10_09_18 kalpten tibba 7

Transkript

10_09_18 kalpten tibba 7
Rejeneratif Tıp ve Spiritualite
Kalpten Tıbba, Tıptan Kalbe
Geleceğe Hazırlık Sempozyum–Semineri 7
18-19 Eylül 2010, Saat: 09:00-18:00. Atatürk Köşkü, Termal, Yalova
Regenerative Medicine and Spirituality
From Heart to Medicine, From Medicine to Heart
Preperation for the Future Symposium–Seminar 7
September 18-19, 2010, Time: 09:00-18:00. Atatürk Köşkü, Termal, Yalova
TÜRKÇE
Rejeneratif Tıp
ve Spiritualite
Kalpten Tıbba, Tıptan Kalbe
Geleceğe Hazırlık Sempozyum–Semineri 7
Başlangıçta ve Horasan kültüründeki tıbbi gelişmede, sağlık; ruh–beden birliği ve dengesi ile oluşur düşüncesi vardı.
Zamanla tıp yalnızca bedene yönelen bir araştırma ve uygulama alanı haline geldi. Her ne kadar psikoloji, psikiyatri
ve pedagoji bilimleri olgunlaştıysa da, geniş anlamda sonsuz bilgiye ve sonsuz algılamaya açık olan insanın spiritüel
imkanları ihmal edildi.
Özellikle 20. yy.’da tıp bu eksikliklerini fark ederek telafi
yoluna gitti.
Bütün bu çabaların ve tarihi gelişimin özetine ulaşmak ve
bu bilgileri günümüz şartlarında değerlendirmek için “Tıptan Kalbe, Kalpten Tıbba – Geleceğe Hazırlık Semineri 7”
toplantısı düzenlendi.
Yard. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç
Kalpten tıbba Tıptan Kalbe Geleceğe Hazırlık Semineri 7
Atatürk Köşkü, Gökçedere, Yalova, Türkiye. 18-19 Eylül 2010
2
Dr. Cevdet Erdöl
Prof. Dr.- TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı
Ritmin kalpteki önemi
Prof Dr. Niyazi Eruslu
Yalova Üniversitesi rektörü
Destek ve Katkı
Dr. Med. Ulrich Randoll, Sema
Randoll
Matrix-Center Münih, Almanya
Travma sonrası stres durumu tedavisinde
psikoterapi ile birlikte
Matrix-Ritim-Tedavisi uygulanmasında beş
yıllık tecrübe (teori ve pratik sonuçlar)
Teori
Travma sonrası stres durumu, şiddetli travmaya maruz kalma sebebiyle ortaya çıkan bir
durumdur. Vesvese ya da korku, uykusuzluk
ve depresyon gibi psikolojik etkilerin yanı sıra,
gittikçe artan lokal ya da tüm vücuda yayılan
ağrıyla birlikte, geceleri diş gıcırdatma (bruxizm) da dahil olmak üzere, kas çekilmesi,
spastisite gibi klinik fiziksel şikayetler de gözlemlemekteyiz.
Yöntem
Bu “sempatik sisteme yüklenme” halini
azaltmak amacıyla, ilk adımda, tüm vücuda
uygulanan sistemli bir matrix-ritimtedavisi ile
çizgili kasların alfa-gamma tonunu normal haline döndüren bir “fiziki uygulama” yapıyoruz;
ve bunu psikoterapiden ibaret ikinci adımla
tamamlıyoruz. Diş gıcırdatma vakalarında ayrıca, geceleri dişlerin kenetlenmesini (buruxismus) engellemek için diş takozları (jig-splints)
kullanıyoruz.
Matrix-Ritim-Tedavisi, çizgili kasların fizyolojik titreşimlerini “taklit ederek”, frekanslarını 8-12 Hz’e (alfa ritmi) senkronize eden
bir mekano-manyetik, ritmik mikro esnetme
yöntemidir (Univ. Erlangen, 1998). Bu direkt
olarak gerçeklesen etki, hücre metabolizmasını
ve fonksiyonlarını, rejenerasyona imkan verecek şekilde normalleştirmektedir.
4
Sonuç
Çizgili kas dokusunun elastisite ve plastisitesinde artışın yanı sıra, eklemlerin hareket
limitlerinde (ROM – range of motion) artış ve
kaynağı belirsiz ağrıda azalma gözlenmiştir.
Bunlar bir araya geldiklerinde beden performansını artırmakta ve zihinsel depresyonu
azaltmaktadır.
Doğum travmasından muzdarip CP’li çocuklarda “sempatik sistem üzerindeki yük”ün
Matrix-Ritim-Tedavisi ile azaltılmasının etkisi,
geceleri artan uyku saatleri, spastisitenin, kasılmaların ve tuvalet problemlerinin vs. azalması belirtileriyle, doğrudan gözlenebilmektedir.
Tartışma
Alınan sonuçlara bizim getirdiğimiz açıklama, çizgili kasların senkronize edilmesinin kasın
proprioseptörlerini (spindle organ – kromozomların bağlandığı lifler, golgi aygıtı) “sıfırladığı”,
nöromuskular tonusu tekrar ayarladığı ve nöromuskular ve nörofascial hafızadaki ağrı ve
stres desenini sildiği yolundadır.
Travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde daha uzun süreli ve etkili sonuçlar alabilmek için, vücudun en büyük organını (çizgili
kas - %45) tedavi etmeyi de içeren bu sistemik
tedavi yaklaşımı kaçınılmazdır.
Yard. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç
Etno müzikolog ve müzik terapist
Türk müzik ve hareket terapisi geleneği ve
insanlığın yüksek değerleri
Azerbaycan Gobustan kayalıklarındaki dans
eden insanların resimleri bizi 14.000 yıllık protoTürk müzik ve hareket gerçeği ile buluşturmaktadır.
Baksı ve kam adı verilen tedavicilerin müzik, ritim ve hareketi kullanarak fiziki ve mental
değişiklikler sonucu tedavi yaptıkları ve pentatonik müziğin az bilinen imkânlarını kullandıkları bilinmektedir.
Sonraki dönemde 1000 yıl önce Türk Horasan kültüründe gelişen makam müziğinin
etkileri Selçuk- Osmanlı zamanlarında şifahanelerde uygulanmış olup günümüzde laboratuar çalışmaları ile doğrulanarak ve modern
tıp içinde yeniden keşfedilerek yerini almıştır.
Bir müzik terapi seansında Viyanalı ressam
Bayan Roswitha Kottek dünyada görmediği
renkleri görmüştür. Bu olay müzik terapinin
insan yapısı imkânlarının geniş boyutlarla ilişkisini ortaya koyduğu şeklinde yorumlanmıştır.
Viyana’daki reseptif müzik terapi seansında
katılımcı olan Susanne Saime Tuschl, acemaşiran makamı icrası sırasında vücudunun bütün yapı malzemesinin yenilendiğini hissetmiş
ve sanki yeniden doğdum diyerek duygularını
ifade etmiştir.
İnsanın her hücresinin bir sesi ve bir ritmi
olduğu da biyolojik ve rejeneratif tıp ile beden
ruh ilişkisinin sonsuz imkân sahasını işaret etmektedir.
Mehmet Rasim Mutlu
Şair, besteci, mutasavvıf. İstanbul Tasavvuf
Fikirleri Derneği Başkanı
Hayat ve tasavvuf
Seninle varım, sensin ilhamım
Kalbim nefesim, senden Allah’ım
Gaflette varım, etmedi kârım
Cümle efkârım, medet Allah’ım
Bu beden ceset, illeti haset
Bulmaz afiyet, sebep Allah’ım
Gönülde varım, zikir ezkârım
Sensin imdadım, serde süphânım
Aytuğ İzat
Özde Şifa Üstadı, Matrix Ritim Terapisti
İkiz Şifacılar: Meridyen Terapisi ve Matrix
Ritim Terapisi
İki bin yılı aşkın bir süredir, Geleneksel Çin
Şifacıları , insanları sağlıklı tutabilmek, hastalarsa çabuk iyileştirebilmek için meridyen terapisinden yararlanmaktadır. Bunu yaparken,
sekizi olağanüstü olmak üzere 32 enerji kanalı
ile bunların üzerinde bulunan 732 şifa noktasını
kullanarak bireyin bedeninde Çi enerjisinin uygun dolaşımını sağlamaya çalışırlar. Çin tıbbı Çi
enerji kavramının yanı sıra kan ve jinye (yavaş
hareket eden akışkan) denilen beden sıvısının
önemini vurgulamaktadır. Jinye, Matrix Ritim
Tedavisi’nin de en önemli çıkış noktasıdır.
Sağlıklı bir hücreyi doğal konumunda in6
celeyerek özelliklerinin tanımlanması Matriks
Ritim Tedavisi’nin gelişmesine yol açmıştır.
Katı, iyi organize olmuş, aşırı korunan modern
sağlık sistemlerinin direnmesine rağmen, daha
emekleme aşamasında olan Matrix Ritim Tedavi yönteminin zaman içerisinde tüm sağlık
konseptini etkileme potansiyelini görmekteyiz.
Temel yaklaşımında bilimsel açıdan da güçlü
olup, sağlıklı hücre yenilemede başarılıdır.
Matrix Ritim Tedavisi ile Meridyen Terapisi,
özde bireyin kendi iç dengelerini kullanarak
şifa bulmasına yardımcı olduklarından, her iki
yöntemin birlikte uygulanması daha başarılı
sonuçlar almaya yardımcı olacaktır.
Dr. Gülşat Akmemet
Doğu tıbbı ve akupunktur uzmanı. Ankara
Doğu Tıbbında Ruh ve Beden
Evrensel tanıma uygun olarak Sağlığın;
bedensel, ruhsal, duygusal ve sosyal olarak
tam bir iyilik hali olduğunu kabul etmek gerekir. Tıbbın temel ilkesi olan “Hastalık yoktur,
hasta vardır” prensibi temel yaklaşım biçimi
olmalıdır.
Doğu Tıbbı insanı beden ve ruh olarak ikiye
ayırmaz. Yaşam ve sağlığın kaynağı enerji olup
organizmaların yaşamsal fonksiyonlarının ana
hedefi de enerji üretimidir. Biyolojik bedenimizi ruhumuz yönetir ve bu yönetim için ruhun
biraz daha kesif şekli olan “can”ın bütün hücrelere nüfuz etmesi, yayılması gerekir. Can’ın
bu yayılımı kanallar aracılığıyla olur. Eğer Can
(veya özel bir enerji olan Çi) kanallarda serbest olarak dolaşamazsa dolaşımın olamadığı,
bozulduğu yerde hastalıklar ortaya çıkar. Bu
yaklaşımda sağlığı oluşturan temel unsurların
sürdürülebilmesi için gerekli enerjinin üretimindeki aksamaların ortadan kaldırılması ve
bunların tekrar eski haline yani sağlıklı hale
getirilmesi anlaşılmalıdır.
Enerji bedenimizde bulunan 7 çakramız
aynı zamanda tüm gezegen bedenimizin de
bir yansımasıdır. Çakra Sanskritçede tekerlek
veya disk anlamına gelir. Eski Hint sağlık sisteminde vücuttaki suptil enerji akışını kontrol
eden ve yedi ana merkezde yer alan metafizik
enerji girdaplarıdır. Biz insanlar makrokozmo-
su yansıtan birer mikrokozmosuz. Bu demektir
ki, yukarda ne varsa aşağıda da o vardır. Tüm
evrensel enerjiler bizim içimizde de mevcuttur.
Çakralar bedenimizde bulunan enerji merkezleridir. Çakralar yaşam enerjisinin çeşitli şekillerini alırlar, dönüştürürler, dağıtırlar. Bu enerji
sistemiyle kişiler, çevreleriyle, evrenle sürekli
iletişim halinde olurlar.
Op. Dr. Mustafa Erşin
Genel Cerrahi Uzmanı. Enerji Tıbbı ve Uygulamaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı. İzmir
Doğal Dengeler ve Manyetik Alan
Manyetik Alan, temelde doğal ve yapay
manyetik alanlar olarak ikiye ayrılır. Doğal
Manyetik Alan, mıknatıs özelliğine sahip maddelerin çevresinde oluşan ve Kuzey-Güney olarak adlandırılan iki kutup doğrultusunda aktığı
düşünülen akımların oluşturduğu alanlardır. En
basit örneği doğal mıknatıs çubuklar olmakla
beraber, Dünya’mızın kendisi dev bir mıknatısı andıran doğal bir manyetik alana sahiptir.
Manyetik Alan Yoğunluğu Tesla veya Gauss
birimleriyle ölçülür ve 1 Tesla 10.000 Gauss’a
eşittir. Dünyamızın Manyetik Alan Yoğunluğu
kutuplardan ekvatora doğru azalacak şekilde
değişkenlik göstermekle beraber 0.3-0.7 Gauss arasındadır.
Yapay Manyetik Alanlar Elektrik akımı elde
edilmesi sırasında oluşur. Elektrikle çalışan tüm
sistemlerin çevresinde ölçülebilen ve elektrik
akımının gücü ile değişen yoğunluklarda oluşan
bu alanların en güzel örneği Elektromıknatıslardır. Aynı zamanda tüm elektrikli cihazlar çevrelerinde belirli bir manyetik alan oluştururlar.
Yapılan araştırmalarda, düzensiz ve kontrolsüz elektromanyetik alanların, kan biyokimyasında belirgin sapmalara yol açtığı, sinir
sistemi, sindirim sistemi ve hormonal sistemde
reaksiyonlara sebep olduğu tesbit edilmiştir.
Bu olumsuz etkiler sonucunda sıklıkla, huzursuzluk, uyku düzensizliği, yorgunluk, isteksizlik, başağrıları, genel vücut ağrıları, allerjik
reaksiyonlar ortaya çıkmaktadır.
Stres başta olmak üzere ,kronik yorgunluk
sendromu, ve buna benzer bazı yeni sendromların insanları daha çok etkilemeye baş8
ladığını biliyoruz
Daha da önemlisi son yıllarda görülme sıklığı artan ve dejeneratif hastalıklar grubu adı
altında toplanarak , istatistiki olarak ilk sıralara
yerleşen, Kalp-Damar Hastalıkları, Hipertansiyon, Ateroskleroz (Damar Sertliği), Diabet
(Şeker Hastalığı) Multipl Skleroz, Alzheimer,
Parkinson, Romatizmal Hastalıklar’ ın hem
görülme sıklıkları hem de görülme yaşları belirgin bir şekilde değişim göstermektedir. Kanser türlerinin bazılarındaki dikkat çekici artış
gözden uzak tutulmamalıdır. Yüksek Gerilim
hatlarına yakın bölgelerdeki çocuklarda kan
kanseri görülme sıklığının daha yüksek olduğu
bilinmektedir.
Kirli Manyetik Alanların etkilerinin azaltılması ve bunlardan korunma yolları konusunda
dikkat edilmesi gereken basit fakat son derece
yararlı öneriler bulunmaktadır.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli
nokta elektromanyetik alan etkisinin mesafeyle
azaldığının bilinmesidir
Yaşadığımız mekanların yüksek gerilim hatları ve elektrik nakil hatlarından uzak olmasına
dikkat etmek, çalışır durumdaki elektrikli cihazlardan mümkün olduğunca uzak durmak,
yatak odamızda TV, Bilgisayar vb cihazların
olmamasına dikkat etmek, cep telefonlarını
kullanırken kulaklık kullanmak, elektrik ve
şarzlı kullanım seçeneği olan cihazları mümkün olduğu kadar pil ve şarz ile kullanmaya
çalışmak, kullanılmayan elektrikli cihazların
kapalı olmasına dikkat etmek, yaşadığımız
ortamın sağlıklı olup olmadığını anlayabilmek
için elektromanyetik kirlilik ölçümü yaptırmak
sağlığımızı korumak adına yapabileceklerimiz
arasındadır.
Sağlığımızı korumak ve oluşan zararlı etkilerin giderilmesini sağlamak için son yıllarda
geliştirilen Manyetik Alan Terapi Cihazları son
derece olumlu sonuçları ile dikkat çekmeye
başlamıştır. Magnetoterapi adı verilen bu yöntemde temel amaç, çeşitli nedenlerle oluşan
ve düzensizliğe yol açan kirli manyetik alan
etkisinin ortadan kaldırılması , tedavi süreçlerinde ise Düzenli (Kontrollü) Manyetik Alan’ın
sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerinden yararlanılmasıdır.
Dr. Michael Bachmaier-Ekşi
İbn Sina Tıp Merkezi, Berlin
Berlin Wichern Geriyatri Rehabilitasyon
Hastanesinde İbni Sina Tıbbı ve Dr. Rahmi
Oruç Güvenç müzik terapisi
Bu makale bünyesel tanı ve terapide İbni
Sina tıbbının kullanımının modern bir yorumu hakkındadır. İbni Sina’nın Tıp Kanunu
(el Kanun fi’t Tıb) isimli eserine dayanarak,
ananevi çin tıbbı ve düzenleyici tıp ilkelerinin karşılaştırmalı araştırmasıyla yazar, farklı
doğal terapilerin kullanımına açık, bünyesel
tıbbın ilkelerine uygun bir tanı sistemi geliştirdi. İbni Sina tıbbının tipik bir yöntemi TürkArap müzik terapi geleneğidir. Tanı ve terapi
prosedürü, klinik hastaların tedavi sürecinde
Dr. Oruç Güvenç’in uyguladığı müzik terapinin etkilerinin incelenmesi ile ispatlanacaktır.
Doç. Dr. Öznur Özdoğan
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı. Ankara
Tövbe ve psikolojik sağlık
Hata yapmak ve hatada ısrar etmek insanın
öz niteliklerini yaşayamamasından kaynaklanmaktadır. Böyle durumlarda dinler tövbe yaşantısını önermektedirler. Bu çalışmada tema
odaklı grup toplantıları ve ikili görüşmelerle
mahkumların kendilerini tanımalarına, sevmelerine, affetmelerine, kendini gerçekleştirme düzeylerini yükseltmelerine, psikolojik ve manevi
açıdan güçlenmelerine ve böylece aynı hatayı
tekrarlamamalarına yardımcı olmak ve topluma
sağlıklı bireyler olarak kazandırılmasına katkıda
bulunmak amaçlanmıştır. Araştırmanın evreni
Ankara Ulucanlar Ceza ve Tutukevinde Kadın
koğuşunda bulunan tutuklu ve mahkumlardır.
Tema odaklı grup toplantıları ve ikili danışmanlık seansları gerçekleştirilmiştir. İkili görüşmelerle tutuklu veya mahkumun kendisiyle
iletişim kurmasını sağlamak ve onu kendisiyle,
varoluşuyla tanıştırmak hedeflenmiştir.
Çalışma sürecindeki ilk gelişme cezaevi
yöneticilerinin sükunetin arttığı yönündeki
gözlemleridir. Hem cezaevinde bulundukları
dönemde hem tahliye olduktan sonra mahkum10
ların kendileriyle daha barışık, keşkelerinden
arınmış olarak yaşadıkları ve öfke kontrolünü
sağlayarak suça yönelmedikleri görülmüştür.
Prof. Dr. med. DiplPsych. Rolf Verres
Ärztlicher Direktor des Instituts für Medizinische Psychologie im Zentrum für Psychosoziale
Medizin, Universitätsklinik Heidelberg
Psikosomatik araştırmaların ışığında eski
Doğu Müzik Terapisi
Dr. Mustafa Mathias Brandenberger
FA f. Psychiatrie und Psychotherapie, OA Psychosomat. Fachklinik Sonneneck, Badenweiler (D)
Holistik (bütünleyici) tedaviye güncel
yaklaşımlar
Bir Psikosomatik tıp hastanesinde çalışmak,
antrofozofil terapi yöntemleri kullanmak( yaratıcı ve bedenle ilgili terapiler dahil olmak üzere)
and basit olarak psikoterapi- bütünleşmiş anlayış için çok derin bir ihtiyaç var. Hastalar bize
çoğu zaman konvansiyonel(geleneksel) tıptan
bir fayda göremedikleri zamanlar sonunda geliyorlar. Genellikle bizden olağanüstü beklentileri var. Hem tedavilerinin ruhsal boyutları
olmasını, hem de sağlık problemlerininkişisel
bir bakış açısıyla algılanmasını diliyorlar.
Nerdeyse bütün hastaların kalp düzeyinde
psikosomatik ve psikovejetatif belirtileri olan bir
çeşit depresyon sendromları var. Eğer aldıkları
tedavi ızdırapları azaltıyor veya hayata karşı
daha derin bir tatmin duygusu veriyorsa- bazı
somut vakaların tedavi süreçlerinde bir takım
cevaplar olmalı- bu salgın probleme karşı uygulanan tedavi süreçi içindeki tıp nerededir, bunu
göstermek istiyorum. Tasavvuf kaynaklarına
gore, kalp ruhsal tedavinin yeridir; bu mevzu
da ayrıca bu araştımanın bahis konusudur.
Prof. Dr. Avni Babacan
Gazi Üniversitesi, Algoloji Anabilim Dalı Başkanı. Ankara
Ağrı
Ağrı pek çok hastalığın habercisi ve uyarıcısı
olan önemli bir semptomdur. İnsanın ortaya
çıkışıyla birlikte ağrı da ortaya çıkmış ve tarihin her döneminde çeşitli yöntemlerle tedavi
edilmeye çalışılmıştır. Ağrı, zamana, bölgeye
ve sebebine göre sınıflandırılabilir.
Hastanın ağrı ve diğer tıbbi öyküsü dinlendikten sonra konulan tanıya uygun olarak en
basitten en karmaşığa gidilecek şekilde öncelikle ilaç tedavisi önerilir. Basit ilaçlarla rahatlamayan ağrılarda daha güçlü ilaçlar kullanılır.
Kronik ağrıda ilaç tedavisinin temeli, gerekli
ilacı, ağrı oldukça değil saate bağlı olarak almak yani belli aralıklarla ağrı olsa da olmasa
da almaktır. Bunun amacı, zaten bir süredir
ağrı çekmekte olan hastanın zihnine kazınmış
ağrı hafızasını yok etmek için artık ağrıyı duyurmamaktır.
Çeşitli durumlarda basit ilaçlarla ağrı kesilmediğinde DSÖ basamak tedavisi uyarınca
daha güçlü ilaçlar, hatta opioid analjezikler
denen morfin ve benzeri ilaçlar da kullanılmaktadır. Güçlü ağrı kesiciler şiddetli ağrısı olan
hastalarda bağımlılık yapmaksızın rahatlıkla
kullanılabilir. Bir hastaya morfin ya da benzeri ilaçlar önerilmesi hastanın yakında öleceği
anlamına gelmez.
İlaç tedavisiyle ve diğer basit yöntemlerle
ağrı tedavi edilemediğinde iğneyle uygulanan
bazen film makinesi bazen tomografi eşliğinde
yapılan işlemler uygulanır.Tüm bu girişimler
ameliyathane şartlarında her tür acil müdahalenin yapılabileceği ortamda yapılmalıdır.
Pratikte en sık kullanılan girişimsel yöntemler; tetik nokta enjeksiyonu, epidural enjeksiyonlar, faset eklem siniri bloğu, sakroilyak
eklem bloğu, radyofrekans uygulamalar, omurilik yakınına port ve pompa yerleştirilmesi, intradiskal elektrotermal terapi (IDET), sempatik
ganglion blokları, omurilik pili ve diğerleridir.
Ağrı tedavisinde yeri olan tamamlayıcı teknikler de mevcuttr. Ozon tedavisi dejeneratif
diskler, eklemler ve yaralarda kullanılır. Nöral
terapi, akupunktur ve müzik tedavisi de pek
çok ağrılı durumun tedavisinde kullanılır.
Ağrısız olmak insanlık hakkıdır. Ağrısız günler dilerim…
12
Azize Andrea Güvenç
Ergo terapist, müzik terapist
Hareket en iyi ilaçlardan biridir
Meşguliyet terapisi açısından bir görüş
“Kendi bedeninden öğrenemediğini başka
hiçbir yerden öğrenemezsin.”
Upanişadlar
Gerçekten bütün hareket potansiyelinizin
bilincinde misiniz?
Bedeninize güveniyor musunuz ve onun
stresle gerilmeden, korkusuzca çalışmasına
müsaade ediyor musunuz?
Bedeni hissetmek demek sadece fiziksel
bedenden daha fazlasıdır. Aynı zamanda, her
anda beden, akıl ve ruh birliğini hissetmek
demektir.
Bedenimiz bizim yardımcımızdır, asistanımızdır. Bedenimizde bilinçsiz düşüncelerimiz
ve ihtiyaçlarımız ve hakikatimiz yerleşmiştir.
Bedenimizde ayrılıklarımızın farkına varabiliriz.
Bedenimiz irademiz, disiplinimiz ve ideallerimizin bağımlılıklarımızla mücadele ettiği yerdir.
Bedenimiz bilinçli aklımızın hoşuna gitmeyen birçok şeyin meydana geldiği yerdir.
Hasta bedenimiz, ruhumuzun çok acil olarak
ihtiyaç duyduğu bir şeyi almamızı sağlar. Birileri
bizimle ilgilenir, bize destek olur ve yol gösterir.
Dr. Günnur Başar
Homeopat, holotropik nefes uzmanı
Nefesle Sağlanan Olağandışı Bilinç
Durumlarının İyileştirici Özelliği
Holotropik™ “Bütüne Gidiş” Nefes Çalışması, kendini tanıma, kişisel dönüşüm ve şifa
için güçlü bir araçtır. Bu yöntem hem modern
bilinç araştırmalarından, antropoloji, derinlik
psikolojisi ve transpersonel (ben-ötesi) psikolojiden hem de dünyanın eski mistik geleneklerinden, doğu öğretilerinden, çeşitli eski
ve yeni ruhsal pratiklerden deneyimleri birleştirmektedir. Nefes, uyarıcı müzik ve serbest
bırakma sürecine odaklanmak, “olağandışı
bilinç durumları”nı uyarır. Bu durumlar (psişe) “ruh”un, spontan iyileşme potansiyelinin
harekete geçmesine yol açar.
“Holotropik” kelimesi Yunanca’dan alınmıştır ve “bütünlüğe doğru yol almak” anlamına
gelmektedir. Dr. Stanislav Grof ve eşi Christina tarafından geliştirilen Holotropik Nefes
Çalışması, ruhsal açılımı sağlamak için nefes
ve müziği kullanan en eski tekniklerin bir karışımıdır. Gözler kapalı ve yerde uzanmış bir
şekilde herkes kendi nefesini kullanarak olağandışı bir bilinç durumu yaratan bir tür trans
haline girer ve bu trans durumunda kişinin
kendi iyileşme süreci aktive olarak o anda o
kişiye özgü olan bir deneyimler dizisi yaşanır.
Evrenle bütünleşerek içgörü, bilgelik ve şifaya
ulaşmak için kendi iç potansiyelimizi kullanabileceğimiz Holotropik Nefes Çalışmasının
ana ilkesidir. Bu dışardan yönlendirilmeyen
tümüyle içsel bir süreçtir. Katılımcılar güvenli
ve destekleyici bir ortamda, kendini keşfetme,
kendini “bilme” ve iyileştirme macerasını en
emin bir biçimde yaşamaya teşvik edilirler.
Çalışma çoğu zaman grup halinde nefes alana
yardımcı olacak bir kişiyle eşleştirilerek yapılır.
Enerjinin açığa çıkmasını kolaylaştırıcı bedensel
çalışmalar ve sanatsal yöntemlerle desteklenir.
Holotropik Nefes Çalışması, bilinçdışının en
derin katmanlarına dokunur, bitmemiş işlerle
ve karmik düzeylerden duygularla karşılaşmaya, şu anki yaşamdan, doğum öncesi ve
sonrasından en eski travmatik anıları yüzeye
çıkarmaya yardımcı olur, çoğu zaman büyük
“bütün”le ilişkiye geçmeyi ve yaşamı tekrar
anlamlandırmayı sağlar. Bu da farkında olduğumuz gerçeklerle ve modern yöntemlerle
iyileştiremediğimiz çoğu fiziksel hastalığın ve
ruhsal bozukluğun derinlemesine iyileşmesine yol açar.
Şems Uzuneser
Yoga Academy eğitmeni
Orijinal yoga sistemi nedir
Yoga ilmi insanın en dış boyutunu, fiziki
bedenini etkilemekten başlar; bu bir çok insan için pratik ve tanıdık başlangıç noktasıdır.
Dengesizlik bu düzeyde yaşandığında organlar,
adaleler ve sinirler artık uyumlu çalışmamakta, aksine birbirine karşı çıkmaktadır. Örneğin, endokrin sistemi düzensizleştiğinde sinir
14
sisteminin verimliliği o kadar düşük olur ki,
hemen hastalıklar ortaya çıkmaya başlar. Yoga
sisteminin amaçlarından biri de bedenin farklı
fonksiyonlarını tüm bedenin yararına çalışmaları için mükemmel bir şekilde ayarlamaktır.
Daha sonra Yoga fiziki düzeyden zihinsel ve
duygusal düzeye ilerlemektedir. Birçok insan
günlük hayatın etkileşim ve streslerinden, fobi
ve nevrozlardan acı çekmektedir. Yoga bütün
bu problemlerin üstesinden gelmek için evrensel metot sunmaktadır.
Yoga düşünce, söz ve eylem veya kafa,
kalp ve el arasında uyum ve kaynaşmadır.
Yoga uygulaması sayesinde fiziksel, zihinsel ve
duygusal düzeyler arasındaki karşılıklı ilişkiler
hakkında ve bir düzeyde oluşan rahatsızlıkların diğer düzeyleri nasıl etkilediği konusunda
farkındalık artmaktadır. Bu farkındalık, bireyi
yavaş yavaş yaşamın daha ince alanlarının
algılamasına getirmektedir.
Bedensel ve zihinsel terapi Yoga sisteminin
en önemli başarılarından biridir. Bu terapi evrensel uyum ve bütünleşme prensipleri üzerinde
kurulduğu için bu kadar güçlü ve etkilidir. Astım, diyabet, tansiyon dengesizliği, kireçlenme,
sindirim düzensizliği, başka kronik ve yapısal
hastalıkların tedavisinde modern bilim başarısız
kaldığı halde Yoga bir alternatif terapi biçimi
gibi başarıya ulaşmıştır. HIV ve kanser tedavisinde Yoga çalışmalarının etkisi araştırılmakta
ve umut verici olumlu sonuçlar alınmaktadır.
Tıp bilim adamlarına göre Yoga terapisi bedenin bütün başka sistemlerini ve organlarını
direkt olarak etkileyen sinir ve endokrin sistemlerinde denge sağladığı için başarılıdır.
Bireysel ihtiyaçlar dışında Yoga sisteminin
temelinde olan prensipler toplumsal zorlukları
aşmak için gerçek bir alet sunmaktadır. Dünyanın kaybolmuş gibi göründüğü ve eski değerleri
reddederek yeni değerler ortaya koyamadığı
zamanda Yoga insanlara kendi yolunu bulup
gerçek öz’üyle bağlantı kurması için vasıta vermektedir. Gerçek öz’le bu bağlantı sayesinde
insanlar, çağımızda çok zor bulunan, uyum,
huzur ve şefkate ulaşabilirler.
Yoga Academy’lerin kurucusu Paramahamsa
Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf’ın ‘Yoga Nedir?
Ne Değildir?’ adlı kitabından alıntıdır.
TÜRKİYE
ITALYA (ve Almanya)
İstanbul - Azize ve R. Oruç Güvenç
Magliano & München - Sabine Banu Witting
Tel:
0090 216 391 62 25
Gsm:
0090 532 211 21 14
E-posta: [email protected]
Tel.:
0039 564 589 689
E-posta: [email protected]
Ankara - Neva Sanat ve Gelişim Merkezi
Institut für Ethnomusiktherapie
Gerhard Kadir Tucek
AVUSTURYA
8. Cadde Çamlıca Evleri A-2 Blok 11/17
Ümitköy - ANKARA
Tel.:
0090 312 236 42 51
E-posta: [email protected]
Pressbaum / Wien - Gernot Galib Stanfel
Tel.:
0043 676 4243 185
E-posta: [email protected]
Ankara - Nil Kutay Demirci
Gsm:
Tel.:
0043-(0)2716/76950
E-posta: [email protected]
0090 532 551 46 61
Ankara - Erşan Çırak
Wien - Makamhane - Denis Enis Mete
Gsm:
Tel.:
0043 650 5099 294
E-posta: [email protected]
[email protected]
0090 532 470 63 18
ALMANYA
Mannheim - Grete Piat
İSPANYA
Tel.:
0049 621 152 0422
E-posta: [email protected]
Madrid - Consuello Goncagül Bello
Berlin - Michael Bachmaier
Tel:
01578–7204345 (Mo–Fr 13–15)
E-posta: [email protected]
Bad Neuenahr Ahrweiler - Jürgen Ender
Scheuerhorst & Leonie Leyla Dortschy
Tel.:
0034 918 960 940
E-posta: [email protected]
Barcelona - Hayri Jordi Delclos i Casas
Tel.:
0034 699 644 556
E-posta: [email protected]
Untere Mühlengasse 14
56651 Niederzissen
Tel.: 02636/969356
Tel.:
0034 949 827091
E-posta: [email protected]
İSVİÇRE
AMERİKA
Zürich - Yvonne Sevim Ehrbar
Phoenix - Nur Kiser
Tel: 001 480 219 52 94
E-posta: [email protected]
Tel.:
0041 44 3627 709
E-posta: [email protected]
Torronteras - Christopher Berghausen
Adres: Alayköşkü Cad. 20/B, Cağaloğlu - İstanbul
Tel:
0090 212 511 15 38
Faks:
0090 212 514 40 47
E-posta: [email protected]
Internet: www.tumata.com
Alışveriş: www.otagmuzik.com
18 Eylül 2010
İletişim

Benzer belgeler