entegre bir avrupa-akdeniz alanı oluşturmayı amaçlayan rekabet

Transkript

entegre bir avrupa-akdeniz alanı oluşturmayı amaçlayan rekabet
“ENTEGRE B R AVRUPA-AKDEN Z ALANI OLU TURMAYI
AMAÇLAYAN REKABET GÜCÜ VE SOSYAL BÜTÜNLE ME
ETK LER ” HAKKINDA ORTAK RAPOR
Çalı ma grubu
Raportör :
spanya ekonomik ve sosyal Konseyi (CES)
Cezayir ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (CNES)
Ekonomi ve çalı ma ulusal Konseyi (CNEL)
Tunus ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (CES)
Malta ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (MCESD)
Yunanistan ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (OKE)
Türkiye ekonomik ve sosyal karma danı ma komitesi (ESC)
1
Ç NDEK LER
UYGULAMA ÖZET ................................................................................................................................ 3
I.
GR
.................................................................................................................................... 7
II.
REKABET GÜCÜ ÜZER NDE ETK S OLAN ETKENLER ............................................................ 9
III.
TOPLUMSAL BÜTÜNLE ME ÜZER NDE ETK S OLAN UNSURLAR ........................................ 26
IV.
AKDEN Z N K KIYISI ARASINDA ENTEGRASYON VE
V.
SONUÇLAR VE TAVS YELER ................................................................................................. 48
Genel ekonomik durum........................................................................................................ 10
Ticaret ve do rudan dı yatırımlar akı ı .............................................................................. 12
Siyasi, kurumsal ve hükümetle ilgili genel durum ............................................................... 14
Giri im ile ilgili çevre .......................................................................................................... 15
Ta ımacılık, enerji ve telekomünikasyon altyapıları............................................................ 16
R&D’de teknoloji ve yatırımlar transferi ............................................................................. 19
Bilgisayar toplumu, sayısal kırılma ve ortak kültürel yayılma............................................. 21
nsan sermayesi ve formasyon ............................................................................................. 23
Yoksulluk ve e itsizlik ......................................................................................................... 26
Demografik etkenler ve toplumun geli imi.......................................................................... 27
Göç ile ilgili akımlar ............................................................................................................ 28
Çalı ma pazarı...................................................................................................................... 31
Çalı ma hakkı ve toplu görü me .......................................................................................... 34
Sosyal diyalogun rolü .......................................................................................................... 35
Sivil toplumun geli mesi...................................................................................................... 36
B RL
.......................................... 38
Avrupa-Akdeniz bölgesinde, rekabet gücü ve toplumsal bütünle me üzerinde
etkisi olan i birli i finansal mekanizmaları ......................................................................... 38
AB 25 ülkesinin kom uluk politikası................................................................................... 39
Avrupa-Akdeniz ortaklı ına do ru yeni atılım .................................................................... 42
Güney-Güney bölgesel ortaklı ı .......................................................................................... 43
Avrupa-Akdeniz bölgesinde geli me ortaklı ı dahilinde sosyal partnerlerin rolü ............... 44
Çevre ve sürekli geli me ...................................................................................................... 47
EK I. REKABET GÜCÜ LE LG L
EK II. NSAN SERMAYES N N E
STAT ST KLER.................................................................... 56
T M VE FORMASYONU...................................................... 69
EK III. TOPLUMSAL BÜTÜNLE ME LE LG L
EK IV. D
STAT ST KLER........................................... 83
ER TABLOLAR .................................................................................................................. 90
2
UYGULAMA ÖZET
Bu raporun amacı, Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücü ve toplumsal bütünle me
(sosyal bütünle me) üzerinde etkisi olan çe itli unsurların nicel ve nitel bir analizinin
sentetik olarak hazırlanması ve güçlü noktalarının ve zayıf noktalarının ortaya
konulması ile durum üzerinde bir ilk tespitin sunulmasıdır. Rapor aynı zamanda,
bütünle mi bir Avrupa-Akdeniz alanının olu turulmasında yer alan bütün sosyal
ortakların ve hükümetlerin gelecekteki faaliyetlerini ortaya koyan sonuç ve talimatları
da toplamaktadır.
Rekabet gücünün geli tirilmesi, toplumsal bütünle me üzerinde olumlu sonuçlar ortaya
çıkarır ve aynı zamanda, e itsizliklerin ço alması ve toplumsal bütünle menin
bozulması, zamanla bütün ekonominin performansını ve rekabet gücünü azaltmaktadır.
Bu sebeple rapor, ikisi arasında mevcut olan bütünleyicilikten, 1995’te Barselona süreci
ile ba layan ve ardından 2005–2010 yeni toplu hareket programının onaylanması ile
güçlenen Avrupa-Akdeniz ortaklı ı çerçevesinde de i ik politikalarda ve
gerçekle tirilen giri imlerden faydalanılmasının yerinde olaca ını göz önünde
bulundurmaktadır. Ortaklı ın bölgedeki ba arısı, her zaman ekonomik kalkınma ve i ,
hakkaniyet ve dayanı manın, her ülkenin kendine has gerçekleri ile uyumlu stratejiler
sayesinde do ru ekilde birle tirilmesinden geçmektedir.
Bir ekonominin rekabet gücü üzerinde etkisi olan etkenlerle ilgili olarak, Akdenizli
ortak Ülkelerin modernle me ve dünya ekonomisine katılma sürecinin gerçek bir hal
alması için gerekli olanlar raporda incelenmektedir. Bu etkenler arasında, siyasi, sanayi
ve hükümetle ilgili, giri imlerle ilgili, nakliye ve enerjiye özel bir dikkat göstererek
altyapıların olu u ve geli tirilmesi ile, teknolojik boyutlar ve bilgisayar toplumu
tarafından sunulan olu umlar ile, insan sermayesi için gerekli tanıtım ile ve bütün bu
üretken ve ekonomik potansiyelin en iyi ekilde kullanılması için kalite e itimi ile ilgili
ba lamlar ele alınmaktadır.
Güney Akdeniz’deki kıyı ülkelerinin, bu son senelerde önemli bir çaba sarf edip
sonucunda Avrupa birli inde kayıtlı olan rakamlardan daha yüksek olan brüt iç üretim
(PIB) büyüme yüzdeleri elde ettiklerinin altının çizilmesi gerekmektedir. Buna ra men,
bu büyüme, halkın ya am seviyesinin düzelmesi için yeterli de ildir; bunun ba lıca
sebebi ise nüfusun artı ı ve bu artı ın kar ılanabilece i hızda istihdam yaratma
zorluklarıdır. Dolayısıyla i birli inin arttırılması ve Akdeniz’in iki kıyısı arasında hala
mevcut olan gelir farkını azaltmak için ciddi birlik çabaları göstermek gerekmektedir;
bunun için de bir taraftan, sürekli bir zenginlik yaratmak amacıyla ekonomik
kalkınmanın yükseli inin korunması ve di er taraftan da bin yıllık kalkınma Hedeflerine
3
göre yoksullu u ve e itsizlikleri azaltmak için zenginli in en iyi ekilde da ılımını
sa lamanın cesaretlendirilmesi gerekmektedir.
Avrupa birli i ile ortak Akdeniz Ülkeleri arasındaki ticari alı veri lerin son senelerde
güçlü bir ekilde artmı olmasına ra men, ortak Akdeniz ülkeleri bölgeleri arasındaki
ticaret, aralarında çok az bölgesel uyum olması sonucunda zayıf kalmaktadır.
Akdeniz bölgesinde ticareti sınırlayan ve bölgenin rekabet gücünü zayıflatan halen
devam etmektedir. Her ne olursa olsun, Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki ticari ve
finansal akı ların arttırılması için, ticari veya mevcut olan ba ka her türlü anla maların
yo unla tırılması gerekmektedir. Ayrıca buna paralel olarak, bölgede rekabet gücünü
artıracak yöresel bir uyum sürecinin de geli tirilmesi gerekmektedir. Bu ba lamda,
ortak Akdeniz ülkelerinin Avrupa Birli i kom uluk politikası çerçevesinde öngörülen
hareket planlarının, bu tarihten 2010’a kadar Avrupa-Akdeniz serbest bölgesini
olu turmak için var olan engelleri ortadan kaldırması umulmaktadır. Aynı zamanda,
bölgede alı veri i geli tirmek için, halen yürürlükte olan bölgeler arasındaki Agadir
anla masına ve bütün ortaklık anla malarına hız kazandırmak gerekmektedir.
Bölgede yatırımcı havasının düzelmesini takip etmek ve do rudan yabancı yatırımlar
üzerindeki engelleri ortadan kaldırmak amacıyla, Avrupa-Akdeniz alanındaki ortaklı ın,
sermayeleri çekmeye yönelik gerekli tedbirlerin kabul edilmesi ile, yatırımların te vik
edilmelerine ve tanıtımlarına öncelik tanıması gerekmektedir. Gerçekten de, yatırımcı
havası, giri imcilik kadrosu ve rekabet gücünün artması, her zaman çok sayıda etken
tarafından sınırlanmaktadır; bu etkenler arasında a ırı idari düzenleme, finansal sistemin
zayıflı ı veya kredi ve mülk alımının zorlu unun altını çizebiliriz. Bütün bunlar için,
yapısal reformları ve finansal sektörün güçlendirilmesini takip ederek ve sanayi, hukuki
ve idari anlamda iyile tirmeleri te vik ederek bölgenin makro ekonomisinin istikrar
kazanmasına yönelik önlemler geli tirilmesi gerekmektedir. Bu aynı zamanda,
giri imler ve giri imcilerin kalkınma motoru olarak ve zenginlik ve istihdam yaratıcısı
olarak oynadıkları roller dikkate alındı ında, özel te ebbüssün, giri imci ruhun ve geni
bir giri im kültürünün geli mesini de kapsar.
Kurumsal kadro ile ilgili olarak, kamu sektörü idaresi, Hukuk devletinin güçlenmesi ve
bölgede elde edilen temel özgürlüklerdeki artan geli melere ra men, bölgede barı ve
refahı sa layabilecek istikrarlı kurumsal ve politik bir kadro olu turmak için gösterilen
çabaların takip edilmesi gerekmektedir. Bu da, gerek ulusal düzeyde gerekse bölgesel
ve yerel düzeyde Avrupa-Akdeniz bölgesinin bütününde iyi bir hükümet yönetiminin
geli tirilmesine öncelik tanımayı gerektirir. Yine bu aynı alanda, gayri resmi
ekonomiye, sahtecili e ve haksız rekabete kar ı mücadele de önemlidir: bölgede rekabet
gücünü arttırmak amacıyla ciddi bir ekilde mücadele etmek gerekti i sorunları.
4
Tüm Avrupa-Akdeniz bölgesindeki rekabet gücünün arttırılması, aynı zamanda
insanların ve malların dola ımının hızlı ve etkili bir ekilde artmasını sa lamak için,
ta ımacılık ve telekomünikasyon alt yapılarının eksiksiz olarak geli mesini de
gerektirmektedir; bu sebeple her türlü muamele bedellerinin azaltılması amacıyla,
Akdeniz’in iki kıyısı arasında ve Akdeniz ortak ülkelerinin kendi aralarında alı veri in
artması ve böylece bölgede rekabet gücünün kazanılması arttır.
Aynı zamanda, tüm üretim alt yapısı üzerinde etkilerin daha iyi yayılabilmesi için
ara tırma ve geli tirme alanında da büyük çabalar gösterilmesi gerekmektedir. Bunun
için, teknolojik potansiyeli yüksek sektörleri destekleyen ve ta ımacılık ve
telekomünikasyon gibi bilimsel ve teknik alt yapıların geli tirilmesini te vik ederek,
bölgede R&D’ye (Ara tırma&Geli tirme) yönelik kamu harcamalarının arttırılması
amacıyla Avrupa Birli ine çok büyük yükümlülükler dü mektedir. Bu da aynı zamanda
iki kıyı arasında ara tırmacıların e itiminin ve bilgi alı veri inin geli tirilmesini
gerektirmektedir.
Uzmanlıkların geli tirilmesi gerçekten de bütün ekonominin rekabet gücü ve toplumsal
bütünle mesi (sosyal bütünle me) üzerinde etkileri olan ortak bir unsurdur. Bu
ba lamda, i çili in kalitesinin arttırılması için uygun bir e itim ve insan sermayesine
yatırımın ekonomik kalkınma üzerinde etkileri bulunmakta ve bölgede gelirler, cinsiyet
konularındaki e itsizliklerin azaltılmasını sa lamaktadır. Son senelerde, Akdeniz ortak
ülkeleri e itim konusunda önemli geli meler kaydetmi olsalar da, özellikle kadınlar
olmak üzere gençlerin okuma-yazma bilmeme oranının azaltılmasının ve tüm e itim
sistemi seviyelerine eri imin ve e itim kalitesinin yükseltilmesini sa layacak olan
e itim anslarının geli tirilmesinin takip edilmesi gerekmektedir.
Kalitenin arttırılması ve çalı anların e itime eri melerini sa lamak amacıyla, mesleki
e itim sistemlerinde bir reform yapılması arttır; bu da bu tip e itimlere yönelik kamu
harcamalarının artması, finansman kaynaklarının e itlenmesi ve özel sektörün katılımın
te vik edilmesi anlamına gelecektir.
Öte yandan, ortaklı ın zaten var olan e itim programları dahilinde, e itim ve insan
sermayesinin geli tirilmesi ve daha kalıcı bir kalkınma sa lamak için, bu düzeylere
yönelik yatırım ve temel e itime verilen önem eksikli i dikkate alınarak, ilk ve orta
ö renime daha fazla öncelik verilmelidir. Üniversite e itim sistemlerinin daha iyi
entegrasyonunu sa lamak amacıyla, bu sistemlerin PPM’ler (Ortak Akdeniz Ülkeleri)
içerisine ve Avrupa Birli inin esinlendi i yüksek ö renimin Avrupa Alanı içerisine
entegre edilmesi gerekecektir.
5
E itim ile ilgili olarak ve i imkânlarının geli tirilmesi amacıyla, aynı zamanda
ö renim hayatından mesleki hayata geçi i kolayla tıran araçlar üzerinde ve i
kapasitesini arttırmak için kilit etkenleri, sürekli e itimi te vik ederek bilgilerin
güncellenmesi üzerinde yo unla mak gerekmektedir. Bu sebeple, iki kıyı arasındaki
i birli inin, bilgi alı veri lerini te vik etmesi ve mesleki e itime ve tüm hayat boyunca
sürekli e itime özel bir dikkat göstererek tüm e itim düzeylerinde e itim ve ö retimin
düzeltilmesi gerekmektedir.
Çalı ma piyasası ile ilgili olarak ise, ortak Akdeniz ülkelerinin üzerinde durmaları
gereken en önemli konular yaratılan i imkânlarının kalitesini arttırarak çalı ma
piyasasına girmek isteyen yüksek sayıdaki genç ve kadın nüfusunu kapsayabilmek için
istihdam yaratma hızının arttırılma gereksinimi ile ilgilidir. Bunun için etkin istihdam
politikalarını te vik etmek, istihdamla ilgili kamu hizmetlerini te vik etmek ve
geli tirmek ve gençler ile ilgili olarak, okuldan i hayatına geçi i kolayla tırarak
Akdeniz’in iki kıyısı arasında uzmanlık alı veri ve koordinasyonunu te vik etmek
gerekmektedir.
Avrupa-Akdeniz bölgesinde kadının mesleki katılımını geli tirmek aynı zamanda
sadece ailevi alanda sınırlanan geleneksel rolün a ılması ve kadınların sadece i
hayatına atılması için de il, orada kalıcı olabilmeleri için de gerekli alt yapı ve
hizmetlerin de geli tirilmesi anlamına gelmektedir. Bu ba lamda, tüm Avrupa-Akdeniz
bölgesinde, her türlü ayrımcılı ı engellemeye ve ans e itli i sa lamaya yönelik yasa ve
yönetmeliklere uyulması te vik edilmelidir.
ki Akdeniz kıyısı arasında do ru olarak idare edilen göçler, Avrupa-Akdeniz
bölgesinin ili kileri ve alı veri lerinin hızlandırılması ve zenginle tirilmesi için bir fırsat
olu turmaktadır. Bu yüzden, Avrupa Birli i çerçevesinde, ortak bir göç politikası
yaratmak ve Avrupa Birli i ile üye ülkeler arasında dayanı ma, kar ılıklı güven ve
payla ılan sorumluluk üzerine kurulu global bir konum benimseyerek PPM’ler ile
i birli i ve yardımla ma ortamı yaratmak gerekmektedir. Bunu yaparken de bunun
bölgedeki göç olayının eksiksiz bir ekilde kar ısında durmanın tek yolu oldu u
dü ünülmelidir.
verenlerin ve sendikaların birle me özgürlükleri ve ortak görü me hakkı,
demokrasinin temel dire i olarak çalı anların ve i verenlerin temel hak ve
yükümlülüklerinin bir kısmını olu turmaktadır; bu da rekabet gücünü ve sosyal
kohezyonu güçlendirmektedir. Bu yüzden, sosyal ortakların, Avrupa-Akdeniz
bölgesinde OIT’nin uluslar arası antla malarının özellikle halen beklemede olan
normları ve i yerindeki temel hak ve ilkeler hakkındaki Deklarasyonun prensiplerini
onaylamayı ve ekillendirmeyi desteklemeye devam etmesi gerekmektedir. Ayrıca
6
bölgenin rekabet gücünün artı ının çalı ma ko ullarına zarar veren dü ük maa
masrafları üzerine dayanmasını engellemek için ortak görü melerin te vik edilmesi de
gereklidir.
Ekonomik kalkınma, geli me ve sosyal bütünle me arasındaki dengeyi sa lamakta
sosyal diyalog çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu sebeple, yeterli olmadı ı veya hiç
olmadı ı yerlerde sosyal diyalogun desteklenmesi ve olu turulması amacıyla, sendika
kurumlarının ve i veren temsilciliklerinin ço altılması ile toplumsal-mesleki ili ki
sistemlerinin de erlendirilmesi ve desteklenmesi yerinde olacaktır.
Ayrıca, sivil toplum katılımının, yerel, bölgesel, ulusal düzeyde ve Akdeniz’in iki kıyısı
arasındaki ortaklık alanlarının da te vik edilmesi de gereklidir. Avrupa-Akdeniz
ortaklı ının kurulu una sivil toplumun da girmesi için gösterilen çabalara ra men,
katılımı hala zayıftır ve bu sebeple bu çerçevede olu turulan de i ik kurumların,
önümüzdeki senelerde, sivil toplumun ve katılımının Avrupa-Akdeniz ortaklı ında daha
etkin olması sa lanarak iki kıyı arasındaki diyalogu te vik edebilecek bir rol oynamaları
gerekmektedir.
I.
1)
G
R
2005 Kasım ayında Amman’da gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz ekonomik ve
sosyal Zirvesinin sonuçları, 2006 senesinde Slovenya’da gerçekle tirilen AvrupaAkdeniz ekonomik ve sosyal Zirvesi için geçici bir rapor hazırlanmasını
öngörmekteydi. Bu belgenin 2007'
de «Bir Avrupa-Akdeniz entegre alanının
olu turulması için rekabet gücü ve sosyal bütünle me etkenleri » konusunu ele alan
nihai bir raporun tanzim edilmesini sa laması gerekmektedir.
2)
Cezayir ekonomik ve sosyal ulusal konseyi (CNES) ve talya ekonomik ve sosyal
ulusal konseyi (CNEL) i birli i ile spanya ekonomik ve sosyal konseyi yönetimine
verilen bu rapor, 15–17 Kasım 2006 tarihleri arasında Slovenya’da gerçekle tirilen
Avrupa-Akdeniz ekonomik ve sosyal zirvesi esnasında sunulmu tur. Böylece ba ka
CES’lere de, Kasım 2007’de Yunanistan’da gerçekle tirilecek olan AvrupaAkdeniz ekonomik ve sosyal zirvesinde sunulacak olan nihai raporun
hazırlanmasına katılım imkânı sa lamı tır. Sonuç olarak, spanya ekonomik ve
sosyal Konseyi yönetimindeki i bu nihai rapor, Cezayir ekonomik ve sosyal ulusal
konseyi (CNES), talya ekonomik ve sosyal ulusal konseyi (CNEL), Tunus
ekonomik ve sosyal konseyi, Malta ekonomik ve sosyal geli im konseyi,
Yunanistan ekonomik ve sosyal konseyi ve Türkiye ekonomik ve sosyal konseyi
karma danı ma komitesinin dayanı masına güvenmektedir.
7
3)
Bu raporun hazırlanması talebi, üstü kapalı olarak iki önemli konuyu içermektedir.
Öncelikle rekabet gücünü ve sosyal kohezyonu, ayrı ayrı sorunlar olarak de il de
toplumların geli mesine kesin olarak ba lı ortak bir ko ul olarak de erlendirilmesi
uygun olacaktır. Ardından, bu de erlendirmeyi, çok yönlü etkile imi etkilemek için
hem ulusal alanlar hem de Akdeniz kıyıları için a mak ve yeni ortaklık, i birli i ve
entegrasyon senaryoları sunmak gerekmektedir. Bu ba lamda, bu raporun amacı,
Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücü ve sosyal bütünle me üzerinde etkisi olan
farklı unsurların nitel ve nicel analizlerini yapmaktır. Aynı zamanda, güçlü ve zayıf
noktalarını ortaya çıkararak durum de erlendirmesi yapılmasını da sa layacaktır.
Son olarak rapor, entegre bir Avrupa-Akdeniz alanının olu umunda bulunan bütün
sosyal ortakların ve hükümetlerin gelecekteki eylem planlarını yansıtan bir sonuç
ve tavsiyeler bütününü bir araya toplamaktadır.
4)
Her zaman daha açık ve rekabet gücü yüksek ekonomik çevreler içerisinde halkın
refahının artması, ekonomik kalkınmayı sa layacak ekonomik ve sosyal
politikaların gerçekle tirilmesini gerektirmektedir. Rekabet gücünün azalmasının
sosyal bütünle me üzerinde olumsuz etkileri vardır. Sosyal kohezyonun
e itsizliklerinin ve ayrımcılıklarının artması sonucu bir ekonominin etkisi veya
rekabet gücü azalır. Bunun için, bu iki noktanın birlikte güçlendirilmesi
gerekmektedir.
5)
Üstelik, her zaman daha fazla dünya çapında olan bir ekonomik çevrede, bu dünya
çapında olu un kar ısında durabilmek için gerekli olan ekonomik faaliyetler
kapsamındaki rekabet gücünün ve de i ikliklerin artı ı, bazen kısa vadede sarsıcı
olabilecek ve böylece sosyal bütünle me üzerinde olumsuz bir etkisi olabilecek
uygulamaların gerçekle tirilmesini gerektirebilmektedir. Bunu önlemek için, bu
düzenlemelerin olması gerekti i gibi önceden gerçekle tirilmesi ve toplumun
bütününün faydalanması amacıyla beraberlerinde kamu hareketleri de olması
gerekmektedir.
6)
Rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun birbirlerine sıkıca ba lı olmalarından
dolayı, birini etkileyen politikaların di erini de etkileyece i göz önünde
bulundurularak, bu iki kavram arasındaki mevcut potansiyel bütünleyici
unsurlardan faydalanılması önemlidir. Bunun için bu raporun II ve III.
bölümlerinde rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun etkenlerinin de i ik ekillerde
açıklandı ı gibi, bunların bu iki kavram üzerinde etkili oldu unun belirtilmesi
uygun olacaktır.
7)
Barselona sürecinde önerildi i gibi, Avrupa-Akdeniz bölgesinin barı , refah ve
payla ılan güvenlik bölgesi olmasını sa lamak için, rekabet gücünün ve sosyal
kohezyonun bu bölgede geli tirilmesi gerekmektedir. Bu ba lamda, çok sayıda
8
insan kaybına sebep olan Arap- srail çatı ması sonucunda bölgede istikrarsızlı ın
artması, bölgede üretim ve ticari ve turistik faaliyet altyapısının bozulması, kısa ve
orta vadede tüm bölgenin rekabet gücü ve sosyal bütünle me durumunu olumsuz
etkileyecektir. Bunun için, istikrarı etkili ve sürekli bir ekilde yeniden sa lamak
için acil bir ekilde harekete geçmek gerekmektedir.
8)
Akdeniz bölgesinde, Avrupa Birli i ve Akdeniz ortakları arasında 1995 senesinde
bildirilen Barselona süreci, bölge ülkelerinin gerek kendi aralarında gerekse dünya
ekonomisine entegrasyonunu te vik etmeyi amaçlamaktadır. ki kıyı arasındaki
i birli i, tüm bölgede sosyal, ekonomik ve güvenlik fırsatları sunmak amacıyla
saptanan araçlardan biridir. Amman ekonomik ve sosyal konseylerinin1 AvrupaAkdeniz zirvesinde ortaya konuldu u gibi, artan bölgesel entegrasyonu sadece
ticari alı veri lerin ve yatırımların artmasını de il aynı zamanda istikrarlı ve sürekli
bir i birli ini de gerektirmektedir. Bu durum ülkeler arasında ve içinde mevcut olan
e itsizliklerin, sosyal kohezyonun te vik edilmesi ve yoksullu un ortadan
kaldırılması ile önlenmesini sa layacaktır. Bu ba lamda ve bu raporun IV.
bölümünde Avrupa-Akdeniz’in bölgesel i birli inin daha somut bir ekilde i lemesi
üzerine, bunun geni bir konu olmasından dolayı, II ve III. bölümlerde i lenen
farklı noktalarda da bu konu mevcut olacaktır.
II.
9)
REKABET GÜCÜ ÜZER
NDE ETK S OLAN ETKENLER
Bir ekonominin rekabet gücü genellikle borçların yapısı ve ilgili bedele ba lı olan
ticari sonuçlara ba lıdır. Bununla birlikte, fiyat-rekabet gücünün üzerine çıkan
rekabet gücünün yapısal yakla ımı, refahın artmasını açıklayabilecek etken olarak
üretkenlik üzerine dayanmaktadır. Bu durumda üretim gücünün artı ı, ara tırma,
geli tirme ve yenili e ve bunun ekonominin bütününe yansımasına ba lıdır; bu da
altyapılara ayrılan ödenekler, insan sermayesi kalitesi, giri imlerin stratejik ve
organizasyon kapasitesi ve kaynakların do ru kullanımını sa layacak kurumsal bir
çevrenin varlı ına ba lıdır. Bu yansımanın aynı zamanda tüm topluma da faydası
olacak ve faaliyetlerinin
güçlendirecektir.
geli mesindeki
ekonomik
aktörlerin
güvenini
10) Bu yakla ımı izleyen bu bölüm, Avrupa-Akdeniz bölgesindeki ülkelerin genel
ekonomik durumlarını ve dı ticaret ve do rudan yabancı yatırımlar konularındaki
sonuçlarını açıkladıktan sonra, Akdeniz Ortak Ülkelerinin (PPM) modernle me ve
1
CES’in La cooperación industrial y tecnológica y la deslocalización en la región euromediterránea
[Avrupa-Akdeniz bölgesinde endüstriyel ve teknolojik i birli i ve delokalizasyon] ,hakkındaki
raporuna bakınız, Kasım 2005. lerde Amman raporu 2005 olarak anılacaktır.
9
dünya ekonomisine katılma süreçlerinin gerçek bir hal alması için gerekli etkenler
üzerinde duracaktır. Bu etkenler arasında, siyasi, sanayi ve hükümetle ilgili,
giri imlerle ilgili, nakliye ve enerjiye özel bir dikkat göstererek altyapıların olu u
ve geli tirilmesi ile, teknolojik boyutlar ve bilgisayar toplumu tarafından sunulan
olu umlar ile, insan sermayesi için gerekli tanıtım ile ve bütün bu üretken ve
ekonomik potansiyelin en iyi ekilde kullanılması için kalite e itimi ile ilgili
ba lamlar ele alınacaktır.
Genel Ekonomik Durum
11) Son be sene içerisinde, Avrupa Birli i, doksanlı yılların ikinci kısmına oranla
belirgin bir yava lama göstermi tir. Bu durum kendini, özellikle 2005’in ikinci üç
aylık döneminden itibaren gösterilen geli me sayesinde 2001 ve 2006 seneleri
arasında PIB’in (Brüt ç Üretim) ortalama % 1,9 büyüme oranı olarak göstermi tir.
Aynı ekilde, istihdamın yükseli i sınırlandırılmı ve bu da faal nüfusun artı ı ile
birle ip 2004 senesinde en yüksek seviyeye çıkan i sizlik oranını, 2006'
da % 7,9
oranına indirmi tir. Dü ük kar oranları ba lamında enflasyon, Avrupa Merkez
Bankasının amaçladı ı % 2 civarlarında tutulmu tur.
12) Bu ba lamda, Akdeniz’in güney kıyısındaki ülkelerin geli mesi, Avrupa
Birli inden yüksek ve dünya kalkınmasına daha yakın bir ortalama göstermi tir.
2001 ve 2006 seneleri arasında PIB’in (Brüt ç Üretim) ortalama büyüme oranı
neredeyse tüm ülkelerde % 3,0 oranını geçmi tir; en yüksek artı lar Ürdün’de
(%6,2), ardından % 5’e yakın oranlarla Cezayir’de, Fas’ta, Tunus’ta ve Türkiye’de
görülmü tür. Bununla birlikte, bu büyüme, halkın ya am seviyesini düzeltmek için
yetersizdir. stihdamın artı ı, çalı an halkın artı ını desteklemeye yetmemi tir.
Sonuç olarak Avrupa Birli ine girmeye aday ülkelerden Cezayir’de2 en yüksek ve
Türkiye’de en dü ük olarak de i iklik gösteren yüksek i sizlik oranları
gözlemlenmi tir (Tablo A.1- 1).
13) Ki i ba ına brüt milli gelir (RNB), 2005’de satın alım gücü paritesi olarak, srail
haricinde, Suriye için 3 740 Dolar ve Türkiye için 8 420 Dolar arasında
duraklamı tır. 1999 senesinden bu yana ciddi bir büyüme gözlemlenmesine
ra men, PPM’lerin ki i ba ına brüt milli geliri AB’nin 25 ülkesinin brüt milli
gelirinin % 30’unu korumu tur, bu da 1999’da AB-15 ülkesinin ki i ba ına brüt
2
OIT’nin Laborsta verileri tabanına göre, Cezayir için verilen en son rakam 2004 senesine tekabül
etmektedir ve i sizlik oranı % 17,7 oranında bulunmaktadır. Bununla birlikte, ulusal istatistiklere göre
, 2006’da bu oran % 12,1’e dü ecektir. Di er yandan Eurostat rakamları Türkiye’nin i sizlik oranını
2006’da % 9,4 olarak belirlemi tir.
10
milli gelirinin iki puan altındadır. Bu veriler, Akdeniz ortaklarının en geli mi
ekonomilere ve özellikle Avrupa Birli ine yönelme zorluklarını yansıtmaktadır ().
14) Di er geli me ve e itsizlik göstergeleri de bu Avrupa Birli i’ne yönelme çabalarını
korumak gerekti ini göstermektedir. Bu durumda, PPM’ler için ortalaması 38’in
üzerinde bulunan bireyler ve konutlar arasındaki gelir e itsizliklerini hesaplayan
gösterge olan Gini katsayısını3 veya srail hariç 0,77’ye e it veya daha dü ük olan
insan geli imi göstergesi (IDH)4, PPM’leri Birle mi Milletler sıralamasına göre 80
ülkenin arkasına yerle tirmektedir.
15) Son senelerde ciddi de i ikliklere u rayan üretim yapısıyla ilgili olarak, 2005’de
Mısır, Fas ve Suriye için % 14'
ü a tı ı halde, PIB bütününde tarım a ırlı ı
PPM'
lerde dü ü göstermi tir. Sanayi ise, %61’e ula an Cezayir haricinde %30’unu
te kil etmekte idi. Hizmetler PIB’e katılımlarını giderek arttırmı ve ülkelerin
ço unda, %50’nin altında kalan Cezayir, Mısır ve Suriye haricinde, %55’in üzerine
çıkmı lardır. Aynı ekilde, nüfusun önemli kısmının tarım sektöründe çalı tı ı
gözlemlenmesine ra men, istihdam hizmet sektöründe yo unla mı tır. Nüfusunun
%44’ü tarım sektöründe çalı an Fas ayrı bir yerdedir ki bu da PIB’in sadece %
2,5’unu te kil etmektedir.
16) Genel olarak enflasyon oranı 1995’ten bu yana belirgin bir ekilde dü ü gösterse
de, PPM’lerde fiyat geli imi e itsiz bir tutum sergilemektedir. Ürdün, Fas, Suriye
ve Tunus haricinde bütün PPM’lerde 1997’ye oranla enflasyon oranı dü mü tür.
1997’de enflasyon oranı % 85,0 olan ve son on senede önemli çabalar göstererek
2006’da bu oranı % 9,3’ dü üren Türkiye’nin durumunun altı çizilmelidir. 2006’da
çıkı göstererek PPM’lerin ortalamasında % 5,0’a yakın oranlara ula ıldı ı halde bu
veriler son senelerde bu ülkelerde ula ılan fiyatların artı ındaki istikrarı
göstermektedir. (Tablo A.1- 3).
17) Avrupa Birli i ve PPM’ler arasındaki ticari ili kilerle ilgili olarak, bu ülkelerle
gerçekle tirilen dı ticaretin Barselona sürecinin ba ından bu yana yo unla tı ını
belirtmek gerekir. 2005’te Avrupa Birli inin 25 ülkesinin PPM’lerle
gerçekle tirdi i dı ticaret di er dünya ülkeleri ile gözlemlenenin çok üzerinde bir
artı göstermi tir. PPM’lerle ithalatlar % 17 oranında artmı tır oysaki, Avrupa
Birli inin 25 ülkesinin di er dünya ülkeleri ile ticaretinin % 14 ve % 10’luk artı ı
3
Gini katsayısı 0 ve 100 arasında de i mektedir, 0’a yakın bir de er gelirlerin kusursuz bir ekilde e it
oldu unu göstermektedir.
4
IDH, insan geli iminin ölçülmesini ve bir ülkenin ortalama kalkınmasını de erlendirilmesini üç
hususa göre sa lamaktadır : uzun sürelilik ve iyi bir sa lık, ö renime eri im ve saygın bir ya am
seviyesi. IDH'
yi hesaplamak için referans de erleri unlardır: a) Do umdaki ya ama umudu; b)
yeti kinlerin okuma yazma bilmeme oranı; c) ilk, orta ve yüksek ö renimin birlikte brüt oranı; ve d)
ki i ba ına Brüt ç Üretim (PPA dolar olarak).
11
kar ısında ihracatlar % 11’lik bir geli me göstermi tir. Sürekli dü me e iliminde
olmasına ra men ticari bakiye Avrupa Birli i lehine olmaya devam etmektedir,
çünkü PPM’lerden gelen ithalatlar, Avrupa Birli inden bu ülkelere ihracatlardan
daha hızlı artı göstermi lerdir (Tablo A.1- 4).
Ticaret ve do rudan dı yatırımlar akı ı
18) Bir ekonominin rekabet gücü, ticari sonuçlarına, büyüme kapasitesine veya dünya
pazarlarındaki varlı ını korumasına ba lıdır. Bu yüzden, dı sektörün tutumunun
de erlendirilmesi ve bir ülkenin ürünlerinin dünya pazarlarında bulunması veya
bulunmaması rekabet gücü seviyesinin belirlenmesini sa lamaktadır.
19) Fiyat de i ikli inin malların potansiyel rekabet gücünü etkileyen önemli bir etken
olmasına ra men, bu fiyatlarda yapı acak indirimler her zaman rekabet gücü
kazanılması ile sonuçlanmamaktadır. Ürünün kalitesi, talebi kar ılama kapasitesi,
satı sonrası servisi, da ıtım a ları, yenilik veya finansman ko ulları, organizasyon
ve kurumsal tür görüntüleri veya teknolojik tür büyük önem ta ımaktadır. Bir
ekonominin dünya pazarlarındaki varlı ını arttırma kapasitesi, büyük ölçüde,
ürünlerinin kalitesini arttırmasına ba lıdır. Bu da, yenilik ve teknolojiye ayak
uydurma, insan sermayesinin e itimi ve kalitesi gibi üretim gücünün dayandı ı
etkenlere ba lıdır.
20) Bir önceki bölümde belirtti imiz gibi, AB’nin 25 ülkesi ile Akdeniz ortakları
arasındaki ticaretle ilgili analiz sonuçları, son on yıllık süre içerisinde bu iki bölge
arasındaki ticari alı veri lerde net bir artı ı gözler önüne sermektedir. Bu bilgiler,
Akdeniz ortaklarının AB-25 ülkesi ile dı ticaretin a ırlı ındaki artı ı
yansıtmaktadır. 2005’te, AB-25 ülkesinin PPM’lerden yaptıkları satın alımlar
toplamın % 7,5’unu te kil etmekteydi, bu da bir önceki senedekinden iki on kat
daha fazla ve Barselona sürecinin ba ında, 1995'
te te kil ettiklerinin bir buçuk puan
üzerinde bir rakamdır. AB-25 ülkesinin PPM'
lere satı larının a ırlı ı ise, 200
senesinde bu yana % 9,5 civarlarında seyretmektedir. (Tablo A.1- 4).
21) Ülkelere göre, son seneler içerisinde, Türkiye, Cezayir ve Fas ile olan ticarette bir
artı gözlemlenmektedir. Türkiye’nin durumunda, AB ile olan ticari alı veri in
artı ı 1996 senesinde Avrupa Birli i ile imzalanan Gümrük Birli i anla masından
kaynaklanmaktadır. Cezayir’in durumunda, bu ülkeden gelen ithalatların güçlü
artı ı özellikle petrol ve gaz ihracatlarının de erlerinin artı ını kar ılamaktadır.
Avrupa Birli i’ne belli bir miktarda ihracat gerçekle tiren di er ülkeler arasında,
Tunus 1995-2005 seneleri arasında en dü ük artı ları gösteren ülke olarak
kaydedilmektedir; onu srail ve Mısır takip etmektedir. Son olarak Suriye’nin
ihracatları her zaman zayıftır. Aynı ey Ürdün ve Lübnan için de geçerlidir.
12
22) Avrupa Birli i, PPM’lerin ithalat ve ihracatlarının ba lıca çıkı ve varı yerini
temsil etmektedir, oysaki bu ülkeler arasındaki, toplam ticaretinin sadece %5’ini
a an ve özellikle hidrokarbür sektöründe yo unla an ticaret hala çok sınırlıdır.
PPM’lerin kendi aralarındaki çok dü ük alı veri seviyesi, ticari anlamda yasal
kadrolardaki uyum eksikli i, bölgeler arası ticari anla maların yeni yeni ba laması,
malların men elerinin açık bir ekilde düzenlenmesini engelleyen men e kuralları
ile ilgili mevcut farklı rejimler, kar ılıklı para birimlerinin kambiyo zorlukları ve
kısıtlamaları, gümrük engellerinin devam edi i ve özellikle ta ımacılık konusunda
bölgesel altyapı eksikli i ile açıklanabilir. Ku kusuz tüm bu ko ullar bölgenin
rekabet gücünü yıpratmaktadır ve Güney-Güney bölgesel ortaklıkla ilgili IV.
bölümde görece imiz gibi, Avrupa-Akdeniz entegrasyonunu derinle tirmek
amacıyla bu ko ulların yava yava bertaraf edilmesi uygun olacaktır.
23) PPM’ler arasında ticareti engelleyen etkenler, genellikle do rudan yabancı
yatırımları da frenlemektedir. PPM’lere yapılan yatırım akı ları ile ilgili olarak,
2004 senesinde, do rudan yabancı yatırım (IED) giri inde % 2,4 oranında bir dü ü
gözlemlenmi tir ancak 2005 senesinde bu durum geni bir ekilde telafi edilmi tir.
Aynı ekilde PPM’lere IED giri leri, 2004 senesinde 12,163 milyar dolardan, 2005
senesinde 30,046 milyar dolara geçerek üçe katlanmı tır. 1999-2005 dönemi için
PPM’lerde kaydedilen IED yüzdesindeki en büyük artı , büyük makro-ekonomik
istikrar ve gelecekte Avrupa Birli i’ne katılımı sebebiyle gerçekle tirilen yapısal
reformlar sayesinde Türkiye’de kaydedilmi tir. (Tablo A.1- 5).
24) Son seneler içerisinde, Avrupa Birli inin Akdeniz’in güney kıyısı ülkelerine
do rudan yabancı yatırım akımları artı ritimlerinde yava lama göstermi lerdir ve
ba ka bölgelere, özellikle sivrilen Asya ülkelerine ve orta ve do u Avrupa
ülkelerine do ru kaymı lardır. Gerçekten de, son seneler içerisinde, Avrupa
Birli inin yeni on ülkesi, Akdeniz ortaklarının on ülkesinden çok daha önemli
do rudan yabancı yatırım akımları görmü lerdir. Avrupa Birli inin PPM’lere
yönelik do rudan yabancı yatırım akımları 2001-2005 döneminde % 13 oranında
artı göstermi olmasına ra men Avrupa Birli inin yeni on ülkesinde bu sayı ikiye
katlanmı tır (Tablo A.1- 6).
25) Ekonomilerinin büyüklü üne oranla, IED stoku PPM’lerde, Avrupa Birli inin yeni
ülkelerine göre daha dü üktür. Bu ülkelerin be inde, yabancı yatırım stoku
PIB'
lerinin % 50'
sini a maktadır oysaki, PPM'
lerde sadece Tunus ve Suriye bu e i i
geçmi tir ve Cezayir ve Lübnan %10'
lara yakla mı lardır.
26) Akdeniz ülkelerinin yabancı yatırımları çekmek için ku kusuz çok sayıda
avantajları bulunmaktadır: Avrupa Birli i ile co rafi yakınlık, makro ekonomi
istikrarı, pazarlarının belirgin boyutu, iyi ekillenmi i çilikleri, dü ük çalı ma
13
bedelleri ve do al kaynak imkânları. Bununla birlikte, sonuçlar, bu elveri li
etkenlere bakarak beklenebilecek sonuçlardan çok uzaklardır. Bu durumu açıklayan
sebepler, Akdeniz’in güney kıyısı ülkeleri arasında yabancı ve ulusal irketlerin
bölgesel giri im stratejisi geli tirmesini engelleyen zayıf ticari entegrasyon ve
özellikle üretim sisteminin i lemesi üzerinde etkisi olan ve giri kararları alınmasını
engelleyen mevcut kurumsal etkenler ve siyasi riskler olarak sayılabilir.
Siyasi, kurumsal ve hükümetle ilgili genel durum
27) 1995’deki Barselona sürecinin ba ından bu yana, Akdeniz bölgesinde istikrarı,
barı ı ve refahı sa lamak için temel bir unsur olarak, olabildi ince effaf, dura an
politik ve kurumsal bir ko ul sa lamanın gereklili i konusunda ısrar edilmektedir.
Temel özgürlüklere uyarak ve bunları uygulayarak bir HUKUK Devleti ve
demokrasiyi geli tirmeyi gerektirmektedir. Ayrıca, ahlak bozuklu una kar ı
mücadeleye öncelik vermek ve irketlerin de erlendi i ve geli ti i kurumsal,
hukuki ve idari ko ulun iyile tirilme sürecinin de takip edilmesi uygun olacaktır.
28) Haziran 2006’da Tunus’ta5 gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz bölgesinin Maliye
Bakanları toplantısı esnasında, Akdeniz ülkelerinin kamu sektörünün idaresi
konusunda ilerlemeye devam ettikleri ve Ürdün ve Fas’ta gerçekle tirilen
geli melerinde gösterdi i gibi bazı ülkelerde kamu yönetimi kalitesinin arttı ının
altı çizilmi tir.
29) Buna ra men, politik, kurumsal ve hükümetsel ko ulların iyile tirilmesi için, bazı
konuların hala i lenmesi gerekmektedir; bu konular arasında, hükümetlerin
faaliyetlerinin çok fiili olmaması, kamu yönetiminin en iyi kalitede olması veya
sorumluluk ve bir bilgi dönü ü gerektiren kurumsal ko ulların olmaması sayılabilir.
Bunun için öncelikli konular olarak, kamusal müdahalelerin etkisini ve kamu
hizmetlerinin kalitesini arttırmak için, e itim, sa lık veya altyapılar gibi kalıcı
kalkınmaya en ba lı görevlerde Devlet’in rolünü yeniden yönlendirme ve
güçlendirmeyi belirtmek yerinde olacaktır.
30) Di er bir taraftan, 2005 Amman raporunda da altının çizildi i gibi, giri imcilik
sektörünün sorunlarından biri pazarları yöneten yasal yönetmeliklerin zayıflı ı ve
hükümetlerin gayri resmi ekonomi ve çalı mayı kontrol etmek ve azaltma
zorluklarıdır6. Bu durum, dolaylı olarak vergi kaçakçılı ını ve ahlak bozuklu unu
5
Avrupa Komisyonu, Euro-Mediterranean Ecofin Ministerial Meeting, Issues paper for
discussion:“Fiscal performance, quality of public finances and budget management in Mediterranean
countries:creating conditions for growth and job creation”, Tunus, 25-26 Haziran 2006.
6
Akdeniz ülkelerinin ço unda, yasadı ı sektör brüt gelirin % 30 civarlarını temsil etmektedir, bu
spanya’daki % 22 oranından ve OCDE ülkelerinin ortalama %17 oranından yüksektir.
14
kolayla tırmaktadır; elbette bunun sonucunda yabancı yatırımlar engellenmekte ve
ekonomik kalkınma frenlenmektedir. Bu yüzden, gerek ulusal gerekse bölgesel ve
yerel düzeyde iyi bir hükümet yönetimine ba lı sorunlar ve vergi kaçakçılı ının
ve/veya i yeri tefti lerinin en iyi ekilde kontrol edilmesi sayesinde gayri resmi
ekonomiye kar ı mücadele, kurumsal çevreyi geli tirmek ve bölgenin yatırım
havasını ve ekonomik geli imini te vik etmek için müdahale edilmesi gereken
konulardır.
Giri im ile ilgili çevre
31) Zenginli in ve istihdamın yaratılması ve rekabet gücünün arttırılması, özel
imtiyazın kalkınma motoru olarak önemli bir rol oynadı ı güçlü bir üretim zemini
gerektirmektedir. Bu ba lamda, giri imsel zihniyetin ve geni bir giri im
kültürünün geli mesi, Avrupa-Akdeniz bölgesinde üzerinde durulması gereken kilit
unsurlardır.
32) PPM'
lerin (Akdeniz Ortak Ülkeleri) giri imsel zemini, beyan edilen veya
edilmeyen yaratılmı istihdamların en büyük kısmından sorumlu olan küçük
firmaların üstünlü ü ile tanımlanmaktadır. Femise7’in son raporunda i aret edildi i
gibi, PPM’lerin firmalarının % 90’ı 1 ile 49 arasında ücretli çalı an
bulundurmaktadır, bu ekonomilerin katma de erinin % 30 ila %50’sini idare
etmektedirler ve bölgede yaratılan istihdamın % 60 ile %70’inden sorumludurlar.
Mısır’da, firmaların %97’si PME/PMI’dirler (Küçük ve Orta Firmalar/ Küçük ve
Orta Sanayiler) ve yaratılan istihdamın %62’sini idare etmektedirler. Lübnan’da,
firmaların %96’sı mikro firmalardır ve toplam istihdamın %50’sini te kil
etmektedirler. Fas’ta, PME/PMI’ler firmalar toplamının %99’unu ve toplam
istihdamın %70’den fazlasını te kil etmektedirler.
33) Di er taraftan, Avrupa Birli inde firmalar toplamının %10’unu temsil eden ve
istihdamın8 %8’inden sorumlu olan sosyal ekonomi firmaları da (kooperatif
firmalar, kar ılıklı yardım kurulu ları, geli me kurumları, vakıflar ve çalı anların
hisse sahibi oldu u di er firma ekilleri) PPM’lerin bünyesinde önemli bir role
sahiptirler. PPM’lerin bütünü için benzer verilerin olmamasına ra men, Türkiye,
Mısır ve Fas’ta, katılımcı veya hissedar sayısı 8 ile 12 milyon ki i arasında olan çok
sayıda kooperatif ve yardım kurumları kaydedilmi tir.
7
8
Femise, Avrupa-Akdeniz ortaklı ı hakkında 2005 Femise Raporu, ubat 2006.
Bakınız http://cepes.artempus.net/articulo3.cfm?idArticulo=47&iddisciplina=1). PPM’lerde sosyal
ekonomi firmaları ile ilgili daha geni bilgi için, Kasım 2005 Avrupa-Akdeniz Devlet ve hükümet
ba kanları Zirvesindeki Avrupa-Akdeniz sosyal ekonomi a ı deklarasyonuna bakınız.
15
34) Yukarıda belirtilen dü ük do rudan yabancı yatırımlar seviyesi, bölgedeki giri im
çevresi kalitesinin her zaman yetersiz oldu unu göstermektedir. Gerçekten de,
bölgenin yatırımlar havasında olumsuz etkisi olan etkenler arasında, daha önce de
belirtti imiz gibi, bir bürokrasinin ve a ırı derecede yönetmelik baskısının varlı ı,
effaflık eksikli i, yasal ve kurumsal taslakların karı ıklı ı veya bir firma kurmak
için gerekli ko ulların yerine getirilme zorlukları sayılabilir. Tüm bunlar aynı
zamanda bozulmayı kolayla tırabilir ve i bedellerini arttırabilir (Tablo A.1- 7).
35) Tüm Akdeniz ortaklarının, MED BEST9 raporunda belirtilmi olan ve Amman
2005 raporunda yeniden ele alınmı olan firma kurulu larını kolayla tırma
çabalarına ra men, firma kurulu ve likidasyonu için kar ıla ılan zorluklar ve firma
sahiplerinin üstlenmek zorunda oldukları yüksek mebla lar halen önemli düzeyde
bulunmaktadır. Bu sebeple, PPM’lerin ço u, bir i kurmak için en çok zorluklarla
kar ıla an Avrupa Birli i ortak ülkeleri arasında yer almaktadırlar.
36) Kredi alabilme ve mülkiyet hakları, giri imcilik sektörünün geli mesini
kolayla tıran veya engelleyen di er temel unsurlardır. Özel sektör için kredi
alabilme imkânları her zaman çok sınırlıdır. Bu durum, güney kıyısındaki çok
sayıda ülkede, bankacılık sektörünün ve banka olmayan finansal kurulu ların az
geli mi olmasından kaynaklanmaktadır. Kredi için genellikle Devlet firmalarına
müracaat ediliyor, çok yüksek teminatlar talep ediliyor ve bazen borçların hukuki
yollarla geri alınması zor olmaktadır. Kredi alabilmenin zor olması, daha önce
bahsetti imiz gayri resmi faaliyetlerin artmasına sebep olan bir ba ka unsurdur.
Mülkiyet hakkı ile ilgili olarak, mülkiyet eri imini kolayla tıracak hukuki ve
kurumsal bir kadronun peki tirilmesi için, tüm PPM’lerin, kendi aralarında daha
fazla i birli ine ihtiyaçları vardır. (entelektüel mülkiyet dahil).
Ta ımacılık, enerji ve telekomünikasyon alt yapıları
37) Ticari muamele bedellerinin azaltılması, Akdeniz’in iki kıyısı ve PPM’ler
arasındaki alı veri i arttırmak ve bölge düzeyinde rekabet gücü kazanılması için,
uyarlanmı ta ımacılık, enerji ve telekomünikasyon alt yapılarının bulunması
gerekmektedir. Gerçekten de, 2010 yılında PPM’ler ve Avrupa Birli i arasında bir
serbest bölge kurma hedefi, etkili ve güvenli bir ekilde i leyen ve bölgede istikrar
ve kalkınma sa lanmasına katkıda bulunan bir alt yapı sistemi geli tirilmesini
gerektirmektedir.
9
17 Eylül 2004, SEC Avrupa Komisyonu (2004). Report on the measures implemented by the
Mediterranean partners to stimulate entrepreneurship and competitiveness (Med Best Report).
16
38) Alt yapı projelerindeki yatırımlarla ilgili bilgiler, özel bir katılımla gerçekle tirilen
yatırım projelerinin büyük ço unlu unun telekomünikasyon sektöründe, ardından
enerji sektöründe ve daha az ölçüde ta ımacılık sektöründe oldu unu
göstermektedir. Pratik olarak tüm PPM’ler telekomünikasyon alt yapıları için
yatırım projelerine katılmı lardır ama sadece Mısır, Ürdün ve Fas di er iki sektörde
de katılmı lardır. Türkiye, tüm sektörlerdeki katılımı haricinde, aynı zamanda di er
ülkelerden çok daha önemli mebla larda yatırımda bulunmu tur (TablO A.1- 8).
39) PPM’ler tarafından gerçekle tirilen altyapı yatırımlarının halen yetersiz oldu u
gözlemlenmektedir; bu da pazarları birle tirmek için bölgeler arası yeterli altyapı
a ının olmamasına sebep olmaktadır. 2000-2004 dönemi süresince yol kalitesi
artmaya devam etse de, tüm PPM’ler ortalamasında, bu yolların % 70’inden azı
asfaltlanmı tır. Bu alanda, Türkiye asfaltlanmı % 42 km ile ve Suriye % 20 km ile
kendini göstermektedir. (Tablo A.1- 9). Ayrıca, demiryolları ve denizyolları a ının
ara ba lantıları konusunda yo unla ılması uygun olacaktır. Bu ba lamda, Avrupa
Birli i ile PPM’ler arasında iyi ba lantılar sunan, bir Avrupa-Akdeniz ta ımacılık
sisteminin geli tirilmesini desteklemek için, öncelikli eylem planları, sektörün
yönetimi için eksiksiz kurumsal ve yasal reformların gerçekle tirilmesi, Akdeniz
ötesi çok ekilli bir ta ımacılık a ının geli tirilmesi ve altyapı konusunda belirgin
yatırımlar yapılması üzerinde yo unla mı tır.
40) Bu alanda Avrupa-Akdeniz ortaklı ı, sürekli çabaların gösterilmesini gerektiren
eksiklikler gözlemlenmesine ra men yava yava ve gittikçe daha önemli
ilerlemeler göstermektedir. 1998’de kurulmasından bu yana, Forum Euromed
Transport, deneyimlerini payla arak ve farklı projeler gerçekle tirerek bir durum
de erlendirmesi yapılmasını sa lamı tır. Bu forum çerçevesinde, Kasım 2005’te,
«Avrupa-Akdeniz bölgesinde ta ımacılık hakkında mavi kitap » hazırlanmı tır. Bir
durum de erlendirmesi yaptıktan sonra, gelecek seneler içerisinde bir ta ımacılık
entegre sisteminin geli tirilmesi için ba lıca yönlendirmeleri bir araya
toplamaktadır.
41) Bu belge, Aralık 2005’te gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz ula tırma bakanları
Konferansı esnasında görü me tabanı olarak kullanılmı tır. Pazarların açılması
konusunda ve fonksiyonların ayrılması için gösterilen çabalar konusunda son
senelerde gösterilen geli meler tespit edildikten sonra, bölgede sürekli ekonomik ve
sosyal kalkınma elde edebilmek amacıyla bu alanda i birli i yapmanın ihtiyacı
üzerinde durulmu tur. Finansman ile ilgili olarak, bölgede yeni projeleri
desteklemek için Femip aracının ve 2007’den itibaren Meda yerine geçecek olan
(bakınız bölüm IV) yeni kom uluk politikasının finansal aracının öneminin altı
çizilmi tir.
17
42) Enerji alanında, Avrupa-Akdeniz ortaklı ı, bölgede enerji pazarlarının dereceli
entegrasyonuna devam etmi lerdir. 1996’da, Avrupa-Akdeniz enerji forumunun
yaratılmasını kolayla tıran enerji sektöründe Avrupa-Akdeniz ortaklı ı hakkındaki
Konferanstaki tutum, ba lıca eylem planları olarak, farklı ülkeler arasında ba lantı
altyapılarının geli mesi sayesinde ikmal güvenli i ve 2010’da sektörün
serbestle tirilmesini ve çevre korumasını sa lamak amacıyla enerji ba lantılarını
güçlendirmek amacıyla enerjiye ba lı endüstrilerin rekabet gücü belirlenmi tir.
BU ba lamda, Akdeniz havzasının enerji ba lantılarının geli tirilmesi ve
güçlendirilmesi için önemli adımlar atılmı tır. Bölgesel projelerin geli tirilmesi,
AB-Magreb elektrik pazarının ve AB-Mashreq gaz pazarının kademeli olarak
kurulması ve srail ve Filistin arasında ortak çıkarlı enerji projelerinin tanıtımı
konuları üzerinde yo unla mı tır. Ayrıca, Akdeniz ülkeleriyle ortak bir enerji
politikası ve i birli i sergilemek için bir Avrupa-Akdeniz enerji platformu da
(REMEP) kurulmu tur.
43) Barselona sürecinin ba ından bu yana, PPM’ler üretim artı ında bir buçuk puanı
geçen Avrupa Birli inden daha iyi bir üretim ve tüketim artı ı ritmi
yakalamı lardır. Ülkelere göre, Mısır, Suriye ve Cezayir tükettiklerinden çok daha
büyük miktarda enerji üretmi lerdir. Cezayir’in durumu 2004’de özellikle daha
belirgindir; üretimleri tüketimlerinden be kat fazlasına ula mı tır. srail haricinde
PPM’lerin bütününde, ki i ba ına elektrik olarak enerji tüketimi, AB-25 ülkesinde
kaydedilen tüketimin çeyre i dolaylarında bulunmaktadır (Tablo A.1- 10).
44) Özellikle bugün, yüksek gaz ve petrol fiyatlarıyla ve enerji talebinde genel bir
artı la faydalandı ımız çevrede, enerji alanında ortak bir kadro olu turulması
do rultusundaki geli imini devam ettirmek için, Mart 2006’da Avrupa Komisyonu
« sürekli, rekabet gücü yüksek ve güvenli bir enerji için Avrupa stratejisi » Ye il
Kitabını onaylamı tır. Bu belge PPM’lerle ili kileri çerçevelemektedir. Enerji
konusunda, yatırımı ve kalkınmayı ve aynı zamanda AB-25 ülkesi ve kom uları
için güvenli ikmali destekleyen istikrarlı bir kadro ve effaf bir pazar yaratmak
amacıyla en yakın ülkeleri entegre etmek için pazarı geni leterek tutarlı bir dı
politika geli tirmek için global bir anla ma yapma gereklili i üzerinde durmaktadır.
Ye il kitap böylece, AB-25 ülkesinin gazını tedarik etti i için önemli olması
sebebiyle Cezayir'
le10 özel bir ortaklık kurmak gibi yeni bir anla ma veya iki yanlı
anla malar sayesinde enerji konusunda Avrupa devletlerini bir araya toplayan bir
topluluk kurma imkânını hedeflemektedir.
10 Bu sektörün en çok kapsadı ı üçüncü ülkelerle diyalogu desteklemek amacıyla, Avrupa Birli i , 2006
sonunda enerji konusunda bir Avrupa-Akdeniz konferansı gerçekle tirecektir. Bu konferans Ab'
nin
sektörde büyük dı politika hatlarının belirlenmesini ve ikmalin sa lanmasını sa layacaktır.
18
45) Mart 2007’de, Avrupa için bir enerji politikasının tanımlanması ile ilgili 20072013 Eylem planının onaylanması, Birli in yabancı politika ve bunun sonucunda
PPM'
lerle ili kiler konusunda eylem hatlarını yeniden ele almaktadır. Bu ülkelerle
ili kilerin güçlendirilmesi ve enerjinin Avrupa Birli inin tüm yabancı ili kilerinin
merkez unsuru olarak görülmesi ihtiyacının altını çizmektedir11.
R&D’de teknoloji ve yatırımlar transferi
46) Uluslararası ticaret ve yatırımlar sayesinde dı arıdan üretilen yeniliklerin
entegrasyonundan ba ımsız olarak, üretimsel yapının bütününe do ru etkileri
sonucundaki ço alma ile, PPM’lerin rekabet gücünün artması, önemli ara tırma ve
geli tirme çabalarını gerektirmektedir.
47)
irketler tarafından yeni teknolojilerin kabul edilmesi, ekonomik kalkınmada
temel bir rol oynamaktadır. R&D (Ara tırma & Geli tirme) alanında yapılan
yatırımlar, ticari alı veri lerin desteklenmesini ve üretim gücünü arttırarak, en iyi
katma de erle yeni istihdamların yaratılmasını sa lamaktadır. Ayrıca, alıcı ülkenin
bakı açısına göre, ara tırma ve geli tirmenin uluslararası düzeye getirilmesi,
sadece ba ka bir ülkede yaratılan bir teknolojinin transferini sa lamakta de il aynı
zamanda ülkede teknoloji yaratma sürecini desteklemektedir. Böylece, gerekli
teknolojik ve yenilikçi kapasiteyi elde edebilselerdi PPM’lerin rekabet gücü
artacaktı.
48) PPM’lerin ço unda, R&D faaliyetlerine yönelik kaynakların oranı, 1987 ve 1997
arasında PIB'
in (Brüt ç Üretim) %0,7'
sini a arken, 2000-2004 döneminde % 1,1’e
ula arak son on sene içerisinde belirgin bir ekilde artmı tır. Buna ra men, Avrupa
Birli inin % 1,5’luk ortalamasının altında kalmaktadır (Tablo A.1- 11). Ayrıca,
2000-2004 dönemi esnasında, PPM’lerde R&D’deki ara tırmacıların sayısı, bir
önceki on senelik döneminkinin be kat fazlası bir ortalama ula mı tır; oysaki bu
rakam AV-25 ülkesinin milyon ki i ba ına dü en 2 800 ara tırmacısının çok
uza ında bir rakamdır. Yabancılarla yapılan ender yüksek teknoloji veya lisans
ihracatları bu alanda çaba gösterilmesinin gerekti inin kanıtıdır.
49) Bu yüzden, ara tırma ve geli tirmeye yönelik kamu harcamalarını arttırmak
amacıyla AB-25 ülkesinin daha güçlü bir yükümlülük alması gerekmektedir.
E itimi ve aynı zamanda iki kıyı arasındaki alı veri in desteklenmesini de
sa layacakladır. Ayrıca, teknolojik potansiyelli sektörleri destekleyerek
harcamalara öncelik verilmesi ve sürekli ve artan bir ekilde Avrupa-Akdeniz
11
Brüksel Avrupa Konseyi (2007): Ba kanlık sonuçları, 8-9 Mars 2007 ve COM (2007), 1 final, 10
Ocak, Avrupa için bir enerji politikası.
19
bölgesinin rekabet gücünün desteklenmesi amacıyla bilimsel ve teknik altyapıların,
ta ımacılık ve telekomünikasyonun geli tirilmesini de desteklemek gereklidir.
50) Avrupa Birli inin ve Akdeniz ortaklarının ara tırma ve geli tirme konusundaki
i birli i, ba arı bugüne kadar yava lamı olsa da belirgin olarak bu konuları
amaçlamaktaydı. Bu i birli i 1995’ten bu yana, Birli in R&D kadrosu programları
dahilinde INCO-Med programları ile geli mi tir. L’INCO-Med III (2000-2006)
halen yürürlüktedir. Ara tırma ve geli tirme 6. kadro programı olarak yerini
almı tır ve çevre, kültürel mirasın korunması ve sa lık üzerinde odaklanmaktadır.
51) 2005 Amman raporunun da belirtti i gibi, INCO-Med programlarının sonuçlarının
analizi, özellikle bu ülkelerin kadro programına katılmalarını kolayla tıran
altyapıların olmaması sebebiyle PPM’ler bünyesinde sınırlı bir ba arı
göstermektedir. Bu sebeple, 6. PCRD’deki gibi, Komisyon, dünyanın kalanına ve
özellikle bu bölgeye Avrupa ara tırma bölgesini açarak Akdeniz ülkelerini daha iyi
entegre etme arzusunu ifade etmi tir. « Akdeniz ülkelerine ara tırma Avrupa
bölgesinin açılı ı » projesi, aynı zamanda halen Türkiye’de var olan a ın
geli tirilmesini sa layarak üç Akdeniz ülkesinde (Fas, Ürdün ve Tunus) bir bilgi
Noktaları i lemsel a ının kurulması için gerekli tedbirlerin tasarlanması ve
uygulanmasını amaçlamaktadır.
52) Di er taraftan, Haziran 2006’da Viyana’da gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz12,
ortaklı ı için takip Komitesinin son toplantısı, bölgenin önceliklerini tanımlayan,
PPM’ler ile i birli ini kolayla tıran ve iki taraflı i birli i programlarının
geli tirilmesi sayesinde mümkün oldu u kadar çok ülkeyi kapsayan bir AvrupaAkdeniz R&D politikasının sa lamla tırılmasının gereklili ini kabul etmi tir.
Ayrıca, 18 Aralık 2006’da kabul edilen ve i birlikleri, fikirler, ki iler ve
kapasiteler13 olmak üzere dört özel programın tasarlanmasına dayanan 7. kadro
Programı tarafından önerilen sırada, bilim ve teknoloji alanlarında Avrupa-Akdeniz
i birli inin olu turulmasını tavsiye etmi tir. PPM’lerin durumunda, 7. kadro
12
Haziran 2003’de kurulan, Avrupa-Akdeniz ortaklı ı için takip Komitesi (Monitoring Committee,
MoCo), tavsiyelerini, bilim ve teknoloji konularında iki yanlı, bölgesel ve çok yanlı i birli i
sinerjilerini iyile tirme ve AB’nin ve PPM’lerin Avrupa R&D programlarına katılımlarını
desteklemek için iyi uygulamaların tanımlanması ihtiyaçları üzerine odaklamaktadır.
13
birli i programı, tüm ülkelerin R&D faaliyetlerine katılmaları ile teknolojik geli menin kilit
alanlarını yo unla tırmak amacıyla endüstri ve üniversite arasındaki i birli ini desteklemeyi
amaçlamaktadır. Fikirler programı, dinamizm, yaratıcılık ve mükemmel Avrupa ara tırmasına yönelik
ara tırmaları desteklemekte ve üçüncü ülkelerden gelen yüksek vasıflı ara tırmacıları te vik
etmektedir; yeni kurulmu olan Avrupa ara tırma Konseyi tarafından uygulanacaktır. Ki iler
programı, bilim ve teknoloji anla maları sayesinde AB ve kom u ülkeleri arasında bir de i kenlik
ba lamı yaratmayı amaçlamaktadır. Son olarak kapasiteler programı, ara tırma ve yenilik
kapasitelerini ve üretim sektörüne transferlerini kolayla tırır.
20
Programı, zaten var olanlara14 eklenen yeni bir bilim ve teknoloji i birli i iki
bölgeleri platformunun (INCO-Net) tasarlanması ve Avrupa-Akdeniz yenilik
alanının yaratılma ihtimali sayesinde ülkelerin çok iyi katılımını görmü tür.
Bilgisayar toplumu, sayısal kırılma ve ortak kültürel yayılma
53) Yeni teknolojilere en iyi eri im sayesinde (TIC) bilgisayar toplumunun geli mesi,
ekonomilerin modernle mesini ve geli im farklılıklarının azalmasını sa lamaktadır.
Yeni teknolojilerin eri im ve yayılması ve gelir seviyesi veya bir ülkenin kalkınma
seviyesi arasında güçlü bir ili ki mevcuttur. UNCTAD15’a göre, en yüksek
teknolojinin yayılma oranlarına ula an (bir ülkenin ba lanabilirli i/ba lantısı ve
halkın TIC’e eri imi ölçülmektedir) 30 ülke, en iyi insan geli imi göstergesi (IDH)
ve ki i ba ına en güçlü PIB’i kaydeden ülkeler arasında yer almaktadırlar.
UNCTAD’ın bu göstergesi ile, 2004’de, PPM’ler, srail için 17. sıradan Mısır için
134. sıraya (toplam 180 ülke üzerinden) kadar de i en konumlarda bulunuyorlardı.
1997-2004 döneminde, Libya ve Suriye için olumsuz anlamda olsa da, bu
sıralamanın konumunda Ürdün, Fas ve Türkiye için iyi yönde bir geli me olmu tur.
Gerçekten, PPM’ler tarafından bilgi teknolojiklerinin kullanım düzeyinde önemli
geli meler kaydedilmi , nternet kullanıcı sayısı, ki iye özel bilgisayar sayısı veya
mobil telefon aboneleri sayısı 2001 ve 2005’de ikiye katlanmı tır (Tablo A.1- 12).
54) 2005’16de Tunus’ta gerçekle tirilen bilgisayar toplumu hakkındaki Dünya
Zirvesinin 2. safhasında belirtildi i gibi, hala TIC’lere herkesin, evrensel,
hakkaniyetli eri imini engelleyen engellerin kaldırılması gerekse de, bilgisayara
eri im ve bilgilerin alı veri i ve yaratılması bir ülkenin ekonomik, sosyal ve
kültürel anlamda kalkınmasını sa lamaktadır. Böylece, insan faaliyetlerinin tüm
alanlarına daha fazla sayıda ki inin eri mesi kolayla tırılacaktır.
55) PPM’lerin TIC’leri ( nternet, mobil telefon, vs…) kullanım düzeyinde gösterilen
geli melere ra men, farklı toplum gruplarının eri imi hala e it de ildir. Bu durum
kendini bazen düzeltilmesi zor, Teknolojik a ın ve/veya hizmet sa lama yetersizli i
(uyarlanmamı yasal kadro, geni bant üzerinde az ba lantı, altyapı a ının
yetersizli i ve bunun doygunlu u) ile bedel ve gelir etkenlerine ba lı önemli bir
sayısal kırılma ve çok dü ük okuma yazma bilen oranı olarak göstermektedir.
14
Bazıları Asbimed, Knowledge Base, Estime, Innformed, veya Euromedanet .
15
UNCTAD, The Digital Divide Report: ICT Diffusion Index 2005, 2006.
16
UNESCO tarafından desteklenen bili im toplumu hakkındaki dünya Zirvesinin Cenevre safhası bin yıl
Deklarasyonuna ba lı kalkınma hedeflerine ula mak ve sayısal kırılması a mak için yeni
teknolojilerin kullanımı alanında bir dizi hareket içeren bir eylem planı onayladı. Bakınız
http://www.itu.int/wsis.
21
Bilgisayar toplumunun geli mesi sadece teknolojik düzeye de il aynı zamanda
kullanımını kolayla tıran toplum e itim düzeylerine de ba lıdır.
56) Avrupa-Akdeniz bölgesinde, TIC’lere eri im, daha önce 2003’de Malta’da
gerçekle tirilen ekonomik ve sosyal Konseyler Zirvesinde, Avrupa-Akdeniz
ortaklı ının önceli i olarak ele alınmı tı. Bu ortaklık, TIC’lerin yayılma ve
ö renilmesinin vazgeçilmez ko ulu olarak, bilgi üzerine kurulu, iki kıyı arasında
ö rencilerin, e itmenlerin ve ara tırmacıların de i kenli ini te vik eden bir
ekonominin ihtiyaçlarını kar ılamak için azami sayıda kayna ın harekete
geçirilmesini ve e itim sistemlerinde reformu gerektirmektedir. Böylece iki kıyı
arasındaki mevcut farklılıkların kapatılmasını sa lanacaktır.
57) Ortak kültürel yayılma ile ilgili olarak, Barselona süreci, Avrupa-Akdeniz
bölgesinde ortaklık tabanı üç eksen arasına, dolaylı olarak insan kaynaklarının
geli mesi, sivil toplumlar arasında kültürler ve alı veri ler arasında anlayı
sa layarak, sosyal, kültürel ve insani alanda i birli i ve ortaklı ı da katmı tır. Bu
ba lamda, 90’lı senelerin sonlarından beri farklı öncelikler uygulanmı tır. Kültürel
alanda, Euromed görsel-i itsel, 17, Euromed miras, Euromed gençlik programları ve
aynı zamanda kültürler arası diyalog için yeni kurulan Avrupa-Akdeniz Anna
Lindh18 Vakfı kaydedilmektedir.
58) Bu çabalara ra men, sonuçlar, Akdeniz’in iki kıyısı arasında ortak kültürel
yayılma alanında beklendi i kadar olumlu olmadı. Güney kıyısı üzerindeki ileti im
araçlarının zayıf geli me seviyesi, Avrupa Birli inin medya devlerinin, bazen
Avrupa kültür modellerini, aynı anda ba ka modellerin benzer yayılımını
olu turmadan güçlendirmesini ve yaymasını sa lamı tır. Dolayısıyla, iki kıyı
arasında ileti im ve basmakalıp dü ünce zorluklarını a an ortak bir bilgi alanı
olu turmak amacıyla, hala bazı tedbirlerin alınması gerekmektedir.
17
Euromed görsel i itsel programının hedefi, AB ve PMM halkı arasında kar ılıklı anla mayı sa lamak
için, iki Akdeniz kıyısı arasında görsel-i itsel alanda diyalogu ve alı veri i desteklemektir. Bölgenin
kültürel çe itlili ine oldu u gibi ortak de erlere de dayanmaktadır. 20 milyon Euro gelirli görsel
i itsel Euromed I (2000-2004), Avrupa-Akdenizin yardımcı üretimlerinin üretim, da ıtım ve
i letmesine deste i kapsayan altı projeyi finanse etmi tir. 2004-2007 dönemi için, 15 milyon Euro
gelirli görsel i itsel Euromed II, sinema ve radyo ortak mallarının korunmasını desteklemek ve telif
haklarını korumaya yönelik hukuki bir kadro olu turma ve kültürel fırsatlara çe itlilik getirmeyi
hedeflemektedir.
18
2002’deki Valensiya Avrupa-Akdeniz Konferansı esnasında ba latılan Avrupa-Akdeniz Anna Lindh
vakfı, faaliyetlerine 2004 sonunda ba lamı tır. Merkezi skenderiye’de bulunan vakıf, üye Devlet
ba ına bir tane olmak üzere 35 Devlet a ından olu maktadır. Bireylerden, merkezlerden, kurumlardan,
üniversite departmanlarında ve sivil toplum kurulu lardan olu tu u için a ların a ı eklinde
tasarlanmı tır.
22
59) Anna Lindh Avrupa-Akdeniz Vakfının, önümüzdeki senelerde, toplumlar arasında
yakınla ma ve en iyi ekilde anla mayı tanımlayarak, destekleyerek ve geli tirerek
daha verimli bir rol oynaması umulmaktadır. Böylece, daha iyi bir kültürel diyalog,
alı veri tanıtımları, bir i birli i ve ki ilerin iki kıyı arasında daha fazla gidip
gelmeleri sayesinde kar ılıklı algılamaları da geli ecektir.
nsan sermayesi ve e itim
60) Bilginin geli imi, gerek bireysel bakı açısına göre gerekse sosyal ve ekonomik
etki olarak tüm toplum için bir hedeftir. Her ekonomi için rekabet gücü ve sosyal
kohezyonun temel bir unsurunu te kil etmektedir. Bu ba lamda, bugünden tezi yok
gerekli kalkınma süreçlerinin gerçekle tirilmelerini kolayla tırmak için yüksek
vasıflı insan kaynaklarına –yöneticiler ve teknisyenler – güvenme umutları özel bir
önem ta ımaktadır. Di er yandan, sadece altyapıları ve e itim sistemlerini de il
aynı zamanda idareyi ve giri imcilik organizasyonunu da geli tirmek için özellikle
teknolojik e itim olmak üzere bilgi ve vasıfların fırsat ve idareleri için ko ullar
yaratılması gerekmektedir. Bu yüzden, e itim kalitesini yükselecek olan yüksek
profesyonel vasıflı insan kaynakları ara tırma ve bulma, bilgisayar teknolojisinin
kullanımında ısrarcı olmak, e itim hayatı ile meslek hayatı arasında en iyi geçi
imkânlarını sa lamak ve sürekli e itim sayesinde bilgilerin tazelenmesini te vik
etmek gerekmektedir.
61) Son on yıl içerisinde, PPM’ler e itim konusunda önemli çabalar sarf etmi lerdir.
Bu çabalar sonucunda, toplumun genel katılımı ve okuma yazma oranı artmı tır.
2000 senesinden beri, UNESCO19’nun i aret etti i gibi, PMM’ler herkes için bir
E itim (EPT) hedeflerine ula mak amacıyla geli me göstermi lerdir. Bunun
sonucunda, ilkö retimin evrenselle mesi konusunda önemli bir ilerleme ve orta
ö renime katılım sayısında artı kaydedilmi tir (bu bölümle ilgili daha fazla detay
için bakınız ek II).
62) Bununla birlikte, bazı alanlarda ve bazı ortaklar için hala bazı ihtiyaçlar mevcuttur.
Gerçekten de, 15-24 ya arası gençlerin okuma yazma oranı nispeten alt düzeylerde
kalmı tır ve 2004’de Avrupa Birli inin ortalamasının yedi puan altında olan
ortalama %91 seviyelerinde yer almı tır (TABLO A.1-13). Yakla ık 6 milyon genç
(iki çeyre i kadınlardan olu uyor) kendini bu durumda buluyordu. E er
gösterilmesi gereken çabalar gerçekle tirilirse, 2015’de okuma yazma bilmeyen
gençlerin sayısının 4 milyona dü ebilece i tahmin edilmektedir.
19
UNESCO, Education For All, the Arab States Report, 2007.
23
63) lkö retim konusunda, net katılım ortalamasının pratik olarak AB-25 ülkesi
seviyelerine ula masına ve çocuklarının ço unun bu ö renim dönemini bitirmesine
ra men, 2004’de PMM’lerde daha çok kız çocuklarının ma dur oldu u yakla ık iki
milyon çocuk okula gitmemi tir ki bu da Avrupa Birli inin on kat fazlası bir rakam
etmektedir. Bu e itim düzeyinde okulu bırakma oranı da aynı seviyededir; Avrupa
Birli inin % 2,0 oranına kar ı PMM’ler de ortalama % 7,0.
64) Orta ö renime katılım oranı, sınıf seviyelerine göre ilerledikçe azalan oranlarla
hala çok dü ük seviyelerde yer almaktadır ( Avrupa Birli inin 91 oranına kar ı
PPM’lerin bütününde ortalama 70). Bo luk, Cezayir’de Filistin’de, Suriye’de ve
Tunus’ta neredeyse % 40’lık bir oranlar orta ö renimin ilk ve ikinci safhalarında
yer almaktadır20. Bu sebeple, ö rencilerin orta ö renimde kalmasını sa lama
zorlu u PMM’lerde görülen ba lıca sorunlardan biridir.
65) Gerçekten de, orta ö renim yüksek terk etme oranı özellikle mesleki e itim seçimi
konusunda zayıf kalite ve fırsatlarla birle ti inde, bölgede çok sayıda genci
etkileyen ö renim hayatından mesleki hayata geçi teki zorlu u göstermektedir. Bu
sebeple, PPM’lerin büyük ço unlu unda, mesleki e itim oynaması gereken rolü
oynamamaktadır. Çok ender olarak de erlendirilmekte ve her zaman i piyasasının
talebine tekabül etmeyen bilgileri vermektedir. Bunun sonucunda, bugün, gençlerde
daha ilerde de i lenece i gibi çok yüksek bir i sizlik oranı olu maktadır.
Dolayısıyla, mesleki e itim sistemlerinin kalitelerini, finansmanlarını geli tirerek,
özel sektörün daha fazla katılımı sa layarak i piyasasına daha uyarlanmı bir
e itim sunarak bu geçi in kolayla tırılması ve çalı an kesimin çalı anların mesleki
e itim sistemine eri melerini sa lanması gerekmektedir.
66) Bu sebeple, e itim sisteminin her seviyesine eri imi destekleyerek ve e itim
kalitesini geli tirerek, erkekler için oldu u kadar kadınlar için de e itim konusunda
ansların arttırılması üzerinde daha fazla durulmalıdır. Bunun için, uyarlanmı ve
orta vadede öngörülebilen bir finansmana güvenebilmek gerekmektedir. Bu
ba lamda ve ki i ba ına PIB’e oranla e itimde toplam harcama ülkeden ülkeye çok
de i ken olsa da, PPM’lerin ortalama harcaması AB-25 ülkesinin ortalamasından
çok farklı de ildir. Bununla birlikte, ö renci ba ına kamu harcaması, ki i ba ına
PIB yüzdesinde, ö renci ba ına kamu harcaması PMM’lerde AV-25 ülkesine göre
ilkö retimde kısmen dü ük, orta ö retimde aynı ve üniversite ö reniminde çok
daha yüksektir (TABLO A.1-14).
67) E itime ayrılan harcamanın artması dı ında, aynı zamanda bu harcamaların
etkisinin de arttırılması ve iyile tirilmesi gerekmektedir. Bu gayretin, okulların ve
20
UNESCO, Education For All, the Arab States Report, 2007.
24
e itimsel altyapıların olu turulması, e itmenlerin e itimi, gençlere, i sizlere ve
çalı anlara yönelik mesleki e itim veya tüm ya am boyu sürekli e itim konularında
gösterilmesi gerekmektedir.
68) Bilgi zinciri sektörlerindeki sürekli ve etkili kamusal veya özel bir yatırım,
i çili in kalitesini arttırmak ve en iyi kalkınma ve istihdam oranlarına eri menin
kilit etkenidir. Ayrıca, tüm toplumun ö renim ve e itime eri mesini destekleme
olgusu, gelir veya cinsiyet farklılıkların sebep oldu u e itsizlikleri azaltmayı da
sa lar. Dolayısıyla bu, en iyi bir sosyal kohezyona ula mak için temel bir unsurdur.
69) Avrupa-Akdeniz ortaklı ı ile ilgili olarak, her türlü ortaklık politikasının insan
faktörünü entegre etme ve destekleme kapasitesine dayandı ını onaylayan iki yanlı
bir anla ma mevcuttur. Genel ö renim ve e itimi desteklemek, ö renim hayatı ile
çalı ma hayat arasındaki geçi i desteklemek, i çili i geli tirmek ve sürekli
güncellemek için, daha iyi bir i birli i sa lamak ve deneyimleri payla mak
gerekmektedir.
70) Meda21 programına katılan Akdeniz ortaklarına Haziran 2000’de Tempus
programının geni letilmesinden sonra, bu alanda iki kıyı arasındaki ortaklık
özellikle yüksek ö renim üzerine odaklanmı tır. 2000-200622 dönemi için bu
programın hazırlanması, bu aracın kesin etkilili ini ortaya koymu tur. Gerçekten
de, beklenen sonuçlara ula ılmı ve yüksek ö renim konusunda yasak ve tüzüksel
de i iklikler üzerinde durulmu , kurumlar arası uluslararası i birli i ve
sorumluların e itilmesi veya Avrupa ve katılan ülkeler kurumları arasında
kurulu ların olu turulması gibi konular desteklenmi tir. u anda görü ülen bir
sonraki Tempus IV (2007-2013) programlaması için, ö renim hayatı ile mesleki
hayat arasındaki geçi leri yumu atmak amacıyla üniversite ve firma arasındaki
i birli i üzerinde öncelikle durulması gerekmektedir.
71) Yüksek ö renim konusunda i birli i önemli de olsa ve desteklenmesi de gerekse,
PMM’lere yardımın daha çok ilk ve orta ö renim konusunda odaklanması gerekti i
dü ünülmektedir. Gerçekten de, ilkö retim (i.e. Anna Lindh Vakfı) veya mesleki
e itim (i.e. Meda-Ete) (Bakınız ek II), konularında yakın zamanda ortaklık
öncelikleri olu turulmu olsa da, bu seviyelere yönelik fonların azlı ı ve e itimi ve
toplumun insan sermayesini geli tirmek ve daha iyi bir kalkınma sa lamak için
21
Tempus 2005 son senelik Raporuna göre,bu program için ayrılan 57 milyon Euro üzerinden 16 sı
Meda ülkelerine yöneliktir ki bu da fon toplamlarının % 28,2’sini te kil etmektedir. Bakınız SEC
(2006).
22
COM (2004) 157 final, Report from the Commission to the Council, on the Interim evaluation of the
third phase of the Tempus Programme.
25
temel e itime verilen öncelik göz önüne alındı ında, bunların daha fazla
desteklenmesi uygun olacaktır.
III.
SOSYAL BÜTÜNLE
ME ÜZER NDE ETK S OLAN ETKENLER
72) Avrupa-Akdeniz bölgesinde sosyal kohezyonun tanıtımı, yoksullu a ve e itsizli e
kar ı gerçek ve etkili bir mücadeleyi gerektirmektedir. Bu da, herkese temel haklara
ve istihdama eri im için gerçek imkânlar sunmak ve böylece toplum bünyesinde
aktif bir katılım elde etmek ve ekonomik kalkınmadan faydalanabilmek amacıyla,
demokrasinin bütünlü ünü parçalamadan daha e itlikçi ve dayanı macı toplumları
desteklemeyi gerektirmektedir. Bölgedeki ortaklı ın ba arı elde etmesi, her ülkenin
kendine özel gerçeklerine entegre ve adapte edilmi stratejilerin uygulanması ile
ekonomik kalkınma ve istihdam, e itlik ve dayanı mayı eksiksiz bir ekilde
birle tirmekten geçmektedir.
73) Bu ba lamda, bölgede hala var olan yoksulluk ve e itsizli i azaltmak ve geli me
için on yıllık Hedeflere uyulmasını desteklemek amacıyla23, Avrupa-Akdeniz
ortaklı ının, sosyal bütünle me üzerinde etkisi olan unsurlar üzerinde odaklanması
gerekmektedir. Bu unsurlar arasında, insan faktörü, göç akımlarından eksiksiz bir
ekilde çıkar sa lamak ve bunların iyi idaresi, i pazarının iyile tirilmesi, mesleki
hakların tanıtılması ve ortak görü me, sosyal diyalog ve sivil toplum geli imi
üzerinde durmak sayılabilir.
Yoksulluk ve e itsizlik
74) 80’li yılların ortasından bu yana, insan geli imi ile ilgili göstergelerin iyi yönde
olmasına ra men güney kıyısı ülkelerinin ço unda yoksullu u azaltmak için dü ük
bir geli me kaydedilmi tir. Gerçekten de, PPM’lerin bütününde IDH’nin 1990’
0,664’ten 2003’de 0,741’ geçerek ilerleme kaydetmi olsa da, yoksulluk oranındaki
dü ü 80’li yılların sonunda yava lamı tır. Bu durum, 90 yıllar esnasında bölgede
gözlemlenen kalkınma yava lamasından kaynaklanmaktadır.
75) IDH’nin geli mesi, PMM’lerin ya am kalitesinin yükselmesini sa layan özellikle
kadınların e itimini desteklemeyi, çocuk ölümlerinin azaltılmasını ve do umdaki
ya am umudunun artmasını amaçlayanlar olmak üzere, e itim ve sa lık ile ilgili
23 Eylül 2000’de, Birle mi Milletler üye ülkeleri, kendilerine, dünyada yoksullu u yok etmek için
gösterilen çabaları arttırma yükümlülü ü veren on yıllık Deklarasyonu onaylamı lardır. 2015 senesine
kadar ula ılması gereken ve takibi senelik olarak yapılacak olan bir hedefler bütünü (8 hedef ve 16
amaç) düzenlemi lerdir. (bakınız TabLO A.3- 1).
26
göstergelerin artmasına ba lıdır. Bununla birlikte, farklı topluluk grupları arasında
önemli hala önemli tutarsızlıklar oldu undan, PMM’lerin ço unda zenginler ile
fakirler arasındaki kırılmayı gösteren farklılıklar oldu undan, bu geli me e it
olmamı tır.
76) Daha önce bahsedilen Gini katsayı ise, son on yıllık dönem içerisinde, PMM’lerin
ço unda, 1985’den bu yana belirgin bir geli me göstermeden 35 ile 40 arasında
duraklamı tır. PMM’lerin bütünü için, bu gösterge, AB-25 ülkesi ortalamasının
yedi puan üzerindedir.
77) Bu ba lamda, 2015 senesine kadarki geli me için on senenin Hedeflerinin senelik
takibi, daha önce belirtilen bazı de i kenlikler tarafından kaydedilen geli melere
ra men, tüm halkın ya am kalitesinin artmaya devam etmesi için bölge ülkelerinin
e itim, ans e itli i, sa lık ve yeni teknolojiler konusunda hala fazladan gayret
göstermeleri gerekti ini ortaya koymaktadır. (TabLO A.3- 1 y
78) Tablo A.3- 2).
79) Avrupa –Akdeniz bölgesinde, geli me için on yıllık Hedefler dahilinde, ülkeler
arasında ve içinde var olan yoksulluk ve e itsizli in ortadan kaldırılması için,
Akdeniz’in iki kıyısı arasında istikrarlı ve sürekli bir i birli inin daha güçlü bir
ekilde te vik edilmesi gerekmektedir. Bölgenin entegrasyon sürecinin dı ında
kalan veya en faydalanamayan sektör ve ki ilerin faydalanmasını sa layan sosyal
a lar ve halkaları geli tirmek ve güçlendirmek için bir yeniden yayılma ve koruma
kurumsal mekanizmasının olu turulması gerekmektedir. Bu ba lamda, PIB içinde
tarım sektörünün a ırlı ı ve kırsal kesimde ya ayan halkın Avrupa birli ine oranla
yüksek yüzdesi göz önünde bulundurarak özellikle PPM’lerde ekonomik ve sosyal
geli meyi desteklemek ve sosyal kohezyonun iyile mesini sa lamak amacıyla kırsal
kesimlerin geli mesini sa lamak gerekmektedir.
Demografik etkenler ve toplumun geli imi
80) Daha önce de belirtti imiz gibi, PPM’lerde gözlemlenen ekonomik kalkınma,
toplumun ço unlu unun ya am seviyesini iyile tirmek için yetersiz kalmı tır. Bu
durum özellikle toplumun yüksek artı hızından kaynaklanmaktadır. Gerçekten de,
2000-2005 dönemi içerisinde, Akdeniz’in tüm güney kıyısı ülkelerinde nüfus çok
hızlı artmı tır. Oranlar % 1,0 ile 2,0 arasında de i mektedir, oysaki bu geli me aynı
dönem için Avrupa Birli i ülkelerinde % 0,5’den daha azdır (bu dönemde
göçmenlerin hızlı artı ı sebebiyle spanya hariç). Bu hız belli bir oranda dü se de,
önümüzdeki 25 sene için Birle mi Milletlerin nüfus tahmini PMM’lerde hala %
27
0,5 ile 1 arasındadır; oysaki Avrupa Birli i ülkelerinin ço unda azalma
göstermektedirler (Tablo A.3- 3). Beklenen farklı büyüme ritmi, Avrupa Birli i ve
PPM'
lerin çalı ma ya ı nüfusu arasında özellikle önemlidir. Ku kusuz bu geli me,
gerek e itim sistemi seviyesinde gerekse i piyasası üzerinde PPM’leri
etkilemektedir. E er i piyasası gerekti i gibi entegre olmazsa bu büyüme kendini
i sizli in artması olarak gösterecektir ki bunun sonucunda sosyal bütünle me
üzerinde olumsuz etkiler olu acak, yoksulluk artacak ve göç akımlarını daha da
ço altacaktır.
81) Hala seviyesi yüksek olan do urganlık oranındaki dü ü e ra men, PMM’lerde hala
yüksek nüfuslar gözlemlenmektedir; bu da son yirmi sene içerisindeki ya ama
umudunun artı ı ile açıklanmaktadır. PMM’lerin bütününde, bu gösterge, 20002005 dönemi için 70 ya civarlarında yer almaktadır ki buda 1980-1985 dönemi
için kaydedilenden 10 ya fazladır. En belirgin artı lar Mısır’da, Fas’ta ve
Cezayir’de gözlemlenmi tir.
82) AB-25 ülkesinin hızlı bir ritimle ya lanan toplumuna kar ı PMM’lerde daha genç
bir nüfus ile, Akdeniz’in iki kıyısındaki nüfus olu umu belirgin bir ekilde farklıdır.
Di er bir yandan, AB-25 ülkesinin nüfusunun ço unlu u yirmi be seneden beri
kentle mi olsa da PPM’lerde hızlı bir kentle me sürecine tanık olunmaktadır.
Kentsel nüfusun ortalama yüzdesi 1980’de % 55 iken 2005’de % 67’ye ula mı tır
(Tablo A.3- 4).
Göç akımları
83) Avrupa-Akdeniz bölgesi, göç hareketlerinin yo unlu u ve boyutu açısından önde
gelen co rafi bölgeler arasında yer almaktadır. Kaynaklarını güney kıyısı üzerinde
bulan göç akımları, bir yandan Avrupa Birli i ülkelerine di er yandan ise Golf
ortaklık Konseyi üyesi ülkelere do ru önemli bir göç olu turmaktadırlar. Di er bir
yandan, son seneler içerisinde, PPM’ler sadece Avrupa Birli ine do ru önemli bir
göç akımı te kil eden ülkeler haline gelmemi aynı zamanda kayna ı ba ka
ülkelerden olan göç hareketlerinin transit ülkeleri haline de gelmi lerdir.
84) 2004’de CES Valensiya Zirvesi esnasında belirtildi i gibi, Avrupa-Akdeniz
bölgesindeki göçler do ru yönetildiklerinde, iki kıyı arasındaki ili kilerin ve
alı veri lerin hızlanma ve zenginle me fırsatını do urmaktadırlar. ki bölge
arasındaki göç akımlarının siyasi, ekonomik ve sosyal etkisi inkâr edilemez: alıcı
ülkelerde, toplumun ya lanma etkilerini yava latır, i piyasasının bazı ihtiyaçlarını
kapsarlar ve sosyal koruma sistemlerinin geleceklerini destekleyerek ekonomik
kalkınmayı te vik ederler. Göçün kayna ı olan ülkeler için, binlerce ki inin hayat
beklentilerinin iyile mesini ve
ehirlerin ve bölgelerin geli mesini
28
destekleyebilecek fon transferi sayesinde çok sayıda ailenin mali destek görmesini
sa larlar24.
85) Bu imkânların haricinde, iki kıyı arasındaki göç hareketleri önemli sorunlar da
yaratmaktadırlar. Göçün kayna ı olan ülkeler için, gelecekteki kalkınmalarını
aksatabilecek olası bir insan sermayesi kaybı ve yapısal bozulma riskine sebep
olmaktadırlar. Alıcı ülkeler için ise ciddi bir uyum çabası gerektirerek sorun
ya atmaları söz konusudur.
86) 2005’te, AB-25 ülkelerinde PPM’lerden gelen yakla ık 5 milyon yabancı
bulunmakta idi. Bu rakam Birli in ulusal olmayanlarının % 20’sini te kil
etmektedir25. Almanya ve Fransa toplamın neredeyse iki çeyre ini kabul
etmektedir. Yabancıların toplamına oranla PPM’lerden gelen yabancı nüfusunun
a ırlı ı çok e itsizdir (Avrupa Birli inde örne in Yunanistan için oran % 3,2 iken
Fransa için % 42’dir) (Tablo A.3- 5).
87) Fon transferleri ile ilgili olarak, son seneler içerisinde, geli me yolundaki bütün
ülkelerde, tutarları belirgin bir ekilde artı göstermi , do rudan yabancı
yatırımlardan sonra ikinci sermaye giri kayna ı olmu lardır26. Fon transferlerinin,
ekonomilerin daha bir sosyal kohezyona sahip olmalarını sa layabilecek önemli bir
etken oldukları inkâr edilemez. Çünkü alıcı ailelerin ihtiyaçlarını kar ılamakta ve
yoksullu u azalmaktadırlar. Para gönderileri öncelikle ihtiyaç sahibi ailelerin
tüketim harcamalarını kar ılamayı ve bunların e itim ve sa lık imkânlarının
iyile tirilmesini finanse etse de, aynı zamanda küçük firmaların kurulması için
kredi olarak da kullanılabilmektedirler. PPM’lerin bütününde, kalkınmaya ayrılan
resmi katkı 1999 ve 2004 seneleri arasında %2 oranında bir ritme artmı olsa da,
göçmenlerin para gönderimler 1990’dan bu yana % 32 oranında artı gösterip
2004'
te 18,498 milyar dolara yani aynı sene içerisinde kalkınmaya katkı için ayrılan
fonların dört katına ula mı lardır. Fas, Mısır ve Lübnan 2004 senesinde
göçmenlerinden en fazla miktarda parayı elde eden Akdeniz’in güney kıyısı
ülkeleridir. (TABLO A.3-6).
88) Avrupa Birli inin göç politikası ile ilgili olarak, 2005 senesinde çabalar
gerçekle tirilmi olsa da, bunlar hala yetersiz görünmektedir. Gerçekten de, ortak
bir göç politikası ile ilgili bir anla maya varılması hala çok uzak bir ihtimaldir.
24
Bakınız 2004 senesinde Valensiya ekonomik ve sosyal Konseyler Zirvesi esnasında sunulan
« Avrupa-Akdeniz bölgesi ülkeleri arasında göçmenlik ve i birli i » hakkındaki Belge CES/2005.
25
Bakınız Eurostat, Statistics in Focus,8/2006.
26
Dünya Bankasına göre 2005’te, göçmen para gönderimi 232 milyar doları a mı tır ; bunun 167 milyar
doları geli me yolundaki ülkelere gönderilmi tir. Bu rakamlara, toplamının bu rakamın artı %50’si
oldu u dü ünülen kaçak a larla gönderilen paranın da eklenmesi gerekmektedir.
29
Ayrıca PPM’lerle ilgili olarak, Avrupa Birli i öncelikle göç olayının ortak bir
ekilde ele alınması gerekti ini dikkate almalıdır; bunun için de Akdeniz’in iki
kıyısı arasında ortak bir hareket kadrosu ile bir kar ılıklı görü me alanının
olu turulması gerekmektedir. Bu, göç alımlarının olumsuzluklarını koordine olarak
ve etkili bir ekilde ele almanın tek yoludur.
89) Elde edilen geli meler arasında, Aralık 2005’te Avrupa Konseyi bünyesinde,
Afrika ve Akdeniz (Fas, Cezayir ve Libya) ülkelerinden gelen göç akımlarının
idaresi üzerine odaklanmı bir dizi tedbiri içeren göç hakkında global bir
yakla ımın onaylanmı olmasının altı çizilmektedir. Ayrıca, yeni kurulan sınırlar
idaresi Acentesi (FRONTEX)27 sayesinde Akdeniz’in iki kıyısı arasında pratik
i birli inin iyile tirilmesi (2006 senesi içerisinde bu i birli inin zorla masına
ra men), kaçak göçe kar ı mücadele etme, diyaloga önem vermek, bu göç
gerçe inin göçlerin kaynaklandı ı ülkelerin geli meleri üzerinde pozitif bir etkisi
olması için göçmenler tarafından fon transferlerini kolayla tıran öncelikler
olu turmak istenmi tir. Di er bir yandan, Avrupa Komisyonu, Birli in bünyesinde
göçmenlerin uyumu ile ilgili ortak bir programın geli tirilmesinde ilerleme
kaydetmi tir.28. Fonlarının 2007-2013 finansal perspektiflere gitmesi gereken bir
Avrupa Entegrasyon Fonunun kurulmasını da önermi tir29.
90) 10 ve 11 Temmuz 2006’da Rabat’ta gerçekle tirilen göç ve kalkınma hakkındaki
Avrupa-Afrika bakanlık Konferansı, iki Akdeniz kıyısı arasında öle ilgili
i birli inin geli tirilmesine yönelik yardımcı bir adımdır. ().
ÇERÇEVE 1
GÖÇLER VE KALKINMA HAKKINDAK AVRUPA-AFR KA KONFERANSI ESNASINDA
KABUL ED LEN EYLEM PLANI
Göç ve kalkınma hakkındaki Rabat Avrupa-Afrika Konferansına katılan 57 ülkenin dı i leri bakanları,
gelecek seneleri için, on farklı alanda toplanan 62 somut tedbiri içeren Eylem Planının uygulanmasına
karar vermi lerdir:
1. Göç ve kalkınma
•
Göç olayının kalkınma için pozitif bir unsur oldu unu varsayan, ülkeler arasında en iyi ekonomik i birli i
sayesinde kalkınma tanıtımı.
•
Ortak kalkınmayı kolayla tıran finansal araçların ortaya konulması.
•
Bilgi ve uzmanlıkların iletilmesinin tanıtımı ve yeterli yetkilerin Afrika ülkelerinin kalkınması için uygun
27
Avrupa sınırlar yönetimi acentesi (FRONTEX) Kasım 2004’te, üye Devletlerin ve üçüncü ülkelerin
bünyesinde i birli i yapaca ı Birli in sınırların yönetimi ile ilgili entegre bir politikasını olu turmak
amacıyla kurulmu tur. Merkezi Var ova’da bulunan Acente, faaliyetine Haziran 2005’de, 2005 için
6,28 milyon Euroluk ve 2006 için 9,95 milyon Euroluk bir bütçeyle ba lamı tır.
28
1 Eylül 2005 tarihli COM (2005) 389 final, Entegrasyon için ortak program. Üçüncü ülkelerden
gelen yabancıların Avrupa Birli inde entegrasyonu ile ilgili kadro.
29
Komisyon tarafından önerilen entegrasyon için Avrupa Fonlarının yardımı, Avrupa sosyal fonlarını
tamamlayacak ve referans olarak 2000-2006 dönemi boyunca göçmenlerin i piyasasına entegrasyonu
konusunda yenilikçi hareketleri destekleyen ortak imtiyaz EQUAL’ı alacaklardır.
30
olmasını sa lamayı amaçlayan tedbirlerin kabul edilmesi.
•
Bilimsel ve teknik kurumlar arasında ortaklıkların geli mesi.
•
birli inin e itim konusunda güçlendirilmesi.
2. Yasal göç
•
Yasal göçün idaresi konusunda i birli i programlarının düzenlenmesi.
•
Çalı anların ve ki ilerin dola ımını kolayla tıran tedbirlerin kabul edilmesi.
3. Gayri resmi göç
•
Gayri resmi göçe kar ı mücadelede i birli i.
•
Transit ve çıkı ülkelerinin ulusal sınırlarında kontrol kapasitesinin güçlendirilmesi.
4. Polisle ilgili ve hukuki i lemsel i birli i ve kurbanlara yardım
5. Finansman
•
Uygun finansal mekanizmaların uygulanması
6. Kurumsal kadro ve takip
Kaynak: http://www.maec.goc.ma
91) Son olarak, 14 ve 15 Aralık 2006’da gerçekle tirilen Avrupa Konseyi, göç olayı ile
ilgili olarak, Birli in dı politikasına entegre olmaları gereken üçüncü ülkelerle
gerçek bir i birli i ve önemli çabalar gerektiren dayanı ma, kar ılıklı güven ve
sorumluluk temelinde global bir yakla ımı onaylamak amacıyla 2007 senesi için bir
dizi eylemler ilan etmi tir30. Bu eylemler unlardır: a) üçüncü kaynak ülkeleri ve
transit ülkeler ile uluslararası diyalogu ve i birli ini bütünle tirmek ve
derinle tirmek; b) üye Devletler arasında kaçak göçe kar ı mücadelede i birli ini
güçlendirmek; c) sınırların entegre bir ekilde yönetilmesi temelinde Avrupa
Birli inin dı sınır yönetimini iyile tirmek; d) üye Devletlere imdiki ve gelecekteki
i çilik ihtiyaçlarını kaplamak ve gayri resmi ekonomiye kar ı mücadele etme
konularında yardım etmek amacıyla düzgün göç politikaları olu turmak; e)
entegrasyonu ve kültürler arası diyalogu te vik etmek ve üye Devletler düzeyinde
her türlü ayrımcılı a kar ı mücadele etmek; f) 2010 sonundan önce, 2007’de birinci
evresinin ön hazırlı ından ba layarak, Avrupa ortak sı ınma sistemini
gerçekle tirmek; g) göç için global bir politika uygulamak amacıyla yeterli
kaynakları kullanmak.
piyasası
92) Avrupa Birli inde, son be senenin ekonomik kalkınması daha önce belirtildi i
gibi kendini, 2001-2006 dönemi için AB-25 ülkesinin bütününde ortalama yıllık
büyüme % 0,8 oranı ile istihdamda yava bir artı olarak göstermi tir. Her eye
ra men, son senelerde gözlemlenen hızlanma, be milyondan fazla istihdam
yaratılmasını sa lamı tır; öyle ki, AB-25 ülkesinin özellikle kadın çalı an kesim
oranının artı ı (% 53,6’dan % 57,3’e) ile destek gören çalı an kesim oranı 2000’de
% 62,4’ten 2005’te % 63,8’e ve 2006’da % 64,7’ye yükselmi tir. sizlik oranı
2004’te en yüksek seviyeye ula tıktan sonra 2006’da dü ü göstererek % 7,9’a
gerilemi tir.
30
Avrupa Konseyi ; « Ba kanlık Sonuçları », 14-15 Aralık 2006
31
93) PPM’lerde ise, bahsetti imiz özellikle çalı ma ya ındaki insanların nüfusunun
hızlı bir ritimle artı ı sonucunda, etkin nüfusun büyümesini kar ılayamayacak bir
istihdam artı ı olmu tur. Son on senelik süre içerisinde, tüm PPM’lerde % 3’ten
fazla artı göstermi tir. PPM’lerin bütününde mevcut istihdam istatistikleri e it
olmasa ve kar ıla tırması zor olsa da, OIT’nin Laborsta verilerine göre, 2000 ve
2003/2004 arasında, istihdam Tunus’ta ortalama % 3,8 oranında ve Fas’ta % 3
oranında artmı tır. Mısır ve srail’de % 1,7 ve 2 arasında duraklamı ve Türkiye
için sadece % 0,3 oranında artı göstermi tir. Bu istihdam yaratma hızı yetersizdir
ve Avrupa Komisyonunun tahminlerine göre PPM’lerin halklarına en iyi ya am
ko ullarını sunabilmek için 5 milyon i imkânı yaratmaları gerekmektedir31.
Ayrıca, yaratılan istihdamın kaliteli olması da gerekmektedir böylece üstün bir
kalkınma ve çalı anların daha fazla üretim sürecine katılmalarını kolayla tırarak
potansiyellerinin te vik edilmesi sa lanacaktır.
94) Bu durumda, srail ve Türkiye haricinde i sizlik oranları % 10’un üzerinde yer
almaktadır. sizlik özellikle gençlerde ve kentsel kesimde yüksek e itim seviyesi
olanlarda görülmektedir. Gerçekten de, son senelerde 25 ya altının i sizlik oranı
fazla geli medi inden gençlerin durumu kaygı vericidir. Genel olarak, yeti kinlerin
i sizlik oranının iki katını te kil etmektedir (son senelerde % 17'
ye ula arak yani
genel i sizlik oranının altı puan altında bulunarak hafif bir geli me gösteren Fas’ta
hariç).
sizlik durumu aynı zamanda kadınları erkeklerden daha fazla
etkilemektedir; onların i sizlik oranı erkeklerinkinden fazladır ve hatta Mısır ve
Suriye’de oldu u gibi erkeklerinkinin üç katına ula maktadır. (Tablo A.3- 7).
95) Etkin nüfusun artı ı, özellikle genç kadınlarda etkin kadın nüfusunun artı ından
kaynaklanmaktadır. Son on senelik süre içerisinde, kadınların i hayatına
katılımlarında belirgin bir artı görülse de, benzer bir geli me seviyesindeki di er
ülkelerde kaydedilen en dü ük seviyelerde kalmaktadır. srail hariç, PPM’lerde
kadıların i hayatına katılım oranı Mısır’da % 21,6 ve Suriye’de % 39,3 seviyeleri
arasındadır, bu rakam erkek katılım oranının yarısından daha azdır. Genel olarak,
kadınlardaki e itim seviyesinin yükselmesi ve son senelerde kaydedilen
do urganlıktaki dü ü göz önüne alındı ında PPM’lerdeki kadın katılım oranı
beklenenden dü üktür. Bu da kendini ekonomik ve sosyal etkenlerin32 mevcut olan
31
COM (2005) 139 final, 12 Nisan 2005, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının onuncu ya günü:gelecek be
senenin imkanlarının özetlenmesi için çalı ma programı.
32
piyasasına kadınların dü ük katılımı sonucunda ya lılık döneminde emeklilik maa ına eri en sayısı
azalmakta ve bu da yoksulluk durumlarına dü me riskini do urmaktadır.
32
bile imi olarak göstermektedir ki bu da kadının i piyasasına girmesi ve burada
kalıcı olabilmesini engellemektedir33.
96) Di er bir yandan, zayıf katılım olması bazen resmi kayıtlarda dikkate alınmayan
gayri resmi piyasaya katılımı gizlemektedir. « Görünmez » çalı maların dı ında,
erkeklere göre kadınlar daha çok vasıfsız ve iyi ücret ödenmeyen i leri yapmaktadır
ki bu bazen e itim seviyelerinden ve bazen de ayrımcılıkla ilgili sebeplerden
kaynaklanmaktadır. Bunun için, sadece kadınların daha iyi bir e itim almasını
sa lamak de il aynı zamanda ayrımcılı ı yasaklayan ve ans e itli ini güçlendiren
yasa ve yönetmeliklerin geli tirilmesi de gerekmektedir.
97) Gayri resmi ekonomi tarafından ne kadar istihdam sa landı ı bilinmese de bazı
tahminlere göre PPM’lerin toplam istihdamının % 20'
si civarlarında oldu u
34
dü ünülmektedir . Her ne olursa olsun, gayri resmi ekonomi dahilindeki çalı anlar
ve firmalar genellikle tanınmamakta, düzenlenmemekte ve yasalar tarafından
korunmamaktadırlar. Dolayısıyla, OIT’nin ko ullarına göre, yasa dı ı istihdamların
daha iyi i lenerek herkes için uygun çalı ma ansını sa layabilmesi amacıyla bu tip
i imkânlarının açı a çıkarılmasını sa layacak yasal ve kurumsal kadro
olu turulması her zaman gereklidir.35
98) Gayri resmi ekonomide çalı anların e itime devam etmek ve böylece üretim
gücünü arttırmak ve daha iyi bir kalkınma sa lamak için gerekli olan insan
sermayesinin geli tirilmesi konularında daha fazla zorlukları oldu unun
unutulmaması gerekmektedir. Gayri resmi bir ekonominin varlı ı, çalı anlarının
ma dur olabilece i resmi ekonomiye göre haksız rekabet durumlarını ortaya
çıkarmaktadır.
99) Ayrıca, istihdam üzerindeki olumsuz etkileri sebebiyle gayri resmi ekonomiye
ba lı pratiklerin aynı zamanda çalınma veya sahtecilikler ile mülkiyet hakkı
üzerinde de etkisi bulunmaktadır; bu durum da firmalar için ciddi gelir kayıpları
do ar ve yenilik ve yaratıcılık sekteye u rar. Üstelik Amman zirvesi esnasında
belirtildi i gibi, genellikle kalitesi dü ük ve ender olarak kontrol edilen sahte
ürünlerin üretimi ve da ıtımı tüketicileri tehlike altına sokabilir.
33
Dünya Bankası,“Sustaining gains in poverty reduction and human development in the Middle East and
North Africa”, (2006)..
34
Euromed sendika forumu, « Akdeniz Güney ve Do u ortak ülkelerinde sosyal diyalog ve isti are »,
2004.
35
OIT, “Informal economy, undeclared work and labour administration”, Paper nº 9, Haziran 2005.
33
Çalı ma hakkı ve toplu görü me
100)Ki iler için mesleki hayatının temel kalitesinin önemi dikkate alındı ında, AvrupaAkdeniz ortaklı ı, çalı ma konusundaki temel yasa ve hakların evrensel olarak çok
dikkatle uygulayarak ve temel insan de erlerine uymak ve bu de erleri korumak
için çalı an ve i verenler organizasyonları ve hükümetler tarafından alınan
yükümlülüklerin ardından temel çalı ma hak ve ilkeleri ile ilgili Deklarasyon ve
OIT Konvansiyonu36 gibi dokunulmazlı ı olan sosyal ve mesleki haklar
belirleyerek ilerlemeye devam etmek gerekti inin altını çizmektedir.
101)Avrupa-Akdeniz bölgesinin bütününde, son seneler içerisinde, OIT’nin ba lıca
sözle melerini kabul etmek konusunda geli meler kaydedilmi tir. Buna ra men,
dernek ve toplu görü me özgürlü üne ba lı alanlarda bu sözle melerin kabul
edilme sayısın dü ük oldu u gözlemlenmi tir. (Tablo A.3- 8). Gerçekten de,
zorunlu çalı ma (29 ve 105 konvansiyonlar) veya i ve meslek düzeyinde
ayrımcılı ın kaldırılması (100 ve 111 konvansiyonlar) ile ilgili konvansiyonların
bütün Avrupa-Akdeniz bölgesi ülkeleri tarafından kabul edilmesine ra men, aynı
durum sendika özgürlü ü (87, 98, 135 ve 144 konvansiyonlar) hakkındaki
konvansiyonlar için geçerli de ildir. Çocukların çalı tırılmasının kaldırılması ile
ilgili konvansiyonlarla ilgili olarak asgari çalı ma ya ı hakkındaki konvansiyon 138
tüm PPM’ler tarafından kabul edilmi tir ve hepsi – srail hariç – çocukların en kötü
çalı tırılma ekilleri hakkındaki konvansiyon 182’yi kabul etmi lerdir.
102)Farklı konvansiyonların kabul edilmesinin haricinde, bunların ulusal yönetmeli e
geçirilmesi ve etkin bir ekilde uygulanması da göz önünde bulundurulmalıdır.
Farklı konvansiyon ve tavsiyelerin uygulanmasını denetleyen OIT bilirki i
Komisyonuna göre,37 Avrupa-Akdeniz bölgesinde 2005 senesinde önemli
geli meler kaydedilmi tir. Tatminkâr ve faydalı tedbirler arasında,38
sayabileceklerimiz Cezayir hükümetleri tarafından konvansiyonlar 100 ve 111 ile
ilgili yürütülenler, konvansiyon 111 ile ilgili Mısır tarafından yürütülen,
konvansiyon 105 için Ürdün tarafından yürütülenler, konvansiyonlar 111 ve 115
için Lübnan tarafından yürütülenler, konvansiyonlar 138 ve 182 için Fas tarafından
yürütülenler ve konvansiyonlar 100, 111, 138 ve 182 ile ilgili Türkiye tarafından
36
1998’de onaylanan Deklarasyon, dört temel alanı hedeflemektedir : dernekle me özgürlü ü, sendika
özgürlü ü ve toplu görü me hakkı; zorlu veya zorunlu çalı manın kaldırılması; çocukların
çalı tırılmasının kaldırılması ve i veya mesleki düzeyde ayrımcılı ın kaldırılması.
37
OIT, “Konvansiyonların ve tavsiyelerin uygulanmasında bilirki i Komisyonu genel Raporu ” (2006).
38
Bilirki i Komisyonu tarafından tespit edilen geli me örnekleri arasında, tatminkar olan ve bir fayda
sa layan durumların birbirinden ayrılması gerekmektedir. Bunlar gelecekte geli melere umulmasını
sa layan yeterince ilerlemi tedbirler içermektedir (örnek: teklif edilen yasama projeleri, hükümet ve
sosyal ortaklar danı ması, yeni politikalar, vs...).
34
yürütülenlerdir. Son on yıllık dönem içerisinde, Komisyon tarafından PPM’ler ilgili
yapılan çok sayıda gözlemler konvansiyon 87 (sendika özgürlü ü ve sendika
hakkının korunması), konvansiyon 98 (organizasyon ve toplu görü me hakkı) ve
konvansiyon 105 (zorlu çalı tırmanın kaldırılması) ile ilgilidirler.
103)Öte yandan, sendika veya i veren kurulu larının hükümetleri hakkında sendika
özgürlüklerini zedelemeleri konusunda – ilgili ülke konu ile ilgili konvansiyonları
kabul etmi olsun veya olmasın- ikâyetlerini incelemekle görevli OIT Sendika
Özgürlü ü Komitesi, PPM’lerden ve ço unlukla Fas ve Türkiye'
den gelen çe itli
ikâyetler almı tır.
104)Çalı anların temsil edilmesi ile ilgili olarak, PPM’ler, genelde politik yetkilere
oranla sendika kurulu larının i lemesi düzeyinde güçlü bir ba lantı ile birlikte,
Tunus’un ve Ürdün’ün sıkı tekli sendikacılı ından Fas ve Cezayir’in çoklu
sendikacılı ına kadar giden bir kutupla ma göstermektedirler. Öte yandan, sendika
ve i verenler organizasyonları, politik makamların takdir yetkilerine önemli
manevra alanları sa layan açık ve iyi tanımlanmı yasal yönetmelik eksikli i
göstermektedirler. Ayrıca, sendikala ma oranları hakkında güvenilir verilerin
eksikli i, açık bir durum de erlendirilmesi yapılmasını engellemektedir, bununla
birlikte, a a ıdaki etkenler sebebiyle, PPM’lerdeki sendika katılımlarının çok
yüksek olmadı ı dü ünülmektedir: Devlet’in bazı görevlilerinin sendikala maya
getirdikleri kısıtlamalar; istihdamdaki istikrarı tehdit eden ve sendika ile ilgili
yükümlülüklerinden caydıran mesleki ili kilerin güvenilmez olu u; sendika
kurulu larının inandırıcılı ının zayıf olu u ve son olarak önemli bir gayri resmi
sektörün varlı ı.
105) Toplu görü me ile ilgili olarak, Akdeniz’in güney kıyısındaki bazı ülkeler bu
konuda anla malar yapsa da, di erlerinin genellikle konu ile ilgili bir yönetmeli i
bulunmamaktadır ve tarafların görü me zorunlulu u olmadı ı için her ey büyük
ölçüde sosyal i birlikçiler arasındaki güçlü ili kilere ba lıdır. Öte yandan, bazı
ülkelerde görü meler, bunlar üzerinde gerçek bir kontrol uygulayan kamu yetkileri
ile güçlü bir merkeziyetle belirginle mektedirler. Bu da Avrupa-Akdeniz ortaklı ı
dahilinde aynı zamanda, mesleki ili kileri sosyal diyalogun temel bir aracı olarak
yeniden de erlendirilmesi için PPM’lerde toplu görü menin de olu turulması
gerekti ini yansıtmaktadır.
Sosyal diyalogun rolü
106) veren
ve
çalı anların
organizasyonlarının
OIT’nin
yukarıda
belirtilen
konvansiyon ve tavsiyelerinin uygulanmasındaki önemli rolü göz önüne
alındı ında, Avrupa-Akdeniz bölgesinde, sosyal diyalogu te vik edebilecek ve
35
sosyo-ekonomik de i ikliklere ayak uydurabilecek daha güçlü sendika ve i veren
organizasyonlarının geli tirilmesinin desteklenmesinin art oldu u görülmektedir.
107)Gerçekten de, hükümetler, i verenler ve çalı anlar arasında her türlü görü me,
danı ma veya sadece bilgi alı veri i olarak alınan sosyal diyalogun yadsınamaz bir
de eri vardır çünkü ba lıca amacı, üretim gücü ve ekonomik kalkınma üzerinde
olumlu etkisi ile iyi bir yönetimi ve sosyal barı ı sa layan sosyal diyalog
yapılarının geli tirilmesi, meslek hayatının i birlikçilerinin anla malarını ve
demokratik katılımlarını desteklemektir. Buna göre, sosyal diyalog sadece fırsat
e itli ini ve – sosyal bütünle me düzeyinde müdahale eden unsurlar kadar - özgür,
güvenli ve saygın çalı mayı desteklemiyor aynı zamanda istihdam yaratma ve
ekonomik kalkınmada temel bir rol de oynamaktadır.
108)Bununla birlikte, sosyal diyalog tüm PPM'
lerde aynı hukuki kadroya sahip
de ildir. Durumlar, Tunus’ta ve Fas’ta üç partililik ile ilgili özel metinlerin
varlı ından, Ürdün ve Filistin’de tamamen olmamasına kadar de i iklik
göstermektedirler. Üç partili yapılar bazen bulunmaktadır ancak ülkelere göre
aralarından ço u etkin de ildirler veya sadece tesadüf, olarak i lemektedirler. Bu
durumda, bölgenin sosyal i birlikçileri arasındaki, diyalog genellikle iki partilidir39.
Bu ko ullarda, sosyal diyalogun oynaması gereken rolü gerçekle tirmesi daha
zordur.
Sivil toplumun geli mesi
109)Daha önce de belirtti imiz gibi, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının veya i birli inin
üçüncü dayanak ekseni, di erleri ile birlikte iki Akdeniz kıyısının sivil toplumları
arasında alı veri leri güçlendiren sosyal, kültürel ve insani eksendir. Sivil toplum
kavramı homojen olmasa ve ülkelere göre farklı gerçekleri belirlese de, sivil
toplumu « Üyeleri demokratik bir süreç sayesinde genel bir çıkar sa layan ve kamu
güçleri ile vatanda lar arasında arabulucu olarak hareket eden bütün kurulu ları bir
araya toplayan ortak hareket ve ö renme alanı » olarak tanımlayan genel bir kanı
bulunmaktadır.40
110)Avrupa-Akdeniz ortaklı ının bu on senesi içerisinde ve Avrupa Komisyonunun ve
farklı üye Devletlerin Avrupa-Akdeniz ortaklı ının yapılanmasında sivil toplumun
geni olarak katılması için çaba göstermi olsalar da, sivil toplum katılımı hala
39
Cezayir’de, sendikalar ve i verenler 2006’da ilk tedbiri çalı anların ücretlerinin revize edilmesi için
faaliyet sektörü ba ına ortak görü melere ba lamak olan ulusal bir ekonomik ve sosyal Antla ma
imzalamı lardır.
40
Bakınız CESE’bib bilgiler Belgesi, Eylül 2003, “Avrupa-Akdeniz ortaklı ında organize olan sivil
toplumun ulusal ve bölgesel düzeylerde artan katılımı için ».
36
sınırlı düzeyde kalmaktadır. Öte yandan Malta Avrupa-Akdeniz ekonomik ve
sosyal Zirvesinde (2003) tanımlanan sorunların devam etti ini de belirtmemiz
gerekiyor. Bu sorunlar arasında, prosedürlerin karma ıklı ı ve effaflık eksikli i
sebebiyle bilgi eksikli i ve toplumsal fonlara zayıf eri imin altını çizmekteyiz.
Ayrıca, sivil toplum temsilcileri ve ulusal otoriteler arasındaki diyalogun açık ve
temsili yapılarının yaratılması ve güçlendirilmesinin desteklenmesinin gereklili i
özellikle alı veri lerin zayıf oldu u veya hiç olmadı ı yerlerde hala günceldir.41
111)Avrupa-Akdeniz
ortaklı ı
alanında
sivil
toplumun
önceliklerinin
pozitif
görünümleri arasında, 2001’de Napoli’de gerçekle tirilen CES’ler ve benzer
kurumların Avrupa-Akdeniz Zirvesinde harekete geçirilen TRESMED projesinin
rolünün altının çizilmesi gerekmektedir. Olu umundan bu yana TRESMED projesi,
demokratik toplumlarda danı ma kurumlarının rolünü ve sivil toplum temsilcileri
arasındaki ba ların güçlendirilmesi ve bunların Barselona sürecine aktif
katılımlarını güçlendirmeyi üstlenerek CES'
ler ve Akdeniz’in iki kıyısının
ekonomik ve sosyal ortakları arasında istikrarlı bölgesel bir ortaklı ı te vik etmi tir.
112)2004’te sivil Avrupa-Akdeniz Forumu42 tarafından sivil toplum ile kamu
otoriteleri arasında sürekli bir danı ma mekanizması olarak kurulan Euromed
Platformu, yeni kom uluk politikası dahilinde Avrupa-Akdeniz ortaklı ı ile ilgili
kararlar seviyesinde daha iyi bir uyum ve daha büyük bir etki sa layaca ını
umdu umuz sivil toplumun geli mesi sayesinde elde edilen en yeni çabaların ba ka
bir örne idir.
113)Her ne olursa olsun, Avrupa-Akdeniz bölgesinin sosyal kohezyonunu ve rekabet
gücünü arttırmak için, büyüyen bir sosyal sermaye ve iki kıyı arasındaki ortaklı ın
bütün alanlarında sivil toplumun sürekli katılımı üzerinde ısrar etme gereklili i
bulunmaktadır. Bu hedefe ancak eksiksiz bir demokrasi, insan hakları savunması ve
ayrımcılı a kar ı mücadele ile ve tüm sivil toplumun geli mesi için gerekli istikrar
ile ula ılabilir.
41
Bakınız Belge 9/2003, VIII Kasım 2003’de Malta’da gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz ekonomik ve
sosyal Zirvesi.
42
Son toplantısı 2005’te Lüksemburg’da gerçekle tirilen Avrupa-Akdeniz sivil Forumu, sivil toplumun
rolünün yeniden de erlendirilmesi, görü bildirme ve Avrupa-Akdeniz ortaklı ının farklı hareket
alanlarına müdahale etmek için 1995'
ten beri düzenli olarak faaliyet göstermektedir.
37
IV.
AKDEN Z'N
K KIYISI ARASINDA ENTEGRASYON VE
B RL
.
Avrupa-Akdeniz bölgesinde, rekabet gücü ve sosyal bütünle me üzerinde etkisi
olan ortaklık finans mekanizmaları
114)Barselona sürecinin i leyi inin son on senesinin bilânçosu, iki kıyı arasındaki
Meda fonları gibi finansal ortaklık ana mekanizmasının ba arılarını ve
yetersizliklerini açık bir ekilde ortaya çıkarmı tır. Gerçekten de, bu program
sayesinde, Avrupa Birli i ile Akdeniz ortakları arasında ekonomik ortaklı ın
geli mesi yadsınamaz kapalılıklar göstermektedir. Oysa ki 1995-2001 dönemi
süresinde i birli i önemli idi, tüm potansiyelinin kullanılmadı ı ve fonların
idaresinde önemli bo luklar oldu u konusunda görü birli ine varılmı tır.
Gerçekten, 2003’de yedi ülkede (Cezayir, Mısır, Ürdün, Lübnan, Fas, Suriye ve
Tunus) gerçekle tirilen de erlendirmenin de i aret etti i gibi43, Avrupa Birli inin
ekonomik i birli i öncelikler ve aciliyetler üzerine yeterince odaklanmamı tır.44
115)Ayrıca, Akdeniz bölgesinde Avrupa yatırımlar Bankasının (BEI) kredi i lemlerinin
kalitesini ve etkisini artırmayı amaçlayan bir araç olarak 2002'
de kurulan ve
2004'
de güçlendirilen teknik yardıma destek Fonu (Femip),45 u anda AvrupaAkdeniz ortaklı ının temel finansal dire idir.
Oysa, finansal i birli i
mekanizmalarının önümüzdeki seneler içerisinde, 1 Ocak 2007 tarihinden bu yana
MEDA fonlarının yerini alan yeni Avrupa kom uluk politikası ile i birli i halinde,
Avrupa-Akdeniz bölgesinin rekabet gücü ve sosyal kohezyonu üzerinde müdahale
gücü olması öngörülmü tür.
116)Femip, kurulu undan 2005 senesinin sonuna kadar, 7,2 milyar Euro’ya kadar
operasyonları finanse etmi tir. 2005 senesi süresince, % 42’si Türkiye’ye ve
ardından Mısır ve Suriye’ye (%14,1 ve % 13,7) olmak üzere 23 operasyon için
toplam 2,194 milyar Euro tahsis edilmi tir. Faaliyet sektörlerine göre, kredilerin
yarısından ço u enerji ve ta ımacılık sektörlerine yöneltilerek altyapıların
geli tirilmesine öncelik verilmi tir (Tablo A.4- 1). Öncelik her zaman 2005’te %
43
http://europa.eu.int/comm/europeaid üzerinde rapora bakınız : Evaluation of Economic Cooperation
between the European Commission and Mediterranean countries, Final Report, novembre 2003.
44
Amman, 2005 raporuna bakınız.
45
Femip, altyapı, insan kaynakları yatırımları ve çevre korunmasını amaçlayan projelerin finanse
edilmesi için olu turulmu bir araçtır. Bu da, krediler, sermaye yatırımları veya teknik yardım
i lemlerine katkıda bulunarak gerçekle tirilmi tir. Bu ekilde bölgesel entegrasyonlar te vik edilmi
ve PPM'
lerin ekonomilerini modernle tirerek, 2010 yılına kadar serbest pazar bölgesine girmi
olmaları sa lanacaktır.
38
35’, özellikle PME/PMI’ler düzeyinde üretimsel yatırımların geli tirilmesi amacıyla
yerel banka tarafından getirilen fonların % 51’ini yo unla tıran özel sektöre
verilmi tir. Teknik yardıma katkı da, 25 milyon Euro de erindeki 33 operasyonun
finanse esilmesi ile 2005’te yükseli göstermi tir.
117)Femip’in gelece i ile ilgili olarak, 26 Haziran 2006’da Tunus’ta gerçekle tirilen
toplantısı esnasında bakanlık komitesi, tamamlayıcı bir ekilde hareket edebilmeleri
için bu Fonun topluluklara yönelik müdahalelere ba lanmasının gereklili ini ortaya
koymu tur. Ekonomik durumu geli tirmek ve do rudan yabancı yatırımları
kolayla tırmaya yönelik tavsiyeler arasında en önemlileri unlardır: a) yerel
seviyede giri im ruhunu ve do rudan yabancı yatırımları frenleyen idari
yükümlülüklerin azaltılmasına yönelik reformların daha iyi tanımlanması, ve b)
Teknik yardım katkılarının geli tirilmesi sayesinde sivil toplumun daha fazla ve
daha adapte edilmi bir ekilde sa lamayı unutmadan, mesleki derneklerle ve
ticaret odaları ile i birli i halinde firmalara yönelik hizmet tekliflerini te vik etmek.
AB-25 ülkesinin kom uluk politikası
118)2004’de Avrupa Birli inin geni lemesi ardından yeni bir kom uluk politikasının
olu turulması, beraberinde 1995’de Barselona sürecinin ba latılmasından bu yana
ba arısızlı a u rayan konuları güçlendirerek Avrupa-Akdeniz ili kilerinin yeniden
tanımlanmasını getirmi tir. Bununla birlikte, ikili ili kilerin te vik edilmesinin çok
yanlı boyutun aleyhine olu turabilece i riskten kaçınmak için kom uluk
politikasının Barselona sürecini tamamlaması gerekti inin altını çizelim. Bu
ba lamda, çok sayıda alanda reform hedeflerinin tanımlanması sayesinde Avrupa
Birli i ve her üye ülkenin herkes için bir istikrar, güvenlik ve refah bölgesi
yaratılmasını sa layacak daha yo un bir politik ili ki ve ekonomik entegrasyon
sunmak için kom uluk politikasının bugüne kadar var olan ili kilerin üzerinde
oldu unun not edilmesi gerekmektedir.
119)Böylece kom uluk politikası, AB-25 ülkesi ile PPM’ler arasındaki ili kilerin yeni
referans çerçevesi haline gelmektedir. Bu durum Birli e girmek için aday olan
Türkiye için hariçtir ve bunların ulusal eylem planları olu turulması sayesinde
programları ve politikaları ile AB-25 ülkesinin iç pazarında daha aktif katılımını
sa laması umulmaktadır. Bu eylem planları, ortaklık Anla malarının üzerindedir,
çünkü ortaklı ın u andaki anla malarında amaçlananlardan daha geni (ve umarız
daha i lemsel) politik temel kurallar içermektedirler.
120)2005 ve 2006 seneleri içerisinde, Avrupa Birli i, bu kom uluk politikası dahilinde
on iki eylem planının görü ülme ve kabul edilmesi konusunda geli me
kaydetmi tir. Akdeniz bölgesinde, bazılarının onaylanması Mısır ve Lübnan
39
tarafından hala görü me a amasında olsa da yedi eylem planı amaçlanmaktadır
(Filistin, Mısır, srail, Ürdün, Lübnan, Fas ve Tunus)46 (TABLO A.4- 2). Bu
planlar, üç ile be sene arasında de i en sürelerde farklı alanlarda detaylı reform
hedefleri içermektedirler: yoksullu a kar ı mücadele etmek ve yasal ve giri imsel
boyutları geli tirmek için makro ekonomik reformlar, ticari serbestle tirme,
ta ımacılık, enerji, bilgisayar teknolojileri ve Ara tırma & Geli tirme ve çevre
koruma konularında i birli i, organize suçlara kar ı mücadeleyi de içeren
özgürlük, güvenlik ve adalet konusunda i birli i ve göç sorunları ile ilgili i birli i
ve ayrıca hukuki sistemlerin reformu ve modernle tirilmesi ve e itim reformlarının
te vik edilmesi ile insan sermayesinin geli tirilmesi.
121)Aralık 2006’da, bütünle tirilmesini ve gelecekteki geli mesini sa layacak olan
yeni tekliflerin hazırlanması amacıyla Komisyon kom uluk politikasının47 ilk
de erlendirmesini gerçekle tirdi. Kom uluk politikası bugün iyi sonuçlar
vermektedir. Pozitif noktalar arasında, birlik ve ortakları ile ilgili unsurların tek bir
kadroda entegrasyonu, politik düzeyde görü ülen bir çalı ma programının
üstlenilmesi, planların uygulanmasını kolayla tıran somutla tırılması ve detayı ve
topluluk ile ilgili kaynaklardan daha iyi faydalanma tespit edilmi tir. Aralarında
yoksulluk ve i sizli in sürmesi, tutarsız ekonomik sonuçlar, bölgede var olan
politik bozulma ve anla mazlıklar bulunan önemli eksiklikler halen bulunmaktadır.
122)Komisyona göre, Avrupa Birli inin kom uluk politikasını güçlendirmek ve
bütünle tirmek amacıyla geli tirilmesine daha fazla katkıda bulunması
gerekmektedir. Bu yüzden çabalarının, kendileri için en iyi ekonomik faydayı
sa layacak alanlara eri imi serbest bırakarak üye ülkelere daha iyi bir ticari ve
ekonomik entegrasyon sa lama yönünde olması gerekmektedir. Kom uluk
politikasına, vatanda ların alı veri ve gidi geli lerini kolayla tıran ve Avrupa
Birli inin mevcut bölgesel ve çok yanlı mekanizmalardaki varlı ını arttırarak bu
ülkelerdeki anla mazlıkları çözme konusunda daha aktif bir yükümlülük aldıran
ki isel bir boyut kazandırmaları gerekmektedir.
123)Komisyon raporunda, kom uluk politikasında, çok yönlü bir ba lamda ele
alınması gereken ve aynı faydaların ve kaygıların payla ıldı ı, enerji, ta ımacılık,
çevre, bilgisayar toplumu, sınırların veya göçlerin idaresi gibi bugüne kadar dikkate
alınmayan bazı alanların dikkate alınması gerekti i de savunulmaktadır.
46
SEC (2005) 1521, 22 Kasım 2005, Implementing and promoting the European Neighbourhood Policy.
Daha fazla detay için aynı zamanda bakınız: Avrupa Komisyonu, “European Neigbourhood Policy :
Economic review of ENP countries”, European Economy nº 25, Haziran 2006.
47
COM (2006) 726 final, 4 Aralık 2006, Komisyonun Avrupa kom uluk politikasının güçlendirilmesi ile
ilgili Konsey ve Avrupa Parlementosu ile ileti imi.
40
124)PPM’lerin (Filistin, srail, Ürdün, Fas ve Tunus) eylem Planlarının
de erlendirilmesi ile ilgili olarak, Komisyon, ekonomik ve politik reformların kabul
edilmesi ile ilgili ço u tarafından elde edilen geli meleri tespit etmi tir (Çerçeve 2).
Ayrıca, 2007’de, Mısır ve Lübnan’ın 2006 sonbaharında sonuçlandırılan eylem
Planlarını kabul etmeleri ve 1 Eylül 2005’te Avrupa Birli i ile ortaklık
anla masının onaylanmasından sonra Cezayir’deki durum hakkında bir rapor
düzenlenmesi için Komisyon çalı malarına devam etmektedir.
ÇERÇEVE 2
PPM’LER TARAFINDAN KABUL ED LEN EYLEM PLANLARINDA GEL MELER
PPM
Filistin
Uygulanan eylem Planlarının de erlendirilmesi
Orta Do u ile çatı ma ve neden oldu u siyasi durum sonucunda 2005 ve 2006 senelerinde,
AB ile ili kiler düzeyinde geli me sınırlı kalmı tır. Sadece kamu finansları kontrolünde
önemli bir geli me kaydedilmi tir. En acil olanı, insani ve refah ihtiyaçlarını kapsamak ve
yeni hükümetin kurulması ve AB, Birle mi Milletler, ABD ve Rusya tarafından
belirlenen ilkelerin kabul edilmesinden sonra, en kısa sürede Eylem Planını yeniden
etkinle tirmektir.
Eylem Planının uygulanması, siyasi diyalog, ticaret ve yatırım tanıtımı, adalet ve emniyet,
srail
bilim ve teknoloji veya yüksek ö renim gibi bazı alanlarda geli melere göstererek, AB ile
ili kiler ve ortaklık çerçevesinin daha iyi tanımlanmasını sa lamı tır. Bununla birlikte, çok
sayıda alanda i birli ini arttırmak için çözümler aranmaktadır.
Kasım 2005’te, Eylem Planının içeri ine dayanan Ulusal Ajanda adında, uzun vadede bir
Ürdün
reformlar programının tanımlanması. Düzenin bozulması, kamusal finansların kontrolü
veya insan haklarının korunması, tarım ve hizmet ürünleri alanında serbestle tirmelerle
ticari i birli i gibi sorunların üzerine giderek, politik ve ekonomik reformların
gerçekle tirilmesi gereklili i hakkında çok sayıda anla ma imzalanmı tır. Bununla birlikte,
sonuçlar enderdir ve tavsiyeler anla maları daha somut geli melerle maddeselle tirmeye
yöneliktir.
AB ile ili kiler konusunda di er ülkelerden daha ileri bir düzeye ula mak amacıyla Fas
Fas
Eylem Planını gerçekten üstlenmi tir. Bunun sonucunda, bu ülke için, Planın kabul
edilmesinden itibaren i birli i güçlenmi tir ve bu plana kar ı reform süreci ba lanmı tır.
Politik, ekonomik ve sosyal alanlarda (görsel i itsel sektör, finansal sektör, insan hakları,
ula ım, çevre, havacılık, balıkçılık, göç alanında i birli i, …) çok sayıda reformlar
yapılmı ve anla malar elde edilmi tir. Ba lıca geli meler arasında, adaletin
modernle mesi, yoksullu un azalması ve istihdamın yaratılması kaydedilmi tir.
Eylem planı 2006’dan bu yana i lemseldir, dolayısıyla fazla eylem marjı olu mamı tır.
Tunus
Reform konusundaki öncelikler ekonomik ve ticari alanlarda anla malar yapmak için
referans haline gelen Eylem Planına ba lıdır. Ta ımacılık, enerji ve bilimsel ara tırma gibi
bazı sektörlerde ekonomik ve sosyal reformlar konusunda geli meler elde edilmi tir; insan
hakları, demokrasi, ifade özgürlü ü veya hukuki sistemin modernle tirilmesi gibi politik
sorunlarda daha az ölçüde geli me kaydedilmi tir.
Kaynak: Filistin, Ürdün, srail, Fas ve Tunus’un Eylem Planlarındaki geli meler hakkındaki Raporlar baz
alınarak kendi imkânlarımızla düzenlenmi tir.
125)2007-2013 finansal perspektifleri, kom uluk politikası ülkeleri için 12 milyar
Euro’ya yakın bir bütçe öngörmektedir ki bu 2000-2006 perspektiflerinin
öngördü ünden % 32 daha fazla bir rakamdır. 1 Ocak 2007’den itibaren, bu bütçe
Avrupa kom uluk ve ortaklık Aracı (IEVP) tarafından yönetilecektir. IEVP’nin,
önceki araçlardan (MEDA ve TACIS) daha esnek olması ve u andaki iki yanlı ve
bölgesel ortaklı a eklenerek uluslar arası ortaklı ı desteklemesi arzu edilmektedir.
41
Ayrıca, Komisyon 2007-2013 dönemi için iki ek finansal araç öngörmü tür. Bir
yandan, kom uluk politikası için, bu ülkelerde uluslararası finansal kurumların
kredilerini desteklemek ve te vik etmek için kullanılacak 700 milyon Euro’luk bir
yatırım fonunun yaratılması di er yandan, amacı eylem planlarında öngörülen
reformları gerçekle tirmede geli me kaydeden ülkelere ek bir katkı sa lamak olan
300 milyon Euro’luk bir ödenek ile yeni bir yönetim mekanizması.48
Avrupa-Akdeniz ortaklı ına do ru yeni atılım
126)27 ve 28 Kasım 2005 tarihinde Barselona’da gerçekle tirilen Devlet ve hükümet
ba kanları Avrupa-Akdeniz zirvesi, özellikle Barselona sürecinin ba ından bu yana
geçen on senenin ba arıları ve eksikliklerinin de erlendirilmesi konularına
odaklanmı ve a a ıdaki ba lıca sonuçların altını çizmi tir:
a) 2005—2010 dönemi için, dört safha üzerine kurulan Akdeniz’in iki kıyısı
arasında ortaklı ın yeniden ba latılmasını amaçlayan yeni bir eylem planı
üzerinde uzla ma (Çerçeve 3): politik ortaklık ve güvenlik; reformlar ve kalıcı
sosyo-ekonomik geli me; akademik ve sosyo-kültürel alı veri ler; göçler, sosyal
uyum, güvenlik ve adalet.
b) farklılıklara ra men Avrupa, Arap ve srail konumlarını birle tirmeyi beceren
terörizme kar ı tavır yasasının kabul edilmesi. Terörizm kavramı burada
tanımlanmı olmasa da, finansmanlara ve silahlara eri imin daha iyi kontrol
edilmesi sayesinde ve insan hakları ve temel özgürlüklere yasal olarak uyma
dahilinde mevcut olan olası ebekelerin da ıtılması sayesinde terörizme kar ı
mücadele için çabalarını arttırmak amacıyla birlikte çalı mak için politik
farklılıklarını a maya karar veren 35 ülke tarafından çok büyük bir adım
atılmı tır.
ÇERÇEVE 3
AVRUPA-AKDEN Z ORTAKLI INA DO RU YEN ATILIM: 2005-2010 TOPLULUK
HAREKET PROGRAMI
Kasım 2005’de Barselona’da gerçekle tirilen zirvede kabul edilen ve Avrupa-Akdeniz bölgesinde
ortaklı ın geli tirilmesini amaçlayan eylem planı u ekilde finanse edilecektir: Meda fonlarının
ödeneklerini arttırarak; 2007’den itibaren mevcut Tacis ve Mdeda programlarının yerini alacak olan yeni
Avrupa kom uluk politikası Aracı (ENPI); üye Devletlerin iki yanlı katkıları; ödene i i leyi inin
de erlendirilmesine göre artabilecek olan Avrupa yatırımlar Bankası Fonları (FEMIP).Planın ba lıca
hedefleri unlardır:
1. Politik ve güvenlikle ilgili ortaklık
•
Elveri li bir politika kavramının geli tirilmesi sayesinde vatanda katılımını desteklemek ve yerel düzeyde
vatanda ların kararların alınmasına katılımlarını arttırmak.
48
COM (2006) 726 final, 4 Aralık 2006, Komisyonun Avrupa kom uluk politikasının güçlendirilmesi ile
ilgili Konsey ve Avrupa Parlementosu ile ileti imi.
42
•
Kadınların karar alma süreçlerine katılımlarını arttırmak.
•
Dernekle me ve ifade özgürlüklerini sa lamak.
•
Sivil toplumun rolünü desteklemek.
•
ONU’nun sivil, politik ve sosyo-ekonomik haklar hakkındaki konvansiyonlarının uygulanması
2. Reformlar ve kalıcı sosyo-ekonomik kalkınma
•
Özellikle PME/PMI’lerin idari ve tüzel engellerini azaltarak giri imcilik kavramını geli tirmek.
•
Finans sektörünün serbestle tirmesi aracılı ı ile özel sektörün kredi eri imini kolayla tırmak.
•
Makro ekonomik istikrarı sa lamak, kamu finanslarının ve genelde kamu kurulu larının yönetimini iyile tirmek.
•
Özellikle en yoksun kalanlar için sosyal koruma sistemlerini te vik etmek.
•
Aktif kadın oranını ve özel sektördeki profesyonellerin oranını arttırmak.
•
Teknik ve mesleki e itimi ve teknolojik transferi destekleyerek i üretim gücünü geli tirmek.
•
Özellikle istihdam yaratılmasını sa layanlar olmak üzere do rudan yabancı yatırımları arttırmak.
•
Ortak çıkar alanlarında finansal katkı sayesinde bölgesel ortaklı ı desteklemek.
3. E itimsel ve sosyo kültürel alı veri ler
•
Bugünden itibaren 2010’a kadar okuma yazmaya bilmeyenlerin sayısını yarıya indirmek.
•
2015’te bütün çocukların en azından ilkö retimi tamamlamalarını sa lamak.
•
Kadınların ve zorlukları olan ö rencilerin farklı akademik seviyeleri tamamlama oranlarını arttırmak.
•
Yüksek ö renimi ve e itim ve ara tırmada ortaklı ı geli tirmek.
4. Göçler, sosyal uyum, güvenlik ve adalet
•
Ki ilerin yasal hareketini, para gönderimlerini kolayla tırmak ve "akıllı beyinlerin" kaçı ını durdurmak.
•
Ki ilerin kaçak göç ve dola ımlarını azaltmak.
•
Vatanda lar için adalete eri imi sa lamak ve adli idareyi modernle tirmek.
• Sınırlarla ilgili sorunlar da dahil hukuki ortaklı ı güçlendirmek.
Kaynak: http://europa.eu.int/comm/external_relations/euromed/summit1105/five_years.pdf.
Güney-Güney bölgesel ortaklı ı
127)Daha önce bölüm II ve III’te belirtildi i gibi, güney kıyısında demografik artı ı
kapsayabilecek bir ekonomi kalkınma olu turmanın zorlu u, tespit edilen farklı
ihtiyaçları kar ılayabilmek için ba latılan ekonomik reformların yava lı ı, ulusal ve
yabancı yatırımın zayıflı ı ku kusuz PPM'
lerde gerek uluslararası düzeyde gerekse
bölgesel düzeyde rekabet gücü eksikli ini do urmu tur. Bu ba lamda, bölgede
rekabet gücünün artmasını sa layacak alt-bölgesel entegrasyon ile paralel bir
sürecin geli tirilmesi gereklili ini birkaç seneden beri tespit etmekteyiz.
128)Son on sene boyunca ve 1995’den bu yana Avrupa Birli i ile bu ülkeler arasındaki
anla malar ve 2004’ten bu yana yeni kom uluk politikasının ve ilgili eylem
planlarının harekete geçirilmesi dı ında, Mısır, Ürdün, Fas ve Tunus kendi
aralarında iki yanlı farklı ticari anla malar gerçekle tirmi lerdir (Tablo A.4- 3). Bu
anla malar, ticari anla maların üzerinde Güney-Güney ortaklı ının geli tirilmesine
yönelik olumlu bir adım olan ve 2010’a kadar bir Avrupa-Akdeniz serbest
bölgesinin kurulması için önemli bir geli me olan bir önceki Agadir Anla masını
olu turmaktadır. (Çerçeve 4). Ayrıca, Ocak 2005’te, Arap Birli inin 17 ülkesinin,
sanayi ürünlerinin gümrük tarifelerini kaldırma ve katılan Devletlerin ekonomilerini
için bölgede tek bir Pazar olu turulması amacıyla tarım ürünleri alı veri inin
serbestle tirilmesi konularında anla maya vardıklarını da belirtelim.49
49
2008’de bir Arap serbest bölgesinin olu turulması 1997’de Arap Birli i tarafından te vik edilmi tir.
2005’de bunu ilerleterek, u anda a a ıdaki ülkelerin katıldı ı büyük Arap serbest bölgesi olu turuldu:
43
ÇERÇEVE 4
AGADIR ANLA MASI
ubat 2004’te, Mısır, Ürdün, Fas ve Tunus arasında imzalanan Agadir Anla ması, ekonomik faaliyeti,
istihdam fırsatlarının yaratılmasını, üretimin arttırılmasını ve bu ülkelerde halkın ya am ko ullarının
iyile tirilmesini destekleyerek ve bir tarafta anla mayı imzalayan ülkeler arasında bir serbest bölgenin
olu turulması ve di er yandan bir men e kuralları ortak sisteminin olu turulması sayesinde bölgeye
yatırımları çekmek için yeni imkânlar sunarak söz konusu dört ülkede 100 milyon ki iden fazla ve
yakla ık toplam 150 milyar Euro PIB’lik bir entegre pazar yaratmayı amaçlamaktadır. Ortaklar arasında
tercihli ili kilerin var olmasının gerektirdi i Avrupalı men elerin bir araya gelmesinin, ekonomik
ortaklara önemli faydalar getirece i ve endüstri ikmal kaynaklarını geni letece i umulmaktadır.50
Anla manın bölgede ticari alı veri leri attıraca ını umdu umuz avantajları arasında unlar sayılabilir: a)
anla mayı imzalayan ülkelerin sanayi tabanının benzerli i ve ihracatların çe itlili i; b) bu ülkeler arasında
dü ük gümrük tarifesi farkları ve c) hracatları desteklemek için bu ülkelerde ba latılan reformların
geli mesi.
Anla ma politik ve finansal düzeylerde Avrupa Komisyonunun deste ine güvenmektedir. Gerçekten de,
Avrupa Birli inin 2005 senesi süresince Akdeniz kom uları ile bölgesel ortaklı ı güçlendirmek ve
hareketlerini geli tirmek için öngördü ü 57 milyon Euro üzerinden dört milyon Euro Meda programı
sayesinde teknik yardım için anla mayı imzalayan ülkelere tahsis edilmi tir. Yürürlü e girmesi 2005
senesinin ba ı olarak öngörülmü olsa da, imzalayan ülkelerin onaylamalarının gecikmesi ve nihayet
Nisan 2006’da gerçekle mesi, süreci ciddi ekilde uzatmı tır.
129)Bu anla mayı de erlendirmek için çok erken olsa da, sürecin a ır i lemesi ve
umuldu u gibi bölgenin di er ülkelerinde hala entegre olmamı olması51, sürecin
Güney-Güney ortaklı ının atılımında gerçek anlamda referans olabilmesi için
hızlandırılması gerekti ini dü ündürmektedir. Bu ortaklı ın, entegre olan ülkeler
arasındaki ekonomik kalkınma ve yatırımları kolayla tırmak ve uluslararası
sahnede etkisini güçlendirerek politik istikrara ve ba arısızlıkların önlenmesine
daha sa lam bir taban sa lamak için, bölgede son on sene boyunca di er ortaklık ve
entegrasyon süreçlerinin hatalarından ve ba arıların ders çıkararak geli meleri
güçlendirmesi gerekmektedir.52. Bununla birlikte, Akdeniz’in iki kıyısı arasında
Güney-Güney ortaklı ının desteklenmesi bize iki Akdeniz kıyısı arasındaki
ili kileri ve tüm düzeylerdeki çok yönlü ili kileri unutturmamalıdır.
Avrupa-Akdeniz bölgesinde geli mede ortaklık dahilinde sosyal ortakların rolü
130)Barselona sürecinin ba ından itibaren, sosyal ortaklar Avrupa-Akdeniz ortaklı ının
hızlandırılmasında özellikle ekonomik ve sosyal Konseylerin zirveleri sayesinde
önemli bir rol oynamı lardır. Bu katılım aynı zamanda sosyal ortakların
Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır, Arap Birle ik Emirlikleri, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Fas,
Oman, Filistin, Katar, Sudan, Suriye, Tunus ve Yemen.
50
Bakınız COM (2005)/139 fin, opus. cit.
51
Lübnan, 2004’te bu anla maya katılma niyetini ilan etmi tir ama u an için bu alanda hiçbir belirgin
geli me kaydedilmemi tir.
52
Burada 2008 için 1997’de Arap birli i tarafından desteklenen bir Arap serbest bölgesinin
olu turulmasından söz ediyoruz; 1989 kurulan Arap Magrep Birli i veya Golg ortaklı ı Konseyi
tarafından.
44
görü melerinden çıkan sonuç ve tavsiyelerle güçlenmi tir: Avrupa-Akdeniz
i verenler zirveleri, Avrupa-Akdeniz sendika Forumu toplantı ve görü meleri ve
sosyal ekonomi Avrupa-Akdeniz A ı (ESMED) hareketleri. Daha yakın zamanda
ise, Barselona sürecinin onuncu yıldönümü dolayısıyla Kasım 2005'
de sosyal
ortaklar ve sivil toplum öncelikli çe itli görü meler düzenlenmi tir.
131) Valensiya'
da 1995’te ba latılan Avrupa-Akdeniz i verenleri arasında uzun i birli i
gelene i dahilinde ve Valensiya’da Kasım 2005’te gerçekle tirilen ve Marake ,
Atina ve stanbul’da gerçekle tirilen zirvelerle devam eden VI. Avrupa-Akdeniz
i verenler zirvesinden bahsedelim. Bu zirve özellikle üç sorun üzerine
odaklanmı tır: PPM’lerin ekonomik kalkınmasını ve istihdamını te vik etmek için
tedbirlerin tasarlanması, 2010’a kadar Avrupa-Akdeniz serbest bölgesinin
kurulması ve ortak yatırım tanıtımları ve teknolojik ve endüstriyel ortaklık baz
alınarak gerçekle tirilen giri imcilik ile ilgili ortaklık. Zirve, ekonomik kalkınma,
istihdam yaratılması ve iki kıyı arasındaki entegrasyon konularındaki sonuçlar
yetersiz oldu undan daha güçlü bir politik arzu ile ortaklı a yeni bir katılım
olu turmanın gereklili ini belirtmektedir. Zirvenin nihai Deklarasyonu, AvrupaAkdeniz hükümet ve Devlet ba kanları Barselona Zirvesine sunulmu tur (Çerçeve
5).
132)
ÇERÇEVE 5
2005 AVRUPA-AKDEN Z
VERENLER Z RVES N N BA LICA TAVS YELER
Zirvenin nihai Deklarasyonu a a ıdaki tavsiyeleri bir araya toplamı tır:
•
Özel imtiyaz ve Pazar ekonomisi üzerine kurulu bir ekonomik modelin olu turulması için gerekli
reformları geli tirmek ve yapısal reformları devam ettirerek ve finans sektörünü ve giri im havasını
güçlendirerek makro ekonomik istikrarı iyile tirmek.
•
Banka sistemini ve finans piyasalarını geli tirmek ve risk sermaye operasyonlarını te vik etmek.
•
Akdeniz'
in bu kıyısının do rudan yabancı Yatırımlarda (IDE) daha etkili olması için Güney-Güney
ekonomik entegrasyonunu desteklemek.
•
Gümrükle ilgili olmayan engelleri kaldırmak amacıyla Akdeniz ortak ülkelerinin standart ve teknik
ko ullarını Avrupa Birli ininkilerle bütünle tirmek.
•
2010’da gerçek bir serbest Bölgeye eri ebilmek için hizmet ticaretlerini serbestle tirmek ve kurulu
özgürlü ü görü melerini ba latmak.
•
Ekim 2005’de Avrupa Birli i Konseyi tarafından kabul edilen men e normlarının toplanması için
Avrupa-Akdeniz sistemini yürürlü e sokmak.
•
AB ile ebekelerin birbirleri arasında ba lantılarını destekleyerek Avrupa-Akdeniz i verenleri ile
sıkı bir i birli i ile altyapılar hakkında bölgesel eylem Planını gerçekle tirmek.
•
Ara tırma ve geli tirme, teknoloji transferi ve giri im organizasyonları tarafından daha önemli bir
yükümlülük ile firmalar ve üniversiteler arasında ili kilerin artırılması gibi sektörlerde endüstriyel
i birli ine yönelik kaynakları kullanmak.
•
BEI’nin, PME/PMI’lerin finansmana eri imlerini kolayla tırmak için özellikle esneklik ve yenilikçi
ürünler üzerinde durarak bir Avrupa yatırımlar Bankasına yönelik Avrupa-Akdeniz yatırım ve
45
ortaklık Fonunu (FEMIP) güçlendirmek.
•
2007-2013 finansal çerçevesinde Avrupa kom uluk ve ortaklık Aracı sayesinde Barselona sürecinin
finansal deste ini esnekle tirmek ve daha etkili hale getirmek.
133)Ayrıca, 6 ve 7 Kasımda Barselona’da gerçekle tirilen Euromed sendika
Dorumunun III. Birle imi, çok az ba arıya ra men Avrupa-Akdeniz ortaklı ının
hala Akdeniz'
in iki kıyısı arasındaki ortaklı ı desteklemek için uygun bölgesel bir
kadro oldu unu tespit etmi tir. Buna ra men, demokratikle me ve insan haklarının
tanıtılması dahilinde, bu ortaklı ın daha sıkı bir yükümlülükle yenilenmesi ve
güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu Birle im, Akdeniz’in iki kıyısında istihdam
kalitesini sa lanması ve PPM’lerin ve AB-25 ülkesinin kalkındırması gereken
ba lıca konu olan tüm vatanda lar için temel sosyal hakların te vik edilmesi
gereklili ini belirtmi tir. Bu sebeple, bu ülkelerin istihdam yaratması ve ekonomik
ve sosyal haklarının geli tirilmesinin bölgenin vazgeçilmez hedefleri olarak
belirlenmesi gerekmektedir. Bunu ba arabilmek çözüm arayı ları ve ortak
stratejilerin kabul edilmesini gerektirmektedir. (Çerçeve 6).
ÇERÇEVE 6
2005 AVRUPA-AKDEN Z SEND KA FORUMUNUN BA LICA TAVS YELER
III. Birle imin nihai Deklarasyonu, ortaklı a yeni bir atılım getirmek için a a ıdaki tavsiyelerde
bulunmu tur:
•
Farklı projelerin tamamlayıcı olmalarına dikkat ederek, politik önceliklerin çoklu una ba lı yanlı
anlamaların engellenmesini sa layan tutarlı bir projenin desteklenmesi.
•
Yabancı yatırımları çekebilecek ve gerekli bilimsel, teknik ve kültürel i birliklerini geli tirebilecek
daha geni bir pazarın temellerini atmak amacıyla özellikle Güney-Güney bölgesel ve alt bölgesel
entegrasyonunu desteklemesi için Avrupa kom uluk politikası üzerinde durarak çok yanlı tarafı ve
bölgesel entegrasyonları güçlendirmek.
•
Uluslararası çalı ma normlarına uyarak, daha fazla istikrar ve ya am düzeylerinin e itsizliklerinin
azaltılmasını sa layan etkili bir kadronun olu turulması sayesinde ortak geli meyi desteklemek.
•
Güney kıyısında Avrupa yatırımlarının desteklenmesini kolayla tırmak ve özellikle geli me
projelerinde yeniden yatırımı yapılarak dı borcu hafifletmek için finansal araçların (Avrupa
yatırımlar Bankası, Meda, Femip) yeniden tanımlanması. Meda programının yerine geçecek olan
yeni PEV finansal aracının (2007-2013) Akdeniz için gerekli finansman imkânlarını sa laması
gerekmektedir.
•
stihdam yaratılmasının enine bir unsur olması ve öncelikli hedeflerden biri olması gerekti inden
etkin bir istihdam politikası geli tirmek.
•
Göçmen haklarını geli tirmek, bunun için, göçmen haklarının e itli ini sa lamak ve men e
ülkelerinde kalıcı geli me ve istihdam sa lanması için Kuzey’den Güney’e kabul eden ülkelerin
mücadele edebilmesini sa layacak ortak ve global bir cevabın olu turulması. Bu da çalı an
göçmenlerin ve ailelerinin haklarının Korunması için Birle mi Milletler Konvansiyonunun
onaylanmasını gerektirmektedir.
•
nsan haklarını ve cinsiyet e itli ini savunmak; çünkü sosyal geli me, temel haklara saygı
duyulması, bunların evrenselli i ve bölünmezli i olmadan (sivil ve siyasi özgürlükler, ekonomik,
sosyal ve kültürel haklar) ve kadınlar ve erkekler arasında fırsat e itli i sa lanmadan sosyal geli me
olamaz.
46
•
Birle mi Milletler tarafından olu turulan medeniyetler ttifakı üzerindeki önceli e uyarak global ve
sürekli barı ı savunmak.
•
Euromed Platformu sayesinde sivil toplum katılımını te vik etmek.
134)16 Kasım 2005’te Madrid’de Avrupa-Akdeniz sosyal ekonomi A ı tarafından
düzenlenen görü me, sonuçlarını sosyal ekonomiyi, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının,
sosyal kohezyonu, katılımcı demokrasiyi, sürekli kalkınmayı, istihdam
yaratılmasını, giri imcilik ruhunu desteklemeyi, yerel düzeyde zenginlik yaratmayı
ve daha iyi bir yönetimi sa layan ekonomik ve sosyal bir aktörü olarak
de erlendirmenin gereklili i üzerine odaklamı tır. (Çerçeve 7).
ÇERÇEVE 7
2005 ESMED A I GÖRÜ MES N N BA LICA TAVS YELER
•
Avrupa-Akdeniz ortaklı ının, payla ımlı refah bir Avrupa-Akdeniz bölgesinin yaratılmasını
sa layan ticari akımların ve yatırımların serbestle tirilme süreçleri ile giri imcilik ruhunun
tanıtılmasına ve sosyal kohezyonu yaratan mekanizmalara daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir.
•
ESMED a ı tarafından temsil edilen sosyal ekonomi, sosyal ekonominin farklı aktörleri arasında
i birli i ve eylem kapasitesini arttırarak ve Avrupa-Akdeniz bölgesinin çe itli i birli i programlarına
katılarak Barselona sürecinin gelece ini güçlendirmek ve desteklemek için kamu güçleri ve sivil
toplumun di er aktörleri ile çalı mayı gerektirmektedir.
•
Akdeniz toplumları için sosyal ekonominin öneminin daha iyi anla ılmasını sa lamak ve ekonomik
ve sosyal geli menin içinde bulunan aktörler olarak kamu güçleri ve sivil toplum arasında sürekli
danı ma ve i birli ine katılarak, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının gelecekteki geli mesini göz önünde
bulundurmak gerekmektedir.
Çevre ve sürekli geli me
135)Ekonomilerin artan dünyala ması ve çevresel ve do al kaynakların idaresini
etkileyen baskı, sürekli bir kalkınma yararına ulusal ve uluslararası düzeylerde
çabaları gerektirmektedir. Çevre ile ilgili hedefleri sadece dünyala manın ekonomik
bir boyutunun bir bölümü olarak de il aynı zamanda sosyal boyutun da bir bölümü
olarak takip etmek gerekmektedir.53
136)Avrupa-Akdeniz ortaklı ı alanında, yukarıda belirtilen rekabet gücü ve sosyal
bütünle me üzerinde etkilerini gösteren çevresel etkenler ile farklı ekonomik ve
sosyal unsurlar arasındaki etkile im göz önünde bulunduruldu unda aynı zamanda
daha kalıcı üretim ve tüketim modellerini de te vik etmek gerekmektedir.
137)Akdeniz’de bölgenin en acil sorunlarını çözebilecek kalıcı bir geli menin arayı
kaygısı yeni de ildir.54 Avrupa-Akdeniz ortaklı ı alanında, çevre ile ilgili sorunlar,
53
Bakınız OIT (2004),do ru bir dünyala ma için: herkes için fırsatlar yaratmak.
54
Akdeniz tam olarak, Birle mi Milletler çerçevesinde Akdeniz için eylem Planının olu turulması ile
çevre alanında 1975’lere kadar giden bölgesel ortaklı ı piyon bölgelerinden biridir. O zamandan beri
ulusal veya yerel ba ka programlar da Avrupa ölçe inde birbirini izlemi tir (Ajanda MED21).
47
çevre için öncelikli eylemler programı (SMAP) sayesinde 1997’de entegre
edilmi lerdir. u anda üçüncü baskısında olan ve Meda, BEI ve kamu ve özel
katkılara güvenen bu program a a ıdaki be hedef üzerine kuruludur: suyun entegre
yönetimi; atıkların entegre yönetimi; kritik bölgelerin korunması; entegre kıyı
yönetimi ve çölle meye kar ı mücadele.
138)Daha sonra, 2002’de, tüm Akdeniz bölgesi ortaklık politikalarına a a ıdaki
öncelikleri entegre etmek için kalıcı geli me Akdeniz Stratejisi harekete
geçirilmi tir55: a) Akdeniz kıyısının kalıcı yönetimini olu turmak ve kıyılardaki
bozulmayı durdurmak; b) daha kontrollü bir kentsel geli me olu turmak; c) kaliteli
tarımı ve kalıcı kırsal geli meyi desteklemek; d) gelecek için su talebini daha iyi
idare etmek; e) uzun vadede enerji talebini daha iyi idare etmek ve iklim
de i ikliklerinin etkilerini yumu atmak; f) turizmin bölgenin kalıcı geli mesinin
belkemi i olmasını sa lamak.
139)Kasım 2005’te gerçekle tirilen Devlet ve hükümet ba kanları Barselona zirvesinin
Deklarasyonu, bu stratejinin daha iyi geli tirilmesinin ve 2020’ye kadar Akdeniz’in
kirlili inin giderilmesi için bir takvimin onaylanması gerekliliklerini açıkça
belirtmektedir. Bütün bunlar için, bazı teknik ve finansal ödenekleri ve kalıcı
geli me Akdeniz Stratejisinde tanımlanan geli me ve çevre sorunlarının, Ab-25
ülkesinin PPM’lerle kom uluk politikası dahilinde geli tirilen ulusal eylem
planlarına entegrasyonunu gerektirmektedir.
V.
SONUÇLAR VE TAVS YELER
1. Rekabet gücü ve sosyal bütünle me birbirlerine sıkı sıkıya ba lı kavramlardır; öyle
ki, rekabet gücü düzeyindeki gerilemeler sosyal bütünle me üzerinde olumsuz bir
ekilde yansımaktadır ayrıca sosyal kohezyonun e itsizliklerinin ve bozulmalarının
artması sonucunda bir ekonominin etkilili i veya rekabet gücü azalmaktadır.
Bu yüzden, Barselona süreci ile ba layan ve yeni 2005-2010 topluluklarla ilgili
hareket programının onaylanması ile güçlenen Avrupa-Akdeniz ortaklı ı
çerçevesinde, rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun kar ılıklı olarak güçlenmesi
için gerçekle tirilen farklı politikalar ve önceliklerin bu bütünlükten fayda
çıkarması uygun olacaktır. Oysa ki, yeni kom uluk politikası dahilinde Avrupa
Birli i ve PPM’ler arasında kabul edilen eylem planlarının, Barselona ruhunu
55
Akdeniz kalıcı geli me Komisyonu tarafından tanımlanan kalıcı geli me Akdeniz Stratejisi, bin yıllık
geli me hedefleri, Johannesbourg eylem Planı, Akdeniz eylem Planı ve Avrupa Birli ini kalıcı
geli me Stratejisi gibi zaten var olan öncelikleri göz önünde bulundurmaktadır.
48
desteklemesi ve u ana kadar çok az geli en sosyal kohezyonla ilgili sorunlara
daha fazla önem vermesi gerekmektedir.
Akdeniz’in güney kıyısı ülkeleri, bu son seneler içerisinde önemli bir büyüme çabası
göstermi lerdir. Bunun sonucunda, ilgili konularda geli me zayıf olsa da, Avrupa
Birli inde kaydedilen oranlardan daha yüksek büyüme oranları ortaya çıkmı tır.
Büyüme, halkın ya am seviyesini arttırmak için yetersiz kalmı tır; bunun büyük
ölçüde sebebi de nüfusun artı ı ve aktif nüfusun artı ını kar ılayabilecek bir hızda
istihdam yaratma zorluklarıdır. Daha belirgin olarak, PPM’lerde ki i ba ına RNB,
AB-25 ülkesinin RNB’sine oranlar %30’larda kalmı tır; Avrupa Birli i ile
ekonomik birlik seviyesinde çok az geli me kaydedilmi tir.
Bu sebeple, ortaklı ın hızlandırılmasını ve Akdeniz’in iki kıyısı arasında hala var
olan gelir farkını azaltmak için birlik düzeyinde ciddi çabalar gösterilmesini
öneriyoruz. Bu da, elveri li ekonomik ve endüstriyel planlarla rekabet gücünü
arttırmak ve ekonomik kalkınmayı te vik etmek ve kalıcı bir zenginlik yaratmak için
giri im ruhunu ve insan sermayesinin kullanımını desteklemek zorunlulu unu
do urmaktadır; dolayısıyla bölgenin entegrasyon süreci tarafından en fazla
dı lanan sektör ve bireylerin tazmin edilmesini sa layan kurumsal yeniden da ıtma
ve koruma mekanizmalarını destekleyerek ve sosyal politikalara ve vazgeçilmez
sosyal hizmetlerin iyile tirilmesi konularına özel bir dikkat göstererek, bin yıllık
geli me Hedeflerine göre yoksulluk ve e itsizliklerin azaltılmasını sa layan
zenginli in yeniden da ıtılmasını te vik etmek gerekmektedir.
2. Avrupa Birli i ile PPM’ler arasındaki ticari alı veri lerin son senelerde belirgin bir
ekilde artmı olmasına ra men, PPM’ler arasındaki bölgeler arası ticaret hala
sınırlıdır. Bunun sebebi Akdeniz bölgesinde ticareti sınırlayan ve bölgede rekabet
gücünü aksatan engellerin var olmasına ba lı olarak PPM’lerin zayıf bölgesel
entegrasyonudur. (ticari konudaki yönetmeliklerin zayıf uyumu, bölgeler arası ticari
anla maların yenili i, mevcut men e kuralları hakkındaki farklı rejimler, gümrükle
ilgili olan veya olmayan engellerin hala bulunması ve özellikle ta ımacılık
konusunda bölgesel altyapıların eksikli i).
Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki ticari ve finansal akımların arttırılmasını
desteklemek amacıyla, var olan ticari anla maları ve di er düzenlemelerin
derinle tirilmesi gerekmektedir. Böylece, Avrupa Birli inin kom uluk politikası
dahilinde PPM’lerin eylem planlarının, 2010’a kadar bir Avrupa-Akdeniz serbest
alı veri bölgesinin kurulması için mevcut engelleri a ması umulmaktadır. Ayrıca,
bölgede kar ılıklı alı veri leri te vik etmek amacıyla, Agadir Anla masına ve
bölgeler arasında halen yürürlükte olan bütün i birli i anla malarına daha büyük
bir atılım getirilmesi gerekmektedir.
49
4.
Do rudan yabancı yatırım akımları 2005’te ciddi bir ekilde artı göstermi olsa da,
dünya ve Avrupa ülkeleri seviyesinde PPM’lere do ru do rudan yabancı yatırım
akımları son senelerde dü ü göstermi tir; büyük ölçüde özellikle Asya ülkelerine
ve orta ve do u Avrupa ülkelerine olmak üzere ba ka bölgelere yönelmi lerdir;
üstelik yabancı yatırımları çekmek için bu ülkelerin Avrupa Birli ine co rafi
yakınlı ına ra men.
Yatırımları daha iyi çekebilmek ve hala yabancı yatırımları frenleyen engelleri
a mak için, ortaklı ın Akdeniz seviyesinde, sermayeleri çekmek için gerekli
tedbirlerin alınması ile yatırımların tanıtılmasına ve te vik edilmesine daha büyük
bir öncelik tanıması gerekmektedir.
Ayrıca, yatırımların eksikli ini gizlemek ve yabancı yatırımlar için çok çekici
olmayan bölgelerde ekonomik ve sosyal geli me imkânlarını arttırmak için, sosyal
ekonomi alanında her türlü ortak giri imcilik imtiyazlarını te vik etmek ilgi çekici
olacaktır.
5.
Gerçekten de, yatırımların havası, giri imcilik kavramı ve rekabet gücünün artması,
a ırı idari yönetmelikler, finansal sistemin zayıflı ı, kredi ve mülk alımının zorlu u
ve daha önce belirtilmi olan di er etkenler sebebiyle her zaman sınırlı
kalmaktadırlar.
Bütün bu sebepler yüzünden, PPM’lerin yapısal reformların takibi, finans
sektörünün güçlendirilmesi ve giri imlerin geli ti i kurumsal, hukuki ve idari
ba lamlarda geli melerin desteklenmesi ile makro ekonomik istikrarın sa lanması
için gerekli tedbirleri alması gerekmektedir. Bu ba lamda, özel imtiyazın,
giri imcilik ruhunun te vik edilmesi ve giri imler ve giri imcilerin kalkınmanın
motoru ve zenginlik ve istihdam yaratıcıları olarak oynadıkları rol göz önünde
bulundurularak bir giri im kültürünün yayılması yerinde olacaktır.
Femip bakanlar komitesinin tekliflerine göre, mesleki derneklerin ve ticaret
odalarının i birli i ile giri imlere yönelik hizmet imkânlarını te vik etmek ve teknik
yardıma katkıları desteklemek için giri im ruhunu frenleyen engelleri azaltmak
amacıyla gerekli reformların daha iyi tanımlanması öncelikli görünmektedir.
Avrupa-Akdeniz ortaklı ını destekleyen finansal araçlar arasına, mikro giri imlere,
PME/PMI’lere ve sosyal ekonomi firmalarına, yerel seviyede zenginlik ve istihdam
yaratma üzerindeki etkisi dikkate alınarak dünya çapında rekabet gücü yüksek bir
ekilde kalkınma sa layacak teknik yardım mekanizmalarının, do ru uygulama
alı veri lerinin, iki kıyı arasında giri imcilik platformları yaratma ve e lik
tedbirlerinin de eklenmesi gerekmektedir.
50
6.
PPM’ler, kamu sektörü yönetimi, hukuk Devletinin derinle tirilmesi ve temel
özgürlüklere saygı konularında düzenli geli meler kaydetmi lerdir. Buna ra men,
bölgede barı ve refahı sa layabilecek daha istikrarlı politik ve kurumsal ortam
olu turmak amacıyla bu geli melerin sa lamla tırılmalarının takip edilmesi gerekli
görünmektedir.
PPM’ler aynı zamanda a a ıdaki hususların da geli tirilmesi için tedbirler almaya
devam etmelidirler: kamu yönetimi düzeyinde effaflık ve bozulmaya kar ı
mücadele, demokratik kurumsal bir sistemin sa lamla tırılması ve etkili bir
idarenin desteklenmesi. Bütün bunlar için tüm Avrupa-Akdeniz bölgesinde, gerek
ulusal gerekse bölgesel ve yerel seviyede iyi bir hükümet yönetimi üzerinde durma
konusunda daha büyük bir öncelik sa lanması gerekmektedir.
Gerekli kurumsal ortam ve iyi bir hükümet yönetimi konularının geli tirilmesi
alanında, kaçak ekonomiye kar ı mücadele, sahtecilikler ve haksız rekabet çok sık
görülmektedir; bölgede rekabet gücünün artırılması için daha büyük bir hırsla
mücadele edilmesi gereken o kadar da sorun.
7.
Her türlü geçi i lemi bedellerinin azaltılması, iki Akdeniz kıyısı arasında ve
PPM’lerin kendi aralarındaki alı veri i artırmak ve bölgede rekabet gücünü
artırmak için, ki ilerin ve malların geçi lerinin hızlı ve etkili bir ekilde
artırılmasını sa layacak eksiksiz ta ımacılık ve telekomünikasyon altyapıları her
zaman gereklidirler.
Bu sebeplerden dolayı, Femip ve yeni kom uluk politikası finansal aracı (ENPI)
sayesinde, Avrupa-Akdeniz ortaklı ı dahilinde, yatırımların ve bu alanlarda teknik
yardımların desteklenmeye devam edilmesi gerekmektedir.
8.
Enerji ile ilgili olarak, Avrupa-Akdeniz ortaklı ı, yatırımlar üzerinde durarak
bölgede pazarların artan entegrasyonunu takip etmi tir.
Buna ra men, yatırımları ve kalkınmayı ve aynı zamanda gerek Avrupa Birli i
gerekse PPM’ler düzeyinde ikmal güvenli ini te vik eden istikrarlı bir kadro ve
effaf bir Pazar olu turmak amacıyla uyumlu bir dı enerji politikası geli tirmek
için global bir anla ma sa lanması gerekmektedir.
9.
Tüm Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücünün artırılması için, aynı zamanda
PPM’lerin, etkilerinin eksiksiz bir ekilde üretim yapısı bütünü üzerine yayılmasını
sa layan ticaret e risi ve uluslararası yatırım akımları tarafından dı arıdan üretilen
yenilikleri entegre etmeleri unsurundan ba ımsız olarak, ara tırma ve geli tirme
düzeyinde önemli bir çaba sarf edilmesi de gerekmektedir.
Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücünü artırmak amacıyla, geni teknolojik
potansiyelleri olan sektörleri desteklemek amacıyla harcamalara öncelik vererek ve
51
aynı zamanda ta ımacılık ve telekomünikasyon gibi bilimsel ve teknik altyapıların
geli tirilmesini te vik ederek ara tırma ve geli tirmeye yönelik kamu harcamalarını
artırmak için AB-25 ülkesinin büyük bir yükümlülük alması gereklidir. Bu da aynı
zamanda iki kıyı arasındaki e itim ve ara tırmacı akı ını te vik etmeyi
gerektirmektedir.
10. Bilgisayar toplumun geli mesi ve yeni teknolojilere (TIC) en fazla eri im,
ekonomilerin modernle tirilmesini, bilgilerin artmasını ve ekonomik kalkınma
farklarını azalmayı getirmektedir.
Bununla birlikte, son seneler içerisinde, çok sayıda PPM’de bilgisayar toplumunu
geli tirmek ve yeni teknolojilere en fazla eri imi sa lamak için gösterilen çabalar
ra men, hala evrensel, adil ve TIC’lere eri ilebilirli i (teknolojik ve ikmal a ında
bedel, getiri, yetersizlik etkenleri ve ayrıca nüfusun yetersiz okuma yazma bilirlik
seviyesi) engelleyen engellerin kaldırılması gerekmektedir.
11. Bilgilerin geli tirilmesi, tüm ekonominin rekabet gücü ve sosyal bütünle me
üzerinde belirgin bir etkisi vardır çünkü i çili in eksiksiz nitelendirili i daha büyük
bir ekonomik kalkınma ile sonuçlanmakta ve gelir, cinsiyet veya her türlü
e itsizliklerin azaltılmasını sa lamaktadır. PPM’lerin son senelerde e itim
konusunda önemli geli meler kaydetmelerine ra men, gençlerin ve özellikle
kadınların okuma yazma bilmeme oranının dü ürülmeye devam edilmesi ve sadece
tüm e itim sistemi seviyelerine eri imi sa lamak de il aynı zamanda e itim
kalitesini de geli tirilmesini de sa layan e itim fırsatlarının geli tirilmesi gereklidir.
Bu da, okul açmak ve e itim altyapıları olu turmak gibi eylemlerle, tüm e itim
seviyelerinde kamu harcamalarının etkisini artırmak ve geli tirmeyi
gerektirmektedir. Okum ayazma bilmeme unsuruna kar ı mücadele ve belli bir orta
ö renim ve mesleki e itim kalitesi üzerinde ısrar etmek konuları, erken okul terk
etme oranını azaltmak, orta ö renime daha fazla katılımı kolayla tırmak ve e itim
sistemi ile i piyasası arasındaki geçi i kolayla tırmak için, aynı zamanda AB’nin
PPM’lerle eylem Planları tarafında da desteklenmesi gerekmektedir. Bu son
durumda, Tempus programının daha dürüst olarak yeniden yönlendirilmesi, i
piyasası için bilgiler konusunda arz ve talebin denkle tirilmesini kolayla tıracaktır.
Ayrıca, çalı anlar için e itim kalitesini ve eri iminin geli tirilmesinin vurgulanması
amacıyla, mesleki e itim sistemlerinde bir reform yapılması gereklidir ki bu da aynı
zamanda bu tip e itime yönelik kamu ödeneklerinin, finansman kaynaklarının
çe itlili inin ve özel sektörün katılımının tanıtımının artırılmasını gerektirmektedir.
52
Ortaklı ın mevcut ö renim programlarında, bu seviyelere ayrılan çok az sayıda
fon sebebiyle ve e itim ve nüfusun insan sermayesini geli tirmek ve kalıcı bir
kalkınmaya eri mek için e itimin önemi sebebiyle ilk ve orta ö renime daha fazla
öncelik tanımak yerinde olacaktır. üniversite e itim sistemleri arasında i birli i
sa lamak için Avrupa Birli inin yüksek e itim Avrupa Alanı’nı esinleyen hatlarda
kendi aralarında daha iyi bir bütünle meyi desteklemek de gereklidir.
12. Aynı zamanda i anslarının geli tirilmesi düzeyinde de ilerleme sa lamak için
istihdamı artırmak için kilit etkenlerin ve sürekli e itimin ilerletilmesi sayesinde
e itim hayatı ile meslek hayatı arasındaki geçi i ve bilgilerin güncellenmesini
kolayla tıran araçlar üzerine odaklanmak gereklidir.
Bu sebeple, iki kıyı arasındaki ortaklı ın, mesleki e itime ve bütün hayat boyunca
süren e itimin geli tirilmesine özel bir önem vererek, deneyim alı veri lerini
desteklemesi ve ö renimi ve tüm düzeylerde herkes için e itimi sa laması
gerekmektedir.
13.
piyasası ile ilgili olarak, Akdeniz ortak ülkelerinin te4spit etmeleri gereken en
önemli eksiklikler, i piyasasına girmek isteyen çok sayıdaki genç ve kadınların
ihtiyacını kar ılamak ve yaratılan istihdamın kalitesini artırmak için istihdam
yaratma hızını arttırma gereklili i üzerine yo unla maktadır.
Bunun için, e itimi i piyasasının talebine uyarlamak dı ında, etkin i politikalarını
desteklemek, bu gruplar üzerine özel bir ekilde müdahale edebilmek için istihdam
kamu hizmetlerini desteklemek ve geli tirmek ve gençler için, Akdeniz’in iki kıyısı
arasındaki i birli ini ve deneyim alı veri ini desteklemek ve okul ve i hayatı
arasındaki geçi i kolayla tırmak da gereklidir.
14. Avrupa-Akdeniz bölgesinde kadının meslek hayatına katılımının artırılması için,
kadının geleneksel ev hanımı kimli ini sınırlamak ve kadınların sadece i
piyasasına girebilmeleri için de il aynı zamanda burada kalıcı olabilmeleri için de
gerekli altyapıların ve hizmetlerin geli tirilmesi gereklidir.
Kadınların sürekli e itiminin geli tirilmesinin dı ında, Avrupa-Akdeniz bölgesinin
bütününde, ayrımcılı ı engelleyen ve ans e itli i sa layan yasalara ve
yönetmeliklere uyulmasını da te vik etmek gerekmektedir.
15. Akdeniz’in iki kıyısı arasında do ru olarak yönetilen göçler, iki kıyı için birlikte
saptamamız gereken önemli bir eksiklik olmakla beraber aynı zamanda AvrupaAkdeniz bölgesinde ili kilerin ve alı veri lerin hızlandırılması ve zenginle tirilmesi
fırsatını da olu turmaktadır.
Bu yüzden, iki kıyı arasında a a ıdakiler üzerinde daha katı bir etki elde etmek için
daha büyük bir i birli inin ve göç ve ortaklık politikalarının eksiksiz olarak
53
tasarlanmasının te vik edilmesi her zaman gereklidir: i piyasasına ba lı süresi
belirli veya belirsiz akımların yönetimi; gayri resmi göçü yöneten ve besleyen
sebeplere ve insan trafi i ebekelerine kar ı mücadele; mültecilerin, göçmenlerin
ve ailelerinin sosyal ve mesleki uyumu; ve para gönderimlerinin kabul eden
ülkelerin geli mesi üzerinde olumlu etkisi olmasını sa layan ortak mekanizmaların
olu turulması.
Dolayısıyla Avrupa Birli i alanında ortak bir göç politikası yaratmak ve bölgenin
göç olayının do ru ekilde ele alınmasını sa layan tek yol olarak PPM’lerin
bütünü ile daha iyi bir i birli i ve ortaklı ı desteklemek gereklidir. Ayrıca, PPM’ler
ile AB arasındaki eylem planlarının Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki göç akımları ile
ilgili bütün sorunları daha somut bir ekilde ele alması gerekmektedir.
16. Sendika ve i veren derneklerinin özgürlü ü ve toplu görü me hakkı, i verenlerin ve
çalı anların temel hak ve zorunluluklarını olu turmaktadır ve rekabet gücünü ve
sosyal kohezyonu güçlendirdikleri için demokrasinin temel dire ini
olu turmaktadırlar.
Bu sebepler, sosyal ortakların Avrupa-Akdeniz bölgesinde özellikler devam eden
anla malarla ilgili olarak OIT’nin uluslararası anla malarının onaylanmasını ve
yönetmeliklere yerle tirilmelerini desteklemeye devam etmeleri ve bunların i te
temel ilke ve haklar Deklarasyonuna dahil olan ilkelere uymalarını kontrol etmeleri
gerekmektedir. Böylece ve bölgenin rekabet gücünün artı ının çalı ma ko ullarını
bozan dü ük maa lar üzerine kurulu olmasını engellemek için, sosyal bir
mutabakat tabanındaki farklı durumları uyarlayarak toplu görü me unsurunun
te vik edilmesi gerekmektedir.
17. Sosyal diyalog, ekonomik kalkınma, geli me ve sosyal bütünle me arasındaki
dengeyi sa lamak için temel bir rol oynamaktadır.
Bu sebeple, ve zayıf oldu u veya hiç olmadı ı yerlerde sosyal diyalogu düzenli bir
ekilde desteklemek ve kurmak amacıyla, güçlü sosyo profesyonel ve temsili
kurulu ların çoklu unu geli tirerek mesleki ili kiler
de erlendirilmesi ve güçlendirilmesi uygun olacaktır.
sisteminin
yeniden
18. Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücünü ve sosyal kohezyonu geli tirmek için,
sivil toplum katılımının sadece yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde de il aynı
zamanda Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki i birli inin bütün alanlarında da ilerleme
kaydetmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, sivil toplumun Avrupa-Akdeniz
ortaklı ının olu umuna katılması için gerçekle tirilen çabalara ra men, katılımı
hala zayıftır.
54
Bu ba lamda, var olan ve daha önce raporda belirtilen farklı kurumların gelecek
seneler içerisinde, sivil toplumu güçlendirerek ve Avrupa-Akdeniz ortaklı ındaki
katılımını daha etkin bir hale getirerek iki kıyı arasındaki diyalogu
destekleyebilecek kapasitede hızlandırıcı bir rol oynaması mutlaka gereklidir.
19. Akdeniz’in iki kıyısı arasındaki ortak kültürel yayılma ile ilgili olarak, u ana kadar
geli tirilen programların ve eylemlerin çok zayıf bir etkisi oldu u gözlemlenmi tir.
Bütün bu sebeplerden dolayı, mevcut ileti im sorunlarını çözmek ve kar ılıklı
algılamayı geli tirmek amacıyla toplumlar arasında yakınla mayı ve anla mayı
sa lamak için iki kıyı arasında ortak bir alan olu turulması konusundaki
tedbirlerin desteklenmesine devam edilmesi uygun olacaktır. Var olan görsel ve
i itsel Euromed programlarını geni letmek ve özellikle iki kıyı ülkelerinin kamu
radyo ve televizyonlarında ortak görsel ve i itsel programların olu turulması somut
bir ekilde iyi olacaktır.
20. Entegre bir Avrupa-Akdeniz alanı olu turmak amacıyla, 1995’te Barselona süreci
dahilinde ekonomik ve istikrarlı bir refah bölgesinin gerçekten yaratılabilmesi için,
topluluklarla ilgili 2005-2010 yeni planını te vik etmek amacıyla Avrupa –Akdeniz
ortaklı ının bütün düzeylerinde ve bütün alanlarında daha etkin olarak ve daha
fazla politik istekle çalı ılması gerekmektedir.
Bunu sa lamak için, Avrupa Birli inin Akdeniz ortak ülkelerine olu turulan
finansal kaynakların daha önemli bir yükümlülük ve i birli i içerisinde olması
gerekmektedir.
AB’nin Akdeniz ortakları ile i birli i alanındaki mevcut eylemlerin, düzenlemelerin,
programların ve önceliklerin çoklu u ve bu eylemlerin sentetik de erlendirilme
eksikli i göz önüne alındı ında, bu alanda bir çaba gösterilmesi iyi olacaktır çünkü
eylemlerin gelecek senelerde daha etkili kılınabilmesi için sadece eksiksiz bir
de erlendirme bu eylemlerin yeniden yönlendirilmesini veya de i tirilmesini
sa layacaktır. Bu sebeple, ortaklık düzeyinde eri ilmi bir geli menin
kar ıla tırılabilir ve temsili göstergeleri üzerine dayanılmasını öneriyoruz.
Aynı zamanda Avrupa Birli i bünyesinde, çok yönlü boyuta daha fazla önem
vererek iki yanlı anla maların a ılması gereklili inin ortaya konulması da uygun
olacaktır.
21. Sonuç olarak, aynı zamanda sosyal dengesizlikleri azaltarak herkesin ya am
kalitesini artıran entegre bir Avrupa-Akdeniz alanının tanıtımının, bölgede rekabet
gücünün ve sosyal kohezyonun geli tirilmesini bir Avrupa-Akdeniz entegre alanının
olu umunda belirgin ve somut adımlarla artırılmasını sa layan tedbirlere
yönelmesi gerekmektedir.
55
EK I. REKABET GÜCÜ
LE LG L
STAT ST KLER
TABLO A.1- 1
AVRUPA-AKDEN Z BÖLGES NDE 2005’DE ÜRET M YAPISI
Pays
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume Uni
Rép. Tchèque
Suède
UE-25
Bulgarie
Roumanie
UE-27
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
Syrie
Tunisie
Turquie
PPM
Valeur (millions
$)
Croissance moyenne
annuelle (%)
VAB sectoriel (% PIB) 2005
2005
1995-2000
2001-2006
Agriculture
Industrie
Services
2.781.900
304.527
364.735
15.418
254.401
46.412
34.030
1.123.691
13.107
193.176
2.110.185
213.698
594.755
109.154
196.388
1.723.044
15.771
25.495
33.779
5.570
299.151
173.085
2.192.553
122.345
354.115
13.300.485
26.648
98.559
13.425.692
2,0
2,8
3
3,8
2,9
4,2
4,3
4,3
5,9
4,6
2,7
3,2
3,9
4,1
9,7
2,1
4,6
4,8
7,8
5,4
5
3,1
1,5
3,3
2,9
-0,1
0,5
2,9
1,0
1,7
1,8
3,3
1,7
5,2
3,8
3,3
8,8
3,0
1,7
4,4
1,5
4,3
5,3
0,9
8,8
7,7
3,6
0,8
3,5
0,9
2,5
4,1
2,7
1,9
5,6
6,1
2,0
0,9
1,5
1,0
1,8
3,5
2,5
3,3
4,0
2,9
2,2
5,2
2,1
3,8
2,5
2,3
4,1
5,7
0,4
4,8
2,9
1,0
2,9
1,1
2,7
9,6
10,1
3,3
29,7
30,7
24,0
24,6
29,4
34,1
29,5
29,4
29,6
20,9
20,8
24,4
31,1
37,3
26,9
22,1
33,5
16,3
30,7
24,6
26,2
37,2
28,2
27,9
61,6
35,0
29,5
69,4
67,8
74,9
73,5
67,2
63,4
67,2
66,6
67,5
76,9
74,0
73,6
65,1
60,2
70,9
73,8
60,8
83,3
64,5
72,5
72,8
59,8
70,7
69,4
58,7
54,9
68,4
102.257
89.336
123.434
12.861
22.210
51.745
26.320
28.683
363.300
820.146
3,2
5,7
5,4
3,7
3,0
2,0
2,0
5,1
4,6
3,9
4,6
4,2
2,5
6,2
3,3
4,7
2,8
4,6
4,8
4,2
8,5
14,9
2,8
6,5
14,1
23,3
11,6
11,9
11,7
61,5
36,1
29,6
22,3
29,9
35,3
28,7
23,7
33,4
30,1
49,0
67,6
71,2
55,9
41,4
59,7
64,5
54,9
Taux de
chômag
e
Emploi par secteur
d'activité
Agric.
Indust.
Serv.
8,4
4,8
8,2
4,7
3,9
13,4
6,0
8,5
5,9
7,7
9,4
8,9
3,9
7,5
4,4
6,8
6,8
5,6
4,7
7,3
13,8
7,7
5,3
7,1
7,0
7,9
9,0
7,3
7,9
2,2
12,6
1,9
4,8
3,1
3,7
10,2
5,6
5,3
4,9
3,6
14,1
3,3
4,9
5,9
4,0
11,2
14,0
1,3
1,8
19,2
18,0
1,3
3,8
2,3
6,5
10,1
35,7
-
25,9
22,0
20,5
24,0
21,2
33,7
35,2
30,1
33,7
25,8
20,5
22,9
17,3
32,4
27,6
28,6
26,5
29,0
20,9
29,2
26,9
28,8
22,2
38,3
22,3
26,6
32,8
29,8
-
71,9
65,4
77,6
71,2
75,7
62,6
54,5
64,3
61,0
69,4
75,9
62,7
79,5
62,7
66,6
67,4
62,3
57,0
77,9
69,0
53,9
53,2
76,6
57,9
75,4
66,9
57,1
34,5
-
17,7
11,0
9,0
11,0
11,7
14,2
9,4
12,0
20,7
29,9
1,8
43,9
30,3
18,7
34,0
25,6
26,0
19,8
22,6
20,2
26,9
32,3
23,0
24,4
53,1
50,4
75,6
36,0
42,8
49,0
43,0
50,0
Uyarılar:
a) PIB ortalama kalkınması ile ilgili rakamlar, Birli in tüm ülkeleri ve Türkiye için Eurostat de erleridir.
Di er PPM’ler için rakamlar FMI’den gelmektedir.
b) Avrupa Birli i ve Türkiye’deki i sizlik ile ilgili rakamlar Eurostat'
dan alınmı tır ve 2006 senesi ile
ilgilidirler. Di er Akdeniz Ortakları ülkelerin istihdam ve i sizlik rakamları OIT’den alınmı tır ve 20002005 döneminin uygun son senesi ile ilgilidirler.
Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators 2007, Geli me için Birle mi Milletler
Programı, nsan Geli imi hakkında Rapor, 2006, Eurostat ve uluslararası para fonu.
56
TABLO A.1- 2
ÜRET M VE GEL ME
Pays
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Moyenne UE
Bulgarie
Roumanie
UE 27
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
Revenu national brut par habitant en
PPA (en $)
Coefficient de Gini
Année du
sondage
1999
2005
23.510
24.600
25.710
25.600
10.430
16.050
17.850
8.190
22.600
23.020
15.800
24.410
11.050
22.460
22.000
6.220
6.490
8.390
15.860
22.220
12.840
22.150
17.611
4.840
3.460
18.070
3.880
3.320
3.450
5.700
6.440
6.145
29.210
33.140
32.640
22.230
33.570
15.760
22.160
25.820
15.420
31.170
30.540
23.620
32.480
16.940
34.720
28.840
13.480
14.220
65.340
18.960
13.490
19.730
32.690
20.140
31.420
26.309
8.630
3.830
24822
2000
2000
2000
1997
1996
1998-99
2000
2003
2000
1995
2000
1999
2002
2000
2000
2003
2003
2002
1997
1999
1996
2000
6.770
4.440
25.280
5.280
5.740
4.360
1.026
3.740
7.900
8.420
7.296
1995
1999-2000
2001
2002-2003
1998-99
2000
2003
2003
2003
a
Indicateur de développement
b
humain (IDH) , 2004
Indice
Valeur
Ranking
28,3
29,1
33,0
24,7
25,8
28,4
34,7
35,8
26,9
32,7
34,3
30,9
26,9
34,3
36,0
37,7
36,0
34,5
38,5
36,0
25,4
25,0
31,6
29,2
31,0
31,5
0,932
0,944
0,945
0,903
0,943
0,856
0,910
0,938
0,858
0,947
0,942
0,921
0,947
0,869
0,956
0,940
0,845
0,857
0,945
0,875
0,862
0,904
0,940
0,885
0,951
0,913
0,816
0,805
0,905
21
14
13
29
15
42
27
19
37
11
16
24
12
35
8
17
45
41
12
32
37
28
18
30
6
54
60
-
35,3
34,4
39,2
38,8
39,5
39,8
43,6
38,7
0,728
0,702
0,927
0,76
0,774
0,640
0,736
0,716
0,760
0,757
0,750
102
111
23
86
78
123
100
107
87
92
-
Uyarılar:
a) Gini göstergesi, 1995-2003 dönemi için her ülkedeki anket gerçekle tirilme senesine tekabül
etmektedir.
b) IDH, bir ülkenin insan geli iminin üç unsura göre ölçülmesini sa layan bir araçtır: uzun ömürlülük, la
ö renim ve okuma yazma bilme ve ya am seviyesi. IDH’yi hesaplamak için referans de erleri unlardır:
a) do umda ya am umudu; b) yeti kinlerin okuma yazma bilme oranı; c) ilk, orta ve yüksek ö renimin
birle tirilmi brüt oranı ve d) ki i ba ına PIB (PPA dolar olarak).
c) Filistin’in ki i ba ına RNB rakamı 2003 senesine aittir.
Kaynak: Geli me için Birle mi Milletler Programı, nsan geli imi hakkında Rapor, 2006 ve Dünya
Bankası, World Development Indicators, 2007.
57
TABLO A.1- 3
AKDEN Z ORTAKLARI ÜLKELER NDE VE AVRUPA B RL
(F YATLARIN SENELER ARASI DE
Pays
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Bulgarie
Roumanie
Zone euro
Union européenne
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
NDE ENFLASYON, 1997-2006
M ORANI)
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
1,5
1,2
1,5
3,3
2,0
6,0
8,3
1,9
9,3
1,2
1,3
5,4
1,9
18,5
1,3
1,9
8,1
10,3
1,4
3,9
15,0
1,9
1,8
8,0
1,8
154,8
1,6
1,7
0,6
0,8
0,9
2,3
1,3
6,7
7,9
1,8
8,8
1,3
0,7
4,5
1,8
14,2
2,1
2,0
4,3
5,4
1,0
3,7
11,8
2,2
1,6
9,7
1,0
18,7
59,1
1,1
1,3
0,6
0,5
1,1
1,1
2,1
10,4
6,1
2,2
3,1
1,3
0,6
2,1
2,0
10,0
2,5
1,7
2,1
1,5
1,0
2,3
7,2
2,2
1,3
1,8
0,5
2,6
45,8
1,1
1,2
1,4
2,0
2,7
4,9
2,7
12,2
8,9
3,5
3,9
2,9
1,8
2,9
2,3
10,0
5,3
2,6
2,6
1,1
3,8
3,0
10,1
2,8
0,8
3,9
1,3
10,3
45,7
2,1
1,9
1,9
2,3
2,4
2,0
2,3
7,2
8,6
2,8
5,6
2,7
1,8
3,7
5,1
9,1
4,0
2,3
2,5
1,6
2,4
2,5
5,3
4,4
1,2
4,5
2,7
7,4
34,5
2,3
2,2
1,4
1,7
1,6
2,8
2,4
3,5
7,5
3,6
3,6
2,0
1,9
3,9
3,9
5,2
4,7
2,6
2,0
0,3
2,1
2,6
1,9
3,7
1,3
1,4
1,9
5,8
22,5
2,2
2,1
1,0
1,3
1,5
4,0
2,0
8,4
5,7
3,1
1,4
1,3
2,2
3,4
2,2
4,7
4,0
2,8
2,9
-1,1
2,5
1,9
0,7
3,3
1,4
-0,1
2,3
2,3
15,3
2,1
2,0
1,8
2,0
1,9
1,9
0,9
7,5
3,7
3,1
3,0
0,1
2,3
3,0
1,4
6,8
2,3
2,3
6,2
1,2
3,2
2,7
3,6
2,5
1,3
2,6
1,0
6,1
11,9
2,1
2,0
1,9
2,1
2,5
2,0
1,7
2,8
2,5
3,4
4,1
0,8
1,9
3,5
1,5
3,5
2,2
2,2
6,9
2,7
3,8
2,5
2,2
2,1
2,1
1,6
0,8
5,0
9,1
2,2
2,2
1,8
1,7
2,3
2,2
1,9
4,3
2,5
3,6
4,4
1,3
1,9
3,3
1,7
4,0
2,2
6,6
3,8
3,0
2,6
1,3
3,0
2,3
2,1
1,5
7,3
6,6
2,2
2,2
5,7
6,2
9,0
3,0
7,7
1,0
1,9
3,6
85,0
13,7
5,0
5,0
5,4
3,1
4,5
2,7
-1,0
3,1
82,1
12,2
2,6
3,7
5,2
0,6
0,2
0,7
-3,7
2,7
61,4
8,2
0,3
2,8
1,1
0,7
-0,4
1,9
-3,9
2,3
53,2
6,4
4,2
2,4
1,1
1,8
-0,4
0,6
3,4
2,0
56,8
8,0
1,4
2,4
5,7
1,8
1,8
2,8
-0,5
2,7
47,0
7,2
2,6
3,2
0,7
1,6
1,3
1,2
5,8
2,7
25,3
4,9
3,6
8,1
-0,4
3,4
1,7
1,5
4,4
3,6
10,1
4,0
1,6
8,8
1,3
3,5
-0,7
1,0
7,2
2,0
8,1
3,6
2,5
4,2
2,1
6,3
5,6
2,3
10,0
4,8
9,3
5,2
Kaynak: FMI, Dünya ekonomisi perspektifleri, Nisan 2006 ve Eurostat.
58
TABLO A.1- 4
AVRUPA B RL
(AB-25) VE AKDEN Z ÜLKELER N N DI T CARET , 1995-2005
(milyar Euro olarak)
Importations
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Total
% commerce
extérieur de l'
UE25
Exportations
1995-2005
1995
2000
2005
4,8
2,2
4,7
0,1
0,1
4,0
1,7
3,4
9,2
30,3
16,6
3,5
10,5
0,2
0,3
6,1
3,5
3,6
5,6
18,2
68,0
20,8
5,1
9,6
0,4
0,2
9,0
2,7
2,9
6,8
33,5
90,9
Var%
329,8
132,4
104,9
157,1
90,9
124,4
68,2
102,7
262,2
200,2
6,0
6,4
7,5
-
Solde commercial
1995-2005
1995
2000
2005
4,7
5,1
9,7
1,1
2,5
4,7
1,4
4,2
13,4
46,6
6,2
8,2
16,2
1,7
2,9
7,8
0,9
1,8
7,3
30,7
83,7
10,4
8,3
13,4
2,3
3,0
11,7
0,6
2,8
7,9
41,9
102,3
Var%
119,9
64,4
38,7
119,0
21,5
147,4
102,9
89,9
212,9
119,5
8,7
9,6
9,5
-
1995
2000
2005
-0,1
2,9
5,0
0,9
2,4
0,7
-0,4
0,8
4,2
16,3
-10,4
4,7
5,7
1,5
2,7
1,7
-2,6
-1,7
1,8
12,5
15,7
-10,4
3,2
3,9
1,9
2,8
2,7
-2,1
-0,1
1,1
8,4
11,4
-
-
-
Uyarı: Filistin için uygun son rakam 2003 senesine aittir.
Kaynak: Eurostat, External and Intra-European Union Trade, Monthly Statistics, 7/2005 ve 7/2006 ve
Geli me için Birle mi Milletler Programı, nsan geli imi hakkında Rapor, 2005 Filistin hakkındaki
veriler için.
TABLO A.1- 5
AKDEN Z ÜLKELER NDE DO RUDAN YABANCI YATIRIMLAR, 1999-2005
(Milyon dolar olarak)
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Total PPM
2000
1999
2001
2002
2003
2004
2005
1999-2005
Valor
Valor
Var%
Valor
Var%
Valor
Var%
Valor
Var%
Valor
Var%
Valor
Var%
Valor
% s/ Total
292
1.065
3.130
156
872
1.639
438
1.235
5.067
815
964
471
50,2
16,0
61,9
421,0
10,6
-71,3
1.113
510
3.630
138
1.451
2.875
154,1
-58,7
-28,3
-83,1
50,5
510,9
1.065
647
1.765
75
1.336
534
-4,3
26,9
-51,4
-45,9
-7,9
-81,4
634
237
3.941
436
2.860
2.429
-40,5
-63,3
123,3
485,5
114,1
355,1
882
2.157
1.753
651
1.899
1.070
39,1
808,8
-55,5
49,3
-33,6
-56,0
1.081,3
5.375,6
5.587,3
1.531,9
2.572,9
2.933,2
22,6
149,2
218,7
135,3
35,5
174,2
5.505
11.228
24.872
3.803
11.955
11.950
5,7
11,7
25,8
3,9
12,4
12,4
189
62
-67,1
20
-67,4
-5
-124,5
-
-
-
-
-
-
263
368
783
8.756
270
779
982
11.082
2,7
111,7
25,4
1,6
110
486
3.352
13.686
-59,3
-37,5
241,3
23,1
115
821
1.137
7.489
4,5
68,9
-66,1
-39,5
180
584
1.752
13.053
56,5
-28,9
54,1
56,4
275
639
2.837
12.163
52,8
9,4
61,9
-2,4
500,0
81,8
782,4
22,5
9.681,0 241,2
30.046 173,2
266
0,3
1.713
4.460
20.524
96.275
1,8
4,6
21,3
100,0
Kaynak: UNCTAD.
59
TABLO A.1- 6
AKDEN Z ÜLKELER NDE AB’N N DO RUDAN YABANCI YATIRIMLARI, 2001-2005
(M LYON EURO OLARAK)
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Total PPM a
10 Nouveaux EM
de l'UE
2001
523
309
209
2.940
2002
1.306
204
227
802
2003
995
131
1.707
1.163
2004
1.131
180
167
1.131
2005
787
702
690
3.252
2001-2005
4.742
1.526
3.000
9.288
4.883
2.543
4.501
4.182
5.547
21.656
17.520
6.892
4.678
16.530
27.248
72.868
Uyarı: a) Eurostat, Mısır, srail ve Fas haricinde detaylı bilgi vermemektedir. Di er PPM’ler için
rakamlar, Avrupa-Akdeniz ortaklı ının Akdeniz ülkeleri ba lı ında toplanmı tır. Aynı zamanda Kıbrıs ve
Malta’yı da içermektedirler.
Kaynak: Eurostat.
60
TABLO A.1- 7
YATIRIMCI ÜZER NDE ETK S OLAN POL T K, KURUMSAL VE HÜKÜMET YÖNET M
KAVRAMLARI
Taxes et règlementation administrative
Pays
Unión Europea
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Moyenne UE 25
Bulgarie
Roumanie
Moyenne UE 27
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
Année du
sondagea
Incertitude
politique
Corruption
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
2005
5,8
12,7
11,3
10,1
5,1
9,1
25,5
5,6
21,8
22,1
39,9
21,2
21,7
16,3
27,4
35,9
26,5
2002
2004
2006
2004
2003
2005
-
38,8
63,8
54,1
39,2
26,4
31,1
42,9
Ratios des
impôts
Durée des
démarchesb
Durée des
formalités
douanièresc
3,9
10,0
3,6
7,6
4,2
9,8
10,3
3,0
8,9
13,2
15,0
14,3
20,2
9,5
18,4
27,6
18,5
29,6
8,2
12,6
18,7
2,8
27,5
49,7
17,4
29,2
40,7
55,4
19,6
58,9
28,5
20,4
34,0
27,6
3,5
3,0
3,7
0,8
2,3
3,7
5,3
2,3
2,9
5,1
3,8
3,2
2,1
3,2
2,8
1,5
2,5
5,7
5,8
2,9
3,7
1,9
4,9
3,3
2,6
1,7
1,8
3,1
6,6
2,7
3,6
1,7
2,6
2,6
34,3
50,3
64,9
16,9
57,1
16,7
41,2
44,6
80,0
61,2
62,6
62,3
37,6
60,7
2,1
12,0
7,5
10,3
8,8
8,9
8,6
4,8
6,4
2,0
5,6
4,5
4,7
Uyarılar:
a) Dünya Bankasının yatırımcı havası hakkındaki ara tırması ile ilgili veriler, ülkenin yatırımcı havasının
çok zorlayıcı unsurları gibi çe itli farklılıklar kaydeden cevap veren ki i oranını belirtmektedir.
b) bu, idari ba vuru ve sorunları çözmek için yönetici veya idareciler tarafından harcanan haftalık süre ile
ilgilidir.
c) Yöneticiler veya idareciler tarafından malların ithalatı hakkındaki gümrük formalitelerini çözümlemek
için harcanan gün sayısı olarak ortalama süre ile ilgili.
Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007.
61
TABLO A.1- 8
ÖZEL B R KATILIM LE ALTYAPI PROJELER YATIRIMLARI (2000-2004)ª
(Milyon dolar olarak)
Pays
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
Syrie
Tunisie
Turquie
PPM
Moyen Orient et
Afrique du
b
Nord
Télécommunications
1995-1999
Transport
2000-2005 1995-1999 2000-2005
Énergie
Eau et assainissements
1995-1999 2000-2005
1995-1999 2000-2005
1.915
40
486
1.240
3.270
6.950
3.423
3.361
1.589
138
5.993
583
751
12.516
28.354
124
182
610
916
822
153
3.944
4.918
700
5.978
265
2.992
9.935
962
678
1.049
30
6.570
9.289
1.000
942
1.942
510
169
679
3.973
19.220
573
1.498
7.126
4.883
1.000
679
Uyarı:
a) Rakamlar, Dünya Bankası tarafından gerçekle tirilen telekomünikasyon, ta ımacılık ve enerji
altyapılarında özel katılım hakkındaki projenin sonuçlarının bir kısmına tekabül etmektedir.
b) Türkiye ve Cibuti haricinde, PPM’ler dı ında ran, Libya, Oman, Suudi Arabistan ve Yemen’de dahil
edilmi lerdir.
Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007.
62
TABLO A.1- 9
TA IMACILIK ALTYAPILARI, 2000-2005ª
Pays
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
UE 25
Bulgarie
Roumanie
UE 27
PSM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
PPM
Total de routes (km)
Routes pavées
Voies de
(% par rapport chemin de fer
au total)
(km)
Trafic portuaire
(milliers de tonnes)
Trajets aériens
internationaux
(milliers)
2000-2004
2000-2004
2000-2005
2005
2005
231.581
133.928
150.567
71.847
43.000
38.451
666.292
56.856
78.158
951.220
114.931
126.110
159.568
96.602
484.688
69.532
79.331
423.997
78.470
387.674
127.672
424.947
4.995.422
44.033
198.817
5.238.272
100
100
78
100
87
100
99
24
65
100
44
100
100
100
91
70
100
100
87
99
51
80
34.228
5.781
3.542
2.212
3.659
1.228
14.484
959
5.732
29.286
2.576
2.813
7.950
1.919
16.751
2.375
1.772
16.599
2.839
16.208
9.513
9.867
192.293
4163,0
10781,0
207.237
13.507,0
7.890,0
1.321,0
9.170,0
1.313,0
3.840,0
1.779,0
9.521,0
980,0
9.856,0
428,4
905,0
8.599,0
1.217,0
70.326,4
771,0
71.097
1.024
142
152
160
14
18
586
8
107
728
131
241
47
304
446
23
12
79
149
1.018
75
146
5.610
10,0
39,0
5.659
108.302
92.370
17.446
7.500
7.300
57.493
94.890
19.232
426.906
831.439
70
81
100
100
85
57
20
66
42
68,9
3.572
5.150
899
293
401
1.907
2.702
1.909
8.697
25.530
3.691,0
1.525,0
561,0
3.170,0
8.947,0
46
45
34
20
12
49
17
21
146
390
a) 2000-2005 dönemi için kullanılabilir son seneye ait veriler.
Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007.
63
TABLO A.1- 10
ENERJ VE ELEKTR K, 2004
Production totale d'énergie
Pays
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
UE-25
Bulgarie
Roumanie
UE-27
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
PPM
Énergie utilisée
Électricité
Moyenne
Milliers de
Moyenne
Miles de
annuelle du par habitant (Kg.
tonnes
annuelle du taux toneladas
pétrole
taux de
équivalentes
de variation
equivalentes
équivalent)
variation 1990de pétrole
1990-2004 (%) de petróleo
2004 (%)
Production
Consommation par
habitant
billions kWh
kWh
136.000
9.900
13.500
31.000
6.500
3.400
32.500
3.600
15.900
137.400
10.300
67.900
10.200
1.900
30.100
2.100
5.200
78.800
3.900
225.200
34.200
35.100
894.600
10.300
28.100
933.000
-1,9
1,6
0,2
15,0
1,6
1,5
-0,4
-0,9
2,2
1,6
0,9
0,9
-2,0
-3,3
1,4
11,6
1,3
-1,5
1,1
0,6
-1,1
1,3
0,1
0,5
-2,2
0,0
348.000
33.200
57.700
20.100
18.300
7.200
142.200
5.200
38.100
275.200
30.500
82.100
26.400
15.200
184.500
4.600
9.200
91.700
26.500
233.700
45.500
53.900
1.749.000
18.900
38.600
1.806.500
0,0
1,9
1,3
0,4
-0,3
2,7
3,4
-1,2
2,0
1,3
2,5
1,3
-0,2
3,5
1,6
-1,8
-1,0
-0,9
3,3
0,6
-0,3
0,7
0,9
-2,0
-2,9
0,7
4.218
4.060
5.536
3.279
3.716
3.407
3.591
3.331
3.835
7.286
4.547
2.755
5.045
2.608
3.738
3.171
1.988
2.666
9.472
2.236
2.403
2.528
3.906
4.460
5.998
3.991
2.434
1.778
3.852
610,0
61,6
84,4
40,5
30,5
15,3
277,1
10,3
85,8
567,1
58,8
100,8
33,7
25,2
293,0
4,7
18,8
152,6
44,8
393,2
83,8
151,7
142,9
41,4
56,5
3.144
7.029
7.850
8.576
4.759
6.631
5.088
6.835
5.924
5.484
16.780
7.900
5.148
6.920
3.680
6.169
5.640
2.549
3.145
15.935
4.867
3.418
4.526
6.206
6.224
15.424
6.908
3.965
2.221
6.626
165.700
64.700
1.700
300
200
700
29.500
6.800
24.100
293.700
4,2
1,3
23,2
3,6
7,1
-0,9
2,3
0,8
-0,5
2,6
32.900
56.900
20.700
6.500
5.400
11.500
18.400
8.700
81.900
242.900
2,2
4,4
4,0
3,7
5,9
3,8
3,2
3,4
3,4
3,8
613
783
3.049
1.219
1.525
384
993
876
1.151
1.177
31,3
101,3
49,1
9,0
10,2
19,3
32,1
13,1
150,7
416,1
812
1.215
6.803
1.602
2.499
595
1.317
1.157
1.782
1.976
Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007.
64
TABLO A.1- 11
TEKNOLOJ N YARATILMASI VE YAYILMASI
Pays
Union Européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Eslovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Hollande
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
R. Thèque
Suède
Moyenne UE-25
Bulgarie
Roumanie
Moyenne UE-27
PPM
Algérie
Egypte
Israël
Jordanie
Líban
Maroc
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Media PPM
Exportations
a
a
de haute
Dépenses en R&D Chercheurs en R&D
Brevets alloués
Articles techniques et scientifiques
technologie
aux résidents en
en 2003
(%
2004
(% PIB)
(Par million d'hab)
exportations
manufactures)
2005
(Par million d'hab)
Nombre
(Par million d'hab) 1987-97 2000-04 1987-97 2000-04
17
13
9
22
7
5
7
18
25
20
10
30
25
8
5
6
4
9
28
13
17
14
4,0
3,0
12,7
156
95
72
1
28
7
115
39
4
222
156
29
116
15
80
22
38
18
234
45
20
10
64
29
275
76
11,0
43,0
74,8
44.305
4.906
6.604
5.291
943
969
16.826
368
5.202
31.971
3.770
13.475
2.503
1.758
24.696
153
322
6.770
2.625
48.288
2.950
10.237
10.679
784,0
249,0
9.397,9
1
1
19
5
2
10
1
5
2
5
1
35
18
285
1.720
6.941
263
223
428
67
452
6.224
1.845
537,0
598,3
629,0
0,0
979,8
174,6
484,5
387,7
283,1
1.000,4
525,0
339,6
826,7
247,8
418,6
421,4
66,5
94,7
0,0
0,0
177,2
250,0
802,1
289,2
1.137,4
23,3
101,8
11,5
19,3
0,0
8,7
23,2
1.005,9
47,8
61,9
14,2
0,0
3,5
45,2
86,3
7,3
2,4
1,5
1,6
2,0
1,1
1,5
0,9
0,6
2,8
2,3
0,5
2,1
0,7
1,6
2,2
0,4
0,7
0,8
0,6
2,0
1,2
3,8
1,5
1,5
2,5
2,3
1,9
0,3
2,6
0,5
1,6
1,1
0.9
3,5
2,1
0,6
1,9
0,9
1,2
1,1
0,4
0,7
1,7
0,6
0,8
1,9
1,3
3,8
1,5
0,5
0,4
1,5
2.831
1.627
2.272
209
3.259
1.866
2.251
1.305
2.017
2.799
2.659
773
2.219
1.099
2.319
1.318
1.049
2.028
1.358
1.182
2.448
1.222
3.826
1.910
1.910,3
3.261
2.968
3.065
5.016
1.984
2.543
2.195
2.523
7.832
3.213
1.413
2.482
1.472
2.674
1.213
1.434
2.136
3.757
1.581
1.949
2.706
1.594
5.416
2.801
1263,0
976,0
2.608,0
0,2
2,4
0,3
0,2
0,3
0,5
0,7
0,2
4,5
0,6
0,2
0,6
0,7
1,1
459
94
30
125
291
200
1.613
1.927
782
29
1.013
341
951
Uyarı: a): Veriler belirtilen dönem için kullanılabilir en yakın sene ile ilgilidir.
Kaynaklar: Geli me için Birle mi Milletler Programı, nsan Geli imi hakkında Rapor, 2005 ve 2006;
Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007.
65
TABLO A.1- 12
TEKNOLOJ N N KULLANIMI, 2001-2005
Pays
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Moyenne UE-25
Bulgarie
Roumanie
Moyenne UE-27
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
Usagers internet
PC
Lignes téléphoniques
Abonnés aux
téléphones portables
(Pour 100 d'hab.)
(Pour 100 d'hab.)
(Pour 100 d'hab.)
(Pour 100 d'hab.)
Taux de
diffusion des
TIC
2001
2005
2001
2005
1998
2005
2001
2005
2004
37,6
39,2
31,0
21,8
42,9
12,5
30,1
18,3
30,0
43,0
26,4
8,6
49,1
14,8
23,3
26,9
7,2
6,8
36,4
25,3
9,8
28,1
33,0
14,7
51,6
26,7
-
45,5
48,6
45,8
36,1
52,7
46,4
54,5
34,8
51,3
53,4
43,0
18,0
73,9
29,7
27,6
47,8
44,8
35,8
59,7
75,0
26,2
27,9
47,3
26,9
76,4
45,5
28,3
20,8
43,6
38,0
34,0
23,3
24,7
54,2
14,9
27,6
16,8
17,5
42,4
32,9
8,1
42,8
9,5
39,1
19,5
15,3
7,6
52,3
23,0
8,5
11,7
36,6
14,7
56,1
26,8
-
54,5
60,7
34,8
27,0
65,6
35,8
40,4
27,7
48,3
48,1
57,5
8,9
68,2
14,6
49,4
36,7
21,7
15,5
62,0
25,5
19,3
13,4
60,0
24,0
76,3
39,8
5,9
11,3
37,5
56,7
50,1
49,5
61,4
66,0
28,5
36,3
41,4
34,4
55,1
58,4
52,2
59,2
33,6
44,1
45,3
30,2
30,1
68,7
49,9
22,8
41,3
55,4
36,3
72,2
47,2
-
66,7
45,0
46,1
40,4
61,9
22,2
40,8
42,2
32,8
40,4
58,6
56,8
46,6
33,3
48,9
42,7
31,8
23,5
30,9
40,1
52,8
31,4
71,7
43,8
32,1
20,3
43,0
96,0
99,1
90,3
50,7
101,0
84,3
87,9
95,2
107,4
99,7
78,9
90,4
97,0
2,4
101,2
123,2
81,4
127,5
76,4
108,5
108,8
115,1
93,5
92,0
80,7
61,7
90,3
0,646
0,635
0,578
0,546
0,748
0,499
0,562
0,549
0,635
0,672
0,597
0,493
0,723
0,494
0,611
0,602
0,469
0,479
0,815
0,579
0,444
0,526
0,680
0,555
0,768
0,596
-
0,6
0,9
27,7
4,5
7,8
1,4
1,8
0,4
4,2
5,1
5,4
5,8
6,8
47,1
11,8
19,6
15,2
4,6
5,8
9,5
22,2
12,4
0,7
1,6
24,6
3,3
7,5
1,4
1,6
2,6
3,9
5,2
1,1
3,8
74,0
5,6
11,4
2,5
3,6
4,2
5,7
5,2
11,7
5,0
6,5
46,9
10,7
17,7
5,0
5,8
9,5
8,1
26,7
14,2
7,8
14,0
42,4
11,9
27,7
4,4
10,2
15,2
12,5
26,3
17,2
68,1
81,4
74,7
45,6
74,0
39,9
73,7
73,4
45,5
80,4
62,4
75,2
76,7
49,8
77,4
88,3
27,9
27,7
93,1
61,1
25,9
77,2
77,0
68,0
80,6
65,0
º
0,3
4,3
90,7
16,7
22,9
16,4
9,1
1,2
4,0
28,6
19,4
41,6
18,4
112,0
30,4
27,7
41,1
27,8
15,5
56,6
60,5
43,2
0,248
0,236
0,648
0,312
0,330
0,245
0,277
0,300
0,364
0,329
Kaynak: Geli me için Birle mi Milletler Programı, nsan Geli imi hakkında Rapor, 2006; Dünya
Bankası, World Development Indicators, 2007.
66
TABLO A.1- 13
E
Pays
T M S STEM NE KATILIM VE SONUÇLARI
Taux
a
Taux d'alphabétisation 15-24
Ratio net de participation en
d'achèvement du
ans
2005
primaire
En primaire En secondaire
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Moyenne UE-25
Bulgarie
Roumanie
Moyenne UE-27
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
Taux total d'alphabétisation des
adultes (>15 ans)
2005
1990
2004
1990
2004
99,8
-
100,0
100,0
100,0
96,8
95,2
99,6
99,4
97,3
99,8
100,0
98,6
96,0
100,0
99,4
98,4
99,7
99,6
95,7
87,9
98,1
85,8
99,8
99,8
100,0
97,8
98,2
97,3
97,8
69,9
71,4
97,1
89,9
52,3
92,4
79,6
74,3
87,4
79,4
98,0
97,0
99,0
98,8
99,9
97,0
99,7
99,5
97,3
99,5
99,6
99,6
99,0
96,0
96,4
99,6
98,0
92,3
91,8
94,4
97,5
99,9
100,0
97,0
98,6
97,8
96,6
95,0
97,7
97,0
92,0
95,0
97,0
90,0
94,0
96,0
87,0
89,0
92,0
87,0
92,0
94,0
90,0
82,0
95,0
98,0
92,2
88,0
81,0
90,6
96,0
99,0
99,0
102,0
109,0
101,0
100,0
102,0
100,0
95,0
101,0
101,0
92,0
98,0
100,0
104,0
104,0
99,1
98,0
93,0
100,0
99,7
99,8
99,6
99,8
99,5
99,7
99,8
99,8
99,8
97,5
99,8
99,5
99,5
99,4
99,3
99,5
99,8
99,8
98,9
99,5
99,8
99,8
99,7
96
99,2
98,2
97,8
99,0
94,3
99,6
96,3
99,8
94,9
99,1
97,7
99,8
99,3
88,4
99,6
87,2
96,3
97,2
97,1
96,5
99,0
97,2
97,7
94,7
95,3
86,7
91,0
98,2
98,5
89,3
94,8
66,0
79,0
89,0
81,0
35,0
84,0
62,0
67,0
70,4
96,0
95,0
105,0
97,0
94,0
80,0
77,3
61,3
98,7
96,7
92,1
55,3
79,9
84,1
92,7
82,0
90,1
84,9
99,8
99,1
70,5
98,7
92,2
94,3
95,6
91,7
52,9
47,1
91,4
81,5
80,3
38,7
64,8
59,1
77,9
66,0
111,0
97,0
88,0
95,9
Uyarı: a) Net katılım oranı, ö retim sistemine günlük kayıt olan çocukların aynı ya grubundaki toplam
çocuk sayısına göre oranına ile tanımlanmı tır.
Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators, 2007. Geli me için Birle mi Milletler
Programı, nsan Geli imi hakkında Rapor, 2006 ve UNESCO, EPT tarafından takip edilen dünya raporu,
2007.
67
TABLO A.1- 14
E
Pays
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Moyenne UE-25
Bulgarie
Roumanie
Moyenne UE 27
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
T MDEK KAMU HARCAMALARI VE D
ER KAVRAMLAR
Dépense publique en enseignement (% PIB par habitant)
Ratio du nombre d'élèves
par professeur dans
l'enseignement primaire
Primaire
Secondaire
Supérieur
Total (% PIB)
16,6
23,2
20,2
25,5
13,0
30,0
18,6
20,1
18,7
17,6
16,1
18,7
21,9
13,9
25,9
20,6
14,4
22,9
24,4
18,4
12,9
24,0
19,9
19,0
19,4
22,3
28,6
23,1
35,0
17,8
25,7
23,8
27,7
28,1
29,6
22,5
23,6
26,8
20,0
29,2
24,5
20,1
21,7
33,0
28,4
23,4
26,8
25,5
20,9
23,2
45,7
37,1
67,2
29,3
26,4
22,7
23,2
37,4
33,9
24,3
43,0
31,9
24,8
24,1
14,4
20,6
19,7
27,8
28,1
33,6
46,9
31,5
28,3
29,9
4,7
5,5
6,3
8,4
4,4
6,0
4,3
5,7
6,5
5,9
4,0
5,3
5,9
4,5
4,9
5,3
5,2
5,6
5,9
5,5
4,5
7,5
5,6
4,2
3,6
5,4
14
13
12
18
15
14
14
16
19
11
10
18
11
13
15
13
12
18
18
10
14
17
17
14
11,3
22,8
14,0
7,2
22,9
14,2
24,1
11,8
17,3
17,1
23,4
16,9
7,6
39,6
26,3
24,1
14,8
23,2
30,0
15,9
93,0
80,6
44,7
52,8
7,3
2,6
6,7
8,1
4,0
5,7
25
22
12
20
14
27
25
21
21
Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators 2007.
68
EK II.
1)
NSAN SERMAYES N N E
T M VE Ö RET M
E itimi ve ö renimi geli tirmek, rekabet gücü ve sosyal kohezyonu etkileyen
etkenler olarak oynadıkları rol göz önüne alındı ında, bölgedeki insan geli imi ve
ekonomik refah için kesin bir bahistir. Daha önce de i ledi imiz gibi, geli me için
bin yıllık Hedefler dahilinde e itimin, yoksullu a kar ı mücadelede ve kadının
toplum içerisindeki rolünün güçlendirilmesinde vazgeçilmez bir i levi
bulunmaktadır. Okuma yazma bilmeme oranını dü ürmek, en küçük ya tan
itibaren e itimi desteklemek ve e itim sisteminin bütün evrelerinde e itime
eri imi ve e itim kalitesini geli tirmek söz konusudur.
2)
Bu ba lamda, 2000 senesinde Dakar’da gerçekle tirilen e itim hakkındaki dünya
Forumu, hedef olarak 2015’te herkes için kaliteli e itim sa lamayı belirlemi tir.
Bunun için, küçük ya tan aktif hayata hazırlanma dönemine kadar e itime eri imi
kolayla tırmak ve e itim kalitesini artırmak ve özellikle kadınlar üzerinde
durularak okuma yazma bilmeme oranını dü ürmek amacıyla bir Eylem Planı
belirlenmi tir. UNESCO tarafından tavsiye edilen herkes için e itim (EPT)
hedeflerine ula mak için orta vadede uygun ve önceden kestirilebilir bir
finansman gereklidir.
3)
Bu bölümde, öncelikle PPM’lerde herkes için e itimin geli im göstergelerinin
de erlendirilmesi, okuma yazma bilmeme unsuruna kar ı mücadele, çok küçük
ya tan itibaren e itimin desteklenmesinin önemi ve orta ö renime kadar e itim
sisteminin durumunu i leyece iz. kinci bir bölümde, üniversite e itimi ve
mesleki e itime özel olarak dikkat çekerek e itim sistemi ile aktif hayat
arasındaki geçi i inceleyece iz. Son olarak Avrupa-Akdeniz bölgesindeki mevcut
i birli i programlarını ele alaca ız. Özellikle PPM’lerde mesleki e itimin durumu
ve e itim kalitesi ve bunların i piyasası ile ilgisi ile alakalı detaylı verilerin elde
edilmesinin zor oldu u göz önünde bulundurularak Avrupa-Akdeniz bölgesinde
e itim ve ö retim alanında ülkeler arasındaki en belirgin farklılıkların bir
tasla ının çıkarılmasının söz konusu oldu unu hatırlatmak isteriz.
1. Herkes için e itim: orta ö renimde erken e itim
4)
2015’te herkes için E itim (EPT)’ye ula mak için UNESCO tarafından belirlenen
hedefler unlardır: 1) Özellikle en hassas ve dı lanan çocukların olmak üzere
çocukların korunma ve e itilmelerinin geli tirilmesi ve iyile tirilmesi; 2) Bütün
çocukların zorunlu ve ücretsiz kaliteli bir ilk ö retim almasını ve bunun takip
edilmesini sa lamak; 3) Aktif hayatta gerekli olan bilgi ve yetkilerin elde edilmesi
69
konulu eksiksiz programlara e it bir eri im sa layarak bütün genç ve yeti kinlerin
e itim ihtiyaçlarını kar ılamak; 4) 2015’e kadar yeti kinlerin okuma yazma
oranını % 50 artırmak; 5) 2010’a kadar ilk ve orta ö renimde cinsiyetler
arasındaki ayrımcılı ı ortadan kaldırmak; 6) Herkes için bilinen ve
sayılandırılabilir ö renme sonuçlarını (okuma, yazma, hesaplama) elde edecek
ekilde e itim kalitesini artırmak.
5)
Fas ve Suriye hariç tüm PPM’ler bu hedeflere ula mak için geli me
kaydetmi lerdir. 2003 ve 2004 arasında PPM’ler bütünü için EPT geli im
ortalama göstergesi56 0,882’den 0897’ye geçmi tir, oysa AB-25 ülkesinde
0,975’den 0,981’e geçmi tir. (Tablo A.2. 1)
6)
PPM’lerde bu göstergenin geli me kaydetmesi, özellikle yeti kinlerin okuma
yazma bilme oranının artmasından ve ilk ö retimin be inci senesine kadar
okuyanların oranındaki yükselmeden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte,
bölgede hala okuma yazma bilmeyen 15-24 ya arası gençlerin oranı çok
yüksektir ve bu oranın 2015'
e kadar azalması umulmaktadır (Tablo A.2. 2).
7)
Ayrıca, son on yıllık süre içerisinde, ilk ö retimin genelle tirilmesi için önemli
geli meler kaydedilmi tir. Bununla birlikte, 2004’te PPM’lerin bütününde hala iki
milyon okul ya ındaki çocuk okula gitmemektedir, oysaki bu rakam AB-25
ülkesinde 220 000’e ula maktadır (Tablo A. 2. 3). Türkiye’de okula gitmeyen 900
000 çocuk, Fas’ta 528 000 çocuk ve Mısır’da 220 000 çocuk bulunmaktadır ki bu
ilkö retim toplam nüfusunun % 11,4, 13,0 ve 2,8’ini te kil etmektedir. Cinsiyet
sorunları ile ilgili olarak, PPM’lerin bütününde okula gitmeyen kız çocuklarının
sayısı erkek çocuklarınkinden iki kat daha fazladır. Aile ilgili farklı ara tırmalar,
okula gitmemenin kırsal kesimlerde, gelir seviyeleri dü ük ailelerde ve annelerin
okumamı oldu u ailelerde ortaya çıktı ını göstermektedir. Bu çocukların okula
gitmesini sa lamak için, durumlarının geli tirilmesini sa layan özel programlar
tasarlayabilmek amacıyla sosyal ve ailevi yapılarının daha iyi tanınması
gerekmektedir.
8)
Son birkaç seneye kadar, ilkö retimden önceki ba langıç e itimi ve okul öncesi
e itime fazla önem verilmemekte idi, ama kadının i piyasasına artan katılımı ve
erken ya ta e itime ba lanmasından itibaren sa lam temeller atılmasının yarattı ı
56
UNESCO tarafından hesaplanan EPT geli me göstergesi, a a ıdaki de i kenlerin aritmetik ortalaması
sonuçlarıdır: a) ilkö retime net katılım oranı ile ortalama ilkö retim e itimine eri im; b) yeti kinlerin
okur yazarlık oranı ; c) ilkö retimin 5.senesinden sonra okula devam oranı ile ölçülen e itim kalitesi;
d) ilkö retimde, orta ö retimde ve yeti kinlerin okur yazarlı ında brüt okula gitme oranları için
cinsiyetler arasındaki paritenin göstergesinin ortalaması olan cinsiyetler arası parite. Gösterge 0 ve 1
arasında de i mektedir, 1’e yakın bir de er, ülkenin veya bölgenin EPT hedeflerine yakın oldu unu
gösterir.
70
olumlu etkiler bu ya dilimi için artan bir fayda sa lamı tır. Gerçekten de
anaokulu e itimi temel e itimin bir parçası ve EPT hedeflerine ula mak için
gerekli bir evre olarak görülmektedir.57 Bu ba lamda, ço unlukla genelinde
e itim konusunda ve küçük ya ta çocu un sorumlulu unu alma konusunda
zorunlu bir yönetmelik olmamasından dolayı topluluk tarafından uygulanan
eylemler olsa da PPM’ler önemli bir geli me kaydetmi lerdir. Örne in sadece
Mısır, Ürdün, Lübnan, Filistin ve Suriye’nin tutumları farklı olsa da resmi
programları bulunmaktadır.58
9)
Genel olarak, ilkokula ba layan çocukların ço unlu u e itim dönemini
tamamlamaktadır. Gerçekten de PPM’lerin bütününde ilk ö retimin be inci
senesine kadar okuyan çocukların ortalama oranı % 95’e yakındır. Bununla
birlikte, 2003’te ilkokulu terk etme oranı ülkeden ülkeye, Ürdün için % 2,2 ile Fas
için % 24,5 arasında de i iklik göstermektedir. Bölgenin bütünü için ortalama %
7,0 idi ki bu rakam AB-25 ülkesinin % 2,0’ına oranla yüksektir. Erkeklerin % 6,6
ve kadınların % 10,4 oranında okulu bırakma oranının kaydedildi i Türkiye hariç
cinsiyet farklılıkları çok belirgin de ildir (Tablo A. 2. 3).
10)
AB-25 ülkesinde orta ö renim pratik olarak genelle mi olsa da, PPM’lerin
ço unda aynı durum söz konusu de ildir. Gerçekten de, 2004’te, oranları % 35 ve
% 58 olan Fas ve Suriye haricinde ço unlukla % 60 ile % 80 arasında de i en
oranlarla PPM’lerde orta ö renim oranı % 70 seviyelerinde bulunmaktadır (Tablo
A.2. 4). Di er taraftan ülkelerin ço unda, sınıf seviyesinde ilerledikçe katılım
oranı azalmaktadır. PPM’lerin kar ıla tı ı asıl problem orta ö renimde okulu
bırakma oranının yüksekli i59 ve özellikle ileride i leyece imiz gibi mesleki
e itim seçimlerinin zayıf kalitesidir.
11)
Di er bir taraftan, orta ö renim talebi artıyor olsa da, kesinlikle hakkaniyetli
de ildir çünkü bazı gruplar genellikle hariç kalmaktadırlar. Böylece orta
ö renimden genel olarak hariç tutulanlar, sıkıntılı ailelerden, bazı etnik gruplardan
gelen çocuklar, özürlüler ve ülkelere göre kız çocuklarıdır. UNESCO tarafından
hesaplanan e itim sistemi parite göstergesine göre, 2204’te PPM’lerin bütününde,
ülkelere göre büyük farklılıklar olmasına ra men orta ö renimde cinsiyet
57
E itim, beslenme üzerindeki etkileri ve ö renim sonuçları dikkate alındı ında UNESCO’ya göre
anaokulu e itimi insan sermayesi için iyi bir yatırımdır. Özellikle bulunmadı ı yerlerde daha fazla
desteklenmelidir. Bakınız « EPT hakkında dünya takip raporu », UNESCO (2007).
58
UNESCO, Education For All, the Arab States Report, 2007.
59
AB-25 ülkesinde, Komisyonun « Kalkınma ve istihdam hakkındaki geli meler yıllık raporunda »
belirtti i gibi, 18-24 ya arasındaki yakla ık 6 milyon genç orta ö retimin ilk evresini tamamlamı ve
hiçbir e itim ve ö retime devam etmemektedirler. 2010 senesine kadar bu rakamı yarıya indirmek
istenmektedir.
71
pariteleri pratik olarak % 97’ye ula maktadır. Gerçekten de Türkiye ve Fas orta
ö renimde kız ve erkek çocukları arasında en büyük e itsizlikleri gösteren iki
ülkedir. Onların parite göstergeleri % 75 ve % 84 arasında yer almaktadır (Tablo
A.2. 5). Bununla birlikte, cinsiyetle ilgili farklılıklar orta ö renimde ilk ö retimde
oldu undan daha karma ıktır. Ülkelerin bazılarında, ayrımcılık kızların aleyhine
bazılarında ise ço unlukla çırak veya aile i ine yardımcı olarak i hayatına daha
çabuk atılan erkekler aleyhinedir.
E itim sisteminin finansmanı ve kalitesi
12)
PPM hükümetleri tarafından ki i ba ına PIB’e oranla e itime ayrılan toplam
harcama, srail haricinde Lübnan’da % 2,6 ile Tunus’ta % 6,4 arasında
de i mektedir. AB-25 ülkesinin bütününde ortalama benzer oranlar
kaydedilmektedir. PPM’lerin ço unlu unda okuma yazma ö renme programlarına
ayrılan bütçe sadece % 1,0 oldu undan okuma yazma bilmeme unsuruna kar ı
mücadelede dü ü oldu u varsayılmaktadır60.
13)
Di er
yandan,
hükümetler
tarafından
EPT
hedeflerine
ula mak
için
gerçekle tirilen çabalar do rultusunda, e itime yönelik geli me resmi yardımının
artırılması gerekmektedir. Bu durumda, orta gelirli ülkelerin durumu göz önüne
alınarak PPM’ler bu amaçlara yönelik fazla bir geli im resmi yardımı
almamaktadır. 2004’te, PPM’lerin bütünü e itim için geli mi ülkeler tarafından
onaylanan toplam resmi yardımın % 11’ini almı lardır. Bu 933 milyon dolarlık bir
giri i temsil etmektedir (1999’da alınan 763 milyon dolara kar ı). Bununla
birlikte, bu yardımın da ılımı ülkeler arasında hiç e it de ildir. ki çeyre e yakını
iki veya üç ülkeye yo unla mı tır (2004’deyardımın iki çeyre i Fas’a, Cezayir’e
ve Türkiye’ye yöneliktir oysa ki 1999’da Türkiye’ye, Mısır’a ve Fas’a yöneliktir).
Buna ra men, sadece ki i ba ına rakamları inceleyerek, Mısır ve Türkiye’nin
2003-2004 dönemi için e itimde daha dü ük bir yardım aldıkları oysa ki Lübnan
ve Tunus’un daha yüksek oranlar aldıkları tespit edilmektedir. (Tablo A.2. 6).
14)
Temel e itime yardım de erlendirmesi, PPM’lerin bütününde, 1999 ve 2004
arasında toplam e itim yardımının % 22’sinden % 10’una dü ü göstermi tir. Bu
durum bölgenin bütünü için belirtti imiz okuma yazma ö renme ihtiyaçlarının
aksine temel e itime çok az verilen önceli i yansıtmaktadır. Bu e ilimin,
önümüzdeki seneler içerisinde, e itime yönelik yardımın artırılması ve en çok
ihtiyacı olan toplumlara verilmesi sayesinde tersine dönmesi gerekmektedir.
60
Caroline Vakfı, « Akdeniz’in güney ülkelerinde temel e itim eksiklikleri », çalı ma belgesi n° 8,
Aralık 2006.
72
15)
Bununla birlikte, e itim konusunda ulusal harcamaların ve/veya önemli geli im
yardımlarının e itim kalitesini garanti etmediklerinin altını çizmekteyiz.
Kaynakların iyi idare edilmesi veya e itim sisteminin bütününde olu turulan
imkânların etkili olu u gibi de i kenleri göz önünde bulundurmak yerinde
olacaktır. E itimin kalitesi konusunda, daha önce bahsetti imiz okulu bırakma
veya temel bilgilerin elde edilememesi sunulan e itimin kalitesinin dü ük
oldu unu gösteren iki unsurdur. Genellikle kullanılan bir ba ka gösterge de
ö retmen ba ına dü en ö renci sayısıdır. PPM’lerde, bu gösterge son senelerde
ilkö retimde dü ü göstermi tir. AB-25 ülkesinin ula tı ı orandan uzakta
bulunmaktadır (PPM’lerdeki ortalama 21’e kar ı 14).
16)
Avrupa Birli inde oldu u gibi, PPM’lerin bütününde, e itim kalitesi konusundaki
eksiklikler, e itim altyapılarında bulunan eksikliklerden, e itmen gövdesinin
olu umundan ve özellikle orta ö retim devrelerinde e itim sistemlerinin
ö rencileri
tutabilme
kapasitesinden
kaynaklanmaktadır.
Süreçlerin
modernle tirilmesi ve i piyasasının ihtiyaçları ile veya e itimde uygulanabilir
yeni teknolojilerin potansiyellerinin i leyi i ile bütünle tirilmesi de önemli
unsurlardır.
2. Çalı ma hayatına do ru geçi
17)
Daha önce de belirtti imiz gibi, e itim sistemine katılım oranı son senelerde
dü ü göstermi tir öyle ki, orta ö renimde gözlenen katılım oranı aynı zamanda
üniversite e itiminde de görülmektedir. Gerçekten de, 2002’de, üniversite
e itimine katılım oranları Fas için % 10,8 ile Lübnan için % 44 arasında
de i iklik göstermektedir. PPM’lerin bütünü için ortalama yakla ık % 29’larda
yer almakta idi (Tablo A.2. 4).
18)
EPT’nin bir hedefi olmasa da yüksek ö renim, cinsiyet e itli ini ve özellikle
e itim sisteminin e itmen ve yöneticileri çıkarma ölçüsünde do rudan bu
hedeflere eri ilmesine ba lıdır. PPM’lerdeki yüksek e itimler hakkında detaylı
verilere sahip olunmasa da, UNESCO pedagoji ve sosyal bilimlere ba lı
üniversite bölümlerinde kadınların varlı ının daha fazla oldu unu belirtmektedir.
Bilimsel ve teknolojik konulara katılımları daha azdır. Bu durum toplumda
ayrımcılı ın kadınlar aleyhine i lemesini getirmektedir. Gerçekten de, seçilen
e itim i e alınma, ücretlendirilme ve sorumluluk gerektiren ve yönetim
görevlerine getirilme imkânlarını etkilemektedir.61
61
UNESCO, EPT takibi hakkında dünya raporu, 2007.
73
19)
Üniversite e itiminin dı ında, çalı ma hayatına geçi , e itim ile mesleki faaliyete
eri imi kolayla tıran mesleki e itimden itibaren gerçekle mektedir. Buna kar ılık,
firmaların geli im ve rekabet gücü için gerekli insan sermayesinin üretim
sektörüne sunulması ve i çili i teknolojik geli imlere uyarlama söz konusu
oldu unda mesleki e itim vazgeçilmez bir önem ta ımaktadır. Aynı ekilde
mesleki e itim aynı zamanda çalı ma hayatında insanların uyumu için de
faydalıdır. nsanların çalı ma piyasasının gereklilikleri ile denk dü melerini
kolayla tıran gerekli teknik bilgilerin elde etmelerini sa lamaktadır.
20)
AB-25 ülkesinde oldu u gibi, i sizlikle mücadele etmek ve sosyal uyumu
destelemek amacıyla e itici kurumlar ile firmalardaki e itim alanları arasında
mesleki sunumu belirginle tirebilecek bir araç olmak istiyorlarsa aynı eksiklikleri
ta ısalar da, PPM’lerdeki e itim sistemi de çe it çe ittir ve geli meleri e it
de ildir.
21)
Bu ba lamda, bu ülkelerdeki mesleki e itimin, tüm e itim tasarımında sosyal
aktörlerin ve özel sektörün daha güçlü katılımı ile, esnek ve merkezi olmayan bir
yönetime dayanması gerekmektedir. Mesleki e itim sistemlerinin firmaların
de i en ihtiyaçlarına adapte olmaları gerekmektedir. Buna ra men, ö retime veya
temel e itime veya sürekli e itime daha fazla öncelik tanınması ile yakla ım
de i ebilmektedir. Ders sunumları da aynı ekilde de i ebilmektedir. Seminerler
eklinde, farklı süreli kurslar eklinde veya açık bir ekilde mesleki olarak
yönlendirilmi daha zorlu kurslar eklinde olabilirler.
22)
Mısır, Ürdün, Lübnan ve Tunus’taki mesleki e itim konusunda E itim için
Avrupa Vakfı62 tarafından gerçekle tirilen bir ara tırmaya göre bu tür e itimlerin
bu ülkelerdeki özellikleri genellikle unlardır: dü ük kalite, ö renciler ve aileleri
tarafından fazla de er görmeyen, genellikle okulda kötü sonuçlar alan ö rencilere
önerilen, en uygunsuz sosyo-ekonomik ortamlardan gelen ö renciler teknik
bölümlerden yüksek ö renime geçi ler olmadı ı için sık sık hakkaniyet sorunu
ya ayan ö rencilere önerilen e itimler.
23)
Bu durumda, mesleki e itim rolünü gerçekle tirememektedir çünkü bölgenin
çalı ma piyasasının ihtiyaçlarına uyarlanmamı bilgiler sunmaktadır. Bu yüzden
sistemin güçlendirilmesi için yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Mesleki
e itim sistemlerinin ve idarelerinin geli tirilmesi için, e itim için Avrupa Vakfı
unları önermektedir: a) mesleki e itimi bir kalite seçimi olarak tanımlamak
bunun için de kariyer imkânları, daha iyi ücretlendirme, e itim metotlarını
62
E itim için Avrupa Vakfı, « Orta Do u’da ve Kuzey Afrika’da e itim ve teknik ve mesleki e itim
reformu, Deneyimler ve eksiklikler », 2005.
74
geli tirme ve teorik ve pratik bilgilerin uyarlanmasını geli tirme imkânları
sa lanarak e itmenlerin geli tirilmesini gerektirmektedir; b) ad hoc komiteleri
kurarak ve sisteme her katılımcının sorumluluklarını tanımlayarak sosyal
ortakların katılımını sa lamak; c) özel sektörün katılımını artırarak kamu ve özel
sektör arasındaki koordinasyonu geli tirmek; d) mesleki e itim sistemlerinin
yetkilerini geni letmek; e)sonuçlara göre kamu fonlarını artırmak ve finansman
kaynaklarını çe itlendirmek; f) bir de erlendirme kültürü olu turmak.
24)
Hayat boyunca ö renme ve bilgi edinme konusu ile ilgili olarak, bu tip program
sunanların çe itlili i ve çoklu u AB ülkelerinin bütününde belirgin bir fikir
edinmeyi zorla tırmaktadır. Hatta PPM’lerde kimin hangi tür e itim sundu unu
bilmek daha da zordur. UNESCO’ya göre, bazı ülkeler yasal e itim sisteminin
dı ında sunulan ö retim faaliyetlerinin takibini sa lamak için çaba sarf
etmektedirler. Bununla birlikte, bu ba lamda güvenilir bilgiler edinmek pratik
olarak imkânsızdır. Buna kar ılık bu alanda takibin geli tirilmesi için fazladan
çaba sarf edilmesi gerekmektedir63.
3. E itim konusunda Avrupa-Akdeniz ortaklı ı
25)
MEDA programı sayesinde u ana kadar e itim konusunda Avrupa-Akdeniz
ortaklı ı ile ilgili olarak, 1995 ve 2005 seneleri arasında, TEMPUS programı
aracılı ıyla % 52’si ilk ö retime, % 8’i orta ö retime ve % 40’ı üniversite
ö renimine yönelik olan toplam 379,5 milyon Euro’luk bir yatırım ile 9 genel
e itim programı finanse edilmi tir. Bu da okuma yazma bilmeme unsuruna kar ı
mücadelenin, orta ö retim ve mesleki e itim kalitesinin geli imi konularının
ihmal edildi ini göstermektedir.
26)
Bu ba lamda, Barselona Zirvesinin onuncu yıldönümü fırsatı ile Kasım 2005’te
onaylanan eylem Planı, okuma yazma bilmeme unsuruna kar ı mücadele etmek,
2015’te bütün çocukların ilkö retimlerini tamamlamı olmalarını sa lamak,
özellikle kadınlar ve zor durumda olan ö rencilerin e itim oranlarının
geli tirilmesi amacıyla e itimsel ve sosyo kültürel alı veri lere ba lı sorunlara
özel bir önem vermektedir.
27)
Ayrıca, Anna Lindh Vakfı, çalı ma programında 2005-2007 dönemi için oldu u
kadar 2007-2009 dönemi için de a a ıdaki hedefleri belirlemi tir: okullar arasında
evrensel de erleri ve i birli ini sa lamak; okullar arasında ve orta ö retim
ö rencileri arasında ba lantılar olu turma; iki artı iki formülüne göre okul grupları
63
Somut olarak, Ürdün’de u anda, sonuçları u anda zor alınan ve UNESCO’nun tasarladı ı resmi
olmayan e itim yönetimi için bir bilgisayar sistemi modeli denenmektedir.
75
sayesinde yenilikçi ö retim programları. Bu iki yanlı i birli i formülü,
altyapıların geli tirilmesi, e itim merkezlerindeki e itmen ve yönetici
personelinin e itimi, yeni e itim malzemelerinin hazırlanması veya okullarda
TIC’lerin kullanılması64 gibi ba ka amaçlarda da kullanılabilir.
28)
Mesleki e itim konusundaki i birli indeki geli me ile ilgili olarak, 2005-2010
dönemi için 5 milyon Euro’luk bir bütçe ile a a ıdaki unsurlar sayesinde PPM’leri
mesleki e itim politikaları olu turmak için destekledi ini belirten MEDA-EYE
programı sayesinde e itim için Avrupa Vakfı tarafından kaydedilen son çabaları
belirtmek gereklidir: bölgede bilgi ve do ru uygulamaların alı veri a ının
olu turulması; mesleki e itimde TIC’lerin kullanımının desteklenmesi; ve
ba ımsız olarak çalı abilmeleri veya mikro firmalar kurabilmeleri65 için genç
i sizleri desteklemek.
29)
Amacı üniversite ile ilgili reformları destekleyerek ve Bolonya süreçleri66
esnasında geli en akademik de i iklilikleri entegre ederek kurumsal alanda
i birli ini desteklemek olan ve üniversite e itimi üzerinde odaklanan tek program
olan TEMPUS programı ile ilgili olarak Komisyon u anda 2007-2013 dönemi
için TEMPUS IV programını gerçekle tirmektedir. 2007’nin ikinci üç aylık
döneminden itibaren 50 milyon Euro’luk bir bütçeyle i lemesi umulmaktadır.
1990’da olu turulmasından bu yana TEMPUS, AB ve ortak ülkelerde 2 000
üniversite ile 6 500 projeyi finanse etmi tir. Üniversite konusunda i birli ini
geli tirmek için temel bir unsuru olu turmu tur.
30)
Komisyonun, TEMPUS67
üniversiteler ve firmalar
raporuna göre, bu i birli
konuları yeterince geli mi
programından faydalanan ülkelerde gerçekle tirilen
arasındaki i birli i ile ilgili yakın dönemdeki bir
inin sadece yüksek ö renim ve akademik ara tırma
oldu unda i leyecek gibi görünmektedir. PPM’lerde,
üniversiteler ve firmalar arasındaki i birli i genel olarak kültürel engellerin olması
ve her birinin rolünün tasarlanması sebebiyle ender olarak i lemektedir.
Dolayısıyla TEMPUS programının PPM’lerde bu üniversite firma i birli inin
64
Caroline Vakfı, « Akdeniz’in güney ülkelerinde temel e itim eksiklikleri », çalı ma belgesi n° 8,
Aralık 2006.
65
E itim için Avrupa Vakfı, Regional Meda project “Education and Training for Employment (ETE)”,
Annual Progress Report 2005, janvier 2006.
66
Haziran 1999’da Bolonya’da toplanan Avrupa ülkesi e itim bakanları tarafından onaylanan Bolonya
Deklarasyonu, kalite, devingenlik, de i kenlik ve rekabet ilkelerine uygun olarak düzenlenmi ve AB
bünyesinde istihdamı arttırmaya ve dünyanın ba ka bölgelerindeki ö renciler ve ö retmenler için bir
çekim kutbuna do ru bir Avrupa yüksek ö renim sistemini oturtmaya yönelik bir Avrupa yüksek
ö renim Alanı (EEES) olu turulma sürecinin resmi ba langıcını i aret etmektedir. Tüm Avrupa Birli i
üye Devletleri ve gelecekte üye olmaya aday ülkeler EEES’ye katılmaktadırlar.
67
Avrupa Komisyonu, Linking the worlds of work and education through Tempus, 2007.
76
geli mesine yönelik olması için çok mesafe bulunmaktadır; bu da e itim hayatı ile
meslek hayatı arasında köprüler kurmayı sa layacak ve i piyasasındaki en
elveri li bilgilerin arz ve talebi arasındaki birle meyi kolayla tıracaktır.
31)
Son olarak, üniversite düzeyindeki i birli i ile ilgili olarak, ortak akademik
projeler geli tiren Bir Avrupa-Akdeniz yüksek ö renim ve ara tırma bölgesinin
olu turulmasını destekleyen bir üniversiteler ve yüksek ö retim kurumları a ı
olan Euromed68 sürekli üniversite Forumunun olu turulmasını sayabiliriz.
32)
AB ile PPM’ler arasındaki alı veri lerle ilgili olarak, aynı zamanda, gençler için
resmi olmayan e itim faaliyetleri ve geli imindeki destek imkânlarını ve
gönüllülüklerini olu turmak amacıyla ilk evresinde 1998’de onaylanan Eurmoed
gençlik eylem Programını sayabiliriz.69 u ana kadar program, kalitesi sürekli
artan 800 proje ile 15-25 ya arasındaki 20 000 gencin Avrupa-Akdeniz
bölgesinde resmi olmayan e itim faaliyetlerine, de i toku lara katılmalarını
u anda Komisyon, PPM’lerde gençlik konusunda daha fazla
sa lamı tır.
sorumluluk sa lamak
çalı maktadır.
için
programın
yetkisinin
geni letilmesi
üzerinde
68
2006 sonbaharında AB-25'
in Finlandiya ba kanlı ında olu turulan daimi Euromed üniversite Forumu,
ba lıca hedefi kalite düzeylerini artırmak için Avrupa-Akdeniz bölgesi üniversiteleri arasındaki
i birli i ve diyalogu desteklemek olan, Rovira i Virgili Üniversitesi tarafından koordine edilen yüksek
ö renim kurum ve üniversiteleri a ırdır (27’si PPM’lerin olan Avrupa –Akdeniz bölgesinin 62
üniversitesi u anda bu a a katılmı durumdadır).
69
Euromed Gençlik, gençlik organizasyonları sorumlularına, kurucularına ve liderlerine ve yerel veya
ulusal düzeyde gençlikle ilgili sorunlar sorumlularına yönelmektedir. 2003’te, faaliyetleri en iyi
uygulamaların de i toku u amacıyla Avrupa-Akdeniz bölgesi gençlik organizasyonlarının ve
i birli inin
geli mesi
konularında
odaklanan
Avrupa-Akdeniz
gençlik
Platformu
(
77
TABLO A.2. 1
AB-27’DE VE PPM’LERDE HERKES Ç N E
T M N (EPT) GEL
M GÖSTERGES , 2003-
2004
Pays
Ratio de
Taux
Indice de développement
alphabétisation
participation nette d'
de l'
EPT
en primaire
des adultes
% Var
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Hollande
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
R. Tchèque
Suède
Moyenne UEBulgarie
Roumanie
Moyenne UEPPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestine
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
-
-
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
-
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
,
,
,
- ,
- ,
- ,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
- ,
,
,
% Var
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
-
-
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
-
-
,
,
-
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
- ,
,
- ,
- ,
,
,
Égalité des sexes
Taux de maintien
jusqu'
à la ème
classe
% Var
% Var
% Var
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
-
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
- ,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
-
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
-
-
-
- ,
,
-
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
,
,
- ,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
,
- ,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
- ,
,
- ,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
1) UNESCO tarafından hesaplanan EPT geli im göstergesi, a a ıdaki de i kenlerin aritmetik ortalaması
sonucudur: a) ilk ö retim net katılım oranı ile ortalama ilk ö retim eri imi; b) yeti kinlerin okuma yazma
bilme oranı; c) ilk ö retimin 5. senesinin üzerinde olu an oranla ölçülen e itim kalitesi; d) ilk ve orta
ö renim oranının parite göstergesi ortalaması olan cinsiyetlerin e itli i.
Kaynak: UNESCO, EPT üzerinde takip edilen dünya Raporu, 2007.
78
TABLO A.2. 2
2000-2004 DÖNEM
Ç N PPM’LERDE OKUMA YAZMA B LMEME VE 2015 Ç N
TAHM NLER
(B N K
OLARAK)
Adultes analphabètes 2000-2004
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestine
Syrie
Tunisie
Turquie
Total PPM
2000-2004
Jeunes (15-24) analphabètes
Projections 2015
2000-2004
Projections 2015
Total
% sur total
% Femmes
Total
% sur total
% Femmes
Total
% sur total
% Femmes
Total
% sur total
% Femmes
6.423
14.210
330
10.106
153
2.348
1.878
6.389
41.837
20,4
20,4
6,4
34,1
4,4
13,3
19,1
9,1
16,9
66
71
74
65
78
65
68
81
71
5.638
14.526
228
9.022
82
1.653
1.549
4.607
37.305
14,8
16,8
3,3
26,3
1,6
7,0
13,8
5,6
12,4
69
70
77
68
75
77
71
82
73,6
705
2.382
10
1.888
7
333
118
583
6.026
9,9
16,5
0,9
30,1
1,1
8,1
5,8
4,3
11,8
69
67
61
67
57
62
67
77
65,9
381
1.810
6
1.147
7
121
40
519
4.031
5,9
11,8
0,5
18,8
0,7
2,8
2,2
3,7
7,7
51
60
37
69
29
58
53
71
53,5
Kaynak: UNESCO, EPT üzerinde takip edilen dünya Raporu, 2007.
79
TABLO A. 2. 3
AB-27’DE VE PPM’LERDE OKULA G TMEYEN ÇOCUKLAR VE LKOKULDA OKULU
BIRAKMA, 1999-2004
Pays
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Hollande
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
R. Tchèque
Suède
Moyenne UE-25
Bulgarie
Roumanie
Moyenne UE-27
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestine
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
Âge de la
scolarisation
obligatoire
6-18
6-15
6-18
6-15
7-16
6-16
7-15
6-16
7-15
7-16
6-16
6-15
6-17
7-16
6-15
6-16
7-15
7-16
6-15
5-16
7-18
6-15
5-16
6-15
7-16
7-16
7-14
6-16
6-13
5-15
6-16
6-12
6-14
6-15
6-12
6-16
6-14
-
Enfants non scolarisés (milliers)
1999
Total
Garçons
Abandon scolaire en primaire (%)
2004
Filles
Total
Garçons
-
2003
Filles
Total
Garçons
Filles
0,7
1,3
2,4
1,1
2,3
0,2
1,7
2,4
3,5
1,7
1,5
1,0
0,3
1,6
-
1,1
2,5
1,6
2,9
0,5
1,2
2,5
4,0
1,2
1,7
1,4
1,7
-
0,4
0,7
2,2
0,7
1,6
2,2
2,3
3,0
2,1
1,2
0,5
1,4
-
8,0
1,3
8,0
0,5
13,0
0,2
5,0
9,0
31,0
6,0
15,0
31,0
9,0
4,0
0,9
2,0
20,0
2,0
4,0
0,7
4,0
0,1
2,0
6,0
17,0
0,1
8,0
16,0
2,0
0,6
1,0
20,0
-
4,0
0,7
3,0
0,4
0,2
3,0
3,0
14,0
6,0
7,0
14,0
9,0
2,0
0,3
0,7
0,5
2,0
7,0
0,8
0,4
0,2
13,0
3,2
2,0
14,0
3,0
14,0
18,3
15,0
11,0
14,0
13,5
2,9
1,8
73,2
0,8
0,9
9,5
0,2
3,0
1,9
0,9
11,0
3,0
9,7
8,0
4,0
7,0
7,1
1,5
0,9
40,6
0,8
4,4
3,0
0,4
10,0
1,3
1,0
4,0
3,0
11,0
8,6
7,0
7,0
7,0
6,4
1,4
0,9
32,6
0,8
0,2
5,2
165,9
81,5
69,8
218,5
108,8
110,8
1,6
1,9
1,5
5,0
1,6
1,0
-
4,0
1,6
10,0
47,0
5,0
23,0
5,0
24,0
6,3
4,8
6,9
5,3
5,7
4,2
172,5
82,5
75,4
275,5
136,8
139,8
2,1
2,6
2,1
4,0
0,4
0,4
-
362,0
320,0
33,0
13,0
1.114,0
4,0
137,0
72,0
-
141,0
28,0
18,0
4,0
456,0
3,0
22,0
30,0
-
221,0
293,0
15,0
9,0
659,0
1,0
115,0
42,0
-
41,0
220,0
43,0
20,0
528,0
40,0
32,0
17,0
900,0
58,0
26,0
10,0
218,0
22,0
11,0
354,0
41,0
161,0
17,0
10,0
310,0
19,0
32,0
6,0
546,0
6,6
1,4
2,2
3,7
24,5
1,5
8,2
6,7
8,4
8,4
1,7
2,0
7,1
24,0
1,8
8,4
7,2
6,6
4,6
1,0
2,4
25,1
1,2
8,0
6,1
10,4
2.055,0
702,0
1.355,0
1.841,0
699,0
1.142,0
7,0
7,5
7,4
Kaynak: UNESCO, EPT üzerinde takip edilen dünya Raporu, 2007.
80
TABLO A.2. 4
PPM’LERDE E
PPM
T M S TEM NE KATILIM ORANI, 2002-2004ª
Maternelle
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestine
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
Primaire
Secondaire
Universitaire
-
-
-
-
-
a) Anaokulunda ve üniversite e itimi için, Arap Emirliklerinin EFA Raporundan alınan 2002’ye ait okula
gitme oranlarıdır; oysaki ilk ve orta ö renim için veriler 2004 senesine aittir ve dünyada EPT takibi
raporu 2007’den alınmı lardır.
Kaynak: UNESCO EFA 2007 Arap Emirlikleri ve UNESCO, EPT üzerinde takip edilen dünya Raporu,
2007.
TABLO A.2. 5
PPM’LERDE E
T M S STEM PAR TES , 1999-2004
Indice de parité (% Femmes/hommes)
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestine
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
Primaire
Secondaire
-
-
-
-
-
-
-
Kaynak: UNESCO. EFA 2007 Arap Emirlikleri ve UNESCO, EPT üzerinde takip edilen dünya Raporu,
2007.
81
TABLO A.2. 6
PPM’LER TARAFINDAN E
T M Ç N ALINAN RESM GEL ME YARDIMI, 1999-2004
(M LYON DOLAR OLARAK, 2003 F YATLARI)
AOD total pour l'enseignement
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestine
Syrie
Tunisie
Turquie
Total PPM
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
par tête
(moyenne
)
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
AOD pour l'enseignement de base
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
par tête
(moyenne
)
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
Kaynak: UNESCO, EPT hakkında dünya takip raporu, 2007.
82
-
EK III. SOSYAL BÜTÜNLE
ME LE LG L
STAT ST KLER
TABLO A.3- 1
B N YILLIK DEKLARASYONUN GEL ME HEDEFLER
HEDEFLER
AMAÇLAR
• Nüfusun, geliri günlük bir dolardan dü ük olan oranını 2015’e
1. Yoksulluk ve açlık farklılı ını
kadar yarıya indirmek.
kaldırmak
• Nüfusun açlık sınırındakiler oranını 1990 ve 2015 arasında yarıya
indirmek
2. Herkes için ilkö retimi
• 2015’e kadar, kız ve erkek bütün çocuklara, dünyanın her yerinde,
sa lamak
ilkö retimlerini tamamlama imkânı sa lamak.
• 2005’e kadar ilk ve orta ö renimde ve mümkünse en geç 2015’e
3. Kadınların e itli ini ve
kadar tüm e itim düzeylerinde cinsiyetler arasındaki ayrımcılı ı
özerkli ini sa lamak
kaldırmak.
• 1990 ve 2015 seneleri arasında 5 ya ından küçük çocuk ölümleri
4. Çocuk ölümlerini azaltmak
oranını iki çeyrek azaltmak.
• 1990 ve 2015 seneleri arasında anne ölümleri oranını üç çeyrek
5. Anne sa lı ını iyile tirmek
azaltmak.
• 2015’e kadar HIV/Aidsin yayılmasını durdurmu olma ve güncel
6. HIV/AIDS, sıtma ve di er
e ilimini ters çevirmeye ba lamı olmak
• 2015’e kadar, sıtmayı ve ba ka büyük hastalıkları durdurmak ve
hastalıklarla mücadele
güncel e ilimini ters çevirmeye ba lamı olmak
• Ulusal politikalarda kalıcı geli me ilkelerini entegre etmek;
çevresel kaynakların yok olması ile ilgili e ilimi ters çevirmek
• 2015’e kadar, sürekli olarak içme suyu sa lama imkânı olmayan
7. Kalıcı bir çevre sa lamak
nüfus oranını yarıya indirmek
• 2020’ye en az 100 milyon gecekonduda ya anan hayatı
iyile tirmeye çalı mak
• Açık, kanunlar üzerine kurulu, önceden kestirilebilir ve ayrımcı
olmayan çok yönlü ticari ve finansal sistemin olu turulmasını
sa lamak.
• En az geli en ülkelerin ihtiyaçlarını kar ılamak. Bu hedef unları
gerektirmektedir:
o ihracatlarının samimiyetle ve kontenjansız kabul
edilmesi,
o çok borçlu fakir ülkelerin borçlarının hafifletilmesi
için güçlendirilmi programın uygulanması ve resmi
alacaklılar kar ısındaki iki yanlı borçların iptal
edilmesi,
o yoksullu a kar ı mücadelede istekli davranan ülkelere
8. Geli me için dünya çapında
geli me kamu yardımı ba ı lanması
bir i birli i sa lamak
• Ku atılmı devletlerin ve geli me zorlu u çeken küçük devletlerin
özel ihtiyaçlarını kar ılamak.
• Geli mekte olan ülkelerin borç problemini borçlarını ulusal ve
uluslararası tedbirlerle uzun vadeye uzatarak global olarak ele
alma.
• Geli mekte olan ülkelerle i birli i içerisinde, gençler için uygun
ve üretken i imkânları yaratmak.
• Ecza sanayi ile i birli i içerisinde, geli mekte olan ülkelere uygun
ve kullanılabilir temel ilaçları tedarik etmek.
• Özel sektörle i birli i içerisinde, özellikle bilgisayar ve ileti im
olmak üzere yeni teknolojilerin herkes tarafından
kullanılabilmesini sa lamak.
Kaynak: PNUD, Birle mi Milletler Genel Kurulunun 8 Eylül 2000 tarihli 55/2 kararıyla kabul edilen Bin
yıllık Deklarasyon’dan yola çıkarak gerçekle tirilen 2004 insan geli imi Raporu.
83
TABLO A.3- 2
AKDEN Z ÜLKELER N N B N YILLIK HEDEFLER N N TAK B
Objectif 1 (Éliminer l'extrême
pauvreté)
Pays
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
Syrie
Tunisie
Turquie
Pays UE
France
Grèce
Italie
Espagne
Pays MED
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
Syrie
Tunisie
Turquie
Pays UE
France
Grèce
Italie
Espagne
Objectif 3 (Promouvoir l'égalité des sexes)
Objectif 4 (Réduire la mortalité
infantile)
% Population
vivant sous le seuil
de pauvreté (1 $
par jour) 1998a
2004
Taux de
consommation du
cinquième le plus
pauvre (%) 1998a
2004
Achèvement de
l'enseignement primaire
(% scolarisés/diplômés)
a
2001-2004
Scolarisations dans
l'enseignement
secondaire (brutes, %)
2004
Rapport filles/garçons
dans l'enseignement
primaire et secondaire
(%) 2004
3,1
<2
<2
3,4
8,6
5,7
6,5
6,0
5,3
94
93
101
94
67
107
94
-
81
87
93
102
89
47
63
77
85
99
94
99
100
102
88
94
102
85
15,5
21,6
48,9
40,8
26,2
18,2
25,3
20,6
40
36
6
4
31
43
16
25
32
81
97
81
99
96
95
98
95
81
-
6,7
6,5
99
103
110
96
99
100
101
99
47,0
41,1
41,2
5
5
5
86
88
84
-
7,0
-
117
102
40,7
5
97
Objectif 5 (Améliorer la santé
maternelle)
Pays
Objectif 2 (Parvenir à l'enseignement
universel)
Nbre. de naissances
Taux de mortalité
assistées par une
maternelle (pour
équipe de santé (%
100.000 naissances
par rapport au total)
vivantes) 2000
2000-2004
Objectif 6 (Combattre le VIH/SIDA et autres
maladies)
Prévalence VIH (% de
population de 15-49 ans)
2003
Incidence de la
tuberculose (pour
100.000 d'habitants)
2004
Pourcentage de femmes
Vaccin contre la
Taux de mortalité
salariées dans le secteur
d'enfants âgés de
rougeole (%
non agricole (% du total
moins de 5 ans pour d'enfants âgés de
d'emplois non agricoles)
1.000
12 à 23 mois)
2003
Objectif 7 (Assurer un environnement
durable)
Objectif 8 (Mettre en place un
partenariat mondial pour le
développement -nouvelles
technologies-)
Lignes
téléphoniques et
Accès aux sources d'eau Accès aux équipements
Usagers d'Internet
abonnés au
meilleure (% population) sanitaires améliorés (%
(pour 1.000
téléphone portable
2002
population) 2002
habitants) 2004
(pour 1.000
habitants) 2004
140
84
17
41
150
220
160
120
70
96
69
100
63
90
83
0,1
-0,1
0,1
-0,1
0,1
0,1
-0,1
-0,1
-
54
27
9
5
11
110
41
22
28
87
98
100
91
100
80
79
82
93
92
68
93
98
61
77
80
83
215
235
1.499
407
429
357
269
480
751
26
54
471
110
169
117
43
84
142
17
9
5
4
-
0,4
0,2
0,5
0,7
12
19
7
25
-
-
1.299
1.465
1.541
1.321
414
177
501
336
Uyarı: Dönem için kullanılabilen son seneye ait veriler.
Kaynak: IMF, Global Monitoring Report 2006.
84
TABLO A.3- 3
AB VE PPM’LER N NÜFUS GEL
Pays
Union
européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Moyenne UE-25
Bulgarie
Roumanie
Moyenne UE-27
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
M , 1980-2030
Population totale
Croissance de la population
Taux net de migration
Millions
%
Pour 1000 habitants
Espérance de vie
1980-85
2000-05
2025-30
2,7
2,4
1,3
2,2
0,4
1,0
2,8
0,0
1,5
1,0
3,1
1,8
1,0
4,7
2,1
-0,9
-1,2
8,3
-0,4
4,7
2,2
1,0
2,2
1,9
-1,3
-0,9
1,7
73,8
73,1
73,7
74,6
70,6
71,1
75,8
69,6
73,9
74,7
75,2
76,0
69,1
73,1
74,5
69,3
70,8
73,6
70,9
72,2
74,0
70,7
76,3
72,9
71,2
69,7
72,7
78,6
78,9
78,8
77,1
74,0
76,3
79,4
71,2
78,4
79,4
78,2
78,3
72,6
77,7
80,0
71,4
72,2
78,4
74,3
77,2
78,3
75,5
80,1
76,8
72,1
71,3
76,4
81,8
82,4
81,8
80,2
78,0
80,0
82,6
76,5
82,1
82,5
80,4
81,2
77,3
81,1
83,0
76,6
77,0
81,7
78,2
80,3
81,4
79,0
83,3
80,4
76,0
75,4
80,0
-0,9
-1
3,3
0
-0,7
-2,1
0
-0,4
-0,1
-0,2
61,4
56,5
74,5
63,7
67,0
59,3
56,6
64,6
64,0
61,0
63,6
71,0
69,6
79,6
71,2
71,9
69,5
72,4
73,2
73,1
68,6
72,0
76,2
75,5
82,7
76,3
76,8
75,4
77,6
77,5
74,5
76,9
1980
2005
1980-85
2000-05
2025-30
1995-00
2000-05
2005-10
78,3
7,5
9,9
5,1
5,0
1,8
37,5
1,5
4,8
53,9
9,6
14,2
10,7
3,4
56,4
2,5
3,4
0,4
35,6
9,8
55,5
10,3
8,3
425
8,9
22,2
456
82,7
8,2
10,4
5,4
5,4
2,0
43,1
1,3
5,2
60,5
11,1
16,3
10,1
4,1
58,1
2,3
3,4
0,5
38,5
10,5
59,7
10,2
9,0
458
7,7
21,7
488
-0,2
0,1
-0,0
-0,0
0,7
0,6
0,5
0,7
0,5
0,5
0,6
0,5
-0,2
0,8
0,1
0,5
0,8
0,2
0,9
0,5
0,2
0,0
0,1
0,4
0,22
0,47
0,36
0,1
0,2
0,2
0,3
0,0
0,0
1,1
-0,6
0,3
0,4
0,3
0,5
-0,3
1,8
0,1
-0,6
-0,4
1,3
-0,1
0,5
0,3
-0,1
0,4
0,3
-0,69
-0,37
0,19
-0,1
-0,0
-0,0
0,2
-0,4
-0,4
-0,1
-0,4
0,0
0,1
-0,1
0,2
-0,5
0,7
-0,3
-0,8
-0,7
1,0
-0,5
0,0
0,3
-0,5
0,3
-0,1
-0,97
-0,59
-0,14
2,8
1,1
1,9
3,2
0,3
0,8
3,4
-6,6
0,8
0,7
5,6
2,1
1,9
4,8
2,1
-4,6
-6,1
9,3
-0,4
3,5
2,0
1,0
1,4
1,3
-1,2
-3,1
1,1
2,7
2,5
1,3
2,3
0,2
1,0
9,7
-1,5
1,6
1,0
3,2
1,9
1,0
9,8
2,1
-1,0
-1,2
8,7
-0,4
4,8
2,3
1,0
3,5
2,5
-1,3
-1,4
2,2
18,8
43,9
3,8
2,2
2,7
19,5
1,3
9,0
6,5
46,3
153,9
32,9
74,0
6,7
5,7
3,6
31,5
3,5
19,0
10,1
73,2
260,2
3,2
2,5
1,7
3,9
0,7
2,6
3,8
2,6
2,4
2,6
1,5
1,9
2,0
2,7
1,0
1,5
3,6
2,5
1,1
1,4
1,7
0,8
1,2
0,9
1,3
0,6
0,8
3,0
1,3
0,6
0,7
0,9
-1,3
-1,6
9,6
1,5
-1,8
-2,1
-0,4
-0,4
0,4
0,4
-0,6
-1,3
4,9
3,7
-2
-2,6
-0,3
-0,4
-0,7
0,1
Uyarı: Filistin için verilen rakamlar kullanılabilir son verilerin oldu u 1975-2003 dönemine aittir. 2015’e
kadar nüfus tahmini.
Kaynak: Birle mi Milletler, Nüfus Bölünme, World Population Prospects: The 2004 Revision and
World Urbanization Prospects.
85
TABLO A.3- 4
AB VE PPM’LER N NÜFUS ÖZELL KLER , 1980-2030
Pays
Union
européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Moyenne UEBulgarie
Roumanie
Moyenne UEPPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
Densité de population
Population urbaine
hab./km
%
-
-
-
-
,
-
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
-
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
Population de moins
(% du total)
ans Population de
ans et plus (%
du total)
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
-
-
-
-
-
-
-
-
-
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
-
-
-
-
-
-
-
-
-
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
Uyarı: Filistin için verilen rakamlar kullanılabilir son verilerin oldu u 1975-2003 dönemine aittir. 2015’e
kadar nüfus tahmini.
Kaynak: Birle mi Milletler, Nüfus Bölünme, World Population Prospects: The 2004 Revision and World
Urbanization Prospects.
86
TABLO A.3- 5
2005’TE AB-25 ÜLKES N N PPM’LERDEN GELEN YABANCI NÜFUSUª
Non ressortissants
de l'UE
Allemagne
Autriche
Belgique
Danemark
Espagne
Slovaquie
Slovénie
France
Grèce
Finlande
Pays Bas
Hongrie
Italie
Lituanie
Luxembourg
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Total UE
Provenant des PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Total PPM
% PPM/total de
non
ressortissants
14.480
330
7.382
329
41.820
21
2
477.482
267
221
834
250
18.736
7
103
101
15.415
432
544
578.756
10.309
4.721
744
551
2.270
29
12
8.208
7.448
215
2.840
247
52.865
10
27
71
9.450
202
683
100.902
9.151
1.201
1.614
615
1.648
140
10
2.262
348
288
1.790
732
2.109
187
43
104
6.383
539
616
29.780
8.145
291
239
744
1.174
37
10
498
672
124
248
233
2.608
7
2
80
0
183
693
15.988
40.908
382
1.011
1.874
1.309
29
3
10.724
1.277
89
343
121
3.209
65
36
192
3.693
227
2.225
67.717
73.027
515
90.657
2.902
461.544
11
3
504.096
526
621
91.558
32
294.945
1
252
567
8.334
143
1.510
1.531.244
118
27
25
468
243
10
76
208
3
1
10
0
97
1.286
27.741
583
813
593
2.315
41
5
3.728
5.552
114
697
684
3.008
7
1
78
0
340
4.217
50.517
22.429
1.194
3.337
453
1.403
34
4
154.356
231
203
1.307
36
78.230
1
138
38
1.443
239
889
265.965
1.764.318
127.226
47.044
29.956
1.347
120
31
208.049
7.881
2.359
100.574
629
11.077
56
207
101
43.100
520
12.269
2.356.864
1.970.508
136.561
152.868
38.017
514.830
487
80
1.369.871
24.445
4.244
200.191
3.040
466.995
344
810
1.342
87.818
2.922
23.646
4.999.019
27,0
19,2
18,1
14,2
15,3
2,2
0,2
42,0
3,2
3,9
28,6
2,1
19,4
1,1
0,5
0,6
3,6
1,1
4,9
21,2
Uyarılar: a) Veriler 2005’e aittir, Sadece Avusturya, Belçika, Fransa, Yunanistan, Lüksemburg, Portekiz
ve ngiltere için 2002’ye aittir.
b) Estonya, Kıbrıs, Malta ve Polonya için veri mevcut de ildir.
Kaynak: Eurostat ve "Avrupa-Akdeniz bölgesi ülkeleri arasında göç ve i birli i " hakkında CES/2005
Raporu
TABLO A.3- 6
AKDEN Z ORTAK ÜLKELER N N FON TRANSFERLER VE RESM KALKINMA
YARDIMLARI, 1990-2004
Pays partenaires
Méditerranéens
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
a
A. Palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Total PPM
Aide Officielle au Développement
(Millions dollars)
2000
2005
201
371
1.328
926
800
552
622
199
243
419
652
972
158
78
222
376
327
464
4.206
4.704
Envois d'argent
(Millions dollars)
1990
2004
352
2.460
4.284
3.341
812
398
499
2.287
1.818
2.700
2.006
4.221
385
855
551
1.432
3.246
804
13.953
18.498
Uyarı : a) Filistin’in rakamı 2003 senesine aittir.
Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators 2007.
87
TABLO A.3- 7
2004-2006’DE PPM’LERDE ÇALI MA PAZARI
Pays
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Moyenne UEBulgarie
Roumanie
Moyenne UEPPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
Syrie
Tunisie
Turquie
Moyenne PPM
Taux d'activité (%
)
-
Hommes
Femmes
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
Taux de chômage (%
a
)
Emploi par secteur d'activité
Agriculture
Industrie
Services
hommes
femmes
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
% hommes
% femmes
% hommes
% femmes
% hommes
% femmes
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
Uyarı: a) AB-25 ülkesi için i sizlik oranları hakkındaki veriler 2006’ya aittir oysaki PPM’ler için son sene
ile ilgili veriler 2000-2005 dönemi içindir.
Kaynak: Dünya Bankası, World Development Indicators 2007 ve Eurostat.
88
-
TABLO A.3- 8
Pays
Union européenne
Allemagne
Autriche
Belgique
Chypre
Danemark
Slovaquie
Slovénie
Espagne
Estonie
Finlande
France
Grèce
Pays Bas
Hongrie
Irlande
Italie
Lettonie
Lituanie
Luxembourg
Malte
Pologne
Portugal
Royaume-Uni
Rép. tchèque
Suède
Roumanie
Bulgarie
PPM
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
A. Palestinienneb)
Syrie
Tunisie
Turquie
Libre association et négociation
collective
Élimination du
travail forcé et
obligatoire
Élimination de la
Interdiction du
discrimination
dans l'emploi et au travail des enfants
travail
C87
C98
C135
C144
C29
C105
C100
C111
C138
C182
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
-
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
ÇALI MA HAKLARI: BA LICA OIT KONVANS YONLARININ ONAYLANMASI
Uyarılar:
a) C29 = Zorlu çalı ma hakkında Konvansiyon; C87 = Sendika özgürlü ü hakkında konvansiyon; C98 =
Organizasyon ve toplu görü me hakkı üzerine konvansiyon; C100 = Ücretlendirme e itli i hakkında
konvansiyon; C105 = Zorla çalı manın kaldırılması hakkında konvansiyon; C11 = te ayrımcılık
hakkında konvansiyon; C135 = Çalı an temsilcilerinin korunması hakkında konvansiyon; C138 = Asgari
i e kabul edilme ya ı hakkında konvansiyon; C144 = Üç partili danı malar hakkında konvansiyon; C182
= Çocukların kötü çalı ma ekillerinin yasaklanması hakkında konvansiyon.
b) Filistin OIT gözlemcisidir, dolayısıyla bu konvansiyonların onaylanması ile ilgisi yoktur.
Kaynak: OIT, ILOLEX.
89
EK IV. D
ER TABLOLAR
TABLO A.4- 1
2005’TE ÜLKELERE VE SEKTÖRLERE GÖRE FEMIP KRED LER
Crédits accordés
Millions d'euros
10
309
170
160
55
300
260
930
2194
Millions d'euros
548,5
131,64
636,26
109,7
87,76
43,88
636,26
2194
Par pays
Algérie
Égypte
Israël
Jordanie
Liban
Maroc
Autorité palestinienne
Syrie
Tunisie
Turquie
Total
Par secteurs
Énergie
Industrie et services
Transport
Télécommunications
Environnement
Capital risque
Crédits globaux
Total
Kaynak: http://www.eib.org.
Poids (en %)
0,46
14,1
7,7
7,3
2,5
13,7
11,9
42,4
100,0
Poids (en %)
25,0
6,0
29,0
5,0
4,0
2,0
29,0
100,0
TABLO A.4- 2
AVRUPA B RL
VE AKDEN Z ORTAKLARI ARASINDA EYLEM PLANLARI VE
B RLE ME ANLA MALARI
Plans d'action en fonction de la nouvelle politique de
Plan d'action de la Adoption formelle par
Ratifié par
Ratification
PEV
l'UE
le pays
Algérie
/ /
Égypte
Accordé en automne
/ /
En cours
/ /
Israël
Accordé fin
/ /
/ /
/ /
Jordanie
Accordé fin
/ /
/ /
/ /
Líban
Accordé fin
/ /
En cours
/ /
Maroc
Accordé fin
/ /
/ /
/ /
Accordé fin
/ /
/ /
/ /
A. Palestinienne
Syrie
/ /
Tunisie
Accordé fin
/ /
/ /
/ /
En vigeur depuis le / /
En vigeur depuis le / /
En vigeur depuis le / /
En vigeur depuis le / /
En vigeur depuis le / /
En vigeur depuis le / /
En vigeur depuis le / /
En processus de ratification
En vigeur depuis le / /
Turquíab)
En vigeur depuis le
PPM
-
-
-
/
/
Accords d'association
Situation
/ /
Uyarılar:
a) Bir Avrupa-Akdeniz birle me anla ması beklenirken geçici birle me anla ması.
b) Gümrük Birli inin son safhasının gerçekle tirilmesi anla ması.
Kaynak: Avrupa Komisyonu IP/06/1676, 4 Aralık 2006.
90
TABLO A.4- 3
AGAD R ANLA MASININ ÖNCÜLLER : AKDEN Z’ N GÜNEY KIYISI ÜLKELER
ARASINDA K L ANLA MALAR
Pays signataires
Tunisie-Égypte
Tunisie-Maroc
Tunisie-Jordanie
Jordanie-Maroc
Jordanie-Égypte
Égypte-Maroc
Ratification de l'accord
Mars 1998
Mars 1999
Avril 1998
Juin 1998
Décembre
Mai 1998 et Mai 2000a
Situation
En vigueur depuis le 01/09/2005
En vigueur depuis le 01/06/2004
En vigueur depuis le 01/06/2000
En vigueur depuis le 01/05/2002
En cours de ratification
En vigueur depuis le 01/03/2000
Fin de la période transitoire
Décembre
Décembre
10 ans
12 ans
Décembre
12 ans
Uyarılar: a) Ba ka 28 ürünün tamamen veya kısmi olarak serbestle tirilmesi için ek protokol.
91

Benzer belgeler