arılarda zehđrlenmeye bağlı ölümler

Transkript

arılarda zehđrlenmeye bağlı ölümler
ARILARDA ZEHĐRLENMEYE BAĞLI ÖLÜMLER
*Uzman Veteriner Hekim
Arılar bal yapmak amacıyla çevrelerinde bulunan çiçeklerin nektar, polen,
propolis ve bitkiler ile bitki bitlerinin tatlı özsularından faydalanırlar. Bal yapmak için
ziyaret ettikleri çiçek ve bitkilerin bir kısmı arılar üzerinde zehirleyici etkiye sahiptir.
Ayrıca tarım ilaçlamalarında kullanılan kimyasal maddeler de arılara zehirleyici etki
yapmaktadırlar.
Hayvan ve bitki ilaçlarından ileri gelen ölümler
Yurdumuzda bitkileri ve hayvanları hastalık ve zararlılardan korumak maksadı
ile birçok hayvansal ve zirai mücadele ilacı kullanılmaktadır. Arılar hayvan ve bitki
ilaçlarından olumsuz şekilde etkilenmektedirler. Bazı insektisid ilaçlar arılar üzerinde
öldürücü etkiye sahiptirler.
Tarım ilaçlarını arılar üzerindeki etki tarzlarına göre 3 gruba ayırmak
mümkündür.
1- Arılara toksik etkili aktif maddeler,
2- Arılara az toksik etkili aktif maddeler,
3- Arılara zararsız aktif maddeler.
Arılara toksik etkili aktif maddeler
Aldicarb
Dazomet
Ethion
Methamidophos
Aminocarb
Diazinon
Fenitrothion
Methidathion
Azinphos-ethly
Dichlorvos
Fenthion
--------------------------------------------------------------------------------------------* Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 25/04/2007
Methidathion
Azinphos-methyl
Methomyl
Carbaryl
Mevinphos
Chlorfenvinphos
Naled
Propoxur
Dimethoat
Formothion
Dioxacarb
DNOC
Đmidan
Malathion
Chlorpryrifos
EPN
Methabenzthiazuron
Parathion
Arılara az toksik olan aktif maddeler
Atrazin
Carbophenothion
Bromophos
Demethion
Cyhexatin
Thiometon
Pyrethrine
Trifluralin
Dicofol
Nabam
Arılara zararsız aktif maddeler
Amitraz
Bakıroksiklorür
Captan
Carbendazım
Dinocap
Prometryne
Benzaton
Chlorpropham
Benomyl
2.4-D
Folpet
Binapacryl
Dalapon
Linuron
Captafol
Dithianon
Endosülfan
Prometryne
Simazin
Zineb
Maneb
Ziram
Amerika Çevre Koruma Dairesi arıcılıkta kullanılmakta olan ilaçlardan arılara
toksik etki yapacak maddeleri belirlemiştir. Amerika’da bal arılarında ve bal arısı
ekipmanlarında kullanılabilecek pestisidler şunlardır.
Tracheal mite ..........................................
Menthol
Varroa mite .............................................
Fluvalinate
Mum güvesi kontrolu .............................
Bacillus thuringiensis
Paradichlorobenzene
Aluminum phosphide
Magnesium phoshide
Nosemosis ............................................... Fumagillin
Bakteri kontrolu ...................................... Oxytetracycline HCI
Arı uzaklaştırıcı ...................................... Benzaldehyde
Butyric anhyride
Hastalıklı arı kovanları... ........................ Ethylene oxide
Kolonileri öldürmek için ........................ Pyrethrin’ler
Aluminum phosphide
Diazinon
Tahta kovanları dezenfekte..................... Zinc naphthenate
Copper naphthenate
Bitki ilaçlarının cinsi, uygulama yeri ve zamanı, dekara atılan dozu, bitkiler
üzerindeki etki süresi ve ilaçlamanın yapıldığı günlerdeki meteorolojik koşullar,
kullanılan ilaçların arılara olan etkisi üzerinde rol oynamaktadır. Arılar için toksik etkili
bir ilacın etkisi ilaçlamadan sonra 2 veya 3 gün süre ile yağan yağmur sebebiyle
önemli ölçüde azalmaktadır. Toprak içine Pale injektör adı verilen özel aletler
yardımıyla uygulanan nematosid’lerin arılara hiçbir yan etkisi yoktur.
Đlaçların arıları etkileme şekli
Đlaçlar arıları 3 farklı biçimde etkilemektedir. Arılar çeşitli bitkilerden polen ve
nektar toplarken aldıkları ilaçlarla,
1- Sindirim sistemlerine alarak zehirlenirler.
2- Temas ile zehirlenirler.
3- Solunum ile alarak zehirlenirler.
Bazı ilaçlar aynı anda iki yada üç farklı yolla zehirleyici etki yapabilir. Bitkilerin
çiçeklenme dönemlerinde yapılan toz yada sıvı ilaç uygulaması esnasında arılar ya
doğrudan ilaca maruz kalmakta yada ilaçlı bitkileri ziyaret ederken çiçeklerin taç
yapraklarında biriken ilaçlı su damlacıklarının veya ilaç tozlarının vücutlarına ulaşması
ile zehiri bünyelerine almaktadırlar.
Polene bulaşmış toz ilaçları tarlacı arıların kovanlara taşımaları sonucunda,
kovanda görevli genç işçi arılar ve beslenmekte olan larvalar, zehirin etkisinde kalarak
ölmeye başlamaktadır.
Đlaç Gruplarına Göre Arılarda Zehirlenme Belirtileri
Zirai mücadelede kullanılan ilaçlar bal arılarında farklı etkiler meydana
getirmekte ve dolayısıyla da zehirlenme belirtileri farklı olmaktadır. Đnsektisitlere bağlı
bazı ilaç gruplarının neden olduğu zehirlenmelerde koloni bireylerinde görülen tipik
belirtiler aşağıda kısaca açıklanmıştır.
1- Organik Fosforlular
Organik fosforlu bileşikler mide, kontakt ve solunum yoluyla etkili olurlar.
Anziphos-ethyl, Aziphos-methyl, Chlorpyrifos, Diazinon, Dichlorvos, Fenitrothion,
Fenthion, Malathion, Mevinphos, Triazophos aktif maddelerini içeren yüzlerce ticari
ilaç, bal arıları için çok zehirli olduklarından ani ölüm meydana getirmektedirler. Bu
yüzden tarlacı arılar daha kovana dönemeden birkaç saat içinde zehirlenerek ölürler.
Bu gruptaki ilaçların düşük dozunu alan arılarda önce aşırı bir saldırganlık
başlamakta, daha sonra yaygın bir kusma görülmektedir. Arılar kusarken, bal
midesinden çıkardıkları nektar ile ıslak ve yapışkan bir görünüş kazanmaktadır.
Kanatlar yana açılmakta, abdomen şişmekte ve bacaklarda düzensiz kasılmalar
meydana gelmektedir. Genel bir titreme ve istem dışı hareketlerden sonra paraliz olma
süresi tamamlanmakta ve ölümler başlamaktadır.
Yoğun şekilde zehirlenmeden sonra kusma kovanda meydana gelirse, kovan
içinde ağır bir ilaç kokusu hissedilmektedir.Kolonideki arı sayısı azalmakta, hatta koloni
kısa zamanda sönebilir.
2- Klorlandırılmış hidrokarbonlar
Bu gruptaki ilaçların etkileri, kontakt ve mide yolu ile olmaktadır. Kalıcılıkları
uzun süre davam eden klorlandırılmış hidrokarbon bileşimi ilaçların çoğu son yıllarda
yasaklanmışlardır. Halen
sınırlı
alanlarda
kullanılmakta olan
Endosülfan
ve
diflubenzuron aktif maddedeki ilaçlar, arılar için çok tehlikelidir.
Arıların ilaçla teması sonunda deri yoluyla veya bal midesine nektar halinde
karışmış halde alınan aktif madde, yavaş yavaş fakat devamlı şekilde toksik etki
gösterir. Zehirlenmeden sonra tarlacı arıların büyük bir kısmı kovana dönebilmekte;
ancak alınan ilaç dozuna bağlı olarak yaşama şansları giderek azalmaktadır.
Bu gruptaki ilaçlarla zehirlenen arılarda iğnelerini batırma isteği artmakta,
anormal
aktivite,
arka
bacakları
sürüyerek
yürüme,
titreme
gibi
belirtiler
görülmektedir. Arılar felç durumunda, kanatlar vücuttan açık vaziyette tutmaktadır.
Bazen sırtüstü düştükleri de olmaktadır. Bu durumda uzun süre bacak ve antenlerini
hareket ettirerek canlı kalabilirler. Bazı karıncaların bu arıları daha ölmeden yuvalarına
taşıdıkları gözlenmiştir.
3- Karbamatlı bileşikler
Bunlar arılara kontakt ve mide zehiri olarak etki eden tehlikeli bileşiklerdir.
Özellikle Aldicarb, Sevin, Carbaryl, Methomyl ve Propoxur aktif maddeli bileşiklerin toz
formülasyonları arıları öldürür. Sıcak kanlı hayvanlara etkisinin az olduğu ve yağ
dokusunda birikmediği için Karbamatlı bileşikler bugün klorlandırılmış hidrokarbonlar’ın
yerini almışlardır.
Bu gruptaki ilaçların etki süresi 3-4 gün devam edebilir. Kovanlar ilaçlama
yapılan alana yakınsa, arılar bu süre içinde kovan önüne tel kafes takılarak
beslenebilir.
Zehirlenmiş arıların vücut hareketleri yavaşlamakta ve uçmayı başaramayan
davranışlar görülmektedir. Bunu paraliz ve ölüm takip eder. Arıların çoğu kovanda
ölmektedir. Ana arı ölmediği takdirde, uzun süre yumurta bırakmamaktadır.
4- Dinitrofenil bileşikleri
Bu gruptaki ilaçlar genellikle ilkbaharda ağaçların uyanmasından önce
kullanılmaktadır. Dinitro ortocresol (DNOC) ve Dinoseb (DNBP) aktif maddeli ilaçların
arılarda zehirli etkisi, erken ilkbaharda temizlik uçuşuna çıkmış arılarda görülür. Đlaçtan
etkilenen arıların çoğu kovanda ölmektedir.
5- Sentetik pyretroidler
Son yıllarda ülkemizde Akdeniz bölgesi başta olmak üzere meyve ve
sebzelerde Sentetik pyretroidler zararlı böceklere karşı yoğun biçimde kullanılmaya
başlanmıştır. Bu grupta yer alan Alfoxylate, Cyhalothrin, Cypermethrin, Deltamethrin,
Fenpropathrin, Fenvalerate, Permethrin aktif maddeli ilaçlar yüksek insektisid etkiye
sahiptirler. Bunlar kuvvetli temas ve mide zehiri olduklarından arılarda toplu halde
ölümlere neden olmaktadırlar.
Sentetik pyretroidler, yağmurla yıkanmak yada buharlaşmak suretiyle etkilerini
çok az kaybettiklerinden ilaçlamadan sonra iklim koşullarına bağlı olarak 1-3 hafta
kadar arılar için tehlike teşkil ederler. Bunlar arasında sadece Deltamethrin aktif
maddeli ilaçların arılara daha az toksik oldukları bilinmektedir.
Zehirli etkisi çok yüksek olan pyretroidler, arılarda önce düzensiz hareketler,
kusma ve halsizlik oluşturmakta, bunu çırpınma hareketleri, paraliz
ve ölüm takip
etmektedir.
Pyretroid ilaçlar, normal tarla dozlarında gece uygulandıklarında arılar için pek
zehirli olmazlar. Arılar mücadele yapılan tarla ve bahçelerden ilaçların kaçırıcı etkisi
nedeniyle uzaklaşmakta ve bir ölçüde ölümler azalmaktadır. Özellikle Fenpropathrin ve
Fenvalerate aktif maddeli ilaçlar arılara daha güvenli olan grubu oluşturmaktadır.
6- Diğer ilaç grupları
Akarisid, herbisid, fungusid ve diğer ilaç gruplarının arılar için insektisidler kadar
zararlı olmadıkları bilinmektedir. Ancak akarisidlerden Cyhexatin, herbisidlerden
Atrazin, Neburon ve Trifluralin, fungusidlerden bazı bakırlı preparatlar arıları
zehirleyebilmektedir.
Bal arılarına tehlikesiz olduğu bilinen ve yabancı ot ilacı olarak çok yaygın
şekilde kullanılan 2.4 D birçok polenli ve nektarlı bitkinin ölümüne sebep olduğu için
arıcılığa dolaylı yolla zarar vermektedir.
Tarım Đlaçlarının Olumsuz Etkisinden Korunma Yöntemleri
Bal arılarının hem arı yetiştiriciliğinde hem de bitkisel üretimle uğraşanlara
büyük faydalar sağladığı tartışılmaz bir gerçektir. Bu yüzden arı varlığının korunması,
her iki üretim grubu için de önemlidir. Tarımda kullanılan ilaçların zehirli etkisinden
korunmak için arıcıların ve bitki üreticilerinin birlikte uyum içinde çalışmaları ve önlem
almaları zarureti vardır.
1- Bitki yetiştiricilerinin alması gereken önlemler
a)
Đlaçlama, planlı ve programlı yapılmalıdır.
b) Toplu meyve bahçelerinde kış mücadelesine ağırlık verilmeli, arı uçuşlarının
seyrek olduğu Şubat-Mart aylarında ilaçlama yapılmalıdır.
c)
Đlaç seçerken, arılara tehlikesiz veya en az zararlı gruptaki ilaçlar göz
önüne alınmalıdır.
d)
Đlaçlamalar, meyve ağaçları ve diğer kültür bitkilerinin çiçeklenme
döneminde kesinlikle yapılmamalıdır.
e)
Çiçek tozları ile birlikte kovana taşınması kolay olan toz ilaçların yerine
mümkünse sıvı ve granül ilaçlar kullanılmalıdır.
f)
Bahçe ve tarla sahipleri, ilaçlamadan önce çevredeki arıcılara haber
vermelidir. Arıcılar koloniyi korumak için önlem alabilirler.
g) Đlaçlamalar mümkünse hava karardıktan sonra veya gece yapılmalıdır
h) Kullanılan ilaçların çevredeki su kaynaklarına karışmamasına dikkat
edilmelidir.
2- Arıcıların alması gereken önlemler
a) Kovanlar, yoğun ilaçlama yapılan meyve bahçeleri ve tarlaların kenarına
konulmamalıdır.
b) Çevrede arılar için çok zehirli ve uzun süre kalıcı etkisi olan tarım ilaçları
kullanılıyorsa, kovanlar ilaçlama yapılmadan önce mücadele yapılacak alanın en az 78 km dışına güvenli bir yere taşınmalıdır.
c) Arıları, etki süresi kısa olan ilaçların zehirli etkisinden 2-3 gün kadar
korumak için, kovanları uzak mesafelere taşımak yerine, arılar kovanda tutulabilirler.
Bunun için, uçuş deliğini kapatan takoz çıkartılır ve kafes teli kullanılarak arıların
dışarıya çıkması önlenir. Ancak arıların içerde kaldığı günlerde, besin ve su
gereksinimleri temin edilmelidir.
Yasal Düzenlemeler
Her ne kadar, arıların tarım ilaçlarından ölmesi, arıcı ve bitki üreticileri
arasındaki bir problem gibi görülmekte ise de, aslında olay bu kadar basit değildir. Bal
üreticisinin ürün alamaması yada az ürün elde etmesiyle hem üretici hem de ülke
ekonomik kayba uğrayacaktır. Bunun yanı sıra zehirleyici madde içeren bal ve
polenlerin
insanlar tarafından yenilmesi ayrı bir sağlık problemi oluşturmaktadır.
Đlgili bakanlıklar gıda olarak tüketilecek bal, polen ve diğer bal ürünlerinde pestisid
ilaç rezidülerin kontrol etmelidir.
Tarım Đl Müdürlüklerine bağlı ilgili birimler, toplu mücadele uygulamalarında
önce, ilaçlama programına alınan sahaların genişliği, kullanılacak ilaçların cinsi, atılma
zaman ve süreleri, arılara ne ölçüde zararlı olacağını yerli basın, kitle iletişim araçları,
bölge radyoları hatta TV yayını ile üreticilere duyurmalıdır. Ayrıca, arıcılığın yoğun
olarak yapıldığı il ve ilçelerde eğitimlere ağırlık verilmeli, seminer ve toplantılar
düzenlenmeli, dergi, broşür ve arıcı mektupları yayınlanmalıdır.
Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılması beklenen bu düzenlemeler
sonunda, hem binlerce koloni boş yere ölümden kurtarılacak hem de üreticiler meyve
ve tohum üretimini arttırmak suretiyle ülke ekonomisine daha büyük katkı
sağlayacaklardır.
Zehirli Bitkiler
Toxicodendron cinsinden T. toxicarium (zehirli meşe), zehirli sarmaşık (T.
radicans) ve zehirli sumak (T. vernix)
vardır.
türlerinin hepsinin özsularında urushiol
Uçucu olmayan fenol maddesini içerdiklerinden insanların % 75’inde deri
tahriş yapar.
Zehirli meşe mükemmel bir bal kaynağıdır. Bir kişi bir tabak bal
yediğinde midesi bozulmakta ve hatta ölebilmektedir. Zehirin insana etkisi ile
hayvanlara olan etkisi farklıdır. Çiftlik hayvanları ve diğer hayvanlarda bağışıklık
mevcuttur.
T. toxicarium
T. vernix
T. radicans
Zakkum(Nerium oleander):
Zakkumun tüm parçalarında nerrin ve
oleandrin alkaloidleri içerir. Đnsan ve çiftlik hayvanlarına zehirleyici etkilidir. Zakkum
nektarından bal elde edilmektedir. Balın tadı acı olup aynı zamanda zehirleyicidir.
Zakkum(Nerium oleander)
Senecio jacobaea (Tansy ragwort): Bitkide 6 çeşit pyrrolizidine alkaloid
vardır. Çiftlik hayvanlarında zehirleyicidir. Hayvanlara göre zehirleme seviyeleri
değişmektedir. Sığr ve atlar, diğer hayvanlardan koyun, keçi ve tavşanlara kıyasla çok
daha duyarlıdır. Bitkinin çayını içen insanlarda karaciğer rahatsızılığı meydana gelir.
Arılar bitkinin nektarını toplar ve balı tükettiklerinde herhangi bir rahatsızlık yapmaz.
Balın tadı acı olup diğer ballarla karıştırılmazsa tadı iyi değildir.
Senecio jacobaea (Tansy ragwort)
Echium plantagineum: Nektarından elde edilen balda birçok pyrrolizidine
alkoloid’leri içermektedir. Başlıca "echimidine" toksinini taşırlar. Çiftlik hayvanlarında
zehirlidir. Civarda nektar azsa iyi bir nektar kaynağıdır. Bal ve nektarı arıda
zehirlenme yapmaz.
Echium plantagineum
Küsküt (Cuscuta spp.): Ilıman bölgelerde, yeşil bitkiler üzerinde parazit
olarak yaşayan yapraksız, asma şeklinde yaşayan bir bitkidir. Yurdumuzda 15 kadar
türü görülmektedir. Küsküt çiçekleri küçüktür.
Küsküt (Cuscuta spp.)
Arılar küsküt çiçeklerini ziyaret eder. Nektar alımından kısa zaman sonra bazı
arılıklarda koloni kayıpları % 50’ye varmaktadır. Çiçeklenme döneminde havalar kurak
giderse tarlacı arıların tamamı ölmektedir. Bazı araştırmacılar ise arıların küskütü
ziyaret etmesine karşın herhangi bir ölüm vakasına rastalmamışlardır. Bunun nedeni
küskütün farklı türlerinde zehirleyicilik etkisinin değişik olduğunu göstermektedir.
Coriaria arborea : Balı insanda zehirleme yapar. Ballarında ve yapraklardaki
öz suda picrotoxin ve "tutin" isimli toksinler vardır. Yarım çay kaşığı sıvı bal insanı
zehirler.
Coriaria arborea(New Zealand tutu)
Brachyglottis repanda: Yeni Zellanda’da Ağustos – Ekim aylarında çiçek
açmaktadır. Zehirli bal üretimi Şubat ve Mart aylarında olmaktadır.
1945 yılında 27
kişi baldan zehirlenmiştir. Toksik madeninin bitkinin poleninden geldiği tahmin
edilmektedir. Arılar ve çiftlik hayvanlarında zehirleyici etkisi yoktur. Ratlar ve
kobaylarda toksiktir.
Brachyglottis repanda
Ranunculus rivularis: Bitkinin zehirleyici etkisi olduğu düşünülmektedir.
Ranunculus rivularis
Scolypopa australya: Bal arıları bitkiden bal çiği toplar. Kuru havalarda diğer
bitkilerde az miktarda nektar olduğunda bitkiden alınan bal çiğinden elde edilen bal
zehirleyicidir. Bu ailedeki bitkilerin zehirleyici bal üretmeleri için birkaç etkenin bir
arada olması lazımdır. Bitkilerin çok yoğun bulunması, sıcak ve kuru bir dönemin
olması, diğer bitkilerin nektar ve bal çiğinin azalması gerekir.
Corynocarpus laevigatus (New Zellanda karakanut, karaka tree):
Nektarı arılar
için çok çekicidir. Yeni Zellanda’da Ağustos – Aralık aylarında çiçek
açmaktadır. Ergin arı kayıpları ilkbaharda görülmektedir. Çiçeklenme döeminde bikri
üzerinde yoğun arı görülür. Koloniler başka bölgelere götürüldüğünde arı kayıpları
ortadan kalkar. Araştırmalar, bitki olan bölgedeki tek bir kolonide 4000 arının
öldüğünü yada ölmek üzere olduğunu göstermiştir. Etkilenmiş arılar uçamaz,
güçsüzleşmiş olup bu arılar yavaş yavaş ölmektedir. Ana arılar ve larvalar etkilenmez.
Tarlacı arılar Kasım-Aralık aylarında nektar aldığında kovan dışında ölmektedir.
Nektar ve balları arılar için zehirleyicidir. Stoklanmış balları 26 hafta sonra bu
özelliğini kaybeder. Toksini "karakin"’ (= [1, 2, 6 – tri - 3- nitropropanol] β – D glucopryranose)dir. Arılar bitkinin polenin az miktarda toplar. Poleni arılarda
zehirlenme yapmaz. Balı insanlarda zehirleyici değildir. Nektarı kobaylarda zehirleyici
olup 9 hafta bekletilmiş ballar kobaylarda aynı etkiyi oluşturmaz. Arıcılar kolonilerini
bitkinin olduğu bölgeden uzaklaştırmalıdır.
Corynocarpus laevigatus (New Zealand karakanut, karaka tree)
Cyrilla racemiflora (titi, Southern leatherwood): Amerika’nın Teksas
eyaletinde Mayıs-Temmuz aylarında çiçek açmaktadır. Çiçekleri bol, güzel kokulu ve
arılar için çekicidir. Nektarı zehirleyicidir. Zehirlenen larvalar mavi yada mor renk alır.
Mayıs sonu yada Haziran başında kolonilerin tümündeki larvaların birdenbire mor
renk aldığı görülmektedir. Larva, pupa ve gözden yeni çıkan arılar etkilenmektedir.
Hastalığın şiddetini kaybetmesi bir ayı bulmaktadır. Koloniler ciddi kayıplara
uğramaktadır.
Kolonilerin
iyileşmekte,
ancak
bal
üretimleri
önemli
ölçüde
azalmaktadır. Petek gözünde ölen larvalar mavi yada mor renklidir. 1932 yılında
Amerika’nın Florida eyaletindeki kolonilerin yarısı kaybedilmiş ve zehirlenme nedeniyle
larvalar mavi yada mor renk almıştır. Amerika’da hala problem olarak kabul ediliyor.
Arıcılar kolonilerini bölgeden uzaklaştırır. Koloniyi şurupla besler.
Cyrilla racemiflora (titi, Southern leatherwood)
Rhododendron türleri yaygın olarak bulur. Gruplar halinde görülen çiçekleri
bol miktarda nektar ve polen üretir. Bazı araştırmacılar, polen ve nektarının arılara
direkt zehirleyici olduğunu bildirmektedir. 17 tür ve 14 hibrit ile yapılan bir çalışmada,
R.
Thompsonii
ve
bazı
hibritlerin
arılara
zehirleyici
olduğunu
göstermiştir.
Rhododendron türlerinden, R. arboreum, R. luteum(=Azalea pontica),
R.
occidentale, R. prattii, R. ponticum ve R. thomsonii arılarda zehirlenme yapar.
Arının zehirli bitki nektarı yanı sıra zehirli olmayan bitkilerden nektar topladığında
balda zehirli madde yoğunluğu azalmaktadır. Zehirlenme etkisinin oluşması için belli
bir seviyede zehirli nektar alınmalıdır. Yoğunluğu azalan balda bu etki ortaya çıkmaz.
Ancak baldaki su miktarı azaldığında baldaki zehirli madde oranı yükselir. Böylece
ilerleyen dönemde balın zehirleyici etkisi görülür. Milattan önce 401 yılında Grek
askerleri Trabzon civarında
Karadeniz orman gülü (Rhododendron ponticum)’den
zehirlenmişlerdir. Bazı araştırmacılar zehirlenmeye olgunlaşmamış balın neden
olduğunu ileri sürmektedir. Ülkemizde deli bal olarak isimlendirilen orman gülü, balı
bazı kişilerce özellikle tüketilmektedir. Günde bir çay kaşığı alınan deli balın bir takım
hastalıkları tedavi edici etkisi olduğuna inanılmaktadır.
Karadeniz orman gülü (Rhododendron ponticum) Nektar ve poleni
toksiktir. Rhododendron spp.,sifin (R. luteum), R. azalea ve R. anthopogon
nektar ve polenlerinde "antromedatoxin" adı verilen bir alkoloid arılar tarafından bala
karıştırılmaktadır. Balı acı ve toksiktir.
Zehirlenme yapacak kadar bal, polen yada
bitki yaprağı yenildiğinde, ağız, göz ve burunda sulanma başlar. Altı saat içinde
kusma ve mide bulantısı olur. Karın ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, terleme,
inkordinasyon, kan basıncının düşmesi, derinin karıncalaşması ve solunum güçlüğü
görülmektedir. Sonuç olarak, felç, koma ve ölüm meydana gelir.
R. arboreum
Karadeniz orman gülü (Rhododendron ponticum)
Sifin (Rhododendron luteum=Azalea pontica)
Sifin
(Rhododendron
luteum=Azalea
pontica)
ülkemizde
bol
miktarda
bulunmaktadır. Arılara zehirleyici etkisi arıcılar tarafından bilinmektedir. Çiçeklenme
zamanından önce koloniler bölgeden uzaklaştırılır.
Rhododendron azalea
R. thomsonii
R. prattii
Rhododendron anthopogon
R. occidentale
Bu ailenin diğer üyeleri olan, Pieris floribunda ve Pieris japonica
andromedotoksin üretmektedir. Nektar ve balları insanlarda zehirlenme yapar.
Pieris floribunda
Pieris japonica
Dağ defne ağacı(Kalmia latifolia), nektar ve balında "andromedotoxin"
toksini mevcuttur. Balı insanı zehirler. Bir kaşık bal yenildiğinde birkaç saat içinde
uyuşma ve bilinç kaybı meydana gelir. Nektar ve balı arıyı zehirlemez.
Dağ defne ağacı(Kalmia latifolia)
Yabani biberiye (Ledum palustre): Bitkisinin nektarından üretilen ballar
insanları zehirler. Ballarında "ericolin" içerir.
Yabani biberiye (Ledum palustre)
Sütleğen (Euphorbia geniculata): Bitkisinin beyaz, sütlü özsuyunda birçok
toksik madde vardır. Bir kısım arıcılar balının insanlarda zehirlenme yaptığını,
bildirmesine karşın bir kısım arıcı buna karşı çıkmaktadır. Bitkisinin poleni arılarda
toksik olmaktadır. Ülkemizde 60 kadar türü vardır ve çoğunluğu zehirlidir. Tarlacı
arılarda zehirleme yapar. Zehirlenmiş arıların barsağında ve polen sepetinde
bulunmuştur. Felç olan uçamaz, kanatlarını yanlara açmış halde görünürler. Arı
bitkiye gittikçe arı sayısı azalmaktadır.
Koyunlar ve sütleğen
Meşe (Quercus spp.):
Sütleğen
Yapraklarına yerleşen yapışkan, tatlı bir bal çiği
üzerinde bazen zehirleyici bir mantar olan Aspergillus calyptratus gelişmekte ve
mantar arılar için bir tehlike oluşturmaktadır. Ayrıca meşe çiçeklerinde bulunan
sakkaroz şekeri de arıları öldürmektedir. Meşe ağaçlarına yakın olan kolonilerde arı
kayıpları görülebilmektedir. Koloniden uçan arı sayısı ve ana arının yumurtlama sayısı
azalmaktadır. Larva ölümü gerçekleşmekte ve larvalı alanlarda boşluklar meydana
gelmektedir. Koloniler şurupla beslendiğinde iyileşmektedir.
Bu etkilerin oluşması
hava şartlarıyla da bağlantılıdır.
Meşe
Meşe çiçeği
At kestanesi (Aesculus californica): Ağacında arılara toksik etkisi olan
"Aesculin" toksini vardır. Amerika’da 1926 yılında bildirilen bir olay şöyledir. Polen,
nektar, bal ve ağaç özsuyundaki zehir bazen arılara çok etkidir. Ancak tarlacı arılara
bu etkiyi yapmamasına karşın, erişkin ana arı, erişkin erkek arı, genç işçi arı arı ve
larvalara etki yapmaktadır. Şiddetli şekillenen zehirlenme olaylarında bal dolu olan
kovandaki
arıların
tümünün
öldüğü
görülmüştür.
Larvalar,
erişkin
arılarca
beslenmekte ve zehirlenenen larvaları erişkin arılar yemektedir. Çünkü bu larvalar
normal bir erişkin arı haline gelemezler. 1940 yılındaki raporda ise, birkaç aşamalı
zehirlenme vakaları görülmüştür.
görülmüştür.
Orta şiddetteki vakada ″alacalı″ yavru gözleri
Boş, kapatılmamış, kapalı yavru gözleri karışık halde görülmektedir.
Aesculus californica zehirlenmenin ilk belirtisi yavru sahasında alacalı bir manzaranın
olmasıdır. Çok sayıda zehirli madde alınmışsa yalnızca yumurta, günlük larva ve
kapalı gözlü larva sahaları vardır. Kapanmamış larvalı gözlerin bulunmaması tipik bir
belirtidir. Zehirlenme devam ederse geriye yalnızca yumrtalar kalır. Petek gözlerinde
diğer bazı hastalık ve zehirlenme vakalarında olduğu gibi ölmüş larva bulunmaz.
Zehirlenme vakalarının birçoğunda kovan girişinde kümelenmiş gelişmemiş, şekilleri
bozuk ve açık renkli arı kümeleri görülür. Zehirlenmiş kolonilerde ana arı erkek arı
yumurtası bırakır. Şayet başka bir balla beslenirse işçi arı yumurtası bırakmaya başlar.
Arılar 4 – 6 hafta süreyle at kestanesi çiçekleriyle temas edebilir. Yağış miktarı yeterli
olduğunda diğer nektar kaynaklarıyla beslenmeye başladığında zehirlenmesinin kötü
etkisi azalır. Arı kolonileri başka bir bölgeye nakledilmeli ve şurupla arılar
beslenmelidir.
At kestanesi (Aesculus californica)
At kestanesi (Aesculus hippocastanum): Çiçekleri piramit şeklinde beyaz
ve pembe renklidir. Zehirlenme belirtileri Aesculus californica’daki gibidir. Zehirlenmiş
arıların midelerinde Aesculus hippocastanum ve A. parvia polenine rastlanmaktadır.
Polenler yenildiğinde arıların yaşam süreleri kısalmaktadır. Aesculus hippocastanum
tohumu, poleni, özsuyu ve nektarı toksik bir madde olan "Saponin" bakımından
zengindir.
Laboratuar
testlerinde
saponin
maddesinin
arı
ömrünü
kısaltdığı
kaydedilmiştir.
At kestanesi ve çiçekleri(Aesculus hippocastanum)
Çiçekleri kurak yıllarda arıları daha çok cezbeder. Eğer arılar kurak mevsimde
çiçekleri yoğun ziyaret ederlerse polen alımını takiben 3-4 gün sonra zehirlenme
belirtileri görülmektedir. Zehirlenmenin derecesi koloni çevresindeki at kestanesi
sayısına bağlı olarak değişmektedir. At kestanesi bitkisinin Mayıs hastalığına benzer
belirtiler yaptığı da belirlenmiştir.
At kestanesi(Aesculus pavia): Polenleri toksik etkilidir.
At kestanesi(Aesculus pavia)
Aesculus türlerinde bulunan "Digitonin" toksini arılar için çok zehirleyici olup
arılar Aesculus türleri özsuları ile beslendiklerinde "Digitonin" toksininin etkisi 5001000 kat fazla olmaktadır. Tüm Aesculus türleri toksik saponin’leri içermektedir.
Stachys arvensis (Nettle betony, staggerweed): Amerika’da çok yaygın
olmasına rağmen zehirlenme yapmasıyla ilgili bir bilgi yoktur. Avustralya’da
zehrlenme yaptığına dair bilgiler mevcuttur. Bitkinin nektarı toksiktir. Kolonideki arı
sayısı yavaş yavaş azalmaktadır. Özellikle genç arılarda ölüm meydana gelmektedir.
Barılar başka bölgeye götürülürse ölümler ortadan kalkar.
Stachys arvensis (Nettle betony, staggerweed)
Geven (Astragalus spp., locoweed, tragacanth):
Türleri toksik olan
selenyum maddesini bünyesinde biriktirmektedir. Çiçeklenme döneminde genç tarlacı
arılarda toksik etki yapmaktadır. Astragalus lentiginosus bitkisinin nektarı öldürücü
etkisini yavaşca yapmaktadır.
Bal ve polenin larvalardaki olumsuz etkisi yavaş
şekillenir. Bal uzaklaştırıldığında arılar iyileşir.
Geven(Astragalus spp., locoweed, tragacanth)
Geven(Astragalus spp., locoweed, tragacanth)
Ancak Anadolu’da yetişen 370’den fazla geven türünden çok azı zehirlidir.
Astragalus bolanderi içerdiği selenyum nedeni ile arılarda ölüm yapmaktadır.
Astragalus bolanderi
Bitkinin nektarı tarlacı arıları zehirlemektedir. Tarlacı arılar kovana dönerek
toksik maddeyi ana arıya aktarırlarsa; ana arı yumurtlamayı bırakmakta, arıların
beslediği larvalar ölmektedir. Kovanların yeri değiştiğinde hasta kolonilerdeki yaşam
normalleşmektedir.
Astragalus miser
Astragalus miser (milkvetch): Nektarında % 6 oranında mevcut olan
"miserotoxin" (=3-nitro-1-propyl-β-D-glucopryranoside) ile ölüm yapmaktadır.
Sophora microphylla (S. tetraptera): Yeni Zelanda’nın erken çiçeklenen
ağaçlarındandır. Çiçeklerine gelen arılarda uyuşturucu etki oluşturmaktadır. 20ºC
sıcaklıkta arılarda öldürücü etki meydana getirmektedir. Nektarında
toksik
alkoloid’ler bulunmaktadır.
Sophora microphylla(S. tetraptera)
Sophora japonica (Japanese pagodotree): Polen ve nektarı toksiktir.
Ayrıca reçinesinde yoğun "galaktomannoz" ihtiva etmektedir.
Sophora japonica (Japanese pagodotree)
Soğan (Allium cepa): Amerika’da 1956 yılında polenin arılara zehir etkisi
bildirilmiştir. Bu konuda daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır. Arılar soğanı nektar ve poleni
için ziyaret eder. Soğanın nektarındaki potasyum bal arıları için çekiciliğini
azaltmaktadır. Diğer nektar kaynakları olmadığında soğanın nektar ve polenini toplar.
Bu işlemin sonucunda hastalık belirtisi görülmez.
Soğan ve çiçeği
Lale (Tulipa spp): çiçeklerinde arılara zehirleyici tesir yapan mannoz ve
galaktoz
şekerleri
bulunmaktadır.
"mannoz"a nazaran daha fazladır.
Đçerdiği
şekerlerden
"galaktoz"
yoğunluğu
Lale
Veratrum
spp.:
Zehirli
alkaloidlerden
veratrin
ve
glycoalkaloidler
içermektedir. Bu maddelrin kanser yapıcı etkisi de vardır.
Beyaz çöpleme (Veratrum album): Kuzey-doğu Karadeniz bölgesinde
yetişmektedir. Çiçekleri yeşilimsi-beyazdır. Eğer civarda diğer çiçekli bitkiler var ise
arılar Veratrum türlerini tercih etmezler. Bu bitkinin poleni, nektarı ve bitki özsuyunda
zehirli birkaç alkoloid bulunmaktadır.
Veratrum lobelianum, Veratrum dahuricrum, Veratrum nigrum ve
Veratrum californicum (California false helleborne, corn lily) arılara
zehirleyici etkileri vardır. Zehirlenmiş arılar bitkiye yapışmış halde görülebilir. Bitki
zehirinden larvalar etkilenmezler. Larvalar daha çok açlıktan ölmektedir. Zehirlenme
2-3 gün kadar devam eder. Kovan ve çiçeklerde ölmüş ergin arılara rastlanır. Nektar
ve polenleri öldürücüdür. Genç arılar yaşlı arılara oranla daha duyarlıdır.
Beyaz çöpleme(Veratrum album)
Veratrum lobelianum
Veratrum nigrum
Veratrum californicum
Zygadenus venenosus (death camas): Steroidal alkaloidlerden zygadine
içermektedir. Nektar ve polenleri toksiktir. Veratrumdakine benzer birçok alkoloid’ler
vardır. Bunlar "gliko-alkoloid"’ler ve "ester alkoloid"’lerdir. Bitki 10 gün kadar
çiçeklenir ve çok az nektar salgılar. Çiçeklerini yiyen çoçuklar zehirlenir. Ergin arılar
zehirlenmektedir. Tarlacı arılar çiçek ziyaretinden 9 saat sonra felç olmaktadır.
Zygadenus venenosus (death camas)
Sarı yasemin(Gelsemium sempervirens):
Nektar ve poleni zehirlidir.
Toksik alkaloidleri gelsemine, gelseminine ve gelsemicine’dir. Bitkinin tüm parçaları
zehrleyicidir. Bu bitkiden lede edilen balı yiyen insanlar zehirlenir.
Arılar
zehrlenmektedir. Arılar felç olur ve ölür. Polenleri tarlacı arılardan daha çok genç
arıları zehirlemektedir. Larvalar zehirden etkilenmez.
Sarı yasemin(Gelsemium sempervirens)
Spiraea ussurensis: Nektarı zehirlidir.
Haşhaş (Papaver somniferum): Bitkinin alkaloidlerinden morfin, kodein ve
noskapin vardır. Tüm alkaloidlerinin zehirleyici etkisinden şüphelenilmektedir. Bazı
araştırmacılar bitkinin ziyaretinden sonra narkoze olmuş arılara rastlamışlardır.
Bitkinin kırmızı çiçeklerinin ziyaretinden sonra düzensiz hareketler görülmüştür.
Haşhaş
Göknar(Abies
alba, Silver
fir): Rüzgarla polinasyon yapan bitkilere
örnektir. Đsviçre’de ağacın bitli bitlerinin bal çiğini topladıktan sonra arıların felç
oldukları görülür. Kovan girişinde birçok ölmüş arıya rastlanır.
Canlı arılar felç hali
görülür. Koloniler bölgeden uzaklaştırılıp şurupla beslendiğinde arılar hemen iyileşir.
Göknar(Abies alba, Silver fir)
Macadamia integrifolia (macadamia):
Ağaçların çiçeklerinde ölmüş
arılara rastlanır. Çiçekten çıkan siyanid gazı arıları öldürmektedir.
Macadamia integrifolia (macadamia)
Kurtboğan (Aconitum spp., monkshood): Bitkinin yaklaşık 100 türü
"diterpenoid alkoloid"’leri taşımaktadır. Çok zehirli olan Kurtboğan bitkisinin
Aconitum orientale ve Aconitum nasutum türleri Kuzey-doğu ve Doğu Anadolu
bölgesinde yaygın olarak bulunmaktadır.
Aconitum spp.
Küçük miktarları bile memeli hayvanlarda zehirlenme yapar. Balında da toksik
maddeler vardır. Ancak bu maddeler insanlara nazaran daha az toksiktir. 1926 yılında
Çin’de bombus arısı yuvasından alınan acotinum balının insanlarda ölüm yaptığına
dair bilgi vardır.
Ancak bal arıları her zaman bitkinin derinde olan nektarına kolay ulaşamazlar.
Bal ve poleni zehirleyicidir. Delphinium’da bulunanlara benzer diterpenoid alkoloid’leri
taşımaktadır. Balları insanlara kıyasla arılarda daha az toksiktir. Aconitum chinense
bitkisinin tüm parçaları zehirlidir. Acotinum bitkisinin birçok türleri Avrupa ve
Amerika’da yetiştirilmektedir.
Düğün çiçeği (Ranunculus spp., crowsfoot, buttercups): Yurdumuzda
80 kadar türü bulunmaktadır. Nektar ve poleni toksiktir. Yüksek toksisitesi olan
"protoanemonin" yağı içermektedir. Glycoside ve ranunculin toksini içerir. Ranunculus
poleni zehirlenmeye neden olur.
Petek gözlerine depolanan polenleri en az 3 yıl
toksik etkisini sürdürmektedir.
Ranunculus spp
Düğün çiçeği bitkisi ilkbaharda çiçeklenme döneminde arılarda ölümlere neden
olmaktadır. Ranunculus acer, R. aconitifolius, R. acris, R. alpestris, R. auriconus, R.
breyninus(=R. nemorosus), R. lanuginosus, R. polyanthemos, R. puberulus, R.
repens ve R. steveni arılarda zehirlenme yaparlar. Genç arıların tümü zehirlenir.
Kovan girişinde titreyen, uçamayan arılar görülür.
Bacaklarını kontrol edemezler.
Arılar kısa zaman içinde ölmektedir.
Anemon (Anemone nemorosa, European anemone): Bitkide bulunan
"protoanemonin" maddesi toksiktir.
Anemon (Anemone nemorosa, European anemone)
Caltha patustris (Marsh marigold): Bitki üzerinde ölmüş işçi arılara
rastlanır. Ölmüş arılarda inseksidal maddeler bulunur.
Caltha patustris (Marsh marigold)
Sapindus marginatus:
Amerika’dan 1945 yılında arılarda ölüm yaptığı
bildirilmiştir.
Sapindus marginatus
Yüksük otu (Digitalis purpurea):
Ekimi
yapılan
tarlalara
yakın
yerleştirilmiş kolonilerde bazen yüksük otu poleninden zehirlenmeler görülmektedir.
Yüksük otu toksik bir madde olan "Digitonin" ihtiva etmektedir. Zehirlenen arılarda
yüksük otu plenine rastlanmıştır. Çiçeklerini çocuklar emdiğinde zehirlenirler.
Yüksük otu (Digitalis purpurea)
Şeytan
elması,
boru
çiçeği,
tatula
(Datura
stramonium,
Jimsonweed): Bitkinin tüm parçaları, poleni toksik alkaloidleri içerir. Atropine ve
scopolamine alkaloidleri vardır. Ballarında hyoscine, atropine tek olarak ya da her ikisi
bir arada bulunur.
Vertebralar üzerine zehirleyici etkisi vardır. Bu alkaloidler çok
toksik değildir.
Şeytan elması, boru çiçeği
Mısır’a ait banotu(Datura metel) : Balı toksiktir.
Mısır’a ait banotu(Datura metel)
Banotu (Hyoscyamus niger): yurdumuzun her bölgesinin yol kenarları ve
tarla kenarlarında görülmektedir. Banotu, "atropin", "hyoscine" ve "hyoscyanamine"
toksinleri ihtiva etmektedir.
Banotu (Hyoscyamus niger)
Bitkiden nektar toplayan tarlacı arıların bir kısmı ölmekte, nektarı kovana
taşıyan arılar ise bala toksik maddeleri bulaştırmaktadır. Alkoloidlerle yoğun bir
şekilde bulaşık ballarla beslenen yavru arılar ölürler.
1956 yılında Ermenistan’da 50 koloniden 24 koloni bu bitkiden zehirlenmiştir.
150 koloniden 50 koloni zayıflamıştır.
Porsuk ağacı (Taxus baccata): Trakya, Karadeniz bölgesi ve Toros
dağlarında yetişen, kışın yapraklarını dökmeyen arılar için zehirli bir ağaçtır. Yeni
ölmüş işçi arıların midesinden çok sayıda T. baccata poleni çıkarılmıştır.
Taxus baccata türleri
Yaprakları, meyveleri ve poleni zehirlidir. Bitki "taxine" adı verilen zehirli bir
alkoloid içermekte bu arılara toksik etki yapmaktadır.
Camellia reticulata (netvein camelia):
nektarı binlerce arı larvasını
öldürebilir. Camelia japonica’da nektarın % 5’i nisbetinde olan "Rafinoz" şekeri
toksiktir.
Camellia reticulata (netvein camelia)
Toksik şeker diğer bitkilerde Camelia sasangua’da % 11 ve çay (Camelia
sinensis, Thea sinensis) ’da % 14 oranında bulunmaktadır.
Küçük yapraklı ıhlamur (Tilia cordata): Küçük ıhlamur ve diğer ıhlamur
türleri ballı bitkilerin başında gelmektedir. Fakat bazı yıllarda iklim koşullarına bağlı
olarak arı ve diğer böceklere karşı zehir etkisi göstermektedir.
Tilia cordata
Tilia cordata, Tilia tomentosa(=T. argentea, T. peteolaris) ve Tilia
platyphyllos’un nektarında bulunan "galaktoz", "melibioz" ve "mannoz" şekerleri
bazen yoğunluklarına bağlı olarak arılara zehirleyici etki yapmaktadır. Hastalanmış
arıların midelerinde polenleri bulunur. Ayrıca hastalıklı ıhlamur ağaçlarında yaşayan
bitki bitlerinin tatlı özsularından alan arılar ölmektedir. Arılar yoğun olarak ıhlamur
ağacı çiçeklerini ziyaret ettiklerinde, bir süre sonra koloni mevcutunda önemli bir
azalma görülmektedir.
Hezaran (Delphinium spp.): Bitkisinin yurdumuzda 20 türü vardır.
Aconitum türlerindekine benzer çeşitli toksik "diterpenoid alkoloidleri" içerir. Bitki
çayır, mera ve tarla kenarlarında yetişmektedir.
Mavi Hezaran
Beyaz Hezaran
Sığır ve koyunlara zehirleyici etkisi vardır. Polenleri arıları öldürmektedir.
Çöpleme, dana bağırtan, bohça otu, noel gülü (Helleborus, Christmas
flower): Nektarı arılara zehirleyici etki yapmaktadır.
Çöpleme=Noel gülü=Dana bağırtan
Köpek üzümü (Solanum nigrum): Arılar için öldürücü zehire sahip bir
bitkidir. Bitki toksik bir madde olan "Solanine" içermektedir. Az miktarda nektar çok
miktarda polen üretmektedir. Çiçekleri beyazdır. Gece çiçek açtığı için arılar pek
etkilenmezler. Ancak buna rağmen köpek üzümü bitkisinin çiçeklenme döneminde
bitki üzerinde yada toprakta sık sık ölmüş arılara rastlanmaktadır.
Köpek üzümü (Solanum nigrum)
Defne (Daphne spp.): Bitkinin ülkemizde görülen 8 türü vardır. Çoğunlukla
yapraklarını dökmeyen, çalı şeklinde, kokulu, çiçekli bir bitkidir. Nektarı arılar için
zehirleyicidir.
Defne(Daphne spp.)
Tütün (Nicotiana tabacum): Tütün çiçeğini ziyaret eden arılar bir süre
sonra ölürler. Tütün bitkisinin özsuyu ve nektarında böcek öldürücü olan "nicotine",
"nornicotine" ve "anabasine" gibi zehirli bileşikler bulunmaktadır.
Tütün (Nicotiana tabacum)
Kara
buğday
(Fagopyrum
esculentum, cultivated buckwheat):
Bitkisine giden arılarda zehirlenme görülmektedir.
Kara buğday (Fagopyrum esculentum, cultivated buckwheat)
Triglochin maratinum (shore podgrass, arrow grrass): Zehirleri koyun
ve sığırı etkileyen tanımlanamamış siyanogenetik gilikozidlerdir. Arılardaki toksik etkisi
fazla değildir.
Ceviz (Juglans mandshurica): Polenleri zehirleyicidir.
Ceviz (Juglans mandshurica)
Borets vyushchiisya : Polenler erişkin arılar için toksiktir. Ana arı ve erkek
arılarda zehirlenebilir.
Phellodendron amurense (Amur corktree): Meyvesi, tohumu ve ağaç
kabuğunda "aporphine, protoberberine ve diğer kimyasal alkoloid"’ler yer almaktadır.
Bunlar zehirleyici maddelerdir. Ayrıca arılar bitkinin tatlı özsuyunu aldıklarından 2-3
gün sonra ölürler. Tatlı özsuyundan hazırlanan balla beslenen arılar 7-10 gün sonra
ölürler.
Phellodendron amurense (Amur corktree)
Romneya coulteri (Matilija poppy): Arılarda zehirlenme yapar. Toksik
madde bilinmiyor.
Romneya coulteri (Matilija poppy)
Arabis glabra (tower mustard): Arılarda zehirlenme yapan toksik madde
bilinmiyor.
Arabis glabra (tower mustard)
Binbir delik otu, sarı kantar otu (Hypericum perforatum, Klamath
weed): Çiçeklerinde "hypericum" toksini yer almaktadır.
Binbir delik otu, sarı kantar otu
Daphne
mezereum
"dihydroxycoumarin" toksini vardır.
(Daphne
glomerata):
Nektarında
Daphne mezereum (Daphne glomerata)
Syringa amurensis: Çiçekleri arılar için zehirlidir.
Syringa amurensis
Asclepias türleri (Milkweeds): Birçok "kardiak glikozidleri" içerir.
Asclepias türleri (Milkweeds)
Andromeda spp. (andromeda): Bal ve poleninin toksik etkisi olduğundan
şüphelenilmektedir.
Koca yemiş (Arbutus unedo, strawberry tree): Nektarı zehirlidir.
Koca yemiş (Arbutus unedo, strawberry tree)
Arbutus miser v. seronitus (Timber milk vetch): Nektarı zehirlidir.
Siyah banotu(Hyoscyamus niger): Nektar ve poleni toksiktir.
Siyah banotu(Hyoscyamus niger)
Sapindus spp. (soapberry): Bitkisinin nektarının toksik olduğundan şüphe
edilmektedir.
Sapindus spp. (soapberry)
Sophora microhylla (Yellow kowhai): Nektarı ergin arılara toksik etkilidir.
Nektarı aldıktan yarım saat sonra zehirlenme şekillenir.
Sophora microhylla (Yellow kowhai)
Sophora japonica: Nektar ve poleni arılara zehirleyicidir. Arıcılar çiçeklenme
dönemine dikkat etmeli
Sophora japonica
Açelya
(Tripetaleia
paniculata,
an
azalea):
Nektarı
zehirlemektedir.
Açelya (Tripetaleia paniculata, an azalea)
Macadamia integrifolia: Ağaçların çiçeklerinde bulunan cyanide arıları
öldürmektedir.
arıları
Macadamia integrifolia
Laboratuvar Teşhisi
Đnsektisidler genellikle sinir sistemi üzerine etkili olduklarından ölmekte olan
arılar dikkatlice izlenmelidir. Arılar başlangıçta sinirli olup saldırma ve sokma
eğilimindedirler. Daha şiddetli zehirlenmeler uçma yeteneksizliğine neden olmaktadır.
Bu durumdaki arılar açılmış ve titreyen kanatlarıyla oraya buraya koşuşturmakta,
uçmaya yeltenmekte, dairesel hareketler yapmakta ve sonunda katılaşmış bir halde
sırtüstü düşüp ölmektedirler. Zehirlenmeden şüpheli kovanlardan alınan hastalıklı ve
ölmüş arılar kısa sürede laboratuvara ulaştırılmalıdır. Zehirlenme yapabilecek
insektisidler yönünden rezüdü analizleri
yapılarak zehir saptanmaya çalışılır. Bunu
polen analizleri izler. Arının kıllarına takılan polenler, polen türleri açısından incelenir.
Böylece arının ziyaret ettiği bitkiler saptanabilir.
Korunma yöntemi
Arı kolonilerinde polen ya da nektar zehirlenmesi görüldüğünde zaman
kaybetmeden zehirli polen yada nektar dolu çerçeveler çıkarılır ve yerlerine şeker
şurubu doldurulmuş çerçeveler takılır. Zayıf kolonilere
verilerek koloni güçlendirilir.
kapalı yavrulu çerçeveler

Benzer belgeler

Zehirli bitkiler-3

Zehirli bitkiler-3 özelliğini kaybeder. Toksini "karakin"’ (= [1, 2, 6 – tri - 3- nitropropanol] β – D glucopryranose)dir. Arılar bitkinin polenin az miktarda toplar. Poleni arılarda zehirlenme yapmaz. Balı insanlard...

Detaylı

Camellia reticulata (netvein camelia): nektarı binlerce arı larvasını

Camellia reticulata (netvein camelia): nektarı binlerce arı larvasını zehirlenme yapmaz. Balı insanlarda zehirleyici değildir. Nektarı kobaylarda zehirleyici olup 9 hafta bekletilmiş ballar kobaylarda aynı etkiyi oluşturmaz. Arıcılar kolonilerini

Detaylı

zehirli bitkiler 9

zehirli bitkiler 9 Bal ve poleni zehirleyicidir. Delphinium’da bulunanlara benzer diterpenoid alkoloid’leri taşımaktadır. Balları insanlara kıyasla arılarda daha az toksiktir. Aconitum chinense bitkisinin tüm parçala...

Detaylı

zehirli bitkiler 10

zehirli bitkiler 10 Bitkiden nektar toplayan tarlacı arıların bir kısmı ölmekte, nektarı kovana taşıyan arılar ise bala toksik maddeleri bulaştırmaktadır. Alkoloidlerle yoğun bir şekilde bulaşık ballarla beslenen yav...

Detaylı