İçindekiler - Sakareller

Transkript

İçindekiler - Sakareller
Bizim olmayacaksa
kapat gitsin!
Çeviri Derlemesi
Temmuz 2016
Türkçesi: Işık Barış Fidaner
yersizseyler.net
Kitabın LaTeX kodları yine CC AttributionNonCommercial 3.0 Unported Lisansı altındadır.
2
İçindekiler
Benimle kal
Lavish Reynolds . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
6
Geriye sürüklenir (Balayı bitti)
Radiohead . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
10
Biz ve Onlar
Pink Floyd . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
12
Texaslı adam armadilloya ateş etti, mermi sekip yüzüne geldi 13
Bir diye bir şey varmış . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
14
MRI yazılım böcekleri yılların araştırmasını boşa çıkarabilir
Richard Chirgwin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
15
Nur İçinde Yat Güllü Böcek . . . . . . . . . . . . . . . . . .
17
Neden Syriza’dan Koptuk
Syriza Gençlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
27
Bıçaklar çıksın
Radiohead . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
35
Kendine
Radiohead . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
37
3
Komünist arkadaşınızla nasıl sorun yaşamazsınız . . . . . . .
39
Türkiye’de okuyan öğrenciler emniyette, Northeastern
Türkiyeli öğrencilere ulaşmaya gayret etmekte . . . . .
56
“Son kararım bu” . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
58
Türk başbakanı darbe kalkışmasını teyit etti, lira yere
yuvarlandı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
59
Çevirmenler: Bu bizim savaşımız değil . . . . . . . . . . . .
60
Suret olması gerekmeyen bir söylem
Jacques Lacan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
62
Altı sanat projesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
65
Pokémon Gone . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
68
Rahatlıkla uyuştum
Pink Floyd . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
69
Sen
Radiohead . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
71
Günbahar
Yapay Zeka . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
72
Çakma Ev
Radiohead . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
81
(Hoş rüya)
Radiohead . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
83
4
Değildir
Jacques Lacan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
5
84
Benimle kal
7 Temmuz 2016 — colorlines.com
Lavish Reynolds: Benimle kal. Kırık arka far lambası yüzünden kenara
çekildik ve polis onun onun kan [duyulmuyor] erkek arkadaşımı öldürdüler.
Ehliyeti var taşıyor yani taşıma ehliyeti var. Kimliğini ve cüzdanını cebinden
çıkarmaya çalışıyordu ve memura bilgi verdi tabancam var dedi ve cüzdanını
almaya uzanıyordu ve işte memur onu kolundan vurdu.
Memur: Bayan elini durduğu yerde tut.
Reynolds: Tutacağım efendim, endişe yok, tutacağım.
Memur: [Anlamsızca bağırır]
Reynolds: İşte ateş etti koluna. Larpenteur’de kenara çekildik.
Memur: Uzanma dedim ona. Kafanı kaldırma dedim ona.
Reynolds: Ona kimliğini çıkarmasını söyledin efendim, sürücü ehliyetini çıkarmasını söyledin. Tanrım lütfen öldü deme.
Memur: [Anlamsız sözler]
Reynolds: Lütfen erkek arkadaşım böyle gidiverdi deme.
Memur: Elini durduğu yerde tut rica ederim.
Reynolds: Tutacağım efendim. Elimi durduğu yerde tutacağım. Lütfen bana
bunu deme Sahip lütfen İsa bana gitti deme. Lütfen bana o gitti deme.
Lütfen memur, bana şimdi ona bunu yaptım deme. Ona dört kez ateş ettin
efendim. O sadece ehliyet ve ruhsatını çıkarıyordu efendim.
[Sessizlik]
Memur: Dişi yolcuyu dışarı çıkart.
6
Öbür Memur: Derhal bayan ellerin üstte arabadan çıkış yap. Ellerin göreyim. Hadi çıkış yap. Tut üstte, tut üstte.
Reynolds: Kızım nerede? Kızım sizde mi?
Öbür Memur: Yüzün uzağa çevir ve yürü arka arka. Bana doğru yürü arka
arka. Yürü devam. Yürü devam. Yürü devam. Çök dizin üstüne. Çök dizin
üstüne. Derhal bayan gözaltına alındın biz bu her şeyi halledinceye kadar
okey?
Reynolds: Telefonumu attılar Facebook. Lütfen deme bana Sahip İsa lütfen
deme bana [duyulmuyor].
Memur: Bakayım çantana. Silah falan sende var mı hiç?
Reynolds: Hayır. Lütfen erkek arkadaşım gitti deme. Elimden alabilirsin.
Lütfen bana o gitti deme. Lütfen İsa hayır. Lütfen hayır. Lütfen hayır o
gitmesin izin verme Sahip.
Memur: [Anlamsız sözler]
Memur: [Anlamsız sözler]
Reynolds: O ona ehliyet ve ruhsatını çıkarmasını söyledi. O ona taşıma
ehliyeti olduğunu ve tabancasının üzerinde olduğunu söyledi sonra o ateş
etmeye başladı. Hiç neden yokken ateş etmeye başladı.
Memur: [Anlamsız sözler]
Memur: [Anlamsız sözler]
Memur: [Anlamsız sözler]
Memur: [Anlamsız sözler]
Memur: [Anlamsız sözler]
Reynolds: Cüzdanını ve ehliyetini ve ruhsatını çıkarmasını söyledin efendim.
Ona söyledin ve o da taşıma ehliyeti olduğunu söylemeye çalıştı ve onu
üzerinden çıkaracaktı. Lütfen bana erkek arkadaşım gitti deme. O bunu hak
etmez. Lütfen. O iyi adamdır Aziz Pavlus Kamu okulunda çalışır. Sicilinde
falan hiçbir şey yoktur. Hiç hapse falan girmemiştir. Hiç çete üyesi falan
7
değildir.
Reynolds: [duyulmuyor] ve onu sakla Sahip. İzin ver gene bizimle burada
olsun Sahip. Gene benimle [duyulmuyor] Sahip. Lütfen Sahip sarıl ona kollarınla. Lütfen Sahip emin ol, o iyi olsun, nefes alsın Sahip. [duyulmuyor]
Lütfen Sahip hak etmedik biliyorsun Sahip masum insanlarız biliyorsun Sahip. Masum insanlarız. Masumuz. Dört yaşında kızım [duyulmuyor]
Reynolds: Lütfen telefonumu alır mısın benim için?
Öbür Memur: Konuşacağım amirimle.
Reynolds: İşte orada yerde duruyor. İşte orada.
Öbür Memur: Burada durar mısın canım?
Çocuk: Annemin çantasını almak istiyorum.
Öbür Memur: Ben onu halledeceğim okey? Sen sadece benim için burada
dur.
Reynolds: Burada kal. Elimdeki kelepçeyi çıkarmadan önce acaba [duyulmuyor]
Öbür Memur: [duyulmuyor] ama önce üzerini arayabilir misin? Ben yapamam sürece uyması lazım okey?
Reynolds: Gel buraya (çocuğa).
Öbür Memur: Telefonun o mu ki?
Reynolds: Polis arabasının arka koltuğundayız. [duyulmuyor] arasın şimdi
polis erkek arkadaşımı vurdu ortada hiç sebep yokken. Telefonum ölmek
üzere. Onu vurdular. O ona üç kez ateş etti çünkü arka farımız kırıktı. O
ondan ehliyet ve ruhsatı istedi o ona bunların cüzdanında olduğunu söyledi
ama üstünde tabanca vardı çünkü taşıma ehliyeti var ve memur ona kıpırdama dedi ve ellerini geri koyarken memur onu kolundan vurdu dört ya da
beş kez koluna ateş etti. Larpenteur ve Fry’dayım. Larpenteur ve Fry’a kim
gelebiliyorsa işte oradayım. Biri beni eve götürmeli. Larpenteur ve Fry’dayız.
[duyulmuyor] eğer Larpenteur ve Fry’a gelebilirseniz işte tam Roseville’deyiz.
8
Roseville Polisi var beni kelepçelediler, telefonum ölmek üzere. Larpenteur
ve Fry’dayım ve Roseville Polis Karakolu şimdi erkek arkadaşımı vurdu. Ona
dört kez ateş ettiler. Taşıma ehliyeti var. Arka far lambamız kırıktı. Ve arabada biraz ot vardı hepsi bu kadar.
Çinli bir polis memuruydu onu vuran. Çinli ve 5.5, 5.6-1/2 boylarında tıknaz
birisi. O ondan ehliyet ve ruhsatını istedi ve bunlar arka cebindeydi çünkü
onun cüzdanı cebindedir. Ve o uzanırken memura bilgi verdi uzanmadan
önce üstünde tabancası olduğunu söyledi ve daha memura bir şey diyemeden memur ateş etmeye başladı. Dört beş mermi atıldı ve erkek arkadaşım
bilmiyorum ne haldedir. Bilmiyorum iyi midir iyi değil midir. Polis arabasının arka koltuğundayım, polis arabasının arka koltuğunda kelepçeliyim. Biri
beni eve götürmeli. Larpenteur ve Fry’dayız makineli tüfekler çevirmişler.
Reynolds: Korkma. Kızım şimdi buna tanık oldu. Polis ortada hiç sebep
yokken onu vurdu. Hiçbir sebep yokken. Ehliyet ve ruhsat istediler. İşte
oradaki siyah giyinmiş polis memuruydu. Bir bok yapamıyorum çünkü kelepçelediler.
Çocuk: Tamam anne.
Reynolds: İnanamıyorum şimdi bunu yaptıklarına [Anlamsız sözler] [Çığlık
atar].
Çocuk: Tamam ben burada yanındayım.
Reynolds: [Ağlar]
Reynolds: Hepiniz lütfen bize dua edin İsa lütfen hepiniz. Facebook’taki
herkesten seyreden herkesten bizi izleyen herkesten dua etmesini istiyorum.
Kardeşim biliyorum seni yeni indirmiştim ama beni almalısın [duyulmuyor]
bana telefon etmelisin.
9
Geriye sürüklenir (Balayı bitti)
Radiohead1 — 2003 — Hail to the Thief2
Çürümüş meyveyiz
Hasarlı ürünleriz
Aman neyse kaybedecek daha da bir şeyimiz yok
Bir patlama olsa muhtemelen parça parça oluruz
Geriye sürükleniyoruz
Buraya kadar fazlası değil
Bir daldan sarkmışım
Bir kırıcıda sallanırım
Bal şeker uykuya dalmış
Geriye kayıyorum
Kollarımıza düştün sen
Kollarımıza düştün sen
Denedik ama yapılacak bir şey yoktu
Yapılacak bir şey yoktu
Bütün deliller saklanmış
Bütün kayıtlar silinmiş
Ama attığın adımlar seni ele verir
Sen de geriye yürüyorsun
1 Radyokafa
2 Hırsıza
selam olsun
10
A-a-a!
Kollarımıza düştün sen
Kollarımıza düştün sen
Denedik ama yapılacak bir şey yoktu
Yapılacak bir şey yoktu
Kollarımıza düştün
Kollarımıza
Çürümüş meyveyiz
Hasarlı ürünleriz
Aman neyse kaybedecek daha da bir şeyimiz yok
Bir patlama olsa muhtemelen parça parça olacağız
Geriye sürükleniyoruz
(Backdrifts (Honeymoon is over))
11
Biz ve Onlar
Pink Floyd — 1973 — Dark Side of the Moon3
Biz ve Onlar
Sıradan insanlarız işte sonuçta biz de
Ben ve sen
Allah şahidimizdir bu işi yapmak istemezdik
İleri diye bağırdı arkadan
ve ön sıra öldü
General otururken haritadaki çizgiler
bir yandan öbürüne kaydı
Siyah ve Mavi
Ve kimbilir hangisi hangisidir ve kim kimdir
Gelir ve Düşer
Ve sonuçta hep döner ve döner ve döner
Bu bir söz savaşıdır sen duymadın mı
diye bağırdı pankartı tutan
Dinle evlat dedi tabancalı adam
İçeride sana yer var
Düştü ve Gitti
Yardım edilemez ama bir sürü var etrafta
Onla, onsuz
Ve kavganın hep bundan çıktığını kim yadsıyabilir
Çekil yolumdan meşgul günümdeyim
Ve bazı şeyler var aklımda
Bir dilim ve çay bedelinden mahrum kalıp
Öldü yaşlı adam
(Us and Them)
3 Ayın
Karanlık Tarafı
12
Texaslı adam armadilloya ateş etti,
mermi sekip yüzüne geldi
31 Temmuz 2015 — cbc.ca
Texaslı adam vurmak istediği armadillonun kabuğundan geri sekip onu çenesinden vuran mermiyle yaralandı. Hayvanın durumu bilinmiyor çünkü yetkeler onu bulamadılar. (Silvia Izquierdo/Associated Press)
Texaslı bir adam bahçesindeki bir armadilloya tabancayla ateş ettikten sonra
merminin geri sekip onu yüzünden vurmasıyla yaralandı, dedi Cuma günü
county şerifi.
Cass County Şerifi Larry Rowe’un dediğine göre, kimliği bilinmeyen adam,
Marietta, Texas’ta Perşembe sabahı yerel saatle 3 a.m. civarında evinin
dışına çıktı. Mülkünde dolaşan armadilloyu gördü ve ateş açtı.
“Karısı evin içindeymiş. Dışarı çıkmış ve .38 revolverini alarak armadilloya
üç el ateş etmiş,” dedi Rowe.
Hayvanın sert kabuğu üç mermiden en azından birini saptırmış, o da gidip
adamın çenesini vurmuş, dedi.
Rowe’un dediğine göre adam yakın bir hastaneye uçakla taşındı ve çenesi
tellerle kapatıldı.
Hayvanın durumu bilinmiyor.
“Armadillo ortalarda gözükmedi,” dedi şerif.
13
Bir diye bir şey varmış
Lacan’ın yirminci seminer kitabı Encore’dan çevirdiğim “Aşk üzerine”4
metninde çok kritik bir sürçme yapmışım: Lacan’ın “Bir diye bir şey var”
dediği yere “Bir diye bir şey yok” yazmışım.
Yazı o haliyle “Renk nedir?”5 çeviri derlemesine de girmiş. Bu sürçmeyi
tabii ki yorumlamak gerekir. Neden şimdi farkına vardığımı da yorumlamak
gerekir. Ama konu Lacan olunca sürçmeleri yorumlamak kolay. Alıntıyı çevirirken sürçmüşüm çünkü:
Bir diye bir şey varmış.
Işık Barış Fidaner
4 https://yersizseyler.net/2015/10/23/ask-uzerine-jacques-lacan/
5 https://yersizseyler.net/2015/12/06/renk-nedir-ceviri-derlemesi/
14
MRI yazılım böcekleri yılların
araştırmasını boşa çıkarabilir
Richard Chirgwin — 3 Temmuz 2016 — theregister.co.uk
Nihayet birinin gelip verileri teyit etmesiyle MRI temelli “beyniniz işte buna
benzer” bilim yığınının hepsi geçersiz kılındı.
Problem basit: Beynin yüksek çözünürlüklü manyetik titreşim görüntü
taramasından bilimsel bir sonuca ulaşabilmek için, beyin küçük “voxel”lere
bölünür. Sonra bu voxelleri tarayan yazılım (insan değil) öbekler bulmaya
çalışır.
Kusurlu veri altında beyniniz işte buna benzer
15
“Bilimciler kolunuzu hareket ettirmek üzere olduğunuzu anlayabilir: İşte
görüntüler de bunu kanıtlıyor” diye bir iddia gördüğünüzde, bunu diyenler
de istatistiksel yazılımdan aldıkları bilgileri yorumlarlar.
Şimdiyse, İsveç ve İngiltere’den bilimciler [boffin] bu bilimin niteliğine
kuşku düşürdüler, çünkü istatistiksel yazılım problemli: Çok fazla fol pozitif
[false positive] üretiyor.
PNAS’taki makalede şöyle yazdılar: “fMRI analizindeki en yaygın yazılım
paketleri (SPM, FSL, AFNI) %70’e varan fol pozitif oranlarıyla sonuçlanabilir. Bu sonuç 40,000 civarında fMRI çalışmasının geçerliliğini sorgulanır
kılar ve nörogörüntü sonuçlarının yorumlanmasında büyük tesir yaratabilir.”
Mesela 3dClustSim denen pakette 15 yıl durmuş ve Mayıs 2015’te tamir
edilmiş bir böcek, kusurlu sonuçlar üretmiş (3dClustSim AFNI takımının
parçası; diğer parçalar SPM ve FSL).
Bazı sonuçların abartılı olabileceğine dair nazikçe bir uyarı değil bu: Daha
çok, binlerce bilimsel makaleyi toplayıp yakmaya benziyor.
Dahası: “Sonuçlarımıza göre geçersiz öbek çıkarımlarında öne çıkan başlıca sebep, varsayılan Gaussian şekli takip etmeyen uzamsal kendine-ilintileme
işlevleridir.”
Yayınlanmış fMRI sonuçlarından yararlanan araştırmacılar, disiplindeki çoğu
çalışmanın yeniden analizine engel olan “acınası arşiv ve veri paylaşım praR
tikleri” nedeniyle fMRI topluluğuna da geçerken fırça atıyor. 16
Nur İçinde Yat Güllü Böcek
Ölmüş bir hamamböceği antropoloji binası merdiveninde en az iki haftadır
duruyordu. Girişimci biri şimdi ona küçük bir anıt yapmış.
∼∼∼
3 Aralık 2015
Texas A&M Üniversitesi’nden bir profesör bu fotoğrafları Facebook’a gönderdi. “Ölmüş bir hamamböceği antropoloji binası merdiveninde en az iki
haftadır duruyordu.. Girişimci biri şimdi ona küçük bir anıt yapmış.”
17
∼∼∼
4 Aralık 2015
“İlginç.”
Kıskaca dikkat.
18
∼∼∼
4 Aralık 2015
Aynı gün içinde...
19
∼∼∼
4 Aralık 2015
Aynı gün öğleden sonra gelen hediyeler. Birkaç çiçek, notlar, bozuk paralar
ve yara bandı.
20
∼∼∼
5 Aralık 2015
“Artık cenazenin küçük bir tabutu, bir de mumu var... Kayıtlara geçsin,
benim bu anılaştırmanın yaratılmasıyla hiçbir ilgim olmadı.”
Hediyeler akmaya devam ediyor. Bir lolipop, şişe kapakları, bir sigara.
21
∼∼∼
5 Aralık 2015
“Birisi cenazeye pyre kurmuş.”
22
∼∼∼
8 Aralık 2015
Duvardaki Post-It şöyle diyor: “Sabahleyin seni hep görürdüm ve bana
merhaba derdin Güllü! Seni özleyeceğiz.”
Üstteki ilan: “Hayatına dair kutlamanın düzenleneceği 14 Aralık Salı günü
Güllü Böcek bizimle olacak. Öğleden sonra ana ofiste yiyecek ve içecekler
sunulacaktır.”
23
∼∼∼
16 Aralık 2015
Güllü’nün ünü yayıldı, ve başta öngörüldüğünden biraz daha fazla catafalque’ta kalmasına izin verildi.
Sözlere devam: “Güllü, özgür böcek, burada yatıyor.”
Cömert birisi cenaze pyre’ına bir dal ot bırakmış. Başka biri minik bir
höyük kurmuş. Bırakılan kağıt paraların hangi döviz oldukları anlaşılamıyor.
24
∼∼∼
16 Aralık 2015
Şükran mektupları ve şiirlere devam.
25
∼∼∼
17 Aralık 2015
“Bugün öğleden sonra böceğin cenazesini yaktılar...”
Elveda, Güllü.
26
Neden Syriza’dan Koptuk
Syriza Gençliğinin gidici üyeleri neden üst partilerini yarınki seçimde desteklemeyeceklerini açıklıyor.
1 Eylül günü Syriza Gençlik önderliğinin çoğunluğu aşağıdaki
beyanı imzaladı. Örgüt önderliğindeki onbir kişinin sekizi, Sol
Platform üyeleri, o noktada zaten istifa etmişlerdi.
Syriza Gençlik hep adaş partisine bağlı olmuşsa da, örgütsel
ve politik otonomisini korudu. Ve mütevazı —2000 ila 2500
üye arasında dalgalanan— hacmine rağmen Yunanistan’ın etkili
öğrenci hareketindeki kuvvetlerden biriydi.
Gençlik ve üst yapısı arasında, özellikle 5 Temmuz referandumu
dalgasıyla birlikte, Syriza’nın eurozone müzakerelerini idare edişiyle ilgili çatlaklar gelişti. Alexis Tsipras çabucak seçim çağrısı
yapmaya yönelince, partinin böyle bir karar öncesinde konferans yapma arzusunu gözardı edince, Gençliğin yaklaşık 500
eski üyesi “bildiğimiz anlamda Gençlik Kolunun sonunu” işaret
eden bu beyanı imzaladı.
Beyanı destekleyen aktivistler beraberce herhangi başka bir politik örgüte katılmış değiller henüz, Popüler Birlik de buna dahil.
Fakat bu belge onların paylaştığı inancı beyan ediyor: “Syriza
artık radikal sol politika icra etmenin bir aracı sayılamaz,” ve tasarruf karşıtı solcu kuvvetlere referandumun “Oxi” ruhu içinde
seçim desteği çağrısı yapıyor.
27
Syriza Gençlik Merkez Komite Üyeleri — 1 Eylül 2015 — jacobinmag.com
Syriza’nın bu yeni aşaması, taşıdığı amaç ve konumlardan ne taktiksel ne
de kısmi bir geri çekilmedir, stratejik bir yenilgidir ya da —daha isabetle—
bir iflastır. Üçüncü kurtarma paketine oy vermek, onu açıkça desteklemek
ve onu Syriza’nın stratejik amaçlarına eklemek, hükümetçilik ve partinin
marjinalleştirilmesi bu iflasın ardındaki esas nedenlerdir; ayrıca kendimizi
Syriza’nın bir parçası sayamamamızın ve hatta Syriza’yı politik vasıta alan
bir sol kanat stratejiyi desteklemeye kalkışamamamızın da ardındaki esas
nedenlerdir.
Syriza merkez komitesinin parti kongresinden önce seçim çağrısı yapma
kararı; bir yandan kreditörlerin desteğine kavuşan bir karardır, öte yandan bir
tercih olarak günden güne katılaşan tasarruf politikasından Syriza’nın nasıl
çıkabileceğine dair her türlü tartışmayı engelleyen bir karardır. Bu bağlamda
Syriza’nın seçim gündemi, tasarruf gerçekliğinin daha iyi yönetilmesi ve tasarrufun detayları üstüne ilerleyici [sic] reformların arayışı olup çıkmıştır. Sol
kanat bakış açısından, bu gündem bizim umurumuzda bile olamaz.
Neoliberal taleplere yönelen bu sosyallik kahredici riayetten ayrıca, kolektif
politik işlevimizdeki kriz, ve hükümet liderliğinin iç demokrasi ve kolektif
parti kararlarını küçültmesi, zaten gerçekleşmekte olan bütünsel dönüşümü
belirtmektedir.
Syriza Gençlik Üyeleri Temmuz’da yeni tasarruf [austerity ] paketini protesto
ederken. Panagiotis Maidis / VICE Yunanistan
28
Sonuç olarak Syriza’yı gelecek seçimlerde desteklemiyoruz. Ne de onun
seçim listelerine dahil oluyoruz. Aynı zamanda Syriza’nın nezareti altında
politik etkinliğimizi sürdüremiyoruz ve mücadelelerimize gereken planı Syriza ve onun tasarruf stratejisinin dışında aramaya mecbur kalıyoruz. [ç.n.
idare edemiyoruz anne]
Lakin önemli bir politik mirası taşıyoruz. Radikal solda birlik azmimiz (ki
Syriza’nın tüzüğünde yer alan bir ilke olmuştur), sosyal hareketlerde katılım,
ve sosyal süreçlerle özgün etkileşim her zaman Syriza’nın varoluşunun temel
koşulları olmuştur.
Dahası, sol kanat bir hükümet ihtimali, son birkaç yılın mücadelelerine ve
tüm kuşaklardan esinlenen aktivistlere politik bir ufuk vermiştir, ardından
gelecek şeylere de kıymetli öğeler sağlar. Bu bağlamda biz yani sıkı çalışmış
olanlar, Syriza’nın kaçınılmaz bir gerçeklik gibi tasarrufa dönmesini kabul
edemeyiz ve etmemeliyiz.
Eleştirimiz bilgiççe bir eleştiri değildir. Aksine Syriza’ya bulaşmış herkes
için etraflıca bir özeleştirinin elzem olduğuna, bunun da sert ve derin olması
gerektiğine inanıyoruz. Bu ihtiyacı hissetmez görünen insanlar olsa olsa güvenilmez kişilerdir. Biz en başından beri yüzeysel indirgemeciliğe ve apolitik
“ihanet” mantığına karşı çıktığımız kadar, sınıf bilincinden uzak hiçbir gelecek ihtimali olmayan iflas etmiş bir ideolojiye işaret eden “gerçekte varolan
hükümetçiliğe” de karşı çıktık.
Syriza Gençlik Merkez Komitesinin onuncu zirve kararları (Temmuz 2015)
özeleştirimize dayanak hizmeti görecektir.
Arzu Etmediğimiz Bir Son
Kendimizi Syriza’ya karşı koyarak mesafelendirdiğimiz böyle bir tartışma
ve kararın sadece Merkez Konsey toplantısında değil, Syriza Gençlik Kolunun tüm üyelerini içerebilecek daha geniş bir ulusal politik buluşmada da
merkez alınması gerektiğine inanıyoruz.
30 Ağustos Pazar günü Merkez Konsey toplantısı boyunca bu tarafa doğru
ittirmiştik, ve şu noktaları merkez alıyorduk: birincisi, güz seçimleri için ör-
29
gütümüze ideolojik bir pusula sağlanması ve ikincisi, yakın gelecekte icra
edilecek Panhelenik bir konferansta Syriza Gençliğinin Syriza’nın politik planından koparılması (ya da koparılmaması) konusunun ele alınmasının kararlaştırılması.
Üzücüdür ki Merkez Konseyin bazı üyeleri toplantıya gelmediler ya da
toplantıdan önce konumlarından çekildiler, bu da yeterli çoğunluğa ulaşmamızı engelledi. İşte bu yüzden olup bitenlere dair görüşlerimizi açıklayan bu
beyanı yayınlamak zorunda kaldık, aslında esas niyetimiz Merkez Konseyden
kamusal bir beyan yapmaktı.
Aynı zamanda, Merkez Konseyin karara varmakta böyle (bile bile) başarısız kalmasının, Syriza Gençliğine –en azından bildiğimiz biçimine– son
verdiğine inanıyoruz. Hiç arzu etmediğimiz bir son bu, hele böyle şartlar
altında hiç.
Fakat bizce artık her zamankinden daha nettir ki örgütümüzün radikal
politik yönelimi, sosyal hareketlerdeki kolektif geçmişimiz, mücadelelerimiz,
ıstıraplarımız, ve Syriza üyelerine ait eleştirel sorgulamalar Syriza üyesi oluşları ile köklü bir gerilim içindedir. Syriza Gençlik Kolu üyelerinin ortak geleceğini kararlaştıracak örgütleyici bir sürecin yokluğunda, ve Syriza’nın mevcut profiliyle Syriza Gençlik Kolunun mevcut profili arasındaki derin çelişki
karşısında Syriza Gençliği artık bir çağın inkar edilemez sonuna ulaşmıştır.
Fakat bir politik kolektiflik kendi marka ismine indirgenemez. Daha ziyade
o kendi pratikleridir, kendi değerleridir ve politik ilgilerindeki derinliktir. Sonuç olarak “Syriza Gençlik Kolu” sözleri şu andan itibaren ne bir boş gösterene ne de “gerçekte-varolan Syriza”yla uyumlu herhangi bir şeye tekabül
edecektir.
Syriza Gençlik Kolunun bu “sessiz sonu,” geçmiş beyanlarındaki sesin yitirildiği, yürüyüş kortejlerinin halen seslerle dolu olmadığı, kültürel festivallerinin şarkılarını yitirdiği anlamına gelmek zorunda değil. Tüm bu konularda
kendimizi hiç kandırmayalım.
30
Ne Yapılacak
Bu yeni şartlar altında, ve gelecek seçimlere dair bir beyanat yapmanın
acil politik gerekliliği karşısında, Syriza Gençlik Merkez Komitesi’nin onsekiz ve ondokuz Temmuzdaki son toplantı kararını hayata geçiriyoruz sadece,
bu karar üçüncü memorandumun oylanması ve uygulanmasına karşı çıktığımızı açıkça bildiriyordu, çünkü bu memorandum “ideolojik kaynaklarımıza,
seçim bağlılıklarımıza, kolektif kararlarımıza terstir, ve Syriza’nın eylemlerle
sağladığı akışı bozmaya dönük bir çabadır, Sol’un tarihsel zafere ulaştığı tek
Avrupa ülkesindeki alternatif yola dair fikir ve umutları darbelemektedir.”
Aslında aynı kararın içinde kapitalin Avrupa Birliği ve Avrupa Sahası [eurozone] gibi politik kurumlarına karşı duruşumuz gibi mühim meselelere dair
analizimizi geliştirerek şöyle bildirmiştik:
AB ve AS’nin her şeyden önce anayasal neoliberalizm gibi işlediğini ve dönüşüm potansiyellerine derinden engel olduğunu
anlamalı ve incelemeliyiz. Enternasyonalist stratejimizi, bu ulusüstü oluşumlardan kopuş ve çekilme prizmasında, demokrasi
ve popüler egemenlik talebi gibi, aynı zamanda neoliberal ortodoksların sorgulanması için gerekli bir önşart gibi tekrar gözden
geçirmeliyiz.
Sonunda açıkça bildirdik:
adil dünya kavgası ahlaki/manevi bir tercih değil, günlük hayatlarımızı değiştirmenin, yaşam tarzımızı ve sosyeteyi dönüştürmenin bir yoluydu. Biz bu yolda yürümeyi sürdüreceğiz, tarihin
bir imkanlar arazisi olduğunu aklımızda tutarak, ve başkalarına
imkansız gelebilen şeyleri imkanlı kılmak için sürekli uğraşarak.
Bu bildiri ışığında, Syriza’ya katılmaya ya da destek verme hakkına sahip
olmadığımız kamusal konumumuza uygun olarak, seçimlere katılan antikapitalist oluşumlardan, Syriza Gençlik Merkez Komite’nin yukarıda verilen
31
son kararındaki önermeleri yankılayanlara, ve tasarruf [austerity ] bakımından TINA’nın [Hiçbir Alternatif Yok] reddini içerenlere oy verilmesini salık
veririz, böylece “Sonuna Kadar Hayır” politik bir ifade kazanabilir, ayrıca
geniş sosyal ve politik değişim ihtimallerini getirebilir.
Bu çerçevede kendi yaşadığımız ve müdahil olduğumuz sosyal alanlarda
– okullar, üniversiteler olsun, mahalleler ya da işyerleri olsun – mücadeleye
devam edeceğiz, böylece referandumda büyük çoğunluğu “Hayır” oyu veren
gençlik, anti-politik tercihler ya da çekimser kalmak yerine direniş ve politik
kopuş yolunu seçebilecektir.
Özellikle referandum bakımından gençliğin yaratıcılığı ve Hayır kampanyasına yaptıkları spontane katkılar müthiş önemlidir ve bu sosyal dinamiklerin
evrim ve dönüşümünün öngörüleceği öğeleri teşkil eder.
Sosyalizm Mücadelesi
Fakat eylemlerimizin ufku seçimlerle sınırlı değildir. Dahası, bu yeni politik
durum, politik ufkumuzu kurumsal taleplere veya salt parlamenter değişikliklere indiren geleneksel bir tasavvura bağlanamaz, ne de biz böyle olmasını
isteriz. İnanıyoruz ki, hiçbir şey bize verili olamayacağından, sosyete her şeye
el koyabilmelidir, biz de bu nedenle sosyal örgütlenme biçimlerine ve iktidarın aşağıdan örgütlenmesine odaklanıyoruz.
Bu yolu izleyerek, AS ve AB’den kopuşun sol ve radikal anlamla yüklendiğini, hem de Avrupa işçi sınıfının enternasyonalist stratejisini açımladığını
öne sürüyoruz. Ulusal siperlenmelerle ya da krizden çıkmak için getirilen
“rekabetçilik” mefhumlarıyla bunun hiç alakası yoktur. Ayrıca, yararlanmaya
ve sınırsız üretimciliğe dönük sosyal-demokratik talep ve programların zaten
tarihten süpürülmüş kavramlar olduğuna inanıyoruz.
Sosyal özgürleşmeye yönelen kopuş ve dönüşümler içeren bir sürece ihtiyacımız var. O yüzden bizce nasıl bu noktaya gelmiş olduğumuza dair
stratejik bir tartışma, emin olunmayacak ve ödün verilmeyecek bir tartışma
gereklidir, çünkü Sol çerçevesi altında yeni herhangi bir şey kurulmasının önkoşulu budur. Memorandumlara ve kapitalist barbarlığa alternatif eksikliğine
bağlı olarak genç insanların reddedilmesi, Yunanistan sosyetesi ve özellikle
32
de emekçi sınıflar karşısında tarihsel boyutlara varan bir problemdir.
Çevremizde eski dünyamız her gün ölüyor. Kriz ve kapitalizmin düşüşü
derinleştiğinden, politik güçler giderek kendi krizlerini yoğunlaştırarak otoriterleşiyor ve günden güne, dünyanın her tarafında, kapitalizmin entegre edemedikleri, sömürü ve zulme karşı başkaldıranlar, başka bir üretim modelinin
ve başka bir sosyetenin tohumlarını atanlar, giderek geçerlilik kazanıyor.
Gençlik, emekçi sınıflar, kadınlar, göçmenler ve mülteciler, LGBTQİ topluluğu hakikaten devrimci bir sosyal çoğunluğun potansiyel “maya”sıdır. Bu
bağlamda, kolektif direniş örgütünün kurulması, bir anlamda varolan kuvvetler dengesini hakikaten tehdit edebilecektir, gelecek süreçte başlıca derdimiz
bu olacaktır. Buna göre, konumumuz bakımından, başka bir dünyayı kurma
meselesinin gündemde kalmasında, bu tarihsel görevde ısrar edeceğiz.
Radikal ve antikapitalist sol kuvvetlerin biçimlenmesi, yirmibirinci yüzyıla
göre sosyalizm planımızı genişletip güncellemenin gerekli bir koşulu olarak,
gelecekteki anahtar hedeflerimizden birisidir. Esas derdimiz hala Yunanistan
ve Avrupa gençliğinden geniş grupların böyle bir perspektife katılmalarıdır,
ayrıca kaba tasarrufun TINA’sı [Hiçbir Alternatif Yok] karşısında sağlam
politik cephe hareketlerinin varolması ve tatbik edilmesidir.
Kapitalist “sağduyu”yu [common sense] sorgulama hedefiyle genç insanların bilgi ve becerilerinden bütünüyle yararlanan bir “yaratıcı anti-kapitalizm”
kültürünün hegemonya kurmasına duyulan ihtiyacın altını çiziyoruz. Bu bağlamda, yeni örgütlenme biçimleriyle deney yaparak hiyerarşisi az ve pek eskimiş olmayan sosyal mücadelelere etkili katılımımızdan kazandığımız bilgi
ve deneyimi test etmeye, hatta kendi kendimizi test etmeye niyetliyiz.
Syriza Gençliğinin ilk manifestosunda beyan ettiğimiz gibi,
33
Yunanistan ve Dünyadaki bütün öne çıkan tarihsel anlarda,
gençlik her zaman anahtar bir rol oynadı: EPON (yani Yunanistan gençliğinin Nazi işgaline karşı örgütlenmesi) ve diktatörlük
karşıtı mücadeleden, diktatörlük sonrası savaşlara ve modern
hareketlere kadar. Mayıs ’68’den Tunus, Mısır, Türkiye ve diğer
ülkelerde son yıllarda olan ayaklanmalara kadar.
Fakat biz kahramanlar peşinde değiliz, büyüyünce anlatacağımız hoş hikayeler peşinde de değiliz. Yunanistan’da gençlik hareketinin tarihsel anları ve kolektif bilgi, beceri ve tecrübemiz
bize devam etme gücünü vermektedir. Bu günler güzellik günleridir. Sadece kaybedecek hiçbir şeyimiz olmadığı için her şey
uğruna savaşabildiğimiz günlerdir. Neoliberalizmin tutulmamış
vaatlerinin canlanmasını beklemiyoruz. Kendimizin çok ötesine
geçen bir sürecin parçası olma iradesi taşıyoruz ve bu da bizi
tamamlıyor: Yeni dünyamızın inşa süreci, haysiyet ve dayanışmanın dünyası.
Biz bu yolu takip etmeye devam edeceğiz.
Bu duyuru Syriza Gençliğinin tüm üyelerine yöneliktir, uzlaştıkları takdirde
imzalara katılabilirler. Bu metin temelinde, 20 Eylül’de yapılacak seçimin hemen ardından yerel tartışmalar örgütlemeye niyetliyiz, ayrıca ulus çapında
bir tartışma toplantısı düzenleyip bugünden itibaren kavgayı nasıl sürdüreceğimizi tartışmak istiyoruz, yukarıda kabaca çizdiğimiz bağlam dahilinde
ve bildiğimiz anlamda Syriza Gençliğinin sona erdiği bu şartlarda bunları
tartışmak istiyoruz.
34
Bıçaklar çıksın
Radiohead — 2001 — Amnesiac
Bilmeni isterim
O geri gelmeyecek
Gözümün içine bak
Geri gelmeyeceğim
O zaman bıçaklar çıksın
Yakala fareyi
Aşağıya bakma
Çiğne ağzında
Köpek olsaydın
Doğarken boğmuşlardı seni
Gözümün içine bak
Doğru söylediğimi anlamanın tek yolu bu
O zaman bıçaklar çıksın
Pişir onu
Ez başını
Koy kazana
35
Bilmeni isterim
O geri gelmeyecek
Şişmiş ve donmuştur
Yine de çöpe gitmesi hiçbir işe yaramazdı
O zaman bıçaklar çıksın
Yakala fareyi
Ez başını
Koy kazana
(Knives Out)
ç.n. Bu rahatsız edici imgelemden ötürü sizden Radiohead adına özür dilerim.
Sizi rahatsız eden insanlardan özür dilemelerini bekleyerek büyük ölçüde
sebep olduğunuz sistematik katliamların yanında bu küçük rahatsızlığı ihmal
etmenizi de dilerim.
Ayrıca imletici zorunluluklar haricinde (mesela “sanatsal” ya da şaşırtmaya
dönük sansasyonel güdülerle) böyle abject’likler [iğrençlik/rezillik] getirmeyeceğimi de “bilmenizi isterim.” “O geri gelmeyecek.”
36
Kendine
Radiohead — 1995 — The Bends
Leş koku çıkmıyor
Adam günlerdir gezinir
Kuyruklu yıldız gibi gelir
Seni kandırmış ama dostlarını değil
Bir gün seni yakalayıp
Kutsal inek olmasını öğretsin
Bunu kendi kendine yapıyorsun
Ve asıl canımı yakan da bu
Kendine yapıyor olman bunu
Bir tek kendine, başka kimseye değil
Kendi kendine yapıyorsun
Kendi kendine yapıyorsun
Sempatimi kazanamazsın
Onbeşinci kattan sarkarak
Üç kere değiştirdin kilitleri
Sallana sallana gelir gene kapıdan
Bir gün seni yakalayıp
Cehennemin en hasına göndereyim
37
Bunu kendi kendine yapıyorsun
Ve asıl canımı yakan da bu
Kendine yapıyor olman bunu
Bir tek kendine, başka kimseye değil
Kendi kendine yapıyorsun
Kendi kendine yapıyorsun
Bunu kendi kendine yapıyorsun
Ve asıl canımı yakan da bu
Kendine yapıyor olman bunu
Bir tek kendine, başka kimseye değil
Kendi kendine yapıyorsun
Kendi kendine yapıyorsun.. kendine.. kendine...
(Just)
38
Komünist arkadaşınızla nasıl
sorun yaşamazsınız
Üç Yöntem: (1) Arkadaşlığınızı Geliştirin (2) Arkadaşınızın Görüşlerini Öğrenin (3) Sağlıklı Tartışmalar Yapın (wikihow.com).
Biz insanlar sosyal varlıklarız. Birbirimizin çekimine kapılmamız
çeşitli etkenlere bağlıdır. Birbirimizin güven ve arkadaşlığını kazandıkça, aramızdaki farklarla baş etmeyi de öğrenmemiz gerekir. Kişisel düzeyde hissedilen en yaygın fark politik görüşlerimizdir. Komünizmi destekleyen bir arkadaşınız varsa onunla
geçinmek zaman zaman zor olabilir, fakat birbirinize saygı göstererek bu komünist arkadaşınızla sorun yaşamayabilirsiniz.
39
Yöntem 1: Arkadaşlığınızı Geliştirin
1) Hemfikir olmamakta hemfikir olun. Arkadaş edinmenin en iyi tarafı
birbirinizi anlamaktır. Eğer arkadaşınız komünistse ve siz farklı bir ideoloji
benimsemişseniz, gene de pek güzel geçinebilirsiniz. Politika tamamen hemfikir olmadığınız alanlardan biri olacak sadece. Arkadaşınızla geçinmek için
onunla hemfikir olmanız gerekmediğini anlayın.6
6 http://beforeitsnews.com/self-sufficiency/2012/12/
when-is-it-essential-to-agree-to-disagree-2449642.html
40
2) Saygı gösterin. Birisi sizinle aynı inançları paylaşmıyor diye eleştirilmeyi
ya da irdelenmeyi hak etmez. Taşıdığı inançları bir kenara koyun ve ona
hak ettiğini hissettiğiniz saygı temelinde davranın. Arkadaşlıklarda birbirine
sert tavırlar hiç olmamalıdır. Saygı, sıkı çalışma, başkalarına karşı davranış,
yetenekler ve karakter gibi şeylere odaklanabilir.7
7 http://www.afraidtoask.com/rules-of-friendship-respect/
41
3) Arkadaşlığınızın daha iyi yanlarına odaklanın ve ortak zeminde buluşun. Komünizm üstüne tartışmak güçlü bir bağ yaratmayacaktır. İnsanlar
politikadan daha başka ilgi alanları taşırlar. Sizi o kişiye en başta yönelten
şeyin ne olduğunu bulun, okul, spor ya da iş gibi. En iyi arkadaşlıklar çok
yönlü olanlardır.
42
4) Başka insanlar ona dadanırsa arkadaşınıza destek olun. Kimseye inandığı şeyden dolayı dayılanılması gerekmez. Eğer arkadaşlığınız Komünizme
karşı çıkan başkalarından sert tavırlarla karşılaşıyorsa, arkadaşınızı savunun.
Arkadaşlığınız için en iyisi bu olacaktır, başkalarına da uyarı olacaktır.
43
Yöntem 2: Arkadaşınızın Görüşlerini Öğrenin
1) Arkadaşınıza inançlarını sorun. Birbirinden öğrenmek her ilişkide elzemdir, ve arkadaşların sunacak bir sürü şeyi olmalıdır. Arkadaşınızın Komünist
inançlarını araştırın. Nedir ve nasıldır diye başlayan açık uçlu sorular sorun,
sözünü kesmekten ve yargılamaktan kaçının.8
8 https://www.psychologytoday.com/blog/resolution-not-conflict/201209/
8-ways-lose-friends-talking-politics
44
2) Komünizmi öğrenin. Komünizm bir kuramdır, ve o kuramın fol [false]
pratikleriyle yapılan hatalara [error ] odaklanırsanız öğrenmekten kendinizi
men edersiniz. Engels’den Komünizmin İlkeleri’ni, Lenin’den Devlet ve Devrim’i ya da Engels ve Marx’tan Komünist Manifesto’yu okumayı deneyin.
Ayrıca yöneldiğiniz kaynaklara dikkat edin; propaganda ve taraf gazeteciliğinin varolması zaman zaman korku ve nefret yaratmak içindir.9
9 http://www.treehugger.com/corporate-responsibility/
6-green-lessons-we-can-learn-from-communism.html
45
3) Komünizmi tiranlık ve diktatörlüklerden ayrı tutun. İnsanların komünizme dair yaygın bir yanlış anlayışı geçmişte yaşananlardan gelir. Komünist
bir ekonomi icra etmeyi deneyen çoğu ülke daha çok diktatörlük ya da
tiranlığa benzemiştir.10 Gerçek bir komünist ülke, kendi nüfusu üzerinde
egemenlik kuranların diktatörlüğünü desteklemez.
10 http://www.differencebetween.info/difference-between-communism-anddictatorship
46
4) Marxist kuramda, insan tarihindeki tüm hükümetler bir sınıf diktatörlüğü olmuştur, bu da devletin tek bir sosyal sınıfın çıkarları emrinde olması
anlamına gelir. Komünistler işte bu yüzden kapitalizmi “burjuva (kapitalist) diktatörlüğü” diye, sosyalizmi ise “proletarya (işçi) diktatörlüğü” diye
nitelerler.
47
5) Komünizmin temel [core] inançlarını araştırın. İnternete gidip komünizme dair kitaplar okuyun. Konuya dair kendinizi eğiterek kendi inançlarınızı feda etmiş olmazsınız. Komünizmin aynı Birleşik Eyaletler’deki gibi
farklılaşan birçok politik partiden oluşabildiğini görmek size ilginç gelebilir.
Ayrıca komünizm politik olması gerekmeyen birçok görüşü de paylaşır; aynı
ABE ve diğer ülkeler gibi komünizm de çevre sorunlarını önemser.11
11 http://www.treehugger.com/corporate-responsibility/
6-green-lessons-we-can-learn-from-communism.html
48
Yöntem 3: Sağlıklı Tartışmalar Yapın
1) Bir kuramı onu destekleyen kişinin kişisel hayatını kötüleyerek çürütmeyi denemeye ad hominem adı verilir. Bu yaygın bir mantıksal yanılgıdır
o yüzden dikkatli olun.
49
2) Kendi inançlarınızı anlayın. İyi bir tartışma yapabilmek için bilgilenmiş
olmanız gerekir. İnançlarınızı daha iyi öğrenin. Çoğu zaman inanç sistemimiz kendi çevremizin nüfuzu altında kemikleşebilir; fakat doğal bir hissiyatla inanç sistemine yöneliyoruz diye her zaman doğru düzgün bilgilenmiş
olduğumuzdan emin olamayız. Dahası, politika her gün yeni bilgiler sunup
bunları değiştiren devasa bir konudur.12
12 http://lifehacker.com/5904594/the-guidelines-for-a-rational-politicaldiscussion-with-friends-and-family
50
3) İlgiyle dinleyin ve iğnelemeden yanıt verin. Tartışma çabucak atışmaya
dönüşebilir, bundan kaçınmanın en iyi yolu da iyi bir anababa ya da öğrenci
gibi dinlemektir. Birini dinlemek onun inançlarına teslim olmanız anlamına
gelmez. Ayrıca yanıt verdiğinizde nazikçe ve zekice konuşun. Hem monolog
hem diyaloglarda keskin ve iğneli sözler eden birçok politik analisti severiz.
Fakat bunlar hep işin eğlencesidir. Gerçek dünyada iğnelemeyi herkes pek
iyi algılamaz ve birçok kişi saldırgan bulur.13
13 https://www.psychologytoday.com/blog/resolution-not-conflict/201209/
8-ways-lose-friends-talking-politics
51
4) Sert yargıları kenara atın. Arkadaşınız komünist inançlarını sırf siz öfkelenin diye taşımıyor. Eğer arkadaşınızla konuşurken öfke duymaya başlarsanız, bu öfkenin nereden geldiğini kendinize sorun. Aslında arkadaşınızın
inançlarından kaynaklanıyor olmayabilir. Kendi hassasiyetinizi ayırt etmek
belli konulardan kaçınmanıza yardım edebilir. Eğer tartışmanın sizi tetiklemiş olduğunu hissederseniz, nazikçe konuyu değiştirmeyi önerin.
52
5) İnançlarınızı dayatamayacağınızı anlayın. Arkadaşınızla tartışmanız arkadaşlık geliştirip fikirler paylaşmaya yöneliktir. Eğer konuşmayı yamultup
[manipulate] arkadaşınızın inançlarına nüfuz etme umuduyla hareket ederseniz bundan hiç iyi bir şey çıkmaz. Arkadaşınızın dünya görüşünü değiştirmeye dair tüm düşünceleri boşverin. Konuya dair tutkulu olsanız bile, bu
size arkadaşınıza dayatma yapma hakkı vermez.14
14 http://lifehacker.com/5879968/how-to-know-when-youre-wrong-and-what-youcan-do-about-it
53
6) Birbirinizi dinleyin. Başarılı bir diyalog bireylerin beraberce yeni fikirler yarattığı zaman olur. Yaratma ve problem çözme ancak iyi dinlemeyle
olur. Arkadaşınız bir konuyu tartışırken onun sözünü kesmeyin. Ona zaman
tanıyın, ve durmadan ama ama ama diyerek karşı çıkmayın; bu sözcüğü
kullanmak henüz söylenen şeyi dolaysızca yadsır, sanki hiç önemi yokmuş
gibi olur. Geçinebilmek istiyorsanız, birbirinizin fikirleri önem taşır gibi davranmalısınız.15
15 https://www.psychologytoday.com/blog/resolution-not-conflict/201209/
8-ways-lose-friends-talking-politics
54
7) Haksız olduğunuzda bunu kabullenin. Tartışmalar hep atışmaya dönüşüyorsa, o zaman bir şeyi değiştirmek gerekir, birisi haksız olmalıdır. Eğer
tartışmalar sizin habire ortaya attığınız şeylerle atışmaya dönüşüyorsa, tartışmayı yamultmayı denemekte haksız olmanız muhtemeldir. Olgularla görüşleri birbirine karıştırmaktan kaçınmayı deneyin. Olgular kendilerini ortaya
koyabilmelidir – onlara inanmak hoşunuza gitse de gitmese de. Görüşler tartışmalıdır, yani tartışmanın görüşlerle aşırı yüklendiğini hissettiğinizde, belli
bir konuda diretmekten kaçının. Haksız olduğunuzu kabul etmek arkadaş
arasında dert değildir. Haksız olduğunuzu kabul etmenin bir tür yenilgi ya
da arkadaşınızın inançlarına taviz vermek olduğunu hissediyorsanız, o halde
arkadaşınızla niye tartışma yaptığınızı yeniden değerlendirin.16
16 http://lifehacker.com/5879968/how-to-know-when-youre-wrong-and-what-youcan-do-about-it
55
Türkiye’de okuyan öğrenciler emniyette,
Northeastern Türkiyeli öğrencilere
ulaşmaya gayret etmekte
29 Haziran 2016, Northeastern News
İstanbul Atatürk havaalanı. Fotoğraf: iStock)
İstanbul Atatürk havaalanında düzinelerce insanı öldürdüğü bildirilen Salı
günkü terörist saldırının ardından Northeastern Üniversitesi yetkilileri İstanbul’da programlara katılan iki öğrencinin emniyette olduğunu teyit ettiler,
bu şehir üzerinden seyahati planlamış başka bir öğrencinin de rotası başarıyla değiştirildi.
Northeastern 100’ü aşkın Türkiyeli öğrenciye destek sunmak için ulaşmaya
gayret etmekte. Üniversite hem yurtdışındakilerden hem de Boston’da veya
56
bölge kampüslerinde olup da Türkiye’yle kişisel bağlar taşıyanlardan ihtiyaç
duyanlara yardım ve geniş imkanlar sağlamaktadır.
Haberlere göre saldırılarda en az 41 kişi öldürülmüş, 230’u aşkın insan
yaralanmıştır, ve Türkiye’nin başbakanı Salı gecesi eldeki bilgilere göre saldırının arkasında İslam Devleti’nin olduğunu söylemiştir.
Türkiye’de yükselen güvenlik endişeleri nedeniyle son aylarda Northeastern seyahat prosedürlerinde önemli değişiklikler yaptı.
Lisans öğrencilerinin Türkiye’ye yolculuk etmesi önceden baharda durdurulmuştu. Uygarlık Diyaloğu programında önerilen şehir İstanbul’dan Berlin’e taşındı. Yunanistan’da Güz 2016 girişli N.U. öğrencilerinin seyahat güzergahları İstanbul’da aktarma yapmaktan imtina edecek şekilde değiştirildi. U.S. State Department’a göre Türkiye yüksek riskli bir destination
sayılmakta, dolayısıyla da öğrencilerin bu ülkeye doğru ya da bu ülkeden
geçerek yapacağı seyahatlerde muafiyet dilekçesi vermeleri gerekmekte.
Öğrencilerin, fakültenin ve personelin güvenliği ve emniyeti, kampüste de
olsalar dünyanın öbür ucunda okuyup çalışmakta da olsalar, Northeastern
açısından en yüksek önceliğe sahiptir. Üniversitedeki birçok bölüm topluluk
üyelerinin yaşadığı deneyime tesir edebilecek her tür duruma hemen karşılık
verebilmek için işbirliği içinde çalışmaktadır.
WeCare, Northeastern öğrenci destekleme sistemi, ihtiyaç duyabilecekleri
destek ya da yardımla ilgili Türkiyeli öğrencilere ulaştı. Desteğe ihtiyaç duyan
başka herhangi birisi WeCare’le irtibat kurabilir: 617.373.4384.
57
“Son kararım bu”
Avukat sözünü bitirdiğinde, K. tamamen kendine hakimdi. Hatta avukatın
son sözlerine karşı başını birçok kez oynatarak eski kanaatini doğrulamıştı:
Avukat yine hep yaptığı gibi alakasız genellemelerle onun dikkatini dağıtıyor ve böylece esas konudan, yani K.’nin davasında fiilen yaptığı işin ne
olduğundan sapıyordu. Avukat bu kez K.’nin her zamankinden daha şiddetle
direndiğini fark etmiş olmalıydı zira sessiz kalarak K.’ye kendi adına konuşma
fırsatı verdi, K. konuşmadığında, “Bugün aklınızda belli bir şeyle mi geldiniz?” dedi. “Evet,” dedi K., avukatı daha iyi görmek için gözlerini mumdan
biraz koruyarak, “Size söylemek istediğim şu: Bugünden itibaren davamda
beni temsil etmiyorsunuz.” “Doğru mu anlıyorum sizi?” dedi avukat, yatağa
oturup bir eliyle yastıklardan kendine destek alarak. “Öyle zannediyorum,”
dedi K., dimdik oturarak, uyarılmış gibi. “Peki bu planı konuşabiliriz,” dedi
avukat kısa süre sonra. “Bu artık bir plan değil,” dedi K. “Öyle olabilir,”
dedi avukat, “ama yine de acele etmek istemeyiz.” “Biz” adına konuşurken
sanki K.’yi bırakmaya hiç niyeti yokmuş, onu temsil etmeyi sürdüremese
de danışmanlık etmeye kararlıymış gibiydi. “Hiç acele edilmedi,” dedi K.,
yavaşça ayağa kalkıp sandalyesinin arkasına geçerek, “dikkatle düşünüldü,
hatta belki fazla bile düşünüldü. Son kararım bu.” “O halde, birkaç şey
dememe müsaade ediniz,” dedi avukat, yorganı kaldırıp yatağın kenarına
oturarak. Çıplak, beyaz kıllı bacakları soğuktan titriyordu. K.’nin ona koltuktaki battaniyeyi vermesini istedi. K. ona battaniyeyi getirdi ve şöyle dedi:
“Soğuk algınlığı kapma riskine girmeniz gayet gereksiz.” “Durum yeterince
önemli,” dedi avukat, yorganı üst yarısına sarıp battaniyeyi bacaklarına örterek.
ç.n. Kafka’nın Der Prozeß’inden çevrilmiş The Trial’dan küçük bir kısmı
çevirdim.
58
Türk başbakanı darbe kalkışmasını
teyit etti, lira yere yuvarlandı
15 Temmuz 2016 — Financial Times
Türk ordusu bir darbe sahnelemeye kalkıştı, dedi ülke başbakanı Cuma günü
fakat hayata geçirilmesine müsaade edilmeyeceğine de yemin etti.
Associated Press haberine göre Binali Yıldırım’ın Habertürk Televizyonu’nda
orduda bir grubun ayaklanmaya kalkıştığını söylemesini takiben lirada yüzde
3.5’tan fazla düşüş oldu ve Türkiye’yle alakalı ticari münasebetlerle ilgili
fon hisseleri akşama doğru New York’taki münasebetle birlikte dalışa geçti.
Hükümetin halen iş başında olduğunu belirten Bay Yıldırım böyle “delice”
eylemlere müsaade etmeyeceğini ifade etti.
Bay Yıldırım konuşurken Ankara göklerinde uçan askeri jet ve helikopterlere ve patlayan silahlara dair haberler gelmekteydi. Boğazda iki köprünün
de kapatıldığı, havaalanı civarında ise tankların konuşlandığı bildirildi.
Lira yüzde 4 kadar düşerek dolar başına 2.99 olurken pazar kapanmadan
hemen önce iShare MSCI Turkey ETF yüzde 2.5 düştü.
Hikaye sürüyor. Devamı gelecek.
59
Çevirmenler: Bu bizim savaşımız değil
31 Aralık 2015 — demokrathaber.net
Kitap, altyazı ve seslendirme çevirmenleri, aylardır sokağa çıkma yasaklarıyla
birlikte uygulanan ve sivil yüzlerce yurttaşın ölümüne yol açan operasyonları
“Bu bizim savaşımız değil!” başlıklı bir açıklamayla kınadı.
İleri Haber’in haberine göre, aralarında Çevirmenler Meslek Birliği (ÇEVBİR) üyelerinin de yer aldığı 379 çevirmenin imzasını taşıyan açıklamada,
her kültürün kendi anadilini, kendi hayat tarzını sürdürmesinin ve kültürler
arası etkileşimin önemi vurgulanarak, devletin Kürt halkına karşı yürüttüğü
savaş politikası reddedildi.
Açıklama metni ve imzacılar şu şekilde:
Bizler, aşağıda imzası bulunan kitap, altyazı ve seslendirme çevirmenleri;
Türkçeden dünya dillerine, dünya dillerinden Türkçeye hayatları
ve kültürleri aktaran emekçiler olarak:
Yeryüzündeki kültür ve dil farklılığının, çeşitliliğin önemini biliyoruz;
60
Herkesin, her kültürün kendi anadilini, kendi hayat tarzını sürdürmesinin, bu kültürlerin etkileşime girmesinin, tanışmasının,
farklılıklara saygı duyarak bir arada yaşamasının öneminin bilincindeyiz;
Yaşadığımız coğrafyadaki farklı hayat tarzlarını, kültürel yaşam
zenginliğini korumaktan yanayız;
Herkesin insan haysiyetine yakışır bir hayat sürmesinden, en
başta yaşam hakkı olmak üzere, insanlık tarihinin bu güne kadar yarattığı evrensel değerlerden yararlanabilmesinden, özgür
ve eşit bir dünyada ömür sürdürebilmesinden yanayız;
İnsanların, özellikle gençlerin ve çocukların zihinlerinin ve beyinlerinin özgür olmasından, kitaplar ve diller aracılığıyla dünyayı,
farklılıkları, kültürleri tanıyabilir, dünya kültürünü kucaklayabilir, farklı hayat tarzlarına dostlukla, kardeşlikle bakabilir olmasından yanayız.
Bu vesileyle, devletin Kürt halkına yönelik savaş politikalarını
kabul etmediğimizi, insan hayatını, yaşamı ve kültürü hiçe sayarak öldürme, yok etme yetkisiyle davranmasını benimsemediğimizi, tek tipleştirici, tekleştirici, baskıcı politikalarına ortak
olmadığımızı ilan ediyoruz.
BU BİZİM SAVAŞIMIZ DEĞİLDİR.
( ... imzalar ... )
61
Suret olması gerekmeyen bir söylem
Jacques Lacan — 1970-1971
Seminer 18: Suret olması gerekmeyen bir söylem üzerine, sayfa 8
Suret olması gerekmeyen bir söylem, benim durduğum yerden ve önceki
söylediklerim bakımından söylenebilen bir söylemdir. Benim bunu söylüyor
olmam sonuçta bir olgudur. Dikkat edin: Bu bir olgudur çünkü ben bunu
söylemekteyim. Kafanızı tamamen karıştırmış olabilir bu: Yani benim bunu
söylüyor olmamdan öte hiçbir şey olmaması. Size söylemdeki yapıntıdan [artefact] bahsettim, çünkü söylem bakımından denebilir ki, orada bulunmamış
hiçbir olgu yoktur, olguların olgu oluşları olsa olsa söylenmiş olmalarından
gelir, söylenmiş olgu bütünüyle söylem olgusudur. Yapıntı terimiyle adlandırdığım şey budur, ve elbette indirgenmesi gereken şey de budur. Çünkü
yapıntıdan söz etmekteki amacım, onda farklı şeyler olabileceği, ona özgü
bir doğa olabileceği fikrini uyandırmak değil. Böyle bir doğadaki engellerle
başa çıkmaya kalkışmanız hata olurdu, çünkü asla o doğanın dışına çıkamazdınız. Mesele böyle konmaz. Bu söylem midir yoksa söylem değil midir diye
konmaz, şöyle konur: Ya söylenmiştir ya da söylenmemiştir. Söylenmiş olandan başlarım, yapıntısının sizi orada tutmaya yetmesi beklenen bir söylemle
başlarım; ve kesilir, çünkü keyif fazlası basıncı altında burada olmalısınız
diye eklemiyorum. Kesilir dedim çünkü söylemimin sizi toplamış olmasının
keyif fazlası basıncıyla olup olmadığı tartışmalıdır. Kararlaştırılmış değildir,
kim ne düşünürse düşünsün: Size sunduğum sözler dizisinden oluşan bu söylem sizi nereye koyar? Suret olması gerekmeyen söylemin “konuşmayarak”
sorgulayabileceği işte bu yere koyar.
62
Suret burada ne anlama geliyor? Bir söylem sureti, örneğin. Mantıksal
pozitivizm denilen konum budur, bilirsiniz. Şöyle olur: Bir imleyenden başlanarak evet ya da hayır diye karar veren bir test uygulandığında, kendini bu
teste sunamayan şey her neyse, işte ona hiç anlamı yok denir. Ve bu yolla
insanlar metafizik adıyla anılan bir sürü meseleyi hallettiklerini zannederler.
Benim tutumum hiç böyle değil. Mantıksal pozitivizmin savunulamaz bir
konum olduğunu size göstermek isterim, özellikle de analitik deneyimden
başlayarak.
Analitik deneyim eğer asalet iddiasını Ödip efsanesinden almakla zan altındaysa, bunun sebebi aslında kâhin konuşmasındaki bıçak sırtını muhafaza etmesidir, ve dahası, yaptığı yorumlarda da hep aynı zeminde kalır.
Ancak kendi neticeleriyle true olur, her kâhinde olacağı gibi. Yapılan yoruma evet ya da hayır diye cevaplanabilecek bir truth testi uygulanmaz,
o zaten truth açığa çıkarır. O ancak truly takip edildiği ölçüde true olur.
Daha sonra göreceğiz ki imletim şemaları, yani mantıksal imletim şemaları, bunların en klasik örnekleri zaten söze ait olduğu ölçüde truthfulness’ın
kurulmasını gerektirir, esas itibariyle anlamsız bile olsa. Truth’un basitçe
açığa çıkarılarak uygulandığı noktadan bu truth’a beden vermeye çabalayan
bir mantığa geçilmesi, tam olarak, temsil etmenin temsilcisi olan söylemin
atıldığı, kovulduğu noktadır. Ama böyle olabilmesi, onun bir kısmının hep
orada kalması sayesindedir, bastırma [repression] denen şey de budur. Onun
temsil ettiği bir temsil değildir artık bu, truth etkisi karakterindeki söylemin
sürdürülmesidir.
Truth etkisi bir suret değildir. Ödip karmaşası bize bunun, böyle dememe
izin verirseniz, kırmızı kan olduğunu öğretmeye yarar. Orada olmuş olursunuz, kırmızı kan sureti reddetmez, ona renk verir, onu suretlendirir [resemblant], onu yayar. Birazcık talaş, ve sirk yeni baştan başlar. Suret olması
gerekmeyen söylem meselesinin ancak söyleme yapısını veren yapıntı zemininde konabilmesi de aslında bu yüzdendir. O esnada, hiçbir söylemin sureti
yoktur, onu muhakeme edecek hiçbir üst dil yoktur, Başkasının hiçbir Başkası yoktur, true’nun hiçbir true’su yoktur.
63
ç.n. Türkçedeki “zaten” genelde İngilizcedeki “already”nin karşılığı sayılır
ama “zaten” aslında çok daha muğlak ve muğlaklaştırıcı bir sözcük. Bu metinde “already”yi “-miş” kipiyle karşılamaya çalıştım. Tek bir yerde “truth
as such” karşılığı olarak “zaten truth” dedim. Bir de “these schemas themselves”e “bu şemalar zaten” dedim.
True/truly/truth/truthfulness’a Türkçede karşılık bulabilmiş değilim. “zaten”deki muğlaklık sanırım Türkçede “true“nun karşılıksız oluşunu örtüyor.
“-miş”in Türkçede “would”un karşılıksız oluşunu örtmesi gibi.
Bu ikisini şöyle ayırt edebiliriz: “zaten” çaresizlik belirtir, “-miş” yetersizlik
belirtir.17
“Already”yi “zaten”den alıp “-miş” tarafına kaydırıyorum çünkü yetersizlikle alakalı ve izafiyet belirten bir ifade. “Truth as such”a ise “zaten truth”
diyorum çünkü çaresizlikle alakalı ve mutlaklık belirten bir ifade.
Türkçede en az “zaten” kadar muğlak ve muğlaklaştırıcı bir terim de
“kötü”. İngilizcedeki belirli kötüler yani bad, evil, poor vb. karşısında Türkçede tek bir tane belirsiz “kötü” var. O yüzden “kötü” de en az “zaten”
kadar kaçınılmaya çalışılması gereken bir sözcük.
17 Bkz.
(yarım kalmış) “Psikoloji nedir?” çevirisindeki “X gibi” üstüne dipnot.
64
Altı sanat projesi
1) Sigmund Freud’un Traumdeutung [Rüyaların Yorumu] Kitabının
Kullanımları: Fotoğraflı Kılavuz (Web tasarımı + Broşür)
Instagram geleneklerine uygun çok çeşitli fotoğraflar içeren kılavuzun amacı
yaratıcı yaklaşımlarla Traumdeutung kitabının olası ve muhtemel kullanımlarını örneklemektir. Hazırlanacak broşürde kitabın her tarihsel ortama uyduğunu gösteren retro ve fütüristik fotoğraflara da yer verilmeli.
∼∼∼
2) Reich’ın Orgon Biriktiricisi. Odanın içinde küçük bir lambayla Slavoj Žižek’in Mutlak Geritepme kitabı da var. (Fiziki kurulum + Vidyo)
Bir sergi kapsamında böyle birimler bulundurulabilir.
65
∼∼∼
3) Lacancı su pompası (Ürün tasarımı + Şablonlar)
Standart pompalar gibi giriş-çıkış yerleri de olabilir, Klein şişesi gibi tek
yüzeyli bir topoloji de tercih edilebilir.
66
∼∼∼
4) TINA (Çizim + Animasyon)
Kurgusal dişi bir organizma. Kadın gibi, kedi gibi ya da siborg gibi, sincap
gibi bir karakter. Transgender da olabilir. TINA ismi “There is no alternative” yani “Hiçbir alternatif yok” sloganını temsil ediyor. Küresel gençlikle
savaşan austere bir yaratık olacak. Çizgi roman ve manga karakterleri örnek
alınabilir.
∼∼∼
5) Büyük Veri Pastası (Fiziki kurulum + Fotoğraf)
Büyük renkli bir pasta. Düğün pastası gibi ama sadece geekler için. Hiçbir
şey hiçbir şeyle evlenmediğinden pasta üzerinde kendi kendisini kesebilen bir
chindōgu bıçak mekanizması bulunmalı.
∼∼∼
6) Zaten-Halihazırda Sigorta Şirketi bütün sigorta ihtiyaçlarınıza yanıt veren Lacancı “Quote”lar sağlar (Web tasarımı + Broşür)
Duy Duy Sigorta da onun rakip şirketi olabilir.
67
Rahatlıkla uyuştum
Pink Floyd — 1979 — The Wall18
Merhaba
Orada kimse var mı?
Duyunca başını oynatsan yeter
Evde kimse var mı?
Gel anlat
Kötü hissettiğin belli
Well, acını hafifletebilirim ben
Seni ayağa kaldırabilirim gene
Rahatla
Önce biraz bilgi vermen lazım
En temel şeyleri söyle yeter
Nerenin acıdığını gösterir misin?
Acımıyor bir yerin, geri çekilmektesin
Uzaktaki geminin dumanı ufkunda ve
Dalgalar halinde işte sen geçmektesin
Dudağın oynar ama duyamam dediklerini
Çocukken ateşim çıkmıştı bir gün
İki balon gibi şişmişti ellerim
Şimdi gene o günkü gibi olmuş
Açıklayamam, anlaman mümkün değil
18 Duvar
69
Aslında böyle değilim
Rahatlıkla uyuştum
Rahatlıkla uyuştum
Tamam
Bir tanecik iğne batmış
Bundan sonra aaaaaaaah! demek yok
Birazcık rahatsız hissedebilirsin
Ayağa kalkabilir misin?
İşe yarıyor işte bak, iyi
Şimdilik bu seni sahnede tutmaya yeter
Gel, gitme vakti geldi
Acımıyor bir yerin, geri çekilmektesin
Uzaktaki geminin dumanı ufkunda ve
Dalgalar halinde işte sen geçmektesin
Dudağın oynar ama duyamam dediklerini
Çocukken benim
Bir an gelip geçivermişti
Gözümün bir köşesinden
Dönüp baktım ama gitmişti
Şimdi bir yere koyamıyorum
Çocuk büyüdü
Rüya geçti
Rahatlıkla uyuştum
(Comfortably Numb)
70
Sen
Radiohead — 1993 — Pablo Honey
Sen güneş ve ay ve yıldızlarsın, öylesin
Ve ben senden kaçamam asla
Kaotik işler yapmaya uğraşırsın
Ve niye kendime inanayım ki sana inanmak varken?
Sanki dünya çok yakında sona erecekmiş gibi
Ve niye kendime inanayım ki?
Sen, ben ve her şey ateşe kapılmış
Boğulduğumu gördüm, ateşe kapılmış
(You)
71
Günbahar19
ENT. GEMİ
H’nin raftan bir kitap aldığını, konuşurken sayfalarını çevirdiğini ve sonra
geri kaldırdığını görürüz.
H
Kitlesel işsizlik yaşanan gelecekte genç insanlar kan satmaya
mecbur. Yapabileceğim ilk şey bu.
H2
Çocukları görüp çeneni kapamalısın. Yüz yıl yaşayacak olan bendim.
H
Onu gene gördüm. Senin bana gönderilme tarzın... büyük dürüst
bir fikirdi. Parlak bir ışık değilim ben.
C
Well, kafatasına gitmem gerekiyor. Bilmiyorum.
Işıklı bir ekranı eline alır ve suratından nakledilen partiküllerin güvenlik kuvvetiyle savaşır.
H
(devamla)
Ne demek istiyorsun?
19 Sunspring
72
C
(gülümser)
Bunlarla alakalı hiçbir şey bilmiyorum.
H
(Hauk’a, gözlerini ağzından alarak)
Ya sonra?
H2
Cevap yok.
C
(kaşlarını çatarak)
Parayı göreceğiz.
H
(okuyarak)
“Pekala, sen bunu bana söyleyemezsin.”
Geri adım atar. Coffey’nin gitmesi hala sürmektedir.
C
Ben o şeye geliyordum çünkü sen çok güzeldin.
H
Bilmiyorum. Neyden bahsettiğini bilmiyorum.
C
Dediğin doğru [That’s right.].
H
Peki sen ne yapıyorsun?
H2
Sana karşı dürüst olmak istemiyorum.
73
Adam diğer adama bir süre bakar, sonra ona gülümser.
H
Doktor olman gerekmiyor.
H2
Emin değilim. Neyden bahsettiğini bilmiyorum.
H
Ben de seni görmek istiyorum.
H2
Ne demek istiyorsun?
H
Üzgünüm, ama bana dokunmazdın bile, eminim.
H2
Neyden bahsettiğini bilmiyorum.
H
İlke, tamamen aynı zamana göre inşa edilir.
H2
(gülümseyerek)
Mesele her zaman senin doğru [true] olmandı.
H
Üs’ün geri kalanıyla birlikte o filmi bile izlemedin.
H2
Bilmiyorum.
H
Umurumda değil.
74
H2
Bunun bir netice olduğunu biliyorum. Öykünün mevcutluğuna
dair her ne bilmek istiyorsan iste, yerdeki çocuk gibiyim biraz
ben.
H
Bilmiyorum. Senden sadece bana ne söylediğini açıklamanı istemem gerekir.
H2
Ne demek istiyorsun?
H
Çünkü neyden bahsettiğini bilmiyorum.
H2
Her zamandı böyle. [♥]
H
Biliyorum.
H2
Ben bilmiyorum. [♠]
H
(sinirli)
İyi bir zaman olurdu. Sanki ben kendi hayatım olabilirdim.
Titremeye başlar.
H
(devamla)
Belki asla affedilmeyecek, ama yapacak bir şey yok [that is just
too bad]. Gitmeliyim, ama dünyadan azat olmuş değilim.
75
C
Evet. Belki burdan itibaren ben devralmalıyım. Bir şey yapacak
değilim.
H
Bunu herhangi bir yere taşımak seni aşar [F]. Bu bir rüya değil.
Ama burada kalmak için iyi zamanım var.
C
Well, bence sen hala masaya geri dönebilirsin.
H
Mmm. Bu dediğin korkmuş lanet bir şey. Hiçbir şey bir şey olmayacak ama bu kayanın üstüne çocukla gelen ve sonra diğer
ikisini geride bırakan bendim.
Yıldızların üstünde ayakta duruyor ve yerde oturuyor. Tezgaha oturur ve
kamerayı geriye doğru çeker. Kameraya doğru bakar. Telefondadır. Odanın
kenarından pompalı tüfeği keser ve ağzına tutar. Yerde gördüğü bir karadelik
onu çatıdaki adama götürür.
Adamı korumak için arkasından gelir. Hala adamın yanında ayakta duruyor.
Kapının ötesine bakar ve kapı kapanır. Sırt çantasından çıkan çantaya bakar,
ve ağlamaya başlar.
T
Well, benimle alakalı durum var ve gemideki ışık var. Adam beni
durdurmaya çalışıyordu. Bebek gibiydi ve gitmişti. Onun için endişelendim. Ama hepsini yapmış olsaydı bile. Artık gelemezdi.
Bakire olmak istememiştim. Yani, zayıftı. Ve fikrimi değiştireceğimi zannettim. Ortaya çıkarması deliceydi. Uzun zaman
önceydi. Biraz geç kalmıştı. Ben bir an olacaktım. Size demek
istediğim şu sadece, ben onun yaptığından çok daha iyiydim.
Onu durdurmam gerekiyordu ama anlayamıyordum bile. Onu
incitmek istemedim. Üzgünüm. Ondan hoşlanmadığımı biliyo76
rum. Eve gidip çok fena olabilirim ve onu seviyorum. Yani onu
alıp işte tam buraya getirip meydanı bulabilirim ve onunla oyuna
gidebilirim ve kadın ortada gözükmez. O zaman ben göz atarım.
Ama ben o beni yakaladığında onu göreceğim. O bana bakar
ve beni gözlerinden dışarı atar. Sonra benimle yatağa gideceğini
söyledi.
***
Ben bir çocuktum
Ben bir yabancıydım
Ve ben
Çok mutlu olmaya söz verdim
Ben
Güzel bir gündüm
Ben doğduğuma dair uzun boylu konuşmaydım
Ve ben
Gitmeye hazırdım
Ve hakikat çok uzun zaman önceydi
Ben çok mutlu ve bunalmıştım
Ben seni düşünüyordum
Ben çok çok uzun bir zamandım
Ben sana çok yakındım
Ben çok uzun zaman önceydim
Çok çok uzun zaman önce
Ve ben
Gitmeye hazırdım
Ben
Yolda bir evdim.
77
[♥] ç.n. Dikkat: Senaryodaki “Her zamandı böyle” o-ikisi imajına işaret etmiyor. “bana ne söylediğini açıklamanı istemem gerekir”e yani H’nin açıklamasız kalma haline işaret ediyor. Bu anlamsız açıklamasızlık hali filmde
o-ikisi imajıyla perdelenmiş (ab-sense: ab-sex sense20 ) ve bu imajı takip eden
çeşitli nörotizasyonlarla bu açıklamasızlık dolgulanmış.
Filmde o-ikisi imajıyla dolgulanan “H2: Her zamandı böyle”den doğrudan
doğruya “H: İyi bir zaman olurdu”ya geçilmiş. Peki aradaki “H: Biliyorum
// H2: Ben bilmiyorum”a ne olmuş? Buna bir açıklama buldum, bence çok
ilginç bir açıklama oldu:
Kadın “H2: Her zamandı böyle” deyip C ile poz veriyor. Kesilen kısımdaki
“H: Biliyorum,” “ikinizin fotoğrafını çektim” diye yorumlanıp, “H2: Ben
bilmiyorum” ise “Aa ne iyi ettin bakayım nasıl çıkmış” diye yorumlanıp iki
söz birlikte bastırılmış (fotoğrafın da “bastırılması”yla birlikte. “H: Biliyorum
// H2: Ben bilmiyorum” sözleri “o-ikisinin imajı” halinde bastırılınca Büyük
Öteki’ne destek işlevi görmüş. Yayıncılık sektörü denen şeyin hepsini bu
işlemin içine sığdırabiliriz.
O zaman yayıncı ağbisellikten çıkış yolu da çok basit: “Aaa ne iyi bakayım” sözleri her zaman “Ben bilmiyorum” diye yorumlanacak. Böylece “H2:
Her zamandı böyle” sözü “o-ikisinin imajı” yerine ikincideki KAyıplı21 hale
işaret etmiş olacak. Bunun gibi “H: İyi bir zaman olurdu” sözü, “o-ikisi
imajında ben olabilirdim” değil, “KAyıplı halin farkındayım” diye yorumlanacak, önceki “H: Biliyorum”u sürdürmüş olacak. Bir nevi önsel/prior’a
dayanarak elde edilen sonsal/posterior olasılık dağılımına benzeyecek. KAyıplılık hali, verinin nicelendirilmesiyle [quantization] örtüşecek – bkz. kendi
kendini kesen Büyük Veri Pastası22 ) — (bu örtüşme “kuantum mekaniği”
denen şeyleştirmeden [reification] çıkış yolunu da gösteriyor)
20 http://www.lacan.com/symptom11/?p=385
21 https://yersizseyler.net/2016/04/12/kayipli-olmak-jacques-lacan/
22 https://yersizseyler.net/2016/07/08/alti-sanat-projesi/
78
[♠] ç.n. Senaryodaysa “H2: Her zamandı böyle” olan şey her neyse (yani
aslında: “bana ne söylediğini açıklamanı istemem gerekir” hali), “H: Biliyorum // H2: Ben bilmiyorum” diye aştırılıp rafa kalkıyor. Yani senaryodaki
“H: İyi bir zaman olurdu” olayı filmdeki gibi kendiliğinden (daha doğrusu
H’nin “o-ikisini geride bırakan” kahramanca feragatiyle birlikte) belirmiyor,
biri bilirken ötekinin bilmemesini23 dışavuran bu aştırma (Aufhebung?) işlemini takip ediyor. Filmde bu aştırma kısmı atlanarak “Her zamandı böyle”
hali bir imaj olarak korumaya alınmış. Neyin korumasına? C’nin “suratından nakledilen partiküllerin güvenlik kuvvetlerinin” (yani ağbiselliğin hatta
belki “kafatası”yla ilgili “uzamsal kendine-ilintilenme işlevlerinin“24 ) korumasına. Senaryoya göre H’nin “Biliyorum” demesi (“kayanın üstüne çocukla
gelmesi”) gerekirken filmde ne yapıyor? Kahramanlığa soyunuyor. Feragat
eden / fedai ruhla “ikisini geride bırakarak” bu (ağbisel/uzamsal) korumayı
tasdiklemiş oluyor. Şımarıklığa (yani fol pozitif oranının yükselmesine25 , ki
silahlı şımarıklık çok daha tehlikelidir26 ) müsaade ediyor.
“Çatıdaki adam”ın ölmüş gibi yerde yatması da bundan kaynaklanıyor. Ölmüş adamın nesini “korumak için arkasından gelecek” ki? Adamın çatıda
olmayıp çatı arasında olması da bundan kaynaklanıyor. Sırt çantasından bir
çanta daha çıkmalıydı, şişe değil. Sondaki kadının da ağlaması gerekmiyordu. Senaryoda bunlar yok. Filmi çekerken “Her zamandı böyle ♥” haline
fazla kafayı takmışlar. Senaryoda cinsel münasebet yok ki. Bilim kurgu filmi
çekiyorsunuz, romantik film değil. “Her zamandı böyle,” mesela telefonda
yeterli şarj olması kadar basit bir şey. “Biliyorum // Ben bilmiyorum” arasında basit bir erişim sorunu27 var. Elektrik prizini ya da en fazla tuvaleti
bulmak kadar basit bir olay. Çünkü bunlar yoksa “iyi bir zaman” da “olamaz.”
23 https://yersizseyler.net/2016/04/12/kayipli-olmak-jacques-lacan/
24 https://yersizseyler.net/2016/07/05/mri-yazilim-bocekleri-yillarinarastirmasini-bosa-cikarabilir-richard-chirgwin/
25 https://yersizseyler.net/2016/07/05/mri-yazilim-bocekleri-yillarinarastirmasini-bosa-cikarabilir-richard-chirgwin/
26 https://yersizseyler.net/2016/07/07/benimle-kal-lavish-reynolds/
27 https://yersizseyler.net/2016/04/12/kayipli-olmak-jacques-lacan/
79
[F] ç.n. “Bunu herhangi bir yere taşımak seni aşar [You can’t afford to
take this anywhere].” Bu cümle de film çekilirken atlanmış. Her film uyarlamasında yaşanan geleneksel aslına uygunsuzlaştırma “günahı” bu filmde
de işlenmiş: Senaryoyu filme çekerken (aslında simgeli yoğuşturmaları imajlı
temsillere sığdırabilmek için gerek duyulan, “günah” da bu yüzden tırnak
içinde) ek bir nörotikleştirme uygulanmış. Böylece senaryodaki aşırı yoğuşturmanın fazla geldiği yerlerde kara bahtın kanca ve okları28 “burdan itibaren devralmış.” Daha dingin ve çok daha ağır bir film de çekilebilirdi. Bu
nörotikleştirme ya da amiyane tabirle şımarıklaştırma filme “bir şey yapacak
değil,” ama filmi “herhangi bir yere taşımak onu aşar. Bu bir rüya(dan ibaret)29 değil.” “(gülümseyerek) Mesele her zaman onun true olmasıydı” ve
hala da öyle. Yani biz gene “üs’ün geri kalanıyla birlikte bu filmi izleyelim.”
Çünkü “bunun bir netice olduğunu biliyoruz:” “İlke, tamamen aynı zamana
göre inşa edilir.”
28 https://psikanalitikseyler.com/2016/06/22/hatirlamak-unutmak-russell-grigg/
29 https://psikanalitikseyler.com/2016/06/22/hatirlamak-unutmak-russell-grigg/
80
Çakma Ev
Radiohead30 — 2007 — In Rainbows31
Arkadaşın olmak istemiyorum
Sevgilin olmak istiyorum sadece
Nasıl başlarsa başlasın
Nasıl biterse bitsin
Kendi çakma evini unut
Benimkini kuruyorum
Kendi çakma evini unut
Benimkini kuruyorum
Düş masadan yere de
Süpürsünler seni altına
İnkâr, inkâr
Altyapı çökecek
Sıçrayan voltajdan
Anahtarlığını at kaseye
Öp kocana ‘iyi geceler’ de
30 Radyokafa
31 Gökkuşaklarında
81
Kendi çakma evini unut
Benimkini kuruyorum
Kendi çakma evini unut
Benimkini kuruyorum
Düş masadan yere de
Süpürsünler seni altına
İnkâr, inkâr
İnkâr, inkâr
Kulakların yanıyor
İnkâr, inkâr
Kulakların yanmalı
İnkâr, inkâr
(House of Cards)
82
(Hoş rüya)
Radiohead — 1995 — The Bends
Onlar beni kardeşmişim gibi severler
Onlar beni korurlar, beni dinlerler
Benim kendi bahçemi onlar kazdılar
Bana günışığı verdiler, beni mutlu ettiler
Hoş rüya, hoş rüya, hoş rüya
Arkadaşımı arıyorum, iyilik meleğini
Ama telsiz telefonuyla dışarıdaymış
Gelip yardım etmeyi çok istermiş ama
Deniz hepimizi elektriklermiş
Hoş rüya, hoş rüya, hoş rüya, hoş rüya, hoş rüya, hoş rüya, hoş rüya
Yeterince güçlü olduğunu düşünüyorsan
Yeterince ait olduğunu düşünüyorsan
Yeterince güçlü olduğunu düşünüyorsan
Yeterince ait olduğunu düşünüyorsan
Hoş rüya, hoş rüya, hoş rüya, hoş rüya
(Nice dream)
ç.n. #Nice
83
Değildir
Jacques Lacan — 1972-1973 — Seminer 20: Yine, s. 3
O halde ben sizi o yatakta kendi aygıtlarınızla başbaşa bırakayım. Dışarı
çıkarken bir kere daha kapının üstüne yazayım ki oradan çıktığınızda o yatakta kovalamış olacağınız rüyaları hatırlayabilesiniz. İşte kapıya yazacağım
cümle: “Başkasının keyfiyeti,” büyük B harfiyle, “Başkasının bedeninin keyfiyeti, Başkasını simgeleyen bedenin keyfiyeti, aşkın işareti değildir [n’est pa
le signe de l’amour.
http://yersizseyler.net/2015/10/23/ask-uzerine-jacques-lacan
84

Benzer belgeler