Fikri Haklar ile İlgili Gümrüklerde Koruma Tedbirleri ve

Transkript

Fikri Haklar ile İlgili Gümrüklerde Koruma Tedbirleri ve
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
From a Turkish and International Perspective
Infringements of Intellectual Property Rights on the Internet│Protective Measures at Customs│Patent Mock
Trial│Mock WIPO Case -UDRP Arbitration on Domain Name Dispute
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │❷
Türk ve Uluslararası Bakış Açısıyla
İnternette Fikri Hak İhlalleri │Gümrüklerde Koruma Tedbirleri │Patent Farazi Davası │Alan Adı Uyuşmazlığında WIPO
Nezdinde Farazi UDRP Tahkimi
Özlem SOYSANLI │ Fikri ve Sınai Hakların Korunmasında Gümrük İdaresinin Rolü
Att.Eşref ALAÇAYIR │ Fikri Haklar ile ilgili Gümrüklerde Koruma Tedbirleri ve Uygulaması
Dr.Dr.Jochen HERR │ Border Seizure in Patent Cases in the EU
Att.Olga SIRAKOVA │ Intellectual Property Rights related Protective Measures and their Enforcement at Customs in Bulgaria
Att. Barış KALAYCI │ Güncel ABAD ve Yargıtay Kararları Işığında Transit Geçiş ve Serbest Bölgeler Rejimindeki Malların FM Haklarına Dayalı Durdurulması
Prof.Dr. Nevhis DEREN YILDIRIM │ Fikri Mülkiyet Hukuku İle Usul Hukukunun Çatışma Alanı: İhtiyati Tedbirler
Att. Tougane LOUMEAU │ A Critical Approach to Local Regulations Regarding IP Rights Related Protective Measures at Customs and Solution Proposals:
the French Example
Att. Okan CAN │ Fikri Hakların Gümrükte Korunmasıyla İlgili Mevzuat ve Uygulama
Destekleyenler │ Supporters
N.B. Except for personal use and other purposes where use is allowed pursuant to the Law on Intellectual and Artistic Works No.5846, this file or any documents enclosed in this file,
containing communiqués presented within the scope of the seminar and presentations and petitions in pdf, powerpoint, word and similar format submitted by parties' counsel during mock
trial and arbitration proceedings, shall not be made copies of, be duplicated by means of devices used to transfer signs, audio or images, published, or communicated to the general public in
a manner that third parties may have access in place and time they choose for any use without the written consent of AIPPI Turkey - Association for the Protection of Intellectual Property
Rights, even if the name of the work and the author is indicated. │Seminer kapsamında sunulan tebliğler ile farazi dava ve tahkim süreçlerinde taraf vekillerince ibraz edilen pdf, powerpoint,
word ve benzeri formattaki sunum ve dilekçelerin yer aldığı bu dosyanın veya içindeki herhangi bir dokümanın, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’nda düzenlenmiş olan kişisel kullanım
dahil diğer kullanım serbestilerinde öngörülen amaçlar dışında herhangi bir amaçla eser sahibinin ve eserin adı belirtilerek dahi olsa AIPPI Türkiye-Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği’nin
yazılı izni olmaksızın ikinci bir kopyası çıkartılmamalı veya işaret, ses ve görüntü nakline yarayan araçlara kaydedilmek suretiyle çoğaltılmamalı, yayılmamalı ve üçüncü kişilerin seçtikleri yer ve
zamanda erişimlerini sağlayacak şekilde umuma iletilmemelidir.
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
1
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
Habibe ASLAN
Judge, Istanbul 3rd Civil Court of
Intellectual and Industrial Property Rights
Özlem SOYSANLI
Moderatör
Intellectual Property Rights related Protective Measures at Customs and their
Enforcement
Fikri ve Sınai Hakların Korunmasında Gümrük İdaresinin Rolü
President of Department of
Intellectual Property Rights related Protective Measures at Customs and their
Legislation and Foreign Affairs
Enforcement
of General Directorate of Customs
1971 yılında Denizli’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini aynı yerde tamamladıktan sonra 1988 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi, İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümüne girdi. Mezuniyetinden sonra özel sektörde başladığı çalışma hayatına İhracatçı Birliklerinde devam etti.
1996 yılında Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünde Gümrük Uzman Yardımcısı olarak göreve başladı. Gümrük ve Ticaret
Bakanlığında Gümrük ve Ticaret Uzmanı olarak devam ettiği görevinin ardından 2011 yılı Ekim ayında aynı Genel Müdürlüğe Daire Başkanı olarak
atandı. Evli ve 1 çocuk annesidir. İngilizce, İtalyanca ve orta düzeyde Fransızca bilmektedir.
1
2
3
4
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
2
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
5
6
7
8
9
10
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
3
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
11
12
13
14
15
16
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
4
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
17
18
19
20
21
22
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
5
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
23
24
25
26
27
28
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
6
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
29
30
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
7
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
Att.Eşref ALAÇAYIR
Alaçayır Law Office, Istanbul
Fikri Haklar ile ilgili Gümrüklerde Koruma Tedbirleri ve Uygulaması
Intellectual Property Rights related Protective Measures at Customs and their Enforcement
1954 Balıkesir doğumlu, İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu, 1979’dan beri Serbest Avukat, Evli 2 çocuklu
1
2
3
4
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
8
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
5
6
7
8
9
10
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
9
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
11
12
13
14
15
16
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
10
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
Dr.Dr.Jochen HERR
Partner, Field Fisher Waterhouse LLP, Munich
Border Seizure in Patent Cases
Intellectual Property Rights related Protective Measures at Customs and
their Enforcement
Dr. Dr. Jochen Herr studied mechanical and process engineering as well as law. He is one of the few lawyers in Germany who is admitted as an
attorney at law and a German and European patent attorney. He is specialized in patent litigation proceedings before the German infringement
courts, the German Federal Patent Court (nullity actions) and the German and European patent office (opposition proceedings). Here he can call on
his vast experience in different technical fields (e.g. high tech, electro-mechanics, biotech, pharma). He is also experienced in license agreements,
research and development contracts as well as matters of know-how protection. He advises companies in all matters of patent strategies.
1
2
3
4
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
11
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
5
6
7
8
9
10
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
12
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
11
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
13
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
Att.Olga SIRAKOVA
Enforcement of Intellectual Property Rights in Bulgaria, including measures at Customs
Patent and Trademark Attorney
Intellectual Property Rights related Protective Measures at Customs and their Enforcement
Interius, Sofia
She was graduated from English Language School, Sofia in 1976, and then Sofia University – Law in 1980 and then has got a Ph.D in Law in 1991.
She worked for Bulgarian Chamber of Commerce and Industry as lawyer at the Patent and Trademark Bureau between 1981 and 1993
Attorney at Law since 1993; Patent and Trademark Attorney since 1993; Interius – partner since 1993; European Trademarks and Design Attorney
since 2007; European Patent Attorney since 2007; Member of different working groups in Bulgaria for the preparation of drafts of new laws in the
field of IP, or amendments of existing laws, including of the group on the new Law on Marks and Geographical Indications, the Draft of Law for
Establishment Chamber of Industrial Property Representatives; Lecturing at IP courses, organized by the Bulgarian Patent Office in the last 10 years.
Chairing and giving presentations at meetings organized by ECTA, INTA and AIPPI; MEMBER of different organizations, including AIPPI - President
of the Bulgarian National Group 2003 – 2007 and 2010-2011; Secretary of the Bulgarian National Group 2007-2010; Chairperson of the
Nominating Committee of AIPPI from 2010; ECTA Council Member since 2007; Member of the Anti Counterfeiting Committee since 2007; INTA
1
2
3
4
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
14
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
5
6
7
8
9
10
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
15
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
11
12
13
14
13
14
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
16
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
Att. Barış KALAYCI
Mehmet Gun & Partners, Istanbul
Güncel ABAD ve Yargıtay Kararları Işığında Transit Geçiş ve Serbest Bölgeler Rejimindeki
Malların FM Haklarına Dayalı Durdurulması
Intellectual Property Rights related Protective Measures at Customs and their Enforcement
Baris Kalayci is a qualified lawyer. He graduated from Ankara University with an LLB and was admitted to the Istanbul Bar Association in 1998. He
has worked at Mehmet Gün & Partners for over 10 years for a wide range of foreign and domestic clients in IP matters, especially in the fields of
litigation and enforcement of trademark rights and unfair compatition. Mr. Kalayci is also a qualified European patent attorney with European
Patent Office and is registered with the Turkish Patent Institute.
1
2
3
4
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
17
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
5
6
7
8
9
10
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
18
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
11
12
13
14
15
16
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
19
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
17
18
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
20
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
Mustafa Nevhan AKYILDIZ
Izmir Public Prosecutor
Moderator
A Critical Approach to Legal Regulations Regarding Intellectual Property Rights related Protective
Measures at Customs and Solution Proposals
Çeşitli il ve ilçelerde Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptım. 8 yıldır İzmir ilinde Fikri ve Sınai Haklara ilişkin
soruşturmaları yürütmekle görevliyim. Yurt içinde ve yurt dışında fikri mülkiyetle ilgili eğitim çalışmalarına katıldım, uluslararası projelerde yer
aldım. Cumhuriyet Savcılığı görevimin yanında fikri mülkiyetle ilgili eğitim çalışmalarını da sürdürmekteyim.
Prof.Dr. Nevhis DEREN YILDIRIM
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Fikri Mülkiyet Hukuku İle Usul Hukukunun Çatışma Alanı: İhtiyati Tedbirler
Fikri Haklar ile ilgili Gümrüklerde Koruma Tedbirlerine ilişkin Yasal Düzenlemelere Eleştirel
Bakış ve Çözüm Önerileri
St. Georg Avusturya Kız Lisesi'nde 1976-1983 yılları arasında ortaöğretimini sürdürdü ve 1983 yılında Fen Bölümü'nden mezun oldu. 1983-1987
yılları arasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamladı. 1988 yılı Ocak ayında Marmara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı, 1989 yılında “Türk, İsviçre ve Alman Hukuku'nda Hacze (Adi) İştirak” isimli tezi ile Yüksek
Lisans programından mezun oldu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Doktora programını “Türk, İsviçre ve Alman Medeni
Usul Hukuku'nda Kesin Hükmün Sübjektif Sınırları” isimli tezi ile 1.Nisan.1994 tarihinde tamamladı. 9.11.1998 tarihinde Medeni Usul ve İcra-İflas
Hukuku dalında doçent ünvanını aldı. Doçentlik tezinin konusu “Haksız Rekabet İle Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku'nda İhtiyati Tedbirler” idi.
08.12.2004 tarihinde İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Profesör kadrosuna atandı. Çok sayıda yayın ve makalesi bulunmaktadır.
Fikri Mülkiyet Hukuku İle Usul Hukukunun Çatışma Alanı: İhtiyati Tedbirler
Ülkemizde Haksız Rekabet Hukuku ile Fikri Mülkiyet Hukuku’na ilişkin konularda maddi hukuk bakımından önemli düzenlemeler yapılmış
olmasına rağmen hukuki korunmanın etkinliğinin sağlandığından söz edilemez. Fikri Mülkiyet Hukuku’nun alanına giren marka, patent,
faydalı model, endüstriyel tasarım, coğrafi işaret gibi konularda yapılan yasal düzenlemelerde Avrupa Birliği mevzuatının esas alındığı göz
önünde tutulursa, bu alanda etkin hukuki korunmayı neden sağlayamadığınızın yanıtı yargılama hukuku anlayışımızda ve uygulamamızda
yatmaktadır. Aşağıda soru-cevap yöntemiyle aksaklıkların hangi noktalarda ortaya çıktığını ortaya koymaya çalışacağız.
1) Geçici hukuki korunmanın anayasal temeli var mıdır?
Bireylerin devlet mahkemeleri aracılığı ile hukuki korunma isteme haklarına “adaleti sağlama talebi” adı verilir. Geçici hukuki
korunma, anayasal bir temel hak olan “adaleti sağlama” talebine dayanmaktadır. Adaleti sağlama talebi hukuk devletinin esaslarından birini
oluşturur. Devlet, cebri icra yetkisini elinde tuttuğundan ötürü, hakları ihlal edilen kişiye yalnız dava açma imkanının tanınması yetersiz
kalmakta, bunun dışında bireyin hakkını elde etmesinin de garanti altına alınması gerekmektedir. böylece davaların uzun sürmesinden
kaynaklanan sorunlar, ihtiyati tedbirler yoluyla aşılabilmektedir.
İhtiyati tedbirlerin varlığı, adaleti sağlamanın dava öncesinde veya esnasında yaşanan gelişmeler nedeniyle konusuz kalmasını
1
önlemektedir .
2) İhtiyati tedbirlerin işlevleri nelerdir?
İhtiyati tedbir kararlarının en klasik işlevi, davacının açtığı davayı kazanmasına rağmen davalının bu süre içinde yaptığı işlemlerden
dolayı zarar görmesini önlemektir. HMK. m.389/I hükmü, ihtiyati tedbir nedenini şu şekilde tanımlamaktadır: “Mevcut durumda meydana
gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya
gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati
tedbir kararı verilebilir”. Yani ihtiyati tedbirler, bir anlamda tedbir talebinde bulunan tarafın dava ile elde edeceği sonucu garanti altına
2
almaktadır. Çünkü böyle bir durumda daha sonra davalıya açılacak tazminat davası da fazla tatminkar sonuçlar doğurmaz .
İhtiyati tedbirler ile bizzat maddi hukuka ilişkin hak değil, hakkın gerçekleştirilmesi garanti altına alınır.
İhtiyati tedbir kararları, aynı zamanda hak sahibinin zamanın geçmesinden ötürü uğrayacağı sakıncaları bertaraf etmeye yöneliktir.
Anılan kararların bir başka işlevi de, dava dilekçesinin kendisine tebliğinden sonra davalının aldığı önlemlerle davacının hakkını elde
etme imkanının ortadan kaldırmasına engel olmaktır. Bilindiği üzere, karşı tarafa hiç bilgi aktarılmadan ve ona kendisini savunma imkanı
sunmadan da ihtiyati tedbir kararı vermek mümkündür. Dolayısıyla ihtiyati tedbirler, talepte bulunan tarafı karşı tarafın kötü niyetli
davranışlarına karşı da koruyabilmektedir.
Geniş bilgi için bkz.: Deren-Yıldırım, Haksız Rekabet Hukuku ile Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku’nda İhtiyati
Tedbirler, İstanbul 1999, s.2-3
2
Deren-Yıldırım, İhtiyati Tedbirler, s.3-4
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
1
21
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
3) İhtiyati tedbirler kötüye kullanılabilir mi?
Her ne kadar kanunkoyucu, esas itibari ile tarafı davasının uzamasından kaynaklanacak sakıncaları gidermek amacı gütmüş olsa da,
ihtiyati tedbir kararları, bazı durumlarda, tedbir talebinde bulunanın farklı amaçlara ulaşmasına da hizmet edebilir ve bu şekilde ihtiyati
tedbir kurumunun kötüye kullanılması gündeme gelebilir. Örn. ihtiyati tedbir talebi kabul edilen taraf, bu suretle karşı tarafı sulhe zorlama
3
imkanı elde edebilir .
Bunun dışında, dava açmadan önce mahkemeye yöneltilen taleplerden, ihtiyati tedbir talebinde bulunanın karşı tarafın savunma
amaçlarını tanıması da mümkündür.
Haksız Rekabet ve Fikri Mülkiyet Hukuku’nda yeterli inceleme yapılmadan verilen ihtiyati tedbir kararı rakibin piyasanın dışına
çıkarılması sonucunu doğurabilir.
Bunun dışında ihtiyati tedbir kararlarının talepte bulunan tarafın hasmının işletme sırlarını öğrenmesine yol açmayacak şekilde icra
edilmesine özen gösterilmelidir.
Doktrinde ihtiyati tedbirlerin “medyatik” oldukları da ileri sürülmüştür. İhtiyati tedbir kararının etkisi kamuoyunun bilgilendirilmesi
ile artmaktadır.
Anılan sakıncaların doğması, ihtiyati tedbir yargılaması ile normal yargılama arasındaki bağın sıkılaştırılması ve ihtiyati tedbir
yargılamasında daha detaylı incelme yapılması ile bir ölçüde bertaraf edilebilir.
4) Haksız Rekabet Hukuku ile Fikri Mülkiyet Hukuku’nda ihtiyati tedbir kararlarının önemi hukukun diğer alanlarına göre daha mı
büyüktür?
Anılan hukuk dalları, ekonominin ve ticari hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Fikri ve sınai hakların korunması Türkiye gibi gelişmekte
4
olan ülkelerin de en baş sorunudur . Alman yazarlardan von Büren: “Hiçbir davada haksız rekabet davasında olduğu kadar hızlı hareket
etmek gerekmez” demektedir. Haksız rekabet davalarına konu olan haklar çok kısa ömürlüdür. İster ileri teknoloji gerektiren bir elektronik
alet olsun, ister bir dönem moda olan ürünler olsun, dava konusu bütün bu mallar (ve bunlar üzerindeki haklar) uzun süren davaları
kaldıramayacak kadar geçicidir. İhtiyati tedbir kararları Haksız Rekabet Hukuku ile Fikri Mülkiyet Hukuku ile bütünleşmekte ve onun
ihtiyaçlarına cevap vermektedir.
Ancak Fikri Mülkiyet Hukuku’nun her dalının ihtiyati tedbir yargılamasına uygun olup olmadığı tartışmalıdır. Özellikle Almanya’da
Haksız Rekabet Hukuku’na ilişkin uyuşmazlıkların neredeyse tamamında ihtiyati tedbir yargılaması gündeme gelmekte, hatta bu yargılamayı
bir çok durumda asıl dava bile izlememektedir. Aynı ülkede, patentin ve faydalı modelin korunmasında ihtiyati tedbirlere başvurulup
başvurulmayacağı tartışmalıdır. Çoğunluk, hukuki ve teknik hususlara komplike olmasının ihtiyati tedbir yargılaması açısından sorun teşkil
ettiğini ve bu nedenle özellikle Patent Hukuku’na ilişkin uyuşmazlıklarda ihtiyati tedbir kararlarına ender rastlandığını ileri sürerken;
azınlıkta kalan görüş, sınai hakların ihtiyati tedbir kararları ile korunmasının istisnai bir durum olmaktan çıkmasını istemektedir.
İsviçre Hukukunda ise, Sınai Mülkiyet Hukuku’na ilişkin uyuşmazlıklarda, özel hukukun diğer dallarına oranla çok daha sık ihtiyati
tedbir kararları verildiği görülmektedir.
5) Müdahalenin önlenmesi şeklindeki ihtiyati tedbir kararı olası müdahalenin önlenmesi davasını nasıl etkiler?
HUMK gibi, 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girerek bu kanunun yerini alan Hukuk Muhakemeleri Kanunu da ihtiyati tedbirleri
tüketici biçimde saymamış, ihtiyati tedbir türlerini yalnız teminat amaçlı tedbirlerle sınırlamamıştır. HMK m.391/I hükmü: “…Mahkeme
tedbire konu olan mal ve hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi,
sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir…” şeklindedir.
Hükümde örnek kabilinden sayılan ilk iki tedbir teminat amaçlı tedbir kategorisinde, “yapma” ve “yapmama” biçimde olan
tedbirler ise ifa (eda) amaçlı tedbir kategorisindedir. “her türlü tedbir” ibaresinden HUMK çerçevesinde verilebilen teminat, düzenleme ve
nihayet ifa (eda) amaçlı tedbirlere gelecekte de hükmedilebileceği sonucunu çıkarmaktayız.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı’nın 395. maddesinin I fıkrasının başında bulunan “asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte olmamak
şartıyla” ibaresi, Adalet Komisyonu tarafından metinden çıkarılmıştır. Nitekim ben de İstanbul Barosu için Prof.Dr. Yavuz Alangoya ve
5
Prof.Dr. M.Kamil Yıldırım ile hazırladığım “Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı-Değerlendirme ve Öneriler” isimli kitabın bana ayrılan
Deren-Yıldırım, İhtiyati Tedbirler, s.5
Deren-Yıldırım, İhtiyati Tedbirler, s.6-8
5
Alangoya,Y/Yıldırım, M.K/ Deren-Yıldırım, N, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı, Değerlendirme ve
Öneriler, İstanbul Barosu, İstanbul 2006, s.201-202
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
3
4
22
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
bölümünde, bu ibarenin tasarıda yer almasını eleştirmiş, bunun uygulamada geçici hukuki korunmadan beklenen faydayı tamamen ortadan
kaldıracak ve adil yargılanma hakkını bertaraf edecek nitelikte bulduğumu belitmiş ve şu sözlere yer vermiştim: “… ihtiyati tedbir
yargılaması ile asıl yargılamanın konuları özdeş değildir. Örneğin, müdahalenin önlenmesi davası öncesinde talep edilen müdahalenin
önlenmesine ilişkin tedbire hükmedilirse, bununla asıl talep yerine gelmiş olmaz, çünkü hukuki korunma adından da anlaşılacağı üzere
geçicidir. Her ne kadar gerekçede bu ifadenin kullanılmasının ifa amaçlı tedbir kararı verilmesine engel olmayacağı belirtilmiş ise de, bu
doğru değildir. Söz konusu ibare kaldırılmalıdır. Aksi takdirde hasmın menfaatleri tek yanlı bir biçimde öne çıkarılmış olur. Hakimin “asıl
uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir karar verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebini reddetmesi hakkın yerine
6
getirilmesinden kaçınma olarak değerlendirilmelidir …İhtiyati tedbir talebinde bulunan usuli bakımdan asıl yargılamaya oranla daha azına
ulaştığı unutulmamalıdır. Zira ihtiyati tedbir kararları asıl yargılama bakımından bozucu şarta bağlanmakta ve değişen şartlara göre her an
kaldırılabilmektedir…”
Türkiye’de ihtiyati tedbir taleplerinin sıklıkla “asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği” gerekçesiyle
reddedildiği herkesçe bilinen bir olgudur. Bu gerekçe, özellikle TTK, FSEK, Pat KHK, Marka KHK, vd. düzenlemelerdeki ihtiyati tedbir kataloğu
ve HUMK, HMK hükümleri ile örtüşmemektedir. Müdahalenin önlenmesi (men’i) gibi yapmamaya yönelik ifa amaçlı tedbirlerin yanı sıra
bazı bakımlardan sakıncalı eski hale getirme tedbirlerinin dahi bazı yasal düzenlemelerde yer aldığı düşünüldüğünde, anılan ibarenin
HMK’nundan kaldırılması olumlu bir gelişmedir.
İhtiyati tedbirler, asıl yargılamaya oranla daha azını veya farklı bir şeyi sağlamak durumundadır. Müdahalenin önlenmesine ilişkin
ihtiyati tedbirlere hükmedilmesi de bu esasa aykırı değildir.
6) İhtiyati tedbir yargılaması Türkiye’de asıl yargılamanın yerini alabilir mi?
HMK m.391/I uyarınca ihtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep
ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde dava açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurmak ve
karşılığında belge almak zorundadır. Aksi halde ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar.
Kanunkoyucu, HUMK’undaki esası benimsemiş, ancak süreyi 10 günden iki haftaya çıkartmıştır.
Alman Hukuku’nda ise, Haksız Rekabet Hukuku alanında verilen ihtiyati tedbir kararlarından sonra uyuşmazlıkların yüzde
7
%10’nunda bunu haksız rekabet davası izlemektedir . Schenker, aynı oranın İsviçre için de söz konusu olduğunu belirtmektedir. Bunun
8
ardında yatan nedenlerden biri ihtiyati tedbir kararı verilmesinden sonra, tarafların sulh olmalarıdır .
Alman Haksız Rekabet Hukuku’nda yaşanan gelişmelerin perde arkasında, Alman Medeni Usul Kanunu §926 hükmünün Türk
9
Hukuku’ndan farklı bir düzenlemeye yer vermesi yatmaktadır . Anılan düzenleme uyarınca, hakim, ihtiyati tedbir talebinde bulunan tarafa
esas hakkındaki davayı açması için bir mehil vermek zorunda değildir, ancak hasım mahkemeden ihtiyati tedbir talebinde bulunan tarafa
esas hakkındaki davayı açması için bir süre verilmesini talep edebilir. Mahkeme, hasmın bu talebini kabul eder ve süreyi belirlerse esas
hakkındaki dava, bu süre içinde açılmak gerekir, aksi takdirde ihtiyati tedbir talebi ortadan katlar. Görüldüğü üzere, Alman Hukuku’nda
ihtiyati tedbirlere esas dava arasındaki bağlantı İsviçre ve Türk Hukuku’ndaki kadar sıkı değildir. Bu bakımdan, Türk Hukuku’nda ihtiyati
tedbir yargılaması ile asıl dava arasındaki bağlantının daha sıkı olduğu, ihtiyati tedbir yargılamasının daha azı (minus) verdiği
unutulmamalıdır.
7) Hasma savunma imkanı verilmeden ihtiyati tedbir kararı verilmesi savunma hakkının ihlali anlamına gelir mi?
HMK. m.390/I hükmü, dava açılmadan önce de ihtiyati tedbire karar verilebileceğini düzenlemektedir. Yine aynı maddenin ikinci
fıkrası şu şekildedir. “… Talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde, hakim karşı tarafı dinlemeden de tedbire
karar verebilir…”
Doçentlik tezimde de belirttiğim üzere özellikle Haksız Rekabet ile Fikri Mülkiyet Hukuku’na ilişkin uyuşmazlıklarda ihtiyati tedbir
10
kararlarının hasım açısından sürpriz teşkil etmesi, bu tedbirleri daha etkili kılmaktadır . Markaya yapılan aşikar tecavüzlerde, üretilen
mallara el koymaya yönelik ivedi ihtiyati tedbir kararının verilmesi büyük önem taşır, zira hasma haber verildiği takdirde korsan malların
dost bir işletmeye aktarılması önlenmiş olmaktadır.
Aynı yönde, Deren-Yıldırım, İhtiyati Tedbirler, s.11
Deren-Yıldırım, İhtiyati Tedbirler, s.12
8
Deren-Yıldırım, s.12
9
Deren-Yıldırım, İhtiyati Tedbirler, s.131
10
Deren-Yıldırım, İhtiyati Tedbirler, s.
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
6
7
23
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
Doktrinde, mukarine ispat (yaklaşık ispat) kurallarının duruşma yapılmaksızın verilecek ihtiyati tedbir kararında ağırlaştırılması
gerektiği savunulmaktadır. Buna göre, talep sahibinin kendisine ait bütün vakıaları gerçeğe yakın gösterecek şekilde ispatı yeterli değildir,
onun ayrıca karşı tarafın ileri sürmesi muhtemel def’ilerini de gerçeğe yakın gösterecek şekilde ispatı aranmalıdır.
11
İvedi ihtiyati tedbir kararlarına karşı itiraz mümkün olduğundan bunlarla hasmın Anayasa tarafından korunan savunma hakkına
zarar verilmiş olmaz. Bir hafta içinde itiraz imkanı vardır(HMK.m.394/II).
8) İhtiyati tedbir kararının tedbir talep edenin hasmı tarafından teminat gösterilmek suretiyle kaldırılması ihtiyati tedbirlerin ruhuna
uygun mudur?
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 395. maddesinin I. fıkrası şu şekildedir: “ … Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen ve hakkında bu
tedbir kararı uygulanan kişi, mahkemece kabul edilecek teminatı gösterirse, mahkeme, duruma göre tedbirin değiştirilmesine veya
kaldırılmasına karar verebilir.
HUMK m.111 hükmü de bu imkana yer vermekteydi. (Aleyhine ihtiyati bir tedbire karar verilmiş olan taraf teminat gösterirse icap
vaziyete göre bu tedbir tedbir veya ref olunabilir).
1896 tarihli Avusturya İcra Kanunu’nun 391/I hükmü teminat kavramı yerine “kurtulma bedeli” (Befreiungsbetrag) terimini
12
yeğlemiştir. Söz konusu hükme göre, ihtiyati tedbir kararının icra edilmesini önlemek ve icra edilmiş olan tedbir kararını kaldırmak
amacıyla hasmın mahkemeye ödeyeceği tutara “kurtulma bedeli” adı verilmektedir.
Alman Medeni Usul Kanunu § 939 ise, yalnız “özel durumların varlığı” söz konusu olduğunda ihtiyati tedbirin teminat karşılığında
kaldırılmasına cevaz vermiştir.
Davalının teminat göstererek ihtiyati tedbirin değiştirilmesini veya kaldırılmasını mahkemeden talep etmesi birçok durumda
ihtiyati tedbirler ile güdülen amaca aykırı düşebilir. Söz konusu teminatın çerçevesinin iyi çizilmesi gerekmektedir. İhtiyati tedbir kararlarının
teminat gösterilerek kaldırılabilmesi, ihtiyati haciz kararlarının bu yöntemle kaldırılmasından çok daha vahim sonuçlar doğurabilir. İhtiyati
tedbirler ile tarafın para alacağı dışındaki alacakları garanti altına alınmak istenmektedir, dolayısıyla hasmın belirli bir teminat göstermesi
ihtiyati tedbir ile güdülen amaca hizmet etmeyebilir. Walker, hasmın göstereceği teminat ile “ihtiyati tedbir nedeninin ortadan
kaldırılamayacağını, bu esasın belirli bir tutarın ödenmesine yönelik ifa amaçlı ihtiyati tedbirlerde (örn. nafakanın ödenmesine yönelik
tedbirler) dahi geçerli olduğunu ileri sürmektedir.
Doktrinde çoğunlukla, ifa amaçlı ihtiyati tedbirlerin hasmın teminat göstermesi nedeniyle kaldırılamayacağını ileri sürmekte ve bu
imkanı çok sınırlı hallerde kabul etmektedir. Örn. Banka Hukuku alanında verilen ihtiyati tedbirlerde, kiralayanın rehin hakkını temine
yönelik tedbirlerde (§ 559 BGB), inşaat işçisinin alacaklarını temin etmek üzere sicile verilen şerh şeklindeki tedbirlerde. Dikkat edilirse,
Alman doktrininde “özel duruma” örnek olarak kira sözleşmesine ve hizmet sözleşmesine dayalı para alacaklarının teminine yönelik
tedbirler verilmektedir. Söz konusu tedbirlerin dayanağı talepler, hasmın göstereceği teminat ile de garanti altına alınabilecek niteliktedir.
Buna karşın para alacağını değil, hukuki ilişkiyi teminat altına almaya yönelik tedbirlerin teminat gösterilerek kaldırılamayacağı
savunulmuştur.
İsviçre doktrininde hasmın teminat göstererek ihtiyati tedbir kararını önleme veya kaldırmaya ilişkin bir “talep hakkının”
bulunmadığı ısrarla vurgulanmaktadır. Yani telafisi mümkün olmayan bir zarar tehlikesi, davalının gösterdiği teminat ile bertaraf
edilemeyecek ise, ihtiyati tedbire karar verilmek gerekir. Çünkü ihtiyati tedbiri talep eden, tedbirin şartları yerine getirmiş ise karar
vermekten kaçınılamaz. Ancak kanunkoyucu, hakime tedbiri teminat karşılığında kaldırma ve değiştirme konusunda takdir hakkı vermiştir.
İsviçre’de mahkemelerin teminat karşılığına ihtiyati tedbir kararını kaldırma hususunda son derece çekingen davrandığı
gözlenmektedir. Ayrıca Federal Mahkeme teminatın gösterilmesini yeterli bulmamakta, paranın yatırılmasını zorunlu kılmaktadır.
Doktrinde Haksız Rekabet ile Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku’na ilişkin ihtiyati tedbirlerin teminat karşılığında kaldırılması uygun
görülmemektedir, çünkü burada sadece hakkı tecavüze uğrayan kimselerin değil, kamunun da menfaatleri korunmak istenmektedir. Lakin
von Büren/David, bazı durumlarda karşı tarafın teminat göstermesinin faydalı olabileceğine işaret etmektedir. Örneğin geçici olarak konulan
yasağın fazla sert, ihtiyati tedbir talebinin reddinin ise çok yumuşak sayılacağı durumlarda.
Görüldüğü gibi, ihtiyati tedbir kararlarının karşı tarafın teminat gösterilmesi suretiyle kaldırılmasına ve değiştirilmesine karar
verilmesi önemli bir hadisedir. Bu kuruma hakimin dikkatle yaklaşması ve ihtiyati tedbir talep edenin, karşı tarafın gösterdiği teminat ile
amacından uzaklaşmasını önlemesi gerekir. Zieger, kanton kanunlarında yer alan “icap ve vaziyete” göre ibaresini de uygun bulmamakta,
bunun Alman Kanunu’ndaki gibi “çok özel durumlarda” şeklinde anlaşılması gerektiğini ifade etmektedir ki, biz de Alman Kanunu’ndaki
ibareyi ihtiyati tedbirlerin etkinliği ve amacı bakımından daha uygun bulmaktayız. Aksi sonucun kabulü, mali durumu güçlü olan tarafın aşırı
biçimde korunmasına yol açar. Anılan nedenlerden ötürü, HMK’ndaki “duruma göre” ibaresinin “çok özel durumlarda” biçiminde
Karşı taraf dinlenmeden verilen kararlar (bkzb: HMK m.394/I/1)
Deren-Yıldırım, İhtiyati Tedbirler, s.151 vd.
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
11
12
24
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
yorumlanması uygun olacaktır.
HMK m.395’nin davalıya tanıdığı imkan, hatalı teminat amaçlı ihtiyati tedbir kararlarının sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelik
değildir. Söz konusu maddenin delillerin tespitinde uygulanması mümkün değildir.
9) Gümrüklerde el koyma mekanizması etkin hukuki korunmaya hizmet etmekte midir?
Korsan mallarla savaşta mahkemeler aracılığı ile verilecek ihtiyati tedbirlerin ve kararların yeterli görülmemesi uluslar arası
anlaşmalara çeşitli hükümlerin konmasına neden olmuştur. 20 Mart 1883 tarihli sınai Mülkiyetin Korunmasına ilişkin Paris Anlaşmasının 98.
maddesi ve 14 Nisan 1891 tarihli Madrid anlaşmasının 1. maddesi, sınai hakka tecavüz halinde mallara sınırda el konulmasını
13
düzenlemekteydi . Her iki anlaşmada yer verilen ifadelere bakılırsa, el koymaya ilişkin hükümleri kaleme alanların el koymanın resen,
ilgilinin talebi aranmaksızın idari makamlarca gerçekleştirilmesini amaçladıkları görülür.
Bu husus, uluslar arası anlaşmalarda yer alan hükümlere, paralel iç hukuk düzenlemelerine yapılmasını güçleştiren bir husus
olmuştur. Ayrıca markanın, ticaret unvanının, coğrafi işaretlerin iktibası halinde, idari makamların mallara el koyması yadırganmıştır.
14
Örneğin, Troller Paris ve Madrid anlaşmalarındaki hükümlerin amaca uygun olmadıklarını, el koymanın idari makamlar tarafından değil,
mahkemeler aracılığı ile gerçekleşmesi gerektiği fikrindedir.
İç hukukta etkili hükümlere yer verilmesinde Avrupa Topluluğunun 1/Aralık/1986 tarihli Genelgesi önemli rol oynamıştır. Bu
genelge, marka iktibası ile mücadelede Gümrük idareleri için bazı yükümlülükler öngörmektedir. Genelge uyarınca Gümrük idareleri marka
sahibinin talebi üzerine Gümrüğe gelen mallara ilişkin işlemlerin azami 10 günlük süre ile durdurmak zorundadır. Bu süre mahkemenin karar
almasını sağlamak için öngörülmüştür.
Ayrıca Genel Gümrük ve Ticaret Anlaşması (GATT) çerçevesinde yapılan Tokyo Toplantısında alınan kararlarda da korsan marka ile
15
etkili mücadele için önlemler getirilmiştir. Türkiye’de 90’lı yıllarda yürürlüğe giren bazı kanun hükmünde kararnamelerde , gümrük
idarelerine hak sahibinin yetkilerine tecavüz oluşturması nedeniyle cezai gerektiren taklit mallara ithalat ve ihracat sırasında hak sahibinin
talebi üzerine el konulacağına hükmedilmiş ve uygulamanın nasıl olacağının gümrük mevzuatında yer alacağı ifade edilmiştir. Bu çerçevede,
30.6.1995 tarihinde Gümrük Kanunu’nun 21. maddesinde yapılan değişiklikten sonra bu hüküm şu şekli almıştır: “Fikri ve sınai mülkiyet
haklarının korunması mevzuatına göre, marka, coğrafi işaret, endüstriyel tasarım, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamına giren haklarla
ilgili olarak, hak sahibinin yetkilerine tecavüz eder mahiyetteki eşyanın gümrük işlemleri, hak sahibinin talebi üzerine gümrük idareleri
tarafından geçici olarak durdurulur.
Gümrük idaresince alınan durdurma kararının hak sahibine tebliğinden itibaren on gün içinde esas hakkında yetkili mahkemede
dava açılmaz veya mahkemeden tedbir niteliğinde tedbir kararı alınmazsa, eşya hakkında beyan sahibinin talepte bulunduğu gümrük rejimi
hükümlerine göre işlem yapılır.
Gümrük işlemleri durdurulan eşya, yetkili mahkemece alınan karar doğrultusunda, tasfiye rejimi hükümlerine göre imha ve asil
nitelikleri değiştirilerek satış suretiyle tasfiye edebilir”
16
29 Aralık 1995 tarihli 1615 sayılı Gümrük Kanunu’nun Uygulanmasına dair Gümrük Yönetmeliği’nin Değiştirilmesine İlişkin
Yönetmeliğinin 36/c maddesinde de hak sahibinin talebi üzerine Gümrük İdaresince gümrük işlemlerinin durdurulacağı ve bu hususun
ilgiliye tebliğ edileceği düzenlenmiştir.
27 Ekim 1999 tarihli Gümrük Kanunu, 1995 yılında yapılan kanun değişikliğinin içerdiği sakıncayı giderilmiştir. Eski mevzuatta
gümrük idareleri tarafından yapılan geçici durdurmanın sadece hak sahibinin talebi ile gerçekleştirilebileceğinin düzenlemesi doktrinde
sakıncalı bulunmuştur. (bkz. Deren-Yıldırım, s.104 vd. ) Oysa 1999 tarihli Gümrük Kanununun 57. maddesi talep üzerine eşyaya el
konulmasını veya Gümrük işlemlerinin durdurulmasını düzenlerken, henüz bir talepte bulunulmadığı durumda da fikri ve sınai mülkiyet
haklarının ihlal edildiğine ilişkin açık deliller olması halinde resen el koyma ve gümrük işlemlerinin durdurma karara verme yetkisi
tanımaktadır. Ancak 7 Ekim 2009 tarih ve 27369 sayılı Gümrük Yönetmeliği’nin 107. maddesi fikri ve sınai hakların etkin bir şekilde
korunmasının hizmet eder nitelikte değildir. Anılan yönetmeliğin 107. maddesi resen gümrük işlemleri durdurulan veya alıkonulan eşyaya
ilişkin olarak da hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 10 işgünü içinde, hak sahibinin; yetkili mahkemede dava açması ve ihtiyati tedbir
kararı alması veya yetkili mahkeme dışında bir mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alması ve ihtiyati tedbir kararının alındığı tarihten on gün
içinde yetkili mahkemede dava açması ve bu durumu gösterir bir belgenin gümrük idaresine ibrazı gerekir hükmüne yer vermektedir.
Yönetmelikte ihtiyati tedbir yargılamasının yeterince ciddiye alınmadığı görülmektedir. İhtiyati tedbir yargılamasında da ihtiyati tedbir
kararının şekli şartları ile maddi hukuka ilişkin şartlarının somut olayda yerine getirilip getirilmediğini yargılama yapılmak suretiyle
irdelenmesi gerekir. Her ne kadar ivedi ihtiyati tedbir kararının verilmesi imkanı var ise de, bu tedbir diğer tür ihtiyati tedbir kararlarına göre
daha ağır şartlara tabi tutulmuştur. Dolayısıyla gümrük mevzuatında “10 günlük süre içinde yetkili mahkemede dava açılmaz veya ihtiyati
Deren-Yıldırım, İhtiyati Tedbirler, § 6 III d
IGR, B.2 s.1075
15
Bkz. Marka KHK m.79; Ent Tas KHK m.66; Coğ İşa KHK m.37
16
Resmi Gazete s.22508, s.25 vd
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
13
14
25
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
tedbir kararı alınmazsa “ ibaresine yer verilmesi amaca daha uygun olacak ve etkin hukuki korunmaya hizmet edecektir.
Zira bu kadar kısa süre içinde ihtiyati tedbir kararı alınmasını beklemek hukuk realitesine uygun düşmemektedir. Ayrıca bu durum,
17
ihtiyati tedbir şartları incelenmeksizin ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve hasmın haklarının ihlaline yol açabilir .
Aynı yönde bkz. Karan.G, Transit veya Serbest Bölgedeki Sahte Eşyaya Tedbiren El Konması ve Bunların Tasfiye
Rejimi Hükümlerine Göre İmhası veya Ticaret Kanallarının Dışına Çıkartılması, FMR 2003, s.121 vd.
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
17
26
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
Att. Tougane LOUMEAU
Attorney at Law, Gide Loyrette Nouel Paris
The Example of France
A Critical Approach to Legal Regulations Regarding Intellectual Property Rights related
Protective Measures at Customs and Solution Proposals
Attorney at law at Gide Loyrette Nouel since 1997
In charge of Professional Knowledge in the IP-TMT department since 2005
1
2
3
4
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
27
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
5
6
7
8
9
10
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
28
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
11
12
13
14
15
16
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
29
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
17
18
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
30
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
Att. Okan ÇAN
Fikri Hakların Gümrükte Korunmasıyla İlgili Mevzuat ve Uygulama
Fikri Haklar ile ilgili Gümrüklerde Koruma Tedbirlerine ilişkin Yasal Düzenlemelere
Deriş Attorney at Law Partnership,
İstanbul
Eleştirel Bakış ve Çözüm Önerileri
Okan Çan, partner at Deris Attorney at Law Partnership. He is attorney-at-law, European patent attorney, registered Turkish patent and trade
mark attorney and admitted to İstanbul Bar and is a member of AIPPI, the Turkish National Group of AIPPI and INTA. Okan graduated from the
faculty of law at the University of Istanbul, joined Deris in 1999, and has actively served foreign and Turkish clients as legal counsel for matters
involving litigation and court proceedings, as well as for matters involving the establish-ment. Licensing and follow-up of intellectual property
rights in Turkey and abroad. He is fluent in English.
1
2
3
4
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
31
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
5
6
7
8
9
10
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
32
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
11
12
13
14
15
16
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
33
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
17
18
19
20
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
34
Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği │ 2nci Fikri Haklar Hukuk Semineri
Association for the Protection of Intellectual Property Rights │ 2nd Intellectual Property Law Seminar
❷❽❷❾⓿❻❷⓿❶❷ │ The Marmara Taksim, Istanbul │ ❷ Protective Measures at Custom
35

Benzer belgeler