Dergi Sayı No - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı
Transkript
Dergi Sayı No - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı
TEKNO GÜNDEM Yıldız Teknopark Dergisi Yıl:1 Sayı:4 Kasım-Aralık 2014 Akıllı Teknolojiler Ne Kadar Akıllı Olacak? YILDIZ TEKNOPARK GELECEGI TASARLIYOR ELEKTRONİK BELGE YÖNETİM SİSTEMLERİ Geleceği İyi Okumak Gerekiyor Değerli Okuyucular, Günümüzde üniversitelerden; bilimin çekirdeğini oluşturmaları, öğrencilerini ezberci değil araştırmacı bir yapıda yetiştirmeleri, bilimsel ve düşünce özgürlüğünü sağlamaları ve ülkeyi yönetenlere ışık tutacak çalışma ve araştırmaları yapmaları beklenmektedir. Bu beklenti, eğitim, araştırma ve geliştirmenin yanı sıra çok geniş bir yelpazede değişik ürün ve hizmetleri kapsamakta, üniversitelerimiz de bu beklentileri yerine getirmeye çalışmaktadır. Üniversitelerin görevi, eğitim ve öğretim hizmetleri vermenin dışında, temel ve uygulamalı alanlarda araştırma yapmaktır. Üniversitelerde yürütülen uygulamalı araştırmalar ile sanayinin problemlerine pratik çözümler getirilmektedir. Bilindiği gibi sanayi kuruluşlarının kalkınmasında, gelişmenin sürdürülebilirliği ve Ar-Ge faaliyetleri çok önemli rol oynamaktadır. Bu sürdürülebilirliği destekleyen en önemli unsurlardan biri de üniversite-sanayi işbirliğidir. Üniversite-Sanayi işbirliğinde bir diğer önemli konu ise, ortak yürütülen projelerdir. Bu işbirliği sonucunda sanayiler ürün çeşidini sürekli artırmak, yüksek kaliteli ürün üretmek ve üretim maliyetini düşürebilmek için gerekli çalışmalarda bulunabileceklerdir. Yapılan bu karşılıklı işbirliği, ülkelerin bilimsel, teknolojik ve ekonomik gelişmesini hızlandıracaktır. Ülkenin Ar-Ge ve inovasyon sisteminin, sanayi, devlet ve üniversite olmak üzere üç ana unsuru bulunmaktadır. Bu üç unsur arasında öylesi bir sistematik ilişki kurulmalıdır ki, yeni teknoloji öğrenilip özümsenebilsin; bu teknolojinin tüm ekonomik faaliyet alanlarına yayılması sağlanabilsin; dahası, edinilen teknolojinin bir üst düzeyde yeniden üretme ve geliştirme yeteneği kazanılabilsin ve geliştirilen teknoloji yeni ürünlere, yeni üretim yöntemlerine dönüştürebilsin. Ar-Ge ve inovasyon süreci olarak tanımlanan bu süreç, aslında bilginin ekonomik bir faydaya dönüştürülmesini ifade etmektedir. Son yıllarda ülke çapında Ar-Ge’ye yapılan yatırımda, reel olarak çok ciddi bir artış kaydedilmiştir. Bu artışın sağlanmasında, özel sektör tarafından Ar-Ge’ye daha fazla kaynak aktarılmaya başlanmasının da önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu durum, değişen rekabet koşulları karşısında özel sektörün yaşadığı değişimi çarpıcı bir biçimde yansıtmaktadır. Bu gelişmeler, Ülkemizdeki üniversite-sanayi işbirliği ve ekonomik gelişim anlamında bizleri umutlandırmaktadır. Prof. Dr. İsmail YÜKSEK YTÜ Rektörü TEKNO GÜNDEM Yıldız Teknopark Dergisi Yıl:1 Sayı:4 Kasım-Aralık 2014 İçindekiler 4 Tekno Dünya Akıllı Teknolojiler 8 Tekno Türkiye DOSYA 16 PROF. DR. TÜLAY YILDIRIM: AKILLI TEKNOLOJİLERDE HEDEF YAŞAMI KOLAYLAŞTIRMAKTIR 28 Akıllı Teknolojiler Ne Kadar Akıllı Olacak? Ne Kadar Akıllı Olacak? YTÜ TEKNOPARK GITEX 2014 FUARI’YLA ORTADOĞU’YA AÇILDI 46 12 ELEKTRONİK BELGE YÖNETİM SİSTEMLERİ Yıldız EĞİTİM SİSTEMİMİZ İşletme Kulübü 52 ZARAFET SOSYAL 38 ELEKTRONİK BELGE YÖNETİM SİSTEMLERİ Geleceği İyi Okumak Gerekiyor 34 İÇERMELİ 62 YILDIZ TEKNOPARK GELECEGI TASARLIYOR YTÜ İSBİRLİGİYLE TÜRKİYE'DE BİNLERCE YERLİ ASKERİ JİP ÜRETİLDİGİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ? Geleceği İyi Okumak Gerekiyor Yıldız Teknopark A.Ş adına İmtiyaz Sahibi Prof. Dr. İsmail YÜKSEK YTÜ Rektörü Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu) Dr. Mahmut KARAMAN Yayın Danışma Kurulu Prof. Dr. Mesut GÜNER Prof. Dr. Cengiz KAYA Yayın Kurulu Erdem YURTSEVEN Gürol ÜZENÇ YILDIZ TEKNOPARK Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Yerleşkesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi 1. Faz Esenler - İstanbul / Türkiye Tel:0 212 483 70 00 - 01 Fax:0 212 483 70 02 www.yildizteknopark.com.tr YAPIM / YAYIN YÖNETİMİ Yayın Yönetmeni Mehmet S. EKİNCİ Editör Özlem ŞAHİN YILDIZ TEKNOPARK GELECEGI TASARLIYOR 66 Görsel Yönetmen Şeyma KOVAL TAYA İLETİŞİM Çubuklu Mah. Çayocağı Sok. No: 36/2 Beykoz / İstanbul Tel: 0216 680 02 96 Gsm: 0555 965 28 35 www.tayailetisim.com Baskı Şan Ofset Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane/İstanbul Tel:0212 289 24 24 x DÜNYA’DAN TEKNOLOJİ O N K E Sualtında nefes aldıran T madde üretildi A Y N Ü D Güney Danimarka Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, ileride kullanmak üzere havadaki oksijeni emen bir malzemeyi sentezlemeyi başardı. Malzeme, havada ihtiva edilenden 160 kat daha fazla oksijeni depolayabiliyor. Yeni madde, Aquaman’ın Kristali adını aldı. Bir DC çizgi roman kahramanı olan Aquaman, diğer yetenekleri dışında su altında rahat nefes alabiliyor. Yapılan açıklamada, söz konusu maddenin sadece bir çay kaşığı kadarı, tüm odadaki oksijeni içine alabiliyor. Bu miktar, bir dalgıcın ağır ekipman ve geleneksel tüpler olmadan su altına dalabilmesi için yeterli olacak. Granüller, içindeki oksijeni maksimum gereken bir süre için tutabiliyor. Oksijen, madde ısınınca veya basınç azalınca dışarıya çıkıyor. Bilim adamları, hâlihazırda maddedeki oksijeni güneş ışığı yardımıyla çıkarmaya çalışıyor. Yeni malzemenin kilit bileşeni olarak organik bağlanmış kobalt gösteriliyor. Hintli mucit kirli havayı mürekkebe dönüştürdü Isınmadan ulaşıma kadar kullandığımız her cihaz aslında havanın kirlenmesini bir parça daha arttıran etkenler arasında yer alıyor. Hintli bir genç, geliştirdiği proje ile şehirlere çöken kirli havayı mürekkebe dönüştürerek, hava kirliliğini azaltmayı hedefliyor. Hem yazıcılarda kullanılan mürekkebin kimyasal işlemlerden geçip evlerimize girmesi, hem de hava kirliliğini azaltma projesini biraraya getiren Anirudh Sharma, bir prototip hazırlayarak ilginç bir projeye imza atıyor ve kurum ile çalışan bir yazıcı tasarlıyor. 100 dpi baskı yapabilen bir kartuş oluşturan Anirudh Sharma, alkol ve kurum karışımı ile projesini mürekkebe dönüştürmeyi başarıyor. Mürekkebin yapımı aşamasında havayı kirleten kimyasalların bu yolla azalacağını düşünen Anirudh Sharma, kirletici karbon parçacıklarını azaltmada projesinin yardımcı olabileceği düşünüyor. 6 Oksijeni emme hızı, atmosferdeki oksijen konsantrasyonuna ve ayrıca sıcaklığa, basınca ve birçok diğer faktöre bağlı. Çevreden oksijen alma süreci saniyeler, dakikalar, saatler veya günler sürebilir. Maddenin çeşitli versiyonları, oksijeni farklı hızda emebiliyor. DNA Haritamız Google’da! Birçok kişisel bilgimizin Google’da depolanmasına alıştık. Peki ya DNA haritamızın depolanmasına... DNA üzerine araştırma yapan firmalar, hastaneler ve üniversitelere Google’dan bir teklif var: Bulut üzerindeki gen bankası Google Genomics. Google’ın robotik ve elektronik yatırımlarının gölgesinde kalan Google Genomics projesi, genetik araştırmaların yakın gelecekte yaratacağı devasa veri yığınını bulut ortamında saklamayı hedefliyor. 10 yıl içinde gen incelemelerinin ve projelerinin artması bekleniyor ve şimdiden ortaya çıkacak verinin nasıl ve nerede saklanacağı konusu bir problem teşkil ediyor. DNA bilgilerinin saklanması konusu sadece Google’ı değil, IBM ve Microsoft gibi diğer bilişim devlerinin de ilgi alanında. Google bu projeye 1,5 yıl önce bilimadamları ve doktorlar ile görüşerek başlamış. DNA verilerinin belli bir şekilde, bir API (Application Programming Interface – Uygulama Programlama Arayüzü) kullanarak nasıl depolanabileceğini düşünmüşler ve çeşitli denemeler yapılmış. Google nasılsa veritabanı ve veri depolama teknikleri konusuna hiç de yabancı değil. Google Genomics’in veri saklamak ve bulut üzerinde duran gen verisi ile çevrimiçi çalışmak için önerdiği fiyat, gen haritası başına yıllık 25 dolar. Bir kişinin gen haritasının 100 gb büyüklüğünde olduğunu düşünürseniz, işin boyutu daha kolay anlaşılır. Gerçi bir haritanın basitleştirilmiş özet versiyonu 1 gb kadar yer tutuyor, bu da yıllık 0.25 sent’e denk düşüyor. Şu anda halka açık projelerden yüklenmiş 3,500 adet gen haritası Google Genomics sunucularında depoda duruyor ve istenildiği anda tıp kurumları tarafından yüksek hızlı bir bağlantı üzerinden kullanılabiliyor. Google ve diğer hizmet sağlayıcıların paket fiyatları düştükçe daha fazla kurum, Google Genomics benzeri DNA depo servislerini kullanmaya başlayacak. Artık rahatlıkla ‘genetiğin geleceği bulutta’ diyebiliriz. 7 x DÜNYA’DAN TEKNOLOJİ O N K E T A Y N Ü Dünya’nın En Keskin D Burnu Fillerde Yeni bir Japon araştırması, fillerin dünyadaki tüm hayvanlardan daha iyi koku aldığını ortaya koydu. Tokyo Üniversitesi araştırma görevlileri, Afrika fillerinin insanlardan 5 kat daha keskin bir burna sahip olduğunu keşfederek, köpeklerin elinden koku zaferini almış oldu. Raporun mimarı Yoshihito Niimura, araştırmalarında insanlarla beraber 3 farklı gen kullandı. İnsanları aptallaştıran virüs bulundu! ABD’li bilim adamları, bilişsel yetenekler üzerinde olumsuz etki göstermek suretiyle insanları aptallaştıran bir virüs tespit etti. Nebraska Üniversitesi Johns Hopkins Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen araştırma çalışmasını yürüten uzmanlar, yaptıkları açıklamalarda, daha önce hiçbir sağlıklı insan metabolizmasında söz konusu virüse rastlanmadığını belirttiler. İnsan gırtlağındaki mikroplar üzerine yapılan bir bilimsel araştırma esnasında tesadüfen bulunan virüsün DNA’sı, doğadaki yeşil yosunları tahrip eden virüsün DNA’sıyla birebir uyum gösteriyor. Aptallık virüsünün keşfinden sonra gerçekleştirilen bilimsel çalışmaya iştirak eden 90 katılımcının 40’ında söz konusu virüse rastlanırken, bu kişiler görsel algı ve dikkat gerektiren testlerde virüsü taşımayanlara göre daha kötü sonuçlar elde etti. Söz konusu araştırmayı gerçekleştiren ekibe başkanlık yapan viroloji (virüs bilimi) uzmanı Dr. Robert Yolkena, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, testlere katılan insanların arasındaki psikolojik farklılıkların bir kısmının genlerle ilgili olduğunu, diğer kısmının vücuttaki mikroorganizmalardan kaynaklandığını belirterek, ‘‘Söz konusu çarpıcı örnek, vücudumuzda yaşayan ve zararsız oldukları varsayılan bazı mikroorganizmaların insanın algısal süreçleri ve bilişsel yetenekleri üzerinde olumsuz etki gösterdiğini kanıtlamaktadır’’ dedi. 8 Afrika fillerinin hortumunda 2 bin farklı koku geni bulunurken, köpekler 811 genle arkadan geliyor. Kokularla hayatımıza şekil vermemize rağmen, insanoğlunun burnunda sadece 400 koku geni bulunuyor. Japonlar sualtında şehir inşa edecek Bir Japon inşaat şirketi, 5 bin kişinin yaşayabileceği ve deniz kaynaklarından enerji üretecek bir sualtı şehri planını açıkladı. 25 milyar dolarlık projeyi hayata geçirebilecek teknolojinin ise 2030’da hazır olacağı ifade ediliyor. Uzayda tarihi buluşma Rosetta uzay aracına bağlı modül, kuyruklu yıldıza inmeyi başardı. Avrupa Uzay Ajansı (ESA), bir ilki deneyerek 67P/ Çuryumov-Gerasimenko Kuyruklu Yıldızı üzerine “Philae” isimli modülü indirmeyi başardı. Dünya’da hayatın oluşumuna dair ipuçları arayacak olan “Philae”yi taşıyan uzay aracı Rosetta, söz konusu kuyruklu yıldızın yörüngesine 10 yılda ulaşabilmişti. İKİ AÇIDAN BİR İLK Projenin başarıyla sonuçlanmasıyla, ilk kez Dünya’dan bu kadar uzak bir uzay görevi yerine getirilmiş oldu. Ayrıca bilim insanları, ilk kez bir kuyruklu yıldızı çok yakından tanıma imkânı edinecek. 1.3 MİLYAR EURO’LUK PROJE Philae’nin yüzeye inişi yaklaşık 7 saat sürdü. Bu sırada Rosetta ile Dünya arasındaki mesafe 500 milyon kilometreden fazla olduğu için, Rosetta’dan gelen sinyaller, 28 dakika 20 saniye gibi bir sürede Dünya’ya ulaştı. Rosetta, Güneş Sistemi içindeki milyonlarca kilometre süren 10 yıllık yolculuğu sonrası 6 Ağustos’ta kuyrukluyıldıza ulaşmış ve etrafında bir yörüngeye oturmuştu. 1,3 milyar Euro’luk proje, 1993 yılında onaylanmıştı. HAYATIN OLUŞUMUNA DAİR İPUÇLARI ARAYACAK Philae’nin inişten sonra zeminden örnekler alması ve beraberinde getirdiği üç laboratuvar cihazıyla deneyler yapması bekleniyor. Spektrometre yardımıyla incelenen maddelerin türleri belirlenecek, böylece kuyruklu yıldızda bulunan moleküllerin yapısı aydınlığa kavuşacak. Aminoasit gibi organik maddelerin bulunması halinde, veriler Dünya’da hayatın oluşumuna dair önemli ipuçları sunacak. Japon inşaat şirketi Şimizu, sualtı yaşam alanı kurma fikrinin bir hayal olmadığını ve sadece 15 sene sonra 2030 yılında böyle bir şehri inşa etmeyi planladıklarını açıkladı. Şimizu şirketi sözcüsü Hideo Imamura, basına yaptığı açıklamada, “Bu bir rüya değil, gerçek bir hedeftir” dedi. Spiral şeklindeki yapı 3 ana bölümden oluşuyor. “Okyanus Spirali” ismi verilen sualtı şehrinde, çok az kısmı deniz yüzeyinin üzerinde görünecek 500 metrelik küre şeklinde birinci bölüm bulunuyor. Plana göre orta kısımda, 15 km uzunluğunda spiral şeklinde iş ve yaşam alanları ile birlikte otel odalarının olacağı ikinci bölüm bulunuyor. Bu bölüm, 5 bin kişinin yaşayabileceği kapasitede olacak. Sualtında 3 ile 4 bin metre derinlikte ise spiralin bağlanacağı en alt kısım olan “Dünya-Fabrikası” bulunacak. Burası ise araştırma ve enerji merkezi olarak kullanılacak. Bu fabrikada “metanojen” ismi verilen mikro organizmalar kullanılarak karbondioksitten metan gazı üretilecek. Ayrıca deniz suyundaki sıcaklık farkından da “okyanus termal enerji dönüşümü” yöntemi ile elektrik enerjisi üretilmesi planlanıyor. Tuzdan arıtılmış su da üretecek olan Okyanus Spirali’nin çevresinde ise balık çiftlikleri kurulacak. İlginç yapının tasarımı, Tokyo Üniversitesi Japonya Deniz ve Dünya Bilimleri Ajansı ile hükümetin Balıkçılık Araştırmaları Ajansı uzmanlarının ortak çalışması sonucu yapıldı. Şimizu’nun tahminlerine göre yapı 3 trilyon Yen’e (25,6 milyar dolar) mal olacak ve yapımı 5 yıl sürecek. Derin deniz yapıları, deprem ve tsunaminden daha az etkilenme olasılığına sahip. Uzmanlar böyle bir yapının insanları, deniz seviyesinin yükselmesi probleminden de kurtarabileceğini düşünüyor. Güneş Sistemi’nin buzdolapları olarak görülen kuyruklu yıldızların 4 milyar 600 milyon yıl önce oluşmuş maddeyi hâlâ sakladıkları biliniyor. Öte yandan bilim insanları, Dünya’ya suyun kuyruklu yıldızlardan gelip gelmediğini de anlamaya çalışacak. Rosetta ve Philae üzerindeki kameralarla, kuyruklu yıldızın yüzey haritası da çıkarılacak. Böylece 67P/Çuryumov-Gerasimenko, haritalandırılmış ilk kuyruklu yıldız olacak. 9 x TÜRKİYE’DEN TEKNOLOJİ O N K E T E Y İ K R Masaüstü bilgisayarı TÜ cebe sığdırdı Türkiye Ar-Ge Faaliyetleri İstatistikleri Açıklandı Kalkınmanın yolunun üreten ve yüksek katma değer oluşturan bir ekonomiden geçtiği bilinen bir gerçektir. Bu bağlamda ArGe ve inovasyon büyük önem arzeder. Yeni açıklanan verilere göre, Türkiye’de Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge Harcaması, 2013 yılında bir önceki yıla göre %13,4 artarak 14 milyar 807 milyon TL olarak gerçekleşti. Böylece, bir önceki yıl % 0,92 olan Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcamasının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı 2013 yılında % 0,95’e yükseldi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın; Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Ar-Ge Merkezleri, Teknoloji Transfer Ofisleri gibi kurumsal yapılara verdiği destekler ile San-Tez, Teknogirişim, Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama, Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı gibi projeye dayalı desteklerinin, Ülkemizde işleyen bir Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik ekosisteminin oluşmasına, kurumsal ve sürdürülebilir yapıların kurulmasına önemli katkıları oldu. Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcamalarında ticari kesim % 47,5 ile en büyük paya sahipken bunu % 42,1 ile yükseköğretim kesimi ve % 10,4 ile kamu kesimi takip etti. TZE cinsinden Ar-Ge Personeli Sayısı Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden Ar-Ge personel sayıları değerlendirildiğinde, 2013 yılında toplam 112.969 kişinin Ar-Ge personeli olarak çalıştığı açıklandı. Böylece, bir önceki yıla göre TZE cinsinden Ar-Ge personeli sayısındaki artış % 7,5 olarak gerçekleşti. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Ar-Ge Merkezleri ve Teknoloji Transfer Ofisleri gibi kurumsal yapılarda çalışan Ar-Ge personeli sayısı, Ülkemizdeki genel Ar-Ge personeli sayısının % 50’sine ulaştı. 10 İzmirli genç bilim insanı Onur Keskin, dünyada yeni yeni gelişen “tek kartta bilgisayar” sistemiyle örneğine çok az rastlanan bir ürün geliştirdi. Masa üstü bilgisayarların kasasını cebe girecek boyutta küçülten Keskin’in geliştirdiği ilk ürünler, enerji sektöründe kullanılmaya başlandı. Ev ve ofis kullanımının yanında akıllı trafik sistemleri gibi hayatın birçok alanında da kullanılabilecek bilgisayar, yerli işletim sistemi ile ülke güvenliğine de katkı sağlayabilecek. Dokuz Eylül Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği bölümünde doktorasını yapan 29 yaşındaki Onur Keskin’in akademik bir çalışma sırasında incelediği ve “daha iyisini yaparım” diyerek başladığı proje, başarı hikayesine dönüştü. Rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri kurmak için gereken hava ölçüm ve kayıt sistemlerini geliştirmek üzere çalışmaya başlayan Keskin’in geliştirdiği bilgisayar, ABD’de düzenlenen konferansta başarılı bulununca ilk yerli “tek kartta bilgisayarın” üretim macerası da başladı. Eşi Fulya Keskin ile birlikte Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ndeki kuluçka ofisinde çalışmaya başlayan Keskin’in tasarladığı ilk bilgisayarlar, mevcut ürünlere göre çok daha üstün özelliklere sahip olması nedeniyle enerji şirketlerinin dikkatini çekti. Yılbaşından itibaren satışına başlanacak sistemin, tüm dünyada yenilenebilir enerji yatırımlarında tercih nedeni olacağı belirtiliyor. Alternatif Enerji Keşfeden Türk! Mersinli, meslek lisesi mezunu, torna tesviye ustası Turgay Kamışlı, alternatif enerjide büyük bir buluşa imza atarak, kendi tasarımı olan reaktörde maden atıklarından hidrojen gazı elde etti. Turgay Kamışlı, madeni atıklardan üretilen enerjinin ucuzluğuna dikkat çekerek, ‘100 litre benzinden elde edilen enerjiyi bu sistemle 10 liraya mal etmek mümkün’ dedi. Alternatif enerji üretiminde büyük bir buluşa imza atan Turgay Kamışlı, üç bakanlığın destekleme kapsamına aldığı ve birçok ödül alan buluşuyla hidrojen enerjisini, kendi tasarımı olan prototip reaktörle üretiyor. Kamışlı, literatürde benzeri olmayan bir yöntemle, geleceğin enerjisi olarak adlandırılan hidrojeni, katalizör ve tetikleyici kullanmadan elde ediyor. Kamışlı, çok sayıda üniversite ve araştırma merkezinden, kendi buluşu olan reaktörlerin yüzde 100 hidrojen ürettiğine dair test ve analiz raporları aldı. Alüminyum ve borun geri dönüşümü olmayan tehlikeli ve zehirli atıklarını kullandığını belirten Kamışlı, mevcut maden atıklarını reaksiyonla fermente ederek zararlı ve tehlikeli muhteviyatı pastörize ettiğini söyledi. Kamışlı, reaktörlerin çalışmasıyla dışa vuran egzotermik dış ısıdan yararlandığını kaydetti. Reaktörlerin iklim şartlarına göre 20 dakikayla 1 saat içerisinde reaksiyona geçtiğini ifade eden Kamışlı, fermente sonrası oluşan pastöre atığın tarım alanlarında ve inşaat sektöründe kullanılabileceğini dile getirdi. HAYATA GEÇERSE ENERJİYE %20-25 KATKISI OLUR Kamışlı, hidrojen enerjisinin elektrik üretiminde, araç yakıtlarında, ısınmada, her türlü gaz motorunda rahatlıkla kullanılabildiğini, ABD, Rusya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin uzay çalışmalarında da kullandıklarını kaydetti. Bir litre hidrojenin 5 litre petrol türevi yakıta muadil olduğunun altını çizen Kamışlı, ‘Şu an dünya birim fiyatı olarak hidrojenin metreküpü 25-30 lira civarında. Ben bu sistemle hidrojen enerjisini çok çok ucuza, 50 kuruş ile 1 lira arasında bir maliyetle üretiyorum. Üniversitelerdeki ilgililer kar marjı olarak devlete bire 9 katlayacağını, katma değer olarak devletin patentten büyük gelir sağlayacağını söylediler. Bu enerji türü ülkemizde hayata geçsin istiyorum. Hayata geçerse ülkemizde yüzde 20-25 enerjiye katkısı olur. Çünkü tehlikeli atıklarla çalışıyor. Bu atıklar pastörize oluyor, fermente kazanında reaksiyona giriyor’ ifadelerini kullandı. 11 x TÜRKİYE’DEN TEKNOLOJİ O N K E T E Y İ K R TÜ Türkiye’nin En Siber Saldırılara İnanmıyoruz! Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’de kullanıcıların %23’ü siber saldırıların gerçekliğine inanmıyor. İnanmayan kullanıcılar haliyle önlem almıyor. Kullanıcıların bu duruma olan kayıtsızlığı sanal yaşamlarını ve verilerini tehdit ediyor. Avrupa’da internet kullanıcılarının yüzde 12’si siber tehditlerin gerçek olduğuna inanmazken, bizde durum neredeyse bunun iki katı. Türk kullanıcıları, çevrimiçi hesaplarının tehlikede olmasını umursamıyor. Bu risklerden çoğu haberdar bile değil. Durum sadece sosyal medya hesaplarından ibaret değil ayrıca finansal bilgiler de tehlike altında. Wi-Fi ağları üzerinden gönderilmekte olan veriler nedeniyle birçok kullanıcı tehlike altında olduğunu bilmiyor. Kullanıcıların bazıları bu tehlikelerin önemli olmadığını söylüyor. Peki, siz siber saldırılara inanıyor musunuz? Siber saldırılardan korunmak için nasıl bir yol izliyorsunuz? Girişimci ve Yenilikçi Üniversiteleri TÜBİTAK’ın ilk kez 2012’de hazırladığı Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi ile her yıl Türkiye’nin en girişimci ve yenilikçi 50 üniversitesi belirleniyor. 2014 listesinde YTÜ, 11. sırada yer aldı. Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi, üniversiteleri girişimcilik ve yenilikçilik performanslarına göre sıralayarak, üniversiteler arası girişimcilik ve yenilikçilik odaklı rekabetin artmasına, böylelikle girişimcilik ekosisteminin gelişmesine katkı sağlıyor. Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi ile üniversiteler, bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği, fikri mülkiyet havuzu, işbirliği ve etkileşim, girişimcilik ve yenilikçilik kültürü ile ekonomik katkı ve ticarileşme boyutları altında 23 göstergeye göre sıralanıyor. 23 göstergeden oluşan endeks kapsamında yaklaşık 900 bin hücrelik veri seti 6 aylık yoğun bir çalışma sonunda toplandı ve çeşitli kontrollere tabi tutularak değerlendirmeye alındı. Endeks kapsamında 50 ve üzeri öğretim üyesi olan 144 üniversite hesaplamaya dâhil edildi. 2014 Üniversite Sıralaması (İlk 15) 1-ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 2-SABANCI ÜNİVERSİTESİ 3-BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ 4-İHSAN DOĞRAMACI BİLKENT ÜNİVERSİTESİ 5-KOÇ ÜNİVERSİTESİ 6-ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ 7-İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 8-TOBB EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ 9-İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ 10-SELÇUK ÜNİVERSİTESİ 11-YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 12-GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 13-ANADOLU ÜNİVERSİTESİ 14-HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ 15-EGE ÜNİVERSİTESİ 12 Görünmezlik pazarına Türkiye’de giriyor! Sadece İsrail ve Amerika’da üretilen anti-radar özellikli “gizleme ağı”, Ankara’da faaliyet gösteren bir AR-GE firması tarafından da geliştirildi. Firma, bir adım daha ileri giderek henüz dünyada uygulaması olmayan anti-radar özellikli kompozit malzeme üretmeyi de başardı. İnsansız hava araçlarının ve gemi gövdelerinin bu malzemeden yapılması halinde bu araçlar radarlara yakalanmayacak. Uygulandığı hava ve deniz araçlarına, radara yakalanmama özelliği kazandıran kompozit ürün, TÜBİTAK testinden de geçti. Yapılan testlerde ürünün, ithal muadillerinden çok daha fazla radar soğurma özelliği olduğu belgelendi. Firmanın yüzde yüz yerli imkânlarla geliştirdiği gizleme ağı ve yapısal kompozit malzemeler; tank, İHA ve gemi gibi savaş araçlarının tümüne uygulanabiliyor. Firma yetkilisi Ümit Öztürk, kompozit ürünlerinin radar dalgalarını soğurarak radar kesitini azalttığını, gizleme ağının her durumda görsel, radar, kızılötesi ve termal izi azalttığını söyledi. Öztürk, radar kamuflaj teknolojisinin Türkiye dışında Dünya’da yalnız ABD ve İsrail’de bulunduğunu kaydetti. Dünya’da önemli bir savunma ürünü haline gelen anti-radar ve görünmezlik ürünlerinin milyarlarca Dolarlık pazarı bulunuyor. 13 x MAKALEHABER TEKNO YTÜ TEKNOPARK GITEX 2014 FUARI’YLA ORTADOĞU’YA AÇILDI Umut SEVİN Bilgera Yazılım Bilgera Yazılım olarak Dubaı Gıtex 2014 fuarına ziyaretçi olarak katıldık. Sağlanan faydaları aşağıda listeli başlıklar altında toplayabiliriz: Dubai’de 19 yazılım firmasıyla uluslararası pazarlama çalışması yaptık Dr. Mahmut KARAMAN YTÜ Teknopark Genel Müdürü Yıldız Teknoloji Geliştirme Bölgesi Teknopark A.Ş. olarak, Orta Doğu’nun en büyük teknolojik etkinliklerinden biri olan DUBAI (B.A.E.) – GITEX 2014 Fuarı’na katıldık. 12-16 Ekim 2014 tarihleri arasında gerçekleşen fuara, Yıldız Teknopark bünyesinde yer alan bilişim ve yazılım firmalarından oluşan bir heyetle katılarak, önemli kazançlar elde ettik. GITEX 2014 Fuarı, Suudi Arabistan, Katar, Umman, Kuveyt, Mısır, İran, Afganistan ve Pakistan gibi ülkelere dağıtım yapan ve merkez konumunda olan Dubai’de yapıldı. Çok sayıda ülke temsilcisi ve büyük ölçekli kuruluş fuara katıldı. 114 ülkeden 143,000 ziyaretçi geldi. 57 ülkeden 3.700 firma stant açarak katıldı. Yıldız Teknopark, bünyesindeki sekiz firması ile birlikte stant açan katılımcılar arasında yer aldı. 14 Yıldız Teknopark olarak 19 firmamızla katıldığımız fuarda firmalarımız, hedef firmaların yetkilileri ile birebir görüşmeler yaptılar. Fuar dışında Dubai’nin önemli serbest bölgelerine ziyaretler düzenleyerek bölge yetkilileriyle görüşmeler yaptık. Dubai’de, Yıldız Teknopark ihracat kuluçka ofisi kurmak için işbirliği olanaklarını geliştirmeye gayret ettik. Dubai’nin başlıca üniversitelerini ziyaret ettik. GITEX 2014 Fuarı’nda teknopark firmalarımız, potansiyel müşterileri ile yaptıkları görüşmelerde pazarın ihtiyacı olan ürün özelliklerini tespit ettiler. İlaveten Yıldız Teknopark bünyesindeki firmalarımız aralarında bir sinerji oluşturarak, kısa vadede ortak proje üretme fikrini değerlendirdiler. GITEX 2014 Fuarı ile Teknopark firmalarımız, gözlemleyerek ve birebir iletişim kurarak ürün geliştirmede ve ticari perspektifte daha geniş bir bakış açısı yakaladı. Yıldız Teknopark olarak; Ar-Ge çalışmaları, inovasyon ve ticari anlamda uluslararası açılım hedeflerimize ulaşma yolunda, hem firmalarımıza hem de ülkemize hizmet ediyor olmaktan mutluluk duyduk. Yeni çalışmalarda, yepyeni ufuklara beraberce açılmak temel hedefimiz olacaktır. -Yeni taşındığımız Yıldız Teknopark bünyesindeki diğer firmalar ile entegrasyon ve sinerji fırsatlarını gözlemleme şansımız oldu. Bu doğrultuda, Done ve Getron ile kısa vadede ortak proje üretme şansımız olacağını öngörüyoruz. Özgür ZAN Done İletişim Bilgi Sistemleri ve Yay. A.Ş. Done İletişim Bilgi Sistemleri A.Ş. olarak, Dubai GItex 2014 fuar heyetine ve heyet ile gerçekleştirilen serbest bölge ziyaretlerine katıldık. Fuarda rakip firmaların çözümlerini inceleme şansı bulduk. Hedeflediğimiz sektörde faaliyet gösteren müşteriler ile görüşmeler yaptık. Bu pazarda sunmayı planladığımız ürünlerimizin konumlandırılması konusunda fikir sahibi olduk. Genel anlamda Ortadoğu pazarındaki trendleri gözlemleme ve firma yetkileri ile görüşme fırsatı bulduk. Mayıs ayında yapılan heyet ziyareti sonrasında, bu bölgeye yönelik bilgilerimiz ve temaslarımızı artırmış olduk. Teknopark Yönetimine bu organizasyon için tekrar teşekkür eder, benzer ticari heyetlerde yer alma konusunda firmamızın olumlu düşündüğünü arz ederiz. -Körfez Bölgesi’ne erişimle ilgili alternatifleri ve olası iş birlikteliklerini değerlendirme fırsatı bulduk. Bu doğrultuda, iş ortağımız ile beraber Dubai’de ofis açma ve süreci hızlandırma kararı aldık. Benzer bir modelde Escort Teknoloji çatısı altındaki diğer iştiraklere de sunulan avantajları aktarma ve yönlendirme şansımız oldu. -Fuarda sunulan çözüm/platform/teknolojileri baz aldığımızda, planladığımız ve hedeflediğimiz gibi Türkiye’de pozisyonladığımız platformun bulut altyapısına taşınarak, bölgede yaygınlaştırılacağını gözlemledik. Bu doğrultuda, mevcut müşterilerimiz ile görüşmeleri sürdürüyoruz. Gelecek sene başında bu noktada ciddi gelişmeler olacağını düşünüyoruz. -En önemlisi, fuarda farklı sektörlerde sunulan ve inceleme şansımız olan platformları baz alarak, kendi sektörümüze yönelik 2 ayrı projede Ar-Ge çalışmalarına başlama kararı aldık. Bu konuda, fuar sonrası POC çalışması için mevcut müşterilerimizden onay alındı. 15 x TEKNO HABER Ozan ADALI Karaş Yazılım Eren MERT Medron Yazılım Mustafa BİLGE Rintek Teknoloji Yıldız Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetiminin de destekleriyle Dubai GITEX fuarına katılım sağladık. Fuar öncesi tüm firmalar gibi bizim de kafamızda bazı soru işaretleri vardı. Fuarda özellikle ilgili insanların birebir bizi ziyaret etmesi ve ürünlerimizle bilinçli olarak ilgilenmeleri fuar alanında bizi motive etmiş ve Türkiye’ye memnun dönmemizi sağlamıştır. Şu an görüşmekte olduğumuz firmalar bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi bile gerçek anlamda iş yapabileceğimiz firma haline geldiğinde motive olmuş olacağız ve bunun gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Dubai GITEX 2014 fuarına Teknopark AŞ aracılığı ile oluşturulmuş bir ticaret heyetine dâhil olarak katıldık. Ticaret heyeti ile birlikte yaptığımız fuar ziyareti ve serbest bölge ziyaretlerinin firmamız adına çok faydalı olduğu kanaatindeyim. Ulusal proje başarılarımıza uluslararası boyut katmak, yurt dışı pazarlar ve rakip firmalar ile ilgili bilgi almak, yeni projelerimiz için yeni ufuklar kazanmak ve Dubai’de ticaret yapmak hakkında birçok değerli bilgiler edindik. Başta üniversitemizin değerli Rektörü Prof. Dr. İsmail YÜKSEK ve Teknopark AŞ Genel Müdürü Dr. Mahmut KARAMAN olmak üzere ticaret heyeti düzenlenmesinde emeği geçen herkese katkılarından dolayı teşekkürü bir borç bilir ve bu gibi yeni oluşumların devam etmesini temenni ederiz. Yıldız Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetimine, hem bu popülasyonun oluşturulmasında hem de bizim gibi firmaların ortak bir paydada buluşturulmasındaki katkılarından dolayı teşekkürlerimizi sunarız. Teknopark Yönetim Ofisinin de ayrı bir katılımcı firma gibi bizleri disiplinli bir şekilde yönetmesi ve biz katılımcı firmaları her konuda desteklemesi olumlu olmuştur. Uluslararası arenada bu gibi organizasyonlarda daha çok Türk firması görmeyi umut ediyor, bir sonraki organizasyonda görüşmeyi diliyoruz. Gerçekleşen bu ziyaret, hem ürünlerimizi hem de firmamızı tanıtma olanağı sağladığı için ticari ilişkilerimizin gelişmesine katkı sağlamıştır. Yapmış olduğumuz ikili görüşmeler sayesinde ürünlerimizin ve çözüm sistemlerimizin kısa bir sürede Birleşik Arap Emirlikleri pazarına girmesini hedeflemekteyiz. Ülkemizde sayıları yaklaşık 1600’e ulaşmış yazılım firmalarının birçoğu ihracat yapmak, ürünlerini yurtdışında da pazarlamak istemektedir. Karaş Yazılım olarak biz de, Ar-Ge çalışması yaptığımız finansal ürünlerimizi yurtdışında da pazarlama gayesindeyiz. Sarven SIRADAĞ Getron Bilişim Hizmetleri A.Ş GITEX 2014 Fuarı’na Teknoparkımız tarafından düzenlenen ticari heyet ziyareti, bu yıl içerisinde katıldığımız en verimli etkinliklerden biri oldu. Bu fuar kapsamında başlıca üç kazanımımız oldu: -İlk olarak, dünyanın dört bir yanından gelen her ölçekte firmayı ve ürünlerini bu fuarda görerek rakip analizi yapma şansı bulduk. -İkinci olarak firmamızı, yeteneklerimizi global ölçekte görme ve ürünümüzün güçlü yanlarını anlama fırsatını yakaladık. Bunun sonucunda da global hedeflerimizi artırarak revize ettik. Bu yıl Gıtex 2014 fuarına katıldık. Ortadoğu’nun en kapsamlı teknoloji fuarı olan GItex’te finansal yazılımlarımızı tanıtma fırsatı bulduk. Yalnız Ortadoğu pazarı değil diğer bölgelerin (Afrika, Asya) yetkilileri ve firmalar ile tanışma fırsatı bulduk. Fuarın, firmamız açısından oldukça olumlu geçtiğini belirtmek isterim. Gerek fuar sırasında, gerekse sonrasında aldığımız olumlu geri dönüşler bizleri oldukça memnun etmiştir. Bize bu fırsatı sağlayan başta YTÜ Teknopark Yönetimine, Genel Müdürü Dr. Mahmut Karaman nezdinde teşekkür ederiz. Ayrıca yazılımlarımızın yurtdışında da pazarlanması için bize verdiği sonsuz destekten dolayı T.C. Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne, Sayın Halis Kaya nezdinde teşekkürü borç biliriz. -Son olarak, Teknoparkımız bünyesinde aynı çatı altında çalıştığımız ve heyette yer alan diğer firmaların yöneticileriyle birlikte zaman geçirme imkânımız oldu. Böylece yaptığımız işleri birbirimize aktarabildik ve yurda döndükten sonra yapacağımız işbirlikleri için anlaştık. Erhan İlker ARK Vendeka Teknoloji Heyet halinde yapılan bu tür etkinlikler, firmamızın vizyonunu genişletip motivasyonunu artırırken, iş pazarlarını büyütmeye de katkı sağlayacaktır. Şimdiden 2015 GITEX fuarında stand açarak yer almak üzere planlama çalışmalarına başladık. Benzer fuar ve ziyaret etkinliklerinin devamını dileriz. Bize hem bu fuardan önce yaptığınız bilgilendirmeler, hem de fuar esnasında sağladığınız olanaklar için teşekkürlerimizi iletmek isteriz. Öncülük ettiğiniz bu etkinliklerin, hem Teknoloji Geliştirme Bölgesinde bulunan firmalara hem de uzun vadede ülkemize yarar sağlayacağı için devamını temenni ederiz. 16 17 x DOSYA / RÖPORTAJ PROF. DR. TÜLAY YILDIRIM: AKILLI AKILLI TEKNOLOJİLERDE TEKNOLOJİLERDE HEDEF HEDEF YAŞAMI YAŞAMI KOLAYLAŞTIRMAKTIR KOLAYLAŞTIRMAKTIR PROF. DR. Akıllı sistemlerin en önemli özelliklerinden biri, öğrenen sistemler olmalarıdır. KİMDİR? Dosya konumuzu Akıllı Sistemler olarak belirleyince, üniversitemizde bu alanda en yetkin kişi olarak Prof. Dr. Tülay Yıldırım işaret edildi. Kendisiyle aşağıda okuyacağınız röportajı gerçekleştirince, alanında ne denli yetkin ve aktif olduğunu gördük. Hocamız, akıllı sistemler konusunda 2 yılda bir ulusal ASYU, her yıl da INISTA sempozyumları düzenliyor. TÜLAY YILDIRIM YTÜ, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü’nden 1990’da Lisans ve 1992’de Yüksek Lisans derecesini aldıktan sonra 1997’de Liverpool Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden Doktora derecesi almıştır. Röportaj: Mehmet S. EKİNCİ 18 Lisans derecesini aldıktan sonra, kısa bir süre özel bir şirkette Ar-Ge mühendisi olarak çalışmış, 1991’de YTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü, Elektronik Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak akademik hayatına başlamıştır. 1997’de aynı üniversitede Yardımcı Doçent, 2000 yılında Doçent ve 2006 yılında da Profesör olmuştur. Akademisyenliğin yanı sıra üniversitede pek çok idari görevde de bulunmuştur. Bölüm Başkan Yardımcılığı, Dekan Yardımcılığı ve Bölüm Başkanlığı yapmıştır. Halen Elektronik Anabilim Dalı Başkanlığının yanı sıra Makine Zekası ve Elektronik Tasarım Otomasyonu Laboratuarı (MEDALab) sorumlusu olup İSTKA destekli “Siber Güvenlik ve Biyometrik Araştırmalar Danışmanlık ve Test Merkezi” projesini yürütmektedir. 10 yıldır ASYU-INISTA sempozyum serisinin başkanlığını yapmaktadır. Akıllı teknolojiler ne demektir? Hangi teknolojiler bu adla anılıyor? Akıllı teknolojiler dendiğinde genellikle insanların aklına ilk gelen, akıllı ev sistemleri, akıllı saatler, akıllı telefonlar veya smart TV diye de adlandırılan akıllı televizyonlar oluyor. Bu tür sistemlerin çoğunda, gelişmiş kontrol düzenekleri ve programlanabilir yapılar kullanılmaktadır. Gerçek anlamda bakıldığında akıllı sistemlerin en önemli özelliklerinden biri, öğrenen sistemler olmalarıdır. İnsan benzeri muhakeme yapabilen, yani yapmak istediğimiz şeyleri yapan ve istemediğimiz şeyleri yapmayan, başarısızlıklarından ders alan, davranışların uygunluğu hakkında kararlar alabilen ve çevresine adapte olabilen sistemleri akıllı sistem olarak adlandırmak daha doğru olacaktır. Karar vermenin zor olduğu veya insan gücünün zorlandığı yerlerde devreye giren karar destek sistemleri veya robotik sistemler, bunlara örnek olarak verilebilir. Akıllı teknolojiler, akıllı sistemlerin tasarımında kullanılan teknolojiler olarak ifade edilebilir. Akıllı teknolojilerde temel hedef, insan yaşamını kolaylaştırmaktır. Canlıların fizyolojilerini ve davranışlarını inceleyerek onlara benzeyen makineler yapma isteği, bu teknolojilerin çıkış noktası olmuştur. Yapay zekâ teknolojileri, robot teknolojileri, mikro ve nano teknolojiler, burada önemli bir yer tutmaktadır. 19 x DOSYA / RÖPORTAJ Biraz daha açacak olursak bilgi tabanlı sistemler, uzman sistemler, doğal dil işleme yöntemleri, insan sinir sisteminin modellenmesiyle tasarlanan yapay sinir ağları, genetik algoritmalar, doğadaki belirsizlikleri yansıtan bulanık mantık yapıları, karıncalar-kuşlar- arılar-balıklar gibi bireysel olarak fazla bir varlık gösteremeyen ancak bir araya geldiklerinde zeki davranışlar sergileyen canlıları modelleyen sürü zekâsı yöntemleri, akıllı teknolojiler içerisinde yer almaktadır. Bu teknolojilerin kullanım alanları ile ilgili gelecek öngörülerinizle birlikte bilgi verir misiniz? Akıllı teknolojiler, günümüzde hemen her alanda karşımıza çıkmaktadır. Yarıiletken teknolojisindeki gelişmelerle, milyonlarca bilgiyi içine sığdırabildiğimiz elektronik devrelerin yanı sıra görüntü işleme, sinyal işleme, makine öğrenmesi gibi alanlardaki çalışmalar sayesinde, akıllı sistemlerin tasarımında önemli adımlar atılmıştır. Bu teknolojiler günümüzde elektronik devre ve sistemlerin tasarımından kontrol ve yazılım mühendisliğine, iletişimden malzeme bilimine, gen biliminden finans sektörüne, sağlık sektöründen savunma sanayisine, tarımdan endüstriyel otomasyona kadar hemen her alanda hayatımızın bir parçası olmaya başlamıştır. Akıllı yazılım sistemleri sayesinde internette aradığımız bir bilgiye çok kısa süre içerisinde ulaşabiliyoruz. Fabrikalardaki otomasyon sistemlerinde akıllı teknolojilerin kullanımı ile üretimde verimliliğin artırılması, maliyetlerin ve risk payının azaltılması mümkün olmaktadır. Akıllı donanım ve yazılımlarla daha hızlı ve doğru bir şekilde hastalık teşhisi ve tedavi planlaması yapmak mümkündür. Düşünce gücüyle kontrol edilebilen protez kollar, insan-makine etkileşimi sayesinde felçli hastaların hayatını kolaylaştıran düzenekler sağlık sektöründeki önemli gelişmelerdir. Fabrikalarda yük taşımak, kurabiye pişirmek, volkanlardan örnek toplamak, yeraltı trenlerini kullanmak, malzeme yerleştirmek, otel resepsiyonlarında müşterilere yardımcı olmak gibi sayısız görevler üstlenen robotlar, insansız hava araçları, akıllı sensörler, güç sistemlerinin analizi, arıza tespiti, otomatik hedef tanıma, borsa analizi veya hisse senedi tahmini yapan sanal ajanlar hızlıca sayabileceğim örneklerdir. Gelecekte, günlük yaşamımızda kullandığımız pek çok cihazın akıllı teknolojilere sahip olacağını düşünüyorum. İnsan-makine etkileşimi konusunda ilerleyen çalışmaların özellikle sağlık alanında engelli insanların yaşamını önemli ölçüde kolaylaştıracak düzeylere erişeceğine inanıyorum. Bu teknolojiler sayesinde çıkış noktası olan insan yaşamını kolaylaştırma hedefine uygun olarak, hem daha konforlu hem de daha güvenli ortamlar oluşturmak mümkün olacaktır. Uygulama açısından bakacak olursak akıllı ev teknolojileri gibi konularda diğer ülkelerle yarışacak düzeydeyiz. Türkiye’yi bu alanda diğer ülkelerle kıyaslarsak, ülke olarak ne durumdayız? Türkiye olarak akıllı teknolojileri yakından takip ettiğimizi söyleyebilirim. Özellikle son yıllarda bu alanda çok sayıda akademik çalışma yapılmakta, yüksek lisans ve doktora tezleri yürütülmekte ve konferanslar düzenlenmektedir. Buna paralel olarak da akıllı teknolojiler üzerine yapılan bilimsel yayın sayısında ciddi bir artış gözlenmektedir. Hatta bazı üniversitelerde sadece akıllı mühendislik sistemleri üzerine lisansüstü programlar bile açılmıştır. Uygulama açısından bakacak olursak akıllı ev teknolojileri gibi konularda diğer ülkelerle yarışacak düzeydeyiz. Endüstriyel otomasyon tarafında, sanayide yapılan 20 çalışmalar her geçen gün artmaktadır. Ancak akademik bilginin uygulamaya dönüşmesi noktasında eksikliklerimiz var. Burada biraz daha yol almamız gerekiyor. Bu alanda üniversite – sanayi işbirliklerini artırmaya çalışmalıyız. Akademisyenlerle sanayicilerin bir araya gelmesini sağlayacak ortamlar, teorik bilginin kâğıt üzerinde kalmayıp pratiğe dönüşmesini sağlayacaktır. Son yıllarda sayıları her geçen gün artan teknoparklar içerisinde yer alan firmaların, bu açıdan önemli ölçüde katkıda bulunacağına inanıyorum. Yatırımlar ve Ar-ge teşvikleri artırılırsa uluslararası düzeyde rekabet edecek konuma gelebiliriz. INISTA adı altında akılı sistemlerle ilgili uluslararası sempozyum düzenliyorsunuz? Bu yılki sempozyum çıktılarını bizimle paylaşır mısınız? Önce bu sempozyumla ilgili biraz bilgi vereyim isterseniz. Akıllı Sistemlerde Yenilikler ve Uygulamaları Sempozyumu, çift yıllarda ASYU adıyla ulusal, tek yıllarda ise INISTA (International Symposium on Innovations in Intelligent Systems and Applications) adıyla uluslararası olarak düzenlenmek üzere Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi tarafından 2004 yılında başlatıldı. Teknolojideki hızlı gelişmeye paralel olarak, ülkemizde Akıllı Sistemler konusunda çalışanların sayısında önemli bir artış ol- 21 x DOSYA / RÖPORTAJ masına rağmen, bu alanda yapılan bilimsel etkinliklerin sayısında hissettiğimiz eksiklik üzerine, bu sempozyumu düzenlemeye karar vermiştik. Amacımız disiplinler arası bir konu olan Akıllı Sistemler üzerine çalışan araştırmacı ve sanayicileri bir araya getiren bir platform oluşturmaktı. Bu arada önümüzdeki yıl uluslararası olarak düzenlenecek olan INISTA 2015 sempozyumunun Universidad Autónoma de Madrid tarafından İspanya’da düzenleneceğini de sizlere duyurmak istiyorum. Sempozyumun resmi web sitesi www.inista. org adresinden bilgi edinilebilir. 2004’ten bu yana altı kez ulusal, sekiz kez de uluslararası olarak düzenlenen sempozyumumuza olan ilgi, her geçen gün daha da artmaktadır. Düzenli takip edilen konferanslardan biri haline gelmiştir. 2009 yılından bu yana da artan ilgi nedeniyle, INISTA’yı her yıl düzenlemeye başladık. Başlangıçta sadece Türkiye’de düzenlediğimiz bu sempozyum, 2013’te Bulgar Bilimler Akademisi’nin desteği ile Bulgaristan’da, bu yıl ise IEEE Italy Section desteği ile İtalya’da düzenlendi. 2004’ten bu yana 6 kez ulusal, 8 kez de uluslararası olarak düzenlenen ‘Akıllı Sistemlerde Yenilikler ve Uygulamaları Sempozyumu’na olan ilgi her geçen gün artıyor. 2010 yılından bu yana INISTA’nın çıktıları Elektrik, Elektronik, Bilgisayar Mühendisliği alanında önemli bir dijital kütüphane olan IEEE Xplore’da yayınlanmaya başlamıştır. Ayrıca seçilen bazı bildiriler de International Journal of Reasoning-Based Intelligent Systems dergisinde özel sayı olarak basılmaktadır. Akıllı teknolojiler alanında iyi bir akademik potansiyelimiz olduğuna inanıyorum. Bu alanda yapılacak yatırımların ve Ar-Ge teşviklerinin artırılması mümkün olursa, kısa sürede uluslararası düzeyde rekabet edecek konumlara gelebiliriz. Bu yıl Haziran ayında İtalya’da düzenlediğimiz INISTA 2014’te 68 adet bildiri sunulmuştur. Bu yıl ilk kez sempozyumun yapıldığı Puglia bölgesindeki çok sayıda şirket ve araştırma merkezinin, akıllı sistemler konusunda yürütmekte oldukları projelerin sunulduğu ve ödüllendirildiği bir özel oturum düzenlenmiştir. Ekim ayında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde düzenlediğimiz ASYU 2014’te ise 52 adet bildiri sunulmuştur. Bu sempozyumda da ilk kez lise öğrencilerinin çalışmaları da yer almış ve kendilerine jüri özel ödülü verilmiştir. Seçilen bazı bildirilerin genişletilmiş halleri, Gazi Üniversitesi Bilişim Teknolojileri Dergisi’nde ve Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Bilimleri dergisinde yayınlanacaktır. L TeknoPark’ta Kimler Var? 2000 yılından beri, Nexum Boğaziçi ve Nexum Creative markalarımızla yazılım ve dijital pazarlama alanında faaliyet gösteriyoruz. Yazılım ve danışmanlık hizmetlerimiz için konumlandırdığımız Nexum Boğaziçi markamız ile, kurumsal içerik yönetim sistemleri (Impleon), e-ticaret uygulamaları, B2B portalları konularında, sektöründe öncü firmalara çözümler üretiyoruz. Aynı zamanda sektörlere özel dikey iş çözümleri geliştiriyoruz. Diğer markamız Nexum Creative ile interaktif ajans çatısı altında web tasarım, dijital kampanya ve uygulamalar, sosyal medya yönetim hizmetleri veriyoruz. Ayrıca iOS, Android ve Win 8 tasarım ve mobil uygulama çözümleri geliştiriyoruz. Müşterilerimiz arasında Bosch Siemens Hausgerate BSH, Sony Eurasia, Turkcell, TRT gibi şirketler bulunuyor. Eklemek istedikleriniz… Filiz Be hrend t www.nexum.com.tr L UBİT, 2003 yılında kurulmuş bir bilgi teknolojileri firmasıdır. Ana çalışma alanımız, eğitim teknolojileridir. KOSGEB ve TÜBİTAK destekli projeler de yapıyoruz. Yenilik ve gelişim ana vizyonumuzdur. Bilgiyi yorumlayarak teknolojiyle birleştirmek, projeleri farklı kılar. Bu nedenle yatırımlarımızı personelimize ve teknolojiye yapıyoruz. İnsan ve teknoloji arasında günümüzde ayrılmaz bir bağ var. Projelerimizi bu değişime ayak uyduracak bir şekilde geliştiriyoruz. Yaptığımız her projenin evrensel nitelikler taşımasına özen gösteriyoruz. Yurtdışında da eğitim kurumları UBİT’in üretmiş olduğu yazılımları kullanmaktadır. Yeniliklere her zaman açık olduk. Bulut bilişim sektörünün önde gelen firması AMAZON çalışıyoruz ve AMAZON’ un Türkiye’deki tek advanced partneriyiz. Yusuf Ö nder US www.ubit.com.tr 22 23 x DOSYA / RÖPORTAJ Türkiye’de İnovasyon Denince Akla Turkcell Gelir Teknoloji ve mobilite denince ülkemizde akla ilk gelen markaların başındadır Turkcell. Yıllardır sektöründe lider olan Türkcell’in Teknolojiden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz’le görüştük. Akıllı teknolojiler, ilgili uygulamalar, sektörün ve bu alanda geleceğin trendlerini öğrendik kendisinden. Bu arada, yoğun programı arasında bize zaman ayırdığı için İlker Bey’e ayrıca teşekkür ederiz. Mobil telefonlar hayatımıza girdikten sonra hız kazandı akıllı teknolojiler. Bu alanda Turkcell’in aracılık ettiği, altyapı olarak destek sağladığı, hizmet verdiği uygulamalar nelerdir? Akıllı telefonların yaygınlaşması, tüketici beklentilerinin hızla değişmesini de beraberinde getirdi. Akıllı telefon sahipleri, tüm işlemlerini sahip oldukları bu cihazlar üzerinden yapabilmek istiyor. Bir yandan akıllı telefonlar hayatımızın her alanında her geçen gün daha fazla yer edinirken, diğer yandan da yeni nesil bu bilgisayarlar biyometrik kimlik, mobil imza gibi kimlik tanıma yöntemleri, lokasyon bazlı servisler, temassız iletişim gibi teknolojilerle beslenerek yaygınlaşmaya başlıyor, talep edilen birer ihtiyaç haline geliyor. Teknolojinin tetiklediği bu değişim artık her alanda kendini hissettiriyor. Turkcell olarak mobil finans, mobil sağlık, giyilebilir teknolojiler, eğitim ve TV alanında yatırımlar yapıyor, uygulamalar geliştiriyoruz. 24 Röportaj: Öz lem ŞAHİN Turkcell olarak biz de bu ihtiyaca karşılık gelen çözümleri müşterilerimize sunmak için inovatif çözümler geliştiriyoruz. Örneğin mobil finans alanına uzun zamandır yatırım yapıyoruz. Mobil teknolojilerin finansal süreçlerde kullanımı artış trendinde. 2015 yılında dijital kullanımın yanı 25 x DOSYA / RÖPORTAJ sıra, yüz yüze alışverişlerde de mobil ödeme kullanım alanlarının genişleyeceğini, akıllı telefonlar ile yapılan temazsız ödemelerin yaygınlaşacağını ve dijital ödeme sistemleri pazarının hızla büyüyeceğini düşünüyoruz. Bu kapsamda değerlendirebileceğimiz bir diğer başlık da mobil sağlık. Sağlık sektörünün en önemli gündemlerinden kronik hastalıkların, iletişim teknolojilerinin kullanılması ile “uzaktan takibi ve yönetimi” konusunda uzun zamandır çalışıyoruz. Ar-Ge gücümüzü kullanarak Turkcell Teknoloji ile beraber, patenti Turkcell’e ait SağlıkMetre’yi geliştirdik. Bu çözüm, diyabet ve hipertansiyon hastalarının yaptıkları ölçümleri, içindeki SIM kart sayesinde GSM şebekesi üzerinden tek tuşla doktora iletmesini sağlayan Turkcell SağlıkMetre cihazı ve hekimlerin hastalarından gelen ölçüm değerlerini takip etmesini sağlayan internet tabanlı SağlıkTakip Sistemi’nden oluşuyor. Giyilebilir teknolojiler de Turkcell’in son dönemde odaklandığı alanlar arasında yer alıyor. Giyilebilir teknolojinin içinde en fazla öne çıkan ürünler ise kalori ve uyku kalitesi takibi ile adım sayar ve mesafe takibi gibi özelliklere sahip olan akıllı bileklikler. Türkiye’nin operatör markalı ilk 4G’li akıllı telefonu Turkcell T50 ile beraber lanse ettiğimiz T-Fit Akıllı Bileklik, gerek özellikleri gerek tasarımı gerekse uygun fiyatı ile oldukça ilgi çekiyor. Akıllı telefonları hepimiz için vazgeçilmez kılan en önemli özelliklerinden biri de bilgiye her an her yerden erişme imkânı. Binlerce eğitim videosunun bulunduğu Turkcell Akademi ile isteyen herkese dilediği yerden ve dilediği zaman eğitim imkânı sunuyoruz. Geleceği Yazanlar ile onbinlerce gencimizin Android, iOS ve Windows Phone platformları için uygulama geliştirmelerine yardımcı oluyor, Türkiye’nin mobil uygulama pazarını oluşturuyoruz. Sağlıklı yaşam için sizi motive edecek, kişiye özel beslenme ve egzersiz önerilerinde bulunan Fitwell gibi uygulamaları destekliyoruz. Ebeveynlerin, çocuklarının gelişimlerini takip ederken ihtiyaç duydukları bilgilere ulaşabilecekleri, çocukların anne-babaları ile birlikte kullanabilecekleri Çocuğum ve Ben mobil uygulamasını Turkcell’lilerin kullanımına sunuyoruz. Turkcell TV+ ile geleceğin TV’sini bugüne getiriyoruz. Cepten, tabletten, bilgisayardan veya TV’den gerçek çoklu ekran özelliği ile eşsiz bir TV izleme deneyimi yaşatıyor, buluta sınırsız kayıt, herhangi bir kanaldayken yayını 12 saat geriye sarma gibi benzersiz özellikler sunuyoruz. AR-GE faaliyetleriniz olduğunu biliyoruz. Akıllı teknoloji üretmeyle ilgili çalışmalarınız var mı? Bilgi verir misiniz? Bugün inovasyon dendiğinde Türkiye’de ilk akla gelen kuruluşlardan biri, Turkcell’in Ar-Ge ve inovasyon merkezi Turkcell Teknoloji’dir. Turkcell Teknoloji ile sağlıktan eğitime, eğlenceden çocuk gelişimi ve yazılım geliştirmeye kadar çok farklı alanlarda insan hayatına değer katan, kurumlara verimlilik sağlayan çok sayıda ürün ve servise imza atıyoruz. Bu kapsamda yaptığımız tüm çalışmalarda rekabette fark yaratacak, teknolojik liderlik konumumuzu pekiştirecek ürün ve servisler geliştirmeyi hedefliyoruz. Kendi markamızla sunduğumuz T serisi akıllı telefonlarımız için de bu hedef geçerliydi. Artık lüks olmaktan çıkan akıllı telefonların, telefon olmanın çok ötesinde insanların hayatını kolaylaştıran, bilgiye ve eğlenceye ulaşmalarını sağlayan birer cep bilgisayarına dönüştüğü günümüzde, müşterilerimizin ihtiyaç, talep ve beklentilerini göz önünde bulundurarak herkesin rahatlıkla erişebileceği, teknolojik açıdan üstün ama aynı zamanda uygun fiyatıyla öne çıkan bir seri geliştirmemiz gerekiyordu, nitekim bunu başardık. T serisinin sahiplenilmesinde, Turkcell’in üstün 3G altyapısının rolü önemli. Müşterimize sunduğumuz üstün kullanıcı deneyiminin en önemli ayaklarından birisi 43.2 Mbps hızlara varan güçlü mobil internet şebekemiz. T serisi telefonlarımıza gösterilen yoğun ilgi Turkcell markasına olan güveni ortaya koyuyor. Akıllı telefon piyasasında öne çıkmak adına bizim için öncelikli olan en başta bu güven. Aynı zamanda T serisi cihazlarımızda ön yüklü olarak gelen servis ve uygulamalarımızla fark yarattığımızı düşünüyoruz. Başta sağlık ve kişisel güvenlik olmak üzere insan hayatına değer katan uygulamalarda ve giyilebilir teknolojilerde giderek artış olacak. Akıllı teknolojiler, gelecekte hayatımızda çok daha etkin olacak gibi görünüyor, ne dersiniz? Bu bağlamda bizi gelecekte nasıl bir yaşam bekliyor? Tüm sektörlerin gündeminde önemli yer tutan “mobilite”nin asıl itici gücünün GSM sektörü olduğu göz önüne alındığında, gelecek 10 yılda sektörümüzü “artan mobilite talebi” yönlendirecek diyebiliriz. Gerçek hayatta bir karşılığı olan, kişilerin günlük yaşamını kolaylaştıran teknolojik ürün ve hizmetler, uygun fiyatlarla da bir araya geldiğinde çok hızla yayılabiliyor. Mobil iletişim altyapısının sağladığı yetenekler, sürekli yanımızda taşıdığımız cep telefonlarını farklı alanlarda insan hayatına fayda sağlayacak önemli araçlar haline getiriyor. Telefonlarımıza kolayca yükleyebildiğimiz uygulamalar, yaşamımızı bir anda kolaylaştırıyor. Önümüzdeki dönemde bu trendin devam edeceğini öngörüyoruz. Başta sağlık ve kişisel güvenlik olmak üzere insan hayatına değer katan uygulamalarda ve giyilebilir teknolojilerde giderek artış olacağını tahmin ediyoruz. 26 27 x DOSYA / RÖPORTAJ YTÜ Teknopark’ta bilgi ve teknoloji üretimi için çalışan yüzlerce firma, binlerce personel var. Türkiye’nin önde gelen teknoloji markalarından biri olarak neler tavsiye edersiniz bizlere? Turkcell olarak biz, inovasyona dayalı kalkınma modelinin ülkemiz için değerini biliyor ve üzerimize düşen görevin sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Türkiye’nin artık teknolojiyi ithal eden değil üreten ülke haline gelmesi için çok çalışıyor ve bu yoğun çabamızın sonuç verdiğini görmekten mutluluk duyuyoruz. L Bilgi teknolojileri ve iletişim sektöründeki bir birim büyüme, ülke ekonomisinde 1,8 birim büyüme getiriyor. Böylesine önemli bir sektörün 2023 yılı için hedeflenen 160 milyar dolar büyüklüğüne ulaşması için önümüzdeki 10 yılda, sektörün mevcut büyüme hızının yaklaşık 3 katı oranında gerçekleşmesi, yani her yıl yüzde 15 seviyesinde büyümesi gerekiyor. Sektörde doğru adımlar atılırsa bu büyümeyi yakalayabiliriz. Örneğin mobil geniş bantta penetrasyonumuzu, akıllı telefon ve tabletlerle yükseltebiliriz. Mobil geniş bandın gelişmesi bilgiye erişimin toplumda daha da artması anlamına gelir ki bu da bilgi toplumuna dönüşüm yolunda önemli bir etken olacaktır. Mobil geniş bant için özellikle yerli cihazlara teşvik sağlanması gerekiyor. Yine bugün sabit geniş bantta penetrasyon oranımız Avrupa’ya göre daha geride. Burada da büyümede büyük fırsatlar görüyor, Turkcell Superonline ile ışık hızında fiber internet yatırımlarımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Turkcell’in teknolojideki liderliğini sürekli kılmak için stratejimizi “inovasyon becerisi ile farklılaşma” üzerine kuruyor ve hayallerimizi gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Dünyada teknolojik yol haritaları çizilirken biz de karar vericiler arasındaki yerimizi alıyoruz. Umudumuz, bu bakış açısının gerek sektörümüzde gerekse tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarında yaygınlaşması. YTÜ Teknopark bu anlamda önemli bir işleve sahip. Geleceğin başarılı markaları, inovasyon becerisi ile farklılaşma vizyonuna adapte olabilenler olacak. Geleceğin başarılı markaları, inovasyon becerisi ile farklılaşma vizyonuna adapte olabilenler olacak. 28 İlker Kuruöz, 2006’da Turkcell’e katıldı. Profesyonel iş hayatına 1994’de ABT’de başlayan Kuruöz, NCR’da Sistem Danışmanı, Garanti Teknoloji’de Bölüm Müdürü ve Accenture’da Kıdemli Müdür olarak çalıştı. Aralık 2013’de Teknoloji Grup’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanmadan önce Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. İlker Kuruöz, 1992’de Bilkent Üniversitesi Bilgisayar ve Enformatik Mühendisliği bölümünden mezun oldu, yüksek lisans eğitimini de 1994 yılında aynı üniversitede tamamladı. GE MES Geomes Mühendislik Hizmetleri, 2012 yılında YTÜ Teknopark’ta KOSGEB desteği ile kurulmuş akademik bir firmadır. Sahip olduğumuz akademik bilgi birikimi ve tecrübemizle, harita mühendisliği alanında uygulanan mühendislik ölçmeleri konusunda hizmet ve danışmanlık vermekle birlikte, mühendislik problemi olarak ele aldığımız yazılım çözümlerimiz ile farklı sektörlere de hizmet vermekteyiz. Firmamızın şu anda sahip olduğu 1 Faydalı Model, 1 Endüstriyel Tasarım Tescili, 4 Marka Tescili bulunmaktadır. Firmamızın KOSGEB Ar-Ge İnovasyon Projesi desteği ile geliştirdiği RAGEOS Demiryolu Ölçme Sistemi ile raylı sistemlerde meydana gelen deformasyonların ve ray hattı geometrisinin hızlı, etkin ve güvenilir şekilde belirlenmesi amaçlanmıştır. Burak A KPINA R Ayrıca, Kongre Sistemi ve Makale Sistemi markaları ile geliştirdiğimiz yazılım ürünlerimiz bulunmaktadır. www.geomes.com L İlker Kuruöz Kimdir? TeknoPark’ta Kimler Var? 1999 yılında kurduğumuz ve İstanbul merkezli bir Ar-Ge firması olan Grimed, adli tıp görüntüleme, jinekolojik kanserlerin ve cilt kanserinin erken tanı sistemleri, cilt-saç analiz sistemleri, estetik before-after görüntüleme sistemleri, mobil mikroskopik kalite kontrol sistemleri üzerine yazılım ve donanım üretimi yapmaktadır. TÜBİTAK‘ın ekonomik desteği ile jinekolojik- onkoloji alanında görüntüleme ve tanı sistemleri üzerine AR-GE çalışmalarına başladık. Bu süreçte geleceğe yön verecek mobil görüntüleme sistemleri üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştırarak dünyanın ilk “Mobil multi-spektral makro ve mikro görüntüleme platformu” olan ForenScope’u ürettik. Grimed, sadece 2011–2013 yılları arasında ForenScope Projesi için 1,5 miyon doların üzerinde AR-GE yatırımı yapmıştır. Adli tıp, dermatoloji, dişçilik, jinekoloji, botanik, gemoloji, jeoloji, arkeoloji ve daha birçok alanda kullanım alanı olan ForenScope’u geniş çalışma alanlarını göz önünde bulundurarak tak-çıkar şeklinde tasarladık. Osman E ŞKİ www.grimed.com 29 x DOSYA / MAKALE Akıllı Teknolojiler Ne Kadar Akıllı Olacak? Akıllı teknolojiler, sadece bir isi . yapmaya yönelik olmayan, aynı zamanda isin . kalitesi ve içerigi ile ilgili bir yoruma sahip karar destek sistemleriyle donatılmıs. akıllı nesnelerdir. Akıllı kum mümkün mü? Çevremizde gördüğümüz her nesneyi akıllı hale getirebilir miyiz? Bilişim teknolojileriyle yakından ilgilenenler için bu soru oldukça eski bir soru. Zira akıllı kum, uzun yıllardır geleceğin teknolojileri arasında gösteriliyor. Akıllı kum sözcüğü, milimetrik (belki de nano) bilgisayarları ifade etmektedir. Küçük akıllı taneciklerin, bulundukları ortama dağılarak çevrelerini algılamaları, algıladıkları bu verileri işlemci güçleriyle işlemeleri ve birbirleriyle kablosuz ağ kurarak dağıtık bir biçimde kendilerine verilen görevleri yerine getirmeleri beklenmektedir. Bulundukları ortamdaki ışık, sıcaklık, titreşim, manyetizma ve kimyasallık verilerini elde edebilecekleri düşünülmektedir. Elde ettikleri verileri kendi aralarında da paylaşmaları hedeflenmektedir. Yani sadece akıllı olmaları yetmiyor bir de sahip oldukları bilgiyi birbirleriyle paylaşmaları öngörülüyor. Muhtemelen birkaç nesil sonra yaşayanlar için çevrelerindeki her şey akıllı olacak. Bu öngörüleri ve dönüşümü algılayamayan ve kaçıranlar çok şey kaybedeceklerdir. Bilgi birikiminin ve bunu değerlendirmenin yeraltı kaynaklarından daha kıymetli olduğu bir çağda yaşıyoruz. Artık nesnelerin interneti (IoT) kavramıyla açılan bir pencereden, bu dönüşümün bir sonraki basamağına geçiş yapılıyor. Nesnelerin interneti kavramı, sahadan veri toplayan cihazların akıllanması ve veriyi aynı anda işleyerek pasif bir nesneden akıllı bir nesneye dönüştürdüğü bir döneme geçiş demektir. Bizden sonraki nesiller, yaşayan (akıllı) bir şehirde hayatlarını sürdürecek, belki de uyandıklarında gece gördükleri rüyayı tekrar izleyeceklerdir. Bilgi birikiminin ve bunu degerlendirmenin, yeraltı kaynaklarından daha kıymetli oldugu bir çagda yasıyoruz. . Yazan: Bekir Sami Nalbantoğlu 30 31 x DOSYA / MAKALE Gelismeler ve . Gelecek Öngörüleri Veri ve Bilgi Bilginin kendi başına bir değer ifade edeceği, belki altın fiyatları gibi, bilgi borsasındaki verinin fiyat paritesinin takip edileceği bir çağa doğru giderken, biz bu dönüşümün neresinde kalıyoruz? Değerlendirmekte fayda var. Bilginin elde edilmesi; ham verinin toplanıp saklanmasından, verinin anlamlı, mana ifade eder hale gelmesine kadar devam eden bir sürecin sonucunda gerçekleşir. Bu süreci anlamak, bugünkü bilgi teknolojilerindeki evrilmeyi anlamak için gereklidir. Bilgi, verinin evrimleşmiş halidir. Veri, kendi içerisinde ham bir değeri ifade eder; başka bir ifade ile işlenmemiş veri, ham bir değerden başka bir şey değildir. Örneğin bir sayaç, önünden geçen “şeyleri” sayar ve adet verisi üretir. Bu adet verisinin neye ait olduğunu bilmeniz, bu bilgiye evrilebilmenizi sağlar. İşte akıllı teknolojiler, sadece bir işi yapmaya yönelik olmayan, aynı zamanda işin kalitesi ve içeriği ile ilgili bir yoruma sahip karar destek sistemleriyle donatılmış akıllı nesnelerdir. Bu nesneler, kendi aralarında iletişebildiği (konuşma) gibi, bir görevi yapabilmek için işbirliği yapma (sosyal zekâ), kendini geliştirme (adaptasyon) ve hedef görev için gerekli uyarıları yapma (karar-destek) gibi yeteneklere sahip teknolojilerdir. Bilginin kendi basına bir deger . ifade edecegi, belki altın fiyatları gibi, bilgi borsasındaki verinin fiyat paritesinin takip edilecegi bir çaga dogru ilerliyoruz. 32 Örneğin gelecekte aracınız, trafikte oluşan tüm ortam riskleri hakkında haberdar olacak, yol ile etkileşim sağlayarak yol durum analizleri yapacak, olası kazalar ile ilgili gerekli önlemleri alacak, trafikte kaza riskini oluşturan diğer araçlarla iletişim sağlayarak muhtemel bir kazanın proaktif olarak önlenmesini sağlayacaktır. Evinizdeki nesneler, yürüdüğünüz yol, hatta yaşadığınız şehir, sizin farkınızda olacak, bir çaba harcamanıza gerek kalmadan sizin için gerekli düzenlemeleri sağlayacak, belki de sizinle iletişime geçecektir. İnsanı heyecanlandıran ve aynı zamanda korkutan bir gerçeklik olarak bu geleceğe doğru yaklaşıyoruz. Öyle ki teknoloji öncüleri olarak adlandırılan dünya devleri, stratejilerini tamamen bu akıllı teknolojiler üzerine yapılandırmış durumda. Bekir Sami Nalbantoglu Kimdir? İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden 1995 yılında mezun oldu. Yüksek Lisansını Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Sist. ve Kontrol Mühendisliği Bölümü’nde 1997 yılında tamamladı. İş hayatında sırasıyla Tasarım Mühendisliği (Firmware Engineer), Proje Yöneticiliği, Genel Müdürlük yaptı. 2001-2007 yılları arasında Kültür Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde Lisans ve Yüksek Lisans dersleri verdi. Hata Tespiti ve Robotics üzerine yayınlamış makalesi (ICRAM) ve yurtdışında yayınlanmış bir kitaba katkısı (Fault Detection in Robot Manipulators Using Statistical Tests, Recent Advances in Mechatronics) bulunmaktadır. İTO Bilgi Teknolojileri Komitesi Başkanı olan Bekir Sami NALBANTOĞLU, Bilgi Sistemleri Ltd. Şirketi’nin yöneticisi ve kurucu ortağı olarak iş hayatını sürdürmektedir. Nesnelerin interneti kavramı doğrultusunda Google’ın yanı sıra Microsoft, LG, Samsung ve Apple gibi firmalar da, alışılmışın dışında akıllı ürünlerin tasarım ve üretimine başlamış bulunuyor. Bu ürünler arasında, akıllı telefonlardan komut alan buzdolapları, klimalar ve çamaşır makineleri yer alıyor. Bununla beraber teknoloji devi Intel ise odağını tamamen nesnelerin interneti (IoT) üzerine yeniden yapılandırıyor, Edison projesi ile bu konudaki ciddiyetini gösteriyor. Google’ın Atagı Olayın önemini biraz daha anlamak için Google’ı izlemek yeterli. Nest’i 3,2 milyar dolara satın alması ile başlayan süreç, Google’ın akıllı teknolojiler stratejisinin açık bir göstergesi. Nest, dünyanın ilk öğrenen akıllı termostatını üreten ve nesnelerin interneti (IoT) dünyasının örnek gösterilen girişimlerinden biri. Google’ın bugüne kadar sahadan veri toplama konusundaki başarısı, bu konuda yaptığı çalışmalar ve sunduğu ürünlerle, Büyük Veri (Big Data) konusundaki öncülüğü ve bunu kullanıcılarına sunumundaki inanılmaz etkin altyapısı, Nest ile nesnelerin interneti konusunda da aynı başarıyı sağlayacağını gösteriyor. Bir sonraki stratejik adım ise Nest’in Dropcam’i satın almasıdır. Nest, ev güvenliği için kamera üreten Dropcam’i 555 milyon dolara satın aldı. Satın almanın duyurulmasının hemen ardından ‘mahremiyet’ tartışmaları başladı. Adeta mobese sistemi gibi evin içini denetleyecek kameralarla aktarılacak verilerin, Google’ın veri merkezlerinde toplanacağı ve veri olarak işleneceği öne sürüldü! Sanırım birileri Google glass’ı hiç saymıyor, Google glass “mahremiyetin” neresinde kalıyor acaba? Google Yönetim Kurulu Başkanı Eric Schmidt, Nest’i bu koşullar altında satın almanın, hayatı kolaylaştıran ‘akıllı ürünler’ üzerine büyük bir yatırım olduğunu açıkla- dı. Bununla kalmayacağını da akıllı güvenlik sistemi Dropcam’den sonra akıllı ev otomasyon sistemi Revolv’u bünyesine katarak gösterdi. Nest’in, Jawbone ve Mercedes ile yürütmeyi tasarladığı projede, kişinin uyanmasıyla kendiliğinden harekete geçen, evden çıkmasıyla kapanan ve eve gelmesine 30 dakika kala tekrar devreye giren havalandırma ve klima sistemleri bulunuyor. Gelecekte evinizdeki esyalar, yürüdügünüz . yol, hatta yasadıgınız . sehir, sizin . farkınızda olacak. 33 x DOSYA / MAKALE Ürünü kullanan kişinin uyandığı, taktığı bilekliğinden, eve gelmesine yarım saat kaldığı ise arabasının konumundan anlaşılacak. Akıllı teknolojilerin kullanımının bunlarla sınırlı olmayacağı açık. Özellikle sağlık gibi insanların yaşamını etkileyen bir konuda, en üst düzeyde kullanılacağını tahmin etmek zor değil. Kalp ritminizi ölçerek risk durumlarınızı tespit eden saatinizden, dişinizi fırçalarken alınacak bir numuneyle, anlık DNA analizinizin yapılıp muhtemel kanser riskleri konusunda uyarılmanıza, ya da üriner atığınızdan otomatik olarak elde edilen numunenin siz daha banyodan çıkmadan analiz edildiği, sağlık durumunuzu sürekli takip eden ev laboratuarlarına kadar birçok gelişme bizleri bekliyor. Aslında bu ürünlerden bazıları tele tıp uygulamaları olarak hayatımıza girmiş durumda. L Başlıktaki “Akıllı teknolojiler ne kadar akıllı olacak?” sorumuza geri dönersek cevap şu şekilde olacaktır: “Hayal ettiğimizden daha akıllı olacaklar.” Biz neredeyiz derseniz, daha çok başlardayız derim. 34 Açılım Bilgisayar, 11 yıldır bilişim sektöründe faaliyet göstermektedir. Üretici KOBİ’lerin Bayi Yönetimini, Satış ve Satış Sonrası Hizmetlerini yönetmelerini sağlayan finansal ve mobil uygulamalar geliştirmektedir. Dağıtım sektörüne yönelik 20 yılı aşkın bir bilgi birikimine sahibiz. Yıllar içinde kazandığımız bu deneyimimizi teknoloji ile birleştirerek aşağıda kısaca tanacağımız sektöre özel bir ürün ailesi geliştirdik. Bu ürün grubu ile Açılım Bilgisayar, bir üreticinin tüm satış ve satış sonrası hizmetlerini tek platformda yönetmesini sağlamaktadır. SDR (Satış Dağıtım Raporlama) tam kapsamlı bir bayi yönetim sistemidir. Tüm satış operasyon verisini merkezi bir yapıda bir araya getirerek, üretici firmalara tam kontrol sağlamaktadır. SDR Mobile ürünümüzle satış ekipleri, sahadan tablet ve akıllı telefonlarla online sipariş girebilir ve merkeze yollayabilir. SDS ürünümüzle üretici, merch ekiplerini yönetmektedir. Üretici, perakende noktalarında hem kendi hem de rakiplerinin fiyatlarını ve aktivitelerini takip edebilmektedir. Veri Güvenligi Tabi bu akıllı teknolojilerin ürettiği veri ne olacak? Bu, ayrıca değerlendirilmesi gereken güncel bir sorun ve sanırım daha kapsamlı bir incelemenin konusu olmaya layık. Bu konu hakkında Büyük Veri (Big Data) diyerek konunun ne kadar önemli olduğunu ifade edebilirim. Sonuçta bütün bu verinin bir üst bilinç oluşturma yolunda teknoloji önderi ülkeler tarafından kullanılacağı açıktır. Bu akıllı teknolojik ürünlerin kullanıcıları, ürün sağlayıcıların veri havuzuna veri sağlayacak ve o verilerden üretilen bilgiler çok yönlü olarak değerlendirilecektir. Sonuçta bugün sadece sosyal ağlar üzerinden toplanan isteğe dayalı olarak verilen veri ile karşılaştırıldığında çok fazla mahrem bilgi içeren bu veriler, veri silolarında toplanacak ve pazara çok kıymetli bir ürün olarak sunulacaktır. Sonuçta akıllı teknolojilerin daha verimli hale gelmesi ve daha da akıllandırılması için kullanılacaktır. TeknoPark’ta Kimler Var? Murat D EVELİ www.acilim.com.tr L Emi Grup Bilgi Teknolojileri AŞ 1974 yılında faaliyetlerine başlamıştır. 1990’lardan itibaren; Kamu Kurum ve Kuruluşlarına, Altyapı İşletmelerine (Elektrik, Su, Doğalgaz), mühendislik firmalarına ve mekansal veri ihtiyacı duyan tüm müşterilere hizmet ve ürünler sunan Emi Grup, disiplinler arası çalışmalara uygun profesyonellerden oluşan entegre bir ekibe dönüşmüştür. Emi Grup, 1998 yılında haritacılık sektöründe Fotogrametrik anlamda Hava Fotoğrafçılığına başlayan ilk Türk firmasıdır. Grup, kendini müşteri memnuniyetine adamış, dinamik ve tecrübeli personeli ile veri işleme ve analiz yöntemlerini etkileyen yeni teknoloji ve çözümler sunarak Türk Haritacılık ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) piyasasına birçok yenilik getirmiştir. CBS ve “Konuma Bağlı (Location-Based)” hizmetlere ihtiyaç duyan Türkiye pazarının önde gelen “Mekansal” çözüm sağlayıcılarından biri haline gelmiştir. Hüseyin KOTİL www.emigrup.com 35 x DOSYA / RÖPORTAJ Geleceği İyi Okumak Gerekiyor Jorge Fernandes Kimdir? Gelecekte, tüm cihazların birbiriyle iletişim halinde olduğu, uzaktan erişimle kontrol ve otomasyonun sağlandığı, enerji tüketiminin azaldığı akıllı şehirler ön plana çıkacak. Jorge Fernandes, Kasım 2011’den beri Vodafone Türkiye’de İcra Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Şu anki görevinde, şirketin teknolojisi dâhil olmak üzere, şebekeler, yatırımlar, planlama, uygulama, IT ve ürünler ile ilgili stratejilerden sorumlu bulunuyor. Fernandes, aynı zamanda Vodafone Portekiz’in Yönetim Kurulu Üyeliği görevini sürdürüyor. Vodafone’a 2002 yılında katılan Fernandes, bu sürede Mühendislik ve Operasyon işlevlerini yönetmek dâhil olmak üzere çeşitli liderlik görevlerinde bulundu. Son olarak, Vodafone Portekiz’de CTO ve Vodafone İngiltere’de Şebekeler ve Hizmetler Yöneticisi olarak görev yaptı. Vodafone’da çalışmaya başlamadan önce, İspanya, Fransa, İngiltere ve Kuzey Ülkelerindeki büyük operatörleri içeren Hizmet Sağlayıcılara Yönelik Teknik Destek Başkanı olarak 1997 yılına kadar görev yaptığı Cisco Systems’da çalışıyordu. Fernandes’in liderlik, danışmanlık ve mühendislik rolleri ile telekomünikasyon alanında 20 yılın üzerinde bir uluslararası deneyimi bulunuyor. Bir Portekiz üniversitesinden İşletme diploması bulunan Fernandes, ayrıca şebeke ve IT alanlarında çeşitli teknik sertifikasyonlara sahip bulunuyor. Vodafone Türkiye’nin icra kurulu başkan yardımcısı Jorge Fernandes ile akıllı teknolojiler ve uygulamalarını konuştuk. Akıllı teknolojiler ve uygulamaları Vodafone için ne ifade ediyor? Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik etme vizyonumuz doğrultusunda, mobil iletişimde en son teknolojiyi herkes için erişilebilir kılmayı hedefliyoruz. Türkiye için daha iyi bir gelecek hedefiyle ilan ettiğimiz Dijital Dönüşüm Hareketi kapsamında, ülkemizin dijital pazarda dünya liginde hak ettiği yeri alması için yatırımlarımızı artırarak sürdürüyoruz. Türkiye’de dijital dönüşümü gerçekleştirmenin yolu, mümkün olduğu kadar çok insanın hayatında dijital dönüşümü sağlamaya dayanıyor. Bu bağlamda, akıllı teknolojiler, birey ve kurumların dijital hayata uyum sağlamasında önemli rol oynuyor. Vodafone Türkiye olarak, birey ve kurumların hayatını kolaylaştıracak mobil iletişim çözümleri sunuyoruz. Bireyler için sunduğumuz çözümlerde akıllı telefonlar ve mobil uygulamalar ön plana çıkarken, kurumlar için iş süreçlerinde verimlilik artışı, rekabetçilik ve maliyet avantajı sağlayan makineler arası iletişim (M2M) çözümleri sunuyoruz. Röportaj: Özlem ŞAHİN 36 37 x DOSYA / RÖPORTAJ Vodafone global bir marka. Akıllı teknoloji kullanımı konusunda Türkiye pazarı ne durumda? Akıllı telefon pazarını inceleyen GFK raporuna göre, Türkiye’de toplam cihaz satışı geçen yıla göre yaklaşık yüzde 1’lik artış göstererek 12 milyona ulaştı. Ülkemizde satılan cihazların %74’ünü akıllı telefonlar oluşturdu ve 2013 boyunca toplam 8,95 milyon akıllı telefon satıldı. Akıllı telefon pazarı, geçen seneye göre %62 büyüdü. Diğer yandan, ülkemizde, 2014 yılı ikinci çeyrek itibarıyla, 0-9 yaş nüfus hariç olmak üzere mobil penetrasyon oranı %110,3’e çıktı. M2M pazarına baktığımızda ise Türkiye’de diğer hizmetlere göre göreceli olarak daha yeni bir hizmet olan M2M, elektronik haberleşme sektöründe yavaş yavaş önemli bir yer tutmaya başladı. 2014 yılı ikinci çeyrek itibarıyla, M2M abone sayısı 2,3 milyonu buldu. Teknoloji alanında başarılı işlere imza atmak için, mobil teknolojilerin hızlı gelişimini dikkatle takip ederek, bu teknolojilerin sunduğu “geleceği yaratma” fırsatını iyi değerlendirmek gerekiyor. Akıllı teknolojilerle nasıl bir yaşam öngörüyorsunuz gelecekte? Akıllı teknolojiler, akıllı şehirleri de beraberinde getirecek. 2025’te dünya nüfusunun 8 milyara erişmesi öngörülüyor. 2035 yılında, enerji tüketiminin tüm dünyada %40 artmış olacağı hesaplanıyor. 2050 yılındaysa dünya nüfusunun %70’inin şehirlerde yaşaması bekleniyor. Daha çok insanın yoğun olarak şehirlerde yaşadığı ve daha çok enerjiye ihtiyaç duyduğu bir geleceğe adım atıyoruz. Dolayısıyla, tüm cihazların birbiriyle iletişim halinde olduğu, uzaktan erişimle kontrol ve otomasyonun sağlandığı, enerji tüketiminin azaldığı akıllı şehirler ön plana çıkacak. Akıllı şehirlerle birlikte, uzak mesafeden haberleşme yöntemiyle toplanan verilerin analizi ve buradan elde edilen bilgiler doğrultusunda oluşturulan geri dönüşüm programları önem kazanacak. Vodafone Türkiye’nin global inovasyon merkezi OKSİJEN, hayata dokunan ve fark yaratan yenilikçi uygulamalar geliştiriyor. Bu alanda Ar-Ge faaliyetleriniz var mı? Vodafone Türkiye, mobil interneti yaşamın her alanında her an kullanabilir kılmayı hedefliyor. Bu kapsamda, inovasyon çalışmalarına önem veriyor ve Ar-Ge’ye yatırım yapıyor. Vodafone Türkiye’nin global inovasyon merkezi OKSİJEN, hayata dokunan ve fark yaratan yenilikçi uygulamalar geliştiriyor. 2000 yılında kurulan OKSİJEN, Vodafone Grubu’nun ortaklıkları ile birlikte 30’u aşkın ülkedeki 400 milyonun üzerinde abonemiz için teknoloji üretiyor ve Türkiye’den yurtdışına teknoloji ihraç ediyor. 38 YTÜ Teknopark’ta bilgi ve teknoloji üretimi üzerinde çalışan yüzlerce firma, binlerce personel var. Global bir marka olarak neler tavsiye edersiniz bizlere? Günümüz iş dünyasında, herkesin gelecekteki olasılıkları öngörmesi ve rekabetçi bir bakış açısına sahip olması önem taşıyor. Yeniliklere açık olmak, hızlı karar alabilmek, hedefi doğru belirlemek ve bu hedef için doğru yol haritası oluşturmak, takım ruhuna inanmak, pozitif bakış açısını ve motivasyonu korumak, başlanılan işi tüm boyutlarıyla ele almak, yüksek duygusal zekâya sahip olmak ve değişen tüketici alışkanlıklarını doğru okumak gerekiyor. Günümüzde, tüm endüstrileri yatay keserek ekonomiyi kalkındıran bir platforma dönüşen mobil teknolojiler, geleceği bizzat şekillendirmeye ve iz bırakan işler yapmaya olanak tanıyor. Dolayısıyla, özellikle teknoloji alanında başarılı işlere imza atmak için, mobil teknolojilerin hızlı gelişimini dikkatle takip ederek, bu teknolojilerin sunduğu “geleceği yaratma” fırsatını iyi değerlendirmek gerekiyor. 39 x DOSYA / MAKALE ELEKTRONİK BELGE YÖNETİM SİSTEMLERİ Günümüz dünyasında birlikte çalışma konsepti (interoperability), hızla artıyor. Doç. Dr. Aydın SEÇER Ytü Matematik Mühendisliği Sıstem Analizi ABD Günümüz dünyasında, birlikte çalışma konsepti (interoperability), exponansiyel bir hızla artmaktadır. Bu artış, oluşan bilgiye hızlı erişimin, bilginin efektif ve güvenli bir şekilde saklanmasının zorluklarını da beraberinde getirmiştir. Bu sıkıntıların çözüm anahtarı olarak, Elektronik Belge Yönetim Sistemlerini (EBYS) düşünebiliriz. EBYS’nin doğuşuna sebep olan ilk ulusal ölçekli standart, 1996 yılında Avustralya’da yayımlanan, AS 4390 Avustralya Belge Yönetim Standardı’dır. 2001 yılında Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) tarafından uluslararası nitelikteki ilk belge yönetimi standardı olan “ISO 15489 Bilgi ve Dokümantasyon Belge Yönetimi” geliştirilmiştir. Bunu izleyen yıllarda Avrupa ülkeleri ve Amerika’da benzer birçok standart geliştirilmiştir. Standartlar Türkiye’de elektronik belgelerin kayıt altına alınması, kullanılması ve arşivlenmesi konularında çalışma yapma görevi, Başbakanlık 2008/16 sayılı genelgesi ile Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir. Bu kapsamda ISO 15489 Uluslararası Belge Yönetimi Standardı Türkçe’ye çevrilmiş ve “Bilgi ve Dokümantasyon- Belge Yönetimi (TSE ISO 15489)” adı ile Temmuz 2007’de standart olarak kabul edilmiştir. Elektronik İmza Belge ve dokümanların elektronik ortama taşınmasıyla, imza işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmış ve bunu sağlamak maksadıyla e-imza teknolojisi geliştirilmiştir. Güvenli e-imzanın elle atılan imza ile aynı ispat gücüne sahip olduğu 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu 2004 yılında yürürlüğe girmiş, böylece e-imzanın resmi işlemlerde kullanılmasının yolu açılmıştır. TSE 13298 Elektronik Belge Yönetimi Standardı Birbirinden farklı işleyişlere ve yapılara sahip kurumların olması sebebiyle birlikte çalışabilirlik (interoperability) problemlerini ortadan kaldırmak için 2007 yılında Elektronik Belge Yönetimi Sistemi TSE 13298 standardı geliştirilmiştir. Buna istinaden, 2008/16 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kamu kurum ve kuruluşlarında kullanılan tüm EBYS’lerin TSE 13298 standardına uyumu, zorunlu hale getirilmiştir. 40 41 x DOSYA / MAKALE Standart Dosya Planı Standart dosya planları ile evrakların türlerine göre saklanma ve imha süreleri belirlenmektedir. 2005/7 sayılı Standart Dosya Planı Genelgesi 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. Ülkemizde hızla gelişen EBYS yazılımlarının birlikte çalışılabilirlik problemlerinin aşılmasına yardımcı olması için birçok bütünleyici çalışma yapılmıştır. Elektronik Yazışma (E-Yazışma) Projesi, Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) Projesi bulardandır. Belge ve dokümanların elektronik ortama taşınmasıyla, imza işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmış ve bunu sağlamak maksadıyla e-imza teknolojisi geliştirilmiştir. Yıldız Teknik Üniversitesi ve EBYS Değişen ve gelişen dünya standartlarını yakalama gayesiyle Üniversitemizde ilk EBYS sistemine geçiş çalışmasına, Ekim 2012 tarihinde Üniversitemiz Rektörlüğü öncülüğünde başlandı. Yaklaşık 2 yılı aşkın bir sürede, çok yoğun bir çalışma temposuyla, kurumun ihtiyaçlarına cevap veren Üniversite EBYS sisteminin ilk versiyonu, 2013 yılında tamamlandı. Geliştirilme çalışmaları halen devam etmektedir. Kullanmakta olduğumuz EBYS yazılımı, bir mühendis, bir programcı ve bir sistem analisti (şahsım) olmak üzere, üç teknik personel tarafından yoğun bir çalışma sonucu geliştirilmiştir. Ayrıca sistemin kuruma tam uyumu ve kurumun tüm ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için birçok idari personel, amir ve yönetim ile sayısız toplantılar icra edilmiştir. Bu toplantılar, bir takım çalışması ruhunu ortaya çıkarmış, kurum idari personel ve yönetiminin sisteme olan isteği ve güvenini tesis etmiştir. EBYS yazılımının başarıya ulaşmasında büyük katkı sağlamıştır. Tüm bu takım çalışmaları neticesinde hâsıl olan ihtiyaçlar ve yukarıda saydığımız standartlar da göz önünde bulundurularak, E-İmza Kanunu’na, TSE 13298 Standardı’na tam uygun bir EBYS yazılımı tamamlanmış ve Ocak 2014 itibari ile tam olarak devreye alınmıştır. Ocak 2014 yılı itibariyle 1 yıllık bir süreçte, EBYS yazılımı yaklaşık 123.000 elektronik imzalı belge ve ekler ile beraber 1.000.000 adet dokumanı bünyesinde barındırmaktadır. Tüm bu belge ve dokümanlar, 13298 Numaralı TSE standartlarına uyumlu olarak E-İmza ile güven altına alınmış olup otomatik arşivlenmesi de sağlanmıştır. EBYS’nin Üniversitemize getirdiği sayısız faydaların yanı sıra en güzel örneklerden biri, milyon adet evrak içinde saniyeden daha az bir sürede, gerçek imza ile eşdeğer kabul edilen e-imzaya sahip bir belgeye tam metin olarak erişilmesini sağlamasıdır. EBYS’nin Üniversitemize Kazandırdıkları Hemen hemen her türlü belgenin tamamen elektronik ortamda; - Hazırlanması, - Onay sürecinden geçirilerek e-imza ile imzalanması, - Sürüm takibinin yapılması, - Saklanması/muhafazası, - Ağ üzerinden ilgili adreslere dağıtılması, - Otomatik olarak arşivlenmesi ve imhası, - Direktif, yapılan işlemler ve güvenliğine yönelik takibinin yapılması, - Raporlarının alınması, - Diğer EBYS’ler ile entegrasyonunun sağlanması, - İş süreçlerine dinamik olarak dâhil edilmesi gibi fonksiyonların amaçlanması, - E-mail hesabına gönderilmesi, - Web servisleri ile diğer kurumlarla bilgi paylaşılması mümkün olmaktadır. REFERANSLAR Mehmet Bilge Kağan ÖNAÇAN, Tunç Durmuş MEDENİ, Özlem ÖZKANLI Elektronik Belge Yönetim Sistemi (Ebys)’nin Faydaları ve Kurum Bünyesinde EBYS Yapılandırmaya Yönelik Bir Yol Haritası, Sayıştay Dergisi, Sayı:85/ Nisan-Haziran 2012 42 43 x DOSYA / MAKALE Değişen ve gelişen dünya standartlarını yakalama gayesiyle Üniversitemizde ilk EBYS sistemine geçiş çalışmasına, Ekim 2012 tarihinde Üniversitemiz Rektörlüğü öncülüğünde başlandı. Sistem, Ocak 2014 itibariyle hizmet vermeye başladı. Doç. Dr. Aydın Seçer Kımdir? 2001 yılında Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü’nden mezun oldu. 2005 yılında “Lineer Kodların Bilgisayar Desteği ile Hesaplanması” adlı tez çalışmasıyla Yüksek Lisans programını bitirdi. 2006 yılında Fen Bilimleri Enstitüsü Matematik ABD Bilgisayar Bilimleri Bilim dalında Doktora programını kazandı. 2007 yılı sonunda Doktora derslerini almak üzere Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde görevlendirildi. 2008 yılında Araştırma görevlisi görevinden ayrılıp TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı Dolmabahçe Sarayı Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’nde Yazılım Geliştirme Uzmanı olarak işe başladı. TBMM Milli Saraylar bünyesinde kullanılmak üzere; Windows, Linux İşletim sistemleri üzerinde çalışan Java-ORACLE ve NET-MsSQL platformlarında web ve desktop tabanlı 30’a yakın otomasyon yazılımı geliştirdi. 2011 yılında “Ontololoji Haritalamada iki Parçalı Çizge Tabanlı Yaklaşım” adlı doktora tezini tamamladı. 2011 yılı sonunda YTÜ, Kimya Metalürji Fakültesi Matematik Mühendisliği Bölümü, Sistem Analizi Anabilim Dalı’nda Yardımcı Doçent kadrosuna atandı. 2011’den bu yana 18’i yayınlanmış, 2’si basım aşamasında olan 20 Adet SCI kapsamında makale yazdı, 18 adet uluslararası sempozyum sunumu yaptı. 7 adet uluslararası sempozyumda Bilimsel ve Organizasyon Komite üyelikleri yaptı. Ayrıca Üniversite yönetimine, Rektör Yardımcılığı Danışmanlığı ve Süreli Yayınlar Üst Kurulu Üyeliği görevleriyle katkıda bulundu. Üniversite bünyesinde kullanılan EBYS, LSIS ve EDS yazılımlarının geliştirilmesini koordine etti ve bizzat kodlanmasında çalıştı. 2014 yılında Doçent oldu. Seçer, evli ve iki çocuk babasıdır. 44 45 x DOSYA / ONLINE ALIŞVERİŞ ALI ŞVE Türkiye’de, tüketicilerin büyük kısmı internet üzerinden yapılan alışverişe temkinli yaklaşıyor. Gönderim süresi, iade hakkı ve güvenlik gibi unsurlar, tüketiciler için soru işareti taşıyor. Online alışverişte merak edilen noktaları ve doğru bilinen yanlışları sizler için araştırdık. 2 RİŞ LE 1 İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ GÜVENLİ DEĞİL Online alışveriş konusundaki en büyük endişelerden biri güvenliktir. Bu konuda yapılması gereken en önemli şey, online alışveriş yapılacak sitenin güvencesini araştırmaktır. Kullanıcı; ‘site kime ait, ne kadar süredir faaliyette’ gibi sorulara cevap bulmak için kısa bir araştırma yapabilir. Ayrıca kullanıcı yorumları içeren fiyat karşılaştırma siteleri gibi kaynaklardan da alışveriş yapılacak siteye ait geçmiş deneyimler incelenebilir. 46 7 İLG İLİ YA NLI ŞB İLİN ENL ER 5 İNTERNETTEN ALINAN ÜRÜNLERİN GELMESİ UZUN SÜRER İnternetten alınacak ürünlerin teslimat süreleri, e-ticaret siteleri arasında farklılık gösterebilir. Ancak ülkemizde ek bir ücret karşılığında, aynı gün ürün gönderimi yapan ve gün içerisinde ürünlerin kullanıcıya ulaşmasını sağlayan e-ticaret siteleri de vardır. 3 6 4 İPTAL VEYA İADE SÜRECİ ÇOK ZORLU İptal ve iade süreci sanıldığının aksine zor bir süreç değildir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre, online alışveriş yapan tüketici, satın aldığı ürünü 14 gün içerisinde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin iade etme hakkına sahiptir. ALDIĞIM ÜRÜN BOZULURSA YA DA BOZUK ÇIKARSA ÇOK UĞRAŞMAK GEREKİR Hiçbir güvenilir online alışveriş sitesi, bozuk ürün göndermez. Ancak düşükte olsa, tedarikçi firmadan üretim-hatalı ürün gelme olasılığı vardır ya da ürün tüketici tarafından kullanırken bozulabilir. Böyle durumlarda, güvenilir online alışveriş siteleri, müşterilerine alternatif çözümler sunarlar. ONLINE ALIŞVERİŞİN ARDINDAN İHTİYACIM OLDUĞUNDA MUHATAP BULAMAM YA SAHTE ÜRÜN GÖNDERİLİRSE… Güvenilir online alışveriş sitelerinde sadece orijinal ürünler satılır. Bu sebeple tüketicilerin, sitenin saygınlığını ve güvenilirliğini kontrol etmeleri ve ardından alışveriş yapmaları önem taşır. Artık birçok online alışveriş sitesinin bünyesinde bulunan çağrı merkezleri, tüketicilerinden gelen sorulara yanıt sunuyor. Tüketici, online alışveriş sitesine ait çağrı merkezi numaralarını arayarak, karşılaştığı sorun ekseninde destek isteyebilir. 8 9 E-TİCARET SİTELERİ AVANTAJLI AMA BU AVANTAJIN SEBEBİ KALİTESİZ ÜRÜN OLABİLİR ONLINE ALIŞVERİŞ YAPMAK ZOR İŞ Online alışveriş yapmak birçok yönden oldukça kolaydır. Online alışverişte mağazaya gitmekle uğraşmaz, 7/24 açık bir mağazadan evinizin ya da işyerinizin konforunda ürün satın alabilirsiniz. Fiyat karşılaştırma sitelerinden aynı ürünün nerede, hangi fiyata satıldığını kolaylıkla kontrol edebilirsiniz. Ayrıca ürünü taşımanıza da gerek kalmaz, ürün doğrudan belirttiğiniz adrese gönderilir. 10 ELEKTRONİK ÜRÜNLERİ GARANTİ BELGESİZ GÖNDEREBİLİRLER Güvenilir alışveriş siteleri, elektronik ürünleri garanti belgeli olarak gönderir. Eğer ürün tüketiciye doğrudan üretici tarafından ulaştırılıyorsa ve kutunun içerisinden garanti belgesi çıkmamışsa, tüketici ürünü satın aldığı online alışveriş sitesinden bu belgeyi talep edebilir. SİPARİŞİ VERDİKTEN SONRA PAKETİMİN TAKİBİNİ YAPAMAM Artık birçok online alışveriş sitesi, sipariş sonrasında müşterilerine sipariş takibi imkanı sunuyor. Bu sayede müşteriler, ürünlerinin kargoya teslim edilmesi, kargo aracına yüklenmesi gibi süreçleri online olarak takip edebiliyor. Ayrıca bazı kargo firmaları, kendi takip numaralarını ileterek, müşterilerinin hayatlarını kolaylaştırabiliyorlar. Online alışveriş sitelerinin mağaza kirası, mağaza çalışan maliyetleri gibi masrafları olmadığı için; yaratılan tasarrufu, tüketicilere daha uygun fiyatlı ürün sunma açısından değerlendirmeleri daha kolaydır. Bu sebeple online alışverişin en büyük avantajlarından biri, aynı ürünleri daha uygun fiyata sunmasıdır. 47 x ÖĞRENCİ KÜRSÜSÜ Yıldız İşletme Kulübü Projelerimiz, üniversite öğrencilerinin sosyalleşmesinin yanında sosyal sorumluluklarını da artırma amaçlıdır. Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde hayat bulan Yıldız İşletme Kulübü, 1999 yılında bir grup girişimci gencin düşüncesi ile kurulmuştur. Bu sene 16. yaşını kutlamaktadır. Kulübün kuruluş felsefesi, üniversite öğrencilerinin gelişimine katkıda bulunmaktır. Bu amaçla aldığı bütün kararlarda ilkeli olmayı ve azimle çalışmayı kendine hedef seçen, bünyesinde barındırdığı üniversiteli olma bilincini taşıyan gençlerle diğer üniversite kulüplerine örnek olmayı kendine görev bilen bir kariyer kulübüdür. Yıldız İşletme Kulübü, başarının koşulsuz samimiyet ve birebir iletişim ile gerçekleştiğinin bilincinde olarak sıcak bir aile ortamı yaratmayı amaçlar. Kulüp odalarımız; çalışmaların daha rahat bir ortamda gerçekleştirilmesi, ihtiyaç duyulduğunda çalışma arkadaşlarına en kısa yoldan ulaşılması, yeri geldiğinde keyifli sohbetlerin gerçekleştirilmesi için öncelikle üyelerine, ardından da Kulübü ziyaret etmek isteyen herkese, her zaman açıktır. Yıldız İşletme Kulübü yeniliklere açıktır; fikirlerini söylemek isteyen herkesi dinler ve fikirleri, ‘fikirlerimiz’ olarak benimser. Sadece bir öğrenci grubuna, bir üniversiteye, bir kuruma değil herkese hitap etmeyi görev bilmiştir. Gelenekselleşen aktivitelerin var olandan daha üst standartlara yükselmesini ve Dünya gündemini yakalayan yeni projelerin hayat bulmasını hedefler. Kuruluşundan bu yana, Yıldız İşletme Kulübü imzasını taşıyan her etkinlik, alanında bir adım öne geçmeyi başarmış ve gelenekselleşmiştir. Sadece iş ve kariyer alanında değil, diğer birçok alanda öncülüğü üstlendiği projeler ile sürekliliği sağlayan kulübümüz, geleneksel etkinliklerin yanında çeşitli projeler ile de öğrenci hayatlarına dokunmaktadır. Bu projelerden birçoğu, üniversite öğrencilerinin sosyalleşmesinin yanında sosyal sorumluluklarını da artırma amaçlıdır. 48 49 x ÖĞRENCİ KÜRSÜSÜ PROJELERİMİZ Yılın Yıldızları Ödül Töreni Türkiye’nin en prestijli öğrenci ödülleri olan, her yıl basın, medya, sanat ve iş dünyası yıldızlarının katılımıyla gerçekleşen ‘Yılın Yıldızları’ ödülleri bu kez 8 Ocak 2015 tarihinde 13. kez sahiplerini bulacak. Yıllardır kalitesinden ödün vermeyen, sadece YTÜ’de değil, tüm Türkiye’de ses getiren bir ödül töreni olan Yılın Yıldızları Ödül Töreni, 5.000 Yıldızlı öğrencinin oylarıyla belirlenen 2014 yılının yıldızlarına ev sahipliği yapacak. Mavi Kapak Projesi Kulübümüzün üç yıldır düzenli olarak uyguladığı bir projedir. Bu proje kapsamında, dönem başında İstanbul’un çeşitli belediyelerinden temin edilen geri dönüşüm kutuları, mavi kapak kutularına dönüştürülerek Davutpaşa ve Yıldız Yerleşkesi’ne özenle yerleştirilmektedir. Kulübümüzün Kariyer Panayırı etkinliğinde, toplanan bütün mavi kapaklar sergilenmekte ve Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ne teslim edilmektedir. Pratik Kart Projesi Kart Projemiz, başta YTÜ öğrencileri olmak üzere, kulübümüzün üyesi olan tüm üniversitelilere, İstanbul’un çeşitli noktalarında indirim sağlamaktadır. Uzun ve detaylı süren bir araştırma süreci sonrası, öğrencilerin sıklıkla ziyaret ettiği noktalar belirlenip yıllık anlaşmalar yapılmakta ve üyelerimizin stantlarımızdan alacakları kartlar ile bir yıl boyunca indirimlerden faydalanmaları sağlanmaktadır. WWW Zirvesi İşaret Dili Eğitimi Bu yıl 3’üncü defa Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu ile gerçekleştirilen ve toplamda altı hafta sürecek olan sertifikalı bir eğitimdir. Yıldız Yerleşkesi’nde verilen eğitimle, farkındalık yaratmak ve engelli bireylerin toplum içerisinde anlaşılmasını sağlamak amaçlanmıştır. ETKİNLİKLERİMİZ Ekmek Arası Kariyer Etkinlik, bir yandan firmaları ulaşmayı hedefledikleri öğrenci profiliyle bir araya getirirken, bir yandan da öğrencileri Türkiye’nin önde gelen firmalarının İK’larıyla rahat bir ortamda buluşturmaktadır. Öğrencilere staj imkânı sağlamayı amaçlamaktadır. Proje 2007 yılından bu yana başarılı bir şekilde sürdürülmektedir. Kariyer Panayırı Salona kapanıp alışılmış bir şekilde şirket sunumlarını izlemektense, öğrencilerin dışarı çıkıp bir taraftan şirketlerin üst düzey yöneticileriyle birebir görüşerek staj başvurularını yaparken, öte taraftan güzel havanın tadını çıkarmaları ve çeşitli eğlence olanaklarından yararlanmaları sağlanmaktadır. Kariyer Panayırı, Davutpaşa Yerleşkesi’nde 1.500 metrekarelik bir çadırda yoğun katılımla gerçekleştirilmektedir. Yıldız İşletme Kulübü, dijital dünyanın en büyüklerini WWW Zirvesi ile her yıl Üniversitemize taşıyor. 50 Yıldız İşletme Kulübü, dijital dünyanın en büyüklerini WWW Zirvesi ile her yıl Üniversitemize taşıyor. 3 yıldır düzenlenen zirvede, internet bankacılığından e-ticarete, mobilite kavramından hayatın bir parçası olmuş sosyal medyaya kadar internet dünyasını dinamik kılan konular irdelenmektedir. Ayaküstü Kariyer İşletme Kulübü tarafından kariyer gezileri düzenlenmektedir. Yılın belirli dönemlerinde şirketlerin genel müdürlüklerine gidilmektedir. Bu gezilerde Türkiye’nin önde gelen şirketleriyle temas kurulmasına özen gösterilmektedir. CV’ni Güncelle Etkinliğimizde ‘Lider Yöneticilerle Tanışma’, ‘Etkili Özgeçmiş Hazırlama’, ‘Mülakat’, ‘Etkili İletişim’, ‘Liderlik’ gibi başlıklarla eğitimler verilmektedir. Katılımın ücretsiz olduğu oturumlar sonunda katılım belgeleri dağıtılır. Bu etkinliğimiz, 9 yıldır yoğun katılımlarla gerçekleştirilmektedir. Reklamcılık ve Pazarlama Günleri Bu sene ikincisi gerçekleştirilecek olan etkinlik ile günümüzde oldukça önem kazanan pazarlama ve reklamcılık alanındaki gelişme ve yenilikleri, alanında tanınmış kişilerden dinleme imkânı sağlanmaktadır. Klasik salon etkinliklerinden farklı olarak, katılımcılarda yaratıcı düşünceyi ön plana çıkarmak amaçlanmaktadır. Kurumsallıkta Sosyal Sorumluluk Kurumsal kimliğinin yanında, sosyal sorumluluk çalışmalarının da bir şirketin prestijini belirleyen en önemli etken olmasından hareketle bu etkinlikte, sosyal sorumluluk projeleri ile öne çıkan markaların bu alanlarda attıkları adımlar “Kurumsallıkta Sosyal Sorumluluk” adı ile öğrencilere sunulmaktadır. Türkiye’nin en prestijli öğrenci ödülleri olan, her yıl basın, medya, sanat ve iş dünyası yıldızlarının katılımıyla gerçekleşen ‘Yılın Yıldızları’ ödülleri, bu kez 8 Ocak 2015 tarihinde 13. kez sahiplerini bulacak. 51 x ÖĞRENCİ KÜRSÜSÜ 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Özel Etkinliği Dünya Kadınlar Günü Özel Etkinliği 8 Mart’ın anlam ve önemine uygun olarak sosyal alanda aktif, güçlü ve yaratıcı kişilerin katılımı ile gerçekleşmektedir. Etkinlik, üniversite öğrencilerini sektöründe başarılı kişilerle aynı platformda buluştururken aynı zamanda sosyal bilinci de artırmayı amaçlamaktadır. Nostaljik Günler Yıldız İşletme Kulübü, Nostaljik Günler ile 90’ların unutulmaz isimlerini, söyleşiler kapsamında öğrencilerle buluşturmaktadır. 90’lar konseptinde düzenlenen parti ise yoğun bir katılımla gerçekleşmektedir. Etkinlikte, çocukluğumuza damga vuran ve herkesin hayatında bir dönem yer eden konuşmacılara, oyuncaklara, yiyeceklere yer verilmektedir. KULÜP YAYINLARIMIZ Ritmik Gazetesi Basın-Yayın Departmanı tarafından her yıl internet üzerinden ve basılı olarak yayımlanan ‘Ritmik Gazetesi’, kulübümüzün vizyonunu ve buna bağlı olarak gerçekleştirmiş olduğu aktivitelerin perde arkasını içermektedir. Gazete, tamamen öğrenci emeğiyle hazırlanmakta ve her aşaması büyük bir titizlikle ele alınmaktadır. L Profil Dergisi Kulübümüzün önemli yayınlarından bir diğeri ise yıllık olarak yayımlanan Profil Dergisi’dir. Bu yıl 12. sayısı çıkan dergimiz, her sene Basın-Yayın Departmanı bünyesinde geniş bir ekiple, o yılı en iyi ifade eden yazılarla ve A’dan Z’ye öğrenci emeğiyle hazırlanmaktadır. Bunun yanında, alanında kendini kanıtlamış birçok isim ile yapılan röportajlar da dergide yer almaktadır. Yıldız İşletme Kulübü olarak, sosyal medyanın ve internet dünyasının hızlı yükselişine ayak uyduruyoruz. Yıldız Kalemlik, uzun uğraşlar sonucu ortaya çıkan ve ciddi bir ekip çalışması gerektiren bir platformdur. Amacımız daha geniş kitlelere ulaşmak, gündemi yakalamak, en yeni etkinliklerden sizleri haberdar etmektir. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin tek öğrenci radyosu olan Radyo Yıldız, Yıldız İşletme Kulübü bünyesinde yayın hayatını sürdürmektedir. Yayın hayatına başladığı günden bugüne başta Yıldızlı öğrenciler olmak üzere tüm üniversite öğrencilerine hitap etmeyi amaçlamıştır. Başta Indie, Jazz, Blues, R&B olmak üzere birçok müzik tarzının yer aldığı Radyo Yıldız, güncel popüler müzikten uzak bir şekilde, dinleyicileriyle haftanın 6 günü buluşmaktadır. Kulübümüz; Ritmik Gazetesi, Profil Dergisi, Yıldız Kalemlik Blog ve Radyo Yıldız ile yayın hayatında da sesini duyurmaktadır. Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, kurulduğu 1996 yılından günümüze kadar ülkemizde ve yurtdışında, 45 farklı sektörde, 1.000’in üzerinde elektrik-elektronik, otomotiv yan sanayi, makine, plastik, gıda, lojistik, mobilya, perakende gibi özel sektördeki firmaların bilgi teknolojileri altyapısını kurarak yönetti. Özel sektörün yanı sıra, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS), Esnaf Bilgi Sistemi (ESBİS), Hal Kayıt Sistemi (HKS), Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Portalı gibi kamu projelerini başarıyla sonuçlandırdı. Türk ticari hayatının merkezinde yer alan Uyumsoft, başarılı projelere imza atmaya devam ediyor. Yazılım ve danışmanlıkta ülkemizin lider firması olanUyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, Kurumsal Kaynak Planlama (ERP), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), İş Zekâsı, İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY), B2B, B2C gibi ‘kurumsal iş sistemleri’ ile e-fatura, e-defter, e-arşiv, KEP gibi e-dönüşüm projeleri başta olmak üzere geniş bir yelpazede hizmet sunuyor. Yıldız Kalemlik Blog Radyo Yıldız TeknoPark’ta Kimler Var? Mehmet ÖNDER www.uyumsoft.com.tr L E-Tuğra EBG Bilişim Teknolojileri ve Hizmetleri AŞ, yüzde yüz yerli sermaye ile 2005 yılında kurulmuştur. Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısı (ESHS) olarak faaliyet göstermek amacıyla 5070 sayılı elektronik imza kanunu ve ilgili mevzuatların öngördüğü kriterleri ve alt yapı çalışmalarını tamamlamıştır. Haziran 2006’da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan onay alarak EHSH olarak faaliyetlerine başlamıştır. E-Tuğra ilk 500 bilişim şirketi sıralamasında her yıl hızla yükselmeye devam etmektedir. EBG Bilişim Teknolojileri ve Hizmetleri AŞ, yaptığı tüm çalışmalarda, bireysel ve/veya kurumsal e-imza taleplerini mevzuatımızın öngördüğü gereklilikler doğrultusunda güvenilir ve etkin bir şekilde karşılamak, e-ticaret e-imza kullanımını yaygınlaştırmak, e-devlet uygulamalarının ilerlemesine destek olmak ve ülkemizin bilgi toplumu olma hedefine katkıda bulunmak amacıyla faaliyet göstermeyi kendisine ilke edinmiştir. Sahip olduğu 4.096 bit kök sertifika ile Türkiye’de tek, Dünya’da ise sayılı şirketlerden biridir. N. Hüse yin KURAN www.etugra.com.tr 52 53 x RÖPORTAJ EĞİTİM SİSTEMİMİZ SOSYAL ZARAFET İÇERMELİ Röportaj: Mehmet S. EKİNCİ Günümüzde yeni fikirler, çoğunlukla geleneksel disiplinler arasında kalan boş alanlardan çıkmaktadır. Bu sebeple, disiplinler ve kültürler arası eğitim ve bu alanlarda verilen dereceleri artırma çalışmalarımız devam etmektedir. 54 55 x RÖPORTAJ yetisi kazandırmak temel amaçlarımızdır. Bu sebeple eğitim müfredatlarında farklı disiplinlerden öğrencilerle yapılacak grup projelerine önem veriyoruz. Her yönüyle tanımlanmış tek bir çözümü olan problemler yerine ucu açık problemlerle yenilikçi yaklaşımların sergilenmesine, proje yazma ve sunma eğitimlerine imkân tanıyoruz. Öğrenci kalitemiz açısından Dünya’nın en şanslı ülkelerinden biriyiz. Bu sayımızda üniversitemizin fakültelerini tanıma kapsamında, YTÜ Makine Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Yiğit’le konuştuk. Hocamız, YTÜ’de verilen mühendislik eğitimi ve eğitim müfredatları hakkında detaylı bilgiler verdi bize. Kendisine, zarafeti ve nezaketi sebebiyle ayrıca teşekkür ederiz. Hocam, teknoloji hızla gelişiyor. Teknolojinin bu denli gelişimi ve piyasanın talep ettiği mühendis formatı, Fakülte olarak verdiğiniz eğitim müfredatınıza nasıl yansıyor? Bologna sürecine uyum süresinde, fakültemizin tüm bölümlerinde ders müfredatları, yenilikçi çözümleri akledebilen mühendisler yetiştirmek üzere yeniden formatlanmıştır. Takip edilen ders planlarımız, profesyonelliği, değişime uyum sağlamayı, mezunlarımızın kendilerini denetleyebilmesini ve neleri öğrenmeleri gerektiğini önemser şekilde yeniden yapılandırılmıştır. Günümüzde yeni fikirler, çoğunluk- 56 Teknolojideki hızlı değişim sebebiyle ders müfredatları; denetime açık, gelişmeye müsait, esnek ve dinamik olacak şekilde yapılandırılmıştır. Öğrenciye her şeyi öğretmeye çalışmak yerine temelde neleri, nasıl öğrenmesi gerektiğini vermeye çalışıyoruz. Derslerde öğretim üyelerimiz sadece yön veren, yol gösteren durumundadır. Öğrencilerimizin yüzünün parçalara değil bütün resme dönük olması esas alınmaktadır. Genel olarak mühendislikte, özelde makine mühendisliğinde ülke olarak Dünya’yla kıyaslarsak ne durumdayız? 21. yüzyılda olması gereken mühendislik eğitimi, dünyada bu işi en başarılı biçimde yaptığını düşündüğümüz ülkelerde bile halen tartışma konusudur. Tartışılan problemlerin pek çoğu, üniversite dönemi öncesi yapılması gerekenlerle ilgilidir. Ülkemizin de ilköğretimden başlayarak üniversite eğitimini de içine alan dönemle ilgili çözüm bekleyen birçok problemi bulunmaktadır. Günümüzde bilim ve teknolojinin hızlı ilerleyişinin eğitim yöntemlerimize ve alt yapımıza yansıması, öğrenciler kadar eğiticilerin de eğitimi gibi konuların mutlaka tartışılması ve gereken adımların atılması gereklidir. la geleneksel disiplinler arasında kalan boş alanlardan çıkmaktadır. Bu sebeple, disiplinler ve kültürler arası eğitim ve bu alanlarda verilen dereceleri artırma çalışmalarımız devam etmektedir. Ders veya bitirme projeleri, bilim ve teknolojinin yanında teknoloji ve toplum arakesitini inceleyecek şekilde düzenlenmiştir. Öğrenciyi küresel dünyadan haberdar etmek ve onlara farklı kültürlerden gelen öğrencilerle birlikte çalışma alışkanlığı kazandırmak için, bitirme projelerini yurtdışında, sanayi kurumları ile birlikte gerçekleştirmeleri yönündeki çalışmalarımız devam etmektedir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda, uzaktan eğitim yardımı ile farklı kültürlerden öğrencilerle birlikte projeler üretilmesi desteklenmektedir. Öğrencilerimize; temel bilimlere hâkimiyet ve mühendislik becerileri yanında, ekip çalışmasına yatkınlık, dinleme, konuşma ve yazma becerisi, fikrini berrak bir şekilde sunabilme yeteneğine sahip olma Mühendislik eğitimi, üniversitelerin sahip oldukları donanımlı insan kaynaklarını, sanayi kurumları ile paylaşmasını kaçınılmaz kılmaktadır. 57 RÖPORTAJ Mevcut birçok olumsuzluklara rağmen gerek mühendislik eğitiminde gerekse yetiştirdiğimiz mühendislerin kalitesinde ülke olarak hiç de kötü bir durumda olmadığımızı düşünüyorum. Elbette çok daha iyi durumda olmamız gerektiğinin farkındayım. Ancak sahip olduğumuz imkânlar ile yapılanlar kıyaslandığında, karamsar olmamak gerektiğine inanıyorum. Mezunlarımızın dünyanın en iyi üniversitelerinde lisansüstü eğitimlerine başarı ile devam edebiliyor olmalarının, dünyanın en önemli şirketlerinde kendilerine yer bulabiliyor olmalarının bunun en önemli göstergesi olduğunu düşünüyorum. Bir takım eksikliklerimizin, eğitime olan olumsuz etkilerinin büyük ölçüde gençlerimizin kabiliyeti, merakı, motivasyon ve girişimci ruhları ile giderildiğini düşünüyorum. Özellikle öğrenci kalitemiz açısından bir sıralama yaparsak, dünyanın en şanslı ülkelerinden biriyiz diyebilirim. Bu noktada şunu da ifade etmeliyim: Sadece mühendis yetiştirirken değil, hemen her alanda eğitim verirken daha iyiyi yakalamak ve hem ülkemize hem de tüm insanlığa daha faydalı insanlar yetiştirmek için sadece bilim ve teknoloji ağırlıklı mesleki yeterlilikleri öğretmek yetmez. Eğitim sistemimizin bütün kademeleri ve başarı kriterlerimiz merhamet, paylaşımcılık, yardımseverlik, diğergamlık, güvenilirlilik gibi “soft skills” olarak da adlandırılan sosyal zarafet unsurlarını da içerecek şekilde yeniden yapılandırılması gerekir. Fakülte olarak ekonomik aktörlerle ‘endüstriyel hizmetler’ başlığı altında çalışıyorsunuz. Ne gibi hizmetlerdir bunlar? Öğretim üyelerimizin büyük bir çoğunluğu kendi ilgi alanlarında, özel ve kamu kurumlarına danışmanlık hizmeti vermekte, endüstrinin ihtiyaçları doğrultusunda projeler üretmektedir. Bunları, insansız hava araçları, simülatörler, kontrol ve otomasyon sistemleri, raylı ve lastikli araçlar, enerji, üretim ve yöneylem araştırmaları olarak sıralayabilirim. 58 Günümüzde, Üniversite-sanayi işbirliği bağlamında teknoparklar öne çıkıyor. Fakülte olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Öğretim üyelerimizin, mezunlarımızın ve öğrencilerimizin bir kısmının teknoparkta kendi şirketleri var. Diğer bir bölümü ise mevcut şirketlere danışmanlık yapıyorlar. Böylece hem ülkemizin üretimine katkı sağlamış oluyor hem de edindikleri bilgi ve deneyimi eğitime, ürün ve teknolojiye aktarma/dönüştürme şansı buluyorlar. 21. yüzyılın mühendislik eğitimi üniversitelerin sahip oldukları donanımlı insan kaynaklarını ileri teknoloji üreten sanayi kurumları ile paylaşmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Böylece öğretim üyesi öğretirken öğrenme, bilgilerini yenileme/tazeleme şansı bulmakta ve bilgi üretime dönüşmektedir. Z Z Z Eğitim sistemimizin bütün kademeleri ve başarı kriterlerimiz; merhamet, paylaşımcılık, yardımseverlik, güvenilirlilik gibi sosyal zarafet unsurlarını da içerecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. x Prof. Dr. Faruk Yiğit Kimdir? Prof. Dr. Faruk Yiğit 1984 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. 1985 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1987 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Makine Mühendisliği alanında Yüksek Lisans derecesi aldı. 1988 yılında ABD’nin Michigan Üniversite’sinde Makine Mühendisliği Bölümünde Doktora eğitimine başladı. Bu üniversiteden 1992 yılında Uygulamalı Mekanik alanında Yüksek Lisans ve 1993 yılında Makine Mühendisliği alanında Doktora derecesi aldı. Aynı üniversitede bir süre doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı. Çalışmaları ABD Ulusal Bilim Vakfı (National Science Foundation-NSF) ve ABD’nin en büyük alüminyum şirketi Aluminum Company of America Inc., ALCOA tarafından desteklendi. 1993 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. 1995 yılında Doçent oldu. 1995-2009 yılları arasında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan Kral Suud Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent, Doçent ve Profesör olarak çalıştı. Bu süre içinde araştırma ve eğitim-öğretim faaliyetleri yanı sıra ALCOA’ya teknik danışmanlık ve Suudi Arabistan merkezli dünyanın önde gelen demir çelik ve petrokimya şirketi SABİC’e muhtelif projeler yaptı. 2009 yılı yaz döneminde Yıldız Teknik Üniversitesi, Mekatronik Mühendisliği Bölümü’nde Bölüm Başkanı olarak göreve başladı. Bu görevi 2013 yılına dek sürdürdü. Prof. Yiğit 2010-2013 yılları arasında Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü yaptı. 2013 yılında Makine Fakültesi Dekanlığı’na atanan Prof. Yiğit halen bu görevine devam etmektedir. 59 x RÖPORTAJ YTÜ SÜREKLİ BÜYÜYEN BİR AİLE Tesislerimizde yüzme, halı saha, basketbol, voleybol, fitness, tenis, masa tenisi gibi sportif etkinlikler için olanaklar mevcuttur. Röportaj: Mehmet S. EKİNCİ Bu sayımızda YTÜ Sosyal Tesislerini tanıtmak istedik. Bu bağlamda Sosyal Tesisler Müdürü Yrd. Doç. Dr. Şahin ORUÇ ile görüştük. Malum, spor günümüz yaşamının ayrılmaz bir parçası. Teknopark çalışanlarının tesislerden azami yararlanması ve spor yapması dileğimiz. Ne de olsa sağlam kafa sağlam vücuttan geçiyor. YTÜ Sosyal tesisleri ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Tesislerde ne gibi imkânlar mevcut? Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Tesisleri; 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun 47. maddesi “öğrencilerin beden ve ruh sağlığının korunması, barınma, beslenme, çalışma, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamak...” uyarınca, üniversitemizin kamu yararına olan hizmetlerine yardımcı olacak, mezun ve mensuplarımız arasında bağları güçlendirecek, onları biraraya getirecek mekanlar oluşturma amacına yönelik olarak kurulmuştur. Tesislerimizde yüzme, halı saha, basketbol, voleybol, fitness, tenis, masa tenisi gibi sportif etkinlikler için olanaklar mevcuttur. Tesislerden kimler, ne şekilde faydalanabilir? Özellikle YTÜ Teknopark şirketleri çalışanları… Tesislerimizden öğrencilerimiz, idari ve akademik personelimiz, üniversitemiz bünyesinde bulunan şirket ve firma çalışanları, Üniversitemiz Teknopark çalışanları, harici kamu kurumlarındaki personeller ve sosyal tesis kullanıcısı şartlarını sağlayan herkes faydalanabilmektedir. Ayrıca kullanıcıların eşleri ve 18 yaşını aşmamış olan çocukları da. 60 61 x RÖPORTAJ Kapalı yüzme havuzumuzda antrenman ve yarı olimpik havuz bulunmakta, erkek ve kadın antrenörler eşliğinde yüzme kursları ve profesyonel eğitim verilmektedir. Fitness salonumuzda vücut geliştirme, kondisyon, egzersiz aletlerimiz bulunmakta ve antrenörler eşliğinde sportif faaliyetler sunulmaktadır. Her tesis; kullanım özellikleri, sağlık durumu ve ortamın hijyen standartlarını sağlamaya göre belli kriterlerde çalışmaktadır. Fitness salonumuz yalnızca pazar günleri kapalıdır. Haftanın diğer günleri sabah 08.30’dan akşam 20.30’a kadar hizmet vermektedir. Günlük kullanım ücreti herkes için 7,50 TL’dir. 2013-2014 abonelik bedelleri ise, öğrenci 130 TL, akademik ve idari personel 150 TL, YTÜ mezunu 200 TL ve Teknopark çalışanı 250 TL’dir. Tenis Kortumuz 1 kişi için 5 TL’dir. Halı saha kullanımı, öğrenci 30 TL, personel 50 TL, kurum dışından gelenler için 60 TL’dir. Masa tenisi ise kapalı yüzme havuzumuzda olup ücretsiz olarak kullanıma sunulmaktadır. Örneğin yarı olimpik kapalı havuzumuzu kullanmak isteyen bir kişi, belli testleri içeren sağlık raporu ile birimimize kayıt olabilmektedir. Teknopark çalışanları, havuz kaydı için 1 adet nüfus cüzdan fotokopisi, Teknopark çalışanı olduğuna dair yazı, 1 adet fotoğraf, (Tam idrar tahlili, Hepatit B testi, yüzme sporu yapmasında sakınca olmadığına dair doktor onayını içeren) sağlık raporu getirmelidir. Teknopark çalışanlarının fitness salonu kaydı için ise Teknopark çalışanı olduğuna dair yazı veya kurum kimlik kartı ve 1 adet fotoğraf getirmesi yeterlidir. Tesislerin en çok hangi alanları rağbet görüyor? Öğrenci çalışan fark ediyor mu? Tesislerimizde en çok sportif amaçlı olarak kullanılan kısımlarımız rağbet görüyor. Yüzme havuzu ve fitness salonu öncelikli kullanım alanlarından. Öğrenci ve çalışan kullanım olarak fark etmiyor. Fakat öğrencilerin müsait zamanlarının daha fazla olması, kullanımda öğrenci sayısını arttıran bir etkendir. Kayıt yaptıracak kişilerde aranan özelliklere ve gerekli belgelere www.spor.yildiz.edu.tr adresinden ayrıntılı olarak ulaşılabilir. Tesislerimizde en çok sportif amaçlı olarak kullanılan kısımlarımız rağbet görüyor. Yüzme havuzu ve fitness salonu öncelikli kullanım alanlarından. Tesisler yeterli oluyor mu? Çeşitlilik ve kapasite büyütme gibi hedefleriniz var mı? Tesislerin şu anki kullanım için kapasiteleri yeterli. Fakat Yıldız Teknik Üniversitesi ailesi sürekli büyüyen bir aile. Üniversiteye katılımın artması ve buna bağlı olarak sosyal tesislerimizin kullanıcı sayısının artması, çeşitlilik ve kapasite büyütmeyi mecbur kılıyor. Tesislerimize kayıt yaptıracak kişilerde aranan özelliklere ve gerekli belgelere www.spor.yildiz.edu.tr adresinden ayrıntılı olarak ulaşılabilir. Tesisleri en çok kimler kullanıyor? Açılış-kapanış saatleri ve ücretlerle ilgili bilgi verir misiniz? Tesislerimizi çoğunlukla öğrencilerimiz ve personellerimiz kullanmaktadır. Kullanım saatleri olarak; yarı olimpik kapalı yüzme havuzumuz yalnızca pazartesi günleri kapalı. Haftanın diğer dünleri sabah 08.30’dan akşam 20.30’a kadar hizmet vermektedir. Seans saatlerine göre hizmet veren bu birimimizin bir seansı 1 saat 15 dakikaya tekabül etmekte ve seans ücreti olarak öğrenci ve personelimizden 5,00 TL, mezunlarımızdan ve Teknopark personelinden 7,00 TL ücret alınmaktadır. Yarı olimpik kapalı yüzme havuzumuzu kullanacak kişi yalnızca bir seferliğine havuza girecek de olsa sağlık raporu ve gerekli belgeleri getirip kayıt yaptırmalıdır. Seans kullanım haricinde 1 aylık, 3 aylık ve 1 yıllık abone olma imkânı da bulunmaktadır. 1 aylık abonenin, havuzu 20 seanslık kullanım hakkı olmaktadır. 3 aylık abonenin 60 seans, 1 yıllık abonenin ise 240 seanslık kullanım hakkı bulunmaktadır. 1 aylık abonelik ücreti; öğrenci ve personelimiz için 75 TL, mezunlarımız ve Teknopark personeli için 105 TL’dir. 3 aylık abonelik ücreti; öğrenci ve personelimiz için 191,00 TL, mezunlarımız ve Teknopark personeli için 267,00 TL’dir. 1 Yıllık abonelik ücreti ise; öğrenci ve personelimiz için 630 TL, mezunlarımız ve Teknopark personeli için 882,00 TL’dir. 62 63 x MAKALE / PROJE YTÜ İSBİRLİGİYLE TÜRKİYE'DE BİNLERCE YERLİ ASKERİ JİP ÜRETİLDİGİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ? Yazan: Rahmi GÜÇLÜ 1986 Yılında üretimine başlanan Tuzla Askeri Jipleri, 2006 yılında anlaşılmaz bir şekilde durdurulmuştur. Rahmi GÜÇLÜ Kimdir? Prof. Dr. Rahmi GÜÇLÜ, Yozgat doğumlu olup lisansını YTÜ Makina Mühendisliği Bölümü’nde, Yüksek Lisansını YTÜ Gemi İnşaat Mühendisliği Programı’nda, Doktorasını ise Makina Mühendisliği Konstrüksiyon Programı’nda yapmıştır. Halen, YTÜ Makina Müh. Bölümü Makina Teorisi Sistem Dinamiği ve Kontrol Anabilim Dalı Başkanlığı görevinde bulunmaktadır. YTÜ’nün çeşitli kademelerinde idari görevlerde bulunmuş, kurullarda yer almıştır. Halen akademik görevleri devam etmektedir. YTÜ Koruma ve Yaşatma Derneği’nde 4 yıl başkanlık yapmış olan GÜÇLÜ, birçok sivil toplum kuruluşunda görev yapmaya devam etmektedir. Uluslararası 3 dergide Editör Kurulu Üyesidir. 22 farklı uluslararası dergide çok sayıda hakemlik yapmıştır. 33 âdeti uluslararası makale olmak üzere, toplam 122 adet yayını, 1 adet uluslararası kitap bölümü, 1 adet de ulusal kitabı bulunmaktadır. 20 adet TÜBİTAK, BAP ve Savunma Sanayi Projesinde yürütücü ve araştırmacı olarak, 1100 adet farklı projede de Hakem, İzleyici ve Kurul Üyesi olarak yer almıştır. Halen KOSGEB AR-GE Kurulu Üyeliği ve İTO Bilirkişilik ve Eksperlik görevlerine devam etmektedir. 17 adet Doktora ve Yüksek Lisans tez yöneticiliği yapmıştır. Çok sayıda TÜBİTAK Uluslararası Bilimsel Yayınları Teşvik Ödülüne sahiptir. 1990-2006 yılları arasında 13.000 adet üretilmiş yerli Tuzla Askeri Jiplerinin Projesinde araştırmacı olarak yer almış, Göktürk-2 Yer Gözlem Uydusu Projesinde de izleyicilik görevinde bulunmuştur. 64 Ülkemizde yerli araba üretimi denilince ilk akla gelen, Devrim otomobilleridir. Daha sonra da, Anadol otomobillerin kısa macerası hatırlanır. Bugün halen, devlet yetkililerimiz dâhil birçok kişi, yerli otomobili yapacak bir babayiğit aramaktadır. Oysa Türkiye’de 1986-2006 yılları arasında, YTÜ işbirliğiyle K.K.K. 1013. Ordu Donatım Ana Tamir (Tuzla Askeri Jeep) Fabrikası’nda “Tuzla 1013” markasıyla 13.000’e yakın yerli askeri jip seri olarak tasarlanmış ve üretilmiştir. Bu projenin yönetimi, tasarımı ve imalatı tamamen bize ait olup, ülkemizde İstanbul Tuzla’da üretilmiştir. Dolayısıyla, “Yerli araç üretemiyoruz” iddialarının yanlış olduğu ve bu projenin üniversite-sanayi işbirliği kapsamında savunma sanayimizin ilk örnek projelerinden biri olduğu bilinmelidir. Türkiye için övünç kaynağı olan bu başarı hikâyesini, ne yazık ki Ordumuzun içindeki küçük bir grubun dışında kimse bilmemektedir. Daha da acısı, bu yerli jiplerin üretimi 2006 yılında durdurulmuştur. Bu askeri jiplerin geliştirilmesi projesi, bir araştırmacı olarak sadece görev aldığım bir proje olmayıp, aynı zamanda Doktora tez konumu oluşturmuştur. Bu askeri jipler, yalnızca bir araç olarak değil, aynı zamanda üzerine farklı silah platformları yerleştirilerek, mobil silah olarak da kullanılmıştır. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde 10 binden fazla yerli askeri jip ve mobil silah yer almakta ve hala kullanılmakta olan T logolu bu araçları trafikte, kışlalarda ya da törenlerde görmek mümkündür. Bugüne kadar bu jiplerin kamuoyu tarafından bilinmemesinin sebebi, askeri bir proje olmasından kaynaklanmaktadır. 1986 yılında üretimine başlanan Tuzla Askeri Jipleri, 2006 yılında anlaşılmaz bir şekilde durdurulmuştur. 65 x MAKALE / PROJE Tuzla 1013 Jipleri Hem Jip Hem Silahlı Mobil Araç Hem yerli araç hem de mobil silah olarak askeri açıdan büyük stratejik öneme sahip olan Tuzla Jipleri’nin başarısı ve kalitesi, yapılan bilimsel çalışmalar ve gerçekleştirilen testlerle kanıtlanmıştır. Bu jiplerin kalitesinin belgelenmesine üstelik de yurt dışından ithal edilen emsal araca göre teknik açıdan daha üstün ve çok daha ucuza mal edilmesine rağmen, üretiminin neden durdurulduğunun yetkili makamlarca araştırılması gerekir. Türk-Willys Overland adı altında İstanbul Tuzla’da açılan Türkiye’nin ilk otomotiv fabrikasında, sivil ve askeri amaçlı jip ve kamyonetlerin ABD’den getirilen parçalarla montaj üretimi yapılmış ve bu fabrika daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’ne devredilmiştir. 1986 yılından itibaren bu jipler T Model adı altında yerlileştirilmeye başlanmış, 1990’lı yıllarda ise GT ve GTD Model askeri jipler olarak tasarlanmış ve üretilmiştir. Bu araçlara ait marka tescili, 1995 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından “Tuzla 1013” adıyla ve “T” harfli logosuyla yapılmış, ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü’nden de araç tip onay belgeleri alınmıştır. Bunların yanı sıra yurt dışında da gerekli sertifikasyon işlemleri yapılmıştır. Bu jiplerin, yurt dışından ithal edilen emsal araca göre teknik açıdan daha üstün ve çok daha ucuza mal edilmesine rağmen, üretiminin neden durdurulduğunun yetkili makamlarca araştırılması gerekir. 66 Bu Projede YTÜ’den Bir Çok İsim Yer Aldı Bu askeri jiplerin ve mobil silah platformlarının geliştirilmesi projelerinde, 1990 yılından itibaren YTÜ’den Prof. Necati Tahralı öncülüğünde şahsım, Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek, Prof. Dr. Ahmet Topuz, Prof. Dr. İrfan Yavaşlıol ve Makina Müh. Bölümünden bazı öğretim elemanlarımız ile Fabrikanın komutanlarından Tuğgeneral Rumi Özyalçın, mühendislerden Albay Sabahattin Ergönenç, Bnb. Hamdi Akgül, Yzb.Tevfik Zengin, Yzb. Mevlüt Yerlikaya, Yzb. Süleyman Yangınlar, birçok subay ve sivil personel ortak çalışmışlardır. Asker ve sivil Türk Mühendislerinin bir başarı hikâyesi olarak, 15 farklı model yerli askeri araç üretilmiştir, fakat kamuoyu bunu bilmemektedir. Tuzla 1013 markalı GT Model Jeep’in vites kutusuyla ilgili çalışmalar benim doktora tez konum olup, süspansiyon sistemiyle ilgili çalışmalar Prof. Dr. İsmail Yüksek’in ve diferansiyel meka- Tuzla Askeri Jiplerinin geliştirilmesi projesinde, motor dâhil tüm parçalar Türkiye’de üretilmiş olup, özellikle vites kutusu, arazi dişlileri, diferansiyel mekanizması, şaftları ve diğer aktarma organları, şasi, kaporta, iç ve dış tüm aksam K.K.K. 1013. Ordu Donatım Ana Tamir (Tuzla Askeri Jeep) Fabrikası’nda üretilmiştir. nizması ile ilgili çalışmalar da Dr. Seyyid Gani’nin doktora tez konusu olmuştur. Tuzla Askeri Jiplerinin geliştirilmesi projesinde, motor dâhil tüm parçalar Türkiye’de üretilmiş olup, özellikle vites kutusu, arazi dişlileri, diferansiyel mekanizması, şaftları ve diğer aktarma organları, şasi, kaporta, iç ve dış tüm aksam K.K.K. 1013. Ordu Donatım Ana Tamir (Tuzla Askeri Jeep) Fabrikası’nda üretilmiştir. 3, 4 ve 5 vitesli bu araçlar, sadece komuta kontrol aracı olarak değil, savunmaya yönelik silahlı mobil araç haline dönüştürülerek, üzerine havanlar, tanksavarlar, çeşitli tip silahlar, radar ve telsiz sistemleri bu jiplerin üzerine monte edilerek, Ordumuzun büyük bir ihtiyacı karşılanmıştır. Ayrıca, bu araçların şasileri büyütülerek, personel taşıyıcı, ambulans ve cenaze araçları olarak da tasarlanmış ve imal edilmiştir. Bu araçlar, Ordunun talebine göre üretilerek hem ihtiyaç karşılanmaya hem de yurt dışına bağımlı olmaktan kurtulmaya çalışılmıştır. Yurt dışından ithal edilen araçlarla, Tuzla 1013 markası ile üretilen araçlar arasında karşılaştırmalar yapıldığında, teknik özellikler ve kabiliyetler açısından yerli üretimin çok daha üstün olduğu görüldü. Bu jiplerle ilgili yapılan projelerin ve testlerin sonuçları, gerek üniversitede hazırlanan tezlerle gerekse bilimsel konferans, askeri ve sivil dergi ve basın organlarında yayımlanan makale ve yazılarla belgelendi. Ayrıca bu araçlar, yurt dışından ithal edilen araçların maliyetinin, modeline göre, yaklaşık dörtte birine veya beşte birine mal edilerek büyük bir tasarruf da sağlanmıştı. O dönemin Fabrika Komutanı Albay Sabahattin Ergönenç’in, bu askeri jiplerin üretimi ile ilgili 15 Aralık 1996’da Ekonomist dergisine ve aynı tarihli Hürriyet gazetesine verdiği röportaj, yapılanları doğrulayan çok çarpıcı bir belge mahiyetindedir. İmalat Neden Durduruldu Bilen Yok Bu jipler üretilirken, yurt dışından yabancı marka emsal araçlar satın alınmaya devam edilmiştir. Yurt dışından ithal edilen jiplere harcanan paraların çok az bir kısmı, eğer Tuzla Jiplerinin Ar-Ge faaliyetlerine harcanıp, üretimine de gereken destek verilseydi, bugün Türkiye’nin Dünya markası yerli askeri araçları olabilirdi. Ayrıca o dönemde, Tuzla Jiplere yurtdışından talepler geldiğinde, o dönemin mevzuatı buna müsaade etmediği için ihracat da yapılamadı. unutulduğu söylenerek yapımı durdurulan Devrim Arabalarına, daha sonra niçin benzin konularak çalıştırılmadığını milletçe anlayamadıysak, binlerce adet üretilen Tuzla Askeri Jiplerinin üretiminin durdurulmuş olmasını da anlayabilmemiz mümkün değildir. Bugün farklı bir isimle “K.K. Lojistik Komutanlığı 7. Bakım Merkezi Komutanlığı Fabrikası” hala çalışmakta olan bu askeri fabrikada, o günün şartlarında bir avuç azimli ve vatansever insanın her türlü riski göze alarak elde ettiği bu içimizi burkan başarı hikâyesi, tarih ve ders kitaplarına girecek ve gençlere örnek gösterilecek kadar önemlidir. Bu fabrikada var olan yüzde yüz yerli askeri araç ve mobil silah üretimi yeteneğimizi kaybederek tekrar yurt dışına bağımlı hale gelmemiz, ülkemiz adına çok büyük bir kayıptır. Bu fabrikaya sahip çıkılır ve gerekli revizyonlar yapılırsa, bu araçların tekrar üretimine başlanabilir. Bugün ilk milli yer gözlem uydusu Göktürk-2’nin yapılması ülkemiz için ne kadar önemliyse, 1990’lı yıllarda yüzde yüz yerli bir askeri araç tasarlamak ve üretmek de o kadar önemliydi. Devrim Arabası’nın başına gelenlerin benzeri, Tuzla Askeri Jiplerinin de başına gelmiş ve aynı akıbet yaşanmıştır. Nasıl ki benzin konulmasının Ülkemiz ve Ordumuz için stratejik açıdan çok büyük bir önem arz eden Tuzla Askeri Jiplerinin yapımının nasıl başarıldığının ve neden durdurulduğunun araştırılması çok önemlidir. Bu durumdan, ülkemizin savunma sanayiindeki hedefleri ve geleceği adına dersler çıkarılması gerektiği kanaatindeyim. 67 x ÇALIŞTAY YILDIZ TEKNOPARK GELECEGI TASARLIYOR 2023 vizyonumuzu belirlemek ve stratejik eylem planımızı oluşturmak için, paydaşlarımızla “Yıldız Teknopark 2023 Vizyonu ve Stratejik Eylem Planı Çalıştayı” düzenledik. 68 69 x ÇALIŞTAY 15-16 Kasım 2014 tarihinde, İstanbul Riva’da, Yıldız Teknopark 2023 Vizyonu ve Stratejik Eylem Planı Çalıştayı’nı düzenledik. Yıldız Teknopark paydaşları olarak, 60’a yakın firmamız çalıştaya katılım sağladı. Çalıştayda, katılımcılarımızla birlikte Yıldız Teknopark’ın gelecek hedeflerini belirlemek, sorunlarımıza çözüm üretmek ve gelişerek daha iyiye ulaşmak için neler yapabileceğimiz konusunda ortak düşünce ortamı oluşturduk ve verimli bir çalışma yaptık. Çalıştayımıza, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek başta olmak üzere, Yıldız Teknopark Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Genel Müdürümüz Mahmut Karaman, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Ba- 70 kanlığı temsilcileri, MÜSİAD, İstanbul Sanayi Odası, sivil toplum kuruluşları, Yıldız Teknopark paydaşları ve öğrenciler katıldı. Çalıştay açılışında Yıldız Teknopark Genel Müdürü Dr. Mahmut Karaman, bir durum analizi yaptı. Karaman, sunumunda dünyadaki sanayileşme sonrasında bilim ve teknolojiye dayalı ekonomik modele geçişte Güney Kore ve Silikon Vadisi örneklerini, Türkiye’nin Ar-Ge sistemi ve bu sistemde teknoparklardan beklenen görevleri, Yıldız Teknopark’ın gelişim sürecini, hedeflerini ve misyon-vizyonunu katılımcılara aktardı. Dr. Mahmut Karaman, Yıldız Teknopark 2023 Vizyonumuzu belirlemek ve Stratejik Eylem Planımızı oluşturmak üzere düzenlenen, Yıldız Teknopark’ın geleceği ve üniversite sanayi işbirliğinin daha çok gelişmesini sağlamak ve ileriye dönük planlamalar için paydaşlarımız ile şehrin günlük koşuşturmasından uzak, sıcak ve samimi bir ortamda, Riva’da, Ortak Akıl Konferansı gerçekleştirdiklerini söyledi. YTÜ Teknopark paydaş firmaları, gördükleri eksikleri ve yapıcı önerilerini samimiyetle dile getirdiler. Çalıstay Ufuk Açtı Beyin fırtınası ile devam eden çalıştayın ilk oturumunda çevresel analiz, değişimler ve trendler üzerine bilgi paylaşımı yapıldı. Sorunlar ve potansiyelin değerlendirilmesine yönelik grup çalışmaları ile çalıştaya devam edildi. Yıldız Teknopark 2023 Vizyonu ve Stratejik Eylem Planı Çalıştayı’nın ilk günü, Teknoloji Transfer Ofisimiz ile ilgili değerlendirmeler ve gelecek hedeflerine yönelik sunumlarla sona erdi. Etkinliğin ikinci gününde; Yıldız Teknopark’ın 2023 hedeflerine ulaşırken izlemesi gereken stratejiler ve hedef önerileri tartışıldı; stratejiler hakkında eylem planı ve eylemlerle ilgili değerlendirmeler ya- pıldı. Çalıştay, grup sunumları ve kapanış değerlendirmesiyle sona erdi. Yıldız Teknopark paydaş firmaları, samimi bir atmosferde gerçekleşen toplantıda, kendi bakış açılarından gördükleri eksikleri ve yapıcı önerilerini samimiyetle dile getirdiler. 2023 hedefleri doğrultusunda, Yıldız Teknopark olarak paydaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz çalıştayda bilgi paylaşımı, motivasyon, kaynakları doğru kullanma ve ortak hareket etme adına önemli kazanımlar elde ettik. Yıldız Teknopark’ın gelecek hedeflerinin ve stratejik eylem planının oluşturulması adına verimli geçen bu etkinliğimize katılan herkese teşekkür ederiz. 2023 hedefleri doğrultusunda, Yıldız Teknopark olarak paydaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz çalıştayda; bilgi paylaşımı, motivasyon, kaynakları doğru kullanma ve ortak hareket etme adına önemli kazanımlar elde ettik. 71 x TEKNOPARK ŞİRKETLERİMİZDEN MİR AR-GE’NİN BÜYÜK BAŞARISI 2014 İnovaLİG İnovasyon Şampiyonları Ödül Töreni 6 Aralık 2014 Teknoparkımızda yer alan Mir Araştırma ve Geliştirme A.Ş. (Mir Unique Solutions) şirketimiz, TİM’in düzenlediği uluslararası bir yarışmanın Türkiye fazında, 470 büyük şirket arasında beş farklı kategorinin birisi olan “Inovasyon Kaynakları” kategorisinde ikinci oldu. Şirketimiz daha önce İSO’nun düzenlediği İnovasyon Yarışmasında “Türkiye’nin en inovatif şirketi” seçilmişti. Ayrıca yine İSO tarafından yapılan bir yarışmada İnovasyon Bilgi Yönetimi başlığında “büyük ödül” almıştı. Birçok kez Teknoloji Büyük Ödülleri yarışmalarında finalist olan Mir AR-GE, şimdi de InovaLig yarışmasında bir ödül aldı. Bu ay içerisinde TİM’in organize ettiği İnovasyon Haftası etkinliği yapıldı. Etkinliğe 40.000 kişi katıldı. Son derece kalabalık ve ilgi alan bir etkinlik oldu. Bu etkinlik öncesinde Mir Unique Solutions, Avrupa genelinde uzun yıllardır yapılan, Türkiye’de ise ilk defa uygulanan, uluslararası danışmanlık firması A.T. Kearney tarafından Imp3rove adı ile organize edilen ve firmaların inovasyon kültürlerinin geliştirilmesini hedefleyen uzun soluklu bir çalışmaya dâhil oldu. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de inovasyon çalışmaları yürüten özgün firmaların seçilmesi (bir inovasyon ligi oluşturulması – inovaLig), bunların ilk etapta ödüllendirilmesi ve daha sonra bir eğitim sürecinden geçirilerek tüm Avrupa genelinde yapılan inovasyon yarışmasında ülkemizi temsil etmesi olarak özetlenebilir. Firmamız bu etkinliğe katılan 470 firma arasında ilk 25 firma arasına kaldı ve bir kategoride (beş kategoriden biri) ilk beşe girdi. Bu kategoride de ikinci olarak İnovasyon Haftası etkinliğinde Cumhurbaşkanımızın, Yönetim Kurulu Başkanı Sn. İbrahim Mirmahmutoğulları’na takdim ettiği bir ödül aldı. Yarışmada rakipler arasında, Arçelik, Brisa, Vestel, P&G, TOFAŞ, TÜPRAŞ, Kordsa, Ford ve BASF gibi çok büyük firmalar da bulunuyordu. 72 73 YTÜ Teknopark, düzenleyeceği “Teknolojinin Yıldızları” ödül töreninde, yaptığı inovasyonla fark yaratan firmalarını ödüllendirerek bu alanda da öncü olmayı hedefliyor. Yıldız Teknopark, yaptığı Ar-Ge tabanlı projelerle farkındalık oluşturan firmaları seçiyor. Kendi teknoloji geliştirme bölgesi içinde faaliyet gösteren firmaların performansını değerlendirerek, bu alanda bir farkındalık oluşturmayı amaçlayan Yıldız Teknopark, ülkemizde inovasyonun öncü firmalarını Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin oyları ile seçerek ödüllendiriyor. Bilgi temelli ekonomik kalkınmanın önem kazandığı günümüzde, bu alanda önemli katkılar sunan firmalar ödüllendirilecek. Son yıllarda yaptığı yatırımlarla, ülkemizin önde gelen teknoparkları arasında yerini alan Yıldız Teknopark, kendi bünyesinde faaliyet gösteren firmaları, performansları ölçüsünde desteklemeye devam ediyor. İnovasyon ve ekonomik kalkınma için, yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesinin şart olduğu gibi, bu alanda yapılan çalışmaların sürekliliği de çok önemli. Bu sürekliliğin sağlanabilmesi için, bu alandaki çalışmaların desteklenerek ödüllendirilmesi gerekiyor. Yıldız Teknopark, düzenleyeceği “Teknolojinin Yıldızları” ödül töreninde, yaptığı inovasyonla fark yaratan firmalarını ödüllendirerek bu alanda da öncü olmayı hedefliyor. Ar-Ge çalışmalarıyla ön plana çıkan firmalar, anket sonuçlarıyla belirlenecek. Yıldız Teknik Üniversitesi öğrenci ve akademisyenlerinin seçimi ile belirlenecek firmaların da ödüllendirileceği etkinlik, işbirlikleri ve yeni yatırımlar için de bir sinerji oluşturacak. Üniversiteler ve teknoparkların temsil edileceği geceye, birçok kamu ve sivil toplum kuruluşu da katılacak. 15 Ocak 2015 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Yerleşkesi Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan etkinliğe ilgi duyan herkesi bekliyoruz. x RÖPORTAJ YTÜ, 2011 yılında bir arama konferansında hedeflerini, ArGe üniversitesi olmak ve Teknopark yoluyla üniversite-sanayi işbirliğinde öncü üniversite olmak şeklinde yeniden belirlemiştir. ÜNİ İ Y V NA SA ERS İTE Erdem Bektaş: TEKNOLOJİ ÜLKEMİZDE İLERİ TEKNOLOJİ ÜRETİMİ MÜMKÜNDÜR YTÜ Teknoparkı’nın kuruluşu ve yönetiminde fahri olarak görev alan Sayın Erdem BEKTAŞ ile hedefleri ve yeni projeleri hakkında görüştük. Röportaj: Mehmet S. EKİNCİ Son dönemde Türkiye’de Üniversitelerle sanayi arasında daha önce görülmemiş ölçekte işbirlikleri kuruluyor. Bir anlamda alın teriyle akıl teri bir araya geliyor. YTÜ, teknoparkıyla buna öncülük eden üniversitelerimizden. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Teknopark hedef ve felsefesini anlatır mısınız bize? Yıldız Teknik Üniversitesi, kuruluşundan başlayarak sanayinin içinde olmuş ve sanayiye yatkın mühendisler yetiştirmiştir. Türkiye genelinde üniversite-sanayi işbirliğinin öneminin anlaşılması, iyi bir gelişmedir. YTÜ, 2011 yılında Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek önderliğindeki bir arama konferansında hedeflerini, Ar-Ge üniversitesi olmak ve Teknopark yoluyla üniversite-sanayi işbirliğinde öncü üniversite olmak şeklinde yeniden belirlemiştir. Yani YTÜ, bugünün gündemindeki üniversite-sanayi işbirliği konusunu çok önceden beri önemsemektedir. Üniversite-sanayi işbirliğinin önemini çok önceden gören sanayi ülkeleri, bu konularda değişik modeller uygulamışlardır. Büyük sanayi kuruluşları, üniversite öğretim görevlilerinin Ar-Ge çalışmalarına, sanayi içinde yapacakları olanakları sağlamışlardır. Bilindiği gibi, Türkiye’de teknoparklar kuruluncaya kadar, üniversite mensuplarının sanayide çalışmaları yasaktı. Şimdi ise üniversite hocalarının teknoparklarda, Ar-Ge merkezlerinde ve şirketlerde çalışmaları mümkün olabiliyor, bu bir aşamadır. 76 77 x RÖPORTAJ Teknoparkımızın, Üniversitemizle birlikte yaptığı araştırmada, ülkemizde Ar-Ge kültürünün yeni yeşermekte olduğunun farkında olarak, İngiltere’de başarı ile uygulanmakta olan University of Warwick “Warwick Manufacturing Group (WMG)” (üniversite-sanayi işbirliği) modelinin Türkiye için en uygunu olduğuna karar verilmiş ve uygulanmasına başlanmıştır. Bu modelde üniversite ve iş dünyasından bir araya gelen WMG oluşturulmuş ve bu gurup sanayinin sorunları ve ihtiyaç duyduğu çözüm uygulamalarını sanayide çalışan her seviyedeki elemanlara ders ve/veya seminer ve uygulama yolu ile aktarmıştır. Aşamalı olarak sanayinin sorunları bünye içinde çözülerek sanayinin güveni kazanılmıştır. Teknoparkımızda modelin ilk ayağı olan sanayi ihtiyaçları konularında WMG’nin hazırladığı dersler, Üniversitemizin desteği ile 2012 yılından beri “Endüstriyel Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi” lisansüstü sertifika ve master programı adıyla Türk sanayisi çalışanlarına verilmeye başlanmıştır. Bu eğitimler halen devam etmektedir ve bugüne kadar sanayiden 50 kişi katılmıştır. Dersler, Warwick öğretmenleri tarafından verilmektedir ancak, zaman içinde YTÜ öğretmenleri de akredite olacak ve bu programın üniversitemizin programı haline gelmesi sağlanacaktır. Eğitim programı hakkında bilgi için [email protected] adresinden bilgi alınabilir. Teknopark bünyesinde kuracağımız Prototip Atölyemizle, sanayinin destek vereceği fikir ve projelerin prototiplerinin YTÜ öğrenci ve öğretim görevlileri tarafından üretilmesine imkân sağlayacağız. ERDEM BEKTAŞ KİMDİR? YTÜ Makine Mühendisliği mezunudur. 1959-62 yılları arasında Amerika’daki Minnesota Üniversitesi’nde master yaptı ve araştırma görevlisi olarak çalıştı. Mezuniyetten sonra Amerika’da Mobil Oil Ar-Ge bölümünde benzin ve dizel motorları üzerinde araştırmalar yaptı. Son olarak motor emisiyonları üzerinde Ar-Ge yapan baş araştırmacı oldu. PROTOTİP ATÖLYESİ KURUYORUZ Teknopark bünyesinde Prototip Atölyesi kuruluyor. Buradaki amaç ne? Warwick modelinin ikinci ayağı olan sanayinin imalat sorunlarının YTÜ Teknopark bünyesinde çözümü konusuna, Teknoparkta kurulan Prototip Atölyesi yoluyla yaklaşıyoruz. Bu program kapsamında sanayinin destek vereceği fikir ve projelerin prototiplerinin YTÜ öğrenci ve öğretim görevlileri tarafından atölyemizde üretilmesine imkân veriyoruz. Bu uygulama ile ilişki kurduğumuz sanayi kuruluşlarını, üniversitemizle prototip geliştirmeye yönlendiriyoruz. Prototip Atölyesi, Warwick modeli içinde girişimci YTÜ öğretim görevlileri ve öğrenci kulüplerimizin sanayi firmaları ile ilişki kurmalarını sağlamak için kurulmaktadır. Warrick bu model ile birçok sanayi dalında büyük şirketlerle işbirliği içinde yüzlerce milyon Dolarlık araştırma merkezi kurmuştur. Bu çalışmalar, Warwick tarafından halen devam etmektedir. Prototip Atölyemiz bu yönde gelişerek Türkiye’nin ilk girişimi olma başarısını gösterecektir. Türkiye’de teknoparklar kuruluncaya kadar, üniversite mensuplarının sanayide çalışmaları yasaktı. 78 Türkiye’ye döndükten sonra 1968 yılında Chrysler kamyon fabrikalarında çalışmaya başladı. İmalat müdürlüğü ve genel müdürlük yaptı. 2011 yılında emekli oldu. 2007 yılından beri YTÜ Teknoparkı’nın kuruluşu ve yönetiminde fahri olarak görev aldı. Otomotif Sanayi Derneği (OSD) Onur Üyesi ve American Outomotiv Society Üyesidir. YTÜ Teknopark’ın bünyesindeki hacim ve oluşturduğu ekonomik büyüklük ne kadardır? Hedefleriniz nelerdir? Ekonomik büyüklük konusunda önce teknopark yatırımlarımızdan bahsedeyim. YTÜ Teknoparkı, Davutpaşa Yerleşkesi’nde 130.000 m2 alanda kurulmuş olup yaklaşık 100.000 m2 inşaat alanına sahip bir tesistir. Bugünkü fiyatlarla yaklaşık 200 milyon TL tutarında yatırım yapılmıştır. Ayrıca İkitelli sanayi sitesinde 25.000 m2 alanındaki bir bina devir alınarak 15 milyon TL yatırımla teknoparkımızın bir şubesi haline getirilmiştir. Yatırımlar devam etmektedir. Teknoparkımızda 200 kadar firma halen Ar-Ge çalışması yapmakta ve yaklaşık 3.500 Ar-Ge elemanı görev yapmaktadır. Teknopark firmalarının yarattıkları katma değer 2013 yılı içinde 701.738.415 TL civarında olmuş ve ihracat tutarı ise 3.231.630,19 Dolardır. Bu rakamların hızla artacağını öngörüyoruz. İhracatın artırılması için öncelikli olarak Teknopark firmaları ve Kalkınma Bakanlığı ile ortak projeler yapmaktayız. Hedefimiz, sanayileşmiş ülkeler seviyesinde patent, buluş ve sanayimize katma değer sağlamaktır. 2010 yılında 1.600 m2 lik bir binada başlayan Teknoparkımız, Türkiye’nin en büyük teknoparklarından biri haline gelmiştir. Türkiye’de teknoloji üretme potansiyelini nasıl görüyorsunuz? Artı ve eksilerimiz nelerdir? Ülkemiz temel bilimlerde ilerlemeye paralel olarak WMG modelinde olduğu gibi sanayi kuruluşlarını üniversitelerle kaynaştırmayı başarabilirse, ileri teknoji üretimi gelişebilecektir. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Sayın Büyükekşi, Kore sanayi başarısının altında yatan en önemli faktörün, sanayiyi yönetenlerin iş başında aldıkları eğitim olduğunu saptamıştır. TİM bunun neticesi olarak YTÜ’nün sunduğu “Endüstriyel Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi” eğitim programını ve Prototip Atölyesi girişimlerini desteklemektedir. TİM’in öngörüsü bütün sanayi kuruluşlarında yaygınlaşıp işbaşı eğitimi ve üniversitelerle işbirliği gelişirse, Türkiye’de teknoloji geliştirme potansiyeli artacaktır. Bizler bu konuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Eklemek istedikleriniz…? Ar-Ge’de çalışmış ve sanayimizde uzun yıllar yöneticilik yapmış biri olarak, teknoloji üretme konusunda başarılı olacağımıza inanıyorum. Fakat bilgi ve tecrübenin, ancak çalışarak ve insana ve Ar-Ge’ye yatırımla elde edilebileceğini kabul etmemiz gerekmektedir. 79 Ana Sponsor / Main Sponsor Ana Sponsor / Main Sponsor 17 – 19 Aralık 2015 İstanbul, Türkiye 17 – 19 Aralık 2015 İstanbul, Türkiye 1616––20 20Mart Mart2015 2015 Hannover, Hannover,Almanya Almanya 12 – 14 Kasım 2014 Bengaluru, Hindistan 12 – 14 Kasım 2014 Bengaluru, Hindistan 1111––1313Ağustos Ağustos2015 2015 Porto PortoAlegre, Alegre,Brezilya Brezilya 05 – 07 Mayıs 2015 Sidney, Avustralya 05 – 07 Mayıs 2015 Sidney, Avustralya Deutsche DeutscheMesse Messe“CeBIT “CeBITEvents EventsWorldwide” Worldwide”kapsamında, kapsamında,dünya dünya genelinde genelindebelirlenen belirlenennoktalarda noktalardaAlmanya AlmanyaHannover Hannovermerkezli merkezli CeBIT CeBITfuarlarının fuarlarınınbirer birerşubesini şubesinikurdu. kurdu.CeBIT, CeBIT,dünya dünyaçapındaki çapındakiüst üst düzey düzeykarar kararmercilerinin mercilerininilgisini ilgisiniçekiyor. çekiyor.Dünya DünyaÇapındaki ÇapındakiCeBIT CeBIT etkinliklerimiz, etkinliklerimiz,uluslararası uluslararasımüşterilerimizin müşterilerimizinilgi ilgiodağındaki odağındakihedefleri hedefleri yakalamaları yakalamalarıvevebu budoğrultuda doğrultudamüşteri müşteriportföyü portföyüoluşturmaları oluşturmaları için içinilave ilaveavantajlar avantajlarsunmak sunmakamacıyla amacıylafaal faaldurumdaki durumdakiyurtdışı yurtdışı pazarlarında pazarlarındasahnelenmektedir. sahnelenmektedir.Hannover HannoverMerkezli MerkezliCeBIT CeBITveve yurtdışındaki yurtdışındakiyan yanetkinlikleri, etkinlikleri,yeni yeniticari ticarifaaliyetlerin faaliyetlerinhızlanmasında hızlanmasında etkili etkilivevegüçlü güçlübir biraraç araçsağlamaktadır. sağlamaktadır.İşletmelerin İşletmelerinbu buetkinliklere etkinliklereolan olan katılımı, katılımı,Bulut, Bulut,Büyük BüyükVeri, Veri,Sosyal SosyalMedya, Medya,Mobil, Mobil,Güvenlik GüvenlikveveObjelerin Objelerin İnterneti İnternetigibi gibigünümüzün günümüzünen enfavori favoritrendlerine trendlerineışık ışıktutmakta tutmaktaveve ticari ticarihedeflere hedeflereyönelik yönelikçok çokçeşitli çeşitliçözümler, çözümler,ürünler ürünlerveveuygulamalar uygulamalar sunmaktadır. sunmaktadır. CeBIT CeBITtakvimi takvimiher heryılyılMart Martayı ayıbaşında başındadüzenlenen düzenlenenöncü öncükonumdaki konumdaki Almanya AlmanyaHannover’deki Hannover’dekiCeBIT CeBIT(16-20 (16-20Mart Mart2015) 2015)fuarıyla fuarıylabaşlar. başlar. Daha Dahasonra sonraCeBIT CeBITAvustralya Avustralya(05-07 (05-07Mayıs Mayıs2015), 2015),Brezilya’daki Brezilya’dakiCeBIT CeBIT etkinliği etkinliğiBITS BITS(11-13 (11-13Ağustos Ağustos2015) 2015)ileiledevam devameder. eder.Kasım Kasımayındaki ayındaki CeBIT CeBITHindistan Hindistan(12-14 (12-14Kasım Kasım2014) 2014)galası galasısonrasında sonrasındadünya dünyaçapındaki çapındaki takvimimizde takvimimizdeyer yeralan alanson sonCeBIT CeBITetkinliği etkinliğiise ise17-19 17-19Aralık Aralık2015’te 2015’te gerçekleştirilecek gerçekleştirilecekolan olanCeBIT CeBITBilisim BilisimEurasia’dır. Eurasia’dır. CeBIT CeBITHannover Hannover16-20 16-20Mart Mart2015... 2015... Dijital Dijitalekonomi ekonomialanında alanındadünyanın dünyanınlider liderfuarı fuarıCeBIT, CeBIT,BT BTveve sayısallaştırma sayısallaştırmaalanlarındaki alanlarındakiana anaeğilimler eğilimlerüzerine üzerinesergilenecek sergilenecekürün ürün vevehizmetler hizmetlerveveuluslararası uluslararasıkonferans konferansprogramı programıileile2015 2015sezonu sezonuiçin için güçlü güçlübir birbaşlangıca başlangıcahazırlanıyor. hazırlanıyor.Bu Buyılın yılınana anateması teması“d!conomy”, “d!conomy”, Partner PartnerÜlkesi Ülkesiise iseÇin. Çin.CeBIT CeBIT2015, 2015,Huawei HuaweiveveLTE LTEgibi gibiuluslararası uluslararası büyük büyükmarkaların markalarında dayer yeraldığı aldığı600 600Çinli Çinlişirketi şirketivevekuruluşu kuruluşubir biraraya araya getirecek. getirecek.Bu BuyılyılCeBIT’te CeBIT’tebizi bizibekleyen bekleyendiğer diğerbir biryenilik yenilikise iseScale Scale1111adı adı altında altında11.11.Holde Holdebilişim bilişimsektörünün sektörününgenç gençyatırımcılarını yatırımcılarınıağırlıyor. ağırlıyor.Bu Bu yılyılilkilkkez kezdüzenlenecek düzenlenecekolan olanbu bualanda alandagenç gençgirişimciler girişimcilerişişdünyasına dünyasına inotavif inotaviffikirlerini fikirlerinisunma sunmafırsatını fırsatınıbulacaklar. bulacaklar.CeBIT CeBIT2015, 2015,bilişim bilişim teknolojilerinin teknolojilerininticaret ticaretvevetoplumun toplumuntüm tümalanları alanlarıüzerindeki üzerindekietkisinin etkisinin yanı yanısıra, sıra,inovasyonun inovasyonunrolünün rolününgiderek giderekbüyüyen büyüyenetkisi etkisietrafında etrafında yoğunlaşmayı yoğunlaşmayıhedefliyor. hedefliyor. AUSTRALIA AUSTRALIA AUSTRALIA CeBIT Events Worldwide CeBIT CeBIT Events Events Worldwide Worldwide 4CeBIT Farklı kıta’da öncü etkinliği Eventssektörün Worldwide 44 Farklı Farklı kıta’da kıta’da sektörün sektörün öncü öncü etkinliği etkinliği olarak büyümeye devam ediyor. 4 Farklı kıta’da sektörün öncü etkinliği olarak olarakolarak büyümeye büyümeye devam devam ediyor. ediyor. büyümeye devam ediyor. AUSTRALIA CeBIT Bilişim Eurasia 17-19 Aralık 2015... aksiyon alıyoruz. Bu sene ziyaretçi çalışmalaını özetleyecek olur isek Anadolu ; Hedeflediğimiz coğrafya olan,Orta Doğu, Afrika,Türki Cumhuriyetler, Yakın Doğu, Avrupa ve Rusya pazarına yönelik çalışmalarımıza şimdiden başladık. Uluslararası programları ki burada aksiyon alıyoruz. Bu sene ziyaretçi çalışmalaını özetleyecek olur Türkisek Ticaret Ateşeleri, Federasyonlar, Dernekler ile olan çalışmalar Anadolu ; Hedeflediğimiz coğrafya olan,Orta Doğu, Afrika,Türki ve Deutsche MesseYakın AG nin 100’üAvrupa aşan ülkelerdeki ofisleri aracılığı Cumhuriyetler, Doğu, ve Rusya pazarına yönelik ile gerçekleştirdiğimiz tanıtım,başladık. Özel Alım Heyetleri kiprogramları burda yol veki burada çalışmalarımıza şimdiden Uluslararası konaklamaları karşılanan karar vericilerin getirilmesi, Türk Ticarettarafımızdan Ateşeleri, Federasyonlar, Dernekler ile olan çalışmalar yurtve içinde ise Ticaret odaları, Kamu Kurum Kuruluşları Deutsche MesseOdaları,Sanayi AG nin 100’ü aşan ülkelerdeki ofisleri aracılığı ile ortak çalışmalarımızın sonunda nitelikli ziyaretçilerden oluşan ile gerçekleştirdiğimiz tanıtım, Özel Alım Heyetleri ki burda yol ve alımkonaklamaları heyetleri düzenlemek. Bunun yanı sırakarar hem vericilerin yurt için hem de tarafımızdan karşılanan getirilmesi, yurtdışında yürütkmekte oldupumuz stratejik ve sektörel medya yurt içinde ise Ticaret Odaları,Sanayi odaları, Kamu Kurum Kuruluşları çalışmalarımız, hali hazırda Ortadoğu Avrupa’da anlaşma yapmış ile ortak çalışmalarımızın sonundave nitelikli ziyaretçilerden oluşan olduğumuz 20’nindüzenlemek. üzerinde medya iş ortağımız bulunmaktadır. alım heyetleri Bunun yanı sıra hem yurt için hem de CeBIT Bilişim Eurasia önümüzdeki yıl 17-19 Aralık 2015’te düzenelenecektir ancak fuar çalışmalarına şimdiden başlandı. Çalışmalarımızı iki anaEurasia başlık altında ediyoruz. Yurt İçi ve Yurt CeBIT Bilişim 17-19takip Aralık 2015... DışıCeBIT Tanıtım çalışmaları olmak üzere. Her bir başlıkta kendi altında Bilişim Eurasia önümüzdeki yıl 17-19 Aralık 2015’te bir çok alt başlığa ayrılıyor. Medya, Yazılışimdiden Medya, Sektörel düzenelenecektir ancakGörsel fuar çalışmalarına başlandı. Medya gibi. Nihai hedefimiz nitelikli katılımcı nitelikliYurt ziyaretçiyi Çalışmalarımızı iki ana başlık altında takipile ediyoruz. İçi ve Yurt yurtdışında yürütkmekte oldupumuz stratejik ve sektörel medya buluşturmak ve %100 iş dünyasının katılımının gerçekleşeceği Dışı Tanıtım çalışmaları olmak üzere. Her bir başlıkta kendi2015 altında Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. çalışmalarımız, hali hazırda Ortadoğu ve Avrupa’da anlaşma yapmış yılı bir etkinliğe yine iş dünyasından nitelikli ziyaretçi, nitelikli alıcı çok alt başlığa ayrılıyor. Görsel Medya, Yazılı Medya, Sektörel olduğumuz 20’nin iş ortağımız bulunmaktadır. Tel : 0212 334 69 00 üzerinde Email medya : [email protected] getirebilmek. Tabi hedefi doğru belirlemek için katılımcılarımızla Medya gibi. Nihai hedefimiz nitelikli katılımcı ile nitelikli ziyaretçiyi Fax : 0212 334 69 34 [email protected] birlikte çalışıyor ve onların beklentilerini analiz ettikten sonra buluşturmak ve %100 iş dünyasının katılımının gerçekleşeceği 2015 Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. yılı etkinliğe yine iş dünyasından nitelikli ziyaretçi, nitelikli alıcı Tel : 0212 334 69 00 Email : [email protected] getirebilmek. Tabi hedefi doğru belirlemek için katılımcılarımızla Fax : 0212 334 69 34 [email protected] birlikte çalışıyor ve onların beklentilerini analiz ettikten sonra Eğlence Haber Firma Reklamı ve Firma talepleri doğrultusunda sosyal medya bağlantıları ve eğlence kanalları yer alır. Müzik TV Yolculuk süresince dinlendirici resimler eşliğinde mevcut müziklerden veya usb belleğinizden dinleyebilme... Uydudan HD kalitesinde TV kanal izleme. Anket Gönüllü katılıma açık anketlerde %70 oranı ile 4.5 milyon yolcu sayısı üzerinden maximum denek grubuna ulaşmanız sağlanmaktadır. Film Artık Otobüslerde Filmleri HD kalitesinde izleyebileceksiniz. Radyo Funtoro HD + ekranlarınd geliştirilen Radyo özelliği yolculukta bir ayrıcalık. İnternet Oyun Seyahat Harita, dil ayarları ve diğer yolcu hizmetlerinin bulunduğu menü İkram Host/Hostesi çağırma ve yolcuların ikram isteklerini Menüden kolayca seçebilme Android destekli birbirinden güzel en yeni ve en eğlenceli oyunları oynayabilirsiniz. Android tabanlı hızlı arayüzüyle internete bağlanılır. Belirleyeceğiniz açılış sayfasıyla açılır. DAHA FAZLASI İÇİN TEKNOLOJİ Teknoloji sürekli gelişiyor, bankacılık da öyle. Bu sebeple dünyanın 16 ülkesindeki 1.700 şubemizde, 20 milyonu aşkın müşterimize en iyi, hızlı ve güvenli hizmeti veriyoruz. Ziraat Teknoloji, Ziraat Finans Grubu’nun hizmetinde.