cennetul bakinin krokisi

Transkript

cennetul bakinin krokisi
Haccı ve Umreyi Allah için tamamlayın
(Bakara suresi 196)
Rabbbimize hamd eder onun Rasulu
Muhammed Mustafa (s.a.v)’e salat ve selam
ederiz.
Beytullah’a ulaşmak onun etrefında dönmek, tavaf etmek temaşa etmek, ellerimizi kaldırıp Rabbimize dua etmek, Efendimiz (s.a.v.)’i
ziyaret etmek ona salatu selamlar getirmek
onun (s.a.v.) ve ashabının yaşadığı beldeleri
gömek her mü’minin kalbindeki en mukaddes
arzulardır.
Bu kutsal sefere çıkacak her mü’minin ilm
ve basiret üzere hareket etmesi elzem bir hususdur. Bunun içinde ilim öğrenmek şarttır. Elinizdeki bu naciz eserde bu kutsal seferde sizlere ışık tutması ve yardımcı olması niyetiyle kaleme alınmıştır.
Rabbim hepimize o beldeyi ziyarette usul, adab
ve erkanına göre hareket edip azami istifade etmeyi nasip etsin.
Ali Seven
Medine-i Münevvere
İÇİNDEKİLER
UMRE ...............................................................................................6
Tarifi-Kısa Bilgiler .............................................................................6
1. Umrenin tarifi ve hükmü: ..........................................................7
2. Umrenin vakti: ..........................................................................7
3. Umrenin farzları: ..........................................................................7
4. Umrenin vacipleri: ........................................................................7
5. Umrenin mikat mahalli: ...............................................................7
6. Umrenin fazileti............................................................................8
7.Peygamberimizin Umreleri............................................................9
A) İhram ...........................................................................................9
A- a) İhramın Rükünleri .............................................................................. 10
A- c) İhrama Girme Yerleri (Mîkatlar) ......................................................... 10
Harem Bölgesi ............................................................................................. 11
Hill Bölgesi .................................................................................... 11
Afak Bölgesi .................................................................................. 12
İhramsız geçemeyecekleri 5 Nokta ............................................................ 12
A- f) İhramın Sünnetleri.............................................................................. 15
A- g) İhram Yasakları ................................................................................... 15
A- h) İhramlıya Yasak Olmayan Fiil ve Davranışlar ..................................... 17
a) Tavafın Sahih Olmasının Şartları ............................................................. 18
d) Tavafın Yapılışı.......................................................................................... 22
e) Tavafın Çeşitleri ........................................................................................ 22
Hac ve umre ile ilgili olmayan tavaflar: ....................................................... 23
Sa’y ............................................................................................... 23
a) Sa’yin Sahih (Geçerli) Olmasının Şartları................................................ 24
b) Sa’yın Vacipleri ........................................................................................ 25
c) Sa’yin Sünnetleri...................................................................................... 25
d) Sa’yin Yapılışı ........................................................................................... 25
Saçları Dipten Kazıtmak veya Kısaltmak ........................................ 26
a) Tıraşın Zamanı ............................................................ 27
b) Tıraş Olma Veya Kısaltmanın Hükmü ...................................... 27
3
Umre ile ilgili Hadis-i Şerifler ............................................ 28
b) Umrenin Farz ve Vacipleri .......................................................... 28
c) Umrenin Zamanı........................................................................ 28
Umrenin Cinayetleri ...................................................................... 30
A- Cinayetin Anlamı .................................................................................... 30
B- Cinayetlerin Ceza ve Keffaretleri ............................................................. 30
C) Ceza Keffaretlerinin Eda Yeri ve Zamanı .................................................. 35
İhsar ve Fevat .............................................................................................. 35
UMRE ............................................................................................ 37
DUALAR
TAVAFTA OKUNABİLECEK DUALAR .................................................. 43
1- Tavafın birinci şavtı (dönüşü):................................................................. 43
1-Tavafın birinci şavtının duasının manası: ................................................ 44
2- Tavafın ikinci şavtı: ......................................................... 45
2-Tavafın ikinci şavtının duasının manası: .................................................. 45
3- Tavafın üçüncü şavtı: ....................................................... 46
3-Tavafın üçüncü şavtının duasının manası:............................................... 47
4- Tavafın dördüncü şavtı: .......................................................................... 48
4-Tavafın dördüncü şavtının duasının manası: ........................................... 49
5- Tavafın beşinci şavtı: .............................................................................. 50
5-Tavafın beşinci şavtının duasının manası: ............................................... 51
6- Tavafın altıncı şavtı: ........................................................ 52
6-Tavafın altıncı şavtının duasının manası:................................................. 53
7- Tavafın Yedinci şavtı: ............................................................................... 54
7-Tavafın yedinci şavtının duasının manası: ............................................... 55
MAKAMI İBRAHİMDE NAMAZ VE DUA ............................................ 56
TAVAF NAMAZINDAN SONRA OKUNACAK DUA................................ 57
Mültezemde Dua Etmek .............................................................................. 59
Zemzem İçmek ............................................................................................ 59
SAY’IN YAPILIŞI .............................................................................. 61
Say duaları .................................................................................... 62
Kabeyi görünce okunacak dua .................................................................... 83
4
ZİYARETLER
MEKKE-İ MÜKERREMDE ZİYARET EDİLECEK YERLER
MEDİNE-İ MÜNEVVEREYİ ZİYARET ................................................. 88
Hz. Ebubekir efendimizi ziyarette okunacak dua ........................................ 92
Hz. Ömer efendimizi ziyarette okunacak dua ............................................. 93
Cennetül bakide okunacak dualar ............................................................... 94
Hz. Osman efendimizi ziyaret ederken okunacak dualar ........................... 94
Ehli beytin kabrini ziyarette okunacak dualar ............................................. 95
Resulullah (s.a.v.) Efendimizin Mubarek kızlarının kabri başında okunacak selam ve dua ................................................................................................... 95
Resullulah (s.a.v.) Efendimizin Ezvacı tahiratının kabirleri başında selam ve
dua ............................................................................................................... 95
Uhud şehidlerini (r.a.) selam ve dua .......................................................... 96
MEDİNE-İ MÜNEVVERE .................................................................. 99
HADİSLERLE MEDiNE-i MÜNEVVERE ............................................101
MEDİNE-İ MÜNEVVERE ADABI
MESCİD ADABI ve EFENDİMİZ (S.A.V)’İ ZİYARET............................107
UHUD DAĞI VE UHUD ŞEHİTLERİ...................................................109
Uhud Savaşı .............................................................................................. 109
MESCiD-i KIBLETEYN....................................................................118
HENDEK SAVAŞI ve YEDi MESCİDLER ............................................119
Vuku bulan mucizeler: ............................................................................. 128
KUBA MESCİDİ ve İSLAM KARDEŞLİGİ...........................................129
YAPILIŞINDAN GÜNÜMÜZE MESCİD-İ NEBEVi ...............................132
MESCİD-İ NEBEVİ’NİN KROKİSİ .....................................................139
DOKTORUNUZDAN MÜHİM TAVSİYELER!.......................................143
5
UMRE
Tarifi-Kısa Bilgiler
6
1. Umrenin tarifi ve hükmü:
Umre, lügaten; ziyaret manasındadır. Şer’an; ihramlı
olarak Beytullah’ı ziyaret etmek ve Safa ile Merve
arasında say yapmaktır. Umre; belirli bir vakte bağlı
olmaksızın arefe ve kurban bayram günleri haricinde
istenildiği zaman ihram, tavaf, say, tahlil ve taksirden
ibarettir.
2. Umrenin vakti:
Umrenin belli bir vakti yoktur. Ancak arefe ve bayram
günlerinde umre yapmak mekruh görülmüştür.
3. Umrenin farzları:
İhram
Tavaf
Bunlardan ihram şart, tavaf ise rükündür.
4. Umrenin vacipleri:
Say ( Diğer mezheplerde rükündür)
Tahlik veya Taksirdir.(Hanefi ve Malikilere göre vacip, Şafi
ve Hambelilere göre rükündür)
Hanefi ve Maliki mezhebinde, ömründe bir defa umre
yapmak müekket sünnet; Şafii ve Hambeli mezhebinde
ise farz sayılmıştır.
5. Umrenin mikat mahalli:
Mekke-i Mükerreme’ye mikat mahallinin dışından
gelenler için, hac için olan mikat mahalleri aynı zamanda
7
umrenin de mikat mahalleridir.. Hilde bulunanların(
yani Harem bölgesinin dışında olanların) mikat mahalli
hilldir. Mekke’de bulunanlar, gerek Mekkeli gerekse
yabancı olsun umre için mikat mahalli hilldir. Bunlar
harem bölgesi dışına çıkarak (Ten’im, Hudeybiye,
Cirâne) ihrama girerler.
6. Umrenin fazileti
Hac ile umreyi de ALLAH için tam yapın. (Bakara suresi
ayet.196)
Umre (daha sonra yapılacak) umreye kadar ikisi
arasında vaki olacak (küçük günah)lar içinde kefarettir.
Mebrur olmuş bir hac için, cennetten başak bir karşılık
yoktur. (Buhari c.2 s.198)
Yaşlının, çocuğun, zayıfın ve kadının cihadı hac ve
umredir. (Nesai c.2 s.3)
Hz. Ömer’den rivayet edilmiştir. Hz. Ömer (r.a)
Resulüllah Efendimizden umre için izin talebinde
bulundu. Ona izin vererek: “Ey kardeşim, yapacağın
duaların bir kısmına bizi de ortak et. Sen bizi (duada)
unutma” de (İbn-i Mace)
Hz. Aişe validemizden rivayet edilmiştir. Resulüllah
Efendimiz, Hz. Aişe validemiz umre yapacağında
buyurdular ki: “Yorgunluğun ve harcadığın miktar kadar
sana ücret vardır” (Et-Terğib vet-Terhib c.2)
“Ramazan-ı Şerifte bir umre, benimle yapılan bir hacca
8
muadildir. (Müttefekun Aleyh)
7.Peygamberimizin Umreleri
Hz. Katade, Enes (r.a)’a sordum: “Resulüllah Efendimiz
kaç umre yaptı?” diye. Buyurdular ki: “dört umre yaptı”
1- Hicretin altıncı yılında Zilkade ayında Hudeybiye
musalahası yapılarak ihsar vaki olandır.
2- Hicretin yedinci yılında kaza umresi
3- Huneyn ganimetlerinin taksiminde, Cirane’de
niyetlenerek yaptığı umre.
4- Veda haccında, hac ile beraber yaptığı umre.
Hz. Katede, dedim ki: “Allah Resulu kaç hac yaptı?” dedi
ki: “Bir hac yaptı.” O da veda haccıdır. (Fethul Alam c.4
s.234)
A) İhram
İhram sözlükte; “haram etmek, kendini mahrum
bırakmak”anlamına geldiği gibi, “tazim edilmesi
gereken zamana veya makama girmek ve bunlara
saygı duymak”manasına da gelir.
Terim olarak ihram; “hac ya da umre yapmaya niyet
eden kimsenin başka zamanlarda işlemesi mübah
olan bazı fiil ve davranışları, hac veya umrenin
rükünleri tamamlanıncaya kadar kendisine haram
kılması demektir.”
9
Diğer zamanlarda helâl olan bazı fiiller, ihramlı için
yasak hale gelir. Kılık kıyafet, cinsel hayat ve avlanma
ile ilgili olan bu yasakların ihlali; yasağın cinsine ve
ihlal şekline göre değişen cezaları gerektirir. Bu
cezalar kurban kesmek, sadaka vermek ve oruç
tutmaktan ibarettir.
İhrama girmenin gereklerinden biri olarak örtünülen
havlu ve benzeri dikişsiz kıyafete de ihram
denmektedir. İhram; niyet ve telbiye ile birlikte bu
örtüye bürünmekle gerçekleşir.
A- a) İhramın Rükünleri
Hanefi mezhebine göre ihramın iki rüknü vardır:
Niyet ve telbiye. Bunlardan birisini terk eden kimse
ihrama girmiş olmaz.
Niyet, eda edilecek haccın türüne veya umre
yapmaya karar vermektir. Niyetin yeri kalbtir. Kalben
gafil olmamak şartıyla niyeti dil ile ifade etmek de
müstehaptır. Niyet edilip telbiye söylenince ihraman
girilmiş olunur.
Telbiyeyi ihrama girerken bir kere söylemek farz,
zaman zaman da sesli bir şekilde tekrar etmek ise
sünnettir. Kadınlar gerek telbiyede gerekse diğer
dua, zikir ve tesbihlerde seslerini fazla yükseltmezler.
A- c) İhrama Girme Yerleri (Mîkatlar)
Mikat; İhrama girme yeri ve zamanı demektir. Terim
olarak ise Mekke çevresinde, çeşitli bölgelerden
10
hacca gelenlerin ihrama girecekleri özel mekânları
ifade eder. Kuran’ı Kerimde Kabe’ye “el-Beytül
Haram” (el-Maide 5/2) çevresindeki mescide “elMescidü’l Haram”(el-İsra 17/1) bu mescidin ve
Kabe’nin içinde bulunduğu Mekke şehrine “Harem”
(el-Kasas, 28/57; el-Ankebut, 29/67) demek suretiyle
Kabe ve çevresindeki bölgeyi “saygı ve hürmete
layık”sözüyle tavsif etmiştir. Kabe’nin çevresini
kuşatan mekanlar yakından başlamak üzere “Harem”,
“Hill”, “Âfâk”olmak üzere üç bölgeye ayrılmıştır. Hac ve
umreye niyet edecek kimselerin bu bölgelere göre
durumları değişiklik arz eder.
Harem Bölgesi
Mekke ile çevresinde; bitkileri kesilmemek, yeşiline
dokunulmamak ve av hayvanlarına zarar vermemek,
canlılarına ilişilmemek üzere sınırları Hz. Cebrail’in
göstermesi ile Hz. İbrahim tarafından belirlenmiş,
daha sonra Peygamber Efendimiz tarafından yenilenmiş olan emniyet ve güvenin hâkim olduğu
bölgedir.
Mekke ahalisi hac için Harem sınırları içinde; umre
için bu sınırların dışına yani Harem bölgesine en
yakın olan Ten’im, Hudeybiye veya Arafat’a çıkarak
ihrama girerler.
Hill Bölgesi
Harem bölgesi ile Mikat mahalleri arasındaki bölgedir.
Bu bölgede yaşayanlar harem bölgesi sınırları
11
dışından, bulundukları yerden ihrama girerler.
Afak Bölgesi
Harem ile Hill bölgelerinin dışındaki yerlere Afak denilir.
Afak bölgesinden Mekke veya Harem bölgesine
geleceklerin ihramsız geçmemeleri gereken beş
nokta Peygamber Efendimiz (aleyhis-salatu vesselâm)
tarafından tespit edilmiştir. Afak Bölgesinde ikamet
edenlere “afâkî” tabir edilir.
Mekke-i Mükerreme’ye veya Harem bölgesine gelenlerin
İhramsız geçemeyecekleri 5 Nokta
1- Zulhuleyfe: Mekke veya Harem’e Medine yönünden gelenlerin mikatı olup, Medine’ye yaklaşık 10
km., Mekke’ye ise 450 km. mesafededir. Mekke’ye
en uzak mikat bu mikattır. Peygamber Efendimiz
veda haccı yapmaya niyet ettiklerinde bu mikatta ihrama girmişlerdir.
2- Cuhfe (Rabiğ): Mısır ve Suriye istikametinden
gelen ziyaretçilerin mikatıdır. Mekke’ye yaklaşık
187 km. mesafededir.
3- Zat-i ırk: Irak yönünden gelenlerin mikatı olup
94 km. uzaklıktadır.
4- Yelemlem: Yemen ve Hindistan tarafından gelenlerin mikatı olup, Mekke’ye 54 km. mesafesi ile en
yakın mikat olma unvanını taşımaktadır.
5- Karnü’l-Menazil: Necid ve Kuveyt istikametinden
gelenlerin mikatıdır. Mekke’ye uzaklığı 96 km. dir.
12
Hava yoluyla Cidde’ye gelenlerin ise, geldikleri
yöndeki mikat hizasını geçmeden uçakta ihrama
girmeleri gerekir. Ancak uçakta ihrama girmeleri zor
olacağından, ülkelerindeki hava limanında ihrama
girmeleri daha doğru bir uygulama olsa gerektir.
Harem ve Hill bölgesi dışında ikamet eden Âfâkîler
bu sayılan beş nokta veya hizasında ihrama girmek
suretiyle ancak harem bölgesine girebilirler. Harem
bölgesine ihram ile girmek, bu bölgeye saygılı
olunması maksadıyla vacip kılınmıştır. İster hac ve umre
yapmak niyetiyle, isterse ticaret, ziyaret veya tedavi
maksadıyla gelme arasında bir fark gözetilmeden
ihram ile bu sınırlardan girilecek, umre veya hac
menasiki tamamlandıktan sonra ihramdan çıkılacaktır.
A- d) Harem Bölgesine İhramsız Girmemek
Her ne maksatla olursa olsun uzaklardan gelip de
doğrudan Harem bölgesine, mesela, Mekke’ye
gidecek olan âfâkîlerin, mîkat sınırını geçmeden
ihrama girmeleri gerekir. Âfâkî, Mekke’ye mikat
sınırları dışından gelen kimse demektir. İhram, bu
kutsal bölgeye saygı için vacip kılınmıştır. Bu konuda
hac ve umre için gelenler ile ticaret, ziyaret veya
tedavi gibi başka maksatlar için gelenler arasında
fark yoktur. Bunlar hac ve umre yaptıktan sonra
ihramdan çıkarlar.
Şafiî mezhebinde, hac ve umre kastı olmadıkça
uzaklardan gelenlerin (âfâkî) Harem bölgesine
13
ihramsız girmeleri vacip değil, müstehaptır.
Hil bölgesi halkı hac veya umre yapmayacakları
zaman, Harem bölgesine ihramsız girip çıkabilirler.
Harem bölgesinde bulunan kimseler ister Mekkeli,
isterse uzaklardan gelenlerden olsun, Hil bölgesine
(mesela Cidde’ye) gittiklerinde, harem bölgesine
ihramsız dönebilirler. Doğrudan Harem bölgesine
gitme niyeti olmaksızın hil bölgesindeki herhangi
bir yere mesela, Cidde’ye gidecek olan âfâkîlerin, mîkat
sınırını ihramlı geçmeleri gerekmez.
A- e) İHRAMIN VACİPLERİ
1. Mikat sınırlarını ihramsız geçmemek.
Mikat sınırları dışında ikamet eden Afâkîler, mikat
sınırını ihramsız geçerlerse ceza (dem) yani koyun
veya keçi kurban kesmeleri gerekir. Bununla
birlikte, mîkatı ihrama girmeden geçen kimse,
henüz hac veya umre menasikinden herhangi
birine, meselâ, kudüm tavafına veya umre tavafına
başlamadan mîkata dönüp orada ihrama girerse
ceza düşer. Böyle bir kimsenin, ihramsız geçtiği
mîkat sınırı yerine; bulunduğu yere daha yakın bir
mîkata gidip orada ihrama girmesi mümkündür.
Mîkatı ihramsız geçtikten sonra, hac veya umre
menasikinden birine başlanmışsa artık mîkata
dönülse bile ceza düşmez.
14
2. İhram yasaklarından sakınmak.
Hacın ruh ve manasına uygun düşmeyen hareket
ve davranışlardan uzak durmaktır ki bunlar ileride
ihram yasakları olarak gelecektir.
A- f ) İhramın Sünnetleri
İhrama girmeden, yani niyet ve telbiyeden önce;
genel temizlikle birlikte tırnakları kesmek, kasık ve
koltuk altı kıllarını temizlemek, gerekiyorsa tıraş
olmak, gusletmek, gusül yapılamıyorsa abdest almak,
vücuduna güzel kokular sürmek, erkekler izar ve
rida denilen iki parçadan ibaret olan belden aşağıya
sarılan ve vücudun üst kısmını örten dikişsiz havluya
sarılmak, ihram örtülerine büründükten sonra ise;
kerahet vakti değil ise iki rek’at ihram namazı kılmak;
birinci rek’atında Fatiha’dan sonra Kafirun suresi,
ikinci rek’atında da İhlâs suresini okumak, ihramlı
olduğu süre içinde her fırsatta telbiye getirmek. Hac
için ihrama hac ayları başladıktan sonra girmek.
A- g) İhram Yasakları
İhram yasakları çeşitli alanlara göre şu şekilde
gruplandırılabilir.
1. İhramlının vücudu ile ilgili yasaklar
• Saç veya sakal tıraşı olmak ve bıyıkları kesmek.
• Vücudunun herhangi bir yerindeki kılları tıraş
etmek, yolmak veya koparmak
• Tırnak kesmek
15
• Süslenmek niyetiyle saç, sakal ve bıyıkları boyamak, yağlamak, saçlara briyantin sürmek, vücuda güzel kokular sürmek, kadınların oje ve ruj
kullanması, kokulu sabun kullanmak vb.
2. Elbise Ve Giyim Eşyası İle İlgili Yasaklar
• Giyim eşyası olarak hazırlanmış (dikilmiş veya
örülmüş) şeyleri giymek, başı ve yüzü örtmek,
takke ve benzeri şeylerle başı örtmek, başa sarık sarmak, eldiven, çorap ve topukları kapatan
ayakkabı giymek yasaktır.
• Palto, pardösü gibi giysileri giymeksizin omzuna almak yasak değildir. Bele takılan kemerde,
omuza asılan çantada, ayaklara giyilen üzeri ve topukları açık ayakkabı ve terlikte dikiş bulunabilir.
• Giyim ile ilgili yasaklar sadece erkekler içindir.
Kadınlar normal elbiselerini giyerler ihram süresince yüzlerini örtmezler.
3. Cinsel Konularla İlgili Yasaklar
Cinsel ilişki ve genellikle cinsel ilişkiye götüren
öpme, oynaşma, şehvetle tutma gibi davranışlar
yasaktır. Şehvet duygularını harekete geçirecek
fuhşiyata dair sözler söylemek de aynı şekilde
yasaktır.
4. Harem Bölgesi İle İlgili Yasaklar
Mekke-i Mükerreme ve çevresindeki “Harem“
bölgesindeki av hayvanlarının avlanması, bitki16
lerin kesilmesi veya koparılması ister ihramlı ister
ihramsız herkes için yasaktır.
5. Yapılması Günah Olan ve Başkalarının Hukukunu
İlgilendiren Yasaklar
Füsuk: Allah’ın emir ve yasaklarına itaatten
uzaklaşıp masiyet sayılan fiilleri yapmak
Cidal: Tartışmak, kavga etmek, hakarette
bulunmak, kötü söz ve davranışlarla gönül kırmak,
huzursuzluk çıkarmak. Umumî asayiş ve huzuru
bozacak bu tür davranışlardan özellikle ihramlı
iken kaçınmak gerekir.
6. Av Yasağı
İster harem bölgesinde isterse dışında eti yenen
veya yenmeyen her türlü kara avını avlanmak,
avcıya avını göstermek, avcıya yardımcı olmak, av
hayvanlarına zarar vermek yasaktır.
A- h) İhramlıya Yasak Olmayan Fiil ve Davranışlar
• Gölgelenmek, şemsiye kullanmak,
• İhram örtülerini değiştirmek
• Yıkanmak, kokusuz sabun kullanmak
• Dişleri fırçalamak, sürme çekmek
• Diş çektirmek, kan aldırmak, iğne yaptırmak,
yara üzerine sargı bezi sarmak.
• Kırılan tırnağı ve zarar veren kılı koparmak
• Silah taşımak, bilezik, yüzük ve kol saati takmak
• Kemer takmak, omuzda çanta taşımak
17
• Çiçek veya meyve koklamak
• Güzel koku satan dükkânda bulunmak veya
koku satın almak
• Yüzü ve başı örtmeden yorgan ve battaniye
gibi örtü ile örtünmek
• Kollarını giymeden palto veya ceket gibi dikişli
bir elbiseyi omuzlarına almak
a) Tavafın Sahih Olmasının Şartları
1- Niyet:
Yapılmak istenen şeyin kalben kastedilmesi, belirlenmesidir. Kalben kastetmekle birlikte dil ile söylenmesi ise müstehaptır. Tavafa niyet etmeksizin
Kabe’nin etrafında dolaşmak tavaf sayılmaz.
Tavafa niyet ederken, tavafın türünü yani yapılan
tavafın kudüm tavafı mı, ziyaret tavafı mı yoksa
umre tavafı mı olduğunu tayin etmek gerekmez.
Mutlak tavafa niyet etmek yeterlidir.
2- Tavaf’ın Mescid-i Haram’ın içinde, Kâbe’nin etrafında (metaf ) yapılması gerekir. Mescid’in üst katlarında da tavaf yapılabilir. Ancak Mescid-i Haram’ın dışından tavaf yapılamaz.
3- Şavtların çoğunu yapmış olmak. Hanefi mezhebine göre şavtlardan en az dördünü yapmış olmak
tavafın sahih (geçerli) olmasının bir şartıdır. Farz ve
vacip tavaflarda eksik kalan her şavt için ceza gerekir.
18
b) Tavafın Vacipleri
1- Abdestli olmak. Tavafı abdestli bir şekilde yapmak.
Tavaf yaparken abdest bozulursa, abdest aldıktan
sonra eksik şavtlar tamamlanabilir.
2- Avret mahallinin örtülü olması. Avret sayılan ve örtülmesi gereken organların dörtte biri veya çoğu
açılırsa ceza gerekir.
3- Tavafa Hacerü’l- Esved hizasından başlamak.
4- Kâbe’yi sol tarafına alarak tavaf yapmak.
5- Tavafı Hatim’in dışından dolaşarak yapmak. Hatim
Kâbe’den sayıldığından, Kâbe’nin dışından tavaf
yapmak için bu gereklidir.
6- Farz ve vacip tavafları yedi şavtta tamamlamak.
7- Gücü yetenlerin tavafı yürüyerek yapması
8- Tavaftan sonra tavaf namazı kılmak. Farz olsun, nafile olsun her tavafın sonunda iki rekât tavaf namazı kılmak vaciptir.
c. Tavafın Sünnetleri
1- Necasetten taharet: Gerek bedende gerekse ihram
elbisesinde namaza mani bir pisliğin bulunmaması.
2- Tavafa başlarken, Hacerü’l-Esved’e veya hizasına
Rüknülyemanî tarafından gelmek.
3- Tavafa başlarken ve her şavtın sonunda Hacerü’lEsvedi istilam etmek.
19
İstilâm; Hacerü’l-Esved’i selâmlamak demektir.
Gerek tavafa başlarken ve gerek tavaf esnasında
Hacer-i Esved’in önüne her geldikçe ona karşı
durulur. Namaza durur gibi, eller kaldırılır, tekbir ve
tehlil getirilir. Tehlil bilindiği üzere “La ilahe illallahu
vahdehu la şerike leh, Lehül mülkü ve lehül
hamdü ve huve ala külli şey’in kadir” demektir.
Mümkünse Hacerü’l-Esved öpülür veya eller sürülür.
İzdiham sebebiyle Hacerü’l-Esved’e yaklaşılamadığı
durumlarda başkalarına rahatsızlık vermemek için
uzaktan avuçların içi Kâbe’ye çevrilerek eller kulaklar
hizasına kadar kaldırılarak “Bismillahi Allahu Ekber”
denilerek karşıdan işaretle selamlanır, selamlamadan
sonra da sağ elin içi öpülür. Hacerü’l-Esved uzaktan
istilam edilirken karşısında durulup beklenmez,
yürümeye devam edilir.
Hacerü’l-Esved’i istilam edeceğim derken insanlara
eziyet edilmemesi meselesi çok önemlidir Peygamber
Efendimiz veda haccında bineğinin üzerinden
Hacerü’l-Esved’i uzaktan elindeki bastonu ile istilam
etmiş sonra da bastonu öpmüştür. (Müslim, Hac, 257)
Ayrıca Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve selem) bu
mevzuda ashabını ikaz etmiştir. Hz. Ömer’e (r.a.) “Ey
Ömer, sen güçlü kuvvetli bir insansın. Hacerü’l-Esved’i
istilam ederken insanları sıkıştırarak zayıflara eziyet
etme. Eğer yanına gidip bizzat istilam etme imkânı
varsa yap, şayet böyle bir imkân yoksa karşısına
20
geldiğinde uzaktan istilam et, tekbir ve tehlil getir”
buyurmuşlardır. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/28;
Beyhakî, Sünen-i Kübra, 5/80)
Her uğranıldığında Rüknülyemânî’nin de istilam
edilmesi müstehaptır.
4- Remel yapmak: Remel; peşinden Sa’y yapılan
tavafların ilk üç şavtında erkeklerin koşar adımlarla
omuzları silkerek çalımlı yürümesi demektir.
Kadınların remel yapması gerekmez.
5- Remel yapılması gereken tavaflarda erkeklerin
ıztıba yapması
Iztıba: İhramın vücudun belden yukarısını örten
parçasının bir ucunu sağ kolun altından geçirip, sol
omuzu üzerine atarak sağ kolu ve omuzu ridanın
dışında bırakmaktır. Remel yapılması gereken tavafların
bütün şavtlarında ıztıba sünnettir. Tavaf bitince omuz
örtülür, tavaf namazı omuz örtülmüş olarak kılınır.
Remel yapılan tavafların haricinde ıztıba mekruhtur.
6-Tavafın bütün şavtlarının peş peşe yapılması (muvâlât)
Tavaf yapılırken farz namaz için kâmet getirilmesi
veya abdestin bozulması gibi, tavafa devam etmeye
mani bir durum ortaya çıkarsa, tavaf olduğu gibi
bırakılır, sonra kalan kısmı tamamlanır.
7- Erkeklerin mümkün olduğu kadar Kâbe’ye yakın
daireden, kadınların ise kenardan tavaf etmeleri.
Tavafın sünnetlerinin herhangi bir mazeret olmadan
21
terk edilmesi mekruhtur. Terk edildiğinde ise
herhangi bir ceza gerekmez.
d) Tavafın Yapılışı
Rükn-ü Yemani tarafından Hacerü’l-Esved hizasına
gelinir. Tavafa niyet edilir. Hacerü’l- esved “Bismillahi
Allahu Ekber” denilerek istilam edildikten sonra
tavafa başlanır. Tavaf esnasında tekbir ve tehlil getirilir,
salât ve selâm okunur. Her şavtta Hacerü’l- Esved
selâmlanır. Yedi kere dönüldükten sonra Hz. İbrahim
(a.s)’ın hatırasını yadetmek maksadıyla konulmuş
olan Makam-ı İbrahim’in arkasında eğer orada kılmak
mümkün değilse uygun bir yerde tavaf namazı kılınır.
Peygamber Efendimiz, makamı İbrahim’de iki rekât
namaz kılmış ve zammı sure olarak “kâfirun” ve “ihlas”
surelerini okumuştur. Namazdan sonra dua edilir.
e) Tavafın Çeşitleri
Haccın rükünlerinden olan ziyaret tavafından (tavaf-ı
ifaza) başka farz, vacip, sünnet ve nafile olmak üzere
tavaflarda vardır. Ancak hepsinin yapılışı aynıdır.
Tavafların bir kısmı hac ile ilgili diğer bir kısmı ise hac
ile ilgili değildir.
Hac ile ilgili olan tavaflar şunlardır: Kudüm tavafı,
ziyaret tavafı, veda tavafı. Umrede yapılan tavafa ise
umre tavafı denir. Bunlar ilgili yerlerde açıklanmıştır.
22
Hac ve umre ile ilgili olmayan tavaflar:
1. Nezir tavafı
Bir kimse tavaf etmeyi nezretmiş(adamış) ise bu
nezrini yerine getirmesi vaciptir. Nezri için bir zaman
belirlemiş ise belirlenen zamanda yapması gerekir.
Eğer zaman tayin etmemiş ise uygun bir zamanda
nezrettiği tavafı yerine getirir.
2. Tahiyyetü’l-Mescid Tavafı
Bir mescide girildiğinde iki rekât tahiyyetü’l-mescid
namazı kılmak sünnettir. Mescid-i Haram’a her
girildiğinde ise hürmeten mescidi selamlamak için
bir tavaf yapmak müstehaptır. Buna selamlama
tavafı manasında tahiyyetü’l-mescid tavafı denir. Hac
ve umre için yapılan tavaf bunun yerini tutar.
3. Tatavvu (Nafile) Tavafı
Mekke’de kalındığı süre içerisinde hac ve umre ile
ilgili olan tavafların dışında, fırsat buldukça yapılan
nâfile tavaflardır.
Sa’y
Sa’y lügatte “koşmak, çaba sarf etmek” manalarına
gelir. Terim olarak ise; Kabe’nin doğu tarafında
bulunan Safa ve Merve tepeleri arasında, Safa’dan
başlamak, Merve’de son bulmak üzere dört gidiş, üç
geliş olmak üzere yedi defa gidip gelmekten ibarettir.
Safa’dan Merve’ye her gidişe ve Merve’den Safa’ya her
dönüşe bir şavt denir. Yaklaşık 350 m’lik bu mesafeye
“Mes’a” yani sa’yın yapıldığı yer denir.
23
Kur’ânı Kerim’de “Safa ile Merve Allah’ın belirlediği
nişanelerdir. Kim hac veya umre niyetiyle Kabe’yi
ziyaret ederse oraları tavaf etmesinde bir beis yoktur”
buyurularak sa’yın ehemmiyeti vurgulanmıştır.
(Bakara, 158)
a) Sa’yin Sahih (Geçerli) Olmasının Şartları
1- Sa’yi, ihrama girdikten yani hac veya umre yahut
her ikisi için niyet ve telbiye yaptıktan sonra yapmak.
İhrama girmeden önce, hac veya umre menasikinden hiçbiri yapılamaz.
Sa’yin sahih olması için, ihrama girdikten sonra
yapılması şart ise de ihramlı olarak yapılması şart
değildir; belirli menasik tamamlanıp ihramdan
çıktıktan sonrada yapılabilir. Nitekim hac için
ihrama giren kimse, kurban bayramının ilk günü
fecr-i sadıktan önce ihramdan çıkamayacağı
için, Arafat vakfesinden önce hac sa’yini yapmak
isterse, ihramlı olarak sa’y yapar. Arafat dönüşü
ziyaret tavafından sonra yapılırsa, ihramsız olarak
da yapabilir. En faziletlisi ve sünnete uygun olan
da budur. Umre sayinin ihramlı olarak yapılması
vaciptir. Umre tavafının dördüncü şavtından sonra
tıraş olan kişi, ihramdan çıkmış olur. Bu kişinin
ihramsız olarak yapacağı umre sa’yi sahihtir, fakat
sa’yi tamamlamadan ihramdan çıkarak vacibi terk
ettiği için ceza (dem) gerekir.
24
2- Şavtların çoğunun yani en az dördünün
yapılmış olması.
Hanefi mezhebinde, sa’yin yedi şavtından dördü
rükün, üçü vaciptir. Diğer üç mezhepte bütün
şavtlar rükündür.
3- Sa’ya Safa tepesinden başlamak.
Merve’den başlanırsa ilk şavt sahih olmaz.
b) Sa’yın Vacipleri
1. Sa’yın yürüyerek yapılması.
Hastalık, yaşlılık, sakatlık... gibi sebeplerle yürüyerek
sa’y yapamayanlar, araba ile yaparlar.
2. Sa’yın yedi şavta tamamlanması.
c) Sa’yin Sünnetleri
1. Tavaf ile Sa’yı peş peşe yapmak
2. Sa’yı abdestli olarak yapmak
3. Üzerinde ve elbisesinde namaza mani pislik bulunmamak
4. Sa’ya başlamadan önce Hacerü’l-esved’i selâmlamak
5. Her şavtta Safa ve Merve’nin, Kabe’nin görülebileceği yerlerine kadar çıkmak
6. Şavtları peş peşe yapmak.
7. Erkekler, yeşil ışıkla işaretlenmiş sütunlar arasında, süratli ve çalımlı yürüyerek “hervele”yapmak.
8.Sa’y yaparken tekbir, tehlil ve dua ile meşgul olmak.
d) Sa’yin Yapılışı
Tavaf yaptıktan sonra Safa tepesine gidilir, Hacerü’l25
Esved selâmlandıktan sonra hac ise hac, umre ise
umre sa’yine “Allah’ım Senin rızan için Safa ile
Merve arasında yedi şavt hac (veya umre) sa’yini
yapmak istiyorum. Bunu bana kolaylaştır ve kabul
buyur diyerek niyet edilir.“ Tekbir, tehlil, zikir ve
dualarla Merve’ye doğru yürünür, hervele esnasında;
“Rabbim, günahlarımı bağışla, bize merhamet et,
kusurlarımızı affeyle ve bize ikram eyle, bildiğin
bütün günahlarımızı bağışla; çünkü sen bizim
bilmediklerimizi de biliyorsun, şüphe yok ki, sen
en Aziz ve en Kerîm olansın” duası okunur. Safa’dan
Merve’ye dört gidiş Merve’den Safa’ya üç dönüş olmak
üzere yedi şavt yapılınca Sa’y tamamlanmış olur.
Sa’y kendi başına müstakil bir ibadet değildir.
Mutlaka bir tavaftan sonra yapılır. Hac ve umre için
birer defa sa’y yapılır, sa’yin nafilesi yoktur. Dolayısıyla
her tavaftan sonra sa’y yapılmaz.
Saçları Dipten Kazıtmak veya Kısaltmak
Hac veya Umre’nin süresi içinde saçların dibinden
kesilmesi (ustura veya makine ile) veya kısaltılması da
vacip olan menasiktendir.
Ayet-i Kerime’de “Bundan sonra saçlarını, tırnaklarını
kesip üstlerindeki, başlarındaki kirleri gidersinler ve
diğer hac görevlerini yerine getirsinler.”buyrulmuştur.
(Hac, 22/29)
Hz. Enes (r.a.)’ın rivayetine göre; “Resulullah
26
(aleyhissalatu vesselâm) Mina’ya geldi, gidip şeytanı
taşladı sonra Mina’daki menziline gelip kurban kesti.
Akabinde berbere “Beni tıraş et.” diyerek, önce sağ
yanına sonra soluna işaret etti. Daha sonra da bu
kesilen mübarek saçlarını etrafındakilere taksim etti.”
a) Tıraşın Zamanı
Say bitirildikten sonra tıraş olmadıkça ihramdan
çıkılmış olmaz.
Saçların tıraş edilmesinde vacip olan miktar, abdestte
meshedilmesi gereken miktarda olduğu gibi, başın
en az dörtte biri kadardır. Başın sadece dörtte
birinde veya daha az kısmında saç varsa, hepsinin
tıraş edilmesi veya kısaltılması gerekir. Ne kadar saç
olursa olsun, saçların tamamının tıraş edilmesi veya
kısıltılması sünnettir. Şafii mezhebine göre vacibin
yerine getirilmesi için üç tel saçın tıraş edilmesi veya
kısaltılması yeterlidir. Erkeklerin saçlarını dipten tıraş
ettirmeleri, kısaltmaktan daha faziletlidir. Kadınlar
ise saçlarının en az dörtte birinin uçlarından bir
miktar keserler. Onların saçlarını dipten tıraş etmeleri
mekruhtur. Saçların kısaltılması halinde kesilen miktar,
parmak ucu uzunluğundan daha az olmamalıdır.
b) Tıraş Olma Veya Kısaltmanın Hükmü
Saçlarını tıraş eden veya kısaltan hacı, ihramdan
çıkmış olur. İhramdan çıkma, elbise giyme, koku
sürünme, saç, sakal, bıyık kesme gibi ihram
yasaklarının kalkmasını temin eder. İhram yasaklarının
27
kalkmasına “tahallül” denir.
Umre ile ilgili Hadis-i Şerifler
Ebu Hureyre (r.a) rivayet ediyor. Resûlullah
Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki:
َ ْ َ ‫ وَا ْ َ ّ ُ ا ْ َ ْ ُ و ُر‬، َ ُ َ ْ َ َ ِ ٌ‫َا ْ ُ ْ َ ُة ِإ َ ا ْ ُ ْ َ ِة َ َّ َرة‬
ُ َّ َ ْ ‫َ ُ َ َ ا ٌء ِإ َّ ا‬
“Umre, bir sonraki umreyle arasındakilere keffarettir.
İhlasla eda edilen, riya ve ma’siyetten uzak bir haccın
karşılığı şüphesiz Cennettir.”
İbn-i Abbas (r.a) rivayet ediyor:
Resûlullah Efendimiz (s.a.v) ensar hanımlarından
Ümmü Sinan’a buyurdular ki:
ً َّ َ ‫َ ِ َذا َ َء َر َ َ ُن َ ْ َ ِ ِ ى! َ ِ َّن ُ ْ َ ًة ِ ِ َ ْ ِ ُل‬
“Ramazan gelince Umre yap! Onda yapılacak umrenin
sevabı Hac sevabına müsavidir.”
b) Umrenin Farz ve Vacipleri
Umrenin ihram ve tavaf olmak üzere iki farzı vardır.
Bunlardan ihram şart, tavaf ise rükündür. Safa-merve
arasında sa’y ve saçların tıraş edilmesi ise vacipleridir.
c) Umrenin Zamanı
Umre yapmak için belirli bir zaman söz konusu
değildir. Her zaman yapılabilir.
28
Ancak Hanefi mezhebine göre, “teşrik günleri“
denilen arefe günü sabahından dördüncü günü
güneş batıncaya kadar geçen süre içinde umre
yapmak, tahrimen mekruhtur.
Umrenin Ramazan ayında yapılması mendup ve
daha faziletli görülmüştür.
Umre’nin Hac’dan farkı, Arafat, Müzdelife ve Mina’da
eda edilen menasik ile birlikte kudüm ve veda
tavafının bulunmamasıdır. Ayrıca teşrik günleri
hariç bütün bir sene yapılabilmesi de umrenin
hususiyetlerindendir.
29
Umrenin Cinayetleri
A- Cinayetin Anlamı
Hacca veya umreye niyet edip ihrama girdikten
sonra tıraş olup ihramdan çıkıncaya kadar yasak olan
fiillerin yapılmasına cinayet denir.
Hac veya umrede vacip olan menasikten birinin
mazeretsiz terk edilmesi veya geciktirilmesi de ceza
yönüyle bir cinayettir. Cinayet cezayı gerektirir. Harem
bölgesi ve ihram yasakları ile ilgili cinayetler ister
mazeretle ister mazeretsiz yapılsın, cinayetin cinayet
olduğu bilinsin veya bilinmesin, kasten, zorlama,
hata veya yanılma yoluyla, uykuda veya unutularak
yapılsın netice itibariyle durum değişmez, kefaret
gerekir. Eğer kasten yapılırsa ayrıca günah işlenmiş
olacağından tevbe ve istiğfar gerekir.
B- Cinayetlerin Ceza ve Keffaretleri
a) Dem; Küçükbaş hayvan Kurban Etmeyi
Gerektiren Cinayetler
Bunlar, hac ve umrenin vacipleri ile ilgili cinayetler
ve ihram yasaklarına uymamakla ilgili
cinayetler, olmak üzere ikiye ayrılır.
a-1) Hac ve Umrenin Vacipleri ile İlgili Cinayetler
1. Mikat mahallini ihramsız geçmek
2. Sa’yin tamamını yahut en az dört şavtını
yapmamak.
3. Farz ve Vacip tavaflarda (ziyaret, umre, veda
30
tavaflarında) setr-i avrete riayet etmemek.
4. Ziyaret ve Umre tavaflarını abdestsiz; kudüm
ve umre tavaflarını cünup olarak yapmak.
Tavaf abdestli olarak iade edilirse ceza düşer.
Diğer üç mezhebe göre hadesten taharet,
tavafın sıhhat şartı olduğundan, cünüp veya
abdestsiz olarak yapılan tavaf sahih olmaz.
Bu saydıklarımız aynı zamanda hac ve umrenin
vacipleridir. Vacibin terkinde ya da geciktirilmesinde
“dem” (koyun veya keçi kurban edilmesi) gerekir.
a-2) İhram Yasakları ile İlgili Cinayetler
1. Saçın veya sakalın en az dörtte birini veya
başka bir organın tamamını tıraş etmek.
2. Bir yerde ve aynı anda bütün tırnakları
veya bir elin yahut bir ayağın tırnaklarının
tamamını kesmek.
3. İhramlı iken eşini şehvetle öpmek, okşamak
gibi neticesi itibariyle cinsi münasebete
götüren davranışlarda bulunmak.
4. Erkekler bir tam gündüz veya gece süresince
giyim eşyası (elbise, çorap, iç çamaşırı,
topukları kapalı ayakkabı) giymek, başı ve
yüzü örtmek... Kadınlar sadece yüzlerini
örtmezler. Bir gündüz veya gece süresinden
az giyilirse sadaka yeterli olur.
31
5. Bir defada, aynı anda ve aynı yerde saç sakal
gibi bir organın tamamına koku, yağ, jöle ve
briyantin sürmek veya kına, saç boyası vb.
şeylerle boyamak.
b) Sadaka; Fıtır Sadakası Vermeyi Gerektiren
Cinayetler
1. Bir organın tamamına değil, bir kısmına güzel
koku sürünmek.
2. Bir el veya ayaktaki tırnakların bir kısmını kesmek.
3. Her türlü giyim eşyasını (dikişli elbise, çorap v.s)
bir gündüz veya geceden daha kısa bir süre
giymek.
4. Farz ve vacip olmayan tavaflarda (nafile) setr-i
avrete riayet etmemek.
5. Kudüm veya veda tavafını abdestsiz olarak
yapmak.
6. Tavaf veya sa’yin, dördüncü şavttan sonraki
şavtlarını yapmamak. Eksik bırakılan her şavt
için ceza gerekir.
c) Tasadduk (Fitreden daha az bir miktar sadaka
vermeyi gerektiren cinayetler)
İhramlı olan bir kimsenin çekirgeyi, kendi
üzerindeki biti öldürmesi veya tutup yere atması
ve başkasının üzerindeki biti öldürülmesi için
göstermesidir.
İhramlı iken bunları yapan kimse istediği miktarda
32
sadaka verir.
Eğer öldürülen bitler üçten çok ise, bu durumda
bir fitre miktarı sadaka verilir. Diğer taraftan yolda
görülen bir biti öldürmek yasak olmadığı gibi,
öldürüldüğünde cezası da yoktur.
d) Bedel Ödeme
Harem bölgesinin kendiliğinden biten her
türlü ağaç, bitki ve otlarının koparılması veya
kesilmesi, bu bölgedeki hayvanların avlanılması
ihramlı olsun olmasın herkese haramdır. Harem
bölgesinde her hangi bir kimsenin mülkü olmayan
yeşile zarar veren, ağaç veya otları kesip koparan
kimse bunların bedelini takdir eder ve fakirlere
sadaka olarak verir. Eğer bahsi geçen şeyler bir
kimsenin mülküne ait ise, yapılan zararın kıymeti
mal sahiblerine verilmesi gerekir.
Öldürülen hayvan, eti yenmeyen hayvanlardan
(arslan, fil gibi) ise, buna takdir edilecek ceza, bir
koyun veya keçinin değerini geçmez. Fakat eti
yenilir hayvanlardan ise, bu durumda iki adalet
sahibi kimse tarafından hayvanın öldürüldüğü
yerdeki kıymeti tespit edilir ve bu miktar sadaka
olarak dağıtılır. Tespit edilen bu değer bir fitre
mikdarından az ise, onun yerine bir gün oruç
tutmak da yeterlidir. Eğer bir kurban değerine
eşitse, bu durumda yasağı işleyen kimse serbesttir.
İsterse takdir edilen meblağı, her birine bir fıtır
33
sadakası miktarından daha az veya daha çok
olmamak üzere fakirlere dağıtır, isterse her fıtır
sadakası miktarı için bir gün oruç tutar. Bu oruçta
değişik zamanlarda da tutulabilir.
Hayvan ölmemiş fakat yaralanmış ise veya zarar
görmüşse, sağlam hali ile yaralı hali arasındaki
kıymet farkı takdir edilir. Eğer hayvana verilen zarar
iyileştikten sonra hayvanda bir eksiklik bırakmazsa,
ceza ödemek gerekmez.
Öldürülen hayvan, doğan ve köpek gibi eğitilmiş
bir hayvan ise, sahibine ona göre kıymeti ödenir.
Eğitilmemiş ise fakirlere kıymeti sadaka olarak verilir.
Harem Bölgesindeki bir ağacın yalnız yapraklarını
almak, eğer ağaca zarar vermiyorsa caizdir.
Bundan dolayı ceza gerekmez.
e) Oruç; Özür Sebebiyle İhram Yasaklarına
Uymamakla İlgili Cinayetler
İhram yasaklarını ihlal geçerli bir mazeretle
bile yapılsa yine ceza gerekir. Hastalanma, kaza
geçirme gibi insan iradesinin dışında cereyan
eden olaylar sebebiyle mesela, başı tıraş edilse
veya elbise giydirilse ceza olarak mutlaka dem
(küçükbaş hayvan) gerekmez. Böyle bir hâdise ile
karşılaşan kimse muhayyer olur.
İstediği yer ve zamanda peş peşe veya aralıklı
olarak üç gün oruç tutar. Veya altı fakire fıtır sadakası
34
miktarı sadaka verir.
Eğer isterse Harem bölgesinde istediği zaman bir
koyun veya keçi kurban eder.
C) Ceza Keffaretlerinin Eda Yeri ve Zamanı
Hac ve umrede işlenen cinayetlerin cezasını ödemek
için belirli bir zaman söz konusu değildir. Ceza, ömrün
sonuna kadar herhangi bir zamanda ödenebilirse
de cinayetin hacda meydana getirdiği kusuru telafi
etmek için geciktirmeden bir an önce ödemek daha
faziletlidir. Bununla birlikte, cezayı ölümüne kadar
geciktirip ifa etmeden vefat eden kimse günahkâr
olur. Ölmeden önce varislerine vasiyet etmesi gerekir.
İşlenen cinayetlerden ceza olarak kesilmesi gereken
kurbanların mutlaka Harem bölgesinde kesilmesi
gerekir. Etleri ise Harem bölgesi fakirlerine verilebileceği
gibi, başka bölgelere de gönderilebilir.
Cezalardan; sadaka, bedelini ödeme ve oruç için
belli bir mekân tesbit edilmemiştir. İstenilen her
mekânda bu cezalar ödenebilir.
İhsar ve Fevat
A) İhsar
İhsar, hac veya umreye niyet edip ihrama girdikten
sonra, herhangi bir sebeple Kâbe’yi tavaf etme ve
Arafat’ta vakfe yapma imkânının ortadan kalkması
demektir. Bunlardan herhangi birini yapma imkânı
olursa, ihsar gerçekleşmez.
35
İhsar, düşmanın engellemesi, savaş sebebiyle
yolların kapatılması, parasız kalmak, hastalık, kadının
yanındaki mahreminin vefat etmesi gibi Kâbe’yi
tavaf ve Arafat vakfesini yapmaya mani sebeplerle
gerçekleşir. Şafiî mezhebine göre ihsar, ancak
düşmanın engellemesiyle meydana gelir. İhrama
giren kimse ancak hac ve umre yaptıktan sonra
ihramdan çıkabilir. Hac veya umreyi tamamlamasına
mani bulunan kimse, Harem bölgesinde “ihsar hedyi”
yani ihsar kurbanı keserek ihramdan çıkar.
İhsar sebebiyle yapılamayan hac ve umrenin kazası
gerekir.
.
36
UMRE
• Elbise tamamen çıkarılır, ihramlar giyilir (erkekler için)
• İki rekât namaz kılınır.
• Umreye niyet edip telbiye getirilir.
Şöyle niyet edilir.
ّ ۪ ِ َ ْ َّ َ َ ‫َا ّٰ ُ َّ ِا ۪ ّ ا ُ ۪ر ُ ا ْ ُ ْ َ َة َ َ ِّ ْ َ ۪ َو‬
“Ey Allah’ım ben Umre yapmak istiyorum. Onu bana
kolaylaştır ve benden kabul buyur.”
Ve şöyle telbiye getirilir:
َ ْ َ ْ ‫َ َّ ْ َ ا َّ ُ َّ َ َّ ْ َ َ َّ ْ َ َ َ ِ َ َ َ َ َّ ْ َ ِإ َّن ا‬
َ َ َ ِ َ َ َ ْ ُ ْ ‫وَا ِّ ْ َ َ َ َ وَا‬
• Umre tavafı yapılır.
Tavafın Niyeti:
ُ ْ َّ َ َ ‫َا ّٰ ُ َّ ِا ۪ ّ ا ُ ۪ر ُ َا ْن َا ْن َا ُ َف َ ْ َ َ ا ْ َ َ ا َم َ َ ِّ ْ ُه ۪ َو‬
ّ۪ ِ
“Ey Allah’ım ben Kâbe’yi tavaf etmek istiyorum. Onu
bana kolaylaştır ve benden kabul buyur.”
• İki rekât tavaf namazı kılınır.
• Umrenin sa’yini yapılır.
37
Sa’yın Niyeti
۪ ‫َ َ ْ َ ا َّ َ وَا ْ َ ْ َو َة َ َ ِّ ْ ُه‬
ٰ ْ ‫َا ّٰ ُ َّ ِا ۪ ّ ا ُ ۪ر ُ َا ْن َا‬
ّ ۪ ِ ُ ْ َّ َ َ ‫َو‬
“Ey Allah’ım ben Safa ile Merve arasında say yapmak
istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve benden kabul
buyur.”
• Tıraş olup ihramdan çıkılır.
38
IHRAM YASAKLARI
GEREKEN CEZA
Erkeklerin dikişli elbise
giymesi
Fidye (koyun kesme)
Erkeğin başını, kadının
yüzünü örtmesi
Fidye (koyun kesme) Şafii ve Hanbeli
mezhebinde unutana veya o işi
yapmaya zorlanana fidye gerekmez.
Tıraş olmak veya vücuttan kıl
koparmak
Fidye (koyun kesme) kopartılan kıl 12
adeti geçerse, eğer geçmesse sadaka
vermesi gerekir.
Tırnak kesme
Fidye (koyun kesme) eğer kesilen bir
veya iki tımak olursa her tırnak için bir
sadaka vermesi gerekir.
Koku sürme
Fidye (koyun kesme)
Kara hayvanı avlama veya
avlanmasına yardımcı olma
Öldürdüğü hayvanın kıymetinde
sadaka verecek
Harem bölgesinde ağaç v.b.
kesme veya koparma
Fidye (koyun kesme)
Cima etme
Haccı bozulur, safii mezhebine
göre unutursa veya o işi yapmaya
zorlanırsa Haccı bozulmaz.
NOT: Aşağıdaki cetvelde belirtilen;
1-Farz olan hükümlerden herhangi birisini terk etmek veya unutmak
Haccın iptalini veya tekrarını gerektirir,
2-Vacip olan hükümlerden herhangi birisini terk etmek kurban
kesmenizi gerektirir.
3-Sünnet olan hükümlerden herhangi birisini terk etmekse sadaka
vermenizi gerektirir.
39
MEZHEPLERE GÖRE HACCIN HÜKÜMLERİ
HANEFİ MALİKİ
ŞAFİİ
HANBELİ
Farz
Farz
Farz
Farz
Sünneti Sünneti
Farz
Farz
Müekkede Müekkede
3 Hacda ihram ve niyet
Şart
Rukün
Rukün
Rukün
4 Umrede ihram ve niyet
Şart
Rukün
Rukün
Rukün
5 İhramı mikatta giymek
Vacip
Vacip
Vacip
Vacip
6 İhramdan hemen sonra telbiye
Vacip
Vacip
Sünnet
Sünnet
7 İhram için gusül
Sünnet
Sünnet
Sünnet
Sünnet
8 İhramdan önce koku
Sünnet
Sünnet
Sünnet
Sünnet
9 İhramdan sonra telbiye
Vacip
Vacip
Sünnet
Sünnet
10 İfrad ve kıran İçin kudüm tavafı
Sünnet
Vacip
Sünnet
Sünnet
11 Tavafa niyet
Şart
Vacip
Sünnet
Sünnet
12 Tavafa hacer-ül esvedden başlama
Vacip
Vacip
Şart
Şart
13 Tavafta Kabe’yi sola alma
Vacip
Şart
Şart
Şart
14 Gücü olan için tavafı yürüyerek yapma
Vacip
Şart
Sünnet
Şart
15 Tavafta cünüplük, abdestsizlikten temizlenme
Vacip
Şart
Şart
Şart
16 Tavafta beden, elbise ve mekanın temiz olması Sünnet
Şart
Şart
Şart
17 Tavafın hatmin ve hicrin arkasından yapılması
Vacip
Şart
Şart
Şart
18 Tavafın Beytullah’ta yapılması
Şart
Şart
Şart
Şart
19 Tavafın yedi şavt olması
Vacip
Şart
Şart
Şart
20 Şavtların birbiri peşine olması
Sünnet
Vacip
Sünnet
Vacip
21 Tavafta avret yerlerinin örtülmesi
Vacip
Şart
Şart
Şart
22 Tavaf namazı (2 rekat)
Vacip
Vacip
Sünnet
Sünnet
23 Umre tavafı
Rukün
Rukün
Rukün
Rukün
24 Safa ve Merve arasında Sa’y yapma
Vacip
Rukün
Rukün
Rukün
25 Sa’yı tavaftan sonra yapma
Vacip
Vacip
Şart
Şart
26 Sa’ya niyet
Vacip
Şart
Şart
Şart
27 Sa’ya Safa’dan başlama
Vacip
Şart
Şart
Şart
28 Gücü yetenlerin say’ı yürüyerek yapması
Vacip
Vacip
Sünnet
Şart
29 Say’ın yedi şavt olması
Vacip
Şart
Şart
Şart
30 Say’ın şavtlarının peşpeşe yapılması
Sünnet
Şart
Sünnet
Şart
31 Umrede tıraş veya kısaltma
Vacip
Vacip
Rükün
Vacip
32 Arefe gecesi Mina’da sabahlama
Sünnet
Sünnet
Sünnet
Sünnet
33 Arafat’ta vakfe yapma
Rükün
Rükün
Rükün
Rükün
34 Arafat’ta vakfe süresi
Arefe günü zevalden sonra bayram günü
fecrine kadardır(ittifak ile)
35 Vakfe’nin güneşin batışına kadar uzatılması
Vacip
Vacip
Sünnet
Vacip
36 Arafat’tan imam veya naibi ile ayrılma
(imamın hareketi güneş, battıktan sonra)
Vacip
Vacip
Sünnet
Sünnet
37 Öğle ve ikindiyi Arafat’ta beraber kılmak
Vacip
Sünnet
Sünnet
Sünnet
38 Akşam ve yatsıyı Müzdelife‘de beraber kılmak
Vacip
Sünnet
Sünnet
Sünnet
AMEL
1 Haccın hükmü
2 Umrenin hükmü
40
39 Muzdelife’de vakfe
40 Müzdelife’de mescid-il haramın yanında fecirden
işraka kadar vakfe
41 Bayram günü birinci cemreyi atma
42 Hacda tıraş veya kısaltma
43 Taşlama-kurban-tıraşın peşpeşe yapılması
44 Hacc tavafı (ilada tavafı)
45 Hacc tavafının bayram günlerinde yapılması
46 Hacc tavafını taşlamadan sonraya bırakma
47 Taşlamaları teşrik günleri yapma
48 Taşlamaları geceye bırakma
49 Teşrik günlerinde Mina’da geceleme
50 Veda tavafı
51 Teşrik günlerinde umre yapma
52 Taşlamaları tertiple yapma
Vacip
Vacip
Vacip
Vacip
Müstehap
Vacip
Vacip
Vacip
Rukün
Vacip
Sünnet
Vacip
Sünnet
Sünnet
Vacip
Tahrimen
Mekruh
Mendup
Vacip
Vacip
Sünnet
Rukün
Vacip
Vacip
Vacip
Vacip
Vacip
Mendup
Sahih
değildir
Sünnet
Vacip
Rukün
Sünnet
Rukün
Sünnet
Sünnet
Vacip
Sünnet
Vacip
Vacip
Kerahetle
Sahih
Sünnet
Vacip
Vacip
Sünnet
Rukün
Sünnet
Sünnet
Vacip
Vacip
Vacip
Vacip
Sahih
Sünnet
Vacip
Vacip
Vacip
41
DUALAR
42
‫‪TAVAFTA OKUNABİLECEK DUALAR‬‬
‫‪1- Tavafın birinci şavtı (dönüşü):‬‬
‫ُ ْ َ َن ا َّ ِ وَا ْ َ ْ ُ ِ َّ ِ َو َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َو َ‬
‫َ َْل َو َ ُ َّ َة ِا َّ ِ َّ ِ ا ْ َ ِ ِ ّ ا ْ َ ِ ِ ‪ .‬وَا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
‫َ َ َ ِّ ِ َ ُ َ َّ ٍ َ َّ َّ ُ َ َ ْ ِ َو َ َّ َ ‪َ .‬ا َّ ُ َّ ِا َ ً ِ َ‬
‫َو َ ْ ً ِ ِ َ ِ َ َو ِا َ ًء ِ َ ْ ِ َك َو ِا ِّ َ ً ِ ُ َّ ِ َ ِ ِّ َ ُ َ َّ ٍ‬
‫َ َّ َّ ُ َ َ ْ ِ َو َ َّ َ ‪َ .‬ا َّ ُ َّ ِا َّن َ َ ا ا ْ َ ْ َ َ ْ ُ َ وَا ْ َ َ َم‬
‫َ َ ُ َ َو َ َ ا َ َ ُم ا ْ َ ِئ ِ ِ َ ِ َ ا َّ ِر َ َ ِّ ْم َ ْ ِ َو َ َ ِ ِ‬
‫ْت ِ َ د ََك ِا َ َ ْ ِ َ ا ْ َ َ ِام َو َ ْ‬
‫َ َ ا َّ ِر ‪َ .‬ا َّ ُ َّ ِا َّ َ َد َ َ‬
‫ِ ْئ ُ َ ِ ً َ ْ َ َ َ َو َا ْ َ َ َ ْ َ َ َ َّ ِ ٰ ِ َ َ ْ ِ ْ ِ‬
‫وَا ْر َ ْ ِ َو َ ِ ِ وَا ْ ُ َ ِّ ‪َ .‬ا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ ُ َ ا ْ َ ْ َ‬
‫وَا ْ ِ َّ َ وَا ْ َ ِ َ َ وَا ْ ُ َ َ َة ا َّ ا ِئ َ َ ِ ا ِ ّ ِ وَا ّ ُ ْ َ َو ْا ِ َ ِة‬
‫وَا ْ َ ْ َز ِ ْ َ َّ ِ وَا َّ َ َة ِ َ ا َّ ِر ‪.‬‬
‫‪Rükni Yemani ve Hacerul Esved arasında okunacak.‬‬
‫َا َّ ُ َّ َر َّ َ آ ِ َ ِ ا ّ ُ ْ َ‬
‫اب ا َّ ِر وَا ْد ِ ْ َ ا ْ‬
‫َ َ َ‬
‫ر َّ‬
‫َب ا ْ َ َ ِ َ ‪.‬‬
‫َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو ِ َ‬
‫َ َّ َ َ َ ْا َ ْ َ ا ِر َ َ ِ ُ َ َ َّ ُر َ‬
‫‪43‬‬
1-Tavafın birinci şavtının duasının manası:
“Allah bütün eksikliklerden uzaktır. Hamd Allaha
mahsustur. Allahtan başka hiçbir ilah yoktur. Allah
büyüktür. Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce ve azamet
sahibi Allah’a aittir.
Salat ve selam Efendimiz Muhammed (Sallallahu
aleyhi ve sellem)e olsun.
Allahım! sana iman ederek, kitabını tasdik ederek,
verdiğim sözü yerine getirerek ve Peygamberinin
sünnetine uyarak bu ibadetimi yerine getiriyorum.
Allahım! bu beyt senin beytindir. Bu harem senin
haremindir. Burası ateşten sana sığınanların yeridir.
Vücudumu ateşte yakma! Ya Rabbi!
Allahım! Sen kullarını mukaddes Kabe’ni ziyarete
çağırdın. Bende senin rızanı istemeye geldim. Sen de
bunu bana ihsan ettin, beni bağışla. Bana merhamet
et. Bana afiyet ver ve beni affet.
Allahım! senden af, afiyet, iffet istiyorum. Dünya ve
ahirette devamlı bir saadet, sağlıklı bir dini hayat, cennete
kavuşmayı ve cehennem den kurtulmayı diliyorum.”
Ruknü Yemani ile Hacerul Esved arasında okunacak
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik
ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte
cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok
bağışlayan, ey alemlerin rabbi!
44
2- Tavafın ikinci şavtı:
َ ‫ُ ْ َ َن ا َّ ِ وَا ْ َ ْ ُ ِ َّ ِ َو َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َو‬
‫ وَا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬. ِ ِ َ ْ ‫َ َْل َو َ ُ َّ َة ِا َّ ِ َّ ِ ا ْ َ ِ ِ ّ ا‬
َ ِ ً َ ‫ َا َّ ُ َّ ِا‬. َ َّ َ ‫َ َ َ ِّ ِ َ ُ َ َّ ٍ َ َّ َّ ُ َ َ ْ ِ َو‬
. َ ِّ ِ َ ِ َّ ُ ِ ً َ ِّ ‫َو َ ْ ً ِ ِ َ ِ َ َو ِا َ ًء ِ َ ْ ِ َك وَا‬
َ ْ ُ ْ ‫َا َّ ُ َّ َ ِّ ْ ِا َ ْ َ ْا ِ َ َن َو َز ِّ ْ ُ ِ ُ ُ ِ َ َو َ ِّ ْه ِا َ ْ َ ا‬
. َ ِ ِ ‫وَا ْ ُ ُ َق وَا ْ ِ ْ َ َن وَا ْ َ ْ َ ِ َ ا َّ ا‬
َ َ َ ْ ‫َا َّ ُ َّ ِ َ َ َا َ َ َ ْ َم َ ْ َ ُ ِ َ د ََك َا َّ ُ َّ ا ْر ُز ْ ِ ا‬
َ ِ ِ َّ ‫ َا َّ ُ َّ َر َّ َ َ َ ْ َ ْ َ ِ ْ َ ً ِ ْ َ ِْم ا‬. ‫ِ َ ْ ِ ِ َ ٍب‬
. َ ِ ِ َ ْ ‫َو َ ِ ّ َ ِ َ ْ َ ِ َ ِ َ ا ْ َ ِْم ا‬
Rükni yemani ile hacerul esved arasında okunacak
َ ِ ‫َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو‬
َ ‫َ َّ َ َ َ ْا َ ْ َ ا ِر َ َ ِ ُ َ َ َّ ُر‬
َ ْ ُ ّ ‫َا َّ ُ َّ َر َّ َ آ ِ َ ِ ا‬
ْ ‫اب ا َّ ِر وَا ْد ِ ْ َ ا‬
َ َ َ
َّ ‫ر‬
. َ ِ َ َ ْ ‫َب ا‬
2-Tavafın ikinci şavtının duasının manası:
“Allah bütün eksikliklerden uzaktır. Hamd Allaha
mahsustur. Allahtan başka hiçbir ilah yoktur. Allah
büyüktür, bütün güç ve kuvvet şanı yüce ve azamet
sahibi Allaha aittir.
Salat ve selam efendimiz Muhammed (Aleyhisselatu
45
ve-sselama) olsun.
Allahım! sana iman ederek, kitabını tasdik ederek,
verdiğim sözü yerine getirerek ve Peygamberinin
sünnetine uyarak bu ibadetimi yerine getiriyorum.
Allahım! imanı bize sevdir. Onu bize güzel göster,
küfürden, fasıklıktan ve isyandan nefret ettir. Bizi
doğru yolda olanlardan eyle. Allahım! kullarını
dirilteceğin günde bizi azabından koru. Allahım!
hesaba çekilmeden bize cenneti nasib et.
Rabbimiz! Bizi zalim toplumun fitnesine bulaştırma.
Rahmetinle kafir toplumdan bizi koru.”
Ruknü Yemani ile Hacerul Esved arasında okunacak
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik
ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte
cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok
bağışlayan, ey alemlerin rabbi!
3- Tavafın üçüncü şavtı:
َ ‫ُ ْ َ َن ا َّ ِ وَا ْ َ ْ ُ ِ َّ ِ َو َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َو َ َ َْل َو‬
َ ِ ِّ َ َ َ ‫ وَا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬. ِ ِ َ ْ ‫ُ َّ َة ِا َّ ِ َّ ِ ا ْ َ ِ ِ ّ ا‬
ً ْ َ ‫ َا َّ ُ َّ ِا َ ً ِ َ َو‬. َ َّ َ ‫ُ َ َّ ٍ َ َّ َّ ُ َ َ ْ ِ َو‬
. َ ِّ ِ َ ِ َّ ُ ِ ً َ ِّ ‫ِ ِ َ ِ َ َو ِا َ ًء ِ َ ْ ِ َك وَا‬
‫َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ُ ذُ ِ َ ِ َ ا َّ ّ ِ وَا ِّ ْ ِك وَا ِّ َ ِق وَا ِّ َ ِق‬
46
ِ ْ َ ‫َو ُ ءِ ْا َ ْ َ ِق َو ُ ءِ ا ْ َ ْ َ ِ وَا ْ ُ ْ َ َ ِ ِ ا ْ َ ِل َو ْا‬
ْ ِ َ ِ ُ‫ َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ ُ َ ِر َ َك وَا ْ َ َّ َ َو َا ُ ذ‬. ِ َ َ ْ ‫وَا‬
َ
ُ‫اب ا ْ َ ْ ِ َو َا ُ ذ‬
ِ َ َ ْ ِ َ ِ ُ‫ َا ّ ُ َّ ِا ِّ َا ُ ذ‬. ‫َ َ ِ َ وَا َّ ِر‬
َ ْ َ ْ ‫ِ َ ِ ْ ِ ْ َ ِ ا ْ َ ِ ِ ا َّ َّ ِل َو َا ُ ذُ ِ َ ِ ْ ِ ْ َ ِ ا‬
ْ ِ ‫ َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ُ ذُ ِ َ ِ َ ا ْ ُ ْ ِ وَا ْ َ ْ ِ َو‬. ‫وَا ْ َ َ ِت‬
‫َ َا ِ ِ ا ْ ِ ْ ِى ِ ا ّ ُ ْ َ َو ْا ِ َ ِة‬
Rükni Yemani ile Hacerul Esved arasında okunacak.
َ ِ ‫َا َّ ُ َّ َر َّ َ آ ِ َ ِ ا ّ ُ ْ َ َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو‬
َّ ‫اب ا َّ ِر وَا ْد ِ ْ َ ا ْ َ َّ َ َ َ ْا َ ْ َ ا ِر َ َ ِ ُ َ َ َّ ُر َ ر‬
‫َب‬
َ َ َ
. َ ِ َ َ ْ‫ا‬
3-Tavafın üçüncü şavtının duasının manası:
“Allah bütün eksikliklerden uzaktır. Hamd Allaha
mahsustur. Allahtan başka ilah yoktur. Allah büyüktür.
Bütün güç ve kuvvet, şanı yüce ve azamet sahibi
Allaha aittir.
Salat ve selam Efendimiz Muhammed Aleyhissalatu
ves-selama olsun.
Allahım! sana iman ederek, kitabını tasdik ederek,
verdiğim sözü yerine getirerek ve Peygamberinin
sünnetine uyarak bu ibadetimi yerine getiriyorum.
Allahım! şüpheden, şirkten, haktan ayrıl-maktan,
47
nifaktan, kötü ahlaktan, kötü duruma düşmekten,
malımı, ailemi, çocuklarımı kötü bir durumda
bulmaktan sana sığınırım.
Allahım! senin rızanı ve cennetini istiyorum.
Gazabından ve cehennemden sana sığınırım.
Allahım! kabir azabından sana sığınırım. Deccalın,
hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım.”
Allahım! küfürden, fakirlikten, dünya ve ahirette rezil
durumlara düşmekten sana sığınırım.
Ruknü Yemani ile Hacerul Esved arasında okunacak
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik
ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte
cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok
bağışlayan, ey alemlerin rabbi!
4- Tavafın dördüncü şavtı:
َ ‫ُ ْ َ َن ا َّ ِ وَا ْ َ ْ ُ ِ َّ ِ َو َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َو َ َ َْل َو‬
َ ِ ِّ َ َ َ ‫ وَا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬. ِ ِ َ ْ ‫ُ َّ َة ِا َّ ِ َّ ِ ا ْ َ ِ ِ ّ ا‬
‫ َا َّ ُ َّ ِا َ ً ِ َ َو َ ْ ً ِ ِ َ ِ َ َو ِا َ ًء ِ َ ْ ِ َك‬. ٍ َّ َ ُ
‫ َا َّ ُ َّ ا ْ َ ْ ُ َ ًّ ُ ْ ُ ورًا ) ُ ْ َ ًة ُ ْ ُ و َر ًة‬. َ ِّ ِ َ ِ َّ ُ ِ ً َ ِّ ‫َو ِا‬
ً ُ ْ َ ً ِ َ ً َ َ ‫( َو َ ْ ً َ ْ ُ رًا َو َذ ْ ً َ ْ ُ رًا َو‬
َ ِ ِ ْ ِ ْ ‫ َ َ ِ ُ َ ِ ا ّ ُ ُ و ِر َا‬. ‫َو ِ َ َر ًة َ ْ َ ُ َر‬
َ ِ َ ْ ‫ َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ َ ُ ُ ِ َ ِت َر‬. ‫ا ّ ُ ُ َ ِت ِا َ ا ّ ُ ِر‬
48
ٍّ ِ ِّ ُ ْ ِ َ َ ِ َ ْ ‫َو َ َ ا ِئ َ َ ْ ِ َ ِ َ وَا َّ َ َ َ ِ ْ ُ ِّ ِا ْ ٍ وَا‬
. ‫وَا ْ َ ْ َز ِ ْ َ َّ ِ وَا َّ َ َة ِ َ ا َّ ِر‬
Rükni yemani ile hacerul esved arasında okunacak.
َ ِ ‫َا َّ ُ َّ َر َّ َ آ ِ َ ِ ا ّ ُ ْ َ َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو‬
َّ ‫اب ا َّ ِر وَا ْد ِ ْ َ ا ْ َ َّ َ َ َ ْا َ ْ َ ا ِر َ َ ِ ُ َ َ َّ ُر َ ر‬
‫َب‬
َ َ َ
. َ ِ َ َ ْ‫ا‬
4-Tavafın dördüncü şavtının duasının manası:
“Allah bütün eksikliklerden uzaktır. Hamd Allaha
mahsustur. Allahtan başka hiçbir ilah yoktur. Allah
büyüktür bütün güç ve kuvvet, şanı yüce ve azamet
sahibi Allaha aittir.
Salat ve selam efendimiz Muhammed (Aleyhisselatu
ves-selama) olsun.
Allahım! sana iman ederek, kitabını tasdik ederek,
verdiğim sözü yerine getirerek ve Peygamberinin
sünnetine uyarak bu ibadetimi yerine getiriyorum.
Allahım! umremi kabul eyle. Gayretimi karşılıksız
bırakma. Günahlarımı bağışla. Amelimi salih ve makbul
eyle. Kazancımı devamlı kıl, ey gönüllerde olanı bilen
Allahım! beni karanlıklardan aydınlığa çıkar.
Allahım! senden rahmetinin gereklerini, bağışlamana
vesile olacak gayretleri, her çeşit günahtan kurtulmayı,
her türlü iyiliğe ulaşmayı, cennete kavuşmayı ve
49
cehennemden kurtulmayı istiyorum.
Ruknü Yemani ile Hacerul Esved arasında okunacak
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik
ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte
cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok
bağışlayan, ey alemlerin rabbi!
5- Tavafın beşinci şavtı:
‫ُ ْ َ َن ا َّ ِ وَا ْ َ ْ ُ ِ َّ ِ َو َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َو َ َ َْل‬
َ َ ‫ وَا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬. ِ َ ْ ‫َو َ ُ َّ َة ِا َّ ِ َّ ِ ا ْ َ ِ ِ ّ ا‬
ِ
َ
َ
ِ
َ
‫ َا َّ ُ َّ ِا َ ً ِ َو َ ْ ً ِ ِ َ ِ َوا ًء‬. ٍ َّ َ ُ َ ِ ِّ َ
َ ِ ْ َ ِّ ِ َ ْ َ ِ َّ ِ ‫ َا َّ ُ َّ َا‬. َ ِّ ِ َ ِ َّ ُ ِ ً َ ِّ ‫ِ َ ْ ِ َك وَا‬
. ُ ِ َ ْ ‫َ ْ َم َ ِ َّ ِا َّ ِ ّ ُ َ َو َ َ ِ َ ِا َّ َو ْ ُ َ ا‬
ِ ِ ْ ‫َا َّ ُ َّ ا ْ ُ ْ ِ َ ْ َ ِ َاءِ َ ِّ ِ ا ْ ُ ْ َ ِ َ ُ َ َّ ٍ َو َا‬
ْ ِ َ ُ َ‫ َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ ئ‬. ‫ِ ْ َ ْ ِ ِ َ ْ َ ً َ َا ْ َ ُ َ ْ َ َ َا َ ًا‬
َ ِّ َ َ ِ َ ِ ُ‫َ ْ ِ َ َ َ َ َ ِ ْ ُ َ ِ ّ ُ َ َ ِّ ُ َ ُ َ َّ ٌ َو َا ُ ذ‬
َ َّ َ ْ ‫ َا َّ ُ َّ ٍا ِّ َا ْ ئَ ُ َ ا‬. ٌ َّ َ ُ َ ُ ِّ َ َ ُ ّ ِ َ ُ ْ ِ ‫ا ْ َ َ َذ َك‬
َ ِ ُ‫َو َ ِ َ َ َو َ ُ َ ِّ ُ ِ ِا َ ْ َ ِ ْ َ ٍْل َو ِ ْ ٍ َو َ َ ٍ َو َا ُ ذ‬
ْ َ ‫ِ َ ا َّ ِر َو َ ُ َ ِّ ُ ِ ِا َ ْ َ ِ ْ َ ٍْل َو ِ ْ ٍ َو َ َ ٍ ر َِّب‬
. َ ِ ِ َّ ِ ِ ْ ِ ْ ‫ِ ُ ْ ً َو َا‬
50
Rükni yemani ile hacerul esved arasında okunacak.
َ ِ ‫َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو‬
َ ‫َ ْا َ ْ َ ا ِر َ َ ِ ُ َ َ َّ ُر‬
َ َ
َ َ َّ َ
َ ْ ُ ّ ‫َا َّ ُ َّ َر َّ َ آ ِ َ ِ ا‬
ْ ‫اب ا َّ ِر وَا ْد ِ ْ َ ا‬
َ َ َ
َّ ‫ر‬
. َ ِ َ َ ْ ‫َب ا‬
5-Tavafın beşinci şavtının duasının manası:
“Allah bütün eksikliklerden uzaktır. Hamd Allaha
mahsustur. Allahtan başka hiçbir ilah yoktur. Allah
enbüyüktür bütün güç ve kuvvet, şanı yüce ve
azamet sahibi Allaha aittir.
Salat ve selam efendimiz Muhammed (Aley hisselatu
vesselama) olsun.
Allahım! sana iman ederek, kitabını tasdik ederek,
verdiğim sözü yerine getirerek ve Peygamberinin
sünnetine uyarak bu ibadetimi yerine getiriyorum.
Allahım! arşının gölgesinden başka hiçbir gölgenin
bulunmadığı ve yüce zatından başka hiçbir şeyin baki
olmadığı günde beni arşının gölgesinde gölgelendir.
Allahım! beni peygamberlerin efendisi Hz.
Muhammedin sancağının altında haşrret. Onun
havzından öyle bir sula ki, bir daha ebediyen susuzluk
çekmeyeyim.
Allahım! senden Peygamberin, Efendimiz Hazreti
Muhammedin istediği tüm hayırları istiyorum. Onun
51
sana sığındığı bütün şerlerden sana sığınıyorum.
Allahım! senden cenneti, onun tüm nimetlerini ve
beni cennete ulaştıracak her türlü söz, fiil ve ameli
nasib etmeni diliyorum. Cehennemden ve beni
ona götürecek her türlü söz, fiil ve amelden de
sana sığınıyorum. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni
salihlerden eyle.”
Ruknü Yemani ile Hacerul Esved arasında okunacak
“Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik
ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte
cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok
bağışlayan, ey alemlerin rabbi!
6- Tavafın altıncı şavtı:
َ ‫َّ ُ َا ْ َ ْ َو َ َ َْل َو‬
َ ِ ِّ َ َ َ ‫َّ َ ُم‬
ً ْ َ ‫ً ِ َ َو‬
. َ
ً ُ ُ ‫َو َ ْ َ َ َو‬
‫َ َن َ َ ِ ْ َ َ ْ ِ ْ ُه‬
َ ِ ‫َ َ ِ َ َ ْ َ َا‬
َ ِ ْ
‫َاك‬
‫ُ ْ َ َن ا َّ ِ وَا ْ َ ْ ُ ِ َّ ِ َو َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا‬
‫ وَا َّ َ ُة وَا‬. ِ ِ َ ْ ‫ُ َّ َة ِا َّ ِ َّ ِ ا ْ َ ِ ِ ّ ا‬
َ ‫ َا َّ ُ َّ ِا‬. َ َّ َ ‫ُ َ َّ ٍ َ َّ ا َّ ُ َ َ ْ ِ َو‬
ِّ ِ َ ِ َّ ُ ِ ً َ ِّ ‫ِ ِ َ ِ َ َو ِا َ ًء ِ َ ْ ِ َك وَا‬
ِ ْ َ َ ِ ‫َا َّ ُ َّ ِا َّن َ َ َ َ َّ ُ ُ ً َ ِ َ ًة‬
َ َّ ُ َّ ‫ َا‬. َ ِ ْ َ َ ْ َ ‫َ ِ َ ًة ِ َ َ ْ ِ َو‬
ِ ِ ِ ْ ‫َو َ َ َن ِ َ ْ ِ َ َ َ َ َّ ْ ُ َ ِّ وَا‬
َّ َ َ ِ ْ َ ِ ‫َو ِ َ َ ِ َ َ ْ َ ْ ِ َ ِ َ َو‬
52
َ ْ َ ْ ‫َ وَا ِ َ ا ْ َ ْ ِ َ ِة ِا ْ ِ ْ ِ َا َّ ُ َّ ِا َّ َ َ ُ ّ ٌ ُ ِ ّ ُ ا‬
ِّ َ ُ ْ َ
Rükni yemani ile hacerul esved arasında okunacak.
َ ِ ‫َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو‬
َّ ‫َ َّ َ َ َ ْا َ ْ َ ا ِر َ َ ِ ُ َ َ َّ ُر َ ر‬
‫َب‬
َ ْ ُ ّ ‫َا َّ ُ َّ َر َّ َ آ ِ َ ِ ا‬
ْ ‫اب ا َّ ِر وَا ْد ِ ْ َ ا‬
َ َ َ
. َ ِ َ َ ْ‫ا‬
6-Tavafın altıncı şavtının duasının manası:
“Allah bütün eksikliklerden uzaktır. Hamd Allaha
mahsustur. Allahtan başka hiçbir ilah yoktur. Allah
enbüyüktür bütün güç ve kuvvet şanı yüce ve azamet
sahibi Allaha aittir.
Salat ve selam efendimiz Muhammed (Aleyhisselatu
vesselama) olsun.
Allahım! sana iman ederek, kitabını tasdik ederek,
verdiğim sözü yerine getirerek ve Peygamberinin
sünnetine uyarak bu ibadetimi yerine getiriyorum.
Allahım! sana karşı çok borcum var. Yaratıklarınında
üzerimde bir çok hakkı bulunmaktadır. Allahım! sana
karşı olan borçlarımı bağışla. Yaratıklarına karşı olanları
da sen üzerine al, bana helali ver, harama muhtaç
olmayayım. İbadetinle meşgul et, günaha düşmeyeyim.
Lütfunu ver, başkasına muhtaç olmayayım.
Ey bağışlaması bol olan! Beni bağışla. Şüphesiz sen çok
53
affedensin, affetmeyi sevensin. Beni affet.”
Ruknü Yemani ile Hacerul Esved arasında okunacak
“Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirete de iyilik
ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte
cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok
bağışlayan, ey alemlerin rabbi!”
7- Tavafın Yedinci şavtı:
َ ‫ُ ْ َ َن ا َّ ِ وَا ْ َ ْ ُ ِ َّ ِ َو َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َو َ َ َْل َو‬
َ ِ ِّ َ َ َ ‫ وَا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬. ِ ِ َ ْ ‫ُ َّ َة ِا َّ ِ َّ ِ ا ْ َ ِ ِ ّ ا‬
‫ َا َّ ُ َّ ِا َ ً ِ َ َو َ ْ ً ِ ِ َ ِ َ َو ِا َ ًء ِ َ ْ ِ َك‬. ٍ َّ َ ُ
َ َّ َ ‫وَا ِّ َ ً ِ ُ َّ ِ َ ِ ِّ َ َ َّ ا َّ ُ َ َ ْ ِ َو‬
ً ِ َ ً ْ ِ ‫َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ َ ُ َ ِا َ ً َ ِ ً َو َ ْ ً َ ِ ً َو‬
َ ْ ِ ً َ ‫ْت َورَا‬
ِ َ ْ ‫َو ِر ْز ً وَا ِ ً َ َ ً َ ِّ ً َو َ ْ َ ً َ ْ َ ا‬
ِ ْ ِ ْ ‫ْت ر َِّب ِز ْد ِ ِ ْ ً َو َ ْ ً َو َا‬
ِ َ ْ ‫ْت َو َ ْ ِ َ ًة َ ْ َ ا‬
ِ َ ْ‫ا‬
َ َ ْ َ ‫ َر َّ َ َ ُ ِ ْغ ُ ُ َ َ َ ْ َ ِا ْذ َ َ ْ َ َ َو‬. َ ِ ِ َّ ِ
َ ِ ُ ِ ْ َ ْ ‫ ر َِّب ا‬. ‫ِ ْ َ ُ ْ َ َر ْ َ ً ِا َّ َ َا ْ َ ا ْ َ َّ ُب‬
‫ا َّ َ ِة َو ِ ْ ذُ ِّر َّ ِ َر َّ َ َو َ َ َّ ْ دُ َ َء َر َّ َ ا ْ ِ ْ ِ َو ِ َا ِ َ َّى‬
. ‫َو ِ ْ ُ ْ ِ ِ َ َ ْ َم َ ُ ُم ا ْ ِ َ ُب‬
54
Rükni yemani ile hacerul esved arasında okunacak.
َ ِ ‫َا َّ ُ َّ َر َّ َ آ ِ َ ِ ا ّ ُ ْ َ َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو‬
َ ‫اب ا َّ ِر وَا ْد ِ ْ َ ا ْ َ َّ َ َ َ ْا َ ْ َ ا ِر َ َ ِ ُ َ َ َّ ُر‬
َ َ َ
َّ ‫ر‬
. َ ِ َ َ ْ ‫َب ا‬
7-Tavafın yedinci şavtının duasının manası:
“Allah bütün eksikliklerden uzaktır. Hamd Allaha
mahsustur. Allahtan başka hiçbir ilah yoktur. Allah
büyüktür bütün güç ve kuvvet, şanı yüce ve azamet
sahibi Allaha aittir.
Salat ve selam efendimiz Muhammed (Aleyhisselatu
vesselama) olsun.
Allahım! sana iman ederek, kitabını tasdik ederek,
verdiğim sözü yerine getirerek ve Peygamberinin
sünnetine uyarak bu ibadetimi yerine getiriyorum.
Allahım! senden halis bir iman, temiz ve saf bir kalp,
faydalı ilim, bol helal ve temiz bir rızık istiyorum.
Ölmeden önce tevbe, güzel bir ölüm ve öldükten
sonra bağışlanma diliyorum.
Rabbim! İlmimi ve anlayışımı artır ve beni salihlerden
eyle.
Rabbimiz! Hidayete erdikten sonra kalplerimizi
saptırma. Katından bize bir rahmet ihsan eyle.
Şüphesiz sen çok ihsan edensin.
55
Rabbim! Beni ve neslimi, namazı tam kılanlardan
eyle. Rabbimiz! Duamı kabul eyle, Rabbimiz!
Kıyamet gününde beni, anamı, babamı ve bütün
müslümanları bağışla.”
Ruknü Yemani ile Hacerul Esved arasında okunacak
“Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik
ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte
cennete koy. Ey mutlak güç sahi bi! Ey günahları çok
bağışlayan, ey alemlerin rabbi!
MAKAMI İBRAHİMDE NAMAZ VE DUA
Tavaf bittikten sonra mescidi Haramın içinde
“Makamı ibrahim” diye anılan mübarek yerde iki rekat
tavaf namazı kılınır.
Makamı İbrahimde yer bulamaz ise, mescidi haramın
neresinde olsa kılınır.
Tavaf namazını kıldıktan sonra Makamı İbrahimin
yanında veya boş bulduğu yerde dua eder.
56
‫‪TAVAF NAMAZINDAN SONRA OKUNACAK DUA‬‬
‫)‪(MAKAMI İBRAHİM DUASI‬‬
‫َا َّ ُ َّ َ َ َ َ ْ َ ِ ِ ْ ِ ْ َ ِم َ ِّ ْ ِ َ َ ْ ِ وَا ْ َ ْ ِ ْ ِ ِ‬
‫َ َ ِ َ َا َّ ُ َّ ا ْ ِ ْ ِ َ ِ َ َ َا ْ َ ْ َ ُ وَا ْ ِ ْ ِ ِ َ‬
‫َ‬
‫َ ِ َ ‪َ .‬ا ّ ُ َّ ا ْ َ ِ ا ْ َ َ َة ِز َ َد ًة ِ ِ ُ ِّ َ ْ ٍ وَا ْ َ ِ‬
‫ْت رَا َ ً ِ ِ ْ ُ ِّ َ ٍّ ‪َ .‬ا َّ ُ َّ ِا َّ َ َ ْ َ ُ ِ ِّ ى‬
‫اْ َ َ‬
‫َو َ َ ِ َ ِ َ ْ َ ْ َ ْ ِ َر ِ َو َ ْ َ ُ َ َ ِ َ َ ْ ِ ِ ُ ْ ِ‬
‫َو َ ْ َ ُ َ ِ َ ْ ِ َ ْ ِ ْ ِ ذُ ُ ِ ‪َ .‬ا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ ُ َ‬
‫ِا َ ً ُ َ ِ ُ َ ْ ِ َا ْ َ َو ِ ِّ ِ ا ّ ُ ْ َ َو ْا ِ َ ِة َ َ َّ ِ‬
‫ُ ْ ِ ً وَا ْ ِ ْ ِ ِ َّ ِ ِ َ ‪َ .‬ا َّ ُ َّ َ َ َ ْع َ َ ِ َ َ ِ َ‬
‫َ َا َذ ْ ً ِا َّ َ َ ْ َ ُ َو َ َ َّ ِا َّ َ َّ ْ َ ُ َو َ َ َ ً ِا َّ َ َ ْ َ َ‬
‫َ َ ِّ ْ ا ُ ُ َر َ وَا ْ َ حْ ُ ُ و َر َ َو َ ِّ ْر ُ ُ َ َ وَا ْ ِ ْ ِ َّ ِ َ ِت‬
‫َا ْ َ َ َ ‪َ .‬ا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ ُ َ ِ َ ا ْ َ ْ ِ ُ ِّ ِ َ ِ ِ ِ وَآ ِ ِ ِ‬
‫َ َ َ َ َ َ ْ ُ َك َو َر ُ ُ ُ ُ َ َّ ٌ َو َا ُ ذُ ِ َ ِ َ ا َّ ِّ ُ ِّ ِ‬
‫َ ِ ِ ِ وَآ ِ ِ ِ َ ا ْ َ َ َذ َك ِ ْ ُ َ ْ ُ َك َو َر ُ ُ َ ُ َ َّ ٌ َ َّ‬
‫ات َو َ ْ َك‬
‫ا َّ ُ َ َ ْ ِ َو َ َّ َ ‪َ .‬ا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ ُ َ ِ ْ َ ا ْ َ ْ َ ِ‬
‫ا ْ ُ ـْ َ َ ِ‬
‫ات َو ُ َّ ا ْ َ َ ِ َ َو َا ْن َ ْ ِ َ ِ َو َ ْ َ َ ِ‬
‫َو َا ْ َ ُ َ ِ ْ َ ْ ِ َ َ ْ َ ُ َو َا ُ ذُ ِ َ ِ ْ َ ِّ َ َ ْ َ ُ َو َا ْ َ‬
‫َ َّ ُم ا ْ ُ ُ ِب ‪.‬‬
‫‪57‬‬
Manası:
Allahım! Beni İslam’a kavuşturduğun gibi onda sebat
etmemi nasib et. Daima sana itaat içinde olmamı sağla.
Allahım! Geçmiş tüm günahlarımı bağışla, gelecekte
de beni günahlardan koru. Her hayırlı iş için ömrümü
uzat, ölümü benim için bütün kötülüklerden
kurtuluş kıl.
Allahım! Şüphesiz gizlimide açığa vurduğumu da
biliyorsun, özrümü kabul et, ihtiyaçlarımıda biliyorsun,
istediğimi bana lütfet. İçimde olanı biliyorsun,
günahlarımı bağışla, senden kalbimin derinliklerine
işleyen bir iman istiyorum. Sen dünyadada, ahırette
de benim velimsin, beni müslüman olarak öldür,
salihlerin arasına kat.
Allahım! Bulunduğumuz şu yerde, bizim bağışlamadığın bir günahımızı, gidermediğin bir sıkıntımızı,
karşılamadığın bir ihtiyacımızı bırakma, işlerimizi
kolaylaştır, gönüllerimizi aç, kalblerimizi nurlandır,
amellerimizi iyi ameller olarak sona erdir.
Allahım! kulun ve peygamberin Hz. Muhammed’in
senden istediği şimdiki ve ilerdeki bütün hayır-ları
istiyorum, kulun ve peygamberin Hz. Muhammed’in
kendisinden sana sığındığı şimdiki ve gelecekteki
her türlü şerden sana sığınıyorum.
Allahım! Senden hayırlar işlemeyi, kötülükleri terk
etmeyi, yoksulları sevmeyi, beni bağışlamanı ve bana
58
merhamet etmeni istiyorum. Senin katında bütün
hayırlar malumdur, Senden bunları istiyorum. Bütün
şerlerde malumdur, onlardan da Sana sığınıyorum,
Sen gaibleri çok iyi bilensin.”
Mültezemde Dua Etmek
Hacerül esved ile beyti şerifin arası Mülte-zemdir.
Göğsünü ve sağ yanağını oraya dayayarak sağ eli
ile Kabe’nin eşiğini mümkünse tutarak dua edebilir.
Kendisi, anne - babası ve bütün mü’minler için dua
etmek müstehabtır.
Zemzem İçmek
Tavaf namazı kılınıp dua yapıldıktan sonra ayakta
kıbleye karşı bol bol zemzem içilir. İçilirken birkaç
kere nefes alınır. Her nefes alınışta Kabe’ye bakılır.
Mümkün olursa zemzemden bedene dökülür, yüze
ve başa sürülür.
Zemzem içildikten sonra şu dua okunur:
ِّ ُ ْ ِ
ُ َّ ‫َ َّ ا‬
.َ
ً َ ِ ‫َ ِ ُ َو‬
ٍ َ ّ َ ُ َ ِ ِّ َ
ِ َ ْ َ ‫َا ْ َ َم ْا‬
ً ْ َ ‫َ ِر ْز ً وَا ِ ً َو‬
َ ِّ ِ َ ‫ْض‬
ِ َ ْ ِ ِِ
َ َ ِ َ َ ‫َّ َ ِ ُ ْ ِ َ َو‬
ُ ْ ‫َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا‬
ْ ‫دَاءٍ َو َ َ ٍ وَا‬
َ ‫َ َ َ َ َ ْ ِ َو‬
Manası: Allahım! Senden geniş rızık, menfaatli ilim,
bütün hastalıklardan şifa istiyorum. Beni seyyidimiz
Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) in havzından
sula, lutfunla, kereminle, ey keremlilerin keremlisi!”
59
Zemzem içilip duası yapıldıktan sonra tekrar hacerul
esved istilam edilir. Veya uzaktan selamlanır.
Safa ve merve arasında say yapmak için Safa tepesine
çıkılır. Safaya çıkarken şu duayı okur:
Safa’ya doğru çıkarken okunacak dua
‫َاب‬
َ ْ ‫ِ ْ ِ ا َّ ِ َو َ َ ِ َّ ِ َر ُ ِل ا َّ ِ * َا َّ ُ َّ ا ْ َ ْ ِ َا‬
. ِ ِ َّ ‫َر ْ َ ِ َ َو َا ْد ِ ْ ِ ِ َ َو َا ِ ْ ِ ِ َ ا َّ ْ َ ِن ا‬
Manası: “Allah’ın ismi, Resulullah’ın sünneti üzere
çıkıyorum. Allahım! Bana rahmet kapılarını aç, beni
rahmetine dahil et. Ve beni kovulmuş şeytanın
şerrinden koru.”
Safa’ya tam çıkıp kabeye bakıldığı zaman
okunacak dua
ُ َ ‫َو‬
َ ُ ‫ُ َو‬
َ ِ ِْ ُ
ِ َْ َ َ
ُ ْ ُ ْ‫َ ِ َ َ ُ َ ُا‬
ْ َ ْ ‫َ َ ُ تُ ِ َ ِ ِه ا‬
‫َّ ُ َو َ َ ْ ُ ُ ِا َّ ِا َّ ُه‬
َ َ ُ َّ ‫( َو َ َّ ا‬
َ ‫َا َّ ُ َا ْ َ ْ َو َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ َو ْ َ ُه‬
ٌ ّ َ َ ُ ‫ا ْ َ ْ ُ ُ ْ ِ َو ُ ِ ُ َو‬
‫َ َ ُ ِّ َ ْ ءٍ َ ِ ٌ َ ِا َ َ ِا َّ ا‬
‫ د‬٣) . ‫َ ُ ا ِّ َ َو َ ْ َ ِ َه ا ْ َ ِ ُ و َن‬
. َ َّ َ ‫َو َ َ آ ِ ِ َو َ ْ ِ ِ َو‬
60
SAY’IN YAPILIŞI
• Say: Safa tepesinden başlayıp, Merve tepesinde
bitmek üzere dört gidiş ve üç gelişten ibaret olup
bu iki tepe arasında gidip gelmektir. Say mervede
son bulur.
• Safa ile merve arası 400 metredir.
• Tepelere çıkılmadan yapılan say mekruhtur.
• Safa tepesine çıkıldıktan sonra şöyle niyet edilir:
َ َ ْ َ ‫َ وَا ْ َ ْ َو ِة‬
َّ َ
َّ ‫َا َّ ُ َّ ِا ِّ ا ُ ِر ُ َا ْن َا ْ َ َ َ ْ َ ا‬
‫َاط َ ْ َ ا ْ ُ ْ َ ِة ِ ِ َ َ َ َ َّ َو‬
ٍ ْ ‫َا‬
Manası: “Allahım! Umrenin sa’yini yap-mak için yedi
kere Safa ve Merve arasında gidip gelmeyi murad
ediyorum.”
• Niyetten sonra Kabe’ye dönülerek tehlil, tekbir,
salavatı şerife okunur. Ve sukunetle merve tepesine
doğru yürünür. Yürürken sa’yda söylene-cek duaları
okunur, bunlar ileride yazıldı.
• Erkekler iki yeşil ışıklı direklerin arasında (hervele)
yaparlar, yani adımlarını hızlandırarak yürürler.
• Kadınlar normal yürür ve Merveye varıldığında “1.
şavt” tamamlanmış olur.
• Burada da yine Kabe’ye yönelerek tehlil, tekbir salavatı
şerife getirilip dua edilir. Sonra Merveden Safaya
doğru yürünür. Safaya varınca 2. şavt tamamlanmış
olur. Diğer şavtlarda aynı şekilde yapılır.
61
Peygamber Efendimiz s.a.v. şöyle buyuruyor:
“Beytullah’ın etrafında tavaf etmek namaz kılmak
gibidir. Şu da var ki siz tavafta konuşabilirsiniz, her
kim tavafta konuşuyorsa ancak hayır konuşsun.”
Tavafın dışında Kabeye bakılıp tefekkür edilmelidir.
Dört şeye bakmak ibadettir.
1- Alimin yüzüne bakmak
2- Ana - babanın yüzüne bakmak
3- Kabeye bakmak
4- Kur’an’a bakmak.
• Kabe’de tavaf ve Kabe’ye bakmanın dışında
Kur’an okumalı, salavatı şerife getirmeli, Mevlayı
zikretmelidir.
• Boş konuşmalardan, sakınmalıdır.
Say duaları
1- Say’ın birinci şavtının duası:
ُ ْ َ ْ ‫َّ ِ ا‬
ِْ ُ ُ ْ
‫اب‬
َ َْ َ
ْ َ ‫ِّ َ َو‬
َ َّ ‫ُ ْ َو ِا‬
‫َا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َ ِا َ َ ِا َّ ا‬
َ
ِ َ َ ‫ َ ِا َ َ ِا ّ ا َّ ُ َو ْ َ ُه‬.
َ َ َ ُ ‫َو ُ ِ َ ِ َ ِ ِه ا ْ َ ْ ُ َو‬
‫َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ َو ْ َ ُه َا ْ َ َ َو ْ َ ُه َو َ َ َ َ ْ َ ُه َو َ َ َم ْا‬
‫ َ ِا َ ُ ِا َّ ا َّ ُ َو َ َ ْ ُ ُ ِا َّ ِا َّ ُه ُ ْ ِ ِ َ َ ُ ا‬. ‫َو ْ َ ُه‬
َ ْ ِ َ ْ ‫ َا َّ ُ َّ ِا َّ َ ُ ْ َ ا ُ ْد ُ ِ َا‬. ‫َ ِ َه ا ْ َ ِ ُ و َن‬
‫َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َِو‬
َ ْ ‫َ َ ُ َ ُ ا ْ ُ ْ ُ َو َ ُ ا‬
ٌ ِ َ ٍ ْ َ ِّ ُ
62
‫َ ُ ْ ِ ُ ا ْ ِ َ َد َو ِا ِّ َا ْ َ ُ َ َ َ َ َ ْ َ ِ ِ ِ ْ َم َا َّ‬
‫ِ‬
‫َ ْ ِ َ ُ ِ ِّ َ َّ َ َ َ َّ ِ َو َا َ ُ ْ ِ ٌ‬
‫‪İki yeşil direk arasında okunur.‬‬
‫) ر َِّب ا ْ ِ ْ وَا ْر َ ْ وَا ْ‬
‫َ ْ َ ُ َ َ َ ْ َ ُ ِا َّ َ َا ْ‬
‫ا ّ ُ ْ َ َ َ َ ً َو ِ ْا ِ‬
‫ُ َو ـَ َ َّ ْم َو َ‬
‫َ ا َّ ُ ْا َ َ ّ ُ ْا‬
‫َ ِة َ َ َ ً َو ِ َ‬
‫َ َو ْز َ َّ َ ْ َ ُ ِا َّ َ‬
‫َ ْ َ ُم َر َّ َ آ ِ َ ِ‬
‫اب ا َّ ِر‪( .‬‬
‫َ َ َ‬
‫‪Direkleri geçince okunur:‬‬
‫َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ ئَ ُ َ َ ْ َ َ َ َ َ ِ َ د َُك ا َّ ِ ُ َن َو َا ُ ذُ‬
‫ِ َ ِ ْ َ ِّ َ ا ْ َ َ َذ َك ِ َ د َُك ا َّ ِ ُ َن ‪.‬‬
‫َ‬
‫َاب‬
‫َا ّ ُ َّ َ َا ْ َ ْ َ َا َ ًا َ َ ِ َ َا ا ْ َ َ ِن ِ ْ ُر ْ َ ٍ َا ْو َ ٍ‬
‫َ َ ْ ُ َ ِا َّ ُه َا ْو َ ُ َ َ ْ ُ دُ َ ِئ َ َ ْ ِ ِ ِا َّ ُه وَا ْ َ ْ ِ ِا َّ ُه‬
‫ِ ْ َ ْ ِ َ َو َ َ ِ َ َو ِا ْ َ ِ َ َ َ ِ َ ْا ِ ْ َ ِن َ َ ِ َ‬
‫وف ‪.‬‬
‫ات َ دَا ِئ َ ا ْ َ ْ ُ ِ‬
‫اْ َ ْ َ ِ‬
‫‪Merveye yaklaşınca okunur.‬‬
‫ِا َّن ا‬
‫َ‬
‫َ ِ‬
‫َّ َ وَا ْ َ ْ َو َة ِ ْ َ َ ِئ ِ ا َّ ِ َ َ ْ َ َّ ا ْ َ ْ َ َا ِو ا ْ َ َ َ‬
‫ُ َ حَ َ َ ْ ِ َا ْن َ َ َّ َف ِ ِ َ َو َ ْ َ َ َّ َف َ ْ ًا َ ِ َّن ا َّ َ‬
‫ٌ َ ِ ٌ‪.‬‬
‫‪63‬‬
Manası: Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan
başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Hamd Allah’a
mahsustur.
Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. Hiçbir ortağı
yoktur. Mülk onundur. Hamd O’na mahsustur. Diriltir,
öldürür. Hayır ancak O’nun elindedir. O herşeye gücü
yetendir.
Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir. Va’dini
yerine getirmiştir. Kuluna yardım etmiştir. Tek başına
şer gruplarını hezimete uğratmıştır. Allah’tan başka
hiçbir ilah yoktur. Kafirler hoşlanmasa da, dini sadece
O’na has kılarak yalnızca O’na ibadet ederiz.
Allahım! “Dua edin, duanıza karşılık vereyim” diye
buyurdun. Şüphesiz sen vadinden dönmezsin. Beni
İslama ulaştırdığın gibi müslüman olarak beni ondan
ayırmamanı senden istiyorum.
İki yeşil direk arasında okunur.
Rabbim! Günahlarımızı bağışla bize merhamet
et. Bize ikram et. Bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz
bütün kusurlarımızı biliyorsun, bunları affet. Çünkü
Sen mutlak güç, kerem ve ihsan sahibi olansın.
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahırette de iyilik ver.
Bizi cehennem azabından koru.
Direkleri geçince okunur:
Allahım! Salih kullarının senden istediği hayrı
istiyorum. Yine salih kullarının sığındığı şerden sana
64
sığınıyorum. Allah’ım burada sa’y yapanların her
birine verdiğin derece ve sevabı istiyorum. İstemeyip
de eksik bıraktıklarımı da kendi lütfundan bana ihsan
et. Ey ihsanı devamlı olan! Ey hayrı çok olan! Ey iyiliği
daim olan!
Merveye yaklaşınca okunur.
“Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir.
Hac ve umre yapan kimsenin bu ikisi arasında say
etmesinde bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah şükrün
karşılığını verendir, bilendir.”
2- Sayın ikinci şavtının duası:
ُ ْ َ ْ ‫َا ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َِو َّ ِ ا‬
ْ ِ َّ َ ْ َ ‫ َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ ا ْ َا ِ ُ ْا َ َ ُ ا ْ َ ْ دُ ا َّ َ ُ ا َّ ِ ى‬.
ُ َ ْ ُ َ‫َ ِ َ ً َو َ َو َ ًا َو َ ْ ـَ ُ ْ َ ُ َ ِ ٌ ِ ا ْ ُ ْ ِ َو َ ْ ـ‬
‫ َر َّ َ ِا َّ َ َ ِ ْ َ ُ َ ِد ً ُ َ ِدى‬. ‫َو ِ ّ ٌ ِ َ ا ّ ُ ِ ّل َو َ ِّ ْ ُه ـَ ْ ِ ًا‬
َّ َ ْ ِّ َ ‫ِ ِ َ ِن َا ْن آ َ ُ ا ِ َ ِّ ُ ْ َآ َ َّ َر َّ َ َ ْ ِ ْ َ َ ذُ ُ َ َ َو‬
َ ِ ُ ‫َ ِّئَآ ِ َ َو َ َ َّ َ َ َ ْا ًَ ْ َ ا ِر َر َّ َ وَآ ِ َ َ َو َ ْ َ َ َ َ ُر‬
‫َو َ ُ ْ ِ َ َ ْ َم ا ْ ِ َ َ ِ ِا َّ َ َ ُ ْ ِ ُ ا ْ ِ َ َد‬
ُ ِ َ ْ ‫َر َّ َ َ َ ْ َ َ َ َّ ْ َ َو ِا َ ْ َ َا َ ْ َ َو ِا َ ْ َ ا‬
ْ َ ْ َ َ ‫َر َّ َ ا ْ ِ ْ َ َ َو ِ ِ ْ َا ِ َ ا َّ ِ َ َ َ ُ َ ِ ْ ِ َ ِن َو‬
.ٌ ِ ‫ِ ُ ُ ِ َ ِ َّ ِ َّ ِ َ آ َ ُ ا َر َّ َ ِا َّ َ َرؤُ ٌف َر‬
65
İki yeşil direk arasında okunur.
ُ َ ْ َ َ َّ ‫َ ْ وَا ْ ُ َو ـَ َ َّ ْم َو َ َ َو ْز َ َّ َ ْ َ ُ ِا‬
َ ْ ُ ّ ‫ َر َّ َ آ ِ َ ِ ا‬. ‫َا ْ َ ا َّ ُ ْا َ ْ ُ ْا َ ْ َ ُم‬
.‫اب ا َّ ِر‬
َ َ َ َ ِ ‫ِ َ ِة َ َ َ ً َو‬
‫ر َِّب ا ْ ِ ْ وَا ْر‬
َ َّ ‫َ َ َ ْ َ ُ ِا‬
‫َ َ َ ً َو ِ ْا‬
Safaya yaklaşınca okunur
َ َ َ ْ ‫ْ َ َ ِئ ِ ا َّ ِ َ َ ْ َ َّ ا ْ َ ْ َ َا ِو ا‬
ٌ ِ َ َ َّ ‫َ َّ َف ِ ِ َ َو َ ْ َ َ َّ َع َ ْ ًا َ ِ َّن ا‬
ِ ‫ِا َّن ا َّ َ َو ْا َ ْ َو َة‬
َ ‫َ َ ُ َ حَ َ َ ْ ِ َا ْن‬
ٌ َِ
Manası: “Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan
başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Hamd Allah’a
mahsustur.
Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O birdir, tektir
yeganedir. Hiçbir kimseye ve hiçbir şeye muhtaç
değildir. Her şey ona muhtaçtır. Ne bir eş, nede çocuk
edinmiştir. Hükümranlıkta hiçbir ortağı yoktur. Aciz
kalıp da bundan dolayı bir yardımcısı da olmamıştır. O
halde O’nu büyük bil ve gereği gibi tesbih et.
Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz “Rabbinize inanın” diye
imana çağıran bir davetçiyi işittik, hemen iman ettik.
Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört,
ruhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz!
66
Rabbimiz! bize peygamberlerin vasıtasıyla vadettiklerini de ikram et ve kıyamet gününde bizi rezil
rüsvay etme. Şüphesiz sen vaadinden caymazsın.
Rabbimiz! Yalnızca San’a tevekkül ettik ve yalnızca
San’a yöneldik. Dönüşte ancak sanadır.
Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan
kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman etmiş
olanlara karşı hiçbir kin bırakma. Rabbimiz! şüphesiz
sen çok şefkatli, çok merhametli olansın.
İki yeşil direk arasında okunur.
Rabbim! Günahlarımızı bağışla bize merhamet
et. Bize ikram et. Bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz
bütün kusurlarımızı biliyorsun, bunları affet. Çünkü
sen mutlak güç, kerem ve ihsan sahibi olansın.
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahırette de iyilik ver.
Bizi cehennem azabından koru.
Safaya yaklaşınca okunur.
Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir.
Hac ve umre yapan kimsenin bu ikisi arasında say
etmesinde bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah şükrün
karşılığını verendir, bilendir.”
3- Sayın üçüncü şavtının duası:
ُ ْ َ ْ ‫َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َو ِ َّ ِ ا‬
ِ ْ ُ ُ ْ َ ْ ‫َ َ ُ َ ُ ا ْ ُ ْ ُ َو َ ُ ا‬
ٌ ِ َ ٍ ْ َ ِّ ُ
67
‫َا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َ ِا َ َ ِا َّ ا‬
َ
ِ َ َ ‫ َ ِا َ َ ِا ّ ا َّ ُ َو ْ َ ُه‬.
َ َ َ ُ ‫َو ُ ِ ُ ِ َ ِ ِه ا ْ َ ْ ُ َو‬
‫‪İki yeşil direk arasında okunur.‬‬
‫ر َِّب ا ْ ِ ْ وَا ْر َ ْ وَا ْ ُ َو ـَ َ َّ ْم َو َ َ َو ْز َ َّ َ ْ َ ُ ِا َّ َ‬
‫َ ْ َ ُ َ َ َ ْ َ ُ ِا َّ َ َا ْ َ ا َّ ُ ْا َ ْ ُ ْا َ ْ َ ُم ‪َ .‬ر َّ َ آ ِ َ ِ‬
‫اب ا َّ ِر‪.‬‬
‫ا ّ ُ ْ َ َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو ِ َ َ َ َ‬
‫‪Direkleri geçince okunur:‬‬
‫َر َّ َ َا ْ ِ ْ َ َ ُ َر َ وَا ْ ِ ْ َ َ ِا َّ َ َ َ ُ ِّ‬
‫َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ ئَ ُ َ ِ َ ا ْ َ ْ ِ ُ ِّ ِ َ ِ ِ ِ وَآ ِ‬
‫ِ َ ْ ِ َو َا ْ َ ُ َ َر ْ َ َ َ َ َا ْر َ َ ا َّ ا ِ ِ َ‬
‫َر َّ َ َ ُ ِ ْع ُ ُ َ َ َ ْ َ ِا ْذ َ َ ْ َ َو َ ْ َ َ ِ ْ َ ُ ْ َ َر‬
‫ِا َّ َ َا ْ َ ا ْ َ َّ ُب ‪َ .‬ا َّ ُ َّ َ َ ْ َ ْ َ ِ ْ َ ً ِ ْ َ ِْم ا َّ ِ ِ‬
‫َو َ ِ ّ َ ِ َ ْ َ ِ َ ِ َ ا ْ َ ِْم ا ْ َ ِ ِ َ ‪ِ .‬إ ِّ َو َّ ْ ُ َو ْ‬
‫ْض َ ِ ً َو َ أ َ َ ِ َ ا ْ ُ‬
‫َات َو ْا ر َ‬
‫ِ َّ ِ ي َ َ َ ا َّ َ و ِ‬
‫َ‬
‫‪ِ .‬ا َّن َ َ ِ َو ُ ُ ِ َو َ ْ َ َي َو َ َ ِ ِ َّ ِ ر َِّب ا ْ َ َ ِ‬
‫َ ِ َ َ ُ َو ِ َ ِ َ ا ُ ِ ْ تُ َو َا َ َا َّو ُل ا ْ ُ ْ ِ ِ َ ‪.‬‬
‫َْ ٍ َِ ٌ‬
‫ِ ِ َو َا ْ َ ْ ِ ُ َك‬
‫ْ ًَ‬
‫َ‬
‫َِ‬
‫ْ ِِ َ‬
‫َ َ‬
‫‪Merve’ye yaklaşınca okunur.‬‬
‫ِا َّن ا‬
‫َ َ‬
‫َ ِ‬
‫َّ َ َو ْا َ ْ َو َة ِ ْ َ َ ِئ ِ ا َّ ِ َ َ ْ َ َّ ا ْ َ ْ َ َا ِوا ْ َ َ َ‬
‫ُ َ حَ َ َ ْ ِ َا ْن َ َ َّ َف ِ ِ َ َو َ ْ َ َ َّ َع َ ْ ًا َ ِ َّن ا َّ َ‬
‫ٌ َِ ٌ‬
‫‪68‬‬
Manası: Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan
başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Hamd Allaha
mahsustur.
Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir hiçbir
ortağı yoktur. Mülk Onun’dur, hamd ona mahsustur.
O herşeye gücü yetendir.
İki yeşil direk arasında okunur.
(Rabbim! Günahlarımızı bağışla bize merhamet et.
Bize ikram et. Bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün
kusurlarımızı biliyorsun, bunları affet. Çünkü sen mutlak
güç, kerem ve ihsan sahibi olansın. Rabbimiz! Bize
dünyada iyilik ver, ahırette de iyilik ver. Bizi cehennem
azabından koru.)
Ey Rabbimiz nurumuzu tamamla ve bizi bağışla. Sen
her şeye gücü yetensin.
Allahım! Senden şimdiki ve gelecekteki hayırların
tamamını istiyorum. Günahımın bğışlanmasını
diliyorum. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi,
senden rahmetini istiyorum.
Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra
kalplerimizi eğriltme, katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz sen çok bağışta bulunansın. Allahım! Bizi zalimler güruhunun baskı ve
zulümlerine maruz bırakma. Rahmetinle bizi kafirler
topluluğundan kurtar.
69
Doğrusu ben muvahhit olarak yüzümü, gökleri ve
yeri yaratana yönelttim. Ben müşriklerden değilim.
Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım
ve ölümüm hiçbir ortağı olmayan alemlerin Rabbi
Allah içindir. Müslümanların ilki olarak böylece
emrolundum.
Merveye yaklaşınca okunur.
Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir.
Hac ve umre yapan kimsenin bu ikisi arasında say
etmesinde bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah şükrün
karşılığını verendir, bilendir.”
4- Sayın dördüncü şavtının duası:
‫َا ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َو‬
‫ ُ ْ َ َن ا َّ ِ وَا ْ َ ْ ُ ِ َّ ِ َو َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ُ َو‬.
َ ِ ِّ َ َ َ ‫َو َ ُ َّ َة ِا َّ ِ َّ ِ ا ْ َ ِ ِ ّ ا ْ َ ِ ِ وَا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
ْ ِ َ ِ ُ‫ َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ ئَ ُ َ ِ ْ َ ْ ٍ َ َ ْ َ ُ َو َا ُ ذ‬. ٍ َّ َ ُ
ٌ‫َ ِّ َ َ ْ َ ُ وَا ْ َ ْ ِ ُ َك ِ ْ ُ ِّ َ َ ْ َ ُ ِا َّ َ ِا ْ َ َ َّم‬
‫ َ ِا َ ِا َّ ا َّ ُ ا ْ َ ِ ُ ا ْ َ ّ ٌ ا ْ ُ ِ ُ ُ َ َّ ٌ َر ُ ُل‬. ‫ا ْ ُ ُ ِب‬
ُ ِ َ ‫ا َّ ِ ا ْ َ ِد ُق ا ْ َ ْ ُ ْا‬
ِّ ِ ُ َ ِ ْ َ َ ‫َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ َ ُ َ َ َ َ َ ْ َ ِ ِ ِ ْ َ ِم َا ْن‬
ِ ‫ َا َّ ُ َّ ا ْ َ ْ ِ َ ْ ِ ُ رًا َو‬. ٌ ِ ْ ُ َ ‫َ َّ َ َ َ َّ ِ َو َا‬
ُ ْ َ ْ ‫َّ ا‬
‫َ َ َْل‬
70
‫َا ْ ِ ى‬
َ
‫َّ ُ ْ ِ َك‬
ِّ َ ‫َ حْ ِ َ ْ ِرى َو‬
َ ْ ُ ُ َّ ‫ِ َ َد ِ َ َ َا‬
َ ‫ُ ْ َ َ َ َ َ َ ْ َ َك‬
ُ َّ ‫َ ْ َ َ َ َا‬
ِْ
َ َ
ْ ‫َ ْ ِ ُ رًا َا َّ ُ َّ ر َِّب ا‬
َّ َ ‫ُ ْ َ َ َ َ َ َ ْ َ َك‬
ُ َّ ‫َذ َ ْ َ َك َ َّ ِذ ْ ِ َك َ َا‬
َ ْ ‫َ َا َّ ُ ُ ْ َ َ َ َ َا‬
İki yeşil direk arasında okunur.
َ َّ ‫ر َِّب ا ْ ِ ْ وَا ْر َ ْ وَا ْ ُ َو ـَ َ َّ ْم َو َ َ َو ْز َ َّ َ ْ َ ُ ِا‬
ِ َ ِ ‫ َر َّ َ آ‬. ‫َ ْ َ ُ َ َ َ ْ َ ُ ِا َّ َ َا ْ َ ا َّ ُ ْا َ ْ ُ ْا َ ْ َ ُم‬
.‫اب ا َّ ِر‬
َ َ َ َ ِ ‫ا ّ ُ ْ َ َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو‬
Safa’ya yaklaşınca okunur.
َ َ َ ْ ‫ْ َ َ ِئ ِ ا َّ ِ َ َ ْ َ َّ ا ْ َ ْ َ َا ِوا‬
َ َّ ‫َ َّ َف ِ ِ َ َو َ ْ َ َ َّ َع َ ْ ًا َ ِ َّن ا‬
ِ ‫َّ َ َو ْا َ ْ َو َة‬
َ ‫ُ َ حَ َ َ ْ ِ َا ْن‬
ٌ َِ ٌ
‫ِا َّن ا‬
َ َ
ِ َ
Manası: Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan
başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Hamd Allah’a
mahsustur.
Allah her türlü noksanlıktan uzaktır. Hamd O’na
mahsustur ondan başka hiç bir ilah yoktur. Allah
büyüktür. Bütün güç ve kuvvet ancak, çok yüce ve çok
büyük olan Allah’a aittir.
Salat ve selam da Allahın resulü Muhammed
71
(aleyhisselam) a olsun.
Allahım! Katında malum olan bütün hayırları senden
istiyorum. Katında malum olan bütün şerlerden
de sana sığınıyorum. Katında malum olan bütün
günahlarımın bağışlanmasını diliyorum. Sen gaibleri
çok iyi bilensin. Melik, hak ve mübin olan Allah’tan
başka hiç bir ilah yoktur. Muhammed (Aleyhisselam)
da Allah’ın resulüdür. O vaadinde sadıktır, emindir.
Allahım! Beni islama erdirdiğin gibi, müslüman olarak
ruhumu alıncaya kadar ondan ayırmamanı istiyorum.
Allahım! Gönlüme, kulağıma ve gözüme nur ver.
Allahım! Gönlümü aç, işimi kolay kıl. Allahım! Şanın
yücedir. Sana gereği gibi ibadet edemedik. Allahım!
Sen her türlü eksiklikten uzaksın. Gereği gibi seni
zikredemedik. Allahım! Sen yücesin, sana gereği gibi
şükredemedik. Allahım! Seni tenzih ederiz. Senin
şanın ne kadar yücedir, ey Allahım!
İki yeşil direk arasında okunur.
Rabbim! Günahlarımızı bağışla bize merhamet
et. Bize ikram et. Bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz
bütün kusurlarımızı biliyorsun, bunları affet. Çünkü
sen mutlak güç, kerem ve ihsan sahibi olansın.
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahırette de iyilik ver.
Bizi cehennem azabından koru.
72
Safaya yaklaşınca okunur.
Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir.
Hac ve umre yapan kimsenin bu ikisi arasında say
etmesinde bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah şükrün
karşılığını verendir, bilendir.
5- Say’ın beşinci şavtının duası:
ُ َْ
ً ِ
‫ُ َذا‬
ْ ‫َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َو ِ َّ ِ ا‬
‫َّ ِ َ ِ ًا َو ُ ْ َ َن ا َّ ِ ـُ ْ َ ًة َو َا‬
َ ْ َ َ َ ْ َ َ َ ِ َ ِ ْ ُ َ ‫َ َو‬
‫َا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َ ِا َ َ ِا‬
ِ ُ ْ َ ْ ‫ َا َّ ُ َا ْ َ ُ َ ِ ًا وَا‬.
ْ َ ْ ‫ َا َّ ُ َّ َ َ ِ َ ِ َ َا‬.
ُ ّ َ ْ ‫ا ْ َ ِّ ِ ْ َ ا‬
İki yeşil direk arasında okunur.
َ َّ ‫ر َِّب ا ْ ِ ْ وَا ْر َ ْ وَا ْ ُ َو ـَ َ َّ ْم َو َ َ َو ْز َ َّ َ ْ َ ُ ِا‬
ِ َ ِ ‫ َر َّ َ آ‬. ‫َ ْ َ ُ َ َ َ ْ َ ُ ِا َّ َ َا ْ َ ا َّ ُ ْا َ ْ ُ ْا َ ْ َ ُم‬
.‫اب ا َّ ِر‬
َ َ َ َ ِ ‫ا ّ ُ ْ َ َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو‬
Direkleri geçince okunur:
‫َا َّ ُ َّ ا ْ ِ ِ ِ ْ ُ َ ى َو َ ِّ ِ ِ َّ ْ َى وَا ْ ِ ْ ِ ِ ْا ِ َ ِة‬
َ ‫َو ْا ُو‬
َ ِ ‫َا َّ ُ َّ ا ْ ُ ْ َ َ ْ َ ِ ْ َ َ َ ِ َ َو َر ْ َ ِ َ َو َ ْ ِ َ َو ِر ْز‬
‫َا َّ ُ َّ ا ْ َ ُ َ ا َّ ِ َ ا ْ ُ ِ َ ا َّ ِ ى َ َ ُ ُل َو َ َ ُ و ُل َا َ ًا‬
73
َ ِ ‫َ َ ِد‬
َ ِ َ ِ ْ َ َ ‫َ َو َ َ ا ِئ‬
ِ َّ َ ْ ِ ‫ُ ِّ ِا ْ ٍ وَا ْ َ ْ َز‬
َ ُ ّ ‫َ ا ْ ُ َ ى وَا‬
ِ ْ ُ ‫ِذ ْ ِ َك َو ُ ْ ِ َك َو‬
ِ ْ َ ْ ِّ َ ‫َا َّ ُ َّ َ ُ َ ِّ َ ا ْ ُ ُ ِب‬
ِ َ ْ ‫َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ َ ُ َ ُ ِ َ ِت َر‬
ْ ِ َ َ َ َّ ‫وَا ْ َ ِ َ َ ِ ْ ُ ِّ ِ ٍّ وَا‬
ُ َ ْ ‫ َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا‬. ‫وَا َّ َ َة ِ َ ا َّ ِر‬
َ َ ِّ ِ ‫وَا ْ ِ َ َف وَا ْ ِ َ َا َّ ُ َّ َا‬
. َ ِ ‫ِ َ َد‬
Merve’ye yaklaşınca okunur.
َ َ َ ْ ‫ْ َ َ ِئ ِ ا َّ ِ َ َ ْ َ َّ ا ْ َ ْ َ َا ِو ا‬
َ َّ ‫َ َّ َف ِ ِ َ َو َ ْ َ َ َّ َع َ ْ ًا َ ِ َّن ا‬
ِ ‫َّ َ َو ْا َ ْ َو َة‬
َ ‫ُ َ حَ َ َ ْ ِ َا ْن‬
ٌ َِ ٌ
‫ِا َّن ا‬
َ َ
ِ َ
Manası: Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan
başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Hamd Allah’a
mahsustur.
Allah büyüktür. Hamd nihayetsiz olarak Allah’a
mahsustur. Sabah akşam Allah’ı tesbih ederiz. Allahım!
Senin verdiğine engel olacak, vermediğini verecek
hiçbir kimse yoktur. Senin iznin ve takdirin olmadan
hiçbir çaba, çabayı gösterene yarar sağlamaz.
İki yeşil direk arasında okunur.
Rabbim! Günahlarımızı bağışla bize merhamet
et. Bize ikram et. Bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz
74
bütün kusurlarımızı biliyorsun, bunları affet. Çünkü
sen mutlak güç, kerem ve ihsan sahibi olansın.
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahırette de iyilik ver.
Bizi cehennem azabından koru.
Allahım! Hidayetinle beni doğru yola ilet. Takva ile
beni tertemiz kıl. Dünyada ve ahırette beni bağışla.
Allahım! Bereketlerinden, rahmetinden, lütfundan
ve rızkından üzerimize saç. Allahım! Senden devam
eden, kesilmeyen akıcı nimetler istiyorum
Ey kalpleri çeviren Allahım! Kalbimi dinin üzerine
sabit kıl. Allahım! Senden rahmetinin gereklerini ve
bağışlamana vesile olacak çabaları her türlü iyiliğe
ulaşmayı, her türlü günahtan kurtulmayı, cennete
kavuşmayı ve cehennemden kurtulmayı istiyorum.
Allahım! Senden hidayet, takva, iffet ve zenginlik
istiyorum. Allahım! Sen’i zikir, San’a şükür ve San’a
güzelce ibadet konusunda bana yardım et.
Merveye yaklaşınca okunur.
“Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir.
Hac ve umre yapan kimsenin bu ikisi arasında say
etmesinde bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah şükrün
karşılığını verendir, bilendir.”
6- Say’ın altıncı şavtının duası:
ِ َّ ِ ‫َا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َو‬
75
‫ا ْ َ ْ ُ ‪َ .‬ا َّ ُ َّ َا ْ َ ا ْ َ ِ ُ َ ِا َ َ ِا َّ َا ْ َ َا ْ َ َر ِّ َو َا َ‬
‫َ ْ ُ َك َ َ ْ ُ َ ْ ِ وَا ْ َ َ ْ ُ ِ َ ْ ِ َ ْ ِ ْ ِ ذُ ُ ِ‬
‫َ ِ ً َ ِ ّ ُ َ َ ْ ِ ُ ا ُّ ُ َ َ‬
‫ب ِا ّ َا ْ َ وَا ْ ِ ِ ِ َ ْ َ ِ‬
‫ْا َ ْ َ ِق َ َ ْ ِ ى ِ َ ْ َ ِ َ ِا َّ َا ْ َ وَا ْ ِ ْف َ ِّ َ ِّئَ َ‬
‫َ َ ْ ِ ُف َ ِّ َ ِّئَ َ ِا َّ َا ْ َ َ َّ ْ َ َو َ ْ َ ْ َ وَا ْ َ ْ ُ ُ ّ ُ ُ‬
‫ِ َ َ ْ َ وَا َّ ّ ُ َ ْ َ ِا َ ْ َ َا َ ِ َ َو ِا َ ْ َ َ َ َر ْ َ َو َ َ َ ْ َ‬
‫َا ْ َ ْ ِ ُ َك َو َا ُ ُب ِا َ ْ َ ‪َ .‬ا َّ ُ َّ َ ِّ ْ ِا َ ْ َ ْا ِ َ َن َو َز ِّ ْ ُ ِ‬
‫ُ ُ ِ َ َو َ ِّ ْه ِا َ ْ َ ا ْ َ َ وَا ْ ُ ُ َق وَا ْ ِ ْ َ َن وَا ْ َ ْ َ ِ َ‬
‫ا َّ ا ِ ِ َ‬
‫‪İki yeşil direk arasında okunur.‬‬
‫ر َِّب ا ْ ِ ْ وَا ْر َ ْ وَا ْ ُ َو ـَ َ َّ ْم َو َ َ َو ْز َ َّ َ ْ َ ُ ِا َّ َ‬
‫َ ْ َ ُ َ َ َ ْ َ ُ ِا َّ َ َا ْ َ ا َّ ُ ْا َ ْ ُ ْا َ ْ َ ُم ‪َ .‬ر َّ َ آ ِ َ ِ‬
‫اب ا َّ ِر‪.‬‬
‫ا ّ ُ ْ َ َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو ِ َ َ َ َ‬
‫‪Safa’ya yaklaşınca okunur.‬‬
‫ِا َّن ا‬
‫َ َ‬
‫َ ِ‬
‫َّ َ َو ْا َ ْ َو َة ِ ْ َ َ ِئ ِ ا َّ ِ َ َ ْ َ َّ ا ْ َ ْ َ َا ِو ا ْ َ َ َ‬
‫ُ َ حَ َ َ ْ ِ َا ْن َ َ َّ َف ِ ِ َ َو َ ْ َ َ َّ َع َ ْ ًا َ ِ َّن ا َّ َ‬
‫ٌ َ ِ ٌ‪.‬‬
‫‪76‬‬
Manası:
Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan başka hiçbir
ilah yoktur. Allah büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur.
Allah’ım! Sen mülkün sahibisin. Senden başka hiçbir
ilah yoktur. Sen Rabbimizsin. Ben ise senin kulunum.
Nefsime zulmettim, günahımı itiraf ediyorum. Bütün
günahlarımı bağışla. Çünkü günahları ancak sen
bağışlarsın.
Beni en güzel ahlaka eriştir. En güzel ahlaka ancak sen
eriştirirsin. Kötü ahlakı benden uzaklaştır. Kötü ahlakı
benden ancak sen uzaklaştırırsın. Emrine icabet
ettim. Yardımını istiyorum. Bütün hayırlar senin
elindedir. Şer sana ait değildir. Senden geldim, sana
döneceğim. Yücesin, üstünsün. Beni bağışlamanı
istiyorum ve sana tevbe ediyorum.
İki yeşil direk arasında okunur
(Rabbim! Günahlarımızı bağışla bize merhamet et.
Bize ikram et. Bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün
kusurlarımızı biliyorsun, bunları affet. Çünkü sen mutlak
güç, kerem ve ihsan sahibi olansın. Rabbimiz! Bize
dünyada iyilik ver, ahırette de iyilik ver. Bizi cehennem
azabından koru.)
Safaya yaklaşınca okunur
Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir.
Hac ve umre yapan kimsenin bu ikisi arasında say
etmesinde bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah şükrün
karşılığını verendir, bilendir.
77
‫‪7- Say’ın yedinci şavtının duası:‬‬
‫َا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َو ِ َّ ِ ا ْ َ ْ ُ‬
‫‪َ .‬ا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ُ ذُ ِ َ ِ َ ا ْ َ ّ ِ وَا ْ َ َ ِن َو َا ُ ذُ ِ َ ِ َ ا ْ َ ْ ِ‬
‫وَا ْ َ َ ِ َو َا ُ ذُ ِ َ ِ َ ا ْ ُ ْ ِ وَا ْ ُ ْ ِ َو َا ُ ذُ ِ َ ِ ْ َ َ َ ِ‬
‫ا َّ ْ ِ َو َ ْ ِ ا ِّ َ ِل‬
‫‪İki yeşil direk arasında okunur.‬‬
‫ر َِّب ا ْ ِ ْ وَا ْر َ ْ وَا ْ ُ َو ـَ َ َّ ْم َو َ َ َو ْز َ َّ َ ْ َ ُ ِا َّ َ‬
‫َ ْ َ ُ َ َ َ ْ َ ُ ِا َّ َ َا ْ َ ا َّ ُ ْا َ ْ ُ ْا َ ْ َ ُم ‪َ .‬ر َّ َ آ ِ َ ِ‬
‫اب ا َّ ِر‪.‬‬
‫ا ّ ُ ْ َ َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة َ َ َ ً َو ِ َ َ َ َ‬
‫‪Direkleri geçince okunur:‬‬
‫َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ َ ُ َ ِ َ ا ْ َ ْ ِ ُ ِّ ِ َ َ ِ ْ ُ ِ ْ ُ َو َ َ ْ َا ْ َ ُ‬
‫َو َا ُ ذُ ِ َ ِ َ ا َّ ِّ ُ ِّ ِ َ َ ِ ْ ُ ِ ْ ُ َو َ َ ْ َا ْ َ ْ‬
‫َا َّ ُ َّ ِا ِّ َا ْ ُ َ ا ْ َ َّ َ َو َ َ َّ َ‬
‫ب ِا َ ْ َ ِ ْ َ ٍْل َا ْو َ َ ٍ‬
‫َو َا ُ ذٌ ِ َ ِ َ ا َّ ِر َو َ َ َّ َ‬
‫ب ِا َ ْ َ ِ ْ َ ٍْل َا ْو َ َ ٍ‬
‫َ ْ ِ َ ا َّ ُ َو َ َ َ ِ َ ا َّ ُ ِ َ ْ َد َ َ ْ َ َورَا َء ا َّ ِ ُ ْ َ َ‬
‫َا َّ ُ َّ َ َ ا ْ َ ْ ُ َ ْ ًا ُ َا ِ ِ َ َ َ َو ـُ َ ِ ُ َ ِ َ َك‬
‫َا ْ َ ُ َك ِ َ ِ َ َ ِ ِ َك َ َ ِ ْ ُ ِ ْ َ َو َ َ ْ َا ْ َ ْ َو َ َ‬
‫ِ‬
‫ُ ِّ َ ٍل‬
‫‪78‬‬
ٍ َّ َ ُ ‫ِآل‬
ٍ‫ِ ْ ُ ِّ ُ ء‬
‫ْ َ ْ ِ ِ ْ َا ْ َ ِم‬
َّ ‫َّ َا ْ َ َك َ ر‬
‫َب‬
َ َ ‫َ ِّ َو َ ِّ ْ َ َ َ ِّ ِ َ ُ َ َّ ٍ َو‬
ِ ْ ِ ‫ِ ْ ِ ِ َ ا َّ ْ َ ِن ا َّ ِ ِ َو َا‬
‫ِ َ َر َز ْ َ ِ َو َ ِر ْك ِ ِ ِ َا َّ ُ َّ ا‬
َ ِ َ َ ِ ْ ِ ‫َ َ ْ َ َو َا ْ ِ ْ ِ َ ِ َ ْا‬
َ
َّ ُ َّ ‫َا‬
‫َا َّ ُ َّ َا‬
ِ ْ ِّ َ ‫َو‬
‫َو ْ ِ َك‬
ِ َ َ ْ‫ا‬
Merve’ye yaklaşırken okunur.
َ َ َ ْ ‫َّ َ َو ْا َ ْ َو َة ِ ْ َ َ ِئ ِ ا َّ ِ َ َ ْ َ َّ ا ْ َ ْ َ َا ِو ا‬
َ َّ ‫ُ َ حَ َ َ ْ ِ َا ْن َ َ َّ َف ِ ِ َ َو َ ْ َ َ َّ َع َ ْ ًا َ ِ َّن ا‬
ٌ َِ ٌ
‫ِا َّن ا‬
َ َ
ِ َ
Manası: Allah büyüktür. Allah büyüktür. Allah’tan
başka hiçbir ilah yoktur. Allah büyüktür. Hamd Allaha
mahsustur.
Allahım! Kederden, üzüntüden sana sığınıyorum.
Acizlikten, tembellikten sana sığınıyrum. Korkaklıktan
ve cimrilikten sana sığınıyorum. Altından kalkılamayacak borçtan ve bir takım kimselerin baskı ve
şiddetinden de sana sığınıyorum.
İki yeşil direk arasında okunur.
Rabbim! Günahlarımızı bağışla bize merhamet
et. Bize ikram et. Bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz
bütün kusurlarımızı biliyorsun, bunları affet. Çünkü
79
sen mutlak güç, kerem ve ihsan sahibi olansın.
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver, ahırette de iyilik ver.
Bizi cehennem azabından koru.
Allahım! Senden bilmediğim tüm hayırları istiyorum.
Bildiğim bilmediğim tüm şerlerden de sana sığınıyorum.
Allahım! Senden cenneti ve cennete götürecek
her çeşit söz ve ameli istiyorum. Cehenneme ve
cehenneme götürecek her çeşit söz ve ameldende
sana sığınıyorum.
Allah bana kafidir ve yeter. Allah dua edeni duyar.
O’nun ötesinde varılacak bir yer yoktur.
Allahım! Nimetlerine denk düşecek ve artırdığın
nimetleri karşılayacak derecede bir hamd ancak
sana mahsustur. Bildiğim bilmediğim seni övecek
ne varsa ve her hâlükârda bunların tamamıyla sana
hamdediyorum.
Allahım! Efendimiz Hazreti Muhammed’e ve O’nun
aile efradına salat ve selam olsun. Allahım! Beni
rahmetinden kovulmuş bulunan şeytanın şerrinden
ve her türlü kötülükten koru. Bana rızık olarak verdiğin
şeylerde kanaatkar kıl ve bunları bana bereketli eyle.
Allahım! Beni misafirlerinin en değerlilerinden eyle.
Ey alemlerin Rabbi! Sana kavuşuncaya dek beni
doğruluktan ayırma.
80
Merveye yaklaşınca okunur.
Şüphesiz Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir.
Hac ve umre yapan kimsenin bu ikisi arasında say
etmesinde bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah şükrün
karşılığını verendir, bilendir.”
Say’dan sonra mervede okunabilecek dua
ُ ْ َ ْ ‫َا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ وَا َّ ُ َا ْ َ ْ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َو ِ َّ ِ ا‬
َ َ ‫ َا َّ ُ َا ْ َ ْ َ َ َ َ َ ا َ وَا ْ َ ْ ُ ِ َّ ِ َ َ َ َا ْو‬.
ِ ْ ُ ُ ْ َ ْ ‫َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ َو ْ َ ُه َ َ ِ َ َ ُ َ ُ ا ْ ُ ْ ُ َو َ ُ ا‬
ُ َّ ‫ َ ِا َ َ ا َّ ا‬. ٌ ِ َ ٍ ْ َ ِّ ُ َ َ َ ُ ‫َو ُ ِ ُ ِ َ ِ ِه ا ْ َ ْ ُ َو‬
ْ َ ‫َو ْ َ ُه َ ِا َ َ ِا َّ ا َّ ُ َو َ َ ْ ُ ُ ِا َّ ِا َّ ُه ُ ْ ِ ِ َ َ ُ ا ِ ّ َ َو‬
ً َ َ َ ‫ َر َّ َ آ ِ َ ِ ا ّ ُ ْ َ َ َ َ ً َو ِ ْا ِ َ ِة‬. ‫َ ِ َه ا ْ َ ِ ُ و َن‬
َ َ َّ َ ُ ْ ‫ َر َّ َ َ َ َّ ْ ِ َّ َو َ ِ َ وَا‬.‫اب ا َّ ِر‬
َ َ َ َ ِ ‫َو‬
‫َ َ ِ َ َو ُ ْ ِ َك َا ِ َّ َو َ َ َ ْ ِ َك َ ـَ ِ ْ َ َو َ َ ْا ِ َ ِن‬
َّ َ ‫َاض‬
ٍ ‫َو ْا ِ ْ َ ِم ا ْ َ ِ ِ َ ِ ً َ َ َّ َ َو َا ْ َ ر‬
‫َا َّ ُ َّ َا ْر َ ْ َ ِ َ ْ ِك ا ْ َ َ ِ َا َ ًا َ َا ْ َ ْ َ َ وَا ْر َ ْ َ َا ْن‬
َّ َ َ ِ ْ ُ َ ِ ِ َ َّ ‫َ ـَ َ َّ َ َ َ َ ْ ِ َ وَا ْر ُز ْ َ ُ ْ َ ا‬
َ ِ ِ ‫َ َا ْر َ َ ا َّ ا‬
Manası: “Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah
81
büyüktür. Hamd Allaha mahsustur. Bizi doğru yola
erdiren Allah büyüktür. Hamd bizi kul olarak kabul
eden Allaha mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah
yoktur. O tektir, hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur,
Hamd O’na mahsustur. Yaşatır, öldürür, hayır onun
elindedir. O her şeye gücü yetendir. Allah’tan başka
bir ilah yoktur. O tektir. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Kafirler hoşlanmasa da dini Zatına halis kılarak
yalnızca O’na ibadet ederiz.
Rabbimiz bize dünyada iyilik ver, ahırette de iyilik ver.
Bizi cehennem azabından koru.
Rabbimiz! İbadetlerlerimizi kabul eyle. Bize sıhhat ve
selamet ver. Bizi affet. Sana itaat ve şükür konusunda
bize yardım et. Bizi senden başkasına bırakma.
Eksiksiz bir iman ve İslam üzere ve bizden razı
olduğun halde hayatımızı tamamlamayı nasip eyle.
Allahım! Bizi yaşattığın sürece günahları tamamen
terk konusunda bize merhametinle yardım et. Yarar
sağlamayan boş şeylerle uğraşmama konusunda da
rahmetinle bize yardım eyle. Ey merhametlilerin en
merhametlisi, bize, seni bizden hoşnut kılacak şeyleri
güzel görme yi nasib et.”
Yedinci şavt tamamladıktan sonra Merve tepesinde
Kabeye karşı dönülerek dua yapılır.
• Bundan sonra tıraş olunup ihramdan çıkılır, yasak
olan şeyler kendisine helal olur.
82
• Erkekler saçlarını ya dipten kestirirler veya kısaltırlar.
• Kadınlar ise saçlarının ucundan bir miktar kesmeleri
kafidir. İhramdan çıkma durumuna gelmiş kimseler
birbirlerini traş edebilirler. Bu duruma gelmeden
ihramlı bir kimse başka birisini tıraş edemez.
• İhramdan çıkan kimseler normal elbiselerini
giyerek mümkün mertebe beş vakit namazlarını
Kabede kılmaya özen gösterirler.
• Fırsat buldukça bol bol tavaf yapmak, nafile namaz
kılmaktan iyidir.
Kabeyi görünce okunacak dua
ُ َ ْ ‫َا ّٰ ُ َا ْ َ ُ * َا ّٰ ُ َا ْ َ ُ * َ ٓ ِا ٰ َ ِا َّ ا ّٰ ُ َو ا ّٰ ُ َا ْ َ ُ * َا ّٰ ُ َا‬
ُ ّٰ ‫َو ِ ّٰ ِ ا ْ َ ْ ُ * َا ّٰ ُ َا ْ َ ُ * َا ّٰ ُ َا ْ َ ُ * َ ٓ ِا ٰ َ ِا َّ ا ّٰ ُ َو ا‬
* ُ َ ْ ‫َا ْ َ ُ * َا ّٰ ُ َا ْ َ ُ َو ِ ّٰ ِ ا ْ َ ْ ُ * َا ّٰ ُ َا ْ َ ُ * َا ّٰ ُ َا‬
ٓ َ * ُ ْ َ ْ ‫َ ٓ ِا ٰ َ ِا َّ ا ّٰ ُ َو ا ّٰ ُ َا ْ َ ُ * َا ّٰ ُ َا ْ َ ُ َو ِ ّٰ ِ ا‬
ُ ْ َ ْ ‫ِا ٰ َ ِا َّ ا ّٰ ُ َو ْ َ ُه َ َ ۪ َ َ ُ * َ ُ ا ْ ُ ْ ُ َو َ ُ ا‬
َ ُ ‫ُ ْ ۪ َو ُ ۪ ُ * َو ُ َ َ ّ ٌ َ َ ُ تُ * ِ َ ِ ۪ه ا ْ َ ْ ُ * َو‬
ِ ْ َ ْ ‫َ ٰ ُ ِّ َ ْ ءٍ َ ۪ ٌ * َو ِا َ ْ ِ ا ْ َ ۪ ُ * َ ُ ذُ ِ َ ِّب ا‬
‫اب ا ْ َ ْ ِ * َو ۪ ِ ا َّ ْ ِر‬
ِ َ َ ْ ِ ‫ِ َ ا ْ ُ ْ ِ وَا ْ َ ْ ِ * َو‬
ٓ
ٓ
۪ ِ ‫َو َ َ ِت ا ْ َ ْ ِ * َو َ ِّ َا ّٰ ُ َّ َ ٰ َ ِّ ِ َ ُ َ َّ ٍ َو َ ٰ ٰا‬
83
‫َو َ‬
‫َو َ ْ‬
‫َو َ‬
‫* َو ِ ًّ ا‬
‫ٰ‬
‫َ‬
‫ْ ِ ۪ َو َ ّ ْ * َا ّ ُ َّ ِز ْد ٰ َ ا ا ْ َ ْ َ َ ْ ۪‬
‫۪ ً َو َ َ َ ً َو ِ ًّ ا * َو ِز ْد َ ر َِّب َ ْ َ َّ‬
‫َّ َ ُ ِ َّ ْ َ َّ ُ ٓ َا ِوا ْ َ َ َ ُه َ ْ ۪ ً َو َ ْ‬
‫‪84‬‬
‫ً‬
‫ً َو ـَ ْ ۪‬
‫َ ُ َو َ َّ َ ُ‬
‫۪ ً َو َ َ َ ً‬
ZİYARETLER
85
MEKKE-İ MÜKERREMDE
ZİYARET EDİLECEK YERLER
1- Cebeli nur (Hira dağı): Peygamber Efendimiz
(Sallallahu aleyhi ve sellem)e vahyin ilk emri ‘ikra’
ayetinin geldiği dağ.
2- Sevr mağarası: Peygamber Efendimiz (Sallallahu
aleyhi ve sellem) in Medineye hicret ederken Ebu
Bekir r.a. ile beraber saklandıkları mağara.
3- Cennetül Mualla kabristanı: İlk müslümanların,
başta Hazreti Hatice Validemiz ve bir çok sahabe
ve tabiinin bulunduğu mezarlık.
4- Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)
doğduğu evi yerindeki bina şu anda kütüphane
olarak kullanılmaktadır.
5- Cin mescidi: Cin suresinin nazil olduğu yere inşa
edilmiş bir mesciddir.
6- Cebeli Rahmet (Rahmet dağı): Arafat vadisinde
bulunur. 70 metre yüksekliğindedir.
Hazreti Adem (aleyhisselam) ile Hazreti Havva
(radıyellahu anha) validemiz cennetten çıkarıldıktan sonra buluştukları mekandır.
Peygamber Efendimiz(Sallallahu aleyhi ve sellem)
veda hutbesini bu dağda yapmıştır.
7- Arafat: Hacda arefe günü vakfe yapılan yer.
Mekkeden 25 km uzaktadır.
86
8- Mina: Mekke’ye 7 kilometre uzaktadır. Şeytan
taşlanılan yerler buradadır.
Mina’da peygamberimizin çadır kurduğu
yerde inşa edilen Mescidi Hayf, Medine’lilerin
peygamber Efendimize biat ettikleri yerde inşa
edilen Mescidi Akabe, Hazreti İsmail’e bedel
olarak gönderilen kurbanın ayak bastığı yerde
inşa edilen Mescidi Kebş bulunmaktadır.
9- Müzdelife: Arafat ile Mina arasındaki bölgenin
adıdır. Mina’da şeytana atılacak taşlar buradan
toplanır.
10- Meş’ari Haram: Müzdelife’nin kuzey dağı
üzerinde bir tepedir .
87
MEDİNE-İ MÜNEVVEREYİ ZİYARET
Mekke-i Mükerreme’de vazifelerini tamamlayan kimse
Medine-i Münevvere’ye yöneldiğinde Efendimiz
(Sallallahu aleyhi ve sellem) e çok salat-u selam getirir.
Medine’ye ulaştığında şehrin içine girmeden evvel
veya girip yerleştikten sonra mümkünse gusül veya
abdest alır. Gusül alması efdaldir. En temiz elbiselerini
giyer, edep ve hürmette gereken her şeyi yapar.
Medine-i Münevvere’ye gelince:
İsra Suresi 80. ayetini okur.
َ‫ر َِّب أ َ ْد ِ ْ ِ ُ ْ َ َ ِ ْ ٍق وَأ َ ْ ِ ْ ِ ُ ْ َ ج‬
‫ِ ْ ٍق وَا ْ َ ْ ِ ِ ْ َ ُ ْ َ ُ ْ َ ً َ ِ ًا‬
Manası: “Rabbim beni (Medine’ye veya kabre veya
namaza) doğruluk ve saadet girdirişiyle girdir ve
beni Medine’den (veya kabirden veya namazdan)
sıdk çıkarışıyla çıkar ve tarafından bana hakkıyla
yardım edici bir delil kuvvet ver.”
Ondan sonra:
َ ْ ‫َا‬
ِ ْ َ ‫َاب َ ْ ِ َ َو َر ْ َ ِ َ وَا ْر ُز ْ ِ ِز َ َر َة‬
َ َ ‫ْ َ َ َ َ ْ ِ ا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم َو َ َر َز ْ َ َا ْو ِ َ ئ‬
‫َ وَا ْ ِ ْ ِ وَا ْر َ ْ ِ َ َ ْ َ َ ْ ئُ ٍل‬
88
ِ ْ َ ْ ‫َّ ا‬
ُ ْ‫ِ َ ا‬
َِ َ َ
ُ َّ ‫َا‬
ُ ‫َر‬
ْ ‫َو َا‬
Manası: “Ey Allahım! Bana fazlu rahmetinin kapılarını
aç, seçilmiş Peygamberinin kabrini ziyaretini,
dostlarına ve sana itaat edenlere ihsan ettiklerini,
bana da nasib et. Ey istenilenlerin en hayırlısı, beni
mağfiret et, bana rahmet et (beni bağışla ve bana acı)”
mealindeki duayı okur ve kemali edeple tevazu ve
korku üzere bulunur.
Mescidi şerife girdiğinde:
‫َاب‬
َ ْ ‫ِ ْ ِ ا َّ ِ ا َّ ْ َ ِ ا َّ ِ ِ َا َّ ُ َّ ا ْ ِ ْ ِ وَا ْ َ ْ ِ َا‬
َ ِ َ ْ ‫َر‬
“Ey Allahım! Beni mağrifet et ve bana rahmet kapılarını
aç” der ve; Cibril kapısı diye bilinen kapıdan girer.
Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)in:
ِ َّ َ ْ ‫َ َ ْ َ َ ْ ِ َو ِ ْ َ ِ ى َر ْو َ ٌ ِ ْ ِر َ ِض ا‬
“Evimle minberimin arası cennet bahçelerinden bir
bahçedir” buyurduğu ravza-i şerifeyi ziyareti kasteder.
Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)’in minberinin
direğini, sağ omuzunun hizasına alarak iki rekat
namaz kılar.
Ayrıca bu büyük nimete şükür için Allah’u Tealâ’ya
secde eder ve gereken duaları yapar. Sonra kalkarak
kabri şerife yönelir.
89
Kabri şerife en fazla üç veya dört arşın yaklaşır,
bundan fazla yaklaşmaz.
Elini türbe-i şerifenin duvarına koymaz. Çünkü bu
hürmete daha uygundur.
Edeble Efendimiz (s.a.v.)’in huzurunda şu salatü
selamlar okunur
* ُ ۪ َ ْ ‫َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َا ّ ُ َ ا َّ ِّ ُ ا ْ َ ۪ ُ * وَا َّ ُ ُل ا‬
‫وَا َّ ؤُ ُف ا َّ ۪ ُ * َو َر ْ َ ُ ا ّٰ ِ َو َ َ َ ُ ُ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
َ َ ْ َ َ ‫َ َ ْ َ َ َ ِّ ۪ ي َ َر ُ َل ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
‫َ ۪ َ ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ِ َّ ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُة‬
‫وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ْ َ َ ْ ِ ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
َ َ ْ َ َ ‫َ َ ْ َ َ َ ِ َّ ا َّ ْ َ ِ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
َ ۪ َ ْ ُ ْ ‫َ ۪ َ ا ْ ُ َّ ِ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ِّ َ ا‬
‫* َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ َ َ ا َّ ِ ۪ ّ َ * َا َّ َ ُة‬
َ ْ َ َ ‫وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ ِ َ َ َة ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
* ُ ۪ َ َ َ ْ َ َ ‫َ ٓ َا ۪ َ َو ْ ِ ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
‫َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ۪ ُ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
* ُ ِ َ َ َ ْ َ َ ‫َ َ ْ َ َ ُ ْ ُ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
‫َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ِ َّ ا ْ ُ َّ ِ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم‬
90
‫َ َ ْ َ َ َ ْ َا ْر َ َ ُ ا ّٰ ِ َر ْ َ ً ِ ْ َ َ ۪ َ * َا َّ َ ُة‬
‫وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َا َ ا ْ َ ِ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ‬
‫ِ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ‬
‫َ َر ُ َل ر َِّب ا ْ َ َ ۪ َ * َا َّ ُة وَا ّ ُم َ ْ َ َ ْ َ‬
‫ا ْ َ َ ٓ ِئ ِ َا ْ َ ۪ َ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ٓ ِئ َ‬
‫ا ْ ُ ِّ ا ْ ُ َ ِ ّ ۪ َ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َو َ ٰ َ ٓ ِئ ِ‬
‫ا ْ َ ْ ِ َ ٓ ءِ وَا ْ ُ ْ َ ۪ َ * َا َّ َ ُة وَا َّ َ ُم َ َ ْ َ َو َ ٰ ٓ ٰا ِ َ‬
‫َو َا ْ ِ َ ْ ِ َ َو َا ْزوَا ِ َ َوذُ ِّر َّ ِ َ َو َا ْ َ ِ َ َا ْ َ ۪ َ‬
‫ا َّ ِ ۪ َ ا َّ ۪ َ َا ْذ َ َ ا ّٰ ُ َ ْ ُ ُ ا ِّ ْ َ َو َ َّ َ ُ ْ‬
‫َ ْ ۪ اً * َ َ َ‬
‫اك ا ّٰ ُ َ َر ُ َل ا ّٰ ِ َ َّ َا ْ َ َ َ َ ٰ ي َ ِ ًّ‬
‫َ ْ َ ْ ِ ۪ َو َر ُ ً َ ْ ا ُ َّ ِ ۪ َو َ َّ ا ّٰ ُ َ َ ْ َ ُ َّ َ َذ َ َ َك‬
‫َذا ِ ٌ َو َ َ َ َ ْ ِذ ْ ِ َك َ ِ ٌ * َا ْ َ َ َو َا ْ َ َ َو َا ْ َ َ َ‬
‫َ ّٰ َ ٰ ٓ َا َ ٍ ِ َ ا ْ َ ْ ِ َا ْ َ ۪ َ * َا ْ َ ُ َا ْن َ ٓ ِا ٰ َ‬
‫ِا َّ ا ّٰ َو ْ َ ُه َ َ ۪ َ َ ُ َو َا ْ َ ُ َا َّ َ َ ْ ُ ُه َو َر ُ ُ ُ‬
‫َو ِ َ َ ُ ُ ِ ْ َ ْ ِ ۪ * َو َا ْ َ ُ َا َّ َ َ ْ َ َّ ْ َ ا ِّ َ َ َ *‬
‫َو َا َّد ْ َ ا ْ َ َ َ َ * َو َ َ ْ َ ا ْ ُ َّ َ‬
‫َو َد َ ْتُ ِا ٰ‬
‫ِ َ ِد ۪ه * َو َا َ‬
‫ت ۪ َ ۪ ا ّٰ ِ َ َّ‬
‫َ ۪ ِ َر ِّ َ * َو َ َ ْ َ‬
‫ِ‬
‫ْ َ ا ۪ ّ َ َ ّٰ َا ٰ َ ا ْ َ ۪ ُ * َ َ َّ ا ّٰ ُ‬
‫‪91‬‬
ِ ّٰ ‫* َ َ ْ َ َ َ ًة َدٓا ِئ َ ً ِا ٰ َ ِْم ا ۪ ّ ِ * َ َر ُ َل ا‬
ِ ّٰ ‫َ َ ۪ َ ا ّٰ ِ * َ َ ْ َ َ ْ ِ ا‬
Sonra, Allahu Tealâ’dan hacetlerini ister. İsteklerin en
büyüğü ise, son nefesi imanla bitirme ve mağfireti
taleb isteğidir.
Efendimiz’i (Sallallahu aleyhi ve sellem)’e salatu selam
okudukdan sonra Hz. Ebubekir efendimize selam
verilir ve şu dualar okunur
Hz. Ebubekir efendimizi ziyarette okunacak dua
َ َ ْ َ َ ‫َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ ٓ َا َ ـَ ْ ٍ ِن ا ِّ ۪ ّ َ * َا َّ َ ُم‬
ِ ّٰ ‫َ ۪ َ َ َر ُ ِل ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ِ َ َر ُ َل ا‬
َ َ ُ َ ۪ ‫* َو َا ۪ َ ُ ِ ا ْ َ ِر * َو َر ۪ َ ُ ِ ا ْ َ ْ َ ِر* َو َا‬
َ َ َ * ‫ا ْ َ ْ َ ا ِر‬
ُ َ ْ َ َ ْ َ َ َ * ِ‫اك ا ّٰ ُ َ َّ ٓ َا ْ َ َ ا ْ َ َ ٓاء‬
‫ِ َ ْ َ ِ ا ْ َ َ ِ * َو َ َ ْ َ َ ۪ َ ُ َو ِ ْ َ َ ُ َ ْ َ ُ ُ ٍك‬
ً ‫ت ا ْ ِ ْ َ َم * َو َو َ ْ َ ا ْ َ ْر َ َم * َو َ ْ َ َ ْل َ ٓ ِئ‬
َ ْ َ َ ‫* َو‬
ِ ّٰ ‫ِ ْ َ ِ ّ َ ّٰ َا َ َك ا ْ َ ۪ ُ * َ َّ َ ُم َ َ ْ َ َو َر ْ َ ُ ا‬
* ُ َ َ َ ‫ْض َ ْ ُ * وَا ْر َ ْ َد َر َ َ ُ * َو َا ْ ِ ْم‬
َ ‫َو َ َ َ ُ ُ * َا ّٰ ُ َّ ار‬
َ ۪ َ ْ َ ْ ‫* َو َا ْ ِ ْل َ َا َ ُ * ِ َ ْ ِ َ َو َ َ ِ َ َ ٓ َا ْ َ َم ا‬
92
Ardından Hz. Ömer efendimize selam verilir ve şu
dualar okunur
Hz. Ömer efendimizi ziyarette okunacak dua
‫َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ ٓ َا ۪ َ ا ْ ُ ْ ِ ۪ َ ُ َ َ ْ َ ا ْ َ َّ ِب * َا َّ َ ُم‬
َ ِّ َ ُ َ َ ْ َ َ ‫َ َ ْ َ َ ُ ْ ِ َ ا ْ ِ ْ َ ِم * َا َّ َ ُم‬
* ‫َاب‬
ِ َّ ‫ا ْ َ ْ َ ِم * َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ْ َ َ َ ِ ْ َ ْ ِل وَا‬
َ َ َ * ‫َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ رُو ُق‬
ِ‫اك ا ّٰ ُ َ َّ َا ْ َ َ ا ْ َ َ ٓاء‬
َ َ ْ ُ َ ْ َ َ ‫ت ا ْ ِ ْ َ َم وَا ْ ُ ْ ِ ۪ َ * َو‬
َ ْ َ َ ََْ*
َ ْ َ ‫ا ْ ِ َ ِد َ ْ َ َ ِّ ِ ا ْ ُ ْ َ ۪ َ * َ َّ ْ َ ا ْ َ ْ َ َم * َو َو‬
ً َ ‫ا ْ َ ْر َ َم * َو َ ِ َي ِ َ ا ْ ِ ْ َ ُم * َو ُ ْ َ ِ ْ ُ ْ ِ ۪ َ ِا‬
ْ ُ َ ۪ َ َ ْ َ ‫َ ْ ِ ًّ َو َ ِد ً َ ْ ِ ًّ * َ َ ْ َ َ ْ َ ُ ْ َو َا‬
ُْ َ ْ َ ‫ت‬
َ ْ َ َ ‫َو‬
* ُ ْ َ ‫ْض‬
َ ‫َ َّ َ ُم َ َ ْ َ َو َر ْ َ ُ ا ّٰ ِ َو َ َ َ ُ ُ * َا ّٰ ُ َّ ار‬
َ ِ ْ َ ِ * ُ َ ‫وَا ْر َ ْ َد َر َ َ ُ * َو َا ْ ِ ْم َ َ َ ُ * َو َا ْ ِ ْل َ َا‬
َ ۪ َ ْ َ ْ ‫* َو َ َ ِ َ َ ٓ َا ْ َ َم ا‬
Efendimiz’i (Sallallahu aleyhi ve sellem) ziyaret
ettikten sonra Cennetul Baki kabristanını ziyaret
etmesi müstehabtır.
Cennetül Baki’de Hazreti Abbas, Hazreti Hasan,
93
Zeynül Abidin oğlu Muhammed Bakir oğlu Caferi
Sadık (Radıyellahu anhum) hazeratını ziyaret eder.
Emirül müminin Hazreti Osman (Radıyel-lahu anhu)
da oradadır. Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)
in oğlu İbrahim, ailelerinin ekserisi, halası Safiyye,
sahabe ve tabiinden bir çoğu oradadır. Allah
cümlesinden razı olsun.
Cennetül bakide okunacak dualar
ََُْْ
َ ِ ْ ُ ْ‫َا َّ َ ُم َ َ ـْ ُ ْ دَا َر َ ٍْم ُ ْ ِ ۪ َ * َا َّ َ ُم َ َ ـ‬
ْ ُ ْ ‫َ ِ ْ َ ُ ْ َ ا َّ ا ِر* َو ِا َّ ٓ ِا ْن َ ٓ َء ا ّٰ ُ ِ ُ ْ َ ِ ُ َن * َا‬
ُ ّٰ ‫َ َ ُ َ َو َ ْ ُ ِ ْ َ َ ِ * َ ْ ِ ُ ا ّٰ ُ َ َ َو َ ُ ْ َو َ ْ َ ُ ا‬
ٓ َ ْ ِ ْ َ َ َّ ُ ّٰ ‫ا ْ ُ ْ َ ْ ِ ۪ َ ِ ـْ ُ ْ وَا ْ ُ ْ َ ْ ِ ۪ َ * َا‬
َ َ ِ َ ْ ‫َا ْ َ ُ ْ َو َ َ ْ ِ َّ َ ْ َ ُ ْ * َا ْ ئَ ُ ا ّٰ ُ َ َ َو َ ُ ُ ا‬
Hz. Osman efendimizi ziyaret ederken okunacak dualar
َ ْ َ َ ‫َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َذاا ّ ُ َر ْ ِ ُ ْ َ َن ْ َ َ َّ َن * َا َّ َ ُم‬
َ َّ َ ْ َ َ َ ْ َ َ ‫َ َ ِ َ ا ْ ُ َ َ ٓ ءِ ا َّ ا ِ ۪ َ * َا َّ َ ُم‬
ََ
ِ ْ َ ّ ّ ‫َ ْ َ ا ْ ُ ْ َ ِة ِ َّ ْ ِ وَا ْ َ ْ ِ َو َ َ َ ا ْ ُ ْ ٰا َن َ ْ َ ا‬
َ ََ *
َ ْ َ َ َّ َ ‫اك ا ّٰ ُ َ ْ ا ُ َّ ِ َر ُ ِل ا ّٰ ِ َ َّ ا ّٰ ُ َ َ ْ ِ َو‬
* ُ َ َ َ ‫ْض َ ْ ُ * وَا ْر َ ْ َد َر َ َ ُ * َو َا ْ ِ ْم‬
َ ‫ا ْ َ َ اءِ * َا ّٰ ُ َّ ار‬
ُ َ ‫* َو َا ْ ِ ْل َ َا‬
94
Ehli beytin kabrini ziyarette okunacak dualar
َ ْ ‫َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ِّ ِ َ َ ٓ ِا َ ُم َ َ ُ * َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ ا‬
‫ا ْ ُ ْ َ ٰ * َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ۪ َ َر ُ ِل ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُم‬
۪ ‫َ َ ْ َ َ ِ َّ َر ُ ِل ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ْ َ َل‬
ّ ۪ ‫ َا ّٰ ُ َّ ِا‬: َ َّ َ ‫َ ِّ َ َ ّ ُ َك َر ُ ُل ا ّٰ ِ َ َّ ا ّٰ ُ َ َ ْ ِ َو‬
ِ َّ َ ْ ‫ا ُ ِ ّ ُ ُ َ َ ِ َّ ُ * َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ِّ َ َ َ ِب َا ْ ِ ا‬
ٓ َ َ ْ َ َ ‫* َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ ٓ َز ْ َ ا ْ َ ِ ۪ َ * َا َّ َ ُم‬
‫ِا َ ُم َ ْ َ ُ ا َّ ِد ُق * َا َّ َ ُم َ َ ـْ ُ ْ َ ٓ َا ْ َ َ ْ ِ ا ّ ُ ُ َّ ِة‬
َ َّ َ ْ ‫َ ْ َ ِن ا ِّ َ َ ِ َر ِ َ ا ّٰ ُ َ ـْ ُ ْ َو َا ْر َ ُ ْ َو َ َ َ ا‬
ْ ُ ْ‫َ ْ ِ َ ُ ْ َو َ ْ َ ـَ ُ ْ َو َ َ َّ ُ ْ َو َ ْ ٰو ـ ُ ْ * َا َّ َ ُم َ َ ـ‬
ُ ُ َ َ َ ‫َو َر ْ َ ُ ا ّٰ ِ َو‬
Resulullah (s.a.v.) Efendimizin Mubarek kızlarının
kabri başında okunacak selam ve dua
‫َا َّ َ ُم َ َ ـْ ُ َّ َ َ َ ِت َر ُ ِل ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُم َ َ ْـ ُ َّ َ َ َ ِت‬
* َّ ُ ْ َ ‫ْض‬
َ ‫َ ِ َّ ا ّٰ ِ َو َر ْ َ ُ ا ّٰ ِ َو َ َ َ ُ ُ * َا ّٰ ُ َّ ار‬
َّ ُ َ ‫* وَا ْر َ ْ َد َر َ َ ُ َّ * َو َا ْ ِ ْم َ َ َ ُ َّ * َو َا ْ ِ ْل َ َا‬
Resullulah (s.a.v.) Efendimizin Ezvacı tahiratının
kabirleri başında selam ve dua
ِ ّٰ ‫* َا َّ َ ُم َ َ ـْ ُ َّ َ َا ْزوَاجَ َر ُ ِل ا‬
95
ِ ّٰ ‫* َا َّ َ ُم َ َ ـْ ُ َّ َ َا ْزوَاجَ َ ِ ِ ّ ا‬
َ ۪ ِ ْ ُ ْ ‫* َا َّ َ ُم َ َ ـْ ُ َّ َ ا ُ َّ َ ِت ا‬
ُ ُ َ َ َ ‫* َو َر ْ َ ُ ا ّٰ ِ َو‬
َّ ُ َ َ ‫ْض َ ْ ُ َّ * وَا ْر َ ْ َد َر‬
َ ‫* َا ّٰ ُ َّ ار‬
َّ ُ َ ‫* َو َا ْ ِ ْم َ َ َ ُ َّ * َو َا ْ ِ ْل َ َا‬
Özellikle Uhud şehidi Seyyidüş-şüheda Hazreti
Hamza (Radıyellahu anhu) yı ziyaret müstehabtır.
Uhud şehitlerini Perşembe günü ziyaret müstehabtır.
Uhud şehidlerini (r.a.) selam ve dua
‫َ ُم َ َ ـْ ُ َّ َ َ ْ َ ُة ر ض َ َّ َر ُ ِل ا ّٰ ِ * َا َّ َ ُم‬
َ ِّ َ َ َ ْ َ َ ‫َ َ َ ِّ َ ا ّ ُ َ َ اءِ * َا َّ َ ُم‬
ِ ِ ُ ‫َ َ اءِ * َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َا َ َ ا ّٰ ِ َا َ َ َر‬
َّ ‫َا‬
َْ َ
ُّ ‫ا‬
ٍ ْ َ ُ ُ ْ ‫* َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ ُ ْ َ ُ ا‬
ٍ ْ َ َ ْ ِ ّٰ ‫* َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ ْ َ ا‬
ْ ُ ْ‫* َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ َ َّ ُس ْ ُ ُ ْ َ َن َر ِ َ ا ّٰ ُ َ ـ‬
96
‫َ ُ َ َ ا ُء ا ُ ُ ٍ * َا َّ َ ُم َ َ ْ َ َ ُ َ َۤ ا ُء‬
ْ ُ ْ َ َ َ َ َ ْ َ َ ‫َ ُ َ َۤ ُء * َا َّ َ ُم‬
‫َّ ا ِر‬
َ ْ َ َ ‫َا َّ َ ُم‬
َ ْ َ َ ‫* َا َّ َ ُم‬
‫* َِ ْ َ ُ ْ َ ا‬
َّ َ َ ْ َ َ ‫ َو‬: ْ ِ ِّ َ ِ ُ ّٰ ‫َا َّ َ ُم َ َ ـْ ُ ْ َ َ ْ َ َل ا‬
ۤ
ْ ِ ِّ ‫ا َّ ۪ َ ُ ِ ُ ا ۪ َ ۪ ِ ا ّٰ ِ َا ْ َا ً َ ْ َا ْ َ ٌء ِ ْ َ َر‬
ۤ
‫ُ ْ َز ُ َن ﴿﴾ َ ِ ۪ َ ِ َ ٰا ٰ ُ ُ ا ّٰ ُ ِ ْ َ ْ ِ ۪ َو َ ْ َ ْ ِ ُ و َن‬
َ ‫ْف َ َ ْ ِ ْ َو‬
ٌ َ َّ ‫ِ َّ ۪ َ َ ْ َ ْ َ ُ ا ِ ِ ْ ِ ْ َ ْ ِ ِ ْ َا‬
* ُ ُ َ َ َ ‫ُ ْ َ ْ َ ُ َن ﴿﴾ َا َّ َ ُم َ َ ـْ ُ ْ َو َر ْ َ ُ ا ّٰ ِ َو‬
‫َا ّٰ ُ َّ َا ْ ِ ِ ْ َ ِ ا ْ ِ ْ َ ِم َو َا ْ ِ ِ َا ْ َ َ ا ْ َ َ ٓاءِ * َو َا ْ ِ ْل‬
َ ِّ َ َ * ْ ِ ِ َ ‫َ َا َ ُ ْ * َو َا ْ ِ ْم َ َ َ ُ ْ * وَا ْر َ ْ َد َر‬
َ ۪ َ ْ َ ْ ‫َو َ َ ِ َ َ َا ْ َ َم ا‬
Cumartesi günleri Kuba mescidini ziyaret
müstehabtır.
Medine-i Münevvere’den ayrılmak istediğinde
Mescid-i şeriften namazla ayrılması müstehabtır.
Sonra kabri şerife gelerek istediği duaları yapar,
fakirlere sadaka verir. Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve
sellem) den ayrıldığına üzülerek, ağlayarak döner.
97
Medine-i Münevvere’den ayrılırken Resulu
ekremin kabri yanında iki rekat namazdan sonra
okunacak dua
َ َ ْ ِّ َ ‫َا َّ ُ َّ َ َ ْ َ ْ َ َ ا آ ِ َ ا ْ َ ْ ِ ِ َ َ ِم َر ُ ِ َ َو‬
َ ْ ‫ا ْ َ ْ َد ِا َ ا ْ َ َ َ ْ ِ َ ِ ً َ ْ َ ً ِ َ ِّ َ َو َ ْ ِ َ وَا ْر ُز‬
َ ِ ِ َ َ ‫ا ْ َ ْ َ وَا ْ َ ِ َ َ ِ ا ِ ّ ِ وَا ّ ُ ْ َ َو ْا ِ َ ِة َو ُر َّد‬
َّ ِ ْ ‫ َا َّ ُ َّ ِا َّ َ ْ َ ُ َ ِ َ َ ِ َ َ َ ا ا‬. َ ِ ِ ‫ِا َ َا ْو َ ِ َ آ‬
َ َ َ ْ ُ ْ ‫وَا َّ ْ َى َو ِ َ ا ْ َ َ ِ َ ُ ِ ّ ُ َو َ ْ َ وَا‬
ِ‫ا َّ ِ َ َا ْ َ َ ا َّ ُ َ َ ِْ ْ ِ َ ا َّ ِ ِّ َ وَا ِّ ِّ ِ َ وَا ّ ُ َ َ اء‬
. َ ِ َ ْ َ ‫وَا َّ ِ ِ َ ِ َ ْ ِ َ َو َ َ ِ َ َ َا ْ َ َم ْا‬
Manası: “Ya Rabbi! Bu gelişimizi Resulü’nün haremine
son gelişimiz kılma. Fazlınla ve kereminle Mekke ve
Medine’ye bir daha gelmeyi bize kolay et.
Bize din, dünya, ahıret hususunda afiyet ver. Emin ve
selamette olarak vatanımıza döndür.
Ya rabbi! Bu seferimizde senden iyilik, takva, sevdiğin
ve razı olduğun amel istiyoruz. Bizi kendisine nimetler
verdiğin nebiler, sıddıklar, salihler ve şehidlerle haşr
eyle. Fazlınla, kereminle ey keremlilerin en keremlisi!”
98
MEDİNE-İ MÜNEVVERE
Aydınlatılmış şehir! 13 yıllık meşakkatli bir Mekke
döneminden sonra, Allah Rasulüne ve ashabına
kucak açan, hicretleriyle şereflenen nurlu peygamber
şehri, Dar-ul Hicre İslamın ilk başkenti.
1400 yıllık İslam Medeniyetinin temellerinin atıldığı,
alternatif İslami Devlet modelinin tüm dünyaya
gösterildiği asr-ı saadet mekanı. Ümmet Ulemasının
ittifakıyla Kabe-i Muazzama dahil yeryüzündeki
tüm mekanlardan kainatın Efendisinin mübarek
vücuduna ev sahipliği yapması sebebiyle daha
efdal, daha mukaddes ve daha mübarek bir
mekan... Arz-ı Mübarek. Medine-i Münevvere, Allah
Resulü (SAV)’nün “Hangisine tabi olursanız hidayeti
bulursunuz” dediği, karanlık geceyi aydınlatan
yıldızlar mesabesindeki sahabelerinin diyarı...
“O’nun sohbetine iştirak etme şerefine nail olmuş,
ordusunda asker, devletinde memur, mescidinde
talebe olmuş Ashab-ı Muhammedi’nin onbinden
fazlasına toprağında yer açmış bir güzel şehir,
Taybetüttayyibe”
Kur’an’ın 28 suresinin nazil olduğu, her karış
toprağında hadis-i şeriflerin zikredildiği, ahir
zamanda imanın toplanacağı, vahyin risaletin buram
buram yaşandığı iman şehri, Dar-ul İman. Kıyamete
kadar meleklerin koruması altında olması hasebiyle,
Deccal’ın ve taun hastalığının asla giremeyeceği,
99
toprağının şifalı ve bereketli olduğu kainatın Efendisi
tarafından müjdelenen, içerisinde ölen kimseye
iki cihan güneşi Peygamber (SAV) Efendimizin
şefaatinin vacip olduğu kutlu belde, Beldetüttayyibe.
Mescid-i Nebevi; ibadet maksadıyla yolculuk
yapmanın caiz olduğu üç mescidin ikincisi, Kabe-i
Muazzama’dan sonra yeryüzünde ibadet edilecek
en faziletli mekan, bir vakit namaza bin vakit namaz
sevabı verilen peygamber mescidi. Yalnız islam
tarihini değil, insanlık tarihinide etkileyen olayların
planlandığı, beşeriyetin en mükemmel ve en
mütekamil fertlerinin yetiştiği, sultanların ve kralların
“O’na hizmetle şereflendiklerini” söyledikleri ve bu
konuda birbirleriyle adeta hizmet yarışına girdikleri
mescit. Mescitte Cennet bahçelerinden bir bahçe
”Ravza-i Mutahhara” ...
14 asırlık islam Tarihi boyunca Mescid-i Nebevi
Müslümanların gözdesi olarak kalmış ve kıyamete
kadar kalmaya devam edecektir. Dünyanın dört
bir köşesinde Müslümanlar yaptıkları duaların
“Harameyn’de yapılan dualarla” beraber kabul
edilmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz eder. Her
Müslüman’ın kalbinde buralara gelmek ve İslam’ın
doğduğu bu mukaddes toprakları ziyaret etmek
vardır.
100
HADİSLERLE MEDiNE-i MÜNEVVERE
Cabir (r.a)dan merfuen Müslim’in zikrettiği bir hadisi
şerifte Resul-ü Ekrem şöyle buyurmuştur: “Kim
Medine ehline kötülük yapmak isterse o kimse tuzun
suda eridiği gibi yok olur gider.” Aişe (r.a) validemiz
Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu
rivayet eder: “Bütün şehirler kılıçla fethedildi,
Medine ise Kur-an’la fethedilmiştir.” Tabarani Ebu
Hureyre’den rivayet eder: Peygamberimiz (s.a.v)
şöyle buyurmuştur: “Medine İslamın kubbesi imanın
evi, hicretin yeri, helâl ve haramın merkezidir. ” Buhari
Ebu Hureyre’den rivayet eder: Peygamberimiz (s.a.v)
şöyle buyurdular: “Bütün beldelere galip gelecek bir
beldeye hicretle emrolundum. Ona Yesrib diyorlar. O
Medine’dir. Körüğün demirin pasını temizlediği gibi
Medine’de kötü insanları temizleyecektir.”
Buhari Ebu Hureyre’den rivayet eder: Peygamberimiz
(s.a.v) şöyle buyurdular: “Medine’nin giriş ve
çıkışlarında melekler nöbet tutar. Deccal ve taun
hastalığının Medine’ye girmesini engellerler.”
Tirmizi Nafi’den, onunda ibn-i Ömer’den rivayet ettiği
bir hadiste Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurdular:
“Medine’de ölmeye gücü yeten orda ölsün, zira ben
Medine’de ölen kişiye şefaat ederim.”
Buhari ve Müslim Ebu Hureyre’den rivayet eder ki:
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurdular: “Ben’im
bu mescidimde kılınan bir vakit namaz, diğer
101
mescitlerde kılınan bir vakit namazdan 1000 derece
daha faziletlidir. Mescid-i Haram müstesna zira orda
kılınan namaz 100000 namaza bedeldir.”
Tabarani Enes b. Malik’ten rivayet ettiği bir hadiste
Peygamber (S.A.V)’in şöyle buyurduğunu belirtiyor:
“Kim benim mescidimde hiç ara vermeden 40 vakit
namaz kılarsa, kendisine biri ateşten diğeri kıyamet
gününün azabından olmak üzere iki kurtulma
beraatı verilir ve nifaktan da uzak tutulur”.
Buhari, ve Müslim Ebu Hureyre’den rivayet eder ki
Peygamberimiz (S.A.V) şöyle buyurdular “Evimle
minberim arasındaki mekan Cennet Bahçelerinden
bir bahçedir.”
Efendimiz s.a.v. in Mescidi şerifini ve kabri şeriflerini
ziyaret etmenin fazileti hakkında hadisi şerifler.
ِ َ َ ْ َ َ ِ ‫َ ْ َ َّ ا ْ ًَ ْ َ َو َ ْ َ ُ ْر‬
“Her kim Beytullahı hac ederde, beni ziyaet etmezse
muhakkak bana cefa etmiş olur.” (Ali el Mütteki)
ُ َ ْ َ ِ ُ ‫َ ْ ِ ِى‬
ِ ِ َ َ َ َّ ُ َ َّ َ ْ ‫َ ْ َ َّ ِا َ ا‬
‫َ َّ َ ِن َ ْ ُ و َر َ ِن‬
“Her kim Mekke’ye hac ederse sonra benim
mescidimde beni ziyaret kasdederse ona iki makbul
hac (sevabı) yazılır.” (Ali el Mütteki)
102
ِ َ َ َ ُ َ ْ َ َ ‫َ ْ زَا َر َ ْ ِ ى َو‬
“Kabrimi ziyaret edene şefaatim vacib olur.” (Ali El
Mütteki – Kenzul Ummal)
ِ ََ
ِ ِ ‫َ ْ َ َّ َ َ ا َر َ ْ ِ ى َ ْ َ َو َ ِ َ َن َ َ ْ زَا َر‬
“Her kim hac yaparda vefatımdan sonra kabrimi
ziyaret ederse beni hayatımda ziyaret etmiş gibi olur.”
(Ali El Mütteki – Kenzul Ummal)
ُ ُ ْ ِ ْ ُ ‫َ َ َّ َ ِئ ً ا‬
َّ َ ْ َ ُ ُ ْ ِ َ ‫َ َ َّ ِ ْ َ َ ْ ى‬
ِ
َّ َ ْ َ
“Her kim bana kabrimin yanında salat ederse, onu
duyarım. Uzaktan salat okuyanın salatı da bana ulaşır.”
(Ali El mütteki Kenzul Ummal)
ُ َ ْ َ ِ ُ ٌ‫َ َ َ ًة َ َ ُ ُ ُ َ َة‬
‫اب َو َ ِ َئ ِ َ ا ِّ َ ِق‬
ِ َ
ِ َ ‫ِ َ ْ ِ ِ ى َا ْر‬
َ ْ ‫َ ا َّ ِر َو َ َ ةٌ ِ َ ا‬
َّ َ ْ َ
ِ ٌ‫َ َ ا َءة‬
“Her kim benim mescidimde hiçbir vakit
kaçırmadan (peşpeşe) kırk namaz kılarsa o kişiye
cehennemden beraat ve azabtan kurtuluş yazılır ve
o kişi münafıklıktan beri olur.” (Ahmed ibni Hanbel –
Müsned)
ِ َّ َ ْ ‫َ َ ْ َ َ ْ ِ َو ِ ْ َ ِ ى َر ْو َ ٌ ِ ْ ِر َ ِض ا‬
“Evimle minberimin arası cennet bahçelerinden bir
bahçedir.” (Buhari)
103
َّ ‫َ ٍة ِ َ َا ُه ِا‬
ِ
ِ ْ ‫َ َةٌ ِ َ ْ ِ ِ ى َ َ ا َ ْ ٌ ِ ْ َا‬
‫ا ْ َ ْ ِ َ ا ْ َ َ ا َم‬
“Benim şu mescidimde kılınan bir namaz (Mekkedeki)
Harem mescidi müstesna olmak üzere, başka
mescidlerde kılınan bin namazdan hayırlıdır.”
(Buhari)
MEDİNE-İ MÜNEVVERE ADABI
Hacının Medine-i Münevvere’de takınacağı
edep, yaşayacağı huzur, Hac ve Umresininde
mebrur olmasının göstergesi sayılmıştır. Medine-i
Münevvere’de geçirilen günlerde şu tefekkür hiç
kalbden ve zihinden çıkarılmamalıdır. Efendimizin
kabrini ziyaret,kişiyi O’nu hayatta iken ziyaret etmiş
gibi kılar. Bütün Medine günlerinde kalbinde
ve zihnindeki tefekkürle, her tarafında izleri olan
Efendimizi düşünmek, O’nun ruhen bizi görüp
izlediğini zihinden ve akıldan çıkarmamaya özen
göstermek olmalıdır. Yeme ve içmede dikkat ve usul
üzere olmalı. Boşa vakit geçirmekten, çarşı pazarda
malayani işlerden uzak durmalı. Arkadaşlarla,
kafile görevlileri ile devamlı uyum, sabır, insaflı ve
hoşgörülü olmaya azami özen göstermeli.
Mescidi Saadet’e her girişte itikaf niyeti ile içeri girip
2 rekat tahiyyatül mescid namazı kılmalı. Kur’anla,
zikirle ve selatü selamla meşgul olmalı. Çok zaruri
104
olmadığı müddetçe mescitte boş şeylerle malayani
sözlerle vakit geçirmemeli. Ecdadımız mescidi
yaparken oranın yapımında işçiler Efendimizi rahatsız
etmeme noktasında o kadar dikkat etmişler ki usta
amele arasındaki işin gereği zaruri konuşmaları bile
hafif sesle Cenab-ı Hakk’ın ismini zikrederek ‘Hu’ ismi
ustanın ameleye taş getir, ‘Hak’ ismi harç getir gibi
rumuzlarla zaruri konuşmaları bu güzel lafızlarla
yapmışlardır. Bu makama yakışmayan söylem ve
davranışlardan fersah fersah uzak kalmışlardır. Bizlere
de yakışan bu edep insanı ecdadımıza layık olmak,
Efendimizin mescidinde ve huzurunda onu rahatsız
edecek söylem ve davranışlarımıza çok çok dikkat
etmek gereklidir.
Sıhhatı ve şartları elverişli olanlar pazartesi ve
perşembe günlerini Medine-i Münevvere’de oruçlu
geçirmeye gayret etmelidirler. Bu Medine adab ve
huzuruna büyük katkı sağlar. Pazartesi günleri Uhud’u
ziyaret etmek, cumartesi günleri mümkünse Kuba
mescidini ziyaret etmek Medine adabının önemli
özelliklerindendir. Kaza namazı olanların günde en
az 2-3 günlük kaza namazı kılmaları, olmayanlarında
10 rekata kadar tehheccüt namazı, işrak vaktinde 2
rekât işrak namazı (işrak vakti sabah namazı vaktinin
bitiminden 45 dk sonraki vakittir) kılmalı. Öğlen namazı
vaktinden en az 1 saat evvel mescide gitmeli en
az 2 rekat en fazla 12 rekat duha namazı kılmalı .
105
Akşam namazından sonra 6 rekât evvabin kılmalıdır.
Medine-i Münevvere’de bolca selatu selam getirmeli.
Sabahtan öğlene kadar
ً َ ‫ِ ْ ِ ا َّ ِ َ َ ًة دَا ِئ‬
ِ َ ‫َ ِّ ِ َ ُ َ َّ ٍ َ َ َد‬
َ َ ِّ َ َّ ُ َّ ‫َا‬
ِ َّ ‫َام ُ ْ ِ ا‬
ِ ‫ِ َو‬
selatu selamını zikretmeli. Bu selatu selam Efendimize
olan muhabbetin ziyadeleşmesine vesile olur.
Öğlen ile ikindi arasında
ِ ‫َ ِّ ِ َ ُ َ َّ ٍ ِ ْا َ َّو ِ َ َو ْا َ ِ ِ َ َو‬
ِ ِّ ‫ِا َ َ ِْم ا‬
ََ
َْ
ِّ َ َ ّ
َ ‫َءِ ْا‬
ُ َّ ‫َا‬
َ ْ‫ا‬
selatu selamını bolca zikretmeli. Bu selatu Selam
Efendimize ittibayı, sünnetine ve adabına tabi olmayı
güçlendirir.
İkindiden yatana kadar
ُ َ ْ ‫َ َ ا ا َّ ُ َ َّ َ ِّ َ َ ُ َ َّ ًا َ َّ ا َّ ُ َ َ ْ ِ َو َ َّ َ َ ُ َ َا‬
selatu selamını bolca zikretmeli. Bu selatu selam
Efendimizi kabrinde memnun ve hoşnut etmeye,
kalbde nurunun iyadeleşmesine vesile olur. Medine-i
Münevvere’de mescidi saadette bilhassa duaların
kabulüne güçlü bir vesile olur.
106
MESCİD ADABI ve EFENDİMİZ (S.A.V)’İ ZİYARET
Mescidler Allah (c.c)’ın evidir. Buralara ibadet
maksadıyla giden bir mümin kulun dikkat etmesi
gereken bazı hususlar vardır. Çünkü bunu en başta
evin sahibi olan Rabbül Alem saniyen de Rasulü zişan
efendimiz (s.a.v) emretmektedir.
Mescid-i Nebeviye ilk kez giden kimse evvela gusül
abdesti almalıdır. Temiz elbiseler giyerek güzel
kokular sürünmelidir. Sükunet ve vakalar Mescide
sağ ayağı ile girmeli ve girerken de “Euzübillahil
azim
vebivechihilkerim
ve
sultanihilkadim
mineşşeytanirrahim. Bismillah Allahümme salli ala
Muhammedin ve ala ali Muhammedin vesellim,
Allahümmağfirli zünübi veftah li ebvabe rahmetike”
duasını okumalıdır.
Mescide girdikten sonra eğer mümkünse ve kerahet
değilse iki rekat “Tahiyyat-ül Mescid” namazı kılar.
Aslında bu namazı her mescide girildiğinde kılmak
lazımdır.
Sonra Peygamber (s.a.v)’in kabri şerifinin karşısına
gider, yüzünü kabirlerin bulunduğu istikamete
çevirir ve ellerini kaldırmadan selam verir. Selamı
önce Efendimiz (s.a.v)’e sonra Hz. Ebu Bekir’e sonra
da Hz. Ömer’e verir. Selam esnasında okunacak
olan selamlama duaları “Ziyaret duaları” adlı kısımda
zikredilmiştir. Daha sonra huşu ve edep içerisinde
oradan ayrılıp, hayatımız boyunca Efendimiz ‘(s.a.v)’e
107
salata selam getirmeye gayret etmelidir. Ancak
Medine-i Münevvere gibi mübarek bir mekanda ve
Hacc ayları gibi mübarek bir zamanda bulunduğu
sırada salatu selamın adetini imkan nispetinde artırır.
Çünkü Efendimiz (s.a.v) bir Hadis-i Şeriflerinde:”... Bana
salatu selam getiriniz. Çünkü salat ve selamınız bana
nerede olursanız olun ulaşır”.
Bir diğer Hadislerde ise: “Kim bana bir salavat-ı şerife
getirerek beni anarsa, Allah (c.c)’da onu on misli ile
anar” buyurmuşlardır. Allah’ın mescitlerinde gereksiz
yere konuşmak, yüksek sesle bağırıp çağırıp, kayıp
eşyasını aramak, alış verişte bulunmak ve etrafındaki
Müslümanlara eziyet verici tutum, davranış ve
durumlarda son derece kaçınmak gerekir. Cenab-ı
Hakk Hucurat suresinin 2, 3 ve 4. ayetlerle Mescitte
yüksek sesle konuşmanın cezasını, konuşan
insanın amellerinin boşa gideceğini şöyle beyan
eder; “Ey inananlar! seslerinizi, Peygamberin sesini
bastıracak şekilde yükseltmeyin. Farkına varmadan,
işlediklerinizin boşa gitmemesi için Peygambere
birbirinize bağırdığınız gibi yüksek sesle bağırmayın.
Seslerini Peygamberin yanında kısan kimseler,
Allah’ın gönüllerini takva ile sınadığı kimselerdir.
Onlara mağrifet ve büyük ecir vardır.” Hz. Ebu Bekir
(r.a)’ın Allah Resulü’nün yanında hayatta iken ya da
vefatından sonra sesi yükseltme caiz değildir dediği
rivayet olunur. (EI-Dürrü EI Selim, S. 72) Resulü Zişan
Efendimiz (s.a.v) bir Hadis-i Şeriflerinde. “Sizden
108
biriniz mescitte kaybettiği bir şeyi arayan kimseyi
duyduğunda ona Allah aradığını buldurmasın desin.
Mescitler bunun için inşa edilmemişlerdir.”
Bir diğer hadislerinde ise: “Melekler de Ademoğlu’nun rahatsız olduğu şeylerden rahatsız olurlar”
buyurmuşlardır.
UHUD DAĞI VE UHUD ŞEHİTLERİ
Uhud Dağı; Medine-i Münevvere’nin kuzeyinde,
Mescid-i Nebeviye 5,5 km uzaklıktadır. Bir çok
kıymetli madeni bünyesinde bulunduran (altın, sarı,
yakut, antimuvan v.b.) ve kırmızı granit taşlardan
müteşekkil bir dağdır. Yüksekliği 121 m’dir. Hemen
mükabilindeki tepe, okçular tepesi olarak bilinen
“Ayneyn Tepesi”dir. ikisi arasındaki vadiye “Kanal
Vadisi” denir. İslam tarihinde büyük bir öneme sahip
olan Uhud Savaşı, adını bu dağdan almıştır.
Uhud Savaşı
Hicretin üçüncü senesinin şevval ayında bu dağın
önünde olmuştur.
Savaşın sebepleri: Mekkeli müşriklerin hicri ikinci
yılda Bedirde tatmış oldukları yenilginin intikamını
almak ve Kureyş’in civar kabileler arasındaki sarsılan
otoritesini yeniden sağlamlaştırmak istemeleri
idi. Hatırlanacağı üzere Peygamber efendimiz
(S.A.V), Medine’ye hicretinden bir yıl sonra Ebu
Süfyan komutasında, Mekkeli Müşriklere ait yüklü
109
bir ticaret kervanının Şam’dan gelmekte olduğunu
haber almış ve üçyüz sahabi ile birlikte bu kervanı
ele geçirmek, netice itibariyle Mekke’ye ekonomik
bir darbe vurmak maksadıyla kervanın gececeği yola
doğru harekete geçmişti. Ebu Süfyan bunu haber
almış ve kervanın yolunu değiştirmiştir, Mekke’ye bir
haberci göndererek onlardan yardım istemişti. Bunun
üzerine Ebu Cehil komutasındaki bin kişilik bir kuvvet
Mekke’den hemen yola çıkmıştı .
Medine’den bir ticaret kervanına saldırmak için üçyüz
kişlik bir grupla, bin kişilik Mekke ordusu Medine-i
Münevvere’ye 150 km uzaklıktaki Bedirde karşı karşıya
geldi. Müslümanlar müşrik ordusuna unutamayacağı
bir ders verdi. Başta Ebu Cehil olmak üzere Mekke’nin
ileri gelen azılı kafirleri bu savaşla öldürülmüştür. 70
ölüye karşı müslümanlar 14 şehit vermişlerdi. 70 de
esir vardı. Ebu Süfyan sağ sağlim kervanını Mekke’ye
ulaştırmıştı, ancak savaş sonucu Mekke’de bir bomba
tesiri yapmıştı . Mekke’nin ileri gelenleri bir araya
gelmiş ve Şam’dan gelen ticaret kervanını tüm
gelirlerini müslümanlarla yapılacak olan savaşta silah
ve mühimmat harcamalarında kullanılmasına ve
Medine’ye büyük bir orduyla hücum edilmesine karar
vermişlerdi. İşte Uhud savaşı bu intikam yemininin
doğurduğu bir savaştır.
3000 kişlik bir orduyla Medine’ye doğru kafirler yola
çıkarlar. Yanlarında sekizde kadın vardır. Kadınlar şarkı
110
söyleyerek müşrik ordusunu cesaretlendirmek için
orduya alınmıştır .
Efendimiz (S.A.V) haberi Mekke’deki amcası Abbas’tan
alır. Ashabı ile istişare eder. Onları Medine’de kalıp şehri
savunmaları ya da şehir dışına çıkıp meydan savaşı
yapmaları konusunda tercih yapmaları için serbest
bırakır. İşte bu Muhammedi terbiyenin en önemli
özelliklerinden birisidir. “Fikir hürriyeti”. Oysa Allah
Resulü fikrini söyleyerek Medine’nin etrafının tabii
dağlarla çevrili olduğunu, tabii bir kale görünümünde
olan Medine’yi savunmanın meydan savaşından daha
isabetli olacağını, böylelikle de kadınlar ve çocuklardan
lojistik destek sağlanabileceğini belirtir ve ashabına ona
uymalarını emrederdi. Ama O, onları serbest bırakmış
ve fikirlerini özgürce açıklamaları için fırsat tanımıştı.
Yaşlı ve tecrübeli sahabeler Efendimizin fikrinde idiler.
Bunların arsında münafıkların reisi Abdullah b. Ubey
b. Selul’da vardı. Ancak şehadet arzusuyla tutuşan
ve şeceatlerini kafirlere göstermek isteyen genç
kahramanlar ısrarla meydan savaşını istediler. Hem
onların birçoğuna Bedir Savaşına katılmakta nasip
olmamıştı. Bu fırsat kaçmamalıydı.
Efendimiz (S.A.V) gönlü savunma savaşını arzu etmesine
rağmen meydan savaşını kabul etti. Hazırlanmak için
evine girdi. Bu arada ashab kendi arasında istişare
etmiş ve Efendimiz (S.A.V)’i meydan savaşına istikrah
ettiklerinin farkına varmışlar, pişman olmuşlardı. Hz.
111
Hamza’yı elçi gönderip Efendimiz (S.A.V)’e dilerse
Medine’de kalacaklarını iletmişlerdi. Efendimiz (S.A.V)
zırhını kuşanmış ve silahlanmıştı. Hz Hamza’ya “bir
peygambere zırhını kuşandıktan sonra savaşmadan
çıkarmak yakışmaz” diyerek askeri dehasını birkez
daha göstermiş ve hayatiyet arzeden konularda
tereddüde yer olmadığını ashabına anlatmıştı. İslam
ordusu 100 kişiyle Medine’den Uhud’a doğru yola
çıkıp Şeyheyn denilen mevkiye gelince, münafıkların
reisi Abdullah b. Ubey b. Selul 300 kişilik bir grupla
ordudan ayrıldı. Ayrılış sebebi ise evvela Efendimiz
(S.A.V)’in kendisini dinlemeyip gençleri dinlediği ve
ikinci olarak da savaş olmayacağına inanmaları idi.
Zorluktan ve meşakkatten nefsi bahanelerle kaçan
tipik bir münafıklık göstergesi idi. Aslında bu iyilerin
kötülerden ayıklandığı İlahi temizlik operasyonuydu.
Geri kalan 700 inanmış mümin Uhud’a vardılar.
Peygamberimiz (S.A.V) ordusunun yüzünü Medine’ye
dönecek şekilde arkalarını Uhud Dağına verdirdi.
Ayneyn tepesine Abdullah b. Cübeyr komutasında
50 okçu yerleştirdi ve onlara “kazansak, onları mağlup
etsek yada yenilip hezimete uğradığımızı görseniz
bile yerinizi terketmeyeceksiniz” diye emir verdi.
Savaş, mübarezeden sonra başladı. Tarihi kanlarıyla
yazan islam kahramanları, aslanlar gibi dövüştüler.
iman birkez daha küfre galip geldi. Kafirler gerilemeye
başladılar müşrik kadınlar def çalıp askerlere şiirler
112
okuyarak onları cesaretlendirmeye çalışıyorlardı ama
nafileydi. 3000 kişilik ordu dağılmış ve geride bir sürü
ganimet bırakarak kaçıyordu.
Müslümanlar ganimet toplamaya başladılar. Bunu
gören okçular Efendimiz (S.A.V)’in kendilerine vermiş
olduğu emrin vaktinin sona erdiğine hükmedip,
tepeden aşağıya inerek ganimet toplamaya katıldılar.
Okçuların reisi Abdullah b. Cübeyr 5-6 kişilik bir
grupla tepede kaldı.Arabın dört dahisinden biri kabul
edilen Halit b. Velit bunu fark etmekte gecikmedi.
Yanına aldığı bir grup atlı ile beraber tepeyi arkadan
dolaşarak Müslümanlara saldırdı.
İki ateş arasında kalan müslümanlar birer birer
toprağa düşmeye başladılar. Ortalık birbirine
karışmıştı. Kimin kimi vurduğu belli değildi. Hz.
Huzeyfe’nin babası Hz. Yeman, müslümanlar
tarafından yanlışlıkla öldürülmüştü. Hz. Vahşi
(sonradan müslüman olmuştur) Efendimiz (S.A.V)’in
çok sevdiği, İslam’ın ve müslümanların hamisi olmuş
büyük İslam kahramanı Hz. Hamza’yı şehit etmişti.
Yine, büyük İslam davetçisi ve ordunun sancaktarı
olan Hz. Mus’ab b. Umeyr de şehit düşmüştü.
Peygamberimiz (S.A.V)’in korumalığını yapan yedi
sahabenin hepsi şehit olmuştu. Kafirler, Efendimiz
(S.A.V)’ e kadar yaklaşmışlar ve O’na hücum etmişlerdi.
Kainatın Efendisinin azı dişi kırılmış, miğferinin
demiri alnına batmış, yüzünden kanlar akıyordu.
113
Bu esnada müslümanlar arasında Peygamberimiz
(S.A.V)’in öldüğü şaiyası yayıldı. Tabiatıyla bu haber
bir şok tesiri yaptı. Kimi sahabeler Allah Rasulü’nün
olmadığı bir hayatta yaşamanın ne ömemi var deyip
var gücüyle kafir saflarına saldırıyor şehit edilene
kadar savaşıyordu, kimisi ise peygamber olmadan
savaşmanın bir anlamı olmadığına hükmedip savaşı
bırakarak bir köşede ağlıyordu. Bir kısım sahabe
de ne yapacağını bilemediğinden Medine’ye geri
dönüyordu. İste emre itaatsizliğin fecii sonucu!..
.. Hz. Ömer (r.a) Allah Resulü’nün hayatta olduğu
nu haykırır ve müslümanlar toparlanmaya başlarlar.
Efendimiz (S.A.V) orduya dağa doğru geri çekilmesi
emrini verir. Ordu toparlanır. Peygamberimizin
yaralarını Hz.Fatma ile Hz. Ali pansuman eder.
Bu esnada Ebu Süfyan yüksekçe bir yere çıkar ve
Efendimiz’in (S.A.V)’in bulunduğu tepeye doğru
bağırarak O’nun hayatta olup olmadığı sorar.
Efendimiz (S.A.V) cevapsız bırakılmasını emreder.
Ebu Süfyan sonra Hz. Ebu Bekir’in hayatta olup
olmadığını sorar. Yine cevapsız bırakılmasını
emreder Efendimiz, üçüncüsü Hz. Ömer’i sorar Ebu
Süfyan, müslümanların sükutunu Efendimizin ve
Hz Ebu Bekir’in hayatta olmadıklarına sevinmiş ve
kibirlenmiştir. Efendimiz (S.A.V) Hz. Ömer’e cevap
vermesi için işaret eder. Oda gerektiği şekilde cevap
verir. Ebu Süfyan Peygamberimize bir yıl sonra
114
Bedir’de bir meydan savaşı daha teklifinde bulunur,
kabul eder. Sonra ashabına dönerek, “bir kafirin
müslümanlardan daha üstte olması, müslümanlara
yakışmaz” diyerek Ebu Süfyan’ın tepeden aşağıya
indirilmesini emreder. İslam uleması bu nebevi
sözü rehber edinerek islam toplumunda yaşayan
zimmilerin evlerinin müslümanların evlerinden
daha yüksek olmayacağı ve yıllık cizyesini veren
zimmilerin parayı avuçlarına koyup müslümanların
elleri üsteyken teslim etmeleri gerektiğine hükmetmişlerdi.
Peygamberimiz (S.A.V) Uhud şehitlerini kanlı elbiseleri
ile cenaze namazı kılanmadan şehit oldukları yere
defnedilmelerini emreder. 70 şehit oraya defnedilir.
Efendimiz (S.A.V)’in defin işlemi esnasında Kuran’dan
ezberi daha çok olanı, definde takdim etmesi
dikkat çekicidir. Şühedanın defninden sonra Hz.
Peygamber (S.A.V), ashabına saf tutarak uzun bir
şekilde döndükten sonra, müşriklerin Medine’ye
saldırma ihtimali olabileceğinden 70 kişilik bir
grubu Hz. Ali komutasında Hamraul Esed Mevkisine
göndermiş sonra da geri kalan sahabelerle beraber
bizzat kendiside giderek kafirlerin saldırısından emin
olmak istemiştir.
Uhud Dağı, Uhud Savaşı Efendimiz (S.A.V’)in
hayatında önemli bir yer tutmuş ve hayatı boyunca
sık sık gidip Uhud Şehitlerini ziyaret etmiş, Uhud
115
Savaşından çokça söz etmiştir. Bir hadisi şeriflerinde
“Uhud Dağı Cennet Kapılarından bir kapıdır.“ “Uhud
Dağı bizi sever biz de Uhud’u” diye buyurmuştur.
Uhud Dağ’ı mübarek bir dağdır. Hz. Harun aleyhisselam, bu dağda metfundur. Kardeşi Hz. Musa ile
birlikte Hacca geldiklerinde Medineye uğramışlardır.
Son peygamberin hicret yurdunu görmek için
çıktıkları Uhud Dağının tepesinde Hz. Harun
hastalanarak vefat etmiş ve oraya gömülmüştür.
(Vefaülvefa S.-930, EI-durru EI-semin S: 181)
Uhud Savaşı, hakkında bir çok ayetin indiği
Müslümanların kıyamete kadar ibretle incelemesi
gereken, derslerle dolu bir savaştır. Evvela 700 kişi
gibi bir sayının 3000 kişi önünde korkusuzca savaşa
girmesi, kemmiyetin değil keyfiyetin önemli olduğu
en büyük delilidir. Gerdek gecesi sabahı, cihad ilan
edildiğinde, savaşı ve şehadeti kaçırırım korkusuyla
yıkanmaya dahi fırsat bulamadan cihada koşan ve
şehadet şerbetini içen, sonrada melekler tarafından
yıkanan Hz. Hanzala Uhud kahramanlarındandır.
Yaşları küçük olduğu gerekçesiyle savaşmalarına izin
verilmeyen Semura b. Cündüp ve Kafi b. Hudeye
Peygamberimizin yanına gelerek. Savaşa katılmak
istediklerini söylediler. Rafi iyi bir ok atıcısı olduğunu
ispatladığı, Semura’da Rafi’yi güreşte yıktığı için
savaşa alınmışlardı. Uhud Savaşı günü Müslüman
olan ve o gün şehid olan, hiç namaz kılmadığı halde
116
Cennete giden Amr. b. Akyes de Uhud şehitliğinde
yatanlardandır. Uhud’da kadın kahramanlarda vardı.
Ümmü Amare Peygamberimizi savunmak zorunda
kalmış ve yaralanarak gazi olmuştu. Başta Hz. Aişe
ve Ümmü Süleym olmak üzere bir çok sahabe kadın
yaralılara su vermişler, yaraları tedavi etmişlerdi.
Ulema bu savaştan sonra, gerektiğinde ve fitneden
emin olunduğunda, kadınlardan ilk yardım ve
lojistik destek konusunda yararlanılmasında bir beis
olmadığı hükmüne varmışlardır.
Efendimiz (S.A.V) kendisini öldürmeye yemin etmiş
ve bu yeminini gerçekleştirmek için üzerine gelen
Ubey b. Halefe bir mızrak atarak yaralamış ve Uhud
dönüşünde bu kafir yolda ölmüştür.
Beni Didar kabilesinden kocası, kardeşi ve babasının
şehit olduğunu haber verdikleri halde Resulullah
(S.A.V)’i soran ve onu sağ sağlam görmeden
ayrılmayan, iman abidesi hanım da Uhud’un şehid
anaları kervanındandır. Hz. Hamza’yı şehit eden Vahşi
ile, ona bu emri veren Ebu Süfyan’ın karısı Hind bindi
Utbe; Kocası Ebu Süfyan ile birlikte Uhud Savaşından
yedi yıl sonra Mekke’nin Fethi esnasında müslüman
olmuştur! Daha nice dersler ve ibretler ile incelenmesi
gereken bir savaştır. Uhud şühedasını bu duygularla
perşembe günü ziyaret etmek müstehaptır.
117
MESCiD-i KIBLETEYN
Mescid-i kıbleteyn ve kıbleninKabe yönüne geçmesi
Peygamberimiz (s.a.v)Hicretten önce namazlarını
Mescid-i Aksa’ya doğru yönelerek kılıyordu. Kabe-i
Muazzama’yı da Mescid-i Aksa ile arasına alıyordu.
Bu durum Hicretten sonra 16 ay kadar devam etti.
Ama onun gönlü namazlarını Kabe’ye doğru kılarak
eda etmeyi istiyordu. Bir vahiy bekliyor ve kıblenin
değişmesi için dua ediyordu. Çünkü müslümanların
Mescid-i Aksaya doğru namaz kılmaları yahudilerin
hoşuna gidiyor ve kendi aralarında “Muhammed bize
muhalefet ediyor ama bizim kıblemize yönelerek
namaz kılıyor” şeklinde konuşuyorlardı.
Bu beklenti Hicretin ikinci senesi Recep ayının 17.
günü sona erdi. Kıblenin değişmesini emreden ayet
Efendimiz (s.a.v)’e, bugün Kıbleteyn mescidi olarak
bilinen Beni Seleme yurdunda öğle namazını eda
ederken indi. Peygamberimiz (s.a.v) o anda yönünü
Kabe’ye doğru çevirdi. Mescid-i Aksaya doğru
yönelerek başlanılan namaz, Kabe-i Muazzama’ya
doğru yönelinerek bitirilmiştir. “(Ey Muhammed) Biz
Senin yüzünün göğe doğru çekilmekte olduğunu
(yücelerden
haber
beklediğini)
görüyoruz.
İşte şimdi, seni memnun olacağın bir kıbleye
döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram’a
çevir. “(Ey müslümanlar) sizde nerede olursanız
olun (namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin. (Bakara:
144) Peygamberimiz (s.a.v) kıblenin tahvilinde ilk
118
öğle namazını Beni Seleme mescidinde (Kıbleteyn
Camii), ilk ikindi namazını Mescid-i Nebevide ve ilk
sabah namazını Kuba Mescidinde kılmıştır. Beş vakit
namaz. Hicretten 18 ay önce Miraç Gecesinde farz
olmuştur. Hicretten sonra da 16 ay devam edildiğine
göre Efendimiz (s.a.v) ve ashabı toplam 2 sene 10
ay namazlarını Mescid-i Aksaya doğru yönelerek
kılmışlardır. Bu süre içinde vefat eden sahabe sayısı
10’dur. Kıbleteyn Mescidine iki kıbleli mescid adı
verilmiştir.
HENDEK SAVAŞI ve YEDi MESCİDLER
Savaşın Sebepleri: Medine’den Hayber’e sürülen
Beni Nadir yahudilerinin ileri gelenleri Mekke’ye
giderek Kureyşlilerle konuşmuş ve onlara Medine’ye
karşı yapacakları bir savaşta destek olacaklarını
haber vermişti. Kureyşli müşrikler ise Uhud Dağında
Efendimiz (s.a.v)’e vermiş oldukları “bir yıl sonra
Bedirde harp” sözünde durmamışlar, müslümanlar
Bedir’e gidip karşılarında kimseyi göremeyince
geri dönmüşlerdi. Hendek Savaşı Hicret’in 5. senesi
Şevval ayında olmuştur.
Bu sebebi ne olursa olsun savaşmanın bir kahramanlık sayıldığı zamanın coğrafyasında civarda
duyulmuş ve kureyş kabilesinin otoritesinin zayıflamasına yol açmıştı. Bedir’in ve kısmende olsa
Uhud’dakilerin acısını unutamayan Kureyş için bu
teklif kaçırılamayacak bir fırsattı. Üstelik Şam ticaret
yolu halâ müslümanların tehtidi altında idi. Beni
119
Nadir Yahudilerine olumlu cevap verdiler. Ancak
Yahudiler bununla yetinmeyip diğer büyük kabileleri
de ziyaret ederek onlara Hayberin tarım ürünlerinin
yarısını vaat ederek savaşa ikna ettiler.
Gatafan, Kinane ve Tehame gibi meşhur kabilelerin
iltihakıyla 10.000 kişilik bir müttefik ordusu Medine’ye
doğru hareket etti. Peygamberimiz (s.a.v) olağanüstü
hal durumu ilan ederek ashabını toplantıya çağırdı,
durum değerlendirilmesi yapıldı. Fars’lı (İran’lı) bir
müslüman olan Selman-ı Farisi’nin önerdiği görüş
kabul edildi. Buna göre, düşmanla müslümanlar
arasında hendek kazılacaktı. Medine-i Münevvere’nin
doğu, batı ve güney tarafları evler, hurmalıklar
ve çalılıklarla örtülü olduğundan ve bir ordunun
levazımatıyla burdan geçmesi mümkün olmadığından
geriye hendek kazımı için kuzey ve batı kısmı kalıyordu.
Nitekim tarih boyunca Medine’ye yapılan hücumlar
hep bu cihetten yapılmıştı. Hz Musa (a.s) ve Davut
(a.s)’da Medine’ye yapmış oldukları akınları bu yönden
yapmışlardı. Hendek kazılmaya başlandı. Mevsim kıştı.
Dondurucu soğuk ensar ve muhacirlerin iliklerine
kadar işliyor, had safhaya varan açlıktan ötürü
Efendimiz (s.a.v) dahil bir çok sahabe karınlarına taş
bağlayarak çalışıyordu. Ancak iman ateşi soğuğu yok
etmişti. Hendek 6 gün gibi kısa bir zamanda kazıldı.
Uzunluğu 2725 m, derinliği 5 m, genişliği 6 m olan
hendeğin kazılmasında başta Efendimiz (s.a.v) olmak
120
üzere 1000 sahabe bil fiil çalışmıştır. Hendek Sefa
Dağının önünden Mescid-i Müsterahın güneyine
kadar geniş ve kavisli bir yay şeklinde uzanıyordu.
İslam ordusu, karargahını bu gün Yedi Mescidler
olarak bilinen Sefa Dağında kurdu.
Hendekten çıkarılan topraklarla hendeğin gerisine
siperler yapıldı 500 kişilik bir grup ise hendek
boyunca sürekli devriye görevi yapıyor, yüksek
sesle tekbir getirerek var olduklarını Beni Kureyza
Yahudilerine bildiriyorlardı.
Beni Kureyza, bugün Avali olarak bilinen Medine’nin
9. batısına bakan kısmında yaşayan yahudi kabilesiydi.
Peygamberimiz (s.a.v) Medine’ye Hicretinden sonra
hazırlamış olduğu anayasada (Medine Vesikası)
onlarla anlaşma yapmış ve Medine’de kalmalarına
müsade etmişti. Şimdi ise Beni Nadir yahudilerinin
sebeb olduğu bir savaşta ihanet etmelerinden
endişe ediliyordu. 10.000 kişilik müttefik ordusu
Medine’ye vardıklarında hiç beklemedikleri hendekle
karşılaşınca şaşırıp kaldılar. Şehirleri etrafına hendek
kazarak savunmak Arap Yarımadası’nda bilinen
bir metot değildi. Ne yapacaklarını bilmez bir hale
geldiler. Şehri muhasara altına alıp Müslümanların
bir gaflet anını beklemeye başladılar. Düşman
ordusundan bir kaç kişi hendeği geçmeye kalkışdıysa
da Müslümanlar tarafından ok yağmuruna tutularak
püskürtüldüler. Hendek savaşı, müşriklerden 10.000
121
müslümanlardan 3000 kişinin katılmasına ve o
zamana kadar katılımı en fazla olan savaş olmasına
rağmen ölü sayısının en az olduğu savaştır. 6
müslüman şehit olmuştur. Kafirlerin ölülerinin sayısı
da bir elin parmak sayısını geçmez. Buna rağmen
Hendek savaşı, beden savaşından ziyade bir sinir
ve taktik harbidir. Bedir ve Uhud’da olduğu gibi bir
günlük savaşa alışkın olan Mekkeliler hayatlarında
ilk kez değişik bir savunma stili ile karşılaşınca fena
halde bozulmuşlardı. Buna ilave olarak hendeği
atlama çabaları boşa çıkmış ve bir günlük savaş
mühimmatı ile gelen ordu üç hafta süren muhasara
boyunca sıkıntılı anlar yaşamaya başlamıştı . Beni
Kureyza yahudilerinin göndermiş olduğu yardımlar
Müslümanlar tarafından fark edilmiş yardım yolu da
kesilmişti. Hendek savaşının bir diğer adı da “Ahzab
savaşıdır.” Ahzab hizip kelimesinin çoğuludur. Hizip
ise parti, grup ve bölük anlamına gelir. Kafir ordusu
değişik gruplardan oluştuğu için bu orduya Ahzab,
savaşa ise Ahzab savaşı denmiştir. Kuran-ı Kerimin 33.
suresi olan Ahzab suresi de adını bu savaştan almıştır.
Bu orduyu oluşturan grupların gayeleri ise farklı farklı
idi. Kureyşliler Hz. Muhammed ve ordusunu ortadan
kaldırmak, yeni neşvünema bulan İslam devletini
yıkmak, sarsılan otoritelerini sağlamlaştırmak
istiyorlardı. Gatalanlılar ise Müslümanları öldürerek
Hayber tarım ürünlerinin yarısına sahip olmak
istiyorlardı. Tehame ve diğer küçük kabileler ise
122
Medine’ye hücum ederek mal, ganimet ve cariye
elde etmek için katılmışlardı.
Ama bu şer ittifakının ortak paydası İslamı ve
Müslümanları yok etmekti. Tarih boyunca şer
güçleri bu sevda ile biraraya gelip, Müslümanlara
saldırmış ve halâda saldırmaya devam etmektedir.
Müslümanların cephesinde ise durum daha farklı
idi. Hendeğin ötesinde ise 10.000 kişilik zamanın en
büyük ordusu kendilerini yok etmek için beklerken,
hendeğin bu tarafında, Medine’deki Beni Kureyza
yahudi kabilesi anlaşmayı bozarak kafir ordusu
ile ittifak yaparak Müslüman kadın ve çocukların
hepsi kaleye toplanmıştı. Yahudilerin evvela bu
kaleye saldırmalarından korkuluyordu. Nitekim
muhasara devam ederken yahudiler bir kişiyi bu
kaleye keşif için gönderdiler. Bu yahudi kalenin
etrafında dolanırken Peygamberimizin (s.a.v) halası
tarafından görülür. Hz. Safiye adamın başına bir odun
fırlatarak öldürür. İmam Gazali kitabında bu olayı
zikrettikten sonra ilave ederek şöyle der. “Şaşılacak
birşey yok. O, Hamza’nın kız kardeşi idi.” Hendeğin
dışında müşrik ordusu, iç tarafında ise yahudiler vardı.
Diğer taraftan uzun süren muhasaraya soğuk kış
mevsimi ve açlıkta eklenince gerginlik had safhaya
ulaştı. Peygamberimiz (s.a.v) ve ashabı gece gündüz
durmadan Cenab-ı Hakka dua ediyorlardı. Kur’an-ı
Kerim onların bu halini şöyle tasvir eder.
123
“Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi.
Gözlerde dönmüştü, yürekler ağızlara gelmişti.
Allah için çeşitli tahminlerde bulunuyordunuz. işte
orada insanlar denenmiş ve çok şiddetli sarsıntıya
uğratılmışlardı.” (Ahzab: 9/10/11)
Efendimiz (s.a.v) bu savaşta Huzeyfe b. Yeman’ı gizlice
düşman tarafına göndererek haber toplamasını; ama
onları müslümanların üzerine saldırtacak herhangi
bir harekette bulunmamasını emretmişti. Huzeyfe
sürünerek düşman tarafına geçmiş, düşman ordu
komutanı Ebu Süfyan’ın yanına kadar sokulabilmiş,
onu bir okla vurup öldürebileceği halde Efendimiz
(s.a.v)’in emrini hatırlayarak bundan vazgeçmiş ve
düşman tarafında olup bitenleri gelip haber vermiştir.
Huzeyfe b. Yeman bu başarısından dolayı Peygamberimiz (s.a.v) tarafından üzerinde namazlarını kıldığı
bir örtü ile ödüllendirilmişti. Dondurucu bir soğukta
bu zor görevi üzerine alan Huzeyfe’nin sırtına
Efendimiz (s.a.v) eliyle vurmuş ve bu sahabe hayatı
boyunca hiç üşümemiş ve kışlık elbise giymemiştir.
Hakeza Hendek Savaşında Peygamberimiz (s.a.v),
yeni müslüman olmuş Sad b. Nuaym’ın İslam’ını
gizli tutmasını emretmiş ve onu yahudilerle müşrik
ordusunu birbirlerine düşürmek görevini vermişti.
Efendimiz (s.a.v) “savaş hiledir” hadisini bu savaşta bu
münasebetle söylemiştir .
Günümüz müslümanlarının bu hadisten çıkaracağı
124
yığınla hüküm vardır. Sad b. Nuaym önce yahudilere
gitmiş ve “Ey Beni Kureyzalılar, siz Muhammed’e
olan ahdinizi Kureyşliler istedi diye bozuyorsunuz
ama onlar bakın hendeği bir türlü aşıp emellerini
gerçekleştiremiyorlar. Bu belde onların beldesi
değil, sizin beldeniz, yarın onlar savaşmadan çekip
giderlerse Muhammed ve ordusuyla başbaşa
kalacak olan sizlersiniz. Siz de biliyorsunuz ki sizin
onları yenmeye tek başınıza gücünüz yetmez.
Onun için kureyşten 40 tane genç rehine isteyin ki
savaşa girmeye mecbur kalsınlar. Sizi kendi halinize
bırakmasınlar” demişti. Yahudiler bu fikri pek beğenmişlerdi.
Sad b. Nuaym hemen diğer tarafa geçti ve
Ebu Süfyan’a Beni Kureyza Muhammed’le olan
anlaşmayı bozduğuna pişman oldu, ona gidip
biz bu yaptığımıza pişman olduk, sizlerle beraber
barış içerisinde yaşamak istiyoruz. Sana Kureyş’in
ileri gelenlerinden 40 kişi getirelim onları öldür ve
seninle barışalım dediler. Onun için eğer yahudiler
size gelip herhangi bir sebeple adam isterlerse
sakın ola ki onlara güvenip vermeyin dedi. Bu
dahice plan her iki tarafça kolayca yutulmuştu, her
iki taraf da Sad’a teşekkür etti. Yahudiler gelip 40
rehine isteyince, kureyşliler “tamam , Sad’ın dediği
çıktı” dediler ve “kesinlikle olmaz” cevabını verdiler.
Yahudiler de “zaten bunların savaşa istekli olmadığını
125
Sad söylemişti” dediler kendi aralarında. Böylece her
iki tarafta birbirlerine olan güvenini kaybetmişti artık.
Üçüncü haftanın sonunda Cenab-ı Hakk müminlerin
duasını kabul etti. Düşman tarafına saba rüzgarını
gönderdi. Bu rüzgar fırtınaya dönüştü. Düşman
çadırlarını yerle bir ediyor, ateşlerini söndürüyor,
çöl kumlarını yemek kazanlarına, gözlerine
dolduruyordu. Atlar huysuzlanıp iplerini koparıp
kaçıyordu. Oysa hendeğin karşı tarafında fırtınadan
eser yoktu. Ebu Süfyan o gece dönüş emrini verdi.
Müslümanlar sabah olunca düşmandan eser
kalmadığını gördüler. Sevinçle Rab’lerine hamd
ettiler. Peygamberimiz (s.a.v) savaşın bitmesiyle evine
çekilmiş, üzerini değiştirirken Cebrail (as) gelerek:
”Ya Resulallah, görüyorum ki müminler silahlarını
bırakmışlar melekler ise daha bırakmadılar. Cenab-ı
Hak Beni Kureyza’ya sefer etmenizi emrediyor” dedi.
Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v) ashabına ikindi
namazını Beni Kureyza bölgesinde kılmalarını
emretti. Oraya doğru yola çıktılar. Yahudilerin kalesini
kuşattılar. Yahudiler Beni Nadire tanınan Medine’yi
terk etme hakkının kendilerinede tanınmasını istediler.
Peygamberimiz (s.a.v) onlara teslim olmaktan başka
bir çareleri olmadığını iletti. İnatla direndiler. Muhasara
25 gün sürdü. 25. gün yahudiler eski dostları olan Evs
Kabilesinin reisi Sad b. Muaz (ra)’ın hükmüne razı
olacaklarını dinledikten sonra Sad şu tarihi hükmü
126
verdi: ”Eli silah tutan yahudiler öldürülsün, malları ve
kadınları ganimet olarak dağıtılsın.“ Peygamberimiz
(s.a.v) de “Vallahi yedi kat göğün üstündeki
Rabbulalemin hükmüyle hükmettin” diye buyurarak
verilen karara olan memnuniyetini ifade etmiştir.
Bu günkü Bab-us Selamın 200 -250 m açıklarında
kazılan hendeklerde sayıları 700 ile 800 arasında
değişen yahudilerin hepsinin kellesi uçuruldu.
Böylelikle bu büyük fitne ortadan kaldırılmış oldu.
Hendek Savası, asrı saadet harp tarihinin bir dönüm
noktası kabul edilir. Artık İslam ordusu bu savaştan
sonra “savunma savaşlarından” “hücum savaşlarına”
başlamıştır.
Peygamberimiz (s.a.v)’de bu olayı “artık Kureyş
bundan sonra size saldıramaz” sözü ile tescil etmiştir.
Yahudilerin savaş çıkarma, ahde ihanet, insanları
parayla satın alıp birbirine düşürme, sıkışınca aman
dileme, fırsatını bulunca yok etme gibi sıfat ve
özelliklerinin bugün olduğu gibi 14 asır öncede var
olduğunu müşahade etme imkânını buluyoruz.
İstihbarat, casusluk, düşman saflarını bölmek için
kargaşa çıkarmak, kafirlerin savaş taktiklerinden
faydalanmak, maslahatı ümmet olduğu müddetçe
mezun bir iştir. Bilakis emredilmiştir. İslam,
yönetenlerin ve yönetilenlerin arasında bugün var
olan uçurumların hepsini daha 1400 yıl öncesinde
yok etmiştir. Fakir ile zengin, köle ile efendi, peygam127
ber ile ümmet hendekte beraber toprak taşımışlardır.
Vuku bulan mucizeler:
Hendek kazılma esnasında müslümanlar onar kişilik
grublar halinde çalışıyorlardı. Aralarında Selman-ı
Farisi’ninde bulunduğu bir grup, kazı esnasında
büyükçe bir kayaya rastlar. Uğraşırlar ama yerinden
oynatamazlar. Selman (r.a) Efendimize haber
verir. Hz. Peygamber (s.a.v) gelir, eline balyozu
alır ve ilk vuruşunda şimşekler çakar. “Kisra’nın
sarayları gösterildi ve fethi müjdelendi” der. İkinci
vuruşundan sonra “Rumların sarayları gösterildi ve
fethi müjdelendi” der. Üçüncü vuruşta ise “San’anın
sarayları gösterildi ve fethi müjdelendi “der. Hep bir
ağızdan tekbir getirirler. Nitekim Cenab-ı Hakk bu üç
yerin fethini müslümanlara nasip etmiştir.
Bir diğer mucize ise, hendek kazılırken insanlığın
Efendisinin açlıktan midesine taş bağladığını gören
Cabir b. Abdullah evine gider. Hanımına durumu
anlatır evde pişirilecek bir şey olup olmadığını sorar.
O da evde bulunan tek bir keçisini, kesebileceğini ve
birazda ekmek pişirebileceğini söyler. Keçiyi keserler,
ekmeği pişirirler. Hz. Cabir’e hanımı “yemeğimiz
ancak Hz. Peygamberimiz ile 7-8 kişilik bir gruba
yeter” der. Hz. Cabir, Efendimizin yanına giderek
kimsenin duymamasına özen göstererek durumu
haber verir.
Hz. Peygamber (s.a.v) tebessümle dinler. Sonra da
128
dönüp hendek kazımıyla meşgul 1000 kişiye: “ey
ehli hendek! Cabir sizi yemeğe davet ediyor” diye
nida eder. Sahabeler yavaşça toplanmaya başlarlar.
Hz. Cabir koşarak evine gider ve hanımına “Eyvah
mahvolduk. Hz peygamber bütün hendek ehlini
davet etti” der. Hanımı ise büyük bir teslimiyetle: “O
halde üzülme, Allah, Resulünü utandırmaz” der. Öte
yandan Peygamberimiz (s.a.v), haber göndererek
yemeğin ateşten indirilmesini, ekmeğin dağıtılması
için kendisinin beklenilmesini emreder. Kendisi
gelerek kepçelerle etleri alıp ekmekle birlikte onar
onar sahabe grubuna dağıtır. Hendekte çalışan
1000 kişi bu yemekle doymuştur. Hatta hane halkı
için de pay bırakılmıştır. Başarının esasının çalışmak
olduğunu, zor şartlara rağmen hendek kazarak
gösteren Allah Resulu (s.a.v) sabreden ve şükreden
müminlere hem dünyada hem ahirette mükâfatlar
olduğunu, böylelikle ashabına ve Ümmet-i
Muhammed’e göstermiştir.
KUBA MESCİDİ ve İSLAM KARDEŞLİGİ
Efendimiz (s.a.v) Miladi 622 yılında Mekke-i
Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye hicret
etmiştir. Kendisine rüyasında hicret yurdu olarak
Medine gösterildiği için Medine’yi tercih etmiştir,
Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi günü öğle vakti
Hz. Ebu Bekir (r.a) ve beraberlerindeki rehberi ile
Medine’ye ulaşmışlardır. Yaklaşık 500 kişi kendilerini
karşılamıştır. Hz. Peygamberimiz (s.a.v) evvela
129
Kuba’da 2 hafta misafir oldu. Bu süre içerisinde Kuba
mescidini İnşa etti. Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerimde
bu mescidi takva üzere yapılan ilk mescid olarak
zikreder. “İlk gününden beri takva üzere kurulan
mescitte bulunman daha uygundur. Orada arınmak
isteyen insanlar vardır. Allah, arınmak isteyenleri
sever.” (Tevbe: 108)
Tirmizi’den gelen bir rivayete göre de Paygamberimiz
(s.a.v) şöyle buyuruyor: “Kuba mescidinde bir namaz,
bir umreye bedeldir.” Kuba’ya Cumartesi günleri
yaya veya vasıta ile giderek iki rekât namaz kılmak
sünnettir. Hz. Peygamber (s.a.v) Küba’da 2 hafta
kaldıktan sonra Medine’ye doğru hareket etmiş,
yolda Cuma namazı farz olmuş ve bugün Cuma
Mescidi olarak bilinen yerde Efendimiz (s.a.v), ilk
Cuma namazını kıldırmıştır. Daha sonra bugünkü
Mescid-i Nebevi’nin bulunduğu yere gelerek İslam
toplumunun temel taşlarından biri olan mecidinin
yapılmasını emretmiştir.
Hicret, devlete atılan ilk adım. 13 yıl süren Mekke
döneminde baskı ve işkencelerle bir iman
terbiyesinden geçmiş müslümanlar hicretle
devlete yönelmişler; cihadın farz olması ile birlikte
hayatı iman ve cihad olarak mütalaa ederek
ömürlerini bu iki gayeye vakfetmişlerdi. Evet, belki
Medine’de Kureyşlilerin işkenceleri ve zulümleri
yoktu ama muhacirleri başka sorunlar bekliyordu.
130
Bunlar; ekonomik, içtimai ve de sıhhi olmak üzere
üç alanda idi. Mekkeli müşrikler hicret eden
müslümanların yanlarında mal ve para götürmesine
müsade etmemişlerdi, müslümanlar canlarını
zor kurtarabilmişlerdi. Medine’ye
geldiklerinde
ekonomik sıkıntı ile karşı karşıya kalmışlardır.
Mekke’nin geçim kaynağı ticaretti. Medine’ninki ise
ziraat ve zanaattı. Tabiatıyla muhacirler tarımdan
anlamıyorlardı. Vatanlarını, doğup büyüdükleri,
yaşadıkları mekânı terk etmişlerdi. Gurbet çekiyorlardı.
Bir çoğu ailesini, çoluk çocuğunu bile bırakmışlardı.
Medine’de o vakitlerde humma hastalığı vardı.
Muhacirlerin bir çoğu bu hastalığı yakalandılar.
Efendimiz (s.a.v), bu üç ana başlık altında toplamaya
çalıştığımız problemlerin hepsine muhacirler ile
ensar arasında kardeşlik ilan ederek peygamberi bir
üslupla çözüm getirdi. Enes b. Malik’in evinde 45’i
Ensardan olmak üzere toplam 90 sahabeyi birbirleri
arasında kardeş ilan etti. Bu kardeşlik örneği insanlık
tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kardeşliktir.
Medine ehli muhacirlere ellerinde var olan herşeyin
yarısını teklif etmişlerdir. Burada Abdurrahman
b. Avf ile Sa ‘d b. Rabi arasında geçen şu hadiseyi
nakletmek gerek.Hz. Sad , Hz. Abdurrahman’a elinde
ne varsa yarısını teklif etmiş, Hz. Abdurrahman ise,
“Allah senin aileni ve mallarını mübarek kılsın, bana
çarşının yolunu göster” demiştir.Hz. Sad’ın teklifi ne
kadar büyük bir davranış ise Hz. Abdurrahman’ınkide
131
o kadar takdire şayandır.
“Mü’minler kendi aralarında bir cesedin uzuvları
gibidirler. Bir uzvun rahatsızlığı nasıl tüm bedende
hissediliyorsa Müslümanların birbiriyle alakaları da
bu şekildedir“(Buhari-Müslim).
İçtimai ve iktisadi problemleri “kardeşlik” ilan ederek
çözen Peygamberimiz (s.a.v) humma hastalığının
Medine’den atılması için Cena b-ı Hakk’a dua etmiş,
duası kabul olmuş Medine-i Münevvere kıyamete
kadar humma hastalığından kurtulmuştur. Dikkat
edilirse Efendimiz (s.a.v) önce mescit yaparak
işe başlamıştır. Daha sonra toplumda iç barışın
sağlanması için muhabbet ve uhuvvet bağlarının
kuvvetlenmesini, kardeşliği ilan ederek başarmış,
herhangi bir sınıflaşmaya, bloklaşmaya müsade
edilmemiştir. Herkes bir tarağın dişleri gibi birbirleriyle
eşit haklara sahiptir. Üstünlük ise ancak takva iledir.
Üçüncü olarak da Medine’de yaşayan diğer etnik
gruplar ile Müslümanların muamele hukukunu
belirli esaslara bağlayan Medine vesikasını yazdırmış
ve daha atılan bu ilk adımlarla Medine site devleti
hoşgörünün, iç barışın, sosyal adaletin, kişilerin hak
ve özgürlüklerinin devlet garantisi altında olduğu bir
“Sosyal Devlet” olma ünvanını almaya hak kazanmıştır.
YAPILIŞINDAN GÜNÜMÜZE MESCİD-İ NEBEVi
Mescid-i Nebevi Miladi 622 tarihinde Efendimiz
(s.a.v)’in emriyle ve kendilerinin bilfiil çalışmalarıyla
132
inşaa edilmiştir.
İlk yapı 1050 m genişliğinde idi. Tavan yüksekliği
ise 3.25 m’idi. Temelleri taştan, duvarları kerpiçten,
direkleri hurma ağacından yapılmış, tavanı ise hurma
dalları ile örtülmüştü. Üç giriş kapısı vardı. Mescid-i
Nebevi, bu ilk inşasından günümüze kadar 9 kez
daha genişletilmiştir.
Birinci Genişletme: Yine Efendimiz (s.a.v)’in
zamanında Hayber Savaşı dönüşünde, hicri 7. yılda
yapılmıştır. Genişliği 2.500 m2 ye, tavan yüksekliği
4.55 metreye çıkarılmıştır. Bugün bu saha mescitte
başlıklarında yeşil yazı olan direklerle belirtilmiştir.
İkinci Genişletme: Hz. Ömer (r.a) zamanında hicri
17-milâdi 638 tarihinde olmuştur. Genişlik 4200 m’ye
tavan yüksekliği ise 7.15 m’ye çıkarılmıştır.
Üçüncü Genişletme: Hicri 29 - Miladi 649 tarihinde
Hz. Osman zamanında gerçekleştirilmiştir. Genişleme
kuzey batı cihetine doğru yapılmış, kıble tarafınada
revaklardan yaptırılmıştır. Tavanı Hindistan’dan
getirilen özel bir ağaçla kaplanmıştır. Mihrap
üzerine ise kubbe yapılmıştır. Hz. Ali (r.a) zamanında
ihtiyaç hasıl almadığından mescidde genişletme
yapılmamıştır.
Dördüncü Genişletme: Emevi halifesi Velid b.
Abdül-melik zamanında Hicri 88 - Miladi 707 yılında
yapılmıştır, bu genişletme esnasında 4 minare
133
yapılmış, mescid binasında süslü taşlar kullanılmış
ve Efendimiz (s.a.v)’in zevceleri vefat ettiklerinden
dolayı mescid odaları satın alınarak mescide dahil
edilmiştir.
Beşinci Genişletme: Abbasi Halifesi Mehdi Abbasi
devrinde, Hicri 165 - Miladi 782 yılında yapılmıştır.
Kuzey kesiminde büyük çapta bir genişletme
yapılmıştır. Abbasi Halifeleri Mescidin tamir ve
tezyinine büyük önem vermişlerdir, Mescidi Nebevi,
birincisi Hicri 654, ikincisi Hicri 886’da olmak üzere
iki yangın geçirmiştir. Her iki yangında dikkatsizlik
sonucu çıkmış ve mescid önemli hasar görmüştür.
Birinci yangının yaraları Abbasi Halifesi Mu’tasım
Billah tarafından Hicri 655 yılında ikinci yangının
yaraları Sultan Eşref Kaytabay tarafından Hicri
880 - Miladi 1483 yılında sarılmış ve mescid tamir
ettirilmiştir. Sultan Kaytabay tamirle beraber mescidi
genişletmiş ve mescide yüksekliği 11 m olan bir
tavan yaptırmıştır. Bu genişletme Altıncı Genişletme
olarak kabul edilir.
Yedinci Genişletme: Hilafetin 1517 yılında
Osmanlılara geçmesiyle beraber Harameynin bakım
ve onarım işlerini Osmanlı sultanları alır. Osmanlılar
Harameyne bir çok hizmetlerde bulunmuştur.
”Hadimul Harameyn EI- Şerifeyn” lakâbı ilk kez Yavuz
Sultan Selim için kullanılmıştır. Sultan Abdülmecid’e
kadar, mescitte duvarların ve sütunların mermerle
134
kaplanması, eskiyen bazı kapı ve duvarların
yenilenmesi, yeşil kubbenin yeniden inşası gibi bir
çok hizmetlerde bulunmuşlardır. Sultan Abdülmecid
zamanına gelindiğinde yapı bir hayli yıpranmıştı.
Bunun için zamanın Harem Şeyhi Davut Paşa,
Sultan Abdülmecid’e bir mektup yazar ve Mescid-i
Nebevi’nin yeniden yapılmasının gerektiğini sultana
iletir. Padişah, Mühendis Remzi ve Osman beyleri
keşif için Medine’ye gönderir. Mühendislerin raporu
Davut Paşayı teyid eder mahiyette sultana takdim
edilince Sultan Abdülmecid Halim Efendiyi projenin
başına getirir ve onunla beraber tüm alet ve edevat.
işçiler, duvarcılar, oymacılar, nakkaşlar, hattatlar
ve yeterli bütçeyle Medine’ye gönderir. Büyük bir
titizlikle cemaatle namaza mani olmadan mescit
bölüm bölüm yıkılır ve yeniden yapılır.
Yapılan masraf, İstanbul’dan getirilen malzemeleri,
alet edavat ile sayıları 350’yi geçen işçilerin masrafları
hariç 700.000 Mecidiye altınıdır. 1848’de başlayan
onarım 1861’de tamamlanmıştır. Genişlik 4056 m2ye
çıkartılmış ve 170 m2 kubbe yapılmıştır.
Sekizinci Genişletme (1.Suud genişletmesi): Kral
Abdülaziz zamanında Mescit, kuzey, doğu ve batı
taraflarından olmak üzere yapılan genişletmelerle
beraber genişliği: 12270 m2’ye çıkarılmıştır. Bu
çalışmalar 1952 yılında başlamıştır. 1955 yılında
tamamlanmıştır. 50 milyon dolara mal olan bu
135
genişletme 128 m uzunluğu, eni ise 91 m’dir.
Osmanlı kısmının bitiminden sonra başlayan bu
genişletme, güneş zıttı (Güneşten etkilenmeyen)
beyaz mermerle kaplanmıştır. Bu alanın doğu ve
batı tarafına revaklar yapılmıştır. Bu genişletmede
232 sütun vardır.
1973 yılında Kral Faysal’ın emriyle Mescidin batı kısmına
güneşlikler yapılmıştır. Bu şemsiyeliklerin yapımında
istimlâk edilen arazilere 50 milyon dolar ödenmiştir.
Dokuzuncu Genişletme: (2. Suud Genişletmesi) Bu
yapının temel atma merasimi Kasım 1984’te olmuştur.
10 yıl sürmüştür. Mescid-i Nebevi tarihinin en büyük
ve maliyeti en yüksek genişletmesi bu devirde Kral
Fahd b. Abdül-az’in emriyle gerçekleşmiştir. Şu anki
yapı bodrum, zemin, ve sütun olmak üzere üç kattan
oluşur. Her üç katın da girişleri ayrı ayrıdır.
Bodrum Katında Mescld-i Nebevi’nin kameragüvenlik sisteminin idare edildiği kontrol odaları,
yangına hassas cihazlar ile iç ve dış aydınlatma,
soğutma-havalandırma ve ses sistemlerinin
idaresi vardır. Bunlara ilaveten naklen TV ve
radyo yayınlarına imkân sağlayan stüdyolar da
bulunmaktadır. İkinci Suud Genişletmesi 82.OOO
m2’dir. Bina yüksekliği 125.5 m’dir. Zemin kattaki
sütun sayısı 2104’tür. iki sütun arası 6 m’dir. Kubbe
sayısı 27 dir. Bunlar istenildiğinde (ışıklandırma ve
havalandırma maksadıyla) açılıp kapanabilmektedir.
136
Her biri 80 ton ağırlığındadır. 40 ton çelik 40 ton da
diğer maddelerden oluşmaktadır.
Her kubbenin kapladığı alan 324 m2’dir. Her kubbede
2.5 kg altın kullanılmış, toplam olarak 27 kubbede
67.5 kg altın kullanılmıştır. Bu da 100 m2 alana
tekabül etmektedir.
Kubbelerin dış cephesi Alman seramiği ile kaplanmıştır. EI oyması kısmı toplamı 160 m2 dir. Kubbeler
Medine’de imâl edilmiştir. Abdülmecid han
zamanında Osmanlı kısmının 4056 m2 olduğunu, bu
rakama 1.Suud genişletmesinde 12270 m2 eklendiği
daha önceden belirtilmiştir. Bu iki yapının toplamı:
16326 m2’idir. İçerisinde 28000 kişi namaz kılabilir.
Yapılan bu son genişletme alanı ise 82 000 m2
dir.150.000 kişi namaz kılabilir. Bu sayıyı öncekilere
ilave ettiğimizde zemin katın toplam alanı 98 326
m2’ye çıkar ve içerisinde 176800 kişi namaz kılabilir.
Ancak buna sütuh katını da ilave etmek gerekir. Bu
ise 58250 m2’dir. 90 000 kişi sütuh’ta namaz kılabilir.
Bu rakam ise Mescid-i Nebevi’nin içerisinde aynı anda
namaz kılınabilecek alanın 156576 m2 olduğuna ve
268 000 kişinin bu alanda namaz kılabileceğine işaret
eder.
Buna mescidin bahçesindeki 135000 m2 alanıda
ilave edersek bu alanda 430 000 kişi namaz
kılabilmektedir. Sonuç olarak günümüzde aynı
anda 698 000 kişi namaz kılabilmektedir. Hanımlar
137
için Mescidin k.doğusunda 16000m2, k.batısında
8000 m2 yer ayrılmıştır. Bu alan izdiham ihtimalinde
genişletilebilmektedir.
Hanımların giriş kapı numaraları (13,14,16,17) ve
(23,24,25,26, 28,29,30)’dur. Mescidin toplam kapı
sayısı 85’dir.
Üst kata çıkmak için 6 tanesi yürüyen, 18 tanesi
normal merdiven olmak üzere 24 çıkış merdiveni
vardır. Yürüyen merdivenlerin bulunduğu kapı
numaraları 6,10,15,27,31 ve 36’dır. Mescid-i Nebevi’nin
10 minaresi vardır. Bunların 6’sı son genişletmede
yapılmıştır. Her biri 104 m’dir. Diğer minarelerden 32
m daha yüksektir. Minarede hilalin uzunluğu 6.7 m’dir.
Ağırlığı 4,5 tondur. 14 ayar altın kaplamadır.
Mescid-i Nebevinin dış bahçesinde namaz
kılınabilecek alanlardaki beyaz mermerler güneş
vurdukça soğuyabilen özelliğe sahiptir. Bu alan
151 adet ışıklandırma sütunu ile aydınlatılmaktadır.
Bu alanın çevre uzunluğu 2270 m2’lik bir bahçe
duvarı ile çevrilmiştir. Tuvaletler bunun içerisindedir.
Tuvaletler iki katlı olup, içerisinde 1890 adet tuvalet
ve 5600 adet abdest alma yeri vardır. Otopark
girişleriyle tuvalet girişleri aynıdır.
Mescid’in bahçe sahası olarak tanımlanan alanın
altında toplam 4444 araç kapasiteli 2 katlı bir otopark
mevcuttur. Garaj yüksekliği 4.90 m’dir her birinde 15
ünite vardır, bu çıkılabilmektedir. Her ünitede 690
138
soğuk su çeşmesi bulunmaktadır.
Haremin Soğutulması;
Mescid-i Nebevi’nin soğutulması için mescide 7 km
uzaklıkta ve batı tarafında 70 000 m2 alan üzerine
büyük bir tesis kurulmuştur. Tesisin bu kadar büyük
bir alanı kaplaması ve çalışmasıyla çevreyi rahatsız
edebileceği düşünülerek uzağa konulmuştur.
Kullanılan su miktarı 2.5 milyon galondur. Soğutmada
6 derecelik su kullanılmaktadır. 7 km uzunlukta olan
bu tünel Tarik-i Selam olarak bilinen yolun 18 m
derinliğinden geçmektedir.
MESCİD-İ NEBEVİ’NİN KROKİSİ
1- Ağlayan Hurma Kütüğü. Bu kütük mihrabın
altında gömülüdür.
2- Hz. Aişe Validemizin yanında namaz kılmanın en
faziletli olduğunu haber verdiği ve bu yüzden
kendi ismi ile anılan
3- Hz. Lübabe’nin kendisini bağlayarak affolunmasını
beklediği Tevbe Sütunu
4- Efendimiz (s.a.v)’in itikafta iken yanına yatakları
koydukları Serir Sütunu
5- Efendimiz (s.a.v)’in korumalığını sahabelerin
beklediği Muharres Sütunu
6- Hz. Peygamber (s.a.v)’in yanında heyetleri kabul
ettiği Vüfud Sütunu
7- Efendimiz (s.a.v)’in teheccüd namazlarını kıldığı
Teheccüd Sütunu
139
8- Halen imamın namaz kıldırdığı Mihrap
9- Hz. Peygamber (s.a.vj’in namaz kıldırdığı Mihrap
10- Halen hutbelerin okunduğu Minber
11- Bugün müezzinlerin bulunduğu müezzinlik
12- Kapı
13- Kapı
14- Hz. Peygamber (s.a.v)’in Kabri
15- Hz. Ebu Bekir (r.a.)‘ın Kabri
16- Hz. Ömer (r.a.)’ın Kabri
17- Üzerinde Azhap suresi 40 Ayet yazılı birinci
pencere
18- Üzerinde Hucurat suresi 3 Ayet yazılı ikinci
pencere
19- Üzerinde Hucurat suresi yazılı üçüncü pencere
20- Cibril Makamı
27- Baki kapısı
23- Nisa Kapısı
24- Babunnisa (Kadınlar kapısı)’ndan girince soldaki
yüksek yer Ashab-ı Suffe’nin olduğu yer.
25- Bir Mihrap
NOT: Efendimiz (s.a.v) “Kabrim ile evim arası Cennet
bahçelerinden bir bahçedir.” diye buyurdukları Ravza-i
Mutahhara, bugün 33 adet beyaz sütunun bulunduğu
alandadır. Bu sütunlar krokide “O” işareti ile belirtilmiştir.
140
HÜCRE-İ SAADETİN
KROKİSİ
RAVZA’NIN
GÜNEY HUDUDU
RAVZA’NIN
KUZEY HUDUDU
Hanımlar için Peygamber Efendimizi (s.a.v.) ziyaret saatleri
SABAH 07.00 - 11.00 ÖGLE 13.00 - 15.00 YATSI’DAN SONRA
141
MESCİD-İ NEBEVİ’NİN KROKİSİ
DOKTORUNUZDAN MÜHİM TAVSİYELER!
Muhterem Hacı Adayı,
• Bedeni ve mali farz olan bir ibadeti Allah (c.c)’ın izni
ile yapacaksınız, sağlığınızı en iyi şekilde koruyarak
bu ibadeti yerine getirmeniz gerekmektedir.
• Sağlığınızı en iyi şekilde koruyabilmeniz için dikkat
etmeniz gereken konuları başlıklar halinde kısaca
bildireceğiz:
• İklim özellikleri; bulunduğunuz yerden çok farklı
olan bir beldeye gidecek ve 25 - 30 gün kadar oralarda kalacaksınız. Bu zaman içinde aşırı sıcak, aşırı
soğuk hava cereyanı ve de yorgunluktan kaçınaksanız. Zira insan vücudunun hastalıklarla hastalıklarda
karşı koyma direncini kıran bu üç önemli faktördür.
• Sıcağın etkisi ile fazlaca terleme olacağından vucüt
ve elbise temizliğine önem vermelidir. İç çamaşırlar mümkün olduğunca saf pamuklu cinsinden seçilmelidirler.
• EI ve tırnak temizliği en çok dikkat edilecek bir konudur. Sıvı ve kalıp sabunlarla el temizliği kolayca
yapılabilir.
• Çiğ olarak yiğeceğiniz sebze ve meyveler sabun köpüğü ile ovulup su ile durulandıktan sonra yenmelidir. Eğer dışı parafinli meyve ise kesinlikle soyularak yenmelidir.
• Dışarıda açıkta satılan yiyeceklerden almayınız.
143
• Konserve yiyecekler alınarak ya da alınmış olanlar
tüketilirken kutuların kapağının bombeleşmemiş
olması gerekir. Aksi halde ishal, kusma, karın ağrısı,
baş dönmesi gibi belirtilerle seyreden besin zehirlenmelerine maruz kalabilirsiniz.
• Aşırı yağlı ve sindirimi zor olan yiyeceklere rağbet
etmeyiniz.
• İçecekler metal yada karton poşetlerde satılmaktadır. Bunlar alınırken üzerindeki son kullanım tarihine bakılmalı ve süresi geçmiş olanlar alınmamalıdır.
• En çok rağbet edeceğiniz, ayran ve limon olmalıdır.
Bunları yer ve içerken biraz tuz atılıp alınırsa terlemenin vereceği bitkinlikte azaltılmış olur.
• Yiyecek içecekler mümkün olduğunca kendi teşkilatımız sağlık görevlilerince kontrol edilen lokantalarımızdan sağlanmalıdır.
• Baş dönmesi, ani ateş yükselmesi,kalpte çarpıntı
görmede bulanıklık, kusmak hissi, nefes darlığı gibi
belirtiler sıcak çarpmasının işaretleridir. Hemen serin bir yere çekilip üzerinizdeki giyecekleri inceltiniz.
En doğrusu görevlilere haber ulaştırarak sağlık görevlilerine ulaşmaya çalışınız.
• Dışarıda yürümek zorunda kalırsanız şemsiye mutlaka kullanılmalıdır.
• Önceden mevcut kronik hastalığınızla ilgili ilaçlarınızı mutlaka yanınızda bulundurunuz. Kafile görevlinize ve doktorunuza önceden bildiriniz.
144

Benzer belgeler