economıc agenda - T-Bank

Transkript

economıc agenda - T-Bank
29 Ocak 2016
Haftanın Gündemi-Beklentiler
Küresel piyasalarda
hava biraz düzeldi; bu
durum sürecek mi ?...

Küresel piyasalarda ortam geçmiş haftalara göre biraz düzeldi. Bu
durumun nedenleri arasında artan petrol fiyatları ve dünyanın iki önemli
merkez bankasından (ABD ve Japon Merkez bankaları) gelen kararlar rol
oynadı. Petrol fiyatları, Suudi Arabistan’ın OPEC üyelerinden petrol
üretiminde kısıntıya gitmeyi isteyeceğine ilişkin söylentiler ve RusyaOPEC arasında bu konuda bir işbirliği olabileceği yönünde Rus yetkilileri
tarafından yapılan açıklamalardan sonra yükseldi. Ancak bu haberler şu
an için doğrulanmadı. Öte yandan, ABD Merkez Bankası (FED) 26-27
Ocak toplantısından sonra yayımladığı metinde enflasyonun hala düşük
olmasından söz etti, bunun yanısıra küresel ekonomik gelişmeleri de
yakından izleyeceğini belirtti. Bu çerçevede bizim de görüşümüze göre
Fed’in Mart ayında bir faiz artırımına gitme olasılığı gittikçe azalmakta.
Düşük gelen geçen yılın son çeyreğine ilişkin ABD büyüme verisi de bu
durumu teyit etmekte. Buna ek olarak, bu sabah Japon Merkez Bankası
(BOJ) sürpriz bir kararla politika faizini negatife indirdi. Geçen hafta
Avrupa Merkez Bankası’nın da Mart ayında parasal genişlemeyi
artırabileceğinden söz etmesiyle birlikte, tüm bu gelişmeler gelişen ülke
piyasalarına yaradı ve aralarında Türk Lirası’nın da olduğu para
birimleri dolara karşı değer kazandı. Ancak aslında kısa vadede olumlu
olarak nitelenebilecek bu gelişmeler dünya ekonomisinin yeni bir kriz ve
resesyonla karşı karşıya olduğunu akla getirmekte ve zaten hassas
durumda olan gelişmekte olan ülkelerdeki durumun ileride daha da
kötüleşebileceği kuşkularını tetiklemekte. Yine de kısa vadede en azından
yılın ilk çeyreği için küresel piyasalardaki risk iştahında hafif bir düzelme
olmasını bekleyebiliriz. Tabii Çin ekonomisi ve petrol fiyatlarındaki eğilim
yine izlenecek en önemli gündem maddeleri olacak.
 Dolar, euro karşısında fazla değişmezken, BOJ’un son kararından
sonra Japon yenine karşı değer kazandı. Euro/dolar paritesi
1.0860; dolar/yen ise 121.30 civarında seyrediyor.
 Petrol fiyatları bu hafta artış eğilimindeydi.
Brent ham
petrolünün varili 34 doları, ABD hafif ham petrolünün varili 33
doları geçti.
 Altın fiyatları hafta başında 1120 doları geçti ancak son durumda
1114 dolarda.

Türkiye’de 2015 yılında dış ticaret açığı beklendiği gibi 63.3 milyar dolar
oldu ve 2014’e gore %25 daraldı. Petrol fiyatlarıdaki gerileme ve altın
ihracatındaki artış açıktaki düşüşün temel nedenlerinden oldu. Ancak geçen
yıl hem ithalatın hem de ihracatın gerilediğini görmekteyiz. Öte yandan Ocak
1
ayı kapasite kullanım oranı Aralık’a göre geriledi ve sanayi üretiminin yılın
ilk çeyreğine iyi bir başlangıç yapmadığını gösterdi. Bu arada, haftaya Ocak
ayı enflasyon oranları açıklanacak. Yapılan son zamlarla birlikte Ocak ayı
tüketici enflasyonunun %2’ye yaklaşmasını ve yıllık enflasyonun da %9.5
civarına ulaşmasını beklemekteyiz.

Bu hafta Türkiye piyasaları da küresel piyasalarda gelişmekte olan ülkelere
yönelik risk iştahındaki düzelmeden yararlandı. Her ne kadar petrol
fiyatlarındaki çıkış Türkiye ekonomisi açısından orta vadede olumsuz olsa da,
bu çıkışın küresel piyasaları olumlu etkilemesi şu an için Türk Lirası’nı da
desteklemekte. Ayrıca önemli merkez bankalarından gelen piyasayı
destekleyici açıklamalar da Türkiye’de lira üzerinde olumlu etkide bulundu.
Bu arada, Merkez Bankası yılın ilk enflasyon raporunu açıkladı ve 2016 için
TÜFE tahminini %7.5’a revize etti. Başkan Başçı, faiz politikasında sadeleşme
için zamanın uygun olmadığını söyledi. Sonuçta, dolar/TL paritesinin bu
haftanın son gününde 2.96’ya gerilediğini görmekteyiz. İki yıllık tahvil faizleri
de bugün itibariyle %11’e doğru indi.

Haftaya küresel piyasalardaki olumlu ortamın sürmesi ve petrol
fiyatlarındaki çıkışın devam etmesi Türk lirasını olumlu etkileyebilir. Bu
takdirde dolar/TL paritesinin 2.95 eşiğinin altına gerilemesi mümkün
olabilir. Ancak yine de temel senaryo olarak paritenin 2.95-3.00 aralığında
hareket edeceğini tahmin ediyoruz. Türkiye’de açıklanacak enflasyon
oranlarının beklentilerden yüksek gelmesi ise piyasaları olumsuz etkileyebilir.
İki yıllık gösterge tahvil faizlerinde de %11 civarındaki hareketin sürmesini
beklemekle birlikte, yüksek gelebilecek enflasyon verileri burada da yukarı
yönlü eğilimi tetikleyebilir. Ayrıca haftaya açıklanacak olan ABD tarım dışı
istihdam ve işsizlik verileri küresel piyasalarda bu kısa vadeli olumlu ortamın
sürüp sürmeyeceği ve Fed’in bundan sonraki kararları açısından önemli bir
dönüm noktası olacak. Buna ek olarak Çin finansal piyasalarındaki
dalgalanmalar de küresel piyasalar tarafından yakından izlenmeye devam
edilecek.
TÜRKİYE’DE BU HAFTA
Son
ekonomik
gelişmeler...

Dış ticaret açığı petrol fiyatlarındaki sert düşüşün desteği başta olmak
üzere ithalatın ihracattan daha hızlı daralmasıyla 2015'te bir önceki yıla
gore yüzde 25.2 daralarak 63.27 milyar dolar ile yılı tamamladı. OVP hedefi
63.1 milyar dolardı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre
2015'te ihracat yüzde 8.7 azalarak 143.94 milyar dolar, ithalat yüzde 14.4
azalarak 207.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı Aralık'ta ise
yüzde 27.4 düşüşle 6.18 milyar dolar olurken, ihracat yüzde 11.1 azalarak
2


11.8 milyar dolar, ithalat ise yüzde 17.5 azalarak 17.98 milyar dollar
şeklinde gerçekleşti. Dış ticaret açığının yıl boyunca aşağı yönlü bir seyir
izlemesinde başta petrol olmak üzere dünyadaki emtia fiyatlarındaki aşağı
yönlü seyir etkili oldu. Türkiye'nin ithalatında yıllardan beri en büyük
kalem olan enerji ithalatı 2015'te yüzde 31.1 azalarak 54.9 milyar dolardan
37.8 milyar dolara geriledi. Dış ticaret açığının 2015'te 2014'e göre
yaklaşık 22 milyar dolar gerilemesinde emtia fiyatlarının haricinde 7
milyar dolarlık altın ihracatının desteği de etkili olurken, euro/dolar
paritesi ve jeopolitik gelişmeler ise ihracatı 2015'te düşürücü yönde
etkileyen faktörler olarak ön plana çıktı. 2015'te en çok ihracat yapılan
sektör otomotiv endüstrisi olurken bu sektörde yapılan ihracat bir önceki
yıla göre yüzde 3.3 düşüşle 17.47 milyar dolara gerildi. Petrol fiyatlarındaki
düşüş nedeniyle alım gücü gerileyen Rusya'ya yapılan ihracat 2015 yılı
boyunca düşüş gösterdi. Türkiye'nin 2014'te en büyük yedinci ihracat
pazarı olan Rusya 2015'te 13. sıraya geriledi. Yıl genelinde ihracat yüzde
39.5 düşüşle 3.6 milyar dolara gerilerken Aralık ayındaki düşüş yüzde
46.3'e ulaştı.
Merkez Bankası, imalat sanayinde kapasite kullanım oranının (KKO)
Ocak ayında, bir önceki aya göre 0.9 puan azalarak yüzde 74.9 seviyesinde
gerçekleştiğini açıkladı. KKO, Aralık ayında yüzde 75.8 olmuştu. İmalat
sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı
bir önceki aya göre 0.2 puan azalarak yüzde 75.2 seviyesinde gerçekleşti.
Ekonomik güven endeksi Ocak'ta bir önceki aya göre yüzde 16.8 azalarak
83.88 değerine geriledi. TÜİK açıklamasına göre ekonomik güven
endeksindeki düşüş, hizmet, reel kesim (imalat sanayi), tüketici ve inşaat
güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Ekonomik güven endeksi
siyasi belirsizlik, güvenlik endişeleri ve TL'deki değer kaybı nedeniyle Eylül
ayında 72.6'ya gerileyerek TÜİK'in veriyi hesaplamaya başladığı Ocak
2012'den beri en düşük değeri almıştı. Endeks sonraki aylarda yükselişe
geçerek Ekim'de 82.6, Kasım'da 104.8, Aralık'ta ise 100.8 değerini almıştı.
TCMB Başkanı Başçı Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, enflasyonla mücadelenin hükümet
“Enflasyon
ile birlikte kolektif çaba ile gerçekleştirilebilecek uzun vadeli ve kademeli bir süreç
Raporu”nu açıkladı… olacağını belirterek, para politikasında tek faize geçmek için henüz erken
olduğunu söyledi. Başçı yılın ilk enflasyon raporunda, OVP'ye de paralel olarak,
2016 yılına ilişkin yıl sonu enflasyon tahmininin 1 puan yükselterek yüzde 7.5'e
çekildiğini, enflasyonun 2017'de yüzde 6'ya geriledikten sonra ancak 2018'de
yüzde 5'te istikrar kazanacağını söyledi. Başçı, enflasyonu düşürmeye odaklı ve
kararlı bir politika duruşu altında, enflasyonun yüzde 5'lik hedefe kademeli olarak
yakınsayacağını, bu çerçevede enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2016 yılı sonunda
orta noktası yüzde 7.5 olmak üzere yüzde 6.1 ile yüzde 8.9 aralığında, 2017 yılı
sonunda ise orta noktası yüzde 6 olmak üzere yüzde 4.2 ile yüzde 7.8 aralığında
gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini söyledi. Mevcut para politikası çerçevesinden
memnun olduklarını söyleyen Başçı, tek faize geçmenin henüz uygun olmadığını
söyledi. Gelinen noktada fiyat istikrarına ulaşılamadığını söyleyen Başçı, 2015
yılını yüzde 8.81 seviyesinde tamamlayan enflasyonun Ocak ayında yükseleceğini,
enflasyonun ilk çeyrekte çift haneye çıkmaması için gayret göstereceklerini
3
söyledi. Başçı, Şubat, Mart ve Nisan aylarında yıllık enflasyonda düşürücü baz
etkisi gözleneceğine de dikkat çekti.
2016 ve 2017 yıl sonu enflasyon tahminlerinde Ekim 2015 enflasyon raporuna
göre sırasıyla 1 puan ve 0.5 puan yukarı yönlü güncellemeler yapıldığına dikkat
çeken Başçı, "Ham petrol fiyatları varsayımı 2016 yılı için 54 dolardan 37 dolara
düşürülmüştür. Ayrıca, ortalama ithalat fiyatlarının yıllık yüzde değişimine dair
varsayımlarda da 2016 yılı için 4.9 puan aşağı yönlü güncelleme yapılmıştır. Gıda
fiyatları enflasyonu varsayımı, özellikle asgari ücret ayarlamalarının maliyet ve
talep üzerindeki etkileri nedeniyle, 2016 yılı için yüzde 8'den yüzde 9'a
çıkarılmıştır" dedi. Ocak ayında yapılan zamlara da dikkat çeken Başçı, bu
artışların yüzde 5'in üzerinde kalan kısmının 2016 yıl sonu enflasyonu üzerindeki
ek etkisinin 0.4 puan olacağını belirtti. Başçı, 2015 yıl sonu enflasyon
gerçekleşmesinin Ekim enflasyon raporunda verilen tahmine göre yüksek
gerçekleşmesi ve çekirdek enflasyon göstergelerindeki yükselişin 2016 yıl sonu
enflasyonunu 0.2 puan yukarı çekeceğinin değerlendirildiğini söyledi. Başçı, 2016
yıl sonu tahminlerindeki değişikliklerin kaynaklarını özetledi. Buna göre, yaklaşık
1 puan asgari ücret artışından, 0.4 puan enflasyon hedefinin üzerinde gerçekleşen
kamu fiyat ayarlamalarından, 0.2 puan enflasyon ana eğilimindeki yükselişten
kaynaklanırken; Türk lirası cinsinden petrol ve ithalat fiyatlarına ilişkin
varsayımlardaki aşağı yönlü güncelleme toplam 1.6 puanlık yukarı yönlü etkilerin
0.6 puanını telafi etmekte. Başçı sıkı duruşun ve faiz koridorunun dengeleyici
özelliğinin kullanılmaya devam edildiğini belirterek, Hazine'nin uzun vadeli
borçlanma maliyetinin yüzde 11 civarında TCMB'nin marjinal fonlama faizinin ise
yüzde 10.75, yani nispeten yatay bir verim eğrisi olduğunu ifade etti. Başçı,
enflasyonun ancak hükümet ile birlikte kolektif çaba ile düşürülebileceğini bu
kapsamda hükümette de bu yöndeki kararlılığı gördüklerini söyledi.
Türkiye nüfusu 2015 Türkiye nüfusu 2015 sonu itibarıyla 78.74 milyon kişi, 2014'te binde 13.3 olan
sonu itibarıyla 78.74 yıllık nüfus artış hızı ise 2015'te binde 13.4 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
milyon kişi…
verilerine göre Türkiye'de ikamet eden nüfus 2015 yılında, bir önceki yıla göre
1.05 milyon kişi arttı. Erkek nüfusun oranı yüzde 50.2, kadın nüfusun oranı ise
yüzde 49.8 olarak gerçekleşti. Türkiye nüfusunun yüzde 18.6'sının ikamet ettiği
İstanbul, 14.66 milyon kişi ile en çok nüfusa sahip olan il oldu. İstanbul'u nüfusun
yüzde 6.7'si olan 5.27 milyon kişi ile Ankara yüzde 5.3'ü olan 4.17 milyon kişi ile
İzmir takip etti. Bayburt ili ise 78,500 kişi ile en az nüfusa sahip il oldu. Verilere
göre il ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2014 yılında yüzde 91.8 iken,
bu oran 2015 yılında yüzde 92.1'e yükseldi. Belde ve köylerde yaşayanların oranı
ise yüzde 7.9 olarak gerçekleşti.
Turizm
azaldı…
gelirleri Turizm gelirleri 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8.3 azalışla 31.46 milyar
dolar oldu. Turizm gelirleri 2015 yılının son çeyreğinde ise bir önceki yılın aynı
çeyreğine göre yüzde 14.3 düşüşle 6.57 milyar dolar olarak gerçekleşti.
4
Gazprom doğalgaz Rus enerji şirketi Gazprom 1 Ocak 2015'ten itibaren Türk özel sektör gaz
indirimini iptal etti… dağıtıcılarına uyguladığı yüzde 10.25'lik indirimi iptal ederken, şirketler de
müşterine kararı tebliğ etmeye başladı. Geçen hafta Viyana'da yapılan toplantıda
Gazprom yetkililerinin alınan kararı Türk özel sektör şirketlerine ilettiği bildirildi.
Özel sektör tedarikçileri, Bosphorus Gaz, Enerco Enerji, Batı Hattı, Kibar Enerji,
Avrasya Gaz ve Shell Enerji Rusya ile 2013'te yapılan anlaşma doğrultusunda yıllık
10 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyor. Geçen yıl 24 Kasım'da Suriye sınırında
bir Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından Rusya ile Türkiye ilişkilerinden
gerilim yaşanmaya başlanmış ve Rusya bazı yaptırım kararlarını yürürlüğe
koymuştu.
ABD
Başkan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İslam
Yardımcısı
Biden Devleti'ne (İD) yönelik mücadelede işbirliğinin nasıl derinleştirilebileceğini
Türkiye’deydi…
görüşürken; Biden askeri bir çözüme de hazır olduklarını söyledi. Erdoğan ve
Biden Cumartesi günü İstanbul'da biraraya gelirken; Beyaz Saray tarafından
yapılan açıklamada, toplantıda İD'ye yönelik mücadelede işbirliğinin nasıl daha da
derinleştirilebileceği konusunun görüşüldüğü kaydedildi. Açıklamada, toplantıda
aynı zamanda "Irak'ın bağımsızlığına saygı gösterilen bir çerçevede Irak ile
Türkiye arasındaki son dönemlerdeki gerginliğin azaltılmasının öneminin
görüşüldüğü" de belirtildi. Biden ise Cumartesi günü yaptığı bir başka açıklamada,
Suriye hükümeti ve isyancıların siyasi bir çözüme ulaşamamaları durumunda ABD
ve Türkiye'nin Suriye'de İslam Devleti'ne karşı bir askeri çözüme hazır olduklarını
söyledi. Bir ABD'li yetkili bu askeri operasyonun İslam Devleti'ne yönelik olacağını
ve bütün Suriye'yi kapsamayacağını söyledi. Biden, Başbakan Davutoğlu ile de iki
NATO müttefikinin Suriye'de Devlet Başkanı Beşar Esad'ı başkanlıktan indirmek
için uğraşan Sünni Arap isyancılara nasıl destek verebileceklerini konuştuklarını
söyledi. Diğer yandan Biden, Cuma günü yaptığı açıklamada Türkiye'yi ifade
özgürlüğü konusunda eleştirirken; bir dönem Washington tarafından İslami
demokrasinin örneği olarak gösterilen Türkiye'nin medyayı sindirerek, internet
özgürlüklerini kısıtlayarak ve akademisyenleri ihanet ile suçlayarak bölgede vasat
bir örnek oluşturduğunu söyledi.
DÜNYA EKONOMİSİ
ABD
ekonomisinde
gelişmeler...

Fed 26-27 Ocak toplantısının ardından yaptığı açıklamada faizleri
değiştirmezken, küresel piyasaları "yakından takip ettiğini"
söyleyerek, borsalardaki satışları gözönüne aldığı fakat bu yıl parasal
sıkılaşmaya gitme planlarını terk etmeye henüz hazır olmadığı
sinyalini verdi. ABD ve küresel borsalarda bir ay süren borsa kayıplarının
küresel ekonomide yavaşlama olabileceği ve bunun ABD ekonomisi
üzerinde etkisini gösterebileceği endişelerini ortaya çıkarmasından dolayı
5







Fed'in bu kararı geniş bir kitle tarafından bekleniyordu. Fed politika
yapıcıları kademeli faiz artışlarına rağmen ekonominin ılımlı bir büyüme ve
istihdam piyasasının da güçlenme eğilimini sürdürdüğünü söyleyerek,
Mart ayında bir faiz artışının tamamen ihtimal dışında olmadığı
sinyalini verdi. Fed iki günlük toplantısının ardından yaptığı açıklamada,
"Komite küresel ekonomik ve finansal gelişmeleri yakından takip ediyor ve
bunların istihdam piyasası ile enflasyon üzerindeki etkilerini
değerlendiriyor" dedi.
ABD'de yeni konut satışları Aralık ayında 544,000 adet ile beklentilerin
üzerinde bir değer aldı. Yeni konut satışlarının 500,000 olması
bekleniyordu. Daha önce 490,000 olarak açıklanan Kasım ayı yeni konut
satışları ise 491,000'e revize edildi.
ABD'de S&P Case-Shiller konut fiyatları endeksi Kasım ayında
beklentilerin üzerinde arttı. ABD'de 20 şehirdeki konut fiyatları baz
alınarak hesaplanan S&P Case-Shiller konut fiyatları endeksi %5.8 arttı. Bu,
2014'ün Temmuz ayından beri görülen en hızlı artış oldu. Beklentiler %5.7
artış olacağı yönündeydi.
The Conference Board Tüketici Güven Endeksi, Aralık'taki yükselişin
ardından Ocak ayında da güçlendi ve Aralık ayının 96,3 olan seviyesinde
98,1'e çıktı (1985=100). Mevcut durum endeksi 116,4'te değişim
göstermedi, beklentiler endeksi de 83'ten 85,9'a yükseldi.
ABD'de dayanıklı mal siparişleri Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde
5.1 ile beklentilerin oldukça üzerinde bir düşüş gösterdi. Dayanıklı mal
siparişlerinin yüzde 0.6 azalacağı tahmin ediliyordu. Daha önce Kasım
ayında yatay kaldığı için dayanıklı mal siparişleri verileri ise yüzde 0.5
düşüşe revize edildi.
ABD'de işsizlik maaş başvurusunda bulunanların sayısı 23 Ocak'ta sona
eren haftada 278,000'e gerileyerek beklentilerin altında açıklandı. İşsizlik
maaş başvurularının 282,000 olması bekleniyordu. Önceki hafta için
293,000 olarak açıklanan işsizlik maaş başvuruları 294,000'e revize edildi.
İşsizlik maaş başvuruları, üst üste 47. haftada da sağlıklı istihdam
piyasasına işaret eden 300,000 eşiğinin altında kaldı. Rakamlardaki
dalgalanmayı daha az yansıttığı için daha iyi bir gösterge olarak kabul
edilen dört haftalık ortalama işsizlik başvuruları ise önceki haftaya göre
2,250 düşerek 283,000'e indi.
ABD'de bekleyen konut satışları Aralık ayında tahminlerin altında
artarak konut sektörünün yılın son ayında fazla değişmediğini gösterdi.
Ulusal Emlakçılık Birliği tarafından açıklanan veriye göre satışlar %0.1
arttı.
ABD'de gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) açıklanan öncü veriye göre geçen
yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 0.7 ile beklentilerin altında büyüdü.
Çekirdek PCE ise aynı dönemde yüzde 1.2 ile beklentilere paralel yükseldi.
GSYH'nin yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 0.8 artması bekleniyordu. ABD
ekonomisi böylece 2015 yılında 2014’te olduğu gibi %2.4 büyüme
kaydetti.
6
AB ekonomilerinde AB:
gelişmeler...



Euro Bölgesi'nde ekonomik güven Ocak ayında tahminlerden daha fazla
düştü ve bu durum, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) teşvik programını
artırması için durumu daha da güçlendirdi. Avrupa Komisyonu’na göre,
ekonomik güven endeksi Ocak ayında, Aralık ayındaki revize 106.7
seviyesinden 105 seviyesine geriledi. Bu, Ağustos ayından bu yana en
düşük seviyeyi işaret etti. Aralık ayı verisi revize edilmeden önce 106.8
seviyesinde açıklanmıştı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi,
büyümeyi desteklemek ve enflasyonu yüzde 2 hedefine doğru yükseltmek
için Mart ayında teşvik programının artırılabileceğine işaret etti. Yönetim
Konseyi, Aralık ayındaki toplantısında parasal genişlemeyi altı ay uzatma
kararı aldı ve mevduat faizini eksi yüzde 0.3 seviyesine indirdi.
ECB Başkanı Mario Draghi enflasyon hedefine ulaşmanın bankanın
kredibilitesi için önemli olduğunu belirtti. Draghi Euro Bölgesi'nde
toparlanmanın devam ettiğine dikkat çekerken bu toparlanmaya ECB'nin
de katkıda bulunduğunu belirtti. Draghi ciddi bir finansal istikrarsızlık
işareti görmediğini ancak 2016 yılının ekonomik görünüm açısından
belirsiz olduğunu vurguladı. Merkez Bankası yetkilileri 10 Mart'taki
toplantıda parasal genişleme programı ve negatif faizlerin enflasyon
hedefine ulaşmak için yeterli olup olmadığına karar verecek. Draghi,
enflasyonun hedeflenen yüzde 2 seviyesine gelmesi için mart ayındaki
toplantıda para politikası duruşunu gözden geçirebileceklerini ya da
muhtemelen tekrar ele alabileceklerini söylemişti. Euro Bölgesi'nde
2013'ün ilk aylarından beri enflasyon hedefine ulaşılamadı.
Euro bölgesinde tüketici fiyatları Ocak'ta geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 0.4 yükselerek beklentiler paralelinde gerçekleşti. Euro bölgesi
tüketici fiyatlarında Aralık ayı için yüzde 0.2 olarak açıklanan düşüş revize
edilmedi.
Almanya:
 Almanya, gelişen ekonomilerde yaşanan ekonomik yavaşlamanın ihracatta
meydana getirdiği düşüşün ardından yerel talebin ekonomiye destek
sağlayan tek faktör olarak kalmasıyla 2016 büyüme tahminini düşürdü.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in kabinesinin açıkladığı yıllık ekonomi
raporunda daha önce yüzde 1.8 olarak açıklanan 2016 gayrı safi yurt içi
hasıla (GSYH) büyüme beklentisi 2015 yılında gerçekleşen yüzde
1.7'ye çekildi. Raporda Alman ekonomisinin, Çin ve diğer gelişen
piyasalardan gelen talebin azalması nedeniyle ihracata olan bağımlılığını
azaltarak daha yerel talep merkezli bir yapıya geçtiğinin altı çizildi. Berlin
2016 yılında ithalatın ihracattan daha hızlı artmasını beklerken, net dış
ticaretin ekonomik büyümeyi yüzde 0.4 aşağı çekeceği tahmin ediliyor.
Özellikle mühendislik ve otomobil sektörlerinin öncülüğünde dünya
geneline yaptığı ihracata güvenen bir ekonomi için bu geçiş önemli bir
gelişme. Bu geçişle beraber yerel talep bu yıl için ekonomik büyümenin tek
itici gücü olarak kalıyor. Hükümet tüketici harcamalarında yüzde 1.9, inşaat
yatırımlarında yüzde 2.3 ve devlet harcamalarında yüzde 3.5 artış bekliyor.
 Ekonomik araştırma kuruluşu Ifo'nun verilerine göre, Alman iş dünyası
eğilim endeksi Ocak ayında 107.3'e gerileyerek beklentilerin altında
7


gerçekleşti. İş dünyası eğilim endeksinin 108.4 değerini alması
bekleniyordu. Endeksin 108.7 olarak açıklanan Aralık ayı seviyesi ise
108.6'ya revize edildi.
Almanya'da öncü verilere göre enflasyon Ocak ayında önceki yılın aynı
dönemine göre yüzde 0.4 artarak beklentilere paralel açıklandı. Aralık'ta
yıllık bazda yüzde 0.2 artan harmonize tüketici fiyatlarının yüzde 0.4
seviyesine yükselmesi bekleniyordu. Aylık bazda bakıldığında Aralık ayında
yatay kalan harmonize tüketici fiyatları Ocak ayında yüzde 0.9 ile
beklentilerin hafif altında düştü. Almanya'da enflasyonun aylık bazda
yüzde 1 düşmesi bekleniyordu.
Almanya'da perakende satışlar, Aralık'ta bir önceki aya göre artış
beklentilerinin aksine yüzde 0.2 düştü. Almanya'da perakende satışların
Aralık'ta yüzde 0.5 artacağı tahmin ediliyordu. Daha önce yüzde 0.2 arttığı
belirtilen Kasım ayı perakende satış verileri ise yüzde 0.4 artışa revize
edildi. Perakende satışlar yıllık bazda yüzde 1.5 yükselerek, yüzde 2'lik
beklentilerin altında kaldı
İngiltere:
İngiltere'de gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 0.5
ile beklentilere paralel gerçekleşti. Yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0.5 büyüyen
İngiltere ekonomisinin Ekim-Aralık döneminde de bir önceki çeyreğe göre yüzde
0.5 büyümesi bekleniyordu. Ekonomik büyüme dördüncü çeyrekte yıllık yüzde 1.9
olarak gerçekleşirken, bu rakam bir önceki çeyrekte yüzde 2.1 olmuştu. İngiltere
ekonomisi 2015 yılının tamamında ise yüzde 2.2 büyüyerek, 2014 yılının
yüzde 2.9'luk büyümesinin altında kaldı.
Finlandiya:
2012 yılından bu yana her yıl daralan Finlandiya ekonomisi, 2015 yılının ilk üç
çeyreğinde Euro Bölgesi'ndeki en kötü performans gösteren ülke oldu.
Vergiler ve sosyal masraflar sıralamasında Avrupa Birliği'nde dördüncü sırayı
almasına karşın, bütçe açığı göreceli olarak İtalya'nın açığından fazla durumda
olan Finlandiya'da işsizlik oranı da Kuzey Avrupalı komşularının üzerinde
bulunuyor. İşsizlik oranı Aralık ayında yüzde 9.2 düzeyinde gerçekleşerek,
Haziran 2015'ten bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı. Finlandiya Maliye
Bakanı Alexander Stubb, ülkesini “Avrupa'nın yeni hasta adamı” olarak anmaya
başladı. Stubb, “Finlandiya, bütçe açığıyla işleyen bir ekonomi haline geldi ve
rekabetçilik anlamında, İsveç ve Almanya'nın yüzde 10-15 gerisinde bulunuyor.
İşte bu nedenden dolayı, durumu düzeltmemiz gerekiyor” dedi. Komşusu
Rusya'nın azalan talebiyle zayıflayan yerli kağıt endüstrisi ve Nokia’nın tüketici
elektroniği kısmının çöküşü, bir zamanlar Batı Avrupa'nın en güçlü ekonomileri
arasında sayılan Finlandiya'yı olumsuz yönde etkiliyor.
Yunanistan:
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis,
Yunanistan'ın Schengen bölgesi kuralları çerçevesinde sınır görevlerini "ciddi bir
şekilde ihmal ettiğini" ve üç ay içerisinde sorunların üstesinden gelmezse sınır
kontrollerine tabi tutulabileceğini söyledi. Dombrovskis, "Rapor taslağı,
Yunanistan'ın görevlerini yerine getirmede ciddi ihlaller yaptığı ve Yunan
8
görevliler tarafından dış sınır kontrolünü sağlamada ciddi aksaklıklar yapıldığı
sonucuna varıyor" dedi. Komisyon tarafından haftalık toplantıda görüşülen
raporun sonucu, bazı Schengen üyelerinin bölge içerisinde şimdiden uygulamaya
başladığı ve iki yıla kadar sürebilecek sınır kontrollerinin genişlemesi anlamına
gelebilir.
Diğer ekonomilerde Japonya:
gelişmeler...
 Japonya'da "Abenomics" programının ana mühendislerinden Ekonomi
Bakanı Akira Amari, mali usulsüzlük iddialarını 1 hafta savuşturduktan
sonra istifa ettiğini açıkladı. Amari, Başbakan Shinzo Abe Aralık 2012'de
göreve geldiğinden bu yana istifa eden en etkili bakan oldu. Trans-Pasifik
Ortaklığı bölgesel ticaret görüşmelerinde Japonya adına katılan Amari, aynı
zamanda Abe'nin, Japonya'nın rekabetçiliğini artırmayı amaçlayan büyüme
stratejisine öncülük etmişti. Amari'den boşalan koltuğa, Başbakan Shinzo
Abe’nin Liberal Demokrat Parti'deki genel sekreteri olan Nobuteru Ishihara
atandı. Geçtiğimiz hafta Japonya'da bir dergide yer alan makalede, Amari ve
personelinin kimliği belirlenemeyen bir inşaat şirketinden siyasetin
finansmanı yasasına aykırı olduğu iddia edilen bir biçimde para aldığı
yazılmıştı.
 Japonya Merkez Bankası (BOJ), ülkenin yavaş ekonomisini piyasalardaki
volatilite ve azalan küresel büyümeden korumak amacıyla faizleri
beklenmedik bir şekilde sıfırın altına indirerek piyasaları şaşırttı.
BOJ'nin faiz kararının ardından Asya borsaları yükselirken, yen düştü ve
tahvil getirileri geriledi. Bankanın kararı duyurduğu açıklamada, "BOJ
gerek görüldüğünde faizleri negatif alanda daha fazla indirmeye
hazırdır" denildi. BOJ faizleri eksi yüzde 0.1'e indirmeye 5'e karşı 4 oyla
karar verdi. Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda, Japonya
parlamentosuna yaptığı konuşmada, bankanın şimdilik negatif faiz
oranlarını değerlendirmediğini söyleyerek, parasal genişleme önlemlerinin
devasa varlık alımlarının artırılması şeklinde olabileceği sinyallerini
vermişti. Banka ayrıca parasal genişleme programı çerçevesinde hükümet
tahvilleri ve riskli varlıkları satın alarak piyasaya yıllık 80 trilyon yen
(675 milyar dolar) para akıtma programına devam edeceğini belirtti.
Negatif faiz oranlarına başvuran Japonya böylece 1990'lardan bu yana
tüketicilerin büyük satın alımları sürekli ertelemelerine neden olan veya
fiyatların düşeceği beklentisiyle sık alım yapmalarını engelleyen deflasyona
ve düşen fiyatlara yönelik uzun mücadelesinde yeni bir silah elde etmiş
oluyor. Deflasyon yaklaşık 20 yıldır süren ekonomik yavaşlığın ana nedeni
olarak görülüyor. Avrupa'da bazı merkez bankaları da şu an negatif faiz
oranları uygularken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Haziran 2014'te faizleri
negatif alana çeken ilk büyük merkez bankası oldu. Faizleri negatif alana
çekerek merkez bankası, bankaların paralarını BOJ'de tutmaktansa daha
çok kredi vererek reel ekonomideki aktiviteyi artırmalarını umut ediyor.
Çin:

Çin Merkez Bankası (PBOC), Çin Yeni Yıl tatilinin yaklaşması ile birlikte
artan para talebinden dolayı nakit sıkışıklığını önlemek için, bu hafta finans
sistemine iki para piyasası operasyonu yoluyla son üç yılın en yüklü
9



likiditesini sağladı. Çin'de yeni yıl tatili 8 Şubat'ta başlayacak ve bir hafta
sürecek. PBOC, Perşembe günü ters repo yoluyla piyasaya 340 milyar yuan
(51.7 milyar dolar) verdiğini duyurdu. Banka iki gün önce 440 milyar yuan
vermişti. Bu hafta 590 milyar dolara ulaşan net nakit enjeksiyonu, Şubat
2013'ten bu yana en yüksek seviyeyi işaret ediyor. Yuanı desteklemek için
yapılan müdahaleler sonucu, Çin'in döviz rezervi yalnızca Aralık ayında
108 milyar dolarlık rekor bir düşüş gösterdi.
PBOC, Hong Kong'daki bazı Çin bankalarına, açığa satışları
durdurmak ve likiditeyi sıkılaştırmak için offshore piyasada yuan
borç vermelerini askıya alma talimatı verdi. PBOC'un, aralarında BOC
Hong Kong (Holdings) Ltd. ve Industrial & Commercial Bank of China
(Asia)'nın da bulunduğu bankalardan gerekli olmadığı sürece yuan
cinsinden borç vermemelerini istedi. PBOC ayrıca, yıl sonunda volatilitenin
farkına varmasının ardından, bazı Çinli banka ve firmaların, 1 Ocak'tan
itibaren, offshore yuan piyasasında açığa satış emirleri hakkında bilgi
toplamasını da istedi.
Çin'de sanayi şirketlerinin karları, ekonomik yavaşlama ile birlikte talep
ve satışlardaki zayıflamanın etkisi ile düşüşünü yedinci ayda da sürdürdü
ve rekor uzunluktaki düşüş dönemini daha da uzattı. Çin'in sanayi
şirketlerinin toplam karı Aralık ayında önceki yılın aynı dönemine göre
yüzde 4.7 düştü ve üç yılı aşkın sürenin en hızlı düşüşünü gerçekleştirdi. Bu
veri Kasım ayında yüzde 1.4 gerilemişti.
Çin'de, kapasite azaltmaya ve kamunun hakim olduğu sektörlerde işgücü
fazlasını gidermeye yönelik arz yanlı tedbirlerin bir parçası olarak işlem
görmemiş çelik üretimi kapasitesinde 150 milyon ton azaltma ve
kömür üretiminde "önemli miktarda" kesintiye gidilmesi hedefleniyor.
Geçtiğimiz yıllarda hükümet çelik üretiminde 90 milyon ton kesintiye
gitmişti ve 100 ile 150 milyon ton arası ek kesintiye gidilmesi planlanıyor.
Hükümetten yapılan açıklamada çelik üretim kapasitesinde "katı kontrol"
sürdürülerek, yeni kömür madeni onaylarının durdurulacağı bilgisi yer
alırken, gelişmelerin uygulamaya konulacağı bir tarih belirtilmedi. Çin
hükümeti daha önce, kömür ve çelik gibi sektörlerde kapasite fazlasında
kısıtlamaya gideceğini belirtmişti.
Rusya:
 Rusya ekonomisi 2009'dan bu yana görülen en sert ekonomik
daralmayı gerçekleştirdi. Ülkenin kilit ihracat kalemlerinden olan petrol
fiyatlarındaki düşüş ve Ukrayna anlaşmazlığı üzerine uygulanan
yaptırımlar, küçülmede etkili oldu. GSYİH, 2014 yılında yüzde 0.6
büyümesinin ardından 2015 yılında yüzde 3.7 küçüldü. Rusya ekonomisi,
petrol fiyatlarının 2016 yılında düşüşe devam etmesiyle birlikte rublenin
rekor düşük seviyeye inmesinin de etkisiyle son iki yıldır daralmakta.
 Rusya Başbakan Yardımcısı Arkady Dvorkovich, ülkesinin diğer petrol
üreticileriyle sürekli iletişim halinde olduğunu söyledi. Dvorkovich, düşük
petrol fiyatlarının yatırımlarda azalmaya yol açacağını ve bunun daha
düşük petrol üretimiyle sonuçlanacağını, fakat bunun kasıtlı bir devlet
politikası olmayacağını söyledi. Dvorkovich, Rus petrol firmalarının petrol
fiyatları konusunda kendi çıkarlarını takip edeceğini belirtti.
10
Güney Afrika:
Güney Afrika Merkez Bankası, zayıflayan randdan kaynaklanabilecek enflasyon
baskılarının ekonominin geneline yayılabileceği endişesi ile, para politikası
gösterge faizi 50 baz puan artırarak sıkılaştırdı. Başkan Lesetja Kganyago,
yaptığı açıklamada, repo faizinin yüzde 6.75'e çıkarıldığını kaydetti. Güney
Afrika para birimi randın geçen politika toplantısının yapıldığı Kasım ayından bu
yana dolar karşısında yüzde 15 değer kaybetmesi, faiz artırımlarını çeyrek baz
puan ile sınırlayan bankayı daha agresif adımlar atmaya yöneltti. Enflasyon
riskleri sel felaketi dolayısıyla gıda fiyatlarının artması ile güçlendi ve bu durum,
bankanın yüzde 3 ila yüzde 6 aralığındaki enflasyon hedefini tutturmasına risk
teşkil etti.
Malezya:
Başbakan Najib Razak, ulusal emeklilik fonuna çalışanların ödediği zorunlu
katılım oranının yüzde 3 azaltılacağı ve bunun da özel tüketimi yılda 1.9 milyar
dolar (8 milyar ringgit) destekleyebileceğini açıkladı. Najib, Malezya
ekonomisinin bu yıl, yüzde 4 ila 4.5 arasında büyümesinin beklendiğini
söyledi. Malezya ekonomisinin 2016 büyümesi için daha önce yapılan tahmin
yüzde 5 seviyesindeydi. Najib, hükümetin GSYİH'nin yüzde 3.1'i seviyesinde bütçe
açığı hedefini değiştirmediğini açıkladı. Najib, 2015'te ekonomi yüzde 5 büyürken
bütçe açığının yüzde 3.2 olduğunu bu nedenle 2016 hedeflerine güvendiğini
söyledi. Hükümetin aldığı "ihdiyatlı tedbirler" sayesinde 9 milyar ringgit tasarruf
edileceğini belirten Najib, bu tasarrufun elde edilmesi için atılacak adımlar
hakkında bilgi vermedi. Petrol fiyatlarındaki düşüş, Malezya hükümetinin kredi
notunun düşürülmesini engellemek için bütçe açığı hedefleri çerçevesinde ikinci
yıl üst üste harcama planlarını tekrar gözden geçirmesine neden oluyor. Asya'nın
tek büyük net petrol ihraçcısı Malezya, hükümetin tahminlerine göre, petrolün
varil fiyatındaki her 1 dolarlık düşüşte 300 milyon ringgit kaybetme riskine sahip.
Malezya hükümeti 2016'da petrol fiyatlarının 30 ila 35 dolar arasında
seyretmesini tahmin ediyor. Ekim'de bütçenin harcama planlarının ilk gündeme
geldiği dönemde Malezya hükümetinin petrol fiyatı tahmini 48 dolar
seviyesindeydi.
Azerbaycan:
Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkilileri, Azerbaycan’ın petrol fiyatlarındaki
çöküş ile tetiklenen döviz krizinden olumsuz etkilenmesiyle, hükümete yapılacak
olası bir mali yardıma ilişkin görüşmeler için ülkeye gitti. IMF yetkilileri
başkent Bakü'de Azerbaycan Maliye Bakanı ile Perşembe günü basına kapalı bir
toplantı gerçekleştirdi. Çarşamba günkü bir IMF notuna göre, “Bilgi toplama
gezisi”, “teknik asistalık ve mali ihtiyaçların tespiti” için Azerbaycan hükümeti
tarafından talep edildi. Azerbaycan, IMF'ten 3 milyar dolar borçlanmak
isterken, Dünya Bankası'ndan 1 milyar dolar kredi talep ediyor. Başkent
Bakü'de, IMF yetkililerinin yanında Dünya Bankası yetkilileri de kredi görüşmeleri
için bulunmakta. Financial Times daha önce, IMF ve Dünya Bankası'nın
Azerbaycan'a yapılacak 4 milyar dolarlık olası bir acil kredi paketi üzerinde
görüştüğünü bildirmişti. Azerbaycan Merkez Bankası, petrol fiyatlarındaki
düşüşün ardından geçtiğimiz yıl manatın değerini korumak için rezervlerinin
yüzde 60'ını eritmesi sonrası, 21 Aralık'ta serbest kur rejimine geçmişti. Manat,
11
geçtiğimiz 12 yıl içerisinde sadece bir kez düşmekle birlikte, yüzde 32 değer
kaybederek geçtiğimiz ay rekor düşük seviyelere geriledi. Manat, dolar karşısında
1.615 seviyesinden işlem görmesiyle tüm zamanların en zayıf seviyesine geriledi.
Bu arada, Azerbaycan Maliye Bakanı Samir Şerifov, Uluslararası Para Fonu
(IMF) ve Dünya Bankası'ndan acil kredi almaya ihtiyaçlarının olmadığını
söyledi.Şerifov, düzenlediği basın toplantısında yabancı basın kuruluşlarında çıkan
" haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Bakü'de IMF, WB ve Asya Kalkınma
Bankası yetkililerinden oluşan heyetle görüştüğünü bildiren Şerifov, hükümetin
ekonomik krize karşı tedbirlerini, ülkenin ekonomik önceliklerini, IMF ve diğer
kurumların Azerbaycan'a yapacağı teknik yardımları istişare ettiklerini bildirdi.
Şerifov, devletin başlıca gelir kaynağı olan petrol fiyatlarında yaşanan düşüş
nedeniyle bütçenin tekrar gözden geçirilme zorunluluğunun doğduğunu belirtti.
Suudi Arabistan:
 Suudi Arabistan Merkez Bankası'nın net yabancı varlıkları Aralık
ayında son 9 yılın en büyük düşüşünü kaydetti. Rezervlerin azalmasında
petrol fiyatlarındaki düşüş etkili oldu. Suudi Arabistan Merkez Bankası'nın
rezervleri 19.4 milyar dolar düşerek 608.4 milyar dolara geriledi. Suudi
Arabistan 2015'te GSYİH'nin yüzde 15'i oranında bütçe açığı vermişti.
 Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Petrol İhraç Eden Ülkeler
Örgütü'nün (OPEC) toplantısında % 5'lik üretim kısıntısının
görüşülebileceğini söyledi. Suudi Arabistan'ın petrol üretiminde %5'lik
kısıntıya gitme teklifini daha önce yaptığını belirten Novak, "Rusya
üretim kısıntısına ilişkin görüşmek konusunda istekli" dedi. Açıklamanın
ardından OPEC delegeleri Rusya'yla toplantı planı olmadığını ve Suudi
Arabistan'ın arzı %5 kesme yönünde bir teklif sunmadığını belirtti.
Novak'ın açıklamasıyla Brent ve ABD tipi ham petrol fiyatlarında günlük
yükseliş %8'e ulaştı.
İran:
İran petrol sektöründen bir kaynak, ülkesinin petrol üretimini günde 500,000
varil düzeyinde artırma yolunda ilerlediğini söyledi. Kaynak, ülkeye yönelik
yaptırımların bu ay kalkmasının ardından Asya ve Avrupa'daki müşterilere altı
tanker petrol satıldığını belirtti. Her bir tanker 2 milyon varil ve üzerinde petrol
taşıyabiliyor.
BU HAFTA PİYASALAR
Fed, BOJ kararları ve
petrol fiyatlarındaki
yükselme kur ve faizi
geriletti...
Petrol fiyatlarındaki sert düşüşün yerini bıraktığı kısa süreli toparlanmanın hafta
başında sona ermesinin ardından gelişmekte olan ülke para birimlerine yönelik
riskten kaçış yeniden ön plana çıkarken, içerideki kurumsal döviz talebinin de
etkisiyle dolar/TL yönünü yukarı çevirdi. Dolar/TL paritesi haftaya 3.01 civarında
başlarken; euro/TL 3.27 ve sepet bazında TL de 3.14 düzeyinde işlem gördü.
12
Tahvil bono piyasasında 12 Mart 2025 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama
bileşik faizi %11.01; 14 Haziran 2017 itfalı iki yıllık gösterge tahvilin ortalama
bileşik faizi %11.02 düzeyinde haftaya başladı. Dolar/TL paritesi Salı sabahı Çin
borsalarındaki bozulma nedeniyle 3.0345’e kadar yükseldikten sonra petrolün
tekrar yükselişe geçmesiyle artan risk iştahı sonucu geriledi ve tekrar 3.00 sınırına
indi. Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu’nun piyasalara fazla bir etkisi olmadı.
TL Çarşamba günü gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en iyi performansı
gösterirken, piyasalar ABD Merkez Bankası'nın (Fed) akşam sonucu açıklanacak
olan faiz toplantısına odaklandı. Dolar/TL en son 8 Ocak'ta gördüğü 2.9875
seviyesine kadar geriledi. Perşembe günü Fed’in beklentilere paralel faiz kararının
sonrasında oluşan iyimserlik ve petrol fiyatlarındaki yükseliş gelişmekte olan
piyasalara olumlu yansırken, TL gün içinde dolar karşısındaki bir ara 2.97’nin
altına indi ve günü 2.97 civarında kapatti. Sepet bazında TL’de 3.10’a gerilerken,
euro/TL paritesi 3.24’e indi. Risk algısında görülen toparlanma ve kurdaki
gerileme paralelinde tahvil faizlerinde de düşüş görüldü. On yıllık tahvil faizleri
%11’in altına inerken; iki yıllık tahvil faizleri de %11.10’a geriledi. Haftanın son
günü de Japon Merkez Bankası’nın negatif faize geçmesi gelişmekte olan ülkelere
yönelik risk iştahını artıran diğer bir etken oldu. Dolar/TL paritesi 2.96’ya
gerilerken, iki yıllık tahvil faizleri de %11’e doğru indi.
Bu arada, Hazine yılın ilk aylarında
yoğun itfa/borçlanma programının
%
Ocak ayı bölümünü aralarında 2 ve
25
10 yıllık gösterge tahviller de dahil
22
altı ihale ile 9.16 milyar TL'si
19
piyasadan toplam 13.9 milyar TL
16
borçlanma ile tamamladı. Hazine,
13
Ocak ayında toplam 16.4 milyar
10
7
TL'lik iç borç servisine karşılık 8.9
4
milyar TL'si piyasadan toplam 13.6
milyar
TL'lik
iç
borçlanma
programlıyordu. Bu verilere göre
kamudan borçlanma 4.7 milyar TL
oldu. Hazine'nin bu yılın genelinde hedeflediği 94 milyar TL'lik itfasının yaklaşık
üçte birine denk gelen 30.5 milyar TL'si yılın ilk iki ayında gerçekleşecek. Her yıl
olduğu gibi bu yılın ilk ayları da Hazine'nin borçlanma/itfa programının en yoğun
olduğu dönem olacak. Hazine'nin geçen yıl Ocak ayında TL cinsi sabit faizli iç
borçlanmalarının ağırlıklı ortalama maliyeti yüzde 7.8 seviyesindeydi. Geçen yılın
ilk üç ayında bu maliyet yaklaşık yüzde 8 olurken, yılın ikinci çeyreğinde maliyet
yüzde 10'a yaklaştı.
04.01.2007
01.03.2007
27.04.2007
25.06.2007
20.08.2007
17.10.2007
13.12.2007
12.02.2008
08.04.2008
05.06.2008
31.07.2008
25.09.2008
26.11.2008
28.01.2009
25.03.2009
25.05.2009
20.07.2009
14.09.2009
12.11.2009
11.01.2010
08.03.2010
30.04.2010
28.06.2010
20.08.2010
20.10.2010
22.12.2010
16.02.2011
12.04.2011
07.06.2011
02.08.2011
30.09.2011
30.11.2011
25.01.2012
21.03.2012
18.05.2012
13.07.2012
12.09.2012
12.11.2012
08.01.2013
05.03.2013
02.05.2013
28.06.2013
28.08.2013
31.10.2013
26.12.2013
21.02.2014
17.04.2014
17.06.2014
15.08.2014
14.10.2014
10.12.2014
05.02.2015
02.04.2015
02.06.2015
29.07.2015
23.09.2015
23.11.2015
19.01.2016
Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları
(14.06.17 tahvili, % bileşik)
Sonuçta 22 Ocak’da Merkez Bankası kurlarıyla 3.0161 olan dolar/TL paritesi, 29
Ocak’ta 2.9662 TL oldu; 3.2675 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 3.2350’ye
geriledi. 22 Ocak’da %11.17 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu
haftanın son günü %11.03 oldu.
13
Döviz, petrol ve altın Döviz:
fiyatları...
Dolar, piyasaların bu haftaya sakin başlaması ve yatırımcıların dikkatlerini merkez
bankası toplantılarına çevirmesiyle beraber hafta başında yatay seyretti.
Dolar/yen paritesi 118.75 düzeyinde haftaya başlerken, euro/dolar paritesi
1.0815 düzeyindeydi. Hafta içinde de, büyük para birimleri Fed'in Çarşamba günü
sonuçlanacak faiz toplantısı öncesinde büyük bir hareketlilik göstermedi. Dolar
endeksi yatay bir seyir izleyerek 99.041 seviyesinde kaldı. ABD doları, Fed'in
piyasaları şaşırtacak bir hamle yapmamasının ardından dalgalı bir seyir izledi.
Dolar, Fed'in küresel ekonomik ve finansal gelişmeleri "yakından takip ettiğine"
dair açıklamasıyla önce hafif geriledi ancak daha sonra eski seviyesine geri geldi.
Dolar karşısında 1.0918 dolar ile bir haftanın zirvesini gören euro ise 1.0895
dolardan işlem gördü. Dolar, yen karşısında ise 3 haftanın zirvesinden gerileyerek
118.73 yen oldu. Haftanın son gününde ise Japon Merkez Bankası’nın (BOJ)
sürpriz negatif faiz kararı piyasaları etkiledi. Yen bugün açıklanan BOJ kararı
sonrası değer kaybetti. Dolar, kararın ardından yen karşısında yüzde 2'nin
üzerinde yükselerek 121.5 seviyesine çıktı daha sonra hafif geriledi. Euro da yen
karşısında değer kazanarak 131.30 yen oldu. Euro/dolar paritesi ise fazla
değişmeyerek 1.09’un altında işlem görmekte. Cuma günü itibariyle Euro/dolar
paritesi 1.0860; Dolar/yen paritesi 121.30 düzeyindedir.
Petrol:
Petrol fiyatları kuzey yarımkürenin belirli bölgelerinde etkili olan soğuk havanın
petrole olan talebi artırmasıyla geçtiğimiz haftanın sonunda başladığı hızlı
yükselişini hafta başında da devam ettirdi. Brent ham petrolünün varili 32.65
dolara, .ABD türü ham petrolün varili de 32.50 dolara yükseldi. Ancak daha sonra
petrol fiyatları Suudi Arabistan ve Irak'tan gelen fazla üretim haberlerinin küresel
arzın yüksek olduğu endişelerini artırmasıyla tekrar varil başına 30 doların altına
indi. Fakat bu kısa süreli oldu fiyatlar hafta içinde tekrar 30 doların üstüne çıktı.
Ham petrol fiyatları Perşembe günü ise Rusya'nın petroldeki küresel stok fazlasını
kontrol edebilmek için Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile işbirliği
yapılabileceği ihtimalini değerlendirmesiyle yaklaşık yüzde 3 değer kazandı. Brent
ham petrolü 33 dolara, ABD petrolü 32 dolara yükseldi. Petrol fiyatları, petrol
üreticileri arasında bir anlaşma olabileceği umuduyla değer kazandı. Haftanın son
gününde de aynı etkiler devam etmekte. Brent ham petrolünün varil fiyatı 34
doların, ABD ham petrolünün varil fiyatı da 33 doların üzerine yükseldi. Cuma
günü itibariyle Brent ham petrolünün varili 34.50 dolar düzeyinde; ABD hafif
ham petrolünün varili 33.90 dolar civarında seyretmektedir.
Altın:
Altın fiyatları, çalkantılı küresel ekonomiden dolayı Fed'in bu yıl faizleri daha uzun
aralıklarla artırabileceğine ilişkin beklentilerle hafta başında değer kazandı. Spot
altının ons fiyatı 1100 doların üzerine yükseldi. Fiyatlar, borsalardaki düşüşün
yarattığı güvenli liman talebi ve Fed'in küresel ekonomide yavaşlamanın yaşandığı
bir dönemde yapacağı toplantı öncesinde doların baskı altında kalmasıyla 1120
dolara çıktı. Fiyatlar, bir ara 1122 dolara kadar artarak 3 Kasım'dan bu yana en
yüksek seviyeyi görmüştü. Ancak altın fiyatları, Çarşamba akşamı Fed'in küresel
ekonomide zorluklar yaşandığını kabul etmesine rağmen para politikasında
14
gevşeme olacağı sinyali vermemesi üzerine 12 haftanın zirvesinden düşüşe geçti.
Spot altının ons fiyatı tekrar 1120 doların altına indi. Haftanın son gününde de
altın gerilemesini sürdürdü. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına
1114 dolar civarındadır.
DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER
(1)
(2)
(3)
(2)/(1)
31.12.14
31.12.15 29.01.16
%
değişim
2,3311
2,9233
2,9662
25,4
2,8323
3,1896
3,2350
12,6
2,5817
3,0565
3,1006
18,4
(2)/(1)
reel %
değişim
15,3
3,5
8,8
(3)/(2)
%
değişim
1,5
1,4
1,4
ABD doları/TL*
Euro/TL*
Döviz Sepeti **
Euro-dolar
Paritesi
1,2150
1,0911
1,0906
-10,2
0,0
* TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır.
Daha fazla bilgi için:
Dr. M.Veyis Fertekligil,
Baş Ekonomist
e-posta: [email protected]
Tel: 0212 – 368 35 20
UYARI NOTU:
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım
danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye
özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz
ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak
yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir .
15

Benzer belgeler