“Yetenek” YaklaĢımı Temelinde Yoksulluğun Ölçülmesi: Mersin ve

Transkript

“Yetenek” YaklaĢımı Temelinde Yoksulluğun Ölçülmesi: Mersin ve
“Yetenek” YaklaĢımı Temelinde Yoksulluğun Ölçülmesi:
Mersin ve Erzurum Ġllerinde Yoksulluğun Kayıp Boyutları
Measurement of Poverty on the Basis of the "Capability" Approach:
Missing Dimensions of Poverty in the Cities of Mersin and Erzurum
Arş. Gör. Mehmet Zanbak (İletişim kurulacak yazar)
Akdeniz Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü
Kampüs/Antalya
[email protected]
0 505 352 33 52
Prof. Dr. Selim Çağatay
Akdeniz Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü
[email protected]
1
“Yetenek” YaklaĢımı Temelinde Yoksulluğun Ölçülmesi:
Mersin ve Erzurum Ġllerinde Yoksulluğun Kayıp Boyutları
Özet
Bu çalışmada çok boyutlu yoksulluk temelinde Mersin ve Erzurum illerinde yoksulluk
ölçümü yapılmaktadır. Yöntem, yetenekler yaklaşımına dayanmakta ve hesaplamalar için
gerekli veri adı geçen illerin kentsel kesimlerinde 2011 yılında gerçekleştirilen saha
çalışmalarından elde edilmektedir. Çalışmanın hazırlanmasındaki ana motivasyon, Türkiye
özelinde yapılan yoksulluk çalışmalarında çoğunlukla parasal yaklaşım yöntemlerinin
uygulanması, bunun ise sosyal işleyiş ve süreci açıklamada yetersiz kaldığına inanılmasıdır.
Mersin ve Erzurum illerinin sonuçları incelendiğinde, Mersin ilinin yoksulluk oranının
Erzurum’unkinden yüksek olduğu görülmektedir. Karşılaşılan en çarpıcı sonuçlardan birisi
de özellikle kadının hanehalkı kararlarına katılımının incelendiği güçlendirme boyutundaki
yoksunluk yaşayan kişi sayısının iki il için oldukça farklı olmasıdır. Mersin’in yoksulluk oranı
Erzurum’un üzerinde olmasına karşın, Erzurum’da güçlendirme boyutunda yoksunluk
yaşayanların sayısı Mersin’dekilerin üzerindedir. Bu da Mersin’deki fertlerin göreli daha
özgür olduklarının bir göstergesi olabilir.
Anahtar Kelimeler: Yetenekler yaklaşımı, çok boyutlu yoksulluk endeksi, yoksulluğun kayıp
boyutları, yoksulluk oranı
JEL Kodları: I32, P36
Measurement of Poverty on the Basis of the "Capability" Approach:
Missing Dimensions of Poverty in the Cities of Mersin and Erzurum
Abstract
This study calculates multi-dimensional poverty in the cities of Mersin and Erzurum.
The methodology is based on the capabilities approach and the data is gathered from the field
surveys conducted in urban areas of those cities in 2011. The main motivation for conducting
the study was the consideration that the most commonly implemented monetary approach to
2
measure poverty lacks particularly social and physical aspects of poverty. Examining the
outcomes obtained in Mersin and Erzurum, it was found that the poverty rate in Mersin is
higher than that is in Erzurum. The striking finding is that number of the persons suffering
from deprivation within the empowerment dimension in two cities was quite different,
particularly with respect to participation of women to the decision making process in the
household. This might be an indication of relatively more freedom experienced by household
members in Mersin.
Keywords: Capabilities approach, multidimensional poverty index, missing dimensions of
poverty, poverty rate
JEL Codes: I32, P36
1. GiriĢ
Yoksulluk hesaplaması; hane ya da bireylere ait refah göstergelerinin yoksulluk sınırı
ile karşılaştırılmasını tek bir toplama dönüştüren istatistiksel bir fonksiyondur. Yoksulluğun
hesaplanmasındaki ilk aşama, yoksul ile yoksul olmayanın birbirinden ayrılmasını sağlayan
bir sınırın oluşturulmasıdır ki, bu yazında “yoksulluk sınırı” olarak adlandırılmaktadır. Sınırın
belirlenmesinin ardından birey ya da hane halkları için yoksulluk sınırı ile karşılaştırılacak bir
refah göstergesinin seçilmesi gerekmektedir. Bu refah göstergesi genellikle gelir ya da
tüketim harcaması olmaktadır ve belirlenen bu gösterge değerinin sınırla karşılaştırması
yapılarak bireyin ya da hanenin yoksul olup olmadığına karar verilmektedir.
Parasal yaklaşım temelli yoksulluk ölçümü kapsamında, parasal yoksulluk sınırı
hesapları dikkate alınmaktadır. Yoksulluk sınırının hesaplanmasında "gıda-enerji alımı
yöntemi” ve "temel gereksinmeler maliyeti yöntemi" olarak ifade edilen iki farklı yöntem
benimsenmiş ve uygulama olanağı bulmuştur. Yoksulluğun tek boyutlu hesaplandığı bu
yöntemlerin yanında, çok boyutlu hesaplar da ortaya atılmış ve sosyal göstergelerin modele
dahil edilmesi sağlanmıştır. Bunun temel nedeni; sosyal işleyiş ve süreci açıklayabilmek için
yeni araçlara ihtiyacın ortaya çıkması, yanlış ölçümlerin varlığı, ekonomik performansın ve
hesaplama araçlarının sınırlı olması, ekstra bilgi ve göstergelere ihtiyacın ortaya çıkmasıdır
(Batana, 2008). Bunun yanında resmi istatistiklere olan güvensizlik, hesaplama yöntemlerinin
mükemmel olamaması, istatistikî kavramsal hataların göz ardı edilebilmesi, çıkan sonuçların
yanlış
yorumlanabilmesi
de
çok
boyutlu
yoksulluk
ölçümü
için
birer
temel
3
oluşturabilmektedir (Alkire ve Foster, 2011; Santos ve Ura, 2008). Sadece geliri temel alan
yoksulluk ölçümleri, sosyal refahı ve mutluluğu tam anlamıyla yansıtamaz. Bu nedenle sosyal
içerikli ve tam hesaplanabilir yöntemlere ihtiyaç vardır. Kısaca çok boyutlu yoksulluk
hesaplamasına yönelmeye neden olan itici güç, daha sağlıklı sonuçların ortaya çıkacağına
inanılmasıdır (Alkire ve Foster, 2011). Yoksulluk kavramına çok boyutlu yaklaşım
gerekliliğine Kolm (1977), Atkinson ve Bourguignon (1982), Maasoumi (1986) ve Tsui
(1995) de değinmektedir.
Ravallion (1996) çok boyutlu yaklaşım için dört gösterge grubu önermektedir. Bunlar;
yetişkin başına piyasadaki mal ve hizmetlere yapılan reel harcama, piyasada alım satımı
yapılmayan mal ve hizmetlere ulaşımı gösteren gelir dışı göstergeler, haneiçi dağılıma ilişkin
göstergeler (çocukların beslenme durumu vb) ve kişilerin yeteneklerine ilişkin özelliklerdir
(fiziksel özür vb) (Bourguignon ve Chakravarty, 2003). Sen’in yetenek yaklaşımı da
yoksulluğa çok boyutlu olarak
bakmakta, fakat
kişilerin yapabilecekleri ile bu
yapabileceklerini yapma özgürlüğünü birbirinden ayırmaktadır. Bu nedenle parasal
göstergelerin kişinin yaşam göstergesini tam anlamıyla göstermede yetersiz kaldığı sonucu
ortaya çıkmaktadır (Foster, 2007). Bu paralelde diğer yeteneklerin de modele dahil edilmesi
ve çok boyutlu yoksulluğun tespit edilip bunun insanları nasıl etkilediği incelenmelidir.
Yetenek yaklaşımı temelinde yoksulluk ölçümünün günümüzdeki biçiminin öncüsü ise
Amartya Sen’dir. Bu yaklaşımda önemli olan bireylerin, istedikleri hayatı sürdürebilmelerini
ya da istedikleri kişi olabilmelerini sağlayan yeteneklere (barınma, eğitim, sağlık vb.) sahip
olabilmeleridir. Dolayısıyla bu yaklaşım çerçevesinde yoksulluk da, yetenek odağından
hareketle tanımlanmaktadır. Yetenek yaklaşımını yoksulluk odağına çevirmek, sınırsız
yeteneklerden temel yeteneklere yönelişi gerektirmektedir. Daha açık ifade etmek gerekirse,
bu yaklaşım çerçevesinde yoksulluk, asgari ya da temel yeteneklerden yoksunluk ya da belli
minimum ya da temel yeteneklere ulaşmadaki başarısızlık olarak tanımlanmaktadır (Atahan,
2006). Çok boyutlu yoksulluk hesaplama modelinin temeli ise, Sen’in (1976) aksiyomlarla
yoksulluk hesaplamasına dayanır. Sen’in yaklaşımında aksiyomlar eşitsizlik ve refah endeksi
ve bunların farklarının ortaya çıkarılması için kullanılmıştır. Çok boyutlu yaklaşımın1
aksiyom yaklaşımından farklarından birisi, hesaplamanın birden çok boyutta yapılması iken,
en temel fark; gelir ve tüketim değişkenleri ile yapılan yoksulluk hesaplamasının, dar kalıptan
çıkarılıp, farklı sosyal boyutları da içinde barındıran bir yapıya dönüştürülmesidir (Alkire ve
1
Bu yaklaşıma literatürde Alkire ve Foster’ın isimlerinin baş harflerinden oluşan “AF Yaklaşımı” adı verilmektedir.
4
Foster, 2011). Yoksulluk hesaplamasına ilişkin ilk yaklaşımlarda bir sınırın belirlenip, kişinin
gelirinin ya da tüketim harcamasının bu sınırın altında olup olmadığına bakılarak bir
belirleme yapılıyorken, AF yaklaşımı ile birden fazla boyutta hesaplama yapılabilmektedir.
Oxford Yoksulluk ve İnsani Gelişme Çalışma Grubu, Sen’in yetenek yaklaşımında
temellerini bulan çok boyutlu yoksulluk ölçümü yaklaşımı konusunda yeni bir çerçeve
geliştirmiştir. Bu çerçevenin amacı, “çok boyutlu yoksulluk ölçümü için ve yetenek
yaklaşımının içerdiği kısıtları giderecek veri setini belirlemektir”. Dolayısıyla yoksulluk
ölçümünde eksik olan ya da dikkate alınmayan boyutları (parasal boyutlardan ziyade sosyal
boyutlar) tanımlamak ve buna ilişkin veri setini oluşturmaktır. Böyle bir çerçeve, yoksulluk
ölçümünü farklı ülkeler ve bölgeler arasında da mukayese edilebilir hale getirmektedir. Bu
yaklaşımın savunucularına göre standart anketler özellikle beş konuda genişletilmeli ve
geliştirilmelidir ki bunlar; enformel istihdam, kişisel yetkiler (güçlendirme), şiddet ve cebire
karşı güvenlik, utanç duymadan bir fiili yapabilme yeteneği ile psikolojik ve öznel refahtır
(Alkire, 2007). Bu konular Foster (2007) ve Alkire'e (2007) göre bir yoksulluk çalışmasının
kayıp boyutlarıdır.
Bu kayıp boyutların da dahil edildiği bir yoksulluk analizinin temel amacı kişinin yaşam
standartlarının nihai durumunun tespit edilmesi ve geliştirilmesi için politika önerilerinin
sunulmasıdır. Zira yaşam kalitesinin arttırılması yoksullukla mücadelede en fazla önem arz
eden unsurların başında gelmektedir. Bunun yansıtılabilmesi için gelirin seviyesi yanında
haneiçindeki dağılımının, zaman verimliliğinin, eğitim ve sağlık imkanlarının varlığının,
istihdam edilme ve işin kalitesinin, politik seçim özgürlüğünün, yönetişimin, yaşam
kalitesinin eşit dağılımının, cinsiyet ve sosyal grupların eşitliğinin de sağlanması
gerekmektedir. Çünkü insani gelişme; mutluluğu, herhangi bir şeyi özgürce yapabilmeyi,
özgürlüklerin genişlemesini, binyıl kalkınma hedeflerine ulaşılmasını ve hayatın çoklu
beklentilerini kapsamaktadır (eğitimli olma, iş sahibi olma, iyi beslenme vb.) (Krueger ve
Schkade, 2008). Yoksulluk çalışmaları günümüze kadar genellikle gelir ya da harcama
temeline oturtularak yapılmaya çalışılmış, yoksulluğun sosyal boyutu ise göz ardı edilmiştir.
Ancak gelir ve harcamaların yanında; bireyin istihdam edildiği işin yapısı; bireyin özgürlüğü
yani güçlendirilmesi; yaşadığı ortamın güvenliği; sahip olduğu değerlerden utanması ya da
kendini dışlanmış, küçük düşmüş hissetmesi; sahip olduğu değerler ile mutlu olma durumu;
sağlık durumu ile yaşadığı hanenin sosyo-ekonomik yapısı vb. koşullar da kişinin ve
dolayısıyla hanenin yoksul olup olmadığını etkileyen diğer unsurlardır.
5
Bu çalışmanın ana amacı, gelir yanında diğer ekonomik ve sosyal değişkenlerin de dahil
edildiği bir çerçevede, Erzurum ve Mersin illeri için çok boyutlu yoksulluk ölçümünü
gerçekleştirmektir. Daha sonra bu ölçümler her iki ilde en az ve en fazla sosyo-ekonomik
gelişmişlik gösteren alt-örneklemler için de gerçekleştirilmiş ve bulguların ortalamadan ne
kadar saptığı saptanmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde çok boyutlu yoksulluk hesaplama
yöntemi, üçüncü bölümünde ise seçilen iller bazında çok boyutlu yoksulluk hesaplaması
uygulaması ele alınmıştır. Sonuç bölümünde analiz sonuçları yorumlanmış ve iki il arasındaki
benzerlik ve farklar değerlendirilmiştir.
2. Yöntem
Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’nin Oluşturulması
Çok boyutlu yoksulluk endeksinin elde edilişi d sayıda boyutun, n sayıda bireyin var
olduğu bir y matrisi yardımıyla açıklanabilir (Alkire ve Foster, 2011); (Alkire ve Santos,
2010);
Y=[Yij] (n x d) matrisini gösterirken Yij≥0’dır ve i=1,2…..n kişiyi, j=1,2…..d boyutu temsil
etmektedir.
Boyut
 y11
y
 21
y   y31

 .
 yi1
y12
y 22
y32
.
yi 2
y13
y 23
y33
.
yi 3
.
.
.
.
.
y1 j 
y2 j 

y3 j 

. 
yij 
z  z11
z12
z13
.
z1 j 1 j
i j
Kişi
(1)
(2)
(1) numaralı y matrisinin var olduğu durumda; yij i bireyinin j boyutunda sahip olduğu
değeri, (2) numaralı z vektörü ise her boyutun özel sınırının olduğu bir sıra vektörünü
göstermektedir. Daha net bir ifadeyle zj, yij vektörünü temsil eden, i. bireyin, j boyutundaki
değeri ile karşılaştırılacak olan sınırı, yani “yoksunluk sınırı”nı temsil etmektedir.
Yoksulluk hesaplaması ve buna ilişkin politikaların oluşturulması için atılması gereken
ilk adım, hangi bireylerin hangi durumda yoksul olduğunun tanımlanması, bu tanımlamanın
ardından ise yoksulların belirlenmesidir.
6
ρ her bireyin sınırın üstünde bir y değerini elde edip edemediğini gösteren bir vektördür
ve eğer bireyin değeri sınırın altında ise bu birey söz konusu boyutta yoksun kabul edilir. ρ :
R+d x R++d →{0,1} iken; i. bireyin sahip olduğu değer vektörü (y Є R+d) ile sınır vektörü (z Є
R++d) karşılaştırılır. Eğer i. birey bir boyutta yoksun ise; ρ(yi;z)=1, yoksun değilse
ρ(yi;z)=0’dır. Her i ve j için;
yij<zj ise yij=1; kişi yoksun
yij≥zj ise yij=0; kişi yoksun değildir.
Çalışmanın bu aşamasından sonra, gösterimin kolaylaştırılması amacı ve 4 boyutlu, 4
bireyli bir örneklemin var olduğu varsayımıyla, 4x4'lük matrisler kullanılacaktır.
Yoksunluk matrisi (g0);
0
0
g0  
1

0
0
1
1
1
0
0
1
0
0
1
1

0
(3)
Yoksunluk sayısı matrisi (ci);
ci
0 
2
 
4
 
1 
(4)
Her sütunun boyutu, satırın ise kişiyi temsil ettiği durumda, bireyin bir boyuttaki
“toplam yoksunluk sayısı” “ci” ile ifade edilmektedir. Bu sayıyı gösteren matris (ci);
yoksunluk matrisinde yoksunluk yaşayan bireylerin, yoksunluklarının yatay toplamından
oluşmaktadır.
Yoksul
bireylerin
tespitinde
1.
yaklaşım:
Bu
yaklaşım
Birlik
Yaklaşımı
olarak
adlandırılmaktadır ve bu yaklaşıma göre bir kişinin yoksul sayılması için tek boyutta yoksun
olması yeterlidir. Eğer herhangi bir boyutta ci≥1 ise, kişi yoksuldur.
7
0
0
0
g 
1

0
0
1
1
1
0
0
1
0
0
1
1

0
ci
0 
2
 
4
 
1 
2., 3. ve 4. kişi yoksul
Yoksul bireylerin tespitinde 2. yaklaşım: Çok boyutlu yoksulluk hesaplama yönteminde
yoksul bireyin tespiti için ele alınan ikinci yaklaşım Kesişim Yaklaşımı'dır ve bu yaklaşıma
göre kişinin yoksul sayılması için tüm boyutlarda yoksun olması gereklidir. Eğer ci=d ise, kişi
yoksuldur.
0
0
g0  
1

0
0
1
1
1
0
0
1
0
0
1
1

0
ci
0 
2
 
4
 
1 
sadece 3. kişi yoksul
Yoksul bireylerin tespitinde 3. yaklaşım: Bu yaklaşım Alkire-Foster (AF) Yaklaşımı 2 olarak
adlandırılmaktadır ve bu yaklaşıma göre, sınır k gibi bir sabit ise; (örneğin k=2 ise), ci≥k
olduğu durumda kişi yoksuldur.
0
0
g0  
1

0
0
1
1
1
0
0
1
0
0
1
1

0
ci
0 
2
 
4
 
1 
3. ve 4.kişi yoksul
Yoksulluğu belirlemeye yönelik yoksulluk sınırı (k) oluşturulurken, literatürdeki değişik
yöntemlerden bahsedilebilir. Örneğin Mach ve Lansey (1985) 26 göstergeden 3 ve üzerinde
yoksun olanları yoksul olarak kabul ederken, UNICEF’in 2003 Çocuk Yoksulluğu
Raporu’nda ise en az 2 yoksunluğu olan çocukları yoksul kabul etmiştir (Gordon, Nandy vd.
2003). Alkire ve Foster (2007; 2011) da en az 2 boyutta yoksunluğu bulunan bireylerin yoksul
kabul edilmesi yöntemini savunmuş, sınırın 2, 3 ve hatta boyut sayısına göre 4, 5 olarak
2
Bu çalışmadaki ampirik analiz bu yaklaşımı temel alarak uygulanmıştır.
8
belirlenebileceğini ifade etmişlerdir. Yoksulluk sınırının belirlenmesinden ve yoksul kişilerin
tespit edilmesinden sonra, çok boyutlu yoksulluk endeksinin (yoksulluk oranı da denilebilir),
yoksulluk açığının ve karesi alınmış yoksulluk açığının hesaplanabilmesi için; öncelikle kişi
sayısı oranın (H) ve yoksunluk ortalamasının (A) elde edilmesi gerekmektedir.
Kişi Sayısı Oranı (H) ve Ortalama Yoksunluk Oranı (A)
Alkire ve Foster’ın (2007) önerdiği yaklaşıma göre, M(y;z)'nin çok boyutlu yoksulluk
hesaplamasını temsil ettiği durumda yapılması gereken ilk şey, kişi sayısı oranı olarak
adlandırılan nüfustaki yoksul birey oranını hesaplamaktır. q -z sınır vektörü ve k=2 yoksulluk
sınırına göre- yoksul insan sayısını, n nüfusu temsil ediyor iken, kişi sayısı oranı (H);
H
q
n
(5)
d
d
i 1
i 1
q    k ( yi ; z )   (ci  k )
(6)
Yoksul bireyin yoksunluk oranının “ortalaması” ise (A) ile ifade edilmektedir.
A
1
qkd
c 
i
k
( xi ; z )
ya da
yoksunluk.toplamı ci1  cin
n yoksul
ortalama. yoksunluk
yoksul.kisi
A


boyut _ sayisi
boyut _ sayisi
d
(7)
(8)
Düzeltilmiş Kişi Sayısı Oranı (M0)
Yoksulluk oranı olarak da adlandırılan düzeltilmiş3 kişi sayısı oranı (M0), çok boyutlu
yoksulluğun sıklığını, hassasiyeti ile genişliğini ifade eden bir değerdir ve kişi sayısı oranı (H)
ile ortalama yoksunluk oranının (A) çarpımından oluşur. Bu oran, M0=μ[g0(k)] şeklinde ifade
edilir.
Bu oranın düzeltilmiş ya da sansürlenmiş olarak ifade edilmesinin nedeni, yoksul olmayan bireylerin yoksun oldukları boyutları gösteren 1
değerlerinin yeni oluşturulan matriste 0 olarak değiştirilmesi ve belirlenen sınıra göre yoksul olmayan bu bireylerin artık yoksunluklarının
olmadığının kabul edilmesidir.
3
9
0
0
0
Düzeltilmemiş (sansürlenmemiş matris) g  
1

0
Düzeltilmiş (sansürlenmiş matris)
0
0
g0  
1

0
0
1
1
1
0
1
1
0
0
0
1
0
0
0
1
0
0
1
1

0
ci
0 
2
 
4
 
1 
0
1
1

0
ci
0 
2
 
4
 
1 
M0  H  A
(9)
 
M 0   g 0 k 
M 0 H  A 
(10)
1
nd
n
 c  x ; z 
i 1
i
k
i
(11)
Yukarıdaki matris örneği için, düzeltilmiş kişi sayısı oranı k=2 kabulü ile denklem (5),
(8) ve (9) kullanılarak aşağıdaki hesaplamalar yapılabilir.
H
q 2 1
 
n 4 2
ci2  ci3
24
3
 2 
4
4
A
n yoksul
M0 
1 3 3
   0,375
2 4 8
d
(12)
(13)
(14)
Bu hesaplamanın ardından, 4’er birey ve boyutlu yukarıdaki örneklemin yoksulluk
endeksi, bir başka ifadeyle yoksulluk oranı %37,5’tir denilebilir.
Düzeltilmiş Yoksulluk Açığı (M1)
M1, düzeltilmiş kişi sayısı oranı (M0) ile ortalama yoksulluk açığının (G) çarpımından
elde edilir ve kişinin yoksunluk şiddeti (miktarı) hakkında bilgi edinmemizi sağlamakla
10
birlikte, her bir boyutun göreli öneminin ortaya çıkarılmasına yardımcı olur. Ortalama
yoksulluk açığı (G), yoksul bireylerin yoksulluk açıklarının boyut başına ortalamasının
toplamını ifade etmektedir.
: g ij1 
Eğer kişi yoksulsa
Eğer kişi yoksul değilse:
0
0
 0
 0
0,42
0
g 1 (k )  
0,04 0,17 0,67

0
0
 0
z j  yij
zj
(15)
0
0
1
1

0
(16)
Ortalama açık;
G
0,04  0,42  0,17  0,67  1  1   3,3
6
6
(17)
Bir başka gösterimle;
G=| g1(k) | / | g0(k) |
(18)
M1  H  A  G  [g1 (k)]
(19)
M1  g1 (k) 
HA 
G
3,3
16
(20)
3
8
(21)
3,3
6
M1  H  A  G 
(22)
3,3
16
(23)
Eğer yoksul kişinin yoksunluğu herhangi bir boyutta artıyor ise, ilk önce g ij1(k),
sonrasında ise M1 de artacaktır. Dolayısıyla M1’in tekdüzelik özelliği4 vardır. Ancak bu
4
Çok Boyutlu Yoksulluk Hesaplamasının Tekdüzelik Özelliği:
11
yoksunluk artışı, kişi çok az yoksun kalsa da, çok fazla yoksun kalsa da aynı etkiyi yapacaktır.
Kısaca M1(y;z) çok boyutlu yoksulluk hesaplaması, ortalama yoksulluk açığını ve derinliğini
ölçmemize yardımcı olmaktadır.
Karesi Alınmış Düzeltilmiş Yoksulluk Açığı (M2)
M2’nin hesaplanabilmesi için gerekli olan matris (g2), düzeltilmiş açık değerinin
karesinin alınmasıyla elde edilir ve matristeki her değer sınırla karşılaştırılarak yoksunluk
şiddetinin ortaya çıkarılmasına yardımcı olur. Karesi alınmış düzeltilmiş yoksulluk açığı
gerçekte, matristeki yoksulların en yoksulunun tespitinin daha kolay yapılmasını sağlar.
Oluşturulan matriste yer alan göreli büyük değerler yoksulların en yoksuluna ait değerlerdir
ve bu kişilerin yoksulluğu göreli olarak daha yüksektir.
Eğer kişi yoksulsa
 z  y ji 
: g  j

zi


Eğer kişi yoksul değilse:
 0
 0
g 2 (k )  
0,04 2

 0
0
0,42 2
0,17 2
0
2
2
ij
(24)
0
0
0
0
12 
0,67 2 12 

0
0
(25)
Yoksul kişinin düzeltilmiş açığının ortalamasını göstermek için ortalama standart açığı
olan G oluşturulurken, benzer şekilde yoksul kişinin tüm yoksunluklarına ait yoksulluk
açıklarının karesini göstermek için S hesaplanır. Karesi alınmış yoksulluk açığı (M2),
düzeltilmiş kişi sayısı oranının (M0), karesi alınmış yoksulluk açığı (S) ile çarpımından
4 4 2


Y= 3 5 4


8 6 3
Z=(5
6
iken
 4 4 3


X= 3 5 4


8 6 3
4 ) olduğu varsayımıyla
Eğer X→Y’deki yoksulların yoksunluğundaki artıştan elde ediliyorsa;
xi’,j’> yi’,j’ için; (i,j)=(i’,j’) eğer yi’,j’<zj’
xi’,j’= yi’,j’ için; (i,j)≠(i’,j’) eğer yi’,j’ ≠zj’
P(x;z)< P(y;z) tekdüzeliğin var olduğunu göstermektedir.
12
oluşur. Daha önce de ifade edildiği gibi bu değer, yoksullar arasındaki eşitsizliğin tespit
edilmesine ve yoksullar içindeki en yoksulun bulunmasına yardımcı olur.
Yoksunluğun ağırlıklı ortalaması: S =| g2(k) | / | g0(k) | iken;
S
0,04
2

 0,42 2  0,17 2  0,67 2  12  12  2,6

6
6
M 2  M 0  S  H  A  S  [g 2 (k)]
3
8
HA 
S
(26)
(27)
(28)
2,6
6
(29)
M 2  H  A S 
2,6
16
(30)
Özetle M2(y;z) çok boyutlu yoksulluk hesaplaması: yoksulluğun yaygınlığı, aralığı ve
şiddeti hakkında daha net bilgi verir. Bu yolla yoksulluğun sadece ortalaması değil, yoksul
miktarının dağılımı da ölçülebilmektedir.
Düzeltilmiş AF Ailesi (Mα)
Bu gösterim çok boyutlu yoksulluk hesaplarının genel bir değerlendirmesini
kapsamaktadır. α'nın alacağı farklı değerler yoksulluk oranını, düzeltilmiş yoksulluk açığını
ya da karesi alınmış yoksulluk açığının elde edilmesini sağlar.
gij 
z
 yij 

j
z j
 0
 0
g  (k )  
0,04

 0
(31)
0
0,42
0,17
0
0
0
0,67
0
0
1 
1 

0
(33)
13
M   M 0  G  H  A  G _ yada _  M 0  S  H  A  S  [g (k)]
d
1
G 
n
c  y ; z
i 1
M 
1
nd
i
k
d
n
 g
j 1 i 1
n
ij
(34)
 k  yi ; z 
i
(35)
n
 g    y ; z 
j 1 i 1
ij
k
i
(36)
Özetle;
M0  H  A
= Düzeltilmiş kişi sayısı oranı = yoksulluk oranını
M1  H  A  G
= Düzeltilmiş yoksulluk açığı = yoksunluğun derinliği, şiddetini
M2  H  A S
= Karesi alınmış düzeltilmiş
yoksulluk açığı =
yoksulluğun
yoksunluklar arasındaki eşitsizlik hassasiyetini (kişi hangi yoksunluğu daha şiddetli
hissediyor) göstermektedir.
Sonuç olarak M0, M1, M2, Mα çok boyutlu yoksulluk hesaplamalarının birer ifadesidir
ve tek boyutlu yoksulluk hesaplamasının boyutsal geliştirilmiş halleridir.
3.Uygulama: Mersin ve Erzurum Ġllerinde Çok Boyutlu Yoksulluk Ölçümü
3.1. Kayıp Boyutlar
Yüksek gelir grubunda yer alan bir birey, gelir seviyesi tatmin edici boyutta olmasına
karşın her durumda zengin ya da yüksek hayat standardına sahip olduğu anlamına
gelmemektedir. Çalıştığı iş yeri güvenli olmayan, işvereninden baskı gören, sağlık durumu iyi
olmayan, hanede verilen kararlarda söz sahibi olamayan, içinde bulunduğu sosyo-ekonomik
durumdan utanan, dışlandığını hisseden, fiziksel ya da ruhsal şiddete maruz kalan, yaşadığı
ortamdan mutlu olmayan bir kişi ne kadar yüksek gelirli olursa olsun bu alanlarda yoksundur.
Bu nedenle bu alanları göz ardı ederek daha çok gelir ve tüketim harcaması temelli
düzenlenen çalışmalarda kayıp boyut sorunu ile karşı karşıya kalınmakta, yoksulluğun sosyal
bir olgu olduğu gerçeği ise yok sayılmaktadır. Kayıp boyut sorununu göz önüne alarak
hazırlanan bu çalışmanın yoksulluk anketi, istihdam, iş ve işyeri kalitesi; gelir; sağlık;
güçlendirme; fiziksel güvenlik; utanma hissetmeden yer alma; yaşamsal anlam ve değer;
14
hanenin sosyo-ekonomik yapısı olmak üzere 8 ana bölüm5den ve 225 sorudan oluşmaktadır.
Çok boyutlu yoksulluğun hesaplanabilmesi için öncelikle kişilerin söz konusu boyutların
hangilerinde yoksunluk yaşadığını tespit etmek gerekmektedir. Bu belirleme aşamasında ise
kişinin tüm boyutlardaki durumunu temsil eden göstergeye/göstergelere ve bunu
karşılaştırmak amacıyla kullanılacak bir eşik değere/değerlere 6 ihtiyaç vardır. Kişinin bir
boyut ve göstergedeki yoksunluğunu belirleme yöntemi, sorular için hazırlanmış cevaplara
göre değişmektedir. Kimi göstergelerde, evet/hayır seçeneklerinden soruya göre uygunsuz
olanı yoksunluk sınırı iken, kimi göstergelerdeki likert yönteminde ise istenen bazı yanıt
haricindekiler yoksunluğu ifade edebilmektedir. Bu 8 ana boyut, ölçüme 42 ana gösterge ile
dahil edilmiş olup, bazı ana göstergeler gerekli ağırlıklandırma 7 yapılarak alt göstergelere
ayrılmıştır. Alt göstergelerle birlikte 58 göstergenin dahil edildiği modelde gelirin ve tüketim
harcamasının seviyesinden ziyade, yoksulluğa neden olan kayıp boyutlar olarak adlandırılan
boyut ve göstergelerin ön planda tutulması amaçlanmıştır.
İstihdam, iş ve işyeri güvenliği boyutu 8 göstergeden oluşurken, her bir göstergenin
ağırlığı (1/8)’dir. Bu boyuttaki 8. gösterge 7 ayrı alt göstergeden oluşmakta, her bir alt
göstergelerin ağırlığı ise [(1/8)/7] olmaktadır. Boyutta, kişinin çalıştığı işteki sürekliliğine
inancı, ücretli olarak hastalık, tatil, doğum izninin varlığı, sosyal güvenlik sistemine dahil
olması, çalıştığı iş yerinin fiziksel yada zihinsel zarar verme durumu ve çalışma ortamının
kalitesi incelenmektedir. Eğer kişi her an işten atılma inancıyla yaşıyorsa, daha net ifadeyle
işteki sürekliliğine inanmıyorsa, ücretli hastalık, tatil, doğum izni bulunmuyorsa ve çalıştığı
ortam şartları fiziksel ve ruhsal sağlığına zarar veriyorsa bu kişi bu göstergelerde yoksun
kabul edilir.
Kişinin ve dolayısıyla hanenin tasarruf ve borç durumlarını ele alan gelir boyutu ise 2
göstergeden oluşurken, bu göstergeler ile kişinin tasarrufunun ve borcunun olup olmadığını,
incelenmektedir. Kişinin tasarrufunun bulunması ve borçlu olmaması, bu göstergelerde
yoksun olmadığının bir ifadesidir. Diğer bir bakış açısıyla eğer kişinin herhangi bir tasarrufu
yoksa ve borçlu (kredi kartı borcu dahil) durumda ise kişi bu göstergelerde yoksundur.
5
6
7
Çalışmanın bundan sonraki aşamalarında boyut olarak ifade edilecektir.
Yoksunluk sınırı olarak da adlandırılır.
w: ağırlık katsayısı; d: boyut; wj: j boyutunun ağırlığı iken w

d
d
w2  .....  wd 
2d  1
2
15
Sağlık boyutu, anketin uygulandığı bireyin ve varsa hanedeki bebek, hamile ve 60 yaş
üstü bireylerin sağlık ve beslenme durumları ile sosyal sağlık sistemine dâhilliğinin
incelendiği 5 göstergeden oluşmaktadır. Kişinin ve aile bireylerinin (özellikle varsa bebek,
hamile ve 60 yaş üstü) sağlık ve beslenme durumlarının iyi olması, bu göstergelerde ve
dolayısıyla boyutta yoksun olmadığını ifade ederken, tersi durumda yani belli bir seviyenin
altında olması söz konusu göstergelerdeki yoksunluğunu yansıtmaktadır.
Güçlendirme boyutu, bireyin özgür olup olmadığının açığa çıkarılması için
kullanılmıştır. Kişinin günlük aktiviteleri, günlük harcamaları, sağlık, güvenlik, dini ve
çalışma durumu ile ilgili kararları kendi başına verip veremediği 7 gösterge ile incelenmekte,
bu kararlarda dışa bağımlı olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmaktadır. Kişinin bu
kararlarda kendi başına hareket edebilmesi ve bir başkasına bağlı olmaması, söz konusu
göstergede yoksun olmadığının bir işaretidir. Kişi bu kararların alınmasında edilgen bir
durumda ise ya da eylemliliği8 kısıtlı ise bu göstergelerde yoksundur.
Sosyal yaşamda utanma hissetmeden yer alma boyutunda, bireyin kendisinin ya da
ailesinden birisinin yoksul olması durumundaki utanma derecesini, toplumda herhangi bir
aktiviteyi yaparken utanma, küçük düşme, dışlanma, haksızlığa uğrama durumu ile karşılaşıp
karşılaşmadığını incelenmekte, kişinin sahip olduğu etnik, dinsel ve kültürel geçmişinin aldığı
hizmetleri, çalışma ya da eğitim durumunu nasıl etkilediği 8 ana gösterge ile incelenmektedir.
Bu boyuttaki 7. ve 8. göstergeler, kamu/altyapı hizmetlerine erişim, kamu kurumlarında
iş/sözleşme, özel sektörde iş/sözleşme, kamusal barınma (lojman vb.), üniversite öncesi ve
üniversitede eğitim olanaklarından faydalanma olmak üzere 6 ayrı alt göstergeye ayrılmakta
ve her bir alt göstergenin katkısı [(1/8)/6] olmaktadır. Bireyin içinde bulunduğu ekonomik ya
da sosyal durumdan utanıyor olması, yaşamsal aktivitelerinde kendini toplumdan dışlanmış
hissetmesi, iş ya da aile ortamında kendine haksızlık yapıldığını düşünmesi, etnik ve kültürel
geçmişi ile eğitim seviyesinin temel hizmetlere ulaşmasını engellediğini düşünmesi bu
göstergelerde yoksun olduğunu göstermekte iken, tersi durumlar yoksun olmadığının birer
ifadesidir.
Beş göstergenin yer aldığı yaşamsal anlam ve değer boyutunda, bireyin hayatını nasıl
yaşayacağı konusundaki özgürlüğü ve karar verme yetisi, barınma, fiziksel güvenlik, eğitim
ve yaşamın tamamına olan memnuniyet seviyesi araştırılmakta, yaşamsal mutluluğu ve hayata
bakışı irdelenmektedir. Kişinin özgür olamaması, yoksunluğuna, dolayısıyla da yoksulluğuna
8
Birey ya da grupların anlamlı seçimler yapabilme yeteneğinin artmasıdır.
16
en çok etki eden unsurlar arasında sayılabilir. Bireyin kendi başına karar veremez durumda
olması, kendini özgür hissetmemesi, ailesinin güvenliğinden, eğitim seviyesinden ve
yaşamının tamamından hoşnut olmaması, kişinin söz konusu göstergelerde yoksun olduğunun
birer açıklamasıdır.
Hanenin yaşadığı ortamın güvenli olup olmadığının incelendiği fiziksel güvenlik boyutu
ise toplam 4 göstergeden oluşmakta olup, son yıllarda herhangi birinin, ailenin evine hırsızlık
amacıyla girip girmediğini, herhangi bir olayda şiddete maruz kalıp kalmadığı ile gelecekte
böyle olaylarla karşılaşma beklentisini ve bugün ile geçmiş arasındaki şiddet olaylarının
karşılaştırılmasını
kapsamaktadır.
Bireyin,
kendisinin,
ailesinin
ve
yaşadığı
evin
güvenliğinden kuşku duyuyor olması, geçmişte güvenliğini tehlikeye atan olayların yaşanmış
olması ve şiddet olaylarının gün geçtikçe artmakta olduğunu düşünüyor olması bu
göstergelerdeki yoksunluğun bir başka göstergesidir.
Sekizinci ve son boyut 3 göstergenin yer aldığı ve hanenin sosyo-ekonomik yapısının
incelendiği bir boyuttur. Bu boyutta hanenin kullandığı içme suyunun kalitesi, tuvaletin
konumu ve evin zemini incelemekte, her bir göstergenin modeli etkileme gücü (1/3)
olmaktadır. Hanenin içme suyu merkezi dağıtım sistemine dahil değilse yada içme suyu
olarak damacana suyu kullanılmıyorsa; evin tuvaleti ilkel şartlarda ise yani evin dışında yer
alıyorsa; evin zemininde taban tahtası yoksa, başka bir ifadeyle beton yada topraktan
oluşuyorsa bu hanede yaşayan bireyler bu göstergelerde yoksundur.
Boyut, gösterge ve bunların sınırlarının belirlenmesinin yanında yapılması gereken bir
diğer önemli işlem ise ağırlıklandırmadır ve kısaca göstergelerin atfedilen öneme göre modele
dahil edilmesi şeklinde tanımlanabilir. Bu işlemin ana amacı, uygun ve uygulanabilir çok
boyutlu yoksulluk endeksini9 oluşturabilmektir (Alkire, 2011). Ağırlıklandırma bir boyutun
diğerinden daha az ya da daha fazla öneme sahip olup olmamasına göre değişmektedir.
Genellikle hesaplamayı hızlandırmak ve basitleştirmek amacıyla her bir boyut eşit ağılıklı
olarak modele dahil edilmektedir (Foster, 2007). Eğer modeldeki bir boyut yoksulluğu
yansıtması bakımında diğerlerine göre daha önemli ise, ağırlıklandırma katsayısı diğerlerine
göre daha büyüktür. Ancak eşit ağırlıklandırma yapıldığında, bir boyuta diğerlerine göre
gerekenden daha fazla önem atfetme sorunu da ortadan kalkmaktadır (Alkire ve Seth, 2008).
Kimi durumlarda ise değer yargıları işin içine girdiği için bazı boyutların önemi diğerlerine
göre öne çıkmakta, söz konusu boyutlar modele daha fazla ağırlıklı dahil edilmektedir. Bir
9
Yoksulluk oranı olarak da adlandırılır.
17
boyutun diğerleriyle göreli eşit öneme sahip olması için genel geçer bir kabulün varlığı şarttır.
Ağırlıklandırma için boyutlar önce alt gruplara ayrılır (bu alt gruplar göstergeler tarafından
temsil edilir). Boyutlar arasında eşit ağırlıklandırma yapılsa da her alt grubun ağırlık değeri
diğer grubun ağırlık değeri ile eşit olmak zorunda değildir. Alt grupların ağırlık değeri her
boyutun içerdiği gösterge sayısına göre değişmektedir.
Bu çalışmada yer alan boyutlar eşit ağırlıklandırma yöntemi ile hesaplamaya dahil
edilmiş, boyutların kendi içinde yer alan gösterge sayısına göre ise boyut içi ağırlıklandırma
yapılmıştır. Bir başka deyişle, her bir göstergenin kişinin yoksunluk sayısını etkileme gücü
boyut içindeki gösterge sayısına göre değişiklik göstermektedir 10.
3.2. Örneklem
Bu çalışmada gerçekleştirilen ampirik analiz için gereksinim duyulan veri, fert ve
hanehalkı düzeyinde demografik ve sosyo-ekonomik istatistiki veriden oluşmaktadır. Bunun
için 2011 yılının Mart ve Aralık aylarında, Mersin ve Erzurum illerinin kentsel alanlarında,
her il için 600 hane ve 1200 ferdi kapsayan iki alan araştırması yapılmıştır. Bu alan
araştırması için kentsel alanlar ekonomik düzeye göre beş bölgeye ayrılmış ve bu ayrım
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından uygulanan, illerin sosyo-ekonomik seviyesine göre
bölgesel ayrım metodu kullanılarak yapılmıştır. Ekonomik durumuna göre A-B-C-D ve E
bölgelerine ayrılan Mersin ve Erzurum’da, her alt bölgeye aynı sayıda anket uygulanmış, her
bir ilde alt bölge başına 120 hane 240 fert, il başına ise 600 hane 1200 ferde ait anket sonucu
elde edilmiştir. Analizin Mersin ve Erzurum illeri özelinde yapılmasındaki ana motivasyon
parasal yaklaşım ile yapılan yoksulluk hesaplamalarda Mersin ve Erzurum’un son dönemde
sırasıyla iyileşme ve kötüleşme göstermesidir. Dolayısıyla çalışmada amaç, parasal
yaklaşımla yoksulluk ölçümünde farklı kutuplara ilerleyen iki ilin çok boyutlu yaklaşımla ne
yönde ilerlediğini ve tek tek hangi boyutlarda farklılık gösterdiğini saptamaktır. Böylelikle
yoksulluk daha geniş bir tanımla ele alındığında, yoksulluğu azaltmak amacıyla uygulanan
politikaların yetersiz kalabileceği anlaşılacaktır.
10
Örneğin istihdam, iş ve iş güvenliği boyutunun ağırlığı ile gelir boyutunun ağırlığı aynıdır, yani 1'dir. Ancak istihdam, iş ve iş yeri
güvenliği boyutunun içindeki herhangi bir göstergenin ağırlığı ile gelir boyutunun herhangi bir göstergesinin ağırlığı birbirinden farklıdır. İlk
boyutta 8 gösterge yer alıyorken, ikinci boyutta 2 gösterge bulunmakta, dolayısıyla istihdam, iş ve iş güvenliği boyutundaki göstergelerinin
her birinin ağırlığı (1/8), gelir boyutundaki göstergelerin her birinin ağırlığı ise (1/2) olmaktadır. Bunun anlamı, ilk boyutun göstergeleri
bireyin toplam yoksunluk oranını (1/8) oranında etkilemekte iken, ikinci boyutun göstergeleri (1/2) oranında etkilemektedir.
18
Anketin uygulandığı fert ve hanelere rastgele seçim yöntemiyle ulaşılmış olup, söz
konusu anket hane halkı reisi11 ve eşinin aynı anda bulunduğu evlerde yüz yüze
uygulanmıştır. Her hanede, biri kadın biri erkek olmak üzere iki anketör görevlendirilmiş ve
anket, objektif yanıtların alınabilmesi amacıyla hane halkı reisi ve eşine ayrı odalarda
uygulanmıştır. Anketin bir hanede uygulanabilmesinin bir başka ön koşulu ise, hane halkı
reisinin çalışıyor olmasıdır. Rastgele seçilen hanede hanehalkı reisi çalışmıyor ise o hane terk
edilmiş ve anket uygulanmamıştır. Hanehalkı reisinin tespitinin ardından reise çalışan fert
anketi, eşine ise, eğer bir işte çalışıyorsa çalışan fert anketi, çalışmıyorsa çalışmayan fert
anketi uygulanmıştır. Bu iki anket arasındaki temel fark; çalışmayan fert anketinde istihdam,
iş ve işyeri kalitesi ile gelir boyutlarının bulunmamasıdır. Sonraki aşamada hem hanehalkı
reisine hem de eşine, hanehalkının tümü ile ilgili soruların bulunduğu hanehalkı anketi
uygulanmıştır 12.
3.3. Mersin ve Erzurum Ġlleri için Çok Boyutlu Yoksulluk Hesaplaması
Mersin ve Erzurum illerinin kentsel alanlarında uygulanan anketlerin verilerinin elde
edilmesinin ardından ampirik analiz için ilk adım boyutların, göstergelerin ve sonrasında bu
göstergelerin yoksunluk sınırlarının belirlenmesi olmuştur. Daha sonra gerekli martislerin
(sırasıyla yoksunluk matrisi, yoksunluk sayısı matrisi, yoksul bireyler matrisi, yoksulluk açığı
matrisi, yoksulluk açığının karesi matrisi) oluşturulmasının ardından yoksulluk sınırları
(k=2,3,4) ve bu sınırlara göre hangi bireylerin yoksul oldukları belirlenmiştir. Bir sonraki
aşamada her bir ilin yöntem kısmında da belirtilen kişi sayısı oranı, yoksunluk ortalaması,
düzeltilmiş kişi sayısı oranı (yoksulluk endeksi ya da oranı), düzeltilmiş yoksulluk açığı ve
karesi alınmış düzeltilmiş yoksulluk açığı hesapları yapılmıştır. Son aşamada ise aynı
analizler ilgili illerin en alt ve en üst sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyleri için yapılmış ve
karşılaştırmalar yapılmak suretiyle düşük ve yüksek gelirli grupların yoksulluk endeksleri
elde edilmiştir.
Daha önce de ifade edildiği gibi bu iki il için yoksulluk sınırının farklı değerlerde ele
alınmasının temel nedeni, bireyin yoksunluklarının artmasının ardından yoksulluk oranlarının
nasıl seyir izlediğini incelemek ve iki ilin karşılaştırmasını yapmaktır. Başka bir deyişle
yoksulluk sınırı (k) 2, 3 ve 4 iken yoksulluk hesapları Mersin ve Erzurum'da nasıl
Hanenin beyanına göre kadın ya da erkek.
Bu çalışma için hazırlanan 225 sorunun yer aldığı anket 34 sayfadan oluşmaktadır ve sayfa sınırı nedeniyle Ekler kısmına dahil
edilememiştir. Yazar(lar)dan talep edildiği takdirde okuyucuya sunulabilir.
11
12
19
çıkmaktadır? Bu sınırlara göre hangi il daha yoksuldur? Bu soruların yanıtlarının
verilebilmesi, sınırların farklı değerlerde ele alınmasının ve aslında bu çalışmanın
hazırlanmasının ana motivasyonudur.
Tablo 1. Yoksulluk Sınırının Farklı Değerlerinde Çok Boyutlu Yoksulluk Oranları
MERSĠN
M0
M1
M2
Değer
%
Değer
%
Değer
%
k=2
0,125
12,5
0,157
15,7
0,073
7,3
k=3
0,035
3,5
0,06
6
0,03
3
k=4
0,008
0,8
0,017
1,7
0,009
0,9
ERZURUM
M0
M1
M2
Değer
%
Değer
%
Değer
%
k=2
0,099
9,9
0,151
15,1
0,066
6,6
k=3
0,03
3
0,06
6
0,029
2,9
k=4
0,004
0,4
0,01
1
0,005
0,5
Tablo 1 ve Grafik 1’de Mersin ve Erzurum illeri için farklı yoksulluk sınırlarında elde
edilen çok boyutlu yoksulluk oranı, düzeltilmiş yoksulluk açığı oranı ve karesi alınmış
düzeltilmiş yoksulluk açığı oranı gösterilmektedir. Yoksulluk sınırının 2 olduğu durumda,
yani bir bireyin yoksul sayılabilmesi için en az 2 boyutta yoksun olması gerektiğinde,
Mersin’deki yoksulluk oranı %12,5 iken, bu oran Erzurum’da %9,9 olarak gerçekleşmiştir. İl
başına yapılan 1200 bireylik anketlerde yer alan Mersin’deki 460, Erzurum’daki 368 kişi çok
boyutlu yoksulluk metodolojisine göre yoksuldur. Yoksulluk açıklarına bakıldığında da buna
paralel sonuçlarla karşılaşılmış olup, Mersin’deki yoksulluk açığı Erzurum’dakinin üzerinde
bulunmuş, Mersin’indeki yoksulların yoksulluk açığı oranı %15,7 iken, Erzurum’dakilerin
%15,1 olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bir başka ifadeyle yoksulluk sınırı 2 iken, Mersin’deki
bireyler Erzurum’daki bireylere göre daha yoksuldur. Göreli olarak Mersin için daha yüksek
bulunan bir başka değer de düzeltilmiş karesi alınmış yoksulluk açığıdır ve Mersin için bu
değer %7,3, Erzurum için %6,6’dır.
Bireyin yoksulluğunun tespiti için kullanılan bir başka yoksulluk sınırı ise 3 olup, bu
sınır söz konusu iken bir kişiye yoksuldur denilebilmesi için analizi yapılan 8 boyutun en az 3
boyuttun da yoksun olması gerekmektedir. Bu durumda yapılan analiz sonuçlarına göre
Mersin örneklemindeki 102, Erzurum’daki 93 birey yoksul olup, tıpkı sınırın 2 olduğu
durumdaki gibi, sınır 3 iken de Mersin’in yoksulluk oranı Erzurum’un oranından daha
20
yüksektir (sırasıyla %3,5 ve %3). Yoksulluk açıklarına bakıldığında ise her iki ilde bulunan
yoksul bireylerin yoksulluk açıkları aynı olduğu görülmektedir ve bu oran hem Mersin’de
hem de Erzurum’da %6’dır. Buna karşın düzeltilmiş karesi alınmış yoksulluk açıkları
incelendiğinde ise tıpkı yoksulluk oranında olduğu gibi Mersin için bulunan değer
Erzurum’unkinin üstündedir. Başka bir deyişle Erzurum’un düzeltilmiş karesi alınmış
yoksulluk açığı %2,9, Mersin’in %3 olup, Erzurum’da bulunan yoksulların karesi alınmış
yoksulluk açığı oranı %0,1 daha düşük olduğu söylenebilir. Bu, Mersin’deki yoksulların,
yoksulluk oranlarının daha yüksek olmasının yanında, yoksulluklarının derinliğinin de yani
boyutsal yoksulluk sınırlarına uzaklığının da daha yüksek olduğunun bir işaretidir. Ayrıca
Mersin’deki yoksulların en yoksullarının durumu, Erzurum’dakilere göre daha kötü
durumdadır denilebilir.
Çalışmada yoksulluk tespiti için kullanılan bir başka yoksulluk sınırı 4’tür. Bu sınır
altında Mersin’deki 1200 bireyin 13 tanesi, Erzurum’daki 1200 bireyin ise 10 tanesi en az 4
boyutta yoksundur ve bu bireyler yoksuldur. Çok boyutlu yoksulluk metodolojisine göre
yoksulluk oranlarını ifade etmek gerekirse, yoksulluk sınırı 4 iken her iki ilin de yoksulluk
oranı %1’in altında olup, Mersin’in oranı %0,8, Erzurum’un oranı %0,4’tür. Bu illerde
bulunan yoksulların düzeltilmiş yoksulluk açıklarına bakıldığında da, Mersin’in oranının
Erzurum’un oranının üzerinde olduğu görülmektedir. (Mersin’deki yoksul bireylerin
yoksulluk açıkları %1,7 iken, Erzurum’dakilerin %1’dir.) Aynı şekilde Mersin’deki
yoksulların düzeltilmiş karesi alınmış yoksulluk açıkları da Erzurum’dakilerin üzerinde olup
bu oranlar sırasıyla %0,9 ve %0,5’tir.
Sonuç olarak sekiz boyut, alt göstergelerle birlikte elli sekiz göstergenin yer aldığı çok
boyutlu yoksulluk analizinin sonuçlarına göre; Mersin’deki yoksulluk -tüm yoksulluk
sınırlarına göre- Erzurum’un üzerindedir.
21
Grafik 1. Yoksulluk Sınırlarının Farklı Değerlerinde Yoksulluk Oranları
18
16
14
%
12
10
8
6
4
2
0
k_2_M0 k_3_M0 k_4_M0 k_2_M1 k_3_M1 k_4_M1 k_2_M2 k_3_M2 k_4_M2
Mersin
12,5
3,5
0,8
15,7
6
1,7
7,3
3
0,9
Erzurum
9,9
3
0,4
15,1
6
1
6,6
2,9
0,5
Tablo 2: Boyutlardaki Yoksun KiĢi Sayısı ve Boyutların Yoksunluk Sıralaması
Ġstihdam, ĠĢ ve
ĠĢyeri
Güvenliği
Gelir
Sağlık
Güçlendirme
Utanma
Hissetmeden
Yer Alma
YaĢamsal
Anlam ve
Değer
Fiziksel
Güvenlik
Hanenin
SosyoEkonomik
Yapısı
MERSĠN
Yoksun
kiĢi sayısı
Yoksunluk
sıralaması
126
526
77
104
449
357
423
154
6
1
8
7
2
4
3
5
ERZURUM
Yoksun
kiĢi sayısı
Yoksunluk
sıralaması
158
391
92
357
318
226
285
79
6
1
8
2
3
5
4
7
Tablo 2’de ise, her iki ilde ve her bir boyutta yoksunluk yaşayan kişi sayısı ile
boyutların yoksunluk sıralaması verilmektedir. Mersin ve Erzurum illerinin çok boyutlu
yoksulluk hesaplamasının yapıldığı bu çalışmada, önceki bölümlerde de ifade edildiği gibi 8
boyutun analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda Mersin’deki 1200 bireyin en fazla yoksunluk
yaşadığı boyut gelir boyutu olup, bu ildeki 526 bireyin ya borcu bulunmaktadır ya da
herhangi bir tasarrufa sahip değildir. Bu durum örneklemin 1200 kişi olduğu düşünüldüğünde,
örneklemin yaklaşık yarısının gelir yoksunu olduğunun göstergesidir. Bu ildeki bireylerin en
fazla yoksunluk yaşadıkları 2. boyut ise utanma hissetmeden yer alma boyutudur.
22
Örneklemde yer alan 449 birey içinde bulunduğu sosyo-ekonomik durumdan, yani
yoksulluğundan dolayı utanma duygusu içindedir. Fiziksel güvenlik boyutu Mersin’deki
boyutsal yoksunluk sıralamasında 3. sırada yer alıyorken, 423 birey kendisinin yada ailesinin
fiziksel güvenliğinin olmadığını düşünmektedir. İçinde bulunduğu sosyo-ekonomik durum ile
mutlu bir yaşantıya sahip olamadığını düşünen birey sayısı ise 357’dir. Boyutsal yoksunluk
sıralamasında takip eden sıralarda, hanenin sosyo-ekonomik yapısı, istihdam, iş ve iş yeri
güvenliği, güçlendirme ve sağlık boyutları yer almaktadır. Bu sıralamadaki en çarpıcı sonuç
güçlendirme boyutunda yoksunluk yaşayan birey sayısının göreli olarak düşük olması ve 7.
sırada yer almasıdır. Mersin örneklemindeki 1200 bireyin sadece 104’ü güçlendirme
boyutunda
yoksundur.
Bu
ildeki
sosyo-ekonomik
ve
kültürel
yapının
çeşitliliği
düşünüldüğünde, bu beklenenin oldukça altındadır. Zira özellikle bu bölgede var olan erkek
egemen yapı, kadınların karar mekanizmalarında yer almasını azaltıcı şekilde sonuçların
çıkması yönünde bir beklentiye neden olmakta iken, beklenenin aksine, Mersin’deki
bireylerin sadece %8,6’sı, kadınların ise %10,2’si güçlendirme boyutu yoksunudur, yani karar
alma mekanizmalarına dahil değildir, bir başka deyişle özgür değildir. Mersin örnekleminin
en az yoksunluk yaşadığı boyut ise sağlık boyutu olup, 77 kişinin sağlık boyutunda herhangi
bir yoksunluğu bulunmaktadır.
Yoksunluk sıralamasında Erzurum’a bakıldığında da ilk sırada yine gelir yoksunluğu
yer almaktadır. Bu örneklemde yer alan 391 kişi gelir yoksunu iken, bunu 318 kişi ile
güçlendirme boyutu izlemektedir. Mersin ili ile karşılaşıldığında bu sonuç oldukça önemlidir.
Zira Mersin’deki güçlendirme boyutu yoksunluğu sondan 2. sırada iken, Erzurum’da baştan 2.
sırada yer almaktadır. Mersin’deki bireylerin yaklaşık %9’u güçlendirme boyutu yoksunu
iken Erzurum’dakilerin yaklaşık %27’si bu boyutta yoksundur. Erzurum kadınlarının
güçlendirme boyutundaki yoksunluk oranı ise %28’dir. Bunun nedenleri arasında, bölgede
yaşayanların geleneksel aile yapısına bağlı ve karar mekanizmalarında erkeğin ön plana
çıkarıldığı bir anlayışı benimsemiş olmaları gösterilebilir. Ayrıca anketler incelendiğinde
Erzurum'da istihdam edilen kadın sayısının Mersin'e göre daha az olduğu göze çarpmaktadır.
Bu da kadınların ekonomik özgürlüklerinin artmasının aslında bireysel özgürlüklerinin
artırdığı anlamına geldiğinin bir başka göstergesidir. Erzurum’daki yoksunluk sıralamasında
3. sırada 318 kişi ile utanma hissetmeden yer alma, 4. sırada 285 kişi ile fiziksel güvenlik
boyutları yer almaktadır. Bu sıralamadaki sonraki boyutlar ise yaşamsal anlam ve değer,
istihdam, iş ve iş güvenliği, hanenin sosyo-ekonomik yapısı ve sağlık boyutudur.
23
Hem Mersin’de hem de Erzurum’da istihdam, iş ve iş güvenliği boyutunda yoksunluk
yaşayan bireylerin sayısı diğer boyutlara göre oldukça düşük olup, her iki ilde de yoksunluk
sıralamasında
6.
sırada
yer
almaktadır.
Mersin’deki
çalışan
bireylerin
%10,5’i,
Erzurum’dakilerin %13,1’i bu boyutun yoksunu iken, bu oranlar bu illerdeki çalışan
bireylerin çalışma koşulları hakkında olumlu yönde fikir verebilmektedir.
4.Sonuç
Yoksulluk genel anlamda, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli kaynağa sahip
olamama durumu olarak tanımlanmakta, hanehalkı ya da bireylerin yoksul ya da yoksul
olmayan şeklinde ayrımı, refah göstergelerinin -örneğin gelir ya da tüketim harcamalarıbelirlenen
yoksulluk
sınırıyla
karşılaştırması
yapılarak
sağlanmaktadır.
Yoksulluk
hesaplaması ise hane ya da bireylere ait refah göstergelerinin yoksulluk sınırı ile
karşılaştırılmasını tek bir toplama dönüştüren istatistiksel bir fonksiyondur. Bu çalışmada
yoksulluk hesaplaması gelir ya da tüketim harcamasını temel alan tek boyutlu yaklaşıma göre
değil, bireyin istihdam edildiği işin yapısı; bireyin özgürlüğü yani güçlendirilmesi; yaşadığı
ortamın güvenliği; sahip olduğu değerlerden utanması ya da kendini dışlanmış, küçük düşmüş
hissetmesi; sahip olduğu değerler ile mutlu olma durumu; sağlık durumu ile yaşadığı hanenin
sosyo-ekonomik yapısı vb. koşullarında dahil edildiği çok boyutlu yoksulluk hesaplama
metodolojisine göre yapılmıştır. Mersin ve Erzurum illerinde toplam 2400 birey ile
(1200+1200) yüz yüze yapılan anket sonuçları verilerinin kullanıldığı hesaplama sonuçlarına
göre, yoksulluk sınırının tüm değerlerinde, bir başka deyişle k= 2, 3 ve 4 olduğu durumda,
Mersin'in yoksulluk oranları Erzurum'un oranlarının üzerindedir. Bu karşılaştırmanın
yapılabilmesi için yoksulluk sınırını öncelikle 2 olarak belirlenmiş ve Mersin’in yoksulluk
oranı %12,5, Erzurum’un %9,9 olduğu tespit edilmiştir. Hangi bireylerin yoksul olduğunun
belirlenmesi için kullanılan bir başka yoksulluk sınırı ise 3'tür ve bu durumda Mersin
örneklemindeki 102, Erzurum’daki 93 bireyin yoksul olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu illerin
yoksulluk oranları incelediğinde ise sırasıyla %3,5 ve %3 gibi neticeler bulunmuş ve tıpkı
yoksulluk sınırının 2 olduğu durumdaki gibi sınır 3 iken de Mersin'in yoksulluk oranının
Erzurum'unkinden yüksek olduğu sonucu elde edilmiştir. Bireyin yoksul kabul edilebilmesi
için en az 4 boyutta yoksun olmasını gerektirdiği durumda ise her iki ilin de yoksulluk oranı
%1’in altında bulunmuştur.
Bireylerin en çok hangi boyutta yoksun olduğunun incelendiği analizde ise, tasarruf ve
borç sahipliğinin ele alındığı gelir boyutunun her iki ilde de öne çıktığı görülmektedir. Mersin
24
ve Erzurum örneklemlerinin yaklaşık yarısının ya borcu bulunmakta ya da herhangi bir
tasarrufu bulunmamaktadır. Analizde ortaya çıkan en belirgi farklılık güçlendirme
boyutundaki yoksunluk sayısında görülmektedir. Mersin'de bu boyutta yoksunluk yaşayan
kişi sayısı 104 iken, Erzurum'da bu sayının 357 olduğu göze çarpmaktadır. Sekizer boyutun
yer aldığı analizlerde bu boyutun yoksunluk sıralaması Mersin için 7 iken, Erzurum için 2'dir.
Bu sonuca bakıldığında Mersin'de yaşayanların Erzurum'dakilere göre daha özgür oldukları,
karar almada daha az dışa bağımlı oldukları söylenebilir. Buna paralel bir başka farklılık ise
fiziksel güvenlik boyutundaki yoksunluk sayısıdır. Mersin'deki 423 birey bu boyutta yoksun
olduğunu ifade ederken, bu sayı Erzurum'da 285 olmuştur. Bunun anlamı Mersin'deki bireyler
kendilerinin ve aile üyelerinin güvenliğinden göreli olarak daha çok endişe etmektedir. Bunun
bir nedeni Mersin'in sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel farklılığının Erzurum'a göre daha
fazla olması olabilir. Ayrıca zaman zaman bölge ve çevresinde görülen terör ve şiddet olayları
da kişilerin kendilerini güvende hissetmemelerine neden olabilir. Yoksunluğun sıklığı
sıralamasında her iki ilde de yakınlık gösteren boyutlar utanma hissetmeden yer alma, fiziksel
güvenlik, yaşamsal anlam ve değer, istihdam, iş ve iş güvenliği ile sağlık boyutları olmuştur.
Özellikle istihdam, iş ve iş güvenliği ile sağlık boyutlarında göreli olarak az görülen
yoksunluk, bu alanlarda uygulanan politikaların diğer boyut alanlarına göre daha başarılı
olduğu sonucunun çıkarılmasına yardımcı olmaktadır. Bu illerde yaşayanların yaklaşık %10'u
bu boyutlarda yoksun olduğunu ifade etmiştir. Bu durum geriye kalan %90'lık kesimin
çalışma koşullarının kaliteli ve güvenli olduğunun, işini kısa sürede kaybetmeyeceğine
inandığının ve özellikle bebek, çocuk, yaşlı ve emziren annelerin sağlık durumlarının iyi
seviyede olduğunun açık bir göstergesidir.
25
KAYNAKÇA
Alkire, S., (2007), “The Missing Dimensions of Poverty Data: Introduction to the Special
Issue”, Oxford Development Studies, 35:4, 347-359.
Alkire, S. ve J. Foster, (2007), “Counting and Multidimensional Poverty Measurement”,
Oxford Poverty and Human Development Initiative Working Paper Series, No: 7,
Oxford.
Alkire, S. ve S. Seth, (2008), “Measuring Multidimensional Poverty in India: A New
Proposal”, Oxford Poverty and Human Development Initiative Working Paper Series,
No: 15, Oxford.
Alkire, S. ve M. E. Santos, (2010), “Acute Multidimensional Poverty: A New Index for
Developing Countries”, Oxford Poverty and Human Development Initiative Working
Paper Series, No: 38, Oxford.
Alkire, S. ve J. Foster, (2011), “Understanding and Misunderstanding of Multidimensional
Poverty Measurement”, Oxford Poverty and Human Development Initiative Working
Paper Series, No: 43, Oxford.
Atahan, D., (2006), “Yoksulluk: Temel Kavramlar, Ölçüm Yöntemleri ve Türkiye’de Kırsal
Yoksulluğun Belirleyenleri”, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Yayınlanmamış YL Tezi, Ankara.
Atkinson, A. ve Bourguignon, F., (1982),” The Comparison of Multidimensioned
Distributions of Economic Status”, Rev. Econom. Stud., 49, 183–201.
Batana, Y. M., (2008), “Multidimensional Measurement of Poverty in Sub-Saharan Africa”,
Oxford Poverty and Human Development Initiative Working Paper Series, No: 13,
Oxford.
Bourguıgnon, F. ve Satya Chakravarty R., (2003), “The Measurement of Multidimensional
Poverty”, Journal Of Economic Inequality 1: 25–49.
Foster, J.E., (2007), “A Report on Mexican Multidimensional Poverty Measurement”, Oxford
Poverty and Human Development Initiative Working Paper Series, No: 40, Oxford.
Gordon, D., S. Nandy, C. Pantazis, S. Pemberton, P. Townsend, (2003), “Child Poverty in
the Developming World”, The Policy Press, Great Britain.
26
Kolm, S.C., (1977), “Multidimensional Egalitarianisms”, Quarterly Journal of Economics 91,
1–13.
Krueger, A.B., D.A. Schkade, (2008), “The Reliability of Subjective Well-Beıng Measures”
NBER Working Paper No. 13027, Cambridge.
Maasoumi, E., (1986), “The Measurement and Decomposition of Multidimensional
Inequality”, Econometrica, 54, 771–779.
Mack, J. ve S. Lansley, (1985), “Poor Britain”, Allen and Unwin, London.
Ravallion, M., (1996), “Issues in Measuring and Modelling Poverty”, Economic J. 106 1328–
1343.
Santos M. E., K. Ura, (2008), “Multidimensional Poverty in Bhutan: Estimates and Policy
Implications”, Oxford Poverty and Human Development Initiative Working Paper
Series, No: 14, Oxford.
Sen, A., (1976). “Poverty: an Ordinal Approach to Measurement” Econometrica, 44(2): 219231.
Tsui, K.Y., (1995), “Multidimensional Generalizations of the Relative and Absolute Indices”,
The Atkinson–Kolm–Sen Approach, Journal of Economics Theory, 67, 251–265.
27
EK 1: ÇalıĢmada Kullanılan Boyut ve Göstergeler
ĠSTĠHDAM-Ġġ
YERĠ
GÜVENLĠĞĠ
8 gösterge
1- Gelecek 3 ay
içerisinde işinizi
kaybetme
ihtimalinizi nasıl
görüyorsunuz?
2- Ücretli hastalık
izni hakkınız var
mı?
3- Ücretli tatil
hakkınız var mı?
4- Doğum izni
hakkınız var mı?
5- Sosyal güvenlik
veya işsizlik
sigortanız var mı?
6- Çalıştığınız iş
size fiziksel yada
zihinsel zarar
veriyor mu?
7- Son 12 ayda
yaptığınız işe
bağlı olarak
yaralanma,
hastalık, sakatlık
ya da diğer
fiziksel ve ruh
sağlığı sorunu
yaşadınız mı?
8-1. İşyerinizde
makineler ya da
ortam korumasız
GELĠR
SAĞLIK
GÜÇLENDĠRME
2 gösterge
5 gösterge
7 gösterge
1- Tasarrufunuz
var mı?
2- Borcunuz var
mı?
1- Şu anda sağlık
durumunuzu nasıl
tanımlarsınız?
2- Herhangi bir
sosyal sağlık
sistemine dahil
misiniz?
3- Sizce 5 yaş altı
çocuklarınızın
beslenme durumu
iyi midir?
4- Hanehalkında
varsa hamile ve
emziren annelerin
beslenme durumu
yeterli midir?
5- Sizce
hanehalkından 60
yaş ve üstü
yaşlıların
beslenme durumu
yeterli midir?
1- Günlük
aktivitelerinizi
etkileyen kişisel
kararlarınızı ne ölçüde
kontrol edebildiğinizi
hissediyorsunuz?
2- Şimdi bazı küçük
hanehalkı
harcamalarını neden
yaptığınıza dair olası
açıklamalar
yapılacaktır. Size en
uygun olanı seçiniz.
3- Şimdi de ciddi
sağlık sorunlarınız için
karar almanızı
etkileyen olası
nedenlerin
açıklamasını
yapıyorum. Size en
uygun olanı seçiniz.
4- Şiddet olaylarından
ve olası tehlike
durumlarından
kaçınmak için
alabileceğiniz
kararların olası
nedenlerini
açıklayacağım. Size en
uygun olanı seçiniz.
5- Dini vecibelerinizi
UTANMA
HĠSSETMEDEN
YER ALMA
8 gösterge
1- Fakir olsaydım
utanırdım.
2- Ailemden birisi
fakir olsaydı
utanırdım.
3- Toplumda yer
almaktan utanma,
sıkılma
4- Kendini küçük
düşmüş/küçümsenmiş
hissetme
5- Kendini dışlanmış
hissetme
6- İnsanlar size ne
sıklıkla adil olmayan
şekilde davranır?
7- Sizce birisinin
etnik, dinsel ve
kültürel geçmişinin
hizmet elde etmesini
ne kadar etkilediğini
düşünüyorsunuz?
7-1. Kamu/altyapı
hizmetlerine erişim
7-2. Kamu
kurumlarında iş/
sözleşme
7-3. Özel sektörde
iş/sözleşme
7-4. Kamusal
barınma (lojman vb.)
YAġAMSAL
ANLAM VE
DEĞER
5 gösterge
1- Hayatımı nasıl
yaşayacağım
konusunda
özgürüm.
2- Barınma
memnuniyeti
3- Fiziksel
güvenlik
memnuniyeti
4- Eğitim
memnuniyeti
5- Yaşamınızın
tamamından
memnuniyet
FĠZĠKSEL
GÜVENLĠK
4 gösterge
1- Geçtiğimiz
yıllarda birisi
evinize ya da
dairenize izinsiz
olarak girdi mi ve
size ait olan
herhangi bir
şey(leri) çaldı mı
veya çalmaya
kalkıştı mı?
2- Önceki
olayların dışında
geçtiğimiz 5 yıl
içinde siz yada
ailenizden birisi
evinizde yada
dışarıda ateşli
yada ateşli
olmayan silahla
(bıçak vs) vuruldu
mu?, Şiddete
maruz kaldı mı?
Dövüldü mü?
(tekme, itilme vs)
3- Gelecek 12 ay
içerisinde
yukarıda
belirtilen şiddet
olaylarından
birisinin mağduru
olma olasılığınız
HANENĠN
SOSYO-EKO.
YAPISI
3 gösterge
1- Evde
kullandığınız
içme suyunun
kaynağı nedir?
2- Tuvalet evin
içinde mi, dışında
mı?
3- Eviniz zemini
ne ile kaplıdır?
28
mı?
8-2. Kesici aletler
ve bileme aletleri
eldivensiz mi
kullanılıyor?
8-3. Üretim
araçlarının
gürültüsü normal
konuşmayı
duyamayacak
kadar yüksek mi?
8-4. Yeterli
koruma
olmaksızın aşırı
sıcak ya da
soğuğa maruz
kalıyor musunuz?
8-5. Yeterli
koruma
olmaksızın zararlı
kimyasal, toz,
duman ve gazlara
maruz kalıyor
musunuz?
8-6. Ağır yük
taşıyor ve uzun
saatler ayakta mı
çalışıyorsunuz?
8-7. Kayma ve
düşme tehlikesi
yaşıyor musunuz?
uygulama/uygulamama
kararlarınızın olası
nedenlerine ilişkin
açıklama yapacağım.
Size en uygun olanı
seçiniz.
6- Herhangi bir işte
çalışmanızın ya da
çalışma hayatında yer
almamanızın olası
nedenlerini
açıklayacağım. Size en
uygun olanı seçiniz.
7- En altta birinci
basamakta, kendi
hayatlarına ilişkin
özgürce karar
veremeyen ve
hayatlarının gidişatı
üzerinde en ufak bir
kontrole sahip
olmayan kişilerin
olduğunu düşünün.
Altıncı ve son
basamakta bu konuda
en özgür ve en fazla
kontrol sahibi kişilerin
olduğunu varsayın.
Bugün hangi
basamaktasınız?
7-5. Üniversite
öncesi eğitim
olanaklarından
faydalanma
7-6. Üniversitede
eğitim
olanaklarından
faydalanma
8- Birisinin
ekonomik geçmişinin
hizmet elde etmesini
ne kadar etkilediğini
düşünüyorsunuz?
8-1. Kamu/altyapı
hizmetlerine erişim
8-2. Kamu
kurumlarında iş/
sözleşme
8-3. Özel sektörde
iş/sözleşme
8-4. Kamusal
barınma (lojman vb.)
8-5. Üniversite
öncesi eğitim
olanaklarından
faydalanma
8-6. Üniversitede
eğitim
olanaklarından
faydalanma
nedir?
4- 5 yıl önceye
kıyasla
yaşadığınız yerde
tehlike ve şiddetin
seviyesi nasıl
değişti?
29

Benzer belgeler

Yoksulluk: Terminoloji, Temel Kavramlar ve Ölçüm

Yoksulluk: Terminoloji, Temel Kavramlar ve Ölçüm yapabileceklerini yapma özgürlüğünü birbirinden ayırmaktadır. Bu nedenle parasal göstergelerin kişinin yaşam göstergesini tam anlamıyla göstermede yetersiz kaldığı sonucu ortaya çıkmaktadır (Foster...

Detaylı