Genç İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından Kurulumuz

Transkript

Genç İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından Kurulumuz
Karar No
Karar Tarihi
: 1831
: 03/10/2015
Genç İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından Kurulumuz Başkanlığına gönderilen
28/09/2015 tarihli ve 53043074.140.01 sayılı yazıda; 1 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak olan 26.
Dönem Milletvekili Genel Seçimi nedeniyle Genç İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından
Başkanlıklarına gönderilen 14/09/2015 tarihli, ASYŞ:0410-5948-15 sayılı yazıda, Genç İlçesine ait
köylerde bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan olaylar nedeniyle, tüm köylerde gerekli
güvenlik önlemlerinin alınmasının mümkün olamayacağının belirtildiği, bu itibarla bazı köylerin
sandık alanlarının birleştirilmesi ile ilgili çizelgenin tanzim edilerek yazı ekinde Başkanlıklarına
gönderildiği, Genç İlçe Jandarma Komutanlığının 14/09/2015 tarihli yazısı ve eki çizelgede
belirtilen köylerin sandık yerlerinin değiştirilip değiştirilemeyeceği hakkında görüş bildirilmesi
istenilmiş,
Yayladere İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından Kurulumuz Başkanlığına gönderilen
14/09/2015 tarihli ve 118 sayılı yazıda; Bingöl İli sınırları içerisinde bazı alanların geçici askeri
güvenlik bölgesi ilan edildiği, ayrıca İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün
02/09/2015 tarihli, 4573 sayılı yazısı ve eki Bakanlar Kurulu kararıyla Yayledere İlçesi Kırköyü
Ormanları ve ekli listede belirtilen koordinatların Askeri Güvenlik Bölgesi olarak ilan edildiği ve
belirtilen alanlara vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği açısından girişlerinin yasaklandığı, bu
itibarla 1 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak olan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde artan
terör olayları nedeniyle askeri güvenlik bölgesi ilan edilmesinden dolayı bazı köylerdeki sandıkların
belli merkezlere toplanıp toplanamayacağı hususunda görüş bildirilmesi istenilmiş,
Kiğı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından Kurulumuz Başkanlığına gönderilen
28/09/2015 tarihli ve 76 sayılı yazıda; Kiğı Kaymakamlığı tarafından 1 Kasım 2015 Pazar günü
yapılacak olan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde sandık bölgelerinin yakın emniyetinin
sağlanması ve oy verme işleminin tamamlanmasını müteakip oyların ilçe seçim kuruluna emniyetli
bir şekilde nakli için sandık kurullarının birbirine yakın yerlerde toplanmasının talep edildiği, bunun
üzerine Kiğı İlçe Seçim Kurulunun 18/09/2015 tarihli ve 2015/9 sayılı kararı ile Yüksek Seçim
Kurulunun 139 sayılı Genelgesi'nin 3/1. maddesi uyarınca, seçim işlerinin düzenli bir şekilde
yürütülebilmesi amacıyla birbirine yakın köylerin sandık kurullarının belirli köylerde ve ilçe
merkezine yakın olan köylerin sandık kurullarının ise ilçe merkezinde toplanmasına karar verildiği
ve buna ilişkin karar örneğinin Kurulumuza gönderildiği belirtilmiş,
Adaklı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından Kurulumuz Başkanlığına gönderilen
28/09/2015 tarihli ve 73 sayılı yazıda; Adaklı Kaymakamlığı tarafından 1 Kasım 2015 Pazar günü
yapılacak olan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde sandık bölgelerinin yakın emniyetinin
sağlanması ve oy verme işleminin tamamlanmasını müteakip oyların ilçe seçim kuruluna emniyetli
bir şekilde nakli için sandık kurullarının birbirine yakın yerlerde toplanmasının talep edildiği, bunun
üzerine Adaklı İlçe Seçim Kurulunun 18/09/2015 tarihli ve 2015/9 sayılı kararı ile Yüksek Seçim
Kurulunun 139 sayılı Genelgesi'nin 3/1. maddesi uyarınca, seçim işlerinin düzenli bir şekilde
yürütülebilmesi amacıyla birbirine yakın köylerin sandık kurullarının belirli köylerde ve ilçe
merkezine yakın olan köylerin sandık kurullarının ise ilçe merkezinde toplanmasına karar verildiği
ve buna ilişkin karar örneğinin Kurulumuza gönderildiği belirtilmiş,
olmakla, konu incelenerek;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya muhteviyatının incelenmesinden;
Genç İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı ile Yayledere İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından
Kurulumuz Başkanlığına gönderilen yazılarda, artan terör olayları nedeniyle bazı köylerdeki
sandıkların belli merkezlere toplanıp toplanamayacağı hususunda Kurulumuzdan görüş istenildiği,
Kiğı İlçe Seçim Kurulunca verilen 18/09/2015 tarihli ve 2015/9 sayılı kararda; 1 Kasım
2015 Pazar günü yapılacak olan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimine ilişkin olarak Kiğı İlçe
Jandarma Komutanlığı tarafından Başkanlıklarına gönderilen 17/09/2015 tarihli, ASYŞ:0410-2189
sayılı yazıda, sandık kurulacak bölgelerin, seçmen sayısı, bölgenin birbirine coğrafi mesafesi göz
önünde bulundurularak, seçimlerin tam bir güvenlik ve huzur ortamında geçmesini sağlamak,
olabilecek muhtemel olaylara karşı zamanında ve yeterli düzeyde güvenlik tedbirlerinin
alınabilmesi için bazı sandıkların birleştirilmesinin talep edildiği, sandık bölgelerinin dağınık
olması ve bölgenin terör örgütü eylemlerine müzahir olması nedeniyle, personelin emniyetinin
tehlikeye düşebileceği, birimler arasındaki irtibatın ve koordinasyonun sağlanmasında sıkıntılar
yaşanabileceğinin değerlendirildiği, bu itibarla, gerek seçim güvenliği ve gerekse seçmen sayıları ve
gerekse köylerin birbirine yakın olması nedeniyle sandık kurullarının bir yerde toplanmasına karar
verildiği, bu nedenle;
1-) Sabırtaşı, Billice, Demirdöş Yazgünü (Yazgünü-Karataş) ve Ağaçöven Köylerine ait
sandıkların Açıkgüney Köyünde,
2-) Baklalı, Kutluca ve Yukarıserinyer Köylerine ait sandıkların Dallıca Köyünde,
3-) Eşme Köyü sandığının Duranlar Köyünde,
4-) Çiçektepe ve Güneyağıl Köylerine ait sandıkların Kadıköy Köyünde,
5-) Demirkanat, Darköprü ve Alagöz Köylerine ait sandıkların Nacaklı Köyünde,
6-) Çanakçı Köyüne ait sandığın Sırmaçek Köyünde,
7-) Kuşçimeni ve Nacaklı-İncesu Mezrası sandıklarının müstakil olarak yerlerinde,
8-) İlbey ve Tekbaş Köylerine ait sandıkların Kiğı İlçe Merkezinde (Kiğı Lisesinde),
9-) Eskikavak Köyüne ait sandığın Kiğı İlçe Merkezinde (YİBO'dA),
kurulmasına, sandık birleştirilmesine karar verilen köylerde seçim tarihinden en az bir hafta
önceden birleştirme yapıldığı hususunun ilçe jandarma komutanlığınca köy muhtarlıklarına tebliğ
edilmesine karar verildiği,
Adaklı İlçe Seçim Kurulunca verilen 18/09/2015 tarihli ve 2015/9 sayılı kararda;
1 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak olan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimine ilişkin olarak
Adaklı Kaymakamlığı tarafından Başkanlıklarına gönderilen 15/09/2015 tarihli, 1473 sayılı yazıda,
gerekli güvenliğin alınabilmesi için yeteri kadar personel ve aracın bulunmaması, ilçenin fiziki
şartları ve köylerin ilçe merkezine uzaklığı, seçimin yaz aylarına denk gelmesinin terör olaylarını
artırabileceği, terör örgütü mensuplarının seçimi etkilemeye yönelik faaliyetlerinin olabileceği
değerlendirilerek, bazı seçim sandıkların birleştirilmesinin talep edildiği, bu talep üzerine gerek
seçim güvenliği ve gerekse seçmen sayıları ve gerekse köylerin birbirine yakın olması nedeniyle
sandık kurullarının bir yerde toplanmasına karar verildiği, bu nedenle;
1-) Aysaklı Köyü ve Güngörsün Mahallesi sandıklarının Adaklı Afet Konutları
Mahallesinde,
2-) Sevkar (Çatmaoluk) sandığının Sevkar Köyünde,
3-) Bağlarpınarı, Akbinek ve Yeldeğirmeni Köylerine ait sandıkların Bağlarpınarı Köyünde,
4-) Karaçubuk, Boyalı, Kamışgölü, Kozlu, Topağaçlar ve Erler Köylerine ait sandıkların
Karaçubuk Köyünde,
5-) Ayvadüzü, Aktaş, Çevreli ve Çatma Köylerine ait sandıkların Doğankaya Afet
Konutlarında, Erbaşlar ve Doğankaya Köylerine ait sandıkların Doğankaya Köyü merkezinde,
6-) Hasbağlar ve Gökçeli Köylerine ait sandıkların Hasbağlar Köyünde,
7-) Elmadüzü, Mercan, Kırkpınar ve Kaynakdüzü (Kaynakdüzü-Karakoç Mez.) Köylerine
ait sandıkların Elmadüzü Köyünde,
8-) Doluçay, Doluktepe, Altınevler, Çamlıca, Sarıdibek, Elmaağaç, Sütlüce ve Kabaçalı
Köylerine ait sandıkların Doluçay Köyünde,
9-) Arıca Mahallesi sandığının Adaklı Merkez YİBO'da,
-2-
10-) Yeşiltepe Mahallesi ve Demiroluk Mahallesine ait sandıkların Yeşiltepe Mahallesinde,
kurulmasına, kararın seçim tarihinden en az bir hafta önceden birleştirilmesine karar verilen
köy ve mahallelerde ilan edilmek üzere ilçe jandarma komutanlığı aracılığı ile köy muhtarlıklarına
tebliğ edilmesine karar verildiği,
anlaşılmıştır.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından Kurulumuz Başkanlığına
gönderilen 02/10/2015 tarihli ve 5056 sayılı yazıda; 1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak olan 26.
Dönem Milletvekili Genel Seçiminde son günlerde yaşanan terör olaylarının yoğunluğu da dikkate
alındığında vatandaşlarımızın hür iradelerini kısıtlayıcı, vatandaşların ve sandık kurulu
görevlilerinin güvenliğini tehdit edici olası terör saldırılarına karşı riski en aza indirmek amacıyla
sandık alanlarında mevcut sandık sayısı ve görevlendirilecek kolluk personeli birlikte
değerlendirildiğinde zorluklarla karşılaşılabileceğinin düşünüldüğü, bu kapsamda kritik ilçelerde
bulunan bazı sandık alanlarının güvenlik gerekçesiyle başka bir sandık alanına taşınması veya başka
bir sandık alanında birleştirilmesine yönelik ilçe seçim kurullarına taleplerde bulunulduğu, ilçe
seçim kurullarına yapılan mezkur taleplerle ilgili olarak özgürlük ve güvenlik dengesine de riayet
edilmek suretiyle yeni bir güvenlik risk analizi yapılarak hangi yerleşim bölgesinde söz konusu
riskin oluşabileceğine dair değerlendirmelerin 7/10/2015 tarihinde Kurulumuza iletileceği, bu
itibarla belirtilen taleplerin söz konusu risk analizinin Kurulumuza iletilmesine müteakiben
değerlendirilmeye alınması istenilmiştir.
İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından Kurulumuz Başkanlığına
gönderilen 02/10/2015 tarihli ve 5056 sayılı yazıda belirtilen hususların beklenilmesine gerek
olmadığına, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi GÜVEN, Üyeler Mehmet KÜRTÜL, İlhan
HANAĞASI ve Haluk KIRCA'nın karşı oyları ile oyçokluğuyla karar verilerek işin esasına geçildi:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları"
başlıklı 67. maddesinde; "Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve
bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma
hakkına sahiptir.
Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm
esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk
vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler…"
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un;
"Seçim çevresi" başlıklı 3. maddesinde; "Özel kanunlarındaki çevre ayırmaları saklı kalmak
şartıyla, seçimlerde her il bir seçim çevresidir."
"Seçim bölgesi" başlıklı 4. maddesinde; "Seçimlerde, her muhtarlık, bir seçim bölgesidir."
"Sandık bölgesi" başlıklı 5. maddesinde; "Seçimlerde, her seçim bölgesi gerektiği kadar
sandık bölgesine ayrılır.
Bir sandık bölgesi esas itibariyle köylerde (200), kasaba ve şehirlerde (150) seçmeni kapsar.
Birden çok mahalle veya semt gibi toplu yerleşim birimlerinden oluşan muhtarlıklar, her birinde
yukarıdaki seçmen sayılarının varlığı aranmaksızın, mesafe durumu ve ulaşım güçlükleri dikkate
alınarak, gereken sayıda sandık bölgesine ayrılabilir."
hükümleri yer almaktadır.
Ayrıca, tüm teşkilata gönderilen 1 Kasım 2015 Pazar günü Yapılacak 26. Dönem
Milletvekili Genel Seçiminde İl, İlçe ve Geçici İlçe Seçim Kurullarının Görev ve Yetkilerini
Gösterir 139 sayılı Genelge'nin 3. maddesinin 1. bendinde de, birden çok mahalle, semt veya
mezradan oluşan muhtarlıklarda veya birbirine yakın köylerde, seçim işlerinin düzenli
yürütülebilmesi için gerekli görülüyorsa sandık kurullarının bir yerde toplanmasına karar verilmesi
halinde bu durumu seçim gününden en az bir hafta önce ilan edileceği açıklanmıştır.
-3-
Kurulumuzca verilen 21/12/2013 tarih 590 sayılı kararın gerekçesinde de belirtildiği üzere;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) seçme hakları ile ilgili olarak Söyler/Türkiye
kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin
Korunmasına ilişkin Sözleşmenin Ek Protokolü'nün 3. maddesindeki serbest seçim hakkına ilişkin
şartlara uyulup uyulmadığını tespit etmek, mahkemece mevcut tedbirlerin söz konusu haklara,
özlerine zarar verecek ya da etkinliklerini yitirmelerine sebep olacak ölçüde kısıtlanmasına, yasal
bir amaç güdülerek uygulandığına ve bu bağlamda kullanılan yöntemlerin orantısız olmadığına ikna
olmalıdır. Özellikle de uygulanan bu tür tedbirlerle yasama organının seçilmesinde halkın
kanaatlerini özgürce açıklamasına engel teşkil etmemelidir. Başka bir ifadeyle, söz konusu
tedbirlerin, genel oy ilkesi doğrultusunda halkın iradesini tespit etmeye, seçimin bütünlüğünü ve
etkinliğini sağlamaya yönelik olması gerekir. Ayrıca, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin 1459
sayılı kararında da; seçme hakkına ilişkin istisnai düzenlemelerin (AİHM) içtihatlarıyla uyumlu bir
şekilde ve yasayla düzenlenmesi, sınırlamalarda meşru bir amacın izlenmesi, sınırlamaların keyfi
veya ölçüsüz olmaması gerektiği belirtilmiştir.
Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu (Venedik Komisyonu) tarafından 18-19
Ekim 2002 tarihinde Venedik'te düzenlenen 52. Genel Kurulunda kabul edilen Seçim Konularında
Kabul Edilen Kılavuz İlkeler kararının 3.2. "Seçmenlerin isteklerini açıklama özgürlükleri ve seçim
hileleri ile mücadele" başlıklı 3.2.i maddesinde; "Oy verme işlemi basit olmalıdır." 3.2.i.i.
maddesinde; "Seçmenlere seçim sandığının bulunduğu bir merkezde oy kullanma imkânı her zaman
sunulmalıdır." denilmiştir.
Yüksek Seçim Kurulunca 7 Haziran 2015 Pazar günü yapılan 25. Dönem Milletvekili Genel
Seçimi öncesi oybirliğiyle verilen 30/04/2015 tarihli 789, 30/04/2015 tarihli 791, 6/5/2015 tarihli
826, 11/05/2015 tarihli 879, 14/05/2015 tarihli 911, 30/05/2015 tarihli 1095 ve 2/6/2015 tarihli
1142 sayılı kararlarda özetle; "Yakın mezra veya köyler bakımından sandık kurullarının tek mezra
veya köyde toplanması mümkün ise de asıl prensip her köy veya dağınık mahallelerde ayrı sandık
kurulu oluşturulması olduğundan bu yetkinin ancak seçmen sayısı az köy veya mezralarla sınırlı
olarak kullanılması uygundur. Bu itibarla, güvenlik nedeniyle ilçenin bir kısım köylerindeki seçim
sandıklarının diğer kasaba ve köylerdeki sandıklarda toplanması biçimindeki genel uygulama isteği,
Yasa ve Genelgemize ve mevzuata uygun görülmediğinden birleştirme isteminin reddine karar
verilmiş bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 79. maddesinde düzenlenen seçimlerin genel yönetim ve
denetimi yetkisi ancak yasalarda bu konuda bir hüküm bulunmaması halinde Yüksek Seçim
Kurulunca kullanılabilir. Oysa yukarıda da belirtildiği üzere, 298 sayılı Kanun'un 3, 4 ve 5.
maddelerinde seçim çevresi, seçim bölgesi, sandık bölgesi ve sandıkların kurulabileceği yerler ile
ilgili açık düzenlemeler karşısında, Anayasa'nın 79. maddesine dayanılarak yasaya aykırı olacak
şekilde düzenleme yapılıp karar alınmasına hukuken imkân bulunmamaktadır.
Gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuat, AİHM içtihatları ve Yüksek Seçim Kurulunun 7
Haziran 2015 tarihinde yapılan 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi sırasında istikrar kazanmış
içtihatları uyarınca; seçimlerde her muhtarlık bir seçim bölgesi, her seçim bölgesi ancak gerektiği
kadar yine muhtarlık sınırları içerisinde kalmak koşuluyla birden fazla sandık bölgesine
ayrılabileceğinden, yakın mezra veya köyler bakımından sandık kurullarının tek mezra veya köyde
toplanması mümkün ise de, aslolanın her köy veya dağınık mahallelerde ayrı sandık kurulu teşkil
edilmesi olduğundan, bu yetkinin ancak seçmen sayısı az köy veya mezralarla sınırlı olarak
kullanılması gerektiğinden, sandıkların seçim bölgesi dışına taşınmasına olanak bulunmamaktadır.
Sandık başında güvenliği sağlamak ve gerekli tüm tedbirleri almak devletin görevi olup,
sandık bölgesinde güvenliğin sağlanamadığı öne sürülerek seçim bölgesi değiştirilerek taşıma
yoluyla çok sayıda köy ve mahallelerde oturan seçmenlerin başka seçim bölgesine giderken
güvenliğin nasıl sağlanacağı, binlerce seçmenin uzak bir mesafeye güvenli bir şekilde nasıl
taşınacağı da ayrı bir tartışma konusudur.
Öte yandan, seçimlerde seçmenlerin kolay bir şekilde oy vermesini sağlamak asıl olup,
güvenlik sorunu ileri sürülerek oy kullanma hakkını güçleştirici tedbirler alınamaz.
-4-
Yukarıda yer alan tespit ve açıklamalar karşısında, seçmen iradesinin özgürce oluşması,
Anayasal bir hak olan seçme hakkının engellenmemesi, kısıtlanmaması, seçmenin kendi sandık
bölgesinde rahat ve basit bir şekilde oy kullanmasının sağlanması amacıyla güvenlik nedeniyle
sandık yerlerinin seçim bölgesi dışına çıkartılarak değiştirilmesi, bir başka seçim bölgesine
taşınması Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 67. maddesine, 298 sayılı Seçimlerin Temel
Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 3, 4 ve 5. maddelerine, 139 sayılı Genelge'nin
3. maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
içtihatlarına ve Venedik Komisyonu kararlarına uygun görülmediğinden, Genç İlçe Seçim Kurulu
Başkanlığı ile Yayladere İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının bu yöndeki taleplerin oyçokluğuyla
reddine,
Güvenlik nedeniyle sandık yerlerinin seçim bölgesi dışına çıkartılarak değiştirilmesi, bir
başka seçim bölgesine taşınması hakkında Kiğı İlçe Seçim Kurulu ile Adaklı İlçe Seçim Kurulunun
yetkileri olmadığından,
- Kiğı İlçe Seçim Kurulunun 18/09/2015 tarihli, 2015/9 sayılı kararının 7. bendi (Kuşçimeni
ve Nacaklı-İncesu Mezrası sandıklarının müstakil olarak yerlerinde) haricindeki bölümlerinin tam
kanunsuzluk nedeniyle kaldırılmasına oybirliğiyle,
- Adaklı İlçe Seçim Kurulunun 18/09/2015 tarihli, 2015/9 sayılı kararının "GEREĞİ
DÜŞÜNÜLDÜ" bölümünün 1. maddesinin, 3. maddesindeki Akbinek ve Yeldeğirmeni Köylerine
ait sandıkların Bağlarpınarı Köyünde kurulmasına, 4. maddesindeki Boyalı, Kamışgölü, Kozlu,
Topağaçlar ve Erler Köylerine ait sandıkların Karaçubuk Köyünde kurulmasına, 5. maddesindeki
Ayvadüzü, Aktaş, Çevreli ve Çatma Köylerine ait sandıkların Doğankaya Afet Konutlarında,
Erbaşlar Köyü sandığının Doğankaya Köyü merkezinde kurulmasına, 6. maddesindeki Gökçeli
Köyüne ait sandığın Hasbağlar Köyünde kurulmasına, 7. maddesindeki Mercan, Kırkpınar ve
Kaynakdüzü (Kaynakdüzü-Karakoç Mezrası) Köylerine ait sandıkların Elmadüzü Köyünde
kurulmasına, 8. maddesindeki Dolutekne, Altınevler, Çamlıca, Sarıdibek, Elmaağaç, Sütlüce ve
Kabaçalı Köylerine ait sandıkların Doluçay Köyünde kurulmasına, 9. maddesinin ve 10.
maddesindeki Demiroluk Mahallesine ait sandığın Yeşiltepe Mahallesinde kurulmasına ilişkin
bölümlerinin tam kanunsuzluk nedeniyle kaldırılmasına oybirliğiyle; kararın 2. maddesindeki
Sevkar (Çatmaoluk) sandığının Sevkar Köyünde, 3. maddesindeki Bağlarpınarı Köyüne ait sandığın
Bağlarpınarı Köyünde, 4. maddesindeki Karaçubuk Köyüne ait sandığın Karaçubuk Köyünde, 5.
maddesindeki Doğankaya Köyüne ait sandığın Doğankaya Köyü merkezinde, 6. maddesindeki
Hasbağlar Köyüne ait sandığın Hasbağlar Köyünde, 7. maddesindeki Elmadüzü Köyüne ait
sandığın Elmadüzü Köyünde, 8. maddesindeki Doluçay Köyüne ait sandığın Doluçay Köyünde, 10.
maddesindeki Yeşiltepe Mahallesine ait sandığın Yeşiltepe Mahallesinde kurulmasına ilişkin
kısımlarının geçerli olduğuna oybirliğiyle,
karar verilmesi gerekmiştir.
S O N U Ç: Açıklanan nedenlerle;
1- Seçmen iradesinin özgürce oluşması, Anayasal bir hak olan seçme hakkının
engellenmemesi, kısıtlanmaması, seçmenin kendi sandık bölgesinde rahat ve basit bir şekilde oy
kullanmasının sağlanması amacıyla güvenlik nedeniyle sandık yerlerinin seçim bölgesi dışına
çıkartılarak değiştirilmesi, bir başka seçim bölgesine taşınması Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın
67. maddesine, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 3,
4 ve 5. maddelerine, 139 sayılı Genelge'nin 3. maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
hükümlerine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına ve Venedik Komisyonu kararlarına
uygun görülmediğinden, Genç İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı ile Yayladere İlçe Seçim Kurulu
Başkanlığının bu yöndeki taleplerin oyçokluğuyla reddine,
2- Güvenlik nedeniyle sandık yerlerinin seçim bölgesi dışına çıkartılarak değiştirilmesi, bir
başka seçim bölgesine taşınması hakkında Kiğı İlçe Seçim Kurulu ile Adaklı İlçe Seçim Kurulunun
yetkileri olmadığından,
- Kiğı İlçe Seçim Kurulunun 18/09/2015 tarihli, 2015/9 sayılı kararının 7. bendi (Kuşçimeni
ve Nacaklı-İncesu Mezrası sandıklarının müstakil olarak yerlerinde) haricindeki bölümlerinin tam
kanunsuzluk nedeniyle kaldırılmasına oybirliğiyle,
-5-
- Adaklı İlçe Seçim Kurulunun 18/09/2015 tarihli, 2015/9 sayılı kararının "GEREĞİ
DÜŞÜNÜLDÜ" bölümünün 1. maddesinin, 3. maddesindeki Akbinek ve Yeldeğirmeni Köylerine
ait sandıkların Bağlarpınarı Köyünde kurulmasına, 4. maddesindeki Boyalı, Kamışgölü, Kozlu,
Topağaçlar ve Erler Köylerine ait sandıkların Karaçubuk Köyünde kurulmasına, 5. maddesindeki
Ayvadüzü, Aktaş, Çevreli ve Çatma Köylerine ait sandıkların Doğankaya Afet Konutlarında,
Erbaşlar Köyü sandığının Doğankaya Köyü merkezinde kurulmasına, 6. maddesindeki Gökçeli
Köyüne ait sandığın Hasbağlar Köyünde kurulmasına, 7. maddesindeki Mercan, Kırkpınar ve
Kaynakdüzü (Kaynakdüzü-Karakoç Mezrası) Köylerine ait sandıkların Elmadüzü Köyünde
kurulmasına, 8. maddesindeki Dolutekne, Altınevler, Çamlıca, Sarıdibek, Elmaağaç, Sütlüce ve
Kabaçalı Köylerine ait sandıkların Doluçay Köyünde kurulmasına, 9. maddesindeki Arıca
Mahallesindeki sandığın Adaklı Merkez YİBO'da ve 10. maddesindeki Demiroluk Mahallesine ait
sandığın Yeşiltepe Mahallesinde kurulmasına ilişkin bölümlerinin tam kanunsuzluk nedeniyle
kaldırılmasına oybirliğiyle; kararın 2. maddesindeki Sevkar (Çatmaoluk) sandığının Sevkar
Köyünde, 3. maddesindeki Bağlarpınarı Köyüne ait sandığın Bağlarpınarı Köyünde, 4.
maddesindeki Karaçubuk Köyüne ait sandığın Karaçubuk Köyünde, 5. maddesindeki Doğankaya
Köyüne ait sandığın Doğankaya Köyü merkezinde, 6. maddesindeki Hasbağlar Köyüne ait sandığın
Hasbağlar Köyünde, 7. maddesindeki Elmadüzü Köyüne ait sandığın Elmadüzü Köyünde, 8.
maddesindeki Doluçay Köyüne ait sandığın Doluçay Köyünde, 10. maddesindeki Yeşiltepe
Mahallesine ait sandığın Yeşiltepe Mahallesinde kurulmasına ilişkin kısımlarının geçerli
olduğuna oybirliğiyle,
3- Karar örneğinin Genç, Yayladere, Kiğı ve Adaklı İlçe Seçim Kurulu Başkanlıklarına
gönderilmesine,
03/10/2015 tarihinde karar verildi.
Başkan
Başkanvekili
Üye
Üye
Sadi GÜVEN
Turan KARAKAYA
Mehmet KÜRTÜL
Nilgün İPEK
(M)
(M)
Üye
Ünal DEMİRCİ
Üye
Ali KAYA
Üye
İbrahim ZENGİN
Üye
İlhan HANAĞASI
(M)
Üye
Ahmet TUNCAY
Üye
Haluk KIRCA
(M)
-6-
T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 1831
- K A R Ş I O Y1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak olan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde terör
nedeniyle seçim bölgelerinin bazılarının değiştirilmesine ilişkin olarak bazı ilçe seçim kurullarınca
kararlar alınmış, bazı ilçe seçim kurullarınca da değiştirme işleminin "yasal" olup olmayacağı
konusunda görüş sorulmuştur.
Yüksek Seçim Kurulumuz yapmış olduğu müzakereler sonucunda seçim bölgelerinin
değiştirilemeyeceğine oyçokluğu ile karar vermiştir. Aşağıdaki gerekçeler ile sayın çoğunluğun
görüşlerine katılmak mümkün görülmemiştir.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun seçim
çevresi başlıklı 3. maddesinde, Özel kanunlarındaki çevre ayırmaları saklı kalmak şartiyle,
seçimlerde her ilin bir seçim çevresi olduğu belirtilmiş, seçim bölgesi başlıklı 4. maddesinde,
seçimlerde, her muhtarlığın bir seçim bölgesi olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun sandık bölgesi başlıklı 5. maddesinde, “ Seçimlerde, her seçim bölgesi
gerektiği kadar sandık bölgesine ayrılır.
(Değişik İkinci fıkra: 28/12/1993 - 3959/1 md.) Bir sandık bölgesi esas itibariyle köylerde
(200), kasaba ve şehirlerde (150) seçmeni kapsar. Birden çok mahalle veya semt gibi toplu yerleşim
birimlerinden oluşan muhtarlıklar, her birinde yukarıdaki seçmen sayılarının varlığı aranmaksızın,
mesafe durumu ve ulaşım güçlükleri dikkate alınarak, gereken sayıda sandık bölgesine ayrılabilir.”
hükmüne, ilçe seçim kurullarının görev ve yetkilerini düzenleyen 20. maddesinde, “İlçe seçim
kurullarının, başlıca görev ve yetkileri şunlardır:
1. İlçe çevresinde seçimin düzenle yürütülmesini sağlamak için gereken bütün tedbirleri
almak ve seçim işlerini denetlemek, … “ hükmü yer almıştır.
Yine aynı Kanunun sandığın konulacağı yer başlıklı 74. maddesinde de, “Sandıkların
konulacağı yerleri ve oy verme işinin vaktinde sona ermesi için gerekli tedbirleri ilçe seçim
kurullarının denetiminde sandık kurulu tespit eder. Sandıkların konulacağı yerlerin belirlenmesinde
seçmenin oyunu kolaylıkla, serbestçe ve gizli şekilde verebilmesi gözetilir. Engelli seçmenlerin
oylarını rahatlıkla kullanabilmeleri için gerekli tedbirler alınır. Sandıklar okul (özel okullar ve özel
dersaneler dahil) avlusu ve salonların elverişli kısımları gibi genel yerlere, yetmediği takdirde
kiralanacak kahvehane, lokanta gibi yerlere konur. Kışla, karargah, ordugah gibi askeri bina ve
tesislerle karakollara ve parti binalarına, muhtarlık odalarına sandık konulamaz. Üçten fazla
sandık konulan binalarda bina sorumlularının görev esasları Yüksek Seçim Kurulunca belirlenir. “
hükmüne yer verilmiştir.
2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında
Kanunun Ek 2. Maddesinde de, "Dağınık mahalle ve sair yerleşim yerleri bulunan köylerde veya
köylerin birbirlerine yakın olduğu durumlarda seçim sandıklarının bir tek mahalle veya bir tek
köyde toplanması,seçim gününden en az bir hafta önce ilan edilmek koşuluyla İlçe Seçim Kurulunca
kararlaştırılabilir." hükmü yer almıştır.
Bu hükümler uyarınca ilçe seçim kurullarınca sandık bölgeleri belirlenirken, Kanunun 4.
Maddesindeki seçim bölgesi esas alınmalıdır. İlçe seçim kurullarının seçim bölgesi dışında sandık
bölgesi oluşturmalarına 2972 sayılı Kanunun Ek 2. maddesinin tanıdığı istisna dışında yetkisi
bulunmamaktadır.
Bu itibarla ilçe seçim kurullarının oy sandıklarını seçim bölgesi dışına çıkarma yetkisi
olmadığına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne katılmakla beraber bu yetkinin Yüksek Seçim
Kurulunda olduğunun kabulü gerekmektedir.
2709 sayılı T.C. Anayasasının seçimlerin genel yönetimi ve denetimi başlıklı 79.
maddesinde, “ Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.
-7-
T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 1831
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü
ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla
ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme
görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie
başvurulamaz. “ hükmü yer almıştır.
Bu hüküm uyarınca Yüksek Seçim Kurulunun hem yönetsel, hem de yargısal fonksiyonları
bulunmaktadır. Yönetsel görevleri çerçevesinde, seçimlerin düzen içinde yönetimini sağlamak ve
seçimlerin dürüstlük içinde yürütülüp, vatandaşın özgür iradesinin güven içinde sandığa
yansıtılmasını temin etmek Yüksek Seçim Kurulunun görevindedir. Bu görev çerçevesinde seçim
güvenliğini etkileyecek olağanüstü durumların varlığı halinde demokratik toplum gereklerine uygun
olarak ve vatandaşların oy kullanma haklarını kısıtlamamak kaydıyla her türlü tedbirin Yüksek
Seçim Kurulunca alınması gerektiği de tabiidir. Terör halinin ise olağanüstü bir durum olduğunda
kuşku bulunmamaktadır.
Normal olan her sandığın seçmen kütüğünde yazılı adrese göre aynı muhtarlıkta oturan
seçmenlerin oturduğu muhtarlık bölgesinde kurulmasıdır. Ancak kanunun uygulanmasını imkânsız
kılacak olağanüstü durumlar nedeniyle seçimlerin dürüstlük ve güven içinde yapılamayacağının
ortaya çıkması halinde sandıkların konulacağı yerlerin demokratik toplum gereklerine uygun olarak,
makul gerekçelerle ve olağanüstü durumun gerektirdiği tedbirleri aşmamak kaydıyla Yüksek seçim
Kurulunca değiştirilebilmesi anayasa gereğince mümkündür.
Aksi durum, yani terör eylemlerinin yaşandığı ve bu nedenle kamu görevlileri ile güvenlik
görevlilerinin şehit olduğu, seçim günü de aynı vahim ve elim olayların yaşanmasının kuvvetle
muhtemel olduğu yerlerde sandıkların konulmasında ısrarcı olmak;
1- Terör eylemleri ve bundan kaynaklanan can kaybı riski nedeniyle bazı yerlere sandık
götürülememesi suretiyle buralarda yaşayan vatandaşların oy kullanma haklarının ellerinden
alınması,
2- Sandık Kurulu görevlileri ile bu görevlileri korumakla ve sandık alanının güvenliğini
sağlamakla görevlendirilen güvenlik güçlerinin hayatlarının açıkça tehlikeye atılması sonucunu
doğurur. Her iki durum da seçim idaresinin seçimlerin yönetimindeki zafiyetidir. İşte Anayasanın
79. maddesi, bu tür kanunla öngörülmeyen durumlar karşısında Yüksek Seçim Kuruluna seçimlerin
yönetimi bakımından genel bir yetki tanımaktadır.
Anayasanın Siyasi Haklar ve Ödevler başlıklı Dördüncü Bölümünde yer alan 67. maddesi
seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkını düzenlemektedir. Madde “vatandaşlar
kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti
içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.” hükmünü
içermektedir.
Anayasamızın Kişinin Hakları ve Ödevleri başlıklı İkinci Bölümünün I. Kişinin
dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı başlıklı 17. maddesi ise “Herkes, yaşama, maddi ve
manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” hükmünü getirmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin;
Yaşam hakkı başlıklı 2. maddesinde, “ 1. Herkesin yaşam hakkı yasayla korunur. Yasanın
ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın infaz
edilmesi dışında, hiç kimsenin yaşamına kasten son verilemez.
2. Ölüm, aşağıdaki durumlardan birinde mutlak zorunlu olanı aşmayacak bir güç
kullanımı sonucunda meydana gelmişse, bu maddenin ihlaline neden olmuş sayılmaz:
a) Bir kimsenin yasa dışı şiddete karşı korunmasının sağlanması;
b) Bir kimsenin usulüne uygun olarak yakalanmasını gerçekleştirme veya usulüne
uygun olarak tutulu bulunan bir kişinin kaçmasını önleme;
-8-
T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 1831
c) Bir ayaklanma veya isyanın yasaya uygun olarak bastırılması”
Serbest seçim hakkı başlıklı Ek 1 Protokolün 3. maddesinde, “ Yüksek Sözleşmeci
Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak
şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt ederler.”
Hakları kötüye kullanma yasağı başlıklı 17. maddesinde, “ Bu Sözleşme ’deki hiçbir
hüküm, bir devlete, topluluğa veya kişiye, Sözleşme ’de tanınan hak ve özgürlüklerin yok edilmesi
veya bunların Sözleşme ’de öngörülmüş olandan daha geniş ölçüde sınırlandırılmalarını
amaçlayan bir etkinliğe girişme ya da eylemde bulunma hakkı verdiği biçiminde yorumlanamaz.”
hükümleri getirilmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 1 Nolu Ek Protokol 3. madde uyarınca, seçimlerin halkın
kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde yapılması gerekmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Leroy Fransa ve Delfi Estonya Kararının aşağıda yer
verilen paragraflarında da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile koruma altına alınan temel
haklar arasında birbiriyle çatışabilen iki değer arasında adil bir denge kurulmuş olup
olmadığının belirlenmesi gerektiği karara bağlanmıştır. Delfi Estonya Kararının ilgili bölümleri
şöyledir;
“27. Mahkeme ayrıca, Sözleşme ile bildirilen ve güvence altına alınan değerlerle
bağdaşmayan söylemlerin Sözleşme’nin 17. maddesi gereğince 10. madde tarafından
korunmadığını belirtmiştir. Mahkeme tarafından incelenen bu tür söylemlere dair örnekler Nazi
soykırımını inkâr eden, Nazi yanlısı bir politikayı haklı gösteren, tüm Müslümanları ciddi bir terör
saldırısıyla ilişkilendiren ya da Rusya’daki kötülüğün kaynağı olarak Yahudileri gösteren ifadeleri
içermiştir (bk. Lehideux ve Isorni / Fransa, 23 Eylül 1998, §§ 47 ve 53, Derlemeler 1998-VII;
Garaudy / Fransa (k.k.),no. 65831/01, AİHM 2003-IX; Norwood / Birleşik Krallık (k.k.), no.
23131/03, AİHM 2004-XI; Witzsch / Almanya (k.k.), no. 7485/03, 13 Aralık 2005; ve Pavel Ivanov /
Rusya (k.k.), no. 35222/04, 20 Şubat 2007).
29. “Başkalarının şöhret veya haklarının korumasındaki” menfaatleri kapsamında,
demokratik bir toplumda ifade özgürlüğüne müdahale edilmesine yönelik bir ihtiyaç olup
olmadığını incelerken Mahkemenin, yerel makamların Sözleşme tarafından güvence altına alınan
ve başka davalarda birbiriyle çatışabilen iki değer, yani bir yanda 10. madde tarafından korunan
ifade özgürlüğü ile diğer yanda 8. maddede belirtilen özel hayata saygı hakkı arasında adil bir
denge kurulmuş olup olmadığını belirlemesi gerekebilir (bk. Hachette Filipacchi Associés / Fransa,
No. 71111/01, § 43, 14 Haziran 2007; MGN Limited / Birleşik Krallık, No. 39401/04, § 142, 18
Ocak 2011 ve Axel Springer AG, yukarıda anılan, § 84).
Dolayısıyla, takdir payının, ilke olarak, her iki durumda da aynı olması gerekmektedir (bk.
Hachette Filipacchi Associés (ICI PARIS), yukarıda anılan, § 41; Timciuc / Romanya (k.k.), No.
28999/03, § 144, 12 Ekim 2010 ve Mosley / Birleşik Krallık, No 48009/08, § 111, 10 Mayıs 2011
davalarına ilave atıflarla Axel Springer AG, yukarıda anılan, § 87 ve 106, AİHM 2012). Belirtilen
iki hak arasındaki dengeleme işleminin, yetkililer tarafından Mahkeme içtihadında belirtilen
kriterlere uygun olarak gerçekleştirilmesi durumunda, Mahkeme, kendi görüşünü yerel
mahkemenin görüşüyle değiştirmek için güçlü nedenlere ihtiyaç duyar (bk. MGN Limited, yukarıda
anılan, §§ 150 ve 155, ve Palomo Sánchez ve Diğerleri / İspanya [BD], no. 28955/06, 28957/06,
28959/06 ve 28964/06, § 57, 12 Eylül 2011 davalarına atıf yapılan Axel Springer AG, yukarıda
anılan, § 88, ve Von Hannover (no. 2), yukarıda anılan, § 107). Diğer bir ifadeyle, Devletin çakışan
özel menfaatler ya da çakışan Sözleşme hakları arasında denge kurması gerekirse, genellikle
Mahkeme tarafından sağlanan geniş bir takdir payı olacaktır (bk. Evans / Birleşik Krallık [BD], no.
6339/05, § 77, AİHM 2007-I; Chassagnou ve Diğerleri / Fransa [BD], no. 25088/94, 28331/95 ve
28443/95, § 113, AİHM 1999-III; ve Ashby Donald ve Diğerleri / Fransa, no. 36769/08, § 40, 10
Ocak 2013).”
-9-
T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 1831
Yaşam hakkının öncelikli bir temel hak olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesinin 2. maddesi ve T.C. Anayasasının 17. maddesi gereğince herkesin yaşama
hakkı güvenceye alınmıştır. Devletlerin pozitif yükümlülüğü gereğince yaşam hakkının korunması
için gerekli tedbirleri almak her devletin ve devleti oluşturan tüm kurumların öncelikli görevidir.
Emniyet güçleri tarafından bildirilen veya halen kamuoyunca bilinen terör gerçeği nedeniyle
Devlet, yani Anayasanın 79. maddesi gereğince seçimlerin genel yönetim ve denetiminden
sorumlu, seçimlerin başlamasından bitimine kadar seçimin düzen içinde yönetim ve dürüstlüğü ile
ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma ile görevli Yüksek Seçim Kurulu, anayasal yetkisi
çerçevesinde demokratik toplum gereklerine uygun olarak, oy kullanma hakkının özünü
zedelememek kaydıyla tehlikeyi bertaraf edecek tedbirleri almak zorundadır.
Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Söyler Türkiye Kararında,
“33. Mahkeme’nin yukarıda anılan yerleşik içtihadına göre, 1 no.’lu Protokolün 3.
maddesinde öngörülen haklar mutlak değildir. Zımni kısıtlamalar mevcuttur ve Sözleşmeci
Devletlere bu doğrultuda geniş takdir payı verilmelidir. Seçim sistemleri, pek çok şekilde
oluşturulup yönetilebilir ve Avrupa’da tarihsel gelişim, kültürel çeşitlilik ve siyasi düşünce
açısından birçok farklılık mevcuttur. Bu farklılıkları bir araya getirerek kendi demokratik
vizyonlarını oluşturmak Sözleşmeci Devletlerin her birinin görevidir (Bk. yukarıda anılan Scoppola
(no. 3) [BD], § 83 ve ilgili paragrafta anılan diğer davalar).
34. Ancak, 1 no.’lu Protokolün 3. maddesinin şartlarına uyulup uyulmadığını tespit etmek,
son çözüm merci olan Mahkeme’nin görevidir. Mahkeme, mevcut tedbirlerin, söz konusu hakları,
özlerine zarar verecek ya da etkinliklerini yitirmelerine sebep olacak ölçüde kısıtlamadığına, yasal
bir amaç güdülerek uygulandığına ve bu bağlamda kullanılan yöntemlerin orantısız olmadığına
ikna olmalıdır. Özellikle de, uygulanan bu tür tedbirler, yasama organının seçilmesinde halkın
kanaatlerini özgürce açıklamasına engel teşkil etmemelidir; başka bir ifadeyle, söz konusu
tedbirler, genel oy ilkesi doğrultusunda halkın iradesini tespit etmeye yönelik seçim yönteminin
bütünlüğünü ve etkinliğini koruma ihtiyacını yansıtmalı veya bu ihtiyaca ters düşmemelidir.
Herhangi bir suretle genel oy ilkesine aykırılık, yasama organının, dolayısıyla seçilenlerin ve
yürürlüğe koydukları kanunların demokratik açıdan geçerliliğinin zayıflaması riskini ortaya
çıkarmaktadır. Bu sebeple, herhangi bir grup veya kategorinin genel nüfusun dışında bırakılması
için, bu durumun, 1 no.’lu Protokolün 3. maddesinin amaçlarıyla bağdaşması gerekmektedir (aynı
kararda § 84 ve ilgili paragrafta anılan diğer davalar)"
gerekçelerine yer verilmiştir.
Seçim konusunda alınacak tedbirler, 1 Nolu Protokolün 3. maddesinde de belirtildiği üzere,
seçimlerin halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde yapılması, seçme
hakkının özüne zarar verecek ya da etkinliğini yitirmesine sebep olacak ölçüde kısıtlanmaması,
yasal bir amaç güdülerek uygulanması, kullanılan yöntemlerin orantısız olmaması, genel oy ilkesi
doğrultusunda halkın iradesini tespit etmeye yönelik seçim yönteminin bütünlüğünü ve etkinliğini
koruma ihtiyacını yansıtması ve bu ihtiyaca ters düşmeyecek nitelikte olmalıdır.
Kurulumuza intikal eden taleplerden de görüleceği üzere, terör sebebiyle önerilen tedbirler
arasında vatandaşın seçme hakkının engellenmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Talepler,
terör eylemlerinin yoğun olduğu bir kısım yerlerde can güvenliğinin sağlanamayacak olması
sebebiyle sandıkların aynı ilçedeki en yakın güvenli bölgeye taşınmasına ilişkindir. Bu tür talepleri
görüşürken Yüksek Seçim Kuruluna düşen görev, yukarıda yer verilen ilkeleri titizlikle uygulamak
suretiyle gelen talepleri ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutmak olacaktır. Bu değerlendirme
sonucunda terör eylemlerinin yoğun olarak devam ettiği yerlerdeki sandıkların makul gerekçeleri
var ise, en yakın güvenli bölgelere taşınmasına karar verilebilecektir.
Yukarıda yer verilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarında da belirtildiği üzere
yaşam hakkı ile seçme hakkının az bir mesafeyi yürüyerek veya araç ile katetmek kaydıyla
kullanılması arasında adil bir dengenin kurulması gerekmektedir.
- 10 -
T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 1831
Yüksek Seçim Kurulunun yetkisi elbette ki güvenlik sağlamak değildir. Güvenliği
sağlamak güvenlik güçlerinin görevidir. Ancak alacağı ilke kararları ile güvenlik güçlerinin seçim
güvenliğine ilişkin önlemleri almasını sağlayacak hukuki altyapıyı oluşturmak Yüksek Seçim
Kurulunun görevidir. Çünkü burada sözü edilen güvenlik, genel güvenlik değil, seçim güvenliğidir.
Ayrıca seçmen iradesinin hiçbir baskı altında olmadan hür bir şekilde tecelli etmesi de Yüksek
Seçim kurulunun görevleri arasındadır. Anayasa ve 298 Sayılı Kanun ile diğer yasalarda verilen
yetkiler de bunun içindir.
Bugün Doğu ve Güneydoğu Bölgesindeki bazı illerimizde ve ilçelerinde terör olayları
nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edilmekte birkaç aydır her gün asker ve polislerimize yönelik
saldırı sonucunda milletimizin içini acıtan şahadet haberleri gelmektedir. Bazı bölgeler yine terör
nedeniyle güvenli bölge olarak ilan edilmiştir. Cizre, Silopi, Batman, Diyarbakır, Bismil, Hani,
Nusaybin, Yüksekova ve Silvan'da sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, bazı mahallelere hendekler
kazılmış, bombalı tuzaklamalar yapılmış asılsız asayiş ihbarları ile emniyet güçleri pusuya
düşürülmüş ve şehitler verilmiştir. Bu terör eylemleri halen devam etmektedir. Doğu ve Güneydoğu
Bölgesinin bazı illerinde teröre karşı mücadele halen yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bu
bölgedeki tüm sandıkların yerlerinin değiştirilmesi elbette ki düşünülemez. Ancak, örneğin
teröristle sıcak mücadelenin devam ettiği Cizre'de hâkimin güvenlik nedeniyle sandıkları bitişik
güvenlikli bir mahalledeki 700 metre uzakta başka okula almak isteğine, toptancı bir yaklaşımla
olmaz demek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasamızın 17. maddesinin teminat altına
aldığı yaşam hakkının sandık kurulu görevlileri ve emniyet güçleri açısından ihlali olacaktır. Terör
örgütünün bölgede yaşayan sivil vatandaşlara yönelik saldırısı olmadığından Cizre'de veya başka
bir mahallede vatandaşın 5 - 10 dakika yürüyerek veya araç ile güvenlikli yakın mahalle veya
yerleşim yerlerine konulacak sandığa ulaşmasının Anayasanın 15 ve 17. maddeleri dikkate
alındığında Anayasanın 67. maddesinde belirtilen seçme hakkının ihlali olmayacağı açıktır.
Demokrasi ve seçim öncelikle insanların yaşamı için vardır.
Ayrıca değişik ilçe seçim kurullarına güvenlik birimlerince iletilen taleplerin bir kısmında,
özellikle güvenlik güçleri ve kamu görevlilerine yönelik olarak silahlı eylem yapma hazırlığında
olunduğu, seçimi yaptırmayacakları ve seçim günü de eylemlerine devam edecekleri yönünde
istihbari bilgiler elde edildiği (Ağrı- Diyadin, Eleşkirt), yollara tuzaklı bomba koyularak ya da pusu
şeklinde terör eylemleri yapılabileceği (Ağrı-Tutak), seçim bölgesine gidecek olan güvenlik
güçlerine ve seçim görevlilerine mayınlama ve silahlı saldırı olabileceği (Bingöl-Genç), bazı
bölgelerde vatandaşın girişlerinin yasaklandığı askeri güvenlik bölgesi ilan edildiği (BingölYayladere, Elazığ-Karakoçan, Kars-Selim), seçim faaliyetinin planlı bir faaliyet olması nedeniyle
belli olan sandık güzergahlarına mayın ve EYP düzeneği ile tuzaklama vb. saldırılarda
bulunulabileceği, saldırılar sonucunda personel zayiatı olabileceğinin değerlendirildiği (BitlisAhlat), yollara mayın döşenebileceği, gerek güvenlik görevlilerini taşıyan araçlara gerekse sandık
kurulu üyelerini taşıyan araçlara terör saldırılarının gerçekleşme olasılığının çok yüksek olduğu
(Diyarbakır-Hazro, Kulp, Lice, Hani), bombalı, silahlı, roketatarlı, mayınlı, el yapımı patlayıcılı,
hendek kazma, barikat kurma gibi eylemlerin gerçekleşebileceği (Hakkari-Merkez, Şırnak-Cizre,
Uludere), seçimde bazı köylere gidiş geliş güzergahı üzerindeki yollara, köprülere, menfezlere
mayın/EYP konulacağı ve askeri araçlar ile sandık görevlilerini taşıyan araçların geçişi esnasında
patlatılacağına dair ciddi duyumlar alındığı (Hakkari-Yüksekova,Mardin-Midyat,Savur, MuşBulanık, Tunceli-Merkez, Pülümür, Van-Bahçesaray, Batman-Kozluk), istenilen sonucun çıkmadığı
sandıkların ve sandık görevlilerinin kaçırılabileceği (Mardin-Savur, Muş-Bulanık) gerekçeleri yer
almaktadır. İletilen bu tür taleplerin son günlerde yaşanan terör eylemleri karşısında makul ve
yaşam hakkını korumaya yönelik oldukları gözlemlenmektedir. Ayrıca ilçe seçim kurullarına
iletilen bu tür taleplerin Kurulumuzca ayrıca bir değerlendirmeye tabi tutulacakları ve seçmenlerin
oy kullanma haklarının özünün zedelenmemesine dikkat edilmesi gerektiği de izahtan varestedir.
- 11 -
T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 1831
Anayasanın 79. maddesi tam da bunun için vardır. Bu madde de seçimin düzen içinde
yönetim ve dürüstlüğü ile ilgili tedbir alma yetkisi ve görevi Yüksek Seçim Kuruluna verilmiştir.
Yüksek Seçim Kurulu geçmişte Resmî Gazete ‘de yayınlanan 8/11/1995 tarihli ve 370 sayılı ilke
kararında "…. 24 Aralık 1995 tarihinde yapılacak Milletvekili Genel Seçiminin yapılacağı tarihteki
mevsim şartları da gözetildiğinde birbirine ulaşım yönünden yakın olan köylerin bir yerde
toplanması hem güvenlik ve hem de sağlıklı sonuç alma bakımından uygun olacağı düşünülmüştür.
2972 sayılı Yasanın Ek 2. maddesinin dağınık mahalle ve sair yerleşim yerleri bulunan köylerde
veya köylerin birbirlerine yakın olduğu durumlarda seçim sandıklarının bir tek mahalle veya bir tek
köyde toplanması, seçim gününden en az bir hafta önce ilan edilmek koşuluyla İlçe Seçim
Kurulunca kararlaştırılabilir." demek suretiyle 2972 sayılı Yasanın Ek 2. maddesinin milletvekili
ara seçimleri için güvenlik gerekçesi ve sağlıklı sonuç alma bakımından uygulanması gerektiğine
karar vermiştir.
Yani güvenlik nedeniyle bazı sandıkların başka muhtarlık bölgesine taşınması geçmişte de
yapılmıştır.
7 Haziran 2015 tarihinde yapılan 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi öncesinde güvenlik
sebebiyle sandıkların taşınması talepleri Kurulumuzca oybirliği ile reddedilmiştir. Ancak
unutulmamalıdır ki, 7 Haziran Seçimlerinde terör eylemleri bulunmamaktaydı. Gelinen noktada ise,
Doğu ve Güneydoğu Bölgesinde özellikle güvenlik güçlerine ve kamu görevlilerine karşı
gerçekleştirilen Temmuz ayının ortalarından itibaren başlayan yoğun terör eylemleri mevcuttur.
Öte yandan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları doğrultusunda kanunda aksi
yönde düzenleme olmasına karşın, uluslararası hukuka uygun olarak hükümlülerin oy kullanması ile
ilgili bir takım kolaylaştırıcı düzenlemeler de Kurulumuzca Anayasanın 79 ve 90. maddeleri
uyarınca her seçim döneminde yapılmıştır. ( Bu seçim dönemi için alınan Kurulumuzun 03/09/2015
tarih ve 1593 sayılı kararı)
Taleplerin makul, gerekli ve halin icapları ile orantılı olmaması durumunda oy kullanma
hakkının korunması konusunda her türlü titizliği gösteren Kurulumuzca toptan kabulü gibi bir
yaklaşım tabi ki söz konusu olamaz. Ancak emniyet birimlerinin terör saldırı ihtimalinin yüksek
olduğunu belirttiği yerlerle ilgili belgeli rapor göndereceğini belirten İçişleri Bakanlığı talebini ve
diğer tüm talepleri, Yüksek Seçim Kurulunun yetkisi olmadığı gerekçesiyle toptan reddetmek doğru
olmadığı gibi, halin icaplarına da uygun değildir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 2, 17, Anayasa'nın 17 ve 79. maddeleri ve Resmî Gazete’
de yayımlanan 8/11/1995 tarihli 370 sayılı Yüksek Seçim Kurulunun ilke kararı gereği yaşam hakkı
gözetilerek Yüksek Seçim Kurulunun yasada öngörülmeyen durumlara ilişkin karar alma yetkisi her
zaman vardır. Yüksek Seçim Kurulu, bu yetkisini geçmişte de değişik olaylar sebebiyle seçme ve
seçilme hakkının özgürce yerine getirilmesi için defalarca kullanmıştır.
Fiilen terörle mücadelenin yapıldığı yere sandık nasıl konulacak, sandık kurulu başkan ve
üyelerinin güvenliği nasıl sağlanacak, gerçek irade nasıl tecelli edecek, sandığın güvenliği nasıl
sağlanacaktır. Son bir ayda güvenlik güçlerimizin ne kadar şehit verdiğini ne kadar yaralı olduğunu
gazete manşetlerine bakarak bile tespit etmek mümkündür.
Bu itibarla, terör olaylarının devam etmekte olduğu yerlerde güvenlik birimleri tarafından
ilçe seçim kurullarına gönderilen değerlendirmelerin ve ilçe seçim kurullarınca verilen kararların
her birinin yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda incelenerek, demokratik toplum gereklerine
uygun olarak ve seçmenlerin oy kullanma haklarının özünü zedelememek şartıyla ayrı ayrı
değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken Yüksek Seçim Kurulunun yetkisi
bulunmadığından bahisle toptancı bir yaklaşımla verilen çoğunluk kararına karşıyız.
Başkan
Sadi GÜVEN
Üye
İlhan HANAĞASI
- 12 -
Üye
Haluk KIRCA
T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 1831
- K A R Ş I O YSomut olay; güvenlik birimleri tarafından ilçe seçim kurulu başkanlığına gönderilen
yazıda, yaşanan terör olaylarından somut örnekler de verilerek, seçim bölgelerine gidecek güvenlik
güçlerine ve seçim görevlilerine terör örgütü mensupları tarafından mayınlama ve silahlı saldırı
olayları olabileceği değerlendirilerek, bu konuda riskli olan seçim bölgelerinde kurulacak olan
sandıkların daha güvenli olarak kabul edilen bazı köylere, bir kısmının da ilçe merkezine taşınması
istemine yöneliktir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın; "Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette
bulunma hakları" başlıklı 67. maddesinin birinci fıkrası; "Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara
uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette
bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.",
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un;
"Seçim bölgesi" başlıklı 4. maddesi; "Seçimlerde, her muhtarlık, bir seçim bölgesidir."
"Sandık bölgesi" başlıklı 5. maddesi; "Seçimlerde, her seçim bölgesi gerektiği kadar
sandık bölgesine ayrılır.
Bir sandık bölgesi esas itibariyle köylerde (200), kasaba ve şehirlerde (150) seçmeni
kapsar. Birden çok mahalle veya semt gibi toplu yerleşim birimlerinden oluşan muhtarlıklar, her
birinde yukarıdaki seçmen sayılarının varlığı aranmaksızın, mesafe durumu ve ulaşım güçlükleri
dikkate alınarak, gereken sayıda sandık bölgesine ayrılabilir."
"Sandık çevresinde düzenin sağlanması" başlıklı 82. maddesinin;
İkinci fıkrasının birinci cümlesi; "Sandık çevresinde, sandık kurulu başkan ve üyeleri,
adaylar, milletvekilleri, o sandık bölgesinde kayıtlı seçmenler ve o sandıkta görevli müşahitler ile
bina sorumluları ve çağrı üzerine gelen görevli kolluk güçlerinden başka kimse bulunamaz."
Üçüncü fıkrası; "Sandık çevresinde seçmenin oyunu tam bir serbestlikle ve gizli şekilde
kullanmasına veya sandık kurulunun görevini yapmasına engel olmaya kalkışanlar ile oy verme,
oyların sayım ve dökümü veya tutanaklara geçirilmesi gibi tüm sandık başı iş ve işlemlerinin
düzenini bozmaya kalkışanları, başkan uyarır. Bu uyarının gereğini yerine getirmeyen kimse, kolluk
gücü çağrılarak sandık çevresinden uzaklaştırılır."
Beşinci fıkrası; "Sandık çevresinde, cebir, şiddet veya tehdit kullanarak sandık başı
düzenini bozmaya kalkışanlar, sandık kurulu başkanı veya üyelerinden biri tarafından, derhal kolluk
güçleri çağrılmak suretiyle sandık çevresinden uzaklaştırılır."
Dokuzuncu fıkrası; "Sandık çevresinde bir suç işlenmesi halinde, sandık kurulu, durumu
tutanağa geçirir ve ilgili hakkında işlem yapılmak üzere kolluk güçlerini çağırır."
"Sandık alanında alınacak güvenlik önlemleri ve yasaklar" başlıklı 83. maddesinin;
Birinci fıkrası; " Sandık alanında, sandık çevresinde bulunma hakkına sahip kimseler ile
seçimin güvenliğini sağlamakla görevli kolluk güçlerinden başka kimse bulunamaz."
İkinci fıkrası; " Seçimin güvenliğini sağlamakla görevli kolluk güçleri dışında, özel
güvenlik görevlileri ve belediye zabıtaları gibi görevliler de dâhil olmak üzere resmî üniforma ve
silah taşıyan kimseler sandık alanına giremezler."
-13-
T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 1831
Üçüncü fıkrası; "Sandık çevresi dışında ancak sandık alanı içinde, bu Kanunda gösterilen
yasaklara aykırı davranışlar olması veya suç işlenmesi halinde, bina sorumlusunun çağıracağı
kolluk güçleri tarafından gerekli işlem yapılır. Bina sorumlusunun bulunmadığı yerlerde bu yetkiler,
sandık kurulu başkanı veya sandık kurulu başkanının görevlendireceği sandık kurulu üyesi
tarafından kullanılır."
Beşinci fıkrası; "İlçe seçim kurulu başkanı, sandık alanlarında güvenliği ve bu Kanunda
öngörülen yasaklara uyulmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır; seçmenin ve sandık alanında
bulunma hakkına sahip diğer kimselerin sandık alanına serbestçe girmesini engelleyen veya
güçleştiren her türlü hareketi önler. Mülkî ve idarî makamlar bu hususlarda, ilçe seçim kurulu
başkanınca verilen talimatlara uymak zorundadır."
"Sandık alanı dışındaki inzibat tedbirleri" başlıklı 85. maddesi; "Sandık alanı dışında,
zabıtaya emir verme yetkisine sahip makamlarla, zabıta amir ve memurları tarafından alınacak
tedbirler, seçmenin sandık alanına serbestçe girmesini engelleyici veya güçleştirici mahiyette
olamaz."
2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi
Hakkında Kanun'un Ek 2. maddesi; "Dağınık mahalle ve sair yerleşim yerleri bulunan köylerde
veya köylerin birbirlerine yakın olduğu durumlarda seçim sandıklarının bir tek mahalle veya bir tek
köyde toplanması,seçim gününden en az bir hafta önce ilan edilmek koşuluyla İlçe Seçim
Kurulunca kararlaştırılabilir."
şeklinde hükümler içermekte olup, Kurulumuzun 26/08/2015 tarih ve 1549 sayılı kararı ile
kabul edilen ve 26/08/2015 gün ve 29457 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "1 Kasım
2015 Pazar günü yapılacak 26. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde İl, İlçe ve Geçici İlçe Seçim
Kurullarının Görev ve Yetkileri"ni gösteren 139 sayılı Genelge'nin "İlçe seçim kurulunun görev ve
yetkileri" başlıklı 3. maddesinde de, 2972 sayılı Kanun'un Ek 2. maddesindeki düzenlemenin
aynısına yer verilmiştir. Eş anlatımla, 2972 sayılı Kanun'un Ek 2. maddesi ile ilçe seçim kurulu
başkanına verilen yetki 1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak 26. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde
de kullanılabilecektir.
Vatandaşın seçme hakkı Anayasa'nın 67. maddesinin birinci fıkrası ile teminat altına
alınmıştır. Yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte ele alındığında, seçmenin kayıtlı olduğu
muhtarlık bölgesinde oy kullanması esas olmakla birlikte, 2972 sayılı Kanun'un Ek 2. maddesindeki
düzenlemeye uygun olarak yukarıda açık ismi yazılı Kurulumuzun 139 sayılı Genelge'sinin 3.
maddesi ile seçim gününden en az bir hafta önce ilân edilmek koşuluyla ilçe seçim kurullarına
dağınık mahalle ve sair yerleşim yerleri bulunan köylere veya köylerin birbirlerine yakın olduğu
durumlarda seçim sandıklarının bir tek mahalle veya bir tek köyde toplanmasına karar verebileceği
de öngörülmüş, fakat bu taşıma işleminin güvenlik gerekçesiyle yapılıp yapılamayacağı
belirtilmemiştir.
Dağınık mahalle ve sair yerleşim yerleri bulunan köylerde veya köylerin birbirlerine yakın
olduğu durumlarda ilçe seçim kurulunca seçim sandıklarının bir tek mahalle veya bir tek köyde
toplanmasına karar verebileceği öngörülmüş iken, Anayasa'nın 79 maddesiyle, seçimlerin
başlamasından bitimine kadar seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri
yapma ve yaptırma yetkisi verilmiş olan Yüksek Seçim Kurulunun, güvenlik güçlerinin ve sandık
kurulunun güvenliğinin söz konusu olduğu bir durumda bu yetkisinin bulunmadığının kabul
edilmesinin haklı bir gerekçesi olamayacaktır. Burada kişilerin yaşam hakları söz konusudur ve
görmezden gelinemez.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Yaşam hakkı" başlıklı 2. Madde'sinin birinci
fıkrası, "1. Herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır. Yasanın ölüm cezası ile
cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bir cezanın yerine getirilmesi
dışında hiç kimse kasten öldürülemez." şeklinde düzenlemeyi içermekte olup, verdiği kararlarında
da yaşam hakkına verdiği önem açıkça anlaşılmaktadır. Örneğin;
-14-
T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 1831
McCann ve Diğerleri- Birleşik Krallık davası kararında (27 Eylül 1955, Seri A No. 324,
paragraf 146-147) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2. Madde'nin yorumunu nasıl
algıladığını açıklamıştır.
"Mahkeme 2. Madde'yi (madde 2) yorumlarken, birey olarak insanların korunması için bir
araç olan AİHS'nin konu ve amacının, Sözleşme hükümlerinin, bu korumayı somut ve etkin kılacak
tarzda yorumlanıp ve uygulanmasını gerektirdiği gerçeğinden yola çıkmak zorundadır (diğer
kararlarının yanı sıra, Soering-Birleşim Krallık davası kararı, 7 Temmuz 1989, Seri a No. 161, s. 34,
paragraf 87, Luizidou- Türkiye (Ön İtirazlar) davası kararı, 23 Mart 1995, Seri a No. 310, s. 27,
paragraf 72).
Ayrıca yalnızca yaşama hakkını korumakla kalmayan, aynı zamanda yaşama hakkının
kısıtlanmasının haklı görülebileceği durumları da belirleyen bir hüküm (madde 2), AİHS'nin en
temel hükümlerinden biridir - bu hüküm barış zamanında 15. madde (madde 15) kapsamında
kısıtlanamayacak bir hükümdür. Bu madde, AİHS'nin 3. Maddesi'yle birlikte (madde 15+3) Avrupa
Konseyi'ni oluşturan demokratik toplumların taşıdığı en temel değerlerden birini ortaya koyar (bkz.
Soering davası kararı, s. 34, paragraf 88). Bu nedenle hükümleri dar bir şekilde yorumlanmalıdır."
"Mahkeme, 2. Madde'nin birinci fıkrasının ilk cümlesinde Devlet'in yalnızca hayata kasten
ve hukuki olmayan biçimde son verilmesini engelleme zorunluluğu değil, aynı zamanda yetki
alanında bulunan kişilerin yaşamlarını korumak için gerekli adımları atma zorunluluğu da olduğuna
dikkat çeker (L.C.B.-Birleşik Krallık davası kararı, 9 Haziran 1998, Reports of Judgments and
Decisions 1998-III, s. 1403, paragraf 36).
"Mahkeme için, AİHS bağlamında temel bir hak olan 2. Madde'de korunan yaşam
hakkının doğası göz önüne alındığında, bir başvurucunun, yetkili makamların bildikleri ya da
bilmeleri gereken kesin ve yakın ölüm riskini bertaraf edebilmek için bu makamların kendilerinden
makul olarak beklenebilecek bütün önlemleri almadıklarını göstermesi yeterlidir. Bu, her bir davada
geçerli koşullar ışığında yanıtlanabilecek bir sorudur (Osman-Birleşik Krallık davası kararı, 28
Ekim 1998, Reports 1998-VIII, paragraf 115-122)."
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Seçim hakkı" başlıklı Ek 1 No'lu Protokol'ün 3.
Maddesi, "Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin
özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla gizli oyla serbest seçimler
yapmayı taahhüt ederler." şeklinde düzenlenmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi birçok kararlarında 1 No'lu Protokol'ün 3. maddesinin
şahsi hakları içerdiğini ve mutlak haklar olmadığını vurgulamıştır. Örneğin;
"Mahkeme 1 No.'lu Protokol'ün 3. Maddesi'nin oy vermek ve seçimlerde aday olmak
şeklindeki şahsi hakları içerdiğini vurgular. Bu haklar her ne kadar önemli olsalar da mutlak haklar
değildirler. 3. Madde bu hakları tanımlamadan ve açık ifadelerle de ortaya koymadan tanıdığı için,
bir takım "zımni sınırlamalar" da getirilebilir. Kendi iç hukuk düzenlerinde Sözleşmeci Devletler,
oy verme ve seçimlerde aday olma haklarını 3. Madde'nin kural olarak karşı olmadığı koşullara
bağlarlar. Bu alanda geniş bir takdir hakkına sahiptirler, ancak 1 No.'lu Protokol'ün koşullarına
uyulup uyulmadığının değerlendirileceği en son denetim Mahkeme'ye aittir; Mahkeme, şartların söz
konusu hakları, özlerini zedeleyecek ve etkinliklerini ortadan kaldıracak şekilde etkilemediği, meşru
bir amaca yönelik olarak uygulandıkları ve uygulanan yöntemin orantısız olmadığı konusunda ikna
olmalıdır (Mathieu-Mohin ve Clerfayt- Belçika davası kararı, 2 Mart 1987, Seri A No. 113, s. 23,
paragraf 52).
Güvenlik birimlerince, seçim bölgelerine gidecek güvenlik güçlerine ve seçim
görevlilerine terör örgütü mensupları tarafından mayınlama ve silahlı saldırı olayları olabileceği
değerlendirilerek, sandıkların daha güvenli bölgelerde veya ilçe merkezinde kurulması istemi,
-15-
T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No : 1831
yaşam hakkını korumaya yönelik olduğu gibi, seçmenin seçme hakkını özgür iradesiyle ve gizli
olarak kullanmasına da ilişkindir. Nitekim sandıkların daha güvenli bölgelerde kurulması talep
edilmektedir.
Her ne kadar 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan Milletvekili Genel Seçimi döneminde, bazı
yer ilçe seçim kurullarınca güvenlik nedeniyle sandıkların güvenli bölgelere taşınmasına dair
verilen kararlar, Kurulumuzca mevzuata uygun görülmediğinden oybirliği ile kaldırılmasına karar
verilmiş (2015/791, 789, 826, 879, 1095) ise de, o tarihlerde seçim güvenliği konusunda herhangi
bir risk bulunmamaktayken, bu seçim döneminde her gün terör olaylarının yaşandığı, silahlı
çatışmalar ve mayın patlamaları nedeniyle ülkeyi derin üzüntüye ve endişeye sokan haberlerin
geldiği Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde seçim güvenliğinin bulunduğundan söz
edilemeyecektir. Eş anlatımla, 7 Haziran 2015 tarihindeki ortamdan farklı bir durum söz konusudur.
Bu nedenle, Anayasa'nın 79. maddesiyle seçimlerin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili
bütün işlemleri yapma ve yaptırma yetkisi verilen Yüksek Seçim Kurulunun seçim güvenliği
nedeniyle sandıkların aynı ilçede daha güvenli seçim bölgelerinde kurulmasına karar verme yetkisi
bulunmaktadır.
Yukarıda açık hükümlerine yer verilen 298 sayılı Kanun'un 82 ve 83. maddelerinde de
belirtildiği üzere, seçimin güvenliği için kolluk güçlerinin sandık alanında bulunması zorunludur.
Bu güvenliğin amacının, en başta seçmenin oyunu özgürce kullanmasına ve sandık kurulunun ilgili
kanunlarla ve Yüksek Seçim Kurulunun Genelge ve kararlarına göre görev yapmasına yönelik
olduğundan kuşku duyulmamalıdır. Zira, 298 sayılı Kanun'un 82 ve 83. maddelerinde belirtildiği
gibi kolluk, sandık kurulunun görev yaptığı yer merkez olmak üzere 100 metre yarıçaplı alanda
bekleyecek ve ancak sandık kurulu başkanının veya görevlendirdiği üyenin çağırmasıyla sandık
çevresine (sandık kurulunun görev yaptığı yer merkez olmak üzere 15 metre yarıçaplı alan)
gelebilecektir. Dolayısıyla seçmenin özgür iradesiyle oy kullanmasına müdahalesinin olacağı gibi
bir düşüncenin akla getirilmemesi gerekir.
Seçmenin kayıtlı olduğu muhtarlık bölgesinde oyunu kullanması gerekmekte ise de, bu
bölgede oyunu kullanması mutlak hak olarak değerlendirilmemelidir. AİHM tarafından yaşam
hakkının çok dar yorumlandığı dikkate alındığında, seçmenin kayıtlı olduğu seçim bölgesi dışında
fakat aynı ilçede daha güvenli bir bölgede özgür iradesiyle ve gizli olarak oyunu kullanmasının
sağlanması bir hak ihlali olarak görülemez. Zira, AİHM'nin kararlarında da belirtildiği üzere,
"...yetkili makamların bildikleri ya da bilmeleri gereken kesin ve yakın ölüm riskini bertaraf
edebilmek için bu makamların kendilerinden makul olarak beklenebilecek bütün önlemleri..." alıp
almadıklarına göre ihlal durumu değerlendirilmektedir.
Güvenlik nedeniyle sandıkların seçmenin kayıtlı olduğu sandık bölgesi yerine aynı ilçede
daha güvenli bir seçim bölgesinde kurulması, seçmenin oyunu kullanmasını engellemeye yönelik
olmayıp, daha ziyade oyunu gizli ve özgür iradesiyle kullanmasına yönelik olduğundan, buna ilişkin
istemin kabulüne karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılamıyorum.
Üye
Mehmet KÜRTÜL
-16-

Benzer belgeler

Genelge No : Örnek: 145/I sayılı Genelge Genelge Tarihi : 30/03

Genelge No : Örnek: 145/I sayılı Genelge Genelge Tarihi : 30/03 Dönem Milletvekili Genel Seçiminde son günlerde yaşanan terör olaylarının yoğunluğu da dikkate alındığında vatandaşlarımızın hür iradelerini kısıtlayıcı, vatandaşların ve sandık kurulu görevlilerin...

Detaylı