Neyle başlamalı? - Hacibektaslilar

Transkript

Neyle başlamalı? - Hacibektaslilar
YIL: 1 SAYI: 197
35 YKR
11 AÐUSTOS 2006 CUMA
"Neyle baþlamalý?"
Mehmet Taþdemir
Bizim birbirimize sorduðumuz soru bu deðildi. Ama ne kadar kaçýnsak, ne
kadar büyük düþünmekten nefret etsek de Alevibektaþilerin çektikleri güncel
acýlar ve sorunlar birbirimize bu soruyu yönelttiriyordu. "Neyle baþlamalý?"Biz
þimdiye kadar bu alanda yapýlanlarý, edilenleri bir taraftan öðrenirken, bir
taraftan da Alevibektaþilerin sorunlarýnýn Türkiye’nin demokrasi sorunuyla
iç içe olduðunun bilincinde olarak yürüyüþe baþlayacaktýk.
Turgay Köse
Behzat Kaya
Ulaþ Bardakçý
>7-8’DE
Ersin’le söyleþi
Hacýbektaþ’
tan yola
çýkýp
üniversite
okuyup,
yüksek lisansýný bitirmek üzere
olan ve bilimsel baþarýlara imza
atan Ersin Kangal ile görüþtük.
Okuduðu zamanlarda ekonomik
sýkýntýlardan dolayý çalýþmak
zorunda Ersin. Bir yandan
makaleleri dünya dergilerinde
yayýnlanýyor.
>3’DE
ABF Genel baþkaný Selahattin Özel:
Anadolu halklar ve
inançlar mozaiðidir. ( 2 )
RP Ýstanbul Ýl Baþkaný iken
“Türkiye
Cumhuriyeti
vatandaþlýðý”
demiþti, 1997
yýlýnda “sana
sorduklarý
zaman müslümaným de geç”
diyerek farklý bir taným getirdi.
>2’DE
Film platosu Kapadokya
Kapadokya bölgesine,
yabancý televizyon
kanallarý ile
prodüksiyon þirketleri, toplam
23 kez geldi.
>6’DA
Þenliðine bin 500 kiþi katýldý
Kayseri'nin Bünyan Ýlçesi'nde
düzenlenen "6. Havuzbaþý
Þenlikleri" çeþitli etkinliklerle
kutlandý.
Birlik fýrsatý
Hacýbektaþ Ýlçesi’nde faaliyet
gösteren Hacý Bektaþi Veli Kültür
Derneði’nin öncülüðünde
gerçekleþtirilen ve 15 Aðustos
2006 saat 10:00’da baþlayacak
olan toplantýda tüm Alevi
canlarýn, aydýnlarýn sanatçý ve
yazarlarýn katýlýmý
bekleniyor.Yapýlacak toplantýda
Türkiye ve yurtdýþýndaki Alevi
örgütlenmesinin, Alevilerin
sorunlarý ve çözüm yollarýnýn
tartýþýlaçaðý açýklandý.
Öte yandan bu yýl yine
Hacýbektaþ törenlerinden bir gün
önce bir ilki gerçekleþtimeyi
düþünen Hacý Bektaþ Veli Kültür
Derneði, 15 Aðustos’ da Hacýbektaþ’ta Veliyettin Ulusoy’un
katýlacaðý bir cem yapacak. Alevilerin uzun mücadele tarihi dikkate
alýnacak olursa Veliyettin Ulusoy’un cemde posta oturacak olmasý
birlik ve beraberliði saðlamak açýsýndan tarihi bir fýrsat olarak
deðerlendiriliyor.
>3’DE
ALEVÝ HALK HAREKETLERÝNDE
“BAÞINI ALIP GÝTMEK” DEÐÝL,
“BAÞINI VERMEK” VARDIR:
Sulucakarahöyük
abonelerine!
Sulucakarahöyük’ün baþta gelen
gelir kaynaðý ödediðiniz abone
bedelleridir. Gazetemizin yayýn hayatýna
devam edebilmesinin yolu abone
bedellerinin peþin ödenmesinden
geçmektedir. Bu gazete 8 aydýr 20 Ykr.
ederle satýlmaktadýr. Her gün kaðýtçýya,
kalýpçýya, mürekkepçiye olan borcumuz
artmaktadýr. Bu nedenle Hacýbektaþ
içindeki abonelerimiz bir aylýk abone
bedelini (7.5 ytl), Hacýbektaþ dýþýndaki
abonelerimiz ise, üç aylýk ya da altý aylýk
abone bedelini (35 ytl ya da 70 ytl)
Hacýbektaþlýlar
A. Þ. posta çeki :515 67 63 no’lu hesaba
yatýrmalarý gerekmektedir.
Ödemelerini yapan abonelerimizin
[email protected]
elektronik posta adresine açýklayýcý
bilgi vermeleri ya da
0 384 441 39 47 nolu telefona durumu
bildirmeleri iþlerimizi kolaylaþtýracaktýr.
Hepimize kolay gelsin!
ÝÞ ARANIYOR!
Geçen yýl 13 Aðustos’ta
Dedebað’da bir araya gelen
bütün canlarla 12 Aðustos
Cumartesi günü saat
14:00’de Karapýnar’da
buluþuyoruz. Yalnýz gelmek
yok; her can en az dört
kiþiyle gelmeli. Gelmeli ki,
hasret giderirken bize yeni
birkaç tasarý daha
yüklesinler.
KIZILBAÞLIK VE KIZILBAÞLAR
Ýsmail Kaygusuz
Bu yüksek kurul, bir ihtilal konseyi
gibi çalýþmýþ Karamanlu, Rumlu,
Dulkadir, Tekelü, Ustaçlu, Þamlu
gibi Alevi Türkmen oymaklarý
askeri aristokrasisinin birlik ve
beraberliðini saðlamýþ. Hazar
kýyýlarýndan, Anadolu'nun içlerine
Teke Ýli'ne uzanan çok geniþ bir
alan içinde etkin propaganda
eylemleri ve çok sayýda savaþlarý
yönetmiþ, sonunda Kýzýlbaþ
devletini kurup 1501-2’de Þah
Ýsmail'i tahta oturtmuþlardý.
>4’DE
BEKTAÞ ECZANESÝ
Ecz. Tel: 441 31 39
Ev Tel: 441 30 39
2
11 Aðustus 2006 Cuma
ABF Genel baþkaný Selahattin Özel:Anadolu halklar ve
inançlar mozaiðidir.
(2)
Selahattin Özel
Baþbakan
RP Ýstanbul Ýl
Baþkaný iken “Türkiye Cumhuriyeti
vatandaþlýðý” demiþti, 1997 yýlýnda “sana
sorduklarý zaman müslümaným de geç” diyerek
farklý bir taným getirdi. Bu da yetmedi, 2002
yýlýnda “Türkiye de Kürt sorunu yok” deyip,
2005 yýlýnda ‘Kürt sorunu’ varlýðýný kabul etti,
‘Bizdeki etnik unsurlarý birbirine baðlayan,
din baðýdýr’ sözleriyle daha deðiþik bir boyuta
taþýdý, o da olmadý bu kez “Din için üst kimlik
demedim, çimentodur, birleþtiricidir dedim”
diyerek zik zak çizmeye devam etti. Kýsacasý
Baþbakanýn kimlik tartýþmasýndaki problem,
aslýnda devletin tepesindeki kimlik problemini
açýða çýkarmaktadýr. Türkiye, farklý dinlerden,
inançlardan farklý dil ve etnik kökene sahip
insanlarýn bir arada yaþadýðý bir ülkedir. Bu
nedenle Müslümanlýkla, bu farklý kimlikleri, bizi
zenginleþtiren mozaik yapýyý tekçi tanýmlarla
bir arada tutmak söz konusu olamaz. Çünkü
tekçi yaklaþým ve dayatmanýn varlýðýný
sürdürmesinin tek koþulu, kendini farklý
tanýmlayanlarýn dýþlanmasý ile mümkündür.
Türkiye’de yapýlmakta olan bundan baþka bir
þey deðildir. Türkiye’de siyaset, kamu ve
hukuksal alana egemen olmuþ “Türkiye’nin
% 99’u müslümandýr” ezberinin bozulmasý
gerekmektedir. Çünkü bu ezber, siyasal Ýslamýn
yükseliþine zemin hazýrlamýþtýr. Türk ve Ýslam
tezi temelindeki bu yapýlanma, Türkiye’de farklý
inanç ve kültürlerin somut olarak bir arada ve
eþit koþullarda yaþamasýnýn önündeki en büyük
engeldir. Bir yandan siyasal Ýslam, diðer yandan
Ýslamýn kurumsallaþarak resmi görüþ haline
gelmesi, kendi gibi olmayanýn, kendi gibi
inanmayanýn yok sayýlmasý ve ayrýmcýlýða maruz
kalmasý olarak karþýmýza çýkmaktadýr.
Türkiye’nin mevcut siyasal yapýlanmasýnda
bu farklýlýklar “ötekiler” olarak algýlanmakta
ve bir sorun olarak görülmektedir. Demokratik
toplumlarda insanlarý farklýlýklarý ile bir arada
tutan þey, dinsel kimlik ve otoriter rejimler deðil,
dinin tüm siyasal
alandan arýndýrýlmasý,
devletin din
propagandasý
yapmaktan vazgeçmesi,
ülke gerçeðini
toplumsal yaþama
yansýtabilen, çok
kültürlü, çok inançlý ve
çok dilli bir siyasi
modeldir.
Bunun da en önemli
dayanaðý, bu modele
uygun, demokratik,
katýlýmcý bir
Anayasadýr.
çevrelerin bu kadar
yaygýn olarak Alevilik
konusunda farklý þeyler söylemesi neden?
Aleviler Aleviliði bilmiyor mu?
Aleviler, Aleviliði biliyor. Farklýlýk gibi
gözüken konular, talidir ve biz bu farklýlýklarý
bir zenginlik olarak görüyoruz. Burada gözden
kaçýrýlmamasý gereken gerçek, farklý gibi
gözüken Alevilik anlayýþlarýnýn özünü aramak
ve bulmaktýr ki, bu öz hiç deðiþmemektedir.
Tanrý, evren, insan kavrayýþý, Tanrýyý insanda
arayan ve bulan anlayýþýyla, ibadet tarzýyla öz
hiçbir yörede farklýlýk göstermemektedir. Bugün
birbirinden kopukmuþ gibi gözüken söylemler
de, insan-ý kamil olma aþamalarýndan hangisinde
bulunduðuna göre þekilleniyor. Aleviliðe þeriat
cephesinden bakanla, marifet, tarikat
aþamasýndan bakan göz ayný þeyi görmeyebilir.
Bizim temel düsturumuz þudur. “Yol bir,
sürek binbir”
Aleviliðin Türklerin Ýslam yorumu olduðu
düþüncesine nasýl yaklaþýyorsunuz?
Türkiye’de, Alevilerin büyük çoðunluðunun
Türk olduðu doðrudur. Ama Kürt Alevileri, Arap
Alevileri de vardýr. Eðer, Aleviliði Ýslamiyetin
Türklük yorumu olarak kabul edersek, Sünni
kökenli Türklerin durumunu nasýl izah edeceðiz?
Bu tez, daha çok milliyetçi yaklaþýmlarýn
ürünü olarak ortaya atýlmýþtýr ve Osmanlý
Ýmparatorluðu’nun son zamanlarýnda yapýlan
Alevilik araþtýrmalarýna dayanýr. Aleviliðin ýrki
bir yaný yoktur.
Alevi örgütlenmelerinin bu kadar daðýnýk
olmasýný neye baðlýyorsunuz? Aralarýndaki
farklar nelerdir?
Alevi örgütleri sanýldýðý gibi daðýnýk deðil.
Farklý isimlerle kurulmuþ olmalarý Alevi
örgütlerinin parçalanmýþlýðý þeklinde
yorumlanmamalýdýr. Geçmiþte Alevi-Bektaþi
ismiyle örgütlenmek yasal olarak mümkün
olmadýðý için Yunus Emre, Hacý Bektaþi Veli,
Pir Sultan, Sücaattin Efendi gibi ulularýn, inanç
önderlerinin adýyla faaliyet gösterildi. Avrupa
Birliði uyum yasalarýyla birlikte artýk Alevi
Bektaþi ismi kullanýlabiliyor. 500 civarýndaki
dernek biraraya gelip Alevi Bektaþi
Federasyonu’nu oluþturduðuna göre çok büyük
daðýnýklýktan söz edemeyiz. Esas itibariyle bugün
Aleviliðe bakýþ noktasýnda üç çizgi bulunuyor.
Birincisi Aleviliði Ýslamiyetin Türklük yorumu
olarak kabul eden Cem Vakfý ve çevresidir.
Diðeri, Alevileri Þiilik dairesinin içine sokarak
Aleviliði asimile etme çabasýnda olan Ehlibeyt
Vakfý’dýr. Üçüncü ve aðýrlýklý yapý ise Aleviliði
özgün bir inanç, kültür olarak kavrayan Hacý
Bektaþi Veli- Pir Sultan Abdal, Yunus Emre,
Hubyar derneklerinin de aralarýnda bulunduðu
derneklerin biraraya gelerek kurduðu Alevi
Bektaþi Federasyonu’dur. Bazý dernekler de çok
lokal özellikler göstermektedir.Diyanet
kurumuna nasýl bakýyorsunuz ve Alevilerin
Diyanet’te temsili konusunda ne
düþünüyorsunuz?
Alevileri görmezden gelen siyasi ve hukuksal
sistem, Sünni (Hanefi) Ýslam’ý resmi din olarak
kabul ederek, tekçiliði benimsemiþtir. Ýddia
edildiði gibi Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý
<u>tüm</u> inanç gruplarýna hizmet
götürmemektedir. Diyanet, Anayasa’nýn 136
maddesinin kendisine verdiði yetkilere
dayanarak Sünni Ýslam anlayýþý temsil eder
ve devletin resmi din politikasýný “laik düzen”
içerisinde devlet adýna oluþturur. Anayasanýn
176. Maddesine göre DÝB <i style="mso-bidifont-style: normal">“lâiklik ilkesi
doðrultusunda, bütün siyasî görüþ ve
düþünüþlerin dýþýnda kalarak ve milletçe
dayanýþma ve bütünleþmeyi amaç edinerek,
özel kanununda gösterilen görevleri yerine”
getirir. 633 sayýlý DÝB Kuruluþ ve Görevleri
Hakkýndaki Yasasýnýn 1. Maddesinde “Ýslam
Dini’nin inançlarý, ibadet ve ahlak esaslarý ile
ilgili iþleri yürütmek, din konusunda toplumu
aydýnlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere;
Baþbakanlýða baðlý DÝB kurulmuþtur”
denmektedir. Yine 2820 Sayýlý Siyasi Partiler
Kanunu’ndaki anti demokratik hükümler gereði
partiler, Diyanetin kapatýlmasýný talep
edememektedir. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýna
tahsis edilen personel sayýsý giderek artmaktadýr.
1980'li yýllarda kadro sayýsý 50 bin civarýndayken,
bu oran 2005 yýlýnda 87 bine çýkmýþtýr. DÝB 81
il, 851 ilçe müftülüðü, 3430 resmi Kur'an kursu,
259 lojmaný, binlerce araç, ayrýca, yüzlerce vakýf,
dernek, basýn yayýn kuruluþlarýyla dev bir kuruluþ
olarak, sadece, Sünni islam propagandasý
yapmaktadýr. Bu da yetmezmiþ gibi, YÖK, 2000
yýlýnda yayýnlanan yönetmeliðin ikinci
bölümünde "hizmet gruplarý" baþlýðýyla yer alan
5'nci madde kapsamýna Kurul'da ve
üniversitelerde çalýþanlarýn dini faaliyetlerini
dikkate alarak "Din Hizmetleri Grubu" oluþturdu.
Bu hizmet grubu içinde de imam kadrosuna yer
verildi. Deðiþiklikle artýk YÖK ve üniversitelerin
bünyelerinde kadrolu imam bulundurmasý
saðlandý.DÝB Sünni bir inanç kurumudur. Bu
kurumda sadece Sünniler çalýþmaktadýr.
Alevilerin,Gayri Müslimlerin ve diðer inanç
gruplarýnýn vergileri ile beslenen bu kurumum
personel ve istihdam politikalarý da Anayasa’nýn
10. Maddesinde düzenlenmiþ “eþitlik” ilkesini
ihlal etmektedir. Laik devlet yapýlanmasýnda
Diyanet gibi bir kurumun yeri olamaz, eðer
olursa o sistemin laikliði tartýþýlýr. Diyanet
bugünkü konumuyla laik olduðunu söyleyen
devletin fetva kurumudur. Devlet ne Alevi
dedesine ne cami hocasýna maaþ vermelidir. Biz
kurum olarak her inanç grubunun, kendi inanç
önderlerini finanse etmesi gerektiðine inanýyoruz.
(SÜRECEK)
GEREKLÝ TELEFONLAR
Kaymakam
Kaymakamlýk Yazý Ýþ.
Sos. Yar. ve Day.
Özel Ýdare
Nüfus
Belediye Baþkanlýðý
441 30 09
441 34 10
441 39 77
441 31 01
441 31 02
441 37 44
441 30 17
Milli Eðitim Müd.
441 30 16
Halk Eðitim Müd.
441 30 48
Askerlik Þubesi
441 30 10
Kapalý Spor Salonu
441 35 20
Devlet Hastanesi
441 30 15
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32
Tapu Sicil
441 32 49
C.Savcýlýðý
441 30 18
Adliye
441 35 38
Adliye
441 30 18
Kütüphane
441 30 19
Müze
441 30 22
Turizm Danýþma
441 36 87
Emniyet Amirliði
441 26 97
Karakol Amirliði
441 36 66
Jandarma
441 30 52
Ýlçe Tarým
441 30 20
Lise
441 37 74
Kýz Meslek Lisesi
441 31 08
Mal Müdürlüðü
441 30 56
Kadastro
441 35 37
Karaburna Belediye
453 51 30
Kýzýlaðýl Belediye
455 61 29
PTT.
441 35 55
T.M.O.
441 30 11
Ziraat Bankasý
441 33 26
Þoförler Cemiyeti
441 30 74
Esnaf Odasý
441 37 42
Tarým Kredi Koop.
441 32 76
TEDAÞ
441 31 42
Çiftci M . K . Baþkanlýðý 441 36 80
HABER
11 Aðustus 2006 Cuma
Birlik fýrsatý
Sulucakarahöyük
HACIBEKTAÞ- Hacýbektaþ
Ýlçesi’nde faaliyet gösteren Hacý
Bektaþi Veli Kültür Derneði’nin
öncülüðünde gerçekleþtirilen ve 15
Aðustos 2006 saat 10:00’da
baþlayacak olan toplantýda tüm Alevi
canlarýn, aydýnlarýn sanatçý ve
yazarlarýn katýlýmý
bekleniyor.Yapýlacak toplantýda
Türkiye ve yurtdýþýndaki Alevi
örgütlenmesinin, Alevilerin sorunlarý
ve çözüm yollarýnýn tartýþýlaçaðý
açýklandý.
Öte yandan bu yýl yine
Hacýbektaþ törenlerinden bir gün
önce bir ilki gerçekleþtimeyi
düþünen Hacý Bektaþ Veli Kültür
Derneði, 15 Aðustos’ da
Hacýbektaþ’ta Veliyettin Ulusoy’un
katýlacaðý bir cem yapacak.
Alevilerin uzun mücadele tarihi
dikkate alýnacak olursa Veliyettin
Ulusoy’un cemde posta oturacak
olmasý birlik ve beraberliði saðlamak
açýsýndan tarihi bir fýrsat olarak
deðerlendiriliyor.
Yapýlacak toplantý ve ceme
yönelik dernek yöneticilerinin yaptýðý
açýklamada þu görüþlere yer verildi:
“Derneðimizin düzenlediði
dünyanýn birçok yöresinden
Alevibektaþi örgütlerinin,
aydýnlarýnýn ve Alevibektaþilik
araþtýrmalarý yapan yazarlarýn
katýlacaðý 15 Aðustos Salý günü
yapýlacak toplantý saat 10:00’da baþlayaçak.
Katýlýmcýlar aþaðý yukarý belli oldu. Biz toplantýyý
uzun tartýþmalar sonucu 15 Aðustos’a aldýk. Bunun
nedeni doðrusu ortada hiçbir þey yokken belli çevrelerin
çýkardýðý dedikodulardýr. Bildiðiniz gibi bizi “alternatif
program” düzenlemekle suçladýlar. Oysa biz anma
etkinlikleri baþlamadan bu toplantýyý ve cemi yapmayý
düþündük. Eðer “alternatif program” düzenlemek
isteseydik, ki bu herkesin hakký olabilir; böyle
etkinlikler Hacýbektaþ’a daha çok insanýn gelmesini
saðlayabilir, bunu 16 Aðustos’ta baþlatýp 19 Aðustos’ta
bitirirdik.
Yine cem konusu da böyle. Neden V. Ulusoy’un
15 Aðustos saat 19:00’da posta oturacaðý bir ceme
itiraz ediliyor ki! Ceme mi itiraz ediliyor, bize mi?
Oysa bu dönemde bizzat tertip komitesinin üç dört
cemi var. Ayrýca yeni deðil ki, Hacýbektaþ’ta ayný
tarihlerde onlarca cem yapýlýr. Bunlarýn hiçbiri resmi
programda yoktur; alternatif de deðildir. Buradaki
anma etkinlikleri programýnýn sadece bir kurumun,
hele hele resmi ya da yarýresmi bir kurumun yapmasýný
tartýþmaya açmanýn zamaný çoktan geldi de geçti...”
Hacý Bektaþ Veli anma etkinlikleri yaklaþýrken…
uzaðýz. Tahammülsüzüz birbirimize. Derneklerle yerel
yönetim arasýnda bir sorun var. Ýnsanlarý bölücü olarak
niteliyorlar. Bizler her türlü kavgadan uzak durmalýyýz.
Biz buraya rantçýlara hizmet için deðil Pir’imize niyaz
için geliyoruz. Bu yüzden huzursuzuz. Hacýbektaþ
sevginin ve kardeþliðin mekanýdýr. Bizi ayýracaklarýný,
kendi içimizde böleceklerini zannetmesinler.
Provokasyonculara izin vermeyeceðiz,’’ dediler.
Sulucakarahöyük/Doðan Yýlmaz
HACIBEKTAÞ- Hacý Bektaþ Veli Anma
Etkinlikleri’nin yaklaþmasýyla ilçemizde
gözle görülür bir nüfus artýþý gözleniyor. Ancak
geçmiþ yýllara oranla katýlýmda bir düþüþ var. Ýnsanlara
katýlýmýn azlýðýnýn nedenlerini sorduðumuzda farklý
yanýtlar veriyorlar. Çoðu ekonomiden sýkýntýlý. Çoðu
þenliklerde ve konaklamadaki eksiklikler, yerel
yönetim ile Alevibektaþi kurumlarý arasýndaki
anlaþmazlýklar, ilçenin misafirleri aðýrlayacak
imkânlarýnýn ve altyapýnýn eksikliði. Etkinlerin siyasi
bir araç olarak kullanýlmasý. Bunlar belli baþlý temel
sorunlar. Görüþtüðümüz insanlarýn genel düþüncesi
þöyle: ‘‘burasý Serçeþme’dir. Herkesi kucaklayan bir
yerel yönetim olmalý. Biz birlik ve beraberlikten
SERVÝS BÝZE
AÝTTÝR
Ersin’le söyleþi
Bugün dünyanýn önemli profesörlerinin katýlacaðý bir sempozyumda,
dünyada çözülemeyen bir problemin çözümünü yaptým ve önümüzdeki
günlerde bunu ispatlamaya çalýþacaðým. Yazdýðým makaleler dünyadaki
bilim yayýnlarýnda yayýnlanýyor. Amerika’dan Çin’ e kadar...
Doðan Yýlmaz
Sulucakarahöyük
HACIBEKTAÞHacýbektaþ’ tan yola
çýkýp üniversite okuyup,
yüksek lisansýný bitirmek
üzere olan ve bilimsel
baþarýlara imza atan Ersin
Kangal ile görüþtük.
Okuduðu zamanlarda
ekonomik sýkýntýlardan
dolayý çalýþmak zorunda
Ersin. Bir yandan
makaleleri dünya
dergilerinde yayýnlanýyor.
Bir yanda da Boðaziçi Üniversitesi’nde
gerçekleþecek olan kozmoloji
sempozyumunda sunum yapacak;
masraflarýný karþýlamak için bir
restaurantta çalýþýyor. Dünya
profesörlerinin çözemediði bir problemi
çözecek ve bilim dünyasýna kanýtlayacak.
Bu sempozyuma dünyanýn önemli
profesörleri katýlacak. Ersin Hacýbektaþlý
olduðundan gurur duyarak bu topraklara
olan sevgisini her seferinde emeði ile
üretimleriyle, bilimsel baþarýsýyla
haykýrýyor. Ancak ekonomik sýkýntýlar
Ersin’i olumsuz etkiliyor. Ekonomik
sýkýntýsýndan dolayý ODTÜ’de yüksek
lisansýný yapamamýþ ve Mersin
Üniversitesi’nde yapmak zorunda kalmýþ.
Ama o duruþuyla, tarihin her anýndan
yaþanan mücadelenin bilincinde güçlü ve
dimdik hedeflerine büyük bir baþarý ile
koþuyor. Ersin’i çalýþtýðý iþ yerinde ziyaret
ettik ve iþini bizler için bölerek sohbete
baþladý. Þunlarý söyledi; ‘‘ birçok
arkadaþýmýz birçok alanda baþarýlara imza
atýyor. Ancak insanýmýz bunun bilincinde
deðil. Bizleri küçümseme gibi olumsuz
tavýrlarý var. Tabii bizim cebimizde onlarýn
ki gibi para yok ya. Ben Emekçi bir ailenin
çocuðuyum ve gururluyum. Beynim ve
onurumla ilerliyorum. Geldiðim ve
doðdum yeri unutma gibi bir kaygým yok.
Bizler devlet üniversitelerinde
okuyoruz. Özel üniversitelerde paralý
okumuyoruz. Bu aslýnda ülkenin genel
sorunu,’’ diyor ve ekliyo: ‘‘Parasý olan
okur, paran yoksa okuma dayatmasý
yapýlýyor. Eðitimde çifte standart var.
Amerika 30 milyar dolar eðitime bütçe
ayýrýyor. Bizde ise ellerinden gelse okullarý
kapatacaklar. Senin paran yok git buradan
ne bilimi diyecekler. Senin emeklerin ve
baþarýlarýný hiçe sayan bir toplum beni ve
bizim gibi düþünen insanlarý üzüyor. Tabii
bizim çetemiz yok. Ýnsanlara karþý
saygýlýyýz. Seveceniz, dürüstüz ondan
insanlar sevmeyebilir. Bugün dünyanýn
önemli profesörlerinin katýlacaðý bir
sempozyumda, dünyada çözülemeyen bir
HACIBEKTAÞTel: 0 532 394 88 85
Mucur Tel: 0386 812 56 62
problemin
çözümünü
yaptým ve ispatlamaya çalýþacaðým.
Yazdýðým makaleler dünyadaki bilim
yayýnlarýnda yayýnlanýyor. Amerika’dan
Çin’ e kadar. Ýnsanlarýn umurunda deðil.
Bir toplumun geliþebilmesi için ilerici
bilim adamlarýna aydýnlara, sanatçýlara,
dürüst siyasetçilere, eðitime, saðlýða ve
ekonomiye ihtiyaç vardýr. Bizler zaten
zor koþullarda okuyarak bir þeyler
yapmaya çalýþýyoruz. En azýndan kendi
insanýmýz bunlarý görüp bir sýcak selam
verse bu beni sevindirir. Örneðin þimdi
restauranttta çalýþýyorum Ýstanbul’a
gitmek için gerekli maddi ihtiyacý
karþýlamak için. Çünkü kendim
kazanýyorum. Örneðin istenilirse herkese
burs verildiði bir dönemde baþarýlý olan
ve maddi sýkýntýsý olan insanlara bu tarz
destekler verilmiyor. Toplum vicdanýný
sorgulamalý. Bizler dilenci deðiliz. Bizler
onuruyla namusuyla ve duruþuyla asla
kültürünü ve kendini inkâr etmeyen
gençleriz. Üretimlerimiz bu toplum için.
Bilimsel buluþlarýmýz ve baþarýlarýmýz
bizler için. Toplum yararýna bu halk adýna.
Bundan da taviz vermeyeceðiz. Bir
Hacýbektaþlý olarak her zaman daha da
çok çalýþacaðým ve bilimsellik adýna
çalýþmalar yapacaðým. Taraf tutmadan
bilimi, halkýn yararýna sunacaðým.
Ekonomik sýkýntýlar yaþanýr ama bu
da geçecektir. Önemli olan arkamý
döndüðümde yýllar sonra piþmanlýk
duyacak iþler yapmamak olacaktýr. Bunu
toplumunda yapmasý gerekir. Artýk
insanlara üstten, alaycý ve aþaðýlar biçimde
bakmayýn. Öyle bakanlarýn bu toplumla
alakasý yoktur. Felsefemiz insan sevgisi
ve bilimsellik olmalýdýr. Bizim felsefemiz
hümanizmdir. Herkes bizim için birdir.
Kimseye tepeden bakmamalýyýz.
Eðitime ve baþarýlý olanlara yardýmcý
olmalýyýz. Bizde Hacýbektaþ’ýn
insanlarýyýz. Baþarýlý olanlara burs ya da
manevi destek vermek toplumsal bir
paylaþým ve iletiþim olgusu olmalýdýr.’’
SATILIK
Aþýklar Yolu
üzeri
800 m2 arsa1
150 m2
evin konumu
Adres: Aþýklar yolu Cumhuriyet Parký yaný
3
UÐUR KILIÇ
Tel: 0546 289 14 75
0538 856 33 11
Doðan Göçer
Her türlü gayrimenkul
(ev, daire, arsa)
alýnýr, satýlýr, kiraya verilir.
Dilekçe yazýlýr, formlar
doldurulur.
11 Aðustus 2006 Cuma
Bu yüksek kurul, bir ihtilal konseyi gibi
çalýþmýþ Karamanlu, Rumlu, Dulkadir, Tekelü,
Ustaçlu, Þamlu gibi Alevi Türkmen oymaklarý
askeri aristokrasisinin birlik ve beraberliðini
saðlamýþ. Hazar kýyýlarýndan, Anadolu'nun
içlerine Teke Ýli'ne uzanan çok geniþ bir alan
içinde etkin propaganda eylemleri ve çok sayýda
savaþlarý yönetmiþ, sonunda Kýzýlbaþ devletini
kurup 1501-2’de Þah Ýsmail'i tahta oturtmuþlardý.
Devleti kurduktan sonra kurul, Lala’lýðý
kaldýrarak, yerine “Vekil-i Nefs-i Nefis-i
Humayun” adýyla bir yüksek görev yarattýlar.
Bu görev, Þah Ýsmail'in hem ‘Padiþah’ olarak
siyasal iktidarýnýn, hem de ‘Mürþid-i Kamil’
olarak inançsal iktidarýnýn vekillik kurumuydu.
Bu kurum bir süre için, geleneksel sadrazam
ve tüm bürokrasinin, yani Umera'nýn baþý
görevlerini içeren Vezir iktidarlarýný gölgede
býraktý. Vekil, Savory'nin deyimiyle Þah Ýsmail’in
“alter ego”su, yani ikinci kiþiliðiydi. Bu kurumun
yaratýlmasý, Þah Ýsmail nezdinde, teokratik
yönetim biçimi ile siyasal bürokrasi arasýndaki
boþluða kapatan köprüydü.
Bu göreve daha önce Ehl-i Ýhtisas'ta lalalýk
yapan Þamlu Hüseyin Bey getirildi. Böylelikle
Þamlu Hüseyin bey, hem Þah vekilliðini, hem
de Emir ül- Umara (Emirlerin baþý) yetkisini
üstlenmiþti.( R.M. Savory, agy. s.358-359)
Ýktidar, bu kiþinin ellerinde ve dolayýsýyla
Kýzýlbaþ Ehl-i Ýhtisas kurulunun sorumluluðunda
bulunuyordu. Böylece bulunan ya da yaratýlan
Ali soylu bir hanedanýn mensubu Þah Ýsmail,
“Ali'nin mazharý” kutsallýðýna büründürülmüþ
kiþilik olarak öne çýkartýlýp, taçlandýrýlarak
Kýzýlbaþ-Safevi Devleti kuruluþu tamamlanmýþtý.
Bu Alevi büyük inançlý yýðýnlar, 13.
yüzyýlda Babai bakaldýrý siyasetiyle Anadolu'yu
sarsmýþtý. Kökleri, 1420'de bastýrýlmýþ
Bedreddinilik ihtilalci siyasetine inen Kýzýlbaþ
hareketi, 1450'lerde Þeyh Cüneyd'in Anadolu'da
Varsak Bedreddinileri ve Çepni Alevileriyle
birlikte çýkýþ yaptýðý mücadeleyle baþladý. Oðlu
Þeyh Haydar'ýn taktýðý 12 dilimli kýzýl renkli
haydari baþlýk da ihtilalci siyasetin simgesi
olmuþtu. Büyük yengi ve yenilgiler, daðýlmalar,
toparlanmalarla Anadolu'dan dalga dalga kalkan
Kýzýlbaþ Türkmenler, yarým yüzyýllýk sürekli
ihtilal sonucu Kýzýlbaþ Safevi devletini
kurmuþlardý.
Bu devlet, Osmanlý'dan daha fazla Türk idi.
Kýzýlbaþ Safevi devleti, aþaðýda açýklayacaðýmýz
gibi 1533-34 yýllarýna kadar bir Ýran devleti
olmamýþtýr; inaç ve felsefesiyle, eyalet valilikleri
dahil geniþ yönetim kadrolarýyla ve ordusuyla
ALEVÝ HALK HAREKETLERÝNDE
“BAÞINI ALIP GÝTMEK” DEÐÝL,
“BAÞINI VERMEK” VARDIR:
KIZILBAÞLIK VE KIZILBAÞLAR
Ýsmail Kaygusuz
tam bir Kýzýlbaþ Türkmen devletidir. Osmanlý
bunu çok iyi biliyordu, ama siyasetini “Erdebilli
Kýzýlbaþ Pelidi (pis çocuk)” ortadan kaldýrmak
üzerine kurmuþtu. Aslýnda Osmanlý’nýn amacý
hiçbir zaman Ýran devletini yýkmak ve ülkeyi
kendi topraklarýna katmak olmamýþtýr; hayran
olduklarý dilini ve kültürünü benimsedikleri
“Farisi devleti” (Ýran devletini) sapkýn-dinsiz
(rafizi-mülhid) niteledikleri Kýzýlbaþlardan
kurtarmak, Ortodoks Ýslamlýðý (Sünnilik ve
Þiilik) korumaktý.
Ýranlý tarihçiler de, bu dönemi Ýran tarihi
içinde görmek ve önemsemek istememektedirler.
Gulat (yoldan çýkmýþ, aþýrý) saydýklarý
Kýzýlbaþlýðý, Oniki Ýmamcý Þiiliðe vurulmuþ bir
darbe ve dinsizlik olarak görmektedirler.
Osmanlý tarihyazýcýlarýnýn ve Sünni-resmi
5
tarihin yere batýrdýðý, lanetlediði Kýzýlbaþlýðýn,
genelde Anadolu Türk tarihi içerisinde, özelde
Aleviliðin siyaset tarihinde çok baþarýlý, çok
seçkin ve onurlu bir yeri vardýr. Onuncu yüzyýlýn
baþlarýndan bu yana, yani Zeydi Alevi Hazar
Devletini yýkýlýþýndan sonra bölgede ilk kez,
Alevilik inanç ve düþüncesinden doðan
Kýzýlbaþlýk siyaseti, yarým yüzyýl süren silahli
mücadele sonunda iktidara taþýnmýþtý.1
Baþlarda Karakoyunlu, Akkoyunlu, Gürcü,
Timuroðullarý vb.feodal devletler kesin yenilgiye
uðratýlarak Erdebil çevresi temizlenip, Þah Ýsmail
önce dergahta Mürþid postuna oturtulmuþ.
Burada yapýlan Cem'lerde ikrar meydaný
açýlýp, Dar-Didar görülerek çok önemli kararlar
alýnmýþtý. Biliniyordu ki Erdebil'den çýkýlmadýðý,
yani Þeyhlik aþýlmadýðý takdirde, Þeyh Cüneyd,
Þeyh Haydar ve Sultan Ali gibi Þah Ýsmail de
yaþatýlmayacaktý...
Neden Erdebil’in öncü seçildiðini kavramak
için, Anadolu’daki Hacý Bektaþ Dergahýnýn
durumuna bir bakmak gerekiyor. 1453'de
Ýstanbul alýnmasýyla, bin yýlý aþkýn tarihi olan
Bizans devletinin tüm yönetim kurumlarýyla
mirasýna konarak devlet olma aþamasýný çoktan
tamamlamýþ ve bir cihan imparatorluðuna doðru
adým atan Osmanlý devleti sýnýrlarý içerisinde
Hacý Bektaþ Dergahý bulunmaktaydý.
Balkanlarda Arnavutluk'a kadar uzanan
imparatorluk içinde ve diðer beyliklerde köy
köy, oba oba dolaþýp Cemlerini yaptýran, ibadet
ve inançlarýný, Muhammed-Ali yolunu sürdüren
Dede'ler Hacý Bektaþ Dergahýna baðlýydý. Orada
kazan kaynatýp icazet alýyorlardý. Ýnançlarýnýn
merkezi ve en kutsal ziyaret yerleriydi. Þeyh
Bedreddin baþkaldýrýsýnda mücadele gücünü
oluþturan Balkanlarda Dobruca'lý Saru
Saltuklular, Anadolu'da Torlaklar, Abdallar,
Kalenderi, Aðaçeriler vb. adlarýný taþýyan ayný
Alevi Bektaþi Türkmen topluluklarýydý ve bu
Dergaha baðlýydýlar.
Ancak Kýzýlbaþlýk siyasi hareketinin
baþýndan beri, Hacý Bektaþ Veli Dergahýnda
postta oturanlar, toparlayýcý ve kitlelerin peþinden
gideceði siyasal önderlik niteliði taþýyan kiþiler
deðildi. Belliki Dergah sadece, yýlda bir kez
Muharrem ayý matem törenlerinde ziyaret edilip
aþure piþirilerek “hak Lokmasý” daðýtýldýðý;
Görgü Cemleri yapýlýp düþkün kaldýrýldýðý;
bölgesel seyyidlerin, oymak ve aþiret Dedelerinin
kurban kesip “kazan kaynatarak Dedelik
icazetlerini” yeniledikleri veya aldýklarý bir inanç
merkezi konumundaydý.
Hacý Bektaþ Dergahý, Hünkar'ýn ilk ardasý
Abdal Musa Sultan (Ö.1360'lar) ile birlikte siyasi
özelliðini yitirmiþ görülüyor. Osmanoðullarýný
terkedip, Teke yöresini ele geçirerek, Elmalý'da
tekkesini kurmuþ olan Abdal Musa’nýn kendi
yetiþtirmesi Seyyid Ali Sultan ise (Ö.1402-3),
ustasýnýn tersine savaþçý kiþiliðini Sultanlarýn
emrine vermiþ ve fetihlere çýkmýþtý. Bunlarý
Menakibname'lerden öðrenmekteyiz. Onun
Murad I ve Yýldýrým Bayezid ile iliþkilerinin
çok iyi olduðunu, birincisinin Hünkar'in türbesini
mimar Yanko Madyan'a (!) inþa ettirdiðini ayný
kaynaklar söylemektedir. Seyyid Ali Sultan'ýn
Daha sonralarý, fethetmiþ olduðu Dimetoka’da
tekkesini kurup, oraya yerleþtiði biliniyor.
(SÜRECEK)
Mutfak dolabý,
Banyo dolabý,
Vestiyer, Yüklük,
Masa, Sandalye,
Kapý, Pencere iþleri
itina ile yapýlýr
ÝBRAHÝM ÇETÝNTAÞ
Yeni Sanayi Sitesi 3.Blok
Tel (iþ): 0384 441 24 21
Cep: 0542 737 90 33
SATILIK
Savat Mah. Akpýnar ve
Kadýncýk Ana’ya
100 metre mesafede
ADA NO: 160 PARSEL: 3
500 metrekare
Savat Mah. Akpýnar ve
Kadýncýk Ana’ya
100 metre mesafede
ADA NO: 159 PARSEL: 15
136 metrekare
Müracaat:
Mustafa Salman
Cep Tel: 0538 980 19 40
SATILIK
SATILIK
2004 Model
Fiat Maria Araba
Nevþehir Cad.
Petrol Altý.
563 m2 imarlý
arsa
sahibinden satýlýktýr.
Karahöyük Sitesi üzeri
çevre yolu bitiþiði 600m2
arsa
Ramazan Danacý
Tel: 0 542 652 62 25
0 384 441 33169
Müracaat:
Hasan Kudret Çayan
Tel:0543 843 02 03
0 312 495 60 68
11 Aðustus 2006 Cuma
Abdal Musa (14. Yüzyýl)
(2 )
Þiirleri
Bazý þiirlerinin Abdal Musa’ya ait
olduðu kesindir. Sözlü bir kültürde bir aþýða
ait bütün þiirleri ortaya koymak mümkün
deðildir. Abdal Musa’nýn yaþadýðý dönemde
þiirin baþka görevleri vardý. Þiir çoðunda ‘’
söyleyeni’’ tarafýndan bile aynen tekrar
edilemezdi. Bir de bu þiirleri baþkalarýna
aktaranlarýn eksik söyleyiþleri göz önüne
getirilse sorun iyice karmaþýk bir hal alýr.
Bu gün asýl araþtýrmacýlarý kýsýtlayan
sorun bu eserlerin 3–5 yüzyýl sonra yazýya
geçirilmiþ olmasýdýr. Þiirlerdeki mahlas
dizelerinde ise deðiþik nedenlerle, A. Musa’
ya ait olamayacak þiirlerde bile onun adý
geçmektedir. Bütün bu güçlüklerle birlikte
bazý þiirler ona ait olsa gerektir.
Onun þiirleri üzerinde S.Nüzhet,
A.Özkýrýmlý, N. Birdoðan durmuþlardýr.
Ayrýca Nasihatname isimli küçük bir
kitapçýðýn Abdal Musa’ya ait olduðu ileri
sürülmektedir.
Alevibektaþi yolunda Abdal Musa
A. Musa, Kaygusuz’un piridir.
Kaygusuz, piri hakkýnda gerek þiirlerinde,
gerekse nesirlerinde önemli bilgiler
vermektedir. Kaygusuz Menakýpname sinde
de A.Musa hakkýnda önemli bilgiler vardýr.
A.Musa Alevibektaþi yolundaki 12 post
sahibinden biridir. Bu post ‘’ayakçý’’
postudur. Az sayýda da olsa bazý Alevi
topluluklarý ‘’ocak’’ olarak doðrudan
A.Musa’ya baðlýdýr. Sayýlarý 300 ü geçen
Alevi ocaklarý nýn çoðunda A.Musa kurbaný
9
7
3
8
5
2
1
7
8
3
2
3
9
3
2
9
3
5
7
1
8
4
Kýrklar özün bir araya koydular
Anlar cenazesin susuz yudular
Deveyi gördün mü gördüm dediler
Ört elin eteðin sýr meydanýdýr
Doksanaltý bin Horasan pirleri
Elliyedi binde Urum erleri
Cümlesinin serfizarý serveri
Pirim Hacý Bektaþ Veli deðil mi?
Vardýðýn yerlerde ana bulasýn
Gezdiðin yerlerde makbul olasýn
Saklasý sýrrýný kim settar olasýn
Cek çevir kendini kar meydanýdýr
Balým Sultan arkadaþý, yoldaþý
Kýzýl Deli Sultan’durür hem eþi
Abdal Musa Sultan dersen ne kiþi
Pirim Hacý Bektaþ Veli deðil mi?
Gezdiðin yerlerde arabulasýn
Sahba olup daim Kevser dolasýn
Sakla sýrrýný kim settar olasýn
Çek çevir kendini kar meydanýdýr
(Mehmet Yaman arþivinden)
(bkz. Adil Ali Atalay(vakit dolu)
a.g.e. sh:122
Ne diyeyim þu erkâný kurana
Yuf çekerler bu meydanda yalana
Üçyüz altmýþ merdiveni bilene
Kör meydaný deðil gör meydanýdýr
1’den 9’a kadar sayýlarýn dokuz tane 3x3’lük
bloklardan oluþan toplamda 81 karelik
tabloya yerleþtirilmesi gerekiyor. Kural ise
her satýrda, her sütunda ve her blokta dokuz
farklý rakam kullanýlmasý.
Abdal Musa aydur gerçek er isen
Ali’yi sevene muhib yar isen
Hakk’ýn didarýný görem der isen
Urganý boynunda dar meydanýdýr
(A. Özkýrýmlý, a.g.e,sh71.)
2
3
4
Horasan’dan Rum’a zuhur eyliyen
Pirim Hacý Bektaþ Veli deðil mi?
Binip cansýz dývarlarý yürüten
Pirim Hacý Bektaþ Veli deðil mi?
5
6
Muhammed Ali’nin kýldýðý dava
Yok, meydaný deðil var meydanýdýr
Muhammed kýrklara niyaz eyledi
Ar meydaný deðil er meydanýdýr
Horasan’dan Rum’a
1
6
8
haktýr. Bu kurbana yola giriþ için aday
olanlarda katýlabilir. Görgü(görüm sorum,
cumalikten geçme) cemi, Ancak bir Abdal
Musa kurbaný ya da ceminden sonra
yapýlabilir. Her Perþembe gecesi yapýlan
görgü, bir A Musa kurbaný izler bu kurban
lokmasýný çocuk yaþlý demeden herkes
yiyebilir. Bu Alevilerin çoðu için bir nasiptir.
Aleviler bir þey üzerine yemin
ederken, Abdal Musa’yý da
yemin makamý olarak anarlar.
Alevibektaþiler günümüzde
hala Tekke/ Elmalý’ya gidip
kurban kesmektedirler.
Abdal Musa hakkýnda gerçek
kaynaklar
Bunlardan biri ona ait
olduðu kesinleþen þiirler
olabilir. Bu þiirlerden onun
dünyaya bakýþý, felsefesi,
eylemleri, inancý yer
almaktadýr. Diðer kaynak ise
A.Musa’nýn yetiþtirdiði inancý
örgütlemek için görevle
Kahire’ye gönderdiði
Kaygusuz’un þiirleri ve
nesirleri olabilir. Bu kaynaklar
üzerinde yapýlacak titiz çalýþmalar, ancak
menakýpnameler ve rivayetlerle
tamamlanmalýdýr. Böylesi bir çalýþma
Alevibektaþi yolunu aydýnlatacaktýr.
5
6
3
5
2
1
9
8
7
4
8
1
7
4
6
5
9
3
2
4
2
9
3
8
7
1
6
5
3
6
8
5
4
2
7
1
9
7
4
2
1
9
3
5
8
6
9
5
1
6
7
8
4
2
3
1
9
4
8
2
6
3
5
7
2
7
3
9
5
1
6
4
8
5
8
6
7
3
4
2
9
1
KADÝROÐULLARI
ÜÇLER MERMER
Hertürlü Mermer ve
Mutfak iþleri Ýtina ile yapýlýr.
Deniz Ulutaþ
Tel. Ýþ: 0 384.441 39 81- Ev: 441 31 87
Cep :0 532 314 56 54 HACIBEKTAÞ
1925. Doðu Ýstiklal Mahkemesi gazetecileri yargýlamaya
baþladý. Mahkeme Vatan gazetesini kapattý.
1936. Ýstanbul Tiyatro festivali baþladý.
1940. Bakanlar Kurulu, Cumhuriyet gazetesini kapattý.
1942.Dimitri Þoþtakoviç'in "Leningrad" isimli 7. Senfonisi
Nazi kuþatmasý altýndaki Leningrad þehrinde ilk kez
seslendirildi.
1952. Þizofroniden muzdarip Ürdün Kralý Tallal'in yerine
henüz öðrenci olan oðlu Hüseyin kral oldu.
1960. Fransýz sömürgesi Çad baðýmsýzlýðýný ilan etti.
1961. 9 ay 25 gün süren Yassýada yargýlamalarý sona erdi.
Ayný gün Ýstanbul'da 92 yýldýr hizmet veren tramvay
kaldýrýldý. Son seferini yapan tramvaylar yolcularý
ücretsiz taþýdý.
1962. Türk Parasýný Koruma Kararnamesi kýsmen kaldýrýldý.
1963. Çatalhöyük'te Milattan Önce 8000'de yapýlmýþ
buluntulara rastlandýðý açýklandý.
Kýbrýs'ta Türk jet uçaklarýnýn Rum mevzilerini bombalamasý
devam ediyor. 11 Aðustos 1964'de; Baþbakan Ýsmet
Ýnönü adanýn silahtan arýndýrýlmasý ve iþgal altýndaki
Türk köylerinin boþaltýlmasý koþuluyla bombardýmana
son verileceðini açýkladý. Kýbrýs Cumhurbaþkaný
Makarios teklifi
reddetti.
1966. 3 yýldýr süren
Malezya Endonezya
savaþý sona erdi.
1969. Cumhuriyet
Halk Partisi
Genel Sekreteri
Bülent Ecevit
köy politikasýný
açýkladý:
"Toprak iþleyenin su kullananýn"
1976. Filistinli iki gerilla, Yeþilköy Havaalaný'nda Ýsrail
uçaðýna binenlere ateþ açtý: 4 ölü, 20 yaralý.
1975. 30 imam-hatip lisesi daha açýlacaðý açýklandý.
Ayný gün Berec Pil Fabrikasý'nda direniþ baþladý.
1978. Saðmalcýlar Cezaevi'nde ülkücüler solculara saldýrdý;
1 ölü.
1984. Uluslararasý Para Fonu, IMF'nin isteði doðrultusunda
faiz oranlarý deðiþtirildi, üç aylýk faiz yüzde 53 oldu.
1987. Eskiþehir, Gaziantep ve Saðmalcýlar'dan sonra
Çanakkale ve Erzincan cezaevlerinde de 300 mahkum
açlýk grevine baþladý.
1996. Kýbrýs'ta motosikletli Rumlar sýnýrý delme eylemi
yapmak istediler. Eyleme Türkiye'den giden ülkücüler
müdahale etti; 1 Rum eylemci öldürüldü.
1999. Yüzyýlýn son güneþ tutulmasý çeþitli illerden tam
olarak izlendi.
2000. Nur Cemaatý lideri Fettullah Gülen hakkýnda 'çete
kurmak ve yönetmek' iddiasýyla gýyabi tutuklama kararý
verildi. Amerika Birleþik Devletleri'nde bulunan
Fettullah Gülen için Kýrmýzý Bülten çýkartýlmasý istendi.
Bugün Doðanlar:
1921. Alex Haley.
Türkiye'de "Kökler"
adýyla gösterilen TV
dizisinin öyküsünün
de yazarý olan
ABD'li romancý.
1924. ABD'li sinema
oyuncusu Arlene
Dahl.
Bugün Ölenler:
1912. ABD'li ressam
Jackson Pollock.
Ayrýntý için:
http://www.bianet.org/diger/arsiv.htm
11 Aðustos 2006 Cuma
Baþrolde yeþil vadi
KIRIKKALE- AB tarafýndan desteklenen
"Baþrolde Yeþil Vadi" projesi çerçevesinde 12
Temmuz'da Ýçiþleri Bakanlýðý Müsteþarý
Þahabettin Harput tarafýndan startý verilen fotoðraf
yarýþmasýnda son haftaya girildi.
Toplam 5 milyar liralýk para ve hediye ödülü
bulunan yarýþmaya yurdun dört bir yanýndan
katýlýmlarýn olduðu öðrenildi. Proje Basýn
Koordinatörü Aydýn Tufan, son hafta içinde eli
fotoðraf makinesi tutan herkesin yarýþmaya
katýlýmýný beklediklerini söyledi. Tufan "1. Ulusal
Ýnsan ve Çevre Konulu Fotoðraf yarýþmamýzýn
katýlým tarihi 12 Aðustos 2006 da
noktalanmaktadýr. Proje gurubu ve jüri süreyi
10 gün daha uzatmaz ise bu süre içinde ulaþan
fotoðraflardan bir deðerlendirme yapýlacak.
Yarýþmanýn büyük boy afiþlerini 81 vilayete
ulaþtýrdýk. Valilik, belediye ve kültür müdürlükleri
kanalýyla ulaþan bu afiþler uygun yerlere asýldý.
Bu ayný zamanda Kýrýkkale'nin de bir tanýtým
reklama oldu. Yarýþmaya eli fotoðraf makinesi
tutan 7'den 70'e herkes katýlabilir. Yapacaðý iþ
çektiði resimleri negatif veya CD'si ile birlikte
zarfa koyarak bize ulaþtýrmaktýr" dedi.
1. Ulusal Ýnsan ve Çevre Konulu Fotoðraf
Yarýþmasý'nýn ödül töreninin ise Aðustos ayý
sonunda yapýlacaðý, fotoðraf tutkunu olan
Kýbrýs'ýn Eski Cumhurbaþkaný Rauf Denktaþ'ýn
törene davet edildiði öðrenildi.
Þenliðine bin 500 kiþi katýldý
KAYSERÝ- Kayseri'nin
Bünyan Ýlçesi'nde düzenlenen
"6. Havuzbaþý Þenlikleri" çeþitli
etkinliklerle kutlandý.
Bu
yýl 6.'sý düzenlenen Havuzbaþý
Þenlikleri, çoðunluðu yurt
dýþýndan gelen Bünyanlýlar'ýn
katýlýmýyla büyük bir coþkuyla
kutlandý. Dostlarýn, akrabalarýn,
hemþehrilerin ve özellikle yeni
neslin birbirini tanýyýp
kaynaþmasýnýn amaçlandýðý
þenliðe, yaklaþýk bin 500 davetli
katýldý.
Havuzbaþý mevkiinde saat
18.00'de gerçekleþtirilen þenlikte katýlýmcýlara
yemek verildi.Yemeðin ardýndan yakýlan
ateþin etrafýnda þenliðe ilk defa katýlanlar
kendilerini tanýtarak, þenlik hakkýndaki duygu
ve düþüncelerini anlattý.
Davetliler gecenin ilerleyen saatlerine
Çini seramik kursu devam ediyor
Film platosu Kapadokya
Kapadokya bölgesine, yabancý televizyon kanallarý ile prodüksiyon
þirketleri, toplam 23 kez geldi. Güney Kore’den 3, Hindistan, Dubai,
Ýngiltere ve Japonya’dan 2, Avusturya, Çin, Moðolistan, Ýsrail, Singapur,
Almanya, Ýtalya, Amerika, Rusya, Fransa, Tayvan, Ýspanya’dan birer
televizyon ve dergi ekibi, bölgede film ve fotoðraf çekimlerinde bulundu.
KAPADOKYA-Nevþehir Müze
Müdürlüðü yetkililerinden alýnan bilgilere
göre, Kapadokya, Türkiye’nin en önemli film
platolarýndan biri olma özelliðini, 2005 yýlýnda
da sürdürdü.
Geçen yýl içerisinde TRT, TGRT ve
Kanal B baþta olmak üzere Türkiye’den 19
televizyon ve özel prodüksiyon þirketi,
bölgede film, belgesel ve fotoðraf çekimi
yaptý.
Kapadokya bölgesine, yabancý televizyon
kanallarý ile prodüksiyon þirketleri, toplam
23 kez geldi. Güney Kore’den 3, Hindistan,
Dubai, Ýngiltere ve Japonya’dan 2, Avusturya,
Çin, Moðolistan, Ýsrail, Singapur, Almanya,
Ýtalya, Amerika, Rusya, Fransa, Tayvan,
Ýspanya’dan birer televizyon ve dergi ekibi,
bölgede film ve fotoðraf çekimlerinde bulundu.
Dünyaca ünlü National Geographic Dergisi
de Kapadokya bölgesinin tarihi mekanlarýnda,
2005 yýlý içerisinde fotoðraf çekimleri yaptý.
meþruBat ve alkoLlÜ içecekler
Karayalçýn Parký
kadar müzik eþliðinde gönüllerince
eðlenirken, hediye çekiliþi için satýlan
biletlerin gelirinin, Bünyan'daki yardýma
muhtaç çocuklarýn eðitiminde kullanýlacaðý
bildirildi.
NEVÞEHÝR- Kapadokya Eðitim
Merkezi(KAPEM)’nde açýlan çini- seramik
kursu devam ediyor.
Çini seramik eðitimcisi Zübeyir Ayhan
tarafýndan verilen çini seramik kursuna 30
kiþi katýlýyor.
Kurs süresince özellikle Osmanlý ve
Selçuklu çini deseni aðýrlýklý olmak üzere
çeþitli desenlerin çizimi baþta olmak üzere
çini üzerine iþlenmesi konusunda teorik ve
pratik olarak eðitimin verildiðini belirten
çini-seramik eðitimcisi Zübeyir Ayhan,her
hafta Çarþamba ve Perþembe günleri
gerçekleþtirilen kursun Eylül ayý içerisinde
sona ereceðini belirtti.
KAPEM tarafýndan hazýrlanan ve
Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Genel
Müdürlüðü’nce ülke genelinde uygulamaya
konulan “Sosyal Riski Azaltma Projesi”
kapsamýna alýnarak KAPEM binasýnda
düzenlenen Çini-Seramik kursunu baþarý ile
tamamlayan kursiyerlere,daha sonra
düzenlenecek bir törenle sertifikalarý verilecek.
Baþarýlý kursiyerlerin bölgede
bulunan çini seramik aðýrlýklý olarak çalýþan
iþletmelerde istihdam imkaný bulabilecekleri
belirtildi.
KÝRALIK DÜKKAN
Atatürk Bulvarý/Sarraf Albisa Apartmaný altý.
100m2 dükkan.
Müracaat Resul Aydoðmuþ
Ýþ Telf: 441 39 35/ Cep: 0 505 26 29 635
Bölgenin çekimler için en çok ilgi gören merkezleri
arasýnda, Göreme Açýk Hava Müzesi, Zelve ve
Paþabaðlarý ören yeri, Kaymaklý ve Derinkuyu
yeraltý þehirleri ile Avanos çanak çömlek atölyeleri
yer aldý.
SATILIK
Meyve ve ceviz bahçesi
Hacýbektaþ’a 5 km. mesafede Akçataþ
Köyü Kurban Tepesi mevkiinde 20
dönüm üzerinde kurulu ev, havuz, su
kuyusu, depo bulunan
(emekliye uygun) arazi.
Ýbrahim Altýn
Cep Tel: 0 532 777 85 21
iþ Tel: 0 386 712 72 10
11 Aðustus 2006Cuma
"Neyle baþlamalý?"
Sulucakarahöyük
Bizim birbirimize sorduðumuz soru bu
deðildi. Ama ne kadar kaçýnsak, ne kadar büyük
düþünmekten nefret etsek de Alevibektaþilerin
çektikleri güncel acýlar ve sorunlar birbirimize
bu soruyu yönelttiriyordu. "Neyle baþlamalý?"
Biz þimdiye kadar bu alanda yapýlanlarý,
Alevibektaþilerin edilenleri bir taraftan
öðrenirken, bir taraftan
sorunlarýnýn
da Alevibektaþilerin
Türkiye’nin
sorunlarýnýn Türkiye’nin
demokrasi
demokrasi sorunuyla iç
sorunuyla iç içe içe olduðunun bilincinde
olduðunun
olarak yürüyüþe
bilincinde olarak baþlayacaktýk.
yürüyüþe
Biliyorduk ki
baþlayacaktýk. hayatýmýza, büyük
iddialara çözümler
arayarak deðil; var olabilmek için yaþadýðýmýz
yerden müdahale etmeliydik. Nasýl?..
Öyle ya, kývranarak sabahladýðýmýz
Hacýbektaþ geceleri, sohbetler, sorgu sohbetleri,
bozkýr ayazýnda tekkenin ikinci avlusunda
duldadaki bir bankta aðulu suskunluklarýmýz
vardý. Biz kiþiliðimizdeki diyalektik ve tarihi
materyalist Seyit Ahmetler'e boþvererek "ya Pir,
halimizi hiç mi görmeyeceksin? Bak birazdan
sabah ezanýný okumaya gelecek müezzin. Bizim
sessiz, küskün, aðrýlý gövdelerimizi
alacakaranlýkta görüp bir doðaüstü varlýk ya da
yokluk görmüþcesine irkilecek. Ama yine senin
yolunda yürüdüklerini düþünenleri 'kalkýn namaz
kýlýn,' diye uyaracak."
Ýçimizden biri, "yahu en kuvvetli olduðumuz
Behzat Kaya
tartýþmalar sizi hüzünlendirdi; bizi de. Size ev
sahipliði yapamadýðýmýz, size kutsal saydýðýnýz
deðerleri yaþatamadýðýmýz, size Pirevi'nde bir
cem, bir cemaat sunamadýðýmýz için boynumuz
büküldü. Ama bu sorunlar bizim olduðu kadar
sizin de sorunlarýnýzdý. Bunlarý
Biliyorduk
anlatmalýydýk; çünkü çoðunuz
ki
Pirevi'ne gelen "beyaz yakalý bir
hayatýmýza,
turist" deðildiniz. Nereden
büyük
baþlayacaktýk?
Pirevi'ne uzun hazýrlýklardan iddialara
sonra geliyordunuz; hesaplarýnýz çözümler
vardý çünkü. Sizi bizden birileri, arayarak
"geçerken uðradý," diye
deðil; var
mikrofona çaðýrýyordu. Kendi olabilmek
yaptýðý programlarýn dýþýna
için
çýktýðýný bilerek, olsun program yaþadýðýmýz
onundu ya, kürsüye davet
yerden
ediliyordunuz.
müdahale
Konuþuyordunuz,
etmeliydik.
uzuuuun... Pirevi'ne
Nasýl?..
koþuyordunuz, tasarýlarýnýz
vardý çünkü. Biliyordunuz ki, bu insanlarýn
arasýnda görünmenin bütün Alevibektaþilerin
nezdinde bir sempatiye evrileceði kesindi. Burada
kurulan kürsülerde konuþmak, sempozyumlarda
sizin düþüncelerinizden baþka doðru yoktur
bilimselliði için bir hayli çaba sarf ettiniz.
Biliyorsunuz ki, buradaki insanlar baþka bir
kültürdairesinden ve sizin nutuklarýnýz, bilimsel
makaleleriniz, sizin akademik ünvanýnýz, devlet
dairelerindeki görevleriniz... söylediklerinizi
bayaðý inandýrýcý kýlacak. Biliyorsunuz ki,
dernekleriniz, federasyonlarýnýz, üniversiteleriniz,
diyanetiniz, medyanýz ve bol ünvanlý
popüleriteniz bizim, varlýðý katlarýnýzda yok
sayýlan Alevibektaþilerin sorunlarýný daha da
içinden çýkýlmaz bir hale sokacak. Sizlere de bir
þeyler söylemek için ne yapacaktýk, ne
yapmalýydýk?
(Devamý sayf 8’de)
Mehmet Taþdemir
Ulaþ Bardakçý
baþladý. Ayaz
yýllarda biz bu
gözlerimizi
toplumun
yumduruyor. Kalkýp
sorunlarýný
eve gidelim, demeye
çözemedik,
utanýyoruz belli ki.
þimdi ne
Biz hepimiz de
yapabiliriz?"
biliyoruz;
diye ortalýða
uykusuzluðun,
mý, kendine
açlýðýn, üþümenin ne
mi olduðu
önemi var ki bu
belli olmayan
toplumdaki
bir sesle
kimliksizliðin,
söyleniyordu.
kiþiliksizliðin,
"Ne
güçsüzlüðün,
yapabiliriz?"
iþsizliðin,
Ayaz;
ümmiliðin,
gündüzün
yoksulluðun...
sýcaðýna göre
yanýnda. Ýçimizden
giyinilmiþ bir
biri bütün
tarzdayýz. Her
gerçekçiliðiyle bizi
yaz
gidip uyumaya,
giysilerimizi
sonra da bir araya
ayarlamakta
gelip "ne yapmalý?"
zorlanýrýz. Bir
demeye çaðýrýyor.
zamanlar
Hemen o akþama;
sokaklarýnda
ama bu sefer herkes
nöbet
yün kazak alacak
tuttuðumuz,
evden çýkarken.***
sýcak bir kase
Böyle böyle bir
çorba düþlerken
araya gelmeye
bir yandan da
baþladýk. Sorularý
kasabaya giren
yýðdýkça, yanýtlarýný
araç ya da
aradýkça bir þeyin
araçlara dikkat
farkýna vardýk: Bu
ettiðimiz
toplumun sorunlarý
gecelerdeki gibi
tarafýndan
üþüyoruz.
sarmalanmýþ,
Ýmam ya da
adlandýrýlmasý ve
müezzin; ya da
çözüm önerileri o genel sorunlarýn çözümünü
her ikisi rolünde biri caminin “tekke camii'sibeklemeden yapýlmasý gereken bir alandayýz.
kapýsýndan öksürerek çýkýyor. Öksürük zoraki,
Biz adlandýrma yapamayýz. Biz çözüm önerileri
mezarlýktan geçen birinin öksürüðüne benziyor...
getiremeyiz. Biz küçücük bir sorun da olsa onu
"Buraya bir cami lazýmdý da siz niye yapmadýnýz
aþmayý beceremeyiz... demenin bir kýymeti
ya erenler?" Yanýmýzdaki arkadaþlar sisli bir
yoktu. Biz þimdiye kadar bu alanda
uzaklýktan "ne?" diye uyanýyorlar;
Kývranarak
yapýlanlarý, edilenleri bir taraftan
uyuduklarýný belli etmezlenerek.
öðrenirken, bir taraftan da
Biliyoruz ayný acýlarý çekiyoruz. Ayný sabahladýðýmýz
sýkýntýlarda çaresiziz. Biliyoruz, çevre Hacýbektaþ geceleri, Alevibektaþilerin sorunlarýnýn
Türkiye'nin demokrasi sorunuyla
kentlerden gelen yeni Maraþlar, yeni sohbetler, sorgu
iç içe olduðunun bilincinde olarak
Sivaslar, yeni Çorumlar... yaratma sohbetleri, bozkýr
tehditlerini boþa çýkarmak için
ayazýnda tekkenin yürüyüþe baþlayacaktýk. Biliyorduk
ki hayatýmýza büyük iddialara
devriyesi, yerleþiðiyle kasaba
ikinci avlusunda
çözümler arayarak deðil; var
nöbetinde olduðumuz her gecede
duldadaki bir
olabilmek için yaþadýðýmýz yerden
olduðu gibi ayný uykusuzluðu çekip bankta aðulu
ayný soðuða direniyoruz. Gene
suskunluklarýmýz müdahele etmeliydik. Nasýl?..
Deðil mi ki yýlda bir kez
küçüðüz. Gene zayýfýz.
Pirevi'ne gelip, burada üç
Gene iki kelimeyi bir
günde bizim bir yýlda
araya getiremiyoruz.
çözemeyeceðimiz sorunlarý
Koca koca sorunlarýn
bize býrakarak
çözümüne, kocaman
gidiyordunuz. Deðil mi ki,
kitaplarý yazanlarýn
tartýþmalarýnýzda
yanýnda gene cilliye
kullandýðýnýz ses tonunuz
ümmiyiz. Ah yazý;
düþüncelerinize sevinsek
yoksullarýn, ezilenlerin,
bile bizi üzüyor, bizi
inançlarý horlananlarýn
mahcup ediyordu. Deðil mi
düþmaný seni!
ki, içtendiniz; yörenizdeki
Ýçimizden biri,
inancý, ocaðýnýzdaki
"sorunlarýmýzýn sorun
göreneði anlatýyordunuz.
olarak kabulü deðil,
Her Aleviyi sadece sizin
varlýðýmýzýn sorun
ocaktan sanýyordunuz.
olmasý bütün mesele.
Deðil mi ki, saftýnýz; sizin
Ne yapabiliriz ki?"
diyordu. Bu sefer de biz
Turgay Köse derneði, sizin baþkaný, sizin
federasyonu hepimizin
"neee?" dedik ortalýða.
sayýyordunuz. Burdaki
Ortalýk ýþýmaya
(Sedat)Ahmet Pehlivan
HACIBEKTAÞ
Az Bulutlu
En Yüksek 0C 34
En Düþük 0C 17
"Neyle baþlamalý?"
Sulucakarahöyük
HACIBEKTAÞ
Bir gazeteyle anlatmaya baþlamalýydýk
gerçeðin binbir yüzlülüðünü. Belki önce sadece
kendimize. Burasý bizim dünyamýzýn merkezi.
Bu merkezden, bu merkezden yüz yýllardýr çýkan
toparlayýcý düþünceleri, o düþüncelerin hayat
buluþunu dillendirmeli ve yine bina etmeliydik.
Bir gazete tasarýsý bile önce onu çýkaranlarý
toparlýyor. Ýþte, üç beþ kiþiyken, 13 Aðustos
2005 pikniði. Bugün kýsacýk bir tarihimiz var.
Yüz kiþiyiz. Bu bir sayý; ama biz yüz insanýz
diyorum, anlýyor musunuz! Yarýn yüzbir olacaðýz.
Biz yüzümüzü bütün yok sayýlanlara, ezilenlere
dönüyoruz. Onlara sesimizi ulaþtýracaðýz.
Varoþlara, uzak köylere, okullara, iþyerlerine,
sitelere... Nerede Aleviler varsa, onlarýn sýrlarýyla
sýrlanacaðýz. Seslerini seslendireceðiz. Var olan
dernekleri, federasyonlarý, konfederasyonlarý,
comlarý, orglarý, govlarý bir kazanç olarak
görüyor; onlarýn farklýlýklarýný biliyoruz ve
varlýklarýnýn devamýný diliyoruz. Varlýklarýnýn
devamý için elimizden gelen her þeyi yapmaya
da hazýrýz. Ama biz ulaþýlamamýþlara, bizim gibi
olanlarý kavrayamamýþlara sesleneceðiz evveli
ve ahirinde.
Biliyoruz ki bizden önceki kuþaklar
farklýlýklarý doðal bildiler. Yargýlamadýlar. Tekliðe
indirmek istemediler. Teklik onlara katlanýlamaz
geldi. Geldi ki teklik peþindeki bütün düþ ve
düþüncelere isyan ettiler. Çünkü isyan insani bir
Cemil Sönmez
Osman Demirkoparan
Derviþ Dað
Hürcan Gürses
insanlarýn baþkalarýna zarar
vermeyen inançlarýna
zorunluluktu. Kendilerine ait
karýþmamasýnýn, bu inançlara
dünyayý baþkalarýnýn
göre tapýnmalarýna
dünyasýndan üstün tutmadýlar.
karýþmamasýnýn, inanç gruplarý
Kendi dillerini sevdiler;
arasýnda ayýrým yapmamasýnýn,
baþkalarýný da. Kendi inançlarýný
kýsacasý din ile yönetim iþlerini
sevdiler, baþkalarýný da. Kendi
ayrý tutmasýný istiyor muyuz?
boylarýný, soylarýný öteki boy,
Devletin dini, mezhebi olmaz
soy, halklardan üstün görmediler.
diyebiliyor muyuz? Devlet bir
Öyle oldu ki bu topraklarda
dini, hatta o dinin bir mezhebini
demir kýlýçlarýn acýttýðý canlarý
öðretmek için bütçesinden devasa
yüzyýllarca tahta kýlýçlarla ovup,
paylar ayýramaz, diyebiliyor
saðalttýlar.
Osman Dað
muyuz? Devletin birtakým
Evet hep olduðu gibi
kurumlarý,
özgürlüðümüzün ve bizi
kurumlara baðlý
biz kýlan deðerleri
birtakým geçici
yaþamanýn peþindeyiz. Bu
oluþumlarý bir
hak, ekmekten de öncedir
mezhebin emrinde
bize. Biliyoruz ki,
bazý inanç
Tahtacýsý, Yörüðü, Çetmisi
topluluklarýnýn
(Çepni), Kürdü, Zazasý,
eritilmesinde,
Arabý, Türkü, Türkmeniyle
zaman zaman da
Alevibektaþi dediðimiz bir
fiziken yok
inaç dairesi içerisindeyiz.
edilmesinde
Bizim Þiilik ya da
kullanmasý bizi
Hanefilik açýsýndan bir
rahatsýz ediyor
tanýmlanmaya ihtiyacýmýz
mu?.. Devletin
yok. Zaten böyle bir çaba
radyosu,
içinde olanlar bizim için yeni bir güruh deðil.
televizyonu;
Onlar yüzyýllardýr uygulayageldikleri bizim
inancýmýzý eritme, gerektiðinde de bizi yok etme
sermayenin medyasý bir mezhebin borazanlýðýný
siyasetlerini sürdüredursunlar. Bizim sorunumuz
aylarca yapamaz diyebiliyor muyuz? Diyanet
bugüne kadar olageldiði gibi, bu çeþitliliðimizin
kapatýlsýn, zorunlu din ve ahlak bilgisi dersleri
zerresini yitirmeden, kýl kadarýný unutturmadan
kaldýrýlsýn, camilerin yaptýrýlmasý, onarýmý, imam,
devam ettirmek. Yarýn nasýl var olacaðýz sorusuna
müezzin, hatip vb. giderleri devletin iþi olamaz
birbirimizi hegemonya altýna almadan,
diyebiliyor muyuz? Din eðitiminden devletin
birbirimize akýldanelik taslamadan yukarda
elini çekmesini isteyebiliyor muyuz? Ýþte o
adlarýný andýðýmýz topluluklarý bir yerlere
zaman size demokrat, liberal, sosyaldemokrat,
"pazarlamaya" çalýþan bilinçli kiþi ya da
sosyalist diyebiliriz.
kuruluþlar dýþýnda kafa yormak. Niyeti bizim
Ýþte yýkýlan, yiten bir kültürün, bir inancýn
iyiliðimizi bize raðmen gözümüze sokmak
bir
taraftan
zamanýn saldýrýlarý karþýsýnda
olanlarý da ayýrarak, yolumuza devam etmek...
"Bunda kibir ile kin olmaz,/ Hem sen olup hem
direnirken, bir yandan da örgütlenmiþ güçlerce
ben olmaz."
hedef olmasýna razý olmayan farklý ocaklardan,
Bunun için insana, topluluklara, topluma,
farklý dergahlardan, farklý mezheplerden, farklý
dünyaya eþitlikçi bir bakýþla bakýyor muyuz?
topluluklardan ve en önemlisi de farklý
Zihnimizde altüstlük, birilerinin ötekilere göre
görüþlerde, þimdi eksik ama kamil insan olma
daha özgür, daha eþit, daha müstehak... olduðu
mücadelesindeki insanlar olarak bu yerden,
fikri var mý? Ýnsanlarýn inandýklarý gibi tapýnma
Pirevi Sulucakarahöyük'ten dünyanýn nasýl
haklarýnýn olduðunu kabul ediyor muyuz?
göründüðüne dair bizim de söyleyeceklerimiz
Ýnsanlarýn düþündüklerini baþkalarýna zarar
var.
vermeden, baþkalarýný küçük düþürmeden
"Son sözümüz söylenmeyecek!" efendim!
açýklamalarýný kabul ediyor muyuz? Devletin

Benzer belgeler