Ocak - Cargill

Transkript

Ocak - Cargill
Cargill Türkiye
Ocak 2012
İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı
•
Yeni nesil tatlandırıcı, yeni nesil ürünler
•
“Sürdürülebilirlik artık zorunluluk”
•
Bölgesel pazara hazırlanın!
•
Sohbet: Kadri Ergen
Cargill - Türkiye
Ocak 2012
22
16
Güncel
Bölgesel pazara hazırlanın!
Cargill Çözümleri
‘yeni nesil’ tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler
20
Güncel
Paul Naar: “Sürdürülebilirlik artık bir seçenek
değil, zorunluluk”
8
İçimizden biri
Cargill Türkiye’nin Y Kuşağı şirketi anlattı
bu sayıda
26
Yenilikçilik
Yenilikçilikte anahtar sizsiniz!
03
Cargill Türkiye’den
- Yeni yıl, yeni yaş ve Cargill Türkiye
04
Aktüel
- Çevre, iş sağlığı ve güvenliğinde sürekli gelişime onay
- Orhangazi Kaymakamı Yurdaer’den fabrika ziyareti
06
Dünyadan
- Provimi’de işlem tamam
- Cargill, Güney Sumatra’nın En İyi Yatırımcısı
08
İçimizden Biri
- Y Kuşağı: “Cargill Türkiye, global kariyer ve gelişim
konusunda önümüze eşsiz fırsatlar sunuyor”
16
Cargill Çözümleri
- Truvia® ile gıda ve içecek ürünlerinde yeni bir
devir başlıyor
Cargill Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş. Adına
Sahibi ve Yayın Müdürü
Mustafa Muzaffer Sayınataç
Yazı İşleri Müdürü
Sera Baysal
[email protected]
Yayın Ekibi
Cenan Celebci
Songül Aras
Yönetim Yeri
Bağlarbaşı, Kısıklı Caddesi
Sarkuysan Ak İşmerkezi
No: 4-A Blok 8-9-10-11
34662 Üsküdar / İstanbul
Tel: 0 216 554 18 00
Faks: 0 216 651 24 17
28
Sohbet:
Orhangazi Muhtarlar Derneği Başkanı:
Kadri Ergen
Baskı
Elma Teknik Basım, Matbaacılık
Çatal Sokak No:11/A
Maltepe - Ankara
Tel: 0 312 229 92 65
Faks: 0 312 231 67 06
Yayın Türü
Yaygın, süreli
Yayın Tarihi
15 Ocak 2012
20
Güncel
- Cargill Gıda Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı
Paul Naar, TGDF Gıda Kongresi 2011’de konuştu
22
Güncel
- 10. İş Ortakları Günü
26
Yenilikçilik
- En iyi çözümleri üretmek...
24
Sohbet
- Hayatın içinde bir adam: Kadri Ergen
30
İnsan Kaynakları
- Y Kuşağı
CargillHaberler - İçindekiler
1
Gıda Güvenliği
Güvenli gıda işimizin temeni oluşturur. Cargill olarak tüm operasyonlarımızda ürettiğimiz ve sattığımız ürünlerin sağlık
açısından güvenliği taahhüt ediyoruz. Gıda güvenliği için yaklaşımımız sıkı hijyen uygulamaları ve kontrol sistemlerini
içeriyor. Bunların etkinliğini düzenli takipler ve sürekli testlerle sağlıyoruz. Firmamızın sahip olduğu güvenilirlik anlayışı
inovasyon ve sürekli gelişmeyi destekliyor. İşbirliği ve kamu-özel sektör ortakları aracılığıyla, dünya genelinde gıda
güvenliğini iyileştirmek için çalışıyoruz.
CargillHaberler
Dünya 2012’ye, biz ise hem yeni yıla hem de yeni
yaşımıza ‘merhaba!’ dedik. Cargill Haberler, bu sayısı ile birlikte 5. Yaşını da kutluyor. Dört yıl ne kadar
da çabuk geçmiş. Cargill Haberler fikri ilk kez çıktığında tüm ekip geceler boyu düşünmüştük; ne anlatacağız, ne yazacağız? Aklımızda soru işaretleri vardı. Ama şunu da iyi biliyorduk ki aslında kendimize
dair anlatacak çok şeyimiz vardı. Belki de işe başlamanın ilk heyecanı olsa gerek, sadece zihnimizi berraklaştıramıyor, aklımızdakilerin bir sıralamasını
yapamıyorduk. Bugün ise 5. Yaşımızda bile hala sizlere anlatmak istediğimiz nice güzel şeyler olduğunu görmek, bizi mutlu ediyor.
‘Ne anlatacağız?’ günlerinden ‘hala anlatmak istediğimiz o kadar çok şey var ki!’ dediğimiz bugünlere
gelmemizde, sizlerden gelen olumlu görüşlerin de
büyük payı var. Bizler, kimi zaman kendi başarı
öykülerimizi kaleme aldık, kimi zaman da etrafımızdakilerin… Bazen bilimsel bir makale ile bazen de
duygu yüklü bir sayfa ile karşınıza çıktık. Ama hep
odağımızda insan vardı.
Bazen bizim, bazen de sizlerin insanımızın yaşamına
yaptığı küçük dokunuşları paylaştık sayfalarımızda... Adına ister kurumsal sosyal sorumluluk deyin,
ister sorumluluk, isterseniz insanlık görevi… Ama
hep güzellikleri paylaştık; ne yaşadıysak, ne düşündüysek ve ne yaşadıysanız, ne düşündüyseniz.
Doğrudan, açık kalplilikle, samimiyetle…
birlikte çalış > üret > başar
Sadece güzellikler miydi geride bıraktıklarımız?
Yayın hayatına merhaba dediğimiz günden bugüne,
krizleri, bir takım sıkıntıları da geride bıraktık. Hep
sizlerle birlikte düşündük, çözüm bulduk, uyguladık
ve birlikte atlattık o günleri. Küresel krizle gelen
zor günlerde hep birlikte ayakta kalmayı başardık.
142 bin çalışanıyla dünyanın 66 ülkesinde faaliyet
gösteren bir şirket olarak, bir buçuk asra yaklaşan
geçmişimizden ve global pazarlardan gelen tecrübe
ve bilgi birikimimizi sizlerle paylaştık.
Müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve yaşadığımız toplumla birlikte daha fazla büyümek için…
Bu sayımızda, İnsan Kaynakları’nca Y Kuşağı olarak
adlandırılan birbirinden yetenekli genç yöneticilerimiz, kendilerini ve şirketi anlattılar. Orhangazi
Muhtarlar Derneği Başkanı Kadri Ergen de kendi
gözüyle yaşadığı kentten ve işinden bahsetti. Biz de
sizlerle Cargill’in yenilikçilik yaklaşımını ve bu yaklaşımı doğrultusunda ürettiği yeni ürünü Truvia’yı
anlattık.
Dedik ya, anlatacak, paylaşacak daha çok şeyimiz
var diye…
İşte, umutlar paylaştıkça çoğalıyor, sorunlar paylaştıkça azalıyor.
Güzel paylaşımların olacağı mutlu bir yıl dileklerimizle!
CargillHaberler - Cargill Türkiye’den
3
Cargill Türkiye’den
Yeni yıl, yeni yaş ve
Cargill Türkiye
CargillHaberler
Devlet Hastanesi’nin yeni ünitelerin açılışı gerçekleştirildi
tırdıkları merkez olan hastaneye
Cargill Türkiye tarafından kazandırılan
Resusitasyon
(Yeniden
Canlandırma) Odası ile ilçedeki diğer
yardımsever kişi, kuruluş ve işletmelerin katkılarıyla hayata geçirilen Yoğun
Bakım Ünitesi’nin açılışı, 14 Aralık
2011 tarihinde gerçekleştirildi.
Orhangazi Devlet Hastanesi, iki yeni üniteye
daha kavuştu. Orhangazi ile birlikte tüm köylerine hizmet veren ve bölgedeki acil durumlarda
112 Acil Ekiplerinin yaralı ve hastaları ilk ulaş-
Açılışta yaptığı konuşmada, yapılan
yardım ve katkılar sayesinde bundan
sonra bölge insanının sağlık ihtiyaçlarına daha iyi
karşılık vereceklerini söyleyen Orhangazi Devlet
Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Cumhur Kara, başta
Cargill Türkiye olmak üzere tüm yardımsever
kuruluşlara teşekkür etti. Başhekim Kara, 5
yataklı Yoğun Bakım Ünitesi’ne de hastaneye
uzun hizmet vermiş olan eski Başhekim Op. Dr.
Ali Ahmet Uslu’nun adının verildiğini kaydetti.
Yeni birimlerin açılış töreninde hazır bulunan
Bursa Vali Yardımcısı Ziya Güler ise hastane
yönetimi tarafından Cargill Türkiye adına hazırlanan teşekkür plaketini Orhangazi Fabrikası
Sorumlu Müdürü Cenan Celebci’ye takdim etti.
Açılışın ardından protokol, yatan hastaları da
ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiler.
Çevre, iş sağlığı ve güvenliğinde sürekli gelişime onay!
Orhangazi Mısır İşleme Fabrikası, yönetim sistemlerinin bağımsız belgelendirmesini yapmak
üzere 1985 yılında kurulan LRQA firması tarafından 2-3 Ocak 2012 tarihlerinde gerçekleştirilen
denetimler sonrasında ISO 14001 ve OHSAS
18001 sertifikalarını yenilemeye hak kazandı.
Denetim, LRQA’nın 3 uzmandan oluşan deneyimli bir ekibi tarafından gerçekleştirildi. Cargill
Gıda Türkiye Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği
(EH&S) Koordinatörü Alev Erbay Çakan, bu yıl
gerçekleştirilen denetimin, yeniden belgelendirme denetimi olduğunu belirtti. Sertifikaların, 3
yıllığına verildiğini ve her yıl yapılan gözetim ve
denetimler ile sürdürüldüğünün onaylandığını
ifade eden Çakan, ISO 14001 Sertifikası’nın 2002
yılından bu yana 4. kez, ilk kez 2008 yılında alınan OHSAS 18001 Sertifikasının ise 2. kez yenilendiğini vurguladı.
Çakan, sertifikaların yenilenmesiyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Orhangazi fabrikamızın tüm uygulamaları, üretim ve destek süreçleri, ürünlerimiz ve dokümantasyonu, ISO 14001 standardı ve çevre mevzuatı-
4
CargillHaberler - Aktüel
na göre incelenerek çevresel etkilerinin sürekli
olarak kontrol altında tutulduğu belgeleniyor. Bu
belge çevresel performansımızın sürekli iyileştirildiği anlamına geliyor. İş Sağlığı ve Güvenliği
yönetim sistemimiz ise insana yönelik tehlikelerin en aza indirilmesi konusunda sürekli gelişim
gösteren performansımızın OHSAS 18001 standardı ve İş kanunu kapsamındaki tüm işgüvenliği mevzuatına göre onaylandığını gösteriyor.”
ISO 14001 Sertifikası 4.
kez, ilk kez 2008 yılında
alınan OHSAS 18001
Sertifikası ise 2. kez
yenilendi.
Cargill Gıda Türkiye yöneticileri, bu yıl 3 Ocak’ta
düzenledikleri geleneksel yeni yıl yemeğinde
Orhangazi basınıyla bir araya geldi. Rahmi Baba
Restaurant’ta gerçekleştirilen yemekte, yerel
basının usta isimlerine Cargill Gıda Türkiye
Murahhas Azası Mustafa Sayınataç, Halkla
İlişkiler Müdürü Sera Baysal ve Orhangazi
Fabrikası Sorumlu Müdürü Cenan Celebci ev
sahipliği yaptı. Bursa basınının duayen ismi
Aktüel
Orhangazi basınıyla neşeli bir akşam
Saruhan Ayber de
gecenin konukları
arasındaydı.
Oldukça neşeli geçen akşam yemeğinde basın
mensuplarının sorularını yanıtlayan Mustafa
Sayınataç, en büyük amaçlarının Türk ekonomisinin ve gıda sektörünün kesintisiz büyüme hedefine katkıda bulunmak olduğunu açıkladı.
Sayınataç, bu amaç doğrultusunda çalışırken
aynı zamanda Orhangazi’nin ekonomik, çevresel ve sosyal kalkınması için başta eğitim, sağlık
ve çevre olmak üzere katkılarının devam edeceğini belirtti.
Kaymakam Yurdaer’den fabrika ziyareti
Orhangazi Kaymakamı Mustafa Selman Yurdaer,
göreve başlamasının ardından Orhangazi
Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ORSİAD)
öncülüğünde, ilçedeki sanayi kuruluşlarına ziyaretlerini devam ettiriyor. Bu kapsamda 29 Aralık
2011 tarihinde Cargill Gıda Türkiye Orhangazi
Mısır İşleme Fabrikası’na da bir ziyaret gerçekleştiren İlçe Kaymakamı Yurdaer’e, Fabrika
Operasyon Müdürü Alpar Tosun ve Sorumlu
Müdür Cenan Celebci tarafından fabrika faaliyetleri hakkında bilgi verildi. Fabrika ziyaretinde
Kaymakam Yurdaer’e, ORSİAD Başkanı M. Savaş
Çıngır, Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası
(OTSO) Başkanı Ergün Efendioğlu, ORSİAD
Yönetim Kurulu Üyesi Erol Hatırlı ve ORSİAD
Mesul Müdürü Yüksel Canıtez eşlik etti.
“Gıda güvenliği DNA’mızın bir parçası”
Cargill Gıda Türkiye için en önemli konuların
başında gıda güvenliği konusu geliyor. Orhangazi
Fabrikası Kalite Yönetimi bölümünde Kalite
Süpervizörü olarak görev yapan
Arzu Ekinci; “Gıda güvenliği DNA’mızın bir parçası”
diyor. Kalite Yönetimi
bölümü, kalite ve gıda
güvenliğini en üst seviyede tutmayı amaçlıyor.
Ekinci, FSSC 22000 (Gıda
Güvenliği Yönetim Sistemi)
kapsamında yer alan konularla
ilgili çalışanlara bilgi vermek için bir el kitabı
hazırladı. Ocak ayı başında personele dağıtılan
A’dan Z’ye Gıda Güvenliği el kitabının hazırlıklarının 3 ay sürdüğünü söyleyen Ekinci, el kitabı
hakkında şu bilgileri verdi:
“Tamamen kendi imkanlarımızla, fabrika içerisinde el yapımı olarak hazırlandı. Kitapçıkta,
A’dan Z’ye kadar fabrikada uygulanan gıda
güvenliği sistemi ile ilişkili 28 sözcüğe ait açıklamalar yer alıyor. Son sayfada Gıda Güvenliği
Ekibi üyelerinin fotoğrafları bulunuyor. 3
Ocak’ta personele dağıttık ve çok beğenildi.”
CargillHaberler - Aktüel
5
Dünyadan
Provimi’de işlem tamam!
Cargill hayvan beslenme firması Provimi’yi satın
alma sürecini tamamladı. Birleşme, Cargill ile
Provimi’nin hayvan beslenme uzmanlığını ve
faaliyetlerini bir araya getirecek. Cargill’in karma
yem, tedarik zinciri ve risk yönetimi uzmanlığı ile
Provimi’nin geniş ürün yelpazesi, teknolojisi,
katkı maddeleri ve bileşen portföyü birleşecek.
37 ülkeyi kapsayan Cargill'in yeni hayvan beslenmesi işi, Cargill’e Kurumsal Başkan
Yardımcısı ve Cargill Hayvan Beslenmesi Lideri
olarak katılan ve daha önce Provimi’nin Başkanı
ve Grup CEO'su olan Ton van der Laan tarafından yönetilecek.
Yeni Kurumsal Başkan Yardımcısı Van der Laan,
satın almaya ilişkin açıklamasında şunları kaydetti: “Yeni hayvan beslenmesi işimiz müşterilerimiz için geliştireceğimiz geniş bir yelpazede
yüksek kaliteli ve yenilikçi ürün ve hizmetler
sunacak. Müşterilerin ihtiyaçlarını anlayıp yanıt
vererek onlara ve kendimize büyüme fırsatları
sağlayacak artı değer sunacağız.”
HOLLANDA
6
CargillHaberler - Dünyadan
Cargill, Güney Sumatra’nın
En İyi Yatırımcısı
Afrika Boynuzu’na pirinç
bağışı
30 Kasım'da Sumatra, Palembang’da düzenle-
Cargill, ABD’nin Dünya Gıda Programı (WFP)
kapsamında Afrika Boynuzu’ndaki açlık ve
yetersiz beslenme ile mücadele çabalarını desteklemek için 10.000 metrik ton pirinç bağışlıyor. Bağışlanacak pirincin 1 milyon kişinin yaklaşık bir aylık beslenme ihtiyacını karşılayacağı
tahmin ediliyor. Afrika Boynuzu’nda sürmekte
olan kriz, 13 milyon kişiyi (Los Angeles ve Berlin
nüfusu kadar) açlık riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Pirinç sevkiyatı, Afrika Boynuzu’nda gıda
ihtiyacının en fazla olduğu Kuzeydoğu
Kenya'daki yardım çabalarını desteklemek için
yapılacak.
nen bir törenle Cargill’e Endonezya Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı ve Endonezya Yatırım
Koordinasyon Kurulu tarafından En İyi Yatırımcı
Ödülü verildi. Cargill'in Güney Sumatra’daki
palm yağı fabrikası PT Hindoli; ticari büyüme,
kurumsal sosyal sorumluluk ve toplumsal kalkınma çabaları, çevre koruma ve sürdürülebilirlik programları ile örnek işçi-işveren girişimleri
olmak üzere dört temel alandaki başarıları
nedeniyle bu ödüle layık görüldü.
1996 yılındaN beri, Cargill, Hindoli’deki operasyonlarını 36.000 hektardan geniş bir alanda
sürdürülebilir palm yağı yetiştirilecek şekilde
genişletti. Buna ek olarak, Cargill küçük ölçekli
işletme sahipleriyle Sürdürülebilir Palm Yağı
(RSPO) Yuvarlak Masa sürdürülebilirlik sertifikasını almaları konusunda işbirliği yaptı. Cargill,
Hindoli’nin küçük ölçekli çiftçilerinin RSPO sertifikası sayesinde daha fazla gelir elde ederek
ailelerinin yaşam standartlarını önemli ölçüde
arttırmalarına yardımcı oldu.
ENDONEZYA
Dünya Gıda Günü için
global yaratıcılık
Cargill, Orta Amerika, Afrika ve Asya'da beslenme, sağlık ve çocuklar için eğitim olanaklarını
iyileştirmek amacıyla WFP ile yaklaşık 10 yıldır
ortaklık yapıyor. Cargill okulda beslenme, hijyen
ve sanitasyon, çocukluk çağında beslenme ile
ilgili projelere ve acil yardım operasyonlarına
katkıda bulunuyor. Cargill son on yılda WFP’nin
okulda beslenme, su ve sanitasyon, çocukluk
döneminde beslenme ve acil yardım programları için 8 milyon dolardan fazla bağış yaptı.
AFRİKA
Cargill, Dünya Gıda Günü’nü Türkiye'nin ödüllü
zeytin reçeli ve Yeni Delhi yakınındaki düşük
gelirli topluluklar için yeni bir beslenme programı gibi yaratıcı projelerle global olarak kutladı.
Cargill, Birleşmiş Milletler etkinliği olarak 16
Ekim’de kutlanan Dünya Gıda Günü’nü
Belçika’dan Brezilya’ya, Hindistan'dan Çin'e
dünyanın onlarca bölgesinde kutladı. United
Way Delhi ile birlikte Hindistan’da Yeni Delhi’nin
gecekondu bölgelerinde altı ay sürecek olan bir
beslenme programı başlattı. Bu iddialı programın kapsamında sağlık kontrolleri, çocuk aşıları, diyet takviyeleri ve beslenme eğitimi, sağlıklı
ve düşük maliyetli yemek tarifleri gibi çeşitli
etkinlikler yer alıyor.
Cargill Türkiye Orhangazi Mısır Fabrikası da
Orhangazi Kız Meslek Lisesinden öğrencileri
ağırladı. Ünlü şef Hakan Doğan reçel yapma
yarışması ve bir sunum yaptı. Cargill’in yaratıcılığı teşviki doğrultusunda düzenlenen yarışmayı
bölgenin ünlü zeytininden hazırlanan zeytin
reçeli kazandı.
GLOBAL
CargillHaberler - Dünyadan
7
CargillHaberler
ı
tt
la
n
a
ti
e
k
ir
ş
ı
ğ
a
ş
u
K
Y
i
İçimizdek
“Cargill Türkiye, global kariyer ve gelişim konusunda
önümüze eşsiz fırsatlar sunuyor.”
Y
Kuşağı… 1980’li yıllarda doğdular. Bugün
birçoğu orta kademede görev yapan genç
yöneticiler konumunda ama dünyanın önümüzdeki 15-20 yılına damga vurmaya hazırlanıyorlar.
Yapılan araştırmalar şirketlerin, iyi eğitimli ve
aynı anda birden fazla işi yapabilen “multitasking” bu kuşağı anlamaya çalıştığını ve yeni
dönem stratejilerini bu kuşağı gözeterek hazırladıklarını ortaya koyuyor.
Biz de geçtiğimiz günlerde içimizdeki Y Kuşağı
ile bir araya geldik. Beklentileri neler, iş ve özel
yaşamlarında neyi hedefliyorlar, çalıştıkları şirket hakkında ne düşünüyorlar? Anlayacağınız,
aklımıza gelen her şeyi sorduk. Aldığımız yanıtlar
oldukça ilgi çekici. Ancak tamamını bu sohbete
sığdıramadığımızı önceden söyleyelim.
8
CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı
Belki sohbete geçmeden önce bu kuşak meselesi nedir, biraz daha irdelemekte fayda var.
İnsan Kaynakları’nda (İK) Y Kuşağı terimi, 19801990’lı yıllarda doğanlar için kullanılıyor. Bu
kuşağın bir kısmı halen öğrenci… Ama çoğunluğu şimdilerde şirketlerin orta kademelerinde
yöneticilik yapıyor. İşin gerçeği, kendilerinden
önce gelen Baby Boomers (Bebek Patlaması) ve
X Kuşağı’ndan hayli farklı özelliklere sahipler.
İçimizdeki Y Kuşağı ile bu röportajlar öncesinde
kuşak meselesine ilişkin pek çok yazıyı da hatmettik sayılır.
Okuduklarımıza göre kuşak meselesi
Amerika’da doğmuş. Baby Boomers, 1945-64 yılları arasında doğanlar, X Kuşağı ise 1965-79 yılları arasında doğanlar için kullanılıyor. Sonra Y
kuşağı ve sıranın en sonunda ise Y Kuşağı’nın
çocukları olan Z Kuşağı geliyor. Hepsinin ayırt
edici özellikleri var.
Bizim amacımız ise sadece iş dünyasındaki Y
Kuşağı’nı ve içimizdeki temsilcilerini tanımaya
çalışmak… İş dünyasındaki Y Kuşağı’nı tanımaya
şu tespitten yola çıkarak başlayalım isterseniz…
Türkiye
Personel
Yönetimi
Derneği
(PERYÖN), 2011’in son ayında mail grubu üyesi
İK profesyonellerine mülakatlarda adayların en
sık yaptıkları hataları sordu. Sizin de tahmin
edebileceğiniz bazı hataların yanı sıra ilginç bir
de tespit yer aldı araştırmada… Ankete katılan
İK yöneticileri, Y Kuşağını mülakatlarda en cesur
hareket eden grup olarak gösterdi. İşe başvurdukları şirketi sorgulayan bir kuşaktan söz ediyoruz yani… Onlar için şirketin sağladığı imkanlar
önemli. İşverenden beklentileri yüksek ve kendilerine sağlayacağı kariyer ve gelişim fırsatlarına
İçimizden biri
önem veriyorlar. Sakın “Aman sende!” demeyin;
çünkü ABD’de yapılan bir araştırma, iş gücünün
en hızlı büyüyen kesiminin Y Kuşağı olduğunu
ortaya koymuş. Sonuç ABD için geçerli olsa da
Türkiye’de yapılan bir çalışma ülkemiz nüfusunun yaklaşık %25’inin bu kuşağa girdiğini gösteriyor. 20 yıl sonra bu oranın %45’e çıkacağı tahmin ediliyor. Bu kuşağın birkaç özelliğini daha
vurgulayıp, içimizdeki Y Kuşağı temsilcilerine
geçelim isterseniz…
Her şeyden önce iyi eğitimliler. Genellikle
master ve doktoralarını okudukları bölüm haricinde farklı bir branşta yapıyorlar. Örneğin;
mühendislik okuyup üstüne işletme ya da tiyatro eğitimi alabiliyorlar. Bu açıdan “Hibrit Kuşak”
olarak da nitelendiriliyorlar. Anlayacağınız tek
bir alanla sınırlı kalmıyorlar. Kendilerine değer
veriyorlar ve güvenleri oldukça yüksek…
Teknolojiyi iyi kullanıyorlar. İş ve aile yaşamını
dengede tutmaya özen gösteriyorlar.
İçimizdeki Y Kuşağı’nın
İstanbul’daki 6 temsilcisi
bir arada... Diğer 2 genç
yöneticiyi görev yerleri
olan Orhangazi’de
fotoğrafladık.
Peki ya bizim Y Kuşağı? Şirketle nasıl tanıştılar, iş, kariyer ve özel hayatları hakkında gözlemleri ve beklentileri neler? İşte onlar ve kendi
ağızlarından Cargill izlenimleri…
Global bir şirket
Aslı İbili. 1980, Ankara doğumlu… Bilkent
Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu. Evli…
Şirketin en yeni çalışanlarından… Cargill’in
kapısını geçtiğimiz yılın Mayıs ayında araladı. 8
aydır Genel Muhasebe departmanında Muhasebe
Uzmanı olarak çalışıyor. İş yaşamına Finansbank
Başkent Şubesi Kurumsal Bankacılık Bölümünde
başlamış. Buradaki 3 yılın ardından aynı
İşe başvurdukları şirketi sorgulayan
bir kuşaktan söz ediyoruz.
İşverenden beklentileri yüksek ve
kendilerine sağlayacağı kariyer ve
gelişim fırsatlarına önem veriyorlar.
İçimizdeki Y Kuşağı, ortak bir
noktada birleşiyor: “Cargill Türkiye,
global kariyer ve gelişim konusunda
önümüze eşsiz fırsatlar sunuyor.”
CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı
9
CargillHaberler
bankanın İzmit Şubesi’nde bir yıl daha çalışmış.
Sonrasında bankacılık kariyerine son vererek
yeni bir yol çizdiğini belirtiyor. Sabancı
Holding’e bağlı Beksa’da Finans Uzmanlığı,
ardından İstanbul. Kendisini “1,5 yıldır
İstanbul’da yaşayan ve 8 aydır da Cargill’de
çalışan bir Ankaralıyım” diye tanımlıyor.
Cargill’i seçmesinin nedeni global ve büyük
bir şirket olması… “Teknolojiyi, yeni sistemleri
ve dünyadaki değişimi takip ettiği bir gerçek”
diyor Aslı; şirket içinde gönüllü projeler, sosyal
sorumluluk projeleri, eğitim imkânları, internet
üzerinden eğitim ve kişisel gelişim projelerinin
aktif olduğunu görmenin heyecan verici olduğunu da sözlerine ekliyor. Gelişim onun için, “Hızla
değişen dünyada farkındalıkları arttırırken farklılık yaratarak yolunu çizmeyi” ifade ediyor.
Cargill Türkiye’nin, tiyatro, resim, fotoğrafçılık
kursları ile çalışanlarına ekip olmanın önemini
vurguladığını kaydeden Aslı, “Böylece farklılıklar ve dolayısıyla devamında yaratıcılık sihri de
ortaya çıkabiliyor” diyor.
Recep Sarpay (solda) ve Barış Kaya.. İçimizdeki Y
Kuşağının Orhangazi Fabrikası’ndaki iki temsilcisi...
Her ikisi de fabrikadaki çalışma ortamından keyif
aldıklarını belirtiyor.
10
CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı
Öncü, saygın ve güvenilir
Diğerleri de benzer şekilde düşünüyor. Doğa
Egin, “Cargill, sektöründe öncü, saygın ve
güvenilir” diye tanımlıyor. Doğa, PFL (Protein,
Yağ ve Lipid) Ürün Müdürü. Orhangazi
fabrikadan çıkan mısır kepeği, gluteni ve mısır
özü gibi yan ürünlerin yem ve yağ sanayine
satışından sorumlu… 1,5 yıldır Cargill
Türkiye’de çalışıyor. Onu en iyi tanımlayan şey
spor olsa gerek. Haftada 2 gece basket oynuyor,
fitness yapıyor.
“Kariyer sözcüğü sizin için ne anlam ifade ediyor?” sorumuza; “İnsanın kendisini geliştirmesi
sürecinin bir parçası bence. Uzun bir yol. Bu
yolda ilerlerken karşınıza çıkan pek çok şey var.
Tecrübe, takdir, ödül, terfi ve başarısızlık gibi.
Bana kalırsa sonu belirsiz bir yol. Antalya’ya gitmek için yola çıkmışsınız, bir bakmışsınız
Trabzon’dasınız. Önemli olan ne istediğini bilmek ve bulunduğun yerin ve anın tadını çıkarmak” yanıtını veriyor.
Cargill Gıda Türkiye finans departmanında
Bütçe Raporlama Süpervizörü olarak çalışan Ali
Burhanoğlu ise kariyer açısından doğru yerde
olduğunu düşünüyor. Konuştuklarımız içerisinde en yenisi o. Şirkette henüz 6 ayını bile doldurmamış. İş hayatındaki hedefi, “ne yaparsa yapsın, en iyisini yapmak”. Cargill’de çalışmayı tercih etmesinin sebebi ise dünyanın sayılı büyük
İçimizden biri
uluslararası firmalarından biri olması. “Büyük ve
kurumsal bir firma olması nedeniyle hem kişisel
gelişim hem de kariyer imkanları fazla” diyor.
Barış Kaya da aynı düşüncede… Barış, 2 yıldır
Proses Geliştirme Mühendisi olarak çalışıyor.
Yaklaşık 4 ay önce kendisi gibi kimya mühendisi
olan eşiyle hayatını birleştirmiş.
Cargill Türkiye’nin hem yurtdışı projeler hem
de teknik, yönetsel ve diğer kişisel özellikleri
geliştirme yönünden birçok avantaja sahip olduğuna vurgu yapıyor. Barış’a göre, Hindistan
Greenfield bir projenin proses tasarımını yaparken, Güney Amerika’daki projeye destek vermek,
bence global bir ailenin üyesi olmanın en güzel
göstergesi. “Böyle bir ortamda çalışmak, birçok
mühendisin arzuladığı bir durum” diyor.
Çalışmak keyifli
Başak Çiçek’in iş hayatındaki hedefi,
çalışmaktan mutlu olduğu bir firmada uzun yıllar
devam etmek… Cargill’i çalıştığı nakliye firmasında duymuş. 1,5 yıldır Cargill Gıda Türkiye Dış
Ticaret Departmanı’nda Dış Ticaret Uzmanı
olarak çalışıyor. “Bu şirkette çalışmaktan keyif
alıyorum” diyor. Çalışmaya başladıktan sonra
gerek gözlemleri gerekse yaşadıkları, gelişime
çok açık bir firma olduğunu göstermiş. Takım
ruhu, huzur, kendini rahatça ifade edebilme ve
karşılıklı güven, onun bir çalışma ortamındaki
olmazsa olmazları arasında yer alıyor.
“Bulunduğum departmanda tüm bu saydıklarım var” diyerek ideal çalışma ortamını burada
bulduğunu söylüyor.
Recep Sarpay, Kalite Yönetim Bölümü’nde
Proje Mühendisi olarak görev yapıyor. Yaklaşık 7
aydır Cargill’de ve bu onun ilk iş deneyimi. 2010
yılında ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü’nden
mezun olmuş. “Neden Gıda Mühendisliği sorusuyla özellikle işe giriş dönemimde sıkça karşılaştım. Küçüklüğümden beri hayalimdi diyebileceğiniz bir meslek değil ama yaptığım 6 tercih de
gıda mühendisliğiydi” diyor. “Her şey yolunda gitti ve Cargill gibi büyük bir şirkette çalışıyorum. 6
aydır evliyim ve eşimle Orhangazi’de yaşıyoruz.”
Cargill Türkiye’nin genç yöneticileri, Y Kuşağı’nın
araştırmalarda belirtilen tüm özelliklerini taşımıyorlar.
Örneğin, teknolojiyi çok iyi kullanıyorlar ama bağımlı
değiller. Ortak noktalar ise çok: İyi eğitimliler, açık
fikirliler, iş ile ilgili düşüncelerini rahatça ifade
ediyorlar, kariyer ve gelişim beklentileri yüksek ve son
olarak, aileleri onlar için çok önemli.
Staj yaptığı dönemde gıda mühendisini depoya
ne kadar mal girip çıktığını elinde bir liste ile
takip eden bir kişi olarak tanımış. Şu anda gerçek anlamda mühendislik yaptığına inanıyor. Bu
yüzden yaptığı işi seviyor ve Cargill ona doğru
yolda olduğunu hissettiriyor.
CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı
11
CargillHaberler
“Yarışma sayesinde buradayım”
İçimizdeki Y Kuşağı’nın
kariyer ve gelişim fırsatları
dışında birleştiği bir diğer
nokta, şirketin yenilikçi yapısı
ve çalışanlarını bu konuda
teşvik etmesi.
Yiğit Akın, Cargill Türkiye Hububat ve Yağlı
Tohumlar Tedarik Zinciri (GOSCE) İş Ünitesi’nde mısır ticaretinden sorumlu Ticaret
Yöneticisi olarak çalışmakta. Orhangazi fabrikasının mısır tedarikinden ve Türkiye pazarındaki
ticari mısır faaliyetlerinden sorumlu. 2 yıldır
GOSCE’de ve burası onun profesyonel iş deneyiminin başlangıcını oluşturuyor.
İTÜ Makina Mühendisliği mezunu olan Yiğit,
Cargill ile bir yarışma sayesinde tanışıyor. Bu
ilginç tanışma hikayesini, “Cargill’in adı, imajı,
dünyadaki büyüklüğü zaten iş arayışında olan
herkesin iştahını kabartacak kadar çekici” diyen
Yiğit’in kendisinden dinliyoruz:
“Cargill’in adını ilk defa 2009 yılında fakültede
öğrenci işlerinin panosunda asılı bir ilanda gördüm. Üniversitelerarası bir yarışma düzenlediklerini duyuran bir afiş vardı. Arkadaşlarımla bir
önceki yıl, bir holdingin düzenlemiş olduğu vaka
analizi yarışmasına katılmış, Türkiye 3.’sü olmuştuk. Şansımızı, enerji verimliliği üzerine düzenlenen bu yarışmada da denemek istedik.
Cargill Türkiye’nin açmış olduğu yarışmada
Türkiye birincisi olma başarısını gösterdik.
Ardından askerlik amacıyla 6 ay kadar
12
CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı
İstanbul’dan ayrılmak zorunda kaldım ve döndüğümde şirketin sunduğu bir fırsatı kabul ederek işe başladım.”
Dededen başlayarak neredeyse herkesin doktor, mühendis, eczacı, dişçi olduğu bir ailede,
işletme okuyup, insan kaynakları alanına yönelince de biraz daha “soft” bir tercih yapmış olan
Seza Ünal, şirketin İnsan Kaynakları Yetkilisi
olarak Y Kuşağı’nı belki de bize en iyi anlatabilecek kişilerden biri… Ama onu anlatınca zaten
tipik bir Y Kuşağı temsilcisini de anlatmış olacağımıza inanıyoruz.
Hayatınızdaki olmazsa olmazlar nelerdir
sorumuza; “ Öncelikle özgürlüğüm ve ailem…
Uzakta bile olsalar onların desteği benim için
her şeyden önemli” yanıtını veriyor. Bunun
dışında Seza’ya göre her şey çok hızla değişiyor,
bir şeyin yerine başka bir şey o kadar hızla geliyor ki, diğerinin gidişini anlamıyor bile. Ama şu
an için telefon ve internet önem sırasında en
üstlerde… “İstanbul trafiğinde başka türlü
nasıl zaman geçerdi bilemiyorum” diyor. Hemen
hemen bütün işlerini internet üzerinden hallediyor. Favorileri arasında, düzenli ziyaret etmeye çalıştığı 20’den fazla blog var.
Gelişim, Seza için farkındalık demek. İnsanın
gelişmesi için öncelikle gelişmeye ihtiyacı oldu-
Yenilikçi
İçimizdeki Y Kuşağı’nın kariyer ve gelişim
fırsatları dışında birleştiği bir diğer nokta,
şirketin yenilikçi yapısı ve çalışanlarını bu
konuda teşvik etmesi. Barış Kaya; Cargill’de,
çalışanların
fikirlerini
özgürce
dile
getirebileceği bir ortam mevcut olduğunu
vurguluyor. Ayrıca gerek hedefler gerekse
kullanılan araçlarla çalışanların yeni fikirler
bulmasının teşvik edildiğini söylüyor.
Recep Sarpay da şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Cargill’de yaratıcılık ve yenilikçilik Türkiye
şartlarını düşününce gerçekten çok iyi seviyede.
Çalışanlar yeni fikirler için teşvik ediliyor ve
bunun gerçekleştirilmesi için ödül sistemi geliştirilmiş. Birçok şirkette ceza ve korku üzerine
kurulmuş bir sistem olduğunu düşününce, bir
işin gerçekleştirilmesi için ödül sisteminin işli-
yor olması Cargill’in kalitesini ortaya koyuyor.
Çalışanın huzurlu olması demek kaliteli iş yapması demektir.”
Ali Burhanoğlu’na göre, Cargill içindeki yaratıcılık ve yenilikçilik sistemi oldukça mantıklı
bir sistem. Bu şekilde sırf yenilikçilik anlamında mevkisi gereği söz sahibi insanların değil,
dışarıdan bir göz olarak her çalışanın fikir söylemesi sağlanıyor. Çıkan fikir sonunda Cargill’e
yararlı oluyor. Diğer yandan da fikri ortaya
koyan çalışan, fikrinin uygulandığını görünce,
şirkete kendi tanımlı işinin yanında ekstra bir
şeyler katmanın motivasyonunu hissediyor.
İçimizden biri
ğunun farkında olması ve istemesi gerektiğini
savunuyor. Cargill gelişim konusunda zengin fırsatlar sunuyor diyen Seza, “Gelişim fırsatı denilince yanlış anlaşılma oluyor. Bir konu hakkında
2 gün eğitime gidip konuyu öğrenmek, gelişim
sürecinin sadece %10’luk bir kısmı, asıl gelişim
projeler, görevler ve alınan sorumluluklar ile
sağlanıyor ki zaten Cargill bu konularda çok
zengin” diyor.
Aynı zamanda GOSCE Türkiye İnovasyon
Ekibi’nin bir üyesi olan Yiğit Akın ise yeniledikleri ‘fikire dayalı ödüllendirme sistemi’, kısa
film çekerek tanıttıkları kampanyaları, karlılık
ve çalışan mutluluğunu hedef almaları neticesinde geçtiğimiz 2 yılda inovasyon kampanyalarına gelen katılımı neredeyse 2 katına çıkardıklarını belirtiyor.
Yiğit, “Öyle ki tek bir fikir ile senelik 100 bin
dolar fayda sağlayan katılımcılarımız oldu. Şahsen yeniçağın iş yapma stili olarak adlandırdığım inovasyon adına, GOSCE Türkiye’de büyük
işler başardığımızı ve devamının geleceğini söyleyebilirim” diyor.
CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı
13
CargillHaberler
Başak Çiçek
Yeditepe Üniversitesi
Seza Ünal
Aslı İbili
Bilgi Üniversitesi
İşletme Bölümü mezunu
Uluslararası Ticaret Yönetimi
Bölümü mezunu
Bilkent Üniversitesi
Dış Ticaret Uzmanı
İktisat Bölümü mezunu
Takım ruhu, huzur, kendini rahatça
Mali İşler Uzmanı
açıklıyor: “Samimi, açık, yaratıcılığı
Teknoloji hayatının her noktasında.
destekleyen, yeni fikirleri saçma
“Şimdilik bunun nimetlerinden
bile olsa değerlendiren, formal &
faydalanıyorum ama sanırım ben
informal takdir süreçleri olan,
ODTÜ
yinede “Kitabını sanal ortamdan
teknolojinin nimetlerinden
Gıda Mühendisliği mezunu
değil tozlu raflardan seçip almak
faydalanılan bir çalışma ortamı
isteyen biriyim...” diyor.
olmalı.”
ifade edebilme ve karşılıklı güven,
onun bir çalışma ortamındaki
olmazsa olmazları arasında yer
alıyor. “Bulunduğum departmanda
tüm bu saydıklarım var” diyor.
İnsan Kaynakları Yetkilisi
İdealindeki çalışma ortamını şöyle
Recep Sarpay
Kalite Yönetim Bölümü’nde Proje
Mühendisi
Z Kuşağı’nı 90’lı yıllardaki kayıp
İş hayatında başarılı, özel
gençlikten daha iyi bir geleceğin
hayatında huzurlu olmayı istiyor.
beklediğini düşünüyor.
Olmazsa olmazı teknoloji. Bir diğer
tutkusu ise oyun konsolları.
14
CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı
Yiğit Akın
Doğa Egin
İTÜ
Makina Mühendisliği mezunu
Galatasaray Üniversitesi
Barış Kaya
Uluslararası İlişkiler Bölümü
mezunu.
PFL (Proteğin yağ ve lipid)
Ürün müdürü
Vazgeçilmezleri; planlı yaşam,
düzenli beslenme ve spor.
Kendi deyişiyle “türünün en asosyal
sanal ortam kullanıcısı”
Ali Burhanoğlu
Bilgi Üniversitesi
İşletme İktisat Bölümü mezunu
Bütçe Raporlama Süpervizörü
GOSCE Türkiye Ticaret Yöneticisi
İTÜ
Hedefleri arasında 30 yaşına kadar
Kimya Mühendisliğinden mezunu
yüksek lisansını tamamlayarak
Proses Geliştirme Mühendisi
yönetsel bir tecrübe edinmek, 40
yaşına kadar da doktorasını
Mutluluk ve huzur hayatının
tamamlayarak üst düzey yönetsel
olmazsa olmazı. “Eğer eylem ve
bir pozisyonda çalışabilmek var.
kararlarımız uzun ya da kısa
İnternet, cep telefonu ve sosyal
vadede mutluluğa hizmet
mecraları sıklıkla
etmiyorsa, bu karar ve eylemimizi
kullananlardan… Hayatının
gözdem geçirmemiz gerekir” diyor.
olmazsa olmazları ise doğruluk,
dürüstlük, karşısındaki kişiye
verdiği güven duygusu.
CargillHaberler - İçimizdeki Y Kuşağı şirketi anlattı
15
CargillHaberler
®
Truvia ile gıda ve içecek ürünlerinde yeni bir devir başlıyor
'yeni nesil' tatlandırıcı,
‘yeni nesil’ ürünler
Cargill’in kalorisiz doğal
tatlandırıcısı Truvia®, tüketicilere
bekledikleri beslenme profilini ve
etik standartları sunacak yeni nesil
ürünleri beraberinde getiriyor.
A
vrupa Komisyonu’nun 11 Kasım’da steviol
glikozitlerin Avrupa'da satışına izin vermesinin ardından Cargill, stevia bazlı tatlandırıcısı
Truvia®’yı Avrupa çapında müşterilerinin beğenisine sundu. Böylece Truvia® ile Avrupa
Birliği’nde gıda ve içecek ürünlerinde yeni bir
devir başladı.
Avrupalı birçok gıda ve içecek üreticisi,
Cargill'in stevia yaprağı ekstresi içeren
Truvia®'sının piyasaya sunumu için düğmeye basılmadan önce Avrupa Komisyonu’nun steviol glikozitlerine ilişkin mevzuatı kabul etmesi için
bekliyordu.
Stevia bazlı tatlandırıcılar, son yıllarda yapılan
en önemli ürün inovasyonu kategorisi ve bu nedenle İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya’nın önde gelen şeker markaları Truvia markası ile ortaklık kurarak artan tüketici talebini karşılamak
için hazırlanmışlardı.
Truvia® Kurumsal Başkan Yardımcısı ve
İşletme Müdürü Zanna McFerson, “Yaklaşık üç
yıldır onay süreci içindeydik. Bu nedenle zaten
®
Avrupa’da pek çok iş yapılmış durumda. Önümüzdeki birkaç ay içinde çeşitli ürünlerin piyasaya
sürüldüğünü göreceğiz. Bunların bazılarının yılbaşı öncesi satışa sunulmasını bekliyoruz” diyor.
Truvia® işinde tüketicilere stevia bazlı tatlandırıcı sunmak üzere dört Avrupa ortaklığı kuruldu. İspanya’nın önde gelen şeker firması
Azucarera ile özel bir dağıtım ortaklığı imzalanırken, bu anlaşmayı Avrupa’nın önde gelen diğer
şeker markaları ile yapılan anlaşmalar izledi.
Fransa’da CristalCo (Daddy), İtalya’da Eridania,
İngiltere ve İrlanda’da Associated British Foods
ile özel dağıtım anlaşmaları imzalandı.
McFerson, bu ortaklıkların Truvia tatlandırıcısının Avrupa'da kazanacağı önemli yere işaret ettiğini kaydediyor.
“Yeni ortaklarımız, güvenilir markaları ve stratejik iş ilişkileri ile tüketicilere yenilikçi ürünler
sunan firmalar” diyen McFerson, iş ortaklarının,
tamamen yeni bir kategori olan stevia bitkisinin
yapraklarından elde edilen kalorisiz tatlandırıcıyı geliştirmeye uygun olduğuna vurgu yapıyor.
Truvia , stevia bitkisinin yaprağından elde edilen ve
şekerden 200 kat daha tatlı, çok lezzetli, sıfır kalorili
yoğun bir tatlandırıcı.
16
CargillHaberler - ‘yeni nesil’ tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler
ABD pazarına sunulduktan yaklaşık üç yıldan
sonra Truvia®, tatlandırıcı kategorisinde köklü
bir değişiklik yaptı ve daha önce durgun olan bu
perakende segmentinin büyümesine katkıda
bulundu. Kategori üç yıl içinde %18 büyüdü.
Truvia® İş Geliştirme Lideri Olivier du
Chatelier, Truvia® doğal tatlandırıcısının şu anda 685 milyon dolar olan ABD pazarının bir numaralı markası olduğunu ve bayan tüketicilerin
%60’ı tarafından yakından tanındığını belirtiyor.
Chatelier, Fransa pazarında da stevia bazlı tatlandırıcıların oldukça popüler olduğunu kaydederek;
“İngiltere,
Fransa,
İtalya
ve
İspanya’dakiler başta olmak üzere AB’de lider şeker markaları Cargill’in stevia uzmanlığı, yerel
pazar liderliği ve kurulu dağıtım ağlarından yararlanmak için Cargill ile özel dağıtım anlaşmaları imzaladı” diyor.
Yapılan anlaşmalar uyarınca, her ülkede ürün
ambalajı üzerinde Truvia® logosu ve ortak markanın logosu birlikte kullanılacak.
Azucarera, beyaz ve kahverengi şekerdeki 800 bin ton pazar payı ile
İspanya'nın önde gelen şeker üreticisi. Şirket, son birkaç yıl içinde
pek çok farklı firma ile birleşmeler gerçekleştirdi.
İtalya'da Eridania, şeker kategorisinde ulusal bir lider olarak,
110 yıllık tarihi ile sadık bir tüketici portföyü ve yaygın dağıtım ağına
sahip. Fransa'da Daddy, ülkenin en
sembolik şeker markalarından biri
olan Cristal Union’ın 30 yıllık markası.
Cargill Çözümleri
ABD pazarında 2. sırada
Silver Spoon ise İngiltere'nin perakende ve gıda piyasalarının önde gelen
şeker markası.
®
Truvia tüketici ürünlerinin yanı
sıra, stevia yaprağı ekstresi olarak
gıda ve içecek firmaları tarafından
ambalajlı tüketim ürünlerinde de
kullanılacak.
CargillHaberler - ‘yeni nesil’ tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler
17
CargillHaberler
Cargill uzmanları, Truvia’yı pek çok formülasyonda kullanmanın doğru
yollarını geliştirmek için, 28.000 saat uygulama çalışması yaptı.
Avrupa'da, Truvia®ürünleri, 40 ve 60’lık tek
porsiyonluk karton kutularda, 1.5g poşetlerde ve
270g kavanozlarda satılacak. Truvia® tüketici
ürünlerinin yanı sıra, stevia yaprağı ekstresi olarak gıda ve içecek firmaları tarafından ambalajlı
tüketim ürünlerinde de kullanılacak.
Fransa'da, Truvia®, Fanta Still ve in EckesGranini markalı içeceklerde kullanılıyor. ABD’de
Cargill, Truvia® tatlandırıcısının gıda ve içecek
ürünlerinde kullanılması ile ilgili olarak Glaceau
vitaminwater Zero™, Kraft Crystal Light Pure,
Minute Maid Premium® Pomegranate Tea,
YoCrunch® 100 Calorie Packs and nimble™ Balance Bar gibi marka ve firmalarla çalışıyor.
Sürdürülebilirlik
Cargill'in Truvia®’sı stevia bitkisinin yaprağından elde edilen ve
şekerden 200 kat daha tatlı, çok lezzetli, sıfır kalorili yoğun bir tatlandırıcı. Stevia Rebaudiana Bertoni, Güney
Amerika’da yetişen küçük bir yerli bitki ve
bölgenin yerli halkı tarafından yüzyıllardır tatlandırıcı olarak kullanılıyor.
18
CargillHaberler - ‘yeni nesil’ tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler
Kalori alımını kontrol etmek çok önemli bir
konu ama gıda bileşenlerinin menşei, bunların
üretiminde çalışanların çalışma koşulları ve sürdürülebilirlik Cargill için önemli konuların başında geliyor.
Bu nedenle Cargill, kalite, tutarlılık ve sürdürülebilirlik anlamına gelen Stevia işini kurmak
için yedi yıl çalıştı.
Son iki yıl içinde tarladan sofraya kadar üretim sürecinin her adımını yönetmek konusundaki kararlılığının bir parçası olarak 28.000 saatin
üzerinde gıda ve uygulama çalışmaları yaptı.
Stevia tedarik zincirini, müşterilerin her zaman güvenli, tutarlı, yüksek kaliteli tedarik sağlayacağı şekilde oluşturdu.
Bu amaçla, güçlü çevresel, ekonomik ve sosyal
standartlarını sürdürülebilir ürün yaratma vizyonu ile birleştirerek doğal kaynaklardan elde edilmiş, sıfır kalorili bir tatlandırıcı geliştirdi.
Truvia Avrupa Dış İlişkiler ve İletişim Başkanı
Elizabeth Fay, “Sürdürülebilirlikle ilgili görüşümüz çok net. Eğer çiftçiler istikrarlı bir pazar ve
ürünleri için adil fiyatlar konusunda güvende olmazlarsa, sürdürülebilir olamazlar. Tatlandırıcılar da mümkün olan en verimli şekilde üretilmezlerse, sürdürülebilir olamazlar” diyor.
Fay, herhangi bir tatlandırıcının üretimi ve
nakliyesinde fazla enerji kullanımı ve yüksek maliyetler söz konusu ise, bunun yanı sıra müşteriler ve tüketiciler bileşenlerin güvenilirliğine, kalitesine ve tutarlılığına güvenmiyorsa, böyle bir
üründe asla sürdürülebilirlikten söz edilemeyeceğini söylüyor.
Truvia tedarik zincirinin arkasında Cargill’in
uzun yıllara dayanan bir iş geliştirme deneyimi
olduğunu vurgulayan Fay; “Truvia tedarik zincirinin, tüketicilere kalorisiz bir tatlandırıcı sunarken, çiftçileri de destekleyecek şekilde planlanması süreci 7 yıldır devam ediyor.
Çevreye etkilerimizi azaltmak için de belirli
taahhütlerimiz var. Karbon ayak izimizi belgelendirmek için Carbon Trust ile birlikte çalışıyoruz.
Truvia stevia yaprağı ekstraktının karbon ayak
izinin yönetilmesine ilişkin aksiyon planımızda,
2020 itibariyle karbon ayak izini sıfırlamayı hedefliyoruz.” diyor.
İnovasyonun önü açıldı
Cargill, 2006 ve 2007 yıllarında 7 ülkede 15.000
tüketiciyle yaptığı ve kalorisiz doğal tatlandırıcı
istiyor musunuz sorusunu sorduğu ankette, çok
büyük bir çoğunlukla evet yanıtını aldı. Bunun
üzerine Cargill bu global talebi karşılamak için
Truvia®’yı pazara sundu.
Gıda ve içecek ürünlerinin geliştirilmesi ve
pazarlanmasında başarı, özellikle günümüzdeki
çok çeşitliliğin olduğu pazarda, multidisipliner
bir konudur. En önce doğru ürüne sahip olmanız
gerekir. Kalori azaltmak için basitçe şekerin yerine Truvia®’nın konması yeterli değildir, gerekli şartları sağlamak için gıda matrisinin tamamının yeniden dengelenmesi gereklidir.
Cargill Sağlık ve Beslenme Avrupa, Orta Doğu
ve Afrika (EMEA) Pazarlama Müdürü Henry
Hussell, “ürünlerin stevia ile birleştirilerek yeniden formüle edilmesi kolay bir şey değil ama
Cargill ile çalışmak, tüm çözümleri tek çatı altında toplayarak bunun kolaylaşmasına yardımcı olur” diyor.
Truvia®, tüketicilere bekledikleri beslenme
Cargill Çözümleri
Ürünlerin stevia ile birleştirilerek
yeniden formüle edilmesi kolay bir
şey değil. Ama Cargill ile çalışmak,
tüm çözümleri tek çatı altında
toplayarak bunun kolaylaşmasına
yardımcı olur.
profilini ve etik standartları sunacak yeni nesil
ürünleri de beraberinde getirecek. Artık gıda
üreticileri açısından bunun gerçekleşmesi,
Cargill gibi güvenilir ve bilgili bir ortağın kılavuzluğunda mümkün olabilecek.
Truvia®’nın güvenliği ABD Gıda ve İlaç İdaresi
(FDA) tarafından onaylanmıştı. Fransa'da da iki
yıllık geçici bir ulusal onay doğrultusunda Truvia
içeren ürünler kullanılıyordu. Cargill’in 4
Temmuz 2011 tarihinde saflaştırılmış stevia ekstraktlarının kullanımına izin verilmesi için verdiği dilekçe, Avrupa Komisyonu tarafından steviol
glikozitlerin gıda ve içeceklerde kullanılmasına
oybirliği ile izin verilmesinde önemli bir faktör
oldu.
Cargill'in Avrupa, Orta Doğu ve Afrika
(EMEA) Bölgesi Gıda Uygulamaları Ekibi,
Truvia® kullanarak en uygun gıda ve içecek
ürünleri formüleri geliştirmeleri için müşterileri
ile yakın işbirliği içinde çalışmaya devam ediyor.
Avrupa Komisyonu’nun, gıda ve içecek ürünlerinde stevia ekstraktlarının kullanılmasına tam
onay vermesi ile artık Cargill müşterilerinin de
inovasyon yolu tamamen açılmış oldu.
CargillHaberler - ‘yeni nesil’ tatlandırıcı, ‘yeni nesil’ ürünler
19
CargillHaberler
Cargill Gıda Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Paul Naar:
“Sürdürülebilirlik artık zorunluluk”
TGDF Gıda Kongresi 2011’e
katılan Paul Naar,
Sürdürülebilir Çevre
oturumunda yaptığı
konuşmada ‘bugünün
dünyasında sürdürülebilirliğin
artık bir seçenek değil,
zorunluluk’ olduğuna dikkat
çekti.
T
ürkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri
Federasyonu (TGDF) tarafından 21-23
Kasım 2011 tarihleri arasında Global Gelecek,
Global İş Birliği temasıyla gerçekleştirilen TGDF
Gıda Kongresi 2011, gıda ve içecek sektörünün
tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Cargill Gıda
Türkiye’nin de sponsorları arasında yer aldığı
Kongre, Çeşme Altınyunus Oteli’nde gerçekleştirildi. Yaklaşık 450 kişinin katıldığı Kongrenin açılış konuşmalarını Tarım, Gıda ve Hayvancılık
Bakanı M. Mehdi Eker, Sağlık Bakan Yardımcısı
Agah Kafkas, AB Gıda ve İçecek Endüstrileri
Konfederasyonu (FoodDrinkEurope) Başkanı
Jesus Serafin Perez ve TGDF Başkanı Şemsi
Kopuz yaptı.
Kongrenin 3. gününde düzenlenen ve oturum
başkanlığını Yaşar Holding Yönetim Kurulu
Başkanı İdil Yiğitbaşı’nın yaptığı Sürdürülebilir
Çevre oturumunda konuşan Cargill Gıda Avrupa,
Ortadoğu ve Afrika Başkanı Paul Naar, ‘bugünün
dünyasında sürdürülebilirliğin artık bir seçenek
değil, zorunluluk’ olduğuna dikkat çekti.
Günümüzde iklim değişikliği ile mücadele,
hem Cargill hem de müşterileri, paydaşları
ve iş yaptığı toplumlar için öncelikli
konuların başında geliyor.
Cargill’in sürdürülebilirlik konusundaki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi veren Naar,
“Günümüzde herkes sürdürülebilirlikten bahse-
diyor. Biz hem kendi geleceğimiz hem de ülkelerin geleceği için sürdürülebilirliğin hobi değil,
ciddi bir iş olduğunu düşünüyoruz ve bu nedenle
tüm kaynakların verimli kullanılması gerektiğine
inanıyoruz” dedi.
İklim değişikliği ile mücadelenin, hem Cargill
hem de müşterileri, paydaşları ve iş yaptıkları
toplumlar için önceliklerinin ilk sırasına yerleştiğini kaydeden Naar, yaşamsal önemdeki bu konuda yapabilecekleri her şeyi öğrenmeye çalıştıklarını söyledi. 2011 mali yılının hava şartlarına bağlı tedarik sorunları, tahıl ihracatında kısıtlamalar, artan enerji fiyatları, politik huzursuzluk ve
doğal afetler nedeniyle hem Cargill hem de müşterileri için zorlu bir yıl olduğunu ifade eden
Naar, “Ancak iş portföyümüzdeki çeşitlilik ve
denge, yılın getirdiği bu zorlukların çoğunun
etkili bir şekilde üstesinden gelmemizi ve bu
anlamda topluma ve müşterilerimize de yardımcı
olmamızı sağladı” dedi.
Paul Naar, Cargill’in global sürdürülebilirlik
faaliyetlerini şöyle özetledi:
“ABD’deki Horizon Milling iş birimimiz, kısa bir
zaman önce hassas tarım uygulamalarında
gübrenin daha etkili kullanımına yönelik bir
bileşen
programı
olarak
EcoFlour™
sürdürülebilirlik çözümlerini sundu.
Global organik yoğurt pazarı lideri Stonyfield
Farm, tüm petrol bazlı yoğurt kaplarını Cargill’in
sahip olduğu Natureworks tarafından üretilen
bitki bazlı kap Ingeo ile değiştirdi. Endüstride bir
ilk olan bu kaplar, süt ürünleri endüstrisinin sera
gazı emisyonlarını % 48 oranında azalttı.
Aynı şekilde Cargill'in soya bazlı BiOH poliolleri mobilya döşemesi ve yatak, halı, otomotiv koltukları gibi alanlarda kullanılan petrol türevleri
maddelerin yerine kullanılmak üzere tasarlandı
ve bunun sonucunda tedarik zincirinde CO2
emisyonlarının azalması sağlandı.
20
CargillHaberler - “Sürdürülebilirlik artık zorunluluk”
Güncel
Sorumlu tedarik zinciri dediğimiz zaman sosyal ve çevresel etkileri düşünüyoruz. Ham maddelerin nerede kullanıldığından, nereden alındığından nereye gönderildiğine kadar çok kapsamlı bir süreci içeren sorumlu tedarik zinciri uygulamalarımız var. Örneğin; Truvia™ tatlandırıcı
işini geliştirirken, yeni bir ürün için sorumlu ve
sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturduk.”
Başarıyı nasıl ölçüyoruz?
Konuşmasında, sürdürülebilirlik temelinde
sağlık, beslenme, eğitim ve çevre konularında da
uzun vadeli çözümlere odaklandıklarını
kaydeden Naar, Cargill’in başarısının temelinde
yatan faktörler konusunda şunları söyledi:
“Bizim başarımız tabii ki içinde bulunduğumuz
toplumların sağlığı ve refahıyla doğrudan ilgili.
Başarıyı nasıl ölçüyoruz? Kendini adamış
çalışanlar, memnun müşteriler, zenginleşmiş
toplumlar ve tabii karlı bir büyüme. Zaten
dördüncüsü olmadan diğerleri de mümkün
olmuyor. Cargill 2010 mali yılında, 54 ülkede
toplumun çabalarını 57,5 milyon ABD doları
katkı ile destekledi. Global bilgi ve tecrübemizi
faaliyet gösterdiğimiz her yerde ekonomik,
çevresel ve sosyal konulardaki zorlukların
aşılmasına
yardımcı
olmak
amacıyla
kullanıyoruz.
Sürdürülebilir başarı için
bulunduğumuz çevrenin gelişmesine büyük
önem veriyoruz. Bu kapsamda Türkiye’de,
fabrikamızın bulunduğu Orhangazi’de bir okul
inşa ettik, ayda 5 bin kişinin tedavi edilebildiği
modern bir tıp merkezi yaptık.”
Global Gelecek, Global İş birliği
Toplam üç gün süren Kongrenin ikinci ve üçüncü
gününde düzenlenen oturumlarda, dünya
nüfusunun 2050’de 9,1 milyar olacağı ve aynı
şekilde dünyanın gelişen bazı bölgelerinde
yaşayan insanların gelir düzeylerinin de
bugünkünden çok daha fazla olacağı, bunun da
küresel gıda ve içecek talebini artıracağı
vurgulandı. Bu gelişmelerin, yeni pazarlara
ulaşmak ve büyümek için Türk gıda ve içecek
sanayinin önüne fırsatlar çıkardığı, ancak bu
fırsatları değerlendirebilmek için global olarak
daha etkin, daha yenilikçi ve daha rekabetçi
olmak gerektiği belirtildi. Dünyada ve bölgemizde gıda ve içecek talebi artarken, global ölçekte
Sürdürülebilir Çevre oturumunda konuşan Paul Naar,
Cargill Gıda Türkiye standında yöneticilerle bir arada
görülüyor.
“Biz hem kendi geleceğimiz hem de ülkelerin geleceği
için sürdürülebilirliğin hobi değil, ciddi bir iş olduğunu
düşünüyoruz ve bu nedenle tüm kaynakların verimli
kullanılması gerektiğine inanıyoruz”
tarımsal emtia ve gıda fiyatlarının istikrarsız bir
seyir izlemesinin, gıda güvenliği ve güvenli gıdaya erişimle ilgili ciddi endişeleri beraberinde
getirdiği, bununla birlikte son yıllarda sağlık ve
çevre ile ilgili konuların da gündemin ilk sıralarında yer almaya başladığı kaydedildi. Yine, tüketicilerin çevre konusundaki farkındalığının her
geçen gün artmasının, sektörün önüne farklı fırsat ve rekabet alanları çıkardığı; bu gelişmelere
karşın gıda sanayinin rekabet gücünün daha da
arttırılması ve gelecekteki zorluklara cevap verebilmesi gerektiği ifade edildi.
'Sürdürülebilir Gıda Güvenliği, Tedarik ve
Arzı', 'Sürdürülebilir Ticaret, Rekabet ve Etik',
'Beslenme, Sağlık, Tüketici ve Medya' ve
'Sürdürülebilir Çevre' olmak üzere dört ana başlıkta gerçekleştirilen oturumlarda, 40’ı aşkın yerli ve yabancı konuşmacı yer aldı.
CargillHaberler - “Sürdürülebilirlik artık zorunluluk”
21
CargillHaberler
10. İş Ortakları Günü’nde tedarikçilere mesaj!
Bölgesel pazara hazırlanın!
Cargill’in yenilenen Global Stratejik
Satınalma Organizasyonu, Türk
tedarikçilerine şirketin global
alımlarının %20’sinin gerçekleştiği
Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’yu içine
alan bölgesel pazarın kapılarını
aralıyor.
C
argill Türkiye, artık geleneksel hale
getirdiği İş Ortakları Toplantılarının
10’uncusunu 15 Kasım 2011 tarihinde
İstanbul’da Divan Oteli’nde gerçekleştirdi.
Cargill Türkiye yöneticileri ile tedarikçileri bir
araya getiren toplantıya katılan Cargill Avrupa,
Afrika ve Ortadoğu Stratejik Satınalma Lideri
Andrew Glass, bir sunum eşliğinde tedarikçilere
şirketin yenilenen Global Stratejik Satınalma
Organizasyonu hakkında bilgi verdi.
Glass, 2010 yılında kurulan Cargill Stratejik
Satınalma Organizasyonu’nun 200 kişiden oluşan
ekibiyle, şirketin yıllık 9 milyar doları bulan
dolaylı satın aldığı mal ve hizmet tedarikindeki
parçalı yapıyı bütünleştirmeyi ve sadeleştirmeyi
amaçladığını, bunu yaparken de tedarik zincirindeki kaliteyi arttırmayı hedeflediğini kaydetti.
“Her şeyden önce şirketin merkezi
Minneapolis’ten yönetilen organizasyonu artık
22
CargillHaberler - Bölgesel pazara hazırlanın!
bölgesel bazda yönetmeye çalışacağız” diyen
Glass, 2 yıl öncesinin rakamlarıyla 9 milyar doları bulan alımların %60’lık kısmının Amerika’dan,
%20’lik kısmının ise kendisinin sorumluluğunda
bulunan ve Türkiye’nin de içinde olduğu Avrupa,
Afrika ve Ortadoğu Bölgesi’nden yapıldığını
belirtti. Önümüzdeki dönemde tedarikçilerden
yapılan stratejik satınalma hacminin artacağını
vurgulayan Glass, yeni organizasyon sayesinde 5
yıl içinde yarım milyar dolarlık bir tasarruf sağlamayı da amaçladıklarını ifade etti.
Glass, yeni süreçte tedarikçilerden, kendilerine daha inovatif çözümlerle gelmeleri önerisinde
bulunduklarını da sözlerine ekledi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Cargill
Gıda Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Murat
Tarakçıoğlu da tedarikçilere yönelik olarak;
“Sizden beklentimiz yenilikçi çözümler geliştirmede bizlere itici güç olmanızdır” dedi.
Güncel
Stratejik Satınalma Organizasyonu
Cargill’in yeni Stratejik Satınalma Organizasyonu
2010 yılında kuruldu. Global düzeyde yaklaşık
200 kişilik bir ekipten oluşuyor. Andrew Glass
konuşmasında bu yeni organizasyon hakkında şu
bilgileri verdi:
“200 kişiden oluşan bir organizasyon. Küresel
olarak birbirimize bağlıyız ancak daha alt düzeye
baktığımız zaman bölgesel ve alt bölgesel kararlar alarak iş yapıyoruz. Burada kimyasal malzemeler, ambalaj ve diğer operasyonlar gibi çeşitli
alt kategoriler için yenilikçi stratejiler yaratmaya
çalışıyoruz. Her yıl 9 milyar dolarlık bir alım gerçekleştiriyoruz. Bu da iki sene önceki rakamlar.
Bu yılın rakamları henüz netleşmedi. Bu alımın
%60’lık bir kısmı Amerika’ya ait. %20’lik kısmı ise
benim sorumlu olduğum ve Türkiye’nin de içinde
bulunduğu Avrupa, Afrika ve Ortadoğu bölgesine
ait. Önemli bir noktayı vurgulamak isterim; satın
aldığımız mal ve hizmetlerin %70’ini faaliyet gösterdiğimiz ülkelerden aldık. Burada bulunmamın
sebebi, sizlere yeni organizasyonumuzu tanıtmak, bu sayede yeni dönemde Türkiye’den alımları arttırmaktır. Bunu keşfetmek ve sizleri yönlendirmek için buradayım.
Biz en başta Minneapolis’ten yönetilen organizasyonu artık bölgesel bazda yönetmeye çalışacağız. Tabii, yine işleyiş olarak kapasitemizi yükseltmeye çalışıyoruz. Aslında işin başında ücret
noktası bizim için çok önemliydi. Ancak diğer
noktalara da önem vermemiz gerektiğini düşündük. Bu noktada Türkiye’deki tedarikçilerimiz
üzerine düşecek çok şey var. Örneğin, Batı
Avrupa’da çok karmaşık bir yapımız var. 100’den
fazla fabrikamız var ve aynı ürün için farklı teknik şartnameler düzenleniyor. Amacımız bunları
standart bir hale getirmek. Yine amaçlarımızdan
biri de mühendislik sürecini yenilemek ve kendimize tek bir standart getirmek. Bu geçişi sağlar-
Cargill Stratejik Satınalma
Organizasyonu, 200 kişiden oluşan
ekibiyle, şirketin yıllık 9 milyar
doları bulan dolaylı satın aldığı mal
ve hizmet tedarikindeki parçalı
yapıyı bütünleştirmeyi ve
sadeleştirmeyi, aynı zamanda
tedarik zincirindeki kaliteyi
arttırmayı hedefliyor.
CargillHaberler - Bölgesel pazara hazırlanın!
23
CargillHaberler
Yeni dönemde tedarikçilerden
yapılan stratejik satınalmanın
hacmi artarken, yeni organizasyon
sayesinde 5 yıl içinde yarım milyar
dolarlık bir tasarruf sağlanacak.
ken bizimle birlikte çalışan yenilikçi tedarikçilerle birlikte çalışmak istiyoruz. Kısaca özetleyecek olursak asıl yapmaya çalıştığımız şey spesifikasyonları basitleştirmek için tedarikçilerimizle
birlikte çalışmak. İşleri standart bir hale getirmeyi ve tüm bölgelerimiz için uygunluğu sağlamaya çalışıyoruz. Tedarikçilerimizden bu standartlarda en uygun fiyatı vermelerini bekliyoruz.”
konu hakkında şu bilgileri verdi: “Ana odak noktası Türkiye olmakla beraber bu bölgede Mısır ve
Suudi Arabistan, Cargill Gıda Türkiye’nin kapsadığı coğrafyadaki 19 ülke açısından en enteresan
üç ülke. Buralarda neleri farklı yapabiliriz, müşterilerimize nasıl farklı çözümler sunabiliriz, bu
konuda çalışmalarımız var. İnşallah önümüzdeki
dönemde bunun meyvelerini görüyor olacağız.
Tarakçıoğlu: “Birlikte düşünelim”
Ben burada sizlere, iş yaparken odaklandığımız üç önemli konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bunlardan ilki gıda güvenliğidir. Bizim vazgeçilmezimizden bir tanesi… İkincisi, yenilikçilik... Ben bunu biraz daha farklı okuyorum açıkçası… Sizlerden beklentimiz, yenilikçilik konusunda bize itici güç olmanız. Bu nedenle, gelin
beraber kafa kafaya verelim, beraber çalışalım.
Bu konulara açığız. Dolayısıyla bu toplantıdan
ayrılırken bir beklentimiz de ‘farklı ne yapabiliriz’ i düşünmeniz.
Cargill Gıda Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı
Murat Tarakçıoğlu da konuşmasında, şirketin
her yıl kârının yaklaşık %90’ını tekrar yatırıma
aktardığını belirtti. Geçtiğimiz yıl Cargill’in global düzeyde önemli şirket satınalmaları gerçekleştirdiğini kaydeden Tarakçıoğlu, Türkiye’nin de
içinde bulunduğu ve 19 ülkeyi kapsayan bölgede
yatırımın yanında satışların arttırılmasına ilişkin
araştırmalar yaptıklarını kaydetti. Tarakçıoğlu
Tarakçıoğlu: “Yenilikçilik... Ben bunu biraz daha farklı okuyorum açıkçası…
Sizlerden beklentimiz, yenilikçilik konusunda bize itici güç olmanız.”
24
CargillHaberler - Bölgesel pazara hazırlanın!
Bir üçüncü nokta dünya piyasalarındaki bu
karışık ortamda, hassas bir coğrafyada yaşıyoruz.
Dolayısıyla burada güvenilirlik çok önemli. Biz
ilişkilerimizde hep uzun vadeli çalışmayı tercih
ediyoruz.”
2010-2011 YILI ÖDÜL KAZANAN TEDARİKÇİLER
Mısır Tedarikçileri - Teşekkür Plaketi
• Erdoğdular Tar. Ltd.Şti.
• Sönmezler A.Ş
• Erkan Pamuk Çır.Ltd.Şti
• Teknik Tar. Ürü.Ltd.Şti.
• Say Tarım Ür. Ltd.Şti.
“Bilim ne diyorsa o!”
• Toprak Tarım Ltd.Şti. / Konya
• Emre Tarım.Ltd.Şti.
• Akşif A.Ş
• Özkoçlar Tar.Ltd.Şti.
Toplantıya Glass ve Tarakçıoğlu’nun yanı sıra
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Nevzat Artık ve Gazi Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Esat Karakaya da
sunumlarıyla katıldı.
• Toprak Tarım Ltd.Şti./ Adana
• Ekenler Tar.Ltd.Şti.
• Tünay Tar. Ürün Ltd.Şti.
• Titizler Gıd.Tar.Ltd.Şti.
Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği Ödülü
• Abdullah Yılmaz-Çağdaş Teknik
• Adamar Tarım Ltd.Şti.
Hizmet Sektörü
• Seya Tarım Ltd.Şti.
• Özufuk İnşaat Ltd.Şti.
• Kesikler Tar.Ltd.Şti.
• Securıtas Güv. Hiz. A.Ş.
• Altınkaya Tarım Ltd.Şti
• Göker İth. İhr. Paz. Ltd.Şti.
• Karayel Tar.Ltd.Şti.
Üretim Sektörü
• Donatlar Nak.Ltd.Şti.
• Oyka Kâğıt Amb. San. Tıc. A.Ş.
• Köseoğlu Tarım Ltd.Şti.
• Green Chemıcal Kim.Ltd. Şti.
• Ultar Tar.Ve Hay.Ltd.Şti.
• Yolyapı San. ve Tıc. A.Ş.
• Gencer Amb.San.Ltd.Şti.
Prof. Dr. Ali Esat Karakaya ise sunumunda
biyoteknoloji ve GDO (Genetiği Değiştirilmiş
Organizmalar) konusunu Toksikoloji biliminin
kriterleriyle değerlendirdi. Her yeni teknoloji
gibi biyoteknolojinin de fayda ve riski bir arada
taşıdığını belirten Prof. Dr. Karakaya, biyoteknoloji sayesinde tarımsal üretimde artış olduğunu,
besleyici değeri arttırılmış gıdalar üretildiğini ve
tarım ilaçlarının kullanımının, dolayısıyla çevreye zararın azaltıldığını ileri sürdü. “Ama biyoçeşitlilikle ilgili riskleri de var” diyen Karakaya,
özellikle Türkiye gibi ülkelerde fayda-risk analizi
yapılmadan yeniliklere karşı olanlar olduğunu
kaydetti.
Andrew Glass:“İşleri standartlaştırmaya ve bölgelerimiz
için uygunluğu sağlamaya çalışıyoruz. Tedarikçilerimizden
bu standartlarda en uygun fiyatı vermelerini bekliyoruz.
Toplantıda ödül alan tedarikçilere plaketleri takdim edildi.
Ödül kazananlara plaketleri, Cargill Gıda Türkiye Yönetim
Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu tarafından verildi.
Güncel
Prof. Dr. Nevzat Artık sunumunda, internet
ortamında ve televizyonlarda gıda konusunda sık
sık yanlış bilgilendirmeler olduğuna değinerek,
“Herkes bilim ne diyorsa onu söylemeli” dedi.
Şeker konusunda da son zamanlarda farklı şeyler
söylendiğini kaydeden Artık, herhangi bir gıda
ürünü içinde değişik şekerlerin olma ihtimali
olduğunu, bunların gıda üretiminde kullanılmasının Türkiye ve Avrupa Birliği gıda yasalarına
göre bir sakıncası olmadığını vurguladı. Prof. Dr.
Artık: “Bazen TV’lerde çıkıp Avrupa’da o ülke
yasaklamış, bu ülke kullanmıyormuş diyenler
oluyor ama inanın yok öyle bir şey” diye konuştu.
• Er-Mak Tar. Ltd.Şti.
CargillHaberler - Bölgesel pazara hazırlanın!
25
CargillHaberler
En iyi çözümleri üretmek...
Yenilikçilikte anahtar sizsiniz!
Cargill’in Yenilikçilik Sistemi; ortak bir dili olan, bağlılığı arttıran
ve yaratıcı düşünmeyi teşvik eden bir dizi araçtan oluşan yapısal
bir yaklaşımı ve yeni bir kültürü ifade ediyor.
S
teve Jobs; ‘yenilikçilik, bir lider ile bir takipçi arasındaki farkı gösterir’, demişti. “Ben de
katılıyorum” diyor Cargill Ar-Ge Kurumsal
Başkan Yardımcısı Chris Mallett. “Aslında, Cargill
olarak biz, pazardaki liderliğimizi sürdürmek
istiyorsak, yenilikçilik yolundan yürümemiz gerekir. Bu yolculuğa başlamak için Cargill’de herkesi teşvik ediyoruz!”
Cargill’de yenilikçilik, yaratıcı fikirleri kârlı
çözümlere uygulayarak, müşteriler için kalıcı
değer yaratmak anlamına gelir. Müşterileri tarafından tercih edilen bir iş ortağı olma yolunda
önemli bir rol oynayan yenilikçilik, Cargill’in
2015 stratejik hedeflerinin de odak noktasını
oluşturuyor.
Mallett’e göre, vizyon ve hayal gücü, yeni ürün
fikirleri üretmek için vazgeçilmezdir ama her
zaman müşterilerin neye ihtiyacı olduğunu ve
neyi satın alacağını bilmek gerekir.
“Bu, yeni fikirlerin kurum stratejilerimize
uygun olmasına, zaman ve para yatırımlarımızın
geri dönüşünün güvence altına alınmasına yardımcı olur. Müşterilerimize en iyi çözümleri sunmak için onlarla aynı dili konuşmamız ve Cargill
genelinde aynı araçları kullanmamız gerekir.”
diyor Mallet.
Yenilikçilik Kültürü Çarkı
Yenilikçiliği pazara taşımak için disiplinli bir
yaklaşım gerekiyor. “Biz buna Portföy ve Proje
Yönetimi diyoruz” diyen Mallet, yenilikçilik
kültürü geliştirmenin en iyi yolunun, ‘müşterileri
memnun edecek büyük fikirlerin pazara
taşınmasından’ geçtiğini belirtiyor.
Cargill’in Yenilikçilik Sistemi, ortak bir dili
olan, bağlılığı arttıran, yaratıcı düşünmeyi teşvik
eden bir dizi araçtan oluşan yapısal bir yaklaşımı
ifade ediyor. “Yenilikçilik kültürü çarkı” ise bu
sistemin uygulanmasına yardımcı olmak için
oluşturuldu. Bu çark 4 aşamadan oluşuyor: Plan
ve Taahhüt, Araştırma ve Keşif, Yaratma ve
Sunma, Hasat.
Doğrudan lider ekibinin sorumluluğunda olan
Plan ve Taahhüt aşaması, güncelleme stratejisinin ilk adımı ve bu aşama üç kısımdan oluşuyor:
“Kazancı Arttırma Hedefleri” kısmında yeni
ürünler, çözümler ve hizmetler gibi yenilikçi
26
CargillHaberler - Yenilikçilikte anahtar sizsiniz!
aksiyonlardan beklenen finansal kazançlar ve
işin optimizasyonu süreci yer alıyor.
“Yenilikçilik Stratejisi” kısmında, her yıl güncellenen iş stratejisinin uygulanması ve başarılması istenen hedeflerin belirlenmesi yer alıyor.
“Fırsat Alanları” kısmında ise olası yeni uygulama alanlarına yönlendirmeler yer alıyor.
Fikirleri Beslemek
İşletmeler müşterilerinin ve kendilerinin
karşılaştıkları sorunları çözebildiklerinde
başarılı olurlar. Peki, sorunları çözebilecek ve
müşterileri memnun edecek büyük fikirler nasıl
ortaya çıkacak?
Her şeyden önce, çözmek istediğimiz sorunu
ya da herhangi bir projeyi tam olarak anlamadığımızda fikir ortaya koymaya çalışmak bir işe
yaramaz, çünkü bu durumdayken iyi fikrin hangisi olduğunu anlamakta zorlanabiliriz.
Sorunların çözümünde etkinliğimizi artırmamız,
“
Vizyon ve hayal gücü, yeni
Yenilikçilik
ürün fikirleri üretmek için
vazgeçilmezdir ama her zaman
müşterilerin neye ihtiyacı
olduğunu ve neyi satın
alacağını bilmek gerekir. Bu
çözümleri sunmak için onlarla
aynı dili konuşmamız ve
Cargill genelinde aynı araçları
kullanmamız gerekir.
Etkili bir çözüm üretmek için, öncelikle
sorunu tanımlamalı, somutlaştırmalı, bağlam
ve parametreler vermelisiniz.
sorunları daha iyi tanımlama yeteneğimize bağlıdır. Aslında çoğu zaman bu, sürecin en önemli
parçasıdır.
"İyi belirtilen bir sorun, yarı yarıya çözülmüş
bir sorundur." diyor ABD'li filozof ve eğitim
kuramcısı John Dewey.
Ünlü fizikçi Einstein’a dünyayı bir meteordan
kurtarmak için önünde sadece bir saat zamanı
olsaydı ne yapacağı sorulduğunda cevabı, ‘sorunu
anlamak üzerine düşünmeye 55 dakika harcayacağı ve kalan 5 dakikada da çözüm üzerine düşüneceği’ yönünde olmuştu.
FIS (Cargill Gıda Bileşenleri Sistemleri)
Yaratıcılık Hayal Gücü ve Fikir Yönetimi Lideri
Michael Dugan, “Etkili bir çözüm üretmek için,
öncelikle sorunu tanımlamalı, somutlaştırmalı,
bağlam ve parametreler vermelisiniz” diyor.
Dugan, FIS Yaratıcılık Hayal Gücü Atölyelerinde,
“Yenilikçilikte anahtar sizsiniz!” sloganı ile yeni
Chris Mallett
nedenle müşterilerimize en iyi
”
oluşturulmaya başlanan Cargill Yenilikçilik
Kültürü’nün temel parçası olan, sorun ifade etme
üzerinde çalışmaya, bazen bir gıda bileşeni üzerine yaptıkları çalışmalardan daha fazla zaman
harcadıklarını belirtiyor.
Soruna odaklanarak bariz sorular sorduğunuzda, ekibinizden daha fazla ve daha hızlı fikir alırsınız. Dugan, bu konuda şu örneği veriyor: "Ofis
arkadaşınıza boş bir kâğıt uzatarak ’Bana bir
resim çizin!’ derseniz pek çok soru ile karşılaşırsınız. Ama ‘bizim ofisi nasıl yeniden düzenleyebileceğimizin resmini çizin!" derseniz hem eylem
hem de sonuç alırsınız. Çözülecek bir sorun olduğunda, gerçekten tanımlamak ve soruna odaklanmak için biraz zaman ayırın, sonuçlardan
daha memnun kalacaksınız.”
CargillHaberler - Yenilikçilikte anahtar sizsiniz!
27
CargillHaberler
28
CargillHaberler - Hayatın içinde bir adam!
Orhangazi Muhtarlar Derneği Başkanı Kadri Ergen
Hayatın içinde bir adam
Sohbet
Etrafınızdakilere hiç alıcı gözüyle baktınız mı? Veya soruyu şöyle soralım;
günlük işlerinin dışında sosyal hayatın içinde olan kaç kişi tanıyorsunuz?
Eğer bugüne kadar etrafınızdakilere bu gözle bakmadıysanız bu sohbeti
O
rhangazi Muhtarlar Derneği Başkanı Kadri
Ergen, hayatın tam içinde bir adam… Bir
muhtar düşünün; futbolcu, antrenör, kulüp ve
stadyum müdürü, briç ustası, muhtar, dernek
başkanı… Bunların yanı sıra yine çeşitli dernek
ve vakıflarda aktif üyelik… Bir yandan onu dinlerken diğer yandan içimizden düşünüyoruz:
“Acaba geçmişten bugüne koltuğumuza kaç karpuz sığdırabildik?”. Galiba en iyisi, cevabı buraya
hiç yazmadan yazımıza devam etmek.
Temmuz ayında Döktaş A.Ş’de işe başladım.
Güvenlik görevlisi olarak iş hayatımı devam
ettirdim. Tam 25 yıl… 2007 yılında emekli
oldum. 1989 yılında Sevgi Ergen’le hayatımı birleştirdim. Kemal Sercan ve Güray adında iki
erkek çocuğum var. Büyük oğlum Tekirdağ-Çerkezköy’de üniversite eğitimini devam ettiriyor.
Küçük ise Orhangazi Çok Programlı Lisesi’nde
son sınıf öğrencisi.”
Peki, futbol nasıl başladı?
Doğma büyüme Orhangazili olan Ergen’in
muhtarlık serüveni aslında yeni sayılır. 29 Mart
2009 tarihinde yapılan yerel seçimlerde
Muradiye Mahallesi muhtarı olmuş. Birkaç ay
sonra yapılan kongrede de seçimleri kazanarak
Orhangazi Muhtarlar Derneği başkanlığına seçilmiş. Gençlerin Kadri Hocası, “Emekli olduktan
sonra muhtar olmak gibi bir düşünceniz var mıydı?” sorumuza, “Yoktu ama halktan talep geldi.
‘Seni muhtar olarak görmek istiyoruz’ dediler.
Ben de kıramadım” yanıtını veriyor. Ardından
ekliyor: “Daha doğrusu spordan, stadyum ve
kulüp müdürlüğünden yorulmuştum. Gerçekten
çok yorucu işler bunlar.”
Tabii, çocuk yaşlarda… İlkokulda top koşturmayı severdik okulun bahçesinde. O zamanlar üç
takımımız vardı Orhangazi’de; Gençlerbirliği,
Adaletspor ve Hürspor. 1975 yılında
Adaletspor’da futbola başladım. Sırasıyla
Orhangazispor ve Döktaşspor’da oynadım.
1986 senesinde diz kapağımda bir sorun ortaya çıktı. Diz bağlarımda bir kopma oldu ve o
sakatlık futbol hayatımı bitirdi.”
“
Emekli olduktan sonra çok
sevdiğim futboldan kopmadım.
Fırsat buldukça halı sahalarda
arkadaşlarımızla futbol
oynayarak özlemimi
gideriyorum. Aynı zamanda iyi
bir briç oyuncusuyum. Zaman
zaman turnuvalara gidiyorum.
Kadri Ergen
okuduktan sonra şöyle bir daha yakından ve dikkatli bakın!
”
Futbolculuk, antrenörlük, kulüp müdürlüğü,
muhtarlık ve dernek başkanlığı… Zincir böylece
uzayıp gidiyor. O nedenle ‘İsterseniz en baştan
başlayalım’, diyoruz; “Bize biraz kendinizi anlatın”. “1960, Orhangazi doğumluyum” diyerek başlıyor anlatmaya.
“Orhangazi’de esnaflık yapan bir ailenin üç
çocuğundan biriyim. İlköğrenimimi Orhanbey
İlköğretim Okulunda bitirdim. Orta ve Lise tahsilimi Orhangazi Lisesi’nde tamamladım. Sonra
askerlik… 1982 yılında terhis oldum. Aynı yılın
CargillHaberler - Hayatın içinde bir adam!
29
CargillHaberler
İlçedeki tüm muhtarlar Muhtarlar Derneği’ne üye.
6 mahalle, 9 belde ve 20 köy muhtarı olmak üzere
derneğe üye muhtar sayısı 35’e ulaşmış durumda.
Oturanlar-Soldan sağa: Hürriyet Mah. Muhtarı Muzaffer Karaca, Muradiye Mah.
Muhtarı Kadri Ergen, CamiiKebir Mah. Muhtarı İbrahim Kahraman,
Arapzade Mah. Muhtarı Ömer Faruk Öztürk.
Ayaktakiler-Soldan sağa: Hasan Sakin, Mahmudiye Köyü Muhtarı Mustafa Altınbaş.
Hem iş hem futbol… Zor olmadı mı?
Futbol Kadri Ergen’in
hayatının en önemli
parçası... En büyük hayali
ise İspanya’da Barnebou
Stadı’nda Real MadridBarcelona maçını izlemek.
Evet, çok zordu. Ailemin tek çalışan çocuğuydum
ve onlara bakmak zorundaydım. Sakatlığımın
ardından Bursa’da açılan bir kursa katılarak
antrenör oldum. Döktaşspor’un altyapısında uzun
süre antrenörlük yaptım. Altyapıda, genç takımda ve son olarak A takıma çıktım. Döktaşspor’un
büyük bir başarıya imza atarak 3.lige çıkan kadrosunda yardımcı antrenörlük yaptım. Ayrıca
Orhangazispor’da Genel Kaptanlık, kulüp müdürlüğü ve 2 yıl da stadyum müdürlüğü yaptım.
Emekli olduktan sonra çok sevdiğim futboldan
kopmadım. Fırsat buldukça halı sahalarda arkadaşlarımızla futbol oynayarak özlemimi gideriyorum. Aynı zamanda iyi bir briç oyuncusuyum.
Zaman zaman turnuvalara gidiyorum.
Başkan olduktan sonra neler yaptınız?
Benim bir kaç tane görevim var.
Muradiye Mahallesi Muhtarlığı,
Muhtarlar Derneği Başkanlığı,
Orhangazi Kaymakamlığı
Sosyal Yardımlaşma Vakfı
Mütevelli Heyeti üyeliği,
Orhangazi Fenerbahçeliler
Derneği Yönetim Kurulu
30
CargillHaberler - Hayatın içinde bir adam!
Üyesi, kurucu üyeyim aynı zamanda. Ayrıca,
Orhangazi Mahalle Afet Gönüllüleri Kurucu Üyesiyim. Bunlar haricinde bir de Muradiye
Mahallesi Hz. Ebubekir Camii ve Kur’an Kursu
Yapma ve Yaşatma Derneği Başkanlığı var. Cami
yaptırıyoruz, şu anda kubbe aşamasında.
Başkan seçildikten sonra ilk iş olarak, tüm muhtarlar ve eşleriyle birlikte Çanakkale gezisine gittik. Yine Ankara’da yapılan Kongremize muhtar
arkadaşlarımızla birlikte gittik. Muhtarların birçok sorunu var ve kongrede bu sorunları konuştuk.
Ardından Anıtkabir’i ziyaret ettik.
Muhtarlar derneği futbol takımı ile Alemdar tesislerinde yapılan turnuvaya katıldık.
Kaç üyeniz var?
Burada 35 muhtarımız var. Bütün Orhangazi
mahalle ve köyleri bize bağlı. 6 mahalle, 9 belde
ve 20 de köy muhtarımız var. Yeri gelmişken
Kurucu Başkanımız Mehmet Sevinç’i de burada
anmak ve teşekkür etmek isterim.
Sorunlarınız var mı?
Gerçekten ciddi sorunlarımız var. 354 lira maaş
alan ve devletin en alt kademesi olarak çalışan
bir grubuz. Sosyal güvencemiz yok. Maaşlarımız
perişan bir halde. Çoğu muhtarın sigortası yok.
Geldiğimizden beri sürekli yasa değişikliklerinden konuşuluyor ama hayata geçirilmiyor.
Mesela Köy Kanunu… Yasa 1924’te çıkmış, o
tarihten beri pek bir değişiklik yok. Aynı kanun.
Bir de 4541 Sayılı Kanun var, 1944’te yayınlanan.
Yasa değişiklikleri yapılamadı halen, tabii işin
içine ekonomi de giriyor. Ekonomik boyuta geldiği zaman iş değişiyor. Çünkü Türkiye genelinde
53 bin muhtar görev yapıyor.
Bir de sorumluluk çok fazla olmasına rağmen
maalesef yetki yok! Devlet memuru statüsündesiniz ve yaptığınız hatalarda devlet memuru statüsünde yargılanıyorsunuz. Ama aynı zamanda
statünüz yok. Burada bir çelişki var. Bunun
düzeltilmesi gerekir. Bugünlerde bu konular
üzerine bir çalışma var ama daha somut bir şeye
ulaşılamadı. Ama sürekli gündemde…
Peki, mahalleli ne talep ediyor sizden?
Mahallelinin, köylünün çok talebi var tabii.
Burası bir ağlama duvarı sanki. Bir alma, daha
doğrusu hep alma duvarı. Vatandaş sürekli bir
şeyler istemeye geliyor. Ama şartlar böyle getiriyor. Vatandaş da haklı. Şu anda Türkiye’nin için-
de bulunduğu durumla da yakından ilgili. Özellikle yardım konularında… Prosedüre uyan,
uymayan her türlü talep ilk önce bize geliyor.
Mesela kömür yardımı; karşılayamıyoruz, ama
biliyoruz ki vatandaş mağdur. Hak eden de etmeyen de başvuruyor.
Geçtiğimiz aylarda fabrikamızı ziyaret ettiniz.
Biraz bu ziyaretten konuşalım isterseniz…
Cargill Orhangazi Fabrikası’nı zaten basından
duyuyordum. Bazı olumsuz haberler de vardı.
Açıkçası benim de kafamda haberler nedeniyle
kötü bir imajı vardı. Ama sağ olsun Fabrika Mesul
Müdürü Cenan Celebci bir gün bizi davet etti ve
tüm muhtar arkadaşlarla gittik.
Her tarafını gezdik tesisin. Bize bir brifing verdiler orada. Her şeyden önce Cargill’in bir öcü
olmadığını gördük.
Ben inşaatı bilen bir insanım. Fabrikayı gördükten sonra açık söyleyeyim, hayran kaldım.
Hem ayrıca Cargill’in Orhangazi’de eğitim ve sağlığa yapmış olduğu katkıları da yıllardan beri
takip ediyoruz. Okulu yaptı, sürekli yardım da
ediyorlar. Bunlar güzel şeyler. Gönül ister ki, her
fabrika bunu yapsın.
Sohbet
Döktaşspor’un büyük bir başarıya imza
atarak 3.lige çıkan kadrosunda yardımcı
antrenörlük yapan Ergen, Orhangazispor’da
Genel Kaptanlık, kulüp müdürlüğü ve 2 yıl
da stadyum müdürlüğü yaptı.
Ayrıca şirket tarafından bütün muhtarlarımıza bilgisayar bağışı yapıldı. İki yıl bize takvim
sponsorluğu yaptılar. Muhtar arkadaşlarım ve
şahsım adına teşekkür ederim. Şunu da samimiyetle söylemeliyim, Cenan Bey içimizden biri
gibi, gördü mü hemen selamlaşıyor, sohbet ediyoruz. Ne zaman gitsek fabrikanın kapıları bize
açık. Allah razı olsun.
Son olarak önümüzdeki dönemde neler yapmayı
planlıyorsunuz, onu öğrenelim…
Öncelikle daha yaşanabilir, huzurlu, gelişmiş
bir Orhangazi tabii… Ayrıca Derneğimiz için
lokal türü bir yer düşünüyoruz. Bir toplantı salonu, ayrı bir dinlenme salonu olsun istiyoruz.
Burası belediyeye ait olduğu için bu düşüncemizi burada gerçekleştiremedik.
Bir de kişisel olarak futbolu, özellikle de
İspanyol futbolunu çok seviyorum. Boş zamanlarımda ailem ve çocuklarımla gezmeyi ve taraftarı olduğum Orhangazispor ile Fenerbahçe’nin
maçlarını seyretmekten büyük zevk alıyorum.
En büyük hayalim ise İspanya’da Barnebou
Stadı’nda Real Madrid-Barcelona maçını izlemek. İnşallah bu hayalimi de gerçekleştiririm.
CargillHaberler - Hayatın içinde bir adam!
31
CargillHaberler
Teknolojiye doğan çevrimiçi nesil
Kuşak çatışması yaşanıyor
Y Kuşağı
Peki, şu an 1960’lı yıllarda doğan X kuşağı
tarafından yönetilen iş dünyasında Y kuşağı ne
istiyor? İşlerinden, yöneticilerinden ne bekliyor?
12 yılı aşkın geçmişiyle İnsan Kaynakları (İK)
alanında ülkemizin en köklü kuruluşları
arasında yer alan Kariyer.net, HR Dergi ile
birlikte benzer soruların cevabını araştırdı ve
ortaya çarpıcı sonuçlar çıktı. Kariyer.net üyesi
500 işveren ve 1980 - 2000 yılları arası doğmuş iş
arayan 18.800 gencin online katıldıkları
araştırmaya göre; işverenler Y jenerasyonunun
önceliğinin “maaş” olduğunu düşünürken, Y
jenerasyonu “gelişim fırsatı” diyor. Yöneticiler
onların hemen terfi istediğini düşünürken,
gençler aslında işini yaparken daha fazla yetki
istiyor. En önemlisi de yöneticiler, genç
çalışanların kendilerinden daha “eğlenceli”
olmasını beklediğini düşünürken, Y kuşağı
yöneticisinin olgun ve takdir eden bir yapıda
olmasını istiyor.
Kendilerinden önceki kuşaklardan bir hayli farklılar. Onları farklı
kılan medya ve bilişim teknolojileriyle büyümüş olmaları… Bu
nedenle her şeyi “hemen şimdi” isteyebiliyor, yapabiliyor ya da
satın alabiliyorlar.
“
Y
Kuşağı tanımı, 1980 ve 1990’lı yıllarda doğan
jenerasyonu tanımlamak için kullanılıyor.
Bugün çoğu iş dünyasının içindeler. Sürekli
değişimin peşinde koşuyorlar ve bu özellikleri ile
iş dünyasını da değiştirmeye başladılar. İletişim,
olmazsa olmazları arasında… Sürekli bilgisayar
karşısındalar, çevrimiçi nesil de diyebileceğimiz
bu nesil internetsiz bir yaşamı düşünemiyor.
Sosyal ağlarda saatlerini geçirebiliyor,
iletişimlerini e-mail üzerinden kuruyorlar. Cep
telefonsuz yaşayamayan bu nesil dünyada neler
olduğunu bile SMS ile öğreniyor. İş hayatına
düşkünler ama daha düşkün oldukları şey özel
hayatları. İkisinin yeri çok ayrı ve işi özel hayata
kesinlikle taşımıyorlar. Hatta özel hayatlarını
daha iyi organize etmek için esnek çalışma
ortamı istiyorlar.
Kapılar ardında gizli konuşmalara karşılar,
onlar için açıklık önemli, şeffaflık arıyorlar.
Yaptıklarıyla ilgili muhakkak geri besleme istiyorlar. Hiyerarşi istemiyor, hangi pozisyonda
olursa olsun hemen herkese istedikleri an ulaşmak istiyorlar. Takım oyununa yatkınlar. Şirket
bağlılıkları düşük.
Şu an iş dünyasında gerçek bir
kuşak çatışması yaşandığını
söylemek yanlış olmaz. Oysa
geleceğin yöneticileri bu
değerleri iş dünyasını yeniden
şekillendirecek, hatta
şekillendirmeye başladı.
32
CargillHaberler - Y Kuşağı
Yusuf Azoz
kuşaktan olacak. Onların
”
Onları sürekli üretken kılmak lazım. Çünkü
değişimin peşindeler. Kaderci olmayan bu nesil
yaptığı işten memnun değilse kariyerini bile
tamamen değiştirebiliyor. Bugün iş dünyasına bu
neslin anlayışı hakim oluyor, çünkü yapmak istedikleri aslında bazı katı kurallardan kurtulmak.
Onlar bu kuralları aşınca aslında verimliliğin
çok daha arttığını kanıtlamış durumda. İşte firmalar bu neslin peşinde.
“Y jenerasyonunu anlamak hepimiz için çok
önemli” diyen Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf
Azoz, 80 sonrası doğumlu, internetle büyümüş
olan bu kuşağın, kendine has özeliklere ve davranışlara sahip olduğunu belirtiyor. Azoz’a göre
artık iş dünyasına katılmaya başlayan, önemli
roller üstlenen bu kuşağın öncelikleri ve değerleri, bir önceki kuşak olan X kuşağı için bazen
anlaşılmaz gelebiliyor. İş dünyasında genellikte Y kuşağıyla ilgili
negatif özelikler olarak sabırsızlık, her şeyi eleştirme, sorgulama, düşük bağlılık, kısa sürede
terfi ve ücret artışı konusunda
ısrarcılık sıralanıyor. Azoz,
“Bunlar da İK yöneticilerini zorluyor. Şu an iş dünyasında gerçek bir kuşak çatışması yaşandığını söylemek yanlış olmaz. Oysa
geleceğin yöneticileri bu kuşaktan olacak. Onların değerleri iş
dünyasını yeniden şekillendirecek, hatta şekillendirmeye başladı. Bu yüzden şu anda Y kuşağının yöneticisi konumunda
olan X kuşağı ve İK profesyonelleri bu kuşağı çok iyi anlayıp
doğru değerlendirebilmeli.” tespitini yapıyor.
Y Kuşağı adaylarının yüzde 56’sı iş görüşmeleri
sonrasında kendilerine bilgi verilmemesini
sevmiyor. İş görüşmelerinde uzun prosedürleri
sevmediğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 25. İş
görüşmesinde rahatsızlık duyulan konular ise
şöyle sıralanıyor: Klasik soruları sevmediklerini
söyleyenlerin oranı %13, kendisine zeka testi
yapılmasını sevmediğini söyleyen adayların oranı
ise yüzde 7.
Y Kuşağı için iş hayatı kariyer yapmak, öncelikle kendini geliştirmek anlamına geliyor.
Ankete katılan adayların yüzde 52’si iş hayatını
kendisi için kariyer yapmak, öncelikle kendisini
geliştirmek olarak gördüğünü belirtiyor. Ankete
katılan adayların %30’u hayatının önemli bir parçası; bir amaç, %10’u sadece hayatını kazanmak
bir araç ve %7’lik bir bölüm ise statü
kazanmak yanıtını veriyor.
İnsan Kaynakları
Y Kuşağı Ne İstiyor?
Bunun yanı sıra adaylardan %33’ü, ‘yöneticimin
benim için en etkileyici olan özelliği bana gelişim
fırsatı vermesi’ yanıtını veriyor. Adaylardan
%32’si yöneticilerin yaratıcı ve yenilikçi fikirlere
önem vermesine dikkat ediyor. Adayların %18’i
yöneticilerin sorun çözme becerisine, %12’si
tecrübesine, %3’ü zamanında geri bildirim
verilmesine ve %1’i mevki ve unvanına bakıyor.
Firmalar sosyal medyada olmalı
Bunun yanında ankete katılan adaylar, çalışmak
istedikleri firmanın sosyal medyada yer olmasına
dikkat ediyor. Buna göre katılımcıların yüzde
87’si ‘işveren markaları sosyal medyada olmalı’
yanıtını verirken, yüzde 13’lük bir bölümü
‘işveren markası sosyal medyada olmamalı’
şeklinde yanıtladı.
Bilgisayar, internet ve cep telefonu, Y
Kuşağı’nın olmazsa olmazları arasında... Günlük
yaşamlarının her anında iletişimde olabilmeyı
seviyorlar.
Terfi değil; yetki
Y Kuşağı adaylarının %62’si işe
başladıktan bir yıl sonra yetki sahibi
olmak istiyor. Bir yıl içerisinde terfi
etmek isteyenlerin oranı ise %38.
Onları sürekli üretken kılmak lazım. Çünkü
değişimin peşindeler. Kaderci olmayan bu
nesil yaptığı işten memnun değilse kariyerini
bile tamamen değiştirebiliyor.
www.cargill.com.tr
-
www.cargill.com

Benzer belgeler

Kasim - Cargill

Kasim - Cargill Güvenli gıda işimizin temeni oluşturur. Cargill olarak tüm operasyonlarımızda ürettiğimiz ve sattığımız ürünlerin sağlık açısından güvenliği taahhüt ediyoruz. Gıda güvenliği için yaklaşımımız sıkı ...

Detaylı