Coğ. Terimler S. - Eğitim, Çocuğu Tanımak ve Sevmekle Başlar

Transkript

Coğ. Terimler S. - Eğitim, Çocuğu Tanımak ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Coğrafya Terimler Sözlüğü
A
Açık Havza: Sularını denize ulaştırabilen havzalara açık havza denir
Açısal Hız: Dairesel hareket yapan Dünya üzerindeki bir noktanın birim
zamanda oluşturduğu dönüş açısıdır. Dünya, ekseni çevresindeki hareketi
sırasında 4 dakikada 1 derecelik, 1 saatte 15 derecelik, 24 saatte 360
derecelik dönüş yapar. Açısal hız, dünya üzerindeki her noktada aynıdır.
Ağıl: Hayvanların barındığı, çevresi taş veya ahşap ile çevrili yerlere ağıl
adı verilmektedir. Ağıllar zamanla nüfusun artmasına bağlı olarak sürekli
yerleşme haline gelebilir. Sürü sahipleri tarafından kurulan ağıllar kış
mevsiminde hayvanların korunması amacıyla kullanılır.
Akarsu Akımı (Debisi): Akarsuyun herhangi bir kesitinden birim
zamanda geçen su miktarına (m3) akım veya debi denir
Akarsu Rejimi: Akarsuyun akımının yıl içerisinde gösterdiği değişmelere
rejim ya da akım düzeni denir.
Alizeler: 30° enlemlerinden (DYB) Ekvator’a (TAB) doğru esen
rüzgârlardır. Dünya’nın ekseni çevresindeki hareketi nedeniyle sapmaya
uğrayarak, Kuzey Yarım Küre’de kuzeydoğudan, Güney Yarım Küre’de
güneydoğudan eserler. En düzenli ve sürekli esen rüzgarlardır. Okyanus
akıntılarının yönlerini düzenlerler. Başlangıçta kuru olan bu rüzgarlar, deniz
üzerinden aldıkları nemi Ekvator çevresine yağış olarak bırakırlar.
Altimetre: Madeni barometrelerin bir çeşididir. Yükseldikçe basıncın
azalması kuralına dayanılarak, yüksekliklerin ölçülmesi amacıyla
yapılmıştır.
Andezit: Eflatun, mor, pembemsi renkli dış püskürük bir taştır. Ankara
taşı da denir. Dağıldığında killi topraklar oluşur.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Aneroid Barometre: Madeni barometredir. Cıvalı barometrelerin kullanım
alanının sınırlı olması ve taşıma zorluğu nedeniyle geliştirilmiştir.
Aphel: Bakınız: Günöte.
Araziden Yararlanma Haritaları: Bir bölgede arazinin nasıl kullanıldığını
gösteren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla ekili-dikili alanların, çayır ve
mera alanlarının, orman alanlarının, bölünüşü ile kayalık, bataklık gibi
kullanılmayan alanlar hakkında bilgi edinilir. Tarımın türü ve tarım ürünleri
de bu haritalarda gösterilir.
Artezyen: Basınçlı yeraltı sularıdır. İki geçirimsiz tabaka arasındaki
geçirimli tabaka içinde bulunan sulardır. Tekne biçimli ovalar ve vadi
tabanlarında bu tür sular bulunmaktadır.
Atmosfer: Dünya’yı çepeçevre saran gaz örtüsüne atmosfer denir.
Atmosferin alt sınırı, kara ve deniz yüzeyleriyle çakışır. Üst sınırını ise
yerçekiminin etkisi belirler. Ekvator’dan kutuplara doğru yerçekimi arttığı
için atmosferin şekli Dünya’nın şekli gibi küreseldir.
Atmosfer Basıncı: Atmosferi oluşturan gazların belli bir ağırlığı vardır.
Gazların yeryüzündeki cisimler üzerine uyguladığı basınca atmosfer basıncı
denir.
Aysberg (Buz dağı): Buzullardan kopup, denize kadar ulaşan kalın buzul
parçaları deniz içinde ilerlemeye devam eder. Buzun yoğunluğu, deniz
suyunun yoğunluğundan az olduğu için su tarafından kaldırılır. Yüzlerce
metre kalınlıkta ve kilometrelerce uzunluktaki bu buz dağlarına aysberg
denir.
B
Bağıl Nem: Hava her zaman taşıyabileceği kadar nem yüklenmez.
Genellikle havadaki su buharı miktarıyla doyma miktarı arasında bir fark
bulunur. Bu farka doyma açığı (nem açığı) denir.Belli sıcaklıkta 1m3
havanın neme doyma oranına ise bağıl nem denir.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Bankiz: Kutup çevresindeki denizlerde, suyun donması ile oluşan buz
kütleleridir.
Barograf: Basıncı sürekli kaydeden ve yazıcı ucu bulunan bir tür madeni
barometredir.
Basınç: Yüksek basınç alanlarında alçalıcı hava hareketi buharlaşmayı
engeller. Çünkü alçalan havanın yoğunluğunun artması su buharının
yükselmesini önler. Alçak basınç alanlarında ise yükselen havanın
yoğunluğu daha az olacağı için buharlaşma daha kolaydır.
Bazalt: Koyu gri ve siyah renklerde olan dış püskürük bir taştır. Mineralleri
ince taneli olduğu için ancak mikroskopla görülebilir. Bazalt demir içerir.
Bu nedenle ağır bir taştır.
Birinci Zaman (Paleozoik): Günümüzden yaklaşık 225 milyon yıl önce
sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır. Birinci zamanın yaklaşık 375
milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir. Zamanın önemli olayları:
Kaledonya ve Hersinya kıvrımlarının oluşumu. Özellikle karbon devrinde
kömür yataklarının oluşumu. İlk kara bitkilerinin ortaya çıkışı. Balığa
benzer ilk organizmaların ortaya çıkışı. Birinci zamanı karakterize eden
canlılar graptolith ve trilobittir.
Boğaz: Bakınız: Yarma vadi.
Bora: Yugoslavya’nın iç kesimlerinden Adriyatik Denizi kıyılarına esen
soğuk rüzgârlardır.
Boylam: Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın başlangıç meridyenine
olan uzaklığının açısal değeridir. Q açısı, D noktasının başlangıç
meridyenine olan uzaklığının açı cinsinden değeridir ve D noktasının
boylam derecesini verir. Örnek: D noktasına ait Q açısının değeri 30 derece
ise, D noktasının boylam derecesi 30° dir.
Boyun: Birbirine ters yönde açılmış iki akarsu vadisinin en yüksek, iki
doruk arasındaki alanın en alçak yerine boyun denir. Buralara bel ya da
geçit de denir.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Bozkır: İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığı ile sararan kısa boylu
otlardır. Bunlara step ya da bozkır denir.
Buharlaşma: Atmosferdeki nemin kaynağı yeryüzündeki su kütleleridir.
Sıcaklık arttıkça, havadaki nem açığı arttıkça, su yüzeyi genişledikçe,
rüzgâr estikçe, basınç azaldıkça, buharlaşma artar.
Buz Dağı: Bakınız: Aysberg.
Buzul Gölleri: Buzullaşma döneminde buzulların aşındırmasıyla oluşan
çanaklardaki göllerdir.
C
Coğrafi Bölge: Taşıdığı belirli Coğrafi özellikleri ile çevresinden ayrılan,
kendi içinde benzerlik gösteren en geniş coğrafi birimdir. Coğrafi bölgelerin
sınırları belirlenirken doğal koşullar, sosyal ve ekonomik özellikler temel
alınır.
Coğrafi Bölüm: Bir coğrafi bölge içinde doğal koşullar, sosyal ve
ekonomik özellikler bakımından farklılık gösteren küçük birimlerdir.
Coğrafi Konum: Yeryüzündeki herhangi bir alanın bulunduğu yere, o
alanın coğrafi konumu denir. Coğrafi konum, matematik konum ve özel
konum olarak iki şekilde ifade edilir.
Cıvalı Barometre: Üstü açık bir kaba daldırılmış, yukarı ucu kapalı bir
cam borudur. Hava basıncı, boruyu dolduran cıva sütununu dengede tutar.
Hava basıncı azalıp çoğaldıkça cıva sütunu da alçalıp yükselir. Cıvalı
barometre camdan yapıldığı ve hep düz durması gerektiği için her zaman
kullanımı kolay değildir.
Ç
Çakıltaşı (Konglomera): Genelde yuvarlak akarsu çakıllarının doğal bir
çimento maddesi yardımıyla yapışması sonucu oluşur.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Çakmaktaşı (Silex): Denizlerde eriyik halde bulunan silisyum dioksitin
(SİO2) çökelmesi ile oluşan taştır. Kahverengi, gri, beyaz, siyah renkleri
bulunur. Çok sert olması ve düzgün yüzeyler halinde kırılması nedeniyle
ilkel insanlar tarafından alet yapımında kullanılmıştır.
Çekirdek: Dünya’nın yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin
bulunduğu bölümüdür. Dünya’nın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin,
5120-2890 km’ler arasındaki kısmına dış çekirdek, 6371-5150 km’ler
arasındaki kısmına iç çekirdek denir. İç çekirdekte bulunan demir-nikel
karışımı çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir. Dış
çekirdekte ise bu karışım ergimiş haldedir.
Çiy: Havanın açık ve durgun olduğu gecelerde, havadaki su buharının
soğuk cisimler üzerinde su damlacıkları biçiminde yoğunlaşmasıdır.
İlkbahar ve yaz aylarında görülür.
Çizgi (grafik) Ölçek: Haritalardaki küçültme oranını çizgi grafiği üzerinde
gösteren ölçek türüdür. Kesir ölçeğe göre düzenlenir ve santimetre
(cm)'nin üstündeki tüm uzunluk birimleri kullanılır.
Çizgisel Hız: Dairesel hareket yapan Yerküre üzerindeki bir noktanın birim
zamanda eksen üzerindeki yer değiştirme hızıdır. Çizgisel hız, dünyanın
küreselliği nedeniyle Ekvator'da en fazladır, kutuplara doğru azalır.
Çökme Dolini: Yeraltında bulunan mağara sistemlerinin tavanlarının
incelerek çökmesi ile oluşan karstik şekillerdir. Çökme dolinleri,
derinliklerinin fazla oluşu, yamaçlarının eğimli oluşu ve tabanlarındaki iri
bloklar halinde maddeler bulunması nedeniyle erime dolinlerinden
kolayca ayırt edilirler.
D
Dağ Oluşumu: Bakınız: Orojenez.
Dalgalar: Dalgalar, deniz ve göllerdeki kuzey sularının periyodik
salınımlarıdır. Dalga oluşumunun temel nedeni rüzgârlardır. Deniz yüzeyini
yalayarak esen rüzgârlar, sürtünme nedeniyle durgun sulara hareket
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
kazandırır. Deniz yüzeyi pürüzlenir ve sürekli biçim değiştirir. Deniz
yüzeyinin salınım hareketine dalgalanma deniz yüzeyinde beliren pürüze
dalga denir. Rüzgârlar dışında depremler, volkanik hareketler ve deniz
altında çökmelerde dalgaları oluşturur. Bu tür dalgalara tsunami denir.
Dam: Köy ailelerinin geçici bir süre için yararlandıkları yerleşme biçimidir.
Bölge köy yerleşmelerinde bir kısım aileler, birkaç aylık süre için
köylerinden ayrılarak, kendi bahçe, tarla ve otlaklarındaki damlarda
oturduktan sonra, tekrar köylerine dönerler.
Debi: Bakınız: Akarsu Akımı.
Delta: Akarsuların denize ulaştıkları yerlerde taşıdıkları maddeleri
biriktirmesiyle oluşan üçgen biçimli alüvyal ovalardır. Deltalar, taban
seviyesi ovalarının bir çeşididir. Onlardan ayrılan yönü biriktirmenin deniz
içinde olmasıdır.
Deniz: Okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarına deniz denir.
Denizler okyanuslarla bağlantılarına göre ikiye ayrılır.
Denizlerin Ortalama Derinliği: Denizlerin ortalama derinliği 4000 m dir.
Dünya’nın en derin yeri olan Mariana Çukuru deniz seviyesinden 11.035 m
derinliktedir.
Deprem: Yerkabuğunun derinliklerinde doğal nedenlerle oluşan salınım ve
titreşim hareketleridir.
Derin Deniz Çukurları: Sima üzerinde hareket eden kıtaların, birbirine
çarptıkları yerlerde bulunur. Yeryüzünün en dar bölümüdür.
Derin Deniz Platformu: Kıta yamaçları ile çevrelenmiş, ortalama derinliği
6000 m olan yeryüzünün en geniş bölümüdür.
Diyorit: Birbirinden gözle kolayca ayrılabilen açık ve koyu renkli
minerallerden oluşan iç püskürük bir taştır. İri taneli olanları, ince
tanelilere göre daha kolay dağılır.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Dolin: Kalker platolar üzerinde görülen, oval şekilli erime çukurluklarıdır.
Genellikle derinlikleri az, genişlikleri fazladır. Türkiye’de özellikle
Toroslar’da dolinler yaygın olarak görülür. Halk arasında kokurdan, koyak,
tava gibi adlar verilir. Dolinler oluşum şekillerine göre iki gruba ayrılır :
Don Olayı: Havanın açık ve durgun olduğu kış gecelerinde aşırı ısınma
nedeniyle toprak donar. Don olayı tarımsal üretime büyük ölçüde zarar
verir. Karasal bölgelerde don olayı sık görülür.
Dördüncü Zaman (Kuaterner): Günümüzden 2 milyon yıl önce
başladığı ve hala sürdüğü varsayılan jeolojik zamandır. Zamanın önemli
olayları: İklimde büyük değişikliklerin ve dört buzul döneminin (Günz,
Mindel, Riss, Würm) yaşanması. İnsanın ortaya çıkışı. Dördüncü zamanı
karakterize eden canlılar mamut ve insandır.
Duvar ve Atlas Haritaları: Eğitim ve öğretim amacına yönelik
haritalardır. Ölçekleri 1 / 1.100.000'dan daha küçüktür. Dünya'nın tümünü,
kıtaları veya ülkeleri gösterirler.
Düden: Kalkerli arazide erime ile oluşan daire biçimli kapalı çukurluklara
düden denir. Düdenler yer altı sularını birbirine bağlayan kanallardır.
Düdenlere halk arasında su çıkan, su batan gibi adlar da verilir.
Dünya: Güneş Sistemi'nin 9 gezegeninden biridir ve Güneş'e olan uzaklığı
bakımından 3. Sırada bulunur.
Dünyanın Yıllık Hareketi: Dünya ekseni çevresinde hareket ederken
aynı zamanda saat ibresinin tersi yönde, Güneş'in çevresinde de döner. Bu
hareketini elips bir yörüngede 365 gün 6 saatte tamamlar. Buna 1 Güneş
yılı denir. Dünya'nın yıllık hareketi sırasında, Güneş'in çevresinde çizdiği
yörünge düzlemine ekliptik denir. Yörünge şeklinin elips olması nedeniyle
Dünya yıllık hareket sırasında Günöte - Günberi konumuna gelir.
E
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Ekliptik: Dünya'nın yörüngesinden geçtiği varsayılan düzleme Ekliptik
veya Yörünge Düzlemi denir.
Ekonomi Haritaları: Dünya’nın bütününün ya da bir bölümünün
ekonomik özelliklerini gösteren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla
endüstri kuruluşlarının türü, sayısı, dağılışı, çalışanların sayısı hakkında
bilgi edinilir.
Eksosfer (Jeokronyum): Atmosferin en üst tabakasıdır.
Enlem: Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın başlangıç paraleli olan
Ekvator'a uzaklığının açısal değeridir. Q açısı, D noktasının Ekvator'a olan
uzaklığının açı cinsinden değeridir ve D noktasının enlem derecesini verir.
Örnek: Q açısının değeri 45 ise, D noktasının enlem derecesi 45° dir.
Epirojenez: Karaların toptan alçalması ya da yükselmesi olayına
epirojenez denir.
Erozyon: Toprak örtüsünün, akarsuların, rüzgârların ve buzulların etkisiyle
süpürülmesine erozyon denir.
Erime Dolini: Kalker yüzeyler üzerinde, yağış sularının eritmesiyle oluşan
karstik şekildir. Erime dolinlerinin tabanında yüzey sularının derine
doğru sozdığı çatlak ve delikler bulunur. Dolin tabanlarında erimeden
geriye kalan killi materyalin birikmesiyle oluşan terra rossa toprakları
bulunur.
Eş Aralık: Bakınız: İzohips Aralığı.
Eş derinlik eğrisi: Bakınız: İzohips Eğrisi.
Eş yükselti Eğrisi: Bakınız: İzohips Eğrisi.
Etezien: Balkan Yarımadası’ndan Kuzey Ege kıyılarına doğru esen soğuk
rüzgârlardır.
F
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Falez (Yalıyar): Dalgalar aşındırma yaparken önce çarptıkları kıyı
boyunca bir çentik açar. Buna dalga oyuğu denir. Dalga oyukları
derinleştikçe üzerindeki kütleler kopar ve düşer. Böylece kıyı boyunca
diklikler oluşur. Bu dikliklere falez ya da yalıyar adı verilir. Türkiye’de,
Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında güzel falez örnekleri görülmektedir.
Fay: Yerkabuğu hareketleri sırasında şiddetli yan basınç ve gerilme
kuvvetleriyle blokların birbirine göre yer değiştirmesine fay denir.
Fay açısı: Dikey düzlem ile fay düzlemin yaptığı açıya fay açısı denir.
Fay aynası: Fay oluşumu sırasında yükselen ve alçalan blok arasındaki
yüzey kayma ve sürtünme nedeniyle çizilir., cilalanır. Parlak görünen bu
yüzeye fay aynası denir
Filat: Kil taşının (şist) yüksek sıcaklık ve basınç altında değişime uğraması
yani metamorfize olması sonucu oluşur.
Fiziki Haritalar: Yeryüzünün kabartı ve çukurluklarını gösteren orta ya da
büyük ölçekli haritalardır. Fiziki haritalar hazırlanırken eş yükselti ve eş
derinlik eğrileri geniş aralıklarla geçirilir. Bu aralıklar çeşitli renklerle
boyanır. Yükseltiler genellikle yeşil, sarı ve kahverenginin çeşitli tonları ile,
derinlikler ise açıktan koyuya mavi rengin tonları ile gösterilir.
Fosil: Jeolojik devirler boyunca yaşamış canlıların taşlamış kalıntılarına
fosil denir.
G
Galeri Ormanları: Savanlardaki, küçük akarsu boylarında görülen,
çoğunlukla 50–100 m genişliğinde, bir akarsu ağı biçiminde uzanan ve
sürekli yeşil kalabilen nemli ormanlardır. Galeri ormanları olarak
adlandırılmalarının nedeni, ağaçların, akarsuyun üstünü bir galeri şeklinde
kapatmasıdır.
Gayzer: Volkanik yörelerde yeraltındaki sıcak suyun belirli aralıklarla
fışkırması ile oluşan kaynaklardır.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Gel – Git: Ay’ın ve Güneş’in çekim gücünün etkisiyle Dünya’daki su
kütlelerinin alçalması ve yükselmesi olayıdır. Ancak Ay, Dünya’ya en yakın
gök cismi olduğundan gel git olayında daha etkilidir. Bir yerdeki gel-git,
gün içinde 2 kabarma 2 çekilme biçiminde 6 saatte bir gerçekleşir.
Bu
seviye değişmelerinde her gün bir önceki güne göre 50 dakikalık bir
gecikme olur. Çünkü ay, Dünya’nın çevresindeki dönüşünü 24 saat 50
dakikada
tamamlamaktadır.
Gnays: Granitin yüksek sıcaklık ve basınç altında değişime uğraması yani
metamorfize olması sonucu
oluşur.
Göçler: Nüfusun geçici veya sürekli olarak yer değiştirmesidir. Göçler,
hızlı nüfus artışının doğal bir sonucudur. Bir bölgedeki nüfusun, artmasında
veya azalmasında göçlerin büyük etkisi vardır.
Göl: Karalar üzerindeki çukur alanlarda birikmiş ve belirli bir akıntısı
olmayan durgun su kütlelerine göl denir. Göller tek tek bulundukları gibi
yan yana birden fazla da bulunabilirler. Göllerin yan yana bulundukları
bölgelere göller yöresi denir.
Grafik Ölçek: Bakınız: Çizgi ölçek.
Granit: İç püskürük bir taştır. Kuvars, mika ve feldspat mineralleri içerir.
Taneli olması nedeniyle mineralleri kolayca görülür. Çatlağı çok olan granit
kolayca dağılır, oluşan kuma arena denir.
Günberi (Perihel): Dünya'nın, Güneş'e en çok yaklaşıp, yörüngede en
hızlı döndüğü gündür. Dünya Günberi konumuna 3 Ocak'ta gelir.
Günöte (Aphel): Dünya'nın, Güneş'ten en çok uzaklaştığı, yörüngede en
yavaş döndüğü gündür. Dünya Günöte konumuna 4 Temmuz'da gelir.
H
Harita: Dünya’nın bütününün ya da bir bölümünün kuşbakışı
görünümünün belli bir oranda küçültülerek düzleme aktarılmış şekline
harita denir. Bir çizimin harita özelliği taşıyabilmesi için;- Kuşbakışı
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
görünüme göre çizilmesi,- Arazi üzerindeki uzunlukların belli bir oranda
küçültülmesi gerekir.
Harita Anahtarı (Lejant): Haritada kullanılan özel işaretlerin ne anlama
geldiğini gösteren bölümdür. Her haritanın kullanım amacına göre farklı
işaretler kullanılır.
Harita Ölçeği: Harita üzerinde belli iki nokta arasındaki uzunluğun,
yeryüzündeki aynı noktalar arasındaki uzunluğa oranıdır. Diğer bir deyişle,
gerçek uzunlukları harita üzerine aktarırken kullanılan küçültme oranıdır.
Örneğin: Boğaz Köprüsü'nün gerçekte 1074 m olan iki ayağı arası uzaklık,
ölçeği bilinmeyen bir haritada yaklaşık 0.5 cm gösterilmiştir. Haritanın
ölçeğini bulmak için harita üzerindeki uzunluğu gerçek uzunluğa oranlarız.
Buna göre haritanın ölçeği yaklaşık 1/200.000'dir.
Heyelan: Toprağın, taşların ve tabakaların bulundukları yerlerden
aşağılara doğru kayması ya da düşmesine toprak kayması ve göçmesi
denir. Ülkemizde bu olayların tümüne birden heyelan adı verilir. Yerçekimi,
yamaç zemin yapısı, eğim ve yağış koşulları heyelana neden olan
etmenlerdir.
Hidrografya Haritaları: Bir bölgenin su potansiyeli (akarsular, göller,
yeraltı suları, kaynaklar) hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalar
yardımıyla akarsuların drenaj tipi, akım miktarı, kanallar, göl sularının
özellikleri, yeraltı sularının türü, kaynakların türü sayısı ve verimlilik
derecesi hakkında bilgi edinilir.
Hipsografik Eğri: Yeryüzünün yükseklik ve derinlik basamaklarını
gösteren eğridir.
I
Işıma: Yeryüzü kazandığı enerjinin bir bölümünü atmosfere geri verir.
Buna yer ışıması denir. Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşamadığı saatlerde
(gece) ve güneş ışınlarının yere değme açılarının küçüldüğü aylarda yer
ışıması artar. Ayrıca, zeminin yapısı da yer ışıması üzerinde etkilidir.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Örneğin yeryüzünün bitki ile kaplı alanlarında yer ışıması az ve yavaşken
çılak arazilerde ısı kaybı daha hızlı ve fazla olur.
İ
İç Deniz: Okyanuslara boğazlar aracılığıyla bağlanan kara içlerine
sokulmuş denizlere denir. Örnek: Akdeniz, Kızıldeniz, batlık Denizi,
Karadeniz, Marmara Denizi, Azak Denizi
İklim: Geniş bir bölge içinde ve uzun yıllar boyunca değişmeyen ortalama
hava koşullarına iklim denir.
İlkel Zaman: Günümüzden yaklaşık 600 milyon yıl önce sona erdiği
varsayılan jeolojik zamandır. İlkel zamanın yaklaşık 4 milyar yıl sürdüğü
tahmin edilmektedir. Zamanın önemli olayları: Sularda tek hücreli
canlıların ortaya çıkışı. En eski kıta çekirdeklerinin oluşumu. İlkel zamanı
karakterize eden canlılar alg ve radiolariadır.
İkinci Zaman (Mezozoik): Günümüzden yaklaşık 65 milyon yıl önce
sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır. İkinci zamanın yaklaşık 160
milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir. İkinci zamanı karakterize eden
dinazor ve ammonitler bu zamanın sonunda yok olmuşlardır. Zamanın
önemli olayları: Ekvatoral ve soğuk iklimlerin belirmesi. Kimmeridge ve
Avustrien kıvrımlarının oluşumu. İkinci zamanı karakterize eden canlılar
ammonit ve dinazordur.
İndirgenmiş Sıcaklık: Yeryüzünde sıcaklığın enleme bağlı dağılışını
gösteren haritalar çizilirken yükseltinin sıcaklık üzerindeki etkisini ortadan
kaldırmak için indirgenmiş sıcaklık değerleri kullanılır. Bir yerin
yükseltisinin sıfır (0 m) kabul edilerek hesaplanan sıcaklığına indirgenmiş
sıcaklık denir. Bir yerin indirgenmiş sıcaklığını hesaplamak için yükseltiden
kaynaklanan sıcaklık farkı hesaplanır. Bu fark o yerin gerçek sıcaklığına
eklenir.
İyonosfer: Mor ötesi (ultraviyole) ışınlarının, molekülleri parçalayarak
iyonlar haline getirdiği atmosfer katmanıdır.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
İzobath eğrisi: Bakınız: İzohips Eğrisi.
İzohips Aralığı (Eş Aralık): İzohipsler haritaların ölçeğine uygun olarak
belirlenen yükselti aralıkları ile çizilir. Bu aralığa izohips aralığı ya da eş
aralık denir.
İzohips (Eş yükselti) Eğrisi: Deniz seviyesinden aynı yükseklikteki
noktaları birleştiren eğriye eş yükselti (izohips) eğrisi, aynı derinlikteki
noktaları birleştiren eğriye eş derinlik (izobath) eğrisi denir.
İzoterm Haritaları: Bir bölgede, eş sıcaklıktaki noktaları birleştiren eğriye
izoterm denir. İzotermler yardımıyla çizilen izoterm haritalarından, bir
bölgedeki sıcaklık dağılışı hakkında bilgi edinilir. Sıcaklık dağılışını daha iyi
gösterebilmek için, bu haritalar sıcaklık basamaklarına uygun olarak
renklendirilir. Sıcak yerler için kırmızının tonları soğuk yerler için mavinin
tonları kullanılır.
J
Jeosenklinal: Akarsular, rüzgârlar ve buzullar, aşındırıp, taşıdıkları
maddeleri deniz ya da okyanus tabanlarında biriktirirler. Tortullanmanın
görüldüğü bu geniş alanlara jeosenklinal denir.
Jeomorfoloji Haritaları: Bir bölgedeki şekillenme süreci yani iç ve dış
güçlerin etkisiyle oluşan yer şekilleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu
haritalarda faylar, yamaçlar, vadi türleri, birikinti konileri, sekiler, ovalar
ve daha bir çok yer şekli taranarak gösterilir. Yer şekillerinin kolay ayırt
edilmesi amacıyla bu haritalar renklendirilir.
Jeoterm Basamağı: Yeryüzünden yerin derinliklerine inildikçe 33 m’de bir
sıcaklık 1 °C artar. Buna jeoterm basamağı denir.
Jips (Alçıtaşı): Beyaz renkli, tırnakla çizilebilen kimyasal tortul bir taştır.
Alçıtaşı olarak da isimlendirilir.
K DAN Z YE
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
K
Kalker (Kireçtaşı): Deniz ve okyanus havzalarında, erimiş halde bulunan
kirecin çökelmesi ve taşlaşması sonucu oluşan taştır.
Kant-Laplace teorisi: Güneş Sistemi’nin oluşumu ile ilgili farklı teoriler
ortaya atılmıştır. En geçerli teori sayılan Kant-Laplace teorisine Nebula
teorisi de denir. Bu teoriye göre, Nebula adı verilen kızgın gaz kütlesi
ekseni çevresinde sarmal bir hareketle dönerken, zamanla soğuyarak
küçülmüştür. Bu dönüş etkisiyle oluşan çekim merkezinde Güneş
oluşmuştur. Gazlardan hafif olanları Güneş tarafından çekilmiş, çekim
etkisi dışındakiler uzay boşluğuna dağılmış ağır olanlar da Güneş’ten farklı
uzaklıklarda soğuyarak gezegenleri oluşturmuşlardır.
Kapalı Havza: Sularını denize ulaştıramayan havzalara kapalı havza
denir.
Karaların Ortalama Yüksekliği: Karaların ortalama yüksekliği 1000 m
dir. Dünya’nın en yüksek yeri deniz seviyesinden 8840 m yükseklikteki
Everest Tepesi’dir.
Karayel: Türkiye’ye kuzeybatıdan esen soğuk rüzgarlardır. Kışın kar
yağışlarına, yazın sağanak yağışlara neden olur.
Karstik Göller: Eriyebilen kayaçların bulunduğu yerlerde oluşan göllerdir.
Kaynak: Yeraltı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı yere kaynak
denir. Türkiye’de kaynaklara pınar, eşme, bulak ve göze gibi adlar da
verilir.
Kenar Deniz: Okyanus kıyılarında, okyanuslardan adalarla ayrılan
denizlere denir. Örnek: Japon Denizi, Çin Denizi (Sarı Deniz), Umman
Denizi, Kuzey Buz Denizi, Antiler, Tasman Denizi, Mercan Denizi, Bering
Denizi, Karayip Denizi
Kesir Ölçek: Haritalardaki küçültme oranını basit kesirle ifade eden ölçek
türüdür.1 / 25.000, 1 / 500.000, 1 / 1.000.000 birer kesir ölçektir. Kesir
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
ölçekte, pay ile paydanın birimleri aynıdır. Uzunluk birimi olarak santimetre
(cm) kullanılır. Örneğin: 1 / 1.000.000 ölçeğinde, arazi üzerindeki
1.000.000 cm (10 km)'lik uzunluk harita üzerinde 1 cm gösterilmiştir.
Kırağı: Soğuyan zeminler üzerindeki yoğunlaşmanın buz kristalleri
şeklinde olmasıdır. Kırağının oluşabilmesi için de havanın açık ve durgun
olması gerekir.
Kırç: Aşırı soğumuş su taneciklerinden oluşan bir sis uzun süre yerde
kaldığında, su taneciklerinin soğuk cisimlere çarparak buz haline
geçmesidir.
Kırgıbayır: Yarı kurak iklim bölgelerinde sel yarıntılarıyla dolu yamaçlara
kırgıbayır (badlans) denir.
Kıta: Denizlerin ortasında çok büyük birer ada gibi duran kara kütlelerine
kıta denir.
Kıta Platformu: Derin deniz platformundan sonra yüksek dağlar ile kıyı
ovaları arasındaki en geniş bölümdür.
Kıta Sahanlığı: Deniz seviyesinin altında, kıyı çizgisinden -200 m derine
kadar inen bölüme kıta sahanlığı (şelf) denir. Şelf kıtaların su altında
kalmış bölümleri sayılır.
Kıta Yamacı: Şelf ile derin deniz platformunu birbirine bağlayan bölümdür.
Kiltaşı (Şist): Çapı 2 mikrondan daha küçük olan ve kil adı verilen
tanelerin yapışması sonucu oluşan fiziksel tortul bir taştır.
Kom: Ekonomik faaliyetin büyük ölçüde hayvancılığa dayalı olduğu aileler
veya kişiler tarafından oluşturulan geçici yerleşmelerdir.
Konveksiyonel Yağış: Isınan havanın yükselerek soğuması ile oluşan
yağışlardır.
Kömür: Bitkiler öldükten sonra bakteriler etkisiyle değişime uğrar. Eğer su
altında kalarak değişime uğrarsa, C (karbon) miktarı artarak kömürleşme
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
başlar. C miktarı % 60 ise turba, C miktarı % 70 ise linyit, C miktarı % 80
– 90 ise taş kömürü, C miktarı % 94 ise antrasit adını alır.
Kör (Çıkmaz) Vadi: Karstik yörelerdeki akarsular bir düdende kaybolarak
akışını yeraltında sürdürür. Bu akarsuların yeryüzünde süreklilik
göstermeyen vadilerine kör (çıkmaz) vadi denir.
Krivetz: Romanya’nın iç kesimlerinden Karadeniz kıyılarına doğru esen
soğuk rüzgârlardır.
Kroki: Bir yerin kuşbakışı görünümünün ölçeksiz olarak düzleme
aktarılmasıdır.
Kuaterner Zaman: Bakınız: Dördüncü Zaman.
Kumsal: Kıyılarda dalga ve akıntıların taşıdıkları maddeleri biriktirmesi ile
oluşan alanlara kumsal denir. Girintili-çıkıntılı bir kıyıda dalgalar, denize
çıkıntı yapan dik burunlarda aşındırma, buradan kopardıkları maddeleri koy
içlerine taşıyarak kumsalların oluşmasını sağlar. Bu nedenle kumsallar
genellikle koy içlerinde yer alır ve bir şerit halinde uzanır.
Kumtaşı (Gre): Kum tanelerinin doğal bir çimento maddesi yardımıyla
yapışması sonucu oluşan fiziksel tortul bir taştır.
Kumullar: Rüzgârların taşıdığı kumların çökelmesiyle kumullar oluşur.
Gevşek yapıya sahip olan kumullar sürekli yer değiştirmektedirler. Orta
Asya çöllerinde oluşan hilal biçimli kumullara ise barkan adı verilir.
Kuraklık Sınırı: Bir bölgenin sıcaklık ve nem koşulları tarım ürünlerini,
sulamaya duyulan gereksinimi etkilemektedir. Yaz kuraklığının belirgin
olduğu bir yerde sulamaya duyulan gereksinim fazladır. Buna kuraklık
sınırı denir.
L
Lapya: Kalkerli yamaçlarda yağmur ve kar sularının yüzeyi eriterek
açtıkları küçük oluklardır. Oluşan çukurluklar keskin sırtlarda yan yana
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
sıralandığından yüzey pürüzlüdür. Büyüklükleri birkaç cm ile birkaç metre
arasında değişir.
Lav: Volkanlardan çıkarak yeryüzüne kadar ulaşan eriyik haldeki
malzemeye lav denir.
Lejant: Bakınız: Harita Anahtarı.
Litosfer: Bakınız: Taşküre.
M
Mağara: Kalkerli arazilerde çatlaklar boyunca yeraltına sızan suların
oluşturduğu büyük boşluklara mağara denir. Damlataş, Narlıkuyu, Düden,
İnsuyu, Kızılin mağaraları en ünlüleridir.
Maksimum Nem (Doyma Miktarı): 1m3 havanın belli bir sıcaklıkta
taşıyabileceği nemin gram olarak ağırlığıdır. Hava kütleleri ısındıkça
genleşip hacimleri artar. Bu nedenle nem alma ve taşıma kapasiteleri de
artar. Eğer hava taşıyabileceği kadar nem alırsa doyma noktasına ulaşır ve
doymuş hava adını alır. Örneğin: 20°C sıcaklığa sahip bir hava kütlesinin
taşıyabileceği nem miktarı 17,32 gr/m3’tür. Bu hava kütlesinin sıcaklığı
30°C’ ye yükseldiğinde havanın hacmi genişleyeceği için taşıyabileceği
nem miktarı da artar ve doyma noktası 30,4 ge/m3’e yükselir. Bu nedenle
hava kütlesinin doyması için aradaki fark (13.08 gr) kadar nem yüklenmesi
gerekir.
Manto: Dünya’nın Litosfer ile çekirdek arasındaki katmandır. 100-2890
km’ler arasında bulunan mantonun yoğunluğu 3,3-5,5 g/cm3 sıcaklığı
1900-3700 °C arasında değişir. Manto, yer hacminin en büyük bölümünü
oluşturur. Yapısında silisyum, magnezyum , nikel ve demir bulunmaktadır.
Mantonun üst kesimi yüksek sıcaklık ve basınçtan dolayı plastiki özellik
gösterir. Alt kesimleri ise sıvı halde bulunur. Bu nedenle mantoda sürekli
olarak alçalıcı-yükselici hareketler görülür.
Matematik Konum: Dünya üzerinde bir nokta veya alanın yerinin
belirlenmesi için, o noktanın Ekvator'a ve başlangıç meridyenine olan
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
uzaklığının bilinmesi gerekir. Bunun için enlem ve boylam kavramlarından
yararlanılır. Örnek: Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri,
26° - 45° Doğu
boylamları arasında yer alır.
Mercan Kalkeri: Mercan iskeletlerinden oluşan organik bir taştır. Temiz,
sıcak ve derinliğin az olduğu denizlerde bulunur. Ada kenarlarında topluluk
oluşturanlara atol denir. Kıyı yakınlarında olanlar ise, mercan resifleridir.
Menderes: Akarsu yatak eğiminin azalması, akarsuyun akış hızının ve
aşındırma gücünün azalmasına neden olur. Akarsu büklümler yaparak akar.
Akarsuyun geniş vadi tabanı içinde, eğimin azalması nedeniyle yaptığı
büklümlere menderes denir. Menderesler yapan akarsuyun, uzunluğu artar
ancak akımı azalır. Taban seviyesinin alçalması nedeniyle menderesler
yapan bir akarsuyun, yatağına gömülmesiyle oluşan şekle gömük
menderes denir.
Mermer: Kalkerin yüksek sıcaklık ve basınç altında değişime uğraması,
yani metamorfize olması sonucu oluşur.
Mezozoik Zaman: Bakınız: İkinci Zaman.
Mezra: bazı ailelerin tarım alanlarının az olması, kan davaları gibi
nedenlerle bulundukları sürekli yerleşmelerden ayrılıp daha uzak bir yere
yerleşmesiyle oluşmuş yerleşmelerdir. Tarımsal faaliyetler hayvancılığa
göre ön plandadır. Bir kaç ev ve eklentilerden oluşan mezralar zamanla
sürekli yerleşme haline gelebilir. Örneğin Elazığ, Harput’un bir mezrası iken
zamanla büyüyerek kent haline gelmiştir.
Mistral: Fransa’nın iç kesimlerinden Rhone Vadisi’ni izleyerek Akdeniz
kıyılarına doğru kışın esen soğuk rüzgârlardır.
Muson Ormanları: Yağışın fazla olduğu yerlerde, kış aylarında
yapraklarını döken yayvan yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar görülür.
Bu ormanlara muson ormanları denir.
Mutlak Nem (Varolan Nem): 1m3 havanın içindeki su buharının gram
olarak ağırlığına mutlak nem denir. Mutlak nem, sıcaklığa bağlı olarak,
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Ekvator’dan kutuplara doğru, denizlerden karalara doğru ve yükseklere
çıkıldıkça azalır.
N
Narenciye: Bakınız: Turunçgiller.
Nebula Teorisi: Bakınız: Kant-Laplace teorisi.
Nefometre: Bulutluluk gökyüzünü kaplayan bulutların miktarı 10 ya da 8
eşit parçaya bölünmüş ve nefometre adı verilen bir araç ile ölçülür.
Nefometre ufku kaplayacak şekilde tutularak bulutla kaplı pencereler
sayılır. Bulutla kaplı pencere sayısının tüm pencere sayısına oranı da
bulutluluğu verir.
Nem: Yeryüzündeki su kütlelerinden buharlaşan su, atmosferin
nemlenmesine yol açar. Atmosferdeki su buharına hava nemliliği de denir.
Önemli bir sıcaklık etmeni olan atmosferdeki su buharının miktarı, yere ve
zamana göre değişir.
Neozoik Zaman: Bakınız: Üçüncü Zaman.
Normal Hava Basıncı: 45° enlemlerinde, deniz seviyesinde ve 15°C
sıcaklıkta ölçülen basınca normal hava basıncı denir.
Nüfus: Sınırları belli bir alanda yaşayan insan sayısına nüfus denir.
Nüfus Artış Hızı: Bir yıl içinde, doğum ve ölüm sayısına bağlı nüfus
artışına doğal nüfus artış hızı ya da doğurganlık hızı denir.
Nüfus Haritaları: Dünya’nın bütününde ya da bir bölümündeki nüfusun
dağılışı ve özellikleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalarda nüfus
dağılışı noktalama ile gösterilir. Nüfus yoğunluğu haritaları ise
renklendirilir.
Nüfus Yoğunluğu: Belli bir alanda yaşayan nüfusun, o alana oranıdır.
Ülkenin genişliği ve toplam nüfus hakkında bilgi verir. Kişi/km2 olarak
gösterilir.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
O
Oba: Daha çok göçebe hayvancılık yapan toplulukların geçici olarak
yerleşip, çadır kurdukları yerleşmelerdir.
Obruk: Baca veya kuyu şeklinde, keskin köşeli, derin çukurluklara obruk
denir. Derinliği 250-300 m’yi bulabilen obrukların bazılarının tabanında göl
bulunur. Türkiye’de İç Anadolu’nun güneyinde ve Toroslar’da yaygın olarak
obruklar görülür. İçel’deki Cennet-Cehennem mağaraları ve Konya’daki
Kızören obruğu ülkemizdeki en güzel örneklerdir.
Obsidyen (Volkan Camı): Siyah, kahverengi, yeşil renkli ve parlak dış
püskürük bir taştır. Magmanın yeryüzüne çıktığında aniden soğuması ile
oluşur. Bu nedenle camsı
görünüme sahiptir.
Okyanus: Kıtaları birbirinden ayıran geni su kütlelerine okyanus denir.
Örnek: Atlas Okyanusu, Büyük Okyanus (Pasifik Okyanusu), Hint
Okyanusu
Ormanaltı Florası: Orman örtüsü altında loş ortamda yetişen, çoğunlukla
ot ve sarmaşık türlerinin oluşturduğu bitki topluluğudur.
Orojenez (Dağ Oluşumu): Jeosenklinallerde biriken tortul tabakaların
kıvrılma ve kırılma hareketleriyle yükselmesi olayına dağ oluşumu ya da
orojenez denir.
Orografik Yağışlar: Nemli hava kütlelerinin bir dağ yamacına çarparak
yükselmesi sonucunda oluşan yağışlardır.
Otlak: Büyük ve küçükbaş hayvancılığın yapıldığı yerlerde hayvanların
otlatıldığı alanlara otlak denir.
Ö
Örtü buzulu: Çok geniş alanlara yayılan, kilometrelerce alan kaplayan
buzul türüdür.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Özel Konum: Dünya üzerindeki bir yerin çevresine, denizlere, yer
şekillerine, anayollara, geçitlere ve komşularına göre konumudur.Özel
Konum; İklim koşullarını, Doğal bitki örtüsünü, Tarımsal etkinlikleri, Nüfus
ve yerleşme biçimini, Ekonomik etkinlikleri, Ulaşım olanaklarını, Siyasal ve
kültürel yapıyı etkiler.
P
Paleozoik Zaman: Bakınız: Birinci Zaman.
Peribacası: Özellikle volkan tüflerinin yaygın olarak bulunduğu vadi ve
platoların yamaçlarında sel sularının aşındırması ile oluşan özel yeryüzü
şekillerine peribacası denir. Bazı peribacalarının üzerinde şapkaya benzer,
aşınmadan arta kalan sert volkanik taşlar bulunur. Bunlar volkanik faaliyet
sırasında bölgeye yayılmış andezit ya da bazalt kütleridir. Peribacalarının
en güzel örnekleri ülkemizde Nevşehir, Ürgüp ve Göreme çevresinde
görülür.
Plan: Bir yerin kuşbakışı görünümünün belli bir oranda küçültülerek
düzleme aktarılmasıdır. Plan bir tür büyük ölçekli haritadır.
Plato: Akarsu vadileriyle derince yarılmış düz ve geniş düzlüklerdir.
Peneplen: Geniş arazi bölümlerinin, akarsu aşınım faaliyetlerinin son
döneminde deniz seviyesine yakın hale indirilmesiyle oluşmuş, az engebeli
şekle peneplen (yontukdüz) denir.
Perihel: Bakınız: Günberi.
Polye: Karstik yörelerdeki genişliği birkaç kilometre olan, uzunluğu 20-30
kilometreyi bulan, hatta geçebilen ova görünümlü büyük karstik çukurlara
polye denir. Türkiye’de özellikle Toroslar’da polyeler yaygındır. Örneğin;
Akdeniz Bölgesi’ndeki Ketsel, Elmalı ve Akseki ovası birer polyedir.
Poyraz: Türkiye’nin hemen her yerinde esen rüzgârlardır. Yaz poyrazı
serinletici etki yapar. Kışın ise kuru soğuklara neden olur.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Projeksiyon: Dünya’nın küreselliği nedeniyle, haritalarda ortaya çıkan
hataları en aza indirmek için çeşitli yöntemler kullanılır. Bunun için
yerkürenin paralel ve meridyen ağının belirli kurallara göre düz bir kâğıda
geçirilmesi gerekir. Bu sisteme izdüşümü denir.
R
Rüzgâr: Hava kütlelerinin yatay yöndeki hareketlerine rüzgâr denir.
Rüzgâr Erozyonu: Bitki örtüsünün olmadığı ya da cılız olduğu yerlerde
toprağın rüzgarlarla yerinden kopartılarak taşınmasına rüzgar erozyonu
denir.
Rüzgârın Frekansı (Esme Sıklığı): Rüzgârın yıl içinde belirli bir yönden
esme sıklığına rüzgâr frekansı denir. Esme sıklığı rüzgâr frekans gülleri ile
gösterilir. Bir bölgede belirli bir sürede rüzgârların en sık estiği yöne
egemen rüzgâr yönü denir. Örneğin Ankara Meteoroloji İstasyonu
verilerine göre, Ankara’ya ait yıllık ortalama rüzgâr frekans gülüne
bakıldığında, yıl içinde kuzeydoğudan esen rüzgârların toplam 5000 esme
sayısı ile en fazla olduğu görülür. Yani egemen rüzgâr yönü
kuzeydoğudur.
S
Sarkıt-Dikit: Kalsiyum karbonatça zengin suların mağara tavanından
sızarak içindeki kirecin tavanda birikmesi ile sarkıtlar, damlayarak
tabanında birikmesi ile dikitler oluşur. Karstik alanlardaki mağaralarda
görülen bu şekillerin en güzel örnekleri Damlataş Mağarası’nda
bulunmaktadır.
Seki (Taraça): Yatağına alüvyonlarını yaymış olan akarsuyun yeniden
canlanarak yatağını kazması ve derinleştirmesi sonucunda oluşan
basamaklardır. Taban seviyesinin alçalması nedeniyle, tabanlı bir vadide
akan akarsuyun aşındırma gücü artar. Yatağını derine doğru kazan akarsu
vadi tabanına gömülür. Eski vadi tabanlarının yüksekte kalması ile oluşan
basamaklara seki ya da taraça denir.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Sıcaklık: Sıcaklığın yüksek olduğu yerlerde havanın nem alma kapasitesi
de yüksek olduğu için buharlaşma artar, düşük olduğu yerlerde ise
buharlaşma azalır.
Sırt: İki akarsu vadisini birbirinden ayıran ve birbirine ters yönde eğimli
yüzeyleri birleştiren yeryüzü şeklidir. Sırtların üzeri düz olabileceği gibi
keskin de olabilir.
Sirk buzulu: Dağların tepesindeki ve yüksek yamaçlardaki küçük
çanaklarda yeni oluşmaya başlayan buz türüdür.
Siyasi ve İdari Haritalar: Yeryüzünde veya bir kıtada bulunan ülkeleri,
bir ülkenin idari bölünüşünü, yerleşim merkezlerini gösteren haritalardır.
Bu haritalardan uzunluk ve alan bulmada yararlanılır. Ancak yer şekilleri
hakkında bilgi edinilemez.
Siyenit: Yeşilimsi, pembemsi renkli iç püskürük bir taştır. Adını Mısır’daki
Syene (Asuvan) kentinden almıştır. Siyenit dağılınca kil oluşur.
Step: Bakınız: Bozkır.
Stratosfer: Troposferin üstündeki atmosfer katmandır.
Sürekli Rüzgârlar: Genel Hava dolaşımına bağlı, sürekli basınç kuşakları
arasında yıl boyunca yön değiştirmeden esen rüzgârlardır.
Ş
Şemosfer: Atmosferin stratosfer ile İyonosfer arasındaki katmanıdır.
T
Takke buzulu: Dağların bütün yamaçlarını kuşatan buzul türüdür.
Taraça: Bakınız: Seki.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Taşküre (Litosfer): Dünya'nın manto katmanının üstünde yer alan ve
yeryüzüne kadar uzanan katmanıdır. Kalınlığı ortalama 100 km’dir.
Taşküre’nin ortalama 35 km’lik üst bölümüne yerkabuğu denir.
Tebeşir: Derin deniz canlıları olan tek hücreli Globugerina
(Globijerina)’ların birikimi sonucu oluşur. Saf, yumuşak, kolay dağılabilen
bir kalkerdir. Gözenekli olduğu için suyu kolay geçirir.
Tektonik Göller: Yerkabuğunun tektonik hareketleri sırasında oluşan
çanaklardaki göllerdir.
Tepe: Bir doruk noktası ve onu çevreleyen yamaçlardan oluşmaktadır.
Termik Basınç: Dünya’nın küreselliği nedeniyle ısınma ve soğumaya bağlı
oluşan basınçlardır.
Termik Ekvator: Meridyenlerin en sıcak noktalarını birleştiren eğriye
termik ekvator denir.
Ters Alizeler (Üst Alizeler): Ekvator’dan (TAB), 30° enlemlerine (DYB)
doğru esen üst rüzgârlardır. Her yerde ve her zaman görülmezler. Yeteri
kadar sürekli ve güçlü değillerdir. 30° enlemleri çevresinde aşağıya doğru
alçaldığından yağış oluşumunu engellerler.
Topografya Haritaları: İzohips (eş yükselti) eğrisi yöntemi ile yapılır.
Araziyi ölçekleri oranında ayrıntıları ile gösterirler. Ölçekleri 1 / 20.000 ile
1 / 500.000 arasında değişir. 1 / 20.000'den büyük ölçekli olanlar kadastro
işlerinde ve askeri amaçlarla kullanılır. Bu haritalardan ölçek, uzunluk alan
ve eğim hesaplamada yararlanılır.
Toprak Haritaları: Bir bölgenin toprak özellikleri ve dağılışları hakkında
bilgi veren haritalardır. Bu haritalardan, yetiştirilecek ürünlerin
belirlenmesi, buna bağlı olarak topraklardan daha iyi verim alınabilmesi
gibi birçok konuda yararlanılır.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Traverten: Kalsiyum biokarbonatlı yer altı sularının mağara boşluklarında
veya yeryüzüne çıktıkları yerlerde içlerindeki kalsiyum karbonatın
çökelmesi sonucu oluşan kimyasal tortul bir taştır.
Traverten: Genellikle sıcak su kaynaklarının yakınında ve kalsiyum
karbonatlı suların yayılarak aktığı alanlarda, kirecin çökelmesi ile oluşan
basamaklardır. En güzel örnekleri Denizli-Pamukkale’dedir.
Troposfer: Atmosferin, yeryüzüne temas eden, alt bölümüdür.
Tundra: Düşük sıcaklığa ve kuraklığa uyum sağlamış olan kısa boylu
çalılar, otlar ve yosunlardır. Bu bitki örtüsüne tundra adı verilir.
Turunçgiller (Narenciye): Portakal, mandalina, greyfurt, turunç ve
limon bitkilerine genel olarak turunçgil denir.
Tsunami: Bakınız: Dalgalar.
Türkiye’nin Matematiksel Konumu: Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri,
26°-45° Doğu boylamları arasında yer alır.
U
Uvala: Genişleyip, derinleşen dolinlerin birleşmesiyle oluşan, dolinlerden
daha büyük çukurluklardır. Uvaların düzensiz şekle sahip olması ve
tabanlarındaki erimeden geriye kalan kalker çıkıntıları dolinlerden kolayca
ayırt edilmesini sağlar.
Ü
Üçüncü Zaman (Neozoik): Günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce sona
erdiği varsayılan jeolojik zamandır. Üçüncü zamanın yaklaşık 63 milyon yıl
sürdüğü tahmin edilmektedir. Zamanın önemli olayları: Kıtaların bugünkü
görünümünü kazanmaya başlaması. Linyit havzalarının oluşumu. Bugünkü
iklim bölgelerinin ve bitki topluluklarının belirmeye başlaması. Alp kıvrım
sisteminin gelişmesi. Nümmilitler ve memelilerin ortaya çıkışı. Üçüncü
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
zamanı karakterize eden canlılar nummilit, hipparion, elephas ve
mastadondur.
V
Vadi: Akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan,
uzun çukurluklardır.
Vadi buzulu: Sürekli beslenerek sirkten taşan ve vadi boyunca aşağı
hareket eden buzul türüdür.
Volkan Bacası: Mağmanın yeryüzüne ulaşıncaya kadar geçtiği yola volkan
bacası denir.
Volkanik Göller: Volkanik patlamalar ile oluşan çanaklardaki göllerdir.
Krater gölü, kaldera gölü ya da maar gölü gibi çeşitleri vardır.
Volkanik Tüf: Volkanlardan çıkan kül ve irili ufaklı parçaların üst üste
yığılarak yapışması ile oluşan taşlara volkan tüfü denir.
Volkanizma: Yerin derinliklerinde bulunan magmanın patlama ve
püskürme biçiminde yeryüzüne çıkmasına volkanizma denir.
Volkan Konisi: Lav, kül, volkan bombası gibi volkanik maddelerin üst
üste yığılması ile oluşan koni biçimli yükseltiye volkan konisi, koni üzerinde
oluşan çukurluğa krater denir.
Y
Yağış: Havadaki nemin doyma noktasını aşıp, su damlacıkları, buz
kristalleri veya buz parçacıkları şeklinde yoğunlaşmasına yağış denir.
Yamaç: Yeryüzündeki eğimli yüzeylerdir.
Yarma Vadi (Boğaz): Akarsuyun, iki düzlük arasında bulunan sert kütleyi
derinlemesine aşındırması sonucunda oluşur. Vadi yamaçları dik, tabanı
dardır. Akarsuyun yukarı bölümlerinde görülür.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar
www.muhsinyazici.com
Yayla: Yaz aylarında hayvan otlatmak veya tarımsal faaliyette bulunmak
amacıyla gidilen geçici yerleşmelerdir. Yaylalar dinlenmek amacıyla gidilen
yazlık sayfiye yerleri de olabilir.
Yerel Saat: Bir noktada Güneş'in gökyüzündeki konumuna göre belirlenen
saate yerel saat denir. Aynı boylam üzerindeki noktalarda yerel saat
aynıdır. Herhangi bir meridyenin Güneşin tam karşısına geldiği an,
meridyen üzerindeki tüm noktalarda yerel saat 12.00'dir.Güneş, doğudaki
bir noktada batıdaki yerlere göre daha önce doğar ve daha önce batar; bu
nedenle yerel saat doğudaki yerlerde daha ileridir.
Yıldız: Türkiye’ye kuzeyden esen soğuk rüzgârlardır. Karadeniz kıyılarına
yağış bırakırlar. Kar yağışına neden olurlar. Karayel ile karışık estiğinde kar
fırtınaları görülür.
Yoğunlaşma: Atmosferdeki su buharının gaz halden sıvı ya da katı hale
geçmesine yoğunlaşma denir. Yoğunlaşmanın temel nedeni sıcaklığın
düşmesidir.
Yöre: Bölüm içerisinde farklı özelliklere sahip, bölümden daha küçük
birimlerdir. Iğdır Yöresi, Göller Yöresi, Menteşe Yöresi gibi.
Yörünge Düzlemi: Bakınız: Ekliptik.
Yükseklik: Ağır bir gaz olan su buharı, yerçekiminin etkisiyle fazla
yükselemez. Yoğunlaşma sonucu yağış tekrar yeryüzüne
düşer. Yükseldikçe hava soğuyacağından havanın su buharı taşıma
kapasitesi dolayısıyla buharlaşma azalır.
Z
Zoocoğrafya: Hayvan dağılışını inceleyen bilim dalı.
Eğitim, Çocuğu Tanımak Ve Sevmekle Başlar

Benzer belgeler

birikim şekilleri

birikim şekilleri oturduktan sonra, tekrar köylerine dönerler. Debi: Bakınız: Akarsu Akımı. Delta: Akarsuların denize ulaştıkları yerlerde taşıdıkları maddeleri biriktirmesiyle oluşan üçgen biçimli alüvyal ovalardır...

Detaylı