Holland Hospital Architects Spaceship has landed Uzay gemisi indi

Transkript

www.hollandhospitalarchitects.com
university hospital maastricht
Maastricht Üniversite Hastanesi
Spaceship has landed
Uzay gemisi indi
orbis medical centre
Orbis Tıp Merkezi
How can architecture organize
a hospital management
Mimari bir hastanenin yönetimini
nasıl belirleyebilir?
D u t c h
H e a l t h c a r e
D e s i g n
H o l l a n d a
S a ğ l ı k
Ta s a r ı m ı
Orbis Medical Centre Orbis Tıp Merkezi
Holland Hospital Architects
Hollanda Hastane Mimarları
maas ziekenhuis pantein
Maas Hastanesi Pantein
The importance of daylight
Gün ışığının önemi
Viecurie Medical Centre VieCurie Tıp Merkezi
CONTENTS
İçindekiler
D u t c h
H e a l t h c a r e
04 D e s i g n
Introduction Önsöz
04Introduction
Eric van Keulen
Önsöz Eric van Keulen
Hollanda Sağlık Tasarımı
Colophon
Künye
06 Articles & Interviews
Makaleler & Mülakatlar
06
Spaceship has landed
Uzay gemisi indi
14Interview Dr. Nuijts
Mülakat Dr.Nuijts
Editor Yayım
16
The experience of entering
a hospital
Hastaneye giriş tecrübesi
24
Orbis Medical Centre
Orbis Tıp Merkezi
38Interview Henny van Laarhoven
Mülakat Henny van Laarhoven
40
The importance of daylight
Gün ışığının önemi
48
The end of the blocked bedcrisis in sigth
‘Yanlış yatak sorununun sonu görünmekte’
50
A new phenomenon in
healthcare
Sağlık bakımında yeni fenomen
60
News Haberler
60
Haga Hospital The Hague
Haga Hastanesi The Hague
Kamekestraβe 20-22
P.O. Box 50672 Köln
Germany
T 0049 221 168 26 234
F 0049 221 168 23 431
[email protected]
64
Medical Centre Leeuwarden
Leeuwarden Tıp Merkezi
64
Atrium Medical Centre
Atrium Tıp Merkezi
Text Metin
64
University Hospital Maastricht
Maastricht
Üniversitesi Hastanesi
Alexander Battalaan 7, 6221 CA Maastricht
The Netherlands
P.O. Box 3061, 6202 NB Maastricht
T 0031 43 351 50 00
F 0031 43 351 50 50
[email protected]
Adres:
Posta kodu:
Şehir:
Ülke:
Telefon:
Belgeç:
Alexander Battalaan 7
6202 NB
Maastricht
Hollanda
0031 43 3515000
0031 43 3515050
Hoge der A 11, 9712 AC Groningen
P.O. Box 1102, 9701 BC Groningen
The Netherlands
T 0031 50 313 40 05
F 0031 50 318 54 60
[email protected]
Design Tasarım
Printing Baskı
Andi Druk, Maastricht-Airport
www.andidruk.nl
Paper Kullanılmış kağıt
FSC certified
FSC
©2013
First contact
İlk İrtibat
Introduction Önsöz
‘Good health
may be
the most
important
factor in
human
happiness’
Eric
van Keulen
Holland Hospital Architects Introduction
Hollanda Hastane Mimarları Önsöz
C
enturies of applied research have
elevated our scientific knowledge of
the human body to a level where we
are able to adequately treat numerous physical
and psychological conditions. Fortunately, we
have continued to make swift and significant
progress largely due to the many technological
advancements made in recent years. With the
proper medical equipment in the right physical
environment and the very best doctors at the
helm, our knowledge of curative healthcare and
our ability to treat illnesses is evolving by leaps
and bounds. A growing number of patients have
access to state-of-the-art hospitals, which has
significantly increased their chances of recovery.
This recovery, however, depends on several
success factors. The first defining factor is the
availability of duly qualified doctors. The second
is the availability of the best medical equipment,
housed in temperature-regulated rooms with
the proper finish and the ergonomic dimensions.
In order to function properly, hospitals must be
efficiently designed with the shortest possible
walking distance between departments. Hundreds
of hours can be gained each day in hospitals with
an efficient layout. In terms of financial gains,
efficient design can make the difference between
a profitable and an unprofitable hospital. The
same is true when processing the enormous
influx of patients: by leading them directly to their
destinations and keeping their stay as short as
possible, the hospital can increase capacity. The
result is a more profitable and cleaner hospital
with a reduced risk of errors. More importantly,
this leads to a better environment for patients
and staff. A pleasant environment like this lowers
the patient’s stress level and increases his chances
of a swift recovery. This is known as a healing
environment.
‘Sağlığın iyi
olması belki
de insan
mutluluğunun
en önemli
kaynağıdır’
The logistics and design of a hospital are extremely
complex. Holland Hospital Architects is proud of
the expertise it has honed over the past ninety
years. In addition to interesting articles, this
magazine will introduce two hospitals that were
designed and engineered by Holland Hospital
Architects; two hospitals where our expertise
has produced exceptional results and drawn
international acclaim: the University Hospital
Maastricht and the Orbis Medical Centre.
We hope you enjoy reading this magazine!
Eric van Keulen, Member of the board of
İ
nsan bedeni hakkında bilimsel bilgide
asırlardır yapılan araştırma ve uygulamalar
sonucu bir çok bedensel ve ruhsal
rahatsızlıkların doğru bir şekilde tedavi edilecek
seviyeye getirilmiştir. Ve çok şükür son yıllarda
özellikle teknolojik gelişim sayesinde halen büyük
bir hızla ciddi ilerlemelerin mümkün olduğunu
görüyoruz. Doğru tıbbi gereçlerlerin doğru
fiziki ortamda kullanılmasıyla, en iyi hekimlerin
yönetimiyle, tedavi amaçlı sağlık bakımı bilgisi
ve hastalıkların tedavi imkanları ciddi ilerlemeler
göstermektedir. Her gün daha fazla hasta
insan büyük oranda en modern hastanalere
ulaşabiliyorlar ve başarılı bir tedavı imkanı da
sürekli büyüyor. Bu başarının oranı bir kaç ”başarı
unsuruna” bağlıdır: öncellikle mevcut hekimlerin
seviyesi. İkinci olarak da en iyi tıbbi gereçlerin var
oluşudur. Fakat tıbbi gereçler doğru iklimlendirilmiş
edilmiş ortamlarda, doğru malzeme kullanımı
durumunda ve doğru ergonomik ölçümler
doğrultusunda kullanılmalıdır. Hastanenin iyi
bir şekilde işlev görmesi için tüm alanların etkin
bir şekilde konuşlandırılması çok önemlidir.
Bölümler arasındaki yürüme mesafeleri mümkün
olduğu kadar kısa olmalıdır. Bölümlerin etkin
bir şekilde konuşlandırılması halinde her gün
kaybolan yüzlerce saat kazanılabilir. Bu farklılık
bir hastanenin mali işletmesinde karlı veya zararlı
bir sonuca götürebilir. Aynısı oldukça fazla hasta
akışının işlenmesi için de geçerlidir. Hastaları
mümkün olduğu kadar çabuk bir şekilde varış
noktasına refakat edilmesi ve hastanede mümkün
olduğu kadar kısa tutulması yoluyla hastane daha
fazla kapasite elde edebilir. Bu sadece daha karlı
bir hastane değil, fakat aynı zamanda daha temiz
ve hata rizikolarının azaltılması anlamına da
gelmektedir. Ve herşeyden önce hem çalışanların
hem de hastaların kendilerini rahat hissettikleri
daha hoş bir hastane elde edilir. Hastalar için
bu daha hoş bir ortam, daha az stres ve daha
hızlı iyileşme imkanı demektir. Zira bir “healing
environment” (iyileştiren ortam) söz konusudur.
Yani hastanenin lojistik ve tasarımı ciddi boyutta bir
komplekstir. Holland Hospital Architects geçtiğimiz
son doksan yılda bu uzmanlığı edindiğinden dolayı
kendisini mutlu addetmektedir. İlginç makaleler
yanı sıra, Holland Hospital Architects bu dergide
kendileri tarafından tasarlanmış ve mühendisliği
yapılmış olan ve bu uzmanlığın çok ciddi derece
farklı sonuçlara götürdüğü ve dünya çapında
ilgi gören iki hastane sunmaktadır . University
Hospital Maastricht ve Orbis Medical Centre
(Maastricht Üniversitesi Hastanesi ve Orbis Tıp
Merkezi).
Size iyi seyirler ve okuma keyfi dileriz!
Eric van Keulen, Hollanda Hastane Mimarları
yönetim kurulu üyesi
Introduction Holland Hospital Architects
Önsöz
Spaceship has
landed
Uzay gemisi indi
U
niversity Hospital Maastricht: The
spaceship has landed!
University Hospital Maastricht is the youngest
of its kind in the Netherlands. The original plans
date from 1968, but the new hospital was only
completed in 1990. It has continued to expand
since then and currently employs some 6,000
people. The hospital is now part of the Maastricht
Health Campus, a collaboration between the
faculties of Health, Medicine and Life Sciences
and Psychology and Neuroscience at Maastricht
University, the province of Limburg and some 40
companies.
Treatment, nursing, research and education
comprise the core tasks of University Hospital
Maastricht. In addition to offering standard
patient care, the hospital also offers specialised
clinical and referral care. These have been aligned
with fundamental and experimental and other
clinical research, which have manifested in four
key clinical areas: cardiovascular disease, chronic
illness and oncology, mental healthcare and
neuroscience, and primary care.
Holland Hospital Architects designed the new
hospital, which was constructed relatively quickly
on the outskirts of Maastricht. In terms of size
and scale, this building transcends the structural
limits of the city, giving the impression that a
spaceship has landed in Maastricht. The complex
also functions as a city within a city; a company
that is fully operational 24 hours a day. Due to
its immense size and functionality, the complex
was designed as an orthogonal city with covered
streets and squares. The complex nature of the
hospital is reflected in clearly demarcated zones
for nursing, treatment, research and education.
For logistical continuity, the design incorporates a
clear network of streets and squares. The squares
contain the building’s vertical elevation points,
such as stairs and elevators, and were designed
to facilitate personal interaction. For patients
and visitors, these central meeting points offer
an area for reflection; for students and staff they
become a hub for knowledge exchange.
It is essential that not only the patients and
visitors, but also the staff should feel comfortable
in the building complex. The organisation’s ability
to operate at a leading scientific level rests on its
ability to retain highly trained and qualified staff.
University Hospital Maastricht is an academic
institution with a unique way of transferring
knowledge to its students:
M
aastricht Üniversite Hastanesi, bir
uzay gemisi indi!
Hollanda’nın en genç üniversite tıp merkezi
Maastricht Üniversite Hastanesi’dir. İlk planlar
1968’lere dayanır fakat yeni hastanenin fiilen
yapılması 1990’da gerçekleşir.
O günden beri üniversite hastanesi sürekli
genişlemektedir, bugün yaklaşık 6000 çalışanı
vardır. Günümüzde hastane Maastricht Health
Campus (Maastricht Sağlık Kampüsü)’ün bir
parçası, Maastricht Üniversitesi’nin Sağlık, Tıp
ve Tabii Bilimler ve Psikoloji ve Nörobilimler
fakültelerinin, Limburg vilayeti ve 40 kadar şirketin
ortak çalışma alanıdır.
Maastricht Üniversite Hastanesi’nin çekirdek
görevleri: tedavi, hemşirelik hizmetleri, araştırma
ve eğitimdir. Burada standart hasta bakımı yanı
sıra en üst düzeyde klinik bakım ve en üst düzeyde
ikincil bakım önemli bir rol oynar. Bunlar ayrıntılı
olarak belirlenmiş temel ve klinik (deneysel)
araştırmalara uyumludur. Bunlar klinik araştırma
için şu önemli alanlarda çalışmayla neticelenir:
kalp ve damar hastalıkları, kronik hastalıklar
ve onkoloji, ruh sağlığı bakımı ve sinir bilimleri,
birinci derece bakım.
Maastricht Üniversite Hastanesi’ni Holland
Hospital Architects tasarlamıştır. Yeni hastane
Maastricht şehri çevresinde göreceli olarak kısa
bir sürede inşa edilmiştir. Yeni yapı büyüklük ve
ölçek bakımından mevcut şehri aşmış ve kendisini
aynen Maastricht yakınlarına uzaydan inen bir
uzay gemisi gibi algılatmıştır. Bu kompleks kendi
başına günün 24 saati işleyen bir şehir gibi de
işlev görmektedir. Büyük miktarda bakım ve
kompleks işlevselliği nedeniyle ortogonal şekilde
bir planlı üstü kapalı sokaklar ve meydanlar
şeklinde bir yerleşkede binalar kompleksi
şeklinde planlanmıştır. İşlevlerin karmşıklığı
bina kısımlarının son derece belirgin gün ışığı
aydınlatmasıyla önlenmiştir. Bunların yanı sıra:
tedavi, hemşirelik hizmetleri, araştırma ve
eğitimdir. Binanın lojistik işleri güzel bir şekilde
girişler ve meydanlar üzerinden yapılmaktadır.
Meydanlarda merdivenler ve asansörler gibi
dikey çıkış noktaları mevcuttur. Bütün meydanlar
birbirine bağlıdır ve işlevsel bir buluşma yerleri
olarak şekil verilmiştir.
Hastanede hastalar ve ziyaretçiler için rahat
edebilecekleri bir atmosfer yaratılmıştır, öğrenciler
ve bilimsel çalışma yapan çalışanlar için ise bu
meydanlar bilgi ve bilgi paylaşımının olduğu bir
üretim yerleri olarak görev yapmaktadır.
Sadece hastaların ve bina kompleksinin
ziyaretçilerinin değil çalışanların da kendilerini
iyi hissetmeleri çok önemlidir. Yüksek kaliteli
personelin birbiriyle bağlantısı kuruluşun
işlevselliği ve yüksek bilimseliğe sahip bir yer için
vazgeçilmez öneme sahiptir.
Maastricht’teki Üniversite Hastanesi aynı
Holland Hospital Architects Articles & Interviews
Hollanda Hastane Mimarları Makaleler & Mülakatlar
University Hospital Maastricht Maastricht Üniversite Hastanesi
Articles & Interviews
Makaleler & Mülakatlar Hollanda Hastane Mimarları
education
eğitim
research
araştırma
treatment
tedavi
nursing
hemşirelik
in addition to offering a practical learning
environment, the hospital also applies the
university’s problem-based learning method.
Instead of traditional lecture-style instruction, the
students are trained to collect information and
develop their scientific knowledge independently
in the form of research projects that are expected
to yield results within a defined period. Students
learn to how to answer research questions using
the information they find in libraries and online.
zamanda öğrencilere son derece sıra dışı bir
şekilde eğitim malzemelerinin sunulduğu bir
eğitim kurumudur. Hastanenin günlük uygulamalı
eğitimi yanı sıra problem endeksli eğitim de
yapılmaktadır. Bu demektir ki eğtimin çok az
bir kısmı önceden sınıflarda belirlenmektedir,
ama öğrenciler kendileri de bilgi toplamakta
ve en nihayetinde bağımsız bilimsel bilgiyi
kendileri geliştirmektedirler. Bu öğrencilere bir
araştırma ödevi verilmesi ve süreç içerisinde
bir araştırma sonucuna ulaşılması şeklinde
This method of knowledge acquisition helps them
absorb and retain the material more quickly
and more effectively. The result is outstanding
academic performance on an international scale.
An academic building was developed with a
prominent meeting and media centre that
contains all of the necessary resources, such
as books, journals, international dissertations,
scientific documentaries, lectures and online
10
workstations. This building also houses skills labs
the students can use to hone their practical skills
and competencies. Perhaps the most important
component of the academic building is the
meeting centre where students and professors
can exchange ideas and hold scientific discussions
while sharing a meal. Very early on, students
have access to a scientific environment in which
interaction, stimulation and interdisciplinary
knowledge exchange take centre stage.
Health Campus
The next step for the university hospital is to
create a health campus. Excellent research,
education and clinical care will be reflected in
several innovative and ambitious plans where
researchers, companies and consumers converge.
Concrete projects are now possible thanks to
widespread support, shared ambitions and a lot
of perseverance. The Particle Therapy Centre,
Living Lab Limburg (discussed in more detail in
this magazine) and the Cardiovascular Centre
are just a few examples of projects currently
under development. Each new project serves to
strengthen the foundations of the Maastricht
Health Campus.
gerçekleşir. Öğrenci kütüphanede ve internette
mevcut bilgileri kullanarak ve araştırma ödevine
cevaplarını çözüme yönelik olarak bağımsız
olarak gerçekleştirmek yoluyla öğrenmektedir.
Bu yolla bilgilerin harmanlaması bilginin daha
iyileşmesine imkan sağlar. Öğrencilerin çalışma
sonuçları dünya genelindeki konteks bakımından
da çok iyidir.
Toplantı yeri ve medya kaynaklarının merkezi
rol üstlendiği bir eğitim binası da geliştirilmiştir.
Kitaplar, dergiler, uluslararası ortamda önemli
eserler, bilimsel belgesellerin video kayıtları ve
okumalar ve elbette internet çalışma yerleri
buradaki gereçleri oluşturmaktadır. Aynı zamanda
bu eğitim binasında becerilerin eğitildiği yetenek
laboratuarları yapılmıştır.
Belki de üniversite kısmının en önemli
kısmı öğrenciler ve profesörler için buluşma
merkezidir. Burada bir yemekle birlikte her türlü
düşünceler paylaşılır ve bilimsel tartışmalar
yapılır. Böylece öğrenciler bilimsel ortamda
interaktif, birbirini uyarıcı ve disiplinler arası oluşu
merkezi konumdadır erken bir evrede tanışmış
olmaktadırlar.
Sağlık Kampüsü
Sağlık Kampüsü’nün oluşması Maastricht
Üniversite Hastanesi’nin geliştirilmesinde bir
sonraki adımdır. Mükemmel araştırma, harikulade
eğitim ve en üst seviyede bakımın sunduğu katma
değer araştırma, şirketler ve tüketicilerin biraraya
geldiği bir çok yenilikçi ve azimli planlamayla
kendini ciddi bri şekilde göstermektedir. Geniş
bir alan sayesinde, azmin birlikte gösterilmesi ve
ciddi bir katkı iştiyakı sayesinde sağlam projeler
yapılmaktadır. Practical Therapy Center (Pratik
Terapi Merkezi), Living Lab Limburg (Yaşayan
Laboratuvar Limburg) (dergide bu konuya daha
fazla değinilmektedir) ve Cardiovascular Center
(Kardiovasküler Merkez) şimdi geliştirilmekte
olan projelerden bazılarıdır. Her yeni proje
Maastricht Sağlık Kampüsü’nün temellerini daha
da güçlendirmektedir.
11
12
13
Dr Rudy Nuijts (1962) has been affiliated with the Department
of Ophthalmology at University Hospital Maastricht and
the Atrium Medical Centre in Heerlen since July 1994. He
is the head of the Cornea Clinic at the Academic Centre for
Refractive Surgery (ACRC) at the UHM and medical director of
the Surgical Day Clinic at the UHM.
Nuijts earned his medical degree from the University of
Limburg in 1986. After serving as an ophthalmology assistant
at the Dr A. Mathijsen Military Hospital in Utrecht (19861988), he began training as a certified ophthalmologist at
the Academic Medical Centre (AMC) in Amsterdam. Before
and after obtaining his degree, he underwent research
fellowships in corneal surgery in the United States. He started
a corneal surgical fellowship at the Ophthalmological Hospital
in Rotterdam and was awarded a degree in 1995 for his
research on the ocular toxicity of ophthalmological fluids and
medications used during surgery.
Interview Mülakat
In terms of administrative qualifications, Nuijts is chair of
the Dutch Intraocular Implant Club (NIOIC, the association
of cataract surgeons in the Netherlands), treasurer of the
European Society of Cataract and Refractive Surgeons (ESCRS),
treasurer of the Cornea Workgroup at the Dutch Ophthalmic
Society (NOG), and sits on the boards of both the European
Cornea Society (EuCornea) and the Dutch Transplant Society
(NTS).
He has authored and co-authored over a hundred scientific
publications and delivered over 200 presentations in the
Netherlands and abroad. His research group investigates new
treatment methods for corneal transplants and keratoconus.
They also conduct research on new artificial lenses at the
Maastricht UMC Ophthalmology Clinic, such as toric lenses
to correct cylinder deviations and multifocal lenses to replace
traditional reading glasses. These new lenses are used in
refractive surgery and cataract surgery. Innovative treatment
methods like these strive to improve a patient’s results
following corneal transplant surgery and cataract surgery.
Dr. Rudy
Nuijts
14
W
hat inspired the development of an eye clinic?
“Ophthalmology is a specialisation that makes
little to no use of a hospital’s primary services, such as labs
and radiology centres. Ophthalmologists do, however, use
dozens of diagnostic tools of no relevance to other medical
specialities. This means we can function as a relatively
independent unit outside the hospital’s main organisation. In
recent decades, the number of ophthalmology patients has
significantly increased along with the available diagnostic
and therapeutic possibilities. We have also seen a shift from
clinical operations to outpatient operations and from general
anaesthesia to local anaesthesia. The Maastricht Eye Clinic
has acquired several new practices over the years. In 1994,
ophthalmologists from the UHM created an external facility to
meet the growing demand for cataract surgery. The huge risk
(financial and otherwise) borne by these doctors contributed
to the emergence of a strong entrepreneurial spirit. For years
there has been a dedicated focus on redesigning care practices
to maximise quality and turnaround time. The best way to
achieve and maintain high-quality processes is to become
independent from other organisational units; to become a
clinic.”
What is the underlying vision of the eye clinic?
“The ultimate opportunity to create an eye clinic presented
itself when the Board of Directors decided to expand the
UHM with two new constructions: the towers. It soon became
apparent that all seven floors of just one of these were
necessary to ensure the facility could handle the growing
number of patients in the future. All facilities, both diagnostic
and therapeutic, including four operating rooms, were housed
in the Eye Tower.
What made this so unique was that the Board of Directors
imposed absolutely no restrictions on the spatial layout of
the building, which meant it could be fully tailored to the
needs of our ophthalmologists. In close collaboration with
the architects, these doctors could decide where to position
each floor and how to tailor its design to meet its purpose. The
results are more than satisfactory because the doctors knew
exactly what they wanted and the architects knew exactly
how to translate this into architectural terms.”
How does the building reinforce these care processes?
“The care processes have been designed in a way that
reduces the time a patient spends in the building to one hour
on average. This includes all diagnostic tests, the doctor’s
consult and a relatively long wait due to the drugs used to
dilate the pupil. We’ve also reached the point where the influx
of surgical patients is equal to the outflow. In other words:
the patient is immediately scheduled for surgery and followup consults. Emergency surgery can even be performed the
same day the patient reports to the clinic with a complaint.
It’s important that the building has the flexibility to allow us to
gain new scientific insights and immediately implement new
technological developments.”
How have your patients responded to the clinic?
“The patients are generally very satisfied with us, especially
those who experienced the old situation. The employees have
a pleasant work environment and all the room they need to
perform their tasks thanks to a strict separation between the
different levels, from front office to back office.”
G
öz kliniği nasıl oluştu?
“Göz hastalıkları bölünmü hastanedeki, laboratuvar
ve radyoloji gibi merkezi hizmetleri hemen hemen hiç
kullanmayan bir uzmanlık alanıdır. Göz hastalıkları uzmanları
diğer taraftan da diğer uzmanlık alanları için hiç önemli
olmayan bir çok tanı cihazları kullanırlar. Bu da göz hastalıkları
uzmanlarının büyük hastane kuruluşundan bir nevi bağımısız
birim olarak işlev görebilir anlamına gelmektedir. Geçtiğimiz
son on yıllarda hem göz hastaları sayısı hem de tanı ve terapi
imkanları oldukça artmıştır. Aynı zamanda klinik yatırılmadan
ziyade bir günde amaliyattan sonra taburcu edilmesine ve
tamamen narkoz altında amaliyattan ziyade local anasteziye
gidilmektedir. Göz Hastalıkları Üniversite (UHM) kliniği son
yıllarda farklı yerlerde muayenehaneler satın almıştır. 1994
yılında UHM binası dışında UHM göz doktorları tarafından
katarakt amaliyatlarında görülen büyük artış için fazladan bir
techizat kurulmuştur.
Bundan dolayı göz doktorları (mali) rizikoya girdiler ve güçlü
bir girişimci gücü oluşturuldu. Yıllardır bakım süreçlerinin
düzenlenmesinde kalitenin azami ve çalışma süresinin
mümkün olduğu kadar kısa olmasına yönelinmektedir. Bunu
elde etmenin en iyi yöntemi diğer kurum bölümlerinden
bağımsız olunması ve bu süreçlerin garanti edilmesidir. Yani
bir klinik.”
Göz kliniğinin oluşmasının arkasındaki vizyon nedir?
“Bir göz kliniği gerçekleştirmek için tam imkan Yönetim
Kurulunun UHM’yi iki birimle, ‘kuleler’ ile genişletme kararı
aldığında sunulmuştur. Kısa sürede tüm yedi kat için de gerekli
bakım süreçleri için iyi bir temel garantilenebilmesi için ve
gelecekte hasta sayısında artışın üstesinden gelebilmesi için
bir türden olması gerektiği anlaşılmıştır. Tüm tesisler, hem
tanısal hem de terapi amaçlı ve de dört amaliyathane de dahil
olmak üzere, Göz kulesine yerleştirilmiştir.
İlginç olan ise Yönetim Kurulunun alan olarak düzenlenmesinde
hiçbir sınır koymamış olmasıdır. Böylelikle bu düzenleme
tamamen göz doktorlarının ihtiyaçlarına göre ayarlanması
olmuştur.
Mimarlar ile yakın işbirliği yapılarak göz doktorları farklı
katların işlevini kendileri tanımlamışlardır ve her kat başına
işleve göre bir düzenleme belirlemişlerdir. Göz doktorlarının ne
istediklerini iyi bildikleri için ve mimarların bunu inşaat diline
iyi bir şekilde tercüme edebildikleri için, sonuç memnuniyet
ötesi olmuştur.”
Bakım süreci bu binada nasıl desteklenir?
“Bakım süreçleri şimdi tamamen hastanın binada geçirdiği
toplam ortalama sürenin bir saat olmasına göre ayarlanmıştır.
Bu tanısal araştırmalar, göz doktorunda muayene ve de göz
bebeğinin genelde ilaçlanması gerektiğinde bekleme süresi
dahildir.
Aynı zamanda amaliyat giriş akımı sayısının çıkış akımına
eşdeğer olan bir durum elde edilmişitir. Diğer anlamda
amaliyat edilmesi gereken hasta doğrudan kendi planlama
masasından bir amaliyat tarihi alması ve gerekli muayeneler
için randevuların yapılmasıdır. Hatta hastanın bir şikayet
ile polikliniğe gelmesi halinde acil ameliyatlar dahi
uygulanabilecektir.
Aynı zamanda binanın bilimsel araştırma ya da teknik gelişim
esaslı yeni bakış açılarını da doğrudan uyarlaması önemlidir.”
Müşterilerinizin nasıl tepki gösterdiklerini gösterebilir
misiniz?
“Hastalar genelde çok memnun. Özellikle eski durumu bilen
hastalar. Çalışanlar da görevlerini yaparken ön ofis ve arka
hizmet arasında net bir ayrım olduğu ve dahası için kendilerini
rahat hissetmeleri için tüm imkana sahipler.”
15
The experience of
Hastaneye giriş tecrübesi
16
entering a hospital
VieCurie Medical Centre
VieCurie Tıp Merkezi
17
18
H
ospital stays tend to be
perceived as unpleasant.
With the exception of
welcoming a new child into the
world, a health problem is the most
common reason for a trip to the
hospital. Once there, stress seems
inevitable, and once encountered,
it can seriously obstruct the healing
process.
Wouldn’t it be nice if hospitals were
comfortable and welcoming? If
anxiety made way for acquiescence?
If patients felt cared for and at ease?
If the hospital became synonymous
with a safe haven? If the hospital
was perceived as on level with a
health resort?
With this in mind, Holland Hospital
Architects got to work at the VieCurie
Hospital in Venlo. The psychiatry
unit is located directly across from
the hospital’s main entrance. For
the vulnerable group of people who
make use of these services, it is
extremely important that hospitals
19
are viewed as approachable, rather
than depressing. In our opinion,
Holland Hospital Architects hit the
mark, as this flattering article from
the 2007 Architectural Yearbook
clearly demonstrates:
….The VieCurie Hospital in Venlo
proves just how powerful outstanding
architecture can be. The building
transcends the hegemony of visual
culture and engages all the senses.
When you first enter the reception
hall you are met with the crisp
melody of shoes snapping against
the glass mosaic floor. You smell
the wood, hear the gentle babble of
water, see the fossilised stone floor
tiles and, as your eyes are drawn
up towards the exaggerated ceiling,
you experience the entire room as
a vibrant greenhouse in a botanical
garden. This oasis of tranquillity
serves as the metaphorical harbinger
for what patients can expect: mental
and emotional balance. The patients
live in secure units grouped around
a patio that cannot be seen from the
outside and, for reasons of privacy,
cannot be accessed by unauthorised
visitors. These units, which offer
outpatient care and short-term
treatment options, are warm and
inviting and can easily be expanded
or remodelled. The carefully
selected carpets that line the halls
create a warm and homey feeling.
Here, footsteps are soft and muted.
Here, visitors are naturally inclined
to drop their voices and slow their
movements. Here, the slipper-clad
residents have a clear advantage.
Our eyes and ears respond to the
architectural elements and our
behaviour follows suit; just as
the architects had predicted and
intended. This is multi-sensory
design at its best. The most striking
element on the building’s façade is
the steel frame encircling seashellstudded brickwork that reflects the
balance between nature and culture
that the reception hall so perfectly
encapsulates. This building is
balanced, harmonious, controlled...
Physical
and
psychological
disorders are an everyday risk: no
one is immune to the potential
threat of hospitalisation or
institutionalisation. Yet psychological
symptoms are far more unnerving
than their physical counterparts.
The new psychiatry unit at VieCurie
Hospital forces the general hospitalgoer to confront this inner anguish
head-on. The building’s clever
design, however, strips away the
dread and trepidation associated
with the inevitable. The architectural
techniques applied here ingenious in
their simplicity!
20
B
ir
hastaneyi
ziyaret
genellikle hoş olmayan bir
hissiyat verir. Bir çocuğun
doğması gibi istisnalar haricinde
genellikle bu ziyaret bir sağlık sorunu
nedeniyledir.
Stres
hastaneye
girildiğinde eşiklikte beklemektedir.
Bu ise iyileşme sürecine katkıda
bulunmaz.
Bu nedenle hastaneyi ziyaret
edenin rehavet verici bir ortamda
kabul edilmesi çok güzel olur! Eğer
asabiyet rehavetten önce yer ettiyse.
Hastaneye girişin memnuniyet verici
olması güvenli bir limana iniş gibidir;
“ burada olmam gerekli, burada
yardım ediliyorum”. Hastane bir
tedavi yeridir.
Bu düşünce ile Holland Hospital
Architects Venlo’daki VieCurie
Hasteneye başlamıştır. Ana girişle
bitişik olarak psikiyatri bölümü
bulunmaktadır. Özellikle bu kırılgan
grup için hastaneye girişin depresyon
verici gibi tecrübe edilmemesi
arzulanmaktadır. Bize göre Holland
Hospital Achitects burada fevkalade
başarılı olmuştur.
Bunun için Jaarboek Architectuur
2007’da (2007 Mimari Yıllığı) yer
alan iltifat edici makaleye bakınız.
.…Venlo’daki VieCurie hastanesi
mimarinin ne anlama gelebileceğini
kanıtlamıştır.
Görsel
kültürün
baskınlığından kurtulmuş ve sadece
göze değil de duyulara da hitab
ettiğini anlamış bir binadır. Girişte
ayakkabıların kırış kırış seslerini
vuran parlak mozaikle bezeli bir
zeminin bir parçası haline getiren
geniş bir kabul salonu yer alır.
Aynı zamanda ahşapın kokusu de
gelir, su da vardır, fosil taşlardan
oluşan zemin taşları ve tamamıyla
yeniden
boyutlandırılmış
hol
yüksekliği sanki bahçe bitkileri bitki
seralarındaki gibidir. Bu rehavet
vahası psikiyatri hastaların burada
alacakları yardımların bir metaforik
başlangıcını, ruhsal olarak dengeli
bir ortam bulma şansını vermektedir.
Daha çok kapalı ortamlarda kalan
hastalar birimler halinde dışarıdan
görülmeyen bir avlu etrafında
gruplanmıştır ve gizlilik politikası
gereği kolayca görülmeycek ve
girilemeyecek şekildedir. Ayakta
tedavi verilmesi yoluyla, ve kısa
süreli yatırmalarda da tamamen
aydınlık ve sıcak, ve kolay bir şekilde
genişletilebilir veya diğer bir deyişle
ilave inşa edilebilir durumdadır.
Girişlerde özenle seçilmiş halılar
bulunmaktadır, bunlar yoluyla ev
ortamı atmosferi anımsatılmaktadır.
Burada adımlar yumuşak bir ses
çıkarır ve kaybolur, burada ziyaretçi
daha hafif bir sesle konuşur ve
daha rahat bir şekilde hareket eder,
patikleriyle burada yürüyen bir kişi,
bu orada yaşayan birisidir, tabi ki
faydasınadır. Kulağımız mimariye
21
22
yanıt verir, ve davranışımız bunu takip eder, aynen mimarın da planladığı
ve amaçladığı gibi. Bu doğrudan doğruya bir çok duyuyu ilgilendiren bir
tasarımdır. Son olarak dış taraftan çelik çerçevelerin kullanımı ve içeriden
tuğlanın ve kabukların kullanımı yoluyla doğa ve kültür arasında dengeli
bir uygulama gerçekleştirmiştir ki bu da kabul salonunu böylesine güzel
kılmaktadır. Bu bina terazi gibi, dengededir, idare edilmektedir…
Ruhsal veya bedensel hastalıklara yol açmak hiç kimsenin bir gün hastanenin
hastası olmaktan muaf tutulmadığı veya bir psikiyatri kliniğinde yatırılması
gerektiği tehlikesi gündelik hayatın bir parçasıdır. Bedensel hastalıklardan
daha fazla psişik sorunlar korkutmaktadır. VieCuri hastanesinin yeni
psikiyatri bölümü yanıbaşındaki genel hastane ziyaretçilerini ruhsal bir
muameleyle görmekte fakat binanın bu yapı ve uygulama şekliyle kaçınılmaz
olan ürkütücü havasını tamamıyla gidermektedir. Burada kullanılan mimari
unsurlar basit fakat görmeye değer bir şekildedir!
23
Orbis Medical Centre
Orbis Tıp Merkezi
How can architecture organize a hospital management?
Mimari bir hastanenin yönetimini nasıl belirleyebilir?
24
25
26
27
A
20
t the turn of the 21st century, thenMinister of Public Health approved
the construction of the hospital of the
future: “The hospital of the 21st century”. An
important aspect of this new project was the
integration of new technologies that put the
patient first.
. yüzyılın sonlarına doğru ve 21.
yüzyıl sınırlarındayken o zamanın
Hollanda Halk sağlığı bakanı
geleceğin hastanesinin yapılmasına izin vermişti:
“21. Yüzyılın hastanesi”. Bu projenin önemli bir
unsuru hastanın merkezi olarak yeni teknolojilerin
entegre edilmesiydi.
Several opportunities arise when building a
new hospital. These include developing a new
care concept, creating a new organisational
structure and constructing a building that
optimally supports this new organisation – a
complex process that requires an integrated
approach. A new care concept calls for a new
organisational structure, both of which require
an architectural design that engages with these
two key aspects. Designing a hospital demands
a critical assessment of the daily organisation’s
daily operations. This thought process manifests
itself in the design of a new building.
Ne zaman bir hastane tam olarak inşa edilecek
olduğunda mevcut kuruluşu yeniden organize
ederek ve binayı da geliştirerek bu bakım
kuruluşunun azami destek sağladığı yeni
bakım konsepti geliştirmek imkanı doğar. Bu
süreç dosdoğru bir çizgi değildir ve entegre bir
müdaahele gerektirir. Yeni bakım konsepti mevcut
bakım kuruluşunun yeniden yapılandırılmasını
gerektirir. Yeni bakım konsepti kadar yeni bakım
kuruluşu da her iki hususla mimarinin iletişim
içerisinde olmasını gerektirir. Bir hastane
tasarımı yapmak her şeyden önce böylesi bir
kuruluşun organizasyonunda “işletme olarak
işlerlik” birbiriyle nasıl etkileştiği yoğun düşünme
gerektirir. Bu düşünme sürecinin akabinde bir
tasarım bir bina olarak ortaya çıkar.
28
29
The care concept
The care concept that puts the patient first,
as proposed by the former minister, has been
adopted by the Orbis healthcare organisation.
This organisation underwent an extensive
transformation to ensure that this care concept
could be implemented and translated into efficient
architectural design. The trick was to design a
building that not only focused on the patient’s
health and treatment, but also on a general sense
of wellbeing.
The organisation
The hospital has been thematically divided into
four functional areas: public, meeting, staying
and working.
Public
The building’s fundamental concept is based on a
linear structure with the covered atrium as its axis.
This atrium is bordered by the public and patient
facilities, including the entrances, the reception
areas, the catering facilities, parking access,
waiting rooms and the consultation centre.
Meeting
The meeting centre consists of standard
consultation, research and treatment rooms.
The doctors and support staff meet the patient in
the research room. The care process is organised
entirely around the patient.
Staying
All patients staying here have a private room, a
private bathroom and a sofa bed for their guests.
They can use the integrated bed controller to place
meal orders and to close or open the curtains or
the door to their room: hypermodern convenience
at an affordable price. A self-reliant patient with
access to state-of-the-art technology helps curb
staffing costs. In a traditional hospital setting,
these costs amount to roughly 65% of the budget.
Integrated technology and new processes can
reduce this figure to less than 50% – a worthwhile
solution for the growing shortage of healthcare
professionals.
Working
The goal here is to maximise the interdisciplinary
knowledge exchange between researchers and
medical staff by creating an open work area
with compartmentalised workstations, cockpits,
lounge areas and meeting rooms. The design
encourages a distinct separation of traffic flows;
between the nursing and treatment units and
general hospital traffic. Doctors and nurses have
their own lifts, which are also used by the robotic
carts used for internal transportation. Proper
organisation of this theme will ensure that patient
and professional only meet in the consultation,
treatment or nursing rooms.
30
medical staff
Medikal personel
consult/exam
expertise center
Bilgi merkezi
public space
Halka açık
Görüşme/araştırma
diagnostics
Teşhis
treatment center
Tedavi merkezi
nursing center
Hemşireli bakım merkezi
Bakım konsepti.
Bakan tarafından belirtilen “hastanın merkezde
olduğu” bakım konsepti Orbis bakım kuruluşu
tarafından uyarlanmıştır. Bu bakım kuruluşu bu
bakım konseptini etkin bir şekilde ifa edebilmek
için transformasyona uğratılmış ve ardından
mimari olarak ifade bulmuştur. Bu görev sadece
refaha yönelik olmaktan ziyade hastanın “refahı
yaşaması” ve “kendini müreffeh hissetmesini”
sağlayan bir bina düşünmekti.
Kuruluş.
Hastane konularına göre işlev gruplarına
bölünmüştür: “halk” – “karşılama” – “yatırılma”
– “çalışma”.
Halk.
Temeli lineer bir yapı ile şekillendirilirir, burada
eksen üstü kapalı bir alandan oluşur.
Bu halka açık alanda halk ve hastaya yönelik
işlevler giriş, karşılama bölümleri, yiyecek servis
imkanları, otoparka giriş, bekleme yerleri ve
görüşme merkezi bulunmaktadır.
Karşılama.
Görüşme merkezi mümkün olduğu kadar
görüşme-muayene-tedavi odalarından oluşur.
Hekimler ve yardımcı hizmet personeli hastaya
muayene odasında kalabilen hastaya gelirler.
Bakım süreci hasta çevresinde oragnize olmuştur.
Yatırılma.
Her hasta tek kişilik odaya, kendi banyosuna ve
yanında birinin kalıp uyumasına imkan veren
bir kanepeye sahiptir. Hasta kendi yatağından
yemeklerini sipariş etmek, perdeler ve odaya giriş
kapısı gibi şeyleri kumanda eder.
Göz alıcı ve modern, fakat aslında hesaplı da.
Hasta kendine yeter olduğunda, teknoloji
ile desteklenerek personel masraflarından
tasarruf edilecektir. Böylesi bir hastanenin
personel giderleri bütçenin yaklaşık %65’ini
oluşturmaktadır. Teknolojinin entegrasyonu ve
yeni süreçler bu yüzde oranını %50’lerin altına
çekmelidir. Bu ekonomik olarak enteresan ve
bakım sektöründe artan personel yetmezliği için
de bir çözümdür.
Çalışmak.
“Çalışmak” için çıkış noktası tıbbi personel
arasında bilginin azami düzeyde çapraz
kullanımıdır ve küçük çalışma yerleri, kokpitler,
sosyal ve görüşme yerlerinden oluşur. “Çalışmak”
trafik akışının ayrılması esasına dayalı olarak
tasarlanmıştır. Hemşire ve tedavi bölümleri ve
bunlara uygun taşıma akışı hastane içerisinde
kati bir şekilde ayrılmıştır. Doktor ve hemşirelerin
kendi asansörleri vardır. Bunlar işletme içerisinde
dahili taşımanın büyük bir kısmını yapan robot
vagonlar tarafından da kullanılmaktadır.
medical staff
Medikal personel
consult/exam
expertise center
Bilgi merkezi
public space
Halka açık
Görüşme/araştırma
diagnostics
Teşhis
nursing center
Hemşireli bakım merkezi
treatment center
Tedavi merkezi
31
32
33
Experience has shown that new hospitals are
heavily dependent on their ICT, human resource,
finance and facility management departments.
This new method of working aims to integrate
the care organisation, the care concept and
the available resources. Access to information,
results-oriented management and flexible
working conditions are all part of an efficient
healthcare organisation.
A physical work and living environment is an
integral part of the virtual and mental environment
of all employees in a care organisation. Orbis
Medical Centre is fully digitised and paperless.
The electronic patient management system
has been fully integrated into the primary care
process. As a result, information can be accessed
anytime and anywhere.
Recent technological advances, changing work
processes, new collaboration techniques and
business models have been translated into a new
hospital design that supports the organisation
and helps guide these processes.
Bu temanın organizasyonu profesyonel ve hasta
görüşme, tedavi ve hemşire müdahele odalarında
buluşmasıyla sonuçlanır.
Yeni bir hastane binasında ICT, İnsan Kaynakları,
Finans ve İşletme Yönetiminin bir hastane
binasında bağımsız olmayacağını tecrübi olarak
biliyoruz. Yeni çalışmalar buradan yola çıkarak
bakım kuruluşundan, bakım konseptinden ve
mevcut araçlardan yola çıkarak dahili olarak ele
alınmaktadır. Bilgiye erişim, sonuç endeksli idare
ve esnek iş ilişkilerinden yola çıkılarak bakım
kuruluşuna bir şekil verilmelidir.
Fiziki çalışma ve yatırılma ortamı aynı zamanda
bakım kuruluşunda tüm çalışanların sanal ve
mental çalışma ortamıdır.
Orbis Tıp Merkezi tamamen dijitaldir ve kağıtsızdır.
Elektronik hasta dosyası bir gerçektir ve birincil
bakım süreci ile tamamen entegre edilmiştir.
Bu yolla tüm bilgiler yer ve zamandan bağımsız
olarak erişilebilir durumdadır.
Yeni teknolojiler, değişen çalışma süreçleri,
yeni müdahele şekilleri ve uyarlanmış işletme
modelleri tabiatıyla yeni hastane binalarında
ifade bulmaktadır ve öte yandan, binanın mimari
oluşumu bu süreçleri desteklemekte ve idare
etmektedir!
34
35
36
Facts & Figures
Design
Total floor space
112,500 m2
Total costs 380 million euros
Construction and design duration 3,3 years
Hospital with 425 single rooms and 90 outpatient
beds
Each room measures 3.30 x 3.50 metres, with a
private bathroom, TV and internet connection
12 nursing units
16 intensive care beds
10 cardiology beds
8 operating rooms
126 consultation rooms
General Practitioner centre with 6 treatment
rooms
Rehabilitation centre with 90 beds
Mental health centre with 56 beds
Care boulevard measuring 12,500 m2
with 14 healthcare businesses and institutions
Four catering facilities
Length 265 metres, height 25 metres
Garage with 1050 parking spaces
24 lifts
1 million bricks (glued)
2,500,000 kilos of construction iron
1,500,000 kilos construction steel
25,000 square metres of Chinese natural stone
12 robots that regulate hospital traffic
Computer-regulated ‘clothing centre’ with 6006
uniforms for doctors/nurses and 1500 uniforms
for support staff
Power plant with a 4500 kW heating capacity
(comparable to 300 homes)
Cooling capacity of 6000 kW (comparable to 400
air conditioning units)
Articles & Interviews Holland Hospital Architects
文章與訪談
37
Interview Mülakat
Henny van Laarhoven
In 1999 the government gave three
hospitals the permission to build a
new hospital but with an extra task.
They should be highly innovative
and creative in terms of the efficacy,
efficiency and effectiveness of the
development and design processes
and their outcomes. In practice
Orbis was the only one of the three
21st century hospital projects to
stay the course.
Henny
van
Laarhoven
Henny van Laarhoven has been
responsible for the realisation of
the vision and concept of the new
hospital which focuses on delivering
‘care in dialogue’ with the patients,
creating a total chain of care,
including links with the primary
sector,
diagnosis,
treatment,
rehabilitation, and relations with
third party providers of care and
services.
The introduction of the so-called
“New Way of Working” (NMvW)
forms the leading strategy concept
for all departments of Orbis
Medical Park. The NMvW contains
a highly standardised (patient)
logistic concept, which is maximal
supported by the most modern
information
technology
and
(automatised) logistic concepts.
This standardisation is also
translated in the new hospital and
adjacent buildings, having only
private patient rooms, standardised
consulting rooms and offices with
different functions and flexible
working places.
From june 2009 untill the end of 2010
Henny van Laarhoven was director
of the supporting departments
(ICT, Facilities, Administration and
Property management).
She implemented the Shared
Service Concept in order to be able
to facilitate further cooperations
with other hospitals and private
partners.
Guiding the Orbis Homecare
organisation into a Joint Venture
with a commercial partner, including
the implementation of total new
business software she just finished.
Henny van Laarhoven is also half
time working as a consultant in
different countries advising health
organisations and boards about
new innovative hospital and health
care building projects. The focus is
realising a new hospital business
concept based on a redesign of
processes that are supported by
the use of the modern ICT solutions.
Translation of those concepts into a
new building adepted to the local
needs and demands is a everytime
a huge challenge. In the meantime
she has built up a lot of experience,
can show how things work in
practise in her “own“ hospital and
can rely on her extensive skills in
changemanagement.
She is also frequently invited to
speak on seminars, congresses and
universities on changemanagement,
logistics, innovation, business proces
redesign and electronic patient
dossier implementations.
Henny van Laarhoven, director Orbis
Group, Sittard, The Netherlands,
is advisor of Holland Hospital
Architects.
38
Henny van Laarhoven
1999 yılında devlet üç hastaneye
yeni hastane inşa etmesine izin verdi,
fakat bir ek görevle. Bunlar imar ve
tasarım süreçlerinin ve bunların
sonuçlarının etkinlik, verimlilik ve
etkililiği bakımından son derece
yenlikçi ve yaratıcı olmalıydılar.
Pratikte Orbis 21. yüzyıl hastane
projesi yolunda kalabilecek sadece
üç hastanaden bir tanesiydi.
Henry van Laarhoven bu vizyonun
ve hastalarla “diyalogla bakım”
sunulmasına
odaklanmış
yeni
hastane konseptinin, birincil sektör,
teşhis, tedavi, rehabilitasyon ve
bakım ve hizmetleri sağlayan
üçüncü
taraf
tedarikçilerle
bağlantılar dahil komple bir
bakım
zinciri
oluşturulması,
gerçekleştirilmesinden
sorumlu
olmuştur.
“New Way of Working (Yani Çalışma
Şeklinin,
NMvW)
uygulamaya
konulması Orbis Medical Park’ın
tüm bölümleri için önde gelen
bir strateji konseptini oluşturur.
NMvW son derece standardize
edilmiş (hasta) lojistik konseptini
içerir ki bu en modern bilişim
teknolojisi ve (otomatize edilmiş)
lojistik
kopnseptleriyle
azami
desteklenmiştir.
Standardizasyon
mefhumu da yeni hastanede
ve yanındaki binalarda sadece
özel odalara, standardize edilmiş
görüşme odaları ve farklı işlevler
için ve esnek çalışma yerleri için
bürolarla ifade bulmuştur.
2009 Haziran ayından 2010 yılı
sonuna kadar Henny van Laarhoven
destek bölümlerinin müdürüydü
(ICT, Müştemilatlar, Yazı İşleri ve
Bina Yönetimi).
Kendisi diğer hastaneler ve özel
ortaklarla daha ileri işbirliğini
kolaylaştırabilmek için Shared
Service Consept’ını (Paylaşılan
Servis Konsept) uygulamaya koydu.
Orbis Evde Bakım kuruluşunu
bir ticari ortak ile Ortak Yatırıma
dönüştürme, henüz yeni bitirdiği
tamamen yeni işletme yazılımının
uygulanması da dahil.
Henny van Laarhoven aynı zamanda
yarı zamanlı olarak çeşitli ülkelerde
sağlık kuruluşlarını ve kurulları yeni
yenilikçi hastane ve sağlık bakım
bina projeleri hakkında danışmanlık
hizmeti de vermektedir. Burada
odak noktası sürecin yeniden
tasarlanması esasına dayalı olarak
modern ICT çözümlerinin kullanımı
yoluyla deteklenmiş yeni bir hastene
iş konseptinin gerçekleştirilmesidir.
Bu konseptlerin yeni bina uyumlu
mahalli ihtiyaçlara ve taleplere göre
tercüme edilmesi daima büyük
bir mücadeledir. Bu arada kendisi
çok fazla tecrübe sahibi olmuştur,
“kendi” hastanesinde işlerin pratikte
nasıl
yürüdüğünü
gösterebilir
ve
değişimin
yönetiminde
yeteneklerine güvenebilir.
Henny sık sık seminerlerde,
kongrelerde ve üniversitelerde
değişim yönetimi, lojistik, yenilikçilik,
işletme süreçlerinin yeniden tasarımı
ve elektronik hasta dosya sisteminin
uyugulamalarına dair konuşmak için
davet edilmektedir.
Henny van Laarhoven Hollanda
Hastane Mimarları yönetim kurulu
üyesidir.
W
hat were the underlying principles when
designing the Orbis Medical Centre?
With its functionality, flexibility and ICT infrastructure, the
new building fully supports the Orbis care concept. All patients
are given a private room and receive maximum support to
encourage self-reliance. They have plenty of privacy, excellent
communication tools and can even invite a friend or relative
to spend the night. We asked ourselves the following question:
What do patients want in 2010 and what do they want in the
future?
We also wanted to provide the best possible working conditions
for our 2500 employees. Other important considerations were
to ensure that patient information was available 24 hours
per day from any location, to safeguard the quality of care,
to adapt the environment to meet the patient’s needs and to
become a leader in healthcare. These Ten Commandments,
as we called them, were continually at the back of our minds
during the entire process of designing, constructing and
completing the new building.
O
rbis Medisch Centrum’ın (Orbis Tıp Merkezi)
tasarımından hangi hususlardan yola çıkıldı?
Yeni bina işlevselliği, bilişim ve iletişim teknolojisi alt yapısı
ve esnekliğiyle Orbis bakım konseptini desteklemektedir. Her
hasta başkasına ihtiyaç duymadan ve çok iyi bir mahremiyete
sahip olarak tek kişilik odaya sahiptir, bunun yanı sıra refakatçi
de uyuyabilir ve en iyi iletişim imkanlarına sahiptir. 2010 yılı ve
sonrasında bir hasta ne ister. Biz bunu sürekli öncelik yaptık.
İkinci sırada 2500 kadar çalışanımız için iyi bir çalışma
ortamı koşulları vardı. Bunun dışında diğerleri yanı sıra hasta
bilgilerinin günün 24 saati istenilen herhangi bir noktadan
erişilebilir olmasını, bakımın kalitesinin garantili olmasını,
ortamın hastanın durumuna bağlı olarak ayarlanabilir olmasını
ve bizim bakım sektöründe liste başı olmamızı da önemli
buluyoruz. On emirleri, bunu böyle isimlendiriyoruz, tasarımda,
gerçekleştirmede ve yeni binanın tamamlanmasında sürekli
aklımızda tuttuk.
Bakım sürecinin optimizasyonunda yeni bina ne rol
üstlenmiştir?
How has the new building helped to optimise care?
Aligning our treatment, screening, diagnostic and clinical
and outpatient process as efficiently as possible allowed us
to standardise the floor plans, medical devices and designs in
the various centres. The result was a decrease in investments
and an increase in patient safety because all staff members
were now working with the same equipment and had access
to all data (including research and treatment data) through
electronic patient records.
Tedavi, izleme ve teşhis ve poliklinik süreçleri azami düzeyde
birbirleriyle uyumlu hale getirmek yoluyla çeşitli merkezlerde
bina bölmeleri, medikal cihaz ve tesisatlar da standardize
edilebildi. Bu ise daha düşük bir yatırım, hasta güvenliğinin
artışına yol açtı, çünkü bu yolla da tıbbi personel aynı cihazla
çalışabildi ve tüm veriler (araştırmalar ve tedavilere dair
olanlar dahil) bir elektronik hasta dosyasıyla (EPD) erişilebilir
hale getirildi.
Bilişim ve iletişim teknolojisi ne rol oynadı?
What role does ICT play in the organisation?
All staff members can access all information, anytime and
anywhere. This information has been structured in a similar
way for everyone. This results in huge time savings for the
patients – after an examination, the results are immediately
documented in the EPR. The patient can then be immediately
referred to a specialist (one-stop shop). An extensive digital
network was created that allows employees to access all
available medical information, such as ECGs, X-rays and test
results, from any computer in the building. The goal is to make
patient information available 24/7 from any location.
Orbis içerisinde tüm bilgiler tüm çalışanlar için mekana
bağlı olmaksızın erişilebilir durumdadır. Bunların her biri
aynı şekilde düzenlenmiştir. Hasta için bu durum son derece
zaman kazandırıcıdır, nitekim bir araştırmadan sonra bulguları
EPD’de açıklanır. Hasta hemen bir uzman tarafından görülür
(buna one stop shopping, tek noktadan alış veriş denir).
Geniş bir dijital ağ vardır ve bu yolla çalışanlar binadaki her
bilgisayardan röntgen görüntüleri, EKG sonuçları ve benzerleri
gibi mevcut tüm bilgilere erişebilirler. Böylece bizim günün
24 saati hasta bilgilerine istenilen herhangi bir yerden erişim
hedefimiz gerçekleştirilmiştir.
Any advice for healthcare organisations that plan to rebuild
or renovate?
Yeni bina planları olan bakım kuruluşlarına hangi tavsiyede
bulunabilirsiniz?
Before you start, really think about what this new building is
expected to achieve. This requires a serious exploration of the
core business. If they decide on a more innovative project, this
will influence the way in which all aspects of the organisation
are managed before, during and, to some extent, after the
renovation project has been completed. The ability to make
and manage concrete decisions is the key to successful change;
change that has a positive impact on patients and motivates
employees.
Her şeyden önce binayı, yeni binadan kullanılmaya başladığında
neler beklenmektedir hususunda etraflıca düşünmelerini.
Bunun için de ana iş için cde tanımları gereklidir. Eğer o halde
tüm organizasyonel hususları etkileyebilecek bir yenilikçi
yaklaşım seçildi ise, bina yapımı ve sonradan bölmede değişiklik
planları yönetilmelidir. Açık ve net tercihler ve bunların yapısal
yönetilmelesi değişiklikleri gerçekten olabilmesini sağlarlar,
bu hastalar için görülebilir ve çalışanlar için ise güdüleyici bir
durumdur.
39
The importance of day
Gün ışığının önemi.
Maas Hospital Pantein
MaasHastanesi Pantein
MaasHospital Pantein
40
ylight
41
D
aylight is a powerful source of energy.
Without it, depression can easily set in.
This may explain why our neighbours
to the north, who sometimes go an entire season
without daylight, are known for their solemn and
sorrowful music.
Daylight can also be an excellent form of therapy,
particularly for this sick and the elderly. Modern
hospitals and nursing homes, where natural light
is a scare commodity, are starting to experiment
with dynamic forms of artificial lighting. They
are attempting to recreate the natural light
we experience throughout the day, from early
morning to late evening. These lighting systems
mimic our circadian rhythm, thereby reducing our
stress levels. While this artificial solution, which
has been substantiated by scientific research,
certainly benefits the healing process, nothing
beats the real deal! And certainly not when
paired with a great view. The more daylight and
the better the view, the less likely patients will feel
trapped or confined. Despite being hospitalised,
these patients still feel connected to the outside
world.
42
G
ün ışığı bir enerji kaynağıdır. Bunun
eksikliği insanları üzüntüye sevkeder.
Gün ışığının bazen bir mevsim boyunca
olmadığı kuzey ülkelerinde en üzgün müzikler
bestelenir.
Gün ışığı çok iyi bir şekilde terapiye katılabilir,
özellikle de hasta ve yaşlı insanlar için. Modern
hastaneler ve hemşireli bakım evlerinde şartlar
gereği odalarda ve girişlerde çok az gün ışığı
oluşu dinamik ışıklandırmayla sınanmaktadır. Bu
yolla gün ışığının gün boyunca gidişatı sabahın ilk
saatlerinden akşamın geç saatlerine kadar taklit
edilir. Bu aydınlatma günün ritmini taklit eder
dolayısıyla insanlar daha az stres yaşarlar. Bu
is nihayetinde iyileşme süreci için iyi bir şeydir.
Araştırmalar bu suni çözümün iyi çalıştığını
göstermektedir.
Esasında, doğal gün ışığının varlığı tabiki daha
iyidir! Özlellikle de bu bir manzara ile bütünleşirse.
Gün ışığının tecrübe edilmesi ve manzaranın
sunulması insanların hastane odalarında kapalı
kaldıklarını hissetmelerini önler.
Hastanın zorunlu olarak hastanede kaldığı
halde dış dünya ile bağlantı içerisinde olduğunu
hissetmesini sağlar.
43
Holland Hospital Architects created an efficient
design for MaasHospital Pantein that allows for
plenty of natural light and outside views, even in
the operating room. Flooded with natural light,
the building feels bright and cheery. Another
added benefit is that it helps reduce the costs
and the heating load associated with artificial
lighting. This cheery atmosphere contributes to
the wellbeing of patients, employees and visitors
and has been thoroughly incorporated into their
hospitality policy. MaasHospital Pantein received
a four-star hospitality rating, making it one of the
top-rated hospitals in the country.
Quality of stay and the quality of service also
contribute to this sense of hospitality. Personal
attention for visitors and relatives is therefore
essential. Patients have a wide range of options
with regard to their meals and can expect
prompt room service thanks to the cleverly
designed kitchens, which are fully equipped
with refrigeration, dry storage devices and small
multipurpose steamers. Using the bed terminal,
patients can select a wide range of additional
options from the daily menu at a minor surcharge.
This carefully designed concept aims at minimising
food waste.
Ultimately, hospitality must be deeply embedded
in the entire organisation. Atmosphere and
appearance are not the only factors that contribute
to a pleasant and welcoming experience; other
important aspects include bedside manner, the
quality of the doctors and the quality of the staff
members. A welcoming environment can have a
beneficial impact on the patient’s recovery. The
sea of daylight and the wave of hospitality that
washes over visitors at MaasHospital Pantein
are investments that will lead to better and more
affordable care in the future.
Maasziekenhuis Pantein (Maas Hastanesi
Pantein) Holland Hospital Architects her yerde
hatta ameliyathanede dahi insanların kendini
rahat hissettiği gün ışığı ve manzaranın görüldüğü
en uygun şekli işler hale getirmiştir. Gün ışığı
binayı dolaşır ve iyimser bir atmosfer sunar.
Büyük miktarda gün ışığı yoluyla gün boyunca
suni ışık asgariye indirilir. Bu ise düşük enerji
maliyeti sağlar ve hatta suni ışıktan doğan sıcaklık
sorununun tahliye edilmesi gerekmez. Hastanede
oluşan bu iyimser atmosfer hastanın, çalışanın
ve ziyaret edenlerin iyiliğine katkıda bulunur. Bu
misafirperverliğe dair politikanın bir kısmıdır.
Maasziekenhuis Pantein dört yıldıza sahiptir ve
bununla Hastanelerin Misafirperverliği listesinin
en başında yer almaktadır.
Kalma ve hizmetler elbette misafirperverlik
hissi için önemlidir. Bu nedenle aile ve ziyaretçi
için de bir itina vardır. Anında oda servisi, tam
donanımlı soğutmalı ve kuru depo kapasitesi
ve küçük kombine buharlı fırınlarıyla donatılmış
bölüm mutfaklarının akıllıca kullanımı yoluyla
geniş bir yemek seçeneğine sahiptir. Yatak
terminali üzerinden günlük ucuz bir fiyatla günün
menüsünde optimum seçim serbestiyeti vardır. Bu
konsept ile gıda israfıyla mücadele edilmektedir.
En nihayetinde en misafirperver en köklü olan
ise hastanenin toplam organizasyonudur. Sadece
dış görünüş ve atmosfer değil, ama yatılıya bakım
hizmeti sunucuları, hekimlere başvurulabilirlik
ve de rastgele merhaba diyen çalışan da
misafirperverliğe katkıda bulunur. Nihayet bir
hastanın iyi bir şekilde rahatlık tecrübesi kendisinin
iyileşmesine katkıda bulunur. Gün ışığı bolluğu
ve misafirperverlik dalgası Maasziekenhuis
Pantein’de daha iyi ve daha ucuz bakım hizmetine
yolaçan yatırımlardır.
44
45
Maas Hospital Pantein
46
47
Interview Mülakat
‘Yanlış yatak sorununun
sonu görünmekte’
‘The end
of the
blocked
bed crisis
is in sight’
Sylvie
Smeets
48
H
H
ospitals in Europe and the rest of
the world have faced continued bed
management problems for years now.
The key problem: patients who no longer require
specialised medical attention occupying hospital
beds intended for patients who do. This typically
concerns elderly patients (particularly those
suffering from dementia) and patients recovering
from surgery. For this group of patients, the
hospital is no longer the most appropriate
environment. However, home is also not an option
because there is no one to provide them with the
care they need, intensive or otherwise.
astaneler yıllardır –hem Avrupa’da hem
de dışında- ‘yanlış yatak sorunu’ ile
karşı karşıyalar.
Bu sorun hastanede bir yatağın (artık) tıbbi
uzmanlık bakımı ihtiyacı olmayan biri tarafından
işgal edilmesinden dolayı süregelmektedir. Burada
genelde bir ameliyattan sonra rehabilitasyon
aşamasında olan ya da bunayan yaşlılar söz
konusudur.
Bu grup hastalar için hastane ortamında kalmaları
artık en uygun ortamı değil. Fakat eve de
gidemezler, çünkü yine de çok bakıma ihtiyaçları
var ya da hastaya bakacak kimseleri yoktur.
In our opinion, an excellent solution would be to
erect a building near the hospital that is specifically
designed for recovery. The type of care provided
here would be far less intensive and the building
would be far more simplistic in design – particularly
in terms of medical equipment, staffing and
building requirements. After all, these patients
no longer require treatment in a high-quality
and high-priced hospital environment. We have
devoted ourselves to finding a solution for this
bed management problem. Instead of expanding
the number of clinical beds, we advise hospitals
to consider whether developing a secondary care
facility might not be a more sensible choice.
Bize göre hastanenin yakınında bu hasta
gruplarının iyileşebileceği bir binanın sunulması iyi
bir gelişmedir. Verilecek bakım farklı seviyededir
ve yapılandırılan çevre çok daha basit bir şekilde
tasarlanabilir.
Özellikle cihaz, yapılandırılan çevre, personel ve
tıbbi teknik destek olarak çok daha basit ve daha
ayrıntılı olabilir.
Hastanın nitekim artık yüksek düzeyde hastane
ortamında bakılmasına gerek yoktur. Bu ‘yanlış
yatak sorunu’ için bir çözüm tasarlanması için
tarafımızdan çok araştırma yapılmıştır.
Klinik yatak sayısını artırmak yerine hastane
kuruluşlarının artık daha çok hastanenin yakınında
bir bakım oteli geliştirilmesinin daha mantıklı bir
çözüm olduğunu düşünüyoruz.
For recovering patients, we recommend a
different, more spacious alternative to simply
increasing the number of hospital beds. Separate
nursing units near or with a direct link to existing
hospitals may be better able to accommodate this
patient group. With specialised care close at hand
instead of in every room, the organisation will see
a significant reduction in costs. An advantage for
the patients is that recovery in an environment
like this would take place in small groups, which
raises motivation levels.
Rehabilitasyon
hastaları
için
klinik
yatak
sayısını artırmayı değil de, fakat farklı daha
geniş anlamda bir çözümü tercih etmelerini
tavsiye ediyoruz. Hastanenin yakınında ya da
hatta bazen doğrudan hastaneye bağlantılı
bakım bölümleri inşa edilebilir ve burada bu
hastalar yerleştirilebilir. Yüksek bakım altyapısı
yakındadır, fakat bu bakım bölümünde her odada
mevcut değil. Bu da ciddi anlamda yatırımda
tasarruf anlamında gelmektedir. Gruplar halinde
rehabilitasyon yapıldığı için hastalar birbirlerini
teşvik edebilirler.
Yaşlılar ve bunayan hastalar için farklı bir ortam
istenir. Hastane bakımına hiç işaret etmeyen evcil
ve koruyucu bir ortam.
Bu yaşlılar ikameti de hastane bakımına olan yükü
hafifletecektir. Bireysel alan ve mahremiyet belki
daha azdır, fakat insanlar kendilerini uyumlu bir
bakım alt yapısında ve ikamet ortamında yerleşik
hissedeceklerdir. Odanın kapısını açık tutmak bile
tesadüfen geçenler, hemşireler ya da sakinler ile
yeterince irtibata yol açacaktır. Hayatın kalitesi
de hafifletici bakım ve sakinleştirici güvendir ve
burada odak noktası hastaya da kişisel yaklaşımdır.
Bu oldukça güvenli bir his vermektedir.
Aynı zamanda kendine yetebilmek ve özgüven ve
seçim özgürlüğü ihtiyacı isteğine de daha fazla ilgi
sunulabilir.
Sunulması gereken bakım nitekim hastane
bakımından farklıdır.
Sylvie Smeets, Hollanda Hastane Mimarları
yönetim kurulu üyesi
Care Hotel Thorn Bakım Oteli Thorn
Elderly patients suffering from dementia require
a different setting: a comfortable, homey and
sheltered environment not at all reminiscent of a
hospital. Accommodation like this will also relieve
pressure on the nursing staff. While individual
space and privacy may be limited, the residents
will feel a sense of community within a coherent
healthcare infrastructure. Their bedroom doors
can be left open to ensure plenty of contact with
passing visitors, nurses and fellow residents.
Palliative nursing care, a nurturing environment
and a strong emphasis on personal attention
serve to enhance quality of life and inspire a sense
of security.
A facility like this also allows for self-sufficiency,
independence and freedom of choice. After all,
the level of care provided in an environment like
this is fundamentally different from that in a
traditional hospital setting.
Sylvie Smeets, member of the board of
Holland Hospital Architects.
49
Living Lab Limburg
Canlı Lab
A new phenomenon in
healthcare: Living Lab Limburg
50
Sağlık bakımında yeni fenomen: Canlı Lab
51
H
olland Hospital Architects has won
the commission to design Living
Lab Limburg, a new building to be
constructed on the grounds of the Maastricht
University Hospital. This is the first in a series of
buildings that will form the new Maastricht Health
Campus. The completed building will serve as a
magnet for the further development of the entire
site. Given the purpose of Living Lab Limburg, this
is an entirely realistic expectation.
The living lab is a new phenomenon that is
generating an unprecedented level of international
attention. Living Lab Limburg targets two specific
healthcare fields: nutrition and exercise. Whereas
before, scientists, producers and consumers were
inclined to focus on new needs and developments
entirely independently of one another, Living
Lab Limburg will unify them by providing an
inspirational platform where all three parties
can meet, ask questions and exchange scientific
knowledge. It is, in fact, a group of ‘knowledge
workshops’ where creative scientists, producers
and consumers have the opportunity to share
their experiences and discoveries in an innovative
process. On-site research will be conducted
by experts from various disciplines, with the
consumers serving as their willing ‘guinea pigs’.
The goal is the help scientists identify what it is
they should be researching, to help producers
translate fundamental knowledge into products
and valuable production processes and to help
consumers vocalise their need for useful and
affordable ergonomic products.
L
iving Lab Limburg mimarlar seçimi
yarışmasını Holland Hospital Architects
kazanmıştır.
University Hospital Maastricht (Maastricht
Üniversite Hastanesi) arazisinde Living Lab Limburg
adına bir bina yükselmektedir. Bu bina Maastricht
Health Campus’ünü (Maastricht Sağlık Kampüsü)
oluşturacak bir düzü binalardan birincisi olacaktır.
Bu binanın yapılması gelecekte bütün arazideki
gelişmelerin de çekici gücü işlevini görmelidir.
Living Lab’ın işlevine göz önünde bulundurarak
bu da tamamı yerli bir beklentidir.
Living Lab dünya genelinde dikkat edilen yeni
bir fenomendir. Living Lab Limburg kendisini
sağlık bakım sektörü ilgi alanlarına, özellikle de
beslenme ve harekete odaklamıştır. Bu güne
kadar bilim adamları, üreticiler ve tüketiciler
kendilerini sıklıkla yeni ihtiyaçlara ve gelişmelere
odaklamışlardı, Living Lab Limburg ilham verici bir
ortamda tarafları fiziksel olarak bir araya getirerek
birbiriyle buluşabilecekleri, sorular sorabilecekleri
ve bilimsel olarak “destekleyebilecekleri” bir
platform oluşturmuştur. Esasen Living Lab Limburg
yaratıcı bilim adamları, üreticiler ve tüketicilerin
kendi görüşlerini ve bulgularını birbirleriyle
paylaşma ve birlikte yaratıcı yenilikçi bir süreç
geçirebildikleri “bilgi atölyelerinin” bir araya
gelmiş halidir. Farklı displinlerden uzmanların
ve “denekler” olarak tüketicilerin de katılması
yoluyla mahallinde araştırma gerçekleşir. Netice,
bilim adamlarının neyi araştırmaları gerektiğini,
üreticilerin üretim süreçlerindeki ve ürünlerdeki
temel bilgiyi ifade edebilmeleri ve tüketicilerin
de bu ürünlerin etki ve ergonomilerinin
kullanılabilirlik ve ödenebilirliği nasıl etkilediğini
belirtmeleri şeklinde olmalıdır.
52
53
Encouraging the further development of the
Health Campus
The Living Lab will be strategically located at
the site of the future Maastricht Health Campus,
in the northwestern corner of the Maastricht
University Hospital grounds. The building, situated
at the heart of the campus, should become
the link between inside and out and possess
the necessary qualities to inspire the further
development of the entire area. By establishing
itself as an architectural icon, the building will
undoubtedly serve this key purpose. The flow of
incoming visitors should be funnelled directly to
this building. This will not be accomplished with
an austere and orthogonal building that stretches
the boundaries of the building site. Instead, the
ground-level façade should guide visitors toward
the entrance and then guide them – from the
nearby train station, among other locations
– onwards. An ‘intimate’ building like this lends
itself perfectly to this concept.
A spiral with no floors
The empty square formed by the building site
itself lends itself to a multitude of architectural
interpretations, all of which befitting the desired
programme. The construction plan and building
codes, however, do not allow for a design that
would result in the new building becoming as tall
as the adjacent hospital building. One option is to
position the floors on the periphery of this square
to create a large atrium, which would easily allow
for future extensions on the inside.
In terms of atmosphere, the Living Lab should
be interactive, integrated and actually intimate
– common traits of the creative breeding ground.
Doing so would require a cohesive floor plan that
54
creates a sense of intimacy and allows for the
remaining outdoor space to be utilised for future
extensions, while fulfilling a key role in terms
of urban planning. To encourage interaction,
the building should not be constructed with
traditional storeys. Instead, all floors would be
tiered and connected by a central mezzanine.
Traditional storeys would only minimise the
continuity and fluidity of the available floor space,
making it harder for people to meet and interact.
A spiral-like design, however, would reinforce the
continuum in the building and make it easier to
convene and collaborate.
Impression
The photo impressions reveal that Living Lab
Limburg, with its iconic appearance and its
adaptable outdoor space, will become a solid
and immovable anchor in an amorphous
environment. With its distinct shape and special
function, it will undoubtedly inspire the further
development of the Maastricht Health Campus.
Doing so successfully, however, would mean
unifying the outdoor space with the interior
design. Creating parks and squares will give the
area a valuable upgrade. The building has its own
bus stop and several taxi stands, which allows for
true door-to-door service. The north entrance of
the LLL (which is also the north entrance of the
UHM) is roughly two meters higher than the
main entrance on the Forum side and will feature
graceful stairs with broadly spaced steps. Due to
the physical nature of the site, these stairs will
drop a meter or so deeper on the south side. This
area lends itself perfectly to the construction of
warehouses on this side that can be serviced from
the hospital grounds. The entrance of the LLL is
directly opposite the newly renovated entrance
to the MECC-congresscentre. During conferences,
these two buildings will be viewed as each other’s
natural counterparts. For larger conferences, the
LLL will be able to use the spacious conference
halls in the MECC. This will ensure the creation
of a new and innovative centre for (preventative)
healthcare.
Maastricht Health Campus is born.
Sağlık Kampüsü’nün daha da gelişmesi için bir
güç kaynağı
Gelecekteki Maastricht Health Campus içerisinde
stratejik bir konumda Maastricht Üniversite
Hastanesi’nin arazisinin kuzeybatı köşesinde
bulunmaktadır. Living Lab binası bu kampüsün
merkezini oluşturacak meydanındaki binadır ve
içeri ve dışarı arasında bir zinciri oluşturacaktır.
Bu bina tüm bölgenin gelişiminde başlatıcı
işleviyle her bakımdan kalitelere sahip olmalıdır.
Eğer bina kendini bir simge olarak sunarsa
merkezi işlevini teyit etmiş olacaktır. Ziyaretçi
akımı da buraya yönelndiriliyor olmalıdır. Bina
sıfır noktasında binanın tüm çevresinin araman
gereken keskin bir şekilde dik köşelere sahip
bir bina değildir, sıfır noktasında cepheler
ziyaretçileri binanın girişine yönlendirmelidir.
Burada insanları yönlendirebilmek için diğerleri
yanı sıra istasyondan itibaren cepheler, gelen
insanlar için kademeli olarak, reherberlik ederek
yönlendirecektir. “Samimi bina” konsepti burada
kendini mükemmel gösterir.
Katlar olmayan fakat helezon bir şeklin sunumu
Yerleşkede oluşan kare alan istenilen programa
uygun olarak çeşitli şekillerde doldurulabilir.
Doldurulabilecek bina grubu zarfı eğer bu binayı
hastane binalarıyla eşit yükseklikte yaptığımızda
istenilen bina hacminden çok yüksek olur. Gerekli
bina zemin alanlarını inşaat lekesinin çevre
HEALTHCARE Sağlık bakımı
scientists
Bilim adamları
research
Araştırma
manufacturers
Üreticiler
knowledge Bilgi
technology teknoloji
production
Üretim
LivingLab
Canlı Lab
research focus Araştırma yönü
questions soru
economics Ekonomi
ergonomics ergonomi
needs
İhtiyaçlar
end users
(community, patients,
practitioners)
Kullanıcılar
（Toplum, hastalar,
tedavi ediciler）
55
yolunda yerleştirerek binada büyük ve geniş
bir alan oluşturmak bir olasılıktırı. Gelecekte
istenilen olası genişlemeler bu alanın şçşnde
gerçekleşebilir.
Living Lab’ın karakteri her şeyden önce tanışma,
birbirine uygunluk ve esasen özel olmak, yaratıcı
üretkenliklere uygun bir karakter özellikleri
yoluyla belirlenmektedir. İşte o zaman alanları
birbirine daha yakın yapmak el altındadır, böylece
mahremiyet oluşur, geriye kalan dış alanlar ileride
olası genişlemelere uygun hale getirilebilir, ama
şehrin yapı tabiatına uygun bir rol de üstlenebilir.
Buluşmalara teşviği büyütmek için binaları
katlardan oluşturmamak daha iyidir. Bu nitekim
mevcut alanların devamlılığında bir engeldir.
Zemin alanlarını, kısım kısım basamak usulü
yükselterek bütün katları düz bir şekilde birbiriyle
bağlantılı hale getirmek mümkündür. Bu bina o
zaman aslında katlardan oluşmaz. Katlar sunulan
zemin alanlarının kesintili olmasına sebep
olurlar. Buluşma ve birlikte çalışma daha güçtür.
Katlardan kurtulmak ve helezon şeklinin varlığı
zemin alanlarının sunduklarında sürekliliği temin
eder. Buluşma ve birlikte çalışma daha kolaydır.
Etkilerin izlenimi
İzlenimler kısmında Living Lab Limburg’un kendi
ikonik görünümüyle ve dış alanların uyumluluğuyla
bir nevi şekilsiz bir ortama her haliyle nasıl
düzenleyici bir yapı olduğunu görebilirsiniz. Bu
bina bu alan için fiilen bir demir atma görevini
üstlenmektir. Göz alıcı şekli ve sıradışı işleviyle
bu yapı Maastricht Helath Campus’ün ileriki
gelişmeleri için de çekici bir güç olacaktır. Fakat
dış alanların bölgenin gelecekte doldurulmasında
dahil edilip kullanılması zaruridir. Meydanların
ve parkların döşenmesi çok iyi bir güncellemeyi
sağlamalıdır. Binanın önünde otobüs duracaktır,
56
taksi bekleme yerleri ve ziyaretçiler de yolcu indirebilecektir.
LLL’in kuzey girişi (aynı zamanda AZM’nin kuzey girişi) Forum
tarafındaki ana girişten yaklaşık 2 metre daha yüksekte olduğu için,
dışarı alanda güzel tembel basamaklar görülmektedir. Burası güneye
doğru daha fazla aşağıya doğru iner, zira orada alan 1 metre daha
düşmektedir. Bu yolla bu tarafa hastane alanından gelerek takviye
için depoların yer alması çok iyi bir şekilde mümkündür. LLL’in girişi
MECC’nin henüz yenilenmiş girişi ile doğrudan karşı karşıyadır.
Toplantılar açısından da bu iki bina ana mekanlar olarak görülecektir.
Daha büyük konferanslar için LLL mantıklı olarak MECC’nin daha
büyük salonlarına açılacaktır. Bu şekilde (önleyici) sağlık bakımına
yönelmiş yeni bir merkez oluşmaktadır.
Maastricht Health Campus doğmuştur.
57
58
59
News Haberler
The Haga Academic Hospital in
The Hague under renovation.
Latest
developments
Yeni gelişmeler
The Haga Academic Hospital is a specialised clinical institute
in The Hague with three locations. It is one of eleven trauma
centres in the Netherlands and has its own Mobile Medical
Team. The hospital’s main building on Leyweg, built in 1972,
will be renovated and made nearly twice as large over the
next few years to include new outpatient clinics, operating
theatres and a maternity ward. The new main entrance, with
a restaurant, café and shops, will be located on the north side,
giving way onto a street that will connect the old building
and the new extension. The result: a large yet compact, and
therefore more efficient, hospital.
The newly constructed section of the HagaZiekenhuis lobby
and reception area in The Hague was officially opened on 3
June, followed by the bordering restaurant on 10 June.
The lobby building now consists of several mezzanine floors
that house an espresso bar, a restaurant and an auditorium
with foyer. The spacious restaurant leads to the espresso bar
and the lobby and has been designed to match the 160-metre
indoor boulevard, which has yet to be completed, in terms of
both atmosphere and appearance. The restaurant is open to
visitors and staff and boasts a wide and appealing range of
catering options.
The festive opening, which was met with praise by Chairman
of the Board Chiel Huffmeijer, marks the start of a new building
phase as well as the next step in the renovation of the existing
building.
Total size: 100,000 m2. Total construction costs: 190,000,000
euros ex. VAT
HagaZiekenhuis
yenileniyor
Den
Haag
HagaZiekenhuis (Haga Hastanesi) üç tane yerleşkesiyle Den
Haag’ta önde gelen en iyi hastanelerden biridir. Bu hastane
Hollanda’daki on bir travme merkezinden biridir ve Mobiel
Medisch Team ’e (Mobil Tıp Ekibi) sahip bir hastanedir.
Önümüzdeki yıllarda Leyweg üzerindeki HagaZiekenhuis,
1972’de inşa edilmiştir, tadilat görecek ve diğerleri yenilikler
yanı sıra yeni poliklinikler, bir ana ve çocuk sağlığı merkezi,
ameliyathane ile birlikte şu an mevcut olanın neredeyse
iki katı olacaktır. Yeni ana girişte bir lokanta, cafe ve kuzey
tarafında dükkanlar yapılacak, ve bunlar mevcut binayı yeni
bina ile bir sokak şeklinde bağlayacaktır. Bu netice büyüktür
fakat kompaktır ve ve bu nedenle de verimli bir hastanedir.
3 Haziran günü Lahey’deki HagaZiekenhuis Giriş binası ve 10
Haziran günü de bu girişin yanındaki lokanta açılmıştır.
Bu giriş binası diğerleri yanı sıra bir espressobar, lokanta ve
özel girişli bir konferans salonun ve dahası olan çok kattan
oluşmaktadır.
Lokanta geniş bir şekilde espressobar ve giriş holünde devam
etmekte ve büyük bir kısmı gerçekleştirilmeyi bekleyen
atmosfer ve görünüm bakımından 160 metre uzunluğundaki
iç sokağa bağlı bulunmaktadır.
Restoran hem ziyaretçilerin hem de çalışanların erişimine
açıktır ve geniş ve çekici bir menüye sahiptir.
Yönetim Kurulu Başkanı Chiel Huffmeijer tarafından sevgi dolu
sözlerle yapılan açılış töreni yeni binanın gerçekleştirileceği,
mevcut binaların da tadilatının yapılacağı yeni bir dönemin
başladığı anlamına gelmektedir.
İnşaat bedeli , KDV hariç 190.000.000 avro ve 100.00 m2’dir.
60
Holland Hospital Architects News
Hollanda Hastane Mimarları Haberler
News Holland Hospital Architects
新聞 Hollanda Hastane Mimarları
61
News Haberler
Latest
developments
Yeni gelişmeler
62
News
Haberler
63
Medical Centre Leeuwarden continues to
Medisch Centrum Leeuwarden (Leeu-
expand.
warden Tıp Merkezi) genişlemeye devam
News Haberler
ediyor
Latest
developments
Yeni gelişmeler
64
The Medical Centre Leeuwarden (MCL) is a large and
specialised academic hospital in the province of Friesland,
designed by Holland Hospital Architects (HHA). The MCL is part
of a select group of hospitals in the Netherlands that provides
specialised clinical care. The hospital covers all of the major
medical disciplines and also features several specialisations
and centres, such as the Friesland Heart Centre, the Friesland
Varicose Vein Clinic and the Netherlands Centre for Obesity.
The hospital will be expanded over the next few years to
include a family treatment centre, an operating room complex,
a cardiac catheterisation centre and a rehabilitation clinic.
euros ex. VAT
Medisch Centrum Leeuwarden (MCL) Friesland vilayetinde
önde gelen araştırma merkezlerinden biridir, büyük bir
hastanedir ve Holland Hospital Architects (HHA) tarafından
tasarlanmıştır. MCL Hollanda’da en iyi bakım hizmeti veren
seçkin hastanelerden biridir. Hastane neredeyse tüm uzmanlık
alanlarına sahiptir ve bunun yanı sıra Hartcentrum Friesland
(Frisland Kalp Merkezi), het Spatadercentrum Friesland
(Frisland Varis Merkezi) ve Centrum voor Obesitas Nederland
(Hollanda Obezite Merkezi) gibi bazı istisnai uzmanlık
merkezlerine de sahiptir. Gelecek yıllarda hastane diğer
birimler yanı sıra aile tedavi merkezi, ameliyathane kompleksi,
kalp kateterizasyon merkezi ve bir rehabilitasyon merkezi ile
daha da genişleyecektir.
Acute care centre under construction at
Heerlen akut Atrium Medisch Centrum
Atrium Medical Centre in Heerlen
(Atrium Tıp Merkezi) inşatı başlıyor
The Atrium Hospital in Heerlen has developed alongside the
coal industry in Limburg, prompting the construction of major
clinical departments for pulmonary disorders, surgery and
diagnostic radiology. The Atrium Medical Centre will be fully
renovated in the years to come and expanded with a centre for
acute care. Construction of this centre officially started in the
summer of 2013. The new plan features five floors overlooking
a central patio, with a total volume of roughly 20,000 m2.
Total size: 50,000m2. Total construction costs: 10,000,000
euros ex. VAT.
Heerlen’deki Atrium Ziekenhuis (Atrium Hastanesi) Limburg
vilayetinde kömür madeninin gelişmesiyle büyümüştür. Bu
durum geçmişte diğer özellikler yanı sıra büyük bir akciğer
hastalıkları, cerrahi ve radyoloji bölümlerinin oluşmasına
neden olmuştur. Atrium Medisch Centrum önümüzdeki
yıllarda tamamıyla tadilata girecek ve akut bakım merkeziyle
de genişleyecektir. 2013 yaz aylarında akut tedavi merkezinin
inşaatı başlayacaktır. Heerlen’deki Atrium Medisch Centrum’un
yeni inşa planı bir avlu etrafında kare şeklinde yaklaşık 20.000
m2 alanda beş kattan oluşmaktadır.
Five-year plan for a series of building
University Hospital Maastricht (Maastricht
and renovation projects gives University
Üniversitesi Hastanesi) bir dizi yeni inşaat
Hospital Maastricht a new look.
ve tadilatlar geçirerek farklı bir görünüme
The University Hospital Maastricht is an academic hospital
located in the capital city of Limburg and one of eight
university medical centres in the Netherlands. The hospital
was designed by Holland Hospital Architects and is currently
being expanded to include a logistics centre, an MRI centre,
outpatient clinics, clinical operating theatres and hybrid
operating theatres.
The new university hospital will feature eight floors with a
total surface area of 22,500 m2. The new BREEAM-certified
building will be located on the south side of the existing
complex. The southern façade will be clad with solar panels
from top to bottom, emphasising the hospital’s dedication
to sustainability.
To guarantee maximum flexibility and use of the available
floor space, the main entrance of the new building will be
located on the north side. The new atrium – with its fully
transparent roof – is no longer intended as a mere throughway,
but will add an extra dimension to the space between the
existing and renovated buildings and will be developed in
line with the hospital’s existing atria. The architecture of the
new building reflects the high level of technical expertise
and healthcare provided by this hospital.
euros ex. VAT
kavuşacaktır.
Maastricht Üniversitesi Hastanesi, Limburg vilayetinin
başkenti Maastricht’tedir ve Hollanda’daki sekiz üniversite tıp
merkezlerinden biridir. Hastane Holland Hospital Architects’
tarafından tasarlanmıştır ve şu an bir lojistik merkezi, MRI
merkezi, poliklinikler, klinik ameliyathaneler ve hibrid
ameliyathaneler de genişletilmektedir.
Maastricht Üniversitesi Hastanesi’nin genişletilmesitoplamda
22.500 m2 alanla 8 kattan oluşmaktadır. Bu bina mevcut
kompleksin güney tarafında inşa edilecektir. BREEAM
tarafından sertifikalanmış olan yeni bina, mevcut kompleksin
güney tarafına gelecektir. Güney cephesi tamamen güneş
panelleriyle kaplanacak ve yeni binaya sürdürülebilir bir
karakter verecektir.
Esneklik ve mevcut yüzölçümünün azami bir şekilde kullanımı
yoluyla yeni binanın ana bağlantısı kuzeydeki yeni atriumdan
sağlanacaktır. Bu atrium tamamen şeffaf bir çatıya sahip olup
sadece bir trafik alanı olarak düşünülmemiş fakat mevcut bina
ile harika bir rehavet kalitesine sahip yeni yeni bina arasında bir
yeni boyut vermektedir. Bu ise hastenedeki şu an mevcut tüm
atriumlarla uyum halindedir. Yeni binanın mimarı sunulacak
olan sağlık bakım hizmetleri alanında teknik kaliteye yüksek
oranda önem vermiştir.
News
Haberler Hollanda Hastane Mimarları
65
Atrium Medical Centre Heerlen Atrium Tıp Merkezi
66
Company Profile of Holland Hospital Architects
Hollanda Hastane Mimarlarının Şirket Profili
Holland Hospital Architects was the Netherlands’ first
architectural firm to specialise in the field of health care. In
the past ninety years we have built up in-depth knowledge
and thorough expertise, particularly as the many innovations
we incorporate into our designs today are founded on the
history with which we, taking into account the age of our firm,
are so familiar. To us, human nature is the driving force behind
the design of every good building. This is why we always make
every effort to discover what will please the people who will
be using the buildings we are designing; a principle we apply
equally to a hospital’s patients as its staff.
A building such as this must offer the patient hope of recovery
in a healing environment, while offering the professional an
adequate instrument to help the patient with his knowledge
and skills.
Hollanda Hastane Mimarlarının sağlık bakımı alanında faaliyet
gösteren Hollanda’nın ilk mimarlık firmasıydı. Geçtiğimiz
doksan yılda biz derin bilgi ve tecrübe kazandık, özellikle de
bugün tasarımlarımıza entegre ettiğimiz yeniliklerin bir çoğunu
şirketimizin yaşını da göz önünde bulundurarak baktığımızda
bu tarihçe içerisinde temelleri atılmış olduğunu, bize çok
tanıdık olduğunu göreceksiniz. Bize göre her iyi binanın
tasarımının arkasındaki itici güç insan tabiatıdır. Bu nedenle
daima tasarımını yaptığımız binaları kullanacak insanları
neyin memnun edecek olduğunu öğrenmek için her türlü
çabayı sarf ediyoruz ve bunu hastanenin çalışanlarına olduğu
kadar eşit bir şekilde hastanenin hastalarına da uyguluyoruz.
Bunun gibi bir bina bir yandan yeterli profesyonel
enstrümanlarla donatılıp bilgi ve yetenekleriyle tedavi edici
bir ortamda hastaya iyileşme ümidi vermelidir.
İrtibat: [email protected]
67
contact İrtibat: [email protected]
68

Holland Hospital Architects Spaceship has landed Uzay gemisi indi

Transkript

Benzer belgeler

ULUSLARARASI MiSAFiRLERiMiZ iÇiN LiV

LdV Hollanda 9-16 May 2009 Rapor-pdf

alessıo - Alessiostudio

Yoğun Bakımda Akciğer Enfeksiyon Kontrolü

Avrasya Vakfi ve Karincalar

indirmek için tıklayınız

1890 çıkan dönem ler hollanda grafik tasarımında

Bilgisayara İndir - Hisar Intercontinental Hospital

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU (EU/453

01.07.2015