Full Text

Transkript

Full Text
ORIGINAL RESEARCH / ORİJİNAL ARAŞTIRMA
2013
Aile Planlaması Polikliniğine Başvuran Hastalarda Gebelikten
Korunma Yöntemlerinin Değerlendirilmesi
Evaluation of Contraception Methods of Patients Attending to the Family Planning
Clinic
AUTHORS /
YAZARLAR
Selin Haliloğlu
Sağlık Bakanlığı Haseki
Eğitim ve Araştırma
Hastanesi, Aile
Hekimliği Kliniği,
İstanbul
Yaprak Pelin
Gündoğdu
Sağlık Bakanlığı Haseki
Eğitim ve Araştırma
Hastanesi, Aile
Hekimliği Kliniği,
İstanbul
Teslime Serap
Evcimen
Sağlık Bakanlığı Haseki
Eğitim ve Araştırma
Hastanesi, Aile
Planlaması Polikliniği,
İstanbul
Mahmut Çivilibal
Sağlık Bakanlığı Haseki
Eğitim ve Araştırma
Hastanesi, Çocuk Sağlığı
ve Hastalıkları Kliniğii,
İstanbul
70 ÖZET
Amaç: Bu çalışmada aile planlaması polikliniğine başvuran hastalarda gebelikten korunma
yöntemlerinin değerlendirilmesi amaçlandı.
Yöntem: Son üç yıl içinde (2010-2012) Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile
Planlaması Polikliniği’ne başvuran 2000 kadın hastanın tıbbi dosyaları geriye dönük incelendi.
İstatistiksel analiz için SPSS 15.0 for Windows programı kullanıldı, anlamlılık düzeyi p değerinin
0.05’ten küçük olması olarak kabul edildi.
Bulgular: Yaş dağılımı 16 ile 58 yıl, yaş ortalaması 34,12±8,04 yıl olan olguların %98,6’sının
özgeçmişinde en az bir kez gebelik öyküsü vardı. Başvuruda olguların rahim içi aracı en sık
(%50,4) korunma yöntemi olarak kullandıkları ve sadece %2,0’ının hiçbir yöntem kullanmadıkları
belirlendi. Korunma yöntemi kullanmayan 45 yaşından büyük olgu yoktu. Cinsel perhiz 25 yaş,
geri çekme yöntemi 40 yaş, kondom 45 yaş ve oral kontraseptif 35 yaş altında, bir aylık iğne
31-35 yaş arasında, rahim içi araç 35-45 yaş arasında ve üç aylık iğne ise 40 yaş üstündeki
olgularda diğer yaş gruplarına göre daha fazla kullanıldığı belirlendi. Lisans eğitimi almış
olanların diğer eğitim düzeyindekilerine göre oral kontraseptif kullanımının daha fazla, rahim içi
araç kullanımının ise daha az olduğu saptandı. Aile planlaması polikliniğine başvuru sonrası geri
çekme yönteminde belirgin düşüş olduğu (%12,2’den %1,4’e) ve RİA kullananların daha fazla
vajinit oldukları gözlendi.
Sonuç: Aile planlaması yöntemlerinin etkili ve düzenli kullanımı, birey ve toplum sağlığı
açısından çok önemlidir. Bunun sağlanabilmesi için bireylerin bilgi düzeylerinin artırılması ve bu
konuda toplumda farkındalık yaratılması gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Aile planlaması, gebelikten korunma yöntemleri
ABSTRACT
Aim: This study was carried out to evaluate methods of contraception in women who applied
to Family Planning Clinic of Haseki Training and Research Hospital.
Method: Data of female patients (n=2000) followed-up between the years 2010 and 2012 at
family planning clinic of Haseki Training and Research Hospital were retrospectively evaluated
for demographic characteristics. Descriptive statistics and Chi-Square tests were used for
statistical analysis. Significance level p was set as <0.05.
Results: Age distribution was between 16 and 58 years. 98.6% of participants had been
pregnant at least once. Intra-uterine device is the most frequent (50.4%) used method of
contraception, and only 2.0% were not using any method. Patients older than 45 years did not use
any contraceptive method. Sexual abstinence was more common among 25 years old, coitus
interruptus among 40 years old, condom among 45 years old, oral contraceptives under the age of
35, Mesigyna between the ages of 31-35, intra-uterine device between the ages of 35-45, and
Depo-provera over the age of 40 compared to other groups. It has been determined that unlike the
ones who has different educational status, the ones who has undergraduate study use more oral
contraceptives and less intra-uterine device. It has been observed that after applying for the family
planning clinic, coitus interruptus was decreased distinctively (from 12.4% to 1.4%).
Conclusion: The use of family planning methods effectively and regularly is significant for
the individuals and the society health. To achieve this, the awareness and informing of society is
essential.
Keywords: Family planning, methods of contraception
Euras J Fam Med 2013; 2(2):70-76
Giriş
Aile planlaması, bireylerin istedikleri zaman
istedikleri sayıda çocuk sahibi olmaları için ailelere
sağlanan hizmetlerin tümüdür (1). Bu hizmetlerin
temel amacı anne ve çocuk sağlığı düzeylerinin
yükseltilmesi, ana konusu gebelikten korunma
(kontrasepsiyon) yöntemleridir (2).
Gebelikten korunma yöntemleri; doğal ve
modern yöntemler olarak ikiye ayrılır. Doğal
yöntemler, çiftlerin doğurganlık bilinci ile gebeliği
önlemeyi ya da oluşturmayı sağlayan bazı kuralları
birlikte uygulanması olarak tanımlanır. Bunlar;
servikal mukus ya da ovulasyon (Billings), bazal
vücut ısısı, servikal palpasyon, vaginal yıkama,
semptotermal uygulama, takvim ve geri çekme
yöntemleri olarak sıralanabilir. Modern yöntemler ise,
aile planlaması polikliniklerinde önerilen daha etkili
ve güvenli yöntemlerdir. Temel çeşitleri, bariyer
yöntemler, oral kontraseptifler (OKS), enjekte edilen
kontraseptifler (1 aylık ve 3 aylık enjeksiyonlar),
derialtı implantları, spermisitler, rahim içi araçlar
(RİA) ve cerrahi sterilizasyon yöntemleri (vazektomi
ve tüp ligasyonu) olarak sınıflandırılır (3).
Bu çalışmada, Haseki Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Aile Planlaması Polikliniği’ne başvuran
hastaların uyguladıkları gebelik kontrol
yöntemlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem
Bu çalışmada, son üç yıl içinde (2010-2012)
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile
Planlaması Polikliniği’ne başvuran 2000 kadın
hastanın tıbbi dosyaları geriye dönük incelendi. Bu
kayıtlarda hastaların sosyo-demografik özelliklerinin
yanı sıra son gebelik durumu, geliş şikayeti, son
kullanılan gebelikten korunma yöntemi, varsa yöntem
değişikliği ve nedeni ile ilgili veriler bulunmaktaydı.
Sosyo-demografik özellikler olarak, hastaların yaş ve
eğitim düzeyi, gebelik (gravida), doğum (parite),
düşük (abortus), küretaj, ektopik gebelik ve yaşayan
çocuk sayıları kaydedildi. Eğitim durumları “okuryazar değil, okur-yazar, ilkokul, ortaokul, lise ve
lisans’’ olarak altı gruba ayrıldı. Son kullanılan
gebelikten korunma yöntemleri, “yöntem yok, cinsel
perhiz (son bir aydır hiç ilişki (koitus) olmama
durumu), geri çekme yöntemi, kondom, OKS, bir ve
üç aylık enjeksiyonlar, RİA, spermisit ve tüp
ligasyonu” olarak gruplandırıldı. Son gebeliğin
sonuçlanma şekli, “abortus, küretaj, normal spontan
doğum ve sezeryan” olarak sınıflandırıldı.
İstatistiksel analiz için SPSS 15.0 for Windows
programı kullanıldı. Tanımlayıcı istatistikler;
kategorik değişkenler için sayı ve yüzde, sayısal
değişkenler için ortalama ve standart sapma olarak
verildi. Kategorik değişkenlerin çoklu grup
karşılaştırmaları Ki Kare testi ile yapıldı. Koşulların
sağlanamadığı durumlarda Monte Carlo simülasyonu
kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi P değerinin
0,05’ten küçük olması durumu olarak kabul edildi.
Bulgular
Olguların yaş dağılımı 16 ile 58 yıl ve yaş
ortalaması 34,12±8,04 yıl idi. Bunların 1973’ünün
(%98,6) geçmişte en az bir kez gebe kaldığı ve
gebelik sayısı ortalamasının 3,55±2,15 (medyan 3)
olduğu belirlendi. Olguların obstetrik öykülerinde bir
ya da birden fazla sayıda doğum, düşük, küretaj
vardı. Olguların genel özellikleri Tablo 1’de
özetlenmiştir.
Tablo 1. Olguların demografik özellikleri
n (%)
Ortalama ± Dağılımı
SD
Obstetrik öykü
Gebelik (Gravida)
Doğum (Parite)
Düşük (Abortus)
Ektopik Gebelik
Yaşayan Çocuk
Sayısı
1973 (98,6)
1971 (38,5)
399 (19,9)
9 (0,5)
3,55±2,15
2,79±1,53
0,29±0,73
0-15
0-12
0-10
2,64±1,45
0-12
Yaş grupları
<25 yıl
25-30 yıl
31-35 yıl
36-40 yıl
41-45 yıl
>45 yıl
248 (12,4)
476 (23,8)
438 (21,9)
378 (18,8)
269 (13,5)
191 (9,6)
Eğitim durumu
Okur yazar degil
Okur yazar
İlkokul
Ortaokul
Lise
Lisans
326 (16,3)
93 (4,7)
1148 (57,4)
198 (9,9)
179 (9,0)
56 (2,8)
71
Haliloğlu S ve ark. Aile Planlaması Polikliniğine Başvuran Hastalarda Gebelikten Korunma Yöntemlerinin Değerlendirilmesi
Hastaların Sosyal Güvenlik Kurumlarına göre
dağılımı; %58,9 Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK),
%24,2 Yeşil Kart, %5,6 Bağ-Kur ve %3,2 Emekli
Sandığı mensubu iken %8,1’inin herhangi bir sağlık
güvencesi yoktu. Gebelik öyküsü bulunan
olgularımızın başvuru öncesi son gebeliğinin
%56,8’inde (n=1121) normal doğum, %19,6’sında
(n=387) sezeryan, %18,6’sında
(n=367) küretaj,
%4,8’inde (n=95) abortus ve %0,2’sinde (n=3)
ektopik gebelikle sonladığı belirlendi.
Olguların yarısından fazlası (%50,4) başvuruda
RİA kullanmakta iken %2’si hiçbir yöntem
kullanmıyordu. Başvuru sırasında olgulardan hiçbiri
spermisit
kullanmamaktaydı ve hiçbir olgu
gebelikten korunma yöntemi olarak tüp ligasyonu
yöntemini tercih etmemişti, başvurudan sonra da bu
yöntemler hiçbir olgu tarafından tercih edilmedi.
Çalışmamıza katılan olgularının eşlerine vazektomi
uygulanıp uygulanmadığı ise sorgulanmadı (Grafik
1).
Grafik 1. Başvuruda son kullanılan yöntem oranları.
Son kullanılan gebelikten korunma yönteminin
yaş gruplarına göre dağılımı Tablo 2’de yer
almaktadır. Cinsel perhiz oranı 25 yaş altında, geri
çekme 40 yaş altında, kondom kullanma 45 yaş
altında, OKS 35 yaş altında, 1 aylık iğne kullanımı
31-35 yaş aralığında, RİA kullanımı 36-45 yaş
aralığında diğer yaş gruplarına göre daha yüksekti. 3
aylık iğne kullanımı ise 40 yaş üstü özellikle 45 yaş
üstünde diğer yaş gruplarına göre daha yüksek oranda
kullanılmaktaydı. Bir diğer dikkat çekici durum 45
yaş üstündeki hastalarımızın tamamı gebelikten
korunma yöntemlerinden birisini kullanmaktaydı. Yaş
gruplarına göre bu farklılıklar istatistiksel olarak
anlamlıydı (p<0,001).
Olguların eğitim düzeylerine göre tercih ettikleri
yöntemler Tablo 3’te verildi.
Gruplar arasında
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık saptandı
(p<0,001). En dikkat çekici durum, lisans düzeyinde
eğitim almış olan kadınların yöntem kullanmama ve
OKS kullanım oranlarının diğer gruplara göre
yüksek, RİA kullanım oranının ise düşük olmasıydı.
Olgularımızın son kullandığı yöntemi ne kadar
süredir kullandıkları incelendiğinde; %25,8’i
(n=515) 0-6 ay, %11,9’u (n=237) 6-12 ay, %37,6’sı
(n=752) 1-5 yıl, %19,1’i (n=381) 5-10 yıl ve %5,7’si
(n=114) 10 yıldan fazla idi. Yöntem kullanım
sürelerine göre son kullanılan yöntem oranları
açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı
(p<0,001). On yıla kadar yöntem kullananlarda RİA
kullanım oranları artarak giderken on yılın üzerinde
ise düşüktü. 10 yılın üzerinde gebelikten korunma
Tablo 2. Yaş gruplarına göre son kullanılan yöntem
<25 yaş
25-30 yaş
31-35 yaş
36-40 yaş
41-45 yaş
>45 yaş
Cinsel perhiz
24 (9,7)
18 (3,8)
12 (2,7)
9 (2,4)
7 (2,6)
3 (1,6)
Geri çekme
34 (13,7)
66 (13,9)
54 (12,3)
57 (15,1)
18 (6,7)
15 (7,9)
Kondom
30 (12,1)
77 (16,2)
55 (12,6)
51 (13,5)
39 (14,5)
17 (8,9)
OKS
24 (9,7)
44 (9,2)
41 (9,4)
11 (2,9)
8 (3,0)
0 (0,0)
1 aylık iğne
8 (3,2)
15 (3,2)
27 (6,2)
7 (1,9)
3 (1,1)
0 (0,0)
3 aylık iğne
10 (4,0)
20 (4,2)
22 (5,0)
19 (5,0)
41 (15,2)
67 (35,1)
RİA
Yöntem yok
109 (44,0)
9 (3,6)
223 (46,8)
13 (2,7)
221 (50,5)
6 (1,4)
215 (56,9)
9 (2,4)
151 (56,1)
2 (0,7)
89 (46,6)
0 (0,0)
Toplam n (%)
248 (12,4)
476 (23,8)
438 (21,9)
378 (18,8)
269 (13,5)
191 (9,6)
72 P
<0,001
Euras J Fam Med 2013; 2(2):70-76
Tablo 3. Başvuruda eğitim düzeylerinde son kullanılan yöntem
Okur yazar
değil
Okur
Yazar
İlkokul
Ortaokul
Lise
Lisans
Cinsel perhiz
Geri çekme
Kondom
OKS
1 aylık iğne
3 aylık iğne
RİA
Yöntem yok
9 (2,8)
42 (12,9)
37 (11,3)
20 (6,1)
6 (1,8)
35 (10,7)
169 (51,8)
8 (2,5)
2 (2,2)
15 (16,1)
8 (8,6)
5 (5,4)
1 (1,1)
3 (3,2)
58 (62,4)
1 (1,1)
40 (3,5)
140 (12,2)
146 (12,7)
63 (5,5)
38 (3,3)
115 (10,0)
591 (51,5)
15 (1,3)
8 (4,0)
20 (10,1)
42 (21,2)
13 (6,6)
11 (5,6)
14 (7,1)
84 (42,4)
6 (3,0)
10 (5,6)
22(12,3)
24 (13,4)
14 (7,8)
4 (2,2)
9 (5,0)
92 (51,4)
4 (2,2)
4 (7,1)
5 (8,9)
12 (21,4)
13 (23,2)
0 (0,0)
3 (5,4)
14 (25,0)
5 (8,9)
Toplam n (%)
326 (16,3)
93 (4,7)
1148 (57,4)
198 (9,9)
179 (9,0)
56 (2,8)
yöntemi kullananlarda son kullanılan yöntem olarak
kondom kullanımı yüksekti (Grafik 2).
P
<0,001
kullananların büyük çoğunluğunda (%60,6) vajinit
saptanmıştı.
Başvuru sonrası olguların yarısından fazlasının
eski yöntemini kullanmaya devam ettiği, %9,9’unun
ise
kullandığı yöntemi bıraktığı belirlendi.
Başvurudan sonra olguların
gebelikten korunma
yöntemi olarak en sık (%9,3) kondom kullanmaya
başladıkları saptandı (Tablo 4).
Tablo 4.Başvuru sonrası kullanılan korunma yöntemi
Eski yöntem devam
Yeni başlanan yöntem
- Kondom
Grafik 3. Hastaların kullandıkları korunma yöntemi ile
şikayet ve muayene bulguları arasındaki ilişki.
Hastaların aile planlaması polikliniğine başvuru
sırasındaki şikayet ve muayene bulgularının (anemi,
düzensiz kanama ve vajinit) kullanılan yöntemlere
göre dağılımı Grafik 3’te verilmiştir. RİA
- RİA
- 3 aylık iğne
- OKS
- 1 aylık iğne
n (%)
1325 (66,3)
185 (9,3)
151 (7,6)
68 (3,4)
28 (1,4)
15 (0,8)
Yöntem kullanmayanlar
Yöntemi bırakanlar
Toplam
31(1,6)
197 (9,9)
2000 (100)
Tablo 5. Hastaların başvuru nedenlerine göre yöntem değişiklikleri (başvuru sonrası son kullandıkları yöntem)
Başvuru Nedeni n (%)
Herhangi bir
şikayet
Gebelik veya küretaj
istemi
Kontrol
(şikayetsiz)
Kendi isteğiyle yöntem
değiştiren
Kondom
67 (8,4)
1 (0,6)
81 (10,3)
36 (15,1)
OKS
3 (0,4)
0 (0,0)
19 (2,4)
6 (2,5)
1 aylık iğne
5 (0,6)
0 (0,0)
10 (1,3)
0 (0,0)
3 aylık iğne
17 (2,1)
0 (0,0)
41 (5,2)
10 (4,2)
2 (0,3)
693 (86,8)
2 (0,3)
0 (0,0)
9 (5,1)
28 (16,0)
5 (0,6)
616 (78,1)
1 (0,1)
144 (60,5)
7 (2,9)
0 (0,0)
9 (1,1)
137 (78,3)
16 (2,0)
35 (14,7)
RİA
Eski yöntem
Yöntem kullanmayanlar
Yöntemi bırakanlar
73
Haliloğlu S ve ark. Aile Planlaması Polikliniğine Başvuran Hastalarda Gebelikten Korunma Yöntemlerinin Değerlendirilmesi
Hastalar başvuru nedenine göre incelendiğinde;
herhangi bir şikayetle gelenlerin %86,8’inin, hiç bir
şikayeti olmayıp sadece kontrol amacıyla gelenlerin
%78,1’inin eski korunma yöntemine devam ettikleri
belirlendi. Gebelik ve küretaj istemi ile başvuranların
%78,3’ünün kullandıkları yöntemi bıraktıkları
saptandı. Kendi isteği ile yöntem değiştirenlerin ise
en sık oranda (%60,5) RİA yöntemini seçtikleri
gözlendi (Tablo 5).
Tablo 6’da aile planlaması polikliniğine
başvurudan sonra son durum özetlenmiştir.
Başvurudan sonra en sık kullanılan gebelikten
korunma yönteminin RİA olduğu belirlendi (%49,5).
Geri çekme ve cinsel perhiz yöntemlerinde
istatistiksel olarak anlamlı düşüş olduğu, diğer
yöntemlerde ise belirgin farklılık olmadığı belirlendi.
Tablo 6. Başvuru öncesi ve sonrası kullanılan gebelikten
korunma yöntemleri
Başvuru
öncesi
n (%)
Başvuru sonrası
n (%)
RİA
1008 (50,4)
990 (49,5)
Kondom
269 (13,5)
351 (17,6)
3 aylık iğne
179 (9,0)
220 (11,0)
OKS
128 (6,4)
113 (5,7)
1 aylık iğne
60 (3,0)
60 (3,0)
244 (12,2)
28 (1,4)
73 (3,7)
10 (0,5)
39 (2)
228 (11,4)
2000 (100)
2000 (100)
Geri çekme yöntemi
Cinsel perhiz
Yöntem kullanmayanlar
Toplam
Tartışma
Aile planlaması uygulaması sırasında gebeliği
önleyici etkili veya modern yöntem olarak bilinen
yöntemlerden herhangi birinin kullanılmasının kişi
üzerinde oluşturabileceği olumsuz etki, istenmeyen
gebelik ve doğum yapmanın yaratabileceği
tehlikelere göre daha düşüktür. Üstelik modern
yöntemlerden bazılarının kadın sağlığı üzerine
olumlu etkilerinin olduğu da bilinmektedir. Gebeliği
önleyici hapların over kanseri riskini, bariyer
yöntemlerinin ise cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara
74 yakalanma riskini azalttığı bilinmektedir (4).
Türkiye’de aile planlaması hizmetleri resmi ve özel
sağlık kuruluşlarındaki aile planlaması
polikliniklerinde verilmektedir (5). Türkiye’de
1978’den 2008’e kadar 30 yıllık sürede doğal ve
modern gebelikten korunma yöntemi kullanan
kadınlar %47 oranında artmış, bu artış modern
yöntemlerde %156 olmuştur. (6). Gebelikten
korunma yöntemlerinin istenen düzeylerde olup
olmadığının önemli bir göstergesi de anne ve bebek
ölüm oranlarıdır. Türkiye’ de 1974-1975 döneminde
100.000 canlı doğumda 132 olan tüm nedenlere bağlı
anne ölümleri oranı 2006 yılında 38’e düşmüştür (6).
Yine 2009 yılında bin canlı doğum başına 13,9 bebek
ölümü düşerken 2010 yılında bu oran binde 12,1’e
düşmüştür (7).
Günümüzde Türkiye'de modern korunma
yöntemi kullanımı geleneksel korunma yöntemlerine
göre daha fazladır. Geçmişte ve günümüzde en
yaygın kullanılan geleneksel yöntem geri çekme
yöntemi, en yaygın kullanılan modern yöntem ise
RİA'dır (8). Ülkemizden bir çok çalışmada da en sık
kullanılan geleneksel yöntemin geri çekme yöntemi
olduğu bildirilmiştir (9-12). Giray ve arkadaşları (13)
412 hasta içeren çalışmalarında en sık kullanılan
yöntemin (%40,8) RİA ve ikinci sıklıkta (%32,3)
geri çekme yöntemi olduğunu bildirmişlerdir.
Çalışmamızda en sık kullanılan yöntemin RİA
(%50,4) olduğunu belirleyerek önceki çalışmaları
teyid ettik. Fakat bizim hasta grubumuz diğer
çalışmalardakinden farklı olarak ikinci sıklıkta
kondom kullanmaktaydı. Ülkemizde yapılmış iki
çalışmada bizden farklı olarak en sık kullanılan
yöntemin OKS (5) ve kondom (14) olduğu
belirlenmiştir. Ukrayna ve İspanya’da yapılan iki
çalışmada ise en sık kullanılan gebelikten korunma
yöntemi kondom olarak belirlenmiştir (15,16).
Çalışmamızda gebelikten korunma yöntemi tercihinin
yaş gruplarına göre farklılık gösterdiği saptandı. Bu
sonuçlarımız bazı yurtiçi ve yurt dışı çalışmalarla
benzerlik göstermekteydi (9,17).
Gelişmiş ülkelerden yapılan çalışmalarda (17) bir
bariyer yöntemi olan diyafram yönteminin özellikle
orta yaştaki kadınlarda kullanıldığı bildirilmiştir.
Buna rağmen çalışmamızdaki olguların hiç biri bu
yöntemi kullanmamakta idi.
Euras J Fam Med 2013; 2(2):70-76
Gebelikten korunma yöntemlerinin her birinin
kendine özgü olumlu ve olumsuz yönleri vardır.
Ö r n e ğ i n ; R İ A’ n ı n a d e t g ö r e m e m e , a d e t
kanamalarında artma, adet dönemleri arasında
lekelenme, kramp tarzı ağrı, vajinal akıntı ve pelvik
infeksiyon riskinde artma gibi olumsuz yönleri vardır
(3). Tamer ve arkadaşları çalışmalarında Trichomonas
vaginalis enfeksiyonlarının, gebelikten korunma
yöntemleri arasında RİA kullananlarda daha fazla
oranda görüldüğünü, OKS ve hormonal enjeksiyon
kullanan kadınlarda ise görülmediğini belirtmiştir
(18). Bu çalışmaya paralel olarak olgularımızda en
sık görülen şikayetin vajinit olduğu ve bunun tüm
yöntemlerde görülmekle beraber en sık RİA
kullananlarda görüldüğü saptandı. Çalışmamızdan
farklı olarak Vessey ve arkadaşları çalışmalarında
vajinit ve servisitin tüm gruplarda sık görüldüğünü
ancak en sık OKS kullananlarda görüldüğünü
belirtmiştir (17).
Olgularımızdan gebelik öyküsü bulunanların,
son gebeliğinin sonlanma şekli normal spontan
doğum (%56,8), küretaj (%18,6) ve abortus (%4,8)
olarak belirlendi. Bu bulgularımız önceki çalışmalara
benzerdi (14).
Sonuç
Sonuç olarak; aile planlaması yöntemlerinin etkili
ve düzenli kullanımı, istenmeyen gebeliklerin ve
bunlara bağlı komplikasyonların önlenmesini sağlar.
Böylece bireylerin bedensel ve ruhsal sağlığının ve
bu sayede toplum sağlığının korunmasını hedefler .
Çalışmamızda önceki çalışmaların aksine eğitim
seviyesi arttıkça korunma yöntemi kullanmama
oranının yükseldiği dikkat çekmektedir (2,12). Bu da
gebelikten korunma yöntemlerinin daha etkili
olabilmesi için bireylerin bilgi düzeylerinin
artırılması yanında toplumda farkındalık yaratılması
gerektiğini ve aile planlaması polikliniklerin daha
aktif faaliyetlerde bulunmasının desteklenmesi
gerektiğini göstermektedir.
Kaynaklar
1. Kitapçıoğlu G, Yanıkkerem
E. Manisa Doğumevinde
doğum yapan kadınların
doğurganlık öyküleri, aile
planlaması davranışı ve
doğum sonrası aile
planlaması danışmanlığı. Ege
Tıp Dergisi 2008;47:87-92.
2. Polat SA, Açık Y, Gürateş B,
Elazığ Devlet Hastanesinde
Aile Planlaması Polikliniğine
başvuran kadınların
doğurganlık özellikleri ve
kullandıkları aile planlaması
yöntemleri. Turgut Özal Tıp
Dergisi 2000;7:260-5.
3. T.C. Sağlık Bakanlığı Ana
Çocuk Sağlığı ve Aile
Planlaması Genel
Müdürlüğü. Ulusal Aile
Planlaması Hizmet Rehberi,
Kontraseptif Yöntemler. İsen
M, Özek B, Özmen Ş, Tüzer
TT (editors). Ankara 2000;
311-29,457-65.
4. Sadıkoğlu G, Aile Hekimliği,
Bilgel N (ed), 2006;45:691.
5. Yıldızhan B,Yıldızhan R,
Adalı E, 2000-2004
yıllarında İstanbul Göztepe
Eğitim ve Araştırma
Hastanesi’ndeki Aile
Planlaması Yöntemlerinin
Değerlendirilmesi. Van Tıp
Dergisi 2008;15:104-6.
6. Tezcan S, Tunçkanat HF,
Türkiye Nüfus ve Sağlık
Araştırmalarına Göre Üreme
Sağlığı Göstergelerindeki
Degişimler 1978-2008, 6.
Ulusal Üreme Sağlığı ve Aile
Planlaması Kongresi
Konuşma ve Bildiri Özetleri
Kitabı 2009; 12-13.
7. Temel Doğurganlık ve
Ölümlülük Göstergeleri
[Internet]. Ankara: Nüfus ve
Vatandaşlık İşleri Genel
Müdürlüğü;2012.
http://www.tuik.gov.tr/UstMe
nu.do?metod=temelist
adresinden 15.08.2013
tarihinde erişilmiştir.
8. Çivi S, Birinci Basamakta
Tanı ve Tedavi, Bozdemir N,
Kara İH (ed), 2010;17:991-2.
9. Güngör S, Başer İ, Göktolga
Ü, Koitus interruptus (geri
çekme) yönteminin etkinliği
ve eğitim seviyesinin önemi.
Gülhane Tıp Dergisi
2006;48:8-10.
10. Gılıç E, Ceyhan O, Özer A,
Niğde Doğumevi’nde doğum
yapan kadınların aile
planlaması konusundaki bilgi
75
Haliloğlu S ve ark. Aile Planlaması Polikliniğine Başvuran Hastalarda Gebelikten Korunma Yöntemlerinin Değerlendirilmesi
tutum ve davranışları. Fırat
Tıp Dergisi 2009;14:237-41.
11. Kaya H, Tatlı H, Açık Y,
Deveci SE, Bingöl ili
Uydukent Sağlık Ocağı
bölgesindeki 15–49 yaş
kadınların aile planlaması
yöntemi kullanım düzeyinin
belirlenmesi. Fırat
Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Dergisi 2008;22:185-91.
12. Sakı EM, Evsen SM,
Kontrasepsiyon
yöntemlerinin etkinliği ve
kadınların eğitim düzeyi:
Güneydoğu Anadolu’da bir
ilçe örneği. Dicle Tıp Dergisi
2008;35:265-70.
13. Giray H, Keskinoğlu P,
Işıkkent Sağlık Ocağı’na
başvuran 15-49 yaş evli
kadınların etkili aile
planlaması yöntemi kullanımı
ve etkileyen etmenler. Sted
2006;15:25.
14. Öztürk J, Aksakal FN,
Dikmen AU, Yüksel HA,
Korucuoğlu Ü, Özcan P, et al.
Ankara’da 15-49 yaş arası
evli kadınlarda doğurganlık
özellikleri ve aile planlaması
yöntemi kullanma durumları.
6.Ulusal Üreme Sağlığı ve
Aile Planlaması Kongresi
Konuşma ve Bildiri Özetleri
Kitabı 2009; 270.
15. Saxton J, Malyuta R,
Semenenko I, Previous
reproductive history and
post-natal family planning
among HIV-infected women
in Ukranie. Human
Reproduction
2010;25:2366-73.
16. Saurina C, Vall-Ilosera L,
Saez M. Factors determining
family planning in Catalonia.
Sources of inequity
regresyon. International
Journal for Equity in Health
2012; 11: 35.
17. Vessey MP, Doll R,
Characteristics of women
using different methods of
contraception some
preliminary findings from a
prospective study.
International Journal
Epidemiology
1972;1:119-23.
18. Tamer G, Özcan S, Doğum
kontrol yöntemleri ile
Trichomonasis arasındaki
ilişki. Türkiye Parazitoloji
Dergisi 2009;33:266-69.
Corresponding Author / İletişim için
Dr. Selin Haliloğlu
Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma
Hastanesi, Aile Hekimliği, İstanbul, Türkiye
Tel: (530)-4353434
Fax: (212)-5308423
E-mail: [email protected]
76 

Benzer belgeler

İstemli Gebelik Sonlandırılması, Bir Aile Planlaması Yöntemi midir

İstemli Gebelik Sonlandırılması, Bir Aile Planlaması Yöntemi midir Yöntem: Son üç yıl içinde (2010-2012) Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Planlaması Polikliniği’ne başvuran 2000 kadın hastanın tıbbi dosyaları geriye dönük incelendi. İstatistiksel analiz i...

Detaylı