intown dergisi 14. sayı okumak için tıklayınız

Transkript

intown dergisi 14. sayı okumak için tıklayınız
Nisan - Mayıs 2015
Sayı 14
www.intowndergisi.com
LAFLA
PEYNİR
GEMİSİ
YÜRÜR
MARSİLYA
LAVANTA KOKULU KENT
DEĞİŞİM,
DÖNÜŞÜM
YA DA
DETOKS
DOSYA
BAHARI BEKLEYEN
KUMRULAR GiBi
ZERRİN NİŞANCI
EN İYİ 5 ŞEHİR PARKI
DÜNYANIN TÜM
PARKLARI BİZİM!
“OYUNCULUK
İLK AŞKIMDI!”
STIRLING
ACKROYD
444 44 93
Siz hayalinizdeki evi anlatın,
biz bulalım.
322 71 71
KEMER COUNTRY'DE
7 ODA 2 SALON 800 M2
TAM MÜSTAKİL VİLLA
5.000.000 USD
KEMER COUNTRY'DE
6 ODA 1 SALON 450 M2
TAM MÜSTAKİL VİLLA
3.000.000 USD
KEMER COUNTRY'DE
5 ODA 2 SALON 500 M2
TAM MÜSTAKİL VİLLA
3.750.000 USD
KEMERBURGAZ PANORAMA
VİLLALARIN'DA TAM MÜSTAKİL
6 ODA 2 SALON 800 M2 VİLLA
3.750.000 USD
KEMER COUNTRY'DE
ÇOK ŞIK BAKIMLI 5 ODA 2 SALON
450 M2 MÜSTAKİL VİLLA
3.150.000 USD
www.stirlingluxury.com
KEMERBURGAZ PANORAMA
EVLERİ'NDE 5 ODA 2 SALON
350 M2 ÇATI DUBLEKSİ
1.100.000 USD
İstanbul Cad. Kemer Corner Sitesi, İnci Blok, D:16 GÖKTÜRK / İSTANBUL
KEMERBURGAZ
ALTINTAŞ EVLERİ'NDE
4 ODA 1 SALON 250 M2 VİLLA
920.000 USD
ARKETİP EVLERİ'NDE
KÖŞE KONUMLU 3 ODA 1 SALON
185M2 BAHÇE KATI
560.000 USD
KEMER CORNER SİTESİ'NDE
FERAH 2 ODA 1 SALON
152 M2 BAHÇE KATI
475.000 USD
KEMERBURGAZ GÖKMAHAL
SİTESİ'NDE 1 ODA 1 SALON
+1 HİZMETLİ ODALI DAİRE
535.000 TL
MESA YANKI EVLERİ'NDE
2 ODA 1 SALON 110 M2 ARA KAT
400.000 USD
KEMERBURGAZ SELENİUM
COUNTRY’DE 4 ODA 1 SALON
270 M2 BAHÇE TRİPLEKSİ.
675.000 USD
www.stirling.com.tr
İstanbul Cad. Kemer Corner Sitesi, İnci Blok, D:16 GÖKTÜRK / İSTANBUL
intown
1
Değerli Velilerimiz;
Sın Liseleri olarak bölgemizde 2008 yılından beri
Sınav
dershanecilik hizmeti veren kurumumuz 2013
yılından itibaren yeni yönetim anlayışı ve eğitim
felsefesi ile sizlerin desteği ve öğrencilerimizin
başarılarıyla bu günlere kadar geldi. Şimdi ise
dershanelerin dönüşümü projesi kapsamında
SINAV LİSESİ olarak yolumuza devam edeceğiz.
Sınav Temel Lisesi 'Gözü Yükseklerde Olanlara'
Sın
9. sınıftan 12. sınıfa kadar dershanecilik deneyimi
ile okul disiplinini birleştirerek geleceğini garanti
altına almak isteyen öğrencilere 2015 - 2016
eğitim öğretim yılında üniversiteye dört yıl
boyunca hazırlayan SINAV LİSESİ olarak kapılarını
açıyor.
Değerli Velim;
Sınav Liselerinde üniversiteye hazırlık programı,
öğrencilerin ve velilerin beklentilerini
karşılayabilmek için 11. sınıftan itibaren daha
da yoğunlaştırılacaktır. 11. sınıfta okul
derslerinin yanında YGS’ye hazırlık programı da
uygulanacaktır.
Sın
Sınav Liselerinde 12. Sınıf ders programında,
özellikle başarılı öğrenciler tarafından tercih
edilen ve “çapraz ders” olarak ifade ettiğimiz
MF öğrencileri için: tarih, coğrafya ve felsefe;
TMS öğrencileri için ise; fizik, kimya ve
biyoloji dersleri yer almaktadır.
“YAZILI” SINAVLAR
KLASİK SINAVLAR
TEST USULÜ SINAVLAR
TELAFİ SINAVLARI
DENEME SINAVLARI
GRUP BELİRLEME SINAVLARI DERS DENEMELERİ
DÖNEM BİTİRME SINAVLARI
DENEME SINAVLARI
1- GÜNLÜK ÖDEVLER
2-HAFTALIK ÖDEVLER
3-TATİL ÖDEVLERİ
Siz de çocuğunuzun ek çalışmalara ve ek zamana
ihtiyacı kalmadan okul eğitimini devam ettirirken
aynı zamanda üniversite sınavlarına hazırlanmasını
istemez misiniz? Çünkü öğrencilerimizin büyük
çoğunluğu üniversite hazırlık için lise eğitimlerinin
sadece son yılını veya tercihen son iki yılını
sınavlara hazırlanarak geçiyorlardı.
Bu da öğrencinin
sosyal hayatında kısıtlamalara,
öğ
stresin sebep olduğu gerginliklere veya
bunalımlara sebebiyet veriyordu.
Şimdi ise bu sistemle
SINAV LİSESİ'nde
si
öğrencilerimiz günlük okul hayatlarının yanında
kontrollü ve düzenli çalışmalarla lise öğrenimlerini
tamamladıklarında sınavlara hazır olacaklar. Diğer
taraftan siz de, çocuğunuzun eğitimi için
harcadığınız ek ücretleri ailenize ve kendinize
ayırabilirsiniz. Bu sayede SINAV LİSESİ olarak biz
çocuğunuzun tüm eğitim ihtiyaçlarını
çocuğunu
giderirken sizlerde çocuğunuzla ebeveyn
ilişkilerinizi daha sağlıklı kurma imkanına sahip
olacaksınız.
Sevgili Velilerimiz;
Eğer siz de tüm bu imkanlardan faydalanmak,
çocuğunuz için garantili bir eğitim hayatı
istiyorsanız erken kayıt avantajlarından yararlanın.
Sınırlı kontenjanlarda yerinizi almak için geç
kalmayın. Sizleri de aramızda görmek dileğiyle
Saygılarımla...
M. Fatih SELİMOĞLU
SINAV DERGİSİ DERSHANESİ- GÖKTÜRK
SIN
Kurucu
GÖKTÜRK
0212 322 74 74
0530 301 88 23-24
Göktürk’te bir ilk
Gelin ve kendi gözlerinizle görün!
Yaptığımız ön çizim çalışmasında,
kaş, dudak ve göz hatlarınız sizi büyüleyecek.
Müşterilerimizin büyük çoğunluğu,
Co
"Mutlu Conture®
Make-up Müşterileri Kulübüne"
katılmak üzere ön çizim çalışmasının hemen ardından
yüzleri Conture® Make-up yapılmasını istiyor.
“ücretsiz önçizim”
LONG-TIME-LINER® LINERGIST® UZMANLARI DIĞER
KALICI MAKYAJ UZMANLARINDAN NASIL
FARKLILIKLAR GÖSTERİR?
Tüm LONG-TIME-LINER® Linergist® uzmanları makyaj
sanatı, Conture® Make-up tekniği, sterilizasyon ve
dermatoloji konusunda kapsamlı bir eğitimden geçer.
Bu eğitimden sonra lisanslı profesyonel olan uzmanlar
sadece LONG-TIME-LINER® Conture® Make-up
tarafından geliştirilen yüksek kalitede araç ve
mal
malzemeler kullanarak sadece Conture® Make-up
uygulaması yaparlar.
Göktürk Mah. İstanbul Cad. Artell Forum Çarşı 38/O Tel: 0212 322 6200
Erenköy Şube
İzmir Alsancak Şube
/KAIZEN_TURKIYE
Yaklaşık 13.000m2 kapalı inşaat alanına sahip, LEED Gold Sertifika programına
göre tasarlanmış, Yeşil Bina Konseptli KEMERBURGAZ DOĞA KOLEJİ yeni
kampüs inşaatına başlamıştır.
Kemerburgaz Doğa Koleji yeni kampüsü dünyada örneği olmayan bir kampüs
olacaktır. Okulun içinde ve dışarıdaki her alan ve kullanılan tüm malzemeler
çocuklarımızın sağlığına zarar vermeyecek ürünlerden seçilmiştir.
Okulumuzda 48 derslik 27 adette çok amaçlı sınıf olmak üzere toplamda 75
derslik olacaktır. Türkiye de ilk defa uygulanacak olan havuz derinliğini
ayarlayabileceğimiz yarışma düzenlenebilecek yüzme havuzu,
750 kişilik konferans salonu, açık amfi, teneffüs alanları, kat bahçeleri,
iç bahçe ve arka bahçede farklı oyun alanları yaratılmıştır.
İÇİNDEKİLER
BMW Motorrad
R 1200 R
Borusan Otomotiv
BMW Motorrad
Distribütörü
22 Ajanda
26 Röportaj
Zerrin Nişancı
32
Dosya
Baharı Bekleyen Kumrular Gibi
26
OYUNCULUK
iLK AŞKIMDI!
44 En İyi 5
Dünyanın Tüm Parkları Bizim!
50 Dekorasyon
56 Alışveriş
58
Röportaj
Hakan Kıran
60 Bizim Cemiyet
66
Gusto
Lafla Peynir Gemisi Yürür
70 Yeni
Katia&Body
LAFLA PEYNİR
GEMİSİ YÜRÜR
76 Gezi
Marsilya
82
Moda
Stella McCartney
86 Incity
Detoks
DİKKAT
YAZ GELİYOR!
PEKİ SİZ YAZA
14 intown
Yönetim Yeri
Göktürk Bizim Medya Grubu
İstanbul Cad.Gökofis İş Merkezi K.2
Göktürk - Eyüp / İstanbul
Tel: 0212 322 23 71 - 322 63 76
Reklam ve rezervasyon için;
0212 322 23 71 - 0212 322 63 76
[email protected]
www.intowndergisi.com - www.gokturkbizim.com
Yayın Türü 2 aylık süreli, yerel
Basım Yeri ve Tarihi İstanbul, Nisan 2015
90 İyi Yaşam
94 Güzellik
İmtiyaz Sahibi
Göktürkbizim Medya Grubu adına Sim Yener
[email protected]
Yazı İşleri
Başak Duru (Sorumlu) [email protected]
Sanat Yönetmeni
Metin Özkan
Halkla İlişkiler
Gülşah Aynacı
Müşteri Temsilcisi
Çisil Çalı
Katkıda Bulunanlar
Leyla Asena Arıca, Hande Kurdoğlu, Elif Kutlu
Kurtoğlu, Aslı Sabancoğlu, Gökçe Koçyiğit,
Gözem Güçeri Uçar, Gül Bozantı, Savaş Yener,
Battal Yörük, Bahadır Geliş, İhsan Hanson
Fotoğraf Editörü
Ersoy Doğru
Baskı Yeri
Portakal Basım Matbaacılık San.Tic. A.Ş.
Huzur Mah. Tomurcuk Sok. No: 5/1 4
Levent - İstanbul
Tel: 0212 332 28 01
75 İş Dünyası
66
The Ultimate
Riding Machine
www.bmw-motorrad.com.tr
HERYOLCULUĞUN
SONUNDA
KENDİNİBULMAK.
HAYALLERİN HAYATIN.
Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her
90
HAZIR MISINIZ?
hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Yazıların sorumluluğu yazarlara, yayınlanan ilanların
sorumluğu ise sahiplerine aittir.
Her araç istediğin yere götürür seni, eğer oraya giden bir yol varsa.
Bazı araçlar seni daha öteye taşır. Çünkü bazen bedeninle değil,
ruhunla yolculuk yapmak istersin. Hayatının yolculuğu için R 1200 R,
BMW Motorrad Yetkili Satıcıları’nda seni bekliyor.
Detaylı bilgi için: 0850 252 4040
/BMWMotorrad.Turkiye
@BMWMotorrad_TR
BMWMOTORRADTURKIYE
ALKEV Özel Okulları
İÇİNDEKİLER
104
Hayatınızı
iyileştirin
seminerleri
ANAOKULU - İLKOKUL - ORTAOKUL - LİSE
98
Spor
Uçuşa Geçiyoruz!
Alman Liseliler Geleneği ile Güçlü bir Geleceğe...
104 Röportaj
Hayatınızı İyileştirin Seminerleri
106 İlişki
108 Keşif
Rumelifeneri
112 Röportaj
Mehmet Özel
116 Sokak Röportajları
118 Hukuk
120 Farkında mısınız?
Kamyon Terörü Son Bulsun!
108
120
KAMYON TERÖRÜ
SON BULSUN!
122 İçimizden Biri
124 Minik Dostlar
126 Değişim
128 Sinema
130 Tiyatro
132 Kitap
134 Briç
136 Yollarda
138 Bölgeden
140 Rehber
RUMELİFENERİ
16 intown
www.alkev.k12.tr
ALMAN LİSELİLER
KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI
ALKEV Özel Okulları
[email protected]
Alkent 2000 Mah. Mehmet Yeşilgül Cad. No: 7
Büyükçekmece / İSTANBUL
Tel: (0212) 886 88 40
15 NİSAN’DA
AÇILIYORUZ!
EVDEN ALI
EVİNİZE, İŞYERİNİZE TESLİM
EDİYORUZ
P
Gİyİsİlerİnİz zarar görmeden
son Teknolojİ İle ÜTÜLENİR
LA VITA KURU TEMİZLEME
Göktürk Merkez Mahalesi Belediye Caddesi No:16/A
Tel - 0212 322 00 35 / 0212 322 00 36
www.lavitakurutemizleme.com
EDİTÖR
VE KENTE BAHAR GELIR…
Arınma zamanlarına hoş geldiniz… Şimdi,
üzerimizdeki tüm ağırlıklardan kurtulma vakti!
Çanlar, yenilenme için zırıl zırıl çalmakta. Bu
sese kayıtsız kalamayanlar için bahar en elverişli
mevsim. Dışarıda mis çörek kokusu, hafiften
eser bir rüzgar, her şey şarkı söylüyor gibi, deniz
durulmaya başlamış, kentin sakinleri daha mutlu,
herkes daha çok gülümseme peşinde… Açık
hava mekanları bizi bekliyor. Hepsi bir yana
havanın daha geç kararıyor olması bile içimizi
aydınlatmıyor mu sanki? Şu baharın işine bak,
demek gelmiyor mu sizin de içinizden?
Söz konusu bahar olunca uçmamak mümkün mü?
O halde uçuşa geçiyoruz dedik ve hava sporlarını
sizin için araştırdık. İyi Yaşam sayfalarında
değişimin ilk adresi detoksu masaya yatırdık ve
devamında yaza iyi bir hazırlık yapmanın yollarını
paylaştık. Ve artık ortaya bir peynir tabağı almanın
zamanı gelmişti. Gusto sayfalarında lafla peynir
gemisini yürütürken Göktürklü mekanlardan tarif
almayı da unutmadık. Kapak röportajımızı ise
“Oyunculuk ilk aşkımdı!” diyen Zerrin Nişancı ile
yaptık ve nereden nereye dediğimiz bir başarı
öyküsünü ilk ağızdan dinledik.
14’üncü sayımızı hazırlarken bu duygular
içindeydik. İçi içine sığmama halleri desek yeri…
Elimize bir kitap alıp Gezi Parkı’na gittik ve En
İyi 5 sayfalarında oradan seslenerek, “Dünyanın
tüm parkları bizim!” dedik. Hazır dünyaya
bağlanmışken Fransa’nın Akdenizlisi, lavanta
kokulu kent Marsilya’ya çevirdik rotamızı…
Dönüşümüz ise muhteşemdi! Çünkü Göktürk
yakınlarındaki Rumelifeneri Köyü’nde balık ziyafeti
bizi bekliyordu. Köyün ara sokaklarında kaybolup,
denize önce en tepeden, sonra aşağıdan baktık.
İyot kokusunu içimize çekmişken, baharda neler
yapılmalı, daha doğrusu bu bahar bize neler
yaptırır neler, diyerek sizin için İstanbul’un baharı
güzel karşılayan gezi adreslerinden erguvan ve
Hıdrellez’e uzanan kapsamlı bir bahar dosyası
hazırladık.
Bahar yorgunluğunu tamamen bir kenara
bırakamayız belki ama baharın iyi gelen
hallerini kullanarak metropol hayatını keyifli
hale getirebiliriz. Hepten bir arınma için telefon
rehberinizi elden geçirmeyi unutmayın. Uzun
zamandır görüşmediğiniz isimler sizi bekliyor,
bir de çoktan silmeniz gerekenler… Değişime
sarılmanın altın kuralı kendini kabul etmekse eğer,
gelin bahara kendimizi kabul ederek başlayalım.
Sonra dışarı çıkıp açık havanın keyfine varalım,
tanımadığımız insanlara “günaydın” diyelim ve bu
değişim rüzgarını herkese bulaştıralım.
20 intown
Keyifli okumalar…
AJANDA
FUNDA ARAR
4 Nisan
Türk müziğinin güçlü seslerinden Funda Arar, yeni albüm
konseriyle Bostancı Gösteri Merkezi’nde sahne alıyor.
Bugüne kadar çıkardığı sayısız hitler ve yeni albümünün
en özel şarkılarıyla müzikseverlerle buluşacak olan Funda
Arar, Bostancı Gösteri Merkezi için özel olarak hazırlattığı
dekor ve sürpriz sahne şovlarıyla unutulmayacak bir gece
yaşatmayı vaat ediyor. Saat 21:00’da başlayacak olan
konserin biletleri www.biletix.com adresinde…
8 Nisan
BORUSAN QUARTET
Süreyya Operası’nda gerçekleştirdikleri düzenli
sezon konserlerinin yanı sıra yurtiçi ve yurtdışı
turneleriyle dikkat çeken Borusan Quartet, Hisar Kültür
Merkezi’nde! 2010 yılında ilki düzenlenen Andante
dergisi Klasik Müzik Ödülleri’nde “Yılın Oda Müziği
Topluluğu” ödülünü alan grup, aynı yıl New York’taki
Carnegie Hall’da finali gerçekleşen 2010 ICMEC
Uluslararası Oda Müziği Topluluğu Yarışması’nda birinci
olarak altın madalyanın sahibi olmuştu. Saat 20:00’daki
konserde 1. kemanda Esen Kıvrak, 2. kemanda Olgu
Kızılay, viyolada Efdal Altun ve viyolonselde Çağ Erçağ’ı
dinleyeceğiz. www.hisarkulturmerkezi.com
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
20-21 Nisan
HINDI ZAHRA
Caz ve dünya müziğini
benzersiz bir şekilde
harmanlayan Hindi
Zahra, Garanti Caz Yeşili
konserleri kapsamında
20 ve 21 Nisan’da
Babylon sahnesinde!
“Beautiful Tango”, “Imik
Si Mik” gibi aşk kokan
şarkılarıyla kendine
has üslubunu, caz ve
Fas kökenlerinden
gelen enstrümanlarla
zenginleştirmeyi
başaran Hindi Zahra,
müzikseverleri keyifli
bir yolculuğa çıkaracak.
Konser biletleri www.
biletix.com adresinde…
22 intown
7
Mayıs
GORAN
BREGOVIC
Balkan müziğinin en tanınmış besteci ve söz
yazarlarından Goran Bregovic, Volkswagen
Arena’da sahne alıyor! 1989’da “Çingeneler
Zamanı”, 1993’te “Arizona Dream”,
“Underground” gibi Emir Kusturica filmlerinin
müziklerini yapan Bregovic, Can Dündar’ın yazıp
yönettiği “Mustafa” filminin müziklerine de imza
atmıştı. Saat 21:00’da gerçekleşecek konserin
biletleri ww.biletix.com adresinde!
AJANDA
2 Ağustos’a
dek
MAGNUM - KONTAKT BASKILAR
İstanbul Modern’deki “Magnum - Kontakt Baskılar”
sergisi, dünyanın en prestijli fotoğraf ajanslarından
Magnum Photos’un geçtiğimiz yüzyıldan bu yana
görsel kültürde iz bırakan fotoğraflarının yaratım
süreçlerini kontakt baskılar üzerinden keşfe çıkıyor.
Sergi, Magnum’un dünyaca tanınan üyelerinin birinci
ağızdan hikayelerini de aktararak, fotoğrafçıların
karar alma süreçlerini açık bir şekilde görme ve
kavrama imkanı sağlıyor. Sergide ayrıca Che Guevara
ve Malcolm X’ten, Miles Davis ve The Beatles’a
birçok siyasi figür, oyuncu, sanatçı ve müzisyenin
akıllarda yer etmiş portrelerini de görebilirsiniz.
7 Haziran’a dek
Picture The World
Burhan Doğançay’ın
Objektifinden Dünya
23-24
Mayıs
CHILL-OUT
FESTIVAL
İSTANBUL
2015
Bu yıl 10’uncu yaşını kutlayan Chill-Out
Festival İstanbul, Life Park’ta hafta sonunuzu
renklendiriyor. Her zamanki gibi öğlen 12’den
gece yarısına kadar sürecek olan festival,
hem cumartesi hem de pazar günü boyunca
üç sahnede toplam 24 saatlik müzik
programlamasıyla gerçekleşecek. Caz’dan
soul ve funk’a, house’tan indie’ye uzanan
geniş bir yelpazede Lounge FM’in seçkisiyle
hayat bulacak bu müzik ziyafeti, İstanbul’un
en büyük ormanlık alanında ve doğanın tam
ortasında yer alan Life Park’ı bu sene de
dev bir festival kasabasına dönüştürüyor.
Festival biletlerine www.biletix.com
adresinden ulaşabilirsiniz.
24 intown
Türkiye’nin en önemli sanatçılarından Burhan
Doğançay’ın fotoğrafları; TEB Özel’in desteğiyle
ilk kez Doğançay Müzesi’nde sanatseverlerle
buluşuyor. “Picture The World” başlıklı sergide
bu kez; eserleri dünyanın en önemli müzelerinin
daimi koleksiyonlarında yer alan sanatçının
ilham kaynağını oluşturan fotoğrafları
sergileniyor. Brooklyn Köprüsü’nün 19861987 yıllarındaki ilk büyük bakımı sırasında
köprünün üzerine çıkmasına izin verilen tek
sanatçı olan Burhan Doğançay’ın çektiği çok
özel New York fotoğrafları, serginin en değerli
parçaları arasında gösteriliyor. Sergiyi her gün
10:00 – 18:00 saatleri arasında görebilirsiniz.
www.dogancaymuseum.org
322 6328
İstanbul Cad. Neo Vista Çarşı No: 16/A Göktürk - Eyüp
Meatinn the steakhouse
meatinn the steakhouse
322 8954
www.meatinn.com
RÖPORTAJ
“OYUNCULUK
iLK AŞKIMDI!”
Röportaj: Sim Yener
Fotoğraflar: Ersoy Doğru
ONU “AŞK-I MEMNU” DİZİSİNDEKİ KÖTÜ KARAKTER HİLMİ’NİN
EŞİ OLARAK TANIDIK. HUKUK OKUDU, AVUKATLIĞI BIRAKTI,
44 YAŞINDA İÇİNDEKİ OYUNCULUK AŞKINI HAYATA GEÇİRDİ
VE YILMADAN ÇALIŞARAK BUGÜN TELEVİZYON DİZİLERİNİN
ARANAN OYUNCUSU HALİNE GELDİ ZERRİN NİŞANCI... ROLÜ,
BAZEN KIRILGAN VE KİBAR OLAN, ŞİMDİYSE “GÖNÜL İŞLERİ”
DİZİSİNDE DİŞLİ BİR AVUKATI CANLANDIRAN NİŞANCI İLE
OYUNCULUĞA YOLCULUĞUNDAN GÖKTÜRK’TEKİ YAŞAMINA
KADAR İÇTEN BİR SOHBET GERÇEKLEŞTİRDİK
Hukuk okudun. Başka mesleklerde çalıştın. Yıllar sonra
oyuncu oldun. Hepimiz küçükken bir sürü mesleğe
heves ederiz ama çok azımız bunu gerçekleştirebilir.
Çocukluk hayalin miydi oyuncu olmak?
Evet, çocukluk hayalimdi. Liseden sonra da babama
konservatuara gitmek istediğimi söyledim. Ama o başka bir
meslek sahibi olmam konusunda beni ikna etti ve hayalime
veda etmek zorunda kaldım. Oysa o da zamanında oyuncu
olmak istemiş, babası izin vermemiş. Tarih tekerrürden
ibaret oldu anlayacağınız. Hukuk fakültesini kazandım ve
avukat oldum.
Avukatlık yaptın mı hiç?
Avukat çıktıktan sonra uzun bir müddet farklı işlerde
çalıştım. Beymen’de mağaza müdürlüğü yaptım, takı
tasarladım. Seneler seneleri kovaladı ve neredeyse 20
26 intown
yıl aradan sonra bir arkadaşımın “Sen neden avukatlık
yapmıyorsun?” sorusuyla kendimi bir hukuk bürosunda
buldum. Bir sene avukatlık maceram oldu.
Sevmedin mi avukatlığı?
Dürüst olmak gerekirse kendimi yetersiz hissettim. Aslında
fazla da avukatlık yapmak istemediğimi fark ettim ve
içimde kalan oyunculuk arzusunu daha fazla ertelememeye
karar verdim.
Nasıl oldu bu yolculuk?
2004 yılında Şahika Tekand’ın sahibi ve eğitmeni
olduğu Stüdyo Oyuncuları’nda eğitim almaya karar
verdim. Şahika beni görünce “Sen galiba gecikmiş bir
şeyi gerçekleştirmeye geldin. O zaman sana sınav
yapmayacağım, beni seçtiğin için teşekkür ederim.” dedi.
intown 27
RÖPORTAJ
doğru kendimi rahatlamış buluyorum.
“ ST. PETERSBURG’TA HIÇ
KIMSEYLE GÖRÜŞÜP
KONUŞMADAN GEÇIRDIĞIM
GÜNLER OLDU. EN ÇOK
İSTANBUL’DA BIRAKTIĞIM
KIZIMI, ARKADAŞLARIMI VE
DOSTLARIMI ÖZLEDIM .’’
Hoş bir başlangıç oldu. İki sene süren çok
ciddi bir eğitim aldık. Kemer’den haftada
üç akşam Nişantaşı’na gittim, geldim.
Daha ziyade çalışanlar ve üniversite
öğrencilerinden oluşan arkadaşlarımla bu
gün bile devam eden dostluklarım oluştu.
Sonra?
İki senelik eğitimden sonra Ayla
Algan’dan kamera oyunculuğu eğitimi
aldım. Onu da tamamlayınca Gaye
Sökmen’in kapısını çaldım. Gaye ve Sait
benim eski arkadaşlarımdı. Hevesimi
görünce beni çok yüreklendirdiler. O
gün ajansa kaydoldum. Reklam veya
dizi için cast seçmeleri oldukça bana
haber verdiler. Ben birkaç denemeden
sonra bir rol kapacağım zannederken
bayağı süründüm. Egom törpülendi. Tam
ümitsizliğe kapılmak üzereyken ilk reklam
filmi teklifi geldi.
Asıl şöhretini “Aşk-ı Memnu”da
kazandın ama… Oradan nasıl geldi
teklif?
Ay Yapım’a seçmelere gittim. Daha
önceki bölüm oyunculuklarımı görmüşler.
Aynur karakterine uygun olduğuma kanaat
getirdiler ki rolü kaptım.
Çok izlenen bir diziydi “Aşk-ı Memnu”. O
süreçte neler yaşadın?
Yapımcı, yönetmen ve oyuncularıyla çok
iyi bir prodüksiyonda yer almak büyük
şanstı benim için. Başlarken 10 bölümlük
bir rol olarak da kalabilirdi ama memnun
kaldılar ki neredeyse 65 bölüm oynadım.
Rüştümü orada ispat ettim diyebilirim.
Benim okulum oldu. İlk bölümlerdeki
oyunculuğumla kıyasladığımda sonlara
28 intown
Peki, nasıl geliştiriyorsun kendini?
Fırsat buldukça workshop’lara katılıyor,
zaman zaman oyuncu koçları ile
çalışıyorum. Eğitiminin sonu yok.
Oyunculuğu artık meslek olarak
görebiliyor musun?
Evet, hem en sevdiğim işi yapıyor hem
de bu işten para kazanıyorum. Sağlığım
elverdiği ve istendiğim sürece yapmak
istiyorum. Geç kavuştum, kolay kolay
bırakmaya niyetim yok
“Aşkı Memnu”dan sonra neler oldu?
“Doktorlar” dizisinde kalp cerrahını
canlandırdım. Hazırlık aşamasında özel
izinle ameliyatlara girmek ve ameliyatı
baştan sona izleyebilmek müthiş heyecan
vericiydi. Daha sonra ‘”Bir Günah Gibi”
adlı dizide Rus yazar “İrina” karakterini
canlandırdım. Ancak dizi reyting kurbanı
olunca dört bölüm sonra yayından
kaldırıldı.
Rus dizileri pek tutmuyor galiba.
“Kurt Seyid ve Şura”da rol aldın, o da
yayından kaldırıldı…
Aslında her bakımdan çok kaliteli bir
diziydi. Çok emek harcandı ama maya
tutmadı. Çok masraflıydı, cast çok iyiydi.
Prodüksiyon çok iyiydi ama neden yeterli
ilgiyi görmedi anlamıyorum. Bu reyting
işlerini anlamış değilim.
Şimdi de “Gönül İşleri” dizisinde bir
avukatı canlandırıyorsun. Nasıl bir his
bu?
Çok istediğim bir roldü. Hem avukat
hem de kötü bir karakteri canlandırmak
istiyordum. Hep ezik, kibar, efendi
karakterleri oynadım. Biraz da dişli bir rol
istiyordum. Bu, dominant bir karakter.
Nasıl oldu bu geçiş, yumuşak
karakterden dişliye zorlanmadın mı?
Galiba Zerrin’de hepsinden biraz var. O
yüzden bir yerlerden onu çıkarıyorsun.
Lale Gündoğan kadar kibirli değilim,
inşallah değilimdir ve olmak da istemem.
İlk iki bölümden sonra yönetmenimiz
Türkan Derya “Bu kadın daha küstah
ve kibirli, biliyorum zorlanıyorsun ama
bu kadın bilgisinin ve zenginliğinin
altını çizen bir kadın. Ne olur bana
biraz daha malzeme ver” dedi.
Tek korkum dozu fazla kaçırıp
karikatürize etmektir ama Türkan
Hoca “go!” deyine içimdekini çıkardım.
Şimdi yakın arkadaşlarım sen işi
bayağı Aliye Rona’ya bağladın diyor.
Dizide birlikte oynadığın
oyuncuları nasıl buluyorsun?
Hepsi çok iyiler. Sinem Kobal çok
disiplinli. Kendi rolünün dışında benim
repliklerimi bile ezberliyor. Elimde
değil, hepsini ezberliyorum diyor.
Gerektiğinde bana sufle veriyor.
Bennu bir harika! Timuçin ve Bennu
ile oynadığım sahnelerde onları
seyretmekten oynayamıyorum. Sezai
Bey deseniz senelerin tiyatro ve
dublaj sanatçısı. Harika doğaçlama
yapıyor. Tekste bağlı kalmadan
oynuyor.
Hep kadın yönetmenlerle çalıştın.
Bunu nasıl buluyorsun?
Kadın eli değdiğini bir şekilde
hissediyorsun. Hem kameradan
neyi nasıl görmek istediklerini hem
de karakterin duygusunu titizlikle
oyuncuya anlatıyorlar. Provalarda içe
sinilmedikçe kayda geçilmiyor.
Kendi oyunculuğunu nasıl
buluyorsun?
Mükemmeliyetçi bir karakterim.
Kendimi seyrederken hep
beğenmediğim bir şeyler buluyorum.
Setten sonra da eve gelene kadar
oynadığım oyunu tartmaya devam
ediyorum. Amacım abartısız, doğal bir
oyunculuk.
Bundan sonra nasıl bir rol oynamak
istersin?
Komedi oynamak isterim.
Bu karakterlerden hangisi seni
yansıtıyor?
Hem hiçbiri, hem hepsi.
Oynayacağın karakter için belli bir
hazırlık süreci gerekiyor mu?
Evet karakteri doğru
yorumlayabilmek için bir ön çalışma
gerekiyor. Bunu bazen yalnız
başınıza yapabileceğiniz gibi bazen
de profesyonel bir destek almanız
gerekebiliyor. Örneğin “Kurt Seyid
ve Şura’da” Petro’nun annesi Maria
Borinsky rolü gelince o dönemi
iyi tahlil edebilmek adına bana
yardımcı olabileceğini düşündüğüm
için oyuncu koçu Merve Taşkan’la
çalıştım. O dönemin kadını nasıl
oturur, nasıl kalkar, duruşu nasıl
olmalıdır gibi sorularım vardı.
Birlikte hazırlandık. Her ne kadar
dekor, kostüm ve makyajla sizi
hazırlıyorlarsa da sizin o karakterin
içini doldurmanız gerekiyor. Mış gibi
yapmak değil, olmak lazım. Eğer
siz inanırsanız seyirci de o illüzyona
inanıyor.
Konservatuar eğitimi almış
oyuncular ya da tiyatro kökenli
olanlar seni aralarına alıyorlar mı?
Sosyal statünün diğer oyuncularla
ilişkilerine olumsuz etkisi oluyor
mu?
Başta beni pek kendilerinden
görmüyorlar ama zaman içinde
Zerrin’i tanıdıkça benimsiyorlar.
Sette sosyal statülerin hiçbir
önemi yok. Esas olan birlikte,
keyifle ve belli bir disiplinle kolektif
bir çalışma yürütebilmek . Yoksa
kimsenin özel hayatında sonsuz
bir uyum içinde olması mümkün
değil. Yoğun çalışma ortamından
sonra herkes kendi başına olmayı
tercih edebiliyor. Kimsenin yatma,
kalkma, yemek yeme saati birbiriyle
“BEN ZANNEDIYORUM
KI BIR IKI DENEMEDEN
SONRA ROL
KAPACAĞIM. HIÇ
ÖYLE OLMADI. ALTI AY
BAYAĞI SÜRÜNDÜM.”
örtüşmeyebiliyor. Bu yüzden, Saint
Petersburg’ta hiç kimseyle görüşüp,
konuşmadan geçirdiğim günler oldu.
En çok İstanbul’da bıraktığım kızımı,
arkadaşlarımı ve dostlarımı özledim.
Ama yine de bana kattığı çok şey oldu.
İnsanın zor da olsa zaman zaman
”comfort zone”undan çıkması ve bu
yeni durumun ona katabileceği şeyleri
görmek için risk alması gerektiğini
düşünüyorum.
44 yaşından sonra azmedip başarılı
olup, böylesine dizilerde oynamak
bir başarı öyküsü kanımca. Bu kadar
özveriye değiyor mu kazançlar?
Başrol oyuncuları iyi kazanıyor. Yan
rollerde oynayan oyuncular için
büyük kazançlar yok. Benim bu işten
en büyük tatminin geçde olsa bu işi
yapıyor olmak. Oyunculuk eğitimi
almak ve hiç değilse bir kere bile olsa
televizyon, sinema veya tiyatroda
oynayabilmek benim en büyük
hayalimdi, gerçekleştirdim. Allah
herkese hayallerini gerçekleştirmeyi
nasip etsin. Ama bunun için cesaret
ve emek vermek lazım. Ben o cesareti
gösterdim. Çok şükür ki karşılığını
da aldım. Ama en kötü senaryoya
da hazırdım. En fazla başarılı
olamazsam kimse beni oynatmazdı.
”Ne kaybederim denedim, olmadı
derim “ dedim. Onun için başta
kızım olmak üzere tüm gençlere
mesajım; hayata dair merakınızı hiç
kaybetmeyin, yeniliklere açık olun,
en az aklınız kadar kalbinizin sesini
de dinleyin. Hiçbir zaman geç kalmış
sayılmazsınız.
Bundan sonrası için planın?
Plansız olmaya karar verdim.
Hiçbir şey planladığın gibi gitmiyor.
Hayat sen planlarken senin başına
gelenlerden ibarettir derler ya, öyle
düşünüyorum artık. Artık çok önceden
seyahat planı bile yapmıyorum.
Eskiden böyle değildim. 50’den sonra
tevekkül geldi galiba, hayata başka
türlü bakmaya başladım. Su akıp
yolunu buluyor zaten.
intown 29
RÖPORTAJ
Kızın nasıl bakıyor senin
oyunculuğuna?
Keyifle uzaktan seyrediyor. Hiç
bulaşmıyor. Gastronomi üzerine
okudu ve çalışıyor. Oyunculuğa
pek hevesi yok gibi görünüyor ama
zaman içinde ne olur bilinmez. Olur
da bir gün arzu ederse sonuna kadar
desteklerim tabii ki. Tek bildiğim,
cesaretimden dolayı benimle gurur
duyduğu. Sokakta birileri beni
tanıyarak bakınca, keyifle “Hadi iyisin
anne, seni yine tanıdılar” diye dalga
geçiyor.
Oyunculuk yapmak isteyenlere ne
tavsiye edersiniz?
İçlerinde böyle bir heves varsa,
yetenekleri olduğunu düşünüyorlarsa
mutlaka deneyimlemelerini
tavsiye ediyorum. Benim kadar
ertelemesinler.
Sokakta nasıl tanınıyorsun?
Hala beni “Aşk-ı Memnu” da
canlandırdığım karakterden
hatırlayanlar çoğunlukta. “Gönül
İşleri”ni de seyreden çok ama
bilmeyenlere de ben söylüyorum.
Bundan sonra seyrederiz diyorlar.
Dizler yurt dışına da satılıyor. Yurt
dışından da hayranın var mı?
Instagram’da çok yabancı takipçim
var. Çoğu Arap ve Rus.
Film? Tiyatro?
Bir kısa bir filmim var “Avni Amca”.
Birçok yurtiçi ve yurtdışı festivale
katıldı. Henüz bir tiyatro oyununda
oynama fırsatım olmadı ama çok
isterim.
Dizi dışında nasıl vakit
geçiriyorsun?
Sinema, tiyatro izlemeyi ve seyahat
etmeyi çok severim. Yeni yerler
görmek, yeni insanlarla tanışmak,
yeni lezzetler, yeni kültürler beni çok
“KURT SEYID VE ŞURA‘DA
ILK BÖLÜMLER RUSYA’DA
ÇEKILDI, GÖRSELLIK ,
OYUNCULUKLAR HER
ŞEY MUHTEŞEMDI
AMA MAALESEF GENEL
SEYIRCININ ILGISINI ÇEKMEDI”
heyecanlandırır. Bavulum kapıda hazır
olsun, hadi desinler yola koyulurum.
Yay burcu olmamın da etkisi olabilir.
Ruhum gezgin.
Neleri görmek istersin? Neleri
tavsiye edersin?
Küba, Peru , Butan yakın zamanda
görmek istediklerim. Hindistan,
Vietnam, Kamboçya , Bali ise gidip
çok keyif aldıklarım. Bali’yi özellikle
balayına gidecek olanlara şiddetle
tavsiye ederim.
Göktürk’teki hayatın nasıl?
Göktürk’ün eskilerindenim . Rahmetli
Esat Edin’in ilkokul arkadaşı olduğum
için projenin en başından itibaren
Kemer Country’den haberim oldu.
Projeye inanan ilk 50 kişinin içinde
olduğum için klüp üyeliği hediye
edilenlerdenim. 1996 yılında Kemer
Country’ye taşındım. 2016 da 20
yılı tamamlayacağım. Bugüne kadar
oturduğum en uzun yer olacak. İlk
zamanlar türlü zorluklarını çekmiş,
bugün ise hafriyat kamyonlarının
teröründen yılmış biri olarak bile
Göktürk’te yaşamaktan çok mutluyum.
Bahçemde, yeşilin içinde, doğada
yaşamayı seviyorum. Açık havada
uzun yürüyüşler yapmayı çok
seviyorum. Burada yaşlanmak isterim.
Ama hayat ne gösterir bilinmez.
Türkiye’nin geleceğini nasıl
buluyorsun?
Türkiye‘nin geleceğinden, tüm
olumsuzluklara rağmen çok
umutluyum. Hem bizlere hem de
gençlerimize çok iş düşüyor.
30 intown
Diyet ve sağlıklı beslenme danışmanlığı
Eve teslim diyet yemekleri
Organik cilt bakımları
Selülit ve bali masajı
Spa vücut bakımları
Bölgesel incelme
Lazer epilasyon
Personel trainer
Yüz kontürleri
Powerplate
Yüz ütüsü
Solaryum
Zamanı durdurun!
Organik cilt bakımları
ile cildinizi koruyun...
İstanbul Cad. Gökofis İş Merkezi K.4 (İş Bankası üstü) GÖKTÜRK
0212 322 63 76 - 0541 360 33 24 - 0212 322 23 71 www.nudayspa.com
DOSYA
BAHARI BEKLEYEN
KUMRULAR GiBi
BAHAR GELİNCE DOĞADAKİ CANLANMAYA VE YENİLENMEYE AYAK
UYDURMAK LAZIM YA, İÇİMİZİ DIŞIMIZI TEMİZLEMEK, RUHUMUZU VE
BEDENİMİZİ ARINDIRMAK GEREKİR YA, BU ÖNERİLER İŞİNİZE YARAYABİLİR…
Yazı: Hande Kurdoğlu
Baharı hayatınızda bir şeyleri değiştirmek için fırsat
olarak görün. Pozitif düşünce, inanç ve kararlılığın
yanına sağlıklı beslenmeyi ve düzenli sporu ekleyin.
Farklı yemekler pişirmeyi deneyin ya da yeni hobiler
öğrenmeye çalışın. Tembel, miskin, mutsuz, enerjinizi
emen kişilerden uzak durun. Yaptığınız işin hakkını
verin. Kitap okuyun, gülmeyi unutmayın. Erguvanları
görmek için Hisar–Emirgan hattına ya da Arnavutköy’e,
mimozaları görmek için adalara, laleleri görmek için
Beykoz ya da Emirgan Korusu’na gidin. Moda’da
dondurma yiyin, Bebek’te kahvaltı edin. Şehir hatları
vapuruna bir yerden bir yere gitmek için değil, sırf
çay içip, simit yemek ve yediğiniz simidin bir kısmını
martılara atmak için binin. Hâlâ havaya giremediniz ve
bahar yorgunluğunuzu atamadınız mı? Sezen Aksu’dan
“Ben her bahar aşık olurum” ya da Candan Erçetin’den
“Bahar” şarkısı da mı kurtarmaz sizi? O zaman size
2-3 gün müsaade, kapatın kapıyı pencereyi, perdeleri,
kıvrılın yatağa, kanepeye, çekin örtüyü başınıza azıcık
depresyonunuzu yaşayın. En kötü ihtimalle sıcaktan
bunalıp kafanızı çıkaracaksınız gömdüğünüz yerden.
HAMAMA GİTMELİ
Buharın, kesenin, sabunlu masajın etkisini atlamayın,
beden temizliği için hamama gidin. Otellerin
hamamlarını da deneyebilirsiniz ama İstanbul’da
birbirinden çok güzel tarihi hamamlar olduğunu
da unutmayın. 1741’den beri üç yüz yıldır bütün
ihtişamıyla ayakta duran Cağaloğlu Hamamı,
1640 yılında Kösem Sultan tarafından yaptırılan
Üsküdar’daki Çinili Hamam, Mimar Sinan yapısı olan
Çemberlitaş Hamamı, II. Beyazıt tarafından yaptırılan
Galatasaray Hamamı bunlardan en önemlileri. 16.
yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem
Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan, uzun
yıllar kapalı kalan sonra bir süre halı mağazası
olarak kullanılan ve 2008’de yeniden restore edilen
Ayasofya Hürrem Hamamı ise başka bir alternatif.
Yine Mimar Sinan eseri olan, Osmanlı donanmasının
güçlü komutanlarından Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa
tarafından Tophane’de yaptırılmış olan hamam da
aklınızda bulunsun.
FORMA GİRMELİ
Baharın gelmesi demek yazın kapıda olması demek. Şu
halde selülitli bacaklara, sarkan kollara, bel düğmesi
açtıran göbeklere, gevşemiş popolara savaş açmak
lazım. Evet, geleneksel spor ve diyet eziyeti günleri
32 intown
intown 33
DOSYA
FİLM FESTİVALİNE
GİTMELİ
İstanbul’da bahar
demek film festivali
demek. 34. İstanbul
Film Festivali 4-19 Nisan
tarihleri arasında! Evet,
dışarıda hava günlük
güneşlik olacak ve bazı
arkadaşlarınız bahar
geldi, açık havada olalım
diyecek ama yine de
dünya sinemasından yeni
örneklere, ödüllü filmlere,
Türk sinemasından
klasiklere, yani 62
ülkeden 222 yönetmenin
204 filmine biraz vakit
ayırmaktan zarar gelmez.
de geldi kısaca. Spora başlamanın
tam zamanı diyorsanız, hem vücudu
forma sokmak için hem de baharla
coşan enerjinizi boşaltmak için
birçok alternatifiniz var. En basiti
kendinizi dışarı atıp yürüyebilirsiniz.
Tarihi bir atmosfer için Atatürk ve
Haliç köprüleri arasında kalan BalatFener yolu, şehir karmaşasından
uzaklaşmak isteyenler için Belgrad
Ormanı güzel yürüyüş parkurlarından.
Avrupa yakası için Beşiktaş-İstinye
ya da İstinye–Tarabya hattı, Emirgan
Korusu, Maçka Parkı ve Yeşilköy
Sahili baharı yaşamak için ideal
yürüyüş parkurları arasında…
Yürüyüş beni kesmez daha farklı bir
şeyler yapayım derseniz şiddetle
aletli pilatesi tavsiye ederim. İşin
içinde sadece kasların hareketi yok,
nefes, koordinasyon, konsantrasyon,
kontrol da var. Tüm bedeni çok yönlü
çalıştırıyorsunuz.
FARKLI LEZZETLERİ
TATMALI
Hazır pazarda baharın meyve ve
sebzelerini gözden geçiriyorken,
bunları biraz da değişik tariflerle
sofranıza getirmek isterseniz
Didem Şenol Tiryakioğlu’nun her
mevsime, her aya göre düzenlediği,
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan
“Biraz Maya, Biraz Gram İstanbul’da
Mevsim Malzemeleriyle Yemek
Pişirmek” kitabına bir göz atın.
Yeni lezzetleri, bildiğiniz ama uzun
zamandır yapmadıklarınızı bir daha
keşfetmek için bir fırsat verin,
kitaba da kendinize de. Belki bu
akşam yemeğine Zeytinyağlı Çağla,
Taratorlu Taze Bakla, Izgara
Levrek ve Enginar Ezmesi,
Yeşil Erikli Kuru Kayısılı Kinoa,
Frambuazlı Limonata ve
Çilekli Tart pişirmek istersiniz.
DAHA ÇOK GEZMELİ
Uygun zaman, yeterli para
ve doğru insanları bir araya
getirdiğim an, fırsat bu fırsat
diyerek yurtiçi ya da yurtdışı
kısa süreli de olsa kaçamak
34 intown
yaptığım doğrudur. Pişman değilim.
Yolculuğun kendisi ve hatta gittiğim
yer kadar beni heyecanlandıran şey,
gideceğim yerle ilgili bilgi toplama
ve plan yapma aşamasıdır. Neresi
dolaşılacak, nerede yenilecek,
ne alınacak, hangi sokaklarda ve
meydanlarda kaybolunacak mutlaka
bir listesini yaparım. Tecrübelerini
paylaşmayı seven seyyahlar sağ
olsun bir internet bağlantısı yetiyor
her türlü bilgiye ulaşmaya. Ama
illa ki daha önce gitmiş eş, dost,
arkadaşlar da oluyor tabii ki. Bütün
bunlar güzel tabii, yeni keşifler
yapmak, yeni heyecanlar yaşamak.
Peki ya İstanbul? Kendi oturduğum
şehre hazırlanmak istesem nasıl bir
planlama yaparım? İstanbul İl Kültür
Turizm Müdürlüğü’nün istatistiklerine
göre 2014 yılında 12 milyona yakın
yabancı turist gelmiş İstanbul’a. Onlardan biriymişim,
sanki ilk defa gidecekmişim gibi, hem de bahar gelmiş,
mevsimin getirisi kıpırdanmalar bünyeyi gezip tozmak
için hareketlendirmeye başlamışken, İstanbul için bir plan
yapmanın tam zamanı!
√ Boğaz sefası: Öncelikle İstanbul niye bu kadar
sevilir denizin üzerinden görmek lazım. Şehir hatlarının
Boğaz turlarına mutlaka katılmak lazım. Kısa Boğaz
Turu’nu seçerseniz Eminönü–Ortaköy arası iki saatlik
bir yolculuk yaparsınız. Vaktiniz varsa, ki mutlaka
yeterli zaman ayırmak lazım, Uzun Boğaz Turu’na çıkın.
Eminönü’nden başlayan yolculuk, Beşiktaş, Kanlıca,
Sarıyer, Rumeli Kavağı’ndaki iskelelere uğrayıp Anadolu
Kavağı’na kadar devam ediyor. Burada üç saatlik bir
molanın ardından yine aynı iskelelere uğrayıp Eminönü’ne
geri dönüyor. Molayla birlikte altı saatlik çay-simit ve
martılar eşliğinde bir boğaz sefası sürebilirsiniz. √ Kanlıca: Beykoz’da Çubuklu ve Anadoluhisarı
arasında Avni Anıl’ın “Bir geceye bir ömür verilir Kanlıca’da,
İstanbul’un sırrına erilir Kanlıca’da” diye anlattığı, keyifli bir
İstanbul kaçamağı yapmak istiyorsanız listenizde olmazsa
olmaz semt Kanlıca. İstanbul’un sırrına erer misiniz bilemem
ama pudra şekerli meşhur Kanlıca yoğurdunu kaşıklamak,
ara sokaklardaki ahşap evlere bakıp oralarda kimbilir neler
yaşandığını hayal etmek, 1870 yılından beri hizmet veren
İsmail Ağa Kahvesi’nde çayınızı yudumlamak, Kanlıca
sırtlarında yer alan ve muhteşem bir boğaz manzarasına
sahip olan Mihrabat Korusu’na gitmek, iskele girişinde yer
alan ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılmış olan
caminin fotoğraflarını çekmek için hemen yola koyulmalı.
√ Adalar: Baharın tadını İstanbul’da en güzel
çıkarabileceğiniz yerlere bakarken Adalar’ı listenin
başlarına koymak lazım. Erguvanlar ve mor salkımlarla
bezeli sokaklarıyla Prens Adaları. En bilinen dörtlüsü;
Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada. Her birinde
gezeceğiniz birçok yer var. Aslında rastgele sokaklarına
girip çıkıp dolaşmanız bile yeterli. Büyükada’da yılda
sadece iki gün açılan Aya Yorgi Kilisesi, dünyanın en büyük
ahşap binası olduğu söylenen Rum Yetimhanesi, Reşat
intown 35
DOSYA
GÖKTÜRK’TEKİ
YENİ ADRESİ
PIERRE LOTI
İstanbul manzarasının,
şahane bir Haliç
panoramasının
keyfini bir de Pierre
Loti’de sürün. En
tepeye kurulmuş
kafelerde, çayınızı
kahvenizi keyifle
içebilir, gün batımında
şahane fotoğraflar
çekebilirsiniz.
Gitmişken Eyüp Sultan’a
da uğramayı unutmayın.
36 intown
Nuri Güntekin’in evi ve 2. Abdülhamit’in
yaptırdığı Hamidiye Camii’ni gezebilirsiniz.
Heybeliada Sanatoryumu, İsmet İnönü
Köşkü, Deniz Lisesi, Ruhban Okulu, Hüseyin
Rahmi Gürpınar’ın evine gidebilirsiniz.
Sirakyan İkiz Evleri, Hristos Manastırı ve
Kilisesi, Rum Ortodoks Panayia Kilisesi
de Kınalıada’ya gidecek herkesin mutlaka
görmesi gereken yerler. Burgazada’da
ise Aghios İoannes Prodromos (Aya Yani)
Kilisesi, Christos (Metamorfosis) Manastırı
ve Sait Faik Abasıyanık Müzesi’ni mutlaka
görün.
√ Sultanahmet: Sultanahmet demek
sayısız gezilecek görülecek yer demek.
Sultanahmet Camii’nden Topkapı Sarayı’na,
Ayasofya Müzesi’nden Yerebatan Sarnıcı’na
birçok alternatifiniz var. Tarihi yarımadaya
belki de günlerinizi ayırmak gerek. Ama
bahar havasını soluyarak, yavaş yavaş
yürüyüp, sizi başka bir dünyaya götürecek
bir yer arıyorsanız Topkapı Sarayı’nın Bab-ı
Hümayun kapısından sola doğru gidip
karşınıza çıkan Soğukçeşme Sokağı’na
girin. Trafiğe kapalı, yeniden yapılandırılmış
tarihsel ahşap evlerin olduğu bir sokak
burası. 1940’lara kadar dokusunu muhafaza
edebilse de 1950’lerden sonra şehri saran
yapısal bozulmalardan nasibini buradaki
evler de almış. Hatta sokakta bulunan
tarihi su sarnıcı 1985 yılına kadar oto
tamirhanesi olarak kullanılmış. Restorasyon
çalışmalarından sonra 1986 yılında sokak
eski görünümüne ve dokusuna tekrar
kavuşmuş.
√ İstiklal Caddesi, Galata
Mevlevihanesi ve Galata
Kulesi: Cadde-i Kebir, Grande Rue de
Péra. İstanbul’un en eski semtlerinden
biri olan Beyoğlu’nda Tünel ile Taksim
Meydanı arasında uzanan haftanın her günü,
günün her saati hareketi ve kalabalığı hiç
bitmeyen bir cadde. Taksim Meydanı’ndan
Tünel’e nostaljik travmayla da gidebilirsiniz
ama kalabalıktan başınız dönmezse bence
üşenmeyin bir uçtan bir uca gidip gelin
her yanı tarih kokan, her santimi yaşayan
İstiklal Caddesi’nde. Hatta ara sokaklara
girin. Asmalımescit’e, Kumbaracı Yokuşu’na,
Büyükparmakkapı Sokak’a ya da bir
paraleldeki Meşrutiyet Caddesi’ne...
İstiklal Caddesi turunuzu Tünel tarafında
Kemer Corner Sitesi İnci Blok No:22 Göktürk / İstanbul Gsm: 0532 594 96 11
www.cigdemgenc.com / [email protected]
/cigdemgenc_
/cigdemgencboutique
DOSYA
bitirirseniz Galip Dede Caddesi’nin başında
bulunan Galata Mevlevihanesi’ne de uğrayın.
Galata Mevlevihanesi II. Bayezid döneminde
1491’de Divane (Semaî) Mehmed (Çelebi)
Dede tarafından kurulan İstanbul’un ilk
Mevlevihanesidir. 2007 yılından itibaren
gerçekleşen restorasyonlarla Galata
Mevlevihanesi Müzesi adıyla yenilenerek
2011’de yeniden ziyarete açılmış. Galata
Mevlevihanesi’nde gerçekleşen sema ve mehter
gösterilerini ya da musiki akşamlarını internet
sitesinden takip edebilirsiniz. Mevlevihaneden
çıkıp Galip Dede Caddesi’nden Şahkulu
Camii’ye doğru ilerleyin, yokuş aşağı kendinizi
bırakın. Galata Kulesi’ne adım adım yaklaşıyor
olacaksınız. 360 derece İstanbul’u görmek
istiyorsanız mutlaka uğrayın.
√ Artwalk İstanbul: Bir kısmını önerdiğimiz
güzergahları bir sanat yürüyüşü haline getirmek
isterseniz www.artwalkistanbul.com adresinden
kaydınızı yaptırın. Tophane–Karaköy,
Galatasaray–Galata, Akaretler–
Nişantaşı rotalarında yer alan galeriler
sizi bekliyor. Artwalkistanbul sizin
için tüm bu galerilerin, sergilerin,
projelerin gündemini takip edip bir
program oluşturuyor. Bu programa
katıldığınızda konusunun uzmanı bir
eşlikçi size sergileri geziyorsunuz. İstanbul’da sanatın içine öğrenerek,
anlayarak katılıyorsunuz. Cumartesi
günleri 13.00-16.00 arası yapılan
bu yürüyüşlerde gidilecek galerileri,
programı sitelerinden takip
edebilirsiniz.
Aslında o kadar çok yer var ki İstanbul’da
baharın keyfini çıkarabileceğiniz. Bir liste yap
dendiğinde sayfalar dolusu semt, sokak, ilçe,
yer çıkıyor. Elediklerimin hepsinde aklım kalıyor.
Kumkapı’yı, Çiçek Pasajını, Balat’ı, Bebek ya da
Arnavutköy’ü, Salacak, Şile, Riva’yı hangi birini
çıkarırsam haksızlık etmiş olmam ki? Her güne
bir İstanbul desem bir yıl
boyunca her gün gezecek
başka bir yer bulurum. Siz de
kendi listenizi oluşturabilir,
kendi başınıza ya da tecrübeli,
profesyonel rehberler
eşliğinde günlük kültür turlarına
katılarak İstanbul’u köşe bucak
keşfedebilirsiniz. Kendi başınıza
maceraya atılmak istiyorsanız
araştırmacı ve aynı zamanda fotoğraf sanatçısı olan Bahar Kaleli
tarafından hazırlanan “İstanbul’un 100 Görülecek ve Yaşanacak
Yeri” (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları)
kitabından yararlanabilirsiniz. Kitap, İstanbul’un tarihi mekânlarla
ilgili önemli bilgiler vermesinin yanı sıra farklı gezi güzergâhlarını
takip ederek kendi gezi planınızı yapma imkânı sunuyor. Rotanızı
çizin, baharla birlikte keşif macerasına merhaba diyin!
PAZARA GİTMELİ
Her mevsim, bütün meyve ve sebzeleri bulamadığımız günleri hatırlıyor musunuz? Kışın domates ya da salatalık, yazın
karnabahar veya havuç yiyemezdik. Halbuki şimdi öyle mi? Her mevsim, her meyve ve sebzeyi bulabiliyoruz. Yine de unutmayın
gerçek mevsiminde yenen ürünler hem daha lezzetli hem daha faydalı oluyor. Kemerburgaz, Şişli, Kartal, Beylikdüzü, Bakırköy
ve Küçükçekmece’de seçme ve tatma şansını yakalayabileceğiniz, ekolojik pazarlar var. Ekolojik ya da diğer semt pazarlarından
yapacağınız alışverişle hem taze ürünlere kolayca ulaşabilir hem de küçük üretici ve çiftçiye doğrudan destek verebilirsiniz. Bu
bahar her tezgâhtan gelen ayrı ayrı mis kokuları içinize çekerek erik, çilek, kiraz ya da bezelye, bakla, enginarı pazardan alın.
38 intown
DOSYA
ERGUVANLAR VE HIDIRELLEZ
üzerine bir güzelleme
Yazı: Doç. Dr. İhsan Hanson
BAHAR, İSTANBUL’U BÜYÜK BİR BAHÇEYE ÇEVİRİR. KENTİN
Coral Reef
Hamtpons Graphics
Hamptons
Hamptons Graphics
Dehors
Teak
UMULMADIK BİR KÖŞESİNDE, DENİZE İNEN BİR SOKAĞIN
BAŞINDA, DUVARDAN SARKAN MOR SALKIMLAR, BİR TUFAN
GİBİ KARŞILAR SİZİ... YOLLARA DÖKÜLMÜŞ ERGUVANLAR,
BAŞINIZI KALDIRDIĞINIZDA BOĞAZ’I “O ŞEHRAYİN”İ GÖRECEĞİNİZ
DUYGUSUNU VERİR. İSTANBUL, ERGUVANDIR VE BU KENT
ERGUVAN İMGESİYLE BÜTÜNLEŞİR. İSTANBUL İMGESİNİN
ÜZERİNİ ERGUVANLAR ÖRTER. PEKİ YA HIDIRELLEZ? BAHARI “HEP
BİRLİKTE” KARŞILAMANIN İYİ BİR NEDENİ DEĞİL MİDİR SİZCE DE?
Ahmet Hamdi Tanpınar, erguvanın “şehirlerimizin
ufkunda her bahar, bir Diyonizos rüyası gibi
sarhoş ve renkli” doğduğunu belirtir Dersaadet’te
ve şöyle der: “İstanbul surlarının üstünde
çok eski bir sabah ezanının, oracığa takılmış
kırık parçasına benzeyen küçük bir caminin,
Manavkadı Camii’nin yıkık duvarları arasında
tek başına fırlamış bir erguvan ağacı vardır
ki, bana gösterdikleri günden beri her bahar,
bir kerecik olsun ziyaretine gider, bu şehrin
sabahlarından toplanmış hissini veren mahmur
bakışlı kandillerini seyrederim. Harap ve bakımsız
mazi yadigarları ve etrafında uyuyan mevtalar
arasında bu erguvan ağacı benim için ezeli ve
ebedi bir arzunun, daima yenileşen hayat akışının
bir timsalidir ve manzaraya hakim yumuşak
duruşunda bu fazlasıyla hissedilir.
TARİHİMİZDE ZAMAN ZAMAN BAZI
ÇİÇEKLER “MODA” OLMUŞTUR. EN ÇOK
BİLİNENİ DE LALEDİR ELBET! GÜL İSE,
TARİHİ BAŞTAN BAŞA KAPLAR. PEKİ,
ERGUVAN? ERGUVANIN YERİ BÜSBÜTÜN
BAŞKADIR. ŞAİRLERİN HAYALLERİNDE
MÜSTESNA BİR YERİ VARDIR. BAKİ EFENDİ,
EN SEVDİĞİ ÇİÇEĞİN ERGUVAN OLDUĞUNU
SÖYLEYİP, ŞÖYLE DER: RENKLİYİ,
PARILTIYI VE KIYMETLİ OLANI SEVERİM.
40 intown
YANİ AĞAÇLAR İÇİNDE KENDİ BAŞINA BİR
SEFAHAT OLAN ERGUVANI...
Erguvan o devirlerden gelip hep moda olmuştur.
Çünkü erguvan, imparatorluk rengidir. Bir
imparatorun babası da imparator idiyse çocuk
erguvan renkli giysiler içinde doğacağından, ona
porfiriogenet (erguvanlar içinde doğmuş) denirdi.
Şimdilerde, erguvan mevsimi yaklaşmakta...
Hepimiz, biz İstanbul’da yaşayanlar, kendimizi
gerçekten “erguvanlar içinde doğmuş” gibi
duyumsayabiliriz artık. Çünkü bahardır ve bahar
İstanbul’a bir erguvan soyluluğuyla gelir.
BAHARI KARŞILAMA BAYRAMI
Hıdırellez, yarı kutsallık taşıyan bir bahar
bayramıdır. 6 Mayıs’ta Hızır Aleyhisselam’la İlyas
Peygamber’in buluştuğuna inanılır. İki ölümsüz
kişinin bu buluşmasının uğur getireceğine,
dileklerinin gerçekleşmesine yardımcı olacağına
inanılır. Hıdırellez hazırlıklarının nisan ayının
birinci haftasında başlayıp, evlerdeki bütün
eşyaların kaldırılarak temizlik yapıldığını,
sandıkların aktarılarak kışlıkların kaldırılıp,
yazlıkların çıkarıldığını babaannemden ve
annemden görüp yaşadığımı da bu satırlarda
bahsetmek istiyorum. Bunlar sayfiyeye gitmeden
DOSYA
bağlayan, Hıdırellez günü gül dibinde çözüp “al bunun
rengini, ver bana rengini” diyenler vardır.
LEYLA SAZ, ESKİ GÜNLERDE HIDIRELLEZ GEZİLERİ
İÇİN “FERACE, YAŞMAK, ŞEMSİYE, POTİN, İPEKLİ
ELDİVEN” ALMAK İSTEYENLERİN BEŞ LİRA
HARCAMASI GEREKTİĞİNİ YAZAR. BU BEŞ LİRA
İSTANBULLU HANIMLARIN, HIDIRELLEZ GEZİLERİ
UĞRUNA “SANDIK EŞYALARINI, BAKIRLARINI
SATTIKLARI” SÖYLENCESİNE YOL AÇARMIŞ.
İstanbul’da bu tür geziler; aynı zamanda kendini gösterme,
uzaktan uzağa tanıdığı bir delikanlı ya da genç kızı biraz
daha yakından görme, bir sevgili peyleme olanakları da
sağlardı. Her sınıfın farklı yerleri yeğlediği gezi yerlerini söyle
sıralayalım. Baharda; Kağıthane, Silahtarağa, Aynalıkavak,
Çırpıcı, Ihlamur, Fulya Tarlaları; yazın ise Beykoz Çayırı,
Kalender, Çubuklu, Göksu, Çamlıca. Buraları erkekler için de,
kadınlar için de seyir yerleriydi.
önceki ön hazırlıklardır da aynı zamanda...
Hıdırellez’de komşularıyla toplanıp eğlenmeyi düşünenler,
katılacak komşuların yüzük, küpe gibi eşyalarını toplar, su
dolu bir çömleğe koyar. Çömleğin üstü bir örtüyle kaplanır.
Bu örtüye bir gazboyaması bağlanarak bir de asma kilit
takılır. Çömlek bir gül fidanı dibine, Hıdırellez’den önceki
gece bırakılır. Hıdırellez sabahı, eşyası olanlar toplanır, önce
sütlü kahveler gül dibinde içilir, sonra kısmeti kapalı kapalı
olduğuna inanılan birinin başında çömleğin kilidi “talihini,
bahtını açıyorum” sözüyle açılır. Bunu genellikle buluğa
ermemiş bir kız yapar. Sonra, mani bilen biri elini çömleğe
sokarak, bir mani eşliğinde bir eşya çeker. Mani eşyası
çıkanın “niyeti falı” sayılır. Hıdırellez’de niyet çekmeyenler
de dilekleri için, gül dibinde kimi dileklerde bulunur. Gece
gül dalına salıncak bağlayarak çocuk isteyenler, gül dalına
yemeni ya da gömlek asıp, Hıdırellez’de bunu kullanarak
gül tazeliği kazanacağına inananlar; hastalığı yüzünden
benzi sarı olduğuna inanıp, bir gün önce bileğine sarı ipek
42 intown
Sultanlar Kağıthane’yi, Küçüksu’yu, Çamlıca’yı, tercih
ederlerdi. Kayık gezintilerinde ise Rumeli sahillerinde
Mesarburnu ( Sarıyer)’na kadar gidip Anadolu sahilinden
dönüşünde Küçüksu sahilindeki kalabalığı açıktan
seyrederdi. Ne Kağıthane Deresi’ne ne de Göksu Deresi’ne
girmezlerdi. Kibar aileler de Haliç’in zurnalı, nekkareli, zilli
maşalı kayık sefasına katılmazlar, diğer seyir yerlerinin
meşhurlarına gider, Göksu Deresi’ne de kayıklarıyla
girerlerdi.
Kağıthane’ye değişik saatlerde gidilebilirdi. Karayolu ile ve
arabayla gidenler, öğleden sonra yola çıkar akşamın geç
saatlerinde dönerlerdi; deniz yoluyla ve kayıklarla gidenler
ise sabahleyin yola çıkarak akşamdan sonra döner, öğle
ve akşam yemeklerini Kağıthane’de yerlerdi. Kağıthane
dönüşü mesirede geçirilen bütün bir günden daha fazla
zevk ve heyecan veren bir alemdi. Yan yana adeta birbirine
temas ederek dereden süzülen sandal ve kayıkların
bazılarında gazel okunur, türkü söylenir, hatta sazlar
çalınırdı. Kağıthane dönüşünü seyretmek için Karaağaç,
Bahariye ve Eyüp kıyılarında toplananların sayısı bilinmezdi.
Kağıthane’ye gidenler, çocuklarına Kağıthane Külahı almayı
da unutmazlardı. Bu külah çingene kadınları tarafından
yeşil sazdan yapılır ve sivri tepesine katırtırnağı denilen sarı
çiçekli bir nebattan küçük bir demet takılırdı.
EN İYİ 5
DÜNYANIN TÜM
PARKLARI BİZİM!
Yazı: Başak Duru
BİR METROPOLDE YAŞIYORSANIZ EĞER, KAFANIZI KALDIRDIĞINIZDA ÖNCE
GÖKDELENLERİ SONRA GÖKYÜZÜNÜ GÖRÜYORSANIZ, OKSİJENE ULAŞMAK
İÇİN DERİN DERİN NEFES ALMANIZ GEREKİYORSA, DOĞAYA, DOĞALA OLAN
TUTKUNUZ İÇİN ÇOK UZAKLARA GİDECEK ZAMANINIZ YOKSA, O ZAMAN TÜM
BU DURUMLAR VE GERİYE KALANLAR İÇİN PARKLAR SİZE KUCAK AÇAR! VE HER
DAİM BİLİRSİNİZ, KALBİNİZ SIKIŞTIĞINDA KAÇACAK BİR YERİNİZ OLDUĞUNU...
EN İYİ PARKLAR LİSTESİNİ BEŞE İNDİRGEMEK ÇOK ZORDU. DİĞERLERİNDE
AKLIMIN KALDIĞINI İTİRAF EDİP NE DE OLSA ‘’DÜNYANIN TÜM PARKLARI BİZİM!’’
DİYEREK, NAÇİZANE EN İYİ BEŞ LİSTEMİ GÖRÜŞE SUNUYORUM
UENO PARK,
TOKYO
1873 yılında halka açılan
Ueno Park, toplam 133
dönümlük bir arazi üzerine
kurulu… Batı’daki örneklerinin
ardından Meiji döneminde
yapılan park, yılda ortalama
10 milyondan fazla
ziyaretçiyi ağırlıyor. Parkın
içindeki hayvanat bahçesi ve
tapınakların yanı sıra genellikle
nisan ayının ilk haftasında
çiçek açan muhteşem kiraz
ağaçları ise Ueno Park’ın
mutlaka görülmesi gereken
yerler listesine girmesine
sebep oluyor.
44 intown
intown 45
EN İYİ 5
GEZİ PARKI,
İSTANBUL
Üzerine çok söz söylenen,
yazılan, hala da söylenip
yazılmaya devam eden 38
bin metrekarelik alana sahip
Gezi Parkı (eski adıyla Taksim
Gezisi), bugün İstanbul’da nefes
aldığımız ender alanlardan biri…
Beyoğlu’nda, Taksim Meydanı’nın
kuzeydoğusunda konumlanan
parkın ilk adımları, 1920’lerde
Şehircilik Uzmanı Henri Prost’un
önerisiyle atımış, 1991-1992
yılları arasında ise dikdörtgen
planlı park revizyon geçirmiş.
28 Mayıs 2013’te parkın Topçu
Kışlası’na dönüştürülmesi
çalışmaları dolayısıyla başlayan
protestolarla haftalarca tüm
dünyanın gözlerini üzerine
toplayan park, neyse ki hala
gölgesinde dinlendiğimiz
ağaçlarıyla metropolün
kalbindeki bir kaçış noktası…
46 intown
HYDE PARK, LONDRA
Londra’daki Kraliyet Parkları’nın en büyüğü olan Hyde Park, 1637 yılında 2.53
km2’lik bir alana kurulmuş. 1851’de park halkın toplanma yeri olarak belirlenmiş
ve o dönemden itibaren bu park toplu olarak yapılan gösterilerin merkezi haline
gelmiş. Bahçeler bölümünde Long Water, park bölümünde Serpentine olarak
bilinen bir gölü içine alan parkın Marble Arch’a yakın kuzeydoğu köşesinde ise
serbest konuşma yeri olarak bilinen Speakers’ Corner bulunuyor.
Bu yaz macera dolu bir tatile var mısın?
EN İYİ 5
Uluslararası gençlik kamplarına katıl; unutamayacağın
6 yaş)
2
5
1
(
bir deneyime sahip ol…
a
15
lmany
os 20
Farklı ülke gençleriyle
hayat boyu sürecek
dostluklar kurma fırsatı
A
Ağust
aş)
01-09
6-21 y 5
1
(
re
01
İngilte Temmuz 2 7 yaş)
1
4-1
20-3
2-14/1
1
z 2015
istan (
Yunan 2-21 Temmu
1
aş)
05-14/
4-21 y-10 Eylül
1
(
is
r
Marmaz-03 Tem 01
24 Ha
İngilizce konuşma-yazma-dinleme
becerisini geliştirme imkanı
CENTRAL PARK, NEW YORK
Gökdelenlerin arasında olmasına rağmen New York’un akciğer dostu, oksijeni bol
alanlarından biri Central Park. 1857 yılında açıldığında 778 dönümlük bir alanla kentlilere
kucak açan park, bugün 840 dönümlük bir yüz ölçüme sahip. New York’u ziyaret edenlerin
uğramadan dönmedikleri park, yılda yaklaşık 40 milyon ziyaretçiyi ağırlıyor. Yüzmenin
yasak olduğu park aynı zamanda pek çok film sahnesinin de fonunda bize göz kırpıyor.
Outdoor spor aktiviteleri,
takım çalışması oyunları
ve kültürel etkinlikler
BUEN RETIRO
PARK,
MADRID
İspanyolca’da “inziva”
anlamına gelen “retiro”
kelimesinden adını alan
Buen Retiro Park, tam
anlamıyla Madrid’in en
büyük inziva köşesi…
19. yüzyılın sonlarına
kadar İspanya Kraliyet
ailesine ait olan park,
daha sonra halka
açılmış ve o günden
sonra da ziyaretçisi
hiç eksik olmamış.
Yeşilin her tonunu
görebileceğiniz,
göletinde sandal
sefası yapabileceğiniz,
1.4 km2’lik yüz ölçüme
sahip parkın içinde
birçok heykel, anıt ve
galeriler bulunuyor.
48 intown
GENÇLİK
SERVİSLERİ
MERKEZİ
Yo u t h S e r v i c e s
Centre
Doğayla temas kurma, yaşayarak
öğrenme ve zorluklarla başa
çıkma deneyimi
Gençlik Servisleri Merkezi 1985 yılından bu yana gençlerin sosyal, kültürel ve toplumsal yaşama aktif
katılımına yönelik çalışmalar yapmaktadır. Jüpiter Eğitim, uluslararası gençlik kampı organizasyonlarına
İstanbul ve çevresinden katılmak isteyen gençler için GSM’nin çözüm ortağıdır.
Jüpiter Eğitim - İstanbul Cad. Gökofis İş Merkezi No:20/14 Kat:5 (İş Bankası üstü, teras kat) Göktürk-Eyüp / İst.
Bilgi ve Kayıt için: 212 322 2009 / 533 297 1333 / 530 510 1568
www.jupiteregitim.com
facebook.com/jupiteregitim
DEKORASYON
2015’İN
BAHAR DEKORASYON
TRENDLERİ
MODA OTORİTELERİ YENİ SEZONUN RENKLERİNİ
BELİRLERKEN PEK ÇOK ALANA İLHAM KAYNAĞI OLUYOR. BU
SEZONUN GÖZDE RENGİ OLARAK BELİRLENEN MARSALA’NIN
DEKORASYONA YANSIMALARINA VE FARKLI MATERYALLERLE
KOMBİNASYONLARINA BİRLİKTE GÖZ ATMAYA NE DERSİNİZ?
Moda ve dekorasyon trendleri her daim birbirleriyle
paralel gitmiştir. Modanın belirlediği tarz ve
renkler, dekorasyonda da birebir etkili olmuş
ve uygulanmıştır. Bu doğrultuda en büyük etki,
seçimleri tasarım disiplinleri arasında yakından takip
edilen uluslararası renk otoritesi Pantone’ye aittir.
Pantone 2015’in rengini ”Marsala” olarak belirlemiş
ve moda da olduğu kadar dekorasyonda da bu
kırmızı şarap, kızıl kahveye çalan renk kullanılmaya
başlamıştır. Marsala rengine badem rengi, pastel
mavisi ve pembesi, zeytin yeşili ve griler eşlik
ederek dekorasyonda kullanılacaktır.
50 intown
intown 51
te
k’
r
ü
t
k
ö
G
12.
DEKORASYON
Yılımız
Yapı Dekorasyon
TV ÜNİTELERİ TEK BAŞINA BIR ELEMAN OLMAKTAN
ÇIKACAK, YİNE TÜM DUVARLA BİRLİKTE
TASARLANAN ÖĞELER HALİNE GELECEKLER
EV YENİLEME-TADİLAT HİZMETLERİ
ŞÖMİNE
BANYO YENİLEME
Boya
KABİNET
DUŞ KABİNİ
İç mekanda büyük dekoratif objelere sık sık
rastlayacağız. Kocaman aynalar, saatler, tüm
duvarı kaplayan tablolar sık karşımıza çıkacak
öğeler arasında... Ayrıca TV üniteleri tek başına
bir eleman olmaktan çıkacak, yine tüm duvarla
birlikte tasarlanan öğeler haline gelecekler.
52 intown
Özellikle mobilyada masif ahşap
kullanımıyla sık sık karşılaşacağız.
Dekorasyonda rüstik bir etki yaratmak
için ahşabı doğal renklerinde ve
natürel cilalarla kullanmaya devam
edeceğiz. 2015 yılında tasarımlarda
ekolojik olmasına önem gösterilerek
doğal ürünlerle, bakır, cam, doğal taş,
hasır gibi doğal ve doğa dostu ürünler
kullanılacak. Ayrıca mermer kullanımı
artacak; sadece banyolarda değil,
yemek masaları gibi farklı dekoratif
amaçlarla kullanılacak.
SU
TAŞ İŞLERİ
İZOLASYONU
CAM BALKON
DECK
TESİSAT İŞLERİ
E L B A Ya p ı D e k o r a s y o n Ta a h h ü t S a n . v e T i c . L t d . Ş t i .
Çeşmebaşı Cad. No: 38/C 34077 Göktürk - Eyüp / İstanbul
TEL: 0212 322 10 68 GSM:0532 517 37 43
h t t p : / / w w w. e l b a y a p i . c o m . t r / i n f o @ e l b a y a p i . c o m . t r
DEKORASYON
BANYOLARDA, ARTIK KÜVETLER CAM YA DA
DUŞAKABİNLE ÇEVRELENMEK YERİNE, ETRAFI
AÇIK, BİR ARAÇTAN ÇOK BANYODA DEKORATİF BİR
OBJE GÖREVİ GÖRMEYE BAŞLAYACAK.
Günümüz teknolojisi sayesinde her çeşit
kültürle birebir interaktif ilişkide olmamız, yaşam
alanlarımızda da kendini göstermeye başlayacak.
2015’in en gözde dekorasyon trendi farklı
kültürlerden öğeleri harmanlayarak bir arada
kullanmak olacak. Dekorasyonda etnik, modern, klasik
ayırt etmeden her tarzda öğeyi kullanabileceğiz.
Geçen yıldan beri kullanmaktan keyif aldığımız
geometrik desenler ve şekiller, bu sene de kendini
aydınlatma elemanları, biblolar gibi dekoratif
öğelerin yanı sıra kumaşlarda, perdelerde, halılarda,
zemin karolarında da göstermeye devam edecek.
54 intown
Adres
Telefon
web
e-mail
: Çamlık mah. Çamlık Cad. No: 12 Göktürk
: 0212 322 62 90
: www.cagdasyapi.net
: [email protected]
ALIŞVERİŞ
SEPETİ DOLDURMANIN
TAM ZAMANI!
Anki Home
Yastıklar,
85 - 220 TL arası.
Hazırlayan: Gökçe Koçyiğit
Woods
Fotoğraflar: Ersoy Doğru
BAHAR GELDİ YA HANİ, İÇİMİZ İÇİMİZE SIĞMIYOR YA, VİTRİNLER DE DAHA BİR RENKLENDİ,
FARKINDA MISINIZ? GÖKTÜRK’TE EV AKSESUAR ALIŞVERİŞİ YAPILACAK YERLERİ GEZDİK VE
SİZİN İÇİN BAHARI EVİNİZE TAŞIYACAK ALTERNATİFLERİ SEÇTİK
English Home
La Venta
Şamdan
34,90 TL
Elma obje 235 TL, armut
195 TL, kir 235 TL, şamdan
115 TL, uzun şamdan 596
TL, kısa şamdan 295 TL,
kayık vazo 1.450 TL, kuşlu
mumluk 65 TL, ahşap buzluk
995 TL, ahşap tepsi 995 TL,
büyük fener 2.250 TL, küçük
fener 1.750 TL
Porselen cup
22,45 TL
Esse
Abajur
64,90 TL
Bej küp
300 TL
Uyku seti 199 TL
Yatak örtüsü 750 TL, abajur 1.850 TL
sehpa 1.000 TL, çift geyik 2.000 TL,
murano cam boğa 240 TL, cam dekor
145 TL, çiftli kuşlar 185 TL
Gri tepsi 180 TL
Vazo, 29,90 TL,
gül demeti
19,90 TL
Çocuk duvar
kağıdı (5 m2 top)
139.90 TL
56 intown
Fatma Hanım’ın
Eli tepsi
130-230-340 TL
Büyük kettlekek kalıbı 79 TL
Küçük kettle
49 TL
intown 57
BİZİM CEMİYET
BIZZ PUB GÖKTÜRK’TE AÇILDI
Hazırlayan: Ersoy Doğru
Değişik mekan bulamamaktan yakınan
gece yaşamını sevenler Bizz Pub ile yeni
bir seçenek kazandı. “Göktürk’ün gerçek
pub’ı” sloganı ile Bizz Pub, Kemerlife
Çarşı’da açıldı.
SADECE
HAFTADA
1-2 KERE
BOĞAÇHAN SABANOĞLU,
ERCAN DİNÇ, DJ HAKAN ZANBAK
DAKİKA
Daha güçlü kaslar
Daha kaliteli yaşam
HER YAŞTA
FORMDA VE
ZİNDE BİR
VÜCUT
CEYDA YALÇIN, ALI YALÇIN,
TUĞBA DINÇ, ERCAN DINÇ, ÖZLEM
TAHTAKESEN
Daha
güçlü kaslar
HAFTADA
20
1-2
Daha
kaliteli yaşam
DAKİKA
DEFA
SADECE
ERCAN DİNÇ, TUĞBA DİNÇ
BOĞAÇHAN SABANOĞLU,
BİHTER SABANOĞLU
ÖZGÜR ACAR
BİHTER SABANOĞLU,
MAYA ARAKON
KİŞİYE ÖZEL
EĞİTMEN
EŞLİĞİNDE
GÜNLÜK
İZ
KIYAFET-ÜCRETS E
M
LERİNİZLEDENEI İÇİN
SEANS VU
E
RAND
ALINIZ
SIRT, BEL
DURUŞ
İNCELME,
KEMİK
İncelme ve
Duruş
Sırt, bel
Yaşlanmayı
Kemik
VE BOYUN
BOZUKLUKLARINI
SIKILAŞMA
VE
ERİMESİNİ
yağ kaybı
bozukluklarını ve boyun AĞRILARINDA
yavaşlatma
erimesini
DÜZELTME
YAĞ KAYBI düzeltme
ÖNLEME
ağrılarına son
önleme
İYİLEŞME
İstanbul Caddesi, Telekom Sokak Arcadium İş Merkezi
Kemerburgaz-Göktürk Eyüp-İSTANBUL 0212 322 73 01 - 02
Bağdat Caddesi - İST. 0216 356 60 30 - 31
Etiler - İST. 0212 282 86 85 - 87
Ataşehir - İST 0216 456 70 83
Denizli - 0 258 2614051
NEDRET KAPTANA, TUĞBA DİNÇ, BİHTER
SABANOĞLU, ERCAN DİNÇ, BOĞAÇHAN
SABANOĞLU, MERT GÜRSOY
58 intown
20
MELİH DALGIÇ, SELİN İLLEL,
ARET DEMİRCİ
GÜL ERBAŞ, CÜNEYT ERBAŞ, AŞKIN
YEĞİNER, AYLİN YEĞİNER
Detaylı bilgi ve üye yorumları için www.superslowzoneturkey.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
BİZİM CEMİYET
AYÇA KALIN, GÜL KALA
EKREM KALA, İSMAİL YAHYA
KALA, GÜL KALA
PARTI SANATI’NDA ÖZEL TASARIMLAR
NATALİ YILDIZ, ELİNA YILMAZ,
VIKTORIA YILMAZ
Göktürk özellikle çocuk doğum günü ve partilerin yoğun olduğu bir yer…
Partiler için alternatif ürünlerin bulunduğu, parti organizasyonu yapan ve
kişiye özel tasarımların da bulunduğu Parti Sanatı da bu eksikliği gidermeye
hazır! Göktürk Caddesi’nde Gül Kala tarafından açılan Parti Sanatı’nın açılışı
da marka gibi rengarenk görüntülere sahne oldu.
RAGIP SAVAŞ’I
DOSTLARIYLA
YENI KAHVE
KEŞIFLERI
YAPMAK IÇIN
YASEMIN&TUNCEL
ROASTRY AND
GELATERIA’YA
GIRERKEN
GÖRÜNTÜLEDIK.
İlker Mengi ile Ünal Ercan, Monkey Bar’da DJ Niko’nun
Türkçe seçkisiyle keyifli vakit geçirdi.
60 intown
BİZİM CEMİYET
Motto Bar’da caz geceleri
SEHBAL KONDİLOĞLU
Uzun süredir eksikliği hissedilen caz geceleri, Göktürk’ün hareketli barı Motto’da
başladı. Her hafta farklı bir vokalin söylediği Motto’daki caz geceleri, cazseverlerin
yoğun ilgisini çekti. Haftanın belirli günlerinde DJ performansı olan Motto Bar,
sessiz Göktürk gecelerine renk katmaya devam ediyor.
MÜSTEYDE GİDER, ONUR BİÇMEN, ÇİĞDEM ÖNDER
Her hafta vokali değişen “Old Friends Jazz Trio”
gecelerinde, 12 Mart’ta Eylül Duru (vokal), Haluk
Dayıoğlu (keyboard, piyano), Serhat Özkartal
(bas gitar) ve Benhan Göçmez (drums) sahne aldı.
62 intown
CA
Oyuncu ve Tiyatro Yönetmeni Murat Daltaban, Göktürk’teki D&R’da alışveriş
yaparken objektifimize poz verdi.
Z
MURAT DALTABAN
ILE ALIŞVERIŞTE
KARŞILAŞTIK
İstanbul Caddesi
Arcadium Life 2 no 27
E y ü p İ s t a n bintown
ul
63
Te l 0 2 1 2 3 2 2 5 0 5 2
BİZİM CEMİYET
THE BLOOM BRASSERIE
NEO VISTA ÇARŞI’DA!
Göktürk’ün en büyük açık hava barına sahip mekanı The Bloom Brasserie, Neo Vista
Çarşı’da şık bir davetle açıldı. Dünya mutfağından örneklerin olduğu menüsünün
yanı sıra barın ferahlığı ve geniş bahçesi The Bloom’un en büyük avantajı!
SALİH BOZ, FERDA BOZ, CEVAT BOZ
BERNA AYDİL,
MELİS GÜREL
SİNEM AVCI,
ALTAN AVCI
ZAFER ATALAY, BİRSEL ATALAY
KAAN KASACI, SERTAÇ ÖZTUNA
EREN - SERAP TALU ,
CEM AYDEMIR, AHMET KURT
64 intown
TOLGA TOP
CEREN İNCESU
GÖKTÜRK : İstanbul Caddesi Artell Forum Çarşısı no:38 Vakıfbank Yanı Göktürk/İstanbul 212 3224616
MERKEZ
: Şehit Mithat Yılmaz Caddesi No:46 Sarıyer/İstanbul 212 2426698
ATÖLYE
: Sırrı bey sokak no:1 Sarıyer/İstanbul 212 2715454
GUSTO
Yazı: Başak Duru
“ORTAYA BİR ÇOBAN ALALIM”
GÜNLERİNİ NE ZAMAN GERİDE BIRAKTIK
ANIMSAMIYORUM AMA ARTIK DEVİR
ORTAYA AFİLİ BİR PEYNİR TABAĞI
ALMAKTAN YANA! HAVA KARARMAYA
YAKIN BULUŞMALARININ YEMEKSİZ
OLUŞUNA EN ÇOK SEVİNDİREN, İYİ BİR
AKŞAM YEMEĞİNE ISINMA TURLARI
ATMAMIZA SEBEP OLAN PEYNİRLER
NEYSE Kİ HALA KAHVALTININ DA
VAZGEÇİLMEZİ…
Hani gezi programlarında ünlü şefler yıllanmış
peynir mahzenlerinde tadım yapıyor ya, işte
o an “Işınla beni Scotty” diyorum içimden…
Fransa olur, İtalya olur, hatta Toscana Bölgesi
olursa daha da mükemmel olur! Lokasyon
önemli değil Scotty, maksat peynir olsun,
gerekirse biz sade lafla da yürütürüz bu
gemiyi!
Söz konusu peynir olduğunda, Artun Ünsal’ın
“Süt Uyuyunca” kitabı gelir akla… Ünsal,
kitabında şöyle anlatır: “Fransa’nın 243 çeşit
peyniri var, bizde ise birkaç çeşit peynir var
derler. Halbuki doğru değildir. Özünde sekiz
çeşit peynir vardır ve onların varyasyonları
vardır. Değişik sütlerden ya da süt
karışımlarından yaparsınız, bekletme sürelerini
değiştirirsiniz, değişik sürelerde peyniri
haşlarsınız, yani moda tabiri ile her birinden bir
kombin çıkartırsınız. Özünde sekiz çeşit olan
peynirler ise teleme şeklinde gördüğümüz
taze peynirler, yumuşak kabuğu küflü beyaz
peynirler, kabuğu yıkanmış peynirler, pıhtısı
baskılanmış ama pişirilmemiş peynirler, pıhtısı
baskılanmış ve pişirilmiş peynirler, küf damarlı
peynirler, yumuşak doğal kabuklu peynirler ve
son olarak eritilmiş peynirler olarak sıralanır.” Hepsi bir yana peynirin besleyici ve lezzetli bir
besin olduğu kuşkusuz! Her yaşın “mutlaka”
listesinde yer alan bir besin olmasının yanı
sıra saklama süresinin uzun oluşu, kahvaltıdan
gece atıştırmalarına değin uzanan mönü
seçkisiyle zahmetsizce tüketilebilmesi de
peyniri beslenme üçgeninin üst sıralarına
taşıyor. Bugün artık altın tozu serpiştirilmiş
Stilton peyniri ve Sardinya Adası’na özgü
kurtlu peynire kadar uzanan sayısız çeşidiyle
peynir tat dünyasında önemli bir yere sahip…
PEYNIRIN TARIHI
O KADAR ESKIYE
DAYANIYOR KI DÜNYADA
ILK KEZ NASIL VE NE
ZAMAN ÜRETILDIĞINI
GÖSTEREN KESIN BIR
BILGI HENÜZ MEVCUT
DEĞIL. ARAŞTIRMACILAR
ILK BILGILERE, SÜMER
DÖNEMINE AIT ESERLER
SAYESINDE ULAŞMIŞ.
eder ve dolayısıyla peynir taze süte
oranla daha kolay sindirilir hale
gelir.
Bilinenin aksine bütün peynirler
fermantasyon işlemine maruz
kalmaz. Birçok kültürde, bizde de
olduğu gibi, taze sütten yapılan
peynirler de mevcuttur. Taze sütle
hazırlanan peynirler, ev ortamında
kolaylıkla yapılabilir. Ancak çok
lezzetli bir protein ve yağ deposu
olan bu peynirlerin ömrü kısadır.
İçinde koruyucu madde olmadığı
için kısa sürede tüketmeniz gerekir.
Fermente olan peynirlerde ise
özel tat ve doku elde etmek için
çeşitli bakteri kültürleri kullanılır.
Çiğ sütten yapılmış peynirler
için genellikle hiçbir ek kültür
gerekmez.
Peynir hakkında herkesin bir sözü,
anlatacakları ve elbette seçimi
vardır. Kimi beyaz peyniri sever,
ki burada da inek, koyun ya da
keçi sütünden yapılma ayrımı
karşımıza çıkar, kimi parmesansız
makarna tüketmez kimi küflü
olmayan peynire peynir demez
kimi içinse bir peynirin iyi oluşu
sadece yıllanmışlığıyla ölçülür.
Öyle ya da böyle benim için sütün
en güzel halidir peynir… İster iki
dilim tost ekmeğinin arasında
ister risotto’nun üzerinde ve ister
bir kadeh Cabernet Sauvignon’un
yanında olsun, yeter ki olsun hep
hayatımızda!
BU GEMİYLE NEREDEN NEREYE
LAFLA PEYNİR
GEMİSİ YÜRÜR
66 intown
Yüzyıllar boyunca peynir yapımında farklı
yöntemler denendi. Sonuç ortada! Bugün
şarküteri reyonlarında çoktan seçmeli bir
yelpazenin bizi beklediğini bilir hale geldik.
Bilim insanları hala peynirin olgunlaşma
sürecinde rol alan mikropları ve becerilerini
anlamaya devam ediyor. Peki, peynir
aslen nedir? En basit tanımla, kaynatılıp
ve asitleştirilerek içindeki kazeinin
pıhtılaşmasından oluşan süte peynir
denir. Kaynatılan süt bağırsakları korur ve
hassas insanlarda alerjik reaksiyonların
tetiklenmesine sebep olan proteinleri elimine
intown 67
GUSTO
LOKANTA 18 - MISIR UNLU PEYNİRLİ EKMEK
MALZEMELER: 3/4 su bardağı
un, 3/4 su bardağı mısır unu, 1
çay kaşığı tuz, 1,5 çorba kaşığı,
abartma tozu, 50 gr eritilmiş
tereyağı, 1/2 su bardağı yoğurt, 1
yumurta, 1/2 su bardağı süt, 100
gr beyaz peynir, 3 çorba kaşığı
dereotu, Dikdörtgen kek kalıbı
HAZIRLANIŞI: Un, mısır unu,
tuz, kabartma tozunu bir
kaba alın. Başka bir kapta süt,
yoğurt, yumurta ve tereyağını
karıştırın. Beyaz peynir ve
dereotu ekleyin. Sütlü karışım
ile unlu karışımı birbirine
eklenip kek kalıbına boşaltın.
180° fırında, 25 dakika pişirin.
THE BLOOM - PANE TULUM SALATA
MALZEMELER: Taze yeşillikler (Akdeniz yeşillikleri, roka, marul), taze baharat
(Biberiye, taze , ekik, maydanoz), 70 gr taze brokoli , 160 gr tulum peyniri , 2
yumurta, 2 gr dijon hardalı, 4 gr soya sos , 25 gr un, 100 gr galeta unu, 10 gr
sızma zeytinyağı, ¼ limon, nar ekşisi
HAZIRLANIŞI: Tulum peynirini orta büyüklükte bir kabın içerisine alıp 40 gr
gelecek şekilde pane yapmaya uygun hale getirin. Yumurta, hardal, soya
sosunu çırpma teli yardımıyla karıştırın. Un, yumurta, galeta ununu ayrı
ayrı kaplara koyun. Tulum peynirini sırasıyla un, yumurta, galetaya bulayıp
şekillendirin ve dolapta dinlendirin. Fritözde rengi altın sarısı olana kadar
kızartın. Taze yeşillileri iyice yıkanıp kurutun. Taze baharatları ekleyin.
Zeytinyağı, nar ekşisi, limonla tatlandırın. Salata kasesine alınan yeşilliklerin
üzerine pane tulumları koyarak servis edin.
68 intown
BIZZ PUB - 5 PEYNİRLİ
RAVIOLI
MALZEMELER: Hamur için; 200 gr semola unu, 2
adet köy yumurtası, 1 kaşık sızma zeytinyağı, 1
tutam tuz ve su
Harç için; 25 gram Gorgonzola peyniri, 40 gr ricotta
peyniri, 40 gr pecorino peyniri, 40 gr parmesan
peyniri, 40 gr mozzarella peyniri, 1 yemek kaşığı
süt, karabiber, tuz
Sos için; 180 gr krema, 30 gr pesto sos, 15 gr
tereyağ, 15 gr parmesan peyniri, 5 yaprak baby
ıspanak, 10 adet dolmalık fıstık, tuz, karabiber HAZIRLANIŞI: Un, yumurta, tuz, zeytinyağını
birlikte kulak memesi kıvamına gelene kadar
yoğurun. Hamuru buzdolabında en az 30 dk
bekletin. Hamuru eşit 4 parçaya ayırın. Merdane
yardımıyla veya makarna makinesiyle hamurları
açın. (Tam böreklik yufka gibi olmasa da epey ince
olması gerekiyor) Bir kat serdiğiniz hamurda ravioli
kesme aleti ile veya kare şeklinde bir kase/tabak
ile hafifçe iz yapın ve kesim yerlerini belirleyin.
Harç malzemelerinin tamamını karıştırarak harcı
hazırlayın ve belirlediğiniz şekillerin ortasına
gelecek şekilde hamura yerleştirin. Başka bir
açılmış hamuru bunun üzerine yavaşça örtün ve
peynir dolgularının aralarında kalan kısımlardan
hafifçe bastırın. Ucu tırtıklı pizza kesme bıçağı
veya ravioli kesme aleti veya normal bıçakla
kare şeklinde hamurları kesin. Raviolileri
kaynattığınız suya bir tutam tuz ve zeytinyağı
ilave edin ve raviolileri yavaşça suya bırakın. Orta
ateşte yaklaşık 10 dk pişmesi gerekiyor. Sekizinci
dakikada bir adet raviloliyi çıkarıp yiyerek pişme
durumunu test edin. Önceden ısıttığımız tavaya
kremayı ilave edin. Hafif ısındıktan sonra bir çorba
kaşığı pesto sos ilave edin. İyice karıştırarak
kaynatın ve pişmiş olan raviolileri sosun içine
koyun. Tereyağ ve parmesanla bağlayıp, tabaklara
tek tek dizin. Üzerine dolmalık fıstık ve ince
dilimlenmiş ıspanakla süsleyerek servise hazır
hale getirin.
YENİ
Hazırlayan: Gökçe Gökçeer
İsteyene kahve, isteyene dondurma
YASEMIN&TUNCEL ROASTERY AND GELATERIA
Yasemin&Tuncel Roastery and Gelateria,
hayatımıza renk katan nadide Göktürk
adreslerinden. Mekana isimlerini veren Yasemin
Hanım’ın dondurma, eşi Tuncel Bey’in ise kahve
tutkusu sonucu İtalya’ya doğru yola çıkıp katkı
maddesiz dondurma yapmanın sırrını ustalarından
öğrenmişler. İyi bir kahvenin kahve çekirdeğine
bağlı olduğunu da öğrenen Yasemin&Tuncel çifti,
Guatemala ve Etiyopya’dan kahve çekirdekleri
getirmişler. Bu çekirdekleri kendileri kavurdukları
için burada bayat kahve içme ihtimaliniz, sıfır!
Meğer bu projeyi, Monocle dergisiyle beraber
geliştirmişler. Hayranı olduğum Tyler Brule ile
iletişime geçmeleri, grafik ve mimari tasarım
için Winkreative’den destek almaları muazzam
bir şans. Şanslarının her daim devam etmesini
dileyelim biz de o halde…
Farklı seçenek arayanlara
MEAT.INN THE STEAKHOUSE
İstanbul Cad. No: 26
Arcadium II Çarşısı
Tel: 0212 322 42 64
NEDEN GITMELI: Hem dondurma hem kahvenin en iyi örneklerine
ulaşabileceğiniz mekan, şık tasarımı ve atmosferiyle de açık ara fark yaratıyor.
Üstelik bilgisayarınızı alıp işinizi yapabilmek için de uygun.
Pastanın kalbi TORTE
NEDEN GITMELI: Büyük bir emek ve özenle
hazırlanmış bu mekanda insan kendini evinde
hissediyor. Anneniz size pasta börek yapmış, bir de çay
koyup çağırmış gibi… Huzurlu ve harika bir atmosfer.
70 intown
İstanbul Cad. Neo Vista
Çarşı No: 16
Tel: 0212 322 63 28
Gökmahal Sitesi
No: 28/10
Tel: 0850 644 54 98
Torte, birçok dilde olduğu gibi Arnavutça’da da pasta
anlamına geliyor. Üsküp doğumlu babasının anısına
dükkanına bu ismi veren Dilek Mertoğlu, kurumsal
hayatı bırakıp aldığı pastacılık eğitimi ve sertifikasıyla
yepyeni bir rüzgara kapılmış. İyi ki kapılmış, çünkü
harikalar yaratıyor. Mekanın tasarımı Onur Tekmen
Altınoğlu’na ait. Kek kalıbından aynalar mı ararsınız
yoksa ilginç lambalar mı… Hepsi harika! Sabahlara mis
kokulu poğaça ve el açması böreklerle başlayabilir,
vaktiniz varsa Ödemiş kahvaltısı yapıp midenize şenlik
yaşatabilirsiniz. Ödemiş’ten gelen unlarla yapılan
Tortekmek adlı köy ekmekleri, zeytinyağından reçellere
uzanan Ödemiş’e özel tatları da bulabilirsiniz. Torte’de;
doğumgünü, yıldönümü, baby shower, diş buğdayı,
mezuniyet gibi özel kutlamalar da yapmak mümkün,
bunu not almayı unutmayın. Şeker hamurundan
figürlerle pastalarınızı süsletebilir veya heykel pastalarla
özel günlerinize farklılık katabilirsiniz. Kurabiyeleri,
cupcake’leri, börekleri zaten cepte bilin. Bir de Marie
Antoinette’in müthiş çikolataları da sadece burada!
NEDEN GITMELI: Eti seven ve en iyisini yemek
isteyenler için ideal bir seçim ve özenle hazırlanmış
şık bir mekan. Menülerindeki farklı seçenekler, burayı
daha da cazip kılıyor.
Üç arkadaş kafa kafaya verip ortaya çıkarmışlar
Meat.inn The Steakhouse’u. Kaliteden ödün
vermeden, içlerine sindiği ve inandıkları gibi bir
ortam yaratmışlar. Mimari ve gastronominin
özünde birbirine çok benzediği görüşünden
yola çıkan ekip, ‘ne kadar kalite o kadar sadelik,
saflık’ diyor ve zaten yeterli ipucunu veriyor.
Tüm kurumsal kimlik çalışmalarını yapan Vogue
Architects ekibi ile ortakların özenli çalışması
sonucu harika bir iş çıkmış ortaya. Üstelik özel
bir filitrasyon sistemiyle, çevreye dost ve saygılı
olmayı da ihmal etmemişler. Burger, steak, dry
aged konusunda oldukça iddialılar. Avokado
ve körpe enginar salataları büyük ilgi görüyor.
Bir de ızgara ananas tatlısı konusunda oldukça
hassaslar. Tadınca sizde de aynı hassasiyet
oluşacak muhakkak! Catering hizmeti de sunan
Meat.inn The Steakhouse’da temalı etkinlikler
de düzenleneceği gelen haberler arasında.
Hatta yaza tango eşliğinde merhaba demeyi
düşünüyorlarmış… Doğrusu heyecanlandık!
intown 71
YENİ
Biz, BIZZ PUB’dayız, ya siz?
Pub rahatlığı ve konforundan vazgeçemeyenlerin mekanı
Bizz Pub, kaliteli yemekte de iddialı. Şehrin gürültüsünden
ve stresinden uzakta bir mekan açma hayaliyle yola çıkılan
ve Göktürk’te karar kılınarak hayata geçen Bizz Pub, Nilüfer
Kaptana’nın baş mimarlığıyla ortay çıkan harika bir proje.
Menüde; İtalyan mutfağından leziz makarnalar ve taş fırında
hazırlanan incecik pizzalar, ızgarada hazırlanan burgerler, et
ve balık çeşitlerinin yanı sıra küçük ve lezzetli atıştırmalıklar
bulunuyor. Çocuklar da unutulmamış; zira Kids Menü
şahane. Ayrıca dünyaca ünlü biralarının yanında lezzetli fresh
kokteylleri Ünlü Barmaster Erkan Akar’ın elinden içmenin
keyfi bir başka... Çünkü hepsini taze meyvelerden hazırlıyor.
Şef Hayrettin Ceylan önderliğinde çalışan uzman aşçıların
yemekleri ise yenir, anlatılmaz. Bizz Pub’da her
hafta cazın ustalarını dinlemek gibi bir lükse
de sahibiz. Temizliği, personel kalitesi, özenle
NEDEN GITMELI: Pub sevenler için ideal bir mekan olan Bizz, pub
hazırlanmış menüsü, fiyat politikası ve sadece
kültürüyle daha önce fazla haşır neşir olmamışlar için de harika bir tanışma
‘pubsever’lere değil her zevke hitap edebilen bir
fırsatı sunuyor. Sadece kokteylleri bile, uğramak için bahane olabilir.
mekan olması, Bizz Pub’ı vazgeçilmezlerimizden
biri yapıyor.
Belediye Cad. Kemerlife
Çarşı No: 26
Tel: 0212 322 48 22
C
M
Y
CM
Bahçede bar varsa, Göktürk’te
THE BLOOM var!
The Bloom Brasserie, kahvaltıdan akşam
yemeğine tüm günü lezzet sağanağı altında
geçirebileceğiniz yepyeni bir mekan olarak
Göktürk Neo Vista Çarşı’da ve içimizde
‘çiçekler açtırdı.’ Bahçede bar konseptiyle
Göktürk’e yepyeni bir soluk getiren The
Bloom, akşam partileri ve gece eğlenceleriyle
göründüğü kadar sakin olmadığının sinyallerini
de veriyor. Barı, masaları, özel misafir alanları
ve modern çizgileriyle hareketli bir dizayna
sahip olan mekanın dekorasyon ve dizaynı
da şirket sahiplerinden Ceren İncesu’nun
imzasını taşıyor. Michelin yıldızlı şeflerin
yanında staj yapan Şef Murat Titiz’e emanet
edilen mutfakta pişen leziz yemekler, sizi
buranın müdavimi yapacak şüphesiz. Özellikle
taş fırından çıkan İtalyan pizzaları oldukça
iddialı. Bitti mi, hayır! The Bloom’da çocuklar
için doğum günü partileri, baby shower
kutlamaları gibi özel partiler de düzenlemek
mümkün.
72 intown
NEDEN
GITMELI: Bahçede
bar konseptini doya
doya yaşamak, özellikle
de güzel havalarda
eğlencenin tadını
çıkarmak için ideal bir
mekan.
İstanbul Cad. Neo Vista
Çarşı
Tel: 0212 322 27 44
MY
CY
CMY
K
İŞ DÜNYASI
“GÖKTÜRK’ÜN
VİZYONU
BİZE YENİ
KONSEPTİMİZİ
OLUŞTURMADA
ÇOK YARDIMCI
OLDU”
hedeflediğimiz müşteri kitlesi burada!
İyi malın hak ettiği rakamın ne olduğunu
bilen, bunun daha fazla üstünü de ödemek
istemeyen ve bizim hedeflediğimiz
vizyona sahip bir müşteri kitlesi var.
Bazı yeni ürün gruplarını ilk burada
müşterilerimizle paylaşıp onların fikirlerini
aldıktan sonra diğer noktalarımızda
satışa sunuyoruz. En memnun olduğumuz
mağazalardan biri Göktürk diyebilirim.
Göktürk’ün vizyonu bize yeni konseptimizi
oluşturmada çok yardımcı oldu.
Yazı: Gökçe Koçyiğit
KATIA&BONY GÖKTÜRK MAĞAZASININ GENEL MÜDÜRÜ SELDA ÖZ İLE MARKANIN GELİŞİM
HİKAYESİNDEN ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİNE VE HEDEFLERİNE UZANAN BİR SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRDİK
Katia&Bony markasının oluşum
hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?
Yaklaşık beş yıl önce artık bu çoraptaki
birikimi ve tecrübeyi kendi markamızla
dünyaya yaymaya karar verdik.
Bununda en hızlı yolunun perakendeden
geçtiğin gördük. Katia’nın sahipleriyle
tanıştık ve onlardan satın aldık. Üç
mağazalık bir zincirdi o zaman, konsept
şimdikinden tamamıyla farklıydı. Kadın
çorabı satılıyordu, yok dememek adına
da çok az erkek çorabı vardı ve iç
çamaşırı yüzdesi fazlaydı. Biz Katia’yı
satın alır almaz üretici olduğumuz için
markanın pahalı imajını yenmek için
pek çok çalışma yaptık. Ürün çeşitleri
bakımından ilk aldığımızla bugünü
karşılaştırırsak yaklaşık yirmi kat daha
fazla. Bütün grupların içine koleksiyonlar
hazırlanmaya başladı. Bizim çoraplarımız
%100 antibakteriyal yıkamadır. Bütün
ipliklerimiz Ege pamuğundan yapılır.
Bu da demektir ki, dünya üzerindeki en
kaliteli iplik gruplarından birini kullanırız.
İstisnasız bütün ürün gruplarımızda bu
ürünle ilerleriz. Yazın daha ince kalite
çoraplar, merserizeler… İç çamaşırın da
maksimum % 95 pamuk oranlı ürünler
kullanırız. Bütün testlerini yaptığımız
için müşteriler ürünü aldıktan sonra
yıkamadan kullanabilir. Sonuç olarak,
2010 yılının ikinci çeyreğinden bu
74 intown
yana piyasadayız. Altıncı yılın sonunda
Türkiye’de ulaştığımız mağaza sayısı ise
yirmi.
Ürün skalanızdan bahseder misiniz?
Biz Türkiye’nin en büyük çorap
üreticisiyiz. Ürünlerimiz tüm dünyaya
yayılıyor. Dolayısıyla ağırlıklı çorap
olmak üzere her yaş grubuna uygun, her
türlü çorap, iç çamaşırı, gecelik, pijama
gibi birçok ürünün yanı sıra spor grubu
ürünleri ve mayo, bikini, plaj aksesuarları
barındıran bir markayız. Yani bütün aile
bize gelip bu tür ihtiyaçlarını karşılayabilir.
Ayrıca Kore’nin en büyük kozmetik
markası olan Tony Molly ile yollarımızı
birleştirerek tamamen konseptimizle
uyumlu ve %100 organik cilt bakımı
ürünlerini de satışa sunmaya başladık.
Müşteri profilinizi nasıl tanımlarsınız?
Bizim müşteri profilimiz çalışan, seyahat
eden, vizyon sahibi ve ne istediğini bilen,
kullandığı ürünün kalitesine ve içeriğine
önem veren ve hesabını bilen dikkatli
müşterilerden oluşuyor. Ürünlerimizin
hepsi minimum %86 pamuk içerikli
olup, istisnasız tümü antibakteriyel
yıkama yapılarak satışa sunuluyor. Bu
çok ama çok önemli bir nokta. Çünkü
direkt vücuda temas eden bir ürün
grubu üretiyoruz ve her türlü testten
geçiriyoruz. Tüm ürünlerimiz kendi
fabrikamızda üretiliyor.
Yurt dışında satış yapıyor musunuz?
Bony grup olarak dünya markalarının
büyük bir kısmına üretim yapıyoruz ve
artık 50 yılı aşkın ispatlanmış bir kalite
ve güven politikamız var. Katia olarak
da Yunanistan, Almanya, Birleşik Arap
Emirlikleri, Azerbaycan, Kore, Amerika’da
hem mağaza hem de partnerle yapılan
işbirlikleriyle toptan satış yapıyoruz.
Çok yakında da Çin pazarında yer alıyor
olacağız.
Göktürk’te mağaza açma fikri nasıl
doğdu?
Biz yaklaşık dört yıldır Göktürk’te
yaşıyoruz. İlk geldiğimizde böyle bir
ihtiyaç olduğunu hemen fark ettik.
Çünkü şehre uzak bir bölge burası. Aynı
zamanda aile yaşantısının mevcut olan
bir bölge olduğundan, bizim markamız
için çok uygun. Bir çorap almak için şehre
gitmek çok lüks bu devirde. Fiyat bir
yana, zaman olarak kimsenin vakti yok bu
devirde. Bu yüzden Göktürk’te bir mağaza
açma kararı aldık. İki buçuk yıl oldu ve çok
da memnunuz.
Buradaki ilgiden memnun musunuz?
Çok memnunuz çünkü gerçekten
Satışlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
Göktürk’teki mağazamız açıldığı günden
beri her ay satış grafiğini yükseltiyor.
Bu durum bize de aynı zamanda ışık
oldu çünkü Göktürk’te ne istediğini
bilen bir müşteri segmenti var. Onların
yönlendirmesiyle de epey bir ürün
ekledik markamıza. Aynı zamanda İtalyan
Trasparenze markasının distribütörüydük.
Bizim üretim gamımızda olmayan,
daha fantezi çorapları oradan tedarik
ediyorduk. Ama müşteriler bizim ürün
kalitemizden çok memnun kaldıkları için
gerek yazılı olarak gerekse mağazada
sohbet ortamlarında bu ürünlere
hiç gerek yok zaten sizin ürünleriniz
gerçekten çok güzel diyerek bizi
cesaretlendirdi. Mağazamızdaki tüm
ürünleri kendi markamızla satmamız için
bizi cesaretlendirmiş oldular. Bunun için
Göktürk bizim için çok önemlidir. Yani
daha bakir bir bölgede, daha ihtiyaca
yönelik bir konsept oluşturduk Göktürk
sayesinde…
Markanın önümüzdeki dönem hedefleri
nelerdir?
Şu an 20 mağazamız var. 2016 yılının
ilk çeyreğine kadar 40-50 mağaza daha
açmayı planlıyoruz, hatta birkaçının
yeri şimdiden belli. Aynı zamanda
Almanya’daki ikinci mağazamızı
açmayı ve Çin’de iki yıl içerisinde beş
mağaza sayısına ulaşmayı planlıyoruz.
Amerika’daki yatırımlarımız tahminimizden
çok daha hızlı büyüyor. Artık New
York dışındaki bölgelerdeki partnerlik
taleplerini de değerlendirmeye almaya
başlayacağız.
Franchising veriyor musunuz?
2015 itibariyle Türkiye’de franchise
vermeyi durdurduk maalesef. Genel
giderlerin neredeyse dünya standartlarının
üzerinde olan ülkemizde bayilerin uzun
vadede yaşamasına çok da olanak
sağlamayan bir sistem var. Mevcutta
bulunan beş franchise’ımız markanın
büyüme dönemlerinde bizimle omuz
omuza verdikleri için artık ailemizden
oldular. Markamızı vizyonu ve misyonu
bizimle aynı olabilecek partnerlerle farklı
satış stratejileri ile büyütme kararı aldık.
Çok güzel olacağına inandığımız bir sürü
proje geliştiriyoruz. Yurtdışında da yine
üretim kabiliyeti ya da lojistik becerisini
kullanabileceğimiz partnerlerle ilerliyoruz
çünkü hiçbir ülkeye bir mağaza açıp sonra
yolumuza devam etmek için girmiyoruz,
hedeflerimiz hep o pazarda yer edinmek
ile ilgili oluyor.
Eklemek istedikleriniz…
Katia&Bony mağazasının 5 yıllık biz
mazisi var. Biz bu 5 yıl içerisinde müşteriyi
gözlemleyerek, ürün gamı ve konsept
üzerinde çok fazla çalıştık çünkü artık
perakende de hata yapma şansınız yok!
Birçok örnek var etrafımızda… Dünya
genelinde çok büyümek ya da çok küçük
kalmak, ikisi de tehlikeli şeyler. Biz o
yüzden emin adımlarla gitmek istiyoruz.
Gerçekten emin olduğumuz ürün
gruplarını genişleterek, tam kendimizden
emin olduğumuzda mağaza sayısını
Katia&Bony Göktürk
Genel Müdürü Selda Öz
hızla arttırıp, markayla ilgili reklam
yatırımlarına gireceğiz. Tony Molly
markamız, Kore’nin en büyük kozmetik
üreticisi. Mağazanın ortasında bir manav
ünitesi yarattık. Bunun içerisinde de
peynir, sandviç kutuları ve birçok ürün
var. Bunlar mağazanın daha neşeli
bir hal almasını sağladı. Bu konsepte
ilgi çok yoğun. Aynı zamanda Tony
Molly markasının birçok ürünü bizim
manav reyonlarımızla çok örtüşüyor.
Onların ürünlerinde elma, domates
şeklinde krem, yumurta şeklinde
yüz maskesi, ananaslı kil maskesi,
avokadolu peeling gibi ürünleri var. Ben
bu ürünleri yaklaşık bir yıldır deniyorum
ve birçok dünya markasına ait olan
devamlı alışkanlıklarımı artık tamamen
değiştirdim. Çünkü ürünler organik ve
rahatlıkla cildimde kullanabiliyorum.
Özellikle cilt maskeleri şahane!
Göktürklülerin ilgisi de çok yoğun.
Deneme ürünleri aldık Kore’den ve o
ürünler sadece buradaki mağazaya
yetti. Diğer mağazalar için tekrar
sipariş vermek durumunda kaldık, ilgi
çok yoğun. Bazı müşteriler sorguladı
siz çorapçı değil misiniz, neden bu tarz
ürünler satıyorsunuz diye. Biz artık
daha büyük metre karelerde mağaza
açıp daha anlaşılabilir olmak istiyoruz.
Katia&Bony değerli bir marka tüm
ürünler testlerden geçiyor. Toly Moly
dışında tüm ürünler kendi imalatımız.
Özellikle bebek çoraplarında kaymaz
anti bakteriyel tabanlar vardır, bebek
yürürken kaymasın diye. Bununla
ilgili mağazalarımızda sertifikalar
var, kullanılan boyanın hiçbir şekilde
kimyasal içermediğine dair.
intown 75
GEZİ
MARSİ LYA
LAVANTA KOKULU KENT
ESKI VE YENININ IÇ IÇE YAŞADIĞI, BARINDIRDIĞI FARKLI KÜLTÜRLERLE EĞLENCELI BIR
AKDENIZ TELAŞINA SAHIP, FRANSIZ MILLI MARŞINI ORTAYA ÇIKARAN DEVRIMCILERIYLE
ASI, ÇEVRELENDIĞI LAVANTA TARLALARIYLA NAIF BIR ŞEHIR MARSILYA...
Yazı: Hande Kurdoğlu
76 intown
Alexandre Dumas’’ın etkileyici romanı Monte Cristo
Kontu’nu ilk okuduğumda Edmond Dantès’ye yapılan
haksızlığa müthiş bir öfke duymuş, kitabın içine girip,
içine düştüğü tuzaktan kurtulmasında ona yardım etmek
için karşı konulmaz bir isteğe kapılmıştım. Her ne kadar
Edmond benim yardımım olmadan “denizden kara,
gökyüzünden koyu, dev granit bir hayalet gibi yükselen
hapishane Château d’If’’ten ve adadan kurtulsa da bu
maceranın bir parçası olma isteğim kitabı her elime
aldığımda tekrar tekrar depreşti. İşte şimdi Marsilya’da,
kendi maceramızı yaşamaya başlıyoruz.
Tarihte ilk olarak MÖ 6. yy’da 12 İon şehrinden biri olan
Phokaia (bugünkü adıyla Foça)’lı denizcilerin kurduğu
Marsilya şehri, zamanla eski liman denilen Vieux Port
etrafında genişleyerek bugünkü halini almış...
AVRUPA’NIN EN ESKI ŞEHRI
Marsilya, Fransa’nın Akdeniz kıyısında yer alan bir şehri.
Akdeniz’in en büyük ticari limanına sahip. Calanques
Dağları ve lavanta tarlalarıyla çevrili şehir, sadece
Fransa’nın değil Avrupa’nın da en eski şehri. Marsilya her
ne kadar Fransız şehri olsa da Kuzey Afrika kökenlilerin
çoğunlukta olduğu, sayısız çoklukta çeşitli etnik
nüfusuyla, biraz Cezayir, biraz Fas’ı andıran ve belli bir
dönem hakimiyetinde olduğu İtalya’dan da izler taşıyan,
hatta bazen Türkiye’yi bile anımsatan bir metropol
görünümünde.
intown 77
GEZİ
Marsilya’da şehre ulaşmak için havaalanından yaklaşık 20
dakikada bir hareket eden otobüsleri kullanarak Saint Charles
Garı’na gidebilirsiniz. St. Charles Gar’ı, şehrin yüksek tepelerinden
biri üzerinde kurulmuş. Dolayısıyla gelir gelmez kente tepeden
bakma olanağını buluyorsunuz. Aceleniz yoksa Garın arkasındaki
yollardan taksiye binmek yerine önünüzde uzanan 100 küsur
basamaklı merdivenlerden inerek Boulevard d’Athenes Caddesi’ne
ulaşabilirsiniz. Şehri gezmek için bize önerilen iki seçenekten biri
otobüs turu yapmak, diğeri de yollardaki kırmızıçizgileri takip ederek
yürümek. “Eski Liman”, “Le Vieux-Port”a ulaşmak için kırmızı çizgileri
takip etmeyi tercih ediyoruz.
Le Vieux Port’u sabah saatlerinde ziyaret ederseniz balıkçıların
yeni tuttukları derya kuzusu balıkları neredeyse üzerinize
atlayacak kadar canlı bulabilirsiniz. Kentin merkezi kabul edilen
liman ve çevresi cıvıl cıvıl. Düzinelerce kafesi, bouillabaisse’lerini
denemediğimiz ama aklımızın kaldığı restoranlarla turistler için tam
bir soluklanma cenneti. Saat ilerledikçe trafik ve gürültü de artıyor.
Liman bölgesinden hareket eden küçük trenlerle hem şehir turu
BOUILLABAISSE
Marsilya’ya özgü balık çorbası. En az 3 çeşit balık, kabuklu
deniz ürünleri, sebzeler, sarımsak, safran, fesleğen,
rezene, defne yaprağı, portakal kabuğu gibi baharat ve
otların bir arada pişirilmesiyle yapılıyor. Çorbanın yanında
“rouille” adı verilen zeytinyağı, sarmısak, safran ve pul
biberden yapılan mayonezimsi bir sos, kızarmış sarmısaklı
ekmeklere sürülerek yeniyor. Marsilyalı fakir bir balıkçının
satamayacağını düşündüğü kılçıklı kaya balıklarını bir
kazan deniz suyunun içinde, sarmısak ve rezene ekleyerek
pişirmesiyle başlayan Bouillabaisse macerası zamanla içine
farklı malzemeler katılarak zenginlerin ve restoranların
mutfağına girerek devam eder.
yapabilirsiniz hem de Marsilya’da mutlaka
görülmesi gereken Notre Dame Kilisesi’ne
çıkabilirsiniz. “Petit Train” ile yapılan şehir
turu yaklaşık bir saatten biraz fazla sürüyor.
Bölge yürüyerek rahatlıkla dolaşılabilir. Hatta
Marsilya’nın ünlü sabunlarından almak için
dükkânları dolaşmak, Akdeniz mimarisine
meraklıysanız Panier Bölgesi’ndeki binaları
keşfetmek son derece keyifli. Ancak kiliseye
yürüyerek çıkmak için hayli formda olmak
gerekiyor.
KUŞ BAKIŞI KENTI IZLIYORUZ
Basilique de Notre- Dame de la Garde
Kilisesi’nin inşa edildiği alan kentin en yüksek
coğrafi tepesinde (161 metre). Buradan
Marsilya’yı kuşbakışı izleyebilirsiniz. Şehir
ayaklarınızın altına serili. Bazilika, Marsilyalı
bir rahip tarafından Meryem Ana’ya adanmak
üzere 13. yüzyılda küçük bir şapel olarak
yapılmış. 16. yy ve 18. yy’larda kaleler ve yeni
kilise binaları eklenmiş. 1853’te Bazilika’nın
son tapınakları inşa edilmiş. İlk yapıldığında
tahtadan bir Meryem Ana heykeli varmış ancak
daha sonra kaybolmuş. Bugün biri girişte
sumermerinden diğeri de ana mihrabın orada
cafe
*Rezer vasyon yaptırmayı unutmayınız...
78 intown
Merkez Mah. Camii Sk. No:4/4D Nef 04 Sitesi Göktürk-Eyüp/İstanbul
Tel: 0212 - 322 66 50 www.zindecafe.com / [email protected]
GEZİ
PASTIS
Türkiye’de rakı,
Yunanistan’da Uzo,
Marsilya’da ise Pastis
var. Uzun limonata
bardaklarında, üzerine
su konarak ikram
ediliyor. Su eklendiğinde
anason kökenleri
rengini sarı-beyaz
bir kıvama çeviriyor.
Tabii su koymadan da
içebilirsiniz. Genelde
sofrada değil, yemekten
sonra içiliyor.
yer alan gümüş Meryem Ana heykelleri son derece
etkileyici. Ancak olağanüstü başka bir Meryem
Ana heykelini görmek istiyorsanız Bazilika’nın
tepesine bakmanız gerek. Şehrin her yerinden
görünebilecek kadar büyük olan bu Meryem Ana
ve çocuk figürü oldukça dikkate değer.
Şehri kuşbakışı izlediğimiz bu Bazilika’dan
“Chateau d’If (If Kalesi)” görünüyor. Artık Monte
Cristo Kontu’nun adımlarını takip edebiliriz.
Chateau d’If’e gittiğinizde hayali bir kahraman
olmasına rağmen Edmond Dantès’in ve onun yol
akıl hocası Abbé Faria’nın kaldığı varsayılan bitişik
hücreleri ziyaret edebilirsiniz. Kale aslında 16.
yüzyılda kenti denizden gelebilecek saldırılara karşı
savunma amaçlı kurulmuş olsa da, izole ve kaçışı
imkansız konumuyla hapishane olarak kullanılmaya
başlanmış. Her ne kadar kitapta Monte Cristo
Kontu bu hapishaneden kaçmayı başarmışsa
da gerçek hayatta kaçma başarısına erişebilen
olmamış. Üstelik özellikle alt sınıftan gelen, parası
olmadığı için penceresiz, havasız zindanlara atılan
mahkûmların sonu ya delirmeyle ya da ölümle
sonuçlanırmış. 1890 yılından itibaren halka açılan
bu kaleye her gün eski limandan 09:00’dan itibaren
kalkan teknelerle ulaşabilirsiniz.
ÖNEMLI GEZI NOKTALARI
Alexandre Dumas’la ünü artan bu küçük ada
dışında Marsilya açıklarında bulunan Küçük ve
Büyük Conglue adaları, Jarre adası, Maire adası,
Planier Fener adalarını da gezebilirsiniz. Bu
80 intown
ZINEDINE
YAZID
ZIDANE
Genelde Zizou lakabıyla
tanınan Cezayir asıllı
Fransız eski futbolcu.
Marsilya’nın da büyük
gururu. Marsilya’nın La
Castellane sitesinde
büyüyen Zizou, 2004
yılında, Pele’nin
hazırladığı FIFA 100 adı
altında gelmiş geçmiş
yaşayan en iyi 125
futbolcular arasında
yer aldı.
adalarda yerleşim olmaması nedeniyle
sadece günübirlik gezilere izin veriliyor.
Marsilya’da Akdeniz Arkeoloji Müzesi,
Tarih Müzesi, modern sanat eserlerinin
sergilendiği Cantini Müzesi, Roma
dönemi kalıntılarının sergilendiği Museé
des Docks Romains görülmesi gereken
müzelerden bazıları. Napolyon’un evi
olarak geçen The Palais du Pharo, eski
bir huzurevi olup, 2. Dünya Savaşı’nı az
bir hasarla atlatabilmiş ender binalardan
biri olan La Vieille Charité, Cathedrale
de la Major’ ve Longchamp Caddesi’nde
bulunan 19. yüzyılda şehre su getiren yeni
kanalların üstüne kurulan Longchamp
Sarayı ve kademeli şelaleli havuzu da
kaçırılmaması gereken mekânlar.
Marsilya’ya kadar gelince 25 km
uzaklıktaki Aix-en-Provence şehrine
gitmeyi sakın atlamayın. Bu şehir
korunabilmiş ortaçağ mimarisi, Cezanne
ve Picasso’ya ilham veren lavanta tarlaları,
mis kokulu sabunları, Arnavut kaldırımlı
dar sokakları ile gerçekten çok hoş.
Picasso’nun yaşadığı şatoya girilmiyor
ama Cezanne’in yaşadığı, okuduğu, gittiği
yerleri kapsayan günlük turlara katılıp
küçük şehrin büyük sanatçısının adımlarını
izleyebilirsiniz.
Asi şehirde bulunduğumuz kısa süre
içinde kaleleri, kiliseleri, şatoları
ve müzeleriyle etkileyici bir tarih,
sokaklarındaki değişik etnik insan
figürleriyle renkli bir kültür sunan Marsilya
keşfedilmesi gerekli yerler listesine
mutlaka yazılması gereken bir şehir olarak
aklımıza yerleşiyor.
discover
beauty in you
ki
e
d iği
z
i
l ...
n
l
i
e
ç
İ üz in
g fed
ş
e
k
Merkez Mah. Göktürk Cad. No: 3/A Göktürk-Eyüp/İstanbul Tel: 0212 322 87 88 GSM: 0532 451 22 16
MODA
diker. Daha sonra Christian Lacroix’nın yanında ilk stajına
başlar ve 1995’te Central St.Martins’den mezun olur. Bitirme
koleksiyonunu tanıtan modeller arasında Naomi Campbell
ve Kate Moss’un olduğu bu koleksiyon, Bergdorf Goodman
ve Neiman Marcus’larda satışa sunulur ve hızla tükenir. İki yıl
sonra Chloe’nin kreatif direktörü olarak Paris’e yerleşen ünlü
modacı, Karl Lagerfeld tarafından başta önyargıyla karşılanır.
“Chloe moda bazında daha büyük bir isimle çalışmalıydı, müzik
değil.” diyerek görüşünü dile getirmişir ama markayı sonrasında
aynı zamanda arkadaşı olan Phoebe Philo’ya teslim eder, solo
hayatına geçiş yapar.
Stella McCartney, 2001 yılında Gucci Group beraberliğinde
kendi adını taşıyan markasını ve ilk koleksiyonunu satışa
çıkarır. İlk mağazasını Meatpacking District’te açan tasarımcı,
zamanla dünya merkezlerinde modanın kalbini oluşturan yerlere
kurulmayı başarır ve ürünler zincirleri de beraberinde getirir.
2003’te “Stella” adını verdiği ilk parfümünü satışa çıkarır ve
şimdilerde 50 ülkede 600’den fazla dağıtım noktasına ulaşır.
ADIDAS, FALABELLA VE DAHA FAZLASI
Hayvan hakları savunucusu olan Stella’nın organik ve sağlıklı
kumaşlar kullanması spor dünyasının ilgisini çeker. Bu durum
dolayısıyla 2004 yılında Adidas ile işbirliğine gider ve Adidas by
Sporu şık yapmayı başarabilen kadınları tercihi olan, mükemmel
işbirliği Adidas by Stella McCartney tasarımları...
Daha Fazla Stella...
m Adidas için 2004 yılından beri koleksiyon hazırlıyor.
Başka 10 yılı deviren bir tasarımcı işbirliği var mıdır?
m Stella’nın kişisel olarak tercih ettiği favori modelleri
Lara Stone, Georgia May Jagger ve kesinlikle Natalia
Vodianova. Georgia’yı da Mick Jagger’ın kızı olmasından
tanırsınız. Müzisyen babalarının moda sektörüne yön
veren kızları olarak da yeni nesil onları tanıyor.
m Stella McCartney’in 2015 yaz koleksiyonundan bazı
ipuçları vermek gerekirse durum şöyle: Koleksiyon
ağırlıkla beyaz renkte gömlekler ve bu sezon neredeyse
her yerde göreceğimiz geniş paçalı kısa bol pantolonlar
koleksiyonun ana damarını oluşturmuş. Tabii bir de önden
kemerli iri tokalı it-bag var ki, o zaten çoktan blog’larda
görücüye çıkmaya başladı.
m Stella McCartney, reklamları, ilan puntoları ve web
sayfasındaki yeşil sebzeler grafiklerinden de ipuçları
yakalayabileceğiniz üzere iflah olmaz bir vejetaryen!
Ayrıca büyük çapta bir hayvan hakları aktivisti. Hiçbir
tasarımında ve ürününde deri veya kürk kullanmadığını
da belirtmemize gerek yok sanırım.
m Bu işe sıfır hırsla başladığını söylüyor McCartney ve
şöyle diyor: “Kendi markamı kurduğumda ya tutmazsa
diye bir hisse kapılmadım, tutmazsa başka seçeneklerim
olduğunu zaten biliyordum. İnsanın güvence altında
olduğunu bilmesi güzel şey.” Genç modacılara duyurulur…
Yazı: Leyla Asena Arıca
MODA VE MÜZİK... BİR AİLEDE HER TÜRDEN
YETENEK OLUR MU DİYE SORACAK
OLURSANIZ MCCARTNEY AİLESİ CEVABI
VERİYOR. MODA DÜNYASINDA BİR
MCCARTNEY İMZASI VAR VE DE DÜNYA
ÇAPINDAKİ MARKAYA GİTGİDE BÜYÜYEN BİR
SEMPATİ! OLMAYACAK GİBİ DEĞİL ZATEN...
Stella McCartney, herkesin bildiği gibi Sir Paul McCartney
ve Linda McCartney’in kızı. Efsanelerin efsanesi Beatles
grubunun üyelerinden birinin kızı olunca hayat çok
klasik olmuyor tabii. 1971 Londra doğumlu Stella, zor
bir doğumun eseri dünyaya gelmiş. Babası, bu durumu
“kanatsız bir meleğin doğuşu” olarak dile getirmiş ve
bu olayın ardından da karısının da yer aldığı Wings diye
bir müzik grubu kurmuş. McCartney ailesinin çocukları,
ayrışmamak için devlet okuluna yazılmış normal bir hayat
sürmek için...
13 yaşından beri modayla ilgilendiğini her fırsatta
belirten Stella McCartney, ilk ceketini de o yaşında
82 intown
intown 83
MODA
Cool aile. Eşi
Alasdhair
Willis ile
birlikte...
Yaşayan en
karizmatik
babalardan Paul
McCartney ile
baba-kız pozu...
Bunu herkes bilir;
Gwyneth Paltrow,
her zaman Stella
McCartney giyer!
Güzel fiziğini
ortaya çıkaran
siyah elbisesiyle
yine çok çekici
görünüyor.
Bu elbiseyi herkes
çok sevdi, çok giydi,
maalesef ki çok taklit
edildi ve yaşasın ki
çok takdir edildi!
Tamamen kadın
formunu açığa çıkaran
tasarım, 2011/2012
Sonbahar-Kış aylarını,
o sezonun neredeyse
tüm dergi kapaklarını
ve tüm kırmızı halılarını
giydirdi.
Tam olarak
söylemek gerekirse,
Lara Stone’un
ağzından Stella
McCartney’in
parfümü... Parfüm
tam sonbahar ve kış
mevsimine yakışan
türden.
84 intown
Stella McCartney koleksiyonunu
çıkarır. Ürünlerinin genel hatları,
feminen uçuk renklerde olmaları
ve koşu, gym, yoga, tenis, fitness,
golf yüzme gibi sporlara hitap
ediyor olması. Parçalar kendini
öyle çok sevdiriyor ki anlaşmaları
hala devam ediyor.Her ünlü
tasarımcı gibi 2005’te H&M ile
işbirliğine giden Stella, markayı
her kesimden müşteriye ulaştırır
ve sonrasında U dönüşüyle
Limited Edition Collection’ı
hazırlar.
2008’den itibaren
koleksiyonlarına eklediği iç
çamaşırı ve bebek-çocuk
tasarımlarını da hayata
geçiren modacı, büyük çıkışını
ve uluslararası ününü tam
anlamıyla “Falabella” adını verdiği
çantalarıyla yapar. Bu tasarım,
deri benzeri kumaşı zincirlerin
kontürlediği formda, hafif “rock ve
edgy” çizgiler taşıyan, markanın en
çok tanınan ve satın alınan ürünü
haline gelir. 2011’de irili ufaklı
puantiyelerden ve transparan
dar formlardan oluşan bir elbise
tasarlar ve büyük ilgi toplar. Bu
arada es geçmeyelim, 2003
yılında İngiliz yayımcı Alasdhair
Willis ile evlenir ve düğünde
annesi Linda McCartney’in
gelinliğini biraz daha farklı
yorumlayarak giyer. Aynı zamanda
iyi bir anne olan Stella’nın Miller
Alasdhair James ve Beckett
Robert Lee adında iki oğlu, Bailey
Linda Olwyn ve Reiley Dilys Stella
adında iki kızları var. Eşi Alasdhair
Willis ise şu anda ünlü yağmur
çizmesi olan Hunter markasının
kreatif direktörlüğüyle uğraşıyor.
Gerek özel hayatı gerek iş
hayatı olsun, şanslı kız olarak
doğmanın verdiği fırsatları sonuna
kadar kullanıp bunu başarıya
dönüştürebilen modacının her
tasarımına hayran oluyoruz.
Bir yaşındaki bebekten Adidas
ürünlerine kadar her türlü
kalıba uyabilen ancak kalıplara
sığdırılamaz bir zeka ürünü
tasarımları çok seviliyor. Bence
PR’ını herkesin %100 olarak
yaptığı bu marka, yerini fazlasıyla
hak ediyor. Ve o zaman sanırım
“Başarılı doğulmaz başarılı olunur”
demek gerekiyor.
intown 85
INCITY
Çiftlikten ne gelse kabul!
Bu mekanlar
BIR HARIKA DOSTUM!
Hazırlayan: Başak Duru
Bu fasıl bitmez,
LEYLA’dan geçilmez!
Biraz geçmişe gidelim. Yıl
2004. Cihangir’e bir güzel
gelmiş, adı Leyla! Herkes
onu konuşuyor. Yemekleri
enfes. Haftanın her günü
müdavimleri eksik olmuyor.
Bunda şüphesiz Deniz
Türkali’nin misafirperverliğinin
payı büyük. Ama hepsi bir
yana o dönem cam kenarına
oturup sıcacık lezzetlerle
dört mevsimi devirebileceğim
bir mekandı Leyla. 2008’de
sadece Cihangir değil,
başta ben olmak üzere
tüm Leylaseverleri üzen
bir şey oldu ve mekan
yaratıcılılarının elinden alındı,
ismi değiştirildi. Masallardaki
mutlu sonlara benzer bir şey
86 intown
yaşandı ardından ve evet çok yıllar
sonra... Bundan birkaç ay önce
yeniden dostlarıyla kucaklaştı
Leyla. Haberi duyar duymaz, o
muhteşem logoyu yerinde görmeye
gittim. Gönül bağı böyle bir şey;
o kendine has mönüsündeki
yazı karakterini bile özlemişim!
Leyla’nın kahvaltısı bir başkadır.
Üstelik klasiklerin yanı sıra egzotik
ve vegan kahvaltı seçenekleri
de var. Yani öyle geçiştirmeyi
düşünmeyin, uzun uzadıya keyfini
çıkarın. Öğle yemeklerinde a
la carte mönü ile fiks mönü,
akşam üstü çay saati ve ilerleyen
saatlerde ise özel kokteyller sizi
bekler. İtalyan mutfağı ağırlıklı
mönüde Serra Yılmaz’ın parmağı
var dersem, yeterli sanırım. Peki,
bir de üzerine makarnalarını
denemeden geçmeyin demeyi
de ekleyeyim. Leyla’nın dönüş
sürprizi ise çok başka! “Mutfakta
kim var?” konseptinde Cem
Mansur’dan Türkan Şoray’a,
Esra Dermancıoğlu’ndan Cengiz
Semercioğlu’na birçok Leyla
dostu, Leyla’nın mutfağında kendi
mönülerini hazırlayıp sunuyor.
Nisan sürprizi Türkan Şoray’dan.
Her Çarşamba Türkçe müzikle eller
havaya diyen mekan, Salı günleri
ise “isteyin, çalalım” diyor ve neyse
ki Leyla’da kahkahayla
eğlence hep baş köşede
oturuyor.
Kılıçali Paşa Mah.
Akarsu Yokuşu 36/A,
Beyoğlu
(0212) 243 21 48
PALIVOR ÇİFTLİĞİ
Dikkat dikkat! Bu çiftliğin “ünlüleri”, bildiğiniz ünlülere
benzemiyor! Onlar için ürünleri “doğal, lezzetli, taze”;
benim içinse üç tekrarla “harika, muhteşem, enfes”!
Bebek’teki Palivor Çiftliği’nin kısa sürede gurmelerin
uğrak yeri olması elbette tesadüf değil. Çünkü burada
sizi bir “Şövalye” karşılıyor. Ünlü Şef-Gurme Haldun
Tüzel’in gustosuyla tam bir lezzet durağına dönüşen
mekan, Trakya’daki Palivor Çiftliği’nin peynirden
reçele, zeytinden zeytinyağına ve hatta baharatlara
uzanan ganimetleriyle sizi fena halde ağırlıyor. Haldun
Tüzel, Bebek ahalisinin çok yakından tanıdığı bir
isim. Öncesinde mekanın bulunduğu lokasyondaki
lokantasında özellikle öğle saatlerinde uzun kuyruklar
oluşmasına sebep oluyordu Tüzel. Şimdilerde ise
neredeyse her gün çeşitli tadım aktiviteleriyle
müdavimlerini ağırlıyor. Çiftlik ürünleriyle hazırlanan
mönüsünü mutlaka deneyin, şarküteri alışverişi
sepetinize ise zeytinyağını eklemeyi unutmayın.
Söz konusu Şövalye unvanlı bir şef olunca, üzerine
bir de Palivor Çiftliği’nin gurme ürünleri eklenince,
şehrin mutlaka uğramalı mekanlarına bir adres
daha eklenmiş oluyor. Balkabağı çorbası ve
suflesinin tadına bakmazsanız siz onlardan daha
çok ağlarsınız diyor, yolunuz düşerse şefle sınırları
zorlayan bir yeme-içme kültürü muhabbetine girmeyi
unutmamanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Manolya Sok.
No:9 Bebek
(0212) 231 81 53
Yeni neslin en yenisi AVLU OCAKBAŞI
Yeni Çarşı
Cad. No:32 Kat:1
Beyoğlu
(0212) 244 97 25
“Yeni Nesil Meyhane” kavramını duyuyorduk ama böylesi
gerçekten çok yeniydi. Açıldığı günden itibaren şehir efsanesi
gibi ünü kulaktan kulağa yayıldı. Eti-şalgamı, ustası-kebabı,
biberi-baharatını Adana’dan İstanbul’a taşıdığı konuşuldu önce,
hemen peşi sıra da müzik zevki. Meyhanede çalınan müzikleri
tahmin edersiniz ya, Avlu için bu tahmininiz boşa çıkar! 90’ların
Türkçe pop şarkılarını çalan bir ocakbaşı meyhaneyle karşı
karşıyaydı şehir ahalisi. Tarkan, Ajda, Sertap Erener, Yıldız Tilbe
dinlerken 90’lar ezberinizi tazeliyor, bir yandan da fava, humus
ve süs biberli atom başta olmak üzere akıllara zarar mezeleriyle
keyfinize keyif katıyorsunuz. Rum-Ermeni mezelerine Avlu’nun
kattığı yorumu deneyimledikten sonra sıra geldi kebaplara…
Kebap ustası Adana Kazancılar Çarşısı’ndan gelmiş. Hal
böyleyken Adana, kuzu, beyti, ciğer gibi çok bilinen kebapların
yanı sıra küşleme, şaşlık, külbastı gibi özel tatlar, kırmızı et
yemeyenler içinse tavuk kıyması, fıstık ve ince kaşarla hazırlanan
spesiyal Avlu kebabı alternatiflerden. Unutmadan! Salı geceleri
Avlu sadece Sezen Aksu çalıyor. Ortam samimi, dostlarınız
yanınızda, yemekler şahane derken, bir şarkı çalıyor ve Avlu işte
o an dünyanın en güzel yeri oluyor…
intown 87
SAĞLIK
“GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DİŞ
HEKİMLİĞİNDE YAPILAN TÜM
TEDAVİLERİN AMACI ESTETİK
VE FONKSİYONUN BİRLİKTE
SAĞLANMASI OLMUŞTUR”
Fotoğraflar: Mehmet Ömür
DENTALFORUMISTANBUL’DAN
PROF. DR. HAKAN ÖZYUVACI İLE DİŞ
HEKİMLİĞİNDEKİ YENİ UYGULAMA VE
TEKNOLOJİLERİ KONUŞTUK
Diş hekimliğindeki yeni yaklaşımlar ve cerrahideki
yeni uygulamalardan söz eder misiniz?
Son dönemde kimya sektöründeki gelişmeler
hedeflenen başarılı estetiğin yakalanmasında bizlere
çok destek oluyor. Çiğneme kuvvetlerine daha
dayanıklı, kolay aşınmayan, kolayca renk değiştirmeyen
malzemeler üretiliyor. Diş hekimliğinde fotoğrafçılık
yine amaçlanan estetiğin yakalanmasında öncesi ve
sonrası değerlendirmeleri ile uygulamalarımızda bize çok
yardımcı oluyor. Tedavi öncesi hastamızın yüzünden ve
ağız içinden alınan fotoğraflar bilgisayar ortamında analiz
edilerek tedaviye başlanılmadan tedavi sonrası nasıl bir
görünüme sahip olunacağı hakkında bizlerin fikir sahibi
olmasını sağlıyor. Son yıllarda CAD/CAM (bilgisayar
destekli planlama ve bilgisayar destekli üretim) ve 3D (Üç
boyutlu ve hacimsel) radyolojik görüntüleme yöntemleri
çok ilerlemiş ve diş hekimliği uygulamalarında bizlere
çok destek oluyor. Bu bağlamda Estetik uygulamaların
tatminkar ve uzun dönem başarılı olabilmeleri için bu
tekniklerden yararlanılıyor.
İmplantoloji konusunda ulusal ve uluslararası
toplantılarda birçok konferans vermiş ve kurslarda
eğitmen olarak kişi olarak implantta gelinen son
nokta nedir?
Diş kayıpları ve diş kayıplarını takiben meydana gelen
kemik ve yumuşak doku kayıpları insanların çiğneme,
konuşma fonksiyonları ve estetik duruşlarının kaybına
neden oluyor. Kaybedilen fonksiyon ve estetiğin tekrar
kazanılmasında çok farklı tedavi yöntemleri olmakla
beraber günümüzde en çok tercih edilen yöntem
implantlar desteği ile sağlanan geri kazanımdır. Kanıta
dayalı oral implantoloji uygulamalarının geçmişi 4045 yıl öncesine dayanır. Kemik dokusu ile Titanyum
88 intown
alaşımından üretilen implantlar
arasındaki dostluğun tanımlanmasını
takiben implantlar vücudumuzdaki
eksik yada eksilmiş kemik doku destekli
birçok organın tamamlanmasında
kullanılmaktadır. Keşfinden bugüne
oral implantoloji uygulamalarında çok
büyük ilerlemeler meydana gelmiş
bilinen doğrular değişiklik göstermiştir.
Örneğin; diş kaybını takiben yeterli
kemik desteği olduğu durumlarda
üst çeneye yerleştirilen bir implantın
kemikle iyice kaynaması için 6 ay gibi bir
süre, alt çene için ise 3 ay gibi bir süre
beklenmesi ve bu süreden sonra üzerinin
protezlerinin yapılması önerilmekteyken
günümüzde implantlar yerleştirilir
yerleştirilmez üzerlerine protezler
yapılabilmekte ve fonksiyon ve estetik
hemen kazanılabilmektedir. İmplantların
çene kemiklerine yerleştirilebilmeleri
ve kemik dokudan destek alabilmeleri
için implant yerleştirilecek kemik
dokusunun implantı uzun dönem
destekleyebilecek kalitede olması
gerekir. Geçmiş dönemlerde implant
uygulamayı planladığımız hastalarımızda
gerek klinik gerekse panoramik
radyografi alarak yaptığımız muayeneler
sonucunda implant yerleştirilecek
çenelerde yetersiz kemik desteği
varlığında maalesef hastalarımıza “size
implant uygulayamayız çene kemikleriniz
bu tedavi yöntemine uygun değil”
demek zorunda kalırdık. Günümüzde
Radyoloji (Röntgen) cihazlarının gelişimi
sayesinde kemik doku desteği hacimsel
olarak değerlendirilebilmekte ve hatta
kemiğin yoğunluğu ölçülebilmektedir.
Bu değerlendirmeler sonrasında
hastalarımızın implant yapılmasına
uygun olmayan bölgeleri belirlenerek
bu bölgelere yapay kemik materyalleri
kullanılarak implant uygulanabilir hale
getirilebilmektedir. Hastalarımızın çene
kemiklerinde ki kayıp miktarı yapay kemik
materyalleri ile telafi edilemeyecek
boyutta ise kalça kemiğinden alınan
kendi kemikleri ile implant uygulanabilir
hale getirilebilir.
Kanserli ve defektli hastalarda
implant uygulamaları da yapıyorsunuz.
Bunları anlatır mısınız?
Kanser tedavisi gören ya da görmüş
hastalarımızı iki farklı grup altında
değerlendiririz: Baş ve boyun
ÇENE YÜZ
BÖLGESINDE
RASTLANILAN
DOKU KAYIPLARI
SADECE KANSER
SONUCU MEYDANA
GELMEMEKTEDIR.
DOĞUMSAL SEBEPLER,
TRAFIK VE IŞ KAZALARI
DA CIDDI KAYIPLARA
SEBEP OLMAKTADIR.
bölgesinde kanser rahatsızlığı olup
tedavi gören hastalar ve vücudun
diğer organlarında kanser tedavisi
gören hastalar olarak. Dişlerimiz, insan
vücudunu meydana getiren sert ve
yumuşak doku hücrelerini içeren tek
organımızdır. Bu nedenle çenemizde
yer alan diş dokularından kaynaklı
kanserler oldukça yüksek yoğunluktadır.
Özellikle ağız içi tümörleri cerrahi
olarak tedavi edildiklerinde çok büyük
doku kayıpları oluşur. Bu tip cerrahi
tedavi gören hastalarımızın estetik
problemleri yanı sıra daha da önemlisi
diş ve çene kemiğindeki kayıplarına bağlı
beslenme problemleri de ortaya çıkar.
Cerrahi tedavi sonrası ortaya çıkan bu
kayıpların telafisinde yine yapılacak
olan protezler hastalarımızın estetik ve
beslenme problemlerini belirli oranlarda
çözer. Bu tip hastalarımızın kayıplarının
giderilebilmesi için yapılacak protezler
yeterince destek doku bulunmadığından
yeterli oranda başarılı olamaz. Bu
başarıyı artırabilmek için implantlar
dan yararlanılabilir. Hastanın genel
durumu iyice değerlendirilerek gerekli
tetkikler yapıldıktan sonra implant
uygulamaları yapılabilmekte ve başarılı
estetik ve fonksiyonel çözümler elde
edilebilmektedir. Çene yüz bölgesinde
rastlanılan doku kayıpları sadece kanser
sonucu meydana gelmemektedir.
Doğumsal sebepler, trafik ve iş kazaları
da ciddi kayıplara sebep olmaktadır.
Bu tip hastalarımızda da implantlar
kullanılarak doğumsal olarak gelişmemiş
organlar ya da kaza sonucu kaybedilmiş
organlar yerine konulabilmektedir. Kulak,
burun, göz yada kaybedilen yüz dokuları
tekrar implant destekli protezler ile
tamamlanabilmektedir.
2008 yılından itibaren BDIZ-EDI
(Avrupa İmplantoloji Birliği) Türkiye
Temsilciliği görevini yürütüyorsunuz.
Bu Türkiye temsilcisi olarak neler
yapıyorsunuz?
Tam Türkçeleştirmek gerekirse “İmplant
Uygulayan Dişhekimleri Derneği”
adı daha uygun olacaktır. Merkezi
Almanya’da olup 25 yıl önce kurulmuş
olan bu dernek Almanya dışındaki
Avrupa ülkelerini de içine alan bir
şekilde büyümüştür. Şu anda 7500 diş
hekimi üyesi olan bu dernek giderek
yaygınlaşmaktadır. 2006 yılında bir
kongrede tanışmış olduğum dernek
başkanı ve genel sekreteri Türkiye’nin
de bu dernek içinde olması gerektiğini
vurgulayıp şahsımı da derneğin üyesi
olmam yönünde ve Türkiye temsilcisi
olarak toplantılara katılmam konusunda
davet etmişlerdi. 2008 yılından
bu yana yılda iki kez olmak üzere
durum değerlendirme toplantılarına
katılmaktayım. Türkiye temsilciliğini
sürdürdüğüm bu dernek ayrıca yılda üç
kez bilimsel toplantı bir kez ortak görüş
birliği toplantısı da düzenlemektedir.
www.bdizedi.org adresinden detaylı bilgi
alınabilir. Editörleri içerisinde yer aldığım,
tüm Avrupa ülkelerine dağıtılan ve
yaklaşık 20 bin adet basılan süreli yayın
organı EDI dergisi yine bu derneğin yayın
organıdır.
intown 89
İYİ YAŞAM
DİKKAT
YAZ
GELİYOR!
PEKİ SİZ
YAZA
HAZIR MISINIZ?
erken başlamak... Erken uyanıp
1 saat içerisinde kahvaltı yapmış
olmalıyız. Yaşam standardınız
kişiseldir fakat 07:00-0 8:00
arası kahvaltı yapmış olmak
metabolizmanızın çalışmaya
başlaması için çok önemlidir.
• Kahvaltı ve öğle arasına küçük
bir ara öğün sığdırmalıyız. Öğle
yemeğiniz erken olsa bile bu
öğünü küçük birkaç ceviz veya
bademle geçiştirmelisiniz.
• Kesinlikle öğle yemeği
atlanmamalı veya tek bir besin
çeşidi ile geçiştirilmemeli, dört
gruptan (Sebze, tahıl, et, süt)
besin öğesini eklemeliyiz.
• Yemeklerin üzerine çay, kahve
gibi içecekler tüketmemeliyiz.
Bu tür içecekler besinlerinin
emilimini etkiler. Yemekten
sonra en az 45 dakika
beklemeliyiz.
• Unutmayın! Tüm besin
gruplarını tükettiğimiz öğün
Metabolizma Hızlandıran Çorba
2 adet kabak
1 adet domates
1 adet kırmızıbiber
1 adet kuru soğan
1 tutam maydanoz
Yarım demet nane
1 tatlı kaşığı sıvı yağ
LIGHT TATLI
• 1 kase yoğurt • 1 paket vanilya
• 1 portakal • 10-15 adet yaban mersini
(böğürtlen, vişne gibi meyve karışımı da
olabilir.) • 3-4 tane burçak bisküvisi •
1 adet ceviz • 3-4 adet badem
Vanilya ve yoğurt iyice karıştırılır. Portakal kabuklarıyla beraber kullanılır.
Bisküvi, ceviz, badem ve yaban mersini
eklenir. Üzerine tarçın gezdirerek servis
edilir. Bu şekilde hem yüksek kalorili
tatlılardan kaçmış hem de şekerimizi
dengede tutarak sağlıklı bir tatlı ile tatlı
krizimizi bastırmış oluruz.
YAZIN YAKLAŞMASI KİMİLERİMİZ İÇİN KIŞ BOYUNCA
BİRİKTİRDİĞİMİZ FAZLA KİLOLARIN KABUSUMUZ
SEZEN ÇETINKAYA
DIYETISYEN
İstanbul Cad. Gökofis İş
Merkezi
No: 20 D: 12
(0212) 322 23 71
(0212) 322 63 76
Öncelikle iyi haber: Diyete
başlamak için geç kalmadık!
Diyet mevsimi olarak da bilinen
ilkbahar, taze sebze ve meyvelerin
soframızda daha fazla yer almaya
başlaması anlamına geliyor.
Soframızı doğanın nimetlerine
emanet ederek sağlıklı beslenip
dengeli ve kalıcı kilo kaybı
sağlayabiliriz. Bir de hayatımıza
olmazsa olmaz egzersizi de ilave
edersek değmeyin keyfimize…
Diyet kelimesi psikolojik olarak
çok zor, zahmet gerektiren
gibi görünse de biz bunun asıl
90 intown
OLMASI ANLAMINA GELİYOR. KABANLARIN, KAZAKLARIN
ALTINA SAKLANAN KAT KAT YAĞLARIN, YAZ GİYSİLERİ
İLE VÜCUDUN ANATOMİK YAPISINI BOZDUĞU AŞİKAR.
HERKESİN ORTAK SORUSU İSE ŞÖYLE: İKİ AYDA YAZA NASIL
HAZIRLANACAĞIZ? GELİN, BU SORUYU BİRLİKTE ÇÖZELİM…
anlamının yeterli ve dengeli
beslenmek olduğunu çok daha
kolay olacağını iyi biliyoruz. Gelin,
bu yaza beraber merhaba diyelim
ve fazla kilolara elveda diyelim.
Paylaşacağım küçük püf noktalarla
ve uygulandığı taktirde kesinlikle
sonuç verecek olan kurallarımızla
başlayalım.
• İlk kural, diyabet gibi hastalıklarda
da uygulandığı gibi insülinin düzenli
salınımını sağlamak. Bunun için ise
düzenli yani 2,5 -3 saat aralıklarla
beslenmeliyiz.
• Olmazsa olmaz kuralımız, güne
Metabolizma
Hızlandıran Çay
* 3 adet limon *2 adet greyfurt * 5 cm
zencefil * 4 bardak su * 1 yemek kaşığı bal
Limon ve greyfurt kabuklarıyla
beraber doğrandıktan sonra bir kabın
içine konur ve 15 dakika boyunca
kaynatılır. Kaynama sonunda süzülür.
Soğuduktan sonra içine bal ilave
edilerek servise hazır hale getirilir.
Not: Elde edilen karışımı öğle ve
akşam öğününden 2 saat sonra 1’er
bardak kadar tüketilebilir.
Malzemeleri dilimleyin ve üzerine çok çıkmayacak kadar su
ilave ederek düdüklü tencerede pişirin. Blender’dan geçirip
soğumaya yakın çorbanıza naneyi ilave edin. Kabak ve
kırmızı biberin metabolizmanız üzerindeki etkisini hemen
göreceksiniz. Sindirim sisteminizin çalışmasını sağlarken
bağışıklığınızın güçlenmesine de yardımcı olacaktır. Gün
aşırı öğünlerde 1’er kase şeklinde rahatlıkla tüketebilirsiniz.
üzerine ekstra tatlı eklemek mideyi
yorar ve sindirim güçlüğüne sebep olur.
• İkindi öğününü kesinlikle
atlamamalıyız. Öğle ve akşam öğünleri
arası uzun olduğundan ikindi saatlerinde
şekerimiz düşer ve bu durum abur
cuburlara yönelmemize neden olabilir.
Buralara da ekleyeceğimiz küçük
atıştırmalıklar ile şeker dengemizi
korumuş ve akşam öğününde de çok
fazla acıkmamış oluruz.
• Akşam yemeği tamamen sebze
yemeği ve salata ile tamamlanmalı.
Ağır et yemeklerinden kızartmalardan
mümkün olduğunca kaçınmalıyız.
• Gece öğününü kimler tüketmeli diye
merak ediyorsanız hemen anlatayım.
Gece 23:00’dan önce uyumayan
herkes akşam yemeği saatinden 2
saat sonra bir meyve ile gece öğününü
tamamlayabilir.
• Artık kural olmaktan çıkardığımız
ve tüm canlılar için en önemli yaşam
kaynağı olan su kısmına gelelim…
Günde yine ortalama 10-12 bardak
tüketilmeli diyoruz. Özellikle alkali ve
detoks içecekler hem toksinlerden
arınmamıza yarımcı olur hem de zindelik
ve enerji sağlar.
Pavlova (Diyet pasta )
6 tane yumurta akı
(oda sıcaklığında)
2 su bardağı tatlandırıcı
(splenda olabilir)
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı mısır
nişastası
1 paket şekersiz vanilya
Mevsim meyveleri
Yumurta aklarını orta devirde çırpın. Köpürünce yavaş yavaş tatlandırıcı
(splenda) ekleyip 5 dk daha karıştırmaya devam edin. İyice katılaşıp
beze kıvamına gelen yumurta aklarını yağlı kağıt serdiğiniz tepside
şekillendirin. Pasta krema pompası kullanabilirsiniz. 1 saat, 130 derece
fırının kapağını hiç açmadan pişirin. Krema için önce sütü tencereye alıp
sonra mısır nişastası ve vanilyayı karıştırarak ekleyin. Katılaşana kadar
pişirip soğumaya bırakın. Eğer krema yapmak zor diyorsanız krem şanti
veya süt kreması da kullanabilirsiniz. Pişen bezeler çok hassas olur ve
kırılabilir, o yüzden tabağa aktarırken dikkatli olmalısınız. Bezeleriniz
soğuduktan sonra içine krema koyup daha sonra meyveyle süsleyip 1 saat
kadar buzdolabında dinlendirdikten sonra afiyetle yiyebilirsiniz.
intown 91
İYİ YAŞAM
Yazı: Leyla Asena Arıca
BAHAR NİHAYET GELDİ! YAZ KAPIDAYKEN
YİNE FORMA GİRMEK İÇİN ÇARELER
ARAMA ZAMANINDAYIZ. EN SAĞLIKLI
YÖNTEMLERİ ARARKEN SPOR, DİYET,
DÜZENLİ EGZERSİZ VE BİZİM İÇİN HALA
YENİ SAYILAN DETOKS, AKILLARA EN
BAŞTA GELİYOR. PEKİ, BU DETOKS TAM
OLARAK NEDİR, NE DEĞİLDİR, NASIL
YAPILMALIDIR, NASIL YAPILMAMALIDIR,
KİMLER DETOKS YAPABİLİR? BU
SORULARIN CEVABINI VE BİRKAÇ UFAK
İPUCUNU SİZLER İÇİN ARAŞTIRDIK
Detoks, kelime anlamı olarak toksinleri dışarı atmak,
vücudu arındırmak anlamına geliyor, yani kısaca de-toksin
gibi düşünebiliriz. Vücut gün içinde yediği tüm gıdalardan
gerek katkı maddeli gerekse doğal ya da fazla zehirli
maddeleri dışarı atamaz ve birikim oluşur. Dışarı atamadığı
maddeler zamanla vücutta işlev bozuklukları, fazla yağ
dokusu depolanması ve maalesef hastalıklara neden olur.
Uzun vadede bu durumların oluşmasını önlemek için bahar
aylarından hemen önce vücudu arındırmak uygundur.
Doğru diyet programı ve bazı prensiplerle toksinlerden
arınabilirsiniz. Detoks yarı tıbbi bir konsep sayılır.
Kullandığımız vücut ürünleri, kremler sabunlar,
şampuanların dahil içlerinde zararlı maddeler olduğunu
unutmayın. Detoks programınıza yoga, SPA, sauna,
hamam, masaj gibi vücudunuzu dıştan da arındıracak
yöntemleri eklerseniz daha yoğun ve etkin bir sonuç
alırsınız.
DETOKSUN PRENSIPLERI NELERDIR?
DEĞİŞİM, DÖNÜŞÜM
ya da
92 intown
Öncelikle detoks, diyet veya spor gibi zayıflamak için
yapılan uygulamalardan biri olarak görülmemelidir ve bu
nedenle katı bir süre disiplini uygulanmalıdır. En az üç, en
fazla 10 gün süreyle yapılmalıdır; bu süre zarfında sigara,
alkol ve yoğun oranda kafein kullanılmamalıdır. Bunun yanı
sıra işlenmiş her türlü gıdadan kesinlikle uzak durulmalıdır.
Genel hedef, metabolizma hızını artırırken onu doğru
çalıştırmak ve sabit bir enerji alımını vücuda o sürede
alıştırmak ya da yaymaktır.
Besin gruplarından bahsedecek olursak, detoksta tahıl
ve karbonhidrat tüketimi yapılmıyor. Bunun yanı sıra
et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri ve son olarak gazlı
içeceklerden de uzak durmak gerekiyor. Günde bir
porsiyon olmak kaydıyla balık tüketebilirsiniz. Bu enerji
açısından önemlidir. Karbonhidrat ve hayvansal protein
kesildiği için günlük almanız gereken kalori miktarına doğal
Detoks lezzetleri
*
*
*
*
Avokado ve somon, iyi bir ikilidir. Faydalı yağlar
içerdiğinden her zaman tüketilebilir, onlar hep sizinle olsun!
Güne bir bardak ılık suya yarım limon ya da greyfurt
suyu sıkarak başlarsanız, bu size hem enerji hem bağışıklık
kazandıracaktır.
Brokoli ve ıspanak çok iyi bir ikilidir. Biri demir ve
potasyum, diğeri lif açısından zengindir. Karıştırıp smoothie
yapabilirsiniz.
Meyve ile yaptığınız smoothie’lerinizi bal ve tarçın ile
tatlandırabilirsiniz, bu sizi ayrıca tok tutacaktır.
olarak bir sınır çizilmiş oluyor. Peki kaç gün ne yeniyor
diye soracak olursanız, sebze ve meyveler, işlenmemiş
kuruyemişler, balık (ama diğer deniz ürünleri değil) bol
miktarda sıvı ve yoğurt karışımlarıyla organlar tamamen
toksinlerden arındırılıyor. Alkali tarzında beslenmeye
çalışılıyor ve şeker, tuz kesiliyor. Böylelikle hem birikmiş
fazla yağ hem de bununla beraber yorgunluk çöpe atılıyor
ve vücut yeniden başlatılıyor.
Hollywood ünlülerinden de çok fazla detoks uygulayanlar
var ve onlardan da örnekler verebiliriz ama 500 kalori
diyetleri veya günde yalnızca meyve-sebze suları tüketmek
asla detoks değildir! Kişiye özel alınması gereken kalori
miktarı asla 1000 kj/kcal’nin altına düşmemelidir. Genel
prensip şu olmalıdır: Mideyi bir buzdolabı poşetine
benzetmek… O şeffaf kilitli torbanın içine ne atarsanız
vücudunuza da onları sokmuş oluyorsunuz. Bu hissiyatla
yalnız sağlıklı gıdalar tüketmek mümkün. Ayrıca detoks
alışıldığı takdirde hayatınıza birçok yenilik getirecektir.
Aşırı kalori alımı, yağlı, kremalı, tatlı, tuzlu gıdalardan kendi
arzunuzla uzak duracaksınız ve yaşam tarzı olarak daha
sık tekrarlamak isteyeceksiniz. O halde yaz gelmeden artık
metabolizmalar çalışsın!
intown 93
GÜZELLİK
SELÜLIT TEDAVISINDE
ZAMAN KAYBETMEYIN
FLORANSA ÜNIVERSITESI’NDE GELIŞTIRILEN AQUALYX VE
ALIDYA LOKAL PROBLEMLERE AMELIYATSIZ ÇÖZÜM GETIRIYOR
NEREDEYSE HER GÜN ESTETİK KONUSUNDA YENİ UYGULAMALARLA
KARŞILAŞIYORUZ. AQUALYX VE ALINDA DA BUNLARDAN İKİSİ… İTALYAN
MARLLOR FİRMASI TARAFINDAN FLORANSA ÜNİVERSİTESİ İLE BİRLİKTE
YAPILAN ÇALIŞMALAR SONUCUNDA GELİŞTİRİLEN BU TEKNOLOJİLERİ
CERRAHİ OLMAYAN, LOKAL YAĞLANMA VE SELÜLİT TEDAVİSİNDE
GELİNEN SON NOKTA OLARAK İFADE EDEBİLİRİM. AQUALYX PROBLEMLİ
YAĞ DEPOLARINDAN BASİT VE GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE KURTULMANIZ
İÇİN TASARLANMIŞ. ALIDYA İSE SELÜLİT SORUNUNA FARKLI BİR AÇIDAN
YAKLAŞIP, KESİN SONUÇLAR ELDE EDİYOR
AQUALYX NEDİR?
Aqualyx bir çeşit safra asidi olan
desoksikolanik asit içerir. Aqualyx, yağ
birikimlerinin eritilmesi için hemen hemen
bütün vücuda uygulanılabilir.Vücuttaki
lokalize yağ depoları, gıdı, kollar, göbek
ve karın çevresi, dizin iç kısımları, kalça
(saddle bags) ve baldırlar, popo ve bacak
araları, trochanter bölgesi, lipomlar,
erkeklerde göğüslerinin ufaltılması, ense yağ
birikimlerinde bu sistem kullanılabiliyor.
Seans sayısı ise arzu edilen düzeltme
94 intown
Dr. Orhon Uzel
derecesine, yağ birikimlerinin yaygınlığına ve yağ dokusunun özel
reaksiyonlarına bağlı... Ortalama olarak sonuç görecek duruma gelene
kadar 3 haftalık aralıklarla 3-5 seans gerekebilir. Sağlıklı beslenme ve
egzersiz tedavinin başarısını sağlamak için kesinlikle gereklidir.
NASIL UYGULANIR VE HANGİ DURUMLARDA UYGULANMAZ?
Aqualyx, ince, esnek ve özel bir iğne kullanımı ile deri altı yağ
dokusuna doğrudan doğruya enjekte edilir. Yağ dokusu hemen hemen
hiçbir hisse sahip olmadığından, tedavi aslında ağrısızdır. Ayrıca ek
olarak lokal anestezik içerir. Uygulamadan hemen sonra kızarıklık
ve hafif bir şişme görülebilir. Hipodermik iğne ile yapılan herhangi bir
tedavide olduğu gibi çok küçük bir hematoma görülmesi muhtemeldir.
Bütün bunlar olası yan etkilerdir ve uygulamadan
birkaç gün sonra tamamen kaybolmaktadır.
Uygulamadan sonraki 12 saat içinde tedavi alanına
kozmetik ürünler uygulamayıp, bütün ısı ve radyasyon
kaynaklarından (güneş ışığı, UV radyasyon, sauna vb.)
uzak durmalısınız. Buna ek olarak yedi gün boyunca
ağır egzersizlerden kaçının. Serbest kalan yağ
asitleri ek enerjiye dönüştüğünden, sağlıklı bir diyet
sürdürmek çok önemlidir, aksi takdirde vücudun bu
yağı başka bir bölgede depolayacaktır.
Hastanın tedavi alanında bir akut veya kronik
enfeksiyon sorunu olduğunda Aqualyx önerilmez.
Güvenlik nedenlerinden dolayı, anafilaktik
reaksiyonlar, ağır alerji, ciddi organik hastalık,
otoimmün hastalıklar veya diyabet ve aynı zamanda
hamile veya çocuk emziren kadınlar da dahil olmak
üzere, böyle bir tıbbi geçmişi olan tüm hastalarda bu
tedavi uygulanamaz.
ALIDYA NEDİR?
Basitçe söylemek gerekirse “selülit” terimi
yaygın olarak kadın vücudunda, özellikle kalça,
uyluk, karın, diz ve göğüs bölgesinde gözlenen
portakal kabuğu görünümünü tanımlamak için
kullanılır. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz,
bol sıvı ve alkol tüketiminin azaltılması sorunun
düzeltilmesinde önemli olarak yardımcı
olabilir. Bununla beraber birçok kadında kilo
kaybetmelerine ve düzenli egzersiz yapmalarına
rağmen selülit ısrarlıdır. Eğer siz de bu kategoriye
giriyorsanız, Alidya selülitten tamamen ve güvenli
bir şekilde kurtulmanıza yardımcı olabilir.
Alidya, yağ dokusu tabakasındaki değişikliklerden
meydana gelen, cilt düzensizliklerinin tedavi
ve iyileştirilmesini sağlayan, selülit alanındaki
en son araştırmaların sonucunda bulunmuş,
enjekte edilen bir üründür. Etkisi selülitin
patojenik karakterinin demir toksikliğine bağlı
olduğunu savunan yeni bir hipoteze dayanır.
Alidya’nın yepyeni sentezi, yağ hücrelerinin
büyümesine sebep olan toksik maddelerin (demir
ve hemosiderin) birikmesini gidererek, selülitin
azalmasını sağlar. Vücudun selülit görülen
herhangi bir bölgesinde haftalık seanslarla
mezoterapi metodu ile uygulanır. Zerkten sonra
iğnenin giriş bölgesinde küçücük yüzey morlukları
veya hafif ya da orta kırmızılık görülebilir. Bu
reaksiyonlar bu tip tedavi için normal sayılmakta
olup birkaç saat içinde tamamen kaybolur.
Diyet ve sağlıklı beslenme danışmanlığı
Eve teslim diyet yemekleri
Organik cilt bakımları
Selülit ve bali masajı
Spa vücut bakımları
Bölgesel incelme
Lazer epilasyon
Personel trainer
Yüz kontürleri
Powerplate
Yüz ütüsü
Solaryum
NERELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Tedaviden sonraki 12 saat içinde tedavi alanına
kozmetik ürünler uygulamayıp, bütün ısı ve radyasyon
kaynaklarından (güneş ışığı, UV radyasyon, sauna vb.) uzak
durunuz. Alidya, hastanın tedavi alanında veya etrafında bir
akut veya kronik enfeksiyon sorunu olduğunda önerilmez.
Güvenlik nedenlerinden dolayı, anafilaktik reaksiyonlar,
çeşitli alerjik reaksiyonlar, ciddi organik hastalık, otoimmün
hastalıklar ve aynı zamanda hamile veya çocuk emziren
kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere böyle bir
tıbbi geçmişi olan tüm hastalara bu tedavi uygulanmaz.
Gözlerinize inanamayacak duruma gelmek istiyorsanız,bir
an önce bu mucize tedavi süreçleri ile tanışın derim.
Unutmayın hiçbir şey eskisi gibi olmuyor ve bu söylem
estetik tıbbı için de geçerli, hiçbir şey eskisi gibi değil! Her
gün daha etkili ve daha yeni yöntemler bulunuyor.
Geç kalmayın, genç kalın...
Zamanı durdurun...
Organik cilt bakımları
ile cildinizi koruyun...
İstanbul Cad. Gökofis İş Merkezi K.4 (İş Bankası üstü) GÖKTÜRK
intown 95
0212 322 63 76 - 0541 360 33 24 - 0212 322 23 71 www.nudayspa.com
RÖPORTAJ
PROFESYONELLER ONU
R
O
Y
İ
D
E
H
İ
C
TER
Kemal Uysal’ın kişisel koçlardan farkı nedir?
Buna en doğru cevabı çalıştırdığım kişiler verebilir.
Benim kendimle ilgili söyleyebileceğim ise işim
benim en büyük aşkım! Her yola çıktığım insanda,
bu işi ilk kez yapıyor gibi heyecanlanıyor, motive
oluyorum. Onun hedefi, benim hedefim oluyor. Onu
çok iyi dinliyor, analiz ediyor, ihtiyaçlarını belirliyor
ve böylece beklentilerinin ötesinde, ona özel bir
sistem oluşturuyorum.
Sağlıklı bir beden için öncelik nedir?
Sağlıklı bir beden birçok şeyin birleşiminden oluşur.
Kişi tartıya çıktığında değil aynaya baktığında
memnun olmalı. Parlayan bir cilt, fit bir vücut ve
mutlu bir insan görmeli orada. Bunun olabilmesi
için de, ruh sağlığı, doğru beslenme ve beraberinde
egzersiz gelmeli.
Personel Training, Bireysel Koçluk ve Profesyonel Sporcu
Koçluğu hizmetleri sunan, Five Element’in kurucusu Kemal
Uysal’ın yaşamı için tam bir başarı öyküsü demek mümkün.
Çocukluk yıllarında çok zayıf bir bünyeye sahip olan ve bu
sebepten dolayı annesinin götürdüğü birkaç spor salonundan geri
çevrilen Uysal, sporu bir yaşam biçimine dönüştürerek hayatına
bambaşka bir yön verdi. Farklı branşlarda lisanslı olarak spor
yapan, lise eğitimi sonrası 2003 yılında H&B Sağlık Enstitüsü’nü
bitiren, devamında eğitimine Moskova’da devam eden Kemal
Uysal, farklı ülkelerde mesleğiyle ilgili birçok eğitim programına
katıldı. Bir dönem Moskova’da form yakalamak isteyenlerle
çalışıp, 2007 yılında Türkiye’ye dönen Uysal, edinimlerini
Türkiye genelinde değerlendirmeye başladı ve tüm yapılanması
kendine ait olan Five Element’i kurdu. Müşteri portföyü arasında
bürokratlar, oyuncular, profesyonel sporcular, form yakalamak
isteyen bireyler, Türkiye’nin ileri gelen iş adamları ve iş kadınları
bulunan Kemal Uysal, Intown’un sorularını içtenlikle yanıtladı.
“İŞIM BENIM EN
BÜYÜK AŞKIM! HER
YOLA ÇIKTIĞIM
INSANDA BU IŞI ILK
KEZ YAPIYOR GIBI
HEYECANLANIYOR,
MOTIVE
OLUYORUM.”
“Düğüne Çeyrek Kala” programından bahseder
misiniz?
Düğün öncesi hem gelin hem de damat adayları
duygusal faktörler, hazırlık telaşı gibi sebeplerden
dolayı kilo dengesizliği yaşayabilirler. Sağlıksız
yapılan diyetler, bilinçsiz egzersizler ciddi sorunlara
yol açabilir. Düğüne Çeyrek Kala programı,
tamamen gelin ve damadın yoğunluğu göz
önüne alınarak, onlara özel hazırlanıyor. Üstelik
egzersizlerin beden ve ruhlarına verdiği enerji,
düğün telaşının onları yormasını da engelliyor.
Spor ve programlar kişiye özel mi olmalıdır?
İnternetten ya da gazeteden alınan program ya
da diyet listesi herkes için uygun olur mu?
Tabii ki olmaz. Nasıl ki herkesin parmak izi
birbirinden farklı ise bir kişinin yemeği de diğer bir
kişinin zehri olabilir. Bu nedenle spor ve beslenme
programları kişiye özel, kişinin fiziksel özellikleri,
kan grubu, yaşı gibi ona özel birçok etkenler göz
önüne alınarak hazırlanmalıdır. Böylece, hedefe hızlı
ve sağlıklı bir şekilde ulaşılabilir. Zihin, beden ve ruh sağlığını bütünsel olarak
sağlıklı bir form vermek için çalışıyorsunuz.
Sadece fiziki bir değişim değil belki de kişinin
kaderini değiştirmesini sağlayacak özgüven ve
gücü sağlıyorsunuz. Bunu başarmış olmak sizde
nasıl bir his uyandırıyor?
Ben tek başıma bir şey yapmıyorum. Çalıştırdığım
kişiyle birlikte başarıyoruz. Onların tatmin ve mutlu
olması, bir sonrası için bana güç veriyor, motive
ediyor. www.instagram.com/kemaluysal_
96 intown
Kendi motivasyonunuz nasıl sağlıyorsunuz?
Destek alıyor musunuz? Başarı korkulara değil hayallere inanınca
gerçekleşir. Hayatımın her döneminde kendime
hedefler koydum ve hedeflediğim yerde hayal
ettim. Profesyonel sporcuları da çalıştırıyorsunuz.
Kulüplerdeki çalışma yeterli olmuyor mu, neden
sizinle çalışma ihtiyacı duyuyorlar?
Sporcunun hedefi en iyi olmaksa mutlaka takım
idmanlarının dışında da çalışması gerekiyor. Ayrıca
takım içerisinde her sporcuyla ayrı ayrı ilgilenmek
mümkün olmayabiliyor. Benimle çalıştıklarında
bütün odak onlarda oluyor. Antrenman programları,
beslenmeleri ve gıda takviyeleri tamamen onların
ihtiyacına göre özel hazırlanıyor. Five Element
bünyesinde kariyer planlaması, sosyal medya
danışmanlığı, mental koçluk desteği veriyoruz. Yeri
geldiğinde menajerlerini bile beraber seçiyoruz.
Bu işi bir bütün olarak görüyor ve onların her
yönden en iyi olmalarını hedefliyorum. Bu nedenle
spor performanslarının yanında özel yaşamlarıyla
da örnek olmaları için elimden geleni yapmaya
çalışıyorum.
Ayrıca birçok tanınmış ünlü ve ve profesyonel
sporcuyla da çalışıyorsunuz. Bundan
bahsedebilir misiniz? Neden sizinle çalışmayı
tercih ediyorlar?
Ünlü isimler arasında; Ayşe Arman, Görkem
Sevindik, Zeynep Günay Tan, Fırat Altunmeşe,
Sezer Özmen, Sercan Kaya, Aysu Baceoğlu, Didem
Balçın, Murat Altunmeşe ile Cenk Ahmet Alkılıç’ı
sayabilirim. Başarı konusunda oldukça hırslıyım.
Ve sadece direktif veren bir hoca değilim. Onlarla
birlikte çalışıyorum. Düşünün, günde kaç antrenman
yapıyorum. Sanırım benim bu hırsım, çok fazla
disiplinli olmama rağmen onları da motive ediyor,
hırslandırıyor ve birlikte çalışmamızı sağlıyor.
www.twitter.com/kemaluysal_
intown 97
SPOR
!
T
A
K
K
İ
D
T
DİKKA
YELKEN KANAT
“Delta kanat” olarak da
bilinen yelken kanat, yamaç
paraşütü ve planörle benzerlik
gösteren ancak onlardan
daha kolay sayılan bir hava
sporu… Yelken kanat, yamaç
paraşütünün aksine iskeleti
sayesinde türbülansa dayanıklı
ve daha hızlı. Taşıma, kurma
ve iniş kolaylığı bakımından ise
yamaç paraşütü, yelken kanata
göre daha avantajlı sayılır.
Alüminyum ya da kompozitten
yapılan bir iskeletin kumaşla
kaplanmasıyla oluşan bir
kanat ve pilotun binmesi
için bağlanan bir tutunma
düzeneğinden oluşur. Uygun
hava koşullarının olduğu bir
günde yelken kanadı sırtınıza
alarak yüksek bir tepeden
koşarak bu uçuş deneyimini
yaşayabilirsiniz.
UÇUŞA GEÇİYORUZ…
Yazı: Başak Duru
SANIRIM HER ŞEY GÖKYÜZÜNDE ÖZGÜRCE SALINAN
KUŞLARA ÖZENMEKLE BAŞLADI. ARDINDAN BU UÇUŞ
DENEYİMİNE HAYRAN KALAN İNSANOĞLU GİZEMİN
PEŞİNE DÜŞTÜ. VE NİHAYET ADRENALİNİN KÖRÜKLEDİĞİ
UÇMA TUTKUSU İSE KEŞİF MERAKLILARINI ÇOKTAN
SEÇMELİ UÇUŞ SPORLARIYLA BULUŞTURDU
Yamaç paraşütü yapanları ilk FethiyeÖlüdeniz semalarında görmüştüm.
Kayalıklara takıldı, takılacaklar derken
biz aşağıdakileri umursamadan
özgürlüğün keyfini çıkarıyorlardı.
Derken bu yaz, uçma tutkuma daha
fazla karşı koymamaya karar verdim.
Neyse ki Kaş’taydım. Yani Fethiye’den
sonra yamaç paraşütü için ikinci
güvenli adreste! Tek düşüncem,
rüzgarın iyi huylu olması ve muhteşem
bir uçuş deneyimi yaşamaktı. Ve
yaşadım! Eğitmenle birlikte yamaç
paraşütü sırtımızda tepeden koşarak
kendimizi aşağı bıraktık. Havada asılı
kalmanın yarattığı keyfi kelimelerle
ifade etmek imkansız. Bazıları için
kulağa korkunç gelse de, benim gibi
uçma tutkusu taşıyanların çok iyi
anlayacağı bir his. Havada olmak,
rüzgarla dans etmek, her şeye en
yukarıdan bakmak… Bu muhteşem
deneyimi “sadece” yamaç paraşütüyle
yaşamış biri olarak hala denememiş
olanlara söyleyebileceğim tek şey
şudur: “Henüz hiçbir şey görmediniz!”
98 intown
YAMAÇ PARAŞÜTÜ
80’li yıllarda serbest paraşüt denemelerinin yamaçlara
taşınmasıyla başlayan yamaç paraşütü, elverişli koşullar
sebebiyle bugün Türkiye’de oldukça yaygın olan bir spor dalı…
Yamaç paraşütü yapmak için yüksek ve eğimli bir tepede olmanız
gerekiyor. Bu tepeye serilen paraşüt siz koşmaya başladıkça
havayla doluyor ve bir süre sonra da sizinle birlikte havalanıyor.
Uygun hava koşulları bu sporda önemli olan bir diğer nokta…
Bu uçuş yolculuğunu dilerseniz bir eğitmenle birlikte iki kişilik
“tandem” adı verilen kanatlarla da yapabiliyorsunuz. Yalnız uçmayı
tercih edenler ise temel uçuş kontrol eğitimini tamamladıktan
sonra uçuşlarını gerçekleştirebilir.
PLANÖR
Hava akımları sayesinde uçabilen motorsuz hava aracı planör, tek
veya iki kişilik kullanıma sahip… Planörün kalkışı başka bir motorlu
uçak tarafından ya da pist başında bulunan bir motora bağlı çelik
halat yardımıyla hızlı bir şekilde çekilerek sağlanır. Havada belirli
bir yüksekliğe ulaşmasının ardından halattan ayrılarak serbest
uçuşa geçen planör, özel tasarımlı kanat yapısı sayesinde uçuşunu
gerçekleştirir. Diğer sporlarda olduğu gibi planörde de uyun hava
koşulları uçuşun sorunsuz geçmesi bakımından önem taşır.
FIRST IN KEMER
SPOR
EMLAK DANIŞMANLIĞI
“Güvenilir, Doğru, Tek Adres”
BALON
Türkiye’de Kapadokya
semalarını renklendiren
balonlar, turistik gezi amaçlı
kullanımlarının yanı sıra aynı
zamanda çok tercih edilen bir
uçuş sporu... İçine doldurulan
sıvı propan gazının ısıtılmasıyla
havalanan balon, rüzgarın
uygunluğuna göre uzun süreli
uçuşlara da olanak tanıyor.
İniş sırasında havanın hızla
boşaltılması için ise balonun
içindeki kırmızı halat çekiliyor
ve böylelikle yere güvenli iniş
sağlanıyor. Balonla 15 günden
uzun bir süre uçuş yapmak
isteyen yabancı pilotların
lisanslarının Ulaştırma Bakanlığı
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
tarafından onay alınması
gerekiyor. Bu keyifli sporun
eğitimleri için Türk Hava Kurumu
ile bağlantıya geçebilirsiniz.
100 intown
İstanbul & İstanbul
İstanbul & İstanbul (Tek Yetkili)
240 m² Göl Manzaralı,
3+1+1 Yardımcı Odalı
Bahçe Dubleksi 965.000USD
Web İlan No: 1830
İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
Web İlan No: 1885 – 1542
İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
İstanbul & İstanbul (Tek Yetkili )
240 m² İyi Konumlu, Göl Kenarı
3+1 Bahçe Dubleksi 3.000USD
Web İlan No: 1897
İlkin YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30
Country Life
180 m² Havuz Cepheli,
Gömme Dolaplı
3+1 Daire 925.000TL
Web İlan No: 1788
Seden AKYÜZ 0533 302 35 38
Arketip 2
140 m² Köşe 2+1
Keyifli Bahçe katı 430.000USD
Web İlan No: 1591
Alternatifler vardır.
Ahmet AKBULUT 0533 235 79 71
Saban Residence
186 m² Havuz Cepheli, Üç Cephesi Açık,
Dekorasyonlu 3+1
Daire 595.000USD
Web İlan No: 1343
Cemil SARİATAŞ 0535 788 93 96
240 m² Göl Önü,
Köşe, Aydınlık 3+1
Büyük Bahçeli Bahçe
Katı 4.000USD
185 m² Doğa
Manzaralı 3+1
Bahçe Dubleksi
790.000USD
MOTORLU KANAT
Diğer adı “Mikrolayt” olan motorlu kanat, basit motor yapısı
sayesinde hem eğitimi hem de kullanımı kolay olan bir uçuş
aleti… Kumanda paneli ve gösterge tablosu karmaşık olmayan,
kısa mesafelerde dahi iniş ve kalkış yapabilen motorlu kanat,
aerodinamik yapısıyla havalandıktan sonra motorsuz uçabilme
özelliğine de sahip. Bu sayede az yakıtla daha uzun süre havada
kalmaya imkan veren bir uçuş deneyimi sağlıyor. Tek ya da iki kişilik
kullanıma olanak tanıyan motorlu kanat uçuşları için Türk Hava
Kurumu tarafından verilen eğitimi almanız yeterli…
Gayrimenkul sektörü son yıllarda ciddi bir değişim ve dönüşüm içine girmiştir. Bu değişimin başlıca nedeni; içinde
bulunduğumuz toplumun bilinçlenmesi ve kaliteli yaşam düşüncesi ile sektördeki yenilikleri ve rekabeti geçmiş yıllara
oranla daha yakından takip etmesidir. Firmalar açısından, rekabeti canlı tutabilmenin ve ayakta kalmanın yolu her
zaman farklı olmak, değişik fikirlerle pazarlama stratejileri geliştirmek ve markalaşmaktan geçer.
Biz de FIRST IN KEMER EMLAK DANIŞMANLIĞI olarak sizlere hizmet vermekten mutluluk duyuyoruz.
FIRST IN KEMER EMLAK DANIŞMANLIĞI çalışanları Göktürk‘te ve İstanbul‘un değişik bölgelerinde 11 yıldır hizmet
FI
vermektedir. Eğitimli, konusunda uzman kadrosu ile geniş gayrimenkul portföyü ve koşulsuz müşteri memnuniyeti,
güven ve saygı, dürüstlük ve paylaşımı kendine ilke edinmiştir. Danışmanlarımız bugüne kadar özlemini duyduğunuz
hizmeti vermektedir. Sizler için hazırladığımız web sayfamızda çok çeşitli villa, konut, siteler, ticari mülkler ve arsalar
hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
Saygılarımızla
Belediye Caddesi No: 17/B Doğa Koleji Yanı Göktürk/Eyüp/İstanbul
t. 0212 322 48 00 f. 0212 322 61 67 www.firstinkemer.com info@firstinkemer.com
SPORCU GIDALARI
Sporcu Gıdaları
Kilo Aldırıcılar
Zayıflatıcı ürünler
Vitamin&Mineraller
Uygun fiyat,
%100 orjinal ürün
garantisi ile
hizmetinize sunuyoruz.
Göktürk Caddesi No:46/7 (Göktürk PTT Karşısı) Eyüp/İstanbul
Tel: 0212 322 84 02 Gsm: 0535 354 7 354 web: www.besincity.com mail: [email protected]
102 intown
w w w . b e s i n c i t y . intown
c 103
o m
HAYATINIZI İYİLEŞTİRİN
SEMİNERLERİ
“HAYATINIZI İYİLEŞTİRİN SEMİNERLERİ”, DÜNYACA ÜNLÜ YAZAR VE
EĞİTMEN, ÜLKEMİZDE DE MİLYONLARCA KİŞİYE IŞIK TUTMUŞ LOUİSE
L. HAY TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN POZİTİF DÜŞÜNCE GÜCÜ
TEKNİKLERİNE VE ÇOK ÖZEL YÖNTEMLERE DAYANIYOR
Hayatınızı şifalandırma süreci,
hayatınızı nasıl sürdürmeniz
“gerektiği “ hakkında sahip
olduğunuz eski koşullanma ve
inanç kalıplarını ortadan kaldırmak,
sorunlu alanları belirlemek
ve onlarla bağlantılı duygusal
karmaşayı ortadan kaldırmakla
başlar. “Sihirli” veya “gizli” bir
süreç yoktur. Tüm gereken
değişime kendinizi adamak
için içten gelen bir istek ve bu
değişimin gerçekleşmesi için bir
dizi uygulamalı adımlar atmaktır.
Tüm bu süreç içinde güvenli ve
destekleyici bir ortam içinde yol
alacağınıza da emin olabilirsiniz
Seminerlerimiz kendinizi keşif
yolunuzda bir ilerleme aracı olarak
hizmet edecektir.
Hak ettiğiniz neşeli, mutlu,
bereketli ve sağlıklı yaşama
ulaşmanıza yardım edecek olan
gücünüzü ve içinizdeki bilgelik
ve dayanıklılığı fark etmeye
doğru yavaşça ve ustalıkla
yönlendirileceksiniz.
SEMİNERLERİMİZ
ARACILIĞIYLA:
• Kendinizi ve başkalarını tam ve derinden sevmeyi
öğreneceksiniz.
• Neşenizi ve yaratıcılığınızı engelleyen negatif
duyguları bırakacaksınız.
• Hayatınızı dönüştürmek için vücudunuz, zihniniz
ve ruhunuzla birlikte çalışacaksınız.
• Sevginin önüne koyduğunuz engelleri
anlayacaksınız .
• Hayattan istediğiniz şeyleri alacaksınız.
• Yolculuğunuzda size yardımcı olacak yeni araçlar
ve fikirler edineceksiniz .
• Seminer sonunda kendiniz ve başkaları hakkında
yeni bir taktir ve sevgi duygusuna sahip olacaksınız.
• Aynı zamanda hayatınızdaki durum ve koşullara
daha pozitif ve sevgiyle yanıt vermenize
yardımcı olacak spiritüel ve uygulamalı araç ve
tekniklerle donanmış olarak eve gideceksiniz.
IŞIK SARSIN SİZİ OLARAK
VERDİĞİMİZ DİĞER
SEMİNERLERİMİZ:
• Sipiritüel Danışmanlık Semineri
• Sonsuz Kaynak Bolluk ve Bereket Semineri
• Yaratım Semineri
• Space Clearing Mekan Enerjilerini Arındırma Semineri
• Koşulsuz Sevgi ve Aşk Semineri
GRUP ENERJİSİNDEN
DESTEK ALARAK YAPTIĞIMIZ
MEDİTASYONLARIMIZ:
• Yeni Ay Meditasyonu
• Dolunay Meditasyonu
Bireysel olarak Geçmiş Yaşam Şifa çalışmalarını Etiler’de Işık Sarsın Sizi ofisimizde gerçekleştiriyoruz. Ayrıca Işık
Sarsın Sizi olarak mekan enerjilerini arındırmak ve mekanlardaki sıkışan enerjileri şifaya dönüştürmek için sizlerle
buluşuyoruz. “Ev ya da iş yerinde rahat değilim, hep kıtlık yaşadım, hep hastalıklar oldu, bir türlü ilişkimde huzuru
bulamadım, bu mekana ait olmayan enerjiler hissediyorum” diyorsanız ya da arazilerin, evlerin, iş yerlerinin satışlarının
gecikmesinden şikayetçiyseniz www.isiksarsinsizi.com adresindeki mekan temizlik formunu doldurduğunuz anda
sizinle iletişime geçiyor olacağız. Tüm bu çalışmalarımızın kurumsal hayat için uygulamaları da vardır.
LOUISE L. HAY’İN HAYATINIZI İYİLEŞTİRİN SEMİNERİ LİSANSLI EĞİTMENLER:
MESUDE EVLIYAZADE, ZIŞAN DURMA
www.isiksarsinsizi.com
Facebook: ışık sarsın sizi / Instagram: isiksarsinsizii
0530 238 70 88 / 0531 210 59 44
İLİŞKİ
BİZ HER BAHAR
AŞIK OLURUZ
DOĞANIN BİR PARÇASI OLARAK UYANDIĞIMIZ,
ÇİÇEKLER AÇTIĞIMIZ HARİKA BİR MEVSİM OLAN
BAHAR İŞTE GELDİ. YENİDEN DOĞUŞUN YAŞAM
ENERJİMİZİ DORUĞA TAŞIDIĞI VE BUNUN DA
AŞIK OLMAYI BİR HAYLİ KOLAYLAŞTIRDIĞI
BİR GERÇEK! AŞKIN, ACISIYLA TATLISIYLA
BİR BÜTÜN OLDUĞUNU EN UNUTTUĞUMUZ
MEVSİM BAHAR DERSEK SANIRIM YANILMIŞ
OLMAYIZ. AŞK SADECE BAHAR DA SADECE
TATLI GELİR! PEKİ, YA SONRASI?
Elif Kutlu Kurdoğlu
Klinik Psikolog
BAHARLA BIRLIKTE MERHABA!
Geçtiğimiz sayıda ilişkiyi kurmak için geliştirmemiz gereken
becerilere bir giriş yapmıştık. İhtiyaçlarımızı doğru duymanın
ve duyurmanın öneminden bahsetmiştik. Bu ay işte tam
da nasıl duyuyor ve duyuruyoruz, yani popüler deyimle
iletişim tekniklerimiz üzerinde duracağız. Elbette iletişim
sadece konuşmak ve dinlemekten ibaret değil. Özellikle
beden duruşumuz bizim o sırada nasıl bir ruh hali içinde
olduğumuzun en önemli göstergelerindendir.
Bir ilişki inşa ederken aranızda olup biten şeylerin
bazılarından elbette hoşlanmayacaksınız. Partnerinizin
bazı tepkileri ve özellikleri size hiç uygun olmayacak. Bu
uyumsuzlukları ilişkiniz adına kötü işaretler olarak görmek,
ilişki inşa etmeye değil, var olan duygularınızı, güzel
hayallerinizi tüketme sürecine girmek ve kısaca yıkıma
başlamış olmaktır.
İlk yazımda farklılıkları tolere edebilmenin en önemli
adım olduğunu belirtmiştim. Bu yazıma önce farklılıkları
çatışmaya dönüştüren iletişim duruşları yani doğru
bildiğimiz yanlışlarla başlamak istiyorum.
Şimdi bir düşünün...
Parmağı size doğru aşağı yukarı sallanan, bir eli belinde,
bedeni size doğru eğilmiş biri size yüksek sesle suçlayıcı
şeyler söylüyor. Sanki hep iki uç seçeneğiniz varmış gibi
hissedersiniz. Bunlardan en sık kullanılan seçenek aynı
suçlayıcı tonda cevaplar vermek ve aynı beden duruşuna
geçmektir. Tahmin edersiniz ki kavga bu durumda
kaçınılmazdır.
Daha iyice görünen oysa aynı derecede kötü bir seçenek
olan alttan alıcı duruşta ise suçlamalara boyun eğen, sesini
çıkarmayan, kavgaya dönüşmemesi için sabredip mazlum
mazlum duran olmaktır. Bu duruş, kültürümüzde özellikle
kadınların seçmesi beklenen, onaylanan bir duruştur.
ifade edin. Sen beni kızdırdın, üzdün dediğimizde karşı
taraf da dengede değilse size karşı sadece kendini
savunmaya geçecektir. Bu da sen mi haklısın, ben mi
kavgasına dönüşecektir ki, inanın o anda bir sonuca
varıp biriniz birinizden özür dileseniz bile ilişkiniz adına
bir yapı taşı koymuş olmayacaksınız. Aynı şey tekrar
yaşanacaktır.
Karşı taraf saldırgan bir tutum seçmişse siz yine
dengede durmayı başarabilirsiniz. Suçlamaları bir
müddet dinleyin. Sakinliğinizi koruyun. Sonra “sen dili” ile
size neler söylüyorsa onları tercüme edin.
Örneğin; “Sen ne kadar anlayışsızsın. Arkadaşlarıma
ayıp oldu, kaç seferdir senin yüzünden programlarına
katılamadım. Artık yeter!” diyen partnerinize,
“Arkadaşlarınla görüşememiş olmana çok kızmış
olduğunu anlıyorum. Buna benim sebep olduğumu
düşündüğünü de anlıyorum. Çocuklar, ev işleri gibi ortak
hayatımızdaki sorumluluklar gereği bazen başka şeylere
vakit ayıramayabiliyoruz. Ama gel neler olmuş ve başka
nasıl bir çözüm bulabiliriz bir bakalım.” diyebilirisiniz.
İnsanlar istedikleri olmayınca birini suçlamayı çok erken
yaşlarda öğrenir. Siz de o sırada suçlanmışlığınızla
ilgilenirseniz o, ihtiyacıyla yine buluşamamış olacak.
İsteği belki sadece bir kez daha ortak sorumluluklara
tarafsızca bakmak ve konuyu konuşabilmek olabilir.
Partneriniz sonrasında ne karşılık verirse versin,
bu dengede duruşunuz devam edebilir. Kızmaya
başladığınızı fark ederseniz bunu dile getirebilir ve
belki bir süre konuşmamayı isteyebilirsiniz. Burada her
iki kişiden de beklenen kendi duygu ve düşüncelerinin
farkında olmak ve bunu ifade edebilmenin doğru yolunu
bulmaya çalışmaktır.
Örneğin; erkek kadına “Yeter, bıktım sürekli söylenmeden,
hem şikayet ediyorsun hem de bir şey yapmıyorsun!” gibi
suçlayıcı bir şeyler söylediğinde kadın da buna ya susup
üzülmeyi ya da benzer karşılıklar vermeyi seçmektedir. Oysa
dengede kalmayı başarabilirsek her şey bize daha berrak
görünecektir.
• Sakinliği korumak,
• Ben dili ile ifade etmek,
• Suçlayıcı tavır devam ediyorsa konuşmayı durdurmak
ve beden sınırı koyup uzaklaşmak,
• Konuşmayı karşı tarafın sorun olarak gördüğü
şeyi anlamak için ve bu konu hakkında ne yapıp ne
yapamayacağımızı anlatmak amacıyla kullanmak,
• Konu üzerinden değerliyim-değerli değilim, seviyorsevmiyor tespitleri yapmamak
DENGELİ DURUŞ NASIL OLUR?
Bunun için önce bağımsız bir birey olduğumuzu fark etmek
ve kimseye bağımlı değil, sadece bağlı olmak istediğimizi
hatırlayalım. Size uygun olmadığını düşündüğünüz ve sizin
sınırlarınızı ihlal eden davranış ve tutumları “Ben bundan
rahatsız oluyorum. Buna üzülüyorum veya kızıyorum” diye
gibi önemli noktaları göz önünde tutmayı biraz
başarabilirsek dengeli duruşa geçmeye başlayabileceğiz.
Göreceksiniz hem ilişki kurmak daha kolay olacak hem
de ilişkiniz içinde kendinizi gördüğünüz yer değişecek!
İlişki güncenizin olumlu ve gerçekçi adımlarla dolması
dileğiyle...
Siz de ilişkilerinizle ilgili sorunlarınızı [email protected] adresine mail göndererek benimle paylaşabilirsiniz.
106 intown
intown 107
KEŞİF
Köprüden Önce
“BİZCE” Son Çıkış
RUMELİFENERİ
Yazı: Başak Duru
Fotoğraflar: Ersoy Doğru
KARADENİZ’İN SERİN SULARININ İSTANBUL BOĞAZI’NA AKTIĞI İLK YERDEYİZ. O HALDE
DENİZİN DAVETKAR COŞKUSUNA KAYITSIZ KALMAMIZ MÜMKÜN MÜ? DALGALAR KIYIYA
VURURKEN İSTANBUL’DA OLDUĞUMUZU UNUTUYOR VE NEREDE OLDUĞUMUZU DA
“Caddedeki kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde
böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp
öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü
görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan
nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık
ihtiyacı.” Sabahattin Ali’nin “İçimizdeki Şeytan” romanındaki
bu cümlelerin altını çok önceden çizmiştim ama bir pazar
günü, hava henüz aydınlıkken yine aklıma düştüler ve biz
de soluğu yangında ilk kurtarılacak yerlerden biri olan
Rumelifeneri Köyü’nde aldık. Biraz yalnızlık ihtiyacı, biraz
iyot kokusunu içimize çekmek ve biraz da enfes balık
ziyafeti için…
Kaynaklara göre, Kırım Savaşı sırasında Fransız ve İngiliz
gemilerinin Boğaz ve Karadeniz’in girişlerini görebilmeleri
için yapılmasına karar verilen Rumeli Feneri, 1856’da
Fransızlar tarafından karşı sahildeki fenerle beraber kule
kısmı yapılarak işletilmeye başlanmış. 1933’de Fransızlara
verilen 100 senelik işletme imtiyazı iptal edilmiş ve
ardından tamamen Türklere geçmiş. Deniz yüzeyinden 58
metre yüksekte yer alan kulenin boyu 30 metre ve beyaz
ışığıyla 18 deniz mili uzaktan görülebiliyor. Fenerin içinde
bir de Saltuk Dede Türbesi bulunuyor. 1788 tarihli türbe,
fenerin yapımı sırasında zarar görmüşse de sonradan
onarılmış.
BOĞAZ’IN AVRUPA YAKASI BEKÇİSİ
Garipçe’yi biliyorsanız Rumelifeneri’ne yabancı
değilsinizdir. İstanbul Boğazı’nın en kuzeyindeki bu Sarıyer
ilçesi, Garipçe’nin hemen yanında konumlanıyor. Karadeniz
ile Boğaz’ı birbirinden ayıran Rumeli ve Anadolu Feneri için
Boğaz’ın iki bekçisi demek sanırım yanlış olmaz. Köy adını,
resmi adı “Türkeli Feneri” olan deniz fenerinden (Rumeli
Feneri) alıyor.
ASLINDA ÇOK ÖNEMSEMİYORUZ. İŞİN SONU BARINAK’TA BİTİYOR ÇÜNKÜ… DENİZİN TÜM
NİMETLERİ MÜKELLEF BİR SOFRADA BİZİ BEKLİYOR!
108 intown
intown 109
KEŞİF
İSTANBUL’UN EN ESKİ BALIKÇI KÖYÜ
Böyle denilmesi elbette tesadüf değil! Türkiye’nin
en büyük balıkçılarının burada olması ve en verimli
liman sayılmasının yanı sıra hala köyün yüzde 50’sinin
geçim kaynağı balıkçılık. Öyle ki Rumelifeneri Köyü’ne
“Balıkçılık Üniversitesi” ve “Balıkçılar Okulu” da
deniliyor. Durum böyle olunca hani derler ya “yerinde
güzel” diye, balığın da en tazesi burada karşınıza
çıkıyor.
Köye girdiğinizde yol sizi hafif eğimle aşağıya doğru
çekiyor. Deniz kokusunu içinize çekip, alışılmadık
Boğaz manzarasına karşı ara sokaklarda kaybolma
isteği duyarak geziyorsunuz Rumelifeneri’ni… Kısa
evler birbirine yaslanmış mahalle olmayı hatırlatıyor
bize. Zaman iyi ki de durmuş burada. İstanbul’un
çarpık yapılaşmasından ve selamsız ahalisinden
çok uzakta bir dünya. Köy kahvesinin kalabalığı
RUMELIFENERI KALESI
Cenevizliler tarafından yapılan ve günümüzde film platosu
olarak da kullanılan Rumelifeneri Kalesi, köyün bir başka tarihi
zenginliği… Kaynaklar kalenin hikayesi şöyle: Papazburnu mevkii
Osmanlı İmparatorluğu döneminde askeri yerleşim bölgesiymiş.
Burada padişah IV. Murat tarafından bir hisar yapılmış. Hisarda
60 adet asker evi, Sultan Murat adına yapılan bir cami, buğday
ambarları, cephanelik 100 adet büyük ve küçük top, kale
muhafızı ve 300 asker bulunuyormuş. Kıble yönüne bakan bir
de demir kapısı varmış. Bugün ne yazık ki bu tarihi yerleşim
bölgesinden geriye sadece yıkıntıların kaldığını görüyoruz.
NASIL
GIDILIR?
Rumelifeneri
Köyü, Göktürk’e
yaklaşık
45 dakika
uzaklıkta…
Göktürk’ten
Kemerburgaz’a
devam edip,
Bahçeköy orman
yolunu takip
ediyorsunuz.
Yolun bitiminde
Sarıyer-Kilyos
istikametinde
gidip,
Rumelifeneri’ne
doğru
ilerliyorsunuz.
Koç
Üniversitesi’ni
geçtikten sonra
Garipçe Köyü’ne
girmeyip devam
ederseniz
tabelalar sizi
köye kadar
götürüyor.
110 intown
dışarı taşmış. Rumelifeneri sakinleri
pazar günü rehavetinde. Hafta sonu
ziyaretçilerine alışıklar ne de olsa…
Yukarıdan aşağı inerken yol ikiye
ayrılıyor. Sahile inmek isteyenler
Atatürk Caddesi’ni takip ediyor. Biz de
öyle yapıyoruz, grafitili duvarları geride
bırakarak. Yokuşun sonu alabildiğine
mavi desek yeri… Rumelifeneri’ndeki
limanda aynı zamanda bir tersane var.
Bu kadar kalabalık olmasının bir nedeni
de bu sanki. İrili ufaklı, rengarenk
balıkçı tekneleri, ağ ören balıkçılar
derken stüdyo hazır! Her şey sanki
anı dondurmamız için bizi bekliyor.
Bir de şu elektrik telleri olmasa diye
geçiyoruz içimizden. Çünkü bu kareyi
bozan tek şey medeniyet denilen tek
dişi kalmış canavar!
BARINAK BALIK’TA “BALIK”
Sahile indiğimizde balık restoranları
karşılıyor bizi… Aralarında en
ünlüsü Barınak Balık Restaurant. Üç
bölümden oluşan restoran, upuzun
merdiveniyle tepede kalıyor. Yani
hala manzaranın en muazzamı görüş
alanınızda, yani hala avantaj büyük.
Restoran sigara içilen ve içilmeyen
bölümlere ayrılmış. Pazar günü
olduğu için oldukça kalabalık. Çoluk
çocuk Omega vitamini takviyesi
dolayısıyla tam tekmil restoranda…
Fotoğraf çekimini bir başka güne
bıraktığımız için üzülüyoruz. Balık
ağlarıyla örülü tavan, duvarda tablolar,
ortada kızgın ateşli bir şömine ve
fonda Türk Sanat Müziği. Kısacası
ortam şahane! Üzerine servis
elemanlarının güleryüzlü ve ilgili
olmaları da eklenince mekanın ününün
duyulmasına şapka çıkarmamak işten
bile değil! Sabah 09:30’da kapılarını
açan Barınak Balık, gece 02:00’a
kadar açık kalıyor. Hafta içi özellikle
Koç Üniversitesi öğrencilerinin
tercih ettiği mekanda Salı gününe
denk gelirseniz, fasıl muhabbeti sizi
karşılıyor. Her Salı 20:30’da ala carte
mönüsü ve fasıl ekibiyle restoranın
müdavimleri eksik olmuyor.
Bahar geldi, evet ama arada yağmuru da eksik olmaz,
biliriz. O yüzden size tavsiyem, yağmurlu bir günde, hava
henüz aydınlıkken Rumelifeneri’ne gidin. Barınak Balık’ta
cam kenarına oturun ve gökyüzüne bakın. Gökkuşağını
göreceksiniz… Ve inanın bu fotoğraf karesi, haftanın
tüm yorgunluğunu atmanızın yanı sıra yeni bir haftaya iyi
bir başlangıç yapma sebebiniz de olacak.
Ekşisözlük’te “Koç
Üniversitesi’nin nöbetçi
kantini” deniliyor
Rumelifeneri’ne.
Lokasyon olarak çok
yakın olmasının yanı
sıra köyden üniversiteye
hafta içi ücretsiz
servisler var.
ŞEF NURETTIN YALIM ÖNERIYOR…
Barınak Balık Restaurant’ın Şefi Nurettin Yalım, 2000 yılından beri aynı mekanda
müşterilerini ağırlıyor. Buralara kadar gelip şefle tanışmamak ve ondan tavsiye
almamak olmaz tabii! Şef der ki, “Balık kokoreç, balık kavurması, tuzda levrek,
levrek marin ve çirozumuzu mutlaka deneyin”. Üzerine biz de küçük bir ek yaparak
“patlıcan ezmesi ve salatası efsane!” diyoruz.
Misafirlerini geri
çevirmezler ancak
yine de rezervasyon
yaptırmak isterseniz
(0212) 228 17 00-01
numaralarından
mekana
ulaşabilirsiniz.
www.salasbarinak.net
intown 111
RÖPORTAJ
Denizcilikten danışmanlığa...
Dışarıdan bakıldığında
bağdaşlaştırmak zor gibi görünüyor.
Peki, sizin tarafta durum nasıl?
Aslında bağ kurmak zor gibi gözükse
de bu bağlantı benim için çok anlamlı.
Çünkü denizcilik de, danışmanlık da
kendi içinde birçok güzelliği, farklılığı
ve anlamı barındıran, bazen çok
kısa, bazen uzun bir seyir aslında…
Denizcilikte ben neyi öğrendim diye
bakarsam, biraz Askeri Lise ve Harp
Okulu’nun verdiği sahnede olma, ne
istediğini bilme, ne istediğine daha
çok bakma ve bunu yaparken de kendi
ışığını bulmak için sürekli bir çaba, bir
gayret içinde olma, gerek lise içerisinde
gerekse Harp Okulu içerisinde çok
önemli başlıklardan biriydi. Yıllar sonra
ilaç endüstrisinde çalışırken son üç
sene içerisinde liderlik, koçluk üzerine
çok eğitimler verdim. Daha sonra da
bu işi zevkle, hatta zevkten öte aşkla
yapabileceğimi görebildim. Gördükçe
de bu sefer, bu benim için gerçekten bir
ışık olmaya başladı.
MEHMET YILDIRIM ÖZEL:
“TUTKUSU, VİZYONU VE İNANCI
OLAN HERKES LİDERLİK YAPABİLİR”
Röportaj: Aslı Sabancıoğlu
GÖKTÜRK’TE YAŞAYAN MEHMET YILDIRIM ÖZEL, “ZANAATIN İÇİNDE AŞK OLMALI!” DİYOR
VE BİZİ KENDİ YOLCULUĞUMUZDA CESARETLENDİRMEK ADINA DEYİM YERİNDEYSE
BAŞUCUMUZDA BULUNDURACAĞIMIZ İPUÇLARINI PAYLAŞIYOR. POTANSİYELİNİ
GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRMEK İSTEYENLERE “YOL ARKADAŞI” OLAN ÖZEL İLE
DANIŞMANLIKTAN LİDERLİK KAVRAMINA, YAŞAM KOÇLUĞU HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN
YANLIŞLARDAN KİTAPLARINA UZANAN KEYİFLİ BİR SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRDİK
112 intown
O zaman denizcilik biraz yolculuk,
danışmanlık yol arkadaşlarıyla
yolculuk gibi diyebiliriz sizin için…
Aynen öyle. Denizcilikte de aslında
çok ciddi yol arkadaşlığı var yani hangi
büyüklükte olursa olsun tek başınıza
bir gemiyi yürütmek çok zor. Bir
teknede olmak çok zor ancak en az
iki ve farklı sayılarda arkadaşınızla, o
seyir arkadaşlarınızla yola çıktığınızda
bu sefer onlarla birlikte bir şeyler
öğrenmek, onlarla birlikte bir şeyleri
keşfetmek var. Hatta yepyeni suları
keşfetmek çok mümkün. Ancak
danışanların tarafına baktığınızda
danışmanlık tarafıyla o seyirde onların
bazen limana bağlı kalma hallerinden
bile, alargaya doğru yani alarga bizim
için limandan açıkta bağlı kalma halidir.
O, limandan gemiye binmeye korkan,
tekneye çıkmaya korkan, denizlerde
adımlar atmaya korkan kişilerin,
bireylerin hiç olmazsa alargaya,
alargadan da biraz daha farklı sulara
gitmesini sağlamak, yol arkadaşlığı
GELIŞMEYI DERT EDEN
YERINDE SAYMAZ,
BIRAKMAZ, TAMAM DEMEZ.
POTANSIYELIMIZ BUNDAN SONRA
YAPABILECEKLERIMIZ ADINA,
BIZIM IÇIN EŞSIZ
BIR HEDIYE!
yapmak benim için danışmanlığın
ruhundaki en önemli öğelerden biri.
Yeni başlayanlar için “danışmanlık”
kavramını anlatabilir misiniz?
Bir danışman, danışanının hangi
yönlerde gelişimini sağlar? Yaşam
Koçluğu denilen kavramla aynı şey
midir?
Her şeyden önce yaşam koçluğu
kavramına ciddi bir alerjim olduğunu
söyleyebilirim. Yaşam koçları kimdir,
onu bende öğrenmek istiyorum.
Gerçekten ne yaparlar, neye yararlar?
Ama danışmanlık dediğimizde, bunun
bir değil bayağı bir adım önde olduğuna
inanıyorum. Bende olduğuna inandığım
şeyler şu; bir defa güvene dayalı, sahici,
ilerlemeye, anlamaya keşfetmeye ve
adımlar atmaya yarayan bir ilişkinin
ben danışmanlığın ruhunda olduğuna
ve bunun da ister istemez belli bir
birikim barındırması gerektirdiğine
inanıyorum. Danışmanlıkta üç şeye
dikkat ediyorum: niyet, ehliyet ve
cesaret. Yani niyet ne durumda,
ehliyet ne durumda, gerçekten ehliyet
benim için illa akreditasyon değil,
sertifikasyon değil, karneler değil. Yani
sorular sormaya, anlamlar bulmaya,
ilk önce bunları kendinden doğru
yaptığına dair ehliyetler var mı, bu
ehliyetleri geliştiriyor mu? Bunlar için
emek ortaya koyuyor mu, danışanında
ne istiyorsa ilk önce bunları kendi
yapabilecek ya da en azından
deneyebilecek cesareti ortaya koyuyor
mu? Dolayısıyla, niyet, ehliyet ve
cesaret ortaya koyduğunda ve bunun
olmazsa olmazı olan sahicilik vücut
bulduğunda olay çok farklı bir boyuta
gidiyor. Onun için yaşam koçluğunu,
herhalde bundan sonraki yaşımda
da kolay kolay anlayabileceğimi
zannetmiyorum çünkü anlamak için
bir gayretim yok. Ama en önemli
şeylerden birisinin ben bu yolculukta
gelişimi kafasına koyan, gelişme
konusunda yüzde bir de olsa adımlar
atmak için yola koyulan her bir bireyin
aslında bir danışmanla çalışmasının
anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Bazen bu danışman ücretli olmayabilir,
aileden biri olabilir, okuldan bir kişi
olabilir, bir dost olabilir.
Yani fikir almaya açık olması gerekli
dememiz mi lazım?
Fikir almaya, gelişmeye, büyümeye,
adımlar atmaya açık olmasının
çok önemli olduğuna inanıyorum.
Dolayısıyla buradaki en önemli
şey, güvene, sahiciliğe dayalı bir
ilişki olduğunda zaten danışmanın,
danışanla çok güçlü ilişkiler kurup, onun
bir şekilde biraz önce konuştuğumuz
seyre açılması mümkün oluyor.
Mesnevi’de çok önemli bir kelimedir,
“seyri sülük”... Sürekli bir gelişim
yolculuğu içinde olan bireyin adı seyri
intown 113
4.yıl
RÖPORTAJ
sülüktür. Yani gelişmeyi dert eden yerinde
saymaz, bırakmaz, tamam demez. Seyri
sülüklüğü, mesneviden öğrendiğimle ben
şöyle tanımlarım; hamlıktan tamlığa doğru
bir yolculuk halidir. Bugün yaptığımız her bir
şeyi bir hamlık olarak görüyorum, onunla ilgili
öğrendiğimizi kendi tamlık yolculuğumuza
yerleştirebiliyorsak, katabiliyorsak orada
çok güzel bir yolculuk olduğuna inanıyorum.
Oradaki tamlığın çok uzun, çok anlamlı bir
yolculuk olduğunu görüyorum. Dolayısıyla şu
an baktığımda ben, kendi seyri sülüklüğüme
devam ettiğim sürece danışman olarak, seyri
sülüklüğe gönül verecek, meyledecek yol
arkadaşlarını çok daha rahat bulabiliyorum.
Bazen bir günlük eğitimde, bazen on yıllık bir
yolculukta.
Dünya kesinlikle pek çok fırsatla dolu
bir yer. Ancak biz bazen bu fırsatları
göremiyoruz ya da farklı alanlara
odaklandığımız için gözden kaçırıyoruz.
İlk kitabınız “Kendine İnanmak”tan yola
çıkarak, sizce kendimize inandığımızda
başımıza neler gelecek?
Biz aslında en çok potansiyelimizin hakkını
vermeyi kaçırıyoruz. Potansiyelimiz
bundan sonra yapabileceklerimiz adına,
bizim için eşsiz bir hediye! Kendimize yani
yapabileceklerimize daha çok inandıkça
da, böylesine bir zenginliğin hakkını daha
çok veriyor olacağız. Bir bakıma, hamlıktan
tamlığa ya da cevherden mücevhere
doğru, eşsiz ve çok anlamlı bir yolculuk
hali. Kendimize, başkalarından değil de
“kendimizden doğru” bakabilmeye başlasak,
o kadar çok şey değişecek ki…
Yakın zamanda raflarda yerini alan
“Liderliğe İnanmak” kitabınızdan söz
etmek gerekirse, öncelikle sizden
liderliğin tanımını alabilir miyiz? Sizce
iyi bir liderde olması gereken özellikler
nelerdir?
Kendisinin liderliğine inanacak! Ardından
diğerlerine söylemleri ile değil, eylemleri ile
yollar gösterecek, cesaret verecek. İnsan
olmanın, gelişmenin ve anlamanın hakkını
daha çok verirken, yaptığı her bir işi “kendi
parmak izi” olarak görecek. Hayatın, sıradan
bir şey değil, yaşanası ve yaşadıkça da güzel
adımlar atılası bir yer olduğuna inanacak.
114 intown
“Ne ararsak kendimizde aramak
çok anlam kazanıyor ya, ben
kendimde bir şeyler aradıkça ne
olursa olsun, bu anlamlar peşinde
koştukça, bunu yeterince güçlü
aramayan her bir kişiye de az
veya çok bir ilham verebildiğimi,
en azından bir ışık yakabildiğimi
düşünüyorum, görüyorum.
Örneğin, Türkan Saylan bu konuda
çok güzel bir örnektir. Danışmanlık
konusunda yol açmıştır. İbrahim
Betil çok güçlü bir örnektir. Hasan
Ali Yücel, Türkiye’de bana göre
çok güçlüdür, İsmail Hakkı Tonguç
da öyle… Bu örneklerin hep
kendilerinden doğru bir şeylere
bakmış ve paylaşmış, kendi seyri
sülüklüklerine çok güzel devam
etmiş, yol arkadaşlarını çok
rahat bulmuş, bunun için ekstra
bir çaba harcamamış kişiler
olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla
yaşam koçluğu dediğimiz şey,
benim gördüğüm Türkiye’de biraz
daha son zamanlarda etiketlere,
akreditasyonlara dayalı bir
şey olmaya başladı. Yani gidip
herhangi bir kişi sadece iki, üç
haftalık bir kursu bitirdiğinde,
bir kartvizit bastırıp ben artık
yaşam koçu oldum dediğinde
bir şeyler ters gitmeye başlıyor.
Neden derseniz, meslek olarak
görüyorlar. Oysa zanaatın
içinde aşk olması gerektiğine
inanıyorum.”
Herkes lider olabilir mi? Yoksa bu
doğuştan gelen bir yetenek midir?
Liderlik bir “olma hali” değil ki… Bilakis
tamamen bir “yapma” hatta “yaşatma” hali…
Tutkusu, vizyonu ve inancı olan, herkes
liderlik yapabilir. Buna da kendi yetenekleri
ve yeterlilikleri üzerinden başlayabilir.
Yeteneklerimiz, yetkinliklerin garantisi değil
ama yetkinliklerimiz zamanla yeteneklerimizin
müjdecisi olabiliyor. Dönüşmemizin en
temel yolu “ruhsal konforumuzun bozulması”
haliyse, o tip bir konforun daha fazla peşinden
koşmayacağız. Bilgi derinliğinde ve etki
gerçekliğinde, ısrarla sebat edeceğiz.
Danışmanlık ve yazarlığın yanı sıra
eğitimler de veriyorsunuz. Liderlik ağırlıklı
eğitimlerin dışında ne tür eğitimler
veriyorsunuz ?
Kendime “derinlik ve güncellik” bulduğum
konularda eğitimler veriyorum. Bunun için
ana eğitim konularımı “Yönetim, Liderlik ve
Koçluk” olarak sıralayabilirim. Bunun yanı sıra,
MCT Danışmanlık çatısı altında “Takım Olmak,
Strateji, Satış ve Müşteri Yönetimi” gibi
başlıklarda da aklımdan ve elimden geldiğince
güzel bir şeyler paylaşmaya çalışıyorum.
We s t s id e C a f é B i s t r o ye n il e n e n m e n ü s ü yl e;
İs t a n b u l ' u n e n l e z z e t l i v e s a ğ l ı k l ı
g o u r m e t b u r g e r ' l e r i, p i z z a l a r ı v e z e n g i n m u t f a ğ ı yl a
2 0 1 5 ' t e d e t ü m G ö k t ü r k l ü l e r i n h i z m e t i n d e.
Danışmanlık, eğitmenlik ve kitap yazarlığı.
Böylesi önemli ve özel dallar arasında,
kendinizi yenilemek adına ne gibi
çalışmalar yapıyorsunuz ?
Bu arada koçluk da yapıyorum ama yaşam
koçluğu değil. İster müdür isterse de
CEO olsun, kendi potansiyelini gerçekliğe
ve etkiye dönüştürmek isteyenlerle “yol
arkadaşlığı” yapıyorum. Bunları yaparken de
çok kitap okuyorum, çok gözlem yapıyorum
ve çevremdeki insanlardan, olanlardan ve
olmayanlardan da bir şeyler öğrenmeye
çalışıyorum. Kişisel tarihimi daha çok
anlamaya ve böylelikle kişisel talihimi
zenginleştirmeye çalışıyorum.
Ne zamandır Göktürk’te yaşıyorsunuz?
Burayı tercih etme sebebiniz neydi?
2008 yılından bu yana Göktürk’te yaşıyorum.
Sakinliği, doğaya yakın oluşu ve evlerin
daha yeni, daha güvenli olması temel tercih
sebeplerimdi. Birçok noktaya rahatlıkla
ulaşıyor olmam benim için hala burada
yaşamam adına önemli bir etken.
westsidecafebistro
eatwestside
westsidecefebistro.com
İstanbul Caddesi, Telekom Sokak Arcadium Çarşısı No:3/7 Göktürk Tel : 0545 - EAT - WEST / 0 212 322 8259
SOKAK RÖPORTAJI
KADINA ŞİDDETİ
ENGELLEMEK İÇİN
NELER YAPILMALI?
Hazırlayan: Gökçe Koçyiğit
SADECE KADINLAR DEĞİL, ARTIK HERKES KADINA ŞİDDET
DENİLDİĞİNDE SESİNİ DUYURMAYA BAŞLADI. HAL BÖYLEYKEN
BİZ DE SOKAĞA ÇIKARAK BU SAYIMIZDA “KADINA ŞİDDETİ
ENGELLEMEK İÇİN NELER YAPILMALI?” DİYE SORDUK
AHMET TUNCEL
Kadına şiddet kabul edilesi
mümkün olan bir şey değil! Bu
dinimizde de vardır. Aynı zamanda
eğitim almış insanların şiddet
uygulamaması gerekiyor. Köyden
kentte göçüş bazı ahlaki değerleri
maalesef çok aşağılara düşürdü.
Çocuk yaşlarda ailenin vereceği
eğitim çok önemli. Bunların
paralelinde de hukuki yaptırımların
çok sert olması gerekiyor.
SERVET SÜNNETÇİ
Ruhsal bir problem
olduğunu düşünüyorum.
Tabii ki kadına şiddete
karşıyız. Benim de iki
tane kızım var. Şiddet
uygulayan insanların
en büyük cezalara tabii
tutulmasından yanayım.
116 intown
TAKSİM, 8 MART
FEMİSTLER YÜRÜŞÜNDEN…
DİLARA BAŞ
Fiziksel gücün verdiği
güvenle tüm dünyayı
yönetebileceklerini
zanneden erkekler
yanılıyor. Kadın emektir,
yaratıcılıktır, dünyayı
güzelleştirir. Yaşasın
kadın dayanışması.
ÖMER GÖKER
Bu durum eğitim eksikliğinden de
kaynaklanıyor bence. Bizde şiddet
uygulayan kişilerin kökünde
eğitimsizlik yer alıyor. İnanç
eksikliğinden de kaynaklanıyor.
Çünkü insanlarda Allah korkusu
da yok. Bizim dinimiz “karıncayı
bile inceltemezsin” diyor ama
şimdiki toplumda televizyonların
ve basının verdiği içerikten
insanlar bu rahatlık psikolojisinde
her şeyin serbest olduğunu
düşünüyor. Aynı zamanda temel
eğitim eksikliğinden dolayı
olduğunu düşünüyorum.
DENİZ DEMİRTAŞ
Şiddet eğilimi belki de geçmiş
yaralarımız, iyileşmeyen
taraflarımız ve yokmuş gibi
davranarak üstünü örttüğümüz
her şeyin sonunda bütün
toplumlarda karşımıza çıkıyor
maalesef. Kadına şiddet
döngüsünden çıkmak ilk önce
çocuklarımızlar olan iletişimimiz
de, duygusal hayatımızda erkeği
ve kadını koyduğumuz karanlık
yere dikkatli bakarak oraya ışık
tutmak üzere hareket etmeliyiz.
AYLİN SOLİÇİKOĞLU
Kadınlara uygulanan şiddetin erkeklerin
komplekslerinden ve acizliklerinden
kaynaklandığına inanıyorum. Bunu
yok etmenin tek yolu da kadınların
eğitilmesinden geçtiğini düşünüyorum.
Çünkü kadınlar çocukları eğittiği için
kadınların bilinçlenip buna bir dur
demesi lazım. Kadınlar erkek çocuklarına
şiddetin kötü bir şey olduğunu, kadına
vurulmaması gerektiğini, erkekliğin
şiddet ve kaba kuvvetle olamayacağını
öğretmeleri gerek.
EMRULLAH
SÖĞÜT
İnsanlarda merhamet
duygusu yok. Olmadığı
için ve temel eğitim,
yetişme koşulları da
bunu etkiliyor. Şiddet
uygulayan kişilere devlet
ceza vermeli ve çok
ciddi yaptırımlar olmalı.
Müebbetse müebbet!
Caydırıcı cezalar olmalı.
CANSU DEMİR
SEVTAP
DAĞCIOĞLU
Amerika’nın yaptığı gibi
kolundan iğne yapıp
uyutsunlar. Çünkü onlar
cezaları bittikten sonra
yine kötülük yapacaklar. En
eğitimli erkekler de bile bu
problem var bu yüzden şiddet
gören kadın boşanmalı.
Şiddet uygulanan bir aile
içinde büyüyen çocukta
da psikolojik problemler
meydana gelecektir. Bu
yüzden bunu ne kendilerine
ne de çocuklarına yaşatsınlar.
Şiddet uygulayan insanlara
uzun süreli ceza verilmeli.
Erkekler içlerindeki
kıstırılmış erkekliği
öldürmedikçe, kadına
şiddeti engellememiz
mümkün değil.
SİNECAN ÖZLÜ
EMİ NDONG
Kadına şiddet uygulayan erkeklere
uzun süreli cezalar verilmesi
gerektiğini ve ceza aldıkları süre
boyunca tedavi görmemelerinin
en uygun yöntem olacağını
düşünüyorum.
KÜBRA
KURTOĞLU
Bu 8 Mart’ta cinsiyet
bilincinin, dayanışmasının ne
kadar güzel olduğunu gördük.
Kadınlar erkek düzen karşıtı
sloganlarla yürüdü. Bu kadar
renkli ve güzel bir bütünlüğün
içinde olmak hepimizi
gerçekten çok mutlu etti.
Sloganlarımızdaki mesajlar
nasıl bir düzen istediğimizi
çok net anlatıyor aslında.
Hem fiziksel hem de sözlü
şiddet uygulayan erkekleri
psikolojik sorunları olan, yarım
insancıklar olarak görüyorum.
REZZAN NEWTON
Toplumsal bir problem
olduğunu ve bunun en büyük
olayının çocukluktan itibaren
yetiştirilmenin olduğunu
düşünüyorum. Bu konunun
çok fazla konuşulması ve
basında çokça yer almasını
doğru bulmuyorum çünkü
çocuklarımızın bu durumu
normal algıladıklarını, hayatın
normal bir akışı içerisinde
olmaması gerektiğini bilmeleri
gerek. Burada özellikle erkek
çocuğu sahibi olan annelere
büyük bir rol düştüğünü
düşünüyorum.
GÖKÇEN YELKOVAN
BASRİ TOPRAK
Kadına şiddet uygulayan
insanları kınıyor ve Allah’ a
havale ediyorum. Hepimizin
evlatları var.
Erkeği koruyan mevcut düzende
kadınlar kendilerini hiçbir zaman
güvende hissedemeyecekler.
Özgecan Aslan’ın toplumda yarattığı
infialden sonra idam tartışmaları
tekrar gündeme geldi ancak idam
çözüm değil. Kadın karşı tecavüz
ve katliamlarında müebbet hapis
cezalarının uygulanması, idamdan
çok daha etkili bir yöntem olacaktır.
Aksi mümkün olsa bugün idamın
uygulandığı ülkelerde kadın
tecavüzleri bu kadar yaygın olmazdı.
intown 117
HUKUK
EVLİLİĞİN SONA ERMESİ
SAĞLIKLI BİR EVLİLİK SOSYAL HAYAT İÇİN NE KADAR
FAYDALI İSE SAĞLIKSIZ BİR EVLİLİK DE O KADAR
ZARARLIDIR. BU NEDENLE EŞLER, KANUNUN SINIRLI
ŞEKİLDE ÖNGÖRDÜĞÜ SEBEPLERDEN BİRİNE
DAYANARAK BOŞANMA YÖNÜNDE KARAR VERMESİ İÇİN
MAHKEMEYE BAŞVURABİLİR. BU SAYIDA SİZLER İÇİN
MUTLAK BOŞANMA SEBEBİ SAYILAN “TERK”İ İNCELEDİK
Medeni Kanun’a göre mevcut bir evlilik ya kendiliğinden sona erer ya da
mahkeme kararıyla sona erdirilir. Evliliği kendiliğinden sona erdiren hal,
eşlerden birinin kişiliğini kaybetmesidir. Kişiliğin kaybına yol açan temel
neden ölümdür. Ölüm karinesinde de durum aynıdır. Gaiplikte ise evlilik,
gaiplik kararıyla birlikte evliliğin de feshine karar verilmesi veya daha
sonra açılacak bir davada fesih kararı alınmasıyla sona erer. Evlilik devam
ederken eşlerden birinin cinsiyetini değiştirmesi durumunda da evlilik
birliğinin kendiliğinden sona erip ermeyeceği hususu Medeni Kanun’da
açıkça düzenlenmemiştir.
Yukarıda sözü edilen haller dışında mevcut bir evliliğin sona ermesi
mahkeme tarafından bu yönde karar verilmesine bağlıdır. Bu açıdan
batıl evlenmeler ile geçerli bir şekilde kurulmuş evlenmeler arasında fark
yoktur. Zira batıl bir evlilikte butlan nedeni ister mutlak ister nispi nitelik
taşısın, ancak hakimin kararıyla sona erer. Geçerli bir şekilde kurulmuş
evliliği mahkeme kararıyla sona erdirmenin yolu ise boşanmadır. Kanun
koyucu, eşleri sağlıksız bir evliliği sürdürmeye zorlamamıştır. Çünkü
118 intown
MUTLAK BOŞANMA SEBEBİ:TERK
yaşama dönmemesidir. Diğer bir ifadeyle
Özetlemek gerekirse; terk, eşlerden
Bu sayıda mutlak boşanma
ortak hayatı istemediği için eşinden ayrı
birinin evlilik birliğinin kendisine yüklediği
sebeplerinden “terk”i inceleyeceğiz. Son
yaşayan kimse onu terk etmiş olur.
yükümlülükleri yerine getirmemek
amacıyla isteyerek ve sürekli olarak
değişikliklerden sonra Medeni Kanun’da
sağlıklı bir evlilik sosyal hayat için ne kadar
faydalı ise sağlıksız bir evlilik de o kadar
zararlıdır. Bu nedenle eşler, kanunun sınırlı
şekilde öngördüğü sebeplerden birine
dayanarak boşanma yönünde karar vermesi
için mahkemeye başvurabilir. Böyle bir
durumda boşanma kararının kesinleşmesiyle
birlikte evlilik ilişkisi ortadan kalkar.
yer alan düzenleme “terk”i şöyle anlatır:
Evlilik, mahiyeti icabı eşlerin birlikte
ortak yaşamı terk etmesi ve haklı
“(Değişik madde 6217 sayılı
oturmalarını gerektirir. Buna rağmen
bir neden olmadan ortak yaşama
31.3.2011 tarihli kanun madde 19)
eşlerden biri yükümlülüklerini yerine
dönmemesidir. Bu tanıma uygun
Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan
getirmemek maksadıyla ortak yaşam
bir terk eyleminin boşanma nedeni
yükümlülüklerini yerine getirmemek
alanından uzaklaşırsa, diğer eş, kanunun
olabilmesi için yasada aranan şartların
maksadıyla diğerini terk ettiği veya
öngördüğü şartları (MK.m.164) yerine
gerçekleşmesi gerekir.
haklı bir sebep olmadan ortak konuta
getirmek suretiyle ona karşı boşanma
Bu şartlardan ilki ortak hayatı bırakıp
dönmediği takdirde ayrılık, en az
davası açabilir.
gitme veya dönmemedir. Bırakıp gitme
altı ay sürmüş ve bu durum devam
Özel boşanma nedenleri arasında yer
veya dönmemenin “evlilik birliğinden
4721 sayılı Medeni Kanun da boşanma
sebeplerini sınırlı bir şekilde saymıştır. Yani
boşanmak isteyen eşler, istemlerini bu
sebeplerden herhangi birine dayandırmak
zorundadır. Bu konuda sınırlı sayı prensibi
geçerli olduğu için onlar aralarında anlaşarak
yeni bir boşanma sebebi yaratamaz.
Medeni Kanun’un öngördüğü boşanma
sebepleri öğretide “mutlak boşanma
sebepleri–nispi boşanma sebepleri” şeklinde
gruplandırılabilmektedir.
etmekte ve istem üzerine hakim
alan terk, aynı zamanda mutlak bir
doğan yükümlülükleri yerine getirmemek
veya noter tarafından yapılan ihtar
boşanma nedeni olarak da değerlendirilir.
maksadı ile” gerçekleşmesi gerekir.
sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş,
Yani davacı terkin şartlarının varlığını
boşanma davası açabilir. Diğerini
ispatlarsa, hakim boşanmaya karar
İkinci şart; ortak hayatı bırakıp gitmenin
ortak konutu terk etmeye zorlayan
vermek zorundadır. Onun terk eyleminin
haksız olması gerektiğidir. Bu konuda
veya haklı bir sebep olmaksızın ortak
evlilik birliğini temelinden sarsmış
ispat yükü davalının üzerindedir. Üçüncü
konuta dönmesini engelleyen eş
olup olmadığını, diğer bir ifadeyle
şart ise terk eyleminin süreklilik arz
de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı
terk eylemine rağmen eşlerin bir
etmesidir. Bu süre MK. m.164’e göre en
olan eşin istemi üzerine hakim veya
arada yaşama şanslarının bulunup
az altı aydır. Bu sürenin fasılasız geçmesi
noter, esası incelemeden yapacağı
bulunmadığını araştırma yetkisi yoktur.
gerekir.
ortak konuta dönmesi gerektiği ve
Ayrıca terk kusura dayalı bir boşanma
Boşanma davası açılabilmesi için
Mutlak boşanma sebepleri–nispi boşanma
sebepleri ayırımı, hakimin, boşanmaya
dayanak gösterilen olayların varlığına
rağmen boşanma kararı verip vermeme
konusundaki takdir yetkisinden hareket
etmektedir. Buna göre taraflar kanunun sınırlı
şekilde öngördüğü olaylardan birinin varlığını
ispatladıkları takdirde hakim boşanmaya
karar vermek zorunda ise mutlak boşanma
sebebi var demektir.
dönmemesi halinde doğacak sonuçlar
nedeni olduğu için terk edenin kusurlu
gereken son şart ise terk eden eşe bir
hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar
olması da şarttır. Terk nedeniyle ihtar
ihtarda bulunması ve bu ihtarın sonuçsuz
gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak,
gönderip daha sonra boşanma davası
kalmasıdır. İhtar, mahkeme aracılığı ile
boşanma davası açmak için belirli
açabilme bakımından eşerin hukuki
yapılır. Ayrıca ihtarın boşanma davası
sürenin dördüncü ayı bitmedikçe
durumları aynıdır. Yani şartları mevcut
açmak için belirli sürenin dördüncü ayı
ihtar isteminde bulunulamaz ve
olmak kaydıyla koca eşi aleyhine böyle
bittikten sonra yapılması gerekir. İhtar
ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava
bir davayı açabileceği gibi eşi de kocası
alan eş, iki aylık bir süre için ortak konuta
açılamaz.”
aleyhine açabilir.
dönerse boşanma davası açılamaz.
Buna karşılık hakime, tarafların ileri sürdükleri
olayların ispatlanmasına rağmen boşanmaya
karar verip vermeme hususunda takdir
yetkisi tanınmış ise, birinci ihtimaldekinden
farklı olarak nispi boşanma sebebi var
demektir.
Zina (MK.m.161), hayata kast, pek kötü
veya onur hayata kast, pek kötü veya onur
kırıcı davranış (MK.m.162), suç işleme ve
haysiyetsiz hayat sürme (MK.m.163) ve terk
(MK.m.164) mutlak boşanma sebepleridir.
Evlilik birliğinin sarsılması (MK.m.166/I, II)
ise nispi nitelik taşır. Zira hakim, iddia edilen
olayların ispatlanmasına rağmen boşanmaya
karar verip vermemekte özgürdür.
ihtarda terk eden eşe iki ay içinde
Terk nedeniyle boşanma MK.m.164’te
İhtar sonuçsuz kalır ve terk eden eş
Terk, eşlerden birinin, evlilik birliğinin
düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye
eve dönmez ise artık boşanma davası
kendisine yüklediği yükümlülükleri
göre, diğerini ortak konutu terk etmeye
açılabilir. Terk nedeniyle boşanma davası
yerine getirmemek amacıyla isteyerek
zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın
belirli bir hak düşümü süresiyle sınırlı
ve sürekli olarak ortak yaşamı terk
ortak konuta dönmesini engelleyen eş de
değildir. Terk devam ettiği sürece bu
etmesi ve haklı bir neden olmadan ortak
terk etmiş sayılmaktadır.
dava açılabilir.
SAVAŞ YENER - BATTAL YÖRÜK
İstanbul Cad. Su-Venue Residence
B Blok D: 8 Göktürk
T: 0 212 278 24 44
[email protected]
FARKINDA MISINIZ?
KAMYON TERÖRÜ
SON BULSUN!
Hazırlayan: Gökçe Koçyiğit
Zeynep Deniz Doğan Bükülmez
Göktürk’ümüzün en önemli sorunu Hasdal–Göktürk otoyolu üzerindeki kamyon yoğunluğu ve buna bağlı
olarak kamyon sürücülerinin yaşamdan hiçbir beklentileri kalmamışçasına araçlarını sürmeleridir. Söz
konusu olan otoyol üzerine kurulmuş Ulaştırma Bakanlığı 1. Bölge Müdürlüğü denetleme istasyonunun
özverili çalışmaları, ilçe trafik denetleme şubesinde gerekli desteği göremeyince, bu 14 km’lik yol ve
kamyonların geçtiği buraya bağlı tüm güzergahlar maalesef ölüm yoluna dönüşmekte. Yaşadığımız
üzücü olay da bunun son yıllarda yaşadığımız elim örneklerinden biridir. Kazada yaşamını kaybeden
arkadaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Eyüp İlçe Trafik Şube Müdürlüğü’nün de imkanlarını zorlayarak
gerek otoyolumuza gerekse Göktürk içi yollarımıza biraz daha fazla mesai ayırması gerekiyor.
Mustafa Gül
Kamyonlarla ilgili yıllardan beridir büyük bir problem yaşanıyor. Bir türlü çözüm
bulunamadı, alternatif yollar üretilmeliydi. Başka yerlere harcanan paraların
kamyonlara ayrı bir yol yapmak için harcanmalı. Bu kamyonlar insanlara maddi
manevi hasar vermemeli! Umarız bu eylem ses getirir. Kınıyorum. Yetkililerin elindedir
bazı şeyler, kamunun menfaatini devletin ilgili organları korumak zorundadır.
Hüseyin Erdoğan
Yaşanan olay çok feci... Öncelikle hayatını kaybeden arkadaşımızın yakınlarına
baş sağlığı ve yaralı insanlara acil şifalar diliyorum. Büyük bir vahşetten dönüldü.
Kamyon çok süratliydi ve pazar günü olması dolayısıyla balıkçı çok kalabalıktı. Olay
18:30 sularında meydana geldi. Eğer 1 buçuk metre daha soldan girseydi, en az
30 insan canından olacaktı. İnşallah bir daha böyle bir olayla karşı karşıya kalmayız.
Yasemin Öney Cankurtaran
22 Mart Pazar
akşam saatlerinde
Kemerburgaz’daki
İskele Balıkçısı’na
giren kamyon,
Okan Al’ın hayatını
kaybetmesine neden
oldu. Yakınlarına
sabır ve baş sağlığı
diliyoruz…
120 intown
KİME SORSAK AYNI CEVAP… KEMERBURGAZ
VE GÖKTÜRK’TE YAŞAYANLARIN EN BÜYÜK
SIKINTISI KAMYON TERÖRÜ. NEREDEN
ÇIKACAKLARI ASLA BELLİ OLMAYAN, HIZ
SINIRLAMASININ OLDUĞU YOLLARDA
DAHİ BİRBİRLERİNİ SOLLAMAKTAN, HIZ
YAPMAKTAN ÇEKİNMEYEN KAMYONLAR
HEPİMİZİN KORKULU RÜYASI. ÜSTELİK
BU KABUSUN MADDİ ZARAR BOYUTU,
BU UĞURDA KAYBETTİĞİMİZ CANLAR
DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE SÖZ KONUSU
BİLE DEĞİL! 22 MART PAZAR AKŞAMI
KEMERBURGAZ’DAKİ İSKELE BALIKÇISI’NA
GİREN KAMYON, RESTORAN ÇALIŞANI 29
YAŞINDAKİ OKAN AL’IN HAYATINA MAL
OLDU… YARALI OLARAK KALDIRILDIĞI
HASTANEDE HAYATINI KAYBEDEN AL’IN
ARDINDAN, 23 MART PAZARTESİ AKŞAMI
KEMERBURGAZ VE GÖKTÜRK SAKİNLERİ
“BU SON OLSUN!” DİYEREK DURUMU
PROSTESTO ETTİLER. PROSTESTOYA
KATILANLARA KAMYON TERÖRÜ HAKKINDA
NE DÜŞÜNDÜKLERİNİ SORDUK
Kemerburgaz ve Göktürk’teki tüm yaşam alanlarını katletti kamyonlar. Yaptıkları atıklarla çok ciddi
bir sağlık sorunu oluştu. Çünkü İstanbul’un her yerinden getirdikleri kum ve diğer atıklar yollara
döküldükçe oradan çıkan mikroplar çok büyük hastalıklara yol açıyor. Çocuklarımız çok büyük risk
altında ve ayrıca trafiğe verdikleri zarar da çok ciddi. İstanbul’un en çok okul olan bölgelerinden biri
Göktürk; Çiftalan yolunda çok fazla anaokulu var. Servisler kamyon trafiği yüzünden okuldan çıkış
yapamıyorlar! 20 dakika servisin içinde bekledikleri oluyor. Özel araçlarla ticari kamyonlar seyir
esnasında burun buruna geliyorlar. Her an tehlike altındayız. Üstelik başka bir yol açılabilecekken
neden hala bu yol kullanılıyor? Buna mutlaka bir çözüm bulunması gerekiyor.
Ragıp Savaş
Gerçekten Orta Çağ zihniyeti, 21’inci yüzyıla yakışmayacak bir zihniyet.
Patronların cebi dolacak diye insanların hayatını hiçe saymak mümkün değil!
Herkesin çoluğu çocuğu var. Para kazanmak için kamyon kullananların da
çocukları var, onları düşünsünler. Acilen önlem alınması gerekiyor. Gerekirse bunu
Göktürklüler olarak başka bir platforma taşıyalım. Şahsım adına ben Cumhuriyet
Baş Savcılığı’na kadar taşımayı düşünüyorum. Suç duyurusunda bulunacağım.
Mustafa Aksoy
Kamyonlar kendi güzergâhlarından gitmesi gerekiyor fakat şehir içine giriyorlar.
Polisin veya siyasi kanadın bununla ilgili yeterli derecede önlem aldığına
inanmıyorum. Bir an önce yetkililerin bu konuda inisiyatif alıp bu kamyon
terörünü bitirmesi gerekir. Gerekli yerlere başvurup buna bir son vereceğiz.
intown 121
RÖPORTAJ
İÇİMİZDEN BİRİ
CAN DOSTLARINIZ
OYA KURTALAN:
DERTLEŞTİĞİM
MÜŞTERİLERİM DE VAR
Röportaj: Gökçe Koçyiğit
SICAK, SAMİMİ VE İÇTEN GÜLÜŞÜYLE SENELERDİR GÖKTÜRK’ÜN
KALDIRIMINDA BİZE DEĞİŞİK TÜRDEN ÇİÇEKLER SUNAN TRAKYA KÖKENLİ
OYA KURTALAN İLE KEYİFLİ BİR SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRDİK.
ve memnun kaldı. Onun üzerine ben de
bu işe başladım.
Göktürk size göre nasıl bir yer?
Çok güzel, insanlar nezih… Bugüne
kadar bir zararını görmedim.
Satışlar nasıl, memnun musunuz?
Çok şükür ekmek paramızı çıkartıyoruz
ama çiçekçiler açıldıktan sonra
satışlarda düşüş oldu.
Müşterilerinizle ilişkiniz nasıl?
Genelde tanıdık müşterilerim. Müdavim
müşterilerim var. Rahat konuşabiliyoruz
onlarla, hatta dertleştiğim müşterilerim
de var. Müşterilerim çok konuşkan,
sevecen insanlar…
Kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Oya Kurtalan. 38 yaşındayım,
dört tane çocuğum var. Eşim taksi
şoförlüğü yapıyor. 10 yıldır haftanın her
günü burada çiçek satıp ekmek paramızı
çıkartıyoruz. İstanbul’da doğduk,
büyüdük ama büyüklerimiz Selanik
göçmeniyiz diyor.
Göktürk’ü nasıl keşfettiniz?
Buralar daha inşaatken annem gündelik
temizliğe geliyordu. Bir yıl annem
Göktürk’te Anneler Günü’nde çiçek sattı
122 intown
Saat kaçla kaç arası sizi burada
bulabiliriz?
Sabah 9’dan akşam 9’ a kadar buradayız.
Havalar çok bozduğunda ve haziran,
temmuz, ağustos aylarında gelmiyoruz.
Pazarlık yapıyorlar mı?
Her yerde olduğu gibi burada da pazarlık
yapanlar var.
Çiçekleri nereden alıyorsunuz?
Cendere’de çiçek mezatı diye bir yer
var. Açık artırmayla çiçeklerimiz bittikçe
gidip oradan alıyoruz.
Peki, buradan herkes gidip çiçek
alabilir mi ve hangi günler bu açık
arttırma yapılıyor?
Evet, herkes gidip alabilir. Pazartesi,
çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi
günleri açık oluyor.
Satışların en hareketli olduğu dönem
ne zaman?
Anneler Günü, Sevgililer Günü,
Öğretmenler Günü, bayramlar ve yılbaşı.
Onun dışında mart ayından sonra
hazirana kadarki dönem en hareketli
zamanımız.
Göktürk’ün artmış olan nüfusuyla
beraber çiçek satışlarında artış oldu
mu?
Az kişi varken daha fazla satış
yapıyordum. Şimdi hareket başlayınca
Göktürk’te çiçekçiler açıldı. Bu yüzden
benim satışlarımda artış olması ama yine
de memnunuz.
Size göre Göktürk’ün en büyük sorunu
nedir?
Trafik… Çünkü müşteri bizi görüyor
park yeri sıkıntısı olduğundan çiçek
alamıyor. Müşterim sabah geçerken
“Akşam çiçek alacağım, ayır bana
sevdiklerimden” diyor. Akşam iş
çıkış saati yer bulup arabasını park
edemediğinden gelip alamadım diyor.
Çok biçimsiz park ediyorlar. Bebek
arabası kullananlar ve engelliler
geçemiyor.
PATİGEZENTİ’YE EMANET!
PATİGEZENTİ GÖKTÜRK
& KEMERBURGAZ KÖPEK
GEZDİRME SERVİSİ’NİN
KURUCUSU TÜLİN
BULUR İLE MARKANIN
KURULUŞ HİKAYESİNİ
VE GÖKTÜRK’TE
YAYGINLAŞAN BU
SERVİSİN HEM CAN
DOSTLARIMIZ HEM DE
SAHİPLERİ ÜZERİNDEKİ
FAYDALARINI KONUŞTUK
Sizi tanıyabilir miyiz?
belirtiyorlar. Böyle bir servis kurmanın bir
İzmirli, hayvan aşığı bir ailenin kızıyım
çok insana daha da önemlisi bir çok canlıya
öncelikle... Eğitimimi yurtdışında marketing
faydası olacağını düşündüm ve çalışmalara
üzerine aldım. İş hayatına 2011 yılında
başladım.
Mesa Studio Plaza’da Tanıtım ve Pazarlama
Sorumlusu olarak başladım. Kısa bir süre
Diğer firmalardan ayıran özellikleriniz
sonra da Göktürk’e taşındım. Buna ek olarak
nelerdir? Sizce sizin firmanızı neden tercih
2012’den beri HAYKOD Hayvanları Koruma
etmeliler?
Derneği’nin Basın ve Halkla İlişkiler Direktörü
Sizin canınız olan bir hayvanı başkasına
olarak gönüllü çalışmaktayım.
teslim etmek çok zordur. Diğer firmalarla
bir kıyaslamaya girmenin doğru olacağını
Yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız?
düşünmüyorum, tek söyleyebileceğim
Birçok insan iş ve özel hayatındaki
emanet aldığımız canların bizim için, kendi
tempodan dolayı can dostuyla yeterince
beslediğimiz canlar kadar değerli olduğudur.
ilgilenemeyebiliyor. Bu noktada biz devreye
giriyoruz. Can dostlarınızı evinizden teslim
Fiyat politikanızdan bahseder misiniz?
alıp, güvenli bir şekilde gezdirerek, düzenli
Bu servisi kurmaktaki esas amacımız,
egzersiz ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra
insanların daha çok can besleyebilmesine
tekrar evlerine bırakıyoruz. Yaptırdığımız
katkıda bulunabilmek. Bu sebepten, yukarıda
düzenli egzersizler sonucunda; enerji
belirttiğimiz hizmetleri göz önüne aldığımızda
fazlalığından kaynaklanan havlama ve
piyasadaki en rekabetçi fiyatlara sahip
eşya parçalama problemlerinin en aza
olduğumuzu söyleyebiliriz.
inmesini, yeterli düzeyde egzersiz yapmayan
aynı ırklara oranla daha uzun ömürlü
Önümüzdeki dönem hedefleriniz neler?
olmalarını, yavru köpeklerin kas ve iskelet
Köpek gezdirme servisini Göktürk’te
sisteminin daha hızlı gelişerek evdeki çiş
oturttuktan sonra canlarımızın enerjilerini
kaçırma problemlerinin daha hızlı çözülmesini
atabilmeleri ve sosyalleşmeleri için köpek
sağlıyoruz. Bunun yanı sıra başka köpek
eğlence parkı kurmayı planlıyoruz.
ve insanlarla tanışarak daha sosyal ve
mutlu olmalarını, özgüvenlerinin maksimum
Sizce Göktürk’teki sokak hayvanları için
seviyelere çıkmasını sağlıyoruz.
neler yapılmalı?
Göktürk’teki sokak hayvanlarını, Göktürk
Yurtdışında da yaygın mı bu sistem?
sakinleriyle barıştırmalı ve onların
Evet, köpek gezdirme servisleri oldukça
aslında tehlikeli olmadıklarını hatta
yaygın. Özellikle çalışan insanların can dostu
doğal yaşamımızın bir parçası olduklarını
edinmelerinde bu sistemin olumlu etkisi
göstermeliyiz. Doğal yaşamımızın bir parçası
bulunuyor. olan bu canlıların, hayatta kalabilmeleri için
elimizden geleni de yapmalıyız.
Böyle bir iş kurmak nereden aklınıza geldi?
Hayvanlara özellikle de köpeklere çok
Eklemek istedikleriniz…
düşkün bir insanım. Çevremdeki bir çok
Sağlıklı, mutlu, sosyal, huzurlu ve uzun
insan, özellikle çalışan arkadaşlarım köpek
ömürlü bir can dostu için günde en az iki
beslemek istedikleri halde gezdirme
saat egzersiz gerekiyor. Özellikle evde
ihtiyaçlarını karşılamakta problem
bakılan büyük ırk köpeklerin yeterli egzersiz
yaşayacakları için besleyemediklerini
yapamadıklarını hatırlatmak isterim.
t: 0 532 066 50 16 / http://patigezenti.com
www.facebook.com/patigezenti / twitter.com/patigezenti / instagram.com/patigezenti
MİNİK DOSTLAR
ve fiziksel aktivitede bulunamayan köpeklerde
endişe ve agresyon gibi davranış problemlerine
rastlandığı gözlemlenmiş. Araştırmada, oyun
süresi yetersiz olan denekler aynı zamanda aşırı
uluma, havlama, atlama/zıplama ve çağırıldığında
gelmeme gibi problemler de yaşamaktaymış. Hem
köpek eğitmenleri ve sahiplerinin günlük hayattaki
gözlemleri, hem de bilim insanlarının bulguları
köpeklerin yeterince oyun oynamadığı takdirde
mutsuz olduğuna işaret etmektedir.
KÖPEKLER
VE OYUN
KÖPEĞİMİZLE OYUNLAR OYNAMAK
BİZ KOPEK SAHİPLERİNİN EN KEYİF
ALDIĞI AKTİVİTELERDEN BİRİDİR.
ANCAK “OYUN OYNAMAK” GİBİ KULAĞA
ÇOK BASİT GELEN BİR ŞEY BİLE
DOĞRU ŞEKİLDE UYGULANMADIĞINDA
İSTENMEYEN DAVRANIŞLARA VE YANLIŞ
ALIŞKANLIKLARIN GELİŞMESİNE NEDEN
OLABİLİR. OYUN OYNAMAK KÖPEĞİNİZ
İÇİN SADECE BİR EGZERSİZ VEYA
SOSYALLEŞME YÖNTEMİ DEĞİLDİR. BUNUN
ÇOK DAHA ÖTESİNDE ONUN HEM RUHSAL
HEM DE FİZİKSEL AÇIDAN GELİŞMESİ VE
SAĞLIKLI KALMASI İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR
İHTİYAÇTIR. BU NEDENLE GÜNÜNÜZÜN EN
AZINDAN BİRKAÇ DAKİKASINI KÖPEĞİNİZLE
OYNAYACAĞINIZ ÇEŞİTLİ OYUNLARA
AYIRMANIZ, BU OYUNLARI OYNARKEN DE
BELLİ KURALLAR KOYMANIZ BÜYÜK ÖNEM
TAŞIR.
Gözem Güçeri Uçar
Pozitif Köpek Eğitmeni
124 intown
Köpeğiniz ilk oyun deneyimlerini ailesiyle yani
annesi ve kardeşleriyle yaşar. Bir yetişkin
olduğunda kazanması gereken avlanma,
sürü içindeki yerini belirleme, sosyalleşme
ve çiftleşme gibi davranışların provalarını
henüz birkaç haftalıkken kardeşleriyle
oyun oynayarak yapmaya başlamıştır bile.
Düşünme ve problem çözme yetkinliklerini
de yine oyunlar oynayarak geliştirir. Annesi
ve kardeşleri ona oyun zamanının ne zaman
başladığını, ne zaman bittiğini, ne zaman
canlarını yaktığını ve oyunun tadını kaçırdığını
OYUN DERKEN NEYİ KASTEDİYORUZ?
Her tür fiziksel aktivite köpeğiniz için keyifli ve
faydalıdır. Özellikle çalışan ve sportif ırklarda
fiziksel aktivitenin önemi daha da büyüktür.
Ancak oyun sadece koşmak, yürüyüş yapmak, top
yakalamak veya hoplayıp zıplamak anlamına gelmez.
Köpeğinizin fiziksel olduğu kadar zihinsel egzersize
de ihtiyacı vardır. Örneğin; topu atıp getirmesini
sağlamak yerine onu köpeğiniz görmeden odada
bir yere saklayın. Sonra köpeğinizi odaya alıp topu
bulmasını isteyin. Fiziksel olarak fazla efor sarf
etmese de topu ararken düşünmesi gerekecek ve
görme duyusunun yanı sıra koku alma duyusunu da
tetiklemiş olacaksınız. Benzer şekilde, birkaç tane
sert plastik bardak alıp ters çevirmek, bazılarının
altına ödül maması koyarak köpeğinizden altında
mama olan bardakları açmasını istemek de yine
sakince oynayabileceğiniz keyifli bir oyun.
davranışlarıyla ve çıkardıkları seslerle öğretir.
Bu nedenle bizler de köpeğimizle oynarken
belli kurallar koymalı, oyun kontrolden
çıktığında veya fazla uzayacak gibi olduğunda
gerekli işaretleri vererek dinlenme zamanının
geldiğini anlatmalıyız.
Köpeğinize ödül karşılığında gerçekleştireceği
komutlar öğretmek ve daha sonra bu komutları peş
peşe yapmasını sağlamak da yine mükemmel bir
oyundur. Örneğin; eğer evinizdeki ışık anahtarları
onun uzanabileceği yerdeyse, odaya girdiğinde
komutunuz üzerine ışığı yakmayı öğretebilirsiniz.
Benzer şekilde koltuğa oturduğunuzda size
televizyonun kumandasını getirmeyi, kalkacağınız
zaman terliklerinizi getirmeyi öğretmek de hem
işinize yarayacak, hem de ona keyif verecek
aktivitelerdir. Ona ne kadar çok komut öğretir ve
karşılığında ne kadar çok ödül/sevgi verirseniz,
aranızdaki iletişim de o kadar kuvvetlenir. Aynı
zamanda köpeğiniz de oyun ve etkileşim ihtiyacını
karşılayacağından, yukarıda bahsettiğim davranış
problemlerinin ortaya çıkma ihtimali azalır.
Bristol Üniversitesi’nde gerçekleştirilen
bir araştırmada oyunun köpekler için
ne kadar önemli olduğu bir kez daha
kanıtlanmıştır. 4000 köpek ve sahipleri
ile yapılan araştırmada, yeterince oyun
Nasıl oyunlar oynayacağınızı farklı kitaplardan
ve internetteki çeşitli kaynaklardan kolaylıkla
öğrenebilirsiniz. Burada önemli olan, oyun süresince
köpeğinizin ve sizin keyifli ve mutlu olmanız,
köpeğiniz sıkılmadan da oyunu bitirmenizdir.
OYUNUN KURALLARI
Her oyunda olduğu gibi, köpeğinizle oynayacağınız
oyunlarda da kurallar olmalıdır. Oyunun ne zaman
başladığını ve bittiğini siz belirlemelisiniz. Başlarken
“oyun zamanı!” gibi bir komut kullanırsanız o da
eğlenceli bir şeyler yapacağınızı anlar ve mutlu bir
ruh haline bürünür. İster aktif bir oyun oynuyor olun,
ister zeka oyunları, beraber olduğunuz süre boyunca
oyunun kontrolünüzden çıkmamasına özen gösterin.
Örneğin; yukarıda anlattığım “bardak altındaki ödülü
bulma” oyununda bir anda tüm bardakları devirip oyunu
bozuyorsa, o zaman oyunun şeklini değiştirin ve tek
bardakla başlayın. Eğer topu at-getir oyunu oynarken
topu kaçırıyorsa, o şekilde oynamayı bırakın ve sizin
kontrolünüzden çıkmadığı başka bir yöntemle oynamayı
deneyin. Eğer oyun sırasında ısırma, kontrolsüzce
üstünüze atlama, havlama gibi davranışlar gösteriyorsa
bir süre ilgilenmeyerek onu cezalandırın. Birkaç dakika
sakinleşmesini bekledikten sonra tekrar başlamayı
deneyin. Oyun süresince kontrolün sizde olması
hem size olan itaatini geliştirecek, hem de davranış
problemlerinin oluşmasını engelleyecektir.
Oyun sürenizin eğlenceli ve verimli geçmesi için bir diğer
kural, oyun süresini 10-15 dakika ile sınırlamaktır. Günde
5-6 kez (veya daha fazla) kısa kısa oyunlar oynamak,
günde sadece 1 kez uzun bir egzersiz yapmaktan çok
daha verimli ve faydalıdır. Bu sayede dikkati dağılmadan
ve motivasyonu düşmeden oyunu bitirmiş olursunuz ve
bir sonraki seferi iple çekmesini sağlarsınız.
Başka köpeklerle oynarken de aynı kurallar geçerlidir.
Köpeğinizi arkadaşlarıyla bir araya getirdiğinizde
kontrolsüzce birbirleriyle boğuşmaları ve çılgınca
koşturmalarına izin vermeyin. Bunu birkaç dakika
yapmalarında sakınca yok, ancak en fazla 5 dakika
birbirleriyle oynadıktan sonra kendi aralarındaki oyunu
bitirin ve dikkatlerini beraberce size vermelerini
gerektiren komut ve egzersizlerle oyunu siz devam
ettirin. Köpeğinizle beraber oyun ve eğlence dolu keyifli
günler diliyorum...
intown 125
DEĞİŞİM
HİPNOZ İLE
KİLO VERİN
Yazı:
Bahadır Geliş, Psikolog
ZIHNIMIZIN BILGISAYAR
GIBI DÜŞÜNCELERIMIZI
VE ALIŞKANLIKLARIMIZI
ORGANIZE EDEN
BIR YAZILIMI VAR.
BILINÇALTINDA IŞLEYEN
NEGATIF PROGRAMLAR
ISE TÜM SORUNLARIN
NEDENI. HİPNOTERAPİ,
HAYATA BAKIŞIMIZI
YENİDEN DÜZENLEMEK
İÇİN OLDUKÇA ETKİLİ
VE HIZLI BİR YÖNTEM.
BUNUNLA YEMEK YEME
DAVRANIŞI İLE İLGİLİ
DÜŞÜNME SİSTEMİ VE
ALIŞKANLIKLARINIZI
DEĞİŞTİREBİLİR VE
KENDİNİZİ DAHA İYİ
HİSSEDEBİLİRSİNİZ
126 intown
Kilo vermek, sonrasında aşırı
yemek ve suçlu hissederek
daha da çok yemek ve yeniden
diyete başlamak...Verilen
kiloyu kalıcı kılmak zorlaşır.
Hipnoterapi teknikleri ise
düşünce parametrelerini
değiştirerek şevkinizi kıran
mide kazınmalarını kontrol
altına almanızı destekler.
Yemek yemeye ve egzersiz
yapmaya yeni olumlu bir
bakış geliştirir ve böylece
kalıcı olarak yaşam tarzınızı
değiştirebilirsiniz. Diyetler
ne yediğinize ve ne sıklıkla
yediğinize odaklanır,
hipnoterapi ile kilo kontrolü
ise yedikleriniz hakkında
hissettiklerinizi değiştirir.
Bedeninizi değiştirmek için
öncelikle zihninizin değişmeye
ihtiyacı vardır. Kendinize
şunu sorun. Neden kilo
veremiyorum?
NEDEN KİLO VEREMEYİZ?
Obsessif diyetler: Ne
kadar farklı diyetler dener
ve başaramazsanız,
kendinizi o kadar çok
kilo veremeyeceğinize
inandırısınız. Yeme düzenini
yarı açlık seviyesine indirmek,
huzursuzluğa ve yemek yeme
miktarını daha arttıran takıntılı
davranışlara neden olur.
Duygusal Açlık: İki tür açlık
vardır. Biri enerji ihtiyacını
karşılayan gerçek açlık, diğeri
ise duygusal. Gerçek açlık
yavaşça gelir ve ilk lokmalar
ile bastırılır. Obezitenin önde
gelen nedenlerinden duygusal
açlık ise aniden gelen ve çok
da yenilse tatmin olmayan bir
mide kazınmasıdır. Hipnoz ile
mide kazınmaları ve duygular
kontrol altına alınır. Yemek
yemek artık yaşamanın değil,
duygusal sorunlarla baş
etmenin aracıdır. Öfkelerin,
hayal kırıklıklarının hırsı
yemekten alınır. Pek çok
kadının kilo almaya başladığı
dönem yaşanılan bir travmayı
izler.
Yanlış zihinsel programlama:
Aşırı kilolar yanlış zihinsel
yapılanmanın hatasıdır. Kilo
verip, bunu korumanın tek yolu
bilinç altına gitmek, yemek
ile olan ilişkinizi yeniden
düzenlemektir.
HİPNOTERAPİ İLE NASIL KİLO
VERİLİR?
Önyargıların aksine, hipnoz
sırasında kontrolünüzü asla
kaybetmezsiniz, uyumazsınız,
amacınız dışında birşey
söylenmez ve hafızanız
tamamen yerindedir. Hipnoz
bilincin hedefe çok daha güçlü
odaklandığı bir iletişimdir. Bir
gevşeme ile hedefe yönelik
telkinleri bilinçli bir farkındalıkla
alır hayata adapte edersiniz.
Hipnoz ile normal kilodaki
insanların dört alışkanlığını
kazanmayı hedefleriz:
Acıktığında ye: Tüm ihtiyacınız
olan vücudun iç dinamiğini
yeniden formatlayarak ne
zaman gerçekten acıkırsanız o
zaman yemektir.
Ne yemek istiyorsan ye, ne
yemen gerektiğini düşünerek
değil: Direnmek yorucu ve
sıkıcıdır. Yasak yiyecekler
yaratmadan her şeyden ye.
Bilinçli olarak ye: Her lokmanın
hazzına var. Aşırı kilolu
insanlar her zamanlar yemek
yemeyi düşünürler, yedikleri
zaman dışında... Oysa bir
gurme gibi tadına, kokusuna,
dokusuna vararak yavaşça
yemek ise tatmini ve doymayı
kolaylaştırır. Daha azıyla çok
daha fazla tatmin olur.
Dolunca dur: İkram da olsa
tabakta kalanı doyduğunda
bırak, sen çöp konteynerı
değilsin ki... Hipnoz ile bu
alışkanlıklar kazanıldığında
sağlıklı ve kalıcı kilo kontrolü
sağlanır.
®
Peynir Helvası
Trileçe
Profiterol
● Profiterol ● Ekler ● Trileçe (Karamelli&Frambuazlı) ● Peynir Helvası ●
● Fırın Sütlaç ● Tavuk Göğsü ● Kazandibi ●
● Chado Tea ● Türk Kahvesi ● Soğuk İçecekler ●
Hergün: 12:00 - 24:00
Tatlı Kriz Hattı
322
19
18
Adres: Belediye cad. Göktürk İş Merkezi No:1/B
BEYAZPERDE
MAD MAX: FURY
ROAD
PİNOKYO
HIZLI VE ÖFKELİ 7
2013’ün Eylül ayında çekimlerine
başlanan filmin akıbeti, başrol
oyuncusu Paul Walker’ın ölümünün
ardından belirsizliğe girmişti.
Walker’ın çekemediği sahneler
için dublör kullanılan ve çeşitli
çekim teknikleriyle tamamlanan
filmin yönetmen koltuğunda
James Wan oturuyor. Başrollerde
Jason Statham , Vin Diesel, Paul
Walker, Michelle Rodriguez ile
Dwayne Johnson’ı izlediğimiz “Hızlı
ve Öfkeli” serisinin yedinci filmi,
meraklısını bekliyor.
128 intown
Pinokyo’nun hikayesi
malumunuz…Yaşlı
Geppetto usta bir
çam ağacı dalından
yalnızlığına ortak
olabilecek bir arkadaş
yaratmayı başarır ve
ona Pinokyo adını
verir. Pinokyo sadece
konuşmakla kalmaz,
aynı zamanda yaşam
bularak neredeyse
insan özelliklerini
taşımaya başlar ve
bundan sonraki hayatı
çeşitli maceralara
ev sahipliği yapar.
Çocuk masallarının
en sevilenlerinden
biri olan Pinokyo’nun
bu yarı animasyon
versiyonunda
yönetmenliği Anna
Justice üstleniyor.
Çekimleri ülkemizde
gerçekleştirilen
filmin Türkçe dublaj
kadrosunda ise Alp
Kırşan ve Cemre Kemer
yer alıyor.
“Mad Max” serisi üçüncü
filmden tam 30 yıl sonra
tekrar beyazperdeye
dönüyor! Mel Gibson’la
özdeşleşmiş Mel Gibson
karakterini Tom Hardy
canlandırırken filmin
yönetmen koltuğunda ise
George Miller oturuyor.
Başrollerde Charlize Theron,
Tom Hardy, Nicholas Hoult,
Rosie Huntington-Whiteley
ve Nathan Jones gibi ünlü
isimleri izlediğimiz film, tam
bir görsel şölen sunuyor.
YENİLMEZLER 2:
ULTRON ÇAĞI
Süper kahraman filmlerini sevenlerin ilgisini çekecek
türden bir yapım olan “Yenilmezler 2: Ultron
Çağı”nın yönetmenliğini Joss Whedon yapıyor.
Oyuncu kadrosunda; Robert Downey Jr., Scarlett
Johansson, Samuel L. Jackson, Chris Evans ve
Gwyneth Paltrow’u izlediğimiz filmin konusu ise
şöyle: Iron Man Tony Stark önderliğinde bir grup
süper kahraman, aktif olarak kullanılmayan bir barışı
koruma programını gerçekleştirmek isterler. İşler
çığırından çıkar ve insan yapımı bir yapay zeka olan
Ultron’un eline hain planlarını gerçekleştirme fırsatı
geçer. Süper kahramanlar onu durdurabilmek için bir
kez daha güç birliği yapmak zorundadır.
PRODENT/Özel ERGENE
Diş Kliniği Sosyal Sorumluluk Projeleri
Bölgemizde sekiz yıldır ağız ve diş sağlığı hizmeti sunmakta olan PRODENT / Özel ERGENE Ağız ve Diş Sağlığı
Kliniği geçtiğimiz günlerde iki önemli sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdi:
Bu projelerden ilki Çağdaş Eğitim Vakfı himayesindeki
okullardan Ferahevler Hürriyet İlköğretim Okulu’nda
04.03.2015 tarihinde yapıldı. Önce 1. sınıf
öğrencilerine ağız ve diş sağlıklarını korumak için
neler yapmaları gerektiğini anlatan bir sunum
yapıldı. Diş fırçalamanın önemi vurgulandı, diş
fırçalama teknikleri görsel araçlarla anlatıldı, diş ipi
ve arayüz
fırçalarının kullanılması gerektiği belirtildi.
a
Sağlıklı dişlere sahip olmak için asitli ve şekerli
gıdalardan mümkün olduğunca uzak durup, kalsiyum
yönünden zengin gıdalarla beslenmenin önemine
dikkat çekildi. Daha sonra Prodent dişhekimleri Ece
Öztürk ve Zümrüt Pehlivan, 120 öğrencinin dişlerini
muayene ettiler. Öğrencilerin dişleri ile ilgili bulgular
bir tarama formu üzerine not edilerek velilerine
ulaştırılmak üzere kendilerine verildi. Bu arada
dişhekimleri acil tedavi ihtiyacı olan bazı öğrencileri
belirleyerek, kliniğe gelmeleri halinde tedavilerini
üstleneceklerini belirttiler. Ayrıca her öğrenciye diş
fırçası, diş macunu ve eğitim broşürü içeren bir paket
hediye edildi.
İkinci sosyal sorumluluk projesi 13.03.2015 tarihinde Yeniköy Rotary Klübü aracılığı ile Alibeyköy Fatih Sultan Mehmet İlköğretim
Okulunda yapıldı. Yine 1. sınıf öğrencilerine diş fırçalama eğitimi verildi ve bu sefer 250 öğrenci muayene edildi. Muayene
bulguları bir form ile öğrenci velilerine ulaştırıldı. Her öğrenciye diş fırçası, diş macunu ve eğitim broşürü hediye edildi.
Bölgemizde bu anlamlı projelere imza atan Prodent/Özel Ergene Diş Kliniği ekibini gönülden kutluyoruz.
TİYATRO
11 Nisan
12:00
14 Nisan
20:30
AİLE AĞACI
Akbank Sanat oyun yazma atölyelerine katılan çocukların
senaryolarından ve yönetmen Jonathan Lloyd’un bir öyküsünden
uyarlanarak Rachell Barnett tarafından kaleme alınan “Aile Ağacı” isimli
oyun, küçük Penny ve ailesinin eğlenceli hikayeleri eşliğinde çocuklara
keyifli dakikalar yaşatırken, para ve tasarruf kavramlarıyla ilgili
düşünmelerine yardımcı oluyor. Türkiye’de birçok çocuğa tiyatronun
sihirli kapılarını açan Akbank Çocuk Tiyatrosu’nun yeni oyunu
“AileAğacı” nın çevirisi Mehmet Ergen’e, yönetmenliği Lerzan Pamir’e
ait. Akbank Sanat Çocuk Tiyatrosu Hisar Okulları Kültür Merkezi
sahnesinde izleyicilerle buluşuyor. www.hisarkulturmerkezi.com
BÜTÜN
ÇILGINLAR
SEVER BENİ
Bulgar yazar Stefan Tsanev’in “Bütün Çılgınlar
Sever Beni” adlı oyununda sahnede Mert Fırat,
Volkan Yosunlu ve Aslı Tandoğan’ı izliyoruz. 70
dakika ve tek perdelik oyun, kadın-erkek ilişkisi
üzerine kurulu. Özellikle erkek bakış açısını ti’ye
alan oyun, izleyenleri bir taraftan güldürürken,
öteki taraftan da kendilerine ve ilişkilerine dair
bir muhakemeye itiyor. Mall of İstanbul MOİ
Sahne’deki oyunun biletleri
www.biletix.com adresinde…
30 Nisan
20:30
5. FRANK
Geçtiğimiz sezonda toplam dokuz ödül alarak
yılın en çok ödülünü alan Tiyatroadam’ın yeni
oyunu “5. Frank”, Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde!
Oyuncular tarafından canlı olarak yapılan
müzikleriyle, modern ve dinamik reji anlayışı,
tempo ve coşkusuyla, seyirciye, gülmecesi bol,
keyifli ve aynı zamanda sarsıcı bir tiyatro lezzeti
sunmayı vaat ediyor. Oyun, iki yüzyıl boyunca
şiddet, hile ve dolandırıcılıkla dünyaya şekil veren
Frank Bankası’nın ironik öyküsünü anlatıyor.
Oyunun biletlerine www.biletix.com adresinden
ulaşabilirsiniz.
130 intown
KİTAP
MURAT ALOĞLU’NUN İLK
ROMANI RAFLARDA!
GİRDAP
Her şey rahip Wolfgang Beauregard’ın
bir akşam evinde otururken evine
aldığı yabancının kendisini vahşice
katletmesiyle başlar. Polis için
her ne kadar sıradan bir cinayet
gibi gözükse de rahibe yapılan
otopsinin ardından hiç beklenmedik
bir gerçek ortaya çıkar: Rahibin
kanında Keşiş Örümceği zehri vardır.
Başka bir deyişle ölüm fermanı
başka bir katil tarafından daha önce
yazılmıştır bile! İşini daha da kötüsü
rahibin ölümü, bir cinayet zincirinin
sadece başlangıcıdır. Öldürenlerin
ortak yanları nedir? Geçmişe ait
paylaşılan bir sır mı vardır? Yüzbaşı
Hale’in ekibi bu sırrı daha fazla kan
dökülmeden çözebilecek midir?
Bir taraftan yirmi yıl önceki eski bir
birimi ortadan kaldırmaya çalışan ve
intikam arayışında olan birisi, diğer
taraftan da olayları örtbas etmeye
çalışan birileri herkesi ortadan
kaldırmaktadır.
Yazar Murat Aloğlu’nun ilk kitabı
olan “Girdap”; soğukkanlılıkla
gerçekleştirilen, kararlılıkla ilerleyen,
tüyer ürpertici bir intikam avı olmanın
yanı sıra iç içe sarmalanmış entrika,
aksiyon ve gizemiyle okuyucuyu
hep yüksek tempoda tutan,
finaliyle okuyucunun etkisinden
kurtulamayacağı sürprizlerle dolu bir
okuma şöleni!
132 intown
BRİÇ
OYUN 4 PIK
A K 10
Atak Karo Rua
K 76
A 10 8 7
Q73
84
1083
KQJ54
J 95
K
B
G
63
D
A J 92
632
K 10 8 2
Q J 9752
Q 54
9
A 64
GEÇEN SAYIDAKI PROBLEMIN CEVABI:
Karodaki markaların uygunluğuyla kayıba kayıp oyunu, yerden karo asını alıp, karo 7’liyi oynayarak elden kayıp trefliyi atıyoruz. Batı karoyu alıp trefl döner, elden ası alıp, iki tur koz
çekip, yerden karo sekizliyi oynayıp, elden son kayıp trefliyi atıyoruz. Yerde sağlanan karo
10’lu da elden bir kör atıyoruz, 2 karo bir kör vererek 4 pik tam.
HERKES ZONDA
A65
Dağıtan güney
J54
Q8743
32
103
1093
AJ96
Q1084
K
B
G
QJ982
D
Q6
K102
J75
K74
AK872
5
AK96
Turnuvaya katılmak, briç öğrenmek
ya da briçlerini geliştirmek için ders
almak isteyenler Mehmet Sırıklıoğlu
ile iletişime geçebilir.
(0535) 431 05 82
134 intown
Batının 10’lu pik atağına karşı güneyden 4 kör oyununu planlayın.
MERKEZ MAH. ÇEŞMEBAŞI CAD. NO 39/A PK 34077 GÖKTÜRK EYÜP İSTANBUL
www.petzone.com.tr
YOLLARDA
BİRBİRİ ARDINA SATIŞA SUNDUĞU YENİ MODELLERLE GELİŞİMİNİ
SÜRDÜREN VE SATIŞ GRAFIĞİNİ DE HER GEÇEN GÜN YÜKSELTEN
SKODA, SATIŞ VE SATIŞ SONRASINDAKİ HAMLELERİNE
DEVAM EDİYOR. SKODA‘NIN SATIŞ VE SERVİS AĞINI DAHA DA
GÜÇLENDİRECEK OLAN AVEK OTOMOTİV SKODA SHOWROOM‘UNU,
TEKSTİLKENT‘TE HİZMETE AÇTI. AVEK OTOMOTİV’İN KATILMASIYLA
BİRLİKTE SKODA‘NIN TÜRKİYE ÇAPINDAKI YETKİLİ SATICI SAYISI
36’YA, YETKİLİ SERVİS SAYISI DA 40‘A YÜKSELDİ
SKODA
AVEK OTOMOTİV İLE
TEKSTILKENT’TE!
2005 yılında otomobil yetkili satıcılığına başlayan Avek Otomotiv, Skoda showroomu ile bu seçkin
markalara bir yenisini daha eklemiş oldu. Gece servisi, yerinden alım yerine teslim ve geçici araç hizmetleri
ile birçok ödül de kazanan Avek Otomotiv, Skoda markası için 1.500 metrekarelik yeni showroom ve
servis yatırımı yaptı. Avek Otomotiv Skoda, orijinal Skoda yedek parça, aksesuarlarının satışını yürütüyor.
Son dönemde Türkiye‘de yeni model ve satış ağıyla atağa kalkan Skoda, son aylarda filo teslimatlarıyla da
çıtayı yükseltti. Özellikle Rapid, Rapid Spaceback, Octavia, Yeti ve Superb modelleriyle beğeni kazanan
Skoda, bu modellerinde sunduğu 1.6 lt dizel-otomatik vites seçeneğiyle dikkat çekiyor. Skoda, 2015
yılında model yelpazesine yeni Fabia ve yeni Superb’i katarak iddasını hız kesmeden sürdürecek.
136 intown
Merkez Mahallesi Göktürk Cad. Nehir Sokak Senfoni Evleri No:1 Dükkan 3
Göktürk / Eyüp - İstanbul
Tel :0212
322 85 15
BÖLGEDEN
Yeşim Saraçer ilk kişisel sergisini açıyor
Dürümseverlere yeni bir adres
Çocuk modası için Alpkids
Göktürk’lü Bebek ve Aile fotoğrafçısı Yeşim Saraçer’in ilk kişisel sergisi,
22 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında Nişantaşı City’s AVM’de! Sergiyi
ziyaret edenler, Saraçer’in portföyünden en özel çocuk portrelerini sıra
dışı bir sunumla görme imkanı bulacak. “Wall Art Çocuk Portreleri” adlı
sergideki bazı fotoğraflar, sanat tarihinde yer etmiş farklı akımların ve
tekniklerin etkisinde, yağlı boya, sulu boya veya pastel boya efektinde
ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
Sıcak ve otantik ortamı, güler yüzlü ekibiyle İstanbul Dürüm, yaklaşık
dürümseverlerin yeni gözdesi! Öğle 12:00 ile gece 03:00 arası açık
olan mekan, özel dürüm çeşitleri, ikramları ve uygun fiyatlarıyla
müşterilerinden tam not alıyor. Gelen istekler üzerine paket servise de
başlayan İstanbul Dürüm, lezzet tutkunlarını bekliyor.
(0212) 360 33 60-(0535) 666 63 48
2014 yılında Tarabya’da hayata geçen Alpkids, yeni şubesini Nisan ayında
Göktürk’te açıyor. Marka, doğumdan 14 yaşa kadar yaş aralığında, yaklaşık
11 firmayla bebek ve çocukların her türlü giyim ihtiyaçlarını kalite, şıklık ve
uygun fiyat parametrelerini hedef alarak çocuklar ve ailelerin hizmetine
sunuyor.
Sağlıklı ve fit olmaya hazır mısınız?
Yeni proje ortağınız: Vogue Architecs
1995 yılında yurt içi ve yurt dışında bir çok projede görev alarak
başladığı mimarlık kariyerini kendi manifestosu doğrultusunda
sürdürebilmek adına 2002 yılında Banu Gür&Suat Gür ortaklığıyla
İstanbul’da hayata geçen Vogue Architecs, kurulduğu günden bugüne
memnuniyet odaklı, güven veren bir proje ortağı olmayı sürdürüyor.
Mimari ve iç mimari alanlarındaki tasarım, proje ve uygulamaları ile
mesleki pratiğini devam ettiren Vogue Architects mağaza, showroom,
kafe-restoran, otel, ofis ve konut konsept proje geliştirme ve
uygulamasında deneyimlerini paylaşmak üzere yeni ofisinde Göktürk’te
hizmet vermeye başladı.
İstanbul Cad. Kayın Sok. Genç Plaza No:1 Kat:2 Göktürk
(0212) 227 0475 www.voguearchitects.com
Doğa Koleji, LÖSEV’E hayat verenlerden…
Twist’ten egzotik
dokulu bir yaz
koleksiyonu
Kendine özgü tarzını ve tasarım
anlayışını 2015 İlkbahar Yaz
Koleksiyonu’nda hiç olmadığı
kadar cesurca yansıtan Twist;
egzotik, sportif ve cool bir yazı
düşleyen herkesi tropik ve
özgür bir dünyaya davet ediyor.
Yazın hafifliğini koton-vual
kumaşların ve file detayların
öncülüğünde vurgulayan Twist
ile rengarenk, hareketli ve
cesur bir yaza hazır olun!
LÖSEV’E HAYAT VER projesi adı altında lösemili çocuklara umut ışığı olmak
için çeşitli organizasyonlar düzenleyen Doğa Koleji, 24 Mart’ta LÖSEV’E
HAYAT VER RESFEBE SERGİSİ’ni Gökmahal yönetimin desteği ile Eyüp
Belediye Başkanı Remzi Aydın ve İstanbul Lösev Koordinatörü Zuhal Ön’ün
katılımlarıyla gerçekleştirdi. Bu kapsamda öğrencilerin çalışmalarından
oluşturulan kitap ayraçlarını satışa çıkararak, sene başından beri yapılan
tüm aktivitelerden toplanan gelirlerle birlikte vakfa bağışta bulunuldu.
La Vita’dan Organik Kuru Temizleme
Anki Home, Göktürk’ün
yeni tarzı olmaya aday!
Anki Home, kendi tarzı ile ev
dekorasyonu, hediyelik ürünleri,
kişiye özel mimari projeleri
ve tasarımları ile Göktürk ve
Kemerburgaz da yaşayanlara yeni
bir adres sunuyor. 150-200 yıllık
ahşaplarla yapılan mobilyalar
ile zemin ve duvar kaplama
uygulamalarını birinci sınıf işçilikle
sunan marka, hem iç hem de dış
mekan uygulamalarına uygun
fiyatla farklı bir soluk getiriyor.
İstanbul Cad. 2. Gümüş Sok. G1
Konutları No:4/C Göktürk
( 0212) 322 33 34 138 intown
Hem sağlıklı hem de ödüllü su
Ülkemizin doğal mineralli ve en sağlıklı kaynaklarının bulunduğu
Sakarya’dan çıkan Buzdağı Doğal Mineralli Su, Tüketicileri Koruma
Derneği tarafından “Altın Marka Ödülü”ne layık görüldü. Buzdağı Doğal
Mineralli Su, vücudumuzun ihtiyacı olan mineral zenginliği ve kendine
has damak tadı sayesinde kullanıcılarının da beğenisini kazanmaya
devam ediyor.
(0212) 322 80 58–(0544) 741 74 05
Yogaia’nın iki katlı stüdyosunun “Yogaia” bölümünde haftada 24 saat ders
imkanının yanı sıra 10 farklı hocayla verilen; yoga, yin yoga, yogaterapi,
meditasyon derslerine girebilir, dilerseniz her hafta sonu yapılan değişik
workshoplara katılabilirsiniz. Merkezin YogaiaFit kısmında ise aletli
pilates,total body ve TRX training ile çok çabuk şekil değiştirebilir, eğlenceli
olan antigravity ya da pole dans derslerini deneyebilirsiniz.
15 Nisan’da Göktürk’te açılacak olan La Vita’da giysileriniz
zarar görmeden son teknoloji ile ütüleniyor. Grean Earth
bileşenlerini kullanan marka, insan ve çevre sağlığına zarar
vermeden organik kuru
temizleme sistemini
kullanıyor.
Göktürk Merkez Mah.
Belediye Cad. No:16/A
(0212) 322 00 35-36
444 Döner, Mesa Plaza’da!
Gerçek Anadolu lezzetini en orijinal pişirme yöntemi, en doğal malzeme
ve sunumlarla sunma amacıyla yola çıkan 444 Döner, Göktürk’teki şubesi
Mesa Studio Plaza AVM’de hizmet vermeye devam ediyor.
Göktürk’ün yeni eğlence noktası
olmaya aday!
Pin Point çok yakında Mesa Studio Plaza AVM’de açılıyor.
Bowling’in yanı sıra bilardo, karaoke bar, buz pisti ve çocukların
keyifle vakit geçirebileceği elektronik oyun bölümünün yanı
sura 8D sineması bulunan Pin Point, meraklılarını bekliyor.
intown 139
GÖKTÜRK REHBERİ
Göktürk’e dair her şey
GÖKTÜRK POLİS KARAKOLU
Tel:212 3603075-212 3603636
JANDARMA KEMERBURGAZ
Tel:212 3601303
Tel: 2123222371-2123226376
VETERİNER
Berilyum Tel:212 3222093
Çizmeli Kedi Veteriner Kliniği
Tel:212 3223627
GÖKTÜRK ZABITA Tel:212 3221113
GÖKTÜRK MUHTARLIĞI
Tel:212 3223350
Gezi İstanbul Tel:212 3224540
Giritli:Tel.:212 3221204
Katia Tel:212 3221504
Bretz Tel.212 3602131
K-Brasserie Tel:212 3226900
Kedico Tel:212 3228070
Butik Art Tel:212 3220888
Lokanta 18 Tel:2123228041
Kikimomo Tel:212 3223870
City Döşeme Tel:212 3227112
Mado Tel: 212 3228880
Xbody Tel:212 3226008
Dingo Tel:212 2396019
HUKUK BÜROSU
Av.Savaş Yener & Av.Battal Yörük
Tel:212 2782444
DEKORASYON
Başboğa Çadır & Branda Tel:4442642
Unique Tel:212 3222325
Countryvet Tel:212 3224888
GÖKTÜRK NOTER Tel:212 3222356
İpekyol Tel:212 3680101/1122
Superslowe Zone Tel:212 3227301
V3 Fitness Tel:212 3630480
İTFAİYE Tel:212 3221800
GÖKTÜRK BELEDİYESİ
Tel:212 322112
The Queen’s English
Elmayra Veteriner Kliniği
Gsm:530 7700871
Göktürk Veteriner Kliniği
Tel:212 3227822
HAYVAN BARINAKLARI
Hasdal Rehabilitasyon Merkezi
Tel:212 3602919
KEMERBURGAZ MUHTARLIĞI
Tel:212 3600333-212 3601330
PET OTEL
Duygu Pet Otel Tel:212 3222311
HASTANE-POLİKLİNİK
&LABORATUAR
Acıbadem Göktürk Tıp Merkezi
Tel:212 3225660
Pet Otel Tel.212322 8011
Zone Tel:212 7776600
Koton Tel:212 3228855
Çağdaş Yapı Tel: 2123226290
Meat inn Tel:212 3228917
PERSONEL TRAINING
Ersoy Doğru Tel:2123222371
Mavi Jeans Tel:212 3227670
Elba İnşaat Dekorasyon Tel:212 3221068
Meydan Restaurant Tel:212 2397010
Kemal Uysal Tel:212 6277044
Nar Shop Tel:212 3226089
Elite Mobilya Tel:212 3223978
Motto Tel: 212 3225052
KUAFÖRLER
Bayan
Before&After Tel:212 7777000
NG Style Tel:212 3228772
Designof Tel:212 2027557
Pizzaria Tel:212 3221220
Peros Tel:212 3225321
Levent Antik Mobilya 0212 3228705
Olivo Ristorante Tel:212 3223212
Ebil Saç Tasarım Tel:212 3223722
Rose Tel:212 3222881
MDA Art Tel:2123 221220
Mukaza (timeless home) Tel:212 3222740
Onur Et Tel:212 3224001
Ekip by Erdem Kıramer
Tel:212 3225596-212 2397144
Stylish Tel:212 3226111
Tchibo Tel:212 3222524
Suda Kebap Tel:212 3221733
Verde Bordo:Gsm:5322478153
Ufuk Perde Tel:212 3226030
Sushico Tel:212 3223181
Yest Tel:2123224859
SANAT GALERİSİ
Arc Sanat Galerisi Tel:212 3220055
The Bloom Tel: 212 3222744
Kaizen Tel:212 3226201
Makas Tel:212 3228074
PET MARKET
PetZone Tel:212 3227080
Murat Güldemir Tel:212 3222455
Zeyyn Gsm: 0532 2821483
Biruni Laboratuarı Tel:212 3226822
Florence Nightingale Tıp Merkezi
Tel:212 3226322
Kemerburgaz Sağlık Ocağı
Tel:212 3601311
ECZANELER
Arcadium Eczanesi Tel:212 3220087
Pretty Women Tel:212 3223665
Toni&Guy Tel:212 3222902
SPOR GİYİM
Adidas Tel:212 3227670
Banu Eczanesi Tel:212 3227952
Çamlık Eczanesi Tel:212 3227211
Erkek
Adres Mümin Aşık Tel:212 3221845
Golf store Tel:212 3226320
Run Up Tel:212 3222013
Dinç Eczanesi Tel:212 3225651
Bir Berber Tel:212 3225048
Deniz Eczanesi Tel:212 3225651
Efraim Micaz Tel:212 3223028
Göktürk Sağlık Ocağı Tel:212 3220016
TAKI&GÖZLÜK-KOZMETİK
Altuğ Optik Tel:212 3225630
Özel Begüm Sağlık Kabini Tel:212 3224825
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
Acıbadem Göktürk Tıp Merkezi
Dr.Avi Karako Tel:212 3225660
Derya Eczanesi Tel:212 3223223
İbrahim Acunman Tel:212 3227495
Atasay Tel: 212 3226296 Flora Eczanesi Tel:212 3222276
Ekip by Erdem Kıramer
Tel:212 3225596-212 2397144
Eminak Tel:212 3223250
Simurg Gümüş Tel:212 3223576
Meltem Eczanesi Tel:212 3220489
Doç .Dr.Atilla Gökhan Özyeşil
Tel:212 3222400
Müge Eczanesi Tel:212 3227740
Cosmodent Tel:212 3224004
Narçiçeği Eczanesi Tel:212 3228668
Dr Ercüment Sucu Gsm:539 9561010
Sedef Eczanesi Tel:212 3225922
Prodent Tel:212 3226999
Sibel Eczanesi Tel:212 3221159
Dr.Tolga Karaköse Tel:212 3223828
Şifa Eczanesi Tel:212 3222100
DOKTORLAR
Uzm. Dr.A Müge Kardaş Tel:212 3222921
SPA VE ESTETİK MERKEZİ
Nü Day Spa Gsm: 541 360 33 24
Tel: 212 322 23 71 - 322 63 76
Uzm. Dr.Demet Elvan Tel:212 3229178
Uzm. Dr.Mürsel İnanç Tel:212 3227983
Uzm. Dr.Tülay Çağlar Tel:212 3221808
Dr. Faid Hasan Tel:212 3600312
DİYETİSYEN
Sezen Çetinkaya
Çocuk
Bir Berber Tel:212 3223313
Takıntı Gümüş Tel:212 3224616
GİYİM
Alp Kids GSM:5336611879
FOTOĞRAF STÜDYOSU
Deniz Soydemir Tel:212 3225746
BG Store:Tel:2123224017
İnci Fotoğrafçılık Tel:212 3221886
Beyliss Tel:212 3227134
Kemer Golf&Country Club
Tel:212 2397010
Carter’s OshKosh Tel: 212 3222969
WagamamaTel:212 3221587
Belgras Çiçek Evi Tel:212 3600891
Zinde Cafe Tel:212 3226650
Çiçekçe Tel: 212 3228515
DİYET YEMEKLERİ
Nü light menü Tel:212 3222371
şekillendirmeye hazırız.
İngiliz ve Türk öğretmenlerimizle her
türlü ihtiyacınıza cevap vermek üzere
hizmetinizdeyiz.
Çiçekçi Kız Tel:212 3224663
Esosh Butik Çiçek Tel:212 3220200
CATERING
Alkanat Tel:212 3603056
Piante Peyzaj Mimarlık Tel:212 3693656
Chez Bruno Tel: 212 3228023
Woods Tel:212 3220055
Delicious Tel:212 3226901
HAVUZ SİSTEMLERİ
World havuz Tel:212 3227991
Kemer Catering Tel:212 2906250
Salt&Pepper Tel:212 3228060
Talepleriniz için sizden haber bekliyor olacağız.
Bilgi için:
Marie Meechan & Meriç Erenoğlu
Bafra KRFRN Tel:212 3224242
Westside Cafe&Bistro Gsm: 0545 3289378
GSM: 0536 541 88 02 - 0532 426 69 40
Photoxi Hüseyin Kerem Yılmaz
Tel:212 3223600
Benzin Big Yellow Taxi&Gasoline
Tel:0212 3226744
FAST FOOD
BBQ Tel:212 322 9326
KİŞİSEL GELİŞİM
Dimensional Danışmanlık
Tel:212 3224742
Big Chefs Tel:212 3226800
Bizim Lahmacun Tel:212 322 8400
Biz Pub Tel:212 3224822
Burger King Tel:212 322 4823
Esen Fakıoglu
GSM:533 2840205
Cundalı Cemil Tel:212 3220462
Cafe Elera Tel:212 322 8994-95
Cool Bar Tel:212 3227535
Domino’s Pizza Tel:212 322 2535
Dardenia Tel:2125001438
Döner Time Tel:212 3220536-37
Eaters İstanbul Tel:212 3224244
Dürümlife Tel:212 322 5334
Famili collection Tel:212 3226793
Gen by Figen Özdenak
Tel:212 3228955
SİNEMA
Cineport Tel:212 3223104
Pilates with Gerda Tel:212 3227493
Private Powerplate Studio Tel: 212 3229089
Vincotto La Cucina Tel:212 3222762
birebir veya grup dersi olarak, size özel,
E-mail: [email protected]
Yedi Kültür Sanat
Gsm:5324635987-532 4118689
Bahadır Geliş GSM: 531 257 38 76
Çiğdem Genç GSM:5325949611
ÇİÇEK-PEYZAJ
Arelia by Hüseyin Avni Özkan
Flowers &Events
Tel: 0 212 322 1880 GSM: 0532 215 48 39
Eğitiminizi sizin ihtiyacınıza göre
Tezgah Tel:212 9249985
Carnevale Tel:212 3226017
SPOR
Fit in Time Tel:212 3221002
Veranda cafe Tel:212 3227373
İngilizce öğretmenleriyiz.
RESTAURANT-BAR&CAFE
Balıkçı Tel:212 3224909
Burgundy Tel:212 3225820
Bob Tel:212 3227599
Saludos Tel: 08507338238
Starkuş Otomatik Panjur ve Kepenk Sistemleri
Tel:212 3221322
Bizler her seviyede ders verebilecek
City Döşeme
Egg&burger Tel:212 322 2200
AKTAR-KURUYEMİŞ
Boğaziçi Kuruyemiş Tel:212 3228197
Etiler Marmaris büfe Tel:212 322 1798
Güven Kuruyemiş Tel:212 3221217
White Center Tel:212 3220834
İLAÇLAMA
Mega İlaçlama 0212 3227414
SU İSTASYONLARI
Başpınar su Tel:212 2397879
Buzdağı Tel:2123228058
Hamaset Köfte Salonu Tel:212 322 4507
Salkım Söğüt Tel:212 3220337
Heybe Tel:212 2945056
İşkembahçe:Tel:212 3601209
ORGANİK MARKET
City Farm Tel:212 3224122
İzmir Pide Lahmacun Tel:212 3224049
Organicasa Tel:212 3228228
Konyalım Etli Ekmek Tel:212 3223477
SÜT ÜRÜNLERİ
Sütçü Tel: 4445788
TEMİZLİK HİZMETLERİ
Zela Temizlik Tel:212 3695650
Çobanpınar: Tel:2123222151
Erikli Tel:212 322 3674
BEYAZ EŞYA,&KLİMA &ELEKTRONİK
Kabiller Tel:212 3228620
Güvenpınar Tel:212 3220565
Oktay DTM - Hotpoint Tel:212 3220083
Saka su Tel:212 3221662
Teknosa Tel:212 3225760
Sırma su Tel:212 322 5756
ELEKTRİK
As elektrik Tel:212 3229161
Tas testi Tel: 212 3221052
Köefteque Tel:212 3224048
Sütist Tel:212 4943141
Köfteci Şaban Usta Tel:212 322 1611
Gerçek deriyle eşdeğer,
göz dolduran, mobilyalar...
RENKLİ MEKANLAR İÇİN
Evine renk katmak isteyenler, sade,
yumuşak, tuşe desenleriyle sezonun trend,
renk ve desenlerinden oluşan
koleksiyonumuza mutlaka göz atın...
[email protected]
Lahmacun Tel:212 3222007
BUTİK PASTA
Annas bakery Tel:212 3227832
Değişim elektrik Tel:212 3222244
Mado Tel:2123225272
La bakery Tel:212 3225516
Göknur elektrik Tel:212 3225247
BANKALAR
Akbank Tel:212 3223692
Marmaris büfe Tel:212 3227411-25-32
Le fırın Tel:212 3223080
Göl elektrik Tel:212 3222545
Denizbank Tel:212 3484030
Diş Hekimi
Meşhur Çiğköfteci Tel:212 3225617
Mulino bakery Tel:212 3224136
Kanaat elektronik Tel:212 3222864
Finansbank Tel:212 3223191
Doç.Dr. Atilla Gökhan Özyeşil
Mc donald’s Tel:4446262
Torte Tel:0850 6445498
Özcan elektromarket Tel:212 3223430
Garanti bankası Tel:212 3223172
Padok Tel:538 5019372
PASTANE-DONDURMA
Aslı Börek Tel:212 3220202
Eti elektromarket Tel:212 322 8031
HSBC bankası Tel:212 3227295
BEYAZ EŞYA KLİMA KOMBİ SERVİSİ
Servis point Tel:212 3228999
Ing bank Tel:212 3222710
Papa Johns pizza Tel:212 3222258
Bolulu Hasan usta Tel:212 3222288
Pınarbaşı kebap lahmacun
Tel:212 3220125
Ceviz Tel:212 3222664
Sampi Pide Tel:212 3227787
Dondurmaccı Tel.212 3228180
Subway Tel:212 3226660
Fırın İstanbul Tel:212 3225405
Sultanahmet köftecisi Tel:212 3223424
Gezi İstanbul Tel:212 3224540
Şampiyon kokoreç Tel:212 3227575
Girendola Tel: 0212 322 4774
Dağdelen Tel:212 3224523
Tike Tel:212 3223244
Jean Pierre Patisserie Tel:212 3221363
Uzunlar Kebap Tel:212 3220463
Karafırın Tel:212 3224334
Wrapper Tel:212 3227020
Komşufırın Tel:850 2003059
SPORCU GIDALARI
Besin Takviyem Tel:212 3228402
Özsüt Tel:212 3227343
BİLGİSAYAR
Çözüm bilgisayar Tel:212 3220404
Türkiye iş bankası Tel:212 3223258
Göktürk bilgisayar Tel:212 3225555
Vakıfbank Tel:212 3225283
Netem bilgisayar Tel:212 3226690
Yapı kredi bankası Tel:212 3222396
Reinabi Apple Servis Tel:212 322 5951
Ziraat Bankası Tel:212 3224756
ÇİLİNGİR
By demir GSM:536 6352800
DÖVİZ BÜROSU
Döviz Bürosu Tel:212 3228242
LOSTRA
Kemer lostra Tel:212 3224102
KARGO
Aras Tel:212 3223349
TESİSAT
Mete Tesisat Tel:212 3227008
MNG Tel:212 3226675
Sürat Tel:212 3601033
MARKET-ŞARKÜTERİ&KASAP
Abant Çiftliği Tel:212 3224848
Venüs pastanesi Tel:212 3220555
Carrefoursa Tel:212 3223207
Yasemin Tuncel Tel:2123224264
Çamlık Market Tel:212 3225071
Beylerbeyi Profiterol Tel: 212 3221918
TERZİ
Değişim terzi Tel:212 3224344
İmaj terzi Tel:212 3224070
Yurtiçi Kargo Tel:212 3226675
SÜRÜCÜ KURSU
Göktürk Sürücü kursu Tel:212 3226244
Terzi Hikmet Tel:212 3225848
Terzi Hilal Tel:212 3220217
Kemer Gurme KasapTel:2123220091-92
Protetik Diş Tedavisi Uzmanı
Teb 212 7774000
Pelit pastanesi Tel:212 322 5610
HALI YIKAMA
Kernek Tel:212 3603844
İskender et&tavuk Tel:212 3220950
Çeşmebaşı Cad. A-Blok No: 33/A Göktürk
Telefon
: 0212 322 7112
Yusuf usta : 0532 592 83 83
Ayhan usta : 0535 542 19 79
[email protected]
www.drozyesil.com
LASTİK HİZMETLERİ
Berklass Lastik Tel:212 3601695
Mahallenin Kasabı Tel:2123220741-42
KURU TEMİZLEME
Değişim Kuru Temizleme Tel:212 3225210
Migros Tel:212 3228427
Dry Center Tel:212 7777464
Makro Tel:212 3229127
Lavita Tel:212 3220035
Night day 7/24 Tel:212 3226655
Mevsim Kuru Temizleme Tel:212 3225812
OTO YIKAMA
Kışlalı oto yıkama Tel:536 3540509
Oto dünyası Tel:212 3222523
Gourmet Garage Tel:212 3223100
Titiz Kuru Temizleme Tel:212 3223345
Zen Cars Oto Yıkama Tel:212 3222546
OTOMOBİL GALERİSİ
Diomonds Motors
GSM:0544 547 69 43 0544 298 36 70
SERVİS
Aktaş Turizm
GSM:5072422475-5357761035
TAKSİ
Göktürk Merkez Taxi
212 3221007 GSM:532 7998249
VİP TAKSİ
Tuaş Tel.:212 2128827
TURİZM ACENTA
Aida Turizm Tel: 212 3224390
B2B Travel Tel:2123229211
Tel: 0 212 322 2400 Gsm: 0 532 251 0508
Adres: Göktürk Merkez mah. Göktürk Cd
Su.Venue Sitesi No:2 A Blok D: 16 34077
Göktürk / Eyüp / İstanbul
intown 145

Benzer belgeler

intown dergisi 17. sayı okumak için tıklayınız

intown dergisi 17. sayı okumak için tıklayınız [email protected] Yazı İşleri Başak Duru (Sorumlu) [email protected] Sanat Yönetmeni Metin Özkan Halkla İlişkiler Gülşah Aynacı Müşteri Temsilcisi Çisil Çalı Katkıda Bulunanlar Leyla Asen...

Detaylı