We asked the

Transkript

We asked the
DEDEMAN QUARTERLY
DQ
SAYI-ISSUE 20 YAZ-SUMMER 2014
ÜC RETSİZ
-
C O MPLI MEN TARY
Yaz Herkese Güzel
Summer is great for everyone
Festival Zamanı
Festival Time
Dedeman konsiyerj’lerine sorduk…
We asked the Dedeman concierge...
DQ
ÖNSÖZ-FOREWORD
1
Değerli DQ Okurları,
Aylar öncesinden başlayan tatil planlarının hayata geçtiği, heyecanla beklenen zaman dilimlerinden
birini yaşadığımız yaz dönemine merhaba dedik! Bu sezon Dedeman Bostancı ve Dedeman
Oskemen Tavros otellerimizin açılışlarını gerçekleştirdik. Dergi içeriğimizde bu otellerle ilgili
detayları bulabileceksiniz.
Henüz seyahat planlarını yapmamış olanlar üzülmesin; sizleri alternatiflerle bezeli, farklı zevklere
hitap eden seyahat sayfalarımıza bekliyoruz. Trend konusunda “serinleten” bir konuyu, su altı
fotoğrafçılığını ele aldık, sizlerle bu enteresan hobinin detaylarını paylaştık. Türkiye’nin en ünlü
gezginlerinden biri olan Saffet Emre Tonguç’tan, seyahatleriyle ilgili merak ettiğimiz soruların
cevaplarını aldık. Tasarım sayfalarımızda, çocukluğumuzun vazgeçilmez oyuncağı LEGO’nun
dünyasına Nathan Sawaya ile daldık. Teknoloji/bilim sayfalarımızdaysa gelişen teknolojilerin
bedenimize olan etkilerini mercek altına aldık.
Kısacası yine dopdolu, rengarenk bir DQ ile bir kez daha sizlerle buluşmanın mutluluğunu
yaşıyoruz.
Keyifli okumalar diliyorum…
Dear DQ readers,
One of the times of the year that we all eagerly anticipate, which we start planning months in
advance, is finally here; say hello to summer! This season we celebrated the opening of the newest
hotels Dedeman Bostancı and Dedeman Oskemen Tavros. You can find detailed information about
these hotels within these pages.
For those of you haven’t made your travel plans just yet, don’t fret. Our travel pages are filled
with alternative vacation options that cater to different tastes. Our trend topic was a ‘cool’ one; we
dove into the world of underwater photography and shared with you the details of this interesting
hobby. We had some questions about travel and got our answers from one of Turkey’s most
famous travelers Saffet Emre Tonguç. In our design pages we entered the world of LEGO art, the
indispensable toys of our childhood, with Nathan Sawaya. In our technology/science pages we put
the spotlight on the impact that emerging technologies have on our bodies.
In short, we are once again happy to share with you a bustling, vibrant issue of DQ.
Enjoy…
Banu Dedeman
Yönetim Kurulu Üyesi - Board Member
DQ ‹Ç‹NDEK‹LER-CONTENTS
10
DEDEMAN QUARTERLY
ajanda-zoom
04 Türkiye’de ve dünyada olup bitenler
News from Turkey and the world
trend
Su altı fotoğrafçılığını keşfedin
10
Discover underwater photography
16
röportaj-interview
16 Çok okuyan mı bilir yoksa
Saffet Emre Tonguç mu?
Would someone who reads a lot know,
or would Saffet Emre Tonguç know?
44 Dedeman konsiyerjine sorduk
We asked Dedeman concierge
22
58 Dedeman Şanlıurfa Genel Müdürü
Berati Tuncer ile söyleşi
An interview with Berati Tuncer General Manager
of Dedeman Şanlıurfa
seyahat-travel
Yaz Herkese Güzel
22
Summer is great for everyone
yemek-food
Dedeman Konforuyla Gurme
30
30
Lezzetler Odanızda...
With Dedeman comfort, gourmet
delicacies are in your room…
YÖNET‹M YER‹ - EXECUTIVE CONTACT
Dedeman Hotel&Resorts International
Y›ld›z Posta Caddesi No.48 34340
Esentepe- ‹stanbul
Tel: 0212 337 39 00
www.dedeman.com
YAPIM - PRODUCTION
AJANS MEDYA
GENEL YAYIN YÖNETMEN‹
EDITOR-IN-CHIEF
Arzu Karacadağ
YAZI ‹ŞLER‹ MÜDÜRÜ (Sorumlu)
MANAGING EDITOR
Bahar Kızıltan
‹NG‹L‹ZCE BÖLÜM ED‹TÖRÜ
ENGLISH SECTION EDITOR
Ömer Palazoğlu
KATKIDA BULUNANLAR - CONTRIBUTORS
Altuğ Kantar, Elif Eren Altınarık, Ayşe
Harman, Murat Tekin, Eda Yeşim,
Belma Saraççı, Özge Ceylan Kunduz
REKLAM KOORD‹NATÖRÜ
ADVERTISING COORDINATOR
Özgür Çokgezen, Gözde Çevik Çokgezen
AJANS MEDYA
Kuruçeşme Caddesi, No: 3
Kuruçeşme 34345 ‹stanbul
Tel: 0212 287 19 90
kent-city
Denizli: Batı Anadolu’nun Gizli Mücevheri
tasarım-design
Sanatı “lego”laştıran isim: Nathan Sawaya
Yay›n Türü 3 ayl›k, süreli, yerel
Bas›m Yeri ve Tarihi ‹stanbul, Haziran 2014
36
48
The person who turned legos into art: Nathan Sawaya
kültür&sanat
Festival Zamanı
62
Festival Time
48
‹MT‹YAZ SAHİBİ - CHAIRMAN
Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. ad›na
Banu Dedeman
BASKI VE C‹LT / PRINTING PRESS
A4ofset Matbaacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.
Otosanayi Sitesi, Yeşilce Mah.,
Donanma Sok. No:16 Kağıthane – İstanbul
Tel: 0212 281 64 48
Sertifika No: 12168
Denizli: Western Anatolia’s Hidden Jewel
36
DQ
teknoloji-technology
Teknolojik beyinler
68
Technological brains
haberler-news
Dedeman dünyas›ndan haberler
74
News from Dedeman Hotels
Dedeman Hotels & Resorts International’›n
ücretsiz yay›n›d›r.
Complimentary publication of
Dedeman Hotels & Resorts International.
Dergide yay›mlanan yaz›, fotoğraf ve illüstrasyonlar›n
her hakk› sakl›d›r. Kaynak gösterilmeden al›nt›
yap›lamaz. Yaz›lar›n sorumluluğu yazarlara,
yay›nlanan ilanlar›n sorumluluğu ise sahiplerine aittir.
All rights are reserved that pertain to the written
materials, photographs and illustrations published in
the magazine. Nothing in this magazine may be
borrowed or reproduced without full credit being
given to the source.
AJANDA
4
DQ
NEIL YOUNG – CRAZY HORSE
Küçükçiftlik Park, 15 Temmuz, 21:30 - Küçükçiftlik Park, 15 July, 21:30
Folk rock denilince akla gelebilecek ilk isimlerden olan, artık yaşayan bir efsane olarak kabul edilen
Kanadalı sanatçı Neil Young, Crazy Horse isimli grubuyla İstanbul’da sahne alıyor. Kariyeri boyunca
imza attığı 50 albüm arasında özellikle 1972 yılında çıkardığı “Harvest”, tüm zamanların en iyi
albümlerinden biri olarak kabul ediliyor. Unutulmaz şarkılarından biri “Hey Hey, My My” olan,
doğal yaşama olan duyarlılığı ve savaş karşıtı düşünceleri ile de tanınan Neil Young, elektro gitardaki
kendine özgü stiliyle de ün salmıştır. 1995 tarihli, başrolünde Johnny Depp’in yer aldığı Dead Man
filminin başarısında, film için bestelediği müziğin de büyük payı vardır. İki Grammy ödülü bulunan
Neil Young, Philadelphia filminin müzikleriyle Oscar’a, Crazy Horse grubuyla birlikte kaydettiği son
albümü Psychedelic Pill ile de “En İyi Rock Albümü” dalında Grammy’e aday olmuştur.
When you think of folk rock music Canadian artist Neil Young, who is regarded as a living
legend, comes to mind. Tonight he takes the stage in Istanbul with his band Crazy Horse. Among
the 50 albums he released throughout his career, his album titled “Harvest” (1972) is considered
one of the best albums of all time. Known for one of his most unforgettable songs “Hey Hey, My
My”, his commitment to a natural lifestyle, and his anti-war beliefs, Neil Young has gained fame
for his unique style of playing the electric guitar. The 1995 film Dead Man, staring Johnny Depp,
was incredibly successful largely due to the music he composed for it. The 2-time Grammy
winner was nominated for an Oscar for his score for the film Philadelphia. His latest album with
band Crazy Horse titled Psychedelic Pill was nominated for “Best Rock Album” at the Grammy’s.
The hıstory of “Turkısh Coffee”
Süleyman Ağa
The Ottoman ambassador
through whom Paris was
introduced to Turkish Coffee and
the pleasure of the coffee chat.
5
Kurukahveci
Mehmet Efendi
In 1871 Kurukahveci
(Coffee Roaster) Mehmet Efendi
was the first to roast and grind
Turkish Coffee, making the greatest
of tastes available to everyone.
Tahmis Street
Turkish Coffee even lent its
name to a street in İstanbul
(Tahmis = Roasted Coffee)
471 Years
From its first sip of Turkish
Coffee, the world has been
enamoured with the brew.
Venice
It was here in 1615
that Europe had its first
taste of Turkish Coffee.
Taht-ul Kale
Marseilles
The first “seeds” of
Turkish Coffee were
planted here.
TİPOGRAF
In 1644, merchants
introduced the peerless taste
of Turkish Coffee to the city.
HASIRCILAR CADDESİ 7/1 EMİNÖNÜ 34116 İSTANBUL
TEL: (0212) 511 71 75 FAKS: (0212) 511 13 11
www.mehmetefendi.com
AJANDA
6
DQ
1 - 16 Temmuz - 1 - 16 July
21. İSTANBUL CAZ FESTİVALİ
Ülkemizin en önemli müzik etkinliklerinden biri olan İstanbul Caz Festivali bir kez daha şehri caz
tınılarıyla süslüyor. Bu sene 21.’si düzenlenen festivalde 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçı, 13 farklı
mekanda caz severlerle buluşuyor. Hugh Masekela ve grubu, Manu Katché, Richard Bona, Chick CoreaStanley Clarke, Danilo Perez, John Patitucci, Brian Blade, Brad Mehldau, Mark Guiliana ve Cécile
McLorin Salvant festivale konuk olan sanatçılardan sadece birkaçı. İstanbul’da ilk defa sahne alacak olan
ve performansı heyecanla beklenen isimlerden biri de, İngiltere’nin en başarılı şarkıcılarından olan Katie
Melua. Festivalin bir diğer sürpriz ismi de, rol aldığı House dizisi ile geniş bir hayran kitlesi edinen Hugh
Laurie. Oyuncu kimliğinin yanı sıra güçlü bir müzisyen kimliğine de sahip olan Lauire’nin, Let Them
Talk ve Didn’t it Rain isimli, Amerikan blues listelerinde bir numaraya yükselen albümleri de bulunuyor.
21. İSTANBUL JAZZ FESTIVAL
One of Turkey’s most important musical events, the Istanbul Jazz Festival once again livens the city with jazz
tunes. The festival, which is being organized for the 21st time this year, will feature more than 200 local and
foreign artists in over 13 different venues. Hugh Masekela and his band, Manu Katché, Richard Bona, Chick
Corea-Stanley Clarke, Danilo Perez, John Patitucci, Brian Blade, Brad Mehldau, Mark Guiliana and Cécile
McLorin Salvant are only some of the guest artists at the festival. Performing in Istanbul for the first time, whose
performance is highly anticipated, is one of Britain’s most successful musicians Katie Melua. Another exciting
artist is Hugh Laurie, who has a wide array of fans due to his lead role in the TV series House. Besides his
successful role in House, Lauire is a unique and talented musician whose albums ‘Let Them Talk’ and ‘Didn’t it
Rain’ topped the American Blues’ charts.
SALT Beyoğlu and SALT Galata will host
versatile artist Rabih Mroué’s personal
exhibition. Rabih Mroué produces art in
many different fields. After experiencing the
Lebanese Civil War in 1990, Rabih Mroué
is among the generation of prominent
artists that emerged 10 years after the war
ended. War and reflections, and social and
political unrest constitute the main themes
of the exhibition. The presentation at SALT
Galata consists of works based on the
artist’s personal experiences and almost
follows the suggestion of the life cycle.
SALT Beyoğlu features Mroué’s Eye vs. Eye
and Double Shooting from his project The
Pixelated Revolution and the first part of
his project The Fall of Hair. Through videos,
installations, performances, and nonacademic lectures Mroué’s work questions
Lebanon’s political and cultural conditions
and resonate with a wide audience. His
work, like the conflict that is his subject
matter, is renowned all over the world.
MC9
Rabih Mroué
SALT Beyoğlu, SALT Galata, 27 Temmuz’a kadar - SALT Beyoğlu, SALT Galata, until July 27
Salt Beyoğlu ve Salt Galata farklı sanat dallarında üretimi
olan, çok yönlü bir sanatçıya, Rabih Mroué’nun kişisel
sergisine ev sahipliği yapıyor. Rabih Mroué, 1990’daki
Lübnan İç Savaşı’na şahitlik eden, savaşın sona ermesinden
sonraki 10 yılda öne çıkan Lübnanlı sanatçılar kuşağından
geliyor. Savaş ve yansımaları, toplumsal ve siyasi
huzursuzluklar serginin ana temalarını oluşturuyor. SALT
Galata’daki sunum, sanatçının kişisel deneyimlerine dayalı
işlerinden oluşuyor ve yaklaşık olarak bir yaşam döngüsü
önerisini takip ediyor. SALT Beyoğlu’nda ise Mroué’nin,
The Pixelated Revolution projesinin parçası olan Eye vs.
Eye ve Double Shooting ile The Fall of a Hair işinin birinci
bölümü yer alıyor. Mroué’nin, Lübnan’ın somut siyasi ve
kültürel koşulları temelinde video, enstalasyon, performans
ve akademik olmayan sunumlar aracılığıyla sorduğu sorular,
çok daha geniş yankı buluyor ve sanatçının işleri, konu
aldığı çatışmalar gibi bütün dünyada ilgi görüyor.
7
AJANDA
8
DQ
Pera Müzesi, 20 Temmuz’a kadar - Pera Museum, until July 20
ANDY WARHOL: HERKES İÇİN POP SANAT
“Herkes bir gün, 15 dakikalığına ünlü olacaktır.” Pop kültürüne dair yapılmış en iyi analizlerden biri olan
bu söz, kendi de aynı kültürün önemli temsilcilerinden biri olan Andy Warhol’a aittir. Sanatı gündelik
hayata yaklaştıran ve bir grafiker olarak başladığı kariyerini 20. yüzyıl sanatının en ikonik isimlerinden
biri olarak tamamlayan Warhol daha önce Türkiye’de sergilenmemiş eserleri ile Pera Müzesi’nin konuğu
oluyor. Slovakya Modra’daki Zoya Müzesi koleksiyonundan derlenen 87 yapıtı arasında serigrafi dizileri
ve desenleri de bulunuyor. Sergideki eserler arasında Campbell’s Çorbası, Kovboylar ve Kızılderililer,
Tehlikedeki Türler, Çiçekler dizilerinin yanı sıra Mick Jagger ve Lenin gibi ünlü isimlerin portreleri de
yer alıyor.
ANDY WARHOL: POP ART FOR EVERYONE
“Everyone will one day get their 15-minutes of fame”. This is one of the best analyses of pop culture made to
date and it was said by one of the most important representatives of this same culture, Andy Warhol. Starting
his career as a graphic designer bringing art closer to everyday life Warhol is known as one of the 20th century’s
most iconic artists. Some of his work will be on display in Turkey for the first time at the Pera Museum. Among
the 87-piece collection from the Zoya Museum’s Private Collection in Slovakia, Modra, are silkscreen series and
drawings. The exhibition features his famous pieces such as Campbell’s Soup, Cowboys and Indians, Endangered
Species, and Flowers, as well as portraits of famous individuals like Mick Jagger and Lenin.
DQ
10
TREND-TREND
Su altı
fotoğrafçılığını
keşfedin,
mavi derinliklere “gülümse” deyin.
Fotoğraf zevkinizi sadece karayla sınırlamayın.
eçtiğimiz yılın sosyal medya trendlerinden biri
olan “ayak” fotoğraflarını hatırlamayan yoktur.
Şezlongta, denizde, kumsalda bizleri selamlayan
bu “ayaklar”, tatildeyim demenin de bir diğer yoluydu.
Son ayların modası “selfie” ise, fotoğrafı çeken için temel
amacın vizöre bakmak değil vizörden bakmak olduğunu
unutturdu. Bu yaz ayaklara odaklanmak veya selfie
çılgınlığına kapılmak istemeyenler ve alternatif arayanlar
için su altı fotoğrafçılığı hem farklı hem de eğlenceli bir
seçim olabilir. Uygun ekipman ve yeterli teknik bilgiyle,
bu yazın en unutulmaz karelerine imza atabilirsiniz.
Su altının büyüleyici dünyasına merak salan ve bu
dünyayı kareleyen ilk isim 1856 yılında çektiği fotoğrafla,
William Thompson’dır. 1893 yılında Louis Boutan onu
takip eder. Bu iki isim arasında hala hangisinin “ ilk”
payesini alacağı konusu tartışmalıdır. Bugün televizyon
ekranlarında izlediğimiz, artık neredeyse her sırrına vakıf
olduğumuz derinlikleri ilk defa filme alansa John Ernest
Williamson’dır. Bu isimlerin keşifçi ruhları ve merakları
bugüne de ışık tutmuş, insanoğlunun engin derinliklere
olan merakı ilerleyen teknolojilerle, bambaşka bir dünyanın
kapılarını aralamıştır.
G
veryone remembers the ‘feet’ pictures that became a
trend on social media last year. These ‘feet’,
spread out on a lounge chair, at the beach, or on
the sand, were another way of saying ‘I’m on vacation’.
The most recent trend of ‘selfies’ has eliminated the need
to take a picture through the camera lens. For those of you
who don’t want to focus on the ‘feet’ pictures or selifes,
underwater photography is a great alternative that is both
different and fun. With the right equipment and some
technical know-how, you can take some truly memorable
photographs this summer.
William Thompson dove into the fascinating world of
underwater wonder and took the first photographs of this
captivating world in 1856. In 1893 Louis Bouten followed
in his footsteps. It is still being debated which of these
two names should get the distinction of being ‘first’. John
Ernest Williamson was the first to bring the mysteries
of the depths of the underwater world to film, most of
which we have now uncovered and watch on TV. These
individuals’ explorative spirit and curiosity has shed light
on today; thanks to advancements in technology mankind’s
vast curiosity in the depths of the ocean and sea has opened
the door to a different world.
E
Discover
underwater
photography
and try smiling
at the deep
blue sea.
Don’t limit your
photographic tastes to
land.
11
12
Su altı kameraları
Son teknoloji ürünü kameralar, kullanıcı hatalarını ve
bilgi noksanlığını minimuma indiriyor. Artık sadece
deklanşöre basarak görsel kalitesi son derece yüksek
kareler elde ediliyor. Su altı fotoğrafçılığında ise hem
dalış hem de fotoğrafçılık konularındaki teknik bilgiler
büyük önem taşıyor. Su altı fotoğrafçılığını profesyonel
bir düzeye taşımak isteyenler için öncelikle etkin bir
dalış eğitimi almak ve olası riskleri ortadan kaldırmak
kesinlikle şart. Eğer amacınız, okyanusun renkli balıklarını
veya mercanlarını görüntelemek değil de sığ sularda veya
havuzda geçireceğiniz zamana biraz eğlence katmaksa,
dalış eğitimi almadan veya su altı fotoğrafçılığının teknik
detaylarına girmeden de bunu yapabilirsiniz. Su altı için
üretilen tek kullanımlık makinerler tam da bu amaca
hizmet ediyor. Sığ sularda, hiçbir ayar yapmanıza gerek
kalmadan çekim yapma imkanı sağlayan bu makinelerde
ortalama olarak 27 poz bulunuyor. Giderek dijitalleşen
dünyada, filmleri banyo ettirmek ve heyecanla sonuçları
beklemek de, nostaljik bir sürpriz olarak karşımızda
beliriyor.
Su altında fotoğraf çekebilmek için tabii ki su geçirmez bir
makineye sahip olmak gerek. Sadece su altında çekim yapan
ve bu iş için üretilen kameraların yanı sıra, bazı fotoğraf
makinesi firmaları, belirli modelleri için özel kılıflar da
üretiyor. Housing olarak adlandırılan bu kılıflar sayesinde,
karada kullandığınız bir fotoğraf makinesine veya video
Underwater Cameras
The latest state-of-the-art cameras minimize user error and
lack of knowledge. Now by simply pressing the shutter you
can get extremely high image quality pictures. In underwater
photography technical information of both diving as well
as photography is very important. For those who want to
become professional underwater photographers it is absolutely
essential to first take diving training to eliminate potential
risks. If you’re not interested in taking photographs of the
deep sea, or the colorful fish and coral reefs, but instead
want to add a little fun to the time spent in shallow
waters or pools, then you can do so without taking diving
training and getting into the technical details of underwater
photography. Disposable underwater cameras are made
exactly for this purpose. These cameras allow you to shoot in
shallow waters without having to make any adjustments and
have on average 27 exposures. In an increasingly digitalized
world, developing the film and eagerly waiting for the
results appears before us as a nostalgic surprise.
Of course in order to take photographs underwater you
need to have a waterproof camera. In addition to cameras
produced specifically to take photographs underwater some
camera companies are also producing special covers for
specific models. Thanks to these covers, called ‘housing’,
by putting it on your camera or camcorder that you use on
land, it can be used underwater.
Underwater cameras are generally expected to have two
13
Su altında fotoğraf çekerken dikkat edilmesi gereken
temel noktalardan bir diğeri de, eğer profesyonel
bir makine kullanmıyorsanız, su altında nesnelerin
olduğundan daha büyük görünmesidir. Bu büyüme
etkisini ortadan kaldırmak için fotoğraf çekerken,
objeyle aranıza mesafe koymanız gerekir.
Another crucial point to be careful of when taking
pictures under water if you don’t use a professional
camera is that underwater objects appear larger than
they are. In order to eliminate this distortion, you need
to put some distance between you and the object when
taking photos.
14
kameraya kılıf geçirerek su altında da kullanabiliyorsunuz.
Su altı fotoğraf makinelerinin genel olarak iki önemli
özelliği bünyesinde barındırması beklenir. Bunlardan biri
harici flaş sistemidir. Su altında ışık seviyesinin az olması,
flaşı zorunlu hale getiren faktördür. Derinlere indikçe ışık
seviyesi giderek azalır ve bu durum fotoğrafın kalitesini de
etkiler. Harici flaş dışında, dijital fotoğraf makinelerinde
bulunan white balance yani beyaz denge ayarı da su altı
için uygun değerlerde ayarlanmalıdır. Değiştirilebilir
objektiflerse tıpkı karada olduğu gibi farklı açılardan
fotoğraf çekmeye imkan tanır. Karada kullanılan ve kılıf
geçirilerek su altı atına uygun hale getirilen makineler
bu anlamda daha avantajlıdır. Bu makinelerin daha fazla
objektif seçeneği bulunur. Güneş ışınlarının dik geldiği ve
suyun içinde en çok yol alabildiği öğlen saatleri çekim için
en ideal zamanlardır.
Su altında fotoğraf çekerken dikkat edilmesi gereken
temel noktalardan bir diğeri de, eğer profesyonel bir
makine kullanmıyorsanız, su altında nesnelerin olduğundan
daha büyük görünmesidir. Bu büyüme etkisini ortadan
kaldırmak için fotoğraf çekerken, objeyle aranıza mesafe
koymanız gerekir. Bu mesafe fazla olduğu takdirde de,
araya giren su miktarı artacağı için fotoğraf bulanık
çıkabilir. Objeye yaklaşmak yerine tercih edilebilecek bir
diğer alternatifse geniş açılı veya makro lens kullanımıdır.
Su altında kullanacağınız fotoğraf makinesini öncelikle
yüzeyde yani karada test etmenizde de fayda var. Bu
çekimleri, su altında olması gerektiği gibi objelerin
important features. One of them is an external flash
system; the level of light underwater is low, making
the flash an essential requirement. As you delve deeper
underwater the light level gradually reduces, affecting
the quality of the photo. In addition to the external flash
system, the white balance, found in digital cameras, should
be adjusted to the correct settings. The interchangeable
lens allows you to take pictures from different angles
just like on land. Cameras that can be used on land and
underwater by putting a cover on it are more advantageous
in this respect. These cameras have more lens options. In
the afternoon the sun’s rays hit the water the best, making
it an ideal time for shooting.
Another crucial point to be careful of when taking pictures
under water if you don’t use a professional camera is that
underwater objects appear larger than they are. In order
to eliminate this distortion, you need to put some distance
between you and the object when taking photos. But when
this distance grows because the amount of water in between
you and the object increases the photos can turn out
blurry. Instead of approaching the object you can consider
using a wide-angle or a macro lens.
It is beneficial to first try out the camera you intend to
use underwater, on land. As in underwater shots, you
can stand near the object for these shots. Before taking
pictures underwater make sure your camera settings are
on the highest resolution and the lowest ISO (film speed).
yakınında durarak yapabilirsiniz. Su altında çekime
başlamadan önce makineninizi en yüksek çözünürlük ve en
düşük ISO (film hızı) ayarına getirmelisiniz. Doğal ışıkla
çekim yapıyorsanız, ışığı arkanıza almaya dikkat edin. Eğer
objeyi siluet gibi görüntelemek istiyorsanız bu defa ışığı
kendi önünüze, objenin arkasına alın. Flaş kullanmadığınız
takdirde beyaz denge ayarının manuelde, flaş kullandığınız
zamansa otomatikte olmasına dikkat edin. İlk başlayanlar
için fotoğraflarının kırmızı veya turuncu ağırlıklı
görünmesinin temel nedeni beyaz denge ayarlarının hatalı
yapılmasıdır.
Dalış brövesi olan ve su altı fotoğrafçılığına merak salan
biri de olabilirsiniz sadece sığ sularda eğlenmek isteyen biri
de… Fotoğraf keyfini karadan suya taşıyacaksınız, farklı
kişilerin çalışmalarına bakarak ilham alabilir, su altında
yakalamak istediğiniz kareler için fikir sahibi olabilirsiniz.
Tüple serbest dalış yerine sığ sularda şnorkelle fotoğraf
çekmek isteyenler için de eğitimin bir kez daha önemini
vurgulamakta fayda var. Nitekim “sığ su bayılması” gibi
riskler, derin dalış yapmayacaklar için de hayati önem
taşıyor.
Su altında neyi görüntelemek istediğiniz de dalış rotanızı
belirleyecektir. Ülkemizde su altı fotoğrafçılığına olan ilgi
çeşitli kurslarla da giderek artıyor. Mağara fotoğrafları için
Karadeniz sahili ve Fethiye civarı, deniz canlıları içinse
Bodrum ve Kaş bölgesi ağırlıklı olarak tercih ediliyor.
Eşsiz mercanlarıyla Ayvalık da, dalış keyfini fotoğrafla
taçlandırmak isteyenlerin sevdiği bir diğer rota.
If you’re shooting in natural light be sure to have the
light behind you. If you want to capture the silhouette
of the object, this time have the light in front of you and
behind the object. Make sure the white balance is set to
manual when not using the flash and set to automatic
when using the flash. For beginners, the main reason why
photographs appear red or orange is because the white
balance is adjusted incorrectly.
You might be a trained diver interested in underwater
photography or someone who likes to have fun in the
shallows… You can move your enjoyment of photography
from land to the wonderful world underwater; you can
get inspired with ideas for underwater photographs by
referring to the work of different people. For those who
would rather take pictures while snorkeling in shallow
waters, opposed to scuba diving, we must emphasize the
importance of training. Even if you aren’t going to dive
deep into the water there such risks as “shallow water
blackout” to be aware of.
What you want to capture underwater will impact
your diving route. A variety of courses in underwater
photography are steadily increasing in our country.
The Black Sea coast and regions around Fethiye are
preferred for cave photography while Bodrum and Kaş,
and the surrounding regions, are preferred for capturing
sea creatures. Another favorite route for those who want
to capture the ultimate beauty while diving is Ayvalik
thanks to unique coral reefs.
15
DQ
16
RÖPORTAJ-INTERVIEW
Oprah W
infrey
urst
Von F
e
n
ia
D
enbe
rg
Fra
nc
es
Me
yes
Çok okuyan mı bilir yoksa
Saffet Emre
Tonguç mu?
Saffet Emre Tonguç’u tek bir sıfatla tanımlamak
oldukça zor. Keza o, eğitimini ve bilgisini ilgi duyduğu
konularda harmanlamış, ülkemizde “seyahat yazısı”
denilince akla gelen ilk kişilerden biri olmayı başarmış,
çok yönlü bir isim.
A traveler and a
true Mr. Know It
All: Saffet Emre
Tonguç
Describing Saffet Emre Tonguç
with one word is impossible. He
has blended his education with his
interest; he is a versatile person
and one of the first names that
come to mind when you think of a
‘travel writer’ in our country.
17
R Ö PORTAJ-INTERVIE W BAHAR KIZ IL T AN
oğaziçi Üniversitesi’nde Turizm ve Otel
Yöneticiliği okuyor ardından Siyaset Bilimi ve
Uluslararası İlişkiler ile Osmanlı Sosyal Tarihi
yüksek lisans bölümlerinden mezun oluyorsunuz. Hem
tarihe hem de turizme olan ilginiz okul yıllarına mı yoksa
daha mı eskiye dayanıyor?
B
Sanırım hepsi temelde aynı hedefe hizmet ediyor, birbirini
tetikliyor. Üniversitede okurken amacım sadece cep
harçlığımı çıkarmaktı. Aslına bakarsanız geleceği planlanmış
bir hayatım vardı. Okulu bitirdikten sonra babamın yanına
dönecek ve onunla ticaret hayatının içinde olacaktım. Bu
hayata katkısı olacağını düşündüğüm için Viyana Ekonomi
Üniversitesi’nde (Wirtschafts Universitat) işletme üzerine
doktora çalışması bile yaptım. Hayat ne kendinizin ne de
ailenizin planladıklarıyla gelişmiyor, sürprizlerle dolu. Bu
yüzden de çok güzel. Tüm bu koşuşturma içinde birden
anladım ki ben bir ofiste geçirmek istemiyorum hayatımı.
Farklı kültürler ve insanlar tanımak benim için para kazanmak
aracı olmaktan çıkmış ve ben fark etmeden soluk alma
biçimine dönüşmüş. Diğer kültürleri tanımak için turizm
sektöründe olmak yetmiyor. Meraklı olmak tarihi ve bugünü
okumak, durmadan araştırmak da lazım. Babam verdiğim bu
karara ilk başlarda üzüldü ancak zaman içinde hepimiz anladık
ki benim gezgin ruhumun temellerini yine babamın geziye
olan merakı ve çocukluğumdan itibaren ailecek karavanla
yaptığımız seyahatler atmıştı. Bu arada okuduğum bölümler
arasında psikoloji de var. Onun da faydasını ve mesleğime olan
katkısını yadsınamaz bir biçimde gördüğümü itiraf etmeliyim.
Bazı insanların genetik olarak daha keşifçi bir ruha sahip
olduklarını söyleyebilmek mümkün mü?
Şüphesiz. Çünkü keşfetme isteği ve beraberinde getirdiği
keşfetme keyfi aynı zamanda merak, sabır, gözlem ve fark
etme gibi bazı yetenekleri de içinde barındıran bir özellik.
Geliştirilebilir elbette ama insanın nüvesinde bunları taşıması
işe birkaç basamak yukarıdan başlaması anlamına geliyor.
fter studying Tourism and Hotel Management at
Boğaziçi University you received your masters in
Political Science and International Relations and
Ottoman Social History. Does your interest in history
and travel come from your years at school or does it date
even further back?
A
I think they basically serve the same goal; they trigger each other.
My goal while studying at university was to be able to make some
money. In fact, if you look at it, I had a life that was planning
for my future. After finishing school I was going to return and
enter the business world at my father’s side. I thought this would
be a contribution in life so much so that I got my doctorate
degree at the Vienna University of Economics. Life doesn’t follow
your plans, or the plans your family had for you; it is full of
surprises and that makes it really great. Through all this hustle
and bustle I realized that I didn’t want to spend the rest of my
life in an office. Getting to know different cultures and different
people was no longer a source of income for me, it became a way
of life. Being in the tourism sector isn’t enough when exploring
and discovering other cultures. You have to be curious, you have
to know your history and be up to date with what’s going on in
the world and continuously do research. At first my father was a
bit upset about my decision but over time we all realized that the
foundations of my love for travel came from my father’s curiosity
and the family road trips we took when I was a child. Let me
add that I also studied psychology. I must admit that its affect,
contribution, and benefits to my profession are profound.
Can we say that some people genetically have a more
explorative spirit?
Without a doubt. Because the desire to explore, and the
enjoyment that that exploration brings, is a feature that at
the same time includes characteristics like curiosity, patience,
observation and attention. Of course you can work on
improving this, but having these characteristics in your core
gives you an advantage.
Daha önce gitmediğiniz bir yere -eğer varsa tabiiyapacağınız ilk yolculuk öncesinde ne gibi hazırlıklar
yapıyorsunuz?
18
Çok yere gittim ama hala var. Benden önce oralara giden
arkadaşlarım varsa tecrübelerinden yararlanmak büyük keyif.
İnternet en büyük yardımcılarımdan biri ama ben sanırım
içimde klasik bir insan da barındırıyorum. Kitaplar benim
vazgeçilmezim.
Tam olarak kaç ülkeye seyahat ettiniz?
Şimdilik 124. Daha gezecek ve keşfedecek o kadar şey var
ki yeryüzünde. Bu nedenle hayattan öncelikli dileğim sağlık,
gerisini ben hallederim.
Seyahat ettiğiniz yerler arasında sizi en fazla etkileyen yer
neresiydi?
Tek bir yer söylemem imkânsız ama birkaç örnek verebilirim.
Örneğin Avustralya ve Sydney beni ulaştığı çağdaşlık düzeyi ve bu
düzeye ulaşırken doğasını koruyabilmesi ile etkilerken, Hindistan
renkleri ve mistizmi ile büyüledi. En son yaptığım yolculuklardan
Tibet ise bana bambaşka bir bakış açısı ve dünya görüşü sundu.
When you go to a place you’ve never been before, if there is
such a place of course, what kind of preparation do you do
before your trip?
I’ve been to a lot of places but there are still some I haven’t been
to. If I have friends that have been there before, hearing about their
experience is helpful. The internet is a big help but I think there is a
very classic side to me; books are indispensable for me.
How many countries have you traveled to?
At the moment 124. There are still so many more places to travel
to and explore on this earth. That’s why my first wish in life is my
health and I can handle the rest.
Out of the places you traveled to, which location has affected
you the most?
It’s impossible to say just one but I can give you a couple of
examples. Australia and Sydney impressed me with its modernity and
ability to preserve its natural beauty despite this modernity. India
captivated me with its colors and mysticism. One of my most recent
trips was to Tibet and that trip gave me a new perspective and view
of the world.
Asla bir daha gitmem dediğiniz bir yer oldu mu?
Önyargılarım yok. Hiçbir coğrafya ya da kültürün salt iyi veya salt
kötü olmadığını aklımızda bulundurmamız gerek. Keşfetmenin en
güzel yanlarından biri de insana kabullenmeyi, anlama çabasını ve
sabrı da kazandırması. Sadece dünyanın bazı bölgelerine yaşamsal
riskler taşıdığı için gitmem demem ama gitme planımı ertelerim.
Yazarlık yönünüzü kitaplarla da perçinlemiş bir isimsiniz.
Bu zamana kadar yayınlanmış on gezi kitabınız bulunuyor.
Bunlardan biri de İstanbul üzerine yazılmış. Son derece
renkli bir o kadar da kaotik bir şehir olan İstanbul’u, tek
bir kitaba sığdırmakta zorlandınız mı?
İstanbul’u tek bir kitaba sığdırmak mümkün değil. 27 yıldır
profesyonel rehberlik yapıyorum. Buna rağmen
“İstanbul’da girmediğim sokak ya da bilmediğim
sır yok” deme şansına sahip değilim. İstanbul
son derece güzel ve bir o kadar da sofistike bir
kadın. Sırlarının hepsini bir anda vermesini
beklemeyin, sabredin, onunla vakit geçirin.
Kulağınıza fısıldayacağı çok şey olacaktır.
Son olarak yaşadığım keyifli bir şaşkınlığı
sizinle paylaşmak isterim. Şu aralar
üzerinde çalıştığım projelerden biri
Kapalıçarşı. Yaptığım çalışmalar
sırasında, 27 senelik tecrübeme
rağmen hala bilmediğim sokaklar,
hanlar ve hikâyeler olduğunu
gördüm. Tüm bunları kitabımda
toplayacağım ama eminim daha
bilmediğim çok şey var. Bu da
yeni keşifler ve yeni kitap çalışmaları
demek benim için.
Kolomb
iya - Co
lombia
Boğazın tarihini ve yalıları anlattığınız turlar
düzenleniyor. Sürekli yeni yerler keşfeden biri olarak,
bu turlarda aslında daha önceden gördüğünüz ve her
yönüyle tanıdığınız yerleri anlatıyorsunuz. Dinleyenler
için kaçırılmaz bir fırsat olsa da sizin “keşifçi” yönünüze
biraz aykırı gibi sanki, ne dersiniz?
Eğer her turum birbirinin kopyası olsaydı dediğinize
katılırdım. Ancak her tur benim için yeni bir keşif
ve öğrenme süreci. Tur boyunca önünden
geçtiğimiz yerler ve yalılara ait
tarihi özellikler ve hikâyeleri
anlatıyorum. Ancak benim
turlarımı değişik kılan bu
yerler ait bir nevi tarihi
magazin yapmak. İşte tam da
burada öğrenme süreci devreye
giriyor. Benim gibi hayatın
paylaştıkça güzelleştiğine inanan
misafirlerimden bu yalılara ait o
kadar çok yeni hikaye ve anekdot
öğrendim ki bugüne kadar. Tüm
bunlar her turun benim için de yeni
bir heyecan olmasını ve diğer turda
paylaşacağım yeni hikâyeler oluşmasını
sağladı. Kısaca hayat paylaştıkça güzel,
paylaştıkça daha renkli ve heyecanlı.
Dünyaca ünlü isimler Türkiye’ye, özellikle
İstanbul’a adım atar atmaz onlara rehberlik etmesi
için akla gelen ilk isimlerden oluyorsunuz. Bu zamana
kadar rehberlik etmekten en fazla keyif aldığınız isim
hangisiydi?
Aralarında ABD eski Dışişleri Bakanı Colin Powell, İtalya
Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi, Kevin Spacey, Candice
Bergen, Bob Geldof, Steve Tyler, Google’ın CEO’su Eric
Schmidt, Microsoft’un sahibi Paul Allen, Elihe Tahari,
Michael Kors gibi pek çok ünlünün olduğu misafirim oldu.
Gezdirdiğim her isimle ilgili ilginç anılarım var. Ancak beni
Was there somewhere you would refuse to go again?
I have no bias. We can’t think that a destination or culture will be
‘only good’ or ‘only bad’. Another great aspect of exploring is that
it helps people learn acceptance, understanding, and patience. There
are some parts of the world that are risky in terms of immediate
safety and for those place I wouldn’t say I would never go there but I
would postpone my plans.
As a writer you have done really well, evident by the
books you’ve written. You have published 10 travel
books to date. One of these is about Istanbul. Did
you find it hard to fit such a vibrant and chaotic
city as Istanbul into one book?
It is impossible to fit Istanbul into one book. I
have been a professional tour guide for 27 years.
Nevertheless there are streets and secrets in
Istanbul that I have yet to uncover. Istanbul is
a beautiful and sophisticated woman. Don’t
expect her to give up all her secrets at once;
be patient and spend time with her, she has
a lot of things to whisper in your ear. I
would like to share a recent, surprising
experience. One of the projects I am
currently working on is the Grand Bazaar.
During this project, despite my 27-years of experience
I found that there were still streets, stores, and stories that
I didn’t know. I am going to compile all of this in my book but
I’m sure there is still a lot I don’t know. For me this means new
discoveries and new books.
There are tours of the Bosphorus where you talk about its
history and its mansions. As someone who is constantly
exploring new places you are describing places on this tour
that you have seen before and are very familiar with. While
it is an incredible experience for the listener, is it a little
against your ‘explorative’ spirit?
If all of the tours were just copies of each other then I would agree
with you. But for me each tour is a new discovery and learning
Gezerken fotoğraf çekmek en büyük keyfim. Ancak
benim çekmekten mutlu olduğum fotoğraflar; içinde
benim olmadıklarım.
I really enjoy taking photographs while I travel and the
photographs that I enjoy the most are the ones
I’m not in.
19
en çok etkileyen kişilerin başında geçmişte dünyanın en
güçlü insanı seçilen Oprah Winfrey geliyor. Hayatta hiçbir
şeyin tesadüf olmadığının, kolay kolay ve emek harcamadan
bir yerlere gelinemeyeceğinin en büyük kanıtı Oprah.
Aynı zamanda zirveye çıkıp insan yönünün, mütevazılığın
kaybedilmeyeceğinin de örneği. O çok özel bir insan.
20
Artık pek çok kişi, kişisel bloğunda, gezdiği-gördüğü
yerlerin hikayesine yer veriyor. Sizce gezi yazıları yazan
kişilerin “amatör” sıfatından profesyonel tanımlamasına
geçmesi için ne gibi kriterlere uyması gerekir, böyle
kriterler var mıdır?
Sözlüklere baktığınızda “profesyonel” kelimesi için bulacağınız
karşılık aşağı yukarı “bir işi para kazanmak için yapan kimse,
amatör karşıtı” olur. Doğru, profesyonelliğin içinde para
kazanmak var ancak işin içine “başarılı olmak” kriteri de dâhil
olduğunda profesyonelliğin ve amatörlüğüm birbirinin karşıtı
olduklarını düşünmüyorum. Tam tersi içinde amatörlüğü
yani hevesi ve keyfi de barındıran
bir profesyonellik anlayışı benim
için muteber olan. Zaten bu sayede
yaptığınız işten mutlu oluyor ve
dolayısıyla çevrenizdekileri de mutlu
edebiliyorsunuz.
process for me. Throughout the tour I tell the story and history
of places and mansions we pass by. What makes my
tour different is that I make a type of historic magazine
belonging to these places. And this is where the learning
process comes into play. I have learned so many new
stories and anecdotes belonging to these mansions from
my guests who, like me, believe that life is made better
through sharing. All of this creates new excitement for me
on my tours and gives me new stories to share on my next
tours. In short, life is more beautiful when you share; it
becomes more exciting and colorful as you share.
When world-renowned individuals come to Turkey,
especially to Istanbul, you are the first name that
comes to mind to guide them. Who is the person you
enjoyed being a tour guide for the most?
I have had many famous guests like former U.S Secretary
of State Colin Powell, Italian President Carlo Azeglio
Ciampi, Kevin Spacey, Candice Bergen, Bob Geldof, Steve
Tyler, Google’s CEO Eric Schmidt, Microsoft
co-founder Paul Allen, Elihu Tahari,
and Michael Kors. I have interesting
experiences with everyone I’ve showed
around. But the person who impressed me
the most was Oprah Winfrey, who was
selected the world’s most powerful person
in the past. Oprah is the greatest proof
that nothing in life is a coincidence and
that you can’t get anywhere in life without
putting in the effort. She’s also a great
example of someone who has reached the top
without losing her humanity and modesty.
She is very special person.
Now a days a lot of people write about
their travels on their personal blogs.
What criteria would you say travel
writers must follow in order to move
from being known as an ‘amateur’ writer to a
professional one? Are there such criteria?
If you look up the word ‘professional’ the definition
is basically ‘someone who does a job for
money, the opposite of an amateur’. It’s
true that the aspect of money is a part of
professionalism but when you add the aspect of
being ‘successful’ into the mix I don’t think that
professionalism and amateurism are opposites. Quite
the contrary, my sense of professionalism encompasses
midt
Erich Sch
Pa
ul
Ma
rci
an
o
Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi diye sormuyoruz.
Çünkü siz bildiğim kadarıyla okumayı da çok
seviyorsunuz. Seyahat kitaplarını bir kenara koyarsak,
bir şehri ya da ülkeyi belki fonda belki de ön planda,
son derece iyi anlatıyor dediğiniz edebi bir eser var
mı?
Haklısınız, bana “çok okuyan mı yoksa çok gezen mi” diye
sorduklarında “her ikisi de” diye cevap veriyorum. Üstelik
gezmeye başlamadan önce sadece gezi kitapları değil
okunması gereken. Romanlar, küçük öyküler, seyredilen
bir belgesel de gidilecek yer konusunda ve yapılacaklar
listesinin düzenlenmesinde faydalı olabiliyor. Örneğin bir
arkadaşım bir belgeselde gördüğü Sevilla’daki Maria
Luisa Parkı için “ben orada olmalıyım”
deyip yola çıktığını anlatmıştı. Bir
tanıdığımın ise Orhan Pamuk’un
Kar romanı ile Kars’ı keşfe gittiğini
biliyorum.
Bir mekana girdiğiniz zaman, sizi
tanıdıklarında, mekan sahiplerinin
tutumları değişiyor mu, onlar hakkında
yazabileceğinizi düşünüp stres oluyorlar
mı?
Önce şunu belirteyim. Gittiğim her mekânda
faturamı ödeyen biriyim. Yazımı yazarken
kendimi bağlı ya da borçlu hissetmek kadar
zorlayıcı bir şey olamaz diye düşünüyorum. Ben
genelde hayata pozitif bakan biriyim, sanırım bu
yazılarıma da yansıyor ve beğenmediğim bir mekanı
–çok büyük bir kabalık ya da sorun olmadığı süreceyazmak yerine yazmamayı tercih ediyorum. Mekan
sahiplerinin ne düşündüğünü, stres olup olmadıklarını
aslında onlara sormanız gerek ama pek de sanmıyorum.
Ben düşündüklerimi, iyileştirilebilecek noktaları, naçizane
önerilerimi veya katıksız teşekkürlerimi onlarla doğrudan
paylaşıyorum zaten. O nedenle herhangi bir stres
yaşandığını düşünmüyorum.
Son olarak doktor bulmuş hasta misali, en sık
karşılaştığınız sorulardan birini yöneltmek
istiyorum. Hem yaşayanlar hem de ziyaret edenler
için İstanbul’da son zamanlarda “mutlaka gidilmeli”
dediğiniz mekanlar nereler?
Colonie, Naif, Fondue, Vault Hotel, Gram, Roka Pera,
Good Mood, Yeni Lokanta, Zelda Zonk, Rehab, Tahin,
Ferahfeza, Dutlu Maya, İstikamet, Kantin, Mangerie,
Aşşk Cafe, İoki, Moda Pizza, Uzunya, By Steak, Shang.
amateurism, meaning enthusiasm and enjoyment. It is
because of this that you are happy with what you do and can
then make those around you happy.
We’re not going to ask whether someone who reads or travels
would know more because from what I gather you also like to
read. Putting travel books aside, is there a novel or literary
piece that you would say describes a destination, be it a city
or a country, really well?
You’re right, when people ask me “is it someone who reads a lot
or travels a lot” I say “both”. Moreover, before travelling you
shouldn’t
only read travel books. Novels, short stories,
and documentaries can be particularly useful
when planning a trip and making a to-do
list. For example my friend was watching a
documentary and saw the Maria Luisa Park
in Sevilla, decided he had to go there, and
planned his trip. Another acquaintance of
mind went to discover Kars after reading
Orhan Pamuk’s novel Kar.
When you walk into a venue and
get recognized does the attitude of
the owner of the venue change? Do
they think you might write about
their venue and then get stressed
out?
Let me first emphasize that I pay
my check myself at every venue I
go to. I think there is nothing harder
than feeling tied down or like you owe someone
something when trying to write. I generally have a positive
outlook on life and I think this is reflected in my writing. If there
is a venue that I don’t like, as long as there wasn’t a big problem
or situation, instead of writing something bad I prefer not to write
about them at all. Whether or not the owners get stressed out, or
what they’re thinking, you’d have to ask them; but I don’t think
that’s the case. I share with them what I think, points that could
be improved, my humble advice, and my sheer gratitude anyways.
That’s why I don’t think there is any stress.
Lastly, I would like to ask you one of the most common
questions you come across. What are some of the ‘must-see’
venues in Istanbul recently that you would recommend for
both locals and visitors?
Colonie, Naif, Fondue, Vault Hotel, Gram, Roka Pera, Good Mood,
Yeni Lokanta, Zelda Zonk, Rehab, Tahin, Ferahfeza, Dutlu Maya,
İstikamet, Kantin, Mangerie, Aşşk Cafe, İoki, Moda Pizza, Uzunya,
By Steak, and Shang.
21
22
SEYAHAT-TRAVEL
DQ
Yaz
Herkese
Güzel
Yaz tatili güneş, deniz ve kumdan ibaret
değil. Sanatseverlerden maceracılara,
romantiklerden eğlence arayanlara
Türkiye’den ve dünyadan herkese hitap eden
en güzel yaz tatili önerileri.
Summer is great
for everyone
Summer vacation isn’t just about the sun,
sea, and sand. Here are the best summer
vacation recommendations for everyone
from art lovers, to adventurers, to romantic
travelers and entertainment seekers from
Turkey and around the world.
YAZI – BY E L İ F E RE N AL T INARIK
Sportiflere For Sports Enthusiasts
Rio de Janeiro
Yağmur ormanlarıyla efsanevi Copacabana ve Ipanema plajlarını ağırlayan koyların arasında yer
alan Rio de Janerio, dünyanın en renkli şehirlerinden. Yüksek enerjisiyle ve ünlü karnavalıyla
gezginleri büyüleyen Rio de Janerio’ya gitmek için bu yaz bir sebebiniz daha var. Brezilya’nın
kültür başkenti 12 Haziran-13 Temmuz arasında FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapıyor.
Kupa finali ünlü Maracanã Stadyumu’nda oynanıyor. Her ne kadar o tarihlerde güney yarımküre
yazı yaşamasa da Rio’nun ılıman havası sayesinde şehri doya doya gezmek mümkün. Futbol aşkına
gidilse de Rio’da yapılası çok şey var. En başta üzerindeki Kurtarıcı İsa heykeliyle tüm şehre
hakim Corcovado Dağı’ndan Rio’yu izlemek var.
With its lush rain forests and the legendary Copacabana and Ipanema beaches, Rio de Janerio is one of the
world’s most vibrant cities. Rio de Janeiro enchants travelers with its high energy and famous carnivals, and
this summer there’s another reason to go. Brazil’s culture capital will host the FIFA World Cup between June
12th and July 13th. The cup final will be played at the famous Maracanã Stadium. Although the southern
hemisphere isn’t experiencing summer at that time, thanks to Rio’s temperate weather you can immerse
yourself in the city and fully enjoy it. Even if you’re going to Rio for the love of football, there is still a lot
to do in the city. First and foremost being a visit to the statue of Christ the Redeemer, which is located on the
Corcovado Mountain, overlooking the city of Rio.
23
Maceraperestlere For Adventure Travelers
Sri Lanka
24
Sri Lanka çeyrek asırdan fazla süren iç savaşın ve 2004’teki tsunaminin dramatik etkilerini
üzerinden attı ve son yıllarda gezginlerin gözde destinasyonları arasında girdi. Dünya
üzerinde farklı heyecanları bir arada tadabileceğiniz az sayıdaki ülkeden biri Sri Lanka. Hint
Okyanusu’na açılan güzel kumsalları, yağmur ormanları ve fillerle dolu milli parklarıyla
Sri Lanka her zevke hitap etse de özellikle adrenalin tutkunu gezginler burada kendilerini
buluyorlar. Sri Lanka’da tam sekiz tane UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi başarmış
bölge var. Geçmişi beşinci yüzyıla dek uzanan antik şehir Sigiriya geniş ve kayalık bir bölge
üstüne inşa edilmiş. Pinnawela Fil Yetimhanesi sürüleri tarafından terk edilmiş fillere ev
sahipliği yapıyor. Burası dünyanın ilk ve tek fil yetimhanesi. Minneriya Milli Parkı leopar
gözlemlemek ve fillerin göçünü izlemek isteyen gezginlerin uğrak noktası. Ülkenin güney
kıyıları dünya üzerinde mavi balinaların en iyi gözlemlenebildiği noktalardan.
Sri Lanka has overcome its more than a quarter century long civil war and the devastating impacts of the
2004 tsunami and has become a favorite destination in recent years. Sri Lanka is one of the world’s few
countries where you can enjoy a combination of different excitements. With it’s sandy beaches stretching out
to the Indian Ocean, rain forests, and national parks filled with elephants, Sri Lanka is a destination to
satisfy all tastes. However adrenalin enthusiasts in particular are finding themselves at this destination. There
are a total of 8 UNESCO World Heritage Sites in Sri Lanka. The ancient city of Sigiriya dates back to the
5th century and was built on top of a wide and rocky region. The Pinnawela Elephant Orphanage takes care
of elephants that were abandoned by their herds. This is the world’s first and only elephant orphanage. The
Minneriya National Park is a great place for travelers who want to observe leopards and watch the migration
of elephants. The country’s southern coast is one of the best spots in the world to observe blue whales.
25
Romantiklere For Romantics
Kapadokya - Cappadocia
Kapadokya’ya aşık olmamak, Kapadokya’da
aşık olmamak mümkün değil. Peribacaları, kaya
kiliseleri ve yeraltı şehirleri ile Kapadokya, dünyada
eşi benzeri olmayan bir coğrafya. Büyüleyici
Göreme Açık Hava Müzesi, UNESCO Dünya
Kültür Mirası Listesi’nde. Müzede kayalara
oyulmuş çok sayıda manastır, keşiş yemekhanesi,
mezar odası ve mahzen bulunuyor. 4 ile 13.
yüzyıllar arasında yoğun bir manastır hayatının
yaşandığı bölgede Kızlar ve Erkekler Manastırı,
Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara
Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı
Kilise, Tokalı Kilise bulunuyor. Kapadokya’da
doğa yürüyüşlerine, bisiklet turlarına, eşek veya
at sırtında vadi gezilerine katılabilir, yüksek
kayaların üstüne kurulmuş kilise ve dehlizleri
keşfedebilirsiniz. Avanos’taki ünlü seramik
atölyelerinden birine uğrayıp ustaların yardımıyla
çömlek yapmayı deneyebilirsiniz.
It’s impossible not to fall in love with Cappadocia and
be in love at Cappadocia. With it’s fairy chimneys,
rock churches, and underground cities, Cappadocia
has a unique geography not present in any other
part of the world. The fascinating Göreme Open Air
Museum a UNESCO World Heritage Site. The museum
features numerous monasteries, monks’ refectory, burial
chambers, and cellars carved into the rock. The region,
which had a strong monastic presence between the
4th and 13th centuries, features the Boys and Girls
Monastery, the St. Basil’s Church, the Apple Church,
the Church of Saint Barbara, the Snake Church, the
Dark Church, the Church with Sandals, and the Church
of the Buckle. In Cappadocia, you can take a nature
walk, go on a bike tour, explore the valley on horseback,
or donkey, and explore the cloisters and churches built
high on the rocks. You can visit one of the famous
ceramic workshops in Avanos and make pottery with the
help of the experts.
Nerede Kalınır? - Where to stay?
DEDEMAN KAPADOKYA Etkileyici kaya oluşumlarının oluşturduğu mağaralar
ve eşsiz tarihi yapıları barındıran manzarasına ek olarak, Türk hamamı, fitness
merkezi, sağlık kulübü, kapalı ve açık havuzları ile konforlu konaklamanın tüm
donanımlarını misafirlerine sunuyor. Ürgüp Yolu 2. Km, Nevşehir/(0384) 213 99 00.
DEDEMAN KAPADOKYA In addition to great views of impressive caves created
by rock formations and unique historic buildings, the Dedeman Kapadokya offers
its guests all amenities needed for a comfortable stay including a Turkish bath,
fitness center, health club, and indoor and outdoor pools. Ürgüp Yolu 2. Km,
Nevşehir/(0384) 213 99 00.
26
Sanatseverlere For Art Lovers
Floransa - Florence
Bu küçük İtalyan şehrinin gezginleri mıknatıs gibi çekmesinin elbette bir nedeni var; Floransa,
İtalyan Rönesansı’nın doğduğu yer. Rönesans sanatının bir milyonu aşkın eserine ev sahipliği
yapıyor. Michelangelo’nın ‘Davut’ heykeli, Boticelli’nin ‘Venüs’ün Doğuşu’ tablosu bu
eserlerden sadece ikisi. Santa Maria Novella, San Miniato al Monte, Santa Maria del Carmine
gibi sanat dolu kilise ve katedralleri, Palazzo Medici-Ricardi, Palazzo Pitti, Palazzo Strozzi
gibi etkileyici müzeleri ile günlerce gezseniz de doyamayacağınız bir şehir Floransa. Rönesans
sanatını sevenler için özellikle Uffizi Gallery, tam anlamıyla cennet. Boticellli, Michelangelo,
Raphael’in ünlü eserlerini Uffizi’de görebilirsiniz. İhtişamlı Boboli Bahçeleri’nin içinde yer
alan 1776’da kurulmuş Kaffeehaus’ta bir kahve içip şehri izlemeyi ve güzel restoranlarda
Toskana mutfağının geleneksel yemeklerini tatmayı ihmal etmeyin. Floransa aynı zamanda
Gucci, Pucci, Roberto Cavalli, Ferragamo gibi global İtalyan moda evlerinin de doğum yeri.
There certainly is a magnet drawing travelers to this small Italian town; Florence is the birthplace of the
Italian Renaissance. The Renaissance is home to over one million pieces of art. Michelangelo’s ‘David’ and
Botticelli’s ‘the Birth of Venus’ are only two of these masterpieces. With its art-filled churches and cathedrals
like the Santa Maria Novella, the San Miniato al Monte, and the Santa Maria del Carmine, and impressive
museums like the Palazzo Medici-Ricardi, the Palazzo Pitti, and Palazzo Strozzi, Florence is a city that
you could wander around for days and still want to explore more. The Uffizi Gallery is literally paradise
especially for Renaissance art lovers. You can admire Boticelli, Michelangelo, and Raphael’s masterpieces
at Uffizi. Make sure to enjoy some coffee and watch the city at the Kaffeehaus, which dates back to 1776,
located within the magnificent Boboli Gardens, and enjoy delicious traditional Tuscan dishes at the city’s fine
restaurants. Florence is also the birthplace of such global Italian fashion houses like Gucci, Pucci, Roberto
Cavalli, and Ferragamo.
Eğlence Arayanlara Entertainment Seekers
Berlin
Berlin gece hayatı, çeşitliliğiyle tüm dünya çapında haklı bir üne sahip. Eğlencenin hiç
bitmediği kulüpler, eski usül pub’lar, zengin kavlarıyla şarap barları, her daim sürprizli etkinlik
takvimiyle gece yaşayanların favori şehri, kuşkusuz Berlin. Her gece kapısında binlerce kişinin
kuyruk oluşturduğu elektronik müzik mabedi Berghain’a girmek çok zor, ama girebilenler
hayatlarının eğlencesini yaşıyorlar. Adını ünlü Alman fotoğrafçı Helmut Newton’dan alan
Newton Bar, zarif bir kokteyl barı. Quentin Tarantino’nun ‘Inglorius Bastards’ filmine set
olan Clärchens Ballhaus, caz, swing ve soul müzikten hoşlananlar için her gece ayrı bir şölen
sunuyor. 1837’de kurulan Prater, şehrin en eski bira bahçesi. Çeşit çeşit biranın yanında
Alman mutfağının geleneksel yemekleri sunuluyor.
The nightlife in Berlin is so diverse that it lives up to its worldwide reputation. With old-fashioned pubs,
clubs where the fun never stops, wine bars with rich cellars, an events calendar filled with surprising events,
Berlin is undoubtedly the favorite city for those who live for the night. It’s really hard to get into electronic
music’s temple Berghain, which has thousands of people in line trying every night, but the lucky ones who
do get in have the experience of a lifetime. The Newton Bar, which got its name from the famous German
photographer Helmut Newton, is an elegant cocktail bar. Clärchens Ballhaus, which was a set location for
Quentin Tarantino’s film ‘Inglorious Bastards’, offers a different feast every night for lovers of jazz, swing,
and soul music. Established in 1837, Prater is the city’s oldest beer garden. In addition to a wide variety of
beers, this venue also serves traditional German cuisine.
27
28
Nerede Kalınır? - Where to stay?
DEDEMAN GAZİANTEP HOTEL & CONVENTION CENTER
Gurmelerin vazgeçemediği zengin bir mutfağa sahip Anadolu’nun en büyük
şehirlerinden biri olan Gaziantep’te bulunan Dedeman Gaziantep, iş ve gezi amaçlı
seyahat eden misafirlerine konaklama ve toplantı imkanları sunuyor. 186 odaya
sahip Dedeman Gaziantep’in orijinal tasarımlı avlu girişi ve Anadolu’nun 6000 yıllık
tarihindeki her döneminin eşsiz dokusundan ilham alınarak yapılan çini mozaikler
ve tasvirler misafirlerin ilgisini çekiyor. Nesimi Mahallesi Gaziantep Caddesi 160,
Aktoprak-Gaziantep/ (0342) 211 66 00
DEDEMAN GAZIANTEP HOTEL & CONVENTION CENTER
With a rich culinary kitchen that food-lovers can’t resist, the Dedeman Gaziantep,
located in one of Anatolia’s largest cities, provides business and leisure travelers
with comfortable accommodation options and meeting facilities. The 186-room
Dedeman Gaziantep captivates guests with its originally designed courtyard and
tile mosaics and descriptions inspired by unique items cover different periods of
Anatolia’s 6,000-year history. Nesimi Mahallesi Gaziantep Caddesi 160,
Aktoprak Gaziantep/(0342) 211 66 00
Gurmelere For food lovers
Gaziantep
Kebabı ve baklavasıyla Gaziantep lezzet tutkunlarının mutlaka ziyaret etmesi gereken bir şehir.
Komagene’den Osmanlı’ya kadar pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Gaziantep’in renkli
geçmişi mutfağına da yansıyor. Antep’in önemli lezzetlerinden olan ve özellikle kahvaltılarda
kaymak ve Antep fıstığı ile birlikte sunulan katmerin en iyi adresleri Orkide Pastanesi ve
Katmerci Zekeriya Usta. Gaziantep’i Gaziantep yapan kebapları denemek içinse Kebapçı
Halil Usta’nın, Çavuşoğlu’nun, Nostalji Antep Sofrası’nın yolunu tutabilirsiniz. Etlerinin
lezzetiyle bilinen İmam Çağdaş, baklava denildiğinde de ilk akla gelen isim. Gaziantep, sadece
güzel yemekten ibaret bir deneyim değil elbette. Sekiz bin yıllık tarihi şehri dev bir müzeye
dönüştürmüş. Türkiye’nin ilk cam eserleri müzesi Medusa’da Hitit döneminden kalma 4 bin
yıllık oyuncaklar sergileniyor. Bayazhan Kent Müzesi’nde şehrin kültürüne dair eserler, objeler
sergileniyor. Gaziantep Kalesi, Zeugma Mozaik Müzesi, Ali Nacar Camii, Naib Hamamı,
Gümrük Hanı, Zincirli Bedesten, Tahmis Kahvesi, Almacı Pazarı ve Bakırcılar Çarşısı mutlaka
görülmesi gereken yerler arasında.
With its kebab and baklava, Gaziantep is a flavor-filled city food lovers must visit. Gaziantep has hosted
many different civilizations throughout time and this vibrant history is reflected in its cuisine. To taste one
of Antep’s most important flavors, which is very popular during breakfast with clotted cream and pistachios,
katmer (made from dough), head to Orkide Pastanesi and Katmerci Zekeriya Usta. For the kebabs that make
Gaziantep Gaziantep head to Kebapçı Halil Usta, Çavuşoğlu, and Nostalji Antep Sofrası. Known for their
delicious meats İmam Çağdaş is the first place that comes to mind when you say baklava. Of course Gaziantep
isn’t only about delicious food. The 8,000-year-old city has turned into a giant, open-air museum. Turkey’s
first glass works museum, the Medusa Glass Artifacts Museum, displays 4,000-year-old objects dating back
to the Hittite era. The Bayazhan City Museum features the city’s cultural artifacts and objects on display. The Gaziantep Castle, Zeugma Mosaic Museum, Ali Nacar Mosque, Naib Hamam, Gümrük Inn, Zincirli
Bedesten, Tahmis Kahvesi (Café), Almacı Bazaar ve Bakırcılar Bazaar are among the must-see places.
DEDEMAN PARK GAZİANTEP
Gaziantep’te Dedeman konforunu yaşayabileceğiniz bir diğer
adres Dedeman Park Gaziantep’tir. Son derece merkezi
konumuyla kentin önemli toplantı, yeme & içme ve etkinlik
merkezlerinden biri olan, Dedeman kalitesini ve kültürünü
yansıtan otel, sade ve rahat bir bakışla konfor odaklı bir
deneyim sunuyor. Mücahitler Mahallesi 9. Sokak No: 30
Şehitkamil- Gaziantep / (342) 211 84 44.
DEDEMAN PARK GAZİANTEP
Another address where you can enjoy the Dedeman comfort
in Gaziantep is Dedeman Park Gaziantep. With its central
location, the hotel is one of the most important venues of
the city for meetings, dining and events reflecting Dedeman
quality and culture while offering a simplicity and comfort
based experience. Mücahitler Mahallesi 9. Sokak No: 30
Şehitkamil- Gaziantep / (342) 211 84 44.
29
DQ
30
YEMEK-FOOD
Dedeman konforuyla,
gurme lezzetler odanızda...
Dedeman Bostancı’nın deneyimli şefi Abdullah Çelik ve yetenekli ekibinin
elinden çıkan lezzetler, hem sunum hem de tat olarak şehrin en şık
restoranlarına yakışır kalitede. İşte salatadan makarnaya, somondan
dana antrikota odanıza sunulan, iştah kabartan tabaklar…
With Dedeman comfort, gourmet
delicacies are in your room…
Dedeman Bostancı’s experienced executive chef Abdullah Çelik and his talented team create
delicious dishes stylish in both taste and presentation. Here are some of the mouth-watering
dishes served to your room, from salads to pasta, to salmon and beef entrecote...
31
Nisuaz Salatası / Niçoise Salad
Dilerseniz tek ve hafif bir öğün, dilerseniz ana yemeğinize
tamamlayıcı olarak tercih edebileceğiniz klasik Fransız
salatası olan Nisuaz, ton balığı, akdeniz yeşillikleri, kırmızı
soğan, taze fasulye, mısır, yumurta, patates ve domatesten
oluşan zengin bir içeriğe sahip. Bu lezzetli salata sebzeli sirke
sosla servis ediliyor.
The classic French dish Niçoise, which can be preferred as a
single light meal or one that will complement your main dish,
is made with tuna, Mediterranean greens, red onions, green
beans, corn, eggs, potatoes, tomatoes and vegetable vinegar
sauce.
Favori Dörtlü / Favorite Four
Odada tv ve maç keyfine eşlik edecek ideal birleşim:
Barbekü soslu tavuk kanadı, kuzu şiş, kızarmış soğan
halkaları, mozzarella peynirli ‘jalapeño’ biberinden oluşan
küçük atıştırmalıklar tabağı.
An ideal combination while watching a game in your room,
this small plate of snacks includes BBQ sauce chicken wings,
lamb skewers, fried onion rings, and mozzarella cheese
‘jalapeño’ peppers.
Balık & Patates / Fish & Chips
32
İngiltere’de balık & patates yediniz ve tadı damağınızda mı
kaldı? O tadı tekrar arıyorsanız ya da ilk defa keşfetmeye
hazırsanız, taze balıktan yapılan, tartar, malt sirke ve
yeşillikler ile sunulan bu lezzeti mutlaka tatmalısınız.
Have you ever had fish & chips in England and craved more?
If you’re looking for that taste again or are ready to try it for
the first time make sure to try this dish made with fresh fish,
tartar, and served with malt vinegar and greens.
Pastırmalı Kadayıf Böreği /
Pastry Shreds with Pastrami Mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden biri olan fesleğenli
domates sos ve naneli yoğurt sos ile servis edilen pastırmalı
kadayıf böreği, şefin modern ve yenilikçi Türk mutfağına
getirdiği yorumun, eşsiz bir örneği.
Another must-try dish is the pastry shreds with pastrami served
with a basil tomato sauce and a mint yogurt sauce; a unique
example of the chef’s modern and innovative interpretation of
Turkish cuisine.
Kendi Makarna Tabağınız /
Your Own Pasta Dish
Bir tabakta öğününü tamamlamak isteyenlerin eşsiz seçimi
makarnalar, yanında sunulan soslar ve garnitürlerle keyifli
bir İtalya esintisi yaşatıyor. Pesto soslu ve ızgara karidesli
sunulan enfes tagliatelle yerine, dilerseniz makarnanızı,
sosunuzu ve garnitürünüzü kendiniz seçebiliyor,
hayalinizdeki makarnayı da yaratabiliyorsunuz.
33
Those who want a filling meal, this unique selection of pastas
served with sauces and garnishes will satisfy your appetite
while providing a pleasant Italian atmosphere. Instead of the
delicious grilled shrimp pesto tagliatelle you can choose your
own pasta, sauce, and garnish, and create the pasta of your
dreams.
Somon ‘Sous-Vide’ /
‘Sous-vide’ Cooked
Yeni post modern pişirme tekniği sous vide ile yapılan
kılçıksız fileto balığınızın bütün aromalarının tadını
alabilirisiniz. Son derece yumuşak olan balık, Uzak Doğu
pirinç makarnası ve tatlı acı sos ile birlikte sunuluyor.
Using the new post-modern sous vide cooking technique, the
boneless fillet fish retains its entire flavor. The extremely soft
fish is served with Far East rice noodles and sweet chili sauce.
Izgara Dana Antrikot /
Grilled Beef Entrecote 34
Taze baharatlar ile dinlendirilmiş, sote sebzeler ve ‘demiglace’ sos ile sunulan dana etine bir de şefin eşsiz tarifi olan
buğday risotto eşlik ediyor. The delicious beef marinated with fresh herbs, served with
sautéed vegetables and ‘demi-glace’ sauce is accompanied by
the chef’s unique wheat risotto.
Siyah-Beyaz Çikolata Mus /
Black-White Chocolate Mousse Çikolatadan vazgeçemeyenler için tavsiyemiz; iki farklı
çikolatadan üretilen mus olacaktır.
Our recommendation for chocolate-lovers is the mousse made
from two different chocolates.
Vanilyalı Cheesecake /
Vanilla Cheesecake
Ahududu sosla servis edilen taze ev yapımı cheesecake,
hafif ve keyifli bir tatlı. Served with a raspberry sauce, this fresh homemade cheesecake is
a light and delicious dessert.
35
DQ
36
KENT-CITY
Denizli:
Batı Anadolu’nun Gizli Mücevheri
Pek çok kişinin “bir gün mutlaka gidilecek” listesinde
yer alan Denizli’yi ziyaret etmeniz için bugün her
zamankinden daha çok sebebiniz var.
37
Denizli: Western
Anatolia’s
Hidden Jewel
Today there are even more
reasons than ever to visit Denizli, a
destination on many of our ‘mustvisit places’ list.
YAZI-BY
ALTUĞ KANTAR
T
ürkiye’de hak ettiği ilgiyi en az gören şehrin Denizli
olduğunu söylesek ne kadar abartmış oluruz? Cevap
veriyoruz: Çok az. İç Batı Anadolu’nun bu büyük
şehri, sıradan bir tekstil kenti olmaktan çok öte. Şehir
merkezinin hemen çevresine yayılmış Pamukkale, Hierapolis,
Laodikeia ve Afrodisias gibi üst düzey turizm noktaları ile
Denizli, kendisine adanmış bir tatili mutlaka hak ediyor.
enizli is a city in Turkey that hasn’t received the
attention it deserves. This large city in Western
Anatolia is much more than just an ordinary
textile city. With such high-end tourism destinations like
Pamukkale, Hierapolis, Laodicea and Aphrodisias scattered
around the city center, Denizli is a city that deserves a
holiday dedicated solely to it.
D
Pamukkale
Denizli deyince akla ilk Pamukkale, Pamukkale denilince
de bembeyaz travertenler geliyor. Bölgedeki kalsiyum oksit
içeren ırmağının sularının nasıl böyle bir yeryüzü şekli
oluşturduğuna dair açıklamalar, travertenleri gördüğünüz an
bir kulağınızdan giriyor, diğer kulağınızdan çıkıyor istemsiz
olarak. Birbiri üzerinde kat kat yükselen beyaz havuzlar,
aşağıdan bakınca kelimenin tam anlamıyla pamukla inşa edilmiş
bir kale gibi duruyor. Güneş beyaz travertenlerden yansırken
kendinizi bir anlığına başka bir gezegenin yüzeyine bakmakta
olduğunuza inandırmak çok kolay, zira insanın kendini içinde
bulduğu manzara kesinlikle bu dünyadakilere benzemiyor.
Hâlâ ikna olmadıysanız, güneş alçalmaya başladığında, akşam
sakinliğindeki havuzların her birinin yüzeyi dev bir aynaya
dönüştüğünde dünyanın gerçekten sayılı noktalarından birinde
olduğunuzu kesinlikle hissedeceksiniz. Travertenlerin güzelliği,
bir ara koruyucu önlemlerin çok sayıda ziyaretçinin yıpratıcılığı
ile başa çıkamamasından dolayı başına bela olma noktasına
gelse de, günümüzde artan bilinç ve katılaşan kurallar,
Pamukkale’nin geleceğini güvence altına aldı.
When you think of Denizli the first thing that comes to
mind is Pamukkale and when you think of Pamukkale,
the first thing that comes to mind is its white travertines.
Explanations as to how the calcium oxide waters of the river
have created the magical shapes of the travertines in the
region goes in one ear and out the other the moment you
lay eyes on them. The white pools all layered up on top of
one another look like a castle made of cotton from below.
When the sun reflects off the surface of the white travertines
you might, for a moment, think you’re on the surface of a
different planet because the landscape of this region is out of
this world. If you’re still not convinced, when the sun begins
to set, the quiet evening renders the pools still, converting
them into giant mirror surfaces; it is then that you will
truly feel how unique this destination is in the world.
Although the beauty of the travertines were on the verge of
being polluted, unable to cope with the wear from the large
amount of visitors, increased awareness and stricter rules have
secured Pamukkale’s future.
Pamukkale’deki travertenlerin benzersizliği yetmezmiş gibi
bir de hemen yanına istisnai bir antik şehir olan Hierapolis
konduruluvermiş. Tarih boyunca depremlerle yıkılıp yeniden
yapılan kentin son halini Romalılar, MS 2. yüzyılda kurmuş.
Şehrin 12 bin kişilik amfitiyatrosu ve nekropolis gibi bölümleri
özellikle iyi korunmuş, ancak Hierapolis ziyaretinizi unutulmaz
kılacak şey kesinlikle kentin antik havuzu. Zamanında
kaplıcalarıyla ünlü olan kent, şık ve büyük bir havuza sahipmiş.
Restore edilen ve hala orijinal mermer sütunlara sahip olan
havuzu bugün de kullanmak mümkün. Dünyanın muhtemelen
en istisnai havuzlarından biri olan antik havuzda ister yüzün,
ister sadece içinde ılık sularının tadını çıkarın, suya batmış
Roma sütunlarının arasında geçireceğiniz dakikaları hayatınız
boyunca unutmayacağınız kesin. Travertenlerin hemen yanında
yer alan şehir kesinlikle bir ziyareti hak ediyor (mayonuzu
unutmayın!).
Hierapolis
As if the unique beauty of Pamukkale’s travertines wasn’t
enough, the exceptional ancient city of Hierapolis is perched
right next to it. Constantly rebuilt throughout time due
to destruction by earthquakes, the final version of the city
was founded by the Romans in 2nd century AD. The city’s
12,000-person amphitheater and necropolis were particularly
well preserved, but the most unforgettable part of your visit
to Hierapolis will be the city’s ancient pool. Famous for its
spas, this city featured a fancy and large pool. The pool,
which has been restored and still features the original marble
columns, is in use today. Enjoy a swim in what is probably
the world’s oldest pool or just enjoy the warms waters of such
an extraordinary ancient structure; swimming around the
submerged Roman columns will be an unforgettable experience.
Located right next to the travertines, this city definitely
deserves a visit; just don’t forget your bathing suit!
39
40
Hani bazı turistik noktalar veya antik şehirler vardır; rehberlerde,
dergilerde, çeşitli yazılarda öve öve bitirilemez, fakat gidip
gördüğünüzde sonuç tam bir hayal kırıklığı olur. Afrodisias
bunun tam tersi. Şurası kesin ki eğer Afrodisias İstanbul’a veya
deniz kıyısındaki tatil beldelerinden birine daha yakın olsaydı,
Türkiye’nin hem yabancı, hem de yerli turistler tarafından en çok
ziyaret edilen birkaç noktasından biri olurdu. Hatta biraz daha
ileri giderek şunu söyleyebiliriz; biz bu satırlarda Afrodisias’a ne
kadar methiyeler düzsek de adımınızı bu antik şehre attığınızda,
Tetrapylon’un önünden geçtiğinizde etkilenmemeniz mümkün
değil.
Efes’i düşünün, turist kalabalıklarını çıkarın. Elinizde Afrodisias
kalıyor. Ara Güler’in ısrarı ve Prof. Kenan Erim’in çabaları
sonucu 1960’larda tekrar keşfedilen Afrodisias, tüm Türkiye’nin,
hatta Akdeniz havzasının, dolayısıyla dünyanın en komple antik
şehirlerinden biri. 10 bin kişilik tiyatroyu, bir zamanlar gladyatör
dövüşlerinin yapıldığı 30 bin kişilik stadyumu, akropolü,
hamamları gözünüzde bir canlandırın. Bir de bunların güzellik
tanrıçası Afrodit’e adanmış bir şehrin, adının hakkını verecek
bir estetik anlayışıyla yapıldığını düşünün. 14 sütunu kalmış
Afrodit Tapınağı ve aradan geçen binlerce yıla rağmen hâlâ ilk
Aphrodisias
You know how there are some tourist spots or ancient cities
that are praised in guides, magazines, and the like, but when
you actually go there it’s a total let down? Aphrodisias is the
exact opposite of this. If Aphrodisias was located in Istanbul or
closer to one of the seaside resort towns, it would certainly be
Turkey’s most visited destinations by both Turkish and foreign
tourists. In fact we can say with certainty, that regardless of
how much we praise it in this text, you will certainly be in
awe when you step foot in Aphrodisias and walk in front of the
tetrapylon.
Think of Ephesus without the crowds of tourists and you
have Aphrodisias. Rediscovered in the 1960’s thanks to Ara
Güler and Prof. Kenan Erim, Aphrodisias is the one of the
most complete ancient cities in all of Turkey, even in all of
the Mediterranean Basin – and hence the world. Picture a
10,000-person theater, a 30,000-person stadium that once
hosted gladiator fights, an acropolis, and baths. This city was
dedicated to the goddess of beauty, Aphrodite, so consider the
aesthetic beauty it encompasses to be worthy of such a name.
There are 14 columns remaining of the Temple of Aphrodite
and despite the intervening thousands of years structures like
41
Afrodisias, tüm Türkiye’nin, hatta Akdeniz havzasının, dolayısıyla
dünyanın en komple antik şehirlerinden biri.
Aphrodisias is the one of the most complete ancient cities in all of
Turkey, even in all of the Mediterranean Basin – and hence the world.
42
günkü kadar etkileyici olan Tetrapylon gibi istisnai yapıları da
ekleyin. Ortaya Yunanistan’dakileri bile kıskandıracak bir antik
kent çıkıyor. Afrodisias’ın bir diğer özelliği ise, denizden ve diğer
Yunan şehirlerinden izole olması sebebiyle, Anadolu kültürüyle
karışmış bir kültüre sahip olması. Örneğin güzellik tanrıçası
Afrodit, burada Anadolu’nun ana tanrıçası Kibele ile birleşmiş ve
bereketi sembolize eden bir figür haline gelmiş.
Uzun lafın kısası, muhtemelen çocukluğunuzdan beri gördüğünüz
Pamukkale kartpostalları sayesinde “Bir gün kesinlikle gideceğim”
dediğiniz Denizli, birkaç gününüzü kesinlikle hak eden bir
şehrimiz. Yani kesinlikle konaklamak şart. Konaklama içinse tarihi
dokunun olduğu kadar aynı zamanda modern ticaret yollarının
da kesiştiği bir mevkide yer alan Dedeman Park Denizli’yi
tercih edebilirsiniz.Gezilecekler listenizde yer alan pek çok
yere son derece yakın bir konumda olan otele, havaalanından
araç ile sadece 30 dakikada ulaşabilirsiniz. Geleneksel Dedeman
misafirperverliğiyle, Denizli ziyaretinize konforu da eklemeyi
ihmal etmeyin deriz!
the Tetrapylon are just as impressive as the day they were
erected. This ancient city is so mesmerizing it rivals those
in Greece. Another unique feature of Aphrodisias is that due
to its location isolated from the sea and other Greek cities,
its culture was intertwined with the culture of Anatolia. For
example, the goddess of beauty, Aphrodite, came together
with the mother goddess Cybele here and became a figure
symbolizing fertility.
Long story short, thanks the postcards of Pamukkale you
probably grew up with that had you saying ‘one day I will
definitely visit this place’, Denizli is a city the deserves a
couple of days to explore. In other words staying here is a
must, and for accommodation you can choose Dedeman Park
Denizli that is located at the crossroads of modern trade
routes and historic grounds. Close to all major sightseeing
locations in your list the hotel is only 30 minutes’ drive from
the airport. With the traditional Dedeman hospitality we
recommend you to add comfort to your Denizli visit. Dedeman’s hotel
in Kazakhstan,
the Dedeman
Oskemen Tavros
has opened
43
Dedeman’ın Kazakistan’daki oteli
Dedeman Oskemen Tavros Açıldı
urtdışında büyüme hedefleri çerçevesinde Dedeman Grubu;
Kazakistan’ın hızla gelişen ticaret şehri Oskemen’in ilk 5
yıldızlı oteli Dedeman Oskemen Tavros’u hizmete açtı.
Kazakistan’ın önemli madencilik ve taşımacılık merkezi olan
Oskemen’in uluslararası standartlardaki ilk oteli Dedeman Oskemen
Tavros, İrtiş Nehri kenarında ve şehir merkezinde yer alıyor.
Dedeman Oskemen Tavros’ta; nehir manzaralı 55 Standart, 64
Deluxe, 5 Apart, 8 Suit ve Kral Dairesi olmak üzere toplam 133 oda
bulunuyor. Otelde gün boyu değişik lezzetlerin sunulduğu muhteşem
Altay Dağları ve İrtiş Nehri manzaralı Opera Cafe, Lobby Lounge
& Bar, toplantı ve davet organizasyonları için düşünülmüş modern
donanımlı salonlar mevcut. Fitness ve Spa Merkezi bünyesinde ise
güzellik salonu, Türk hamamı, sauna, masaj terapileri ve pilates
salonu bulunuyor.
Y
ithin the framework of targeting growth internationally, the
Dedeman Group has opened the first 5-star hotel in Oskemen,
an important city in commerce and industry in Kazakhstan,
the Dedeman Oskemen Tavros. Located on the edge of the Irtysh River
in the city center, the Dedeman Oskemen Tavros is the first hotel of
international standards in Oskemen, Kazakhstan’s most important mining
and transportation center. There are a total of 133 rooms at the Dedeman
Oskemen Tavros including 55 standard rooms with a view of the Irtysh
River, 64 Deluxe, 5 Apart, 8 Suites, and a Presidential Suite. The hotel’s
dining options, the Opera Café, Lobby Lounge & Bar, and halls ideal
for meetings and events equipped with modern amenities, feature various
delicacies served throughout the day and spectacular views of the Altai
Mountains and the Irtysh River. The Fitness and Spa Center features a
beauty salon, Turkish hamam, sauna, massage therapy, and Pilates rooms.
W
Oskemen Hakkında - About Oskemen
Oskemen Altay Dağları’nın eteklerinde, Ulba ve İrtiş nehirlerinin kesiştiği noktada yer alıyor. 1720’de bir Rus kalesi
olarak kuruldu. Zamanla Rusya’nın Moğolistan ve Çin ile yaptığı ticaretin merkezi durumuna geldi. Altay Dağları’ndaki
madenlere giden yol üzerinde yer alması önemini daha da artırdı. Oskemen Kazakistan’ın başlıca demir dışı metal sanayi
merkezlerinden biridir. Şehir Sovyetler Birliği döneminde önemli bir maden ve metalürji merkezi haline geldi. Bugün pek
çok uluslararası yatırımcının yatırım yapmayı planladığı Orta Asya kentlerinden biridir.
Oskemen is situated at the foothills of the Altai Mountains, where the Ulba and Irtysh Rivers intersect. In 1720 it was
founded as a Russian fortress and in time became the center for Russia’s trade with Mongolia and China. Its location on
the mining roads of the Altai Mountains increases its importance. Oskemen is one of Kazakhstan’s major non-ferrous
metal industry centers. The city became an important center of mining and metallurgy during the Soviet Union. Today it is
one of the Central Asian cities that many international investors plan on investing in.
Dedeman Zonguldak
konsiyerjine sorduk…
RÖPORTAJ-INTERVIEW
44
Z
onguldak ve çevresinde görebileceğim tarihi
yapılar nelerdir?
W
We asked the
Dedeman
Zonguldak
concierge…
hat are some historic structures in
Zonguldak and its surroundings that I can
visit?
Küçük bir deniz liman kenti olan Amasra,
plajları ve doğal güzelliği ile önemli bir Karadeniz turizm
merkezi haline gelmiştir. Amasra’daki Büyük Ada ve Tavşan
Adası mutlaka ziyaret edilmelidir.
Gökgöl Mağarası: Gökgöl Mağarası, Zonguldak - Ankara
Karayolu’nun hemen Zonguldak girişinde, yolun sağ
kenarında yer almaktadır. Mağara içi damlataş birikimi
yönünden son derece zengin olan Gökgöl Mağarası, traverten,
sarkıt, dikit sütunlar ve damlataşlar ile süslüdür.
Harmankaya Şelaleleri-Kent Ormanı: Zonguldak’taki
tartışmasız en çarpıcı doğal güzellik Harmankaya Şelalesi’dir.
Kıyıdan yükselen, dağların arasındaki bu şelale, tek kelimeyle
muazzamdır.
Safranbolu: Tarihi Osmanlı evleri ve yaprakların uçuştuğu
Arnavut kaldırımlı sokaklar, Safranbolu’yu ziyaret edenleri
anında büyülemektedir. 1994’den beri UNESCO Dünya
Mirası listesinde yer alan Safranbolu, tarihi geçmişi, mevcut
olan tarihi binaları ve el yapımı bulgular ile bugün turistik
değerini korumaktadır.
Karadeniz Ereğli: Zonguldak’a geldiğinizde mutlaka ziyaret
etmeniz gereken yerlerin başında, var olan sayısızca ünlü
mağaraları gelmektedir. Cennet ve Cehennem adlı dev
obruklar, mağaralara sizi götürmektedir.
Amasra: The small seaport city of Amasra has become an
important tourist center in the Black Sea due to its natural beauty
and beaches. You should definitely visit Büyük Island and Tavşan
Island in Amasra.
Gökgöl Cave: Gökgöl Cave is located at the Zonguldak entrance
along the Zonguldak - Ankara highway, on the right hand side
of the road. The interior of the Gökgöl Cave is extremely rich in
stalactite accumulation and decorated with travertine, speleothems,
stalagmite columns, and stalactites.
Harmankaya Waterfall-City Forest: Arguably the
most stunning natural beauty in Zonguldak is the Harmankaya
Waterfall. Rising from the shore, among the mountains, this
waterfall is tremendous.
Safranbolu: The historic Ottoman houses and mystic cobble stone
streets instantly captivate those who visit Safranbolu. A UNESCO
World Heritage Site since 1994, with its interesting history,
existing historic buildings, and handmade findings, Safranbolu has
protected its touristic value.
Karadeniz Ereğli: When you come to Zonguldak a myriad of
famous caves are among the first places you must visit. Two giant
sinkholes, Cennet and Cehennem (Heaven and Hell), take you to the
caves.
Halil Paşa Konağı’nı merak ediyorum. Buraya nasıl
gidebilirim?
I’m curious about the Halil Paşa Mansion. How do I
get there?
Amasra:
Halil Paşa Konağı Zonguldak iline bağlı olan Karadeniz Ereğli
ilçesindedir. Otelimize yaklaşık 30 km uzaklıktadır. Dilerseniz
size transfer organize edebiliriz.
The Halil Paşa Mansion is located in the Karadeniz Ereğli County,
which is connected to the province of Zonguldak. It is approximately
30 km from our hotel. If you wish, we can organize your transfer.
Zonguldak’ta mağara turizminin oldukça hareketli
olduğunu duydum. Bu mağaralar çok mu uzakta,
düzenlenen herhangi bir tur var mı?
I heard that cave tourism in Zonguldak is quite
popular. Are these caves very far away; are there any
organized tours?
Zonguldak’ta mağaralara düzenlenen herhangi bir tur
bulunmamaktadır.
• Gökgöl Mağarası (Şehre girişte ve ulaşımı kolaydır)
• Cehennem Ağzı Mağarası (Ereğli ilçesinde ve ulaşımı kolaydır)
• Kızılelma Mağarası (Gelik beldesi Ayiçi mahallesinde ve
ulaşımı kolaydır)
• Sofular Mağarası (Çaycuma ilçesi Sofular Köyü’nde ve şehir
merkezine uzaktır ve belli bir kısımdan sonra yürüme ile
ulaşılabilir)
• İnağzı Mağarası (Şehir merkezine 15 km uzaklıkta ve ulaşımı
kolaydır)
• Cumayanı Mağarası (Çatalağzı Beldesi, Cumayanı mevkiinde
bulunmakta olup ulaşımı kolaydır)
• Ilıksu Mağarası (Ereğli yolunun 10. kilometresinde
bulunmakta olup, ulaşımı kolaydır)
There are no organized tours available for the caves in Zonguldak
• Gökgöl Cave (Is located at the entrance of the city and is easy to
reach)
• Cehennem Ağzı Cave (Is located in the Ereğli County and is easy to
reach)
• Kızılelma Cave (Is located in the Gelik town, in the Ayiçi
neighborhood and is easy to reach)
• Sofular Cave (Is located in the Çaycuma district, in the Sofular
Village, is far from the city center, and after a certain point it can be
reached by walking)
• İnağzı Cave (Is 15 km from the city center and is easy to reach)
• Cumayanı Cave (Is located in the Çatalağzı town, in the Cumayanı
locality, and is easy to reach)
• Ilıksu Cave (Is located on the 10th km of the Ereğli road and is easy
to reach)
Vaktim olursa denize de girmek istiyorum. Hangi plajı
önerirsiniz?
If I have time I want to go to the beach, where would
you recommend I go?
Deniz Kulübü (otelin plajı bulunmaktadır),
Kozlu plajı, Kapuz Plajı, Ilıksu Plajı,
Değirmenağzı Plajı, Göbü Sahili, Amasra
Sahili, İnkumu Sahili, Çavuşağzı Sahili.
Deniz Kulubü (Sea Club, is located on the hotel’s
beach), Kozlu Beach, Kapuz Beach, Ilıksu Beach,
Değirmenağzı Beach, Göbü Shore, Amasra Shore,
İnkumu Shore, and Çavuşağzı Shore.
What are some fun venues can I go to
at night to listen to some music, have
a drink, and enjoy myself?
Akşam saatlerinde zaman geçirmek
için gidilebilecek, bir şeyler içip müzik
dinleyebileceğim mekanlar nerelerdir?
Panorama Restaurant (otelimizde
bulunmaktadır), Deniz Kulubü, B Tipi
Restaurant, Tabipler Odası Lokali,
Alaborina Restorant, Rıhtım Restorant,
Gazeteciler Cemiyeti. Memnuniyetle,
tercihinize göre adınıza rezevasyon
yaptırabiliriz.
Zonguldak’a gelince mutlaka yapılmalı
dediğiniz bir şey var mıdır?
Panorama Restaurant (located in our hotel),
Deniz Kulubü (Sea Club), B Tipi Restaurant,
Tabipler Odası Lokali (tavern), Alaborina
Restaurant, Rıhtım Restaurant, and Gazeteciler
Cemiyeti. We will be happy to make a reservation
for you.
Merve Ekinci
Resepsiyonist Receptionist
Fener bölgesinde yürüyüş yapılarak akşam üstü saatlerinde
güneşin batışımı izlemek, Kent Ormanı’nda doğa yürüyüşü
yapmak, Filyos Kalesi’ni gezmek ve Kilimli’de bulunan Batı
Karadeniz’in en yüksek tepesi olan Radar Tepesi’nden kenti
izlemek.
Buraya özgü yemekler arasında özellikle denememi tavsiye
edeceğiniz lezzetler hangileridir?
Yumurtası ısput kavurması, Tirit kebabı (Islama), kabaklı tatlı
böreği, lahana turşusu, malay, cevizli dolma, beyaz baklava,
serme, göce çorbası, uğmaç çorbası, mancar, mısır çorbası,
kaçamak.
Halk arasında kullanılan, duyduğumda kulağıma yabancı
gelebilecek kelimeler nelerdir?
Meyfoş – Ekşi, Anda bunda - Epey, Seyitmek - Aniden,
Mekmen - Merdiven, İsparkin - Kundura
What are some things you would say I
must-do when visiting Zonguldak?
Definitely take a walk in the evening hours in
the Fener region to watch the sunset, go for a walk in the City Forest,
explore the Filyos Castle, and enjoy a bird’s eye view of the city from
Radar Hill, the highest peak of the western Black Sea area, located in
Kilimli.
What are some dishes unique to the area that I must
try?
Roasted isput with eggs, Tirit kebab (Islama), sweet pumpkin börek,
sauerkraut, a dish called malay, walnut dolma, white baklava, serme, a
type of börek, göce soup, uğmaç soup, a dish made from mancar, a type
of green, corn soup, and kaçamak, a dish made of cornmeal.
What are some words used among the people that
might sound unfamiliar to me when I hear them?
Meyfoş – Sour, Anda bunda - Quite, Seyitmek - Abruptly, Mekmen Stairs, İsparkin - Shoe
45
Dedeman Rize
konsiyerjine sorduk…
We asked the
Dedeman Rize
concierge…
46
R
ize’nin en meşhur tarihi yapıları ve mutlaka
görülmeli dediğiniz yerler nereleridir?
Rize Karadeniz Bölgesi’nin bütün karakteristik
özelliklerini bünyesinde barındıran, mavi ve yeşilin
buluştuğu nadide bir şehirdir. Tarihi yapı deyince Rize
Kalesi’ni mutlaka görmenizi tavsiye ederiz. Şehri kuşbakışı
görebileceğiniz bu kale, şehir merkezinde yer alıp, otelimize
sadece 5 km mesafededir. Bunun yanında Çamlıhemşin
sınırları içinde yer alan, tarihi Osmanlı Dönemi öncesine
dayanan Zilkale’yi mutlaka görmelerini tavsiye ederiz. Bu
kale, Fırtına Deresi boyunda yer almakta ve vadiye hakim
bir konumdadır. Yine şehir içinde yer alan Atatürk Evi
Müzesi görülmeye değerdir. Başta Fırtına Deresi olmak
üzere, bütün dere boylarında karşınıza çıkacak olan tarihi
taş köprüleri de görmek ve bir hatıra fotografı çektirmek
isteyeceksiniz.
Yaylara günübirlik turlar düzenleniyor mu?
Rize yaylalarını tam olarak gezebilmek için rehber eşliğinde
organize edilen turları tavsiye ederiz. Talebe göre, münferit
veya grup olarak turlar düzenlenebilmektedir. Son yıllarda
W
hat are the most famous historic structures and
must-see sites in Rize?
Rize is a rare city where blue and green meet; a city
that embodies all the characteristics of the Black Sea region.
When talking about historic structures we would suggest
visiting the Rize Castle. Located in the city center, with a
bird’s eye view of the city, this castle is only 5 km from our
hotel. In addition to this we would recommend seeing Zilkale,
located within the Çamlıhemşin limits, which dates back to
the Ottoman period. This caste is overlooks the Fırtına Creek
and valley. You should also visit the Atatürk House Museum,
which is located in the city. Starting with the Fırtına Creek,
the historic stone bridges along all the creeks are great, postcard
worthy, sites to see.
Do you organize day trips to the plateaus?
To explore the Rize plateaus fully we recommend doing
so with a guided tour. According to your preference
individual or group tours can be arranged. During the
summer there are routine day tours to the recently popular
Batumi.
revaçta olan Batum’a ise yaz aylarında
günlük rutin turlar düzenlenmektedir.
Are the plateaus really cold during
the summer? Are there things I
should definitely take with me
when visiting the plateaus, like
items of clothing, etc?
Yaylalar yaz mevsiminde çok mu serin
olur? Oraları ziyaret ettiğimde yanıma
kesinlikle almam gereken kıyafet vb.
bir şey var mıdır?
Yaz aylarında sıcaklık değerleri ve
yağış durumu rakıma göre farklılık
gösterebilmektedir. Tavsiyemiz, yaylaya
çıkacak iseniz, yanınızda mutlaka bir
yağmurluk bulundurmanızdır. Kaçkar
Dağı’nın tepe noktaları, profesyonel
turlara katılmak için özel ekipmanlara
ihtiyacınız olacak. Ancak Ayder Yaylası
gibi lokasyonlar için yaz aylarında pek
fazla önlem almaya gerek yok, yağmur
yağdığında yürüyüş yapmayı planlıyorsanız
küçük bir yağmurluk ihtiyacınızı
görecektir.
Bilal Yenilmez
Bellboy - Bellboy
Rize’ye özgü lezzetler nelerdir?
Rize’ye gelip de mısır unu, kolot peyniri ve tereyağından
yapılan muhlamanın tadına mutlaka bakmalısınız. Bunun
yanında karadeniz pidesi, mısır ekmeği, meşhur kuru
fasülye, kara lahana sarması, turşu kavurma ve tatlı olarak
laz böreğini de tavsiye ediyoruz. Mevsime göre hamsi
ve kırmızı benekli alabalık, tadına bakılması gereken
lezzetlerdir.
Bu yemekleri sunan, tavsiye edebileceğiniz mekanlar
hangileridir?
Şehir merkezinde 50 yıllık Liman lokantası, Huzur
Restaurant, Evvel Zaman Lokantası, Olta Balık Lokantası,
şehre yukarıdan bakabileceğiniz Dağmaran Restoran ile
Fırtına Deresi üzerindeki Osmanlı Alabalık Lokantası’nı
tavsiye ediyoruz.
Hediyelik eşya almak için en uygun yer neresidir ve
neler almamı tavsiye edersiniz?
Zaimoğlu Rize Bezleri ve Tekpa Rize Bezleri, başta Rize
bezi olmak üzere, pek çok hediyelik eşya alabaileceğiniz
yerlerdir.
Haklın günlük yaşamda kullandığı, duyduğum zaman
anlamama ihtimalim olan kelimeler nelerdir?
Cümlelerin sonunda yer alan “da” takısı sıkça duyacağınız
bir kelime. Herşeyin yolunda olduğunu anlatan “sıkıntı yok”
cümlesi de oldukça kullanılmaktadır.
During the summer months the
temperature and rainfall can vary
according to the altitude. If you are
going to explore the plateaus we
recommend taking a raincoat with
you. To participate in professional
tours of the Kaçkar Mountain peaks
you will need special equipment.
However for places like the Ayder
Plateaus during the summer months
you don’t need much; if you plan to
walk the plateaus when it rains just
taking a raincoat will be enough.
What are some unique tastes of Rize?
When in Rize you have to try muhlama, made
from corn flour, kolot cheese and butter. We also
recommend the Black Sea pide, corn bread, famous
kuru fasulye (dry white beans), black cabbage sarma,
roasted pickles, and for dessert laz börek. According
to the season anchovies and red speckled trout are
dishes you should try as well.
What places would you recommend that offer
these dishes?
We recommend Liman lokantası, which has been
in service for 50 years in the city center, Huzur
Restaurant, Evvel Zaman Lokantası, Olta Balık
Lokantası, Dağmaran Restoran, which offers a great
bird’s eye view of the city, and the Osmanlı Alabalık
Lokantası located along the Fırtına Creek.
What is the best place to buy souvenirs and what
would you recommend I buy?
Zaimoğlu Rize Bezleri and Tekpa Rize Bezleri are
places where you can buy many souvenirs, especially
Rize cloths and fabrics.
What are some words that are used in every day
life that I might not understand when I hear?
The “da” adding to the end of sentences is a word
you’ll hear often. “Sıkıntı yok”, meaning “there’s no
problem” is a common phrase used to explain how
things are going.
47
48
TASARIM-DESIGN
DQ
Sanatı
“Lego”laştıran
İsim:
Nathan
Sawaya
LEGO’ya bir de onun gözünden bakın!
49
YAZI-BY BAHAR KIZILTAN
ocukken LEGO’yla oynamamış ya da tanışmamız
olanımız azdır. Çocukların zeka ve beyin gelişimine
katkısı artık tartışılmaz olan LEGO’nun tarihi
1949 yılına dayanır. Danimarkalı bir firma olan The LEGO
Group, ilk üretimini tahta parçalarla yapar. Üzerindeki
girinti ve çıkıntılarla birbirine kenetlenen bu tahta parçalar
bir araya geldiğinde anlamlı şekiller oluştururlar. Daha
sonra oyma tahtanın yerini plastik alır ve LEGO önlenemez
bir yükselişe geçer. Avrupa’daki pazarı Amerika’ya oradan
da tüm dünyaya yayılır. Öncelikle çocuklar için üretilen
LEGO, her yaştan insanın gösterdiği ilgiyle hedef kitlenin
de büyümesine neden olur. Her ne kadar yetişkinlerin
dünyasında da hatırı sayılır bir yere sahip olsa da, LEGO’nun
“oyuncak” kimliğini farklı bir boyuta taşıyan kişilerden biri
de Amerikalı sanatçı Nathan Sawaya’dır.
Ç
here are few among us who didn’t grow up playing
with LEGOs. It is unquestionable that LEGOs, which
date back to 1949, contribute to the development
of children’s intelligence. The Danish company, the LEGO
Group, first began production with pieces of wood that
interlocked with each other that when combined would form
significant shapes. When the pieces of wood were replaced
with plastic LEGO’s success couldn’t be stopped, spreading
from Europe, to America, and then to the entire world.
Although originally designed for children, because LEGO
appeals to people of all ages its target audience is very large.
Although LEGOs hold a special place in the hearts of adults,
American artist Nathan Sawaya has transformed LEGOs
from being just a ‘toy’.
T
The person
who turned
legos into
art: Nathan
Sawaya
Take a look at LEGOs from
his perspective!
50
1973 doğumlu Nathan Sawaya, üniversite yıllarında
hukuk eğitimi alır. Eğitimini tamamladıktan sonra şirket
avukatlığı yapmaya başlar. Gündüz işe gider, gecelerini ise
o zamanlar “hobisi” olan LEGO’ya ayırır. Çocuk yaşlarda
tutkunu olduğu Lego’nun, sanatının temel objesi haline
dönüşmesiyse, 2004 yılına denk gelir. LEGO parçalarıyla
yaptığı çalışmaları bir websitesi kurarak insanların
beğenisini sunar. Bu websitesi, kısa bir süre içerisinde
çok fazla sayıda kişi tarafından beğenilip, takip edilince,
Nathan Sawaya radikal bir kararla kurumsal hayatı bir
kenara bırakarak, işinden ayrılır ve kendini LEGO
çalışmalarına adayacağı New York’taki stüdyosunu
açar.
Lego’dan heykeller
Sawaya’nın hayranlık uyandıran ilk çalışmaları
arasında, 2 metre uzunluğundaki Brooklyn Köprüsü
replikası ve 6 metre uzunluğundaki Tyrannosaurus
Rex (en büyük dinazor türü) geliyor. 80 bin LEGO
parçasından oluşan Tyrannosaurus Rex’in yapımı
Sawaya’nın üç ayını alır. Sanatçının tüm dünyada
ses getiren çalışmalarıysa “Sarı”, “Kırmızı” ve “Mavi”
adını verdiği lego heykellerdir. Özellikle elleriyle
göğüs kafesini açan ve içinden LEGO parçaları taşan
”Yellow”, Sawaya’nın adıyla özdeşleşen bir konuma
gelir. Sadece Amerika’da değil, tüm dünyada çeşitli
Nathan Sawaya, born in 1973, studied law and began
working at a law firm after graduation. During the day he
would go to work but he would dedicate his nights to hobby,
LEGOs. His love for LEGOs dates back to his childhood
and he began transforming these basic objects into art
in 2004. He set up a website displaying his work with
LEGO pieces and started gaining recognition. After
his site gained considerable popularity and a large
following in a short amount of time Nathan Sawaya
made a radical decision to leave the corporate life
behind. He quit his job and opened a studio in
New York dedicated to his LEGO art.
Sculptures made from LEGOs
Some of Sawaya’s first pieces that were aweinspiring include a 2-meter long replica
of the Brooklyn Bridge and a 6-meter long
Tyrannosaurus Rex (the largest dinosaur species).
The Tyrannosaurus Rex consists of 80,000 LEGO
pieces and took Sawaya 3 years to construct. The
artist’s LEGO sculptures titled “Yellow”, “Red”, and
“Blue” are world-renowned. Sawaya’s sculpture titled
“Yellow”, which features a man ripping open his chest
with his hands to reveal LEGOs overflowing out of
it, is synonymous with his name. Sawaya, who has
been hosted in various galleries all over the world
51
52
galerilere LEGO’dan yaptığı eserleriyle konuk olan Sawaya,
ünlü Pop şarkıcısı Lady Gaga’nın da dikkatini çeker. Lady
Gaga, Popart albümü için çektiği video klipte, “Yellow” u
kullanır. Sawaya bu klibe özel olarak başsız bir “Yellow”
üretir.
İlk kişisel sergisini 2007 yılında Lancaster Müzesi’nde
açar. “The Art of the Brick” isimli bu sergi, LEGO üzerine
açılmış ilk sanat sergisi olma özelliğini taşır. Sawaya, hiçbir
zaman LEGO firmasıyla bir ortaklık ya da sponsorluk içinde
yer almaz. Yalnız firma tarafından “sertifikalı profesyonel”
olarak tanımlanır. Yine de firmayla organik bir bağı olduğu
da inkar edilemez. Çünkü firmayla yaptığı bir telefon
görüşmesinde ya da gönderdiği bir e-postada “Bu hafta
100 bin adet kırmızı parçaya ihtiyacım var” gibi cümleler
kurmak zorundadır. Verdiği bir röportajda firmanın ona bu
konuda her zaman yardımcı olduğunu yalnız hiçbir zaman
kendisi için özel parçalar üretilmediğini belirtir. Eserleri
için herkesin kolaylıkla alabileceği, satışta olan LEGO
parçalarını; diğer bir deyişle firma ne üretiyorsa sadece
onları kullanır. Bunu da sanatı açısından bir çeşit meydan
okuma olarak değerlendirir.
for his LEGO art, caught the attention of famous pop singer
Lady Gaga. So much so that Lady Gaga used “Yellow” in her
music video for her Popart album. Sawaya created a special
headless “Yellow” for this music video.
He held his first solo exhibition at the Lancaster Museum
in 2007. Titled “The Art of Brick”, this exhibition
carries the distinction of being the first art exhibition
using LEGOs as an art medium. Sawaya has never had
a partnership with the LEGO Group nor has he received
a sponsorship. However the company refers to him as
a ‘certified professional’. His organic bond with the
company is undeniable. Especially due to the fact that he
has to contact them and say things like “This week I need
100,000 red pieces.” In an interview he gave he expressed
the fact that the company has always been very helpful in
that regard and that special pieces were never created for
him personally. He uses LEGO pieces that are made for the
masses in his art, or as he would say he uses whatever the
company produces. And in terms of his art that can be a bit
of a challenge.
Sawaya, hiçbir zaman LEGO firmasıyla bir ortaklık ya
da sponsorluk içinde yer almaz. Yalnız firma tarafından
“sertifikalı profesyonel” olarak tanımlanır.
Sawaya has never had a partnership with the LEGO
Group nor has he received a sponsorship. However
the company refers to him as a ‘certified professional’.
“Hugman”
“Hugman”
New York Caddeleri’nde bir bankın ayağına ya da bir
direğe sarılmış küçük bir LEGO adam görürseniz bilin ki o
“Hugman” dir. Hugman, Nathan Sawaya’nın sokak sanatı için
yaptığı yaklaşık 40 cm’lik bir LEGO adamdır. Sawaya, yaptığı
yüzlerce Hugman’i şehrin farklı mekanlarına yerleştirir. Hatta
ziyaret ettiği ülkelerin çeşitli yerlerine de, yanında götürdüğü
Hugman’lerden bırakmaya başlar.
If you happen to see a small LEGO man hugging a bike
post or a traffic light in the streets of New York, that
would be “Hugman”. Hugman is Nathan Sawaya’s street
art; he created hundreds of the 40-cm LEGO man, which
have been placed in different parts of the city. He even
started leaving Hugman in different cities that he visits
across the world.
Yapıştırıcı şart
Adhesive is a must
Sawaya’nın eserlerine baktığınızda, sadece birbirine
kenetlenmiş LEGO parçalarından oluştuğunu görürsünüz.
Sanki o parçalar elimizin altında olsa bizler de kolaylıkla
yapabilirmişiz gibi bir hisse kapılmak bile mümkündür. Yalnız
durum hiç de göründüğü gibi değil. Çünkü tek bir heykeli
meydana getirmek bile sanatçının haftalarını alabiliyor. Nasıl
bir tasarım ortaya çıkarmak istediğini öncelikle zihninde
canlandıran Sawaya, grafik kağıdına benzer özellikler sergileyen
When you look at Sawaya’s work you notice that they consist
of interlocking LEGO pieces; you might even get the feeling
that you could create something like that as well. But his art
is nothing like it seems. Bringing one sculpture to fruition
can take weeks for the artist. First Sawaya conceptualizes the
design he has in his mind and then he sketches the project
out on special drawing paper called “brick paper”, which
makes the process of building the sculpture a bit easier, and
yalnız LEGO yapımı için kolaylık sağlayacak dikdörtgenlerden
oluşan “brick paper” isimli özel bir kağıtta çizimlerini yapıyor.
LEGO parçalarını, özellikle nakliye esnasında meydana
gelebilecek sıkıntıları önlemek amacıyla tek tek yapıştırıyor.
Eserlerini hiçbir zaman bir ekiple değil, daima tek başına
ürettiğini belirten Sawaya, olası hatalarını da keski ve çekiç
yardımı ile düzeltiyor. Büyük boyutlu eserlerde, parçaları ayrı
ayrı çalışarak, sonradan bir araya getiriyor.
54
In Pieces Sergisi
In Pieces, modern fotoğraf tekniklerini başarılı bir şekilde
kullanan fotoğraf sanatçısı Dean West ile Nathan Sawaya’nın
ortak çalışmalarını barındıran bir sergi. Sergi, geçtiğimiz yıl
New York’ta ziyaretçilerini ağırladı. Dean West’in gerçek
objelerle çektiği fotoğraflara ayrıntılı bir şekilde bakıldığında,
Sawaya’nın elinden çıkan LEGO’ları ayırt etmek mümkün.
Bu kimi zaman bir elbise, kimi zaman da bir terlik olmuş…
Serginin bir diğer dikkat çekici yanıysa, fotoğraflarda kullanılan
LEGO objelerin, sergi alanında da görülebiliyor olması. Nathan
Sawaya bugün de New York ve Los Angeles’taki stüdyolarında,
sahip olduğu birkaç milyon civarındaki LEGO stoğu ile sanatını
LEGO’laştırmaya, The Art of Brick Sergisi de dünyanın çeşitli
müzelerine konuk olmaya devam ediyor.
then he glues each piece in place one by one. Sawaya,
who creates his pieces alone without the help of team,
fixes mistakes with the help of a chisel and a hammer.
For very large pieces he works on parts of it separately
and then brings each piece together.
In Pieces Exhibition
In Pieces is an exhibition featuring the collaborative
work of Nathan Sawaya and talented photographer
of modern photography Dean West. The exhibition
hosted guests in New York last year. When you look
closely at Dean West’s photographs that feature
real objects you can begin to distinguish the LEGOs
that Sawaya made. This could have been a dress
or a slipper… Another interesting fact about this
exhibition is that the LEGO objects used in the
photographs were also on display in the exhibition
space.
Nathan Sawaya has a studio in New York and Los
Angeles and a LEGO stock of well over 1 million. He
continues to turn LEGOs into art and his The Art
of Brick exhibition continues to grace galleries all
around the world.
55
www.brickartist.com'un izniyle yayınlaşmıştır. Photo courtesy of www.brickartist.com.
Two New Hotels
In Bostancı by
Dedeman
Dedeman hospitality is now in
Istanbul’s classiest neighborhood,
Bostancı… Dedeman Bostancı and
Dedeman Park Bostancı, both in the
city center in a pivotal location in
terms of urban transportation, offer
guests comfort and peace.
56
Dedeman’dan Bostancı’ya
İki Yeni Otel
Dedeman misafirperverliği, şimdi de İstanbul’un nezih semtlerinden Bostancı’da...
Şehir içi ulaşımı açısından önemli ve rahat bir noktada yer alan Dedeman Bostancı
ve Dedeman Park Bostancı, misafirlerine konforu ve huzuru birlikte sunuyor.
M
erkezi lokasyonu ile misafirlerine her yere yakın olma imkanı
tanıyan Dedeman Bostancı İstanbul Hotel&Convention
Center ve Dedeman Park Bostancı; sundukları birbirinden
farklı ve özel imkanlar ile Dedeman farkını Bostancı’da ve ilk defa bir
arada yaşatacak.
Dedeman Bostancı; 178 adet Superior odaya, 32 adet Deluxe
odaya, 32 adet Executive odaya, 9 adet Executive suit odaya ve Kral
Dairesi’ne sahip. 30 metrekareden 720 metrekareye kadar değişkenlik
gösteren 13 farklı toplantı salonuyla geniş çaplı organizasyonlara ve
etkinliklere olanak tanıyan Dedeman Bostancı, profesyonel ekibi
sayesinde de ihtiyaç ve beklentilerin üzerinde bir hizmet sunuyor.
Farklı restaurant ve bar alternatiflerine sahip Dedeman Bostancı’da,
günün her saati keyifli vakit geçirmek mümkün. Türk ve dünya
mutfaklarından lezzetlerin sunulduğu zengin menüsü, keyifli ve ferah
atmosferi ile otelin lobi katında yer alan Bostancı Restaurant gün
boyu hizmet veriyor. Çok yakında hizmete açılacak olan, İstanbul
adalarına nazır Adalar Roof Restaurant en taze mevsimlik ürünlerle
hazırlanan yerel lezzetlerin bulunduğu menüsüyle misafirlerini
otelin en üst katında ağırlayacak. Adalar Roof Bar ise eşsiz adalar
manzarası ile yemek öncesi aperatifleri iştah açıcı atıştırmalıklarla
P
roviding guests with the opportunity to be close to everything
due to its central location, Dedeman Bostancı Istanbul Hotel &
Convention Center and Dedeman Park Bostancı offer unique and
different amenities with Dedeman quality in Bostancı for the first time.
Dedeman Bostancı features 178 Superior rooms, 32 Deluxe rooms, 32
Executive rooms, 9 Executive Suites and a Presidential Suite. Dedeman
Bostancı is equipped with 13 different meeting rooms, which vary in size
from 30 square meters to 720 square meters, ideal for a wide range of
organizations and events and offers services ready to meet your every need
thanks to its team of professionals.
You can enjoy yourself at any time of the day thanks to the Dedeman
Bostancı’s diverse restaurants and bars. Located on the hotel’s lobby floor,
the Bostancı Restaurant offers a rich menu of Turkish and international
cuisine, a pleasant and spacious atmosphere, and is open for service all day
long. Overlooking Istanbul’s islands, the Adalar Roof Restaurant, which
will be opening very soon, will host its guests on the top floor of the hotel
with a menu filled with local delicacies prepared with the freshest seasonal
ingredients. With a breathtaking and unique view of the islands the Adalar
Roof Bar is preparing to serve guests with savory pre-dinner snacks. The
Lobby Lounge & Bar is ideal for work events or just meeting up with friends
sunmaya hazırlanıyor. Lobby Lounge & Bar ferah ortamı ve bahçe
kullanımı ile iş görüşmelerine veya arkadaş toplantılarına; gün boyu
sunulan sandviçleri, salataları, lezzetli kek ve pastaları ile ev sahipliği
yaparken; Life Style Sağlık Kulübü bünyesinde yer alan Vitamin Bar
enerji ve sağlık üssü olmaya aday...
Dedeman Bostancı, özel günler için sunduğu hizmet, merkezi konum,
balo salonu ve farklı dekorasyon seçenekleri ile çağdaş ve şık düğünler
için alternatif yaratıyor. Otel eğlence ve ev sahipliğini üstlendiği
organizasyonlarda tüm dış ikram gereksinimlerine çözüm sağlıyor.
Dedeman Bostancı’da bulunan Life Style Health Club; ozon
sterilizasyonu kullanılan kapalı yüzme havuzu, çocuk havuzu, Fitness
Centre, aletli pilates, masaj, buhar odası, sauna ve Türk Hamamı ile
stresli bir iş ortamından kaçış ve yorgunluk gidermek için alternatifler
sunuyor. Dedeman Bostancı’nın misafir hizmetleri arasında; 24 saat concierge
hizmeti, 24 saat oda servisi, havaalanı transferi, çamaşır yıkama ve
kuru temizleme, housekeeping ve “evening turndown” hizmeti,
çevre gezisi turları ve rehberlik hizmeti, doktor, iş merkezi, araba
kiralama servisi, otopark (elektrikli araçlar için de şarj cihazı), kuaför
ve berber, misafir ilişkileri, döviz işlemleri ve kiralık kasa bulunuyor.
Ücretsiz internet erişimi, geniş toplantı donanımı, bilgisayarlar, ofis
malzemeleri ve sekreterlik hizmetleri, kopyalama, faks, çeviri ve
noterlik hizmetleri de diğer hizmetler arasında.
Dedeman Park Bostancı ise 110 adet odayla konuklarını ağırlayacak.
Otelde, odalar 22 metrekare ve 30 metrekare arasında değişirken
şıklık, konfor ve pratiklik ön planda olacak. Leziz yemekler hazırlayan
bir mutfağı ile Dedeman Park Bostancı, misafirlerine 86 kişi kapasiteli
restoranıyla hizmet verecek. Pisagor 1 ve Pisagor 2 isimli, 127 ve 64
metrekarelik iki toplantı salonu, TV, DVD oynatıcıları, projeksiyon
ve son teknoloji ses - ışık sistemleriyle, Dedeman Park Bostancı, her
türlü organizasyonda eksiksiz hizmet sunmaya hazırlanıyor.
thanks to its spacious atmosphere, lush garden, and delicious sandwiches,
salads, cakes, and pastries served throughout the day. The Vitamin Bar,
located within the Life Style Health Club, is the place to re-energize and
eat healthy.
The services, central location, ballrooms, and different decoration
options that Dedeman Bostancı provides for special occasions offers guests
alternatives for contemporary and stylish weddings. The hotel provides
the solution to all outside catering needs during events and organizations
it hosts. Dedeman Bostancı Life Style Health Club offers guests the
opportunity to escape from a stressful work environment and rejuvenate
with different alternatives including an indoor swimming pool that
uses ozone sterilization, a kids pool, a Fitness Centre, Reformer Pilates,
massage, steam room, sauna, and Turkish hamam.
Dedeman Bostancı guest services include 24-hour concierge service,
24-hour room service, airport transfer, laundry and dry cleaning,
housekeeping and “evening turndown” service, sightseeing tours and
guide services, doctor, business center, car rental services, parking lot
(with charging devices for electric cars), hairdresser and barber, guest
relations, exchange services and safe rentals. Among our other services
are free internet access, a wide range of meeting equipment, computers,
office supplies and secretary services, copy machines, fax machines, and
translation and notary services.
As for the Dedeman Park Bostancı, it will host guests with 110 rooms.
The hotel rooms vary from 22 square meters to 30 square meters in
size with elegance, comfort, and practicality at the forefront. With
a kitchen that prepares delicious meals, the Dedeman Park Bostancı
will serve guests with an 86-person capacity restaurant. The Dedeman
Park Bostancı is prepared to fully serve any type of organization with
its Pisagor 1 and Pisagor 2, 127 square meter and 64 square meter,
meeting rooms equipped with TV, DVD players, projectors, and cuttingedge sound and light systems.
57
Şanlıurfa…
The pearl of
the Southeast,
the city of
prophets…
58
In this issue we asked
Dedeman Şanlıurfa’s
General Manager Berati
Tuncer about the city and
the hotel.
Güneydoğu’nun incisi,
peygamberler şehri
Şanlıurfa
Bu sayımızda Dedeman Şanlıurfa Genel
Müdürü Berati Tuncer’e hem şehri hem
de Dedeman Şanlıurfa’yı sorduk.
R Ö P O R T A J - I N T E R V I E W B A H A R KI ZI LTAN
59
edeman Şanlıurfa son derece merkezi bir
konumda yer alıyor. Bu avantajlı duruma ek
olarak Dedeman Şanlıurfa misafirlerine ne gibi
ayrıcalıklar sunuyor?
D
he Dedeman Şanlıurfa is located in a very
central location. In addition to the benefits its
location provides, what other services does the
Dedeman Şanlıurfa offer its guests?
T
Dedeman Şanlıurfa şehrin hemen merkezinde, görülmesi
gereken birçok yere yürüme mesafesinde yer alıyor. 2014
yılı içerisinde açılması planlanan Açık Hava Mozaik Müzesi
ve alışveriş merkezi de 5 dakikalık yürüme mesafesinde.
Dedeman Şanlıurfa, şehir ve dağ manzarasına sahip 133 odası
ve 266 yatak kapasitesiyle, konuklarına “geleneksel Dedeman
misafirperverliği” ni sunarken konaklama imkanlarının yanı
sıra toplantı salonlarıyla da hizmet veriyor. Yöresel lezzetlerin
de bulunduğu zengin menüsü, 3 restoranı ve misafir
memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı ile konuklarını ağırlıyor.
The Dedeman Şanlıurfa is located in the city center
within walking distance of many sites worth visiting. The
Outdoor Mosaic Museum, scheduled to open in 2014, and
shopping center are within a 5-minute walk. With city
and mountain views, the 133-room, 266-bed capacity,
Dedeman Şanlıurfa provides guests with ‘traditional
Dedeman hospitality’, accommodations, and meeting
rooms. The hotel welcomes guests with 3 restaurants
featuring a rich menu of local delicacies and guest
satisfaction-oriented service.
Yaz döneminde turist sayısında artış oluyor mu?
Is there an increase in the number of tourists during
the summer?
Bölgeye daha çok ilkbaharda ve sonbaharda ziyaretler
yoğun oluyor. Bahar aylarında Şanlıurfa’da hava, yakın
bölgeleri gezmek için çok uygun oluyor, bu nedenle
misafirlerimiz bu tarihlerde bölgeyi ziyaret etmeyi tercih
ediyorlar. Dedeman Şanlıurfa’yı bölgede yer alan diğer otellerden
ayıran en önemli özellikleri nelerdir?
Dedeman Şanlıurfa; şehir merkezinde bulunan, bölgenin ilk
ve tek uluslararası hizmet veren, aynı zamanda bir zincire
mensup 5 yıldızlı otelidir. İş ve tatil amaçlı seyahat eden
misafirlerimizin üst seviyede hizmet beklentisi ile tercih ettiği,
yüksek standartlarda, kişiselleştirilmiş hizmete odaklanmış
ekibi ile hizmet veren bir otel olarak öne çıkıyor.
Yine yaz sezonunda nişan ve düğün organizasyonlarınızda
muhtemelen artış yaşanıyordur. Bu organizasyonlara
hazırlık sürecinizden bahseder misiniz?
Bölgede nişan ve düğünler oldukça büyük öneme sahip.
Özellikle, bahar ve yaz aylarında düğün organizasyonu
sayılarımızda ciddi bir artış yaşanıyor. Her dönem için
farklı menü çalışmalarımızla hizmet standardımızı sürekli
olarak geliştiriyoruz. Menüsünden, dekorasyonuna, çalışan
eğitimlerine kadar birçok detayı her sezon başında gözden
geçirerek, yeni trendler oluşturmak için çalışmalarımızı
yapıyoruz.
The number of tourists in the region increases in the spring
and fall. The weather in Şanlıurfa during the spring is
very suitable for exploring nearby regions so our guests
prefer to visit this region during that time.
What are the most important factors that distinguish
the Dedeman Şanlıurfa from other hotels in the
region?
The Dedeman Şanlıurfa is the region’s first and only hotel of
international standards, belonging to a 5-star hotel chain,
located in the city center. Business and leisure travelers who
have high expectations in terms of service level prefer our
hotel. Our hotel stands out for its high standards and team of
professionals who focus on personalized service.
There is probably an increase in engagement parties and
weddings during the summer months. Can you describe
the preparation process for these organizations?
Engagements and weddings are a quite important in
the region. There is a significant increase in wedding
organizations during the spring and summer months. We
are constantly improving our service standards by creating
different menus for each season. We review details at the
beginning of the season like the menu, decorations, and
employee training and work on creating new trends.
60
Size göre otelcilik sektöründe “olmazsa olmaz” dediğiniz
temel noktalar nelerdir?
Başlıca unsurların “mutlu çalışan ve mutlu misafir” olduğunu
düşünüyorum. İşini seven, yaratıcı, samimi çalışanlarınız
olmazsa, gelen misafirleri mutlu edebilmeniz de oldukça
zor olacaktır. Ekip üyelerinizin her misafire kişiselleştirilmiş
hizmet vermeye çalışması, odaklanması, birçok unsurun önüne
geçmekte.
İş toplantısı için gelen misafirlerinizle, turistik amaçla
gelen misafirlerin beklentileri arasında temelde ne gibi
farklılıklar oluyor?
In your opinion, what are some indispensible factors in
the hospitality sector?
I think the major elements are a “happy staff and happy
guests”. If we didn’t have employees who loved their job,
and were creative and friendly, making our guests happy
would be quite difficult. Having team members who work to
provide personalized and focused service to each guest is one
of the most important elements.
What are some basic differences between the
expectations of guests who come for business and
guests who come for touristic purposes?
Genellikle iş amaçlı seyahat eden misafirlerimiz, tatil
için gelen misafirlerimize oranla daha sıklıkla otellerde
kalmakta ve otelleri birer ev ve aynı zamanda bir ofis olarak
görmekteler. Bu sebeple iş insanlarının farklı beklentileri de
mevcut. Örneğin, internetin yavaş olması ya da kesilmesinin,
artık su ya da elektrik kesintisinden farkı bulunmuyor.
Bizler de Dedeman Şanlıurfa olarak hizmet hız ve kalitesini
misafirlerimizin bu beklentileri doğrultusunda sunuyoruz.
Tatil amaçlı gelen misafirlerimiz ise geldiklerinde daha çok
bölgeye ait yemekler, yöreye özgü eşyalar görmek istiyorlar.
Often our guests who come for business purposes compared
to those who come for vacation, stay in the hotel more
and see it as both a home and an office. Hence business
travelers have different expectations. For example, the
internet being slow or having a bad connection, is the same
as experiencing water or power outages. As the Dedeman
Şanlıurfa we provide speed of service and quality in line
with the expectations of our guests. When our guests who
come for leisure arrive they want to see region-specific
dishes and items.
Dedeman Şanlıurfa’ya gelince mutlaka yemelisiniz
diyebileceğiniz bir spesiyaliniz var mı?
Do you have a specialty dish that you would say we
must-try when at the Dedeman Şanlıurfa?
Birçok spesiyalimiz mevcut ancak öne çıkanlar arasında
özellikle Şanlıurfa Kebabı, İçli Köfte, Urfa’ya özgü beyti,
haşhaş kebap, şıllık tatlısı, lebeni, bostana, ağzı açık, ağzı
yumuk misafirlerimizin mutlaka yemelerini arzu ettiğimiz
yiyecekler arasında yer alıyor.
We have many specials, but some that really stand out that
we recommend our guests try include Şanlıurfa Kebab, İçli
Köfte (Kibbeh), beyti kebab that is unique to Urfa, haşhaş
kebap, şıllık dessert, lebeni, bostana, ağzı açık, and ağzı
yumuk.
Okuyucularımıza Şanlıurfa’ya geldiklerinde, görmeden
dönmeyin diyeceğiniz yerler nerelerdir?
Can you tell our readers some places in Şanlıurfa that
visitors shouldn’t leave without seeing?
Hikayeleri ile insanları çok etkileyen Hz. İbrahim’in
ateşe atıldığı göl olan Balıklıgöl, yöresel hediyelik eşya ve
yiyeceklerin bulunabileceği Kapalı Çarşı, Gümrük Hanı,
Şuayip Şehri, kubbe şeklindeki evleri ile meşhur Harran
ve tekne turlarına katılabileceğiniz ayrıca meşhur Kelaynak
kuşlarının görüldüğü Halfeti, sabrı ile meşhur Peygamber Hz.
Eyyüp Makamı ve kuyusu ve son olarak da mutlaka görülmesi
gereken Göbeklitepe’yi sayabiliriz.
Some must-see places include Balıklıgöl, the touching tale
of the lake of fire that Abraham was thrown into, Kapalı
Çarşı (Bazaar), Gümrük Hanı, Şuayip Şehri where you
can find local souvenirs and delicacies, Harran, famous
for its dome-shaped houses, Kelaynak, famous for its boat
tours that you can partake in, Halfeti, the Prophet Eyyüp
Makamı, famous for his patience, and his well, and finally
Göbeklitepe.
KÜLTÜR&SANAT-CULTURE&ART
62
Festival
Zamanı
Yaz, kimileri için sadece deniz ve güneşten ibaretken
kimileri içinse festival zamanıdır.
Festival Time
While for some summer
means the sun and sea,
for others it is the time for
festivals.
Y A Z I - B Y Ö ZG E C EY LA N K U N D U Z
üziğe, sinemaya, tiyatroya, dansa doymak için yaz
festivallerini bekleyenler için sezonun en popüler
festivallerine yakından baktık. Finlandiya’dan
Danimarka’ya, İsviçre’den Macaristan’a, Kanada’dan
İskoçya’ya, Amerika Birleşik Devletleri’nden İspanya’ya
uzandık. Türkiye’yi de unutmadık.
M
e took a closer look at the most popular festivals
of the season for those who are eagerly waiting for
summer festivals to get their fix of music, cinema,
theater, and dance. We searched from Finland to Denmark,
Switzerland to Hungary, Canada to Scotland, Spain to the
United States, and of course we didn’t forget Turkey.
W
The Helsinki Festival
15-31 Ağustos | 15-31 August
Finlandiya / Helsinki - Finland / Helsinki
Geçtiğimiz yıl 200 binden fazla katılımcıyla gerçekleşen The
Helsinki Festival tiyatrodan sinemaya, müzikten dansa, sirk
gösterilerinden çocuk etkinliklerine son derece geniş bir
etkinlik yelpazesine sahip. Ginger Baker Jazz Confusion, New
Orleans sound’una sahip Huvila goes Treme, soul sesiyle
Iyeoka, Jonathan Wilson, Los Lobos ve Latin ritimlerinin Kelt
müziğiyle harmanlandığı Salsa Celtiva festivalin konuklarından
yalnızca birkaçı.
The Helsinki Festival, which had more than 200,000
participants last year, has an extremely wide range of
activities including theater, cinema, music, dance, circus
shows, and children’s activities. Some festival guests this year
include the Ginger Baker Jazz Confusion, Huvila goes Treme,
which has a New Orleans sound to it, the soulful Iyeok,
Jonathan Wilson, Los Lobos, and Salsa Celtiva, who blend
Latin rhythms with Celtic music.
www.helsinginjuhlaviikot.fi
63
64
Montreux Caz FestivaliMontreux Jazz Festival
4-19 Temmuz | 4-19 July
İsviçre / Montreux - Switzerland / Montreux
Cenevre Gölü’nün Pitoresk kıyısında gerçekleştirilen
Montreux Caz Festivali dünyanın dört bir yanından dinleyiciyi
çekmeyi başarıyor. 1967 yılında yalnızca bir caz etkinliği
olarak yaratılan festival bugün iki haftalık büyük bir festivale
dönüşmüş durumda. 2000 binden fazla müzik severi ağırlayan
festivalin önceki konukları arasında caz efsaneleri Ella
Fitzgerald, B.B. King ve Miles Davis’e ek olarak Pink Floyd,
Eric Clapton ve Prince gibi blues ve rock yıldızları da yer
almıştı.
Roskilde
29 Haziran-6 Temmuz | 29 June-6 July
Dani̇marka / Roskilde - Denmark / Roskilde
Sadece Danimarka’nın değil, Avrupa’nın da en popüler
festivallerinden biri olan Roskilde iki lise öğrencisi tarafından
yaratıldı ve kısa sürede bir hippi etkinliğinden ünlü bir
festivale dönüştü. 3000’in üzerinde sanatçıdan performanslar
ve dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılarla Roskilde’de
hem tanınmış sanatçılar hem de gençler boy gösteriyor.
Lunice, Future of the Left, Earl Sweatshirt, Outkast,
Jambinai, Electric Wizard, Barmer Boys, Chance the Rapper,
Rumble in Rhodos, Systema Solar ve Bastille gibi isimler
festivalin henüz açıklanan programından sadece birkaç isim.
Roskilde is not just Denmark’s, but one of Europe’s most
popular festivals, which was created by 2 high school students
that in no time transformed from a hippie event into a famous
festival. With over 3,000 artist performing and participants
from all over the world, Roskilde stands out for its well-known
artists and young attendees. Lunice, Future of the Left, Earl
Sweatshirt, Outkast, Jambinai, Electric Wizard, Barmer Boys,
Chance the Rapper, Rumble in Rhodos, Systema Solar and
Bastille are just a few of the performers announced in the
festival program so far. roskilde-festival.dk
Held in the Picturesque shores of Lake Geneva, the Montreux
Jazz Festival attracts music lovers from all over the world.
Created in 1967 as a humble jazz event it has now turned
into a 2-day long festival. The festival, which hosts more
than 2,000 music lovers, has previously hosts such renowned
musicians as jazz legend Ella Fitzgerald, B.B. King and Miles
Davis, and blues and rock stars like Pink Floyd, Eric Clapton
and Prince. www.montreuxjazz.com
Festival des Films du Monde
21 Ağustos-1 Eylül | 21 August-1 September
Kanada / Montréal - Canada / Montréal
Montréal’de gerçekleştirilen ve hem kültürel farklığı ve
iletişimi kuvvetlendirmeyi hedefleyen film festivali Festival des
Films du Monde’un bu yıl 38.’si gerçekleştiriliyor. Bu sene
Gabriel Garcia Marquéz’in onuruna düzenlenen festivalde
uzun metrajlılar, kısa metrajlılar ve animasyonlar yer alıyor.
Festivale katılan filmler arasında A Fish Story, Plastalina,
Conceived, Der Kandidat, Detour ve Long Gone Day isimli
yapımlar var.
Held in Montréal, this year the Festival des Films du Monde,
which is a film festival that aims to strengthen cultural
diversity and communication, is celebrating it’s 38th year.
This year, the festival held in honor of Gabriel Garcia
Marquéz, contains feature films, short films, and animations.
Films participating in this year’s festival include A Fish Story,
Plastalina, Conceived, Der Kandidat, Detour and Long Gone
Day. www.ffm-montreal.org
Sziget
11-18 Ağustos | 11-18 August
Macaristan / Budapeşte - Hungary / Budapest
Budapeşte’nin, ünü dünyaya ulaşmış müzik festivali Sziget
her sene 70’in üzerinde ülkeden 400 binin üzerinde müzik
severi ağırlıyor. Toplamda 50 mekanda, günlük 200 etkinliğin
yer aldığı festival programında konserler, partiler, tiyatro
performansları ve sirk gösterileri yer alıyor. Budapeşte’nin
merkezinde bir adada gerçekleştirilen festival Avrupa’nın en
büyüklerinden. Festivalin bu seneki programında OutKast,
Macklemore & Ryan Lewis, Blink 182, Manic Street
Preachers, The Prodigy ve La Roux gibi ünlü isimler yer
alıyor.
Every year Budapest’s world-renowned music festival Sziget
hosts over 400,000 music lovers from over 70 different
countries around the world. In a total of 50 venues, with 200
daily events, the festival program includes concerts, parties,
theater performances, and circus shows. The festival, which
takes place on an island in the center of Budapest, is one
of the largest music festivals in Europe. This year’s festival
program includes famous musicians like OutKast, Macklemore
& Ryan Lewis, Blink 182, Manic Street Preachers, The
Prodigy and La Roux. szigetfestival.com
65
Comic-Con
24-27 Temmuz | 24-27 July
A.B.D. / San Diego - Denmark / U.S.A. / San Diego
San Diego Convention Center’da her sene gerçekleştirilen
çizgi roman fuarı Comic-Con, çizgi roman fanatiklerinin
kesinlikle kaçırmadığı çok özel bir festival. Festivalde bağımsız
film festivali, imza günleri, kostüm balosu, oyunlar, animeler
ve sanat şovları gerçekleştiriliyor. Festivalin bu seneki özel
konukları arasında Batman’den tanıdığımız Neal Adams,
çizgi roman çizerleri Sergio Aragonés, Ray Billingsley ve
June Brigman, Marvel illüstratörü Mark Brooks, Batman’in
yazarlarından Chuck Dixon ve Buffy’nin yazarlarından Jane
Espenson var.
66
Comic-Con is a comic book fair held every year at the San
Diego Convention Center that is an extremely special festival
that comic book fans do not miss. The festival includes
independent film festivals, book signings, costume balls,
games, anime, and art shows. Among the special guests of the
festival this year are Neal Adams, who we know from Batman,
comic book illustrators Sergio Aragonés, Ray Billingsley and
June Brigman, Marvel illustrator Mark Brooks, writer Chuck
Dixon best known for Batman, and writer Jane Espenson best
known for Buffy. www.comic-con.org
İstanbul Caz Festivali İstanbul Jazz Festival
1-16 Temmuz | 1-16 July
Türkiye / İstanbul - Turkey / İstanbul
21. İstanbul Caz Festivali, cazın önde gelen isimlerinden
güncel müziğin yıldızlarına birçok ismi İstanbul’un farklı
mekanlarında ağırlıyor. Festival programında 56 Platin Plak
ödüllü Katie Melua, Güney Afrikalı yaşayan efsane Hugh
Masekela ve grubu, perküsyon ustası Manu Katché’nin
Richard Bona ile oluşturduğu yıldızlar topluluğu, Hugh
Laurie with the Copper Bottom Band, Chick Corea-Stanley
Clarke düeti, Danilo Perez, John Patitucci, Brian Blade,
Brad Mehldau, Mark Guiliana ve Cécile McLorin Salvant gibi
isimler yer alıyor. The 21st Istanbul Jazz Festival welcomes many leading names
in jazz and contemporary music in different venues across the
city. This year’s festival program includes the 56-platinum
award-winning Katie Melua, South African legend Hugh
Masekela and his band, percussion master Manu Katché
and Richard Bona’s quartet of talented musicians, Hugh
Laurie with the Copper Bottom Band, Chick Corea-Stanley
Clarke duet, Danilo Perez, John Patitucci, Brian Blade, Brad
Mehldau, Mark Guiliana and Cécile McLorin Salvant.
scaz.iksv.org/tr
La Tomatina
27 Ağustos | 27 August
İspanya / Buñol - Spain / Buñol
Her sene Ağustos ayının son Çarşamba günü gerçekleştirilen
La Tomatina’nın tek bir amacı var: Domates atmak. İnsanların
birbirine domates fırlattığı ve tüm şehrin kırmızıya boyandığı
bu festival Valencia yakınlarındaki Buñol’un caddelerinde
gerçekleştiriliyor. Dünyanın en büyük yiyecek savaşı olarak
kabul edilen La Tomatina aslında bir hafta süren bir festivalin
son günü. Hafta boyunca müzik, şov, dans ve havai fişek
gösterileri yapılıyor. Domates savaşından hemen önceki gece
ise festivale katılanlar paella pişirme yarışmasına katılabiliyor. The La Tomatina festival takes place every year on the last
Wednesday of August and has one purpose: to throw tomatoes.
This festival, where people throw tomatoes at each other and
paint the city red, takes place near Valencia, in the streets of
Buñol. Considered the word’s biggest food fight, La Tomatina
is actually the last day of a weeklong festival. Throughout
the week there are music, shows, dances, and fireworks shows
that take place. The day before the tomato fight attendees can
participate in a paella-cooking contest.
www.latomatinatours.com
The Fringe Festival
3-27 Ağustos | 3-27 August
İskoçya / Edinburgh - Scotland / Edinburgh
Edinburgh’da düzenlenen The Fringe Festival, ziyaretçilerin,
sanatçıların, müzik ve tiyatronun bir araya geldiği, dünyanın
en büyük sanat festivali. 25 gün boyunca süren festival bu
sene 25 binin üzerinde sanatçı tarafından gerçekleştirilecek
40 bin performansa ev sahipliği yapacak. Edinburgh kentinin
resmi uluslararası festivaline kabul edilmeyen sanatçıların da
bir festivali olması amacıyla yaratılmış olan The Fringe Festival
alternatif olarak başlamış olsa da yıllar içinde büyüdü ve
bugün müzikten dansa, tiyatrodan müzikale, operadan çocuk
etkinliklerine birçok farklı alanda aktiviteye ve sanat dalına
sahne olan büyük bir prodüksiyona dönüştü. The Fringe Festival that takes place in Edinburgh is the
world’s largest art festival that brings together visitors, artists,
music, and theater. This year the 25-day long festival will
host over 25,000 artists and 40,000 performances. The
festival was established as an alternative to the Edinburgh
International Festival, as a platform where rejected artists
could perform. Even though The Fringe Festival started as
an alternative over the years it has grown significantly and
turned into a huge production of activities in the art scene
ranging from music, dance, theater, musicals, opera, and
children’s activities. www.edfringe.com
TEKNOLOJİ-TECHNOLOGY
68
Teknolojik
Beyinler
İnternet, bilgisayar oyunları,
akıllı cihazlar, dokunmatik
ekranlar, sosyal medya…
Hayatımızın her alanını ele
geçiren teknoloji beynimizi
nasıl etkiliyor?
Y AZI-BY ELİF EREN AL T INARIK
Technological
Brains
Internet, computer games,
smart devices, touch screens,
social media … How does
technology, which has taken
over every area of our lives,
affect our brain?
eynimiz zamanla değişiyor. Tarih öncesi çağlarda
yaşayan insanlarla bugünün teknolojiyle sarmalanmış
dünyasında yaşayanların beyinlerinin aynı şekilde
çalışmadığı çok net ortada. Artık eskiye göre çok daha farklı
düşünüyor, çok daha farklı hissediyoruz. Belleğimiz, dikkat
süremiz, uyku döngümüz hatta rüyalarımız bile değişti. Beynin
yeni deneyimlere uygun olarak kendini dönüştürebilme
yeteneği modern insanı sadece çağlar öncesinde yaşayan
insanlardan farklılaştırmakla kalmadı. İnternet ve diğer
interaktif teknolojilerle bitmeyen bir değişimin öznesiyiz artık.
Peki, çevrim içi dünya bizi birden fazla işi aynı anda yapan
süper yeteneklere mi dönüştürüyor, yoksa dikkati dağınık
yüzeysel insanlara mı? Teknolojinin davranışlarımızı değiştirdiği
bir gerçek, ama asıl soru başka. Bu değişim beynimizi nasıl
etkiliyor?
ur brains change over time. It’s clear that in
today’s technological world our brains work
differently compared to people who lived in
prehistoric times. Compared to the past we think and
feel differently. Our memory, attention span, sleep cycle,
even our dreams have changed. The modern brain’s
ability to transform according to new experiences not only
differentiates with prehistoric people but we are subjects
of never-ending changes in technology and interactive
technologies. Has the online world made us more able
to multitask, or turned us into easily distracted, shallow
individuals? It’s clear that technology has changed our
behavior, but the real question is how this change is
affecting our brains?
İyi Uykular Renkli Rüyalar
Teknoloji zihnimizi derinden etkiliyor. 2008’de İskoçya’daki
Dundee University’de yapılan bir araştırma 55 yaşın
üzerinde, çocukluklarında siyah-beyaz televizyonlu bir
evde büyüyen deneklerin çoğunlukla rüyalarını siyah-beyaz
gördüğünü gösterdi. Araştırmaya katılan daha genç denekler
ise neredeyse tüm rüyalarını renkli görüyordu. Amerikan
Psikoloji Derneği de bu araştırmanın sonuçlarını 2011’de
doğruladı.
Artık pek çoğumuz televizyonun pabucunu dama atıp
kucağımızda dizüstü bilgisayarımızda dizi izleyerek ya da akıllı
tabletimizden kitap okuyarak uyumaya başladık. Fakat bu
uyku öncesi alışkanlıklar uyku kalitemizi olumsuz etkiliyor.
Nörobilimciler dizüstü bilgisayarların ya da akıllı cihazların
ekranların yaydığı ışıkların beynin hormonal dengesini
bozarak uykuyu kaçırdığını söylüyorlar. Işık uyaranı karşısında
beyin günün hala aydınlık olduğunu düşünüyor ve biyolojik
saat tamamen şaşıyor. Uykusuzluktan muzdaripseniz uyku
öncesi alışkanlıklarınızı gözden geçirmenizde fayda var.
Technology deeply affects our minds. According to a 2008
study conducted at the University of Dundee in Scotland
subjects over the age of 55, who grew up watching black
and white television, often dream in black and white.
Younger subjects who participated in the study however
experience almost all of their dreams in color. The
American Psychological Association confirmed these results
in 2011. Today a majority of us fall asleep watching shows
on laptops or while reading books on our smart devices.
However this pre-sleep habit adversely affects the quality
of our sleep. Neuroscientists claim that the light emitted by
the screen of laptops or smart devices disturb the hormonal
balance of the brain, which can cause a lack of sleep. The
bright light makes the brain think it is still daytime and
confuses our biological clock. If you suffer from insomnia
we would suggest reevaluating your pre-sleep habits.
B
Modern Çağın Korkuları
The New York Times’ın “sosyal medyada gezinirken alevlenen
kaygının, eksiklik duygusunun ve huzursuzluğun bir karışımı”
O
Sleep Well Colorful Dreams
Fear of the Modern Age
FOMO (Fear of Missing Out), defined by the New York
Times as ‘uneasy and ‘left-out’ feelings that flare up when
surfing social media’, is a fact in our lives. In other words,
when you’re enjoying a quiet weekend at home and see
your friends posting pictures at a crazy party or sunbathing
69
İsveç’teki KTH Royal Institute of Technology’nin bilgisayar bilimi
bölümünde görev yapan Prof. Dr. Erik Fransén’e göre sosyal medyada
kısa bir gezinti sonrası beynimizde aşırı bilgi yüklemesi oluyor. Bu da
gerekli bilgileri zihnimizde tutmamızı zorlaştırıyor.
70
According to Prof. Dr. Erik Fransén from the Department of Computer
Sciences at KTH Royal Institute of Technology in Sweden, after a brief
stroll on social media, information overload is happening in our brains.
olarak tanımladığı FOMO (fear of missing out/kaçırma korkusu)
hayatımızın bir gerçeği. Diğer bir anlatımla, evinizde sakin bir hafta
sonu geçirirken Facebook’ta ya da Instagram’da arkadaşlarınızı
deniz kenarında güneşlenirken, bir partide çılgınlar gibi eğlenirken
gördüğünüzde “Neleri kaçırıyorum?” hissiyatına kapılıyor musunuz?
İşte yakanıza yapışan o hissin adı FOMO. En havalı, en eğlenceli
şeyi yapma yarışının hiçbir zaman kazananı olmuyor.
Sosyal medya eski dostlarla iletişimi sürdürmek, yenileriyle
tanışmak için kusursuz bir ortam, ama hayatımıza kattığı
onlarca avantajın yanında yeni sosyal kaygılar da yaratıyor. Alman bilim insanlarının “Facebook depresyonu” olarak
tanımladığı fenomene göre başkalarının başarılarını,
mutluluklarını gözlemlemek kıskançlığa,
hatta mutsuzluğa neden oluyor. Berlin’deki
Humboldt University’den Hanna Krasnova
Facebook’un pek çok insanın yalnız, haksızlığa
uğramış ve kızgın hissetmesine neden olan
negatif bir etkiye sahip olduğunu söylüyor.
Dikkat Dikkat!
Hayatımızda Google yokken bilgi daha
kıymetliydi. Çünkü ona her an her yerde
ulaşamazdık. Bu yüzden ezbere de olsa
yeni şeyler öğrenmek, bilgileri hafızaya
hapsetmek bir meziyetti. Şimdi bilgi daima
parmağımızın ucundayken detayları aklımızda tutmak için çaba
harcamıyoruz. 2007 yılında bir nörobilimci 3000 katılımcıyla
bir anket yaptı ve daha genç katılımcıların diğerlerine kıyasla
yakınlarının doğum günü ve hatta kişisel telefon numarası
gibi özel bilgileri daha az hatırladığını kanıtladı. Sürekli
hesap makinesi kullanan birinin aritmetik yeteneklerinin ve
her yere GPS ile gidenlerin yön bulma yetilerinin körelmesi
sürpriz değil. Sosyal medya ve internet dikkat süremizi de
kısalttı. Artık uzun saatler boyunca kitap okuyamıyoruz, onun
yerine her kelimesini okumadığımız internet makaleleriyle
yetiniyoruz.
by the sea, don’t you get the feeling of ‘What am I missing out
on?” The name of the feeling is FOMO. There is no winner when
competing to see who is doing the coolest, and most enjoyable
thing.
Social media is a great platform to reconnect with old friends
and meet new ones. But in addition to its many advantages it
also creates new social concerns. The phenomenon of “Facebook
Depression”, as defined by German Scientists, is the feeling of
jealousy while observing the success and happiness of others,
which can even cause unhappiness. Hanna Krasnova from
Humboldt University in Berlin says that Facebook can have a
negative effect making many people feel alone, aggrieved, and
angry.
Caution!
Information was more valuable when we
didn’t have Google in our lives because
we couldn’t immediately access it; because
of that we had to learn new things and
memorizing that data was a virtue.
Now because information is literally
at our fingertips we don’t make any
effort to remember details. In 2007 a
neuroscientists did a survey with 3,000
participants and compared to others the
younger participants remember personal information like
friends’ birthdays or phone numbers less. It’s no surprise
that the arithmetic skills of people who continuously use
a calculator, and navigation skills of those who use GPS
to go everywhere, are marginalized. Social media and the
internet has also shortened our attention spans. We no
longer read books for hours; instead we settle for articles
on the internet that we don’t even fully read. According to
Prof. Dr. Erik Fransén from the Department of Computer
Sciences at KTH Royal Institute of Technology in Sweden,
after a brief stroll on social media, information overload is
71
72
İsveç’teki KTH Royal Institute of Technology’nin bilgisayar
bilimi bölümünde görev yapan Prof. Dr. Erik Fransén’e
göre sosyal medyada kısa bir gezinti sonrası beynimizde aşırı
bilgi yüklemesi oluyor. Bu da gerekli bilgileri zihnimizde
tutmamızı zorlaştırıyor. 2009’da Stanford University’de
yapılan bir çalışma gösterdi ki, beyinleri düzenli olarak
elektronik bilgi bombardımanına maruz kalan bireyler ciddi
odaklanma problemleri yaşıyorlar. Çalışmanın sonuçlarına
göre insan beyni birden fazla bilgi kaynağından gelen bilgileri
filtrelemekte ve hangi bilginin gerçekten işe yarayacağını tespit
etmekte zorlanıyor.
Teknoloji zihnimizi ve bilişsel yeteneklerimizi tamamen kötü
etkilemiyor elbette. “Starcraft”, “Age of Empires” gibi strateji
oyunlarının beynin bilişsel esnekliğini ve aynı anda birden fazla
görev yapabilme yeteneğini geliştirdiği söyleniyor. 2013’te
yapılan bir çalışma “first-person shooter” olarak tanımlanan
“Call of Duty”, “Battlefield”, “Bioshock” tarzı oyunların
karar verme yetisini ve görsel yetenekleri geliştirdiğini
ortaya koydu. Bu tarz oyunları oynayanların görsel ipuçlarını
daha çabuk kavrayarak hızlı kararlar alabildiği ya da
fiziksel çevrelerindeki detayları hızlıca analiz edebildikleri
gözlemlendi. Fakat aynı çalışma başka bir şeyi daha ortaya
koyuyor; bilgisayar oyunları oynayanlar dürtüsel ve agresif
davranışlara daha yatkın oluyorlar. Araştırmacılara göre
oyuncuları şiddetin hakim olduğu durumlarda ani kararlar
almaya zorlamak onları gerçek hayatta da ani tepkiler veren
bireylere dönüştürüyor.
2008’de UCLA’da yapılan bir çalışma internet arama
motorlarının nöronları canlandırdığını ve özellikle
yetişkinlerde beyin fonksiyonlarını artırdığını ortaya koydu.
Nörobilim ve insan davranışı uzmanı, Prof. Dr. Gary Small
happening in our brains. This in turn makes it harder for
us to keep necessary information in our minds. A 2009
study at Stanford University showed that people whose
brains are regularly exposed to electronic information
overload suffer serious problems in focusing. According
to the results, the human brain has trouble filtering
information from multiple sources of information and
trouble detecting which information is actually useful.
Of course technology’s influences on our mind and
cognitive abilities aren’t all negative. Strategy games
like ‘Starcraft’ and ‘Age of Empires’ are said to
improve the brain’s ability to multitask and improve its
cognitive flexibility. A study conducted in 2013 revealed
that “first-person shooter” games like ‘Call of Duty”,
“Battlefield”, and “Bioshock” develop the ability to make
decisions and develop visual skills. Observing people
who play these types of games showed they grasp visual
cues more quickly to be able to make quick decisions and
are able to quickly analyze the details of their physical
environment. However the same study revealed another
fact; people who play these types of games are more
prone to impulsive and aggressive behavior. According to
researchers forcing players to make sudden decisions in
cases where violence is dominant, transforms them into
individuals who make immediate reactions in real life as
well.
A 2008 study conducted at UCLA revealed that internet
search engines stimulate neurons and improve brain
function especially in adults. Neuroscientist and human
behavior specialist Prof. Dr. Gary Small noted in a report
of the study that computer technology for adults middle
73
çalışmanın raporunda bilgisayar teknolojilerinin orta yaş ve
daha üzerindeki yetişkinler için potansiyel faydaları olduğunu
ve internet aramalarının karmaşık beyin aktivitelerini
canlandırarak zihnin bir nevi egzersiz yapmasını sağladığını
söyledi.
İnternet Bağımlılık Yaratır
Sürekli çevrim içi olma isteği ve ihtiyacı duyan internet
kullanıcıların beyinlerinin uyuşturucu ve alkol bağımlılarının
beyinlerindeki değişime benzer bir değişim gösterdiği
bilgisayarlı görüntüleme yöntemleriyle kanıtlandı. The
Telegraph gazetesinde yayınlanan bir makaleye göre
Londra’daki Imperial College tarafından 2011’de yapılan bir
çalışmada günlük hayatlarını sürekli internete bağlı olarak
sürdüren denekler bir günlüğüne internet bağlantısından
alıkondu. Çıkan sonuçlar şaşırtıcıydı, internetten bir gün
uzak kalan denekler uyuşturucu ve alkol bağımlılarının
yaşadığı yoksunluk sendromuna benzer tepkiler gösterdiler.
Araştırmacılardan Psikiyatrist Dr. Henrietta Bowden Jones
yoksunluk sendromu yaşayanların çoğunluğunun bilgisayar
oyunu oynayanlar olduğunu belirtti.
Tüm bu bilimsel çalışmalar ve bireysel deneyimler ışığında
teknolojinin beynimizi değiştirdiğini söyleyebiliriz.
İnternetten ve diğer modern teknolojilerden kendimizi
ve beynimizi soyutlamamız mümkün görünmüyor. Bilgi
edinme yöntemlerimiz değiştikçe, hafızamızdan dikkatimize
tüm zihinsel fonksiyonlarımız değişiyor.
aged and over has potential benefits; internet searches
activate complex brain activity and provides a type of
exercise for the mind.
Internet Creates Addiction
Computerized imaging methods have proven that the
brains of internet users who constantly need to be online
show a change in their brain similar to that of drug
and alcohol addicts. Based on an article published by
The Telegraph, a 2011 study conducted by Imperial
College in London had subjects who were constantly
connected to the internet go a day without it. The results
were shocking; the subjects who went a day without the
internet showed responses similar to withdrawal symptoms
that drug and alcohol addicts experience. One of the
researchers, Psychiatrist Dr. Henrietta Bowden Jones
stated that the majority of the subjects who experienced
the ‘withdrawal symptoms’ were those who played video
games.
In light of all these scientific studies and individual
experiences we can say that technology has changed our
brains. It doesn’t seem realistic to distance ourselves
and our brains from the internet and other modern
technologies. As our methods of obtaining information
changes, all our mental functions, from our attention to
our memory, are changing as well.
DQ HABERLERNEWS
74
DEDEMAN KONYA,
MUHTEŞEM YAZ
DÜĞÜNLERİNE HAZIR
Dedeman Konya, hayatınızın en önemli dönüm noktalarından
biri olan düğünlerinizin, düşlediğiniz gibi gerçekleşmesi
için yeni ve sıradışı uygulmalarla, bu yaz da bir birinden
şık organizasyonlara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Düğününü Dedeman Konya’nın yemyeşil bahçesinde veya
gösterişli salonlarından birinde, ışıltılı avizeler altında ve
romantik bir ambiansta geçirmek isteyen çiftler için fırsatlar
devam ediyor. Tüm ihtiyaçlara cevap veren düğün paketleri
alternatiflerinden, şefin mutfağından çıkan şık ve lezzetli
düğün menülerinden, kişiye özel servis edilen klasik Konya
düğün pilavı menüsüne; pastalı ve çerezli menüden, kokteyl
menülerine kadar geniş bir yelpazede; düğün, nişan ve kına
organizasyonları gerçekleşiyor. Ayrıca, düğünden önce
yapılan demo yemeği ile çiftler istedikleri menüyü önceden
tadıp, gönül rahatlığıyla karar verebiliyor. Dedeman Konya
verdiği hizmetlerde sürekli kendini yenileyerek, “Düğün
Asistanı” hizmeti ile gelin-damada otele girişten itibaren
düğün sonuna kadar eşlik ederek program akışı konusunda
bilgi verecek, onları yönlendirecek ve ihtiyaçlarını takip
edecek bir görevli bulunuyor. Dedeman Konya’da 1000
kişiye kadar farklı büyüklüklerde gösterişli salonlar ve kır
düğünü organizasyonlarınız için 1300 kişiye kadar yemyeşil
bir bahçesi bulunuyor.
DEDEMAN KONYA IS READY FOR
STUNNING SUMMER WEDDINGS
Dedeman Konya is ready to host weddings more stunning than
the next this summer with new and unique techniques to ensure
that the most important day of your life, your wedding, is exactly
how you dreamt it to be. The opportunity for couples to have
their wedding in Dedeman Konya’s lush green garden, or in one
of the opulent halls, under glittering chandeliers, in a romantic
atmosphere, continues. A wide range of weddings, engagement
parities, and henna nights take place with alternative wedding
packages that are equipped to meet every need from the fancy
and delicious wedding menus from the chef’s kitchen, to the
classic Konya wedding rice menu that is specially served
individually, to the cake and nuts menu, and the cocktail menu.
In addition during the rehearsal dinner the couple can taste the
menu they want beforehand and make their decision with peace
of mind. As the Dedeman Konya constantly renews itself in the
services provided, the “Wedding Assistant” service features an
assistant who will accompany the bride and groom from the
moment they walk into the hotel until the end of the wedding and
provide information about the flow of the program, will direct
them and make sure all their needs are met. The Dedeman Konya
has glitzy halls of different sizes that can accommodate up to
1,000 people and a lush green garden that can accommodate
1,300 people.
DEDEMAN
KONYA’DA E-ŞARJ
İSTASYONU
E-CHARGING
STATION AT
DEDEMAN KONYA
Dedeman Konya, elektrikli araç kullananlar için “Şarj İstasyonu” kuran, şehrin
ilk oteli oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen Yeşil Yıldız Belgeli
oteller arasında Türkiye’ deki ilk 10 otelden birisi olan Dedeman Konya Hotel &
Convention Center çevreye dost işletme olarak faaliyetlerine devam ediyor. Son
olarak, enerji verimliliğinin artması, gürültü kirliliğinin azalmasına büyük oranda
fayda sağlayan elektrikli araçlar için otel bünyesinde “E-Şarj İstasyonu” kuruldu. Son
zamanlarda enerji kaynaklarını arttırmak amacıyla geri dönüşümlü ve çevreye zararı
minumum olan alternatif enerji yöntemleri araştırılıyor. Bu araştırmalar sonucunda
günümüzde elektrikli araç üretimine başlandı, hatta bazı firmalar seri üretime geçti.
Her geçen gün öneminin arttığı elektrikli araçların önümüzdeki dönemlerde daha da
artacağı öngörülmektedir. Her alanda olduğu gibi çevreye duyarlı otel faaliyetlerinde
de öncü olmayı tercih eden, Dedeman Konya çevreci otel olarak uygulamalarını
devam ettirerek, çevre bilincini yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Dedeman Konya is the region’s first hotel to provide ‘Charging Stations’ for electric vehicles.
Dedeman Konya Hotel & Convention Center is among Turkey’s top 10 hotels that are Green
Star Certified, issued by the Ministry of Culture and Tourism, and continues to operate as
an environmentally friendly business. Recently the hotel established an on-site ‘E-Charging
Station’ for electric vehicles, which increase energy efficiency and greatly contribute to the
reduction of noise pollution. Lately, in order to increase energy resources, recyclable and
environmentally friendly alternative energy methods are being researched. As a result of this
research the production of electric vehicles began, in fact some companies have even started
mass production. With each passing day the importance of electric vehicles increases and
is expected to increase even more in the future. Dedeman Konya prefers to be a pioneer in
environmentally conscious hotel operations, as well as a pioneer in all fields, and continues to
operate as an environmentally friendly hotel and aims to promote environmental awareness.
75
NEWS
DQ HABERLER NEWS
76
DEDEMAN’DAN TÜRKİYE VE
KOMŞU ÜLKELER OTEL YATIRIM
KONFERANSI CATHIC’E ALTIN DESTEK
GOLDEN SUPPORT FROM DEDEMAN
FOR TURKEY AND NEIGHBORS HOTEL
INVESTMENT CONFERENCE CATHIC
Sektörün en kıdemli otel yatırımcılarının, operatörlerinin,
geliştiricilerin, danışmanların ve hükümet yetkililerinin sosyal ağ
kurmak, en son gelişmeleri, trendleri ve fırsatları görüşmek için
bir araya geldikleri CATHIC 2014, 9-10 Haziran tarihlerinde
İstanbul’da düzenlendi. Türkiye’nin ilk uluslararası otel zinciri
Dedeman Hotels & Resorts International konferansa, geçen yıl
olduğu gibi bu yıl da Altın Sponsor olarak destek verdi. CATHIC
2014’te, bölgedeki önemli oyuncuları temsil eden 70’in üzerinde
üst düzey yönetici ve sektör uzmanı, Türkiye’nin filizlenen turizm
ve konaklama sektörünün karşı karşıya kaldığı fırsatları ve zorlukları
görüştü. Türkiye ve Komşu Ülkeler Otel Yatırım Konferansı’nın
programı, küresel CEO’lar ve hükümet yetkilileriyle görüşmeleri,
en üst düzey ekonomistlerin tahminlerini ve bölgedeki son
gelişmeleri, trendleri ve sektördeki en iyi uygulamalar üzerine
panelleri kapsıyordu. Dedeman İş Geliştirme Direktörü Bilge
Turcan da, “Orta Sınıfta Başarılı Yatırım Yapmak” panelinde
Dedeman Park markası ile Dedeman’ın geliştirdiği deneyim ve
örnek uygulamaları aktardı.
CATHIC’in destekçilerinden Dedeman
Otelleri 5 bin yatak kapasiteli 3 bine yakın
oda ile hizmet veriyor, yılda yaklaşık 1
milyon misafir ağırlıyor ve 2000 kişiye
istihdam sağlıyor. Dedeman Otelleri
istikrarlı ve hızlı büyüme hedefleri
çerçevesinde turizm otelcilik sektöründe
yatırımlarına devam ediyor ve sektöre
katma değer sağlayan CATHIC de dahil
tüm konferans, kongre gibi organizasyonlara
destek veriyor. 2014 yılında İstanbul’da
Dedeman Bostancı ve Kazakistan’da
Dedeman Oskemen Tavros otellerini
açan Dedeman; yine 2014 yılı içerisinde
Dedeman Park Bostancı’yı ve Rusya’da
Dedeman Park Izmailova Moskova otellerini
hizmete açacak. 2015 yılında ise İstanbul’daki dördüncü Dedeman
olacak olan, Büyükdere Caddesi üzerinde inşaatına başlanmış,
Dedeman Park Levent oteli hizmete girecek. Dedeman’ın 2023
yılı hedeflerinde ise grup bünyesinde 20’si Dedeman, 22’si
Dedeman Park olmak üzere toplam 42 otel ile hizmet vermek yer
alıyor. Dedeman Grubu’nun uzun vadeli planları çerçevesinde
Dedeman bünyesine katılacak otellerin yüzde 30’u yurtdışında
kapılarını açacak. Dedeman, Türkiye’de ve Türkiye ile ortak tarihi
geçmişe sahip, kültürel bağların olduğu ülkelerde yeni oteller
açmayı hedefliyor. Dedeman Grubu bu yeni projeleriyle birlikte 6
milyona yakın misafir ağırlayacak kapasiteye ulaşmayı planlıyor. Bu
kapasiteyle ise cironun 5 katına çıkması ve 4 bin kişilik bir istihdam
sağlanması hedefleniyor.
CATHIC 2014, where the most senior hotel investors, operators,
developers, consultants of the industry and government
officials attend to set up networks, discuss about the latest
developments, trends and opportunities, was held in Turkey
on June 9th and 10th. Turkey’s first international hotel chain
Dedeman Hotels & Resorts International, just like the last year,
has provided support as a Golden Sponsor this year. At CATHIC
2014, over 70 top managers and industrial experts representing
the major players in the region have discussed the opportunities
and challenges of the newly flourishing tourism and
accommodation industry of Turkey. Turkey and Neighbor’s Hotel
Investment Conference included sessions with the global CEO’s
and government officials, estimations of top economy experts
and panels related to the latest developments and trends in the
region, in addition to best industrial practices. Chief Business
Development Officer of Dedeman Hotels, Bilge Turcan presented
experiences and best practices Dedeman has developed with its
Dedeman Park brand at the session “‘Investing Successfully in
the Mid-Range Market’.
Supporting CATHIC, Dedeman Group
provides services with 5.000 bed capacity
and around 3.000 rooms, hosts 1 million
guests and provides employment to 2.000
people. Dedeman Hotels continue to invest
on tourism and accommodation industry in
align with its sustainable and fast growth
goals and provides support to organizations
such as conferences, congresses including
CATHIC. Dedeman, opened Dedeman
Bostancı in İstanbul and Dedeman Oskemen
Tavros in Kazakhistan in 2014 will also
provide services by putting Dedeman Park
Bostancı and Dedeman Park Izmailova
Moscow will be opened in 2014. In 2015,
the construction Büyükdere Caddesi, which will be the 4th
Dedeman in İstanbul, will be commenced and Dedeman Park
Levent will open its doors to its guests. Dedeman’s 2023 goals
include providing services with 20 Dedeman, 22 Dedeman Park
hotels with a total of 42 hotels within the group. In align with
the long term plans of Dedeman Group, 30% of the hotels that
will be added to Dedeman organization will open its doors in
foreign countries. Dedeman aims to commission new hotels in
Turkey and in countries in which Turkey has common history
and cultural ties. Dedeman aims to reach a capacity to entertain
around 6 million guests with these new projects. With the
mentioned capacity, the aim is to increase the turnover 5 times
and to provide employment for 4.000 people.
77
NEWS
DQ HABERLER NEWS
78
DEDEMAN PARK
DENİZLİ YAZI
4 FARKLI
KAMPANYA İLE
KARŞILIYOR
Dedeman Park Denizli, birbirinden farklı ve cazip 4
kampanya alternatifi ile konuklarını geleneksel Dedeman
misafirperverliği ile ağırlıyor. 15 Haziran 2014 tarihine
kadar rezervasyon yaptıran ve 95 TL’den başlayan
fiyatlarla konaklayan misafirlere, dünyaca ünlü Kleopatra
Antik Havuz giriş bileti hediye ediliyor. 31 Ağustos
2014 tarihine kadar rezervasyon yaptıran ve Dedeman
Park Denizli’de konaklamanın ayrıcalığını 85 TL’den
başlayan fiyatlarla yaşayan konuklaraysa, Türkiye’nin
doğa harikalarından Pamukkale ören yeri giriş bileti,
Dedeman Park Denizli tarafından hediye ediliyor.
Yaz bitmeden barbekü keyfi yaşamak isteyenlerin
kaçırmaması gereken bir diğer fırsatsa 15 Eylül’e kadar
devam ediyor. Dedeman Park Denizli’nin bahçesinde,
Pamukkale manzarası eşliğinde barbekü keyfi, 20 kişi
ve üzerindeki gruplar için 1 meşrubat, çay ve kahve
dahil kişi başı sadece 45 TL.’ den sunuluyor. Ayrıca,
iş dünyasının tüm ihtiyaçlarına cevap veren hizmet
anlayışıyla Dedeman Park Denizli, misafirlerine 31
Aralık tarihine kadar 39 TL’den başlayan çok özel
toplantı paketleri sunuyor. Özel toplantı asistanı dahil
tüm detayların düşünüldüğü toplantı organizasyonlarını;
farklı boyutlardaki 5 salonda, 400 kişiye kadar tiyatro
düzeni, 210 kişiye kadar sınıf düzeni, 500 kişiye kadar
kokteyl düzeninde gerçekleştirmek mümkün. Üstelik her
5 kişilik katılımda 1 kişi ücretsizken kampanyalı toplantı
paketi fiyatına, toplantı arasında sunulacak çay – kahve
molası, set menü öğle yemeği, teknik ekipmanlar ve
kablosuz internet erişimi de dahil.
DEDEMAN PARK DENİZLİ WELCOMES
SUMMER WITH 4 DIFFERENT CAMPAIGNS
Dedeman Park Denizli hosts guests with traditional Dedeman hospitality and 4
different and attractive campaign alternatives. Guests who make their reservations
by June 15th, 2014, with prices starting at 95TL, will receive an entry ticket
to the world-famous Cleopatra Ancient Pool as a gift. With prices starting at
85TL, privileged guests who make their reservation at the Dedeman Park Denizli
by August 31st, 2014 will receive an entry ticket to the ancient remnants of
Pamukkale, Turkey’s natural wonder, as a gift. Another opportunity that those
who want to enjoy a barbecue before the summer ends should not miss continues
until September 15th. Enjoy a barbecue in Dedeman Park Denizli’s garden, with
a wonderful view of Pamukkale. For groups of 20 or more, prices start at 45TL
per person, which includes 1 soft drink, tea and coffee. In addition, the Dedeman
Park Denizli, which offers services to meet all business needs, offers guests very
special meeting packages starting from 39TL until December 31st. In addition
to a meeting assistant, all details of the meeting organization are considered; in
5 halls of different sizes you can enjoy organizations of up to 400 people in a
theater layout, 210 people in a classroom layout, and 500 people in a cocktail
layout. And while for every 5 people in attendance 1 person attends for free, the
tea-coffee break during the meetings, set lunch menu, technical equipment, and
wireless internet access is also included within the price of the meeting package
campaign.
79
DEDEMAN ZONGULDAK’TA
ET KEYFİ
Dedeman Zonguldak’ın servis kalitesi ve eşsiz atmosferiyle sevilen
restoranı Panorama Restaurant, “Et Günleri” düzenliyor. Gerçek
biftek lezzeti arayanlar için iyi işlenmiş ve özel olarak hazırlanan
menülerle Panorama Restaurant konuklarına eşsiz bir lezzet şöleni
yaşatacak. “Et Restaurant ” atmosferini konuklarına eksiksiz yaşatacak
olan Dedeman Zonguldak Panorama Restaurant, 1 Eylül 2014
tarihine kadar, haftanın her günü 19:30 – 24:00 saatleri arasında
konuklarını ağırlayacak. Oldukça doyurucu ve lezzetli et çeşitlerinin
sunulacağı Panorama Resturant misafirlerini bekliyor.
EXPERIENCE THE FLAVOR OF MEAT AT
DEDEMAN ZONGULDAK!
Choosing a venue is extremely important for those with a keen sense of taste.
Especially when talking about “meat” you need to choice skilled venues.
Zonguldak locals, or people who will visit the city before September 1st, 2014
are quite lucky because “Meat Days” will begin at the Dedeman Zonguldak
and continue until that date. As a part of Meat Days the Dedeman Zonguldak
Panorama Restaurant will welcome guests every day of the week between
19:30-24:00 with a unique atmosphere, amazing views of the city and sea, and
excellent service. For those seeking real beef flavor, well crafted and specially
prepared menus, and a memorable feast then don’t miss Meat Days.
80
DEDEMAN BOSTANCI HOTEL &
CONVENTION CENTER
Değirmenyolu Cad. No:39/B 34752
Bostancı / İstanbul / Türkiye
Tel: +90 (216) 469 66 00
Email: [email protected]
DEDEMAN OSKEMEN TAVROS
Permitina Sokak, No:11/1 070000,
Ust-kamenogorsk / Kazakistan
Tel: +7 (723) 220 82 08
Email: [email protected]
DEDEMAN DİYARBAKIR
Elazığ Cad. Büyükşehir Belediyesi Yanı
21400 Diyarbakır / Türkiye
Tel: +90 (412) 229 00 00
Email: [email protected]
DEDEMAN PALANDÖKEN
P.K. 115 25000 Erzurum / Türkiye
Tel: +90 (442) 316 24 14
Email: [email protected]
DEDEMAN ERBİL
60 Meter Street, Setekan Nr:36 246 062
Erbil / Northern Iraq
Tel: +964 (66) 257 21 00
Email: [email protected]
DEDEMAN PALANDÖKEN SKI LODGE
P.K. 115 25000 Erzurum / Türkiye
Tel: +90 (442) 317 05 00
Email: [email protected]
DEDEMAN GAZİANTEP HOTEL &
CONVENTION CENTER
Nesimi Mah. Gaziantep Cad. No:160 27120
Aktoprak / Gaziantep / Türkiye
Tel: +90 (342) 211 66 00
Email: [email protected]
DEDEMAN PARK DENİZLİ
Karsıyaka Mahallesi, 2394 Sokak, No:4
20175 Denizli / Türkiye
Phone: +90 (258) 268 80 00
Email: [email protected]
DEDEMAN İSTANBUL
Yıldız Posta Caddesi, 50 Esentepe 34340
İstanbul / Türkiye
Tel: +90 (212) 337 45 00
Email: [email protected]
DEDEMAN RİZE
Ali Paşa Köyü 53100 Rize / Türkiye
Tel: +90 (464) 223 44 44
Email: [email protected]
DEDEMAN PARK GAZİANTEP
Mücahitler Mahallesi 9. Sokak No: 30
Şehitkamil / Gaziantep / Türkiye
Tel: +90 (342) 211 84 44
Email: [email protected]
DEDEMAN SILK ROAD TASHKENT
Amir Temur Str. C 4 No. 7/8 Tashkent,
100000 / Özbekistan
Tel:+998 71 120 37 00
Email: [email protected]
DEDEMAN KAPADOKYA
Ürgüp Yolu 2. Km. 50200
Nevşehir / Türkiye
Tel: +90 (384) 213 99 00
Email: [email protected]
DEDEMAN ŞANLIURFA
Atatürk Mah. Hastane Cad. Şanlıurfa /
Türkiye Tel: +90 (414) 318 25 00
Email: [email protected]
DEDEMAN KONYA HOTEL &
CONVENTION CENTER
Isparta Beyşehir Yolu, Yeni Sille Caddesi
Özalan Mahallesi Selçuklu 42080
Konya / Türkiye Telefon: +90 (332) 221 66 00
Email: [email protected]
DEDEMAN ZONGULDAK
İncivez Mahallesi , Milli Egemenlik Caddesi
128, 67000 Zonguldak / Türkiye
Tel: +90 (372) 291 00 00
Email: [email protected]
DEDEMAN PARK
BOSTANCI
Açılış tarihi:
Eylül 2014
Dedeman Park
Izmailovo
MOSCOW
Açılış tarihi:
2014
DEDEMAN
PARK LEVENT
Açılış tarihi:
2015
DE
DE

Benzer belgeler