B i o ExPERT
Transkript
B i o ExPERT
ISSN: 1309-2596 Cilt: 1, Sayı: 2, 2010 %LRExPERT $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL BioExPERT Etanercept’in ilk 10 yılı ‹çindekiler Girifl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 Dr. Nurullah Akkoç Biyolojik Kay›t Sistemleri Etkinlik Verileri ......................3 Dr. Ayhan Dinç Anti-TNF Kay›t Sistemlerinde Enfeksiyonlar ve Tüberküloz . . . . . . . . . . 8 Doç. Dr. Aflk›n Atefl, Prof. Dr. Yaflar Karaaslan Anti-TNF Kay›t Sistemlerinde Maliniteler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 15 Dr. Gökhan Keser Biyolojik Kay›t Sistemlerinde Kardiyovasküler Olaylar ve Mortalite Verileri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21 Dr. Süleyman Özbek Sigma Publishing Dan›flmanl›k & Organizasyon D›fl Tic. Ltd. fiti. Akatlar Mah. Cebeci Cad. No: 67 Etiler / ‹stanbul Tel: +90 212 352 16 61 Fax: +90 212 352 16 57 [email protected] Has Matbaac›l›k San. Tic. Ltd. fiti. Tel : 0 212 629 02 49 www.hasmatbaa.com.tr %XGHUJLGH\D\×QODQDQ\D]×YHüHNLOOHULQVRUXPOXOXùX\D]DUODU×QDDLWWLU6LJPD3XEOLVKLQJKHUKDQJLELUVRUXPOXOXNNDEXOHWPHPHNWHGLU BioExPERT Cilt 1, Say› 2 $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Girifl Dr. Nurullah Akkoç Anti-TNF ajanlar›n romatoid artrit ve ankilozan spondilit gibi bafll›ca inflamatuar romatizmal hastal›klar›n tedavisinde klinik uygulamaya girmesiyle birlikte romatolojide bir devrim gerçekleflmifl ve biyolojik ajanlar dönemi bafllam›flt›r. 1998 y›l›nda Amerika’da ruhsat alarak pazara verilen ilk anti-TNF olan etanerceptin (Enbrel) klinik uygulamaya girmesinden sonraki 10 y›ll›k sürede yay›nlanm›fl olan ve aralar›nda ilac›n ruhsat almas›na temel teflkil eden bafll›ca çal›flmalar›n da oldu¤u yaklafl›k 50 makale BioExpert dergisinin ilk say›s›nda gözden geçirilmiflti. Bu çal›flmalar›n büyük bir k›sm› anti-TNF ilaçlar›n klinik etkinlik ve güvenlili¤inin romatoid artrit, ankilozan spondilit ve psöriatik artritli hastalarda araflt›r›ld›¤› randomize kontrollü çal›flmalar (RKÇ) ve bunlar›n aç›k etiketli uzatmalar›yd›. Yaln›zca güvenlilik ile ilgili bölümde TNF blokerlerinin enfeksiyon ve malinite gibi yan etkilerinin araflt›r›ld›¤› baz› kay›t sistemlerinden yay›nlanm›fl s›n›rl› say›da makalenin özeti de mevcuttu. BioExpert’in bu say›s›nda ise biyolojik ilaçlar›n kullan›lmas› ile elde edilen klinik etkinli¤in ve ortaya ç›kan yan etkilerin takibi için dünyan›n çeflitli ülkelerinde oluflturulmufl olan biyolojik kay›t sistemlerinden üretilen önemli çal›flmalar gözden geçirilmifltir. Kan›ta dayal› t›p çerçevesinde klinisyenler aç›s›ndan en güvenilir verilerin RKÇ’ler ile üretildi¤ine flüphe yoktur. Fakat, bu çal›flmalar dahil edilme ve d›fllanma ölçütlerini karfl›layan seçilmifl hasta gruplar›nda yap›ld›¤› için elde edilen sonuçlar›n günlük romatoloji prati¤indeki hastalara ne ölçüde yans›t›labilece¤i tart›flmal›d›r. Anti-TNF ajanlarla yap›lan RKÇ’lerin oldukça s›k› dahil edilme ölçütleri sonucunda ancak yüksek hastal›k aktivitesine sahip olan hastalar bu çal›flmalara girebilmifltir. Bizim günlük pratikte gördü¤ümüz hastalar›n hastal›k aktiviteleri TNF inhibitörleriyle yap›lan majör çal›flmalara al›nan hastalara göre oldukça düflüktür. Klinik pratikte görülen romatoid artrit hastalar›n›n ancak %10–20’sinin anti-TNF © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. ajanlarla yap›lan randomize kontrolü çal›flmalara al›nma ölçütlerini karfl›layabildi¤i bildirilmifltir.1,2 Öte yandan anti-romatizmal bir ajan›n hastal›k aktivitesi yüksek olan hastalarda kullan›m› ile hastal›k aktivitesi daha düflük olan hastalara göre daha yüksek oranda klinik yan›t elde edilmesi beklenir.3 Derginin bu say›s›nda Dr. Ayhan Dinç taraf›ndan gözden geçirilen kay›t sistemlerindeki hastalarda TNF inhibitörlerinin kullan›m› ile ilgili çal›flmalarda elde edilen etkinlik verileri, kay›t sistemlerindeki hastalar›n günlük hayatta gördü¤ümüz hastalar› temsil etme yetene¤inde olmas› nedeniyle RKÇ’lerin ötesinde yeni bilgiler sa¤lamaktad›r. Biraz önce söyledi¤imiz gibi bir terapötik ajan›n herhangi bir hastal›kta klinik etkinli¤ini gösteren en yüksek kan›t düzeyi RKÇ’ler ile elde edilir. Buna karfl›l›k, güvenlilik için en sa¤lam verilerin RKÇ’ler ile elde edildi¤ini söyleyemeyiz. Klinik çal›flmalarda komorbiditesi olan hastalar›n d›fllanmas› RKÇ’lerde tarafl› olarak gerçekte oldu¤undan daha iyi bir güvenlilik profili ortaya ç›kmas›na neden olabilir. Ama daha önemlisi tüberküloz, malinite gibi oldukça nadir görülen yan etkilerin TNF inhibitörleri ile iliflkisinin ortaya konabilmesi için büyük say›da hasta gruplar›n›n uzun süre takip edildi¤i çal›flmalara ihtiyaç vard›r.4 Halbuki RKÇ’ler ise dizaynlar› gere¤i, hastalar›n bir k›sm› plasebo kulland›¤› için, uzun süreli olamaz. Bu nedenle uzun dönemdeki etkinlik ve güvenlili¤i araflt›rmak için RKÇ’lerin aç›k etiketli uzatma çal›flmalar› yap›lm›flt›r. Ancak, bu tip uzatma çal›flmalarla bildirilen etkinlik ve güvenlilik verilerinin k›s›tl›klar›na dikkat etmek gerekir.5 ‹laçtan yarar gören hastalar, yarar görmeyenlere göre aç›k etiketli uzatma çal›flmas›na devam etmeye daha istekli olacaklar› için gözlenen olgular üzerinden yap›lan analizlerde klinik etkinlik oldu¤undan daha iyi gözükebilir. Ayr›ca, yan etki görülen hastalar çal›flman›n erken döneminde çal›flma d›fl›nda kalabilecekleri için sonraki takip döneminde yan etkiler oldu¤undan daha az gözükebilir. 1 BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Di¤er bir problem, TNF inhibitörleriyle yap›lan RKÇ’lerin örneklem büyüklü¤ü tedavi ve kontrol gruplar›ndaki nadir yan etkiler aras›ndaki bir fark› göstermek için yeterli büyüklükte de¤ildir. Çünkü örneklem büyüklü¤ü, güvenlikten ziyade aktif ilaç ve kontrol gruplar›nda klinik etkinlik aras›nda öngörülen fark› göstermeye yönelik olarak hesaplan›r. Klinik etkinlikteki fark› göstermek için hedeflenen çal›flma gücü ve buna göre hesaplanan örneklem say›s›, gruplar aras›nda görülen Tbc, ciddi enfeksiyon, lenfoma di¤er maliniteler gibi nadir yan etkiler aras›ndaki fark› göstermek için yetersiz kalabilir. Nitekim bugün anti-TNF ilaçlar›n önemli bir yan etkisi oldu¤unu bildi¤imiz tüberküloz kontrollü çal›flmalar s›ras›nda fark edilememifl, ancak ilk anti-TNF ajanlar›n ruhsat al›p pazara verildikten sonraki dönemde ilk olarak infliksimab ile tüberküloz olgular›n›n bildirilmeye bafllamas›yla anlafl›lm›flt›r.6 Lenfomalar konusundaki tart›flmalar da ilaç pazara verildikten sonra FDA’ya bildirilen olgular›n gözden geçirilmesinden sonra bafllam›flt›r.7,8 Kay›t sistemlerinin oluflturulmas›n›n en önemli nedeni anti-TNF tedavi ajanlar›n›n Tüberküloz ve di¤er enfeksiyonlar, lenfoma ve di¤er maliniteler ve di¤er nadir görülen yan etkiler aç›s›ndan tafl›d›klar› riski ortaya koymakt›r. Bu nedenle BioExpert’in bu say›s›nda Dr. Aflk›n Atefl ve Dr. Yaflar Karaaslan kay›t sistemlerindeki enfeksiyon verilerini, Dr. Gökhan Keser malinite verilerini gözden geçirmifllerdir. Son y›llarda inflamasyon ve ateroskleroz aras›ndaki iliflkinin anlafl›lmas› nedeniyle inflamatuar romatizmal hastal›klardaki kardiyovasküler olay riski birçok çal›flman›n konusu olmufltur. Bu çal›flmalar›n sonuçlar› özellikle romatoid artritte artm›fl bir kardiyovasküler riske iflaret etmektedir.9 Muhtemelen ankilozan spondilit için de benzer flekilde artm›fl bir risk mevcuttur.10 ‹nflamatuar süreç d›fl›nda hastalar›n kulland›klar› ilaçlar da bu riske katk›da bulunuyor olabilir. Anti-TNF ajanlar›n kullan›m› ile hem etkin bir flekilde inflamasyonun bask›lanmas› hem de kardiyovasküler olaylar için risk tafl›yan steroid ve non-steroid gibi ilaçlar›n kullan›m›nda bir azalma sa¤lanabilir. Bu nedenlerle TNF inhibitörleriyle yap›lan tedavinin kardiyovasküler olaylar ve genel mortalite üzerindeki etkisi de kay›t sistemle2 rinde araflt›r›lm›flt›r. Bu konu da Dr. Süleyman Özbek taraf›ndan gözden geçirilmifltir. Hastalar›m›z›n tedavisi için anti-TNF ajanlar ile ilgili tedavi kararlar›n›n en do¤ru bir flekilde al›nmas› için bugün romatoloji prati¤imizin içerisinde çok önemli bir yer tutan bu ilaçlar›n hakk›ndaki bilgilerimizin sürekli güncellenmesi gerekti¤ine inan›yoruz. Günlük prati¤imizde gördü¤ümüz hastalar› temsil eden kay›t sistemi çal›flmalar›n›n gözden geçirilmesinin do¤ru klinik kararlar› almakta hepimize yard›mc› olaca¤›n› umuyoruz. Kaynaklar 1. Gogus F, Yaz›c› Y, Yaz›c› H. Inclusion criteria as widely used for rheumatoid arthritis clinical trials: patient eligibility in a Turkish cohort. Clinical and experimental rheumatology. 2005 Sep-Oct;23(5):681-4. 2. Sokka T, Pincus T. Eligibility of patients in routine care for major clinical trials of anti-tumor necrosis factor alpha agents in rheumatoid arthritis. Arthritis and rheumatism. 2003 Feb;48(2):313-8. 3. Zink A, Strangfeld A, Schneider M, Herzer P, Hierse F, Stoyanova-Scholz M, et al. Effectiveness of tumor necrosis factor inhibitors in rheumatoid arthritis in an observational cohort study: comparison of patients according to their eligibility for major randomized clinical trials. Arthritis and rheumatism. 2006 Nov;54(11):3399-407. 4. Silman A, Klareskog L, Breedveld F, Bresnihan B, Maini R, Van Riel P, et al. Proposal to establish a register for the long term surveillance of adverse events in patients with rheumatic diseases exposed to biological agents: the EULAR Surveillance Register for Biological Compounds. Ann Rheum Dis. 2000 Jun;59(6):419-20. 5. Taylor WJ, Weatherall M. What are open-label extension studies for? The Journal of rheumatology. 2006 Apr;33(4):642-3. 6. Keane J, Gershon S, Wise RP, Mirabile-Levens E, Kasznica J, Schwieterman WD, et al. Tuberculosis associated with infliximab, a tumor necrosis factor alpha-neutralizing agent. The New England journal of medicine. 2001 Oct 11;345(15):1098-104. 7. Brown SL, Greene MH, Gershon SK, Edwards ET, Braun MM. Tumor necrosis factor antagonist therapy and lymphoma development: twenty-six cases reported to the Food and Drug Administration. Arthritis Rheum. 2002 Dec;46(12):3151-8. 8. FDA Arthritis Advisory Committee Meeting, 3/04 (Accessed July 17, 2005 at http://wwwfdagov/ohrms/ dockets/ac/cder03html#Arthritis). 9. Solomon DH, Karlson EW, Rimm EB, Cannuscio CC, Mandl LA, Manson JE, et al. Cardiovascular morbidity and mortality in women diagnosed with rheumatoid arthritis. Circulation. 2003 Mar 11;107(9):1303-7. 10. Sari I, Okan T, Akar S, Cece H, Altay C, Secil M, et al. Impaired endothelial function in patients with ankylosing spondylitis. Rheumatology (Oxford, England). 2006 Mar;45(3):283-6. © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Biyolojik Kay›t Sistemleri Etkinlik Verileri Dr. Ayhan Dinç Avrupa Kay›t Sistemleri Avrupa ülkelerinde romatizmal hastal›klarda özellikle biyolojik ilaç kullan›m› ile ilgili oluflturulan kay›t sistemleri Tablo 1’de gösterilmifltir. Farkl› ülkelerde oluflturulan kay›t sistemleri ile kronik romatolojik bir hastal›¤› olan ve anti-TNF kullanan kiflilerin sistematik bir flekilde uzun dönem takibi yap›larak biyolojik ilaçlar›n güvenlik ve etkinli¤i hakk›nda gerçek hayata dayanan veriler elde edilmeye çal›fl›lmaktad›r. Bu kay›t sistemlerinin ço¤unda ilaçlar›n etkinli¤i ile ilgili veriler de bulunmaktad›r. Bu nedenle kay›t sistemleri gerçek hayatta görülen romatolojik durumlar›n tedavisi ile ilgili ve klinik karar vermekte yararl› olabilecek bilgiler de sa¤larlar. Pratikte, etkinli¤in de¤erlendirilmesi için kullan›labilecek yöntemlerden biri, ilac›n kullan›mda kalma süresidir. Bu ilaç sa¤kal›m›, ilaç retansiyonu, ilaçta kalma olarak da ifade edilmektedir. ‹laçta kalma süresinin uzunlu¤u asl›nda ilac›n etkinli¤inin yan›nda ilaç kesmeyi gerektirecek ters etkilerin de bulunmad›¤›n›n göstergesidir. ‹laçta kalma süresinin ölçümü ilk olarak SSATG (South Swedish Arthritis Treatment Group; Güney ‹sveç Kay›t Sistemi) verilerinden elde edilerek 2002 y›l›nda bildirilmifltir.1 Ayn› grup 2006 y›l›nda befl y›ll›k verilerini de yay›nlam›flt›r.2 Biri metotreksat (MTX) olmak üzere en az iki DMARD’a yan›ts›z 1161 hastan›n al›nd›¤› bu veri taban›nda hastalar›n 5. y›lda tahmini kümülatif ilaçta kalma oranlar›n›n etanercept (ETA) grubunda daha yüksek oldu¤u görülmektedir. Yaln›zca yetersiz etkinli¤i nedeniyle ilac› kesilen hastalar dikkate al›nd›¤›nda 5. y›lda monoterapi olarak infliksimab (INF) alan hastalar›n›n %53’ünün, etanercept alan hastalar›n ise %83’ünün tedavile- Tablo 1. Avrupa Romatizmal Hastal›klar Kay›t Sistemleri. Çek Cumhuriyeti • ATTRA – Biyolojik ajanlar kay›t sistemi. Danimarka • DANBIO – Biyolojik ajanlar kay›t sistemi. Fransa • RATIO – Gelifltirilmifl farmakovijilans program›. • TNF inhibitörü reçeteleyebilen hastaneler veya f›rsatç› enfeksiyonu veya lenfomas› olan hastalar› tedavi eden hastaneler. Almanya • RABBIT – Uzun süreli etkinli¤i tan›mlayan ulusal kay›t sistemi. • Ulusal veri taban›ndan konvansiyonel DMARD’lar ile karfl›laflt›rma. Hollanda • DREAM - Farkl› lokal kay›t sistemleri. ‹talya • GISEA – ‹talyan çok merkezli kay›t sistemi. ‹spanya • BIOBADASER – Paralel kaydedilmifl kontrol grubu yok. • EMCAR – Referans grup olarak kullan›lm›fl – 34 üniteden RA hastalar›n›n randomize örneklemi. ‹sveç • ARTIS – Ulusal çapta ama bölgesel bazda organize edilmifltir. - STURE – Stockholm kay›t sistemi. - SSATG – Güney ‹sveç. • Efl zamanl› dahil edilmifl kontrol gruplar› yok; referans amaçl› olarak di¤er RA kohortlar› kullan›l›yor. ‹sviçre • SCQM – Popülasyon bazl› RA kay›t sistemi. Birleflik Krall›k • BSRBR – DMARD ile tedavi edilen kohorta k›yasla 2 kat artm›fl lenfoma riskini tespit edecek kadar güçlendirilmifl ulusal kay›t sistemi. Norveç • NOR-DMARD – DMARD (anti-TNF ajanlar dahil) reçetelerine dayal› kay›t sistemi. © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. 3 BioExPERT Cilt 1, Say› 2 hastas›n›n girifli tamamlanm›fl; 2007’de de INF hastalar›nda 4000 say›s›na ulafl›lm›flt›r. ADA için de 2008 y›l› itibariyle hedef say›ya oldukça yaklafl›lm›flt›r. Etkinlik aç›s›ndan bak›ld›¤›nda 2008 y›l› itibar› ile ilk 6 ayda DAS28’de ortalama 2 puanl›k bir düzelme gözükmektedir. Hastalar›n %68’inde orta veya iyi derecede EULAR yan›t› gözlenmifltir. Yan›t verecek hastalar› önceden tahmin etmek için yararl› olabilecek faktörler saptanamam›flt›r. Hastalar›n yaklafl›k olarak %22’si ilk kulland›¤› anti-TNF ilaçtan ikincisine de geçmifltir. Anti-TNF ilaçlar aras›ndaki bu de¤iflimin 2/3’si etki azl›¤›, 1/3’ü ise ters etki nedeni ile gerçekleflmifltir. ‹laçta kalma oranlar› bak›ld›¤›nda ETA alan hastalar›n %71’inin 12. ayda, ADA alan hastalar›n %70’inin 10. ayda ve INF alan hastalar›n %58’inin 16. ayda ald›klar› anti-TNF ajana devam ettikleri görülmüfltür.4 BSRBR verilerine göre 2007 y›l›nda en az 6 ayl›k takibi bulunan 568 AS hastas›n›n kay›tlar› incelendi¤inde 287’sinin ETA, 246’s›n›n INF ve 35’inin ADA kulland›¤› görülmüfltür. Ortanca takip süresi 2 y›l olan bu grupta %13 hastada yetersiz etki, %10 hastada ise ters etki nedeni ile ilaç kesilmifltir. Yetersiz etki nedeni ile ilaç kesme ETA alan grupta %9,1, INF alan grupta %17,9 ve ADA alan grupta %17,1 olarak bulunmufltur. ‹kinci y›lda hastalar›n %69’unun hala ilk bafllad›klar› antiTNF ilaca devam ettikleri gözlenmifltir.5 Çek Cumhuriyeti’nin ulusal biyolojik kay›t sistemi olan ATTRA’dan elde edilen ve 2008’de sunulan bir çal›flmada ilk anti-TNF ajan› kullanan 1033 ve ikinci anti-TNF ajan› kullanan 178 hastan›n verisi incelenmifltir. ‹lk anti-TNF’de kalma oran› birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü y›l sonunda s›ras›yla %80, %61, %53 ve %46 olarak bulunmufltur. ‹kinci TNF’ye geçenlerde ilaçta kalma oranlar› ise %82, %70, %61, %61 ile daha yüksek oldu¤u görülmüfltür. Tek bir anti-TNF ajan olarak uyguland›¤›nda ilaçta kalma süresi ETA için INF’den daha uzun bulunmufltur. Ancak ETA ile ADA veya ADA ile INF aras›nda ilaçta kalma bak›m›ndan anlaml› bir fark bulunmam›flt›r. ‹lk anti-TNF ajan dört y›ll›k takip süresince ortaya ç›kan ters etkiler nedeniyle ilk y›l © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL %9 hastada, sonraki y›llarda s›ras›yla %13, %17 ve %19 hastada de¤ifltirilmifltir.6 ‹spanya ulusal biyolojik kay›t sistemi olan BIOBADASER’e 2000 ile 2004 y›llar› aras›nda 4706 hasta dahil edilmifltir. Bu hastalar›n %68’i RA, %11’i AS, %10’nu PsA ve geri kalan› di¤er kronik artritli hastalardan oluflmufltur. BIOBADASER’deki biyolojik ilaç kullanan hastalar aras›nda ilaçta kalma oran› birinci y›l sonunda %83 ve ikinci y›l sonunda %75 olarak bulunmufltur. Birden fazla anti-TNF kullanan 488 hastada ikinci TNF’de kalma oranlar› birinci ve ikinci y›l sonunda s›ras›yla %68 ve %60’d›r. Etkisizlik nedeni ile ilaç kesilme oran› INF birinci anti-TNF ajan olarak kullan›ld›¤›nda 4,7/100 hasta y›l› INF ikinci anti-TNF ajan olarak kullan›ld›¤›nda 38,5/100 hasta y›l› olarak bulunmufltur. Yetersiz etki nedeniyle ilaç kesilme oranlar› ETA ve ADA birinci biyolojik ajan olarak kullan›ld›klar›nda s›ras›yla 100 hasta y›l› bafl›na 3,6 ve 3,2; ikinci biyolojik olarak kullan›ld›klar›nda ise 9,3 ve 12,5 olarak hesaplanm›flt›r.7 Danimarka XOXVDO ulusal EL\RORMLN biyolojik ND\×W kay›t VLVWHPL sistemi 'DQLPDUND DANBIO’daki 2008 '$1%,2·GDNL y›l› \×O×itibar›yla LWLEDUL\ODmevcut PHY 2935 RA hastada ilaçta LODoWD kalma NDOPD oranlar›RUDQODU× hesapFXW 5$ KDVWDGD lanm›flt›r. Dört y›l sonunda ADA kullanan 832 KHVDSODQP×üW×U '|UW \×O VRQXQGD $'$ NXO hastan›n %56’s› ETA kullanan 703 hastan›n ODQDQKDVWDQ×Q·V×(7$NXOODQDQ %63’ü ve INF kullanan 1400 hastan›n %44’ü KDVWDQ×Q·YH,1)NXOODQDQKDVWDQ×Q ilaç kullanmaya devam etmifltir. Yetersiz etki ·LODoNXOODQPD\DGHYDPHWPLüWLU<HWHU nedeniyle 727 kez ilaç farkl› antiVL] HWNL QHGHQL\OH kesilmifltir; NH] LODo NHVLOPLüWLU TNF ajanlar›n› bu bak›mdan karfl›laflt›rmak IDUNO× DQWL71) DMDQODU×Q× EX EDN×PGDQ için risk oran› (RO, hazard ratio) oranlar› heNDUü×ODüW×UPDNLoLQULVNRUDQODU×KD]DUGUDWLR sapland›¤›nda ADA’ya karfl›. ETA için 1,51, 52RUDQODU×KHVDSODQG×ù×QGD$'$(7$LoLQ INF’ye,1)(7$ karfl› ETA için 1,73 INF’ye karfl› LoLQ YHve,1)$'$ LoLQ ADA için 1,15 olarak bulunmufl ve 4 y›ll›k RODUDNEXOXQPXüYH\×OO×NLODoWDNDO×P ilaçta kal›m en yüksek ETAKDVWDODUGD kullanan RUDQ×Q×Q HQ oran›n›n \NVHN (7$ NXOODQDQ 8 hastalarda oldu¤u görülmüfltür. ROGXùXJ|UOPüWU ‹sveç Stockholm STURE sistemine 1999’dan beri kaydedilen 1606 hastan›n verilerine göre iki y›ll›k ilaçta kalma oran› %63,2 ve befl y›ll›k ilaçta kal›m oran› ise %43,9 olarak bulunmufltur. ‹ki y›ll›k ilaçta kalma oran› ETA kullanan 559 hasta için %72,1 INF kullanan 904 hasta için %58,7 ve ADA kullanan 143 hasta için %49,7’dir.9 ‹sviçre biyolojik kay›t sistemi SCQM içine dahil edilen 1198 RA hastas›n›n 1450 hasta y›ll›k takibinde kullan›lan biyolojik ilaca 5 BioExPERT Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL DMARD eklenme oran› INF alan hastalar ile di¤er iki TNF inhibitörüne karfl› daha fazla (RO=1,73) gerçekleflmifltir. Ayr›ca INF kullanan hastalarda zamanla doz art›m› daha s›k gözlenmifltir; birinci y›lda %12 ikinci y›lda ise %18 hastada ortalama INF dozunda art›fl gerekmifltir. ‹lk 6 aydaki hastal›k aktivitesi ile sonraki aktivite karfl›laflt›r›ld›¤›ndaki sonuçlar INF’ye edinsel direnç geliflti¤ini düflündürmektedir. Tedaviyi kesme oranlar› aç›s›ndan ilaçlar aras›nda bir fark bulunmam›flt›r.10 Ayn› kay›t sistemindeki 2364 hastan›n de¤erlendirmesinde ilaç kesilmesi 803 kez görülmüfltür; ETA kullanan 309, INF kullanan 249 ve ADA kullanan 245 RA hastas›nda ilaç kesilmifltir. Bunlar›n %55,8’i etkisizlik nedeni ile olmufltur. INF ilaçta kalman›n en k›sa oldu¤u anti-TNF ajan olarak görülmektedir (RO=1,24).11 Hollanda RA izleme sistemi DREAM’deki 267 ADA, 289 ETA ve 151 INF hastas›n›n kay›tlar› incelendi¤inde bir y›ll›k izlemde ADA kullanan hastalar›n %22’sinde, ETA kullananlar›n %21’inde ve INF kullananlar›n %31’inde tedavi kesilmifltir. ADA tedavisi alan hastalar›n %7,1’inde, ETA alanlar›n %4,8’inde ve INF alanlar›n %31,1’inde 12 ayl›k sürede doz art›fl› gerekmifltir. On ikinci ay›n sonundaki hastal›k aktivitesi (DAS28) INF kullanan hastalarda di¤er iki ilaca göre anlaml› olarak daha yüksek bulunmufltur.12 ‹talya’da Lombardy Rheumatology Network-LOHREN biyolojik kay›t sisteminde yer alan 1064 hastada 3 y›ll›k takip boyunca ilaçta kalma oran› birinci y›lda %78,8, ikinci y›lda %65,2 ve üçüncü y›lda %52,9 olarak bulunmufltur. Tedavisi sonland›r›lan 405 hastan›n %54,1’inin ilaçlar› ilk y›l içinde kesilmifltir. ‹laç kesmelerin %16,9’u yetersiz etki, %18,2’si ise ters etki nedenli olmufltur. Üçüncü y›lda toplam ilaçta kalma oran› ETA için %62,5, INF için %49,1 ve ADA için %53,1 olarak gözlenmifltir.13 Psöriatik artrit (PsA) BSRBR sisteminde ilk biyolojik ilaçlar› ETA olan 316, INF olan 162 ve ADA olan 88 hasta olmak üzere toplam 566 psöriatik artrit hastas›n›n kay›tlar› incelenmifltir. ‹laçta kalma 6 Cilt 1, Say› 2 verileri incelenen ortalama takip süresi 2,3 y›l olan bu grupta 422 hasta en az 12 ayl›k bir takibi tamamlam›flt›r. Bu de¤erlendirmede %75,5 hastan›n ilk biyolojik ilaçlar›na devam ettikleri görülmüfltür. Sadece yetersiz etki aç›s›ndan bak›ld›¤›nda ilaçta kal›m birinci y›lda %92 ikinci y›lda %87 ve üçüncü y›lda %80 olmufltur. ‹kinci anti-TNF ilaç bafllanan 178 hastan›n ayn› nedenli bir y›ll›k ilaçta kalma oran› ise %70 olarak gerçekleflmifltir. Bu oranlar birinci ve ikinci y›lda ETA için %94 ve %92, INF için %87 ve %78 ve ADA için %93 ve %80 olarak bulunmufltur.14 Psöriatik artrit hastalar›nda anti-TNF tedavisinin etkinli¤i ile ilgili Güney ‹sveç Artrit Tedavi Grubu Kay›t Sistemi’nin (SSATG) 1999–2006 aras›ndaki 7 y›ll›k verileri incelendi¤inde ilk kez anti-TNF kullanan 261 hasta bulundu¤u görülmüfltür. Birlikte MTX kullanan ve yüksek bafllang›ç CRP de¤eri bulunan hastalarda ilaca devam oranlar›n›n daha yüksek oldu¤u görülmüfltür. Kullan›lan anti-TNF ilaçlar, ilac› b›rakma oranlar› aç›s›ndan karfl›laflt›r›ld›¤›nda ETA alan hastalarda ilaç kesilme riskinin INF’ye göre daha düflük (RO=0,30) oldu¤u gözlenmifltir. INF ile ADA aras›nda anlaml› bir fark bulunmam›flt›r. Bu incelemede etki yetersizli¤i ayr› bir flekilde ele al›nmam›flt›r.15 Spondilartrit (SpA) ‹spanya ulusal biyolojik kay›t sistemi olan BIOBADASER’ye 2000 ile 2005 y›llar› aras›nda dahil olan 1524 SpA hastas› ve 4006 RA hastas›n›n s›ras› ile 2430 ve 7865 hasta-y›l›na ulaflan verileri de¤erlendirilmifltir. Birinci, 2. ve 3. y›llarda ilaçta kalma oran› AS hastalar›nda RA hastalar›na göre anlaml› derecede yüksek bulunmufltur. SpA’l› hastalarda, RA hastalar›na göre ilac›n kesilmesi için yafl, cinsiyet ve INF kullan›m›na göre düzeltilmifl RO=0,66 olarak hesaplanm›flt›r. Ters etki görülme riski SpA’da RA’ya göre daha düflük gözlenmifltir; düzeltilmifl RO=0,80.16 Norveç’de yap›lan ve s›ras› ile 847 RA, 172 PsA ve 249 AS hastas›ndaki anti-TNF ilaçta kalma oranlar›n›n de¤erlendirildi¤i bir incelemede bir y›ll›k ilaçta kalma oranlar› (düzeltilmemifl) ayn› s›ra ile %65,4, %77,3 ve © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 %77,5 olarak bulunmufltur. Düzeltilmifl RO de¤erlerine göre yap›lan karfl›laflt›rmada ise PsA’da ve AS’de RA’ya göre tedavinin sonland›r›lmas› için RO s›ras›yla 0,76 ve 0,66 olarak hesaplanm›flt›r Bafllang›çta hastal›k aktivitesi yüksek olanlar ve kad›n hastalarda ilaçta kalma süresi daha k›sa bulunmufltur. Anti-TNF ajan ile birlikte MTX kullan›m›n›n RA ve AS’de ilaçta kalma süresini uzatt›¤› görülmüfltür.17 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL 8. 9. 10. Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7 Geborek, P., et al., Etanercept, infliximab, and leflunomide in established rheumatoid arthritis: clinical experience using a structured follow up programme in southern Sweden. Annals of the Rheumatic Diseases, 2002. 61(9): p. 793-798. Kristensen, L.E., T. Saxne, and P. Geborek, The LUNDEX, a new index of drug efficacy in clinical practice - Results of a five-year observational study of treatment with infliximab and etanercept among rheumatoid arthritis patients in southern Sweden. Arthritis and Rheumatism, 2006. 54(2): p. 600-606. Strangfeld, A., et al., Comparative effectiveness of tumour necrosis factor alpha inhibitors in combination with either methotrexate or leflunomide. Ann Rheum Dis, 2009. 68(12): p. 1856-62. Hyrich, K.L., et al., The British Society for Rheumatology Biologics Register: 6 years on. Rheumatology (Oxford), 2008. 47(10): p. 1441-3. Lord P, Lunt M, Watson KD, Symmons DP, Hyrich KL. Drug discontinuation due to inefficacy in ankylosing spondylitis patients treated with anti-TNF drugs: results from the British Society for Rheumatology Biologics Register (BSRBR). Program and abstracts of the American College of Rheumatology (ACR) 71st Annual Meeting; November 6-11, 2007; Boston, Massachusetts. [Abstract #754] K. Pavelka, K. Jarosova, K. Chroust, L. Dusek, L. Senolt, J. Vencovsky . Efficacy of swithing between TNF inhibitors fort he treatment of rheumatoid arthritis in the Czech National Registry of biologicals ATTRA. Ann Rheum Dis 2008;67(Suppl II):327 Gomez-Reino, J.J., L. Carmona, and B. Grp, Switching TNF antagonists in patients with chronic arthritis: an © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. observational study of 488 patients over a four-year period. Arthritis Research & Therapy, 2006. 8(1): R29 M.L. Hetland, I. Christensen, U. Tarp, L.S. Andersen, L. Linde, V.S. Ringsdal, M. Østergaard Danbio. 4 years’ drug survival of TNF-alpha inhibitors in rheumatoid arthritis patients. An observational study from the Danbio registry. Ann Rheum Dis 2009;68(Suppl3):739 Van Vollenhoven RF, Carli CC, Bratt J, Kalreskog L.. Secondary loss of efficacy with TNFA-antagonists. Data from the sture registry . Ann Rheum Dis 2006;65(Suppl II):511. Finckh, A., et al., Evidence for differential acquired drug resistance to anti-tumour necrosis factor agents in rheumatoid arthritis. Ann Rheum Dis, 2006. 65(6): p. 746-52. Du Pan, S.M., et al., Comparison of drug retention rates and causes of drug discontinuation between anti-tumor necrosis factor agents in rheumatoid arthritis. Arthritis Rheum, 2009. 61(5): p. 560-8. Kievit, W., et al., The effectiveness and medication costs of three anti-tumour necrosis factor alpha agents in the treatment of rheumatoid arthritis from prospective clinical practice data. Ann Rheum Dis, 2008. 67(9): p. 1229-34. Marchesoni, A., et al., TNF-alpha antagonist survival rate in a cohort of rheumatoid arthritis patients observed under conditions of standard clinical practice. Ann N Y Acad Sci, 2009. 1173: p. 837-46. Saad, A.A., et al., Persistence with anti-tumour necrosis factor therapies in patients with psoriatic arthritis: observational study from the British Society of Rheumatology Biologics Register. Arthritis Res Ther, 2009. 11(2): R52. Kristensen, L.E., et al., Efficacy and tolerability of antitumour necrosis factor therapy in psoriatic arthritis patients: results from the South Swedish Arthritis Treatment Group register. Ann Rheum Dis, 2008. 67(3): p. 364-9. Carmona, L. and J.J. Gomez-Reino, Survival of TNF antagonists in spondylarthritis is better than in rheumatoid arthritis. Data from the Spanish registry BIOBADASER. Arthritis Res Ther, 2006. 8(3): p. R72. Heiberg, M.S., et al., The comparative one-year performance of anti-tumor necrosis factor alpha drugs in patients with rheumatoid arthritis, psoriatic arthritis, and ankylosing spondylitis: results from a longitudinal, observational, multicenter study. Arthritis Rheum, 2008. 59(2): p. 234-40. 7 BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Anti-TNF Kay›t Sistemlerinde Enfeksiyonlar ve Tüberküloz Doç. Dr. Aflk›n Atefl, Prof. Dr. Yaflar Karaaslan Tümör nekroz faktör (TNF)-α romatoid artrit (RA) patogenezinde önemli rolü olan bir sitokindir. Bu sitokini inhibe eden anti-TNF ajanlar›n (monoklonal antikorlar; infliksimab [INF] ve adalimumab [ADA] ve solubl TNFα reseptörü etanercept [ETA]) RA tedavisindeki klinik etkinlikleri randomize kontrollü çift kör çal›flmalarda gösterilmifltir. Çal›flmalarda DMARD (hastal›k modifiye edici antiromatizmal ilaçlar) tedavisine ra¤men yüksek hastal›k aktivitesine sahip RA’l› hastalarda anti-TNF tedavilerin kullan›m› ile dramatik biçimde düzelme sa¤lanmas› üzerine bu ajanlar k›sa zamanda romatoloji prati¤inde kullan›lan en önemli tedavi ajanlar› aras›nda yerlerini alm›fllard›r. TNF-α, RA patogenezinde sinoviyal inflamasyonda rol oynayan temel sitokin olmakla birlikte nötrofil, eozinofil ve makrofajlar›n enfeksiyon bölgesinde toplanmas›na yol açarak bakteriyel ve viral ajanlara karfl› kona¤›n savunmas›nda da önemli bir iflleve sahiptir.1 Sitokinlerin ve lokal kemokinlerin serbestleflmesine yol açarak makrofajlar›n uyar›lmas›na, artm›fl T hücre adezyonuna ve antijen sunumunda art›fl ile birlikte T ve B hücre aktivasyonu ve proliferasyonuna neden olur. TNF-α, aktif makrofajlar›n fagositlere dönüflümünü ve bu hücrelerce mikobakterilerin öldürülmesini uyar›r. Granülomatöz lezyonlar›n oluflumunda da önemli rol oynar. Latent tüberkülozü (Tbc) olan farelerde TNF-α’n›n nötralizasyonu Tbc reaktivasyonuna ve aktif enfeksiyona yol açm›flt›r.2 Randomize kontrollü çal›flmalar›n ço¤unda anti-TNF ilaçlar›n ciddi enfeksiyon s›kl›¤›n› artt›rmad›¤› bildirilmifltir. Ancak çal›flmalarda hasta say›s›n›n az olmas› ve izlem süresinin k›sa olmas› ciddi enfeksiyon s›kl›klar›n›n düflük saptanmas›na ve istatistiksel de¤erlendirmeye imkan vermemifltir. Öte yandan baz› randomize kontrollü çal›flmalarda ciddi solunum yolu enfeksiyonlar› ve bölgelere spesifik enfeksiyonlar›n tümünde art›fl oldu¤u bil8 dirilmifltir.3–5 Bongartz ve ark.’n›n yay›nlad›klar› INF ve ADA ile yap›lan randomize kontrollü çal›flmalar›n meta-analizinde ciddi enfeksiyon riskinin anti-TNF alanlarda iki kat artt›¤› (olas›l›k oran› [OO]: 2,0) ve dozla iliflkili oldu¤u gösterilmifltir.6 Gözlemsel çal›flmalar›n bir k›sm›nda anti-TNF tedavinin enfeksiyon riskini artt›rmad›¤›,7,8 bir k›sm›nda ise iki kat veya daha fazla risk art›fl›na neden oldu¤u bildirilmifltir.9,10 Listing ve ark.’n›n yapt›klar› Alman biyolojik kay›t sistemine (RABBIT) dahil edilmifl anti-TNF tedavi kullanan 986 RA’l› ve DMARD kullanan 601 RA’l› kontrol hastas›n›n karfl›laflt›r›ld›¤› çal›flmada ciddi enfeksiyon riskinin ETA kullanan hastalarda 2,2, INF kullanan hastalarda 2,1 kat artt›¤› görülmüfltür.10 Buna karfl›l›k ‹ngiliz biyolojik kay›t sisteminde (BSRBR) anti-TNF kullanan 7664 RA hastas› konvansiyonel DMARD kullanan 1354 RA hastas› ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda yafl, cinsiyet, hastal›k fliddeti, komorbidite, eklem d›fl› tutulumun varl›¤›, steroid kullan›m› ve sigara kullan›m›na göre düzeltme yap›ld›¤› takdirde gruplar aras›nda ciddi enfeksiyon riski aç›s›ndan bir fark (insidans oran›: 1,03) gözlenmemifltir (Tablo 1). Ayr›ca her üç anti-TNF ilaç (ETA, INF ve ADA) aras›nda ciddi enfeksiyon riski bak›m›ndan bir farkl›l›k saptanmam›flt›r. Bölgelere göre spesifik enfeksiyon riskini kontrollerle karfl›laflt›rmak için hesaplanan insidans de¤eri oranlar› (‹DO, incidence rate ratio) alt solunum yolu enfeksiyonu (ASYE) için 0,77, kemik ve eklem enfeksiyonu için 1,12 ve üriner sistem enfeksiyonu için 1,7 olarak bulunmufltur. Cilt ve yumuflak doku enfeksiyon riskinin anti-TNF tedavi alanlarda kontrollere göre anlaml› olarak daha yüksek oldu¤u gözlenmifltir (‹DO: 4,28).7 Dixon ve ark.’n›n 2007 y›l›nda yay›nlad›klar› gözlemsel çal›flmada BSRBR kay›t sistemine dahil edilen anti-TNF kullanan 8659 RA hastas› ile DMARD kullanan 2170 RA © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Tablo 1. Avrupa ve Amerika kay›t sistemlerinde enfeksiyon riski insidans oranlar›. Kaynaklar Kaynak (Kay›t Sistemi, Ülke) 1000 Hasta Y›l›nda ‹nsidans Anti-TNF DMARD ‹nsidans Oran› Listing,10 2005 RABBIT (Almanya) ETA 64,0 INF 62,0 ETA 2,2 INF 2,1 23,0 Jacobsson,13 2005 SSATG (‹sveç) 10,9 6,5 0,89, 1,15 Dixon,7 2006 BSRBR (‹ngiltere) 53,2 41,4 1,03 Wietske,14 2006 DREAM (Hollanda) 27,6 16,5 1,68 Dixon,11 2007 BSRBR (‹ngiltere) 55,5* 72,2§ 39,2* 24,4§ 1,22* 4,6§ Askling,12 2007 ARTIS (‹sveç) 54,0 Curtis,9 2007 HMO (ABD) 16,7* 29,0# 11,9* 14,0# 1,9* 4,2# 49,0 49,0 1,0 Schneeweiss,8 2007 *Tüm tedavide, §‹lk 90 günde, HMO (ABD) #‹lk 6 ayda, ¶Yatan hasta kay›t sistemi y›l 1, hastas› karfl›laflt›r›lm›fl ve genel anlamda ciddi enfeksiyon riskinin artmad›¤› (‹DO: 1,22) bildirilmifltir. Ancak, tedavinin ilk 90 gününde anti-TNF grubunda anlaml› bir risk art›fl› (‹DO: 4,6) oldu¤u dikkatten kaçmamal›d›r (Tablo 1).11 Curtis ve ark.’n›n yapt›klar› retrospektif kohort çal›flmada anti-TNF kullanan 2393 RA hastas› ile metotreksat kullanan 2393 RA hastas› karfl›laflt›r›lm›fl ve anti-TNF grubunda enfeksiyon riski artm›fl bulunmufltur (‹DO: 1,9). Riskin özellikle tedavinin ilk alt› ay›nda daha yüksek (‹DO: 4,2) oldu¤u görülmüfltür.9 Yak›n zamanda yap›lm›fl bir çal›flmada ‹sveç biyolojik kay›t sistemindeki (ARTIS) anti-TNF tedavi alan 4167 RA’l› hasta ile ‹sveç yatan hasta kay›t sistemindeki herhangi bir nedenle hastaneye yat›r›lan 44.946 RA’l› hasta ve enfeksiyon nedeniyle hastaneye yatan hastalar analiz edilmifltir.12 Bu analiz sonucunda antiTNF tedavi alt›ndaki RA hastalar›nda birinci y›lda enfeksiyon riski orta derecede artarken (‹DO: 1,43), ikinci y›lda (‹DO: 1,15) ve üçüncü y›lda (‹DO: 0,82) tedavi süresinin uzamas›yla azalma e¤iliminde olmufltur.12 Amerika ve Avrupa kökenli biyolojik kay›t sistemlerinden elde edilen verilere göre enfeksiyon ‹DO de¤erleri Tablo 1’de özetlenmifltir.7–14 Çal›flmalar aras›ndaki çeliflkili sonuçlar›n nedeninin çal›flmaya dahil edilen hastalar aras›ndaki farkl›l›klar, ciddi enfeksiyon tan›m›ndaki fark© 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. †Yatan 1,43¶ 1,15† 0,82‡ hasta kay›t sistemi y›l 2, ‡Yatan hasta kay›t sistemi y›l 3. l›l›klar ya da risk süresi ve izlem süresindeki farkl›l›klar olabilece¤i ileri sürülmüfltür. Gözlemsel çal›flmalarda kontrol gruplar› aras›ndaki farkl›l›klara ba¤l› farkl› göreceli risk art›fllar› elde edilebilece¤i de unutulmamal›d›r. Örne¤in Alman ve ‹ngiliz biyolojik kay›t sisteminde anti-TNF tedavi alan gruplardaki ciddi enfeksiyon oranlar› birbirlerine benzerlik göstermesine ra¤men, kontrol gruplar› aras›nda fark vard›r. Bu nedenle Alman kay›t sisteminde ciddi enfeksiyon riskinde iki kat risk art›fl› saptan›rken, ‹ngiliz çal›flmas›nda anlaml› risk art›fl› olmam›flt›r.7,10 Bu farkl›l›klara ra¤men, tedavi süresi göz önünde bulundurularak göreceli risk hesab› yap›ld›¤›nda, çal›flmalar›n hepsinde tedavinin ilk aylar›nda enfeksiyon riskinin yüksek oldu¤u, daha sonraki aylarda giderek azald›¤› hatta normale döndü¤ü görülmektedir (fiekil 1).6–12 Anti-TNF tedavi alt›nda ciddi enfeksiyon geliflen hastalar›n tedavilerinin kesilmesi ve daha uzun dönemde analize dahil edilmemeleri, zamanla ortaya ç›kan risk azalmas›n› aç›klayabilir. Birden fazla gözlemsel çal›flmada ve biyolojik kay›t sisteminde göreceli oranlar farkl›l›k gösterse de, mutlak oranlar benzerdir. Alman biyolojik kay›t sisteminde (RABBIT) ciddi enfeksiyon s›kl›¤› ETA kullanan hastalarda 6,4/100 hastay›l›, INF kullananlarda 6,2/100 hasta-y›l›d›r.6 INF ve ADA ile yap›lm›fl randomize kontrollü çal›flmalar›n meta-analizinde ciddi enfeksiyon 9 BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL ‹nsidans oran› (% 95 GA) 5.0 Risk tahmini için izlem periyodu 4.0 Yazar (referans) Dixon ve ark. [11] 3.0 Curtis ve ark. [9] Bongartz ve ark. [6] 2.0 Askling ve ark. [12] Listing ve ark. (a=INF, b=ETA) [10] Schneeweiss ve ark. [8] 1.0 1 2 3 0.9 0.6 fiekil 1. Ciddi enfeksiyon riski üzerine tedavi süresinin etkisi. oranlar› benzer bulunmufltur (5,7/100 hastay›l›).10 ‹ngiliz kay›t sisteminde tüm biyolojik ajanlar için bu oran 5,3/100 hasta-y›l›d›r.7 En s›k görülen bölgelere göre spesifik fliddetli enfeksiyonlar ASYE’ler, bakteriyel cilt ve cilt alt› doku enfeksiyonlar›, kemik ve eklem enfeksiyonlar› ve sepsistir. Anti-TNF tedavi kullanan RA, ankilozan spondilit ve psöriatik artritli hastalarda ASYE’ler bölgelere göre spesifik enfeksiyonlar içinde en s›k görülenidir.15 RA’l› hastalarla yap›lan genifl serili randomize kontrollü çal›flmalarda ve bu çal›flmalar›n meta-analizinde anti-TNF tedavi alan hastalarda pnömoni ve di¤er ciddi ASYE’lerin y›ll›k insidans›n›n 2–3/100 hasta oldu¤u gözlenmifltir.7,10 Dixon ve ark.’n›n yay›nlad›klar› BSRBR biyolojik kay›t sistemine dahil edilen anti-TNF kullanan 9882 RA hastas› ile DMARD kullanan 2883 RA hastas›n›n karfl›laflt›r›ld›¤› prospektif çal›flmada anti-TNF ve DMARD kullanan hastalar aras›nda ciddi ASYE insidans› (s›ras›yla 21/1000 hasta-y›l› ve 24,6/1000 hasta-y›l›) bak›m›ndan farkl›l›k gö10 rülmemifltir (‹DO: 0,79). Ancak ciddi ASYE insidans› INF (25,1/1000 hasta-y›l›, ‹ DO vs ETA: 1,56) ve ADA (24,9/1000 hasta-y›l›, ‹DO vs ETA: 1,53) kullanan hastalarda ETA (16,4/1000 hasta-y›l›) kullanan hastalara göre daha yüksek bulunmufltur.7 Alman kay›t sistemi RABBIT’den elde edilen verilere göre alt ve üst solunum yolu enfeksiyonlar› ve ciddi alt solunum yolu enfeksiyonlar›n›n s›kl›¤›n›n ETA ve INF kullanan hastalarda kontrol grubuna oranla anlaml› biçimde artt›¤› bildirilmifltir.10 RA’l› hastalarda mortalite art›fl›na yol açt›¤› göz önünde bulunduruldu¤unda ASYE’lerin h›zl› ve etkili biçimde tedavi edilmeleri gerekir. Hastalara anti-TNF tedavi bafllamadan önce pnömokok afl›s› uygulanmal›d›r. Yüksek riskli hastalarda pnömokok afl›s› %64–84 oran›nda koruyucu bulunmufltur.16 Ancak afl›ya ra¤men pnömokok enfeksiyonlar› aç›s›ndan uyan›k olunmal›d›r. ‹ngiliz biyolojik kay›t sistemi BSRBR ve Alman kay›t sistemi RABBIT’den elde edilen veriler anti-TNF tedavisi alan hastalarda ciddi © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 cilt ve yumuflak doku enfeksiyonlar›n›n s›kl›¤›n›n artt›¤›na iflaret etmektedir.7,10 Bakteriyel enfeksiyonlar›n (selülit, erizipel ve follikülit) y›ll›k insidans› ETA kullanan hastalarda 1,5/100 hasta-y›l›, INF kullanan hastalarda 1,2/100 hasta-y›l› olarak hesaplanm›flt›r. AntiTNF kullanan hastalarda viral ve mantar cilt enfeksiyonlar›n›n s›kl›¤› DMARD kullanan hastalara benzer bulunmufltur.10 BSRBR ve RABBIT biyolojik kay›t sistemlerinde antiTNF tedavi alan RA’l› hastalarda idrar yolu, kemik ve eklem enfeksiyonlar›n›n s›kl›¤› artm›flt›r.7,10 TNF inhibitörleri ile tedavi olan hastalarda Legionella, Listeria spp. ve Salmonella gibi hücre içi veya f›rsatç› enfeksiyonlar›n s›kl›¤›n›n da artt›¤› bildirilmifltir.7,17 Fransa’da anti-TNF tedavi kullanan hastalarda Legionella enfeksiyon riskinin genel popülasyona göre 20 kat artt›¤› görülmüfltür.17 Anti-TNF tedavi alan hastalarda bakteriyel enfeksiyonlar›n riskini araflt›ran çok say›da çal›flma olmas›na karfl›n, viral enfeksiyonlar›n s›kl›¤›n› inceleyen çok az say›da çal›flma mevcuttur. Strangfeld ve ark.’n›n yapt›klar› prospektif kohort çal›flmada 2001–2006 y›llar› aras›nda RABBIT biyolojik kay›t sistemine dahil edilmifl anti-TNF kullanan 3266 RA’l› hasta ile DMARD kullanan 1774 RA’l› hasta Herpes Zoster (HZ) enfeksiyonu riski aç›s›ndan karfl›laflt›r›lm›flt›r.18 Monoklonal antikorlarla (INF/ADA) tedavi edilen hastalarda HZ insidans› 11,1/1000 hasta-y›l›, ETA ile tedavi edilen hastalarda ise 8,9/1000 hasta-y›l› olarak bulunmufltur. Yafla, hastal›k fliddeti ve steroidler ile tedaviye göre düzeltilmifl risk oran› (RO, hazard ratio) monoklonal antikorlar için 1,82, ETA için 1,36 ve tüm anti-TNF’ler için 1,63 bulunmufltur. Bu sonuçlara göre monoklonal antikorlarla TNF-α blokaj› HZ enfeksiyon riski ile iliflkili gözükmektedir. Buna karfl›l›k reseptör füzyon proteini olan ETA ile TNF blokaj› ile HZ için risk art›fl› en az›ndan daha düflüktür.18 Özetle ilk yay›nlanan baz› Amerika kökenli çal›flmalar, anti-TNF ajan kullan›m› ile artm›fl bir enfeksiyon riskini rapor etse de, Avrupa kökenli gözlemsel çal›flmalardan elde edilen raporlar bu konudaki endifleleri bir miktar rahatlatm›flt›r. Genel anlamda artm›fl bir ciddi © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL enfeksiyon riski yok gibi gözükmekle birlikte ARTIS ve BSRBR’de tedavinin ilk aylar›nda artm›fl bir risk olmas› dikkat çekicidir. Yay›nlanan tüm verilerin dikkatli analizi de erken dönemde artm›fl enfeksiyon riskini do¤rulamaktad›r. Baz› çal›flmalardan elde edilen sonuçlar monoklonal antikorlarla ETA’ya oranla, baz› enfeksiyon türlerinde olas› bir artm›fl risk oldu¤una iflaret etmektedir. Tüberküloz Anti-TNF tedavilerle yap›lan randomize klinik çal›flmalarda Tbc enfeksiyonu s›kl›¤› oldukça düflüktür. Ancak ilaç ruhsat al›p pazara verildikten sonra anti-TNF ilaçlarla Tbc geliflimi aras›nda güçlü bir iliflki oldu¤u anlafl›lm›flt›r.19–21 Gómez-Reino ve ark.’n›n yapt›klar› bir çal›flmada ‹spanya’da 2000 y›l›nda INF ile tedavi edilen hastalarda Tbc s›kl›¤›n›n 20 kat artt›¤› bildirilmifltir.21 Solubl TNF reseptör füzyon proteini ETA ile tedavi edilen hastalarda Tbc ve di¤er granülomatöz enfeksiyonlar›n görülme s›kl›¤› monoklonal TNF antikorlar› INF ve ADA’ya göre daha düflük bulunmufltur. Bu sonuç, ilaçlar›n farkl› etki mekanizmalar›na sahip olmalar› ile aç›klanabilir.22 ‹spanya biyolojik kay›t sisteminden elde edilen verilere göre anti-TNF kullanan hastalarda saptanan Tbc olgular›n›n %65’i akci¤er d›fl›, %25’i yayg›n hastal›¤a sahipti.19 Benzer sonuçlar di¤er çal›flmalarda da elde edilmifltir.19,20 Bu nedenle anti-TNF tedavi alt›nda izlenen hastalar atipik semptom ve bulgular gösterse de Tbc aç›s›ndan dikkatli biçimde de¤erlendirilmelidir. Dixon ark.’n›n yapt›klar› çal›flmada Nisan 2008’e kadar BSRBR biyolojik kay›t sistemine dahil edilen anti-TNF alan 10.712 RA’l› hasta 3,2 y›l (ortanca) süre ile izlenmifl ve 40 Tbc olgusu saptanm›flt›r.23 On üç olguda Tbc, tedavi kesildikten sonra geliflmifltir. Olgular›n 25/40’›nda (%62) ekstra-pulmoner Tbc, 11’inde ise yayg›n Tbc görülmüfltür. Tbc oranlar› 100.000 hasta-y›l› bafl›na tüm anti-TNF’ler için 95, ADA için 144, INF için 136 ve ETA için 39 idi. ADA ve INF kullanan hastalarda ETA ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda Tbc riski (yafl, cinsiyet ve girifl y›l›na göre ayarlanm›fl insidans oranlar› s›ras›yla 4,2 ve 3,1) artm›fl olarak bulunmufltur. Ayr›ca, ekstra-pulmoner 11 BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Arthritis Rheum 2007; 56: 1125-1133. 10. Listing J, Strangfeld A, Kary S, et al. Infections in patients with rheumatoid arthritis treated with biologic agents. Arthritis Rheum 2005; 52: 3403-3412. 11. Dixon WG, Symmons DPM, Lunt M, Watson KD, Hyrich KL. Serious infection following anti-tumor necrosis factor α therapy in patients with rheumatoid arthritis. Arthritis Rheum 2007; 56: 2896-2904. 12. Askling J, Fored CM, Brandt L, et al. Time-dependent increase in risk of hospitalisation with infection among Swedish RA patients treated with TNF antagonists. Ann Rheum Dis 2007; 66: 1339-1144. 13. Jacobsson LTH, Turesson C, Gülfe A, et al. No increase of severe infections in RA patients treated with TNFblockers. Ann Rheum Dis 2005; 64 (Suppl III): 461. 14. Wietske K, Creemers MC, Fransen J, et al. A Higher rate of serious infections in patients treated with TNF alpha blocking agents. Arthritis Rheum 2006; Abstract 825. 15. Strangfeld A, Listing J. Bacterial and opportunistic infections during anti-TNF therapy. Best Pract Res Clin Rheumatol. 2006; 20: 1181-1195. 16. Butler JC, Breiman RF, Campbell JF, et al. Pneumococcal polysaccharide vaccine efficacy. An evaluation of current recommendations. JAMA 1993; 270: 1826-1831. 17. Tubach F, Ravaud P, Salmon-Ceron D, et al. Emergence of Legionella pneumophila pneumonia in patients receiving tumor necrosis factor-alpha antagonists. Clin Infect Dis 2006; 43: e95-e100. 18. Strangfeld A, Listing J, Herzer P, et al. Risk of Herpes Zoster in patients with rheumatoid arthritis treated with anti-TNF-α agents. JAMA 2009; 301: 737-744. 19. Keane J, Gershon S, Wise RP, et al. Tuberculosis associated with infliximab, a tumor necrosis factor alphaneutralizing agent. The New England Journal of Medicine 2001; 345: 1098-1104. 20. Gardam MA, Keystone EC, Menzies R, et al. Antitumour necrosis factor agents and tuberculosis risk: 14 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. mechanisms of action and clinical management. The Lancet Infectious Diseases 2003; 3: 148-155. Gómez-Reino JJ, Carmona L, Valverde VR, et al. Treatment of rheumatoid arthritis with tumor necrosis factor inhibitors may predispose to significant increase in tuberculosis risk-A multicenter active-surveillance report. Arthritis Rheum 2003; 48: 2122-2127. Ehlers S. Tumor necrosis factor and its blockade in granulomatous infections: differential modes of action of infliximab and etanercept? Clinical Infectious Diseases 2005; 41: S199-S203. Dixon WG, Hyrich KL, Watson KD, et al. Drug-specific risk of tuberculosis in patients with rheumatoid arthritis treated with anti-TNF therapy: results from the British Society for Rheumatology Biologics Register (BSRBR). Ann Rheum Dis 2010; 69: 522-528. Tubach F, Salmon D, Ravaud P, et al. Risk of tuberculosis is higher with anti-tumor necrosis factor monoclonal antibody therapy than with soluble tumor necrosis factor receptor therapy. Arthritis Rheum 2009; 60: 1884-1894. Askling J, on behalf of the ARTIS Study Group. Risk for tuberculosis following treatment of rheumatoid arthritis with anti-TNF therapy- The Swedish Experience 1998-2008. Ann Rheum Dis 2009; 68 (Suppl3): 422. Mohan VP, Scanga CA, Yu K, et al. Effects of tumor necrosis factor alpha on host immune response in chronic persistent tuberculosis: possible role for limiting pathology. Infection and Immunity 2001; 69: 18471855. Hamdi H, Mariette X, Godot V, et al. Inhibition of antituberculosis T-lymphocyte function with tumour necrosis factor antagonists. Arthritis Res Ther 2006; 8: R114. Carmona L, Gómez-Reino JJ, Rodriguez-Valverde V, et al. Effectiveness of recommendations to prevent reactivation of latent tuberculosis infection in patients treated with tumor necrosis factor antagonists. Arthritis Rheum 2005; 52: 1766-1772. © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Anti-TNF Kay›t Sistemlerinde Maliniteler Dr. Gökhan Keser Romatoid artrit (RA), ankilozan spondilit (AS) ve psoriatik artrit gibi sistemik inflamatuar romatolojik patolojilerin patogenezlerinde tümör nekroz faktörü-α (TNF-α) oldukça önemli oldu¤u için, anti-TNF ajanlar olarak bilinen biyolojik ajanlar bu hastal›klar›n tedavisinde oldukça etkili olmufllar ve yepyeni bir dönem bafllatm›fllard›r. Etanercept, infliksimab ve adalimumab günümüzde en yayg›n kullan›lan anti-TNF ajanlard›r. TNF-α blokaj› inflamasyonu bask›lamakta oldukça etkin bir yöntem olmas›na karfl›l›k, baz› riskleri de beraberinde getirmektedir. TNF-α ismini bile tarihsel dönemde keflfedilen “anti-tümör” etkinli¤inden alan bir sitokindir ve TNF-α inhibisyonunun teorik olarak kanser riskini artt›rabilmesi kaç›n›lmaz bir olas›l›kt›r. Bu olas›l›¤›n ne kadar gerçek pay› tafl›d›¤›, yani anti-TNF ajanlar›n malinite riskini gerçekten art›r›p art›rmad›klar› önemli bir tart›flma konusu olmufltur. Özellikle anti-TNF ajanlar›n RA’da kullan›mlar› söz konusu oldu¤u zaman, bu tart›flma daha da karmafl›k bir hale gelmifltir. Çünkü anti-TNF ajanlardan ba¤›ms›z olarak, RA seyrinde genel kanser görülme s›kl›¤›nda bir art›fl oldu¤u epidemiyolojik çal›flmalarda zaten gösterilmifltir. RA olgular›nda özellikle hematopoetik, akci¤er ve deri kanserlerinde hafif art›fl oldu¤u ve özellikle hastal›k aktivitesinin fliddetli seyretti¤i RA’da lenfoma riskinin artt›¤› bildirilmifltir. RA tedavisinde tart›flmas›z en yayg›n kullan›lan temel etkili ilaç olan metotreksat›n (MTX) bile lenfoma ve malinite riskini art›rabilece¤i öne sürülmüfltür. Ancak günümüzdeki bilgi birikimi ve genel görüfl, RA’dan ba¤›ms›z olarak, sadece MTX kullan›m›na ba¤l› artm›fl bir lenfoma riskinin olmad›¤› yönündedir.1 Tekrar konumuz olan anti-TNF ajanlara dönersek, bu ajanlar›n kullan›ld›¤› RA olgular›nda görülen malinitelerin yorumlanmas› çok kolay de¤ildir. Temel tart›flma noktas›, bu malinitelerin ne kadar›n›n RA’daki artm›fl mali© 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. nite riskini yans›tt›¤›, ne kadar›n›n ise antiTNF ajan nedeniyle ortaya ç›kt›¤› konusudur. RA’da malinite riskinin, hastal›k aktivitesi fliddetli olgularda daha yüksek olmas› ve antiTNF ajanlar›n da, öncelikle bu hastalara verilmesi kar›fl›kl›¤› daha da art›rmakta ve malinite gelifliminde sinerjik etkiyi akla getirmektedir. Gerçekten de, Baecklund E ve ark., hastal›k aktivitesi fliddetli olan RA olgular›nda, uygulanan tedaviden ba¤›ms›z flekilde, artm›fl inflamatuar aktiviteye ba¤l› olarak lenfoma geliflim riskinin artt›¤›n› bildirmifltir.2 Anti-TNF ajanlar›n günlük uygulamada malinite riskini gerçekten art›r›p artt›rmad›¤› konusunda daha sa¤l›kl› karar verebilmek için, çeflitli ülkelerin gelifltirdi¤i, biyolojik ajan kullanan hasta verilerinin kaydedildi¤i ulusal kay›t sistemlerine göz atmak yararl› olacakt›r. Bu k›sa derlemede de, öncelikle Wolfe ve ark.’n›n NDB olarak bilinen Birleflik Devletler Romatizmal Hastal›klar Veri Bankas›’n›n verilerini kullanarak yapt›klar› yay›nlar. Ard›ndan, ‹sveç (ARTIS), ‹ngiliz (BSRBR), Alman (RABBIT) ve Frans›z (RATIO) biyolojik kay›t sistemlerinin verileri gözden geçirilmifltir. Ancak, bu verilerin daha kolay anlafl›lmas›n› ve yorumlanabilmesini sa¤lamak için, temel baz› bilgilerin hat›rlat›lmas›nda yarar vard›r. Belirli bir hastal›k grubunda, genel topluma göre kanser s›kl›¤›nda bir art›fl olup olmad›¤›na, “S‹O” olarak bilinen “Standardize ‹nsidans Oranlar›” ile karar verilir. Bir hastal›k grubundaki herhangi bir risk faktörünün, örne¤in konumuz olan biyolojik ajan kullan›m›n›n, kanser s›kl›¤›n› art›r›p art›rmad›¤› ise “OO” olarak k›saltaca¤›m›z “Odds Ratio” ya da “Olas›l›k Oran›” ile ifade edilir. Pratik bir yaklafl›mla, OO ile risk faktörünün sabit oldu¤u ve hastal›k geliflenlerin geliflmeyenlere oran›n›n hesapland›¤› söylenebilir. “Göreceli Risk” olarak çevirebilece¤imiz (GR) “Relative Risk”de ise, hastal›k gelifliminin sabit oldu¤u ve bu risk faktörünü tafl›yarak hasta 15 BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL olanlar›n, risk faktörünü tafl›madan hasta olanlara oran›n›n söz konusu oldu¤unu belirtebiliriz. Gerek S‹O, gerekse OO veya GR de¤erleri 1 say›s›ndan ne kadar yüksek ise, risk o kadar artm›fl demektir. Sonuçlar daima %95 güven aral›¤› (Confidence Interval) [%95 GA] ile birlikte verilir. Tablo 1’de, anti-TNF ajanlarda lenfoma riskini araflt›ran çeflitli çal›flmalar›n insidans, S‹O ve GR verileri, Wolf’un çal›flmas›nda özetlendi¤i flekilde toplu olarak verilmifltir.3 Wolfe ve ark. ilk kez 2004’de NDB kay›tlar›n› kullanarak 29.314 hasta y›l› üzerinden, anti-TNF kullanan hastalardaki malinite verilerini yay›nlam›flt›r. Ayn› grubun 2007’de yay›nlanan çal›flmalar› ise, 2004’deki verilerin 19.591 hasta ve 89.710 hasta-y›l›na geniflletilmifl ve güncellenmifl fleklini içermektedir ve bu derlemede daha güncel olan 2007 verileri kullan›lacakt›r. Yazarlar bu çal›flmalar›yla, anti-TNF tedavisinin RA’da lenfoma riskini artt›r›p art›rmad›¤› konusuna ›fl›k tutmay› hedeflemifltir. Saptanan veriler, SEER olarak bilinen ve “Surveillance Epidemiology End-Results” kelimelerinin bafl harflerinden oluflan, Birleflik Devletler Ulusal Kanser Enstitüsü’nün genel toplumdaki kanser s›kl›¤›n› yan- s›tan veri bankas› sonuçlar› ile karfl›laflt›r›lm›flt›r. Biyolojik kay›t sistemlerindeki hastalar›n, kay›t sisteminde kald›klar› sürelerin birbirinden farkl› olmas›, sonuçlar› etkileyebildi¤i için, Wolfe grubunun bu çal›flmas›nda koflullu regresyon analizi uygulanm›flt›r. Böylece, ayn› zaman dilimindeki hastalar›n birbiriyle karfl›laflt›r›lmas› mümkün olmufl; ilaca maruz kalma süresi, hastal›k fliddeti ve çeflitli demografik de¤iflkenlerin mümkün oldu¤unca dikkate al›nmas› sa¤lanm›flt›r.3–4 Özetle RA olgular›nda MTX ve biyolojik ajan kullan›m s›kl›¤› %68 ve %55,3 olarak saptanm›fl ve RA’da lenfoma insidans› 100.000 hasta y›l› için 105,9 (%95 GA: 86,6–129,5) bulunmufltur. SEER verileri ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, RA’da lenfoma geliflmesi için S‹O de¤eri 1,8 (%95 GA: 1,5–2,2) olarak bildirilmifltir. Bundan sonraki basamakta, anti-TNF alan ve almayan RA hastalar› lenfoma riski aç›s›ndan karfl›laflt›r›lm›fl ve OO 1,0 (%95 GA: 0,6–1,8) bulunmufltur. Sonuç olarak, RA’da anti-TNF kullan›m›n›n lenfoma riskinde ek bir art›fla neden olmad›¤› ve bu sonuçlar›n infliksimab veya etanercept verileri ayr› ayr› incelendi¤inde de de¤iflmedi¤i belirtilmifltir.3 Tablo 1. Anti-TNF tedavisi ile bildirilen lenfoma insidans›, S‹O ve göreceli risk (GR) de¤erleri.3 Yazar Çal›flma Y›l› Çal›flma türü Lenfoma say›s› Hasta say›s› Hasta izlem y›l› 100.000 hasta y›l› insidans (%95 GA) S‹O (%95 GA) GR (%95 GA) Wolfe ve Michaud 1998–2002 Gözlemsel 29 18.574 29.314 98,9 (69–142) 1,9 (1,3–2,7) --- Askling 1990–2003 Gözlemsel (yatan hasta kohortu) 319 53.067 297.102 --- 1,9 (1,7–2,1) --- Askling 1990–2003 Gözlemsel (erken RA kohortu) 11 3703 3703 --- 2,0 (1,0–3,5) 0,8 (0,4–1,4) Askling 1990–2003 Gözlemsel (anti-TNF kohortu) 9 4160 9715 --- 2,9 (1,3–5,5) 1,1 (0,6–2,1) Geborek 1999–2002 Gözlemsel 7 1557 5587 --- 11,5 (3.7–26,9) 4,9 (0,9–26,2) Franklin 1990–2004 Gözlemsel 9 1237 9274 97,0 (44,4– 184,2) 2,9 (1,3–5,6) Wolfe ve Michaud 1998–2006 Gözlemsel 95 19.591 89.710 105,9 (86,6– 129,5) 1,8 (1,5–2,2) 16 1,0 (0,6–1,8) © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Wolfe grubunun ayn› y›l içinde yay›nlad›klar› ikinci bir çal›flmada ise, araflt›r›lan malin hastal›k spektrumu, sadece lenfomadan, tüm kanserleri içerecek flekilde geniflletilmifltir.4 Bu çal›flmada da, ayn› flekilde NDB Veri Bankas›’n›n 1998 ile 2005 aras› kay›tlar› kullan›lm›fl ve saptanan veriler SEER veri bankas› sonuçlar› ile karfl›laflt›r›lm›flt›r. Anti-TNF ajan ile kanser iliflkisi gündeme geldi¤inde, bu ajanlar› kullan›rken tedavinin erken döneminde kanser saptanan bir RA hastas›nda, asl›nda bu kanserin tedavi öncesinde var olup olmad›¤› ve kay›t sisteminden ç›kt›¤›nda kanser olmayan bir hastada bir süre sonra kanser geliflip geliflmeyece¤i sorular› ile karfl›lafl›lmaktad›r. Bunlar›n çözümü için, bu çal›flmada da koflullu regresyon analizi kullan›lm›fl ve hastalar›n kay›t sistemine girmelerinden sonraki ilk 6 ayl›k dönem ve de¤erlendirmeden ç›kmadan önceki son 6 ayl›k dönem koflullu de¤iflken olarak kabul edilmifltir. Hasta yafl›, cinsiyeti, e¤itim düzeyi, sigara öyküsü, RA fliddeti ve prednizon kullan›m› ise sonuçlar› etkileyebilecek temel de¤iflkenler olarak belirlenmifltir.4 Bu çal›flmada 6597 tanesi anti-TNF tedavisi gören, toplam 13.869 RA hastas›nda, en az 1 y›l izlem sonucunda geliflen kanserler araflt›r›lm›flt›r. Bulunan sonuçlar yafla, cinsiyete, sosyo-ekonomik duruma, tütün kullan›m›na, RA fliddetine ve prednizon kullan›m›na göre düzeltilmifltir. Görüldü¤ü gibi, RA olgular›nda biyolojik ajan kullanma s›kl›¤› yaklafl›k yar› yar›yad›r (%49). Toplam 623 melanom d›fl› deri kanseri ve 537 genel kanser saptanm›flt›r. RA olgular›nda S‹O (%95 GA) de¤erleri tüm kanserlerde 1,0 (1,0–1,1), meme kanserinde 0,8 (0,6–0,9), kolon kanserinde 0,5 (0,4–0,6), akci¤er kanserinde 1,2 (1,0–1,4) ve lenfomada 1,7 (1,3–2,2) bulunmufltur. Biyolojik tedavinin sadece melanom d›fl› deri kanserleri ve melanom için artm›fl risk oluflturdu¤u ve OO (%95 GA) de¤erlerinin s›ras›yla 1,5 (1,2–1,8) ve 2,3 (0,9–5,4) oldu¤u bildirilmifltir. Sonuç olarak Wolfe grubunun bu çal›flmas›nda, biyolojik tedavinin RA’da sadece deri kanseri riskini artt›rd›¤›; iç organ tümörlerinde veya lenfoproliferatif malinitelerde risk art›fl› yapmad›¤› ve bu sonuçlar›n farkl› anti-TNF’ler için de¤iflmedi¤i bildirilmifltir (Tablo 2).4 © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Anti-TNF ajanlar›n RA’da malinite riskini artt›r›p artt›rmad›¤› ile ilgili olarak ‹sveç ulusal verilerine göz at›ld›¤›nda, Askling ve ark.’n›n ilki 2005’de5, ikincisi 2009’da yay›nlanm›fl6 ve üçüncüsü ayn› y›l sözel bildiri olarak sunulmufl7 üç farkl› çal›flmas› dikkat çekmektedir. ‹lk çal›flmada solid kanser s›kl›¤›; di¤er iki çal›flmada ise s›ras›yla malin lenfomalar›n ve deri kanserlerinin s›kl›¤› araflt›r›lm›flt›r.5–7 Askling ve ark.’n›n 2005’de yay›nlad›klar› ilk çal›flmada, ‹sveç Ulusal Kanser Kay›t Sistemi kullan›larak ‹sveç toplumu kökenli üç farkl› RA kohortunda solid kanser verileri araflt›r›lm›flt›r. 1990–2003 y›llar› aras›nda hastaneye yatan toplam 53.067 RA hastas› “prevalent RA” kohortunu olufltururken, 1995–2003 y›llar› aras›nda hastal›k süresi bir y›ldan daha k›sa süreli olan 3703 erken RA olgusu “incident RA” kohortunu oluflturmufltur. Üçüncü RA kohortu ise, 1999–2003 y›llar› aras›nda anti-TNF tedavisi verilen 4160 RA olgusundan oluflmufltur.5 Hastanede yatan RA kohortunda tüm solid kanserler göz önünde bulunduruldu¤unda, kanser riskinin hafif artm›fl oldu¤u gösterilmifltir. Bireysel kanser riskleri irdelendi¤inde; sigara ile iliflkili kanserlerde %20–50, melanom d›fl› deri kanserlerinde %70 risk art›fl› gözlenirken; meme ve kolorektal kanserlerde s›ras›yla %220 ve %225 azal›fl saptanm›flt›r. Solid kanser görülme s›kl›¤›, di¤er iki RA ko- Tablo 2. Anti-TNF ajan kullan›m› ve kanser iliflkisini yans›tan OO de¤erleri (NDB Kay›t Sistemi).4 OO (%95 GA) p Cilt d›fl›ndaki tüm maliniteler 1,0 (0,8–1,2) 0,8 Gö¤üs 0,9 (0,5–1,3) 0,6 Prostat 0,9 (0,4–1,9) 0,7 Akci¤er 1,1 (0,7–1,8) 0,6 Mesane 0,5 (0,1–1,5) 0,2 Non-Hodgkin lenfoma 0,7 (0,3–1,5) 0,3 Lösemi 1,2 (0,5–3,1) 0,7 Kolon 0,8 (0,3–1,7) 0,6 Melanom 2,3 (0,9–5,4) 0,07 Melanom d›fl› deri kanserleri 1,5 (1,2–1,8) < 0,001 17 BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL m›flt›r. Bu durum belki, anti-TNF ajanlar›n RA tedavisinde ilk kullan›lmaya baflland›¤› y›llarda, lenfoma riskinin zaten yüksek oldu¤u, çok daha aktif ve a¤›r RA olgular›nda kullan›lmalar›na ba¤l› olabilir. Hekimlerin zaman içinde anti-TNF verilecek hasta seçiminde daha dikkatli olmalar› da di¤er bir faktör olabilir. Sonuç olarak, bu çal›flmaya göre, anti-TNF ajanlar, RA’da zaten görülme s›kl›¤› artm›fl olan lenfoma geliflimini daha fazla art›rmamaktad›rlar.6 Ayn› grup 2009 y›l›nda, anti-TNF tedavisinde deri kanseri riski ile ilgili çal›flma sonuçlar›n› da bildirmifltir.7 1998 ile 2006 y›llar› aras›nda, 6604 tanesi anti-TNF tedavisi alan RA olgusu olmak üzere, toplam 67.845 RA olgusunun verileri incelenmifltir. Anti-TNF grubunun izlem döneminde toplam 15 malin melanom ve 17 skuamöz hücreli deri kanseri gözlenirken, biyolojik tedavi almam›fl RA olgular›nda bu say›lar 155 ve 366 olarak bildirilmifltir. Sonuç olarak, anti-TNF grubunda malin melanom ve skuamöz hücreli deri kanseri için göreceli riskler s›ras›yla 1,7 (%95 GA: 1,0–2,9) ve 1,2 (%95 GA: 0,8–2,0) olarak bulunmufltur. Anti-TNF tedavisi süresine göre deri kanseri geliflimi göreceli risk de¤erleri Tablo 4’de özetlenmifltir.7 Özetle, anti-TNF tedavisinde malin melanom geliflim s›kl›¤›nda art›fl e¤ilimi vard›r. Skuamöz hücreli deri kanseri riskinde genelde art›fl gözlenmemekle birlikte, anti-TNF tedavisinin erken döneminde hafif bir art›fl dikkat çekmektedir. Bu durum belki de, bu hastalar›n daha yak›ndan izlenmesine ve artm›fl fark›ndal›¤a ba¤l›d›r.7 Yine ‹sveç’den gelen ve SSATG isimli Güney ‹sveç Kay›t Sistemi verilerini temel alan di¤er bir çal›flmada, Geborek ve ark. 1999 ile 2002 y›llar› aras›nda anti-TNF tedavisi alan 757 hortunda da benzer bulunmufltur. Sonuç olarak, anti-TNF tedavisi alan RA olgular›nda artm›fl bir solid kanser riski olmad›¤› sonucuna ulafl›lm›flt›r.5 Bu RA kohortlar›ndaki malinite verileri Tablo 3’de özetlenmifltir.5 Ayn› çal›flmada, RA olgular›nda sigara ile iliflkili solid kanser s›kl›¤›nda art›fl oldu¤u gözleminden yola ç›k›larak, sigara içilmesinin RA’da kanser riskini daha da artt›rd›¤› ve sigaray› b›rakman›n en az›ndan koruyucu bir önlem olabilece¤i de öne sürülmüfltür.5 Askling ve ark. taraf›ndan 2009 y›l›nda yay›nlanan ikinci çal›flmada, ARTIS olarak bilinen ‹sveç Biyolojik Kay›t Sistemi ve ‹sveç Kanser Kay›t Sistemi verileri kullan›lm›flt›r.6 1998 ve 2006 y›llar› aras›nda anti-TNF tedavisi gören 6604 RA hastas›n›n verileri incelenmifl ve kontrol grubu olarak da, benzer zaman aral›¤›nda 471.024 kiflilik bir topluluk kullan›lm›flt›r. AntiTNF olgular›nda 26.981 hasta y›l› izlem süresinde toplam 26 lenfoma geliflirken, anti-TNF almayan olgularda 365.026 hasta y›l› izlem süresinde 336 lenfoma ve kontrol grubunun 3.355.849 kifli y›l› izlem süresinde 1568 lenfoma geliflmifltir. Bu çal›flmada, anti-TNF grubunda, hiç anti-TNF kullanmam›fl RA olgular›na ve genel topluma göre lenfoma geliflme göreceli riski s›ras›yla 1,35 (%95 GA: 0,82–2,11) ve 2,72 (%95 GA: 1,82–4,08) olarak bulunmufltur.6 Asl›nda bu çal›flman›n en önemli ve çarp›c› sonuçlar›ndan birisi, hiç anti-TNF almam›fl RA olgular›na ve genel topluma göre saptanan artm›fl lenfoma riskinin neredeyse tamam›ndan, 1998–2001 döneminde anti-TNF bafllanm›fl RA olgular›n›n sorumlu olmas›d›r. ‹lginç olarak, 2002’den itibaren ilk kez antiTNF bafllanan RA olgular›nda, tedavinin süresinden ve anti-TNF ajan›n tipinden ba¤›ms›z olarak, lenfoma riskinde bir art›fl olma- Tablo 3. ‹sveç’den 3 farkl› RA kohortunda çeflitli maliniteler için S‹O de¤erleri. Hastanede yatan RA olgular› (n=53.067) Erken RA olgular› (n=3703) Anti-TNF alan RA olgular› (n=4160) n n n S‹O (%95 GA) S‹O (%95 GA) S‹O (%95 GA) Tüm maliniteler 3379 1,05 (1,01–1,08) 138 1,1 (0,9–1,3) 67 0,9 (0,7–1,2) Melanom 120 1,19 (0,99–1,42) 4 0,9 (0,2–2,2) 1 0,3 (0,0–1,8) Melanom d›fl› deri kanserleri 374 1,66 (1,50–1,84) 5 0,7 (0,2–1,6) 11 3,6 (1,8–6,5) 18 © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Tablo 5. Frans›z RATIO çal›flmas›nda farkl› anti-TNF ajanlarda lenfoma riski için S‹O sonuçlar›. Non-Hodgkin Lenfoma Hodgkin Lenfoma Etanercept 0,69 [0,28–1,65] p=0,40 2,78 [0,70–11,13] p=0,15 ‹nfliksimab/Adalimumab 3,43 [2,34–5,04] p<0,0001 6,86 [2,86–16,48] p<0,0001 ve almayan 800 RA olgusunun verilerini 2005 y›l›nda yay›nlam›fllard›r.8 Verileri göreceli olarak, di¤er çal›flmalardan daha eski olan ve daha az say›da hastay› içeren bu çal›flmada, anti-TNF ajanlar›n RA’da zaten var olan artm›fl genel tümör riskini daha da artt›rmad›klar›, ancak belki lenfoma riskini art›rabilecekleri ve bu konuda dikkatli olunmas› gerekti¤i bildirilmifltir.8 Watson ve ark. taraf›ndan ‹ngiliz BSR Biyolojik Kay›t Sistemi verileri kullan›larak yap›lan di¤er bir çal›flmada, anti-TNF ajan kullananan RA olgular›nda, temel etkili ilaç kullanan RA olgular›na göre yeni malinite geliflimi riskinde bir art›fl olmad›¤› belirtilmifltir.9 Ancak özgeçmiflinde malinite öyküsü olan RA hastalar›nda durum daha farkl›d›r. Bu hastalarda yafl, cinsiyet, hastal›k fliddeti ve sigara öyküsüne yönelik düzeltmeler yap›lsa bile, ilerde yeni bir malinite geliflmesi riski, antiTNF bafllanan grupta, temel etkili ilaç alan gruba göre anlaml› yüksek bulunmufltur. Yeni kanser geliflme insidans s›kl›k oranlar› (‹SO) (Incidence Rate Ratio), bu gruplarda s›ras›yla 2,5 ve 1,2 olarak bildirilmifltir.9 Zaten, günlük uygulamada da, romatologlar›n ço¤u malinite öyküsü olan hastalara kolay kolay anti-TNF tedavisi bafllamamaktad›r. RABBIT ad›yla bilinen Alman Prospektif Biyolojik Kay›t Sistemi verilerini yans›tan ve Strangfeld ve ark. taraf›ndan yap›lan di¤er bir çal›flmada biyolojik tedavi alan 3445 ve almayan 1836 hastan›n verileri incelenmifltir.10 Bu çal›flma sonuçlar›na göre, biyolojik tedavi ajanlar›n›n solid tümör geliflimini etkilemedikleri ve hatta eski malinite öyküsü olan olgularda nüks malinite aç›s›ndan da, biyolojik tedavi alan ve almayan gruplar aras›nda anlaml› bir fark olmad›¤› bildirilmifltir. Ancak, öyküsünde malinite olan hastalara, daha sonra biyolojik tedavi verilme e¤iliminin daha düflük olmas›n›n da muhtemelen bu sonuçlara katk›s› vard›r.10 Son olarak, 2010 y›l›nda yay›nlanan RATIO isimli Frans›z Biyolojik Kay›t Sistemi verilerini kullanarak, Mariette X ve ark. taraf›ndan gerçeklefltirilen 3 y›ll›k ulusal prospektif çal›flman›n sonuçlar›ndan da bahsedilecektir.11 Bu çal›flmada de¤iflik bir konuya el at›larak, farkl› anti-TNF ajanlar›n lenfoma riskleri karfl›laflt›r›lm›flt›r. 2004 ile 2006 y›llar› aras›nda, hangi endikasyona ba¤l› olursa olsun, anti-TNF kullanan hastalar aras›ndan lenfoma geliflen olgular çal›flmaya dahil edilmifltir. Olgu kontrol analizi amac›yla, lenfoma geliflmifl her anti-TNF hastas› için, lenfoma gelifltirmemifl iki anti-TNF hastas› kontrol olarak al›nm›flt›r. Anti-TNF kullanan olgulardaki lenfoma s›kl›¤›, Frans›z toplumunda yap›lan bir lenfoma insidans çal›flmas› verileri ile karfl›laflt›r›lm›flt›r. Sonuçta 31 tanesi non-Hodgkin olmak üzere, toplam 38 lenfoma olgusuna ulafl›lm›flt›r. S‹O de¤erleri adalimumab [4,1 (2,3–7,1)] veya infliksimab [3,6 (2,3–5,6)] alan hastalarda, etanercept [0,9 (0,4–1,8)] alan hastalara göre daha yüksek bulunmufltur. Anti-TNF ajan kullan›m süreleri, yafl ve cinsiyet için gerekli istatistiksel düzeltmeler yap›lm›flt›r. Sonuç olarak, anti-TNF tedavi gören hastalardaki 2–3 katl›k lenfoma art›fl riskinin, fliddetli inflamatuar hastal›klarda görülen ile benzer oldu¤u vurgulanm›flt›r. Ancak daha önemlisi, antiTNF ajanlarda lenfoma riskinin, monoklonal grupta, çözünür reseptör gruba göre daha yük- Tablo 4. ARTIS verilerine göre anti-TNF kullanan hastalarda kullan›m süresine göre deri kanseri görülmem s›kl›¤›.7 Kanser bölgesi Tamam› <1 y›l 1–3 y›l +4 y›l Tüm bölgeler 1,0 (0,9–1,2) 1,1 (0,8–1,4) 1,0 (0,8–1,2) 1,0 (0,8–1,3) Malin melanom 1,7 (1,0–2,9) 0,5 (0,1–3,5) 2,5 (1,4–4,8) 1,1 (0,3–2,5) Skuamöz hücreli deri kanseri 1,2 (0,8–2,0) 2,1 (0,8–5,1) 1,2 (0,6–2.3) 0,9 (0,3–2,4) © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. 19 BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL sek oldu¤u bildirilmifltir (Tablo 5). Farkl› anti-TNF ajanlar aras›nda lenfoma geliflim riskinin farkl› oldu¤unu bildirilen ilk çal›flma olmas› nedeniyle, bu sonuçlar oldukça önemli ve çarp›c›d›r.11 Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. 20 Wolfe F, Michaud K. Lymphoma in rheumatoid arthritis: the effect of methotrexate and anti-tumor necrosis factor therapy in 18,572 patients. Arthritis Rheum. 2004 Jun;50(6):1740-51. Baecklund E, Iliadou A, Askling J, et al: Association of Chronic Inflammation, Not Its Treatment, With Increased Lymphoma Risk in Rheumatoid Arthritis Arthritis Rheum 2006; 54(3): 692–701. Wolfe F, Michaud K: The Effect of Methotrexate and Anti–Tumor Necrosis Factor Therapy on the Risk of Lymphoma in Rheumatoid Arthritis in 19,562 Patients During 89,710 Person-Years of Observation. Arthritis Rheum 2007; 56(5): 1433–1439. Wolfe F, Michaud K: Biologic Treatment of Rheumatoid Arthritis and the Risk of Malignancy: Analyses From a Large US Observational Study. Arthritis Rheum 2007; 56(9): 2886–2895. Askling J, Fored C M, Brandt L, et al: Risks of solid cancers in patients with rheumatoid arthritis and after treatment with tumour necrosis factor antagonists Ann Rheum Dis 2005;64;1421-1426 Askling J, Baecklund E, Granath F, et al: Anti-tumour necrosis factor therapy in rheumatoid arthritis and risk of malignant lymphomas: relative risks and time trends in the Swedish Biologics Register. Ann Rheum Dis 2009; 68;648-653. 7. Askling J ve ARTIS Çal›flma grubu: Anti-TNF therapy and risk of skin cancer. Data from the Swedish Registry. Ann Rheum Dis 2009; 68(Suppl3):423 8. Geborek P, Bladström A, Turesson C, et al: Tumour necrosis factor blockers do not increase overall tumour risk in patients with rheumatoid arthritis, but may be associated with an increased risk of lymphomas. Ann Rheum Dis 2005;64:699–703 9. Watson KD, Dixon WG, Hyrich KL, et al: Influence of anti-TNF therapy and previous malignancy on cancer incidence in patients with rheumatoid arthritis. Results from the BSR Biologics Register (BSRBR). Rheumatology 2006: 45 (suppl 1):i10, OP25. 10. Strangfeld A, Hierse F, Rau R, et al: Risk of incident or recurrent malignancies among patients with rheumatoid arthritis exposed to biologic therapy in the German biologics register RABBIT. Arthritis Res Ther. 2010;12(1):R5 11. Mariette X, Tubach F, Bagheri H, et al: Lymphoma in patients treated with anti-TNF: results of the 3-year prospective French RATIO registry. Ann Rheum Dis 2010; 69:400-408. 6. © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Biyolojik Kay›t Sistemlerinde Kardiyovasküler Olaylar ve Mortalite Verileri Dr. Süleyman Özbek Romatoid artrit (RA) tüm dünya nüfusunun yaklafl›k olarak %1’inin etkilendi¤i, yaflam kalitesini önemli derecede k›s›tlayan ve yaflam süresini de normal sa¤l›kl› insanlara göre ortalama 10 y›l k›saltan sistemik inflamatuvar bir hastal›kt›r.1 Ülkemizde görülme s›kl›¤› yaklafl›k olarak %0,5’dir.2 Hastal›¤›n tan›mlay›c› klinik özellikleri eklemlere ait olmak ile birlikte olufl mekanizmas› ve arac› etkenlerden de aç›kça anlafl›laca¤› gibi tam olarak bir sistemik inflamatuvar hastal›kt›r. Hastal›¤›n kendi klinik özelliklerinin bir parças› olmas›na karfl›n ve genellikle a¤›r, kötü gidiflli, iyi tedavi edilememifl hastalarda görülen eklem d›fl› organ tutulumlar› “komplikasyon” olarak isimlendirilir. Hastalara yaklafl›mda inflamatuvar artrit klini¤i birincil önceli¤e sahiptir. Ancak, RA hastalar›n›n ölümlerinin %50’sinden fazlas›nda kardiyovasküler olaylar sorumludur.3,4 Bir meta-analizde, 111.758 olgunun yer ald›¤› 24 çal›flma de¤erlendirilmifl, RA hastalar›nda kardiyovasküler ölüm riski %59 bulunmufltur.5 RA hastalar›n›n miyokard infarktüsü nedeniyle sa¤l›kl› kontrollere göre 3 kat daha fazla hastaneye yatt›¤› bildirilmifltir.6 Bundan ayr› olarak RA hastalar›nda “erken ölüm” kavram›ndan da büyük ölçüde kardiyovasküler hastal›k sorumlu görülmektedir. RA hastalar›nda kardiyovasküler morbidite tip II diabetes mellitus hastal›¤› ile eflittir.7 Kardiyovasküler hastal›k riskinin nedenleri aras›nda tüm dünyada kabul gören hipertansiyon, hiperlipidemi ve sigara içimi gibi ateroskleroz için geleneksel riskler ve kronik inflamasyon varl›¤› yer al›r. Kronik inflamasyon tan›m› içerisinde yerini bulan dolaflan immün kompleksler, sitokinler, C reaktif protein, platelet aktivasyonu ve fibrinojen yüksekli¤i ile iliflkili hiperkoagülabilite ve eritrosit sedimentasyon yüksekli¤i ile kendini gösteren akut faz yan›t›, endotelde yap›sal ve fonksiyonel de¤iflikliklerle bafllayan “h›zlanm›fl ateroskle© 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. roz”dan sorumludur.8,9,10,11 ‹nsülin direncinin bozulmas› ve pankreatik beta hücrelerinin yetersizli¤i iskemik kalp hastal›¤›n›n s›k görüldü¤ü diyabet hastalar›ndaki h›zlanm›fl aterosklerozun nedeni olarak suçlan›r. ‹nflamasyon da insülin direncini ve pankreatik beta hücrelerinin fonksiyonunu bozar.12,13 RA hastalar›nda metabolik sendrom s›kl›¤› artabilir. Erken RA’l› 88, uzun süreli 66 RA hastas› ile 85 kontrol hastas›n›n yer ald›¤› Chung ve ark.’n›n yapt›¤› çal›flmalarda metabolik sendrom erken RA hastalar›nda %31, uzun süreli RA hastalar›nda %42 s›kl›¤›nda bulunurken kontrol grubunda %11’dir.14,15 Metabolik sendrom görülen hastalar›n bilgisayarl› tomografilerinde koroner kalsifikasyon skoru da yüksek bulunmufltur. Hipertansiyon, sigara kullan›m›, yafl, diyabet ve hiperkolesterolemi tüm dünyada ateroskleroz için risk faktörü olarak kabul edilir. Bu risk faktörlerinin hepsi RA hastalar›nda da artm›fl kardiyovasküler morbidite ve ölümden sorumlu olacakt›r. Egzersiz, kardiyovasküler hastal›k ve ona ba¤l› ölüm riski için koruyucu etkiye sahiptir. RA hastalar› hastal›klar›n›n tan›mlay›c› özelliklerinden dolay› etkilenen ve k›s›tlanan eklemlerine ba¤l› hareketsiz yaflam nedeniyle egzersizin kardiyovasküler hastal›k için yarataca¤› olumlu etkiden yararlanamazlar. Hastal›¤›n temel bulgusu olmakla beraber bir risk faktörü olarak sayabilece¤imiz CRP düzeyi kalp hastal›¤› olan RA hastalar›nda RA olmayan kalp hastalar›na göre belirgin derecede yüksektir.16 RA hastalar›nda aterosklerotik karotis plaklar› büyüktür, bu yayg›n bir aterosklerozu düflündürür. Ultrasonografik olarak karotis plaklar›n varl›¤›, hastal›k süresi ile uyumlu bulunmufltur.17 Kortikosteroidler RA hastalar›nda yayg›n olarak kullan›lmaktad›r. Lipid metabolizmas›, glukoz tolerans›, insülin yap›m› ve direnci, 21 BioExPERT Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL kan bas›nc› ve obeziteye olan etkileri nedeniyle kortikosteroid kullanan hastalarda kardiyovasküler hastal›k riskini artar.18,19,20 Di¤er yandan, kortikosteroidler inflamasyonu bask›layarak tam tersine ateroskleroz riskini azaltabilirler.21,22 Kortikosteroidlerin kardiyovasküler risk etkisi tek bir faktörle düflünülmemelidir. Uzun süre düflük doz kortikosteroid ile tedavi alanlarda kardiyovasküleri risk artar. Kortikosteroid kullanan 603 RA hastas›nda kardiyovasküler risk artm›fl olarak bulunmufltur.23,24 Metotreksat (MTX), tüm dünyada tek ya da di¤er ilaçlar ile beraber kombinasyon halinde RA tan›s› konulmufl bütün hastalar›n tedavisinde kullan›lmaktad›r. Adeta “RA MTX eksiklik hastal›¤›d›r” denilecek kadar s›k! RA hastalar›nda MTX tedavisinin kardiyovasküler hastal›k riski yak›n zamanda bir derlemede genifl bir flekilde tart›fl›lm›flt›r.25 Derlemede incelenen çal›flmalardan ç›kar›lan sonuç cümlelerini flöyle özetleyebiliriz: MTX, RA hastalar›nda kardiyovasküler ölüm riskini azaltmaktad›r. MTX, kullan›lan dozdan ba¤›ms›z olarak RA hastalar›nda kardiyovasküler morbiditeyi azaltmaktad›r; erken dönemde bafllanan kiflilerde hastal›¤›n eklem bulgular› üzerine yararl› etkisi kardiyovasküler sistem üzerine olan etkileri ile uyumludur. MTX kullanan hastalarda konjestif kalp yetersizli¤i ve miyokard infarktüsü riski azalabilir. MTX kullanan hastalarda lipid profili ve kan bas›nc›, insülin direnci etkilenmemektedir. Burada yararl› etkilerin nedeni MTX tedavisinin inflamasyonu bask›lamas›na atfedilebilir. Geleneksel kardiyovasküler risk faktörleri üzerine gösterilebilmifl etkisi olmamas›na karfl›n, MTX tedavisi alan hastalarda elde edilen RA klini¤inde düzelme sonucunda hastalar›n egzersiz tolerans›n›n artmas› do¤al olarak onun kardiyovasküler risk azalt›c› etkisine katk›da bulunabilir. Hiperhomosisteinemi genel toplumda ölüm, inme ve kalp yetersizli¤i ile beraber kardiyovasküler hastal›k art›fl› ile iliflkilidir. MTX, homosistein-metionin yolunu inhibe eder, buna ba¤l› olarak düflük doz MTX kullanan hastalarda homosistein düzeyinde art›fl görülür. Bu durum beraber kullan›lan folik asit ya da folinik asit ile azalt›labilir. 22 Cilt 1, Say› 2 Klinik olarak RA hastalar› ile RA olmayan kardiyovasküler sistem hastalar›n›n yak›nmalar› benzerdir. Ancak, RA hastalar›nda kardiyovasküler olay öncesi “haberci” olarak tarif edebilece¤imiz öncü belirtiler, örne¤in eforla gelen gö¤üs a¤r›s› bu hastalar›n düflük egzersiz kapasitesi nedeniyle ya da s›k kullan›lan a¤r› kesici ilaçlar yüzünden daha “sessiz” olabilir. Bu arada, gö¤üs a¤r›s› yapabilecek birçok nedenle beraber RA hastalar›nda geliflebilecek interstisiyel akci¤er hastal›¤›na ba¤l› pulmoner hipertansiyon ve aortit de ak›lda bulunmal›d›r. RA hastalar›nda kardiyovasküler risk yönetimi için EULAR öneriler gelifltirdi.26 Dokuz Avrupa ülkesinden 18 üyenin yer ald›¤› bir komite 1966–2008 y›llar› aras›nda tüm literatürü gözden geçirerek RA, ankilozan spondilit (AS) ve psöriatik artrit (PsA) hastalar›nda kardiyovasküler risk için afla¤›daki 10 adet görüfl/öneri gelifltirdi: 1. RA, kardiyovasküler hastal›k için artm›fl bir yüksek risk ile birliktedir. Bu AS ve PsA içinde geçerli olmakla birlikte henüz bilgi eksikli¤i vard›r. (Kronik inflamasyon belirteçleri RA’da kardiyovasküler morbidite ve mortalite için güçlü bir yol göstericidir.) 2. Hastal›k aktivitesinin baflar›l› kontrolü düflük kardiyovasküler risk ile birliktedir. (‹nflamasyon ile ateroskleroz aras›ndaki iliflki kardiyovasküler hastal›k için birbirinin yerine kullan›lacak kadar iç içe geçmifltir. Pek çok çal›flma erken ve etkili anti-romatizmal ilaçlarla (anti-TNF α ilaçlar ve MTX gibi) tedavinin kardiyovasküler riskin düflmesini sa¤lad›¤›n› göstermektedir. Etkin tedavi ile “hareketli” yaflam k›s›tl›l›klar›n ortadan kalkmas› hipertansiyon-obezite ve diyabet gibi önemli kardiyovasküler risklerin ortadan kalkmas› için de yararl› olacakt›r. MTX folik asit düzeyini düflürmek yoluyla hiperhomosisteinemiyi indükler. Endotel için toksik etkiye sahiptir, prokoagüland›r ve kardiyovasküler risk faktörüdür. Bu yüzden MTX’e ba¤l› hiperhomosisteinemiyi önlemek için folik asit deste¤i önerilir, bunun kardiyovasküler riske etkisi aç›kça bilinmemektedir). © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 RA için anti-TNF α tedavi alan hastalarda kardiyovasküler risk durumunu araflt›ran pek çok çal›flmada tedavi ile inflamasyonun ve hastal›k aktivitesi bask›land›¤›nda bununla uyumlu olarak kardiyovasküler risk de azalmaktad›r.27,28 Yeni kardiyovasküler olay geliflme s›kl›¤› anti-TNF α kullanan hastalarda daha düflüktür.29 Bu etki, anti-TNF α ilaçlar ile tedaviden yarar gören hastalar ile s›n›rl›d›r. Bu çal›flmalardan bir baflkas›nda anti-TNF α ilaçlar›n kortikosteroid ve non-steroid antiinflamatuar ilaç (NSA‹‹) kullan›m›n› azaltarak kardiyovasküler sisteme fayda sa¤layaca¤› sonucu ç›kar›lmaktad›r.30 3. Kardiyovasküleri risk araflt›ran uluslararas› k›lavuzlar bütün RA hastalar› için kullan›lmal›, bunun yan› s›ra AS ve PsA hastalar› içinde düflünülmelidir. Risk ölçümleri DMARD tedavileri aras›nda de¤iflim s›ras›nda da tekrarlanmal›d›r. (Ölçümler yüksek risk bulunduran hastalarda her y›l tekrarlanmal›d›r. Klinik olarak inaktif ve düflük risk tafl›yan hastalarda 2–3 y›lda bir tekrarlanabilir. RA vizitlerinde kan bas›nc› ölçümü ve tokluk lipidleri izlenmelidir). 4. Risk skor modelleri RA hastalar› için 1,5 ile çarp›larak uyarlanmal›d›r. Bu çarp›m flu 3 durumdan 2’si varsa yap›lmal›d›r: 1–10 y›ldan daha uzun hastal›k süresi, 2–RF veya Anti-CCP pozitifli¤i, 3–Eklem d›fl› organ tutulumu varl›¤›. 5. Total kolesterol/HDL kolesterol oran› kullan›lmal›d›r. (Dislipidemi, yani özellikle düflük HDL kolesterol düzeyi ve yüksek miktarda total kolesterol düzeyi ile LDL-kolesterol ve trigliserit genel popülasyonda kardiyovasküler risk art›fl› ile bir aradad›r. Özellikle T-Kol/HDL-kolesterol oran› kardiyovasküler hastal›k geliflmesi için oldukça önemli bir ön belirteçtir. ‹nflamatuvar artrit hastalar›nda özellikle artm›fl hastal›k aktivitesi olan hastalarda düflük HD-kolesterol düzeyi yüksek TKol/HDL-Kol oran›yla birliktedir. Buna karfl›n, DMARD ilaçlar (kortikosteroidleri de ekleyebiliriz) erken RA hastalar›nda lipid profiline olumlu etki yaparlar. Anti-TNF ilaçlar te© 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL davinin ilk birkaç ay›nda hafif bir T-Kol ve HDL-Kol art›fl›na neden olabilirler ayn› zamanda T-Kol/HDL-Kol oran›n› da düzeltirler. Bu iki durum birbirinden ayr› de¤erlendirilmelidir, bu farkl›l›k hastal›k aktivitesinde, beraber kullan›lan ilaçlar ile diyet ve fizik aktivite farkl›l›klar›ndan kaynaklanabilir). 6. Ulusal k›lavuzlar (kardiyovasküler risk de¤erlendirmesinde) göz önünde bulundurulmal›. (E¤er ülkenin ulusal k›lavuzu yoksa SCORE kullanmalar› önerilebilir). 7. Statinler, ACE-inhibitörleri ve/veya AT-II blokerler güçlü anti-inflamatuvar etkilerinden dolay› tercih edilmelidir. (Atorvastatinin RA hastalar›nda hastal›k aktivitesinde orta derecede bir azalmaya ek olarak önemli oranda T-Kol ve LDL-Kol azaltan etkisi gösterilmifltir. LDL-Kol düzeylerinde düflme kardiyovasküler risk de¤erlendirilmesinde en basit ön belirteçtir ve kardiyovasküler riskte bir azalmaya iflaret eder. Statinlere benzer flekilde ACE inhibitörleri ve AT-II blokerler de RA’da endotel fonksiyonu ve inflamatuvar belirteçlerde olumlu etkiye sahiptir. Bu yüzden antihipertansif tedavi gerekti¤inde bu ilaçlar önerilebilir. Ama yine de bu konuda daha fazla bilgiye gerek vard›r). 8. Cox-2 inhibitörlerin (COXIB) ve di¤er NSA‹‹’lerin kardiyovasküler risk üzerine etkileri aç›kça bilinmemekte ve yeni çal›flmalara gerek duyulmaktad›r. (NSA‹‹ ile COXIB’lerin kardiyovasküler risk art›r›c› etkileri uzun zamand›r bilinmektedir. Yararl› oldu¤u zannedilen birçok indirekt etkiye ra¤men kardiyovasküler hastal›¤› olan ya da kardiyovasküler risk tafl›yan hastalarda bu ilaçlar kullan›l›rken dikkat edilmelidir). 9. Kortikosteroidler: mümkün olan en düflük doz. (Kortikosteroidler lipid profilini bozmak, glukoz tolerans›n› bozmak, insülin yap›m› ve rezistans›n› etkilemek ve obeziteye yol açmak yoluyla kardiyovasküler riski art›r›r. Öte yandan kortikosteroidler anti-inflamatuvar etkiyle kardiyovasküler hastal›k ve ateroskleroz riskini de azaltabilirler. Bu karfl›t et23 BioExPERT Cilt 1, Say› 2 Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL kilerin sonunda geleneksel kardiyovasküler riski olan hastalarda daha önemli olarak net etki: kortikosteroidler kardiyovasküler risk tafl›rlar. Mutlak kullan›lacaksa en düflük doz tercih edilmelidir. Düflük doz kortikosteroidlerin kardiyovasküler risk art›fl›nda önemli etkilerinin olabilece¤i henüz aç›k de¤ildir. “Köprü tedavi” yaklafl›m› uzun süreli kullan›m›n getirece¤i yan etkiler aç›s›ndan ak›lda bulundurulmal›d›r. “Mümkün olan en k›sa sürede mümkün olan en düflük doz” seçene¤i kortikosteroidler için en do¤ru cümle olabilir. 10. Sigara: b›rak›lmal›. (Her romatolog sigara kullan›m›n› b›rakmas›n› hastalar›na “kuvvetle” önermelidir). Örnek Olgu Altm›fl üç yafl›nda romatoid artrit hastas› kad›n, total kolesterol 7,5 mmol/L, HDL-kolesterol 1,5 mmol/L. Sigara kullanmakta. Bu hastan›n 10 y›l içerisinde ölümle sonlanabilecek kardiyovasküler risk %7’dir. E¤er hastan›n IgM-RF’si pozitif ise ve hastal›k süresi 10 y›ldan fazla ise 1,5 ile çarp›laca¤›ndan risk %10,5 olacakt›r.26 Kay›t sistemlerinde biyolojik tedavi alan RA hastalar›nda kardiyovasküler olaylar Artm›fl inflamasyonun aterosklerozu h›zland›rd›¤› bilindi¤i için, RA hastalar›nda antiTNF tedavi ile inflamasyonun bask›lanmas› ile RA hastalar›nda görülen ve genel nüfusa göre artm›fl oldu¤u bilinen kardiyovasküler olaylar›n biyolojik tedavi ile azal›p azalmayaca¤› baz› kay›t sistemlerinde araflt›r›lm›flt›r. ‹sveç’deki lokal bir kay›t sistemindeki (SSATG) anti-TNF alan RA hastalar›, biyolojik almayan RA kohortu ile karfl›laflt›r›lm›flt›r.29 Bu çal›flmada de¤erlendirilen toplam olgu say›s› 983 olup, 531 tanesi ETA ve INF alan hastalard›r. ‹lk defa ortaya ç›kan kardiyovasküler olaylar için yafl ve cinsiyete göre düzeltilmifl insidans anti-TNF-grubunda 14,0/1000 hasta y›l› (%95 GA: 5,7–22,4), biyolojik tedavi almayanlarda ise 35,4/1000 hasta y›l› (%95 GA: 16,5–54,4) olarak bulunmufltur. ‹flgörmezlik, yafl ve cinsiyet için düzeltme yap›ld›ktan sonra anti-TNF alanlar ve almayanlar karfl›laflt›r›ld›¤›nda KVO olay için insidans oran› 0,46 (%95 GA: 0,25–0,85, p=0,013) olarak hesaplanm›flt›r (Tablo 1). Tablo 1. Güney ‹sveç Kay›t Sisteminde (SSATG) anti-TNF tedavi alan ve almayan RA hastalar›nda kardiyovasküler olaylar için yafl ve cinsiyete özgü düzeltilmifl insidans oranlar›. Anti-TNF Tedavi Evet Olaylar Hay›r Kifli-y›l› Olaylar Kifli-y›l› Erkek, yafl grubu 20–39 0 13,1 1 19,4 40–49 0 14,7 0 54,2 50–59 2 58,1 4 126,7 60–69 1 43,5 9 176,9 70–79 0 11,4 12 137,3 Kad›n, yafl grubu 20–39 0 89,9 1 136,4 40–49 1 102,1 1 235,6 50–59 3 165 14 402,8 60–69 3 97,5 19 406,5 70–79 3 60,5 24 370,9 Toplam 13 655,6 85 2066,7 Yafl ve cinsiyete özgü düzeltilmifl insidans oranlar›/riskteki 1000 kifli-y›l› (%95 GA) 14,0 (5,7–22,4) 24 35,4 (16,5–54,4) © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 BSRBR (British Society for Rheumatology Biologics Register) kay›t sisteminde anti-TNF tedavi alan RA hastalar›nda inflamasyonun kontrolü ile miyokard infarktüsü (M‹) insidans›nda bir azalma olup olmad›¤› araflt›r›lm›flt›r.28 Bu kay›t sisteminin analizinde anti-TNF tedavi alan RA kohortunda 13.233 kifli-y›l›nda 63 MI, DMARD kohortunda ise 2893 kifli-y›l›nda 17 MI gözlenmifltir. MI insidans› 1000 hasta-y›l› için antiTNF alanlarda 5,8, DMARD alanlarda 5,9 olarak hesaplanm›flt›r. Bafllang›çtaki risk faktörlerine göre düzeltme yap›ld›ktan sonra da gruplar aras›nda anlaml› bir fark saptanmam›flt›r. Ancak, anti-TNF tedaviye ilk 6 ay içinde yan›t verenlerde görülen M‹ olaylar› (3,5 olay/1000 hasta y›l›) tedaviye yan›t vermeyenlere göre daha az bulunmufltur (9,4 olay/1000 hasta y›l›). Yan›t verenler, yan›t vermeyenler ile k›yasland›¤›nda düzeltilmifl insidans oran› 0,36’d›r (%95 GA: 0,19–0,69). Alman biyolojik ilaç kay›t sistemi olan RABBIT’e dahil olmufl hastalarda yeni ortaya ç›kan veya önceden var olup kötüleflen kalp yetersizli¤i olaylar› için hastal›kla ve tedavi ile ilgili risk faktörleri araflt›r›lm›flt›r.30 Kay›t sistemine girmeden önce kardiyovasküler hastal›¤› olan ile olmayan hastalarda 3 y›ll›k kalp yetersizli¤i insidans oranlar› s›ras›yla %2,2 ve %0,4 olarak bulunmufltur. Klasik kardiyovasküler risk faktörleri için düzeltme yap›ld›ktan sonra, DAS28’i daha yüksek olan hastalarda kalp yetersizli¤i geliflme riski daha yüksek olarak hesaplanm›flt›r (HR: 1,47 [%95 GA: 1,07–2,02], p=0,019). Sadece bafllang›ç özelliklerine göre düzeltme yap›ld›¤›nda, anti-TNF alanlarda kardiyovasküler riskte istatistiksel olarak anlaml› olmayan bir e¤ilim saptanm›flt›r [RO: 0,70 (%95 GA: 0,27–1,84)]. Özetle, kay›t sistemlerinden elde edilen bulgular anti-TNF ajanlar›n RA hastalar›nda artm›fl bir KVO riskine yol açt›¤›n› düflündürmemektedir. Buna karfl›l›k 2 gözlemsel çal›flman›n (SSATG ve BSRBR) sonuçlar› biyolojik tedaviye yan›t verenlerde azalm›fl bir kardiyovasküler risk oldu¤unu iflaret etmektedir. © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL Kay›t sistemlerinde biyolojik tedavi alan RA hastalar›nda mortalite Kay›t sistemlerinde anti-TNF tedavisinin genel mortaliteye etkisi de araflt›r›lm›flt›r. Güney ‹sveç kay›t sisteminde (SSATG) 1999 veya sonras›nda anti-TNF ile tedaviye bafllanm›fl RA hastalar› ve 1997’de kurulmufl toplum tabanl› RA hastalar› kohortu analize dahil edilmifltir.29 Kombine kohortta yer alan toplam 1430 hastan›n 921’i çal›flma süresince AntiTNF ile tedavi edilmifltir. Ölüm nedeni için ulusal kay›t sistemi ile ba¤lant›l› olan toplam kohortta 7077 kifli-y›l› içerisinde 188 ölüm saptanm›flt›r. Yafl, cinsiyet, engellilik ve bafllang›çtaki komorbiditeye göre düzeltilmifl RO, anti-TNF ile tedavi edilenlere karfl›l›k edilmeyenlerde 0,65 (%95 GA: 0,46–0,93) olarak bulunmufltur. Mortalite için bulunan RO biyolojik tedavi alan kad›nlarda erkeklere göre anlaml› olarak daha düflük olarak saptanm›fl (RO: 0,52, %95 GA: 0,33–0,82), erkeklerde ise anlaml› bir fark bulunmam›flt›r (HR: 0,95, %95 GA: 0,52–1,71). ‹spanyol kay›t sistemi BIOBADASER’deki anti-TNF ile tedavi edilen 4459 hasta, harici bir RA kohortu (n=789) olan EMECAR ile KV olaylar, malignite ve enfeksiyonlar›n insidanslar› yan› s›ra genel popülasyona göre standardize mortalite oranlar› bak›m›ndan da karfl›laflt›r›lm›fllard›r.27 Kohortlar› tedavi edilme olas›l›¤› aç›s›ndan efllefltirmek için e¤ilim skorlar› kullan›lm›flt›r. EMECAR’a göre BIOBADASER mortalite oranlar› tüm ölüm nedenleri için 0,32 (0,20–0,53), KV olaylar için 0,58 (0,24–1,41), enfeksiyon için 0,52 (0,21–1,29) ve maligniteye ba¤l› ölümler için 0,36 (0,10–1,30) olarak hesaplanm›flt›r. AntiTNF ile tedavi edilen hastalardaki mortalite oran›, ayn› yafl ve cinsiyet için genel popülasyon ile benzer, fakat anti-TNF ile tedavi edilmeyen RA hastalar›na göre anlaml› olarak daha düflük bulunmufltur. Özetle SSATG kay›t sisteminde kad›nlarda, BIOBADASER kay›t sisteminde her iki cinsiyette de anti-TNF ile tedavi edilen RA hastalar›nda kontrol grubuna k›yasla tüm nedenlere ba¤l› mortalite oran› azalm›fl olarak bulunmufltur. Ancak, biyolojik tedavi alan ve almayan RA gruplar›ndaki hastal›k aktivitesi ve 25 BioExPERT Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL fliddetindeki farkl›l›klar› düzeltmek için çeflitli yöntemlerin kullan›ld›¤›n› ve bu yöntemlerin sonuçlar› etkileyebilece¤ini unutmamak gerekir. Örne¤in, BSRBR’deki hastalarda biyolojik tedavi alan ve almayan hastalar›n mortalite aç›s›ndan karfl›laflt›rmas›nda kovaryantlar›n dengelenmesi için farkl› düzeltme yaklafl›mlar› kullan›ld›¤› zaman anti-TNF kullan›m›n›n mortalite için hesaplanan GR: 0,4 (%95 GA: 0,16, 0,91) ila 1,3 (%95 GA: 0,8–2,25) aras›nda bulunmufltur.31 Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 26 Gabriel SE, Crowson CS, Kremers HM, et al. Survival in rheumatoid arthritis: a population-based analysis of trends over 40 years. Arthritis Rheum 2003;48:54-8. Nurullah Akkoç çal›flmas› Snow MH, Mikuls TR. Rheumatoid arthritis and cardiovascular disease: the role of systemic inflammation and evolving strategies of prevention. Curr Opin Rheumatol. 2005;17:234-241. Wolfe F, Mitchell DM, Sibley JT, et al. The mortality of rheumatoid arthritis. Arthritis Rheum. 1994;37:481-494. Avina-Zubieta, JA, Choi, HK, Sadatsafavi, M, et al. Risk of cardiovascular mortality in patients with rheumatoid arthritis: A meta-analysis of observational studies. Arthritis Rheum 2008; 59:1690. Maradit-Kremers, H, Crowson, CS, Nicola, PJ, et al. Increased unrecognized coronary heart disease and sudden deaths in rheumatoid arthritis: a population-based cohort study. Arthritis Rheum 2005; 52:402. van Halm, V. P., Peters, M. J., Voskuyl, et al. Rheumatoid arthritis versus type 2 diabetes as a risk factor for cardiovascular disease: a cross-sectional study. Ann Rheum Dis 2009;68;1395-1400. Van Doornum, S, McColl, G, Wicks, IP. Accelerated atherosclerosis: An extraarticular feature of rheumatoid arthritis?. Arthritis Rheum 2002; 46:862. Wong M, Toh L, Wilson A, et al. Reduced arterial elasticity in rheumatoid arthritis and the relationship to vascular disease risk factors and inflammation. Arthritis Rheum. 2003;48:81-89. Nagata-Sakurai M, Inaba M, Goto H, et al. Inflammation and bone resorption as independent factors of accelerated arterial wall thickening in patients with rheumatoid arthritis. Arthritis Rheum. 2003;48:3061-67. Hannawi S, Haluska B, Marwick TH, et al. Atherosclerotic disease is increased in recentonset rheumatoid arthritis: a critical role for inflammation. Arthritis Res Ther. 2007;9:R116. Dessein, PH, Joffe, BI. Insulin resistance and impaired beta cell function in rheumatoid arthritis. Arthritis Rheum 2006; 54:2765. Chung, CP, Oeser, A, Solus, JF, et al. Inflammationassociated insulin resistance: differential effects in rheumatoid arthritis and systemic lupus erythematosus define potential mechanisms. Arthritis Rheum 2008; 58:2105. Cilt 1, Say› 2 14. Chung, CP, Oeser, A, Raggi, P, et al. Increased coronary-artery atherosclerosis in rheumatoid arthritis: relationship to disease duration and cardiovascular risk factors. Arthritis Rheum 2005; 52:3045. 15. Chung, CP, Oeser, A, Solus, JF, et al. Prevalence of the metabolic syndrome is increased in rheumatoid arthritis and is associated with coronary atherosclerosis. Atherosclerosis 2008; 196:756. 16. Solomon, DH, Curhan, GC, Rimm, EB, et al. Cardiovascular risk factors in women with and without rheumatoid arthritis. Arthritis Rheum 2004; 50:3444. 17. Roman, MJ, Moeller, E, Davis, A, et al. Preclinical carotid atherosclerosis in patients with rheumatoid arthritis. Ann Intern Med 2006; 144:249. 18. Da Silva JAP, Jacobs JWG, Kirwan JR, et al. Safety of low dose glucocorticoid treatment in rheumatoid arthritis: published evidence and prospective trial data. Ann Rheum Dis. 2006;65:285-93. 19. Dessein PH, Joffe BI, Stanwix AE, et al. Glucocorticoids and insulin sensitivity in rheumatoid arthritis. J Rheumatol. 2004;31:867-74. 20. Panoulas VF, Douglas KMJ, Stavropoulos-Kalinoglou A, et al. Long-term exposure to medium-dose glucocorticoid therapy associates with hypertension in patients with rheumatoid arthritis. Rheumatology (Oxford). 2008;47:72-75. 21. Hallgren R, Berne C. Glucose intolerance in patients with chronic inflammatory diseases is normalized by glucocorticoids. Acta Med Scand. 1983;213:351-55. 22. Boers M, Nurmohamed MT, Doelman CJA, et al. Influence of glucocorticoids and disease activity on total and high density lipoprotein cholesterol in patients with rheumatoid arthritis. Ann Rheum Dis. 2003;62:842-45. 23. Wei L, MacDonald TM, Walker BR. Taking glucocorticoids by prescription is associated with subsequent cardiovascular disease. Ann Intern Med. 2004;141:764-70. 24. Davis, JM III, Kremers, HM, Crowson, CS, et al. Glucocorticoids and cardiovascular events in rheumatoid arthritis: A population-based cohort study. Arthritis Rheum 2007; 56:820. 25. Westlake SL, Colebatch AN, Baird J, Kiely P, Quinn M, Choy E, Ostor AJ, Edwards CJ. The Effect of Methotrexate on Cardiovascular Disease in Patients with Rheumatoid Arthritis: A Systematic Literature Review. Rheumatology (Oxford). 2010 Feb;49(2):295-307. Epub 2009 Nov 27. 26. M JL Peters, D PM Symmons, D McCarey, B AC Dijkmans, P Nicola, T K Kvien, I B McInnes, H Haentzschel, M A Gonzalez-Gay, S Provan, A G Semb, P Sidiropoulos, G Kitas, Y M Smulders, M J Soubrier, Z Szekanecz, N G Sattar and M T Nurmohamed.EULAR evidence-based recommendations for cardiovascular risk management in patients with rheumatoid arthritis and other forms of inflammatory arthritis. Ann Rheum Dis published online 22 Sep 2009. 27. Loreto Carmona, Miguel Ángel Descalzo, Eva PerezPampin, Dolores Ruiz-Montesinos, et al. All-cause and cause-specific mortality in rheumatoid arthritis are not greater than expected when treated with tumour necrosis factor antagonists. Ann Rheum Dis 2007;66:880–885. 28. Dixon W. G., Watson K. D., Lunt M., et al. Reduction in © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. BioExPERT Cilt 1, Say› 2 29. 30. 31. 32. the Incidence of Myocardial Infarction in Patients With Rheumatoid Arthritis Who Respond to Anti–Tumor Necrosis Factor · Therapy. Arthritis Rheum Vol. 56, No. 9, September 2007, pp 2905–2912. Jacobsson, LT, Turesson, C, Gulfe, A, et al. Treatment with Tumor Necrosis Factor Blockers Is Associated with a Lower Incidence of First Cardiovascular Events in Patients with Rheumatoid Arthritis. J Rheumatol 2005;32:1213–8. Listing J, Strangfeld A,Kekow J, et al. Does Tumor Necrosis Factor α Inhibition Promote or Prevent Heart Failure in Patients With Rheumatoid Arthritis? Arthritis Rheum Vol. 58, No. 3, March 2008, pp 667–677. Jacobsson, L. T., C. Turesson, et al. (2005). “Treatment with tumor necrosis factor blockers is associated with a lower incidence of first cardiovascular events in patients with rheumatoid arthritis.” J Rheumatol 32(7): 1213-8. Dixon, W. G., K. D. Watson, et al. (2007). “Reduction in the incidence of myocardial infarction in patients with © 2010 Sigma Publishing. Tüm haklar› sakl›d›r. Etanercept’in ilk 10 yılı $QWL71).D\ÕW6LVWHPOHUL 33. 34. 35. 36. rheumatoid arthritis who respond to anti-tumor necrosis factor alpha therapy: results from the British Society for Rheumatology Biologics Register.” Arthritis Rheum 56(9): 2905-12. Listing, J., A. Strangfeld, et al. (2008). “Does tumor necrosis factor alpha inhibition promote or prevent heart failure in patients with rheumatoid arthritis?” Arthritis Rheum 58(3): 667-77. Jacobsson, L. T., C. Turesson, et al. (2007). “Treatment with TNF blockers and mortality risk in patients with rheumatoid arthritis.” Ann Rheum Dis 66(5): 670-5. Carmona, L., M. A. Descalzo, et al. (2007). “All-cause and cause-specific mortality in rheumatoid arthritis are not greater than expected when treated with tumour necrosis factor antagonists.” Ann Rheum Dis 66(7): 880-5. Lunt, M., D. Solomon, et al. (2009). “Different methods of balancing covariates leading to different effect estimates in the presence of effect modification.” Am J Epidemiol 169(7): 909-17. 27 %XGHUJLGHUHNODPODUÕQ\HUDOPDVÕUHNODPÕ\DSÕODQUQYHKL]PHWOHULQ\D\ÕQFÕWDUDIÕQGDQKHUKDQJLELUúHNLOGHRQD\ODQGÕ÷ÕYH\DNDEXOHGLOGL÷LDQODPÕQDJHOPH] Prof. Dr. Nurullah Akkoç EN-S28-09/10.2009 ´ ´ Anti-TNF ajanların romatoid artrit ve ankilozan spondilit gibi ba lıca inflamatuar romatizmal hastalıkların tedavisinde klinik uygulamaya girmesiyle birlikte romatolojide bir devrim gerçekle mi ve biyolojik ajanlar dönemi ba lamı tır. 1998 yılında Amerika’da ruhsat alarak pazara verilen ilk anti-TNF olan etanerceptin (Enbrel) klinik uygulamaya girmesinden sonraki 10 yıllık sürede yayınlanmı olan ve aralarında ilacın ruhsat almasına temel te kil eden ba lıca çalı maların da oldu u yakla ık 50 makale BioExpert dergisinin ilk sayısında gözden geçirilmi ti. BioExpert’in bu sayısında ise biyolojik ilaçların kullanılması ile elde edilen klinik etkinli in ve ortaya çıkan yan etkilerin takibi için dünyanın çe itli ülkelerinde olu turulmu olan biyolojik kayıt sistemlerinden üretilen önemli çalı malar gözden geçirilmi tir.