yapı kredi emeklilik a.ş. imkb temettü endeksi emeklilik yatırım fonu

Transkript

yapı kredi emeklilik a.ş. imkb temettü endeksi emeklilik yatırım fonu
YAPI KREDİ EMEKLİLİK A.Ş.
İMKB TEMETTÜ ENDEKSİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU
ÜÇ AYLIK RAPOR
Bu rapor
Yapı Kredi Emeklilik A.Ş. İMKB Temettü Endeksi Emeklilik Yatırım
Fonu’nun 01.01.2012-30.09.2012 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından
hazırlanan faaliyet raporunun, bağımsız denetimden geçmiş dokuz aylık fon bilanço ve
gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri
ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir.
BÖLÜM A: 01.01.2012-30.09.2012 DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
2011 yılını özellikle Euro Bölgesi’ nden gelen olumsuz haberlerle kapatan küresel
piyasalar, 2012 yılına Avrupa ve Amerika’dan gelen pozitif verilerle başlamıştır. Ocak
ayında Avrupa Merkez Bankası, uzun vadeli, düşük faizli ve sınırsız kaynak sağlayarak
Borç Krizi' nin yaşandığı ülkelere likidite enjekte edeceğini açıklamış, Amerika Merkez
Bankası da 2014 yılının sonlarına kadar kısa vadeli politika faizlerini %1 seviyelerinde sabit
bırakacağını belirterek, küresel piyasaların 2012 yılına yukarı yönlü başlangıcına destek
vermiştir. Şubat ayında özellikle ABD ve Çin’den gelen ve beklentilerin üzerinde
gerçekleşen ekonomik veriler ve Yunanistan’a verilmesi öngürülen ikinci yardım paketinin
onaylanması, küresel risk iştahının artmasına neden olmuş ve global piyasalara yukarı
yönlü ivme kazandırmıştır. Mart ayında ise, özellikle Çin’in 2012 yılınna ait ekonomik
büyüme hedefini %8’ den %7,50’ a düşürdüğünü açıklaması, PMI rakamının 50.0
seviyesinin altında beklentilere göre kötü gelmesi, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi
gelişmekte olan borsalarda %5- %7 arasında kayıplar yaşanmasına neden olmuştur. Risk
istahındaki bozulmaya paralel ABD doları küresel olarak değer kazanırken, ekonomisi
güçlü seyretmeye devam eden ABD ve Almanya borsaları dünya piyasalarından ayrışarak,
sırasıyla %3 ve %1 yükselmiştir. Yunanistan' da
borç takası katılım oranının
%85.8
seviyesinde, zorunlu katılım sonrası ise oran %95.7 oranında gerçekleşmesi gelişmekte
olan ülke paraları ile emtialarda bir miktar değer kazancı yaşanmasını sağlamıştır. Bu
gelişmeler ışığında Fitch, Yunanistan'ın kredi notunu B-'ye yükseltirken, ardından dikkatler
AB’nin diğer sorunlu ekonomileri üzerine çevrilmiştir. Bu kapsamda spotların odaklandığı
iki ülke olan Portekiz ve İspanya'da makro ekonomik verilerin her geçen gün biraz daha
bozulması ekonomide orta- uzun vadede sıkıntı yaratacağı endişesine neden olmuştur.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s ise, Türkiye’ye ilişkin değerlendirme
notunda, Türkiye’nin ekonomik gücünün, benzer not seviyesindeki ülkelere göre ılımlı ve
daha yüksek olduğunu belirtmiş
ve dış dengesizliklere rağmen ülkenin büyümesini
sağlayacak bütçe ve para politikalarına devam edilmesi durumunda not artırımını
1
düşünebileceklerini belirtmiştir. Mart ayı başında S&P Derecelendirme kuruluşu da, Türkiye
için verdiği not artırımı sinyalini vermiştir. Bununla birlikte IMF 2012 Türkiye büyüme
tahminini %0,4’ten %2,3’e yükseltirken, Raporda yer alan tahminlere göre 2013 yılında
da %3,2 büyüme beklenmektedir.
Yılın ilk çeyreğinde TÜİK tarafından açıklanan
göre TÜFE ve ÜFE
Mart ayı fiyat endekslerine
endeksleri bir önceki yılın aynı ayı itibariyle yıllık bazda sırasıyla
%10,43 ve %8,22 seviyelerinde gerçekleşmiştir. TCMB tarafından açıklanan ödemeler
dengesi verilerine göre, cari işlemler hesabı 2012 yılının Ocak ayında yıllık bazda 77,10
milyar dolar açık vermiş iken, Şubat ayında ise yine yıllık bazda 75 milyar dolar açık
vermiştir. Ocak ayında yaklaşık 11 milyar dolar olan toplam mal ihracatı aylık bazda
yaklaşık
%14
oranında
artış
göstererek
Şubat
ayında
12
milyar
dolar
olarak
gerçekleşmiştir. Toplam mal harcamaları ise 2012 yılının birinci çeyreğinde son açıklanan
ödemeler dengesi verilerine göre %1.82 azalış göstererek, 17 milyar seviyelerinde
gerçekleşmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda, Türkiye’ nin 2012 yılında küresel likiditeden
pay aldığı sürece cari açığı finansmanı açısından bir risk gözükmediği düşünülmektedir.
TÜİK’ in yayımladığı verilere göre Ocak ayında Sanayi Üretim Endeksi bir önceki yılın aynı
ayına göre %1.5 artmış, Ocak ayını 120.1 endeks seviyelerinden sonlandırmıştır. Bu
durum, üretim cephesindeki büyümenin yavaşladığı sinyallerini vermiştir, diğer bir yandan
da Merkez Bankası’nın ilk çeyrek büyüme performansının çeyreklik bazda sabit kalacağı
öngörüsü ile uyumludur. 2012 yılında Merkez Bankası’nın büyüme tahmini %4’ tür.
TCMB, yılın ilk
çeyreğinde Şubat ayındaki
PPK toplantısında politika faizi olarak
belirlenen bir hafta vadeli repo ihale faizini %5.75 seviyelerinde, gecelik borçlanma faiz
oranını %5 seviyelerinde sabit bırakırken, %12,5 seviyesinde bulunan borç verme faiz
oranını 100 baz puan düşürerek %11,50 seviyesine çekmiştir. Kurul, piyasa yapıcılara
uygulanan borç verme faizini de 100 baz puan düşürerek %11 seviyesine getirmiştir.
Merkez
Bankası'nın
bu
kararında,
Avrupa
Merkez
enjeksiyonunun etkisi görülmektedir. Merkez Bankası’nın
toplantıda
cinsinden
Bankası'nın
başarılı
likidite
Mart ayında yapmış olduğu
ise faiz oranlarında bir değişikliğe gidilmeyerek, zorunlu karşlıkların altın
tutulabilecek
oranlarına
ilişkin
bazı
yasal
düzenlemelere
gitmiştir.
Bu
kapsamda,yabancı para yükümlülükleri için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların
altın cinsinden olan kısmını %10 oranından %0’ a çekmiş, TL cinsi yükümlülükler için altın
olan kısmı ise, %10’ dan %20’ ye yükseltmiştir. Alınan bu kararlar sonucunda, bankaların
döviz cinsinden tutmaları gereken zorunlu karşılık tutarının 1,3 milyar ABD Doları artması
ve piyasaya 3,1 milyar TL kalıcı likidite sağlanması amaçlanmıştır. MB iç ve dış talep
arasındaki dengelenmeyle birlikte yılın ilk çeyreğinde tüketim talebinde görülen belirgin
yavaşlamaya karşın, ikinci çeyrekten itibaren ''ılımlı'' bir toparlanma beklentisi içerisinde
olduğunu göstermiştir. Yükselen petrol fiyatlarının yaratacağı enflasyonist
riskleri bir
kademe yukarı çekmiş ,enflasyonun temel belirleyicisinin döviz kuru olduğunun da altını
2
çizmiştir. Tüm bunlar, TCMB' nin temkinli para politikasının kısa vadede sürdürleceğinin bir
göstergesi olarak algılanmıştır. Küresel bazda belirsizlikler devam etse de, MB, özellikle
Avrupa cephesinde atılan olumlu adımları dikkate alarak, fiyat istikrarı hedefini tekrar
vurgulamıştır. Diğer bir yandan, Brent türü petrol fiyatları birinci çeyrek sonunda 123 dolar
seviyesinde gerçekleşmiştir. Ayrıca petrol fiyatlarının yatay seviyede kalması durumunda,
2012 yılı enerji faturasının artacağı düşüncesiyle oluşacak enflasyonist baskının
Türkiye
ekonomisi açısından olumsuz bir rol oynayacağı ve cari işlemler açığındaki yavaşlamayı
sınırlayıp, manşet enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir etkide bulunacağı beklenilmektedir.
Küresel risk iştahındaki artışa paralel olarak, çeyreğe
%11.17 seviyelerinden başlayan
gösterge tahvil faiz oranı çeyrek boyunca düşüş seyri kaydetmiş ve Mart ayı sonunda
%9.43 seviyelerinde gerçekleşmiştir. 10-yıl vadeli TÜFE'ye endeksli kıymetin ağırlıklı
ortalama bileşik faizi birinci çeyrek sonu itibariyle %3.46 seviyelerinde gerçekleşmiş iken,
29.04.2015 vadeli kıymetin ağırlıklı ortalama bileşik faizi ise, %2.93 seviyelerinden
gerçekleşmiştir.
Hazine 2012 yılı borçlanma stratejisine uygun olarak, borçlanmanın ortalama
vadesini uzatmış ve iç borç stoku içerisindeki sabit kuponlu menkul kıymetlerin paylarını
arttırmıştır. 2011 yılının Ocak-Mart ayları içerisinde sabit faizli kıymetlerin borçlanmadaki
oranı %69 iken, 2012 yılının aynı döneminde
%78 olarak gerçekleşmiş; yine aynı
dönemde borçlanmanın ortalama vadesi ise, 55 aydan 62 aya yükseltilmiştir.
Yurt dışı piyasalara bağlı yükselişin etkisinde hareket eden yurtiçi hisse senetleri
piyasasında, Euro Bölgesi'ndeki borçların çözümüne yönelik olarak gelen olumlu haberlerin
yanısıra, FED ve ECB merkez bankalarından gelen genişleyici para politikası kararları ve
ABD makro ekonomik veri
raporları, İMKB’nin Ocak ayını
yükselişle kapatmasını
sağlamıştır. 2012 yılının ilk ayına 51,314.57 seviyelerinden başlayan İMKB‐100 Endeksi
çeyrek boyunca %21.65 oranında getiri elde etmiş, çeyreği 62,423.04 seviyelerinden
sonlandırmıştır. İMKB-30 Endeksi ise, 61,747.93 puan seviyelerinden başladığı yeni yılın
ilk çeyreğinde yaklaşık %22.61 oranında getiri elde ederek, çeyreği 75,711.69 puan
seviyelerinden sonlandırmıştır.Diğer bir yandan, 2011 yılında oldukça artan cari açık ile
enflasyon piyasalarda sert satışlara engel olamamış iken, G20 ülkelerinin arasında Çin'den
sonra en fazla büyüme gösteren ülkenin Türkiye olarak açıklanması piyasalarda yaşanan
yükseliş sebeplerinden biri sayılabilir.
Türkiye MSCI Endeksi yılın ilk çeyreğine 395.185 seviyesinden başlamış olup
,çeyrek dönemde %27 oranında getiri elde ederek Mart ayını
502.207 seviyelerinde
sonlandırmıştır. Bunun yanı sıra, MSCI Gelişmekte Olan Ülke Endeksi ile MSCI Doğu
Avrupa Endeksi ise, çeyrek dönemi boyunca sırasıyla %14 ve %18 oranlarında getiri elde
ederek Mart ayını 1,041.45 ve 215.086 puan seviyelerinden sonlandırmışlardır.
Yılın ikinci çeyreğinin başında , tahvil piyasasından başlayarak bankacılık sektörüne
kadar yayılan aşağı yönlü ve dalgalı bir seyir gözlemlenmiştir. İtalya ve İspanya'nın
3
yükselen faiz oranları, Fransa'da yapılan seçimler, Hollanda Hükümetinin kesintiler nedeni
ile anlaşamamasından kaynaklanan dağılma haberleri gibi politik etkenlerin de yarattığı
baskı
sonucunda
Euro
Bölgesi
piyasalarında
kayıplar
yaşanmıştır.
FED
toplantı
tutanaklarında yakın zamanda yeni bir tur parasal genişleme olmayacağına dair verilen
sinyaller neticesinde, risk iştahında belirgin bir düşüş görülmüştür. Euro bölgesi borç
problemleri bu sefer İspanya endişeleri ile tekrar gündeme gelmiştir
Yılın ikinci çeyreğinin ortalarında, Yunanistan seçimlerinden hiçbir partinin tek
başına iktidar olabilecek kadar çoğunluk sağlayamaması dolayısıyla Ülke’ nin Euro Bölgesi’
nden çıkacağına yönelik spekülasyonlar oluşması, ardından tekrar seçime gidilme kararının
alınması piyasalarda gerginliği artırmıştır.
Çeyreğin sonlarına doğru piyasalarda, yaşanan sert satışların ardından ek parasal
genişleme
ve Yunanistan’da Euro Bölgesinden çıkma beklentilerini azaltan seçim
sonucunun çıkması sonrası bir toparlanma yaşanmıştır. Yunanistan seçimlerinde kurtarma
paketi yanlısı Yeni Demokrasi Partisi seçimleri ön sırada tamamlayarak, Pasok ve
Demokratik koalisyon hükümetini kurulmuştur. G7 Zirvesinden Avrupa’da ki krizin
çözümüne yönelik somut açıklamalar gelmemesine rağmen İspanya’ya ESFS (Euro Bölgesi
Geçici Kurtarma Fonu) mekanizmasından acil yardım üzerinde çalışıldığına dair haberler,
ay başında
Asya piyasalarında, Euro’da ve ABD vadelilerinde daha olumlu bir hava
yaratmıştır. Diğer bir yandan, ABD Merkez Bankası Fed, 2014 yılı ortalarına kadar düşük
faiz politikasını korumaya devam etme niyetini ve büyümeye destek verileceğini
tekrarlaması küresel piyasalar açısından olumlu havanın olmuşmasında destekleyici faktör
olmuştur. Ayrıca FED, Haziran ayı sonunda bitecek olan twist operasyonunun tekrar
uzatılacağını açıklamış ve operasyona 267 milyar dolar tutarında ekleme yapmış, böylece
ek parasal genişleme konusunda bu işlemin gerektiği zaman yapılacağının sinyalleri
verilmiştir. 2012 yılı için büyüme beklentisini %2.4-2.9 aralığından, %1.9-2.4 aralığına
indiren FED, işsizlik oranını ise %8.0-8.2 olarak yenilemiştir.
Diğer bir yandan, kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch, İspanya’nın kredi
notunu A'dan BBB'ye düşürdüğünü açıklayarak, gerekçe olarak İspanyol bankacılık
sektörünün
yeniden
yapılandırılması
ve
sermayelendirilmesine
paralel
olası
bütçe
maliyetlerini göstermiştir.
Moody's ise, Almanya'nın bazı altı bankacılık grubu ile Avusturya'nın en büyük üç
bankasının kredi notlarını Euro Bölgesi kriziyle ilgili risklerinin artmasına bağlı olarak
düşürmüştür.
2012 yılının ikinci çeyreğinde TÜİK tarafından açıklanan
Haziran ayı fiyat
endekslerine göre, TÜFE ve ÜFE endeksleri bir önceki yılın aynı ayı itibariyle yıllık bazda
sırasıyla %8.87 ve %6.44 seviyelerinde gerçekleşmiştir. TCMB tarafından açıklanan Mayıs
ayı ödemeler dengesi verilerine göre cari işlemler hesabı Nisan ayında 4,98 milyon dolar
açık verirken, Mayıs ayında 5,82 milyar dolar açık vererek yaklaşık %17 artış göstermiştir.
4
Ayrıca, 2012 yılının Ocak- Mayıs döneminde cari işlemler hesabı 27,05 milyar dolar açık
vermiş iken, 2011 yılının aynı döneminde yaklaşık 37 milyar dolar açık vermiştir. Mart
ayında yaklaşık 13.98 milyar dolar olan toplam mal ihracatı, Mayıs ayı sonu itibariyle
%0.64 oranında azalış kaydederek 13,89 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Toplam mal
harcamaları ise,
2012 yılının birinci çeyrek sonunda 20 milyar dolar seviylerinde iken,
Mayıs ayı sonu itibariyle 20,95 milyar dolar seviylerine yükselerek yaklaşık %4.66
oranında artmıştır. MB tarafından yapılan açıklamalarda, cari açıktaki toparlanmanın
kademeli olarak devam edeceği, özellikle petrol fiyatlarının gerilemesi ve TL’nin bir miktar
stabilize olması enflasyonla mücadeleyi rahatlatacağı belirtilmiştir. Ancak enflasyondaki
hedefin üzerinde seyrin bir süre daha devam edeceği ve bu durumun fiyatlama
davranışlarına dair temkinli bir duruş gerektirdiği ifade edilmiş ve MB’ nin gerekli gördüğü
günlerde ek sıkılaştırma politikasına başvurabileceği yinelenmiştir. Diğer bir yandan, yine
TÜİK’ in yayımladığı verilere göre Mayıs ayında Takvim etkisinden arındırılmış Sanayi
Üretim Endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %5.9 artmış,
Mayıs ayını 135.1 endeks
seviyelerinden sonlandırmıştır.
Yılın ikinci çeyreğinde TCMB PPK toplantılarında politika faizi olarak belirlenen bir
hafta vadeli repo ihale faizini %5.75 seviyelerinde, gecelik borçlanma faiz oranını %5
seviyelerinde, borç verme faiz oranını ise %11,50 seviyelerinde sabit bırakırken, Mayıs
ayında TL yükümlülükler için tutulması gereken zorunlu karşılıkların döviz olarak
tutulabilecek kısmına ilişkin üst sınırı %40’tan %45’e yükseltmiştir. Zorunlu karşılıklardaki
artış, TCMB’nin döviz rezervlerinde de artışı beraberinde getireceği gibi bankacılık
sisteminin de zorunlu karşılık yükümlülüklerini daha ucuz fonlama kaynakları kullanarak
yerine getimesini mümkün kılacağından, sisteme bir maliyet avantajı sağlayacağı
belirtilmiştir. Haziran ayında da yapılan PPK toplantısında munzam karşılıklarda yeni
düzenlemelere devam edilirken, TL yükümlülükler üzerindeki zorunlu karşılıkların %50’
sinin yabancı para cinsinden tutulabileceği belirtilmiştir. Aynı şekilde TL yükümlülükler
üzerindeki zorunlu karşılıkların altın olarak tesis edilme olanağı da %20’den %25’e
yükseltilmiştir. PPK toplantılarında ekonomik aktiviteye ilişkin yapılan değerlendirmelerde,
ılımlı bir toparlanmaya işaret edilmiştir.
Küresel risk iştahındaki artışa paralel olarak, yılın ikinci çeyreğine
%9.36
seviyelerinden başlayan gösterge tahvil faiz oranı düşüş seyri kaydetmiş ve Haziran ayı
sonunda %8.47 seviyelerinden kapanış gerçekleştirmiştir. 10-yıl vadeli TÜFE'ye endeksli
kıymetin ağırlıklı ortalama bileşik faizi ikinci
çeyrek sonu itibariyle %3.33 seviyelerinde
gerçekleşmiş iken, 29.04.2015 vadeli kıymetin ağırlıklı ortalama bileşik faizi ise, %2.99
seviyelerinden gerçekleşmiştir.
Avrupa'nın yüksek borçlu ülkelerinden kaynaklanan olumsuz hava 2012 yılının
ikinci çeyreğinde dalgalı bir seyir izlenmesine neden olmuştur. Başta Yunanistan’ ın Euro’
dan çıkma senaryosu olmak üzere Avrupa’ nın borçlu ülkelerinde tahvil piyasasından
5
başlayarak banka hisselerine ve piyasa geneline yayılan satış dalgasından risk iştahına
duyarlı bir piyasa olan Türkiye hisse senedi piyasaları da etkilenmiştir. Ayrıca, kredi
derecelendirme kuruluşlarından S&P’ nin Nisan ayında zayıf dış talep ve kötüleşen ticaret
şartarının
ülke
ekonomisinin
yeniden
dengelenmesini
engelleyebileceği
nedeni
ile
Türkiye’nin BB olan kredi notu görnümünü pozitiften durağana çevirmesi yurt içi
piyasalarında kayıplar yaşanmasının diğer bir nedeni sayılabilir. Haziran ayında ise, düşük
petrol fiyatları ile Moody’s’in Türkiye’ nin ülke tahvillerinin kredi notunu bir basamak
arttırarak Ba2"den "Ba1"e yükseltmesi ve not görünümünü "pozitif" olarak devam
ettirmesi olumlu hava olmuşmasını sağlamıştır. Buna göre, İMKB 100 Endeksi, 62,598.34
seviyesinden başladığı 2012 yılının ikinci çeyreğinde, Mayıs ayında 54,000 seviyeleri test
etmesine rağmen haziran ayını
seviyesinden başladığı
62,543.49 seviyesinden; İMKB
30 ise 75,677.68
ikinci çeyrekte %0.38 oranında getiri elde ederek 76,263.58
seviyesinden kapatmıştır.
Yılın ikinci çeyreğine 506.686 seviyesinden başlamış olan Türkiye MSCI Endeksi,
çeyrek dönemi sonunda %1.33 oranında getiri kaybederek haziran
ayını
495.549
seviyelerinde sonlandırmış iken, bir önceki aya göre ise %17.77 oranında getiri elde
etmiştir. Bunun yanı sıra, MSCI Gelişmekte Olan Ülke Endeksi ile MSCI Doğu Avrupa
Endeksi ise, çeyrek dönemi boyunca sırasıyla %10 ve %15.03 oranlarında değer
kaybederek
937.354
ve
182.758
puan
seviyelerinden
yılın
ikinci
çeyreğini
sonlandırmışlardır.
Yılın üçüncü çeyreğinin başında
ise, küresel piyasalarda Euro’nun geleceğine
yönelik endişeler, ABD’ den, Avrupa Birliği’ nden, İspanya ve Yunanistan’ dan gelen
haberler ile Çin’ in büyüme rakamlarının yarattığı riskler belirleyici olmuştur. Çin’ den
gelen
veriler
Asya
Borsalarında
satış
baskısı
yaratmışken,
kredi
derecelendirme
kuruluşlarından Moody’ s İtalya’ nın devlet tahvili notunu A3’ den Baa2’ ye düşürmüş,
Almanya’ nın görünümünü ise durağandan negatife indirmiştir. Çeyreğin ortalarına doğru
Euro’ yu korumaya yönelik önlemler alınacağı haberleri ve ECB’ nin yeniden tahvil
alımlarına başlayacağı yönündeki beklentileri piyasalarda alım yönlü değerlendirilmiştir.
Ağustos ayında
Fed’ in parasal genişleme ile ilgili net bir açıklamadan kaçınması,
Yunanistan’ a ek süre verilmesinin yardım programını sekteye uğratacağı ve İspanya’ nın
EFSF’ ye (Avrupa Finansal İstikrar Fonu) başvurup başvurmayacağı yönündeki haberler
hayal kırıklığı yaratmış, Euro Bölgesi başta olmak üzere global piyasalarda sert satışlara
neden olmuştur. Yılın üçüncü çeyreğinin son döneminde de yeni bir parasal genişleme
paketi beklentisi ile başlamış ve Eylül ayında ECB Başkanı Draghi’ nin sorunlu ülke
tahvillerinin 3 yıla kadar olan kısa vadelilerinden sınırsız alım yapılacağına dair yaptığı
açıklama ile global piyasalar yükselişe geçmiştir. Çin ise, son üç yıldır içinde bulunduğu
ekonomik yavaşlamayı aşmak için 60 altyapı programı onaylanmış ve böylece Asya
Borsaları
da
yükselişe
geçmiştir.
ECB’
nin
6
gerçekleştirdiği
toplantı
sonrasındaki
açıklamalarında faiz indirimine gitmeyerek, faizlerin 2015 yılına kadar %0.75 seviyesinde
sabit kalacağını bildirmesi global piyasalardaki parasal genişleme beklentisine destek
olmuştur. Yunanistan’ a verilecek olan 31.5 milyar Euro tutarındaki yardım diliminin
yaklaşık 12 milyar Euro’ luk kısmı için görüşmeler devam ederken, ABD’ de Fed, para
politikası toplantısında, uzun zamandan beri beklenen yeni parasal genişleme paketini
açıklamıştır. Fed’ in mortgage destekli menkul kıymet alımlarına başlayacağı, bu alımların
ayda 40 milyar dolar tutarında olacağı ve twist operasyonuna devam edileceği haberleri
ile global piyasalarda risk iştahında artışlar görülmüştür.
Yılın üçüncü çeyrek sonunda TÜİK tarafından açıklanan Eylül ayı fiyat endekslerine
göre, TÜFE Endeksi’ nde bir önceki yılın aynı ayına göre %9.19 artış kaydedilmiş, ana
harcama gruplarına bakıldığında ise en yüksek artış %2.26 ile çeşitli mal ve hizmetler
grubunda yaşanmıştır. ÜFE Endeksi’ nde ise artış %4.03 olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca ÜFE
sonuçları sanayinin
sektörler bazında incelendiğinde, en yüksek artışın %7.44 ile ham
petrol ve doğalgaz çıkarımlı alt sektörlerde gerçekleştiği görülmüştür.
TCMB tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine baktığımızda, Temmuz
ayında cari işlemler hesabı 3.86 milyon dolar açık verirken, Ağustos ayında ise cari açık,
cari dengenin fazla verdiği Ekim 2009’dan bu yana en düşük seviyesine gerileyerek 1.18
milyon dolar olarak piyasa beklentisinin altında gerçekleşmiştir. Buna göre, Ağustos ayı
cari açıkta önceki yılın aynı ayına göre %71 lik bir küçülmeye yaşanmış ve Ocak- Ağustos
arasındaki cari açık 62 milyon dolar’ dan 59 milyon dolara gerilemiştir. Haziran ayında
yaklaşık 14 milyon dolar olan toplam mal ihracatı, Ağustos ayı sonunda 13.7 milyon dolara
gerilerken %1.96 oranında değer kaybetmiştir. Toplam mal harcamaları ise, yılın üçüncü
çeyreğinin başında yaklaşık 20 milyon dolar civarında iken, son açıklanan Ağustos ayı
verilerine göre yaklaşık 18 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşmiştir. 2011 Ağustos
ayında %43.8 olan Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı, 2012 Ağustos ayında %33.6’ ya
gerilemiştir. 2012 Ağustos ayında en çok ihracat yapan ülke Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)
olurken, BAE’yi sırasıyla Almanya, İngiltere ve Rusya takip etmiştir.
TÜİK tarafından açıklanan işsizlik rakamlarına göre, yılın 3 çeyreğinin Temmuz
ayında işgücüne katılma oranı %50.8 olarak belirlenmişt iken, Türkiye genelinde işsizlik
oranı geçen yılın aynı dönemine göre 186 bin kişi azalarak 2 milyon 323 bin kişiye düşmüş
ve işsizlik oranı %0.7 puanlık düşüşle %8.4 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Ağustos ayında bütçe açığı 1.6 milyar TL, faiz dışı denge ise 4.2 milyar TL olarak
gerçekleşirken, Eylül ayında bütçe açığı 5.8 milyar TL’ ye yükselirken, faiz dışı denge de
2.5 milyar TL’ ye gerilemiştir. Buna göre, hedeften uzaklaşan bütçe açığı için 41 maddelik
bir tedbir paketi üzerinde çalışılmaya başlanmıştır.
2012 yılının üçüncü çeyreğinde, TCMB Temmuz ve Ağustos aylarında yaptığı PPK
toplantılarında bir hafta vadeli repo ihale faizini %5.75 seviyelerinde, gecelik borçlanma
faiz oranını %5 seviyelerinde, borç verme faiz oranını ise %11.50 seviyelerinde sabit
7
bırakırken, Eylül ayında faiz koridorunun üst bandı olan borç verme faiz oranını %11.50’
den
%10’ a çekmiştir. Temmuz ayında, TL cinsi zorunlu karşılıkların döviz olarak
tutulabilecek kısmının üst sınırı %50’ den %55’e, Ağustos ayında ise aynı oran %55’ ten
%60’ a çıkarılmış, bu sayede MB’nin döviz rezervlerinde artış ve piyasaya TL ek likidite
sağlanmaya çalışılmıştır. Ağustos ayında alınan diğer bi karar göre, TL zorunlu karşılıklarda
altın tutma opsiyonu ise %25 den %30 a yükseltilmiş, böylece 20 milyar TL’ ye yakın olan
Açık Piyasa İşlemleri’ nin 14-15 milyar TL’ ye düşmesi hedeflenmiştir. Eylül ayında rezerv
opsiyonu katsayısı (ROT) 0.2 puan artışa gitmişken, ROK düzenlemesi ile TCMB
rezervlerinde 3.6 milyar dolar artış beklenmektedir. TCMB toplantısında enflasyondaki
düşüşün yılın son çeyreğinde belirgnleşeceği, faiz koridorunun daraltılmasının finansal
istikrarı destekleyeceği üzerinde durulmuştur.
Yılın üçüncü çeyreğinin başında dış ticaret verilerinin beklentilerden iyi gelmesi ile
yabancı sermaye girişleri faizleri desteklemiştir. Buna göre, gösterge tahvil faiz oranı
çeyreğin başında %8.51 seviyelerinde iken Eylül ayı sonunda %7.58 seviyelerine
gerilemiştir. Çeyreğin sonlarına doğru, parasal genişleme açıklaması ile artan küresel risk
iştahı ve ayrıca TCMB’ nin repo ihaleleri yolu ile fonlama maliyetlerini düşürmesi kısa ve
orta vadeli tahvilllere olan ilgiyi artırmıştır. Temmuz ayında 01.04.2020 vadeli Tüfe’ ye
Endeksli Tahvil 2.94 seviyesinde, 29.04.2015 vadeli tahvil ise 2.87 seviyesinde işlem
görürken, Eylül ayı sonu itibariyle Tüfe’ ye Endeksli Tahvil 2.35 seviyelerinde, 29.04.2015
vadeli tahvil ise 1.02 seviyelerinde gerçekleşmiştir.
Yılın üçüncü çeyreğinin başlarında, yurtdışına paralel olarak yükselişe geçen IMKB100 Endeksi, öncelikle kar satışları ile realizasyon sürecine girerken, çeyreği ortalarına
doğru özellikle banka hisse senetlerine gelen alımlar ile tekrar yükseliş trendine girmiş ve
çeyreğin sonlarına doğru yine yurt dışı piyasalarla paralel, ancak yurt içinde beklenen faiz
indiriminin gerçekleşmesi sonucuyla bir miktar kar satışları yaşanmıştır. Buna göre,
çeyreğe 62,310.19 puan seviyelerinden başlayan IMKB-100 Endeksi çeyrek dönem
içerisinde %6.56 oranında getiri elde ederek 66,396.71 puan seviyelerinden çeyreği
sonlandırmıştır. IMKB-30 Endeksi ise 75,935.43 puan seviyesinden başlağı üçüncü
çeyrekte %7.15 oranında getiri elde ederek 81,362.73 puan seviyelerinden Eylül ayını
sonlandırmıştır.
Üçüncü çeyreğe 489.890 seviyesinden başlayan MSCI Türkiye Endeksi ,Eylül ayını
535.976 seviyesinden sonlandırmış iken, Endeksin yıl başından Eylül sonuna kadarki
getirisi %35.63 olarak gerçeklemiştir. MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksi ve MSCI
Doğu Avrupa Endeksi sırası ile 941.398 ve 183.195 seviyelerinden başladıkları üçüncü
çeyreği 1002.656 ve 199.051 seviyelerinden kapatmış ve yılbaşından çeyrek sonuna kadar
%9.41 ve %9.33 getiri elde etmişlerdir.
8
BÖLÜM B: FON KURULU FAALİYET RAPORU İLE İLGİLİ BİLGİLER
Fon, bir endeks kapsamındaki varlıklara fon portföyünün en az %80’ini yatıran ve
baz alınan endeks ile fonun birim pay değeri arasındaki korelasyon katsayısının en az 0,9
olmasını ve endeksteki artış kadar getiri elde etmeyi hedefleyen “Endeks Fon”dur. Fon
portföyünde sürekli olarak en az %80 oranında IMKB Temettü
endeksi kapsamında yer
alan hisse senetlerine yatırım yapılmaktadır. Baz alınan endeks ile fonun birim pay değeri
arasındaki korelasyon katsayısının en az 0,9 olması ve endeksteki artış kadar getiri elde
edilmesi hedeflenmektedir.
Seçilen şirketlerin hisse senetleri temel verileri kuvvetli ve fon değerindeki
dalgalanmayı azaltacak özelliktedir.
01.01.2012-30.09.2012 dönemi Fon Kurulu Kararları:
9 Ocak 2012 tarihli Fon Kurul kararına göre;
İsmi Durmuş, Kadir Aygün, Gürhan Yılmaz, Ferhat Kaluç,Buğra Atalay, Birgül Saltan,
Mustafa Güler, Cem Eraslan ve Hakan Bingöl’e; Fonumuz ile İMKB Takas ve Saklama
Bankası, diğer bankalar ve anlaşmalı olduğumuz aracı kurumlar arasında yapılacak
yazışma ve işlemlerde kullanılmak üzere imza yetkisi tanınmasına karar verilmiştir.
20 Temmuz 2012 tarihli Fon Kurul kararına göre;
Fon adına açılan katılım hesabının değerlemesinin katılım hesabının bulunduğu bankadan
alınan kar payı oranı esas alınarak hesaplanmasına, vade sonunda gerçekleşen ile
hesaplanan tutar arasındaki farkın Fon’a kar \ zarar olarak yansıtılarak yapılmasına karar
verilmiştir.
9
BÖLÜM C: BAĞIMSIZ DENETİMDEN GEÇMİŞ MALİ TABLOLAR
YAPI KREDI EMEKLILIK A.Ş.
İMKB TEMETTÜ ENDEKSİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU
30 EYLÜL 2012 TARİHLİ BİLANÇOSU
(Tutarlar aksi belirtilmedikçe Türk Lirası (“TL”) olarak ifade edilmiştir.)
30 Eylül 2012
Varlıklar
I-
Hazır değerler
A. Kasa
B. Bankalar
C. Diğer hazır değerler
II- Menkul kıymetler
A. Hisse senetleri
B. Özel kesim borçlanma senetleri
C. Kamu kesimi borçlanma senetleri
D. Diğer menkul kıymetler
III- Alacaklar
IV- Diğer varlıklar
1.142
1.142
7.623.977
6.796.493
827.484
28.200
-
Varlıklar toplamı
7.653.319
Borçlar
V- Borçlar
A. Banka avansları
B. Denetim ücreti
C. Fon yönetim ücreti
D. Menkul kıymet alım borçları
E. Lisans Gider Karşılığı
F. Diğer borçlar
- Katılma belgesi borçları
- Tahvil borsa payı
- Takas saklama komisyonu
1.431
11.578
92.352
5.553
39.107
39.044
63
Borçlar toplamı
150.021
Net varlıklar toplamı
7.503.298
VI- Fon toplam değeri
A. Katılma belgeleri
B. Katılma belgeleri değer artış/(azalış)
C. Fon gelir – (gider) farkı
- Cari yıl fon gelir/(gider) farkı
- Geçmiş yıllar fon gelir/(gider) farkı
6.992.766
439.314
71.218
73.123
(1.905)
Fon toplam değeri
7.503.298
10
YAPI KREDI EMEKLILIK A.Ş.
İMKB TEMETTÜ ENDEKSİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU
1 OCAK – 30 EYLÜL 2012 ARA HESAP DÖNEMİNE AİT GELİR TABLOSU
(Tutarlar aksi belirtilmedikçe Türk Lirası (“TL”) olarak ifade edilmiştir.)
1 Mart 30 Eylül 2012
I-
Fon gelirleri
A. Menkul kıymetler portföyünden
alınan faiz ve kar payları
1. Özel kesim menkul kıymet faiz ve kar payları
- Hisse senetleri kar payları
- Borçlanma senetleri faizleri
2. Kamu kesimi menkul kıymet faiz ve kar payları
3. Diğer menkul kıymet faiz ve kar payları
B. Menkul kıymet satış karları
1. Özel kesim menkul kıymet satış karları
- Hisse senetleri satış karları
- Borçlanma senetleri satış karları
2. Kamu kesimi menkul kıymet satış karları
3. Diğer menkul kıymet satış karları
C. Gerçekleşen değer artışları
D. Diğer gelirler
157.015
54.077
53.965
53.965
112
18.322
18.322
18.322
84.612
4
II- Fon giderleri
A. Menkul kıymet satış zararları
1. Özel kesim menkul kıymet satış zararları
- Hisse senetleri satış zararları
- Borçlanma senetleri satış zararları
2. Kamu kesimi menkul kıymet satış zararları
3. Diğer menkul kıymet satış zararları
B. Gerçekleşen değer azalışları
C. Faiz giderleri
1. Kurucu avans faizleri
2. Banka kredi faizleri
D. Diğer giderler
1. İhraç izni ücreti
2. İlan giderleri
3. Sigorta ücretleri
4. Aracılık komisyonu gideri
5. Noter harç ve tasdik ücretleri
6. Fon yönetim ücreti
7. Denetim ücreti
8. Katılma belgeleri basım gideri
9. Vergi, resim, harç vb. giderler
10. Saklama giderleri
11. Lisans giderleri
12. Bankalararası para piyasası komisyonu
13. Diğer
83.892
8.148
8.148
8.148
17.347
58.397
5.288
114
40.105
4.263
193
1.874
4.595
1.104
861
III- Fon gelir (gider) farkı
73.123
11
BÖLÜM D: FON PORTFÖY DEĞERİ-NET VARLIK DEĞERİ TABLOLARI
30 EYLÜL 2012 TARİHİ İTİBARİYLE
FON PORTFÖY DEĞERİ TABLOSU
Nominal
Değer
Hisse senedi
Borsa para piyasası
Rayiç
Değer
813.711
-
Fon portföy değeri
%
6.796.493
827.484
89,15
10,85
7.623.977
100,00
Portföydeki hisse senetlerinin detayı aşağıdaki gibidir:
Nominal
Rayiç
Değer
Değer
%
Türkiye Garanti Bankası A.Ş.
151.350 1.135.125
14,89
Akbank T.A.Ş.
Türkiye İş Bankası A.Ş.
Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş.
BIM Birleşik Mağazalar A.Ş.
Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.
Anadolu Efes Biracılık ve Malt Sanayi A.Ş.
Türkiye Halk Bankası A.Ş.
Koç Holding A.Ş.
Türk TelekomunikasYon A.Ş.
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O.
Koza Altın İşletmeleri A.Ş
Coca Cola İçecek A.Ş.
Akcansa Cimento Sanayi ve Ticaret A.S.
Arçelik A.Ş.
Akenerji Elektrik Üretimi Oto. A.Ş
Aselsan Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Çimsa A,Ş
Aygaz A.Ş.
125.000
113.000
67.500
6.825
9.825
13.650
20.850
38.000
30.500
46.500
4.300
4.816
14.500
9.500
18.000
12.435
9.250
9.500
887.500
637.320
531.900
511.875
402.825
364.455
291.900
272.840
218.380
180.420
165.980
161.818
113.970
90.820
84.600
80.827
73.260
72.770
11,64
8,36
6,98
6,71
5,28
4,78
3,83
3,58
2,86
2,37
2,18
2,13
1,49
1,19
1,11
1,06
0,96
0,95
Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş
7.700
69.916
0,92
Ford Otomotiv Sanayi A.Ş.
3.700
68.820
0,90
15.100
67.952
0,89
9.000
58.680
0,77
22.500
45.000
0,59
1.100
42.350
0,56
ENKA İnşaat ve Sanayi A.Ş.
Tekfen Holding A.Ş.
T.Sınayi Kalkınma Bankası A.Ş.
Türk Traktör ve Akineleri A.Ş.
Otokar Otobüs Karoseri Sanayi A.Ş.
İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
Adel Kalemcilik A.Ş
Mardin Cimento Sanayii ve Ticaret A.S.
Armada Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş
Toplam
12
1.050
42.210
0,55
30.000
40.200
0,53
1.000
36.100
0,47
4.760
24.180
0,32
12.500
22.500
0,30
813.711 6.796.493
89,15
30 EYLÜL 2012 TARİHİ İTİBARİYLE
NET VARLIK DEĞERİ TABLOSU
Tutar
%
Fon portföy değeri
Hazır değerler
Alacaklar
Borçlar
7.623.977
1.142
28.200
(150.021)
101,61
0,01
0,38
(2,00)
Net varlık değeri
7.503.298
100,00
BÖLÜM E: FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER
01 Mart 2012 – 01 Ekim 2012 tarihleri arasında fon getirisi %10,96 olarak
gerçekleşirken,
Benchmarkının
(Karşılaştırma
ölçütü)
getirisi
%10,22
olarak
gerçekleşmiştir. Fon’un halka arz tarihi 01 Mart 2012 olduğundan fon getirisi bu tarihten
itibaren hesaplanmıştır. Fon karşılaştırma ölçütü Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu’nun
15.12.2004 tarihli ve KYD-874 44561 sayılı kararı gereğince, 01 Mart 2012 sonrası için “%
90 IMKB Temettü endeksi, %10 KYD O/N Repo Endeksi (Brüt)” olarak belirlenmiştir.
Ayrıca Sermaye Piyasası Kurulu'nun performans sunuş standartlarına ilişkin
düzenlemeleri çerçevesinde hazırlanmış ve bağımsız denetimden geçmiş 01 Mart 2012 –
01 Ekim 2012 dönemine ait performans sunuş raporu da bu üç aylık rapora ek olarak
sunulmaktadır.
BÖLÜM F: FON HARCAMALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER
Fon portföyüne alınan varlıkların alım satımlarında aracı kuruluşlara ödenen komisyonların
tespit esasları ve oranları aşağıda yer almaktadır.
01.01.2012 – 30.09.2012 dönemi geçerli olan komisyon oranları;
i.
Hisse Senetleri: İşlem tutarı üzerinden alım-satım işlemlerinde 0,0007+BSMV
ii.
Borçlanma Senetleri: İşlem tutarı üzerinden alım-satım işlemlerinde 0,00001
iii.
Ters Repo İşlemleri: İşlem tutarı üzerinden O/N işlemlerinde 0,000005 ve diğer
vadeli işlemlerde ise 0,000005*gün sayısı
iv.
Yabancı
hisse
senedi:
İşlem
tutarı
üzerinden
alım-satım
işlemlerinde
0,0016+BSMV
v.
Borsa Para Piyasası İşlemleri İşlem tutarı üzerinden
7 gün ve daha az ise
0,00002+BSMV, 7 gün üzeri 0,0000025*gün sayısı+BSMV
vi.
Eurobond
İşlemleri:
İMKB’de
0,000015+BSMV+10.5 Euro+47.25 TL
13
yapılan
alım-satım
işlemlerinde
vii.
Döviz cinsi Devlet İç Borçlanma Senetleri: İşlem tutarı üzerinden alım-satım
işlemlerinde 0,000015+BSMV
viii.
VOB (Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası) işlemleri: İşlem tutarı üzerinden
0,000294
Tüm oranlar Yapı Kredi Yatırım A.Ş.’nin komisyon oranlarıdır. Erste Securities İstanbul
aracı kurumuyla yapılan işlemlerde hisse senetleri komisyon oranı 0,0005+BSMV , yabancı
hisse senedi komisyon oranı 0,0009’dur.
Fon Malvarlığından Yapılabilecek Harcamaların Senelik Olarak Fon Net Varlık
Değerine Oranı
Aşağıda fondan yapılan harcamaların 01 Ocak 2012 – 30 Eylül 2012 dönemine ait
tutarlarının ortalama fon toplam değerine oranı yer almaktadır.
Gider Türü
Ortalama Fon Net Varlık Değerine Oranı
0.0156
0.0025
0.0016
0.0029
0.0226
Fon İşletim Ücreti
Aracılık Komisyonları
Denetim Ücreti
Diğer Fon Giderleri
Toplam Harcamalar
Kurucu Tarafından Karşılanan Harcamalar:
Gider Türü
Sermaye Piyasası Kurulu Ek Kayda Alma Ödemeleri
Toplam
TL
6.790,58
6.790,58
Ortalama Fon
Toplam Değerine
Oranı %
0,26
0,26
Uzun Dönemde Giderlerin Etkilerini Açıklayıcı Örnek
Bu örnek Fon’a yapılan yatırımın maliyetinin diğer fonlarla karşılaştırılabilmesi
amacıyla hazırlanmıştır. Bu örnekte aşağıda belirtilen süreler boyunca Fon’a Bin TL
yatırıldığı ve belirtilen süre sonunda fondan çıkıldığı varsayılmaktadır. Ayrıca örnekte
Fon’un yukarıda yer alan gider oranlarının değişmediği ve Fon’un senelik getiri oranının
%10 olduğu varsayılarak tahmini maliyetler aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. Gerçek
maliyetler aşağıdaki tahmini tutarlardan daha az ya da fazla olabilecektir.
1 Sene
2 Sene
5 Sene
10 Sene
1.086,91-TL
1.181,37-TL
1.516,94-TL
2.301,10-TL
14
EKLER:
1. Fon kurulu faaliyet raporu
2. Bağımsız denetimden geçmiş fon bilanço ve gelir tabloları
3. Bağımsız denetim raporu
4. Bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tabloları
Dr.S.Bülent ERİŞ
Genel Müdür Yardımcısı
(Fon Kurulu Üyesi)
Hande OSMA
Grup Başkanı
(Fon Kurulu Üyesi)
15