tamam - Türkiye Sigorta Birliği

Transkript

tamam - Türkiye Sigorta Birliği
ISSN: 13057839
Ocak - Mart 2011 SAYI: 23
BIRLIK’ten
TÜRK‹YE S‹GORTA VE REASÜRANS fi‹RKETLER‹ B‹RL‹⁄‹ YAYINIDIR
Sigorta Sektörü Aç›s›ndan
TUNUS
L‹BYA
MISIR
Üç ülkede
yaflanan olaylar
sigorta
sektörünü
yak›ndan
ilgilendirdi¤i gibi
bundan sonra da
ilgilendirmeye
devam
edecektir.
BIRLIK’ten
Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i yay›n›d›r
3 ayda bir yay›nlan›r
Para ile sat›lmaz
ISSN: 13057839
‹mtiyaz Sahibi
Türkiye Sigorta ve Reasürans
fiirketleri Birli¤i Ad›na
Hulusi TAfiKIRAN
Genel Yay›n Yönetmeni
Erhan TUNÇAY
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Gamze D‹LER
Yay›n Kurulu
Erhan TUNÇAY
Zihni METEZADE
Mehmet KALKAVAN
Gamze D‹LER
Yay›n Dan›flman›
Noyan DO⁄AN
Grafik Tasar›m
ILGIN BALA
Çizer
Serdar GÜNB‹LEN
Yönetim Yeri
Türkiye Sigorta ve
Reasürans fiirketleri Birli¤i
Adres: Büyükdere Cad. Büyükdere Plaza
No: 195/1–2 34394 Levent / ‹STANBUL
Tel: 0212 324 19 50
Faks: 0212 325 61 08
E-posta: [email protected]
B‹RL‹K’ten dergisinde yay›mlanan yaz› ve
foto¤raflar›n tüm haklar›
Türkiye Sigorta ve Reasürans
fiirketleri Birli¤i’ne aittir.
Kaynak gösterilerek kullan›labilir.
Dergide yeralan köfle yaz›lar›ndan do¤abilecek
hukuki sorumluluk, yazarlar›n kendisine aittir.
Bask›
Ömür Matbaac›l›k A.fi.
Haramidere Beysan Sanayi Sitesi
Birlik Cad. No: 20 34524
Büyükçekmece - ‹stanbul
[email protected]
‹çin d e k i l e r
GÖRÜfi
Baflkan’dan ........................................................................................................................1
Bize Göre ............................................................................................................................ 2
Hazine Müsteflar› Sigorta Genel Müdürlü¤ü ..............................................39
B‹RL‹K’TEN HABERLER
Nippon Life Birli¤i Ziyaret Etti ..............................................................................3
Bay Hoop K›br›s’la Sezona Veda Etti .................................................................. 4
Dünya Bankas› Heyeti ile Görüflme ....................................................................5
“Geleneksel Sektör Yeme¤i Swiss Otel’de Gerçekleflti” .............................6
OECD VIII Kurumlar aras› Eflgüdüm Toplant›s› .......................................... 6
Yeni Türk Ticaret Kanunu Sigorta Hukuku Kitab› Yay›nland› ...........7
‹NCELEME - ARAfiTIRMA
Sigortac›l›kta ‹flletmeler Kriz Yönetim Sürecinde Ne Yapabilir -2- .......... 8
Kapak Konusu: Sigorta Riskleri Aç›s›ndan Tunus,
M›s›r ve Libya’daki Olaylar ........................................................13
Mevzuat Sorunlar ve Yarg› Kararlar› .............................................................18
Sigorta ‹statistikleri ................................................................................................... 26
AB ve S‹GORTA
2010 Y›l›nda Do¤al Afetler ve Sigorta Sektörü ..........................................21
HABERLER
TSEV ...................................................................................................................................33
SEGEM ..............................................................................................................................41
GÜVENCE HESABI .....................................................................................................45
S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹ .....................................................................................45
DASK ..................................................................................................................................55
TARS‹M .............................................................................................................................59
DIfi BASIN
2011 Y›l›nda Sektörü Bekleyen Zorluklar .................................................... 64
BM Do¤al Afetlerin Faturas›n› Aç›klad› ......................................................... 65
Lloyd’s Uyard› ...............................................................................................................66
Otobüs Yolcular› ‹çin Yeni Haklar ..................................................................... 67
Avrupa’da Ortalama Yaflam Süresi Uzuyor .................................................68
DUYURU
Rekabet Kurumu’ndan Mektup ..........................................................................70
BAfiKAN’dan
De¤erli Meslektafllar›m ve De¤erli B‹RL‹KTEN Okurlar›,
Birlik Baflkanl›¤›'na adayl›¤›m› aç›klad›¤›m zaman Birli¤in
hem kamuoyu hem de kamu otoritesi nezdinde daha etkin hale gelmesi için çal›flaca¤›m›, pazar pay› yüksek ya
da düflük olmas›na bak›lmaks›z›n flirketlerin eflit flekilde
temsil edilmesine önem verece¤imi, emeklilik flirketlerinin de Birlik çat›s› alt›nda birleflmesi için gerekli çal›flmalar› yapaca¤›m› ve Birli¤in sesini duyurma konusunda daha aktif olaca¤›m› söylemifltim.
Birlik Baflkanl›¤›na adayl›¤›n› koyan iki de¤erli meslektafl›mla, centilmence gerçekleflen seçim süreci sonunda bu
onurlu görevi üstlenmifl bulunmaktay›m. Önceden bulundu¤um Yönetim Kurulu Üyeli¤i görevinden daha a¤›r
bir sorumluluk bilinci ile Birli¤imizin gündemini h›zl›ca
belirleyerek hiç zaman kaybetmeden çal›flmalara baflland›¤›n› bildirmek isterim.
Sigorta sektörümüzün geldi¤i noktay› ve sektör olarak gitmek istedi¤imiz yeri daha net görmek için baz› rakamlara
bakmak gerekiyor. Dünya sigorta sektöründe toplam
prim büyüklü¤ü 2009 y›l› rakamlar› ile 4, 1 Trilyon USD,
geliflmifl ülkelerin bu rakamdaki pay› 3, 5 Trilyon USD,
geliflmekte olan ülkelerin ise 533 Milyar USD’ dir. Kifli bafl›na düflen prim büyüklü¤ü 595 USD iken, ülkemizde bu
rakam 109 USD’ dir. Türkiye’nin prim büyüklü¤ü ise
2010 y›l› sonucuna göre 9,4 Milyar USD’ a ulaflm›flt›r.
Ülkemizde sektörün üretim ve kârl›l›k rakamlar›na bakt›¤›m›zda prim üretimimiz istisnai y›llar haricinde olumlu bir
trend izlemifl, ancak kârl›l›k anlam›nda ayn› fleyi söylemek
mümkün olmam›flt›r. Fiyat konusunda ise sektörün do¤ru
risklere do¤ru fiyat verememe sorunu süregelmektedir.
Tüm bu verilerle sigorta sektörü ülkemizde prim üretimine göre baflka sektörlerle k›yaslay›nca çok büyük de¤il gibi görünebilir. Ama verilen teminata bak›ld›¤›nda sigorta
sektörünün ekonomi için önemi daha iyi anlafl›l›r. Kan›mca sektörümüz art›k prim üretiminin d›fl›nda baflka büyüklüklerle de¤erlendirilmeyi hak ediyor. Bu sektör 75.000
den fazla kifliye istihdam sa¤lamaktad›r. Sigortal›lar›m›za
ödenen tazminat rakamlar› ortadad›r. 2010 y›l› itibariyle
tüm branfllarda 9.4 Milyar USD prim üretilirken, 5,7 Milyar USD hasar ödemesi gerçekleflmifltir.
Sigortac›l›k ülkemizde rüfltünü ispatlam›flt›r ve ülke ekonomisine çok büyük teminat vermektedir. Deprem ve
sel felaketlerinde sigorta flirketlerinin üstüne düflen görevleri en k›sa sürelerde gerçeklefltirmesi, bu konudaki
kurum ve kurulufllar›n baflar›s› di¤er ülkelere örnek olacak seviyededir. Bugüne kadar gerçeklefltirilen olumlu
geliflmeleri devam ettirmek, yap›lan hatalardan ders ala-
rak, sektörümüzdeki olumsuzluklar› pozitife çevirmek
bizlerin görevidir. Öncelikle, sektörümüzün ana problemlerinden biri olan ve uzunca bir süredir olumsuz sonuçlar›n› top yekûn yaflad›¤›m›z y›k›c› rekabetin yerini
yap›c› rekabetin almas› hususunda çal›flaca¤›z.
Kârl›l›k sorunu yaflayan branfllarda iyileflme sa¤lanmas›,
teknik karfl›l›klar›n vergiden düflülmesi konusunun sonuçland›r›lmas›, sigorta sahtecili¤inin önlenmesi çal›flmalar›,
hayat sigortac›l›¤›n› gelifltirme planlar› gündemimizi oluflturan di¤er önemli hususlard›r. Yeni yönetim olarak bundan
sonra flirketlerimizle daha yak›n iliflkiler içerisinde olup, neler düflündüklerini daha s›k aral›klarla ö¤renme çabas› içerisinde olaca¤›z. Bilinçlendirme ve tan›t›m kampanyalar›na devam edece¤iz. Çünkü sigortac›l›kla ilgili önyarg›lar›
de¤ifltirmek bizim elimizde. Hasar yaflayan ve poliçesinden hasar›n› vaktinde alan müflteriler sigortal› olmay› sürdürüyor. Ama birçok insan›m›z yaflamad›¤› için bilmiyor.
Tabii ki bu çal›flmalar› etkin iletiflim faaliyetleri ile destekleyece¤iz, yaz›l› ve görsel medya ile sigorta sektörünün
kendisini daha iyi ifade edebilmesi için iliflkilerin güçlendirilmesini sa¤layaca¤›z. Yolumuz uzun, yap›lacak ifl çok.
Birli¤in Dergisi B‹RL‹KTEN’in bu say›s› ve sonras›nda her
3 ayda bir bu sayfadan sizlere seslenece¤im. Hedeflediklerimizi, çal›flmalar›m›z›, baflard›klar›m›z› sizlerle paylaflmaktan mutluluk duyaca¤›m.
Sayg›lar›mla,
Mustafa SU
Baflkan
B‹ZE GÖRE
De¤erli B‹RL‹KTEN Okurlar›,
2011 ‘in bu ilk say›s›nda biraz gecikme ile yine birlikteyiz. Birlik Genel Kurul Toplant›s› ve iki y›lda bir gerçekleflen baflkanl›k seçimlerimiz sonuçland›. Yeni Baflkan ve
Yönetim Kurulu ile birlikte Birli¤imiz faaliyetleri ve sektörel çal›flmalar›m›za ayn› ivme ile devam edece¤imizi ve
sonuçlar›n hay›rl› olmas›n› diliyorum.
Her ne kadar sektörümüz, prim üretimi aç›s›ndan ekonominin üzerinde büyüme gösterse de 2010 y›l›n› 27
flirketin bilanço zarar›, 32 flirketin de teknik zarar aç›klamas›yla kapatt›k. Ancak istatistiklere bakt›¤›m›zda
sektörümüzün yüzünü güldüren bir branfl var; o da Hayat Sigortas›.
2010 y›lsonu verilerine göre Hayat d›fl› branfllarda cari
fiyatlarla prim art›fl› % 14.08, reel prim art›fl› % 7.21
iken, hayat sigortalar›nda cari fiyatlarla prim art›fl› %
20.70, reel prim art›fl› % 13.44 olarak gerçekleflmifltir.
Bu dönemde hayat sigortalar›n›n toplam prim içerisindeki pay› 15.44’dür. Di¤er taraftan hayat d›fl› branfllarda
faaliyet gösteren flirketler 2010 y›l›nda 185,5 Milyon TL
bilanço zarar› aç›klarken, hayat sigortalar›nda ise 300, 2
Milyon TL ' lik bilanço kâr› elde edilmifltir.
Bugün ülkemizde aktif olarak 58 sigorta flirketi ve 1 reasürans flirketi ile sigorta piyasas›na yön verilmektedir.
24 fiirketimiz hayat sigortac›l›¤› yapmakta, birikimli hayat sigorta portföyü ise bireysel emeklilik sisteminin devreye girmesi ile giderek azalm›fl durumda bulunmaktad›r.
Buna ra¤men kârl›l›k olarak bakt›¤›m›zda az önce paylaflt›¤›m›z rakamlar bize bir fleyler ifade ediyor. Hayat sigortas› portföyünün hemen hemen tamam› bankac›l›k
sisteminin vermifl oldu¤u tüketici ve konut kredileri ile
ba¤lant›l› olmak üzere koruma amaçl› ürünlerden olufluyor. Bu kapsamda hayat sigortac›l›¤›n›n gelifltirilmesine
yönelik Birli¤imiz taraf›ndan haz›rlanan çal›flma Hazine
Müsteflarl›¤›na sunuldu. Ülkemizin demografik yap›s›na
uygun mortalite ve morbidite tablolar›n›n oluflturulmas›na yönelik çal›flmalar da 2010 y›l›nda sonuçland›.
Dünyan›n en genç nüfusuna sahip olan ülkelerden biri
olan ülkemizde sigortal›l›k oran›n› girmeye çal›flt›¤›m›z
AB ülkeleri düzeyine ç›karmak k›sa zamanda gerçekleflebilecek bir süreç de¤ildir. Ama ne derler “bafllamak yolun yar›s›d›r “ Biz yolun yar›s›n› çoktan geçtik. T.C.Baflbakanl›k Hazine Müsteflarl›¤›’n›n 2009- 2013 y›llar› Sigortac›l›k Bilinçlendirme ve Tan›t›m Stratejisi Plan›nda
sigortac›l›¤›n tan›t›m›na iliflkin olarak yer alan “ Sigorta-
02
c›l›k Haftas› “ her y›l May›s ay›n›n son Pazartesi gününden o haftan›n Pazar gününe kadar olan hafta olarak belirlenmifltir. 23- 24 May›s tarihlerinde gerçeklefltirilecek
olan “ 2011 Uluslararas› Sigortac›l›k Zirvesi “ ise “Sigorta Haftas›” etkinlikleri içerisinde yer alacakt›r. Sigorta
fiirketleri, sigorta acenteleri, çeflitli sigorta, dernek, vak›f,
merkez ve kurulufllar da etkinliklerini bu takvimi dikkate
alarak düzenlemeye hassasiyet göstereceklerdir.
Dolu dolu bir “Sigorta Haftas›” geçirilmesini, Türkiye
Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i olarak ülkemizde
sigortac›l›k mesle¤inin ve sigortac›l›k hizmetlerinin geliflmesi ve yayg›nlaflmas›, sigorta bilincinin art›r›lmas› ve
toplumda sigorta alg›s› yaratma ad›na yapt›¤›m›z faaliyetlerle birlikte, ilan edilen “Sigorta Haftas›” ve düzenlenen “ Uluslararas› Sigorta Zirvesi”nin de çal›flmalar›m›za katk› sa¤layaca¤›na inan›yoruz.
Sa¤l›k ve mutluluk dolu günler dile¤i ile,
Erhan TUNÇAY
Genel Sekreter
B‹RL‹K’TEN HABERLER
“2009 Y›l›nda Rakamlarla
Avrupa Sigorta Piyasas›”
Raporu Türkçe Özeti Yay›nlad›
irlik, Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu (CEA) taraf›ndan haz›rlanan “2009 Y›l›nda Rakamlarla Avrupa Sigorta
Piyasas›” bafll›kl› raporun Türkçe özetini yay›nlad›. CEA üyesi ülkelerin sigorta piyasalar›na
B
ait 2009 y›l› verileri ›fl›¤›nda haz›rlanan raporda
Avrupa sigorta piyasas›n›n prim üretimi, sigorta
flirketlerinin yat›r›m portföyleri ve sigorta piyasas›nda önemli rol oynayan flirket ve da¤›t›m
kanallar› hakk›nda bilgiler yer al›yor.
Nippon Life
Birli¤i Ziyaret Etti
Ocak 2011 tarihinde Japonya merkezli Nippon Life flirketinden bir heyet Birli¤e bir ziyaret gerçeklefltirdi. Türk sigorta sektöründe hayat branfl›na yönelik
yat›r›m imkânlar›n›n de¤erlendirildi¤i toplant›da Birlik, Birlik Genel Sekreteri Erhan
Tunçay, Birlik Genel Sekreter Yard›mc›s›
Mehmet Kalkavan ve Uluslararas› ‹liflkiler Uz-
18
man› Müge Soysal taraf›ndan temsil edildi.
Toplant›da Birlik taraf›ndan Birlik, Birli¤in gerçeklefltirdi¤i çal›flmalar, Türk sigorta sektörü
ve sektörün temel göstergelerine iliflkin bir
sunumun gerçeklefltirilmesinin ard›ndan
Nippon Life flirketi yetkilileri taraf›ndan Türk
sigorta sektörüne iliflkin yöneltilen sorular
yan›tland›.
AB Türkiye Delegasyonu
Temsilcileri ile Toplant›
irlik, 4 Ocak 2011 tarihinde Avrupa
Birli¤i Türkiye Delegasyonu temsilcileri ile Ankara’da bir toplant› gerçeklefltirdi.
Toplant›da Birli¤i Birlik Genel Sekreter Yard›mc›s› Mehmet Kalkavan, Teknik Birim Müdürü Atilla Oksay ve Uluslararas› ‹liflkiler Uzman› Müge Soysal temsil etti.
B
Toplant›da Delegasyon temsilcileri taraf›ndan Avrupa Birli¤i’nde Nisan 2010’da yürür-
lü¤e giren yeni Vize Kanunu hakk›nda bilgilendirme yap›ld›. Bilgilendirmenin ard›ndan
Delegasyon temsilcileri yeni düzenleme ile
birlikte Schengen üyesi ülkelere girifl için verilen vizelerin geçerlilik süresi ile ilgili yap›lan
de¤iflikli¤in vize baflvurular›nda gerekli görülen seyahat sa¤l›k sigortalar›nda da yap›lmas› gerekti¤ini belirterek flirketlerin konu
hakk›nda bilgilendirilmesi için Birli¤in deste¤ini talep etti.
03
B‹RL‹K’TEN HABERLER
“Bay Hoop Evde fiamata” Türkiye
S›n›rlar›n› Aflt›; Oyun KKTC’de de
Seyircileri ile Bulufltu
irli¤in ülkemizde sigorta bilinci oluflturma çal›flmalar› kapsam›nda BKM taraf›ndan senaryosu özel olarak yaz›l›p sahnelenen ve sigortan›n gündelik yaflamda oynad›¤›
role dikkat çekmeyi hedefleyen “Bay Hoop Evde fiamata” oyunu, son kez 19 – 20 fiubat 2011
tarihlerinde Kuzey K›br›s Türk Cumhuriyeti’nde
sergilendi. Lefkofla’daki Yak›n Do¤u Üniversitesi Konferans Salonu’nda izleyicilerle buluflan final oyunu çocuklar›n yan› s›ra velilerin de büyük be¤enisini kazand›. Oyun öncesinde Kuzey K›br›s Sigorta fiirketleri Birli¤i Baflkan› Ülker
Fahri gerçeklefltirdi¤i aç›fl konuflmas›nda sigorta bilinci için yap›lan çal›flmalar›n faydalar›na
inand›klar›n› ifade ederek Birli¤e bu çal›flmas›ndan dolay› teflekkürlerini iletti.
B
Birlik Yönetim Kurulu Üyesi Aviva Sigorta Genel
Müdürü Ertan F›rat ise bu proje ile KKTC’ de olmaktan büyük mutluluk duyduklar›n› belirterek
benzer çal›flmalarla önümüzdeki dönemlerde
04
de tan›t›m ve bilinçlendirme faaliyetlerine devam edilece¤ini ifade etti. 2009 y›l›nda bafllayan turnenin ilk etab› 26 haftal›k bir sürede gerçekleflti. Hafta sonlar› oynanan oyun ilk olarak
‹stanbul’un birçok ilçesinde sahnelendi. ‹stanbul’u takiben bat›dan do¤uya do¤ru bir rota izleyerek Edirne, Tekirda¤, Bal›kesir, Çanakkale,
‹zmit, Bursa, Denizli, Antalya, ‹zmir, Konya, Kayseri, Adana, Gaziantep, Malatya, Elaz›¤, Trabzon, Samsun, Erzurum, Erzincan, Kütahya, Eskiflehir, Yalova, Kars, Urfa, Mardin, Hatay, ‹skenderun ve Ankara ’da seyredilen oyun 46 günde
49.000 çocuk ve veliye ulaflmay› baflard›.
2010 – 2011 Turnesinde Anadolu’yu dolaflmaya
devam eden “Bay Hooop Evde fiamata” oyunu, ‹stanbul, Yalova, Kocaeli, Adapazar›, Bolu,
Karabük, Karadeniz Ere¤li, Çank›r› Çorum, Ankara, ‹zmir, Ni¤de, Nevflehir, Adana, Gaziantep,
Malatya, K. Marafl, Sivas, Giresun, Ordu, Samsun ve Trabzon illerinde de seyirci ile bulufltu.
“Türk Sigorta Sektörünün Öncelikli
Vergi Konular›” Toplant›s›
irlik ve Maliye Bakanl›¤› Gelir ‹daresi
Baflkanl›¤› aras›nda her y›l üst düzey
kat›l›mla düzenlenen “Türk Sigorta Sektörünün Öncelikli Vergi Konular›” bafll›kl› toplant›
bu y›l 19 Mart 2011 tarihinde Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ünün de
kat›l›m›yla gerçeklefltirildi.
B
Toplant›n›n aç›l›fl›nda konuflan Birlik Baflkan› Hulusi Taflk›ran, her y›l düzenlenen bu toplant›larda sigorta sektörünün vergisel düzenlemelerle
ilgili s›k›nt›lar›n› ve çözüm önerilerini paylaflma
f›rsat› bulduklar›n› belirterek sürdürülen verimli
çal›flmalar için Gelir ‹daresi Baflkan› ve Sigortac›l›k Genel Müdürü baflta olmak üzere tüm kat›l›mc›lara teflekkürlerini iletti. Gelir ‹daresi Baflkan› Mehmet Kilci, gerçeklefltirilen toplant›lar›n
sorunlar›n çözüme kavuflturulmas› için önemli
oldu¤unu belirterek bu toplant›lar sonras›nda
tüm taraflar›n ele al›nan konular›n takipçisi olmas› gerekti¤ini ifade etti. Birlik Genel Sekreteri Erhan Tunçay ise sektörün vergisel konulardaki sorunlar›yla ilgili olarak Gelir ‹daresi Baflkanl›¤› ile yürütülen verimli çal›flmalar› art›rarak devam ettirme arzusunda olduklar›n› vurgulad›.
Toplant›da, sigorta teknik karfl›l›klar›n›n kurumlar
vergisi matrah›ndan indirimi baflta olmak üzere
kurumlar vergisi, gelir vergisi ve BSMV ile ilgili
güncel konular ele al›nd›. Sigorta ve reasürans
flirketlerince finansal tablolara yans›t›lan gerçekleflmifl ancak rapor edilmemifl hasar bedel-
lerinin kurumlar vergisi matrah›ndan indirimine
iliflkin bir Tebli¤ ile düzenlemeye gidilmesinin
benimsendi¤i toplant›da, di¤er teknik karfl›l›klarla ilgili sorunlar da masaya yat›r›ld›.
Hayat sigortalar› ve bireysel emeklilik sisteminde do¤rudan teflvik sisteminin önerildi¤i toplant›da bu konuda da bir çal›flma yap›lmas›
benimsendi. Ayr›ca dernek, vak›f ve sand›klardan bireysel emeklilik sistemine ve y›ll›k gelir sigortas›na aktar›m sürecinde vergisel teflvikler
getirilmesi konusu da ele al›nd›. Toplant›da
KDV mükellefiyeti bulunmayan sigorta flirketleri
ve acentelerin iade ettikleri mal ve hizmetlerin
KDV’sinin bu mükelleflerce beyan edilmesine
gerek olmaks›z›n gider pusulas› düzenlenmesi
suretiyle sat›c› taraf›ndan indirilebilmesi ve konut finansman› sistemi kapsam›nda yap›lan sigortalarda BSMV istisnas›n›n uygulanmas› konular›nda da ivedilikle aç›klama yap›lmas›na
iliflkin Birli¤in talebi iletildi. Gemi ve yat sigortalar› ile tehlikeli hastal›klar sigortalar›nda BSMV
istisnas›na yönelik Birlik talebi de gündemin di¤er maddeleri aras›nda yer ald›.
Söz konusu toplant›da Gelir ‹daresi Baflkanl›¤›nca belirtilen görüfller ve al›nan kararlar› içeren
tutanak üye flirketlerimize ve ilgili taraflara iletilmifl olup, ele al›nan konular›n çözümüne yönelik somut sonuçlar elde edilebilmesi amac›yla
Gelir ‹daresi Baflkanl›¤› ile yak›n iflbirli¤ine devam edilmesi hususunda mutab›k kal›nd›.
Dünya Bankas› Heyeti ile Görüflme
irlik, 30 Mart 2011 tarihinde Finansal Sektör
De¤erlendirme Program› (FSAP) çal›flmas›
kapsam›nda ülkemize ziyarette bulunan Dünya
Bankas› heyetinden k›demli sigorta uzman› Eugene Gurenko ile bir görüflme gerçeklefltirdi. Toplant›da Birlik Genel Sekreteri Erhan Tunçay, Birlik Ge-
B
nel Sekreter Yard›mc›s› Mehmet Kalkavan ve Mali
ve Finansal Düzenlemeler Sorumlusu Onur Acar
taraf›ndan Türk sigorta sektörü ve sektörün ekonomideki yeri ile güncel yasal düzenlemeler ve kara
paran›n aklanmas›n›n önlenmesine iliflkin sektör
uygulamalar› hakk›nda kapsaml› bilgi verildi.
05
B‹RL‹K’TEN HABERLER
Geleneksel Sigorta Sektör Yeme¤i
Swissôtel’de Gerçeklefltirildi
irlik taraf›ndan geleneksel olarak düzenlenen Sigorta Sektör Yeme¤i, sigorta
flirketlerinin üst düzey yöneticileri ile Birlik çal›flma komite üyelerinin kat›l›mlar›yla 25 fiubat
2011 tarihinde Swissôtel’ de gerçeklefltirildi.
B
Aç›fl konuflmas›n› Birlik Baflkan› Hulusi Taflk›ran’›n
yapt›¤› yemekte Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k
Genel Müdürü Ahmet Genç ve Hazine Müsteflarl›¤› Sigorta Denetleme Kurulu Baflkan› Arif
Hikmet Cesur taraf›ndan 2010 y›l›nda sigorta
sektörünün durumu hakk›ndaki de¤erlendirme-
ler ve 2011 y›l›na iliflkin beklentiler davetlilerle
paylafl›ld›. Sektör yeme¤ine Tar›m Bakanl›¤›
Müsteflar Yard›mc›s› Dr. Ramazan Kadak, Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel Müdür Yard›mc›s› Turan Öz, Hazine Müsteflarl›¤› Sigorta
Denetleme Kurulu Baflkan Yard›mc›lar› Emin
Güre, Koray Erdo¤an, Ali ‹hsan Do¤an ve ‹stanbul Grup Baflkan› Mehmet Verim, MASAK Daire
Baflkanlar› Kemalettin Kolutek ve Ömer Say›lgano¤lu’nun yan›s›ra sigorta flirketlerinin üst düzey yöneticileri, Birlik Komite üyeleri ve çok say›da davetli kat›ld›.
OECD VIII. Kurumlar aras›
Eflgüdüm Toplant›s›
irlik, 8–9 fiubat 2011 tarihlerinde D›fliflleri
Bakanl›¤› taraf›ndan Ankara’da düzenlenen OECD VIII. Kurumlar aras› Eflgüdüm Toplant›s›
ile toplant› kapsam›nda gerçeklefltirilen “OLIS Sistemi ve Kullan›m› Semineri”ne kat›ld›. Birli¤in Ulus-
B
06
lararas› ‹liflkiler Uzman› Müge Soysal taraf›ndan
temsil edildi¤i toplant›n›n sabahki oturumunda
OECD Nezdinde Daimi Temsilci Büyükelçi Ahmet
Erozan taraf›ndan OECD’deki son geliflmeler ile
eflgüdüm mekanizmas›n›n iflleyifli konusunda bilgi-
lendirme yap›ld›. Toplant›n›n ö¤leden sonraki
oturumunda ise küresel ekonomi ve G–20 gündemindeki geliflmeler, Nükleer Enerji Ajans› ve Az
Geliflmifl Ülkeler Konferans› hakk›nda uzman konuklar taraf›ndan sunumlar gerçeklefltirildi.
9 fiubat 2011 tarihinde düzenlenen seminerde
ise OECD Sekretaryas› yetkilileri taraf›ndan ilgili
kurum yetkililerine OECD’nin veri taban› OLIS’in
kullan›m› hakk›nda bilgi verildi. Seminer kapsam›nda ayr›ca OLIS’e eriflim ve OLIS bünyesindeki kaynaklardan faydalanma konusunda
kullan›c›lar›n sorular› da yan›tland›. OECD Kurumlararas› Eflgüdüm Toplant›s› ve OLIS Seminerine OECD Ulusal Eflgüdüm Birimleri ile ilgili kurumlardan çok say›da uzman kat›ld›.
“Yeni Türk Ticaret Kanunu Uyar›nca
Tek Kiflilik Ortakl›k ve Cevap
Verdi¤i ‹htiyaçlar” Konferans›
irlik, 3 Mart 2011 tarihinde Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Nüsret-Semahat Arsel Uluslararas› Ticaret Hukuku Uygulama ve
Araflt›rma Merkezi taraf›ndan düzenlenen “Yeni
Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) Uyar›nca Tek Kiflilik
Ortakl›k ve Cevap Verdi¤i ‹htiyaçlar” konulu
konferansa kat›ld›. Konferansta Birlik Hukuk ve
B
Mevzuat Uzman› Av. Zeynep Reva taraf›ndan
temsil edildi. Konferansta Doç Dr. Kerim Atamer
taraf›ndan yap›lan aç›l›fl konuflmas›n›n ard›ndan
Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr.
Yavuz Alangoya’ n›n yönetti¤i oturumda Prof.
Dr. Ünal Tekinalp, yeni Türk Ticaret Kanunu hakk›nda kat›l›mc›lara detayl› bilgi verdi.
‘Yeni Türk Ticaret Kanunu Sigorta
Hukuku’ Kitab› Yay›mland›
eni Türk Ticaret Kanunu Sigorta Hukuku’
adl› kitap raflardaki yerini ald›. TSRfiB ‘de
Yönetim Kurulu Hukuk Müflaviri olarak uzun y›llard›r çal›flmalar›n› yürüten Avukat Zihni Metezade
ile serbest avukatl›k ve hukuk dan›flmanl›¤› yapan Avukat Nurettin T. Güleli
taraf›ndan uzun süren çal›flmalar sonucunda kaleme al›nan kitap, Gürer Yay›nlar› taraf›ndan bas›ld›.
Y
TBMM taraf›ndan köklü de¤iflikliklerin
yap›ld›¤› ve Ocak 2011 de yürürlü¤e
konulan TTK ‘da Sigorta Hukuku 6. Kitap olarak düzenlendi. Meclis’in çal›flmalara bafllad›¤› zamanlarda ha-
z›rl›klar›na bafllanan bu kitap, düzenlemelerin
meclisten onaylan›p geçmesi sonras›nda nihai
halini alarak tamamlanm›fl oldu. Yeni Türk Ticaret
Kanunu Sigorta Hukuku kitab›n›n haz›rl›k süreci
böylelikle bir y›la yak›n bir sürede gerçekleflti. Sigorta sektörünün hukuki ihtiyaçlar›
göz önünde tutularak uzunca bir süredir bu alanda tecrübeleri bulunan
Av. Zihni Metezade ile Av.Nurettin T.
Güleli ‘nin bu çal›flmalar› sigorta hukuku alan›nda çal›flan avukatlar›n ve
sigortac›lar›n yararlanabilece¤i flekilde, madde hükümlerinin aç›klamalar›na ve madde hükümlerle ilgili Yarg›tay kararlar›na yer verildi.
07
‹NCELEME ARAfiTIRMA
Sigortac›l›kta ‹flletmeler
Kriz Yönetim Sürecinde
Neler Yapabilirler? -2Doç. Dr. M. Akif ÖZER
Gazi Ün. ‹‹BF Kamu Yönetimi Böl. Ö¤retim Üyesi
riz Dönemi: Bu dönemde krizin boyutunun ne oldu¤unun anlafl›labilmesi için,
zarar tespiti yap›lmas› ve bu zarar›n artma e¤iliminin olup olmad›¤›n›n ortaya konulmas› büyük önem tafl›maktad›r. Zararlar›n karfl›lanmas›
veya yard›m yap›lmas› gibi uygulamalar için
zarar tespitinin h›zl› bir biçimde yap›lmas› gerekmektedir (Aykaç, 2001,12-13).
K
Kriz yönetimi sürecinde, iflletmeler krizle karfl›
karfl›ya kald›klar›nda, art›k somut uygulamalar›
hayata geçirmek zorunda kal›rlar. Bu dönemde öncelikle iflletmelerin yapacaklar› faaliyetler; sorunun do¤ru belirlenmesi, en kötü olaya
haz›rlanma, bilgi ak›fl›n› yönetme, sorun raporu
haz›rlama ve kriz iletiflim stratejisi haz›rlama
(Tüz, 2004,88-90) olarak belirtilebilir. Bu dönemde kriz yöneticileri mutlaka karfl› karfl›ya kald›klar› krizin boyutlar›n› belirlemelidirler. Bunun için
afla¤›daki yöntemleri uygularlar:
❖ Krizin Etki De¤erini Hesaplamak: Burada
olabilecek en kötü olay tasarlan›r. Bu anlamda 0-10 aras› de¤erler kullan›larak kriz etki
de¤eri bulunur. 0 en yüksek de¤er kabul edilir. Bu de¤iflim hesaplan›rken krizin fliddeti,
medyan›n ve devletin krizle ilgilenme boyutu, krizin iflletme imaj›n› etkilemesi gibi konularla ilgili sorular sorulur. Sorulara 0-10 aras›
de¤erler verilir. Toplam rakam soru say›s›na
bölünür. Ç›kan de¤er krizin iflletme üzerindeki etkisini gösterir (Tüz, 2004:75-90).
08
Kriz Barometresi Haz›rlamak: Kriz etki ölçe¤ine
0-10 aras› de¤erlerden oluflan bir yatay do¤ru
ilave edilerek kriz barometresi haz›rlan›r. Yatay
do¤ru üzerinde çeflitli faktörlere göre krizin gerçekleflme olas›l›¤› hesaplan›r. Kriz etki ölçe¤i ve
olas›l›k do¤rusu üzerinde iflaretlenen de¤erlerin
kesiflti¤i nokta krizin önemini ve yol açabilece¤i boyutlar› gösterir. Kriz barometresi üzerinde,
krizin boyutu belirlendikten sonra, müdahale
maliyeti hesaplan›r. Kriz etki de¤eri, olas›l›k faktörü ve olas› etki derecesi ile müdahale maliyeti bileflimlerine göre tan›mlan›r. Bu tan›ma
göre krizi çözümleme yönünde bir fley yap›l›p
yap›lmayaca¤› belirlenir (Tüz, 2004,90-91).
Krizler öncesinde kriz yönetimi planlamas›
yap›lmas› ve kriz an›nda iflletmenin yap›s›na
uyarlanarak uygulanmas› (Öztürk, 2003:206)
kriz yönetimi uygulamalar›n›n amac›na ulaflmas› aç›s›ndan çok önemlidir. Kriz döneminde baflar›l› olabilmek için iflletmelerin mutlaka bir kriz yönetim plan› olmal›d›r. Bu plan;
iletiflim, kavrama, eylem plan›, medya de¤erlendirmeleri ve ses getirecek kararlar›n
koordinasyonundan oluflur. Öncelikle krizi
kontrol alt›na almak amac›n› tafl›r. Ayr›ca krize karfl› pozitif tutum yaratmak, iflletmenin
performans›n› kamuoyunun beklentileri do¤rultusunda gerçeklefltirmek, kamuoyuna
do¤ru bilgileri vererek iflletme imaj›n› güçlendirmek ve f›rsatlar› de¤erlendirmek gibi fonksiyonlar› da vard›r (Tüz, 2004,94).
Bir kriz yönetim plan› haz›rlan›rken ilk gereksinim olas› krizlerin yaz›l› olarak saptanmas› ve
böyle bir durumla karfl›lafl›ld›¤›nda kuruluflun
bafla ç›kabilme yetene¤inin belirlenmesidir.
Bir krizle karfl›lafl›ld›¤›nda ne yap›laca¤›n›n
düflünülmesi yerine önceden haz›rlanm›fl
olan bir plan›n yürürlü¤e girmesi, zaman kazanmak ve planl› hareket edebilmek aç›s›ndan büyük önem tafl›maktad›r. Böyle bir uygulamada amaç, ilgilileri en k›sa sürede bilgilendirmek için süratli hareket edilmesidir.
Medyadan gelecek bilgiler, baflka kriz ihtimalleri, bunlar› önleyebilmek için tedbir al›nmas›, krizden etkileneceklerin belirlenmesi,
bir kriz plan› haz›rlarken kesinlikle dikkate al›nmas› gereken konulard›r (Cener, 2007:8).
‹flletmeler aç›s›ndan kriz dönemlerinde kriz yönetimi planlar› çok gereklidir çünkü bir krizin ne
zaman ve nas›l gelece¤ini öngörmek çok zordur. Kriz ç›kt›¤›nda hemen plan yapmak gerekir. E¤er mevcut bir plan varsa bu süreç baflar›yla atlat›l›r. Plan›n›z yoksa bir plan yapana kadar krizin olumsuz sonuçlar› ile karfl› karfl›ya kal›nabilir (Weting, 2005:1).
Bu dönemde yap›lan kriz planlar› kesinlikle karmafl›k olmamal›d›r. En iyi planlar en genel ve
do¤al olanlar›d›r. Planlar çok farkl› kriz türlerine
göre haz›rlanmal› ve beklenmedik geliflmeler
için mutlaka mekanizmalar oluflturmal›d›r (Weting, 2005:2).
Böyle bir plan; sorunlar› saptamas›, sorunu öngörülen amaç çerçevesinde yeniden belirlemesi, soru sormas› ve veri toplamas›, eldeki verileri incelemesi, en uygulanabilir seçenekleri
ve deneme çözüm uygulamalar› belirlemesi,
çözümün ifllerli¤ini denemesi, son çözümü biçimlendirmesi ve çözümü uygulamas› (Cener,
2007:7-8) gibi özellikler tafl›mal›d›r.
Bu dönemde iflletmeler krizi yönetmek için ayr›ca kriz yönetim merkezi ve kriz yönetim ekipleri de oluflturmal›d›rlar. Bu merkezlerin, genel
haberleflme sisteminden ayr›, özel bir iletiflim
sistemi olmal›d›r. Medya ile iliflkiler buradan yürütülmeli, bütün bilgiler burada toplanmal› ve
buradan kamuoyuna aktar›lmal›d›r. Kriz yönetim merkezlerinde özel e¤itim görmüfl uzman
kifliler çal›flmal›d›r. Kriz anlar›nda merkez tam
yetkili olmal›, bürokratik kurulufllar merkezin
emrine verilmelidir (Tutar, 2004,88).
KR‹ZDEN KAÇMA VE KORUNMA
Kriz dönemlerinde en çok boflluk yaratan, hatta iflletme yönetimini gerilim içine iten husus,
olan veya olmas› muhtemel olaylar›n belirsizli¤i
ve bu belirsizli¤in gecikmeksizin bir fleyler yapmay› zorunlu k›lmas›d›r. Kriz dönemlerinde
plans›z de¤iflim, önceden tahmin edilemedi¤i
ve çabuk hareket etmeyi gerektirdi¤i için
amaçlar çeflitlenir. Daha önce baflar›ya götüren faaliyetlerin yeni durumda de¤iflmesi gerekebilir. Krizler, iflletmelerin önceki de¤erlerini,
belirlenmifl temel amaçlar›n› ve ifl görme usullerini tehdit eder ve yeni duruma göre iflletmenin tüm yap› ve süreçlerinde yeniden yap›lanma faaliyetlerini gerekli k›lar (Tutar, 2004,19).
Bundan dolay› iflletmeler krizlerin olumsuz sonuçlar›yla karfl› karfl›ya kalmamak için, krizden
kaç›nma yöntemleri uygularlar.
Krizden kaçmak için haz›rlanan planlar›n ilk
aflamas› strateji belirlemektir. Kriz derecesi,
örgülerin uzun dönemli stratejik planlama
düzeyi ve kalitesiyle ters orant›l›d›r. Ard›ndan
ana hedeflere ulaflmada önemli olan kilit
isimler, hedefin niteli¤ine göre isim baz›nda
belirlenir. Daha sonra, ana hedeflere ulaflmada son derece önemli olan kritik olay niteli¤indeki noktalar belirlenir. Bu konular, ana
hedeflere ulaflma yönünden basamak oluflturacak, baflar›l›rsa ana hedeflere devam
edilecek niteli¤indeki konular olmal›d›r. Kritik
olaylar›n her biri için baflar› göstergesi olabilecek limitler gelifltirilir (Tutar, 2004,75).
‹flletmeler bu süreçte kriz faktörlerinin etkilerini
azaltmak için flu temel unsurlar› yerine getirmelidirler (Tüz, 2004,60)
❖ Kaynak Edinimi: ‹flletmeler, kilit ve de¤erli
kaynaklar› örgütsel faaliyete girdi olarak sunabildikleri sürece rekabette baflar›l› olabilirler.
Etkinlik: De¤iflim sürecinde iflletmeler, ç›kt›lara
girdilerin oran›n› en avantajl› flekilde korumak
için çaba göstermelidir.
09
‹NCELEME ARAfiTIRMA
❖ Üretim/Ç›kt›: ‹flletmesel sistemler mal veya
hizmet teslimat›, istikrarl› ve aksaks›z yerine getirme kapasitesine sahip olmal›d›rlar.
Gerçekçi Koordinasyon: ‹flletmenin çeflitli faaliyetleri, temel amaçlar›yla bütünleflmifl ve koordine edilmifl olmal›d›r.
❖ ‹flletmesel Yenilenme ve Adaptasyon: Zaman zaman baz› kaynaklar›n yenilenmesi, gelecekte iflletmenin net de¤er art›fl›n› sa¤layacak faaliyetler için yat›r›ma dönüfltürülmesi gerekir. Yenilenme olmazsa, pazardaki dalgalanmalar tehlike oluflturur.
❖ Uygunluk: ‹flletmeler çeflitli çevresel faktörler-
le uyumlu hareket etmek zorundad›rlar. Sosyal
normlardan, ahlaki de¤erlerden, yasalardan
ve düzenlemelerden uzak kalmak, kriz için zemin haz›rlar.
❖ Denge: ‹flletme çal›flanlar›, ortaklar› ve tüketicileri tatmin edecek flekilde faaliyetlerini dengelemek ve düzenlemek durumundad›rlar.
kir. ‹flletmenin nereye gitti¤ini bilmek, yönetimin temel süreç ve fonksiyonlar›nda bilgi ve
de¤erleri paylaflmak, yönetimin felsefesini
kavramak, krizden korunmak konusunda
at›lmas› gereken önemli ad›mlard›r (Tutar,
2004,76). Bu süreçte ayr›ca afla¤›daki faaliyetlerin iflletme üst yönetimince titizlikle uygulanmas› gerekir:
❖ Sürekli ‹ç ve D›fl Çevre Analizi: Sistematik bir
flekilde çevre analizi yapan iflletmeler, bu fonksiyonun önemini anlamayanlara oranla daha
etkin ve verimlidirler. Çünkü çevresel analizler,
stratejist ve planlamac›lara f›rsatlar› önceden
ö¤renme ve uygun strateji seçme ve politika
belirleme olana¤› sa¤lar. Ayr›ca iflletmeler bu
faaliyetleri sayesinde bir erken uyar› sistemi gelifltirerek, tehlikeleri zaman›nda önleyecek veya erken uyar› sistemlerinden elde edilen veriler sayesinde korku ve kay›p krizlerini f›rsat krizlerine dönüfltürmek için strateji ve politikalar
gelifltirebileceklerdir.
❖ Ekonomik Çevre Faktörlerinin Analizi: Bu fak-
‹flletmeler krizden kaçma yöntemleri uygularken, ayn› zamanda karfl› karfl›ya kal›nan krizlere karfl›, krizden korunma stratejileri gelifltirirler.
Her fleyden önce, iflletmenin ihtiyaçlar›n› ve
yönetimin de¤erlerini tan›mlamak, belirlenecek amaçlarla bu ihtiyaç ve de¤erleri göz
önüne almak gerekir. ‹flletmenin nereye gitti¤ini bilmek, yönetimin temel süreç ve fonksiyonlar›nda bilgi ve de¤erleri paylaflmak, yönetimin felsefesini kavramak, krizden korunmak
konusunda at›lmas› gereken ad›mlar›n bafl›nda gelir (Tutar, 2004,76).
Krizden korunma stratejileri; kriz döneminde
ortaya ç›kan zararlar› önlemek amac›yla, iflletmenin birimlerini ve çevresini, bozulman›n
ortaya ç›karaca¤› zarar›n etkilerinden korumaya dönük faaliyetleri içerir. Bu stratejiler;
arzu edilmeyen durumlar›n olumsuz etkilerini
hafifletme veya kaç›nma yöntemlerini kapsar. Krizden korunmak için her fleyden önce,
iflletmenin ihtiyaçlar›n› ve yönetimin de¤erlerini tan›mlamak, belirlenecek amaçlarla bu
ihtiyaç ve de¤erleri göz önüne almak gere-
10
törler analiz edilirken, milli gelirin yap›s›, ekonomik büyüme ve yat›r›mlar, enflasyonist ya da
deflasyonist e¤ilimler, istihdam ve iflsizlik oranlar›, ekonominin geliflme devresi, hükümetin
ekonomik politikalar›, fiyatlar›n genel seviyesi
ve de¤ifliklikler, fon ve kaynak kullan›mlar›, d›fl
ticaret ve ödemeler dengesi, makro ve mikro
ekonomik göstergeler dikkatle incelenmelidir.
❖ Hukuki ve Politik Çevre Faktörlerinin Analizi:
Bir ülkenin siyasi yap›s› ile ekonominin iflleyifli kurallar› aras›nda do¤rudan bir iliflki vard›r. Toplumda ekonomik örgütlenme biçimleri, siyasal
ve politik yap›ya uymal›d›r. Devletin, ekonomik
faaliyetleri içinde yer al›p almamas› veya ekonomik olaylara müdahale biçim ve yo¤unlu¤u, iflletmelerin çal›flmalar›n› do¤rudan etkileyen faktörlerdir.
❖ Teknolojik Çevre Faktörlerinin Analizi: De¤ifli-
min en h›zl› yafland›¤› alan olan teknolojik faktörlerin analizi, yeni üretim yöntem ve kal›plar›n›
yak›ndan takip etmeyi zorunlu k›lmaktad›r. Söz
konusu koflullara uyum sa¤layamayan iflletme-
ler, teknolojik çevre koflullar›na uygun olmayan
yap› ve süreçlerle çal›flmak durumunda kal›rlar.
Bu durum onlar›n krizi önleme ve krizi yönetme
sürecinde baflar›s›z olmalar›na yol açar.
❖ Beklenmeyen Geliflmeler ‹çin Esnek Planlama: Normal flartlarda gelecek belirsizdir. Belirsiz gelece¤i tümümle planlamaya kalkmak,
planlaman›n ruhuna ayk›r›d›r. Kriz gibi belirsizliklerin yo¤un olarak yafland›¤› ortamlarda
planlar ne kadar kapsaml› ve uzun süreli olursa, plan›n kendisinden beklenen yarar› karfl›lama oran›, o ölçüde azal›r. Belirsiz ortamlarda ancak, belirli kriterlerden hareket edilerek,
plan süresine göre yaklafl›k ne tür geliflmelerin
olaca¤› tahmin edilmelidir.
❖ Kriz ve De¤iflime Uyum Mekanizmalar›: De-
¤iflen flartlar›n ve kriz dönemlerinin temel sorunu, önceden belirlenmifl plan ve yöntemleri
geçersiz k›lmas›d›r. Bu durum yöneticileri,
olaylardan hareketle anl›k stratejiler gelifltirmeye zorlar. Bu zorunluluk, yetki karmaflas›,
yeni kaynak ve yeteneklere gerek duyulmas›
ve çal›flanlar aras›nda gerilimin artmas› gibi
sorunlar› ortaya ç›kar›r (Tutar, 2004,77-84).
Kriz öncesi ve sonras› iflletmeler aç›s›ndan genellikle kaotik anlard›r. Böyle durumlarda ifller
birbirine kar›fl›r ve düzen geçici olarak alt üst
olur. Yönetime en çok böyle durumlarda ihtiyaç duyulur ve liderlik, otoriteyi yerinde kullanabilme, iletiflim gibi yönetsel beceriler, böyle
durumlarda gerçek anlam›na kavuflur. Kaotik
sistemlerde, küçük de¤ifliklikler, öngörülemeyen büyük de¤iflikliklere yol açarken, kimi zaman da büyük de¤ifliklikler küçük ya da etkisiz de¤iflmeye yol açabilmektedir. Kaos teorisi, sistemlerin düz çizgisel ilerleyen denge durumunda olmad›¤›n›, buna karfl›l›k, denge durumu, dengeye yak›n durum ve kaos durumu
olmak üzere üç durumdan geçtiklerini belirtmektedir. Kaos, düzenin parçalanmas› ya da
da¤›lmas› sonucunda da oluflabilir. ‹flletmeler
bu aflamal› süreçte krizle karfl›laflmaktad›rlar.
Daha önce de belirtti¤imiz gibi krizler daha
çok negatif sonuçlar do¤uran, önemli ve tah-
min edilemeyen olaylard›r. Bu olay ve sonuç,
iflletmede çal›flanlara ürünlere, finansal duruma ve iflletme imaj›na önemli derecede zarar
verebilir. Sorunlar, s›n›rl› zaman çerçevesi içinde, dikkat çekmeden ve iflletmede insan kaynaklar› azalmas› gerektirmeden sürerler. Bunun tersine krizin büyüklü¤ü ve fliddetini kavramak önemli zaman alabilir (Tutar, 2004,14).
Krizleri iyi yöneten iflletmeler, kriz ç›kmadan
krize yönelik karar vermifl ve ilkeler oluflturmufl iflletmelerdir. Kriz döneminde ise krizden
kaçma ve korunma stratejilerini baflar›l› bir
flekilde uygularlar. ‹flletmeler bu süreçte karfl›laflt›klar› krizi dondurma yetene¤ine de sahip olabilmektedirler. Bu aflamada; birinci
olarak bütün zaman›n› krizi dondurmak için
çal›flan bir ekip oluflturulmal›d›r. ‹kinci olarak
kamuoyuna aç›klama yapmak üzere bir sözcü seçilmeli, sonra da iflletmenin dayanaklar›n›, müflterilerin, ortaklar›n, çal›flanlar› ve sosyal çevrenin sadece medyadan alacaklar›
enformasyonla yetinmelerine izin verilmemelidir. ‹flletme özel bilgilere ihtiyac› olanlar›n
taleplerini karfl›lamal›d›r. Son olarak da kriz
ekibinde fleytan›n avukat› özelli¤inde bir kifli
bulunmal› ve bu kifli gerekti¤inde aç›k sözlülükle ve yüreklilikle gerçek durumu ortaya
koymal›d›r (Zehir vd.; 2003:398).
KR‹Z YÖNET‹M‹ UYGULAMASI
Kriz yönetimi ve uygulamas› ile ilgili çok farkl› kaynaklarda çok farkl› görüfller öne sürülmektedir. Kriz dönemlerinde yöneticilerin,
geleneksel yönetim uygulamalar›n›n d›fl›na
ç›kmak istememelerinden dolay›, baz› sorunlar›n yafland›¤› görülmektedir. Özellikle
yöneticilerin statükocu özelliklerinden dolay›, ola¤and›fl› durumlar›n, ola¤and›fl› uygulama gerektirmesinden rahats›zl›k duymalar› ve tür uygulamalara direnmeleri, bir refleks olarak ortaya ç›kabilir. Bu bak›mdan,
krizin ortaya ç›kmas›yla birlikte, nas›l bir uygulama yap›lmas› gerekti¤i, hangi yöntemlerin, nas›l uygulanmas›n›n daha olumlu sonuç verece¤inin önceden ortaya konulmas›n›n önemi çok büyüktür.
11
‹NCELEME ARAfiTIRMA
Kriz yönetimi uygulamalar›nda dikkat edilmesi gereken di¤er bir unsur da, ekip çal›flmas›na gereken önemin verilmesidir. Ekip çal›flmas› için, çal›flanlar›n baz› konularda e¤itilmifl
olmalar› ve ekip çal›flmas›n›n yararlar›na
inanmalar› gerekir. Kriz yönetiminde baflar›l›
olman›n ön koflullar›ndan birisinin de ekip çal›flmas›na yatk›nl›kt›r (Aykaç, 2001: 11).
Kriz dönemlerinde yap›lacak uygulamalar›n
baflar›l› sonuç vermesi için, nas›l bir yol izlenmesi gerekti¤i konusunda pek çok görüfl
öne sürülmüfltür. Bunlar aras›nda, kriz yönetiminde üç aflamal› bir uygulaman›n olumlu
sonuç verece¤i belirtilmektedir:
❖ Davran›flsal Aflama: Bu aflaman›n temel
özelli¤i, iflletmelerde al›fl›lm›fl uygulamalardan
ve yöntemlerden farkl› olarak davranma yetene¤inin gösterilebilmesi için gerekli önlemlerin al›nmas› ve bunlar›n uygulanmas›d›r. ‹flletmede çal›flanlar›n genel e¤ilimi, rutin çal›flmalara devam edilmesi, al›fl›lagelmifl yöntemlerin
uygulanmas› fleklindedir. Kriz döneminde, al›fl›lagelmifl yöntemlerden farkl› uygulamalar yap›laca¤›n›n iflletme çal›flanlar›na benimsetilmesi ve bunun bir normal davran›fl biçimi haline getirilmesi hedeflenmektedir.
❖ Paradigmatik Aflama: Krizin boyutuna ve
özelli¤ine göre yöntemler ve önlemler gelifltirilmesi, bu yöntemlerin uygulama alanlar›na uygunlu¤unun de¤erlendirilerek, uygulamaya konulmas› amaçlanmaktad›r. Burada,
daha önce uygulanan ve olumlu sonuç veren önlemler üzerinde durulmas› ve yeni geliflmelere en uygun alternatif önlemlerin gelifltirilmesi gerekmektedir.
❖ Sistemik Aflama: Kriz dönemlerinde örgüt-
sel yap›da, örgütlenme biçiminde, hedeflerde, mal veya hizmet üretimi politikalar›nda,
örgütsel küçülme veya personel say›lar›n›n
azalt›lmas›nda nas›l bir yöntem izlenece¤inin
ortaya konulmas› gerekir. ‹flletme sistemini
yak›ndan ilgilendiren bu aflama, kriz döneminin en etkili sonuç veren aflamas› olarak de¤erlendirilebilir (Aykaç, 2001: 11-12).
Kriz yönetimi uygulamalar›n›n önemli bir ad›m› da krize yönelik kadrolar› oluflturmak, ekibi haz›rlamak ve gerekli e¤itimleri almalar›n›
sa¤lamakt›r. Bu süreçte yap›lacaklar› da
afla¤›daki flekilde özetleyebiliriz:
❖ Kadro Oluflturulmas›: Kriz aflamas›nda ifllet-
me için en önemli kaynak, insan kayna¤›d›r.
‹nsan faktörü etkili seçilip kullan›labildi¤i ölçüde kriz süreci baflar›yla sonuçlanabilecektir.
Aksi takdirde iflletmenin çöküflü h›zlanacakt›r.
Bu nedenle kadro yap›s› son derece önemlidir. Kadro oluflturulurken, iflletmenin stratejisiyle
ve stratejik ihtiyaçlar›yla tam olarak bütünleflen bir yap› haz›rlamaya özen gösterilmelidir.
❖ Kriz Ekibinin Haz›rlanmas›: Kriz ekibi, kriz
yönetimini ve kontrolünü yürütecek kiflilerdir.
Kriz ekibinin en önemli rolü, krizin meydana
gelmesini mümkün oldu¤u kadar önlemektir. Kriz oldu¤unda ise ilk aflamada riski minimize etmek, ikinci aflamada iflletme imaj›na
yönelik zarar› azaltmak, üçüncü aflamada
ise iflletme kültürünü olumlu yönde de¤ifltirmeye çaba göstermektir.
❖ Kriz Durumunda Uygulanacak E¤itim Yön-
temleri: Kriz flartlar›nda baflar› sa¤lamak, iflletme üyelerinin deste¤i ve ekip olarak hareket edebilme becerileri ile kriz ekibinin yetene¤ine ba¤l›d›r. Kriz bir de¤iflimdir ve ilk
aflamada önemli olan iflletme üyelerini bu
de¤iflime haz›rlamakt›r. Bu haz›rlama faaliyeti personele krizin nedenlerini, ne tür davran›fllarla hangi sonucu ulafl›laca¤›n› ve ekip
olarak hareket etmenin önemini aç›klayarak onlar› düflünsel olgunlu¤a kavuflturmak
fleklinde sa¤lanabilir.
‹kinci aflamada krizle yak›ndan ilgili olabilecek
kifliler krize karfl› haz›rlanmal›d›r. Bu kiflilerin e¤itimi için tart›flma ve uygulamal› grup e¤itimi
yöntemleri kullan›labilir. Ayr›ca dünyadaki de¤iflmelere, bunlar›n ekonomik ve politik etkilerine yönelik çeflitli olas› kriz senaryolar›n›n üretildi¤i, karfl› stratejilerin gelifltirildi¤i, tart›fl›ld›¤› ve
de¤erlendirildi¤i senaryo yönteminden yararlan›labilir (Tüz, 2004:62-70).
Devam Edecek
12
KAPAK KONUSU
Sigorta Riskleri Aç›s›ndan
Tunus, M›s›r ve
Libya’daki Olaylar*
Zihni METEZADE
TSRfiB Yönetim Kurulu Müflaviri
unus, M›s›r ve Libya’da yaflanan olaylar
siyasi bak›mdan do¤urdu¤u ve do¤uraca¤› sonuçlar yan›nda, sigorta sektörünü de yak›ndan ilgilendirmifltir ve ilgilendirmeye devam
edecektir.
T
Bu olaylar›n anlam› nas›l yorumlanabilir?
Savafl m›d›r, iç savafl m›d›r?
‹syan, ayaklanma m›d›r?
Protesto-nümayifl, halk hareketleri midir?
Terör müdür?
Kötü niyetli hareketler midir?
Bütün bu deyimler sigortac›l›k bak›m›ndan
önemlidir. Sigorta ve reasürans flirketlerinin
dolayl› veya dolays›z olarak bu ülkelerdeki,
yat›r›mlara, hizmetlere, ihracata, mallara ve
canlara verdikleri teminatlar sigorta kapsam›nda m›d›r? Olaylar ve do¤urdu¤u riskler ne
derece güvence sa¤lamaktad›r. Bu hususlar›n de¤erlendirilebilmesi için ilgili sigorta sözleflmelerinin bu olaylar karfl›s›nda verdikleri
teminatlar›n anlam›n› bilmek ve olaylar› buna göre yorumlamak gerekir.
Bu nedenle, k›sa bir flekilde yasal mevzuata
de¤inmek isteriz. 01 Temmuz 2012’de yürürlü¤e
girecek 6102 say›l› Türk Ticaret Kanunundan
önce flimdiki 6762 say›l› Kanuna göre yap›lm›fl
ve hüküm ifade etmeye bafllam›fl sigorta sözleflmelerine uygulanan Kanunun 1281nci maddesine göre “sigortac› harp ve isyandan baflka
bir flekilde mallara ar›z olan telef (yok etme) ve
tagayyür (de¤ifltirme, baflka türlü olma) gibi
bütün hasarlardan mesuldür”.
Bu maddeye istinaden uygulamada, genellikle sigorta poliçelerinde harp ve isyan zararlar› sigorta kapsam› d›fl›nda bulunmakla
beraber, “all risks” veya “tous risques” poliçeleri ile bu risklerin teminata dâhil edildi¤i
göz önüne de al›narak, 6102 say›l› kanunun
1409ncu maddesiyle, 1281nci madde de¤ifltirilmifl ve madde hükmü “ sigortac› sözleflmede öngörülen rizikonun gerçekleflmesinden do¤an zarardan veya bedelden”
sorumlu tutulmufltur. Bu vesile ile deniz sigortalar›nda böyle bir tahdidin olmad›¤›n›, klozlarla teminat verildi¤ini, 6762 say›l› kanunun
1332nci maddesinde yer alan, isyan, kargaflal›k ve iç harp vukuunda sigorta mukavelesinin yürürlükte kalaca¤›n› ve d›fl harpte de
prim ödendi¤i sürece yürürlü¤üne dair hükmün de 6102 say›l› kanunda yer almad›¤›n›
ve sözleflme serbestîsinin devam etti¤ini belirtmek isteriz.
Genel olarak, uluslar aras› ba¤lant›larla sigorta tarife ve fleraitinin tespit edildi¤i sigortalar
hariç, sigorta genel flartlar›nda, savafl teminat› d›fl›nda kalan di¤er haller de say›lm›fl ve
“savafl, her türlü savafl olaylar›, istila, yabanc› düflman hareketleri, çarp›flma (savafl ilan
edilmifl olsun, olmas›n) iç savafl, ihtilal, isyan,
ayaklanma ve bunlar›n gerektirdi¤i inzibati
ve askeri hareketler sebebiyle meydana gelen ziya ve hasarlar” hükmü ile bu risklerin teminat d›fl›nda oldu¤u belirtilmifltir.
13
KAPAK KONUSU
Terör riski ise, birçok genel flartta ek sözleflme
ile teminat kapsam›na dâhil edilebilecek
hallerden biri olarak say›lm›flt›r. Ayr›ca genel
flartlarda ayn› flekilde, grev, lokavt, kargaflal›k ve halk hareketleri ile kötü niyetli hareketlere de yer verilmektedir.
Doktrinde ve uygulamada savafl; bir veya birden ziyade devletin arzu ve isteklerini di¤er bir
devlete veya devletlere kabul ettirmek için kuvvet kullanmas› fleklinde tan›mlanmaktad›r. Sigorta hukuku bak›m›ndan harbin ilan edilmifl olmas›
veya olmamas› önemli de¤ildir, fiilen savafl›n bafllam›fl olmas› ile savafl hali mevcut olmaktad›r.
14
‹ç savafl; devlet güçlerine karfl› yap›lan eylemlerin mücadelenin, en üst derecesini
oluflturmaktad›r. Sigorta hukuku bak›m›ndan
savafl ve iç savafl aras›ndaki tek fark savafl›n
devletleraras›nda olmas›na mukabil, iç savafl›n, ülke s›n›rlar› içinde gerçekleflmesidir.
‹ç savafl›n de¤erlendirilmesinde, birbirleriyle
savaflan iki veya daha fazla taraf›n bulunmas› ve bu taraflardan her birinin belirli bir
amaca sahip olmas› aran›r. Bu amaç esas
olarak hükümet etme gücünü ele geçirmek
veya bu gücü muhafaza etmek fleklindedir.
Bu de¤erlendirmede, gruplar›n organize bir
flekilde hareket etmesi ve otoritesini kabul
ettikleri bir liderin de bulunmas› aran›lan di¤er unsurlar olmaktad›r.
‹htilal (Devrim); ifl bafl›nda bulunan bir hükümetin güç kullanarak ve güç kullanma tehdidi ile görevden uzaklaflt›r›lmas› ve yerine yenisinin geçmesidir. Eyleme baflvuran grubun organize olmas› aran›lan bir husustur.
Terörün ise mevzuat›m›zda da tan›m› vard›r. Terörle Mücadele Kanununda, Türk devletinin ve
Cumhuriyetin varl›¤›n› tehlikeye düflürmek, devlet otoritesini zaafa u¤ratmak ve y›kmak veya
ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve d›fl güvenli¤ini kamu düzenini veya genel sa¤l›¤› bozmak amac›yla bireysel veya mensup kifli veya kifliler taraf›ndan giriflilecek her türlü eylemler olarak tan›mlanm›flt›r.
Doktrinde ise terör; halk üzerinde tesir icra etmek ve güvensizlik havas› do¤urmak amac›yla herhangi bir örgüt taraf›ndan veya bireysel
olarak yap›lan fliddet fiilleri olarak ifade edilmektedir.
Libya, devletinin en üst a¤›zlar›, Bingazi bölgesindeki eylemleri terörist hareketler ve el koymalar olarak aç›klam›flt›r. Ancak kan›m›zca,
bu eylemlerle yukar›da de¤inilen maddi unsurlar ve amaç, tam olarak uyuflmamaktad›r.
Zira al›nan duyumlara göre halk üzerinde tesir
etmek, güvensizlik do¤urmak, temel hak ve
hürriyetlerin yok edilmesi gibi amaçlarla hareket edildi¤ini, eylem yap›ld›¤›n› söylemek do¤ru de¤ildir. Kan›m›zca baz› bölgedeki (Bingazi
ve civar›) eylemlerin bu flekilde de¤erlendirilmesinin do¤ru olmayaca¤›n› düflünüyoruz.
Afla¤›da bu konuya de¤inilmifltir.
‹syan ise; silahl› veya silahs›z birçok kimsenin
cebir veya fliddet kullanarak Devlet kuvvetlerine karfl› gelmeleri ve bu surette ülkenin nizam
ve düzeninin bozulmas›na yol açmak halidir.
Nümayifl ile isyan› birbirinden ay›rmak icap
eder. Nümayiflte; cebir ve fliddete baflvurulmaz, burada sadece muayyen bir toplulu¤un
isteklerini devlet otoritelerine ve makamlar›na
duyurma kabul ettirme arzusu vard›r.
Ayaklanman›n tan›m›; isyan›n tan›m› ile ayn›d›r. Birçok kimsenin cebir ve fliddet kullanarak,
devlet güçlerine karfl› gelmesi, baflkald›rmas›,
isyand›r. Bu tan›mda ayaklanma, anayasal
otoriteyi devirmek amac›yla silahl› ve organize
grup veya gruplar taraf›ndan gerçeklefltirilen
eylemler olarak ifade edilmektedir. Amaç, ülkenin yönetim fleklini de¤ifltirmektir. ‹htilal
(Devrim)’e benzemekle beraber, devrim olarak gerçekleflip gerçekleflmeyece¤i henüz
belli de¤ildir. Bu bak›mdan devrim kavram›ndan ayr›lmaktad›r. Birçok sigorta branfl›nda sigorta edilebilir risk olarak kabul edilmemekle
beraber Nakliyat, Tekne, Harp, Yük Harp ve
Havac›l›k sigortalar›nda teminat alt›na al›nabilmektedir.
‹syan; anayasal otoriteye karfl› k›smen organize olan grup veya gruplar›n silahl› hareketleri
olan ayaklanmaya göre daha dar kapsaml›d›r. Amaç anayasal düzene karfl› olmakla beraber, çok kere bu ihtimal yok denecek kadar
azd›r veya hiç yoktur. Ayaklanma gibi baz›
branfllarda sigorta edilebilir kabul edilse de
genelde teminat d›fl›d›r.
Yukar›da tan›mlanan rizikolar›n müflterek noktas› bunlar›n anayasal otoriteye karfl› cebir ve
silahl› güç kullan›lmas› suretiyle toplum hareketleri oldu¤u, bu halk hareketlerinin genifl veya dar kapsaml› olup almamas›na göre ihtilal
(devrim), isyan veya ayaklanma olarak nitelendirildi¤idir.
Sigorta flartlar› içinde ve çok kere teminattan
istisnalar içinde yer alan GLKHHKNH klozundaki grev, lokavt yan›nda, kargaflal›k, halk hareketleri ile kötü niyetli hareketler klozunun tan›m›na bakmak laz›md›r.
Kargaflal›k; Hukuka ayk›r› amaçla hareket
eden bir grubun güç kullanarak veya güç kullanma tehdidiyle amaçlar›n› gerçeklefltirecek
flekilde eylem yapmas›d›r. Kargafla hareketinin en önemli özelli¤i hukuka ayk›r› hareketin
gerçekleflmifl olmas›d›r. Dâhili kar›fl›kl›k ve halk
hareketleri olarak tan›mlanan eylemlerden
daha dar kapsaml›d›r.
15
KAPAK KONUSU
Halk hareketleri; Kargafla olarak tan›mlanan
hareketlerden daha genifltir. Ülke nüfusunun
belli bir bölümünün anayasal idareye karfl› yönetimi devirmek veya de¤ifltirmek gibi siyasi nitelikte olmayan herhangi bir amaçla hareket
edilmesi ve organize olmayan bir flekilde güç
kullanmas› ve çevreyi tehdit etmesi durumudur. Halk hareketi yapan grup veya gruplar›n
organize olmas› ve yönetimi de¤ifltirme amac›
gütmesi isyan veya ayaklanmaya dönüflebilir.
Kötü Niyetli Hareketler; Sigortal› veya üçüncü kiflilerin kötü niyetli ve kas›tl› olarak yapm›fl oldu¤u
zarar do¤urabilecek nitelikli eylemin veya hasar›n meydana gelmesini önleyecek durumda oldu¤u halde tedbir almamas›n› ifade eder.
Yukar›daki tan›mlar dikkate al›nd›¤›nda, sigorta flartlar›na göre tamamen veya aksi kararlaflt›r›lmad›kça teminat d›fl› bu rizikolar›n Tunus, M›s›r ve Lübnan’daki olaylar aç›s›ndan de¤erlendirilebilmesi için bu olaylarda:
Eylemlerin kapsam›n›n ne oldu¤unun,
Eylemlerin organize gruplar taraf›ndan yap›l›p
yap›lmad›¤›n›n,
Cebir, fliddet ve silah kullan›l›p kullan›lmad›¤›n›n,
Yönetimi de¤ifltirmek veya devirmek gibi bir
amaç güdülüp güdülmedi¤inin,
bilinmesi gerekir.
Bu tür olaylar›n de¤erlendirilmesi yap›l›rken, en
önemli nokta da ülke yetkili makamlar›n›n ve
d›fl dünyan›n olaylarla ilgili yapt›klar› ve yapacaklar› deklarasyonlard›r. Bu beyanlar ve tespitler sigortac›n›n ispat külfetini kolaylaflt›r›c› veya zorlaflt›r›c› olacakt›r. Bilhassa, olaylar›n organize gruplar taraf›ndan yap›l›p yap›lmad›¤›,
yönetimi devirmek veya de¤ifltirmek amac›n›n
güdülüp güdülmedi¤inin netleflmesi laz›md›r.
göre halk ayaklanmas›ndan, devrime geçifl niteli¤i tafl›yan bir eylem oluflmufltur. Geçici hükümet kurulmas›, erken seçime gidilmesine karar al›nmas› bunun sonucudur. Olaylar, genifl
kapsaml› protestolar ile bafllam›fl; onlarca kiflinin ölümüne yol açan kanl› bir flekilde sonuçlar
da vermifltir. Olaylar›n bafllang›c›, geliflmesi ve
sonuçlar› tamamen farkl›d›r.
M›s›r’da ise olaylar, Hüsnü Mübarek’in yönetimine karfl› protestolarla bafllam›flt›r. Ekonomik
zorluklar içinde, seçim sisteminden, yarg›lama
düzeninden memnun olmayan gruplar›n bafllatt›¤› olaylar tedirginlikten, nümayifllere dönüflmüfl ve yayg›nlaflm›flt›r. Eylemler, cebir ve
fliddet kullanarak bafl kald›r›lmas› suretiyle isyan veya ayaklanma fleklinden ziyade gitgide
geliflen bir toplulu¤un, isteklerini M›s›r Devlet
Baflkan›na ve Devlet makamlar›na, duyurma
arzusu olarak belirlenmifltir. Bu eylemler s›ras›nda mal veya can kayb› olmufl ise de bunlar›n,
eylem s›ras›nda, kontrol alt›na al›namayan hareketleri sonucu oldu¤unu kabul etmek laz›md›r. Olaylar›n bir düzene, sisteme ve yap›ya
karfl› halk hareketi olarak de¤erlendirilmesi,
daha yerinde olacakt›r gibi görünmektedir. Nitekim bu bask› Hüsnü Mübarek’i istifa etmeye
zorlam›fl, güvenlik ve düzenin, ekonomik sürecin yeniden tesisi için oluflturulan geçici bakanlar kurulu, idareyi M›s›r Yüksek Askeri Konseyine devretme, ola¤an üstü hal ilan›, yeni bir
anayasa de¤iflikli¤ine ve referanduma gidilmesi zorunlulu¤u do¤mufltur.
Libya’da ise;
Bu ülkede, de¤erlendirmeyi, al›nan duyumlar ve medya haberlerine göre farkl› bölgelerde oluflan farkl› eylemler dikkate al›narak
yapmak laz›md›r.
Olaylara yukar›daki aç›lardan bak›ld›¤›nda;
Tunus’ta; Hayat pahal›l›¤›, iflsizlik ve di¤er ekonomik sorunlar nedeniyle bir Tunuslunun kendisini yakarak bafllatt›¤› olay, protesto, nümayiflleri fleklinde genifllemifl, bu eylemler giderek
daha genifl halk topluluklar›n›n hareketine dönüflmüfl; siyasi otoriteyi de¤ifltiren baz›lar›na
16
Bingazi ve civar›nda Ecdediye, Brego gibi Libya’n›n do¤u bölgelerinde eylemlerin cebir, fliddet unsuru içerdi¤i aç›kt›r. Yer yer baz› yerler bombalanmakta, silah kullan›lmakta, bayrak aç›ld›¤›,
devlet silahlar›na, petrolüne ve di¤er yerlere el
konuldu¤u, Libya Devleti en üst makamlar›nca
da teyit edilmektedir. Bu durum bafllangݍta is-
yan veya ayaklanma olarak, bafllayan eylemlerin iç savafla dönüfltü¤ünü göstermektedir.
Buna mukabil, Trablusgarp ve civar›ndaki olaylarda, muhalif gruplar›n cebir ve fliddet kulland›klar› flüphelidir. Zira duyumlar, cebir ve silah
olmaks›z›n protesto nümayifli fleklinde eylemlerin yap›ld›¤› yolundad›r. Eylemlerin cebir ve fliddete dönüflmesi halinde isyan veya iç savafl,
d›fl müdahale halinde savafl olarak mütalaas›
yerinde olacakt›r.
Görülüyor ki, olaylar ve eylemler, vuku bulduklar› zamana ve zemine göre de¤iflmekte ve
buna göre tan›mlanmalar› gerekmektedir. Bu
tan›mlar›n do¤ru yap›labilmesi bilgi ve belgelerin olaylar› yans›tacak flekilde olmas› ve bunlar›n o ülke makamlar› yan›nda, uluslar aras› kurulufllar›n olaylara verdikleri nitelikle de ba¤-
daflmas› laz›md›r. Bu hususlar risk-zarar-teminat
aras›ndaki 3’lü iliflkinin sa¤lanmas›n› temin aç›s›ndan da gereklidir. Ayr›ca, sözleflmede öngörülen risklerden herhangi birinin veya baz›lar›n›n sigorta teminat› d›fl›nda kald›¤›n›n ispat-yükümlülü¤ü sigortac›ya ait oldu¤u cihetle, sigortac›n›n olaylar› de¤erlendirmesinde yapaca¤›
çal›flmalar›n ve reasürörler ile iliflkisinin ve koordinasyonunun önemi daha belirgin olmaktad›r.
Bu olaylar nedeniyle, küreselleflmenin yayg›nlaflt›¤› günümüzde isyan, ihtilal, ayaklanma, terörizm, savafl gibi çeflitli risklerin politik riskler ad› alt›nda yaln›z ihracat kredi sigortas›nda de¤il, di¤er sigortac›l›kta da yayg›nlaflt›¤›n› ve bu risklerin de teminat alt›na al›nd›¤›n› belirtmek isteriz.
*Bu yaz› Mart ay›n›n ilk haftas›nda, o zamana kadar olan olaylara göre yorumdur.
17
MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI
Destekten Yoksun
Kalma Tazminat›
Uygulamas›nda
Rönesans
Zihni METEZADE
TSRfiB Yönetim Kurulu Müflaviri
ilindi¤i üzere, kusurlu ve hukuka ayk›r› bir
fiille baflkas›na zarar veren, bu fiilden do¤an zarar› gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kural› bulunmasa dahi,
ahlaka ayk›r› bir fiille baflkas›na kasten zarar verilmesi halinde dahi bu zarar›n zarar veren taraf›ndan giderilmesi gerekir.
B
Zarar›n miktar›n›n tam olarak ispat edilememesi
halinde, hâkim olaylar›n ak›fl›na ve zarar görenin
ald›¤› tedbirleri göz önüne alarak, zarar›n miktar›n› hakkaniyete uygun olarak saptayacakt›r. Gerek flimdiki 818 say›l› Borçlar Kanununda, gerek 01
Temmuz 2012 tarihinde yürürlü¤e girecek olan
Türk Borçlar Kanununda yer alan bu kurallar çerçevesinde, tazminat›n kapsam›, ödenme biçimi
ve gere¤i kusurun a¤›rl›¤›na göre belirlemesi hâkimin takdirinde kalmaktad›r.
An›lan kanunlarda, özel durumlarda, bu zararlar›n nas›l saptanaca¤› belirtilmifltir. Yaz›m›z konusunun destekten yoksun kalma tazminat› olmas›
nedeniyle bu tazminat›n hesaplanmas›nda aç›kl›¤a kavuflturulan yeni denilebilecek yöntem üzerinde durulmufltur.
Destekten yoksun kalma tazminat› özel durumlardan biri olan ölüm nedeniyle do¤maktad›r.
Ölüm halinde u¤ran›lan zararlar özellikle, ölüm
hemen gerçekleflmemiflse tedavi giderleri ile çal›flma gücünün azalmas›ndan veya yitirilmesin-
18
den do¤an zararlar, ölenin cenaze giderleri, ölenin deste¤inden yoksun kalan kiflilerin bu sebeple u¤rad›klar› zararlar› içerir.
fiimdiki Borçlar Kanununun 45. Maddesinin 2. f›kras›nda, 01 Temmuz 2012 de yürürlü¤e girecek
olan 6098 say›l› Türk Borçlar Kanununun 55nci
maddesinde yer alan bu tazminat kendilerine
yard›m eden ölen kimsenin gelirinden veya yard›m›ndan mahrum kalan kimselerin, menfaatlerinin ihlale u¤ramas› halinde, bu kay›p oran›nda
zarar›n›n karfl›lanmas›d›r. Manevi tazminat, yan›nda bu maddi tazminat›n istenebilmesi için ölen
deste¤in, yoksun kalana fiilen bakmas› veya ona
ileride bakmas› ihtimalinin bulunmas› aran›r. Ölenin mirasç›s› olmak flart de¤ildir.
Haks›z fiil sonucu bedeni zarara u¤rayan kimse,
tamamen veya k›smen çal›flmamas›ndan do¤an ve ilerde de iktisaden u¤rayaca¤› kay›plardan do¤an zarar›n› ve bütün masraflar›n› isteyebilir. 2012’de yürürlü¤e girecek 6098 say›l› kanunda da bedensel zararlar›n özellikle tedavi giderleri, kazanç kayb›, çal›flma gücünün azalmas›ndan ya da yitirilmesinden do¤an kay›plar, ekonomik gelece¤in sars›lmas›ndan do¤an kay›plar
oldu¤u belirtilmifltir. (Mad. 54)
Aktüeryal hesaplaman›n önem kazand›¤› bu
tazminat ödemelerinde, bilhassa destekten
yoksun kalma tazminat›n›n hesab›, hesaptan
düflülecek giderler, sosyal güvenlik kurumlar›ndan sa¤lanan gelirlerin tazminattaki yeri, indirime tabi tutulup tutulmayaca¤› gibi hususlar
yarg›da da farkl› ve adeta birbirini nakzeder
uygulamalara neden olmufltur. Özellikle, sosyal
güvenlik kurumlar›nca ba¤lanan gelir ve ayl›klar›n baz› yüksek yarg› kararlar›nda düflülmesi yolunda karar al›nm›flsa da, genelde bu gelirlerin
düflülmemesi yolunda içtihat oluflmufltur.
Aktüeryal hesaplamadaki, bazen bu gelirleri düflen, bazen düflmeyen farkl›l›klara karfl›n yarg› içtihatlar› ba¤lanan gelir ve ayl›klar›n kökenine göre de¤erlendirme yapm›flt›r. Bu de¤erlendirmede ölüm sigortas›ndan ba¤lanan gelir ve ayl›klar›n tazminattan indirilmedi¤i; ifl kazas› sigortas›nda, rücu hallerinde, gelir ve ayl›klar›n peflin sermaye de¤erinin maddi tazminattan indirildi¤i, bu
meyanda, T.C. Emekli Sand›¤›nca ba¤lanan gelirlerinin tazminattan indirilmemesinin yerleflmifl bir
içtihat oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Görülüyor ki, ödemelerin mahiyetine göre destekten yoksun kalma tazminat›ndan mahsup yap›lmakta; ancak
bu hususta yasal kural bulunmamaktad›r.
Bu bofllu¤u kapatmak ve yeknesakl›¤› temin için
6082 say›l› yasan›n 55nci maddesiyle yeni bir hüküm getirilmifltir.
55nci maddeye göre, “Destekten yoksun kalma
zararlar› ile bedensel zararlar, bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplan›r. K›smen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amac›n› tafl›mayan
ödemeler, bu tür zararlar›n belirlenmesinde gözetilemez; zarar ve tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas al›narak hakkaniyet
düflüncesi ile art›r›lamaz veya azalt›lamaz.
Bu kanun hükümleri her türlü idare eylem ve ifllemler ile idarenin sorumlu oldu¤u di¤er sebeplerin yol açt›¤› vücut bütünlü¤ünün k›smen veya tamamen yitirilmesine ya da kiflinin ölümüne ba¤l›
zararlara iliflkin istem ve davalarda uygulan›r.”
Madde sorumluluk ilkeleri göz önüne al›narak haz›rlanm›fl; zararlar›n belirlenmesinde farkl› uygulamalar kald›r›larak, tek bir esastan hareket edilmifltir. Burada sosyal güvenlik kurumlar›nca yap›lan
ödemelerde indirim ifllevinin yap›l›p yap›lmamas›
için bu giderlerin, olaya neden olanlara yap›labilecek rücu durumuna bak›lacakt›r. Bu nedenle
rücu edilemeyen emekli sand›¤a maafl›, ölüm sigortas› ayl›¤›, malullük ayl›¤› ödemeleri ve benzeri ödemeler mahsup edilemeyecektir.
Bu tür ödemelerin, tazminat hesab›ndan düflülmemesi zarar verenin, aksi bir uygulama ile
ödüllendirilmemesi içindir. Burada, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemelerinin oluflmas›nda, zarar verenin hiçbir katk›s›n›n olmad›¤›
dikkate al›nmakta; zarar verenin rücu dolay›s›yla bir ödemesi olmad›¤› için mükerrer ödemesi de bulunmamaktad›r.
55nci maddede ifa amac› tafl›mayan ödemelerin de destekten yoksun kalma zararlar ile bedensel zararlar›n belirlenmesinde, düflülmeyece¤i hükme ba¤lanm›flt›r. Burada, zarar veren yahut üçüncü kifli taraf›ndan ödeme kast› d›fl›nda
kalan saiklerle yap›lan yard›mlar ve benzerleri gibi ödemeler kastedilmifltir.
Ancak, sosyal güvenlik kurumunca yap›lan ödemelerin hangisinin k›smen veya tamamen mahsup edilip edilmeyece¤i, ödemelerin ifl kazas›
kapsam›nda mütalaa edilip edilmeyece¤i, uygulamada sorun olmaya devam edecektir. Zira
5510 say›l› Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunun 21nci maddesinde de ifl kazas› ve
meslek hastal›¤› ile hastal›k bak›m›ndan iflverenin
ve üçüncü kiflilerin sorumlulu¤u düzenlenmifltir.
Madde hükmüne göre bu durumlar›n üçüncü bir
kiflinin kusuru nedeniyle meydana gelmesi halinde, sigortal›ya ve hak sahiplerine ba¤lanan gelirin bafllad›¤› tarihteki ilk peflin sermaye de¤erinin
yar›s› için sebep olan üçüncü kiflilere ve flayet kusuru varsa bunlar› çal›flt›ranlara rücu edilir. Gene
ayn› kanunun 39ncu maddesinde uzun vadeli sigorta kollar›nda, üçüncü bir kiflinin kast› nedeniyle malul kalan sigortal›ya veya ölümü halinde
hak sahiplerine bu kanun uyar›nca ba¤lanacak
ayl›¤›n bafllad›¤› tarihteki ilk peflin sermaye di¤erinin yar›s› için Kurumca zarara sebep olan kiflilere rücu edilece¤i belirtilmifltir.
Di¤er yandan, Borçlar Kanununun 55nci maddesi, Sosyal Güvenlik Kurumunun tüm/k›smi kaç›n›lmazl›k teknik ar›za ve benzeri sebepler nedeniyle
yapt›¤› ve rücu edilemeyen nitelikteki ödemeleri-
19
MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI
nin de mahsubuna imkân vermektedir. Aktüeryal
hesaplarla saptanan destekten yoksun kalma
tazminat›n›n hesaplanmas›nda, sosyal güvenlik
kurumunca yap›lan ödemelerin oluflumunu, sebebini, zarar verenin niyetini, rücu durumunu ve
giderin kayna¤›n› bilmek önemlidir. Bu hususlar›n
sigorta flirketlerince bilinmesi zordur. Kurum ile sigorta flirketleri aras›nda yöntem ve çözüm yollar›
için iflbirli¤inin sa¤lanmas› gerekli görülmektedir.
55nci madde ile getirilen bir yenilik, 818 say›l›
Borçlar Kanunun 43ncü maddesinde yer alan
hakimin hal ve mevkiin icab›na göre tazminat
sureti ve flümulünün derecesini takdir hususundaki yetkisinin dikkate al›nmas›d›r. Madde de
aç›kça, “hesaplanan tazminat miktar› esas al›narak hakkaniyet düflüncesi ile art›r›lamaz veya
azalt›lamaz” denilmektedir. Bu ifade, tazminat›n
azl›¤› ve çoklu¤unu dikkate alarak, hâkimin takdir tasarrufunu kullanmas›n› önlemektedir. Kanun
maddesinde, yasaya ve hesaplama ilkelerine
uygun olarak belirlenen tazminata azalt›c› veya
art›r›c› yönde müdahalenin tazminat hakk›n›n
mahiyeti ve hakkaniyete uygunlukla ba¤daflmayaca¤› dikkate al›nm›flt›r. Verilere göre belirlenen tazminata ba¤l› kal›nmas› as›l olmufltur. Ancak bu derece kat› düflünmemek laz›md›r.
Her türlü delilleri de¤erlendiren, bilirkifli raporlar›na ba¤l› olmayan, yasalar›n amir hükümleri hariç, hak ve nefaset kurallar›n› gözeterek, hiçbir
kimsenin müdahalesi olmaks›z›n karar verme
muhtariyetine sahip hâkime, 55nci madde ile
takyit getirilmesi tart›fl›labilir. Bize göre hâkimin baz› özel halleri dikkate alarak tazminattan mahsup
yapmas› mümkündür. Hat›r tafl›mas›, kaç›n›lmazl›k
halleri böyledir. Di¤er yandan, 818 say›l› Borçlar
Kanununun 44ncü maddesinde yer alan “e¤er
zarar kasten ve a¤›r bir ihmal veya tedbirsizlikle
yap›lmam›fl oldu¤u ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz b›rakt›¤› takdirde hakim hakkaniyeti tevfikan zarar ve ziyan› tenkis edebilir” hükmü, 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlü¤e girecek
olan Türk Borçlar Kanununun 52nci maddesinde
“zarar gören, zarar› do¤uran fiile raz› olmufl veya
zarar›n do¤mas›nda ya da artmas›nda etkili olmufl yahut tazminat yükümlüsünün durumunu
a¤›rlaflt›rm›fl ise, hakim tazminat› indirebilir veya
20
tamamen kald›rabilir. Zarara hafif kusurla sebep
olan tazminat yükümlüsü, tazminat› ödedi¤inde
yoksullu¤a düflecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim tazminat› indirebilir” fleklinde yer alm›flt›r. Bu hükmün 55nci maddenin uygulanmas›nda da dikkate al›nabilece¤i flüphesizdir.
fiimdiye kadar ki, kökleflmifl yüksek yarg› içtihatlar› yan›nda, 55nci madde ile getirilen yasal durum çerçevesinde, destekten yoksun kalma tazminat›n› tespitin hukuken ve uygulama farkl›l›¤›na mahal vermeden, yerleflece¤i aç›kt›r. Hazine
Müsteflarl›¤›n›n, Zorunlu Sigortalar Güvence Hesab› Kapsam›ndaki Sigortalar Çerçevesinde Aktüeryal Hesaplamay› Gerektiren Tazminat Ödemelerinde Uygulamaya ‹liflkin Genelgede de¤ifliklik yap›lmas›na iliflkin 2011/4 say›l› Genelge ile
de, Türk Borçlar Kanununun 55nci maddesi ile
destekten yoksun kalma tazminat›n›n tespitinde
yeni esaslar›n kabul edildi¤i dikkate al›narak, sosyal güvenlik kurumunca hak sahiplerine sa¤lanan ve zarar sorumlusuna rücu edilebilen ödemelerin bu tazminat›n hesab›nda mahsup edilebilece¤i, rücu edilmeyenlerin mahsup edilmeyece¤i belirtilmifltir. 01 Mart.2011 tarihinden itibaren bafllamas› öngörülen genelge uygulamas›
ile sigorta sektörünün y›ll›k tazminat yükünün 3060 Milyon TL aras›nda artaca¤› ifade edilmektedir. Teknik yönden olan bu durum karfl›s›nda, uygulama ve yarg› kararlar›ndaki çeliflkilerin giderilmesi ve hukuki yönden 55nci maddenin yasal
olarak uygulamaya girmesi ile uygulaman›n hukuki baz›n da yeknesak flekilde oluflaca¤› aç›kt›r.
Bu konuda önemli bir husus 01 Temmuz
2012’de yürürlü¤e girecek olan Türk Ticaret
Kanununun 1484ncü maddesinin 3. F›kras›ndaki hükümdür. Zorunlu sorumluluk sigortalar›na
iliflkin bu maddenin 3ncü f›kras›nda “Zarar, sosyal güvenlik kurumlar› taraf›ndan karfl›land›¤›
ölçüde sigortac›n›n sorumlulu¤u sona erer”
denilmifltir. Zorunlu sigortan›n ve Sosyal Güvenlik Kurumunun yapt›¤› ödemelerin ayr› ayr› nitelikleri dikkate al›narak, olay›n ve destekten
yoksun kalma tazminat›n›n de¤erlendirilmesi
gerekece¤inden bu madde uygulamas›nda
ileride çok ihtilaf do¤acak ve yüksek yarg›n›n
yorumlar›na ihtiyaç duyulacakt›r.
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA
2010 Y›l›nda
Do¤al Afetler ve
Sigorta Sektörü*
Müge Soysal / TSRfiB AB ve Uluslararas› ‹liflkiler
Onur ACAR / TSRfiB, Mali ve Finansal Düzenlemeler
010 y›l›, 2007’nin ard›ndan 1980 y›l›ndan
beri en fazla do¤al afetin meydana
geldi¤i y›l olarak kaydedilmifltir. 2010 y›l›nda
meydana gelen do¤al afet say›s› (960), son 10
2
y›lda kaydedilen do¤al afet say›s› ortalamas›n›
(785) aç›k farkla geride b›rakm›flt›r. Buna göre
2010 y›l›nda Haiti, fiili, Çin ve Yeni Zelanda’da
meydana gelen dört büyük depremle birlikte
toplam kay›p miktar› yaklafl›k 150 Milyar Dolar›
bulmufltur. 2010 y›l›nda sigorta sektörünün karfl›
karfl›ya kald›¤› kay›p miktar› ise 37 Milyar Dolar
olmufltur.
2010 Y›l›nda Oluflan Sigortal› Kayba Göre En Büyük Do¤al Afetler
Do¤al Afet
Deprem (fiili)
Sel (Avustralya)
Deprem (Yeni Zelanda)
Xynthia F›rt›nas› (Bat› Avrupa)
F›rt›na ve sel (Do¤u ABD)
Sel (Fransa)
Kar f›rt›nas› (Avrupa)
F›rt›na (Avustralya)
Dolu (Avustralya)
F›rt›na ve sel (ABD)
Ölü say›s›
520
65
11
25
32
DO⁄AL AFET SAYISI
Munich Re, do¤al afetleri maddi zarar ve insan
kayb›na göre 6 farkl› kategoriye ay›rmaktad›r.
2010 y›l›nda meydana gelen 5 do¤al afet “büyük do¤al afet” kategorisinde de¤erlendirilmifltir. Buna ek olarak, 50 do¤al afet,“y›k›c› do¤al
afet” (kay›p miktar›n›n 650 Milyon Dolar› geçti¤i
ve ölü say›s›n›n ise 500’ü aflt›¤› 5.kategori), 55
Toplam hasar
(milyon USD)
30.000
>10.000
6.500
6.100
1.700
1.500
1.730
1.390
1.330
2.700
Sigortal› hasar
(milyon USD)
8.000
>5.000
5.000
3.100
1.220
1.070
1.000
990
950
800
do¤al afet ise “fliddetli do¤al afet” (kay›p miktar›n›n 250 Milyon Dolar›; ölü say›s›n›n ise 100’ü
aflt›¤› 4.kategori) ad› alt›nda s›n›fland›r›lm›flt›r.
2010 y›l›nda dünya genelindeki do¤al afetlerin
yüzde 91’inin atmosferik koflullar, yüzde 9’unun
ise deprem ve volkanik patlamalara ba¤l› nedenlerle olufltu¤u görülmektedir. Do¤al afetlerin k›talararas› da¤›l›ma bak›ld›¤›nda ise afetle-
21
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA
rin önceki y›llarda oldu¤u gibi baflta Amerika
(367) ve Asya (317) k›talar›nda olmak üzere s›ras›yla Avrupa (119), Afrika (91) ve Avustralya’da (66) meydana geldi¤i görülmektedir.
960 do¤al afet
ÖLÜ SAYISI
Geçti¤imiz y›l, do¤al afetler sonucu ölen kifli say›s› önceki y›llara k›yasla büyük art›fl göstermifltir. Buna göre 2010 y›l› 295,000 ölü say›s› ile son
30 y›lda do¤al afetler sonucu hayat›n› kaybeden kifli say›s› aç›s›ndan ikinci s›ray› alm›flt›r.
Ocak 2010’da Haiti’de meydana gelen deprem 222,570 kiflinin ölümüne yol açarak 2010 y›l›nda en çok ölü say›s›na neden olan do¤al
afet olmufltur.
Ölü say›s›: 295,000
EKONOM‹K ZARARLAR VE S‹GORTALI
HASAR M‹KTARI
2010 y›l› 1980 y›l›ndan beri en büyük beflinci kay›p miktar›n›n kaydedildi¤i y›l olmufltur. Buna göre yaklafl›k 150 Milyar Dolar de¤erindeki kayb›n
yar›s› Kuzey ve Güney Amerika’da (74 Milyar
Dolar) gerçekleflmifltir. Sigortal› hasarlar ise kabaca 37 Milyar Dolar› bulmufltur. Sigortal› hasarlar›n yüzde 34’ü depremler nedeniyle oluflmufltur. En fazla sigortal› hasar (yüzde 63) ise Kuzey
ve Güney Amerika’da meydana gelmifltir. Avrupa’da meydana gelen Xynthia kas›rgas›n›n
neden oldu¤u sigortal› hasar bedeli 3,1 Milyar
Dolar; kas›rga sonucu oluflan sigortal› hasar miktar›n›n tüm zararlar içindeki pay› ise yüzde 15
olarak kaydedilmifltir. Avustralya’da meydana
gelen sigortal› hasar miktar›n›n pay› ise yüzde
20’ dir. Buna göre Yeni Zelanda’daki deprem,
Avustralya’daki iki dolu f›rt›nas› ve Queensland’daki seller geçti¤imiz y›l meydana gelen
en maliyetli do¤al afetler aras›nda yer alm›flt›r.
Deprem, volkanik patlama
Tropik f›rt›na, kas›rga, kötü hava
koflullar›, dolu, yerel f›rt›na
Sel, toprak kaymalar›,
nehir taflmas›
S›cakl›k dalgas›, don,
orman yang›n›, kurakl›k
22
Toplam kay›p miktar›:
150 Milyar Dolar
Sigortal› kay›p miktar›:
37 Milyar Dolar
2010 Y›l›nda Meydana Gelen
Önemli Do¤al Afetler
XYNTH‹A KASIRGASI
fiubat 2010’da meydana gelen ve Portekiz’den Almanya’ya kadar etkili olan Xynthia
kas›rgas› 2010 y›l›nda önemli kayba neden
olan do¤al afetler aras›nda yerini alm›flt›r. Kas›rga, 2009 y›l›nda meydana gelen Klaus kas›rgas›n›n ard›ndan Fransa’da önemli tahribata yol
açan ikinci büyük kas›rga olmufltur.
Frans›z Sigorta fiirketleri Birli¤i’ne (FFSA) göre sigortal› hasar miktar› toplamda 715 Milyon Euro
olmufltur. Kas›rgan›n Almanya’da neden oldu¤u hasar miktar›, 500 Milyon Euro olarak tahmin
edilirken; Portekiz, Belçika ve ‹sviçre gibi ülkelerdeki hasar miktar›n›n ise birkaç yüz Milyon Euro
oldu¤u san›lmaktad›r. Xynthia kas›rgas› 2010 y›l›n›n en fliddetli kas›rgas› olarak kaydedilmifltir.
Kas›rgan›n fliddeti ve yol açt›¤› ölü say›s›, Fran-
sa’da k›y› barajlar›n›n standard›, koruyucu önlemlerin baflar›s›zl›¤› ve tehlikeye aç›k k›y› alanlar›ndaki yerleflme uygulamalar› hakk›nda kamuoyu tart›flmalar›n› gündeme getirmifltir. Kas›rga ayr›ca Fransa’da do¤al afet sisteminin yap›s›n›n reforme edilmesi gerekti¤ine yönelik görüfllerin daha s›k dile getirilmesine yol açm›flt›r.
RUSYA’DAK‹ YANGINLAR
Temmuz-Eylül 2010 tarihleri aras›nda Rusya’y› etkisi alt›na alan s›cakl›k dalgas› baflta Moskova olmak üzere ülkenin birçok bölümünde yang›nlar›n
ç›kmas›na neden olmufltur. Buna karfl›n, Rus sigorta flirketleri çok fazla kay›pla karfl› karfl›ya kalmam›flt›r. Zira mal ve yang›n sigortalar›n›n Rusya
genelinde fazla yayg›n olmamas› ve yang›ndan
etkilenen bölgelerdeki sigortal› hasar miktar›n›n
az olmas› Rus sigorta sektörünün bu felaketten
23
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA
çok zarar görmemesine neden olmufltur. Buna
ek olarak, özellikle k›rsal kesimde yaflayan nüfusun ekonomik yetersizlikler nedeniyle sigortaya
yönelik talebinin artt›rmas› da yak›n zamanda
pek mümkün görünmemektedir.
Buna karfl›n yang›nlar sonucunda Rusya’daki tar›m sektörü büyük kay›plarla karfl› karfl›ya kalm›flt›r.
Ülkede uzun y›llard›r mevcut olan devlet destekli
ürün sigortas› ise zararlar›n karfl›lanmas›nda yetersiz kalm›flt›r. Rus hükümeti yang›n felaketinin ard›ndan ülkede sigorta kullan›m›n›n artmas› için
baz› tedbirler almaya bafllam›flt›r. Bu kapsamda
tar›m sigortas› sisteminin reforme edilmesi için giriflimler h›zland›r›lm›fl ve yeni bir kanun tasar›s›
Ekim 2010’da Meclise sunulmufltur. Kas›m
2010’da kabul edilen yasa ile her türlü devlet
deste¤i alan tar›m faaliyetinin sigortal› olmas› zorunlu hale getirilmifltir. Buna ek olarak hükümet
taraf›ndan mal sahiplerinin yang›n sigortas› sahibi olmas›n› zorunlu k›lacak bir yasa tasar›s› üzerinde daha çal›flmalar yürütülmektedir.
PAK‹STAN’DAK‹ SELLER
Pakistan, 2010 yaz›nda tarihindeki en büyük sel
felaketine maruz kalm›flt›r. Ülkenin kuzeyinde bafllayan sel k›sa zamanda ülkenin güneyine ulaflarak 1.000 kiflinin ölümüne yol açm›flt›r. Ülkedeki
mevcut altyap›y› ciddi flekilde tahribata u¤ratan
sellerin yaratt›¤› do¤rudan hasar miktar›n›n 10 Milyar Dolar civar›nda oldu¤u tahmin edilmektedir.
Pakistan’da sigorta ço¤unlukla toplumun orta
ve üst s›n›flar› taraf›ndan tercih edilmektedir. Bu
oran ise toplam nüfusun % 20’sine tekabül etmektedir. Bir y›l içinde Pakistanl› bir bireyin sigortaya ödedi¤i ortalama miktar ise 2 dolard›r. Pakistan’da mal sigortas› yaln›zca inflaat projeleri
ve sanayiler taraf›ndan tercih edilmektedir.
2010 y›l›n›n yaz›nda meydana gelen sel felaketi büyük ölçüde k›rsal bölgeleri ve düflük
gelir düzeyindeki nüfusu etkilemifltir. Ancak
bu bölgelerdeki sigorta yo¤unlu¤unun az olmas› nedeniyle seller sonucu meydana gelen sigortal› hasar miktar› da göreceli olarak
düflük düzeydedir.
24
EYJAFJALLAJÖKULL VOLKANI
Nisan 2010 tarihinde ‹zlanda’da bulunan Eyjafjallajökull volkan›n›n patlamas› sonucu oluflan kül
bulutu özellikle Kuzey ve Orta Avrupa’da hava
trafi¤ini günlerce olumsuz etkilemifltir. Volkanik
patlama önemli bir kayba yol açmasa da, do¤al afetlerin globalleflen dünyam›z› ne ölçüde
etkileyebilece¤ini göstermesi aç›s›ndan güzel bir
örnek olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Ayr›ca, volkanik patlaman›n büyük bir patlama olmamas›na karfl›n politikac›lar›n, toplumun ve sigorta sektörünün bu tür volkanik olaylara yeterince haz›rl›kl› olmad›¤›n› da ortaya koymufltur.
Genifl bir alan› ve çok say›da ülkeyi etkileyen ve
büyük hasarlara yol açabilecek bu tür afetlerle ilgili bütünlükçü bir yaklafl›m gelifltirilmesi gerekmektedir. OECD taraf›ndan gelifltirilen Küresel
Deprem Modeli (Global Earthquake ModelGEM) bütünlükçü yaklafl›ma bir örnek olarak
gösterilmektedir. Bu noktada sigorta sektörünün
de risk ölçüm yöntemleri gelifltirerek ve muhtemel finansal kay›plara karfl› uygun sigorta ürünleri sunarak ciddi bir katk› yapmas› beklenmektedir.
KASIRGA SEZONU
2010 y›l› kas›rga sezonu son 100 y›l›n en aktif kas›rga sezonlar›ndan biri olmufltur. Adet olarak, son
100 y›lda görülen en fazla tropik siklon 2005 (28
adet) ve 1933 (21 adet) y›llar›ndan sonra 19
adetle 2010 y›l›nda gerçekleflmifltir. Bunlar›n 12
tanesi kas›rgaya dönüflmüfltür. Son 50 y›lda y›ll›k
ortalama 6 kas›rgan›n olufltu¤u dikkate al›nd›¤›nda, 2010 y›l›nda oluflan kas›rga say›s› ortalaman›n
iki kat›na denk gelmektedir.
Ancak, kas›rgalar›n karada çok fazla etkili olmamas› sayesinde, kas›rgalardan kaynaklanan
toplam ekonomik kay›p ve sigortal› hasar miktar› 2010 y›l›nda çok s›n›rl› kalm›flt›r. Son 10 y›lda
kas›rgalardan dolay› oluflan ekonomik kay›plar
y›ll›k ortalama 30 Milyar Dolar iken, 2010 y›l›nda
ekonomik kay›p 6,5 Milyar Dolar olarak gerçekleflmifltir. Son 10 y›lda kas›rgalardan dolay› oluflan sigortal› hasar ortalamas› ise y›ll›k 16 Milyar
Dolar iken 2010 y›l›nda sigortal› hasar 500 Milyon Dolarda kalm›flt›r. 2010 sezonunun en büyük kas›rgas› olan ve h›z› saatte 250 km’ ye ulaflan Igor kas›rgas› Bermuda’ya ulaflt›¤›nda h›z›
düfltü¤ü için sadece b›rakt›¤› afl›r› ya¤›fllar nedeniyle hasara neden olmufltur. Meksika’y› vuran ve 3,9 Milyar Dolar kayba neden olan Karl
kas›rgas› ise sezonun en maliyetli kas›rgas›d›r.
Karl kas›rgas›ndan dolay› oluflan sigortal› hasar
ise 150 Milyon Dolar olarak gerçekleflmifltir.
DEPREMLER
Mart 2011 tarihinde Japonya’da meydana gelen deprem ve ard›ndan yaflanan tsunami felaketi hem ölü say›s›, hem ekonomik kay›plar hem
de sigortal› hasarlar aç›s›ndan tarihin en büyük
do¤al afetlerinden biri olarak 2011 y›l›nda kay›tlara geçecektir. 2010 y›l›nda ise, Haiti, fiile, Çin ve
Yeni Zelanda’da meydana gelen depremler büyük kay›plara neden olmufltur.
2010 y›l› için gözler Atlantik Okyanusunda meydana gelecek kas›rgalara çevrilmiflken, büyük
kay›plara neden olan depremler 2010 y›l›na
damgas›n› vurmufltur. En büyük deprem kuflkusuz 220 binden fazla kiflinin hayat›n› kaybetmesine neden olan Haiti depremidir. Depreme yeterince haz›rl›kl› olmayan Haiti’de bu kadar büyük insan kayb› meydana gelmesine karfl›n, sigortal›l›k bilincinin geliflmedi¤i ülkede sigortal›
hasar son derece s›n›rl› kalm›flt›r.
fiili’de meydana gelen ve Haiti’de oldu¤u gibi
deprem kufla¤›nda yer ald›¤› için asl›nda beklenmekte olan bu depremde ise, binalar›n
depremde dayan›kl› olmas› ve kat› mevzuat›n
tam anlam›yla uygulanmas› sayesinde ölü sa-
Deprem
Haiti
Çin (Qinghai)
fiili
Yeni Zelanda
Ölü say›s›
222.570
2.700
520
-
y›s› s›n›rl› kalm›flt›r. Yaklafl›k 8 Milyar Dolara ulaflan sigortal› hasarlar›n büyük k›sm› depremden
sonraki 7 ay içinde ödenmifltir.
2010 y›l›nda Çin’in Qinghai bölgesinde meydana
gelen depremde ise 2700 kifli hayat›n› kaybetmifltir. Buna karfl›n yine benzer büyüklükte olan ve
Yeni Zelanda’da Eylül 2010 tarihinde meydana
gelen depremde ise 5 Milyar Dolar düzeyinde
oluflan sigortal› hasara karfl›n kimse hayat›n› kaybetmemifltir. fiubat 2011 tarihinde ülkede meydana gelen ikinci büyük depremde ise aralar›nda bir Türk vatandafl›n›n da bulundu¤u çok say›da kifli hayat›n› kaybetmifltir. Yeni Zelanda Deprem Komisyonu (EQC), konutlara yönelik deprem teminat›n›n tek sa¤lay›c›s› durumundad›r.
Konutlar için yang›n sigortas› yapan sigorta flirketleri, belli bir limite kadar koruma sa¤layan EQC
teminat›n› zorunlu olarak vermektedir. EQC teminat› arsalara, konutlara (en az %50’den fazlas› ticari amaçla kullan›lmamak kayd›yla) ve buradaki kiflisel eflyalara yönelik olarak deprem, yer
kaymas›, tsunami, volkanik püskürme, hidrotermal aktivite ile bunlardan kaynaklanan yang›n
riskini ve sadece arsalar için f›rt›na ve sel riskini teminat alt›na almaktad›r. Fonlar tazminat ödemeleri için yetersiz kald›¤›nda, s›n›rs›z devlet garantisi bulunmas› sistemin en önemli özelliklerindendir.
fiili ve Yeni Zelanda’da meydana gelen ve milyarlarca dolar sigortal› hasara neden olan do¤al afetler, küresel sigorta sektörünün ABD, Japonya ve Avrupa Birli¤i gibi geliflmifl sigorta piyasalar›n›n d›fl›nda da hasarlar› karfl›lama kapasitesine sahip oldu¤unu kan›tlam›flt›r.
*Munich Re taraf›ndan haz›rlanan “Do¤al
Afetler 2010” bafll›kl› çal›flmadan derlenmifltir.
Toplam hasar
(milyon USD)
8.000
500
30.000
6.500
Sigortal› hasar
(milyon USD)
200
8.000
5.000
25
S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹
Sigorta Sektörünün
2010 Y›l›
De¤erlendirmesi
Mehmet KALKAVAN
TSRfiB Genel Sekreter Yard›mc›s›
ergimizin bu say›s›nda Sigorta Sektörünün 2010 y›l› sonuçlar›n›n bir de¤erlendirmesini yapaca¤›z. 2010 y›l› sonunda, sektör
hayat d›fl› branfllarda son derece olumsuz bir
tablo çizerek y›l› 5 Milyon TL teknik zararla, hayat branfl›n› ise 193 Milyon TL teknik kâr ile ka-
D
patm›flt›r. Mali gelirlerdeki düflüfl de teknik sonuçlara eklenince, bilançolarda da zararlar ortaya ç›km›flt›r. 2009 y›l›nda trafik branfl›nda beliren umutlar 2010 y›l› sonuçlar›yla ortadan kalkm›fl ve bu branflta bugüne kadar görülmeyen
bir zararla sigorta sektörü karfl› karfl›ya kalm›flt›r.
I- HAYAT DIfiI fi‹RKETLER
A- B‹LANÇO
1- Aktif
2010-12
Cari Varl›klar
Nakit ve Nakit Benzeri Varl›klar
2009-12
Aktifeki
Pay› (%)
De¤iflim
%
12.377.771.737
87
12.683.217.225
85
-2,41
4.876.341.917
34
3.409.314.947
23
43,03
Fin. Varl. ‹le Riski Sigort. Ait Fin. Yat.
3.129.509.310
22
5.183.386.839
35
-39,62
Esas Faaliyetlerden Alacaklar
3.234.575.210
23
3.102.622.224
21
4,25
‹liflkili Taraflardan Alacaklar
4.679.454
0
55.928.665
0
-91,63
38.530.325
0
38.917.175
0
-0,99
Gelecek Aylara Ait Giderler
970.310.309
7
809.971.273
5
19,80
Di¤er Cari Varl›klar
123.825.212
1
83.076.102
1
49,05
1.905.365.172
13
2.260.382.384
15
-15,71
36.804.693
0
13.605.047
0
170,52
245.397
0
1.136.759
0
-78,41
Di¤er Alacaklar
Cari Olmayan Varl›klar
Esas Faaliyetlerden Alacaklar
‹liflkili Taraflardan Alacaklar
Di¤er Alacaklar
Finansal Varl›klar
1.008.950
0
828.611
0
21,76
781.693.751
5
1.248.769.177
8
-37,40
Maddi Varl›klar
585.444.990
4
571.300.297
4
2,48
Maddi Olmayan Varl›klar
370.462.690
3
355.809.584
2
4,12
Gelecek Y›llara Ait Giderler
12.458.298
0
10.109.161
0
23,24
Di¤er Cari Olmayan Varl›klar
117.246.404
1
58.823.748
0
99,32
14.283.136.908
100
14.943.599.609
100
-4,42
AKTIF TOPLAMI
26
Aktifeki
Pay›(%)
Hayat D›fl› branfllarda faaliyet gösteren sigorta
flirketlerinin Aktif Toplam› geçen y›l›n ayn› dönemine göre yaklafl›k yüzde 4,4 oran›nda bir
azal›fl göstererek 14.283 Milyon TL’ye gerilemifltir. Cari Varl›klarda yüzde 2 oran›nda, Cari Olmayan Varl›klarda ise yüzde 16 oran›nda bir
azal›fl meydana gelmifltir. 2009 y›lsonu bilanço-
sunun aktifindeki en büyük pay yüzde 35 ile
“Finansal Varl›klar ile Riski Sigortal›lara Ait Finansal Yat›r›mlar”a ait iken, bu kalemin cari y›l
aktifleri içerisindeki pay› yüzde 22 ile üçüncü s›raya gerilemifltir. “Nakit ve Nakit Benzeri Varl›klar”›n aktif içerisindeki pay› ise yüzde 23’ten
yüzde 34’e yükselerek ilk s›raya oturmufltur.
2- Pasif
Pasifteki
20010-12
K›sa Vadeli Yükümlülükler
Pay›(%)
2009-12
Pasifteki
De¤iflim
Pay›(%)
%
8.942.825.463
63
7.571.493.896
51
18,11
12.811.221
0
4.598.984
0
178,57
787.377.730
6
676.230.503
5
16,44
18.387.414
0
24.869.408
0
-26,06
147.718.368
1
143.581.358
1
2,88
7.430.059.718
52
6.225.955.470
42
19,34
175.414.241
1
137.108.563
1
27,94
62.859.512
0
35.631.182
0
76,42
285.039.382
2
293.123.114
2
-2,76
23.157.877
0
30.395.314
0
-23,81
311.949.895
2
209.828.872
1
48,67
70.257
0
324.147
0
-78,33
29.320.058
0
9.911.524
0
195,82
‹liflkili Taraflara Borçlar
5.927.219
0
60
0
9.876.951,71
Di¤er Borçlar
3.122.074
0
2.661.199
0
17,32
219.878.171
2
147.846.528
1
48,72
268.530
0
2.189.694
0
-87,74
53.203.457
0
40.628.221
0
30,95
Gelecek Y›llara Ait Gelir ve Gider Tahakk.
2.332.367
0
2.773.633
0
-15,91
Di¤er Uzun Vadeli Yükümlülükler
-2.172.239
0
3.493.866
0
-162,17
Özsermaye
5.028.361.551
35
7.162.276.840
48
-29,79
Ödenmifl Sermaye
3.886.489.795
27
3.480.177.073
23
11,68
Sermaye Yedekleri
442.093.421
3
547.866.310
4
-19,31
1.481.627.436
10
3.360.775.729
22
-55,91
41.140.257
0
44.771.424
0
-8,11
Finansal Borçlar
Esas Faaliyetlerden Borçlar
‹liflkili Taraflardan Borçlar
Di¤er Borçlar
Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar›
Ödenecek Vergi vb. Yüküm.
Di¤er Risklere ‹liflkin Karfl›l›klar
Gelecek Aylara Ait Gelirler
Di¤er K›sa Vadeli Yükümlülükler
Uzun Vadeli Yükümlülükler
Finansal Borçlar
Esas Faaliyetlerden Borçlar
Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar›
Di¤er Yükümlülükler ve Karfl›l›klar
Di¤er Risklere ‹liflkin Karfl›l›klar
Kar Yedekleri
Geçmifl Y›llar Kârlar›
Geçmifl Y›llar Zararlar›(-)
-637.455.349
-4 -
453.124.263
-3
40,68
Dönem Net Kâr›
-185.534.010
-1
181.810.567
1
-202,05
14.283.136.908
100
14.943.599.609
100
-4,42
PAS‹F TOPLAMI
27
S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹
Özsermaye, 2010 y›l›nda 406 Milyon TL tutar›nda ilave bir tutar›n ödenmifl sermaye kalemine eklenmesine ra¤men, bir önceki y›l›n
ayn› dönemine göre yüzde 30 oran›nda bir
azal›flla 5.028 Milyon TL’ye gerilemifltir. Bu
azal›flla birlikte, söz konusu kalemin Pasif Toplam› içerisindeki pay›nda 13 puanl›k bir düflüfl
meydana gelmifltir. K›sa Vadeli Yükümlülüklerin pasif içerisindeki pay› 12 puanl›k art›flla
yüzde 63’e, toplam teknik karfl›l›klar›n pay› ise
yüzde 43’ten yüzde 54’e yükselmifltir. 2009 y›l›n› sektör 182 Milyon TL net kar ile kapam›flken, bu y›l›n sonunda, 186 Milyon TL net zararla karfl›laflm›flt›r.
“K›sa Vadeli Yükümlülükler” içindeki 787 Milyon TL tutar›ndaki “Esas Faaliyetlerden Borçlar”›n en büyük kalemi 519 Milyon TL tutar›ndaki “Sigortac›l›k Faaliyetinden Borçlar” kalemidir. Bu kalemin 326 Milyon TL’si reasürörlere
iliflkin iken, arac›lara iliflkin borç tutar› ise 97 Milyon TL, sigorta flirketlerine borçlar ise 91 Milyon
TL’dir. Bu bölümde yer alan “Sigortac›l›k Teknik
Karfl›l›klar›”n›n 4.409 Milyon TL’si “Kazan›lmam›fl
Primler Karfl›l›¤›”ndan, 2.919 Milyon TL’si ise
“Muallâk Hasar ve Tazminat Karfl›l›¤›”ndan
oluflmaktad›r. “Gelecek Aylara Ait Gelirler”in
236 Milyon TL’si “Ertelenmifl Komisyon Gelirleri”nden oluflmaktad›r.
B- KÂR/ZARAR HESABI
1- Teknik Sonuçlar
YAZILAN PR‹MLER
2010-12
De¤iflim%
2010-12
2009-12
De¤iflim(%)
598.441.610
534.836.843
11,89
198.543.814
235.888.816
-15,83
HASTALIK/SA⁄LIK
1.705.425.201
1.415.166.400
20,51
-34.356.105
-116.934.603
-70,62
KARA ARAÇLARI
3.116.701.275
2.632.269.343
18,40
-128.304.075
-364.350.572
-64,79
KAZA
RAYLI ARAÇLAR
680.829
152.925
345,21
-572.809
82.983
-790,27
HAVA ARAÇLARI
47.498.033
57.327.385
-17,15
-5.881.257
-615.536
855,47
107.863.975
112.531.352
-4,15
15.353.127
18.170.306
-15,50
SU ARAÇLARI
NAKL‹YAT
298.603.361
258.431.178
15,54
114.826.688
95.743.877
19,93
1.980.079.977
1.911.150.462
3,61
194.122.063
187.526.019
3,52
993.253.148
904.312.573
9,84
51.619.099
74.234.042
-30,46
KARA ARAÇLARI SOR.
2.546.068.102
2.203.110.187
15,57
-438.372.638
-116.077.241
277,66
HAVA ARAÇLARI SOR.
50.256.018
47.104.205
6,69
161.594
-163.489
-198,84
YANGIN VE DO⁄. AF.
GENEL ZARARLAR
SU ARAÇLARI SORUML.
544.021
374.488
45,27
27.802
56.948
-51,18
327.470.531
251.164.772
30,38
-18.280.768
71.136.914
-125,70
KRED‹
31.847.583
27.711.707
14,92
5.947.595
-1.900.772
-412,90
EMN‹YET‹ SU‹ST‹MAL
16.441.179
16.641.819
-1,21
4.826.323
595.344
710,68
F‹NANSAL KAYIPLAR
84.708.038
65.386.768
29,55
13.785.275
4.361.456
216,07
HUKUKSAL KORUMA
43.162.335
36.693.364
17,63
21.769.042
20.969.049
3,82
GENEL SORUMLULUK
DESTEK
141.059
0
-
1.204
0
-
11.949.186.276
10.474.365.771
14,08
-4.784.025
108.723.542
-104,40
TRAF‹K
2.305.578.574
1.702.950.436
35,39
-586.668.358
-296.003.657
98,20
KASKO
3.116.701.275
2.404.707.197
29,61
-128.304.075
-364.079.080
-64,76
HAYAT DIfiI TOPLAM
Elemanter branfllarda yaz›lan primlerde bir önceki y›l›n ayn› dönemine göre yüzde 14 oran›nda bir art›fl sa¤lanm›fl ve prim üretim tutar›
11.949 Milyon TL’ye yükselmifltir. Sektörün ele-
28
TEKN‹K KÂR
2009-12
manter branfllardaki teknik sonuçlar› ise geçen
y›l 109 Milyon TL teknik kârla kapanm›flken, bu y›l
yüzde 104 oran›nda bir gerilemeyle 5 Milyon TL
teknik zararla kapanm›flt›r. En fazla dikkat çeken
branfl geçen y›l 116 Milyon TL zarar eden kara
araçlar› sorumluluk branfl›n›n bu sene yüzde 278
oran›nda bir art›flla 438 Milyon TL zarar etmesidir. Muallâk hasar karfl›l›¤›nda gerçekleflen 549
Milyon TL tutar›ndaki art›fl bu sonuca etki eden
faktörlerin bafl›nda gelmektedir. Muallâk Hasar
Karfl›l›¤›n›n bu kadar artmas›n›n en önemli nedeni IBNR hesaplamas›nda kullan›lan AZMM
metodunun 2010 y›l› içinde de¤iflmesidir.
Teknik sonuçlardaki ikinci dikkat çeken husus ise
kasko branfl›nda 2009 y›lsonunda ortaya ç›kan
zarar›n yüzde 65 oran›nda azalarak 128 Milyon
TL’ye gerilemesidir. Burada özellikle dikkat çekil-
mesi gereken husus, hayat d›fl› branfllar› toplam›nda, teknik olmayan bölümden aktar›lan yat›r›m gelirleri kalemi 2010 y›l›nda yüzde 14 oran›nda azalarak 679 Milyon TL’den 587 Milyon
TL’ye gerilerken, kasko branfl›na aktar›lan gelir
yüzde 108 oran›nda artarak 63 Milyon TL’den
132 Milyon TL’ye yükselmifltir.
Di¤er taraftan, rücu tahakkuklar›n›n muallâk hasarlardan düflülebilmesi uygulamas›na 2010 y›l›nda son verilmesi nedeniyle ortaya ç›kan 114
Milyon TL tutar›ndaki gider, mali tarafta muhasebelefltirilmifl olup bu uygulama kasko branfl›na
bu miktar kadar katk› yapm›flt›r.
2- Mali Sonuçlar
Yat›r›m Gelirleri
Fin. Yat›r›mlardan Elde Edilen Gelirler
Fin. Yat. Nakte Çevrilmesinden Elde Edilen Kârlar
Finansal Yat›r›mlar›n De¤erlemesi
Kambiyo Kârlar›
‹fltiraklerden Gelirler
Ba¤l› Ort.ve Müflt.Yön.Tabi Tefleb.Gel.
Arazi, Arsa ‹le Bin.'dan Eld.Ed.Gel.
Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirler
Di¤er Yat›r›mlar
Hayat Teknik Bölümünden Aktar›lan Yat›r›m Gel.
Yat›r›m Giderleri
Yat›r›m Yönetim Giderleri (-)
Yat›r›mlar De¤er Azal›fllar› (-)
Yat›r›mlar›n Nakte Çevrilmesinden Oluflan Zararlar (-)
Hayat D›fl› Teknik Böl. Aktar›lan Yat›r›m Gelirleri (-)
Türev Ürünler Son. Oluflan Zararlar (-)
Kambiyo Zararlar› (-)
Amortisman Giderleri (-)
Di¤er Yat›r›m Giderleri (-)
Di¤er Faal. Gelir &Giderler(+/-)
Karfl›l›klar Hesab› (+/-)
Reeskont Hesab› (+/-)
Zorunlu Deprem Sigortas› Hesab› (+/-)
Enflasyon Düzeltmesi Hesab› (+/-)
Ertelenmifl Vergi Varl›¤› Hesab› (+/-)
Ert. Vergi Yükümlülü¤ü Gideri (-)
Di¤er Gelir ve Kârlar
Di¤er Gider ve Zararlar (-)
Önceki Y›l Gelir ve Kârlar›
Önceki Y›l Gider ve Zararlar›(-)
Net Dönem Kâr› veya Zarar›
20010-12
2009-12
De¤iflim (%)
904.252.189
472.829.676
95.616.321
52.696.824
101.872.476
89.410.135
1.496.446
83.044.856
6.601.429
637.001
47.027
-793.746.220
-19.410.413
-2.184.221
-19.193.898
-563.914.522
-4.231.893
-115.624.899
-66.039.786
-3.146.590
-218.082.683
-301.495.454
3.483.172
11.495.374
0
82.471.612
-2.542.359
30.752.448
-42.812.745
981.463
-416.194
-107.576.714
1.008.611.978
588.293.532
116.285.017
102.580.639
121.475.536
57.002.656
1.149.918
20.780.760
552.703
298.500
192.718
-852.498.618
-17.245.154
-5.847.515
-6.361.902
-644.411.549
-1.500
-117.224.473
-58.329.750
-3.076.777
-33.051.526
-58.305.848
20.530.414
2.348.637
0
20.546.226
-14.421.789
20.960.971
-23.313.774
425.418
-1.821.781
123.061.834
-10,35
-19,63
-17,77
-48,63
-16,14
56,85
30,13
299,62
1.094,39
113,40
-75,60
-6,89
12,56
-62,65
201,70
-12,49
282.026,19
-1,36
13,22
2,27
559,83
417,09
-83,03
389,45
301,40
-82,37
46,71
83,64
130,71
-77,15
-187,42
29
S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹
904 Milyon TL’lik yat›r›m gelirlerine karfl›l›k 794 Milyon TL’lik yat›r›m giderleri ve 218 Milyon TL’lik di¤er faaliyetlerden kaynaklanan giderler sonucunda, 2010 y›l› sonunda 108 Milyon TL mali kar
zarar ortaya ç›km›flt›r. Bu tutar geçen y›l›n ayn›
dönemine göre yüzde 187 oran›nda bir azal›fl›
ifade etmektedir.
Yat›r›m gelirlerinde yüzde 10 oran›nda bir
azal›fl meydana gelmifl olup “Finansal Yat›r›mlardan Elde Edilen Gelirler”, “Finansal Yat›r›mlar›n De¤erlemesi” ve “Kambiyo Zararla-
r›” kalemi bu azal›fl›n temel belirleyicisi olmufltur. Ayn› dönemde yat›r›m giderlerinde yüzde 7 oran›nda bir azal›fl meydana gelmifltir.
Bu azal›fl›n en büyük sebebi ise “Hayat D›fl›
Teknik Bölüme Aktar›lan Yat›r›m Gelirleri” kalemindeki yüzde 12 oran›ndaki azal›flt›r.
Mali sonuçlar›n negatife dönmesindeki en
önemli etken, bir önceki bölümde de¤inmifl oldu¤umuz kasko branfl›nda ortaya ç›kan teknik
giderin mali tarafta giderlefltirilmesi sonucu artan karfl›l›klar hesab›ndan kaynaklanmaktad›r.
II- HAYAT - EMEKL‹L‹K fi‹RKETLER‹
A- B‹LANÇO
1- Aktif
Aktifeki
Cari Varl›klar
Nakit ve Nakit Benzeri Varl›klar
Fin.Varl. ile Riski Sigort.Ait Fin.Yat.
Esas Faaliyetlerden Alacaklar
‹liflkili Taraflardan Alacaklar
Di¤er Alacaklar
Gelecek Aylara Ait Giderler
Di¤er Cari Varl›klar
Cari Olmayan Varl›klar
Esas Faaliyetlerden Alacaklar
‹liflkili Taraflardan Alacaklar
Di¤er Alacaklar
Finansal Varl›klar
Maddi Varl›klar
Maddi Olmayan Varl›klar
Gelecek Y›llara Ait Giderler
Di¤er Cari Olmayan Varl›klar
AKT‹F TOPLAMI
De¤iflim
2010-9
Pay›(%)
2009-9
Pay›(%)
%
14.644.430.847
1.927.135.937
5.764.975.781
6.760.607.861
6.187.278
10.383.377
140.831.613
34.309.000
6.200.559.284
5.747.901.284
134.616
62.341.679
103.238.039
32.717.607
239.292.029
14.934.032
20.844.990.131
70
9
28
32
0
0
1
0
30
28
0
0
0
0
0
1
0
100
12.098.308.367
1.174.567.375
5.773.116.491
4.971.162.619
6.468.653
5.581.870
128.042.952
39.368.408
4.212.727.066
4.038.633.508
140.635
16.822.909
110.841.139
24.559.741
7.892.586
13.836.548
16.311.035.433
74
7
35
30
0
0
1
0
26
25
0
0
0
1
0
0
0
100
21,05
64,07
-0,14
36,00
-4,35
86,02
9,99
-12,85
47,19
42,32
-4,28
270,58
-6,86
33,22
2.931,86
7,93
27,80
Hayat ve Emeklilik branfllar›nda faaliyet gösteren sigorta flirketlerinin Aktif Toplam› geçen
y›l›n ayn› dönemine oranla yaklafl›k yüzde 28
oran›nda bir art›fl göstererek 20.845 Milyon
TL’ye ulaflm›flt›r. Cari Varl›klar yüzde 21 oran›nda artarken, Cari Olmayan Varl›klarda ise
yüzde 47 oran›nda bir art›fl meydana gelmifltir. Cari Varl›klar ile Cari Olmayan Varl›klar›n
aktif içindeki paylar› s›ras›yla yüzde 70 ve yüzde 30 oran›nda gerçekleflmifltir.
30
Aktifeki
6.761 Milyon TL tutar›ndaki “Esas Faaliyetlerden Alacaklar” tutar›n›n 6.452 Milyon TL’si
“Emeklilik Faaliyetinden Alacaklar” kaleminden gelmektedir. “Cari Olmayan Varl›klar”
alt›nda yer alan 5.748 Milyon TL tutar›ndaki
“Esas Faaliyetlerden Alacaklar” kaleminin
5.609 Milyon TL tutar›ndaki k›sm› da “Emeklilik Faaliyetinden Alacaklar” alt›ndaki “Saklay›c› fiirketten Alacaklar” kaleminden oluflmaktad›r.
2- Pasif
2010-12
K›sa Vadeli Yükümlülükler
Finansal Borçlar
Esas Faaliyetlerden Borçlar
‹liflkili Taraflardan Borçlar
Di¤er Borçlar
Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar›
Ödenecek Vergi vb. Yüküm.
Di¤er Risklere ‹liflkin Karfl›l›klar
Gelecek Aylara Ait Gelirler
Di¤er K›sa Vadeli Yükümlülükler
Uzun Vadeli Yükümlülükler
Finansal Borçlar
Esas Faaliyetlerden Borçlar
‹liflkili Taraflara Borçlar
Di¤er Borçlar
Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar›
Di¤er Yükümlülükler ve Karfl›l›klar
Di¤er Risklere ‹liflkin Karfl›l›klar
Gelecek Y›llara Ait Gelir ve Gider Tah. Di¤er Uzun Vadeli Yükümlülükler
Özsermaye
Ödenmifl Sermaye
Sermaye Yedekleri
Kar Yedekleri
Geçmifl Y›llar Kârlar›
Geçmifl Y›llar Zararlar›(-)Dönem Net Kâr›
PASIF TOPLAMI
9.957.967.168
4.855.070
6.713.767.990
70.053.518
32.215.797
2.965.472.817
62.301.932
38.650.288
46.467.948
24.181.807
8.720.314.300
18.712
5.608.594.163
240.742
3.066.912.968
4.585.278
14.121.721
67.196
25.907.913
2.166.708.664
1.302.613.899
168.663.425
557.136.492
125.316.702
287.300.625
300.278.771
20.844.990.131
Özsermaye bir önceki döneme göre yüzde
31 oran›nda art›fl göstererek 2.167 Milyon
TL’ye yükselmifltir. Özsermayenin Pasif Toplam›
içindeki pay› her iki dönemde de yüzde 10
olarak gerçekleflmifltir.
K›sa ve uzun vadeli yükümlülüklerin pasif
içerisindeki pay› yüzde 48 ve yüzde 42 olarak gerçekleflmifltir. K›sa vadeli yükümlülükler kalemi yüzde 25 oran›nda art›fl göstererek 9.958 Milyon TL’ye ulafl›rken, uzun vadeli yükümlülükler kalemi ise yüzde 30 oran›nda art›fl göstererek 8.720 Milyon TL’ye ulaflm›flt›r. Bir önceki dönemde toplam pasif içerisindeki pay› yüzde 34 olan K›sa ve Uzun
Vadeli Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar›, yüzde 5
gerileyerek yüzde 29 olarak gerçekleflmifltir.
2010 y›lsonu itibariyle, sektör 300 Milyon TL
Aktifeki
Pay›(%)
48
0
32
0
0
14
0
0
0
0
42
0
27
0
0
15
0
0
0
0
10
6
1
3
1
-1
1
100
2009-12
7.942.297.277
2.378.755
4.923.993.380
11.379.955
32.339.517
2.833.253.244
57.537.874
26.688.783
33.954.468
20.771.303
6.709.937.313
31.652
3.911.856.627
145.494
2.759.359.457
2.856.535
11.458.932
24.228.616
1.658.800.843
998.627.630
132.384.837
426.915.244
83.689.419
256.510.624
273.694.337
16.311.035.433
Aktifeki
Pay›(%)
49
0
30
0
0
17
0
0
0
0
41
0
24
0
0
17
0
0
0
0
10
6
1
3
1
-2
2
100
De¤iflim
%
25,38
104,10
36,35
515,59
-0,38
4,67
8,28
44,82
36,85
16,42
29,96
-40,88
43,37
65,47
11,15
60,52
23,24
6,93
30,62
30,44
27,40
30,50
49,74
12,00
9,71
27,80
tutar›nda net kâr elde etmifl olup bu tutar
geçen y›la k›yasla yüzde 10 oran›nda bir art›fl› ifade etmektedir.
Pasif taraf›ndaki kalemlere dikkat etti¤imizde,
k›sa ve uzun vadeli yükümlükler aras›nda yer
alan ve pasif taraf›n büyüklük anlam›nda ilk iki
kalemini oluflturan “Esas Faaliyetlerden Borçlar” kalemlerinin tamam›na yak›n› “Emeklilik
Faaliyetlerinden Borçlar” kalemi alt›ndaki “Kat›l›mc›lara Borçlar”dan meydana gelmektedir.
K›sa ve uzun vadeli yükümlülükler alt›nda yer
alan ve s›ras›yla 2.965 Milyon TL ile 3.067 Milyon
TL olan “Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar›”n›n k›sa
vadeli yükümlükler taraf›ndaki tutar›n 2.308
Milyon TL’si, uzun vadeli yükümlülükler taraf›ndaki tutar›n ise 2.782 Milyon TL’si hayat matematik karfl›l›klar›ndan oluflmaktad›r.
31
S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹
B- KÂR/ZARAR HESABI
1- Teknik Sonuçlar
Hayat Yaz›lan Primler
Hayat Net Teknik Kâr
Emeklilik Teknik Kâr
Hayat/Emeklilik Mali Kâr
Kâr
Hayat D›fl› Faaliyet Kâr›
Vergi
Hayat Toplam Kâr (Vergi öncesi)
Hayat Net Kâr
2010-12
2009-12
De¤iflim%
2.181.089.906
193.161.339
56.409.888
198.098.850
447.670.076
-56.409.888
-90.981.417
391.260.188
300.278.771
1.807.022.698
97.188.036
11.047.986
258.478.227
366.714.250
-11.047.986
-81.971.927
355.666.263
273.694.337
20,70
98,75
410,59
-23,36
22,08
410,59
10,99
10,01
9,71
2- Mali Sonuçlar
2010-12
2009-12
De¤iflim(%)
Yat›r›m Gelirleri
287.502.259
330.010.118
-12,88
Finansal Yat›r›mlardan Elde Edilen Gelirler
172.503.991
155.461.767
10,96
Finansal Yat›r›mlar›n Nakde Çevr. Elde Edilen Kârlar
45.386.505
61.748.437
-26,50
Finansal Yat›r›mlar›n De¤erlemesi
30.714.483
68.227.962
-54,98
Kambiyo Kârlar›
9.671.006
13.622.451
-29,01
‹fltiraklerden Gelirler
1.776.854
3.301.845
-46,19
Ba¤l› Ortak. ve Müflterek Yönetime Tabi Tefleb. Gel.
0
-
-
Arazi, Arsa ‹le Binalardan Elde Edilen Gelirler
3.842.770
3.117.239
23,27
Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirler
1.550.944
985.965
57,30
Di¤er Yat›r›mlar
7.782.840
5.918.339
31,50
Hayat Teknik Bölümünden Aktar›lan Yat›r›m Gel.
14.272.866
17.626.114
-19,02
Yat›r›m Giderleri
-72.026.749
-61.814.218
16,52
-6.221.445
-2.918.819
113,15
Yat›r›m Yönetim Giderleri (-)
Yat›r›mlar De¤er Azal›fllar› (-)
Yat›r›mlar›n Nakte Çevr. Oluflan Zararlar (-)
Hayat D›fl› Teknik Böl. Aktar›lan Yat›r›m Gelirleri (-)
Türev Ürünler Sonucunda Oluflan Zararlar (-)
Kambiyo Zararlar› (-)
-4.325.683
7,58
-2.566.196
615,70
-5.946.400
-7.747.972
-23,25
-44.625
0
-41,10
-7.667.292
-13.017.962
-28.526.100
-30.876.615
-7,61
-601.111
-360.970
66,53
Di¤er Faaliyetlerden Gelir &Giderler(+/-)
-17.376.660
-9.717.673
78,82
Karfl›l›klar Hesab› (+/-)
-14.104.157
-8.596.894
64,06
Reeskont Hesab› (+/-)
Amortisman Giderleri (-)
Di¤er Yat›r›m Giderleri (-)
-576.397
1.759.919
-132,75
Zorunlu Deprem Sigortas› Hesab› (+/-)
0
0
-
Enflasyon Düzeltmesi Hesab› (+/-)
0
0
-
Ertelenmifl Vergi Varl›¤› Hesab› (+/-)
442.617
-1.169.795
-137,84
Ertelenmifl Vergi Yükümlülü¤ü Gideri (-)
-232.158
-478.190
-51,45
8.468.777
10.148.450
-16,55
-11.078.406
-11.260.662
-1,62
-42,86
Di¤er Gelir ve Kârlar
Di¤er Gider ve Zararlar (-)
Önceki Y›l Gelir ve Kârlar›
Önceki Y›l Gider ve Zararlar›(-)
Net Dönem Kar› Veya Zarar›
32
-4.653.434
-18.366.343
45.052
78.841
-341.989
-199.342
71,56
198.098.850
258.478.227
-23,36
Hayat branfl› prim üretiminde bir önceki y›l›n ayn› dönemine göre yüzde 21
oran›nda bir art›fl gerçekleflmifl ve prim üretimi 2.181
Milyon TL olarak gerçekleflmifltir. Hayat branfl› Teknik
Kar› yüzde 99 oran›nda artarak 193 Milyon TL’ye yükselmifltir. Emeklilik branfl›nda ise bir önceki dönem
sonunda 11 Milyon TL tutar›nda gerçekleflen teknik
kar miktar›, bu dönem sonunda 56 Milyon TL olarak
gerçekleflmifltir.
Mali kârdaki yüzde 23
oran›ndaki azal›fla ra¤men hayat/emeklilik flirketlerinin kâr› yüzde 22
oran›nda art›fl göstermifl
ve 448 Milyon TL olarak
gerçekleflmifltir.
288 Milyon TL yat›r›m gelirlerine karfl›l›k 72 Milyon TL
yat›r›m giderleri ve 17 Milyon TL tutar›nda di¤er faaliyetlerden kaynaklanan
giderler sonucunda, 2010
y›l› sonunda 198 Milyon TL
mali kâr yarat›lm›flt›r. Bu tutar geçen y›la göre yüzde
23 oran›nda bir azal›fl› ifade etmektedir. Yat›r›m gelirlerinde yüzde 13 oran›nda azal›fl meydana gelirken, yat›r›m giderlerinde
ise yüzde 17 oran›nda bir
art›fl meydana gelmifltir.
Burada da mali gelirlerin
azalmas›na “Finansal Yat›r›mlar›n De¤erlemesi” ile
“Finansal Yat›r›mlar›n Nakde Çevrilmesinden Elde
Edilen Karlar” kalemi sebebiyet vermifltir.
TSEV
TSEV Seminerlerinde
Türkiye’nin Önde Gelen
‹simleri Sektörle Bulufltu
Prof Dr. Suna ÖZYÜKSEL
Türk Sigorta Enstitüsü Vak›f Müdürü
ürk Sigorta Enstitüsü Vakf›, ilk olarak
2007–2008 akademik y›l›nda bafllatt›¤›
Seminerler Dizisini bu y›l dördüncü kez gerçeklefltirdi. Vakf›n Temel Sigortac›l›k E¤itim Program›
kapsam›nda, ö¤rencilerin vizyonunu zenginlefltirmek amac›yla haz›rlanan seminerler, sektörün
talebiyle genel kat›l›ma da aç›k olarak yap›ld›.
T
23 fiubat’ta bafllayan Seminerler Dizisinin ilk konu¤u “Türk
Sigorta Sektörünün
Mevcut Durumu ve
Gelece¤e Yönelik
Beklentiler” bafll›kl›
sunumuyla Zurich Sigorta Genel Müdürü Ertu¤rul Bul oldu.
Ertu¤rul Bul, sunumu
çerçevesinde kat›l›mc›lara sigora sektörünün dünü, bugünü ve yar›n› hakk›nda bilgiler sundu.
Kat›l›mc›lar taraf›ndan ilgiyle izlenen
seminer sonras›nda
Ertu¤rul Bul sorular›
yan›tlad›.
TSEV Seminerler Dizisi'nin ikinci konuflmac›s› ise AB
Uzman› Dr. M. Can Baydarol oldu. 25 fiubat tarihinde gerçeklefltirilen "Küresel Sorunlar ve Eksen Kay-
mas›" konulu seminer çerçevesinde Dr. Can Baydarol gündemdeki uluslararas› sorunlar› Türkiye
perspektifinden ve eksen kaymas› tart›flmalar› çerçevesinde de¤erlendirdi.
TSEV Seminerler Dizisi, 1 Mart tarihinde Bahçeflehir Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Taner Berksoy’un küresel krizi
izleyen dönemde Türkiye’de ve dünyada
meydana gelen geliflmeleri de¤erlendirdi¤i
“Küresel Kriz Sonras›” bafll›kl› semineriyle sürdü.
33
TSEV
3 Mart tarihinde ise ‹fl Dünyas› ve Sürdürülebilir
Kalk›nma Derne¤i Genel Sekreteri Engin Güvenç, “‹fl Dünyas› ve Sürdürülebilirlik” konulu
seminerleriyle TSEV’in konu¤u oldu.
TSEV Seminerler Dizisi, 10 Mart tarihinde Alternatif Yaflam Derne¤i Kurucu Baflkan› Ercan Tutal’›n “Herkes ‹çin Kentsel Tasar›m” bafll›kl› semineriyle sona erdi.
5 farkl› konu bafll›¤›nda Türkiye’nin önde gelen
isimlerini sigorta sektörüyle buluflturan ve ücretsiz olarak düzenlenen Seminerler Dizisine baflta
sigorta sektörü olmak üzere di¤er sektörler ve
üniversiteler de ilgi gösterdi.
Sigorta Araflt›rmalar› Dergisi’nin
7. Say›s› Yay›mland›
SEV taraf›ndan yay›nlanan ve “Sigortac›l›k” alan›nda Türkiye’nin ilk ve tek
hakemli dergisi olma özelli¤ini
tafl›yan “Sigorta Araflt›rmalar›
Dergisi”nin 7. Say›s› ç›kt›. Sektörün
gündemindeki teknik ve teorik
konular›n incelendi¤i bir kaynak
niteli¤ini tafl›yan Sigorta Araflt›rmalar› Dergisi’nin bu say›s›nda Türk finans sektörünün yap›s›, bireylerin sigorta flirketi tercihlerini etkileyen faktörler, rekabet üstünlü¤ünün sürdürülebilirli¤i için seçilmifl sigorta flirketleri
T
34
üzerine araflt›rmalar, bireysel emeklilik sistemlerinin etkinli¤i ve sigorta sözleflmelerinde sözleflme öncesi bilgilendirme
problemi gibi farkl› konularda akademik çal›flmalar yer al›yor.
7.Say›n›n yay›nlanmas›n›n ard›ndan
TSEV derginin 8. Say›s› için haz›rl›klara bafllad›. Dergiye çal›flma göndermek isteyen araflt›rmac›lar›n
yaz›m kurallar› ve di¤er detaylar
hakk›nda bilgiye www.tsev.org.tr
adresinden ulaflmas› mümkün.
TSEV-Ray Sigorta ‹flbirli¤iyle
Yaflar Üniversitesi’nde E¤itim…
ürkiye genelinde sigortac›l›k ve aktüerya
e¤itimi veren fakülte ve yüksekokul ö¤rencilerine yönelik olarak TSEV taraf›ndan düzenlenen e¤itimlerin 24’üncüsü Yaflar Üniversitesi’nde gerçeklefltirildi. 1 Mart 2011 tarihindeki seminere Ray Sigorta sponsor oldu.
T
24. Sigorta E¤itim Semineri
“Ray Sigorta”
sponsorlu¤u ile
Yaflar Üniversitesi’nde düzenlendi
35
TSEV
Seminerde TSEV D›fl ‹liflkiler ve Projeler Birim
Yöneticisi Dr. Berna Özflar Kumcu “Türk Sigorta Sektörünün Yap›s› ve Kurumlar›”; Ray
Sigorta Sat›fl E¤itim Müdürü Serpil Akyol Erden “Oto Kaza Sigortalar› ve Türkiye’deki
Uygulamalar›” ile “Özel Sa¤l›k Sigortalar› ve
Ürün Analizi”; Ray Sigorta ‹nsan Kaynaklar›
Uzman› Duygu Atayurt ise “Türk Sigorta Sektöründe Kariyer Olanaklar›” bafll›kl› sunumlar› yapt›. Seminere Yaflar Üniversitesi ö¤rencileri ile ‹zmir’de faaliyet gösteren acenteler kat›l›m sa¤lad›.
TTK ve Borçlar Kanunu
De¤ifliklikleri Ele Al›nd›
SEV, mevzuat de¤ifliklikleri konusunda
sektörün ve ilgili çevrelerin nabz›n› tutmay› sürdürüyor. Bu çerçevede, Türk Ticaret
Kanunu ile Borçlar Kanunu’ndaki de¤iflikliklerin
sektöre aktar›lmas› amac›yla “Mevzuat Uyum
E¤itim Programlar›” kapsam›nda haz›rlanan iki
yeni e¤itim program› fiubat ay›nda tamamlanm›flt›. 28 fiubat – 01 Mart tarihlerinde Avukat
Ahmet Karayazgan taraf›ndan verilen ve eski
mevzuat ile yeni düzenlemelerin karfl›laflt›rmal›
olarak yorumland›¤› “Türk Ticaret Kanunu ve
Borçlar Kanunu'nun fiirketler Aç›s›ndan Getirdi¤i Yenilikler" e¤itim program› sektörden gelen
talep üzerine tekrar aç›lacak.
T
16 fiubat tarihinde Avukat Nuray Dinçment taraf›ndan verilen "Türk Ticaret Kanunu Sigorta
Kitab›'n›n Sigorta Hukuku Alan›nda Getirdi¤i
Yenilikler" bafll›kl› di¤er e¤itim program›n›n ta-
mamlay›c›s› niteli¤inde olan "Türk Ticaret Kanunu Sigorta Kitab›'n›n Sigorta Hukuku Alan›nda Getirdi¤i Yenilikler ve Can Sigortalar›" bafll›kl› program da 29 Mart tarihinde aç›ld›.
Hastal›k ve Sa¤l›k Sigortalar›, (Ferdi) Kaza Sigortalar› ve Can Sigortalar›’n›n Yeni Sigorta Kitab›’na göre de¤erlendirildi¤i ve bu kapsamda ilgili sigorta türlerine uygulanacak özel hükümlerin incelendi¤i programa; Hukuk, ‹ç Denetim, Sa¤l›k, AR-GE, Bireysel Hasar, Aktüerya
ve Teftifl Kurulu gibi farkl› birimlerin üst düzey
yöneticileri kat›ld›. Program süresince, eski ve
yeni mevzuat karfl›laflt›rmal› bir biçimde ele al›narak yaflan›lan de¤iflikliklerin ve uygulamada
getirece¤i yeniliklerin alt› çizilmeye çal›fl›ld›.
"TTK ve Sorumluluk Sigortalar›" konulu e¤itim
program›n›n haz›rl›klar› ise devam ediyor.
“Mevzuat E¤itim Programlar›”
Devam Ediyor…
010 y›l› içerisinde gerçeklefltirilen ve
tekrarlanmas› talep edilen iki Mevzuat
Uyum E¤itim Program› Mart ay› içerisinde gerçeklefltirildi. Bu çerçevede, 10 Mart'ta "Bireysel Kredilerle Ba¤lant›l› Sigortalar Uygulama
Esaslar› Yönetmeli¤i Ifl›¤›nda Getirilen Düzen-
2
36
lemeler" e¤itim program›, 11 Mart’ta ise "Yeni
Düzenlemeler Ifl›¤›nda Hayat Sigortalar› Mevzuat›" e¤itim program› düzenlendi. Her iki
program da Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k
Genel Müdürlü¤ü Daire Baflkan› N. fierif Çak›rsoy taraf›ndan verildi.
Aktüer Adaylar›na Yönelik
E¤itim Programlar› Bafllad›
SEV taraf›ndan aktüer adaylar›na yönelik olarak haz›rlanan e¤itim programlar›,
9 Mart'ta ilk dersi gerçeklefltirilen "Matematik"
e¤itim program› ile bafllad›. Daha genifl bir kat›l›mc› kitlesine ulaflmas› hedefiyle akflam 17.0020.00 saatleri aras›nda gerçeklefltirilen ve 20 Ni-
T
san Çarflamba gününe kadar 13 derslik bir seri
halinde sürecek olan programa aktüer adaylar›
ilgi gösteriyor. "Matematik" e¤itim program›n› takiben Nisan ay›nda "Finansal Matematik", May›s
ay›nda "Olas›l›k" ve Haziran ay›nda "‹statistik"
programlar›n›n da aç›lmas› planlan›yor.
‹leri Düzey E¤itimler Sektör
Profesyonellerini Bir Üst
Basama¤a Tafl›yor
SEV taraf›ndan haz›rlanan ‹leri Düzey
E¤itim Programlar› sektör profesyonellerine faaliyet gösterdikleri alanlarda kendilerini daha da gelifltirme f›rsat› sunuyor.
T
Bu çerçevede, Eylül 2010’da bafllayan Yang›n – Mühendislik Sigortalar› ‹leri Düzey Sigortac›l›k E¤itim Program› ile Kas›m 2010’da bafl-
layan Kaza ve Sorumluluk Sigortalar› ‹leri Düzey Sigortac›l›k E¤itim Program› tamamland›.
Her iki program›n mezuniyet törenleri 2011 y›l› Ekim ay› içerisinde gerçeklefltirilecek. TSEV,
2011 y›l› bahar döneminde aç›lmas› planlan
Reasürans ve Sigorta Hukuku alanlar›ndaki
yeni ‹leri Düzey Sigortac›l›k E¤itim Programlar› ile ilgili haz›rl›klar›n› sürdürüyor.
Sigorta Sektörüne Yönelik
Mesleki Standartlar
B ile uyumlu Ulusal Mesleki Yeterliliklerin
oluflturulmas› projesinde sigorta sektörüne yönelik mesleki standartlar› belirlemek
üzere Mesleki Yeterlilik Kurumu ve Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i ile 22 Eylül 2010
tarihinde protokol imzalayan TSEV, konuya iliflkin çal›flmalar›n› sürdürüyor. Bu çerçevede, sigorta flirketi teknik personeli, arac›lar, eksperler
A
ve aktüerler için mesleki standartlar›n belirlenmesi amac›yla TSEV ve di¤er ilgili taraflar›n
temsilcilerinin kat›l›m›yla Komiteler kurulacak.
Meslek standartlar›n›n haz›rlanmas› sürecinin
Komitelerle iflbirli¤i halinde tamamlanmas› ve
bunu takiben haz›rlanan standartlar›n Mesleki
Yeterlilik Kurumu’na gönderilmesi plânlan›yor.
37
TSEV
Hat›rlanaca¤› gibi, TSEV, mesleki yeterlilik çal›flmalar›n› Avrupa boyutuna da tafl›m›fl ve üyesi
oldu¤u Avrupa Finansal Belgelendirme Organizasyonu (eficert) taraf›ndan Avrupa sigorta
sektöründe mesleki yeterliliklerin belirlenmesi
amac›yla Ekim 2010’da oluflturulan “AB Sigorta
Sektörü Yeterliliklerini Belirleme Komitesi”ne de
seçilerek çal›flmalar›na bafllam›flt›.
TSEV Bowling Liginde
Heyecan Sürüyor…
ektör çal›flanlar›n› bir araya getirmek, ifl ortam›n›n d›fl›nda da birlikteli¤i sa¤lamak ve
sporun tatl› rekabetini farkl› flirketlerin çal›flanlar›
aras›nda iletiflim arac› olarak kullanmak amac›yla
TSEV taraf›ndan bu y›l 3.’sü düzenlenen “Türk Sigorta Sektörü Bowling Ligi” oyunlar› tüm heyecan›yla devam ediyor. 19 Ocak - 25 May›s 2011 ta-
S
38
rihleri aras›nda, 3 haftada bir oynanacak toplam
7 oyundan oluflan Türk Sigorta Sektörü Bowling Ligi’ne 14 flirketten toplam 15 tak›m kat›l›yor. “TSEV
Türk Sigorta Sektörü Bowling Ligi”nde bu y›l ilk defa en yüksek puan› alan tak›ma “Y›ld›z Tak›m” unvan› verilecek ve s›ralamada takip eden di¤er 3
tak›m ilk üç dereceyi paylaflacak.
HAZ‹NE MÜSTEfiARLI⁄I S‹GORTACILIK GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü
Motorlu Araç Sigortalar› Hasar
‹hbarlar›n›n Yap›lmas› ve
De¤erlendirilmesi Prosedürüne ‹liflkin
2011/5 Say›l› Genelge ile Getirilenler
Dr. Ahmet GENÇ
Hazine Müsteflarl›k Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ü
684 say›l› Sigortac›l›k Kanununun 22 nci
maddesinin 19 uncu f›kras› ile sigorta eksperinin, sigortac› veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleflmesinden menfaat sa¤layan kifliler taraf›ndan serbestçe tayin edilmesine imkân sa¤lanm›flt›r. Ancak, fiiliyatta bu durum bugüne kadar
gerçekleflememifltir. Bunun nedenleri aras›nda
temel olarak, vatandafllar›n ekspere ulafl›m›ndaki sorunlar, hangi tarife üzerinden eksper ücretinin
ödenece¤i v.b. hususlar yer almaktad›r.
5
Kanunun getirdi¤i bu hükmün icraata geçirilmesi amac›yla vatandafl›n eksper tayininin
önündeki fiili engellerin kald›r›lmas› yönünde
çal›flmalar yap›lm›flt›r. Sigorta ettiren ve sigorta
sözleflmesinden menfaat sa¤layanlara tan›nan
eksper tayini hakk› mevzuat›m›z aç›s›ndan yeni
bir husus olup an›lan hakk›n ihdas amac›na uygun olarak ve ekspertiz sürecindeki tüm taraflar›n ifllevleri dikkate al›narak kullan›lmas› bak›m›ndan Hazine Müsteflarl›¤›n›n 14.02.2011 tarihli ve 2011/5 say›l› Genelgesi istihsal edilmifltir.
Söz konusu Genelge 1 Nisan 2011 tarihi itibariyle yürürlü¤e girecektir.
GENELGEN‹N ‹ÇER‹⁄‹
A.Hasar Tedvir Sürecinin fieffaflaflt›r›lmas›:
Belirtmek gerekir ki Genelge sadece eksper atamay› düzenlememekte otomobil sigortalar›ndaki
hasar tedvir sürecini fleffaflaflt›rmaktad›r. Genelge ekinde yer alan hasar sürecindeki önemli ifl
ak›fl noktalar›n›n elektronik ortamda Sigorta Bilgi
Merkezine bildirimi kurala ba¤lanm›flt›r. Ayr›ca hasar ihbarlar›n›n asgari elektronik ortamda veya
güvenli iletiflim araçlar›yla al›nabilmesi için gerekli altyap›n›n tesisi zorunlulu¤u getirilmifltir.
B.Eksper Tayini:
Eksper tayini kanun ile ilgililere tan›nan bir hak
olmakla beraber her hakta oldu¤u gibi bu
hakk›n da kullan›m› ikincil düzenlemelerle
mümkündür. Bu çerçevede, hakk›n özüne dokunulmadan bu hakk›n kullan›lma usulü Müsteflarl›k genelgesiyle belirlenmifltir.
❖ Sistem Üzerinden Elektronik Ortamda Tesa-
düfi Atama :
Eksper mevzuat gere¤i tüm taraflardan ba¤›ms›z olarak ifllem yapma yükümlüsü olup bu
çerçevede tayininin de taraflar›n müdahalesinden ba¤›ms›z bir zeminde gerçeklefltirilmesini teminen atamalar›n Sigorta Bilgi Merkezi
(Merkez) nezdinde “Eksper Atama ve Takip
Sistemi” (Sistem) üzerinden yap›lmas› esas› benimsenmifltir. Bu çerçevede, eksper tayininin
bölge, branfl, ifl da¤›l›m› gibi nesnel kriterlere
göre yap›lmas› da mümkün hale getirilmifltir.
❖ Ekspertizin Sistem üzerinden Takibi:
Genelgede tüm süreçler sistem ile ba¤lant›l› ve
tüm taraflar›n sistem üzerinden temas halinde
olduklar› bir ortamda düzenlenmifltir. Bu kapsamda ekspere iliflkin atama bilgisi ilgili flirkete
sistem üzerinden 1 ifl gününde iletilecek ve flirket bu bildirim üzerinden hasar tedvir sürecini
bafllatacak, atanan eksper de HATMER taraf›ndan talep edilen di¤er bilgileri de sisteme girerek ekspertize bafllayacakt›r.
fiirket sistem üzerinden kendisine iletilen bilgilere göre, 1 ifl günü içinde, sürece yeni bir eksper
tayin etmek veya atanan eksperi benimsemek
suretiyle devam edebilecektir.
39
HAZ‹NE MÜSTEfiARLI⁄I S‹GORTACILIK GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü
❖ fiirketlerce Atanan Eksper:
yapmalar›n› kurala ba¤lamaktad›r. Görülece¤i üzere Genelge ile hasar tedviri ve eksper tayini süreçleri tasarlan›rken sektör uygulamas› dikkate al›nmakla beraber kanun
ile tan›nan hakk›n kullan›m›n›n amaca uygun olarak hayata geçirilmesi hedeflenmifl
olup, bu amaçla ilgili taraflar›n süreçteki rolleri içerik ve süre yönlerinden net olarak tespit edilmifltir. Bu sayede hasar tedvir sürecinin fleffaflaflt›r›lmas› ve takibinin kolaylaflt›r›lmas› amaçlanm›flt›r.
Sistem flirketlerin kendi usullerine göre eksper tayinlerini düzenlememekte, yaln›zca
bu flekilde atanan eksperlerin Merkez üzerinden takibi için flirketlerin gerekli bildirimi
Bafllang›çta yaln›zca oto hasarlar› için getirilen uygulama, al›nacak sonuçlar çerçevesinde, di¤er sigortalara da teflmil edilebilecektir.
fiirket de kendi eksperini tayin ederse her iki
flirketin eksperi hasar›n sigorta kapsam›nda
olup olmad›¤› ve onar›ma bafllan›p bafllanmama konular›nda beraber karar alacak
bu konularda eksperler aras›nda uyuflmazl›k
olmas› durumunda Merkez taraf›ndan sistem üzerinden tesadüfi olarak yeni bir eksper atanacak ve hasar hakk›nda bu üçüncü eksper taraf›ndan rapor yaz›lacakt›r.
40
SEGEM
“2011 U l u s l a r a r a s › S i g o r t a
Arac›lar› Konferans›”
Doç Dr. Fuat ERDAL
SEGEM Müdürü
8-29 Mart 2011 tarihlerinde ‹stanbul
Grand Hyatt Oteli’nde 2011 Uluslararas›
Sigorta Arac›lar› Konferans› ( International Insurance Mediation Conference)” gerçeklefltirildi.
2
Alt›dan fazla ülkeden sigortac›lar›n kat›ld›¤› ve
üç bölümden oluflan konferans›n aç›l›fl konuflmalar›n›, konferans organizatörleri, Media
XPRIMM Baflkan› Sergiu COSTACHE ve Istanbul
Underwriting Center Genel Müdürü Menekfle
UÇARO⁄LU yapt›lar. Moderatörlü¤ünü Romanya AXA Hayat Sigortalar› Baflkan› Violeta
CIUREL’in yapt›¤› “ Kriz Zaman› Sigortac›l›k” konu bafll›kl› birinci bölümde konuflmac›lardan Sigortac›l›k E¤itim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Fuat
ERDAL “How insurance sector is affected from
economic fluctuations? (Sigorta Sektörü Ekonomik Dalgalanmalardan Nas›l Etkilenir?)” konulu bir konuflma yapt›.
Dr. Erdal bildirisinde, finansal krizler ile ekonomideki inifl ve ç›k›fllar›n, Türk sigorta sektörüne
etkilerini, branfllar baz›nda makroekonomik
analizini yapt›.
E¤itim ve ‹stihdam Sorunlar›
‹çin Sektör Bir Arada…
ürkiye’de Sigortac›l›k ve Aktüerya E¤itimi Çal›fltay›” öncesi Çal›flma Gruplar›
Toplant›s› ‹stanbul’da yap›ld›. SEGEM’ in organize etti¤i ve sektörün kat›l›m› ile gerçeklefltirilecek olan, sektörün tüm kurumlar›n› bir araya
getirmeyi, ayn› e¤itim ad›yla kodlanm›fl bir sistemde üniversiteler aras› farkl›l›klar› ortaya
koymay›, sektörün mezunlardan bekledi¤i
teknik ve bilgi donan›m› ve ifl olanaklar›n› tart›flmay›, yasal eksiklikleri tespit etmeyi, üniversitelerin sektöre bak›fl› ve sektörün üniversitelere
bak›fl›n› karfl› karfl›ya getirmeyi, ortaya ç›kacak
sonuç ve öneriler do¤rultusunda e¤itim ve istihdam politikalar› belirlemeyi amaçlayan
“Türkiye’de Sigortac›l›k ve Aktüerya E¤itimi
Çal›fltay›” öncesi Çal›flma Gruplar› Toplant›s›
24 Ocak 2011 tarihinde yap›ld›. Toplant›, ‹stanbul ve Anadolu’daki üniversitelerden gelen
akademisyenler, aktüerler, acente dernekle-
T
41
SEGEM
ri/flirketlerinin yetkilileri, sigorta flirketlerinin yetkilileri, eksper dernekleri/ekspertiz flirketlerinin
yetkilileri, Türkiye Bankalar Birli¤i yetkilileri, broker flirketlerinin yetkilileri, Hazine Müsteflarl›¤›
Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ü uzmanlar›, Aktüerler Derne¤i yetkilileri, Sigorta Denetleme Kurulu uzmanlar›, Türk Sigorta Enstitüsü Vakf› yetkilileri ve üniversitelerin sigortac›l›k ve aktüerlik
bölümlerinin mezunlar› ve SEGEM yetkililerinden oluflan 86 kiflinin kat›l›m› ile gerçekleflti.
TOBB Konferans Salonunda SEGEM Müdürü
Doç. Dr. Fuat ERDAL’ ›n yapt›¤› aç›l›fl konuflmas› ile bafllayan toplant›, Faruk ÖMRÜUZAK’ ›n
Organizasyon Komitesi ad›na yapt›¤› selamlama konuflmas› ile devam etti. Daha sonra Yrd.
Doç. Dr. Özlem YALAZ SEÇ‹M, Bologna Sürecinde Sigortac›l›k E¤itimi hakk›nda bilgiler aktard›.
Konuflmalar›n ard›ndan, Üniversitelerde Sigortac›l›k Önlisans E¤itimi, Üniversitelerde Sigortac›l›k Lisans E¤itimi, Üniversitelerde Sigortac›l›k Lisansüstü E¤itimi, Üniversitelerde Aktüerya Lisans E¤itimi, Üniversitelerde Aktüerya Lisansüstü E¤itimi, Önlisans Mezunlar›n›n ‹stihdam›, Li-
42
sans ve Lisansüstü Mezunlar›n›n ‹stihdam› konular›nda çal›flacak olan yedi çal›flma grubunun
kendi içlerinde yapacaklar› toplant›lara geçildi. Bu toplant›lar TOBB, TSRfiB ve SEGEM’ e ait
toplant› salonlar›nda yap›ld›.
Tan›flman›n ard›ndan moderatör ve raportör
seçimi ile devam eden Çal›flma Gruplar› toplant›lar›, grup üyelerinin iletifliminin organize
edilmesi, çal›flma yap›lacak konu bafll›klar›n›n
tespiti, görev da¤›l›m›n›n yap›lmas›, çal›flma
takviminin ve toplant› tarihlerinin belirlenmesi,
görüfl ve önerilerin al›nmas› ile son buldu.
GÜVENCE HESABI
Tedavi Giderlerinde
Yeni Dönem
A. Kadir KÜÇÜK
Güvence Hesab› Müdürü
918 say›l› Karayollar› Trafik Kanununun 85 inci maddesinde bir arac›n iflletilmesi s›ras›nda meydana gelecek bedeni
ve maddi zararlardan motorlu arac›na iflleteninin ve ba¤l› oldu¤u teflebbüsün sahibinin
do¤an zararlardan müfltereken ve müteselsilen sorumlu olaca¤› aç›klanm›flt›r. ‹flletenlerin bu sorumluluklar›n›n karfl›lanmas›n› sa¤lamak üzere mali sorumluluk sigortas› yapt›rmalar› zorunlu tutulmufltur.
2
‹flletenlerin bu sigortay› yapt›rmamalar› halinde, kifliye gelen bedeni zararlar›n 5684
Say›l› Sigortac›l›k Kanununun 14 üncü madde gere¤i kurulmufl olan Güvence Hesab›’ndan karfl›lanaca¤› hükme ba¤lanm›flt›r.
Kifliye gelen zarar bedeni zararlar yaralanma, sakatl›k ve ölüm olarak tan›mlanm›flt›r.
Bu yaz›da ele al›nacak konu, yaralanmaya
ba¤l› olarak verilecek tedavi hizmetleriyle ilgili yeni uygulama olacakt›r.
Karayollar› Trafik Kanununda aç›kland›¤›
üzere trafik kazalar›ndan kaynaklanan yaralanmalara iliflkin verilen tedavi hizmetleri
zorunlu mali sorumluluk (trafik) poliçesi ile
teminat alt›na al›nm›flt›r. Ayn› Kanunun 8 ve
98’inci maddesinde tedavi hizmetlerinin uygulanmas› ve ödenmesine iliflkin hükümler
bulunmakta idi.
Genel uygulama olarak meydana gelen
zararlar sigorta flirketlerince sigortalanm›fl
olan arac›n kusuru nispetinde ödenir. Kusurlu arac›n iflleteninin u¤rayaca¤› zararlar
Genel fiartlar gere¤i kapsam d›fl›nda b›rak›l-
d›¤›ndan sigorta flirketlerince ve ayn› flartlarda ödeme yapan Güvence Hesab› taraf›nda da ödenmez. Ancak Sa¤l›k Bakanl›¤›nca 27 fiubat 2004 tarihinde ç›kar›lm›fl
olan 2004/7 No’lu Genelge ile K.T.K.’nun 8b kapsam›nda tahakkuk ettirilmifl tedavi giderlerine ait fatura tutarlar›n›n tamam›n›n
(arac›n kusuru olup olmad›¤›na bak›lmaks›z›n) yasal süre olan 8 gün içersinde ödenmesi öngörülmüfltür. Sigorta tekni¤ine uygun olmayan bu talepler sigorta flirketleri ve
Güvence Hesab›nca karfl›lanmam›flt›r. SGK
da bu uygulamaya paralel hareket etmifl
ve sosyal güvenlik a¤› içerisinde bulunan kifliler dâhil trafik kazalar›ndan kaynaklanan
tedavi giderini ödememe karar› alm›flt›r. Bu
durum ciddi sorunlara yol açm›fl ve bilhassa
kendi kusurlar› nedeniyle kazaya u¤rayanlar›n tedavi giderleri karfl›lanmam›fl ve bu kifliler ciddi ma¤duriyetlere u¤ram›fllard›r.
Bütün bu konulara bir çözüm getirmek üzere yeni bir uygulamaya karar verilmifl ve 25
fiubat 2011 tarihinde yay›mlanan 6111 Say›l› Kanun ile de¤ifliklikler yap›lmak Karayollar› Trafik Kanununun tedavi hizmetlerinin verilmesiyle ilgili 8-b maddesinin son üç paragraf› yürürlükten kald›r›lm›fl, tedavi giderlerinin ödenmesine iliflkin 98 inci maddesi
yeniden düzenlenmifltir.
Yeni düzenlemeye göre, trafik kazas› geçiren
kiflilerin yolcu veya sürücü, kusurlu veya kusursuz, sosyal güvencesi olup olmad›¤›na
bak›lmaks›z›n kazadan kaynaklanan tedavi
hizmet bedellerinin tamam›n›n SGK taraf›ndan karfl›lanaca¤› hüküm alt›na al›nm›flt›r.
SGK yapaca¤› bu ödemeler için, trafik kazalar›na sa¤l›k teminat› sa¤layan zorunlu sigorta-
43
GÜVENCE HESABI
lar üzerinden sigorta flirketlerince yaz›lan primlerin yüzde 15’ini aflmamak üzere münhas›ran
tedavi giderleri teminat› karfl›l›¤› olarak Hazine
Müsteflarl›¤›nca maktu veya nispi olarak belirlenecek tutarlar›n tamam›n› sigorta flirketlerinden ve 5684 say›l› Kanunun 14 üncü maddesinde belirlenen durumlar için de Güvence
Hesab›ndan katk› pay› almas› kararlaflt›r›lm›flt›r.
Bu uygulama, Güvence Hesab›’n›n sigorta flirketlerinden katk› pay› alarak kapsam›ndaki sigortalara ait yükümlü oldu¤u tazminatlar› karfl›lama usulüne çok benzemektedir. SGK tahsil
flekli ve tutar› daha sonra ç›kart›lacak tebli¤ler
ile belirlenecek olan katk› paylar›n› bir nevi götürü usulde sigorta flirketlerinden tahsil edecektir. Toplad›¤› katk› paylar›yla da trafik kazalar›ndan kaynaklanan tedavi hizmeti bedellerinin tamam›n› kendisi karfl›layacakt›r.
Her yeni uygulamada oldu¤u gibi, bu uygulaman›n da olumlu ve olumsuz taraflar› vard›r.
Olumlu taraflar›ndan en önemlisi herkesin bu
kapsamda olmas› ve bundan böyle hiç kimsenin tedavi hizmetleri konusunda ma¤dur olmayaca¤› düflüncesidir. Zira kaza geçirenlerin tamam› bu haktan yararlanacak ve verilen
tedavi hizmet bedellerinin tamam› SGK taraf›ndan karfl›lanacakt›r. SGK’n›n tabi ki bu uygulamada belli bir fiyat tarifesini kullanaca¤›
muhakkakt›r. Bu uygulama ile daha önce sigorta flirketlerinden talep edilen afl›r› fatura
düzenlenmesinin de önüne geçilmifl olunacakt›r. ‹lerleyen günlerde uygulaman›n bu
yönleri daha iyi anlafl›lacakt›r. Ancak bu uygulaman›n olumsuz ve eksik olan taraflar› da
mevcuttur. Örne¤in sigortas›z araçlar›n vermifl
oldu¤u zararlar için sigortas›n› yapt›rmam›fl
olan araç sahiplerine, iflletene rücu yap›lacak
m›d›r? Yurt d›fl›nda sigortal› yabanc› plakal›
araçlar›n vermifl oldu¤u zararlar nedeniyle
do¤an tedavi giderleri bu flirketlerden geri al›nacak m›d›r? Bunlar önemli bir hususlard›r. Zira
rücu yap›lmad›¤› takdirde, sigortas›z araçlar›n
vermifl oldu¤u zararlar cezas›z kalaca¤› için
bu durum insanlar› sigorta yapt›rmamaya teflvik edecektir. fiayet rücu yap›lmad›¤› takdirde
sigorta yapt›ranlar ile yapt›rmayanlar ayn› konuma gelecektir. Di¤er bir ifadeyle testiyi k›ran
44
da doldurun da bir olacakt›r ki, bu durum
adalet ve eflitlik ilkelerine uygun olmayacakt›r.
Di¤er önemli bir husus ise, ayn› Kanun ile ç›kar›lm›fl olan Geçici 1 inci Maddenin uygulamas›
ilgilidir. Bu madde ile Kanun yay›mland›¤› tarihten önce meydana gelen trafik kazalar› nedeniyle verilecek hizmet bedellerinin de SGK taraf›ndan karfl›lanaca¤› hükme ba¤lanm›flt›r.
Geriye dönük olarak verilecek bu hizmetler
için, ayr›ca SGK’ya ödenmesi öngörülen katk›
pay› tutarlar›n›n yüzde 20’sini geçmemek üzere belirlenecek ek bir katk› pay› tutar›n da sigorta flirketleri ve Güvence Hesab›nca 3 y›l süre ile ödenmesi öngörülmüfltür.
Geriye dönük kazalar› da kapsayan bu uygulama flimdiden ciddi kar›fl›kl›klara yol açm›flt›r.
Daha önceden sigorta flirketlerince veya Güvence Hesab›’nca ödenmifl ancak rücu aflamas›nda olan tazminat talepleri, sorumlularca bu maddenin varl›¤›na dayanarak ret
edilmektedir. Yine ayn› kapsamda hak sahibince ödenmifl ve Kanunun yay›m tarihinden
önce baflvurusu yap›lm›fl tedavi giderleri de,
SGK taraf›ndan ödenece¤i gerekçesiyle yine
ret edilmektedir. Bilhassa yürürlük tarihinden
önce trafik kazalar› nedeniyle özel hastanelerin vermifl oldu¤u tedavi hizmetleri için kendi
fiyatlar› üzerinden düzenlenmifl ve hak sahipleri taraf›ndan ödenmifl veya henüz ödenmemifl olan ikincil tedavilere iliflkin faturalar›n SGK
taraf›ndan karfl›lanmas› nas›l olacakt›r? Bu yeni uygulama geçici veya kal›c› baz› yeni
ma¤duriyetlerin do¤mas›na yol açacak m›d›r? Yine ileri ki dönemlerde yürürlük tarihinden önce meydana gelen kazalar› ile ilgili
olarak SGK’dan talep edilen tedavi bedellerinin sigorta flirketlerince veya Güvence Hesab›nca ödenip ödenmedi¤i sorular› gündeme
gelecektir. Yine önemli bir husus ise, tedavi teminat› içersinde ödenen sürekli bak›c› giderinin durumu ne olacakt›r? Sürekli bak›ma
muhtaç kifliler ne yapacakt›r? SGK sürekli bak›m giderlerini de ödeyecek midir?
Bütün bu sorular›n cevaplar›n›n önümüzdeki
günlerde ç›kar›lacak duyuru ve genelgelerle
aç›kl›¤a kavuflmas›n› temenni ediyoruz.
S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹
Gelifltirilen ve Hayata
Geçirilen Projeler
Mehmet Üst
Sigorta Bilgi Merkezi Müdürü
igorta Bilgi Merkezi bünyesinde gelifltirilip hayata geçirilen projeler, Merkezin dört alt birimi alt›nda gruplanarak okuyucuya sunulmaktad›r. TRAMER, SAGMER,
HAYMER ve HATMER.
S
❖ Online Trafik Sigortas› ‹çin EGM Entegrasyo-
nu Devreye Al›nm›flt›r
Mevcut Online Trafik Uygulamas›nda, Emniyet
Genel Müdürlü¤ünden Tescil Belge Seri No ve
Plaka bilgisi ile sorgulama yap›larak, araç temel bilgileri al›nmakta olup, yap›lan sorgu sonucu araç bilgisinin dönmemesi durumunda
poliçe düzenlenmesine izin verilmektedir.
01.04.2011 tarihinden itibaren EGM'den yap›lan sorgu sonucu araç bilgilerinin dönmemesi
durumunda, poliçenin düzenlenmesine izin verilmeyecektir.
❖ Poliçe Sorgulama Web Servisleri UBAK’ ›n
Kullan›m›na Aç›lm›flt›r
Trafik ve ZYT (Zorunlu Yolcu Tafl›mac›l›k Sigortas› ve
Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortas›) poliçe web
servis sorgulamalar› UBAK’ ›n kullan›m›na aç›lm›flt›r.
❖ Kullan›c› Yönetimi Çal›flmalar›
fiirket Teste Aç›lacakt›r
Yaklafl›k 1,5 y›ld›r devam eden “Kullan›c› Yönetimi Projesi” ile kapsaml› bir altyap› çal›flmas›
yap›lm›fl ve WEB’ den sunulan mevcut tüm uygulamalar, bu altyap›y› kullanacak flekilde tekrar yaz›lm›flt›r. Her kullan›c›ya tek bir kullan›c›
ad› ve flifresi, kullan›c› flifre standartlar›na uygun olarak verilerek, kendisine tan›nan yetki
ve haklar› ölçüsünde uygulamalara eriflebilece¤i bir ortam yarat›lm›flt›r. Uygulama, flirket
test aflamas›na gelmifltir.
❖ STKP – Sigorta Tahkim
Komisyonu Program› Projesi
5684 say›l› Kanunun 30. maddesi çerçevesinde oluflturulan Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta ettiren veya sigortadan menfaat sa¤layan kifliler ile sigorta tahkim sistemine üye
sigorta kurulufllar› aras›ndaki sigorta sözleflmesinden kaynaklanan uyuflmazl›klar› çözmeyi amaçlamaktad›r. Bu uyuflmazl›klar›n
çözümünde ise bu alanda uzmanlaflm›fl hakemler taraf›ndan basit, süratli ve adil bir biçimde çözülmesini misyon edinmifltir.
Kendisine yap›lan baflvurulara konu olan uyuflmazl›klar›n en süratli ve isabetli bir flekilde çözülmesi hedefinden yola ç›kan Komisyon, sigorta uyuflmazl›klar› bak›m›ndan baflvuru sahiplerine, mahkeme sürecine göre daha h›zl›
ve daha kolay sonuç almalar› imkân›n› tan›yan yeni ve pratik bir alternatif sunmaktad›r.
Bu çerçevede, yasayla belirlenen kurallarla
uyumlu, ba¤›ms›z ve tarafs›z çal›flacak flekilde
kurgulanm›fl, h›zl›, kullan›c›s›n› dolay›s›yla uyuflmazl›ktaki taraflar› memnun edecek kalitede,
etkili ve aç›k sonuçlar üretebilen, esnek ve yeni bir programa ihtiyaç duyulmufltur.
Bu amaçla, Sigorta Bilgi Merkezi ile Sigorta Tahkim Komisyonu taraf›ndan A¤ustos 2010 y›l›nda
projeyi bafllatmak için bir proje ekibi oluflturulmufl ve düzenli toplant›lar yap›lm›flt›r.
Analiz çal›flmalar› tamamlanm›fl olan projenin, yaz›l›m çal›flmalar› da 2011 y›l›n›n ilk çeyre¤i sonuna kadar devam eden ve tamamen Web tabanl› haz›rlanan projede test
aflamas›na gelinmifltir.
45
S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹
1 Nisan 2011 itibari ile eski ve yeni sistem paralel olarak çal›flacak flekilde kullan›ma aç›lacakt›r. 1 May›s 2011 tarihinde eski sistem kapat›l›p yeni uygulama ile devam edilecektir. Proje devreye girdikten sonra tüm raporlama ihtiyaçlar›, SBM ‹fl Zekâs› bölümü taraf›ndan haz›rlanacak flekilde programa al›nm›flt›r.
❖ Sektör Üretim ‹statistikleri
Trafik Sigortalar› Bilgi Merkezi-TRAMER veri taban›nda yer alan poliçe bilgilerine ba¤l› olarak, 2010 y›l› Ocak-Aral›k döneminde yaklafl›k
on üç milyon adet poliçenin tanzim edildi¤i ve
sektörün 2.240.593 Bin TL prim üretimi gerçeklefltirdi¤i tespit edilmifltir. Geçen y›l›n ayn› dö-
neminde ise 11.5 milyon adet poliçenin tanzim
edilerek 1.917.342 Bin TL prim geliri elde edildi¤i görülmektedir. Sektör genelinde geçen y›la
göre poliçe adedinde %12,68 prim üretiminde
ise %16,86 oran›nda art›fl sa¤lanm›flt›r. Tarife
basamaklar› aç›s›ndan poliçe üretimi de¤erlendirildi¤inde, prim art›r›m› uygulanan 1., 2., 3.
basamaklardaki poliçe adedindeki azal›fla
karfl›l›k. Normal tarifede yani; 4. basamakta
yüzde 38, yüzde 20 prim indirimi uygulanan 7.
basamakta ise yüzde 12.67 oran›nda adetsel
art›fl oldu¤u görülmektedir. fiekil: 1’de ise 2003
y›l›ndan bugüne kadar olan sektör üretim de¤erlerinin ve poliçe bafl›na prim tutar›n›n geliflimi yer almaktad›r.
Trafik Sigortas› Yaz›lan Poliçe Adedi ve Prim Üretimi Dönemsel
(1)
Karfl›laflt›rma Raporu (Ocak-Aral›k 2009-2010, Bin TL)
Tablo 1:
Ocak-Aral›k 2009
TAR‹FE
BASAMA⁄I
1. Basamak
2. Basamak
3. Basamak
4. Basamak
5. Basamak
6. Basamak
7. Basamak
Genel Toplam
Ocak-Aral›k 2010
Poliçe
Adedi
Poliçe
Primi
Poliçe
Adedi
Poliçe
Primi
Adet
De¤iflimi
Adet
De¤iflimi
Prim
De¤iflimi
Prim
De¤iflimi
43.893
280.208
436.984
3.558.074
2.321.185
1.621.474
3.242.454
11.504.272
25.272
62.528
104.173
599.608
380.077
267.217
478.467
1.917.342
29.223
83.414
341.680
4.914.596
2.253.166
1.687.466
3.653.146
12.962.691
26.151
37.419
92.809
859.090
384.266
278.071
562.787
2.240.593
-14.670
-196.794
-95.304
1.356.522
-68.019
65.992
410.692
1.458.419
-33.42%
-70.23%
-21.81%
38.13%
-2.93%
4.07%
12.67%
12.68%
879
-25.109
-11.365
259.482
4.189
10.854
84.320
323.251
3.48%
-40.16%
-10.91%
43.28%
1.10%
4.06%
17.62%
16.86%
Trafik Sigortas› Y›llar Baz›nda
Yaz›lan Poliçe Adedi ve Prim Üretimi(1)
fiekil 1.
46
De¤iflim
2011 y›l›n›n ilk çeyre¤ine ait
üretim istatistikleri incelendi¤inde, 2010 y›l›n›n ayn›
dönemine göre yaz›lan poliçe adedinde yüzde 10,07
oran›nda, yaz›lan primde
yüzde 8,93 oran›nda art›fl
oldu¤u görülmektedir. Ortalama prim de¤eri ise geçen y›l›n ilk çeyre¤ine göre
yüzde 1,04 oran›nda azalma göstermifltir. Tablo 2’de
sektör üretim de¤erlerinin
araç türleri baz›nda da¤›l›m›na iliflkin detaylar yer almaktad›r.
Tablo 2: Trafik
Sigortas› Araç Türü Baz›nda Yaz›lan Poliçe Adedi ve Prim
(1)
Üretimi Dönemsel Karfl›laflt›rma Raporu (Ocak-Mart 2010-2011)
Ocak-Mart 2010
ARAÇ TÜRÜ
Yaz›lan
Poliçe
Adedi
OTOMOB‹L
1.853.238
TAKS‹
19.187
M‹N‹BÜS (9-15)
79.363
OTOBÜS (16-30)
28.708
OTOBÜS (30+)
13.531
KAMYONET
529.640
KAMYON
112.358
‹fi MAK‹NES‹
9.060
TRAKTÖR
150.342
RÖMORK
1.698
MOTOS‹KLET VE YÜK MTS.
139.890
TANKER
3.704
ÇEK‹C‹
29.665
ÖZEL AMAÇLI TAfiIT
4.658
DOLMUfi (5-8)
69
M‹N‹BÜS DOLMUfi (9-15)
990
OTOBÜS DOLMUfi (16-30)
329
OTOBÜS DOLMUfi (31+)
90
D‹⁄ER ARAÇLAR
930
GENEL TOPLAM
2.977.450
Ocak-Mart 2011
Yaz›lan Ortalama
Prim
Prim
(Bin TL)
(TL)
265.271
11.798
24.453
11.471
11.771
123.861
48.717
1.152
4.646
92
4.968
1.277
12.177
1.119
33
346
121
101
442
523.816
143,14
614,89
308,12
399,56
869,93
233,86
433,59
127,18
30,90
54,40
35,51
344,70
410,48
240,31
481,96
349,65
369,29
1.117,01
475,55
175,93
De¤iflim
Yaz›lan
Poliçe
Adedi
Yaz›lan
Prim
(Bin TL)
Ortalama
Prim
(TL)
Adet
De¤iflimi
(%)
Prim Ortalama
De¤iflimi
Prim
De¤. De¤. (%)
2.033.617
19.296
80.898
34.182
12.476
593.502
112.327
10.600
165.909
1.646
155.830
4.080
40.014
5.229
361
4.926
1.233
408
855
3.277.389
289.765
11.015
22.436
13.484
10.895
136.670
49.836
1.357
5.558
93
5.982
1.361
16.554
1.227
176
2.649
668
644
235
570.606
142,49
570,85
277,33
394,49
873,31
230,28
443,67
128,06
33,50
56,28
38,39
333,62
413,71
234,56
488,53
537,76
542,00
1.577,62
275,01
174,10
9,73%
0,57%
1,93%
19,07%
-7,80%
12,06%
-0,03%
17,00%
10,35%
-3,06%
11,39%
10,15%
34,89%
12,26%
423,19%
397,58%
274,77%
353,33%
-8,06%
10,07%
9,23%
-6,63%
-8,25%
17,56%
-7,44%
10,34%
2,30%
17,81%
19,64%
0,29%
20,43%
6,61%
35,95%
9,57%
430,32%
665,26%
450,04%
540,27%
-46,83%
8,93%
Notlar (1)
1. Yaz›lan Poliçe Adedi: Belirlenen zaman diliminde üretilen poliçelerin adedinden yine ayn› zaman diliminde bafllang›çtan iptal edilen
poliçelerin adedi düflülerek hesaplanm›flt›r
(K›smi iptaller düflülmemifltir).
2. Yaz›lan Prim: Belirlenen zaman diliminde
üretilen poliçelerin primlerinden yine ayn› zaman diliminde iptal edilen poliçelerin primleri
düflülerek hesaplanm›flt›r.
3. Adet ve prim de¤erleri, 28 Mart 2011 tarihinde hesaplanm›fl olan de¤erleri göstermektedir.
4. Tarife Basama¤›: Trafik sigortas› tarife ve talimat› kapsam›nda poliçelere uygulanan hasars›zl›k indirim ve prim art›r›m basamaklar›d›r.
Bir, iki ve üçüncü basamaklar prim art›r›m› uygulanan; befl, alt› ve yedinci basamaklar hasars›zl›k indirimi uygulanan; dördüncü basamak ise indirim veya art›r›m uygulanmayan
basamaklard›r.
5. Araç türleri, trafik sigortas› araç tarife gruplar›n› göstermektedir. Parantez içindeki rakamlar koltuk say›lar›d›r.
-0,46%
-7,16%
-9,99%
-1,27%
0,39%
-1,53%
2,33%
0,70%
8,41%
3,46%
8,11%
-3,21%
0,79%
-2,39%
1,36%
53,80%
46,77%
41,24%
-42,17%
-1,04%
❖ Sektör Hasar Verileri
Hasar dosya bilgileri ve tazminat ödemeleri ile
ilgili olarak sigorta flirketleri ile 2010 y›l› mutabakat çal›flmalar› tamamlanm›fl, Trafik Sigortas›
hasar verilerinde tespit edilen hatalar›n giderilmesi amac›yla sigorta flirketleri ile koordineli
olarak çal›flmalara bafllanm›flt›r. Hasar kay›tlar›ndaki hatalar; hatal› hasar durum belgesi
üretimine, rehber tarife çal›flmalar› ve sunulan
istatistiki raporlarda olumsuz sonuçlara neden
olmas›n›n yan› s›ra, hasar verileri tarife de¤iflikli¤i dönemlerinde sigorta flirketlerinin bildirmifl
oldu¤u tarifeler için Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ü için de önemli bir referans noktas› olmas› sebebiyle kritik öneme
sahiptir. Bu nedenle TRAMER veri taban›na sigorta flirketleri taraf›ndan günlük olarak transfer edilen hasar verilerinin do¤rulu¤u ve veri
kalitesi ile ilgili çal›flmalar 2011 y›l›nda da öncelikli konulardan birisi olacakt›r.
TRAMER veri taban›na transfer edilen hasar bilgilerine ba¤l› olarak trafik branfl›na ait hasar istatistikleri afla¤›da özetlenmifltir.
47
S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹
Sigorta y›l› baz›nda de¤erlendirme yap›ld›¤›nda 2003 bafllang›ç tarihli trafik sigortas› poliçelerine 2010 sonu itibariyle toplam 408.086 Bin TL
tazminat ödemesi gerçeklefltirilmifl oldu¤u,
2010 bafllang›çl› poliçeler için 2010 y›l› sonunda
ödenen hasar tutar›n›n 415.110 Bin TL olarak
gerçekleflti¤i görülmüfltür. fiekil 2’de TRAMER
veri taban›ndaki Trafik Sigortas› hasar verilerine
göre sigorta y›llar› baz›nda ödenen hasar geliflim trendi görülmektedir.
Tablo 3: Trafik
Sigortas› Ödenen Hasarlar Geliflim Raporu
(Sigorta Y›l›/ UWY Baz›nda, 16.03.2011 ‹tibariyle, Bin TL)
Trafik Sigortas› Ödenen
Hasarlar Geliflim Raporu
fiekil 2.
Sigorta Y›l› Baz›nda(2)
Kaza Tespit Tutana¤›
Uygulamas›
1 Nisan 2010’da iki senesini tamamlayan
uygulama ile merkezimizde toplanan
verilerden düzenli olarak al›nan istatistiki
raporlara bak›ld›¤›nda, illere göre da¤›l›mda ilk befl s›ran›n ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, Bursa ve Antalya olarak de¤ifliklik
göstermedi¤i görülmektedir.
Grafik 1. ‹llere Göre Maddi Hasarl› Kaza
Tespit Tutanak Adetleri Da¤›l›m›
(29.03.2011 tarihi itibariyle)
D‹⁄ER ‹LLER
825.770
% 37.66
Notlar (2):
Ödenen hasar tutarlar›na dosya masraflar› ve
rücu tahsilâtlar› dâhil edilmemifltir. Rapor muallâk tazminat tutarlar›n› içermemektedir. Ödenen hasarlar sigorta y›l› esas›na göre ödeme
tarihi baz›nda, yaz›lan prim de¤erleri sigorta y›l› esas›na göre hesaplanm›flt›r
48
‹STANBUL
766.900
% 34.98
‹ZM‹R
165.700
% 7.56
ADANA
100.000
% 4.56
BURSA
100.242
% 4.57
ANKARA
233.845
% 10.67
detayl› sorgusu için gelifltirilmifltir. Poliçe sorgulama uygulamas› tamamlanm›fl olup,
kullan›c› yönetimi ile birlikte flirketlere aç›lacakt›r. fiirketler kendi verilerini detaylar› ile sorgulayabileceklerdir.
Veri Transferi Projesi Çal›flmalar›
Veri transferi projesi kapsam›nda tüm sektörün verilerini kapsayacak detayl› bir veri taban› tasar›m› tamamlanm›flt›r. Fazland›rma
yap›lan veri transferi projesinde; Poliçe/ Sigortal› ve ek bilgileri, Hasar, Teminat ve Geçifl bilgileri ayr› fazlar halinde projelendirilmifl
olup her faz, toplu ve günlük veri transferi
için ayr› olarak kurgulanmaktad›r.
1 Mart 2011 tarihinde birinci faz veri transferleri sonland›r›lm›fl, ikinci faz- Teminat Veri
transferleri 1 Nisan 2011 tarihinde günlük olarak devreye al›nacakt›r. 2010 ve 2011 y›l› tanzimli, sigorta flirketlerinden Merkezimize
transfer edilen poliçe adetleri afla¤›dad›r.
Branfllar›na Göre Özel Sa¤l›k
Sigortas› 2010 Y›l› Poliçe Adetleri ve
Poliçe Primleri Da¤›l›m›
Tablo 1
2010 Y›l› Adet/Prim Da¤l›m›
BRANfi ALT KIRILIMI
SA⁄LIK
NET POL‹ÇE PR‹M‹
POL‹ÇE ADED‹
1.159.161.010,20
435.405
SEYAHAT
18.384.491,05
473.265
AC‹L SA⁄LIK
13.388.230,84
80.447
NOT: fiirketler taraf›ndan SBM'ne transfer
edilen ve tanzim y›l› 2010 olan poliçeler
Branfllar›na Göre Özel Sa¤l›k
Sigortas› 2011 (Ocak-Mart) Y›l› Poliçe
Adetleri ve Poliçe Primleri Da¤›l›m›
Tablo 2
SA⁄LIK
NET POL‹ÇE PR‹M‹
Veri Yap›s› Çal›flmalar›
17 Ocak 2010 tarihinde gerçek ortamda kullan›ma aç›lan uygulamada flirketler veri gönderimine devam etmektedirler. Henüz ayl›k veri
gönderimine bafllanmayan uygulamada fluana kadar yaklafl›k olarak 900 grup poliçe,
5.500.000 poliçe/sertifika bilgileri sisteme aktar›lm›flt›r. Ayl›k veri gönderimine bafllanmas› ile
birlikte istatistik üretimi için analiz çal›flmalar›na
bafllanm›flt›r.
❖ Poliçe ve Hasar Görüntüleme Ekranlar› Ça-
l›flmalar›
HAYMER veri taban›na gönderilen poliçelerin
görüntülenmesi için ekran çal›flmalar›na bafllanm›flt›r. Uygulama ile tüm poliçelerin genel
poliçe bilgileri ile sigortal›, teminat, prim (tahakkuk ve tahsilât prim detaylar›), matematik
karfl›l›k ve tazminat bilgilerine ulaflma imkân›
verilecektir. Uygulaman›n analiz aflamas› tamamlanm›fl, yaz›l›m aflamas›ndad›r.
❖ 2011 Ocak ay› istatistikleri
Direkt Prim Üretimi (Ocak-2011)
2%
2%
9%
2010 Y›l› Adet/Prim Da¤l›m›
BRANfi ALT KIRILIMI
❖ HAYMER Hayat Sigortalar› Poliçe ve Hasar
POL‹ÇE ADED‹
223.295.533,09
54.256
SEYAHAT
3.558.898,68
81.345
AC‹L SA⁄LIK
4.321.342,03
20.427
2%
28%
57%
NOT: fiirketler taraf›ndan SBM'ne transfer
edilen ve tanzim y›l› 2010 olan poliçeler
❖ Poliçe Sorgulama Çal›flmas›
Poliçe sorgulama uygulamas› sistemimize al›nan poliçe, sigortal› ve zeyil bilgilerinin
Birikimli Hayat
(Sermaye ‹tfa Dahil)
Sadece Yaflam Teminatl›
Karma Sigorta
Y›ll›k Vefat
Uzun Süreli Vefat
‹rat Ödemeli Sigortalar
49
S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹
Ferdi
Ürünler
TL
Sermaye ‹tfa
Birikimli Hayat
Grup
%
Ferdi+Grup
TL
%
TL
%
25.226
0
0
0
25.226
0
25.416.218
47
1.384.632
1
26.800.849
9
Sadece Yaflam Teminatl›
7.108.448
13
0
0
7.108.448
2
Karma Sigorta
5.180.600
10
0
0
5.180.600
2
Y›ll›k Vefat
2.710.475
5
174.698.636
68
177.409.111
57
Uzun Süreli Vefat
6.838.912
13
81.851.223
32
88.690.135
28
‹rat Ödemeli Sigortalar
GENEL TOPLAM
6.886.758
13
0
0
6.886.758
2
54.166.636
100
257.934.490
100%
312.101.126
100
Yeni ‹fl-Tahakkuk Prim Üretimi (Ocak 2011)
Ferdi
Grup
Toplam
2%
13%
31%
69%
87%
98%
Yeni ‹fl(*)
Tahakkuk
Yeni ‹fl(*)
Yeni ‹fl
TL
Yeni ‹fl(*)
Tahakkuk
Tahakkuk
%
TL
Tahakkuk
Yeni ‹fl + Tahakkuk
%
TL
%
Ferdi
16.920.990
31%
37.245.647
69%
54.166.636
100%
Grup
253.420.520
98%
4.513.970
2%
257.934.490
100%
Ferdi + Grup
270.341.509
87%
41.759.617
13%
312.101.126
100%
(*) Yeni ‹fl: Yeni ifl prim ve yeni ifl tahakkukun toplam›ndan oluflmaktad›r.
100%
90%
80%
Da¤›t›m Kanal›
Baz›nda Direkt
Prim Üretimi
(Ocak 2011)
70%
60%
50%
40%
30%
20%
10%
0%
Banka
50
Acente ve Broker
Merkez ve Direkt Sat›fl
Alternatif Da¤›t›m Kanallar›
Ferdi
Da¤›t›m Kanal›
Grup
TL
%
Ferdi + Grup
TL
%
TL
%
Banka
13.545.632
25%
227.887.577
88%
241.433.208
77%
Acente ve Broker
24.632.645
45%
8.339.983
3%
32.972.628
11%
Merkez ve Direkt Sat›fl
15.809.053
29%
14.655.427
6%
30.464.480
10%
179.306
0%
7.051.504
3%
7.230.810
2%
54.166.636
100%
257.934.490
100%
312.101.126
100%
Alternatif Da¤›t›m Kanallar›
GENEL TOPLAM
Sigortal› Adetleri (Ocak 2011)
2%
Ferdi
Grup
2%
2%
14%
16%
%53
%47
64%
‹rat Ödemeli Sigortalar
Sermaye ‹tfa
Birikimli Hayat
Sermaye ‹tfa
Karma Sigorta
Sadece Yaflam Teminat›
Karma Sigorta
Birikimli Hayat
Y›ll›k Vefat
Uzun Süreli Vefat
Sadece Yaflam Teminat›
Uzun Süreli Vefat
Y›ll›k Vefat
Ferdi
Ürünler
Grup
Adet
Sermaye ‹tfa
Birikimli Hayat
%
Adet
Ferdi + Grup
%
Adet
%
93
0
0
0
93
0
285.583
14
36.701
0
322.284
2
Sadece Yaflam Teminatl›
46.096
2
236
0
46.332
0
Karma Sigorta
32.987
2
0
0
32.987
0
Y›ll›k Vefat
Uzun Süreli Vefat
‹rat Ödemeli Sigortalar
GENEL TOPLAM
314.940
16
6.448.941
53
6.763.881
48
1.283.797
64
5.647.762
47
6.931.559
49
42.721
2
0
0
42.721
0
2.006.217
100
12.133.640
100
14.139.857
100
Kâr Pay› ve
Matematik Karfl›l›klar
(Ocak- 2011)
100%
90%
80%
70%
60%
Birikimli Hayat (Sermaye ‹tfa Dahil)
Karma Sigorta
‹rat Ödemeli Sigortalar
Sadece Yaflam Teminatl›
Uzun Süreli Vefat
50%
40%
30%
20%
10%
0%
Ferch
Grup
Toplam
51
S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹
Ferdi
Ürünler
Grup
TL
Sermaye ‹tfa
%
TL
Ferdi + Grup
%
TL
%
313.776
0
0
0
313.776
0%
2.221.285.544
54
282.896.502
30
2.504.182.046
50
Sadece Yaflam Teminatl›
542.326.060
13
171.949
0
542.498.009
11
Karma Sigorta
327.290.108
8
0
0
327.290.108
7
Birikimli Hayat
Uzun Süreli Vefat
‹rat Ödemeli Sigortalar
GENEL TOPLAM
48.247.954
1
648.394.545
70
696.642.499
14
946.734.631
23
0
0
946.734.631
19
4.086.198.073
100%
931.462.996
100%
5.017.661.069
100%
Kâr Pay› ve Matematik Karfl›l›klar (Milyon TL)
(12 Ayl›k De¤iflim)
muyla haz›rlanan hasar yap›s› paylafl›lm›fl ve
uygulaman›n yaz›l›m›na bafllanm›flt›r.
T›bbi Kötü Uygulamaya ‹liflkin Zorunlu
Mali Sorumluluk Sigortas› (TKUZMSS)
T›bbi Kötü Uygulamaya ‹liflkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortas› Genel fiartlar› kapsam›nda;
TKUZMSS Poliçe ve Hasar Veri Taban› Projesi’nin
ikinci ad›m› olan Hasar Veri Transferi Uygulamas› Web Servis Transferi'nin analiz çal›flmalar› tamamlanm›flt›r. 9 Mart 2011 tarihinde TSRfiB Konferans Salonu’nda gerçekleflen sektör sunu-
52
TKUZMSS Projesi’nin üçüncü ad›m› olan “Poliçe Web Sorgulamas›” uygulamas›nda ise test
aflamas›na gelinmifltir. Bu uygulama ile t›bbi
kötü uygulamaya maruz kalanlar ya da poliçesini kontrol etmek isteyen doktorlar, belirlenen anahtar bilgileri girerek poliçe sorgulamalar›n› gerçeklefltirebileceklerdir. Ma¤durlar
bu sorgulamalar arac›l›¤›yla, hangi sigorta flirketine baflvurmalar› gerekti¤ini de ö¤renebileceklerdir. Sigorta flirketlerinin güncel doktor
bilgileriyle poliçe düzenlemelerini sa¤layacak olan, Sa¤l›k Bakanl›¤› Doktor Bilgi Bankas› Veri Taban›'na yönelik entegrasyon çal›flmalar› sürmektedir. Ayr›ca, TKUZMSS poliçe
yenilemelerinde kullan›lacak olan fonksiyonlar›nda analizleri devam etmektedir.
❖ TSRfiB Bünyesinde Kurulan Bilgi Sistemleri
Komitesi
Sigorta sektöründe raporlama ve veri standartlar›n›n oluflturulmas› amac›yla 12 Ocak
2011 tarihinde Bilgi Sistemleri Komitesi TSRfiB
nezdinde kurulmufltur. Komite, belirtilen amaçlar do¤rultusunda Sigorta fiirketleri, Sigorta Bilgi
Merkezi ve TSRfiB yetkili ve uzmanlar›n›n kat›l›m›
ile çal›flmalara bafllam›flt›r.
Komite’nin ilk projesi olan BÜYÜTEÇ projesi, oto
sigortalar›na iliflkin raporlama ve veri standartlar›n›n oluflturulmas›; Sigorta Bilgi Merkezi taraf›ndan sunulmakta olan mevcut raporlar›n bu
standartlara uygun hale getirilmesinin sa¤lanmas›, yeni gelifltirilmesi gereken raporlar›n belirlenmesi, SBM raporlama platformunun sektör ihtiyaçlar› ile uyumlu hale getirilmesini hedeflemektedir.
Bilgi Sistemleri Komitesi, Büyüteç projesi çal›flmalar› için her hafta düzenli olarak bir araya
gelmekte olup, Mart ay› sonu itibariyle toplam
on toplant› gerçeklefltirmifltir. Komite ilk aflamada oto sigortalar›na iliflkin istatistik kavramlar›n› ele alarak, takvim y›l›, sigorta y›l› ve hasar
y›l› esasl› olmak üzere üç grupta toplanan istatistikleri tan›mlam›fl ve dökümante etmifltir. Oto
sigortalar›na iliflkin sigorta istatistik kavramlar›na ait tan›mlamalar› içeren doküman sektör ile
önümüzdeki günlerde paylafl›lacakt›r.
Komitenin SBM Raporlama platformunun iyilefltirilmesi ve sektör ihtiyaçlar› do¤rultusunda
yeni raporlar›n gelifltirilmesine yönelik çal›flmalar› devam etmektedir. Projenin birinci faz›nda
maddi hasarl› trafik kazalar›na iliflkin “Kaza Tespit Tutana¤›” verilerine iliflkin yeni raporlar tasarlanm›fl olup SBM bünyesinde bu yeni raporlar›n gelifltirilmesi çal›flmalar›na bafllanm›flt›r.
❖ ZYT – Zorunlu Karayolu Tafl›mac›l›k ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortas›
Zorunlu Karayolu Tafl›mac›l›k ve Zorunlu Koltuk
Ferdi Kaza Sigortas› Projesi’nin ikinci ad›m› olan
Hasar Veri Transferi Web Servis Uygulamas› çal›flmalar›na bafllanm›flt›r. Haz›rlanan hasar yap›s›, TSRfiB Konferans Salonu’nda 9 Mart 2011 tarihinde gerçekleflen sektör sunumu ile paylafl›lm›fl ve bu dala ait hasar verilerinin belirlenen
veri deseninde SBM veritaban›na transferlerini
sa¤layacak olan web servis fonksiyonlar›n›n
yaz›l›mlar›na bafllanm›flt›r.
❖ Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli At›k Mali Sorumluluk ve Tüp Gaz Sorumluluk Sigortas›
Hazine Müsteflarl›¤›n›n 08 Kas›m 2010 Tarih ve
2010/19 say›l› genelgesi kapsam›nda; Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli At›k Mali Sorumluluk ve Tüp Gaz Sorumluluk Sigortas› dallar›nda Poliçe Veri Transferi Web Servis Uygulamas› çal›flmalar›na tamamlanarak bu kapsamda haz›rlanan ortak poliçe veri yap›s›,
sektör ile paylafl›lm›fl ve poliçe veri transferlerine bafllanm›flt›r. Projenin ikinci ad›m› olan
Hasar Veri Transferi Web Servis Uygulamas›
kapsam›nda hasar veri yap›s› çal›flmalar›
analizleri devam etmektedir. Yaz›l›m ve testleri devam eden, belirli anahtar verileri girerek sorgulama imkan› veren "Poliçe Sorgulama Uygulamas›" Hatmer Web Sayfas›nda Nisan Ay› içinde hizmete aç›lacakt›r.
❖ Eksper Atama ve ‹zleme (EKS‹ST) Projesi
Hazine Müsteflarl›¤› taraf›ndan yay›nlanan 14 fiubat 2011 tarih ve 2011/5 say›l› “Motorlu Araç Sigortalar› Hasar ‹hbarlar›n›n Yap›lmas› ve De¤erlendirilmesi Prosedürüne ‹liflkin Genelge” gere¤ince, sigorta ettiren veya sigorta sözleflmesinden menfaat sa¤layan kiflilerin eksper atama talebinde bulunmas› halinde ataman›n, SBM nezdinde teflkil edilen “Eksper Atama ve Takip Sistemi” (EKS‹ST) üzerinden tesadüfi bir flekilde yap›labilece¤i hükme ba¤lanm›flt›r. 1 Nisan 2011 tarihi
itibariyle yürürlü¤e girecek genelgeye göre uygulaman›n genel ifl ak›fl› ise yandaki gibidir:
53
S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹
54
DASK
DASK’tan Zorunlu Deprem
Sigortas› Seferberli¤i:
“fiehirler Yar›fl›yor, Sigortal›lar Kazan›yor”
o¤al Afet Sigortalar› Kurumu (DASK),
Devlet Bakan› ve Baflbakan Yard›mc›s› Ali Babacan’›n kat›ld›¤› toplant›yla “fiehirler Yar›fl›yor, Sigortal›lar Kazan›yor” yar›flmas›n› bafllatt›. Türkiye’nin 81 ilini kapsayan,
Zorunlu Deprem Sigortas› seferberli¤i niteli¤indeki yar›flmayla ülke genelinde sigortal›l›k
oran›n›n art›r›lmas›, deprem güvenceli hayat›n teflvik edilmesi amaçlan›yor.
D
DASK’›n 2011 boyunca sürecek “fiehirler Yar›fl›yor, Sigortal›lar Kazan›yor” yar›flmas› kapsam›nda iller en yüksek sigortal›l›k oran›, en
yüksek oranda poliçe art›fl› ve en iyi Zorunlu
Deprem Sigortas› teflvik kampanyas› olmak
üzere üç ayr› kategoride yar›flacak. ‹llerdeki
Zorunlu Deprem Sigortal› konut say›s›n› art›rmaya yönelik çal›flmalar›n koordinasyonu
için DASK, Valiler, Belediye Baflkanlar› ve ‹l
Afet ve Acil Durum Müdürleri’yle irtibat halinde olacak. DASK, “fiehirler Yar›fl›yor, Sigortal›lar Kazan›yor” yar›flmas›n›n her üç kategorideki birincilerine DASK Güvenli Hayat Park›
arma¤an edecek. Tüm vatandafllar›n yararlanmas› için kent merkezine infla edilecek
parklar oyun grubu, yürüyüfl parkuru ve yeflil
alan›n yan› s›ra deprem ve Zorunlu Deprem
Sigortas›’yla ilgili e¤itim materyalleri de içerecek. Yar›flman›n her üç kategorisinde ikinci
ve üçüncü olan illerin ‹l Afet ve Acil Durum
Müdürlükleri’ne ise depremle ilgili çal›flmalarda kullan›lmak üzere ayni yard›m yap›lacak.
55
DASK
“DASK 2. K›sa Film Yar›flmas›
Ödül Töreni”
niversitelerin iletiflim fakültelerinde okuyan ö¤rencilere yönelik, “Deprem geçecek, hayat devam edecek” temal› DASK 2. K›sa
Film Yar›flmas›’nda dereceye giren ö¤renciler de
ödüllerini Devlet Bakan› ve Baflbakan Yard›mc›s›
Ali Babacan’›n elinden ald›. 21 üniversiteden 80
filmin kat›ld›¤› yar›flmada birincilik ödülüne Marmara Üniversitesi’nden Akif Çelebio¤lu’nun
“Ç›¤l›k” filmi lay›k görülürken ‹stanbul Üniversitesi’nden Onur Bar›fl “El” filmiyle ikinci, F›rat Üniversitesi’nden Süleyman Atlan “Umursamaman›n Önlenebilirli¤i” filmiyle üçüncü oldu. Yar›flmadaki
Ü
mansiyon ödüllerini ise Do¤u Akdeniz Üniversitesi’nden Kürflat Sekmen “Kap›”, Ege Üniversitesi’nden Ömer Sinir “Maalle” filmiyle ald›.
DASK’›n Fay Hatlar› TIR’›
ABD’den Ödülle Döndü
o¤al Afet Sigortalar› Kurumu’nun (DASK),
Bo¤aziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi
ve Deprem Araflt›rma Enstitüsü iflbirli¤iyle hayata
geçirdi¤i Fay Hatlar› TIR’› projesi, halkla iliflkiler
alan›nda dünyan›n en sayg›n yay›nlar›ndan biri
olan PR News’un Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri yar›flmas›nda ödüle lay›k görüldü. Yar›flman›n Kamu Projeleri kategorisinde finale kalan
DASK, Alyeska Pipeline Service Company, Entergy Corporation, First Choice Power, Oracle
Corporation, Siemens Foundation olmak üzere
dünya çap›nda befl flirketle yar›flt›. Fay Hatlar›
TIR’› projesi Washington’daki törende mansiyonla
ödüllendirildi. Pr News’un ödül törenine DASK Yönetim Kurulu Baflkan› Selamet Yaz›c›, DASK Yönetim Kurulu üyelerinden Kurum ‹darecisi Eureko Sigorta’n›n Genel Müdürü Okan Utkueri ve Bo¤aziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem
D
56
Araflt›rma Enstitüsü Müdürü Mustafa Erdik kat›ld›.
Yaz›c› ödülle ilgili flöyle konufltu:
“‹lk kez böyle bir yar›flmaya kat›lmaktan ve finalistler aras›nda yer al›p ödüle lay›k görülmekten mutluluk duyduk. PR News’un ödülü, bu tarz toplumu
bilgilendirici çal›flmalara devam etme konusunda
bize daha da cesaret verdi. Afet bilincini gelifltirme ad›na üniversiteler, kamu yöneticileri, akademisyenler, yerel idareler gibi çok de¤iflik hedef kitlelere ulaflmay› planlad›¤›m›z daha birçok projemiz var. Bu projelerle PR News'un yar›flmas›na gelecek y›l tekrar baflvurmay› düflünüyoruz.”
Fay Hatlar› TIR’› projesi, uluslararas› itibara sahip
halkla iliflkiler birli¤i International Public Relations
Association’›n (IPRA) Frontline adl› online dergisinde de yer buldu. Derginin Mart say›s›nda yay›nlanan “Deprem sigortas› bilinci yaratmak” adl› makalede, fay hatlar› üzerindeki deprem riski yüksek
illeri kapsayan Türkiye turuna, deprem ve Zorunlu
Deprem Sigortas› bilincini art›rmaya yönelik e¤itimlere ve projenin sonuçlar›na yer veriliyor.
Fay Hatlar› TIR’›yla 46 Merkezde
110 Bin Kifliyle Do¤rudan Temas
ASK, Fay Hatlar› TIR’› projesine 2011’de
de devam edecek. Fay hatlar› üzerindeki deprem riski yüksek illeri gezerek kamu
görevlileri, ö¤renciler ve yetiflkinlere deprem
ve Zorunlu Deprem Sigortas› e¤itimi veren TIR,
2011 sonbahar›nda Do¤u Anadolu Fay Hatlar›
üzerinde üçüncü yolculu¤una ç›kacak. Do¤u
Anadolu Fay Hatlar› TIR’› yolculu¤u boyunca 9
D
il ve 13 ilçeyi ziyaret edecek. DASK, Fay Hatlar› TIR’› ad› verilen deprem simülasyon TIR’›yla
Kuzey ve Bat› Anadolu’da 2010’da yapt›¤› iki
turda 30 il ve 16 ilçe olmak üzere toplam 46
merkezi ziyaret etti. DASK, proje kapsam›nda
düzenlenen deprem ve Zorunlu Deprem Sigortas› seminerleri ve TIR’daki uygulamal› deprem
e¤itimiyle 110 bin kifliye do¤rudan ulaflt›.
DASK Sigorta fiirketlerinin
Yöneticileriyle Bir Araya Geldi
o¤al Afet Sigortalar› Kurumu (DASK), en
önemli ifl ortaklar› aras›nda yer alan sigorta ve reasürans flirketlerinin yöneticileriyle bir araya geldi. DASK Yönetim Kurulu Baflkan› Selamet
Yaz›c› baflta olmak üzere tüm Yönetim Kurulu üyelerinin kat›ld›¤› toplant›da kurumun bugüne kadarki çal›flmalar› sektör temsilcileriyle paylafl›ld›.
D
Toplant›da DASK’›n son dönemde hayata geçirdi¤i projelere, Zorunlu Deprem Sigortas›’yla ilgili araflt›rmalar›n sonuçlar›na de¤inen Yaz›c›,
kurumun sigortal›l›k oran›n› art›rmaya, hasar ve
risk yönetimini etkinlefltirmeye yönelik gelecek
hedeflerini de aktard›. Yaz›c›’n›n sunumunu dinleyen sektör temsilcileri, mevcut çal›flmalar ve
planlanan projelerle ilgili görüfl ve önerilerini
paylaflma f›rsat› yakalad›.
DASK’›n gelecek planlar› aras›nda poliçelerin
internet üzerinden sat›fl›n› kolaylaflt›racak sistemin oluflturulmas›, hasar eksperi kayna¤›n› art›rmay› amaçlayan e¤itimlerin yayg›nlaflt›r›lmas›,
Ça¤r› Merkezi’ni gelifltirmek, geniflletmek ve etkinlefltirmek bulunuyor. DASK tüm bu çal›flmalar› yürütürken sigorta flirketleriyle iletiflim halinde
olmay›, fikir al›flveriflinde bulunmay› amaçl›yor.
57
DASK
Deprem Uzmanlar› Ulusal
Modelleme Çal›fltay›’nda Bulufltu
o¤al Afet Sigortalar› Kurumu (DASK), deprem riskinin yaratt›¤› hasargörebilirlik oran›n›n ölçümlenmesi, deprem hasar›n› azaltmaya
yönelik önlemler ile deprem sonras›nda hasara et-
D
YILLARA GÖRE HASAR ÖDEMELER‹
(23.03.2011)
YIL
DEPREM
SAYISI
DOSYA
SAYISI
ÖDEME
(TL)
1
17
21
20
31
41
22
42
44
38
35
1
313
6
338
1.558
2.504
587
3.488
499
990
475
252
430
1
11.128
23.022
127.497
2.284.835
5.203.990
768.927
8.107.968
1.296.871
1.378.564
561.289
483.369
673.063
980
0.910.375
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
TOPLAM
kin müdahaleye yönelik eylem planlar›n›n belirlenmesi konular›n› içeren Ulusal Modelleme Çal›fltay› düzenledi. Çal›fltayda Zorunlu Deprem Sigortas› da yabanc› ülkelerdeki benzer sistemlerle karfl›laflt›rmal› olarak ele al›nd›. DASK Yönetim Kurulu
Baflkan› Selamet Yaz›c›’n›n aç›l›fl konuflmas›yla
bafllayan çal›fltayda Bo¤aziçi Üniversitesi, ‹stanbul
Teknik Üniversitesi ve Orta Do¤u Teknik Üniversitesi’nden akademisyenler araflt›rmalar›n›n sonuçlar›n› paylaflt›. Çal›fltay kapsam›nda Afet ve Acil Durum Yönetimi Baflkanl›¤›, ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi ve Allianz Sigorta’dan temsilciler de sunum
yapt›. Depremle ilgili 21 farkl› sunumun yap›ld›¤›
çal›fltay› içlerinde ‹stanbul Valili¤i, ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi, Afet ve Acil Durum Yönetimi Baflkanl›¤›’ndan yetkililer, akademisyenler ve sigorta
flirketi temsilcilerinin oldu¤u yaklafl›k 100 kifli kat›ld›.
‹STAT‹ST‹KLER
Ocak
58
fiubat
Mart
Nisan
May›s Haziran Temmuz A¤ustos
Eylül
Ekim
Kas›m
Aral›k
TARS‹M
Tar›m Sigortas›nda Dolu
Riskinin Köy Baz›nda
Fiyatland›r›lmas› ve Risk
Haritas›n›n Haz›rlanmas›
Necati ‹ÇER
Tar›m Sigortalar› Havuz ‹flletmesi A.fi.
Teknik Müdür
lkemizde tar›msal üretimi tehdit eden
meteorolojik karakterli risklerden dolunun neden oldu¤u hasarlar, üretici gelirinde
istikrars›zl›¤a neden olmakta ve k›rsal nüfusun
sosyo- ekonomik yap›s›n› olumsuz yönde etkilemektedir. Bu riskin üretici gelirindeki olumsuz
etkileri, en etkin risk yönetim arac› olan tar›m
sigortas› ile büyük ölçüde azalt›labilmektedir.
Ülkemizde Tar›m Sigortas› Sisteminin sa¤l›kl› bir
flekilde gelifltirilmesi, yayg›nlaflt›r›lmas› ve sürdürülebilirli¤inin sa¤lanmas›nda en önemli
unsurlardan biri, eldeki k›s›tl› verilerden hareketle meteorolojik risklerin s›kl›¤›n›n ve fliddetinin do¤ru bir flekilde tahmin edilerek prim fiyatlar›n›n sigorta prensipleri çerçevesinde
çiftçilerin ödeyebilece¤i kadar makul, co¤rafi olarak dengeli ve y›llar itibariyle istikrarl› olacak flekilde belirlenmesidir.
Ü
Dolu risk fiyat›n›n istikrarl› ve dengeli bir flekilde
belirlenememesi halinde; olmas› gerekti¤inden daha düflük prim fiyat› uyguland›¤›nda
çiftçilerin sigortay› sat›n almas› kolaylaflacak
ancak çiftçilerin en büyük güvencesi olan tar›m sigortas› sisteminin finansal aç›dan sürdürülebilirli¤i tehlikeye girecektir. Di¤er taraftan, olmas› gerekti¤inden daha yüksek prim fiyat› uyguland›¤›nda ise sigorta yapt›rmak zorlaflacak
ve sadece risk potansiyeli çok yüksek olan çiftçiler sigorta yapt›rabilecektir (anti seleksiyon).
Bu durumda; sigorta yapt›ranlara daha yüksek
hasar ödemesi yap›lacak, bozulan hasar-prim
dengesini düzeltmek için prim fiyatlar› daha
da yükselecek ve sonuçta çiftçinin sigorta
yapt›rmas› imkâns›z hale gelecektir.
Tar›m sigortalar›n›n di¤er branfllara göre farkl›
özellikler göstermesi nedeniyle uygulanacak
fiyatland›rma metodu; risklerin çeflidine, fiyatland›rmada kullan›lacak meteorolojik, tar›msal
üretim, hasar ve sigorta verilerinin niteli¤ine,
kalitesine, büyüklü¤üne ve süresine ba¤l› olarak de¤iflmektedir.
DOLU R‹SK‹N‹N ÖZELL‹⁄‹
Meteorolojik bir olay olan dolu f›rt›nas›, genellikle geniflli¤i 15-20 km ve uzunlu¤u ise birkaç
km’den 80-100 km’ye kadar varan bir alan›
kapsamaktad›r. Çap› 0,5’den 20 cm’ye ve a¤›rl›¤› 1 kg.’a kadar ulaflabilen dolu tanesinin düflme h›z› saatte 160 km’ye kadar ç›kabilmektedir.
Dolunun ABD’de her y›l yaklafl›k 1 Milyar dolarl›k bir zarara yol açt›¤› belirtilmektedir.
Resimler: Dolu Riskinin Üzüm, M›s›r ve Meyve
A¤ac›na Verdi¤i Hasar Örnekleri
59
TARS‹M
S‹GORTA VER‹LER‹
Bitkisel ürünlerde meydana gelen hasarlar›n büyüklü¤ü; dolu tanesinin büyüklü¤üne, s›kl›¤›na, h›z›na ve ürün türüne ba¤l› olarak de¤iflmektedir.
Dolu olay›n›n s›kl›¤› ve fliddeti, büyük kara ve su
kitleleri taraf›ndan etkilenmekle birlikte lokal topografik özellikler de çok k›sa mesafelerde de¤iflkenlik göstermesinde önemli rol oynamaktad›r.
VER‹ KAYNAKLARI VE KULLANILAB‹L‹RL‹⁄‹
Dolu riskinin fiyatland›r›lmas›nda kullan›labilen temel veri kaynaklar›; Tar›msal Üretim- Hasar, Sigorta, Meteoroloji ve Topografya olarak say›labilir.
TARIMSAL ÜRET‹M VE HASAR VER‹LER‹
Ülkemizde köy ve risk baz›nda kullan›labilir nitelikte tar›msal üretim ve hasar kay›tlar›n›n bulunmamas› nedeniyle risk fiyat›n›n di¤er veri kaynaklar›
ile belirlenmesi bir zorunluluk arz etmektedir.
Dolu ya¤›fl›, belirli bir alanda uzun y›llar gerçekleflmeyebilir. Bu meteorolojik özellik nedeniyle
sadece 5-10 y›ll›k verilerle s›n›rl› co¤rafi alanlar
için yak›n gelece¤e ait dolu riskinin do¤ru tahmin edilmesi mümkün de¤ildir. 15-20 y›ll›k veriler bile bazen bir köyün hasar maliyeti konusunda sa¤l›kl› fikir vermeyebilir. Yüksek derecede tahmin edilebilirlik ve dolu risk fiyat›n› do¤ruya yak›n tespit için dolu sigortas› verilerinin
her bir lokasyon için istatistiksel olarak anlaml›
büyüklükte ve en az 30-40 y›ll›k olmas›n›n gerekti¤i öngörülmektedir. Verilerin ait oldu¤u y›l
say›s› ne kadar fazla olursa, ola¤anüstü büyük
(katastrofik) hasarlar›n da de¤erlendirme kapsam›na al›nmas› o kadar fazla mümkün olur. Bu
nedenle, sa¤l›kl› bir fiyatland›rma çal›flmas› için
Tablo 1 de örne¤i görülen 12 y›ll›k sigorta verileri tar›msal üretim yap›lan tüm köylerde uzun
bir dönemi kapsayacak flekilde elde edilinceye kadar baflka veri kaynaklar›ndan da yararlan›lmas›n› gerektirmektedir.
Tablo 1: Sigorta fiirketlerinden Derlenen 12 y›ll›k Dolu Sigortas› ‹statistikleri Örne¤i
Y›l
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2005
2006
60
‹l
‹lçe
Köy
Ürün
Sigorta Bedeli
Prim
Hasar
Hasar Maliyeti
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Çorum
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Gökköy
Gökköy
Gökköy
Gökköy
Gökköy
Gökköy
Gökköy
Gökköy
Gökköy
Bu¤day
Bu¤day
Bu¤day
Bu¤day
Bu¤day
Bu¤day
Bu¤day
Bu¤day
Bu¤day
5.673
6.620
7.943
2.882
6.755
1.439
1.494
5.447
12.649
302
338
405
147
343
72
76
256
493
1.198
0
0
0
0
0
0
0
361
21,1%
0,0%
0,0%
0,0%
0,0%
0,0%
0,0%
0,0%
2,85%
METEOROLOJ‹K VER‹LER
Meteorolojik kaynakl› risklerin her biri her ürünün farkl› geliflme evrelerinde farkl› fliddette
hasara neden olmaktad›r. Örne¤in, dolu riski
bu¤day ürününde “kardefllenme evresinde”
çok az, “olgunluk evresinde” çok fazla hasara neden olurken, kurakl›k riski bu¤day›n ol-
gunlaflma evresinde hiç hasara neden olmaz. Grafik 1’de bu¤day ürününün farkl› geliflme evrelerinde dolu riskinin neden oldu¤u
hasar fliddetleri görülmektedir. Bu özellik dolay›s›yla bir tar›msal ürünün prim fiyatlar› belirlenirken farkl› geliflme evrelerindeki doludan hasar görme oranlar›n›n da göz önüne
al›nmas› gerekmektedir.
AZ
YÜKSEK
Grafik 1: Dolu Riskinin Bu¤day›n Farkl› Geliflme Evrelerinde Neden Oldu¤u Hasar
ÇIKIfi
1.3. YAPRAK
KARDEfiLENME SAPOLUfiUMU
Söz konusu tar›msal ürünün geçmifl y›llara ait
“Bölgelere Göre De¤iflen Vejetasyon Dönemindeki Aylara Ait Dolu Ya¤›fl Verileri”, dolu
riskinin fiyatland›r›lmas›nda yararlan›labile-
BAfiAK ÇIKIfiI
Ç‹ÇEKLENME
DANE OLUfiUMU
OLGUNLUK
cek kaynaklardan biridir. Grafik 2’de bölgelerin uzun dönemli Mart-A¤ustos Dönemindeki Dolu Ya¤›fll› Günlerin Ortalamas› görülmektedir.
Grafik 2: Ayl›k Dolu Ya¤›fll› Günlerin Ortalamas› (Mart- A¤ustos)
Dolu riskinin fiyat›n›n sa¤l›kl› olarak belirlenmesinde, gözlem süresinin yan› s›ra meteoroloji istasyonlar›n›n farkl› dolu risk bölgelerini temsil edebilirli¤i önemli rol oynamaktad›r. Dolu ya¤›fllar› topografik özelliklere, rüzgâra veya di¤er baz› nedenlere ba¤l› olarak k›sa mesafelerde bile
önemli de¤ifliklik gösterebilmektedir. Bu nedenle
il merkezinde bulunan meteoroloji istasyonunun
noktasal verileri çok uzun y›llara ait olsa bile örne¤in 30 km uza¤›ndaki köyleri temsil edemeyebilece¤i düflünüldü¤ünde, mevcut meteoroloji
verilerinin yan› s›ra köy baz›nda fiyatland›rma
çal›flmas›nda baflka veri kaynaklar›n›n kullan›lmas›na da ihtiyaç duyulmaktad›r.
TOPOGRAF‹K VER‹LER
Bir yerdeki dolu ya¤›fl›n›n bir baflka yere göre daha fazla olmas›n›n nedenleri hakk›nda elimizde
fazla bir bilgi bulunmamakla beraber, s›cakl›k, rüzgâr gibi iklimsel faktörlerle birlikte, arazinin rak›m›,
e¤imi, bak›s› ve çevresindeki su kütlelerinin büyük-
61
TARS‹M
lü¤ü gibi di¤er fiziki-co¤rafi faktörlerin dolu olay›n›n meydana gelip gelmemesini ve fliddetini etkilemesi söz konusudur. ‹klimsel, fiziksel ve co¤rafi
faktörlerden yararlan›labilmesi için dolu ya¤›fl› ile
aras›ndaki iliflkinin araflt›r›lmas› gerekmektedir.
Fiziksel faktörlerden, rak›m ile dolu ya¤›fl s›kl›¤› aras›nda pozitif iliflki oldu¤una dair yayg›n bir görüfl
bulunmaktad›r. Ancak, ülkemizde farkl› rak›m kate-
gorilerinde yeterli sigorta verilerinin olmamas› nedeniyle hasar-rak›m iliflkisinin bulunmas› amac›yla
henüz bir araflt›rma yap›lmam›flt›r. Bununla beraber, Türkiye’de 68 meteoroloji istasyonundan elde
edilen en az 40 y›ll›k verilere göre bölgeler baz›nda
bu¤day›n doludan etkilendi¤i vejetasyon dönemindeki dolu ya¤›fll› gün ortalamas› ile il merkezlerinin rak›mlar› aras›ndaki iliflki belirlenmifl olup, bununla ilgili örnek Grafik 3’de görülmektedir.
Grafik 3: Rak›m ile Dolu Ya¤›fll› Günler Aras›ndaki ‹liflkinin Bölgesel Karfl›laflt›r›lmas›
Grafik 3 incelendi¤inde görülece¤i üzere, meteoroloji istasyonlar›n›n bulundu¤u noktalar›n rak›mlar› ile dolu ya¤›fl frekanslar› aras›ndaki iliflki bölgesel bazda farkl›l›k göstermektedir. Bu farkl›l›¤›n iklimsel ve deniz, göl, da¤, vb. fiziki özelliklerin bölgeler aras›ndaki farkl› olmas›ndan kaynakland›¤› düflünülerek, risk fiyatland›rma çal›flmas›nda rak›mlar›n etkisi yans›t›l›rken her bölge ayr› de¤erlendirilmifltir. Bölge baz›nda dolu ya¤›fll› gün ortalamas›
ile rak›m aras›ndaki iliflkiyi belirlemek amac› ile serpilme diyagram› çizilmifl ve korelasyon katsay›s›
hesaplanm›fl, anlaml›l›¤› test edilmifltir. Test sonucuna göre rak›m ve dolu riski aras›nda ‹ç Anadolu
Bölgesinde orta fliddetli pozitif yönlü bir iliflki görülürken, Do¤u Anadolu Bölgesinde yüksek fliddetli
pozitif bir iliflki görülmektedir. Dolu ya¤›fl s›kl›¤› ile rak›m aras›ndaki korelasyonun çok yüksek gerçekleflmemesine ra¤men köylerin dolu riskinin fiyatland›r›lmas›nda daha anlaml› sonuç elde edilebilece¤i düflüncesiyle dolu ya¤›fl› verilerinin yan› s›ra
ile köylerin rak›m bilgilerinin de sigorta verilerine
entegre edilmifltir.
R‹SK F‹YATININ BEL‹RLENMES‹NDE
UYGULANAN METODOLOJ‹
Dolu riskinin küçük co¤rafi alanlarda de¤iflkenlik
gösterebilmesi ve mümkün oldu¤u kadar homo-
62
jen fiyatland›rma bölgelerini gerektirmesi nedeniyle co¤rafi olarak “köy” ve ürün olarak en yayg›n yetifltirilen ve sigortal›l›k oran› en yüksek olan
“bu¤day” fiyatland›rma birimi seçilmifltir. Dolu risk
fiyat›n›n belirlenmesinde çözülmesi gerek sorunlar›n bafl›nda küçük co¤rafi alanlarda dolu riski frekans›n›n genel olarak düflük olmas›, sigorta verilerinin k›sa süreli (12 y›l) olmas› ve istatistikî verilerden
anlaml› sonuçlar elde edebilecek kadar yeterli
verinin bulunmamas› gelmektedir. Di¤er taraftan,
dolu ya¤›fllar›n›n küçük co¤rafi alanlarda tesadüfî
olarak da farkl›l›k gösterebilme özelli¤i nedeniyle
risk fiyat›n›n komflu köyler aras›ndaki büyük fiyat
farkl›l›klar›n›n oluflmas›n›n önlenmesi gerekiyor.
fiema 1’de görüldü¤ü üzere 12 y›ll›k köy baz›ndaki sigorta verilerinden elde edilen tüm co¤rafi birimlerin (ülke, bölge, il, ilçe, köy) kümülatif hasar
maliyetleri için* belirlenen “Denge Faktörleri” ile
kullan›larak yukar›daki sorunlar›n büyük ölçüde giderilmesi ve böylece, risk fiyatlar›nda köyler aras›nda denge ile y›llar itibariyle istikrar ve güvenilirlik
amaçlanm›flt›r. Ayr›ca, çok az sigorta yap›lan bir ilde örne¤in sadece bir kaç poliçenin hasar de¤erinin il ve ilçe içindeki di¤er köylerdeki etkisinin s›n›rland›r›lmas› amac›yla kullan›lan “Sigortal›l›k Faktörü” belirlenirken uç de¤erleri ortalamaya yaklaflt›racak flekilde karekök yöntemi uygulanm›flt›r.
fiema 1: Köy Risk Fiyat›n›n Bulunmas›*
Hasar Maliyeti
Denge
Faktörü
Türkiye (%)
%50
Bölge (%)
%20
‹l (%)
%15
‹lçe (%)
%10
Köy (%)
%5
Sigortal›l›k
Faktörü
A¤›rl›kl› Ortalama
Hasar Maliyeti
KÖY R‹SK F‹YATI
* Sigortal›l›k oran› belirli de¤erin alt›nda olan iller için sadece “Bölge Hasar Maliyeti” esas al›nm›flt›r.
** Hasar Maliyeti: Sigortal› ürün için ödenen hasar›n sigorta bedeline oran›
Sigorta verilerinden bulunan “Nihai Hasar Maliyeti”ne meteoroloji ve rak›m verilerinden bulunan
faktörler eklenerek tüm köyler için Risk Fiyatlar› bu-
lunmufltur. Mevcut veriler ve sigortac›l›k deneyimi
ile belirlenen faktörlere göre haz›rlanan Türkiye
Dolu Risk Haritas› Resim 1’de görülmektedir.
Kaynaklar:
ment of Agriculture.
[5] Roth R.J., The Rating of Crop-Hail Insurance, Discussion of Papers, Volume XLVII, Page 108-146.
[1] Dean C.G., Hafling D.N., Wenger M.S., Wilson W.F., Smoothing
Weather Losses: A Two-sided
Percentile Model.
[2] Josephson G.R., Klein A., Stom T.M., Zacharias T. (1993), Crop-Hail Insurance Ratemaking, Special Forum.
[3] Meteoroloji ‹flleri Genel Müdürlü¤ü Verileri.
[4] Risk Management Agency - Rate-making Methods and Practices of Risk Management Agency (RMA), United State Depart-
[6] Schnapp F., Zacharias T., National Crop Insurance Services NCIS - Rate Making Procedures for Multi- peril Crop Insurance.
[8] William D. (2001), Infornation Requirement and Data Sources
for Rating, International Agricultural Insurance Seminar, PartnerRe
[9] Wilson G.S. CAS Ratemaking Committee, Results of the International Survey on Ratemaking Principles and Methods Used in Other Countries.
Resim 1: Dolu Risk Haritas›
63
DIfi BASIN
2011 Y›l›nda Sektörü
Bekleyen Zorluklar
vrupa Risk Yönetimi Birlikleri Federasyonu,
2011 y›l›nda sigorta sektörünü bekleyen
zorlu konular› belirledi. Buna göre FERMA Baflkan
Yard›mc›s› Julia Graham, 2011 y›l›nda ekonomik
krizin sektör üzerinde fazla bask› yaratmayaca¤›n› ancak hükümet altyap›lar›n›n flirketlerin risk yönetim kabiliyetlerini s›n›rland›raca¤›n› belirtti.
A
FERMA Baflkan Yard›mc›s› taraf›ndan yap›lan
uyar›lar aras›nda hastal›klar, terörizm ve iklim
de¤iflikli¤inin de potansiyel riskleri beraberinde
getirece¤i, yasal ve düzenleyici konulardaki
de¤iflikliklerin de sektör üzerinde bask› oluflturmaya devam edece¤i yer ald›.
Teknolojinin geliflmesi ile flirketlerin veri koruma
konusunda daha fazla tehlikeye maruz kalaca¤› ve risk müdürlerinin daha fazla donan›ma sahip olmas› gereklili¤i de FERMA taraf›ndan 2011 y›l›nda sigorta sektörü için yap›lan
uyar›lar aras›nda yer ald›.
(Kaynak: Insurance Journal, 21 Ocak 2011)
‹klim De¤iflikli¤inden Kaynakl›
Riskin Artmas›ndan Duyulan Endifle
eçti¤imiz günlerde Avustralya ve Brezilya’da meydana gelen seller sonucu ortaya ç›kan büyük kay›plarla birlikte sigortac›lar iklim de¤iflikli¤inden kaynaklanan
riskleri yeniden inceleme alt›na ald›. Buna
göre baz› sigortac›lar iklim de¤iflikli¤i ile artan
riskler aras›nda bir ba¤lant› oldu¤unu savunurken di¤er bir grup ise iklim de¤iflikli¤inin
G
artan kay›plar üzerinde etkili olmad›¤› görüflünü temsil ediyor. Uzmanlar ise hava ile
ba¤lant›l› olarak meydana gelen do¤al afetler sonucu özellikle Asya bölgesinde k›rsal nüfusun büyük flehirlere tafl›nd›¤›n› belirterek her
geçen gün büyüyen mega kentlerin büyük
risklere neden olaca¤› uyar›s›nda bulunuyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 19 Ocak 2011)
AB, Solvency II’ye Geçifl ‹çin
Ek Süre Tan›yacak
vrupa Birli¤i Komisyonu, 2013 y›l›nda yürürlü¤e girmesi planlanan Solvency II’ ye iliflkin çal›flmalar›n› sürdürüyor.
Buna karfl›n, Avrupa Birli¤i, tüketicilerin
haklar›n› daha iyi korumak üzere tasarlanm›fl sermaye kurallar›n›n flirketler taraf›ndan uygulanmas› için ek zaman verilebilece¤ini aç›klad›. Sigortac›lar ise Solvency
A
64
II’nin baz› yönlerinin karmafl›k oldu¤unu
belirterek yeni uygulaman›n k›sa sürede
yürürlü¤e girecek olmas›ndan endifle duyuyor. Munich Re ve Swiss Re gibi reasürans flirketleri ise yeni kurallarla birlikte sigorta flirketlerinin reasüransa olan talebinin yükselece¤ini belirtiyor.
(Kaynak: Business Insurance, 19 Ocak 2011)
BM, Do¤al Afetlerin
Faturas›n› Aç›klad›
irleflmifl Milletler (BM) taraf›ndan yap›lan
aç›klamada 2010 y›l›nda do¤al afetlerin
109 Milyar Dolar de¤erinde ekonomik kayba yol
açt›¤› belirtildi. BM, söz konusu kay›p miktar›n›n
2009 y›l›nda kaydedilen kay›p miktar›n›n üç kat› oldu¤unu belirterek do¤al afetler nedeniyle en fazla ekonomik kayb›n Çin ve fiili’de meydana geldi¤ini ortaya koydu. BM yetkilileri, 2010 y›l›nda deprem, f›rt›na, s›cak ve so¤uk hava dalgalar›ndan
B
etkilenen kifli say›s›n› 207 Milyon; afetler sonucu
ölen kifli say›s›n› ise 297,000 olarak aç›klad›. BM, do¤al afetlerden en fazla altyap›s› geliflmemifl flehirlerin etkilendi¤ine de dikkat çekti. Yetkililer ayr›ca
deprem, f›rt›na gibi ani ölüm ve kay›plara yol
açan do¤al afetlerin yan›nda kurakl›k gibi uzun
dönemli do¤al afet risklerinin de art›fl gösterdi¤i
uyar›s›nda bulundu.
(Kaynak: Business Insurance, 24 Ocak 2011)
WMO Verileri Dünyan›n
Giderek Is›nd›¤›na ‹flaret Ediyor
ünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2010
y›l›n›n hava s›cakl›¤› aç›s›ndan en s›cak
y›l olarak kay›tlara geçti¤ini aç›klad›. WMO,
ayr›ca söz konusu ›s›nma trendinin uzun soluklu
oldu¤una dikkat çekerek gelecek dönemdeki
›s›nman›n sera etkisi yaratan gazlar›n sal›n›m› ile
orant›l› olarak artaca¤› konusunda uyard›.
WMO Genel Sekreteri Michel Jarraud ise verilerin, iklim de¤iflikli¤inin insan kaynakl› oldu¤una
D
flüphe b›rakmad›¤›na da dikkat çekti. WMO,
iklim de¤iflikli¤inin y›ldan y›la artaca¤›n› ve bu
nedenle sera etkisi yaratan gazlar›n sal›n›m›n›n
azalt›lmas›na yönelik eylemlerin hayata geçirilmesi gerekti¤ini belirtti. Buna göre WMO, iklim
de¤iflikli¤inin önümüzdeki dönemde daha fazla sel, kurakl›k gibi do¤al afetleri beraberinde
getirece¤ine dikkat çekti.
(Kaynak: Insurance Journal, 21 Ocak 2011)
AB, Do¤al Kaynaklara ‹liflkin
Stratejisini Aç›klad›
›s›tl› do¤al kaynaklar hem Avrupa’da
hem de küresel düzeyde önemli bir gündem maddesi olarak yerini koruyor. Bu kapsamda
Avrupa Birli¤i Komisyonu da Avrupa’n›n ekonomik
ve ekolojik güvenli¤i için hammadde, g›da, su,
hava ve ekosistemlerin daha verimli flekilde kullan›lmas›n› hedefliyor. Bu do¤rultuda geçti¤imiz
günlerde aç›klanan AB’nin stratejik çerçevesinde
do¤al kaynaklar›n daha uzun süre kullan›m› ve
K
düflük karbon üretimi hedefleniyor. Söz konusu
strateji, Avrupa’da ak›lc› ve sürdürülebilir büyümeyi hedefleyen “Avrupa 2020” kapsam›ndaki
önemli giriflimlerden birini oluflturuyor. Çerçeve
stratejide kaynak verimlili¤inin Avrupa Birli¤i’nin
enerji, ulafl›m, iklim de¤iflikli¤i, tar›m, bal›kç›l›k, bioçeflitlilik ve bölgesel kalk›nma gibi politikalar›nda
bafll›ca ilke olarak benimsenmesi amaçlan›yor.
(Kaynak: Europolitics, 26 Ocak 2011)
65
DIfi BASIN
CEA, Solvency II’ye ‹liflkin
Endiflelerini Yeniden Dile Getirdi
vrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu (CEA) QIS 5’in (say›sal etki çal›flmas›) yeni Solvency II düzenlemeleri için bir test oldu¤unu ve QIS 5 testinin önerilen düzenlemelerin Avrupa sigorta sektörü üzerindeki etkilerinin
anlafl›lmas› aç›s›ndan önemli oldu¤unu belirtti.
CEA Baflkan› Tommy Persson yapt›¤› aç›klamada geçen y›l›n sonunda gerçeklefltirilen QIS 5’in
sonuçlar›n›n aceleye getirilmemesi gerekti¤i
konusunda da uyar›da bulundu. CEA Baflkan›,
yeni sermaye gereklilikleri nedeniyle baz› küçük
A
sigorta flirketlerinin birleflme veya devralma zorunda b›rak›labilece¤ini ve bu nedenle mevcut
baz› hesaplama ve gerekliliklerin karmafl›kl›¤›ndan endifle duyduklar›n› ifade etti.
Bu çerçevede CEA yeni düzenleyici rejimin tüm
sigortac›lar için iflletilebilir olmas› gerekti¤ini belirterek yeni düzenlemelerin özellikle küçük ve
orta ölçekli sigorta flirketleri için fazla karmafl›k
ve maliyetli olmamas› gerekti¤ini de dile getirdi.
(Kaynak: Commercialriskeurope.com, 4 fiubat 2011)
Lloyd’s Uyard›
aloyd’s taraf›ndan sigorta sahtecili¤i
üzerine yay›nlanan makalede sahte
tazminat taleplerinin giderek artt›¤›na yer veriliyor. Lloyd’s’un makalesinde sahte tazminat
taleplerinin özellikle ekonomik kriz dönemlerinde yükseldi¤i belirtilerek bu art›fl›n sigorta sektörüne yüklü bir bedele neden oldu¤una da
dikkat çekiliyor.
L
Lloyd’s makalesinde ‹ngiliz Sigortalar Birli¤i taraf›ndan yap›lan bir anketin sonuçlar›na da
yer veriyor. Buna göre ‹ngiltere’de her gün de-
¤eri 2,3 Milyon Pound’u bulan ortalama 335
sahte tazminat talebinin kaydedildi¤i belirtiliyor. Lloyd’s, ‹ngiltere’de sahte tazminat talebinin özellikle konut sigortalar›nda yayg›n oldu¤unu aç›kl›yor.
Lloyd’s,’a göre sahte tazminat taleplerinin azalt›lmas› sigorta sektörü için sürekli bir mücadeleyi
gerektiriyor. Bu nedenle sigorta flirketleri sahte
tazminat taleplerini tespit etmek üzere ilgili teknolojilere her geçen gün daha fazla yat›r›m yap›yor.
(Kaynak: Insurance Journal, 7 fiubat 2011)
Munich Re, 2011 Y›l› Kâr
Hedefini Tutturamayacak
unich Re, Japonya’da meydana gelen
deprem ve tsunaminin ard›ndan flirketin
ödeyece¤i hasar tazminat miktar›n› 1,5 Milyar Euro olarak aç›klad›. Munich Re, 2011 y›l› için 2,4 Milyar Euro olarak belirlenen kâr hedefine ulafl›lamayaca¤›n› da ilân etti. Munich Re taraf›ndan yap›lan aç›klamada afete iliflkin kay›p miktar›n›n net
flekilde de¤erlendirilmesinin zaman alaca¤› da
M
66
ifade edildi. Munich Re, bu y›l›n bafl›nda Yeni Zelanda’da meydana gelen deprem ve Avusturalya’ daki seller nedeniyle yine yüklü bir faturayla
karfl› karfl›ya kalm›flt›. Japonya’da yaflanan felakete iliflkin tahmini kay›plarla birlikte do¤al afetler
sonucu meydana gelen kay›plar›n Munich Re için
faturas›n›n 2,5 Milyar Euro’yu geçti¤i aç›kland›.
(Kaynak: Business Insurance, 22 Mart 2011)
Munich Re, Deniz Korsanl›¤›na
Karfl› Silahl› Savunmay›
Desteklemiyor
enizcilik flirketleri özellikle Ortado¤u
co¤rafyas› ve Hint Okyanusu’nda ticaret gemilerine ve petrol tankerlerine karfl›
artan korsan sald›r›lar› karfl›s›nda çaresiz kal›yor. Veriler, deniz korsanl›¤›n›n y›lda 7 ila 12
Milyar Dolar de¤erinde ekonomik zarara neden oldu¤unu ortaya koyuyor. Söz konusu
korsan sald›r›lar› denizcilik flirketlerinin artan
sigorta maliyetleri ile de karfl› karfl›ya kalma-
D
s›na neden oluyor. Munich Re ise korsan sald›r›lar›na karfl› denizcilik flirketlerinin gemi ve
tankerlere silah ve silahl› ekipler yerlefltirilmesi fikri üzerinde durduklar›n› belirtiyor. Uzmanlar ise bu önlemin yeterli olmayaca¤›n› ve
geminin batmas› halinde ortaya ç›kan çevresel zarar›n daha maliyetli olaca¤› görüflünü savunuyor.
(Kaynak: Business Insurance, 11 fiubat 2011)
Otobüs
Yolcular› ‹çin
Yeni Haklar
tobüs yolcular›na yeni haklar tan›nmas›na iliflkin karar, Avrupa Parlamentosu taraf›ndan kabul edildi.Karara göre AB genelinde
otobüs yolcular› gecikme ve kay›p bagaj durumunda tazminat hakk›ndan faydalanabilecek.
Karara destek veren milletvekilleri yolculara yeni
haklar tan›nmas›n›n ulafl›m ve turizm aç›s›ndan
önemli oldu¤unu belirterek yeni haklar›n küçük
flirketleri koruyaca¤› ve engelli kiflilerin hayat›n›
kolaylaflt›raca¤› görüflünü savunuyor.
O
Buna göre tüm otobüs yolcular› 2013 y›l› itibariyle vatandafll›k, maluliyet ve s›n›rl› hareketlilik
nedeniyle herhangi bir ayr›mc›l›¤a maruz kalmayacak. Yeni haklar kapsam›nda ulafl›m arac›n›n tipi veya seyahatin süresine bak›lmaks›z›n
yolculara kaza sonucu oluflan kay›p veya araca gelen hasar için tazminat hakk› tan›nacak.
Karar ile birlikte yolcu bafl›na toplam 220,000
Euro’ya; bagaj bafl›na ise 1,200 Euro’ya kadar
tazminat verilmesi öngörülüyor. 250 kilometreden fazla mesafedeki yolculuklar s›ras›nda yolcular yol kazalar› nedeniyle meydana gelen
ölüm, kay›p ve sakatlanma hallerinde de koruma alt›na al›nacak.
(Kaynak: Euractiv.com, ing, 15 fiubat 2011)
67
DIfi BASIN
Almanya’da Hava Ba¤lant›l›
Do¤al Afetlerde Art›fl
unich Re taraf›ndan yap›lan aç›klamada Almanya’da son 40 y›l içerisinde
hava ile ba¤lant›l› do¤al afetlerin artt›¤› ifade
edildi. Yetkililer, artan küresel ›s›nma nedeniyle
meydana gelen f›rt›nalar sonucunda Alman sigorta flirketlerinin daha fazla kay›pla karfl› karfl›ya kald›¤›n› belirtiyor.
M
Munich Re, 2010 y›l›nda Almanya’da meydana gelen sel, f›rt›na ve dolu olaylar›n›n flir-
kete faturas›n›n 137 Milyon Euro oldu¤unu
duyurdu. Uzmanlar ise geçti¤imiz fiubat ay›nda Avrupa’da meydana gelen ve Portekiz,
‹spanya, Fransa ve Almanya gibi ülkeleri etkisi alt›na alan f›rt›nan›n sigorta flirketlerine maliyetini 3,4 Milyar Dolar olarak aç›kl›yor. Yetkililer ayr›ca artan hava s›cakl›klar›n›n daha fazla ya¤›fl ve f›rt›nay› beraberinde getirmeye
devam edece¤ine de dikkat çekiyor.
(Kaynak: Business Insurance, 18 fiubat 2011)
Avrupal› Sigorta ve Reasürans
fiirketleri De¤erlendirildi
inci Say›sal Etki Çal›flmas›n›n (QIS 5) sonuçlar› Frankfurt merkezli Avrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Otoritesi (EIOPA) taraf›ndan geçti¤imiz günlerde aç›kland›. Sonuçlar
do¤rultusunda EIOPA taraf›ndan yap›lan analiz ise Avrupal› sigorta ve reasürans flirketlerinin
finansal durumlar›n›n kuvvetli oldu¤unu ortaya
koydu. EIOPA’ ya göre Avrupal› sigorta ve reasürans flirketlerinin % 70’i Haziran ve Kas›m
2010 tarihleri aras›nda gerçeklefltirilen QIS 5’e
5
kat›ld›.2008 y›l›nda hayata geçirilen QIS 4’te
ise flirketlerin % 33’ü yer alm›flt›.
Son analiz verilerine göre QIS 5’e kat›lan flirketler yeni düzenlemeler alt›nda sermaye
yeterliliklerini karfl›lamak üzere 395 Milyar Euro; asgari sermaye yeterliliklerini karfl›lamak
üzere ise 676 Milyar Euro de¤erinde fazladan
sermayeye sahip bulunuyor.
(Kaynak: Business Insurance, 14 Mart 2011)
Avrupa’da Ortalama
Yaflam Süresi Uzuyor
a¤l›k konusunda yap›lan yeni bir araflt›rma Avrupa’da ortalama yaflam süresinin uzad›¤›n› ortaya koydu. Araflt›rmada özellikle ‹ngiltere’de kalp hastal›klar›na ba¤l› ölüm
oran›n›n tedavi tekniklerindeki ilerleme ve sigara kullan›m›n›n azalmas›na ba¤l› olarak düflüfle
geçti¤i yer al›yor. Buna karfl›n uzmanlar henüz
S
68
etkileri kan›tlanmam›fl olmas›na ra¤men gelecek dönemde yaflam süresini etkileyecek etkenlerin bafl›nda obeziteyi gösteriyor. Araflt›rmada ayr›ca artan sa¤l›k harcamalar› ile orant›l› olarak ortalama yaflam süresinin de artt›¤›na
yönelik düflüncenin yanl›fl oldu¤u belirtiliyor.
(Kaynak: Euractiv-tr, 21 Mart 2011)
Japonya’daki Felaket Avrupal›
Sigortac›lar› Etkilemeyecek
vrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Otoritesi (EIOPA) Mart ay›nda Japonya’da
meydana gelen deprem ve tsunaminin Avrupal› sigorta flirketleri üzerinde büyük bir tehdit
oluflturmayaca¤› yönünde aç›klamada bulundu. Munich Re ve Hannover Re ise deprem felaketinin yol açt›¤› hasar›n tahmin edilmesi için
henüz erken oldu¤unu belirterek sadece depremin neden oldu¤u hasar miktar›n›n 35 Milyar
A
Dolar› bulabilece¤ini ifade etti. Sigorta sektörü
ise hasar ödemelerinin sektör üzerinde yarataca¤› etki üzerinde yo¤unlaflt›. Buna göre sigorta brokerleri hasar tazminat ödemelerinin sigortac›lar›n sermaye rezervleri üzerinde olumsuz etki yarataca¤›n› belirterek bu durumun sigortac›lar› gelecek dönemde sigorta fiyatlar›n›
yükseltmeye zorlayaca¤›na dikkat çekti.
(Kaynak: Insurance Journal, 17 Mart 2011)
Japonya’daki Felaketin
Tahmini Faturas›
ünyan›n ikinci büyük reasürans flirketi
Swiss Re, Japonya’da meydana gelen
deprem ve tsunami felaketlerinin ard›ndan flirket için ç›kacak hasar tazminat tutar›n›n 1.2 Milyar Dolar de¤erinde oldu¤unu tahmin ediyor.
Geçti¤imiz fiubat ay›nda Yeni Zelanda’y› vuran
depremin ard›ndan 800 Milyon Dolar de¤erinde
bir fatura ile karfl› karfl›ya kalan Swiss Re, Japonya’daki felaketin faturas› ile de bafla ç›kabilece-
D
¤ini aç›klad›. Swiss Re, Japonya’da meydana
gelen felaketlerin dünya çap›ndaki reasürörler
için en maliyetli do¤al afetler oldu¤una dikkat
çekerek sigortal› kay›p bedelinin 12 Milyar Dolar
ile 25 Milyar Dolar aras›nda oldu¤unu aç›klad›.
Swiss Re, ayr›ca felakete iliflkin tahmini faturan›n
beklentilerinin üzerinde oldu¤unu ancak yine
de en kötü senaryo olmad›¤›n› ifade etti.
(Kaynak: Business Insurance, 21 Mart 2011)
69
DUYURU
De¤erli Yönetici,
eni bir Rekabet Mektubu’nu sizinle paylaflman›n sevinci içindeyiz. Mektuplar›m›za göstermifl oldu¤unuz ilgi ve akabinde çeflitli kesimlerden Kurumumuza gelen iflbirli¤i talepleri, bu mektuplar› sizinle paylaflmam›z›n arkas›ndaki gerekçeleri büyük ölçüde teyit etmifl
oldu, bir anlamda bizi cesaretlendirdi.
Y
2009 Rekabet Mektubu’nun amac›, 4054 say›l›
Rekabetin Korunmas› Hakk›nda Kanun ile Rekabet Kurumu’nun temel hedeflerini ortaya koymak ve gerekli uyar›lar› yaparak, kriz döneminde teflebbüs ya da iflletmelerimizin eksik bilgi
nedeniyle önemli cezalarla karfl› karfl›ya kalmalar›n› engellemeye çal›flmak olmufltu. 2010 Rekabet Mektubu’nun gerekçesi de, ekonomik
krizden ç›k›fl aflamas›nda, rekabetçi düzenin
herkes taraf›ndan korunmas› gerekti¤ine iliflkin
“rekabet savunuculu¤u” anlay›fl ve duyarl›l›¤›n›n yayg›nlaflmas›n›n önemini vurgulamakt›.
Bütün ülkeleri, bütün teflebbüsleri derinden etkileyen ça¤dafl ve evrensel bir olguya dönüflen
“rekabetçi ortam”, ayakta kalmak ve güçlenmek için gerekli “oyun kurallar›” na ya da rekabetle ilgili hukuki altyap›ya uyum sa¤lanmas›n›
da zorunlu k›lmaktad›r. Kendi ayaklar› üzerinde
duran, verimlilik ve etkinli¤i öne ç›karan, rekabet gücü yüksek teflebbüslerin varl›¤› ile uyulmas› zorunlu kurallar› olan rekabetçi ortam aras›nda do¤rudan bir iliflki bulunmaktad›r.
Bu sebeple, 2011 Rekabet Mektubu’nun ana
temas›n›, “rekabet gücü ve rekabet hukuku
iliflkisi” olarak belirlemeyi uygun gördük. Rekabet gücünün önemli oldu¤unu ama ancak hukuka uygun bir rekabet ortam›n›n ve hukuka
uygun teflebbüs faaliyetlerinin rekabet gücünü
yükseltece¤ini vurgulad›k. Mektubumuzla, rekabetçi bir ekonomi düzeni oluflturmay› ve gelifltirmeyi amaçlayan rekabet mevzuat›na uyumun, iflletmelerimiz aç›s›ndan niçin önemli oldu¤unu ve bunu nas›l baflaracaklar›n› anlatmaya
çal›flt›k. Ayn› zamanda, iflletmelerimizin, böyle
bir duyarl›l›kla kendi rekabet güçlerini oldu¤u
kadar ulusal rekabet gücümüzün artmas›na
katk› sa¤layaca¤›na dikkat çektik.
Teflebbüslerimizin, rekabet hukukuna uygunluk aç›s›ndan, kendi kendilerini de¤erlendirmelerine yard›mc› olaca¤›na inand›¤›m›z
tavsiyeler, mektubumuzun a¤›rl›kl› bir bölümünü teflkil etmektedir. Teflebbüs yönetici ve
çal›flanlar›n›n rekabetin hukuki boyutuna dair bilgileri ve bu yönde gösterecekleri uyum
derecesi, ayn› zamanda onlar›n yönetim baflar›lar›n›n da bir göstergesi olacakt›r. Ayr›ca,
belirmeliyim ki, “Rekabet Uyum Program›”
bafll›kl› kurumsal çal›flmam›z, en k›sa zamanda, internet sitemizde yay›mlanacak ve ilgili kamuoyumuzun bilgisine sunulacakt›r.
Rekabet Kurumu olarak aslî görevimiz, ülkemizde rekabetçi bir düzenin yap›land›r›lmas› ve iflleyiflinin sa¤lanmas›d›r. Bu görev, ayn› zamanda yetki ve sorumlulu¤umuzun, Anayasa ve
ilgili yasadan kaynaklanan temelini de oluflturmaktad›r. Ancak aç›kça ifade edelim ki, piyasalar›n varl›¤› söz konusu olmasayd›, ne rekabetten ne de rekabet hukukundan söz edebilirdik. Bütün çabam›z, teflebbüslerimizin daha
güçlü, daha baflar›l› olmalar› için elimizden
geldi¤ince yard›mc› olmakt›r.
2011 y›l›n›n ülkemiz, ifl hayat›m›z, teflebbüs ve
çal›flanlar›m›z için baflar›l› bir y›l olmas›n› diliyor, bu vesileyle en içten selâm ve sayg›lar›m› sunuyorum.
Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI
Baflkan
70
I-Rekabet Gücü
REKABET GÜCÜ HER BAKIMDAN ÖNEML‹D‹R!
Modern dünyadaki çok yönlü, çok boyutlu de¤iflim sürecinin bize ö¤retti¤i en önemli olgu, her
alanda rekabetin var oldu¤u gerçe¤idir. Bireyler,
teflebbüsler, sektörler, ülkeler yar›fl›yor; ürünler,
teknolojiler, fiyatlar yar›fl›yor, ama belki de en
önemlisi ak›llar yar›fl›yor. Bu yüzden, yenidünyan›n
gerçeklerine duyars›z kalmamak gerekiyor.
Rekabet gücü önemlidir, çünkü bir toplumda“hayat kalitesi” nin yükselmesinin arka plan›n› oluflturmaktad›r. Günümüz dünyas›nda “rekabet gücü”,
bir ülkenin ekonomik refah düzeyini belirleyen temel özellik ya da unsurlardan biri olarak kabul
edilmektedir. Ülke kalk›nmas›n›n sa¤lanmas›, milli
gelirin art›fl›, tüketici refah›n›n yayg›nlaflmas› gibi
hayati önemi haiz ekonomik alanlarda oldu¤u
kadar, e¤itim, sa¤l›k, sosyal güvenlik, hukuk devleti, demokrasi standard›n›n yükselmesi gibi sosyal
geliflmenin göstergesi olan alanlar bak›m›ndan
da yeterli bir rekabet gücü zorunlu bir unsurdur.
“Rekabet gücü” kavram›, önemine binaen, hemen her ortamda gündeme gelebilmektedir. Her
ne kadar, ortak payda büyük ölçüde ayn› olsa
da, farkl› kesimlerin, farkl› kriterlere göre tan›mlad›¤› ve kulland›¤› “rekabet gücü” kavramlar›ndan söz edilebilir. Bizim bak›fl aç›m›z, önemli olan›n
rekabetçi bir ortam›n tesisi, rekabetin kurals›z bir
yar›fl olmad›¤›, bu yar›fl›n hak ve hukuka uygun flekilde yap›lmas› yönündedir. Dolay›s›yla, rekabet
gücü, “teflebbüslerin hukuk zemininde kalmak
kayd› ile, belirli bir piyasada rekabet edebilme, piyasa pay›n› art›rabilme, ihracat yoluyla yeni pazarlara girebilme, sürdürülebilir bir büyüme ve kâr
edebilme kapasitesi” olarak tan›mlanabilir.
Teflebbüs, sektör ve ülke düzeyinde rekabetçi bir
güce sahip olmak ya da olmamak hayati sonuçlar do¤urmaktad›r! Serbest piyasa ortam›nda faaliyette bulunan ve fakat rekabet gücü yetersiz
bir iflletmenin maliyetleri piyasa fiyat›nda sat›fllara
imkân vermeyecek, böyle bir iflletme kâr edemeyecek, yeni yat›r›mlar için kaynak bulamayacak,
büyümekten mahrum olacak, yenilik yapamaya-
cak, geliflip güçlenemeyecek, sonuç olarak da
varl›¤›n› sürdüremeyecektir. Rekabetçi özellikler
tafl›mayan iflletmelerden oluflan bir sektör ya da
endüstri, di¤er sektörler karfl›s›nda c›l›z kalacak,
di¤er ülkelerin endüstrileri ile yar›flamayacakt›r. Yine bunun gibi, iç ve d›fl pazarlar itibariyle rekabet
gücünden yoksun bir sektör ya da ülke ekonomisi de toplumsal aç›dan a¤›r bedeller ödetecektir.
Rekabet, hem ülkeler ve iflletmeler hem de tüketiciler aç›s›ndan önemlidir. Güçlü ve etkin rekabetçi bir düzen, aç›k ve dinamik pazarlar›n ortaya ç›kmas›n› sa¤lad›¤› gibi verimlili¤i, yenilikleri ve
tüketici refah›n›n yükselmesini de sa¤lar. Uzun vadede halk›n refah düzeyini art›ran, istihdam düzeyini yükselten, d›fl ticarette öne ç›kmaya imkân
veren ekonomik refah›n sürdürülebilmesi ise büyük ölçüde ulusal düzeyde rekabet gücüne sahip olmakla mümkündür.
REKABET GÜCÜNÜ YÜKSELTMEN‹N EV ÖDEVLER‹!
Rekabetçi ortam›, kendili¤inden var olan, de¤ifltiremedi¤imiz bir olgu olarak de¤il, aksine her
gün etkileflim içinde oldu¤umuz çok yönlü, çok
boyutlu bir konu olarak de¤erlendirmek gerekmektedir. Rekabet gücü yüksek bir ekonomi, iyi
yönetilen, rekabete duyarl› teflebbüslerin varl›¤›
ile geliflir ve güçlenir. Rekabet gücü ak›l ve baflar› göstergesidir! Teflebbüs, sektör ve ülke düzeyinde kal›c› rekabet gücü, hak edilmifl baflar›lar›n
sonucu veya arka plan›d›r! Sürdürülebilir rekabet
gücü e¤er önemli ise, sürdürülebilirli¤in gerektirdi¤i çok yönlü hassasiyet ve zorunluluklar›n ne oldu¤unun fark›nda olmak gerekir!
Kal›c› ve sürdürülebilen rekabet gücünün, rekabet hukuku ve politikas› d›fl›nda kalan makro ve
mikro düzeyde düflünülebilecek unsurlar›ndan
bahsedilebilir. Ekonomik, sosyal, politik istikrar en
baflta gelen unsurlar aras›ndad›r. Uluslararas› iliflkilerin, uluslar aras› kural ve düzenlemelere uyumun önemine iflaret etmek gerekir. Fiziki ve sosyal
altyap›n›n yeterlili¤i, hukuk düzeni, e¤itim, sa¤l›k
ve güvenlik sistemlerinin uygunlu¤u dikkate al›nmas› gereken bafll›klard›r. Devletin ekonomideki
rolü, mali piyasalar›n uygunlu¤u, yabanc› sermaye, döviz kurlar›, tabii kaynaklar›n azl›¤› ya da
71
DUYURU
çoklu¤u, kamu yönetiminin etkin olup olmamas›, bürokrasi, vergiler, kamu teflebbüslerinin nitelikleri, iflgücü /insan kayna¤›n›n özellikleri rekabet
gücünü etkileyen d›fl faktörlerdir.
Serbest piyasa ortam›n›n kurumsallaflmas› bak›m›ndan yap›lmas› gereken mikro reformlar›n ne
ölçüde gerçeklefltirilip gerçeklefltirilmedi¤i
önemli sonuçlar do¤uracakt›r; bir ülkedeki mevzuat / hukuk altyap›s›, telekomünikasyon, bankac›l›k, sigortac›l›k, teflvik politikalar›, ulaflt›rma,
enerji altyap›s› rekabet gücünü etkileyen önemli unsurlar aras›nda kabul edilmelidir.
Teflebbüs aç›s›ndan rekabetçi de¤iflkenlere gereken dikkat sarfedilmelidir. Teflebbüsün bulundu¤u sektördeki teknoloji, maliyetler, verimlilik,
kapasite ve kârl›l›k oranlar›n›n alt›nda kalmamak
herhalde gereklidir. Ölçek ekonomisinin sonuçlar›n› önemsemek gerekir. Teflebbüsün üretti¤i mal›n kalitesi, fiyat›, standartlara uygun olup olmad›¤›, ürün tasar›m›, da¤›t›m ve sat›fl uygulamalar›;
servis, tüketici memnuniyeti vb. hususlar, rekabetçi aç›dan belirleyici olabilecektir. Rekabet gücü
yüksek bir teflebbüsün, fizibilite etüdü, giriflimcilik,
finansman, yönetim yetene¤i, yöneticilik anlay›fl›, kurulufl yeri, organizasyon, insan kayna¤› vb.
unsur ve de¤iflkenler bak›m›ndan yeterli olmas›
ve gereken özeni göstermesi zorunluluk arz etmektedir. Rekabet gücünün art›r›lmas› her fleyden önce teflebbüslerin kendi çabalar›n›n bir sonucudur. Teflebbüslerin, bu yönde amaç ve hedefler belirleyip yine bu yönde strateji ve politika
benimsemeleri illa ki, gerekli bir husustur.
Evet, dünya de¤iflti, küçüldü, düzleflti! Zaman
h›zland›, mesafeler azald›, insanlar, teflebbüs
ve ülkeler aras›ndaki engeller ortadan kalk›yor!
Bu yüzden, hayat›m›z hem kolaylaflt›, hem de
zorlaflt›. Birey, teflebbüs ve ülkelerin yeni koflullara uyum sa¤lama, ayakta durabilme ve geliflme kabiliyeti, evrensel de¤iflimle ortaya ç›kan “tehdit” karfl›s›ndaki en önemli baflar›, en
önemli güç haline geldi.
Ça¤dafl bir toplumsal düzen kurmak, bu çerçevede ekonomi ve hukuku buluflturmak, gerekirse
de¤ifltirmek, kamu yönetiminin oldu¤u kadar
72
bütün toplumsal kesimlerin de ortak hedefi ve
sorumlulu¤u olarak düflünülmelidir! Ayakta kalabilmek, ülke içi ve ülkeleraras› arenaya ç›kabilmek, baflar›l› olabilmek için haz›rl›k yapmak gerekir! Ama, bunun gerçekleflmesi için de rekabetçi ortam›n derinleflip kurumsallaflmas› ve rekabetçi anlay›fl›n tüm kesimlerce benimsenmesi
gerekecektir. K›saca, “baflar›s›n› gücünden alma” yerine “gücünü baflar›s›ndan alma” anlay›fl›n›n zihinlerimize yerleflmesi ve eylemlerimize
yans›mas› gerekmektedir.
II-Rekabet Hukuku
ve Politikas›
Rekabetçi Ortam›n “Oyun Kurallar›” Vard›r!
Rekabet hukuku ve politikas›n›n yasal alt yap›s›n›
oluflturan rekabet kanunlar› piyasa ekonomisinin
anayasas› olarak kabul edilmektedir. Piyasa koflullar›nda faaliyet gösteren teflebbüsler rekabet
hukukunun fark›nda olmak ve bu hukukun gereklerini yerine getirmek durumundad›rlar.
Genel anlamda, âdil bir rekabet ortam›n›n varl›¤› ile ekonomik performans ve rekabet gücü
aras›nda çok yak›n bir iliflki bulunmaktad›r. Sürekli ve istikrarl› bir ekonomik geliflmenin temel dinamikleri aras›nda uzun dönemli rekabetçi bir piyasa yap›s› ve bu yap›y› sa¤lay›c› ve koruyucu bir
stratejinin parças› olarak da rekabet hukuku ve
politikas› bulunmaktad›r.
Geliflme ve kalk›nma yolunda mesafe alm›fl,
ekonomik ve sosyal aç›dan geliflmifl denebilecek ülke yönetimleri rekabet ihlallerine ilgisiz kalm›yor! Kartelleri, hofl görmüyor ve cayd›r›c› cezalar veriyor. Rekabet hukuku ve uygulamalar›n›n etkili oldu¤u bu ülkeler, belirli piyasalarda hâkim durumda bulunan teflebbüslerin güçlerini
kötüye kullanmalar›n› önlemek için tedbirler al›yor, birleflme ve devralmalar› yak›ndan takip
ediyor, birleflme ve devralmalar› gerekirse yok
saymak, flartl› kabul etmek gibi a¤›r müeyyidelerle uygulamalar›n› sürdürüyorlar!
Bilindi¤i gibi, rekabetçi düzene ayk›r› ekonomik
gücün ve davran›fllar›n en somut örne¤i kartel-
lerdir. Karteller, teflebbüsler aras›nda yap›lan,
özellikle fiyat, arz miktar›, sat›fl flartlar› vb. piyasa
unsurlar›n›n birlikte belirlendi¤i ya da müflteri veya bölge baz›nda pazar›n paylafl›ld›¤› anlaflmalard›r. Kartelci e¤ilimler rekabeti önler, k›s›tlar!
K›sa vadeli, kartelci kârlara dayal› bir iflletme politikas›, uzun vadede küresel ekonomik düzenin
koflullar› karfl›s›nda kaybetmeye mahkûmdur.
Bölgesel ve küresel ölçekte sürdürülebilir bir rekabet gücüne kavuflmak, kartelci e¤ilimlerden
uzak olmay› gerektirir! Hâkim durumdaki teflebbüslerin, uzun süreyle maliyetlerin alt›nda fiyat belirleyerek veya da¤›t›m kanallar›n› kapatarak, rakiplerinin pazara giriflini önlemeye, onlar› pazar d›fl›na ç›kartmaya ya da faaliyetlerini zorlaflt›rmaya
dönük eylemleri kötüye kullanma hallerine birer
örnek teflkil etmektedir.
Özellikli ve önemli bir alan olarak, “kamu ihaleleri”, bütün dünyada hassasiyet gösterilen bir konudur. Rekabetçi flartlardan uzak, dan›fl›kl›, iflbirlikçi veya anlaflmal› yollarla kamu kaynaklar›n›n
ele geçirilmesinin önüne geçmek için ihaleye fesat kar›flt›ranlar ve rekabete ayk›r› flekilde ihalelerde iflbirli¤i yapanlar, en a¤›r cezalar ile karfl›lanmakta, ihalelerin fleffaf ve rekabetçi olmas› ad›na yo¤un çabalar sarf edilmektedir.
Sadece rekabet olsun diye düzenlemeler yapmak, müeyyide uygulamak söz konusu de¤ildir.
Baz› durumlarda, e¤er toplumsal aç›dan olumlu
sonuçlar do¤acak ise, ekonomik, teknolojik,
sosyal gerekçeler var ise, rekabete k›s›tlay›c› bir
anlaflma, karar ya da düzenlemeye “muafiyet”
verilebilmektedir! Rekabet politikas› çerçevesinde benimsenen muafiyet yaklafl›m›, rekabet gücünün önemsendi¤inin anlaml› bir göstergesidir!
Âdil paylafl›ml› bir refah art›fl›n›n önündeki önemli engellerden birisi olan piyasa aksakl›klar›n› gidermenin en etkin araçlar›ndan birisi rekabet hukuku ve politikas›d›r. Kartellerin ve hâkim durumunu kötüye kullanan teflebbüslerin etkili oldu¤u
sektör ve ekonomilerin varl›¤›, piyasalar›n sa¤l›kl›
iflleyiflini önlemekte, rekabet gücünü azaltmakta,
ülke imkanlar›n›n israf edilmesine yol açmaktad›r.
Dolay›s›yla, toplumsal refah, kaynak etkinli¤i ve
tüketici yarar› ile rekabetçi yap›lanma ve iflleyifl
aras›nda karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k vard›r!
III-Dünya ve Türkiye
REKABETÇ‹ YAKLAfiIM DÜNYANIN
ORTAK D‹L‹ HAL‹NE GEL‹YOR!
Rekabet politikas› ve hukuku, rekabetçi bir ortam›n oluflmas›, gelifltirilmesi ve böyle bir ortam›n
oluflmas›n› engelleyen unsurlar›n bertaraf edilmesi için yap›lan düzenlemeler anlam›na gelmektedir. E¤er, serbest piyasa, kendili¤inden
oluflsa ve aksamadan iflleyebilseydi belki herhangi bir kamu müdahalesi gerekmeyecekti. Ne
var ki, “görünmez el” denilen güç veya mekanizma beklendi¤i gibi, her durumda beklenen sonuçlar› vermemekte, piyasalar›n serbest denebilecek özellikler kazanmas› için kamu otoriteleri
taraf›ndan çaba gösterilmektedir.
Rekabet hukuku uygulamas›, günümüz dünyas›nda müteflebbis ve yöneticilerin dikkate ald›¤›
en önemli düzenlemelerin bafl›nda yer alm›flt›r.
OECD, UNCTAD, ICN gibi uluslar aras› kurulufllar,
serbest rekabet düzeninin bütün dünyada yayg›nlaflmas› için yo¤un bir çaba sarf etmektedir.
Rekabet hukukundaki ça¤dafl geliflmeleri özetlemek bile hayli zordur! Bütün ülkeler, bir an önce
rekabetçi piyasalar›n oluflmas› ad›na yo¤un çaba göstermektedir. Kanunlar ç›kar›lmakta, düzenlemeler yap›lmakta ve rekabet aç›s›ndan piyasalar›n iflleyiflini engelleyen flartlar›n ortadan
kalkmas› için a¤›r cezalar verilmekte, cayd›r›c›
tedbirler al›nmaktad›r. Geliflmifl ülkelerde, özellikle ABD ve Avrupa Birli¤i’nde, rekabet hukukuna
dönük ilginin ve uygulamalar›n ön plana ç›kt›¤›
herkes taraf›ndan bilinmektedir. Örne¤in,
ABD’de vitamin üreticileri kartelinin bir üyesine
500 milyon Dolar para cezas› verilirken, deniz tafl›mac›l›¤› karteli nedeniyle bir kifli 48 ay hapis cezas›na çarpt›r›lm›flt›r. Benzer flekilde, AB Komisyonu 2008 y›l›nda otomobil cam› kartelinin üyelerine toplam yaklafl›k 1,4 milyar Avro para cezas›
vermifl, 2010 y›l› içinde, Frans›z Rekabet Otoritesi’nin bankalara kartel nedeniyle uygulam›fl oldu¤u ceza, yaklafl›k 385 milyon Avro olmufltur.
Rekabet hukukunun karteller d›fl›nda, piyasaya
hâkim olan flirketlerin davran›fllar› bak›m›ndan
73
DUYURU
da, özellikle AB’de olmak üzere uygulama alan›
bulundu¤unu belirtmek gerekir. Bu uygulaman›n
iki çarp›c› örne¤i, son y›llarda AB Komisyonu taraf›ndan al›nan Microsoft ve Intel kararlar›d›r. Her
iki flirkete ayr› ayr› verilen toplamda 1 milyar Avroyu aflan para cezalar› ve getirilen yükümlülükler, belli bir piyasada hâkim durumda bulunan
teflebbüslerin davran›fllar›na getirilen s›n›rlar›n
önemini göstermektedir.
ÜLKEM‹ZDE DE REKABETÇ‹ ANLAYIfi VE
UYGULAMALAR HIZLA GEL‹fiMEKTED‹R!
Rekabetçi aç›dan de¤iflen, geliflen bir Türkiye
tablosunun varl›¤› hepimizin ortak gözlemidir!
Dünyaya aç›lma, uluslar aras› piyasalarda güçlenme, özellefltirme ve serbestleflme uygulamalar› yeni ekonomik ortam› ve artan rekabet olgusunu temsil etmektedir. Telekomünikasyon, havac›l›k hizmetleri, perakendecilik, ulaflt›rma vb.
çeflitli mal ve hizmet piyasalar›ndaki somut, ölçülebilen, gözlenebilen geliflmeler, genel olarak
ekonomide ve özel olarak da çeflitli piyasalarda
rekabetin gelifltirilmesine yönelik düzenlemelerin,
dolay›s›yla rekabet kurallar›n›n önemini daha
da art›rm›flt›r.
Bir sektörde faaliyette bulunan teflebbüslerin, kolay yoldan kâr etme amac›yla, üretim ve sat›fl
miktarlar›, sat›fl fiyatlar› ve koflullar› gibi temel ticari kararlar› anlaflarak birlikte belirledikleri durumlarda, sonuç olarak, “toplumun refah›ndan çalma” anlam›na gelecek “kartel anlaflmalar›” ortaya ç›kmaktad›r. Rekabet Kurulu, flikayet üzerine
veya re’sen, çeflitli sektörlerde açt›¤› soruflturmalarda, baz› iflletmelerin rekabeti s›n›rlay›c› anlaflmalar içinde olduklar›n›; zaman zaman, bölge ya
da il baz›nda co¤rafi pazar paylafl›m›na gittiklerini, hangi miktarda ya da oranda sat›fl yapacaklar›n›, sat›fl fiyat›n›, indirim ve kâr oranlar›n› belirlediklerini tespit etmifl ve söz konusu teflebbüsleri
a¤›r idari para cezalar› ile cezaland›rm›flt›r.
Bu soruflturmalar›n bir bölümünde, iflletmelerin
üst ve orta düzey yöneticilerinin s›kl›kla bir araya
geldikleri, üyesi olduklar› dernek ya da birlikleri
yaln›zca teknik ya da sektörel sorunlar› tart›flmak
için de¤il, ayn› zamanda rekabeti s›n›rlay›c› nite-
74
likte iflbirli¤ine yönelik ticari konular› da görüflmek
için kulland›klar› belirlenmifltir.
Rekabet Kurulu, yap›lan baflka inceleme ve soruflturmalar çerçevesinde, yine baz› mal ve hizmet piyasalar›nda hâkim durumda olan iflletmelerin, hâkim durumlar›n› kötüye kulland›klar›n› tespit etmifltir. Bu çerçevede, objektif gerekçeler olmaks›z›n müflterileri aras›nda ayr›mc›l›k yapan,
fiyatlar› haks›z kazanç elde edecek flekilde art›ran veya di¤er teflebbüsleri piyasaya sokmamak
amac›yla y›k›c› fiyatlama yoluna giden birçok iflletmeye idari para cezalar› verilmifltir. Bunun d›fl›nda belirli bir mal›n al›m›n› baflka bir mal›n al›m›na ba¤layan sat›fl politikalar› ya da tekelci fiyat
uygulamalar› Rekabet Kurulu’nun çeflitli soruflturmalar›na konu teflkil etmifltir.
Bugüne kadar, Rekabet Kurumuna intikal eden
flikâyetler üzerine ya da re’sen aç›lan soruflturmalar sonucu verilen cezalar, ciddi bir yekûn tutmaktad›r ve teflebbüsler aç›s›ndan duyarl› olunmas›n›n ne kadar önemli oldu¤unu göstermektedir. Mevcut kanun çerçevesinde, Rekabet Kurumu uzmanlar›n›n yerinde inceleme yaparken
engellenmeleri veya incelemelerinin zorlaflt›r›lmas› halinde, ilgili teflebbüse bir önceki y›l›n gayri safi gelirleri/cirosu üzerinden binde befl oran›nda ceza verilmektedir. E¤er rekabet ihlali tespiti
yap›lm›fl ise, teflebbüslerin bir önceki y›l cirosu
üzerinden yüzde on’a kadar verilen cezalar›n ne
kadar a¤›r bir müeyyide oldu¤unu hat›rlatmaya
gerek yoktur! Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, e¤er, rekabet ortam›n› k›s›tlayan, engelleyen
davran›fllar olmasayd›, Rekabet Kurumu, soruflturma açmayacak ve ceza vermek zorunda
kalmayacakt›!
Halen uygulanmakta olan mevzuat hükümlerine
göre, belli bir efli¤in üzerindeki birleflme ve devralmalar izne tabidir. Zaman›nda bildirim yap›lmad›¤› durumlarda bildirmeme cezas› verilmesi
yine mevzuat gere¤idir. Birleflme veya devir ifllemleri sonucunda bir teflebbüsün hakim duruma geçmesi, ya da halihaz›rda hakim durumda
bulunan bir teflebbüsün bu durumunu güçlendirmesi halinde Rekabet Kurulu iflleme onay vermeyebilmektedir. Kurul rekabeti s›n›rlay›c› etkile-
rin söz konusu oldu¤u kimi devirlerde de, ifllemin
gerçekleflmesini belirli koflullar›n yerine getirilmesi
flart›na ba¤lam›flt›r.
Devralmalar›n özel bir halini teflkil eden özellefltirme ifllemlerinde Rekabet Kurulu, henüz ihaleye
ç›k›lmadan evvel Özellefltirme ‹daresi’ne, Tasarruf Mevduat› Sigorta Fonu’na ya da ilgili idareye
özellefltirme ya da ihale ile ilgili bir öngörüfl göndermektedir. Temel olarak yap›lacak ifllemin rekabet üzerindeki olas› etkilerinin de¤erlendirildi¤i
bu öngörüfller, Rekabet Kurulu’nun, var ise, ihale
flartnamesine temel teflkil edecek koflullar›n› da
ihtiva edebilmektedir. Baz› al›c›lar bu görüfller
çerçevesinde yap›lacak ihalelere kat›lmayabilmektedirler. Ayr›ca, ihaleler sonuçland›¤›nda, al›c›lar aç›s›ndan bir de¤erlendirme yap›lmakta
ve flartl› ya da do¤rudan izin verilmektedir.
IV-Rekabet Uyum
Program›
REKABET GÜCÜNÜ YÜKSELTMEN‹N YOLU
REKABETÇ‹ ORTAMDA
HUKUKA UYGUNLUKTAN GEÇER!
Rekabet, hukuki zeminde, kurallar çerçevesinde
düflünülmesi icap edecek bir yar›fl olarak ele al›nd›¤›nda, prensip olarak, rekabet gücü ile rekabet gücünün elde edilece¤i rekabetçi ortam yani hukuki zemin, biri di¤erinin “olmazsa olmaz›”
d›r. Dolay›s›yla teflebbüsler, ayakta kalmak, güçlü
olmak için kendilerini, rekabet hukukunun gereklerine, rekabetin “oyun kurallar›” na uygun flekilde yap›land›rmal›, bunun için de duyarl› ya da
“haz›rl›kl›” olmal›d›rlar. Kurals›z oyun, oyun de¤ildir! Bir teflebbüsün, bir yönetimin “duyarl› ve haz›rl›kl› olmas›”, sadece, maliyet ve verimlilik, teknoloji ve yat›r›m gücü ile de¤il, hukuka uygun rekabet anlay›fl›, hukuka uygun eylem ve ifllemler
itibariyle de yeterli olmak anlam›na gelecektir.
Teflebbüsler ve teflebbüs yöneticileri, kendi kendilerini rekabetçi aç›dan ya da rekabet hukukuna uygunluk aç›s›ndan de¤erlendirmelidirler. Teflebbüsler aç›s›ndan rekabet hukukuna, rekabet
ortam›na uyum ya da uygunluk önemlidir. Bilgi,
duyarl›l›k, yap›lanma ve davran›fl aç›s›ndan bulunulan yerin ne oldu¤u, teflebbüsün ve yönetim
anlay›fl›n›n bu aç›dan mevcut durumu ya da yeterlili¤i anlafl›lmaya çal›fl›labilir! Dolay›s›yla, teflebbüs veya yöneticiler, bir durum tespiti yaparak,
eksikliklerini görebilir, gerekli tedbirleri alabilir ve
gelece¤e haz›rlanabilirler. Bu noktada, rekabet
hukuku ve politikas› alan›nda görece daha tecrübeli olan ülkelerde teflebbüslerin rekabet hukukunun gereklerine uyum gösterme konusunda
özel çabalar sarf etti¤ine iflaret etmek gerekir. Teflebbüslerimizin de, ölçek ya da büyüklüklerinden
ba¤›ms›z olarak, söz konusu uyum programlar›n›
gelifltirmelerinde öncelikle kendileri aç›s›ndan
büyük faydalar vard›r.
Teflebbüslerin rekabet hukukuna uyum için
program gelifltirmelerinin niçin önemli oldu¤unu
k›saca hat›rlatal›m:
Rekabet Kurumu’nun 14 y›la yaklaflan faaliyetleri
esnas›nda dikkatimizi çeken bir husus, Kurum’un
yürüttü¤ü inceleme ve soruflturmalar›n önemli bir
bölümünde, ilgili teflebbüslerin ya da yönetici ve
çal›flanlar›n, rekabet kurallar›n› ihlal ettiklerinin
fark›nda olmad›klar›d›r! Teflebbüs yetkili ve temsilcilerinin, “Bu eylemimizin bir rekabet ihlâli oluflturdu¤unu bilmiyorduk” ya da “Bilseydik, bu uygulamam›za derhal son verirdik” türünden savunmalar›na çokça flahit olduk. Bu tür geç kalm›fl itiraf ya da tespitler, maalesef ço¤u durumda teflebbüslerimizi a¤›r idari para cezalar›ndan kurtarmamaktad›r. Oysaki teflebbüslerin, rekabet ihlallerinin neler oldu¤unu önceden bilmeleri, daha sonraki birçok problemi ortadan kald›rabilmektedir. Tabiidir ki, sorumlu ve profesyonel bir
yönetim ve iflletmecilik anlay›fl›, olacaklar› önceden görebilmeyi gerektirir. Bilgili ve bilinçli bir yönetici, sadece mali aç›dan de¤il itibar aç›s›ndan
da teflebbüsü zor durumda b›rakabilecek yapt›r›mlardan kaç›nmak için gerekli tedbirleri alacakt›r. Bu bak›mdan teflebbüslerimizin “rekabet hukukuna uyum programlar›” haz›rlayarak uygulamaya koymalar›, al›nabilecek tedbirlerin bafl›nda gelmektedir. Geliflmifl ülkelerde küçük veya
büyük iflletmelerin birço¤unda görülen bu türden
çal›flmalar, maalesef, ülkemizde henüz yayg›nl›k
kazanmam›flt›r.
75
DUYURU
Uyum programlar›, çok önemli iki amaca hizmet
etmektedir: Bunlardan ilki, teflebbüs yöneticilerinin ve çal›flanlar›n›n rekabet kurallar› hakk›nda bilgi sahibi olmalar›n› sa¤lamas›d›r. Böylece teflebbüs yöneticilerinin rekabet ihlali anlam›na gelebilecek karar ve eylemlerden kaç›nmalar› mümkün
olabilecektir. ‹kincisi ise, e¤er herhangi bir uyum
program› var ise, rekabet mevzuat›na ayk›r› davran›fl ya da uygulamalar›n tespit edilmesine ve bu
tür eylemlere son vermeye imkân vermesidir.
Esasen, rekabet ihlalinin oluflmadan önlenmesi
esas›na dayanan uyum programlar›n›n yayg›nlaflmas›, hem teflebbüslerimizin idari yapt›r›mlarla
karfl› karfl›ya kalma riskini azaltacak, hem de ülkemizde rekabetçi bir ekonomi düzeninin inflas›na katk›da bulunacakt›r. Rekabet mevzuat› çerçevesinde Rekabet Kurumunun çal›flmalar›n›n
yan› s›ra, bu duyarl›l›k ve uygulamalar›n yayg›nlaflmas›, ülkemizdeki rekabetçi ortam›n oluflmas›
ve kurumsallaflmas› bak›m›ndan, belki de daha
etkili olacakt›r.
REKABET UYUM PROGRAMININ BAfiARISINI
ETK‹LEYEN BAZI TEMEL UNSURLAR VARDIR!
Her teflebbüs için, her durumda hayata geçirilebilecek standart bir uyum program›ndan söz etmek mümkün gözükmemektedir. Aksine, bir
uyum program›n›n, teflebbüslerin faaliyet gösterdikleri sektörlerin yap›s›na ve koflullar›na, iflletmenin kendi ihtiyaçlar›na göre flekillendirilmesi tercih
edilen bir husustur. Ancak yine de teflebbüslerimize yard›mc› olmak, bir bak›ma yol göstermek
ad›na bir uyum program›n›n baflar›s›n› belirleyecek baz› temel unsurlara k›saca iflaret edelim.
Bu temel unsurlar› befl bafll›kta özetleyebiliriz:
1- Üst yönetimin kararl›l›¤› ve deste¤i
2- Uygun politika ve prosedürlerin varl›¤›
3- Sürekli e¤itim
4- Düzenli bir de¤erlendirme süreci
5- Tutarl› bir disiplin ve teflvik uygulamas›
Sözü edilen unsurlardan en önemlisi, üst yönetimin kararl›l›¤› ve bu konuda personele liderlik etmesidir. Üst düzey yönetimin programa aç›kça
destek vermesi ve düzenli olarak duyarl› oldu¤unu pekifltirmesi, program›n baflar›s› aç›s›ndan
76
önemli bir göstergedir. Mümkün ise tepe yöneticisi, yönetim kadrosu olarak programa ba¤l›l›klar›n›
bir mesaj ile bütün çal›flanlara duyurmal›d›r. Bir teflebbüsün misyonunda veya davran›fl kurallar›nda aç›kça bu duyarl›l›ktan söz edilerek, yine üst
yönetim ekibinden bir kifliye program›n uygulanmas› sorumlulu¤u verilerek ve yine bu kiflinin konuyla ilgili olarak düzenli rapor vermesi istenerek
üst yönetim deste¤i somutlaflt›r›labilir. Bu unsur, iç
ve d›fl çevreye dönük bir uyar› sembolü olman›n
yan› s›ra mevcut çal›flanlar kadar yeni çal›flanlar›n
da programa ilgisini ve kat›l›m›n› güçlendirecektir.
Etkili bir program, rekabet hukukuna uyulaca¤›na dair sözlü taahhütten daha fazlas›n› gerektirir.
Bu amaçla haz›rlanm›fl politika ve prosedürlerin
gere¤inin yap›lmas› ile yak›ndan ilgilenilmelidir.
Bütün çal›flanlardan, görevlerini yapmak ve sorumluluklar›n› yerine getirmek konusunda mümkün ise yaz›l› bir taahhüt al›nmas›, rekabet hukukuna ayk›r› davran›fllar içinde olabilecek ya da
rekabeti ihlal edecek yönetici ve çal›flanlara disiplin ifllemlerinin tavizsiz uygulanaca¤›n› bildirmek, program›n ciddiye al›nmas› bak›m›ndan
önem arz edecektir. Yasal olmayan ya da rekabet hukukuna ayk›r› bir davran›fl› gerçeklefltirme
e¤ilimi olan personele sorumluluk verilmemesine
özen gösterilmelidir. Tabiidir ki, teflebbüs bünyesinde yap›lan ifllemlerin rekabet hukukuna uygun olup olmad›¤› ve hangi durumda nas›l hareket edecekleri konusunda çal›flanlar›n dan›flmanl›k hizmetinden yararlanmas›na imkân vermelidir. Konuyla ilgili olarak haz›rlanacak ve içinde gerekti¤i kadar rekabet mevzuat›n›n da bulunaca¤› ve di¤er ayr›nt›lar› ihtiva edecek bir
“el kitab›” ya da “kitapç›k” bu konuda hayli faydal› olabilecektir.
E¤itim, etkin bir uyum program›n›n çok önemli bir
parças›d›r. Bütün çal›flanlara, e¤er bu gerekli görülmez ise en az›ndan teflebbüsün stratejik ve ticari karar ve uygulamalar›ndan sorumlu yöneticilerine ve çal›flanlar›na yönelik etkili e¤itim
programlar› ihmal edilmemelidir. Baflar›l› olmak
için takip edilecek kat› ve standart bir flekil ve
yöntem yoktur. Teflebbüsün ve e¤itime tabi olacak çal›flanlar›n özellikleri dikkate al›narak uygun
bir yol bulunabilir. Konferans, seminer, video su-
numlar› ve canland›rma gibi yöntemlerle verilecek e¤itimlerin kayd› tutulmal›, gerekti¤inde ilgililere hat›rlat›lmal›d›r. Program, firman›n rekabet
kurallar›na uyum konusundaki kararl›l›¤›n› aç›k bir
flekilde ifade etmeli ve her çal›flan›n anlayaca¤›
sade ve anlafl›l›r bir dille uygulanabilir “yap ve
yapma”lar listesini içermelidir. Ayr›ca, firma bilgili bir dan›flman›n bizzat gerçeklefltirdi¤i bir e¤itim program›na da sahip olmal›d›r.
Olan bitenlerin sürekli olarak de¤erlendirilmesi
baflar› aç›s›ndan önemli bir di¤er unsurdur. Çal›flanlar›n kanun, teflebbüs politikas› ve prosedürler
hakk›ndaki bilgilerinin zaman zaman yoklanmas›,
mevcut veya potansiyel ihlalleri kontrol için belirli bir tarihte veya habersiz olarak, di¤er teflebbüslerle iliflkiler, sat›fl, fiyat ve tedarik süreçlerinin denetlenmesi gerekecektir. Ayr›ca, mevcut veya
potansiyel ihlallerin üst yönetime bildirilmesi ve
sorunlar› gidermeye yönelik mekanizmalar›n belirlenmesi, düzenli bir de¤erlendirme sisteminin
gelifltirilmesini gerekli k›lmaktad›r. De¤erlendirme
süreci, mümkün oldu¤unca aç›k bir flekilde yürütülmeli ve çal›flanlar›n davran›fllar›n›n denetlendi¤ini bilmelerine yard›mc› olunmal›d›r.
Rekabet hukukuna uygun bir iflleyiflin temini için
rekabet aç›s›ndan önemli faaliyetlerin ve çal›flanlar›n izlenmesi, raporlanmas› ve gerekli disiplin
tedbirlerinin al›nmas› bir baflka gerekliliktir. Yöneticilerin ve çal›flanlar›n, teflebbüsün maruz kalaca¤› ceza ve di¤er olumsuzluklar›n, hem teflebbüs
hem de çal›flanlar için bir faturas›n›n olaca¤›n›,
özellikle yönetici pozisyonda bulunanlar›n rekabeti ihlâl etmelerinin cezalar› art›raca¤›n›, bu kiflilerin flahsi olarak ceza alabileceklerini bilmeleri,
sistemin baflar›s› aç›s›ndan zorunluluk arz edecektir. Baflar›l› bir uyum program› aç›s›ndan, uyum
politikas›n› görmezden gelen ya da baflkas›n›n
yanl›fl davran›fl›n› bildirmeyen çal›flanlar›n sorumlu olabileceklerini veya cezaland›r›labileceklerini
bilmeleri son derece önemlidir.
UYGULAMA ‹Ç‹N TAVS‹YELER!
Bir uyum program›n›n gerçekten etkili olabilmesi
için, program›n, teflebbüsün ifline, organizasyonuna, personeline ve kültürüne göre tasarlanm›fl
olmas› gerekir. Teflebbüs, e¤er ölçe¤i uygun ise,
proaktif bir hukuk servisine ya da rekabet hukuku
dan›flman›na sahip olmal›d›r. Teflebbüsün avukat
ve dan›flmanlar›, yönetici toplant›lar›na kat›lmal›
ve düzenli olarak teflebbüsün tesislerini ziyaret
ederek, çal›flanlar›n rekabet mevzuat› ile ilgili bir
sorular› oldu¤unda kimi arayacaklar›n› bilmelerini
sa¤lamal›d›r. Buna ek olarak çal›flanlar›n yanl›fl bir
uygulamadan haberdar olduklar›nda bu durumu
kime rapor edeceklerini bilmelerini sa¤layan düzgün bir raporlama sistemi oluflturulmal›d›r. Baz› flirketler, bunun için teflebbüs bünyesinde bir dan›flman ya da do¤rudan bilgi vermeye imkan veren
bir dan›flma hatt› tesis ettikleri gibi, baz›lar› hukuk
departmanlar›n› bu iflle görevlendirebilmektedir.
Hangi yöntem seçilirse seçilsin, hatal› davran›fl ya
da uygulamay› bildiren çal›flan›n gizlili¤i korunmal›d›r. Son olarak firma yetkilisi veya görevlendirilen
kifli, tercihen önceden haber vermeksizin, düzenli
rekabet denetimleri gerçeklefltirmeli ve uyumla ilgili çabalar›n genel olarak nas›l gitti¤ini gözlemelidir. Bu denetimler haberli veya gerekti¤inde haber verilmeden yap›lmal›; ço¤unlukla rekabete
iliflkin karar alma yetkisi bulunanlar›n ve/veya sat›fl- pazarlama birimlerindeki çal›flanlar›n, hem yaz›l› belgelerinin hem de bilgisayarlar›n›n (özellikle
e-postalar›n) denetlenmesini içermelidir. Ayr›ca
çal›flanlarla, rakiplerle olan iliflkileri konusunda görüflmeler gerçeklefltirilebilir.
Teflebbüs veya yönetim, bir rekabet ihlali içinde
bulunuldu¤unu fark etti¤i anda hemen harekete
geçmeli, ihlale son vermeli, olay› araflt›rmaya
bafllamal› ve gerekirse rekabet otoritesini haberdar etmelidir. Özellikle, kartel anlaflmalar›nda aktif iflbirli¤ine girerek piflmanl›ktan yararlanman›n,
rekabet otoritesine ilk haber veren firman›n en
avantajl› olmas› nedeniyle, bazen bir çeflit yar›fl
haline geldi¤i ak›ldan ç›kar›lmamal›d›r.
Uyum program›n›n yürütülmesinde teflebbüs birliklerine de önemli roller düflmektedir! Bu süreçte
teflebbüslerin yan› s›ra bu teflebbüslerin üyesi oldu¤u dernek, oda, birlik gibi teflebbüs birlikleri de
önemli bir rol üstlenmelidir. Bu rol çerçevesinde ilgili teflebbüs birlikleri, hem bünyesinde yürütülen
faaliyetlerin rekabet kurallar›n› ihlal etmesinin
önüne geçmeli hem de genel anlamda üyelerin
77
DUYURU
rekabet hukuku ve politikas› konusunda bilgi ve
fark›ndal›k sahibi olmas›n› temin etmelidir.
❖ Rekabet Kurumu’nun düzenlemeleri, faaliyet-
Tek bafl›na teflebbüslerin oldu¤u kadar teflebbüs
birliklerinin de “rekabet uyum politikas›” olarak
tan›mlanabilecek bir tak›m rehberler/aç›klamalar/politika belgeleri yay›mlamalar› yerinde olacakt›r. Bu politika belgeleri, ilgili teflebbüslerin ve
teflebbüs birliklerinin etik ilke ve kurallara uygun
davranma politikas›n›n bir parças› olarak ilan
edilmeli ve ilgili kamuoyuyla paylafl›lmal›d›r. Bir
baflka ifade ile teflebbüsler ve üyesi olduklar› birlikler, rekabet hukukuna uyum meselesine ahlâki
ve hukuki bir mesele olarak bakmal›d›r.
❖ Rekabet Kurumu’nun internet sitesini düzenli
leri ve kararlar› hakk›nda bilginiz var m›?
olarak takip ediyor musunuz?
❖ Rekabet mevzuat› ve uygulamalar› ile ilgilenen
kurum içi özel bir biriminiz ya da yetkiliniz var m›?
❖ Rekabet hukukuna uyum için haz›rlanm›fl, bütün çal›flanlar›n ya da ilgililerin bilgi sahibi olmas›n› ve gerekli uygulamalar›n ne oldu¤unu gösteren kurallara, el kitap盤›na veya prosedüre sahip misiniz?
❖ Rekabet mevzuat› ve uygulamalar› ile ilgili
Teflebbüsler, rekabet hukukuna uyum konusunda kendi durumlar›n›n ne oldu¤unu gözden geçirmeli ve de¤erlendirmelidirler. Afla¤›da, teflebbüs ve teflebbüs birliklerimize yard›mc› olmak
aç›s›ndan, bir “kontrol listesi” oluflturmay› uygun
gördük. Hemen belirtmek gerekir ki, söz konusu
liste her durumu kapsay›c› nitelikte olmay›p, rekabet mevzuat› bak›m›ndan üzerinde durulmas›
gereken temel hususlar› içermektedir. Özellikle
teflebbüs ve teflebbüs birli¤i yöneticilerinin bu
kontrol ya da soru listesine göre kendi durumlar›n› de¤erlendirmelerinde fayda görmekteyiz. Sorulara verilecek cevaplar, baflar›l› olmak bak›m›ndan nas›l bir uygulama ve yaklafl›m›n gerekli
oldu¤unu büyük ölçüde belirleyecektir.
❖ Kurum üst düzey yöneticileri ya da çal›flanlar›
rekabet mevzuat› ve uygulamalar› ile ilgili herhangi bir e¤itim ald› m›?
B. Rakiplerle ‹liflkiler
REKABET UYUM PROGRAMI KONTROL L‹STES‹
Âdil bir rekabet ortam› oluflturman›n önündeki
en büyük engel, iflletmeler aras›nda yap›lan ve
rekabeti ihlâl eden anlaflmalard›r. “Kartel” diye
tan›mlanabilecek bu anlaflma türleri, fliddetle
yasaklanmaktad›r. “Toplumun refah›ndan çalma” anlam›na gelecek bu tür karar , eylem ve
ifllemler, hem itibar sars›c› hem de a¤›r cezay› gerektiren rekabet ihlâlleridir.
A. Rekabet Mevzuat› ve Rekabet Kurumu Hakk›nda Bilgiler
❖ Fiyat, fiyat› oluflturan maliyet unsurlar›n› ve sat›fl
koflullar›n› rakiplerinizle birlikte mi belirliyorsunuz?
Rekabet hukuku ve Rekabet Kurumu hakk›nda
yeterli bilgiye sahip olmak, daha sonra alt›ndan
kalk›lamayacak birçok problemi önceden görmek bak›m›ndan hayati önemi haizdir. Teflebbüs
yöneticilerinin ve rekabet ihlâli anlam›na gelecek kararlar› alabilecek yetkililerin, hukuka uygun
davran›fllar›n neler oldu¤u; ne tür karar ve eylemlerin yasakland›¤›na dair bilgi ve duyarl›l›klar›n›n
derecesi, teflebbüsün ve yönetimin bu alandaki
baflar› ya da baflar›s›zl›¤›n›n esas›n› teflkil edecektir.
❖ Rakiplerle fiyat ve fiyat› oluflturan maliyet un-
❖ Rekabet mevzuat› hakk›nda yeterli bilginiz var m›?
78
kurum d›fl›ndan bir dan›flmanl›k hizmeti al›yor
musunuz?
surlar› hakk›nda görüfl al›fl-veriflinde bulunuyor
musunuz?
❖ Rakiplerle co¤rafi ya da müflteri temelli bir piyasa paylafl›m›na gidiyor musunuz?
❖ Rakiplerle arz›n ve di¤er girdi kaynaklar›n›n s›n›rland›r›lmas›na iliflkin bir anlay›fl birli¤i içinde misiniz?
❖ Rakiplerle yaz›l› veya sözlü olarak rekabetten
kaç›nma konusunda bir mutabakat›n›z var m›?
❖ Müflteriye, sat›lan bir mal ile birlikte bir baflka
❖ Rakiplerle belirli rakip ve/veya müflterilerin piyasa d›fl›na ç›kar›lmas›n› temin etmek amac›yla
ortaklafla hareket ediyor musunuz?
mal veya hizmeti sat›n almas› konusunda koflul
getiriyor musunuz?
❖ Maliyetlerin alt›nda veya çok üzerinde bir fiyat
politikas› m› izliyorsunuz?
❖ ‹halelere kat›l›m öncesinde ve kat›l›m s›ras›nda
fiyat, maliyet unsurlar› vb rekabeti etkileyebilecek hususlarda rakiplerle görüflüyor musunuz? Bu
konularda ortaklafla hareket ediyor musunuz?
C. Müflteri ve Bayilerle ‹liflkiler
Daha çok dikey nitelikte anlaflmalar yaparak
mal ve hizmet da¤›t›m› ve sat›fl› yapan teflebbüslerin, rekabet ihlâli olarak tan›mlanacak davran›fllardan uzak kalmas› gerekir. Bu tür teflebbüslerin, kurduklar› pazarlama sisteminin rekabet hukukuna uygunlu¤u konusunda duyarl› olmalar›
ve çaba göstermeleri gerekmektedir.
❖ Bayinizin ya da müflterinizin yeniden sat›fl fiyat›n› tespit ediyor musunuz?
❖ Bayinizin ya da müflterinizin indirim oranlar› ve
vade gibi sat›fl koflullar›na müdahale ediyor musunuz?
❖ Bayilerinizle imzalad›¤›n›z sözleflmelerde bayile-
rin müflterilerine yönelik sat›fllar›na k›s›tlamalar getiriyor musunuz?
❖ Hakl› bir gerekçe olmaks›z›n müflteri veya rakiplere mal arz›n› k›s›yor musunz?
❖ Rakiplerinizin faaliyetlerini zorlaflt›racak bir
fi-
yat politikas› izliyor musunuz?
❖ Bir piyasada sahip oldu¤unuz finansal ya da
teknolojik üstünlü¤ü, çal›flt›¤›n›z di¤er piyasalarda rakiplerinizin faaliyetlerini zorlaflt›racak flekilde kullan›yor musunuz?
E. Teflebbüs Birlikleri
Genellikle bir sektörde faaliyette bulunan teflebbüsler, çeflitli amaçlar için, oda, dernek,
birlik veya baflka adlar alt›nda kurulan organizasyonlarda bir araya gelebilmektedirler. Tüzel
kiflili¤i haiz ya da tüzel kiflili¤i olmayan bu organizasyonlar›n, üyelerinin baflar›l› olmalar› için
çaba göstermeleri tabiidir. Ama bu teflebbüs
birlikleri baz› durumlarda, bilerek veya bilmeyerek, rekabeti ihlâl edecek kararlar›n al›nmas›na öncülük edebilmekte ve yine rekabet hukukuna ayk›r› uygulamalar›n ortaya ç›kmas›na da sebep olabilmektedir.
❖ Teflebbüs birli¤inin kurulufl flartnamesinde reka-
❖ Farkl› bölgelerde yetkilendirilen bayilerinizin birbirlerinin bölgesine yapt›¤› sat›fllara yasak getiriyor musunuz?
D. Hâkim Durumdaki/Piyasa Gücüne Sahip Teflebbüsler
Belirli piyasalarda, bir veya birden fazla teflebbüsün, rakipleri ve müflterilerinden ba¤›ms›z hareket
ederek fiyat, arz, üretim ve da¤›t›m miktar› gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücüne kavuflmalar› mümkündür. Bu tür teflebbüslerin rekabeti ihlâl etmeyecek flekilde davranmalar› esast›r.
❖ Ayn› konumdaki müflterilere farkl› fiyat ve sat›fl
koflullar› uyguluyor musunuz?
beti s›n›rland›r›c› nitelikte herhangi bir hüküm var
m›?
❖ Teflebbüs birli¤inin üyeleri üzerinde sahip oldu¤u yetkiler, üyeler aras›ndaki rekabeti etkiliyor
mu?
❖ Teflebbüs birli¤i, üyelerin sat›fl fiyatlar› ve di¤er
sat›fl koflullar› konusunda kararlar al›yor mu?
❖ Teflebbüs birli¤i, üyelerin faaliyet alanlar›n› k›s›tlayan kararlar al›yor mu?
❖ Üyelerin toplant›lar s›ras›nda fiyat, sat›fl koflullar›, pazar paylafl›m›/müflteri paylafl›m› gibi konularda görüflmesi teflvik ediliyor mu?
79
❖ Üyelerin faaliyetlerini düzenlemeye dönük be-
lirlenen teknik standartlar üyelerin ticari faaliyetlerini k›s›tl›yor mu?
(A) bölümüne iliflkin sorularda “Hay›r” cevab›n›n ço¤unlukta olmas›, ilgili teflebbüs ya da teflebbüs birli¤inin karar ve eylemlerinin rekabet mevzuat›n› ihlal etme potansiyelinin daha
yüksek oldu¤una iflaret etmektedir. Bu konumdaki teflebbüs ve teflebbüs birliklerinin bir uyum
program›n› yürürlü¤e koymalar› ya da en az›ndan rekabet hukuku ile ilgili dan›flmanl›k/e¤itim hizmeti almalar› yararlar›na olacakt›r. B, C,
D, E bölümlerinde ise, sorulardan herhangi birisi için verilen “Evet” cevab›, ilgili teflebbüs ya
da teflebbüs birli¤inin rekabet ihlali anlam›na
gelen bir uygulama içinde olabilece¤ini göstermektedir. Bu tür bir teflebbüsün ya da teflebbüs birli¤inin söz konusu uygulama ya da
eylemini rekabet mevzuat› bak›m›ndan yeniden de¤erlendirmesi, gerekirse ilgili eylemine
son vermesi yerinde olacakt›r. K›saca, teflebbüslerin, muhtemel bir rekabet ihlâlini önlemek amac›yla bir uyum program›n› yürürlü¤e
koymas› en uygun çözüm yolu olacakt›r.
V-Son Söz
Rekabet gücünün hukuk zemininde elde edilmesi, hukuka uygun yap›lanma, hukuka uygun ifllem ve eylemler çerçevesinde düflünülmesi icap edecek bir konudur. Buna göre,
prensip olarak, rekabet gücü ve hukuki zemin,
biri di¤erinin “olmazsa olmaz›”d›r. Dolay›s›yla,
ekonomi dünyas›n›n oyuncular› olan teflebbüsler, kendilerini, rekabetin “oyun kurallar›”na
uygun flekilde yap›land›rmal›, bunun için de
“haz›rl›kl›” olmal›d›rlar.
Rekabet Kurumu dünden bugüne, düzenlemeler yapt›, e¤itti, ö¤retti, rekabetçi bir piyasa
düzeninin oluflmas› için rekabet kültürü ve anlay›fl›n›n yayg›nlaflmas›n› sa¤lamaya çal›flt›. Rekabetçi piyasalar›n oluflmas› ve gelifltirilmesi
için düzenlemeler yapt›, görüfller haz›rlad›, denetledi ve ceza verdi! Soruflturmalar sonucunda verdi¤imiz cezalar›n as›l gerekçesi, reka-
80
bete ayk›r›, ahlâki ve hukuki olmayan davran›fllar›n önlenmesi, rekabetçi düzenin korunmas› ve gelifltirilmesidir.
Rekabet Kurumu’nun, bu Mektup ile ulaflmak
istedi¤i as›l amaç, teflebbüslerimizin yasaklanan davran›fllardan uzak kalmalar›n› temin etmek ve rekabet hukukuna uyum sa¤lamaya
çal›fl›rken baflar›l› olmalar› için kendilerine yard›mc› olmakt›r.
Esasen “rekabet politikas›” n›n odak noktas› ve
as›l amac›, öncelikle rekabetçi bir çevre oluflturmak, sonra da firma ve ülke ölçe¤inde rekabet
gücünün artmas›na katk›da bulunmakt›r. Bu anlamda rekabet politikas› firmalar› her alanda etkinli¤e ve yenili¤e sevk ederek firmalar›n ülke
içinde ve uluslar aras› pazarlarda rekabet gücüne ulaflmalar›na imkân sa¤layacakt›r. ‹lerlemenin süreklili¤ini ve art›fl›n› sa¤layan en önemli
dinamik, etkin iflleyen âdil bir rekabet ortam›d›r.
Rekabetçi ortam› kurumsallaflt›rmak, rekabet
anlay›fl›n› derinlefltirmek ve hayat›n bir parças›,
önemli unsuru haline getirebilmek, toplumsal bir
duyarl›l›¤› gerektirmektedir! Bu duyarl›l›¤›n, bu
yöndeki inanç ve de¤erler ile beslenmesi, hukuki zeminin buna göre oluflturulmas› gibi bir görevimiz vard›r. Amaç, hakk›n ve adaletin sa¤land›¤› bir piyasa düzenidir. Rekabet hukukunun gereklerini yerine getirmek sorumlulu¤u, kamu ve
özel sektöre mensup bütün teflebbüslerin, bütün
yöneticilerin görev ve ifl ahlak›n›n bir parças› olarak alg›lanmal› ve kabul edilmelidir.
Tüketici ve üreticilerin oluflturduklar› dernek,
oda, birlik, federasyon ve konfederasyonlar›n,
di¤er sivil toplum kurulufllar› ile medya organlar›n›n destekledi¤i, takip etti¤i rekabetçi bir ortam, teflebbüslerin ve yöneticilerinin duyarl›l›klar›n› art›racakt›r. Bugünkü flartlar itibariyle rekabete,
rekabetin oyun kurallar›na uyum sa¤lamak ve
rekabet hukukunun gerektirdi¤i tedbir ve düzenlemeleri yapmak, ayn› zamanda “gelece¤e
haz›rlanmak” demek olacakt›r.
(Bütün yöneticilerimize yararl› olaca¤›
ümidi ve dile¤iyle...)

Benzer belgeler