Kasim - Cargill

Transkript

Kasim - Cargill
Cargill Türkiye
•
•
•
Kasım 2011
Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu: Yenilikçilik
•
Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler
Duygusal Zeka’nın Temel Ögesi; Empati
Didem Çelikkanat: “Cargill hayatın çok
içinde...”
Sohbet: Emin Dindar
Cargill - Türkiye
Kasım 2011
22
12
Güncel
Fırsatları fikirlere bağlayacak
Kapak
Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu
18
Cargill Çözümleri
Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler
8
İçimizden biri
Didem Çelikkanat: “Cargill, hayatın çok içinde...”
Kişisel Gelişim
Duygusal Zeka’nın Temel Ögesi; Empati
bu sayıda
30
03
Cargill Türkiye’den
- 2012, belirsizlikler ve hedefler
04
Aktüel
- PepsiCo Türkiye İçecek’ten teşekkür
- Mısır tanesinden hayal gücünü kullandılar
06
Dünyadan
- BarlivTM çığır açacak
- Yeni ve özel çikolata tatları
08
İçimizden Biri
- GOSCE Türkiye Dış Ticaret Operasyon ve
Lojistik Müdürü - Didem Çelikkanat
12
Kapak Konusu
- Cargill’in dönüşüm yolculuğu
Cargill Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş. Adına
Sahibi ve Yayın Müdürü
Mustafa Muzaffer Sayınataç
Yazı İşleri Müdürü
Sera Baysal
[email protected]
Yayın Ekibi
Cenan Celebci
Songül Aras
Yönetim Yeri
Bağlarbaşı, Kısıklı Caddesi
Sarkuysan Ak İşmerkezi
No: 4-A Blok 8-9-10-11
34662 Üsküdar / İstanbul
Tel: 0 216 554 18 00
Faks: 0 216 651 24 17
24
Sohbet:
Emin Dindar: “Helvanın 104 yıllık
efsanesi”
16
- Cargill işi şansa bırakmıyor
18
Cargill Çözümleri
- Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler
22
Güncel
- Fırsatları fikirlere bağlayacak
Baskı
Elma Teknik Basım, Matbaacılık
Çatal Sokak No:11/A
Maltepe - Ankara
Tel: 0 312 229 92 65
Faks: 0 312 231 67 06
24
Yayın Türü
Yaygın, süreli
30
Yayın Tarihi
15 Kasım 2011
Güncel
Sohbet
- Koska Yönetim Kurulu Üyesi Emin Dindar
Kişisel Gelişim
- Duygusal Zeka’nın Temel Ögesi; Empati
CargillHaberler - İçindekiler
1
Birlikte
Büyüyoruz
Dünyanın karşı karşıya olduğu sorunların
karmaşıklığının farkındayız. Birlikte çalışarak bu
zor sorunların üstesinden gelmeyi başaracağımızı
da biliyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz toplumlarda,
beslenme ve sağlığı iyileştirmek, eğitim imkanı
sağlamak, doğal kaynakları sorumlu kullanmak,
sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı desteklemek,
tedarik zincirlerimizde sorumlu iş uygulamalarını
teşfik etmek için dünya çapında organizasyonlar
ile işbirliği yapıyoruz. Cargill’in gıda ve tarım
konusundaki bilgi ve deneyimlerini tüm dünyada
müşterilerimiz, çalışanlarımız ve toplumlarla
paylaşarak hep birlikte büyüyoruz.
CargillHaberler
2012, belirsizlikler
ve hedefler
Bu günlerde birbiri ardına benzer ekonomik
tahminler yayınlanıyor. Dünya ekonomisine ve
ülkelere ilişkin bu verilerde kamu maliyelerinin
bozulması, cari açıklar, ticaretin yavaşlaması gibi
dikkat çekici birkaç nokta var. Ama hepsinin de
ortak noktası; 2012’ye doğru tahminlerin eksi yönde
revize edilmesi. Bu gelişmeler karşısında 2012 yılını
‘belirsizlik’ sözcüğü ile tanımlamak yanlış
olmayacak zannederiz. Tarım, gıda ve içecek
sektörleri, ekonomik ve siyasi belirsizliklerden
etkileniyor. Bu durumun küresel emtia piyasalarına
yansıması ise, fiyat dalgalanmaları şeklinde oluyor.
Önümüzdeki dönemde, hâlihazırdaki dalgalı
fiyatların değişmesi beklenmiyor.
Dünyada bu gelişmeler olurken ülkemizde ekonomi
yönetimi Ekim ayında önümüzdeki 3 yılı kapsayan
Orta Vadeli Plan’ı açıkladı. Plan, iyimser bir
revizyona işaret ediyor. Temelde dikkat çekilen
unsur ise cari açık… Cari açık, üretimi ve ihracatı
artırmak suretiyle aşılabilecek bir sorun, ancak
küresel belirsizlikler Türk gıda ve içecek
sektörünün karşısına pazar daralması olarak
çıkıyor. Ama son yılların istatistiklerine bakıldığında
sektörümüzün hem ihracatını arttırdığını hem de
hedef pazarların çeşitlendiğine şahit oluyoruz.
Özellikle Türk gıda ürünleri ihraç pazarlarının,
Cargill Gıda Türkiye’nin de sorumluluk alanı içinde
bulunan Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine
kaydığını söyleyebiliriz. Biz de bu pazarlara hem
ihracat yaparak hem de bu pazarlardaki tecrübe ve
bilgi birikimimizi firmalarımızla paylaşarak,
sektörün pozitif dış ticaret dengesinin devamı
anlamında kayda değer ilerlemeler sağlıyoruz.
Böyle dönemlerde, çiftçilerimiz, üreticilerimiz ve
ihracatçılarımız için hedeflerini tutturmak çok
ciddi bir çabayı gerektiriyor. Cargill Gıda Türkiye
olarak, dünya piyasalarındaki belirsizliklere karşı
aksiyon almaya çalışan gıda sanayimizin talep ve
beklentilerine odaklandık. Bu nedenle, mısır şekeri,
nişasta, kepek, protein, mısır özünün yanı sıra,
Türkiye’deki
fabrikalarımızda
üretimini
yapmadığımız ürünlerimizi de diğer Cargill
tesislerinden kesintisiz tedarik ediyoruz.
Sektörümüzün uluslararası pazarlarda pazar payını
arttırma çabalarını gerçekleştirmede güvenilir iş
ortağı olarak her zaman yanındayız.
Sevgiyle kalın!
CargillHaberler - Cargill Türkiye’den
3
Cargill Türkiye’den
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD),
Euro Bölgesi ekonomisini 2012’de sert bir
yavaşlamanın beklediğini açıkladı. Mayıs’ta %2
olarak açıkladığı Euro bölgesi 2012 büyüme
tahminini %0,3’e düşüren OECD bu tahminine, 3-4
Kasım’da Fransa’nın Cannes şehrinde yapılan G20
liderler zirvesi öncesinde yayımladığı bir raporda
yer verdi. Rapora göre, bazı ülkeleri negatif büyüme
bekliyor. Özellikle kamu maliyesi bozulan gelişmiş
ülkelerde önemli boyutta küçülme olabileceği riski
de rapora taşınmış. OECD, benzer bir öngörüyü ABD
için yapmış ve büyüme tahminini de %3,1’den %1,8’e
indirmiş. G20 zirvesinde de borç krizine odaklanıldı.
Euro bölgesi ile ilgili kaygılar halen devam ediyor.
birlikte çalış > üret > başar
CargillHaberler
PepsiCo Türkiye İçecek’ten Cargill’e teşekkür
PepsiCo Türkiye İçecek Satınalma Direktörü
Murat Aksoy ve yardımcısı Müge Açıkalın’ın
Cargill Gıda Türkiye Ofisi’ni ziyaretlerinde hoş
bir sürpriz yaşandı. Cargill Gıda Türkiye Yönetim
Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu ile biraraya
gelen Aksoy ve Açıkalın, bir teşekkür plaketi ile
PepsiCo Türkiye İçecek Genel Müdürü Hüseyin
Tulpar’ın takdir ve teşekkürlerini içeren yazısını,
Cargill ekibine iletilmek üzere Tarakçıoğlu’na
verdiler. Tulpar mesajında, “Ortaklığımızın ilerleyen dönemlerde de artarak devam etmesini ve
yakaladığımız bu sinerjinin gelecekte de hepimi-
ze faydalı olmasını dilerim” temennisinde bulundu. Aksoy ve Açıkalın da Cargill’in kaliteli ürün
ve servislerinin yanı sıra kota ve rekabet ortamından ötürü oluşan zor şartlara rağmen pozitif
yaklaşımını özellikle takdir ettiklerini belirtti.
Tarakçıoğlu, PepsiCo’nun sürprizine ilişkin çalışanlara yönelik değerlendirmesinde, “Hepimiz
için çok sevindirici ve gurur verici. Diğer müşterilerimizle olan ilişkilerimizde de beklentimiz
hep ortak değer üretebilmek. Bu uğurda çabalayan sizlere çok teşekkür eder, başarılarınızın
devamını dilerim” dedi.
Mısır tanesinde hayal gücünü kullandılar
16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla Orhangazi
Fabrika’da çeşitli etkinlikler düzenlendi. “Mısır
tanesinde hayal gücü” adlı yarışmada öğrenciler,
1 kg tane mısırla hayal gücünü kullanarak birbirinden güzel eserlere imza attılar. Dereceye
girenler ödüllerini 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde
düzenlenen törende aldılar. Yarışmada birinciliği
mısırlar ile Türkiye haritası yapan 5/A sınıfı
öğrencisi Muhammed Enes Yapa kazanırken,
mısır ile kaplanmış ve üzerinde “Cargill” yazısı
bulunan dünya çalışması ile 7/A sınıfı öğrencisi
Ali Göltekin ikinci oldu.
Zeytin reçeli birinci
Etkinliklerin ikincisinde, Orhangazi Kız Meslek
Lisesi’nin yiyecek-içecek bölümü öğrencileri
yarıştı. Geçen yıl baklava yapımında yarışan
öğrenciler bu kez en güzel reçeli yapmak için
4
CargillHaberler - Aktüel
yarıştılar. 5 ayrı grupta 25 öğrenci; mısır, patlıcan,
zeytin, havuç ve karpuz kabuğundan yaptıkları
reçellerle yeni lezzetler yaratmanın mutluluğunu
yaşadılar. Cargill fabrikası çalışanlarının da mısır
reçeli ile katıldığı yarışma hayli çekişmeli geçti.
Jürinin değerlendirmesi sonucu, birinciliğe
Orhangazi bölgesinde yetişen zeytinden yapılan
zeytin reçeli seçilirken, karpuz kabuğu
reçeli ikinci, mısır reçeli üçüncü oldu. Zeytin reçelini
yapan öğrenciler, kupa ve
madalya ile ödüllendirildiler.
Etkinliğin sonunda katılımcı
öğrencilere hediyeler verilirken, Orhangazi Kız Meslek
Lisesi’ne de mutfak robotu, fırın ve mutfak malzemeleri hediye edildi.
16 Ekim Dünya Gıda Günü, Cargill Orhangazi
Fabrikası’nda düzenlenen birbirinden ilginç
etkinlikerle kutlandı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın da ortağı
olduğu AB projesi, F4ESL – Tarladan Çatala Avrupa Gıda Güvenliği Mevzuatı Eğitimi’nin sertifika töreni, 7 Ekim tarihinde gerçekleştirildi.
Cargill’den Atilla Gönüllü, Aydan Karagöz ve Arzu
Ekinci’nin de aralarında bulunduğu eğitimi başarıyla bitiren katılımcılara sertifikalarının sunulduğu törene, Türkiye’nin yanı sıra Bosna Hersek,
Birleşik Arap Emirlikleri, Slovakya, Bulgaristan,
Yunanistan ve İspanya’dan dereceye girenler, pro-
je ortakları ve gıda sektörünün önde gelen isimleri de katıldı.
En önemli amacı; gıda sektöründe çalışan farklı
meslek gruplarına “tarladan çatala” gıda güvenliği
mevzuatı bakış açısını kazandırmak olan eğitime
1022 kişi kaydedildi, bunlardan 426’sı sertifika
almaya hak kazandı.
Cargill çalışanları Atilla Gönüllü 4., Aydan
Karagöz 5., Arzu Ekinci 21. sırada yer aldı.
Uludağ’lı Çevre Mühendisi adayları Cargill’deydi
Uludağ Üniversitesi Mühendislik Mimarlık
Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü
öğrencileri, Orhangazi Fabrikasını ziyaret ettiler. 21 Ekim’de gerçekleşen
ziyarete 27 son sınıf öğrencisi ile iki
öğretim üyesi katıldı.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği derslerine yardımcı olması açısından uygulamalı olarak bilgi
almak ve yapılan uygulama-
Aktüel
Cargill çalışanları F4ESL sertifikalarını aldı
ları yerinde görmek amacıyla fabrikaya gelen
öğrencilere, ilk olarak Cargill’in tanıtımına
yönelik bir sunum yapıldı. Öğrenciler, daha sonra İşçi sağlığı ve İş Güvenliği konusunda Cem
Bilge, Atık arıtma ve arıtma çamurundan kompost yapma konusunda ise Mevlüt Bilge tarafından bilgilendirildi.
Cargill’in 9. kan bağışı
Cargill Gıda Türkiye çalışanlarının katılımıyla
gerçekleştirilen kan bağışı kampanyasının 9.’su
26 Eylül’de yapıldı. Çalışanların gönüllü olarak
katıldığı kan bağışı projesiyle Kızılay’a son 9 yılda 588 ünite kan bağışında bulunuldu.
“Kan Bağışı” kampanyası, her yıl çalışanların
daha fazla katılımıyla, daha çok insana hayat
veriyor. 9.’su düzenlenen kampanyada 44 ünite
kan toplandı. Kampanyaya katılan Cargill çalışanları, “daha çok insana yaşam desteği” dediler.
Narlıca’lı minikler keyifli!
Öğretim Görevlileri Dr. Selnur Uçuroğlu ve Dr.
Fatma Esen gözetimindeki öğrenciler, ziyaretten edindikleri bilgilerden memnun olarak fabrikadan ayrıldılar.
Narlıca İlköğretim Okulu’nun ana sınıfına
devam eden miniklerin keyfine diyecek yok.
Cargill tarafından masa, sandalye, dolap, oyuncak gibi ihtiyaçları karşılanan ana sınıfında eğitim, artık daha konforlu ve eğlenceli hale geldi.
Aralarında eğitici resimli kitapların da bulunduğu malzemeler, Orhangazi Fabrikası Sorumlu
Müdürü Cenan Celebci tarafından okula teslim
edildi. Teslim esnasında Narlıca Belediye
Başkanı Ömer Birdane, Muharip Gaziler
Derneği Orhangazi Şube Başkanı Feridun Özok,
Okul Müdürü Mehmet Kanık ve öğretmenler de
hazır bulundu.
CargillHaberler - Aktüel
5
Dünyadan
Novel glukozamin patenti
Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka
Ofisi, 11 Ekim 2011 tarihinde Cargill için #
8.034.925 patenti yayınladı. “Glukozamin ve
Mikrobiyal Biyokütleden Glukozamin Yapma
Yöntemi” başlıklı patent, Cargill’in, benzersiz,
deniz kabuklusu olmayan glukozamin ürünleri
üretim sürecinin ulaştığı son noktayı temsil
ediyor.
Kuzey Amerika Cargill Mısır Değirmenciliği
asitliği düzenleyiciler ürün hattı yöneticisi Mark
Christiansen, “Cargill, glukozamin ürünleri ve
süreçlerine ilişkin inovasyonları yakından
izlemeyi sürdürüyor. Iowa Eddyville’de bulunan
ileri teknoloji tesisimizde, güvenli, kalite
tutarlığına sahip Regenasure® Glukozamin
üretmekte kararlıyız” dedi.
Bu patent, tamamen bitkisel kökenli (vejetaryen
beslenme için uygun) malzemeden oluşmasının
yanı sıra kosher mantar biokütle derivesi olup
insan tüketimi için uygun benzersiz bir
glukozamin bileşimini tanımlıyor.
Cargill
tarafından
ABD'de
üretilen
Regenasure® Glukozamin, piyasada bulunan
ve aynı zamanda vejetaryenler ve kabuklu deniz
ürünleri alerjisi olanlar için de uygun olan tek
glukozamin.
ABD
6
CargillHaberler - Dünyadan
Sorumlu kaynak programı
genişliyor
Cargill, Brezilya yağmur ormanlarını korumak ve
çiftçilerin sürdürülebilir soya yetiştiriciliğine
destek olmak için Doğayı Koruma Derneği’ne
(TNC) 3 milyon dolar hibe sağladığını duyurdu.
Bu hibe, halen koruma yasalarına uyumlu 383
çiftçiye yardımcı olan bir program kapsamında
yapıldı.
Brezilya’nın Pará eyaleti Santarem bölgesindeki
Cargill soya tesislerinde 2004 yılından bu yana,
soya çiftçilerinin Brezilya Orman Kanunu'na
uymalarına yardım edilerek Sorumlu Soya
projesi başarıyla yürütülüyor. TNC ile Cargill
arasındaki işbirliği sayesinde, 2006 yılından bu
yana projeye katılan çiftliklerde, ormanların
yasadışı olarak yok edilmesinin önlenmesi
sağlanıyor.
Sorumlu Soya projesi, önümüzdeki üç yıl içinde
yalnızca ormanların yok edilmesi değil aynı
zamanda pestisit kullanımı ve su kalitesi gibi
çevresel
etkilerin
genişletilmiş
olacak
izlendiği
ve
sistemlere
Mato
Grosso
eyaletindeki çiftçilere de ulaşılacak.
BREZİLYA
Barliv™ çığır açacak
Yeni ve özel çikolata tatları
Barliv™ arpa betafiberinin sağlık yararları,
Nutrition and Metabolism’in Ağustos 2011
sayısında yayınlandı. Klinik araştırma sonuçları,
Barliv™ arpa betafiberinin orta derecede
yüksek kan şekeri seviyeleri olan bireylerde
insülin duyarlılığının iyileştirilmesinde önemli rol
oynayabildiğini gösteriyor. Bulgular, Cargill
tarafından geliştirilen çözünebilir doğal bir lif
olan Barliv™ arpa betafiberinin, ABD Gıda ve
İlaç İdaresi’nin (FDA) onayladığı, kolesterolü
düşürme özelliğinin dışında da sağlık faydaları
olduğunu gösteriyor. Çalışma, özellikle dünya
çapında salgın şeklindeki pre-diyabetik ve Tip 2
diyabet gelişme riski olan kişiler için umut verici
sonuçlar ortaya koyuyor.
Cargill Kakao ve Çikolata, özel tatlarıyla
Araştırma Direktörü Dr. Harold Bays, "Bu
çalışmada arpa betafiberinin glisemik
parametreleri iyileştirdiği saptandı. Bu, kilo
kaybı etkilerinin dışında da glisemik yararları
olabileceğini gösteriyor" derken, Cargill
Düzenleme ve Bilimsel İşlerden Sorumlu
Direktör Yardımcısı Lore Kolberg, "Barliv’in
vücuttaki yağın azalması ve dağılımındaki
değişimi sağlamasının insülin direnci üzerindeki
olumlu etkisi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir"
dedi.
çikolata için %15. Cargill Kakao ve Çikolata
ABD
HOLLANDA
Cargill'in çikolatadaki yeteneklerini arttırdı. Bu
çalışmaların ilk meyvesi üç yeni çikolata tadı
oldu; moka ezmeli (kahve) çikolata, fındık ezmeli
çikolata ve otantik Giandujalı (fındık) çikolata.
Cargill'in yeni moka ezmesi aroması, üstün
kaliteli kahve çekirdekleri ile üretiliyor. Fındık
ezmeli çikolata, maksimum %40 oranında fındık
içeriyor. İtalya'nın Piedmont bölgesini temsil
eden bir karnaval ve kukla karakterinin adını
alan Giandjula ezmeli çikolatada ise minimum
fındık içeriği, koyu çikolata için %20, sütlü
Pazarlama ve İletişim Direktörü Rens de Haan
"Kahve gibi güçlü aromalarla geleneksel yollarla
çikolata üretmek üreticiler için her zaman zor
olmuştur. Cargill bu aromaların, homojen bir
şekilde çikolatada kullanılmasını sağlayan iki
yeni yöntem geliştirdi. Ayrıca, tutarlı bir lezzet
deneyimi sağlayarak, ürünlerle güçlü aromaların
kontaminasyonu sorunu çözdü” diyor.
CargillHaberler - Dünyadan
7
CargillHaberler
GOSCE Türkiye Dış Ticaret Operasyon ve Lojistik Müdürü Didem Çelikkanat:
Cargill, hayatın çok içinde…
Cargill, çeşitli ülkelerde farklı iş kolları ile dünya insanına hizmet
veriyor. Bu yönüyle hayatın çok içinde. Bu çeşitliliğe, farklı
kültürler, farklı bakış açıları eklendiğinde oldukça renkli bir
tablo ortaya çıkıyor.
S
Ocak 2005’de GOSCE’de
ithalat elemanı olarak işe
başladım. İlk bir yıl çok
zor geçti. Ben pes etmeyi,
hiçbir işi yarım bırakmayı
sevmem. Mücadele ettim
ve zamanla her şey yerli
yerine oturdu.
Didem Çelikkanat
“
”
8
CargillHaberler - Cargill, hayatın çok içinde...
on dönemde Cargill Hububat ve Yağlı
Tohumlar Tedarik Zinciri İş Ünitesi’nin
(GOSCE) Ticari Operasyon ve Lojistik İş
Biriminde bazı değişimler yaşanıyor. Bu iş
birimine, Didem Çelikkanat’ın başında
bulunduğu GOSCE Türkiye Dış Ticaret
Operasyon ve Lojistik İş Birimi de bağlı.
Değişimin tamamlanmasıyla birlikte Ticari
Operasyon (Trade Execution) İş Birimi ayrı bir
birim olarak tek çatı altında toplanacak.
Değişiklikle farklı ülkelerde faaliyet gösteren
GOSCE Ticari Operasyon İş Birimleri arasında
bağlılık ve iletişimin artması hedefleniyor. Didem
Çelikkanat, farklı kültürlerden çalışanlarıyla
Cargill’in, çeşitli ülkelerde çok farklı iş kolları ile
dünya insanına hizmet verdiğine dikkat çekiyor;
“Bu yönüyle hayatın çok içinde. Bu çeşitliliğe
farklı kültürler, farklı bakış açıları eklendiğinde
renkli bir tablo ortaya çıkıyor. Biz de GOSCE
Türkiye olarak bu tabloda bir renk olmaktan ve
tablonun parçası olmaktan çok mutluyuz” diyor.
başarıya ulaşması için çözüm üretmeyi hedefliyor. Özellikle bizim de bağlı olduğumuz
Avrupa’da, tarım ve pek çok yan ürün ticaretinin
kalbinin GOSCE’de attığını söyleyebilirim.
GOSCE Türkiye olarak neler yapıyorsunuz?
GOSCE Türkiye’nin ana iş kolu yem ham maddesi
ithalatı yapmak. Öncelikli hedefimiz, çok
oyunculu piyasada %30-40 arası pazar payını
kapsayan dilimde kalıp, market liderliğimizi
sürdürmek.
Kuzey ve Güney Amerika’dan ağırlıklı olarak soya
fasulyesi ve soya küspesi ithalatı gerçekleştiriyoruz. Bu ürünler, kanatlı hayvancılık sektöründe
faaliyet gösteren birçok büyük kuruluşun başlıca
yem ham madde girdisi aynı zamanda.
GOSCE ile başlayalım. GOSCE ne iş yapar?
Soya grubu dışında ayçiçeği küspesi, ay çekirdeği, buğday, arpa, donyağı, pamuk, ithal bitkisel
yağlar ve petrol ürünleri, diğer ticari faaliyet
alanlarımızı oluşturuyor.
Cargill’de küresel ölçekte faaliyet gösteren 6 iş
platformu var, bunlardan bir tanesi de CASC
(Cargill Tarımsal Tedarik Zinciri) platformu.
GOSCE, yani Cargill Hububat ve Yağlı Tohumlar
Tedarik Zinciri İş Ünitesi, platforma bağlı olarak
çalışıyor. Faaliyet gösterdiği 18 ülkede 3.600
çalışanı var. 19 kırma fabrikası ile dünya
üzerinde 6 limandaki 49 siloda faaliyeti var. GOSCE tam olarak, tarım ürünleri pazarında arz ve
talep dengesini sağlayarak, müşterilerimizin
Ancak GOSCE Türkiye’nin bir önemli özelliği
daha var. Biz aynı zamanda TMO’dan sonra yerel
piyasadaki en önemli mısır alıcısıyız.
Orhangazi’de faaliyet gösteren Cargill Gıda
Türkiye’ye bağlı mısır işleme fabrikasının mısır
tedarikini de yapıyoruz. Alımını yaptığımız mısırı
Çukurova ve Ege Bölgesinde uzun vadeli kiralanmış olan silolarda muhafaza ediyoruz. Mısırın
uygun zaman, yer ve fiyatla tedariki, fabrikaya
zamanında sevki bizim sorumluluğumuzda.
İçimizden biri
“Yeni yapılanmayla iş kalitesinin arttırılması ve iş yapış
şeklinin farklı ülkelerde mümkün olduğunca aynı hale
getirilmesi hedefleniyor. Bu sayede farklı kültürlerdeki
Cargill çalışanları, rahatlıkla başka ülkelerde görev
alabilecekler.”
CargillHaberler - Cargill, hayatın çok içinde...
9
CargillHaberler
GOSCE’nin İzmit Yarımca’da bulunan Rota Limanı ile
uzun süreli bir iş ortaklığı var.
Türkiye’deki faaliyetlerinizde Rota Limanı’nı
kullanıyorsunuz.
İzmit Yarımca’da bulunan Rota Limanı ile uzun
süreli bir iş ortaklığımız var. 100 bin ton
kapasiteli 8 silodan oluşan limanın, lokasyon
anlamında avantajı olmasının yanında genel
antrepo statüsünde olması sebebi ile gümrük
açısından da önemi var. Üç personelimizin bulunduğu limanda mal hareketleri personelimiz tarafından takip ediliyor. Her çıkış, bir program aracılığı ile anında merkez ofise bildiriliyor. Siloda
bulunan malın tüm sorumluluğu da oradaki personelimize ait. Ayrıca silolar her 3 ayda bir sigorta eksperimiz tarafından kontrol ediliyor.
Eksperin tavsiyeleri doğrultusunda gerekli tedbirleri de alıyoruz.
Şimdiki görevinize ne zaman başladınız?
Dış Ticaret ve Lojistik Müdürü görevine Şubat
2009’da geldim. Kasım 2007-Şubat 2008 tarihleri
arasında 4 ay Cargill Cenevre ofisinde
bulunmuştum. Orada, global ölçekte işlerin nasıl
yürüdüğünü, bilgi akışının nasıl sağlandığını ve
Cargill’in gerçekten ne kadar büyük bir firma
olduğunu görme fırsatım oldu. Bu zaman
diliminin çalışma hayatımda önemi büyüktür.
Cenevre’den döndükten bir yıl sonra şimdiki
görevime başladım. Tabii, benim için çok büyük
bir sorumluluk ama aynı zamanda da büyük bir
başarı. Bana destek olan ve güvenen Burak
Öztürk ve Süphan Akalın’a minnettarım.
Cargill ilk iş tecrübeniz miydi?
Hayır, üniversiteden mezun olunca ilk iş
başvurumu Alarko’ya yapmıştım. 1999 yılıydı.
10
CargillHaberler - Cargill, hayatın çok içinde...
Cargill’e geçişiniz nasıl oldu?
Alarko’da işe ilk başladığım gün kendime bir söz
vermiştim. Eğer 5 yıl içinde kendimi geliştiremez
ve bir üst göreve getirilmezsem işten
ayrılacaktım. 5 yılın sonunda organizasyonda
değişiklikler sonucu bir üst göreve getirilme işimin bir süreliğine ertelendiği ve yeni yapıda
bunun çok da kolay olmayacağını görünce iş aramaya başladım. Bir hafta sonu gazetelerden birinin IK sayfasında Cargill’in iş ilanını gördüm.
Cargill ne yapar, en ufak bir fikrim yoktu. Benim
için önemli olan güvenilir bir şirket olmasıydı.
İkinci görüşmeden sonra işe alındığımı ve hemen
işe başlayabileceğimi söylediklerinde çok şaşırmıştım. Alarko’dan ayrılmak çok zor gelmişti. İlk
göz ağrımdan kopmak, arkadaşlarımdan ayrılmak her şeyi bırakıp gitmek zordu ama kendime
bir söz vermiştim ve bunu tutmalıydım.
Evet, çok iyi bir tecrübe oldu. Benim bir ilkem
vardır; hayatıma giren herkesten bir şeyler
öğrenmeye çalışırım. Azimli ve disiplinliyimdir.
Okul hayatım boyunca da hep çok disiplinli,
düzenli ve çok çalışan bir öğrenciydim. İlkokul
hocam; herkesin farklı meziyetleri olduğunu, her
öğrencinin farklı ilgi alanları olabileceğini ama
asıl başarının disiplin ve çok çalışma ile elde
edildiğini bizlere öğretmişti. Bizlere öğrettiği bir
diğer konu, dostluk, arkadaşlık ve samimiyetti.
Gerçek dostlukların çok değerli olduğunu bizlere
aşıladı. Ben bu sebeple, hayatıma giren herkesten bir şeyler öğrenmeye çalışırım. İş hayatımda
da bunun çok faydasını gördüm.
Üniversite eğitimimde de kendimi çok şanslı
hissediyorum. “Okul için değil yaşam için öğrenmek” sloganı olan bir üniversiteden mezun
oldum. Bilgi Üniversitesi İşletme mezunuyum ve
çok değerli hocalardan dersler aldım, hepsi de
derslerde bu slogan doğrultusunda bizlere birikimlerini aktardılar. Önemli olan ders kitaplarında yazan konuları bilmek değil, hayatın içinde
sorunlarla karşılaştığında nasıl baş edeceğini bilmektir. Üniversitede okuduğumuz derslerin
çoğunu hatırlamıyoruz bile ama aklımızda kalan,
hayat ile nasıl mücadele edeceğini, problemleri
nasıl çözeceğini bilmektir. Sistematik olarak
olayları nasıl değerlendireceğini, nereden ve
nasıl başlayacağını bilmek ve gelecek olan sorulara önceden hazırlıklı olmak demektir.
İçimizden biri
Ama sizin için güzel bir tecrübe olmuş…
“
Şubat 2009’da başladığım yeni
görevimle birlikte hayatımda
başka bir zorlu dönem daha
başlamış oldu. Ekip
arkadaşlarımın desteği olmasa
asla başaramazdım. Takım
ruhuna her zaman
inanmışımdır. Bana göre ‘Biz’
demek, başarının ilk adımıdır.
Didem Çelikkanat
Yeni mezun biri olarak ne yapmak istediğimi tam
olarak ben de bilmiyordum. Tek bildiğim,
küçüklüğümden beri babam gibi ithalat veya
ihracat bölümünde çalışmak ve yönetici olmaktı.
Tüm genç kızlar gibi ben de babama çok
düşkündüm ve onun gibi olmak istiyordum.
Babam 32 yıl Alarko da çeşitli görevlerde bulunmuştu, ailemiz için bu kurumun yeri önemliydi.
Alarko için de babam önemli olacak ki üniversitenin ilk yıllarında kaybettiğim babamdan sonra
bizlere çok destek oldular. Rahmetli Üzeyir Garih
ne yapmak istediğimi sorduğunda, ‘Babamın işini
yapmak istiyorum’ dedim. Bana bir teklifte
bulundu ve “Bu ülke her zaman ithalat yapacaktır, yabancı dilini mutlaka kullanmalısın. Bu yolda ilerlersen her zaman iş bulman kolaylaşacaktır” dedi. Böylece 1999 yılının Ağustos ayında
ALSİM Alarko Şirketler Topluluğu ithalat bölümünde işe başladım. Fotokopi çekmeyi bile bilmiyordum o zamanlar; her şeyi ALSİM Alarko’da
öğrendim. Babadan torpilli olarak işe başladım
ama bu şansı iyi kullanmak ve bana güvenen
insanları mahcup etmemek için çok çalıştım.
”
Tüm bu birikimlerle iş hayatına başlamanın ne
kadar önemli olduğunu, şimdi daha iyi değerlendirebiliyorum. Bu birikimler hem özel hem de iş
yaşantıma yön verdi. Hayatım boyunca disiplinli
ve çok çalıştım ama aynı zamanda önüme hedefler de koydum. Bence insanın hedefleri olmalı…
Bu görevimde de kendime hep yeni hedefler
koyuyorum. Bence hedefi olmayan kişi asla başarılı olamaz.
GOSCE’de değişimin tamamlanmasıyla birlikte Ticari
Operasyon (Trade Execution) İş Birimi tek çatı altında
toplanacak ve ayrı bir birim olarak faaliyet gösterecek.
CargillHaberler - Cargill, hayatın çok içinde...
11
CargillHaberler
Yenilikçilik
Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu
2015 itibariyle Cargill, tarım, gıda ve risk yönetimi konularında en iyi
fikirleri üreten çalışanlara sahip bir firma olarak tanınan ve tercih
edilen iş ortağı olacak.
C
argill CEO’su Greg Page, “Değişen dünyada
yüksek performanslı bir organizasyon oluşturmak, zaman zaman önde gelen büyük kurumlar için bile oldukça zordur” diyor. Page, günümüzün teknolojik gelişmelerinin, global rekabette
bugün başarılı olmak için gerekenler ile bundan
on yıl öncesinde başarılı olmak için gerekenler arasındaki farkı açıkça ortaya koyduğuna dikkat çekiyor.
Cargill Kuzey Amerika Mısır İşleme
Tesisi, ABD’nin en önemli kalite ödülü
Malcolm Baldrige Ulusal Kalite Ödülü’nü aldığında Page, Cargill için gerçek kazanımın, ödül
alan bir şirket veya kurum olmak değil, “performans, iş mükemmelliği ve yenilikçilik kültürü
oluşturmak için harcanılan çabalar ile çalışanların, kendileri, Cargill organizasyonu ve çalıştıkları şirketin neleri başarabileceği hakkında öğrendikleri” olduğunu vurguluyor.
SI-2010’dan SI-2015’e
2015’e doğru Cargill’in dönüşüm yolculuğunun
en önemli kilometre taşını, yenilikçilik çabaları
oluşturuyor. Cargill SI-2010’u (Stratejik Amaç
12
CargillHaberler - Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu
2010) yayınladığında hedefinde, “2010 yılı itibariyle tarımsal gıda zincirindeki müşterilerine
işlerinde başarı sağlayacak çözümler sunan
tanınmış, global bir lider olmak” vardı.
Hedeflerine ulaşmada başarılı olan Cargill, SI2015’i duyurduğunda, geleceğe dair çok açık
bir seçim yaptığını da ilan etti:
“Bundan sonra Cargill, tarım, gıda
ve risk yönetimi konusunda en iyi fikirleri üreten çalışanlara sahip bir şirket
ve tercih edilen iş ortağı olacak.”
Page, bu noktada SI-2015 hakkında önemli
bir vurgu yapıyor: “Cargill’in 2015 stratejileri asla
geleceğe yönelik tahminlerde bulunmuyor, başarı için yapılması gerekenleri öngörüyor.”
Cargill SI-2015 ile birlikte bu hedefini destekleyecek beş konuyu da gündemine aldı: “müşteri
odaklılık, yenilikçilik, yetenek yönetimi, birlikte
çalışma ve sorumluluk”.
Cargill tüm dünyanın en temel ihtiyaçlarından
birine yanıt veren bir iş yapıyor. Dünyadaki
insanların beslenme ihtiyacı her zaman devam
edecek ve Cargill “insan beslenmesinde liderlik”
ana hedefiyle yoluna devam ediyor.
Şirket, bu üç önemli başlığı içeren Müşteri
Odaklı Yenilikçilik Sistemi’ni gündemine aldığından bu yana bu hedefinde önemli ilerlemeler
kaydetti. Cargill İş Üniteleri, yenilikçilik sisteminin birçok bileşeninin uygulanması için son birkaç yıldır özenle çalışıyor.
Yılda iki kez Yenilikçilik Gösterge Tablosu üzerinden ilerlemelerini raporluyorlar. Bu raporlar,
yenilikçiliği destekleyen sistemleri ve süreçleri
entegre etme konusunda şirketin ne durumda
olduğunu anlamaları açısından çalışanlara ve
yöneticilere yardımcı oluyor.
Nihai olarak yaratılan bu
ortak sistem, dünyanın her
yerindeki Cargill
çalışanlarının hayal
gücünü, fikirlerini ve
yaratıcı yeteneğini
kullanmamıza imkân
verecek.
Kapak
Ortak yaklaşım
Bugün yenilikçilik kavramı için birçok tanım
getirilse de büyük bir çoğunluk bu kavramı;
“ürün, hizmet ve süreçlerde katma değer
yaratacak değişikliklerin ve yeniliklerin
gerçekleştirilmesi” olarak tanımlıyor.
Cargill, SI-2015’i duyurduğunda, geleceğe dair çok açık bir seçim
yaptığını da ilan etti: “Bundan sonra Cargill, tarım, gıda ve risk
yönetimi konusunda en iyi fikirleri üreten çalışanlara sahip bir
şirket ve tercih edilen iş ortağı olacak.”
Cargill’de ise Yenilikçilik; bilgi ve fikirlerin
müşteriler için farklı değer ve kârlı büyüme
yaratan yeni ürün ve hizmetlere dönüştürülmesidir. İşte bu nedenle yenilikçi-
CargillHaberler - Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu
13
CargillHaberler
lik, SI-2015’te Cargill’in süregelen başarısının
önemli bir parçası olarak yer alıyor.
Şirketin Araştırma-Geliştirmeden Sorumlu
Başkan Yardımcısı Chris Mallet, bu tanıma şöyle
açıklık getiriyor: “Yapmak istediğimiz, en iyi
uygulamaları sistemleştirmek ve tüm Cargill
işletmelerinde ortak bir yaklaşım oluşturmaktır.
Nihai olarak yaratılan bu ortak sistem, dünyanın
her yerindeki Cargill çalışanlarının hayal gücünü, fikirlerini ve yaratıcı yeteneğini kullanmamıza imkân verecektir”.
Cargill Gıda Türkiye (CFT) İş Geliştirme ve
Yenilikçilik Direktörü Ediz Aksoy, gıda, tarım,
finans ve endüstriden oluşan dört büyük pazarda
binlerce müşterisinin, yenilikçi çözümler için
Cargill’e başvurduğunu belirtiyor. “Cargill her
zaman müşteri odaklı olmuştur” diyen Aksoy,
amaçlarının, tercih edilen iş ortağı olma yolculuğunda bunu sistemleştirmek ve geliştirmek olduğunu ifade ediyor.
Cargill Gıda Türkiye’de müşteri odaklı yenilikçilik kavramı ve bu kavramın şirketin geleceğin-
Yenilikçilik Sistemi
• Strateji ve hedefleri temel alır.
• Çalışanların yetenekleri ile müşterilerin ihtiyaçlarını birleştirir.
• Müşterilerin fikir ve çalışmalarını dikkate alır.
• Çalışanların hayal gücünden yararlanır.
• Fikirleri üretir ve yönetir.
• Müşteri portföyünü yönetir.
• Standart bir proje metodolojisi kullanır.
• Başarıyı ölçer.
• Yenilikçiliği destekleyen sürdürülebilir bir kültür oluşturur.
• Ortak bir dil ve araçlarla birbirine bağlantılı olmayı ve yaratıcı düşünmenin
değerini arttıran yapılandırılmış bir yaklaşım sağlar.
14
CargillHaberler - Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu
Yenilikçilik Ekibi,
maliyetlerin azaltılması,
verimliliğin artırılması ve
yeni ürünlerin geliştirilmesi
ve çevrenin korunması
konularındaki başarılı
sonuçları, bu yeni
yaklaşımla geliştirmeye
çalışıyor.
deki yeri konusunda uzun zamandır eğitimi de
içeren çeşitli çalışmalar yapılıyor.
Çalışmaları yürüten Yenilikçilik Ekibi, maliyetlerin azaltılması, yeni ürünlerin geliştirilmesi,
kapasite arttırımı ve optimizasyon projelerindeki
başarılı sonuçları, bu yeni yaklaşımla geliştirmeye çalışıyor. Yeni yaklaşımla birlikte Cargill çalışanları, müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarına çok
daha fazla odaklanabilecek.
İş Geliştirme Müdürü Özgenur Telyak; “Tüm
çalışanlarımız, müşterilerimize doğrudan yardımcı olacak fikirleri arıyor. Müşterilerimizin
bize daha çok güvenmesini ve samimi bulmasını
istiyor, onların ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyoruz.
Mevcut ihtiyaçlarını karşılarken, gelecekteki
potansiyel ihtiyaçları için de çözümler üretiyoruz” diyor.
Cargill Gıda Türkiye’nin giderek daha rekabetçi olan ve zorlaşan bir pazarda müşterileri için
çözümler sunmaya devam ettiğini ifade eden
Telyak, “Zor zamanlarda, her şeyin yolunda gitti-
Neden bir sisteme ihtiyaç var?
Cargill’in bir yenilikçilik sistemine sahip olması
en başta, çalışanlarının yaratıcılıklarını teşvik
ederek sorumluluklarını arttırmaya yardımcı
oluyor. Cargill Gıda Türkiye Halkla İlişkiler ve
Yenilikçilik Müdürü Sera Baysal; “Yenilikçilik
sistemimiz her şeyden önce bize, müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak için
daha fazla fırsat veriyor” diyor.
Diğer yandan sistem; 63 ülkede 138
bin çalışanı olan global bir şirket olarak
Cargill genelinde ortak bir yaklaşım ve dil
oluşturmak suretiyle iş birimlerinin ve çalışanların birbiriyle bağlantılı olmasını sağlıyor.
Baysal, “Yenilikçilik sistemimiz sayesinde
tutarlı, tekrarlanabilir, disiplinli ve sistematik
bir yaklaşım oluşturuyor, aynı zamanda yenilikçilik konusundaki ilerlememizi yönetip, ölçme ve
değerlendirme yapabiliyoruz” diyor. Baysal, kısaca “Yenilikçilikte anahtar sizsiniz” şeklinde özetlediği yenilikçilik yaklaşımlarını şöyle açıklıyor:
“Yenilikçilik Sistemimiz, SI-2015’te yer alan
strateji ve hedeflerimizi temel alıyor. Esas hedefimiz, SI-2015 çerçevesinde bu sistemi Cargill
Gıda Türkiye’de sürdürülebilir bir kültüre dönüştürmek… Yeteneklerimiz ile müşterilerimizin
ihtiyaçlarını birleştirirken, onların fikir ve çalışmalarını da dikkate alıyoruz. Fikirler üretiyor ve
Küresel krizleri arkada bıraktığı son yılların en güçlü sermayesine sahip
olan Cargill’in dönüşüm yolculuğundaki en güçlü sermayesi ise
entelektüel sermayesi… CEO Page’in dediği gibi; “Sonuç olarak büyük
devinim, Cargill’in kendi içinde gerçekleşiyor.”
yönetiyoruz. Fikirlerimizin ve yeteneklerimizin
değerlendirilmesi Cargill Gıda Türkiye’yi çalışmak ve gelişmek adına harika bir yer yapıyor.”
Birlikte çalışmak
Yenilikçilik
sisteminin
temel
argümanlarından biri de, birlikte
çalışmak… Böylece hem iş ünitesi
içinde bir arada çalışma destekleniyor hem de iş ünitelerinin birbirinden bir şeyler öğrenmeleri ve uygulamaları
destekleniyor. Baysal, “Örneğin, Brezilya’da yapılan bir uygulama, ister yüksek performans isterse müşteri odaklılık konularında olsun
Türkiye’de de uygulanabilir” diyor. Bu amaçla
oluşturulan stratejik ekipler, iş üniteleri ve çalışanlar arasında bilgi paylaşımı yapıyor.
Büyük devinim Cargill’in kendi içinde
Sistem, çalışanların fikirlerini ve hayal gücünü
hayata geçirerek yaratıcılığı teşvik ediyor ancak
diğer taraftan ortaya çıkan bir fikrin
uygulanmasını desteklemek de önemli…
Özgenur Telyak, “Birlikte bir hedefe koşuyoruz
ve bu amaçla yeni fikirlerin uygulanması için birbirimize destek vermeliyiz” diyor. Bu nedenle
Kapak
ği zamanlardan daha derin düşünürüz. Yenilikçi
yaklaşımımız, zor zamanlarında müşterilerimizin bilanço iyileştirme, risk ve maliyet azaltma,
gelir artışı ve rekabetçi konumunu iyileştirmelerine yardımcı oluyor” diyor.
tüm çalışanların sorumluluğunu iyi kavraması
gerekiyor. Çünkü her yenilikçi proje bir diğer
çalışanın sorumluluk alanına girebiliyor. Kimi
projenin sponsoru oluyor, kimisi uygulayıcısı,
kimi de destekleyicisi... Bu sayede herhangi bir
yenilikçi proje tüm sorumluluk alanları tarafından dikkatle incelenmiş şekilde eksiksiz sonuçlandırılıyor. Sera Baysal, müşteri odaklı yenilikçilik sistemini hayata geçirdiklerinden beri, müşterilere yönelik fikirleri öncelikli olarak değerlendirmeye başladıklarını belirtiyor:
“Artık geldiğimiz noktada hedefimize istinaden 6 aylık dönemlerde performansımızı raporluyoruz. Tüm çalışanlarımız bu hedefi tutturmak
için yenilikçilik yolunda ilerliyor ve fikirleri ödüllendiriliyor”.
Küresel krizleri arkada bıraktığı son yılların en
güçlü sermayesine sahip olan Cargill’in dönüşüm
yolculuğundaki en güçlü sermayesi ise entelektüel sermayesi… CEO Page’in dediği gibi; “Sonuç
olarak büyük devinim, Cargill’in kendi içinde gerçekleşiyor.”
CargillHaberler - Cargill’in Dönüşüm Yolculuğu
15
CargillHaberler
2015 yılı çevre, iş güvenliği ve sağlığı hedeflerinde...
Cargill işi şansa bırakmıyor!
2015 yılına kadar, küresel
düzeyde 1.200’ün üzerindeki
operasyon biriminin %75’inde
sıfır ölüm ve yaralanma
öngören Cargill, 2015 yılı
çevre, iş güvenliği ve sağlığı
hedeflerine doğru emin
adımlarla ilerliyor.
C
argill, tüm operasyon birimlerinde işlerin
‘güvenli yapılması’ konusunda ısrarcı.
Cargill’in “Ne kadar acil olursa olsun iş güvenliği
sağlanmadan herhangi bir iş yapma!” ana
ilkesiyle bunu sağlamak için hedefi ise Çevre, İş
Güvenliği ve Sağlığı Yönetim Sistemi
performansını sürekli iyileştirmek.
31 Mayıs 2011’de sona eren 2011 mali döneminde, 2015 yılı hedeflerine ulaşma yolunda anlamlı ilerlemeler kaydettiklerini kaydeden
Cargill Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği (EHS)
Başkan Yardımcısı LaRaye Osborne; “Çalışanlarımızı, iş süreçlerimizi ve teknolojimizi geliştirmek
için yaptığımız yatırımların bugün hasadını yapıyoruz. Faaliyetlerimizin çevre üzerindeki etkisini
azaltırken, aynı zamanda çalışanlarımız ve yüklenicilerimizin iş günü sonunda daha güvenle evlerine dönmelerini sağlıyoruz” dedi.
melerde ciddi yaralanma ve ölüme sebebiyet verecek olası koşulların belirlenerek hafifletilmesi
olduğunu kaydetti.
Bu yeni stratejiler, şirketin son bir yıl içindeki
raporlanabilir yaralanma sıklığı oranında %7’lik
bir iyileşme ve Cargill'in tüm operasyon birimlerinde %68 düzeyinde yaralanmasızlık oranı elde
edilmesine katkıda bulundu. Osborne, “Geçen yılın sonuçları ve 2015 hedeflerimize doğru kaydettiğimiz ilerlemeyle yüreklendik” dedi. Üzerinde
önemle durdukları bir diğer konunun, ‘faaliyet
gösterdikleri birçok alanda motorlu taşıt güvenliği ve trafik kazaları sebebiyle meydana gelen
ölümler’ olduğunu belirten Osborne, özellikle
Cargill’e iş yapan yüklenicilerinin, Cargill güvenlik kurallarına uymalarını sağlamaya çalıştıklarını da kaydetti.
Çevresel sürdürülebilirlik hedefleri
Davranış odaklı iş güvenliği
Cargill 2015 yılına kadar, küresel düzeyde
1.200’ün üzerindeki operasyon biriminin
%75’inde sıfır ölüm ve sıfır yaralanma öngörüyor.
Buna ek olarak, Raporlanabilir Yaralanma Sıklık
Oranı’nın (RYSO), her 200.000 iş saati için
yaralanma sayısının 2.0 olmasını hedefliyor.
Osborne, pek çok şirket gibi, Cargill’in de işyerinde yaralanmaları azaltmak konusunda büyük başarı elde ettiğini açıkladı. İş Güvenliği konusunda lider olan diğer şirketlerle birlikte, Davranış Bilimleri Teknolojileri
ve Mercer ORC Networks’e, yaralanma ve ölümlerin azaltılması amacıyla ortak varsayım ve
stratejiler belirlemek üzere yeniden
düşünülmesinin gerekli olup olmadığını danıştıklarını belirtti. “Bu, yaralanmaları ve ölümleri azaltmak yönünde
yeni ve ayrı stratejilerin temelini
oluşturuyor” diyen Osborne,
Cargill’de odak noktasının, işlet-
16
CargillHaberler -Cargill işi şansa bırakmıyor
LaRaye Osborne, şirketin 2015 yılı çevre
hedefleri konusunda ise şu bilgileri verdi:
2015 yılına kadar Cargill, enerji verimliliğini
%5 oranında artırmayı; sera gazı yoğunluğunu %5
oranında geliştirmeyi; enerji portföyünde yenilenebilir enerjiyi %12,5’e yükseltmeyi ve tatlı su verimliliğini %5 oranında artırmayı amaçlıyor.
Çalışanlar, iş süreçleri ve teknoloji geliştirme
yatırımları sonucunda Cargill; 2010 yılından günümüze;
• Enerji verimliliğini %3,7 geliştirdi.
• Sera gazı yoğunluğunu %3,8 geliştirdi.
• Yenilenebilir enerji kaynakları, şirketin enerji portföyünün %11’ine ulaştı.
• Tatlı su verimliliğinde %3,1 oranında iyileştirme sağladı.
Güncel
Cargill tarafından, 2011 mali yılı sonrasında
önemli bir rol oynayacak olan birçok çevresel girişim de gerçekleştirildi:
• Cargill, High River, Alberta’da, sığır eti işleme tesisinin tamamlanmasından sonra yan ürünlerden enerji üretimi yönünden fabrika kapasitesinin %80’e çıkmasını sağlayacak 36 milyon dolarlık ‘atıktan enerjiye’ projesini duyurdu.
• Cargill'in Davranış Temelli Enerji Yönetimi
sistemi sayesinde yaklaşık 200 Cargill tesisi, fabrikalarını daha verimli çalıştıracak fırsatları belirlemek için titiz bir değerlendirme yaptı.
• Teknoloji Geliştirme Merkezi tarafından kullanılmak üzere tohum fonları ile enerji verimliliği teknolojilerini belirlemek için fabrikalar ve
üretim teknolojileri tarafından uygulanabilecek
“Crowbar Projesi” hayata geçirildi.
• Brezilya'daki iki Cargill tesisinde yenilenebilir enerji kullanımını yaygınlaştırmak için sayısız
yeni teknolojiye yatırım yaptı
Momentum devam ediyor
Cargill için bu ivme, özellikle iş güvenliği
konusunda 2012 mali yılı başında da devam
ediyor. Mali yılın ilk üç ayında, şirketin RYSO
düzeyi geçen yılın aynı dönemine göre %24 daha
iyi oldu. Osborne, “İşletmelerimiz bu yıl gelişmiş
EHS stratejilerini yaygınlaştırırken, tüm
kritik önlemleri hızlandırmak yönünde
büyük ilerleme bekliyoruz" dedi.
Cargill, tüm operasyon
birimlerinde işlerin
‘güvenli yapılması’
hedefine, “Ne kadar acil
olursa olsun iş güvenliği
sağlanmadan herhangi bir
iş yapma!” ana ilkesiyle
ulaşmak çabasında.
CargillHaberler - Cargill işi şansa bırakmıyor
17
CargillHaberler
Sade, meyveli ya da probiyotik…
Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler
Tüketici tercihleri ürün
reformülasyonunun itici gücü.
Yoğurt sektörü de, ürün geliştirme
bakımından oldukça dinamik.
Cargill, yaratıcı çözümler sunan
ürünleriyle tüketicilerin sağlıklı
ürün talebine cevap vermek isteyen
sektörün yanında…
S
ade olarak da tüketilebilen süt; yoğurt,
peynir, tereyağı, dondurma başta olmak
üzere pek çok ürünün ham maddesi. İnsan
vücudu için gerekli besleyici özelliğiyle öne çıkan
sütten yapılan bu temel ürünlere ikincil ürünler
olarak yenilerini eklemek de mümkün. Yoğurttan
yapılan, Türk insanının vazgeçilmezi ayran ya da
son yıllarda tüketimi giderek artan kefir veya süt
tozu gibi…
Günümüzde tüketiciler, artık klasik haliyle bir
ürünü tüketmek yerine, reformülasyonla farklı
özelliklerin öne çıkartıldığı ürünlere yöneliyor.
Daha sağlıklı bir yaşam isteğinin kaynaklık ettiği
bu arayış, kaliteli ve güvenilir, ama aynı zamanda
farklı özellik ve tatlarda ürünlerin raflara
konulmasının yolunu açıyor.
Sütün başta gelen tüketim formlarından
yoğurt sektörü, bu anlamda oldukça dinamik bir
sektör. Sektör, her geçen gün tüketici
taleplerine cevap verebilmek adına
yeni ürünleri pazara sunuyor. Cargill
yaratıcı
çözümleriyle;
tüketici
tercihleri, beklentileri doğrultusunda
ürün geliştirmeye önem veren bu dinamik
sektöre destek veriyor.
Yoğurt sektörünün ihtiyaç duyduğu ürünleriyle
Cargill’in yaratıcı çözümlerini anlatan Cargill
Kıvam Verici Çözümler İş Ünitesi (CTS) Avrupa,
Ortadoğu ve Afrika Pazarlama ve Sütlü Ürünler
Kategori Müdürü Yves Maltate, önce yoğurt
sektörünün ürün geliştirmekteki dinamik
yapısına vurgu yapıyor, ardından da Cargill’in
18
CargillHaberler - Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler
ürünlerini sıralıyor: “Yoğurt hiç kuşkusuz ki süt
sektörünün sürekli olarak yenilenmekte olan en
dinamik ürünlerinden biri. Sade, karıştırılmış,
set, meyveli, içilebilir, dökülebilir, prebiyotik ve
probiyotik ile fonksiyonel nitelikli, kalsiyum ve
vitaminlerle zenginleştirilmiş gibi çok sayıda
çeşidi barındıran tüketici beğenisi yüksek bir
ürün.
Hâlihazırda yoğurt sektörü Doğu Avrupa,
Ortadoğu, Afrika ve de Batı Avrupa bölgelerinde düzenli olarak büyümekte olup,
uzmanların tahmini 2007-2012 yılları
arasında bu büyümenin yıllık yüzde 2,7
olarak gerçekleşeceği yönündedir.
Tüketiciler düşük yağlı veya organik
gibi sağlıklı ürünlere yönelmekte ve
buna paralel olarak fonksiyonel yoğurt
sektörünün cirosal değerinin 2002 yılında sahip
olduğu 5.1 milyar Euro’dan, 2012 yılı sonu
itibariyle 11.6 milyar Euro’ya ulaşarak ikiye
katlanacağı öngörülmektedir.
Yoğurt sektörü dâhilinde diğer bir önemli
gelişmeyi, içilebilir yoğurt ürünleri göster-
Cargill Çözümleri
mektedir. 2002 yılında 2.4 milyar Euro ciroya
sahip olan içilebilir yoğurt sektörünün 2012 yılı
sonu itibariyle 6.4 milyar Euro’ya ulaşarak
neredeyse üç katı bir büyüme göstermesi beklenmektedir. Süt ürünleri sektöründeki derin
deneyimi ve yenilikçi kıvam verici ürün grubuyla
Cargill, sektörün dinamizmini daha ileriye
taşımaya kendini adamıştır.
Yoğurt Üretimi
Yoğurt, süt şekeri olan laktozun veya sonradan
ilave edilen şekerlerin, bakteriyel fermantasyon
aracılığı ile laktik aside dönüştürülmesiyle elde
edilen bir süt ürünüdür. Fermantasyon St. thermophilus ve L. bulgaricus gibi bakteriler tarafından gerçekleştirilmektedir. Çeşitli ürünlerde bu
iki bakteriye ilaveten tat ve sağlıklı etkileri nedeniyle L. Acidophilus, L. Casei ve bifiobacterium
türleri de ilave edilebilmektedir.
Soyadan elde edilen yoğurt da son dönem
popülerlik kazanmış olup, birçok meyve aromalı
ve çikolata aromalı seçenekleriyle piyasaya
sunulmaktadır.
Fonksiyonel yoğurt sektörünün 2002 yılında 5.1 milyar
Euro olan cirosal değerinin 2012 yılı sonu itibariyle ikiye
katlanarak 11.6 milyar Euro’ya ulaşacağı öngörülüyor.
Yoğurt fermantasyonu termofilik bakteriler
için ideal sıcaklık olan 37°C ve 44°C aralığında
gerçekleşmektedir.
Günümüzde tüketiciler, artık klasik haliyle bir ürünü
tüketmek yerine, reformülasyonla farklı özelliklerin öne
çıkartıldığı ürünlere yöneliyor.
2002 yılında 2.4 milyar Euro ciroya
sahip olan içilebilir yoğurt
Yükselen asitlik süt proteinlerini çöktürerek
yapının oluşmasını sağlar. Bu proses
denatürasyon olarak da adlandırılmaktadır.
Fermantasyon, kazeinin izoelektrik noktası olan
4.5 pH civarında soğutma işlemiyle durdurulur.
Yoğurt nitelikleri ülkeden ülkeye farklılık
göstermekle beraber yapıda benzerlik gösterirler.
Set tip, karıştırılabilir tip veya içilebilir tip ürünler, tüm dünyada mevcuttur. Stabilizatörler geniş
bir yapı seçeneği sunarken, özellikle diyet ve
düşük proteinli ürünlerde kullanımı yaygındır.
sektörünün 2012 yılı sonu itibariyle
6.4 milyar Euro’ya ulaşması
bekleniyor. Cargill, süt ürünleri
sektöründeki derin deneyimi ve
yenilikçi kıvam verici ürün grubuyla,
sektörün dinamizmini ileriye
taşımaya kendini adamış durumda.
CargillHaberler - Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler
19
CargillHaberler
Set yoğurtlar
Tüketicilerin kaliteli ve sağlıklı
ürünler ile farklı lezzet arayışları
doğrultusunda yeni ürün
geliştirmede istenilen sonucun
alınması uygun bileşenlerin
kullanımına bağlı.
Set yoğurt yapmak için; süt, kültür ilavesini takiben ambalajlara aktarılır. Fermantasyon süresince fiziksel müdahale ile karşılaşmaması gereken
yoğurt sert tipte oluşacaktır.
Set yoğurt üretiminde en sık
karşılaşılan sorun su salma ve de pütürlü
yapı eldesidir. Bu nedenle doğru kültür
ve ‘her ülkenin ilgili ürün tebliğlerinde
müsaade edilmesi durumunda’ uygun
stabilizatör seçimi önem kazanmaktadır.
Jelatin, agar veya pektin hem nötral hem asidik
ürünlerde istenen yapıyı sağlamak için tercih
edilebilecek stabilizatörlerdir.
Karıştırılmış yoğurtlar
Karıştırılmış yoğurt üretimi sürecinde, ürün
fermantasyon işlemi tamamlanıp, karıştırma işlemi tamamlandıktan sonra ambalajlara aktarılır. Oluşan yapı kremsi ve
pürüzsüzdür. Ürüne meyve preparatları
ilave edilebilir.
Temel zorluk; mekanik stresten korunarak
pürüzsüz bir yapı sağlaması, ayrıca kremsi ve
parlak bir yapı eldesi için üretimin pastörizasyon
ve homojenizasyon ile beraber fermantasyon da
dahil tüm basamakları ile uyumlu olan kıvam
çözümlerini seçebilmektir.
Karıştırılmış yoğurt için başta kültürler
olmak üzere -ilgili yönetmeliklerce
müsaade edildiği sürece- ürün tipine
göre jelatin, agar, pektin ve nişastalar
tercih edilebilmektedir.
İçilebilir yoğurtlar
İçilebilir yoğurt üretimi, karıştırılmış yoğurt üretimi ile benzerdir. Fakat son ürün, daha az kuru
madde ve protein içermektedir.
Temel zorluk düşük protein içeriğine sahip
ürünlerde istenen kıvamı elde edebilmektir.
İçilebilir yoğurt için en uygun katkı bileşenleri
kültürler ve de ürün tipine göre pektin ve
nişastadır.
Cargill’in çözümleri
Cargill Kıvam Verici Çözümler İş Ünitesi, ürün
C*Tex™ Serisi; düşük maliyetli reçetelerde tercih
dağılımına göre farklı neticeler elde edilmektedir. Bazı
geliştirmedeki dinamizmiyle öne çıkan yoğurt sektörün-
edilebilecek modifiye waxy mısır nişastasıdır.
suşlar hızlı asitlik gelişimi sağlarken, bazı suşlar yapı
deki tüm ürün tipleri için mevzuatlar çerçevesinde
uygun çözümleri sunmaktadır.
Lygomme™ AYS Serisi; yoğurt ve yoğurt türevi/benzeri
ürünlerin üretimine uygun ve esnek bir kullanım olanağı
sunan hidrokolloid karışımıdır.
C*CreamTex™, C*PolarTex™ Serileri; waxy mısır ve
tapyokadan elde edilmiş modifiye ve doğal mısır
nişastası karışımlarıdır.
Biogarde ® Serisi; orta aromalı, kremsi ve lezzetli
yoğurt üretimine yönelik geliştirilmiş spesifik üretmeli
Vitex AYS Serisi; modifiye nişasta ve hidrokolloidlerin
kültürlerdir. Biogarde ® kültür ve Biogarde ® kültür
uygun şekilde komine edilmesi ile geliştirilmiş bir
medyasının kombinasyonu ile son ürün özellikleri ve
fonksiyonel karışımdır. Yoğurt benzeri ürünlere kremsi
fermantasyon randımanı maksimum seviyelere
bir yapı, ağız dolgunluğu, parlaklık ve temiz bir tat profili
taşınmaktadır.
kazandırır.
üzerinde daha etkindirler. Cargill direkt (DVC) kültürleri
ile yoğurt ve ayran üreticilerine ekonomik ve de kullanım
kolaylığı taşıyan bir ürün yelpazesi sunmakta olup,
müşteri odaklı çalışma prensibiyle üreticilerin işletmeleri
için en uygun çözümü elde etmelerini sağlamaktadır.
SBIFIDUS® BATL ve DVB Serileri; soya ve diğer özel
sütlerin fermantasyonlarında kullanılan direkt (DVC)
kültürlerdir. Standart yoğurt kültür suşları dışında
Bifidobacterium lactis veya Lactobacillus acidophilus
probiyotik suşlarını da içermektedirler. Suş dağılımı ve
Cargill geniş üretmeli kültür portföyü ile süt sektörüne
seçilimine göre asitlik, fermantasyon hızı ve yapı
Unipectine™ AYS Serisi; set, karıştırılmış ve içilebilir
ekonomik ve de yöresel damak zevklerine uygun
özellikleri farklılık göstermektedir.
yoğurt ve yoğurt türevi/benzeri ürünler için geliştirilmiş
çözümler sunmaktadır.
LM pektin içermektedir.
VIABLE ® Serisi; direkt (DVC) probiyotik kültürlerdir.
ULTRA-GRO® Yoğurt Serisi; Streptococcus ther-
Bifidobacterium lactis, Lactobacillus acidophilus,
Satiagar™ AYS Serisi; yüksek jelleştirme özelliği ile set
mophilus ve Lactobacillus bulgaricus suşlarının
Lactobacillus paracasi ve Lactobacillus rhamnosus
yoğurtlar, kıvam verme özelliği ile de karıştırılmış
karışımlarını içeren direkt (DVC) kültürlerdir. Bu kültürler
suşlarını veya karışımlarını içermektedir. Yoğurt kültürleri
yoğurtlar ve türevleri için uygun olan agar içermektedir.
direkt olarak süte inoküle edilmektedir. Ürünlerdeki suş
ile beraber kullanılmalıdır.
20
CargillHaberler - Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler
Isıl işlem görmüş yoğurtlar
Isıl işlem görmüş yoğurtlar canlı bakteri içermezler. Bundan dolayı da doğru saklama koşullarında raf ömürleri daha uzun olan ürünlerdir. Bu
özellikleriyle öne çıktıkları için üretimde kullanılan bileşenler önemlidir.
Kıvam vericiler ısıl işlem öncesi eklenerek, içilebilir yoğurtlardan yoğun kıvamlı yoğurtlara kadar
geniş bir yapı seçeneği yelpazesi dâhilinde kullanılabilir. Kıvam verici kullanımı, ısıl işlem sonrası yapı stabilitesi için bir gereklilik olarak ortaya
çıkar.
İçilebilir yoğurt için en uygun
katkı bileşenleri kültürler ve de
ürün tipine göre pektin ve
nişastadır.
Bu ürünlerde temel zorluk; proteinlerin ikinci
ısıl işlemde korunması suretiyle sıvı faz ayrımını
engellemek, doğru yapının elde edilmesi ile raf
ömrü boyunca stabil bir ürün ortaya koymaktır.
Bunun için de prosese uygun nişasta seçimi
önemlidir.
Isıl işlem görmüş yoğurtlarda önemli
bileşenler; kültürler, CMC, agar, jelatin, pektin,
nişasta ve keçiboynuzu gamıdır.
Sonuç
Günümüzde üreticiler, düşük maliyetli üretim ile sağlıklı
ürünler taleplerini birleştirmenin yollarını aramaktadır.
Hidrokolloidler, lesitin, nişasta, kültür, enzim ve de
fonksiyonel karışımlardan oluşan geniş ürün yelpazesi
ile Cargill, derin kıvam vericiler tecrübesi sayesinde
sağlıklı ürün üretiminde maliyet düşürücü kullanıma
hazır çözümler sunmaktadır.
tesisi %100 süt ürünleri üzerine çalışmakta, tüm yoğurt
tiplerinin üretimlerini gerçekleştirebilmektedir.
Cargill Kıvam Verici Çözümler İş Ünitesi (CTS) gıda ve
içecek sektörüne hizmet veren dünyanın lider kıvam
verici ve emülsifiyer tedarikçilerinden biridir.
CTS, faaliyet gösterdiği ülkelerdeki mevzuatlara uygun
olarak, keyifle tüketilecek yenilikçi ürünlerin
tasarımından üretimine her aşamasında çözümler sunmak hedefindedir.
Cargill Çözümleri
Cargill’in Baupte/Fransa’da yer alan tam donanımlı pilot
CargillHaberler - Yoğurt sektörüne yaratıcı çözümler
21
CargillHaberler
Cargill FIE 2011’de
Fırsatları fikirlere bağlayacak
Gıdanın tüm paydaşlarının
küresel buluşma adresi olan
Avrupa Gıda Bileşenleri ve
Doğal Bileşenler Fuarı (Fi
Europe&Ni 2011, Food
Ingredients Europe ve Natural
Ingredients 2011), 29 Kasım-1
Aralık 2011 tarihleri arasında
Paris’te düzenlenecek. Cargill,
“fırsatları fikirlere bağlamak”
temasıyla yer alacağı fuarda,
bileşen ve çözümlerin heyecan
verici bir yelpazesini sunma
hazırlığı içinde…
A
vrupa Gıda Bileşenleri ve Doğal Bileşenler
Fuarı, 1986 yılından bu yana küresel çapta
gıda üreticileri, yöneticiler, satın alma, pazarlama ve Ar-Ge çalışanlarını, kısaca gıda ve içecek
sektörünün profesyonellerini bir araya getiriyor.
Bu yıl Fi Europe&Ni 2011 (Food Ingredients
Europe ve Natural Ingredients 2011) adıyla
düzenlenecek olan fuar, 29 Kasım’da Fransa’nın
başkenti Paris’te kapılarını açacak. Gıda-içecek
sektörü için küresel iş platformuna dönüşen
fuara, bu yıl 100 ülkeden 20 binden fazla sektör
profesyoneli ile alıcı ve karar vericilerin katılması bekleniyor.
Gıda bileşenleri konusunda sektörün küresel
buluşma adresi haline gelen Fi Europe’a bugüne
kadar 500 bini aşkın sektör profesyoneli katıldı.
İki yılda bir, büyük bir Avrupa kentinde düzenlenen; dünyanın önde gelen gıda ve içecek tedarikçilerini, Ar-Ge, üretim ve pazarlama uzmanlarını
bir araya getiren fuarda, sektördeki yenilikçi
ürün ve malzemeler vitrine çıkıyor. Gıda maddeleri, teknolojileri, üretim süreçleri, ambalaj teknolojileri, gıda analizleri, hijyen ve kalite kontrol
konusundaki gelişmeler sergileniyor.
Cargill, fırsatları fikirlere bağlıyor
Cargill, değişen pazar dinamikleri çağındaki bu
önemli buluşmada, “fırsatları fikirlere bağlamak”
22
CargillHaberler - Fırsatları fikirlere bağlayacak
teması altında, bileşenler ve çözümlerin heyecan
verici bir yelpazesini sunma hazırlığında.
FIE 2011 fuar alanında B21 holündeki salon
2’de açılacak standında Cargill, her biri önemli
pazar fırsatlarına işaret eden unlu mamuller, içecek, şekerleme, hazır yemek, süt, meyve ve et
prototiplerini tattırma olanağı da sunacak.
Mükemmelliğin bileşenleri
Uygulama alanındaki geniş uzmanlığı ve
bileşenler konusundaki derin bilgisinin kombinasyonu, Cargill’in, söz konusu ürünlerden
oluşan geniş bir yelpazede, hem üreticiler için
ilham kaynağı olan hem de endüstri için
çözümler üretmeye yardımcı olan sofistike
prototipler geliştirmesini sağladı.
Cargill’in fuarda sergileyeceği toplam 15 pro®
totip arasında öne çıkan bir ürün, Gerkens
soğuk çözünür kakao tozu; daha hızlı ve daha iyi
bir dağılıma sahip, hazır kakaolu içecekler ifadesinin tam anlamına ulaşmasını sağlayan gerçek
bir atılım.
Buna ek olarak Cargill, ilk yüksek saflıkta ve
tam karakterize Stevia yaprağı özü olan Truvia ®
tanıtımını da çok sayıda lezzetli içecekler ve süt
prototipleriyle beraber gerçekleştirecek. Bu
Güncel
uzun süredir beklenen kalori içermeyen tatlandırıcı, Stevia yaprağının en lezzetli kısmından üretilerek, tarladan sofraya ulaşmak üzere piyasaya
sunuldu.
Müşteri ihtiyaçlarını anlamak
Cargill’in prototipleri etkili bir şekilde, kalori ve
maliyeti düşürmek, temiz etiket, yeni tekstür ve
lezzet geliştirmek gibi sürekli değişen endüstri
koşullarını hedefliyor.
®
Kısa bir süre önce lanse edilen TasteWise
kalorisi azaltılmış solüsyonlar; bilimin lezzetle
buluşmasının iyi bir örneği. Yıllar süren bilimsel
araştırmaların zirvesi olan TasteWise, düşük
kalorili içeceklerde doku, aroma ve tatlılığı daha
iyi dengeleyerek, lezzet optimizasyonu sağlamanın yeni bir yolu.
Cargill’e bağlanın
Cargill’in FIE 2011’e dinamik ve interaktif
katılımı, seminer ve gösterilerden oluşan zengin
bir programla desteklenecek.
Ziyaretçiler, Cargill’in kakao ve çikolata
uzmanlarıyla oturup, sohbet edecekleri, Origin2
çikolatalarıyla kendilerini şımartma fırsatı
bulacakları ‘İnteraktif TasteWise Etkinliği’ne
davet edilecek. Ya da daha sağlıklı, doymuş yağ
miktarı düşük kızartma yağı kullanılarak
hazırlanmış
yeni
tekstür
ve
lezzet
kombinasyonlarını denemek ve Cargill’in pek
çok yeni formülasyonu ile maliyet optimizasyonu
hakkında bilgi almak olanağı bulacaklar.
Fuarın son günü olan 1 Aralık’ta düzenlenecek
seminer programının katılımcıları ise, Cargill’in
İçecek Uygulama Teknoloji Uzmanı Reginald van
Bokkelen’in zayıflama yönetiminin son bileşenlerine ilişkin değerlendirmelerini dinleme şansını
bulabilecekler.
Cargill’in Uygulamalar
Teknolojisi Lideri Luis
Fernandez, “FIE ziyaretçilerine, uzmanlığımızdan faydalanarak orijinal bir
fikrin somut bir satış fırsatına dönüşümünü göstermek istiyoruz” diyor ve ekliyor:
“Yedi kategorideki geniş portföyümüzü, derin
bilgi ve uzmanlık ile ortaya çıkardığımız prototiplerimizi müşterilerimize sunacağız. Onlara,
fırsatları ve fikirleri müştereken bağladığımızda
neler elde edilebileceğini göstermek istiyoruz.”
FIE 2011 fuar alanında B21 holündeki salon 2’de
açılacak standında Cargill, her biri önemli pazar
fırsatlarına işaret eden unlu mamuller, içecek,
şekerleme, hazır yemek, süt, meyve ve et
prototiplerini tattırma olanağı da sunacak.
Gıda, tarım, finans ve sanayi ürün ve hizmetlerinin üreticisi ve pazarlayıcısı Cargill, işbirliği ve
inovasyon yoluyla müşterilerinin başarılarına
ortak oluyor. Cargill, küresel bilgi ve deneyimlerini ekonomik, çevresel ve sosyal koşulların üstesinden gelmek amacıyla uygulamaya kararlı.
CargillHaberler - Fırsatları fikirlere bağlayacak
23
CargillHaberler
Helvanın 104 yıllık efsanesi
K
Temeli 1907 yılında atılan Koska,
tam 104 yıldır helvaya adını veriyor.
Geçmişin ‘Koska’daki helvacısı’
bugün, geleneksel lezzetimiz Türk
helvasını modern yüzüyle dünyaya
tanıtıyor.
24
CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi
oska, yüzyılı deviren nadir Türk markalarından biri… Kökleri Cumhuriyet öncesine, 1907 yılına kadar gidiyor. Hacı Emin Dindar
ile hayatımıza giren Koska’nın hikâyesi Denizli’de
küçük bir helvacı dükkânında başlıyor. İşi
İstanbul’a taşıyan ise baba mesleğini devam ettiren ve kendisi de tatlı ustası olan oğul Halil
İbrahim Adil Dindar oluyor. 1931 yılında ailesiyle
birlikte İstanbul’a gelen Adil Dindar, Koska semtinde açtığı dükkânda yaptığı helva ve tatlıları
sayesinde ‘Koska’daki helvacı’ namıyla ünleniyor.
İlk fabrika 1974 yılında Topkapı’da kuruluyor.
Böylece butik üretimden otomasyona geçiliyor.
Bu atılım, ürün portföyünün yeni çeşitlerle genişlemesini de beraberinde getiriyor. Artık helvanın
yanında lokum, reçel ve koz helva üretilmeye
başlanıyor. Firma, 1983’te Merter’e, daha sonra
ise artan talep ve ihracat nedeniyle 1998 yılında
Ambarlı Kavşağı’nda, tamamıyla otomasyona
dönük makinelerle çalıştıkları, 11 dönüm arazi
üzerine kurulu 18 bin metrekare kapalı alana
sahip yeni tesise taşınıyor.
Yılda yaklaşık 7 bin ton helva üreten Koska,
geliştirdiği teknolojisiyle birlikte ürün çeşidini
arttırırken, yeni kategorilere de girmeye hazırlanıyor. ‘Helvacı’ algısını genişletmek istediklerini
söyleyen Koska Yönetim Kurulu Üyesi Emin
Dindar, önümüzdeki dönemde Koska’yı bir gıda
markası çatısı altında yeniden konumlandırmayı
arzu ettiklerini kaydediyor.
Mağaza sayısı artacak
Dindar, ürünlerini Türkiye’nin değişik bölgelerindeki perakende noktalarında satışa sunduklarını, ancak son dönemde mağazalaşmaya öncelik
verdiklerini de söylüyor. Planlar arasında, bugün
6 olan Koska mağazalarının sayısını ilk etapta 9’a
çıkarmak var. Koska markasıyla alışveriş merkezlerine de girmeye başladıklarını kaydeden
Dindar, Torium AVM ile başlayan sürecin diğer
AVM’lerle devam edeceğini, dünyanın ünlü perakende zincirlerinde satılan Koska ürünlerini de
artık yurt dışındaki kendi mağazalarında satışa
sunacaklarını ifade ediyor. “İlk mağazamızı Suudi
Sohbet
İlk fabrika 1974 yılında Topkapı’da kuruluyor. Butik
üretimden otomasyona geçiş, ürün portföyünün yeni
çeşitlerle genişlemesini de beraberinde getiriyor.
Arabistan’ın Cidde şehrinde açtık. BAE (Dubai),
Irak, Tunus ve Libya’dan da mağaza açmak için
teklifler alıyoruz” diyen Dindar, bu teklifleri
değerlendirip önümüzdeki 5 yıl içerisinde yurt
dışındaki mağaza sayısını 10’a çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor.
Koska, teknolojisini geliştirmesine, ürün çeşidini arttırmasına ve emin adımlarla büyümesine
rağmen 104 yıldır ‘aile şirketi’ kimliğini başarıyla
koruyor. Koska’nın dördüncü kuşak yöneticisi
olan Emin Dindar’la, bu aile şirketinin bir asrı
aşan başarılı serüvenini ve geleceğe dair planlarını konuşuyoruz. Gıda sektöründe 100 yılı aşan
az sayıda marka var, özellikle de ülkemizde. Biz
de Emin Dindar’la sohbetimize ‘Koska’nın asırlık
öyküsündeki başarısını neye bağladığını’ sorarak
devam ediyoruz.
“Sırrımız yok, sadece işimizi hakkıyla
yapmaya çalışıyoruz”
Aslına bakarsanız herhangi bir sırrımız yok.
Sadece aile olarak işimizi devam ettirmeye ve
bunu da hakkıyla yapmaya çalışıyoruz. Siz bunu
yapmaya çabalarken başarı ve süreklilik beraberinde kendiliğinden geliyor. Bununla beraber
kardeşlerim ve akrabalarımın hepsi şirkette
görevli oldukları bölümle ilgili profesyonel eğitim
aldılar ve kendilerini bu doğrultuda geliştirdiler.
Yönetim kadrosunda aile üyeleri dışında da işinin
profesyoneli olan kişilerle çalışmayı her zaman
tercih ettik.
Biraz helva, tahin ve pekmez pazarından söz
edelim isterseniz… Nasıl bir pazar yapısı var
ülkemizde?
Yılda yaklaşık 7 bin ton helva
üreten Koska, yeni kategorilere
girmeye hazırlanıyor. ‘Helvacı’
algısını genişletmek istediklerini
söyleyen Emin Dindar, Koska’yı bir
gıda markası çatısı altında yeniden
konumlandırmayı arzu ettiklerini
kaydediyor.
Genel olarak baktığımızda, tahin ve pekmez
pazarının hızla büyüdüğünü; helva pazarının ise
biraz daha yavaş ilerlediğini söyleyebiliriz.
Tahin ve pekmez için Koska olarak yaptığımız
pazarlama ve reklam çalışmalarının da etkisiyle
birlikte pazar genelinde talebin arttığını söylemek mümkün. Pekmez pazarında sıralama üzüm,
CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi
25
CargillHaberler
“
dut ve harnup şeklinde. Helva pazarında ise genç
hedef kitleye ulaşılmasının pazarı büyütebileceğini düşünüyoruz. Koska olarak planladığımız
şey; yeni ve farklı ürünlerle gerek var olduğumuz
pazarı gerekse genç hedef kitleleri daha çok helvayla buluşturmak.
Yaptığımız pazarlama, reklam
ve satış aktiviteleri ile tahin,
pekmez gruplarında öncelikle
Türkiye pazarında Koska’nın konumu nedir?
çocuklara ve tabii tüm
Helvayı Türkler’in bulduğuna dair yaygın bir görüş
var. Türk kültüründe helvanın ne kadar önemli
olduğunu, kendi kültürümüzde doğumda ve ölümde
ya da her önemli olayda helva yapılmasından da
anlayabiliriz.
tüketicilere ulaşma
çalışmalarımız oldu. Bu
çalışmalarımızın ardından,
enerji kaynağı olan Koska
tahin ve pekmezi artan bir
teveccüh ile tercih ettiğini
söylemek mümkün.
Emin Dindar
tüketicilerin doğal sağlık ve
”
Koska olarak 104 yıllık tecrübemiz, müşteri
odaklı çalışma anlayışımız, kullandığımız hammadde, üretim proseslerinde sağlanan yüksek
hijyen, Türkiye geneline yayılmış bayilik ağımız
ve perakende noktalarımız ile pazarın liderliğine
sahip olduğumuz söyleyebiliriz. Bu sene 120 milyon TL ciro hedefliyoruz. Senede 7.000 ton civarı helva üretiyoruz. Grubumuz toplam olarak
14.000 ton üretim gerçekleştiriyor.
Özellikle 2011 yılının başından bu yana yaptığımız pazarlama, reklam ve satış aktiviteleri ile
tahin, pekmez gruplarında öncelikle çocuklara
ve tabii tüm tüketicilere ulaşma çalışmalarımız
oldu. Gerek tüketicilerden gelen olumlu geri
dönüşler, gerekse satışların olumlu gelişimi bizlere doğru yolda olduğumuz gösterdi. Yaptığımız
çalışmaların ardından tüketicilerin doğal sağlık
ve enerji kaynağı olan Koska tahin ve pekmezi
artan bir teveccüh ile tercih ettiğini söylemek
mümkün.
Kayıt dışı Türkiye’nin sorunu… Sektörünüzde
durum nasıl ve sizi nasıl etkiliyor?
Sizin de belirttiğiniz üzere kayıt dışı Türkiye’nin
sorunu, dolayısıyla biz de sektörde bu sorunlarla
karşılaşmaktayız. Kayıt dışılık rekabeti olumsuz
olarak etkilediği gibi ürün kalitesini de düşürüyor. Tüketici hak ettiği yüksek tat ve kalite standardına sahip ürünlerden mahrum ediliyor. Bu
durum orta vadede sektörün genelini olumsuz
olarak etkileyeceği gibi pazarda daralmaya dahi
neden olabilir. Çözüm, yapılan denetleme çalışmalarının, hammadde temininden mamulün rafa
gidişine kadar her aşamanın kontrol edilerek
yapılması olacaktır.
Son yıllarda ihracata ağırlık verdiniz. İhracatta
durum nasıl?
Koska olarak ihracata her zaman çok önem ver-
26
CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi
İhracatın yanı sıra yurt dışında
ilk mağazamızı açtık. BAE (Dubai),
Irak, Tunus ve Libya’dan da mağaza
açmak için teklifler alıyoruz. Bu
teklifleri değerlendirip önümüzdeki
Sohbet
Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde
5 yıl içerisinde yurt dışındaki
mağaza sayımızı 10’a çıkarmayı
hedefliyoruz.
dik ve ihracatı geliştirmek için çalıştık. Ancak
biz bunu ihracata ağırlık verme olarak değil, son
yıllarda giderek artan bir ivmeyle yükselen satışlarımızın dışarıya yansıması olarak görüyoruz.
Bildiğiniz gibi 80’li yıllar Türkiye’nin yurt dışına
açıldığı ve ihracatla ciddi anlamda tanıştığı yıllardı. O yıllardan günümüze, Türk iş adamları ve
sanayicileri, kendi ürünlerini dünyanın dört bir
yanına büyük bir gayret ve özveriyle taşıyıp
tanıtmaya çalışıyor. Biz de Koska olarak 80’li yıllardan bugüne ihracatla ilgili çalışmalarımızı
son derece başarılı bir şekilde sürdürdük ve sürdürmeye devam ediyoruz.
İhracatta; Amerika ve Avrupa ülkeleri başta
olmak üzere, Eski Doğu Bloğu Ülkeleri, Türki
Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Körfez Ülkeleri ile
Uzakdoğu Ülkelerini kapsayan dünya genelinde
geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyoruz.
Satışımızın en büyük payını Avrupa ülkeleri
oluşturuyor. Ancak bize coğrafi yönden yakın,
kültürel yönden benzer özellikler gösteren
Ortadoğu ülkelerinin Türkiye’ye ve Türk ürünlerine gösterdikleri ilgi sebebiyle bu bölgede bizim
ürünlerimize olan rağbetin giderek arttığını görmekteyiz. Koska’ya rağbetin sebebi hiç şüphesiz
firmamızın 100 yılı aşkın tecrübesi, ürünlerimizin üstün kalitesi ve nitelikli hizmet anlayışımızdan kaynaklanıyor. İhracatın yanı sıra yurt dışında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde ilk mağazamızı açtık. BAE (Dubai), Irak, Tunus ve
Libya’dan da mağaza açmak için teklifler alıyoruz. Bu teklifleri değerlendirip önümüzdeki 5 yıl
içerisinde yurt dışındaki mağaza sayımızı 10’a
çıkarmayı hedefliyoruz.
Kardeşlerim ve akrabalarımın hepsi şirkette görevli
oldukları bölümle ilgili profesyonel eğitim aldılar ve
kendilerini bu doğrultuda geliştirdiler. Yönetim
kadrosunda aile üyeleri dışında da işinin profesyoneli olan
kişilerle çalışmayı her zaman tercih ettik.
CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi
27
CargillHaberler
“Koska’ya rağbetin sebebi hiç şüphesiz firmamızın 100
yılı aşkın tecrübesi, ürünlerimizin üstün kalitesi ve nitelikli
hizmet anlayışımızdan kaynaklanıyor.”
28
CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi
Günümüzde tüm kültürlerin birbirini tanıdığı
ve birbirine geçtiği bir süreçte, doğunun lezzetleri artık batıda kendine fazlasıyla yer buluyor.
Koska’nın meşhur tahin helvası da bu bağlamda
yurt dışında özellikle batı ülkelerinde giderek
tanınıyor ve ilgi görüyor. Tabii şurası da bir gerçek ki her kültür, kendisine mensup insanlar
tarafından daha çok benimsenir ve sahiplenilir.
Bu nedenle yurt dışında helvayı Türkler ve Türk
kültürüne yakın olan Doğu Milletleri daha fazla
tüketiyor. Bir örnek vermek gerekirse; Avrupa’da
helva ihraç ettiğimiz ülkeler arasında en fazla
helvayı Almanya başta olmak üzere Türklerin
yoğun olarak yaşadığı ülkeler tüketiyorlar.
Son olarak diyabetik, glutensiz ve diğer yenilikçi
ürünlerinizden bahsedelim...
KOSKA’nın organik ürün üretimi 2007 yılında
Bunlara ilaveten, organik helva ve bazı geleneksel Türk tatlılarımızın da organiklerini üretmeyi planlıyoruz. Organik ürünlerde tüm üretim
süreci sertifika kuruluşları tarafından kontrol
ediliyor. KOSKA olarak biz sertifikalı hammaddelerle üretim gerçekleştiriyoruz ve bu konuda
alınması gerekli üretim sertifikasına sahibiz.
Türkiye’de ilk defa diyabetik helva, lokum ve
badem ezmesi üreterek şeker hastalarına ulaşmayı başardık. Türkiye’de 20 kişiden biri şeker
hastası. Bu nedenle diyabetik ürün çeşitliliğimize de çok önem veriyoruz. Reçel, helva,
lokum, badem ezmesi, baklava ve pasta olmak
üzere, geniş bir yelpazede diyabetik üretim gerçekleştiriyoruz.
Diyabetik ürünlerin üretiminde diğer firmalardan farkımız, ürünlerimizin, içinde hiçbir sentetik madde içermeyen, mısır, pancar, şeker kamışı
gibi tamamen doğal tatlandırıcılarla hazırlanıyor
olmaları. Müşterilerimiz de bu farklı lezzetten
çok memnun.
Glütensiz ürünler tüketmesi gereken çölyak
hastaları ise ürünlerimizden tahini, tahin helvasını, pekmez çeşitlerini, reçeli, krokanı, lokumu
ve tereyağını güvenle tüketebilirler. Bu ürünlerimizin hiçbiri glüten içermiyor. Zaten glütensiz
ürünlerimizin hepsinin üzerinde ‘Gluten Free’
ibaresi bulunmaktadır. Tüm bu ürünleri geliştirme aşamasında ise TÜBİTAK’la çalışıyoruz.
Koska markasıyla alışveriş merkezlerine de girmeye
başladıklarını belirten Emin Dindar, Torium AVM ile
başlayan sürecin diğer AVM’lerle devam edeceğini
kaydediyor.
“
Organik pekmez üretiminin
ardından tahin, bal ve reçel de
üretmeye başladık. Yine
Türkiye’de ilk defa diyabetik
helva, lokum ve badem ezmesi
üreterek şeker hastalarına
ulaşmayı başardık. Yürütülen
AR-GE faaliyetleri ile
Emin Dindar
Ortadoğu menşeli bir tatlı çeşidi olan helva, Ön
Asya Ülkeleri ve Balkanlar’da yaygın şekilde
tüketiliyor. Helvanın Orta Asya Türklerinin mutfağından başlayarak Selçuklular ve özellikle
Osmanlılar döneminde Türk mutfağı ve yemek
kültürünün vazgeçilmez bir öğesi olduğunu
görüyoruz. Hatta helvayı Türkler’in bulduğuna
dair yaygın bir görüş de var. Türk kültüründe helvanın ne kadar önemli olduğunu kendi kültürümüzde doğumda ve ölümde ya da her önemli
olayda helva yapılmasından da anlayabiliriz.
Helvanın yurtdışında nasıl bilindiğine gelecek
olursak; Ortadoğu, Asya ülkelerinin pek çoğu ve
Balkanlar’da helva zaten var ve çok iyi bilinip
tüketiliyor.
organik pekmezle başladı. Organik pekmez üretiminin ardından tahin, bal ve reçel de üretmeye
başladık. Yürütülen AR-GE faaliyetleri ile diyabetik ve organik ürün çeşitliliğimizi geliştirmeyi ve
artırmayı hedefliyoruz.
diyabetik ve organik ürün
çeşitliliğimizi geliştirmeyi ve
artırmayı hedefliyoruz.
”
Sohbet
Yurtdışında helva nasıl biliniyor? Daha çok
Türkler mi tüketiyor?
CargillHaberler - Helvanın 104 yıllık efsanesi
29
CargillHaberler
Duygusal Zeka’nın Temel Ögesi; Empati
Bizler “müşteri daima
haklıdır” sloganlarıyla
büyüdük. Satış seminerine
gittiğimde katılımcılar
sorarlar: “Efendim, müşteri
bize olumsuz davrandığında
‘haklısınız’ mı demeliyiz?” Ben
şöyle cevap veriyorum:
“Müşteri daima haklı değildir,
ancak biz müşteriyi daima
anlamak zorundayız.”
D
uygusal zekası yüksek insanların en önemli
özelliklerinden birisi olan empati,
Türkçe’de karşılığı olmayan bir kavram. Empati
ile birlikte Türkçe’de sonu “pati” ile biten üç
kavramdan diğer ikisi, sempati ve antipatidir.
Türkçe’de bu ikisinin karşılığı vardır.
Sempati duyduğumuz insanın yanında oluruz,
ona hak veririz. Yani sempatide yandaşlık vardır,
hak vermek vardır, sempatizan olmak vardır.
Hâlbuki empatide hak vermek gerekmez, sadece anlamak yeterlidir. Biz insanları hak vermesek
bile anlayabiliriz.
Empati’yi üç cümle ile tanımlarız:
Kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koymak;
Olaylara onun baktığı açıdan bakmak;
Böylece onu daha iyi anlamak.
Sempati ve empati arasındaki en önemli
fark, sempatide “hak vermek”, empatide “anlamak” esastır. Empati yaparak, insanların duygularını, düşüncelerini, korkularını, hırslarını,
başarı ya da başarısızlıklarının altında
yatan asıl nedeni anlamamız mümkün olabilir.
Bu, anlamak için iyi bir yöntemdir.
Bizler “müşteri daima haklıdır” sloganlarıyla
büyüdük. Satış seminerine gittiğimde katılımcılar sorarlar: “Efendim, müşteri bize olumsuz davrandığında ‘haklısınız’ mı? demeliyiz.” Ben şöyle
cevap veriyorum: “Müşteri daima haklı değildir,
ancak biz müşteriyi daima anlamak zorundayız”.
Böylece sempati ve empati’yi birbirinden
ayırıyorum.
Bir başka önemli nokta da zaman zaman hak
vermesek bile ‘Haklısınız’ diyoruz ve kendimizi
sorumluluk altına sokuyoruz.
Bir alışveriş sırasında müşteri, “Ürünleriniz
pahalı” dedi. Satış sorumlusu “Haklısınız efendim” diye karşılık vererek, kendini dönüşü olmayan bir yola soktu. Hâlbuki “Sizi anlıyorum, ürünlerimizin fiyatı yüksek, ancak şu nedenlerden
dolayı ürünlerimiz bu fiyatı hak ediyor” deseydi,
daha doğru cevap vermiş olacaktı.
Özellikle iş yaşamında iki grup insanla karşılaşıyoruz; “Problemi olan insan” ya da “kendisi
problem olan insan”.
Kendisi problem olan insanın probleminin nedeni biz olmasak bile bir
anda hedefi oluruz ve hiç hak etmediğimiz suçlamalara maruz
kalabiliriz. Bu kişilerin söylediklerini kişisel alırsak kendimizi yıpratırız.
Tersini başarabilirsek, kendimize en büyük iyiliği yaparız.
30
CargillHaberler - Duygusal zekanın temel ögesi: Empati
Kişisel Gelişim
Empati’yi üç cümle ile tanımlarız
• Kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koymak,
• Olaylara onun baktığı açıdan bakmak,
• Böylece onu daha iyi anlamak.
Problemi olan insanın problemini çözdüğümüz
zaman bu kişi teşekkür ederek gider.
Oysa kendisi problem olan insanın probleminin nedeni biz olmasak bile bir anda hedefi
oluruz ve hiç hak etmediğimiz suçlamalara
maruz kalabiliriz.
Bu kişilerin söylediklerini kişisel alırsak kendimizi çok yıpratırız. Ama ‘Kendisi ile kavgalı
olan bir kişi bana bunları söyleyebilir’ diye düşünüp, söylediklerini kişisel almamayı başarabilirsek, kendimize en büyük iyiliği yaparız. Çünkü
böyle insanlar olumsuzluklarını çok çabuk bulaştırırlar. Yani bu kişinin söylediklerine hak vermesek bile ‘Kendisi ile kavgalı olan bir kişi böyle
söyleyebilir’ diye düşünüp, onu anlayabiliriz.
Nasrettin Hoca’nın şu fıkrasında empati var.
Hoca damdan düşmüş, başına toplanan komşuları ağız birliği etmişcesine, “Doktor çağıralım” demişler.
Empati yaparak, insanların duygularını,
düşüncelerini, korkularını, hırslarını,
başarı ya da başarısızlıklarının altında
yatan asıl neden ya da nedenleri
anlamamız mümkün olabilir.
CargillHaberler - Duygusal zekanın temel ögesi: Empati
31
CargillHaberler
Empati, yaşamı bizim için oldukça
kolaylaştıran bir kavram. Birisine
empatik yaklaştığınızda ona kolay
kolay kızmaz, durduk yerde
sinirlenmez, kısaca kendinize zarar
vermemiş olursunuz.
Hoca “Bana doktor değil, damdan düşen birini
getirin. Damdan düşenin halini en iyi damdan
düşen anlar. Kendisini benim yerime ancak o
koyabilir” demiş.
Kişilerin kendilerini diğer kişinin yerine koymaları, olaya onun açısından bakabilmeleri, böylece birbirlerini (hak vermeseler bile) anlamaları gerekir.
Nasrettin Hoca tartışan iki kişi görür.
Uzlaşmadan yana olduğu için birisine gider, “Sen
haklısın” der. Diğerine gider, “Sen de haklısın”
der. Olanları gören üçüncü kişi sorar:
“Hoca, hem ona hem de diğerine haklısın
dedin, ikisi birden haklı olamaz.”
Hoca ona, “Sen de haklısın” der.
Empati, yaşamı bizim için oldukça kolaylaştıran bir kavramdır. Çünkü birisine empatik yaklaşım gösterdiğinizde ona kolay kolay kızmazsınız.
Böylece durduk yerde sinirlenmez, tansiyonunuzu çıkartmaz, kısaca kendinize zarar vermemiş
olursunuz.
Atsak atamayacağımız, satsak
satamayacağımız bir kişi; örneğin, birlikte
çalıştığınız ekip arkadaşınız, eşiniz,
çocuğunuz söz konusu ise, empati
kurtarıcı olabiliyor.
32
CargillHaberler - Duygusal zekanın temel ögesi: Empati
Hayatımızda öyle insanlar vardır ki o kişi ile
ilişkinizi sürdürmeniz gerekmez. Böyle kişilere
empatik davranmak gerekmeyebilir.
Ancak kişi; atsak atamayacağımız, satsak satamayacağımız bir kişi ise (örneğin, birlikte çalıştığınız ve sinerji yaratmanız gereken ekip arkadaşınız, eşiniz, çocuğunuz gibi) böyle durumlarda
empati kurtarıcı olabiliyor.
Empatiyi doğuştan getiriyoruz. Bebeklerden
birisi ağlayınca diğerleri de ağlar.
Empati 4-5 yaşına kadar gelişiyor. 4 yaşındaki
çocuk yere düşüp ayağını incitirse, diğer arkadaşları da onun başına gidip, ayaklarını tutuyorlar, sanki onların da ayakları acımış gibi. Bu
çok tipik bir empatik yaklaşımdır.
Daha sonra empati azalmaya başlıyor. 8
yaşında dibe vuruyor. 8 yaş çocuğu kendisini dünyanın merkezi zanneder. Herkes
onun dediğini yapmalıdır.
Bu yaş, kişinin en “bencil” yani egosantrik
olduğu dönemdir. Başkalarının duyguları onu
hiç ilgilendirmez.
Ancak bir yıl sonra, 9 yaşında, etrafındaki
diğer insanların da duyguları olduğunu anlamaya başlar, yani empati gelişmeye başlar.
Empatinin yaş ile birlikte artan bir
kavram olduğunu biliyoruz. Yani
insanlar yaşları ilerledikçe, olgunlaştıkça daha empatik oluyorlar.
80 yaşına geldiklerinde ise yeniden 8 yaş gibi davranmaya başlıyorlar. Evin dedesi “Yemeği önce bana
vereceksiniz” diyor. Yani bencil
davranıyor.
Bu bize bir söyleyişi doğruluyor:
“İnsanlar yaşlandıkça çocuklaşır.” Çocukluk çağındaki davranışlara yeniden tanık oluruz.
Korkan birine “korkma” deriz.
Kişisel Gelişim
Bununla birlikte her zaman empati
gerekli midir?
Yükseklik korkusu olan birisine “Gel buradan
manzara çok güzel görünüyor” deriz. O karşılık
olarak “Gelemem, korkuyorum” der. “Korkacak
ne var” diyerek, ısrar ederiz. Böyle yaparak kişiyi
anlamadığımızı belirtiriz.
6 yaşındaki çocuk, “Anne bu gece yatarken ışığı açık bırak, korkunç bir film seyrettim, korkuyorum, uyuyamıyorum” der. Anne çocuğuna
“Koskoca bir de erkek olacaksın, korkmaya utanmıyor musun” diyerek çocuğu azarlar. Çocuk
gece boyunca anne-babanın odasına, yanlarına
gider, “Uyuyamıyorum” der.
Daha sonra çocuk bize getirilir. “Efendim, şu
sıralar karanlıkta yalnız kalamıyor” derler. Biz
sorarız, “Karanlıkta kalmayla ilgili bir sıkıntı
yaşadınız mı?” “Biz üstüne gittik” derler. Ben de
“Üstüne gitmeden önce yanına geçin, yani empati yaparak onu anladığınızı hissettirin. Daha sonra üstüne birlikte gidin, çok daha güçlenmiş olarak gidersiniz” derim.
Çünkü üstüne gitmek duyguyu bastırmaktır.
Önce çocuğa onu anladığınızı göstermeniz gerekir. Eğer çocuk sizi yanında hisseder ve anlaşıldığını anlarsa, sıkıntısının nedenini ortaya koyar,
paylaşır ve sıkıntı, sıkıntı olmaktan çıkar.
Çocuk denize girmek istemez. Anne baba
çocuğun sudan korktuğunu anlar, ancak zorla
sokar. Nedenini sorduğunuzda “Üstüne gittik”
derler. Böyle yapıldığında çocuk ömrü boyunca
denizden korkar.
Aslı Baycan Binark
Ankara’da doğan Aslı Baycan Binark, ilk, orta ve lise
öğrenimini T.E.D. Ankara Koleji’nde tamamlamış;
Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Psikoloji
bölümünden Lisans; Sosyal Psikoloji bölümünden
Kedisi, köpeği olan kişilere kedisinden korktuğunuzu söylersiniz, “Bir şey yapmaz” der,
“Korkacak bir şey yok” der. Ve empatik olmayan
bir yaklaşım sergiler.
Yüksek Lisans derecesini almıştır. "İşletmelerde İnsan
Sonuç olarak empati yapabilen insanlar karşılarındaki insana “ben seni anlıyorum” mesajı
verirler.
yapmış, University of South Florida’da “Human
Anlaşılmak en önemli psikolojik ihtiyaçlarımızdan birisi olduğu için insanlar kendilerini
anlayan insanlarla birlikte olmaktan, birlikte
yaşamaktan ve birlikte çalışmaktan mutluluk
duyarlar.
konularında, özellikle örgütsel psikoloji ve satış
Davranışı, Motivasyonun Yükseltilmesi ve Verimliliğin
Arttırılması" konusunda Boğaziçi Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü'nde akademik uzmanlık çalışması
Relations Training” programına katılmıştır.
Halen etkin iletişim, kişisel gelişim, müşteri ilişkileri
psikolojisi alanlarında insan ilişkilerini geliştirmeye
yönelik uygulamalı eğitim programlarını
sürdürmektedir.
www.cargill.com.tr
-
www.cargill.com

Benzer belgeler

Ocak - Cargill

Ocak - Cargill Güvenli gıda işimizin temeni oluşturur. Cargill olarak tüm operasyonlarımızda ürettiğimiz ve sattığımız ürünlerin sağlık açısından güvenliği taahhüt ediyoruz. Gıda güvenliği için yaklaşımımız sıkı ...

Detaylı

Temmuz - Cargill

Temmuz - Cargill Daha yaratýcý düþünmek için yapabileceðimiz günlük uygulamalar

Detaylı

Bizim okul biiir numaraaa! Cargill Türkiye

Bizim okul biiir numaraaa! Cargill Türkiye Cargill Gıda Türkiye Ofisi’ni ziyaretlerinde hoş bir sürpriz yaşandı. Cargill Gıda Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu ile biraraya gelen Aksoy ve Açıkalın, bir teşekkür plaketi ile Pe...

Detaylı