
karar veren birim hâkimler değil, Hükümlü bakım Genel Müdürlüğüdür.
Hükümlülerin itirazına ise başında bir yüksek hâkimin bulunduğu “Hükümlü
Bakım Kurulu” karar vermektedir.
İsveç küçük (9 milyon Nüfus) bir ülke ve az sayıda hükümlü ve tutuklusu
(5.000 kişi) bulunmaktadır. Ülke genelinde sadece 650 hükümlü elektronik izleme
ile takip edilmekte ve her hükümlü için bir personel görev yapmaktadır. Bu
açıdan bakıldığında bizim ülkemizin nüfusu ile hükümlü tutukluların sayıları
29
İsveç’e göre çok yüksektir. Ancak İsveç’in elektronik izlemeyi hapis cezasına
alternatif olarak uyguladığı model ile Hükümlü Bakım Genel Müdürlüğünün
cezaların
infazında
doğrudan
sorumluluk
üstlenmesi
ülkemiz
açısından
uygulanılabilirliliği tartışmaya değerdir.
c) Ülkemiz Açısından Elektronik İzleme Sisteminin Değerlendirilmesi
Elektronik izleme; hükümlülere uygulanan tutuklama ve gözlem altında
tutma cezalarının cezaevleri dışında da infaz edilmesine olanak sağlayan araç ve
ekipmanlar bütünüdür.
Elektronik izleme hapis cezasına göre avantajlarını aşağıdaki gibi
sıralayabiliriz;
•
Hapis cezasına bir alternatiftir.
•
Mahkum sayısını yönetmekte ve ihtiyaca göre düzenlemekte esneklik sağlar.
•
Cezaevlerindeki yoğunluğun azalmasını sağlar.
•
Daha fazla rehabilitasyon aktivitesi uygulama imkanı tanır.
•
Tekrar suç işleme oranlarını düşürür.
•
Cezaevi uygulamaları ile kıyaslandığında %50 oranında maliyet avantajı
sağlar.
Elektronik İzleme ve Hapsetme Maliyet Karşılaştırması
(Tüm Girdiler Dahil)
30
Hapsetme
Elektronik İzleme
Sistemin sosyal faydaları;
•
Sosyal hayata kolay entegrasyon
•
Güçlü aile desteği imkanı
•
Mahkumun ekonomik durumunun daha da kötüye gitmesini engeller ve
genel refah düzeyini artırır
•
Kimse tarafından yönlendirilemeyen suçluların halk arasına karışarak oto
kontrol ile yönlendirilmelerine imkan tanır .
Ülkemizde mevcut ceza ve infaz sisteminde elektronik izlemeye ilişkin bir
düzenleme bulunmamaktadır. Türk Ceza Kanununun genel sistematiği içinde
cezalar; 45 inci madde de “hapis ve para cezaları” olarak belirlenmiştir. Yukarıda
da belirtildiği üzere hapis cezasından bağımsız alternatif yaptırımların (para
cezası hariç) Türk Ceza Kanunda yer almadığı görülmektedir.
Elektronik kelepçe tartışılırken ön plana çıkan önemli konu ceza ve infaz
sisteminde bir değişiklik olup olmayacağıdır. Eğer elektronik izleme hapis
cezasına alternatif bir kamusal ceza olarak düşünülecekse, Türk Ceza Kanunda
31
bazı değişiklikler yapmak gerekecektir. Aynı şekilde elektronik izlemede infazın
nasıl yapılacağına dair yeni düzenlemelere de ihtiyaç olacaktır.
Mevcut sistem değiştirilmeden elektronik izlemenin kabul edilmesi halinde
birkaç küçük değişiklikle yeni modeli oluşturmak mümkün olacaktır. Bu
değişiklikler Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda yapılacak
bir değişiklik ve gerekirse elektronik izlemeye ilişkin yeni bir yönetmelik
yapılmak suretiyle mümkün olabilecektir.
Sistem değişikliğine gitmeden kurulacak elektronik izleme yönteminin
kullanılması, bazı cezaların daha etkin infaz edilmesi ve hükümlülerin toplum
içinde tam bir kontrol altında tutulmasına katkı sağlayacaktır. Bu infaz zaten hali
hazırda denetimli serbestlik görevlilerince yerine getirilmektedir.
Elektronik İzleme Hangi Alanlarda Kullanılır?
Mevcut yasal düzenlemelere bakıldığında elektronik izleme sadece
cezaların infazında kullanılabilir. Yasalara göre hâkim kararı ile bazı şüpheli,
sanık ve hükümlüler belli şartlar altında toplum içine bırakılmakta ve denetimli
serbestlik görevlilerince takip edilmektedir. Bu kişilerin sayısı 20/10/2009 tarihi
itibariyle 52.799 dır. Yukarıda açıklandığı üzere dentimli serbestlik görevlilerince
takip edilen şüpheli, sanık ve hükümlülerin bir kısmının veya tamamının
elektronik izleme ile takibi mümkün olabilir.
Sonuç olarak; elektronik izleme sisteminin ülkemizde uygulanmasına karar
verilmesi durumunda, mevcut ceza ve tedbirlerin infazında elektronik izlemenin
hangi tedbirler/yaptırımlar için yapılabileceği belirlenmeli, ayrıca elektronik
izleme; tutuklama yerine verilen adli kontrol tedbirleri içerisinde özel olarak
değerlendirilmeli,
hapis
cezasına
alternatif
müstakil
bir
ceza
olarak
düşünülmelidir.
32
VI. ELEKTRONİK İZLEME SİSTEMİYLE BİRLİKTE TARTIŞILMASI
GEREKEN DİĞER KONULAR
1- Elektronik izleme sistemi ile birlikte ceza politikasında değişiklik
yapılarak yeni kamusal cezalar oluşturulmalıdır.4
2- Elektronik izleme güvenilir bir izleme ve denetim sağlayacağından şartlı
tahliye sisteminin yeniden gözden geçirilerek takdire bağlı tahliye sistemi5 de
tartışılmalıdır.
3- Mevcut Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun genel
olarak hapis cezalarının infazını düzenlemektedir. Ne yazık ki; kanunda güvenlik
tedbirlerinin ve diğer seçenek yaptırımların infazı ile ilgili düzenleme
bulunmamaktadır. Bu durum, uygulamada infazla ilgili ciddi tereddütlere
sebebiyet vermektedir. Bu nedenle elektronik izlemeyle birlikte kamusal cezaların
hapis cezasından ayrı müstakil bir ceza olarak düzenlenmesi halinde, Kamusal
cezaların infazıyla ilgili ayrı bir kanun6 7 yapılmalıdır.
VII. ELEKTRONİK İZLEME/KELEPÇE SİSTEMİNE GEÇİŞTE NASIL
BİR SÜREÇ İZLENMELİ
Elektronik izleme ile ilgili tartışmalar ülkemiz açısından yeni sayılır. Bu
nedenle karar vermeden önce elektronik izleme sistemlerinin çok iyi incelenmesi
ve ülkemiz açısından fayda ve zararlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin üye devletlere “Kamusal cezalar ve tedbirler” hakkında Avrupa
Kurallarının uygulanmasının geliştirilmesi konusunda R(2000) 22 sayılı tavsiye kararı (EK-2 Mevzuat)
5
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin üye devletlere “şartla tahliye” hakkında R (2003) 22 sayılı tavsiye
kararı
6
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Üye Devletlere kamusal cezalar ve tedbirler hakkındaki R(92) 16
sayılı tavsiye kararı (Bölüm I Yasal Çerçeve)
7
Hapis dışı tedbirlere ilişkin BM Ek “Minimum Standart Kurallar” (III. Hukuki Koruyucular)
4
33
İsveç çalışma ziyaretinden edinilen tecrübe sistemin işe yaradığı ve hapis cezasına
göre daha az maliyetli olduğudur. Ancak diğer ülke uygulamalarının tartışılması,
gerekirse bu konuda elektronik izleme sistemini uygulayan ülkelerden
uzmanların katıldığı bir çalıştay yapılabilir. Diğer taraftan elektronik izleme
sistemlerini pazarlayan firmalar davet edilip konu hakkında detaylı bilgi
alınmalıdır. Ayrıca tam bir maliyet analizi de yapılmalıdır.
Tüm bu süreçler tamamlandıktan sonra elektronik izleme sisteminin
uygulanmasına karar verilmesi durumunda; bu sistemi oluşturmak üzere
sorumluluğu bir birimin üstlenmesi yerinde olacaktır. Birim içinde elektronik
izleme ile ilgili tüm süreçleri planlayacak bir ekibin kurulması önemlidir. Ekip,
çalışmayı yürütecek bir eylem planı hazırlamalı ve eylem planın onaylanması
durumunda çalışmalar planlı bir şekilde diğer birimlerle işbirliği içinde
yürütülmelidir.
Faydalı olması dileğiyle……..
İsveç çalışma Ziyareti Ekibi
34
35

Benzer belgeler