Doğum Şekli Memnuniyeti - Adana Numune Eğitim ve Araştırma
Transkript
Doğum Şekli Memnuniyeti - Adana Numune Eğitim ve Araştırma
2013;1 (3): 13-20 Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tip Dergisi www.adananumunetipdergisi.com SEZARYEN VE NORMAL DOĞUM YAPAN KADINLARDA HASTA MEMNUNİYETİNİN ARAŞTIRILMASI ASSESSMENT OF PATİENT SATISFACTION IN CESAREAN AND VAGİNAL BİRTH Kısa Başlık: Doğum Şekli Memnuniyeti Demet Adıgüzel1, Hakan Nazili, Filiz Haydardedeoğlu3, Hakan Ay tan4 1Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Bölümü. o ‘'Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü. o .. JBaşkent Üniversitesi Adana Yerleşkesi, Dahiliye Endokrin Bölümü. 4Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü. Ö ZE T Amaç: Bu çalışmada normal doğum ve sezaryen ile doğum yapan kadınlarda hasta memnuniyetinin karşılaştırılması amaçlandı. Yöntemler. Araştırmada kantitatif araştırma yöntemi kullanıldı. Normal doğum ve sezaryen doğum yapan 100’er hastaya demografik parametrelerin de yer aldığı 18 sorudan oluşan doğum şekli ile ilgili memnuniyet anketi uygulandı. Bulgular. Araştırma sonuçlarında çalışmamıza katılan kadınların çoğunun normal doğumdan daha memnun oldukları ve normal doğumu daha çok seçtikleri bulundu. Çoklu regresyon analizine göre de memnuniyete en büyük etkinin keşi yeri iyileşmesi olduğu ve memnuniyete doğum şekli, doğum şeklinin kendisinin seçmesinin etkisi olmadığı bulundu. Sonuç: Sonuç olarak çalışmamıza katılan kadınların çoğunun vajinal doğumu seçtiği ve vajinal doğumdan daha çok memnun olduğu bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: normal doğum, sezaryen doğum, hasta memnuniyeti. ABSTRACT Objective: The aim of this study was to evaluate patient satisfaction in cesarean section and vaginal birth delivery. 13 Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2013:1(3) Methods: This study included 100 postpartum women who gave birth by cesarean section and 100 postpartum women who gave birth by vaginal delivery. Data were collected by questionare. The questionnaire consisted of 18 questions related to patient satisfaction with delivery type and socio-demographic parameters. Quantitative research method was used in our study. Results: At the end of the study, most of the women participating in our study were more satisfied with vaginal birth and most of the women preferred vaginal birth. According to multiple regression analysis, the greatest impact of satisfaction was the incision site’s healing.The mode of delivery and maternal request on the type of delivery did not effect patient’s satisfaction. Conclusion: As a result, most of the women participating in the study chose vaginal birth and that patients were more satisfied with vaginal birth. Key Words: vaginal birth, cesarean birth, patient satisfaction G İR İŞ Günümüzde sağlık hizmetlerinde kalite kavramı çok önem kazanmıştır. Sağlık hizmetlerinde kalite ölçütü olarak hasta memnuniyetinin ölçülmesi çok önemlidir. Hasta memnuniyet sonuçlan; kalite değer lendirilmesi, sağlık bakım hizmetlerinin şekillenmesinde ve yönetiminde çok değer lidir (1). Doğum hizmetlerinde kalite göstergeleri olarak kabul edilen maternai ve périnatal ölüm, doğum travmalan, sezeryan oranlan gibi geleneksel göstergeler son yıllarda yeni den gözden geçirilmeye başlanmıştır. Geli şen teknolojiyle birlikte mortalité ve morbi dité oranlannın hızla azalması, bu gelenek sel göstergelerin önemini giderek yitirmesi ne sebep olmuştur. Bu değişen koşullara uygun olarak kalite değerlendirilmesinin çok boyutlu yapılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle kadınların doğum ve postnatal dönemdeki deneyimlerine ve memnuniyetine verilen önem giderek artmıştır. Kadınların yaşamında çok önemli bir deneyim olarak görülen çocuğunun doğumu ve kadmm bu dönemdeki memnu niyeti, kadının kendi sağlığı ve anneyle bebeğinin mutluluğu için önemlidir. Doğum deneyimindeki anne memnuniyeti kadirim kendi sağlığı ve anne bebek ilişkisi üzerine uzun sureli etki göstermektedir. Kötü doğum deneyimi ve memnuniyetsizlik kadında postpartum depresyon, posttravmatik stres bozukluğu, cinsel fonksiyon bozukluğu, bebeğine karşı negatif duygular besleme, anne rolüne adaptasyon sağlayamama, emzirme problemleri gibi patolojilere neden olabilmektedir (2). Memnuniyet çok göreceli bir kavramdır. Hasta memnuniyeti; hastaların aldıkları hizmetten bekledikleri yararlara, hastanın katlanmaktan kurtulduğu güçlüklere, hizmetten beklediği performansa, hizmetin sunuluşunun sosyo-kültürel değerlerine (kendisinin ve ailesinin kültürüne, sosyal sınıf ve statüsüne, kendi zevk ve alışkanlık larına, yaşam biçimine, önyargılarına) uygunluğuna bağlıdır. Hasta memnuniyeti birçok faktörden etkilenir. Hasta memnuni yeti, araştırmalarda ve literatürde sıklıkla dokuz faktörle ilişkilendirilmiştir (hasta-doktor ilişkisi, hasta-hemşire ilişkisi, hasta-diğer personellerin davranışı, bilgilen dirme, beslenme hizmetleri, fiziksel ve çevresel koşullar, bürokrasi, güven, ücret) (3). Hasta memnuniyeti ile ilgili araştırma yöntemleri kalitatif ve kantitatif olarak ikiye 14 Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2013:1(3) ayrılmaktadır. Odak grup görüşmesi, gözlem, video kayıtlan kalitatif araştırma larda kullanılan ölçme teknikleridir. Yüz yüze yapılan anketler, posta ile gönderilen anketler, anket kullanılarak yapılan telefon görüşmeleri ise kantitatif araştırmalarda kullanılan temel tetniklerdir. İdeal araştır malar bu yöntemlerin karması sonucu yapıl maktadır (4). Bu çalışmada kantitatif araştır ma yöntemini kullanarak normal doğum ve sezaryen ile doğum yapan hastalarda hasta memnuniyetini araştırmayı amaçladık. gösterildi. Gruplar arasında ortalamalar yönünden farkın önemliliği Student’s t testiyle ortanca değerler yönünden farkın önemliliği ise Mann Whitney U testiyle incelendi. Nominal değişkenler Pearson’un Ki-Kare veya Fisher’in Kesin Sonuçlu Ki-Kare testiyle incelendi.Tek değişkenli istatistiksel analizler sonucunda memnuni yet üzerinde etkili olan veya etkili olabilece ği düşünülen olası tüm faktörlerin memnuni yet üzerindeki birlikte etkileri çoklu değiş kenli lojistik regresyon analiziyle araştırıldı. Tek değişkenli analizler sonucunda P<0,25 olarak saptanan değişkenler aday faktörler olarak çoklu değişkenli lojistik regresyon modeline dahil edildi. Her bir değişkene ait odds oram ve %95 güven aralıklarıyla bera ber en fazla belirleyici olan faktörlerin sıralanmasında Wald istatistikleri de hesap landı. P<0,05 için sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. G ER EÇ VE Y Ö N TEM Çalışma Eylül - Aralık 2012 tarihleri arasında lohusalık döneminde kontrol için hastaneye başvuran 200 gönüllü katılımcıyla doğum şekliyle ilgili hasta memnuniyetini araştırmak amacıyla hazırlanan anket soru lan sorularak gerçekleştirilmiştir. Çalışma için Etik Kurul onayı alınmıştır. Hastalar normal doğum yapan ve sezaryen olanlar şeklinde 100’er hastadan oluşan iki gruba aynlmıştır. Türkçe bilmeyen ve anketle ilgili sorulara yetersiz cevap veren hastalar araş tırmaya dahil edilmemiştir. Araştırmaya dahil edilen hastalar çalışmamız hakkında bilgilendirilmiş olup sözlü onamlan alındık tan sonra anket uygulanmıştır. Hasta mem nuniyetini değerlendirmek için hazırlanan anket sorulan yüz yüze görüşülerek hastala ra sorulmuş aynı araştırmacı tarafından veri ler kaydedilmiştir. Hastalara ad, soyad, gravide, parité, abortus, küretaj, yaş, geçiril miş hastalık, eğitim durumu, sezaryen sayısı, sosyoekonomik durum, doğum tarihi, anestezi şekli gibi demografik parametreler ile 18 sorudan oluşan memnuniyet anketi uygulanmıştır. BULGULAR Araştırma grubundaki kadınların demogra fik ve klinik özelliklerine ilişkin tanımlayıcı istatistikleri Tablo 1 ve Tablo 2 ’de gösteril miştir. Çalışmaya 200 hasta dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen hastaların yansım NVY ile doğum yapanlar diğer yansını C/S ile doğum yapanlar oluşturmaktadır. Çalış maya alman kadmlann ortalama yaşı 26,7 (min 17, max 42) olarak saptanmıştır. Tüm olguların öğrenim durumu yönünden %14’ü okuma-yazma bilmiyor, %42,5’i ilkokul terk ya da ilkokul mezunu, %38,5’i ortaokul-lise terk ya da ortaokul-lise mezunu, % 5’i de en az yüksek okul mezunu olarak izlenmiştir. Sosyo-ekonomik durum yönün den tüm olgulann %49,5’i kötü (<1000TL aylık gelir), %43’ü orta (1000-2000TL aylık gelir), %7,5’i iyi (>2000TL aylık gelir) sosyo-ekonomik duruma sahipti. A ynca tüm olgulann % 4,5’inde eşlik eden hastalık öyküsü vardı. Tüm olgular anestezi yönün den değerlendirildiğinde ise % 47’si anestezi almamıştır ve %34,5’i genel anestezi, % 3’ü İSTA TİK SEL ANALİZ Verilerin analizi SPSS for Windows 11.5 paket programında yapıldı. Tanımlayıcı istatistikler kesikli sayısal değişkenler için ortalama ± standart sapma veya ortanca (minimum-maksimum) olarak nominal değişkenler ise olgu sayısı ve % şeklinde 15 Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2013:1(3) epidural anestezi, % 15,5’i spinal anestezi almıştır. Doğum şekli ile ilgili memnuniyet anketi ne göre çalışmaya katılanlann %78’i doğum şeklinden memnun olmuş, % 91’i hastanede yatış süresini beğenmiş, %29,5’i doğumu yaptıran doktoru tanıyormuş, %88,5’i doğu munu yaptıran doktoru kendisiyle yeterince ilgilenmiş, %44’ü doğumda çok ağrı çekme miş, %97’si doğumda tüm hastane personeli iyi davranmış, %54,5’i doğum şeklini kendi si seçmiş, %39’u doğum öncesi sancı çekmemiş, %49’u doğum sonrası sancı çekmemiş, %76’sı doğumdan sonra bebeği ile ilgilenebilmiş, %72’si günlük yaşantısına erken dönmüş, %87’sinde normal beslenme ye başlama süresi kendisini memnun etmiş, % 68’inde sütünün gelmesi beklediği sürede olmuş, %77,5’i bebeğini rahat emzirebilmiş, % 87’sinin doğum şeklinden eşi memnun olmuş, %63,5’inin doktorunun yaptığı keşi iyi iyileşmiş ve %54,5’i doğumdan sonra vücudunu beğeniyormuş. Hastaların % 90’ının eşi doğumdan sonra eşini beğeniyor olarak saptanmıştır. NVY ile doğum yapan grupla C/S ile doğum yapan grup karşılaştırıldığında demografik veriler Tablo 1 ’de gösterilmiştir. Buna göre NVY ile doğum yapan grubun yaş ortalaması 25,6±5,8 olarak saptanırken, C/S ile doğum yapan grubun yaş ortalaması 27,8±5,4 olarak saptanmıştır (P=0.005). C/S olan ve NVY ile doğum yapan gebeler iki grup diğer demografik parametreler yönün den karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Öğrenim durumları karşılaştırıldığında ise C/S ile doğum yapan grubun öğrenim düzeyi daha yüksek olup istatistiksel açıdan anlamlı değere ulaşmıştır (PcO.OOl). İki grubun doğum şekli ile ilgili memnuni yet anketine verdikleri cevap yönünden karşılaştırılması Tablo 2 ’de gösterilmiştir. Hastalar doğum şekli memnuniyeti açısın dan değerlendirildiklerinde NVY ile doğum yapan gebelerin %89’u, C/S ile doğum yapanların ise %67’sinin doğum şeklinden memnun olduğu görülmüştür. NVY ile doğum yapan gebelerin memnuniyeti daha yüksek olup bu fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (P<0.001). Gebelerin doğumunu yaptıran doktoru tanıması açısın dan değerlendirildiğinde C/S ile doğum yapan grupta doktorunu tanıyanların sayısı nın daha yüksek olduğu görülmüş ve istatis tiksel anlama ulaşmıştır (P=0.008). Doğum da çok ağrı çekip çekmemesine göre karşı laştırıldığında C/S ile doğum yapan grup doğumda çok ağrı çekmemiştir (P=0.01). İki grup doğumda tüm hastane personelinin iyi davranıp davranmamasına göre karşılaştırıl dığında C/S ile doğum yapan grubun perso nel memnuniyeti istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek bulunmuştur (P=0.029). NVY ile doğum yapanların %78’i doğum şeklini kendisi seçerken C/S ile doğum yapanların % 31’i doğum şeklini kendisi seçmiştir. NVY ile doğum yapanların doğum şeklini kendisinin seçmesi istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek bulunmuştur (PcO.OOl). C/S ile doğum yapanların %60’ı doğum öncesi sancı çekmezken NVY ile doğum yapanların %18’i doğum öncesi sancı çekmemiştir. Buna göre C/S ile doğum yapanların doğum öncesi sancı çekmeyenle rinin sayısı istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek bulunmuştur (PcO.OOl). NVY ile doğum yapanların %92’si normal beslenme ye başlama süresinden memnunken C/S ile doğum yapanların %82’si memnundur. NVY ile doğum yapanların memnuniyeti istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek bulunmuştur (P=0.036). NVY ile doğum yapanların % 95’inin eşi doğum şeklinden memnunken C/S ile doğum yapanların %79’unun eşi doğum şeklinden memnundur ve NVY ile doğum yapanların eş memnuni yeti istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek bulunmuştur (PcO.OOl). NVY ile doğum yapanların %52’sinde doğumdan sonra doktorun yaptığı keşi yeri iyi iyileşirken C/S ile doğum yapanların %75’inde keşi yeri iyi 16 Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2013:1(3) iyileşmiştir. Keşi yeri iyileşmesi C/S ile doğum yapanlarda istatistiksel olarak anlamlı daha yüksek bulunmuştur (PcO.OOl). NVY ile doğum yapanların % 64’ü doğumdan sonra vücudunu beğenir ken C/S ile doğum yapanların %45’i vücu dunu beğeniyor ve NVY ile doğum yapanla rın vücudunu beğenenlerin sayısı istatistik sel olarak anlamlı daha yüksek bulunmuştur (P=0.007). İki grup memnuniyet anketinin diğer sorularında verdikleri cevap yönünden karşılaştırıldığında ise istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Ortalama C/S sayısmm az olması hastala rın doğum şeklinden istatistiksel olarak anlamlı daha fazla memnuniyet duyduğu görülmüştür (PcO.OOl). Hastaların doğumda anestezi almamış olması hastaların doğum şeklinden istatistiksel olarak anlamlı daha fazla memnuniyet duyduğu bulunmuştur (PcO.OOl). Anestezi şekline göre doğum şeklinden memnun olan ve olmayan grup karşılaştırıldığında anestezi almayan grup genel anestezi alan gruba göre istatistiksel olarak anlamlı daha fazla memnuniyet duyduğu bulunmuştur (P=0.002). Aynı şekilde anestezi almayan grupla spinal anes tezi alan grup karşılaştırıldığında yine anes tezi almayan grubun doğum şeklinden istatistiksel olarak anlamlı daha fazla mem nuniyet duyduğu bulunmuştur (P=0.003). Diğer demografik parametrelerin doğum şeklinden duyulan memnuniyet üzerinde istatiksel olarak anlamlı etkisi görülmemiştir (P>0.05). Anestezi almayan grup ile Genel anestezi alan grup arasındaki fark istatistik sel olarak anlamlı (p=0,002), Anestezi alma yan grup ile Spinal anestezi alan grup arasın daki fark istatistiksel olarak anlamlı (P=0,003) (Tablo 3). Tablo 4 ’de doğum şeklinden duyulan memnuniyeti en fazla etkileyen faktörler tespit edilmiştir. Bunun için memnuniyet üzerinde etki olan veya etkili olabileceği düşünülen olası tüm faktörler çoklu değiş kenli regresyon analizine göre değerlendiril diğinde memnuniyet üzerinde en fazla keşi yerinin iyi iyileşmiş olması, ardından eşinin doğum şeklinden memnun olması, doktoru nun kendisiyle ilgilenmiş olması, doğumda çok ağrı çekmemiş olmak, doğumdan sonra vücudunu beğeniyor olmak ve doğum önce sinde sancı çekmemiş olması etkili bulundu. Diğer faktörlerin de etkileri göz önünde tutulduğunda doğum şeklinin ve doğum şeklini hastanın kendisinin seçip seçmemesinin memnuniyet üzerinde istatistiksel olarak anlamlı etkisinin olmadığı görülmüş tür. TA RTIŞM A Günümüzde hizmet alan bireylerin mem nuniyeti sağlık hizmetlerinin kalitesinin değerlendirilmesinde en önemli ve en sık kullanılan ölçütlerden biri olmuştur. Sağlık çalışanları, yöneticiler ve politikacılar kaliteyi değerlendirmek, sağlık hizmetleri nin organizasyonu ve sunumu konusunda kararlar almak, çalışanların performansım değerlendirmek, motivasyonlarını arttırmak, eğitim gereksinimlerini belirlemek, malpraktis suçlamalarım önlemek ve rekabeti sağlayacak ilerlemeleri sürdürebilmek için hizmet alan sağlıklı/hasta bireylerin memnu niyeti ile ilgili verilerden yararlanmaktadır(2). Memnuniyet çok boyutlu bir kavram olmakla birlikte objektif verilerle değerlen dirilmesi çok güçtür. Çalışmamızda normal doğum ve sezaryen ile doğum yapan hasta larda hasta memnuniyetinin araştırılması amaçlandı. Yaptığımız literatür incelemele rinde bu konuda çok az çalışma yapılmış olup uyguladığımız anket açısından yürüttü ğümüz çalışma bir ilktir. TNSA 2008 verilerine göre Türkiye’deki sezaryen hızı % 36,7 olarak saptanmıştır ve dünyada en yüksek sezaryen hızma sahip ülkelerden birisi olmuştur (5). Sezaryen gibi masum olmayan majör abdominal cerrahi nin sıklığının artmasındaki sebeplerin araştı rılması gereklilik haline gelmiştir. 17 Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2013:1(3) Literatürde doğumla ilgili memnuniyet çalışmalarında C/S ile doğum yapanların % 76,6’sı, NVY ile doğum yapanların % 88,3’ü doğum şeklinden memnun olduğu bulunmuştur (6). Çalışmamızda NVY ile doğum yapanların % 89’u doğum şeklinden memnunken C/S ile doğum yapanların % 67’si doğum şeklinden memnun bulunmuş tur ve benzer şekilde NVY ile doğum yapan ların memnuniyeti anlamlı daha yüksek bulunmuştur. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan araştırmaya göre sezaryen doğumların yaş ortalaması 29.03±5.53 olarak saptanmıştır (7). Yaşar ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada da vajinal doğum yaş ortalaması 22.04±3.81 olarak sezaryen doğumların yaş ortalaması 23.3±4.87 olarak saptanmıştır (8). Bu verile re göre sezaryen ile doğum yapanların yaşı daha büyüktür. Çalışmamızda vajinal doğumlarda yaş ortalaması 25,6±5,8 iken sezaryen doğumlarda 27,8±5,4 olarak saptanmış olup aym şekilde sezaryen doğumların yaş ortalaması daha yüksektir. Yapılan çalışmalarda eğitim seviyesi ve gelir durumu yüksek kadınlarda sezaryen ile doğum daha fazla olmaktadır (9.10). TNSA 2008 verilerine göre eğitimi olmayan kadın ların sezaryen ile doğum yapma oram yüzde 19 iken lise ve üzeri eğitime sahip olan kadınların sezaryen ile doğum yapma oram yüzde 60 olarak tespit edilmiştir. Eğitim ve sosyoekonomik düzeyi düşük olan Türki ye’nin doğu kesiminde sezaryen oranı % 16 iken, eğitim ve sosyoekonomik düzeyi yüksek Türkiye’nin batı kesiminde sezaryen oranı % 46 olarak tespit edilmiştir5. İstan bul’da yapılan bir araştırmaya göre gebele rin gelir düzeylerine göre doğum tercihi incelendiğinde, gelir düzeyi 1000 Y TL’nin altında olan gebelerin % 14’ü sezaryen ister ken, gelir düzeyi 2000 YTL ve üzerinde olanların % 39’u sezaryen istemektedir. Gelir düzeyinin artmasıyla sezaryen doğum isteği arasında anlamlı bir pozitif ilişki vardır (11). Çalışmamızda sosyoekonomik durum ile sezaryen doğum arasında anlamlı fark saptanmazken öğrenim durumları karşı laştırıldığında ise C/S ile doğum yapan grubun öğrenim düzeyi daha yüksek bulun muştur. Bu bulgu eğitim düzeyi yüksek olan kadınların giderek artan oranda gebeliklerini ileri yaşlara ertelemeleri ve sıklıkla isteğe bağlı sezaryeni tercih etmeleri şeklinde yorumlanabilir. Annenin sistemik hastalıkları sezaryen endikasyonu oluşturmaktadır. İstanbul4da Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan normal doğumun ve sezaryen doğu mun postpartum komplikasyonlar yönünden karşılaştırıldığı bir tez çalışmasında annele rin % 6,5’i gebeliğinde hastalık geçirmiş olarak bulunmuştur. Doğum şekline göre gebelikte geçirilen hastalıkların dağılımı incelendiğinde; sezaryen ile doğum yapan olguların gebelikte hastalık geçirme oranı % 10,6 olarak saptanıp vajinal doğum yapan olguların gebelikte hastalık geçirme oranın dan (%3,3) anlamlı düzeyde yüksek bulun muştur (12). Çalışmamızda ise annelerin %4,5’i gebeliğinde hastalık geçirmiştir. Doğum şekline göre geçirilmiş hastalık öyküsü karşılaştırıldığında ise NVY ile doğum yapan gebelerin % 3 ’ünde geçirilmiş hastalık öyküsü varken C/S ile doğum yapan gebelerin % 6 ’sında geçirilmiş hastalık öyküsü vardır. NVY ile doğum yapanlarla C/S ile doğum yapan hastalar arasında gebe likte geçirilmiş hastalık yönünden anlamlı fark saptanmamıştır. Doğum esnasmda tercih edilen anestezi şeklinin doğum şeklini etkilediği bilinmek tedir ve normal doğumdan kaçınılmasının temel nedenlerinden biri de doğum ağnsı korkusudur. Anne adaylarının doğum korku sunu aşmasmda yani ağrıyla baş etme yolla rının başında bölgesel anestezi teknikleri gelmektedir. GÜTE’sinde yapılan bir araş tırmada vajinal doğumların %78.8’inde lokal anestezi, % 2.9’unda epidural anestezi, %0.7’sinde kombine anestezi, % 0.6’sında spinal anestezi uygulanırken % 17’sinde 18 Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2013:1(3) anestezi uygulanmamıştır. Sezaryen doğum larda %53.8 genel anestezi, %23.7 epidural anestezi, %19.8 spinal anestezi, %2.7 kom bine anestezi uygulanmıştır (13). Çalışma mızda lokal anestezi değerlendirilmemiştir ve vajinal doğumların %4‘ünde epidural anestezi, % 2 ’sinde spinal anestezi uygula nırken % 94‘ünde anestezi uygulanmamıştır. Sezaryen doğumların % 69’unda genel anes tezi % 2 ’sinde epidural anestezi % 29’unda spinal anestezi uygulanmıştır. Sezaryen doğumlarda vajinal doğumlara göre daha çok bölgesel anestezi uygulanmıştır. Bu durum doğum ağnsı korkusu ile sezaryen tercih edilmesinin sebeplerini açıklamakta dır. Araştırma sonuçlarına göre NVY ile doğum yapan hastalar doğumda daha çok ağn çektiği tespit edilmiştir. Bu durum bize normal doğumda, bölgesel anestezi uygula malarının az olması nedeniyle doğumda etkin ağn kontrolü sağlanamadığım göster mektedir. Ancak demografik parametrelerin ve anket cevaplanmn memnun olup olmama üzerine etkisi incelendiğinde ise anestezi almamak, doğum öncesi sancı çekmek memnuniyeti arttırdığı bulunmuştur. Bu bulgular bir önceki bulgularla çelişmekle beraber NVY ile doğum yapma memnuniye tinin istatistiksel etkisi olduğunu düşündür mektedir. Çalışmamızda tüm olgulann personel memnuniyeti % 97 olarak saptan mıştır ve C/S ile doğum yapanların personel memnuniyeti daha fazladır. Bir kamu hasta nesinde yatan hastaların hizmet memnuniye ti ölçülmesi amaçlanan çalışmada da en çok personel hizmetlerinden memnun olduğu bulunmuştur. Personel memnuniyetinin çoğu çalışmada benzer şekilde yüksek olması, var olein ve kısa sürede çözülemeye cek fiziki mekan sorunlarının personelin özverili çalışmasıyla aşılmaya çalışılmasın dan kaynaklanabilir (14). Amerika Birleşik Devletleri ve Brezil ya’da yapılan iki ayrı araştırmanın sonuçla rına göre hekimlerin sezaryen endikasyonu koymalarında rol oynayan faktörler arasında malpraktis korkusu, eğitim eksikliğine bağlı olarak bir kez sezaryen ile doğumun daima sezaryen ile doğum endikasyonu oluşturdu ğuna ve sezaryendeki fetal sonuçların daha iyi olduğuna inanmaları ve kısa sürede daha çok para kazanma kaygılarının olması gibi nedenler bulunmaktadır (15,16). Çalışma mızdaki önemli bulgu da sezaryen sonrası hiç vajinal doğum yapılmamasıdır. Belki de ülkemizdeki sezaryen oranının bu nedenli yüksek olması sezaryen sonrası vajinal doğumun denenmemesidir. Bu durum hekimlerimizin bir kez sezaryen hep sezar yen önyargısının devam etmesi, malpraktis korkusunun olması gibi nedenlerden kaynaklanıyor olabilir. Sonuç olarak çalışmamıza katılan kadınla rın çoğunun vajinal doğumu seçtiği ve vajinal doğumdan daha çok memnun olduğu bulunmuştur. Ancak çoklu regresyon anali zine göre memnuniyet üzerinde en fazla etki keşi yerinin iyi iyileşmesi ardından eşinin doğum şeklinden memnun olması, doktoru nun yeterince kendisiyle ilgileniyor olması, çok ağn çekmemiş olmak, doğumdan sonra vücudunu beğeniyor olmak ve doğum önce sinde sancı çekmek etkili bulundu. Diğer faktörlerin de etkileri göz önüne alındığında doğum şekli ve doğum şeklini kendisinin seçip seçmemesinin memnuniyet üzerinde anlamlı etkisi olmadığı görülmüştür. Bu durum belki de hasta sayısmm az olmasın dan kaynaklanıyor olabilir. Ancak memnu niyetin çok boyutlu kavram olmasmı ve memnuniyet araştırmalarının çok yönlü yapılması gerektiğini de göstermektedir Kadınların ve eşlerinin doğum yöntemleri hakkında beklenti ve korkularının araştırıl ması ve memnuniyetlerinin ölçülmesi çok önemlidir. Bu araştırma verilerinin değer lendirilmesiyle doğuma ilişkin daha doğru sağlık politikaları belirlenebilir ve artan sezaryen hızının azaltılması yönünde daha doğru kararlar alınabilir. 19 Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2013:1(3) KAYNAKLAR 1- Önsüz MF, Topuzoğlu A, Cöbek UC, et al. Satisfaction levels of hospitalized patients in a university hospital in Istanbul. Marmara Medikal Journal 2008;21(1); 033-049 2- Güngör I, Kızılkaya Beji N. Develop ment and psychometric testing of the scales for measuring maternal satisfaction in normal and caesrean birth. Midwifery 2012;28(3):348-5. 3- Tükel B, Acuner AM, Önder ÖR, et al. Ankara Üniversitesi ibni-Sina H astanesin de Yatan Hasta Memnuniyeti. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası 2004;57(4):205-214. 4- Özer A, Çakıl E. Sağlık hizmetlerinde hasta memnuniyetini etkileyen faktörler. Tıp Araştırmaları Dergisi 2007;5(3):140-143 5- Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Ekim 2012. http://www.hips.hacettepe.edu.tr/ tnsa2008/data/TNSA-2008 6- Uçum EY, Kitapçıoglu G, Karadeniz G. Kadınların Doğum Yöntemlerine Bakış Açısı, Deneyim ve Memnuniyetleri. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi 2010;5(13): 107-123. 7- Doğanay K, Baloğlu A. Atatürk eğitim ve araştırma hastanesi 1. kadın hastalıkları ve doğum kliniği’nde 2008 yılı sezaryen hızını belirleyen risk etmenlerinin değerlen dirilmesi. Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Yayınlanmamış tez çalışması, İstanbul, 2009. 8- Yaşar Ö, Şahin FK, Coşar E, et al. Primipar kadınların doğum tercihleri ve bunu etkileyen faktörler. Türkiye Klinikleri J Gynecol Obst 2007;17:414-420. 9- Patmadas SS, Kumar S, Nair SB, Kumari A. Caesarean section delivery in Kerala, India: evidence From a National Family Health Survey. Soc Sci Med 2000;51:511-521 10- Behague DP, Victora CG, Barros FC. Consumer demand for caesarean sections in Brazil informed decision making, patient Choice, or social inequality? A population based Birth cohort study linkink ethnograp hic and epidemiological methods. BMJ 2002; 324:942 11- Bektas, E, Büyükbayrak EE. Hastane miz Gebe Polikliniğine Başvuran Gebelerde Normal Doğum ve Sezaryen Tercihi ve Nedenleri ile İlgili Anket Çalışması. Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Yayınlanmamış Uzmanlık tezi, İstanbul, 2008. 12- Gül N, Süer N. Normal doğum ve sezaryen doğum uygulanan olguların post partum komplikasyonlar yönünden karşılaş tırılması. İstanbul Göztepe Eğitim ve Araş tırma Hastanesi, Aile hekimliği Uzmanlık tezi, İstanbul, 2008. 13- Bakırcı Y. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde 1988-2009 yıllan Arasında Gerçekleşen Doğumlann, Sezaryen Endikasyonlan ve Etkileyen Faktörlerin Değer lendirilmesi Uzmanlık Tezi, Ankara, 2010 14- Çelikkalp Ü, Temel M, Saraçoğlu V, Demir GM. Bir Kamu Hastanesinde Yatan Hastaların Hizmet Memnuniyeti. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi 2011;6(17): 15- okc.cc.ok.us [homepage on the inter net]. Cesarean deliveries: are mother and child at risk? [cited 2003 July 24]. Available from: http://www.okc.cc.ok.us/djcharlson/cesarean.htm Potter JE, Berquó E, Perpétuo IHO, et al. Unwanted caesarean sections among public and private patients in Brazil: prospective study. BMJ 2001;323:1155-1158 Sorumlu Yazar: Op. Dr. Hakan Nazik Adana Numune Eğitim ve Araştırma Has tanesi, Kadm Hastalıkları ve Doğum Kliniği posta Kodu: 01330, Adana, TÜRKİYE Fax: +903222472654 Telefon: +905426861120 E-mail: [email protected] 20