Taksim-Kabataş Tüneli ve Duraylılığı Üzerine Bir Değerlendirme

Transkript

Taksim-Kabataş Tüneli ve Duraylılığı Üzerine Bir Değerlendirme
Mühendislik Jeolojisinde Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 25-27 Mayıs 2006, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.
Taksim-Kabataş Tüneli ve Duraylılığı Üzerine Bir Değerlendirme
Taksim-Kabataş Tunnel and an Evaluation of its Stability
Ö. Aydan1 ve M. Geniş2
1
2
Tokai Üniversitesi Deniz-İnşaat Mühendisliği Bölümü, Shizuoka, Japonya
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü, Zonguldak
ÖZ: Bu çalışmada, Taksim Kabataş arasında açılan füniküler sistemin tünel kazısı sırasında yapılan
arazi ölçümleri hakkında bilgiler verilmektedir. Öncelikle tünelin kazı sahasının jeolojisi verilmiş ve
kaya kütlesi değerlendirmesi yapılmıştır. Tünelde yapılan yerinde gözlemler tanıtıldıktan sonra tünel
çevresinde oluşması beklenen gerilme ve yerdeğiştirme miktarları tartışılmış ve yerinde gözlemleri ile
karşılaştırılmıştır. Sayısal gerilme çözümlemeleri ve arazi ölçümleri ile tünel çevresinde elde edilen
yerdeğiştirme miktarlarının uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Tünel, Deformasyon, Birincil Gerilme, Fay
ABSTRACT: In this study, the results of field measurements, which are made during excavation of
funicular system between Taksim and Kabataş are given. Firstly, the geological conditions around
tunnel and the evaluation of rock mass are presented. After a brief introduction of field observations
on tunnel, expected stress and displacement of tunnel is discussed and compared with field
measurements. It is understood that the displacement field around tunnel estimated by numerical
analyses are in good agreement with field measurements.
Keywords: Tunnel, Deformation, In situ Stress, Fault
1. GİRİŞ
Taksim ve Kabataş arasında, Kabataş sahili ve iskelesi ile Taksim Meydanı ve metro istasyonu
arasında Kadıköy-Tarlabaşı arasındaki 133 yıl önce açılan tarihi tünele benzer şekilde yeni bir tünel
açılmıştır. Tünelin yapım şekli delme tünel olup istasyon kısımları aç-kapa yöntemi ile inşa edilmiştir.
Delme tünelin toplam uzunluğu 546 m olup, maksimum eğimi % 22.19’dur. İki istasyon arasındaki
yükselti farkı ise 74.95 m’dir. Tünel tek hatlı olup tünelin ortasında 200 m’lik bölüm karşılıklı gelen
trenlerin geçişini sağlamak üzere çift hatlı olarak inşa edilmiştir. Örtü tabakası kalınlığı 5 ile 40 m
arasında değişmektedir (Şekil 1). Tüneli şekli at nalı şeklinde olup tek hatlı tünelin kazı yüksekliği
5.9 m ve kazı genişliği ise 6.1 m dolaylarındadır.
Tüneli inşa eden Yapı Merkezi firmasının sorumlu mühendisi Ali Yüksel eşliğinde Tünelin Kabataş
kısmı ziyaret edilmiştir. Bu ziyaret sırasında tünel içinde sıcaklık, nem, hava hızı, pH ölçümleri, kaya
iğne deneyleri, fay düzlemleri ve kayma açıları ölçümleri yapılmıştır. Ölçüm sonuçları burada
sunulmuş ve bazı mühendislik değerlendirmeleri yapılmıştır.
Şekil 1. Tünelin güzergahı ve kesiti (Yapı Merkezi).
179
Mühendislik Jeolojisinde Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 25-27 Mayıs 2006, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.
2. JEOLOJİ
Tünelin kazıldığı formasyon Trakya formasyonu olup, kumtaşı, siltaşı, kiltaşından oluşmaktadır. Tünel
girişlerine yakın kısımlarda ise Kuvaterner tortullar ile dolgu malzemesi gözlenmektedir. Geçilen kaya
kütlesi tabakalı olup tabakalar GD’a yaklaşık 10-20° eğimlidir. Tünel ekseni hemen hemen
tabakalanmaya diktir. Tabakalar Boğazın oluşmasını etkileyen tektonizma sonucu faylı ve kırıklı bir
yapıya sahiptir. Eklem aralıkları 5-30 cm arasında değişmektedir (Şekil 2). Kabataş tünel giriş ağzına
yakın sık aralıklı verev normal faylar görülmüştür. Gözlenen faylar tabakalanmaya paralel veya
tabakaları verev olarak kesmektedir. KD ya da GD’ya 50-70° arasında değişen eğimlere sahiptir
(Şekil 3). Tünel ağzındaki topoğrafyayı ve sahil çizgisini etkileyen ve kırık zonu kalınlığı yaklaşık
1-4 m olan verev bir normal fay gözlenmiştir. Tünel ekseninin fay doğrultusuna dik olması nedeni ile
tünelde yapısal bir duraylılık problemi beklenmemekle birlikte, normal fay nedeniyle istasyon
kazısının kuzey duvarında bazı yapısal duraysızlıklarla karşılaşılması olasıdır.
Şekil 2. Kabataş İstasyonu kazısında gözlenen kaya kütlesinin görünümü.
Şekil 3. Tünel kazısında gözlenen bazı fayların görünümü.
3. KAYA KÜTLESİ VE DEĞERLENDİRMESİ
Kaya kütlesi kırıklı bir yapıya sahip olup sık aralıklarla görülen verev normal faylarla parçalanmıştır.
Yapılan sondaj değerlendirilmelerinde RQD (kaya kalite belirteci) değeri %30’un altındadır. Bilindiği
üzere, sondajın neden olduğu zedeleme kayanın gerçek RQD değerini azaltmaktadır. İnceleme
180
Mühendislik Jeolojisinde Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 25-27 Mayıs 2006, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.
sırasında gözlenen kayanın RQD değeri 0-60 arasında değişmektedir. İlk yazar tarafından yapılan
RMR, Q ve GSI kaya sınıflama sistemlerine göre yapılan değerlendirmeler Çizelge 1’de verilmiştir.
Kaya kütlesi sınıflama sistemlerinden yararlanarak elde edilen kaya kütlesinin mekanik özellikleri
Çizelge 2’de verilmiştir. Hoek’un önerisine göre normalleştirilmiş deformasyon modülünün
hesaplanmasında, Vardar vd. (1988)’nin deney sonuçlarına göre sağlam kayanın tek eksenli basınç
dayanımı 50 MPa ve deformasyon modülü 10 GPa alınmıştır. Görüldüğü üzere Hoek tarafından
önerilen ilişkiler kullanıldığında kaya kütlesinin dayanımı çok küçük ve deformasyon modülü ise çok
yüksek elde edilmektedir. İlk yazar tarafından daha önce de işaret edildiği gibi Hoek’un önerisi gerçek
yerinde deneylerle sınanmamıştır (Aydan vd. 1998; Aydan ve Kawamoto, 2000, 2001). Bugün
yaygınca kullanılan bu yaklaşımın ivedilikle tartışılması gerektiğine burada bir kez daha işaret
edilmektedir. Ayrıca kaya kütlesinin dayanımının tahmininde Vardar (1978) tarafından önerilen
yaklaşım da kullanılmıştır (Çizelge 2).
Çizelge 1. Kaya sınıflama sistemlerine göre kaya kütlesi değerlendirilmesi.
Sınıflama sistemi
Kaya kütlesi
Fay ve kırılma bölgeleri
Temel RMR
29-49
12-16
Q Sistemi
2.7-16.7
0.25-0.5
GSI
30-45
5-15
Çizelge 2. Kaya sınıflama sistemlerine göre kaya kütlesinin mekanik özellikleri.
Normalleştirilmiş Tek eksenli
Normalleştirilmiş Deformasyon
Sınıflama
basınç dayanımı
modülü
Sistemi
Kaya Kütlesi
Fay zonu
Kaya Kütlesi
Fay Zonu
Aydan & Kawamoto
Hoek - RMR
Hoek - GSI
Vardar
0.064-0.138
0.019-0.059
0.020-0.047
0.290-0.390
0.022-0.031
0.008-0.009
0.005-0.009
----
0.064-0.138
0.213-0.675
0.225-0.299
----
0.022-0.031
0.079-0.100
0.053-0.095
---
4. TÜNEL KAZI VE DESTEK SİSTEMİ
Tünel kazısı hidrolik kırıcı ve kepçeli bir iş makinası ile üst ve alt yarı (basamak) şeklinde yapılmıştır.
Alt yarı üst tünel aynasını yaklaşık 5-6 m aralıkla takip etmektedir. Destek (tahkimat) sistemi olarak
kaya saplaması, çelik iksa, püskürtme beton nervürlü demir ile takviye edilmiş bir kafes kiriş ve çelik
hasır birlikte kullanılmaktadır. Kayacın zayıf olduğu koşullarda, tünel tavanında delikli şemsiye
boruları kullanılarak enjeksiyon işlemleri de yapılmıştır. Son beton kaplama ise tünelin kazısı bittikten
sonra yapılmıştır.
5. ÖLÇÜMLER VE DEĞERLENDİRMELER
Burada tünelde yapılan sıcaklık-nem ölçümleri, hava hızı ölçümleri, kayacın dayanımının tahmin
edilebilmesi için yapılan kaya iğnesi deneyleri, yeraltı suyu pH ölçümleri ile ortamdaki birincil
gerilmelerin tahmin edilmesinde kullanılan, faylarda yapılan ölçümler hakkında bilgiler
sunulmaktadır.
Sıcaklık ve nem ölçümleri için ESPEC ve T&D firmaları tarafından üretilmiş sıcaklık-nem ölçerler
kullanılmıştır. Ölçerlerden birisi tünelin Kabataş girişine konulmuş ve diğeri ise yazarlar tarafından
tünel incelemesi sırasında beraberlerinde götürülmüştür. Ölçüm aralığı 30 saniye seçilerek sıcaklık ve
nem ölçümleri yapılmıştır. Ölçüm sonuçları Şekil 4’te gösterilmiştir. Tünel ağzına konulan sıcaklık ile
inceleme sırasındaki tünel içi sıcaklığı arasında yaklaşık 4 derece bir farklılık söz konusu olup iç
sıcaklık daha yüksektir. Diğer yandan dıştaki nem iç nemden daha yüksek olup aradaki farklılık
yaklaşık % 8-10 dolaylarında ölçülmüştür.
181
Mühendislik Jeolojisinde Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 25-27 Mayıs 2006, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.
Şekil 4. Tünelin içinde ve dışında sıcaklık ve nem değişimleri
Tünelin havalandırılması için üfleyici pervane kullanılmıştır. Temiz hava tünel aynasına doğrudan
üflenmekte ve kirli hava ise tünel ağzından çıkış yapmaktadır. Tünel aynasında hava hızı yaklaşık
2.5 m/s olarak ölçülmüştür.
Japonya’da zayıf kayaların dayanımını tahmin etmek amacı ile kaya iğnesi deney cihazı geliştirilmiştir.
Bu cihaz ile tek eksenli dayanımı 20 MPa’a kadar olan kayaların değerlendirilmesi mümkündür. İlk
yazar tarafından bu cihazın kullanımı Türkiye’de ilk defa Kapadokya tüflerine, Babadağ marn ve
kumtaşına ve Buldan depreminde gözlenen şev kaymalarının görüldüğü sert zeminlere uygulanmıştır.
Tüneli oluşturan sağlam ana kayada elde edilen kaya iğne katsayısı [NPI=yük(N)/batma miktarı (mm)]
100’ün üzerindedir. Kaya iğne deneylerinin arazi uygulaması Şekil 5’te gösterilmiştir. Kaya iğnesi
ölçüm sonuçları Çizelge 3’te verilmiştir. Faya yaklaştıkça kayanın iğne batma katsayısı değeri oldukça
azaldığı görülmüştür. Aydan tarafından geliştirilen bir ilişkiye göre ölçülen NPI değerlerinden tek
eksenli basınç dayanımı değerleri de tahmin edilmiştir (Çizelge 3).
Çizelge 3. Kaya iğnesi deney sonuçları.
Sağlam
Az
Orta derecede Killeşmiş kaya
Kaya türü
kaya
zedelenmiş zedelenmiş
NPI (N/mm)
>100
16.7
1.6-4.0
0.4-0.5
Tek eksenli basınç dayanımı (MPa)
>38
1.5
0.02-0.12
0.002-0.003
Şekil 5. Kaya iğne deneyinin tüneldeki uygulaması.
Yeraltı suyu kazı sırasında duraylılık sorunlarına neden olmasının yanında şehirleşmenin olduğu
182
Mühendislik Jeolojisinde Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 25-27 Mayıs 2006, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.
yerlerde yüzeyde oturmalara ve destek (tahkimat) sistemlerinin korozyonuna neden olabilmektedir.
Tünel aynası civarında oluşan su birikintilerinin pH ölçümleri yapılmıştır. Bu ölçümlerden elde edilen
pH değerleri 10.89-11.24 değerleri arasında değişmektedir. Bu değerler oldukça yüksektir. Bu değerler
ilk yazarın Japonya’da püskürtme betonun uygulandığı tünellerde ölçtüğü değerlere yakındır. Yeraltı
suyunun özellikle Taksim girişinden yapılan kazı ile Kabataş tarafından yapılan kazı arasında yaklaşık
65 m olup kot farkı gözönüne alınırsa bu yüksek değerlerin kısmen püskürtme betondan kısmen
çevresel kayalardan kaynaklandığı düşünülebilir.
Tünelin Kabataş giriş kısmında ve istasyon kazısında çok sayıda verev normal fay gözlenmiştir. Bu
faylardan dördünde ölçüm alınmıştır. Bunların ikisi tünel içinde ikiside istasyonun batı duvarında
alınmıştır. Tünel içinde gözlenen F1 fayının yüzeylenmesi kısıtlı olduğu için burada
değerlendirilmeyecektir. F2 (Tünel içi) F3 ve F4 (istasyon) faylarında alınan fay parametreleri
Çizelge 4’te verilmektedir. Fay çiziklerinden Aydan (2000) tarafından geliştirilen yöntem kullanılarak
fayı oluşturan gerilme ortamı araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar Şekil 6 ile Çizelge 5’te gösterilmiştir.
F2 ve F3 fayları verev normal fay olup en büyük asal gerilmenin düşey gerilmeye yakın olduğuna
işaret etmektedir. F4 fayının yanal kayma bileşeni daha büyük olduğu için yanal atımlı faylara benzer
bir fay olarak düşünülebilir. Her üç fay için elde edilen en büyük yatay gerilmenin yönü 348-354
arasında değişmekle birlikte yatay düzlemde etkiyen ana gerilmenin KB-GD olduğu ve bölgede daha
önce yapılan ölçüm ve değerlendirmelerle uyum içinde olduğu söylenebilir. Tünel ekseninin hemen
hemen doğu-batı yönelimli olduğu düşünülürse yanal birincil gerilmenin düşey birincil gerilmeye
oranının yaklaşık 0.5 olacağı düşünülebilir.
Çizelge 4. Ölçülen fayların parametreleri.
Eğim yönü
Eğim
Kayma açısı
74
52
96
92
52
70
52
72
144
Fay
F2
F3
F4
Fay
F2
F3
F4
Çizelge 5. Fay çiziklerinden tahmin edilen birincil gerilme durumu.
En Büyük Asal
Ortanca Asal
En Küçük Asal
Yatay Gerilmeler
Gerilme
Gerilme
Gerilme
σ1 /σ v
d1
p1
σ 2 /σ v
d2
p2
σ 3 /σ v
d3
p3
σ h /σ v
σ H /σ v
θ
1.016
1.042
1.226
288
202
346
81
72
40
0.700
0.718
0.845
168
349
165
5
16
50
0.339
0.347
0.409
77
82
256
8
9
1
0.352
0.365
0.409
0.702
0.743
1.070
346
354
346
6. TÜNEL CİVARINDA OLUŞAN YENİLME BÖLGESİ VE YERDEĞİŞTİRMELERİN
TAHMİNİ
Bu bölümde açıklığın çevresinde oluşacak yenilme bölgesi (plastik bölge) ve yerdeğiştirme
miktarlarının hesaplanması için analitik ve sayısal gerilme çözümlemeleri kullanılmıştır. Öncelikle,
Aydan (Aydan vd. 1993; Aydan ve Dalgıç, 1998, Aydan vd. 2001) tarafından önerilen analitik yöntem
kullanılarak tünel yüzeyi deformasyonu ve yenilme bölgesi büyüklüğü hesaplanmıştır. Söz konusu
analitik yöntem kullanılarak yalnızca dairesel kesitli açıklık ile birincil eş gerilme durumu (izostatik
veya hidrostatik birincil gerilme) incelenebilmektedir. Örtü tabakası yüksekliği 40 m olarak
varsayılmış ve kaya kütlesi ile fay bölgesi için hesaplamalar yapılmıştır (Şekil 7). Kaya kütlesi içinde
tünel kazısı sırasında yenilme bölgesi oluşumu söz konusu olmayıp çevre kaya kütlesi elastik davranış
göstermektedir. Elastik durumda oluşabilecek tünel yerdeğiştirmesi yaklaşık 6.6 mm’dir. Diğer yandan
fay bölgesi içindeki kazıda ise tünel yerdeğiştirmesi 27 mm olmakta ve tünelin etrafında yaklaşık
60 cm’lik bir plastik bölge oluşmaktadır.
183
Mühendislik Jeolojisinde Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 25-27 Mayıs 2006, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.
Şekil 6. Fay çiziklerinde elde edilen gerilme ortamı ve faylanma mekanizmaları.
184
1.0
Taksim-Kabatas
H=40m
0.8
0.6
Fay zonu (pi-εt)
0.4
Fay zonu (εt-Rp/a)
Kaya kutlesi (pi-εt)
0.2
0
0.3
0.6
0.8
0.7
0.6
0.5
0.4
0.3
0.2
0.1
0
0.9
TUNNELBİRİM
WALL STRAIN
(%)
AÇIKLIK YÜZEYİ
DEFORMASYONU
(%)
WIDTH
OF PLASTIC
ZONE
(Rp/a-1)
NNORMALISED
ORMALLEŞTİRİLMİŞ
YENİLME
BÖLGESİ
GENİŞLİĞİ
NORMALISED
GROUNDARAZİ
PRESSURE
(Pi/Po)
NORMALLEŞTİRİLMİŞ
BASINCI
Mühendislik Jeolojisinde Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 25-27 Mayıs 2006, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.
Şekil 7. Birincil eş gerilme durumda Taksim-Kabataş tünelinin deformasyonu ve yenilme bölgesi.
Daha sonra, sonlu elemanlar çözümleme yönteminin kullanıldığı çözümlemelerde kaya kütlesinin
elasto-plastik davranış gösterdiği varsayılmıştır. Fay çiziklerinden yatay birincil gerilmenin düşey
birincil gerilmeye oranı yaklaşık olarak 0.5 olarak tahmin edilmiştir. Elde edilen birincil gerilmeler
oranı, tünel geometrisi, kaya kütlesi ve fay bölgesi dayanım ve deformasyon özellikleri göz önünde
bulundurularak tünelde oluşacak deformasyon ve yenilme bölgesi elde edilmiştir. Çözümlemelerde
kaya kütlesi ve fay bölgelerindeki kayaca ilişkin özellikler Çizelge 6’da verilmiştir. Elde edilen
sonuçlar kaya kütlesi ve fay zonu için sırasıyla Şekil 8 ve 9’da gösterilmiştir.
Çizelge 6. Sonlu elemanlar analizinde kullanılan malzeme özellikleri
Birim hacim
Deformasyon
Poisson
Kohezyon
Sürtünme
o
ağırlık
Modülü
Oranı
(MPa)
Açısı ( )
3
(kN/m )
(MPa)
Kaya
25
0.98
27
640
0.38
Fay bölgesi
25
0.38
21
220
0.45
Ortam
Kaya kütlesi için yapılan sonlu elemanlar çözümlemesi kaya kütlesinin elastik davranış göstermesi
gerektiğine işaret etmekte olup, bu sonuç birincil eş gerilme (hidrostatik birincil gerilme) durumu
için yapılan çözümlemeler ile aynıdır. Yerdeğiştirme miktarlarının tünel tavanında 26 mm ve tabanda
ise 19.8 mm olacağına işaret etmektedir. Diğer yandan fay bölgesi için yapılan çözümlemeler tavan ve
tabandaki yerdeğiştirmelerin sırasıyla 76 mm ve 54 mm olacağını göstermiştir. Fay bölgesinde sadece
tünelin yan duvarlarında yenilme bölgeleri oluşmakta ve oluşan yenilme bölgesinin genişliği yaklaşık
olarak 30 cm olmaktadır.
Aykar vd. (2005) tarafından yapılan detaylı çalışmalarda, tünel açıldıktan sonra yapılan deformasyon
ölçümlerinde en büyük yerdeğiştirmenin tünel yan duvarında 32 mm olduğu ölçülmüştür. Ölçülen bu
değerin, nihai beton kaplamadan önceki tahkimatlı bölümden yapılmış değer olarak göz önünde
bulundurulursa, tahkimatsız açıklık ve faylı bölge için yapılan sonlu elemanlar çözümlemesi ile elde
edilen en büyük yerdeğiştirme değerleri ile uyumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
185
Mühendislik Jeolojisinde Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 25-27 Mayıs 2006, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.
Şekil 8. Kaya kütlesindeki kazıda tünel çevresinde oluşan yenilme bölgesi ve yerdeğiştirme durumu.
Şekil 9. Fay bölgesindeki kazıda tünelin çevresinde oluşan yenilme bölgesi ve yerdeğiştirme durumu.
7. SONUÇLAR
Taksim ve Kabataş arasındaki eğimli tünelin Kabataş kısmında sıcaklık, nem, hava üfleme hızı ve pH
ölçümleri, kaya iğne deneyleri, fay düzlemi ve kayma açıları ölçümleri yapılmıştır. Bu ölçümlerin ışığı
altında bazı mühendislik değerlendirmeleri yapılmıştır. Yapılan değerlendirmeler gerilme ortamının
normal fay ortamına yakın olduğunu ve düşey birincil gerilmenin yatay birincil gerilmeye oranının 0.5
civarında olacağını göstermiştir. Kaya kütlesi sınıflamalarından yararlanılarak çevre kayanın mekanik
özellikleri tahmin edilmiştir. Analitik ve sayısal gerilme çözümleme yöntemleri kullanılarak tünelin
deformasyon, gerilme ve yenilme bölgesi oluşumları incelenmiştir. Bu incelemeler tünel çevresindeki
kaya kütlesinin elastik davranış göstermesi gerektiğini ve fay zonu geçilirken kısmen yenilme
bölgesinin oluşacağını göstermiştir. Bunun yanısıra tünelde oluşan deformasyonun fay bölgelerinde
büyük olacağı anlaşılmıştır.
186
Mühendislik Jeolojisinde Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 25-27 Mayıs 2006, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.
8. KATKI BELİRTME
Yazarlar, Taksim-Kabataş Tüneline yaptıkları teknik ziyareti mümkün kılan Yapı Merkezi Şirketi’ne ve
özellikle Ali Yüksel (Yapı Merkezi) ile Timuçin Özbayır (Yapı Merkezi)’a gösterdikleri yakın ilgi ve
verdikleri bilgilerden dolayı teşekkür etmeyi bir borç bilirler.
9. KAYNAKLAR
Aydan, Ö., 2000. An stress inference method based on structural geological features for the full-stress
components in the earth’ crust. Yerbilimleri, Cilt 22, 223-236.
Aydan, Ö. and Dalgıç, S., 1998. Prediction of deformation of 3-lanes Bolu tunnels through squeezing
rocks of North Anatolian Fault Zone (NAFZ). Reg. Symp. on Sedimentary Rock Engineering,
Taipei, 228-233.
Aydan, Ö. and Kawamoto, T., 2000. The assessment of mechanical properties of rock masses through
RMR rock classification system. GeoEng2000, UW0926, Melbourne.
Aydan, Ö. and Kawamoto, T., 2001. The stability assessment of a large underground opening at great
depth. 17th International Mining Congress and Exhibition of Turkey – ICMET, Ankara,
277-288.
Aydan, Ö., Akagi, T. and Kawamoto T., 1996. The squeezing potential of rock around tunnels: theory
and prediction with examples taken from Japan. Rock Mec. and Rock Eng., 29(3), 125-143.
Aydan, Ö., Geniş, M., Akagi, T. and Kawamoto, T., 2001. Assessment of susceptibility of rockbursting
in tunnelling in hard rocks. Int. Symp. on Modern Tunnelling Science and Technology,
IS-KYOTO 2001, Vol.1, 391-396.
Aydan, Ö., Ulusay, R. and Kawamoto, T., 1997. Assessment of rock mass strength for underground
excavations. The 36th US Rock Mechanics Symposium, 777-786.
Aydan, T. Akagi and Kawamoto, T., 1993. Squeezing potential of rocks around tunnels; theory and
prediction. Rock Mechanics and Rock Engineering, 26(2), 137-163.
Aykar, E., Arıoğlu, B., Erdirik, N., Yüksel, A., Özbayır, T., Arıoğlu, E. and Yoldaş, R., 2005. Tunnel
excavations works in Taksim-Kabataş funicular system project. Underground Space Use:
Analysis of the Past and Lessons for the Future (eds. Erdem and Solak), London, 973-979.
Barton, N., Lien, R. and Lunde, I., 1974. Engineering classification of rock masses for the design of
tunnel supports. Rock Mechanics, 6(4), 189-239.
Bieniawski, Z.T., 1989. Engineering rock mass classifications. New York: Wiley.
Hoek, E. and Brown, E.T., 1980. Underground excavations in rock. Inst. Min. & Metall., London.
Vardar, M. 1978. Zeiteinfluss auf das Bruchverhalten des Gebirges in der Umgebung von Tunneln.
Doktorarbeit, Veröff. des Inst. Boden und Felsmechanik Uni. Karlsruhe, Heft 72.
Vardar, M., Eriş, İ. and Yılmazoğlu, M. 1988. Evaluation of the Taksim-Levent route of the İstanbul
subway as an underground structure, Internal report.
187

Benzer belgeler

Zonguldak-Üzülmez Tünellerinin Çevre Kaya Özelliklerinin

Zonguldak-Üzülmez Tünellerinin Çevre Kaya Özelliklerinin ABSTRACT: In this study, the results of field measurements, which are made during excavation of funicular system between Taksim and Kabataş are given. Firstly, the geological conditions around tunn...

Detaylı

TÜRK KAYA MEKANİĞİ DERGİSİ Turkish Journal of Rock Mechanics

TÜRK KAYA MEKANİĞİ DERGİSİ Turkish Journal of Rock Mechanics Kaya patlaması yüksek deformasyon modülüne sahip kayalarda oluşurken kaya sıkıştırmasının, tek eksenli basınç dayanımı 20-25  MPa’dan daha düşük kayalarda oluştuğu gözlemlenmektedir. Kaya patlaması...

Detaylı