GÜZEL SÖZ ÓƲıƳđƲ×ƱÝƲĺ ƹÙƲĜƲï ƲĀ īƸƼĨ Ƶ ƱŞƲì
Transkript
GÜZEL SÖZ ÓƲıƳđƲ×ƱÝƲĺ ƹÙƲĜƲï ƲĀ īƸƼĨ Ƶ ƱŞƲì
GÜZEL SÖZ Kelimeler bazen zehir kadar acdr, bazen sirke gibi yürek burar. Bazen kelimeler topraù oküayan bir bahar yaùmuru gibi ruhlar oküar, bazen hattatlarn kâùtlar parlattklar mühre gibi kalbi cilalar… Atalar boüuna dememiülerdir “dilin cirmi küçük, cürümü büyük” diye… Yüce Allah, Ʋ Ƶ óƳ đƲƱ ĨƼ ĢƵ ijƱ ƲĜ ħĻƸ Ƶ Ƽ Ƹ ĔƲ ľÒ Ƴ Ƽ IJƲ Ĵƴ ðÈ ÓıƲ đƳ Ʋ×ÝƱ Ʋ ĺ Ùƹ ƲĜïƲ ĀƲ īĨƼ Ƹ ŞƵ Ʊ ìƲ ØƵ ƲóƸęĕƱ ĨƲ IJƲ ĖIJ Ƶ ĥèƲ ƍ “Güzel bir söz ve baùülama, ardnda gönül krmann bulunduùu bir sadakadan daha hayrldr.”1 diye buyururken biz kullarna sözün gücünü anlatmütr. Ayn üekilde üu muhteüem âyetleri hatrlayalm: Û Ʋ ėƲ ĻƲƱ Ġ ƲóƲÜ ħƱ Ʋ ĤƲÈ Ƶ ƸÖÓƲà ÓıƲ ĥƳ ĀƱ Ʋ È Ùƹ Ʋ×ƼĻƸ ƲĈ Øƹ óåƲ ƲýƲĠ ƴÙƲ×ƼĻƸ ƲĈ ƴÙĩƲ ĥƸ ƲĠ ƴ ņƲáĨƲ ľÒ Ƴ Ƽ ÔƲ ƲóĄ ÅÓĩƲ ùĤÒ Ʋ Ƽ ĹƸĘ ÓıƲ ĐƳ óƱ Ʋ ĘIJƲ Ʋ Ƴ ħƱ ıƳ ƲĥƼ đƲ Ʋ Ĥ öÓƲƸ ƼĭĥƸĤ ĢÓƲ Ʋ áĨƱ Ʋ ŁÒ ľÒ Ƴ Ƽ ÔƳ óƸ ąƱ Ʋ ĺIJƲ ÓıƲ Ƽ ƸÖƲò ƸĪðƱ ÍƸ ƸÖ ŷƹ Ƹè ģƳƼ Ġ ÓıƲ ƲĥĠƳ È ĹƸÜËƱ ƳÜ ĪƲ IJóƳ ƲĠƼ ñƲ ƲÝƲĺ Ƴ ĨƲ IJƲ ÓıƲ Ʋ Ĥ ÓĨƲ ĂƸ òƱ Ʋ ŁÒ ĚƸ ijƱ Ʋ Ę īĨƸ ÛƱ Ʋ ƼáÝƳ äÒ Ʊ Ùƹ Ʋ áĻ×Ƹ ìƲ Øƹ ƲóåƲ ƲýƲĠ Ùƹ Ʋ áĻ×Ƹ ìƲ Ùƹ ĩƸƲ ĥƲĠ ģá òƹ ÒƲóƲĜ īĨƸ Ʋ Ƽ ÛƳ ×Ƹ Ʋ áĺ ØƸ Ʋó ƸìĿÒ ĹƸĘIJƲ ÓƲĻƱĬïƳƼ ĤÒ ØƸ ÓƲĻéƲ ĤƱ Ò ĹƸĘ ÛƸ ƸÖÓƲƼáĤÒ ĢƸ ijƱ ĝƲ ĤƱ ÓƸÖ ÒƱ ijƳĭĨÆ Ʋ īĺ Ƽ Ƴ Ʋ ƸñƼĤÒ ľÒ Ƴ Ʋ Ƴ ÅÓ ƲýƲĺ ÓĨƲ ľÒ Ʋ ĩƸƸ ĤÓƼčĤÒ ľÒ Ƴ Ƽ ģƳ đƲ ęƱ Ʋ ĺIJƲ ŷ Ƴ Ƽ ģƼ ąƸ ƳĺIJƲ 1 Bu metin Din úüleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Soner GÜNDÜZÖZ tarafndan hazrlanmütr. Bakara, 2/263. Güzel Söz | 193 “Görmedin mi Allah güzel bir sözü nasl misâl getirdi? (Güzel bir söz), kökü saùlam, dallar göùe yükselen bir aùaç gibidir. Bu aùaç Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öùüt alsnlar diye Allah insanlara misâller getirir. Kötü bir sözün durumu da; yerden koparlmü, ayakta durma imkân olmayan kötü bir aùacn durumu gibidir. Allah, iman edenleri hem dünya hayatnda hem de âhirette sabit bir sözle saùlamlaütrr, zalimleri ise saptrr. Ve Allah dilediùini yapar.”2 Müslümann sözü, kalbindeki imannn hikmete dönüüüp dökülmesidir. Bazen o söz, iki dargn barütrmak için söylediùi slah ve barü ifadesi olur, bazen namaznda okuduùu Kur’an tilâveti, bazen gönlünün derinliklerinden kopup gelen bir dua, bazen bir iyiliùe teüvik etmek için insanlara söylenmiü bir söz, bazen bir yanlü düzeltmek için söylenmiü bir nasihattir. Fakat her defasnda mahza hakikattir onun sözü… Müslüman lâf olsun diye konuümaz. Anlam yüklüdür sözü. Hele kötü bir iü için, düümanlk, haset, kalp krma gibi bir nedenle konuümuü olmas hiç düüünülemez bile. Allah Resûlü müslüman ne kadar özlü bir üekilde tanmlar: ĮƸ ïƸ Ʋ ĺIJƲ įƸ ĬƸ ÓùƸƲ Ĥ īƱ ĨƸ ĪƲ ijĩƸƳ ĥùƱ ĩƳ ĤƱ Ò ħƸƲ ĥøƲ īƱ ĨƲ ħƸƳ ĥùƱ ĩƳ ĤƱ Ò “Müslüman dilinden, elinden müslümanlarn selâmette kaldù kimsedir.”3 diye. únsan diliyle kendi varlùn ortaya koyar, “lisan olmasayd, insan olmazd” diye boüuna söylenmemiütir ve ünlü bir Batl düüünür “kalplerde ne varsa dudaklardan akp gider” derken, kalp ve söz uyumuna boüuna dikkat çekmemiütir. Dolaysyla aùzmz düzeltebilmemiz için öncelikle gönlümüzü slah etmemiz gerekir. Gönüllerimiz, kalplerimiz, yüreklerimiz, iç dünyalarmz iyi ve güzelse söz ve davranülarmz da o kadar iyidir, o 2 3 úbrahim, 14/24-27. Buhârî, “Îmân”, 4. 194 | Hac ørúad Görevlileri øçin Örnek Metinler kadar güzeldir. Bu anlamda Numan b. Beüir’den rivayet edilen bir hadiste Allah Resûlü üöyle buyurmaktadr: ÒƲðÌƸ IJƲ ³ įƳ ƳĥƼ ĠƳ ïƳ ùƲ åƲ ĤƱ Ò çƲ ƲĥĀƲ ÛƱ éƲ ƲĥĀƲ ÒƲðÌƸ ƴÙĕƲ ąƱ ĨƳ ïƸ ùƲ åƲ ĤƱ Ò ĵƸĘ ĪƲ Ƽ ÌƸ IJƲ Ʋ ŅƲÈ Ʋ Ƴ Õ Ƴ ĥƱ ĝƲ ĤƱ Ò ĵƲ ƸİIJƲ Ʋ ŅÈ . įƳ ĥƼ ĠƳ ïƳ ùƲ åƲ ĤƱ Ò ïƲ ùƲ Ʋ Ę ÚƱ ïƲ ùƲ Ʋ Ę “Dikkat edin! Vücutta öyle bir et parças vardr ki, o düzgün olursa bütün vücut düzgün olur; o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.”4 Allah Resûlü diùer bir sözünde ise üöyle buyurmaktadr: ÷Ƹ ęƱ Ʋ ƼĭĤÒ ƌƲ ƸĔ ƌƸƲ ĕĤƱ Ò īƲ Ƽ ƸġƲĤIJƲ ³ ĂƸ ƲóđƲ ĤƱ Ò ØƸ Ʋ ŜƲƱ Ġ īƱ ĐƲ ƌƸƲ ĕĤƱ Ò ÷Ʋ ĻƱ Ʋ Ĥ “Asl zenginlik maddî zenginlik deùil, gönül zenginliùidir.”5 Gönül erleri kalp krmak istemez. Kalp krdklarnda onu hemen telâfi ederler. Burada Asr- saadetten bir yaprak, zihinlerimizde belirivermektedir. Bir gün Hz. Âiüe validemiz yine müminlerin annelerinden olan Hz. Safiye’yi kskanmaktan kendini alamaz. Hz. Safiye’nin Peygamber Efendimize yapp getirdiùi yemeùin dökülmesine sebep olur. Safiye validemizin elinden düüen kap krlmütr. Belli ki, krlan sadece kap deùildir. Safiye validemizin kalbi de krlmütr. Âiüe validemizi bir piümanlk kaplar. Ne yapmütr? Doùruca Peygamber Efendimizin yanna giderek olay anlatr. Krk kabn kefaretinin ne olduùunu sorar. Allah Resûlü ona, krk kabn yerine yeni bir kap, dökülen yemeùin yerine yemek getirmesini öùütler.6 Hz. Âiüe’nin bu tavsiyeye uyarak yemek yapün, yeni bir kaba koyduùu yemekle Hz. Safiye’nin kapsna varün bugün bile çok canl tahayyül edebiliyoruz. 4 5 6 Buhârî, “úman”, 39. Buhârî, “Rikâk”, 15. Nesâî, “Iüratü'n-Nisâ'”, 4. Güzel Söz | 195 Hicrî ikinci asrn zahitlerinden Ebû Utbe Abbâd el-Huvâs’n söylediùi üu sözlerden ne kadar da hikmet ve muhabbet akmaktadr: “Allah’tan korkun, Allah’tan korkun! Yannzda bulunmayan kimselerin, çiùnenmesi helâl olmayan haklarn savunun; dillerinizi, iyilikten baüka konuümak dünda, onlardan çekin, insanlar hakknda Allah’a karü samimi ve iyilikbilir olun. Çünkü sizler Kur’an ve Sünnetin sahipleri ve tatbikçileri oldunuz. ûüphe yok ki Kur’an, kendisiyle konuüulmadkça kendiliùinden konuümaz. Sünnet, kendisiyle amel edilmedikçe kendiliùinden iü yapmaz. Âlimler susarsa bilgisiz insanlar nasl öùrenebilirler?”7 únsanlar slah etmenin baü sevgimizi ikrar etmekten geçer. Sevdiùimiz insanlara sevgimizi bir sr gibi neden saklayalm? Eüimize, çocuùumuza, anne ve babamza ve dostlarmza onlar ne kadar çok sevdiùimizi söylemekten çekinmeyelim. Allah Resûlü, Hz. Âiüe’yi çok severdi. Amr b. Âs bir gün Allah Resûlüne “Sana insanlarn en sevimlisi kimdir?” diye sormuü, Efendimiz eüine olan muhabbetini söylemekten çekinmemiü ve “Âiüe” demiütir.8 Efendimiz, eüini her vesile ile onurlandrmaktan da geri kalmamütr. Bir defasnda “Cebrail sana selâm söylüyor” buyurmuütur.9 Sevdiklerimize güzel söz söylemek bir tarafa Cenâb- Hak sevimsiz ve kötü insanlara bile iyi ve yumuüak söz söylenmesini istemektedir. ûu âyet bu gerçeùi gözler önüne sermektedir: Ʋ ĝƲĘ ĵƲĕƲĈ įƳ Ʋ ƼĬÌƸ ĪƲ ijƱ ĐƲ óƸƱ Ę ĵƲĤÌƸ ÓƲ×ƲİðƱ Ò ĵ ƲýŘƱ Ʋ IJƱ Ʋ È óƳ ƲĠƼ ñƲ ƲÝƲĺ įƳ ƲĥƼ đƲ Ʋ ƼĤ ÓƴĭƼĻƸ Ʋ ƼĤ Ņƴ ijƱ ƲĜ įƳ Ʋ Ĥ ŅijƳ 7 8 9 Darimi, Mukaddime, 57. Müslim, “Fadâilu's-Sahabe”, 8. Buhârî, “Edeb”, 111. 196 | Hac ørúad Görevlileri øçin Örnek Metinler “Firavun’a gidin. Çünkü o azmütr. Ona yumuüak söz söyleyin. Belki öùüt alr yahut korkar.”10 Hidayete ermesine vesile olmas için Firavun’a bile yumuüak söz söylenmesi ilahî bir emir olarak karümzda dururken, ailemize, eüimize, çocuùumuza nasl kaba davranabiliriz? únançl bir insan konuümasyla örnektir tüm insanlùa… Çünkü onun sözlerinde, ruhunu manevî bir zrh gibi sarmalayp kuüatan bir zrh vardr. Onun sözleri vahiyden ilhamn alr. Ve inanan insann sözleri böylece hikmet olur, nasihat ve öùüt olur. O sözler samimidir. Yalan olmaz, hainlik, kabalk, nezaketsizlik asla karümaz bu sözlere... Müslüman kiüi toplumda her zaman bir denge unsurudur. únsanlar uzlaütran, barütran kiüidir o. Rabbimizin üu ferman biz inananlarn her zaman kulaklarnda yanklanr, gönül ve zihin dünyalarmz aydnlatr: ÛƲƱ ĕƲÖ ĪÍƸ Ʋ Ę ÓĩƲ ıƳ Ʋ ĭĻƱ Ʋ Ö ÒijéƸƳ ĥĀƱ Ʋ ÉƲĘ ÒijĥƳ ƲÝƲÝĜƱ Ò ŷ Ʋ ĭƸ ĨƸ ËƱ ĩƳ ĤƱ Ò īƲ ĨƸ ƸĪÓƲÝęƲ ƸÐÓƲĈ ĪÌƸ IJƲ Ƴ ïƲ èƱ ÌƸ Ƹ Ʋ Ƽ óƸ ĨƱ Ʋ È ĵƲĤÌƸ ÅƲ ĹƸęƲÜ ƈƲ Ƽ èƲ ĹƸĕ×Ʊ Ʋ Ü ƉƸ Ʋ ƼĤÒ ÒijĥƳ ÜƸ ÓƲĝƲĘ ĴƲó ƱìƳŁÒƱ ƥƲ ĐƲ ÓƲƫÒ ĪÍƸ Ʋ Ę ľÒ Ʋ Ƽ ĪƲ Ƽ ÌƸ ÒijƳĉùƸ ĜƱ Ʋ ÈIJƲ ĢƸ ïƱ đƲ ĤƱ ÓƸÖ ÓĩƲ ıƳ Ʋ ĭĻƱ Ʋ Ö ÒijéƸƳ ĥĀƱ Ʋ ÉƲĘ ÚÅÓ ŷ ƳƼ ŗƳ ƲľÒ Ʋ ĉƸ ùƸ ĝƱ ĩƳ ĤƱ Ò ÕƸ Ʊ ƲĘ Ʋ Ƽ ÒijƳĝƲƼÜÒIJƲ ħƳƱ ġĺƱ ƲijìƲ Ʋ È ŷ ħƳƱ ġƲĥƼ đƲ Ʋ Ĥ ƲľÒ Ʋ Ʊ Ʋ Ö ÒijéƸƳ ĥĀƱ Ʋ ÉƲĘ ØƵ Ʋij ƱìÌƸ ĪƲ ijƳĭĨƸ ËƱ ĩƳ ĤƱ Ò ÓĩƲ Ʋ ƼĬÌƸ ĪƲ ijƳ ƲƑóƱ ƳÜ “Eùer inananlardan iki grup birbirleriyle savaürlarsa aralarn düzeltin. Eùer biri ötekine karü haddi aüarsa, Allah’n buyruùuna dönünceye kadar haddi aüan tarafa karü savaün. Eùer (Allah’n emrine) dönerse, artk aralarn adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davrann. Çünkü Allah, adaletli davrananlar sever. Müminler ancak kardeütirler. Öyleyse kardeülerinizin arasn düzeltin. Allah’a karü gelmekten saknn ki size merhamet edilsin.”11 10 11 Tâhâ, 20/43-44. Hucurât, 49/9-10. Güzel Söz | 197 Sözlerimiz adalet düüüncesi ile itidal kazanmal, vahyin rahmeti ile üefkat ve nezaket ufkuna kaplmal, ilim ve marifetle mezcedilmelidir. Biz anlaümazlk ve küslüùe yol açan deùil, küsleri barütran, anlaümazlklar gideren olmalyz. Sevgi ve üefkati toplumda ayakta dimdik tutan, gönüller arasndaki mesafeyi daraltan, biz olmalyz. Herkes bunu baükasndan beklerse barü kim tesis edebilir? Yüce Mevlâ slah ve uzlaümay, barü ve selâmeti över. Bunun bir erdem olduùunun farkna varmamz gerekir. Kavga ile kalp krmakla sadece gönüller birbirinden uzak düüer ve huzursuzluk oluüur. Hâlbuki ancak sulh ve barü ile kaynaümü bir toplum selâmet bulur. ĪƲ ijéƸƳ ĥāƱ ĨƳ ÓıƲ ĥƳ İƱ Ʋ ÈIJƲ ħƹ ĥƱ čƳ ƸÖ ĴƲóƳĝĤƱ Ò ğƸ Ʋ ĥıƱ ĻƸƳ Ĥ ğƳƲ Ƽ ÖƲò ĪƲ ÓƲĠ ÓĨƲ IJƲ “Rabbin, halklar salih ve slah edici kimseler iken memleketleri zulmederek helâk etmez.”12 âyeti bu hakikati gözler önüne sermektedir. Müslüman her zaman ara bulan, insanlar bir sevgi ve merhamet halesi içinde kaynaütran kiüidir. Günümüzde boüanmalarn arttù bir zamanda eüleri uzlaütracak, anlaümazlklar sulh ile çözecek kimselere ne kadar çok ihtiyaç vardr. Bu, dinî bir görevdir. Bu görevi yapmaktan bizi alkoyan nedir? Oysaki Yüce Allah bu sorumluluùu bize yüklemiütir. ûu âyet bunu bize çok çarpc bir üekilde hatrlatmaktadr: Ʋ ĝüƸ ħƱ ÝƳ ęƱ Ƹì ĪƱ ÌƸ IJƲ ÓıƲ ĥƸ İƱ Ʋ È īƱ ĨƸ ÓĩƲƴ ġèƲ IJƲ įƸ ĥƸ İƱ Ʋ È īƱ ĨƸ ÓĩƲƴ ġèƲ ÒijƳáđƲ ÖƱ ÓƲĘ ÓĩƲ ıƸ ĭƸ ĻƱ Ʋ Ö ĚÓƲ Ʋ Ƽ ĪƲ Ƽ ÌƸ ÓĩƲ ıƳ Ʋ ĭĻƱ Ʋ Ö ľÒ ÒƴŞ×Ƹ ìƲ ÓĩĻƸ Ƴ Ʋ Ƽ ěƸƸ ƼĘƲijƳĺ ÓèƲƴ ņĀƱ ÌƸ ÒïƲ ĺóƸ Ƴĺ ĪƱ ÌƸ ƴ ĥĐƲ ĪƲ ÓƲĠ ƲľÒ “Eùer kar kocann arasnn açlmasndan endiüe ederseniz, erkeùin ailesinden bir hakem, kadnn ailesinden bir hakem gönderin. úki taraf (aray) düzeltmek isterlerse, Allah da onlar 12 Hûd, 11/117. 198 | Hac ørúad Görevlileri øçin Örnek Metinler uzlaütrr. ûüphesiz Allah, hakkyla bilendir, hakkyla haberdardr.”13 Aile büyükleri evliliklerde erdem ve adalet ölçülerine göre kaynaütrc, sorun çözen kiüiler olmaldr. Aray açacak, kendi evlâdn kayracak davranülar içine giren anne ve babalar büyük sorumluluk altndadr. Zira ailede evlâd sevmek kadar, uyulmas gereken hususlarn baünda adalet ilkesi bulunur. Bu noktada Peygamber Efendimizin davranün kendimize model almamz gerekir. Asr- saadetten iüte buna güzel bir örnek: Allah Resûlü, kz Fâtma’nn evine geldi. Ali’yi arad gözleri… Efendimiz, insan ruhundan anlard. Yanlü giden bir üeyler vard. Fâtma’ya, onun kalbini biraz yumuüatmak ve Ali’nin ona olan baùllùn hissettirmek için “Ali nerede?” veya “Eüin nerede diye” sormad. Tpk, Tûr’dan dönen ve gördükleri karüsnda öfke ve hayal krklù yaüayan Musa peygambere, kardeüi Harun’un “Annemin oùlu” diye sesleniüi gibi, “Amcann oùlu nerede?” diye sordu, ona. Kim bilir Fâtma’nn zihninde o an ne üimüekler çakt, belki de “ufack bir üey için kavga etmeye deùer miydi?” diye geçirdi aklndan… Fâtma buruk, Fâtma hüzünlü… Öfkesi diniyordu onun belli ki… “Ali öùle uykusuna kalmad, düarda…” diyebildi sadece. Allah Resûlü, Ali’yi aratt. “Ali mescitte” dediler; “Mescidin bir köüesinde kvrlmü uyuyor...” Allah Resûlü mescide vardùnda üstündeki urbann, srtndan kaydùn ve srtnn toz toprak içinde olduùunu gördü. Allah Resûlü ona yaklaüt, bir taraftan Hz. Ali’nin üzerindeki topraù silkelerken, diùer taraftan “Kalk Ebû Turab! (topraùn adam)” diye ona taklyordu…14 Huzursuzluk, Peygamberin sevgi ve rahmet eliyle sükûnet ve ferahlùa dönüüüyordu. Taraf olmadan barütran, incitmeden birleütiren Allah Resûlü, küslüùün üstünü kalplerdeki sevgi parltlarn dökerek örtüyordu. 13 14 Nisâ, 4/35. Buhârî, “Libâs”, 37. Güzel Söz | 199 Sözümüz bizi ve sevdiklerimizi ya mutluluùa erdirecek ya da bizi ve etrafmz üzecektir. Akll insan doùal olarak ilkini tercih eder. Çünkü o güzel sözlerin Rabbiyle kendisi arasnda manevî bir baù olduùunu ve bu baùn onu kurtuluüa ulaütracaùn bilir. O Rabbinin üu âyetini hiç aklndan çkarmaz: Ƹ Ʋ ØƳ ƲõƼ đƸ ĤƱ Ò įƸ ƲĥƼ ĥƸ Ʋ Ę ƲØƲõƼ đƸ ĤƱ Ò ïƳ ĺóƸ Ƴĺ ĪƲ ÓƲĠ īĨƲ ģƳ ĩƲ đƲ ĤƱ ÒIJƲ ÕƳ ƼĻƸ Ʋ ƼĉĤÒ ħƸƳ ĥġƲ ĤƱ Ò ïƳ đƲ āƱ Ʋ ĺ įƸ ĻƱ Ʋ ĤÌƸ ÓđĻ ƴ Ɛ Ʋ Ƹ ƲÑƼĻƸ ùĤÒ óƳ ġƱ ĨƲ IJƲ ïƵ ĺïƸ üƲ ÔÒ ƲƼ Ʋ Ƽ ĪƲ IJóƳƳ ġĩƱ Ʋ ĺ īĺ Ƶ ñƲ ĐƲ ħƱ ıƳ Ʋ Ĥ ÚÓ Ʋ ƸñƼĤÒIJƲ įƳ đƳ Ʋ ĘóƱ Ʋ ĺ çƸƳ ĤÓāĤÒ òij Ʋ ÑƸ Ʋ ĤIJƱ ƳÈ Ƴ ×Ƴ Ʋ ĺ ƲijƳİ ğ “Her kim üan ve üeref istiyorsa bilsin ki, üan ve üeref bütünüyle Allah’a aittir. Güzel sözler ancak ona yükselir. Salih ameli de güzel sözler yükseltir. Kötülükleri tuzak yapanlar var ya, onlar için çetin bir azap vardr. úüte onlarn tuzaù boüa çkar.”15 15 Fâtr, 35/10.