bologna sürecinde türk yükseköğretiminde yeniden yapılanma

Transkript

bologna sürecinde türk yükseköğretiminde yeniden yapılanma
BOLOGNA SÜRECİNDE TÜRK YÜKSEKÖĞRETİMİNDE YENİDEN YAPILANMA Bologna Süreci Nedir? Akademik kurumlar ve sistemler çağın gereklerine ayak uydurmak durumundadır. Bilgi toplumunda yükseköğretime talep artmaktadır. Çağımızda meydana gelen gelişmeler, yükseköğretimin sosyal ve ekonomik alanda rolünün yeniden düşünülmesini, hesap verebilir ve şeffaf süreçler geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Yeni teknolojiler, eğitim ve araştırma alanında yeni materyallerin kullanılmasını mümkün kılmakta, esnek öğrenme yollarının ve yaşam boyu öğrenmenin önemi artmaktadır. Ayrıca, küreselleşen ekonomilerde yükseköğretime artan önemle birlikte akademi ve iş dünyası arasındaki ilişki kuvvetlenmekte, rekabet eğitimde kaliteyi gerekli kılmaktadır. Tüm bu gelişmelere bağlı olarak, yükseköğretim, dünyanın hemen hemen bütün bölgelerinde son yirmi yıldır çok önemli bir dönüşüm sürecinden geçmektedir. Yükseköğretim kurumları başta olmak üzere yükseköğretim alanına dahil her paydaş bu sürecin zorunlu kıldığı değişimlerin gerçekleştirilmesinde çaba göstermek zorundadır. Bologna Süreci, sürece üye ülkelerde karşılaştırılabilir, rekabetçi ve şeffaf bir yükseköğretim alanı oluşturmayı hedefler. İşte tam da bu noktada, Türk yükseköğretim sistemimizin yeniden yapılandırılması ihtiyacına Bologna Süreci uygun araçlar sunduğundan, Türkiye 2001’de bu sürece dahil olmuştur. Bologna Süreci Nasıl Gelişti? Bologna Süreci ilk kez 1998 yılında Fransa, İtalya, Almanya ve İngiltere Eğitim Bakanlarının Sorbonne’da gerçekleştirdikleri toplantı sonrasında yayımlanan Sorbonne Bildirgesi ile ortaya çıktı. 1999 yılında Bologna Bildirgesi’ne 29 Avrupa ülkesinin imza atmasıyla Bologna Süreci resmen başlamış oldu. Gelinen noktada Avrupa Birliği sınırlarını aşarak Bologna Süreci şuan 46 ülkenin dahil olduğu geniş kapsamlı bir alana yayılmış durumdadır. 1 Bologna Süreci Nasıl İşler? Her iki yılda bir, sürece dahil yükseköğretimden sorumlu Bakanların bir araya geldikleri toplantılar düzenlenmekte, bu toplantılarda “durum tespiti” sonuçları değerlendirilerek yeni hedefler saptanmaktadır. Bu hedefler her ülkede Bologna Follow‐Up Group (BFUG) temsilcileri tarafından uygulanmakta ve takip edilmektedir. Bu bağlamda Bologna Süreci, sürekli izlenerek değerlendirilen ve geliştirilen bir süreçtir. Paydaşları Kimlerdir? Bologna Süreci’nde birçok paydaş rol almaktadır. Bunlar arasında E‐4 olarak bilinen grup, ENQA 2 (European Association for Quality Assurance in Higher Education – Yükseköğretimde Avrupa Kalite Güvence Birliği), ESU 3 (European Students’ Union – Avrupa Öğrenci Birliği), 1
Bologna Sürecine üye ülkelerin listesi için bakınız:
http://www.ond.vlaanderen.be/hogeronderwijs/bologna/pcao/index.htm
2
http://www.enqa.eu/
3
http://www.esib.org/
EUA 4 (European University Association – Avrupa Üniversiteleri Birliği), EURASHE 5 (European Association of Institutions in Higher Education – Avrupa Yükseköğretim Kurumları Birliği)’nden oluşmaktadır. Bu kurumlar dışında Avrupa Konseyi 6 (Council of Europe) ve UNESCO‐CEPES 7 (European Centre for Higher Education) diğer paydaşlarıdır. Ayrıca, Nisan 2009’da gerçekleştirilen Leuven Bakanlar Konferansı “Policy Forum” şeklinde üye olmayan diğer ülkelerin de görüş ve ilgilerini içeren bir paylaşıma yer vermiştir. Temel Faaliyet Alanları ve Hedefleri Nelerdir? 1999 Bologna Bildirgesi’nden 2007 Londra Bildirgesi’ne kadar her iki yılda bir gerçekleşen yükseköğretimden sorumlu bakanlar toplantılarında belirlenen hedefler şu şekilde özetlenebilir: Kolay Anlaşılabilir ve Karşılaştırılabilir Bir Akademik Derece Sistemi: • 2/3 kademeli (Lisans / Yüksek Lisans / Doktora) yükseköğretim sistemi • Kademeler arası geçiş • Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi Kalite Güvencesi: • Avrupa ilke standartları ile uyumlu ulusal kalite güvence sistemi • Öğrenci katılımı • Uluslararası katılım Diplomaların ve Öğrenim Sürelerinin Tanınması: • Diploma Eki (DE/DS: Diploma Supplement) • Lizbon Tanıma Sözleşmesi • Avrupa Kredi Transfer Sistemi (AKTS/ECTS: European Credit Transfer and Accumulation System) Yaşam Boyu Öğrenme: • Tecrübeye ve diğer okul dışı öğrenmelere dayalı yeterliliklerin tanınması Ortak Dereceler: • Ortak derecelerin oluşturulması ve tanınması Bologna Bildirgesi ile 2010 yılına kadar gerçekleştirilmiş olması gereken hedeflerin tüm üye ülkelerde tam olarak uygulanması daha fazla çaba ve zaman gerektirdiğinden dolayı 2010 sonrasında da çalışmalar devam edecektir. 8 4
http://www.eua.be/
http://www.eurashe.eu/RunScript.asp?p=ASP\Pg0.asp
6
http://www.coe.int/
7
http://www.cepes.ro/
8
“Report on the development of the European Higher Education Area, Bologna Beyond 2010” için bakınız:
http://www.aic.lv/bolona/2007_09/Leuven_conf/reports/Beyond_2010_report_FINAL.pdf
5
2010 Sonrası Yeni Hedefler ve Yeni Faaliyet Alanları Nelerdir? 2009 yılının Nisan ayında Leuven/Louvain‐la‐Neuve’de gerçekleşen Avrupa Yükseköğretimden Sorumlu Bakanlar Konferansı Bildirgesi’nde 2010 sonrası yeni hedefler ve yeni faaliyet alanlarına dikkat çekilmiştir. 9 Bu kapsamda yukarıdaki hedeflere ek olarak Leuven Bildirgesi’nde önümüzdeki 10 yıl için yükseköğretimin öncelikleri aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır: • Hareketlilik • Sosyal Boyut • Yaşam Boyu Öğrenme Bologna Süreci’ndeki Faaliyet Alanları Nelerdir? Bologna Süreci ana faaliyet alanları 4 ana başlıkta incelenecektir: 1. Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesi 2. Kalite Güvencesi 3. Diploma ve Derecelerin Tanınması 4. Öğrenci Katılımı ve Sosyal Boyut Derece Sisteminin Uygulanması ve Kademeler Arası Geçiş Bologna Süreci’nin öngördüğü lisans ve lisansüstü eğitimleri kapsayan üç kademeli derece sistemi (3‐cycle degree system), ülkemizde Bologna reformlarının başlamasından önce de mevcuttur. Avrupa Yükseköğretim alanı için öngörülen üç kademeli sistemde tüm lisans eğitimleri birinci kademede, lisansüstü eğitimler ise (yüksek lisans ve doktora) sırasıyla ikinci ve üçüncü kademelerde yer almaktadır. Bizim sistemimizde ise buna ek olarak ön lisans eğitimi de (iki ya da dört senelik meslek yüksekokullarında verilen eğitim) yükseköğretim sistemimiz içinde yer alır ve “birinci kademe içerisinde kısa kademe” (short cycle within first cycle) olarak adlandırılır. Diğer Avrupa ülkelerinin pek çoğunda ortaöğretim sonrasında alınan meslek eğitimi yükseköğretim sistemi dışında ayrı olarak yapılandığı için, bu özellik Avrupa yükseköğretim sistemlerinde sık karşılaşılan bir durum değildir. Ayrıca Tıp, Eczacılık, Mimarlık ve Veterinerlik bölümlerinde verilen eğitim, süre olarak diğer lisans programlarından uzun olduğu için, bu bölümlerden mezun olan öğrenciler derece yapısı içerisinde, lisans artı yüksek lisans seviyesine denk bir eğitim almış olmaktadırlar. Kademeler arası geçiş, öğrencilerin öğrenim gördükleri herhangi bir kademeden (ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora) bir üst kademeye geçişlerinin sağlanmasıdır. Ülkemizde kademeler arası geçiş belirli bir mevzuat çerçevesinde uygulanabilir durumdadır. Ancak yükseköğretim alanında ulusal yeterlilikler çerçevesinin tamamlanması ve uygulamaya konması sonucunda tüm düzeyler ve programların öğrenim çıktıları şeffaflaşacağından, üst 9
“Leuven/Louvain-la-Neuve Bakanlar Konferensı Bildirgesi” için bakınız:
http://www.ond.vlaanderen.be/hogeronderwijs/Bologna/conference/documents/Leuven_Louvain-laNeuve_Communiqué_April_2009.pdf
kademelere geçişi olmayan disiplinlerin önündeki geçişe engel sorunlar da ortadan kalkacaktır. Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi Nasıl Oluşturulmuştur? Yükseköğretim alanında yeterlilikler denildiğinde anlaşılması gereken, herhangi bir yükseköğretim kademesini başarı ile tamamlayan bir kişinin neleri bilebileceğinin, neleri yapabileceğinin ve nelere yetkin olacağının tanımıdır. Yeterlilikler Çerçevesi ise bunları organize eden ve sınıflandıran yapıdır. Yeterliliklerin kazanılma derecesi, her ders/modül esnasında ve sonunda uygun ve nesnel yöntemlerle “öğrenme çıktıları” olarak ölçülür. Avrupa’da yükseköğretim alanında iki farklı yeterlilikler çerçevesi tanımlanmıştır. Bunlardan ilki, 2005 yılında Bergen Bakanlar Konferansı’nda kabul edilen “Avrupa Yükseköğretim Alanı için Yeterlilikler Çerçevesi (QF‐EHEA)”dir. Diğeri ise, 22 Nisan 2008 tarihinde Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği Konseyi tarafından yayınlanan Tavsiye Kararı ile kabul edilen “Yaşam Boyu Öğrenim için Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi”dir (EQF‐LLL). Bu iki çerçevenin yaklaşımları ve hedefleri ortak olmakla birlikte aralarındaki en belirgin fark, kapsadıkları düzeylerle ilgilidir. Bologna Süreci’nde kabul edilen QF‐EHEA yalnızca yükseköğretim düzeylerini (ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora) kapsarken, ‘Yaşam Boyu Öğrenim için Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi’ ise ilköğretimden başlayarak eğitimin tüm kademelerini kapsamaktadır. Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi Kapsamında Türkiye’de Neler Yapılmıştır? Türkiye Yükseköğretim Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi (TYUYÇ) oluşturulmasına yönelik çalışmalar, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından 2006 yılında kurulan Yükseköğretim Yeterlilikler Komisyonu (YYK) tarafından başlatılmıştır. 11 aşamada tamamlanması öngörülen oluşturma sürecinin takvimi aşağıdaki şekilde belirlenmiştir: TYUYÇ Oluşturma Aşamaları Tamamlama Tarihi 1 Süreci başlatmak için karar alınması Nisan 2006 2 Çalışma takviminin oluşturulması 2006 3 Sürecin organizasyonu 2006 ‐ 2008 4 Çerçevenin tasarımı Kasım 2008 5 Paydaşlardan görüş alınması Ocak 2009 6 Çerçevenin onaylanması Mayıs 2009 7 İdari organizasyon Haziran 2009 8 Çerçevenin yükseköğretim uygulanması programları • Pilot uygulama düzeyinde Aralık 2010 • Tüm kurumlarda uygulama 9 Aralık 2012 Yeterliliklerin TYUYÇ’ne dahil edilmesi 2010 ‐ 2015 10 Çerçevenin Avrupa Yeterlilik Çerçeveleri ile uyumluluğunun belgelendirilmesi 2010 ‐ 2012 11 TYUYÇ web sitesinin oluşturulması ve yayınlanması 2009 Belirlenen takvim doğrultusunda, Türkiye Yükseköğretim Ulusal Yeterlilikler Çerçevesi (TYUYÇ) için, yukarıda belirtilen Avrupa Yaşam Boyu Öğrenme yaklaşımı referans alınarak, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde öğrenme çıktıları taslak olarak belirlenmiştir. Belirlenen taslak öğrenme çıktıları paydaşların görüşleri alınarak (üniversiteler, meslek odaları, sendikalar), yeniden değerlendirilmiş, nihai hale getirilmiş ve 21 Mayıs 2009 tarihli Yükseköğretim Kurulu Genel Kurul kararı ile kabul edilmiştir. Üç düzeydeki öğrenme çıktılarının dışında kabul edilen diğer bir konu ise TYUYÇ’nin tasarımı ile ilgilidir. Buna göre TYUYÇ’nin Yükseköğretim, Mesleki Eğitim ve Sanat Eğitimi olarak üç ayrı çerçevede tasarlanmasına aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere karar verilmiştir. YÜKSEKÖĞRETİM YÜKSEKÖĞRETİM YÜKSEKÖĞRETİM YÜKSEKÖĞRETİM DÜZEYLERİ YETERLİLİKLER MESLEKİ EĞİTİM SANAT EĞİTİMİ YETERLİLİKLER YETERLİLİKLER ÇERÇEVESİ ÇERÇEVESİ ÇERÇEVESİ Doktora* Tıpta Uzmanlık* ‐ Sanatta Yeterlilik** Sanatta Doktora QF‐EHEA: 2. Düzey EQF‐LLL : 7. Düzey Yüksek Lisans (Fakülte Programları) Yüksek Lisans (Fakülte ve Yüksekokul Programları) Yüksek Lisans (Güzel Sanatlar Fakültesi ve Konservatuvar programları) QF‐EHEA: 1. Düzey EQF‐LLL : 6. Düzey Lisans (Fakülte programları) Lisans (Fakülte ve Yüksekokul programları) Lisans (Güzel Sanatlar Fakültesi ve Konservatuvar programları) QF‐EHEA: Kısa Düzey, EQF‐LLL : 5. Düzey Önlisans (Fakülte lisans programları içerisinde) Önlisans (Meslek Yüksekokulu Programları) Önlisans (Fakülte lisans programları içerisinde) QF‐EHEA: 3. Düzey EQF‐LLL : 8. Düzey Çalışmaların bundan sonraki kısmının yürütülmesi için Sanat Eğitimi Yeterlilikleri ve Mesleki Eğitim Yeterlilikleriyle ilgili olarak iki farklı çalışma grubu oluşturulmuştur. Yükseköğretim Kurumlarının Üzerine Düşen Roller Nelerdir? TYUYÇ oluşturulması için Yükseköğretim Kurulu tarafından kurulan komisyon ve çalışma gruplarının görevi, üst çerçeveyi belirlemektir. Yani, önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora alanları ile, sanat eğitimi alanında ve mesleki alanda yeterlilikler belirlendikten sonra, alana özgü (mühendislik alanı, sosyal bilimler alanı gibi) yeterliliklerin belirlenmesi için alt çalışma grupları oluşturulacaktır. Her alanın altında yer alan bölümlerin ve bu bölümlerdeki derslerin öğrenme çıktılarının belirlenmesi ve müfredatların bu çerçevede yeniden gözden geçirilmesinde tüm öğretim elemanlarının görevleri ve sorumlulukları bulunmaktadır. Kalite Güvencesi Nedir? Yükseköğretimde ENQA’nın 2005 yılında yayınlamış olduğu “Avrupa Yükseköğretim Alanında Kalite Güvence İlke ve Standartları Raporu”nda 10 (ESG) belirtilen ilke ve standartlar bu alanda günümüzde yürütülmekte olan çalışmalara rehberlik etmektedir. Bu ilkeler ile Avrupa Yükseköğretim Alanı’nda yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile uyum içinde ve kıyaslanabilir kalite düzeyinde hizmet vermeleri hedeflenmektedir. Ülkemizde bu alanda yapılacak çalışmalarda ve geliştirilecek stratejilerin belirlenmesinde, öncelikle anılan ENQA raporunun iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede; • öğrencilerin ve akademik kadronun yükseköğretimde kalite güvencesi konusunda farkındalıklarının artırılmasının sağlanması, • yükseköğretim kurumları ve öğrencileri için programların kalitelerinin geliştirilmesi ve sürekliliğinin sağlanması, • kalite güvencesi sürecinde yabancı uzmanlardan yararlanılması ve açıklık ilkelerine uyulması, • amaçlara uygun dış kalite güvence gereksinimlerinin ortaya konulması ve bunları karşılayacak kurumlara sorumluluk verilmesi ilkeleri iç ve dış kalite güvence sistemlerinin oluşturulmasında temel prensipler olarak göze çarpmaktadır. Bu kapsamda, her ülke kendi eğitim sistemine uygun kalite güvence standartlarını ortaya koymakta ve bu standartlar ışığında kendi eğitim sistemlerini değerlendirmektedir. Aynı zamanda, ülkeler yükseköğretim kurumlarının kalite geliştirme faaliyetlerinin değerlendirilmesi için kalite ajansları oluşturulmakta ve dış değerlendiricileri kullanarak yükseköğretim kurumlarının kalite düzeylerinin belirlenmesini sağlamaktadırlar. Kalite Güvence Sistemi Türkiye’de Nasıl Uygulanmaktadır? Türkiye’de kalite güvence sistemi, üniversiteler tarafından yıllık olarak gerçekleştirilen iç değerlendirme süreci ve normal koşullarda bu alanındaki çalışmalar Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanmış olan Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve 10
“Standarts and Guidelines for Quality Assurance in the European Higher Education Area” için bakınız:
http://www.enqa.eu/files/ESG_3edition%20(2).pdf
Kalite Geliştirme Yönetmeliği 11 ve bu yönetmelik esaslarınca oluşturulan YÖDEK tarafından hazırlanmış olan Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Rehberi’nde 12 gösterilen esaslara göre yürütülmektedir. “Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Yönetmeliği” Yükseköğretim Kurulu tarafından 2005 yılında eğitim, öğretim, araştırma aktivitelerinin kalitesinin geliştirilmesi ve değerlendirilmesi temel amacıyla, Avrupa Kalite Güvencesi Standart ve İlkelerine de uygun olacak şekilde yayınlanmıştır. Yükseköğretimde kalite standartlarının oluşturulması ve bu alanda uluslararası uyumluluğun sağlanabilmesi amacıyla hazırlanan yönetmelik, yükseköğretim kurumlarının eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idari hizmetlerinin değerlendirilmesi, kalitelerinin geliştirilmesi, bağımsız "dış değerlendirme" süreciyle kalite düzeylerinin onaylanması ve tanınması konusundaki çalışmalara ilişkin esasları düzenlemektedir. YÖDEK (Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Komisyonu) Nedir? Yönetmelik kapsamında oluşturulan YÖDEK; • Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen dokuz üye ile Ulusal Öğrenci Konseyi tarafından belirlenen bir öğrenci temsilcisinden oluşur. • Yükseköğretim kurumlarında akademik değerlendirme ve kalite geliştirme çalışmalarının düzenlenmesi ve koordinasyonundan sorumludur. • Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Rehberi”ni hazırlamıştır. YÖDEK Yönetmelik kapsamında, yükseköğretim kurumlarının akademik değerlendirme ve kalite geliştirme çalışmalarının sistematik bir şekilde yürütebilmeleri için gerekli süreçleri ve performans göstergelerini tanımlamıştır. Belirlenen süreçler şu şekilde listelenebilir; • Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Süreci • Stratejik Planlama Süreci • Kurumsal Değerlendirme Süreci • Periyodik İyileştirme ve İzleme Süreci ADEK (Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Kurulu) Nedir? Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Yönetmeliği ile yükseköğretim kurumları kendi içlerinde akademik değerlendirme ve kalite geliştirme çalışmalarından sorumlu olan Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Kurulları oluşturulmuştur. ADEK’ler üye sayısı ve üyeleri, ilgili yükseköğretim kurumunun senatosu tarafından belirlenen ve en az dokuz en fazla on sekiz kişiden oluşmakta ve bu sürecin 11
“Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Yönetmeliği” için bakınız:
http://www.yodek.org.tr/download/yonetmelik_dl.pdf
12
“Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Rehberi” için bakınız:
http://www.yodek.org.tr/yodek/files/7aa12f8d2582deb44d4249c7aa4a2020.pdf
organizasyonu, koordinasyonu ve yürütülmesinde sorumludurlar. İlgili yükseköğretim kurumunda, kurumun stratejik planı ve hedefleri doğrultusunda, akademik ve idari hizmetlerin değerlendirilmesi, kalitesinin geliştirilmesi ve kalite düzeyinin onaylanması için yapılacak her türlü çalışmayı ve özellikle "iç değerlendirme" çalışmalarını yürütmek ve buna bağlı olarak iç değerlendirme raporunu hazırlamak veya hazırlatmak; ilgili yükseköğretim kurumunun "dış değerlendirme" yaptırması durumunda, gerekli hazırlıkları yapmak, dış değerlendirici kurum, kuruluş veya kurula her türlü desteği vermek; Yükseköğretim Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Komisyonu ile yakın ilişkide çalışmak, Komisyonun belirleyeceği usul ve esaslar doğrultusunda çalışmaları yürütmek ve örnek uygulamaları Komisyon ile paylaşmak ADEK’lerin başlıca görevleri arasında yer almaktadır. Kalite Güvence Mekanizması Olarak İç Değerlendirme Süreci Nasıldır? İç kalite güvencesi esasları, Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Yönetmeliği’nin 13, 14 ve 15. maddelerinde ele alınmaktadır. Bu çerçevede, bir yükseköğretim kurumu, ADEK tarafından belirlenen iç değerlendirme sürecine göre, yılda bir kez Ocak ve Şubat aylarında, bir önceki yılın, bu Yönetmeliğin 15. maddesinde belirtilen konuları içeren iç değerlendirme çalışmasını YÖDEK’in belirleyeceği süreç, usul ve esaslar göz önüne alınarak tamamlar ve YÖDEK’e gönderir. Kalite Güvence Mekanizması Olarak Dış Değerlendirme Süreci Nasıldır? Kurumlar, öncelikle kalite güvence sistemlerinin amaç ve hedeflerini belirlemeli ve bunların belirli yöntemler ile yayınlanmasını sağlamalıdırlar. Geliştirilen süreçlerin açıklığını ve yaygınlaştırılabilmesini garanti edebilmek için, dış kalite süreçlerinin tüm paydaşların katılımı ile geliştirilmesi önerilmektedir. Yükseköğretim kurumlarının dış değerlendirilmesi, iç değerlendirme sürecinde olduğu gibi Yönetmeliğin 15. maddesinde belirtilen konuları içerecek şekilde gerçekleştirilir. Bir yükseköğretim kurumu uygun gördüğü durumda, kendi iç değerlendirme sürecini, bu Yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilen takvime göre, Kalite Değerlendirme Tescil Belgesi’ne sahip bağımsız bir kurum, kuruluş veya kurul ile birlikte yürütebilir. Bağımsız ulusal dış kalite güvence ajansları kurulmasını da hedefleyen yönetmelik ile, ulusal dış kalite güvence ajanslarına lisans verme yetkisi YÖDEK’in görüşleri doğrultusunda Yükseköğretim Kurulu’na verilmektedir. Buna göre yetkilendirilmiş ve kendilerine “Kalite Değerlendirme Tescil Belgesi” verilmiş olan kurum ve kuruluşlar tarafından dış değerlendirme sürecinden geçen yükseköğretim kurumları, kurumun kalite seviyesini ve kalite alanındaki gelişmelerini gösterecek olan “Kalite Sertifikası” alacaklardır. Bu sertifikanın geçerlilik süresi 5 yıldır. Yükseköğretim kurumunun alacağı Kalite Sertifikası kurum bazında olabileceği gibi akademik birimler veya program bazında da olabilecektir. Türkiye Kalite Güvence Sistemi yurtdışı değerlendirmelere de açık durumdadır. Bugüne kadar dört üniversitenin toplam 42 mühendislik programı “Accreditation Board for Engineering and Technology‐USA” 13 (ABET) tarafından farklı zamanlarda değerlendirilmiş ve “substantial equivalance” derecesinde eşdeğer kabul edilmiştir. Öğrencilerin Kalite Güvence Süreçlerine Katılımları Ne şekildedir? Öğrenciler, önceden belirlenen ölçütler doğrultusunda düzenli olarak sürece dahil edilmektedirler. Bologna Süreci kalite güvence sistemleri uygulamalarında kalite güvence kuruluşlarının yapmakta oldukları değerlendirmeler desteklenmektedir. Bu değerlendirmelerin, kalite güvencesi sürecinde ana paydaşlar olan kalite güvence kuruluşları, hükümet yetkilileri, yükseköğretim kurumları temsilcileri, akademisyenlerle birlikte, ancak öğrencilerin de katılımı ile bağımsız değerlendirmeler olarak ele alınabileceği genel kabul görmüş bir ilkedir. Ülkemizde öğrencilerin kalite güvence sürecine katılımları Bologna ülkeleri içinde yüksek seviyelerdedir. Öğrenciler bu süreçte ulusal kalite güvence kuruluşlarının yönetiminde (YÖDEK), yükseköğretim kurumlarının ve/veya programlarının dış değerlendirme süreçlerinde, dış değerlendirme sürecinde, danışma süreçlerinde, iç değerlendirme süreçlerinde ve öz değerlendirme raporları hazırlanmasında katılım sağlamaktadırlar. Diploma ve Derecelerin Tanınması Nedir? Avrupa Bölgesi’nde bir başka ülkeden alınmış olan derece ve öğrenim sürelerinin tanınması, “yabancı diplomaların” ev sahibi ülkenin “eğitim sistemi ve/veya iş sektörü”ndeki gerçek yerinin belirlenmesidir. Lizbon Tanıma Sözleşmesi nedir? Lizbon Tanıma Sözleşmesi 14, Avrupa Konseyi ve UNESCO tarafından hazırlanarak 11 Nisan 1997 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşme’nin tam adı “Avrupa Bölgesi’nde Yükseköğretimle İlgili Belgelerin Tanınmasına İlişkin Sözleşme”dir. Avrupa Bölgesi’nde bir başka ülkeden alınmış olan derece ve öğrenim sürelerinin tanınmasına ilişkin usulleri belirlemektedir. Sözleşme, yükseköğretimle ilgili niteliklerin tanınması ve önündeki engellerin kaldırılarak hareketliliğin arttırılmasını hedefleyen çok önemli bir gelişmedir. Sözleşmeye imza atan ülke sayısı 47’dir 15. Türkiye Sözleşmeyi 01.12.2004 tarihinde imzalamış ve Sözleşme 01/03/2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin hukuksal bağlayıcılığı vardır. Bundan dolayı, Sözleşme ile ulusal mevzuat arasındaki uyuşmazlıkları kaldırmak amacıyla Sözleşme ile uyumlu biçimde olacak şekilde yeni “Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği” hazırlanmıştır. 13
http://www.abet.org/
“Convention on the Recognition of Qualifications concerning Higher Education in the European Region”için
bakınız: http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/QueVoulezVous.asp?NT=165&CL=ENG
15
Sözleşmeyi onaylayan ve imzalayan ülkelerin listesi için bakınız:
http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/ChercheSig.asp?NT=165&CM=&DF=&CL=ENG
14
Söz konusu Yönetmelik, 26519 sayılı resmi gazetede yayımlanarak 11 Mayıs 2007 tarihinden itibaren yürürlüktedir. 16 Sözleşme’nin desteklenmesi ve güçlendirilmesi için geliştirilen tanıma araçları: ‐ Diploma Eki ‐ Avrupa Kredi Transfer ve Biriktirme Sistemi Sözleşme’de NARIC (Ulusal Akademik Tanıma Merkezi) ve ENIC (Avrupa Birliği Merkezleri Ağı) tanıma ağları olarak belirtilmiştir. Diploma Eki Nedir? Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu ve UNESCO/CEPES tarafından geliştirilen Diploma Eki, alınan derecenin rahatça anlaşılabilmesi için yükseköğretim kurumları tarafından diplomaya ek olarak verilen bir belgedir. Diploma ile birlikte sunulması gerekir. Bir ülkede verilmiş olan diploma ve derecelerin diğer ülkelerdeki ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından da tam olarak anlaşılabilmesi amacıyla tasarlanmış bir formdur. Diploma Eki 8 bölümden oluşur. Diploma Eki’nin ilk bölümünde kişi hakkında bilgi verilir, diğer bölümlerindeyse derecenin ne olduğu, derecenin seviyesi, tamamlanan programın içeriği, ilgili öğrencinin program süresince aldığı dersler ve notları, derecenin kişiye kazandırdığı akademik/mesleki haklar ve eğitim görülen ülkenin yükseköğretim sistemi hakkında açıklamalara yer verilir. Diploma Eki; ‐ Transcript veya not çizelgesi yerine geçmez. ‐ Özgeçmiş (CV) değildir. ‐ Kendiliğinden akademik/mesleki tanınırlık sağlamaz. Türkiye’de Diploma Eki uygulamasına Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 11 Mart 2005 tarihli toplantısında almış olduğu karara göre 2005‐2006 öğretim yılı itibariyle başlanmıştır. Buna göre, 2005‐2006 akademik yılından itibaren yükseköğretim kurumları mezun olan öğrencilerine diplomalarına ek olarak yaygın olarak konuşulan bir Avrupa dilinde hazırlanmış Diploma Eki vermek zorundadır. Diploma Eki, öğrencilerin öğrenim süreleri boyunca kazandıkları beceri ve yeteneklerini daha iyi anlatabilmelerine yardımcı olur. Böylece, eğitim veya çalışma amaçlı yurt dışına gitmek isteyen öğrencilerin diplomaları ve öğrenim süreleri yurt dışında daha kısa sürede rahatça anlaşılır. YÖK’ün Oluşturduğu Formata Uygun Bir Diploma Eki Nasıl Hazırlanır ? Diploma Eki çalışmalarına henüz başlamamış olan yükseköğretim kurumlarının UNESCO/CEPES, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi tarafından belirlenen standart forma uygun olarak İngilizce ön Lisans, lisans ve yüksek lisans seviyelerinde Diploma Eki örneği 16
“Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği” için bakınız:
http://www.yok.gov.tr/content/view/478/lang,tr/
hazırlaması ve sonrasında, hazırlanan Diploma Eki örneklerini son kontrol ve onay için Yüksek Öğretim Kurulu’na göndermeleri gerekmektedir. 17 Her üç seviyede hazırlanmış Diploma Eki örnekleri kontrol edildikten sonra Yükseköğretim Kurulu tarafından yükseköğretim kurumlarına onay yazısı gönderilir. Yükseköğretim kurumları onaylanmış format üzerinden mezun olan öğrencilerine, diplomalarına ek olarak Diploma Eki vermelidir. Diploma Eki’nin ilk nüshası ücretsiz verilir. Her sene yapılacak olan Bologna Eşgüdüm Komisyonu (BEK) raporları vasıtasıyla yükseköğretim kurumlarımızın Diploma Eki çalışmalarında hangi aşamada olduğu ve şu ana kadar kaç adet Diploma Eki vermiş olduğu tespit edilmektedir. Avrupa Kredi Transfer ve Biriktirme Sistemi (AKTS / ECTS) Nedir? Avrupa Kredi Transfer ve Biriktirme Sistemi (AKTS), ülkelerin yükseköğretim sistemlerinin farklı olmasından kaynaklı olarak hareketlilik ve tanınmanın önünde engel oluşturan sorunlara çözüm getirmek üzere geliştirilen çok önemli bir araçtır. AKTS hesaplaması, çıktı temelli olup öğrenci iş yükünü temel alır. AKTS, programın veya dersin öngörülen öğrenme çıktılarını ve yeterliliklerle ifade edilen hedeflerini başarabilmesi için gereken iş yükü göz önünde tutularak hesaplanan bir kredi sistemi olarak tanımlanır. AKTS başlangıçta Erasmus programı kapsamında kredi transferi olarak kullanılırken, daha sonrasında kredi biriktirme sistemi olarak da kullanılmaya başlanmıştır. En önemli Bologna hedeflerinden birisidir. AKTS kredisi, bir dersi başarıyla tamamlayabilmesi için öğrencinin yapması gereken çalışmaların tamamını (teorik kısım, uygulama, seminer, bireysel çalışma, sınavlar, ödevler, vs.) ifade eden bir değerdir. Bu değer; her dersin, bir yükseköğretim kurumunda bir akademik yılın tam zamanlı olarak tamamlanması için gereken toplam çalışma yükünün ne kadarlık bir bölümünü kapsadığını da gösterir. Bir akademik yıl için AKTS kredisi 60 olarak belirlenmiştir. Bu krediye denk olarak 1500‐1800 saat arasında öğrenci iş yükü öngörülmüstür. 1 AKTS, 25‐30 saat çalışma karşılığı olarak belirlenmektedir. Yükseköğretim kurumlarındaki derece programları ve AKTS kredileri aşağıdaki şekilde belirlenmiştir: Derece Programı AKTS Önlisans, Kısa Aşama (Short cycle) 120 Lisans, Birinci Aşama (First cycle) 180‐240 Yüksek Lisans, İkinci Aşama (Second cycle) 90‐120 Doktora, Üçüncü Aşama (Third cycle) Henüz kesin olarak belirlenmemiştir. 17
YÖK’ün internet sitesine Diploma Eki örneği yerleştirilecek.
AKTS kredisi öğrenme çıktılarını kazanan öğrenciye verilir. Öğrenme çıktıları, öğrenme sürecini tamamlayan bir öğrencinin neleri bileceğini, neleri anlayacağını ve neleri yapabileceğini gösterir. Bologna Süreci’nin Türkiye’de uygulanması aşamasında AKTS önemli bir çalışma alanıdır. Bu kapsamda, yükseköğretim kurumlarında hem AKTS’nin uygulanışından hem de öğrencilerin AKTS üzerine bilgilendirilmesinden sorumlu olmak üzere AKTS kurum koordinatörleri ve her fakülte/ bölüm için de ayrı AKTS bölüm koordinatörleri belirlenmiştir. AKTS Kredileri Nasıl Hesaplanır? (YÖK’ün Bologna sayfasına AKTS’nin nasıl hesaplandıgına dair örnek yerleştirilecek) Diploma Eki ve AKTS Etiketi Nedir? Diploma Eki Etiketi (Diploma Supplement Label), yaygın olarak kullanılan bir Avrupa dilinde doğru şekilde hazırlanmış Diploma Eki’ni lisans ve yüksek lisans mezunlarına otomatik olarak verebilen yükseköğretim kurumlarına Avrupa Komisyonu tarafından verilen bir belgedir. AKTS Etiketi, bütün lisans ve yüksek lisans programlarında AKTS’yi uygun biçimde gerçekleştiren yükseköğretim kurumlarına yine Avrupa Komisyonu tarafından verilen ve kurumun prestij ve kalitesini arttıran bir diğer belgedir. Diploma Eki/AKTS Etiketlerine Nasıl Başvuruda Bulunulur ? Diploma Eki/AKTS Etiketi başvuruları her yıl ilan edilen zamanda Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Başkanlığı’na 18 (Ulusal Ajans) yapılır. Başvurular Ulusal Ajans’ta değerlendirildikten sonra uygun görülen başvurular Avrupa Komisyonu’na iletilir ve nihai karar Avrupa Komisyonu tarafından verilir. Şu ana kadar hiç bir yükseköğretim kurumumuz AKTS Etiketi almamakla beraber, geçtiğimiz yıl 2007‐2013 arası geçerli olacak biçimde 7 yükseköğretim kurumumuz Diploma Eki Etiketi almaya hak kazanmıştır. ENIC/NARIC Merkezleri Nelerdir? NARIC (National Academic Recognition Information Centers ‐ Ulusal Akademik Tanıma Merkezi) 1984 yılında kurulmuştur ve yabancı bir ülkede alınan diploma ve öğrenim sürelerinin akademik olarak geliştirilmesini sağlamaktadır. ENIC (European Network of Information Centers ‐ Avrupa Bilgi Merkezleri Ağı) ise akademik yeterliliklerin tanınması alanında ortak tutum ve hareketlilik yaratmak için kurulan bir iletişim ağıdır. Türkiye ENIC/NARIC Merkezi, Yükseköğretim Kurulu bünyesinde yapılandırılmış ve 2003 yılından itibaren ENIC/NARIC iletişim ağının 19 bir parçası olarak faaliyet göstermektedir. 18
19
http://www.ua.gov.tr/
http://www.enic-naric.net/
Türkiye ENIC/NARIC Merkezi, - yabancı ülkede kazanılan diplomaların, derecelerin ve diğer yeterliklerin tanınması; - yabancı ülkelerin ve Türkiye’nin yükseköğretim sistemi; - yurtdışında eğitim alabilmek için iletilebilecek pratik sorular (burslar, ders sistemleri, programların denkliği) alanlarında ENIC/NARIC iletişim ağına dahil diğer ENIC/NARIC Merkezleri ile bilgi ve görüş alışverişinde bulunarak öğrencileri, işverenleri, üniversiteleri, diğer yükseköğretim kurumlarını, yükseköğretimden sorumlu bakanları ve organizasyonları bilgilendirmektedir. Sosyal Boyut Kavramı Nedir? Sosyal Boyut kavramı, en genel anlamıyla, yükseköğretime erişen, yükseköğretime katılan ve yükseköğretimi tamamlayan öğrenci gruplarının, toplumların çeşitliliğini yansıtması hedefine ulaşma çabası olarak tanımlanabilir. Sosyal Boyut Kavramı Nasıl Ortaya Çıkmıştır? Bologna Süreci’nin başlangıcından itibaren katılımcı ülkelerin demografik, ekonomik, sosyal, politik ve kültürel açılardan olduğu gibi, öğrenci, yükseköğretim kurumu ve eğitim sistemi yapıları bakımından da farklılık ve çeşitlilik göstermeleri, buna ek olarak ülkelerin kendi içindeki benzer farklılıkların göz önüne alınması sosyal boyut kavramının açık bir şekilde tanımlanmasını zorunlu kılmıştır. 2001 yılında Prag’da gerçekleştirilen ilk Bologna Bakanlar Konferansı’ndan itibaren Sosyal Boyut sürecin bir parçasıdır. Sosyal Boyut, Prag’da Bologna Bakanlar Konferansı’nda, Avrupa Öğrenci Birliği (ESU) temsilcilerinin önerisi üzerine, Bakanlar Bildirgesi’nde yer almıştır. Prag’ı izleyen Berlin (2003), Bergen (2005), Londra (2007) ve Leuven(2009) Bildirgelerin de ise sosyal boyut Avrupa Yükseköğretim Alanı’nın başarısı için önemli bir unsur olarak kabul edilmiştir. Bologna Süreci’nde Sosyal Boyut Konusunda Ne Gibi Gelişmeler Yaşanmıştır? Bologna Süreci kapsamında sosyal boyut konusuyla ilgili olarak Kasım 2005’te Bologna Sosyal Boyut Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Grubun görevleri esas olarak; • Bologna Süreci Bakanlar Konferans Bildirgeleri temelinde sosyal boyut kavramının tanımlanması, • Katılımcı ülkelerdeki öğrencilerin yükseköğretime erişiminin artırılması, • Eğitim koşulları, sosyal ve ekonomik durumları ile öğretim üyeleri ve öğrenci hareketliliği konuları hakkında karşılaştırılabilir verinin sunulması, • Gelecekte yapılacak durum değerlendirmeleri için öneriler hazırlanmasıdır. Yükseköğretimde Sosyal Boyut’un Başlıca Hedefleri Nelerdir? Yükseköğretimde Sosyal Boyut’un başlıca hedefleri; • Yükseköğretime erişimde herkese eşit fırsat sunmak, • Öğrencilerin yükseköğretim yönetimine katılımlarını sağlamak, • Öğrenciler için uygun çalışma ve yaşam şartları oluşturmak, • Yükseköğretime erişimi artırmak için öğrencilere rehberlik ve danışmanlık hizmetleri sunmak, • Dezavantajlı öğrenci gruplarının hükümet tarafından desteklenmesini sağlamak, • Yükseköğretime erişimde ve yükseköğretim içerisinde esnek öğrenim yolları oluşturmak, • Toplumların sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimlerini güçlendirmek, • Avrupa yükseköğretiminin kalitesi ve çekiciliğini artırmaktır. Türkiye’de Bologna Süreci’nde Sosyal Boyut Kapsamında Neler Yapılmıştır? Türkiye’nin 2007 yılında üçüncü turundan itibaren dahil olduğu, hala devam etmekte olan dördüncü turunda da katılımcı olarak yer aldığı Eurostudent Projesi, konuyla ilgili olarak Avrupa ölçeğinde gerçekleştirilen önemli projelerden bir tanesidir. Üçüncü turuna 23 ülkenin, dördüncü turuna ise 28 ülkenin katıldığı Eurostudent Projesi, HIS (Hochschul‐
Informations‐System) koordinatörlüğünde yürütülmektedir ve ana hedefi ulusal düzeyde yürütülen öğrenci anketleri temelinde, Avrupa’daki öğrencilerin içerisinde bulundukları sosyo‐ekonomik koşullar hakkında uluslararası karşılaştırılabilirlikte ve güvenilir veri toplamak, analiz etmek, karşılaştırma yapmak ve katılımcı ülkelerdeki ilgili kurumlara eğitim politikalarını belirlemelerinde ve/veya mevcut politikalarını iyileştirmelerinde yardımcı olmaktır. 20 Sosyal Boyut Konusunun Temel Yapı Taşlarından Biri Olan “Öğrenci Katılımı” Ne Demektir? Öğrencilerin yükseköğretim yönetimine katılması ve karar süreçlerinde “eşit paydaş” olarak yer alması anlamına gelir. Öğrencilerin nitelikli, aktif ve yapıcı ortaklar olarak yüksek öğretim alanındaki değişiklikler için itici güçlerden biri olarak görülmelerini beraberinde getirmektedir. Bologna Süreci’ndeki tüm düzeylerdeki (Avrupa, ulusal, bölgesel ve yerel) aktif öğrenci katılımı, Sürecin başarısı için ana koşullardandır. Avrupa’da ve Türkiye’de Öğrenci Katılımı Ne Şekildedir? Öğrenci katılımı konusu; • Avrupa’da, 38 ülkeden 49 ulusal öğrenci konseyini bünyesinde barındıran ve yaklaşık 10 milyondan daha fazla öğrenciyi temsil etmekte olan Avrupa Öğrenci Birliği (ESU) tarafından yürütülmektedir. 20
Detaylı bilgi için bakınız: http://www.eurostudent.metu.edu.tr/about.html
•
Türkiye’de Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Konseyleri ve Ulusal Öğrenci Konseyi’nce yürütülmektedir. 21 Öğrenci Katılımı Konusunda Türkiye’de Devam Eden Çalışmalar Nelerdir? Bologna Süreci’nin başarısı için temel koşullardan bir tanesi olan öğrenci katılımının artırılmasına yönelik çalışmalar çerçevesinde; • Ulusal Öğrenci Konseyi temsilcilerinin Bologna Süreci hakkında bilgilendirilmesi, • Bologna Süreci’nin öngördüğü şekilde öğrenci merkezli eğitim, yöntem ve yaklaşımlarının uygulanması, • Hareketliliğin özendirilmesi, • Öğrencilerin sosyal ve ekonomik geçmişlerinden kaynaklanan engeller olmadan eğitimlerini tamamlayabilmelerinin sağlanması, • Her düzeyde eşit fırsata dayalı katılımın artırılması amacıyla Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Konseyleri ile görüş ve deneyimlerin paylaşılması ve bunların hayata geçirilmesi alanında çalışmalar devam etmektedir. Hareketlilik Kavramı Nedir? Yükseköğrenimde hareketlilik Bologna Süreci’nin temel yapı taşlarından olup, reformların başarıya ulaşmasındaki en önemli parametrelerden biridir. Daha açık ve hoşgörüye dayalı bir Avrupa toplumu yaratılması ve Xenofobi’nin (yabancı korkusu) ortadan kalkması açısından son derece önemli olan hareketlilik, başta Sosyal Boyut olmak üzere, Sürecin her faaliyet alanıyla yakından ilişkilidir. Hareketlilik Konusunda Bologna Süreci’ndeki Son Gelişme Nedir? 2009 yılı Leuven Bildirgesi’nde her ülkeye hareketliliği arttırma, hareketliliğin kalitesinin artırılması, şekil ve alanlarının çeşitlendirilmesine dair çağrı yapılmıştır. 2020’de, Avrupa yükseköğretim alanına dahil olan ülkelerdeki mezunların en az %20’sinin yurtdışında bir süre eğitim veya staj amaçlı bulunmuş olması ilkesi kabul edilmiştir. Türkiye’de Hareketlilik Konusunda Gerçekleştirilen Çalışmalar Nelerdir? Hareketlilik konusunun Türk yükseköğretim sisteminde çeşitli uygulama örnekleri vardır. Bunlardan en önemli olanları yurtiçi hareketliliği öngören Farabi Programı ve yurtdışı hareketliliği öngören Erasmus Programıdır. Farabi Programı Nedir? Kısaca Farabi Değişim Programı olarak adlandırılan “Yükseköğretim Kurumları Arasında Öğrenci ve Öğretim Üyesi Değişim Programı”, öğrenci veya öğretim üyelerinin bir veya iki 21
Detaylı bilgi için bakınız: http://www.tuok.org/index.html
yarıyıl süresince kendi kurumlarının dışında, üniversite ve yüksek teknoloji enstitüleri bünyesinde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim‐öğretim yapan yükseköğretim kurumlarında eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam etmelerini amaçlayan değişim programıdır. 22 Erasmus Programı Nedir? Erasmus Değişim Programı, öğrencilere ve akademik personele bir veya iki dönem Avrupa üniversitelerinden birinde öğrenim desteği veren, yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile işbirliği yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir Avrupa Birliği programıdır. Programın ana hedefleri olarak yükseköğretimde kaliteyi, öğrenci ve öğretim elemanı hareketliliğini artırmak ve yükseköğretim‐iş dünyası işbirliğini (staj hareketliliği) sağlamak sayılabilir. 23 Yaşam Boyu Öğrenme Nedir? Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007‐2013) 24 kapsamındaki 26.2007.2.05 referans numaralı eylem çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda Yükseköğretim Kurumu’nun da arasında bulunduğu ilgili kurum ve kuruluşların görüş ve önerileri ile hazırlanmış olan “Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi ve Strateji Eylem Planı” 25 05.06.2009 tarihli başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu kararı ile kabul edilmiş durumdadır. Stratejide yaşam boyu öğrenme kişisel, toplumsal, sosyal ve istihdam ile ilişkili bir yaklaşımla bireyin; bilgi, beceri, ilgi ve yeterliliklerini geliştirmek amacıyla hayatı boyunca katıldığı her türlü öğrenme etkinlikleri olarak tanımlanmaktadır. Yaşam boyu öğrenmenin amacı, bireylerin bilgi toplumuna uyum sağlamaları ve bu toplumda yaşamlarını daha iyi kontrol edebilmeleri için ekonomik ve sosyal hayatın tüm evrelerine aktif bir şekilde katılımlarına imkân vermektir. Stratejide, Türkiye’de yaşam boyu öğrenme anlayışının eğitimin tümünü kapsayacak şekilde algılanması yönündeki gelişmelere paralel olarak eğitim altyapısının güçlendirilmesi ve kalitenin arttırılması genel hedeflerine ulaşılması yönünde 16 öncelik tespit edilmiş durumdadır: • Yaşam boyu öğrenmenin eş güdümü için tarafların görev ve sorumluluklarının açıkça elirtildiği bir yasal düzenlemenin yapılması, • Toplumsal farkındalık artırılarak yaşam boyu öğrenme kültürünün oluşturulması, • Etkin izleme, değerlendirme ve karar verme için veri toplama sisteminin güçlendirilmesi, • Tüm bireylere okuma yazma becerisi kazandırılarak okuryazar oranında artış sağlanması, 22
Detaylı bilgi için bakınız. http://farabi.yok.gov.tr/
Detaylı bilgi için bakınız: http://www.ua.gov.tr/
24
“Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007-2013)” için bakınız:
http://www.abgs.gov.tr/index.php?p=6&l=1
25
“Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi” için bakınız:
http://projeler.meb.gov.tr/pkm1/images/stories/haberler/hayatboyu_agustos_2009/dokuman.pdf
23
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Temel eğitim başta olmak üzere eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarında artış sağlanması, Eğitim kurumlarının fiziki altyapısı ile eğitici personel sayısının ve niteliğinin ihtiyaçlara uygun hale getirilmesi, Öğretim programlarının değişen ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli güncellenmesi, Bireylerin çağın değişen gereksinimlerine uyum sağlayabilmeleri amacıyla bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının etkin hale getirilmesi, Yaşam boyu öğrenmeye katılım sürecinde dezavantajlı bireylere özel önem verilmesi, Yaşam boyu öğrenme kapsamında mesleki rehberlik hizmetlerinin güçlendirilmesi, Mesleki yeterlilik sistemi aktif hale getirilerek kalite güvence sisteminin kurulması, Öğretim programları arasındaki ve okuldan işe işten okula geçişlerin kolaylaştırılması, İşgücünün niteliğinin uluslararası rekabet edebilir seviyeye ulaştırılması, Yaşam boyu öğrenmenin finansmanının taraflarca paylaşılmasının sağlanması, Yaşam boyu öğrenme kapsamında uluslararası işbirliğinin ve hareketliliğin artırılması, Yaşlıların sosyal ve ekonomik hayata etkin katılımlarını artırmak üzere yaşam boyu öğrenme faaliyetlerinin desteklenmesi. Türkiye’de Yaşam Boyu Öğrenme Uygulamaları Nasıldır? Yaşam Boyu öğrenim çerçevesinde yükseköğretim boyutunda “İkinci Üniversite” projesi 2001 yılından bu yana uygulanmaktadır. Proje çerçevesinde ön lisans ve lisans diploma sahipleri Anadolu Üniversitesi’nin uzaktan eğitim programlarına üniversite giriş sınavına gerek olmadan giriş yapabilmektedirler. Lisans diploması sahipleri hem ön lisans hem lisans programlarına girşi yapabilirken, ön lisans diploma sahipleri ön lisans programlarına giriş yapabilmektedirler. Proje dahilinde 40.000’den fazla öğrenci Anadolu Üniversitesi’nde bu programlardan faydalanmaktadır. Bunun yanında iş hayatına atılmış fakat eğitimine devam etmek isteyen kişiler için akşam eğitimi uygulaması mevcuttur. Birçok üniversitemizin lisans ve yüksek lisans programlarında akşam eğitimi programları mevcuttur. Buna ek olarak eğitimlerine devam etmek isteyen lise mezunu memurlar için ön lisans seviyesinde mesleki eğitim programları uygulanmaktadır. Buna benzer olarak engelli vatandaşlar ve tutuklular için de ön lisans diploması sağlayan mesleki eğitim programları yer almaktadır. Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) nedir? Sürekli Eğitim Merkezleri, Yaşam Boyu Öğrenme’nin yükseköğretim çerçevesi göz önüne alındığında en önemli oluşumlar olarak göze çarpmaktadır. Yaşam Boyu Öğrenmenin en önemli araçlarından biri olan Sürekli Eğitim Merkezleri üniversitelerin örgün lisans ve lisansüstü öğretim programları dışında eğitim programları düzenleyerek, üniversitenin kamu, özel sektör ve uluslararası kuruluşlar ile olan işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Sürekli Eğitim Merkezi amaçları doğrultusunda, kamu, özel sektör ve uluslararası kuruluş ve kişilere, ihtiyaç duydukları alanlarda, ulusal ve uluslararası düzeyde eğitim programları, kurslar, seminerler, konferanslar düzenler; bu faaliyetlerin koordinasyonunu sağlar ve bu alanlardaki üniversite olanaklarının tanıtımını yapar. Şu anda 36 üniversitemiz lisans ve lisansüstü programlarının yanında sürekli eğitim programları da sunmaktadır. Sürekli Eğitim Merkezlerinin Amaçları ve Hedefleri Nelerdir? Toplumun sürekli eğitim ihtiyacını karşılamak üzere üniversite birimlerinin uzmanlıklarından yararlanan, üstün nitelikte ve talebe uygun olarak tekrarlanan, sertifika programı, kurs veya seminer tarzında, kısa ve uzun süreli eğitim programları düzenleyen Sürekli Eğitim Merkezlerinde planlanan eğitimler amacı, yapısı ve katılımcı kitlesi gibi faktörler dikkate alınarak çeşitli gruplara ayrılmıştır; •
•
•
•
•
•
•
Mesleki Eğitim Programları, Beceri Kazandırma Programları, Bilgisayar‐Bilişim Programları, Dil Eğitimi Programları, Meslek Edindirme Programları, Kültür ve Sanat Programları, Spor Eğitim Programları gibi programlar düzenlenerek yaşam boyu öğrenmenin amacına uygun bir eğitim sistemi gerçekleştirilmektedir. Düzenlenen eğitim programları, ülke ve bölgenin güncel ekonomik faaliyetleri ve gelişimi açısından öncelik kazanan alanlarda meslek kazanmak, meslekle ilgili bilgi ve beceri düzeyini yükseltmek, yeni mesleki beceriler edinmek ve kişisel gelişim ihtiyacını karşılamak isteyen, toplumun her kesiminden bireylerin ya da bu eğitimlerden çalışanlarını ve/veya üyelerini yararlandırmak isteyen kamu ve özel tüm kuruluşların talep ve ihtiyaçlarına göre tasarlanır ve yürütülür. Bologna Süreci Yükseköğretim Sistemimiz Açısından Neden Önemlidir? •
•
•
•
•
•
Ülke dışında yükseköğretim sistemimizin tanınmasını ve cazibesini arttırır. Öğrenci ve diğer paydaşlara karşı sorumluluklarını yerine getiren (özerk) yükseköğretim kurumlarını destekler. Değişen toplumsal ihtiyaçlara uygun yeni yeterliliklerin geliştirilmesine yardımcı olur. Ulusal yeterlilikler çerçevesinin oluşturulmasını ve bu kapsamda yeterliliklerin bir bütün sistem içerisinde birbirleri ile ilişkilendirilebilmelerini ve bu sayede düzeyler arasında ilerlemeyi ve geçişi kolaylaştırır. Yeterlikler ile tanınma ve hareketlilik arasındaki farklı ulusal rolleri ve ilişkileri açıklayarak ulusal ve uluslararası düzeyde vatandaşların ve işverenlerin bilincini yükseltir. Kalite güvence sistemlerinin geliştirilerek dünya ile rekabet edebilir bir yükseköğretim sistemi yaratır. Bologna Süreci Öğretim Elemanları Açısından Neden Önemlidir? •
•
Öğrencilerine öğrenim gördükleri programın ve program içerisindeki derslerin amaçlarını ve bunları başarıyla tamamladıklarında kazanacakları yeterlilikleri açıklamalarına yardımcı olur. Ders programı oluşturmayı ve güncellemeyi kolaylaştırır. •
•
•
•
•
Ölçme ve değerlendirme süreçlerinin öğrenme çıktılarıyla ilişkilendirilmesi sonucunda derslerin başarı ve etkinliğinin geliştirilmesine yardımcı olur. Derslerin içeriğinin ulusal ve uluslararası düzeyde daha kolay anlaşılmasını ve tanınmasını sağlar. Öğrenci merkezli yaklaşımı sayesinde öğrenciler sürece daha aktif katılmış olacaklarından öğretim elemanlarının karşılarında daha bilinçli ve aktif öğrenci bulmalarını sağlar. Bologna Süreci’nin temel ayağı olan hareketlilik kapsamında öğrenci ve öğretim elemanı değişikliği öğretim sürecine zenginlik katacaktır. Öğretim elemanlarımıza farklı ülke ve üniversite deneyimi getirerek ortak projeler ve bilimsel çalışmalar yapmalarını kolaylaştıracaktır. Bologna Süreci Öğrenciler Açısından Neden Önemlidir? •
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Bologna Süreci öğrenci merkezli bir yaklaşımı öngördüğünden öğrencilerin eğitim hayatlarına aktif katılımını sağlar. Öğrencilerin eğitim rogramlarını ve derslerini bilinçli seçmelerine yardımcı olur. Seçtikleri dersleri ve programları tamamladıklarında hangi yeterliliklere sahip olacaklarını yanı neleri bileceklerini, neleri uygulayabileceklerini ve hangi sosyal ve iletişim yetkinliklerine sahip olabileceklerini önceden bilmelerine yardımcı olur. Ders kredileri öğrenci iş yükü temel alınarak oluşturulacağı için öğrencilerin ders dışındaki faaliyetlerinin de anlaşılır olmasına yardımcı olur. Öğrenci hareketliliğini özendirir ve önündeki engelleri azaltır. Yaşam Boyu Öğrenmeyi teşvik eder. Eğitim‐öğretim düzeyleri arasındaki yatay ve dikey geçişleri anlaşılabilir hale getirir ve kolaylaştırır. Tüm yükseköğretim kurumlarında uygulanan kalite güvencesi sayesinde kurumlar arasındaki kalite farkı azalacağından öğrencilerin kaliteli eğitim almalarını sağlar ve bu şekilde öğrenciler arasında fırsat eşitliğini geliştirir. Yeterlilikler ve kalite güvencesiyle oluşturulan programlardan mezun olan öğrencilerin istihdam edilebilme oranları artar. Geliştirilen tanınma araçları (DE, AKTS) sayesinde öğrencilerin almış oldukları eğitimin yurt dışında tanınmasına olanak sağlayarak mesleki ve akademik hareketliliğini arttırır. Bologna Süreci İşverenler Açısından Neden Önemlidir? •
•
•
İstihdam edecekleri öğrencilerin mezuniyetleri sonunda neleri bileceğini, bunları hangi ölçüde uygulamaya aktarabileceğini, bilgi ve becerilerinden ne bekleyeceklerini anlamalarına yardım eder. Eğitim kademeleri arasındaki yeterliliklere dayalı farkı ve bunların, ihtiyaçlara göre istihdamına yönelik daha bilinçli tercih yapmalarına yardımcı olur. İlgili oldukları alanlarda eğitim‐öğretim pragramlarının geliştirilmesine paydaş olarak katılmalarını ve beklentilerini aktarmalarını kolaylaştırır. Bologna Eşgüdüm Komisyonlarının (BEK) Yapılanması Nasıldır ve Görevleri Nelerdir? Bologna Eşgüdüm Komisyonları (BEK) Türkiye’deki tüm yükseköğretim kurumlarında Yükseköğretim Genel Kurulu kararı uyarınca kurulmuştur. Bu komisyonlar yükseköğretim kurumlarında Bologna Süreci çerçevesinde sürdürülen faaliyetlerin yürütülmesinden ve takibinin yapılmasından sorumludur. Bologna Eşgüdüm Komisyonları Rektör tarafından belirlenen şu kişilerden oluşur: 1. Eğitim ve/veya Uluslararası İlişkilerden sorumlu Rektör Yardımcıları 2. ADEK başkanı 3. Bologna uzmanı (var ise) 4. AKTS/DE ve Erasmus Koordinatörleri 5. Öğrencil İşleri Daire Başkanı 6. Öğrenci Konseyi Başkanı 7. Rektörün uygun gördüğü diğer üyeler Bologna Faaliyet Alanlarındaki Durumumuz Nedir? Bologna Karnelerimiz: Tüm Bologna ülkelerinin Bologna Süreci’nde gelmiş oldukları durum her iki yılda bir gerçekleştirilen Bakanlar Konferansı öncesinde ülkelerden alınmış olan raporlara dayanılarak değerlendirilir. Bu kapsamda ülkelerin Bologna karneleri oluşturulur. Yıllara göre Bologna karnemiz aşağıda yer almaktadır. Bu tabloda güçlü ve zayıf olduğumuz faaliyet alanları görülmektedir. Bologna Eşgüdüm Komisyonu Raporları: Bologna sürecinde yükseköğretim kurumlarımızın yapmaları gereken faaliyetleri takip etmek, yürütülen faaliyetler hakkındaki bilgileri tek elde toplayarak politikalar üretmek ve ayrıca bu faaliyetlerde onlara yol haritasını işaret etmek için ilk defa olarak Yükseköğretim Kurulu bünyesinde Mayıs 2009’da BEK Bilgi formu formatında bilgi toplanmıştır. Yükseköğretim kurumlarımızdan gelen bu raporlar doğrultusunda yükseköğretim kurumlarımızın faaliyetlerinin takibi bundan böyle yıllık olarak takip edilecektir. 

Benzer belgeler

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ alanda olduğu gibi yükseköğretim alanında da eğitim sistemlerinin ve programlarının gözden geçirilmesini ve geliştirilmesini gündeme getirmiştir. Buradan hareketle son yirmi yıldır yükseköğretim ön...

Detaylı

Sıkça Sorulan Sorular

Sıkça Sorulan Sorular Bologna  Süreci’nin  öngördüğü  lisans  ve  lisansüstü  eğitimleri  kapsayan  üç  kademeli  derece  sistemi  (3‐cycle  degree  system),  ülkemizde  Bologna  reformlarının  başlamasından  önce  de  ...

Detaylı

yükseköğretimde yeniden yapılanma 66 soruda bologna süreci

yükseköğretimde yeniden yapılanma 66 soruda bologna süreci 2010 yılına kadar tam olarak uygulanacağı taahhüdünde bulunmuşlardır. Bu kapsamda, 1999 Bologna Bildirgesi'yle başlayan ve 2010 yılına kadar her bir ülkenin ulaşması planlanan hedefler şu şekilde ö...

Detaylı