Tarım Sektör Raporu Ocak - Turkey MSME Finance Facility

Transkript

Tarım Sektör Raporu Ocak - Turkey MSME Finance Facility
EBRD MİKRO & KOBİ FİNANSMAN PROGRAMI
TARIM SEKTÖR RAPORU
OCAK – MART 2015
1. Dünya Tarım Sektörü Görünümü
1.1.
Fiyatlar
Dünya gıda fiyatlarında 2010 yılından itibaren başlayan gevşemenin 2015 yılında da devam
ettiği görülmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından sunulan
Dünya Gıda Fiyatları Endeksi, 2015’in Şubat ayında %1 düşüşle 176,4 puana gerilemiş, yıllık
düşüş %14’e yükselmiştir. Tahıl, et ve özelikle şeker fiyatları azalırken süt ve bitkisel yağ
fiyatları artış göstermiştir.
Tablo 1. FAO Dünya Gıda Fiyat Endeksi
Yıllar
Gıda Fiyat
Endeksi
Et Fiyat
Endeksi
Süt Fiyat
Endeksi
Tahıl Fiyat
Endeksi
Bitkisel Yağ
Fiyat
Endeksi
Şeker Fiyat
Endeksi
2000
91,1
96,5
95,3
85,8
69,5
116,1
2004
112,7
114,2
123,5
107,1
111,9
101,7
2008
201,4
160,7
223,1
232,1
227,1
181,6
2012
213,3
182,0
193,6
236,1
223,9
305,7
2013
209,8
184,1
242,7
219,3
193,0
251,0
2014
185,8
196,4
174,0
183,9
160,7
217,5
2015/02
176,4
178,8
181,8
171,7
156,6
207,1
Kaynak: FAO.
FAO tarafında yapılan açıklamada, küresel gıda fiyatlarının 2010 Temmuz ayından bu yana
en düşük düzeyi görmesindeki belirleyici etkenler arasında güçlü üretim koşulları ve doların
güç kazanması gösterilirken, bu koşulların devam edeceğinin öngörüldüğü de vurgulanmıştır.
Fiyatlardaki gerilemeye neden olduğu düşünülen diğer faktörler ise üretim artışı tahminlerinin
iyi olması ve stokların çok güçlü olması olarak belirtilmiştir.
FAO Tahıl Fiyatları Endeksi, buğday fiyatlarının öncülüğünde 2015 Şubat ayında %3,2
düşüşle 171,7 puana gerilemiştir. Tahıl grubundaki pirincin fiyatlarında önemli bir değişiklik
yaşanmazken, kokulu pirinç fiyatlarında hızlı artış görülmüştür. Şubatta küresel gıda
fiyatlarında en yüksek düşüş şekerde gerçekleşmiştir. FAO Şeker Fiyatları Endeksi %4,9
düşüşle 207,1 puan düzeyine gerilemiştir. Gerilemede, Brezilya'da son dönemdeki yağışlara
bağlı olarak olumlu giden iklim koşullarının rekolteyi yükselteceği beklentileri ve Hindistan'ın
ihracatı destekleyeceğine ilişkin açıklamaları etkili olmuştur.
Şubat'ta fiyatı gerileyen bir diğer gıda ürünü de et olmuştur. FAO Et Fiyatları Endeksi %1,4
oranında düşerek 187,4 puana gerilemiştir. Uzun zamandır yüksek seyreden et fiyatlarındaki
düşüşte, ABD dolarının Brezilya ve Avustralya gibi üretici ülkelerin para birimleri karşısında
değer kazanması etkili olmuştur.
FAO Süt Fiyatları Endeksi ise son bir yıllık dönemde ilk kez Şubat ayında yükselmiş ve %4,6
artışla 181,8 puana çıkmıştır. Süt tozunun liderliğindeki yükselmede Avrupa'daki üretim
yavaşlaması etkili olurken, peynir fiyatlarında önemli bir değişiklik yaşanmamıştır.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
1
Şubat ayında diğer bir yükselme de bitkisel yağ fiyatlarında gözlenmiştir. FAO Bitkisel Yağ
Fiyatları Endeksi, Malezya'da son dönemde yaşanan sel olaylarının üretimde azalmaya yol
açacağı kaygısıyla, %0,4 gibi sınırlı bir artışla 156,6 puan düzeyine çıkmıştır.
1.2.
Dünyada Tarımsal Üretim
Avrupa Birliği Süt Kotası Kaldırıldı!
Bir önceki sektör raporumuzda dile getirdiğimiz, AB’de süt kotasının kaldırılması beklentisi
31.03.2015 itibariyle resmileşmiştir. Süt kotası kararı 1970’li yılların sonunda pazara süt ve
tereyağı stoklarının yığılması üzerine 1984 yılında başlatılmıştı. AB Komisyonu tarafından
belirlenen kotanın üzerinde süt üretenlerden vergi kesiliyordu. 31 Mart 2015’te sona eren
kota uygulaması ile birlikte, sayısı 650 bini bulan Avrupalı süt çiftliklerinin istedikleri kadar süt
üretmesinin önü açılmıştır. AB’nin bu kararı, başta Çin olmak üzere Uzak Doğu ülkelerinde
süt ve süt mamulleri tüketiminin artıyor olmasına ve AB’nin bu pazarları sadece Amerika ve
Kanada’ya bırakmak istememesine dayanmaktadır.
Şekil 1. Çin Süt İthalatı (Aylık)
Kaynak: China Ministry of Commerce Statistics Report, BOABC
Dünya Hububat Piyasası
Uluslararası Hububat Konseyi’nin raporuna göre dünya hububat (buğday, arpa, mısır, çeltik,
soya) üretiminin 2015 – 2016 üretim sezonunda, geçen yıllara oranla %3 oranında (63
milyon ton) azalarak 1.937 milyon ton olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu azalışın en
önemli nedeninin, mısır üretiminde gerçekleşen 49 milyon tonluk düşüş olduğu
düşünülmektedir. Böylece dünya hububat stoğu da geçen yıla oranla 23 milyon ton (%5
oranında) eriyecektir. Dünya soya stoğunun ise ABD ve Arjantin stoklarındaki artış nedeniyle
bu yıl %47 oranında (14 milyon ton) artarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşması
beklenmektedir.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
2
Şekil 2. Dünya Hububat Üretimi, Tüketimi ve Stoğu
Kaynak: International Grains Council.
1.3.
Dünyada Tarımsal Destekler
Merkezi Paris'te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), üye ülkelerde tarım
sektöründeki üretici desteklerinin azaltılmasına rağmen bu desteklerin halen istenilen
düzeyde olmadığı uyarısında bulundu.
Üye ülkelerdeki tarım politikalarını ve tarımsal destek düzeylerini masaya yatıran 2014
OECD Tarım Raporunda, piyasa koşullarının bozulmaması için üretici desteklerinin
düşürülmesi tavsiye edildi.
OECD raporunda, üye ülkelerdeki üretim desteklerinin toplam 194 milyar Avroya ulaştığı
bildirildi. Raporda, üye ülkelere doğrudan destek yerine tarım üretiminin kalıcılığının ve
verimliliğin artırılması için önlemleri artırmaları çağrısı yapıldı. Tarım fiyatları ve dolayısıyla
çiftçilerin gelirlerinin artmasının, tarım sektörünün modernleşmesi için yapılacak yatırımlar
için uygun bir zemin oluşturduğu bildirildi.
Üye ülkelerde üretim destekleri açısından derin farklılıklar oluştuğu yorumu yapılan raporda,
Avustralya, Yeni Zelanda ve Çin en az tarım desteği veren ülkeler arasında yer aldı.
Avustralya'da sadece doğal felaketleri kapsamak üzere bu desteğin oranının %3 ile
sınırlandığı belirtildi.
İzlanda, Japonya, Güney Kore, Norveç ve İsviçre'de üretime destek oranın %40'ı aştığı
bildirildi. Türkiye ise yaklaşık %19 üretime destek oranı ile OECD içinde orta sıralarda yer
aldı.
Raporun tavsiyeler bölümünde devletlerin makroekonomik, çevre ve ticaret politikalarını
tarım politikaları ile daha uyumlu hale getirmeleri istenirken, doğrudan destek yerine tarım
alanındaki araştırmalara, eğitime ve altyapıya yatırım yapılmasına işaret edildi.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
3
2. Türkiye Tarım Sektörüne Genel Bir Bakış
2.1.
Tarımsal Üretim
2014 yılında olumsuz hava ve doğa koşulları nedeniyle tarımsal üretim gerileme gösterirken,
bu durum ülkemiz büyüme rakamlarına da olumsuz yansımıştır. Üretim yöntemiyle gayri safi
yurtiçi hasıla, 2014 yılında bir önceki yıla göre sabit fiyatlarla %2,9’luk artışla 126 milyar 70
milyon TL, cari fiyatlarla ise %11,6’lık artışla 1 trilyon 749 milyar 782 milyon TL olarak
gerçekleşmiştir. Tarım sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, 2014 yılında bir
önceki yıla göre sabit fiyatlarla %1,9’luk azalış göstererek 11 milyar 95 milyon TL, cari
fiyatlarla %8,1’lik artışla 125 milyar 18 milyon TL kaydedilmiştir (TÜİK, 2015).
Üretim miktarları 2014 yılında bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde %6,6 ve
meyvelerde %6,2 oranında azalırken, sebzelerde %0,4 oranında artış göstermiştir. Üretim
miktarları 2014 yılında tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yaklaşık olarak 59,6 milyon ton,
sebzelerde 28,6 milyon ton ve meyvelerde 17,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
Şekil 3. Türkiye Bitkisel Üretimi, 2013 – 2014
Tahıllar, Baklagiller, Yağlı Tohumlar
Tahıl üretim miktarı 2014 yılında bir önceki yıla göre %12,7 oranında azalarak yaklaşık 32,7
milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yıla göre buğday üretimi %13,8 oranında
azalarak 19 milyon ton, arpa üretimi %20,3 oranında azalarak 6,3 milyon ton, çeltik üretimi
%7,8 oranında azalarak 830 bin ton, dane mısır üretimi ise %0,8 oranında artarak yaklaşık 6
milyon ton olmuştur.
Aynı yıl, ülkemizde önemli seviyede tüketilen bir baklagil olan nohutun üretimi %11,1
oranında azalarak 450 bin ton, kırmızı mercimek üretimi %17,7 oranında azalarak 325 bin
ton, yumru bitkilerden patates üretimi ise %5,5 oranında artarak yaklaşık 4,2 milyon ton
olarak gerçekleşmiştir.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
4
Yağlı tohumlardan ayçiçeği üretimi 2014 yılında %7,5 oranında artış göstererek 1,6 milyon
tona ulaşmıştır. Tütün üretimi %24,9 azalışla 70 bin ton, kütlü pamuk üretimi %4,4 artarak
2,4 milyon ton, şeker pancarı üretimi ise %2,3 oranında artarak 16,9 milyon ton olarak
gerçekleşmiştir.
Meyve ve Sebze Üretimi
Sebze ürünleri üretim miktarı 2014 yılında bir önceki yıla göre %0,4 oranında artarak
yaklaşık 28,6 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Sebze ürünlerinin alt gruplarında üretim
miktarları incelendiğinde, yumru ve kök sebzelerde üretim %4,2 oranında azalırken, başka
yerde sınıflandırılmamış diğer sebzeler üretiminin %2,7 oranında, meyvesi için yetiştirilen
sebzeler üretiminin ise %0,9 oranında arttığı görülmektedir.
Sebzeler grubunun önemli ürünlerinden olan domateste %0,3, hıyarda %5,2 oranında üretim
artışı olurken, sivri biberde %4,2, dolmalık biberde %1,9, kuru soğanda %6 oranında azalış
gerçekleşmiştir.
Meyve ürünlerinin üretim miktarı 2014 yılında bir önceki yıla göre %6,2 oranında azalarak
17,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Meyveler içinde önemli ürünlerin üretim miktarlarına
bakıldığında, bir önceki yıla göre elmada %20,7, şeftalide %4,6, kirazda %9,9, kayısıda
%65,4 oranında azalış gözlenirken muzda %17, zeytinde ise %5,5 oranında artış
kaydedilmiştir. Mandalina üretimi %11,1 oranında artarken sert kabuklu meyvelerden fındıkta
%25, cevizde %14,8 oranında üretim düşüşü gerçekleşmiştir. Üzüm üretiminde %4,1, incirde
ise %0,5 oranında artış olmuştur.
Kümes Hayvancılığı
2014 yılı itibariyle ülkemizde 80 adet kuluçkahane, 341 işletmeye ait 2.237 damızlık kümesi,
9.782 işletmeye ait 14.360 etlik kümes ve 1.046 işletmeye ait 3.141 yumurtacı kümes varlığı
bulunmaktadır. 2014 yılında 17,1 milyar adet yumurta, 1.895 bin ton kanatlı eti üretilmiştir.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgilere göre, geçtiğimiz yıl 581
milyon 827 bin dolar tavuk eti, 55 milyon 251 bin dolar tavuk ayağı, 16 milyon 128 bin dolar
hindi eti ihracatı olmak üzere toplam 653 milyon 867 bin 206 dolarlık çiğ kanatlı eti ihracatı
gerçekleştirilmiştir. Bu bilgiler ışığında, sektörün çiğ kanatlı ihracatının son 5 yılda %358 artış
gösterdiği anlaşılmaktadır.
Önceleri beyaz et ihtiyacını ağırlıkla Brezilya ve ABD'den karşılayan Irak, bu ülkelerden gelen
malda 2008 yılında kesinti olmasından beri Türkiye için önemli bir pazar olmaya devam
etmektedir. Geçen yıl Irak'a yapılan kanatlı eti ihracatı, 443 milyon 78 bin 481 dolar ile kanatlı
sektörü toplam ihracatımızın %63,3'ünü karşılamıştır. Türkiye'nin 150 bin tonluk kota talebiyle
ilgili yanıtı beklenen, kabulü durumunda sektör ihracatında yeni sıçramaya yol açması
öngörülen Rusya'ya geçen yıl gerçekleştirilen ihracat ise 15 milyon 904 bin doları tavuk eti ve
sakatatı ihracatı olmak üzere 23 milyon 344 bin dolar olarak gerçekleşmiştir. Bunun
sonucunda, Rusya'ya yapılan ihracat önceki yıla göre %730 artış göstermiştir.
Sektörün Uzak Doğu'ya tavuk ayağı ihracatı da önceki yıla göre %57 oranında artarak 55
milyon 251 bin 233 dolara ulaşmış olup tavuk ayağı ihracatının büyük kısmı, 52 milyon 428
bin dolar ile Hong Kong'a yapılmıştır.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
5
Yumurta sektöründe 2014 yılında іhracat ile cіro ters orantılı оlarak gerçekleşmiştіr. Yumurta
іhracat miktarı 282 bіn 581 tondan 290 bin 585 tona yüksеltirkеn, ihracat tutarı ise 406 milyоn
711 bin dolardan 404 milyon 94 dolara gerilemiştir. Irak pazarında güç kaybeden firmalar,
аlternаtif ürünlerle alternatif рazarlara açılmaуa başlamıştır. Geçen yıl 20 ülke ve 2 serbest
bölgeye mal gönderen sektörün ihracatında aslan payını Irak almış olup toplam ihracatın
%81'lik kısmı, 326 milyon 663 bin 971 dolar ile bu ülkeye gerçekleştirilmiştir. Irak'ın ardından
33 milyon 295 bin 828 dolar ile Suriye, 18 milyon 616 bin 148 dolar ile İsrail ve 14 milyon 127
bin 371 dolar ile Azerbaycan 10 milyon dolar barajını geçen diğer ülkeler olmuştur (Yum-Bir).
Süt ve Süt Ürünleri
Ülkemiz süt üretimi 2014 yılında 18,5 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Üretilen bu sütün
yaklaşık %91,2’si inek sütü, %0,3’ü manda sütü, %6’sı koyun sütü ve %2,5’i keçi sütüdür
(TÜİK, 2014). Ulusal Süt Konseyi 2015 yılı Ocak – Mart döneminde inek sütü alım fiyatını
1,15 TL/lt olarak belirlemiştir. Son 6 – 7 yıldır istikrarlı bir iç piyasa dinamiği gösteren
sektörde ihracat olanakları sınırlıdır. Bunun en büyük nedeni, maliyetlerden ve düşük
verimlilikten kaynaklanan fiyat yüksekliğidir. 2013 yılına kadarki ihracat gerçekleşmeleri ve
hedefler aşağıda verilmiştir.
Şekil 4. Süt Ürünleri İhracat Gelişmeleri (Milyon Dolar)
Balıkçılık
Türkiye’nin yıllık su ürünleri üretimi 600 bin – 700 bin ton arasında değişmektedir. Bunun
yaklaşık %60'ı avcılıktan, %40 ise yetiştiricilikten elde edilmektedir. Bu oransal dağılım son
yıllarda yetiştiricilik lehine değişmektedir.
Ülkemiz sahip olduğu av filosu bakımından Avrupa’nın güçlü ülkeleri arasında olup toplam
19.669 adet ruhsatlı gemi/tekne barındırmaktadır. Bunların 16.437 adedi denizlerde, 3.232
adedi ise iç sularda avcılık yapmaktadır. Denizlerimizde 12 metre ve üzerinde derinlikte trol
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
6
ve gırgır yöntemiyle avcılık yapma ruhsatına sahip 1.868 adet balıkçı gemisi bulunmaktadır.
Geriye kalan 15.130 adedi ise 12 metre derinliğin altında avcılık yapmaktadır.
Türkiye’de değişik bölgelerde deniz ve iç sularda 2.353 adet yetiştiricilik işletmesi
bulunmaktadır. Bu işletmelerin 1.935 adedi iç sularda, 418 adedi ise denizlerde üretim
yapmaktadır. Sayıca az olmalarına karşın deniz işletmelerinin üretim kapasiteleri büyüktür. İç
su işletmeleri ise daha çok küçük ve orta ölçekli üretim kapasitelerine sahiptir.
Sektörde 2014 yılında 676,1 milyon dolarlık ihracat ve 198,3 milyon dolarlık ithalat yapılmıştır
(Su Ürünleri Genel Müdürlüğü).
Bitkisel Ürün Denge Tabloları: Meyveler, Sert Kabuklular ve İçecek Bitkileri
En yüksek yeterlilik derecesi %1.524,2 ile incirde gerçekleşmiştir. Sert kabuklu meyvelerde
ise 2013 – 2014 piyasa döneminde en yüksek yeterlilik derecesi %586,1 ile fındıkta
görülmüştür. Sert kabuklular grubunda yer alan ve yeterli olan diğer ürünler ise %110,8
yeterlilik oranı ile kestane ve %106,6 yeterlilik oranı ile Antep fıstığı olmuştur.
Turunçgiller grubunda yer alan meyvelerin tamamında kendine yeterliliğin olduğu
görülmektedir. Turunçgiller üretiminde en büyük paya sahip greyfurdun yeterlilik derecesi
%490,9 olurken, bu oranlar limonda %272,8, mandalinada %225,5 ve portakalda %121,6
olarak gerçekleşmiştir. Diğer meyveler grubunda yer alan, kendine yeterliliğin oldukça yüksek
olduğu ürünlerden incirin yeterlilik derecesi %1.524,2, kayısının yeterlilik derecesi %369,2,
narın yeterlilik derecesi %165,6, üzümün yeterlilik derecesi %130,1, elmanın yeterlilik
derecesi %130,2 ve muzun yeterlilik derecesi %49,9 olarak gerçekleşmiştir. Toplam talebin
büyük bir kısmını kendi üretimimizden karşılayabildiğimiz çayda yeterlilik derecesi ise %99,8
olmuştur.
Şekil 5. Seçilmiş Ürün Yeterlilik Dereceleri, 2013 – 2014
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
7
Kış ekilişlerine yönelik sonbahar yağışları, kış döneminde görülen kar yağışı ve 2015 ilkbahar
döneminde alınan yağış miktarları bereketli bir yılın habercisi sayılabilir. Türkiye’de Nisan
başı itibari ile meteorolojik kuraklık ve zirai don riski gözükmemektedir. Ancak don riskinin
tamamıyla ortadan kalkması için 15 Nisan’ı beklemek gerekir. Özellikle geçen yıl dondan
zarar görmüş kayısı, ceviz, fındık ve badem gibi ürünlerde çiçeklenme döneminde aşırı yağış
görülmemesi durumunda dinlenme dönemini takiben çok verimli bir yıl geçirileceği
düşünülmektedir.
Ayrıca buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi ürünlerde toprakların geçen yıl kuraklıktan dolayı çok
yorgun olmaması ve yağışların dağılımının üretime uygun ve yeterli olmasından dolayı geçen
yıllara nazaran yüksek verimlerle karşılaşılacağı öngörülmektedir.
2.2.
Tarımsal Dış Ticaret (Harmonize Sistem)
2014 yılı genel ihracat 157 milyar 715 milyon dolar olarak, genel ithalat 242 milyar 224
milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve genel dış ticaret dengesi 84 milyar 509 milyon dolar açık
vermiştir. Genel ihracatın genel ithalatı karşılama oranı %65,1’dir. 2013 yılında 151 milyar
803 milyon dolar olan genel ihracat 2014 yılında %3,9 artmıştır.
2014 yılı tarım ürünleri ihracatı 18 milyar 7 milyon dolar, tarım ürünleri ithalatı 12 milyar 417
milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve dış ticaret dengesi 5 milyar 590 milyon dolar fazla
vermiştir. Tarımsal ihracatın tarımsal ithalatı karşılama oranı %145’tir. 2013 yılında 16 milyar
977 milyon dolar olan tarımsal ihracat, 2014 yılında %6,1 ile genel artışın üzerinde bir oranda
artmıştır.
TARIMSAL İHRACAT (İLK 10 ÜLKE)
Sıra
Ülke
Değer
Pay (%)
1
Irak
3.456
19,2
2
Almanya
1.501
3
Rusya Fed.
4
TARIMSAL İTHALAT (İLK 10 ÜLKE)
Ülke
Değer
Pay (%)
1
Rusya Fed.
2.859
23,0
8,3
2
ABD
1.069
8,6
1.270
7,1
3
Ukrayna
804
6,5
İtalya
912
5,1
4
Brezilya
617
5,0
5
Suriye
724
4,0
5
Endonezya
480
3,9
6
ABD
676
3,8
6
Almanya
406
3,3
7
Hollanda
590
3,3
7
Hollanda
372
3,0
8
İngiltere
474
2,6
8
Paraguay
360
2,9
9
Fransa
468
2,6
9
Bulgaristan
281
2,3
10
S. Arabistan
381
2,1
10
Romanya
281
2,3
Genel
Toplam
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
18.007
100
Sıra
Genel
Toplam
12.417
100
8
2014 yılında en fazla ithalat sırasıyla 2,4 milyar dolarla hububatta; 2,3 milyar dolarla yağlı
tohum ve meyveler, muhtelif tane, tohum ve meyveler, sanayide ve tıpta kullanılan bitkiler ile
kaba yemlerde; 2,2 milyar dolarla hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, yemeklik katı
yağlar, hayvansal ve bitkisel mumlarda; 1,4 milyar dolarla gıda sanayiinin kalıntı ve
döküntüleri, hayvanlar için hazırlanmış kaba yemlerde yapılmıştır.
2014 yılında en fazla ihracat ise 4,3 milyar dolarla yenilebilen ve sert kabuklu meyvelerde
görülmüştür. Bunu 2,1 milyar dolarla sebze ve meyvelerden elde edilen ürünler, 1,7 milyar
dolarla hububat, un, nişasta, pastacılık ürünleri; 1,2 milyar dolarla hayvansal ve bitkisel
yağlar; 1,1 milyar dolarla değirmencilik ürünleri, malt, nişasta, insülin, buğday glüteni; 1,08
milyar dolarla yenilen sebzeler, azı kök ve yumrular; ve 1,07 milyar dolarla tütün ve tütün
yerine geçen işlenmiş maddeler ihracatı takip etmiştir.
2.3.
Tarımsal Destek ve Teşvikler
2015 Sübvansiyon Kararnamesi
T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince tarımsal üretime dair düşük faizli
yatırım ve işletme kredisi kullandırılmasına yönelik 2014/7201 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
22 Ocak 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kararname ile
damızlık etçi ve kombine sığır yetiştiriciliği, damızlık düve yetiştiriciliği ve modern basınçlı
sulama konularındaki sübvansiyon oranı işletme döneminde %100’den %75’e düşürülmüştür.
Ayrıca hindi besiciliği kanatlıdan ayrı tutulmuş ve sübvansiyon oranı işletme döneminde
tavukçuluğun üzerinde %75 olarak belirlenmiştir. Uygulama, ilgili kurumların iç mevzuatlarını
oluşturması ile başlayacaktır.
Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Konya Ovası ve Doğu Karadeniz Projeleri
Kapsamındaki İllerde Hayvancılık Yatırımlarının Desteklenmesine İlişkin Uygulama
Esasları Tebliği (Tebliğ No: 2015/4)
Tebliğ kapsamında damızlık sığır ve koyun/keçi işletme yatırımlarına, projede yer alan inşaat
yatırımı tutarının %50’si oranında hibe desteği uygulanmakta ve ahır/ağıl tadilatı veya yeni
yapılacak kapalı, yarı açık ve açık sistemli ahır ve ağılları kapsamaktadır. Projede yer alan
damızlık erkek hayvan alımı yatırımında, hayvan alım tutarının %80’i oranında hibe desteği
uygulanmakta ve damızlık boğa, damızlık koç – teke alımını kapsamaktadır. Uygulama 2015
– 2018 yıllarını kapsamaktadır.
IPARD II
Hâlihazırda uygulamasına devam edilen 2007 – 2013 dönemi IPARD destekleri
çerçevesinde TKDK aracılığıyla yatırımcılara harcamalarının %50’si ile %65’i oranında hibe
desteği sağlanmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı koordinasyonunda ilgili kamu
kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla hazırlanarak Avrupa Komisyonu’na
sunulan “2014 – 2020 dönemi IPARD II Programı”, 27 Ocak 2015 tarihinde Avrupa
Komisyonu tarafından resmen onaylanmıştır.
Mevcut programda olduğu gibi, 2014 – 2020 dönemi IPARD Programı kapsamında da, gıda,
tarım ve hayvancılık sektörlerinde faaliyette bulunan üreticiler veya bu sektörlerde yatırım
yapmak isteyen girişimciler ile kırsal alanda belirli yerel ürünlerin üretimi, kırsal turizm, kültür
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
9
balıkçılığı gibi çeşitli alanlarda yatırım yapmak isteyen yatırımcılara yatırımları için değişen
oranlarda hibe desteği verilecektir. Yeni dönem programı ile kırsal alanlarda yerel eylem
girişimleri ve çevre dostu tedbirler de desteklenecektir.
2014 – 2020 dönemi IPARD Programı dahilinde 800 milyon avro AB katkısı ile 245 milyon
avro Türkiye Cumhuriyeti katkısı olmak üzere 1 milyar avronun üzerinde hibe imkânı
kullanıma sunulmuş olacaktır.
Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Kapsamında Tarıma Dayalı
Ekonomik Yatırımların Desteklenmesi Hakkında Tebliğ
T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 26.10.2014 tarih 29157 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/43, 2015/5 sayılı Tebliğler ile Adana, Adıyaman, Antalya,
Artvin, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Hakkari,
İstanbul, İzmir, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Muğla, Niğde, Rize, Sakarya, Siirt,
Sinop, Tekirdağ, Tunceli, Zonguldak, Bayburt, Kırıkkale, Batman, Şırnak, Bartın, Iğdır,
Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce illerinde tarımsal üretime yönelik modern sabit
yatırımlarda hibe desteği getirilmiştir. Bu destek genelde IPARD hibe programının
kapsamadığı illeri kapsamakta olup, IPARD uygulamasından faydalanamayarak mağdur olan
illere telafi olanağı sunmaktadır. Son başvuru tarihi 12.02.2015 tarihi olarak belirlenmiştir.
2.4.
Tarımsal Krediler
2014 yılı sonu itibariyle tarım sektörüne kullandırılan kredilerin toplamı 45,9 milyar TL’ye
ulaşmıştır.
Tablo 2. Yıllar itibariyle toplam ve tarımsal krediler (milyon TL/%)
Yıllar
Toplam
Nakdi
Kredi
Tarımsal
Nakdi
Kredi
Tarımsal/
Toplam
(%)
Toplam
NPL
Bakiye
Toplam
Tarım NPL
Kredi NPL
Bakiye
(%)
2009
335.171
14.954
4,5
21.675
942
6,5
6,3
2010
518.274
22.811
4,4
19.722
997
3,8
4,4
2011
691.457
30.931
4,5
18.723
915
2,7
3
2012
785.078
32.642
4,2
23.156
1.018
2,9
3,1
2013
1.036.480
36.402
3,5
29.279
1.320
2,8
3,6
2014
1.277.074
45.865
3,59
36.350
1.351
2,85
2,95
Tarımsal
NPL (%)
Kaynak: BDDK Fintürk.
2014 yılında tarımsal krediler, 2013 yılına göre %26 oranında (9,5 milyar TL) artış göstererek
45,9 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bakiye büyümesinin de verdiği katkı ile NPL oranları %3,6’dan
%2,95’e gerilemiştir. Sektörün karşılaştığı tüm olumsuzluklara rağmen yakalanan bakiye
artışı ve oranlar, sektörün boyutunun ve üreticinin borcunu ödemekteki duyarlılığının önemli
bir göstergesidir. Önümüzdeki dönemde de takip oranlarının %3 dolaylarında gerçekleşmesi
beklenmektedir.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
10
2.5.
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM)
2014 yılında faaliyet konularına göre prim üretimi aşağıda verilmiştir.
Şekil 6. Faaliyet Konularına Göre TARSİM Prim Üretimi, 2014
2014 yılında 2013 yılına göre prim üretimi %30 artarak 684 milyon TL’ye ulaşmıştır.
Şekil 7. TARSİM Prim Üretimi Gelişimi
Ödenen hasar prim tutarı da 502 milyon TL’ye ulaşmıştır.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
11
Şekil 8. Yıllara Göre Ödenen Hasar Prim Tutarı
2014 sezonunda don, dolu gibi pek çok doğal olumsuzluğun yaşanması nedeniyle 2015
yılında sektörde TARSİM’e yönelik ilginin artarak devam etmesi beklenmektedir. Ancak
geçmişte zarar görmüş üreticilerin poliçe bedellerinde önemli artışlar yaşandığı
gözlemlenmektedir.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
12
3. Saha İzlenimleri
3.1.
Ürün Bazlı İzlenimler
•
Patates: Son iki yılda üreticinin yüzünü önemli ölçüde güldüren patates ürününde 2015
sezonunda tohumluk satışlarının patlama gösterdiği ifade edilmektedir. Tohum satışları,
arzın en önemli göstergesidir. Bu nedenle bu sene patatese üretimi ve fiyatlamasına
yönelik üretici beklentileri iyimser olmasına rağmen dikkatli olunmalıdır.
•
Çeltik: Son dönemlerde çeltikte önemli miktarlarda ithalat yapıldığı ve stokların önemli
seviyelere ulaştığı ifade edilmektedir. Bu nedenle üreticilerin fiyat beklentileri önemli
ölçüde tırpanlanmıştır.
•
Pamuk: Dünya pamuk piyasasında Çin’den kaynaklanan fiyat düşüşü, iç piyasayı da
önemli ölçüde etkilemiş ve pamuk fiyatları bazı bölgelerde (kütlü) 1 TL/kg’a kadar
düşmüştür. Bu eğilim, yıldan yıla azalan pamuk ekim alanlarını daha da sınırlandırıcı etki
yapacaktır.
3.2.
Bölge Bazlı İzlenimler
Kırklareli
Büyük ölçekli işletmeler lehine hayvancılık gelişim potansiyelini korumaktadır. Kanola
ekilişlerinde artış eğilimi devam etmekte olup yeni tekniklerin kullanılmasıyla birlikte
verimlilikte olumlu gelişmeler yaşanmıştır. Yoğun olmamakla birlikte bölgede meyve bahçesi
kuruluşları gözlenmiştir. 2B arazi satışlarında sona gelinmiştir. Bankalar konuya özel kredi
ürünleriyle konuyu takip etmektedir. İcralık arazilerin belli gruplar adına alım işlemleri
sürmektedir.
Erzincan
Hayvancılığın gelişimine bağlı olarak yem bitkisi ekilişlerinde artış gözlenmiştir. Üretilen
sebzelerin yakın bölgelere dağıtımı için organizasyon ve yatırım (paketleme) girişimleri
yapılmaktadır. Tulum peyniri üretimi için IPARD destekli işletmeler (önemli sayıda başvuru
bulunmaktadır) devreye girdiğinde küçükbaş hayvancılıkta önemli gelişmelerin yaşanacağı
düşünülmektedir.
Gümüşhane
Gümüşhane ili en az 3 farklı iklim tipine sahiptir. Bu havzalar Torul havzası, Kelkit Havzası ve
Gümüşhane merkez havzasıdır. Torul havzası Karadeniz iklimi, Kelkit Havzası karasal iklim,
Gümüşhane havzası da mikro klimaların yoğun olduğu geçiş iklimine sahiptir. Kelkit
Havzasında topraklar daha geniş, diğer havzalarda ise ufak ve parçalıdır. Öne çıkan ve
tarımı yaygın yapılan ürünler; kuru fasulye, şeker pancarı, patates, fındık, elma ve tahıl
grubudur.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
13
Özellikle yöreye has şeker fasulye (kuru) talebinin yoğun olmasından dolayı fiyatların 11 – 14
TL/kg bandında değiştiği gözlenmiştir. Hayvancılıkta özellikle besicilik lokomotif sektördür.
Süt işletmeciliğinin bölgede var olmasına rağmen süt verimleri düşüktür. İl, ülkemizde organik
tarım ve hayvancılık yapılan bölgelerin başında gelmektedir. Organik yem bitkileri, arpa ve
buğday yetiştirilmektedir. Organik bal yetiştiriciliği de yaygınlaşmaktadır.
Pestil ve köme sanayisi çok gelişmiştir. Hammaddesi olan ceviz ve dut pekmezi yurt dışından
temin edilmektedir. Bunun en büyük nedeni arzın sınırlı olmasından dolayı iç piyasada dut ve
ceviz fiyatlarının çok yüksek olmasıdır.
Bayburt
Bitkisel üretim daha çok kuru fasulye, arpa, buğday ve yem bitkileri yetiştiriciliğiyle sınırlıdır.
Meyvecilik, elmanın dışında yok gibidir. Sebze üretimi yok denecek kadar azdır. Bölge,
karasal iklime sahiptir.
Hayvancılıkta ağırlıklı olarak besicilik, arıcılık ve az da olsa süt hayvancılığı yapılmaktadır.
Süt verimleri düşüktür. Besicilikte mera türü besleme çok yaygındır. Meralar gerektiği şekilde
ıslah edilmediğinden mera verimi de azdır.
Niğde
İlin ağırlıklı ürünleri patates ve elma olmakla birlikte bölgede tahıl grubu üretimi, meyvecilik
ve hayvancılık da yoğun bir şekilde yapılmaktadır. İlin hemen her ilçesinde yoğun bir patates
ekilişi vardır. Fakat 2007 yılından beri toprak hastalığı nedeniyle tohumluk ekilişlerine izin
verilmemektedir. Özellikle Melendiz ovasının hastalıktan ari olduğu belirtilmektedir. Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bu ilde yeniden araştırma yaparak tohumluk kararını
gözden geçirmesine yönelik üretici talepleri yoğunlaşmıştır.
Bölgede kullanılan patates tohumlukların fiyatları 1,65 TL/kg’den başlamaktadır. Tohumluğun
büyüklüğüne göre bir dekar alana 400 – 500 kg civarında tohum atılması nedeniyle maliyetin
çoğu tohumdan kaynaklanmaktadır. Bu sene için de üreticinin fiyat beklentisi olumludur.
İlin en büyük sorunlarından biri elektrik ödemeleridir. Yaklaşık 22.000 üreticiye hizmet veren
MEDAŞ firması elektrik ödemelerini aylık olarak tahsil etmektedir ve üreticiler bu ödemelerde
zorlanmaktadır. Üreticinin elektrik borçları, faaliyet döngüsüne uygun şekilde çözülmelidir.
Ulukışla ilçesinin üretim deseni diğer ilçelere göre daha çeşitlidir. Bölgedeki üreticilerin
ağırlıklı üretimleri kiraz, arpa, buğday, fiğ ve lahanada yoğunlaşmıştır. İlçe sınırlarına kayak
merkezi yapılacağı ve hızlı trenin İç Anadoludan güneye, buradan da Habur'a kadar
uzanacağı ve 4 farklı hattın Niğde'nin Ulukışla ilçesinde buluşturulacağı beklentileri
bulunmaktadır. Bu yatırımların gerçekleşmesi durumunda ilçenin hem tarımsal hem de ticari
anlamda adı daha fazla anılacaktır.
Samsun
İlde yaygın olan tarımsal faaliyetler domates, biber, lahana, çeltik, tütün üretimi ile besi
ağırlıklı hayvansal üretim faaliyetleridir. İlde ÇKS kayıtları asıl üretimlerden daha düşük
görünmektedir. Bu duruma 2B arazilerinin çokluğu ve verasetli arazilerin henüz varislere
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
14
aktarılamaması neden
zorlaştırmaktadır.
olmaktadır.
Bu
durum
gerçekçi
kredi
değerlendirmelerini
İlde, Çarşamba ve Bafra gibi iki verimli ova bulunmaktadır. Özellikle Bafra ovası, Türkiye’deki
salçalık biber üretiminin %30’una yakınını karşılamaktadır. İki ovada da yazlık ve kışlık sebze
yetiştiriciliği yapılabilmektedir. Çeltik üretiminde de Terme ve Bafra öne çıkmaktadır. Bu iki
ilçede verim ortalamalarının oldukça iyi seviyede olduğu gözlemlenmiştir.
Samsun, manda yetiştiriciliği yapılan nadir illerimizden biridir. Alaçam, Asarcık, Bafra ve
Vezirköprü ilçelerinde yoğun şekilde manda üretimi yapılmaktadır. Bafra ilçesi bu ilçeler
arasında en çok manda sütü üreten ilçedir. İlde organik tavuk ve organik yumurta üretimleri
de her geçen gün artmaktadır.
Şanlıurfa / Siverek
Bölgedeki ana tarımsal üretimler tahıl grubu ile pamuk, patlıcan, mısır üretimleri ve besi
hayvancılığıdır. İlde arazi büyüklüğü yüksek olmasına rağmen hisseli arazilerin çokluğu
finansmanda sıkıntı yaratmaktadır. Arazilerin büyüklüğü nedeniyle ekipman sahipliği de
yüksektir. Pamuk üretiminde verimler yüksek olmasına rağmen randımanlar düşük seyretmiş,
pamuk fiyatlarından dolayı üretici oldukça mağdur olmuştur. İzlenimimiz pamuk ekilişlerinin
azalarak bu kaynakların mısır üretimine kayacağı şeklindedir.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
15
4. Tarımsal Uygulamalar
4.1.
TARBİL – Tarımsal İzleme ve Bilgi Sistemi
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bünyesinde geliştirilmekte olan TARBİL, Türk
tarımının her alanda kayıt altına alındığı, verilerinin tutulduğu, raporlamalarının yapıldığı ve
sonuçlarının gözlemlendiği entegre bir sistemdir. Projenin önemli amaçlarından biri, tarım
istatistikleri konusuna kalıcı bir çözüm getirebilmek için, dönemsel tahmin çalışmalarını bir
yana bırakıp sürekli ve gerçek zamanlı veri toplayan, hizmet sunarken topladığı veriyi sürekli
artıran bir bilgi sistemi kurulmasıdır. Çalışmalar; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım
Reformu Genel Müdürlüğü, Türkiye İstatistik Kurumu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü arasında 2011'de
imzalanan bir protokol çerçevesinde sürdürülmektedir.
Sistem ile,
•
Tarla bitkilerinin ilçe bazında güncel rekolte tahmini,
•
Parsel seviyesinde sürekli verim izleme,
•
Güncel verilere göre otomatik sulama ajanda optimizasyonu ile su kaynaklarının
tasarruflu kullanımı,
•
Doğru gübre ve ilaç kullanımı ile sağlıklı gıda ve ekonomik tarımsal üretim,
•
Ulusal düzeyde ortak veri toplama ve işleme sisteminden beslenen hassas tarım ve
iyi tarım uygulamaları,
•
Öğrenen uyarı ve tahmin modelleri,
•
Bakanlık ve çiftçiler için mobil cihaz erişimli bilgi ve karar destek sistemlerinin
uygulanması
amaçlanmaktadır.
EBRD Mikro & KOBĐ Finansman Programı
Ocak – Mart 2015 Tarım Sektör Raporu
16
Teknik Destek Hizmetleri:
Frankfurt School of Finance & Management
www.msmeturkey.com
www.msmeturkey.com
Mustafa Kemal Mah. 2157. Sokak
Benerler İş Merkezi No: 5 / 4
Çankaya / Ankara / Türkiye
Tel: (90) 312 467 44 77
Fax: (90) 312 467 44 76
E-Mail: [email protected]
Web: www.msmeturkey.com
Bu program Avrupa Birliği tarafından desteklenmektedir. Projenin teknik destek bileşeninin
ikinci (Mayıs 2012 – Ekim 2013) ve üçüncü aşaması (Kasım 2013 – Ekim 2015) Avrupa Birliği
tarafından finanse edilmektedir.
Avrupa Birliği, teknik bilgi, kaynak ve geleceklerini kademeli olarak birleştirmeye karar vermiş olan
27 üye devletten oluşur. Bu devletler, 50 yıllık bir genişleme süreci boyunca, beraberce, kültürel
çeşitlilik, hoşgörü ve bireysel özgürlükleri korurken bir istikrar, demokrasi ve sürdürülebilir
kalkınma bölgesi kurdular. Avrupa Birliği, bu kazanımlarını ve değerlerini sınırları ötesindeki ülkeler
ve insanlarla da paylaşmaya kararlıdır. Avrupa Komisyonu AB’nin yürütme organıdır.
Bu proje Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından finanse edilmektedir.
EBRD, serbest piyasa ekonomisi doğrultusunda kalkınmayı hedefleyen ülkelere destek sağlamak
amacıyla kurulmuş çok uluslu bir kurumdur. Kurumun ortakları, Avrupa Komisyonu ve Avrupa
Yatırım Bankası’nın yanı sıra, Avrupa kıtasında ve dünyanın diğer bölgelerinde bulunan 61 ülkeden
oluşmaktadır.
EBRD Orta Avrupa’dan Orta Asya’ya kadar olan bir bölgede yer alan 29 ülkede yatırım yapmakta ve
faaliyet göstermektedir. Öncelikli olarak piyasa tarafından ihtiyaçları tamamen karşılanamayan özel
sektör firmalarına yatırım yapan Banka girişimciliği öne çıkarır; açık ve demokratik pazar
ekonomilerine geçişi teşvik eder. Daha fazla bilgi için lütfen www.ebrd.com internet sitesini ziyaret
ediniz.
Projenin teknik destek bileşeninin ilk aşaması (Kasım 2010 – Nisan 2012) Birleşik Devletler
Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilmiştir.
USAID, ABD Dış İşleri Bakanı’nın sağladığı genel dış politika rehberliği doğrultusunda hareket eden
bağımsız federal bir devlet kurumudur. USAID, kalıcı ve eşitlikçi büyüme ile herkese daha iyi bir
gelecek sağlama hedefleri doğrultusunda ziraat, demokrasi & yönetim, ekonomik büyüme, çevre,
eğitim, sağlık, küresel ortaklıklar ve insani yardım gibi konularda 100’den fazla ülkede faaliyet
göstermekte ve ABD dış politikasının öncülüğünü yapmaktadır.
USAID dünyada beş coğrafi bölgede destek sağlamaktadır: Sahra Altı Afrika, Latin Amerika &
Karayipler, Avrupa & Avrasya ve Orta Doğu. Daha fazla bilgi için lütfen www.usaid.gov/locations/
europe_eurasia/countries/tr/ internet sitesini ziyaret ediniz.
Proje kapsamındaki teknik destek hizmetleri (danışmanlık ve eğitim faaliyetleri) Frankfurt
School of Finance & Management tarafından sağlanmaktadır.
Almanya’da kurulu olan Frankfurt School of Finance & Management (önceki unvanıyla
Bankakademie) 50 yıldan fazla bir süredir bankacılığın ve finansın tüm alanlarında danışmanlık,
mesleki ehliyet kazandırma ve eğitim faaliyetleri alanında hizmet vermekte olup, sektöründe önde
gelen bir özel üniversite ve danışmanlık kurumudur.
1992’den beri faaliyet göstermekte olan Uluslararası Danışmanlık Hizmetleri, gelişmekte olan
ülkelerde ve yükselen piyasalarda finansal pazarları geliştirmek ve tüm bu ülkelerdeki düşük gelirli
nüfusun finansmana erişim imkânlarının artırılmasına kendini adamıştır. Daha fazla bilgi için lütfen
www.frankfurt-school.de internet sitesini ziyaret ediniz.
"Bu yayın Avrupa Birliği’nin desteği ile hazırlanmıştır. Yayının içeriğinin tüm sorumluluğu yalnızca Frankfurt School of
Finance & Management’e aittir ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıttığı düşünülemez.”
5

Benzer belgeler