matematikçilerin hayatı 1

Transkript

matematikçilerin hayatı 1
THALES (İ.Ö. 640-548)
Milas‟lı Thales, Mısır matematik okulunun ilk öğrencisidir. Büyük bir matematik
bilgini ve filozofudur. Ġsa‟dan önce yaĢayan yedi büyük bilginden en eskisi ve en
ünlülerinden biridir. Hayatı hakkında kesin ve derin bilgiler yoktur.
Bir daire içine üçgen çizilmesi problemini çözümlemiĢtir. Ters açıların eĢitliğini
doğruladığı söylenir. Üçgenlerin özellikleri ve Thales bağıntıları, Mısır‟daki piramitlerin
yüksekliğinin bulunmasında kullanılmıĢtır.
Eski Yunan matematiği, öğretim yöntemlerine pek bağlı değildi. Belli okulları da
yoktu. Thales, Pisagor ve Öklit, bu öğretim yöntemini ve kurallarını Yunan matematiğine
getirmiĢlerdir.
PYHORAS (PİSAGOR) (İ.Ö. 596-500)
Samos‟lu Pisagor‟un, Ġsa‟dan önce 596 yıllarında doğduğu tahmin ediliyor.
Doğumu gibi ölüm tarihi de kesin değildir. Hayatı hakkında çok az bilgiler vardır. Bu
bilgilerin birçoğu da kulaktan kulağa söylentiler biçiminde gelmiĢtir. Yunan filozofu ve
matematikçisidir. Ülkesinde hüküm süren politik baskılardan kaçarak, Ġtalya‟nın
güneyindeki Kroton Ģehrine gelmiĢ ve ünlü okulunu burada açarak Ģöhrete kavuĢmuĢtur.
Söylentilere göre, Pisagor‟un matematik, fizik, astronomi, felsefe ve müzikte
getirmek istediği yenilik, buluĢlar ve ıĢıkları hazmedemeyen bir takım siyaset ve din
yobazları halkı Pisagor‟a karĢı ayaklandırarak okulunu ateĢe vermiĢler, Pisagor ve
öğrencileri bu okulun içinde alevler arasında Ġ.Ö.500 yıllarında ölmüĢlerdir. Pisagor‟un ve
öğrencilerinin yaptıklarının birçoğu bu alevler arasında yok olup gitmiĢtir.
Geometride, aksiyomlar ve postülatlar her Ģeyden önce gelmelidir. Sonuçlar bu
aksiyom ve postülatlardan yararlanılarak elde edilmelidir düĢüncesini ilk bulan ve ilk
uygulayan matematikçi Pisagor‟dur. Matematiğe aksiyomatik düĢünceyi ve ispat fikrini
getiren yine Pisagor‟dur. Çarpma cetvelinin bulunuĢu ve geometriye uygulanması, yine
Pisagor tarafından yapılmıĢtır. YaĢayıĢ ve inanıĢı, ilimle açıklama ve yorumlamayı o
getirmiĢtir. Gerçel eksenin sayı sisteminde kullanılmasını düĢünmüĢtür.
Pisagor‟un adını 2.600 yıldır andıran, onu ünlü yapan ve insanlığın varolduğu
sürece de sonsuza kadar da andıracak meĢhur teoremi Ģudur: Bir dik üçgende, dik kenarlar
üzerine kurulan karelerin alanlarının toplamı, hipotenüs üzerine kurulan karenin alanına
eĢittir. Pisagor teoremi, rasyonel sayılarla ölçülemeyen uzunluğun da varolduğunu gösterir.
“Evrenin hakimi sayıdır. Sayılar evreni yönetiyor.” Sözleri de Pisagor‟a aittir.
Pisagor‟un mistik tarafları çoktur. Evren hakkında bugünkü gerçeklere uymayan
düĢünceler de ileri sürmüĢtür. Bunları bir tarafa bırakırsak, yine yaĢadığı çağa göre
matematikçi yönü çok ağır basar. Pisagor, Mısır‟da ve Babil‟de çok gezdi. Rahiplerden ilim
öğrendi. YaĢadığı çağ ve aldığı rahip eğitimini göz önüne alınırsa, bunda yadırganacak pek
bir Ģey yoktur. Matematiğe ispat fikrini getiren Pisagor için, sosyal ve Ģahsi yaĢantısı bu
kadar eleĢtiriye değmez.
Pisagor‟dan önce, geometride, Ģekillerin aralarındaki bağlılıklar gösterilmeksizin
elde edilenler, görenek ve tecrübeye dayanan bir takım kurallardı. Bu nedenle, daha önce
gelen bir yetkili ne demiĢse o sürüp gidiyordu. Pisagor‟un matematiğe ispat fikrini sokması
bu yüzden çok önemlidir.
ZENO (İ.Ö. 495-435)
Elea‟lıdır. Zeno deyince, paradokslar akla gelir. Zeno‟nun kendi kendini
yetiĢtirmiĢ bir köylü çocuğu olduğu söylenir.
Zeno’ nun paradoksları:
1. (DICHOTOMIE) Her türlü hareket olanaksızdır.
2. (ACHILLES) Achilles, önünde ilerleyen kaplumbağayı hiçbir zaman
yakalayamayacaktır.
3. Atılan bir ok her zaman hareketsiz veya hareket halindedir.
4. Bir zamanın yarısı, aynı zamanın iki katına eĢittir.
Zeno, hıyanet veya ona yakın bir suç ile baĢı kesilerek öldürülmüĢtür. Diogenes
Laertos‟a göre, Zeno doğduğu Ģehrin tiranı tarafından iĢkence ile öldürüldü.
Zeno, varlığın birliğini kabul ettirmek için, haklı olarak ün yapmıĢ kanıtlarıyla,
hareketin olanaksızlığını göstermeye çalıĢtı. Zeno‟nun paradoksları üzerine her çağın en
büyük bilginleri kafa yormuĢlardır. Olmayan ergi yöntemi çok erken bir tarihte bu
paradokslara parlak bir biçimde uygulanmıĢtır.
BaĢlıca eserleri, ”Tabiat Üstüne” , ”KarĢı Fikirler” ve Emperdokles üstüne
eleĢtirili bir “Yorumlama” dır.
DEMOCRITUS (İ.Ö. 470-360)
Abdera‟lı Demokritus, Trakya‟da bir Ġyonya kentinin bir kolonisinde doğmuĢtur.
Babası çok zengindi. Gezginci bir bilgin olan Demokritus‟un yüz yaĢından fazla yaĢadığı
sanılmaktadır. O zamanda, matematik, biyoloji, coğrafya, astronomi, gökbilimi, ekonomi
ve sosyoloji gibi çok değiĢik sahalara yönelik bir bilgisi vardı.
Ġlk atom kuramını ortaya atmıĢtır. Hiç bir Ģey yoktan var edilemez ve var olan
hiçbir Ģey de tümüyle yok edilemez. Var olan her Ģey atomlar ve bu atomların arasındaki
boĢluklardır. Yunan dehasının doğurduğu atomizm ve bu felsefe okulunun Leucippe‟le
beraber kurucusu sayılır.
Demokritus‟un deli olduğunu düĢünenlere, ünlü tıp bilgini Hippocrates, ”Hasta
değil, pek büyük bir akıl ve deha” olduğunu söylemiĢtir. En küçük atomdan tutunuz da en
büyük yıldıza kadar her Ģeyin harekette olduğunu ta o zamanlar söylerdi.
Eserlerinin birçoğu zamanımıza kadar ulaĢamamıĢtır. “Sayılar”, ”Geometri”,
”Ġrrasyoneller” ve “Teğetler” belli baĢlı eserleridir.
EUDOXUS (İ.Ö. 408?-355)
Knidos‟lu Eudoxus, birçok bilgin gibi, gençliğinde çok fakirlik çekmiĢ biridir.
Eudoxus orantılar kuramıyla Yunan matematiğini zirveye ulaĢtırmıĢtır.
Eudoxus, genç yaĢlarında Tarentum Ģehrinden Atina‟ya gitmiĢ, orada en iyi ve
birinci sınıf matematikçi, idareci ve asker olan Archytas‟ın (Ġ.Ö. 428-347) yanında öğrenim
görmüĢtür.
Eudoxus, Atina‟da sevilmediğini anlayınca, burayı terkederek, bugünkü Kapıdağı
Yarımadasında bulunan Sızık Ģehrine gelerek burada tıp öğrenimi yapmıĢtır. Matematik
dıĢında iyi bir hukukçu ve bir de iyi bir doktordu. Ciddi astromi çalıĢmalarıyla da ünlüdür.
Ġlme çok büyük katkılarda bulunmuĢtur. Zamanının birçoğunu söylevler vermek ve felsefe
yaparak geçirmiĢtir. ÇağdaĢlarına göre, ilmi yönüyle ve ilmi düĢünceleriyle, birkaç yüzyıl
ileridedir. Galile ve Newton gibi, gözleme ve deneye dayanmayan fikir, düĢünce ve
görüĢleri hoĢ görmemiĢ ve inanmamıĢtır.
Eudoxus alan, hacim ve bazı cisimlerin yüzölçümlerini bulmuĢ ve bunlar hakkında
birçok teoremin ispatını vermiĢtir. Gezegenlerin görünen hareketlerini açıklamıĢ ve bu
hareketlerinin dairesel olduklarını söylemiĢtir. GüneĢ saatini bulan, bir yılın 365 gün 6 saat
olduğunu ortaya koyan ilk bilim adamıdır.
Bugün matematikte kullandığımız ve adına Archimedes aksiyomu dediğimiz
aksiyomu yine Eudoxus‟a borçluyuz. Bu da onun ünlü orantılı doğrular kuramıdır. Ġki
doğru parçası veya iki sayı verildiğinde, en küçüğünün her zaman en büyüğünü kapsayan
bir tam katı vardır. Bu aksiyom, matematik tarihinde uzun yıllar matematik çağlarının
konusu olmuĢtur.
ARCHIMEDES (İ.Ö. 287-212)
Archimedes, babası astronom olan Fidiyas‟ın oğludur. Vücut ve fikir olarak
aristokrat olan soylu Archimedes, Ġ.Ö. 287 yılında Sicilya Adası‟nda Siraküza Ģehrinde
doğmuĢtur. Archimedes‟in, Siraküza kıralı II.Hieron‟un akrabası olduğu söylenir. Bu
nedenle, Archimedes, parasal yönüyle bir sıkıntı karĢısında kalmadan zamanını ilme
vermek fırsatını rahatça bulmuĢtur. Archimedes‟in ilmi zekasını çok erken ve zamanında
fark eden astronom babası, kendi ilmi bilgisiyle ona yürüyeceği ilmi yolu zamanında
belirtmiĢ ve onu çok erken yaĢlarda yönlendirmiĢtir.
Archimedes‟e dünyadan gelip geçmiĢ üç büyük matematikçiden biri gözüyle
bakılır. Bunlar sırasıyla, Archimedes, Newton, Gauss‟tur.
Archimedes, uygulamalı ilimlere karĢı büyük ilgi duyardı. Kuramsal matematiğe
yaptığı hizmetlerin yanında, uygulamalı mekanikteki yaptıkları az kalır. Archimedes, halk
müzesine konulabilecek en önde ve en büyük matematikçidir. Tıpkı Newton ve Hamilton
gibi, hesaplarına daldığı zaman yemeklerini bile unutur yemezdi. Elbiselerine karĢı Newton
kadar ihmalkar ve hatta onu bile geçerdi. Garip davranıĢlarıyla baĢka büyük bir
matematikçi olan Weierstrass‟a benzer. Kendi halinde, kimseyle görüĢmeyen bir kenara
çekilmiĢ kendi kendine düĢünen bir yapıdaydı
Dairenin alanı, çemberin uzunluğu, kürenin yüzölçümü ve hacmini ilk kez yine
Archimedes hesaplamıĢtır. Pi sayısının hesabı yine ona aittir. Alan ve hacim
hesaplamalarında bulduğu yöntemler yüzyıllar boyu hep önde götürülmüĢtür. En karmaĢık
eğrilerle sınırlı alanları ve yüzeylerle sınırlı hacimlerin bulunma yöntemini o getirmiĢtir.
Daire, küre, parabol parçası, heliksin ardıĢık iki yarıçapı ve iki halkası arasında kalan alan,
küresel parçalar, dikdörtgenlerin, üçgenlerin, parabollerin, hiperbollerin ve elipslerin asal
ekseni etrafında döndürülmesinden oluĢan yüzeyleri ve hacimleri bulmada, bulduğu bu
yöntemi uygulamıĢtır. Silindir, koni, paraboloid, hiperboloid ve özel haller yine bu
yöntemle yüz ölçüm ve hacim olarak hesaplanmıĢtır.
Newton ve Leibnitz‟den 2.000 yıl kadar önce yaĢayan Archimedes integral
hesabını bulmuĢ ve problemlerinin birinde onların bulduğu diferansiyel hesaba
baĢvurmuĢtur. Bu “sonsuz küçükler hesabı” dır. Archimedes yayını bugünkü dille
söylersek, bir eğriye üzerindeki bir noktadan çizilen teğetin eğimi, bu eğrinin bu noktadaki
türevine eĢittir.
Archimedes‟in hayatı, tüm olanakları yerine getirilen bir matematikçinin hayatı
kadar sakin ve düzenli geçmiĢtir. Hayatının en karıĢık zamanı ve acıklı olanı son günlerine
rastlar. Bu da Roma‟lılarla Kartaca‟lılar arasında Ġ.Ö. 264-146 yılları arasında yapılan Pön
savaĢları dönemine rastlar.
Archimedes, yere çizdiği Ģekil üzerinde bir matematik problemini çözmeye
uğraĢıyordu. Bir söylentiye göre, Roma‟lı asker Ģeklin üzerine yürümüĢ ve Archimedes„i
kızdırmıĢtır. Bunun üzerine Archimedes‟in, ”Aman daireme dokunma, bozma” diyerek
yeniden probleme daldığı söylenir. Yine bir söylentiye göre, Archimedes Roma ġefi
Marcellus‟un yanına gitmek üzere kendisini izlemesini emreden askere, problemi
bitirmeden kalkmayacağını söylemiĢtir. Problemin çözümünün uzun sürmesine canı sıkılan
ve kızan asker, Ģanlı kılıcını çekmiĢ ve yetmiĢ beĢ yaĢındaki yaĢlı ve silahsız koca
geometriciyi Ġ.Ö. 212 yılında canice öldürmüĢtür. ĠĢte, bu büyük deha böyle yok edilmiĢtir.
Archimedes‟in öldürülmesi her ne Ģekilde olursa olsun, ilim ve insanlığın
beklediği medeniyet adına bunda daha büyük bir vahĢet ve canilik görülmemiĢtir.
ÖKLİD (İ.Ö. 300)
Yunan matematikçisi. GelmiĢ geçmiĢ matematikçiler içinde adı geometriyle en
çok özdeĢleĢtirilen kiĢidir. Öklid, geometri dünyasında kapladığı bu seçkin yerini
kendisinin büyük matematikçi olmasından çok, baĢlangıcından kendi zamanına kadar
bilineni “Öğeler” adını verdiği kitaplarda toplamasına borçludur. Öğeler, dilden dile
çevrilmiĢ, yüzlerce kez kopya edilmiĢtir, matbaanın icadından sonra da binlerce kez gözden
geçirilmiĢ ve yeniden basılmıĢtır. Öklid derlemesinin tutarlı bir bütün olmasını sağlamak
için, kanıt gerektirmeyen apaçık gerçekler olarak beĢ aksiyom ortaya koyar.
Öklid’in beş aksiyomu şunlardır:
1.
Ġki noktadan yalnız bir doğru geçer.
2.
Bir doğru parçası iki yöne de sınırsız bir Ģekilde uzatılabilir.
3.
Merkezi ve üzerinde bir noktası verilen bir çember çizilebilir.
4.
Bir doğruya dıĢında alınan bir noktadan bir ve yalnız bir paralel çizilebilir.
5.
Bütün dik açılar birbirine eĢittir.
Öğeler on üç kitaptan oluĢmaktadır. Öklid geometrisi 19.yüzyıla kadar
rakipsiz kaldı. Öklid‟in yaĢamı hakkında hemen hemen hiçbir Ģey bilmiyoruz.
APOLLONIUS (İ.Ö. 260?-200? 170?)
Zamanında çok bilinmeyen, fakat 1600 yıllarında değeri anlaĢılan Yunan
matematikçilerinden biri de Bergama‟lı Apollonius‟tur. Eski devirlerin en büyük
matematikçilerinden biridir. Ġ.Ö. 267 veya 260 yıllarında, Pamfiye denilen Teke Sancağının
Perga kentinde dünyaya gelmiĢtir.
Matematikçi Pappus, Apollonius‟un, bencil, üne düĢkün, kibirli ve gururlu birisi
olduğunu yazmaktadır. Apollonius‟un yaptığı çalıĢmalar ve buluĢları onun bu zayıf
taraflarını örtecek kadar kuvvetlidir. Çarpmaya ait birçok buluĢu vardır. Koniklere ait
buluĢları onu Ģöhretin zirvesine çıkarmıĢtır.
Euclides geometrisini benimseyerek onu daha ileri düzeylere götürmüĢtür. Teorik
ve sentetik geometrici olarak 19. yüzyıldaki Steiner‟e kadar Apollonius‟un bir eĢine daha
rastlanamaz. Konikler adı altında bugün bildiğimiz elips, çember, hiperbol ve parabol
kesiĢimlerine ait problemlerin birçoğu Apollonius tarafından bulunmuĢtur. Doğrular,
çemberler ve eğrilerin konikler üzerine araĢtırma yapmıĢtır. Yine, analitik geometri
özelliklerinden hemen hemen tümünü Apollonius‟a borçluyuz.
Dairesel tabanlı ve tepesinin her iki tarafından sonsuza kadar uzatılmıĢ bir koni bir
düzlemle kesilirse, düzlemle koni yüzeyinin kesiĢimi olan eğri, doğru, çember, hiperbol,
elips veya parabol olacağını ilk kez Apollonius göstermiĢtir. Merminin yörünge
denkleminin bir parabol olacağı yine Apollonius tarafından bulunmuĢtur.
Pergel ve cetvel yardımıyla üç çembere teğet çizme, Apollonius problemi olarak
bilinir. Yine, sabit iki noktaya olan uzaklıkları oranı sabit olan noktaların geometrik yeri,
bu sabit noktaları birleĢtiren doğru parçasını, verilen orana göre içten ve dıĢtan bölen
noktalar arasındaki uzaklığı çap kabul eden bir çemberdir.
HIPPARCHUS (İ.Ö. 160-125)
Hipparchus, Yunan‟lı matematikçi ve astronomdur. Ġlk sistematik astronomi ve
trigonometriyi bulan kimsedir. Ekinoks noktalarının değiĢimi olayını bulmuĢtur. Binden
fazla yıldız için bir katalog yaparak, GüneĢ ve Ayın uzaklığını hesaplamıĢtır. Enlem ve
boylam daireleriyle, Dünya‟daki herhangi bir noktanın konumunu belirtme yöntemini
bulmuĢtur.
HAREZMİ (780-850)
Tam adı Muhammed Bin Musa el-Harezmi olan bu büyük bilim adamı,
Horasan‟da doğmuĢtur. Bugünkü cebir ve trigonometrinin kurucusu sayılır. Avrupa‟lıların
en çok yararlandığı bir matematikçidir.
Cebir üzerine çok sayıda eser verdi. Descartes‟e kadar batı bilim dünyasında
egemen olan Harezmi ve Harezmi cebiriydi. Bu nedenle Harezmi dünya çapında bir
matematikçidir. En önemli eseri, ”Cebir ve Mukayese Hesabı” dır. Deneyler, enlem ve
boylam kitapları vardır. Bir de gökyüzü atlası vardır. Hindistan matematiğini dünyaya
tanıtan yine Harezmi‟dir.
GERBERT (945-1003)
Gerbert, 945 yılında Auvergne‟de bir kilisenin önünde rahipler tarafından bulunup,
büyütülmüĢtür. Gerbert‟in çok yetenekli ve parlak bir zekaya sahip olduğu kilisede hemen
fark edilir. Gerbert bu kilisede tam yirmi yıl kalır.
Dokuz rakamla hesap yapan ilk batılı bilgin Gerbert‟tir. Bu dokuz rakamı
Ġspanya‟nın sınır kentinde öğrenmiĢti. Gerbert bu dokuz rakamla oldukça kolay ve çabuk
hesaplar yapıyordu. Bu nedenle kendisine sihirbaz ve büyücü gözüyle bakıyorlardı.
Burada ilginç olan yan, Gerbert‟in sıfır rakamını bilmemesiydi. On rakamı ile
hesap yapılması, Gerbert‟ten tam yüzyıl sonra büyük Türk matematikçisi Harezmi‟nin
“Hesap Kitabı” nın Latinceye çevrilmesinden ve Orta Ġspanya‟dan batıya ulaĢması ile
gerçekleĢmesi olmuĢtur.
ÖMER HAYYAM (1048-1131)
Asıl adı Gıyaseddin Ebu‟l Feth Bin Ġbrahim El Hayyam‟dır. 18 Mayıs 1048‟de
Ġran‟ın NiĢabur kentinde doğdu.
Ġlgilendiği ilimler; matematik, fizik, astronomi, Ģiir, tıp, müzik‟tir. Daha yaĢadığı
dönemde Ġbn-i Sina‟dan sonra Doğu‟nun yetiĢtirdiği en büyük bilgin olarak kabul
ediliyordu. O herkesten farklı olarak yaptığı çalıĢmalarının çoğunu kaleme almadı, oysa o
ismini çokça duyduğumuz teoremlerin isimsiz kahramanıdır.
Eserleri arasında; Cebir ve Geometri Üzerine, Fizikler Bilimler Alanında Bir
Özeti, OluĢ ve GörüĢler, Bilgelikler Ölçüsü, Akıllar Bahçesi yer alır. En büyük eseri Cebir
Risalesi‟dir.
Matematik bilgisi ve yeteneği zamanın çok ötesinde olan Ömer Hayyam
denklemlerle ilgili baĢarılı çalıĢmalar yapmıĢtır. Bunun yanısıra, binom açılımını da
bulmuĢtur. 4 Aralık 1131‟de doğduğu yerde öldü.
FIBONACCI (1170-1230)
Piza‟lı Leonardo Fibonacci, Rönasanstan önce, Asya ülkelerinin matematiğini
Avrupa‟ya en etkili olarak taĢıyan ve götüren biri olarak bilinir. YaĢam öyküsü hakkında
hemen hemen hiçbir Ģey bilinmiyor. Yalnız, babası karĢı sahillerdeki müslümanlarla ticaret
yapan bir tüccardı. Babası, Leonardo‟ya hesap öğretmesi için Arap bir hoca tuttu.
Öğretmenlerin ona verdiği matematik dersleri daha çok yaĢam koĢullarıyla
ilgiliydi. Matematiği iyice kavradıktan sonra, sayılar kuramı ve geometri üzerine iki kitap
yazmıĢtır. BuluĢlarının en ünlüsü, Fibonacci dizisidir. Doğadaki çiçeklerin yaprakları
üzerinde bile araĢtırma yapıyor, onların düzenini ve doğadaki olayların sayılarla ifade
edilebileceğini keĢfetmeye çalıĢıyordu. Bunlara daha sonra ”altın oranlar” denmiĢtir.
Leonardo Fibonacci‟nin en büyük hizmeti, Harezmi‟nin matematiği ile, çok
kullanıĢlı olan Hint ve Arap karıĢımı sayılarını batıya tanıtmakla çok büyük bir görev
yapmıĢtır.
NAPIER (1550-1617)
John Napier, Merchiston-Edinburg‟da 1550 yılında doğdu. Merchiston Baronu ve
Ġskoçya‟lı bir matematikçi olan Napier, logaritmanın bulucusu olarak bilinir. Zaten
aritmetik için üç aĢama vardır. Ġlki, sayıların on tabanına göre yazılması, ikincisi
logaritmanın bulunuĢu ve üçüncüsü de Ģimdiki bilgisayarlardır.
Napier, Saint Andrews Üniversitesi‟nde eğitim görmüĢ ve matematiği de içinden
gelen bir merak olarak izlemiĢtir. Kendisi amatör bir matematikçidir. Sayısal hesaplamaları
kolaylaĢtıracak bir yol ararken, önce Napier cetvelleri diye bilinen, üzerinde rakamlar
yazılmıĢ küçük değnekler yardımıyla yapılan bir çarpma veya bölme yöntemi buldu.
1,2,3,... Ģeklindeki aritmetik dizi ile, buna karĢılık gelen 10,100,1000,... biçimindeki
geometrik dizi arasındaki iliĢkiyi gördü. 1614 yılında yazdığı “Logaritma Kurallarının
Tanımı” adlı eserinde, aritmetik dizi ile geometrik dizinin karĢılaĢtırılmasından,
matematiğe logaritma kavramını getirdi. Buradaki aritmetik dizi, geometrik dizinin
logaritmasıdır.
Napier, 1618 ve 1624 yılları arasında kusursuz iki logaritma cetveli yayınladı. Bu
eser onun tam yirmi yıllık çalıĢmasının ürünüdür. Napier‟in bu konuda çok sayıda eseri
vardır. Bazı hesap makinalarının temellerini veren iki kitabı, 1617 yılında yayınlandı.
1617‟de Edinburgh‟ta öldü.
KEPLER (1571-1630)
Johannes Kepler, 1571 yılında Württemberg‟de Wiel‟de doğdu. TanınmıĢ bir
Alman astronom ve modern astronomiyi kuranlardandır.
GeliĢmiĢ merceklerin teleskopta kullanılmasına önderlik ederek ıĢık bilimine de
yardım etti. Gezegenlerin GüneĢ etrafındaki hareketlerini kesin olarak hesaplayan Alman
gökbilimcisidir. GüneĢin, gezegenlerin merkezi olduğunu benimsedi. Gezegenlerin
yörüngelerinin, odak noktalarının birinde GüneĢ olan elipsler olduğunu saptadı. Bu Kepler
yasalarının ilkidir. Üç tane buluĢuna “Kepler Yasaları” denir. Bunlar:
1.
Her gezegen, odaklarından birinde GüneĢin bulunduğu elipsin üzerinde
hareket eder.
2.
Bir gezegenle GüneĢi birleĢtiren vektör eĢit zamanlarda eĢit alanlar tarar.
3.
GüneĢ etrafındaki herhangi iki gezegenin dönüĢ devirlerinin karelerinin
bölümü, bu gezegenlerin GüneĢe olan uzaklıklarının küplerinin bölümüne eĢittir. Yani, bu
bölüm sabittir.
Kepler‟in bu yasalarının matematiksel olarak gösterilmesi de oldukça zordur.
Kepler ayrıca, enlem ve çizgilerini ilk kez kesin olarak hesaplayanlardan biridir. 1630‟da
öldü.
DESCARTES (1596-1650)
Yalnız sükun ve rahat istiyorum diyen Rene Descartes, Avrupa‟nın savaĢa
sürüklendiği yıllarda, Fıransa‟nın Tours kenti yakınında La Haye‟de 31 Mart 1596‟de
doğdu. Asılzade, asker ve matematikçi olan Descartes, metafizik ve kuramsal fikirlerden
çok, analitik geometrisi ile yeni bir çığır açmıĢtır. SavaĢlar, kıtlıklar, salgın hastalıklar,
fakirlik, pislik ve cahilliğin hüküm sürdüğü bir ortamda yaĢıyordu.
Descartes, asil bir aileden geliyordu. Babası varlıklıydı. Rene‟nin doğumundan
birkaç gün sonra annesi öldü. Babasının küçük filozofu Descartes, çevresinde ve dünyada
gördüğü her Ģeyin nedenini soruyordu. Descartes‟in yetenekleri daha okul sıralarında ortaya
çıkmıĢtı. 14 yaĢındayken, okuldaki eğitimin insani bakımdan kısır olduğunu sezmiĢti. Körü
körüne inanılması ve bağlanılması gerekenleri temelsiz görüyor ve ispatsız hiçbir Ģeyi
kabul etmiyordu. Bu yüzden de papazlarla tartıĢmaya ispat yoluyla baĢladı. Her Ģeyden
Ģüphe ediyordu.
Her girdiği iĢte canla baĢla çalıĢıyordu. Ġki yıl matematik araĢtırmalarını yaptığı
evi, saygısız arkadaĢları yine buldu. Çekilmeyen arkadaĢlarından kurtulup huzura ve
sükuna kavuĢmak için savaĢa gitmeye karar verdi. Fakat, burada da istediği sükunu
bulamadı. Almanya‟ya gitti. Bayram, tören ve Ģölenlere merak sardı. Yeniden askerliğe
döndü.
Avrupa‟daki iskolastik düĢüncenin egemenliğini sürdürdüğü ve karanlık çağın
sona erdiği yıllarda, Descartes‟i dinsizlikle de suçlamıĢlardır. Onun dini fikir ve düĢünceleri
rasyonelistti ve oldukça sadeydi. Sağlıksız ve cılız büyüdüğü için, yıllarca ölüm korkusu
içinde yaĢamıĢtır. Paris‟te sükunetli tam üç yıl geçirmiĢtir.
Onun daha çok soyut olan matematik bir kafası vardı. Uzun yıllar Hollanda‟da
kaldı. Optik, fizik, anatomi, embriyoloji, tıp, astronomi, meteoroloji ve gökkuĢağı
üzerindeki incelemelerini sonuçlandırmıĢtı. Her olaya bir hammadde gözüyle bakıyor ve
ondan yeni bir Ģeyler çıkarmayı düĢünüyordu. Bu nedenle çok yenilikçiydi. Yenilik onun
yaĢamı ve ruhuydu.
Biraz sükuna kavuĢtuğunu sandığı elli yaĢları yöresinde, karĢısına Ġsveç Kıraliçesi
Christine çıktı. Bilmesi gereken her Ģeyi bilen, hatta daha fazlasını öğrenmiĢ olan ve çok
yönlü olan on dokuz yaĢındaki Christine, Descartes‟i kendisine özel öğretmen olarak tuttu.
Christine‟nin insafsız ve bitmek tükenmek bilmeyen çalıĢmaları onu yedi bitirdi. KıĢ, soğuk
ve Christine‟nin amansız çalıĢmaları sonunda hastalandı. Doktorları kabul etmedi. 11 Ģubat
1650‟de öldü.
Descartes, yeni bir geometriyi kurmuĢ ve modern geometrinin doğmasına
olanaklar vermiĢtir.
CAVALIERI (1598-1647)
Ġtalyan papazı ve matematikçisi olan Bonaventura Cavalieri, Milano‟da doğdu.
Galile‟nin en iyi öğrencilerinden biri olan Cavalieri, 1629 yılından ölünceye kadar
Bologna‟ da matematik okuttu. Astronomi ve küresel trigonometriyle ilgilendi. Logaritma
ve hesaplarının Ġtalya‟da uygulanmasında öncülük etti. ”Süreklilerin Bölünmezleri
Yolundan, Yeni Bir Yöntemle ĠlerletilmiĢ Geometri” kuramıyla büyük ün kazanmıĢtır. Bu
kuram, geometrik büyüklükleri, sonsuz öğeli bir sayıdan oluĢmuĢ kabul eder. Bu öğeler,
geometrik büyüklüğün ayrılabileceği en son terimdir. Bu nedenle de bölünemez olarak
nitelenir. Uzunlukların, yüzeylerin ve hacimlerin ölçülmesi sonsuz sayıda bölünmezlerin
toplamından baĢka bir Ģey değildir. Belirli bir integralin hesaplanması da bu ilkeye dayanır.
Cavalieri, bu teoremiyle bugünkü sonsuz küçükler hesabı denen analizin öncüsü olarak
sayılabilir. 1647‟de Bologna‟da ölen Cavalieri‟nin kendi adıyla anılan postülatları,
teoremleri ve bunlardan baĢka kitapları da vardır.
FERMAT (1601-1665)
Fermat‟ın babası bir deri tüccarı ve annesi de bir hukukçunun kızıydı. Fransa‟da
Lomagne‟de doğdu. Oldukça sessiz ve sakin bir yaĢam sürdürmüĢtür. Olgunluk çağındaki
baĢarıları ve eserleri onun parlak bir öğrenci olduğunu gösterir.
Fermat‟ın hayatının tarihi matematiktir. Birçok yabancı dil de öğrenmiĢtir.
Memurluğunun yoğun iĢlerinden geriye kalan zamanlarında matematikle uğraĢmıĢtır.
Archimedes‟in eğildiği diferensiyel hesaba geometrik görünümle yaklaĢmıĢtır.
Eğrilerin çiziminde maksimum ve minimum noktalarının önemi bilinmektedir. ĠĢte
bu kavramları koyan yine Fermat‟tır. Oldukça kolay gibi görülen bu problemin
matematikte ve fizikte çok geniĢ ve ileri uygulamaları vardır. Ayrıca, bu kavramları ıĢık
bilmine uygulamasını çok iyi beceren yine odur. Buna bağlı olarak yansıma, kırılma, geliĢ
ve yansıma açıları üzerine yaptığı bağlılıklar önemini bugün bile korumaktadır. Fermat,
analitik geometriyi üç boyutlu uzaya aktarmıĢtır. Amatör bir matematikçi ve düzenli bir
evrak memuru olan Fermat‟ın en önemli matematik çalıĢması sayılar kuramı üzerinedir.
Asal sayılar üzerinde çok durmuĢtur.
n-kenarlı düzgün bir çokgenin n-kenarı ve n-açısı eĢittir. Eski Yunanlılar pergel ve
cetvelle 3, 4, 5, 6, 7 ve 10 kenarlı düzgün çokgenleri çizebiliyorlardı. Ġ.Ö. 400 yıllarında,
pergel ve cetvelle 7, 8, 11, 13,... kenarlı çokgenlerin çiziminin yollarını bulamamıĢlardı.
Fermat bu problemi çözdü.
Fermat, eserlerini ve buluĢlarını genellikle yayınlamaz ve birçok teoremlerini de
karalamalar Ģeklinde bırakırdı. Hatta, bazı teoremlerin sadece ifadelerini yazdığı
görülmüĢtür. Yani, ispata bile gereksinim duymamıĢtır. Basit gibi görünen bir problemini
Euler, tam yedi yılda ancak ispatlayabilmiĢtir. Ölürken çalıĢmalarının birçoğunu da
yaktığından, bize bilgi kalmamıĢtır. Fermat‟ın bu davranıĢı matematik dünyası için
bağıĢlanamaz.
Fermat, hiçbir zaman gerek Descartes ve gerekse Pascal gibi hayali ve çekici olan
felsefelere kendini kaptırmamıĢtır. Kuramsal matematiği en yüksek düzeye çıkarmıĢtır.
12 Ocak 1665‟te hayatında hikaye edilecek hiçbir Ģey bırakmadan ölmüĢtür.
Fermat bu buluĢlarını saklamayıp yayınlasaydı, matematikte daha birçok yenilikler birbirini
izleyecekti. Ne yazık ki, Fermat bizi bundan yoksun bırakmıĢtır.
PASCAL (1623-1662)
Pascal, 19 Haziran 1623 günü Fransa‟da Clermont‟ ta doğdu. Babası kültürlü bir
adamdı.
Descartes ve Fermat gibi büyük matematikçilerle çağdaĢ olması bir yerde kendisi
için bir Ģanssızlıktı. Bu nedenle, tek baĢına oluĢturabileceği olasılıklar kuramının keĢfini
Fermat ile paylaĢtı. Kendisini “ harika çocuk” diye ünlü yapan yaratıcı geometri fikrini,
kendisinden daha az ünlü olan Desargues‟dan esinlendi. Daha çok din ve felsefe konularına
eğildiği için matematiğe az zaman ayırdı.
Pascal, çok erken geliĢen bir çocuktu. Fakat, vücutça oldukça zayıftı. Bunların
tersine kafası çok parlaktı. Çok küçük yaĢta olmasına rağmen, matematiğe gösterdiği ilgi
çok dikkat çekiyordu. Hatta matematik problemleriyle gece gündüz uğraĢmaya baĢladı.
Sağlığının bozulacağından kuĢkulanan babası, bir aralık onun matematik çalıĢmasına engel
olduysa da onun bu davranıĢı Pascal‟ı matematiğe daha çok yöneltti.
Hiçbir yardım görmeden ve hiçbir geometri okumadan, çok küçük yaĢta bir
üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece olduğunu kanıtlamıĢtır. Daha önce hiçbir kitabı
okumadan, Euclides‟in birçok önermesini ispatlamıĢtı. Pascal kendi kendine bir geometrici
olmuĢtu.
Pascal, on altı yaĢından önce, 1639 yılında, geometrinin en güzel teoremini ispat
etti. Ġngiliz matematikçisi ünlü Sylvester, Pascal‟ın bu büyük teoremine “Kedi BeĢiği” adını
vermiĢtir. Pascal, on bir yaĢına gelince sesler hakkında bir eser vermiĢtir. On altı
yaĢındayken, konikler üzerine bir eser yazarak, ünlü Descartes‟i hayretlere düĢürmüĢtür.
On sekiz yaĢına gelince, Ģimdi Paris sanayi müzesinde saklanan hesap makinesini
bulmuĢtur. Fizikte, havanın ağırlığını, sıvıların denge halini ve basıncı hakkında Pascal
kanunlarını bulmuĢtur.
Pascal, on yedi yaĢından ölümü olan otuz dokuz yaĢına kadar ızdırapsız ve acısız
gün görmedi. Hazımsızlık, mide ağrıları, uykusuzluk, yarı uyuklamalar ve bu ağrıların
verdiği gece kabusları onu yedi bitirdi. Böyle olmasına rağmen, yine de bu ağrılar içinde
durmadan çalıĢıyordu.
Yirmi üç yaĢlarında, geçici bir felç geçirdi. Bu ona çok ağrılar verdi. Her Ģeye
rağmen, düĢüncesi ve kafasının çalıĢmaları sürüyordu.
1648 yılında Toriçelli‟nin çalıĢmalarını inceleyerek, onun da önüne geçti.
Yükseklikle basıncın değiĢtiğini saptadı.
Pascal, kız kardeĢinin de etkisi ile 1654 yılından sonra kendini dünya iĢlerinden ve
matematikten çekerek, hıristiyanlığın o koyu tutuculuğu içine gömülüp gittiği ve taassubun
kurbanı olduğu bilinen bir gerçektir.
1658 yılının bir gecesinde, uykusuzluk ve diĢ ağrılarından kıvranan Pascal,
kerpetenin egemen olduğu bir zamanda, korkunç ağrılarını unutmak amacıyla, birçok ünlü
matematikçinin uğraĢtığı zarif sikloid eğrisine daldı. Tüm ağrılarının geçtiğini gördü. Ya
da, sikloid üzerine o kadar daldı ki, tüm ağrı ve acılarını unuttu. Tam sekiz gün sikloid
geometrisi üzerine çalıĢtı.
1658 yılında kendini oldukça hasta hissetti. Kısa aralıklarla gelen uyuklamalar
dıĢında, Ģiddetli ve dinmek bilmeyen baĢ ağrıları ona çok eziyet ediyordu. Tam dört yıl bu
ağrılarla kıvrandı. 1662 yılının Haziran ayında otuz dokuz yaĢındayken öldü. Ölümünden
sonra yapılan otopsisinde, ağrılarının nedeninin ciddi bir beyin hastalığından ileri geldiği
saptandı.
Pascal, Fermat ile birlikte olasılıklar kuramını kurmakla, yeni bir matematik
dünyası yaratmıĢ oluyordu. Pascal üçgeni, binom açılımındaki katsayıları bulmaya yarar.
Hıristiyan dini, mezhepler ve sonu gelmez ağrılar içinde bir dahi, maddi olarak
yok olup gitmiĢtir. Fakat, bıraktıklarıyla yaĢamaktadır.
HUYGENS (1629-1695)
Hollandalı fizikçi, matematikçi ve astronom olan Christiaan Huygens, 1629
yılında La Haye‟de doğdu. Constantin Huygens‟in oğlu olan Christiaan, bilimsel bir
ortamda yetiĢti. Leiden ve Breda Üniversiteleri‟nde okudu. Geometri ile ilgili eserlerini
bastırdıktan sonra fiziğe yöneldi. Kendi adıyla anılan saati buldu.
Huygens‟in yalnız matematik alanındaki çalıĢmaları bile onu ünlü yapmaya yeter.
1656‟da, olasılıklar kuramının ilk eksiksiz incelemesini yaptı. Açan ve açılan eğriler
kuramını kurdu. Bu kuramla, eğrilik merkezinin tanımını yaptı. Sikloidin özelliklerini
buldu. ġisoit‟un doğrulaĢtırılmasını baĢardı. Logaritma kuramını Huygens kurdu. Zincir
eğrisi problemini çözümledi. Kepler‟in pozitif göz merceklerinden daha üstün olan negatif
göz merceklerini buldu. Huygens‟in en büyük buluĢları fizikte, özellikle mekanik ve optik
alandadır. Yansıma ve kırılma kanunlarını buldu. Kuramsal ve uygulamalı bir adamdı.
1695‟de doğduğu yerde ölmeden önce, Newton‟un futon kuramına karĢı çıktı.
GREGORY (1638-1675)
Ġskoçya‟lı matematikçi ve fizikçi olan James Gregory, 1638 yılında Aberdeen‟da
doğdu. 1663‟te kendi adını taĢıyan ve “Optica Promota” adlı eserinde anlattığı yansımalı
teleskopu buldu. Edinburg Üniversitesi‟nde matematik profesörü oldu. Arı geometri ve
analitik geometri ile ilgilendi. Pi sayısının değerini yeniden hesapladı. Yay ve teğet serisi
açılımlarını buldu.
Çok kısa süren yaĢam süresinde çok sayıda sonuçlar buldu. Özellikle diferansiyel
ve integral hesap üzerinde çalıĢmaları vardır. Sonsuz küçük hesabında da çalıĢtı. 1675‟te
öldüğünde çok gençti.
NEWTON (1642-1727)
“Herkesin beni nasıl gördüğünü bilmem. Ben kendimi, deniz kenarında oynarken,
önünde hiç keĢfedilmemiĢ engin gerçek okyanusu yayılmıĢ duran ve cilalı bir çakıl taĢı ya
da güzelce bir istridye kabuğu bulmakla zevk duyan bir çocuk gibi görüyorum.” Newton.
ĠĢte, uzun yaĢamının son yıllarında kendisi hakkında böyle hüküm veren Ġsaac
Newton, 1642‟de Woolsthrope kasabasının bir Ģatosunda yaĢayan bir çiftçi ailesinin oğlu
olarak dünyaya geldi. Ġngiliz ırkının en büyük zekalı adamı olarak nitelenen Newton‟un
babası, oğlunun doğumundan önce otuz yaĢında öldü. Annesinin söylediğine göre,
zamanından erken doğan küçük Newton, o kadar ufak tefekti ki bir litrelik kavanozun içine
bile sığabilirdi. Newton‟un çocukluğu da dinç, canlı ve kuvvetli değildi. Diğer arkadaĢları
gibi eğlenceli vakit geçirme yerine, eğlencelerini ve oyunlarını kendi yaratıyor ve bunlarda
parlak zekası ortaya çıkıyordu. Geceleri köylüleri korkutmak için kandilli uçurtmaları,
tümü ile kendisinin yaptığı ve oldukça güzel iĢleyen hareketli oyuncaklar, su çarkları,
gerçekten buğday öğüten bir değirmen, küçük kız arkadaĢları için iĢ kutuları ve oyuncaklar,
resimler, güneĢ saatleri, tahtadan yapılmıĢ ve gerçekten iĢleyen duvar saati gibi Ģeyler onun
çok erken yaĢlarda yaptığı buluĢlardı.
Newton, daha on sekiz yaĢında, Cambridge‟de öğrenci olduğu yıldan baĢlayarak,
evrensel bir beğeniyle karĢılandı. Üniversiteyi bitireli iki yıl olmadan, bilim dünyasınca
alkıĢlanıyor ve hükümdarlardan saygı görüyordu.
Newton, ürkek yapılı, sinirli, çabuk kızan ve itirazla karĢılanmaktan korkan bir
yapıya sahipti. Eserlerini ancak kendisini seven dostlarının zoruyla bastırmıĢtır. Eserlerinin
eleĢtirilmesinden kaçardı. ”Optiks” adlı eserinin eleĢtirilerine dayanamamıĢ ve bu eseri
yazdığına piĢman olmuĢtur. Newton, Galile‟nin uğraĢmak zorunda kaldığı sürtüĢmelerle
karĢılaĢmıĢ olsaydı, bir satır bile yayın yapamazdı. Yerçekimi genel kanununu 1687 yılına
kadar yayınlamadı. Tam yirmi yıl bu genel çekim kanunu kuramını geliĢtirdi.
Grantham okuluna devam ettiği sıralarda ve Cambridge‟e hazırlanırken köyün
eczacısı Mr. Clarke‟ın evinde kalıyordu. Orada eski bir kitap koleksiyonu buldu ve onları
yutarcasına okudu. Newton hayatında hiç evlenmedi.
Newton‟un hareket kanunları:
1. (Eylemsizlik Kanunu) Bir cisme hiçbir kuvvet uygulanmazsa, bu cisim olduğu
yerde hareketsiz kalır veya hareket halindeyse, bir doğru boyunca düzgün bir hareketle,
yani ivmesi sıfır olan bir hızla hareket eder.
2. Kütle m, sabit ivme a ve kuvvet f ise, f=ma Ģeklinde sabittir.
3. (Etki ve Tepki Kanunu) Etki ve tepki eĢittir ve ters yönde iki kuvvettir.
Newton‟un en önemli buluĢlarından birisi de evrensel çekim kanunudur. Newton
bir gün elma ağacının gölgesinde otururken baĢına bir elma düĢer. Bunun üzerine uzun
uzun düĢünür. Yine uzun çalıĢmalardan sonra ünlü, kütlelerin birbirlerini çekim kanununu
bulur. Newton‟a, bu buluĢlarını nasıl bulduğu sorulduğunda, sürekli düĢünmeyle, diye yanıt
vermiĢtir.
Newton‟un en önemli buluĢu, diferansiyel ve integral hesabı keĢfetmesidir. Zaten
Newton‟u dünyada gelmiĢ geçmiĢ üç büyük matematikçiden biri yapan buluĢu budur.
Newton, 1661 yılının Haziran ayında Cambridge‟deki Trinity College‟e girdi.
Newton‟un matematik öğretmeni Ġsaac Barrow hem ilahiyatçı ve hem de matematikçiydi.
Matematikte parlak fikirli olan Barrow, öğrencisinin kendisinden çok ileride olduğunu
kabul ediyor ve 1669‟da matematik kürsüsünü bırakıp sırası gelince yerini o eĢsiz büyük
deha Newton‟a bırakıyordu.
1664 ile 1666 yılları arasında, yirmi bir yaĢından yirmi üç yaĢına kadar çok yoğun
bir çalıĢmaya girmiĢ ve yaptığı çalıĢmaları uzun zaman gizli tutmuĢtur. Ocak 1664 yılında
üniversiteyi bitirmiĢ ve lisans diplomasını almıĢtır.
Bir kuyruklu yıldız ile Ayın etrafındaki, Ayla ilgili Ģeyleri incelerken hastalandı.
Bulduğu sonuçları da gizli tutmuĢtu. Bu iki yıl içinde diferansiyel ve integral hesabı
keĢfetmiĢ, genel çekim kanununu bulmuĢ ve beyaz ıĢığın analizini deneysel olarak
yapmıĢtı. Bunların tümü, yirmi beĢ yaĢından önce bulunmuĢ Ģeylerdi. 20 Mayıs 1665 tarihli
bir yazısıyla, bir eğrinin üzerindeki bir noktadaki teğeti ve eğriliğini verecek yöntemini
daha yirmi üç yaĢındayken yayınlıyordu. ĠĢte bu, diferansiyelin bulunuĢunu müjdeliyordu.
Bu sıralarda ünlü sonsuz küçükler hesabına doğru yaklaĢıyordu. Yine bu sıralarda, binom
formülünü buluyordu.
Evrensel genel çekim kanununun yayınlanmasının yirmi yıl gecikmesinin nedeni,
kendisine yanlıĢ sonuçların verilmesinden doğmuĢtur. Doğru hesabı yapabilmek için bir
integralin hesap edilmesi gerekiyordu. Bugün bu integral kolaylıkla çözülebilir. Fakat
Newton‟u tam yirmi yıl düĢündürmüĢtür. Çünkü, integral hesap yöntemleri bugünkü kadar
geliĢtirilmemiĢti.
1667 yılında Cambridge‟e dönüĢünde Trinity Collegei‟ne üye olarak atanan
Newton artık rakipsizdi. 1668‟de tek baĢına yansımalı teleskopu yapmıĢ ve uyduları
incelemekte kullanmıĢtır. ”Philosophy Naturalis Principia Mathematica”
adlı eserini
yazmaya baĢladığında geceli gündüzlü çalıĢtı. Ünlü pertürbasyon kuramını ortaya atmıĢtır.
Bu kuram daha sonra ilerletilerek elektronların yörüngelerine uygulanmıĢ, on dokuzuncu
yüzyılda bu kuramla Neptün ve yirminci yüzyılda da Plüton gezegeni keĢfedilmiĢtir.
Principia‟ları yazmak için on sekiz ay uykusuz ve gıdasız kalan Newton, ellili
yaĢlarına yaklaĢıyordu. Bu yorgunluktan sonra 1692 sonbaharında iyice hastalandı.
Yiyeceklere karĢı olan tiksinti ve sürekli uykusuzluk neredeyse onu çıldırtıyordu. Ağır
hasta olduğu tüm Avrupa‟ya yayıldı. DüĢmanları bile, daha sonra iyileĢmesine çok
sevindiler.
Newton, 1696‟da elli dört yaĢında darphanede para basımı düzenlemekle
görevlendirildi. 1701 ile 1702 yıllarında, Cambridge Üniversitesi‟ni parlementoda temsil
etti. 1703 yılında Royal Society‟nin baĢkanlığına seçildi. Ölünceye kadar da bu makamda
kaldı. 1705 yılında Kıraliçe Anne tarafından chevalier‟lik rütbesi ile onurlandırıldı.
1696 yılında Bernoulli ve Leibnitz, Avrupa‟lı matematikçilere iki soru ile meydan
okuyorlardı. Altı ay uğraĢıldıktan sonra yeniden ortaya atılan problemleri, Newton ilk kez
29 Ocak 1696 günü akĢamı darphaneden yorgun argın evine döndüğünde bir arkadaĢından
duydu. O gece her iki problemi de çözdü. Ertesi gün isim vermeden her iki çözümü de
Royal Society‟ye gönderdi. Çözümleri gören Bernoulli, hemen oradakilere, ”Ha! Arslanı
pençesinden tanıdım” diye haykırdı.
Newton 1716 yılında yetmiĢ yaĢındayken bile fikri yapısı oldukça dinçti. Bu sırada
Leibnitz yine ortaya attığı bir problemle Avrupa matematikçilerine meydan okuyordu.
Newton problemi darphaneden akĢam eve dönüĢünde saat beĢte almıĢtı. Çok yorgun
olmasına karĢın, problemin çözümünü o akĢam hemen buldu. Tüm matematik tarihi
boyunca, karĢısına çıkan güçlükleri zekasını kullanarak yenen ve bu güçlükleri çözen
Newton gibi biri gelmemiĢtir. O, Ġngiliz ırkının gelmiĢ geçmiĢ en büyük zekasıydı.
YaĢadığı uzun yılları en mesut biçimde geçiren ve yaptıklarının sonuçlarını gören, takdir
edilen, Ģan ve Ģöhretle alkıĢlanan tek matematikçi Newton‟dur. Ömrünün son üç yılını çok
ağrı ve acılar içinde yakalandığı böbrek taĢı hastalığından çekti. Ölümüne yaklaĢırken bir
de öksürüğe yakalandı. Birkaç gün içinde ızdırap ve acıları duymayan bir rahatlığa eriĢti.
20 Mart 1727 sabahı bir ile iki arasında bu dev söndü. Cismen ölen, Ġngiliz ırkının en
büyük dehasına karĢın, elma yine yere düĢmektedir.
LEİBNİTZ (1646-1716)
“Bende o kadar fikir var ki, eğer benden daha iyi görmesini bilenler bir gün onları
derinleĢtirecek ve benim zihin emeğime kendi kafalarının güzelliğini katacak olurlarsa,
sonraları belki bir iĢe yarayabilir” diyen Gottfried Wilhelm Leibnitz, 1 Temmuz 1646 günü
Leipzig‟te doğdu. Babası ahlak ilmi öğretmeni olup, üç nesilden beri Saksonya hükümetine
hizmet etmiĢ bir aileden geliyordu. Bu nedenle ilk yılları oldukça ağır bir politika ile yüklü
bir bilgiçlik havası içinde geçti.
Leibnitz altı yaĢındayken babasını kaybetti. Tarih hevesini babasından almıĢtı.
Sekiz yaĢında Latince‟ye baĢladı. Kendi gayreti ile Yunan‟ca öğrendi. ”Characteristica
Universalis” adlı ilk denemesini verdi. Bu eser, metafiziğin anahtarıdır.
Leibnitz, on beĢ yaĢındayken Leibzig Üniversitesi‟ne bir hukuk öğrencisi olarak
girdi. 1663 yılının yazını Jena Üniversitesi‟nde geçirdi. Leibzig‟e dönünce yeniden hukuka
baĢladı. 1666 yılında yirmi yaĢındayken doktora sınavı için hazırdı. Leibnitz‟e gıpta eden
titiz Leibzig Fakültesi ona resmen gençliğinden dolayı, gerçekte tüm profesörlerden fazla
hukuk bildiği halde, doktora ünvanını vermeyi kabul etmedi. Halbuki, 1863 yılında on
sekiz yaĢındayken, parlak bir tezle baĢölye ünvanını almıĢtı. 5 Kasım 1666 yılında Alfdorf
Üniversitesi‟ne bağlı Nürnberg Üniversitesi “Tarihi Yöntem” adlı çalıĢmasından dolayı
doktora ünvanını verdi.
Durmadan okurdu, yazardı ve düĢünürdü. Matematik çalıĢmalarının çoğunu
kendisini çağıran aristokratlara giderken, çağın o kötü yollarında, kötü arabalar içinde
sallana sallana yazmıĢtır. Bu çalıĢmaların tümü bugün Hannover kütüphanesinde bağlı
olarak durur.
1666 yılında olasılıklar kuramına baĢladı. Bu sıralarda öğrenciydi. Matematik
Leibnitz‟in parlak zekasının fıĢkırdığı bir sahadır. Bundan baĢka hukuk, din, siyaset, tarih,
edebiyat, mantık, metafizik ve kuramsal felsefe konularında sayısız eser bırakmıĢtır.
Bundan dolayı kendisine evrensel deha denmektedir. Verimsiz gibi görünen soyut
olasılıklar kuramının öncüsü Leibnitz‟dir.
Leibnitz, matematik ve mantık alanında çağının iki yüzyıl ilerisindeydi.
Diferansiyelin geometrik bir yorumunu verdi. Bu matematiğe en büyük hizmetti. Bugün,
Leibnitz‟in olasılıklar yöntemi, gösterim mantığı ve geliĢmelerinde meydana çıkarıldığı
biçimde analiz için, analizin kendisi kadar önemlidir.
Gauss‟un söylediği gibi, Leibnitz, matematik bilgisinin çoğunu boĢ yere israf
etmiĢtir. Eğer, onun eğildiği her konuda verdiği eserleri toplayacak büyük adamlar olsaydı,
bugünkü ilim ve özellikle matematik tarihi bambaĢka olurdu. Bunun yerine, yirmi yaĢında
Mainz Elektörü için bir hukuk danıĢmanı ve hatırı sayılır bir ticaret memuru oldu.
1675 yılında Royal Society‟nin ilk yabancı üyesi oldu. Yine aynı yıl, diferansiyel
hesabın bazı basit formüllerini çıkarmıĢ, kendi sözüne göre, temel teoremi keĢfetmiĢti.
1677 ile 1704 yılları arasında, Leibnitz‟in yaptığı çalıĢmalar tüm Avrupa‟ya yayıldı.
Leibnitz‟in uğraĢtığı konuların tam bir listesini vermek olanaksızdır. Onun en az
baĢarılı olduğu saha mekanik ve fizikti. En önemli eserleri içinde birçok akademiyi kurması
ve onları çalıĢtırması sayılabilir.
AltmıĢ sekiz yaĢına doğru iyice çöktü. Eski zekası kalmadı. Hastaydı. Çok çabuk
ihtiyarlıyordu. Leibnitz, yetmiĢ yaĢına gelince Hannover‟de öldü.
BERNOULLI’LER
Jacques Bernoulli
Daniel Bernoulli
Jean Bernolli
“Bu adamlar Ģüphesiz birçok Ģeyler baĢarmıĢlardır ve seçtikleri hedefe en iyi bir
biçimde varmıĢlardır" diyen Jean Bernoulli, Bernoulli ailesinin neler yaptıklarını belirtmek
istemektedir.
Üstün zekalı soylarının geçmiĢleri uzun uzun genetikçiler tarafından incelenmiĢtir.
Üç veya dört nesilde sekiz on tane üstün zekalı matematikçi veren Bernoulli ailesi
incelemeye değer. Ġçlerinden birçoğu hukukta, bilginlikte, edebiyatta, serbest mesleklerde,
idari alanlarda ve görevlerde ve sanatta gerçek bir üstünlük göstermiĢlerdir. Matematik
alanında daha çok Bernoulli soyunun ikinci ve üçüncü kuĢakta sivrildiğini görmekteyiz.
Bernoulli ailesi, diferansiyel ve integral hesabın geliĢmesinde, uygulanmaya
konulmasında ve tüm Avrupa‟ya yayılmasında en önde yer almıĢlardır.
Bernoulli‟ler, Saint-Barthelemy toplu öldürmelerinde olduğu gibi, hügnoların
katolikler tarafından toplu öldürülmelerinden kurtulmak için 1583 yılında Anvers‟ten kaçan
bir ailenin soyudur.
ġimdi, bu aileden gelen sekiz matematikçinin önemli ilmi çalıĢmalarını sırasıyla
kısaca verelim.
I. Jacques, Leibnitz tarafından ortaya atılan diferansiyel ve integral hesabın Ģeklini
inceledi. 1687 yılından, ölümü olan 1705 yılına kadar Bale‟de matematik profesörlüğü
yaptı. Analitik geometri, olasılıklar kuramı ve değiĢimler hesabına ait buluĢları çok
değerlidir. Sikloidin en çabuk iniĢ eğrisi olduğu, I. Jacques ve I. Jean kardeĢler tarafından
1697 yılında, baĢka bilginlerle hemen hemen aynı zamanda bulundu. I. Jacques‟in
ölümünden sonra 1713 yılında olasılıklar kuramında “Ars Conjectandi” adlı büyük eseri
yayınlandı.
I. Nicolas ta kardeĢleri gibi matematikçi yaratılmıĢtı. On altı yaĢında Bale
Üniversitesi‟nden felsefe doktoru ünvanını ve yirmi yaĢında hukuktan en yüksek rütbeyi
aldı. 1716 yılında öldüğünde ünü çok büyüktü.
I. Jean‟ın ikinci oğlu Daniel (1700-1782), matematikçi oluncaya kadar doktorluk
yaptı. Paris Ġlimler Akademisi ödülünü tam on kez kazandı. En ünlü eseri sıvılar
dinamiğine aittir. Yirmi beĢ yaĢındayken Saint Petersburg‟a matematik profesörü olarak
atandı. Anatomi, botanik ve fizik dersleri okuttu. Matematikte çok eser verdi. Daniel
Bernoulli‟ye, fiziğin kurucusu denilmiĢtir.
III. Nicolas, fiziğe çok çalıĢtı. Elde ettiği sonuçlar, Paris Ġlimler Akademisi
ödülünü üç kez kazandıracak kadar parlaktı. Bu soyun yetenekleri bitmek tükenmek
bilmez.
ROLLE (1652-1719)
Fransız matematikçisi olan Michel Rolle, 1652 yılında Ambert‟te doğdu. 1690
yılında “Cebir Kitabı” adlı eserini yayınladı. 1691 yılında kendi adıyla anılan “Rolle
Teoremi” ni ortaya attı. Bir çokterimlinin türevi iki gerçel kökü arasında en az bir kere sıfır
olur. 1719 yılında öldü.
L’HOSPITAL (1661-1704)
Hospital, amatör bir Fransız matematikçisidir. Belirsiz limit problemleri onun
kuralıyla kolayca bulunur. Bir ders kitabı vardır. 1704 yılında öldü.
DE MOIVRE (1667-1754)
Abraham De Moivre, 20 Mayıs 1667 günü Fransa‟nın Champagne kentinde
doğdu. 1685 yılında Londra‟ya yerleĢti. Newton‟un Principia‟sına çok dikkatli çalıĢtı ve
kısa bir sürede matematik sahasında söz söyleyecek büyük bir matematikçi oldu. 1697
yılında Royal Society‟ye üye seçildi. De Moivre, olasılıklar kuramının kurucularından biri
olarak kabul edilir. Temel matematikte ve denklemler kuramında birçok buluĢları vardır.
1707 ve 1730 yıllarında kendi adıyla anılan ünlü De Moivre teoremini yayınladı. Ömrünün
son yıllarını kör olarak yaĢadı. 27 Kasım 1754 günü mezheplerin kurbanı ve Ġngilizlerin
katı tutumu yüzünden yok olup gitti.
TAYLOR (1685-1731)
Brook Taylor, Ġngiltere‟de Norton kentinde 9 Kasım 1685 günü doğmuĢtur.
Eğitimi ve öğretimi Cambridge‟de Saint John Colege‟inde görmüĢtür. 1712 yılında bugün
kendi adıyla bilinen Taylor açılımı teoremini bulmuĢ ve bu teoremi 1715 yılında
yayınlamıĢtır. Seriler, logaritmalar ve fizik konuları üzerine birçok buluĢu vardır. Genel
matematiğe ve onun geliĢmesine ölçüsüz yardımlarda bulunmuĢtur. 1712 yılında Royal
Society‟ye üye seçilen Taylor, tam verimli olduğu çağda, kırk altı yaĢında, 29 Aralık 1731
günü Londra‟da öldü.
MACLAURIN (1698-1746)
Ġskoçya‟lı bir matematikçi olan Colin Maclaurin, 1698 yılında Kilmodan‟da
doğdu. 1717 yılında Aberdeen‟deki Marischal Kolejinde matematik dersleri verdi.
Maclaurin, Newton‟un en baĢarılı öğrencilerinden biriydi. Geometri, cebir ve sonsuz
küçükler hesabıyla ilgili eserler verdi. 1719 yılında “Organik Geometri” adlı eseri
yayınlandı. Bu eserde, konikler, üçüncü ve dördüncü dereceden eğriler incelendi. Eğriler ve
maksimumları üzerine buluĢlar yaptı. 1742 yılında yayınladığı kitapta, kendi adıyla anılan,
formülü ve bazı fizik buluĢları vardır. Maclaurin‟i yaĢatan ve çok kullanılan “Maclaurin
Açılımı” dır. 1746 yılında Edinburgh‟ta öldü.
CRAMER (1704-1752)
Ġsviçre‟li bir matematikçi olan Gabriel Cramer, 1704 yılında Cenevre‟de doğdu.
Cenevre‟de matematik ve felsefe profesörlüğü yaptı. ”Cebirsel Eğrilerin Analize Giriş”
adlı kitabı 1750 yılında yayınlandı. Cramer‟in bu kitabı, analitik geometri alanında yazılan
ilk kitaplardan biridir. Bugün denklem sistemlerinin çözümünde kullanılan Cramer kuralı,
oldukça kolaylık sağlar. Matematiğin geliĢmesinde büyük katkıları olan Cramer, 1752
yılında Bagnols‟da öldü.
EULER (1707-1783)
Leonard Euler, 15 Mayıs 1707 günü Ġsviçre‟nin Bale kentinde doğdu. Euler,
Ġsviçre‟nin yetiĢtirdiği en büyük ilim adamıdır. Bale Üniversitesi‟ne giderek teoloji ve
Ġbranice‟ye çalıĢtı. 1724 yılında öğretmenlik diploması aldı.
Euler, ilk eserini on dokuz yaĢındayken verdi. Paris Ġlimler Akademisinin 1727
yılı yarıĢmasına girdi. Bu yarıĢmalardaki ödülü tam on kez kazandı. Fermat‟ın çalıĢmalarını
gözden geçiren Euler, bu sahada oldukça ileri çalıĢmalar gerçekleĢtirdi.
Euler, hesaplarını kendisini zorlamadan yapardı. Akıl almaz bir hafızası vardı.
ÇağdaĢları ona, ”canlı analiz” derlerdi.
Matematiğin yanısıra Bale‟de fizyoloji okutup, tıp fakültesine devam etmeye
baĢladı. Yirmi altı yaĢında Akademideki matematik öğretiminin yönetimini ele aldı.
Geometri, trigonometrinin analitik incelenmesi, değiĢimlerin hesabı ve sayılar kuramı
üzerine yaptığı çalıĢmaları çok hızlı bir biçimde birbirlerini izliyordu. Çok sayıda ders
kitabı yazdı. Euler, modern analizin kurucularından biri olarak kabul edilir. Çağına göre
onun matematiği çok ilerideydi.
Paris Ġlimler Akademisinin yarıĢmalarına çalıĢıyordu. Bir astronomi problemi
yarıĢma için sorulmuĢ ve bazı ünlü matematikçiler üç aylık bir süre istemiĢlerdi. Euler, bu
problemi üç gün üç gece sürekli çalıĢarak çözdü. Fakat, bu olağan üstü çalıĢması sonunda
sol gözünü kaybettiği hastalığa yakalandı. Yirmi sekiz yaĢında sol gözü görmesini yitirdi.
Ġlk kez, sonsuz küçükler hesabını mekaniğe uygulamıĢtır. Euler bununla, ilk
modern ilmin devresini açıyordu. Topolojiyle ilgili çalıĢtı. 1744 yılında yazdığı eseri, onu
birinci sınıf bir matematikçi yaptı. Bundan sonraki 1748, 1755 ve 1768-1770 yılları
arasında verdiği eserler birer Ģaheserdi. Zaten onun “Analitik Mekaniği”, her türlü övgünün
üzerindeydi.
Bir seri yakınsak olmadıkça onun kullanılmasının sakıncalı olduğunu, ilk söyleyen
Euler‟dir. Diophantus analizinden tutunuz da, Fermat‟a kadar evrensel matematikçilerin ilki
ve en büyüğüdür.
SIMPSON (1710-1761)
Bir Ġngiliz matematikçisi olan Thomas Simpson, 1710 yılında Leicestershire‟da
doğdu. 1743 yılında Woolwick Kırallık Akademisinde matematik profesörlüğü yaptı. 1745
yılında Royal Society‟ye üye oldu. 1737 yılında, sonsuz küçükler üzerine yazdığı kitap ile
cebir ve olasılıklar kuramında birçok eser yayınladı. Ayrıca kendi adıyla anılan, biri
trigonometrik sayısal hesabı ve diğeri de bir eğrinin altında kalan alanın yaklaĢık olarak
hesaplanması için iki formül buldu. 1761 yılında doğduğu yerde öldü.
D’ALEMBERT (1717-1783)
Jean Le Rond d‟Alembert, kilisenin avlusunda bulunmuĢ, evlatlık olarak
büyütülmüĢtür.
D‟Alembert, bir saray matematikçisi ve ünlü biriydi. Gece ve gündüzlerin uzaması
veya kısalması probleminin çözümünü tam olarak verdi. En önemli eseri, parçalı
diferansiyel denklemler üzerinedir. Özellikle, titreĢen tellere ait buluĢu çok önemlidir.
Serilerin yakınsaklığına ait d‟Alembert ölçütü onundur. Kendi adıyla anılan çok sayıda
teoremleri vardır. Mekanikte çok önemli buluĢları olan Fransız matematikçisi
d‟Alembert‟in, dalga denklemi ve bu problemin kendi adıyla bilinen çözümü çok ünlüdür.
D‟Alembert‟i yaĢatan en önemli buluĢlarından biri de d‟Alembert ya da genel
matematikte adı çok geçen bölüm ölçütüdür. Sonsuz terimli serilerin yakınsaklığı,
yakınsaklık bölgesini ve yakınsaklık yarıçapını bulmak için bundan daha kullanıĢlı bir
formül bulunamamıĢtır. Yine bu ölçütle, serilerin analitik bölgelerini kolayca bulabiliriz.
D‟Alembert, genel matematiğin kurucularından biri olarak kabul edilir.
LAMBERT (1728-1777)
Bir Fransız matematikçisi olan Jean Henri Lambert, 1728 yılında Mülhause‟da
doğdu. BaĢlangıçta bilimsel makaleleriyle tanınır. 1759 yılında Augsburg‟da bir
profesörlük elde etti. 1764 yılında II. Frederik tarafından Berlin akademisine alındı.
Hayatının sonuna kadar da bu akademide kaldı. 1761 yılında yayınlanan kitabı, konikler
üzerine önermeler ve yıldız yörüngeleri üzerine formülleri kapsar. “Yeni Organon” adlı
yapıtı, 1763 yılında daha sonra “Mimarlığa Giriş” adlı eseri yayınlanmıĢtır.
Matematiğe en ünlü katkısı, 1768 yılında pi sayısının ölçülemezliğinin ispatıdır.
1770 yılında küresel trigonometriyi kurdu. Kendi adını taĢıyan ve Euler ile Lagrange‟ın
çalıĢmalarına konu olan eserinin keĢfi, 1772 yılına rastlar. Aynı zamanda paraleller
postülatı üzerine yaptığı araĢtırmalarını da saymak yerinde olur. 1777 yılında ölen
Lambert‟in çok sayıda eseri vardır.
LAGRANGE (1736-1813)
Joseph Louis Lagrange, Fransız asıllı olup, 25 Ocak 1736‟da Ġtalya‟da doğdu.
Ondaki matematik dehasını uyandıran, daha erken yaĢlarda okuduğu, Newton‟un calculusu
üzerine Halley‟in denemesidir. Lagrange tan bir analizciydi. Hiçbir zaman geometrici
olmadı. Ölümsüz Ģaheseri “Analitik Mekanik” adlı yapıtıdır.
Ayın kendi ekseni etrafında döndüğünü ispatlayarak, 1764 yılında Paris Ġlimler
Akademisi büyük ödülünü kazandı. On dokuz yaĢında Turin‟deki Royal Artilery okuluna
matematik profesörü oldu. Öğrencilerini cebir ve matematikten analize götürdü. Sayılar
teorisi, denklemler teorisi, kısmi ve sıralı diferansiyel denklemler, değiĢim hesapları ve
analitik geometri üzerine makaleleri vardır. Sayıları on iki tabanı yerine, on tabanına göre
yazılmasını sağladı.
Lagrange, Berlin‟de bulunduğu sürede denklemlerin sayısal olarak çözülmesi
yöntemlerini yayınladı.
Elli bir yaĢında yavaĢ yavaĢ kuvvetten düĢmeye baĢladı. Eski heyecanı söndü.
Matematik zevkini tamamen kaybetti. 10 Nisan 1813 günü öldü. Eserleri herkesin
anlayabileceği açıklıkta yazılmıĢtı.
LAPLACE (1749-1827)
“Doğanın tüm olayları birkaç değişmeyen kanunun matematik sonuçlarıdır” diyen
Marquis Pierre Simon de Laplace, 23 Mart 1749 günü bir köylü çocuğu olarak dünyaya
geldi. Astronom matematikçi olduğu için, kendisine Fransız Newton‟u denmiĢtir.
Olasılıklar kuramının kurucusu gözüyle bakılabilir.
“Olasılıklar Hesabı” adlı kitabının üçüncü basımı 1820 yılında çıktı. Üstün bir
yazma tekniğine sahipti. Laplace‟in en iyi tarafı, matematik çalıĢan gençleri tutar ve onlara
yardım ederdi.
Laplace, son günlerini Paris yöresinde Arcueil‟de geçirmiĢ,kısa bir rahatsızlıktan
sonra 5 Mart 1827 yılında öldü. Sayısız eser bırakmıĢtır.
MONGE (1746-1818)
Gaspard Monge, 10 Mayıs 1746 yılında Fransa‟da Beaune‟da doğdu. On dört
yaĢındayken ilk buluĢu, yangın pompasıydı. Gerçekten bir geometrici ve mühendis doğan
Monge,
uzayın
en
karıĢık
bağıntılarını
bile
kafasında
kuruyor
ve
onları
Ģekillendirebiliyordu. Bugünkü mühendislik ve mimarlığın temeli Monge‟dir.
Temiz ve dürüst bir devlet memuruydu. Hayatını askeri iĢgallerle geçiren
Monge‟nın yaĢamının son yılları çok acıklı geçmiĢtir. 28 Temmuz 1818 günü bu deha öldü.
LEGENDRE (1752-1833)
Bir Fransız matematikçisi olan Adrien Marie Legendre, 1752 yılında Paris‟te
doğdu. 1775 ile 1780 yılları arasında, Paris Askeri okulunda matematik dersleri verdi.
Trigonometri alanında önemli teoremler ileri sürdü. Özellikle küresel üçgeni
düzlem olarak düĢünüp açılarda bazı düzeltmeler yaparak alanını hesapladı. 1784 yılında,
”Gezegenlerin Şekli Üstüne” adlı bir inceleme yazısında, kendi adıyla anılan çokterimlileri
ortaya attı. 1794 yılında “Geometrinin Temel Bilgileri” , 1798 yılında da “Sayılar Kuramı”
adlı eseri yayınladı. Bu kitabında, ikinci dereceden kalanların karĢıtlığı kanunu gibi ilgi
çekici sonuçlar yer alır. Yine de en değerli eseri, 1825 ile 1832 yılları arasında hazırladığı
“Eliptik Transandantlar Kuramı” adlı inceleme kitabıdır.
1833 yılında Paris‟te ölen Legendre, Abel‟in öncülerinden biriydi.
FOURIER (1768-1830)
Bir terzinin oğlu olan Jean Babtiste Joseph Fourier, 21 Mart 1768 günü Fransa‟da
Auxerre kentinde doğmuĢtur. Matematikle ilk karĢılaĢtığında büyülenmiĢ gibi oldu. 1789
yılında denklemlerin sayısal çözümüne ait bir çalıĢmayı Akademiye sundu. Fourier, 1787
ile 1794 yılları arasını orta dereceli okullarda öğretmenlik yaparak geçirdi. Fourier serilerini
ve Fourier analizini oluĢturdu. En önemli çalıĢması “Isının Analitik Kuramı” adlı yapıtıdır.
Onun tartıĢmasız olan eseri, halen yaĢayan Fourier analizidir. Daha sonra çokkatlı
devirlilik çıkacaktır.
Fourier‟in son yılları gürültü ve patırtı içinde sönüp gitti. 16 Mayıs 1850 yılında
bir kalp hastalığından öldü.
GAUSS (1777-1855)
30 Nisan 1777 yılında, Brunswick‟de doğdu. Gauss, matematikçi, fizikçi ve
astronomdur. Bütün matematik tarihi, çocukluk çağında, zamanından önce geliĢme
konusunda Gauss‟u geçecek bir kimseye rastlamamıĢtır.
Gauss‟un ilk önemli çalıĢması, Binom teoremini kolayca çözmesiydi. Gauss‟un
verdiği ispat yöntemi, matematiğe analiz yolunu açtı.
1792‟den 1795‟e kadar Crolium College‟ye devam eden Gauss, bu sırada en küçük
kareler metodunu ve asaların düzeni üzerine bir varsayım formüle etmiĢtir. 1795 yılında
Göttingen‟e gitmiĢ ve orada quadrik kalanların temel teoremini keĢfetmiĢtir. 1799 yılında
Helmstedt Üniversitesi‟nde kompleks sayılar kavramını geliĢtirerek kendisine profesörlük
ünvanını getiren cebirin temel teoreminin ilk ispatını vermiĢtir. Normal dağılıma ait Gauss
kanunu ve çan eğrisi bilinen buluĢlarıdır. 1801 yılında matematikteki en parlak
çalıĢmalarından biri olan “Disquisitiones Aritmeticae” yi yayınladı. Eğrisel integrali Gauss
bulmuĢtur. Eğrilik, normal ve parametrelenme önemli iĢlediği konulardır. Konform
dönüĢümler yine ona aittir.
23 Subat 1855 günü Göttingen‟de öldü.
BOLZANO (1781-1848)
Bernhard Bolzano, Çekoslavakya‟nın Prag kentinde 5 Ekim 1781 günü doğdu.
Bolzano, Prag Üniversitesi‟nde, felsefe, fizik, matematik ve ilahiyat çalıĢtı. Ġtalyan asıllı bir
Çek filozofuydu. Matematik‟te, sonsuzluk ve sonsuz küçükler hesabı üzerinde
çalıĢtı.”Sonsuzluk Üzerine Paradokslar” adlı kitabı 1851 yılında yayınlandı. Noktasal
kümeler üzerine de çalıĢmaları olmuĢtur.
Analizde, geometride, mantıkta, felsefede ve din üzerinde çok sayıda
gerçekleĢtirmiĢtir. Bugün, analizde bildiğimiz ünlü Bolzano-Weierstrass teoremini ilk kez
“Fonksiyonlar” adlı kitabında o kullandı.
Bolzano‟nun temel çalıĢmaları, sonsuzlar paradoksu üzerinedir. Bolzano‟ya yayın
yapma
yasağı
konduğu
için,yaĢamı
sürecinde
bu
eserleri
ne
yazık
ki
yayınlayamamıĢtır.”Sonsuzlar Paradoksları” adlı çalıĢması ancak onun ölümünden iki yıl
sonra basılmıĢtır. Bu çalıĢması, sonsuz terimli serilerin birçok özelliğini içerir.
18 Aralık 1848 günü Prag’da öldü. Bugün hala, sınırlı ve sonsuz her dizinin en az
bir yığılma noktası vardır, teoremiyle anılır.
CAUCHY (1789-1857)
Ġlk büyük Fransız matematikçisi Auguston Louis Cauchy, Paris‟te 21 Ağustos
1789 günü doğdu. Analize yakınsaklık ölçütünü getirerek analizi sıhhate kavuĢturdu. En
önemli atılımlarından birisi buydu. Ġkincisi, olasılıklar analizi ve gruplar kuramını
kurmasıdır. Üçüncüsü de karmaĢık fonksiyonlar kuramıdır.
1813 yılında Paris‟te çok yüzlü geometrik Ģekiller, simetrik fonksiyonlar ve
bunlarla ilgili eserini verdi. Bu eser Cauchy‟nin bir anda ünlü olmasını sağladı.
Sübstitüsyonlar kuramı, sonlu gruplar ve iĢlem grupları üzerindeki çalıĢmaları çok etkili
oldu. Permütasyon grupları üzerine makaleler yazdı. Alt gruplar, grupların ve alt grupların
sıraları arasındaki bağlılıkları inceledi. Grup tabloları onun en ilginç çalıĢmalarını gösterir.
Katı cisim dönmeleri ve simetrilerin oluĢturduğu gruplar hep Cauchy‟nin çalıĢmalarının
ürünleridir. Sonlu, sonsuz ve devirli gruplar üzerinde çalıĢtı. Permitasyonların devirlerini
yazdı.
1816 yılında hayatta olan matematikçilerin en önde gelenlerinden biri oldu. 1814
yılında, karmaĢık fonksiyonlar kuramını geliĢtirdi. Bugün Cauchy Teoremi adıyla bilinen
ünlü teoremi ifade ederek ispatladı. Bu alanda integraller ve bunların hesaplanma
yöntemleri yine Cauchy tarafından verildi. 1821 yılında çok Ģahane bir analiz kitabı yazdı.
Bu kitapta limit, süreklilik, diferensiyel, integral, dizi, seri, dizilerin ve serilerin
yakınsaklığı hakkında çok güzel konularda kendini gösterdi. 1826-1830 yılları arasında
“Matematik AlıĢtırmaları” adlı bir dergi çıkardı.
Fonksiyonlar kuramında da çok yenilikleri olan Cauchy, Cauchy-Riemann
denklemleri, Cauchy Teoremi, Cauchy integral formülü ve Cauchy esas değeri buluĢları
sayılabilir.
23 Mayıs 1857‟de öldü.
MOBIUS (1790-1868)
August Ferdinard Möbius, 17 Kasım 1790 günü Prusya‟da Schulpforte kentinde
doğdu. 1815 yılında Leibzig Üniversitesi‟ne astronomi profesörü olarak atandı. Astronomi
üzerine çok sayıda kitap yazdı. Analitik geometrinin değiĢik kesimlerinde yine çok sayıda
çalıĢmalar yaptı. Topoloji ilminin kurucusudur. Onun ölümünden sonra bulunan ve onun
anısına olmak üzere, bugün çok ünlü olan Mobius Ģeridinin birçok özellikleri açıklandı.
Mobius grupları ve Mobius dönüĢümleri çok iyi bilinen ünlü çalıĢmalarıdır. 26 Eylül 1868
günü Leipzig‟de öldü.
LOBATCHEWSKY (1793-1856)
Nikolay Lobatchewsky, 2 Kasım 1793 yılında Rusya‟da doğdu. Yirmi bir yaĢında
Kazan Üniversitesinde öğretim üyeliğine, otuz dört yaĢında da aynı Üniversitenin
rektörlüğüne getirildi. Matematik alanındaki en önemli katkısı, 2000 yıldır saltanatını
koruyan Öklid geometrisinin dıĢında da geometriler varolabileceğini göstermesidir. 24
ġubat 1856‟de öldü.
GREEN (1793-1841)
Ġngiliz matematikçisi olan George Green, 1793 yılında Sneiton‟da doğdu.
Matematiğin, magnetizma ve elektriğe uygulanmasını 1828 yılında yazdığı bir kitapla
gerçekleĢtirdi. Potansiyel sözcüğünü ilk kez kullanan Green‟dir. AkıĢkanlar dinamiği,
dengesi ve n boyutlu uzayda çekim kanunlarını inceledi. Bu konuda Green yasasını buldu.
Kendi adıyla anılan Green teoremlerini ifade edip ispatladı. 1841 yılında doğduğu yerde
öldü.
ABEL (1802-1829)
Niels Henrik Abel, 5 Ağustos 1802 günü Norveç‟te doğdu. Matematik dehası çok
erken yaĢlarda baĢlamıĢtı. Newton ve Euler tarafından özel hallerinin ispatı verilen genel
binom teoreminin ilk ispatı Abel‟e aittir.
Abel‟in ilk giriĢtiği cesur ve yiğit hareket,beĢinci dereceden genel denklemin
çözümü ile ilgili çalıĢmasıdır. Sonuçta, beĢinci dereceden genel bir denklemin çözümünün
olanaksızlığını kanıtladı. Abel o zaman tam on dokuz yaĢında genç bir delikanlıydı.
1826 yılında “Teorik ve Pratik Matematik Dergisi” ni kurdu. Bu dergi Alman
matematiğinin ve araĢtırmalarının yayınlandığı ilk dergidir.
Abel Friburg‟ta bugün cebirde Abel Teoremi olarak bilinen ünlü teoremini
ispatladı. Abel, ispatlarını tam ve oldukça kısa yolla yapardı. Teoremleri ve bulduğu
sonuçlar daha önceki yapılanların ya en geneli ya da en yenisiydi. Yaptığı ispatlar, on yedi
yaĢındaki bir gencin anlayabileceği sade bir dille yazılmıĢtı. Abel, eliptik fonksiyonlar ve
eliptik integrallerde çok ustalıklı ve çok zeki davranmıĢtır.
1829 yılının Ocak ayına doğru Abel kan kusmaya baĢladı. 6 Nisan 1829 günü
öldü. Abel deyince iki kelime akla gelir: Deha ve yoksulluk.
JACOBI (1804-1851)
Carl Gustav Jacob Jacobi, Prusya‟da 10 Aralık 1804 günü doğdu. Hemen hemen
matematiği kendi kendine öğrendi ve arkasından hemen eliptik fonksiyonlar kuramını
kurdu. Bu sahada Euler‟den sonra gelen ilk matematikçi Jacobi‟dir.
Jacobi, parlak, objektif bir kafa, cömert, kıskanç olmayan ve fazla bir hırs
taĢımayan biriydi. Jacobi‟nin ilk eseri, Abel‟in eliptik fonksiyonları üzerineydi. Kendisini
tümüyle matematiğe vermiĢti. 1825 yılının Ağustos ayında,kısmi kesirler ve ona benzer
konular üzerindeki tezi ile doktorasını verdi. Sonra, Berlin Üniversitesi‟nde integral
hesabın eğri yüzeylere ve bu yüzeylerin kesiĢimlerinden doğan eğrilere ait uygulaması
hakkında ders veriyordu. Kendi fikirlerini çok çabuk geliĢtirdi ve zamanının en çok
dinlenilen profesörü oldu.
Jacobi, öğretmenlikte çok baĢarılıydı. Bu baĢarısı ona Konigsberg Üniversitesi‟nde
bir konferans kürsüsü ve altı ay sonra 1826 yılında da Berlin‟de aynı yeri verdirdi. Bir yıl
sonra sayılar kuramı hakkında yayınladığı sonuçlar, Gauss‟u hayran etmiĢtir. 1829 yılında
ilk ana eseri olan “Eliptik Fonksiyonlar Kuramının Yeni Temelleri” adındaki eserini verdi.
Eliptik fonksiyonları, sayılar kuramına ilk uygulayan Jacobi‟dir. Jacobi, sıfır
sayısını da 1,2,3,... sayılarına kattı. Jacobi, Lagrange ve Hamilton‟dan sonra uygulamalı
matematiğe yönelen ilk kiĢidir. Özellikle, diferansiyel denklemlerde kaydettiği ilerlemeler
çok önemlidir.
Jacobi çok çalıĢtı fakat, çok çalıĢmaktan değil su çiçeği hastalığından 18 ġubat
1851‟de öldü.
DIRICHLET (1805-1859)
Bir Alman matematikçisi olan Gustav Lejeune Dirichlet, 1805 yılında Prusya‟da
doğdu. Paris‟te okudu. 1829 yılında Berlin Askeri Okulunda profesör ve 1831 yılında da
ordinaryüs profesör oldu. 1839 yılında Berlin Üniversitesi‟ne profesör olarak atandı. 1855
yılında Göttingen Üniversitesi‟nde yüksek matematik profesörü olarak büyük Gauss‟un
yerine geçti. Özellikle, parçalı diferansiyel denklemler kuramı, matematiksel fizik için çok
önemi olan seriler ve trigonometrideki integralleriyle matematiğin en soyut bölümü olan
sayılar kuramı üzerine çalıĢtı. Dirichlet sınır değer teoremi, Fourier serisinde geçen
Dirichlet koĢulu önemli yer tutar. Bugün, iki katlı integrallerdeki Dirichlet formülü çok
kullanılır.
Matematiğin geliĢtirilmesi ve matematikçilerin yetiĢtirilmesinde sayısız hizmetleri
olan Dirichlet, 1859 yılında Göttingen kentinde öldü.
HAMILTON (1805-1865)
William Rowen Hamilton, Ġrlanda‟nın Dublin kentinde 5 Ağustos günü
doğmuĢtur. Çok sayıda dil biliyordu.
Hamilton‟u matematiğe çeken, o çağda Londra‟da Westminster Okulunun
derslerini izlemekte olan genç Amerikalı hesapçı Zerah Colburn (1804-1839) olmuĢtur.
Fakat, onun matematiğe ilk yönelmesi on iki yaĢındayken Newton‟un “Arithmetica
Universalis” i okumasıyla baĢlamıĢtır. Hamilton on yedi yaĢına gelince tüm integral hesabı
biliyordu. GüneĢin ve Ayın tutulmalarını hesaplayacak kadar astronomisini ilerlettirmiĢti.
Hamilton, üniversiteye gitmeden önce hiçbir okula gitmemiĢti. 1 Temmuz 1823 günü yüz
kiĢi ile girilen College sınavını rahatlıkla birinci olarak kazandı. Ġrlanda ve Ġngiltere‟de yeni
Newton doğdu diye Hamilton‟u alkıĢlıyorlardı. Tüm derslerde birinci geliyor ve tüm
ödülleri o alıyordu. “Işınlar Sistemi Kuramı” adlı Ģaheserinin bir kısmını yirmi üç yaĢında
yayınladı. Bundan on dört yıl sonra, 1842 yılında Manchester‟daki kongrede Jacobi‟ye
“Hamilton ülkemizin Lagrange’ıdır” diye tanıtılmıĢtır. Hamilton‟un bu eseri, fizik, ıĢık, üç
boyutlu uzay, yüzey, eğrilik, geometri, cebirsel denklemler, diferansiyel ve integralin
birbirine girdiği ve birbirinin ayrılmaz birer parçası olduğunu göstermektedir.
Descartes nasıl cebiri geometriye uygulamıĢsa, Hamilton da optiği, optik
matematiğe dökmüĢtür. Matematiği fiziğe en iyi uygulayanlardan biridir. IĢık deyince akla
Hamilton gelir. Otuz iki yaĢında Ġrlanda krallık Akademisi baĢkanı oldu. Bu sırada, onu
ölmezliğe eriĢtiren kuaterniyonları keĢfetti. a+ib biçimindeki karmaĢık sayıları (a,b) ikilisi
biçiminde gösterdi ve bu gösterimi çok becerikli bir biçimde kullandı. Kuaterniyonlar
Hamilton‟un matematikteki en büyük buluĢlarından biridir. Ancak bu eseri, ölümünden bir
yıl sonra yayınlanmıĢtır. Hamilton Ġrlanda‟nın yetiĢtirdiği en büyük bilginlerden biri
olmaktan çok daha yüksektir. 2 Eylül 1865 günü öldü.
LIOUVILLE (1809-1882)
Joseph Liouville, 1809 yılında Fransa‟da Sanit Omer kentinde doğdu. 1833 yılında
Ecole Polytechnique‟e profesör olarak atandı. 1836 yılında “Journal des Mathematiques
Pure et Appliquees” adlı dergiyi kurdu. 1839 yılında, hem Sorbon ve hem de College de
France‟a profesör olarak atandı.
Liouville, matematiğin birçok dalında eser verdi. Özellikle sınır değer problemleri
ve ikinci sıradan diferansiyel denklemler üzerine çok sayıda çalıĢmaları vardır. Sayılar
kuramı üzerinde yaptığı yüksek düzeydeki çalıĢmaları ilginçtir. Analizde Liouville teoremi
ünlüdür.
YetmiĢ üç yıl yaĢayan Liouville, 8 Eylül 1882 günü Paris‟te öldü. Tüm düzlemde
analitik olan tam fonksiyon sabittir, diye bilinen Liouville teoremi,analizde birçok teoremin
ispatında kullanılır ve bu ispatların boyutunu en az boyuta indirir.
KUMMER (1810-1893)
Ernest Eduard Kummer, 29 Ocak 1810 günü doğdu. On sekiz yaĢındayken, teoloji
öğrenmek üzere Halle Üniversitesi‟ne gönderildi. Üniversitedeki üçüncü yılında Kummer,
yarıĢmaya konan bir matematik problemini çözdü. Ödül olarak, 10 Eylül 1831 günü
kendisine felsefe doktoru ünvanı verildi. 1842 yılında Breslav Üniversitesi‟ne matematik
profesörü olarak atandı.
Onun en yüksek eseri sayılar kuramıdır. Kummer, bundan baĢka, analizde,
geometride ve uygulamalı fizikte birinci derecede araĢtırmalar yapmıĢtır. Ġdeal sayıları
yaratan Kummer‟dır. Diferansiyel denklemler üzerine çalıĢmaları vardır.
Kummer, yaĢamının son dokuz yılını tam bir dinlenme ile geçirmiĢtir. Matematiği
bırakmıĢ ve seksen üç yıllık ömrüne göre çok eser vermemiĢtir. 14 Mayıs 1893 günü öldü.
GALOIS (1811-1832)
Evariste Galois, 25 Ekim 1811 günü Paris‟in Bourgla Reine kentinde doğdu.
Galois‟in on iki yaĢına kadar eğitim ve öğretimiyle annesi ilgilendi. Galois‟in matematik
dehası, birden bire delikanlılık çağına doğru çıkmıĢtır.
Galois, 1823 yılında Paris‟teki Louis le Grand lisesine girdi. Bir kere okuması, en
açık biçimde geometriyi öğrenmesini sağlıyordu. Cebirden nefret ediyordu. Bu, Galois‟e
cebir bilgisinin verilmeyiĢinden kaynaklanıyordu. Galois‟in en zor hesapları zihnen
yapması hayretler uyandırıyordu. Onun soyut bir kafası vardı. Galois, on yedi yaĢında,
denklemler kuramında her zaman hatırlanacak olan ve sonuçları bir yüzyıldan fazla bir
zaman sonra bile tüketilemiyen keĢifler yapıyordu. Galois, 1 Mart 1829 günü, sürekli
kesirlere ait ilk çalıĢmasını yayınladı.
Galois, 1830 yılı ġubatında üniversiteye kabul edildi. O yıl yeni konular üzerinde
üç tane çalıĢma yaptı. Bu çalıĢmaları, cebirsel denklemler kuramı üzerinde büyük bir
ilerlemeydi. Evariste Galois‟in çalıĢmalarının temel amacı, denklemlerin köklerle
çözülebilmesi koĢullarıdır.
Galois, 28 Mayıs 1832 günü yirmi bir yaĢında sabahın erken saatinde öldü. Onun
kalan ve ölmez tek anıtı, hepsi altmıĢ sayfa tutan kendi el yazması olan Galois kuramıdır.
BOOLE (1815-1864)
George Boole, 2 Kasım 1815 yılında Lincoln‟da doğdu. On altı yaĢına gelince
ilkokulda ders vermeye baĢladı. Bu öğretmenliği tam dört yıl sürdü. Bu sırada birçok dil de
öğrendi.
Ġlk ilmi çalıĢması olan değiĢim hesabı yayınladı. Yine tek baĢına çalıĢmasının
ürünü olan invaryantları keĢfetti. Cebirsel denklemlerdeki boĢlukları doldurdu. Modern
cebir kavramı, Peacock, Herschel, De Morgan, Dabbage, Gregory ve Boole sayesinde
yerini aldı.
1848 yılında ”Mantığın Matematik Analizi” adlı çalıĢması yayınlandı. Bu eser,
matematikte yeni bir çığır açmıĢ ve Boole da kesin bir üne kavuĢmuĢtu. Bu ün ona Queen‟s
College‟e 1849‟da matematik profesörü olarak atanmasını sağladı. 1854 yılında, mantık ve
olasılıklar üzerine büyük bir eser yayınladı. Sürekli çalıĢıyor ve yeni yeni buluĢları
gerçekleĢtiriyordu
Eserlerinin yayınlanmasından sonra çok yaĢamadı. 8 Aralık 1864‟de zatürreden
öldü.
WEIERSTRASS (1815-1897)
Karl Wilhelm Teodora Weierstrass, Almanya‟da Ostenfeld‟te 31 Ekim 1815 günü
doğdu.
Weierstrass, ilk çalıĢmasını, Westernkotten‟de 1841 yılında yayınladı. 1834
yılında Pederborn Katolik lisesinden mezun oldu. Bir yıl içinde yedi ödül aldığı oluyordu.
Bonn Üniversitesinde, dört yıl okudu. Kendini matematiğe verdi. 22 Mayısta Münster
Akademisine girdi. Weierstrass, yirmi altı yaĢında orta öğretimde öğretmenliğe baĢlamıĢtır.
Weierstrass, Münster Gymnasiumu‟nda stajını bitirdikten sonra, analitik
fonksiyonlar üzerine bir çalıĢma yaptı. Cauchy Ġntegral Teoremine ayrı bir yoldan yaklaĢtı.
1848 yılında Braunsberg Gymnasiumu‟na öğretmen olarak atandı.
Weierstrass‟ın ilk eseri 1842-1843 yıllarında küçük Deutsch Krone kasabasında
basıldı. 1848 yılında Braunsberg Katolik lisesine atandı. Altı yıl burada öğretmenlik yaptı.
Weierstrass, üne kavuĢtuktan sonra, 1 Temmuz 1856 yılında Berlin‟deki Kırallık Politeknik
okuluna tayin edildi. Aynı yılın sonbaharında Berlin Üniversitesi‟nde yardımcı
Profesörlüğe getirildi ve Berlin Akademisine üye seçildi.
Kuvvet serilerinin yakınsaklığı, limit, süreklilik ve yakınsaklık kavramlarının
çıkardığı güçlükler, Weierstrass‟ı irrasyonel sayıların kuramını kurmaya götürmüĢtür.
Onu dinleyenler ona hayran olurlardı. Weierstrass, 18 ġubat 1897 günü uzun bir
hastalıktan sonra kendi evinde öldü.
HEINE (1821-1881)
Eduard Heine, 16 Mart 1821 günü Berlin‟de doğdu. Ġyi bir eğitim gördü. Berlin ve
Göttingen‟de çalıĢtı. 1848 yılında Halle Üniversitesi‟nde matematik profesörü
oldu. Heine‟nin en önemli buluĢlarından biri, limiti komĢuluk tekniği ile tanımlaması
olmuĢtur. Bu teknik analizin temel tanımıdır. Ellinin üstünde çalıĢma yayınlamıĢtır. Bu
yayınların büyük bir çoğunluğu özel fonksiyonlarla ilgilidir. En çok bilinen teoremi de,
Heine-Borel ve daha sonra Heine-Borel-Lebesque örtme adıyla bilinen teoremidir. 21 Ekim
1881 günü Halle‟de öldü.
CAYLEY (1821-1895)
Arthur Cayley, 16 Ağustos 1821 günü, Ġngiltere‟nin Richmond Ģehrinde doğdu.
Cayley, önce Blackheat‟te özel bir okula ve daha sonra da on dört yaĢındayken Londra‟daki
King‟s College okuluna gönderildi. Daha çok genç yaĢtayken matematik dehası kendini
gösterdi.
Cayley, on yedi yaĢındayken, üniversite hayatına Cambridge‟de Trinity College‟de
baĢladı. Okuldaki üçüncü yılında tüm birincilikleri topladı. Bu baĢarısından dolayı ona ayrı
bir sınıf açtılar ve özel bir eğitim uyguladılar. 1842 yılında Smith ödülünü aldı.
ÇalıĢmaları, n boyutlu geometri, invaryantlar kuramı, düzlemsel eğriler kuramı ve
eliptik fonksiyonlar üzerineydi. Cayley‟i ünlü eden çalıĢmaları, invaryantlar kuramıdır.
Ġnvaryantlar fikri, modern fizikte ve bağlılık kuramında önemli bir yer tutar. Ġkincisi,
yüksek dereceli uzaylar üzerindeki çalıĢmalarıdır. Matrisler yine Cayley‟in keĢfidir.
1863 yılında Cambridge Üniversitesi‟nde açılan matematik kürsüsüne atandı. 1881
ile 1882 yılları arasında altı aylık bir süre için John Hopkins Üniversitesi‟ne ders vermesi
için çağrıldı.
Abelyen fonksiyonları, Klein geometrisi üzerinde çalıĢtı. ĠzdüĢüm özelliklerini
metrik özelliklerinden ilk kez ayıran Cayley olmuĢtur. Cayley‟in yaptığı çalıĢmalar
matematikte çok önemli bir yer tutar. 966 tane çalıĢma yapmıĢtır.
Uzun zaman dayandığı ağrılı hastalıktan kurtulamayarak 26 Ocak 1895 günü öldü.
HERMITE (1822-1901)
Charles Hermite, 24 Aralık 1822‟de Lorraine‟de Dieuze kasabasında doğdu. Lise
yıllarındayken yazdığı iki çalıĢması vardır. Ġlki konik kesitleri üzerinedir ve orijinal
değildir. Ġkincisi, beĢinci dereceden genel denklerin cebirsel çözümüne ait bir araĢtırma
olup altı buçuk sayfadır.
1848 yılında ilk resmi görevi, Polytechnique‟de jüri üyeliğidir. Otuz dört
yaĢındayken Ġlimler Akademisine üye seçildi. 1869 yılında Yüksek Öğretmen okuluna ve
1870 yılında da Sorbonne‟a profesör olarak atandı. Bu süre içinde, dünyanın en büyük
matematikçileri olan ve aralarında Emile, Picard, Gaston Darboux, Paul Appel, Emile
Borel, Paul Painleve ve Henri Poincare bulunan birçok ünlü Fransız matematikçilerini
yetiĢtirdi. Bu onun en büyük hizmetiydi.
Hermite, getirdiği yöntemi, buluĢu ve her yönüyle doğuĢtan bir matematikçiydi.
Hermite‟in en önemli buluĢlarından biri de Hermiteyen formlarıdır. Euler‟in e sayısının
transandartlığını gösterdi. Matematiğin teknik kısmına çok hizmet verdi.
Tüm dünya tarafından sayılan ve sevilen Hermite, 14 Ocak 1901‟de öldüğünde
arkasında koca bir matematik ordusu bıraktı.
KRONECKER (1823-1891)
Leopold Kronecker, 7 Aralık 1823 günü Prusya‟da Liegnitz‟de doğdu. Onun
matematik dehası, öğretmeni Kummer tarafından ortaya çıkarıldı.
Ġlimde oldukça Ģüpheciydi. Her adımını dikkatli ve sağlam atardı. ĠĢ adamı olan
gerçek bir matematikçi çok azdır.
1841 yılının ilkbaharında Berlin Üniversitesi‟ne girdi. Sayılar kuramı ve eliptik
fonksiyonlarla ilgilenmiĢtir. Bonn Üniversitesi‟nde matematik kürsüsüne gitmiĢtir.
Kronecker, 1845 yılnda, öğretmeni Kummer‟ın sayılar kuramı üzerinde doktorasını yaptı.
Tez, daha genel cebirsel sayıları içine alıyordu. 1853 yılında denklemlerin cebirsel çözümü
üzerine bir çalıĢma yayınladı. Galois kuramının en açık ve anlaĢılır hale getirilmesinde çok
büyük hizmetleri olmuĢtur.
Kronecker, matematik problemlerini çözmede çok ustaydı. Eserinin anlaĢılması
için gerekli olanı gerektiği biçimde veren çok az matematikçiden biridir.
Kronecker‟ın tutkusu, cebirden analize kadar tüm matematiği aritmetikleĢtirmekti.
Aritmetiğin çok açık olan üstünlüğüne güveniyordu. Geometriyi hiç ciddiye almadı. Sayılar
ve denklemler kuramını, eliptik fonksiyonlarla en iyi karĢılaĢtıran ve aralarındaki iliĢkileri
bulan Kronecker‟dır.
29 Aralık 1891 günü Berlin‟de öldü.
RIEMANN (1826-1866)
George Friedrich Bernhard Riemann, 17 Eylül 1826 günü Bresenelez‟de doğdu.
Altı yaĢına gelince matematik yeteneği sivrilmeye baĢladı.
Jacobi ona mekanik ve yüksek cebiri, Dirichlet analiz ve sayılar kuramını, Stenier
modern geometriyi ve Eisenstein da eliptik fonksiyonları öğretti. Riemann, karmaĢık
değiĢken kullanmak ve az sayıda genel ve basit ilkelere dayanarak mümkün olduğu kadar
az hesapla kuramını ortaya çıkarmak istiyordu. Riemann‟ın matematiğe yaptığı en önemli
hizmeti, karmaĢık fonksiyonlar kuramı üzerine yaptığı çalıĢmasıdır. Bugünkü bildiğimiz
karmaĢık değiĢkenli modern analitik fonksiyonun tanımı tümüyle Riemann‟a aittir.
Çok değerli fonksiyonlar üzerine çalıĢması topolojiye giriĢi sağlamıĢtır. Riemann,
çokdeğerli fonksiyonları tek değerli yapmak için ünlü n yapraklı yüzeyleri almıĢ ve bu n
yapraklı düzlemi bir tek düzlem halinde birleĢtirmiĢtir. Bu yaprakların yüzeyine ünlü
Riemann yüzeyi denir.
1856 yılında, Abelyen fonksiyonlar üzerinde orijinal bir eser, hipergeometrik
serilere ait klasik bir yapıt ve diferansiyel denklemler üzerinde bir çalıĢmayı ortaya
çıkarmıĢtı. Yapıtları hep genel Ģeylerdi.
Riemann, otuz üç yaĢında Gauss‟un yerine geçen ikinci matematikçi oldu.
Riemann büyük bir matematikçiydi. Onun yaptığı her Ģey en genel ve sayısız uygulaması
ve sonu gelmeyen yeni görüĢler doğuran bir yapıydı.
20 Temmuz 1866 günü genç bir matematikçi olarak öldü.
DEDEKIND (1831-1916)
Julius Wilhelm Richard Dedekind, 6 Ekim 1831 günü Brunswick‟te doğmuĢtur.
Dedekind, yedi yaĢından on altı yaĢına kadar doğduğu kentin Gymnasium‟unda okudu.
Erken yaĢlarda matematik dehası pek görülmedi. Onun ilk aĢkları fizik ve kimya olmuĢtur.
Dedekind, 1852 yılında Euler‟in integralleri üzerinde kısa bir tezle Gauss‟tan
doktorasını ve ünvanını aldı. 1854 yılında Göttingen‟e yardımcı doçent olarak tayin edildi.
Bu görevde dört yıl kaldı. 1857‟de Zürih Politekniğine profesör olarak atandı.
Dedekind‟in çalıĢmaları genel olarak sayılar kuramı üzerine geçmiĢtir. En
önemlilerinden biri irrasyonel sayılarla olan Dedekind kesimidir. 1872 yılında “Süreklilik
ve İrrasyonel Sayılar” adlı eseri basıldı. 12 ġubat 1916„da öldü.
LIPSCHITZ (1832-1903)
Bir Alman matematikçisi olan Rudolph Otto Sigismund Lipschitz, 1832 yılında
Königsberg‟ de doğdu. 1864 yılından itibaren Bonn Üniversitesi‟nde matematik
profesörlüğü yaptı. Diferansiyel denklemler sisteminin varlığı ve genel integralinin tekliği
teoremlerini ispatladı. 1903 yılında Bonn‟da öldü.
JORDAN (1838-1922)
Fransız matematikçisi olan Camille Jordan, 1838 yılında Lyon‟da doğdu. Ecole
Polytechnique‟de tam otuz altı yıl analiz dersleri verdi. ”Yerine Koymalar ve Cebirsel
Denklemlerin İncelemesi” adlı yapıtı, Galois‟in en önemli problemini açıklar. Bu bir
denklemin köklerle çözülmesiyle ilgilidir.
Klasik geometrik çizgi düĢüncesini karĢılayan Jordan eğrisinin, analiz ve
topolojideki önemi büyüktür. Kümelerin ölçümü kuramında, ölçümle ilgili bir de Jordan
ölçümü kavramı vardır. 1922 yılında Paris‟te ölen Jordan‟ın çok sayıda yayınlanmıĢ eseri
vardır.
CANTOR (1845-1918)
George Ferdinand Ludwig Philipp Cantor, 3 Mart 1849 günü doğdu. Onun
matematiğe karĢı derin ilgisi, on beĢ yaĢına gelmeden önce kendini göstermiĢtir. 1860
yılında Wiesbaden Gymnasium‟una girmiĢtir.
Cantor, yüksek öğrenimine 1862 yılında Zürih Üniversitesi‟nde baĢlamıĢ, sonra da
bu öğrenimine Berlin Üniversitesi‟nde devam etmiĢtir. Kummer, Weierstrass ve Kronecter
matematik profesörleriydi. Cantor, Gauss‟un bir kenara bıraktığı bir problem üzerinde derin
bir doktorayı 1867 yılında parlak bir Ģekilde yaptı. Ġlk ciddi çalıĢmasını sayılar kuramı
üzerinde yaptı. Weierstrass‟ın okulunda Fourier‟in serileri üzerine çalıĢmalar gerçekleĢtirdi.
Serilerin yakınsaklığı, süreklilik, limit ve sonsuz kavramı onu,yapmak istediği yeniliğe
doğru götürüyordu. Otuz yaĢına basmadan önce Cantor, sonsuz gruplar kavramına ait ilk
devrimci ve yıkıcı çalıĢmasını ünlü Crelle dergisinde yayınladı. Onun yaptıkları,
düĢüncelerin de ötesinde bir yenilikti. Tüm arzusu,Berlin‟de bir profesörlük kürsüsü
almaktı. 1874 ile 1884 yılları arsında en değerli eserlerini verdi. 1872 yılında Halle
Üniversitesi‟nde yardımcı profesörlüğe yükseltildi.
Cantor‟un 1-1 eĢleme, kardinal sayılar, sayılabilme, Cantor teoremleri ve Cantor
paradoksu en önde gelen çalıĢmalarıdır. Sayılamayan kümenin varlığı da yine Cantor
tarafından gösterilmiĢtir. Süreklilik hipotezi de ünlüdür.
Cantor, 6 Ocak 1918 günü öldü.
MITTAG LEFFLER (1846-1927)
Magnus Gösta Mittag-Leffler, 16 Mart 1946 günü Ġsveç‟te Stockholm‟de doğdu.
ÇalıĢmalarına Uppsala Üniversitesinde baĢladı. Ünlü Mittag-Leffler açılımı,meromorfik
fonksiyonların kutupları cinsinden yakınsak bir seriye açmayla ilgilidir. 1882 yılında “Acta
Mathematica” adlı matematik dergisini kurdu. 12 Temmuz 1927 yılında Djursholm‟ de
öldü.
KLEIN (1849-1925)
Bir Alman matematikçisi olan Felix Klein, 1849 yılında Düseldorf‟ ta doğdu.
1872-1875 yıllarında Erlangen, 1875-1880 yıllarında Münih, 1880-1885 yıllarında Leibzig
ve 1886-1913 yıllarında Göttingen Üniversiteleri‟nde bulundu ve bu üniversitelerde birer
uygulamalı matematik enstitüsü kurdu.
Eliptik fonksiyonu inceleyerek modül fonksiyonları kavramını ortaya attı. ad-bc=1
koĢulunu gerçekleyen dört tamsayı için z değiĢkeni yerine (az+b) / (cz+d) ifadesi
getirildiğinde, modül fonksiyonunun değerinin değiĢmeyeceğini gösterdi. Simetriler, alt
gruplar gibi bağlılıkları uzun uzun inceledi. Matematikte çok sayıda yayınları olan Klein‟in
kendi adıyla anılan Klein geometrisi vardır. 1925 tarihinde Göttingen‟ de öldü.
SONIA (1850-1891)
Sonia Korvin Kowalewska, 15 Ocak 1850 günü Moskova‟da doğdu. On beĢ
yaĢından itibaren matematik çalıĢmaya baĢlamıĢ dahi bir matematikçidir. Yabancı bir
ülkede öğrenim görme isteği üzerine, Heildelberg Üniversitesi‟ne kaydoldu.
Bu
parlak
yetenekli
genç
kadın,
yalnız
yeni
zamanların
en
yüksek
matematikçisidir. 1874 yılında Göttingen Üniversitesi‟ni bitirdi. O, matematikçi olarak
doğmuĢtu. 1884 yılı sonbaharında Stockholm Üniversitesi‟ne profesör olarak atandı.
Sonia, 1888 yılında “Bir katı cismin sabit bir nokta etrafında dönmesine ait”
çalıĢması ile Fransız Ġlimler Akademisi‟nin Bordin ödülünü kazandı. Sonia, bu ödülden iki
yıl sonra, 10 ġubat 1891 günü Stockholm‟de öldü.
PICARD (1856-1941)
Emile Picard, 24 Temmuz 1856 günü Paris‟te doğdu. Fonksiyonlar kuramında ve
diferansiyel denklemler kuramında çok önemli buluĢları gerçekleĢtirdi. 1879 yılında adıyla
anılan ünlü teoremi ispatladı.
1899 yılında ABD‟ye misafir profesör olarak gitti. Orada birçok üniversitede
dersler verdi. 11 Aralık 1941 günü doğduğu yerde öldü.
PEANO (1858-1932)
Ġtalyan mantıkçısı ve matematikçisi olan Giuseppe Peano, 1858 yılında Cuneo‟ da
doğdu. Bütün mantık ve matematik önermelerini günlük dile baĢvurmaksızın ifade etmek
olanağını veren bir iĢaretler sistemi buldu. Kendi kurduğu “La Rivista di Mathematiqe” ve
“Formulaire de Mathematique” adlı iki dergide,tümden gelme ve aksiyomlara dayanarak
aritmetik, tasarı geometri, sonsuz küçükler hesabı ve vektör hesabı üzerine yazılar ve
araĢtırmalar yayınladı. Öğrenilmesi kolay uluslararası bir dil yaratmaya çalıĢtı. Bugün,
sayıların oluĢturulmasında Peano aksiyomları, kullanılan yöntemlerden biridir. 1932 yılında
Torino‟ da öldü.
GOURSAT (1858-1936)
Edouard Jean Babtiste Goursat, Fransa‟da Lanzac kentinde 21 Mayıs 1858 günü
doğdu. 1876 yılında Ecole Normale‟ e girdi. Zamanının en iyi analizcilerinden biriydi.
Goursat, 1897 yılında Paris Üniversitesi‟ne analiz profesörü olarak atandı. 1902 ile 1905
yıllarında yazdığı iki ciltlik “Cours d’Analyse Mathematique” adlı eseri çok ünlüdür.
1883 yılında, Cauchy teoreminin, ünlü ikiye bölme yöntemiyle tam ve genel bir
ispatını verdi. Birçok araĢtırmalar yapan Goursat, uzun yıllar öğretmenlik yapmıĢ ve çok
sayıda matematikçi yetiĢtirmiĢtir. 25 Kasım 1936 günü Paris‟te öldü.
HILBERT (1862-1943)
Bir Alman matematikçisi olan David Hilbert, 1862 yılında Königsberg‟ de doğdu.
1895 ile 1929 yılları arasında Göttingen Üniversitesi‟nde profesörlük yaptı. 1897 yılında
cisim kavramını ve cebirsel sayılar cisminin kuramını kurdu. 1890 yıllarındaki ilk
çalıĢmaları sırasında, cebirsel geometri ve modern cebirde önemli bir rol oynayan
çokterimli idealleri kuramının temellerini atarak, invaryantlar kuramının temel kanunlarını
ortaya koymayı baĢardı. 1899 yılında, geometrinin temelleri üstüne araĢtırmalarının bir
sentezi olan “Geometrinin Temelleri” adlı eserini yayınladı. Somut görüntülere
baĢvurmaktan kaçınan Hilbert, noktalar, doğrular ve düzlemler diye adlandırdığı“Üç nesne
sistemini” matematiğe soktu. 1943 yılında Göttingen‟de öldü.
MINKOWSKI (1864-1909)
Litvanyalı bir matematikçi olan Hermann Minkowski, 1864 yılında Aleksotas‟te
doğdu. 1896 ile 1902 yılları arasında Zürih Federal Politeknik Okulunda ve ölünceye kadar
da Göttingen Üniversitesi‟nde profesörlük yaptı. 1882 yılında, tam katsayılı ikinci
dereceden Ģekiller kuramının temelleri üstüne inceleme yazısıyla, Fen Akademisinin büyük
matematik ödülünü aldı. Euclides olmayan geometriyle karĢılaĢtırılmaması gereken bir
sayılar geometrisi kurarak, sayılar kuramına bazı geometrik kavramlar getirdi. Sonunda
özel bir metrikle donatılmıĢ dört boyutlu özel bir uzaya baĢvurarak, Einstein‟ın kısıtlı
bağlılık kuramının, bugün klasik sayılan geometrik bir yorumunu verdi. Buna Minkowski
uzay zamanı denir. Sayılar geometrisi, 1896 yılında basıldı. 1907 yılında “Diophantus
Yaklaşımları” adlı eseri yayınladı.“Çalışmalar” adlı yapıtı da 1911 yılında çıktı. Analizin
birçok dalında Minkowski eĢitsizliği kullanılır. 1909 yılında Göttingen‟ de öldü.
SALİH ZEKİ (1864-1921)
Ülkemizin yetiĢtirdiği en büyük matematikçilerden biri olan Salih Zeki, 1864
yılında Ġstanbul‟da doğdu. On yaĢına gelince DarüĢĢafaka‟ ya verildi. 1882 yılında bu
okulu birincilikle bitirerek Posta ve Telgraf Ġdaresi Fen Kalemine girdi. 1884 yılında
Paris‟e giderek, elektrik mühendisliği öğrenimini birincilikle bitirdi. Uzun süren idareciliği
bırakan Salih Zeki, bundan sonra Darülfünun‟ da profesörlük yaptı.
Bugünkü gerçek üniversitenin kurucusu Salih Zeki‟ dir. Türkiye‟ye, matematik,
fizik ve fen derslerini batılı yöntemleriyle ilk getiren odur. Salih Zeki‟ yi yüksek
matematikçi yapan ve onu dünyaya tanıtan, yüksek düzeydeki matematik eseridir. En
ünlüleri “Kamus-ı Riyaziyat” ve “Asar-ı Bakiye” adlı yapıtlarıdır. 1921 yılında Fransız
hastanesinde öldü.
HADAMARD (1865-1963)
Jacques Salaman Hadamard, Fransa‟da Versailles‟te 8 Aralık 1865 günü doğdu.
1884 yılında Ecole Normale‟ e girdi. Burada, 1892 yılında D.Sc. derecesini aldı. 1909
yılından 1937 yılına kadar College de France‟da profesör olarak matematik öğretmenliği
yaptı. Önemli buluĢları, karmaĢık fonksiyonlar kuramı, sayılar kuramı ve diferansiyel
denklemler üzerinedir. Serilerin yakınsaklık yarıçapını veren formu çok kullanır. Çok
sayıda eseri vardır. 17 Ekim 1963 günü Paris‟te öldü.
CARTAN (1869-1951)
Bir Fransız matematikçisi olan Elie Cartan, 1869 yılında Dolomieu‟da doğdu.
1912 yılında Sorbonne‟da profesörlüğe yükseltildi. 1924 yılından 1940 yılına kadar yüksek
geometri dersleri verdi. Sürekli ve sonsuz grupların yapısıyla ilgili kuramı ve yeni evrenler
düĢünülmesine yol açan genelleĢtirmeler ve uzaylar kuramını kurdu. 1922 yılında ortaya
attığı, hiç eğrilik göstermeyen tamamen paralel bir uzay kavramı, en önemli buluĢlarından
sayılır. 1951 yılında öldü.
FANO (1871-1952)
Bir Ġtalyan matematikçisi olan Gino Fano, 1871 yılında Mantova‟da doğdu. 1899
ile 1901 yılları arasında Messina‟da analiz ve analitik geometri kürsüsü görevlisi olarak
bulundu. 1902 ile 1908 yılları arasında Torino Üniversitesi‟nde analitik geometri ve tasarı
geometri profesörlüğü yaptı. Bilimsel eserleri, daha çok izdüĢüm geometrisiyle, bir de
geniĢ bir ölçüde cebirsel geometriyi ilgilendirir. 1942 yılında, uzun yıllar çözülemeyen,
dört boyutlu uzayda üçüncü dereceden genel biçimlerin indirgenemezliğini ispat etti. 1910
yılında “Tasarı Geometri Dersleri” , ve 1930 yılında “Analitik İzdüşüm Geometri” ile
“Bağlılık Kuramına Geometrik Giriş” adlı kitaplarını yayınladı. Ayrıca, kendi adıyla anılan
ünlü Fano geometrisini kurdu. 1952 yılında Verona‟da öldü.
BOREL (1871-1956)
Felix Edouard Emil Borel, 7 Ocak 1871 günü Fransa‟da doğdu. Ġlk önce, 1889
yılında Ecole Normal‟e girdi. Bu okulu bitirince, Linne Üniversitesi‟nde, Ecole Normal‟de
ve Sorbonne‟da matematik dersleri verdi. Analiz ve olasılıklar kuramında oldukça önemli
keĢiflerde bulundu. Aynı zamanda, oyunlar kuramının kurucusu kabul edilir. Üç yüzün
üzerinde ilmi makalesi yayınlandı. Bunların içinde en önemlilerinden biri analizde çok iyi
bilinen ve çok kullanılan Heine-Borel teoremidir. Borel, aynı zamanda Lebesgue tarafından
geliĢtirilen Lebesgue ölçümü kuramının ilk öncülerinden biridir. 3 ġubat 1956 günü
Paris‟te öldü.
LEBESGUE (1875-1941)
Bir Fransız matematikçisi olan Henri Leon Lebesgue, Beauvais‟de 28 Haziran
1875 günü doğdu. Çok iyi bir öğrenim gördü ve 1897 yılında Paris Üniversitesi‟nden Ph.
D. Diplomasını aldı. Analize yeni ufuklar açan buluĢu, Lebesgue integralidir.
1906 ile 1910 yılları arasında Potiers Fen Fakültesi‟nde öğretim yaĢamını
sürdürdü. 1921 ile 1931 yılları arasında Paris Fen Fakültesi‟nde çalıĢtı. Analiz
çalıĢmalarının hemen hemen tümü gerçel değiĢkenli fonksiyonlar kuramıyla ilgilidir.
Bugün, integral kuramının kurucusu olarak tüm dünya onu kabul eder. 26 Temmuz 1941
günü öldü.
MONTEL (1876-?)
Bir Fransız matematikçisi olan Paul Montel, 1876 yılında Nice‟de doğdu. 1911
yılında Paris Fen Fakültesi‟nde profesör oldu. KarmaĢık fonksiyonlar kuramını geliĢtirdi.
1907 ile 1916 yılları arasında normal fonksiyon ailelerinin kuramını kurdu. Bu kuram,
analitik
fonksiyonların
sınıflandırılmasını
sağladı.
Tek
değerli
ve
çok
değerli
fonksiyonların kuramını çok güzel iĢledi. Cebirde, çok terimliler geometrisini kurdu. Teğeti
ve teğet düzlemi olan ve değiĢimi sürekli kabul eden eğrilerin ve gerçel yüzeylerin
özelliklerini toplayan sonlu geometriyle de uğraĢtı.
NOETHER (1882-1935)
Amalie Emmy Noether, Almanya‟da 23 Mart 1882 günü doğdu. Emmy
matematiğe babasıyla baĢladı. Kısa bir sürede çok iyi ve sağlam bir matematik kültürü
kazandı.
YaĢamının son iki yılını Bryn Mawr College‟de ve Princeton Üniversitesi‟nde
dersler vererek geçirdi. Emmy, cebircilerin en büyüklerinden biri ve tüm kadın
matematikçilerin en büyüğüydü. Matematikte çok sayıda çalıĢması olan Emmy‟nin cebire
kazandırdığı ve kendi adıyla anılan Noetherian halkaları, 1920 ile 1930 yılları arasında
gerçekleĢtirilmiĢtir. Topolojinin geliĢmesinde de derin izleri vardır. 1935 yılında
Amerika‟da öldü.
ZERMELO (1891-1953)
Bir Alman matematikçisi olan Ernst Zermelo, 1891 yılında Berlin‟de doğdu.
Özellikle, kümeler kuramının geliĢtirilmesinde çok katkılarda bulundu. 1904 yılında
Zermelo aksiyomunu veya seçme aksiyomunu ortaya attı. 1953 yılında Freiburrg‟ta öldü.
GÖDEL (1906- ...)
Kurt Gödel, Avusturya asıllı bir Amerikan mantıkçısı ve matematikçisidir. 1906
yılında Brno‟da doğdu. 1953 yılında Princeton Üniversitesi‟nde profesör oldu. “Principia
Mathematica” nın “Benzeri Sistemlerin Formel Hükme Bağlanamayan Önermeleri
Üstüne” yazılar yazdı. Burada iki teoremin yazarıdır. Modern mantığın kurucusudur.
ARF (1910-1997)
1910 yılında Selanik‟te doğan bir Türk matematikçisidir. 1932 yılında Ecole
Normale
Superieure‟de
yüksek
öğrenimini
tamamladı.
1938
yılında
Göttingen
Üniversitesi‟nde doktorasını yaptı. Ġstanbul Üniversitesi‟nde 1943 yılında profesör ve 1955
yılında da ordinaryüs profesör oldu. 1964 yılında, Türkiye Bilimsel ve Teknik AraĢtırma
Kurumu Bilim kolu baĢkanlığına seçildi. 1967‟de ODTÜ‟de görev aldı. Cebir ve sayılar
kuramı ile esnekli alanlarında oldukça baĢarılı çalıĢmaları olan Arf‟ın, yirmiden fazla
yayını vardır. Arf 26 Aralık 1997‟de öldü.
SCHWARZ (1915-1975)
Bir Fransız matematikçisi olan Laurent Schwarz, 1915 yılında Paris‟te doğdu.
Burada yüksek öğretmen okulunu bitirdi. Nancy Fen Fakültesi‟nde dersler verdi. 1953
yılında Paris Fen Fakültesi‟nde diferansiyel denklemler ve integral hesabı kürsüsüne
getirildi. Politeknik okulunda profesör oldu. 1950 yılında, uluslar arası matematikçiler
kongresinin Fields madalyasını aldı. Özel olarak fonksiyonel analizle ilgilendi. “Dağılım
Kuramı” adlı eserinde, dağılım kuramını fonksiyon kavramına genelleĢtirdiğini ispatladı.
Schwarz eĢitsizliği, çok amaçlı kullanılan bir buluĢudur.
TARİH TABLOSU
-5x1012 ...……………………GüneĢ‟in oluĢumu
-5x109 ……………………….Dünya‟nın oluĢumu
-6x108 ……………………….Paleozik Çağ‟ın baĢlaması
-225x106…..…………………Mezoik çağın baĢlaması
-2x106 ……………………… Ġnsanların oluĢumu
-50.000.................................... Saymanın görülmesi
-25.000.................................... Ġlkel geometrik Ģekiller
-10.000.................................... Ġlkel tarım
-5.000...................................... Neo-litik medeniyet
-4.241.......................................Mısır Takvimi
-4.000.......................................Metallerin kullanılması
-3.500.......................................Tekerleğin kullanılması
-3.000.......................................Mısır hiyeroglif yazısı
-3.000.......................................Tekerlekli araçlar
-2.773.......................................Mısır Takvimi‟nin geliĢimi
-2.400......................................Mezopotamya Medeniyeti
-1.850......................................Moskow papirüsleri
-1.800......................................Hammurabi Kanunları
-1.700......................................Mısır egemenliği
-1.600......................................Mezopotamya kuralları ve Mısır‟da yeni krallıklar
-1.350......................................Alfabeler, demirin kullanımı, güneĢ ve su saatleri
-1.200......................................Mısırlı Exodus
-776.........................................Ġlk olimpiyat
-753..................................... ...Roma ticaretinin geliĢimi
-740.........................................Homer ve Hesoid‟in çalıĢmaları
-585...................................... ..Thales ve geometri
-540.........................................Pisagor ve geometrisi, Çin rakamları ve Hint sayıları
-538.........................................Babilliler
-430.........................................Zeno‟nun ölümü, Demokritus‟un astronomisi ve
Hipokrates‟in atom kuramı
-404.................................... ....Pelepones SavaĢları
-360.........................................Eudoxus‟un oranları
-332.........................................Ġskenderiye‟nin kuruluĢu
-322.........................................Aristo ve Demosthenes‟in ölümü
-311................................ ........Mezopotamya Uygarlığı
-300.........................................Öklid devri
-230.........................................Eratosthenes devri
-225.........................................Apollonius devri
-212.........................................Archimedes‟ in ölümü
-210.........................................Çin TaĢ Devri baĢları
-180.........................................Çevreli daire
-140.........................................Hipparchus‟un trigonometrisi
-60...........................................Paralellik postülatları
0..............................................Hz.Ġsa‟nın doğumu( milat )
116..........................................Roma Tiranlık devri
250..........................................Diophantus aritmetiği
324..................................... ....Ġstanbul‟un kuruluĢu
470..........................................Pi sayısının yaklaĢık değeri
529..........................................Atina Okulları‟nın kapanması
622........................................Hz.Muhammed‟in hicreti
622........................................Hint sayıları
641........................................Ġskenderiye Kütüphanesi‟nin yanıĢı
830........................................El-Harizmi cebiri
1142......................................Öklid eserlerinin çevirisi
1202......................................Fibonacci aritmetiği
1286......................................Gözlüğün keĢfi
1303......................................Pascal üçgenleri
1440......................................Matbaanın bulunuĢu
1453......................................Ġstanbul‟un fethi
1472......................................Gezegenlerin yeni kuramı
1492......................................Colomb‟un Amerika‟yı keĢfi
1527......................................Pascal üçgeninin yayınlanması
1564......................................Galile ve Shakespeare‟ in doğumu ve Mikelanj‟ın ölümü
1614......................................Napier‟in logaritması
1629......................................Fermat ve kritik noktalar
1635......................................Cavalieri geometrisi
1637......................................Descartes devri
1640......................................Pascal‟ın konikleri
1642......................................Newton‟un doğumu, Galile‟ nin ölümü
1667......................................Gregory ve geometrisi
1684......................................Leibnitz devri
1687......................................Newton devri
1690......................................Rolle devri
1696......................................Bernoulli ve Hospital devri
1706.......................................Willihem Jones tarafından pi sayısının kullanılması
1715......................................Taylor devri
1718......................................De Moivre devri ve Fahrenhait termometresi
1738......................................Daniel Bernouli devri
1742......................................McLaurin devri be santigrat termometresi
1743......................................D‟Alembert devri
1748......................................Euler devri
1750......................................Cramer kuralı
1770......................................Hiperbolik trigonometri
1774......................................Oksijenin keĢfi
1781......................................Uranüs gezegeninin keĢfi
1788......................................Lagrange devri
1794......................................Legendre‟nin gheometrisi
1795......................................Monge geometrisi
1796......................................Laplace ve Carnot devri
1799......................................Metrik sistemin bulunuĢu
1801......................................Gauss devri
1804......................................Napolyon‟un imarator oluĢu
1817......................................Bolzano devri
1822......................................Poncelet ve geometrisi
1826......................................Abel, Gauss ve Jacobi‟nin eliptik fonksiyonları
1827......................................Cauchy‟nin karmaĢık fonksiyonları
1828......................................Green‟in elektriği ve manyetizması
1829......................................Lobatchewsky geometrisi ve Abel‟in ölümü
1832......................................Bolyai geometrisi ve Galois‟in ölümü
1854......................................Riemann ve Boole devri
1855......................................Drichlet devri
1859......................................Darwin‟in evrimi
1863......................................Cayley devri
1864......................................Weierstrass devri
1872......................................Dedekind, Heine ve Klein devri
1873......................................Hermite ve e sayısının transandartlığı
1874......................................Cantor teoremleri
1889......................................Peano aksiyomları
1899......................................Hilbert devri
1903......................................Lebesque integrali
1914......................................Hausdorff devri
1928......................................Penisilin‟ in bulunuĢu
1931......................................Gödel devri
KAYNAKLAR
[1] Archibald, R. C. Outline of the History of Mathematics, Buffalo, Slaught
[2] Memorial Papers of the Mathematical Association of America, 1949
[3]
Ball, W. W. R. A. Short Account of the History of Mathematics,
Macmillan, London, 1888
[4] Bell, E. T. Men of Mathematics, Simon and Schuster, New York, 1937
[5] Bell, E. T. Devolopment of Mathematics, McGraw-Hill, New York, 1940
[6]
Bochner, s. The Role of Mathematics in the rise of Science, Princeton
University Press, Princeton, 1966
[7] Cajori, E., A History of Mathematics, 2nd ed. Macmillan, New York, 1919
[8]
Coolidge J. L., A History of Geometrical Methods, Clarendon Press,
Oxford, 1940
[9]
Dickson, L. E., History of the Theory of Numbers, Carnigie Institution,
Washington, D.C.,1919-1923
[10] Dönmez Ali,Prof. Dr., Bir İlim Olarak Matematik Tarihi
[11] Eves, H. An Introduction to the History of Mathematics, Holt Rinehart and
Winston,
New York, 1964
[12] Heath, T. L., A History of Greek Mathematics, Clarendon Press, Oxford,
1921
[13] James, G. and James, R. C., Mathematics Dictionary, 2nd ed., D. Van
Nostrand, Princeton, 1959
[14] Midonick, H. O., The Treasury of Mathematics, Philosophial Library, New
York, 1965
[15] Newman, J., The World of Mathematics, Simond and Schuster, 4 vols.,
New york, 1956
[16] Sarton, G., Introduction to the History of Science, Cerneige Instution, 3
vols., Baltimore,
1927-1948
[17] Sarton, G., The Study of History of Mathematics, Harvard University
Press, New York, 1936
[18] Schaaf, W. L., Recreational Mathematics, National Council of Teacher of
Mathematics, Washington, D. C., 1963
[19] Scoot, J. F., History of Mathematics, Taylor and Francis, London, 1958
[20] Smith, D. E., History of Mathematics, Ginn, 2 vols., Boston, 1923-1925
[21] Smith, D. E., A Source Book in Mathematics, McGraw-Hill, 1929, New
York,1959
[22] Struik, D. J., Consice History of Mathematics, Dover. 3rd ed. New York,
1967
[23] Struik, D. J., Source Book in Mathematics, Harvard University Press,
Cambridge, Mass., 1970
[24] Tannery, P., Memories Scientifiques, Gauthier-Vilars, 13 vols., Paris, 19121934
[25] Taylor E. G. R., The Mathematical Practitioners of ..., England Cambridge
University Press, 2 vols, 1954-1966 Cambridge
[26] Wieleitner, H., Geschichte der Mathematik, Leipzig, 2 vols., 1911-1921
Part II, Berlin, 1939
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ…………………………………………………………………………………… I
MATEMATĠĞĠN KISA BĠR TARĠHĠ…………………………………………………… III
TEġEKKÜR……………………………………………………………………………… V
THALES (Ġ.Ö. 640-548) ......................................................................................................... 1
PYHORAS (PĠSAGOR) (Ġ.Ö. 596-500) ................................................................................. 1
ZENO (Ġ.Ö. 495-435).............................................................................................................. 3
DEMOCRITUS (Ġ.Ö. 470-360) .............................................................................................. 4
EUDOXUS (Ġ.Ö. 408?-355) ................................................................................................... 5
ARCHIMEDES (Ġ.Ö. 287-212) .............................................................................................. 6
APOLLONIUS (Ġ.Ö. 260?-200? 170?) ................................................................................... 9
HIPPARCHUS (Ġ.Ö. 160-125) ............................................................................................. 10
HAREZMĠ (780-850) ........................................................................................................... 10
GERBERT (945-1003) ......................................................................................................... 11
ÖMER HAYYAM (1048-1131) ........................................................................................... 12
FIBONACCI (1170-1230) .................................................................................................... 13
NAPIER (1550-1617) ........................................................................................................... 14
KEPLER (1571-1630) .......................................................................................................... 15
DESCARTES (1596-1650)................................................................................................... 16
CAVALIERI (1598-1647) .................................................................................................... 17
FERMAT (1601-1665) ......................................................................................................... 18
PASCAL (1623-1662) .......................................................................................................... 19
HUYGENS (1629-1695) ...................................................................................................... 22
GREGORY (1638-1675) ...................................................................................................... 23
NEWTON (1642-1727) ........................................................................................................ 23
LEĠBNĠTZ (1646-1716) ....................................................................................................... 27
BERNOULLI‟LER ............................................................................................................... 29
ROLLE (1652-1719)............................................................................................................. 30
L‟HOSPITAL (1661-1704) .................................................................................................. 31
DE MOIVRE (1667-1754) ................................................................................................... 31
TAYLOR (1685-1731) ......................................................................................................... 32
MACLAURIN (1698-1746) ................................................................................................. 32
CRAMER (1704-1752)......................................................................................................... 33
EULER (1707-1783)............................................................................................................. 33
SIMPSON (1710-1761) ........................................................................................................ 35
D‟ALEMBERT (1717-1783) ................................................................................................ 35
LAMBERT (1728-1777) ...................................................................................................... 36
LAGRANGE (1736-1813) ................................................................................................... 37
LAPLACE (1749-1827) ....................................................................................................... 38
MONGE (1746-1818) ........................................................................................................... 38
LEGENDRE (1752-1833) .................................................................................................... 39
FOURIER (1768-1830) ........................................................................................................ 40
GAUSS (1777-1855) ............................................................................................................ 40
BOLZANO (1781-1848) ...................................................................................................... 41
CAUCHY (1789-1857)......................................................................................................... 42
MOBIUS (1790-1868) .......................................................................................................... 43
LOBATCHEWSKY (1793-1856) ........................................................................................ 44
GREEN (1793-1841) ............................................................................................................ 44
JACOBI (1804-1851) ........................................................................................................... 46
DIRICHLET (1805-1859) .................................................................................................... 47
HAMILTON (1805-1865) .................................................................................................... 47
LIOUVILLE (1809-1882) .................................................................................................... 49
KUMMER (1810-1893) ....................................................................................................... 49
GALOIS (1811-1832) ........................................................................................................... 50
BOOLE (1815-1864) ............................................................................................................ 51
WEIERSTRASS (1815-1897) .............................................................................................. 52
HEINE (1821-1881) ............................................................................................................. 53
CAYLEY (1821-1895) ......................................................................................................... 53
HERMITE (1822-1901) ........................................................................................................ 54
KRONECKER (1823-1891) ................................................................................................. 55
RIEMANN (1826-1866) ....................................................................................................... 56
DEDEKIND (1831-1916) ..................................................................................................... 57
LIPSCHITZ (1832-1903) ..................................................................................................... 58
JORDAN (1838-1922) .......................................................................................................... 58
CANTOR (1845-1918) ......................................................................................................... 59
MITTAG LEFFLER (1846-1927) ........................................................................................ 60
KLEIN (1849-1925) ............................................................................................................. 60
SONIA (1850-1891) ............................................................................................................. 61
PICARD (1856-1941) ........................................................................................................... 62
PEANO (1858-1932) ............................................................................................................ 62
GOURSAT (1858-1936)....................................................................................................... 63
HILBERT (1862-1943)......................................................................................................... 63
MINKOWSKI (1864-1909) .................................................................................................. 64
SALĠH ZEKĠ (1864-1921).................................................................................................... 65
HADAMARD (1865-1963) .................................................................................................. 65
CARTAN (1869-1951) ......................................................................................................... 66
FANO (1871-1952)............................................................................................................... 66
BOREL (1871-1956) ............................................................................................................ 67
LEBESGUE (1875-1941) ..................................................................................................... 68
MONTEL (1876-?) ............................................................................................................... 68
NOETHER (1882-1935) ....................................................................................................... 69
ZERMELO (1891-1953)....................................................................................................... 70
GÖDEL (1906- ...) ................................................................................................................ 70
ARF (1910-1997) .................................................................................................................. 71
SCHWARZ (1915-1975) ...................................................................................................... 71
TARĠH TABLOSU ............................................................................................................... 72
KAYNAKLAR ..................................................................................................................... 77

Benzer belgeler