Dergi Sayı No - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı

Transkript

Dergi Sayı No - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı
TEKNO
GÜNDEM
Yıldız Teknopark Dergisi Yıl:1 Sayı:4 Kasım-Aralık 2014
Akıllı
Teknolojiler
Ne Kadar Akıllı
Olacak?
YILDIZ
TEKNOPARK
GELECEGI
TASARLIYOR
ELEKTRONİK
BELGE YÖNETİM
SİSTEMLERİ
Geleceği
İyi Okumak
Gerekiyor
Değerli Okuyucular,
Günümüzde üniversitelerden; bilimin çekirdeğini oluşturmaları, öğrencilerini ezberci değil araştırmacı
bir yapıda yetiştirmeleri, bilimsel ve düşünce özgürlüğünü sağlamaları ve ülkeyi yönetenlere ışık tutacak çalışma ve araştırmaları yapmaları beklenmektedir. Bu beklenti, eğitim, araştırma ve geliştirmenin
yanı sıra çok geniş bir yelpazede değişik ürün ve hizmetleri kapsamakta, üniversitelerimiz de bu beklentileri yerine getirmeye çalışmaktadır. Üniversitelerin görevi, eğitim ve öğretim hizmetleri vermenin
dışında, temel ve uygulamalı alanlarda araştırma yapmaktır. Üniversitelerde yürütülen uygulamalı
araştırmalar ile sanayinin problemlerine pratik çözümler getirilmektedir.
Bilindiği gibi sanayi kuruluşlarının kalkınmasında, gelişmenin sürdürülebilirliği ve Ar-Ge faaliyetleri çok önemli rol oynamaktadır. Bu sürdürülebilirliği destekleyen en önemli unsurlardan biri de
üniversite-sanayi işbirliğidir. Üniversite-Sanayi işbirliğinde bir diğer önemli konu ise, ortak yürütülen projelerdir. Bu işbirliği sonucunda sanayiler ürün çeşidini sürekli artırmak, yüksek kaliteli ürün
üretmek ve üretim maliyetini düşürebilmek için gerekli çalışmalarda bulunabileceklerdir. Yapılan bu
karşılıklı işbirliği, ülkelerin bilimsel, teknolojik ve ekonomik gelişmesini hızlandıracaktır.
Ülkenin Ar-Ge ve inovasyon sisteminin, sanayi, devlet ve üniversite olmak üzere üç ana unsuru
bulunmaktadır. Bu üç unsur arasında öylesi bir sistematik ilişki kurulmalıdır ki, yeni teknoloji öğrenilip özümsenebilsin; bu teknolojinin tüm ekonomik faaliyet alanlarına yayılması sağlanabilsin; dahası,
edinilen teknolojinin bir üst düzeyde yeniden üretme ve geliştirme yeteneği kazanılabilsin ve geliştirilen teknoloji yeni ürünlere, yeni üretim yöntemlerine dönüştürebilsin. Ar-Ge ve inovasyon süreci
olarak tanımlanan bu süreç, aslında bilginin ekonomik bir faydaya dönüştürülmesini ifade etmektedir.
Son yıllarda ülke çapında Ar-Ge’ye yapılan yatırımda, reel olarak çok ciddi bir artış kaydedilmiştir.
Bu artışın sağlanmasında, özel sektör tarafından Ar-Ge’ye daha fazla kaynak aktarılmaya başlanmasının da önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu durum, değişen rekabet koşulları karşısında özel sektörün
yaşadığı değişimi çarpıcı bir biçimde yansıtmaktadır. Bu gelişmeler, Ülkemizdeki üniversite-sanayi
işbirliği ve ekonomik gelişim anlamında bizleri umutlandırmaktadır.
Prof. Dr. İsmail YÜKSEK
YTÜ Rektörü
TEKNO
GÜNDEM
Yıldız Teknopark Dergisi Yıl:1 Sayı:4 Kasım-Aralık 2014
İçindekiler
4
Tekno Dünya
Akıllı
Teknolojiler
8
Tekno
Türkiye
DOSYA
16
PROF. DR. TÜLAY YILDIRIM:
AKILLI TEKNOLOJİLERDE
HEDEF YAŞAMI
KOLAYLAŞTIRMAKTIR
28
Akıllı Teknolojiler
Ne Kadar Akıllı Olacak?
Ne Kadar Akıllı
Olacak?
YTÜ TEKNOPARK
GITEX 2014 FUARI’YLA
ORTADOĞU’YA AÇILDI
46
12
ELEKTRONİK
BELGE YÖNETİM
SİSTEMLERİ
Yıldız
EĞİTİM SİSTEMİMİZ
İşletme
Kulübü
52 ZARAFET
SOSYAL
38
ELEKTRONİK
BELGE YÖNETİM
SİSTEMLERİ
Geleceği
İyi Okumak
Gerekiyor
34
İÇERMELİ
62
YILDIZ
TEKNOPARK
GELECEGI
TASARLIYOR
YTÜ İSBİRLİGİYLE
TÜRKİYE'DE BİNLERCE
YERLİ ASKERİ JİP
ÜRETİLDİGİNİ
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Geleceği
İyi Okumak
Gerekiyor
Yıldız Teknopark A.Ş adına
İmtiyaz Sahibi
Prof. Dr. İsmail YÜKSEK
YTÜ Rektörü
Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu)
Dr. Mahmut KARAMAN
Yayın Danışma Kurulu
Prof. Dr. Mesut GÜNER
Prof. Dr. Cengiz KAYA
Yayın Kurulu
Erdem YURTSEVEN
Gürol ÜZENÇ
YILDIZ TEKNOPARK
Yıldız Teknik Üniversitesi
Davutpaşa Yerleşkesi
Teknoloji Geliştirme Bölgesi 1. Faz
Esenler - İstanbul / Türkiye
Tel:0 212 483 70 00 - 01
Fax:0 212 483 70 02
www.yildizteknopark.com.tr
YAPIM / YAYIN YÖNETİMİ
Yayın Yönetmeni
Mehmet S. EKİNCİ
Editör
Özlem ŞAHİN
YILDIZ
TEKNOPARK
GELECEGI
TASARLIYOR
66
Görsel Yönetmen
Şeyma KOVAL
TAYA İLETİŞİM
Çubuklu Mah. Çayocağı Sok.
No: 36/2 Beykoz / İstanbul
Tel: 0216 680 02 96
Gsm: 0555 965 28 35
www.tayailetisim.com
Baskı
Şan Ofset
Hamidiye Mah. Anadolu Cad.
No:50 Kağıthane/İstanbul
Tel:0212 289 24 24
x
DÜNYA’DAN TEKNOLOJİ
O
N
K
E
Sualtında nefes aldıran
T
madde üretildi
A
Y
N
Ü
D
Güney Danimarka Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, ileride
kullanmak üzere havadaki oksijeni emen bir malzemeyi sentezlemeyi başardı. Malzeme, havada ihtiva edilenden 160 kat daha
fazla oksijeni depolayabiliyor.
Yeni madde, Aquaman’ın Kristali adını aldı. Bir DC çizgi roman
kahramanı olan Aquaman, diğer yetenekleri dışında su altında
rahat nefes alabiliyor.
Yapılan açıklamada, söz konusu maddenin sadece bir çay kaşığı
kadarı, tüm odadaki oksijeni içine alabiliyor. Bu miktar, bir
dalgıcın ağır ekipman ve geleneksel tüpler olmadan su altına
dalabilmesi için yeterli olacak.
Granüller, içindeki oksijeni maksimum gereken bir süre için
tutabiliyor. Oksijen, madde ısınınca veya basınç azalınca dışarıya
çıkıyor. Bilim adamları, hâlihazırda maddedeki oksijeni güneş
ışığı yardımıyla çıkarmaya çalışıyor. Yeni malzemenin kilit bileşeni
olarak organik bağlanmış kobalt gösteriliyor.
Hintli mucit kirli havayı
mürekkebe dönüştürdü
Isınmadan ulaşıma kadar kullandığımız her cihaz aslında
havanın kirlenmesini bir parça daha arttıran etkenler arasında
yer alıyor. Hintli bir genç, geliştirdiği proje ile şehirlere çöken
kirli havayı mürekkebe dönüştürerek, hava kirliliğini azaltmayı
hedefliyor.
Hem yazıcılarda kullanılan mürekkebin kimyasal işlemlerden
geçip evlerimize girmesi, hem de hava kirliliğini azaltma projesini biraraya getiren Anirudh Sharma, bir prototip hazırlayarak
ilginç bir projeye imza atıyor ve kurum ile çalışan bir yazıcı
tasarlıyor.
100 dpi baskı yapabilen bir kartuş oluşturan Anirudh Sharma,
alkol ve kurum karışımı ile projesini mürekkebe dönüştürmeyi
başarıyor.
Mürekkebin yapımı aşamasında havayı kirleten kimyasalların bu
yolla azalacağını düşünen Anirudh Sharma, kirletici karbon parçacıklarını azaltmada projesinin yardımcı olabileceği düşünüyor.
6
Oksijeni emme hızı, atmosferdeki oksijen konsantrasyonuna ve
ayrıca sıcaklığa, basınca ve birçok diğer faktöre bağlı. Çevreden oksijen alma süreci saniyeler, dakikalar, saatler veya günler
sürebilir. Maddenin çeşitli versiyonları, oksijeni farklı hızda
emebiliyor.
DNA Haritamız Google’da!
Birçok kişisel bilgimizin Google’da depolanmasına alıştık. Peki ya
DNA haritamızın depolanmasına... DNA üzerine araştırma yapan
firmalar, hastaneler ve üniversitelere Google’dan bir teklif var:
Bulut üzerindeki gen bankası Google Genomics.
Google’ın robotik ve elektronik yatırımlarının gölgesinde kalan
Google Genomics projesi, genetik araştırmaların yakın gelecekte
yaratacağı devasa veri yığınını bulut ortamında saklamayı hedefliyor. 10 yıl içinde gen incelemelerinin ve projelerinin artması
bekleniyor ve şimdiden ortaya çıkacak verinin nasıl ve nerede
saklanacağı konusu bir problem teşkil ediyor.
DNA bilgilerinin saklanması konusu sadece Google’ı değil, IBM
ve Microsoft gibi diğer bilişim devlerinin de ilgi alanında. Google
bu projeye 1,5 yıl önce bilimadamları ve doktorlar ile görüşerek
başlamış. DNA verilerinin belli bir şekilde, bir API (Application
Programming Interface – Uygulama Programlama Arayüzü) kullanarak nasıl depolanabileceğini düşünmüşler ve çeşitli
denemeler yapılmış. Google nasılsa veritabanı ve veri depolama
teknikleri konusuna hiç de yabancı değil.
Google Genomics’in veri saklamak ve bulut üzerinde duran
gen verisi ile çevrimiçi çalışmak için önerdiği fiyat, gen haritası başına yıllık 25 dolar. Bir kişinin gen haritasının 100 gb
büyüklüğünde olduğunu düşünürseniz, işin boyutu daha kolay
anlaşılır. Gerçi bir haritanın basitleştirilmiş özet versiyonu 1
gb kadar yer tutuyor, bu da yıllık 0.25 sent’e denk düşüyor. Şu
anda halka açık projelerden yüklenmiş 3,500 adet gen haritası
Google Genomics sunucularında depoda duruyor ve istenildiği
anda tıp kurumları tarafından yüksek hızlı bir bağlantı üzerinden
kullanılabiliyor.
Google ve diğer hizmet sağlayıcıların paket fiyatları düştükçe
daha fazla kurum, Google Genomics benzeri DNA depo servislerini kullanmaya başlayacak. Artık rahatlıkla ‘genetiğin geleceği
bulutta’ diyebiliriz.
7
x
DÜNYA’DAN TEKNOLOJİ
O
N
K
E
T
A
Y
N
Ü
Dünya’nın En Keskin
D
Burnu Fillerde
Yeni bir Japon araştırması, fillerin dünyadaki tüm hayvanlardan
daha iyi koku aldığını ortaya koydu.
Tokyo Üniversitesi araştırma görevlileri, Afrika fillerinin insanlardan 5 kat daha keskin bir burna sahip olduğunu keşfederek,
köpeklerin elinden koku zaferini almış oldu. Raporun mimarı
Yoshihito Niimura, araştırmalarında insanlarla beraber 3 farklı
gen kullandı.
İnsanları aptallaştıran
virüs bulundu!
ABD’li bilim adamları, bilişsel yetenekler üzerinde olumsuz etki
göstermek suretiyle insanları aptallaştıran bir virüs tespit etti.
Nebraska Üniversitesi Johns Hopkins Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen araştırma çalışmasını yürüten uzmanlar, yaptıkları
açıklamalarda, daha önce hiçbir sağlıklı insan metabolizmasında
söz konusu virüse rastlanmadığını belirttiler. İnsan gırtlağındaki
mikroplar üzerine yapılan bir bilimsel araştırma esnasında tesadüfen bulunan virüsün DNA’sı, doğadaki yeşil yosunları tahrip
eden virüsün DNA’sıyla birebir uyum gösteriyor.
Aptallık virüsünün keşfinden sonra gerçekleştirilen bilimsel
çalışmaya iştirak eden 90 katılımcının 40’ında söz konusu virüse
rastlanırken, bu kişiler görsel algı ve dikkat gerektiren testlerde
virüsü taşımayanlara göre daha kötü sonuçlar elde etti.
Söz konusu araştırmayı gerçekleştiren ekibe başkanlık yapan
viroloji (virüs bilimi) uzmanı Dr. Robert Yolkena, konuya ilişkin
olarak yaptığı açıklamada, testlere katılan insanların arasındaki psikolojik farklılıkların bir kısmının genlerle ilgili olduğunu,
diğer kısmının vücuttaki mikroorganizmalardan kaynaklandığını
belirterek, ‘‘Söz konusu çarpıcı örnek, vücudumuzda yaşayan ve
zararsız oldukları varsayılan bazı mikroorganizmaların insanın
algısal süreçleri ve bilişsel yetenekleri üzerinde olumsuz etki
gösterdiğini kanıtlamaktadır’’ dedi.
8
Afrika fillerinin hortumunda 2 bin farklı koku geni bulunurken,
köpekler 811 genle arkadan geliyor. Kokularla hayatımıza şekil
vermemize rağmen, insanoğlunun burnunda sadece 400 koku
geni bulunuyor.
Japonlar sualtında şehir
inşa edecek
Bir Japon inşaat şirketi, 5 bin kişinin yaşayabileceği ve deniz
kaynaklarından enerji üretecek bir sualtı şehri planını açıkladı.
25 milyar dolarlık projeyi hayata geçirebilecek teknolojinin ise
2030’da hazır olacağı ifade ediliyor.
Uzayda tarihi buluşma
Rosetta uzay aracına bağlı modül, kuyruklu yıldıza inmeyi başardı. Avrupa Uzay Ajansı (ESA), bir ilki deneyerek 67P/
Çuryumov-Gerasimenko Kuyruklu Yıldızı üzerine “Philae” isimli
modülü indirmeyi başardı. Dünya’da hayatın oluşumuna dair
ipuçları arayacak olan “Philae”yi taşıyan uzay aracı Rosetta, söz
konusu kuyruklu yıldızın yörüngesine 10 yılda ulaşabilmişti.
İKİ AÇIDAN BİR İLK
Projenin başarıyla sonuçlanmasıyla, ilk kez Dünya’dan bu kadar
uzak bir uzay görevi yerine getirilmiş oldu. Ayrıca bilim insanları,
ilk kez bir kuyruklu yıldızı çok yakından tanıma imkânı edinecek.
1.3 MİLYAR EURO’LUK PROJE
Philae’nin yüzeye inişi yaklaşık 7 saat sürdü. Bu sırada Rosetta
ile Dünya arasındaki mesafe 500 milyon kilometreden fazla
olduğu için, Rosetta’dan gelen sinyaller, 28 dakika 20 saniye gibi
bir sürede Dünya’ya ulaştı.
Rosetta, Güneş Sistemi içindeki milyonlarca kilometre süren 10
yıllık yolculuğu sonrası 6 Ağustos’ta kuyrukluyıldıza ulaşmış ve
etrafında bir yörüngeye oturmuştu. 1,3 milyar Euro’luk proje,
1993 yılında onaylanmıştı.
HAYATIN OLUŞUMUNA DAİR İPUÇLARI ARAYACAK
Philae’nin inişten sonra zeminden örnekler alması ve beraberinde getirdiği üç laboratuvar cihazıyla deneyler yapması
bekleniyor. Spektrometre yardımıyla incelenen maddelerin türleri
belirlenecek, böylece kuyruklu yıldızda bulunan moleküllerin
yapısı aydınlığa kavuşacak. Aminoasit gibi organik maddelerin
bulunması halinde, veriler Dünya’da hayatın oluşumuna dair
önemli ipuçları sunacak.
Japon inşaat şirketi Şimizu, sualtı yaşam alanı kurma fikrinin bir
hayal olmadığını ve sadece 15 sene sonra 2030 yılında böyle bir
şehri inşa etmeyi planladıklarını açıkladı. Şimizu şirketi sözcüsü
Hideo Imamura, basına yaptığı açıklamada, “Bu bir rüya değil,
gerçek bir hedeftir” dedi.
Spiral şeklindeki yapı 3 ana bölümden oluşuyor. “Okyanus
Spirali” ismi verilen sualtı şehrinde, çok az kısmı deniz yüzeyinin
üzerinde görünecek 500 metrelik küre şeklinde birinci bölüm
bulunuyor. Plana göre orta kısımda, 15 km uzunluğunda spiral
şeklinde iş ve yaşam alanları ile birlikte otel odalarının olacağı
ikinci bölüm bulunuyor. Bu bölüm, 5 bin kişinin yaşayabileceği
kapasitede olacak. Sualtında 3 ile 4 bin metre derinlikte ise spiralin bağlanacağı en alt kısım olan “Dünya-Fabrikası” bulunacak.
Burası ise araştırma ve enerji merkezi olarak kullanılacak. Bu
fabrikada “metanojen” ismi verilen mikro organizmalar kullanılarak karbondioksitten metan gazı üretilecek.
Ayrıca deniz suyundaki sıcaklık farkından da “okyanus termal
enerji dönüşümü” yöntemi ile elektrik enerjisi üretilmesi planlanıyor. Tuzdan arıtılmış su da üretecek olan Okyanus Spirali’nin
çevresinde ise balık çiftlikleri kurulacak.
İlginç yapının tasarımı, Tokyo Üniversitesi Japonya Deniz ve
Dünya Bilimleri Ajansı ile hükümetin Balıkçılık Araştırmaları
Ajansı uzmanlarının ortak çalışması sonucu yapıldı. Şimizu’nun
tahminlerine göre yapı 3 trilyon Yen’e (25,6 milyar dolar) mal
olacak ve yapımı 5 yıl sürecek.
Derin deniz yapıları, deprem ve tsunaminden daha az etkilenme olasılığına sahip. Uzmanlar böyle bir yapının insanları,
deniz seviyesinin yükselmesi probleminden de kurtarabileceğini
düşünüyor.
Güneş Sistemi’nin buzdolapları olarak görülen kuyruklu
yıldızların 4 milyar 600 milyon yıl önce oluşmuş maddeyi hâlâ
sakladıkları biliniyor. Öte yandan bilim insanları, Dünya’ya suyun
kuyruklu yıldızlardan gelip gelmediğini de anlamaya çalışacak.
Rosetta ve Philae üzerindeki kameralarla, kuyruklu yıldızın yüzey
haritası da çıkarılacak. Böylece 67P/Çuryumov-Gerasimenko,
haritalandırılmış ilk kuyruklu yıldız olacak.
9
x
TÜRKİYE’DEN TEKNOLOJİ
O
N
K
E
T
E
Y
İ
K
R
Masaüstü bilgisayarı
TÜ
cebe sığdırdı
Türkiye
Ar-Ge Faaliyetleri
İstatistikleri Açıklandı
Kalkınmanın yolunun üreten ve yüksek katma değer oluşturan
bir ekonomiden geçtiği bilinen bir gerçektir. Bu bağlamda ArGe ve inovasyon büyük önem arzeder.
Yeni açıklanan verilere göre, Türkiye’de Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge
Harcaması, 2013 yılında bir önceki yıla göre %13,4 artarak 14
milyar 807 milyon TL olarak gerçekleşti. Böylece, bir önceki yıl
% 0,92 olan Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcamasının Gayri Safi
Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı 2013 yılında % 0,95’e yükseldi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın; Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri, Ar-Ge Merkezleri, Teknoloji Transfer Ofisleri gibi
kurumsal yapılara verdiği destekler ile San-Tez, Teknogirişim,
Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama, Teknolojik Ürün Yatırım
Destek Programı gibi projeye dayalı desteklerinin, Ülkemizde
işleyen bir Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik ekosisteminin oluşmasına, kurumsal ve sürdürülebilir yapıların kurulmasına önemli
katkıları oldu.
Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcamalarında ticari kesim % 47,5 ile
en büyük paya sahipken bunu % 42,1 ile yükseköğretim kesimi ve
% 10,4 ile kamu kesimi takip etti.
TZE cinsinden Ar-Ge Personeli Sayısı
Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden Ar-Ge personel sayıları
değerlendirildiğinde, 2013 yılında toplam 112.969 kişinin Ar-Ge
personeli olarak çalıştığı açıklandı. Böylece, bir önceki yıla göre
TZE cinsinden Ar-Ge personeli sayısındaki artış % 7,5 olarak
gerçekleşti.
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Ar-Ge Merkezleri ve Teknoloji
Transfer Ofisleri gibi kurumsal yapılarda çalışan Ar-Ge personeli sayısı, Ülkemizdeki genel Ar-Ge personeli sayısının %
50’sine ulaştı.
10
İzmirli genç bilim insanı Onur Keskin, dünyada yeni yeni gelişen
“tek kartta bilgisayar” sistemiyle örneğine çok az rastlanan bir
ürün geliştirdi. Masa üstü bilgisayarların kasasını cebe girecek
boyutta küçülten Keskin’in geliştirdiği ilk ürünler, enerji sektöründe kullanılmaya başlandı. Ev ve ofis kullanımının yanında
akıllı trafik sistemleri gibi hayatın birçok alanında da kullanılabilecek bilgisayar, yerli işletim sistemi ile ülke güvenliğine de katkı
sağlayabilecek.
Dokuz Eylül Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği bölümünde
doktorasını yapan 29 yaşındaki Onur Keskin’in akademik bir
çalışma sırasında incelediği ve “daha iyisini yaparım” diyerek
başladığı proje, başarı hikayesine dönüştü.
Rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri kurmak için gereken hava
ölçüm ve kayıt sistemlerini geliştirmek üzere çalışmaya başlayan
Keskin’in geliştirdiği bilgisayar, ABD’de düzenlenen konferansta başarılı bulununca ilk yerli “tek kartta bilgisayarın” üretim
macerası da başladı.
Eşi Fulya Keskin ile birlikte Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme
Bölgesi’ndeki kuluçka ofisinde çalışmaya başlayan Keskin’in tasarladığı ilk bilgisayarlar, mevcut ürünlere göre çok daha üstün
özelliklere sahip olması nedeniyle enerji şirketlerinin dikkatini
çekti. Yılbaşından itibaren satışına başlanacak sistemin, tüm
dünyada yenilenebilir enerji yatırımlarında tercih nedeni olacağı
belirtiliyor.
Alternatif Enerji
Keşfeden Türk!
Mersinli, meslek lisesi mezunu, torna tesviye ustası Turgay Kamışlı, alternatif enerjide büyük bir buluşa imza atarak, kendi tasarımı olan reaktörde maden atıklarından hidrojen gazı elde etti.
Turgay Kamışlı, madeni atıklardan üretilen enerjinin ucuzluğuna dikkat çekerek, ‘100 litre benzinden elde edilen enerjiyi bu
sistemle 10 liraya mal etmek mümkün’ dedi.
Alternatif enerji üretiminde büyük bir buluşa imza atan Turgay
Kamışlı, üç bakanlığın destekleme kapsamına aldığı ve birçok
ödül alan buluşuyla hidrojen enerjisini, kendi tasarımı olan
prototip reaktörle üretiyor. Kamışlı, literatürde benzeri olmayan
bir yöntemle, geleceğin enerjisi olarak adlandırılan hidrojeni,
katalizör ve tetikleyici kullanmadan elde ediyor. Kamışlı, çok
sayıda üniversite ve araştırma merkezinden, kendi buluşu olan
reaktörlerin yüzde 100 hidrojen ürettiğine dair test ve analiz
raporları aldı.
Alüminyum ve borun geri dönüşümü olmayan tehlikeli ve zehirli
atıklarını kullandığını belirten Kamışlı, mevcut maden atıklarını
reaksiyonla fermente ederek zararlı ve tehlikeli muhteviyatı pastörize ettiğini söyledi. Kamışlı, reaktörlerin çalışmasıyla dışa vuran
egzotermik dış ısıdan yararlandığını kaydetti. Reaktörlerin iklim
şartlarına göre 20 dakikayla 1 saat içerisinde reaksiyona geçtiğini
ifade eden Kamışlı, fermente sonrası oluşan pastöre atığın tarım
alanlarında ve inşaat sektöründe kullanılabileceğini dile getirdi.
HAYATA GEÇERSE ENERJİYE %20-25 KATKISI OLUR
Kamışlı, hidrojen enerjisinin elektrik üretiminde, araç yakıtlarında, ısınmada, her türlü gaz motorunda rahatlıkla kullanılabildiğini, ABD, Rusya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin uzay
çalışmalarında da kullandıklarını kaydetti. Bir litre hidrojenin 5
litre petrol türevi yakıta muadil olduğunun altını çizen Kamışlı,
‘Şu an dünya birim fiyatı olarak hidrojenin metreküpü 25-30
lira civarında. Ben bu sistemle hidrojen enerjisini çok çok ucuza,
50 kuruş ile 1 lira arasında bir maliyetle üretiyorum. Üniversitelerdeki ilgililer kar marjı olarak devlete bire 9 katlayacağını,
katma değer olarak devletin patentten büyük gelir sağlayacağını
söylediler. Bu enerji türü ülkemizde hayata geçsin istiyorum. Hayata geçerse ülkemizde yüzde 20-25 enerjiye katkısı olur. Çünkü
tehlikeli atıklarla çalışıyor. Bu atıklar pastörize oluyor, fermente
kazanında reaksiyona giriyor’ ifadelerini kullandı.
11
x
TÜRKİYE’DEN TEKNOLOJİ
O
N
K
E
T
E
Y
İ
K
R
TÜ
Türkiye’nin En
Siber Saldırılara
İnanmıyoruz!
Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’de kullanıcıların %23’ü siber saldırıların gerçekliğine inanmıyor. İnanmayan
kullanıcılar haliyle önlem almıyor. Kullanıcıların bu duruma olan
kayıtsızlığı sanal yaşamlarını ve verilerini tehdit ediyor.
Avrupa’da internet kullanıcılarının yüzde 12’si siber tehditlerin
gerçek olduğuna inanmazken, bizde durum neredeyse bunun iki
katı. Türk kullanıcıları, çevrimiçi hesaplarının tehlikede olmasını
umursamıyor. Bu risklerden çoğu haberdar bile değil. Durum
sadece sosyal medya hesaplarından ibaret değil ayrıca finansal
bilgiler de tehlike altında.
Wi-Fi ağları üzerinden gönderilmekte olan veriler nedeniyle
birçok kullanıcı tehlike altında olduğunu bilmiyor. Kullanıcıların
bazıları bu tehlikelerin önemli olmadığını söylüyor.
Peki, siz siber saldırılara inanıyor musunuz? Siber saldırılardan
korunmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Girişimci ve Yenilikçi
Üniversiteleri
TÜBİTAK’ın ilk kez 2012’de hazırladığı Girişimci ve Yenilikçi
Üniversite Endeksi ile her yıl Türkiye’nin en girişimci ve yenilikçi
50 üniversitesi belirleniyor. 2014 listesinde YTÜ, 11. sırada yer aldı.
Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi, üniversiteleri girişimcilik ve yenilikçilik performanslarına göre sıralayarak, üniversiteler arası girişimcilik ve yenilikçilik odaklı rekabetin artmasına,
böylelikle girişimcilik ekosisteminin gelişmesine katkı sağlıyor.
Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi ile üniversiteler,
bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği, fikri mülkiyet havuzu,
işbirliği ve etkileşim, girişimcilik ve yenilikçilik kültürü ile ekonomik katkı ve ticarileşme boyutları altında 23 göstergeye göre
sıralanıyor. 23 göstergeden oluşan endeks kapsamında yaklaşık
900 bin hücrelik veri seti 6 aylık yoğun bir çalışma sonunda
toplandı ve çeşitli kontrollere tabi tutularak değerlendirmeye
alındı. Endeks kapsamında 50 ve üzeri öğretim üyesi olan 144
üniversite hesaplamaya dâhil edildi.
2014 Üniversite Sıralaması (İlk 15)
1-ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
2-SABANCI ÜNİVERSİTESİ
3-BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
4-İHSAN DOĞRAMACI BİLKENT ÜNİVERSİTESİ
5-KOÇ ÜNİVERSİTESİ
6-ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ
7-İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
8-TOBB EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ
9-İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ
10-SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
11-YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
12-GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
13-ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
14-HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
15-EGE ÜNİVERSİTESİ
12
Görünmezlik pazarına Türkiye’de giriyor!
Sadece İsrail ve Amerika’da üretilen anti-radar özellikli “gizleme ağı”, Ankara’da faaliyet gösteren
bir AR-GE firması tarafından da geliştirildi.
Firma, bir adım daha ileri giderek henüz dünyada uygulaması olmayan anti-radar özellikli kompozit
malzeme üretmeyi de başardı. İnsansız hava araçlarının ve gemi gövdelerinin bu malzemeden yapılması halinde bu araçlar radarlara yakalanmayacak. Uygulandığı hava ve deniz araçlarına, radara
yakalanmama özelliği kazandıran kompozit ürün, TÜBİTAK testinden de geçti. Yapılan testlerde
ürünün, ithal muadillerinden çok daha fazla radar soğurma özelliği olduğu belgelendi.
Firmanın yüzde yüz yerli imkânlarla geliştirdiği gizleme ağı ve yapısal kompozit malzemeler; tank,
İHA ve gemi gibi savaş araçlarının tümüne uygulanabiliyor.
Firma yetkilisi Ümit Öztürk, kompozit ürünlerinin radar dalgalarını soğurarak radar kesitini azalttığını, gizleme ağının her durumda görsel, radar, kızılötesi ve termal izi azalttığını söyledi. Öztürk,
radar kamuflaj teknolojisinin Türkiye dışında Dünya’da yalnız ABD ve İsrail’de bulunduğunu kaydetti.
Dünya’da önemli bir savunma ürünü haline gelen anti-radar ve görünmezlik ürünlerinin milyarlarca
Dolarlık pazarı bulunuyor.
13
x
MAKALEHABER
TEKNO
YTÜ TEKNOPARK
GITEX 2014 FUARI’YLA
ORTADOĞU’YA AÇILDI
Umut SEVİN
Bilgera Yazılım
Bilgera Yazılım olarak Dubaı Gıtex 2014 fuarına ziyaretçi olarak katıldık. Sağlanan faydaları aşağıda listeli
başlıklar altında toplayabiliriz:
Dubai’de 19 yazılım firmasıyla
uluslararası pazarlama
çalışması yaptık
Dr. Mahmut KARAMAN
YTÜ Teknopark Genel Müdürü
Yıldız Teknoloji Geliştirme Bölgesi Teknopark A.Ş.
olarak, Orta Doğu’nun en büyük teknolojik etkinliklerinden biri olan DUBAI (B.A.E.) – GITEX 2014
Fuarı’na katıldık. 12-16 Ekim 2014 tarihleri arasında
gerçekleşen fuara, Yıldız Teknopark bünyesinde yer
alan bilişim ve yazılım firmalarından oluşan bir
heyetle katılarak, önemli kazançlar elde ettik.
GITEX 2014 Fuarı, Suudi Arabistan, Katar, Umman, Kuveyt, Mısır, İran, Afganistan ve Pakistan gibi
ülkelere dağıtım yapan ve merkez konumunda olan
Dubai’de yapıldı. Çok sayıda ülke temsilcisi ve büyük
ölçekli kuruluş fuara katıldı. 114 ülkeden 143,000
ziyaretçi geldi. 57 ülkeden 3.700 firma stant açarak
katıldı. Yıldız Teknopark, bünyesindeki sekiz firması
ile birlikte stant açan katılımcılar arasında yer aldı.
14
Yıldız Teknopark olarak 19 firmamızla katıldığımız
fuarda firmalarımız, hedef firmaların yetkilileri ile
birebir görüşmeler yaptılar. Fuar dışında Dubai’nin
önemli serbest bölgelerine ziyaretler düzenleyerek
bölge yetkilileriyle görüşmeler yaptık. Dubai’de, Yıldız
Teknopark ihracat kuluçka ofisi kurmak için işbirliği
olanaklarını geliştirmeye gayret ettik. Dubai’nin
başlıca üniversitelerini ziyaret ettik.
GITEX 2014 Fuarı’nda teknopark firmalarımız,
potansiyel müşterileri ile yaptıkları görüşmelerde
pazarın ihtiyacı olan ürün özelliklerini tespit ettiler.
İlaveten Yıldız Teknopark bünyesindeki firmalarımız
aralarında bir sinerji oluşturarak, kısa vadede ortak
proje üretme fikrini değerlendirdiler.
GITEX 2014 Fuarı ile Teknopark firmalarımız,
gözlemleyerek ve birebir iletişim kurarak ürün
geliştirmede ve ticari perspektifte daha geniş bir
bakış açısı yakaladı. Yıldız Teknopark olarak; Ar-Ge
çalışmaları, inovasyon ve ticari anlamda uluslararası
açılım hedeflerimize ulaşma yolunda, hem firmalarımıza hem de ülkemize hizmet ediyor olmaktan
mutluluk duyduk. Yeni çalışmalarda, yepyeni ufuklara
beraberce açılmak temel hedefimiz olacaktır.
-Yeni taşındığımız Yıldız Teknopark bünyesindeki diğer
firmalar ile entegrasyon ve sinerji fırsatlarını gözlemleme şansımız oldu. Bu doğrultuda, Done ve Getron
ile kısa vadede ortak proje üretme şansımız olacağını
öngörüyoruz.
Özgür ZAN
Done İletişim Bilgi Sistemleri ve Yay. A.Ş.
Done İletişim Bilgi Sistemleri A.Ş. olarak, Dubai GItex
2014 fuar heyetine ve heyet ile gerçekleştirilen serbest
bölge ziyaretlerine katıldık. Fuarda rakip firmaların
çözümlerini inceleme şansı bulduk. Hedeflediğimiz
sektörde faaliyet gösteren müşteriler ile görüşmeler
yaptık. Bu pazarda sunmayı planladığımız ürünlerimizin
konumlandırılması konusunda fikir sahibi olduk.
Genel anlamda Ortadoğu pazarındaki trendleri gözlemleme ve firma yetkileri ile görüşme fırsatı bulduk. Mayıs
ayında yapılan heyet ziyareti sonrasında, bu bölgeye
yönelik bilgilerimiz ve temaslarımızı artırmış olduk.
Teknopark Yönetimine bu organizasyon için tekrar
teşekkür eder, benzer ticari heyetlerde yer alma konusunda firmamızın olumlu düşündüğünü arz ederiz.
-Körfez Bölgesi’ne erişimle ilgili alternatifleri ve olası iş
birlikteliklerini değerlendirme fırsatı bulduk. Bu doğrultuda, iş ortağımız ile beraber Dubai’de ofis açma ve
süreci hızlandırma kararı aldık. Benzer bir modelde Escort Teknoloji çatısı altındaki diğer iştiraklere de sunulan
avantajları aktarma ve yönlendirme şansımız oldu.
-Fuarda sunulan çözüm/platform/teknolojileri baz
aldığımızda, planladığımız ve hedeflediğimiz gibi Türkiye’de pozisyonladığımız platformun bulut altyapısına
taşınarak, bölgede yaygınlaştırılacağını gözlemledik.
Bu doğrultuda, mevcut müşterilerimiz ile görüşmeleri
sürdürüyoruz. Gelecek sene başında bu noktada ciddi
gelişmeler olacağını düşünüyoruz.
-En önemlisi, fuarda farklı sektörlerde sunulan ve
inceleme şansımız olan platformları baz alarak, kendi
sektörümüze yönelik 2 ayrı projede Ar-Ge çalışmalarına başlama kararı aldık. Bu konuda, fuar sonrası POC
çalışması için mevcut müşterilerimizden onay alındı.
15
x
TEKNO HABER
Ozan ADALI
Karaş Yazılım
Eren MERT
Medron Yazılım
Mustafa BİLGE
Rintek Teknoloji
Yıldız Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetiminin de
destekleriyle Dubai GITEX fuarına katılım sağladık. Fuar
öncesi tüm firmalar gibi bizim de kafamızda bazı soru
işaretleri vardı.
Fuarda özellikle ilgili insanların birebir bizi ziyaret etmesi
ve ürünlerimizle bilinçli olarak ilgilenmeleri fuar alanında bizi motive etmiş ve Türkiye’ye memnun dönmemizi
sağlamıştır. Şu an görüşmekte olduğumuz firmalar
bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi bile gerçek anlamda
iş yapabileceğimiz firma haline geldiğinde motive olmuş
olacağız ve bunun gerçekleşeceğini düşünüyoruz.
Dubai GITEX 2014 fuarına Teknopark AŞ aracılığı ile
oluşturulmuş bir ticaret heyetine dâhil olarak katıldık.
Ticaret heyeti ile birlikte yaptığımız fuar ziyareti ve
serbest bölge ziyaretlerinin firmamız adına çok faydalı
olduğu kanaatindeyim. Ulusal proje başarılarımıza
uluslararası boyut katmak, yurt dışı pazarlar ve rakip
firmalar ile ilgili bilgi almak, yeni projelerimiz için yeni
ufuklar kazanmak ve Dubai’de ticaret yapmak hakkında
birçok değerli bilgiler edindik. Başta üniversitemizin
değerli Rektörü Prof. Dr. İsmail YÜKSEK ve Teknopark
AŞ Genel Müdürü Dr. Mahmut KARAMAN olmak üzere
ticaret heyeti düzenlenmesinde emeği geçen herkese
katkılarından dolayı teşekkürü bir borç bilir ve bu gibi
yeni oluşumların devam etmesini temenni ederiz.
Yıldız Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetimine, hem bu
popülasyonun oluşturulmasında hem de bizim gibi firmaların ortak bir paydada buluşturulmasındaki katkılarından
dolayı teşekkürlerimizi sunarız. Teknopark Yönetim Ofisinin
de ayrı bir katılımcı firma gibi bizleri disiplinli bir şekilde
yönetmesi ve biz katılımcı firmaları her konuda desteklemesi olumlu olmuştur. Uluslararası arenada bu gibi
organizasyonlarda daha çok Türk firması görmeyi umut
ediyor, bir sonraki organizasyonda görüşmeyi diliyoruz.
Gerçekleşen bu ziyaret, hem ürünlerimizi hem de firmamızı tanıtma
olanağı sağladığı için ticari ilişkilerimizin gelişmesine katkı sağlamıştır. Yapmış olduğumuz ikili görüşmeler sayesinde ürünlerimizin
ve çözüm sistemlerimizin kısa bir sürede Birleşik Arap Emirlikleri
pazarına girmesini hedeflemekteyiz.
Ülkemizde sayıları yaklaşık 1600’e ulaşmış yazılım firmalarının birçoğu ihracat yapmak, ürünlerini yurtdışında
da pazarlamak istemektedir. Karaş Yazılım olarak biz
de, Ar-Ge çalışması yaptığımız finansal ürünlerimizi
yurtdışında da pazarlama gayesindeyiz.
Sarven SIRADAĞ
Getron Bilişim Hizmetleri A.Ş
GITEX 2014 Fuarı’na Teknoparkımız tarafından düzenlenen
ticari heyet ziyareti, bu yıl içerisinde katıldığımız en verimli
etkinliklerden biri oldu.
Bu fuar kapsamında başlıca üç kazanımımız oldu:
-İlk olarak, dünyanın dört bir yanından gelen her ölçekte
firmayı ve ürünlerini bu fuarda görerek rakip analizi yapma
şansı bulduk.
-İkinci olarak firmamızı, yeteneklerimizi global ölçekte
görme ve ürünümüzün güçlü yanlarını anlama fırsatını yakaladık. Bunun sonucunda da global hedeflerimizi
artırarak revize ettik.
Bu yıl Gıtex 2014 fuarına katıldık. Ortadoğu’nun en
kapsamlı teknoloji fuarı olan GItex’te finansal yazılımlarımızı tanıtma fırsatı bulduk. Yalnız Ortadoğu pazarı
değil diğer bölgelerin (Afrika, Asya) yetkilileri ve firmalar ile tanışma fırsatı bulduk. Fuarın, firmamız açısından
oldukça olumlu geçtiğini belirtmek isterim. Gerek fuar
sırasında, gerekse sonrasında aldığımız olumlu geri
dönüşler bizleri oldukça memnun etmiştir.
Bize bu fırsatı sağlayan başta YTÜ Teknopark Yönetimine, Genel Müdürü Dr. Mahmut Karaman nezdinde
teşekkür ederiz. Ayrıca yazılımlarımızın yurtdışında da
pazarlanması için bize verdiği sonsuz destekten dolayı
T.C. Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne, Sayın Halis Kaya
nezdinde teşekkürü borç biliriz.
-Son olarak, Teknoparkımız bünyesinde aynı çatı altında
çalıştığımız ve heyette yer alan diğer firmaların yöneticileriyle birlikte zaman geçirme imkânımız oldu. Böylece
yaptığımız işleri birbirimize aktarabildik ve yurda döndükten sonra yapacağımız işbirlikleri için anlaştık.
Erhan İlker ARK
Vendeka Teknoloji
Heyet halinde yapılan bu tür etkinlikler, firmamızın vizyonunu genişletip motivasyonunu artırırken, iş pazarlarını
büyütmeye de katkı sağlayacaktır. Şimdiden 2015 GITEX
fuarında stand açarak yer almak üzere planlama çalışmalarına başladık. Benzer fuar ve ziyaret etkinliklerinin
devamını dileriz.
Bize hem bu fuardan önce yaptığınız bilgilendirmeler, hem de
fuar esnasında sağladığınız olanaklar için teşekkürlerimizi iletmek
isteriz. Öncülük ettiğiniz bu etkinliklerin, hem Teknoloji Geliştirme
Bölgesinde bulunan firmalara hem de uzun vadede ülkemize yarar
sağlayacağı için devamını temenni ederiz.
16
17
x
DOSYA / RÖPORTAJ
PROF. DR. TÜLAY
YILDIRIM:
AKILLI
AKILLI TEKNOLOJİLERDE
TEKNOLOJİLERDE
HEDEF
HEDEF YAŞAMI
YAŞAMI
KOLAYLAŞTIRMAKTIR
KOLAYLAŞTIRMAKTIR
PROF. DR.
Akıllı sistemlerin en önemli özelliklerinden
biri, öğrenen sistemler olmalarıdır.
KİMDİR?
Dosya konumuzu Akıllı Sistemler olarak belirleyince, üniversitemizde bu
alanda en yetkin kişi olarak Prof. Dr. Tülay Yıldırım işaret edildi. Kendisiyle
aşağıda okuyacağınız röportajı gerçekleştirince, alanında ne denli yetkin
ve aktif olduğunu gördük. Hocamız, akıllı sistemler konusunda 2 yılda bir
ulusal ASYU, her yıl da INISTA sempozyumları düzenliyor.
TÜLAY YILDIRIM
YTÜ, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği
Bölümü’nden 1990’da Lisans ve 1992’de Yüksek
Lisans derecesini aldıktan sonra 1997’de Liverpool
Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği
Bölümü’nden Doktora derecesi almıştır.
Röportaj: Mehmet S. EKİNCİ
18
Lisans derecesini aldıktan sonra, kısa bir süre
özel bir şirkette Ar-Ge mühendisi olarak
çalışmış, 1991’de YTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü, Elektronik Anabilim
Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak akademik
hayatına başlamıştır. 1997’de aynı üniversitede
Yardımcı Doçent, 2000 yılında Doçent ve 2006
yılında da Profesör olmuştur. Akademisyenliğin
yanı sıra üniversitede pek çok idari görevde de
bulunmuştur. Bölüm Başkan Yardımcılığı, Dekan
Yardımcılığı ve Bölüm Başkanlığı yapmıştır.
Halen Elektronik Anabilim Dalı Başkanlığının
yanı sıra Makine Zekası ve Elektronik Tasarım
Otomasyonu Laboratuarı (MEDALab) sorumlusu olup İSTKA destekli “Siber Güvenlik ve
Biyometrik Araştırmalar Danışmanlık ve Test
Merkezi” projesini yürütmektedir. 10 yıldır
ASYU-INISTA sempozyum serisinin başkanlığını
yapmaktadır.
Akıllı teknolojiler ne demektir?
Hangi teknolojiler bu adla anılıyor?
Akıllı teknolojiler dendiğinde genellikle insanların aklına ilk gelen, akıllı ev
sistemleri, akıllı saatler, akıllı telefonlar veya smart TV diye de adlandırılan
akıllı televizyonlar oluyor. Bu tür sistemlerin çoğunda, gelişmiş kontrol
düzenekleri ve programlanabilir yapılar kullanılmaktadır. Gerçek anlamda bakıldığında akıllı sistemlerin en önemli özelliklerinden biri, öğrenen
sistemler olmalarıdır. İnsan benzeri muhakeme yapabilen, yani yapmak istediğimiz şeyleri yapan ve istemediğimiz şeyleri yapmayan, başarısızlıklarından
ders alan, davranışların uygunluğu hakkında kararlar alabilen ve çevresine
adapte olabilen sistemleri akıllı sistem olarak adlandırmak daha doğru olacaktır. Karar vermenin zor olduğu veya insan gücünün zorlandığı yerlerde
devreye giren karar destek sistemleri veya robotik sistemler, bunlara örnek
olarak verilebilir.
Akıllı teknolojiler, akıllı sistemlerin tasarımında kullanılan teknolojiler olarak
ifade edilebilir. Akıllı teknolojilerde temel hedef, insan yaşamını kolaylaştırmaktır. Canlıların fizyolojilerini ve davranışlarını inceleyerek onlara benzeyen makineler yapma isteği, bu teknolojilerin çıkış noktası olmuştur. Yapay
zekâ teknolojileri, robot teknolojileri, mikro ve nano teknolojiler, burada
önemli bir yer tutmaktadır.
19
x
DOSYA / RÖPORTAJ
Biraz daha açacak olursak bilgi tabanlı
sistemler, uzman sistemler, doğal dil işleme
yöntemleri, insan sinir sisteminin modellenmesiyle tasarlanan yapay sinir ağları,
genetik algoritmalar, doğadaki belirsizlikleri
yansıtan bulanık mantık yapıları, karıncalar-kuşlar- arılar-balıklar gibi bireysel
olarak fazla bir varlık gösteremeyen ancak
bir araya geldiklerinde zeki davranışlar
sergileyen canlıları modelleyen sürü zekâsı
yöntemleri, akıllı teknolojiler içerisinde yer
almaktadır.
Bu teknolojilerin kullanım alanları
ile ilgili gelecek öngörülerinizle
birlikte bilgi verir misiniz?
Akıllı teknolojiler, günümüzde hemen her
alanda karşımıza çıkmaktadır. Yarıiletken
teknolojisindeki gelişmelerle, milyonlarca
bilgiyi içine sığdırabildiğimiz elektronik
devrelerin yanı sıra görüntü işleme, sinyal
işleme, makine öğrenmesi gibi alanlardaki çalışmalar sayesinde, akıllı sistemlerin
tasarımında önemli adımlar atılmıştır. Bu
teknolojiler günümüzde elektronik devre ve
sistemlerin tasarımından kontrol ve yazılım
mühendisliğine, iletişimden malzeme
bilimine, gen biliminden finans sektörüne,
sağlık sektöründen savunma sanayisine,
tarımdan endüstriyel otomasyona kadar
hemen her alanda hayatımızın bir parçası
olmaya başlamıştır.
Akıllı yazılım sistemleri sayesinde internette aradığımız bir bilgiye çok kısa süre
içerisinde ulaşabiliyoruz. Fabrikalardaki
otomasyon sistemlerinde akıllı teknolojilerin
kullanımı ile üretimde verimliliğin artırılması, maliyetlerin ve risk payının azaltılması
mümkün olmaktadır. Akıllı donanım ve
yazılımlarla daha hızlı ve doğru bir şekilde
hastalık teşhisi ve tedavi planlaması yapmak
mümkündür. Düşünce gücüyle kontrol
edilebilen protez kollar, insan-makine
etkileşimi sayesinde felçli hastaların hayatını
kolaylaştıran düzenekler sağlık sektöründeki önemli gelişmelerdir. Fabrikalarda yük
taşımak, kurabiye pişirmek, volkanlardan
örnek toplamak, yeraltı trenlerini kullanmak, malzeme yerleştirmek, otel resepsiyonlarında müşterilere yardımcı olmak
gibi sayısız görevler üstlenen robotlar,
insansız hava araçları, akıllı sensörler, güç
sistemlerinin analizi, arıza tespiti, otomatik hedef tanıma, borsa analizi veya hisse
senedi tahmini yapan sanal ajanlar hızlıca
sayabileceğim örneklerdir.
Gelecekte, günlük yaşamımızda kullandığımız pek çok cihazın akıllı teknolojilere
sahip olacağını düşünüyorum. İnsan-makine etkileşimi konusunda ilerleyen çalışmaların özellikle sağlık alanında engelli
insanların yaşamını önemli ölçüde kolaylaştıracak düzeylere erişeceğine inanıyorum.
Bu teknolojiler sayesinde çıkış noktası
olan insan yaşamını kolaylaştırma hedefine
uygun olarak, hem daha konforlu hem de
daha güvenli ortamlar oluşturmak mümkün
olacaktır.
Uygulama açısından bakacak olursak akıllı ev
teknolojileri gibi konularda diğer ülkelerle yarışacak düzeydeyiz.
Türkiye’yi bu alanda diğer ülkelerle kıyaslarsak, ülke olarak ne
durumdayız?
Türkiye olarak akıllı teknolojileri yakından
takip ettiğimizi söyleyebilirim. Özellikle son
yıllarda bu alanda çok sayıda akademik
çalışma yapılmakta, yüksek lisans ve doktora tezleri yürütülmekte ve konferanslar
düzenlenmektedir. Buna paralel olarak da
akıllı teknolojiler üzerine yapılan bilimsel
yayın sayısında ciddi bir artış gözlenmektedir. Hatta bazı üniversitelerde sadece akıllı
mühendislik sistemleri üzerine lisansüstü
programlar bile açılmıştır.
Uygulama açısından bakacak olursak
akıllı ev teknolojileri gibi konularda diğer
ülkelerle yarışacak düzeydeyiz. Endüstriyel otomasyon tarafında, sanayide yapılan
20
çalışmalar her geçen gün artmaktadır.
Ancak akademik bilginin uygulamaya
dönüşmesi noktasında eksikliklerimiz var.
Burada biraz daha yol almamız gerekiyor.
Bu alanda üniversite – sanayi işbirliklerini
artırmaya çalışmalıyız. Akademisyenlerle
sanayicilerin bir araya gelmesini sağlayacak
ortamlar, teorik bilginin kâğıt üzerinde
kalmayıp pratiğe dönüşmesini sağlayacaktır.
Son yıllarda sayıları her geçen gün artan
teknoparklar içerisinde yer alan firmaların,
bu açıdan önemli ölçüde katkıda bulunacağına inanıyorum.
Yatırımlar ve Ar-ge teşvikleri artırılırsa uluslararası düzeyde rekabet
edecek konuma gelebiliriz.
INISTA adı altında akılı sistemlerle ilgili uluslararası sempozyum
düzenliyorsunuz? Bu yılki sempozyum çıktılarını bizimle paylaşır
mısınız?
Önce bu sempozyumla ilgili biraz bilgi vereyim isterseniz. Akıllı Sistemlerde
Yenilikler ve Uygulamaları Sempozyumu,
çift yıllarda ASYU adıyla ulusal, tek yıllarda
ise INISTA (International Symposium on
Innovations in Intelligent Systems and
Applications) adıyla uluslararası olarak düzenlenmek üzere Yıldız Teknik Üniversitesi
Elektrik-Elektronik Fakültesi tarafından
2004 yılında başlatıldı.
Teknolojideki hızlı gelişmeye paralel olarak,
ülkemizde Akıllı Sistemler konusunda
çalışanların sayısında önemli bir artış ol-
21
x
DOSYA / RÖPORTAJ
masına rağmen, bu alanda yapılan bilimsel
etkinliklerin sayısında hissettiğimiz eksiklik
üzerine, bu sempozyumu düzenlemeye karar vermiştik. Amacımız disiplinler arası bir
konu olan Akıllı Sistemler üzerine çalışan
araştırmacı ve sanayicileri bir araya getiren
bir platform oluşturmaktı.
Bu arada önümüzdeki yıl uluslararası
olarak düzenlenecek olan INISTA 2015
sempozyumunun Universidad Autónoma
de Madrid tarafından İspanya’da düzenleneceğini de sizlere duyurmak istiyorum.
Sempozyumun resmi web sitesi www.inista.
org adresinden bilgi edinilebilir.
2004’ten bu yana altı kez ulusal, sekiz
kez de uluslararası olarak düzenlenen
sempozyumumuza olan ilgi, her geçen gün
daha da artmaktadır. Düzenli takip edilen
konferanslardan biri haline gelmiştir. 2009
yılından bu yana da artan ilgi nedeniyle,
INISTA’yı her yıl düzenlemeye başladık.
Başlangıçta sadece Türkiye’de düzenlediğimiz bu sempozyum, 2013’te Bulgar Bilimler
Akademisi’nin desteği ile Bulgaristan’da,
bu yıl ise IEEE Italy Section desteği ile
İtalya’da düzenlendi.
2004’ten bu yana 6 kez
ulusal, 8 kez de uluslararası olarak düzenlenen
‘Akıllı Sistemlerde Yenilikler ve Uygulamaları
Sempozyumu’na olan ilgi
her geçen gün artıyor.
2010 yılından bu yana INISTA’nın çıktıları
Elektrik, Elektronik, Bilgisayar Mühendisliği
alanında önemli bir dijital kütüphane olan
IEEE Xplore’da yayınlanmaya başlamıştır.
Ayrıca seçilen bazı bildiriler de International Journal of Reasoning-Based Intelligent Systems dergisinde özel sayı olarak
basılmaktadır.
Akıllı teknolojiler alanında iyi bir akademik
potansiyelimiz olduğuna inanıyorum. Bu
alanda yapılacak yatırımların ve Ar-Ge
teşviklerinin artırılması mümkün olursa,
kısa sürede uluslararası düzeyde rekabet
edecek konumlara gelebiliriz.
Bu yıl Haziran ayında İtalya’da düzenlediğimiz INISTA 2014’te 68 adet bildiri
sunulmuştur. Bu yıl ilk kez sempozyumun
yapıldığı Puglia bölgesindeki çok sayıda şirket ve araştırma merkezinin, akıllı
sistemler konusunda yürütmekte oldukları
projelerin sunulduğu ve ödüllendirildiği bir
özel oturum düzenlenmiştir.
Ekim ayında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde düzenlediğimiz ASYU 2014’te ise 52
adet bildiri sunulmuştur. Bu sempozyumda
da ilk kez lise öğrencilerinin çalışmaları
da yer almış ve kendilerine jüri özel ödülü
verilmiştir. Seçilen bazı bildirilerin genişletilmiş halleri, Gazi Üniversitesi Bilişim
Teknolojileri Dergisi’nde ve Dokuz Eylül
Üniversitesi Mühendislik Bilimleri dergisinde yayınlanacaktır.
L
TeknoPark’ta
Kimler Var?
2000 yılından beri, Nexum Boğaziçi ve Nexum Creative markalarımızla yazılım ve dijital pazarlama alanında faaliyet gösteriyoruz. Yazılım ve danışmanlık hizmetlerimiz için konumlandırdığımız Nexum
Boğaziçi markamız ile, kurumsal içerik yönetim sistemleri (Impleon),
e-ticaret uygulamaları, B2B portalları konularında, sektöründe öncü
firmalara çözümler üretiyoruz. Aynı zamanda sektörlere özel dikey iş
çözümleri geliştiriyoruz.
Diğer markamız Nexum Creative ile interaktif ajans çatısı altında
web tasarım, dijital kampanya ve uygulamalar, sosyal medya yönetim
hizmetleri veriyoruz. Ayrıca iOS, Android ve Win 8 tasarım ve mobil
uygulama çözümleri geliştiriyoruz.
Müşterilerimiz arasında Bosch Siemens Hausgerate BSH, Sony Eurasia, Turkcell, TRT gibi şirketler bulunuyor.
Eklemek istedikleriniz…
Filiz Be
hrend
t
www.nexum.com.tr
L
UBİT, 2003 yılında kurulmuş bir bilgi teknolojileri firmasıdır. Ana çalışma alanımız, eğitim teknolojileridir. KOSGEB ve TÜBİTAK destekli
projeler de yapıyoruz.
Yenilik ve gelişim ana vizyonumuzdur. Bilgiyi yorumlayarak teknolojiyle birleştirmek, projeleri farklı kılar. Bu nedenle yatırımlarımızı
personelimize ve teknolojiye yapıyoruz. İnsan ve teknoloji arasında
günümüzde ayrılmaz bir bağ var. Projelerimizi bu değişime ayak
uyduracak bir şekilde geliştiriyoruz. Yaptığımız her projenin evrensel
nitelikler taşımasına özen gösteriyoruz.
Yurtdışında da eğitim kurumları UBİT’in üretmiş olduğu yazılımları
kullanmaktadır. Yeniliklere her zaman açık olduk. Bulut bilişim sektörünün önde gelen firması AMAZON çalışıyoruz ve AMAZON’ un
Türkiye’deki tek advanced partneriyiz.
Yusuf Ö
nder
US
www.ubit.com.tr
22
23
x
DOSYA / RÖPORTAJ
Türkiye’de
İnovasyon
Denince Akla
Turkcell Gelir
Teknoloji ve mobilite denince ülkemizde akla ilk gelen markaların başındadır Turkcell. Yıllardır sektöründe lider olan Türkcell’in Teknolojiden
sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz’le görüştük. Akıllı teknolojiler, ilgili uygulamalar, sektörün ve bu alanda geleceğin trendlerini
öğrendik kendisinden. Bu arada, yoğun programı arasında bize zaman
ayırdığı için İlker Bey’e ayrıca teşekkür ederiz.
Mobil telefonlar hayatımıza girdikten sonra hız kazandı
akıllı teknolojiler. Bu alanda Turkcell’in aracılık ettiği,
altyapı olarak destek sağladığı, hizmet verdiği uygulamalar nelerdir?
Akıllı telefonların yaygınlaşması, tüketici beklentilerinin hızla değişmesini de beraberinde getirdi. Akıllı telefon sahipleri, tüm işlemlerini sahip
oldukları bu cihazlar üzerinden yapabilmek istiyor. Bir yandan akıllı
telefonlar hayatımızın her alanında her geçen gün daha fazla yer edinirken, diğer yandan da yeni nesil bu bilgisayarlar biyometrik kimlik, mobil
imza gibi kimlik tanıma yöntemleri, lokasyon bazlı servisler, temassız
iletişim gibi teknolojilerle beslenerek yaygınlaşmaya başlıyor, talep edilen
birer ihtiyaç haline geliyor. Teknolojinin tetiklediği bu değişim artık her
alanda kendini hissettiriyor.
Turkcell olarak mobil finans, mobil sağlık, giyilebilir teknolojiler, eğitim ve
TV alanında yatırımlar yapıyor, uygulamalar geliştiriyoruz.
24
Röportaj: Öz
lem ŞAHİN
Turkcell olarak biz de bu ihtiyaca karşılık gelen çözümleri müşterilerimize sunmak için inovatif çözümler geliştiriyoruz. Örneğin mobil finans
alanına uzun zamandır yatırım yapıyoruz. Mobil teknolojilerin finansal
süreçlerde kullanımı artış trendinde. 2015 yılında dijital kullanımın yanı
25
x
DOSYA / RÖPORTAJ
sıra, yüz yüze alışverişlerde de mobil ödeme kullanım alanlarının
genişleyeceğini, akıllı telefonlar ile yapılan temazsız ödemelerin
yaygınlaşacağını ve dijital ödeme sistemleri pazarının hızla büyüyeceğini düşünüyoruz.
Bu kapsamda değerlendirebileceğimiz bir diğer başlık da mobil
sağlık. Sağlık sektörünün en önemli gündemlerinden kronik hastalıkların, iletişim teknolojilerinin kullanılması ile “uzaktan takibi
ve yönetimi” konusunda uzun zamandır çalışıyoruz. Ar-Ge gücümüzü kullanarak Turkcell Teknoloji ile beraber, patenti Turkcell’e
ait SağlıkMetre’yi geliştirdik. Bu çözüm, diyabet ve hipertansiyon
hastalarının yaptıkları ölçümleri, içindeki SIM kart sayesinde GSM
şebekesi üzerinden tek tuşla doktora iletmesini sağlayan Turkcell SağlıkMetre cihazı ve hekimlerin hastalarından gelen ölçüm
değerlerini takip etmesini sağlayan internet tabanlı SağlıkTakip
Sistemi’nden oluşuyor.
Giyilebilir teknolojiler de Turkcell’in son dönemde odaklandığı alanlar arasında yer alıyor. Giyilebilir teknolojinin içinde en
fazla öne çıkan ürünler ise kalori ve uyku kalitesi takibi ile adım
sayar ve mesafe takibi gibi özelliklere sahip olan akıllı bileklikler.
Türkiye’nin operatör markalı ilk 4G’li akıllı telefonu Turkcell T50
ile beraber lanse ettiğimiz T-Fit Akıllı Bileklik, gerek özellikleri
gerek tasarımı gerekse uygun fiyatı ile oldukça ilgi çekiyor.
Akıllı telefonları hepimiz için vazgeçilmez kılan en önemli
özelliklerinden biri de bilgiye her an her yerden erişme imkânı. Binlerce eğitim videosunun bulunduğu Turkcell Akademi ile
isteyen herkese dilediği yerden ve dilediği zaman eğitim imkânı
sunuyoruz. Geleceği Yazanlar ile onbinlerce gencimizin Android,
iOS ve Windows Phone platformları için uygulama geliştirmelerine
yardımcı oluyor, Türkiye’nin mobil uygulama pazarını oluşturuyoruz. Sağlıklı yaşam için sizi motive edecek, kişiye özel beslenme ve
egzersiz önerilerinde bulunan Fitwell gibi uygulamaları destekliyoruz. Ebeveynlerin, çocuklarının gelişimlerini takip ederken ihtiyaç duydukları bilgilere ulaşabilecekleri, çocukların anne-babaları
ile birlikte kullanabilecekleri Çocuğum ve Ben mobil uygulamasını
Turkcell’lilerin kullanımına sunuyoruz. Turkcell TV+ ile geleceğin
TV’sini bugüne getiriyoruz. Cepten, tabletten, bilgisayardan veya
TV’den gerçek çoklu ekran özelliği ile eşsiz bir TV izleme deneyimi yaşatıyor, buluta sınırsız kayıt, herhangi bir kanaldayken yayını
12 saat geriye sarma gibi benzersiz özellikler sunuyoruz.
AR-GE faaliyetleriniz olduğunu biliyoruz. Akıllı
teknoloji üretmeyle ilgili çalışmalarınız var mı? Bilgi
verir misiniz?
Bugün inovasyon dendiğinde Türkiye’de ilk akla gelen kuruluşlardan biri, Turkcell’in Ar-Ge ve inovasyon merkezi Turkcell
Teknoloji’dir. Turkcell Teknoloji ile sağlıktan eğitime, eğlenceden
çocuk gelişimi ve yazılım geliştirmeye kadar çok farklı alanlarda
insan hayatına değer katan, kurumlara verimlilik sağlayan çok sayıda ürün ve servise imza atıyoruz. Bu kapsamda yaptığımız tüm
çalışmalarda rekabette fark yaratacak, teknolojik liderlik konumumuzu pekiştirecek ürün ve servisler geliştirmeyi hedefliyoruz.
Kendi markamızla sunduğumuz T serisi akıllı telefonlarımız için
de bu hedef geçerliydi. Artık lüks olmaktan çıkan akıllı telefonların, telefon olmanın çok ötesinde insanların hayatını kolaylaştıran,
bilgiye ve eğlenceye ulaşmalarını sağlayan birer cep bilgisayarına
dönüştüğü günümüzde, müşterilerimizin ihtiyaç, talep ve beklentilerini göz önünde bulundurarak herkesin rahatlıkla erişebileceği,
teknolojik açıdan üstün ama aynı zamanda uygun fiyatıyla öne
çıkan bir seri geliştirmemiz gerekiyordu, nitekim bunu başardık.
T serisinin sahiplenilmesinde, Turkcell’in üstün 3G altyapısının
rolü önemli. Müşterimize sunduğumuz üstün kullanıcı deneyiminin en önemli ayaklarından birisi 43.2 Mbps hızlara varan güçlü
mobil internet şebekemiz. T serisi telefonlarımıza gösterilen yoğun
ilgi Turkcell markasına olan güveni ortaya koyuyor. Akıllı telefon
piyasasında öne çıkmak adına bizim için öncelikli olan en başta
bu güven. Aynı zamanda T serisi cihazlarımızda ön yüklü olarak
gelen servis ve uygulamalarımızla fark yarattığımızı düşünüyoruz.
Başta sağlık ve kişisel güvenlik olmak üzere insan hayatına
değer katan uygulamalarda ve
giyilebilir teknolojilerde giderek
artış olacak.
Akıllı teknolojiler, gelecekte hayatımızda çok daha
etkin olacak gibi görünüyor, ne dersiniz? Bu bağlamda bizi gelecekte nasıl bir yaşam bekliyor?
Tüm sektörlerin gündeminde önemli yer tutan “mobilite”nin asıl
itici gücünün GSM sektörü olduğu göz önüne alındığında, gelecek
10 yılda sektörümüzü “artan mobilite talebi” yönlendirecek diyebiliriz. Gerçek hayatta bir karşılığı olan, kişilerin günlük yaşamını
kolaylaştıran teknolojik ürün ve hizmetler, uygun fiyatlarla da bir
araya geldiğinde çok hızla yayılabiliyor. Mobil iletişim altyapısının
sağladığı yetenekler, sürekli yanımızda taşıdığımız cep telefonlarını
farklı alanlarda insan hayatına fayda sağlayacak önemli araçlar
haline getiriyor. Telefonlarımıza kolayca yükleyebildiğimiz uygulamalar, yaşamımızı bir anda kolaylaştırıyor. Önümüzdeki dönemde
bu trendin devam edeceğini öngörüyoruz. Başta sağlık ve kişisel
güvenlik olmak üzere insan hayatına değer katan uygulamalarda
ve giyilebilir teknolojilerde giderek artış olacağını tahmin ediyoruz.
26
27
x
DOSYA / RÖPORTAJ
YTÜ Teknopark’ta bilgi ve teknoloji üretimi için
çalışan yüzlerce firma, binlerce personel var.
Türkiye’nin önde gelen teknoloji markalarından
biri olarak neler tavsiye edersiniz bizlere?
Turkcell olarak biz, inovasyona dayalı kalkınma modelinin
ülkemiz için değerini biliyor ve üzerimize düşen görevin
sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Türkiye’nin artık teknolojiyi
ithal eden değil üreten ülke haline gelmesi için çok çalışıyor
ve bu yoğun çabamızın sonuç verdiğini görmekten mutluluk
duyuyoruz.
L
Bilgi teknolojileri ve iletişim sektöründeki bir birim büyüme,
ülke ekonomisinde 1,8 birim büyüme getiriyor. Böylesine
önemli bir sektörün 2023 yılı için hedeflenen 160 milyar
dolar büyüklüğüne ulaşması için önümüzdeki 10 yılda,
sektörün mevcut büyüme hızının yaklaşık 3 katı oranında
gerçekleşmesi, yani her yıl yüzde 15 seviyesinde büyümesi
gerekiyor. Sektörde doğru adımlar atılırsa bu büyümeyi
yakalayabiliriz. Örneğin mobil geniş bantta penetrasyonumuzu, akıllı telefon ve tabletlerle yükseltebiliriz.
Mobil geniş bandın gelişmesi bilgiye erişimin toplumda
daha da artması anlamına gelir ki bu da bilgi toplumuna dönüşüm yolunda önemli bir etken olacaktır.
Mobil geniş bant için özellikle yerli cihazlara teşvik
sağlanması gerekiyor. Yine bugün sabit geniş bantta
penetrasyon oranımız Avrupa’ya göre daha geride.
Burada da büyümede büyük fırsatlar görüyor,
Turkcell Superonline ile ışık hızında fiber internet yatırımlarımlarımıza hız kesmeden devam
ediyoruz.
Turkcell’in teknolojideki liderliğini sürekli kılmak
için stratejimizi “inovasyon becerisi ile farklılaşma” üzerine kuruyor ve hayallerimizi gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Dünyada teknolojik
yol haritaları çizilirken biz de karar vericiler
arasındaki yerimizi alıyoruz. Umudumuz, bu
bakış açısının gerek sektörümüzde gerekse
tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarında
yaygınlaşması. YTÜ Teknopark bu anlamda
önemli bir işleve sahip. Geleceğin başarılı
markaları, inovasyon becerisi ile farklılaşma
vizyonuna adapte olabilenler olacak.
Geleceğin başarılı markaları, inovasyon becerisi
ile farklılaşma vizyonuna adapte olabilenler
olacak.
28
İlker Kuruöz, 2006’da Turkcell’e katıldı. Profesyonel iş hayatına 1994’de ABT’de
başlayan Kuruöz, NCR’da Sistem Danışmanı, Garanti Teknoloji’de Bölüm
Müdürü ve Accenture’da Kıdemli Müdür olarak çalıştı. Aralık 2013’de Teknoloji
Grup’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanmadan önce Bilgi
ve İletişim Teknolojileri’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev
yaptı. İlker Kuruöz, 1992’de Bilkent Üniversitesi Bilgisayar ve Enformatik Mühendisliği bölümünden mezun oldu, yüksek lisans eğitimini de 1994 yılında aynı
üniversitede tamamladı.
GE MES
Geomes Mühendislik Hizmetleri, 2012 yılında YTÜ Teknopark’ta
KOSGEB desteği ile kurulmuş akademik bir firmadır. Sahip olduğumuz akademik bilgi birikimi ve tecrübemizle, harita mühendisliği
alanında uygulanan mühendislik ölçmeleri konusunda hizmet ve
danışmanlık vermekle birlikte, mühendislik problemi olarak ele aldığımız yazılım çözümlerimiz ile farklı sektörlere de hizmet vermekteyiz. Firmamızın şu anda sahip olduğu 1 Faydalı Model, 1 Endüstriyel
Tasarım Tescili, 4 Marka Tescili bulunmaktadır.
Firmamızın KOSGEB Ar-Ge İnovasyon Projesi desteği ile geliştirdiği
RAGEOS Demiryolu Ölçme Sistemi ile raylı sistemlerde meydana
gelen deformasyonların ve ray hattı geometrisinin hızlı, etkin ve güvenilir şekilde belirlenmesi amaçlanmıştır.
Burak A
KPINA
R
Ayrıca, Kongre Sistemi ve Makale Sistemi markaları ile geliştirdiğimiz
yazılım ürünlerimiz bulunmaktadır.
www.geomes.com
L
İlker Kuruöz Kimdir?
TeknoPark’ta
Kimler Var?
1999 yılında kurduğumuz ve İstanbul merkezli bir Ar-Ge firması olan
Grimed, adli tıp görüntüleme, jinekolojik kanserlerin ve cilt kanserinin erken tanı sistemleri, cilt-saç analiz sistemleri, estetik before-after
görüntüleme sistemleri, mobil mikroskopik kalite kontrol sistemleri
üzerine yazılım ve donanım üretimi yapmaktadır.
TÜBİTAK‘ın ekonomik desteği ile jinekolojik- onkoloji alanında
görüntüleme ve tanı sistemleri üzerine AR-GE çalışmalarına başladık.
Bu süreçte geleceğe yön verecek mobil görüntüleme sistemleri üzerine
çalışmalarımızı yoğunlaştırarak dünyanın ilk “Mobil multi-spektral
makro ve mikro görüntüleme platformu” olan ForenScope’u ürettik.
Grimed, sadece 2011–2013 yılları arasında ForenScope Projesi için 1,5
miyon doların üzerinde AR-GE yatırımı yapmıştır. Adli tıp, dermatoloji, dişçilik, jinekoloji, botanik, gemoloji, jeoloji, arkeoloji ve daha birçok alanda kullanım alanı olan ForenScope’u geniş çalışma alanlarını
göz önünde bulundurarak tak-çıkar şeklinde tasarladık.
Osman E
ŞKİ
www.grimed.com
29
x
DOSYA / MAKALE
Akıllı Teknolojiler
Ne Kadar Akıllı Olacak?
Akıllı teknolojiler,
sadece bir isi
.
yapmaya yönelik
olmayan, aynı
zamanda isin
.
kalitesi ve içerigi
ile ilgili bir
yoruma sahip karar
destek sistemleriyle
donatılmıs. akıllı
nesnelerdir.
Akıllı kum mümkün mü? Çevremizde gördüğümüz her nesneyi akıllı hale getirebilir
miyiz? Bilişim teknolojileriyle yakından
ilgilenenler için bu soru oldukça eski bir
soru. Zira akıllı kum, uzun yıllardır geleceğin teknolojileri arasında gösteriliyor. Akıllı
kum sözcüğü, milimetrik (belki de nano)
bilgisayarları ifade etmektedir. Küçük akıllı
taneciklerin, bulundukları ortama dağılarak çevrelerini algılamaları, algıladıkları
bu verileri işlemci güçleriyle işlemeleri ve
birbirleriyle kablosuz ağ kurarak dağıtık bir
biçimde kendilerine verilen görevleri yerine
getirmeleri beklenmektedir. Bulundukları
ortamdaki ışık, sıcaklık, titreşim, manyetizma ve kimyasallık verilerini elde edebilecekleri düşünülmektedir. Elde ettikleri
verileri kendi aralarında da paylaşmaları
hedeflenmektedir. Yani sadece akıllı olmaları yetmiyor bir de sahip oldukları bilgiyi
birbirleriyle paylaşmaları öngörülüyor.
Muhtemelen birkaç nesil sonra yaşayanlar
için çevrelerindeki her şey akıllı olacak.
Bu öngörüleri ve dönüşümü algılayamayan
ve kaçıranlar çok şey kaybedeceklerdir.
Bilgi birikiminin ve bunu değerlendirmenin
yeraltı kaynaklarından daha kıymetli olduğu
bir çağda yaşıyoruz. Artık nesnelerin interneti (IoT) kavramıyla açılan bir pencereden,
bu dönüşümün bir sonraki basamağına geçiş yapılıyor. Nesnelerin interneti
kavramı, sahadan veri toplayan cihazların
akıllanması ve veriyi aynı anda işleyerek
pasif bir nesneden akıllı bir nesneye dönüştürdüğü bir döneme geçiş demektir. Bizden
sonraki nesiller, yaşayan (akıllı) bir şehirde
hayatlarını sürdürecek, belki de uyandıklarında gece gördükleri rüyayı tekrar
izleyeceklerdir.
Bilgi birikiminin
ve bunu
degerlendirmenin,
yeraltı
kaynaklarından
daha kıymetli oldugu
bir çagda yasıyoruz.
.
Yazan: Bekir Sami Nalbantoğlu
30
31
x
DOSYA / MAKALE
Gelismeler
ve
.
Gelecek Öngörüleri
Veri ve Bilgi
Bilginin kendi başına bir değer ifade edeceği, belki altın fiyatları gibi, bilgi
borsasındaki verinin fiyat paritesinin takip
edileceği bir çağa doğru giderken, biz bu
dönüşümün neresinde kalıyoruz? Değerlendirmekte fayda var.
Bilginin elde edilmesi; ham verinin toplanıp
saklanmasından, verinin anlamlı, mana
ifade eder hale gelmesine kadar devam
eden bir sürecin sonucunda gerçekleşir. Bu
süreci anlamak, bugünkü bilgi teknolojilerindeki evrilmeyi anlamak için gereklidir.
Bilgi, verinin evrimleşmiş halidir. Veri,
kendi içerisinde ham bir değeri ifade eder;
başka bir ifade ile işlenmemiş veri, ham bir
değerden başka bir şey değildir. Örneğin
bir sayaç, önünden geçen “şeyleri” sayar ve
adet verisi üretir. Bu adet verisinin neye ait
olduğunu bilmeniz, bu bilgiye evrilebilmenizi sağlar. İşte akıllı teknolojiler, sadece bir
işi yapmaya yönelik olmayan, aynı zamanda
işin kalitesi ve içeriği ile ilgili bir yoruma
sahip karar destek sistemleriyle donatılmış akıllı nesnelerdir. Bu nesneler, kendi
aralarında iletişebildiği (konuşma) gibi,
bir görevi yapabilmek için işbirliği yapma
(sosyal zekâ), kendini geliştirme (adaptasyon) ve hedef görev için gerekli uyarıları
yapma (karar-destek) gibi yeteneklere
sahip teknolojilerdir.
Bilginin kendi
basına
bir deger
.
ifade edecegi, belki
altın fiyatları gibi,
bilgi borsasındaki
verinin fiyat
paritesinin takip
edilecegi bir çaga
dogru ilerliyoruz.
32
Örneğin gelecekte aracınız, trafikte oluşan
tüm ortam riskleri hakkında haberdar
olacak, yol ile etkileşim sağlayarak yol
durum analizleri yapacak, olası kazalar ile
ilgili gerekli önlemleri alacak, trafikte kaza
riskini oluşturan diğer araçlarla iletişim
sağlayarak muhtemel bir kazanın proaktif
olarak önlenmesini sağlayacaktır.
Evinizdeki nesneler, yürüdüğünüz yol, hatta
yaşadığınız şehir, sizin farkınızda olacak,
bir çaba harcamanıza gerek kalmadan
sizin için gerekli düzenlemeleri sağlayacak,
belki de sizinle iletişime geçecektir. İnsanı
heyecanlandıran ve aynı zamanda korkutan
bir gerçeklik olarak bu geleceğe doğru
yaklaşıyoruz. Öyle ki teknoloji öncüleri
olarak adlandırılan dünya devleri, stratejilerini tamamen bu akıllı teknolojiler üzerine
yapılandırmış durumda.
Bekir Sami Nalbantoglu Kimdir?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektronik Mühendisliği
Bölümü’nden 1995 yılında mezun oldu. Yüksek Lisansını Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Sist. ve Kontrol Mühendisliği Bölümü’nde 1997
yılında tamamladı.
İş hayatında sırasıyla Tasarım Mühendisliği (Firmware Engineer), Proje Yöneticiliği, Genel Müdürlük yaptı. 2001-2007 yılları arasında Kültür
Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde Lisans ve Yüksek Lisans
dersleri verdi.
Hata Tespiti ve Robotics üzerine yayınlamış makalesi (ICRAM) ve yurtdışında yayınlanmış bir kitaba katkısı (Fault Detection in Robot Manipulators
Using Statistical Tests, Recent Advances in Mechatronics) bulunmaktadır.
İTO Bilgi Teknolojileri Komitesi Başkanı olan Bekir Sami NALBANTOĞLU, Bilgi Sistemleri Ltd. Şirketi’nin yöneticisi ve kurucu ortağı olarak iş
hayatını sürdürmektedir.
Nesnelerin interneti kavramı doğrultusunda
Google’ın yanı sıra Microsoft, LG, Samsung
ve Apple gibi firmalar da, alışılmışın dışında
akıllı ürünlerin tasarım ve üretimine başlamış bulunuyor. Bu ürünler arasında, akıllı
telefonlardan komut alan buzdolapları,
klimalar ve çamaşır makineleri yer alıyor.
Bununla beraber teknoloji devi Intel ise
odağını tamamen nesnelerin interneti (IoT)
üzerine yeniden yapılandırıyor, Edison projesi ile bu konudaki ciddiyetini gösteriyor.
Google’ın Atagı
Olayın önemini biraz daha anlamak için
Google’ı izlemek yeterli. Nest’i 3,2 milyar
dolara satın alması ile başlayan süreç,
Google’ın akıllı teknolojiler stratejisinin açık
bir göstergesi. Nest, dünyanın ilk öğrenen
akıllı termostatını üreten ve nesnelerin
interneti (IoT) dünyasının örnek gösterilen girişimlerinden biri. Google’ın bugüne
kadar sahadan veri toplama konusundaki
başarısı, bu konuda yaptığı çalışmalar ve
sunduğu ürünlerle, Büyük Veri (Big Data)
konusundaki öncülüğü ve bunu kullanıcılarına sunumundaki inanılmaz etkin altyapısı,
Nest ile nesnelerin interneti konusunda da
aynı başarıyı sağlayacağını gösteriyor.
Bir sonraki stratejik adım ise Nest’in
Dropcam’i satın almasıdır. Nest, ev güvenliği için kamera üreten Dropcam’i 555
milyon dolara satın aldı. Satın almanın duyurulmasının hemen ardından ‘mahremiyet’
tartışmaları başladı. Adeta mobese sistemi
gibi evin içini denetleyecek kameralarla aktarılacak verilerin, Google’ın veri merkezlerinde toplanacağı ve veri olarak işleneceği
öne sürüldü! Sanırım birileri Google glass’ı
hiç saymıyor, Google glass “mahremiyetin”
neresinde kalıyor acaba?
Google Yönetim Kurulu Başkanı Eric
Schmidt, Nest’i bu koşullar altında satın
almanın, hayatı kolaylaştıran ‘akıllı ürünler’
üzerine büyük bir yatırım olduğunu açıkla-
dı. Bununla kalmayacağını da akıllı güvenlik
sistemi Dropcam’den sonra akıllı ev otomasyon sistemi Revolv’u bünyesine katarak
gösterdi. Nest’in, Jawbone ve Mercedes ile
yürütmeyi tasarladığı projede, kişinin uyanmasıyla kendiliğinden harekete geçen, evden
çıkmasıyla kapanan ve eve gelmesine 30
dakika kala tekrar devreye giren havalandırma ve klima sistemleri bulunuyor.
Gelecekte evinizdeki
esyalar,
yürüdügünüz
.
yol, hatta yasadıgınız
.
sehir,
sizin
.
farkınızda olacak.
33
x
DOSYA / MAKALE
Ürünü kullanan kişinin uyandığı, taktığı bilekliğinden, eve gelmesine yarım
saat kaldığı ise arabasının konumundan
anlaşılacak.
Akıllı teknolojilerin kullanımının bunlarla
sınırlı olmayacağı açık. Özellikle sağlık gibi
insanların yaşamını etkileyen bir konuda, en
üst düzeyde kullanılacağını tahmin etmek
zor değil. Kalp ritminizi ölçerek risk durumlarınızı tespit eden saatinizden, dişinizi
fırçalarken alınacak bir numuneyle, anlık
DNA analizinizin yapılıp muhtemel kanser
riskleri konusunda uyarılmanıza, ya da üriner atığınızdan otomatik olarak elde edilen
numunenin siz daha banyodan çıkmadan
analiz edildiği, sağlık durumunuzu sürekli
takip eden ev laboratuarlarına kadar birçok
gelişme bizleri bekliyor. Aslında bu ürünlerden bazıları tele tıp uygulamaları olarak
hayatımıza girmiş durumda.
L
Başlıktaki “Akıllı teknolojiler ne kadar akıllı
olacak?” sorumuza geri dönersek cevap şu
şekilde olacaktır: “Hayal ettiğimizden daha
akıllı olacaklar.” Biz neredeyiz derseniz,
daha çok başlardayız derim.
34
Açılım Bilgisayar, 11 yıldır bilişim sektöründe faaliyet göstermektedir.
Üretici KOBİ’lerin Bayi Yönetimini, Satış ve Satış Sonrası Hizmetlerini
yönetmelerini sağlayan finansal ve mobil uygulamalar geliştirmektedir.
Dağıtım sektörüne yönelik 20 yılı aşkın bir bilgi birikimine sahibiz.
Yıllar içinde kazandığımız bu deneyimimizi teknoloji ile birleştirerek
aşağıda kısaca tanacağımız sektöre özel bir ürün ailesi geliştirdik. Bu
ürün grubu ile Açılım Bilgisayar, bir üreticinin tüm satış ve satış sonrası hizmetlerini tek platformda yönetmesini sağlamaktadır.
SDR (Satış Dağıtım Raporlama) tam kapsamlı bir bayi yönetim
sistemidir. Tüm satış operasyon verisini merkezi bir yapıda bir araya
getirerek, üretici firmalara tam kontrol sağlamaktadır.
SDR Mobile ürünümüzle satış ekipleri, sahadan tablet ve akıllı
telefonlarla online sipariş girebilir ve merkeze yollayabilir.
SDS ürünümüzle üretici, merch ekiplerini yönetmektedir. Üretici,
perakende noktalarında hem kendi hem de rakiplerinin fiyatlarını ve
aktivitelerini takip edebilmektedir.
Veri Güvenligi
Tabi bu akıllı teknolojilerin ürettiği veri
ne olacak? Bu, ayrıca değerlendirilmesi
gereken güncel bir sorun ve sanırım daha
kapsamlı bir incelemenin konusu olmaya
layık. Bu konu hakkında Büyük Veri (Big
Data) diyerek konunun ne kadar önemli
olduğunu ifade edebilirim. Sonuçta bütün
bu verinin bir üst bilinç oluşturma yolunda
teknoloji önderi ülkeler tarafından kullanılacağı açıktır. Bu akıllı teknolojik ürünlerin kullanıcıları, ürün sağlayıcıların veri
havuzuna veri sağlayacak ve o verilerden
üretilen bilgiler çok yönlü olarak değerlendirilecektir. Sonuçta bugün sadece sosyal
ağlar üzerinden toplanan isteğe dayalı
olarak verilen veri ile karşılaştırıldığında
çok fazla mahrem bilgi içeren bu veriler, veri silolarında toplanacak ve pazara
çok kıymetli bir ürün olarak sunulacaktır.
Sonuçta akıllı teknolojilerin daha verimli
hale gelmesi ve daha da akıllandırılması
için kullanılacaktır.
TeknoPark’ta
Kimler Var?
Murat D
EVELİ
www.acilim.com.tr
L
Emi Grup Bilgi Teknolojileri AŞ 1974 yılında faaliyetlerine başlamıştır.
1990’lardan itibaren; Kamu Kurum ve Kuruluşlarına, Altyapı İşletmelerine (Elektrik, Su, Doğalgaz), mühendislik firmalarına ve mekansal
veri ihtiyacı duyan tüm müşterilere hizmet ve ürünler sunan Emi
Grup, disiplinler arası çalışmalara uygun profesyonellerden oluşan
entegre bir ekibe dönüşmüştür.
Emi Grup, 1998 yılında haritacılık sektöründe Fotogrametrik anlamda Hava Fotoğrafçılığına başlayan ilk Türk firmasıdır. Grup, kendini
müşteri memnuniyetine adamış, dinamik ve tecrübeli personeli ile
veri işleme ve analiz yöntemlerini etkileyen yeni teknoloji ve çözümler
sunarak Türk Haritacılık ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) piyasasına
birçok yenilik getirmiştir. CBS ve “Konuma Bağlı (Location-Based)”
hizmetlere ihtiyaç duyan Türkiye pazarının önde gelen “Mekansal”
çözüm sağlayıcılarından biri haline gelmiştir.
Hüseyin
KOTİL
www.emigrup.com
35
x
DOSYA / RÖPORTAJ
Geleceği
İyi Okumak
Gerekiyor
Jorge Fernandes Kimdir?
Gelecekte, tüm cihazların birbiriyle iletişim halinde olduğu,
uzaktan erişimle kontrol ve otomasyonun sağlandığı, enerji
tüketiminin azaldığı akıllı şehirler ön plana çıkacak.
Jorge Fernandes, Kasım 2011’den beri Vodafone
Türkiye’de İcra Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Şu anki görevinde, şirketin teknolojisi
dâhil olmak üzere, şebekeler, yatırımlar, planlama,
uygulama, IT ve ürünler ile ilgili stratejilerden
sorumlu bulunuyor. Fernandes, aynı zamanda
Vodafone Portekiz’in Yönetim Kurulu Üyeliği görevini sürdürüyor. Vodafone’a 2002 yılında katılan
Fernandes, bu sürede Mühendislik ve Operasyon
işlevlerini yönetmek dâhil olmak üzere çeşitli
liderlik görevlerinde bulundu. Son olarak, Vodafone
Portekiz’de CTO ve Vodafone İngiltere’de Şebekeler
ve Hizmetler Yöneticisi olarak görev yaptı. Vodafone’da çalışmaya başlamadan önce, İspanya, Fransa,
İngiltere ve Kuzey Ülkelerindeki büyük operatörleri
içeren Hizmet Sağlayıcılara Yönelik Teknik Destek
Başkanı olarak 1997 yılına kadar görev yaptığı
Cisco Systems’da çalışıyordu. Fernandes’in liderlik,
danışmanlık ve mühendislik rolleri ile telekomünikasyon alanında 20 yılın üzerinde bir uluslararası
deneyimi bulunuyor. Bir Portekiz üniversitesinden
İşletme diploması bulunan Fernandes, ayrıca şebeke ve IT alanlarında çeşitli teknik sertifikasyonlara
sahip bulunuyor.
Vodafone Türkiye’nin icra kurulu başkan yardımcısı
Jorge Fernandes ile akıllı teknolojiler ve uygulamalarını
konuştuk.
Akıllı teknolojiler ve uygulamaları Vodafone için ne
ifade ediyor?
Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik etme vizyonumuz
doğrultusunda, mobil iletişimde en son teknolojiyi herkes
için erişilebilir kılmayı hedefliyoruz. Türkiye için daha
iyi bir gelecek hedefiyle ilan ettiğimiz Dijital Dönüşüm
Hareketi kapsamında, ülkemizin dijital pazarda dünya
liginde hak ettiği yeri alması için yatırımlarımızı artırarak
sürdürüyoruz. Türkiye’de dijital dönüşümü gerçekleştirmenin yolu, mümkün olduğu kadar çok insanın hayatında
dijital dönüşümü sağlamaya dayanıyor. Bu bağlamda,
akıllı teknolojiler, birey ve kurumların dijital hayata uyum
sağlamasında önemli rol oynuyor. Vodafone Türkiye
olarak, birey ve kurumların hayatını kolaylaştıracak mobil
iletişim çözümleri sunuyoruz. Bireyler için sunduğumuz
çözümlerde akıllı telefonlar ve mobil uygulamalar ön
plana çıkarken, kurumlar için iş süreçlerinde verimlilik
artışı, rekabetçilik ve maliyet avantajı sağlayan makineler
arası iletişim (M2M) çözümleri sunuyoruz.
Röportaj: Özlem ŞAHİN
36
37
x
DOSYA / RÖPORTAJ
Vodafone global bir marka. Akıllı teknoloji kullanımı
konusunda Türkiye pazarı ne durumda?
Akıllı telefon pazarını inceleyen GFK raporuna göre, Türkiye’de toplam cihaz satışı geçen yıla göre yaklaşık yüzde 1’lik
artış göstererek 12 milyona ulaştı. Ülkemizde satılan cihazların
%74’ünü akıllı telefonlar oluşturdu ve 2013 boyunca toplam
8,95 milyon akıllı telefon satıldı. Akıllı telefon pazarı, geçen
seneye göre %62 büyüdü. Diğer yandan, ülkemizde, 2014 yılı
ikinci çeyrek itibarıyla, 0-9 yaş nüfus hariç olmak üzere mobil
penetrasyon oranı %110,3’e çıktı. M2M pazarına baktığımızda
ise Türkiye’de diğer hizmetlere göre göreceli olarak daha yeni
bir hizmet olan M2M, elektronik haberleşme sektöründe yavaş
yavaş önemli bir yer tutmaya başladı. 2014 yılı ikinci çeyrek
itibarıyla, M2M abone sayısı 2,3 milyonu buldu.
Teknoloji alanında başarılı işlere imza
atmak için, mobil teknolojilerin hızlı gelişimini dikkatle takip ederek, bu teknolojilerin sunduğu “geleceği yaratma”
fırsatını iyi değerlendirmek gerekiyor.
Akıllı teknolojilerle nasıl bir yaşam öngörüyorsunuz
gelecekte?
Akıllı teknolojiler, akıllı şehirleri de beraberinde getirecek.
2025’te dünya nüfusunun 8 milyara erişmesi öngörülüyor. 2035
yılında, enerji tüketiminin tüm dünyada %40 artmış olacağı hesaplanıyor. 2050 yılındaysa dünya nüfusunun %70’inin şehirlerde
yaşaması bekleniyor. Daha çok insanın yoğun olarak şehirlerde
yaşadığı ve daha çok enerjiye ihtiyaç duyduğu bir geleceğe adım
atıyoruz. Dolayısıyla, tüm cihazların birbiriyle iletişim halinde
olduğu, uzaktan erişimle kontrol ve otomasyonun sağlandığı,
enerji tüketiminin azaldığı akıllı şehirler ön plana çıkacak. Akıllı
şehirlerle birlikte, uzak mesafeden haberleşme yöntemiyle toplanan verilerin analizi ve buradan elde edilen bilgiler doğrultusunda oluşturulan geri dönüşüm programları önem kazanacak.
Vodafone Türkiye’nin
global inovasyon merkezi OKSİJEN, hayata
dokunan ve fark yaratan
yenilikçi uygulamalar
geliştiriyor.
Bu alanda Ar-Ge faaliyetleriniz var mı?
Vodafone Türkiye, mobil interneti yaşamın her alanında her an
kullanabilir kılmayı hedefliyor. Bu kapsamda, inovasyon çalışmalarına önem veriyor ve Ar-Ge’ye yatırım yapıyor. Vodafone
Türkiye’nin global inovasyon merkezi OKSİJEN, hayata dokunan
ve fark yaratan yenilikçi uygulamalar geliştiriyor. 2000 yılında
kurulan OKSİJEN, Vodafone Grubu’nun ortaklıkları ile birlikte
30’u aşkın ülkedeki 400 milyonun üzerinde abonemiz için teknoloji üretiyor ve Türkiye’den yurtdışına teknoloji ihraç ediyor.
38
YTÜ Teknopark’ta bilgi ve teknoloji üretimi üzerinde
çalışan yüzlerce firma, binlerce personel var. Global bir
marka olarak neler tavsiye edersiniz bizlere?
Günümüz iş dünyasında, herkesin gelecekteki olasılıkları öngörmesi ve rekabetçi bir bakış açısına sahip olması önem taşıyor.
Yeniliklere açık olmak, hızlı karar alabilmek, hedefi doğru
belirlemek ve bu hedef için doğru yol haritası oluşturmak, takım
ruhuna inanmak, pozitif bakış açısını ve motivasyonu korumak, başlanılan işi tüm boyutlarıyla ele almak, yüksek duygusal
zekâya sahip olmak ve değişen tüketici alışkanlıklarını doğru
okumak gerekiyor. Günümüzde, tüm endüstrileri yatay keserek
ekonomiyi kalkındıran bir platforma dönüşen mobil teknolojiler, geleceği bizzat şekillendirmeye ve iz bırakan işler yapmaya
olanak tanıyor. Dolayısıyla, özellikle teknoloji alanında başarılı
işlere imza atmak için, mobil teknolojilerin hızlı gelişimini dikkatle takip ederek, bu teknolojilerin sunduğu “geleceği yaratma”
fırsatını iyi değerlendirmek gerekiyor.
39
x
DOSYA / MAKALE
ELEKTRONİK
BELGE YÖNETİM
SİSTEMLERİ
Günümüz dünyasında birlikte çalışma konsepti
(interoperability), hızla artıyor.
Doç. Dr. Aydın SEÇER
Ytü Matematik Mühendisliği
Sıstem Analizi ABD
Günümüz dünyasında, birlikte çalışma konsepti (interoperability), exponansiyel bir hızla artmaktadır. Bu
artış, oluşan bilgiye hızlı erişimin, bilginin efektif ve güvenli bir şekilde saklanmasının zorluklarını da beraberinde getirmiştir. Bu sıkıntıların çözüm anahtarı olarak, Elektronik Belge Yönetim Sistemlerini (EBYS)
düşünebiliriz.
EBYS’nin doğuşuna sebep olan ilk ulusal ölçekli standart, 1996 yılında Avustralya’da yayımlanan, AS 4390
Avustralya Belge Yönetim Standardı’dır. 2001 yılında Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) tarafından
uluslararası nitelikteki ilk belge yönetimi standardı olan “ISO 15489 Bilgi ve Dokümantasyon Belge Yönetimi”
geliştirilmiştir. Bunu izleyen yıllarda Avrupa ülkeleri ve Amerika’da benzer birçok standart geliştirilmiştir.
Standartlar
Türkiye’de elektronik belgelerin kayıt altına alınması, kullanılması ve arşivlenmesi konularında çalışma
yapma görevi, Başbakanlık 2008/16 sayılı genelgesi ile Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir. Bu
kapsamda ISO 15489 Uluslararası Belge Yönetimi Standardı Türkçe’ye çevrilmiş ve “Bilgi ve Dokümantasyon- Belge Yönetimi (TSE ISO 15489)” adı ile Temmuz 2007’de standart olarak kabul edilmiştir.
Elektronik İmza
Belge ve dokümanların elektronik ortama taşınmasıyla, imza işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmış ve bunu sağlamak maksadıyla e-imza teknolojisi geliştirilmiştir. Güvenli
e-imzanın elle atılan imza ile aynı ispat gücüne sahip olduğu 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu 2004
yılında yürürlüğe girmiş, böylece e-imzanın resmi işlemlerde kullanılmasının yolu açılmıştır.
TSE 13298 Elektronik
Belge Yönetimi Standardı
Birbirinden farklı işleyişlere ve yapılara sahip kurumların olması sebebiyle birlikte çalışabilirlik (interoperability) problemlerini ortadan kaldırmak için 2007 yılında Elektronik Belge Yönetimi Sistemi TSE
13298 standardı geliştirilmiştir. Buna istinaden, 2008/16 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile kamu kurum ve
kuruluşlarında kullanılan tüm EBYS’lerin TSE 13298 standardına uyumu, zorunlu hale getirilmiştir.
40
41
x
DOSYA / MAKALE
Standart Dosya Planı
Standart dosya planları ile evrakların türlerine göre saklanma ve imha süreleri belirlenmektedir. 2005/7
sayılı Standart Dosya Planı Genelgesi 2005 yılında yürürlüğe girmiştir.
Ülkemizde hızla gelişen EBYS yazılımlarının birlikte çalışılabilirlik problemlerinin aşılmasına yardımcı olması için birçok bütünleyici çalışma yapılmıştır. Elektronik Yazışma (E-Yazışma) Projesi, Kayıtlı Elektronik
Posta (KEP) Projesi bulardandır.
Belge ve dokümanların elektronik ortama taşınmasıyla, imza işlemlerinin
elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmış ve bunu
sağlamak maksadıyla e-imza teknolojisi geliştirilmiştir.
Yıldız Teknik Üniversitesi ve EBYS
Değişen ve gelişen dünya standartlarını yakalama gayesiyle Üniversitemizde ilk EBYS sistemine geçiş
çalışmasına, Ekim 2012 tarihinde Üniversitemiz Rektörlüğü öncülüğünde başlandı. Yaklaşık 2 yılı aşkın bir
sürede, çok yoğun bir çalışma temposuyla, kurumun ihtiyaçlarına cevap veren Üniversite EBYS sisteminin
ilk versiyonu, 2013 yılında tamamlandı. Geliştirilme çalışmaları halen devam etmektedir.
Kullanmakta olduğumuz EBYS yazılımı, bir mühendis, bir programcı ve bir sistem analisti (şahsım) olmak
üzere, üç teknik personel tarafından yoğun bir çalışma sonucu geliştirilmiştir. Ayrıca sistemin kuruma
tam uyumu ve kurumun tüm ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için birçok idari personel, amir ve yönetim ile
sayısız toplantılar icra edilmiştir. Bu toplantılar, bir takım çalışması ruhunu ortaya çıkarmış, kurum idari
personel ve yönetiminin sisteme olan isteği ve güvenini tesis etmiştir. EBYS yazılımının başarıya ulaşmasında büyük katkı sağlamıştır.
Tüm bu takım çalışmaları neticesinde hâsıl olan ihtiyaçlar ve yukarıda saydığımız standartlar da göz
önünde bulundurularak, E-İmza Kanunu’na, TSE 13298 Standardı’na tam uygun bir EBYS yazılımı tamamlanmış ve Ocak 2014 itibari ile tam olarak devreye alınmıştır.
Ocak 2014 yılı itibariyle 1 yıllık bir süreçte, EBYS yazılımı yaklaşık 123.000 elektronik imzalı belge ve ekler
ile beraber 1.000.000 adet dokumanı bünyesinde barındırmaktadır.
Tüm bu belge ve dokümanlar, 13298 Numaralı TSE standartlarına uyumlu olarak E-İmza ile güven altına
alınmış olup otomatik arşivlenmesi de sağlanmıştır. EBYS’nin Üniversitemize getirdiği sayısız faydaların
yanı sıra en güzel örneklerden biri, milyon adet evrak içinde saniyeden daha az bir sürede, gerçek imza
ile eşdeğer kabul edilen e-imzaya sahip bir belgeye tam metin olarak erişilmesini sağlamasıdır.
EBYS’nin Üniversitemize Kazandırdıkları
Hemen hemen her türlü belgenin tamamen elektronik ortamda;
- Hazırlanması,
- Onay sürecinden geçirilerek e-imza ile imzalanması,
- Sürüm takibinin yapılması,
- Saklanması/muhafazası,
- Ağ üzerinden ilgili adreslere dağıtılması,
- Otomatik olarak arşivlenmesi ve imhası,
- Direktif, yapılan işlemler ve güvenliğine yönelik takibinin yapılması,
- Raporlarının alınması,
- Diğer EBYS’ler ile entegrasyonunun sağlanması,
- İş süreçlerine dinamik olarak dâhil edilmesi gibi fonksiyonların amaçlanması,
- E-mail hesabına gönderilmesi,
- Web servisleri ile diğer kurumlarla bilgi paylaşılması mümkün olmaktadır.
REFERANSLAR
Mehmet Bilge Kağan ÖNAÇAN, Tunç Durmuş MEDENİ, Özlem ÖZKANLI
Elektronik Belge Yönetim Sistemi (Ebys)’nin Faydaları ve Kurum Bünyesinde EBYS Yapılandırmaya Yönelik
Bir Yol Haritası, Sayıştay Dergisi, Sayı:85/ Nisan-Haziran 2012
42
43
x
DOSYA / MAKALE
Değişen ve gelişen dünya standartlarını yakalama gayesiyle
Üniversitemizde ilk EBYS sistemine geçiş çalışmasına, Ekim 2012
tarihinde Üniversitemiz Rektörlüğü öncülüğünde başlandı. Sistem,
Ocak 2014 itibariyle hizmet vermeye başladı.
Doç. Dr. Aydın Seçer
Kımdir?
2001 yılında Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü’nden mezun oldu. 2005
yılında “Lineer Kodların Bilgisayar Desteği ile Hesaplanması” adlı tez çalışmasıyla Yüksek Lisans programını bitirdi. 2006 yılında Fen Bilimleri Enstitüsü Matematik ABD Bilgisayar Bilimleri Bilim dalında
Doktora programını kazandı. 2007 yılı sonunda Doktora derslerini almak üzere Yıldız Teknik Üniversitesi
Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde görevlendirildi.
2008 yılında Araştırma görevlisi görevinden ayrılıp TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı Dolmabahçe
Sarayı Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’nde Yazılım Geliştirme Uzmanı olarak işe başladı. TBMM Milli Saraylar bünyesinde kullanılmak üzere; Windows, Linux İşletim sistemleri üzerinde çalışan Java-ORACLE
ve NET-MsSQL platformlarında web ve desktop tabanlı 30’a yakın otomasyon yazılımı geliştirdi.
2011 yılında “Ontololoji Haritalamada iki Parçalı Çizge Tabanlı Yaklaşım” adlı doktora tezini tamamladı. 2011 yılı sonunda YTÜ, Kimya Metalürji Fakültesi Matematik Mühendisliği Bölümü, Sistem Analizi
Anabilim Dalı’nda Yardımcı Doçent kadrosuna atandı. 2011’den bu yana 18’i yayınlanmış, 2’si basım
aşamasında olan 20 Adet SCI kapsamında makale yazdı, 18 adet uluslararası sempozyum sunumu yaptı.
7 adet uluslararası sempozyumda Bilimsel ve Organizasyon Komite üyelikleri yaptı. Ayrıca Üniversite
yönetimine, Rektör Yardımcılığı Danışmanlığı ve Süreli Yayınlar Üst Kurulu Üyeliği görevleriyle katkıda
bulundu. Üniversite bünyesinde kullanılan EBYS, LSIS ve EDS yazılımlarının geliştirilmesini koordine etti
ve bizzat kodlanmasında çalıştı. 2014 yılında Doçent oldu. Seçer, evli ve iki çocuk babasıdır.
44
45
x
DOSYA / ONLINE ALIŞVERİŞ
ALI
ŞVE
Türkiye’de, tüketicilerin büyük
kısmı internet üzerinden yapılan
alışverişe temkinli yaklaşıyor.
Gönderim süresi, iade hakkı ve
güvenlik gibi unsurlar, tüketiciler
için soru işareti taşıyor. Online
alışverişte merak edilen noktaları
ve doğru bilinen yanlışları sizler
için araştırdık.
2
RİŞ
LE
1
İNTERNETTEN
ALIŞVERİŞ GÜVENLİ
DEĞİL
Online alışveriş konusundaki en
büyük endişelerden biri güvenliktir. Bu konuda yapılması gereken
en önemli şey, online alışveriş
yapılacak sitenin güvencesini
araştırmaktır. Kullanıcı; ‘site kime
ait, ne kadar süredir faaliyette’
gibi sorulara cevap bulmak için
kısa bir araştırma yapabilir. Ayrıca
kullanıcı yorumları içeren fiyat
karşılaştırma siteleri gibi kaynaklardan da alışveriş yapılacak siteye
ait geçmiş deneyimler incelenebilir.
46
7
İLG
İLİ
YA
NLI
ŞB
İLİN
ENL
ER
5
İNTERNETTEN
ALINAN ÜRÜNLERİN
GELMESİ UZUN
SÜRER
İnternetten alınacak ürünlerin
teslimat süreleri, e-ticaret siteleri
arasında farklılık gösterebilir.
Ancak ülkemizde ek bir ücret karşılığında, aynı gün ürün gönderimi
yapan ve gün içerisinde ürünlerin
kullanıcıya ulaşmasını sağlayan
e-ticaret siteleri de vardır.
3
6
4
İPTAL VEYA İADE
SÜRECİ ÇOK ZORLU
İptal ve iade süreci sanıldığının
aksine zor bir süreç değildir.
Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun’a göre, online alışveriş
yapan tüketici, satın aldığı ürünü
14 gün içerisinde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart
ödemeksizin iade etme hakkına
sahiptir.
ALDIĞIM ÜRÜN
BOZULURSA YA DA
BOZUK ÇIKARSA ÇOK
UĞRAŞMAK GEREKİR
Hiçbir güvenilir online alışveriş
sitesi, bozuk ürün göndermez.
Ancak düşükte olsa, tedarikçi firmadan üretim-hatalı ürün gelme
olasılığı vardır ya da ürün tüketici
tarafından kullanırken bozulabilir.
Böyle durumlarda, güvenilir online
alışveriş siteleri, müşterilerine
alternatif çözümler sunarlar.
ONLINE ALIŞVERİŞİN
ARDINDAN İHTİYACIM
OLDUĞUNDA
MUHATAP BULAMAM
YA SAHTE ÜRÜN
GÖNDERİLİRSE…
Güvenilir online alışveriş sitelerinde sadece orijinal ürünler
satılır. Bu sebeple tüketicilerin,
sitenin saygınlığını ve güvenilirliğini kontrol etmeleri ve ardından
alışveriş yapmaları önem taşır.
Artık birçok online alışveriş
sitesinin bünyesinde bulunan çağrı
merkezleri, tüketicilerinden gelen
sorulara yanıt sunuyor. Tüketici,
online alışveriş sitesine ait çağrı
merkezi numaralarını arayarak,
karşılaştığı sorun ekseninde destek
isteyebilir.
8
9
E-TİCARET SİTELERİ
AVANTAJLI AMA BU
AVANTAJIN SEBEBİ
KALİTESİZ ÜRÜN
OLABİLİR
ONLINE ALIŞVERİŞ
YAPMAK ZOR İŞ
Online alışveriş yapmak birçok
yönden oldukça kolaydır. Online
alışverişte mağazaya gitmekle uğraşmaz, 7/24 açık bir mağazadan
evinizin ya da işyerinizin konforunda ürün satın alabilirsiniz.
Fiyat karşılaştırma sitelerinden
aynı ürünün nerede, hangi fiyata
satıldığını kolaylıkla kontrol edebilirsiniz. Ayrıca ürünü taşımanıza
da gerek kalmaz, ürün doğrudan
belirttiğiniz adrese gönderilir.
10
ELEKTRONİK
ÜRÜNLERİ
GARANTİ BELGESİZ
GÖNDEREBİLİRLER
Güvenilir alışveriş siteleri,
elektronik ürünleri garanti belgeli
olarak gönderir. Eğer ürün tüketiciye doğrudan üretici tarafından
ulaştırılıyorsa ve kutunun içerisinden garanti belgesi çıkmamışsa,
tüketici ürünü satın aldığı online
alışveriş sitesinden bu belgeyi talep
edebilir.
SİPARİŞİ VERDİKTEN
SONRA PAKETİMİN
TAKİBİNİ YAPAMAM
Artık birçok online alışveriş sitesi,
sipariş sonrasında müşterilerine
sipariş takibi imkanı sunuyor. Bu
sayede müşteriler, ürünlerinin
kargoya teslim edilmesi, kargo
aracına yüklenmesi gibi süreçleri
online olarak takip edebiliyor.
Ayrıca bazı kargo firmaları, kendi
takip numaralarını ileterek, müşterilerinin hayatlarını kolaylaştırabiliyorlar.
Online alışveriş sitelerinin mağaza
kirası, mağaza çalışan maliyetleri gibi masrafları olmadığı için;
yaratılan tasarrufu, tüketicilere
daha uygun fiyatlı ürün sunma
açısından değerlendirmeleri daha
kolaydır. Bu sebeple online alışverişin en büyük avantajlarından biri,
aynı ürünleri daha uygun fiyata
sunmasıdır.
47
x
ÖĞRENCİ KÜRSÜSÜ
Yıldız
İşletme Kulübü
Projelerimiz, üniversite öğrencilerinin sosyalleşmesinin
yanında sosyal sorumluluklarını da artırma amaçlıdır.
Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde hayat bulan Yıldız İşletme
Kulübü, 1999 yılında bir grup girişimci gencin düşüncesi ile
kurulmuştur. Bu sene 16. yaşını kutlamaktadır. Kulübün kuruluş
felsefesi, üniversite öğrencilerinin gelişimine katkıda bulunmaktır. Bu amaçla aldığı bütün kararlarda ilkeli olmayı ve azimle
çalışmayı kendine hedef seçen, bünyesinde barındırdığı üniversiteli olma bilincini taşıyan gençlerle diğer üniversite kulüplerine örnek olmayı kendine görev bilen bir kariyer kulübüdür.
Yıldız İşletme Kulübü, başarının koşulsuz samimiyet ve birebir
iletişim ile gerçekleştiğinin bilincinde olarak sıcak bir aile ortamı
yaratmayı amaçlar. Kulüp odalarımız; çalışmaların daha rahat
bir ortamda gerçekleştirilmesi, ihtiyaç duyulduğunda çalışma
arkadaşlarına en kısa yoldan ulaşılması, yeri geldiğinde keyifli
sohbetlerin gerçekleştirilmesi için öncelikle üyelerine, ardından
da Kulübü ziyaret etmek isteyen herkese, her zaman açıktır.
Yıldız İşletme Kulübü yeniliklere açıktır; fikirlerini söylemek
isteyen herkesi dinler ve fikirleri, ‘fikirlerimiz’ olarak benimser. Sadece bir öğrenci grubuna, bir üniversiteye, bir kuruma
değil herkese hitap etmeyi görev bilmiştir. Gelenekselleşen
aktivitelerin var olandan daha üst standartlara yükselmesini
ve Dünya gündemini yakalayan yeni projelerin hayat bulmasını
hedefler. Kuruluşundan bu yana, Yıldız İşletme Kulübü imzasını
taşıyan her etkinlik, alanında bir adım öne geçmeyi başarmış ve
gelenekselleşmiştir.
Sadece iş ve kariyer alanında değil, diğer birçok alanda öncülüğü üstlendiği projeler ile sürekliliği sağlayan kulübümüz,
geleneksel etkinliklerin yanında çeşitli projeler ile de öğrenci
hayatlarına dokunmaktadır. Bu projelerden birçoğu, üniversite
öğrencilerinin sosyalleşmesinin yanında sosyal sorumluluklarını
da artırma amaçlıdır.
48
49
x
ÖĞRENCİ KÜRSÜSÜ
PROJELERİMİZ
Yılın Yıldızları Ödül Töreni
Türkiye’nin en prestijli öğrenci ödülleri olan, her yıl basın,
medya, sanat ve iş dünyası yıldızlarının katılımıyla gerçekleşen
‘Yılın Yıldızları’ ödülleri bu kez 8 Ocak 2015 tarihinde 13. kez
sahiplerini bulacak. Yıllardır kalitesinden ödün vermeyen, sadece
YTÜ’de değil, tüm Türkiye’de ses getiren bir ödül töreni olan
Yılın Yıldızları Ödül Töreni, 5.000 Yıldızlı öğrencinin oylarıyla
belirlenen 2014 yılının yıldızlarına ev sahipliği yapacak.
Mavi Kapak Projesi
Kulübümüzün üç yıldır düzenli olarak uyguladığı bir projedir.
Bu proje kapsamında, dönem başında İstanbul’un çeşitli belediyelerinden temin edilen geri dönüşüm kutuları, mavi kapak
kutularına dönüştürülerek Davutpaşa ve Yıldız Yerleşkesi’ne
özenle yerleştirilmektedir. Kulübümüzün Kariyer Panayırı etkinliğinde, toplanan bütün mavi kapaklar sergilenmekte ve Türkiye
Omurilik Felçlileri Derneği’ne teslim edilmektedir.
Pratik Kart Projesi
Kart Projemiz, başta YTÜ öğrencileri olmak üzere, kulübümüzün üyesi olan tüm üniversitelilere, İstanbul’un çeşitli
noktalarında indirim sağlamaktadır. Uzun ve detaylı süren
bir araştırma süreci sonrası, öğrencilerin sıklıkla ziyaret ettiği
noktalar belirlenip yıllık anlaşmalar yapılmakta ve üyelerimizin
stantlarımızdan alacakları kartlar ile bir yıl boyunca indirimlerden faydalanmaları sağlanmaktadır.
WWW Zirvesi
İşaret Dili Eğitimi
Bu yıl 3’üncü defa Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu ile
gerçekleştirilen ve toplamda altı hafta sürecek olan sertifikalı
bir eğitimdir. Yıldız Yerleşkesi’nde verilen eğitimle, farkındalık
yaratmak ve engelli bireylerin toplum içerisinde anlaşılmasını
sağlamak amaçlanmıştır.
ETKİNLİKLERİMİZ
Ekmek Arası Kariyer
Etkinlik, bir yandan firmaları ulaşmayı hedefledikleri öğrenci profiliyle bir araya getirirken, bir yandan da öğrencileri
Türkiye’nin önde gelen firmalarının İK’larıyla rahat bir ortamda
buluşturmaktadır. Öğrencilere staj imkânı sağlamayı amaçlamaktadır. Proje 2007 yılından bu yana başarılı bir şekilde
sürdürülmektedir.
Kariyer Panayırı
Salona kapanıp alışılmış bir şekilde şirket sunumlarını izlemektense, öğrencilerin dışarı çıkıp bir taraftan şirketlerin üst düzey
yöneticileriyle birebir görüşerek staj başvurularını yaparken,
öte taraftan güzel havanın tadını çıkarmaları ve çeşitli eğlence
olanaklarından yararlanmaları sağlanmaktadır. Kariyer Panayırı,
Davutpaşa Yerleşkesi’nde 1.500 metrekarelik bir çadırda yoğun
katılımla gerçekleştirilmektedir.
Yıldız İşletme Kulübü, dijital dünyanın
en büyüklerini WWW Zirvesi ile her yıl
Üniversitemize taşıyor.
50
Yıldız İşletme Kulübü, dijital dünyanın en büyüklerini WWW
Zirvesi ile her yıl Üniversitemize taşıyor. 3 yıldır düzenlenen
zirvede, internet bankacılığından e-ticarete, mobilite kavramından hayatın bir parçası olmuş sosyal medyaya kadar internet
dünyasını dinamik kılan konular irdelenmektedir.
Ayaküstü Kariyer
İşletme Kulübü tarafından kariyer gezileri düzenlenmektedir.
Yılın belirli dönemlerinde şirketlerin genel müdürlüklerine
gidilmektedir. Bu gezilerde Türkiye’nin önde gelen şirketleriyle
temas kurulmasına özen gösterilmektedir.
CV’ni Güncelle
Etkinliğimizde ‘Lider Yöneticilerle Tanışma’, ‘Etkili Özgeçmiş
Hazırlama’, ‘Mülakat’, ‘Etkili İletişim’, ‘Liderlik’ gibi başlıklarla
eğitimler verilmektedir. Katılımın ücretsiz olduğu oturumlar
sonunda katılım belgeleri dağıtılır. Bu etkinliğimiz, 9 yıldır
yoğun katılımlarla gerçekleştirilmektedir.
Reklamcılık ve
Pazarlama Günleri
Bu sene ikincisi gerçekleştirilecek olan etkinlik ile günümüzde oldukça önem kazanan pazarlama ve reklamcılık alanındaki gelişme
ve yenilikleri, alanında tanınmış kişilerden dinleme imkânı sağlanmaktadır. Klasik salon etkinliklerinden farklı olarak, katılımcılarda
yaratıcı düşünceyi ön plana çıkarmak amaçlanmaktadır.
Kurumsallıkta
Sosyal Sorumluluk
Kurumsal kimliğinin yanında, sosyal sorumluluk çalışmalarının
da bir şirketin prestijini belirleyen en önemli etken olmasından
hareketle bu etkinlikte, sosyal sorumluluk projeleri ile öne çıkan
markaların bu alanlarda attıkları adımlar “Kurumsallıkta Sosyal
Sorumluluk” adı ile öğrencilere sunulmaktadır.
Türkiye’nin en prestijli öğrenci ödülleri
olan, her yıl basın, medya, sanat ve
iş dünyası yıldızlarının katılımıyla
gerçekleşen ‘Yılın Yıldızları’ ödülleri,
bu kez 8 Ocak 2015 tarihinde 13. kez
sahiplerini bulacak.
51
x
ÖĞRENCİ KÜRSÜSÜ
8 Mart Dünya Kadınlar
Günü Özel Etkinliği
Dünya Kadınlar Günü Özel Etkinliği 8 Mart’ın anlam ve önemine uygun olarak sosyal alanda aktif, güçlü ve yaratıcı kişilerin
katılımı ile gerçekleşmektedir. Etkinlik, üniversite öğrencilerini
sektöründe başarılı kişilerle aynı platformda buluştururken aynı
zamanda sosyal bilinci de artırmayı amaçlamaktadır.
Nostaljik Günler
Yıldız İşletme Kulübü, Nostaljik Günler ile 90’ların unutulmaz
isimlerini, söyleşiler kapsamında öğrencilerle buluşturmaktadır.
90’lar konseptinde düzenlenen parti ise yoğun bir katılımla
gerçekleşmektedir. Etkinlikte, çocukluğumuza damga vuran ve
herkesin hayatında bir dönem yer eden konuşmacılara, oyuncaklara, yiyeceklere yer verilmektedir.
KULÜP
YAYINLARIMIZ
Ritmik Gazetesi
Basın-Yayın Departmanı tarafından her yıl internet üzerinden
ve basılı olarak yayımlanan ‘Ritmik Gazetesi’, kulübümüzün
vizyonunu ve buna bağlı olarak gerçekleştirmiş olduğu aktivitelerin perde arkasını içermektedir. Gazete, tamamen öğrenci
emeğiyle hazırlanmakta ve her aşaması büyük bir titizlikle ele
alınmaktadır.
L
Profil Dergisi
Kulübümüzün önemli yayınlarından bir diğeri ise yıllık olarak
yayımlanan Profil Dergisi’dir. Bu yıl 12. sayısı çıkan dergimiz,
her sene Basın-Yayın Departmanı bünyesinde geniş bir ekiple,
o yılı en iyi ifade eden yazılarla ve A’dan Z’ye öğrenci emeğiyle
hazırlanmaktadır. Bunun yanında, alanında kendini kanıtlamış
birçok isim ile yapılan röportajlar da dergide yer almaktadır.
Yıldız İşletme Kulübü olarak, sosyal medyanın ve internet
dünyasının hızlı yükselişine ayak uyduruyoruz. Yıldız Kalemlik,
uzun uğraşlar sonucu ortaya çıkan ve ciddi bir ekip çalışması
gerektiren bir platformdur. Amacımız daha geniş kitlelere ulaşmak, gündemi yakalamak, en yeni etkinliklerden sizleri haberdar
etmektir.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin tek öğrenci radyosu olan Radyo
Yıldız, Yıldız İşletme Kulübü bünyesinde yayın hayatını sürdürmektedir. Yayın hayatına başladığı günden bugüne başta
Yıldızlı öğrenciler olmak üzere tüm üniversite öğrencilerine
hitap etmeyi amaçlamıştır. Başta Indie, Jazz, Blues, R&B olmak
üzere birçok müzik tarzının yer aldığı Radyo Yıldız, güncel
popüler müzikten uzak bir şekilde, dinleyicileriyle haftanın 6
günü buluşmaktadır.
Kulübümüz; Ritmik Gazetesi, Profil
Dergisi, Yıldız Kalemlik Blog ve Radyo Yıldız ile yayın hayatında da sesini
duyurmaktadır.
Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, kurulduğu 1996 yılından günümüze kadar ülkemizde ve yurtdışında, 45 farklı sektörde,
1.000’in üzerinde elektrik-elektronik, otomotiv yan sanayi, makine,
plastik, gıda, lojistik, mobilya, perakende gibi özel sektördeki firmaların bilgi teknolojileri altyapısını kurarak yönetti. Özel sektörün
yanı sıra, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Merkezi Sicil Kayıt Sistemi
(MERSİS), Esnaf Bilgi Sistemi (ESBİS), Hal Kayıt Sistemi (HKS),
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Portalı gibi kamu projelerini başarıyla sonuçlandırdı. Türk ticari hayatının merkezinde yer alan
Uyumsoft, başarılı projelere imza atmaya devam ediyor.
Yazılım ve danışmanlıkta ülkemizin lider firması olanUyumsoft Bilgi
Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, Kurumsal Kaynak Planlama (ERP),
Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), İş Zekâsı, İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY), B2B, B2C gibi ‘kurumsal iş sistemleri’ ile e-fatura, e-defter,
e-arşiv, KEP gibi e-dönüşüm projeleri başta olmak üzere geniş bir
yelpazede hizmet sunuyor.
Yıldız Kalemlik Blog
Radyo Yıldız
TeknoPark’ta
Kimler Var?
Mehmet
ÖNDER
www.uyumsoft.com.tr
L
E-Tuğra EBG Bilişim Teknolojileri ve Hizmetleri AŞ, yüzde yüz yerli
sermaye ile 2005 yılında kurulmuştur. Elektronik Sertifika Hizmet
Sağlayıcısı (ESHS) olarak faaliyet göstermek amacıyla 5070 sayılı
elektronik imza kanunu ve ilgili mevzuatların öngördüğü kriterleri ve
alt yapı çalışmalarını tamamlamıştır. Haziran 2006’da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan onay alarak EHSH olarak faaliyetlerine
başlamıştır. E-Tuğra ilk 500 bilişim şirketi sıralamasında her yıl hızla
yükselmeye devam etmektedir.
EBG Bilişim Teknolojileri ve Hizmetleri AŞ, yaptığı tüm çalışmalarda,
bireysel ve/veya kurumsal e-imza taleplerini mevzuatımızın öngördüğü gereklilikler doğrultusunda güvenilir ve etkin bir şekilde karşılamak, e-ticaret e-imza kullanımını yaygınlaştırmak, e-devlet uygulamalarının ilerlemesine destek olmak ve ülkemizin bilgi toplumu olma
hedefine katkıda bulunmak amacıyla faaliyet göstermeyi kendisine
ilke edinmiştir. Sahip olduğu 4.096 bit kök sertifika ile Türkiye’de tek,
Dünya’da ise sayılı şirketlerden biridir.
N. Hüse
yin
KURAN
www.etugra.com.tr
52
53
x
RÖPORTAJ
EĞİTİM
SİSTEMİMİZ
SOSYAL
ZARAFET
İÇERMELİ
Röportaj: Mehmet S. EKİNCİ
Günümüzde yeni fikirler, çoğunlukla geleneksel
disiplinler arasında kalan boş alanlardan
çıkmaktadır. Bu sebeple, disiplinler ve kültürler
arası eğitim ve bu alanlarda verilen dereceleri
artırma çalışmalarımız devam etmektedir.
54
55
x
RÖPORTAJ
yetisi kazandırmak temel amaçlarımızdır. Bu sebeple eğitim müfredatlarında
farklı disiplinlerden öğrencilerle yapılacak
grup projelerine önem veriyoruz. Her
yönüyle tanımlanmış tek bir çözümü olan
problemler yerine ucu açık problemlerle
yenilikçi yaklaşımların sergilenmesine,
proje yazma ve sunma eğitimlerine imkân
tanıyoruz.
Öğrenci
kalitemiz
açısından
Dünya’nın
en şanslı
ülkelerinden
biriyiz.
Bu sayımızda üniversitemizin fakültelerini
tanıma kapsamında, YTÜ Makine Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Faruk Yiğit’le konuştuk.
Hocamız, YTÜ’de verilen mühendislik eğitimi ve eğitim müfredatları hakkında detaylı
bilgiler verdi bize. Kendisine, zarafeti ve
nezaketi sebebiyle ayrıca teşekkür ederiz.
Hocam, teknoloji hızla gelişiyor.
Teknolojinin bu denli gelişimi ve
piyasanın talep ettiği mühendis
formatı, Fakülte olarak verdiğiniz
eğitim müfredatınıza nasıl yansıyor?
Bologna sürecine uyum süresinde, fakültemizin tüm bölümlerinde ders müfredatları, yenilikçi çözümleri akledebilen
mühendisler yetiştirmek üzere yeniden
formatlanmıştır. Takip edilen ders planlarımız, profesyonelliği, değişime uyum
sağlamayı, mezunlarımızın kendilerini
denetleyebilmesini ve neleri öğrenmeleri gerektiğini önemser şekilde yeniden
yapılandırılmıştır.
Günümüzde yeni fikirler, çoğunluk-
56
Teknolojideki hızlı değişim sebebiyle ders
müfredatları; denetime açık, gelişmeye
müsait, esnek ve dinamik olacak şekilde yapılandırılmıştır. Öğrenciye her şeyi
öğretmeye çalışmak yerine temelde neleri,
nasıl öğrenmesi gerektiğini vermeye
çalışıyoruz. Derslerde öğretim üyelerimiz
sadece yön veren, yol gösteren durumundadır. Öğrencilerimizin yüzünün parçalara
değil bütün resme dönük olması esas
alınmaktadır.
Genel olarak mühendislikte, özelde makine mühendisliğinde ülke
olarak Dünya’yla kıyaslarsak ne
durumdayız?
21. yüzyılda olması gereken mühendislik
eğitimi, dünyada bu işi en başarılı biçimde
yaptığını düşündüğümüz ülkelerde bile
halen tartışma konusudur. Tartışılan problemlerin pek çoğu, üniversite dönemi öncesi
yapılması gerekenlerle ilgilidir. Ülkemizin
de ilköğretimden başlayarak üniversite
eğitimini de içine alan dönemle ilgili çözüm
bekleyen birçok problemi bulunmaktadır.
Günümüzde bilim ve teknolojinin hızlı
ilerleyişinin eğitim yöntemlerimize ve alt
yapımıza yansıması, öğrenciler kadar eğiticilerin de eğitimi gibi konuların mutlaka
tartışılması ve gereken adımların atılması
gereklidir.
la geleneksel disiplinler arasında kalan
boş alanlardan çıkmaktadır. Bu sebeple,
disiplinler ve kültürler arası eğitim ve
bu alanlarda verilen dereceleri artırma
çalışmalarımız devam etmektedir.
Ders veya bitirme projeleri, bilim ve
teknolojinin yanında teknoloji ve toplum
arakesitini inceleyecek şekilde düzenlenmiştir. Öğrenciyi küresel dünyadan
haberdar etmek ve onlara farklı kültürlerden gelen öğrencilerle birlikte çalışma
alışkanlığı kazandırmak için, bitirme
projelerini yurtdışında, sanayi kurumları
ile birlikte gerçekleştirmeleri yönündeki
çalışmalarımız devam etmektedir. Bunun
mümkün olmadığı durumlarda, uzaktan eğitim yardımı ile farklı kültürlerden
öğrencilerle birlikte projeler üretilmesi
desteklenmektedir.
Öğrencilerimize; temel bilimlere hâkimiyet
ve mühendislik becerileri yanında, ekip
çalışmasına yatkınlık, dinleme, konuşma ve yazma becerisi, fikrini berrak bir
şekilde sunabilme yeteneğine sahip olma
Mühendislik
eğitimi,
üniversitelerin
sahip oldukları
donanımlı insan
kaynaklarını,
sanayi kurumları
ile paylaşmasını
kaçınılmaz
kılmaktadır.
57
RÖPORTAJ
Mevcut birçok olumsuzluklara rağmen
gerek mühendislik eğitiminde gerekse yetiştirdiğimiz mühendislerin kalitesinde ülke
olarak hiç de kötü bir durumda olmadığımızı düşünüyorum. Elbette çok daha iyi
durumda olmamız gerektiğinin farkındayım.
Ancak sahip olduğumuz imkânlar ile yapılanlar kıyaslandığında, karamsar olmamak
gerektiğine inanıyorum. Mezunlarımızın
dünyanın en iyi üniversitelerinde lisansüstü
eğitimlerine başarı ile devam edebiliyor
olmalarının, dünyanın en önemli şirketlerinde kendilerine yer bulabiliyor olmalarının
bunun en önemli göstergesi olduğunu
düşünüyorum. Bir takım eksikliklerimizin,
eğitime olan olumsuz etkilerinin büyük
ölçüde gençlerimizin kabiliyeti, merakı, motivasyon ve girişimci ruhları ile giderildiğini
düşünüyorum. Özellikle öğrenci kalitemiz
açısından bir sıralama yaparsak, dünyanın
en şanslı ülkelerinden biriyiz diyebilirim.
Bu noktada şunu da ifade etmeliyim: Sadece mühendis yetiştirirken değil, hemen her
alanda eğitim verirken daha iyiyi yakalamak
ve hem ülkemize hem de tüm insanlığa
daha faydalı insanlar yetiştirmek için sadece
bilim ve teknoloji ağırlıklı mesleki yeterlilikleri öğretmek yetmez. Eğitim sistemimizin
bütün kademeleri ve başarı kriterlerimiz
merhamet, paylaşımcılık, yardımseverlik,
diğergamlık, güvenilirlilik gibi “soft skills”
olarak da adlandırılan sosyal zarafet
unsurlarını da içerecek şekilde yeniden
yapılandırılması gerekir.
Fakülte olarak ekonomik aktörlerle ‘endüstriyel hizmetler’ başlığı
altında çalışıyorsunuz. Ne gibi
hizmetlerdir bunlar?
Öğretim üyelerimizin büyük bir çoğunluğu kendi ilgi alanlarında, özel ve kamu
kurumlarına danışmanlık hizmeti vermekte,
endüstrinin ihtiyaçları doğrultusunda projeler üretmektedir. Bunları, insansız hava
araçları, simülatörler, kontrol ve otomasyon
sistemleri, raylı ve lastikli araçlar, enerji,
üretim ve yöneylem araştırmaları olarak
sıralayabilirim.
58
Günümüzde, Üniversite-sanayi
işbirliği bağlamında teknoparklar
öne çıkıyor. Fakülte olarak bunu
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öğretim üyelerimizin, mezunlarımızın ve
öğrencilerimizin bir kısmının teknoparkta
kendi şirketleri var. Diğer bir bölümü ise
mevcut şirketlere danışmanlık yapıyorlar.
Böylece hem ülkemizin üretimine katkı
sağlamış oluyor hem de edindikleri bilgi
ve deneyimi eğitime, ürün ve teknolojiye
aktarma/dönüştürme şansı buluyorlar. 21.
yüzyılın mühendislik eğitimi üniversitelerin
sahip oldukları donanımlı insan kaynaklarını ileri teknoloji üreten sanayi kurumları
ile paylaşmasını kaçınılmaz kılmaktadır.
Böylece öğretim üyesi öğretirken öğrenme,
bilgilerini yenileme/tazeleme şansı bulmakta ve bilgi üretime dönüşmektedir.
Z
Z
Z
Eğitim sistemimizin bütün
kademeleri ve
başarı kriterlerimiz; merhamet,
paylaşımcılık,
yardımseverlik,
güvenilirlilik gibi
sosyal zarafet
unsurlarını da
içerecek şekilde
yeniden yapılandırılmalıdır.
x
Prof. Dr. Faruk Yiğit Kimdir?
Prof. Dr. Faruk Yiğit 1984 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi,
Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. 1985 yılında Yıldız
Teknik Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1987 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Makine
Mühendisliği alanında Yüksek Lisans derecesi aldı. 1988 yılında
ABD’nin Michigan Üniversite’sinde Makine Mühendisliği Bölümünde Doktora eğitimine başladı. Bu üniversiteden 1992 yılında
Uygulamalı Mekanik alanında Yüksek Lisans ve 1993 yılında Makine Mühendisliği alanında Doktora derecesi aldı. Aynı üniversitede
bir süre doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştı. Çalışmaları
ABD Ulusal Bilim Vakfı (National Science Foundation-NSF)
ve ABD’nin en büyük alüminyum şirketi Aluminum Company of
America Inc., ALCOA tarafından desteklendi. 1993 yılında Yıldız
Teknik Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. 1995 yılında Doçent oldu. 1995-2009 yılları arasında Suudi
Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan Kral Suud Üniversitesi,
Makine Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent, Doçent ve
Profesör olarak çalıştı. Bu süre içinde araştırma ve eğitim-öğretim faaliyetleri yanı sıra ALCOA’ya teknik danışmanlık ve Suudi
Arabistan merkezli dünyanın önde gelen demir çelik ve petrokimya şirketi SABİC’e muhtelif projeler yaptı. 2009 yılı yaz döneminde
Yıldız Teknik Üniversitesi, Mekatronik Mühendisliği Bölümü’nde
Bölüm Başkanı olarak göreve başladı. Bu görevi 2013 yılına dek
sürdürdü. Prof. Yiğit 2010-2013 yılları arasında Fen Bilimleri
Enstitüsü Müdürlüğü yaptı. 2013 yılında Makine Fakültesi Dekanlığı’na atanan Prof. Yiğit halen bu görevine devam etmektedir.
59
x
RÖPORTAJ
YTÜ
SÜREKLİ
BÜYÜYEN
BİR AİLE
Tesislerimizde yüzme, halı saha,
basketbol, voleybol, fitness, tenis,
masa tenisi gibi sportif etkinlikler için olanaklar mevcuttur.
Röportaj: Mehmet S. EKİNCİ
Bu sayımızda YTÜ Sosyal Tesislerini tanıtmak istedik. Bu
bağlamda Sosyal Tesisler Müdürü Yrd. Doç. Dr. Şahin
ORUÇ ile görüştük. Malum, spor günümüz yaşamının
ayrılmaz bir parçası. Teknopark çalışanlarının tesislerden
azami yararlanması ve spor yapması dileğimiz. Ne de olsa
sağlam kafa sağlam vücuttan geçiyor.
YTÜ Sosyal tesisleri ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Tesislerde ne gibi imkânlar mevcut?
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Tesisleri; 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun 47. maddesi “öğrencilerin beden ve ruh sağlığının korunması, barınma, beslenme, çalışma, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamak...” uyarınca, üniversitemizin kamu yararına olan
hizmetlerine yardımcı olacak, mezun ve mensuplarımız arasında bağları güçlendirecek, onları biraraya
getirecek mekanlar oluşturma amacına yönelik olarak kurulmuştur. Tesislerimizde yüzme, halı saha,
basketbol, voleybol, fitness, tenis, masa tenisi gibi sportif etkinlikler için olanaklar mevcuttur.
Tesislerden kimler, ne şekilde faydalanabilir? Özellikle YTÜ Teknopark şirketleri çalışanları…
Tesislerimizden öğrencilerimiz, idari ve akademik personelimiz, üniversitemiz bünyesinde bulunan şirket
ve firma çalışanları, Üniversitemiz Teknopark çalışanları, harici kamu kurumlarındaki personeller ve
sosyal tesis kullanıcısı şartlarını sağlayan herkes faydalanabilmektedir. Ayrıca kullanıcıların eşleri ve 18
yaşını aşmamış olan çocukları da.
60
61
x
RÖPORTAJ
Kapalı yüzme havuzumuzda antrenman ve yarı olimpik havuz bulunmakta, erkek ve kadın
antrenörler eşliğinde yüzme kursları ve profesyonel eğitim verilmektedir. Fitness salonumuzda vücut geliştirme, kondisyon, egzersiz aletlerimiz bulunmakta ve antrenörler eşliğinde
sportif faaliyetler sunulmaktadır. Her tesis; kullanım özellikleri, sağlık durumu ve ortamın
hijyen standartlarını sağlamaya göre belli kriterlerde çalışmaktadır.
Fitness salonumuz yalnızca pazar günleri kapalıdır. Haftanın diğer günleri sabah
08.30’dan akşam 20.30’a kadar hizmet vermektedir. Günlük kullanım ücreti herkes için
7,50 TL’dir. 2013-2014 abonelik bedelleri ise, öğrenci 130 TL, akademik ve idari personel
150 TL, YTÜ mezunu 200 TL ve Teknopark çalışanı 250 TL’dir.
Tenis Kortumuz 1 kişi için 5 TL’dir. Halı saha kullanımı, öğrenci 30 TL, personel 50 TL,
kurum dışından gelenler için 60 TL’dir. Masa tenisi ise kapalı yüzme havuzumuzda olup
ücretsiz olarak kullanıma sunulmaktadır.
Örneğin yarı olimpik kapalı havuzumuzu kullanmak isteyen bir kişi, belli testleri içeren sağlık
raporu ile birimimize kayıt olabilmektedir. Teknopark çalışanları, havuz kaydı için 1 adet nüfus
cüzdan fotokopisi, Teknopark çalışanı olduğuna dair yazı, 1 adet fotoğraf, (Tam idrar tahlili,
Hepatit B testi, yüzme sporu yapmasında sakınca olmadığına dair doktor onayını içeren) sağlık
raporu getirmelidir. Teknopark çalışanlarının fitness salonu kaydı için ise Teknopark çalışanı
olduğuna dair yazı veya kurum kimlik kartı ve 1 adet fotoğraf getirmesi yeterlidir.
Tesislerin en çok hangi alanları rağbet görüyor? Öğrenci çalışan fark ediyor mu?
Tesislerimizde en çok sportif amaçlı olarak kullanılan kısımlarımız rağbet görüyor.
Yüzme havuzu ve fitness salonu öncelikli kullanım alanlarından. Öğrenci ve çalışan
kullanım olarak fark etmiyor. Fakat öğrencilerin müsait zamanlarının daha fazla olması,
kullanımda öğrenci sayısını arttıran bir etkendir.
Kayıt yaptıracak kişilerde aranan özelliklere ve gerekli belgelere www.spor.yildiz.edu.tr adresinden ayrıntılı olarak ulaşılabilir.
Tesislerimizde en çok
sportif amaçlı olarak
kullanılan kısımlarımız
rağbet görüyor. Yüzme
havuzu ve fitness salonu öncelikli kullanım
alanlarından.
Tesisler yeterli oluyor mu? Çeşitlilik ve kapasite büyütme gibi hedefleriniz var mı?
Tesislerin şu anki kullanım için kapasiteleri yeterli. Fakat Yıldız Teknik Üniversitesi
ailesi sürekli büyüyen bir aile. Üniversiteye katılımın artması ve buna bağlı olarak sosyal
tesislerimizin kullanıcı sayısının artması, çeşitlilik ve kapasite büyütmeyi mecbur kılıyor.
Tesislerimize kayıt yaptıracak kişilerde aranan özelliklere ve gerekli belgelere www.spor.yildiz.edu.tr adresinden ayrıntılı olarak ulaşılabilir.
Tesisleri en çok kimler kullanıyor? Açılış-kapanış saatleri ve ücretlerle ilgili bilgi
verir misiniz?
Tesislerimizi çoğunlukla öğrencilerimiz ve personellerimiz kullanmaktadır. Kullanım saatleri
olarak; yarı olimpik kapalı yüzme havuzumuz yalnızca pazartesi günleri kapalı. Haftanın
diğer dünleri sabah 08.30’dan akşam 20.30’a kadar hizmet vermektedir. Seans saatlerine
göre hizmet veren bu birimimizin bir seansı 1 saat 15 dakikaya tekabül etmekte ve seans
ücreti olarak öğrenci ve personelimizden 5,00 TL, mezunlarımızdan ve Teknopark personelinden 7,00 TL ücret alınmaktadır. Yarı olimpik kapalı yüzme havuzumuzu kullanacak
kişi yalnızca bir seferliğine havuza girecek de olsa sağlık raporu ve gerekli belgeleri getirip
kayıt yaptırmalıdır. Seans kullanım haricinde 1 aylık, 3 aylık ve 1 yıllık abone olma imkânı
da bulunmaktadır. 1 aylık abonenin, havuzu 20 seanslık kullanım hakkı olmaktadır. 3 aylık
abonenin 60 seans, 1 yıllık abonenin ise 240 seanslık kullanım hakkı bulunmaktadır.
1 aylık abonelik ücreti; öğrenci ve personelimiz için 75 TL, mezunlarımız ve Teknopark
personeli için 105 TL’dir. 3 aylık abonelik ücreti; öğrenci ve personelimiz için 191,00 TL,
mezunlarımız ve Teknopark personeli için 267,00 TL’dir. 1 Yıllık abonelik ücreti ise; öğrenci
ve personelimiz için 630 TL, mezunlarımız ve Teknopark personeli için 882,00 TL’dir.
62
63
x
MAKALE / PROJE
YTÜ İSBİRLİGİYLE
TÜRKİYE'DE BİNLERCE
YERLİ ASKERİ JİP
ÜRETİLDİGİNİ
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Yazan: Rahmi GÜÇLÜ
1986 Yılında üretimine başlanan Tuzla Askeri Jipleri,
2006 yılında anlaşılmaz bir şekilde durdurulmuştur.
Rahmi GÜÇLÜ
Kimdir?
Prof. Dr. Rahmi GÜÇLÜ, Yozgat doğumlu olup lisansını
YTÜ Makina Mühendisliği Bölümü’nde, Yüksek Lisansını YTÜ
Gemi İnşaat Mühendisliği Programı’nda, Doktorasını ise
Makina Mühendisliği Konstrüksiyon Programı’nda yapmıştır.
Halen, YTÜ Makina Müh. Bölümü Makina Teorisi Sistem
Dinamiği ve Kontrol Anabilim Dalı Başkanlığı görevinde bulunmaktadır. YTÜ’nün çeşitli kademelerinde idari görevlerde
bulunmuş, kurullarda yer almıştır. Halen akademik görevleri
devam etmektedir. YTÜ Koruma ve Yaşatma Derneği’nde 4
yıl başkanlık yapmış olan GÜÇLÜ, birçok sivil toplum kuruluşunda görev yapmaya devam etmektedir.
Uluslararası 3 dergide Editör Kurulu Üyesidir. 22 farklı
uluslararası dergide çok sayıda hakemlik yapmıştır. 33 âdeti
uluslararası makale olmak üzere, toplam 122 adet yayını, 1
adet uluslararası kitap bölümü, 1 adet de ulusal kitabı bulunmaktadır.
20 adet TÜBİTAK, BAP ve Savunma Sanayi Projesinde
yürütücü ve araştırmacı olarak, 1100 adet farklı projede de
Hakem, İzleyici ve Kurul Üyesi olarak yer almıştır.
Halen KOSGEB AR-GE Kurulu Üyeliği ve İTO Bilirkişilik ve
Eksperlik görevlerine devam etmektedir.
17 adet Doktora ve Yüksek Lisans tez yöneticiliği yapmıştır.
Çok sayıda TÜBİTAK Uluslararası Bilimsel Yayınları Teşvik
Ödülüne sahiptir.
1990-2006 yılları arasında 13.000 adet üretilmiş yerli Tuzla
Askeri Jiplerinin Projesinde araştırmacı olarak yer almış,
Göktürk-2 Yer Gözlem Uydusu Projesinde de izleyicilik
görevinde bulunmuştur.
64
Ülkemizde yerli araba üretimi denilince ilk akla gelen, Devrim
otomobilleridir. Daha sonra da, Anadol otomobillerin kısa
macerası hatırlanır. Bugün halen, devlet yetkililerimiz dâhil
birçok kişi, yerli otomobili yapacak bir babayiğit aramaktadır.
Oysa Türkiye’de 1986-2006 yılları arasında, YTÜ işbirliğiyle
K.K.K. 1013. Ordu Donatım Ana Tamir (Tuzla Askeri Jeep)
Fabrikası’nda “Tuzla 1013” markasıyla 13.000’e yakın yerli
askeri jip seri olarak tasarlanmış ve üretilmiştir. Bu projenin
yönetimi, tasarımı ve imalatı tamamen bize ait olup, ülkemizde
İstanbul Tuzla’da üretilmiştir. Dolayısıyla, “Yerli araç üretemiyoruz” iddialarının yanlış olduğu ve bu projenin üniversite-sanayi işbirliği kapsamında savunma sanayimizin ilk örnek
projelerinden biri olduğu bilinmelidir. Türkiye için övünç kaynağı olan bu başarı hikâyesini, ne yazık ki Ordumuzun içindeki
küçük bir grubun dışında kimse bilmemektedir. Daha da acısı,
bu yerli jiplerin üretimi 2006 yılında durdurulmuştur.
Bu askeri jiplerin geliştirilmesi projesi, bir araştırmacı olarak
sadece görev aldığım bir proje olmayıp, aynı zamanda Doktora
tez konumu oluşturmuştur. Bu askeri jipler, yalnızca bir araç
olarak değil, aynı zamanda üzerine farklı silah platformları
yerleştirilerek, mobil silah olarak da kullanılmıştır. Şu anda
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde 10 binden fazla yerli
askeri jip ve mobil silah yer almakta ve hala kullanılmakta
olan T logolu bu araçları trafikte, kışlalarda ya da törenlerde
görmek mümkündür. Bugüne kadar bu jiplerin kamuoyu tarafından bilinmemesinin sebebi, askeri bir proje olmasından kaynaklanmaktadır. 1986 yılında üretimine başlanan Tuzla Askeri
Jipleri, 2006 yılında anlaşılmaz bir şekilde durdurulmuştur.
65
x
MAKALE / PROJE
Tuzla 1013
Jipleri
Hem Jip Hem
Silahlı Mobil
Araç
Hem yerli araç hem de mobil silah olarak
askeri açıdan büyük stratejik öneme sahip
olan Tuzla Jipleri’nin başarısı ve kalitesi,
yapılan bilimsel çalışmalar ve gerçekleştirilen testlerle kanıtlanmıştır. Bu jiplerin
kalitesinin belgelenmesine üstelik de yurt
dışından ithal edilen emsal araca göre
teknik açıdan daha üstün ve çok daha
ucuza mal edilmesine rağmen, üretiminin
neden durdurulduğunun yetkili makamlarca araştırılması gerekir.
Türk-Willys Overland adı altında İstanbul
Tuzla’da açılan Türkiye’nin ilk otomotiv
fabrikasında, sivil ve askeri amaçlı jip ve
kamyonetlerin ABD’den getirilen parçalarla montaj üretimi yapılmış ve bu fabrika
daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’ne
devredilmiştir. 1986 yılından itibaren bu
jipler T Model adı altında yerlileştirilmeye
başlanmış, 1990’lı yıllarda ise GT ve GTD
Model askeri jipler olarak tasarlanmış ve
üretilmiştir. Bu araçlara ait marka tescili,
1995 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından “Tuzla 1013” adıyla ve “T” harfli
logosuyla yapılmış, ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü’nden de araç tip onay belgeleri alınmıştır.
Bunların yanı sıra yurt dışında da gerekli
sertifikasyon işlemleri yapılmıştır.
Bu jiplerin, yurt dışından
ithal edilen emsal araca
göre teknik açıdan daha
üstün ve çok daha ucuza mal edilmesine rağmen, üretiminin neden
durdurulduğunun yetkili
makamlarca araştırılması
gerekir.
66
Bu Projede
YTÜ’den Bir
Çok İsim Yer
Aldı
Bu askeri jiplerin ve mobil silah platformlarının geliştirilmesi projelerinde, 1990
yılından itibaren YTÜ’den Prof. Necati
Tahralı öncülüğünde şahsım, Rektörümüz
Prof. Dr. İsmail Yüksek, Prof. Dr. Ahmet
Topuz, Prof. Dr. İrfan Yavaşlıol ve Makina
Müh. Bölümünden bazı öğretim elemanlarımız ile Fabrikanın komutanlarından
Tuğgeneral Rumi Özyalçın, mühendislerden
Albay Sabahattin Ergönenç, Bnb. Hamdi Akgül, Yzb.Tevfik Zengin, Yzb. Mevlüt
Yerlikaya, Yzb. Süleyman Yangınlar, birçok
subay ve sivil personel ortak çalışmışlardır.
Asker ve sivil Türk Mühendislerinin bir
başarı hikâyesi olarak, 15 farklı model yerli
askeri araç üretilmiştir, fakat kamuoyu
bunu bilmemektedir. Tuzla 1013 markalı
GT Model Jeep’in vites kutusuyla ilgili
çalışmalar benim doktora tez konum olup,
süspansiyon sistemiyle ilgili çalışmalar Prof.
Dr. İsmail Yüksek’in ve diferansiyel meka-
Tuzla Askeri Jiplerinin
geliştirilmesi projesinde,
motor dâhil tüm parçalar
Türkiye’de üretilmiş olup,
özellikle vites kutusu,
arazi dişlileri, diferansiyel
mekanizması, şaftları ve
diğer aktarma organları, şasi, kaporta, iç ve dış
tüm aksam K.K.K. 1013.
Ordu Donatım Ana Tamir
(Tuzla Askeri Jeep) Fabrikası’nda üretilmiştir.
nizması ile ilgili çalışmalar da Dr. Seyyid
Gani’nin doktora tez konusu olmuştur.
Tuzla Askeri Jiplerinin geliştirilmesi projesinde, motor dâhil tüm parçalar Türkiye’de üretilmiş olup, özellikle vites kutusu,
arazi dişlileri, diferansiyel mekanizması,
şaftları ve diğer aktarma organları, şasi,
kaporta, iç ve dış tüm aksam K.K.K. 1013.
Ordu Donatım Ana Tamir (Tuzla Askeri
Jeep) Fabrikası’nda üretilmiştir.
3, 4 ve 5 vitesli bu araçlar, sadece komuta
kontrol aracı olarak değil, savunmaya
yönelik silahlı mobil araç haline dönüştürülerek, üzerine havanlar, tanksavarlar, çeşitli tip silahlar, radar ve telsiz
sistemleri bu jiplerin üzerine monte
edilerek, Ordumuzun büyük bir ihtiyacı
karşılanmıştır. Ayrıca, bu araçların şasileri
büyütülerek, personel taşıyıcı, ambulans
ve cenaze araçları olarak da tasarlanmış
ve imal edilmiştir. Bu araçlar, Ordunun talebine göre üretilerek hem ihtiyaç
karşılanmaya hem de yurt dışına bağımlı
olmaktan kurtulmaya çalışılmıştır.
Yurt dışından ithal edilen araçlarla, Tuzla
1013 markası ile üretilen araçlar arasında karşılaştırmalar yapıldığında, teknik
özellikler ve kabiliyetler açısından yerli
üretimin çok daha üstün olduğu görüldü.
Bu jiplerle ilgili yapılan projelerin ve testlerin sonuçları, gerek üniversitede hazırlanan tezlerle gerekse bilimsel konferans,
askeri ve sivil dergi ve basın organlarında
yayımlanan makale ve yazılarla belgelendi. Ayrıca bu araçlar, yurt dışından ithal
edilen araçların maliyetinin, modeline
göre, yaklaşık dörtte birine veya beşte
birine mal edilerek büyük bir tasarruf da
sağlanmıştı. O dönemin Fabrika Komutanı
Albay Sabahattin Ergönenç’in, bu askeri
jiplerin üretimi ile ilgili 15 Aralık 1996’da
Ekonomist dergisine ve aynı tarihli Hürriyet gazetesine verdiği röportaj, yapılanları
doğrulayan çok çarpıcı bir belge mahiyetindedir.
İmalat Neden Durduruldu Bilen
Yok
Bu jipler üretilirken, yurt dışından yabancı marka emsal araçlar satın alınmaya
devam edilmiştir. Yurt dışından ithal
edilen jiplere harcanan paraların çok az
bir kısmı, eğer Tuzla Jiplerinin Ar-Ge faaliyetlerine harcanıp, üretimine de gereken
destek verilseydi, bugün Türkiye’nin Dünya
markası yerli askeri araçları olabilirdi.
Ayrıca o dönemde, Tuzla Jiplere yurtdışından talepler geldiğinde, o dönemin
mevzuatı buna müsaade etmediği için
ihracat da yapılamadı.
unutulduğu söylenerek yapımı durdurulan Devrim Arabalarına, daha sonra
niçin benzin konularak çalıştırılmadığını
milletçe anlayamadıysak, binlerce adet
üretilen Tuzla Askeri Jiplerinin üretiminin
durdurulmuş olmasını da anlayabilmemiz
mümkün değildir. Bugün farklı bir isimle
“K.K. Lojistik Komutanlığı 7. Bakım Merkezi Komutanlığı Fabrikası” hala çalışmakta olan bu askeri fabrikada, o günün
şartlarında bir avuç azimli ve vatansever
insanın her türlü riski göze alarak elde
ettiği bu içimizi burkan başarı hikâyesi,
tarih ve ders kitaplarına girecek ve gençlere örnek gösterilecek kadar önemlidir.
Bu fabrikada var olan yüzde yüz yerli askeri araç ve mobil silah üretimi yeteneğimizi kaybederek tekrar yurt dışına bağımlı
hale gelmemiz, ülkemiz adına çok büyük
bir kayıptır. Bu fabrikaya sahip çıkılır ve
gerekli revizyonlar yapılırsa, bu araçların
tekrar üretimine başlanabilir.
Bugün ilk milli yer gözlem uydusu Göktürk-2’nin yapılması ülkemiz için ne kadar
önemliyse, 1990’lı yıllarda yüzde yüz yerli
bir askeri araç tasarlamak ve üretmek
de o kadar önemliydi. Devrim Arabası’nın
başına gelenlerin benzeri, Tuzla Askeri
Jiplerinin de başına gelmiş ve aynı akıbet
yaşanmıştır. Nasıl ki benzin konulmasının
Ülkemiz ve Ordumuz için stratejik açıdan
çok büyük bir önem arz eden Tuzla Askeri
Jiplerinin yapımının nasıl başarıldığının
ve neden durdurulduğunun araştırılması
çok önemlidir. Bu durumdan, ülkemizin
savunma sanayiindeki hedefleri ve geleceği
adına dersler çıkarılması gerektiği kanaatindeyim.
67
x
ÇALIŞTAY
YILDIZ
TEKNOPARK
GELECEGI
TASARLIYOR
2023 vizyonumuzu belirlemek ve
stratejik eylem planımızı oluşturmak
için, paydaşlarımızla “Yıldız Teknopark
2023 Vizyonu ve Stratejik Eylem Planı
Çalıştayı” düzenledik.
68
69
x
ÇALIŞTAY
15-16 Kasım 2014 tarihinde, İstanbul
Riva’da, Yıldız Teknopark 2023 Vizyonu ve
Stratejik Eylem Planı Çalıştayı’nı düzenledik.
Yıldız Teknopark paydaşları olarak, 60’a
yakın firmamız çalıştaya katılım sağladı.
Çalıştayda, katılımcılarımızla birlikte Yıldız
Teknopark’ın gelecek hedeflerini belirlemek,
sorunlarımıza çözüm üretmek ve gelişerek
daha iyiye ulaşmak için neler yapabileceğimiz konusunda ortak düşünce ortamı
oluşturduk ve verimli bir çalışma yaptık.
Çalıştayımıza, Yıldız Teknik Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek başta olmak
üzere, Yıldız Teknopark Yönetim Kurulu
Üyelerimiz, Genel Müdürümüz Mahmut
Karaman, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Ba-
70
kanlığı temsilcileri, MÜSİAD, İstanbul Sanayi
Odası, sivil toplum kuruluşları, Yıldız Teknopark paydaşları ve öğrenciler katıldı.
Çalıştay açılışında Yıldız Teknopark Genel
Müdürü Dr. Mahmut Karaman, bir durum
analizi yaptı. Karaman, sunumunda
dünyadaki sanayileşme sonrasında bilim ve
teknolojiye dayalı ekonomik modele geçişte
Güney Kore ve Silikon Vadisi örneklerini,
Türkiye’nin Ar-Ge sistemi ve bu sistemde
teknoparklardan beklenen görevleri, Yıldız
Teknopark’ın gelişim sürecini, hedeflerini
ve misyon-vizyonunu katılımcılara aktardı.
Dr. Mahmut Karaman, Yıldız Teknopark
2023 Vizyonumuzu belirlemek ve Stratejik
Eylem Planımızı oluşturmak üzere
düzenlenen, Yıldız Teknopark’ın geleceği
ve üniversite sanayi işbirliğinin daha çok
gelişmesini sağlamak ve ileriye dönük
planlamalar için paydaşlarımız ile şehrin
günlük koşuşturmasından uzak, sıcak ve
samimi bir ortamda, Riva’da, Ortak Akıl
Konferansı gerçekleştirdiklerini söyledi.
YTÜ Teknopark paydaş
firmaları, gördükleri
eksikleri ve yapıcı
önerilerini samimiyetle
dile getirdiler.
Çalıstay Ufuk Açtı
Beyin fırtınası ile devam eden çalıştayın
ilk oturumunda çevresel analiz, değişimler
ve trendler üzerine bilgi paylaşımı yapıldı.
Sorunlar ve potansiyelin değerlendirilmesine yönelik grup çalışmaları ile çalıştaya
devam edildi. Yıldız Teknopark 2023 Vizyonu ve Stratejik Eylem Planı Çalıştayı’nın
ilk günü, Teknoloji Transfer Ofisimiz ile
ilgili değerlendirmeler ve gelecek hedeflerine yönelik sunumlarla sona erdi.
Etkinliğin ikinci gününde; Yıldız Teknopark’ın 2023 hedeflerine ulaşırken izlemesi gereken stratejiler ve hedef önerileri
tartışıldı; stratejiler hakkında eylem planı
ve eylemlerle ilgili değerlendirmeler ya-
pıldı. Çalıştay, grup sunumları ve kapanış
değerlendirmesiyle sona erdi.
Yıldız Teknopark paydaş firmaları, samimi
bir atmosferde gerçekleşen toplantıda,
kendi bakış açılarından gördükleri eksikleri ve yapıcı önerilerini samimiyetle dile
getirdiler. 2023 hedefleri doğrultusunda,
Yıldız Teknopark olarak paydaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz çalıştayda bilgi
paylaşımı, motivasyon, kaynakları doğru
kullanma ve ortak hareket etme adına
önemli kazanımlar elde ettik.
Yıldız Teknopark’ın gelecek hedeflerinin ve
stratejik eylem planının oluşturulması adına verimli geçen bu etkinliğimize katılan
herkese teşekkür ederiz.
2023 hedefleri
doğrultusunda, Yıldız
Teknopark olarak
paydaşlarımızla
gerçekleştirdiğimiz
çalıştayda; bilgi paylaşımı,
motivasyon, kaynakları
doğru kullanma ve ortak
hareket etme adına önemli
kazanımlar elde ettik.
71
x
TEKNOPARK ŞİRKETLERİMİZDEN
MİR AR-GE’NİN
BÜYÜK BAŞARISI
2014 İnovaLİG
İnovasyon
Şampiyonları
Ödül Töreni
6 Aralık 2014
Teknoparkımızda yer alan Mir Araştırma ve Geliştirme A.Ş. (Mir Unique Solutions)
şirketimiz, TİM’in düzenlediği uluslararası bir yarışmanın Türkiye fazında, 470 büyük şirket
arasında beş farklı kategorinin birisi olan “Inovasyon Kaynakları” kategorisinde ikinci oldu.
Şirketimiz daha önce İSO’nun düzenlediği İnovasyon Yarışmasında “Türkiye’nin en inovatif
şirketi” seçilmişti. Ayrıca yine İSO tarafından yapılan bir yarışmada İnovasyon Bilgi Yönetimi
başlığında “büyük ödül” almıştı. Birçok kez Teknoloji Büyük Ödülleri yarışmalarında finalist
olan Mir AR-GE, şimdi de InovaLig yarışmasında bir ödül aldı.
Bu ay içerisinde TİM’in organize ettiği İnovasyon Haftası etkinliği yapıldı. Etkinliğe 40.000
kişi katıldı. Son derece kalabalık ve ilgi alan bir etkinlik oldu. Bu etkinlik öncesinde
Mir Unique Solutions, Avrupa genelinde uzun yıllardır yapılan, Türkiye’de ise ilk defa
uygulanan, uluslararası danışmanlık firması A.T. Kearney tarafından Imp3rove adı ile
organize edilen ve firmaların inovasyon kültürlerinin geliştirilmesini hedefleyen uzun
soluklu bir çalışmaya dâhil oldu.
Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de inovasyon çalışmaları yürüten özgün firmaların seçilmesi
(bir inovasyon ligi oluşturulması – inovaLig), bunların ilk etapta ödüllendirilmesi ve
daha sonra bir eğitim sürecinden geçirilerek tüm Avrupa genelinde yapılan inovasyon
yarışmasında ülkemizi temsil etmesi olarak özetlenebilir. Firmamız bu etkinliğe katılan 470
firma arasında ilk 25 firma arasına kaldı ve bir kategoride (beş kategoriden biri) ilk beşe
girdi. Bu kategoride de ikinci olarak İnovasyon Haftası etkinliğinde Cumhurbaşkanımızın,
Yönetim Kurulu Başkanı Sn. İbrahim Mirmahmutoğulları’na takdim ettiği bir ödül aldı.
Yarışmada rakipler arasında, Arçelik, Brisa, Vestel, P&G, TOFAŞ, TÜPRAŞ, Kordsa, Ford ve
BASF gibi çok büyük firmalar da bulunuyordu.
72
73
YTÜ Teknopark, düzenleyeceği “Teknolojinin
Yıldızları” ödül töreninde, yaptığı inovasyonla fark
yaratan firmalarını ödüllendirerek bu alanda da öncü
olmayı hedefliyor.
Yıldız Teknopark, yaptığı Ar-Ge tabanlı projelerle farkındalık oluşturan firmaları
seçiyor. Kendi teknoloji geliştirme bölgesi içinde faaliyet gösteren firmaların
performansını değerlendirerek, bu alanda bir farkındalık oluşturmayı amaçlayan Yıldız Teknopark, ülkemizde inovasyonun öncü firmalarını Yıldız Teknik
Üniversitesi öğrencilerinin oyları ile seçerek ödüllendiriyor.
Bilgi temelli ekonomik kalkınmanın önem kazandığı günümüzde, bu alanda
önemli katkılar sunan firmalar ödüllendirilecek. Son yıllarda yaptığı yatırımlarla, ülkemizin önde gelen teknoparkları arasında yerini alan Yıldız Teknopark,
kendi bünyesinde faaliyet gösteren firmaları, performansları ölçüsünde desteklemeye devam ediyor.
İnovasyon ve ekonomik kalkınma için, yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesinin şart olduğu gibi, bu alanda yapılan çalışmaların sürekliliği de çok
önemli. Bu sürekliliğin sağlanabilmesi için, bu alandaki çalışmaların desteklenerek ödüllendirilmesi gerekiyor. Yıldız Teknopark, düzenleyeceği “Teknolojinin
Yıldızları” ödül töreninde, yaptığı inovasyonla fark yaratan firmalarını ödüllendirerek bu alanda da öncü olmayı hedefliyor.
Ar-Ge çalışmalarıyla ön plana çıkan firmalar, anket sonuçlarıyla belirlenecek.
Yıldız Teknik Üniversitesi öğrenci ve akademisyenlerinin seçimi ile belirlenecek
firmaların da ödüllendirileceği etkinlik, işbirlikleri ve yeni yatırımlar için de bir
sinerji oluşturacak.
Üniversiteler ve teknoparkların temsil edileceği geceye, birçok kamu ve sivil
toplum kuruluşu da katılacak. 15 Ocak 2015 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Yerleşkesi Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan etkinliğe ilgi
duyan herkesi bekliyoruz.
x
RÖPORTAJ
YTÜ, 2011 yılında bir arama konferansında hedeflerini, ArGe üniversitesi olmak ve Teknopark yoluyla üniversite-sanayi
işbirliğinde öncü üniversite olmak şeklinde yeniden belirlemiştir.
ÜNİ
İ
Y
V
NA
SA
ERS
İTE
Erdem Bektaş:
TEKNOLOJİ
ÜLKEMİZDE İLERİ
TEKNOLOJİ ÜRETİMİ
MÜMKÜNDÜR
YTÜ Teknoparkı’nın kuruluşu ve yönetiminde fahri olarak görev alan Sayın
Erdem BEKTAŞ ile hedefleri ve yeni projeleri hakkında görüştük.
Röportaj: Mehmet S. EKİNCİ
Son dönemde Türkiye’de Üniversitelerle sanayi arasında
daha önce görülmemiş ölçekte işbirlikleri kuruluyor. Bir anlamda alın teriyle akıl teri bir araya geliyor. YTÜ, teknoparkıyla buna öncülük eden üniversitelerimizden. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Teknopark hedef ve felsefesini anlatır
mısınız bize?
Yıldız Teknik Üniversitesi, kuruluşundan başlayarak sanayinin içinde olmuş ve
sanayiye yatkın mühendisler yetiştirmiştir. Türkiye genelinde üniversite-sanayi işbirliğinin öneminin anlaşılması, iyi bir gelişmedir. YTÜ, 2011 yılında
Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek önderliğindeki bir arama konferansında
hedeflerini, Ar-Ge üniversitesi olmak ve Teknopark yoluyla üniversite-sanayi
işbirliğinde öncü üniversite olmak şeklinde yeniden belirlemiştir. Yani YTÜ,
bugünün gündemindeki üniversite-sanayi işbirliği konusunu çok önceden
beri önemsemektedir.
Üniversite-sanayi işbirliğinin önemini çok önceden gören sanayi ülkeleri, bu
konularda değişik modeller uygulamışlardır. Büyük sanayi kuruluşları, üniversite öğretim görevlilerinin Ar-Ge çalışmalarına, sanayi içinde yapacakları
olanakları sağlamışlardır. Bilindiği gibi, Türkiye’de teknoparklar kuruluncaya kadar, üniversite mensuplarının sanayide çalışmaları yasaktı. Şimdi ise
üniversite hocalarının teknoparklarda, Ar-Ge merkezlerinde ve şirketlerde
çalışmaları mümkün olabiliyor, bu bir aşamadır.
76
77
x
RÖPORTAJ
Teknoparkımızın, Üniversitemizle birlikte yaptığı araştırmada, ülkemizde Ar-Ge kültürünün yeni yeşermekte olduğunun farkında
olarak, İngiltere’de başarı ile uygulanmakta olan University of
Warwick “Warwick Manufacturing Group (WMG)” (üniversite-sanayi işbirliği) modelinin Türkiye için en uygunu olduğuna karar
verilmiş ve uygulanmasına başlanmıştır. Bu modelde üniversite ve
iş dünyasından bir araya gelen WMG oluşturulmuş ve bu gurup
sanayinin sorunları ve ihtiyaç duyduğu çözüm uygulamalarını sanayide çalışan her seviyedeki elemanlara ders ve/veya seminer ve
uygulama yolu ile aktarmıştır. Aşamalı olarak sanayinin sorunları
bünye içinde çözülerek sanayinin güveni kazanılmıştır.
Teknoparkımızda modelin ilk ayağı olan sanayi ihtiyaçları konularında WMG’nin hazırladığı dersler, Üniversitemizin desteği
ile 2012 yılından beri “Endüstriyel Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi” lisansüstü sertifika ve master programı adıyla Türk sanayisi
çalışanlarına verilmeye başlanmıştır. Bu eğitimler halen devam
etmektedir ve bugüne kadar sanayiden 50 kişi katılmıştır. Dersler,
Warwick öğretmenleri tarafından verilmektedir ancak, zaman
içinde YTÜ öğretmenleri de akredite olacak ve bu programın
üniversitemizin programı haline gelmesi sağlanacaktır. Eğitim
programı hakkında bilgi için [email protected] adresinden bilgi
alınabilir.
Teknopark bünyesinde kuracağımız
Prototip Atölyemizle, sanayinin
destek vereceği fikir ve projelerin
prototiplerinin YTÜ öğrenci ve öğretim
görevlileri tarafından üretilmesine
imkân sağlayacağız.
ERDEM BEKTAŞ KİMDİR?
YTÜ Makine Mühendisliği mezunudur. 1959-62
yılları arasında Amerika’daki Minnesota Üniversitesi’nde master yaptı ve araştırma görevlisi
olarak çalıştı. Mezuniyetten sonra Amerika’da
Mobil Oil Ar-Ge bölümünde benzin ve dizel
motorları üzerinde araştırmalar yaptı. Son olarak motor emisiyonları üzerinde Ar-Ge yapan
baş araştırmacı oldu.
PROTOTİP ATÖLYESİ KURUYORUZ
Teknopark bünyesinde Prototip Atölyesi kuruluyor.
Buradaki amaç ne?
Warwick modelinin ikinci ayağı olan sanayinin imalat sorunlarının
YTÜ Teknopark bünyesinde çözümü konusuna, Teknoparkta kurulan Prototip Atölyesi yoluyla yaklaşıyoruz. Bu program kapsamında sanayinin destek vereceği fikir ve projelerin prototiplerinin YTÜ
öğrenci ve öğretim görevlileri tarafından atölyemizde üretilmesine
imkân veriyoruz. Bu uygulama ile ilişki kurduğumuz sanayi kuruluşlarını, üniversitemizle prototip geliştirmeye yönlendiriyoruz.
Prototip Atölyesi, Warwick modeli içinde girişimci YTÜ öğretim
görevlileri ve öğrenci kulüplerimizin sanayi firmaları ile ilişki
kurmalarını sağlamak için kurulmaktadır. Warrick bu model ile
birçok sanayi dalında büyük şirketlerle işbirliği içinde yüzlerce
milyon Dolarlık araştırma merkezi kurmuştur. Bu çalışmalar,
Warwick tarafından halen devam etmektedir. Prototip Atölyemiz bu yönde gelişerek Türkiye’nin ilk girişimi olma başarısını
gösterecektir.
Türkiye’de teknoparklar kuruluncaya
kadar, üniversite mensuplarının
sanayide çalışmaları yasaktı.
78
Türkiye’ye döndükten sonra 1968 yılında Chrysler kamyon fabrikalarında çalışmaya başladı.
İmalat müdürlüğü ve genel müdürlük yaptı.
2011 yılında emekli oldu. 2007 yılından beri YTÜ
Teknoparkı’nın kuruluşu ve yönetiminde fahri
olarak görev aldı. Otomotif Sanayi Derneği
(OSD) Onur Üyesi ve American Outomotiv
Society Üyesidir.
YTÜ Teknopark’ın bünyesindeki hacim ve oluşturduğu ekonomik büyüklük ne kadardır? Hedefleriniz
nelerdir?
Ekonomik büyüklük konusunda önce teknopark yatırımlarımızdan
bahsedeyim. YTÜ Teknoparkı, Davutpaşa Yerleşkesi’nde 130.000
m2 alanda kurulmuş olup yaklaşık 100.000 m2 inşaat alanına
sahip bir tesistir. Bugünkü fiyatlarla yaklaşık 200 milyon TL
tutarında yatırım yapılmıştır. Ayrıca İkitelli sanayi sitesinde 25.000
m2 alanındaki bir bina devir alınarak 15 milyon TL yatırımla
teknoparkımızın bir şubesi haline getirilmiştir. Yatırımlar devam
etmektedir.
Teknoparkımızda 200 kadar firma halen Ar-Ge çalışması
yapmakta ve yaklaşık 3.500 Ar-Ge elemanı görev yapmaktadır.
Teknopark firmalarının yarattıkları katma değer 2013 yılı içinde
701.738.415 TL civarında olmuş ve ihracat tutarı ise 3.231.630,19
Dolardır. Bu rakamların hızla artacağını öngörüyoruz. İhracatın
artırılması için öncelikli olarak Teknopark firmaları ve Kalkınma
Bakanlığı ile ortak projeler yapmaktayız. Hedefimiz, sanayileşmiş ülkeler seviyesinde patent, buluş ve sanayimize katma
değer sağlamaktır. 2010 yılında 1.600 m2 lik bir binada başlayan
Teknoparkımız, Türkiye’nin en büyük teknoparklarından biri haline
gelmiştir.
Türkiye’de teknoloji üretme potansiyelini nasıl görüyorsunuz? Artı ve eksilerimiz nelerdir?
Ülkemiz temel bilimlerde ilerlemeye paralel olarak WMG modelinde olduğu gibi sanayi kuruluşlarını üniversitelerle kaynaştırmayı
başarabilirse, ileri teknoji üretimi gelişebilecektir.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Sayın Büyükekşi, Kore
sanayi başarısının altında yatan en önemli faktörün, sanayiyi
yönetenlerin iş başında aldıkları eğitim olduğunu saptamıştır.
TİM bunun neticesi olarak YTÜ’nün sunduğu “Endüstriyel Ar-Ge
ve Teknoloji Yönetimi” eğitim programını ve Prototip Atölyesi
girişimlerini desteklemektedir. TİM’in öngörüsü bütün sanayi
kuruluşlarında yaygınlaşıp işbaşı eğitimi ve üniversitelerle işbirliği
gelişirse, Türkiye’de teknoloji geliştirme potansiyeli artacaktır.
Bizler bu konuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Eklemek istedikleriniz…?
Ar-Ge’de çalışmış ve sanayimizde uzun yıllar yöneticilik yapmış
biri olarak, teknoloji üretme konusunda başarılı olacağımıza
inanıyorum. Fakat bilgi ve tecrübenin, ancak çalışarak ve insana
ve Ar-Ge’ye yatırımla elde edilebileceğini kabul etmemiz gerekmektedir.
79
Ana Sponsor / Main Sponsor
Ana Sponsor / Main Sponsor
17 – 19 Aralık 2015
İstanbul, Türkiye
17 – 19 Aralık 2015
İstanbul, Türkiye
1616––20
20Mart
Mart2015
2015
Hannover,
Hannover,Almanya
Almanya
12 – 14 Kasım 2014
Bengaluru, Hindistan
12 – 14 Kasım 2014
Bengaluru, Hindistan
1111––1313Ağustos
Ağustos2015
2015
Porto
PortoAlegre,
Alegre,Brezilya
Brezilya
05 – 07 Mayıs 2015
Sidney, Avustralya
05 – 07 Mayıs 2015
Sidney, Avustralya
Deutsche
DeutscheMesse
Messe“CeBIT
“CeBITEvents
EventsWorldwide”
Worldwide”kapsamında,
kapsamında,dünya
dünya
genelinde
genelindebelirlenen
belirlenennoktalarda
noktalardaAlmanya
AlmanyaHannover
Hannovermerkezli
merkezli
CeBIT
CeBITfuarlarının
fuarlarınınbirer
birerşubesini
şubesinikurdu.
kurdu.CeBIT,
CeBIT,dünya
dünyaçapındaki
çapındakiüst
üst
düzey
düzeykarar
kararmercilerinin
mercilerininilgisini
ilgisiniçekiyor.
çekiyor.Dünya
DünyaÇapındaki
ÇapındakiCeBIT
CeBIT
etkinliklerimiz,
etkinliklerimiz,uluslararası
uluslararasımüşterilerimizin
müşterilerimizinilgi
ilgiodağındaki
odağındakihedefleri
hedefleri
yakalamaları
yakalamalarıvevebu
budoğrultuda
doğrultudamüşteri
müşteriportföyü
portföyüoluşturmaları
oluşturmaları
için
içinilave
ilaveavantajlar
avantajlarsunmak
sunmakamacıyla
amacıylafaal
faaldurumdaki
durumdakiyurtdışı
yurtdışı
pazarlarında
pazarlarındasahnelenmektedir.
sahnelenmektedir.Hannover
HannoverMerkezli
MerkezliCeBIT
CeBITveve
yurtdışındaki
yurtdışındakiyan
yanetkinlikleri,
etkinlikleri,yeni
yeniticari
ticarifaaliyetlerin
faaliyetlerinhızlanmasında
hızlanmasında
etkili
etkilivevegüçlü
güçlübir
biraraç
araçsağlamaktadır.
sağlamaktadır.İşletmelerin
İşletmelerinbu
buetkinliklere
etkinliklereolan
olan
katılımı,
katılımı,Bulut,
Bulut,Büyük
BüyükVeri,
Veri,Sosyal
SosyalMedya,
Medya,Mobil,
Mobil,Güvenlik
GüvenlikveveObjelerin
Objelerin
İnterneti
İnternetigibi
gibigünümüzün
günümüzünen
enfavori
favoritrendlerine
trendlerineışık
ışıktutmakta
tutmaktaveve
ticari
ticarihedeflere
hedeflereyönelik
yönelikçok
çokçeşitli
çeşitliçözümler,
çözümler,ürünler
ürünlerveveuygulamalar
uygulamalar
sunmaktadır.
sunmaktadır.
CeBIT
CeBITtakvimi
takvimiher
heryılyılMart
Martayı
ayıbaşında
başındadüzenlenen
düzenlenenöncü
öncükonumdaki
konumdaki
Almanya
AlmanyaHannover’deki
Hannover’dekiCeBIT
CeBIT(16-20
(16-20Mart
Mart2015)
2015)fuarıyla
fuarıylabaşlar.
başlar.
Daha
Dahasonra
sonraCeBIT
CeBITAvustralya
Avustralya(05-07
(05-07Mayıs
Mayıs2015),
2015),Brezilya’daki
Brezilya’dakiCeBIT
CeBIT
etkinliği
etkinliğiBITS
BITS(11-13
(11-13Ağustos
Ağustos2015)
2015)ileiledevam
devameder.
eder.Kasım
Kasımayındaki
ayındaki
CeBIT
CeBITHindistan
Hindistan(12-14
(12-14Kasım
Kasım2014)
2014)galası
galasısonrasında
sonrasındadünya
dünyaçapındaki
çapındaki
takvimimizde
takvimimizdeyer
yeralan
alanson
sonCeBIT
CeBITetkinliği
etkinliğiise
ise17-19
17-19Aralık
Aralık2015’te
2015’te
gerçekleştirilecek
gerçekleştirilecekolan
olanCeBIT
CeBITBilisim
BilisimEurasia’dır.
Eurasia’dır.
CeBIT
CeBITHannover
Hannover16-20
16-20Mart
Mart2015...
2015...
Dijital
Dijitalekonomi
ekonomialanında
alanındadünyanın
dünyanınlider
liderfuarı
fuarıCeBIT,
CeBIT,BT
BTveve
sayısallaştırma
sayısallaştırmaalanlarındaki
alanlarındakiana
anaeğilimler
eğilimlerüzerine
üzerinesergilenecek
sergilenecekürün
ürün
vevehizmetler
hizmetlerveveuluslararası
uluslararasıkonferans
konferansprogramı
programıileile2015
2015sezonu
sezonuiçin
için
güçlü
güçlübir
birbaşlangıca
başlangıcahazırlanıyor.
hazırlanıyor.Bu
Buyılın
yılınana
anateması
teması“d!conomy”,
“d!conomy”,
Partner
PartnerÜlkesi
Ülkesiise
iseÇin.
Çin.CeBIT
CeBIT2015,
2015,Huawei
HuaweiveveLTE
LTEgibi
gibiuluslararası
uluslararası
büyük
büyükmarkaların
markalarında
dayer
yeraldığı
aldığı600
600Çinli
Çinlişirketi
şirketivevekuruluşu
kuruluşubir
biraraya
araya
getirecek.
getirecek.Bu
BuyılyılCeBIT’te
CeBIT’tebizi
bizibekleyen
bekleyendiğer
diğerbir
biryenilik
yenilikise
iseScale
Scale1111adı
adı
altında
altında11.11.Holde
Holdebilişim
bilişimsektörünün
sektörününgenç
gençyatırımcılarını
yatırımcılarınıağırlıyor.
ağırlıyor.Bu
Bu
yılyılilkilkkez
kezdüzenlenecek
düzenlenecekolan
olanbu
bualanda
alandagenç
gençgirişimciler
girişimcilerişişdünyasına
dünyasına
inotavif
inotaviffikirlerini
fikirlerinisunma
sunmafırsatını
fırsatınıbulacaklar.
bulacaklar.CeBIT
CeBIT2015,
2015,bilişim
bilişim
teknolojilerinin
teknolojilerininticaret
ticaretvevetoplumun
toplumuntüm
tümalanları
alanlarıüzerindeki
üzerindekietkisinin
etkisinin
yanı
yanısıra,
sıra,inovasyonun
inovasyonunrolünün
rolününgiderek
giderekbüyüyen
büyüyenetkisi
etkisietrafında
etrafında
yoğunlaşmayı
yoğunlaşmayıhedefliyor.
hedefliyor.
AUSTRALIA
AUSTRALIA
AUSTRALIA
CeBIT Events Worldwide
CeBIT
CeBIT
Events
Events
Worldwide
Worldwide
4CeBIT
Farklı kıta’da
öncü etkinliği
Eventssektörün
Worldwide
44 Farklı
Farklı
kıta’da
kıta’da
sektörün
sektörün
öncü
öncü
etkinliği
etkinliği
olarak
büyümeye
devam
ediyor.
4 Farklı kıta’da sektörün öncü etkinliği
olarak
olarakolarak
büyümeye
büyümeye
devam
devam
ediyor.
ediyor.
büyümeye
devam
ediyor.
AUSTRALIA
CeBIT Bilişim Eurasia 17-19 Aralık 2015...
aksiyon alıyoruz. Bu sene ziyaretçi çalışmalaını özetleyecek olur
isek Anadolu ; Hedeflediğimiz coğrafya olan,Orta Doğu, Afrika,Türki
Cumhuriyetler, Yakın Doğu, Avrupa ve Rusya pazarına yönelik
çalışmalarımıza
şimdiden
başladık.
Uluslararası
programları
ki burada
aksiyon alıyoruz.
Bu sene
ziyaretçi
çalışmalaını
özetleyecek
olur
Türkisek
Ticaret
Ateşeleri,
Federasyonlar,
Dernekler
ile
olan
çalışmalar
Anadolu ; Hedeflediğimiz coğrafya olan,Orta Doğu, Afrika,Türki
ve Deutsche
MesseYakın
AG nin
100’üAvrupa
aşan ülkelerdeki
ofisleri aracılığı
Cumhuriyetler,
Doğu,
ve Rusya pazarına
yönelik
ile gerçekleştirdiğimiz
tanıtım,başladık.
Özel Alım
Heyetleri kiprogramları
burda yol veki burada
çalışmalarımıza şimdiden
Uluslararası
konaklamaları
karşılanan karar
vericilerin
getirilmesi,
Türk Ticarettarafımızdan
Ateşeleri, Federasyonlar,
Dernekler
ile olan
çalışmalar
yurtve
içinde
ise Ticaret
odaları,
Kamu Kurum
Kuruluşları
Deutsche
MesseOdaları,Sanayi
AG nin 100’ü aşan
ülkelerdeki
ofisleri
aracılığı
ile ortak
çalışmalarımızın sonunda
nitelikli
ziyaretçilerden
oluşan
ile gerçekleştirdiğimiz
tanıtım, Özel
Alım
Heyetleri ki burda
yol ve
alımkonaklamaları
heyetleri düzenlemek.
Bunun
yanı sırakarar
hem vericilerin
yurt için hem
de
tarafımızdan
karşılanan
getirilmesi,
yurtdışında
yürütkmekte
oldupumuz
stratejik
ve
sektörel
medya
yurt içinde ise Ticaret Odaları,Sanayi odaları, Kamu Kurum Kuruluşları
çalışmalarımız,
hali hazırda Ortadoğu
Avrupa’da
anlaşma yapmış
ile ortak çalışmalarımızın
sonundave
nitelikli
ziyaretçilerden
oluşan
olduğumuz
20’nindüzenlemek.
üzerinde medya
iş ortağımız
bulunmaktadır.
alım heyetleri
Bunun
yanı sıra hem
yurt için hem de
CeBIT Bilişim Eurasia önümüzdeki yıl 17-19 Aralık 2015’te
düzenelenecektir ancak fuar çalışmalarına şimdiden başlandı.
Çalışmalarımızı
iki anaEurasia
başlık altında
ediyoruz.
Yurt İçi ve Yurt
CeBIT Bilişim
17-19takip
Aralık
2015...
DışıCeBIT
Tanıtım
çalışmaları
olmak
üzere.
Her
bir
başlıkta
kendi altında
Bilişim Eurasia önümüzdeki yıl 17-19 Aralık 2015’te
bir çok
alt başlığa ayrılıyor.
Medya, Yazılışimdiden
Medya, Sektörel
düzenelenecektir
ancakGörsel
fuar çalışmalarına
başlandı.
Medya
gibi. Nihai hedefimiz
nitelikli
katılımcı
nitelikliYurt
ziyaretçiyi
Çalışmalarımızı
iki ana başlık
altında
takipile
ediyoruz.
İçi ve Yurt
yurtdışında yürütkmekte oldupumuz stratejik ve sektörel medya
buluşturmak
ve
%100
iş
dünyasının
katılımının
gerçekleşeceği
Dışı Tanıtım çalışmaları olmak üzere. Her bir başlıkta kendi2015
altında Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş.
çalışmalarımız, hali hazırda Ortadoğu ve Avrupa’da anlaşma yapmış
yılı bir
etkinliğe
yine
iş
dünyasından
nitelikli
ziyaretçi,
nitelikli
alıcı
çok alt başlığa ayrılıyor. Görsel Medya, Yazılı Medya, Sektörel
olduğumuz
20’nin
iş ortağımız bulunmaktadır.
Tel
: 0212 334 69
00 üzerinde
Email medya
: [email protected]
getirebilmek.
Tabi
hedefi
doğru
belirlemek
için
katılımcılarımızla
Medya gibi. Nihai hedefimiz nitelikli katılımcı ile nitelikli ziyaretçiyi
Fax
:
0212
334
69
34
[email protected]
birlikte
çalışıyor
ve
onların
beklentilerini
analiz
ettikten
sonra
buluşturmak ve %100 iş dünyasının katılımının gerçekleşeceği 2015
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş.
yılı etkinliğe yine iş dünyasından nitelikli ziyaretçi, nitelikli alıcı
Tel : 0212 334 69 00
Email : [email protected]
getirebilmek. Tabi hedefi doğru belirlemek için katılımcılarımızla
Fax : 0212 334 69 34
[email protected]
birlikte çalışıyor ve onların beklentilerini analiz ettikten sonra
Eğlence
Haber Firma Reklamı ve
Firma talepleri doğrultusunda sosyal medya
bağlantıları ve eğlence kanalları yer alır.
Müzik
TV
Yolculuk süresince dinlendirici resimler
eşliğinde mevcut müziklerden veya
usb belleğinizden dinleyebilme...
Uydudan HD kalitesinde
TV kanal izleme.
Anket
Gönüllü katılıma açık anketlerde
%70 oranı ile 4.5 milyon yolcu sayısı
üzerinden maximum denek grubuna
ulaşmanız sağlanmaktadır.
Film
Artık Otobüslerde
Filmleri HD kalitesinde
izleyebileceksiniz.
Radyo
Funtoro HD + ekranlarınd
geliştirilen Radyo özelliği
yolculukta bir ayrıcalık.
İnternet
Oyun
Seyahat
Harita, dil ayarları ve diğer yolcu
hizmetlerinin bulunduğu menü
İkram
Host/Hostesi çağırma ve yolcuların
ikram isteklerini Menüden kolayca seçebilme
Android destekli
birbirinden güzel
en yeni ve
en eğlenceli oyunları
oynayabilirsiniz.
Android tabanlı hızlı
arayüzüyle internete
bağlanılır.
Belirleyeceğiniz
açılış sayfasıyla açılır.
DAHA FAZLASI İÇİN
TEKNOLOJİ
Teknoloji sürekli gelişiyor, bankacılık da öyle. Bu sebeple dünyanın 16 ülkesindeki
1.700 şubemizde, 20 milyonu aşkın müşterimize en iyi, hızlı ve güvenli hizmeti veriyoruz.
Ziraat Teknoloji, Ziraat Finans Grubu’nun hizmetinde.

Benzer belgeler