Rapor için tıklayınız - idea.adalet.gov.tr

Transkript

Rapor için tıklayınız - idea.adalet.gov.tr
T.C. ADALET BAKANLIĞI
PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İCRA DAİRELERİNİN ETKİNLİĞİNİN ARTTIRILMASI PROJESİ
ALMANYA ÇALIŞMA ZİYARETİ
DEĞERLENDİRME RAPORU
14-16/05/2012
1
İÇİNDEKİLER
Birinci Bölüm …………........................................................................................... 2
A) Ziyaretin Amacı................................................................................................. 2
B) Katılımcılar.........................................................................................................2
I- 14.05.2012 Tarihinde Yapılan Sunumlar…….....................................................2
a- Münih İcra Mahkemesi Hâkimi Claudia TACKE Tarafından Yapılan Sunum.2
b- Rechtspfleger Andreas Stich tarafından Yapılan Sunum…………..………….5
II-15.05.2012 Tarihinde Yapılan Sunumlar……….…………………....……….....6
a- İflas Mahkemesi Hâkimi Dr.Rainer Tarafından Yapılan Sunum …….……..6
III-16.05.2012 Tarihinde Yapılan Sunumlar………………………………..……..10
a- İcra Departmanı Genel Sorumlusu Rechtspfleger Daniela Woite Tarafından Yapılan
Sunum……………………………………...........……………………….....10
İkinci Bölüm …………............................................................................................. 15
Almanya Cebri İcra Sisteminin Değerlendirilmesi....................................................15
A- Genel Olarak ………………………….……………………………………….. 15
I. Mahkeme Teşkilatı ………………………………………………..……….……..15
II.Cebri İcrada Görevli Olan Merci ve Kişiler………………………………………16
a-İcra Mahkemesi ve İcra Hakimi ………………...………………………….....16
b-Rechtspfleger (Hakim Yardımcısı)………………………………………....…17
c-İcra Memuru (Gerichtsvollzieher)………………………………………….…18
III. Cebri İcra Yolları………………………………………………………………..20
a-Cüzi İcra ve Paraya Çevirme Usulleri………………………………………...20
b-
Külli İcra(İflas)………………………………………………………………..23
BİRİNCİ BÖLÜM
2
A- ZİYARETİN AMACI
İcra hizmetlerinin etkililik ve verimliliğini artırmak amacıyla icra dairelerinin kurumsal
kapasitelerinin güçlendirilmesine yönelik olarak yürütülen proje kapsamında, icra sistemlerinin iyi
olduğu değerlendirilen Avrupa Birliği üyesi ülkelere çalışma ziyareti düzenlenerek bu ülkelerdeki
icra sisteminin incelenmesi planlanmış olup, bunlardan Almanya ( Münih ) ziyareti 14.05.2012 ile
16.05.2012 tarihleri arasında yapılmıştır.
B- KATILIMCILAR
1- Ahmet FIRAT (Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı)
2- Ayhan CÜREBAL (İdari ve Mali İşler Daire Başkanı)
3- Ünal BOZDAĞ (Personel Genel Müdür Yardımcısı)
4- Mustafa PEKER (Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı)
5- İbrahim CANSIZ (Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimi)
6- Erdem DOĞAN (Kanunlar Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimi Tetkik Hâkimi)
7- Nurullah TEKİN (Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimi)
8- Yasin IŞIK (Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimi)
9- Gökçen TOPUZ (Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi)
10- Çetin ÖKMEN (Ankara İcra Müdürü)
I- 14.05.2012 Tarihinde Yapılan Sunumlar
a- Münih İcra Mahkemesi Hâkimi Claudia TACKE Tarafından Yapılan Sunum
Münih İcra Mahkemesi Hakimi Claudia TACKE tarafından Alman icra sisteminin genel
tanıtımı yapılmıştır.
Münih Asliye Mahkemelerinin 3 binası bulunmaktadır. Bunlar hukuk mahkemeleri, ceza
Mahkemeleri ve İcra- iflas mahkemeleri ile kadastro dairelerinin olduğu binalardır. Bu
mahkemelerde toplam 218 hâkim, 253
rechtspfleger 1, 318 yazı işlerinde çalışan memur, 366
yardımcı personel, 120 güvenlik görevlisi ve 110 adet icra memuru görev yapmaktadır.
Asliye mahkemelerinde 15 departman bulunmaktadır. Bunlar; 2 genel hukuk işleri
departmanı, 1 sigorta işlerine ve trafik davalarına bakan departman, 1 gayrimenkul ve ikametgah
işlerine bakan departman, 2 aile mahkemesi departmanı, 1 miras işlerine bakan departman, 1 vesayet
davalarına bakan departman, 4 ceza mahkemesi departmanı, 1 kadastro ve tapulama departmanı, 1
ticaret sicil kaydı departmanı, 1 icra ve iflas işleri departmanıdır.
1
Hukuk sistemimizde tam karşılığı olmayan bu görevli için “ hakim yardımcılığı ” terimi de kullanılabilir.
3
Ceza Mahkemeleri; Genel Ceza Mahkemesi, Trafik Mahkemesi, Çocuk Mahkemesi, Ticari
Vergi İşleri Mahkemesi departmanından oluşmaktadır.
Hâkimlik ve savcılık arasında ilgilinin isteği ve kadro durumunun uygun olması şartı ile her
zaman geçiş yapmak mümkündür.
Kadastro işlerine rechtspflegerler tarafından bakılmaktadır.
İcra ve İflas Departmanında 9 hâkim, 33 rechtspfleger ve 56 personel bulunmaktadır.
İflas Mahkemesinde işler konuya göre ayrılmıştır. Bunlar, cebri artırımlar, iflas işleri ve
ilamsız takip (mahnverfahrumg) bölümleridir.
Bavyera eyaletinde yapılan ilamsız
icra takip talepleri on-line olarak Coburg şehrinde
bulunan merkeze yapılmaktadır.
Taşınmazlara ilişkin cebri icra; Satışlar rechtspfleger tarafından yapılmaktadır. Bunun için
alacaklının satış talebinde bulunması gerekmektedir. Eğer borçlu tarafından satış talebine itiraz
edilirse bu itirazı rechtspfleger karara bağlamaktadır. Bu karara karşı da itiraz edilirse kanunda
belirtilen nedenlere göre itiraz yoluyla icra mahkemesine, şikayet yoluyla Eyalet Mahkemesine
başvurulabilmektedir.
Kıymet taktiri rechtspfleger tarafından tayin edilen bilirkişiler tarafından yapılmaktadır.
Bilirkişiler genellikle emlak işi ile uğraşan kişiler arasından seçilmektedir. Satışların yaklaşık % 98’i
gayrimenkulun gerçek değerine yakın bir bedel ile satılmaktadır.
Birinci açık artırmada muhammen bedelin % 75’i, ikinci artırmada ise % 50’si oranından
aşağıya satış yapılamamaktadır.
Satış ilanları mahkemenin ilan panosunda ve tüm Alman Mahkemelerinin ortak kullandığı
merkezi internet sitesinden rechtspfleger tarafından yapılmaktadır.
Açık artırmaya katılmak isteyenlerin fiili olarak bulunmaları gerekmektedir. Kural olarak
katılımcılardan teminat istenmemekte ancak alacaklının talebi olur ise muhammen bedelin % 10’u
oranında teminat gösterilmesi gerekmektedir. Teklif vermek isteyen özel kişi kimliğini, tüzel kişi
yetkilisi ise ticaret sicil belgesini göstermek zorundadır. Satış sırasında gösterilecek teminat ve
ödenecek paralar nakit olarak verilmeyecektir. Bu bedeller banka çeki veya mahkemenin hesabına
yatırılmak sureti ile ödenmektedir. En yüksek teklifi veren kişiye ihale yapılmaktadır. İhalenin feshi
davası açılması imkanı bulunmaktadır. Ancak 2011 yılı içerisinde ihalenin feshi davası açılmamıştır.
Gayrimenkul satışları İcra-İflas Mahkemelerinin bulunduğu binada yapılmaktadır. Satış
sürecinde icra memurlarının görevi bulunmamaktadır. Yılda ortalama 600 açık artırma
gerçekleştirilmektedir. 2011 yılında 800 milyon euro değerinde gayrimenkul satışı yapılmıştır.
4
Genel cebri icra işlemleri: Genel icra işlemlerinde Hâkim ve rechtspflegerler de görev
almaktadır.
Müracaatlar
ön büro
olarak
değerlendirilebilecek
şekilde
rechtspfleger
tarafından
alınmaktadır. Rechtspflegerler tarafından borçluların isimlerinin yer aldığı bir liste tutulmaktadır.
İcra daireleri malvarlığı araştırması yapmamaktadır. Alacaklı taraf haciz konulmasını talep
edeceği mal ve hakları tespit edip icra dairesine bildirmek zorundadır.
İcra iflas mahkemelerinin kullanmakta oldukları yazılım ihtiyaçları karşılayacak durumda
değildir. Mevcut yazılımların geliştirilmesi çalışmaları devam etmekte olup, 4 yıl içerisinde
yenileneceği ifade edilmiştir.
Çocuk teslimi Aile Mahkemeleri tarafından gerçekleştirilmektedir.
b- Rechtspfleger Andreas Stich tarafından Yapılan Sunum
Çalışma ziyaretinin birinci günü öğleden sonra rechtspfleger Andreas Stich tarafından icra
prosedürleri konusunda sunum yapılmıştır.
Alacaklı alacağa ilişkin talebini internet üzerinden her eyalette yetkilendirilen bir merkeze
yapmakta, bu merkezde çalışan görevliler tarafından bu talep bir matbu yazı ile borçluya tebliğ
edilmektedir. Borçlu tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde borca itiraz etmez ise alacaklı icra
mahkemesine başvurarak icra edilebilirlik kararı alarak rechtspflegere başvurup cebri icra sürecine
devam etmektedir. Rechtspfleger tarafından icra edilebilirlik kararı borçluya tebliğ edilmekte ve 2
hafta içerisinde borca itiraz edilmez ise takip kesinleşmektedir. Bundan sonra rechtspfleger
tarafından dosya icra memurlarına havale edilmekte ve takip eden süreç ( Gayrimenkul satışı hariç )
icra memurları tarafından sürdürülmektedir.
Borçlu icra memuru tarafından daireye davet edilir ve geldiğinde bütün malvarlığını
bildirmesi istenir. Borçlu bu talebi gerçekleştirmek zorundadır. Eğer malvarlığını bildirmez, davete
icabet etmez veya yanlış beyanda bulunur ise 6 ay hapis cezası ile cezalandırılabilir. Yeteri kadar
malvarlığı olmadığını bildiren kişinin bu konuya ilişkin yeminli beyanı alınmaktadır.
İcra işlemleri asliye mahkemelerinin denetim ve gözetimi altında icra memurları tarafından
yürütülmektedir.
İcra memurları 2 yıllık mesleki eğitim veren meslek yüksekokulundan mezun olduktan sonra
2 yıl icraya yönelik eğitimine müteakip yapılan yeterlilik sınavı sonucuna göre atanmaktadırlar.
Bavyera eyaletinde icra daireleri devlet tarafından maaş verilen icra memurları tarafından özel büro
5
açılmak sureti ile faaliyet göstermektedir. İcra memurları baktıkları dosya başına belirli bir ücret
almaktadırlar. Birden fazla icra memurunun bir araya gelerek büro açmaları mümkündür. İcra
Memurlarına dosyalar asliye mahkemeleri tarafından, borçlunun ikamet adresi dikkate alınarak
gönderilmektedir.
İcra sürecindeki bütün işlemlerin yazılı yapılması gerekmektedir. Borçlunun borca yeter malı
yoksa alacaklını muvafakatiyle takside bağlanmakta ve takip durmaktadır. Ödemeler doğrudan icra
dairesinin banka hesabına yapılabileceği gibi doğrudan alacaklıya da yapılabilir.
İcra memurunu Rechtspflegerler tarafından denetlenmektedir. Bu kişiler hakime bağlı olarak
değil, bağımsız çalışmaktadırlar. Ancak Rechtspflegerler 3 yıl meslek yüksek okulunu bitirip 1 yıl
staj yaptıktan sonra atanmaktadırlar. Okul ve staj esnasında 700 Euro maaş almaktadırlar.
İcra memurunun yaptığı işlemlere karşı icra mahkemesine itiraz edilebilir. İcra müdürleri ve
Rechtspflegerlerin sorumluluğu için BGB’nin 839. maddesi uygulanmaktadır. Söz konusu maddeye
göre, memur görevini yaparken kasten veya ihmali nedeniyle üçüncü kişiler zarar görmüş ise bunu
tazmin etmek zorundadır.
İcra takibi mutlaka on-line yapılmalıdır. Şayet alacaklı bunu yapamıyor ise mahkemeye
gelerek Rechtspflegerler aracılığı ile on-line olarak yapmalıdır. Alacaklı Rechtspflegere ya da icra
memuruna giderek borçlunun mallarına örneğin banka hesabına veya maaşına haciz konulmasını
talep edebilir.
Haczedilen malların satılması için alacaklının satış talebine ihtiyaç yoktur. Alacağa karşılık
olarak bazı malların mülkiyetinin alacaklıya devri mümkündür. Haczedilen malların mümkün olan en
kısa sürede satılması gerekmektedir. Malın satılması mümkün olmaz ise borçluya iade edilmektedir.
İcra memurları hacze giderken yanlarında polis götürebilmekte ancak; bu kişilere herhangi bir
ücret ( yolluk ) ödenmemektedir.
II-15.05.2012 Tarihinde Yapılan Sunumlar
a- İflas Mahkemesi Hâkimi Dr.Rainer Tarafından Yapılan Sunum
İflas Mahkemesi Hâkimi Dr. Rainer tarafından İflâs hukuku hakkında sunum yapılmıştır.
İflas davalarının amacı alacaklının alacağına kavuşmasına sağlamaktır. Alman hukukunda
gerçek kişiler ( Tüketiciler ) de iflasa tabidir. Burada gerçek amaç borçlunun kalan borçlarından
kurtarılmasıdır. Halen 1999 tarihli Alman İflas Kanunu (İnsolvenzordnung) hükümlerine göre
çalışılmakta ancak söz konusu kanunda farklı zamanlarda, en sonu 2012 olmak üzere, reform
yapılmıştır. Söz konusu kanun hem şirketlerin ve işletmelerin iflasını hem de gerçek kişilerin iflasını
düzenlemektedir.
6
İflas prosedürü iki aşamadan oluşmaktadır.
1- İflas Davası; Bu aşama iflas davasının açılmasından başlayıp iflasın açılmasına kadar olan
süreci kapsamakta olup, asliye mahkemesi ( iflas mahkemesi ) hâkimi tarafından yürütülmektedir.
2- İflasın Açılması; Bu aşama iflas davasının kabul edilip iflasın açılmasından itibaren
başlamakta ve Rechtspflegerler tarafından yürütülmektedir.
İflas davalarında görevli ve yetkili mahkeme borçlunun yerleşim yeri amtsgerich (asliye
hukuk) mahkemesidir. İflas, hem alacaklı hem de borçlu tarafından talep edilebilmektedir. İflas
süreci tamamen talep üzerine yürümektedir ancak iflas açılana kadar başvuru geri çekilebilirken
iflasın açılmasından sonra iflas davasından feragat edilmesi mümkün değildir.
Bazı durumlarda şirketlerin kendi iflaslarını istemeleri zorunludur. Eğer borçlu iflasını
istemez veya bunda geç kalırsa, bu durum hemen savcıya ihbar edilmekte ve savcı tarafından borçlu
aleyhine 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmaktadır.
Borçlunun iflasını kendisinin talep etmesi halinde, iflas sebebinin gerçek olup olmadığı
araştırılmakta ve borçlunun ileri sürmüş olduğu sebepler yerinde değilse talep reddedilmektedir.
Başvuruda bulunan tüzel kişi ise, iflası tüzel kişinin yetkili temsilcisinin talep etmesi gerekir.
Temsilci iflas nedenlerini başvuruda ayrıntılı bir şekilde bildirmeli, ödeme güçlüğü çektiğini ve ne
kadar borcu bulunduğunu açıklamalıdır. İleri sürülen iflas nedenlerinin yerinde olup olmadığının
tespiti için mahkeme tarafından uzman bilirkişi tayin edilmektedir. Bu bilirkişi tarafından yapılan
inceleme sonucunda düzenlenen rapor mahkemeye sunulmaktadır. Bu rapor hâkimi bağlamamakla
birlikte malvarlığının tespitiyle ilgili bir rapor hazırlandığı için hakim genellikle buna göre karar
vermektedir. Bilirkişiler genellikle iflas konusunda özel eğitim almış avukatlar arasından
seçilmektedir. Bilirkişi raporunu hazırlarken iflas davası için yapılması gereken masrafları da
hesaplamakta, eğer borçlunun malvarlığının dava masraflarını karşılama imkanı olmayacak ise iflas
davası reddedilmektedir. Masrafların devlet tarafından karşılanması söz konusu değildir.
Bilirkişinin yaptığı malvarlığı tespitine göre üç sonuç ortaya çıkabilmektedir.
- Gerçekten iflas sebebinin olduğu anlaşılırsa iflasın açılmasına karar verilir.
- İflas sebebi var ancak dava masraflarını karşılayacak malvarlığı yoksa iflas davasının
reddine karar verilir ve iflas açılmaz. İflası istenen tüzel kişi ise mahkeme tarafından şirketin feshine
karar verilir ve şirket ticaret sicilinden silinir.
- Hiçbir iflas sebebinin olmadığı anlaşılırsa, talep reddedilir, iflas açılmaz.
Borçlunun iflas nedenleri yerinde bulunursa hakim hemen daha önce hazırlanan ve ilan
edilen listeden geçici bir iflas idaresi atar. Hâkim iflas idaresini atarken tarafların görüşleri ile bağlı
7
değildir. Ancak, alacaklının muvafakatinin zorunlu sayılmasına yönelik yasa hazırlığı bulunmaktadır.
İflas idaresi atanırken güçlü ve zayıf iflas idaresi olmak üzere ikili bir ayrım yapılmaktadır. Eğer iflas
idaresi güçlü olarak atanmış ise, borçlunun bütün tasarruf yetkisi iflas idaresine geçmektedir. Bu
durumda iflas idaresinin izin vermediği hiçbir işlemi borçlu yapamamaktadır. Zayıf (Güçsüz) iflas
idaresinde ise şirketin yöneticileri hala şirketi yönetmekte ancak iflas idaresinden onay alınmaktadır.
İflas idaresi atandıktan sonra internet üzerinden bu durum duyurulur ve böylece şirketin iflas
ettiği anlaşılır.
Tüketicilerin İflası; Borçlarından kurtulmak isteyen herkes bu yola başvurabilir. Hâkim
sadece başvurunun doğru doldurulup doldurulmadığını kontrol etmektedir. Eğer doğru doldurulmuş
ise yaklaşık 1000 euro civarında olan mahkeme masraflarını (100 euro mh. masrafı, 900 euro bilirkişi
ve iflas idaresi ücreti) ödemesi için borçluya süre verilmektedir.
Tüketicilerin iflasına karar verilmesi yaklaşık bir hafta sürmektedir. Şirketlerin (tüze kişilerin
iflası) ise 3 ila 6 ay arasında bir sürede neticelenebilmektedir. Bilirkişiye gidildiği için bazı davalar
bir yıla kadar uzayabilmektedir.
İflastan önce açılan icra takiplerine devam edilebilmekte ve satışlar yapılabilmektedir. Ancak
iflas talep edildikten sonra icra takibi yapılamadığı gibi iflasın açılmasından önceki bir ay içinde
yapılan takiplerde geçersiz sayılmaktadır. Borçlunun muvazaalı tasarruflarının iptali için iptal davası
açılabilmektedir.
İflas açıldıktan sonra sorumluluk Rechtspflegere geçmektedir.
İflas idaresi malvarlığının tespitini liste şeklinde yapmakta, burada alacakların ve borçların
listesini yani sıra cetvelini yapmaktadır. İflasın açılmasından itibaren iki ay içinde bu listenin
mahkemeye verilmesi gerekir. Sadece alacaklılar bu listeyi görme hakkına sahiptirler üçüncü
kişilerin bu listeyi görme hakları yoktur.
İflasın açılmasından 3 ay sonra I. alacaklılar toplantısı yapılır. Bu toplantıda iflas idaresi
borçlunun malvarlığının durumu ve bundan sonra ne olacağını açıklar. Bu toplantıya iflas davasıyla
ilgili kişiler katılabilir üçüncü kilerin katılma hakkı yoktur. Alacaklılar bu toplantıda başka iflas
idaresi atanmasını isteyebilirler ve yine bu toplantıda II. alacaklılar toplantısının günü belirlenerek
alacaklar kontrol edilir. İflas idaresi alacaklılara tüm alacaklarını sebebini içeren yazılı bir belgeyle
bildirmeleri gerektiğini söyler. Bu alacakların gerçekten mevcut olup olmadığına iflas idaresi karar
verir. Her alacak için ayrı bir dosya hazırlayarak bu dosyayı mahkemeye verir.
I. ve II alacaklılar
toplantısında tüm alacaklar tek tek incelenir. İflas idaresi veya diğer alacaklılar alacağa itiraz etmez
ise alacaklar kesinleşir. İtiraz edilecek olursa alacağına itiraz edilen kişinin hukuk mahkemelerinde
alacak davası açması gerekir.
8
İflas idaresi sıra cetveli kesinleştikten sonra bütün malları mümkün olduğu kadar kısa sürede
satar. Haczedilebilir (cebri icraya tabi) tüm mallar paraya çevrilir. Kaçırılan mal olması halinde iflas
idaresinin bunu bulup satması gerekir. İflas idaresi doğrudan borçlunun yerine geçer ve verilen malı
geri alabilir. Ancak bunun için bir çok şart öngörülmüştür.
Borçlunun haczedilebilir tüm malvarlığı pazarlıkla veya açık artırma yoluyla satılacaktır.
Borçlunun malı doğrudan alacaklılara alacağına mahsup etmek için devredilemez. Borçlunun
mallarını üçüncü kişiler alabileceği gibi borçlunun alacaklıları da satın alabilir.
İflas idaresi kesin hesabı yaparak hangi alacaklıların pay alacağını belirler (pay cetveli) ve bu
hazırlanan rapor mahkeme incelenir ve her şey yolunda ise III. Alacaklılar toplantısı yapılır. Bu
toplantıda elde olan dokümanlar ibraz edilir ve varsa itirazlar ileri sürülür. III. toplantıdan sonra her
şey yolunda ise iflas idaresi elinde olan paraları alacaklılara alacakları oranında dağıtır. Paylaştırma
bitince iflas kapanır.
İflas idaresinin yaptığı işlemlere karşı genel hukuk mahkemelerinde dava açılabilmektedir.
Bütün bu süreçte iflas idaresini Rechtspfleger kontrol etmektedir. Rechtspflegerler ayrıca
tereke mahkemelerinde, taşınmazların cebri artırmalarında ve aile hukukuna ilişkin işlerde de
görevlidirler.
Borcun Silinmesi (Tüketicilerin İflası); Bu süreç, iflasın açılmasından itibaren altı yıl
sürmektedir. Altı yıl boyunca borçlu bir işte çalışmak veya çalışmak için iş aramak zorunda olup, bu
süreçte elde ettiği gelirleri hem iflas idaresine hem de iflas mahkemesine bildirmesi gerekmektedir.
Eğer borçlunun gelirleri asgari geçim sınırının üzerinde ise bunları iflas idaresine ödemesi gerekir.
Her sene iflas idaresi parayı toplayarak alacaklılara öder. Altı yılın sonunda tekrar alacaklılar toplanır
ve alacaklılar borcun silinmesine itiraz edebilirler. İtiraz sebepleri kanunda belirtilmiş ve sayıları
azdır. Bu sebeplerden biri yoksa borçların silinmesine iflas mahkemesi karar verir. Ancak söz konusu
altı yılda yeni borçlar olursa bunlar borcun silinmesinden etkilenmezler. Borçlunun borcun
silinmesinden yararlanabilmesi için mahkeme masraflarını ödemesi gerekir.
III-16.05.2012 Tarihinde Yapılan Sunumlar
a- İcra Departmanı Genel Sorumlusu Rechtspfleger Daniela Woite Tarafından Yapılan
Sunum
Rechtspflegerin genel sorumluluğunu yaptığı icra departmanında 130 kişi çalışmaktadır.
Bütün icra memurlarının birleştiği yer Münih asliye mahkemesidir (amtsgerichte).
İcra departmanının başkanı Adalet Bakanlığı tarafından yapılan mülakat sonucuna göre
atanmaktadır.
9
İcra memuru; Mahkemeler kanununa göre, icradan, tebligattan, talimatlardan vb. icra
süreçlerinden sorumlu olan ve bağımsız icra birimlerinde görev yapan kamu görevlisidir.
(Gerichtverfassungsgeset Art. 159)
Her yıl kaç tane icra memuruna ihtiyaç olduğu tüm mahkemelere duyurulmakta ve sınava
sadece mahkemelerde çalışan memurlar tarafından müracaat edilebilmektedir. Münih Yüksek Eyalet
Mahkemesi, Nürnberg Yüksek Eyalet Mahkemesi, Babberg Yüksek Eyalet Mahkemesindeki
personelden sorumlu kişiler tarafından adaylar önce yazılı sınava tabi tutulmakta, yazılı sınavda
başarılı olan kişiler mülakata tabi tutulduktan sonra kazananlar 18 ay süren ve teori ile uygulamadan
oluşan özel eğitime alınmaktadır. Bu eğitimi tamamlayan kişiler yüksek nitelikte icra uzmanı
olmaktadırlar. Bu kişiler eğitim süresi boyunca önceki memurluğunda sahip oldukları özlük haklarını
kullanmaya devam etmektedirler.
Teorik eğitim, Pegnets’te hukuk eğitimi gibi tam gün olarak alınmakta olup, eğitim sırasında
yazdıkları makaleler ve performanslarına göre değerlendirme yapılmaktadır. Bu esnada icra
dairelerini de ziyaret ederek pratik eğitimi de tamamladıktan sonra yapılan sınavdan başarılı olmak
için buradan 7 sınavdan 4,5 almaları gerekmektedir.
İcra memurlarının iyinin de iyisi olması için başvuru aşamasında başvuranın uygun olup
olmadığına ilişkin bir açıklama yapılmakta ve icra memuru olmak için hangi departmandan
başvurulmuş ise oranın başkanı tarafından bir rapor yazılmakta ve buna göre başvuru
yapılabilmektedir. Başvuru için 21 ila 45 yaş sınırı öngörülmüştür. Genelde tercih edilen yaş 25-35
yaş arasıdır. Bitirme sınavını geçmiş olmak ikinci şarttır.
Almanya’da 4700 , Bavyera’da 760 tam zamanlı çalışan icra memuru vardır. Münih 100 ayrı
bölgeye ayrılmış ve icra memurlarının sorumlu oldukları sokaklar belirlenmiştir. İcra memurlarının
çalışma bölgesini değiştirme hakları vardır. Örneğin hamilelik, yeni sokak ekleme yetkili yerlerin
değiştirilmesi gibi kararlar verilebilmektedir.
İcra memurlarının tüm idari işleri Rechtspfleger olan icra daireleri genel sorumlusu
tarafından takip edilmekte olup, icra memurları genel sorumluya bağlı olarak çalışan ve denetimden
sorumlu Rechtspflegerler tarafından bürolarına gidilmek suretiyle denetlenmektedir.
Rechtspflegerlerin atanması, Rechtspflegerler 3 yıldan fazla süren özel bir hukuk
eğitiminden sonra diplomalarını almakta ve adalet bakanlığı tarafından atanmaktadırlar. Bavyera
eyaletinde her yıl bu okullardan 30 kişi mezun olmaktadır. Bu eyalette toplam 2400 Rechtspfleger
görev yapmaktadır.
Cebri icra söz konusu olduğunda Rechtspflegerin hiçbir yetkisi yoktur. İcra memurunun
işlemlerine karşı icra mahkemesine başvurulmaktadır.
10
Rechtspflegerlerin yaptıkları işlemler de icra hakimi tarafından denetlenmektedir.
İcra Memurlarının Çalışma Yerleri; İcra memurlarının adliyede yerleri yoktur. Şehir içinde
kendilerine büro tutmaktadırlar. Bürolarını sorumlu oldukları bölgede tutma zorunlulukları olmadığı
gibi birden fazla icra memurunun bir araya gelerek büro tutmaları da mümkündür.
İcra memurları borçlunun ikametgahına göre hizmet vermektedir. Eğer borçlunun birden fazla
bölgede malı varsa ve bunlar Münih şehrinde ise icra memuru haczi ve takip eden işlemleri
yapabilmekte ancak, mallar başka şehirlerde ise talimat yazılarak işlemler yapılmaktadır.
İcra memurları 2000 euro maaş almakla birlikte tahsil ettikleri harcın %15’ini de
almaktadırlar. Hangi görev için ne kadar para aldığı belirlenmiştir. Haciz için belirli bir harç, cebri
artırma için belli bir harç, tebligat işleri için belirli bir harç alınmaktadır.
İcra memuru bürosunun tüm giderlerin kendisi karşılamakta ancak, devletten her ay kırtasiye
vb. giderleri için 800 Euro, yardımcı olarak çalıştırdıkları kişiler için ise maksimum 1400 Euro
destek almaktadırlar.
İcra memuru sadece kendi bölgesinde cebri icra yapabilmektedir. İcra memurlarının yetkisi
kesin olarak belirlenmiştir. İcra memuru kendi yetkisine girmeyen bir durumda kendiliğinden talebi
yetkili yere göndermekte veya tevzi bürosuna iade etmektedir.
Birden fazla alacaklı olması halinde (bir borçludan) icra memuru hepsi için tek dosya
üzerinden işlem yapmaktadır. Örneğin kıymetli bir resim haczedilecek ise, bu resim bütün alacaklılar
için haczedilmiş olur. İlk haczi kim koydurmuş ise onun önceliği vardır. İcra memurunun haczettiği
an belirleyici olmaktadır. İcra memuru haciz anına kadar ne kadar alacaklı varsa bütün alacaklılar
için haczi yapması gerekir. Örneğin haciz tarihinden önce olmak kaydıyla alacaklılar farklı günlerde
talep etmiş olsalar bile hepsi için haciz yapılır. Satılan mal alacakları oranında alacaklılar arasında
paylaştırılır. Eğer birden fazla borçlu var ve bunlar müteselsil borçlu ise icra takibi her borçlunun
kendi adresinde ayrı ayrı olma üzere yapılmalıdır.
Cebri icrada ilamsız takip yapılmasının şartları ZPO’da düzenlenmiştir. Buna göre, ilamsız
icraya gidilebilmesi için mahkemeden “icra edilebilirlik kararı” alınması gerekmektedir. Alacak
mikterı 5000 euroya kadar olanlarda bu karar asleyi mahkemesinden (amtsgerich) ve bu miktardan
fazla olanlarda ise Eyalet mahkemesinden (oberlandsgerichte) alınmaktadır.
Kamu alacaklarını tahsil etmek için ilgili kamu kuruluşlarının kendi icra departmanları
bulunmaktadır.
Cebri icraya gidilebilmesi için asgari miktar öngörülmemiştir. Çok az miktardaki alacaklar
için de gidilebilmektedir.
11
Mahnverfahren karar almak için hızlı bir yöntemdir. Tartışmasız bir alacak varsa bu durumda
bu yolu başvurulur.
- Mahnbescheid
- vollstreckungsbescheid
Mahnbeshcheid (uyarı kararı), Alacaklının borçludan talepleri borçluya tebliği edilmekte;
ödeme yapılmaz veya iki hafta içinde itiraz edilmezse ise “icra edilebilirlik kararı” verilmektedir.
Mahkemede karar verilen tek şey ise, ihtar kararında verilen kararların doğruluğunu incelemektir.
İhtarnamelere borçlu itiraz ederse bunu yazılı olarak Coburg’ daki mahkemeye yapması
gerekmektedir.
Borçlu itiraz etmez ise, ilamsız takip hızla ilerlemektedir. Bu yol ucuz bir yol olup 2-3
Euroya bir kağıt alınarak Coburg’daki mahkemeye on-line olarak gönderilebilmektedir. Alacağın
teorik olarak mümkün olup olmadığı kontrol edilmekte, mesela kumar borcu yazıyorsa mahkeme
tarafından resen reddedilmektedir. Eğer bir sözleşme belirtilmiş ise mahkeme tarafından “icra
edilebilirlik kararı” verilmektedir. Borç sebebinin yazılaması zorunludur ancak, belge eklenmesi
zorunluluğu bulunmamaktadır.
İcra edilebilirlik kararı tekrar borçluya tebliğ edildikten sonra, borçlunun buna tekrar itiraz
etme imkânı bulunmakta,
itiraz ederse hukuk mahkemesinde dava açılmakta ve bu davada
alacaklıdan davasını ispatlaması istenmektedir. İhtarnameye itiraz edilirse dosya hukuk mahkemesine
gönderilerek normal yargılama yapılıp hüküm verildiğinden icra edilebilirlik kararı alınmasına gerek
bulunmamaktadır.İcra edilebilirlik kararına itiraz halinde de aynı usul uygulanmaktadır.
İcra edilebilirlik kararına itiraz edilmez ise alacaklı tarafından borçlunun hangi malvarlığına
cebri icra yapılacağının talep edilmesi gerekir.
Taşınmazlar ve alacaklar
(ücret, hesap ve hayat sigortası) Rechtspflegerler tarafından
Taşınırlar ise icra memuru tarafından haczedilerek satılmaktadır.
Alacaklı haciz koydurmak istediği malların neler olduğunu ayrıntılı olarak bilgirmek
zorundadır. İcra memurunun bunu araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Alacaklı borçluya ait malvarlığını bilmiyor ise bunu icra memuruna bildirerek yeminli beyan
prosedürünü işletmesi gerekmektedir.
Taksitle ödeme taşınırlara cebri icrada mümkün iken taşınmazların ve alacakların cebri
icrasında mümkün değildir.
12
İKİNCİ BÖLÜM
Almanya Cebri İcra Sisteminin Değerlendirilmesi
A- Genel Olarak
Almanya cebri icra sistemi Türk Hukuku’ndan bazı noktalarda oldukça farklılık arz
etmektedir. Bunlar başlık olarak şu şekilde sıralanabilir:
-Mahkeme teşkilatı
- Cebri icrada görevli merci ve kişiler,
- Cebri icra yolları,
- Haczedilen malların paraya çevrilmesi.
I. Mahkeme Teşkilatı
13
İlk olarak mahkemelerin teşkilatlanması bizdekinden farklıdır. Almanya’da eyaletler söz
konusu olduğu için mahkeme teşkilatıda buna göre düzenlenmiştir. Federal bir Adalet Bakanlığı
altında Eyalet Adalet Bakanlığı bulunmaktadır. Ziyaret edilen Münih şehri dikkate alındığında Münih
şehrinde üç farklı binada hizmet veren bir asliye (hukuk) mahkemesi mevcuttur. Asliye (hukuk)
mahkemelerinin bulunduğu binada hukuk mahkemeleri, ceza mahkemeleri ve icra- iflas mahkemeleri
ile kadastro daireleri bulunmaktadır. Yine asliye mahkemelerinden hariç landgericht olarak
adlandırılan eyalet mahkemesi bunun üzerinde oberlandsgericht yani yüksek eyalet mahkemesi ve en
nihayetinde Bundesgerichtshof yani federal mahkeme bulunmaktadır. Mahkemelerin bu şekilde
teşkilatlanması kanun yollarına müracaat bakımından önem taşımaktadır.
Bavyera eyaleti yargı teşkilatı tablo 1’de gösterildiği gibidir.
ADALET BAKANLIĞI
MÜNİH EYALET
MAHKEMESİ
NÜMBERG EYALET
MAHKEMESİ
Münih Asliye
Mahkemesi
Ausburg Asliye
Mahkemesi
Eyalet mahkemeleri
İcra
İcra
BAMBERG EYALET
MAHKEMESİ
Asliye Mahkemesi
İcra
Asliye Mahkemesi
İcra
Asliye Mahkemesi
İcra
Tablo 1- Bavyera Eyaleti Yargı Teşkilatı
II.Cebri İcrada Görevli Olan Merci ve Kişiler
Cebri icrada görev alacak merci veya kişiler yapılan cebri icranın türüne göre farklılık arz
etmektedir. Esasında bu durum cebri icranın hangi evrede olduğu ile ilgilidir. Nitekim ilamsız icrada
icra mahkemesinin çok fonksiyonu olmamasına rağmen iflasta icra mahkemelerinin önemli
fonksiyonu vardır. Yine hacizde icra memurlarının önemli fonksiyonu varken taşınmazların cebri
icrasında icra memurlarının her hangi bir fonksiyonu -ev tahliyesi sayılmaz ise- yoktur. Buna göre
14
cebri icrada görevli olan merci ve kişiler şu şekilde sıralanabilir: İcra mahkemesi ve icra hakimi;
hakim yardımcıları ve icra memurları.
a- İcra Mahkemesi ve İcra Hakimi
Bir asliye hukuk mahkemesi (amtsgericht) binasında farklı departmanlarda faaliyet gösteren
bir birinden farklı mahkemeler vardır. Bu departmanlardan birini de cebri icra departmanı yani icra
mahkemesi oluşturmaktadır. Bu mahkemede bir başkan ve yeterince hakim görev yapmaktadır. İş
bölümü mahkeme bazında değil hakimlere göre yapılmaktadır. Yani ayrı ayrı icra mahkemesi söz
konusu değildir. İcra mahkemesinde görev yapan bir hakim talep etmesi ve kadro durumunun uygun
olması halinde savcılığa atanabilir.
İcra mahkemeleri cebri icra yolunun cüzi veya külli icra olmasına göre değişik evrelerde
görev yapmaktadır. Cüzi takip, ilamlı takip, noterlerin düzenlediği senetlere dayanılarak başvurulan
takip ve ilamsız takip şeklinde olabilmektedir. İlamlı takip ve noterlerin düzenlediği senetlere
dayanılarak yapalan takiplerde -Münih’te verilen bilgilere göre- icra mahkemesinin bir fonksiyonu
yoktur. İlam veya noter senedi ile doğrudan hakim yardımcısına veya icra memuruna
başvurulmaktadır. Zira bunlar için icra mahkemesinin icra edilebilirlik kararına gerek yoktur. Ancak
yapılacak takip ilamsız takip ise alacaklının mutlaka icra mahkemesinden icra edilebilirlik
şerhini/kararını alması gerekmektedir. Bu karara karşı borçlunun itiraz etmesi halinde yine bu itiraz
mahkemelerde çözümlenecektir.
Külli icraya yani iflas yoluna başvurulmuş ise burada icra mahkemeleri daha aktif
durumdadır. Zira gerek tüketicileren (gerçek kişilerin) iflasında gerekse ticari işletmelerin
ve
şirketlerin iflasında iflas süreci icra mahkemesinde başlamaktadır. Ancak aşağıda iflas konusu
ayrıntılı olarak ele alınacağı için burada daha fazla ayrıntıya girilmeyecektir.
b- Rechtspfleger (Hakim Yardımcısı)
Alman hukuk sisteminin vazgeçilmez unsurlarından birini Rechtspfleger (Hakim Yardımcısı)
oluşturmaktadır. Rechtspfleger cebri icrada da vazgeçilmez niteliktedirler. Ancak buna geçmeden
önce rechtspfleger hakkında açıklama yapılması faydalı olacaktır.
Rechtspfleger mahkemelerde ve savcılıklarda kendilerine verilen adalet hizmetlerini yerine
getirmekle görevli olan adli memurlardır. Rechtspfleger görevlerini düzenleyen özel bir kanun
çıkarılmıştır (Rechspflegergesetz). Bu kanunla daha önceleri hakimlerin yapmış olduğu bazı işlemler
ikinci dünya savaşından sonra tamamen Rechtspflegerlere bırakılmıştır. Rechtspfleger da tıpkı
hakimler gibi amirlerinin talimatları ile bağlı değildir yani görevlerinde bağımsızdırlar. Sadece hukuk
ve kanunla bağlıdırlar. Ancak bunun istisnasını cezaların infazında savcılıklardaki işler oluşturur.
Rechtspfleger hakimlerin aksine şahsi bağımsızlığa sahip değillerdir. Örneğin memur hukukunun
15
şartlarının mevcut olması halinde, bir rechtspfleger onayı olmaksızında başka bir mahkemeye tayin
edilebilmektedir.
Rechtspfleger olmak için bu göreve atanmadan önce üç yıl boyunca eğitim almak ve bu
eğitimin sonunda yapılan sınavı geçmek zorunludur. Bu üç yıllık eğitim rechtspfleger yüksek
okulunda yapılır ve okulun bitiminde kendilerin rechtspfleger diploması verilir. Bu eğitimin bir
bölümü mahkemelerde ve savcılıklarda uygulamalı olarak yapılır. Okulun bitiminde göreve atanma
garantisi mevcut değildir. Rechtspfleger olmak için Alman vatandaşı olmak şarttır.
Rechtspfleger görevlerinin ağırlıklı noktasını çekişmesiz yargı işleri oluşturmaktadır. Bunlar
arasında özellikle tereke hukuku, vesayet işleri, aile hukukundan kaynaklanan bazı işler, tapu sicili
hukuku ve diğer sicil hukuku özellikle ticaret sicili, kooperatif sicili, dernekler sicili, mal rejimi sicili,
kanunen evli olmayıp ancak birlikte yaşayanların sicili (partnerschaftsregister) ve gemi sicili gibi
sicilleri tutma görevi hakim yardımcılarının yapmış olduğu işler arasındadır.
Bu çekişmesiz yargı işlerinin dışında ilamsız icrada, cebri icrada, cebiri atırmada, cebri
idarede, iflas davasında, cezaların infazında, masrafların (mahkeme masraflarının) tespitinde ve
danışma (hukuki danışma) hizmetlerinde de görev alanlarını oluşturur.
Rechtspfleger bu adli hizmetlerin yanı sıra mahkeme yönetiminde diğer bir ifadeyle
mahkemenin idari işlerinde de görev yapmaktadırlar. Örneğin işleri yönetme, personelin idaresi,
bütçe, bilgi teknikleri ve planlama gibi işleri rechtspfleger yapılmaktadır. Ancak bu idari işler hakim
yardımcılığı sıfatıyla yapılmamaktadır. Bu nedenlede bu idari işlerde hakim yardımcıları amirlerinin
talimatıyla bağlıdırlar.
Rechtspfleger cebri icrada da çok önemli görevler ifa etmektedir. Özellikle ilamsız takipte
alacak haczi yapılmış ise devir veya tahsil kararını rechtspfleger vermektedir. Yine taşınmazların
cebri olarak satılmasında tamamen rechtspfleger görevlidir. Yine iflas sürecinde iflasın açılmasından
sonra iflasla ilgili bütün işleri rechtspfleger yürütmektedir.
c- İcra Memuru (Gerichtsvollzieher)
İcra memurları hükümlerin ve diğer icra edilebilir kararların cebri olarak icra edilmesinde ve
somut dava dışında da yazılı metinlerin tebliğinde görevli olan adli memurdur. İcra memurlarının
birincil görevi alacaklının borçludan olan para alacağını tahsil etmektir. Ancak bu mümkün olmaz ise
borçulunun taşınırlarına (otomobiline veya kıymetli ziynet eşyalarına) el koyabilir yani haczedebilir.
Ancak Alman Medeni Usul Kanunu (ZPO)’nun 811. maddesinde düzenlenen haczedilemez malları
haczetme yetkisi yoktur. Yine icra memuru borçulunun evine gittiğinde borçlunun haczedilebilecek
bir malı olmadığın tespit ederse, borçlu kendisine iki hafta önceden evine hacze gelineceği bildirilmiş
olmasına rağmen mazeretsiz olarak evde bulunmaz ise ve ZPO 807’de belirtilen diğer durumların
16
olması halinde borçuluya haczedilebilecek başkaca malı olup olmadığı hakında yemin ettirir. Bu
yazılı olarak yapılır ve borçlu asliye mahkemesince tutulan borçlular listesine üç yıl için kaydedilir.
İcra memurları ayrıca taşınmazların (evlerin) tahliyesinde, borçulunun malı haczedilemeyecek
mal ise ancak bunun değeri fazla ise, alacaklının talebi üzerine haczedilemeyecek malın yerine
alacaklı tarafından borçlunun ihtiyacını karşılayacak bir malın verilmesi eğer alacaklının bunu temin
etme imkanı yok ise borçulun bu ihtiyacını karşılayacak miktarda borçluya haczedilemeyecek malın
haczedilebilmesi için para vermesine icra mahkemesince karar verilmesi halinde bu haczi
gerçekleştirmek (ZPO m. 811a), belgeleri tebliğ etmek ve alacaklıyla anlaşarak borçluya bir ödeme
planı (taksitle ödeme) teklifinde bulunmak ve haczedilen mal yediemine teslim edilmemiş borçluda
bırakılmış ise haczedilen mallara hacizli olduğunu gösterir bir etiket yapıştırmak icra memurlarının
başlıca görevlerindendir.
İcra memurları da adli hizmetlerinin bir organı konumundadırlar ve ilgili yargı çevresinde
görevlerini ifa ederler. İcra memurları adliyenin içinde değil adliye dışında kendi bürolarında
görevlerini yerine getirirler. Birden fazla icra memuru tek büroda çalışabilirler. Ancak hepsinin
yetkili olduğu bölge mahalle veya sokak önceden belirlenmiştir. İcra memurları sadece kendi yetki
çevrelerinde faaliyet gösterebilirler ancak büroların yetki alanlarının dışında daha ucuz bölgelerden
tutma hakları vardır. Bürolarının kirasını kendileri ödemekte ancak devletten diğer memurlar gibi
maaş almaktadırlar. İcra memurlarının net maaşı 2000 Eurodur. İcra memuru ayrıca harçların
%15’ini almaktadır. Alacaklı icra memuruna görev verdiğinde her ay yaptığı işlerin masrafları icra
memurunun hesabına yatıyor ve ayın sonunda % 15’ini alarak gerisini icra memuru devlete ödüyor.
Hangi görev için ne kadar para aldığı belirlenmiştir. Haciz için belirli bir rakam, cebri artırma için
belli bir rakam, tebligat işleri için belirli bir rakam harç olarak alınıyor. İcra memuru bürosunun
kırtasiyelerini, telefonları ve bunun gibi masrafları kendileri karşılıyor. Ancak bunun için devletten
her ay 800 Euro yardım alıyorlar. Birlikte çalışmaları halinde icra memurlarının her biri için bu para
ayrı ayrı ödeniyor. İcra memurları yanlarında yardımcı personel çalıştırabiliyorlar. Yardımcı olarak
çalıştırdıkları kişiler için devlet maksimum 1400 Euro destek veriyor.
Alacaklının talebi üzerine icra memurları görev yaparlar ancak bu icra memurlarının özel
hukuk anlamında alacaklının temsilcisi olduğu anlamına gelmemekte, aksine icra memurları kamu
hukuku karakterli bir faaliyet yerine getirmektedirler. Alacaklı direk yetkili icra memuruna
başvurabileceği gibi, yetkili icra dairesini bilmiyorsa bu hususta yönlendirilmek için asliye
mahkemesindeki hakim yardımcılarına da başvurabilir.
İcra memurları görevlerini yaparken cebri icranın gerçekleşmesi için borçluya doğrudan veya
dolaylı olarak zor kullanabilir. Gerektiğinde polisten de yardım talep edebilir. Polise yapmış olduğu
bu hizmet için ayrıca bir ücret ödenmemektedir.
17
İcra memurları ve rechtspfleger sorumluluğu için Alman Medeni Kanunu’nun (BGB’nin)
839. maddesi uygulanmaktadır. Söz konusu maddeye göre, memur görevini yaparken kasten veya
ihmali nedeniyle üçüncü kişilere zarar vermiş ise bunu tazmin etmek zorundadır.
III. Cebri İcra Yolları
a- Cüzi İcra ve Paraya Çevirme Usulleri
Cebri icra yolları cüzi ve külli icra olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Cüzi icrada esas olarak
ilamlı takip, noter senetlerine dayanılarak yapılan takip ve ilamsız takiptir.
İlamlı takibe başvurulabilmesi için alacaklının elinde bir mahkeme hükmünün bulunması
gerekir. Yine noterler tarafından düzenlenen senetlere dayanılarak da takip yapılabilir. Her iki
durumda da alacaklının icra mahkemesinde icra edilebilirlik kararı almasına gerek yoktur.
İlamsız takip (Mahnverfahren) ise sadece para alacakların takibi için başvurulabilen bir takip
yoludur. Burada önemli olan alacağın bir karşı ediminin mevcut olmadığı ve mutlaka bir para alacağı
olduğu hususudur. Bu şekilde karşı edim yükümlüğü olmayan bir para alacağının tahsili istiyor ise
daha ucuz ve daha kısa süren bu yola başvurulmaktadır. Burada iki farklı aşama söz konusudur. İlki
Mahnbescheid denilen ve ihtarname olarak tercüme edilebilecek süreç ve vollstreckungsbesheid yani
icra edilebilirlik kararıdır. Alacaklı talebini bu her eyalette belli merkezler kabul edilmiş ve bu
merkezlere online olarak başvuruda bulunulmakta eğer alacaklı bunu online olarak yapamıyor ise
asliye mahkemelerindeki rechtspfleger gideren onun vasıtasıyla online ihtarname gönderilmesi için
başvuruda bulunuyor. Bu belge tam ve eksiz olarak doldurulmalıdır. Şayet bir eksiklik olursa zaten
bu bilgisayar tarafından kabul edilmemektedir. Bu belgede alacaklını kimliği borçlunun kimliği ve
adresi, alacağın miktarı ve yan talepler varsa bunlar yazılmalıdır. Örneğin faiz talebi, yine alacağın
neden kaynaklandığı yazılmalıdır. Ancak bu ihtarnameye herhangi bir senet yada belge eklenmesine
gerek yoktur. Söz konusu belge derhal merkezde çalışan rechtspfleger tarafından borçluya tebliğ
edilir ve yine tebliği ilişkin bilgi derhal alacaklıya bildirilmektedir. Borçlu bu ihtarnameye iki hafta
içinde itiraz etmez ise alacaklı icra edilebilirlik kararı için icra mahkemesine başvurur. Mahkemede
alacağın gerçekte mevcut olup olmadığıyla ilgili herhangi bir inceleme veya ispat faaliyeti yapılmaz.
Sadece şekli inceleme yapılarak icra edilebilirlik kararı verilir veya verilmez. İcra edilebilirlik kararı
yine borçluya tebliğ edilir ve borçlu iki içinde itiraz etmez ise alacaklının talebine göre süreç farklılık
arz eder. Şayet borçlu itiraz ederse bu durumda mahkemede bir yargılama yapılıp hüküm elde
edilmeden takibe devam edilemez.
Alacaklı icra edilebilirlik kararını aldıktan sonra borçlunun hangi malvarlığı değerine cebri
icra yapılmasını istiyor ise bu durumda başvuracağı merci farklı olacaktır. Eğer alacaklı borçlunun
taşınırlarının haczini ister ise, doğrudan yetkili icra memuruna başvurarak borçlunun taşınırlarına
haciz koydurabilir. Eğer alacaklarına maaşına veya hisse haklarına haciz konulmasını istiyor ise önce
18
hakim yardımcısına başvurup hakim yardımcısından devir veya tahsil kararı alması gerekir. Devir
veya tahsil kararı icra müdürü tarafından tebliğ edilir.
Şayet alacaklı borçlunun taşınmazlarına cebri icra yapılması ister ise bizim hukuk
sistemimizden farklı olarak taşınmazlara cebri icra haciz yoluyla yapılamaz. Taşınmazların cebri
icrası üç şekilde yapılmaktadır. cebri satış, ipotek tesisi veya cebri idare şeklin yapılmaktadır.
Bunların nasıl yapılacağı Alman Medeni Usul Kanunu’nda (ZPO)değil ayrı özel bir kanunda
düzenlenmiştir.
Burada üzerinde durulması gereken önemli nokta borçlunun malvarlığı hakkında tüm
bilgilerin alacaklı tarafından bildirilmesi gerektiğidir. İcra memurunun borçlunun malların araştırma
hak ve yetkisi söz konusu değildir. Alacaklı borçlu hakkın tam bilgi sahibi değilse icra memurunun
borçluya yeminli beyanda bulunmasını sağlaması için talepte bulunması gerekir. Yine taşınırların
haczinde borçlunun alacaklı ile anlaşarak taksitle ödeme anlaşması yapma hakkı vardır. Ancak icra
memurunun karar verme sürecinde herhangi bir bağlayıcılığı yoktur. Bu tamamen alacaklının
kabulüne bağlıdır.
Taşınır mallar haczedilince özel yediemin depolarına kaldırılmaktadır. Yediemin depolarının
masrafını önce alacaklı ödüyor, artırmadan sonra alacaklı parayı geri alabiliyor. Değerli şeyler
depoya gönderilmez ise üzerine haczedildiğini gösterir bir etiket yapıştırılıyor. Bu etiket çıkarılırsa
borçlu savcıya havale ediliyor. Özel satış uzmanlarıyla çalışılmakta ve malın konulduğu yediemin
deposundaki kişiler bunların satışını yapıyorlar. Her icra memuru büro olarak bu satış görevlileri ile (
yediemin deposu ile ) anlaşma yapıyor alacaklı satış memurunun ücretini ödüyor daha sonra satılan
malın bedelinden alacaklıya bu bedel geri ödeniyor. Depoların parası çok pahalı değil ama tahliye
çok masraflı oluyor. Haczedilen taşınırların kıymetini icra memur takdir ediyor eğer bilmediği bir şey
ise sanayi odasından bir bilirkişiye kıymet takdiri yaptırılıyor. Açık artırmayla yapılıyor. Önceden bir
gün belirleniyor. Bedelin %15’ ine kadar satım yapılıyor. İnternetten yada vakfın açık artırma
ilanıyla satış yapılıyor. Bu satış online olabileceği gibi fiziki ortamda da yapılmaktadır.
Yine borçlun malı alacaklıya direk borcuna mahsup edilmesi için devredilmesi de
mümkündür. Bunun için borçlu ile alacaklının değer üzerinde anlaşması gerekir.
Satışın yapılması için alacalının talepte bulunmasına gerek olmaksızın hacizden itibaren 1
hafta sonra satılması için ilana çıkılıyor.
Online satışlarda teminat yatırılmıyor. En çok teklif edene ihale size yapıldı deniliyor parayı
yatırmaz ise, tekrar ihaleye çıkılıyor. İkinci satışta kimse almaz ise ilk teklif verene bu düşük bedelle
almak ister misiniz diye soruluyor. Almak isterse mal ona satılıyor. Malı alacağını bildirip de ihale
kendisine yapılan ancak parayı ödemeyen kişinin elektronik ortamda satışlara katılması yasaklanıyor.
19
İnternette 20 Euro teklif etmiş ve bu bedele ihale yapılmış ise, malı alan sadece 20 Euro veriyor, tüm
masraflar bu bedele dahil oluyor.
Tahsil edilen paralar icra müdürünün hesabına yatırılıyor. Alacaklının alacağı icra takibiyle
tam karşılanmaz ise icra takibi 30 yıl boyunca derdest kalıyor.
b- Külli İcra (İflas)
Alman hukukunda iflas yolu bizdekinden farklı olarak tacir olmayan gerçek kişiler
(tüketiciler) bakımından da işlerlik kazanmıştır. Yine ticari işletmeler ve ticaret şirketleri iflasa
tabidir. İflas talebini alacaklı yapabileceği gibi borçluda talep edebilmektedir.
İflas davalarının amacı alacaklının alacağına kavuşmasına sağlamaktır. Alman hukukunda
gerçek kişilerde (tüketicilerde) iflasa tabidir. Burada gerçek amaç borçlunun kalan borçlarından
kurtarılmasıdır. Halen 1999 tarihli Alman İflas Kanunu (İnsolvenzordnung) hükümleri geçerlidir
ancak söz konusu kanunda farklı zamanlarda, en sonu 2012’ de olmak üzere değişiklikler yapılmıştır.
Söz konusu kanun hem şirketlerin ve işletmelerin iflasını hem de gerçek kişilerin (tüketicilerin)
iflasını düzenlemektedir.
İflas prosedürü iki aşamadan oluşmaktadır
1- Dosyanın açılması (Bu aşama-iflasın açılmasına kadar olan süreç- icra hakimi önünde
cereyan etmektedir).
2- Dosyanın kapatılması (Bu aşamada Rechtspfleger’ler görev yapmaktadır).
Hakimler borçların silinmesiyle ilgili kararı veriyorlar ancak yapılan kanun değişikliği
yürürlüğe girdiğinde bu kararı Rechtspfleger’ler verecektir.
İflas davalarında amtsgerich asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Yetkili mahkeme ise
borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir. İflası hem alacaklı hem de borçlu kendisi talep
edebilmektedir. İflas süreci tamamen talep üzerine yürümektedir. İflas açılana kadar başvuru geri
çekilebilir.
Bazı durumlarda şirketlerin kendi iflaslarını istemeleri gerekiyor. Eğer iflas isteme geç
yapılırsa yada hiç yapılmaz ve şirketin iflası söz konu olursa durum hemen savcıya ihbar edilmekte
ve savcı tarafından şirket aleyhine dava açılmaktadır Bu davada şirket yetkililerine 3 yıla kadar hapis
cezası verilebiliyor.
Borçlunun iflası kendisinin talep etmesi halinde, iflas sebebi gerçek mi değil mi bu kontrol
ediliyor ve borçlunun ileri sürmüş olduğu sebep yerinde değilse talep reddediliyor.
20
Başvuruda bulunan tüzel kişi ise, iflası tüzel kişinin yetkili temsilcisinin talep etmesi gerekir.
İflas sebebini başvuruda açıklamalı, ödeme güçlüğü çektiğini, ne kadar borcu bulunduğunu
açıklamalıdır. İflas nedeninin yerinde olup olmadığı bilirkişi tarafından kontrol ediliyor ve
bilirkişinin bu raporu ile hakim bağlı değil takdir yetkisi var. Ancak burada malvarlığının tespitiyle
ilgili bir rapor hazırlandığı için hakim bu rapora göre karar vermektedir. Bilirkişiler genellikle
avukatlar arasından seçilmektedir. Ancak bu avukatların iflas konusunda eğitimlerinin olması şarttır.
Bilirkişi raporunu hazırlarken iflas davası için yapılması gereken masrafları da hesaplamakta eğer
borçlunun dava masraflarını karşılama imkanı olmayacak ise bu durumda iflas davası
reddedilmektedir. Masrafların devlet tarafından karşılanması söz konusu değildir.
Bilirkişinin yaptığı malvarlığı tespitine göre üç sonuç ortaya çıkabilmektedir.
- Gerçekten iflas sebebinin olduğu anlaşılırsa iflasın açılmasına karar verilir.
- İflas sebebi var ancak dava masraflarını karşılayacak malvarlığı yoksa iflas açılmamakta ve
dava reddedilmektedir. Bu durumda mahkeme tarafından şirketin feshine karar verilmekte ve şirket
sicilden silinmektedir.
- Hiçbir iflas sebebinin olmadığı anlaşılırsa, iflas açılmaz talep reddedilir.
Borçlunun iflas nedenleri yerinde bulunursa hakim hemen bir iflas idaresi atar.Ancak bu
geçici olarak atanır. Bu kişiler önceden hazırlanan listeden atanır ve atama sürecinde alacaklıya
sorulmamaktadır. Ancak yürürlüğe girecek kanuna göre alacaklıya da sorulması gerekecektir. İflas
idaresi atanırken güçlü ve zayıf iflas idaresi olmak üzere ikili bir ayrım yapılmaktadır. Eğer iflas
idaresi güçlü olarak atanmış ise, borçlunun bütün tasarruf yetkisi iflas idaresine geçmekte, iflas
idaresinin izin vermediği hiçbir işlemi borçlu yapamamaktadır. Zayıf iflas idaresinde ise şirketin
yöneticileri hala şirketi yönetmekte ancak iflas idaresinden onay alınmaktadır.
İflas idaresi atandıktan sonra internet üzerinden bu durum duyurulur ve böylece şirketin iflas
ettiği anlaşılır.
Tüketicilerin İflası; Borçlarından kurtulmak isteyen herkes bu yola başvurabilir. Hâkim
sadece başvurunun doğru doldurulup doldurulmadığını kontrol etmektedir. Eğer doğru doldurulmuş
ise yaklaşık 1000 euro civarında olan mahkeme masraflarını (100 euro mh. masrafı, 900 euro bilirkişi
ve iflas idaresi ücreti) ödemesi için borçluya süre verilmektedir.
Tüketicilerin iflasına karar verilmesi yaklaşık bir hafta sürmektedir. Şirketlerin (tüze kişilerin
iflası) ise 3 ila 6 ay arasında bir sürede neticelenebilmektedir. Bilirkişiye gidildiği için bazı davalar
bir yıla kadar uzayabilmektedir.
İflastan önce açılan icra takiplerine devam edilebilmekte ve satışlar yapılabilmektedir. Ancak
iflas talep edildikten sonra icra takibi yapılamadığı gibi iflasın açılmasından önceki bir ay içinde
21
yapılan takiplerde geçersiz sayılmaktadır. Borçlunun muvazaalı tasarruflarının iptali için iptal davası
açılabilmektedir.
İflas açıldıktan sonra sorumluluk Rechtspflegere geçmektedir.
İflas idaresi malvarlığının tespitini liste şeklinde yapmakta, burada alacakların ve borçların
listesini yani sıra cetvelini yapmaktadır. İflasın açılmasından itibaren iki ay içinde bu listenin
mahkemeye verilmesi gerekir. Sadece alacaklılar bu listeyi görme hakkına sahiptirler üçüncü
kişilerin bu listeyi görme hakları yoktur.
İflasın açılmasından 3 ay sonra I. alacaklılar toplantısı yapılır. Bu toplantıda iflas idaresi
borçlunun malvarlığının durumu ve bundan sonra ne olacağını açıklar. Bu toplantıya iflas davasıyla
ilgili kişiler katılabilir üçüncü kilerin katılma hakkı yoktur. Alacaklılar bu toplantıda başka iflas
idaresi atanmasını isteyebilirler ve yine bu toplantıda II. alacaklılar toplantısının günü belirlenerek
alacaklar kontrol edilir. İflas idaresi alacaklılara tüm alacaklarını sebebini içeren yazılı bir belgeyle
bildirmeleri gerektiğini söyler. Bu alacakların gerçekten mevcut olup olmadığına iflas idaresi karar
verir. Her alacak için ayrı bir dosya hazırlayarak bu dosyayı mahkemeye verir.
I. ve II alacaklılar
toplantısında tüm alacaklar tek tek incelenir. İflas idaresi veya diğer alacaklılar alacağa itiraz etmez
ise alacaklar kesinleşir. İtiraz edilecek olursa alacağına itiraz edilen kişinin hukuk mahkemelerinde
alacak davası açması gerekir.
İflas idaresi sıra cetveli kesinleştikten sonra bütün malları mümkün olduğu kadar kısa sürede
satar. Haczedilebilir (cebri icraya tabi) tüm mallar paraya çevrilir. Kaçırılan mal olması halinde iflas
idaresinin bunu bulup satması gerekir. İflas idaresi doğrudan borçlunun yerine geçer ve verilen malı
geri alabilir. Ancak bunun için bir çok şart öngörülmüştür.
Borçlunun haczedilebilir tüm malvarlığı pazarlıkla veya açık artırma yoluyla satılacaktır.
Borçlunun malı doğrudan alacaklılara alacağına mahsup etmek için devredilemez. Borçlunun
mallarını üçüncü kişiler alabileceği gibi borçlunun alacaklıları da satın alabilir.
İflas idaresi kesin hesabı yaparak hangi alacaklıların pay alacağını belirler (pay cetveli) ve bu
hazırlanan rapor mahkeme incelenir ve her şey yolunda ise III. Alacaklılar toplantısı yapılır. Bu
toplantıda elde olan dokümanlar ibraz edilir ve varsa itirazlar ileri sürülür. III. toplantıdan sonra her
şey yolunda ise iflas idaresi elinde olan paraları alacaklılara alacakları oranında dağıtır. Paylaştırma
bitince iflas kapanır.
İflas idaresinin yaptığı işlemlere karşı genel hukuk mahkemelerinde dava açılabilmektedir.
Bütün bu süreçte iflas idaresini Rechtspfleger kontrol etmektedir. Rechtspflegerler ayrıca
tereke mahkemelerinde, taşınmazların cebri artırmalarında ve aile hukukuna ilişkin işlerde de
görevlidirler.
22
Borcun Silinmesi (Tüketicilerin İflası); Bu süreç, iflasın açılmasından itibaren altı yıl
sürmektedir. Altı yıl boyunca borçlu bir işte çalışmak veya çalışmak için iş aramak zorunda olup, bu
süreçte elde ettiği gelirleri hem iflas idaresine hem de iflas mahkemesine bildirmesi gerekmektedir.
Eğer borçlunun gelirleri asgari geçim sınırının üzerinde ise bunları iflas idaresine ödemesi gerekir.
Her sene iflas idaresi parayı toplayarak alacaklılara öder. Altı yılın sonunda tekrar alacaklılar toplanır
ve alacaklılar borcun silinmesine itiraz edebilirler. İtiraz sebepleri kanunda belirtilmiş ve sayıları
azdır. Bu sebeplerden biri yoksa borçların silinmesine iflas mahkemesi karar verir. Ancak söz konusu
altı yılda yeni borçlar olursa bunlar borcun silinmesinden etkilenmezler. Borçlunun borcun
silinmesinden yararlanabilmesi için mahkeme masraflarını ödemesi gerekir.
23

Benzer belgeler

avrupa birliği ve türkiye`de ücret garanti fonu uygulamaları

avrupa birliği ve türkiye`de ücret garanti fonu uygulamaları I- 14.05.2012 Tarihinde Yapılan Sunumlar…….....................................................2 a- Münih İcra Mahkemesi Hâkimi Claudia TACKE Tarafından Yapılan Sunum.2 b- Rechtspfleger Andreas Sti...

Detaylı