2 - Arıyorum İTÜ Gazetesi - İstanbul Teknik Üniversitesi

Transkript

2 - Arıyorum İTÜ Gazetesi - İstanbul Teknik Üniversitesi
arýyorum
arýyorum
2 þubat 2006
Beþ de yetmez,
Yedi Tane Arýyorum
Beþ de yetmedi, yedi tane istedik. O da
yetmeyecek, artacak, geliþecek, geniþleyecek,
daha fazla öðrenci sesi olacak, daha fazla
eleþtirecek, daha fazla üretecek. Bütün bunlar o
ilk adýmla, o ilk heyecanla, o ilk macerayla
baþladý.
Öðrenci
etkinliklerini
desteklemek
umulmadýðý kadar iyi sonuçlar doðurabiliyor
aslýnda. Çünkü Türk öðrencisinin müthiþ bir
potansiyeli var, her alanda. Bu potansiyelini
kullanabilmesi için bazý olanaklara sahip
olabilmesi lazým. Tabi öðrencinin önce kendine
güvenmesi ve daha da önemlisi baþ koyduðu
amaç için mücadele etmesi lazým. Bu mücadele
süreci çok sancýlý geçiyor; bir sürü uðraþ, emek,
çaba zaman zaman sýkkýnlýk yaratsa da oluþan
ürün görüldüðü zaman her þey yerini mutluluða
býrakýyor. Bu mutluluk, hele ki topluma yönelik
üretimler söz konusuysa, dallanýp budaklanýyor,
baþka mutluluklar doðuruyor… Ve baþka
üretimler… Böylece bu bilinç yayýlýyor ve daha
çok genç, daha baþka projeler üretiyor,
geliþtiriyor, mücadele ediyor ve baþarýlý oluyor.
Toplumsal geliþimler böylece sürüklenip
toplumsal
ve
ülkesel
kalkýnmayý
gerçekleþtiriyor. Bilinç olarak daha da geliþen
bireyler artýk ülkesinin de dýþýna taþarak dünya
için projeler geliþtirmeye ve üretmeye
baþlýyorlar. Ufuk geniþliyor, bakýþ açýlarý
çeþitleniyor.
Bir genç gözüyle baþarý böyle bir þeydir.
Biz, Arýyorum ÝTÜ Gazetesi olarak bu
düþüncedeyiz. Farklý görüþlerin çeþitlilik
yaratacaðýný, proje üretmenin gerekliliðini,
sürekliliði içinse mücadele etmek gerektiðini
biliyoruz.
Sosyal sorumluluk kavramý da iþte tam bu
noktada
devreye
giriyor;
gençlerin,
giriþimcilerin, proje üretenlerin desteklenmesi.
Biz, hiçbir ticari kaygý gütmeden çalýþmalarýmýzý
sürdürüyoruz ve yalnýzca gereksindiðimiz
kaynaðý yaratmaya çalýþýyoruz.
Bu destekler, farklý projelere daha rahat adým
atmamýzý saðlýyor. Öyle ki belli bir konuma
ulaþtýrdýðýmýz
ve
sürekli
geliþtirmeye
uðraþtýðýmýz gazetemizle birlikte bir televizyon
projesine de giriþmiþ bulunuyoruz. Önümüzdeki
öðretim yýlýnda yayýn hayatýna sokmayý
planladýðýmýz televizyon projesi üniversiteler
arasýnda yine bir ilk olma özelliði taþýyor. Týpký
bir yerleþke arabasý olacak "Gazete Arabasý
Projesi" gibi. Bu yenilikler bizim için çok önemli.
Türkiye'de bu tür çalýþmalarýn yapýlýyor olmasý
önemli bir motivasyon gücü olmalý.
Kendimize güveniyoruz, inanýyoruz ve
çabalýyoruz.
Gazete Arabasý Projesi tüm hýzý ile devam
ediyor. Gelen tasarýmlar, Elektrik-Elektronik,
Makina ve Mimarlýk Fakültelerinden deðerli
öðretim görevlilerinden oluþan jüri tarafýndan
deðerlendirilmeye alýndý. Kýsa süre içerisinde
sonuç alýp yarýþma birincisini açýklayacaðýz.
Son derece önem verdiðimiz bu proje
çalýþmalarýmýzdaki yoðun uðraþlarýndan dolayý
ÝTÜ IEEE Öðrenci Kulübü’ne ve ÝTÜ Tasarým
Kulübü’ne teþekkürlerimizi sunuyoruz.
ÝTÜ’de kýþ geçirmek hem zordur hem de
zevkli. Karlý bir ÝTÜ gününden alýntýlar yaptýk bu
sayýmýzda. Eleþtirdik biraz da ÝTÜ’nün tatil
yapmamasýný ama içimizden “iyi ki tatil deðilmiþ”
diye geçmedi de deðil zaman zaman.
ÝTÜ Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Merkezi ile uzun
soluklu projemize, Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Fuarý
ile baþladýk. Süregelen sayýlarýmýzda öðrencilik
yaþantýmýzý nasýl verimli geçirebiliriz, nasýl bir
mezun olmalýyýz, sosyal etkinlikler iþ yaþamýnda
etkili olur mu gibi sorular soracaðýz
hocalarýmýza, firmalara, mezunlara...
Önümüzdeki sayýlarýmýz için hazýrladýðýmýz
güzel projelerimiz var. Bunlarý dosya þeklinde
geniþ çerçeveler ile ele alacaðýz. Ýnþaat
halindeki yapýlar, Teknokent, Öðrenci Kulüpleri,
eðitim sistemi üzerine çalýþmalar, akreditasyon,
öðrenci temsiliyeti gibi pek çok konuda ayrýntýlý
çalýþmalar yapýp sunacaðýz.
Çalýþmalarýmýz sürerken ansýzýn aldýðýmýz
haber bizi derinden etkiledi. Arkadaþýmýz,
yazarýmýz, paydaþýmýz; dostum, sýrdaþým,
güzel insan Murat Bahadýr Kýlýnç’ýn kýymetli
annesinin vefat ettiðini öðrendik. Bahadýr’a
büyük sabýrlar diler, her zaman yanýnda
olduðumuzu hissettirmek isteriz.
Bu sayýmýzý tüm annelere ithaf ederim.
Fatih Avcý
ÝTÜ Basýn Yayýn Kulübü Arýyorum ÝTÜ Gazetesi , Süreli Yayýn, ISSN: 1305-4783
Ýstanbul Teknik Üniversitesi Adýna Yayýn Sahibi Prof. Dr. Erkin Nasuf, Genel Yayýn Yönetmeni Y. Doç. Dr. Beyza Taþkýn
Yayýn Danýþmanlarý: Prof. Dr. Fuat Anday, Prof. Dr. Bihrat Önöz, Doç. Dr. Yüksel Güvenilir
Yayýn Kurulu: Fatih Avcý, Ufuk Sevim, Ufuk Çavuþ, Beril Alpagut, M. Bahadýr Kýlýnç, Hatice Gökcan, Yusuf Güngör, Güven Çalýþkan, Ömer Elmasrý,
Cansev Baydar, Þeyda Hatiboðlu, Sefa Demir, Ufuk Þiþli, Bahar Saðlam, Leyla Iþýk Çelebioðlu, Melike Özkan, Ilgýn Yýldýz, Gülen Uncu, Ece Bekpýnar,
Murat Özgür Doðan, Zeynep Ankay, Gökhan Onuþ, Burcu Albayrak, Esin Ekmekçi, Batuhan Çetin, Perihan Gürbaþ, Ýbrahim Uslu, Sinem Özcan,
Harun K. Subaþý, S. Selçuk Bucak,
Baský: Cenkler Matbaa, 0212 264 18 21
www.gazete.itu.edu.tr
ÝTÜ Basýn Yayýn Kulübü
Arýyorum ÝTÜ Gazetesi
Öðrenci Ýþleri Otomasyonu Binasý, Giriþ Katý
ÝTÜ Ayazaða Yerleþkesi
Maslak-Ýstanbul
[email protected]
http://www.gazete.itu.edu.tr
Tel: 0212 285 34 00-151
Faks: 0212 285 65 95
güncel
arýyorum
e
y
e
m
t
e
s
m
ü
l
ü
g
?
z
ý
n
ý
s
ý
m
r
ý
z
a
h
þubat 2006
3
Gelin siz de 23 Nisan’da çocuklarý gülümsetin.
Onlara oyuncak alýn...
Ýstanbul Teknik Üniversitesi, Yabancý Diller
Yüksekokulu'nda bulunan "Sosyal ve Kültürel
Merkez" (SKM), Tayfun Talipoðlu ve Bamteli
ile ortak olarak çocuklar için yepyeni bir sosyal
sorumluluk kampanyasý baþlattý. Hastanelerde
yaþamak zorunda olan çocuklara mutluluk
götürmek amacý doðrultusunda çocuklara,
zihinsel geliþimlerinde çok önemli olan ve
yalnýzlýklarýný paylaþacak "oyuncaklar" hediye
edilecek. Maddi yardým kampanyasý olmayan bu
kampanyada yalnýzca oyuncak alýnarak
çocuklara armaðan edilecek.
23 Nisan'da Bir Çocuðu "Gülümsetmek"
Ýster misiniz?
O halde onun için satýn alacaðýnýz bir oyuncaðý
Sosyal ve Kültürel Merkez'e getirmeniz yeterli!
Siz getiremiyorsanýz en yakýnýnýzdaki kampanya
gönüllüsüne teslim edebilirsiniz.
Onu Gülümserken Görmek Ýster misiniz?
Dilerseniz 23 Nisan 2006 Pazar sabahý
hediyenizi
kendiniz de verebilirsiniz, ancak
hediyenizi SKM'ye önceden teslim etmeniz
gerekmektedir.
Hediyelerin Son Teslim Tarihi: 12
Nisan 2006 Çarþamba
Hediye Seçerken Dikkat Edilmesi
Gerekenler:
Oyuncaklar hastanelerde yaþamak
zorunda olan çocuklara hediye edileceðinden
þu konulara dikkat edilmeli:
Hijyenik
açýdan
olumsuz
sonuçlar
doðurmamasý için oyuncaklarýn paketinin
açýlmamýþ ve kullanýlmamýþ olmasý
Kaliteli malzemelerden yapýlmýþ ve güvenilir
bir üreticinin ürünü olmasý
Yaþça küçük çocuklara hediye seçerken
oyuncaðýn mümkün olduðu kadar az ve büyük
parçalardan oluþmasý
Para yardýmý kabul edilmemektedir.
Oyuncak dýþýnda bir hediye vermek isteyenler
kampanya
telefonlarýndan
kampanya
gönüllülerine ulaþmalýdýr.
Tüm hediyelerde yukarýda belirtilen hijyen ve
kalite þartlarýnýn saðlanmasý
gerekmektedir.
Geçen yýl olduðu gibi bu yýl da ÝTÜ
öðrencilerinden oluþan kampanya ekibi büyük
özverilerle çalýþarak çocuklar için en iyisini
yapmaya gayret ediyorlar. Kampanya, çocuklara
yardým amacý taþýmasýnýn yanýnda ÝTÜ
öðrencilerine sosyal sorumluluk bilinci ile grup
çalýþmasýný sevdirmeyi ve organizasyon
becerilerini geliþtirmeyi amaçlýyor. Ayný zamanda
farklý
fakültelerden
gönüllü
öðrencilerle
yerleþkeler arasý iletiþim de saðlanýyor.
Gülümsetelim Sosyal Sorumluluk Kampanyasý - Sosyal ve Kültürel Merkez
Ýstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Kampüsü Yabancý Diller Yüksekokulu Kat:1
Maçka/Teþvikiye/Ýstanbul
Telefon: (0212) 2931300 - 2521 (dahili)
http://www.sosyalkulturelmerkez.com
Kampanya sitesi: http://www.elele.itu.edu.tr
E-posta: [email protected], [email protected]
E-PostaGrubu: groups.yahoo.com/group/gulumsetelim
www.gazete.itu.edu.tr
Oyuncaklarýnýzý (0212) 293 13 00 2521 nolu telefondan ya da
[email protected] e-posta adresinden
kampanyayý düzenleyenlere ulaþarak
bulunduðunuz
yere
en
yakýn
gönüllüye "hediye teslim formu"
karþýlýðýnda teslim edebilirsiniz.
Maslaktan hediye teslim etmek
isteyenler:
05336697975
veya
05057162334 nolu telefonlardan Enis
Saðol ile irtibata geçebilirler.
Sosyal ve Kültürel Merkez, 2005
yýlýnda Tayfun Talipoðlu ve Bamteli
Ekibi ile ortaklaþa düzenledikleri
“Elele” kampanyasýnda ÝTÜ
birimlerinden, öðretim
görevlilerinden, öðrencilerden ve
kampanyaya dýþarýdan destek veren
baðýþçýlardan toplanan 50 bilgisayar
ve 23 koli kitabý Giresun, Ordu, Van,
Elazýð, Diyarbakýr, Aðrý ve Siirt'te
bulunan ilköðretim okullarý ile Çocuk
Esirgeme Kurumlarýna baðýþlayarak
maddi durumu yetersiz olan
çocuklarý bilgisayarla tanýþtýrmýþtý.
(http://www.elele.itu.edu.tr/index2)
w w w. e l e l e . i t u . e d u . t r
güncel
arıyorum
4 şubat 2006
uyumlu tasarımlar
11. Ulusal Ergonomi Kongresi 26-28 Aralık tarihleri
arasında İTÜ İşletme Fakültesi- Maçka'da gerçekleştirildi.
Kongre, İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Fahri
Özok'un açılış konuşmasıyla başladı. Fahri Özok
konuşmasında ergonominin önemine ve endüstrideki
kullanım alanlarına dikkat çekti. Avrupa ve Türkiye'deki
tasarımları ergonomik açıdan karşılaştırdı ve Türkiye'de
bu konuda yapılan ve yapılması gereken çalışmalardan
bahsetti.
Dünyanın
enformasyon teknolojilerine
yöneldiğinden bahseden Özok, Türkiye'nin ergonomi
konusunda eksikliklerinin bulunduğunu söyledi. Ayrıca
Türk insanının antropometrik* ölçümleri ve buna uygun
ergonomik tasarımlar konulu projelerinden bahsetti. Üç
gün süren kongrede, fiziksel ergonomi, iş güvenliği,
tekstilde ergonomi, iş analizi ve ergonomi, ürün
ergonomisi, insan performansı, iş güvenliği, bilişsel
ergonomi konularında yapılan çalışmalar ve yapılan
ergonomi uygulamaları sunuldu. İlk kez bir öğrenci
oturumunun da yer aldığı kongrede öğrenciler ergonomi
çalışmalarını sundu. Kongrede bir de "Mercedes-Benz
Türk A.Ş.'de İş Güvenliği ve Ergonomi Alanında
Çalışmalar" konulu özel oturum gerçekleşti. Kongre
"Fransa'da Ergonomi Uygulamaları" konulu konuşma ve
kapanış konuşmalarıyla son buldu.
*antropometri: Belirli bir kullanıcı kitlesi için, tasarım standartları
geliştirmek ve özel gereksinimleri belirlemek amacıyla, fiziksel
ölçüm teknik ve yöntemlerinin bu kitleyi oluşturan bireylere
uygulanmasıdır.
iletişimde çok ileri gittik
Okulumuzun 13-18 Şubat günleri arasında ev
sahipliği yaptığı IEEE'nin bir kolu olan EESTEC
komitesinin düzenlediği “GetMobile’06” etkinliği bir çok
farklı
Avrupa ülkesinden öğrencilerin katılımıyla
gerçekleştirildi. Etkinlik öğrencilerimize kazandırdığı
uluslararası organizasyon tecrübesinin yanı sıra farklı
kültürlerden gelen öğrencilerin birbirini ve Türk kültürünü
daha yakından tanımasına olanak sağlaması, özellikle
öğrencilerin Türkiye'deki üniversite öğretimi ve öğrenci
yaşamı hakkında daha kapsamlı bilgi edinmesi
açısından önem taşımaktaydı. Etkinliğin eğitim
bölümünde ise öğrenciler son yıllarda hayatımıza giren
ve hayatımızdaki önemini gün geçtikçe arttıran mobil
yazılımlar, mobil teknolojileri ve 3G teknolojileri hakkında
detaylı bilgi edinme olanağı buldular. Konunun uzmanı
İTÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mine Kalkan ve
Türkiye'de mobil teknoloji konusunda ilerleme kaydetmiş
Nokia, Siemens, ZTE ve HUAWEI temsilcileri, öğrencileri
yeni nesil mobil teknolojiler konusunda ayrıntılı olarak
bilgilendirdiler.
3G ve Mobil Yazılımlar
Avrupa ve Uzakdoğuda büyük atılımlar gösteren 3G
teknolojisi şu an için maalesef ülkemizde yeterli ilgiyi
görmüyor ve istenilen gelişmeyi gösteremiyor.
Türkiye'nin 3G teknolojisine geçememesinde ekonomik
etkenlerin payı büyük. Cep telefonu aboneliği artış hızı
hala bir çok ülkenin gerisinde. Ama bunlara rağmen
Türkiye'nin 3G teknolojisine geçmesi uzak olarak
gözükmüyor. Hatta çoğu operatörün 3G konusunda
denemelerini sürdürdükleri biliniyor.İlk defa sesli
konuşma olarak hayatımıza giren mobil teknoloji,
günümüzde sesli mesajlardan internet kullanımına,
kablosuz iletişimden video paylaşımına hatta oyunlara
kadar kullanıcılara sınırsız olanaklar sunuyor. Mobil
teknoloji ile ilk tanıştığında hayretler içerisende olan
kullanıcılar için ise artık bu özellikler sıradan olmaktan
öteye gitmiyor. İnsanlara sürekli yenilikler getiren mobil
teknoloji, 3G ile bu çıtayı daha da yükseltmekte. 3G'nin
kullanıcılara sunduğu teknolojilerin en önemlileri yakın
gündemden bildiğimiz "Bas-Konuş(Push to Talk)" ,mobil
televizyon-radyo yayınları ve konuşma esnasında
görüntü aktarımı.3G teknojisinin en öncelikli hedefleri ise
daha hızlı veri aktarımı, her alanda yüksek kalite, daha
ekonomik konuşma, kişiselleştirilmiş servis olanakları.
Kısacası kullanıcıyı her zamankinden daha fazla tatmin
etmek ve hayallerini biraz daha zorlamak.
3G ve mobil teknolojiler her geçen gün daha fazla
gelişiyor.Kullanıcıyı memnun etmek ve hayatı daha da
kolaylaştırmak için mobil servisler artık hayatın ta
kendisi olma yolunda. "Acaba bu da olur mu?" ile
başlayan cümleler başdöndürücü şekilde gelişen
teknoloji sayesinde artık "Neden olmasın ki?"ile bitiyor.
Gökhan Onuş, [email protected]
www.gazete.itu.edu.tr
Gerçekleştirilen Sunumlar
14 Şubat 2006 Salı 10:00-12:30 ElektrikElektronik Fakültesi İdris Yamantürk Konferans
Salonu:TELSİM sunumu
14 Şubat 2006 Salı 14:30-17:00İdris Yamantürk
,Konferans
Salonu:IMP(IP
Mulimedia
Subsystem) ve RTVS(Real Time Video Sharing)
hakkında Nokia'nın sunumu.Dünyadaki 3G
teknolojileri hakkında ZTE'nin sunumu
15 Şubat 2006 Çarşamba 9:30-12:00 İdris
Yamantürk Konferans Salonu:İTÜ öğretim
görevlisi Prof. Dr. Mine Kalkan'ın sunumu
16 Şubat 2006 Perşembe 10:00-12:30 İdris
Yamantürk Konferans Salonu:UMTS servisleri
ve uygulama alanları hakkında SIEMENS'in
sunumu.3G teknolojisinin dünya üzerindeki
dağıtımı ve pazarlanması hakkında HUAWEI'nin
sunumu1
güncel
arıyorum
şubat 2006
İTÜ’den 100 yeni doktor
2005-2006 akademik yılı
doktora ve sanatta yeterlik
töreni büyük coşkuyla kutlandı
İTÜ Süleyman Demirel Kültürel Merkezi'nde (SDKM) 15
Şubat'ta saat 15.00'te 2005-2006 akademik yılının
doktora mezunu olmuş öğrencilerin adına düzenlenen
"Doktora ve Sanatta Yeterlik Töreni" büyük bir coşkuyla
kutlandı. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile
başlayarak Rektörümüz Prof. Dr. Faruk Karadoğan'ın
konuşması ile devam etti. Konuşmasında gelişmiş
ülkelere göre Türkiye'de yetiştirilen araştırmacı bilim
adamın sayısının ve kalitenin artırılması gerektiğini
belirtirken bilimsel gelişmeye engel olan siyasal, yasal ve
kültürel güçlüklerin yanı sıra fiziksel güçlere de değindi.
Rektörümüz elde ettiği sonuçları ve önerileri olarak
şunları da belirtmiştir: Etkinliği artırmak üzere
üniversitelere yönetimde ve mali konularda daha fazla
yetki verilerek güvenilmeli, ancak denetim mekanizmaları
da çalıştırılmalıdır. Kadro eksilikleri giderilmeli, DPT
yatırımları mutlaka başarı elde edilinceye kadar izlenmeli
ve sürdürülmelidir. Üniversiteyi kamuoyu önünde yıpratıcı
her türlü davranış ve karar yön ve amaç fark etmezsizin
yanlıştır ve bu bağlamda üniversitelerin önerileri dikkatle
değerlendirilmeli, uygulamaya konulmalı, üniversiteden
nasıl daha çok yararlanabileceği üzerinde durulmalıdır.
Üniversitelerin kent dışına çıkarılmak istenmesi yanlıştır;
üniversitelerin
kent
yaşamı
ile
bütünleşmesi
sağlanmalıdır. Kitap yazılması teşvik edilmelidir; bu
yönde bir kampanya başlatılmış bulunmaktadır. Yarım
kalmış yatırımlar bitmeden yenisine geçilmemeli;
yapılmış yatırımlara etkin kullanımı için önlem alınmalıdır.
Bu konuda çeşitli girişimler başlatılmıştır. Rektörümüz
Prof. Dr. Faruk Karadoğan'ın konuşmasından sonra
Rektörümüzün elinden 2005 yılı TÜBİTAK Bilim ödülü
alan prof. Dr. Oğuz Akay'a plaket verildi. Ardından TÜBA
başkanı Prof. Dr. Engin Bermek "Bilim İnsanı Yetiştirmek
Üzerine Düşünceler" konulu bir
konuşma yaptı. Konuşmasında
günümüzde ülkelerin gücünü
bilimsel ve teknolojik yetkinlikleri
belirttiğini ve yetişkin ve nitelikli
insan gücün yetkinliğin temel
öğesini olduğuna değinerek bir
ülkenin bilimsel ve teknolojik
gücü ön planda nitelikli bilim
insanlarının
yetiştirilmesi
hedefiyle uygulamaya konan
eğitim, istihdam ve yatırım
politikalarına dayandığını belirtti.
Ayrıca konuşmasında "Ne var
ki,
bilim
ve
teknolojide
gereksinilen birikimi, yetişmiş
insan gücünü kolay yoldan
sağlayacak sihirli reçeteler
bulunmamaktadır. Böyle bir
birikimi sağlayacak eğitim, öğretim ve araştırma yapıları
uzun, çoğu zaman sancılı bir süreç sonunda ortaya
çıkmaktadır." gibi ifadelerinden sonra araştırıcı
yoğunluğunun gelişmiş ülkelerin altında olduğunu ve
üniversitelere yeterli araştırma görevlisi kadrosunun
tahsis edilmemesi son dönemin önemli konularından biri
olduğunu belirtti. Konuşmanın ardından Dr. Erol Üçer
Müzik İleri Araştırmalar Merkezinden (MİAM) bestecisi
J.S.Bach olan "Mi minör Sonat" ve bestecisi Hasan Ziya
Tura olan "Bir Türk Halk Ezgisi Üzerine Çeşitlemeler"
flütte Nihan Uç ve piyanoda Jerfi AJİ tarafından müthiş bir
performans ile sergilendi. Konserin ardından doktora
öğrencileri adına Dr. Özlem Karahan yaptığı
konuşmasıyla "Ürettiklerimiz bir küçük su damlası gibi
gözükse de bilim okyanusuna akan nehirlerdir." diye
belirtti. Daha sonra Sosyal Enstitüsü müdürü Prof. Dr.
Ümit Şenesen'in konuşması ile devam ederken
konuşmada "Galileo'nun söylediği gibi doğrudan
ölçemediğimiz büyüklükleri ölçmeye çalıştınız." olarak
başladığı alıntıyla doktoralığın zorluğunu belirtti.
Konuşmanın hemen ardından doktora öğrencilere
Doktora Diplomaları takdim edildi ve törenin bu
aşamasında anlamlı görüntülere şahit olundu.
EUA toplantısına İTÜ ev sahipliği yaptı
Avrupa Üniversiteler Birliği EUA, İTÜ’nün ev sahipliğinde
“Avrupa Üniversitelerinde Kaynak Geliştirme ve Yönetimi”
konulu toplantısını 70 üniversite rektörünün katılımı ile
gerçekleştirdi. 17 Şubat 2006 Cuma günü başlayan
toplantı, EUA Yönetim Kurulu Üyesi, Prof. Dr. Gülsün
Sağlamer, Yüksek Öğretim Kurulu Eski Başkanı Prof. Dr.
Kemal Gürüz, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan ve
çeşitli Türk ve Avrupa üniversitelerinden rektörlerin katılımı
ile gerçekleşti.
Etkinliğin ilk gününde 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman
Demirel de davetli olarak bir konuşma yaptı. Konuşmasında
Türkiye’nin üniversite eğitimindeki gelişmelerinden, kaynak
yaratılmasından, iş adamlarının bağışlarının önemli yer
tuttuğundan bahseden Demirel, Türkiye’nin üniversite
eğitiminin hızlı ilerlemeler kaydettiğinden de bahsetti.
www.gazete.itu.edu.tr
5
güncel
arýyorum
6 þubat 2006
Uluslararasý Mühendislik Kulübü
BACo’yu ÝTÜ’ye Getirdi
27 Þubat- 5 Mart 2006 tarihlerinde Uluslararasý
Mühendislik Kulübü (UMK) tarafýndan 2. BEST
(Avrupa
Teknoloji
Öðrencileri
Birliði)
Akademisyenler ve Firmalar Sempozyumu (BACo)
ÝTÜ'de gerçekleþtiriliyor
Geçen sene ilki Zagreb'de düzenlenen sempozyum,
Avrupa mühendislik eðitiminin artýlarýnýn ve eksilerinin
geniþ kesimlerce paylaþýlmasýný ve tartýþýlmasýný
amaçlamaktadýr. BACo II Avrupa Birliði Tematik
Aðlarý'ndan TREE'yi, Avrupa Ulusal Mühendis Örgütleri
Federasyonu (FEANI), Avrupa Teknoloji Öðrencileri'ni,
yerli - yabancý birçok öðretim üyesini ve firma
temsilcilerini bir kez daha buluþturmuþ olacaktýr.
Sempozyum
boyunca,
Avrupa
Mühendislik Eðitimi'nde güncel olan
"Mühendislik Eðitiminde Akreditasyon",
"Avrupa Teknik Üniversitelerinde Öðrenim
Çýktýlarý" ve "Mühendislik Formasyonunda
Ders dýþý aktivitelerin önemi" konularý
tartýþýlacaktýr.
Resmi açýlýþý 28 Þubat 2006'da saat
18:00'da
Süleyman
Demirel
Kültür
Merkezi'nde olan sempozyumun; oturumlarý
ve sunumlarý 1-2-3 Mart 2006 tarihleri
arasýnda ÝTÜ Makina Fakültesi Gümüþsuyu
Kampüsü'nde olacaktýr. Oturumlar sabah
9:30'da baþlayýp öðleden sonra 16:00'ya
kadar sürecektir. 3 farklý grubun ayný
konular üzerinde yaptýðý oturumlarýn
çýktýlarýnýn sunumlarý 16:00 - 18:00 saatleri
arasýnda Orhan Öcalgiray Salonu'nda tüm
ÝTÜ'ye açýk bir þekilde yapýlacaktýr.
2003 yýlýnda gözlemci üye olarak
katýldýðýmýz BEST'e (Board of European
Students of Technology) 2005 Kasým'ýnda
oy birliði ile tam üye olduk. Þu anda Avrupa
çapýnda 71 Teknik Üniversite'nin üyesi
olduðu BEST'in Türkiye'deki tek üyesi
konumundayýz.
Bu
sene
BEST'in
düzenlediði en önemli eðitim sempozyumu
olan BACo'yu organize ediyoruz. ÝTÜ
rektörlüðü'nden büyük destek aldýðýmýz bu
organizasyonda ÝTÜ'den de Prof. Dr. Ayþe
Erdem Þenatalar, Prof. Dr. Ahmet Kuzucu
gibi 10 öðretim üyesi katýlmaktadýr. Yurt
dýþýndan TREE ve FEANI'yi temsilen toplam
5 öðretim üyesinin katýlacaðý bu
sempozyuma ODTÜ Mühendislik Fakültesi Dekaný Prof.
Dr. Mustafa Tokyay ve Marmara Üniversitesi Ýngilizce
Ýktisat bölümü Öðretim Üyesi, Socrates Koordinatorü
Prof. Dr. Aysu Ýnsel de katýlým gösterecektir.
ÝTÜ'den UMK üyeleri hariç 20 civarýnda öðrencinin
katýlacaðý bu sempozyumda hocalarýmýzýn ve biz
öðrencilerin firma temsilcileri ile birlikte mühendislik
eðitimindeki güncel konularý tartýþmamýzýn eðitim
sistemine katkýsý olacaðýný düþünmekteyiz. Geçen sene
Zagreb'de düzenlenen ilk BACo'da Zagreb Teknik
Üniversitesi Rektörü çýkan sonuçlarýn kendileri için
büyük bir önem arz ettiðini ve eðitim sistemlerinde de
uygulandýðýný belirtmiþtir.
Ayrýntýlý bilgi ve iletiþim için:
www.umk.itu.edu.tr/BACo, [email protected]
güncel
arýyorum
þubat 2006
ÝTÜ Endüstri Mühendisliði
Kulübü, projelerinizi
firmalara sunuyor
EMÖS
ÝTÜ Endüstri Mühendisliði Kulübü (EMK)
tarafýndan aralýksýz 12 yýldýr düzenlenen ÝTÜ
Endüstri Mühendisliði Öðrenci Sempozyumu
(EMÖS) bu yýl 13.sü ile karþýmýza çýkýyor.
“Üniversite öðrencilerini akademik çalýþmalara
özendirmek, hazýrlayacaklarý proje ve
bildirilerle kariyerlerine katký saðlamak,
öðrenciler ile iþ dünyasý arasýnda yeni köprüler
kurarak günümüz mühendislik problemlerine
ýþýk tutmak ve hem ulusal, hem de uluslararasý
çapta bilgi aktarýmý ve paylaþýmýna olanak
vermek” amacýnda olan sempozyuma
ülkemizdeki
ve
Avrupa'daki
çeþitli
üniversitelerden Endüstri Mühendisliði ve
Yönetim Bilimleri Lisans ve Yüksek Lisans
Öðrencilerini, iþ dünyasýndan deneyim sahibi
yöneticileri ve henüz iþ dünyasýnýn yeni üyeleri
katýlýyor.
7-11 Mart 2006 tarihleri arasýnda
düzenlenecek olan EMÖS, proje yarýþmasýný
temel alan bir organizasyon. Belirlenen konu
ile ilgili gönderilen projelerden 'Ön
deðerlendirme Kurulu ' tarafýndan seçilenler
yarýþmaya hak kazanýyor ve sempozyum
süresince
ÝTÜ
Maçka
Yerleþkesi'nde
sunuluyor. Þirket temsilcileri tarafýndan da
takip edilen sunumlardan beðenilen projeler
bu yolla iþ dünyasýna kazandýrýlýyor.
EMÖS’te sunumlarýn yaný sýra çeþitli
firmalarýn kariyer toplantýlarý ve konusunda
uzman kiþilerin yer aldýðý, güncel olaylarýn
tartýþýldýðý konferanslar ve oturumlar da
yapýlacak.
Program dahilinde düzenlenen ÝTÜ EMÖS
Fuarý da firmalarla ziyaretçiler arasýnda bilgi ve
özgeçmiþ (CV) paylaþýmý saðlanmakta; fuar
süresince yapýlacak sinevizyon gösterileri ve
stantlar ile katýlýmcý firmalarýn tanýtýmý
yapýlacaktýr.
Proje
Yarýþmasý'nýn
sonuçlarý
akademisyenlerden,
danýþmanlýk
firmalarýndan ve önde gelen þirket
yöneticilerinden oluþan jüri tarafýndan
belirlenerek son gün yapýlacak ‘Kapanýþ
Töreni'nde ilan edilecek; birinci, ikinci ve
üçüncü olan projeler ödüllendirililecektir.
Ayrýca bu törende, EMÖS'e katýlan tüm
katýlýmcýlara "ÝTÜ EMÖS Katýlým Sertifikasý"
verilecektir.
EMÖS sonunda sempozyum sýrasýnda
sunulan tüm proje ve bildiriler "ÝTÜ EMÖS
Proje ve Bildiri Kitabý"nda toplanarak tüm
katýlýmcýlara, Türkiye'de Endüstri Mühendisliði
Bölümü
bulunan
tüm
üniversitelerin
kütüphanelerine,
endüstri
mühendisliði
öðrenci kulüplerine ve organizasyona destek
veren tüm firmalara daðýtýlacaktýr.
YÖNETÝM
BÝLÝMLERÝ
KONGRESÝ 7.
YILINDA
Her yýl ÝTÜ Ýþletme Mühendisliði Kulübü (ÝMK)
tarafýndan düzenlenen Uluslararasý Yönetim Bilimleri
Kongresi (YBK), 15-18 Mart 2006 tarihleri arasýnda ÝTÜ
Maçka Yerleþkesi'nde gerçekleþtirilecek. Yedincisi
düzenlenecek olan kongrede üç gün boyunca üniversite
öðrencileri, konularýnda uzman akademisyenler ve iþ
dünyasýnýn önde gelen isimleri bir arada olacaklar.
Kongre boyunca Türkiye'nin ve Dünya'nýn çeþitli
üniversitelerinde öðrenim gören öðrencilerin yönetim
bilimleriyle
ilgili
projeleri
sunulacak,
uzman
akademisyen ve yöneticilerin tecrübelerini ve
deneyimlerini paylaþtýðý paneller, konferanslar ve
söyleþiler yer alacaktýr.
Her yýl çeþitli üniversitelerden yaklaþýk 1500
öðrencinin katýldýðý kongre süresince sponsor firmalarýn
katýlacaðý "YBK Kariyer Fuarý" düzenlenecektir. Fuar
süresince, sinevizyon gösterilerinin yaný sýra kurulan
stantlarda katýlýmcýlarla firma temsilcilerinin birebir
iletiþimi saðlanýp katýlýmcý firmalarýn tanýtýmý
yapýlacaktýr. YBK Kariyer Fuarý ile kongreye katýlan
öðrencilerin þirketleri daha yakýndan tanýmalarý ve
þirketlerin de kalifiye iþ gücüne ulaþmalarý
amaçlanmaktadýr.
Uluslararasý Yönetim Bilimleri Kongresi, deðiþen
yönetici profiline katkýda bulunup, sýnýrlarý her gün
geniþleyen yönetim bilimine alternatif bakýþ açýlarý
sunar.
Geleceðin
yöneticilerinin
kendlerini
geliþtirmelerini ve birbirleriyle bilgi alýþveriþinde
www.gazete.itu.edu.tr
bulunabilmelerini saðlar. Tüm bunlarýn yanýnda YBK,
akademik çalýþmalarý ve nitelikli öðrencileri firmalarla
biraraya getirerek eðitim sistemine de katkýda bulunur.
15 Mart 2006 Çarþamba günü saat 19:00'da Rektör
ve Ýþletme Fakültesi Dekanýnýn katýlýmlarý ile
gerçekleþtirilecek açýlýþta konuþmayý Dr. Rüþdü
Saraçoðlu yapacak.
15-18 Mart 2006 tarihlerinde düzenlenecek kongrede
proje sunumlarý önemli yer tutacak. Bunlarla birlikte cari
açýk, bankacýlýk sektörünün yakýn geleceði, AR-GE
çalýþmalarýnda devlet, üniversite ve özel sektör iþbirliði,
medeniyetler arasý çatýþma-ittifak gibi baþlýklarda
yapýlacak oturumlarda akademisyenler, yöneticiler ve
yazarlar bulunacak.
7
güncel
arýyorum
8 þubat 2006
ÝTÜ Öðrenci Konseyi
Çalýþmalarýný Hýzlandýrdý
6 Aralýk 2005’te yapýlan seçimle belirlenen ÝTÜ Öðrenci Konseyi
(ÝTÜ ÖK), çalýþmalarýný etkin biçimde sürdürüyor. Öðrenci
sorunlarýna, öðrencinin temsiliyetine, YÖK uygulamalarýna, Türk
üniversitelerindeki öðrenci konseylerinin durumuna, dünyadaki
öðrenci konseylerinin yapýsýna kadar öðrenci ile ilgili pek çok
konuda çalýþmalar yapan ÝTÜ Öðrenci Konseyi, Ýstanbul’daki
üniversitelerle yapýlan düzenli toplantýlara da katýlarak, çeþitli
araþtýrma komisyonlarýnda geniþ araþtýrma raporlarý oluþturuyor
Öðrenci Konseyi ve Fakülte Öðrenci Temsilciler Kurullarýnýn(ÖTK) amaç ve
görevleri; öðrencilerin eðitim, saðlýk, spor ve kültürel gereksinimlerinin karýþlanmasý
ve geliþtirilmesinde haklarýný gözetmek, ulusal çýkarlar konusunda duyuarlý olmalarýný
saðlamak, resmi organlar ile öðrenciler arasýnda iletiþim kurmaktýr. Gerek
yönetmeliðin yetersiz olmasý gerekse de öðrenci temsilciliðinin tam anlaþýlmamýþ
olmasý bu organý etkin olarak çalýþtýrabilmiþ deðildir. ÝTÜ ÖK, bu yýl öðrenci
temsilciliðini etkin hale getirmek ve kurumsallaþmasýný saðlamak amacýyla
Ýstanbul üniversitelerinin öðrenci konseyleri/birlikleri ile yapýlan toplantýdan...
çalýþmalarýný sürdürmektedir. “Öðrenci Temsilciliði”ni ve “Öðrenci Konseyi”ni
tanýtabilmek, çalýþmalardaki katýlýmý arttýrarak sonraki dönemlerde yapýlan
çalýþmalarýn devamlýlýðýný saðlayabilmek için öðrenci forumlarý, açýk oturumlar,
anketler gibi etkinlikleri düzenleyecek olan ÝTÜ ÖK, bu etkinliklere katýlýmýn amaçlara
ulaþmakta büyük önem taþýdýðýný vurguluyor, bu çerçevede öðrenci kulüpleri ile de
sýký iliþkilerde bulunuyor.
ÝTÜ ÖK, Ýstanbul sýnýrlarý içerisinde yer alan diðer üniversitelerle de ortak
çalýþmalar yapýyor. Bu çalýþmalarýn amaçlarý; Ýstanbul üniversitelerinde okuyan
öðrencilerin sorunlarýný bir arada tartýþarak daha yaratýcý ve hýzlý çözümler
üretebilmek, öðrencilerin sosyal haklarýný ve temsil haklarýný arttýrmak, ulusal ve
uluslararasý ölçekte her türlü eðitim-öðretim geliþmelerinden ve sosyo-kültürel
etkinliklerden haberdar olmak ve içlerinde yer alabilmek, karþýlýklý deneyimlerden
yararlanarak gerekli durumlarda ortak hareket etmek olarak tanýmlanýyor. Düzenli
toplantýlar ile farklý üniversitelerin bir arada olacaðý çalýþma komiteleri oluþturulmuþ.
ÝTÜ ÖK, bu komitelerden “Öðrenci Temsilciliðini Geliþtirme Komitesi”nin
koordinatörlüðünü yürütüyor. Bu komitenin hedefi Haziran ayýna kadar ülkemizdeki
Öðrenci Temsilciliðinin ayrýntýlý yapýsýný çýkararak, mevcut durumu analiz etmek,
yaþanan týkanýklýklarý belirlemek ve çeþitli ülkelerdeki Öðrenci Temsilciliði yapýlarýyla
karþýlaþtýrarak daha geniþ katýlýmlarýn ve haklarýn olacaðý daha demokratik bir seçim
sistemini içerecek en uygun modelleri belirlemektir.
ÝTÜ Öðrenci Konseyi hakkýnda daha geniþ bilgi edinmek için www.otk.itu.edu.tr
www.otk.itu.edu.tr
adresinden yararlanabilirsiniz.
“Üniversitelerin bizler için olduðunu, sorunlarýmýzý dile getirebildiðimiz sürece
çözüm bulacaðýný hatýrlatmak istiyoruz.” diyen ÝTÜ Öðrenci Konseyi üyeleri, daha iyi
bir eðitim, öðretim ve sosyal yaþam için sizleri de birlikte çalýþmaya davet ediyor.
Bir fikrim var!
Öðrenci projelerinin yaþama geçirilmesini kolaylaþtýracak bir yöntem: ÝTÜ Öðrenci Proje Merkezi.
Düþünün, proje üretin, giriþimciliðinizi açýða çýkartýn...
FÝKRÝM VAR AMA NASIL?
Lisans ve lisansüstü eðitim gören gençlerin
potansiyellerini deðerlendirmek üzere ÝTÜ PYM (Proje
Yönetim Merkezi) büyük bir atýlým gerçekleþtiriyor. ÝTÜ
PYM Öðrencilerin iþ fikirlerini hayata geçirmelerine
imkân tanýmak ve kendi fikirleriyle iþ dünyasýna adým
atabilmelerini saðlayabilmek için yepyeni bir projenin ilk
adýmýný
atmýþ
bulunuyor.
Nisan
ayýnda
gerçekleþtirilecek bir toplantý ile yeni fikirler üretme
konusunda kendine güvenen tüm ÝTÜ öðrencilerine
genel bilgi vererek, öðrencilere iþ fikirlerini
oluþturabilmenin inceliklerinden bahsederek öðrenciyi
harekete geçirmeyi planlýyorlar. Bu toplantýnýn
ardýndan iþ fikirlerini oluþturan öðrencilerden
TTGV'ninde (Türkiye Teknoloji Geliþtirme Vakfý) içinde
bulunduðu bir jüri ile seçecekleri 20-25 kadarýný GGGP
(GENÇ GÝRÝÞÝMCÝ GELÝÞTÝRME PROGRAMI)
kapsamýndaki eðitimlere ücretsiz olarak davet ederek
eksiksiz bir iþ planý oluþturmalarýný saðlamayý
planlýyorlar. Ýþ burada bitmiyor. Bu projeler arasýndan
TTGV 'nin kriterlerine uygun projeler "incubation" adý
verilen desteklenme projesine dahil oluyorlar. Bu
destek ile 3 ay ile 1 yýl arasýnda projelerini geliþtiriyor ve
iþ hayatýna atýlmak için büyük bir fýrsat yakalamýþ
oluyorlar.
NEDÝR BU GGGP
Açýlýmý Genç Giriþimci Geliþtirme Programý olan
programýn amacý iþ kurmak isteyen gençlerin yenilikçi
fikirlerini nasýl tasarlayacaklarýný, nasýl uygulamaya
koyup gerçekleþtireceklerini anlatmak ve giriþimciye bu
konuda gerekli her türlü desteði ve yönlendirmeyi
saðlamak olarak belirlenmiþ. Sanayide ve çeþitli
kurumlarda çalýþan, konularýnda uzman kiþiler
tarafýndan verilecek olan bu eðitimler ilk defa ÝTÜ’de
gerçekleþecek ve ÝTÜ öðrencilerine ücretsiz olacak.
Öðrenciye düþen görev yenilikçi bir fikir yaratmak üzere
yapýlacak konferanslara katýlmak olacak. Oluþan fikirler
güvence altýna alýnarak toplanýyor ve baþarýlý projeler
GGGP programýna dahil oluyorlar.
SÝZÝN ÇÖZÜMÜNÜZ NE?
ÝTÜ Proje Yönetim Merkezi (PYM) Müdürlüðünü
yürüten Doç Dr. Atilla Dikbaþ "Ülkemizde bulunan
genç nüfusun var olan sorunlarýmýza ýþýk tutabilecek
tek kaynak" olduðunu söylüyor ve ekliyor "Gençler
geliþen ve deðiþen teknolojiyi bizden daha iyi biliyor ve
kullanýyorlar. Onlarýn bu alanlarda yapacaklarý küçük
ama akýlcý çözümler ülkemize çok þeyler kazandýrabilir.
Yani bir kez üretmeye karar verirlerse onlarý hiçbir güç
durduramaz. Biz gençlerin bu kararý vermelerinde en
büyük itici güçleri ve en sadýk destekçileri olmaya
hazýrýz. GGGP projesini bu amaçla oluþturduk. ÝTÜ
içerisinde var olan ama deðerlendirilemeyen
potansiyeli ortaya çýkarmaya ve bu potansiyeli
geliþtirmeye çalýþacaðýz. Eðer öðrenciler de bizlere
destek olursa, bu projenin baþarýya ulaþamamasý için
hiçbir neden göremiyorum."
Bizler de buradan ÝTÜ'lü genç giriþimcilere
sesleniyoruz "Peki Sizin Çözümünüz Ne?".
www.gazete.itu.edu.tr
YENÝ BÝR ÖÐRENCÝ YAPILANMASI ÖPM
ÖPM (Öðrenci Proje Merkezi), atýlan bu adýmlarýn
geliþimini ve sürekliliðini saðlamak üzere ÝTÜ PYM
altýnda oluþturulmasý planlanan öðrenci odaklý bir ekip.
Bu ekip tüm bir eðitim ve öðretim yýlý boyunca yeni iþ
fikirlerini ortaya koyabilecek insan gücünü eðitmek,
yaptýklarý projelere parasal destek saðlamak ve
projelere danýþmanlýk için gerekli olan tüm iletiþim aðýný
kurmak için çalýþmalar yapacak. Mezunlar, þirketler,
kurumlar ve kuruluþlarla saðladýklarý baðlantýlar
sayesinde öðrencilerin ihtiyacý olan parasal destek ve
danýþmanlýk hizmetlerinin saðlanmasýna öncülük
edecek. Bunlarýn yaný sýra ÝTÜ içerisindeki öðrenci ve
akademisyenleri,
yaptýklarý
çalýþmalarla
ilgili
bilgilendirerek üniversite içerisinde kamuoyunu
oluþturmaya çalýþacaklar. Bu ekibe katýlmak ve gönüllü
olarak çalýþmak isteyen herkes ÝTÜ PYM'ye
baþvurabilir.
Geliþmelerden ötürü rektörlük de büyük bir heyecan
duyuyor. Sayýn Rektör yardýmcýmýz Prof. Dr. Haluk
Karadoðan bu projenin öðrencilere yeni iþ imkanlarý
yaratabileceði gibi ülke ekonomisine de yarar
saðlayacaðýný düþünüyor ve tüm ÝTÜ öðrencilerini bu
projeye katýlmasýný diliyor.
Bu projenin gerçekleþebilmesinde asýl iþin
öðrencilere düþtüðü bir gerçek. Tüm öðrencileri bir kez
daha bu kalkýnma projesinde yer almaya davet
ediyoruz.
Emre Tekeli
arýyorum
asýrlardýr çaðdaþ
þubat 2006
KAYIT SÝSTEMÝNÝ BÝLÝYOR MUYUZ?
ÝTÜ’de her kayýt haftasý apayrý sorun oluþturur kimimiz için. Ders alamayan öðrenciler danýþman hoca,
fakülte ve Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý arasýnda mekik dokur. Bu mekikteki en çok uðranan yer ise hiç
kuþkusuz ki Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý, ya da öðrenci deyimi ile “Otomasyon”. Peki, otomasyonun
neler yapýp yapamayacaðýný biliyor muyuz?
Yönetmelikler ve kayýtta yaþanan sorunlarla ilgili Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý, Öðrenci Ýþleri Þube
Müdürü Seda Tezkan ve Öðrenci Ýþleri Þefi Yýldýz Büyükçolak ’la konuþtuk. Bakalým “otomasyon”
kanadýnda iþler nasýl yürüyor...
ÝTÜ öðrencileri her kayýt döneminde bazý
sorunlarla karþýlaþýyorlar. ÝTÜ Öðrenci Ýþleri Daire
Baþkanlýðý’nýn bu konudaki esas görevi nedir?
Seda Tezkan: Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý,
öðrenci kayýtlarýný yapmaz. Biz alt yapýyý hazýrlarýz. Ders
programlarýný fakülteler yapar, biz akademik takvime
göre derslerin çakýþmamasýna dikkat ederiz.
Uðraþtýðýmýz en önemli konu ise kontenjan miktarlarý;
bunun en önemli nedeni fakülteler yeterli kontenjan
açmadýðýndan web kayýtlarýnýn bir anda dolmasý.
Aslýnda öðrenciler fakültelerine gitmeleri gerektiði halde
Öðrenci Ýþleri Daire Baþkanlýðý’na geldikleri için
karýþýklýk çýkýyor. Özellikle Ýngilizce gibi bazý derslerde
sýnýf ve hoca yetersizliði olduðu için öðrenciler büyük
sýkýntý yaþýyorlar. Bizim asýl görevimiz teknik altyapýyý
oluþturup öðrencilerin tek baþlarýna kayýt yapabilmelerini
saðlamak.
Yani öðrenciler yönetmelikleri bilmedikleri için
sizden,
sizin
yetkiniz
dýþýnda
isteklerde
bulunuyorlar. Sizin karþýlaþtýðýnýz sorunlarý
sýralamak gerekirse öðrencilerin en çok ne
yapmamalarý gerekiyor?
Yýldýz Büyükçolak:Öðrencilerin yardým almalarý için
danýþman hocalarý var. Bu danýþmanlýk müessesini
çalýþtýracak olanlar biraz da öðrencilerdir. Mesela
öðrenciler buraya gelip ders deðiþtirmek istediklerini
söylüyorlar. O zaman danýþman hocalarýn bir anlamý
kalmýyor. Danýþman hocalarý yoksa da bölüm
baþkanlarýna ya da fakültelerin dekan yardýmcýlarýna
gidip danýþmanlarýný geçici bir süre için deðiþtirmeleri
gerekir. Baþka bir sorun da öðrenciler kayýt vaktini bir
saat olarak görüyorlar. Halbuki kayýt beþ gün. Ýlk önce
fazladan ders alýyor ve beþ gün içinde bu derslerden bir
kýsmýný býrakýyorlar. Eðer öðrenciler bunlarý takip
ederlerse
o
derslerin
kontenjanlarýndan
yararlanabiliyorlar. Hatta geçen sene þu tip olaylarla
karþýlaþtýk. Öðrenciler fazladan ders almýþ, drop
haftasýný geçirince de her dönem sadece bir dersi drop
etme haklarý olduðu için hem
diðer dersler ellerinde kaldý
hem de o dersi almasý
gereken öðrenciler bu haktan
yararlanamamýþ oldu.
Danýþmanlar kontenjan
artýrýmýnda sizin yetkinizi
aþan bir þey istediklerinde
ne yapýyorsunuz?
S.T.: Danýþmanlarýn deðil,
dersi
veren
öðretim
görevlilerinin
kontenjan
arttýrma yetkileri vardýr. Ama
bu istekleri de fakültelere
bildirirler. Danýþman hocalar
aracýdýr. Bizim muhatabýmýz
sadece
dekanlýktýr.
Dekanlýktan bir haber gelmediði müddetçe bizim bu
isteklere karþýlýk verme yetkimiz yoktur. Yani öðrencilerin
kontenjan artýrýmý için önceden buraya gelmeleri yanlýþ
ve zaman kaybýdýr. Duyurulardaki kontenjan artýrýmlarýný
okumalý ve maðdur duruma düþmemeliler. Yalnýzca
mezuniyet durumunda olan öðrencileri dolu derslere
kayýt ediyoruz. ÇAP ve yatay geçiþ öðrencileri ön þart
sýkýntýsý yaþadýðý için onlarýn kayýtlarýna buradan
yardýmcý oluyoruz. Dikey geçiþ öðrencilerinin intibak
programý içinde sistemden kayýt olmasýna olanak yok;
onlara buradan yardýmcý oluyoruz. Bunlarýn dýþýnda ki
öðrencilerin buraya gelmesine gerek yok.
Yani ayrýcalýklý öðrenciler, ÇAP, yatay geçiþ,
intibak programý içinde olan dikey geçiþ ve
mezuniyet durumu olan öðrenciler mi?
Y.B.: ÇAP öðrencileri ilk ana dallarýndan ders
seçerken sistemi kullanýyorlar. Biz ÇAP'ta ön þart
sýkýntýsý çeken öðrencilere yardýmcý oluyoruz. Bütün
ÇAP öðrencilerinin kayýtlarýný buradan yaptýðýmýz
anlaþýlmasýn.
Diyelim bir öðrenci bu bahsettiðimiz koþullarýn
hiçbirine uymuyor. Kayýt haftasýnda istediði dersi
seçememiþ. Onlara bir haftalýk ders ekleme/çýkarma
haftasý tanýnýyor. Öðrenciler bu haftada ne yapmalý?
S.T.: Onu da þöyle yapýyoruz: harcýný yatýrmamýþsa,
cezasýný yatýrtarak ders ekletiriz. Tabi ki kontenjan
boþsa. Doluysa eklemiyoruz. Öðrenciler þunu kavramak
zorunda: yönetmeliðin 6. maddesinde öðrenci her
dönem kaydýný yenilemek zorundadýr. Kayýt yenilemenin
iki aþamasý vardýr; biri harç yatýrma, diðeri de ders
seçme. Herhangi bir þekilde birini yapamazsanýz kayýt
yenileme iþini tamamlayamýyorsunuz. Bunu yapmayan
öðrencilere bir hafta da gecikmeli kayýt haftasý
konmuþtur. O haftayý geçtikten sonra öðrenci dönemden
feragat etmiþtir. Artýk ne ders alabilir, ne harç yatýrabilir.
Dolayýsýyla bir dönemini boþu boþuna yitirmiþ olacaktýr.
Gecikmeli kayýt haftasý hem caydýrýcýlýk hem de imkan
tanýmak amacýnda. Öðrenci hastalanmýþtýr, ailevi bir
problemleri vardýr, herhangi bir þekilde ulaþamamýþtýr
ÝTÜ'ye; onlara bir imkan tanýmak amacýndadýr.
Bir dersi drop etmeden baþka bir ders alýnamýyor,
deðil mi?
Y.B.: Yönetmelikteki madde “öðrenci bir dersi býrakýr,
bir dersi alýr” der. Bu kural tamamen uygulanmakta.
Çünkü öðrencinin derslere kayýt olmasý için bir hafta
süresi var ki yeterli bir süre bu. Bu sistem Türkiye'deki
ve Avrupa'daki üniversitelere bakýldýðýnda çok
demokratik bir sistem. 15 bin öðrenci var bu sistemin
içerisinde ve bu öðrencilerin %95'i kayýtlarýný sorunsuz
halledebiliyor.
Öðrenci bir dersi alamama ihtimaline karþý
alternatif programlar da üretmeli mi?
S.T.: Evet, yani sisteme kayýt olmasýný hýzlandýrýr. Bir
de ABET kriterleri doðrultusunda ders programlarýnda
deðiþiklik oldu. Öðrenciler kendilerinin tabii olduðu
programýn dýþýndan ders almaya çalýþmýþ, dikkat
etmemiþ buna. Onun için en önemli þey sistemin ana
sayfasýnda yayýnlanan yönetmeliðin incelenmesi.
Yönetmeliði, ders planlarýný, akademik takvimi,
duyurularý iyi takip etmeli. Biz buradan sözlü olarak
yanlýþ yönlendirmiþ, yanlýþ bilgi vermiþ olabiliriz.
Öðrencilerin ellerindeki yazýlý kaynaklardan geliþmeleri
takip etmesi gerekir.
www.gazete.itu.edu.tr
9
kulüpler ve kulüp etkinlikleri
arýyorum
10 þubat 2006
SDKM'DE IÞILTILI BÝR GÜN
ÝTÜ 2005'ÝN EN
ÝYÝLERÝNÝ SEÇTÝ
ÝTÜ Endüstriyel Proje Geliþtirme ve Ýþbirliði Kulübü (EPGÝK),
2005’in en iyilerini biraraya getirdi. EPGÝK’in ÝTÜ öðrencilerine
yaptýðý ve 22 kategoriden oluþan anket sonuçlarýna göre
belirlediði isimler, 16 Þubat 2006’da ÝTÜ Süleyman Demirel
Kültür Merkezi’nde ÝTÜ’lülerle buluþtu. Spor programlarýndan
köþe yazarlarýna, film yönetmenlerinden radyo istasyonlarýna
kadar 22 farklý alanda 2005’in en baþarýlýlarý seçildi.
Ödüllerin öðrenciler tarafýndan verildiði törende yapýlan
konuþmalar da ilgi çekiciydi. Ýþte size ödül kazananlardan
alýntýlar
SUNAY AKIN
En Baþarýlý Yazar
“Öðrencilerin seçimleriyle belirlenmiþ bir ödül
kazanmýþ olmam beni çok mutlu ediyor. Ödül almak
gerçekten güzel bir þey.
Toplama kamplarýnda, gaz odalarýnda insanlar duþ
almayý beklerken alttan verilen gaz insanlarý odanýn
bir köþesinde toplar ve herkes gittikçe yukarý çýkan
oksijenden yararlanabilmek için birbirini ezmeye
baþlar. Sonuç olarak, en üstte atletik yapýlý
gençler,altta orta yaþlýlar ve en altta çocuklar...
Aslýna bakarsanýz bugün de bu durumun pek farklý
olmadýðý yadsýnamaz bir gerçek. Dýþarýda çocuklar
var; tinerci, kapkaççý diyoruz. Bunlarý engellemek için
tek çözüm yolu okumaktýr. Geçtiðimiz aylarda
Avrupa'da ilginç bir araþtýrma yapýldý. Arasýnda
Türkiye'nin de bulunduðu birçok ülkenin insanlarýna
þöyle bir soru yöneltildi: elinizde bir liste bulunmadan
rastgele alýþveriþe çýksanýz, alacaðýnýz þey ne
olurdu? Almanya'da kitap seçeneði 11. sýrada yer
alýrken, Türkiye'de matkap bile insanlar için daha
önde yer alýyor… Ayrýca dünya çapýnda bir okuma
haritasý çýkarýldý, bu haritaya göre ülkeler kitap
okuma alýþkanlýklarýna göre beyazdan siyaha kadar
renklendirildi. En çok okuyanlar beyaz, sonrakiler
açýk gri, mavi, koyu mavi, lacivert ve siyah diye
devam ediyor. Türkiye'nin rengini ise burada
söylemeye benim dilim varmýyor.”
CAN DÜNDAR
En Baþarýlý Köþe Yazarý
“Bir odada yalnýz baþýnýza
oturup yazmak... Yazmak bir
uçurumun baþýnda oturup
aþaðý taþ atmaya benzer. Taþý
atarsýnýz; ama nereye
düþtüðünü, nereye
dokunduðunu bilemezsiniz.
Sadece elinizde bir avuç taþ
vardýr uçuruma atmak için."
Ödül törenine dair ise, "Þimdi
bu ödülü alýrken bu taþlarýn
istenilen yere ulaþtýðýný
görüyorum ve bu nedenle çok
mutluyum. Bir de kabul
ederseniz eðer bir düþüncemi
dile getirmek istiyorum. Adýnýn
duyulmasý gereken önemli
baþarýlara imza atmýþ bilim
adamlarýnýn da böyle
törenlerde ödüllendirilmesini
dilerim.”
ALÝ KIRCA
En Baþarýlý Haber Spikeri
(Programý sunan
arkadaþlarýmýzýn, O'nun da
bizim gibi ders çalýþarak
sabahladýðýný söylemeleri
üzerine) "Aslýnda arkadaþlar
hukuk fakültesinde
okuduðumu kastettiler. Gerçi
ben, biraz önce bahsettiðiniz
Bahriye-i Hümayun -yani
bugünkü Deniz Harp
Okuludur- orada okudum.
Ancak daha sonra ayrýlmak
zorunda kaldým. Tekrar
3.sýnýftan devam etmek
istediðimde ÝTÜ'ye baþvurdum
ama kabul edilmedim. Bana
yöneticiler diploma vermediler
ama þimdi öðrencilerinden
ödül aldým. Teþekkür ederim."
www.gazete.itu.edu.tr
MURAT
KOSOVA
En Baþarýlý Spor
Spikeri
“Bu okula 10 yýlýmý
verdim. Ýnþaat
fakültesinden 10 yýlda
mezun oldum.
NBA studio ile
yarýþýyoruz. Ödülleri bir
onlar, bir biz alýyoruz,
paylaþarak. Bu sefer
pasý biz aldýk, gelecek
sefer de onlara atacaðýz
inþallah.”
kulüpler ve kulüp etkinlikleri
þubat 2006
Spor Programý: 90 Dakika
Spor Spikeri: Murat Kosava
Haber Kanalý: NTV
Haftalýk Haber Dergisi: Aktüel
Haber Spikeri: Ali Kýrca
Köþe Yazarý: Can Dundar
Gazete: Milliyet
Yazar: Sunay Akýn
Bay Þarkýcý: Nev
Bayan Þarkýcý: Þebnem Ferah
Grup: Mor ve Ötesi
ÝTÜ öðrencilerin
22 kategoride
yaptýðý seçimlerle
oluþan 2005’in en
baþarýlýlarý
ÇAÐAN IRMAK
arýyorum
NEV
11
Yönetmen: Caðan Irmak
Aktör: Nejat Ýþler
Aktris: Meltem Cumbul
Yerli Film: Banyo
Yerli Dizi: Avrupa Yakasý
Yerli Radyo: Power Türk
Yabancý Radyo: Power FM
VJ: Cem Ceminay
Bayan Tiyatro Oyuncusu: Demet Akbað
Bay Tiyatro Oyuncusu: Altan Erkekli
Stand-Up Oyuncusu: Cem Yýlmaz
MOR VE ÖTESÝ
BANYO
En Baþarýlý Yönetmen
En Baþarýlý Bay Þarkýcý
En Baþarýlý Grup
En Baþarýlý Yerli Film
“Ýki raf çaktým. Ödüllerim sýðmýyor.
Ama ben en çok ödülü veren
insanlarla ve kurumlarla gurur
duyuyorum. Ýþimin çok büyük bir
sorumluluðu olduðunun farkýndayým
ve bu yerin, ödülün hakkýný sonuna
dek vermeye çalýþacaðým.
Sinemanýn bir sanat dalý olduðunu
hiçbir zaman unutmayacaðým.”
“Bu bir gönül iþi. Hiçbir
zaman popüler kültüre
yönelmedik. Hep gönlümüzle
yaptýk bu iþi. Demek ki biz
gönlümüzü açabilmiþiz ki
anlaþýlabilmiþiz. Çünkü
gönüllerin isteðiyle buradayýz.
Biz bu düþünceyle yola çýktýk.
Teþekkür ederim.”
“ÝTÜ'de böyle bir ödül töreni
yapýlmasý ve bu ödüle layýk
görülmemiz çok güzel birþey.
Yeni bir albüm çýkarma
sürecindeyiz. Videoklip olarak
80 darbesini konu alan,
Çaðan Irmak ile ortak bir
proje oluþturmayý
düþünüyoruz.”
Banyo Filmi adýna törene
katýlan Janset ve Yapýmcý
Altýoklar, bu ödülün
motivasyon saðladýðýný, kamera
arkasý zorluklarýnýn ÝTÜ’lülerce
hissedilmiþ olduðunu
düþündüklerini ve ileriye dönük
yapacaklarý projeler için önemli
etki saðlayacaðýný belirtti.
www.gazete.itu.edu.tr
arýyorum
asýrlardýr çaðdaþ
12 þubat 2006
Ýþ, Ýnsan Kaynaðý, Kiþisel Geliþim
ve
ÝTÜ Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Fuarý
Konumuz iþ edinme, iþ edinebilme, bunun için gereken
yöntemler, yollar, deneyimler, gereklilikler. Öðrencilik yaþamýnda
oluþmasý gereken bir hedef ve o hedefe doðru ilerlemeyi
saðlayabilecek bir plan. Ýyi bir eðitimin temel taþlarý. Kariyer
planlamada dikkat edilecek önemli noktalar.
Firmalar nasýl mezun arýyorlar? Üniversitede alýnan eðitiminin
uygulamaya aktarýmý nedir? Staj deneyimi nasýl olmalýdýr, neden
önemlidir? Sosyal etkinliklere katýlan bir mezunun diðer mezunlara
göre avantajlý mý? Nasýl bir üniversite, nasýl bir eðitim?..
Arýyorum ÝTÜ Gazetesi, ÝTÜ Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Merkezi (ÝTÜ
ÝÝKM) ile bu sorulara yanýt arýyor. Düzenli olarak, ÝTÜ ÝÝKM ile ortaklaþa
hazýrlanacak “Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý” sayfalarýmýzda öðrencilik
yaþamýnýn deðerlendirilmesinden firmalarýn gözü ile mezunlara,
hocalarýn öðrenciliðe bakýþýndan staj uygulamalarýna kadar pek çok
konudaki çalýþmalarýmýzý sunacaðýz.
ÝTÜ Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Fuarý (ÝTÜ ÝÝKF), her yýl düzenli olarak
öðrencileri firmalarla buluþturuyor. ÝTÜ ÝÝKM tarafýndan düzenlenen bu
fuara firmalarýn ilgisi yüksek. Bu yazýmýzda ÝTÜ ÝÝKM’yi, fuarý ve
firmalarýn gözü ile ÝTÜ ve Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Fuarý’ný ele almaya
çalýþtýk.
ÝTÜ 75. Yýl Öðrenci Sosyal Merkezi’nde bulunan ÝÝKM’nin kapsamý
öðrenciler tarafýndan merak edilen bir konu; bu merkez staj ayarlar mý,
özgeçmiþlerimizi alýr mý, öðrenciye yönelik çalýþmalarý nelerdir gibi pek
çok soru sorulmakta.
ÝTÜ ÝÝKM Eþbaþkanlarý Doç. Dr. Nevin Çekirge, Y. Doç. Dr. Nihal
Eratlý ve merkez koordinatörü Ar. Gör. Armaðan Gözkaman ile
merkezin
amaçlarýný
ve
öðrencilerin
kariyer
planlarýný
uygulamalarýnda dikkat etmesi gereken noktalarý konuþtuk.
Söyleþimizden çýkan önemli baþlýklar ise þunlar: staj, sosyal
etkinlikler, yabancý dil ve bunlarýn iþ yaþamýndaki önemi. Gerek
öðretim üyelerinden gerekse firmalardan alýnan yanýtlarýn baþýnda
öðrencilerin bu baþlýklar etrafýna odaklanmasý gerektiðine deðiniliyor.
Armaðan Gözkaman, Nevin Çekirge, Nihal Eratlý
ÝÝKM'nin amacý nedir? Öðrenciler bu merkezden masýl
faydalanabilir ve öðrencilere yönelik çalýþmalarýnýz
nelerdir?
N.Ç. : ÝÝKM, tümüyle öðrenciye yönelik bir birimdir. Ýki
tür destek sözkonusu: öðrencilik aþamalarýnda
öðrencileri firmalarla tanýþtýrarak staj edinmelerin,
böylece firmalar ile öðrencilerin tanýþmalarýný saðlamak;
mezun olduktan sonra da bu öðrencilere iþ imkaný
saðlamak.
N.E. : Temel olarak bu amaçlarla kurulmuþ ve ileriye
yönelik farklý projeler geliþtirerek çalýþmalarýna devam
eden bir merkeziz. Bu anlamda geçen senen ilki yapýlan
fuarýn bu yýl ikincisi düzenleniyor. Amaç öðrenciye hitap
etmesi, onlarýn bilinçlendirilmesi. Bu yýl o yönde hazýrlýk
yaptýk. Firmalarýn da ilgileri her geçen yýl artýyor. Onlarýn
da yaklaþýmlarý özel, önemli üniversitelerden özel öðrenci
almak olduðundan ÝTÜ'ye ayrýca ilgi gösteriyorlar. Biz de
öðrnecilere merkezimizin varlýðýný anlatmak için
çalýþmalarýmýzý yapýyoruz. Öðrenciler bizim buradaki
varlýðýmýzý, ne iþ yaptýðýmýzý öðrenirlerse biz de ileriye
dönük daha verimli þeyler yapabiliriz diye düþünüyorum.
Öðrencilerle daha sýk birarada olduðunuz için
gözlemlemiþ olacaksýnýz, iþ hayatýný da biliyorsunuz,
bu öðrencilerin eðitim hayatýnda ne tür bir yön
çizmesi lazým? Bir hoca gözüyle bir öðrencinin iþ
hayatýnda baþarýlý olmasý için ne yapmasý gerekir?
N.Ç. : Geçen yýl yaptýðýmýz fuarda gelen firmalarla
konuþtuk. Hepsinin ortak söylediði þey biz
mezunlarýnýzdan çok memnunuz, gerek stajda, gerek
mezuniyet sonrasý iþ yaþamýnda, onun için tekrar geldik,
mezunlarýnýzý almak için geldik. Bu, itü'lülere çok iyi bir
mesaj. Tabi ki sizin en iyilerinizi almaya geldik dediler.
Seçkin firmalar öðrencilik yaþamýnda derslerinin yanýsýra
sosyal açýdan da kendini geliþtirmiþ mezunlar istiyorlar.
Dolayýsýyla bizim öðnrecilierimizin de bu çerçevede
yetiþmesi gerekiyor. Öðrencilerimizin öðrencilik yýllarýný
iyi deðerlendirmelerini öneriyorum. Üniversitemizin çok
olanaðý var bu konuda. Öðrencilerimizin kendilerini
www.gazete.itu.edu.tr
tanýmasý lazým. Hangi alanda uzmanlaþmak istediklerini
belirlemeleri, hedef koymalarý lazým. Ve bunu
karþýlayacak, bunu gerçekleþtirecek firmalarla biraraya
gelmelerini saðlamalarý gerekir. Staj aþamasý çok önemli.
Bazý seçkin firmalar stajda baþarýlý gördüðü öðrencilere
mezuniyetinden sonra iþ teklifi ediyorlar. Dolayýsýyla staj
konusunun gözardý edilmemesi lazým. Öðrencilerimizin
düzenlediðimiz fuarlarýmýza ilgi göstermelerini, seminer
halinde düzenlenen etkinliklere katýlmalarýný öneriyorum.
Çünkü bu fuarda yalnýzca firma tanýtýmý olmayacak,
seminerler olacak.
N.E. : Staj, iþ yaþamýna bir ilk adýmdýr. Ýyi bir firmada
staj yaparlarsa öðrenciler, iþ ortamýna hazýr olmuþ
durumda oluyorsunuz, özel çabalarýnýz sayesinde de. Ýþ
hayatýnýzý da garantiye almýþ gibi oluyorsunuz böylece.
Staj, iþ hayatýnýn tanýnmasý açýsýndan önemli. Ýyi bir staj
yaptýklarý takdirde, staj sýrasýnda öðrenciliklerini eðitimleri
ile birleþtirip yorum yapma þansýna sahip oluyorlar. Bu
anlamda eðitim süresi için de staj önemli.
arýyorum
asýrlardýr çaðdaþ
þubat 2006
Stajlarýn öneminden bahsettiniz. ÝTÜ'de staj yapmak
zorunlu bir uygulama fakat ÝTÜ'nün staj iþlerini
ayarlayacak bir organý yok. ÝÝKM staj konusunda da
yönlendirme yapabilir mi?
N.E. : Staj yerlerinin ayarlanmasý konusunda
merkezimiz daha önemli bir görev üstlenebilir ama
bunun için de fakültelerden destek alýnmasý, fakültelerle
iþbirliði içerisinde yapýlmasý lazým. Geçtiðimiz yýl kariyer
komisyonlarý kurduk, bu komisyonlarý daha iþler hale
getirdiðimiz takdirde bu staj düzenlenmesinin de daha
saðlýklý bir þekilde yürütülebileceðine inanýyorum.
Fakültelerin bu konudaki çalýþmalarý ile birlikte tek bir
merkezden eþgüdüm saðlanmasý, öðrencilerin nerede
staj yapacaklarýnýn endiþesini yaþamamalarýný
saðlayarak daha saðlýklý olacaðýný düþünüyorum.
Öðrencilerin sosyal üretimde bulunmalarý
yaþamýnda önemli görülüyor mu?
yürüyor,
nasýl
geliþiyor?
Fuarlarla
ilgili
düþünceleriniz genel olarak nelerdir? Geri bildirimler
aldýnýz mý? Firmalar ÝTÜ'yü nasýl buldu?
A.G. : Bu merkezde öðrenci asistanlarýmýz çalýþýyor,
onlarýn katkýlarý ile yürütüyoruz bu organizasyonu.
Geçen seneki fuardan farklý olarak bu yýl yapýlacak
sunumlarýn belli bir seminer baþlýðý altýnda yapýlmasýný
istedik. Bunun nedeni geçen yýlki katýlýmcýlardan
aldýðýmýz geribildirim. Firma tanýtýmý için öðrenciler
gelmek istemiyorlar. Firmalar, ilgi alanlarý ile ilgili
seçecekleri konuda seminerler sunmasý ilgiyi
arttýracaktýr diye düþünüyoruz. Bir haftaya yayýlmýþ bir
programýmýz var. Katýlýmcýlara da sertifika verilecek.
Belirli baþlýklar var, örneðin havacýlýk. Bu tür
seminerlerde ilgili fakültenin öðrencilerinin aðýrlýk
kazanmasý oldukça önemli.
iþ
N. E.: Geçtiðimiz
yýl
firmalarýn
söylediklerini
hatýrlýyorum.
Öðrencilerin
sosyal
etkinliklerde
bulunmalarýnýn ve etkinliklerinin firmalar için önemli
olduðunu ifade etmiþlerdi. Öðrenciler bu fuarlara
katýlarak ileriye dönük hedeflerini belirlemede daha
saðlýklý bir ortamda bulunmuþ olabilirler, kiþisel
geliþimlerine katkýda bulunabilirler ve mezun
olduklarýnda ayaklarý ile yere daha saðlam basan,
hedeflerini belirlemiþ kiþiler olurlar diye düþünüyorum.
N.Ç. : Buna ilave olarak Ýngilizcelerini çok
geliþtirmeleri gerekiyor öðrencilerimizin. Özellikle
uluslararasý firmalar ÝTÜ'lülerin dil bilgisinin de yüksek
olmasýný istiyor.
Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Merkezi olarak birkaç yýldýr
fuar düzenliyorsunuz. Fuar çalýþmalarýnýz nasýl
N.Ç. : Firmalar, ÝTÜ öðrencilerinden çok memnunlar.
Biz, kendi öðrencilerimizi nasýl daha fazla bu firmalarla
karþý karþýya getirebiliriz, onu düþünüyoruz.
Ýþ ve Ýnsan Kaynaklarý Merkezi olarak ileriye yönelik
projeleriniz nelerdir?
N.E. : Þu an 7 öðrenci asistanýmýz var, bu merkezimizde
çalýþan. Böyle olunca öðrenci gözüyle deðerlendirme
þansýmýz oluyor çoðu þeyi. Ýleriye dönük olarak
merkezimizin daha da güçlenmesi lazým. CV havuzu
oluþturmak, daha kolay iþ imkaný saðlayabilmek adýna
projelerimiz var, bunlarý devreye sokmak istiyoruz.
N.Ç. : ÝÝKM'nin her fakültede panosu olacak. Dolayýsýyla
her öðrenci kendi fakültesinden merkezimizin yaptýðý
çalýþmalarý da izleyebilecek.
A.G. : Öðrencileri firmalarla daha yakýn temasa
geçirebilmek için projelerimiz var. Uzmanlýk kulüplerinin
yaptýðý çalýþmalarda eþgüdüm saðlamalýyýz. Haberdar
edilmeliyiz, ortak çalýþmalarda bulunmalýyýz. Bunun
olumlu getirileri olduðunu düþünüyoruz.
N.Ç. : Gözlemlediðimiz bir olumlu yan daha var; gelen
firmalarýn çoðunda ÝTÜ mezunlarý sunum yapýyor. Biz
çok büyük bir aaileyiz, büyük bir gücüz. Bu gücü
hissetmemiz, bundan yararlanmamýz lazým. Bu
çerçevede ÝTÜ mezunlarý dernekleri de destek olmaya
baþladýlar. ÝTÜ mezunlarý dernekleri ve ÝÝKM pek çok
ortaklaþmada bulunuyorlar artýk.
Öðrencilere,
öðrencilik
yaþamlarýný
nasýl
deðerlendirmesi gerektiðine dair son olarak ne
demek istersiniz?
N.Ç. : Eðitimleri sýrasýnda, derslerdeki baþarý önemli. Ýyi
bir düzeyde mezun olmak lazým ama tek kriter bu deðil.
Çok yönlü mezun olmalarý gerekiyor öðrencilerimizin.
Bunu da sosyal yaþamlarýyla, yabancý dil bilgileriyle ve
staj deneyimleri ile saðlayabilirler.
N.E. : Geliþmeleri çok iyi takip etmesi lazým öðrencilerin.
Okuma alýþkanlýðýný sürdürmesi, daha da geliþtirmesi
gerekiyor. Dýþarýya açýk olmasý, kendine iyi bir ortam
yaratabilmesi için etrafý ile iliþkisini kesmemesi,
yenilikleri takip etmesi lazým. Kýsa yoldan para kazanma
hevesinde çoðu insan ama bu herþey demek deðil.
Önemli olan insanýn iþini severek yapmasý, mutlu
olmasý. Dolayýsýyla çok aðýr bir yük olsa bile sevdiði iþi
hobi olarak yapar insan.
A.G. : Toplumsal projelerde, derneklerde yer almalýlar.
Sosyal etkinliklere ilgilerinin yüksek olmasý gerekiyor.
ÝTÜ, en çok öðrenci kulübüne sahip üniversite ve her
öðrencinin bu potansiyeli kullanmasý lazým.
Fatih Avcý, [email protected]
SABANCI
Sabancý, aktiviteleri sonrasýnda bazý mezunlarýmýza iþ
görüþmesi olanaðý saðlayacaklarýný belirtti.
Bizce burada bizim paylaþmak istediðimiz mesajlardan ziyade öðrencilerin neyi
öðrenmek istedikleri daha önemli. Biz onlardan gelecek talepler doðrultusunda
kendi bakýþ açýmýz ve yaklaþýmlarýmýzý paylaþmaya açýðýz. Ýlk aklýma gelen konular:
istihdam piyasasi, çalýþma koþullarý, iþe alýmda karþýlaþacaklarý teknikler, süreçler,
Sabancý grubunun yeni mezunlara yaklaþýmý ve sunduðu kariyer fýrsatlarý v.b.
Cv üzerinden ilk görüþmeye karar verirken, yaptýðý projeler, stajlar, yabancý dil
bilgisi, özel bir bilgi arýyorsam örneðin network muhendisi yetiþtireceksem belirli
program ve sertifikalrý olup olmadýðý önemlidir. Görüþmeye çaðýrdýðýmýz adaylarda
ise iletiþim becerileri, kurum kültürüne uyum, profesyonel görünümün kurum
imajýna uyumu, öðrenmeye açýklýk ve isteklilik, adayýn düþünsel
kabiliyeti/potansiyeline öncelikle dikkat ederiz.
TEKFEN
Tekfen Holding, öðrencilerle stand etrafýnda birebir konuþmak,
beklentilerini öðrenmek, baþvurularýný veri bankalarýna
eklemek taraftarý...
KRAFT
Fabrika Ýnsan Kaynaklarý Müdürü Bahattin Kelleci, þirketleri
ve üniversitelileri bir araya getiren bir organizasyon olmasý
sebebiyle kendi sektörleri ile ilgili özellikle Gýda Mühendisi
adaylarýnýn ilgisini çekeceðini düþündükleri, “Gýda
Güvenliði” konulu seminer sunacaklarýný söyledi.
Kariyer günleri hem öðrenciye hem de ilgili firmaya karþýlýklý tanýþma fýrsatý
saðlýyor. Dolayýsýyla önemli buluyorum ve sürekliliði olmasý gerektiðini
düþünüyorum. Bizlerse yürüttüðümüz bir takým programlarla ve üniversitelerle
saðlamaya çalýþtýðýmýz yakýn diyalog sayesinde kariyer günleri ile baþlayan ''en
iyi eleman''a ulaþma hedefimizi güçlendirmeye çalýþýyoruz.
Þirketlerin ihtiyaçlarý ve dolayýsýyla pozisyonun gerektirdiði yetkinlikler bu
paralelde çeþitlidir ve deðiþkenlik gösterir. Baþlangýç seviyesinde doðal olarak
yeni mezunlarýn okul süresi boyunca gösterdikleri baþarýlar, yürüttükleri projeler
ve bu projede aldýklarý roller, yabancý dil seviyeleri sayabileceðimiz konulardan
bazýlarý. Bunun dýþýnda Kraft Liderlik Yetkinlikleriyle adayýn yetkinliklerinin
örtüþüp örtüþmediðini yürüttüðümüz görüþmelerle ve vaka çalýþmalarýyla
anlamaya çalýþýyoruz. Bu yetkinliklere örnek olarak Hýzlý Öðrenme, Problem
Çözme, Yaratýcýlýk, Teknik Bilgi, Hareket Odaklýlýk verilebilir.
Yeni mezun bir adayýn öncelikle iyi bir özgeçmiþ hazýrlamasý, kariyer planlarý
doðrultusunda çalýþmak istediði sektörü, branþý belirlemesi, bu sektörlerdeki
deðiþimleri yakýndan takip etmesi, rakip firmalarýn geliþimlerini araþtýrmasý, baþvuru
yaptýðý firmayý tanýmasý iþe alým prosedürü içinde ona yarar saðlayacaktýr.
Fabrikamýzda geçen sene uygulamaya baþladýðýmýz Yönetici Aday Programý
(Management Trainee)' nýn hedef mezunlarýndan bir kýsmý da ÝTÜ'lüler olacak.
Programýmýzýn amacý Kraft Gýda'da ve özellikle fabrika fonksiyonunda uzun
vadede yönetici olabilecek yüksek potansiyele sahip adaylarý keþfetmek. Yeni
mezunlarý 1 yýllýk bir sürede fabrikamýzýn çeþitli departmanlarýnda proje bazlý
iþler yürütmelerini saðlayarak rotasyona tabii tutuyoruz. Programýn detaylarýný
öðrenci arkadaþlarýmýz bizlerden öðrenebilirler.
Ýnþaat sektörü, ekonominin canlanmasýyla doðru orantýlý olarak yükseliþe geçtiði
için Makine, Elektrik, Ýnþaat ve Endüstri mühendisleri öne çýkmýþtýr.
Mezunlarýn özellikle yurtdýþýna sýcak bakmalarý ve yabancý dillerini geliþtirmeleri
gerekmektedir.
Türkiye'nin en iyi ve en köklü teknik üniversitelerinden biri olan ÝTÜ'nün
öðrencileri ve mezunlarý Kraft'ta gerek çalýþma gerekse staj imkanlarýný daha iyi
tanýyabilmek için bizlerle temasý sürdürsünler ve bilsinler ki yüksek potansiyelli
genç mühendislere kapýmýz her zaman açýk.
www.gazete.itu.edu.tr
13
arýyorum
asýrlardýr çaðdaþ
14 þubat 2006
CSA HOLDÝNG
CSA Holding, bu yýlki fuarda iþ hayatýna atýlma yolunda
öðrencilere, þirketler ile ilk temaslarý olan iþ görüþmeleri,
seçme ve yerleþtirme süreci ile ilgili bilgi vermeyi ve
öðrencilerimizi bu süreç için geliiþtirmeyi planladýklarýný
belirtiyor.
Uluslar arasý ve kurumsal þirketlerin uyguladýðý Yetkinlik Bazlý Ýnsan Kaynaklarý ve
Deðerlendirme Merkezleri uygulamalarýnýn yaygýnlaþmasý, ve seçme yerleþtirme
sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalarý için "Yetkinlik Bazlý Ýnsan Kaynaklarý,
Deðerlendirme Merkezleri ve Baþarýya Götüren Mülakatlar" konulu bir seminer
düzenlemeyi planlýyoruz ve öðrencilerimizi iþ dünyasý ile kuracaklarý köprüde daha
saðlýklý ilerlemeleri konusunda desteklemeyi arzu ediyoruz.
CSA Holding olarak sosyal sorumluluk bilincimizi yaþatma adýna eðitime ve geliþime
Cafer Sadýk Abalýoðlu Eðitim Vakfýmýz aracýlýðý ile destek olmaktayýz. ÝTÜ Ýþ ve
Ýnsan Kaynaklarý Fuarýnda vereceðimiz seminerlerimiz ile de öðrencilerimizin
geliþimine destek olacaðýmýzýn inancýndayýz.
Fuara ilginin yoðun olmasý nedeniyle MT programlarýmýzda veya staj yapma imkaný
sunacaðýmýz bölümlerde deðerlendirebileceðimiz öðrenci arkadaþlarýmýz ile
tanýþma fýrsatýmýz artmaktadýr. Tekstil Grubumuzdaki büyüme nedeniyle özellikle
üretim, yurtdýþý satýþ ve pazarlama alanlarýnda yeni mezun olan arkadaþlarýmýzý
istihdam ederek yurtiçi ve yurtdýþý projelerde deðerlendirmek, geliþtirmek,
yetiþtirmek ve kazanmak istiyoruz.
Geliþmekte olan þirketler en önemli kaynaðýn Ýnsan Gücü olduðunun farýnda olarak
geliþimin yalnýzca bu çerçevede saðlanabileceðinin farkýndalýðý ile MT projeleri
uyguluyorlar.
Ayný amaç ve ilkeler doðrultusunda CSA Holding olarak hali hazýrda baþlamýþ olan
yurtdýþý yatýrýmlarýmýz ve planlanan ulusal ve yurtdýþý yatýrýmlarýmýz nedeni ile
yönetici yetiþtirmek amaçlý olarak DEÐER ÜRETECEK olan yeni mezun olacak
arkadaþlarýmýza ulaþma adýna Kariyer Fuarlarý ve Kariyer Günleri saðlýklý
platformlar oluþturmaktadýr.
"Eski bir haritayý kullanarak yeni bir diyar bulamazsýnýz" deyiþi ile genç bakýþ ve
vizyonlardan aldýðýmýz enerji ile yatýrýmlarýmýzýn daha da güçleneceðinin inancý ile
2006 yýlý içinde 18 üniversitenin düzenlediði Kariyer Günleri ve Fuarlarýna
katýlmaktayýz.
Kariyer Günleri ve Fuarlarýnýn hem öðrenci hem de þirket için daha da verimli olmasý
adýna tüm üniversitelerin ortaklaþa hazýrlayacaklarý özgeçmiþ bankalarý psikoteknik
testler - kiþilik envanterleri, yabancý dil yeterlilik ve yetenek testleri ile desteklenerek
saðlanabilir.
Þirketler en önemli kaynaklarýnýn Ýnsan Gücü olduðunun farkýndalýðýnýn yaný sýra en
büyük ve önemli yatýrýmýn da Ýnsan Gücü olduðunun bilincindeler. Bu nedenle
DEÐER ÜRETEN biz çalýþanlarýn iþe alým süreçlerinde CSA Holding yetkinliklerine
ve çalýþacaklarý bölüm için aranan yeterliliklere sahip adaylarý ailemize katmak çok
önem taþýmaktadýr.
Bu nedenle ve bilinç ile iþ arayýþý çerçevesinde 'diðer' adaylardan nasýl farklý
olabilecekleri, nasýl baþarýlý bir mülakat sürecinden geçeceklerini "Yetkinlik Bazlý
Ýnsan Kaynaklarý, Deðerlendirme Merkezleri ve Baþarýya Götüren Mülakatlar"
konulu bir seminer ile paylaþmayý amaç ediniyoruz. Öðrenci arkadaþlarýmýzý
seminerimize davet ediyoruz.
2006 yýlýnda 65. kuruluþ yýlýný kutlayan CSA Holding olarak bizler; ÝTÜ'lü öðrenci
arkadaþlarýmýzýn bu fuara gelmeden önce kendi özelliklerini deðerlendirmeleri, ne
tür iþ yapmak istedikleri, hangi sektörde çalýþmak istedikleri, ne çeþit þirketlerde
çalýþmak istediklerini gözden geçirmelerinin iþ dünyasýna atacaklarý ilk adým için çok
önemli olduðunu belirtmeyi arzu ediyoruz.
Bu fuarda kendi deðerlendirmelerini þirketlerin deðerlendirmeleri ile harmanlama
imkaný bulacaklardýr. Tüm arkadaþlarýmýza þimdiden DEÐER ÜRETECEKLERÝ
çalýþma hayatlarýnda baþarýlý adýmlar atmalarýný diliyoruz.
EVYAP
Evyap Ýnsan Kaynaklarý Uzmaný Naile Kaynak, bu yýlki fuarda
öðrencilerimizi, Türkiye’de sabun ve kozmetik alanýndaki AR-GE
çalýþmalarýnýn nasýl yapýldýðýna dair seminer vererek
bilgilendirerek Ýnsan Kaynaklarý çalýþanlarý olarak katýlýmcýlarýn
sorularýný yanýtlayacaklarýný söyledi.
Evyap Ýnsan Kaynaklarý Direktörlüðü olarak kariyer etkinliklerine katýlým amacýmýz;
ÝTÜ gibi ülkemizin ileri gelen üniversitelerinde öðrenim gören öðrencilerle tanýþmak,
þirketimizin iþ ve staj olanaklarý hakkýnda öðrencileri bilgilendirmektir. Bu baðlamda
bu seneki arzumuz diðer yýllara nazaran ÝTÜ'lü arkadaþlardan daha yoðun bir katýlým
saðlanmasýdýr. Biz tüm ÝK çalýþanlarý olarak katýlýmcýlarýn sorularýný yanýtlamak
üzere tüm gün fuar alanýnda bekliyor olacaðýz. Daha yoðun bir katýlým, fuarýn sýnav
dönemi gibi özel tarihlere denk gelmemesi halinde gerçekleþecektir. Üretim
sektöründe çalýþan bir firma olmamýz sebebiyle özellikle teknik konularda,
mühendislik konularýnda donanýmlý personele ihtiyacýmýz olmaktadýr. Bu nedenle
ÝTÜ'lü arkadaþlarýmýzdan Evyap olarak daha fazla ilgi bekliyoruz.
Ýnsan Kaynaklarý günleri, öðrencilerle biraraya gelmek ve sorularýna yanýt vermeye
çalýþmak, medyadaki ürünlerimizin tanýtýmýný içeren reklamlar haricinde firmamýz
FOSTER
hakkýndaki bilgi sahibi olmalarýný saðlamak açýsýndan son derece faydalý olduðuna
inanýyoruz. Ancak bizim açýmýzdan, iþe alýnacak kiþiyi tanýmamýz için yeterli bir süre
ve ortam olmamaktadýr. Fuar alanlarýnda ayrý bölmeleri olan odalarda gerçekten o
firmaya ilgisi olan öðrencilerle görüþme yapýlabilir. Hem firmamýz hem de öðrenciler
için kariyer günlerini etkili kýlmak için çalýþmalarýmýzý sürdürmekteyiz.
Öncelikle adaylarýn baþvurduklarý firma ve pozisyon hakkýnda önceden bilgi sahibi
olmalarý gerekiyor. Yeni mezunlarda mesleki, teknik bilgi çok fazla aramadýðýmýz için
mülakatta kiþilik özelliklerini ön plana çýkarmalarýnda fayda bulunmaktadýr. Özellikle
üniversitede okurken yaptýklarý staj dönemindeki çalýþmalarýndan, katýldýklarý
projelerden bahsetmelerinde fayda var. Ýþe alýnmak için, mülakatý yapan Ýnsan
Kaynaklarý yetkilisini istediði cevaplarý vermek ya da yanýltýcý bilgiler vermekten
kaçýnmalarýný, dürüst olmalarýný, kendilerinin de soru sormalarýný tavsiye ediyoruz.
Ýþ hayatýna atýlmadan önce ders çalýþmanýn yaný sýra sosyal alanlarda da faaliyette
bulunmalarýný, özellikle Ýngilizce konuþma ve yazma yetkinliklerini geliþtirmeleri
gerektiðini düþünüyorum. Ýlk iþ deneyimlerinde acele etmemeliler. Nerede iþ
baþladýklarý çok önemlidir. Kariyerlerinin ilk birkaç yýlýnda öncelikli olarak ücret,
unvan yerine kendilerini geliþtirecekleri þirketlerde çalýþmayý hedeflemelidirler.
Unutulmamalýdýr ki, verimli çalýþanlar daima baþarýlý olacaklardýr.
Endüstriyel Tesis Projeleri ile ilglili seminer verecek olan
Foster, öðrencilerin yönlendirmelerine gereksinim
duyduðunu belirtiyor.
Bu tür etkinlikler iþ dünyasi ve öðrencileri ciddi anlamda karþý karþýya getiren güzel
bir organizasyon.Biz bu fuarda yer alacagýmýz için heyecanlý ve keyifliyiz.Hatta
bunun için yurtdiþindaki merkezimizden yöneticileri getirmek gibi giriþimlerimizde
mevcut.
Karþýlýklý ziyaretler , gazetenizde iþyerlerini , iþkollarini firmalari tanýtan sayfalar
diðer etkili yöntemlere örnek olabilir.
Öðrencilerin bizleri yönlendirmeleri , öðrenmek istedikleri konulari bize aktarmalari
daha saðlýkli olabilir ama biz " Endüstriyel Tesis Projelerinin Yürütülmesi "
konusunda bir seminer verebiliriz.
Öncelikle ne istediðini iyi bilen, iþ hayatýna adaptasyonu kolay olabilecek , iletiþim
yönü güçlü, kurumsal dokumuza uyumunu saðlayabilecegine kolayca inandýðýmýz
adaylar bizim açýmýzdan farklý olabilirler.
www.gazete.itu.edu.tr
arýyorum
asýrlardýr çaðdaþ
þubat 2006
ETERATION
ÝTÜ Arý Teknokent’te AR-GE çalýþmalarýný sürdürdüklerini
belirten Eteration Kurumsal Satýþ Pazarlama Yönetmeni
Havva Özgül, ÝTÜ’lülerle buluþmaktan büyük mutluluk
duyacaklarýný belirtti.
Eteration kurduðu yazýlým ve e-iþ alt yapýlarý ile varolan yatýrýmlarýn, yeni Ýnternet ve
web tabanlý teknolojiler ile en uyumlu ve verimli çözümlere dönüþmesini
saðlamaktadýr. Biliþim
sektöründe uluslarasý arenada Türkiye, Avrupa Birliði, Ortadoðu ve Kuzey
Amerika'da faaliyet gösteren bir biliþim hizmet aðýna sahip olan eteration; Ýnternet,
Güvenlik, Performans, Süreklilik, Nesne Tabanlý Teknolojiler ve Java/J2EE
konusunda uzmanlaþmýþ ve alanýnda dünya üzerindeki tecrübeli kurumlar arasýnda
yer almaktadýr. Kurumsal ve büyük
ölçekli sistemlerin, alt yapýlarýn, yazýlýmlarýn ve teknolojilerin tasarlanmasý,
araþtýrma ve geliþtirmesi ve ürün haline dönüþtürülmesi; Web, Ýnternet ve Nesne
Tabanlý Ýleri
Teknolojilere yönelik eðitim ve danýþmanlýk ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý,
projelendirilmesi ve yükleniciliði; bu teknolojilerin profesyonel kurumlara kýsa sürede
ve verimli bir þekilde aktarýlmasýný olanaklý kýlacak özgün eðitim programlarýnýn
geliþtirilmesi, yayýnlanmasý ve üçüncü kurumlara lisanslanmasý alanlarýnda hizmet
vermektedir.
ÝTÜ, öðrencilerine verdiði kaliteli eðitiminin yanýsýra düzenlediði organizasyonlar ile
eðitim alanýnda farklý yerini koruyor. Öðrenciler kendilerine saðlanan bu ayrýcalýklý
ortamlardan doðal olarak yararlanýyorlar. Ýlginin her geçen sene arttýðýný
gördüðümüz kariyer günlerine katýlým ile öðrenciler firmalarla tanýþma olanaðý
buluyorlar. Diðer üniversitelerde de bu durumun benzerlerini görüyoruz. ÝTÜ, kariyer
günlerini profesyonel yaklaþýmla sürdürüyor. Bu nedenle Türkiye'nin önde gelen
kurumlarýnýn ilgisini çekiyor. Öðrenciler için kurumlar ile mezun olmadan tanýþma
olanaðý saðlayan, staj ve kariyer olanaklarý için seçme þansý yaratan ÝTÜ Kariyer
Günlerine olan ilginin her yýl arttýðýný görüyoruz. Öðrencilere yeterli bilgilendirme ve
yönlendirme yapýldýðýnda kariyer günlerinin öneminin öðrenciler tarafýndan daha iyi
kavranabileceðine inanýyoruz. Öðrenciler de kendilerine saðlanan bu imkanlardan
faydalanarak, iþ dünyasýna giden yolda bilinç seviyelerini arttýrma imkaný buluyorlar.
Doðru iþe ulaþmak bir çalýþan için ne kadar önemli ise doðru insan kaynaðýna
ulaþmak da firmalar için büyük önem taþýyor. ÝTÜ Ýnsan kaynaklarý günleri ile bizlere
bu olanaðý üniversite çatýsý altýnda saðlýyor. Firmamýz için insan kaynaklarý günleri
vizyon sahibi gençlere ulaþabilmek için önemli bir etkinlik, burada baþlayan iliþkileri
iþ ortamlarýna taþýmak bizler için daha güvenli atýlan adýmlar saðlýyor. Ayný þekilde
öðrenciler için de bu etkinliklerin ufuk açýcý bir yönü olduðuna inanýyoruz. Sadece
son sýnýf deðil 2. ve 3. sýnýf öðrencilerin de katýlýmý staj olanaklarý saðlanmasý ve
kendilerine seçecekleri proje çalýþmalarýnda yön vermesi açýsýndan yardýmcý olacak
bilgi edinmelerini saðlýyor. Formül, aslýnda haberdar olmak, bunun için de
araþtýrmacý bir ruha sahip olmaktýr. Bu platform kurumlara ve öðrencilere araþtýrma
yapma olanaðý ve bilgi saðlýyor. Gerisi ortamý deðerlendirmeyi bilen arkadaþlara ve
bize kalýyor.
Yeni mezun aday, dönemini hepimizin bir gün geçirdiði bir evre olduðunu
düþünürsek, yeni mezunlara daha yakýn hissedebiliriz kendimizi: Yeni mezun
demek belki iþ deneyimi olmayan demek olarak algýlanýyor; ancak bir çoðu staj
deneyimleri, proje geliþtirme deneyimleri olan bireyler olarak mezun oluyorlar. Bu
deneyimler, genelde öðrenciler tarafýndan fazla önemsenmiyor, ancak kesinlikle çok
önemliler. Stajlar sýrasýnda yapýlan çalýþmalar, projeler, insan iliþkileri ve hatta
üniversitede hazýrlanmýþ ödevler, tezler hepsi birer deneyim olarak algýlanmalýdýr.
Önemli olan öðrencilik döneminde yapýlan bu çalýþmalarýn da hakkýný vermek ve
ortaya deðerli sonuçlar çýkarabilmektir. Yani stajlarda yaptýðýmýz çalýþmalarý
sonuçlarý sizi de mutlu edecek þekilde tamamlayarak iþ deneyimi haline getirmek,
yada bir projede görevini tam yapan diðerleri ile uyumlu çalýþan bir takým elemaný
olmak sizin elinizdedir. Bu çalýþmalarda aktif rol almýþ yeni mezun kiþi emin
olabilirsiniz, bu deneyimlerle birçok adayýn arasýnda kendini gösterecektir. Ayný
zamanda kiþisel geliþime açýk olmak da sizlere artý özellikler katacaktýr.
Eteration, ar-ge faaliyetlerine önem veren ve bu alanda global projelerde liderlik
görevlerini üstlenen bir kuruluþ olarak ÝTÜ Teknokent'deki ofisinde çalýþmalarýna
devam ediyor. Geliþtirdiði ve geliþtirmekte olduðu projelerde farklý rollerde ÝTÜ'lüler
ile çalýþmayý hedefliyor, staj ve iþ imkanlarý sunuyor. Ayrýca düzenlendiði seminerler
ÝTÜ'lülerin katýlýmýna açýk olarak sunuluyor. Biliþim alanýnda faaliyet gösteren
dernekler ile sunulan, sektöre yönelik çalýþmalarda birçok üniversiteliye
seminerlerine katýlým imkaný sunan eteration, düzenlediði eðitimlerle sektörde
ihtiyaç duyulan son teknolojileri öðrencilere aktarýyor. Birçok üniversitede
düzenlenen etkinliklere olduðu gibi ÝTÜ'de düzenlenecek etkinliklerde, derslerde
eteration deneyimlerini paylaþabilir. Gençler ile birlikte yapýlacak çalýþmalar ile proje
deneyimleri akademik ortama taþýnabilir. Bu konuda eteration yeni fikirlere açýk
tutumu ile gençlere imkanlar tanýmak istiyor.
HENKEL
IBM
Bu tür organizasyonlarýn öðrencilerin
firmalarý tanýmalarýnýn yaný sýra kariyer
planlarýný yaparken kendileri adýna önemli
bir geri bildirim saðladýðýna deðinen Ýþe Alým
Sorumlusu Ceren Özkan ÝTÜ öðrencilerinin
bilinçli ve ilgili olduklarýný düþünüyor.
Staj Koordinatörü Neslihan Güler ve Bilgi Teknolojileri Mimarý Serkan Þahin,
baþarýlý bir biliþim çalýþaný olmak için sahip olunan bilgilerin verimli
kullanýlmasý gerektiðini söyledi.
Kariyer Günlerine firma imajýmýzý desteklemek, eleman
arayýþlarýmýza havuz oluþturmak ve kendimizi tanýtmak
amacýyla katýlýyoruz. Üniversiteler ile
iþbirliðinin 1
gün ile sýnýrlý kalmamasý taraftarýyýz. Üst düzey
yöneticilerimizin bir kýsmý ÝTÜ mezunu ve kendileri de
çeþitli derslere girerek öðrencilerle paylaþýmlarda
bulunmaktalar.
Bizim gözlemlerimiz ve tercihimiz bilinçli staj deneyimi olan
arkadaþlarýmýz. Bunun ötesinde öðrencilik döneminde
kendilerini yetiþtirebilmiþ, aktif olarak sosyal klüplerde
sorumluluk üstlenmiþ, kariyer hedefini belli bir ölçüde
planlamýþ adaylarý tercih ediyoruz.
Öðrencilik dönemlerinde zorunlu stajlar dýþýnda staj
yapmaya ve þanslarý varsa part-time çalýþmaya gayret
etsinler.
Ýnsan kaynaklarý günleri öðrencilerle sektörlerin biraraya gelebildiði cok önemli bir aktivitedir. Bu
birlikteliðin en verimli þekilde deðerlendirilmesi bizler için cok önemlidir. IBM Türk, üniversite
öðrencilerinin bilgi, görgü ve becerilerini arttýrmak ve iþ hayatýna daha hýzlý uyum saðlamalarýný
amaclayarak, çeþitli üniversiteler ile þirketimiz arasýnda protokoller imzalayýp, öðrencileri þirketimizdeki
çeþitli projelere atamaktayýz. Bu projeler öðrencilerin iþ hayatýndaki hedeflerini belirlemesinde ve iþ
hayatýnýn önemli ayrýntýlarýný görmelerinde çok faydalý olmaktadýr. Ancak maalesef Üniversiteniz ile bu
konuda bir iliþki henüz ilgili kaynaklara ulaþamadýðýmýz için baþlatamadýk.
Yeni mezunlarý diðer adaylardan farklý kýlacak kriterleri öðrencilerin yaptýklarý stajlar, tamamladýklarý
projeler ve iletiþim becerileri konusunda kendilerini geliþtirmek ve sertifika programlarýyla
donanýmlarýný artýrmak olarak sayabiliriz.
Öðrenci kardeþlerimiz, son yýllarda özellikle biliþim sektöründe yaþanmaya baþlanan deðiþimler, teknik
eðitim ve öðretim alan öðrencilerin de, bu konular dýþýnda yeni alanlara yönelmeleri gerekliliðini ortaya
koymaktadýr. Baþarýlý bir biliþim çalýþaný olmak için sahip olduðunuz bilgileri verimli ve baþarýlý bir
þekilde kullanmayý öðrenmek, uygulamada baþarýlý olma yöntemlerini ve metodlarý uygulamak, kiþisel
iliþkilerde her geçen gün daha olumlu bir safhaya gelmek zorundasýnýz. Zamanýn çok deðerli olduðu
bu sektörde, hýzla ve hata yapmadan baþarýlý olabilmek için, teknolojiyi çok yakýndan takip etmek, ayný
zamanda yeni teknolojileri baþarýlý bir þekilde mevcut projelerde kullanabilme yeteneklerinizi arttýrmak
zorundasýnýz. Yaratýcý bakýþ açýsý ile çalýþmak hepimizi istediðimiz noktaya hýzla götürecektir. Çaðýmýz
yaratýcýlýk ve yenilik çaðý olacak, buna þimdiden alýþmalýyýz.
www.gazete.itu.edu.tr
15
arýyorum
asýrlardýr çaðdaþ
16 þubat 2006
itü’de
kar
baþkadýr...
En az tatil yapan üniversiteyiz. Üniversitelerin nadir tatil
yaptýðý karlý günlerde bile ÝTÜ tatil yapmaz pek; belli ki
kültürüne iþlemiþ bu durum.
ÝTÜ’deki ilk yýlýný geçirenler, kar yaðýþýndan sonra hep
ayný yanýtý alýr abi-ablalarýndan: “Yok, ÝTÜ tatil olmaz...”
Ama kar ÝTÜ’ye öyle güzel yakýþýr, öyle güzel sarar ki
yerleþkeyi seyrine doyum olmaz.
Ýþte bu da karlý bir günden, bir Maslak gününden alýntý.
Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ne gitmek
yazýn da zor, kýþýn da. Saat 9.00 sularý.
Dersine yetiþmeye çalýþan öðrenciler
þaþkýn: nasýl olur da ÝTÜ böyle bir havada
tatil olmaz? Peki acaba hocalar gelmiþ
miydi? Ya diðer arkadaþlarý? Bütün bu
çileye bir de arkadaþlarýnýn telefonlarý
eklenir: “Sen bilirsin hava durumunu, yarýn
nasýl olacak? Kar devam edecek mi? Okul
tatil olur mu?”
Sabah telefonun alarm sesiyle
irkildikten sonra zoraki kalktým
yataðýmdan. Ýlk iþim pencereden dýþarý
bakmak oldu ve ayný anda kar yaðýyor
baðrýþlarým doldurdu odayý. Sabahtan
dersi olmadýðý için hala yataðýnda
uyumakta olan oda arkadaþýmý da
uyandýrmýþ oldum. Ne olmuþ yani
diyen uykulu bir bakýþ fýrlattý bana ve
yataðýna geri döndü. Ayný anda hem
küçük çocuklar gibi sevinmiþ hem de
Maçka’ya nasýl gideceðimi
düþünmeye baþladým. Okulun
internet sayfasýnda tatil olduðuna dair
hiçbir haber yoktu ve yollara
düþecektik. Neyle karþýlaþacaðýndan
habersiz bu yerleþkede ilk kýþýný
yaþayan ben gayet ümitliydim.
Bahar Saðlam
"Ben bir ölüyüm; yerleþkede
karlara gömülmüþ ve orada
eriyip gitmiþ bir ölüyüm, ben
ÝTÜ’lüyüm." diyor bir baþkasý
da. 50 cm’ye ulaþan kar
kalýnlýðý heyecanlarýný
arttýrýyordu; kardan heykeller
yapýyordu öðrenciler.
arýyorum
asýrlardýr çaðdaþ
þubat 2006
Kar yaðar da Fotoðraf Kulübü (ÝTÜ FK)
boþ durur mu hiç! Ali Çetin Çetinel
çekimlerimiz sýrasýnda attý kendini
karlara... Akþam saatleriydi. Yerleþkede
yalnýz demirbaþlarýmýz vardý, yani
köpeklerimiz.
Kum sahanýn üzeri ise bembeyaz bir
kar havuzuna dönüþmüþtü, ta ki Çetin ile
Taylan Baðcý alana inip ÝTÜ FK yazana
kadar...
17
Yürüyorum, gidiyorum nereye
varýyorum bilemiyorum. Yönümü kafamý
kaldýrýp boðaza bakýnca anlýyorum.
Yerleþkede her yer beyaz, her yer
huzurlu, her yer bir baþkasýnýn aynýsý..
Her yer!
Her yer hepimizin izlerini silmiþ gibi.
üstünü örtmüþ beyazlýk, saflýk... Kafamý
kaldýrýp da tekrar bakýyorum yukarýlardan
boðaza, o zaman anlýyorum nereye
gittiðimi...
Ne þehirlerarasý otobüsler hizmet
veriyor, ne de ÝTÜ’de bir fakülteden
diðerine kolayca geçilebiliyor. Okulda
pek öðrenci ve hoca da yok bugün.
Ama personel okulda! Merkez
Kütüphane çalýþanlarýndan Özlem
Haným (solda) ile Faik Bey (altta) de
kütüphaneye giden yol boyunca karýn
tadýný çýkarýyorlar...
...“ÝTÜ öðrencisi dediðin; Snowboard'unu kapýp, Beþiktaþ'tan telesiyej'e
bindiði gibi, Barbaros'tan dümdüz Maslaða vurmalý. Dönüþü zaten
bayýraþaðý. Orasý kolay...
...Baþka kuruluþlarýn yaptýðý yanlýþ yayýnlardan tabii ki Ýstanbul Teknik
Üniversitesi sorumlu deðildir. Ancak bu öðrencilere karþý duyarlýlýkla ilgili bir
þey... Forumlar çalkalanýyor, ÝTÜ'nün 24 saat çalýþan tek birimi bilgi-iþlem'e
telefon ve mailler yaðýyor, rektörlük bir açýklama yapmamakta ýsrarcý.
Muhtemelen olan bitenlerden haberleri bile yok.
Beklenen haber, sabah saatlerinde, (mesai baþlangýcýndan sonra)
dahiyane(!) bir duyuru ve büyük harflerle siteye ekleniyor. "Ýstanbul Teknik
Üniversitesi BUGÜN TATÝL DEÐÝLDÝR!"...
Oldu olacak cümlenin sonuna bir de "NIHAHAHA!" ekleseydiniz.”
...
Sedat Bayrak, www.taskisla.net
Böyle dile getiriyor isyanýný bir ÝTÜ öðrencisi... Her sene yaþanan
kar çilesinin bu yýl kat be kat arttýðý göz önüne alýnýrsa hani çok da
haksýz sayýlmaz, ÝTÜ’nün son tatil edilen üniversite olma gerçeði
karþýsýnda.
Ýþte ÝTÜ’nün aðaçlý yolu. Dört
mevsim ayrý güzelliðe bürünür
burasý. Özellikle Ýnþaat Fakültesi’ne
gidenler her gün aþýndýrýr bu yolu.
Bazen de bitmesin ister insan;
uçsuz bucaksýz bir yol olsa da
devam etsek hep. Sohbetlerin,
paylaþýmlarýn, arkadaþlýklarýn yolu
bu.
Her þeye raðmen ben
ÝTÜ’lüyüm. Bundandýr
çektiðim çile de olsa
okuluma bakýnca bu
doðal güzellik karþýsýnda
gurur duymam...
Beril Alpagut, Fatih Avcý(Fotoðraflar)
Katkýlarýndan ötürü ÝTÜ Fotoðraf Kulübü’nden Ali Çetin
Çetinel ve Taylan Baðcý’ye teþekkür ederiz.
genetik
arýyorum
18 þubat 2006
DNA
Bilginin ve bilimin yaygýnlaþmasý ve derinleþmesi
hususu, ateþin bulunmasýndan beri zihinlerimizi iþgal
eder. Ýkisinin de eþgüdümlü ve eþzamanlý olarak
yürütülmesi oldukça zordur. Derinleþen bilim ayný
oranda yaygýnlaþabilirse hiç kuþkusuz her yeni
geliþme insanlýðý bir adým öteye götürecektir. Bu
noktada günümüz bilim dünyasýnda insanýn
yaþamsal varlýðýný doðrudan etkilemesi bakýmýndan
moleküler biyoloji ve genetik bilimindeki geliþmeler
insanlarýn ilgi odaðý haline gelmiþtir. Burada
derinleþen bilimin yaygýnlaþmasý, insanlarýn ilgisi ile
paralel bir zemin oluþturur. Ancak dikkat edilmesi
gereken bilimin özellikle genetik biliminin
yaygýnlaþtýrýlmasý ile popülerleþtirilmesi arasýndaki
ince çizgidir.
Rönesans sanat anlayýþýnýn, hatta Rönesans'ýn
kendisinin simgesi haline gelen Mona Lisa tahtýný
giderek bilim dünyasýnýn göz bebeði(!) DNA sarmalý
ile paylaþýr hale gelmiþtir. Bu bakýmdan Mona
Lisa'nýn popüler dünyada ve onu besleyen
medyadaki (esasen karþýlýklý bir beslemeden de söz
edebilir) yerine bakarsak DNA'yý da nelerin
beklediðini görebiliriz. Bu konu temelinde bir
bilimin yeni
Mona Lisa'sý
popülizm tartýþmasý deðildir, çünkü Mona
Lisa'nýn geçtiði onca sürece raðmen
deðerinden hiçbir þey kaybetmemiþ, aksine
kazanmýþtýr. Resim hatta sanat denilince
zihinlerimizde oluþan ilk imge oluvermiþtir.
DNA'nýn da baþýndan þimdiden böyle bir
evrim geçmiþ, geçmekte ve geçecektir.
Amma ve lakin yine ikisini birbirinden ayýran
DNA'nýn maddi ve manevi varlýðýnýn Mona
Lisa'ya nazaran insanlýðý daha çok etkiliyor
olmasý, siyasal ve toplumsal yaþama Mona
Lisa'dan daha yakýn, hatta onun tam
ortasýnda durmasýdýr.
Onun bu konuma gelmesinin çeþitli sebepleri
mevcut. Batý dünyasýnda Aydýnlanma ile
baþlayan tarihsel süreç, hem bilim
dünyasýnýn
geliþmesini
etkilemesi
bakýmýndan hem de daha genel anlamda
düþünce dünyasýnýn ufuklarýnda farklý
açýlýmlara yol açmasýyla önemli bir yer iþgal
eder. Bu düþünce geliþimini, Alev Alatlý, Viva
La Muerte kitabýnda þöyle açýklamaktadýr: "
…on yedinci ve on sekizinci yüzyýllarýn
kapitalizmi, "birey" olduklarýný keþfeden, klan
baðlarýný kopartan insanlarýn siyasi ve
ekonomik özgürlüklerine kavuþmalarýnýn
öyküsüdür. Ýnsanlar, bu yüzyýlda irrasyonel
otoriteye yani, "akýlla kavranamayan
otoriteye" boyun eðmeyeceklerini haykýrdýlar.
Bundan böyle kendileri gibi ölümlü lordlar
için,
onlarýn
öngördükleri
biçimde
çalýþmayacaklar, emeklerini emek pazarýnda
ve özgür iradeleriyle imzaladýklarý bir
kontratla sermaye sahiplerine para
karþýlýðý
satacaklardý."(s.448).
Böylelikle lordun köylülerden hizmet
talep etmesi ve bunun karþýlýðýnda
onlarý doyurmasý ve korumasý esasýna dayanan
Tanrýsal hakký ortadan kalkmýþ oldu. Bu iliþkinin
sonucunda artýk; "aydýnlanma çaðýnýn insanlarý,
insanýn var oluþuna iliþkin temel sorunlarý bir
kenara býrakýp, ömürlerini karlý bir sahaya
yatýrmak, çok büyük sorunlar çýkmadan
geçiþtirmek ister hale geldi" diyor Alev Alatlý yine
ayný kitabýnda (s.451). Özellikle batý dünyasý
için tanrýnýn varlýðý da insanýn varlýðý da çantada
keklik misali kabul edildi. Deyiþ yerindeyse Tanrý
bir orkestra þefi haline geldi. Büyük orkestrayý o
yönetir ama müzisyenlerin o olmasa da müzik
yapabileceklerini hissedersin (Alev Alatlý, Viva
La Muerte, s.452)
Bu düþünsel açýlýmýn getirdiði bilimsel bakýþ
açýsý ve beraberinde gelen yeni tanrý anlayýþý ile
aydýnlanma sonrasý insaný maddesel dünyaya
daha sýký sýkýya baðlý hale geldi. Tam da bu
noktada DNA'nýn hikâyesi baþlamaktadýr. Ender
Helvacýoðlu bu duruma þöyle bir açýklama
getiriyor: "bir yaþam kalým makinesine,
programlanmýþ bir robota indirgenen insan,
siber uzayda bir sanal varlýða dönüþmüþtür."
www.gazete.itu.edu.tr
(Bilim ve Gelecek dergisi, sayý 14, s. 5) DNA artýk
sýradan bir molekül deðil bilimsel bulgularla birlikte
insanýn, buyruklarýna körü körüne uyduðu bir komuta
merkezi, adeta bir mikroçip haline gelmiþtir.
Aydýnlama çaðýyla batý dünyasýnda eski anlam ve
etkisini yitiren Tanrý'nýn yerini DNA ve onun her bir
anlamlý dizisi olan genler almýþtýr.
Yukarýda özetlemeye çalýþtýðýmýz tarihsel ve
kültürel altyapýnýn ötesinde, gözden kaçýrýlan bir diðer
nokta da DNA'nýn bir müspet bilim kabulü olduðudur.
Mevcut bilgimizin izin verdiði ölçüde yaptýðýmýz
incelemeler hemen tüm genetik iþlevlerin DNA
üzerinden yürüdüðünü göstermektedir. Ancak
unutulmamalýdýr ki, tarih, bilhassa müspet bilimler için
kurulan paradigmalar(deðerler dizisi) ve onlarýn
yýkýntýlarý üzerinde yükselen yeni paradigmalarla
doludur. Bundan 100 seneden az bir zaman önce
bilim dünyasý imkanlarý dahilinde kalýtým maddesinin
protein olduðuna inanmaktaydý. Bu bilgilerin de
ýþýðýnda bundan sonra DNA'nýn yerini baþka bir
parçacýðýn alamayacaðýný söyleyemeyiz.
DNA'nýn Mona Lisa konumuna gelmesi, zihinlerde
"hayatýn sýrrý" þeklinde intibalar býrakmasý
muhtemeldir ve öyle de olmaktadýr. Bilim dünyasý
olarak bize düþen, en ince ayrýntýlardan en geniþ
ölçüye kadar, bütüne olabildiðince hâkim olmak,
geçmiþ ile gelecek arasýnda saðlýklý köprüler
kurmaktýr. Bu hassas çizgide, bilim adamý,
sorgulayýcý yanýndan taviz vermeden, nesnel bir
tavýrla yürümelidir.
Ozan Ceyhan
ÝTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Kulübü
edebiyat
k
u
r
s
u
n
arýyorum
19
þubat 2006
...dün
Nedir dün? Yirmi dört saat öncesi mi, ya da takvimin bir önceki yapraðý mý? Ne yazýk ki dün’ü
bugünden ayýran bir çizgi çekmemize fýrsat tanýmadan akmaya devam ediyor zaman; ayný bir kum
saatinden aþaðý düþen kum taneleri gibi. Yukarýda bekleyenler yarýnýmýz ve akan tek bir kum
tanesi iþte bugün; aþaðýda birikmiþ olanlar ise dün… Sayabilir misiniz dünü ve yarýný? Ne kadar
sonsuzlarsa onlar; o kadar kýsa iþte bugün. O kadar kýsa ki, kendi kendisini adlandýracak kadar
bile kalamýyor, çünkü zaman aceleci, çünkü yarýnlar beklemiyor. Bu sayýda “dün” e bakmak istedik
acýsýyla tatlýsýyla, verdiðiyle ya da aldýðýyla. Bugünü “bugün” kýlan þeyi inceledik ucunu yeni
açtýðýmýz “kurþun kalem”lerimizle.
Düþen her kum tanesinin en güzeli olmasý dileðiyle...
Çizim: Cansev Baydar
k
a
l
e
m
bende
kalanlar...
Zaman... Farkýna bile varamadýðýmýz bir
boyutta akýp giderken çevresine
aldýrmaksýzýn, "ben" bildiðim kendim, o
çoðulun içinde geçemedim tekliðimden.
Dedim ya, zamanýnda hep bir olmayý
denedim diðerleriyle ama her insana
mahsus duygularýmla yalnýzdým hep bir
yerlerde; bir vakitte. Ýnsan o kontrol
edemediði boyutu (zamaný), aþtýkça mý
güven duyar kendine ya da o boyutta saða
sola vurdukça mý inanýr tekliðine ve
gücüne? Sanýrým bendeki yanlýþ, hep güven
duymamdý kendime; kontrol ettiðimi sanarak
herþeyi... Aldanma ana yenik düþmek mi
peki her zaman? Geçiyor ya zaman, insan
kendini, sýnýrlarýný, gidebileceði yeri, bileceði
birçok þeyi öðreniyor ve daha az tepki
veriyor her etkiye. Kendini bildikçe anlýyor
saðý, solu ve zamaný kontrol etme isteminin
boþunalýðýný. Bugün öðrendikçe, sonsuz
mutluluða bir adým daha yaklaþýyor. Ona,
www.gazete.itu.edu.tr
buna ihiyaç duymaksýzýn, tekil özgüveniyle
tadacaðý mutluluk çok uzaklarda deðil artýk.
Zaman geçti iþte ve birþeyler uzaklarda
kaldý.
Saflýk,
Artýk sadece "dün"sün...
M. Beril Alpagut
[email protected]
edebiyat
arýyorum
20 þubat 2006
zaman
Zamanýn miadý dolmuyormuþ...
Kalabalýklarýn içinde bulunup da kendini yalnýz hisseder misin? Kafan çok karýþýk belki... Bir de insanlar soru iþaretleri gibi üstüne üstüne geliyolar... Güneþin aydýnlýðýný
severken,gece olsun da biran önce kývrýlayým kendi köþeme çekileyim dersin.. Severken koþturmayý bir bakýyorsun sýðýnýp kalmýþsýn bir tek kendine... Zaman her þeyin
ilacý derler ya, öylemi gercekten? Zor oluyor bazen bazý þeyler. Aþýlmasý imkansýz geliyor insana. Üstelik bir de kendi derdinle kendin mücadele etmek zorundaysan bir
kat daha zorlaþýyor her þey.Bir an mutlusun,güçlüsün; bir an yorgunsun, yýlmýþsýn . Kaçmak istiyorsun her þeyden. Eskitmek lazým her þeyi deðil mi?Yavas yavas,
sindire sindire...Yýlmak isterken yýlmayýp,yorgunken kendi köþene çekilmeyip sabretmek...Ýçinde karsý konulmaz bir acý oluþsa da geleceði düþünmek... Zamanýn biraz
daha hýzlý akmasýný beklemek, çabalamak... Her þeyi kendi akýþýna býrakmak... Hayat denilen akýntýsýna karþý konulamayan ýrmakta, ýrmaðýn yataðý hep ayný kalmýyor...
Çakýl taslarý, kumlar hep akýntýyla sürüklenip gidiyor. Deðiþiyor her þey, yenileniyor. Bazen bulanýyorsun, bazense bir o kadar duru ve dingin oluyorsun...Yeni hep
zordur. Belki heyecan vericidir ama ürkütücüdür... Bazen bir adým ilerler iki adým geriye gidersin. Ama yine ‘zaman’ dersin. Zaman denilen o tarif edilemez olgunun
geçip gitmesini, artýk dingin bir denize ulaþmayý beklersin. Ya var mý böyle bir ilaç? Bazense zamanýn bile iþe yaramayacaðýný söyleyip durursun kendi kendine. Kimi
zaman da miyadý dolmuþ bir ilaç gibidir zaman. Yalnýzlýkla etkinleþir, insaný hasta eder sanki... Sonra bir bakarsýn ki geçmiþ gitmiþ her þey. Ýstersin ki akþam olmasýn,
güneþ batmasýn, zaman hiç geçmesin ve o zaman dersin ki kendi kendine herþeyin ilacý zamanmýþ meðer, yalnýzlýðýn da...
Cansev Baydar
[email protected]
evcilik
evi
Ýyi ama ben istemiyorum büyümek falan! Hele erken
büyümek… Yok, istemiyorum. Evcilik oynamak
istiyorum ben. Hep. Bizim yarattýðýmýz bir evimiz
olsun, o en güzel, en yakýn dostumuzla
paylasacaðýmýz, o ev ellerimiz kadar minik olsun bir
yandan; kötülükler, kalýplar giremesin içine,
sýðamasýn. Kollarýmýzý iki yana açtýðýmýz kadarki
kadar da kocaman olsun bir yandan, hep saflýk, neþe
koyalým içine, dolamasýn bir türlü, sonsuz olsun,
sýnýrlarý olmasýn iyiliðimizin. Parýldayan gözlerimizle
bir sürü oyun bulalým kendimize. Duvarlara çarpmasýn
hayallerimiz, ufalanmasýnlar, ufalmasýnlar,
dökülmesnler yere. Büyüyünce geçen gün
gördüðümüz amca gibi aðlamayayým ben anne
“býktým…” diyerek. O çizgi filmlerdeki gibi olsun hep.
Kötü adamlara cezalarýný verelim. Hep. Silahsýz ama.
Þiddet olmadan. O adamlar gibi olmayayým anne
n’olur! Alýþmayayým onlarýn dünyasýna…
Ben bu oyun evimde kalayým hep. Ýnsanlara
söyleyebileyim her zaman onlarý ne kadar sevdiðimi,
korkmadan. Gülebileyim, gözlerinin içine bakýp.
Donuklaþmasýn gözlerim anne n’olur! Ýçimden koþmak
geldiyse koþabileyim, þarkýlar söyleyebileyim yollarda.
Tamam, varsýn herkes bana baksýn anne, ama yeter
ki ben, ben olmaktan hiç çýkmayayým, lütfen…
Herkes deðiþmiþ gün geçtikce anne,
baksana…þarkýlar söyleyen aðýzlar, kurallar yaðdýrýp
baðýrmaya baþlamýþ; topa vuran ayaklar, duvarlarý
tekmelemeye baþlamýþ. Anne-babalarýnýn minik
öpücükler kondurduðu yanaklardan gözyaþlarý
süzülüyor artýk. Oyuncaðýný görünce ýþýk saçan gözler
büyük servetlerle bile kaldýramýyor üzerindeki matlýðý
artýk… Herkes üstüne koruyucular giymiþ güya,soguk
demirlerden oluþturduklarý. Zarar görmesinler,
üzülmesinler diye. Ama giderek öyle kalýnlaþmýþ ki
üstlerindeki bu soluk renkli,aðýr metal tabakalar, bir
zaman sonra kendileri bile göremez olmuþlar
tabakalar altýnda loþta kalan kendilerini. Bir zamanlar
saf olan, renkli, parlak olan “kendi”lerini. Iþýklarý hiç
sýzamaz olmuþ dýþarý. Dýþ dünyaya uyum
saðlayývermiþler o duygu geçirmez metal
yýðýnlarýyla… Büyümek diyorlar bazýlarý bu katýlýða, bu
ruhsuzluða. Büyümek bu mu anne?
Büyümeyeyim ben anne. Hep arkadaþlarýmla,
evimizde olalým biz. Ýsteyen herkes içeri girebilir ama
biz dýþarý çýkmayalým n’olur! O adamlar da bu evdeydi
bir zamanlar, izleri olmalý buralarda bir yerlerde. Onlar
da evcilik oynadý nihayetinde… Uyandýklarýnda þu
pencerenin perdesini açmýþ olmalýlar, içerisi
aydýnlansýn, oyunlarýmýz daha eðlenceli olsun diye.
Dýþarýda ne görmüþler peki anne? Ne görmüþler de
çýkmýþlar buradan? Kim, nasýl kandýrmýþ o minik
çocuklarý? Çýkan geri gelmedi hiç…
Körebe oynayamaz oldum anne! Gözlerimi
kapatmaya korkuyorum artýk, birileri fýrsat bulur da
kandýrýr, dýþarýdan biri yapýverir beni diye.
Baksana anne ne kadar korkuyorum sizin gibi
olmaktan… nasýl bir dünya dünya yarattýnýz siz
dýþarýda? Ne oldu da vazgeçtiniz burada
yaþamaktan? Niye baðrýþýyorlar bu insanlar, niçin
savaþýyorlar? Kan dökebilmek, diðerlerini aðlatmak
hangi oyunda vardý? Artýk bizim oyunlarýmýz bile size
uymaya baþlýyor. Arkadaþlarým televizyon seyredip
memnun olmamaya baþlýyorlar bu evden,
mutsuzlaþýyorlar… "Büyümemiz gerek, güçlenmeliyiz"
www.gazete.itu.edu.tr
diyerek dýþarý çýkýyorlar ardýndan. Oyunlarda
diðerlerini ezebilen birinci oluyor artýk. Birinci olmak,
diðerlerinden üstün olmak için artýk her þey.
Diðerlerini ezdiðinde bir insan cok mu mutlu oluyor
anne? Böyle olunca ilkokul öðretmeninizin size “aferin
yavrum” dediðindeki gibi gurur duyuyor musunuz
kendinizden? Ya da anne-babanýzýn arasýnda
yatarken olduðu kadar rahatlayýp huzur bulabiliyor
musunuz? Olamýyorsanýz niye hala dönmüyorsunuz
anne?! Ya da niye dönmüyorlar? Sahi, sen
hangisindensin anne? Ya da babam hangi taraftan?
Ailesiniz, iyisiniz, çocuðunuzun caný kýymetli sizin
canýnýzdan. Ama bunlarýn hepsinin de var iþte
canlarýnýn bir parçasý, ufacýk gülüþü için belki de tüm
kötülüklerini akýtabilecekleri yavrucaklarý. Peki ne
yapmamýz gerekiyor derinlerinize sakladýðýnýz
iyiliðinizi dýþarýya daðýtabilmeniz için? Hepimiz geçsek
karþýnýza, en sevimli halimizle, minicik ellerimizle
tutsak çalýþmaktan sertleþmiþ ellerinizi, kýpýrdar mý
içinizde bir þeyler? Evcilik evinizi özler misiniz acaba
ufacýk bir an için bile olsa?
Büyümek nedir anne, söylesene? Eðer böyleyse, yok,
istemiyorum ben büyümek falan. Hele erken
büyümek…
Büyümek için, gözlerindeki parýltýyla yetinmeyip daha
fazla ýþýltý bulmak için dýþarý çýkanlarýn ýþýðý yaþ olup
aktý hep üzerine basýlmaktan yerde iyice sýkýþmýþ
olan hayallerimizin üstüne,karýþtý yaþlarla hayaller,
çamur olup, yol oldular sonrakilerin de altýnda ezilmek
üzere, yok oldular…
Ama anne zaten, bence ne zaman “büyük” olur bir
insanýn yüreði biliyor musun? "Ben büyüðüm" diyen
insanlarýn arasýnda çocuk kalabildiði zaman…
Burcu Albayrak
[email protected]
edebiyat
yanslma
Bugün büyülü bir merdivenden geçtim, Basamaklarý
buluttan. Serin çamlar vardý etrafýnda mis kokulu.
Büyülü bir merdivendi bu, çýktýkça, dünyadan bir
basamak daha uzaklaþýyordum. Çýktýkça
hafifliyordum, kokular keskinleþiyor, serinlik artýyor,
daha da yeþeriyordu etraf.
Bir düzlüðe vardým sonra. Adýmým atar atmaz
merdivenler yok oldu. Geri dönüþ korkum olmadý yine
de, kaygýlarým yok oldu, þaþýrdým. Yürüdüm sadece.
Renkler deðiþiyordu, mest eden bir rüzgar esti,
gözlerimi kapadým, ama hala görüyordum. Doða öyle
etkili ki burada, tüm çabalarýn üstüne çýkýp zafer
bayraðýný sallýyor sanki bir þenliði kutlar gibi.
Yaðmur baþladý, sarýydý gökyüzü, yaðmur damlalarý
da ipincecik ipek gibi... Usul usul aðladý sarý gök, ben
de aðladým. Yanaklarýma dökülen ikimizin gözyaþlarý
oldu.
Sonra iki gökkuþaðý gördüm, Aralarýnda bir ayna
vardý, o da büyülü… Biri daha parlaktý
gökkuþaklarýnýn diðeri mat. Sonra kuþlarý gördüm
aynanýn bu tarafýnda parlak, karþý tarafýnda mat
oldular uçarlarken. "Yansýdýkça azalýyorlar" diye
düþündüm. Yansýdýkça azalýyorduk belki biz de...
Durdum baktým, güneþe bakan her þey parlýyordu.
Güneþi görünce onlar da göründü. Ben de güneþe
baktým, ben de göründüm, kendimi gördüm, sanki ilk
kez, çýrýlçýplak apaçýk, öylesine yalýn... Üzerime
sürdüðüm ne kadar cila, macun varsa arýndým,
kostümümü çiðneyip geçtim, Patikadan yürümeye
devam ettim. Sadeleþtikçe hafifledim, hafifledikçe
"ben" bana daha yakýn gelmeye baþladý eskisi gibi.
Eski! Eskiyen görüntüler neden daha güzel?
Ulaþýlamayacaðý için mi? Düþündüm de en son
nerede unuttuk biz çocukluðumuzu? Yolda bir
yerlerde olmalý. Arkamý dönüp baksam görüvereceðim
arýyorum
21
þubat 2006
kadar yakýn sanki. Portakal bahçelerinde koþuþturan
o çocuðu göreceðim dönsem, o denli yakýn bana
þimdi hissediyorum.
En son hangi aðaca týrmanmýþtým? Hangi taþa takýlýp
düþtüm, dizimi yaraladým? Dondurmamý en son hangi
kaldýrýmda düþürdüm ve külahýný yedim sadece? En
son aldýðým balon hangi renkti? annemin seçtiði en
son kýyafetim hangisiydi? Lambada çoraplar mý, ya da
fýrfýrlý eteðim. Bir yerlerde unuttuk bunlarýn hepsini;
ama öyle yakýn ki yürüdüðüm bu düzlükte þimdi.
Gittiðimde sabahýn köründe kalktýðým sýcacýk
yataðýmý bulacaðým sanki 6 yaþýmýn. Yerde daðýnýk
duran oyuncaklarýmý... Barbi bebeðimin kestiðim
saçlarýný, kendi diktiðim oyuncak bebek elbiselerimi,
kuru boyalarýmý...Ne zaman örmüþtüm en son
saçlarýmý iki yandan?
Yürüyorum o düzlükte hala. Hala yaðmur, hala
aðlayan sarý gök, aðlayan ben...
Çimenler halý gibi serilmiþ. Gözüme bir aðaç takýldý,
gösteriþsiz, Birkaç sararmýþ yapraðý dibine düþmüþ.
Canlý yapraklarýndan süzülen yaðmur damlalarý
üzerine damlýyor ölülerinin. Yanýna gittim, dokundum.
Ýþte oydu! Týrmandýðým en son aðacý bulmuþtum.
Yayvan dallarý var. Ýþte tam þuraya ayaðýmý koyar
zýplayýp en tepedeki dala oturuverirdim. Ýþte,
çocukluðumu buluyorum yavaþ yavaþ bu büyülü
düzlükte. Yakýn demiþtim, yakýn iþte. Her þeyden
daha gerçek. Yerde duran pembe bir kurdele gördüm,
elime aldým, oyuncak bebeðimin tokasýydý,
çözülmüþ... Ýþte burada yaþýyor benim çocukluðum.
Sessiz kanýtlarým var, izler buluyorum. Ýlerdeki
kaldýrýmda, düþürdüðüm son dondurmam var
çikolatalý. Erimemiþ, erimiyor akmýyor. Capcanlý
yaþýyor benim anýlarým burada. Belki baþka bir çocuk
yaþýyor þimdi aynýlarýný. Hani nerede o küçük çocuk?
Nerde benim çocukluðum? Portakal aðaçlarýnýn
arasýndan hoplayarak geçti þimdi bir çocuk, Þarký
söylüyor, kendi kendine konuþuyor, yerdeki ölü
çekirgeleri topluyor, iðrenmek gelmiyor aklýna,
öylesine saf... Saçlarý iki yandan örülü, iþte fýrfýrlý mor
Dün bir mektup aldým. Eskilerden, taa ortaokul arkadaþýmdan... Mektup almayalý
uzun zaman olmuþtu. Heyecanla tuttum elimde bir süre açmaya kýyamadým,
okumaya kýyamadým. Þöyle az þekerli bir kahve yaptým kendime annemden gelen
bir alýþkanlýkla; oturdum keyifle, küçük bir kýz heyecanýyla okumaya baþladým.
Yeþil bir kalemle yazmýþtý. Devam ediyordu demek ki yeþil sevdasý... Okunaklý el
yazýsý dolduruyordu beyaz kaðýdý. Hiçbir zaman onun kadar güzel yazmayý
baþaramadým. Salondan gelen telefon sesiyle irkildim bir an. Ama hayýr, okumaya
yarým býrakýp açmaya hiç niyetim yoktu telefonu. Arayan kiþi farzetsin ki evde
yoktum. Zaten þimdiki zamandan izin alýp dünü ziyaret etmiyor muydum?
Fotoðraflarýmýzý bulmuþ çekmeceleri düzenlerken evde. Býrakmýþ iþini,kucaðýnda
fotoðraflar kaç yýl öncesine yolculuk yapmýþ. Sonra üþenmemiþ eski mektuplarý da
bulmuþ,lisede farklý þehirlere gidince konuþamadýklarýmýzý,çözemediðimiz
dertlerimizi çoðu zaman da sevinçli haberlerimizi birbirimize taþýyan mektuplarý...
Ýlk sevgilimden ayrýldýðýmda yazdýðým isyan dolumektubu okumuþ tekrar. O zaman
neye isyan ettiðini anlayamamýþtým diyor. Eski sevgiline mi, kadere mi yoksa
aradaki kilometrelere mi diye düþünüp de cevap bulamamýþtým. Tekrar
okuduðunda bulmuþ cevabý. Benim de kendi içimde cevabý bulmam uzun
sürmüþtü.
Bir de doðumgünü sürprizi var. O sene doðumgünümü unuttuðunu sanmýþtým.
Ama dört gün sonra gelen mektup beni utandýrmýþtý. Zarfýn üzerindeki yazý hemen
ele veriyordu onu. Ýlk önce kýzgýnlýkla sonra da biraz merakla merdiven
boþluðunda açývermiþtim mektubu. Bir de kolye düþüvermiþti avucumun içine. Son
mektubunda yazmýþ meðerse ayný kolyeden onda da varmýþ.
Ablasýnýn düðün fotoðraflarý da geçmiþ eline. Nasýl da üç gün boyunca elbisesine
eteði ve lambada çoraplarý annesinin seçtiði.
Yaþýyorum ben geçmiþte hala. Buna inanmak çok zor,
ama iþte, þen kahkahalarý çocukluðumun…
Duyuyorum...
Bisiklete binmeyi öðreniyor, aðaçlara çarpýyor, dizi
kanýyor, bir iki mýzýrdanýp kalkýyor ayaða, Evet bu
sahneleri hatýrlýyorum.
Öyle bir yerdeyim ki þu anda, ne kadar giyinsem de
yaðmur tenime deðiyor. Kulaklarýmý ne kadar týkasam
da kuþ cývýltýlarýný duyuyorum, Gözlerimi kapasam da
görüyorum, Aðzýmý kýmýldatmasam bile þarkýlar
söylüyorum, Durmak istesem de ayaklarým dans ede
ede yürüyor patikalarda. Yeþil, çamlýk, sarý gökyüzü…
Hepsi bugüne ait. Ama þu küçük kýza baksanýza,
Bugünle ilgisi yok. Günün tozu üstüne konmamýþ,
Zamanýn kiri birikmemiþ. Belli, bugünün çocuðu deðil
o. O benim çocukluðum. Aklým karýþýyor, geçmiþ
gelecek karýþýyor, yürüyorum yine.
Gökkuþaklarýnýn arasýndaki aynanýn önündeyim þimdi.
Parlaðým, aydýnlýðým çocukluðum gibi, demin geçen
kuþlar gibi… Bir adým daha atarsam aynanýn karþý
tarafýnda olacaðým. Yansýyan taraf, mat taraf,
bugün…Geldiðim yer yani, buluttan merdivenleri
týrmanmaya baþladýðým yer, gerçek! Yansýdýkça
azalýyorduk. Bugünkü yaþým gibi. Bugüne döneceðim
yere geldim. Iþýðýmýn söneceði, cilamý sürüp maskemi
takacaðým, silahlarýmý kuþanacaðým, yürürken sadece
önüme bakacaðým yere geldik. Sarý gök hala aðlýyor...
Buluttan merdivenler belirdi yine. Basamaklarý indim
çaresiz. Ýndikçe küçük kýzýn seslerini duyamaz oldum,
serin rüzgar azaldý, renkler karardý, deminki aðaçlar
gökdelenler oldu. Yaðmur dindi, gök bildiðimiz gök…
Yansýyorum büyülü bahçemden, yansýdýkça
azalýyorum. "Canlý yapraklarýndan süzülen yaðmur
damlalarý ölülerinin üstüne damlýyor" Bu aðaç gibi,
çocukluðumun canlý günlerine yaðan yaðmurun birkaç
damlasý düþtü ölü bugünüme, yine de yeþertemedi
beni…
Melike Özkan
[email protected]
mektup
uygun çanta ve ayakkabý aradýðýmýzý o da hatýrlamýþ. O bordo çantayý almaya zor
iknaetmiþtim onu ama ablasýnýn beðeni dolu bakýþlarýný görünce bana bakýp
gülümsemiþti mahcup bir edayla. Kýþýn da bana düðün fotoðraflarýný göndermiþti
mektupla.
Sonra hem o hem ben alýþýnca yeni yaþantýmýza, biraz da kendi telaþýmýza
düþünce azaltmýþtýk mektuplarý. Teknoloji ile de tanýþýnca yazmaz olmuþtuk. Ama
hiçbir þey uzun uzun mektup yazmanýn, sonra onu beklemenin ve en sonunda
tekrar tekrar okumanýn yerini tutmuyordu ki! Bunlarý o da hatýrlamýþ olacak ki dün
bir mektup aldým.
Denizde dalgalarýn ve rüzgarýn sürüklediði bir yelkenli misali zaman bizi
savurmuþtu farklý yerlere. Ýkimiz de deðiþmiþtik ama arada yollar olsa da dünden
bugüne o gelmiþti benimle birlikte. Ne yapacaðým,nasýl olacak diye kývrandýðým
zamanlarda akýl hocam olmuþtu benim. Bugünün telaþýndan sýyrýlýp düþünmeye
itmiþti o mektup beni.
Evet ben de yazmalýydým bir tane. Bir teþekkür mektubu olmalýydý... Aldým elime
kaðýt-kalemi, yazýn yaðmur yaðarken denize girdiðimiz o günü düþünerek
yazmaya baþladým. Yüzümde bir tebessüm belirmiþti...
www.gazete.itu.edu.tr
Bahar Saðlam
[email protected]
edebiyat
arýyorum
22 þubat 2006
en
Ne mi yaptým? Bilmiyorum, bilsem de
söylemek istemiyorum belki de. Bu yaþýma
kadar ne yaptým? Bu sorunun cevabý bu
satýrlara sýðabilecek mi? Taþýyabilecek mi
kalemimin kömür karasýný bu sayfalar? Bir
gün yakýlýp gitmeyi bekleyecekler belki de,
benim beklediðim gibi sonu.
Kaç saat oldu?
Kaç belirsiz düþünce geçti kafamdan?
Kaçýna cevap verebildim sorularýmýn?
Ne kadarýný anlayabildim yaþadýklarýmýn?
Ve ne kadarýný tam olarak yaþadým?
Küçük bir çocukken her þeyi en iyi yaptýðýmý
sanýrdým. En hýzlý ben koþardým, en iyi ben
oynardým topla, en iyi bisikleti ben sürerdim
ve 2 den fazla balon alýrsam elime en
yükseðe uçabilirdim de. Bu yüzden her gün
eve çeþitli yaralarla dönerdim, bugün bile
çocukluðumu hatýrlamamý saðlayan yaralar.
Her gün defalarca kirpiklerim tuzlanýrdý,
aðlamaktan korkmazdým hiçbir zaman ve tabiî
ki en çok ben aðlardým. Zamanýn nasýl
geçtiðini anlamaya çalýþýrdým kapý kiriþine
çektiðim çentikle. Her yýl boyumun artýþýna
göre yaptýðým hesapla dünyanýn en uzun
adamý da ben olacaktým. Bir yaþ artarak
ilerleyen yýllar beni dünyanýn en yaþlý adamý
da yapacaktý ileride. Bütün “en”ler benimdi
çocukluðumda ve saklardým onlarý, en yakýn
arkadaþým olan gölgemle bile paylaþmazdým.
Deðiþmedi ve öylece kaldýlar sakladýðým
þekilde, hayatýn acýmasýz sýrýtýþlarý arasýnda
zamanla fark etsem de yalancýlýklarýný, tanýk
olduðum gerçekliklerin yanýnda hala inandýrýcý
geliyorlar bana ve bir anlýk bile olsa bir
tebessüm oluþturabildikleri için içimde onlara
olan baðlýlýðýmdan vazgeçmiyorum. Ýhtiyaç
duyduðum zaman açýyorum torbamý bir en
çekiyorum içinden ve film kareleri gibi
dönmeye baþlýyorlar kafamda. Þimdi Rum
yapýmý eski ahþap evimizin önündeki
kaldýrýmda koþturuyorum mesela, en hýzlý ben
sayýyorum kaldýrým taþlarýný yine. 33, 34 ve
saymaya devam ederken böylece, bayramdan
kalma naneli þekerim düþüyor kaldýrým
taþlarýnýn arasýna. Uzanamýyorum,
ulaþamýyorum ona ve anýnda en hýrsýz taþlar
ilan ediyorum onlarý. Bir hafta sürekli yaðan
yaðmurdan sonra naneli þekerimi buluyorum,
yarýsý erimiþ þekilde bir aðaç yapraðýnýn
altýndan sýrýtýyor bana. O güne kadar sahip
olduðum en güzel ve en tatlý þekerin, nasýl
zamanla deðerini kaybettiðine tanýklýk
ediyorum. O günden sonra vazgeçiyorum en
lerim den. Hayata dair ilk düþüncelerimin o
gün þekillendiðini hatýrlýyorum. Hala o
düþüncelerin izlerini taþýdýðýný hissederek
sorguluyorum dünü ve bugünü. Mantýklý olaný
arýyorum, masumiyette saklý olan bilgelik ne
kadar güzelmiþ. Ne kadar güzelmiþ en lerle
dolu bir dünyada yaþamak. Þimdi de bir sürü
en var hayatýmda ama hiçbiri çocukluðumda
ki kadar zevk vermiyor artýk. Hayallerden
uzak, aþýrý geçekçi en ler somut varlýklara
dönüþüyorlar, hayatýmýn bir parçasý oluyorlar.
Varlýklarý çocukluktan kalma yaralarýmý
sýzlatsada, artýk yapabileceðim bir þey
olmadýðýný fark ediyorum. Çocukluk hayal
dünyamda zevk alarak yarattýðým en lerden
farklý olarak, bugünküler acý veriyor bana,
kaçýyorum onlardan, saklanacak bir köþe
arýyorum. Þimdi en umutsuz vaka benim
beklide. Yaþamak isterken çocukluk
hayallerimde, görmezden geldim zamanýn
hoyrat hýrsýzlýðýný. Hayatýn pençesini
ciðerlerinden yemiþçesine sarsýlýnca bu
beden en saðlamýndan, “dur!” dedim en son
durakta olsa “dur!”. Dönüp geçmiþe
bakabilme fýrsatý bulabilmem, beni dünyanýn
en þanslý adamý yapýyor kendi gözümde.
Birbiri ardýna izliyorum ayak izlerimi, taki o
kaldýrým taþlarýna rastlayana kadar.
Yaklaþtýkça çocukluk “en” lerime, asýl gerçek
olanlarýn onlar olduðunu anlýyorum. En uzun
adam benim iþte, en uzaða da ben koþarým,
en yaþlýsý da benim bu dünyanýn. Her þeyin
düþüncelerle sýnýrlandýðýný, düþüncelerin ise
sýnýrýnýn olmadýðýný fark ediyorum. Dünü
bugünde yaþayabilmek için düþüncelerimde
çocuk oluyorum. 35, 36 ve devam ediyorum
hiçbir þey olmamýþ gibi taþlarý saymaya. En
iyi ben sayýyorum taþlarý yine ve torbamý
doldurmaya devam ediyorum “en” lerle. Taki
herkes “en mutlu o yaþadý” diyene kadar.
Ufuk Çavuþ
[email protected]
yaþlý adam
Halihazýrda yanýnda duran, içi elleri gibi buz beyazý su dolu bardaða uzandý. bir yudum daha içti acýsýnýn yaktýðý boðazýný bir nebze daha olsun
serinletebilmek için. yine günbatýmý... belki de demir alan son teknenin peþinden giden yunuslar bile unutmuþtur günbatýmýyla esmerleþen bu
kýyýlarý… hayatý boyunca ettiði mücadeleleri çoktan bir tebessümle tatlýya baðlamýþtý; ne de olsa bu sahil evi, biraz soðuk su ve birkaç güleç
yunustan baþka ruhunu yaslayabileceði bir þeyi kalmayan bir adamdan daha fazlasý beklenemezdi. “beklenti ne demek? Beklenen þeye yapýlan
eklenti!” diye içinden geçirdi. Artýk gülümsemekle huzursuz olmak arasýnda bir his veren esprilerini dinleyecek kimsesi olmadýðýný da hatýrladý ve
yüzündeki o ince ve tonton gülümseme de uçup gitti. Zaten ruhu tekrar yeþeremeyecek kadar kurumuþ olan bir insan için gülümsemenin ne
anlamý var ki ? “buna üzülecek kadar iyimser deðilim!” dedi yüksek sesle. Eskiden olsa kendi kendine konuþtuðu için utanýrdý. ama zaten bu
kadar kötümser olduðu için yalnýz veya bu kadar yalnýz olduðu için karamsar deðil miydi sanki? Bilgece sözler söylediðini düþünecek kadar
budala deðildi. Ama hiçbir zaman budala muamelesi görmekten kurtulamadý. Neydi acaba bu kadar açýk konuþmasýna raðmen onu bu kadar
anlaþýlmaz kýlan? hiçbir zaman bilemedi…
Kalktý yerinden; bir yudum daha su içti, belki de ilk defa isyan etme vakti gelmiþti.
.
“neydi beni sizin için anlaþýlmaz kýlan!”
Bu isyanýn ardýndan savurduðu küfürler ilk parlayan yýldýzlarýn altýnda solup gitti…
Çünkü deli gibi çýðlýk atan yunuslar; onu almaya gelmiþti….
Gökhan Emrah Küçükosmanoðlu
[email protected]
www.gazete.itu.edu.tr
güncel
arýyorum
þubat 2006
Sabahat Akkiraz ÝTÜ'lüleri Coþturdu
ÝTÜ Halk Bilimi ve Sanatlarý Kulübü, ÝTÜ'yü halk
müziðinin eþsiz sesi ile buluþturdu. Etkinlik 24 Þubat
2006'da ÝTÜ Mustafa Kemal Amfisi'nde, Sabahat
Akkiraz, Devri Alem Çok Sesli Müzik Topluluðu ve
Güneþ Bahçesi Müzik Topluluðu'nun konserleri verildi.
HBSK üyelerinin de yer aldýðý konserler, özellikle
halk müziðine gönül vermiþ ve kendi kültürüne sahip
çýkan gençler tarafýndan yoðun ilgi gördü.
Ýlk olarak Güneþ Bahçesi Çok Sesli Müzik Topluluðu
sahne aldý.
Ardýndan da Devri Alem Çok Sesli Müzik Topluluðu
sahne aldý.
Güneþ Bahçesi Çok Sesli Müzik Topluluðu:
Güneþ Bahçesi Müzik Topluluðu, ÝTÜ HBSK Müzik
Topluluðu adýyla 2004 yýlý sonunda kuruldu. Geçen
süreç boyunca çalýþan topluluk halk müziði eserlerini
alýþýlmýþ biçimlerin dýþýnda altyapýsý ile birlikte ortaya
koymayý amaçlamaktadýr. Türk Müziði
enstrümanlarýný çok sesli bir þekilde kullanan topluluk
16 kiþiden oluþmaktadýr. HBSK Orkestrasý ilk
etkinliðini geçtiðimiz yýl UIA - Mimarlýk Kongresi
çerçevesinde vermiþtir.
Grup Üyeleri:
Kaval : Kurtuluþ Cumhur Korkmaz
Ney : Oðuzhan Yüksek
Kemança : Murat Gümüþ
Cura : Ýpek Bilgili
Þelpe Baðlama : Sinan Ayyýldýz
Mýzraplý Baðlama : Ýbrahim Yalçýn Erdoðan
Bam Baðlama : Abdulvahap Önen
Klasik Gitar : Enis Gümüþ
Bas Gitar : Necib Çapar
Solist, Vokal : Güldeniz Akpolat
Solist, Vokal : Fatih AKIN
Vokal : Burcu Turanlý
Vokal : Emrah Deniz
Orkestra Yöneticisi : Sinan Ayyýldýz, Enis Gümüþ
Türk Halk Müziðinin özünü bozmadan, deðiþik
armoniler kullanarak yenilenmesi ve dünyaya açýlmasý
için çalýþan bu topluluklar, HBSK bünyesinde
önümüzdeki dönemler için hazýrlýklarýný
sürdürmektedirler.
Konserin son bölümünde ise Türk Halk Müziðinin
"Diva"sý Sabahat Akkiraz sahne aldý. Çeþitli kültür ve
yörelerden derlediði türkülerini dinleyicilerinin yoðun
desteði eþliðinde seslendirdi.
Ilgýn Yýldýz, [email protected]
Devri Âlem Çok Sesli Müzik Topluluðu:
Devri Âlem Çok Sesli Müzik Topluluðu 2003 yýlýnýn
Ekim ayýnda çalýþmalarýna baþladý. Topluluk,
Türkiye'de ilk kez baðlamadaki tüm teknikleri
kullanarak türküleri koro anlayýþýyla bütünleþtirmiþtir.
Türküler dýþýnda diðer halklarýn müziklerini de icra
eden topluluðun enstrüman açýsýndan hedefi yerel
sazlarýn geleneksel kullanýmýnýn yaný sýra çaðdaþ
anlayýþýn hakim olduðu bir çizgiye çekmektir.
Ezgilerin vokal uygulamasýnda ise ana ezginin
geleneksel okunuþundan taviz vermeden koroda
modern denemeler yapmaktadýr.
Orkestra Üyeleri :
Koro
Soprano : Hatice Yalçýndað - Elif Bengi Taçalan
Alto : Suna Uzuner - Birgül Uzundað - Eylem Öztaþ
Tenor : Metin Aksoy - Mesut Kol - Cihan Albeni
Bas : Fatih Tombak-Hasan Taþ
Enstrumanlar
Cura : Ufuk Elik
Soprano Baðlama :Güven Türkmen - Sinan Ayyýldýz Ufuk Ellik- Evren Hacýoðlu
Alto Baðlama : Ufuk Zengin - Orhan Bilge
Tenor Baðlama : Ýbrahim Yalçýn Erdoðan
Bas Baðlama : Necib Çapar
Perküsyon : Celalettin Akdað
Orkestra Þefi : Ali Kazým Akdað
Sanat Danýþmaný : Erol Parlak
Sabahat Akkiraz:
Sabahat Akkiraz 1955'te Sivas'ta doðdu. Sabahat
Akkiraz, daha 13 yaþýnda Arif Sað ve Orhan
Gencebay'ýn sazlarý eþliðinde ilk 45'lik plaðýný çýkardý.
Almanya'daki yaþamý süresince ustalarým dediði;
Feyzullah Çýnar, Aþýk Daimi, Davut Sulari ve Muhlis
Akarsu ile tanýþtý ve desteðini gördü. 1983 yýlýnda ilk
profesyonel albümü "Þafak Söktü"yü Musa Eroðlu ile
yaptý.
1985 yýlýnda Ýstanbul'a taþýndý ve ayný yýl Arif Sað ile
çalýþmaya baþladý. Þimdiye kadar 13 albüm, 7 LP
yaptý. Albümlerinde çoðunlukla kendi derlediði
Türküleri, deyiþleri ve uzun havalarý seslendirdi.
Seslendirdiði derlemeleri dýþýnda yüzlerce derlenmiþ
eseride arþivinde bulunmaktadýr.
ÝTÜ'den “Cimri” Geçti
ÝTÜ Mezunlar Tiyatrosu ve Seyyar Sahne ile ÝTÜ
Tiyatro Kulübü'ne baðlý olarak faaliyet yürüten ÝTÜ
Sahnesi'nin ortak çalýþmasý olan Moliere'nin ünlü
"Cimri"sinin son gösterimleri 15 Þubat Çarþamba ve 16
Þubat Perþembe günlerinde saat 18.30'da ÝTÜ Maslak
Yerleþkesi Kültür Sanat Birliði'ndeki (KSB) Oditoryumda
sahnelendi. Böylelikle ÝTÜ'nün sahnelerinden çok
baþarýlý bir oyun daha geçmiþ oldu. Ýnsanoðlunun acý
gerçeði olan doymak bilmez açgözlülüðünün, çevresini
ve kendini yok edecek düzeydeki biriktirme duygusunun
en güzel anlatýldýðý oyunlardan biri olan "Cimri" insanýn
yaþayabileceði onca güzellik varken, kendi doðasýna
aykýrý olarak sadece servet edinmeyi, hiç harcamamayý
amaç edinmiþ ve sonunda paranoya dönmüþ bir cimriyi
ele alýyor.
Yönetmen: Celal Mordeniz ve Erdem Þenocak
Gülden Aral: Valere
Seçin Bozacý: Seslendiren (1: sahne), Claude,
Komiser
Senem Donatan: Elise
Burak Ergene: 1. Uþak, Komiser Yardýmcýsý
Aslý Iþýltan: Cleante
Efe Keleþoðlu: Seslendiren (1. sahne), Jacques Usta
Hilal Öksüz: Mariane
Mahmut Nizem Özlütaþ: Harpogen
Esma Þenel: La Fleche
Erdem Þenocak: Anselme
Savaþ Yýldýrým: Simon Efendi, 2. Uþak
Gülçin Yücel: Frosine
Herkesin bildiði bu komedi oyunda, oyuna getirilen
farklý bir yorumla oyunun kalitesinin artýrýlmýþ. Kýsaca
analiz edersek oyunun en iyi yaný sahne üzerinde
Molieresk yapýsýný yitirmeden gerçekleþtirilen farklý üslup
denemelerinin olmasýdýr. Oyunun giriþ kýsmý orijinale
sadýk kalýnarak Fransýzca seslendirilirken harmanlanmýþ
Türk mizah anlayýþýný yer yer yansýtan replikler ile oyun
yerel bir anlayýþa indirgenerek daha samimi bir
oyunculuk sergilenmesi saðlanmýþ. Karadeniz þivesi,
Osmanlý kýyafet ve konuþmalarý, kukla gösterisi oyununu
uyarlanýþýndaki yaratýcýlýða birer örnekti. Oyundaki erkek
karakterlerin bazýlarýnýn bayan oyuncular tarafýndan
canlandýrýlmasý ise dikkat çekti. Bu son iki oyunda
salonun tamamen dolu olmasý bize ÝTÜ'lülerin tiyatroya
olan ilgilerinin arttýðýný gösterdi.
Ömer Elmasrý, [email protected]
www.gazete.itu.edu.tr
GARDEN BUS
Maslak’taki Ayazaða dönemecinde bulunan
otobüsten lokantanýn sahibi Ali Osman Usta,
30 yýllýk deneyimi ve zengin menüsü ile
ÝTÜ’lülere hizmet veriyor.
Þipariþ için:
0212 2865708-09
23
arýyorum
24 þubat 2006
Ýnsan Kaynaklarý ve
Biliþim Zirvesi’06
Öðrencilerde kariyer bilinci oluþturmak ve biliþimin
öneminin bilincine vararak ileriye yönelik kariyer hedeflerini
þekillendirme þanslarýný arttýrmak amacýyla Ýstanbul Teknik
Üniversitesi Matemematik ve Bilgisayar Öðrenci Kulübü
tarafýndan 22-24 Mart 2006 tarihleri arasýnda ÝTÜ Süleyman
Demirel Kültür Merkezi'nde gerçekleþtirilecek olan ÝTÜ Ýnsan
Kaynaklarý ve Biliþim Zirvesi '06 ilgili çalýþmalar tüm hýzýyla
devam etmektedir.
Y.Doç.Dr Ali Ercengiz'in danýþmanlýðýnda ve Matematik
Bölümü Öðrencilerinden Emre Sevinç, Murat Ramazanoðlu
ve Bülent Duman'ýn kurucu öðrenciler olarak çalýþmalarýnýn
sonucunda 1996'da kurulan
Matemematik ve Bilgisayar
Öðrenci Kulübü 2000 yýlý sonrasý çalýþmalarýna hýz vermiþtir.
Kulübün misyonu matematik ve bilgisayar konularý ile ilgili
döküman havuzu oluþturmak, öðrenciler arasýnda iletiþimi
saðlamak ve yardýmlaþma bilinci oluþturmak, Matematik
Mühendisliði'nin tanýmýný yapmak ve sektördeki yerini
belirlemek. Biliþim ve teknoloji alanýnda düzenlediði seminer
ve organizasyonlarla sistem mühendisliði, veri tabaný
yöneticiliði,yazýlým mühendisliði ve network uzmanlýðýný
üyelerine tanýtarak gelecekte yönelecekleri dalý seçmelerine
yardýmcý olan kulüp ayrýca C# gibi programlarýn ücretsiz veya
çok düþük ücretli kurslarýný düzenleyerek katýlan üyelere
kendilerini geliþtirmeleri için imkanlar saðlamýþtýr. Tüm
bunlarýn yanýnda kulüp þiir ve müzik dinletileri, Matematik ve
mühendislik bölümü öðretim görevlilerinin katýlýmýyla çeþitli
forumlar ve anketler düzenleyerek öðrenci ve öðretim
görevlisi iletiþimini saðlamaktadýr. Bu baðlamda düzenlenen
organizasyonlardan biri olacak olan ÝTÜ Ýnsan Kaynaklarý ve
Biliþim Zirvesi '06 kapsamýnda bir çok etkinlik
gerçekleþtirilecek. Sabancý Holdingin ana sponsorluðunu ,
Yenibir.com'un Ýnternet sponsorluðunu, Milliyet Kariyerim'in
ve Genç geliþim Dergisi'nin Basýn Sponsorluðunu, Zorlu
Holding I-con'un yan sponsorluðunu, Cococola, Nescafe,
Nestle, Aybiss ve Netaþ'ýn ise Hizmet sponsorluðunu
üstleneceði organizasyon süresince Sabancý Holding, Zorlu
Holding, I-con, Türkiye Ýþbankasý, IBM, Turkcell, Netaþ, TEB
gibi sektörün lider firmalarýndan gelecek konuþmacýlarla
ziyaretçilere seminer ve paneller düzenlenecek. Ziyaretçilere
çekiliþlerle daðatýlacak ücretsiz bilgisayar kurslarý, dijital
fotoðraf makinalarý ve bilgisayarlar, imza günleri, yarýþmalar,
aktiviteler ve diðer süprizler ise önümüzdeki günlerde
kulübün internet sitesinden ilan edilecektir.
DEPREM DOÐAL AFET DEÐÝLDÝR!
Onuncu yýlýný kutlamaya hazýrlanan AKUT
Arama Kurtarma Derneði 16 Þubat'ta ÝTÜ
Mezunlarý Derneði'nin öncülüðünde "Deprem
ve Acil Durum" konulu bir seminer verdi.
Tartýþma formatýnda geçen seminer herhangi
bir deprem veya acil durum karþýsýnda neler
yapmamýz gerektiðini öðrenmemizi saðladý.
Semineri veren Akut gönüllü üyesi Yaþar
Özen konuþmasýna Akut hakkýnda bilgi vererek
baþladý. Akut'un depremle özdeþleþtiðini ancak
asýl görevlerinin arama kurtarma olduðunu
vurguladý. Acil durumun tanýmýný yapan Yaþar
Özen, yemek yapma esnasýnda tavanýn
tutuþmasýnýn dahi bir acil durum teþkil ettiðini
söyledi. Depremin aslýnda bir doðal afet
olmadýðý,
depremin
afet
olarak
adlandýrýlmasýnýn sebebinin aslýnda insanlarýn
bilinçsizliðinden kaynaklandýðýný söyleyen
Yaþar Özen, deprem anýnda yapýlmasý
gerekenler konusunda bizleri bilinçlendirdi.
Depremde can kayýplarýna sebep olan en
önemli þeyin panik olduðunun vurgulandýðý
seminerden bazý ilginç ayrýntýlarý sizlerle
paylaþmam gerektiðini düþünüyorum. 17
Aðustos 1999 Marmara depreminde depremin
sebep olduðu can kaybý sadece bir idi. Ölüm
sebebi ise deprem esnasýnda yarýlan yerin
içine bir vatandaþýmýzýn düþmesiydi. Bunun
anlamý ise bu depremde resmi olmayan
rakamlara göre elli bin vatandaþýmýzýn ölüm
sebepleri aslýnda panik, binalarýn güçsüzlüðü
ve yapýsal olmayan hasarlardý (bina içindeki
eþyalarýn devrilmesi). Ayný þekilde 2004 yýlýnda
Ýzmir Urla'da meydana gelen 4.4'lük(hafif
þiddetli) deprem sonrasýnda yýkýlan ya da
hasar gören bina bulunmamasýna karþýn,
hastaneye dört yüz travma vakasý gitmiþ.
Bunun sebebi ise paniðe kapýlan insanlarýn
pencerelerden atlamasý imiþ.
Özellikle panik ve yapýsal olmayan
hasarlara deðinen Yaþar Özen, bina
içerisindeki bütün eþyalarýn sabitlenmesi
gerektiðini, yaþadýðýmýz ve çalýþtýðýmýz
binalarýn yapýsal özelliklerini bilmemiz
gerektiðini ve acil durumlar için kiþisel acil
eylem planý yapmamýz gerektiðini söyledi.
Seminerde en çok ilgimi çeken þeylerden birisi
ise deprem esnasýnda herhangi bir masa ve
benzeri þeylerin altýna asla girilmemesi
gerektiði idi. Oysaki ortaokul ve lise
dönemlerinde bizlere öðretilen þey, bir
nesnenin altýndaki boþluða saklanmaktý.
Bunun çok yanlýþ olduðunun vurgulandýðý
seminerde gösterilen resimler çoðumuzu
hayretler içerisinde býraktý, çünkü yaþam
boþluðu nesnelerin altýnda deðil yan
taraflarýndaydý.
Bu seminer sayesinde deprem öncesinde,
esnasýnda
ve
sonrasýnda
yapýlamasý
gerekenler hakkýnda birçok þey öðrendik.
Öðrendiðimiz en önemli þey ise depremin
doðal afet olarak görülmesinin sebebinin
aslýnda depreme afet kýyafetini bizim giydirmiþ
olmamýzdý. Öyle ki bugün Japonya'da
meydana gelen 7 büyüklündeki bir depremde
can kaybýnýn olmamasý, aslýnda depremin
doðal afet olmadýðýnýn en büyük göstergesi.
Hatice Gökcan, [email protected]
Yaþar Özen
Aydýnlanma 1923 Atatürkçü Düþünce Kulübü
Organizasyon Komitesi
Üç gün sürecek olan organizsyon boyunca Bayezit Öztürk,
Þebnem Dönmez, Haluk Bilginer, Þahan, Milliyet Kariyerim
Yazar Kadrosu, Erdil Yaþaroðlu, Can Dündar, Penguen
çizerleri gibiünlü isimler Ýstanbul Teknik Üniversitesi'nde
konuk edilecek.Türkiye'nin saygýn, baþarýlý, genç potansiyele
önem veren kurumlarý arasýnda köprü görevini üstlenecek bu
etkinlik ilgilenen tüm ziyaretçilerin katýlýmýna açýk ve
ücretsizdir.Kapanýþ konserinin ardýndan yapýlacak kapanýþ ile
etkinlik sona erecektir.
www.matbilg.itu.edu.tr
KÝTAP TOPLAMA KAMPANYASI
Kullanmadýðýnýz ilköðretim ders kitaplarý
Kitap kampanyasýna katýlmak ve baðýþta
ve dergileri, ilköðretim öðrencilerine faydalý
bulunmak istiyorsanýz, Yalangöz Ýlköðretim
olacaðýný düþündüðünüz ATATÜRK ile ilgili
Okulu bilgilerine ulaþmak için kulüple
tüm kitaplarýnýzý Aydýnlanma 1923
iletiþime geçebilirsiniz.
Atatürkçü Düþünce Kulübü aracýlýðý ile
Hatay'ýn Kýrýkhan ilçesine baðlý Yalangöz
Ýlköðretim Okulu'na ulaþtýrabilirsiniz.
www.gazete.itu.edu.tr
www.aydinlanma1923adk.itu.edu.tr
www.aydinlanma1923adk.itu.edu.tr
SESÝNÝ SEN DE ÇIKAR,
SES BÜTÜNLÜÐÜNE DAHÝL OL!
ÝTÜ KLASÝK MÜZÝK KULÜBÜ
ORKESTRASI KURULUYOR
2003-2004 Öðretim döneminin sonlarýna doðru kurulan
ÝTÜ Klasik Müzik Kulübü, Ýstanbul Teknik Üniversitesi içindeki
klasik müzik faaliyetlerine yön vermeyi amaçlamaktadýr.
Klasik müziði anlamak, icra etmek ve müziðin geliþimine
katkýda bulunmak düþünceleri kulübün genel amaçlarý
arasýndadýr.
Kulüp, 14 Ekim 2005'te ÝTÜ Mimarlýk Fakültesi'nde, 27 Ekim
2005'te ÝTÜ Kültür ve Sanat Birliði'nde kulüp tanýþma
toplantýsý, Kültür ve Sanat Birliði ve Mimarlýk Fakültesi'nde
Vivaldi, Mozart, Bach, Haydn, Schubert, Chopin, Tchaikovsky
gibi klasik batý müziði bestecilerini tanýtan bir belgesel
serisinin gösterimlerini yapmýþtýr.
2004 yýlýnda Gümüþsuyu ve Maslak yerleþkelerinde
konserler vermiþ, il içindeki diðer üniversitelerde faaliyet
göstermiþ ve kýþ döneminde klasik müzik bestecilerini
tanýtmak amacýyla DVD gösterimleri düzenlemiþ olan ÝTÜ
Klasik Müzik Kulübü ayný zamanda ÝTÜ Radyosu'nda
Çarþamba günleri 15.00-17.00 saatleri arasýnda yayýnlanan
''Barok'tan Modern'e'' adlý bir radyo programý yapmaktadýr.
Kulüp, bireysel sunumlarýn yanýnda bahar sonu konserinde
çalacak bir orkestra oluþum çalýþmasý içine girmektedir.
Üyelerinin gerçekleþtireceði dönem konserleri, küçük ölçekli
bir kulüp Klasik Batý Müziði Orkestrasý kurulmasý,klasik batý
müziði icracýlarýnýn ve bestecilerinin vereceði konserler ve
söyleþiler, konser kayýtlarý, icracýlarý tanýtan belgesel içerikli
DVD gösterimleri, ÝTÜ Radyosu'nda yayýnlanacak klasik batý
müziði hakkýnda bilgiler verecek 'Baroktan Moderne' programý
bölümlerinin hazýrlanmasý ve sunulmasý, kulüp tanýtýmý amacý
ile Arýyorum ÝTÜ Gazetesi'nde yazýlar yazýlmasý, ÝTÜ Türk
Musikisi Devlet Konservatuarý, ÝTÜ Erol Üçer Müzik Ýleri
Araþtýrmalar Merkezi ve ÝTÜ Endüstri Ürünleri Tasarýmý
Bölümü’nün yardýmlarý ile yapýlacak bir çalgý tasarým
yarýþmasýnýn düzenlenmesi, arþiv oluþturma çalýþmalarý,
kulüp içi toplantýlarda yeni kuþak besteci ve icracýlarýn
tanýtýlmasý, besteci-dönem analizleri yapýlmasý kulübün
gelecek için planladýðý etkinlikler arasýndadýr.
Bu yeni oluþumda katýlýmcýlar ile tanýþmak amacýyla 16 Mart
Perþembe günü ÝTÜ Kültür ve Sanat Birliði Büyük Salonu'nda
kulüp üyeleri tarafýndan verilecek dinleti ile bir toplantý
yapýlacaktýr. Barok eserlerin çalýnacaðý orkestrada
repertuvarda daha sonralarý modern eserlere ve
düzenlemelerine yer verilmesi düþünülmektedir.Yaylý ve
nefesli saz çalan yorumculara ihtiyaç duyulmaktadýr.
Enstrüman çalanlar ve klasik müziði sevenler bekleniyor.
Ýletiþim bilgileri:
[email protected]
www.klasikmuzik.itu.edu.tr
[email protected]
Funda Asena Aktop Onar- Iþýn Meriç
arýyorum
26 þubat 2006
kadýn
picasso’nun
günlüðünden
sayfalar
Hala okumadýnýz mý? Acele edin!
"Baþkalarý kendi yaþam öykülerini yazar, bense
resim yaparým. Bitmiþ olsa da, olmasa da
tablolarým günlüðümün sayfalarýdýr, böyle
olduklarý için deðerlidirler. Gelecek, tercih ettiði
sayfalarý seçecektir. Seçmek bana düþmez."
Pablo Picasso
Sanat izleyicilerini Türk ve dünya kültürleriyle
buluþturmayý hedefleyen Sabancý Üniversitesi
Sakýp Sabancý Müzesi (SSM), 20. yüzyýlýn en
büyük ressamlarýndan Pablo Picasso'nun
eserlerine ev sahipliði yapýyor. 24 Kasým'da
ziyarete açýlan Picasso Ýstanbul'da baþlýklý
sergi, Türkiye'de dünyaca ünlü bir sanatçýya
ayrýlan ilk kapsamlý sergi olma özelliðini
taþýyor. Picasso'nun 92 yýllýk sanat
yaþamýndaki tüm dönemleri kapsayan sergide,
51 yaðlýboya, 47 çizim, 13 seramik, 12 heykel,
8 gravür, 2 taþbaský ve 2 duvar halýsý olmak
üzere, ressamýn tüm dönemlerini kapsayan
135 eser yer alýyor.
Sanatçýnýn torunu Bernard Ruiz-Picasso
tarafýndan, Paris ve Barselona'daki Picasso
Müzeleri, Musée d'art moderne Lille
Métropole, FABA (Fundación Almine y Bernard
Ruiz-Picasso para el Arte) ve aile
koleksiyonlarýndan seçilen eserler, sanatçýnýn
Ýspanya'daki gençlik yýllarýna ait çizimleri de
içeriyor. Sergide ayrýca, Picasso'nun çalýþtýðý
stüdyolarýn ve yakýn çevresindeki kiþilerin,
ünlü
fotoðrafçýlar
tarafýndan
çekilen
fotoðraflarý sunuluyor.
SSM, sergi süresince düzenleyeceði etkinlikler
aracýlýðýyla, baþta çocuklar ve öðrenciler
olmak üzere, Picasso'yu geniþ kitlelere
tanýtmayý hedefliyor.
Sabancý Holding'in desteði ve FABA ile
Ýstanbul Fransýz Kültür Merkezi'nin katkýlarýyla
düzenlenen Picasso Ýstanbul'da, 26 Mart
2006'ya kadar açýk kalacak.
balýýk ve þiþeli natürmort
www.gazete.itu.edu.tr
Düzenli Müze Konuþmalarý
Zamanlama: Her çarþamba saat 20:00
Süre
: 20 dakika
Program
: "Haftanýn Sanat Eseri" üzerinde
ressamýn kullandýðý teknik, ýþýk, renk, bakýþ
açýsý ve resme ait unsurlar irdelenecek.
Zamanlama: Her cumartesi saat 14:00
Süre
: 45 dakika
Program
: Belirli bir temaya baðlý olarak
birden fazla sanat eserine odaklanýlacak,
ressamýn yaklaþýmlarý, ilham kaynaklarýný
nasýl yorumladýðý, kullandýðý teknik, parçasý
olduðu bir akým, etkilendiði bir konu gibi
temalar iþlenecek.
Bu düzenli programlar, müze
kapsamýnda ücretsiz sunulacak.
bileti
92 Yýllýk Sýnýrsýz Yaratýcýlýk
On yaþýndan itibaren sanatýn içinde yoðrulmuþ
bir insan... 20. yüzyýlýn modern sanatýna
tanýklýk etmiþ bir ressam... "Bana göre resimde
arayýþýn hiç mi hiç önemi yok. Aslolan bulmak."
diyen ve yeteneðini sanatýn hemen her alanýna
taþýyan bir dahi... PABLO PICASSO!..
Her þeyden önce bir ressamdý ancak çizim,
baský, heykel, seramik ve tiyatro tasarýmý
yapmanýn yaný sýra, oyun ve þiirler de
yazýyordu. Yaratma gücüne inancý tamdý,
yeniliklere son derece açýktý. Büyük bir
merakla deneyler yapar, hem çaðdaþý
sanatçýlardan, hem de eski büyük ustalardan
kültür sanat hayat
PABLO PICASSO
José Ruiz Blasco ve María Picasso López'in
oðlu olarak 1881'de Ýspanya'nýn Malaga
kentinde doðdu.
Adýný, Pablo Diego José Francisco de Paula
Juan Nepomuceno María de los Remedios
Crispín Crispiniano Santísima Trinidad koydular.
Çizimlerini resimli Fransýz dergilerine
vermeye baþladý. L'Assiette au beurre dergisinin
illüstrasyon yapma teklifini, ressam olarak ün
yapmak istediðini belirterek reddetti.
1902'de stüdyosunu þair Max Jacob'la
paylaþýyordu. Paralarý azdý, ýsýnmak için
çizimlerini yakýyordu.
Sanatçýlara modellik yapan Fernande Olivier
ile tanýþtý. Fernande Picasso'nun yanýna
taþýnarak, 1912'ye kadar hayatýný paylaþtý,
birçok eserinin esin kaynaðý oldu.
1912'de badana boyasý kullanarak kübizminin
yeni bir evresini baþlattý. Fernande'den ayrýlarak
Eva Gouel ile birlikte Avignon dýþýndaki
Sorgues'a yerleþti.
Birinci Dünya Savaþý'nýn baþladýðý 1914'te
bankadaki bütün parasýný çekti. Ýspanya tarafsýz
statüde olduðundan, diðer Ýspanyollar gibi
askere gitmedi ve Fransa'da kaldý.
1917'de Parade üzerinde çalýþmak üzere
Roma'ya gittiðinde, Rus Balesi dansçýlarýndan
Olga Kokhlova ile tanýþtý. 1918'de evlendiler. 4
Þubat 1921'de oðullarý Paulo doðdu.
1930'da Paris'in kuzeybatýsýndaki Boisgeloup
þatosunu satýn aldý, heykel stüdyosu kurdu.
1935'te bir süre resmi býrakarak þiir yazdý.
Marie-Thérèse kýzý Maya'yý doðurdu.
1937'de, cumhuriyetçilerin Paris Dünya
Fuarý'ndaki
pavyonuna
konmak
üzere
kendisinden istenen duvar resmini yapmayý
kabul etti. Almanlarýn Basklarýn tarihsel baþkenti
Guernica'yý bombalamasý üzerine, bu dehþet
verici olayý resmine yansýttý. Fuar 30 milyon kiþi
tarafýndan ziyaret edildi. Guernica, 1938'de
Ýngiltere'de sergilendi, ertesi yýl da ABD'de
gösterildi. Eser, 1981'e kadar New York'taki
Museum of Modern Art'da kaldý, daha sonra
Ýspanya'ya getirildi.
1943'te tanýþtýðý genç ressam Françoise
Gilot, yýlýn sonlarýna doðru sanatçýnýn
çalýþmalarýnda belirmeye baþladý. Komünist
Parti'ye katýldý.
15 Mayýs 1947'de Françoise ile Picasso'nun
ilk çocuklarý Claude doðdu. Ýkinci çocuklarý
Paloma ise 19 Nisan 1949'da doðdu.
1950 yýlýnda Lenin Barýþ Ödülü'nü aldý.
1952'de Vallauris'deki ortaçað þapelinin bir
barýþ tapýnaðý olarak bezenmesi üzerinde
çalýþmaya baþladý. Yýl sonunda bitirdiði panolar
1954'te yerine yerleþtirildi. Ayný yýl müstakbel
karýsý Jacqueline Roque Hutin'le tanýþtý.
Jacqueline'le birlikte Paris'ten tamamen
ayrýlarak Cannes'a yerleþti. Henri-Georges
Clouzot, sanatçýyý Nice'teki film stüdyosunda
þubat 2006
"Ortaya neyin
çýkacaðýný
önceden
bilemezsiniz,
ama çizmeye
baþlar
baþlamaz bir
fikir ya da bir
öykü doðar.
Hepsi bu.
Sonra öykü
geniþler,
yaþamda ya da
sahnede
olduðu gibi. ve
çizim baþka
çizimlere
dönüþür, týpký
bir romandaki
geliþme gibi."
P.Picasso
çalýþýrken gösteren Le Mystère
Picasso filmini çekti.
1958'de Ýkarus'un Düþüþü adlý ünlü tablosunu
tamamladý. Ayrý panolar halinde yapýlan duvar
resmi, Paris'teki UNESCO binasýna yerleþtirildi.
1961'de Jacqueline'le evlendi ve son
stüdyosunu kurdu.
1962'de ikinci kez Lenin Barýþ Ödülü'nü aldý.
Kadýn Baþý heykelinin maketini 1964'te bitirdi.
18 metre yüksekliðinde çelik heykel, 1967'de
Chicago Þehir Merkezi'ne dikildi.
700'ü aþkýn yapýtýný kapsayan Picasso'ya
Saygý sergisi, 1966 yýlýnda Paris'teki Grand
Palais, Petit Palais ve Bibliothèque Nationale'de
açýldý. Sergiyi 400.000 kiþi gezdi.
1971'de 90. yaþ günü nedeniyle Louvre
Müzesi'nde yapýtlarýnýn bir bölümü sergilendi.
8 Nisan 1973'te öldü, iki gün sonra
Vauvenargues þatosuna gömüldü. Dul karýsý,
Vazolu Kadýn'ý bronza döktürerek mezarýnýn
baþýna diktirdi.
1970-1972 arasýndaki son yapýtlarýndan
kendi eliyle derledikleri ve son seramikleri,
Avignon'daki Palais des Papes'ta sergilendi.
ZÝYARET SAATLERÝ
26 Mart 2006’ya kadar arasýnda Pazartesi hariç her gün
10:00-18:00 (Salý, Perþembe, Cuma, Pazar)
10:00-22:00 (Çarþamba, Cumartesi)
BÝLET FÝYATLARI
Tam bilet
: 10 YTL
Grup bileti
: 7 YTL (en az 10 kiþi)
Ýndirimli bilet : 3 YTL (Öðrenciler, Öðretmenler, 60
yaþ üstü ziyaretçiler)
Ücretsiz giriþler: 14 yaþý ve altý çocuklar ile 1
refakatçisi, engelliler ve 1 refakatçisi
ÝLETÝÞÝM
Adres :
Sakýp Sabancý Caddesi No:22
Emirgan 34467 Ýstanbul
Telefon :
0212 277 22 00
Faks
:
0212 229 49 14
E-posta :
[email protected]
Ýnternet :
http://muze.sabanciuniv.edu
Katkýlarýndan dolayý Sayýn Aslýhan Erkmen’e teþekkür ederiz.
þallý kadýn
mavi elbiseli kadýn
keçi baþý
27
otoportre
ilham alýr ve esin kaynaklarýný özgün bir sanata
dönüþtürürdü. Vaktinin çoðunu stüdyosunda ya
da atölyelerde geçirirdi. Eser yaratmanýn yeni
yollarýný keþfetmekle kalmaz, çoðu kez kabul
görmüþ teknikleri, malzemeleri ve geleneksel
konularý alaþaðý ederdi. 92 yýllýk uzun yaþamý
boyunca yarattýðý eserler, 20. yüzyýlýn modern
sanatýna büyük katkýda bulundu.
arýyorum
oyun
gezi
arýyorum
28 þubat 2006
SOKAK SOKAK
ÝSTANBUL
arnavutköy
bir baþka,
yalýlarýn diyarýnda gezinti...
"Deniz kýyýsýnda bin kadar baðlý bahçeli evlerden
oluþmuþtur. Bu evlerin hepsi de Rum ve Yahudilere aittir.
Camî, mescit, medrese ve imareti yoktur. Küçük bir
hamamý vardýr. Dükkanlarý dar yerde olduðundan, bað ve
bahçesi azdýr. Ekmek ve peksimedi beyazdýr. Yahudileri
zevk sahibi ve ehl-i sazdýr. Rum hrîstiyanlarýnýn çoðu
Laz'dýr. Müslüman cemâati çok azdýr. Akýntýburnu'ndan
içeri doðru bir körfez ve liman vardýr. Kýþýn birçok
gemiler burada kýþlar. Fakat Akýntýburnu kayalýk
olduðundan, burasý pek tehlikelidir. Gemi geçirmekte
zorluk çekilir."
EVLÝYA ÇELEBÝ (Seyahatnâme Cilt 1, Sa. 347)
Gezginler pîri Evliya Çelebi böyle anlatýr 17. yüzyýl
Arnavutköyü'nü… Bugün Boðaziçi'de Kuruçeþme ile
Akýntýburnu arasýndaki sahilde ve bu sahile açýlan vadi
boyunca, yamaçlarda kurulu, halen Beþiktaþ ilçesine baðlý
bir semt olan Arnavutköyü'nün çehresi epey deðiþmiþtir. Bir
yüzyýl daha yukarýda tasviri yapýldýðý gibi kalabilen
Arnavutköyü 18.yy sonlarýna doðru geçirdiði yangýn felaketi
sonucu Yahudi nüfusunu kaybetmiþtir. Yahudilere ait birçok
ev, özellikle de yalý boyu diye tâbir edilen sahil þeridi,
tamamen yanmýþtýr. Bunun sonucunda Yahudiler burayý terk
etmiþler ve yerlerine Müslümanlar yerleþmiþlerdir. Bugün
halâ hayranlýkla seyrettiðimiz sivil mimarînin en güzîde
yapýlarý da bu dönemden sonra yapýlmýþtýr.
Bir aralýk sabahý, sýrtýmý boðazýn ýlýk rüzgarýna vermiþ
halen Ýstanbul'un en gözde semtlerinden olan
Arnavutköyü'nü izliyorum. Yaný baþýmda sert akýntýsý ile
meþhur Akýntýburnu ve bütün kurþunî aðýrlýðý ile Boðaziçi
eþliðinde geceden yaðan yaðmurla ýslanmýþ dar
Arnavutköyü sokaklarýna dalýyorum. Yaðmur inceden
atýþtýrýyor. Kimsecikler yok caddelerde, sahil yolu gelen
giden araçlarla biraz hareketli gibi. Ýskelenin karþýndan
girilen Beyaz Gül sokakta esnaf kepenklerini yeni açýyor.
Paslanmýþ kepenk demirlerinin açýlýrken çýkardýðý ses
sokakta yankýlanýyor. Ýnsaný þaþýrtan dinginliði bozan yegâne
etki, bu ses. Burasý þehrin göbeðinde þehrin telaþýndan
bihaber sanki. Cadde boyunca ilerliyorum. Ýki arabanýn
ancak geçebileceði geniþlikte olan bu cadde, saðlý sollu
www.gazete.itu.edu.tr
ahþap yapýlarla süslü. Arnavutköyü sakinleri semt
dokusunun korunmasýna önem veriyorlar. Öyle ki yeni
yapýlan evler bile ahþap kaplama. Beyaz Gül sokak, sahilden
Arnavutköyü sýrtlarýna kadar götürdü beni. Bu caddeyi
gezerken; dar sokaklarý, kâgir ve ahþap binalarý ile
Ýstanbul'da hýzla kaybolan "mahalle" dokusunu iliklerime
kadar hissettim. Ayrýca semtte 19. yy þehir anlayýþýnýn halen
yaþatýlýyor olmasý, istenildiðinde tarihi dokuya nasýl sahip
çýkýlabileceðini gözler önüne seriyor. Yaðmur da gezintime
eþlik etmeye karar vermiþçesine hýzlanmaya baþladý. Ben de
eski ahþap bir yalýnýn sundurmasý altýna sýðýndým; çünkü
yaðmur epey þiddetlenmiþti. Yaðan yaðmurun sesinden
baþka bir ses duymadan bir müddet sokaðýn sakinliðini
dinleyip, sýra sýra dizilmiþ kimi yorgun yýpranmýþ kimi de
yepyeni cývýl cývýl renkleri ile semtin simgesi olan yapýlarý gri
bulutlarla kaplý bir Ýstanbul sabahýnda doyasýya seyrettim. O
kadar ki bir arabanýn sesi ile irkilene kadar Ýstanbul'da
olduðumu unuttum. Arnavutköyü dar sokaklarýnýn insan
ruhunu dinlendiren bir havasý var. Yaðmur gezime devam
etmeme izin verecek dinginliðe ulaþýnca, sýðýndýðým yerden
çýktým ve bu sevimli semtin dar sokaklarýnda her biri
resmedilmeyi hak eden ahþap evlerin fotoðraflarýný çekmeye
koyuldum.
Arnavutköyü sýrtlarýna çýkýnca yozlaþmýþ Ýstanbul bütün
çýplaklýðý ile kendini gösterdi. Gecekondu tarzý çarpýk yapýlar
semtin dokusu ile tezat oluþturuyor. Ama bu tezata raðmen
sahil ve sýrt o kadar kesin bir çizgi ile ayrýlmýþ ki birbirinden;
sahilde özentisiz mimari ile yapýlmýþ yapýlar bulmak zorken,
ayný þekilde sýrtlarda da cumbalý odalarý ile sokaðý
selamlayan bir ev bulmak imkansýz. Bu ayrým affettiriyor
çarpýk yapýlaþmanýn çirkinliðini. Bir de yok olmuþ meþhur
Arnavutköy çileði yetiþtirilen bahçeli evler, bu varoþlarda
yaþamaya devam ediyor. Tek bir farkla o da; artýk bu çileðin
yerine bahçelerde sebze yetiþtirilmesi. Ne yazýk ki, 1960 dan
sonra yavaþ yavaþ yok olan bu lezzet þimdilerde sadece özel
bahçelerde yetiþtiriliyor. Þimdilerde sadece adý ve bilenlerin
damaðýndaki ince hoþ tadý kaldý… Bugün her ne kadar
bahçeli varoþ evlerinde bu meþhur çilek yetiþtirilmese de
görüntü itibari ile Arnavutköyü'nün eski bahçeli sýrtlarýna olan
özlemi bir an olsun dindiriyor.
gezi
Arnavutköyü sýrtlarýndan sahile doðru inmeye
baþlýyorum. Bu kez Beyaz Gül sokaðýna paralel bir cadde
olan Kireçhane sokaðýndayým. Yaðmurun ýslak dostluðu
artýk beni terk etmiþti. Semtin canlanmaya baþladýðýný
sokakta yürüyen üç beþ insan ve ara sýra yanýmdan geçen
birkaç arabadan, ha bir de sevimli kedilerden
anlayabiliyordum. Her sokak baþýnda en hýnzýr halleri ile
poz veren bir kedi görmek mümkün bu semtte.
Orta yaþlý bir adam; bir elinde oltasý öteki elinde tuttuðu
balýklarý koyduðu plastik kova, kafasýnda kasketi, ayaðýnda
sarý çizmeleri ile su birikintilerine basarak aðýr aðýr evine
doðru gidiyordu. Emekliliðini böyle tarih kokan sakin bir
semtte, Boðaziçi'nin ayrýcalýklý manzarasýný seyredip balýk
tutarak geçirmek her kula nasip olmaz. Kireçhane Çýkmazý
sokaðý sonunda ahþap bir Rum okulu var. Bu okulun
önünden geçip Satýþ Meydaný sokaðýna geliyorum. Burada
semtin ender taþ yapýlarýndan biri olan Taksiarhes Rum
Kilisesi var. 19.yy'ýn ikinci yarýsýnda inþa edilmiþ. Yönümü
tekrar sýrta çeviriyorum. Kilisenin yanýndan geçip Abdulhak
Molla sokaðýna sapýyorum. Bu sokak semtin kuzeydoðu
yönündeki yamaca bir merdivenle baðlanýyor.Güneþ
bulutlarýn arkasýndan gülmeye baþlýyor. Islak caddeleri
üstüne düþen güneþ ýþýðýnýn yarattýðý yakamozlar yerleri
elmas dökülmüþçesine parýldatýrken merdivenleri
týrmanmaya baþladým. Tepeye kadar çýkýnca insaný
hayrete düþüren inanýlmaz bir manzara ile yüz yüze geldim.
Önümde yada daha doðrusu ayaklarýmýn altýnda
Arnavutköy ve Boðaziçi… Arnavutköyü tepeden izlemenin
verdiði hazla öylece kalakaldým. Ufukta köprü ile
bütünleþmiþ bulutlar, önümde serili duran Boðaziçi, kýrmýzý
kiremitli çatýlar ve onlarý birbirinden ayýran dar sokaklar
anlatýlmasý güç yaþanýlasý bir an sunuyordu, bu anýn tadýný
çýkarabilenlere. Yamaçlardaki evler yüzünü boðaza
dönmüþ Boðaziçi'nin eþsiz güzelliðini hayran hayran
izliyorlar. Kapalý gökyüzünün aðýr ve kasvetli görünüþü
sakin semtin ruhuna uhrevî bir lezzet katýyordu. Onu
bambaþka gösteriyordu. Ve gökyüzünün bir açýlýp bir
kapanmasý ile meydana gelen ýþýk oyunlarý sokaklara; bir
hüznü ve yalnýzlýðý, bir neþeyi ve yaþamýn renklerini
yansýtýyordu.
arýyorum
þubat 2006
Arnavutköy'ün en canlý sokaðý Francala sokaðýdýr.
Burasý sahil yolunun hemen paralelinde saðlý sollu
lokantalarýn ve tipik Osmanlý yalýlarýnýn olduðu bir cadde.
Balýk lokantalarý bir yüzünü sahile bir yüzünü bu caddeye
çevirmiþ. Cadde sonunda polis karakolu bulunuyor ki
karakol binasý da 1843'te inþa edilmiþ kagir bir Osmanlý
yapýsý. Karakolun hemen bitiþiðinde ise semtin ilk Osmanlý
mimarî eseri olan Tevkifiye Camî yer almaktadýr. Ýkinci
Mahmut zamanýnda 1822 yýlýnda yaptýrýlmýþtýr. Zaten
semtte bu tip eserler görmek çok zor. Yapýlan kimi çeþmeler
( Beyhan Sultan Çeþmesi vs. ) de günümüze
ulaþamamýþtýr. Camînin hemen karþýsýndaki sahile
gidiyorum. Hem biraz boðazý seyretmek ve soluklanmak
hem de bu nefis gezinin tadýný içime sindirmek için.
Martýlarý, kýyý þeridinde balýk tutan ve yürüyen insanlarý
izledim.
Kartpostallarda ve arþivlerde Arnavutköy klasiði olarak
yerleþmiþ sahil yalýlarý boyunca yürüyorum. Bu yalýlar hiç
deðiþmeyen çehresi ile boðazý selamlýyorlar. Arnavutköyü
sokak düzeni o kadar muntazam ki her ana sokak boðazý
dikine kesiyor. Böylece her yerden boðaz görülebiliyor.
Hiçbir sokak diðerine bencil deðil bu güzelliðin seyrini
paylaþmada. Eðer Arnavutköyü'ne yolunuz düþerse
mutlaka sýrta doðru çýkýn. Buradan Boðaziçi'ni seyretmek
bir ayrýcalýk. Ýnsanlarýn neden yüzyýllardýr bu þehre tutkun
olduklarý anlaþýlýyor tepeden boðaza bakýnca …Gezintim
boyunca bir sahil bir sýrt arasýnda mekik dokudum,
Arnavutköyü yamaçlarýnda. Ve son kez inerken dönüþ
yolunda yamaçtan býraktým kendimi caddenin eðimine
direnç göstermeksizin. Karþýmda boðaz dokunsam
deðecek kadar yakýn, yüzüme vuran rüzgarýn etkisi ile
sarhoþ, bir solukta indim sahile. Nefes alýþým hýzlanmýþ ve
terlemiþtim. Dönüþ vakti son kez dönüp baktým
Arnavutköyü'ne
sokaklarýnda güneþin parýltýlarý
koþuþuyordu ve bir ilkbahar kýrýntýsý vardý bu parýltýda.
Sanki bana güzel bir hoþçakal busesi kondurmak ister
gibi…Ben dönüp giderken arkamda Arnavutköy kendini
hayatýn o bilindik akýþýna býrakmýþtý çoktan…
Sefa Demir
www.gazete.itu.edu.tr
29
güncel
arýyorum
30 þubat 2006
Sayý! Avantaj ÝTÜ
Tenis Kulübü'nde!!!
ÝTÜ Tenis Kulübü 2002 Aralýk ayýnda ÝTÜ'de
tenis sporuna verilen önemi yetersiz bulan tenis
sever öðrenciler tarafýndan, bu spora gereken
deðeri vermek amacýyla kuruldu. Tenis kulübü
kurulduðu ilk sene 150 kiþiye tenis kursu vererek
güzel bir baþlangýç yaptý. Ali Üstün, Selçuk
Baþtürk, Barbaros Bensoy ve Nihat Onur Ýnan
oluþan erkek A takýmý, ÝTÜ'yü Akdeniz
Üniversitesi'nde yapýlan üniversiteler arasý Süper
Lig müsabakalarýnda temsil ederek Türkiye
6.lýðýný elde etti.
Tenis Kulübü yönetim kurulu üyelerinin
birbirleriyle daha çok kaynaþmasýný saðlamak
üzere çeþitli sosyal aktiviteler de düzenledi. 2005
yýlýnda kortlarýn yenilenmesiyle birlikte Nisan
ayýnda yapýlan spor þenliði tenis turnuvasý, ÝTÜ
Tenis ligi ve TTF (Türkiye Tenis Federasyonu)
1.Lig Tenis müsabakalarý sayesinde ÝTÜ Tenis
Kulübünü daha geniþ bir kitleye ulaþtýrdý ve büyük
baþarýlar saðladý. Türkiye Üniversiteler Arasý 1.Lig
Müsabakalarý'nda Gökçe Önal, Burcu Albayrak,
Müge Kuleli, Gizem Karakan'dan oluþan ÝTÜ
Bayan Tenis Takýmý 2005 yýlýnda birinciliði aldý.
Kulüp, gittikçe organize olan yapýsýyla, kortlardan
kulüp odasýna, üyelerden oyuncularýna kadar
kendini gün geçtikçe geliþtiriyor. ÝTÜ Tenis kulübü
bu sene üyelik sisteminde yaptýðý yeniliklerle
kulübü daha canlý ve cazip hale getiriyor. Üyelere
tanýdýðý olanaklarla tenisçilerin kendilerini
geliþtirebilmeleri için büyük avantajlar saðlýyor.
ÝTÜ Öðrenci Tenis Kulübü Üyelik kapsamýnda
sunulan olanaklar:
Üyelerden dijital resim yollayanlarýn tenis
bilgileri web sitesinde üyelere özel bölümde
yayýnlanacak.
Üyeler dâhil edilecekleri özel bir e-posta
grubu aracýlýðýyla düzenlenecek kokteyller
ve etkinliklerden haberdar olacaklar ve
ücretsiz katýlabilecekler.
ITN ( Uluslararasý Tenis Seviye ) sistemiyle
üyelerin seviyelerine uygun tenis eþi bulma
olanaðý saðlanacak.
Üyelere raket ve top kiralamasý ücretsiz
yapýlacaktýr. Kort kullanýmý hakkýnda
bilgilendirme
kapsamýnda
yardýmda
bulunulacak, fakat kort kullanýmý için spor
birliði hesabýna ayrýca ücret yatýrýlmasý
gerektiðinden üyelik kapsamý dýþýndadýr.
Kort dýþýnda, tenis teknik eðitimlerine
katýlabileceklerdir. Teknik eðitim dökümanlarý
her üyeye verilecek.
Yýl içinde düzenlenecek turnuvalarda
hakemlik yapmak isteyenlere tenis kurallarý
kapsamýnda eðitim verilecek.
Turnuva ve Lig katýlýmýnda indirim yapýlacak.
Üyelerimizden yönetim kurulunca onay
alýnanlar yönetim kadrosuna baðlý çalýþma
kadrosunda görev alabilecekler.
ÝTÜ Öðrenci Tenis Kulübü 2006 Bahar Dönemi
Faaliyet Programý
ÝTÜ Tenis Kulübü, 24 Þubat 2006 Cuma Günü
süper bir kokteylle yeni sezona giriþ yapmaya
hazýrlanýyor. Uzun süredir devam eden
çalýþmalarý sayesinde yeni sezon için tenis
severlere ve üyelerine birbirinden kaliteli
faaliyetler sunuyor.
3-19 Mart "ÝTÜ Yeni Baþlayanlar Tenis Ligi"
katýlým için ÝTÜ Tenis Kurslarýný bitirmiþ kursiyerler
içinden seçim yapýlacak.
3 Mart- 2 Nisan I.Dönem Tenis Kurslarý
22 Nisan- 21 Mayýs II. Dönem Tenis Kurslarý
24 Mart, 31 Mart, 7 Nisan gösteri maçlarý.
Eski Milli tenisçileri, Türkiye'nin profesyonel
genç tenisçilerini ve spor yazarlarýný ÝTÜ
Kortlarýnda bir araya gelmesi.
18- 21Nisan TTF C Kategorisi ITÜ Erkek Tenis
Takým maçlarý Bahçeþehir Üniversitesi’nde
oynanacak.
01Nisan- 05 Mayýs TTF A Kategorisi ÝTÜ
Bayan Tenis Takýmý maçlarýný Akdeniz
Üniversitesi’nde oynayacak.
06- 10Nisan TTF B Kategorisi müsabakalarý
www.gazete.itu.edu.tr
Geçtiðimiz karlý günlerde spor
merkezi yakýnýndan geçeniniz
var mý? Yaz mevsiminin güneþli
günlerinde cývýl cývýl havasýyla
enerjik, istekli sporcularýn, ya
da sporcu olmak için
çabalayanlarýn kortun
karþýsýndaki odadan gelen
müzik eþliðinde koþturduklarý
kortlar, karlar altýndaydý çok
yakýn zamana kadar. Pürüzsüz,
lekesiz, bembeyaz kar örtüsünü
gördükçe kortlar üzerinde, gece
kortlarýn ýþýðýný yakýp o
beyazlýðýn keyfini çýkaran tenis
kulübü üyelerine
imrenmiþsinizdir oralardan
geçtiyseniz. ÝTÜ Tenis Kulübü
bu, karda kýþta, bunaltýcý
sýcakta, her koþulda keyfini
çýkarmayý biliyor kortlarýn…
ÝTÜ Kortlarýnda yapýlacak.
21 Nisan 2006 ÝTÜ Açýk Tenis Turnuvasý Açýlýþ
Kokteyli
22 Nisan- 14 Mayýs Turnuva maçlarý yapýlacak.
14 Mayýs Turnuva Kapanýþ Kokteyli
düzenlenecek.
Nisan ayý boyunca cuma akþamlarý maç
gösterimleri C Kortunda yapýlacaktýr.
Her ayýn ilk Cumartesi günü okulumuzun
hazýrladýðý ÝTÜ yürüyüþ günlerine ÝTÜ Öðrenci
Tenis Kulübü olarak katýlým olacak.
Ayrýca 3-12 Mart arasýnda yapýlacak olan tenis
turnuvasýnda ÝTÜ Tenis Kulübü, tenis severleri
kortlara bekliyor!!
Þeyda Hatiboðlu, [email protected]

Benzer belgeler