okullarda sosyal medya

Transkript

okullarda sosyal medya
OKULLARDA
SOSYAL
MEDYA
Sandro Asatiani
OKULLARDA
SOSYAL MEDYA
2011
Bu kitabın basımı PH International – Gürcistan, Sandro’s Books ve Transition online amerikan kuruluşların ortak gayretleriyle
sağlanmıştır. Kitaptaki görüşler yazara aittir ve PH International – Gürcistan, Sandro’s Books ve Transition online kurumunu
bağlamaz. Kuruluşlar için daha fazla bilgi kitabın yedinci sayfasında bulunmaktadır.
Bu yayında ye alan bilgiler Amerika Uluslararası Narkotik Dışişleri Bakanlığı Bьrosu ve iзişleri bцlьmьnьn gцrьşlerini
yansıtmamaktadır. Bilgiler hakkında sorumluluğu sadece bu yayını hazırlayan mьellifler ьstlenmektedir.
Yazar : Sandro Asatyani
Editör : Tamar Kalkitaşvili
Sanat Editörü : Sandro Asatyani
Danışmanlar : Berdiya Natslişvili, Elza Ketsbaya
Kitabın dağıtımı ücretsizdir .
©Sandro Books Basım Evi, 2011, tüm haklar sahibine aittir
ISBN 978-608-4716-08-2
[email protected]
YAZARIN NOTU
İnternet yeni nesilin doğal ortamıdır. Günümüzde çocuklar bilgisayar kullanmayı öğrenmiyor, öğrenmek
için bilgisayar kullanmaktadırlar. Arama sistemi üzerinden sorulan herhangi bir soruya cevap bulunabilmektedir. Gelecekte bilgisayarın insan hayatında çok daha büyük röle sahib olacağı kesindir.
Temmuz 2010 yılında Gürcistanda PH International’ın Yasal Eğitim Proğramı yeni bir bileşeni
gerçekleştirmeye başladı, „Okullarda sosyal medya“ küçük ve daha büyük olan öğrencilerde sosyal
medyanın yardımıyla suç işlemenin önlenmesi için tasarlanan bir programı teşkil etmektedir.
Bu kitabın yazılması için ilham, daha büyük öğrencilerle çalışma sürecinde oluşmuştur. Kitap kendi
blogumda yazılan yazılar ve „Prime Time“ gazetesinde periyodik çıkan yazılarımdan oluşmaktadır.
Kitap daha büyük öğrenciler, talebeler ve sosyal medyalarla ilgilenenlerin, kendi internet kaynaklarını
yaratmalarında yardımcı olacaktır.
A.Asatyani
GİRİŞ
Gürcistanda sosyal medyanın yaygınlaşmasında, Ocak 2011 yılı en önemli tarih olarak görülmektedir.
Okuduğunuz bu kitap tam o zamanda yayınlanmıştır.
Her şey 2010 yılında Amerikan State Department’ine bağlı: uluslararası narkotik şubesi ve kanunu
uygulama (INL) finansman olarak detsteklenen, PH International – Gürcistan derneklerinden hukuk
programı içinde uygulanan “Okullarda Sosyal Medya“ programının yürürlüğe konulmasıyla başlamıştı.
Gürcistan’daki hukuk eğitiminin amacı, çocuklarda çocuk hukuk hakları bilincini artırarak öğrenci,
öğretmen ve devlet kurumları arasındaki karşılıklı güveni sağlamak ve suç işleme oranını engelemektir.
Projenin hedeflerini gözönüne alarak, 2010 yılında sosyal medyanın ve özellikle internetin çocukların
kamuda açık olarak her çeşit soruları tartıştığı, farklı ve yenileyici daha önce rastlanmamış acil sorualara
cevap verildiği, kullanılmamış bilinmeyen internet ve medya enstrümanlarının uygulandığı en iyi araç
olarak görülmektedir.
2010 yılında Gürcistan hukuk eğitimi programı çerçevesinde “Okullarda Sosyal Medya“ bileşeninde
Tbilisi, Rustavi, Kutaisi ve Batumiden küçük yaşta 100 öğrenci, sosyal medyayı nasıl kullanacaklarını
ve internet ile bilgisayar üzerinden toplumsal yararlı değişimlerin yapılabileceğini öğrendiler. Bu arada
“Okullarda Sosyal Medya“ bileşeni programına katılan daha büyük öğrencilerle çalışılması sırasında,
bu kitabın yazılması fikri doğdu. Bu fikrin sonunda, medyanın gelişimine yönelik uluslarası kuruluş olan
Transition online maddi desteğiyle sözkonusu kitabın yayınlanması sağlanıp onların lehine olan bir yayın
olduğu ıspatlandı.
Transition online kuruluşu Gürcistanda yeni medyanın gelişimi ile ilgilenmektedir. Bu örgüt birkaç eğitim
ve çalıştay organizasyonu gerçekleştirerek sosyal medyaya, gazetecilere ve konu ile ilgilenen taraflara yönelik birkaç küçük kılavuz hazırlayıp yayınlamış bulunmaktadır. Bu kuruluş sosyal medyaların
profesyonelleşmesine yönelik eğitim uygulamaları gerçekleştirerek bunu geleneksel haline getirme uğraşı
içerisinde bulunmaktadır. Bu nedenlerden dolayı Transition online bu fikri maddi açıdan destekleme
kararını aldı. Bu kitap, okul çağındaki ve diğer çocukların çeşitli tartışma ortamlarına katılmalarını ve
tartışma becerilerini geliştirip, toplumda daha aktif olmalarını sağlayacak. Bunun yanısıra, yararlı fikirler
geliştirip onların üretimi ve yaygınlaştırılmasını sağlayabilmelerinde yardımcı olacaktır.
Bu kitabın içeriği, yapısı ve teoretik - pratik kısımlarının okuyucuların ilgisini çekeceğini ümit etmketeyiz.
Berdiya Natsvlişvili
Gürcistan PH International Müdürü
Elza Kecbaya
Gürcistan Trnasition online proje ofisi başkanı
İÇİNDEKİLER
BİRİNCİ BÖLÜM
İnternetin çalışmasındaki temel prensipler.................................................9
Konu I İnternet nasıl icat edildi
İnternet tarihi, belirli gerçekler, tarihler..............................................................11
Konu II İnternetin yeniden doğuşu
Web 2.0 terminolojisi nasıl meydana geldi ve anlamı nedir..............................17
Konu III İntenrnet nasıl dünyayı değiştirdi
İnternet insanların üzerinde nasıl bir etki yaptı ................................................21
Pratik çalışma: Basit web sitenin yapımı .....................................................25
İKİNCİ BÖLÜM
Sosyal medyayı kullanma örnekleri...........................................................27
Konu IV Geleneksel ve sosyal medya
Geleneksel medya sosyal medya’nın yerini nasıl aldı.......................................29
Konu V V Sosyal medya – gerçek değişim aracı
Örnekler ve gerçekler......................................................................................32
Konu VI sosyal medyada riskler
Sosyal medya ne gibi zararlara yol açabilir......................................................36
Pratik çalışma: Facebook sosyal ağına kaydolma...............................................39
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bloglar ve blogcular....................................................................................41
Konu VII İlk blog
İlk blog nasıl yapıldı ve blogküresi nasıl gelişti..................................................43
Konu VIII Blogküresi
Farklı blog-platformların karşılaştırmalı analizi...................................................47
Konu IX Blogların etkili kullanımı
Gerçek dünyadan örnekler .............................................................................51
Pratik çalışma: Wordpress’ te blog kaydı .....................................................56
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Sosyal ağ – geşmişte, günümüzde ve gelecekte.....................................59
Konu X Altı kullanma teorisi
Sosyal ağların yaygınlaşmasını etkileyen etkenler.............................................61
Konu XI Sosyal ağların tarihi
Dünya tarihinin tipolojik paralellikleri ................................................................65
Konu XII Facebook’un tanıtımı
Oluşum tarihi, ilginç bilgiler, Cukerberg en genç milyarder...............................70
Konu XIII Halkın gücü
Uşaidi, BarKamp ve başka kraudsorsinge yönelik projeler (birçok kişiden bilgi
almak) ...........................................................................................................74
Pratik çalışma: Facebook’ta özel bilgilerin yönetimi .....................................78
BEŞİNCİ BÖLÜM
İnternet – televizyon
Konu XIV İnternette video-görüntüleri nasıl meydana geldi
İnternette ilk e-mailden, ilk video-görüntünün konulmasına kadar....................83
Konu XV İnternet-televizyon
Farklı internet-televizyon çeşitleri.....................................................................88
Pratik çalışma: Youtube’te şahsi kanalın kurulması.......................................92
PH International 25 yılık bir deneyimi olan birçok toplum, devlet makamları ve özel kuruluşarda çalışmış amerikan sivil toplum
organizasyondur. Toplumlar arası değerlerin paylaşımı, yaş seviyesine göre eğitim ve güçlü toplumların düzenlemeleriyle
yükümlüdür. PH International’ın uyguladığı programlar, katılımcı hüküm ve aktif sivil toplum sektörü, profesyonel-ekonomik
gelişim ve 21 y.y. yenilikçi becerilerin uygulamalarıyla yükümlüdürler. Son yılarda bu projelerin dünya çapında gençlerde enformatik-teknoloji projelerin Kafkasya ve Avroasyada başarılı uygulamaları için ödüller kazanmıştır. Organizasyon hakkında daha
fazla bilgi için www.ph-int.org linki takip edin.
Publishing
house
sandro's
BOOKS
Sandro Books yeni kurulmuş yayınevi olmasına rağmen şimdiye kadar oniki kitap basımı gerçekleştirmiştir. Yayınevi uluslararası
deneyimi olan genç uzmanlardan oluşmuştur. Onların başlıca eğilimi çocuk ve eğitim literatürüdür. Gürcistanda bu konuda
basılan ilk kitap olduğu için, Sosyal medya kılavuzu cesur bir projedir. Sunulan bilgilerin sosyal medya ilgi gösteren okuyucular
için ilgi çekici ve faydalı olacağına ümit ediyoruz. Yayınevi hakkında daha fazla bilgiye şu linkten ulaşabilirsiniz www.sandroasatiani.com
Transition Online 1999 yılında Praga’da kurulmuş, uluslararası medya gelişmesini sağlamaya yönelik sivil yoplum örgütüdür.
Eski Sovyetler Birliğindeki 29 devlette, Orta ve Doğu Avrupa ile Balkan devletlerinde profesyonelliğin ve medya bağımsızlığını
yaygılaştırmaya yönelik uygulamalar yapmaktadır. Transition online Gürcistanda yakın üç yıl faaliyet göstermektedir, bu arada
yeni sosyal medya gelişmelerini sağlamaktadır.
7
BİRİNCİ BÖLÜM
9-26
İnternetin çalışmasındaki
temel prensipler
Konu I İnternet nasıl meydana geldi
İnternet tarihi, belirli gerçekler, tarihler
Konu II İnternetin yeniden doğuşu
Web 2.0 terminolojisi nasıl meydana geldi ve
anlamı nedir
Konu III İnternet nasıl dünyayı değiştirdi
İnternet insanlarda ne gibi etki yarattı
Prtaik çalışma:
Basit web sitesi oluşturmak
9
Konu i
İNTERNET NASIL MEYDANA GELDİ
Her günlük hayatımızda sıkça umursamadığımız ifadeler kullanılmaktadırlar. İfadelerden
bazıları gerçekten anlamsızdır, fakat diğerleri gerçekten bilgilendirici ve ilginç olabilirler.
Örneğin: „Bugün, internet insan hayatının her alanına girmiş bulunmaktadır“ ifadesi,
hergünlük hayatımızda çok sık duyduğumuz bir ifade olarak görünmektedir, ki bazen
kendim de bunu yapıyorum. Fakat bu ifadeyi radyoda duyduğumda, çok ilginç açıklama
takibinde geliyordu. Sunucu aşağıdaki anegdotu açıklıyordu:
- İnternetin insan hayatının her parçasına girdiğini, iki ev hanımının aralarındaki
konuşmasından sonra anladım. Birisi diğerine bazı hergünlük kullanımlı bir nesne
bulamadığını söylemekte ve diğer ev hanımına bunu nasıl bulabileceğini sormaktaydı.
Diğer ev hanımı bir internet site tevsiye ediyor ve buradan istediği şeyi bulabileceğini ve
alabileceğini anlatmaktaydı. Bu konuşmayı dinledikten sonra kendi kendime dedim ki,
eğer ev hanımları internet üzerinden alış veriş yapıyorlarsa o zaman internet gerçekten
insan hayatının her parçasında mevcut durumdadır.
İnternet bilgisayarları
bağlayan büyük
ağ sitemini
oluşturmaktadır.
İçinde özel, kamu,
akademik, iş ve devlet gibi bir çok farklı
küçük ağıları bağlar.
İnternet sadece bir
kişiye ait değildir,
internet teknolojilerinin teknik
standartları herkese
açıktır.
- Ve ben , radio programını internet üzerinden dinlemekteydim.
AMERİKAN ORDUSU’NUN KORKUSU
İnternetin meydana gelmesi ile ilgili tam tarih bilinmemektedir, çünkü farklı insalar farklı
başlangıç tarihleri vermektedirler. İnsanlar teknolojiler geliştirmiş, yeni teknolojiler ise yeni
imkanlar doğurmuştur ki bunlardan bazıları hiç beklenmedik olmuştur.
1957 yılında Sovyetler Birliği yapay uydu icat edip, uzay yörengesine yerleştirdi. Amerikan Savunma Bakanlığı, Birleşik Sovyetler Birliğinin gelişmiş teknolojiye sahip
olduklarını görüp, olası savaş esnasında Amerikanlıların çok iyi ve hızlı bilgi aktarım sistemine ihtiyaç duyabileceği kararına vardı. O zamanki
sistemlerin en belirgin yetersizliği, merkezi komut sisteminde arıza
olduğu zaman tüm sistemin düşmesiydi. Örneğin, eğer TV araç
merkezinde arıza olursa tüm televizyon yayını durmaktaydı. Aynı
prensip radyo için de geçerliydi. Böylece merkezi olmayan bir
sistemin yapılması ihtiyacı ortaya çıktı. Bundan sonra sistemin bazı
kısımları çalışmadığında bile, diğer kısımların kesintisiz çalıştması
sağlanmıştı. Bu sayede İleri araştırma proje ajansı (İAPA) kurulmuştur.
(Advanced Research Projects Agency (ARPA).
Nihayet 1969 yılında bilgisayar sistem ağının kurulması kararı alınmıştır. ARPANET, yeni kurulmuş bilgisayar ağı projesi 4 amerikan araştırma enstitsünü birleştirip,
amerikan silahlı kuvvetleri tarafından finansmanı sağlanmıştır. Ağa bağlı olan sörverler
(sunucular) yeni bilisayara kıyasen büyük ölçüde farklılık gösteriyorlarmış. Örneğin:
Hanivel DP-516 bilgisayarı (Honeywell DP-516) monitörü yokmuş. Bunun yerine bilgiler,
özel yazıcılardan çıktı alınmakla bilgilere ulaşılıyormuş.
Konu I. İnternet nasıl icat edildi
11
İNTERNET- WEB
SİTESİ:
Model sunucların
internet üzerinden
nasıl birbirleriyle
bağlı olduklarını
göstermektedir.
12
İLK İNTERNET –BAĞLANTISI
29 Ekim 1969 yılında ilk defa iki nesne arasında ARPANET üzerinden iletişim kurduruldu. Bu iki nesne arasındaki uzaklık 640 kilometreydi : bir tanesi Kaliforniyadaki UKLA
Üniversitesi, diğeri ise Stenford araştırma enstitüsündeydi (SRI). Çarles Klayn Stebford
araştırma enstitüsündeki bilgisayara bilgi aktarma çabasındayken, Bil Duval SRI de bilgi
aktarım sürecini takip ediyordu. O, arkadaşına tarihi deney sonuçlarını telefon üzerinden
haber verdi. İlk seans deneyiminde sistem çalışmamaya başlamadan önce, sadece üç
sembol (LOG) göndermeyi başarmışlar. Aktarılmaya çalışılan kelime ise LOGON du, (sisteme giriş sıralaması). Doksan dakika sonra sistemin yeniden çalışma durumuna geldiği
tespit edildi. Bir sonraki deney başarılı oldu. Bu nedendenle yukarıda belirttiğimiz tarihi,
internet çağının doğum günü olarak sayabiliriz.
Konu I. İnternet nasıl icat edildi
Hanivel BİLGİSAYARI
Her geçen gün bir sürü amerikan eğitim-araştırma enstitüsü ARPANET ‘e bağlanmaktaydı.
1973 yılında amerika dışındaki enstitüler (ingiltere ve norveç) transatlantik kabloyla ağa
bağlanarak, uluslararası ağa dönüştü. 1970 lerde ağ genelde e-mail göndermek ve almak için kullanılıyordu. Tam o zamanlarda ilk elektronik posta, elektronik liste, elektronik
gazete gurupları ve elektronik duyuru tabloları çıkmtı (BBS). (Electronic Mailing, List,
News Groups and Bulletin Board System (BBS)).
Në fillimin e shekullit të kompjuterëve
(në atë kohë janë
quajtur makina
llogaritëse), ata
kanë qenë shumë të
mëdhenj, pa monitor
dhe tastierë.
Fakat o zamanlarda mevcut olan ağ, farklı prensiplerde çalışan diğer ağlarla rahatça
iletişim kuramıyordu. 1982-1983 yılında TCP/İP (TCP/IP) isimli tek bir standart sistem
uygulanmaya başlandı. Bu sistem günümüzde de farklı ağ sistemlerin çalışabilmeleri için
kullanılan sistemdir. TCP/İP protokolüne göre her makine (bilgisayar) ağa bağlanırken
rakam ya da IP adresi almaktadır ve o anda internete bağlı olan bilgisayarların her birinin
kendine ait özel numarası olduğundan, aralarındaki iletişim seviyesi daha yüksek düzeye
çıkarıldı.
1983 yılında birleşik ağ „İnternet“ olarak adalndırılmıştır. Bu ağın ana parçası ARPANET
idi, böylece ARPANET in İnternet olduğu söylenebilir.
1989 yılında Avrupa Nükleer Araştırma Konseyi (Conseil Européen pour la Recherche
Nucléaire), CERN’de, dünyada yaygın olan (World Wide Web) (WWW) konsepti doğdu.
Bu konsept İngiltere bilim adamı sör Timoti Con „Tim“ Berners-Li tarafından teklif
edilmişti. İlk bakışta basit ve doğal olarak görünmekteydi. Aralarında bilgi alış verişi yapma yerine, kullanıcılar internet ortamında kendi web sitelerini kurup, oraya kendi bilgilerini koyabiliyordu. Bu tür web sitelerinin bağlantılarla (linklerle) bağlanmaları gerekiyordu. Öyleki belirli konularla ilgilenen internet kullanıcıları, internet ortamında bağlantıdan
bağlantıya girerek, ilgilendikleri konuda daha fazla bilgi alma imkanına kavuştu.
(Leonard Kleinrock) - Honeywell
Konu I. İnternet nasıl icat edildi
13
MIT
UTAH
SRI
BBN
HARVARD
UCLA
UCSB
SDC
RAND
İNETRNET- WEB
SİTESİ :
Model, sunucaların
nasıl birbirlerine
bağlı olduklarını
gösterilmektedir.
Aralık 1970 yılı.
İNTERNET HERYERDE
1990 yılında internete bağlantı, telefon numaralarının aranmasıyla mümkündü (dial up
erişme ). Artık internet kullanımı kolaylaşmış, herkese internete ulaşma imkanı doğmuştu.
Sonuç olarak çok sayına insan internete bağlanma imkanı buldu.
Günümüzde internete birçok bağlanma imkanı vardır: uydu iletişimi, telefon, cep telefonu
iletişimiyle, özel optik kablolarla v.s. Ağlar, modern yaşam tarzının ayrılmaz bir parçası
oldu.
ULUSLARARASI UYDU
İSTASYONU
14
Konu I. İnternet nasıl icat edildi
Son beş yılda internet kullanıcı sayısı 50 milyona ulaşmış durumda bulunmaktadır. Bundan önceki iletişim araçlarına, aynı neticlere ulaşabilmeleri için çok daha fazla zaman
gerekmekteydi. Örneğin: internetin sadece beş yılda ulaştığı neticeye, radyoya 38 yıl,
televizyona 13 yıl gerekiyordu.
Ocak 2010 yılından itibaren interneti uydu üzerinden de kullanılabilme imkanı doğdu.
Bir astronauta uzayda ilk sefer interneti ne zaman kulandığı sorulduğunda, eşine hediye
sipariş etmek için kullandığını söylemiş.
Özet:
Konu I’de internetin meydana gelmesinin kısa tarihçesi ve tek ağın kurulmasını gerektirek faktörler açıklanmaktadır. Sözkonusu faktörler şunlardı :
a. 1957 yılında, sovyetler birliği bilimadamları
tarafından ilk uydu anteni icat edilmiştir.
b. 1958 yılında ARPA-DAPRA (Advanced Research Projects Agency) Birleşik Amerikan
Devletlerinde kurulmuştur.
c. 1969 yılında kurulan ARPANET (Advanced
Research Projects Agency Network) ağı, dört
amerikan araştırma enstitüsünün birleşimiyle ve
amerikan ordusunun maddi desteği ile meydana edilmiştir.
ç. ARPANET aracılığyla iki nesne arasında
ilk internet-iletişimi, 1969 yılında
gerçekleştirilmiştir.
d. 1973 yılında İngiltere ve Noveç avrupa
örgütleri, transatlantik kablo üzerinden ağa
bağlandılar.
Konu I. İnternet nasıl icat edildi
e. 1983 yılında birleşik ağ sistemine “İnternet“
adı verildi. Bu olgunun ana evresi ARPANETTİ,
öyleki ARPANET’in İnternete dönüştüğünü
söyleyebilriz.
f. 1989 yılında İngiltere bilim adamı sör Timoti
Con „Tim“ Berners-Li, Avrupa Nükleer
Araştırma Konseyi CERN’de dünyaca gelişmiş
ağ konseptini (World Wide Web (WWW)) teklif
etti.
g. 1990 yılında tüm telefon aboneleri, telefon hattı
üzerinden internete bağlantı imkanı bulundu.
ğ. Ocak 2010 yılında, uluslararası uydu istasyonunda internetin kullanımı mümkün oldu.
15
İlginç bağlantılar:
Artikujt mbi internetin:
ka.wikipedia.org/wiki/The Internet
Gürcistan’da İnternetin kullanımı:
www.internetworldstats.com/asia/ge.htm
Savunmada İleri Araştırma Projeleri Ajansı (Defense Advanced Research Projects Agency):
www.darpa.mil/history.html
İnternet Tarihi:
www.livinginternet.com/i/ii.htm
Ödev:
Blog sayfanızın olduğunuzu düşünün ya da varsa
blogta yazdığınızı düşünün. Çalıştığınız malzemeden bazı ilginç bilgeleri seçin. Bunlar blogtaki
okuyuculara da ilginç gelebilir. Konu sonunda
verilmiş olan bağlantıları, daha fazla bilgi edinebilmek için kullanın.
lar uzun zaman mönitörden okuyamaz ve uzun
yazıları hiçkimse sonuna kadar okumaz. Sizin
yazınız yaklaşık 500 kelime içermelidir. İnternetten
uygun resim kullanın. Görüntülü mesajlar
okuyucuların yazıyı daha iyi kavrayabilmelerine her
zaman yardımcı olmaktadır.
İnternetin meydana gelmesi ile ilgili kompozisyon
yazın. Yazının kısa olması gerekiyor, çünkü insna-
İNTERNET VE WEB
İnsanlar günlük konuşmada, internet ve web kavramlarını sıkça karıştırıyor (World Wide Web (WWW),
ve bu doğru değildir.
İnternet, teknik ve yazılım altyapısı olan global komunikasyon sistemidir. Bu altyapı bilgisayarlar arasında
iletişimi sağlamaktadır; bu da internetin, web sitesinin (WWW) çalışmasını garanti eden ağ olduğunu
göstermektedir.
Web kaynakları, web-sitelerinin karışımı ile meydana gelmiştir. Bu internet kaynakların yardımı ile
işlemektedir.
16
Konu ii
İNTERNETİN YENİDEN DOĞUŞU
İlk motorlu otomobil icat edildiğinde, bu icat atsız araba ya da kendi giden araba olarak
adlandırılmıştı. Çünkü bundan önce arabaya benzer hiç bir şey üretilmemiş ve insanlar en
yakın analoga yöneldiler. Yeni bulunan icatın yapısı o zamanki at arabalarına benzemekteydi.
Yeni medya-internetin icatıyla benzer durum yaşandı. Ona yakın olan analoglar gibi kullanılmaya
başlanılmıştı - geleneksel medyalar gibi. İnternet hızlı bir şekilde popülerlik kazanmıştı. Bu olay
iş adamları tarafından farkedildi ve birkaç yıl zarfında borsada gerçek bir internet patlaması
yaşandı. Hisse senedi fiyatları tavan yaptı. Uzmanlar giderek daha iyimser tahminlerde bulunuyor oldu. İşadamları hiç düşünmeden internet teknolojilerine inanılmaz yatırımlar yapıyordu.
SABUN KÖPÜĞÜ
Henri Blocet, Wall Street eski eleştirmeni şöyle diyor: „Bu dönemde bir çok finans eleştirmeni
şöyle düşünüyordu: Yeni kurulan şirketlerin bir çoğunun ayakta kalamayacağı doğrudur ve hiç
kimse her birinin ne kadar süreceğini bilmiyor. Fakat zamanında önlem alınmadığı tagdirde,
tembellik ve dikkatsizlik nedeniyle cezamızı çekeceğiz, bu da işi kaybetme anlamına gelmektedir. Yatırımcılar paralarını ne daha çok şirkete yatırmayı tercih ediyorlardı, çünkü onlardan
sadece bazılarının ayakta kalıp, kendilerine kazanç sağlayabileceğini düşünüyorlardı. Sadece
Henri Blocet, geleceği olmayan şirketler konusunda olumlu tutum sergiliyordu. O mali analistiydi ve bu işten yaşamaktaydı (bugün, kanun dışı faaliyetleri nedeniyle finansman anailisti
olarak çalışma hakkını kaybetmiş durumundadır). En sonunda yüksek teknolojilerin patlaması
„spekülasyon sabun köpüğünene“ dönüştü – büyük paraların yatırıldığı çok sayıda internet
şirketleri, gelir sağlayamadı. Yatırımcılar kar payı aramaktaydılar. Bu durum çok uzun zaman
süremezdi ve her şey 2001 yılında „spekülasyonlar sabun köpüğü gibi“ dağıldı. Yaklaşık
bütün yatırımcılar aynı anda internet üzerinden kazanç sağalayamacaklarını anlayıp paralarını
geri istediler. Borsa panikteydi. Herkez yüksek teknolojideki hisselerini satmaktaydı. Birçok
şirketin kapitalizasyonu belirgin bir konumda düştü ve bir çok internet şirketi iflas etti. Panik o
kadar büyüktü ki bazı analistler mali kriz nedeniyle internetin büzbütün batacağını düşünmeye
başladı. Fakat gördüğümüz gibi bu olmadı. Aksine borsa spekülasyonlarını takip etmeyen
ve kendi müşterilerine gerçek hizmet sunmaya devam eden internet şirketleri, bügüne kadar
yaşamaya devam ettiler. Bu şirketler arasında e-bay ve amazon.com (eBay and amazon.
com.) gibi bugün çok başarılı dev şirketler bulunmaktadır.
Web 2.0
2004 yılında iki şirket (O’Reily Media and MediaLive International) çalışanları bir araya geldiklerinde, Nokta-kom sabun köpüğü artık patlamıştı. O’Rayli Media’nın asbaşkanı Deyl Doerti ve
web öncülerinden biri daha sonraları bunları hatırlıyordu: „O zamanda internetin başarısızlıktan
uzak ve giredek daha büyük önem kazandığını düşünüyordum. Günden güne yeni siteler ve
hizmetler sunulmaktaydı. Ayakta kalan internet-şirketlerin ortak özellikleri vardı. Belki tamamen yeni bir internet söz konusu olma zamanı gelmişti. Buna uygun olarak değişik bir adla,
ör.: Web 2.0 olarak adlandırılmalıydı. Toplantıya iştirak edenler bana katıldılar“. Bir sonraki
yılda Deyl Doerti yeni internetin ana prensiplerini açıkladı, Web 2.0. O zamandan bu yana,
Web 2.0 terminolojisi sıkı bir şekilde kafalara kazındı ve çok kısa sürede popüler oldu.
Eğer Google arama motorunda Web 2.0 yazarsanız, milyonlarca web-sitesi göreceksiniz.
Günümüzde Web 3.0, Web 4.0, hatta son zaamanda Web 5.0 prensplerin hakimiyet kazandığını duyabilirsiniz. Bu terminlerin her birinin kendi tanımı vardır. Yeni prensipler yaratmaya çalışan uzmanlar, her nedense Deyl Deorti’den çok daha başarısız
oldular.
Konu II. İnternetin yeniden doğuşu
17
SABUN KÖPÜĞÜ
NOKTA.COM’UN
PATLAMA SONUCU
İFLAS EDEN
10 EN BÜYÜK
ŞİRKET
2,7 МИЛИЈАДИ ДОЛАРИ
GO.COM
$790
ÏËÎËÑÐË
банкротираа компаниите дадени подолу
GOVWORKS
$60
ÏËÎËÑÐË
FLOOZ
$50
ÏËÎËÑÐË
KOZMO.COM
$280
ÏËÎËÑÐË
E-TOYS.COM
$247
ÏËÎËÑÐË
PETS.COM
$300
ÏËÎËÑÐË
BOO.COM
$100
ÏËÎËÑÐË
Ова е износот што го изгубија инвеститорите кога
MVP.COM
$65
ÏËÎËÑÐË
WEBVAN.COM
$800
ÏËÎËÑÐË
KIBU.COM
$22
ÏËÎËÑÐË
WEB 2.0 NEDİR ?
„Web 2.0“ terminolojisi kesin çok poülerdir. Herhalde siz de, onun hakkında duydunuz, fakat
o ne anlama gelmektedir ? İnternette aslında hangi değişiklikler meydana geldi ? Bu sorulara
cevap verilmesi için bir kaç örnek vereceğim: „Çifte klik“ (“DoubleClick”) şirketi 1997 yılında
kurulmuştu. On line reklamcılık pazarının büyük bir bölümü onun altındaydı. Onların çalışma
prensibi en yakın analogları olan geleneksel medyalar ile hemen hemen aynıdı.
Başlangıcta internet sadece araştırmacılara ait bir ortamken, daha sonra onları düzenleyen ve
süsleyen tasarımcılar, progrmacılar bu ortama katıldı. Günümüzde, 2.0 internet çağında, internet herkese açık durumundadır. Artık bir sürü internet sunucuları vasıtasıyla, istediğimiz her şeyi
internet ortamında geliştirebeliriz.
2.0 prensipleri ile oluşrutulan Web-sayfaları, geleneksel medyalardan tamamen farklıdır çünkü
kullanıcılarına gündemi kendilerinin yapma olanağı sağlanmıştır. İnternet-televizyon olayında,
kullanıcılar kendileri „içerikliği“ oluşturmaktadırlar. İyi bilinen video-sunucusu YouTube sadece
iyi imkanlı bir platformdur. Bu tüm sosyal medayalar için geçerlidir. Örneğin: Facebook’un
asıl değeri kullanıcılarıdır çünkü onlar arkadaşları için sayfayı ilginç kılmaktadırlar. Günün
birinde facebook’un tüm kullanıcıları, facebook’a bilgi aktarmayı keserlerse, Facebook’u kimse önemsemeyecek ve faydasız web sitesine
dönüşecektir. Aynısı web 2.0 prensibi ile çalışan diğer sunucular için de
geçerlidir (Wikipedia, Youtube , Fliker, Bloger , Worpress v.s.).
Sosyal ağlar çağında herkes kendini internet ortamının merkezidne
bulmakadır. Kullanıcılar ne zaman ve ne kullanacıklarını kendileri seçmektedirler. Daha da önemlisi kendileri başkaları için ilginç olabilecek, istedikeleri bilgileri internette yayımlayabilirler.
18
WEB 2.0 VE REKLAMCILIK
Reklam ajansları önceden televizyonda, radyoda, basında reklam yeri
satın alıyor ve sonradan müşterilerine reklam paketi olarak sunuyorlardı.
Bu „Çifte klik “ şirketinin yaptığının aynısıdır. Bir şirket temsilcisi, anketlere
göre en popüler web-sitesinde reklam yeri satın almaktadır. Ondan sonra bu reklam yeri müşterilere sunulmaktadır. Kendi yazısında Deyl Doert, „Çifte Klik’i“ Web 1.0 prensiplerine göre kurulmuş sistem olarak
Konu II. İnternetin yeniden doğuşu
adlandırıyor ve çok iyi tanınan google-sunucu AdSense ile kıyaslıyor. Bu sunucu şirketin
ana kazanç kaynağını oluşturuyor. O, aynı zamanda internette reklam yeri satmaktadır. Fakat kullanımı çok daha kolaydır. Uygun sayfaya kayıtlanıp ödeme yapılır ve reklamınızın ne
zaman yayınlanmasını istediğinizi seçersiniz. Belki dikkat etmişsinizdir, arama sonuçlarının
yanında google size reklam yeri de önermektedir. Onlar arama sonucunun sağında, sarı
renkli arka planda yerleşiktir. Googl’in bu hizmetinin, Çifte Klikten çok daha fazla avantajı
vardır. Dünya’nın her yerinde, herkeze ulaşabilir. Mukavele imzalamanıza gerek yoktur.
Yapılması gereken tek şey sadece web-sayfasına girmek, kayıtlanmak, kayıt ücreti ödemek
ve reklamın yayınlanacağı zamanın ayarlanmasıdır. İnternet açık artırması „eBay“, Web 2.0
prensipleri üzerinde kurulmuştur. Burda da herkes her şey satın alıp satabilmektedir. Bugün
„ eBay“ dünyanın en zengin şirketlerinden birtanesidir. İnternet ortamında açık artırmada
satılan ilk eşya ise „Yıldız Savaşları“ ndan laserli oyuncak kılıçtı. Böylece Web 2.0 sunucuları
müşterilerine istedikleri gibi kullanma platformu sunmaktadır. Sözkonusu Google ve AdSense olayında, Google sadece internet ortamını sunmaktadır, diğer adımları müşteriler
kendileri yapmaktadır. Aynı olay eBay de mevcuttur. Bir internet - kullanıcısı online - açık
artırmaya ürün sunmakta, diğeri bunu satın almaktadır.
e-Bay Şirketi 1995
yılında Pjer Omidjar tarafından
kurulmuştur.
Onun en önemli
çalışma zemini
on-line açık
artırmadır. 2009
yılında, şirketin karı
payı
2.389 mlyar dolardı.
E-Bay MERKEZİ SAN
HOZE.
Konu II. İnternetin yeniden doğuşu
19
Özet:
Konu II’de internetin yeniden doğuşu konuşulmaktadır. Burada geleneksel medyalardan çok
farklı olan internetin oluşumunu etkileyen faktörler açıklanmaktadır:
a. 1990 yılında internet herkese ulaşabilir konuma
geldi. O ticaretin ilgi odağı olmayı başardı.
Birkaç sene içerisinde borsada gerçek bir internet patlaması yaşandı. Hisse fiyatları gitikçe
yükseldi.
b. En sonunda, yüksek teknolojilerin patlaması
“sabun köpüğü spekülasyonları“na dönüştü
– büyük ölçüde para yatıran çok sayıda internet - şirketi kazanç getiremedi. Bir sürü
şirketlerin sermayesi azaldı ve en sonunda
iflas etti. Bu dönemde bazı analistler, mali
kriz yüzünden internetin tamamen çökeceğini
düşünmekteydiler.
c. Yukardaki tahminlerin aksine, borsa
spekülasyonlarını aldırmayan ve kullanıcılarına
gerçek hizmet vermeye devam eden bazı
şirketler, günümüze de çalışmaya devam
etmektedirler. Bu şirketlerin arasında eBay ve
amazon.com sirketleri yer almaktadır.
ç. 2004 yılında iki şirketin çalışanları (O’Rayli Medium ve Media Live İnternatiıonal) birleştiğinde,
sabun köpüğü Nokta.com artık patlamıştı.
Böylece Web 2.0 terminolojisi doğmuş oldu.
d. „Web 2.0 döneminde“, internet bayağı bir
değişime uğradı ve aslında o zamana kadar
bilinen geleneksel medyalardan tamamen farklı
bir medya olarak ortaya konulmuştu.
İlginç bağlantılar:
Deyl Doertinin – Web 2.0 Nedir yazısı:
oreilly.com/web2/archive/what-is-web-20.html
Ödev:
Sizin hayali ya da gerçek blognuzda Web 2.0
hakkında bir yazı hazırlayın. Deyl Doertinin yazısı
bu konuda size yardımcı olacaktır. Aklınızda olsun, size ilginç gelen bilgiler başkasının da ilgisini çekecektir. Bloglarda genelde insanlar kendi
düşünce ve fikirlerini paylaşmaktadırlar. Bu yazılar
kısa olmalıdır, çünkü uzun zaman monitör önünde
kalmak yorucudur. Blogunuda bir yazının en fazla
500 kelime içermesi gerekmektedir. En sonunda
internetten yazınıza uygun olan bir resim seçin.
WEB 2.0
Web 2.0 internet-teknolojisi ya da bilgisyar programı. O, prensipler birliğini temsil etmektedir. Web
2.0 kulanıcılarına istedikleri platformu kullanma serbestliği vermektedir. Örneğin: Facebook Web 2.0
kullanılması için en güzel örnektir, eğer bir gün internet kullanıcıları Facebookta bilgi paylaşımını keserse,
o zaman sosyal ağ çalışması kesilecektir. Sosyal ağ kullanıcılarına, kendilerinin en iyi şekilde bildikleri gibi
kullanabilecekleri bir platform sunmaktadır.
20
Konu iii
İNTERNET DÜNYAYI NASIL
DEĞİŞTİRDİ DEĞİŞTİRDİ
Bilim adamları çok zor sorulara kolayca cevap verilecek, akıllı söz izlenimi bırakacak ve
aynı zamanda insanların soru sormalarını engeleyecek terminolojileri icat etmeyi seviyor.
Örneğin: “singularite“ böyle bir terimdir. Eğer bir fizikçiye dünya oluşmadan önce
ne varmış sorusunu sorarsanız, onun cevabı tek bir kelime olacaktır- “singularite“. Bu
ise o dönemde meydana gelen olguları tarif etmenin, kayıtlamanın veya değiştirmenin
olanaksız olduğu anlamına gelmektedir. Aynı öyle zaman ve mekan yoktur, işler ise bizlerin algılayacak yetenek dışındadır. Astrofizikçiler bu terminolojileri kara deliklerde olan
süreçleri anlatmak için kullanmaktadır. Onlar singularitenin başladığı bir sınırdan bahsetmektedirler. Bu öyle bir sınır ki, kimse onu geçemez ve sonradan geriye dönemez. Bu
sınırın ötesinde zaman ve mekan öyle kanunlara tabi tutuluyorlar ki, sınırın bu tarafında
duranlar bunu hiç bir zaman anlayamazlar.
Aynı terminoloji futurologlar (geleceği tahmin eden bilimadamları) tarafından da
kullanmaktadır. Onlar yakın gelecekte ilerleyen teknolojinin, kendi kendini gelişterebilecek
ve iyileşterebilecekler ekipman icat edeceğini söylüyor. Bu süreçte onlar öyle bir aşamaya
gelecekler ki insanların yeteneklerini geçebilecek konumda olacaklar. Teknoloji singularite teorisinin yandaşları, bilim adamlarının insan beyninden farklı, yapay yüksek - teknoloji beyin yaratmaları tagdirde, insan uygarlığının geleceğinin belirlemesinin mümkün
olmayacağını düşünüyorlar. Bu ise meydana gelebilecek olayların, insanlar tarafından
anlaşılmasının olanaksız olacağı demektir ve böyle denemelerin yapılmasının bir anlamı
yoktur. Bütün sorulara tek bir kelimeyle cevap vermek imkansızdır. Öte yandan belki
de geçilmesi ve ondan sonra geri dönülmesi imkansız olan sınıra yakınız. Aynı zamanda
diğer tarafta duranlar, sınırın ardında neler meydana geldiğini anlayamazlar. Belki de singularitenin ucunda durmaktayız.
DİJİTAL YERLİLER
“Dijital Yerliler“ terminoljisi amerikan pröfesorü Mark Prenski
tarafından icat edildi. Prof. Presnki bu terminolojiyi 2001 yılında
ortaya attı. Yeni nesli takip ederek onların nasıl bilgisayar
oyunlarıyla, mp3 çalıcılarla ve cep telefonlarıyla büyüdüklerini
takip etti. Daha eski nesile göre onların teknolojik beriyerini
geçme zorunlukları yoktu. Onların bilgisayar öğrenebilmeleri
için çaba harcamaları gerekmiyordu. Bu nesil, bilgisayarların
mevcut olduğu ailelerde doğdular ve onlar bilgisayarları sadece benimsediler. Onlar dijital yerlilerdir.
Eski nesillere gelince, onlar bilgisayarın nasıl çalıştığını öğrenmek
zorundaydılar. Bu insanlar yüksek teknolojiyi anlamalarında zor
bir süreçten geçtiler. Çünkü onlar dünyaya geldiklerinde böyle bir
teknoloji veya bu teknolojinin bir bölümü dahi yoktu. Bu yüzden daha
yaşlı nesil için “Dijital göçmenler“ terminolojisini kullanmaktayız.
Yaşlı nesil yeni realiteye ayak uydurmalarına rağmen, eski
düşünme standartlarını kullanmaktadırlar. Dijial göçmenler kendi elektronik postalarını yazıcıdan basıp
ondan sonra okumaktadırlar. Onlar yazılan
yazıyı bilgisayarda düzeltmek yerine, kağıtta
düzeltmeyi tercih ediyorlar. Elektronik postayı
Konu III. İntenrnet nasıl dünyayı değiştirdi
(Marc Prensky)
21
gönderdikten sonra mutlaka alıcıya seslenerek, elektronik postayı alıp almadıklarını sosarlar. Modern iletişim aracılığıyla kurulan ilişkilere tam olarak güvenmedikleri için, yeni
iletişim kurdukları zaman partnerle şahsi olarak görüşmeyi yeğliyorlar.
GÖÇMENLER YERLİLERİ ÖĞRETTİĞİ ZAMAN
Mark Prenski , “Dijital yerliler, dijital göçmenler – çocuklarımıza ve kendimize yeni bakış“
adlı çalışmasında diğer bir amerikan nörobiyolog bilimadamı dr. Brus D. Peri sözlerinden bahsetmektedir: “Farklı deneyim türleri, farklı beyin yapısının oluşumuna neden
olur. Bu nedenden dolayı yerliler daha farklı standartlarda düşünmektedirler ve daha da
önemli olan, onlar farklı bir şekilde bilgi gönderip almaktadırlar. Genel olarak onlar farklı
psikolojik tiplerdir.“
Dijital göçmenlerin dijital yerlilere bir şeyler öğretmeye kalkmaları oldukça çelişkili
görünüyor. Dili düzgün konuşmayan ve lehçe ile konuşan bir öğretmeni düşünün.
Böyle bir öğretmen, öğrencileri nasıl öğretebilir? Eski nesil yeni nesilin eğitimsiz olduğu
düşüncesiyle bazı metodları kendi bildikleri gibi öğretmeye çalışmaktadırlar. Genç nesil ise kendilerinden ne beklenildiğini anlayamıyor ve modern aygıtlarla donanımlı olan
çağdaş dünyada, oryantasyon olamayan bu insanların kendilerinden ne istediklerini
anlayamıyorlar.
İNTERNET–TROLER
Yeni teknoljiler özellikle internet büyük bir ortam teşkil etmektedir, bu da yeni
psikolojik tiplerin doğmasına neden olmaktadır. İnternet ortamındaki tipler
yerliler ve göçmenler olarak sınırlanmamaktadır. İnsanlar yeni teknolojiler
yaratmışlar, yeni teknolojiler ise yeni insanlar yaratmaktadırlar. Troler bunun çok güzel bir göstergesidir. İnternet-troler forumlarda,bloglarda....
nerde yetişebilirlerse aşağlıcı ve kötü sözler kullanan insanlardır. Herhalde
internet-kullanıcılarının her şeyi beğenme gibi zorunlukları yoktur ve herkes
istediği şekilde kendi düşüncelerini internet ortamında paylaşabilir. Fakat
trolerin kullandıkları kelimeler o kadar utandırıcı oluyor ki, hiçbir türlü
eleştiriyi hakketmiyor. Genelde internet-troler psikoljik problemi olan insanlardır ve bunlar kendi özgüvenlerini, başkalarını
aşağılatarak güçledirmek eğilimindedirler. Psikologlar
onların agresif davranmalarını destekleyecek malzeme
vermememizi önermektedir.
22
Konu III. İntenrnet nasıl dünyayı değiştirdi
P.S.
Etrafımızda meydana gelen her şey çok ilgi çekicidir. Kimse bu
sürecin bizi nereye vardıracağını bilmemektedir, fakat yine de her
soruya cevabın olması çok güzeldir-singularite.
Özet:
Konu III’ te internetin insan hayatındaki etkisi konuşulmakta ve bilgisayar çağında meydana
gelen yeni psikolojik tiplerden bahsedilmektedir:
a. 2001 yılında ameriklı profesör Mark Prenski
iki yeni terminoloji ortaya attı: dijital yerliler ve
dijital göçmenler .
b. Dijital yerliler teknoloji çağında doğan ve
büyüyüen insanlara denmektedir.
c. Dijital göçmenler, çocukluk ve gençlik
çağlarında hiç var olmayan ve aniden teknoloji
gelişimi ile karşı karşıya gelmiş, yetişkin
insanlardır.
İlginç bağlantılar:
Mark Prenski’nin şahsi web-sitesi :
www.marcprensky.com/
Dijital yerliler, dijital göçmenler:
www.marcprensky.com/writing/default.asp
Dijital yerliler, dijital göçmenler, bölüm II – onlar daha farklı mı düşünüyorlar?:
www.marcprensky.com/writing/default.asp
Dijital çağda doğanlar. İlk nesil dijital yerlileri anlamak:
borndigitalbook.com
Konu III. İntenrnet nasıl dünyayı değiştirdi
23
Ödev:
Hayali ya da gerçek blogunuza yeni kayıt ekleyin.
Dijital yerliler ve dijital göçmenlerin düşünme
standartları konusunu genişletmeye çalışın.
Aralarındaki diğer fraklılıkları düşünün ve her
iki düşünce standardına özgün özelliklerini ve
düşüncelerini yazın.
DİJİTAL İNSANLAR
“Dijital Yerliler“ terminolojisi amerikalı profesör Mark Prenski tarafından terim olarak konuldu. Prof.
Prenski bu terminolojiyi 2001 yılında ortaya atarak, yeni nesli izlemiş, onların nasıl bilgisayar oyunlarla, mp3 çalıcılarla, dijital kameralarl ve cep telefonlarıyla büyüdüklerini takip etmiştir. Daha eski nesile
kıyasen onların teknolojik bariyeri geçme zorunlukları yoktu. Onlar bilgisayar kullanmayı öğrenmek için
zorlanmaları gerekmiyordu. Bu nesil bilgisayarların mevcut olduğu ailelerde doğdukları için onlar sadece
bunu kabul ettiler. Onlar dijital yerlilerdir.
Dijital göçmenler: Daha yaşlı nesil bilgisayar kullanmayı öğrnemek zorunda kalmışlardır. Onlar yüksek-teknolojiyle donanmış bir dünyada, çok ağır bir adaptasyon dönemi geçirmişler. Bunun nedeni
ise dünyaya geldiklerinde böyle bir donanımın veya bu donanımın büyük bir kısmının hala icat edilmiş
olmamasıdır. Bunun sonucu olarak daha yaşlı nesil, yüksek teknoloji çağın göçmenleridir. Göçmenler
yerlilerle “lehçeyle“ konuşmaktadırlar.
Dijital göçmenlerin dijital yerlileri öğretme durumu, aslında çok çelişkili bir durumu otaya koymaktadır.
Akıcı olmayan ve “lehçeyle“ konuşan bir öğretmen düşünün. Öğrencileri nasıl öğretebilir?
24
PRATİK ÇALIŞMA
WEB SİTESİ YA DA SAYFASI NEDİR
Bildiğimiz gibi internetin icat edildiği zamanlarda web sayfaları veya web - ağları ortada yoktu. İnternet
vardı ve insanlar eloktronik postayla, çetle ve çok uygun olmayan diğer araçlarla bilgi değiş tokuşunu
yapmaktaydılar. Web konsepti 1989 yılında ingiltere bilim adamı Timoti “Tim“ Berners-Li tarafından ortaya konulmuştu. O zamandan bu yana alıcıya mesaj gönderme mecburiyeti yoktur, sadece web sayfası
kurulması gerekmektedir ve bilgiler otomatik şekilde herkese açık durumunda olacakatır.
Fakat web sayfası - sitesi neyden oluşmaktadır? Web sayfayı oluşturan „kareler“ hangileridir ?
Web-sayfalarını oluşturmak için özel HTML yazılım proгramları kullanılmaktadır. Günümüzde bir sürü
başka teknolojiler olmasına rağmen genelde internet HTML yazılımına indirgenmektedir. Örenğin,
birisi blog kaydı yaptığı zaman, blog oluşumunda kullanılan sunucular, kullanıcı adına HTML kodlarını
oluşturmaktadır. İnternet tarayıcısının kendisi, HTML kodlarını okuyan programdan başka birşey değildir.
Bu ise İnternet - Explorerin, Firefox, Opera v.d., HTML kodlarını okuyan programlar demektir. Programcılar
HTML kodlarını kullanarak web sayfalarını organize etmektedir, ondan sonra insaların anlayabileceği
şekilde tarayıcılar bunları okuyup görüntülemektedir.
Basit web-sayfası nasıl oluşturulur
Herhalde çok teori söylendi, şimdi biraz pratiğe geçelim. Bunun için karmaşık programlara ihtiyacımız yoktur. Notepad yeterlidir.
1.
Nootpad açın . Start > Programs > Accessories > Notepad
2.
Notepad penceresinde şu kodu yazınız:
<html>
<body>
Hello
<body>
<html>
3.
Ondan sonra bunu seçin: File > Save as.
25
1
Web sayfanın oluşumunda üç aşama
2
3
Sizin web sayfanız artık hazırdır. “file’a“ iki sefer tıklamanız halinde aynısının tarayıcıda açılacağını göreceksiniz: Hello (Merhaba).
<html> ve <body> progam yazılımın kodlarıdır ve bunların görüntülenmesi imkansızdır.
Herhangi bir sayfada kodu görebilirsiniz. Tabii ki bu kodlar, yukarıda göstrediğimiz kodlardan çok daha
karmaşık ve değişik olacaktır.:
1.
Firefox: View > Source
2.
Google Chrome: customize and control > Tools
3.
Internet Explorer: View >
Source
1
26
2
3
İKİNCİ BÖLÜM
27-40
Sosyal Medya ve onları
kullanma örenkleri
Konu IV Geleneksel ve sosyal medya
Geleneksel medya, sosyal medya tarafından nasıl
değiştirildi.
Konu V Gerçek bir değişim aracı olarak Sosyal Medya
Örnekler ve bilgiler
Konu VI Sosyal medyanın riskleri
Sosyal medya ne gibi zararlara yol açabilir
Pratik çalışma
Facebook sosyal medyasına kaydolmak
27
Konu IV
GELENEKSEL VE SOSYAL MEDYA
İnsanlar terimlere karşı oldukça saygılı tutum sergilemektedirler, ancak terim ne anlama
gelmektedir? O belirli bir alanı, terimi ve nesneyi açıklayan basit bir kelime veya tümcedir. Bunun yanısıra terimleri bizim gibi sıradan insanlar icat etmektedir. Daha sonra bilgili
olduğumuzu göstermek için biz bu terimleri tekrarlıyor ve kullanıyoruz.
Terminlerin sayısı, insanlığın gelişimi ile orantılı olarak artmaktadır. Etrafımızda bu kadar
çok sayıda terimler bulunmakla beraber, zamanla taşıdıkları anlamlarını kaybederler ve
sonuçta boş anlamlı terimler kalmaktadır. Çoğu zaman belirli bir terimi bildiğinizi zanediyorsunuz ancak daha sonra sizden anlam açıklamasının yapılması istendiğinde, aynısını
yapamayacağınızı farkedersiniz.
Örneğin, son zamanlarda sıkça “medya“ kelimesini dinlemekteyiz ve buna kulağımız
o kadar alışmıştır ki birinden bunun açıklamasını istemeniz durumunda, bu kelimeyi
bilmediğinize çok şaşıracaktır. Yine de bu şahsın kendisi, kelimenin anlamını tam olarak
yapamayacaktır.
Sözlüğe göre İngilizce ve Makedonca’da
“medyalar“, medya“ kalimesinin çoğul
şeklidir, buna rağmen sadece “medya“
olarak anılması yanlıştır (Türkçe’de ise
sadece „medya“ olarak kullanılmaktadır).
Medya’nın açıklaması, bilgi korunması ve
aktarılması için kullanılan araçlar olarak
geçmektedir. Çağdaş hayatta biz her
taraftan medya ile çevriliyiz. Her yerde
-kitaplarda, dergilerde, cep telefonlarında,
hatta trafik işaretlerinde bazı bilgiler saklanmakta ve bunlar her taraftan bizlere
aktarılmaktadır.
“Medyalar “ “Medya
“ kelimisenin
çoğulundan
oluşmaktadır.
Türkçe’de sadece „Medya“ sözü
kullanılır.
Öyle ki, İngilizce ve
Makedonca’da
“Medya“ terimi
anlamsızdır
ve kullanılması
yanlıştır
NORMAN ROKVELİN ÜÇLÜ OTOPORTRESİNDE
MEDYA AYNADIR
VE RESSAM
ARAÇLARININ
TÜMÜ MEDYAYI
OLUŞTURMAKTADIR.
Örneğin, sanatta „medya“ terimi şöyle
açıklanmıştır: sanat eserini yaratmak için
sanatçının kullandığı malzemedir (bez,
kağıt, kalem,renk v.s.).
GELENEKSEL MEDYA
Geleneksel medya çok iyi bir tanınmıştır
- hemen herkes televizyonun nasıl
çalıştığını konusunda fikir sahibidir. Hangi
programların popüler olduklarını, herhangi
bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan
biliyoruz. Aynı zamanda akşam saat sekizde yayınlanan belirli bir programı, eğer ertesi gün tekrarı yayınlanmazsa sadece o
saate izleyebileceğimizin farkındayız. Buna
göre geleneksel medya’nın her günkü
TV programların üzerinde tam kontrolü
Konu IV. Geleneksel ve sosyal medya
29
olduğunu anlıyoruz. Medya temsilcileri tarafından, neyi
ne zaman izleyeceğimize karar veriliyor. Geleneksel medya geri bildirim imkanını tanımamaktadır. Bir yandan
yayın yapanlar diğer yandan seyirciler, dinleyeciler ve
okuyucular bulunmaktadır.
Geçmişte medya hiç yoktu. Medyanın meydana
gelmesinden bu yana, çok büyük zaman geçmedi.
Daha sonra tam yetkili medya olarak organize oldular.
Ellerinde bilgiler vardı ve günlük programları kendileri
planlamktaydılar. Sadece diğer medyaları kendilerine rakip olarak görüyor ve genelde her şeyi kontrol
ediyorlardı.
Në të kaluarën, mediat fare nuk kanë ekzistuar. Mediat janë paraqitur vetëm para ca kohësh dhe më vonë janë
formuar si media të plota. Ato kanë poseduar informata dhe
vetë e kanë krijuar orarin e ditës. Pastaj i kanë vërejtur rivalët në mediat tjera, përndryshe
gjithçka do të kontrollonin vetë.
SOSYAL MEDYA
Sosyal medya toplumdaki belli kişiler ya da grup tarafından oluşturulmuştur, örneğin.,
blog, burada bilgilerin korunması ve aktarılması sağlanmaktadır. “Blog“ terimi böyle
açıklanabilir: web-kitap ve web-yazı. Web sayfasında blog sahibi bilgileri kronolojik
sıralamayla aktarmaktadır. Gürcistan bloglarına ilgi gösterenler, gürcistan bloglarının
toplu olarak yer aldığı, blogroll.ge sayfasını ziyaret edebilirler. Burada Gürcistan blogları
bir arada yer almaktadır ve bloglara yapılan son kayıtlarla beraber, gürcü bloglarının
sıralanması görülebilir.
Fakat sosyal medya bloglarla sınırlı değildir. Örneğin, herkes kendi internet TV-kanalını
kurup, istediği şeyi yayınlayabilir.
Yavaşça sosyal medya, geleneksel medya’nın öcüllüğünü oluşturan fonksiyonları üzerine almaktadır. Günümüzde çok sayıda insanlar facebook üzrinden bilgiye ulaşmaktadır.
GELENEKSEL MEDYA SOSYAL MEDYA’NIN YERİNİ NASIL ALDI
Yakın geçmişte durum kökten değişim gösterdi. Başlangıçta sosyal medya çoğu kişinin
gözüde o kadar büyüdü ki, hemen hemen geleneksel medya kadar öeneme ulaşmış
oldu. Örneğin, çok geçmeden Birleşik Amerikan Devletlerinde düzenlenen bilgisayar
fuarında, blogcular gazeteciler gibi akreditasyon edilmelerini isteyebiliyordu. Sonradan
kendilerine gazeteci lisansları verilmeye başlandı.
Öte yandan geleneksel medyanın kendisi, sosyal medyayı kullanmaya başladı. Örneğin,
Özgür Radyo kanalında radyo programlarını dinlerken, aynı zamanda çalışanların
bloglarını da görebilirsiniz. Durum diğer medyanın web-sayfalarıyla da aynıdır. Bir çok
Gürcistan gazeteleri ve TV-programlarının kendi Facebook sayfaları vardır ve bunlar canlı
çevrimiçi tartışma yerlerine dönüştü.
30
Konu IV. Geleneksel ve sosyal medya
Özet:
Konu IV “medya“ içeriğinin açıklamasını ortaya koymaktadır. Aynı zamanda geleneksel ve
sosyal medya’nın özelliklerini ve onların arasındaki farklılıkların açıklaması yer almaktadır.
Bölümüm sonunda sosyal medyanın geleneksel medyaya yaptığı etiklerden söz edilmektedir:
a. “Medya“ terimi şöyle açıklanmaktadır: bilgi
aktarımı için araç ve gereçler.
b. İngilizce ve Makedonca’da “Medyalar“ “Medya“ nın çoğul formunu teşkil etmektedir.
Türkçede ise sadece „Medya“ olarak geçmektedir.
c. Gelneksel medyayı televizyon, radyo ve basın
oluşturmaktadır.
ç. Sosyal medya, toplum içinden ya da gruba
ait ferdi üyeler tarafından oluşturulmuş
medyalardır.
d. İzleyecileri ile canlı iletişimi geliştirmek için geleneksel medya, sosyal medyanın yöntemlerini
kullanmaya başladı.
İlginç bağlantılar:
Kitle iletişim araçları ne demektir :
www.wordiq.com/definition/Mass_media
Ödev:
İnternet ortamında geleneksel medya hakında bir
web - sitesi bulun ve bunları analiz edin. Bilgilerin
nasıl sıralanmış olduğuna bakın.
faydalandığını kontrol edin. Örneğin, Facebook’a
kayıtlı olup olmadıklarını ve YouToube’de kendi
kanallarının var olup olmadığına bakın.
Geleneksel medyadan bazılarının, sosyal
medya’nın sunduğu olanaklardan ne kadar
Medya, kitle iletişim araçları ve sosyal medya
Medya – Kitaplar, cep telefonları, televizyonlar, bilgisayarlar gibi bilgilerin korunması veya aktarımına
yönelik araç ve gereçlerdir.
Kitle iletişim araçları terminolojisi 1920 yılında ortaya çıkmış ve geniş kitleye hitap eden medya
anlamına gelmektedir.
31
Sosyal medya, toplum içinden ya da gruba ait ferdi üyeler tarafından oluşturulmuştur medyadır. Örneğin,
bilgilerin korunduğu ve aktarıldığı bloglar gibi.
Konu IV. Geleneksel ve sosyal medya
Konu V
Sosyal medya – gerçek
değişim araçları
İnternetin gelişim dinamiğini gözönünde bulundurursak, hakkında herhangi bir tahmin
yapmak neredereyde mümkün değildir. Kesin olan tek şey – insanların internetteki rölünün
gittikçe büyümesidir. Bugün internet kullanıcıları, onun modern görüntüsünü belirleyen
ve kendi fotoğrafları, açıklamaları ve videolarını yükleyerek gelişimini ile sağlayanlardır.
İlk başta bir çok internet -sunucusu geleneksel medyanın modelini takip etmekteydi.
Örneğin: gazetelerin web sayfalarında, gazetenin elektronik kopyaları koyulmaktaydı.
Daha doğrusu internet sayfaları sadece basında çıkanları kapsıyordu. Günümüzde
değişik medya kaynaklarına ait web sayfaları, tek başına yaşamaktadır. Bu web sayfaları
çoğu zaman geleneksel medyada hiçbir zaman basılmamış bilgiler vermektedir. Bazı
gazeteler artık web sayfalarında video görüntüler koymaktadır. Ancak daha da önemli
olan, günümüzde kullanıcıların kendi yorumları ve sosyal ağları ile medyanın işlerine etkin
olarak katılabilme olanağına sahip olmalarıdır. Onlar kendi on-line arkadaşları ile çok
ilginç yayınlar paylaşmaktadırlar.
On yıl öncesine kadar gazetede herhangi bir yazıyı beğendiğimde ve aynısını arkadaşlarımla
paylaşmak istediğimde birkaç gazete daha alarak arkadaşlarıma dağıtmak veya hikayeyi ve duygularımı sözlü aktarmak zorundaydım. Kendi düşüncelerimi yayın organları ile
paylaşmak istemem halinde, kağıt mektub göndermek zorundaydım. Ancak o mektubun
yayın müdürüne yetişme şansı pek büyük değildi. Günümüzde durum çok daha farklıdır.
Gazetelerde yayınlanan malzemelerin büyük bir bölümü gazetenin web sayfalarında yer
almaktadır. Birinin bir yazıyı paylaşmak istemesi durumunda, bir tıklama yapması yeterlidir. Genelde, Facebook sayesinde beğenilen yazı çok kolay bir şekilde paylaşılabilmekte
ve yorumlar alınabilmektedir. Bunun sonucunda bazen sözkonusu paylaşmalar sayesinde sadece dostar arasında değil, yabancılarla da hararetli tartışmalar yürütülmekte„Liberal “ dergisi
, kendi makaleleri
ve köşe yazıları ile
beraber, dışardan
gönderilen blogları
da yayınlamaktadır.
32
Konu V. Sosyal medya – gerçek değişim aracı
dir. Bazı zaman ise verilen yorumlar sonucu çok ilginç fikirler doğar. Başkalarıyla fikir
değiştirmek her zaman ilgi çekicidir.
Yazının müellifi, yazdığı yazı hakkında başkalarının düşüncelerini merak ettiyse, sadece
yazıya verilen yorumlara bakması gerekecektir.
Bu yüzden okurlar, sadece yazıyı okumakla kalmayıp, beğendikleri yazıyı yorum eşliğinde
arkadaşlarıyla paylaşmaktadır.
İnternetin bu yönde gelişeceği kesindir. Kullanıcıların farklı web-sunucularındaki rölü her
geçen gün artacaktır. Günümüzde medya kendi web sayfalarına blogcuları davet etmektedirler. Böylece okuyucular ve ilginç kişiler web kaynaklarının gelişmesine yardımcı
olacaklardır.
Çok ilginçtir ki bazı zaman, reytinglere göre blogerler
bir çok geleneksel medyaya karşı büyük üstünlük göstermektedir. Sosyal medya isminin kendisi, artık çok
şeyi ifade etmektedir.
Yeni Nesil
İnternet yeni nesil için kesin olarak doğal ortamdır.
Bugünkü çocuklar bilgisayar öğrenmek için özel dersler almak zorunda değildirler; onlar daha ilk öğretim
yılından itibaren, bilgisayar sayesinde bilgi edinerek,
eğitim almaktadırlar. Tarayıcılar sayesinde istenilen
her soruya sevap bulunabilir. Bu yüzden doğal olarak,
gelecekte insanın hayatında bilgisayarların önemi daha
fazla önem kazanacaktır. Belki kulağa tuhaf gelebilir
ancak, bilgisayar dünyaya gerçek değişimi getirebilir.
http://greenrustavi.wordpress.com
Temmuz 2012 yılında, PH İnternatıonalin hukuki eğitim programı, Gürcistanda yeni bir
proje tanıttı - Okulda sosyal medyalar. Uluslarası organizasyon Tiflis, Rustavi, Kutaisi ve
Batum’deki birçok okuldan daha yaşlı çocukları toplayıp „Kendi kaynaklarını oluşturma
ve yönetme“ eğitimini başlatmıştı. Proje, çocuklara internetten arkadaş bulmalarına ve
onlarla bazı gerçek sorunlar hakkında sohbet etmelerini sağlamayı amaçlamıştı. Onların,
kendi becerileri konusunda değişimler yapmaları gerekiyordu. Çocuklar gayet doğalmış
gibi, internete çok çabuk adapte oldular. Genel olarak
proje, çok ilginç girişimler yarattı.
http://greenrustavi.wordpress.com
Bu blog ekoloji içindir. Genelde Rustavi kasabasının
problemeleri ile alakalıdır. Eski postalara bakarsanız,
çocukların tesadüfen sokakta konuşma yaptıklarını göreceksiniz. Onların örgütlemiş olduğu olayları yansıtan
videolar yer almaktadır. Blogdaki yorumlardan, konunun diğer çocukların da ilgisini çektiğini görülebilir.
http://hearthelp1.wordpress.com
Bu blogun çok iyimser başlığı var – Sanat, dünyayı
kurtaracaktır! Bu sanata yönelik bir blogdur ve blogcu periodik olarak yaşıt-sanatçılar hakkında bilg-
Konu V. Sosyal medya – gerçek değişim aracı
33
http://hearthelp1.wordpress.com
iler yayınlamaktadır; o sanatla ilgilenen kişilerle fikir
paylaşıyor. Blogcunun, yerel kulüp ve „Sale“ stüdyosundan bahsettiği video-kayıt çok ilginçtir.
http:/kindworld.wordpress.com
Blogcular, tiyatro yönetmeni olan arkadaşları ile kimsesiz çocuklar yurduna yardım etme kararı almışlar. Yurttan çocuklarla bir temsil hazırlamışlar. Çocukların proje
konusunda çok daha heyecanlı oldukları gözlenmiş.
http:/publicorder.wordpress.com
Bu blogun adı, İnsan ve kanun’dur. Bir genç blogcu, ilk
http://kindworld.wordpress.com
bakışta kendi yaşına kesinlikle uygun olmayan konuyu
ele almaktadır. Öte yandan eğer büyükler bir sürü problemi çözmüş iseler, gençlere tartışacak çok şey kalmamıştır.
http://tbiliselicxovelebi.wordpress.com
Bu blog, Tifliste hayvanlar ismini taşımaktadır. Blogcu Tiflisin hayvanat bahçesinde ve Tiflis sokaklarında
yaşayan hayvanların kaderleri ile çok ilgili görünmektedir.
Bu bloglara şöyle bir göz atınız. Sosyal medyalardan
olan bu çocukların geleneksel medyalara nekadar çok
benzediklerini göreceksiniz.
Gürcistanda büyük ihtimalle daha çok bloglar meydana
gelecektir, interent ise daha iyi projeler ve neticeler getirecektir.
http://kindworld.wordpress.com
34
http://tbiliselicxovelebi.wordpress.com
Konu V. Sosyal medya – gerçek değişim aracı
Özet:
Konu V’te, sosyal medyanın hayatlarımızda gerçek ve çok önemli değişimleri nasıl
getirebileceğini gösterecek bazı gerçekler verilmektedir.
a. Konu başlangıcında geleneksel medya, sosyal
medyanın yerini nasıl aldığı görülmektedir.
b. Sosyal medyanın gelişiminde, kullanıcının rölü.
c. PH İnternationalin hukuki eğitim rogramı, kendi
projelerinden biri olanokullarda sosyal medya
projesine yeni boyut kattı.
ç. Gürcistanda daha büyük sınıflarda olan
çocukların becerilerinde, gerçek değişim
sağlandı.
İlginç bağlantılar:
“Okularlda Sosyal Medya “ projesinin web – sayfası.Proje hakkında bilgileri ve bu proje dahilinde oluşturulmuş blogları, aşağıdaki web - sayfada bulabilirsiniz:
www.socialmediaatschool.wordpress.com
Ödev:
“Okullarda Sosyal Medya“ proje kapsamında
tasarlanan bloglara bakın. Yorumlarınızı yazın ve
proje etkinlikleri ile ilgili fikirlerinizi paylaşın.
Geleceğin interneti nasıl olacaktır Son zamanlarda, insaların internetteki rölü inanılmaz boyutlara ulaşmış bulunmaktadır; günümüzde,
internet-kunallıcıları kendi fotoğraflarını, yorumlarını ve videolarını internete yüklemekle onun modern
yüzünü geliştirmektedir. Onlar, sosyal medyalarda kendi arkadaşlarıyla ve tanıdıkları insanlarla ilginç
yazılar paylaşarak bu veya şu medyanın çalışmasına etkin bir şekilde iştirak etmektedir. Medya kaynakları
blogcuları kendi web-sayfalarına davet edip, sitelerin gelişimini amaçlamaktadır. Bu olgu internet üzerinden yayımlanan medyanın yönünü belirleyecektir. Büyük ihtimalle, kullanıcıların rölü, internetin gelişimine
uygun olarak gitikçe büyüyecektir.
80 yıla aşkın bir süredir TIME dergisi yılın şahsını seçmektedir. Adaylar, bir önceki yıl zarfında dünya
süreçlerini etkileyenler kişilerdir. 2008 yılında TIME dergisi soyut kişi SİZ’i aday olarak göstermektedir.
Bununla bizlere, ağlara fotoğraf, YouTube’a vidyo yükleyerek, bloglarda yazarak, web sayfalarında yorum yazarak modern internet – alanını oluşturduğumuzu anlatmak istemiştir.
35
Konu VI
Sosyal medyalar – onlarla
ilgili tehlikeler
Ağustos 2009 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barak Obama, Moskovadaki internet- teknolojileri fakültesi mezunlarını yaptığı konuşmasında „Günümüzde normal görünen şeyler, yirmi yıl önce kesinlikle düşünülemezdi “ dedi. Bu sözleri ABD
Başkanından duymak daha bir güven veriyordu, çünkü basit ve kolay ulaşılır görünen
teknolojiler, büyük olanaklar sağlamakla beraber insanlar için tehlikeler de yaratmaktadır.
Barak Obama amerikalı öğrenlilerle yaptığı karşılaşmasında bu sözleri yeniden doğruladı.
Gençlerden biri, günün birinde başkan olmak isteyenlere nasıl bir tavsiyede bulunursunuz
sorusunu yöneltti. Bakın Obama nasıl bir cevap verdi:
ABD Başkanı
Barak Obama’nın
amerikalı
öğrencilerle
karşılaşması
„Herşeyden önce Facebook’a ne gönderdiğiniz konusunda dikkatli olmanızı istiyorum.
YouTube çağında yaptığınız her şey, günün birinde yolunuza engel olabilir “.
„Gençken çok kolay yanlış yapılabilir; biz hepimiz gençken saçmalıklar yapıyoruz.
Facebook’a birşeyler yükleyip, daha sonra iş bulmakta sorun yaşayan çok kişilerin
olduğunu duydum“.
36
Konu VII. İlk blog
Amerikan başkanı ne gibi hatalar olduğunu belirtmese de; iki kez gençlik „hataları“ ndan
bahsetti. Yapılan araştırmalara göre amerikalı işverenlerin %45’i işçi adayları hakkında
internetten, özellikle de sosyal ağlarında bilgi aramaktadır.
İşverenlerin %35’i kendileriyle yapılan konuşmada, internetten aldıkları bilgiler
doğrultusunda işçi adaylarını reddettikleri durumunu kabul etti. Buna sebep olarak: en
yüksek pozisiyonlara uygun olmayan resimler, alkol veya uyuşturucuya karşı tutumları,
önceki işverenlerden ya da iş arkadaşlarından alınan negativ yorumlar gösteriliyor.
Bloglara dikkat edin!
İnternet hayatımıza beklenmedik bir şekilde girdi, öyle ki büyük şirketler sıkça onun
gücünü tanımakta başarısız oluyordu. Bloga yapılan küçük bir gönderi yüzünden
„Del“ gibi büyük şirkete yapılan zararın hikayesi çok ilginçtir. Her şey 2005 yılında, Del
şirketinin müşteri hizmetlerinden ( DEL şirketinden dizüstü bilgisayar satın almış. Ancak
bilgisayar arızalı çıkmış ve şirkete seslenip sorunun halledilmesi için ricada bulunmuş)
memnun olmayan gazeteci Cef Carvis’in kendi blogunda yayınladığı: DEL kötüdür!
yazısıyla başladı. O kendi şikayetini ve olumsuz tutumunu belirtmek istemiş. Ancak bu
davranış göründüğü kadar çocukça değildir, çünkü Goolge aramasında herhangi bir
marka için „kötü“ ifadesinin yer aldığı tüm aramalar, tüketicilerin gerçek ağlaşılarını ortaya çıkarmaktadır. Sonunda binlerce tüketici kendi yorumunu vererek, „ben de öyle
düşünüyorum“ sözleriyle bloga bağlanmışlar. Bazı insanlar kendi yorumlarını yaparken,
diğerleri onun bu sözlerini paylaşmış. Bu durum Dell hakkında okyanus kadar yorumlara
yol açmış. Bazı insanlar cevapsız aramalardan, diğerleri arızalı bilgisayar kısımlarından
bahsetmiş....„Dell“ ilk baştan bu yorumlara pek aldırmamış. Daha sonra şirket dizüstü
bilgisayarını değiştirmek için Cef’e seslenmiş. Şirket bu sayede sorunun çözüleceğini
düşünmüş, ancak Dell gibi büyük şirket hakkındaki fırtına devam etmiş. Cef ile başlayan
dalgalanma giderek hız almış. Onun blogundaki gönderi gazetelerde yer alırken, aynı
zamanda blogu bağlantılarla dolup taşmış. Sonuç olarak „Dell“in satışları azalmış.
Sosyal medya
gelişiminin erken
aşamasındadır,
hala iyice tatnınmış
değildir.
Bu yüzden sosyal
ağlar söz konusu
olduğunda, geleceği
tahmin etmek veya
plan yapmak zordur.
Blogta yayınlanan yazı ile başlayan hikaye iki yıl sürmüş. Ekim, 2007 yılında „Biznis vik“
gazetesi Maykl Del ile özel bir konuşma yayınlamış (o kadar meşgul bir insanla röportaj yapabilmek kolay değildir, „Biznis vik“ gazetesi ise baş sayfasını kimseye kolayca
ayıracak gazete değildir).Röportajda Maykl Del, müşteri hizmetlerini daha yüksek seviyeye çıkarmak için şirketin 150 000 000 dolar harcadığını açıklamış.
Son Not
Bloglar sayesinde çok ilginç veya garip bilgiler ortaya çıkmaktadır. Örneğin: Rusya gibi,
medya kaynaklarının zorluklar yaşadığı bir ülkede, bazı gerçekler bloglar sayesinde
biliniyor oldu. Öyle ki, 18 Şubat 2010 yılında Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev,
Omsk şehrini ziyaret etmiş. Bu ziyaret sırasında çok komik bir olay meydana gelmiş.
Başbakanın ziyaretinden bir gün önce yerel belediyedeki çalışanlar çabucak „Neşeli
cüce hoşgeldin!“ afişinin bulunduğu reklam panosunu ortadan kaldırmışlar. Söz konusu
cüce aslında yerel tiyatro oyunundan bir karaktermiş. Anlaşılan memurlar risk almak istememişler. O derece acele davranmışlar ki, panonun çelikmesi için baltalar
kullanılmış. Blogerler bu ilginç olayı gün yüzüne çıkardılar.
Konu VII. İlk blog
37
Özet:
Konu VI’te medyayla ilgili tehlikeler gözden geçirilmektedir:
a. Konu başlangıcında, Obama’nın öğrencilerle
yaptığı karşılaşmadaki konuşması yer
almaktadır.
b. Sadece kendi blogunda basit bir kayıt yapmakla „Dell“ şirketine büyük zarar getiren Cef
Carvis’in hikayesi.
c. Bölümde sosyal medyada, siyasetçiler
açısından bir tehlike olarak bakılmaktadır.
İlginç bağlantılar:
www.buzzmachine.com
Ödev:
Sosyal medyada bağlı tehlikeleri düşünün. Sizin
gerçek veya hayali blogunuzda bir yazı yazınız ve
istediğiniz bilgilere ulaşmak için Google arama
motorunu kullanınız.
Sosyal medyadan kaynaklanan tehlikeler
Sosyal ağda birşey yayınlamadan önce iyi düşünün. Bugün yayınladığınız bilgiler, yarın kariyerinize veya
itibarınıza zarar verebilir.
Yapılan araştırmalara göre amerikalı işverenlerin %45’i işçi adayları hakkında internetten, özellikle de sosyal ağlarında bilgi aramaktadır. İşverenlerin %35’i kendileriyle yapılan konuşmada, internetten aldıkları
bilgiler doğrultusunda işçi adaylarını reddettikleri durumunu kabul etti. Buna sebep olarak: en yüksek
pozisiyonlara uygun olmayan resimler, alkol veya uyuşturucuya karşı tutumları, önceki işverenlerden ya
da iş arkadaşlarından alınan negativ yorumlar gösteriliyor.
38
Konu VII. İlk blog
Ptarik çalışma
Facebook sosyal ağına kayıtlanma
Facebook dünyada en yaygın sosyal ağlardan birtanesidir. 2010 yılında Facebook’un aktif kullanıcı sayısı
yarım milyar insana yükselmiştir. Facebook’a herkes kayıtlanabilir.
Kayıtlanmak için www.facebook.com. Web sayfasını ziyaret edin. Facebook’un size Gürcü dilinde
konuşmasını isterseniz, monitörün sağ tarafında „Gürcü“ dilini tıklayınız. Yazıların tamamı birdenbire gürcü
diline geçecektir.
Uygun pencerelerde verileri girin: ad, soyad, e-posta. Herhangi bir hatayı önlemek için e - postanızı iki
defa kaydedin. Facebook yaratıcıları çok sayıda diğer web siteleri gibi, e - postanın iki defa kayıtlanması
sayesinde hata yapma riskinin azaltılacağını düşünüyorlar. Е-posta zorunlu bölümdür. Facebook profilinizi
etkinleştirmeye yardımcı olacak onay mektubu ve bağlantı Facebook ekibi tarafından gönderilecektir.
Tüm veriler i girdikten sonra Giriş’e (Sign Up), yani kayıta tıklayın.
Bir sonraki pencerede size güvenlik kontrolü verilecektir. Monitörde verilen harf veya sayıları yazmanız gerekiyor. Bu süreç çok sayıda web sitesi
için geçerlidir. Web – site sahipleri bu sayede insanların kayıtlanmasını
sağlamaktadır. Çünkü eğri işaretler sadece insanlar tarafından tanınabilir.
Kayıtlanmada bu şartın öne koşulmasındaki sebep, sosyal programlar
sayesinde birden fazla profilin kayıtlanmasıdır. Daha sonra tamamen amaç
dışı olarak bu profiller reklam göndermek için kullanılıyor. Oysa Facebook,
reklam için değil insanlar arasında ilişkileri desteklemek için tasarlanmıştır.
39
Başarılı bir şekilde kayıtlandıktan sonra, Facebook size bu sitenin kullanıcıları arasında arkadaş bulmanıza
yardımcı olacaktır. Bir sonraki adımı atlatıp, daha sonra tamamlayabilisiniz. Şimdi pencereyi kapayarak,
e – postanızı kontrol edebilirsiniz. Facebook sayfasındaki hesabınızı etkinleştimek için, bağlantı almış
olmalısınız. Hesabınız etkinleştirildikten sonra fotograflarınızı yükleyebilir ve ilgili grafiklerde kendinize ait
bilgiler kaydedebilirsiniz. Tebrikler, artık siz de Facebook dünyasına tam üye oldunuz.
40
Bölüm III
41-58
Bloglar
ve
blogcular
Konu VII İlk blogİlk blogun ve blogküresinin
gelişimini anlatan hikaye
Konu VII Blogküresi
Bloglar hakkında farklı platformlarda
karşılaştırmalı analiz
Konu IX. Blogların etkili kullanımı
Uluslararsı örnekler
Pratik çalışma
Blog nasıl oluşturulur
41
Konu VII
Bloglar ve blogcular
Son günlerde sıkça internetin en hızlı büyüyen medya kaynağı olduğunu duymaktayız.
Gazete satın alan insanların sayısı giderek azalıyor, çünkü gazetelere internetten ulaşılıyor.
Çok sayıda tüketici online radyo ve televizyonu tercih etmektedir. Bazen, internet ve
geleneksel medya arasında bir nevi paralellik yapılmaktadır. Bu çok yanlış bir girişimdir.
Televizyon personeli kendi izleyicilerine yönelik ürünler meydana getimektedir. Aynısı
yazılı medya için geçerlidir. Ancak internet olayında durum bambaşkadır. İnternet farklı
ağları ve tüketiciyi bağlayan kablolar ve elektronik cihazların toplamıdır. Tükütecilerin internete bilgi yükleyerek, bilgi paylaşımı yapmaları sayesinde, internet medya kaynağına
dönüştü. Çoğu zaman geleneksel medya kaynakları ve sıradan insanlar internette aynı
konumda bulunuyorlar. Onlar interneti kullanarak, zenginleşiyorlar. Buna keza internet
medya kaynağı olarak geçtiğinde, genel medya olarak değil, internet – kanallarından
bahsetmek çok daha makul olur.
Blogküresi bu kaynaklardan biridir. „Blog “ kelimesi ve yeni kelime olan „blogdünyası“
(blok toplulukları) internetin kendisi kadar yenidir.
Blog isimli internet kanalı
„Blog“ kelimesi „Veblog“ kelimesinden kaynaklanmaktadır. Veblog, web – içeriklik ya
da web – dergi olarak yorumlanan Veb (ağ ) ve Log ( kitap) kelimelerinin birleşiminden
oluşmuştur.
Günümüzde ilk blogerin kim olduğunu belirlemek zordur. Terimin kendisi
Yorn Barger’e ait olduğu düşünülmektedir. Bu şahıs ne yaptığını açıklamak
için, ilk olarak Veblog kelimesini kullanmıştır. O dönemde blog oluşturmak
kolay iş değildi. Blog üretimi için internet servisleri yoktu. Buna göre blog
üretimi, web sitesinin üretimi kadar zor bir işti. 1999 yılında „Bloger“ isimli çok basit ve esnek bir servis meydana gelmiştir. O, Blog dünyasının
gelişimesine büyük ölçüde katkı sağlamıştır. Herhangi bir tazminat veya
özel hazırlık gerektirmeden, herkese kendi blogunu oluşturma imkanı
verilmişti.
Blog nedir ?
Blog büyük ölçüde web – sitesine benzemektedir. Ancak kendine özgü
özellikleri de vardır. Her blogun kendine ait ismi vardır ve içindeki her yazının
tarihi kaydedilerek, yorum yampanıza izin verir. Kurumsal blogların mevcut
olmasına rağmen, kurallara göre her blogun bir müellifi vardır. Kurumsal bloglar değişik kurumlar tarafından kaydedilmişlerdir. Böyle olmasına
rağmen her yazının bir müellifi vardır. Kurumsal bloglar genelde içerdikleri
blogların kuruma değil, bireysel müelliflere ait olduklarını belirtmektedirler.
Blogda yazmaya „postalamak“ denmektedir. Bu ingilizce kökenli bir kelime olup, Gürcü bildirimi anlamına gelmektedir. Postalanan yazılar devamlı
güncelleniyor ve tersten sıralanmaktadır.
Bazı blogerler kendilerini gazeteci olarak adlandırıyor; bu sorun yıllarda
tartışılmaktadır. Blogculara gazeteci diyebilirmiyiz? Zaten, bazı gazetecilerin de blogları vardır.
Konu VIII. Blogküresi
43
Peter Merholts’un
blogu:
www.peterme.com
Günümüzde bazı olaylarda blogculara, gazetecilerle aynı statü verilmektedir.Örneğin:
2010 yılında bilgisayar teknolojileri fuarında, blogcular gazetecilere benzer akteditasyon
yapabiliyorlardı. Daha sonraları akrediteli blogcular, geleneksel medya mensuplarıyla aynı
ayrıcalıkları kullanmaya başladılar. Onlar hatta, gazeteciler ve BT uzmanları için düzenlenen özel toplantılara katılabiliyorlardı.
Blog nasıl oluşturulur
Blog oluşturmak çok kolaydır; yapmanız gereken tek şey, ücretsiz blog – platformlarından
birine kayıtlanmaktır. Örneğin: blogger.com ve ya wordpress.com. Çok basit adımları
geçtikten ve bilgileri kaydettikten sonra, yaklaşık bir saat içinde blogunuz kullanıma hazır
olacaktır. Bir sonraki adım blogunuza bir içerik kaydetmektir.
Bloga yazı yazmak
,,postalamak“olarak
adlandırılıyor,
ingilizce bir kelime
olup, Gürcü bildirimi
demektir.
44
Bloglara kayıtlanmanın basitliği, bazen de blogun kalitesini etkilemektedir. Bloga içerik
kaydetmede sınırlama ve kural yoktur. Blogu değerlendirecek standartların olmadığı
gibi, malzemeyi düzenleyecek genel yayın yönetmeni de yoktur. Buna göre blogda neyin
postalanacağı, blogcunun zaka ve iyi niyetine bağlıdır. Yine de blogun değerlendirmesini
yapacak güvenli bir mekanizma vardır. O da okuyucu sayısıdır. Blogculara tavsiyem. Öz
ve kısa olmaya özen gösterin. İnsanlar uzun metin okumaktan nefret eder.
Blogların üstünlüğü
Kurallara göre blogu bireyler oluşturmaktadır. Kurumsal bloglarda bile postalanan yazılar,
sıradan insanlar gibi düşünceleri olan bireysel yazarlara aittir.
Marketing uzmanları, insanların kendine yakın olanlara ve dostlarının tavsiye ve önerilerine, herhangi bir reklamdan daha çok inandıkları gerçeğinin bilincindedirler. Örneğin:
yeni bir ürünün önceliklerinin tanıtıldığı bir cep telefonu reklamı izlediğimizde, şunu
düşünüyoruz: „Bu sadece satışa yönelik bir reklamdır. Tabii ki reklamda sadece iyi şeyler
anlatılmaktadır. Olumsuz hiçbir şey yoktur“. Bunun yanısıra, insanlar günde o kadar
çok reklam izliyor ki, artık reklama karşı kayıtsız kalıyorlar. Bu olayın artık bir de adı var
– Reklam gürültüsü. Bu, gürültülü ortamda müzik dinlemeye benziyor; aynı öyle, çok
Konu VIII. Blogküresi
reklamın bulunduğu bir yerde, reklamlar zor farkedilir. Böyle durumlarda, arkadaş tavsiyesi çok önemlidir. İnsanlar profesyonel reklamcılardan çok , kendi profesyonel olmayan arkadaşlarına inanmaktadırlar. Blogların, geleneksel medyaya karşı üstünlüğü budur. Blogları bizim gibi sıradan insanlar oluşturmaktadır. Öyleki onlar daha büyük güveni
hakkediyorlar.
Yakın geçmişte Gürcistanda, değişik şirketlerin proje tanıtımında, tanıtımı kapsamaları
için blogcuları davet ettikleri durumlar yaşanmıştır. Örneğin: Rustavi 2 televizyonunda
yayınlanan Nişieri yayını, yüksek bütçeli TV – yayındır. Ancak bu yayını oluşturanlar, izleyicilerle iletişim için ücretsiz ve en kabul edici medyayı, yani blogu seçtiler. İlk baştan sözkonusu blog, izleyiciler arasında hararetli tartışmalara sahne oldu; diğerleri ise poje ekibi
karşısında seslerini yükseltti, blog adına kendi yorumlarını yazdı, düşüncelerini paylaştı;
bu durumu, proje organizatörleri çok ilginç ve faydalı olarak değerlendirdi.
Konu VIII. Blogküresi
45
Özet:
Konu VII bloglara adalıydı ve bu bölümde onların tanıtımı ve işlevliği gözden geçirildi
a. „Blog“ terimi ilk olarak Peter Merholts
tarafından kullanılmıştır.
b. İlk bloglar, blog teriminden çok daha önce
ortaya çıktı.Onlar genelde online günlükler
şeklindeydi.
c. 1999 yılında „Blogcu“ isimli basit ve kullanışlı
hizmet faaliyete geçti. Blogcu, Blog dünyasının
gelişiminde büyük ölçüde katkıda bulundu.
Çok kişiye özel hazırlık yapmadan, ücretsiz
kendi bloglarını oluşturmaları sağladı.
ç. 2010 yılındaki Bilgisayar teknolojileri fuarında,
blogcular gazeteci akreditasyonları alabildiler.
İlginç bağlantılar:
Blogların kısa tarihçesi:
www.blockstar.com/blog/blog_timeline.html
Ödev:
Şimdi artık Facebook profilinizi oluşturdunuz. İçine
fotoğraflar yükleme zamanıdır. İşlem çok basittir, sadece kendiniz anlamaya çalışın. Sorunlarla
karşılaşırsanız Google’e başvurun. Şu ifadeyi
yazın: „Facebook’a fotograf nasıl yüklenir. Size
yardımcı olacak çok malzeme bulacaksınız.
Neden „Blog“ adı?
„Blog“ sözü „Veblog“tan gelmektedir. „Web“ ve „Log“ kelimelerinin birleşmesinden oluşan ifadedir ve
ağa veya web - dergisine giriş olarak yorumlanıyor.
Yorn Berger 1997 yılında yaptığı çalışmayı açıklayabilmek için „Veblog“ terimini kullandı. Bu terimin daha
kısa versiyonu olan „Blog“ Peter Merholts’a aittir. İlk olarak kendi blogu „peterme.com“ da kullandı.
46
Konu VIII
Blogküresi
(Blogosphere)
Kendi fikirlerinizi dış dünyayla paylaşmak istiyorsanız, bu artık sorun değildir. Sadece
kendinize bir blog açınız. İlk başta internet sadece birkaç bilim çevresi için ulaşılabilirdi.
Daha sonra programcılar sıradan insanların anlayabilmeleri için, internetin daha kolay
kullanımı ve basitleştirilmesi üzerinde çalıştılar. Programcıları tasarımcılar izledi. En sonunda hepimizin çok iyi tanıdığı web – alanı oluşturuldu. Günümüzde sıradan insanların,
kendi ağlarına içeriklik yüklemek için tasarımcı ve ya BT – şahısları angaje etmelerine
gerek yoktur. Modern arayüzün ( iletişim ) oluşturulmasında, YouTube vidyo görüntüleri
yüklemekle, Facebook’a ve şahsi bloglara resim postalamakla, çok sayıda kullanıcı katkı
sağladı.
Bloglar hakkında duyduğunuz çok oldu. Hatta kendi blogunuzu oluşturmayı düşündünüz.
Blogunuzu kayıtlamaya yardımcı olacak çok sayıda platform mevcuttur.
Blogcu
„Blogcu“ blog üretiminde en eski platformlardan biridir. „Payra Labs“ (San Francısco)
tarafından 1999 yılında üretilmişti. Bu hizmeti tasarlayanlar, hizmet hakkında bakın ne
diyorlar: „Biz büyük şirketlerin sıkıcı projelerinde çalışan
üç arkadaştık. İnternetin kocaman dünyasında kendi yerimizi bulmaya çalışıyorduk.
Bizim o zamanlar yaptığımız
şey günümüzde o kadar
önemli değildir. Ancak bizdeki sezgi ve fikirler, büyük başarı getiren „Blogcu“ yu yaratmamızda yardımcı oldu“.
2003 yılında internet devi
„Google“ „Blogcu“ yu satın
aldı. Bu hizmet, kuruluşundan
bu yana büyük değişikliklere
uğradı. Bugün, standart
blog - tasarımından memwww.blogger.com
nun değilseniz, Google’den
şablon kullanabilir ya da diğer şirketlerden oluşturulan tasarıları alabilir hatta gönüllülerden faydalanabilirsiniz. İlginçtir, bazı tasarımlar detaylarla o kadar yoğundur ki, blog
neredeyse kendi ana fonksiyonunu – bilgi paylaşımını kaybetmek üzeredir.
„Blogcu“ kendi kullanıcılarına, blogun programlama kodunda değişiklikler yapmalarına
izin veriyor. HTML ve CSS araçları hakkında bilgi sahibiyseniz blogun arayüzünü ayarlayabilirsiniz.
Bu web – hizmeti çok basit, kullanımı kolay ve gürcü blogcular arasında oldukça popülerdir. Dahası, ücretsiz ve standart blogların üretimi için kesinlikle yeterlidir.
Konu IX . Blogların etkili kullanımı
47
Wordpress
„Wordpress“ 2003 yılında piyasaya çıktı. Kurucularından biri olan Mişel Valdrigi, bu hizmette 2000 yılından bu yana çalışıyordu. „Wordpress“ „Blogcu“ ya kıyasen çok daha
fonksiyonel ve daha zengindir. Bunun yanısıra daha karmaşıktır. Web - sitesi ve hatta
web - mağazası tasarlamanızı sağlamaktadır. Bu hizmetin baş yani temel özellikleri ücretsizdir. Ancak bazı standart dışı tasarımlar kullanmak istiyorsanız, fazlada ödeme yapmanız gerekecektir. Bazı ek fonksiyonlar için aynı öyle ödeme yapmanız gerekir. Örneğin:
blogunuzda HTML ve CSS kodlarına değişiklik
yapmak.
„Worpress“ , „Blogcu“ ya kıyasen çok daha
fazla olanaklar sağlamaktadır. O sadece blog
üretimine hizmet vermiyor; Wordpress’in bu
çok yönlülüğü kendisini „Blogcu“ dan çok daha
karmaşık kılıyor. Aynı zamanda „Viget“ gibi bazı
fonksiyonları etkinleştirmek için ödemelisiniz.
Wordpress Gürcistanda olduğu gibi dünya çapında da, blog üretiminde en tanınmış platformlardan biridir.
www.wordpress.com
Canlı dergi
„Canlı dergi“ özellikle kullanıcıların etkileşimine vurgu yapan, blog üretimi hizmetidir. O,
kullanıcıların arkadaş bularak topluluklara katıldıkları online topluluğu, sosyal ağıdır. Blog
üreten diğer hizmetler gibi gruplar burada bloglar oluşturabilir, yorum yapabilir, anket,
röportaj v.b. şeyler gerçekleştirebilir.
„Canlı dergi“ Bred Fitspatrik tarafından 1999
yılında, lise arkadaşlarını kendi faaliyetlerine
güncellemek amacıyla piyasaya sürüldü. „Canlı
dergi“ sonunda şahsi günlükten, çok başarılı bir
platforma dönüştü.
„Canlı dergi“ 2005 yılında „Siks apart“ tarafından
satın alınmış ve 2007 yılında bu hizmetin sahibi, aynısını rusya medya şirketine sattığını
duyurmuştu. O hala rusya şirketine aittir. „Canlı
dergi“ Rusyada çok popüler olduğu için bu durum hiç şaşırtıcı değildir.
48
www.livejournal.com
Konu IX . Blogların etkili kullanımı
Twitter
„Twitter“ genelde mikto – bloglama platformu olarak adlandırılmaktadır, çünkü bu hizmet
bütün kullanıcılarına „tweet“ olarak bilinen 140 karaktere kadar yazılı mesaj yazıp okumak imkanını vermektedir.
„Twitter“ kelimesi cıvıldama anlamına gelen ingilizcedeki – tviting kelimesinden geliyor.
Bu hizmet 2006 yılında çalışmaya başladı. Bu servisle kullanıcılar tek bir alıcıya değil, tüm
internet - kullanıcılarına SMS - mesajları gönderebilir.
Sosyal medyayı, konkre olarak Twitter’ı kullanmaya başlayan ilk üst düzeyli siyasetçi
Amerika başbakanı Barak
Obamadır. O aslında bu
servisi başbakan adaylığını
koyduğu zaman kullanmıştı.
Obama seçmenlere ve gazetecilere günlük programı
hakkında mesaj gönderiyordu.
İnternet erişimli cep telefonu
kullanımı düşük seviyede
olduğu için, Gürcistanda
Twitter çok popüler değildir.
www.twitter.com
Konu IX . Blogların etkili kullanımı
49
Përmbledhje :
Konu VIII ’te Blogküresi ve blog üretimi için farklı platformların analizi verilmektedir:
a. „Blogcu“ blog üretiminde en eski platformdur.
Konu dahilinde kısa tarih ve teknik özellikler
verilmiştir
b. Bir sonraki konu „Wordpress“ tir. Teknik özellikleri ve gelişme tarihinin özeti ile beraber, Gürcistanda „Wordpress“ in yaygınlığı hakkında
bilgi veriliyor
c. Başka bir sosyal ağ „Canlı dergi“; bir başarı
hikayesi ve kapsamı
ç. Konu’nun sonunda „Twitter“ hakkında
konuşuyor ve Gürcistanda yaygın olmaması
nedenlerinde söz ediyoruz.
İlginç bağlantılar:
Blog üretimi için ilginç platformlar:
www.blogger.com, www.wordpress.com, www.livejournal.com, www.twitter.com.
Ödev:
Küçük bir araştırma yapın; Facebook duvarınıza,
blog oluşturmak için hangi platformun daha iyi
olduğu sorusun yazın. Büyük ihtimalle sadece
kendi arkadaşlarınızdan değil, onların da
arkadaşlarından cevap alacaksınız.
Toplayacağınız veriler, blog oluşturmakta platform
seçmenize yardımcı olacaktır.
Blogküresi (Blogosphere)
„Blogküresi“ bloglar arasındaki bağlantıyı gözönünde bulundurarak, blog topluluğu anlamına gelir.
„Bağlantılar“ adı altında linkler, yorumlar, paylaşılan mesajlar v.b. düşünülüyor. „Blogküresi“ terimi aynı
zamanda blogcuların bir nevi topluluk, birlik ve sosyal ağ üyeleri olduklarını gösterir. Onlar bloglarda günlük içeriklikler oluşturan online müelliflerdir.
50
Konu IX
Bloglar nasıl etkili kullanılır
İnternet yavaş yavaş dünyamızın aynası olamay başlıyor. Etrafımızdaki her şey ağ üzerinden kullanılabiliyor. Online aracılığı ile elbise, kitap, araba, yedek parçalar satın alabilmemizin yanısıra, başkaları ile ilişkiler de kurabiliyoruz. Sadece söyletnilerin ve gerçek
bilgilerin yayılması için bir an gerekiyor. İnsanlar yeni arkadaşlıklar kurarark, eskilerini unutuyor. Hatta sadece basit bir araştırma ile bireyin ve bütün insanlığın nasıl yaşadığını
belirleyebiliriz.
Arama motorları kullanıcılarına yeni hizmetler sunmak için bu tür istatistik ve inceleme
olanaklarını sağlıyor. Örneğin: Google kendi müşterilerinin faaliyetleri konusunda geniş
veri tababına sahiptir; müşterilerin kendi bilgisayarında google’dan ne zaman ve ne gibi
arama yaptığı konusunda bilgi veriyor. Bu tür bilgiler Amerika devlet yapıları açısında tabii
ki de ilgi çekicidir, ancak Google yönetimi müşterilerine gizlilik garantisini vermektedir;
onlar gizli bilgileri asla gün ışığına çıkarmadıklarını söylüyorlar, yine de çoğu kişi, özellikle
komplo teorisini sevenler bu tür açıklamalara şüphe ile bakıyorlar.
İnternet kendi bölgesini çok çabuk arttırıyor ve genişletiyor, ancak hala özgür bir alandır.
Herkes içeriklikler yükleyebilir ve başkalarının kullanımına sunabilir. İnternetin dışlanacağı
ve ya düzenleneceği bir merkez yoktur. İsteyen herkes internete içeriklik yükleyebilir ve
başkalarını kullanımına sunabilir. Fakat bütün devletler bu özgürlüğe sıcak bakmıyor.
Bazılarında değişik türden yerel sansürler konulmuştur.
51
YouTube
Kapitulli IX. Shfrytëzimi efektiv i bllog-faqeve
Türkiye
Türkiyede bulunuyorsanız YouTube’ye erişmeye çalışmayın. Bu video hizmeti ülke genelinde engellenmiş durumdadır. Türk mahkemesi Türkiyedeki tüm internet sağlayıcılarına,
kendi müşterilerine YouTube engellemek için acil uyarılar gönderdi. Mahkeme kararı,
YouTube’ta Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret içerikli video görüntülerine dayalıydı.
Aslında böyle bir kararla bazı hükümetler kendi güçlerini sergilemek istiyor: „eğer düzgün
davranmazsanız, her şeyi yasaklayabiliriz“. İnternet - sitelerinin sansür edilmesi durumunun çoğu ülkede çok daha kötü olduğunu belirtmemiz gerekmesine rağmen, iyi BT
– becerileri olan bireyler, engellenmiş web - sitelerine erişebilir.
İran
İranda internet - özgürlüğü daha fazla sorunla karşılaşıyor. Çok sayıda web - siteleri ve
ve internet hizmetleri engellenmiş, bütün blogcular ise Kültür ve Sanat Bakanlığında kayıt
yaptırmakla yükümlüdür. Bu sayede devlet organları, blogcular üzerinde daha büyük
kontrol sağlamaktadır. Genel durumun tarif edilmesi için, 18 Mart 2009 yılında iranlı bir
blogcunun öldüğünü anmak yeterlidir. Yayınladığı saldırı niteliğindeki metinler sayesinde,
dini liderlere hakaret ve İran İslam Cumhuriyetine karşı propaganda iddiasıyla, Mir Sayafi
2008 yılında iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Yetkililer ailesine, Mir Sayafi’nin
intihar ettiğini söylemişlerdi.
İran blogcusu Omidreza Mirsayafi
2008 yılında,
cezaevinde öldü
2009 yılının Haziran ayında İran halkı, seçimlerin resmi sonuçlarını kabul etmeyerek,
aynılarını güvenilir olarak kabul etmediler. Seçimlerin ardından protesto dalgaları yaşandı.
İnternet - forumları ve bloglar sert polemikler ve tartışmalara sahne oldu. Sonunda internet abluka edildi. İnsanlar bilgileri paylaşmak için SMS – mesajlarını kullanmak zorunda
kaldı. Böylece SMS – mesajları tek objektiv bilgi kaynağına dönüştü.
Yukarıda anlatılanlar farketmeksizin, İran başbakanın kendisi etkin olarak sanal tartışmalar
kullanıyor, hatta şahsi blogu ve web – sitesi mevcuttur.
Türkmenistan
Türkmenistan’da internet - sansürü daha „hafiftir“ . Orada neredeyse internet yoktur.
Türkenistan’ın aktüel devlet başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, 2007 yılındaki seçimlerde, başbakan adaylığı sırasında halka internet izolasyonundan kurtaracağını
vaadetti. Askerlerin koruması altında ve büyük ihtimalle yakın binaların pencerelerinde yer alan özel hizmetler tarafından kontrol edilmesine rağmen,
internet - kafelerini yeniden açtı. Bu ülkede internet – hizmetleri için
tazminat o kadar yüksektir ki, interneti sadece yabancı şirketler ve yerel
halktan birkaç kişi kullanabiliyor.
52
Kapitulli IX. Shfrytëzimi efektiv i bllog-faqeve
Küba
İnternet – sansürü dünyanın öbür tarafında da bilinen bir sorundur. Kübada internetin
kullanım yaygınlığı, Türkmenistan’daki gibi son derece düşüktür. Sebeplerden biri ağır
ekonomik şartlardır.
Yoani Sanchez
Kübalı blogcu Yoani Sançez, kendi ülkesi hakkında makaleler yazıyor. Blogunda yeni
gönderiler yüklemek için büyük çaba harcaması gerekiyor. Küba turizim odaklı
bir ülkedir ve yabancılara ait otellerde internet sorun değildir. Ancak yerli
halk böyle yerlere kolayca ulaşamaz. Bu yüzden Yoani böyle yerlere gizlice gidip, bloguna yazılar yüklemektedir.
2009 yılının Kasım ayında Amerika Başbakanı Barak Obama, Sançez’in
bloguna yorum yazdı. Daha sonraları bu yorum çok sayıda uluslararası
medya kaynaklarında paylaşıldı. Barak Obama onun bloguna şunları
yazdı: „ Sançez, Kübada yaşanan günlük hayatın gerçekleri hakkında
dünyaya eşsiz bir pencere açmaktadır“ ve „ teknoloji yoluyla kendilerini
ifade etmeleri için Kübalıları teşvik etmek “ konusunda göstermiş olduğu
çabalarını selamladı.
Çin
Çin’de internet çok iyi gelişmiştir. Burada 300 milyon internet kullanıcısı
olduğu gibi, hemen her şeyin kontrol edildiği en büyük ve en etkili
sansür programı mevcuttur; istenmeyen içeriklik siliniyor, ileri gitme
cesaretini gösteren blogcular, kendilerini sonunda hapiste buluyorlar.
Şu anda hapisanede bulunan 24 online yazar vardır.
2010 yılında en büyük arama motoru Google ile Çin hükümeti arasında skandal meydana geldi. Google, arama
sonuçlarını süzgeçten geçirmeyi reddetmişti. Çin hükümeti
zaman zaman Google’e arama sisteminden kaldırılacak
web – sitelerinin listesini gönderiyordu. Öyle ki kullanıcı
anahtar kelimeyi yazdığında, arama motoru o web – sitelerini göstermiyordu.
Kapitulli IX. Shfrytëzimi efektiv i bllog-faqeve
53
Komşumuz Rusya
Rusya hükümeti interneti sınırlamak ve sansürlemek için elinden geleni yapmasına
rağmen, internet diğer medya kaynaklarına kıyasen hala boş alanı temsil etmektedir.
Ancak, Rusyada internette etkin olmak, beraberinde bazı riskler taşımaktadır. Örneğin:
2008 yılında, Dağıstanda, tanınmış bir internet kaynağı olan İnguşetiya’nın sahibi öldürüldü. Bu kaynak, hükümete karşı yaptığı eleştirilerle tanınıyordu. Bu yüzden daha ilk andan itibaren ölümün resmi sürümü reddedilmişti. İçişleri bakanlığı dikkatsizlik sözkonusu
olduğunu duyurdu. Dağıstan başbakanı’nın korumalarından biri tesadüfen silahtan ateş
açmış denildi.
2010 yılında Rusyada, nedeni belli olmayan yangınlar sırasında, hükümete yönelik açık
eleştiriler sadece internette bulunabilirdi. İnsanlar internet - toplulukları oluşturuyor, bilgi
paylaşımı yapıyor ve mağdurlar için yardım topluyorlardı. Onların göstermiş olduğu çabalar o kadar büyük tepki ile karşılaştı ki, başbakan Putin, bloglardan birine yorum yazdı.
Bu oldukça büyük bir yorum oldu. Canlı bir insanın cevabından çok, başbakanın basın
sözcüsünün resmi cevabına benziyordu.
İnguşetiya’nın
sahibi Muhamed Evolev.
2008 yılında
Dağıstanda
öldürüldü.
O’nun internet - kaynağı,
hükümeti sıkça
eleştiriyordu. Bu
yüzden, daha ilk
andan itibaren
ölümün resmi
sürümü reddedildi.
54
Rusya’nın bütün blogküresi, başbakan Putin’in basın sözcüsü’nün bu yanlışını paylaştı.
Lider haber ajansları (İnterfax, İntertas) cesur başbakanın bir „Amfibi“ den yangınla mücadelesi haberini yaydı. Uçağı bizzat Putinin kendisi kullanıyormuş. Basın sözcüsü „Amfibi“ den değil, „İhtiras“ sözünden bahsetmiş. Bu yanlış hemen düzeltilmişti. Ancak haber
çok sayıda bloglarda yayımlandı.
Kapitulli IX. Shfrytëzimi efektiv i bllog-faqeve
Özet:
Konu IX’da blogların verimliliğini gösteren, uluslararası örnekler verilmiştir:
a. Bu bölümde, sosyal medyaların bölgesel
bağlamdaki gelişim evreleri, sansürü ve
sorunları incelenmektedir
b. Hakkında tartışılan ilk ülke, YouTube’un
yasaklandığı Türkiye’dir.
c. Sosyal medyalara ve dine, ve ya onların
İrandaki yaratıcılarının rölüne bakmak çok ilginçtir.
ç. Daha sonraki bölümlerde Türkmenistan, Küba,
Çin ve Rusyadaki internet - sansürü ve sosyal
medyalaraki sınırlamalar tartışıldı.
İlginç bağlantılar:
İnternet - sansürü hakkında bir makale::
en.wikipedia.org/wiki/Internet_censorship
Ödev:
Online ansiklopedisi Vikipedi yardımıyla, internet –
sansürü hakkında bilgi bulun. Kendi gerçek veya
hayali blogunuzda internet - sansürü ile ilgili mesaj
yazın. Aşağıdaki bilgileri kullanabilirsiniz.
İnternet - Sansürü
İnternet, değişik bilgisayarları birbirine bağlayan ağdır. İnternetin müdürü yoktur; o özel bir sahibi olmayan, ücretsiz ağdır. Herkese aittir. İnternette sansür, bazı bölümlerde yapılabilir. Örneğin: Türkiyede,
mahkeme kararıyla hükümet YouTube’u yasakladı ve tüm internet sağlayıcılarına Türkiye genelinde
YouTube’bu engelleme uyarısını gönderdi. Uluslararsı organizasyon „Sınır tanımayan gazeteciler“in
gerçekleştirdiği araştırmaya göre, 2008 yılında dünya çapında 1740 web – sitesi engellenmiş veya
kapatılmıştır. İnternette yayınladığı içeriklik yüzünden 105 blogcu mağdur olmuş, bunlardan bir blogcu
öldürülmüş, 59’u tutuklanmış, 45’i ise fiziki saldırıya uğramış.
55
Pratik çalışma
İçerik yönetim sistemi (İYS)
Bilgisayar programı olan Wordpress’in iyi gelişmiş İYS - sistemi vardır. Daha doğrusu blogcunun, yönetim
paneline erişimi sağlanmıştır. Blogcu yayınlayabilir, içeriğini düzenleyebilir ve değiştirebilir, fotograf ve video yükleyebilir, kullanıcıların içeriğini yönetebilir, blogun tasarımını değiştirebilir v.s. İçerik yönetim sistemi
aslında yönetim panelidir.
Worpress’in içeriği yönetim sistemi, kendi kullanıcılarına sadece şahsi bloglarını değil, aynı zamanda
zorlu web – sitelerini ve hatta web – mağazalarını örgütlemelerini sağlamaktadır.
Wordpress’te blog nasıl kayıtlanır
Wordpressin çok basit bir raporlama sistemi vardır. Yamanız gereken tek şey, www.wordpress.com web
– sitesini açmak ve dil tercihini yapmanızdır. Gürcü interfeysi de vardır, ancak Facebook’taki interfays gibi
tamamen tercüme edilmiş değişldir. Bu yüzden, karışıklık önlenmek için ingilizce menüsünü kullanmak
daha iyidir.
56
„Sign-up Now“ a tıklayın ve ilgili alanları doldurun.
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
Blog URL – sizin blog – adresiniz benzersiz olmalıdır. Belirteceğiniz ID- meşgul ise
blogunuz için başka bir kimlik seçmelisiniz.
Username (kullanıcı adı) – blogu yönetmek için panele giriş adınız
Password (şifre) – sizin şifreniz (pasvord)
Confirm (onayla) – şifrenizi onaylayın
E-mail address (e-posta adresiniz) – sizin e – mail adresiniz
57
Bütün pencereleri doldurduktan sonra, Sign up’a tıkla (Kaydol). „Sign-up“ tan sonra açılan pencereyi
kapatın ve e- postanızı kontrol edin. En geç yarım saat içerisinde Wordpress size bağlantı içeren mesaj
gönderecektir. Bu bağlantıya tıklamakla başka bir siteye yönlendirilecek ve blogunuzun aktif olduğu bildirilecektir: Hesabınız aktif !
Tebrikler, artık sizde bir blog sahibisiniz!
İleride, blogu yönetim panellerine giriş yapmak için, wordpress.com’u ziyaret edin ve sayfanın üst kısmında
kullanıcı adı ve şifrenizi yazın.
58
Bölüm IV
59-79
Sosyal ağlar – geçmişte,
günümüzde ve gelecekte
Konu X Altı kullanma teorisi
Sosyal ağların yaygınlaşmasını etkileyen etkenler?
Konu XI Sosyal ağların tarihi
Dünya tarihinden tipolojik paralellikler
Konu XII – Facobook
Kuruluş hikayesi, ilginç gerçekler, M. Zuckerberg – dünyanın en genç milyarderi
Konu XIII Halkın gücü
Uşahidi, BarKamp ve diğerleri
„Kitle kaynak kullanımı“ odaklı projeler (birçok
kişiden bilgi almak)
Pratik çalışma
Facebook’taki şahsi bilgilerin yönetimi
59
Konu X
Altı derecelik ayrılık
İnsanlar geleneksel olarak gruplar oluşturmayı ve onlara katılmayı sever. Çok eskiden, ilk
insan grupları önce şehirleri inşa etmiş ve şehirler yavaş yavaş devletlere dönüşmüştür.
İlk devletler, kentlerden daha büyük değilmiş. Daha sonraları, birçok şehir – devleti,
büyük bir devletaltına birleşmiş ve milli şuur gelişmiştir. Bazı gruplar şehir veya devlet
olmadan milletler oluşturmuşlar. Onlar sadece başka ülkeleri işgal etmeye başlamışlar.
Her şehirde, devlette veya millette, insanlar sosyal gruplara ayrılarak , aralarında sonu
görünmeyen çatışmalar yaşanıyormuş. Onlar aralarında sözlerle, mektuplarla, kitaplarla
iletişim kuruyırlarmış.... grup üyeleri arasındaki iletişim dili bazen son derece uygunsuz
oluyormuş; onlar kötü emellerine ulaşmak için aralarında birleşen insanlarmış. Bu durumu, milletler arasında asırlarca süren savaşlar göstermektedir. Bazı sosyal ve dini gruplar
diğerlerinden daha prestijlimiş. Zamanla çok sayıda gruplar aralarında yer değiştiriyomuş
ve daha önce pek aktif olmayanlar, çok aktif hale gelerek sayıları çoğalmış. Zaman geçiyor ve geçtikçe her şey daha çok karışıyormuş. İnsanlar yeni iletişim biçimlerini icat etmeye ve ilişkiler kurmaya başlamış. 20 yüzyılın ikinci yarısında insanlık yeni iletişim ağı
– interneti icat etmiş. İlk baştan bu süper buluş sadece yüksek – teknoloji üniversiteleri
arasında bilgi alış verişi ile sınırlıydı. Ancak daha sonra herkez için ulaşılabilir oldu.
Yeni iletişim aracı – internet, insanlar arasında yeni gruplaşmalara yol açtı. Bugün inretnette ne yapıyoruz? Önceleri yaptığımız şeyin aynısını. Bizim gibi düşünen insanları arıyor
ve onlarla iletişim kuruyoruz. Değişik gruplara katılıyor ve tartışıyoruz.
Konu X. Altı kullanma teorisi
Aşağıdaki resimde
insanlar noktalarla
belirlenmişlerdir.
Çizgiler ise onları
birbirine bağlıyor.
İnsanlar arasındaki
bu tür topluluklara, yani bağıntılı
hatların karmaşık
sistemine sosyal
ağ denir.
61
Sosyal ağlar
„Sosyal ağ“ terimi çok eskidir. 1930’larda amerikalı sosyologlar insanlar arasındaki ilişkileri
ve bağlantıları inceliyorlarmış; onlar bu ilişkileri bir çeşit diyagram olan, sosyogram olarak
adlandırıyorlarmış. İnsanlar noktalarla, aralarındaki bağlantı ise çizgilerle belirlenmiş. Bu
şekilde gösterilen insan topluluğunu sosyal ağ olarak adlandırılmış.
Sosyal ağ daha sonraları sosyolojiden internete geçmiş. Bu ise kullanıcıların içeriği ile
zenginleşmiş web –sitesi hizmetleri demektir. Bu tür web – siteleri, benzer ilgi alanlarına
sahip kişilerin aralarında ilişki kurdukları, bilgi ve diğer ifadeler paylaştıkları bit çeşit sosyal ortamı temsil etmektedir. Sosyal ağlar, örneğin Facebook büyük popülarite kazandı.
Son olarak kullanıcı sayısı 500 milyonu geçerek, kurucusu Mark Zuckerberg’i gezegenimizin en genç milyarderi yaptı. Açıkçası, internetin gelişimi büyük ölçüde sosyal ağların
yaratılmasına katkıda bulunmuştur. Özellikle web 2.0’ın gelişimi.
Web 2.0
Web 2.0 belli bir internet – teknolojisinin veya hizmetin adı değildir. Bu çağdaş internetin gelişim aşamasının adıdır. Web – hizmetleri ve web - siteleri daha önce geleneksel
medya kaynağı olarak faaliyet göstermekteydi. Örneğin televizyon program yayınladığı
zaman, günlük programı da kontrol etmiş oluyor. Bu ise her programın belli bir yayın
zamanı olduğunu ve aynısının sadece o zaman diliminde izlenebileceği demektir. İkincisi,
o sadece izleyicinin ilgisini çeken program yayınlamaktadır. Web 2.0 söz konusu olunca,
burada kullanıcı neyi ne zaman isterse izleyebilir. YouTube buna iyi örnektir. Onun günlük programı yoktur ve izleyicileri video seçiminde özgürdür. Bunun yanısıra kullanıcılar
başkaları tarafından hazırlanmış ürünleri kullanmaktadır. YouTube’da video - görüntüleri
kullanıcıların kendileri yüklemektedir.
„Dünya küçüktür“ olayı
Amerikalı sosyolog Stenli Milgram deneyleri çok seven biriymiş. O insanlar arasındaki
ilişkileri incelemeye karar vererek, çok özel ve beklenmedik sonuçlar getirmiş. Milgram
ve onun iş arkadaşları, küçük bir kasabada tesadüfen seçilmiş 300 vatandaşa zarflar
dağıtmış. Onlar bu zarfı, belirli son bir bireye ulaşatırabileceklerine inandıkları arkdaş veya
Web 1.0
ËÐÖÇÔÐÇÖËÕ
ÍÑÐÖÇÐÖËÕ
ÏÑÚÏÃÔÇÄÃ
62
ËÐÖÇÔÐÇÖ¿Ë
ÍÑÐÖÇÐÖËÕ
ÉÃÐÀÃØÕÇÄÃ
ÏÑÏÚÏÃÔÇÄÇÎË
Web 2.0
ËÐÖÇÔÐÇÖËÕ
ÍÑÐÖÇÐÖËÕ
ÏÑÚÏÃÔÇÄÃ
ËÐÖÇÔÐÇÖ¿Ë
ÍÑÐÖÇÐÖËÕ
ÉÃÐÀÃØÕÇÄÃ
ÏÑÏÚÏÃÔÇÄÇÎË
Konu X. Altı kullanma teorisi
tanıdığa göndermeleri ricasında bulunmuşlar. Deneyde zarfların posta ile göndermelerine izin verilmemiş. Bu gönderilerin alıcıları, başka kentlerde yaşayan belirli insanlarmış.
Diğer kentlerin vatandaşları olan bu kişilere zarfların ulaştırılması için geçilen yolun, çok
kısa olduğu görülmüş. Altı derecelik ayrılık teorisi bu şekilde doğmuş. Bu araştırmadan
alınan sonuçlar, dünyadaki başka birisi aracılığı ile kurulan tanışıklıklar sayesinde, gezegenimizde herkesin ve her şeyin altı veya altıdan da az adım ötesinde bulunduğunu
göstermiş. Öyle ki ABD Başbakanı ile sizin aranızda sadece altı adım var. Aranızda
sadece altı dostunuz bulunmaktadır.
Bu sosyal ağların en büyük cazibesidir. Online arkadaşlarınızla paylaştığınız haberler,
bütün dünyaya erişebilir ve tüm online kullanıcılarına ulaşılabilir.
A
1
2
Konu X. Altı kullanma teorisi
3
4
5
6
B
63
Özet:
Konu X’da bulmacanın çözülmesi ve sosyal ağların bu kadar popüler olmasındaki sebebin
belirlenmesi denenmektedir.
a. Yeni iletişim aracı – internet, insanlar arasında
yeni gruplaşmalara yol açtı. Bugün internette
ne yapıyoruz? Önceleri yaptığımız şeyin aynısını
– iletişim kuruyor, değişik gruplara katılıyor ve
tartışıyoruz
b. 1930’larda, amerikalı sosyologlar insanlar arasındaki ilişkileri inceliyor ve insanların
noktalarla, aralarındaki bağlantının ise çizgilerle tanıtılarak, öyle denen sosyogram ve
diyagramlarla ifade ediyorlarmış. Bu şekilde
gösterilen insan topluluğunu sosyal ağ olarak
adlandırılmış
c. Araştırmadan alınan sonuçlar, dünyadaki
başka birisi aracılığı ile kurulan tanışıklıklar
sayesinde, gezegenimizde herkesin ve her
şeyin altı veya altıdan da az adım ötesinde
bulunduğunu göstermiş
İlginç bağlantılar:
Stenli Milgram’ın web - sitesi:
www.stanleymilgram.com
Ödev:
Şimdi artık kendinize ait bir blogunuz ve daha
önceki konulardan öğrendiğiniz çok sayıda bilgiye
sahipsiniz. Edindiğiniz tecrübeyi başkalarıyla
paylaşmak ve blogunuza ilk göndermeyi yapma
zamanıdır.
Altı derecelik ayrılık
Altı derecelik ayrılık, dünyadaki başka birisi aracılığı ile kurulan tanışıklıklar sayesinde, gezegenimizde
herkes ve her şey altı adım ötemizdedir. Öyle ki ABD Başkanı ile sizin aranızda sadece altı adım var.
Aranızda sadece altı dostunuz bulunmaktadır.
Sosyal ağlar aynı prensiple çalışmaktadır. Teorik olarak, sizin gönderinizi arkadaşınız, onların arkadaşları
v.b. paylaşabilir. Ve bu gönderi, dünyadaki sosyal ağların tüm kullanıcılarına ulaşabilir.
64
Konu XI
Sosyal ağların tarihinden
Geçmişte paralellikler aramak bana eğlenceli gelmişti. Bu ödeve başkadığınızda
hiçbirşeyin değişmediği ve insanın icat etmediği hiçbir şeyin kalmadığı izlenimine
kapılacaksınız. Ancak, öte yandan insanlık ilerliyor ve yeni teknolojiler hayatımıza giriyor.
Blogların ve sosyal ağların geçmişte paralelliklerinin olduğunu hiç düşündüz mü? Evet,
var. Çok çağdaş görünen ürünlerin geçmişte ilk örnekleri var. Bir Gürcü atasözü „yeni
olan her şey, eskilerin derinliğinde unutulmuş olanlardır“ bu olayı doğruluyor.
Volkan külü altındaki şehir
Pompea şehri MÖ 79 yılına kadar normal yaşantının mevcut olduğu bir şehirmiş. Şehir
yakınlığındaki yanardağ birdenbire patlamasıyla şehir küller altında kalmış. Volkan o kadar
hızlı olagelmiş ki, insanların evlerini terkedecek zamanı yokmuş. Bir anda her ev, her şey
ve insanlar adeta külün altında kalmış. Yıllarca ve asırlarca, ta ki XVIII y.y.’a kadar doğa
tarafından korunan şehiri hiç kimse hatırlamıyormuş. Sıradan bir günde durmuş olan
şehir hayatı, arkeologlara, tarihçilere ve klasikçilere antik dünyadan eşsiz bir görünüm
verdi. Rebeka Benefil, araştırmacılardan biriydi. O, Vaşingtın ve Li Üniversitelerinde
çalışıyordu.Popmea duvarlarında ve antik grafitlerdeki yazıları ve resimleri inceliyordu.
Pompea duvarlarında antik grafitler
Rebeka grafitlerin çoğu zaman interaktif, saygın bir yazı şekli olduğuna inanıyordu. Bu,
antik devirdeki insanların sadece hobisi olarak sayılmıyormuş . Her sınıftan insanlar,
zanginler dahil, fakirler, köleler veya özgür vatandaşlar duvarlarda yazı yazma faliyetinde
yer alıyormuş. Bu durum utanç verici bir şey olarak kabul edilmiyormuş.Rebeka tezini
kanıtlamak amacıyla, dört katlı zengin bir konutun duvarlarına, yazı örneklerini gösterdi.
Grafitler duvarlarda çok açık görünüyor; bazıları evin en güzel odasının kenarlarında dikkatle kazınmış freskler, arkadaşlara selam mahiyetini taşıyormuş. İnsanlar merdivenlerde
dönüşümlü olarak popüler şarkılardan alıntılar okuyor ve arada bilmeceler ekliyorlarmış;
şiir yarışmaları düzenledikleri düşünülüyor.
Konu XI. Sosyal ağların tarihi
Grafitler, mutfakta, hizmetçiler
odasında ve şehrin
değişik bölümlerinde keşfedilmiş:
65
İşte birkaç örnek:
Kapılardaki yazılardan birtanesi: „Markus, Spenduza’yı seviyor“
Pinariya’nın evinin avlusundaki yazı: Dünaynın bütün altınlarını
bile verseniz, kocamı satmam.
Verus’un evinde, iki kapı arasındaki yazı: „Sekundus arkadaşlarını
selamlıyor“.
Tiyatro’nun çıkışında: Kaminiusi’nin robotu Metes, Kres’i seviyor.
Pompea’nın patronu Veneral onları korusun ve uyum içinde yaşasınlar.
Tiyatro’nun sokağında: „Dükanımdan bir küçük çinicik kayboldu.
Onu bulan, 65 sestertius ile ödüllendirilecektir. Hırsız hakkında bilgi
verecek olana ise 20 sestertius daha verilecektir.“
Duvarlardaki yazıtlar o kadar sene sonra çok rahat okunuyormuş.
Bu ise yeteneklere, amatör faaliyetlerinin yasak olmadığını gösteriyor.
Rebeka, Pompea sokaklarında şehir sakinlerinin interaktif oyunlarla
eğlendikleri, büyük ilan tablosuna benzediğini söylüyor. Daha ilginç
olan, bütün insanların bu oyuna iştirak ettikleri ve oyunu daha da ilginç yaptıklarıdır.
Antik Facebook
Popmea’daki interaktif yazışmanın Facebook’a çok benzediğini
herhalde farkettiniz. Hepimiz biliyoruz ki, kullanıcının Facebook’taki
şahsi sayfasında, tüm bildirim ve fotoğrafların biriktirildiği yere „Duvar“ denilir. Eski Pompea’daki gibi Facebook’un modern dünyasında,
kullanıcılar ya kendi duvarlarına, ya da arkadaşlarının duvarlarında yorumlar yazmaktadırlar. Bazı yorumların hiçbir bağlantısı yoktur. Onlarla ya kimseden bir şey istenmektedir ya da kimseye yönelik nasihat
özelliğini taşıyor. Bazen sanal duvarlarda hararetli tartışmalara tanık
oluyoruz.
İnsanlık her ne icat ederse etsin ya da onun gelişimine farketmeksizin,
biz hala insanların istekleriyle çevriliyiz ve yeni olan her şey, eskinin
derinliklerinde saklıdır.
MÖ 79 yılında, volkan patlamasıyla
Popmea şehri
küller içinde kaldı.
Çok asırlar bu
korunmuş şehire
hiçkimse bir göz
atmadı.
66
Sanal duvarlar
Aristoteles, insanın sosyal bir hayvan olduğunu söylemiş. Bu fikir internet çağında daha da geçerli ve dahza inandırıcıdır.İnternet 50’li yıllarda gelişmeye
başladı.İlk aşamada, sadece bilim adamlarının kullanabileceği, karmaşık bir iş olarak
görünüyordu. Teknolojiler, bir çok insanın zorlu çalışması pahasına yavaş yavaş gelişti.
İnternet bugün bulunduğu duruma geldi. Büyük bir kısmı sosyal ağdan oluşan ağa
dönüştü. İnsanoğlu, Aristoteles’in çok önceden söylediğini kanıtlamak için çok çalıştı.
Sosyal ağ, benzer ilgi alanı olan insanların etkileşime girerek bilgiler paylaştıkları topluluktur. Sosyal ağ aslında, arkadaşlarla çevrili olan insanların fotoğraflar izlediği, sohbet ettiği,
konuları tartıştığı, yeni arkadaşlıklar kurduğu bir çeşit sanal mekandır.... Onlar eğleniyor.
Facebook, dünyada olduğu gibi Gürcistanda da en popüler sosyal ağdır. Facebook bir
devlet olmuş olsaydı, nüfus bakımından dünyada en büyük üçüncü devlet oldurdu.
Konu XI. Sosyal ağların tarihi
Farklı devletlerde, toplumun büyük bir kısmının internete eğilim göstermesi ve sosyal
ağlara bağlanmaları ardından, siyasetçiler ve ruhani liderler de geri kalmadı. Onlar he
zaman insanların bulunduğu yerdedir. Sosyal ağları aktif olarak kullanmaya başlayan ilk
üst düzeyli politikacı Barak Obama’ydı. Facebook Obama’nın kullandığı tek sosyal ağ
değildi. Başbakanlık kampanyasında ünlü mikro – blog ve sosyal ağ hizmeti veren Twiteri de aktif olarak kullandı. Twiter kullanıcıları kendi şahsi sayfalarında SMS – mesajları
bırakabiliyorlar. Örneğin: „Şu anda bir toplantıdayım ve konuşmacıyı dinliyorum!“ ya da
„İnternette çok ilginç bir web – sitesi buldum! „İşte link, dene!“ ya da „Bugün havam
yok, cesarete ihtiyacım var!“ Herkes istediğini yazabilir, tek sınırlama boyutudur. Sadece
kısa SMS – mesajları gönderilebilir. Twiterdeki şahsi sayfaların kendi Takipçileri var. Bu
yüzden ne kadar daha çok mesaj gönderilmişse, sayfa o kadar çok ilginçtir. Takipçiler
topluluklarda birleşmişlerdir. Obama’nın twiterinde üç milyondan fazla takipçi var. Belki
biliyorsunuz, Obama çok meşgul bir adamdır. Bu yüzden onun günlük programı her
zaman çok yoğundur. Twiter sayesinde herkes Amerika başkanını takip edebilir ve o
anda ne yaptığını, günlük planında neler bulunduğunu v.b. öğrenebilir. Twiterin en sıkı
takipçileri açıkçası gazetecilerdir. Gazeteciler, siyasetçilerden en yeni haberleri alabilmek,
onların getirdikleri kararları öğrenebilmek ya da ne dediklerini aktarabilmek için twiteri
kullanmaktadırlar. Herkes Obama’nın takipçisi olabilir. Ancak bütün siyasetçiler Amerika başkanı gibi açık değildir. Örneğin, birisi İngiltere Başbakanı’ın adına sahte Twiter
oluşturmuş. Bu olağan şeydir; siyasetçiler sıkça mizah duygusu gelişmiş, internet kullanıcıların kurbanı oluyor.
İnternet özellikle de sosyal ağ, dini liderler arasında da çok seviliyor. Bir süre önce Dalay
Lama da kendi Twiter sayfasını açtı. Dalay Lama’nın Twiterinde bu okuduğum en son
mesajdı: „Dalay Lama Twiderde kendini gösteriyor ve daha iyi bir dünya için Twiter’de
twitliyor.“
Konu XI. Sosyal ağların tarihi
67
68
Konu XI. Sosyal ağların tarihi
Özet:
Konu XI, bilişsel ve insan ilişkileri ile sosyal ağların tarihi hakkında çok sayıda gerçekleri
aktarmaktadır:
a. Antik şehir Pompea, MÖ 79. yılında volkan
altında kaldıktan sonra, XVlll asırda yeniden
hayata döndürüldü
b. Vaşingtın ve Li Üniversi profesörü Venesa
Benefil, Popmea duvarlarındaki yazıları ve
resimleri, yani antik grafitleri inceledi
c. Antik Grafitler Facebook’a benzemektedir.
İnsanlar her ikisinde de interaktif yorumlar
yazıyorlar
ç. Sosyal ağları kullanan ilk üst düzeyli siyasetçi
Barak Obama oldu.
İlginç bağlantılar:
ABD Başkanı Barak Obama’nın Twiteri:
twitter.com/BARACKOBAMA
Tibet’in ruhani lideri Dalay Lama’nın Twiteri:
twitter.com/DalaiLama
Ödev:
Blog takipçilerinize bugün öğrendiklerinizi yazın.
İnternette bulduğunuz örenklerle sayfanızı geliştirin.
Antik Facebook
Antik çağda, duvarlarda yazı yazmak saygın bir iş olarak görülüyormuş. Örneğin: dört katlı zengin bir
konutun duvarlarında yazılar bulunmuş. Duvarlardaki grafitler çok ayandır; aralarında bazıları evin en güzel odasında, fresk kenarlarında özenle oyulmuş, arkadaşlara yönelik selamlardır.İnsanlar merdivenlerde
dönüşümlü olarak popüler şarkılardan alıntılar okuyor ve arada bilmeceler ekliyorlarmış; şiir yarışmaları
düzenledikleri düşünülüyor.
Popmea’daki interaktif yazışma Facebook’a çok benziyor.Hepimiz biliyoruz ki, kullanıcının Facebook’taki
şahsi sayfasına, tüm bildirim ve fotografların biriktirildiği yere „Duvar“ denilir. Eski Popmea’daki gibi
Facebook’un modern dünyasında, kullanıcılar ya kendi duvarına ya da arkadaşlarının duvarlarına yorumlar yazmaktadırlar. Bazı yorumlar arasında hiçbir bağlanıtı yoktur. Onlarla ya bir şey istenmektedir ya
da kimseye yönelik nasihat özelliğini taşıyor. Bazen sanal duvarlarda hararetli tartışmalara tanık oluyoruz .
69
Konu XII
Facebook’u öğrenin
Bilgisayar teknolojisinin gelişim hikayesi masal gibidir. Kötü ejderha, şehri kuşatır ve çoğu
masalda olduğu gibi, iyi huylu şövalye ejderhayı yenerek şehri kurtarır. O, hükümdar
olur. O’nun amacı adaleti sağlamaktır ancak yavaş yavaş kendisi ejderhaya dönüşür.
Bilgisayar teknolojisinin gelişim hikayesi ile şövayle ile ejderha’nın hikayesi arasında çok
paralellikler yapılabilir. Piyasada, bilgisayar programları ve kaynaklarının yöneten büyük
ve zengin şirketler vardır. Daha sonra, bazı birey veya grupların değerli çalışması sonucu
yeni program ve kaynaklar ortaya çıkmıştır. Bu programlar büyük şirketlerin ürünlerine
alternatif olarak görülmektedir ve aynıları severek öğrenilmektedir. Programlar popülarite ve güç kazanırken, onların yaratıcıları zenginleşiyor ve zengin şirketlerin önceden
yaptıklarının aynısını, şimdi bu kaynaklar yapıyor. Rakiplerini sıkıştırmaya çalışarak, piyasada maksimum genişlemeye ve bütün piyasayı ele geçirmeye çalışıyor. Microsoft,
Google ( „Başkalarına zarar vermeyin!“ sloganıyla) ve Facebook sosyal ağları, lider dev
şirketlerdir.
Facebook kurucusu Mark Elliot Zuckerberg’in çok iddialı planları var. O, kendi internet
kaynağının, bütün interneti absorbe etmesini istiyor. Onun niyeti apaçık ortadadır. Eğer
70
Konu XII. Facebook’un tanıtımı
insanların mutlak çoğunluğunda, otomatik sayfa ve online rehberi olarak Google’ı varsa,
şimdi Facebook ‘un kendi aboneleri için otomatik sayfa olması gerekiyor.
Facebook
Myspace
Facebook
Heryeş biraz eğlenmek amacıyla başladı. Mark Zuckerberg, fakülteden oda arkadaşları ve
Harvard Üniversitesindeki arkadaşlarıyla, kendi kullanıcılarına arkadaşlarının fotoğraflarını
izleme ve birbirlerine mesaj gönderme olanağını sağlayan web - sayfayı oluşturdular.
Onlar yeni arkadaşlar da bulabiliyor, onların fotoğraf ve mesajlarına yorum yapabiliyorladı.
Bu, kullanımı kolay web - sayfası, Harvard Üniversitesi öğrencileri arasında hit olmuş. Kısa
zaman sonra Mark Zuckerberg’e, Facebook’u diğer üniversitelere de genişletmesinin
istendiği sayısız mektup gönderildi. Facebook değişik üniversitedeki öğrencilerin isteği
üzere genişliyor ve 2006 yılının Eylül ayından itibaren, 13 yaşını doldurmuş ve geçerli e –
mail adresie sahip olan herkese ulaşılır oldu. En yeni verilere göre, Facebook en büyük
sosyal ağıdır. En yakın rakibi MySpace’ten çok daha büyüktür. 2005 yılında medya kralı
Rupert Murdoch tarafından 580 milyar dolara satın alınmıştır. Bugün Facebook’un dünya
çapında 500 miliyondan fazla abonesi var. Fcebook’un resmi kar payı 2009 yılında, 700
milyon dolara yükseldi.
Mark Zuckerberg
Facebook Mark Zuckerberg’i gezegenin en genç milyarderi yaptı. Zuckernerg bu parayı
kendi yaratıcılığı sayesinde kazandı.
Birkaç yıl önce Mark Zuckerberg, yayımcı ve New York Times gazetesinin Yönetim Kurulu Başkanı Arthur Oks Sulcerberge’in özel uçağıyla seyahat etti. 20 dakika geciken
Mark, Şort ve sandaletler taşıyormuş. Seyahat sırasında New York Times yayımcısı
ile Facebook sahibi, kitle iletişim araçlarının geleceği hakkında sohbet etmişler. O kadar yüksek, tagdir edici değerlere ve tutumlara sahip olan iki kişinin bir araya gelmesi
nadirdir. Seyahatin sonunda gazetecilerden biri New York Times’ın yayımcısıyla röportaj
yapmış. Yayımcı, Zuckerberg hakkında çok akıllı, ancak çok da genç, daha da önemlisi çok şanslı biri olarak bahsetmiş. Ardından, moda olan bu internet - eğlencelerinin
Konu XII. Facebook’un tanıtımı
71
Facebook
yakında unutulacağını söylemiş. Bu konuşmadan bir yıl sonra New York Times’ın hisseleri önemli ölçüde düştü, buna karşın Facebook’un karı dramatik bir artış yaşadı.
Facebook’a dikkat edin!
Facebook kendi abonelerine, fotoğraf ve şahsi bilgiler aktarma olanağını sağlamaktadır.
Bunların doğruluğundan abonelerin kendileri sorumludur. Bazı insanlar Facebook’u kötü
amaçlar için kullanabilir ve konuştuğunuz arkadaşın, tanıdığını o arkadaş olmadığı ortaya
çıkabilir.
72
Konu XII. Facebook’un tanıtımı
Özet:
Konu XII tamamen, en büyük sosyal ağ Facebook’a ve onun kurucusu Mark Zuckerberg’e
adanmıştı.
a. Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg, okul arkadaşlarıyla 2004 yılında,
kendi web - sayfasını açtı.Bu web - sayfası
kullanıcılarına, kendi arkadaşlarının
fotoğraflarını izleme, mesajlaşma, yeni
arkadaşlar bulma ve arkadaşlarının yüklemiş
oldukları mesajlara yorum yapabilme olanağını
sağladı.
b. En yeni verilere göre, Facebook’un dünya
çapında 500 milyondan fazla kullanıcısı vardır.
c. 2009 yılında Facebook’tan elde edilen resmi
kazanç, 700 milyon dolara ulaştı.
ç. Mark Zuckerberg, milyarder olduğunda henüz
23 yaşındaydı.
İnternete yazım
www.guardian.co.uk/technology/2007/jul/25/media.newmedia
Ödev:
Facebook duvarında blogunuzun adına link yükleyin. Facebook’taki her yeni yükleme hakkında
link açmak önemlidir. Bu şekilde okuyucu sayısı
daha fazla olur.
Gelecekte, Facebook’ta blogunuzun sayfasını
açabilirsiniz. Bu iyi bir tecrübedir.
Yılın adamı
2010 yılında, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, “Time” tarafından yılın adamı olarak aday
gösterilmiştir.
“Time”in genel yazı işleri müdürü Richard Stengel, resmi açıklamasında “yarım milyar insanı birleştirdiği”
ve “veri değiştokuşu için yeni sistem kurduğundan” dolayı Zuckerberg’in takdirname verilecek kişi olarak
seçildiğini belirtmektedir.
2012 yılı Facebook yönetimi için ve genelde sosyal ağlar kullanıcıları için önemli bir yıldır; Facebook
kullanıcıların sayısı 500 000’i aştı.
73
Konu XIII
Halkın Gücü
İnternetin çok kısa zaman içerisinde çok şey değiştirmeyi başardığı gerçeği konusunda
kuşku yoktur. Değişmelerle birlikte, internet yeni imkanlar da sunmuştur. Yeni imkanlar
insanlar arasında yeni ilişkilere yol açmıştır. Sosyal ağlar ve değişik internet hizmetleri
sayesinde, insanlar gruplar oluşturuyor, sanal topluluklara katılıyor ve gerçek dünyada
olağanüstü gerçek değişmeleri empoze ediyorlar.
Doğal olarak, yukarıda adı geçenlere isimler gerekiyordu; işte bu şekilde çok sayıda yeni
terimler ortaya çıktı.
Crowdsourcing (kitle kaynak, çok sayıda kaynaktan veri almak)
Crowdsourcing („Crowd “ – insan grubu ve „Sourcıng“ – arayış, kaynak kullanımının
birleşiminden meydana gelen bileşik bir isim) iş sektöründe doğdu. Geleneksel çalışanlar
veya bu hizmeti sunanlar yerine, gereken hizmeti, fikir veya içeriği, büyük bir insan grubu
ve özellikle on-line topluluğundan talep etmek anlamına gelmektedir. Sınırsız sayıda insana kamu bir teklif sunlur: „Bakınız, bu işi bitirmemiz lazım“ ve insanlar, daha önce hiçbir
anlaşma yapmadan ve çoğu kez karşılıksız olarak bu ödevi tamamlar. Bu konsepti daha
iyi anlatabilmek için size birkaç örnek sunacağım.
„Procter & Gamble“in, şirketin karşılaştığı tüm sorunları belirtildiği özel web sitesi vardır.
İnsanlar şirketin bu sorunlarını çözmesinde yardımcı olmayı sabırsızlıkla bekliyor, bazen
yüzbinlerce doları aşabilen büyük miktar parayla ödüllendirileceği vaatleri alıyorlar.
Chikago’da bir şirket kenarsız tişört üretimi yapmaktadır. Tişörtlerin dizayn seçimi herkesin katılabileceği açık ihale ile yapılır. Şirket her gün çok sayıda fikir alır ve üretim için
bu fikirlerin en ilginç olanlarını seçer. Müellifler 2000 Amerikan doları değerinde ödül alır.
Şirket önemli miktarda tasarruf yapar çünkü bu şekilde moda tasarımcıları angaje etmez.
Gördüğünüz gibi, crowdsourcing çok esnek bir işbirliği biçimidir. Yukarıda saydığımız
örnekler iş projeleriyle bağlıdır fakat crowdsourcing gönüllüleri de dahil eder. Ushahidiinternet servisi buna iyi bir örnektir.
Kenya’da büyük sayıda şiddet olaylarının tespit edildiği 2007 yılı seçimlerinin bir neticesi
olarak kurulan Ushahidi-internet servisi, şiddet olayları tanıklarının e-mail ve sms mesajlarla gönderdiği ihbarları toplamış ve kısa zamanda şiddet haritası hazırlamıştır.
İnternette, Kenya haritasının yer aldığı bir web site açılmıştı. Suistimal olayları hakkında
bilgisi olan herkes koordinatif gruba sms veya mms gönderebilir ya da web sitede yorum
bırakabilirdi. Veriler işlenerek özet hazırlanmış ve haritada vizüelizasyonun sağlanması
açısından şiddetin meydana geldiği bölgeler kırmızı dairelerle çevrelenmişti. Daha fazla şiddetin tespit edildiği bölgeler daha büyük dairelerle çevrelenmişti. Bu şekilde,
uluslararası organizasyonların şiddete tepki göstermesi için imkan sağlayan vizüel bir
harita oluşturulmuştu.
74
Mesaj gönderen herkes, daha büyük gözlemci grubun mobilizasyonu için gereken
zamanı tasarruf edilmesi yönünden projenin koordinatif grubuna çok yardımcı olmuştu.
Proje olağanüstü başarılı olarak belirlendi ve daha sonra Ushahidi dünyanın değişik yer-
Konu XIII. Halkın gücü
2010 Ushahidi
lerinde yaşanan kriz durumlarında kullanılmaya başladı.
2010 yılında, Haiti’de meydana gelen feci deprem milyonlarca insanı etkiledi; bunların
birçoğu yıkıntılar altında kaldı, çok sayıda semt ise gıda ve su yetersizliğiyle karşı karşıya
kaldı. Uşahidi yardımıyla farklı insanların gönderdiği mesajlar bazında bir inetaktif harita
oluşturuldu, bu gönüllülerin ve kurtarıcılar arasında başarılı bir koordinasyona yol açtı.
Sorunlu bölgelerin tespit edilmesi için haritaya bir göz atmak yeterliydi. Kurtarıcılar daha
kolay bir şekilde yardıma ihtiyacı olan insanların en büyük kısmının bulunduğu bölgeleri
tespit edebiliyordu.
Ushahidi ABD’de de çok etkili oldu. 2010 yılında Washington D.C. kış kasırgasına
yakalandı. Ushahidi sayesinde kapanan yollar ve değişik sorunlar hakkında kısa zamanda bilgi toplanıyordu. İnsanlara sms mesaj yolluyor yada özel web sitede ihbarda bulunuyor ve bunlar interaktif haritada yansıtılıyordu.
2010 yılında Rusya’da yangınlar meydana çıktı. Ushahidi yardımıyla, gönüllülerin faaliyetleri arasında koordinasyonu sağlayan “Yardım haritası” hazırlandı. Harita, gönüllülerin
onlara en çok ihtiyaç duyulan yerleri görmesini sağlıyordu.
Ushahidi Barcamp – birbirine benzer kamu konferansların uluslararası ağını
oluşturmaktadır. Konferans organize etmek kolay bir ödev değildir, fakat Ushahidi
Barcamp katılımcıları sorunları kendi başına çözmektedir. Onlar sadece konferansa
katılmakla kalmıyor, konferans için gereken tüm hazırlıklarla ilgileniyorlar. Blog veya diğer
sosyal araçlar yardımıyla, bilgi desteği sunuyorlar. Konferans kapsamında yapılması gereken tanıtım, eğitim ve diğer faaliyetler on-line rejimde korunmaktadır. İlk Barcamp 2005
yılında Palo Alto California’da düzenlendi.
Konseptin tasarımı ve konferansın organizasyonu için yaklaşık bir hafta gerekiyordu.
200’ün üstünde insan bu çalışmaya katıldı. Ardından dünya genelinde 350’nin üzerinde
şehir Barcamp’ın evsahipliğini yapmış oldu. Barcampların en büyüğü Ocak 2010 yılında
Yangon, Burma’da yapıldı. Konferansa 2700’ü aşkın insan katıldı.
Sosyal medya ve gerçek değişimler
Bundan birkaç ay önce, Gürcistanlı gazeteci İa Antadze kendi blogunda ve Facebook’ta
Konu XIII. Halkın gücü
75
Gabrielashvili ailesi hakkında bir öykü yazdı. Gazeteci, “Yangın, içindeki tüm eşyalarla
birlikte evi tamamen yıktı; onlar, yıllar boyunca çalışma ve çabalarının ürünü olan
herşeylerini kaybettiler” yazdı. İa, „Blogumun 5000’in üzerinde okuyucusu var, bunların
her biri birer Lari bağışlasa, bu aile yeni ev alabilir” dedi.
Gazetecinin dostları ve tamamen yabancı olanlar yardım hazırlığını dile getirdiler. İa’nın
yazısı onun dostları ve dostlarının dostları tarafından paylaşıldı, ve nihayet sosyal medyada yürütülen kampanya ürün verdi.
Ardından İa Antadze bloguna şöyle yazdı: „Geçen gece hemen hemen hiç uyumadım;
sabah olmasını sabırsızlıkla bekledim, doğacak gün için hazırlandım ve düşündüm.
Sadece dört gün içinde o kadar çok hediye topladık ki bunları iki arabanın bagajına
yükledik. Radyo Sloboda eşyaların taşınmasında yardımcı oldu. Aileye mutfak malzemeleri, gıda ürünleri ve giyim eşyası götürdük.“
Bugün, Gabrielashvili ailesinin kendi evi vardır.
76
Konu XIII. Halkın gücü
Özet:
XIII. başlıkta crowdsourcing ve bu sistemi kullanan şirketler gözden geçirlmiştir:
a. Başlığın başında crowdsourcing aracı hakkında
bilgi aldınız
b. Büyük uluslararası şirketlerin bu hizmeti nasıl
kullandığını gördünüz
c. Ushahidi’nin nasıl çalıştığını öğrendiniz
ç. Barcamp, kamu konferansı gördünüz
d. Ve başlığın sonunda Gürcistan’ın crowdsourcing ile tecrübesi hakkında bilgilendiniz.
e. Në fund të kapitullit, keni mësuar për eksperiencën gjeorgjiane me Crowdsourcing.
İlginç bağlantılar:
Ushahidi’nin resmi web sitesi:
www.ushahidi.com
Ödev:
Ushahidi’nin resmi web sitesini ziyaret ediniz ve
onun kullanımı hakkındaki kurallar hakkında bilgi
edininiz. Ushahidi ile ilgili kuralların yer alacağı
talimatlar hazırlayınız.
Crowdsourcing
Crowdsourcing („Crowd “ – insan grubu ve „Sourcıng“ – arayış, kaynak kullanımının birleşiminden meydana gelen bileşik bir isim) iş sektöründe doğdu. Geleneksel çalışanlar veya bu hizmeti sunanlar yerine,
gereken hizmet, fikir veya içeriği büyük bir insan grubu ve özellikle on-line topluluğundan talep etmek
anlamına gelmektedir. Sınırsız sayıda insana kamu bir teklif sunlur: „Bakınız, bu işi bitirmemiz lazım“ ve
insanlar, daha önce hiçbir anlaşma yapmadan ve çoğu kez karşılıksız olarak bu ödevi tamamlar. Bu konsepti daha iyi anlatabilmek için size birkaç örnek sunacağım.
„Procter & Gamble“ın, şirketin karşılaştığı tüm sorunların belirtildiği özel web sitesi vardır. İnsanlar şirketin
bu sorunlarını çözmesinde yardımcı olmayı sabırsızlıkla bekliyor, bazen yüzbinlerce doları aşabilen büyük
miktar parayla ödüllendirileceği vaatleri alıyorlar.
Chikago’da bir şirket kenarsız tişört üretimi yapmaktadır. Tişörtlerin dizayn seçimi herkesin katılabileceği
açık ihale ile yapılır. Şirket her gün çok sayıda fikir alır ve üretim için bu fikirlerin en ilginç olanlarını seçer.
Müellifler 2000 Amerikan doları değerinde ödül alır. Şirket önemli miktarda tasarruf yapar çünkü bu
şekilde moda tasarımcıları angaje etmez.
Gördüğünüz gibi, crowdsourcing çok esnek bir işbirliği biçimidir. Yukarıda saydığımız örnekler iş
projeleriyle bağlıdır fakat crowdsourcing gönüllüleri de dahil eder. Ushahidi-internet servisi iyi bir örnektir.
77
Pratik alıştırma
İnternette Güvenlik
İnternet, güvenli veri izlenimi de dahil olmak üzere, çok şeyleri değiştirdi. İnternet ağına bir şey yüklemeden önce iyi düşününüz.
Gerçek hayatta, beğenmediğiniz bir fotoğrafı yırtmak çok kolaydır. Sanal dünyada ise bu çok daha
bileşiktir, belki biri bu fotoğrafın kopyasını yapmıştır.
Gerçek hayatta sırrınızın korunması dostunuza bağlıdır, fakat sanal dünyada, yazınız çok kez paylaşılabilir
ve çok kısa zaman içinde çok sayıda insana, hatta onlara yönelik olmayan insanlara bile ulaşabilir.
Facebook güvenli verilerin tamamiyle korunmasında pek başarılı olmadığından eleştirilmektedir. Fakat,
Facebook’un kurucusu Mark Zuckenberg, sosyal ağların insanlar arasında daha kolay bir şekilde ilişkilerin
kurulması için hazırlandığını ve bu yüzden Facebook’un öncelikerinden birinin sırların açıklanmasını önlemek olduğunu açıklar. Bunun yanı sıra, Facebook’un onun abonmanlarının kişisel verileriyle kendilerinin
başetmesi yönünde çaba harcadığı da doğrudur.
Facebook’ta kişisel verilerin yönetimi
Gelin, Facebook’ta verilerin nasıl yönetilmesi gerektiğine ilişkin ayrıntılı işlemden geçelim.
Lütfen Account>Privacy Security Settings’i seçiniz.
Gizlilik ayarının ana panelinde bulunduğunuzda,
sayfanın ortasında, Facebook tarafından önerilen
parametrelerin verildiği bir tabela göreceksiniz:
1. Sizin günlük statüsünüz, fotoğraf ve
yazılarının, daha doğrusu Facebook duvarına
yüklediğiniz herşey herkes tarafından görülebilecektir.
2. “Etiketlediğiniz”
fotoğraf
ve
videolar
(işaretlendiğiniz yerler), dini ve siyasi görüşleriniz,
doğum tarihiniz sadece dostlarınız ve dostlarınızın
dostları tarafından görülebilir..
78
3.
Sadece dostlarınız sizin yüklediğiniz malzeme hakkında yorum yapabilir ve iletişim verilerini
görebilir.
Parametrelerinizi daha ayrıntılı olarak konfigüre etmek isterseniz Personalization of Parameters (parametrelerin kişiselleştirilmesi)’e tıklayınız.
Eğer Change (değişmeler) linkini tıklarsanız, Blocked Users (bloke edilen kullanıcılar) yazısı altında, herhangi bir kullanıcı, oyun veya aplikasyonu bloke edebileceğiniz sayfaya yönlendirileceksiniz. Bloke etmek,
onun sizin duvarınıza hiçbir şey koyamayacağı hatta mektup bile göderemeyeceği anlamına gelir.
Facebook’a birşey yüklediğinizde, bunu kimin görebileceği kimin ise göremeyeceğini seçme hakkınız vardır.
Bu yüzden, Lock (kilitle)ye tıklamanız ve menüdeki parametreyi seçmeniz gerekecek.
79
Bölüm V
81-93
İnternet-televizyon
XIV.Başlık – İlk video çekim internete nasıl
yüklendi
İlk e-mail’den ilk videoya
XV.Başlık İnternet-televizyon
Farklı internet-televizyon türleri
Pratik çalışma
Tüm gücüyle İnternet-televizyon
81
Konu XIV
İlk video çekim internete nasıl yüklendi
Youtube genelde internet-televizyon olarak adlandırılan en popüler video-sayfasıdır.
Fakat, o şimdilik televizyonun hedefi olandan tamamen farklıdır. En önemli fark, geleneksel televizyonlarda, TV-yayınları, TV-konuları ve yayınlanan her şey televizyon personeli tarafından hazırlanmasındadır. Youtube’da ise video-çekimler kullanıcılar tarafından
alınmaktadır. Youtube herkesin video-çekim yükleyebileceği veya televizyon kanalı
açabileceği bir kamu televizyon türüdür. Youtube türünden olan internet-televizyonlarda,
başlıca güç insanların, ilginç programlar hazırlayanların, sıralama yapanların ve ne seyretmek istediğini ve hangi sıralamaya göre seyredeceğini seçenlerin elindedir.
İlk internet-hizmetlerinden Youtube’a giden yol uzundu. İnternetin, ilk e-mail’den internet-televizyona kadar gelişimini incelemek ilgi çekici olacaktır.
İlk e-mail
1971 yılının sonunda, Ray Tomlinson, elektronik mesajların bir bilgisayardan başka bir
bilgisayara gönderilmesini sağlayan bir bilgisayar yazılımı hazırladı. Günümüzde elektronik postanın gönderilmesi veya kabul edilmesinde aynı prensipler kullanılmaktadır.
İlk e-mail, aynı mekanda karşı karşıya duran ve internetin önceli olan APRAnet ile bağlı
iki bilgisayar arasında gönderilmiştir. Tomlinson onun ilk e-mailinde neler yazıldığını
hatırlamamaktadır. O, @ işaretini kullanıcıyı onun makinesinden ayırt etmek için kullandı
ve o günden bu yana bu işaret e-mail adreslerde kullanılmaktadır. @ İşratei Tomlinson
tarafından icat edilmedi; o sadece mevcut bir simge kullandı ve bu simge daha sonra
standart haline döndü.
İlk virüs
1949 yılında, matematikçi John Von Neumann, bilgisayar virüslerini tahmin etti. İlk
83
virüs Bob Thomas tarafından oluşturuldu. Thomas Ray Tomlinson’un çalıştığı şirkette
çalışıyormuş. İlk virüs “creeper” olarak adlandırılmış. Bu virüs, “bulaştığı bilgisayar”a
hasar vermemiş, sadece ekranda “Merhaba, adım Creeper, bana tıkla tılayabilirsen”
metnini göstermiş. İlk antivirüs ise virüse iyi bir ilaç olarak kanıtlanmış.
İlk on-line topluluğu
1981 yılında, Dr.Larry Brilliant, Dünya Sağlık Örgütünde çalışırken, çok primitif bir on-line
konferans sistemi tasarladı. Brilliant bu icadını “Apple” kurucusu Steve Jobs’a gösterdi
ve onun tavsiyeleri üzerine sistemde düzeltmeler yaptı.
Konferans sistemin gelişiminin bir sonraki adımı, üyelerine forumlar, e-postalar ve değişik
web-siteler öneren Well-virtüel birliğin (The Well (Whole Earth ‘Lectronic link) (Tüm dünya
için elektronik bağlantı)kurulmasıdır. Well’deki tartışma ve konular, çok ciddi olanlardan
çok sıradan olanlara kadar, katılımcıların yapısı ve ilgisine göre değişiyordu. Günümüzde
birliğin yaklaşık 4000 üyesi vardır. Well sosyal ağların başlangıcı olarak sayılabilir.
İlk bilgisayar gülüşü
Karnegie Mellon Üniversite hocası Skott E.Fahlman, 1980’lerde ilk bilgisayar ortamında
gülüş ifadesini icat eden kişi olarak sayılmaktadır. Fahlman, çalışmalarında, on-line duyuru tablosunu yoğun olarak kullanıyormuş ve arada bir ciddi açıklamalarının yanında
iğneleyici şakalar da yazıyormuş. Onun cıva hakkındaki bir yorumu üniversite tarafından
o kadar ciddi kabul edilmiş ki üniversite nerdeyse tahliye ilan edecekmiş.
84
Konu XIV. İnternette video-görüntüleri nasıl meydana geldi
İşte o zaman Fahlman ciddi yüklemeler ve şakalar arasında farkın yapılması için yüz ifadelerini belirten ikonlar tasarlamış ve çalışma grubunun „“ işaretini kullanmasını teklif
etmiş. Scott E.Fahlman şöyle diyor: „Ben herhalde bu üç simgeyi bu sıralama ile veren
ilk kişi değilim, fakat benim teklifim, bu üç simgenin tam da bu anlamlarıyla internet
ortamında dağılmasının kaynağı olduğuna inanıyorum “.
İlk arama motoru
1989 yılında, Alan Emtage, bilgisayar bilimleri okurken ve “McGill” üniversitesinde
çalışırken, internette veri aramanın sıkıcı bir işlem olduğunu tespit etti. Bu şekilde,
otomatik olarak dahil olan, arayan ve verileri sistematize eden ek senaryolar
yazmaya başladı. Veriler bulunduğunda ve Emtage için hazır olduklarında, o gereken malzemeyi kolay bir şekilde buluyordu.
Çok geçmeden, Emtage’in internette sözün tam anlamıyla herşeyi bulabileceği
söylenitisi yayıldı ve onun “becerisi”ne ilgi oldukça arttı. Daha sonra, Emtage, iki
meslekdaşıyla birlikte tam bir arama motoru oluşturdu ve onu “Archie” olarak
adlandırdı. Emtage, buna hiç niyeti olmadan, on-line devriminin göbeğine yerleşti.
Emtage, „1991 yılında, bilgisayarımızdaki Archie arama motoru Doğu
Kanada’nın tamamında internet ulaşımının neredeyse yarısını kapsıyordu” dedi. Emtage,
„konferansların birinde, Bilgisayar Okulumuzun müdürü Renato De Mori’ye bir meslekdaşı
yaklaştı ve MCGill üniversitesinde Arcie’nin olağanüstü başarılı kullanıldığına yönelik iltifatlar yağdırdı. Müdürü, çalışmalarımız hakkında resmi olarak bilgilendirmediğimiz için,
De Mori bu iltifatların ne anlama geldiğini bilmiyordu. Gülümsedi ve teşekkür etti, fakat
Montreal’a döndüğünde, ilk yaptığı iş, nelerine olduğunu öğrenmek oldu.” dedi.
Wikipedi’de ilk yazı
Wiki, 1995 yılında Ward Cunningam tarafından teknoloji baz üzerinde oluşturulan ilk web
sitedir. Teknoloji, birkaç kişinin internet üzerinden aynı belge üzerinde çalışabileceği,
daha doğrusu kullanıcının web-siteye kayıt olarak belgelerin herhangi birine değişme
veya ekleme yapabileceği anlamına gelmektedir.
Web-site Viki Viki Veb (WikiWikiWeb) olarak adlandırıldı. Cunningam Haiti’ye yaptığı
bir ziyareti sırasında otobüs ile yolculuk yapması teklif edilmiş (VikiViki). Yerel dilde, bu
kelime “hızlı” anlamındaymış. Cunningam bu adı beğenmiş ve yeni başladığı projeye bu
adı vermiş.
Wiki-teknolojisi, wiki teknolojisi kullanıcıların web sitede herhangi bir web tarayıcısı
yardımıyla özgür olarak metin yazma ve düzenlemesine imkan veren bir topluluktur.
2001 yılında kurulan Wikipedi, kamu ansiklopedi, Wiki’den bazı şeyler kapsamaktadır,
başka bir deyişle, sitenin içeriğine oluşturan da değiştiren de onun kullanıcılarıdır.
Jimmy Wales, Wikipedi’de “Merhaba, Dünya” yazını yükleyen ilk kişidir.
Konu XIV. İnternette video-görüntüleri nasıl meydana geldi
85
Youtube’da ilk video-çekim
Web sitede, kullanıcı tarafından yüklenen ilk video-çekim, San Diego Hayvanat
Bahçesinde çekilmiştir. Çekimi yapan da, Youtube’un tasarımcılarından biridir. Bu videoçekim sıkıcı ve ilginç olmamasına rağmen, milyonlarca ziyaretçisi vardır..
Şimdi de Youtube’un tarihi geçmişine bakalım: Chad Hurley, Steve Chan ve Jawed Karim
Paypal şirketinde çalışıyordu. Medyada onların hikayesi hakkına işte neler yazıyordu:
“Hurley ve Chan internette bir partide yapılan video-çekimi yüklemeye karar verdiler fakat ilgili internet hizmerti bulamıyorlardı. Ardından akıllarına bir fikir geldi ve böylelikle Youtube doğdu.“ Fakat, sözkonusu olaya katılmayan Karim herşeyi reddederek, herşeyin
farklı olduğunu iddia ediyordu. Youtube ilk defa 2005 yılında kullanıma verildi, ilk videoçekim ise 23 Nisan 2005 yılında yayınlandı. Tam bir yıl sonra, 2006 yılında, Youtube 1.65
milyar amerikan doları karşılığında Google tarafından satın alındı.
YouTube - Me at
the Zoo
86
Konu XIV. İnternette video-görüntüleri nasıl meydana geldi
Özet:
XIV. Başlık internetin ilk e-mail’den ilk video-çekime kadar olan gelişim sürecini açıkladı. Bunun yanı sıra, en büyük video barındırma sitesi olan YouTube hakkında bazı bilgiler edindiniz.
a. Başlığın ilk pasosunda, aynı mekanda karşı
karşıya duran iki bilgisayar arasında ilk e-mail’in
gönderilip kabul edilmesi hakkında bilgi edindiniz.
b. İlk virüsün oluşturulması için bilgisayar virüslerin
öngörülmesinden sonra 20 yılı aşkın bir zaman
gerekkiyordu.
c. İlk on-line konferans internetin gelişim
tarhindeki ikinci önemli adımdı.
İlginç bağlantılar:
Youtube’da ilk video-çekim:
www.youtube.com/watch?v=jNQXAC9IVRw
Ödev:
Gürcistan internet-televizyonları hakkında bilgi
bulabilmek için internette arama yapın. Google’da
Gürcü alfabesiyel “İnternet-televizyon” yazın.
Çok sayıda linkler arasında, Google size ilginç
kaynaklar sunacaktır; Gürcü internet-televizyonları
hakkında yazı yazmak için bu kaynakları kullanın.
Streaming video
İngilizce bir kelime olan „ Streaming “ (Streaming) Gürcü dilinde akmak demektir..
İnternette video-dosya seyredebilmek için, onun bilgisayara alınması gerekiyor, fakat Streaming ile, video alınır ve tüm dosya aktarılmadan yayınlanabilir, daha doğrusu bilgisayar video-dosyanın aldığı bölümünü yayınlar ve dosyanın kalanını almaya devam eder. Youtube bu prensip üzerine çalışmaktadır; işte
bu yüzden video-dosyanın alınması yayınlama hızından dolayı yavaşlamışsa, bu yayının geçici olarak,
videonun ikinci bölümünün alınmasının bitimine kadar durdurulduğu anlamına gelmektedir.
87
Konu XV
İnternet-Televizyon
Küresel değişmeler ansızın olmuyor. Bu değişmeler için zamana ihtiyaç var. Normal hayat yaşayan, yıllarını sıradan geçiren insanlar var, fakat bir anda, onların hayatının hiç de
sıradan olmadığını; onların insanlık için kocaman bir adım oluşturan şeylere adadıklarını
öğreniyoruz.
Günlük hayatımıza bir bakış atarsak, aynı anda günlük hızla meydana gelen kocaman
değişmeler döneminde yaşadığımızı göreceğiz.
KBir önceki gün
Hayatta hayal ve gerçek arası olan şeyler vardı, fakat, onlar bugün hayatımızın ayrılmaz
parçasıdır ve onları olduğu gibi kabul ediyoruz. Örneğin: Televizyon alıcısı. Günümüzde televizyon her yerde, otomobilimizde, cep telefonumuzda, evimizde vb. yerlerde
var. Daha olgun olanlar herhalde ilk siyah-beyaz televizyonun nasıl hayatlarına girdiğini
hatırlıyorlardır.
Bu icat sahip olduğu teknolojik özellikleriyle günümüzdeki televizyondan çok daha geridedir. Onun küçük ekranında, insan günde sadece birkaç saat süren yayınları ayırt etmekte güçlük çekiyordu; nineler televizyon önüne geçtiklerinde, o kadar insan arasında
düzensiz olmanın ayıp olduğu gerekçesiyle özel olarak süsleniyorlarmış. Nineler, bununla
ekranda görünen insanları kastediyormuş.
Dün
Televizyon alıcıları oturma odalarımıza yerleşerek uzun zamandır kendi yerini aldı. Bundan kısa zaman önce ideal aile resmi, oturma odasında oturan ve birlikte poplüler bir
program, ör: “İluziya” seyreden bir aile resmiydi.
TV-difüzörler kendi seyirci kitlesinin günlük programını tamamen kontrol altında
tutmaktaydı. Programın somut yayın saati vardı, seyirciler ise bu yayını sabırsızlıkla bekliyordu çünkü sevdiği programı sadece televizyonda izleyebileceği zaman o idi.
Televizyonun en çok izlendiği saat (günlük program bloku) en çok izleyicinin
olduğu zamandır ve genelde o zaman televizyon ağları ve yerel
istasyonlar reklamlardan en büyük gelirlerini toplar. 88
Bugün
Bugün, durum tamamen farklıdır. Sevilen yayını seyretmek
için birkaç alternatif vardır, seyircinin zaman sınırlaması
yoktur. Gürcistan seyircileri www.myvideo.ge ‘yi ziyaret
eder, TV kanalı seçer ve on-line seyreder. Fakat, mucize
burada bitmiyor. Önde gelen Gürcistan radyo-difüzyon
şirketi vardır. Bu şirketin TV ekranında da “geriye sarmak”
imkanı mevcuttur, müşteri geçen on gün içinde yayınlanan
herhagi bir programı isteyebilir. Onlar sevdiği programlarını
kendilerine uygun olduğu zaman izleme rahatlığına sahiptir.
Eğer, buna rağmen TV-yayını veya programını kaçırdıysanız,
bilgisayarınızın başına geçin ve www.myvideo.ge ‘yi ziyaret
edin.
Konu XV. İnternet-televizyon
TV-kanallının birçoğu geçen dönemdeki şöhretin geri gelmeyeceğini farkına vardı ve
kendi yapımlarını kendi web sitelerine yüklemeye ve müşterileri www.myvideo.ge ‘yi
kullanmalarını engelleyerek, onların kendi web sitesinden programları izlemeye yönlendirmeye başladılar.
Ve genel
İnternet-medya kocaman adımlarla ilerliyor, bu yolda çeşitli internet-televizyon kurarak
kaynakların sıralanmasına zaman bırakmıyor.
İnternet-kopya: Geleneksel olan büyük televizyon şirketleri, daha doğrusu, şirketin internete ve birçok Gürcü TV-kanalına yüklediği ürünler on-line olarak hiçbbir sorun olmadan
izlenebilir.
Sadece internet televizyon: Bu kategoride, sadece on-line yayını olan kaynakları dahil
edebilirim. Bunların genelde güyük mali kaynakları yoktur ve bu gerçek onların ürünlerinin
kalitesine yansır. Buna rağmen, onların bir önceliği vardır – özgürlük ve dosdoğruluk,
buna bağlı olarak web-kaynakları hiç de mütevazi değildir. Bu türden sadece birkaç tane
vardır: www.fora.tv www.current.com , www.clicknetwork.tv ve gürcü web-kaynağı
www.gevision.tv . bunların sonuncusu sadece bir yıl çalıştı ve yayınını kesti. Nedenleri
web sitede açıklanmıştır. Günümüzde mevcut Gürcü televizyonları arasında www.itv.ge
‘yi de anabiliriz.
Gürcü kaynakları çok net bir acayipliliğe sahip; eğlence ve arkadaşlığa yönelik yabancı
kaynakların aksine, Gürcü kaynakları boğaza kadar siyasete gömülüdür.
Daha fazla sadece televizyon: Bu kategoride, daha önce andığımız servislere uyumlu
olarak ve müşterilerine kocaman film kütüphanesi sunan kaynakları sayabilirim. Onlar, müşlterilerine, TV-kanal, TV-konu veya TV-programlarının herhangi birini, onların
arşivinden herhagi bir filmi seçmek ve on-line olarak izlemeyi sağlarlar. Bu kaynakların
sayısı sınırlıdır. Bunlardan bazıları www.heaventv.tv gibi, kurulma aşamasındadır.
Kamu televizyon: Gelişmekte olan internet-teknolojilerine bağlı olarak, video-konuların
alınması ve internete yüklenmesi gün geçtikçe daha kolay oluyor. Örneğin, Youtube veya
Gurcu analogu www.tvali.ge
www.myvideo.ge
Bazıları çalışmalarında daha büyük ciddiyet
göstererek kendi on-line TV-kanallarını kuruyorlar. Burada www.youtube.com/user/
ijustine örnek olarak gösterebiliriz. E-Justin
kanalının 980 000 üzerinde abonesi vardır.
Özel televizyon olması ve bir kişi tarafından
kurulmasına rağmen, duyurularla doludur
ve iyi bir kazanca sahiptir. Buna benzer
Gürcü kaynakları arasında, rölatif olarak
daha az seyircisi olan www.youtube.com/
user/SweetBelladoreGirl ‘ı anabilirim.
Konu XV. İnternet-televizyon
89
www.youtube.
com/user/ijustine
90
Konu XV. İnternet-televizyon
Özet:
Kılavuzumuzun son başlığı internet-televizyonlara adanmıştır:
a. Geleneksel medyanın sosyal medyaya
dönüşümü
b. Gürcü internet-televizyonları kuran internetkaynakların analizi
c. Başlığın sonunda internet-televizyonun bir
sonraki aşaması açıklanıyor; bu herhalde kamu
televizyon olacaktır.
İlginç bağlantılar:
www.fora.tv, www. current.com, www.clicknetwork.tv, www.gevision.tv, itv.ge
Ödev:
YouTube ve Facebook’ta ilginç videolar bulun ve
onları dostlarınızla paylaşın. Herhangi bir YouTube
linkini veya ziyaret ettiğiniz ağın herhangi bir arama
motorundaki bir linki kopyalayın (bir tarayıcı veya
ziyaret ettiğiniz ağda herhangi bir arama motorunyla; sayfanın adresi yukarı üst kısım pencer-
inde gösterilmiştir). Facebook Duvarında oturum
açın, linke tıklayın ve pencerenin yeni kopyasında
YouTube’den olan linki kopyalayın. Attach’a (yükle)
ve daha sonra Share (paylaş)a tıklayın.
Virüslü video
2005 yılından itibaren, bir milyon insan video yüklemek için YouTube’u kullanmaktadır, bu çok kolay ve hiçbir İTbeceri istemeyn bir işlemdir. Bunun dışında, YouTube’daki herhangi bir video, sizin duvarınıza, web sitesine veya
bloga taşınabilir. 2010 yılı istatistiklerine göre, YouTube’da her gün 50-400 saat süren videolar alınmaktadır.
YouTube yeni terim oluşturdu – virüslü video. Bu terim insanlar arasında virüs gibi yayılan video-malzemeler için
kullanılır. Başka bir deyişle, farklı insanlar beğendikleri videoları dostları ve yakınları ile paylaşır. Bu videolar blog ve
web sitelere de ulaşır. Buna bağlı olarak, başta basit görülen bir videoyu büyük bir seyirci kitlesi izleyebilir. Virüslü
videonun ilk örneklerinden biri, 2006 yılında internette ortaya çıkan “Otobüsteki amca”dır. Bu örnekte otobüsle
Honk Kong yolculuğu yapan ve belirli konuda sohbet eden iki kişi söz konusudur. Bu video internet alanında
popülerlik kazandığı için, geleneksel medyada da aktif olarak kapsanmıştır. Bunun başka bir örneğini oluşturan
“Charlie parmağımı ısırdı” videosu tüm zamanların en popüler videosu oldu. 260 000 000 insan YouTube’da onu
izledi.
Gürcü virüslü video söz konusu olduğunda, burada “Koksora” örneğini verebiliriz. Bu basit bir TV-konusu idi fakat
internette o kadar popüler oldu ki çok sayıda Gürcü TV-programı video linkini kendi show programlarına davet etti.
91
Pratik Çalışma
Sizin özel YouTube kanalınızı nasıl
oluşturabilirsiniz
YouTube’da video yüklemek için, herşeyden önce giriş yapmanız gerek.
Google hizmetlerinden herhagi birinin kullanıcı iseniz, kendi adresinizi ve şifrenizi kullanın. Fakat yine de
YouTube’a giriş yapmanız gerek.
Arama motorunuz da URL www.youtube.com ‘da URL geçin.
Ekranın üst kısmındaki linke tıklayın (sağda): Profilinizi oluşturun (Create Account).
Google’a giriş yaparken Google’un herhangi bir hizmetine bağlandıysanız (örnegin Gmail (Gmail)), otomatik
olarak arama motorunun sayfası açılacak ve YouTube’a giriş için, kullandığınız diğer Google-hizmetlerin-
den çıkış yapmanız istenecektir. Sadece “Çıkış”a (Sign me out!) tıklayın. Eğer ki başka bir servise bağlı
değilsiniz, bu adımı atlatabilirsiniz.
Bir sonraki sayfada, YouTube sizden kişisel veriler isteyecektir. Verilen pencerelerde, en önemlisi Kullanıcı
adıdır (Username) çünkü oraya yazacağınız isim sizin YouTube sayfanızda da yazılacaktır. Kullanıcı adı tek
olmalıdır, bu yüzden seçeceğiniz ad başka biri tarafından kullanılmışsa, YouTube size alternatif sunacaktır.
92
Tüm bölgeleri doldurduğunuzda “Kabul et” (Accept) ‘e tıklayınız, giriş işlemi bu şekilde tamamlanır.
Yeni pencerede diğer Google-hizmetleri için kullandığınız adres ve şirfreyi yazınız (örneğin: gmail veya
bloger).
Bu işlemin ardından sizin özel Youtube-kanalınıza giriş
yapın. Üst köşede, Yükle (Upload)’a tıklayın ve videonun yüklenebileceği sayfaya yönlendirileceksiniz.
Üst köşede, kanalın seçtiği ismi göreceksiniz. Açılan
menü (drop-down menu) için ona tıklayın, Benim Kanalım (My Channel)’ı seçin ve sizin YouTube
kanalınızdaki parametreleri değiştirmeyi öngören sayfaya yönlendirileceksiniz.
93
Lista e fotografive:
Syf. 11: www.christopher-robbins.com/wordpress/2009/01/10/sputnik
Syf. 12: www.sciencedaily.com/releases/2007/08/070831144233.htm
Syf. 13: www.h316.org/stuff/kleinrock
Syf. 14: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu
Syf. 14: scienceblogs.com/startswithabang/2010/09/orbiting_earth_101_what_youd_s.php
Syf. 17: watchmojo.com/web/blog/wp-content/uploads/2010/07/henry-blodget.jpg
Syf. 18: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu
Syf. 18: en.wikipedia.org/wiki/Dale_Dougherty
Syf. 19: en.wikipedia.org/wiki/Ebay
Syf. 21: digital-fingerprint.co.uk/2010/09/teaching-comes-first-says-us-author
Syf. 22: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu
Syf. 23: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu
Syf. 29: blogs.dixcdn.com/shine_a_light/2010/02/03/happy-birthday-norman-rockwell/
Syf. 30: www.theexpgroup.com/expand/blog/wp-content/uploads/2010/07/ExP_old_TV.jpg
Syf. 37: en.wikipedia.org/wiki/Jeff_Jarvis
Syf. 43: www.flickr.com/photos/kk/26146364/
Syf. 45: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu
Syf. 51: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu
Syf. 52: www.rferl.org/content/The_Writing_Of_Omidreza_MirSayafi/1514740.html
Syf. 53: sourceblogger.com/10-worst-countries-to-be-a-blogger/
Syf. 53: cubaupdate-english.blogspot.com/2010/11/yoani-sanchez-wins-cepos-freedom-award.html
Syf. 54: riaingushetia.ucoz.ru/news/2010-11-22
Syf. 61: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu
Syf. 62: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu
Syf. 63: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu
Syf. 65: www.membrana.ru/articles/global/2010/08/06/182300.html
Syf. 66: www.membrana.ru/articles/global/2010/08/06/182300.html
Syf. 67: www.membrana.ru/articles/global/2010/08/06/182300.html
Syf. 70: www.finestdaily.com/news/facebooks-mark-zuckerberg-is-person-of-the-year.html
Syf. 72: Sandro Asatiani’nin ilustrasyonu
Syf. 76: globalvoicesonline.org/2010/02/01/myanmars-first-barcamp-in-yangon/attachment/05/
Syf. 83: openmap.bbn.com/~tomlinso/ray/ka10.html
Syf. 84: davidicke.com/forum/showthread.php?t=11956&highlight=jetta&page=1630
Syf. 88: blogs.sltrib.com/tv/uploaded_images/oldTV-763565.jpg

Benzer belgeler