Tam Metin İndir - 21. Yüzyıl Dergisi

Transkript

Tam Metin İndir - 21. Yüzyıl Dergisi
Pakistan: Çin’in ‹srail’i
Dr. Giray FİDAN*
Çin Halk Cumhuriyeti’nin ilanının hemen ardından 1950’de Çin’i tanıyan ilk Müslüman ve
Komünist olmayan üçüncü ülke Pakistan olmuştur. Diplomatik ilişkilerinin başlamasıyla Pakistan ve Çin çok yakın ilişkiler kurmuşlardır. Çin’in dünyadan izole olduğu 60’lı ve 70’li yıllarda
da Pakistan, Çin’in dünyada ve bölgede ilişkilerini devam ettirdiği nadir ülkelerdendi. Bu yakın
ve iyi ilişkiler hiç kesintiye uğramadan günümüze kadar gelmiştir. Çin ve Pakistan’ın ilişkileri
birçok açıdan ABD-İsrail ilişkilerine benzemektedir. Birleşmiş Milletler’de Çin’i her konuda
Pakistan’ı desteklemekle itham eden bir ABD’li diplomata Çinli meslektaşının verdiği cevap Çin
Pakistan ilişkilerini özetlemektedir: “Pakistan, bizim İsrail’imizdir.”1
Pakistan, birçok alanda Çin’e destek olmuştur. 1961 yılında Çin’in BM’ye kabulünde Pakistan önemli bir rol oynamıştır. 1962’de Çin ve Hindistan arasında sınır anlaşmazlıkları nedeniyle
çıkan savaşın ardından ABD’nin Hindistan’ı desteklemesi Pakistan’ın Çin ile olan ilişkilerini daha da geliştirmesine neden olmuştur. 1970’lerde Pakistan, ABD ve Çin arasında gizli görüşmelerin yapılmasında önemli rol oynamış; ABD Başkanı Nixon’un tarihi Çin ziyareti öncesi Henry
Kissinger’ın Çin’e gerçekleştirdiği gizli ziyaret de Pakistan vasıtasıyla olmuştur. Bu dönemde
ABD – Çin – Pakistan yakınlaşması nedeniyle Hindistan da Sovyetler Birliği ile bir dizi anlaşma yapmıştır. Nükleer enerji ve nükleer silah programları konusunda da bölgesel ve küresel mücadelenin etkisi görülmektedir. Pakistan’ın nükleer programını Çin desteklerken, Hindistan’ın
nükleer programı Rusya’dan destek almıştır.
Hindistan’a karşı Pakistan - Çin Yakınlaşması:
Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren son derece iyi ilişkilere sahip olan iki ülke, Soğuk Savaş sonrasında da ilişkilerini Stratejik Ortaklık seviyesinde devam ettirmektedirler.
Pakistan’ın Çin’e olan yakınlığı birçok alanda ortak ve örtüşen çıkarların olmasıyla ilgilidir. Bu
çıkarların en önemlisi hiç kuşkusuz Hindistan’dır. Gerek Çin’in gerekse Pakistan’ın Hindistan ile
tarihten gelen sınır anlaşmazlıkları bulunmaktadır ve zaman zaman bu anlaşmazlıklar sıcak çatışmaya dönüşmüştür.2 Çin ve Pakistan Hindistan’a karşı işbirliği içerisindedir.
Pakistan yönetimi Hindistan gibi büyük bir güç karşısında konvansiyonel bir savaşta çaresiz
kalacağını bilmektedir. Bu nedenle Hindistan’a karşı Çin ile işbirliği yapmaktan başka çaresi
yoktur. Pakistan, Hindistan’a karşı asimetrik savaş unsurlarını da zaman zaman kullanmaktadır.
*
1
Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi, Çin Uzmanı, [email protected]
(Çinli Diplomat Birleşmiş
(Güçlü Ülke İnternet Sitesi)
Milletlerde Büyük Bir Cesaretle Konuştu: Pakistan Bizim İsrail’imizdir.), Bakınız: http://www.chnqiang.com/
article/2010/1031/mil_31137.shtml, (Erişim 14 Mayıs 2011), Ayrıca bakınız: “The Pakistan Times, China: Pakistan is our İsrael”
(Çin: Pakistan Bizim İsrail’imizdir), bkz: http://www.newpakistantimes.com/archives/31262, (Erişim 14 Mayıs 2011).
Haziran ’11 • Sayı: 30
21. YÜZYIL
[17]
Dr. Giray Fidan
Yakın zamanda Hindistan’da gerçekleşen Mumbai terör saldırıları ve benzerlerinin Pakistan ile
ilişkili olduğu öne sürülmektedir.3
Pakistan’da geçen yıl meydana gelen büyük sel felaketinin ardından Pakistan kontrolündeki
Keşmir’de Pakistan yönetimine karşı başlayan bir ayaklanma meydana gelmiştir. Ayaklanmanın
ardından Çin Halk Kurtuluş Ordusu’na bağlı birliklerin Çin – Hindistan – Pakistan arasında ihtilaflı bir bölge olan ve ayaklanmanın yaşandığı Gilgit Baltistan’a girdiği bildirilmiştir. Çin tarafı başlangıçta bu bilgiyi yalanlamış ancak daha sonra bölgeye insani yardım amacıyla birliklerin
gönderildiğini kabul etmiştir.4 Hindistan’a karşı topraklarını korumak için Çin ordusunu Pakistan’ın bölgeye çağırdığı dile getirilmektedir. Aslında Çin’in söz konusu bölgeye olan ilgisi Hindistan ile uzun yıllar süregelen sınır anlaşmazlıklarını da aşan bir stratejik önem arz etmektedir.
Çin’in bölgede dev tüneller inşa ettiği, bu tüneller kanalıyla Pakistan üzerinden Basra Körfezi’ne, petrol ve enerji zengini Orta Doğu ve Afrika’ya ulaşmak istediği dile getirilmektedir.5 Nitekim Çin, Pakistan’ın güneyinde bir dizi askeri limanın inşasını tamamlamıştır.6 Ayrıca Pakistan
üzerinden Çin’in Xin Jiang bölgesine uzanan bir demiryolu da bitirilmek üzeredir. Pekin Yönetimi, orta ve uzun vadede enerji güvenliğini garantilemeye çalışmaktadır. Çin, petrol ithalatının
yarısına yakını olan %46,’sını Ortadoğu’dan, %31,1’ini Afrika’dan ve %13,7’sini de Orta Asya’dan yapmaktadır. Çin, 2040 yılı öngörülerine göre petrolde %87 oranında dışa bağımlı hale
[18]
2
Çin’in söz konusu ihtilaflı bir bölgenin benzerini inşa ederek tatbikat yaptığı daha sonra ortaya çıkmıştır. Bakınız:
http://www.theage.com.au/news/web/chinese-xfile-not-so-mysterious-after-all/2006/07/23/1153593217781.html. (Erişim 14 Mayıs
2011).
3
Vandana Asthana, “Cross-Border Terrorism in India: Counterterrorism Strategies and Challenges” (Hindistan’da Sınır Aşan
Terörizm: Terörle Mücadele ve Zorlukları), Eastern Washington University, Haziran 2010.
4
Anna Mahjar-Barducci, Hudson İnstitute, “New War Ahead: China-Pakistan vs. U.S.A.” (Önümüzdeki Yeni Savaş: Çin – Pakistan’a
karşı ABD), http://www.hudson-ny.org/1918/china-pakistan-usa-war, 2 Mart 2011. (Erişim Tarihi 4 Mayıs 2011)
5
Selig S. Harrison, The New York Times, “China’s Discreet Hold on Pakistan’s Northern Borderlands”, (Pakistan’ın Kuzey Sınır
Bölgelerinde Çin’in Bir Sır Sakladığı Düşünülüyor), 26 Ağustos 2010, (Erişim 15 Mayıs 2011)
6
Giray Fidan, Çin Ordusu Keşmir’de, http://21yyte.org/tr/yazi5516-Cin_Ordusu_Kesmirde.html (Erişim 15 Mayıs 2011)
21. YÜZYIL
Haziran ’11 • Sayı: 30
Pakistan: Çin’in ‹srail’i
gelecektir. Söz konusu petrol sevkiyatının tamamı Malakka Boğazı ve Tayvan yakınlarından geçerek Çin’e ulaşmaktadır ve bu rota dünyanın ikinci ekonomisi olan Çin’in enerji güvenliği için
ciddi riskler taşımaktadır. Bu nedenle Çin’in Pakistan üzerinden Hint Okyanusuna inmesi ve petrol bölgelerinden bu yolla alternatif bir enerji sevkiyat rotası oluşturması Çin’in geleceği açısından son derece önemlidir.7 Pakistan’ın Çin’e sunduğu alternatif rota, petrol sevkıyatlarında zamandan tasarruf edilmesini de beraberinde getirmektedir. 25 – 30 gün süren sevkiyat, Pakistan
limanları ve Pakistan’dan Çin’e ulaşan demiryolu sayesinde sadece 2 günde gerçekleştirilebilmektedir.
Çin ve Pakistan’ın Askeri İşbirliği:
Pakistan’ın Çin ile askeri işbirliği, 1962’de Çin – Hindistan ve 1965’te Pakistan – Hindistan
Savaşından sonra başlamaktadır. 1965’teki Pakistan – Hindistan Savaşının ardından ABD’nin iki ülkeye yönelik silah
ABD’nin Bin Ladin’i
ambargosu uygulaması Pakistan’ı silah temininde alternatif
aramaya itmiştir. Asya’da sanıldığının aksine Çin ve Rusya
öldürdü¤ü operasyonda
başından itibaren iki rakip güç konumundadır. Nitekim amdüflen, yeni ve gizli bir
bargonun ardından Çin, Pakistan ile hareket ederken Rusya
projenin ürünü oldu¤u
da Hindistan’ın yanında yer almıştır. Bu tarihten itibaren Padile getirilen
kistan, Çin ile askeri işbirliğine aralıksız devam etmiştir.
Son yıllarda Pakistan, ordusunun ihtiyacı olan birçok ürünü
helikopterin Pakistan
de Çin’den temin etmektedir. Pakistan ordusu Çin’den JF-17
taraf›ndan Çin’e
savaş uçakları, F-22P savaş gemileri ve orta menzilli füzeler
incelenmesi için verildi¤i
almaktadır. Son bir yıl içerisinde de ise Çin’den J-10 savaş
iddia edilmektedir.
uçakları için 250 adetlik bir sipariş verilmiştir. Askeri alanda işbirliğinin yanında Çin ve Pakistan arasında 2 adet Nükleer Reaktör yapılması için bir anlaşma da hayata geçmiştir. Çin ve Pakistan ayrıca Pakistan’da
demir yolları, askeri ve sivil amaçlı limanlar yapılması konusunda da işbirliği yapmaktadır.
ABD ve Çin’in yeni savaş alanı Pakistan:
ABD’nin Afganistan müdahalesinin ardından yeni yüzyılda mücadelenin Asya’da meydana
geleceği ile ilgili düşünceler sıkça dile getirilmeye başlanmıştır. 11 Eylül saldırılarının ve
ABD’nin Afganistan’a müdahalesinin ardından ABD “Teröre Karşı Savaş” olarak nitelendirdiği yeni bir politikayı uygulamaya koymuştur. Bu nedenle 11 Eylül saldırılarının da planlayıcısı ve
yürütücüsü olan El Kaide ve onunla bağlantılı olarak Taliban ABD’nin en önemli hedefleri haline gelmiştir. Bu tarihten sonra ABD Afganistan’da uzun yıllar sürecek bir işgali de başlatmıştır.
Pakistan, 11 Eylül saldırılarının ardından ABD tarafında yer aldığını açıklamış ve ABD’ye Terörle Savaş’ta müttefiki olduğunu beyan etmiştir. Ancak yıllar içindeki gelişmeler ve en son Bin
Ladin’in Afganistan’da değil Pakistan’da bulunarak öldürülmesi Pakistan’ın bu desteği hakkında soru işaretleri doğurmuştur. Afganistan her ne kadar tamamen yıkılmış ve yok olmanın eşiğinde bir ülke gibi görünse de Pakistan ile eskiden gelen bir güç mücadelesini sürdürmektedir.
Afgan yetkililer ABD işgali öncesi ve sırasında sürekli olarak terörün kaynağının Afganistan değil Pakistan olduğunu dile getirmişlerdir. Pakistan, 2010 yılı içerisinde Afganistan topraklarına
karşı bir dizi askeri operasyon gerçekleştirmiş bunun yanında Afganistan Taliban’ına da sürekli
ve örtülü şekilde destek olmuştur. Pakistan, Afganistan’ın Hindistan ile yakınlaşması ihtimaline
karşı ön alacak tedbirler uygulamaya çalışmaktadır. Ayrıca 2008 tarihinden itibaren ABD’nin
7
Wang Xiao Mei, “Zhong Ya Shi You He Zuo Yu Zhong Guo Neng Yuan An Quan Zhan Lue (Orta Asya Petrol İşbirliği ve Çin’in
Enerji Güvenliği Stratejisi), Guo Ji Jing Ji He Zuo, Sayı: 6, 2008, s. 42.
Haziran ’11 • Sayı: 30
21. YÜZYIL
[19]
Dr. Giray Fidan
bölgedeki istihbarat faaliyetlerini engellemek için de büyük çaba sarf etmiştir. Pakistan, Afganistan konusunda Çin’in daha aktif rol almasını istemekte ve Çin Ordusu’nun Pakistan-Afganistan sınırında konuşlanmasına da izin vermektedir.
Sonuç
Bin Ladin’e karşı yapılan operasyon ABD’nin Pakistan’a güvenmediğini ve güvenmemekte
de haklı olduğunu göstermiştir.8 Operasyonun bir diğer sonucu da “Yumuşak Güç” kavramının
sorgulanır hale gelmesidir. ABD, Pakistan’a milyarlarca dolar değerinde yardım ve hibe yapmakta ve Hindistan’a karşı bazı konularda desteklemektedir. Buna rağmen ABD’nin 10 yılı aşkın süredir aradığı Bin Ladin’in Afganistan dağlarında değil Pakistan’ın başkentine çok yakın ve
askeri akademilerin bulunduğu bir bölgede, yakınındaki villaların 8 katı büyüklüğünde bir yerde
ortaya çıkması ABD’de şok etkisi yaratmış ve Pakistan ile
olan ilişkilerin gözden geçirilmesi fikrinin güçlenmesine neBin Ladin’in Pakistan
den olmuştur. Yapılan haberlere göre, Bin Ladin’in söz kotopraklar›nda ve
nusu bölgede 5 yıldır yaşamakta olduğu iddia edilmektedir.
Pakistan’a bilgi
ABD Başkanı Obama, Bin Ladin operasyonunun ardından
bir televizyon programında yaptığı açıklamada Bin Ladin’in
verilmeden yap›lan
Pakistan’ın içinden bir destek almamasının mümkün olmadıbir operasyonla
ğını dile getirmiş ve Pakistan’ın konuyla ilgili bir soruşturöldürülmesi Pakistan
ma yapmasını talep etmiştir.9 ABD uzun yıllar uğraşının armakamlar›nca büyük
dından ancak Pakistan’ın bilgisi dışında yaptığı bir operasyon
ile Bin Ladin’i ortadan kaldırabilmiştir. Bu da “Teröre Kartepkiyle karfl›lanm›flt›r.
şı Savaş”ta Pakistan’ın aslında yıllardır ABD’ye gereken
desteği vermediği ve hatta teröre ev sahipliği yaptığı savını güçlendirmektedir.10 Diğer taraftan
Pakistan ordusu ve Hükümeti, ABD’nin egemenliklerini hiçe sayarak topraklarında gerçekleştirdiği bu operasyona son derece sert tepki göstermiştir. Pakistan bu yıl yapılması planlanan ABD
yardımını reddetmeyi düşünmektedir.11 ABD bu aşamada, Pakistan’ın Çin’e daha da yakınlaşmasını engellemek için ikili ilişkileri yumuşatacak bazı adımlar atabilir.12 Ancak ikili ilişkilerin
yumuşamaması ve Pakistan’ın tamamen Çin’in tarafına geçmesi durumunda ABD Pakistan’ı daha da istikrarsızlaştıracak adımlar atabilir. Hatta Afganistan’daki ABD askeri varlığının Pakistan’a kaydırılması ve Pakistan’a bir ABD müdahalesi de ihtimal dahilindedir. ABD enerji ihtiyacı her geçen gün artan Çin’in Pakistan’ı tamamen kontrolü altına almasına ve Pakistan üzerinden
Hint Okyanusu’na inmesine sessiz kalmayacaktır. İslamabad Çin’in tarafında olacağının kuvvetli işaretlerini vermeye başlamıştır.13 Bütün bu gelişmelerin yanında ABD yönetiminin son aylarda yükselen bir ses tonuyla Çin’i eleştirdiği de gözlerden kaçmamaktadır. En son ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Çin Sisteminin “Ölüme Mahkûm” olduğunu ve Çin yönetiminin demokrasiyi durdurmakla aslında tarihi durdurmaya çalıştığını dile getirerek bunun beyhude bir çaba olduğunu ileri sürmüştür.14 Asya’da beliren bu büyük mücadelenin önemli taraflarında biri
8
[20]
The Situation Room Programı, “Why U.S. didn’t tell Pakistan about raid?” (ABD Pakistan’a Saldırıyı Neden Bildirmedi?),
http://edition.cnn.com/video/#/video/bestoftv/2011/05/13/ac.kth.pakistan.double.terror.cnn?hpt=T1, (Erişim 15 Mayıs 2011).
9
CBS News, 60 Minutes Programı, bakınız: http://www.cbsnews.com/video/watch/?id=7365394n, (Erişim 15 Mayıs 2011)
10
Anderson Cooper, 360’ Programı, CNN İnternational, “Pakistan Playing Double Game On Terror” (Pakistan Terör’de İkili mi
Oynuyor?), (Erişim 15 Mayıs 2011).
11
In The Arena Programı, CNN international, http://www.awaztoday.com/playvideo.asp?pageId=14726, (Erişim 15 Mayıs 2011).
12
Dominic Di Natale, Fox News, “Pakistan Swith Sides, Expanding Arms Allegiance with China and Leaving U.S. Behind” (Pakistan
Taraf Değiştiriyor, Çin İle Yaptığı Askeri İşbirliği ABD’yi Geride Bıraktı.), 26 Mart 2011, (Erişim 15 Mayıs 2011)
13
Express Tribune (İnternational Heral Tribune), “Gilani Hails China Ties Amid Strains with US” (ABD ile İlişkilerin Gerilmesinin
Ardından Gilanı Çin İle Olan İlişkilerini Övdü), bakınız: http://tribune.com.pk/story/170412/gilani-hails-china-ties-amid-strainswith-us/, 17 Mayıs 2011. (Erişim 17 Mayıs 2011)
14
Jeffry Goldberg, The Atlantic, “Hillary Clinton: Chinese System is Doomed, Leaders on a Fool’s Errand” (Hillary Clinton: Çin
Sistemi Ölmeye Mahkum ve Liderleri de Beyhude Bir Çaba İçerisinde), 10 Mayıs 2011, (Erişim 17 Mayıs 2011).
21. YÜZYIL
Haziran ’11 • Sayı: 30
Pakistan: Çin’in ‹srail’i
olan Rusya ise ABD – Hindistan hattında yer almayı tercih
etmektedir. Ülkemizde sanıldığının aksine Asya’da büyük
güçler olan Rusya – Çin ve Hindistan arasında bir işbirliği
ya da birlik kurulması, var olan derin stratejik çıkar çatışmaları nedeniyle mümkün gözükmemektedir. Asya’nın, ABD –
Rusya ve Hindistan gibi büyük güçlerle hareket eden Güney
Kore, Vietnam ve Japonya’nın, Çin – Pakistan ve muhtemelen Kuzey Kore ile mücadelesine sahne olacağı anlaşılmaktadır. Çin, Pakistan ile ve Pakistan üzerinden Hint Okyanusu ve Basra Körfezi’ne inerek ABD’nin Tayvan, Güney Kore, Vietnam, Japonya ve Orta Asya üzerinden ülkesini ve çıkarlarını çevrelemesini kırmaya çalışmaktadır.
Pakistan kontrolündeki
Keflmir’in Gilgit-Baltistan
bölgesinde, Pakistan
Yönetimine karfl› ç›kan
ayaklanman›n ard›ndan
Çin Ordusunun bölgeye
Pakistan’a destek olmak
için girmesi Hindistan –
Çin ve Pakistan –
Hindistan iliflkilerini
germekte ve Güney
Do¤u Asya dengelerini
sarsmaktad›r.
Pakistan bu açıdan önümüzdeki günler ve aylarda dünyanın büyük çatışma merkezlerinden biri haline gelmeye adaydır. Pakistan’a karşı direk bir müdahale yaşanması durumunda Çin’in de müdahil olacağı konuşulan senaryolar arasındadır. Orta ve Güney Asya’yı içine alacak şekilde ABD, Çin,
Hindistan ve Pakistan’ın yer alacağı büyük bir savaş çıkması ihtimalinin bile çok uzak olmadığı düşünülmektedir. Bölgenin ve dünyanın kaderi bu mücadelenin galibinin kim olacağıyla yakından ilgilidir.
21. YÜZYIL
Haziran ’11 • Sayı: 30
21. YÜZYIL
[21]

Benzer belgeler