Tam Metin - Gumushane Universitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi

Transkript

Tam Metin - Gumushane Universitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi
İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BAZI HASSAS KONULAR
HAKKINDAKİ GÖRÜŞ VE TERCİHLERİ ÜZERİNDE BİR ANKET
UYGULAMASI VE ANKETİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Hidayet AYDAR
Özet
Bu çalışmada bir İlahiyat Fakültemizde bir gurup öğrenciye uygulanmış anket
çalışması ve anketin sonuçları değerlendirilmektedir. Ankette sorulan sorularla ilgili
olarak öğrencilere derste gerekli bilgiler verilmiş, ardından da dönem sonunda final
sınavından önce uygulanan anketle bu konular hakkındaki görüşleri sorulmuştur.
Burada nesih, recim, tarihsellik ve benzeri hassas konularda soruların sorulduğu
anketin sonuçları ele alınıp işlenmektedir.
Anahtar Kelimeler: anket, İlahiyat Fakültesi öğrencileri, nesih, recim,
değerlendirme
CARRYING OUT A SURVEY ABOUT OPINIONS AND PREFERENCES OF
THE STUDENTS OF THEOLOGY FACULTY ON SOME CONTROVERSIAL
SUBJECTS AND EVALUATION OF THE SURVEY
Abstract
In this work the survey that has been carried out on a group of students in a
theology faculty and the results of this survey are analysed. The students had been
informed about the questions that were asked in the survey in their classes and then they
were questionnared at the end of the period, before the final exams. In this work, the
results of the survey which includes questions about naskh, rajm, historicity, and the
other critical issues are analysed.
Key words: survey, students of Theology Faculty, naskh, rajim, evaluation
Giriş
Aşağıdaki anket bir İlahiyat Fakültemizde derslerine girdiğim I. ve II. öğretim
öğrencilerinden bazılarına uygulanmış bir ankettir. Anketin uygulandığı dönemde 5.
yarıyıl öğrencilerine Kur’an Tercümesi Teknikleri dersini vermiş, bunun yanında ayrıca
3. ve 4. yarıyıl öğrencilerine Tefsir Tarihi ve Usulü dersleri ile 7. yarıyıl öğrencilerine
de Ahkam Ayetleri dersini okutmuştum. Ankette dönem boyunca okuttuğum bu
derslerin kapsamında işlediğimiz konulardan bazıları hakkında söz konusu öğrencilerin

Prof. Dr., İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, [email protected]
Prof. Dr. Hidayet Aydar
kanaat ve fikirlerini tespit etmeye yönelik bir takım sorular yöneltilmiş ve öğrencilerin
verdikleri cevaplar çerçevesinde değerlendirmeler yapılmıştır. Bu anketle aynı zamanda
öğrencilerimin derste işlediğimiz konuları ne derecede öğrendikleri tespit edilmeye
çalışılmıştır. Ankette sorulmak üzere tercih edilen sorular bilhassa hassasiyet arz eden
hususlardan seçilmiştir. Böylece öğrencilerin bu mühim konular karşısındaki
hassasiyetlerini de ölçme imkanı olmuştur.
2003 yılından beri zaman zaman sınavlarda muhtelif konularda öğrencilerimin
fikri ve kanaatlerini öğrenmek üzere bir takım anketler yapmaktayım. İlk zamanlar daha
çok kendi şahsımla ilgili kanaatlerini soruyor, beni tenkit etmelerini talep ediyordum.
Daha sonraları ise kendimle ilgili hususların yanında ayrıca derste işlediğimiz konularla
ilgili de bazı sorular yöneltmeye başladım. Bunları da bilhassa tartışmaya açık, hassas
ve büyük önem arz eden hususlardan çıkararak tevcih ettim. Bu ankette de böyle
yapılmıştır. Anketin başında onlardan bu anketi tarafsız ve objektif olarak
doldurmalarını talep ettim. Onların da böyle davrandıklarına inanıyorum. Nitekim
anketin analizinde bu husus açık bir şekilde görülecektir.
Şunu açık yüreklilikle ve bütün samimiyetimle belirteyim ki, öğrencilerimin
yazdıklarına hiçbir müdahale yapmadan, nasılsa o şekilde verdim. Dolayısıyla
öğrencilerimin bu konulardaki fikirleri neyse, bütün bunlar ankette nasıl yazılmış ve
yapılmış ise o şekilde buraya yansıtılmıştır.
I – Anketle İlgili Ön Bilgiler
A – Bu Anketi Uygulamamızın Maksadı ve Anketin Önemi
Anket uygulamaları modern dönemde son derece büyük önem arz etmektedir. Öyle ki,
ticari, siyasi, sosyal pek çok kurum, hatta eğitim kurumları, sık aralıklarla, hitap ettikleri
kitlelere anket uygulamakta ve pozisyonlarını buna göre belirlemeye çalışmaktadırlar. Başka
bir ifadeyle, artık anket uygulamalarının sonucunda elde edilen bilgiler, kurum ve kuruluşları
yönlendirmeye başlamıştır. Zira artık modern zamanda anlaşıldı ki, kitlelerin görüş ve
düşünceleri çok önemlidir. Şayet onlara hitap ediyor, onlarla iş yapıyorsanız, kanaatlerine
başvurmak ve durumunuzu buna göre ayarlamak zorundasınız. Modern dünyada anket
uygulamalarına önem veren ticari kuruluşlar, siyasi partiler, eğitim kurumları vs. gibi
kurumlar daha büyük başarılar elde etmekte, hayatiyetlerini sürdürebilmekte ve ileriye umutla
bakabilmektedirler. Buna karşılık, bir şekilde hitap ettiği kitlenin görüş ve kanaatlerini
öğrenip buna göre tavır belirlemeyen, onları ve fikirlerini kale almayan kurum ve kuruluşlar
ise, giderek zayıflamakta ve sonuçta ortadan kalkıp yok olmakla karşı karşıya kalmaktadırlar.
Anketler bu şekilde siyasi ve sosyal kurum ve kuruluşlar bazında büyük ehemmiyet arz
ettiği gibi, eğitim ve sağlık alanında da çok mühim bir fonksiyon icra etmektedir. Pek çok
sağlık kuruluşunda hastalara bir takım anketler uygulandığı gibi, eğitim kurumlarında da
öğrenci ve velilere, hatta öğretim kadrosuna dahi anketler uygulanmaktadır. Bütün bunlar,
anket hangi maksatla yapılıyorsa, onu daha iyi öğrenmek, ona göre de pozisyon almak için
yapılmaktadır. Birçok eğitim kurumu, bilhassa prestijli olanlar, öğrencilere uyguladıkları
anketlerle öğretim kadrolarının başarı seviyelerini ve performanslarını tespit etmeye
çalışmaktadır. Hatta bu anketleri esas alarak onlarla çalışıp çalışmamayı kararlaştırmaktadır.
Bazı sosyologlar ve pedagogların işlenen ders ve öğretilen konularla ilgili zaman zaman
öğrencilerin görüşlerine başvurduğu da olmaktadır. Bunlar da bir takım anketler uygulayarak
öğrencilerin konuyla ilgili fikirlerini öğrenmektedirler.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
62
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
Anketin önemine, öğrencinin objektif değerlendirmelerine, onların fikir ve kanaatlerini
öğrenmenin ehemmiyetine inanan biri olarak ben de derslerimde işlemiş olduğum bazı hassas
konularla ilgili olarak bu anket uygulamasını yapmayı uygun gördüm. Bu ankette
öğrencilerimin söz konusu hususlarla ilgili fikirlerini öğrenecektim. Derste üzerinde
durduğumuz bazı hassas konular hakkında öğrencilerim ne düşünüyorlar, bu düşünceleri ne
derecede isabetlidir..? gibi hususları öğrenmek istedim. Böylece hem derslerde öğrettiğim
konuların öğrencilerimde nasıl bir yansıma bulduğunu tespit etmiş olacak, hem de onların
genel eğilimleri hakkında fikir sahibi olmuş olacaktım. İşte bunun için bu anket uygulamasını
yaptım.
İnanıyorum ki anket uygulamaları yoluyla bizler, öğrencilerimize verdiklerimizin
etkinliği ve müessiriyeti konusunda net bilgiler elde edecek; bu konularda afakî konuşmak
yerine bir takım verilere dayanarak söz söyleme ve dolayısıyla daha doğru tespitler yapma
imkânı yakalamış olacağız.
Ancak üzülerek belirteyim ki, bilhassa bizim İlahiyat alanında anket uygulamaları pek
yaygınlık kazanmış değildir. Zaman zaman bazı konularda yapan arkadaşlar olsa da bunun
son derece az ve yetersiz bir uygulama olduğunu belirtmeliyiz. Bu hususu da belirttikten
sonra öğrencilerime uyguladığım ankete geçebilirim.
B - İlahiyat Fakültesi Öğrencilerine Uyguladığımız Anketin İçeriği
Bu anket ağırlıklı olarak öğrencilerin bazı mühim ve hassas konulardaki fikir ve
düşüncelerini öğrenmeye yönelik sorular ihtiva etmektedir. Burada derste işlediğimiz
konulara paralel olarak onlara, Kur’an ayetleri arasında neshin olup olmadığı, eş-şeyhu ve’şşeyhetu… diye bilinen ifadenin Kur’an’dan ayet olup olmadığı, recim cezasının bugün de
uygulanması gerektiğine inanıp inanmadıkları hususu ve benzeri konulardaki fikir ve
kanaatlerini öğrenmeye yönelik sorular sorulmuştur. Ayrıca “yazıklar olsun namaz kılanlara”
ifadesinde kimlerin kast edildiği yönünde derste uzun tartışmalar yapıldı. Bu tartışmaların
ardından çoğunluk, ayette kast edilenlerin müşrikler olabileceği kanaatine vardır. Burada bu
ifadenin müşriklere yönelik olduğunu öğrenmelerinin ibadet konusundaki hassasiyetlerine
etkisine yönelik bir soru da tevcih edilmiştir. Bu çalışmada öğrencilerimin belirtilen sorulara
verdikleri cevaplara göre bazı değerlendirmeler yapılacaktır.
Ankette öğrencilerimize 7 soru yöneltilmiştir ki bu soruların tamamı çoktan seçmelidir.
Buralarda soruların altında, tarafımızdan sorunun cevabına uygun muhtelif şıklar verilmiş,
öğrencilerden, bu şıklar arasında kendilerine en uygun olanı işaretlemeleri istenmiştir.
C - Anketin Ön Hazırlıkları
Öğrencilerimize uyguladığımız anket profesyonelce hazırlanmış bir anket olmasa de,
merak ettiğimiz hususları öğrenmemiz konusunda bize yardım edecek nitelikte bir anket
olmuştur. Son derslerde öğrencilere bir anket uygulaması yapılacağı tarafımdan bildirilmiştir.
Bu bildirim, anketin öğrencilerle bir alakasının olmadığı, dolayısıyla gönül rahatlığı içerisinde
objektif olarak doldurabilecekleri konusunda bilgi vermek ve böylece ankette daha doğru ve
güvenilir sonuçlar elde etmek için yapılmıştır.
Ayrıca anketin başına konulan yazıda da buna işaret edilmiştir. Nitekim yukarıda da
belirttiğimiz gibi burada “Sevgili gençler, sizden aşağıdaki anketi samimi bir şekilde,
tarafsız ve objektif olarak doldurmanızı bekliyorum. Lütfen herhangi bir endişeye
kapılmadan gönül rahatlığı içerisinde ve dikkatli bir şekilde okuyarak size göre doğru
olan şıkları tercih ediniz. Katkınız için şimdiden teşekkürler” diyerek bunun altı
çizilmiştir. Bunun yanında ayrıca “doğru bir sonuç elde etmek için sizin bu anketi
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
63
Prof. Dr. Hidayet Aydar
kesinlikle tarafsız doldurmanız lazım. Lütfen ize göre doğru neyse onu yazmaya gayret
edin; bana olan kızgınlığınız veya sevginiz, sizi anketi taraflı doldurmaya sevk etmesin.
‘Ben doğrusunu yazarsam hoca bana kızar’ gibi bir şey aklınızın ucundan bile
geçmesin. Zaten kâğıda kimliğinizle ilgili hiçbir şey yazmayacaksınız. Sadece bay veya
bayan olduğunuzu işaretleyin, yeter. Onu da bazı hususlarda kız öğrencilerimiz ile erkek
öğrencilerimizin tavrını ayrı ayrı öğrenebilmek için istiyorum. O yüzden lütfen aklınıza
bir şey gelmesin, rahat bir şekilde ama doğru olarak anketi doldurunuz” diyerek, onlara
anket konusunda herhangi bir kaygı taşımamaları ve tarafsız bir şekilde doldurmaları
konusunda güven vermeye çalışmıştım.
Zira öğrencilerin anketten korkmaları, onun “kendilerinin aleyhine kullanılacağı” gibi
bir endişe taşımaları, anketin güvenirliliğine büyük darbe vuracaktır. Eğer öğrenci böyle bir
endişe taşıyor, anketten korkuyorsa, ya soruları cevapsız bırakacak, ya da yanlış cevaplar
verecektir. Bir anket, bu tür endişeler taşıyan birilerine uygulanıyorsa, o anketin doğruluğu ve
güvenirliliği ortadan kalkar. Bu tür endişeleri tamamen ortadan kaldırmamız gerekiyordu.
Bunun için yukarıda da belirttiğim gibi gerek anket uygulamasından bir süre önce, gerekse
uygulamanın hemen öncesinde, öğrencilere, anketin amacı ve hedefi konusunda bilgi
verilmiş; bununla kimsenin hiçbir şekilde kimliğini tespit gibi bir işlemin ve verdiği
cevaplardan dolayı sorguya çekme gibi bir uygulamanın asla ve asla söz konusu olmayacağı
yönünde açıklamalar yapılmış; bu konuda öğrenciler ikna edilmişlerdir.
Yine dönem sonunda böyle bir anket uygulaması yapmayı planladığım için,
öğrencilerin kanaatleri üzerinde etkili ve belirleyici olmayayım diye derslerde ankette
soracağım hususlarla ilgili konuları işlerken mümkün olduğunca tarafsız durmaya ve kendi
kanaatimi vermemeye özen gösterdim. Bir konuda iki ayrı görüş varsa, farklı yaklaşımlar,
bakış açıları bulunuyorsa, onları anlattım, fakat –öğrencilerin ısrarlı taleplerine rağmen- kendi
fikrimi belirtmedim. Zira kendi görüşümü belirttiğim takdirde öğrencinin benim etkimde
kalabileceğinden endişe ettim. Şu bir gerçektir ki, öğretmenin bir konudaki kanaati, hepsini
değilse de önemli bir gurup öğrenci üzerinde etki yapar ve onların kanaatlerinde belirleyici
olur. İşte böyle bir şey olmasın, öğrencinin gönlüne, aklına hangi kanaat daha uygun
düşüyorsa onu tercih etsin diye kendi fikrimi vermekten imtina ettim. Dolayısıyla ortaya
çıkan sonuçlar, ağırlıklı olarak öğrencilerimin konu hakkında bilgilenmiş olarak, ama
herhangi bir etki altında kalmadan kendi hür tercihine görme yapmış olduğu tercihlerden
çıkan sonuçlardır.
Anket sorularının mümkün olduğunca açık, net ve anlaşılır olmasına da özen gösterdik.
Biz istedik ki, anketi uygulayacağımız öğrenci, ne sorduğumuzu iyi anlasın. Zira bunu
anlamadığı takdirde, ya cevap veremeyecek, ya da vereceği cevap, soruyla elde edilmesi arzu
edilen sonucun ortaya çıkmasına katkı sağlamayacaktır. Başka bir ifadeyle anketin o sorusu
anlamsız kalacaktır. Bu çok önemli bir problemdi; onu bu şekilde aşmaya çalıştık.
Yine bu yazıda yardımlarından dolayı kendilerine teker teker teşekkür edilmiş,
anketin kendileriyle paylaşacağı bildirilmiştir. Böylece anket konusundaki güvenleri
arttırılmaya çalışılmıştır.
D - Anketin Uygulanması
Bu anket derslerine girdiğim bir İlahiyat Fakültesindeki bazı öğrencilerime
uyguladığım bir ankettir. Bu öğrenciler benden muhtelif dersler almışlar idi. Bunlar II.
öğretim I. yarıyıl (1. sınıf) öğrencileriyle işlediğim Tefsir Usulü ve Tarihi dersi, I. öğretim V.
Yarıyıl (3. sınıf) öğrencileriyle işlediğim Kur’an Tercümesi Teknikleri dersi ve I. öğretim VII,
yarıyıl, yani 4. sınıf öğrencileriyle işlediğim Ahkam Ayetleri dersiydi. Bunlar güz dönemi
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
64
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
dersleriydi. Anketimiz ayrıca Bahar döneminde, Tefsir Usulü dersine girdiğim IV. yarıyıl I.
ve II. öğretim öğrencilerine de uygulanmıştır. Anketimizi girdiğimiz derslerin final sınavının
akabinde uyguladık.
Anketi, sınavda öğrencilerin başında duran asistan arkadaşlarla uyguladık. Burada hem
ankete samimi bir şekilde cevap veren öğrencilerime, hem de uygulamada yardımcı olan
asistan arkadaşlara teşekkür ederim.
E - Anketin Tasnifi
Ankette sorulan sorular, tarafımdan teker teker hassas bir şekilde incelenerek
değerlendirilmiştir. Sonuçlar önce Excel programında grafikler halinde tespit edilmiş,
ayrıca SPSS 16,0 programına da birer birer işlenmiş ve oradan elde edilen sonuçlar göz
önünde bulundurularak yorumlanmıştır. Sonuçlar gerek duyulduğunda hem tablo, hem
de grafik halinde sunulmuştur.
II – Anketin Analizi ve Değerlendirilmesi
Burada anketimizi, öğrencilerimizle ilgili genel bilgiler ile bazı hassas konulardaki
kanaatleri olmak üzere iki ana başlık altında inceleyip değerlendireceğiz.
A – Öğrencilerimizle İlgili Genel Bilgiler
Burada anketlere katılan öğrencilerimizle ilgili bazı sayısal bilgiler verilecektir.
1 - Anketlere Katılan Öğrenci Mevcudu (I. ve II. Öğretime Göre)
Anketi uyguladığımızda Fakültemizde lisans düzeyinde toplam 770 öğrenci vardı. Ben
bunlardan sadece bir gurubunun dersine giriyordum ve anketi de sadece dersine girdiğim
öğrencilere uyguladım.
Birinci anketimizi Güz dönemi Final sınavından sonra uygulamıştık. Bu anketi
uyguladığım öğrencilerim üç ayrı sınıfta okuyorlardı; bunların bir kısmı (24 kişi) II. öğretim I.
yarıyıl (1. sınıf) öğrencileriydi; ikinci kısmı (135 öğrenci) I. öğretim V. Yarıyıl (3. sınıf)
öğrencileriydi; üçüncü ve son gurup öğrencilerim ise (37 kişi) yine I. öğretim öğrencileri olup
VII, yarıyıl, yani 4. sınıf öğrencileriydi.
İkinci anketimize gelince onu da Bahar dönemi Final sınavının ardından 130 öğrenci
üzerinde uygulamıştık. Anketi uyguladığım öğrenciler IV. yarıyıl (2. sınıf) öğrencileriydi.
Bunların 70’i I. öğretim, 60’ı ise II. öğretimde okuyorlardı.
Şimdi bunlarla ilgili bilgileri tablo ve grafik halinde görelim:
Sınıflar
Birinci sınıf I. Yarıyıl II. öğretim (1-A)
Üçüncü sınıf V. Yarıyıl I. öğretim (3-A,B,C,D)
Dördüncü sınıf VII. I. öğretim yarıyıl (Seçmeli)
İkinci sınıf IV. Yarıyıl I. ve II. öğretim (4-C,D)
Toplam
I. öğretim
Sayı
%
%56
135
%15
37
%29
70
%100
242
II. öğretim
Sayı
%
%29
24
%71
60
%100
84
Toplam
%
Sayı
%7
24
%42
135
%11
37
%40
130
%100
326
Anketleri Uyguladığımız Öğrencilerin Sınıflara ve Öğretim Durumuna Göre Dağılımı (Tablo 1)
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
65
Prof. Dr. Hidayet Aydar
Anketleri Uyguladığımız Öğrencilerin Sınıflara ve Öğretim Durumuna Göre Dağılımı (Grafik 1)
Görüldüğü gibi anketlerimizi toplam 326 öğrenciye uygulamış bulunmaktayız.
Bunların büyük kısmı kendileriyle Tefsir Usulü ve Tarihi derslerini okuttuğum öğrencilerdir
ki bunların toplamı (24+130) 154’tür ve toplam içerisinde %47’ye tekabül etmektedir. İkinci
olarak Kur’an Tercümesi Teknikleri dersini okuduğumuz 3. sınıf, 5. yarıyıl öğrencileri
geliyor. Bunların sayısı 135 olup toplam içerisinde %42’ye tekabül etmektedir. Diğer
öğrenciler ise son sınıf öğrencileridir, bunlarla seçimlik ders olan Ahkam Ayetleri I dersini
okumuştuk. Bunların oranı da %11’e tekabül etmektedir.
Öğrencilerimizi I. ve II. öğretimde okumalarına göre dağıtacak olursak görüyoruz ki,
242 öğrenci, yani öğrencilerin %74’i I. öğretim, %26’e tekabül eden 84 öğrenci ise II. öğretim
öğrencisidir.
Dönem bazında bakacak olursak, ilk anketi uyguladığım Güz döneminde sınava
katılıp anketi dolduran öğrencilerin sayısı 196 olup toplam içerisinde %60‘lık bir oran
oluşturmaktaydılar. Bahar dönemindeki ankete 130 öğrenci katılmış idi ki bunların
oranı %40’tır.
Anketin bazı soruları bu öğrencilerin tamamına sorulmuş iken, bazı sorular
sadece ilgili sınıflarda okuyan öğrencilere yöneltilmiştir ki, anket analiz edilirken
bunlara işaret edilecektir. Dolayısıyla aşağıda yapacağımız değerlendirme ve analizler
ankete iştirak eden bu öğrenci guruplarının tercihlerine göre yapılacaktır.
2 – Ankete Katılan Öğrencilerin Kız-Erkek Ayrımına Göre Mevcutları
Bundan yıllar önce İlahiyat Fakültelerimizde kız öğrencilerin sayısı “yok”
denecek kadar azdı. 1980’li yıllarda (1980-1984 yılları arasında) Marmara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesinde öğrenciyken, 450-500 civarındaki öğrenci gurubu arasında kızların
sayısı 8-10 civarındaydı. Ondan sonraki yıllarda kız öğrencilerin sayısında ciddi artışlar
meydana geldi ve bugün Türkiye’deki İlahiyat Fakültelerinin hepsinde kız öğrencilerin
sayısı erkek öğrencilerinkinden fazladır, hatta bazılarında kız öğrencilerin oranı %80
civarına kadar çıkmıştır.
İlginçtir, buna paralel bir durum gezip görme imkânı bulduğum diğer bazı
Müslüman ülkelerdeki dini eğitim kurumlarında da mevcuttur. Mesela 2001-2002
eğitim-öğretim yılında bulunduğum Ürdün Üniversitesi Şeriat Fakültesinde kız
öğrencilerin oranı %89-90 civarındaydı. Bazı Tefsir hocalarıyla birlikte girdiğim ve 50
civarında öğrencinin bulunduğu birkaç sınıfta, erkek öğrencilerin sayısı 3-5’i
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
66
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
geçmiyordu. 2006 Haziranında Bosna-Hersek’in başkenti Sarayevo’daki İlahiyat
Fakültesinin mezuniyet programına şahit olmuştum. Orada da kız öğrencilerin fazlalığı
dikkatimi çekmişti. Şubat 2013’te ziyaret ettiğimiz Tahran Üniversitesi İlahiyat
Fakültesinde de kız öğrencilerin oranının %65 civarında olduğu bize söylenmiş idi.
Halen diğer İlahiyat Fakültelerinde olduğu gibi bizim Fakültemizde de kız
öğrenci mevcudumuz erkek öğrenci mevcudumuzdan fazladır. Ankete katılan
öğrencilerin %63’ü kız, yüzde 37’si ise erkektir.
Aşağıda ankete katılan öğrencilerin kız-erkek ayrımına göre sayısal ve oransal
olarak dağılımı yapılmıştır.
Sınıflar
Birinci sınıf I. Yarıyıl II. öğretim (1-A)
Üçüncü sınıf V. Yarıyıl I. öğretim (3-A,B,C,D)
Dördüncü sınıf VII. I. öğretim yarıyıl
İkinci sınıf IV. Yarıyıl I. ve II. öğretim (4-C,D)
Toplam
Kızlar
Sayı
13
81
25
87
206
%
%54
%60
%68
%67
%63
Erkekler
Sayı
%
%46
11
%40
54
%32
12
%33
43
%37
120
Toplam
24
135
37
130
326
Anketin Uygulandığı Öğrencilerin Sınıf Bazında Cinsiyetlerine Göre Dağılımı (Tablo 2)
Buna göre her sınıfta kızların sayısı ve oranı erkeklerinkinden fazla olduğu gibi
toplamda da bu sayı ve oran daha fazladır. 326 öğrenciden 206’sı yani %63’ü kız,
120’si, yani %37’si de erkektir. Nitekim bu husus aşağıdaki grafikte açık bir şekilde
görülmektedir.
Ankete katılan tüm öğrenciler açısından baktığımızda da şunu görüyoruz:
Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Dağılımları (Toplam 326)
67
63%
250
37%
200
150
Seri 1
100
50
0
Kızlar 206
Erkekler 120
Anketi Uyguladığım Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Dağılımı (Grafik 2)
Öğrencilerimizle ilgili verdiğimiz bu bilgilerden sonra onların derste işlediğimiz
bazı hassas konular hakkındaki görüş ve tercihlerine geçebiliriz.
B – Öğrencilerin Hassas Bazı Konular Hakkındaki Görüşleri
Öğrencilerime şahsımı ilgilendiren sorular yanında ayrıca aşağıda vereceğim
sorularla birlikte Havva’nın nereden yaratıldığı, kadınların peygamberliği, nüşuzun
manası, Nisa 34’te geçen darb etmenin manası ve bunlarla ilgili görüşlerini de
sormuştum. Yine anketlerde öğrencilerin severek ve beğenerek okudukları mealler,
başkasına rahatlıkla önerebilecekleri mealin hangisi olduğu gibi hususlar da sorulmuş
idi. Burada sadece nesih, bazı cezaların bugün uygulanması, maun suresindeki “fe
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
Prof. Dr. Hidayet Aydar
veylun li’l-musallin” ayetinin anlamı gibi hususlarla ilgili sorular ve bunlara verilen
cevaplar üzerinde duracak, buna göre tahliller yapacağız.
1 – Kur’an’da Neshin Var Olup Olmadığı Meselesi
Nesih konusu Tefsir usulü ilminin en önemli ve en tartışmalı konularından
biridir.1 Konu daha önce gündeme gelmiş ise de asıl hicri 3-4. asırlarda tartışılmış,2 daha
sonraları ise Kur’an’da neshin vaki olduğu fikri genel ve yaygın bir kabul görmüştür.3
Hatta Amidi’nin (v. 631/1233), Ebu Müslim el-Isfahânî (v. 322/934), Ebu Ali
Muhammed b. Ahmed b. Cüneyd (v. 381/994)4 gibi bir-iki alim dışındaki bütün
Müslüman âlimlerin neshi kabul ettiğini söylediği nakledilmektedir.5 Erken
dönemlerden itibaren Kur’an’da neshin var olduğunu savunan müstakil kitaplar dahi
yazılmıştır.6 Miladi 20. yüzyılda Muhammed Abduh’la (v. 1905) birlikte konu yeniden
gündeme gelmiş,7 hem Mısır’dan, hem de Türkiye’den bazı âlimler, genel ve yaygın
1
2
3
4
5
6
7
Bkz. İdris Şengül, “Ulumu’l-Kur’an Konusu Olarak Nasih ve Mensuh”, Diyanet İlmi Dergi, cilt
38, sayı 3 (Ankara: Temmuz-Ağustos-Eylül 2002), 91; Hikmet Akdemir, “Seyf Ayetiyle Mensuh
Olduğu İddia Edilen Ayetler Üzerine Bir İnceleme”, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dergisi, yıl 13, sayı 20 (Temmuz-Aralık 2008), 5.
Nitekim hicri 322 tarihinde vefat eden Ebu Müslim el-Isfahânî, bu konuyu uzun uzadıya işlemiş
ve birçok delil ileri sürerek neshin olmadığını ispatlamaya çalışmıştır. Bkz. Ebu Muhammed b.
Bahr Müslim el-Isfahani, Tefsiru Ebi Müslim Muhammed b. Bahr el-Isfahani (Câmiu’t-Te’vîl li
Muhkemi’t-Tenzîl), (Cem’: Hıdır Muhammed Nebha), (Mevsuatu Tefasiri’l-Mu’tezile) (y.y, ts.),
45-46. Ayrıca bkz. Ali Galip Gezgin, “Kur’an’da ‘Nesh Problemi’ne Eleştirel Bir Yaklaşım”,
İslami Araştırmalar Dergisi, cilt 14, sayı 1 (2001), 49-62.
Bkz. Mücahid b. Cebr, Tefsîru’l-İmam Mücahid b. Cebr, (Tahk. Muhammed Abdusselam Ebu’nNeyl), Medinetu Nasr, Daru’l-Fikri’l-İslami el-Hadise, 1410/1989, 210-211; Bedruddin
Muhammed b. Abdillah ez-Zerkeşi, el-Burhan fî Ulûmi’l-Kur’ân, (Tahk. Muhammed Ebu’l-Fadl
İbrahim), (3. baskı), (el-Kahire: Mektebetu Dari’t-Turas, 1404/1984), II/28-44; Celaluddin esSuyuti, el-İtkan fi Ulûmi’l-Kur’ân, (Takd: Mustafa Dib el-Buğa), (Dimaşk-Beyrut: Daru İbn
Kesir, 1422/2002), II/700-723; Muhammed Abdulazim ez-Zerkânî, Menahilu’l-İrfan fi Ulumi’lKurân, (Tahk. Fevvaz Ahmed Zemerli), (Beyrut: Daru’l-Kutubi’l-Arabi, 1415/1995), II/136-141;
Ali Galip Gezgin, “Kur’an’da ‘Nesh Problemi’ne Eleştirel Bir Yaklaşım”, 49; Özge Ergin,
Muhammed İzzet Derveze’nin Tefsirinde Nesih, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Gazi
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Ankara: 2010), 14.
Veysel Güllüce, “Kur’an’da Nesh Edilmiş Ayet Var mıdır?”, Ekev Akademi Dergisi, Yıl 10, sayı
26 (Kış 2006), 74.
Bkz. Talat Koçyiğit, “Kitap ve Sünnette Nesh Meselesi”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dergisi, cilt XI, (Ankara: 1963), 93-108; Remzi Kaya, “Kur’an-ı Kerim’de Mensuh Ayetler”,
Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 6, sayı 6 (1994), 217; Remzi Kaya, “Kur’an-ı
Kerim’de Neshi İddia Edilen Ayetler”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 7,
sayı 7 (1998), 355; Ömer Faruk Atan, Usul-i Fıkıhta Nesih, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi),
Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Şanlıurfa: 2005), 3. Ayrıca bkz. Abdullah
Aydemir, “Mensuh Ayetler”, Diyanet Dergisi Dini-İlmi-Edebi Üç Aylık Dergi, cilt 24, sayı 4
(Ekim-Kasım-Aralık 1988), 54-55.
Bkz. Katâde b. Diâme, Kitâbu’n-Nâsih ve’l-Mensûh fi Kitâbillahi Teâlâ, (Tahk. Hatim Salih edDamin), (Beyrut: Müessesetu’r-Risale, 1406/1985); Ebu Ubeyd Kasım b. Selâm, en-Nâsih ve’lMensûh fi’l-Kur’ani’l-Aziz ve ma fihi mine’l-Ferâidi ve’s-Sünen, (Dirase ve tahkik: Muhammed
b. Salih el-Mudeyfer), (er-Riyad: Mektebetu’r-Rüşd, ts.); Ebu’l-Kasım Hibetullah b. Selâme, enNâsih ve’l-Mensûh, (Şeriketu Mektebeti ve metbaati Mustafa elbabi ve şurekauh, 1387/1967);
İbn Hazm el-Endelûsî, en-Nâsih ve’l-Mensûh fi’l-Kur’ani’l-Kerim, (Tahk. Abdulğaffar
Süleyman el-Bendari), (Beyrut: Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, 1406/1986).
Bkz. Muhammed Reşid Rızâ (Muhammed Abduh), Tefsîru’l-Kur’âni’l-Hakîm (Tefsîru’l-Menâr),
(6. baskı), (el-Kâhirer: Dâru’l-Menâr, 1366/1947), I/414-415. Ayrıca bzk. İdris Şengül,
“Ulumu’l-Kur’an Konusu Olarak Nasih ve Mensuh”, Diyanet İlmi Dergi, cilt 38, sayı 3 (Ankara:
Temmuz-Ağustos-Eylül 2002), 104.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
68
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
anlayıştan farklı düşündüklerini belirtmiş ve Kur’an’ın kendi ayetleri arasında neshin
varlığını kabul etmemişlerdir.8 Günümüzde bazı Arap ülkelerinde böyle bir tartışma yok
ise de, Mısır ve Türkiye başta olmak üzere bazı ülkelerde âlimler arasında konu, tarihte
olduğundan çok daha fazla işlenir olmuştur.9 Bugün bilhassa Türkiye’de konuyla ilgili
ciddi bir literatür oluşmuş; azımsanmayacak kadar çok alim (bilhassa Tefsir anabilim
dalı öğretim üyeleri), yazdıkları konuyla ilgili ilmi eserlerinde nesih olayını akademik
düzeyde tartışmış ve bunların önemli bir kısmı, tarih boyunca gelen anlayıştan farklı
olarak Kur’an’ın ayetleri arasında neshin vaki olmadığı kanaatine vardıklarını
söylemişlerdir.10
Tefsir Usulü dersinde okuttuğumuz Usul kitaplarımızda da konuya genişçe yer
verilmiş; her iki tarafın da kanaatleri serdedilmiştir. Ben derslerimde konuyla ilgili
çalışmalar yapmış hocalarımızın eserlerini11 önermekle birlikte Muhsin Demirci
Hocamızın Tefsir Usulü kitabını kaynak olarak almış ve dersleri oradan takip etmiştim.
Muhsin Hoca da konuyu etraflı bir şekilde işledikten sonra, neshin olmadığı yönündeki
kanaati paylaştığını belirtmiştir.12
Derste konuyu işlerken dönem sonunda böyle bir anketle öğrencilerin fikirlerini
almayı düşündüğüm için mümkün olduğunca iki tarafın da görüşlerini detaylı ve
anlaşılır bir şekilde anlatmış, kendi kanaatimi ise belirtmemeye gayret göstermiştim.
Hatta –tercihleri üzerinde etkili olmayayım diye- öğrencilerimin bu yöndeki sorularına
net cevap vermekten kaçınmıştım. Dolayısıyla diyebilirim ki, öğrencilerimin tercihleri
büyük ölçüde objektiftir ve bilinçlidir. Çünkü onlar her iki tarafın da görüşlerini bilerek
hareket etmişler ve ona göre kendi tercihlerini izhar etmişlerdir.
8
9
10
11
12
Bkz. Muhsin Demirci, Tefsir Usulü, (İstanbul: İfav yayınları, 2009), 245.
Bkz. Hasan Ahmed, “Nesh Teorisi”, (Çev. Mehmet Paçacı), İslami Araştırmalar Dergisi, cilt 1,
sayı 3 (1987), 109; Muhammed el-Hudari Bek, Usulu’l-Fıkh, (el-Kahire: el-Mektebetu’tTicariyye el-Kubra, 1389/1969), 263 (özellikle lafzı mensuh hükmü baki nesh çeşidine eleştiri
yapıyor.).
Bkz. Ömer Rıza Doğrul, Kur’an-ı Kerim’in Tercüme ve Tefsir-i Şerifi Tanrı Buyruğu, (İstanbuıl:
Ahmet Halil Kitabevi, 1947), I/1; Süleyman Ateş, Yüce Kur’an’ın Çağdaş Tefsiri, (İstanbul:
Yeni Ufuklar neşriyat, 1988), I/215; Hayreddin Karaman-Mustafa Çağrıcı-İbrahim Kafi
Dönmez-Sadrettin Gümüş, Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, (Ankara: Diyanet İşleri
Başkanlığı, 2006), I/34-35; I/178-179; M. Zeki Duman, “Kur’an’da Neshe Delil Gösterilen ve
Mensuh Addedilen Ayetlerin Mana Yönünden Yeniden Değerlendirilmeleri”, Tarihten
Günümüze Kur’an İlimleri ve Tefsir Usulü, (Edit. B. Gökkır ve diğerleri), (İstanbul: İlim Yayma
Vakfı, 2009), 79-105; M. Zeki Duman, “Kur’an-ı Kerim’de Neshe Delil Gösterilen ve Mensuh
Addedilen Ayetlerin Mana Yönünden Yeniden Gözden Geçirilip Değerlendirilmeleri”,
Bilimname, XVII, sayı 2 (2009), 9-50; Yaşar Nuri Öztürk, Kur’an’daki İslam, İstanbul: yeni
Boyut Yayınları, 1997, 396-398; Mustafa İslamoğlu, Hayat Kitabı Kur’an Gerekçeli MealTefsir, (İstanbul: Düşün Yayıncılık, 2008), 41; Süleyman Ateş, Kur’an’da Nesh Meselesi,
(İstanbul: Yeni Ufuklar neşriyat, 1996); M. Sait Şimşek, Kur’an’ın Anlaşılmasında İki Mesele,
(İstanbul: Ekin yayınları, 2004); 79, 90; M. Sait Şimşek, Günümüz Tefsir Problemleri, (Konya:
Kitap Dünyası, ts.); M. Sait Şimşek, “Kur’an’da Nesh Meselesi”, Selçuk Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dergisi, sayı 2 (1986), 246; M. Sait Şimşek, “Kur’an’da Nesh Problemi”, 1. Kur’an
Haftası Kur’an Sempozyumu 03-05 Şubat 1995 Kur’an’ın Aydınlığına Doğru, (Ankara: Fecr
Yayınları 1995), 118-126; Ali Bakkal, “Kur’an’da Mensuh Ayetlerin Sayısı”, Harran
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt II (Şanlıurfa: 1996), Ali Galip Gezgin, “Kur’an’da
‘Nesh Problemi’ne Eleştirel Bir Yaklaşım”, 59-61.
Bkz. Süleyman Ateş, Kur’an’da Nesh Meselesi, (İstanbul: Yeni Ufuklar neşriyat, 1996 M. Sait
Şimşek, Kur’an’ın Anlaşılmasında İki Mesele, (İstanbul: Yöneliş yayınları, 1997); M. Sait
Şimşek, Günümüz Tefsir Problemleri, (Konya: Kitap Dünyası, ts.).
Bkz. Muhsin Demirci, Tefsir Usulü, 244-262.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
69
Prof. Dr. Hidayet Aydar
Bir dönem boyunca Tefsir Usulü dersini işlediğim ikinci öğretim birinci sınıf
birinci yarıyıl (1-A) şubesinde okuyan 24 öğrenci ile birinci öğretim dördüncü yarıyıl ile
ikinci öğretim dördüncü yarıyıldan 130 öğrenciye “Sizce Kur’an ayetleri arasında nesih
var mıdır?” diye sormuş ve şu ana kadar öğrendiğiniz bilgiler çerçevesinde bu soruya
cevap vermelerini istemiştim. İşte öğrencilerimin tercihleri:
Şıklar
Evet, nesih vardır
Hayır nesih yoktur
Yorum yok
Toplam
Güz Dönemi
%
Sayı
% 50
12
% 17
4
% 33
8
% 100
24
Bahar Dönemi
Sayı
%
%28
37
%48
62
%24
31
%100
130
Toplam
%
Sayı
%32
49
%43
66
%25
39
154 %100
Kur’an ayetleri arasında neshin olup olmaması konusundaki görüşlerine göre dağılım (Tablo 3)
Kur'an'da Neshin Olup Olmadığına Göre Dağılım (Toplam 154)
43%
70
32%
60
25%
50
40
Seri 1
30
20
10
0
Evet vardır 49
Hayır yoktur 66
70
Yorum yok 39
Kur’an ayetleri arasında neshin olup olmaması konusundaki görüşlerine göre dağılım (Grafik 3)
Gerek yukarıdaki tablo, gerekse grafik bize gösteriyor ki, öğrencilerin %32’si (49
kişi) Kur’an ayetleri arasında neshin vaki olduğuna inanmaktadır. Kur’an ayetleri
arasında nesih yoktur diyenlerin oranı %43’tür (66 kişi). %25’lik bir öğrenci gurubu (39
kişi) da bu konuda tercih yapmaktan çekinmiş ve yorum yapmamıştır. Buna göre sınıfta
işlenen konuda Kur’an ayetleri arasında neshin olmadığı anlayışı daha hâkim olmuş ve
daha çok taraftar bulmuştur.
Bana öyle geliyor ki, bu hususta tercih yapmayan %25’lik gurupta da neshin
olmadığı yönündeki görüş ağır basmaktadır, fakat henüz bazı tereddütleri olduğu ve
üstelik öteden beri hep böyle öğrendikleri için bu şıkkı açıkça tercih etmemişlerdir.
Buna göre onları da kattığımızda neshin varlığını kabul etmeyenlerin oranı da %70’e
yaklaşmaktadır. Ama tabii ki bunun kesin böyle olduğunu iddia edemeyiz.
Kız-erkek ayrımı açısından baktığımızda neshin varlığını kabul eden erkek ve
kızların sayısı birbirine oldukça yakındır (24/25). Oransal olarak baktığımızda kızların
%24’ü, erkeklerin ise %46’sı Kur’an ayetleri arasında neshin olduğunu belirtmiştir.
Nesih yoktur şıkkına göre bakarsak kızların %50’si (50 kişi), erkeklerin ise %30’u (16
kişi) Kur’an ayetleri arasında neshin olmadığını söylemişlerdir. Diğer şıklar konusunda
da –aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi- yakın bir sonuç vardır.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
50
50
45
40
35
30
25
24
26
25
Kızlar
Erkekler
20
16
13
15
10
5
0
Evet vardır 49
Hayır yoktur 66
Yorum yok 39
Kur’an ayetleri arasında neshin olup olmaması konusunda kız-erkek ayrımına göre dağılım (Grafik 4)
Buna göre kızlar daha ziyade Kur’an ayetleri arasında neshin vaki olmadığına
inanırken, erkekler ağırlıklı olarak Kur’an ayetleri arasında neshin olduğuna
inanmaktadırlar.
2 – eş-Şeyhu… Kur’an’dan bir ayet midir?
Nesih konusuyla bağlantılı olarak derste işlediğimiz ve üzerinde münakaşalar
yaptığımız konulardan biri de pek çok muteber kaynağımızda, önceleri Kur’an’dan bir
ayet iken, sonradan lafzı neshedildiği için Kur’an’da yer almadığı belirtilen “eş-şeyhu
ve’ş-şeyhetu…” rivayeti oldu. Erbabının bildiği gibi pek çok hadis ve tefsir
kaynağımızda hatta fıkıh kitaplarımızda böyle bir ayetin varlığı dile getirilmektedir.
Buna göre Hz. Peygamber zamanında ( ‫الشيخ والشيخة إذا زنيا فارجموهما ألبتة مكاال من هللا وهللا عزيز‬
‫)حكيم‬13 (yaşlı bir erkek veya kadın –yahut evli bir erkekle kadın- zina ederlerse onları
Allah’tan bir ceza olarak kesinlikle recmedin, şüphesiz ki Allah azizdir, hakimdir) diye
bir ayet var idi ve Hz. Peygamber zina konusunda buna göre hüküm veriyordu. 14
Nitekim zina yapanların cezasını düzenleyen Nur suresi 2. ayetin ifade ettiği 100 sopa
hükmünün,15 bu sözünü ettiğimiz ayetle –evliler hakkında- neshedildiği ve sadece
bekârlarla ilgili olduğu;16 evli olup da zina edenlerin ise, yukarıda geçen “eş-şeyhu ve’şşeyhetu…” ayetinin hükmü gereği recmedilmeleri gerektiği belirtilmiştir.17 Hatta Hz.
13
14
15
16
17
Ahmed ibn Hanbel, Müsnedu Ahmed b. Hanbel, İstanbul: Çağrı Yayınları, 1401/1981, V/132.
Bkz. Abdullah Aydemir, “Mensuh Ayetler”, Diyanet Dergisi Dini-İlmi-Edebi Üç Aylık Dergi,
cilt 24, sayı 4 (Ekim-Kasım-Aralık 1988), 67-68.
Bu konuda bazı psikolojik değerlendirmeler için bkz. Şeyhulsilam Ebu’l-Abbas Takiyyuddin
Ahmed b. Abdulhalim İbn Teymiyye el-Harrani, Tefsiru Sureti’n-Nur, (Raciu nususihi: Dr.
Abdulali Abdulhamid Hamid), (Bombay: ed-Dar es-Selefiyye, 1408/1978), 31-39.
Bkz. Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed Ebubekir el-Kurtubi, el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’ân
ve’l-Mubeyyin li ma Tedammenehu mine’s-Sunneti ve’l-Âyi’l-Furkan, (Tah. Dr. Abdullah
Abdulmuhsin et-Turki), (Beyrut: Müessesetu’r-Risale, 1427/2006), XV/102.
Bkz. eş-Şafii, El-İmam Muhammed b. İdris, Tefsîru’l-İmâm eş-Şâfiî li Ebî Abdillah Muhammed
b. İdrîs el-Mutallabi el-Kureşî, (Cem-Tahk-Dirase: Ahmed b. Mustafa el-Ferrân), (er-Riyâd:
Dâru’t-Tedmuriyye, 1427/2006), 546-556, 1102-1106; Ebubekir Ahmed b. Ali er-Razi elCassas, Ahkâmu’l-Kur’ân, (Tahk. Muhammed Sadık Kumhâvî), (Beyrut: Daru İhyai’t-Turasi’lArabi-Müessestu’t-Tarihi’l-Arabi, 1412/1992), V/94-95; Ebubekir Muhammed İbnu’l-Arabi,
Ahkâmu’l-Kur’ân, (Talik: Muhammed Abdulkadir Ata), (Beyrut: Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, ts.),
I/458-462, III/333-334; Ebu Muhammed Abdulhak İbn Atiyye el-Endulusî, el-Muharrereu’lVeciz fi Tefsiri’l-Kitabi’l-Aziz, (Tahk Abdusselam Abduşşafi Muhammed), (Beyrut: Daru’lKutubi’l-İlmiyye, 1422/2001), IV/161; İmâduddîn Muhammed el-Kiyâ el-Herrâsî, Ahkâmu’l-
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
71
Prof. Dr. Hidayet Aydar
Ömer’e atfedilen ve Buhari ve diğer bazı hadis kitaplarımızda da geçen bir rivayete
göre, o bir gün minbere çıkmış ve kendisini dinlemekte olan cemaate, “Şüphesiz ki
Allah, Muhammed’i hak peygamber olarak gönderdi, ona kitap indirdi. Allah’ın
indirdiği şeyler içerisinde ‘yaşlı bir erkekle yaşlı bir kadın –veya evli bir erkekle evli bir
kadın- zina ettikleri zaman onları Allah’tan bir ceza olmak üzere recmedin…’ şeklinde
bir ayet vardı. Bizler o ayeti okuduk, anladık ve ezberledik. Bunun içindir ki Rasulullah
bu ayete göre amel edip zina yapanları recmetti; Ebubekir bu ayete göre amel edip zina
yapanları recmetti. Ama insanların üzerinden uzun zaman geçerse korkarım ki birisi
çıkıp ‘biz Allah’ın kitabında recmi göremiyoruz’ der de, Allah’ın indirdiği farizayı terk
ederek sapkınlığa düşer. Gerçekten de erkek ve kadınlardan zina eden kimse üzerine –
muhsan olmak, beyyine veya gebelik yahut itirafta bulunmak şartıyla- recim Allah’ın
kitabında sabit bir haktır.18 Vallahi eğer insanların ‘Ömer Kur’an’a ilave yapıyor’
demelerinden çekinmeseydim, o ayeti Kur’an’a yazdıracaktım” demiştir.19
Dersimizde bu konuyu da öğrencilerime kendi görüşümü katmadan uzun uzadıya
anlattım. Konuyu hem Tefsir Usulü dersi işlediğimiz ikinci öğretim birinci sınıf (1-A)
öğrencileri (24 kişi), hem I. ve II. öğretim 2. sınıf öğrencileri (130 kişi), hem de Seçmeli
Ahkâm Ayetleri dersini işlediğimiz birinci öğretim dördüncü sınıf öğrencileriyle (37
kişi) işledik.
Dönem sonunda kendilerine “eş-şeyhu ve’ş-şeyhatu…” diye başlayan ve zina
yapan evli insanların recmedilmesi gerektiğini belirten ifadenin daha önce Kur’an’dan
bir ayet olduğuna dair Buhari’de bir rivayetin geçtiğini ve bu rivayet çerçevesinde
yapılan tartışmaları öğrendiniz. Buna göre bu ifadenin Kur’an’dan bir ayet olup
olmadığı konusundaki görüşünüz nedir?” diye sordum. İşte öğrencilerimin verdiği
cevaplar:
Tercihler
Evet Kur’an’dan bir ayettir
Hayır Kur’an’dan bir ayet değildir
Yorum yok
Toplam
Öğrenci adedi
36
64
91
191
%
% 19
% 34
% 47
% 100
Eş-şeyhu ve’ş-şeyhetu… rivayetinin Kur’an’dan bir ayet olup olmadığı konusundaki tercihlerine göre dağılım (Tablo
4)
18
19
Kur’ân, (Tash. Komisyın), (Beyrut: Dâru’l-Kutubi’l-İlmiyye, 1403/1983), I/374-378, III/290;
Muhammed Fahruddin er-Razi, Tefsiru’l-Fahr er-Razi (et-Tefsir el-Kebir-Mefatihu’l-Ğayb),
(Beyrut: Daru’l-Fikr, 1401/1981), III/249, XXIII/136; el-Kurtubi, VI/139, 144-149; Abdulkadir
Şiybe el-Hamd, Tefsîru Âyâti’l-Ahkâm, (er-Riyâd: Mektebetu Ubeykan, 1427/2006), 217-221;
İmaduddin Ebu’-Fida İsmail İbn Kesir, Tefsiru’l-Kur’âni’l-Azim, (Tahk. Heyet), (el-Kahire:
Mektebetu Kurtuba-Mektebu Evladi’ş-Şeyh li’t-Turas, 1421/2000), X/159-162; Şemsuddin esSerahsî, Kitâbu’l-Mebsût, (Beyrut: Daru’l-Ma’rife, ts.), IX/36-37; Ebu Zekeriya Muhyuddin bin
Şeref en-Nevevî, Kitabu’l-Mecmû’ Şerhu’l-Muhezzeb li’ş-Şirâzî, (Tahk. Muhammed Necip elMutii), (Cidde: Mektebetu’l-İrşad, ts.), XXII/34-35; Muhammed b. Ahmed, İbn Rüşd el-Kurtubî,
Bidâyetu’l-Müçtehid ve Nihâyetu’l-Muktesid, (Beyrut: Daru’l-Ma’rife: 1402/1982), II/435;
Muvaffikuddin Ebu Muhammed Abdullah İbn Kudâme, el-Muğnî, (Tahk. Abdullah b.
Abdulmuhsin et-Turki-Abdulfettah Muhammed el-Hulv), (er-Riyad: Daru Alemi’l-Kutub, ts.),
XII/309-312.
Bkz. Muhammed b. İsmail el-Buhari, Sahihu’l-Buhari, İstanbul: Çağrı Yayınları, 1401/1981,
Hudud, 31; Ebu İsa Muhammed b. İsa et-Tirmizi, Sünenu’t-Tirmizi, İstanbul: Çağrı Yayınları,
1401/1981, Hudud, 7; Ebu Davud Süleyman b. El-Eşas es-Sicistani, Sünenu Ebi Davud, İstanbul:
Çağrı Yayınları, 1401/1981, Hudud, 23; Ebu Abdillah Muhammed İbn Mace, Sünenu İbn Mace,
İstanbul: Çağrı Yayınları, 1401/1981, Hudud, 9; Darimi, Hudud, 16; Malik b. Enes, el-Muvatta,
İstanbul: Çağrı Yayınları, 1401/1981, Hudud, 10; Ahmed ibn Hanbel, Müsned, I/23.
Bkz. Ebu Davud, Hudud, 23; Malik, Muvatta, Hudud, 1; Ahmed ibn Hanbel, Müsned, V/183.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
72
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
eş-Şeyhu ve'ş-şeyhetu İbaresinin Kur'an'dan Ayet Olup Olmadığına Göre Dağılım
(Toplam 191)
47%
100
34%
80
60
19%
Kur'an'dan bir ayet olduğuna
inanıyorum 36
Kur'an'dan bir ayet olduğuna
inanmıyorum 64
40
Yorum yok 91
20
0
1
Eş-şeyhu ve’ş-şeyhetu… rivayetinin Kur’an’dan bir ayet olup olmadığı konusundaki tercihlerine göre dağılım (Grafik
5)
Tablo ve grafikten de anlaşıldığı üzere öğrencilerin %19’u bu ifadenin Kur’an’dan
bir ayet olduğuna inandığını belirtmiş; %34’ü ise bu ifadenin ayet olmadığı kanaatinde
olduğunu yazmıştır. Görülüyor ki bu ifadenin Kur’an’dan olmadığına inanan ve bunu
açıkça belirten öğrencilerin oranı, bu ifadenin Kur’an’dan bir ayet olduğuna söylediğini
belirtenlerden daha fazladır ve neredeyse onların iki katıdır.
191 öğrencinin %47’si, yani yarıya yakını bu konuda bir tercih yapmaktan
kaçınmıştır. Öyle anlaşılıyor ki, öğrencilerin kafası bu konuda karışıktır, bir tercih
yapmaktan çekiniyorlar. Zira konu hassas, konu önemli. “Değildir” derlerse, belki de
ayet olan bir ifadeyi Kur’an’dan nefyetmiş olacaklar; “Kur’an’dan ayettir” derslerse,
belki de Kur’an’dan olmayan bir ifadeyi ona ilave etmiş olacaklar… Bu hassasiyet,
onları da “hassas” davranmaya itmiş ve büyük bir kısmı yorumdan kaçınmıştır.
Tercih yapmayan bu öğrencilerin büyük bir kısmının zihninde bu ifadenin
Kur’an’dan bir ayet olmadığı yönündeki fikir daha etkindir. Zira bunun Kur’an’dan bir
ayet olduğuna inansalardı, bunu açıkça belirtirlerdi. Belirtmediklerine göre, demek ki
olmadığı şeklindeki kanaat daha ağırdır. Ancak içlerinde bazı tereddütler vardır ve bu
fikir henüz zihinlerinde olgunlaşmamıştır. Hem bundan dolayı, hem de yukarıda sözünü
ettiğimiz hassasiyetin de etkisiyle bu öğrenciler tercih yapmaktan kaçınmışlardır. Buna
göre onları da kattığımızda bu ifadenin Kur’an’dan olmadığına inananların oranı
%80’lere varmaktadır. Ne var ki bunun böyle olduğu yönünde elimizde net veriler
yoktur.
Kız erkek ayrımına göre baktığımızda ise, aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi, bu
ifadenin Kur’an’dan bir ayet olduğuna inanan kızların oranı %18, erkek öğrencilerin
oranı ise %21’dir. Kızların %44’ü bu ifadenin ayet olduğuna inanmadığını söylerken,
bunu söyleyen erkeklerin oranı %14’tür. Yorum yapmayan kızların oranı %38,
erkeklerin ise %65’tir. Buna göre kızların çoğunluğu bu ifadenin Kur’an’dan bir ayet
olduğuna inanmadığını söylerken, erkelerin çoğunluğu bu konuda tercih yapmaktan
kaçınmakla beraber, bu ifadenin Kur’an’dan olduğuna inananların oranı, inanmadığını
söyleyenlerden daha fazladır. Yani kızlara göre ayet değil, erkeklere göre ayettir. Bu
sonuç kızların bu konuda daha serbest düşündüklerini, erkeklerin ise daha mutaassıp
olduklarını göstermektedir. Esasen nesih konusunda da buna benzer bir sonuç ortaya
çıkmış idi. Bu arada belirtelim ki bu ifadenin Kur’an’dan olup olmadığı konusunda
yorum yapmayan kızların oranı da oldukça yüksektir.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
73
Prof. Dr. Hidayet Aydar
60
55
48
50
43
40
Kızlar
30
Erkekler
22
20
14
9
10
0
Kur'an'dan bir ayettir 36
Kur'an'dan bir ayet değildir 64
Yorum yok 91
Eş-şeyhu ve’ş-şeyhetu… rivayetinin Kur’an’dan bir ayet olup olmadığı konusunda kız-erkek ayrımına göre dağılım
(Grafik 6)
3 – Recim Hususu
Bu bağlamında sorduğumuz diğer bir soru da “Sizce bugün de recim cezası aynen
uygulanmalı mıdır?” şeklindeki sorudur. Burada sorudan kastımız şer’i kuralların
uygulanmakta olduğu bir ortamda bu cezanın uygulanması hususudur. Öğrencilerimiz
de cevaplarını bu çerçevede vermişlerdir. Ülkemizde işlenen zina suçuna recim gibi bir
cezanın verilmesi hususu söz konusu edilmemiştir. Bunu bilhassa belirtmek isteriz. Bu
soruyu sadece Ahkâm ayetleri dersini işlediğimiz 37 son sınıf öğrencisine sordum.
Çünkü zina konusunu ve zinanın hükmünü, terettüp eden cezaları ve bu arada recim
cezasını20 onlarla birlikte detaylı bir şekilde işledik. Kur’an’da recim kelimesi mevcut
olmakla birlikte21 “zina yapan evli erkek veya kadını taşlayarak öldürmek” manasında
bu kelimenin Kur’an’da geçmediği ve böyle bir hükmün Kur’an’da bulunmadığı, 22 zina
yapan evli erkek (muhsan) ve kadının (muhsana) recm edileceğini belirten ifadenin,
yukarıda geçtiği gibi bazı âlimlerimiz tarafından metni mensuh hükmü baki, yani metni
Kur’an’da mevcut olmamakla birlikte hükmünün cari bir ayet olduğu şeklinde
değerlendirildiği,23 bir kısmına göre ise bu hükmün Hz. Peygamber’in uygulaması ile
sünnet haline geldiği24 hususlarını işlemiştik. Bu arada zaman zaman bazı Müslüman
20
21
22
23
24
Bkz. İbrahim Canan, “İslam Hukukunda Zina Suçunun Mahiyeti ve Cezası”, Ankara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt XXXIII, 61-100.
Bkz. er-Rağıb el-Isfehani, el-Müfredat fi Ğaribi’l-Kur’an, (Tahk. Safvan Adnan ed-Davudi),
(Beyrut-Dimaşk: Daru’l-Kalem-Daru’ş-Şamiyye, 1412), 190.
Bkz. Y.N. Öztürk, Kur’an’daki İslam, 624; Yaşar Nuri Öztürk, Kur’an’ın Temel Kavramları,
(İstanbul: Yeni Boyut yayınları, 1991), 715; Hüseyin Tekin Gömenoğlu, “Kur’an-ı Kerim’de
Olmayan ve Onunla Çelişen Ceza: Recm”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, sayı 2 (2003),
118.
Bkz. Ebu Muhammed İsmail b. Abdurrahman es-Süddî el-Kebîr, Tefsiru’s-Suddî el-Kebîr,
(Cem’: Muhammed Ata Yusuf), (el-Mensure: Daru’l-Vefa, 1414/1993), 198; el-İmam Ebubekir
Muhammed b. İbrahim el-Münzir en-Neysâbûrî, Kitabu Tefsiri’l-Kur’an, (Tahk. Sa’d. B.
Muhammed es-Sa’d), (el-Medine el-Munevvere; Daru’l-Meâsir, 1423/2002), 600-602; Muhsin
Demirci, “Nesih Bağlamında Recim Ayeti Sorunu”, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dergisi, sayı 18 (2000), 113-114; Hamza Aktan, “Recim Cezası Örneğinde Sosyal Değişim
Olgusu ve Kur’an”, Çağımızda Sosyal Değişme ve İslam, (2002 Yılı Kutlu Doğum Sempozyumu
Tebliğ ve Müzakereleri), (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2007), 418-419; Ömer Faruk Atan,
Usul-i Fıkıhta Nesih, 88.
Bkz. es-Serahsî, Kitâbu’l-Mebsût, IX/36-37; en-Nevevî, Kitabu’l-Mecmû’ XXII/34-35; İbn
Rüşd, Bidâyetu’l-Müçtehid, II/435; İbn Kudâme, el-Muğnî, XII//309-312; el-Kurtubi, el-Câmi’ li
Ahkâmi’l-Kur’ân, VI/114, el-Kiyâ el-Herrâsî, Ahkâmu’l-Kur’ân, I-II/374-375; Ebu’l-Ferec
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
74
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
ülkelerinde infaz edilen recim cezalarıyla ilgili basına yansıyan haberleri ve bu
haberlerin veriliş tarzını; genel olarak dünya kamuoyunun ve özel olarak da Türkiye
kamuoyunun bunu değerlendirişi ile ilgili hususları da tartıştık.25 Onlara “evet recim
cezası uygulanmalıdır”; “hayır, başka bir ceza uygulanmalıdır” ve “yorum yok”
şeklinde üç şık sundum. Buna göre öğrencilerimin soruya verdiği cevaplar şöyledir:
Tercihler
Recim uygulanmalıdır
Başka bir ceza uygulanmalıdır
Yorum yok
Toplam
Öğrenci adedi
17
9
11
37
% oranı
% 46
% 24
% 30
% 100
Recim cezasının bugün de uygulanması gerekip gerekmediği konusundaki görüşlerine göre dağılım (Tablo 5)
Bugün de Recim Cezasaının Uygulnması Gerekip Gerekmediğine Göre Dağılım (Toplam 37)
20
46%
15
24%
30%
10
Seri 1
5
0
Recim uygulanmalıdır
17
Başka bir ceza
uygulanmalıdır 9
Yorum yok 11
Recim cezasının bugün de uygulanması gerekip gerekmediği konusundaki görüşlerine göre dağılım (Grafik 7)
Yukarıdaki tablo ve grafikten de anlaşıldığı gibi, öğrencilerin %46’sı, yani
ekseriyeti bugün de şeriatla yönetilen ülkelerde recim cezasının uygulanması
gerektiğine inandığını söylemiştir. %24’ü recim yerine başka bir cezanın uygulanması
gerektiği anlayışındadır. Öğrencilerin %30’u ise bu konuda yorum yapmamıştır.
Biz burada da yorum yapmayan %30 civarındaki öğrenci gurubunun, aslında
recim değil, başka bir cezanın uygulanması gerektiği fikrinde olduğunu zannediyoruz.
Zira “recim cezası uygulanmalıdır” diyenler, zaten bu tercihlerini açıkça yapmışlardır.
Tercih yapmayanlar, “recimden farklı bir cezanın uygulanmasından yana olmakla
birlikte, henüz bu konuda ikna olmamışlardır, hala kafalarında bazı soru işaretleri
vardır, bundan dolayı açık bir şekilde tercih yapmaktan çekinmişlerdir” diye
düşünüyoruz.
Bunları da “recimden başka bir ceza uygulanmalıdır” diyenlere eklersek, o zaman
recimden başka bir cezanın uygulanmasını tercih eden öğrencilerin oranı %50’yi geçer.
Bu hususa kız ve erkek öğrenci ayrımına göre bakarsak, aşağıdaki grafikten de
anlaşıldığı üzere 11 kız, yani kızların %44’ü, erkeklerin ise %50’si bugün de şeriatla
yönetilen ülkelerde recim cezasının aynen uygulanması gerektiğini söylemiştir ki,
oranlar birbirine yakındır. Farklı bir ceza uygulanmalı diyen 9 öğrencinin 8’i kızdır ki,
25
Abdurrahman İbnu’l-Cevzi, Zâdu’l-Mesîr fi İlmi’t-Tefsir, (Beytur: el-Mektebetu’l-İslami,
1404/1984), II/35; el-Fahr er-Razi, Tefsiru el-Fahr er-Razi IX/240.
Bu konuda ayrıca bkz. Aktan, “Recim Cezası Örneğinde Sosyal Değişim Olgusu ve Kur’an”,
414; Gömenoğlu, “Kur’an-ı Kerim’de Olmayan ve Onunla Çelişen Ceza: Recm”, 117.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
75
Prof. Dr. Hidayet Aydar
bu, kız öğrenci toplamı içinde %32’ye tekabül etmektedir ve önemli bir oran sayılır.
Sadece 1 erkek bu şıkkı tercih etmiştir ki bu da erkekler arasında %8’e denk
gelmektedir. Yorum yok diyen kızlar ve erkekler arasında da sayısal olarak bir yakınlık
vardır. Oransal olarak ise bu şıkkı tercih eden kızların oranı %24, erkelerin ise %42’dir.
Buna göre recimden farklı bir ceza uygulanmalıdır diyenler arasında kızların oranı daha
yüksektir. Bu konuda kafası karışık olduğu için net bir tercih yapmayanlar arasında ise
erkeklerin oranı yüksektir. Ama her iki guruptan da “recim uygulanmalıdır” diyenlerin
oranı daha yüksektir.
12
11
10
8
8
6
6
6
5
Kızlar
Erkekler
4
2
1
0
Recim uygulanmalıdır 17 Başka bir ceza uygulanmalıdır
9
Yorum yok 11
Recim cezasının bugün de uygulanması gerekip gerekmediği konusunda kız-erkek ayrımına göre dağılım (Grafik 8)
4 – Cezaların Tarihselliği
Derslerimizde konu gereği Kur’an’da ve Sünnette/şeriatta sözü geçen hadleri
işlerken, bu hadlerin “tarihsel” olup olmadığı hususunu da işliyorduk. Bu çerçevede
önce öğrencilerle Kur’an hükümlerinin tarihselliği konusunu işlemiş, tarihsellik
hakkında bilgi vermiş,26 sonra da onlara ankette “Biri size el kesme, sopayla dövme gibi
Kur'an'da geçen cezaların "tarihsel" olduğunu, onların yerine bugün farklı cezaların
verilebileceğini söylüyor. Siz onun bu görüşünü nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye bir
soru yöneltmiştik. İşte öğrencilerimizin tercihleri:
Tercihler
Bu hükümlerin hiçbir şekilde değişmemesi, aynen uygulanması
gerektiğine inanıyorum
26
Öğrenci adedi
58
% oranı
% 45
Bunun için bkz. Şevket Kotan, “Kur’an’ı Anlama ve Yorumlamada Tarihselci Yaklaşımlar ve
Sorunları”, Dini Hükümlerin Kaynağı ve Dini Metinlerin Anlaşılması Konusundaki Çağdaş
Yaklaşımlar Çalıştayı (18-19 Aralık 2009), (Edit. Cengiz Kallek), (İstanbul: İsam Yayınları
2010), 405-456; M.usa K. Yılmaz “Tarihsellik Bağlamında Tefsir Geleneğinde Değişim”, Ekev
Akademi Dergisi, Yıl 8, sayı 21 (Güz 2004), 13-24; Zekeriya Pak, “Kur’an’ın Tarihselliği ve
İbadetlerde Tarihsellik”, Dini Araştırmalar, cit 8, sayı 22, 105-122; Mehmet Paçacı, “Kur’an ve
Tarihsellik Tartışması”, Kur’an’ı Anlamada Tarihsellik Sorunu (Sempozyum Tebliğ ve
Müzakereleri), 8-10 Kasım 1996 Bursa (Edit. Abdülhamit Birışık), (Bursa: Kurav Yayınları,
2005), 21-33; Mehmet Paçacı, “Kur’an ve Tarihselci Yorum”, Kur’an ve Dil Dilbilim ve
Hermenötik Sempozyumu 17-18 Mayıs 2001 Van, (Erzurum, ts.), 75-80; Mustafa Öztürk,
“Kur’an’ın Tarihsel Bir Hitap Oluş Keyfiyeti”, İslami İlimler Dergisi, Yıl 1, sayı 2 (Güz 2006),
59-77; Ferhat Koca, “Kur’an-ı Kerim’deki Fıkhi Hükümlerin Evrensellik ve Tarihselliğini Tesbit
Konusunda Bir Ölçüt Denemesi”, Kur’an Mesajı İlmi Araştırmalar Dergisi, Sayı 10-11-12
(Ağustos-Eylül-Ekim), 71-103; Salih Akdemir, “Kur’an’ı Anlamada Tarihsellik ve Bütünsellik
Sorunu”, ”, Kur’an’ı Anlamada Tarihsellik Sorunu (Sempozyum Tebliğ ve Müzakereleri), 8-10
Kasım 1996 Bursa (Edit. Abdülhamit Birışık), (Bursa: Kurav Yayınları, 2005), 113-121; Fatih
Kesler, “Kur’an-ı Kerim’in Evrenselliği ve Tarihselliği”, İslami Araştırmalar Dergisi, cilt 14,
sayı 1 (2001), 23-32.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
76
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
Ben de öyle düşünüyorum, bugün farklı cezalar verilebilir
Yorum yok
Toplam
45
27
130
% 35
% 20
% 100
Cezaların tarihsel olup olmadığı konusundaki görüşlerine göre dağılım (Tablo 6)
Grafik bize öğrencilerin yarsına yakın kısmının (%45) şeriatta cari olan cezaların
değişmeden aynen bugün de şeriatla yönetilen ülkelerde uygulanmasından yana
olduğunu göstermektedir. Bu sonuç, yukarıda recim cezasının bugün de aynen olduğu
gibi uygulanıp uygulanmaması yönündeki kanaatleriyle örtüşmektedir. Orada da
öğrencilerin %46’sı bu cezanın aynen uygulanmasından yana tavır koymuştu. Bunlara
göre zina yapıp suçu sabit olan bir erkekle bir kadın şeriatla yönetilen ülkelerde merkezi
bir yerde taşlanarak öldürülmelidir; bekar iseler bunlara aynı yerde 100’er sopa
vurulmalıdır. Hırsızlık yapanların eli bilekten kesilmelidir…
Bu resmi nasıl okumalıyız, nasıl değerlendirmeliyiz? Öncelikle şunu bilmek
lazım ki Fakültemiz dini eğitim veren bir kurumdur. Öğrencilerimiz öyle veya böyle bir
takım dini hassasiyetler taşıyorlar. Bunların bir kısmı ailelerinden ve toplumdan
edindikleri hassasiyetler olurken, bir kısmı da İmam-Hatip Lisesi ile Fakültemizde
edindikleri hassasiyetlerdir. Bir şey eğer dini bir hüküm içeriyorsa o konuda farklı
düşünmek adeta imkansızdır. Dini hassasiyet bunu gerektiriyor. Öğrenci veya
mütedeyyin insan onu içten tasvip etmese de orada din ne diyorsa ona uyar, kendi şahsi
tercihini terk eder. Burada da benzer bir durum söz konusudur. Öğrencilerimiz bu
hususları dinle ilişkilendirdikleri için doğal olarak dini hassasiyetleri gereği tercihlerini
bu şekilde ortaya koymuşlardır.
Bir de işin ahlaki boyutu vardır ki, genelde bizim toplumumuz, özellikle de
mütedeyyin kesimler ve bu arada bizim öğrencilerimiz, fuhuş, zina gibi ahlaksızlık
içeren konularda daha fazla hassas olmaktadırlar. Bu suçları işleyenlere karşı daha
acımasız, daha katı olabilmektedirler. Aslında onların bu tavrı Kur’an’daki uygulamaya
ٰ ْ ‫اّٰللِ َو ْاليَ ْو ِم‬
‫اّٰللِ ا ِْن ُك ْنت ُ ْم تُؤْ ِمنُونَ ِب ه‬
‫ين ه‬
da uygundur. Kur’an da (‫اال ِخ ِر‬
ِ ۪‫( ) َو َال تَا ْ ُخذْ ُك ْم ِب ِه َما َراْفَةٌ ف۪ ي د‬Eğer
Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara Allah'ın öngördüğü cezaları uygulama
konusunda sizi bir acıma tutmasın)27 diyerek suçu sabit olan zani ve zaniyeye ceza
uygulanırken, onlara acınmamasını, cezayı hafifletmek veya düşürmek gibi bir yola
tevessül edilmemesini istemektedir.28 Diğer bazı anketlerimde de buna benze sonuçlar
gördüm. Mesela kadının dövülüp dövülmemesi konusunda öğrencilerimiz oldukça
hassas davranırken iş zina/fuhuş olunca bundan dolayı erkek gibi kadının da
dövülebileceği, kız-erkek öğrencilerin çoğunluğu tarafından belirtilmiştir. Bu anlayış
toplumumuzun büyük bir kısmına da hakim olan bir anlayıştır. Türk insanı büyük
çoğunluğu itibariyle, -bir gurup televizyon dizileri ile sinema filmlerinde ve yine bazı
gazeteler, ile sosyal medyada onca teşvik edici ve özendirici program ve propagandaya
rağmen- fuhuş yapan bir kadını kolay kolay benimsemez. Öyle sanıyorum ki halkımızın
27
28
Bkz. en-Nur, 24/2.
Ebubekir Ahmed b. Ali er-Razi el-Cessas, Ahkâmu’l-Kur’an, (Tahk. Muhammed Sadık
Kamhavi), (Beyrut: Daru İhyai’t-Turasi’l-Arabi-Müessestu’t-Tarihi’l-Arabi, 1412/1992), V/100101; İmaduddin b. Muhammed et-Taberi el-Kiya el-Herrasi, Ahkamu’l-Kur’an, (Dabt ve tash.
Cemaatun mine’l-ulema), (Beyrut: Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, 1403/1983), III-IV/294-295;
Ebubekir Muhammed b. Abdillah İbnu’l-Arabi, Ahkamu’l-Kur’an, (Müracaa: Muhammed
Abdulkadir Ata), (Beyrut: Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, ts.), III/334-335; Ebu Abdillah Muhammed
b. Ahmed el-Kurtubi, el-Cami’ li Ahkami’l-Kur’an ve’l-Mubeyyin lima Tedammenehu mine’sSünneti ve Ayi’l-Furkan, (Tahk. A. Abdulmuhsin et-Türki), (Beyrut: Müessestu’r-Risale,
1427/2006), XV/112-113.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
77
Prof. Dr. Hidayet Aydar
büyük bir kısmı da böyle bir kadına uygulanacak ceza konusunda buradaki anlayışa
paralel bir anlayışa sahiptir.29 Esasen ülkemizde sıkça uygulanan namus cinayetleri
bunu bir ölçüde yansıtmaktadır. Böyle bir şeyi tasvip etmesek de –maalesef- bu,
Türkiye’nin bir gerçeğidir.
Öğrencilerimizle ilgili hususa gelince, bu toplumun birer ferdi olan ve aynı dini
hassasiyetleri taşıyan, hatta dini konularda daha çok hassas olabilen öğrencilerimizin
çoğunluğunun böyle bir tercihte bulunmuş olmaları çok da şaşırtıcı olmasa gerektir.
Çünkü konu tamamen dinle özdeşleştirilmiştir, böyle bir hükme karşı çıkmak, bunu
değiştirmek doğrudan doğruya dine yapılmış bir müdahale gibi düşünülmektedir. O
yüzden de öğrenci bu konuda hassasiyet gösterebilmektedir.
Gerçi biz derslerimizde bilhassa tarihsellik konusunu işlerken bu konularda
farklı düşünmenin dine müdahaleyle, imani hususlarla ilişkilendirilmemesi gerektiğini
söylüyorduk, ama yine de böyle bir anlayışın –bilhassa namus ile ilgili konulardaağırlıklı olarak hakim olduğu ortaya çıkmaktadır.
Tarihsel anlayış konusunda işlenen derslerden etkilenerek bir ölçüde bu
konudaki kanaatini değiştiren öğrencilerimizin olduğu da görülmektedir. Öğrencilerin
çoğunluğu hükümlerin tarihsel bakış açısıyla değiştirilmesini tasvip etmiyorsa da
değişimden yana olanların sayısı da az değildir. Nitekim grafikte bunu daha rahat
görebiliyoruz:
78
Cezaların tarihsel olup olmadığı konusundaki görüşlerine göre dağılım (Grafik 9)
Buna göre öğrencilerimizin 1/3’ü değişimden yana bir tavır sergilemiştir. Yani
bunlara göre Kur’an’dakiler de dahil İslam Fıkhında yer almış olan ve tarih boyunca
uygulana gelmiş olan Fıkhi hadler, işlenmiş suçlara terettüp ettirilmiş olan cezalar
bugün değişmeli, değişebilmelidir; bugün biz aynı maksadı gerçekleştirmek kaydıyla ve
maslahat ilkesine uygun olması şartıyla öngörülmüş olan cezadan farklı bir ceza,
günümüzün şartlarına uygun bir ceza verebilmeliyiz diyorlar. Mesela zina yapanlara
Taksim meydanında yüz sopa atmak değil, bugünün şartlarına uygun olan bir ceza
vermeliyiz.
29
Bu arada toplumumuzun bu konuda erkeğe daha fazla toleranslı yaklaşmak gibi bir çifte standart
içinde olduğunu da belirtelim.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
Peki bu konuda kız ve erkek öğrencilerin yaklaşımı arasında belirgin bir fark var
mıdır, yoksa aynı paralelde mi düşünüyorlar? Bunu öğrenmek için öğrencileri kız ve
erkek ayrımına göre değerlendirdik. Buna göre
Kızlar
Sayı
Bu hükümlerin hiçbir şekilde değişmemesi, aynen
34
uygulanması gerektiğine inanıyorum
Ben de öyle düşünüyorum, bugün farklı cezalar verilebilir
35
Yorum yok
18
Toplam
87
Tercihler
%
%39
%40
%21
%100
Erkekler
Toplam
Sayı
%
%56
24
58
10
9
43
%23
%21
%100
45
27
130
Cezaların tarihsel olup olmadığı konusunda kız-erkek ayrımına göre dağılım (Tablo 7)
35
35
34
30
25
24
20
18
Kızlar
15
10
10
9
Erkekler
5
0
Hükümler
değişmesin
Hükümler değişsin
Yorum yok
79
Cezaların tarihsel olup olmadığı konusunda kız-erkek ayrımına göre dağılım (Grafik 10)
Bundan anlaşılıyor ki kız öğrenciler bu konuda daha çok değişimden yanalar.
Nitekim kız öğrencilerin %40’ı bugün yeni cezaların uygulanması gerektiğini
söylemiştir ve bu oran kızlar arasında en yüksek orandır. Buna karşılık erkeklerin
%56’sı cezaların eskiden neyse yine aynen uygulanması gerektiğinden yana tavır
koymuştur. Erkeklerden değişimden yana olanların oranı %23’tür.
4 – “Namaz Kılanlara Yazıklar Olsun” Hususu
Kur’an’da en çok dikkatimi çeken ayetlerden biri de “namaz kılanlara yazıklar
olsun” şeklinde tercüme edilen Maun suresinin ( َ‫ص ۪لين‬
َ ‫ )فَ َو ْي ٌل ِل ْل ُم‬şeklindeki dördüncü
ayetidir. Ben yıllarca hep bu ayeti “namaz kılan müminlere yapılan bir uyarı, bir eleştiri
olduğunu” düşündüm. Çünkü öyle öğrenmiştim. Camilerde Cuma namazlarında namaz
konusunu işleyen vaizlerden, hatiplerden, İmam-Hatip ve İlahiyat eğitim döneminde
hocalarımızdan, özel bazı sohbetlerden hep böyle öğrendik. Ben de zaman zaman
vazettiğimde, hutbe okuduğumda, özel bazı sohbetlerimde ve bazı derslerimde ayeti
“biz müminlere yapılmış bir hitap” olarak değerlendirdim ve beni dinleyenleri,
namazları konusunda dikkatli olmaları gerektiği konusunda bu ayetle uyardım,
korkuttum…
Semantik bakış açısıyla değerlendirmeyi anlatan, öğreten yayınlar okuduktan
sonra Kur’an’ın bazı ayetlerini daha farklı düşünmeye başladım. İşte bu ayet de
bunlardan biridir. Kur’an’ı, nüzul ortamını, muhataplarını, kelimelerin tahlilini,
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
Prof. Dr. Hidayet Aydar
ayetlerin kendi aralarındaki münasebetini, surenin bağlamını, Kur’an’ın bütünlüğünü
göz önünde bulundurarak okuyunca, ayette kast edilenin şimdiye kadar bildiklerimden
farklı olabileceğini gördüm. Esasen bir çalışmada da bu bakış açısından hareketle Maun
suresinin işlendiğini ve bildiğimden farklı bir yöne çekildiğini fark ettim. Orada Maun
suresinin Mekke’de erken dönemlerde inen surelerden biri olduğu, o zamanlar
Müslümanların sayısının az olduğu, namazın henüz beş vakit kılınan bir ibadet olmadığı
vs. belirtiliyor ve dolayısıyla buradaki “namaz kılanlara yazıklar olsun” ifadesinin
müminlere yönelik bir hitap olmadığı belirtiliyordu.30 Peki, o zaman bu hitap kime
yönelikti? Yazıda hitabın müşriklere yönelik olduğu yazılıyor ve “onların Kâbe
yanındaki namazı sadece el çırpıp ıslak çalmaktan ibarettir” anlamına gelen Enfal suresi
35. ayeti buna delil olarak getiriliyordu. Gerçekten böyle miydi? Yoksa ayeti yine
benim öteden beri bildiğim gibi mi anlamak gerekiyordu?
Bunun için kendim de konuyu inceledim. En eski tefsirlerden itibaren ayetin nasıl
değerlendirildiğini ve hitabın kime olduğunun söylendiğini araştırdım, salat kelimesinin
semantik tahlilini31 yapmaya çalıştım. Daha önceki dinlerde32 ve cahiliye döneminde
salat ve buna mukabil kullanılan kelimeleri inceledim.33 Gördüm ki, tefsirlerin ve
Kur’an tercümelerinin neredeyse tümünde hitabın Müslümanlara olduğu belirtilmiştir.
Bunlara göre bu ayet34 ve ardından gelen “o kimseler ki, onlar namazlarında
yanılanlardır; onlar ki gösteriş yaparlar”35 anlamındaki ayetler, bütün bunlarda namaz
30
31
32
33
34
35
Bkz. Dücane Cündioğlu, “Kur’an’ı Anlamanın Anlamı”, I. Kur’an Haftası Kur’an Sempozyumu
03-05 Şubat 1995, (Ankara: Fecr Yayınları, 1995), 206-210.
Bu konuda bkz. Mehmet Soysaldı, “Kur’an Semantiği Açısından Salat Kavramı”, Fırat
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı 1 (Elazığ 1996), 1-18; ayn. müel. “İslam Öncesi
Mekke Toplumlarında Namaz, Zekat, Oruç ve Hac Uygulamaları”, Kur’an’ın Anlaşılmasına
Katkısı Açısından Kur’an Öncesi Mekke Toplumu, 8. Türkiye Tefsir Akademisyenleri Buluşması
Sempozyum, 1-3 Temmuz 2011, (İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kültür ve
Sosyal İşler Daire Başkanlığı, 2011) 149-151; Esra Gözeler, Samî Dini Geleneğinde Salât, Savm
ve Zekât Kavramlarının Semantik İncelemesi, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, (Danışman
M.Paçacı), Ankara Üniv. S.B.E., 2005.
Bkz. Hakan Uğur, “Eski Ahid’teki Dua Kavramının Kur’an’daki Salat Kavramıyla İlişkisi”,
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 8, sayı 2 (Adana , 2008), 139-171.
Bkz. Toshihiku Izutsu, Kur’an’da Allah ve İnsan, (Çev. Süleyman Ateş), (Ankara: Ankara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, 1975), 139-141.
El-Maun, 107/4.
El-Maun, 107/5-6. Bu yönde yapılmış Türkçe çeviriler için bkz. Muhammed Hamdi Yazır, Hak
Dini Kur’an Dili Yeni Mealli Türkçe Tefsir, (3. baskı), (İstanbul: Eser Neşriyat, 1971), IX/6168;
Hasan Basri Çantay, Kur’an-ı Hakîm ve Meal-i Kerim, (İstanbul: 1410/1990), III/1224; Ali Rıza
Sağman, Lafzen ve Mealen Kur’an-ı Hakim’in Tercemesi, (İstanbul: Üçdal neşriyat, 1980), 844;
Ali Fikri Yavuz, Kur’an-ı Kerim ve İzahlı Meal-i Alisi, (İstanbul: Sönmez neşriyat, ts.), 604;
Hasan Karakaya ve arkadaşları, Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali, (İstanbul: Çağ Yayınları,
1981), 604; Celal Yıldırım, Kur’an-ı Kerim ve Meali, (İstanbul: Tercüman Gazetecilik, 1982),
604; Abdulvehhap Öztürk, Kur’an-ı Kerim ve Meali, (İstanbul: Emek Ofset Matbaacılık, ts.),
602; Ömer Dumlu-Hüseyin Elmalı, Ayet Ayet Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı (Meal),
(İstanbul: Zirve Basım yayın, ts.), Muhammed Hamidullah, Aziz Kur’an Çeviri ve Açıklama,
(Türkçeye çev.: A.Hatip-M.Kanık), (İstanbul: Beyan Yayınları, 2003), 750; 652; Halil AltuntaşMuzaffer Şahin, Kur’an-ı Kerim Meali, (Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2009),
602; Ali Bulaç, Kur’an- Kerim’in Meal Tercümesi, (İstanbul: 1982), 602; Yaşar Nuri Öztürk,
Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali, (İstanbul: Yeni Boyut: 2000), 604; Hayrettin Karaman ve
diğerleri, Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali, (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2009),
602; Abdullah Aydın, Kur’an-ı Kerim ve Meal-i Celilesi, (İstanbul: Aydın Yayınevi, ts.), 604;
Yusuf Işıcık, Kur’an Meali, (Konya: Konya İlahiyat Derneği Yayınları, 2008), 444-445;
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
80
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
kılarken kendilerini tam olarak namaza vermeyenler, namazında hata yapanlar,
namazlarını başkalarına gösteriş olsun diye kılanlar kast edilmiştir.36 Hatta bazı
tefsirlerde bu ayetlerin Mekke dönemindeki vaziyete uymaması, yani o zamanlar
Müslümanların sayısının az olması, bunların namazlarını gösteriş için kılmış
olmalarının mümkün olmaması vs. göz önünde bulundurulmuş ve surenin dini (hesap
gününü) yalanlayan ve yetime yoksula sahip çıkmayan bir kişiden bahseden 37 ilk üç
ayetinin Mekke’de müşrikler hakkında; namazını gaflet içinde ve gösteriş için kıldıkları
için eleştirilenlerin söz konusu edildiği son üç ayetin ise daha sonra Medine’de
münafıklarla ilgili olarak nazil olduğu belirtilmiştir.38 Daha da ötesi aralarında İmam
Şafii’nin de bulunduğu bazı âlimlerimiz bu surede geçen “ve yemnaûne’l-mâûn”
ayetinden kastın, “farz zekât” dahi olduğunu söylemişlerdir.39
Taberi’nin naklettiğine göre Sa’d b. Ebi Vakkas, Hz. Peygamber’e, “onlar ki
namazlarından gafildirler” ayetini, bu ayette kimlerin kast edildiğini sormuş, Hz.
Peygamber de “namazlarını vakitlerinde kılmayıp geciktirenlerin kast edildiğini
söylemiştir.40 Taberi, sahabe ve tabiun alimlerinden bu manayı teyit eden daha başka
rivayetler de nakletmektedir.41 İlk tefsirlerimizden biri olan ve Ebu Mansur Maturidi
tarafından yazılmış olan Te’vilâtu’l-Kur’ân adlı eserde de önce yukarıda verdiğimiz
bilgiler verilmiş, yani ayetler müslümanlarla (münafıklarla) ilgili olarak yorumlanmış,
36
37
38
39
40
41
Süleyman Ateş, Kur’an-ı Kerim ve Yüce Meali, (Ankara: Kılıç Kitabevi, 1977), 604, Suat
Yıldırım, Kur’an-ı Kerim ve Yüce Meali, (İstanbul: Işık yayınları, 1996). 602.
Bkz. Tefsîru’l-İmam Mücahid b. Cebr, 753-754; Dahhâk b. Müzahim, Tefsiru’d-Dahhâk, (Cem’:
Muhammed Şükri Ahmed ez-Zâvitî), (el-Kahire: Daru’s-Selam, 1419/1999), 989; Ebu İshak
İbrahim ez-Zeccâc, Meâni’l-Kur’ân ve İ’râbuhu, (Tahk. Abdulcelil Abduh Şelebi), (Beyrut:
Alemu’l-Kutub, 1408/1988), 367; Ebu Zekeriya Yahya b. Ziyad el-Ferra, Maâni’l-Kur’ân,
(Beyrut: Alemu’l-Kutub, 1403/1983), III/295; Abdurrezzak b. Hemmam es-San’ânî, Tefsiru’lKur’an, (Tahk. Mustafa Müslim Muhammed), (er-Riyad: Mektebetu’r-Rüşd, 1401/1989), II/399400; Ebu Ca’fer Muhammed İbn Cerir et-Taberi, Tefsiru’t-Taberi Câmiu’l-Beyân an Te’vili
Âyi’l-Kur’ân, (Tahk. Abdullah b. Abdulmuhsin et-Turki), (el-Kahire: Daru Hecer, 1422/2001),
XXIV/659-665; Ebû Abdillah Mustafa el-Adevî, Tefsîru’r-Rabbâniyyîn li Umûmi’l-Mu’minîn
Tefsîeu Cüz’i Amme, (el-Nabsura: Daru’l-Hulefa, 1420/1999), 286-288, Aişe Abdurrahman
Bintu’ş-Şati’, et-Tefsiru’l-Beyani li’l-Kur’ani’l-Kerim, (el-Kahire: Daru’l-Maarif, 1388/1968),
II/188-192; Konyalı Mehmet Vehbi Efendi, Hülasatu’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an, (İstanbul:
Üçdal Neşriyat, 1969), XV/6581; Ömer Nasuhi Bilmen, Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meali Alisi ve
Tefsiri, (İstanbul: Bilmen Yayınları, ts.), VIII /4102; Bayraktar Bayraklı, Yeni Bir Anlayışın
Işığında Kur’an Tefsiri, (İstanbul: İşaret Yayınları, 2001, XXI/382.
Süddi, bu kişinin Velid b. Muğire olduğunu söylemektedir. (Bkz. Tefsiru’s-Suddî el-Kebîr, 480).
Ed-Dahhâk bu kişinin Amr b. Âiz el-Mahzûmî hakkında nazil olduğunu söylemektedir
(Tefsiru’d-Dahhâk, 989). Ayrıca As b. Vail veya Ebu Sufyan hakkında indiği de belirtilmiştir.
(Bkz. Ebu’l-Hasan Ali b. Ahmed el-Vahıdi en-Neysaburi, Esbabu’n-Nüzul, (en-Nasıh ve’lMensuh ile beraber), (Beyrut: Alemu’l-Kutub), 342).
Bkz. es-Suyuti, el-İtkan, I/52; Çantay, Kur’an-ı Hakîm ve Meal-i Kerim, III/1224.
Bkz. Tefsîru’l-İmâm eş-Şâfiî, 1464. Ayrıca bkz. Tefsîru’l-İmam Mücahid b. Cebr, 754; Tefsiru’sSuddî el-Kebîr 480; Tefsiru’d-Dahhâk, 989; Ebu Muhammed Abdullah b. Müslim İbn Kuteybe,
Tefsiru Ğaribi’l-Kur’an, (Tahk. Es-Seyyid Ahmed Sakr), (Beyrut: Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye,
1398/1978), 540;.
Et-Taberi, XXIV/663. Ayrıca bkz. Celâluddin es-Suyûtî, ed-Durru’l-Mensûr fi’t-Tefsîr bi’lMe’sûr, (Tahk. Abdullah b. Abdi’l-Muhsin et-Turki), (el-Kâhire, Daru Hecer, 1424/2003),
XIV/687. Ancak bu hadisin zayıf olduğu belirtilmiştir. Bkz. Ebu’l-Fadl Celaluddin Abdurrahman
es-Suyuti, el-İtkan fi Ulumi’l-Kur’an, (Tahk. Merkezu’d-Dirasat el-Kur’aniyye), (elMemleketu’l-Arabiyye es-Suudiyye Vizaretu’ş-Şuun el-İslamiyye ve’l-Evkaf ve’d-Da’ve ve’lİrşad Mucammau’l-Melik Fehd li Tibaati’l-Mushafi’ş-Şerif el-Emane el-Amme eş-Şuun elİlmiyye), VI/2448.
Bkz. et-Taberi, XXIV/659-664. Ayrıca bkz. es-Suyuti, ed-Durru’l-Mensur, XIV/686-689.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
81
Prof. Dr. Hidayet Aydar
ardından bunların kafirlerle ilgili olabileceği de belirtilmiştir. Bunun, Enfal suresi 35.
ayette (onların Beytullah yanındaki namazları (tapınmaları) ıslık çalmak ve el
çırpmaktan başka bir şey değildir) şeklinde geçen müşriklerin namazıyla ilişkisi
kurulmuş, “Cenab-ı Hak bu beyanıyla müşriklere ait namazın gerçekte namaz niteliği
taşımadığını haber vermiştir” denmiştir. Böylece buradaki hitabın Mekke müşriklerine
olabileceği belirtilmiştir.42
Kur’an Tercümesi Teknikleri dersinde ben de örnek tercümeler bağlamında Maun
suresi üzerinde de durdum. Bu tercümelerin çoğunda bağlamın, nüzul ortamının,
muhatap kitlesinin, hitabın maksadının, hitaptaki kelimelerin tahlilinin, ayetler
arasındaki münasebetin, müşriklerin ibadet anlayışlarının vs. göz önünde
bulundurulmadığından ayetin Müslüman/münafıklara yönelikmiş gibi tercüme
edildiğini, böyle bir yorumun ise surenin indiği ortama uygun olmaması açısından
yanlış olabileceğini anlattım. Derste neredeyse tüm tefsir kitaplarımızda surenin bisetin
ikinci yılında inen onyedinci sure olduğunun belirtildiğini43 hatırlatmıştım. Bu dönemde
henüz Müslümanların sayısının bir elin beş parmağını geçmeyecek kadar az olduğunu;
yine bu zamanda günde sadece ikişer rekât olmak üzere sabah ve akşam namaz
kılındığını, bu namazların da gizli ve bilhassa müşriklerin göremeyeceği, duyamayacağı
yerlerde kılındığını söylemiştim. Buna göre bu ayette Müslümanların kıldığı namaz söz
konusu değildir.44 Namazlarında yanılgıya düşenlerin, hata yapanların kınanması mevzu
bahis değildir. Esasen sure bir bütündür ve ayetleri bu bütünlük içerisinde
değerlendirmek gerekir. Buna göre burada “namaz”ı eleştirilen kişiler (musallin) ile
surenin başında hesap gününü inkâr edip, fakire-fukaraya destek çıkmadığı belirtilen
kişiler aynıdır; bunlar da Mekkeli müşriklerdir. Ayette “fe veylun li’l-musallin
ellezinehum fi salatihim sahun” denmeyip de “an salatihim” denmesi de, burada
namazdaki bir yanılgının, gafletin, hatanın söz konusu olmadığını göstermektedir. Buna
göre surede söz konusu olan, Enfal suresi 35. ayette belirtildiği gibi Kâbe etrafında el
çırpıp ıslık çalarak tapınma yapan ve bunu da bir ibadet (salât)45 olarak değerlendiren;
ancak bu şekilde ifa ettikleri “ibadet”in anlamından, ruhundan bihaber olan; bu
tapınmayı da etrafındakilere dindar kimseler olduklarını göstermek için alenen ve
gösteriş yaparak ifa eden müşriklerdir.46
42
43
44
45
46
Bkz. Ebu Mansur el-Maturidi, Te’vilatü’l-Kur’an’dan Tercümeler, (Terc. Bekir Topaloğlu),
(İstanbul: Acar Matbaacılık, 2003), 64-65.
Bkz. es-Suyuti, el-İtkan, I/81; M. Zeki Duman, Beyanu’l-Hak (Kur’an-ı Kerim’in Nüzul Sırasına
Göre Tefsiri), (Ankara: Fecr Yayınları, 2006), I/117; Yaşar Nuri Öztürk, Surelerin İniş Sırasına
Göre Kur’an-ı Kerim Meali (Türkçe Çeviri), (İstanbul: Yeni Boyut Yayınları, 2009), 35; Mustafa
İslamoğlu, Hayat Kitabı Kur’an Gerekçeli Meal-Tefsir, (İstanbul: Düşün Yayıncılık, 2008),
1308.
Muhterem hocamız Süleyman Ateş de 8. Tefsir Koordinasyon Toplantısında bu hususla ilgili
gayet kapsamlı bir sunum yapmıştı. (Bkz. Süleyman Ateş, “Kur’an Öncesi Arap Toplumunda
Dini Düşünce ve İbadet”, Kur’an’ın Anlaşılmasına Katkısı Açısından Kur’an Öncesi Mekke
Toplumu, 8. Türkiye Tefsir Akademisyenleri Buluşması Sempozyum, 1-3 Temmuz 2011,
(İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı,
2011) 19-26.
Salat kelimesinin Kur’an’daki kullanımları ve anlamları için bkz. Hüseyin Güllüce, “Salat
Kavramı: Etimolojisi ve Bazı Mülahazalar”, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı
23 (yıl 2005), 172-184;
Ayrıca bkz. Duman, Beyanu’l-Hak, I/118-119; İslamoğlu, Hayat Kitabı Kur’an, 1309-1310;
Şaban Piriş, Kur’an Yolu İniş Sırasına Göre Anlam ve Tefsiri, (Arz yayıncılık, ts.), I/116;
Mustafa Öztürk, Kur’an-ı Kerim Meali Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri, Düşün Yayıncılık,
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
82
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
Bunları öğrenmek buradaki hitabı Müslümanlara yapılmış bir uyarı olarak
bilenlerde bir şaşkınlık yaratabilir. Doğru bildiğiniz (bildiğinizi zannettiğiniz) ve bu
doğrultuda hem kendinizi, hem de başkalarını uyardığınız; “aman ha! Namazlarınızı
kılarken aklınızdan her şeyi çıkarın, yoksa sizler de Rabbimizin ‘vay o namaz kılanların
haline!’ diyerek sert bir şekilde eleştirdiği kimselerden olursunuz” diyerek
korkuttuğunuz bir husus meğer yanlışmış. Pek çok kez konuşmalarınızda bu durumu
dile getirerek, huşu içerisinde namaz kılmayanlara demek ki boşuna kızmış, haksız yere
onları eleştirmişsiniz! Hitabın Müslümanlara yönelik olduğu kanaatinde olanlar böyle
düşünebilirler. Doğal olarak bu bilgi, ister-istemez bu konudaki hassasiyet üzerinde
etkili olmuş olabilir…
İşte bu hususu öğrencilerle işledikten sonra acaba “onlarda herhangi bir etki
meydana getirdi mi, hassasiyetlerini etkiledi mi” diye düşündüm ve bunu öğrenmek için
onlara “Maun suresindeki ‘yazıklar olsun o namaz kılanlara’ hitabının Müslümanlara
değil, müşriklere yönelik olduğunu öğrenmenin, namazı huşu ile kılma konusundaki
hassasiyetinize etkisi nasıl oldu?” diye bir soru sordum. İşte öğrencilerimin verdiği
cevaplar:
Öğrenci adedi
4
53
72
6
135
Tercihler
Hassasiyetim azaldı
Hassasiyetim arttı
Değişen bir şey olmadı
Cevap yok
Toplam
% oranı
% 2,9
% 39,2
% 53,3
% 4,4
% 100
Fe veylun li’l-musallin ifadesinin müşriklere yönelik olmasının bilinmesinin namazı huşu ile kılma konusundaki
hassasiyetlerine etki edip etmediğine göre dağılımları (Tablo 8).
83
Fe Veylun li'l-Musallin İfadesinin Müşriklere Yönelik Olmasını Öğrenmenin Üzerlerindeki
Etkiye Göre Dağılım (Toplam 135)
72
80
53
60
40
20
Seri 1
6
4
0
Hassasiyetim
azaldı 4
Hassasiyetim
arttı 53
Değişen bir şey
olmadı 72
Cevap yok 6
Fe veylun li’l-musallin ifadesinin müşriklere yönelik olmasının bilinmesinin namazı huşu ile kılma
konusundaki hassasiyetlerine etki edip etmediğine göre dağılımları (Grafik 11).
Gerek yukarıdaki tabloya, gerekse grafiğe baktığımız zaman, görüyoruz ki bunu
öğrenmek, öğrencilerimin büyük bir kısmının hassasiyetleri üzerinde herhangi bir etki
yapmamıştır. Nitekim “değişen bir şey olmadı” diyen öğrencilerin oranı %53’tür (72
kişi) ve yarıdan fazladır. Namaz konusundaki hassasiyetim arttı diyenlerin sayısı 53
olup tüm öğrenciler içinde %39’luk bir oran oluşturmaktadır. Bu bilginin namaz
konusundaki hassasiyetini azalttığını söyleyen öğrenci sayısı sadece 4’tür ve bu, %3’lük
bir orana tekabül etmektedir.
Buna göre Maun suresindeki “fe veylun li’l-musallîn” ifadesinin Müslümanlara
yönelik olmayıp müşriklere yapılmış bir azarlama olduğunu öğrenmek, öğrencilerimiz
2011, 866; Mustafa Yıldız, Son Mesaj Kur’an-ı Kerim ve Gerekçeli Türkçe Meali, Ankara: Çıra
Yayınları, 2014, 663.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
Prof. Dr. Hidayet Aydar
üzerinde ağırlıklı bir şekilde müspet bir etki yaratmıştır. Sadece çok az bir öğrenci
gurubunun olumsuz bir şekilde etkilendiği görülmektedir.
Peki, kız-erkek ayrımına göre baktığımızda nasıl bir manzara görüyoruz? Acaba
bir gurubun diğerinden fazla etkilenmesi gibi bir durum söz konusu mudur? Bunu
öğrenmek için aşağıdaki grafiğe bakmamız gerekecektir.
45
45
40
35
31
30
27
25
22
20
Kızlar
15
Erkekler
10
5
2
2
2
4
0
Hassasiyetim
azaldı
Hassasiyetim Değişen bir şey
arttı
olmadı
Cevap yok
Fe veylun li’l-musallin ifadesinin müşriklere yönelik olmasının bilinmesinin namazı huşu ile kılma konusundaki
hassasiyetlerine etki edip etmediğine göre dağılımları (Grafik 12).
Grafik bize gösteriyor ki, olumsuz yönde etkilenip hassasiyetinin azaldığını
söyleyen erkek ve kızların sayısı aynıdır. Oransal olarak ise baktığımızda bu oran
kızlarda %3, erkeklerde ise %4 civarındadır. Olumlu yönde etkilendiğini ve
hassasiyetinin arttığını belirtenlere gelince, 31 kız, yani kızların %39’u bunu işaret
etmiştir. Erkeklerde ise bu oran %40’tir. Oranlar birbirine oldukça yakındır. “Değişen
bir şey olmadı” diyen kızların oranı %56, erkeklerin oranı ise %49’tur. Burada da arada
büyük bir fark yoktur. Cevap vermeyenler arasında ise erkeklerin oranı (%7) kızların
oranından (%3) daha fazladır.
Sonuç
Buraya kadar bir İlahiyat Fakültesinde işlediğim derslerimde öteden beri
uygulamakta olduğum, ama bilhassa son yıllarda daha kapsayıcı ve amatör ruhla
uyguladığım iki anketin sonuçları değerlendirilmiştir. Ankette Fıkıh, Hadis gibi Tefsir
Usulünün de en önemli konularından olan nesih, recim, hükümlerin tarihselliği gibi
hassasiyet taşıyan konularda öğrencilere bazı sorular tevcih edilmiş ve onların yaptıkları
tercihler yorumlanmıştır. Anket o zaman Fakültemizde okuyup dersine girdiğim 326
öğrenci üzerinde uygulanmıştır. Soruların bir kısmı bunların tümüne, bazıları ise
yalnızca ilgili konuyu işlediklerimize yöneltilmiştir.
Sorulara verilen cevaplara göre bir değerlendirme yapacak olursak anketi
uyguladığım öğrencilerin çoğunluğu (%43) Kur’an ayetleri arasında neshin vaki
olduğuna inanmamaktadır. “eş-şeyhu ve’ş-şeyhetu..” ifadesinin ayet olup olmadığıyla
ilgili soruya öğrencilerin büyük kısmı (%47) cevap vermemiştir. Cevap verenler
arasında ise bu ifadenin ayet olmadığını söyleyenler çoğunluktadır (%34). Recim
cezasının bugün de aynen şeriatla yönetilen ülkelerde uygulanıp uygulanmaması
gerektiği hakkındaki kanaatleriyle ilgili soruya öğrencilerin büyük kısmı (%46) bugün
de bu ülkelerde recim cezasının uygulanması gerektiği şeklinde cevap vermiştir. Ankete
katılan öğrencilerimizin %45’i yani neredeyse recmi tasvip edenlerle aynı oranda
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
84
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
öğrenci, Kur’an’dakiler de dahil İslam Fıkhında yer almış olan ve tarih boyunca
uygulana gelmiş olan cezaların bugün de aynen uygulanması gerektiği yönünde kanaat
sergilemişlerdir. Bunun dikkat çeken bir husus olduğu ortadadır. Maun suresindeki
“namaz kılanlara yazıklar olsun” şeklindeki hitabın müminlere değil de müşriklere
yapılmış bir hitap olduğunun anlaşılması öğrencilerimizin büyük bir kısmının namaz
konusundaki hassasiyetleri üzerinde herhangi bir etki yapmamıştır. Bunların büyük bir
kısmı (%53), bunu öğrenmiş olmanın namaz konusundaki hassasiyetleri üzerinde
herhangi bir etki yapmadığını söylemiştir.
Kız-erkek ayrımı açısından bu sorulara verilen cevaplara baktığımızda bilhassa
bazı hususlarda kızların erkeklere göre daha değişimden yana bir tavır sergiledikleri
görülmektedir. Nitekim kızların çoğu (%50) Kur’an ayetleri arasında neshin varlığı
konusunda öteden beri var olagelen ve alimlerin çok büyük bir kısmınca –aynı şekilde
sınıftaki erkeklerin de çoğunluğunca- kabul edilen anlayışa aykırı olarak Kur’an’da
neshin olmadığını söylemişlerdir. eş-Şeyhu ve’ş-şeyhetu ifadesinin ayet olması
konusunda da kızların %44 gibi önemli bir kısmı, bu ifadenin ayet olduğuna
inanmadığını söylemiştir. Bugün recimden farklı bir ceza uygulanmalıdır diyen kızların
oranı kısmen düşükse de (%32) bu şıkkı tercih eden öğrencilerin %90’ı kızdır. “Bugün
tarihte uygulananlardan farklı cezalar uygulanabilmelidir” diyen kız öğrencilerin oranı
%40’tır ve bu şıkkı tercih eden erkeklerin neredeyse iki katıdır. Maun suresindeki
ifadeden etkilenme konusunda ise erkek ve kızların oranları birbirine oldukça yakındır.
Aslında bu sonuçlar bize öğrencilerimizin ciddi bir zihinsel değişim ve dönüşüm
yaşadığını göstermektedir. Çoğunluk durumuna gelmemiş olsalar bile azımsanmayacak
oralarda öğrencimiz, tarih boyunca kabul edile gelen bazı hususları farklı
düşünebilmekte ve değerlendirebilmektedir. Toplumdaki genel anlayışa ve eğilime
rağmen farklı düşünebilmektedir. Bunları asla azımsamamak gerekir. Muhtemelen
bundan elli yıl önce böyle bir anket yapılsaydı bugünkü sonuçlardan daha yüksek
oranlarda geleneğin ağırlığı görülecekti. Hele Osmanlı döneminde bu oranların çok
daha fazla yüksek olarak çıkacağı rahatlıkla söylenebilir. Dolayısıyla bu oranları
önemsemek gerekir diye düşünüyoruz.
Kaynakça
el-Adevî, Ebû Abdillah Mustafa, Tefsîru’r-Rabbâniyyîn li Umûmi’l-Mu’minîn
Tefsîeu Cüz’i Amme, (el-Nabsura: Daru’l-Hulefa, 1420/1999).
Ahmed ibn Hanbel, Müsnedu Ahmed b. Hanbel, İstanbul: Çağrı Yayınları,
1401/1981.
Akdemir, Hikmet, “Seyf Ayetiyle Mensuh Olduğu İddia Edilen Ayetler Üzerine
Bir İnceleme”, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, yıl 13, sayı 20 (TemmuzAralık 2008).
Akdemir, Salih, “Kur’an’ı Anlamada Tarihsellik ve Bütünsellik Sorunu”, ”,
Kur’an’ı Anlamada Tarihsellik Sorunu (Sempozyum Tebliğ ve Müzakereleri), 8-10
Kasım 1996 Bursa (Edit. Abdülhamit Birışık), (Bursa: Kurav Yayınları, 2005), 113-121.
Aktan, Hamza, “Recim Cezası Örneğinde Sosyal Değişim Olgusu ve Kur’an”,
Çağımızda Sosyal Değişme ve İslam, (2002 Yılı Kutlu Doğum Sempozyumu Tebliğ ve
Müzakereleri), (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2007).
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
85
Prof. Dr. Hidayet Aydar
Altuntaş, Halil - Şahin, Muzaffer, Kur’an-ı Kerim Meali, (Ankara: Diyanet İşleri
Başkanlığı Yayınları, 2009).
Atan, Ömer Faruk, Usul-i Fıkıhta Nesih, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi),
Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Şanlıurfa: 2005).
Ateş, Süleyman, “Kur’an Öncesi Arap Toplumunda Dini Düşünce ve İbadet”,
Kur’an’ın Anlaşılmasına Katkısı Açısından Kur’an Öncesi Mekke Toplumu, 8. Türkiye
Tefsir Akademisyenleri Buluşması Sempozyum, 1-3 Temmuz 2011, (İstanbul: İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, 2011) 19-26.
Ateş, Süleyman, Kur’an’da Nesh Meselesi, (İstanbul: Yeni Ufuklar neşriyat,
1996).
Ateş, Süleyman, Kur’an-ı Kerim ve Yüce Meali, (Ankara: Kılıç Kitabevi, 1977).
Ateş, Süleyman, Yüce Kur’an’ın Çağdaş Tefsiri, (İstanbul: Yeni Ufuklar neşriyat,
1988).
Aydemir, Abdullah, “Mensuh Ayetler”, Diyanet Dergisi Dini-İlmi-Edebi Üç Aylık
Dergi, cilt 24, sayı 4 (Ekim-Kasım-Aralık 1988).
Aydın, Abdullah, Kur’an-ı Kerim ve Meal-i Celilesi, (İstanbul: Aydın Yayınevi,
ts.).
Bakkal, Ali, “Kur’an’da Mensuh Ayetlerin Sayısı”, Harran Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dergisi, cilt II (Şanlıurfa: 1996).
Bayraklı, Bayraktar, Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur’an Tefsiri, (İstanbul: İşaret
Yayınları, 2001.
Bek, Muhammed el-Hudari, Usulu’l-Fıkh, (el-Kahire: el-Mektebetu’t-Ticariyye
el-Kubra, 1389/1969).
Ömer Nasuhi Bilmen, Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, (İstanbul:
Bilmen Yayınları, ts.).
Bintu’ş-Şati’,Aişe Abdurrahman, et-Tefsiru’l-Beyani li’l-Kur’ani’l-Kerim, (elKahire: Daru’l-Maarif, 1388/1968).
el-Buhari, Muhammed b. İsmail, Sahihu’l-Buhari, İstanbul: Çağrı Yayınları,
1401/1981.
Bulaç, Ali, Kur’an- Kerim’in Meal Tercümesi, (İstanbul: 1982).
Canan, İbrahim, “İslam Hukukunda Zina Suçunun Mahiyeti ve Cezası”, Ankara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt XXXIII, 61-100.
el-Cassas, Ebubekir Ahmed b. Ali er-Razi, Ahkâmu’l-Kur’ân, (Tahk. Muhammed
Sadık Kumhâvî), (Beyrut: Daru İhyai’t-Turasi’l-Arabi-Müessestu’t-Tarihi’l-Arabi,
1412/1992).
Cündioğlu, Dücane, “Kur’an’ı Anlamanın Anlamı”, I. Kur’an Haftası Kur’an
Sempozyumu 03-05 Şubat 1995, (Ankara: Fecr Yayınları, 1995), 206-210.
Çantay, Hasan Basri, Kur’an-ı Hakîm ve Meal-i Kerim, (İstanbul: 1410/1990).
Dahhâk b. Müzahim, Tefsiru’d-Dahhâk, (Cem’: Muhammed Şükri Ahmed ezZâvitî), (el-Kahire: Daru’s-Selam, 1419/1999).
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
86
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
Demirci, Muhsin, “Nesih Bağlamında Recim Ayeti Sorunu”, Marmara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı 18 (2000).
Demirci, Muhsin, Tefsir Usulü, (İstanbul: İfav yayınları, 2009).
Doğrul, Ömer Rıza, Kur’an-ı Kerim’in Tercüme ve Tefsir-i Şerifi Tanrı Buyruğu,
(İstanbuıl: Ahmet Halil Kitabevi, 1947).
Duman, M. Zeki, Beyanu’l-Hak (Kur’an-ı Kerim’in Nüzul Sırasına Göre Tefsiri),
(Ankara: Fecr Yayınları, 2006).
Duman, M. Zeki, “Kur’an’da Neshe Delil Gösterilen ve Mensuh Addedilen
Ayetlerin Mana Yönünden Yeniden Değerlendirilmeleri”, Tarihten Günümüze Kur’an
İlimleri ve Tefsir Usulü, (Edit. B. Gökkır ve diğerleri), (İstanbul: İlim Yayma Vakfı,
2009), 79-105.
Duman, M. Zeki, “Kur’an-ı Kerim’de Neshe Delil Gösterilen ve Mensuh
Addedilen Ayetlerin Mana Yönünden Yeniden Gözden Geçirilip Değerlendirilmeleri”,
Bilimname, XVII, sayı 2 (2009), 9-50.
Dumlu, Ömer - Elmalı, Hüseyin, Ayet Ayet Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
(Meal), (İstanbul: Zirve Basım yayın, ts.).
Ebu Davud Süleyman b. El-Eşas es-Sicistani, Sünenu Ebi Davud, İstanbul: Çağrı
Yayınları, 1401/1981.
Ebu Ubeyd Kasım b. Selâm, en-Nâsih ve’l-Mensûh fi’l-Kur’ani’l-Aziz ve ma fihi
mine’l-Ferâidi ve’s-Sünen, (Dirase ve tahkik: Muhammed b. Salih el-Mudeyfer), (erRiyad: Mektebetu’r-Rüşd, ts.).
Ergin, Özge, Muhammed İzzet Derveze’nin Tefsirinde Nesih, (Basılmamış Yüksek
Lisans Tezi), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Ankara: 2010).
el-Ferra, Ebu Zekeriya Yahya b. Ziyad, Maâni’l-Kur’ân, (Beyrut: Alemu’l-Kutub,
1403/1983).
Gezgin, Ali Galip, “Kur’an’da ‘Nesh Problemi’ne Eleştirel Bir Yaklaşım”, İslami
Araştırmalar Dergisi, cilt 14, sayı 1 (2001), 49-62.
Gömenoğlu, Hüseyin Tekin, “Kur’an-ı Kerim’de Olmayan ve Onunla Çelişen
Ceza: Recm”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, sayı 2 (2003).
Gözeler, Esra, Samî Dini Geleneğinde Salât, Savm ve Zekât Kavramlarının
Semantik İncelemesi, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, (Danışman M.Paçacı), Ankara
Üniv. S.B.E., 2005.
Güllüce, Veysel, “Kur’an’da Nesh Edilmiş Ayet Var mıdır?”, Ekev Akademi
Dergisi, Yıl 10, sayı 26 (Kış 2006).
Güllüce, Hüseyin, “Salat Kavramı: Etimolojisi ve Bazı Mülahazalar”, Atatürk
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı 23 (yıl 2005), 172-184.
el-Hamd, Abdulkadir Şiybe, Tefsîru Âyâti’l-Ahkâm, (er-Riyâd: Mektebetu
Ubeykan, 1427/2006).
Hamidullah, Muhammed, Aziz Kur’an Çeviri ve Açıklama, (Türkçeye çev.:
A.Hatip-M.Kanık), (İstanbul: Beyan Yayınları, 2003).
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
87
Prof. Dr. Hidayet Aydar
Hasan Ahmed, “Nesh Teorisi”, (Çev. Mehmet Paçacı), İslami Araştırmalar
Dergisi, cilt 1, sayı 3 (1987).
el-Herrâsî, İmâduddîn Muhammed el-Kiyâ, Ahkâmu’l-Kur’ân, (Tash. Komisyın),
(Beyrut: Dâru’l-Kutubi’l-İlmiyye, 1403/1983).
Hibetullah b. Selâme, Ebu’l-Kasım, en-Nâsih ve’l-Mensûh, (Şeriketu Mektebeti
ve metbaati Mustafa elbabi ve şurekauh, 1387/1967).
el-Isfahani, Ebu Muhammed b. Bahr Müslim, Tefsiru Ebi Müslim Muhammed b.
Bahr el-Isfahani (Câmiu’t-Te’vîl li Muhkemi’t-Tenzîl), (Cem’: Hıdır Muhammed
Nebha), (Mevsuatu Tefasiri’l-Mu’tezile) (y.y, ts.).
el-Isfehani, er-Rağıb, el-Müfredat fi Ğaribi’l-Kur’an, (Tahk. Safvan Adnan edDavudi), (Beyrut-Dimaşk: Daru’l-Kalem-Daru’ş-Şamiyye, 1412).
Işıcık, Yusuf, Kur’an Meali, (Konya: Konya İlahiyat Derneği Yayınları, 2008).
Izutsu, Toshihiku, Kur’an’da Allah ve İnsan, (Çev. Süleyman Ateş), (Ankara:
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, 1975).
İbn Atiyye, Ebu Muhammed Abdulhak el-Endulusî, el-Muharrereu’l-Veciz fi
Tefsiri’l-Kitabi’l-Aziz, (Tahk Abdusselam Abduşşafi Muhammed), (Beyrut: Daru’lKutubi’l-İlmiyye, 1422/2001).
İbn Hazm el-Endelûsî, en-Nâsih ve’l-Mensûh fi’l-Kur’ani’l-Kerim, (Tahk.
Abdulğaffar Süleyman el-Bendari), (Beyrut: Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, 1406/1986).
İbn Kesir, İmaduddin Ebu’-Fida İsmail, Tefsiru’l-Kur’âni’l-Azim, (Tahk. Heyet),
(el-Kahire: Mektebetu Kurtuba-Mektebu Evladi’ş-Şeyh li’t-Turas, 1421/2000).
İbn Kudâme, Muvaffikuddin Ebu Muhammed Abdullah, el-Muğnî, (Tahk.
Abdullah b. Abdulmuhsin et-Turki-Abdulfettah Muhammed el-Hulv), (er-Riyad: Daru
Alemi’l-Kutub, ts.).
İbn Kuteybe, Ebu Muhammed Abdullah b. Müslim, Tefsiru Ğaribi’l-Kur’an,
(Tahk. Es-Seyyid Ahmed Sakr), (Beyrut: Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, 1398/1978).
İbn Mace, Ebu Abdillah Muhammed, Sünenu İbn Mace, İstanbul: Çağrı Yayınları,
1401/1981.
İbn Rüşd, Muhammed b. Ahmed, el-Kurtubî, Bidâyetu’l-Müçtehid ve Nihâyetu’lMuktesid, (Beyrut: Daru’l-Ma’rife: 1402/1982).
İbn Teymiyye, Şeyhulsilam Ebu’l-Abbas Takiyyuddin Ahmed b. Abdulhalim elHarrani, Tefsiru Sureti’n-Nur, (Raciu nususihi: Dr. Abdulali Abdulhamid Hamid),
(Bombay: ed-Dar es-Selefiyye, 1408/1978).
İbnu’l-Arabi, Ebubekir Muhammed, Ahkâmu’l-Kur’ân, (Talik: Muhammed
Abdulkadir Ata), (Beyrut: Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, ts.).
İbnu’l-Cevzi, Ebu’l-Ferec Abdurrahman, Zâdu’l-Mesîr fi İlmi’t-Tefsir, (Beytur:
el-Mektebetu’l-İslami, 1404/1984).
İslamoğlu, Mustafa, Hayat Kitabı Kur’an Gerekçeli Meal-Tefsir, (İstanbul: Düşün
Yayıncılık, 2008).
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
88
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
Karakaya, Hasan ve arkadaşları, Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali, (İstanbul: Çağ
Yayınları, 1981).
Karaman, Hayrettin ve diğerleri, Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali, (Ankara:
Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2009).
Karaman, Hayrettin -Mustafa Çağrıcı-İbrahim Kafi Dönmez-Sadrettin Gümüş,
Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, (Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı, 2006).
Katâde b. Diâme, Kitâbu’n-Nâsih ve’l-Mensûh fi Kitâbillahi Teâlâ, (Tahk. Hatim
Salih ed-Damin), (Beyrut: Müessesetu’r-Risale, 1406/1985).
Kaya, Remzi, “Kur’an-ı Kerim’de Mensuh Ayetler”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dergisi, cilt 6, sayı 6 (1994).
Kaya, Remzi, “Kur’an-ı Kerim’de Neshi İddia Edilen Ayetler”, Uludağ
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 7, sayı 7 (1998).
Kesler, Fatih, “Kur’an-ı Kerim’in Evrenselliği ve Tarihselliği”, İslami
Araştırmalar Dergisi, cilt 14, sayı 1 (2001), 23-32.
Koca, Ferhat, “Kur’an-ı Kerim’deki Fıkhi Hükümlerin Evrensellik ve
Tarihselliğini Tesbit Konusunda Bir Ölçüt Denemesi”, Kur’an Mesajı İlmi Araştırmalar
Dergisi, Sayı 10-11-12 (Ağustos-Eylül-Ekim), 71-103.
Koçyiğit, Talat, “Kitap ve Sünnette Nesh Meselesi”, Ankara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dergisi, cilt XI, (Ankara: 1963), 93-108.
Kotan, Şevket, “Kur’an’ı Anlama ve Yorumlamada Tarihselci Yaklaşımlar ve
Sorunları”, Dini Hükümlerin Kaynağı ve Dini Metinlerin Anlaşılması Konusundaki
Çağdaş Yaklaşımlar Çalıştayı (18-19 Aralık 2009), (Edit. Cengiz Kallek), (İstanbul:
İsam Yayınları 2010), 405-456.
el-Kurtubi, Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed Ebubekir, el-Câmi’ li Ahkâmi’lKur’ân ve’l-Mubeyyin li ma Tedammenehu mine’s-Sunneti ve’l-Âyi’l-Furkan, (Tah. Dr.
Abdullah Abdulmuhsin et-Turki), (Beyrut: Müessesetu’r-Risale, 1427/2006).
Malik b. Enes, el-Muvatta, İstanbul: Çağrı Yayınları, 1401/1981.
el-Maturidi, Ebu Mansur, Te’vilatü’l-Kur’an’dan Tercümeler, (Terc. Bekir
Topaloğlu), (İstanbul: Acar Matbaacılık, 2003).
Mücahid b. Cebr, Tefsîru’l-İmam Mücahid b. Cebr, (Tahk. Muhammed
Abdusselam Ebu’n-Neyl), Medinetu Nasr, Daru’l-Fikri’l-İslami el-Hadise, 1410/1989.
en-Nevevî, Ebu Zekeriya Muhyuddin bin Şeref, Kitabu’l-Mecmû’ Şerhu’lMuhezzeb li’ş-Şirâzî, (Tahk. Muhammed Necip el-Mutii), (Cidde: Mektebetu’l-İrşad,
ts.).
en-Neysâbûrî, el-İmam Ebubekir Muhammed b. İbrahim el-Münzir, Kitabu
Tefsiri’l-Kur’an, (Tahk. Sa’d. B. Muhammed es-Sa’d), (el-Medine el-Munevvere;
Daru’l-Meâsir, 1423/2002).
Öztürk, Abdulvehhap, Kur’an-ı Kerim ve Meali, (İstanbul: Emek Ofset
Matbaacılık, ts.).
Öztürk, Mustafa, Kur’an-ı Kerim Meali Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri, Düşün
Yayıncılık, 2011.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
89
Prof. Dr. Hidayet Aydar
Öztürk, Mustafa, “Kur’an’ın Tarihsel Bir Hitap Oluş Keyfiyeti”, İslami İlimler
Dergisi, Yıl 1, sayı 2 (Güz 2006), 59-77.
Öztürk, Yaşar Nuri, Kur’an’daki İslam, İstanbul: yeni Boyut Yayınları, 1997.
Öztürk, Yaşar Nuri, Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali, (İstanbul: Yeni Boyut:
2000).
Öztürk, Yaşar Nuri, Kur’an’ın Temel Kavramları, (İstanbul: Yeni Boyut
yayınları, 1991).
Öztürk, Yaşar Nuri, Surelerin İniş Sırasına Göre Kur’an-ı Kerim Meali (Türkçe
Çeviri), (İstanbul: Yeni Boyut Yayınları, 2009).
Paçacı, Mehmet, “Kur’an ve Tarihselci Yorum”, Kur’an ve Dil Dilbilim ve
Hermenötik Sempozyumu 17-18 Mayıs 2001 Van, (Erzurum, ts.), 75-80.
Paçacı, Mehmet, “Kur’an ve Tarihsellik Tartışması”, Kur’an’ı Anlamada
Tarihsellik Sorunu (Sempozyum Tebliğ ve Müzakereleri), 8-10 Kasım 1996 Bursa (Edit.
Abdülhamit Birışık), (Bursa: Kurav Yayınları, 2005), 21-33.
Pak, Zekeriya, “Kur’an’ın Tarihselliği ve İbadetlerde Tarihsellik”, Dini
Araştırmalar, cit 8, sayı 22, 105-122.
Piriş, Şaban, Kur’an Yolu İniş Sırasına Göre Anlam ve Tefsiri, (Arz yayıncılık,
ts.).
er-Razi, Muhammed Fahruddin, Tefsiru’l-Fahr er-Razi (et-Tefsir el-KebirMefatihu’l-Ğayb), (Beyrut: Daru’l-Fikr, 1401/1981).
Rızâ, Muhammed Reşid (Muhammed Abduh), Tefsîru’l-Kur’âni’l-Hakîm
(Tefsîru’l-Menâr), (6. baskı), (el-Kâhirer: Dâru’l-Menâr, 1366/1947).
Sağman, Ali Rıza, Lafzen ve Mealen Kur’an-ı Hakim’in Tercemesi, (İstanbul:
Üçdal neşriyat, 1980).
es-San’ânî, Abdurrezzak b. Hemmam, Tefsiru’l-Kur’an, (Tahk. Mustafa Müslim
Muhammed), (er-Riyad: Mektebetu’r-Rüşd, 1401/1989).
es-Serahsî, Şemsuddin, Kitâbu’l-Mebsût, (Beyrut: Daru’l-Ma’rife, ts.).
Soysaldı, Mehmet, “İslam Öncesi Mekke Toplumlarında Namaz, Zekat, Oruç ve
Hac Uygulamaları”, Kur’an’ın Anlaşılmasına Katkısı Açısından Kur’an Öncesi Mekke
Toplumu, 8. Türkiye Tefsir Akademisyenleri Buluşması Sempozyum, 1-3 Temmuz 2011,
(İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Daire
Başkanlığı, 2011) 149-151.
Soysaldı, Mehmet, “Kur’an Semantiği Açısından Salat Kavramı”, Fırat
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı 1 (Elazığ 1996), 1-18.
es-Suyûtî, Celâluddin, ed-Durru’l-Mensûr fi’t-Tefsîr bi’l-Me’sûr, (Tahk. Abdullah
b. Abdi’l-Muhsin et-Turki), (el-Kâhire, Daru Hecer, 1424/2003).
es-Suyuti, Celaluddin, el-İtkan fi Ulûmi’l-Kur’ân, (Takd: Mustafa Dib el-Buğa),
(Dimaşk-Beyrut: Daru İbn Kesir, 1422/2002). (Ayrıca es-Suyuti, Ebu’l-Fadl Celaluddin
Abdurrahman, el-İtkan fi Ulumi’l-Kur’an, (Tahk. Merkezu’d-Dirasat el-Kur’aniyye),
(el-Memleketu’l-Arabiyye es-Suudiyye Vizaretu’ş-Şuun el-İslamiyye ve’l-Evkaf ve’d-
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
90
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Bazı Hassas Konular Hakkındaki Görüş ve Tercihleri Üzerinde Bir Anket
Uygulaması ve Anketin Değerlendirilmesi
Da’ve ve’l-İrşad Mucammau’l-Melik Fehd li Tibaati’l-Mushafi’ş-Şerif el-Emane elAmme eş-Şuun el-İlmiyye).
es-Süddî el-Kebîr, Ebu Muhammed İsmail b. Abdurrahman, Tefsiru’s-Suddî elKebîr, (Cem’: Muhammed Ata Yusuf), (el-Mensure: Daru’l-Vefa, 1414/1993).
eş-Şafii, El-İmam Muhammed b. İdris, Tefsîru’l-İmâm eş-Şâfiî li Ebî Abdillah
Muhammed b. İdrîs el-Mutallabi el-Kureşî, (Cem-Tahk-Dirase: Ahmed b. Mustafa elFerrân), (er-Riyâd: Dâru’t-Tedmuriyye, 1427/2006).
Şengül, İdris, “Ulumu’l-Kur’an Konusu Olarak Nasih ve Mensuh”, Diyanet İlmi
Dergi, cilt 38, sayı 3 (Ankara: Temmuz-Ağustos-Eylül 2002).
Şimşek, M. Sait, Günümüz Tefsir Problemleri, (Konya: Kitap Dünyası, ts.).
Şimşek, M. Sait, “Kur’an’da Nesh Problemi”, 1. Kur’an Haftası Kur’an
Sempozyumu 03-05 Şubat 1995 Kur’an’ın Aydınlığına Doğru, (Ankara: Fecr Yayınları
1995).
Şimşek, M. Sait, “Kur’an’da Nesh Meselesi”, Selçuk Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dergisi, sayı 2 (1986).
Şimşek, M. Sait, Kur’an’ın Anlaşılmasında İki Mesele, (İstanbul: Ekin yayınları,
2004).
et-Taberi, Ebu Ca’fer Muhammed İbn Cerir, Tefsiru’t-Taberi Câmiu’l-Beyân an
Te’vili Âyi’l-Kur’ân, (Tahk. Abdullah b. Abdulmuhsin et-Turki), (el-Kahire: Daru
Hecer, 1422/2001).
et-Tirmizi, Ebu İsa Muhammed b. İsa, Sünenu’t-Tirmizi, İstanbul: Çağrı
Yayınları, 1401/1981.
Uğur, Hakan, “Eski Ahid’teki Dua Kavramının Kur’an’daki Salat Kavramıyla
İlişkisi”, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 8, sayı 2 (Adana , 2008),
139-171.
el-Vahidi, Ebu’l-Hasan Ali b. Ahmed en-Neysaburi, Esbabu’n-Nüzul, (en-Nasıh
ve’l-Mensuh ile beraber), (Beyrut: Alemu’l-Kutub), 342).
Vehbi Efendi, Konyalı Mehmet, Hülasatu’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an, (İstanbul:
Üçdal Neşriyat, 1969).
Yavuz, Ali Fikri, Kur’an-ı Kerim ve İzahlı Meal-i Alisi, (İstanbul: Sönmez
neşriyat, ts.).
Yazır, Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili Yeni Mealli Türkçe Tefsir, (3.
baskı), (İstanbul: Eser Neşriyat, 1971).
Yıldırım, Celal, Kur’an-ı Kerim ve Meali, (İstanbul: Tercüman Gazetecilik, 1982).
Yıldırım, Suat, Kur’an-ı Kerim ve Yüce Meali, (İstanbul: Işık yayınları, 1996).
Yıldız, Mustafa, Son Mesaj Kur’an-ı Kerim ve Gerekçeli Türkçe Meali, Ankara:
Çıra Yayınları, 2014.
Yılmaz, Musa K. “Tarihsellik Bağlamında Tefsir Geleneğinde Değişim”, Ekev
Akademi Dergisi, Yıl 8, sayı 21 (Güz 2004), 13-24.
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8
91
Prof. Dr. Hidayet Aydar
ez-Zeccâc, Ebu İshak İbrahim, Meâni’l-Kur’ân ve İ’râbuhu, (Tahk. Abdulcelil
Abduh Şelebi), (Beyrut: Alemu’l-Kutub, 1408/1988).
ez-Zerkânî, Muhammed Abdulazim, Menahilu’l-İrfan fi Ulumi’l-Kurân, (Tahk.
Fevvaz Ahmed Zemerli), (Beyrut: Daru’l-Kutubi’l-Arabi, 1415/1995).
ez-Zerkeşi, Bedruddin Muhammed b. Abdillah, el-Burhan fî Ulûmi’l-Kur’ân,
(Tahk. Muhammed Ebu’l-Fadl İbrahim), (3. baskı), (el-Kahire: Mektebetu Dari’t-Turas,
1404/1984).
92
Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
2015/4, c. 4, sayı: 8

Benzer belgeler