11A Sınıf Gazetesi HAKİKAT

Transkript

11A Sınıf Gazetesi HAKİKAT
HAYAL GÜÇLERİNİN SIRRI
OSMANLIDA KARDEŞ KATLİ
Günümüz Türkçesiyle; “Ve hangi evladıma saltanat nasip olursa, kardeşlerini kamu düzeni için katl
etmesi uygundur. Ulemanın çoğu(din bilginleri) dahi
caiz(uygun) görmüştür. Onunla amel edeler.”
YEMEKHANE NEDEN İLAÇLANDI?
HASTALIKLARI MIYDI?
Tarihe adını altın harflerle yazdırmış, ressam, şair, bilim adamları onlar. Hem dahi hem de çok yetenekliler. Peki hepsinin çok
Yukarıda kardeş katl’ini resmileştiren kanun
metni bulunuyor. Bu söz İstanbul “fatihi” Sultan Mehmed
Han’a aittir. Kardeş katli konusunu seçmem eminim
kimseyi şaşırtmadı. Bilindiği üzere “Muhteşem Yüzyıl”
dizisinin son bölümlerinde, Şehzade Mustafa babasının
emri ile boğularak şehit edildi.
500 YILLIK NOSTRADAMUS KEHANETLERİ
14 Aralık 1503 yılında Fransa’nın güneyinde Saint
Remy de Provence kasabasında dünyaya gelen, Michel de
Nostredame, “Nostradamus” adıyla anıldı. Nostradamus Latincede “Bizde olanı veriyoruz” demektir. Geleceği görme
yeteneği büyük babaları Jehan de Saint Remy ve Pierre de
Nostredame tarafından desteklenen Nostradamus, 1522′de
tıp okumaya gittiği Montpellier Üniversitesi’nden üç yıllık
eğitimden sonra mezun olarak başarılı bir doktorluk kariyeri
yaptı.
Dörtlü mısralar halindeki yaklaşık bin kehaneti içeren on
ciltlik “Centuries” adlı eseri, Michel de Nostradamus’un kehanetleri adıyla yayınladı. 1566 yılında 1 Temmuz gecesi, 62
yaşında öldü. Öleceğini bir gün önceden bilen Nostradamus
ona iyi geceler dileyen papaza “Yarın öleceğim.” cevabını
vermiştir.
16. yüzyılın skolastik düşünce atmosferinde her ne kadar
geleceğe dair önsezilerini yazmış olsa da dine çok bağlı olduğu, çok sıkı bir inanışla son nefesini verdiği söylenir.
ilginç bir ortak özelliği olduğunu biliyor muydunuz?
Hitler'in iktidara gelişi ve MeinKampf (Kavgam) adlı eseri hakkında şöyle diyor.
Kitleyi kurtarırım gibi yalan laflarla
Halkını köle, ülkesini edecek zindan
Yani bir cumhuriyetin binip sırtına
Kavga, diyecek, beş on sayfa açıp kitabından
KARA FATMALAR
Sovyetlerin Afganistan'ı işgali de yer alıyor Nostradamus'un kehanetleri arasında:
Ruslar girecek Afganistan'a
Şiilerse açık sanacak bu yerleri
Afganlara karşı koyacak omuz omuza
Ama kırılacaktır dirençleri
Sovyetlere karşı nükleer silahların kullanımı olarak yorumlanan
ancak yakın zamanlarda meydana gelen Çernobil Nükleer Santral
kazası da göz önüne alındığında belki de bu olayı anlatan bir
dörtlük:
Bir patlama, bir alev yükselecek Doğuda
Bir daire içinde çığlıklar, ölüler
Gürültü, yalaz yayılacak Rus toprağına
Savaş, ateş ve kıtlık, herkes ölümü bekler
Oğlu Sezar’ a yazdığı mektupta; “…Hiçbir zaman dünyasal
mantığını kullanarak bedenini kurutan hayallere ve egoizme
kapılma, bunlar ruhu kayba ve ölüme gönderir. Gelecekteki
olaylar kutsal yazılar ve Tanrısal vahiyler aracılığı ile bizlere
zaten aktarılmıştır. Astroloji aracılığı ile uzun hesaplar yaparak ve Tanrısal vahiylerle bugünkü kehanetlerimi yazdım.
Her ne kadar bu büyülü felsefe açıkça yasaklanmamış dahi
olsa, ben çoğu yerde saçma gibi gözüken gizli şeyleri çok
açıkça ortaya koymaktan kaçındım. Bunlar asırlarca saklı
kalmıştı ama sonradan elime geçti. Bu bilginin kullanımı konusunda önceleri şüphem vardı ve hatta bir kısmını volkan´ın ateşine verdim…”
Kehanetlerinin bu yalnızca bir kısmı kitabında 1000 kehanete yer
vermiş Nostradamus. Bazı İslam düşünürlerine göre yazdığı kehanetleri bir İslam alimi olan Muhyiddin İbni Arabi’ nin kitaplarından
çıkarmıştır. Nostradamus’un ifadelerine göre Peygamberler gelen
vahiyler sonucu her şeyi bilebilir. Daha öncede belirttiğim gibi
müthiş bir Tanrı sevgisine sahip olan Nostradamus ona olan bağlılıktan güç geleceğini de yazmış oğluna olan mektubunda. Ben sadece gecenin bir saati karşılaştığım ve saatlerdir araştırdığım bu
ilginç konuda sizinle bir şeyler paylaşmak istedim. Kehanetleri yorumlamak, üzerine düşünmek, araştırmak dizini beğenmek yada
tartışmak sizin takdirinizdir. İyi günlerde…
1719 Devrimi ve SSCB'nin kuruluşu söyle anlatılıyor:
Siz savaştan sonra görün o ülkeyi
Bir güce ulaşacak en üst düzeyde
Yeni bir önder gelecek taşra kökenli
O güç dağlar aşacak, inecek denizlere
Ülkemize ilişkin çeşitli kehanetlerden biri de Cumhuriyet'in kuruluşu ve Mısır'ı kaybediş:
Bütün yasalar değişecek temelden
Türkiye de işte böyle bir devrimle
Ve Mısır toprağı gidecek elden
Para değişecek, para birimi de
YEMEKHANE NEDEN İLAÇLANDI?
Geçtiğimiz günlere yurt yemekhanemiz ilaçlandı. Bazı duyumlara göre yemekhanenin ilaçlanma sebebi karafatmalar için önlem almak.
Bir rivayete göre ; ölümünden 100 sene sonra mezarı açılmış, iskeletinin boynunda kapaklı bir kolye bulunmuş ve
kapak açıldığında şuna benzer bir yazıyla karşılaşılmış :
"ölümümden 100 sene sonra mezarım açılacak".
“Tanrı´nın lütfu asla kaybolmayacaktır Oğlum, büyük tufanlar gerçekleşene kadar. O korkunç tufanlar sırasında Tanrı
diyecektir ki, onlara acımayacağım. Kehanetlerimde bunların olacağı zamanları ve yerleri hatta başlangıç ve bitiş zamanlarını açıkça bildirdim. Bazı insanlar bunları görüp anlayacaklar. Olaylar kesinlikle gerçeleşecektir, o zaman sağ kalanlar daha sonra gerçekleşecek olanları çok daha açık olarak öğrenecekler. Ancak cehaletin ortadan kalkacağı dönemler geldiğinde olaylar daha açık olacaktır...” gibi ifadeler
kullanması beni çok şaşırttı. Aslında bu yazı tamamen 18
Mart Çanakkale Zaferi üzerine derlediğim bir dizin olacaktı
ben de ne zaman Nostradamus’a geldim bilmiyorum.Ama
verdiğim kehanet örneklerinden sonra araştırılması gereken
bir konu olduğuna hükmedeceksiniz.
Geçtiğimiz günlere yurt yemekhanemiz
ilaçlandı. Bazı duyumlara göre yemekhanenin
ilaçlanma sebebi karafatmalar için önlem almak.
Buse ER
Recep İvedik, gösterimdeki
ilk üç gününde 1 milyon 641
bin kişi tarafından izlenerek, kendisine ait hafta sonu
rekorunu geliştirdi. Önceki
rekor 1 milyon 209 bin adet
ile 'Recep İvedik 2' filmine
aitti.
Karafatma (Oryantal hamam
böceği ), hamam böceğinin bir türüdür. Rengi siyah ve çok parlak
bir görünümdedir, rahatlıkla tanınır. Altı adet ayağı bulunur. Ayakları çok güçlü olup çok seri hareket
ederler. Baş kısmında antenleri bulunur. Bu antenler sayesinde hem
iletişimini sağlar hem de besinlerin yerini tespit eder.
Karafatmalar, hem otçul hem de etçildir. Ev içinde açıkta bırakılan her türlü besinleri yediği gibi ufak böcekleri ve ölü böcekleri de
yer.
Karafatma ve hamam böceğinin diğer türleri beslendiği zaman insanların besinleri üzerine hem dışkılarını hem salyalarını ve hem de yumurtalarını bırakır. bu şekilde insanlara sarılık, grip mikrobu, dizanteri, verem mikrobu, alerjik hastalıklar, astım mikrobu gibi birçok
hastalık bulaştırır. Gıda zehirlenmelerine de sebep olabilir.
Karafatma nemi çok sevdiği için evlerde en çok mutfak, banyo,
tuvalet, su boruları kenarlarında ve nemin yüksek olduğu evin diğer
kısımlarında bulunur. Özellikle tuvaletten yani lağım sistemlerinden
lavabo deliklerinden, dışarıdan alınan bir eşya ile evlere ulaşır.
Bu böcekler geceleri daha çok görünürler. Gündüzleri pasif olarak yuvasında dinlenir. Geceleri ise aktif olup hem beslenir hem de
yer değiştirir.
Karafatma yılda 9 - 10 defa yumurta bırakır. Her defasında 200
kadar yumurta bırakır ve her mevsim üreyebilir. Kara Fatma böceği
yumurtasını sırt kısmında taşır ve gittiği her bölgeye bir miktar bırakır. Ortamda bulunan kara Fatma yumurtası yaklaşık 2 - 3 hafta içinde
açılır.
Hamam böceğinin bu türü beslenmeden uzun müddet durabilir yaklaşık olarak bir karafatma böceği beslenmeden bir ay, susuz bir
hafta kadar yaşar. Kara Fatma yalnız yaşamayı sevmez. Bir ortamda
genel olarak çok sayıda bulunur.
Toplu yaşanan yerlerde temizliğe azami dikkat edilmeli. Temizlik yapmak kadar temiz kullanmanın da önemli olduğu unutulmamalı.
Ortalıkta yiyecek, içecek bırakılmamalı, Karafatmaların olmaması için
zaman zaman mutlaka ilaçlama yapılmalı ve önlemi alınmalı…
Zeynep Tuğçe ASLAN
GAZETE KİMLİĞİ
İMTİYAZ SAHİBİ 11-A SINIFI
Türkiye sineması rekorlara doymuyor. Bu hafta sonu 'Düğün Dernek ' filminin 6 milyon 600 binlik gişe rakamına ulaşıp, son otuz yılın en çok izlenen filmi olmasının ardından bir rekor da 'Recep İvedik 4' filminden geldi.
Film üç gününde 1 milyon 641 bin kişi tarafından izlenerek, kendisini ait
hafta sonu rekorunu geliştirdi. Önceki rekor 1 milyon 209 bin adet ile
'Recep İvedik 2' filmine aitti.
GENEL YAYIN MÜDÜRÜ: M.ENİS DİLEKMEN
Vizyona girdiği günden itibaren seyircilerin yoğun ilgisiyle karşılanan Recep İvedik 4 filmi, Avrupa’da da Türk filmleri arasında en fazla ilk üç gün
izlenme rakamına ulaşarak çifte rekor kırmış oldu. Daha önceki rekor da 1
milyon 109 bin adetlik bilet satışıyla Recep İvedik serisinin ikinci filmine ait-
AYŞEGÜL EREN
GÖRSEL YÖNETMEN: M.ENİS DİLEKMEN
GENEL YAYIN EDİTÖRÜ: BUSE ER
YAZAR GRUBU:
SÜMEYRA SEYMEN
ZEYNEP TUĞÇE ASLAN
ti. En iyi hafta sonu açılışı sıralamasında 'Fetih 1453', 1 milyon 161 bilet ile
ikinci sırada yer alıyor.
ASLIHAN KARAKULAK
Üçüncü sırada yer alan Recep İvedik 3 ise ilk hafta sonunda 1 milyon 153
kişi tarafından izlenmiş. Ancak toplam seyirci sayısı 3 milyon 325 bin adette
kalmıştı. 'Recep İvedik 4'ün, ikinci filmin yakaladığı 4 milyon 333 binlik gişe
rakamını geçip geçmeyeceği merak konusu.
ESRA TEMİZ
Öte yandan 'Recep İvedik 4', 'Eyyvah Eyvah 3' ve 'Düğün Dernek'in aynı
anda salonlarda gösterildiği bu hafta sonu satılan bilet adeti 2 milyonu geçti. Boxofficeturkiye'nin verilerine göre daha önce bir hafta sonunda satılan
toplam bilet adedi 1.475.510'di.
KEVSER YIRTICI
DENİZ ŞAHİNKAYA
GERİ DÖNÜŞÜM NEDİR ?
Yeniden değerlendirilme imkanı olan atıkların çeşitli fiziksel ve/
veya kimyasal işlemlerden geçirilerek ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dahil edilmesine geri dönüşüm denir. Diğer bir tanımlamayla herhangi bir şekilde kullanılarak kullanım dışı kalan geri dönüştürülebilir atık malzemelerin çeşitli geri dönüşüm yöntemleri ile hammadde olarak tekrar imalat süreçlerine kazandırılması
olarak tanımlanabilir.
Tabii kaynakların sonsuz olmadığı, dikkatlice kullanılmadığı takdirde
bir gün bu doğal kaynakların tükeneceği akıldan çıkarılmamalıdır.
Bu durumu farkına varan ülke ve üreticiler kaynak israfını önlemek ve
ortaya çıkabilecek enerji krizleri ile baş edebilmek için atıkların geri
dönüştürülmesi ve tekrar kullanılması için çeşitli yöntemler aramış ve
geliştirmişlerdir.
Şehrimizde de bu alanda çalışmalar yapılmaktadır.2009 yılında kurulan
AKAB yani Amasya Katı Atık Birliği kurulmuştur. Ambalaj atık gruplarından bir tanesi olan kağıt atıklar, AKAB bünyesinde hayat bulacak. AKAB
katı atıkların düzenli bertarafı ile birlikte, ambalaj atıklarının geri kazanımını sağlayarak; ekonomik yaratımlar oluşturduğu gibi, temiz çevre ve
sağlıklı
toplumların
da
yaratıcısı
olacak.
HAYAL GÜÇLERİNİN SIRRI HASTALIKLARI MIYDI?
Tarihe adını altın harflerle yazdırmış, ressam, şair, bilim adamları onlar.
Hem dahi hem de çok yetenekliler. Peki hepsinin çok ilginç bir ortak özelliği
olduğunu biliyor muydunuz?
Örneğin 20'inci yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olarak nitelenen Albert Einstein basit matematiksel problemleri çözmede güçlük yaratan disleksi
yani 'öğrenme bozukluğu' hastalığına sahip. Fizik, kimya, matematik dehası
sayılan ve IQ’su gelmiş geçmiş en yüksek insan olan Einstein bir zamanlar öğrenme bozukluğu çektiği için tembel ve başarısız olduğu gerekçesiyle okuldan
atılmıştır. Hatta dünya tarihine damgasını vuran Einstein bu hastalık yüzünden
3 yaşına kadar konuşamamış ve konuşmaya da kekeleyerek başlamıştır. Dokuz
yaşında okula başladığında bile hala tam anlamıyla çok düzgün konuşamadığı
söylenir. Ya da tarihte şiddetli baş ağrılarının görme anormalliklerine neden
olduğu migren hastalığının sadece dâhilerde rastlanan bir hastalık olduğuna
inanıldığını biliyor muydunuz? Örneğin Van Gogh, Claude Monet, Napolyon,
Elvis Presley ve Picasso gibi tarihe adını yazdırmış birçok önemli insan migren
hastasıydı. Özellikle ressamların eserlerini migren hastalığının çok etkilediği
bilinir. Claude Monet ile Van Gogh ise ışığı hareli olarak algılamasına ve özellikle son dönemlerinde en çok sarı rengi seçebilmelerine neden olan katarakttan, eserlerindeki kullandıkları renkler zamanla sarı ağırlıklı olduğu görülür. Şizofren olanlar, kekeme olanlar, kör ve işitme engelli olanlar… İşte tarihe
adını altın harflerle yazdırmış isimler ve günümüze damgasını vurmuş pek çok
ünlü kişi ve onların hayatlarını zorlaştıran hastalıkları.
Frida Kahlo
Meksikalı ünlü ressam. Ressam Diego Rivera’nın eşi. Resimlerinin yanı
sıra inişli çıkışlı özel yaşamı ve politik görüşleri ile tanınır.
*Çocuk felci (Altı yaşındayken geçirdiği çocuk felci nedeniyle evinde dokuz ay boyunca yatmak zorunda kalan Frida, sinirleri etkileyen bu hastalık nedeniyle sağ bacağında ciddi
bir incelme olmuştur.)
Homeros
Batı Edebiyatı'nın ilk büyük eserleri
sayılan İlyada ve Odysseia Destanları'nın yaratıcısı veya derleyicisi olduğu kabul edilir.
*Kör
Ludwig van Beethoven
1770 doğumlu Alman klasik müzik bestecisi.
Yaşamı boyunca sağlık problemleri çeken Beethoven 1801’de işitme problemleri yaşamaya başlamış ve 1817’de tamamen sağır oldu. Bu dönemden sonra sağırlığı müzik yaşamını hiçbir şekilde
etkilememiş, hatta hepimizin çok iyi bildiği 9'uncu
senfoniyi sağırlık döneminde bestelemiştir.
*İşitme özürlü
*Astım
*Takıntı hastalığı (Obsesif kompulsif bozukluk)
*Asperger bozukluğu
Amasya İli, ilçeleri ve beldelerinde yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi
veren Birlik müdürü Çevre yük.müh. Maşide Bütüner; Düzenli depolama faaliyetlerimiz sağlıklı ortamlarda,
titizlikle yürütülüyor. Geri kazanımı mümkün ambalaj atıklarına yönelik
çalışmalarımız ise atık toplama kumbaralarımız vasıtasıyla devam ediyor. Sürdürülebilir hayat için insanlığın gerekli sorumluluğu üstlenmesi
gerekiyor. Cam ve kağıt atıkların hammaddeleri kum ve ağaçlarımız yani
yaşadığımız ortamdır.
Yürüttüğümüz çalışmalara,halkımızdan gelen desteklerin her geçen gün
artması bizi mutlu ediyor.Halkımızdan isteğimiz evlerinde,işyerlerinde
oluşan ambalaj atık gruplarını kuru şekilde ayrıştırarak uygun kumbaralara atmalarıdır.
ATIK KAĞIT
Türkiye’de kullanılan kağıdın ortalama olarak ancak %43’ü toplanabilmektedir. Ancak toplama işlemi modern bir sisteme dayanarak yapılmadığından toplanan kağıdın bir kısmı bazı kişilerce çöplerin ayıklanması
suretiyle gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde toplanan kağıdın iki bakımdan mahzurları vardır. Birincisi çöpe karışan kağıdın evsafı kötüleşmekte, ikincisi bu kağıtların ayıklanması sırasında ortalığa saçılan çöplerin
toplum sağlığı açısından tehdit oluşturması ve çevreyi kirletmesidir.
Vincent van Gogh
Hollandalı ard izlenimci ressam. Bazı
resim ve eskizleri, dünyanın en tanınmış ve en pahalı eserleri arasında yer
alır.
*Şizofren
*Katarakt (Gogh'un resimlerinde ağırlıklı olarak sarıyı kullanan ve ışığı hareli
olarak göstermesi kataraktın etkisi olduğu söyleniyor.)
*Meniere sendromu (Meniere hastalığı ciddi baş dönmesi, kulak çınlaması,
işitme kaybı ve daimi olarak kulaklarda
yüksek bir basınç hissetme gibi belirtileri olan bir iç kulak hastalığıdır. Ataklarının neredeyse 24 saatten uzun sürdüğü hastalığın tedavisi henüz bulunamamıştır. Bu hastalığa sahip olan ünlü ressam Van Gogh da bu çınlamalara katlanamayarak kulağını kestiği iddia edilir.)
*Asperger bozukluğu
*Migren
*Epilepsi(En basit tanımıyla kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna sebep
olan epilepsi sık sık kişinin bayılarak nöbet geçirmesine sebep olan hastalıktır.)
Atık kağıt yeniden kullanıldığında; hava kirliliğini %80, su kirliliğini %34,
su tüketimi de % 46 oranında azaltılmış olur.
Okulumuzda da geri dönüşümün hızlanması ve öğrencilerin bilinçlenmesi için AKAB çalışmalar yapıyor. Geçtiğimiz hafta okulumuza gelen
geri dönüşüm kumbaraları her kata konuldu ve her Perşembe AKAB tarafından toplanacak. Amasya’nın seçkin okullarından biri olarak Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencilerinin de bu projeye destek vereceğine eminiz.
Ayşegül EREN
Zeynep Tuğçe ASLAN
Agatha Christie
İngiliz yazar, popüler edebiyatın en
önemli isimlerinden biri ve dedektif
Hercule Poirot tipinin yaratıcısıdır.
Mary Westmacott takma adıyla aşk
romanları da yazmıştır. Ancak asıl
ününü, yazdığı 80 dedektif romanına ve West End tiyatrolarında başarıyla sahnelenen oyunlarına borçludur.
*Epilepsi
Salvador Dalí
İspanyol sürrealist ressam. Gerçeküstü eserlerindeki tuhaf ve çarpıcı
imgelerle ünlendi. En iyi bilinen
eseri olan Belleğin Azmi,ni 1931'de
bitirdi. Dalí, ressamlığın yanı sıra
heykelcilik, fotoğrafçılık ve filmcilikle
de ilgilenmiş, Amerikalı animasyoncu Walt Disney ile beraber yaptığı
Destino adlı kısa çizgi film, 2003'te
"en iyi kısa animasyon filmi" dalında
Mozart
Klasik Batı Müziği'nin, en üretken ve en etkili bestekârlarından biridir. Yapıtları, senfonilerin, konçertoların, oda orkestralarının, piyanonun, operanın ve korolu müzikleri etkilemiş, 35 yıllık ömrüne 626 eser sığdırmıştır. Günümüzde müzik tarihinin en büyük dehalarından biri olarak kabul görmüştür.
Atık kağıdın geri dönüş yüzdesini arttırmak için; Halkın eğitimine önem
verilmeli, ilkokul eğitim programı içersinde KAĞIT-ORMAN , ATIK-KAĞIT
ilişkisi anlatılmalı ve küçük yaştan itibaren bu terbiyenin verilmesine çalışılmalıdır.
Unutulmamalı;1 ton kullanılmış kağıdın geri kazanımıyla 16 adet ağacın
kesilmesi engellenmiş olur.
Tolstoy
Büyük bir Rus yazarı; fikir,
eğitim, sanat dünyasının en
ünlü kişilerinden biridir.
Eserlerinden en kuvvetli iki
romanı 'Savaş ve Barış' ile
'Anna
Karenina'dır.İslam'a
olan merakı sebebiyle bir gece
trene binip İstanbul'a gitmeye
karar verdi, ancak tren istasyonunda fenalaşan ünlü yazar
oradaki görevlilerden birinin
evinde geceyi geçirdi, ertesi gün hayata gözlerini yumdu.
*Şizofren (Tolstoy hastalığından ötürü sürekli intiharı düşündüğü söylenir.)
Oscar adayı oldu.
*Parkinson
*Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
*Tourette Sendromu (1885'te Nörolog Tourette tarafından tanımlanan bu hastalık kendini istem dışı ani
hareketler veya sesler içeren tiklerle belli ediyor. Diğer
adı 'tik hastalığı' olan bu rahatsizlığın karakteristik özleiikleri; zıplama, diğer insanlara veya eşyalara dokunma, koklama, dönme, İşitilen bir sesi ve kelimeyi tekrarlama, küfürlü konuşma, göz kırpma, göz çevirme, ağız oynatma, boyun bükme, omuz kaldırma,
parmak-el oynatma...)
Dostoyevski
Pablo Picasso
İspanyol ressam ve heykeltıraş. 20. yüzyıl sanatının en
iyi bilinen isimlerindendir. Georges Braque ile birlikte
kübizm akımının temelini atmıştır.
*Disleksi
*Migren (Tarihte şiddetli baş ağrılarının görme anormalliklerine neden olduğu migren hastalığının sadece
dahilerde rastlanan bir hastalık olduğu inancı vardır.
Yapılan araştırmalar sonucu ünlü ressamın eserlerinde
yer alan düşey yarıklar ve kayık yüz parçalarının figürlerinde sık sık görülmesi migren hastalığının bir resimlerine yansıması olarak nitelendiriliyor.)
Louis Wain
Yaptığı sıradışı kedi resimleriyle tanınan dünyaca ünlü bir
ressam.
*Şizofren
*Asperger bozukluğu
*Disleksi
*Parkinson
Rus roman yazarı. Polisiyelerden söz
açıldığında, pek çok incelemeci ve eleştirmen, türün yüksek edebiyata giren
ürünlerine örnek olarak Dostovyevski’nin
“Suç ve Ceza” romanını gösterir.
*Epilepsi
Leonardo da Vinci
İtalyan Rönesans mimarı, müzisyen, anatomist,
mucit, mühendis, heykeltraş, geometrisyen ve ressamdır. En önemli yapıtları 'Mona Lisa' ve 'Son Yemek'.
*Disleksi
*Asperger bozukluğu
*Epilepsi
(Wain’in şizofreniyle beraber kedi çizimlerindeki değişim)
OSMANLI’DA YANLIŞ BİLİNEN BİR GERÇEK;
DİJİTAL DÜNYA İÇİN MOTOSİKLET KASKI
Hemen her şeye ekran
eklendiği
bugünlerde,
Skully firmasının mühendisleri onlarca yıldır büyük oranda aynı kalan bir
şeyi, yani motosiklet kaskını güncelleme fırsatını
kaçırmamışlar. Sürücünün
görüş alanının sağ alt köşesinde bulunan 1 inçlik
ekran, 180 derece arkayı
gösteren kamera sayesinde diğer kaskların ortak sorunu olan ölü nokta sorununu ortadan kaldırıyor. Sistem aynı zamanda adım adım yol tarifi verebiliyor , müzik çalabiliyor ve bir akıllı telefonla eşleştirilirse gelen mesajları gözleri yoldan
ayırmadan okumaya izin veriyor. Yandaki fotoğraf Skully ‘i taktığınızda
ekranda olan görüntü verilmiş,alttaki küçük ekran yolun
arka tarafını gösteriyor.Skully
tanıtım videosunu Youtube
‘dan Skully helmets- Let’s go
for a ride yazarak izleyebilirsiniz.
“KARDEŞ KATLİ”
2) DNA
Şüphelinin DNA’sını olay mahallinden alınmış örneklerle eşleştirmek laboratuar sonuçları için
60 gün beklemeyi gerektiriyor.
Intengen X’in kısa süre önce duyurduğu yeni teknoloji ise
DNA’yı 90 dakika içinde yani şüpheli sorgu odasındayken eşleştirebiliyor.Yani eğer suç işlediyseniz,o odadan kaçmanız için 90 dakikanız var demektir.Yalnız kaçarken tekrar suç işlememeye dikkat edin.
3)İRİS
İris taraması şüphelinin kameraya
doğrudan bakmasını gerektirdiğinden suç soruşturmalarında hiçbir işe yaramıyor.Bununla birlikte
atlatılması neredeyse olanaksız
bir kimlik doğrulama yöntemi ve
okullarda,hapishanelerde ve Google dahi iş şirketlerde kullanılıyor.
Öncelikli Yutu ABD’nin 2003’te Mars’a gönderdiği Spirit ve Opportunity
araçlarına benzer bir teknoloji kullanıyor. Bu da Çin’in uzay teknolojileri
alanında ABD’nin pek de gerisinde olmadığını gösteriyor.Çinlilerin ihtiyacı olan en önemli şey tecrübe edinmek ve Yutu ile buna odaklanmış bulunuyorlar.
İkinci
olarak,ABD’nin
1972’den beri Ay
yüzeyinde araştırma
yapmadığını
hatırlamak gerekiyor.Bu bağlamda
NASA ‘nın görkemli günleri geride kalmış görünüyor : Global ekonomik
krizin bir neticesi olarak hem bütçe kesintisi yaşayan hem de sürekli iptal edilen araştırma projeleriyle vizyon sıkıntısı çeken NASA yönetimi ,
Ay yolculuğu konusunda sürekli gecikiyor.Çin birkaç yıl daha sürecek bu
duraklamayı kendi atılımlarıyla değerlendirmek istiyor.Çin,Amerikalıların
hayalini kurduğu ama uzun yıllar boyunca ulaşamayacakları bir hedefe
göz dikmiş durumda : Ay madenlerinden yararlanmak amacıyla Ay’da üs
kurmak.Peki Ay’da üs kurmak neden bu kadar önemli ? Bunun nedeni
yine Ay’le ilgisi yokmuş gibi görünen bir konu : Asteroit madenciliği. Bilim adamları son zamanlarda asteroitlerden maden çıkarmayı ciddi bir
seçenek olarak değerlendiriyorlar,çünkü Dünya’nın madenleri ile doğal
kaynakları hızla tükeniyor.Bu söylemlere bakılırsa Çin’in Yutu’yu Ay’a
göndermesi zekice bir hamle.
Yukarıda kardeş katl’ini resmileştiren kanun metni bulunuyor. Bu söz
İstanbul “fatihi” Sultan Mehmed Han’a aittir. Kardeş katli konusunu seçmem
eminim kimseyi şaşırtmadı. Bilindiği üzere “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin son
bölümlerinde, Şehzade Mustafa babasının emri ile boğularak şehit edildi.
Muhteşem Yüzyıl… Evet, üçüncü senesinde olan dizi bir çok tartışmaya
rağmen devam ediyor. Hiçbir yönden Osmanlı’yı anlatamayan dizinin izleyenleri (çoğu bayan olmak üzere) dizide anlatılan tarihi gerçekmişçesine izliyor.
Oysa izleyenler “yanlış” tarih izliyorlar. Hatta dizi senaristlerinin yerli kaynaklarımız yokmuş(!) gibi yabancı kaynaklardan (hiçbiri bizim tarihimizi yansıt(a)mayan, hatta yalan yada yanlış anlatan kaynaklardan) birebir alıntı
yaptığı kanıtlandı.
Yukarıda belirttiğim gibi kardeş katli uygulaması Fatih Sultan Mehmet Han zamanında o zamanki “anayasa”mıza konularak kanunlaşmıştır.
Fatih Sultan Mehmet Han’dan önceki 6 Osmanlı Padişahı da bunu uygulamıştır. Ancak bu uygulama Osmanlı öncesinde ki devletlerde de vardı.
Özellikle Selçuklularda, Moğollarda, Roma İmparatorluğunda, Avrupada kurulan devletlerde eski İran devletlerinde ve Arap İslam devletlerinde hanedan
içi öldürmeler(katl) hep olmuştur.
4)SES
Ses tanıma daha çok ticari amaçlı kullanılsa da ( mesela bankalar para
transferleri için kullanıyor) ses deseni eşleştirme ile suçluları yakalamak mümkün.
ÇİN 40 YIL SONRA NEDEN AY’A GİTTİ ?
ABD 1969 yılında Ay’a insan gönderdi ve Amerikalı astronotlar 1972’ye
kadar Ay cipleriyler uydumuzun gri yüzeyinde dolaştı. Bütün bunlar düşünüldüğünde Çin’in gönderdiği küçük tekerlekli araştırmacı önemsiz
bir detay gibi görünebilir,ama görünüşe aldanmamak gerek.
Günümüz Türkçesiyle; “Ve hangi evladıma saltanat nasip olursa, kardeşlerini kamu düzeni için katl etmesi uygundur. Ulemanın çoğu(din bilginleri) dahi caiz(uygun) görmüştür. Onunla amel edeler.”
Tabî, “Muhteşem Yülyıl” dizisinin Şehzade Mustafakatl’inin olduğu bölümü de çokça izlendi. İlk önce “kardeş katli”nin Osmanlı’da nasıl bir uygulama olduğunu hatırlatıp, daha sonra dizide yanlış gösterilen katli doğrusuyla
nakledelim.
ÇİN TAVŞANI AY’DA
Çin ‘ in tekerlekli keşif aracı Yutu , Ay’daki Gökkuşağı Koyu’na inerek mineral araştırmalarına başladı.Chang’e 3 ile Ay’a giden Çin , böylece uzayın Batı tekelinde olmadığını ve Ay topraklarında söz sahibi olduğunu
gösterdi.
“Ve her kimesneye ki evladımdan saltanat müyesser ola, karındaşlarun nizam-ı alemiçünkatl itmek münasibdür. Ekser-i ulema dahi
tecviz itmişdür. Anınla amil olalar.”
ÖĞRETMEN OKULLARINI KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ İÇİN HAZIRLANAN
PROGRAM BEĞENİYLE İZLENDİ
Türk devlet geleneğinde “kut” anlayışı vardır. Kut anlayışına göre; taht
yani saltanat efsanevi Oğuz Han neslinde gelenlerin hakkıdır. Kan yoluyla
geçen kut bütün şehzadelerde bulunduğundan hepsinin saltanat’ta hakkı vardır.
Tüm şehzadelerde bulunan bu hak elbette bir iç karışıklığa sebep olabilir. Osmanlının en ziyade korktuğu şey ise işte budur. Yani fitne; iç karışıklık,
özellikle hanedan üyeleri arasındaki iç karışıklık. Bu fitnenin önlenebilmesi ise
işte bu kardeş katli ile gerçekleşebilmektedir. Kardeş katli uygulaması ile devletin bekası sağlanmak istenmiştir.
Burada dikkat çekmek istediğim birkaç husus var;
Okulumuzun edebiyat öğretmenlerinden Fatma GÖDEK ve Ömer
Faruk POLAT, 16 Mart öğretmen okullarının yıl dönümü için hazırlanan
şiir dinletisi beğeniyle izlendi. Her yıl Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileri tarafından merakla beklenen 16 Mart bu yıl da beklentileri fazlasıyla karşıladı. Sınıfımızın öğrencilerinden Cemre Begüm BAŞKOL programa sesiyle renk kattı Emeği geçen öğretmen ve arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
1-Katl emri veren Padişah bunu dünya saltanatı için yapmaz. Bilakis İslam davasını yürütmekte olan devletin bekası için yapar. (Not: Dünya var olduğundan bu yana kurulan birçok devlet, mensubu olduğu “dini” yaymak
ve yüceltmek gayesiyle kurulmuştur.)
2-Hanedan üyelerinin katlinde “kan akıtılmaz” çünkü hanedanın kanı kutsal bir emanettir. Bu nedenle daha çok boğularak şehit edilirlerdi.
3-Katl edilen şehzadelerin devletin bekası için hayatlarını kaybettiklerinden birer kahraman kabul edilmeleri ve “şehit” sıfatıyla anılmalarıdır.
Ayrıca bu olaya “kardeş katli” denilmesine rağmen sadece kardeşler
değil bazen oğullar, bazen amcalar, bazen de yeğenler katl(şehit) edilirlerdi.
Osmanlı Hanedanında, Padişah olup da oğlunu devletin bekası için katleden2
padişah vardır. Bunlar; 10. Padişah Kanunî Sultan Süleyman Han ve 13. Padişah
Sultan III. Mehmet Han’dır.
Kanunî Sultan Süleyman Han, 2 oğlunu devletin bekası için fedâ etmiştir. Şehzade Mustafa ve Şehzade Beyazid…
Sultan III. Mehmet Han ise oğlu Mahmud’u fedâ etmiştir.
Gelelim şu anda revaçta olan ve üzerinde bilenin de bilmeyeninde ahkam kestiği Şehzade Mustafa’nın şehit edilişine. Öncelikle şunu belirteyim ki;
Şehzade Mustafa’nın şehit edilişi dizide gösterildiği gibi acımasızca gerçekleşmedi. Malum dizi çok daha fazla seyredilsin diye aşırı zalimlik sahneleriyle süslendi. Devlet geleneğimize ve güzel dinimiz olan İslam’a yakışmayacak şekilde
iğrenç olarak tasvir edildi.
NEVRUZ COŞKUYLA KUTLANDI
“Nevruz; Türk insanını birbirine kenetleyen, bağlayan, Ergenekon'dan
demir dağları eriterek dirilen atalarının ruhlarıyla yanan bir ateştir. Bu
ateş, hiç sönmeden binlerce yıl yandı ve gelecekte de kıvılcımlarından
binlerce gönlü tutuşturarak "ortak kültür ocağı"nda binlerce ruhu ısıtacaktır. Avrasya’nın, Türk âleminin Nevruz toyu kutlu olsun, Nevruz
gülleri geleceğe umutlar taşısın.”
MAHREMİYETİN SONU!
Eğer kanun dışı bir suç işlemek istiyorsanız ; Vücudunuz size 4 şekilde
ihanet edebilir
Bazı kaynaklarda ve dizide Şehzade Mustafa’nın tamamen masum olup
onu “katl’e” götüren sebeplerin aslında Hürrem Sultan’ın oyunları olduğu
ileri sürülür. Lakin bu kaynaklar tamamen gerçekleri söylemiyor. Şehzade
Mustafa’nın katli tamamen Hürrem Sultan’a bağlanamaz.
O zamanlara bakacak olursak Şehzade Mustafa’nın arkasında müthiş
bir destek mevcut. Elbette bu destek yersiz değil. Çünkü Şehzade Mustafa
her yönden iyi yetişmiş bir şehzadeydi. Fakat tam olarak babasına isyan etmese
de bu yöne meyletmiş olduğu bazı tarihi kaynaklarda yer almaktadır. (O zamanki Safevi(İran) Şahı ile babasına isyan ederse kendisine destek vermesi
yönünde mektuplaşması, Padişah olmadan sakal bırakması gibi bazı halleri..)
Kanunî Sultan Süleyman Han ise “cihana hükmeden” bir padişah…
Böyle ferasetli bir Padişahın bir takım olumsuzlukları önceden görebilmesi ve
tedbirini önceden alması gerekirdi. Ve öylede oldu. Şehzade Mustafa “isyan”
etmeden katledildi. Eğer isyan etseydi neler olabileceğini, ne kadar mazlumun kanı döküleceğini yada Osmanlı İmparatorluğunun yıkılabileceğini kimse
ne yazık ki hiç tartışmıyor. Aşırı “duygusal” söylemlerle ahkam keserek tarihi anlayamayız ve anlatamayız. Müslüman olmayan bir inşaat ustası ile aynı
mahkemede yargılanan ve ceza alan 7. Padişahımız Fatih Sultan Mehmet
Han’ın “zalim” olduğunu söylemek doğruları çarpıtmaktır.
1)PARMAK/AVUÇ İZİ
Suç mahallinden toplanan gizli izler arasında parmak ve avuç izleri de var. İkisi de kişileri tanımlayabiliyor fakat bunlar genelde bulanık ya da eksik olabiliyor.Geçen Nisan FBI iz analizinde yeni bir çığır
açıp ilk ulusal avuç içi veri tabanını ve parmak izi
aramalarında isabeti 3 kat artıran algoritmaları duyurdu.
Evet dizideki yanlışları atlamayalım. Şehzade Mustafa şehit edilirken
Kanunî Sultan Süleyman Han orada değildi. Yani oğlunun katledilişini görmedi.
Kaynaklarda katl işleminin yapıldığı çadırın uzağında başka bir çadırda ağlamakta ve Kuran okumakta olduğu yazıyor.
Okulumuzun her yıl büyük bir coşkuyla kutladığı diğer bir özel gün
olan nevruz geldi çattı. Bu yıl da edebiyat öğretmenlerimizden Adnan
ÇAKICI tarafından düzenlenen nevruz kutlamasında, yine çeşitli oyunlar ve etkinlikler vardı. Etkinlikler arasında; kardan adamkovma, halat
çekme, çuval yarışı, kaşıkla yumurta taşıma, balon patlatma, sandalye
kapmaca, ip atlama, bilek güreşi. Ateşten atlama ve coşkun müzikler
bugünün olmazsa olmazlarıydılar…Emeği geçen öğretmenlerimize teşekkür ediyor, gelecek sene kutlamalarını iple çekiyoruz…
Deniz ŞAHİNKAYA
Mustafa Enis DİLEKMEN
Sadede gelirsek, Osmanlı Hanedanı ailesinin ve sevdiklerinin canından vazgeçiyor. Ne için? İslam davası yürütmekte olan devletin bekası ve
öncelikle tebaasında yaşayan insanların ve tüm insanlığın barış ve adalet içinde yaşaması için.
Önemli olan günümüzde ve gelecekte böyle bir fedakârlığı anlayabilmek. Allah bizi Osmanlı’yı hakkıyla anlayanlardan eylesin.(Amin)
Sümeyra SEYMEN