voice - Koç Özel Lisesi

Transkript

voice - Koç Özel Lisesi
VKV KOÇ ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU VE LİSESİ
THE KOÇ SCHOOL
KIŞ WINTER 2009
Sayı/Issue 17
VKV Koç Özel
İlköğretim Okulu
ve Lisesi
İcra Kurulu ve
Koç Üniversitesi
Mütevelli Heyeti Üyesi
Tamer Şahinbaş ile
Yüzyüze
20.yılımızı kutlarken;
öğretmenlerimiz,
çalışanlarımız,
öğrencilerimiz ve
okulumuzla gurur
duyuyoruz…
KIŞ WINTER 2009
Sayı / Issue 17
voice
Başyazı/Foreword
Mr. Bob Lennox’un mesajı
2
Bizden/From Us
8
20. yılımızı kutlarken/Nefes Almak İstiyoruz!/Atakan Demirseren
Mathematics Competition/Kariyer Destek Programı/20 Years of
Foreign Languages
20 Yılda/In 20 Years
16
Dr. Jale Onur’un Mesajı/Mesrure Tekay’ın Mesajı/Türkçe
Bölümü’nün 20 Yıllık Serüveni/Değişim ve Kalıcılık Üzerine/
Bu sayımızda Muhasebe Departmanımızdaydık/Global Light of
Education/21. Yüzyılda Sosyal Bilimleri Yeniden Kurmak
Yüzyüze/Face to Face
30
VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi İcra Kurulu ve Koç Üniversitesi
Mütevelli Heyeti Üyesi Tamer Şahinbaş ile sohbet ettik
Geniş Ufuklar/Wide Horizons 32
Twentieth Anniversary Reflections on the International
Baccalaureate Program at the Koç School
Gelişim/Development
34
Yüksek Öğrenime Hazırlık Sürecinin Önemi/In Partnership with
the Council of International Schools (CIS)/Bir Bütün Olarak Var
Olabilmek/2008 Yurtiçi ve Yurtdışı Üniversitelere Yerleşme Sonuçları
Gezi/Travel
42
Alim Erginoğlu’nun kaleminden Simi Adası
Mezun/Alumni
44
Atakan Demirseren Anısına/Mezunlarımızın Başarı Öyküleri/
20. Yılımız İçin Ne Dediler? Neredeler? Ne Yapıyorlar?
Dernek/Alumni Association 52
Nazan Erkmen’in Mesajı/2009 Mezunları/Duyurular
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü/Editor-In-Chief:
Nazan Erkmen
Editör/Editor: Çağan fianad
Yay›n Koordinatörü/Executive Editor: P›nar Çelikörslü
Koordinasyon/Coordination: Elif Dumanoğlu, Demet ‹flgörür
Yay›n Kurulu/Publishing Committee: P›nar Çelikörslü,
Nazan Erkmen, Jacqueline Mallais, Pelin Bingöl, Reyhan Bozkurt,
Dee Kanzler, Dilek Çağlayan, Ebru Özbay, Nurçin Çağlar,
Remle Çelengil, Asuman Okman.
Fotoğraf/Photo: Hasan Deniz
Görsel Yönetmen/Art Director: Zuhal Ayd›nc›k
Yap›m/Produced By: Paralel Tasar›m, ‹letiflim, Yay›nc›l›k L.T.D.
Tel: 0212 311 47 80
www.paraleltasarim.com.tr
Bask›/Printed By: APA Uniprint Bas›m Sanayi ve Ticaret A.fi.
‹stanbul Asfalt› Ömerli Köyü Mevkii, 34555 Had›mköy ‹stanbul
Tel: 0212 798 28 40 pbx www.apa.com.tr
Voice Dergisi Yaz›flma Adresi / Voice Magazine Contact Address:
Koç Özel Liseliler Derneği
Orhanl› Köyü, Çay›rlar Mevkii, Tuzla 34941 ‹stanbul
Tel: 0216 585 62 02
Koç Özel Liseliler Derneği’nin ücretsiz yay›n›d›r.
Y›lda iki kez yay›nlanmaktad›r.
Yerel Süreli Yay›n
‹zinsiz al›nt› yap›lamaz.
Yay›nlanan ilanlar›n sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
ISSN 1305-1857
kışwinter2009 1
içindekiler contents
başyazı foreword
voice
voice
Genç insanları her zaman
sevdim; bu nedenle,
öğretmenlik yapmaktan
gerçekten çok keyif aldım,
hâlâ alıyorum.
20. yılımızı kutlarken, yeni müdürümüz Mr. Lennox ile bir
röportaj gerçekleştirdik. Sorularımızı tüm samimiyetiyle
yanıtlayan Mr. Lennox’a bir kez daha hoş geldiniz diyoruz.
Uzun ve başarılı bir öğretmenlik geçmişiniz/çalışma
hayatınız olmuş. Başarınızın sırrı nedir?
Sanırım spor geçmişim, gençlerle birlikteyken ve zor
durumları çözümlemeye çalışırken kendimi rahat
hissedebilmeme yardımcı oldu. Futbol sahasında
hayat epey sert olabiliyor. Ayrıca futbol takımlarında
menajerlik ve antrenörlük yaptım. Genç insanları
her zaman sevdim ve bunun öğretmenlik için elzem
olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, öğretmenlik
yapmaktan gerçekten çok keyif aldım, hâlâ alıyorum.
Ben de gençliğimde, sosyal konutlarda, zorlu bir
ortamda yaşadım. İnanın, insan orada başının
çaresine bakmayı öğreniyor! Öğretmenlik öncelikle
iyi iletişim kurmayı gerektirir ve bu yolla size saygı
duyulmasını sağlarsınız. Etkili liderlik için gerekli
zemini karşılıklı saygı sağlar. Dünya değişti.
Sadece emirler verip cezaya dayalı bir yaklaşım
benimseyemezsiniz. Bu, sert kararlar alamazsınız
anlamına gelmiyor. Yani burada önemli olan
kararları nasıl aldığınız.
We held an interview with Mr. Lennox for our 20th
anniversary. We would like welcome Mr. Lennox once again
and thank him for answering our questions.
Tell us about Box Lennox- background info
I was born as the second son of George and Elsie
Lennox in Belper, Derbyshire England in August
1948. Although we were not a well-off family my
father had a good job throughout his life. He was an
aircraft engine engineer at Rolls Royce in Derby.
He worked on every jet engine made by Rolls Royce
up to the ‘RB 211.’ He was a perfectionist in
everything he did and not an easy man to get on
with. My mother was a part-time hairdresser.
My early life was consumed with sport. I enjoyed
football, rugby, cricket, cross-country and athletics.
I had a brief attempt at professional football as a
junior with Derby County but dropped into
‘non-league’, (semi-professional) football for about
twenty years. I trained as a PE and English teacher
at a specialist sports college during the 60’s.
I married thirty-fıve years ago and have three adult
children – Matthew 34 years, Paul 24 years and
Katy 21 years. We are a very close family.
Most of my family have been involved in music.
My father was a tenor singer, my mother an organist
and pianist and my brother a singer with a ‘pop’
group in the 60’s. My son Paul is a professional
drummer. I play nothing – too much sport – but love
light classical music and piano music in particular.
Prior to coming to Koç we lived in Bermuda for
eleven-and-a-half years where I was the Head of
Warwick Academy.
You have very long and successful teaching/work history,
what is the secret behind your success?
I think that a background in sport helped to make
me feel at ease in the presence of youngsters and,
perhaps also when dealing with difficult situations.
Life on a fotball pitch can be quite tough. I’ve also
been a manager and coach of football teams. I’ve
always liked young people and that’s essential.
kışwinter2009 3
Mr. Lennox, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1948 yılının Ağustos ayında İngiltere’nin Derbyshire
kenti, Belper kasabasında George ve Elsie Lennox
çiftinin ikinci oğlu olarak dünyaya gelmişim. Varlıklı
bir aile olmasak da babamın hayatı boyunca iyi bir
işi oldu. Derby’deki Rolls Royce’ta uçak motoru
mühendisiydi. RB 211’e kadar Rolls Royce
tarafından üretilen her bir jet motorunun üzerinde
emeği vardır. Mükemmeliyetçiydi ve kendisiyle
geçinmek kolay iş değildi. Annem ise yarı zamanlı
çalışan bir kuafördü. Gençlik yıllarım spor yapmakla
geçti. Futbol, ragby, kriket, kros ve atletizmden
büyük keyif aldım. Kısa bir süre profesyonel olarak
Derby gençler takımında oynadım ama daha sonra
yarı profesyonel lige geçip yaklaşık yirmi yıl burada
futbola devam ettim. 60’larda, uzman yetiştiren bir
spor akademisinde beden eğitimi ve İngilizce
öğretmenliği eğitimi aldım. Otuz beş yıl önce
evlendim ve üç yetişkin çocuğum var: Matthew
34 yaşında, Paul 24 yaşında ve Katy 21 yaşında.
Birbirimize çok bağlı bir aileyiz.
Aile fertlerimin çoğu müzik ile uğraşıyor. Babam bir
tenordu, annem org ve piyano çalardı, ağabeyim ise
60’larda bir pop müzik grubunun solistiydi. Oğlum
Paul profesyonel bir baterist. Ben ise sporla
ilgilenmekten bir enstrüman çalmaya vakit
bulamadım; ama hafif klasik müzik ve özellikle
piyano dinlemeyi çok severim. Koç’a gelmeden önce,
on bir buçuk yıl boyunca, Bermuda’daki Warwick
Academy’de müdürlük yaptım.
VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi müdürlüğüne
okulun 20. yılı gibi önemli bir dönemde geldiniz. Bu
konudaki düşünceleriniz nelerdir?
Bermuda’dayken tarihin ve geleneklerin ne kadar
önemli olduğunu öğrendim. Warwick Academy’nin
tarihi 350 yıl öncesine dayanıyor. Okulun uzun bir
geçmişi olması başarısının garantili olması anlamına
gelmese de önemli bir şey. Çünkü akıllıca
kullanıldığında, ortamın derinliğine ve sıcaklığına
katkısı oluyor, okulu daha zengin kılabiliyor. Koç ile
ilgili heyecan verici olan şeylerden biri okulun şu an
tarih yaratmakta olması. Bugün yaptıklarımız,
okulun kimliğini şekillendiren “kültür”ün temelinde
yer alacak. Bu az rastlanan bir fırsat ve büyük bir
sorumluluk.
VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi’nin eğitim
felsefesi üzerine neler söyleyebilirsiniz?
Okulun felsefesi bence yerinde. Dünyada etkili olan
çoğu temayla aynı çizgide. Uluslararası bir bileşeni
olmayan akademik programlar daha kapsamlı bir
anlayışa ve barışa katkıda bulunmaktan uzaktırlar.
Dünya, hâlihazırdaki çatışma konularının önemini
azaltacak ciddiyetteki doğal afetlerle ve bunlara
bağlı ekonomik meselelerle uğraşıyor. Temiz su
kaynakları bu sorunlardan bir tanesi. Türkiye’nin
gurur duyulması gereken, inanılmaz bir tarihi var.
Öğrencilerimizin hem ülkeleriyle gurur duymaya
hem de dünyada olup bitenleri geniş bir bakış
açısıyla anlamaya ihtiyaçları var. Sonuçta Türkiye’yi
içeride ve dışarıda güçlü bir ülke konuma getirecek
kişiler de onlar olacak. Bizim işimiz felsefeyi pratiğe
dökmek.
voice
Geleceğe ilişkin planlarınız nelerdir?
Söyleyeceklerimin sinyalini zaten Akademik
Kadro’ya ve İcra Kurulu’na daha önceden verdim.
Öğretme ve öğrenme kalitesini merkeze koymamız
ve buna bağlanan ya da bağlanması gereken
diğer her şeyin işleyişi hakkında birtakım
sorular sormamız gerekiyor.
Gelişim açısından, diğerlerinin deneyimlerine
bakarak bir şeyler öğrenebiliriz.
Bu noktada, dünyanın en başarılı eğitim sistemleri
ve iyi öğretmenlerin ortak özelliklerini konu alan iki
önemli araştırma geliyor aklıma. Bu raporlar
elimizde ve hepsini inceledik. Çalışmalarımıza pek
çok yönden ışık tutacaklarına inanıyorum. Ayrıca
öğrencilerin yaşamını tekrar gözden geçirmemiz
gerekiyor. Koç’ta akademik anlamda öğrenciden
beklentiler oldukça yüksek ve bu, belli bir dereceye
kadar, öğrencilerin spor, müzik ve tiyatro
alanlarında daha aktif olmalarını engelliyor.
Her konuda, zamanın nasıl kullanılması
gerektiğini daha dikkatli ele almamız gerekecek.
Because of this I’ve really enjoyed teaching and still
do. I also lived in a tough environment whist young
– a ‘council estate’ where you learned to look after
yourself! Teaching is largely about good
communication and through it you develop respect.
Mutual respect provides a basis for effective
leadership. The world has changed. You can’t just
give out the orders and be wholly punitive in your
approach. That doesn’t mean that you can’t make
hard decisions, it means that how you do it is the
most important thing.
You came to the Koç School during a remarkable time such
as the 20th year, what do you think about that?
I learnt whilst on Bermuda that history and tradition
are important. My school there, Warwick Academy
is nearly 350 years old. But...it’s no guarantee of
success. It’s important because, if used wisely it
contributes to the depth and warmth of the
environment. It can make a school richer. The
exciting thing about Koç is that it is creating history.
What we do now will become embedded into the
‘culture’ that shapes the identity of the school. This
is a rare opportunity and an awesome responsibility.
What can you say about The Koç School’s teaching
philosophy?
The philosophy is fine. It is in tune with the most
influential trends across the world. Curricula that do
not have an international component are not going
to contrbute to broader understanding and peace.
The world is being overtaken by natural problems
and associated economic issues which will dwarf
some of the existing points of conflict. Fresh water
supply is one of them. Turkey has an amazing
history, of which it can feel very proud and our
students need that and the bigger picture. They will
eventually help to position Turkey ideally for
internal and international strength. Our task is to
turn the philosophy into practice.
What are your plans for the future?
I have signalled some of these already, both to the
Faculty and the Board. We need to place the quality
of teaching and learning at the centre of our focus
and ask questions about the functioning of
everything that relates (or should relate) to it. We
can learn from the experiences of others in terms of
ımprovement. Here, I have in mind two leading
pieces of research which indicate the similarities
between the top functioning educational systems in
the world and also the common features of good
teachers. We have these reports and have studied
them. They will inform us on a broad front.
Additionally we need to appraise the life of a
Bermuda gibi bambaşka bir kültüre sahip, çok güzel bir
ülkeden gelmiş biri olarak okulumuz ve öğrencilerimiz
hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Bu çok ilginç bir soru, çünkü hem eşim hem de ben
geçiş dönemini çok rahat atlattık ve buna kendimiz
de şaşırdık. İkimiz de Bermuda’da çok aktiftik.
Ben okulda çalışıyor, ülkeyi ilgilendiren eğitim
konularıyla uğraşıyordum. Marian ise hastanede,
diğer kuruluşlarda ve kilisede gönüllü çalışmalar
yürütüyordu. Çalıştığınız zaman, içinde
bulunduğunuz kültürden ve iklimden bağımsız
olarak zaten çok meşgul oluyorsunuz. Buraya
taşınmamızın Marian için çok daha zor olacağını
düşünmüştük, ama ben Koç’u görür görmez çok
etkilendim. Marian’ın kalbini ise Türk insanı
fethetti. Olağanüstüsünüz. Gösterdiğiniz samimiyet
ve misafirperverlik, Türkiye’yi ziyaret ettiğimiz ve
yaşadığımız ülkeler arasında en cazip konuma taşıdı.
Her ikimiz de Bermuda’yı bu kadar çabuk
unutmamıza çok şaşırıyoruz. Türkiye, elbette,
kültürel ve tarihi açılardan zengin bir ülke. Bundan
hoşlanıyoruz ve kendimizi burada rahat
hissediyoruz. Öğrenciler yetenekliler ve hepsi iyi
birer birey. Onların okuldan daha fazla zevk
almalarını ve okulun gelişimine katkıda
bulunmalarını istiyorum. Elimizde değerlendirilmeyi
bekleyen çok büyük bir potansiyel var.
Her yeni yönetici beraberinde kendi birikimini,
deneyimlerini ve planlarını getiriyor. Sizin uygulamaya
hazır bir programınız var mı? Varsa bize bu programdan
bahseder misiniz?
Size komik gelebilir ama ben kendimi “yönetici”
olarak görmüyorum. Yöneticilik görevleri
student. It is very demanding at Koç on the
academic front and, to a degree lacks the richness of
fuller involvement in sport, music and drama.
We shall have to look closely how time (in its every
sense) is used.
Coming from a different culture and a beautiful place such
as Bermuda, what can you say about the school and
students here?
This is a very interesting question because both my
wife and I have found the transition surprisingly
easy. We were both very involved in Bermuda
society, myself through the school and educational
work for the country and Marian in volunteer work
with the hospital and other institutions and groups
including a church. When you are working you are
very busy irrespective of the culture and climate you
are in. We expected the move to be much harder for
Marian but…I was very taken with Koç School the
minute I saw it and Marian was won over
completely by Turkish people. You are
extraordinary. The genuine warmth and hospitality
makes Turkey the most attractive country we have
either visited or lived in. We are both amazed at
how quickly we have virtually forgotten Bermuda.
Turkey is, of course a rich country itself in terms of
kışwinter2009 5
VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi’ne gelme
kararınızda ne etkili oldu?
Beni bulan, bir aralar Bermuda’daki okulları bir
grup şirket için “denetleyen” bir hanım oldu aslında.
Kendisi aynı zamanda uluslararası okullar için üst
düzey yönetici bulma işini yapıyormuş ve Koç Vakfı
yeni genel müdür arayışında kendisine başvurmuş.
Bu hanım, üç yıl önce burada genel müdürlük
pozisyonu açıldığında da bana ulaşmıştı, ancak o
zaman ben Bermuda’daki okulumda üç yıl daha
kalmak üzere yeni bir sözleşme imzalamıştım. Son
ziyaretinde ise, buraya gelip bakmamız için bizi ikna
etti. Okula varır varmaz gördüklerim ve
hissettiklerim hoşuma gitti. Asıl endişem eşimin
durumuydu, ama onun kalbini de buradaki insanlar
kazandı. Okulun olanaklarından etkilendim çünkü
geçmişte bu olanakları yaratmak için çok çalışmam
gerekti. Ayrıca gelişim fırsatı olduğunu, öğrencilerin
kapasitesini ve okulda belli bir liderlik gereksinimi
olduğunu hissettim.
culture and attraction. We like it and feel
comfortable here. The students are capable and also
nice people. I want them to enjoy their school more
and share in its progress. The potential is huge.
üstleneceğimi biliyorum ama İngiltere’deki gibi okul
liderinin “Başöğretmen” olması fikri daha çok
hoşuma gidiyor. Gerçeklikle olan temasımı
yitirmemek ve kendimi “ekipten biri” olarak görmek
için bizzat öğretmenlik yapıyorum, ama liderlik
etmek ve karar almak konularında bir yönetici
gerektiğini de kabul ediyorum. Çok deneyimli olsam
da deneyimlerimin yeni koşullara uygun hâle
getirilmesi ve bu şekilde uygulamaya konulması
gerektiğini fark ettim. Diğer taraftan değerlendirme
ve harekete geçme konusunda da hızlı davranan
biriyim, ki bence Koç için önemli olan bu. Okul
daha önce de değişiklikler yaşamış ve şu an bir
durgunluk sürecine girmesi gerekmiyor. Okul
yaşamını zenginleştirmemiz, bu sırada manevi
değerleri geliştirmemiz, zamanı nasıl kullandığımızı
gözden geçirmemiz, daha iyi iletişim kurabilmemiz
ve eğitim ile öğrenme konularında yeni yaklaşımlar
geliştirmemiz gerekiyor.
voice
VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi topluluğuna bir
mesajınız var mı?
Ben çalışanlar, öğretmenler, öğrenciler, annebabalar, Yönetim Kurulu ve mezunlar olarak
hepimizin bir takım çalışması yürütmemiz
gerektiğine inanıyorum. Geleceğe yönelik basit
planlarım olacak ve hepsini sizinle paylaşacağım.
Planlarımın merkezinde öğrencilerden ve
öğretmenlerden beklenenler yer alacak.
Değerlendirmeler de bu ikisine bakılarak yapılacak.
Bu yöndeki çalışmalar zaten başladı. Takım ruhu,
takım çalışmasından doğar.
What made you decide to come to Koç School?
I was actually approached by a lady who once
‘inspected’ the schools on Bermuda for a group of
companies. She also works as a ‘head hunter’ for
schools internationally and became employed by the
Koç Foundation to help them search for a new
General Director. She approached me last time the
job became available three years ago but I had just
committed myself to another three years on
Bermuda. On this occasion she re-visited Bermuda
and persuaded us to come and take a look. I liked
what I saw and felt, as soon as I arrived in the
school. I was more concerned about my wife but,
she was completely won over by the people. I was
impressed by the facilities because I’ve had to work
hard to create them in the past, the scope for
development, the calibre of the students and a
feeling that I was picking up that a certain kind of
leadership was needed.
Every new administrator will come with his own knowledge,
experience and plans, do you have any immediate agenda?
If so, what would that be?
Funnily enough I don’t look at myself as an
Administrator. I accept that I have to do
‘administrative’ tasks but I think the UK notion of a
school leader being a ‘Headteacher’ is better. I teach
myself to keep in touch with reality and see myself
as ‘one of the team’ (in spite of how others might se
me) but I do accept the need to lead and make
decisions. Even though I have had a lot of
experience I realize that it has to be adapted to the
new circumstances and applied appropriately. I do,
however, tend to assess and act quickly and I think
that is important for Koç. It has experienced
changes before and doesn’t need a period of inertia.
We need to enrich life in the school, improving
morale along the way, to analyse how we spend our
time, communicate better and develop approaches to
teaching and learning.
Your message to the Koç School community.
I’m looking for teamwork – staff, students, parents,
Executive Board, alumni – everyone concerned with
the school. My plans for the future will be simple
and shared with all and provide a central focus – the
demands on the youngsters and the teachers – and
everything will be assessed in relation to those two
things. This work has started. Out of teamwork
comes team spirit.
kışwinter2009 7
AYGAZ İLANI
20. y›l›m›z› kutlarken,
okulumuzla gurur
duyuyoruz!
bizden from us
voice
Gurur Duyuyoruz!
voice
21 Eylül 2008’de okulumuzda
düzenlenen 20. Yıl Kutlamaları
ve Hizmet Ödül Töreni için;
çalışanlarımız, öğretmenlerimiz,
öğrencilerimiz, velilerimiz ve
Koç Ailesi fertleri hep bir araya
geldik. Bu tarihin hepimiz için
önemi büyüktü. Çünkü VKV
Koç Özel Lisesi, 20 yıl önce
aynı tarihte, yani 21 Eylül
1988’de kurulmuştu.
Kutlamalara okulumuzun
tarihçesini anlatan bir slayt
gösterisi ile başlandı. Ardından,
okulumuzda 20 yılını dolduran
22 kişi ve 10 yılını dolduran
58 kişiye ödülleri verildi.
Okulun hedefine ulaşmasında
emeği geçen herkese tek tek
teşekkür eden ve 20 yıllık
çalışanlara ödüllerini takdim
eden Semahat Arsel eğitime
verdikleri önemi şu sözlerle dile
getirdi:
“İki il hariç Türkiye’nin her
tarafını gezip, sorunlarını inceleyen
kurucumuz Vehbi Koç, ülkemizin en
önemli sorunlarının başında ‘eğitim
ve sağlık’ olduğunu tespit ederek,
1969 yılında kurduğu VKV aracılığı
ile eğitime her düzeyde destek
vermiştir. Türkiye çapında eğitime
destekten başka, 1984 yılında ülkeye
yararlı, çağdaş, 21.yüzyıla ayak
uydurabilecek bir kuşağın yetişmesi
için, büyük ve kalıcı bir eğitim
projesi düşünülmüş, Koç topluluğu
şirketlerinin bağışları ve lise yatırım
ve işletme fonları desteğiyle İngilizce
eğitim yapan bir Anadolu Lisesi
kurulması fikri, başta Vehbi Koç
olmak üzere, tüm Vehbi Koç Vakfı
mütevelli heyeti üyelerince
benimsenmiş ve 11.2.1985 tarihinde
karar çıkmıştır. Ondan sonra arazi
bulunması, akademik kadronun
kurulması gibi bütün ayrıntılarla
Suna Kıraç ve Fahir İlkel
ilgilenmiştir. 1986’da Pendik
Kurtköy’de Sayın Cumhurbaşkanı
Kenan Evren tarafından temeli
atılan okul, 21 Eylül 1988’de yine
Sayın Kenan Evren tarafından
öğrenime açılmıştır.”
10. hizmet yılını dolduran
öğretmen ve çalışanlara
plaketleri Sayın Ömer Koç ve
Nefes almak istiyoruz!
Felsefe Kulübü öğrencileri olarak, doğa
varlıklarını ve bitki örtüsünü korumanın insan
sağlığı açısından ne denli önemli olduğunun
bilincindeyiz. Bu noktadan hareketle
TEMA Vakfı’nın da işbirliği ile Uşak Hatıra
Ormanı’nda, okulumuz adına 2000 ağaçlık bir
orman kuruyoruz.
VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi ve Mezunlar
Derneği Etik Ormanı adı altında okul genelinde
başlattığımız kampanyamıza sizlerin de
katılması en büyük dileğimiz. Eğer siz de bu
ormanda bir ağacınız olsun isterseniz aşağıdaki
hesap numarasına bağışta bulunabilir, bu
ormanın bir parçası olabilirsiniz.
Hesap bilgileri:
Türkiye İş Bankası- Levent Şubesi
Hesap: Uşak Hatıra Ormanı 2000 Ağaç
822350
VKV Koç Özel Lisesi’nin 20. ve VKV Koç Özel
İlköğretim Okulu’nun 10. yılı kutlu olsun.
Pelin Keskinoğlu
Hİ & Etkinlikler Koordinatörü
kışwinter2009
t 2009 9
Sayın Caroline Koç tarafından verildi. Ömer Koç
yaptığı konuşmada “‘Üniversite kurulmaz, üniversite
olunur’. Ünlü Matematikçi Cahit Arf’a atfedilen bu söz
tüm eğitim kurumları için geçerlidir. Biz Koç Ailesi ve
Vehbi Koç Vakfı olarak Koç Özel Lisesi’ni, sonra da
İlköğretim Okulumuzu kurduk. Ancak bu kurumun
gerçek bir eğitim yuvası olması sizlerin varlığıyla ve çok
değerli katkılarınızla gerçekleşti. Bunun için ben de
Sayın Semahat Arsel gibi sizlere şahsım, Koç Ailesi
ve İcra Kurulu adına en içten teşekkürlerimi
sunuyorum.” dedi.
The Mathematics Department Celebrates
the 10th Year of the Atakan Demirseren
Mathematics Competition
Atakan Demirseren was a
beloved mathematics and
physics teacher who served as
the Assistant Headmaster from
the founding days of the Koç
School until his untimely death
on May 13, 1998. He is
remembered fondly by his
students as a vivacious teacher
who taught them tirelessly day
and night in the classroom and
in the dormitories. Perihan
Çelik Yücel ’92 remembers
Atakan Bey in front of a
whiteboard during study hall
explaining topics to boarding
students. Those of us who were
fortunate to have worked with
him frequently cite how much
he cared for his students and his
colleagues alike.
voice
Few may know that Atakan
Demirseren was a student of
Cahit Arf, undoubtedly the
most accomplished Turkish
mathematician to date. Atakan
Bey once told me about an oral
final exam he took in Cahit
Arf’s course. Cahit Arf wrote a
single problem on the board for
Atakan Bey to solve and left the
room. Atakan Bey said he
toiled for three and a half hours
and filled the rest of the board
with his solution. Cahit Arf
came back to comment that
so-and-so (unfortunately I do
not remember the name of the
mathematician, but undoubtedly
the one who had found and
proved the theorem) had
proven the theorem in exactly
the same way in the year it was
originally proven. Nowadays,
Atakan Demirseren and Cahit
Arf share the same
acknowledgement from our
‘The ‘official’ logo of the Atakan Demirseren Mathematics Competition as designed
by the IB Higher Level Mathematics group of Class of 2008’.
department by having two of
our Ten Lise classrooms
dedicated to their memory with
metal plaques bearing their names.
Gülden Yıldız and Seylan
Türkeri initiated the first
Atakan Demirseren math
competition in May of 1999.
We were fortunate to hold it in
the same hall named after
Atakan Bey. There has always
been a lot of interest on the part
of the students in this
competition, especially in the
team competition where some
students form their threemember teams a year in
advance. Since 2005, we have
also invited 8th graders to
participate, thus initiating them
to what started out as a Lise
tradition. We have received
phone calls from other schools
asking us why we do not open
the competition to any school in
İstanbul. Last year, over 150
students participated in the
competition, and the numbers
have been about the same in
previous years.
May 2008 marked the tenth
year of the Atakan Demirseren
competition. We, as a
department, see this competition
as a means to show students the
extracurricular joy of
mathematics and to share with
them Atakan Bey’s zest for
academic competition. Since
the competition is open to
anyone in the Lise and in 8th
grade, everyone who likes
mathematics, regardless of
classroom performance, enters
and has a great day of fun.
And, as such, we carry on
Atakan Demirseren’s legacy, for
he modelled how much one can
enjoy teaching and learning
mathematics.
Ebru Özbay
Department Head of
Mathematics
Cahit Arf was born in
Thessaloniki, which was
then a part of the Ottoman
Empire. His family migrated
to Istanbul in 1912.
He received a scholarship
from the Turkish Ministry
of Education and continued
his education in Paris
and graduated from Ecole
Normale Superieure.
In 1937 he went to
Göttingen and completed his
Ph.D. thesis.
He worked in various high
schools and universities
in Istanbul and abroad.
Professor Arf received several
awards for his contributions
to Mathematics, among
them are, İnönü Award
1948, TÜBİTAK Science
Award 1974,Comandur
des Palmes Acade`miques
1994.Professor Arf was
a member of the Mainz
Academy and the Turkish
Academy of Sciences. He
was the president of the
Turkish Mathematical Society
from 1985 until 1989.
Cahit Arf passed away in
1997 in İstanbul. Much of
Arf’s most important work
was in algebraic number
theory and he invented Arf
invariants which have many
applications in topology. His
early work was on quadratic
forms in fields, particularly
fields of characteristic 2. His
name is not only attached to
Arf invariants but he is also
remembered for the
Hasse-Arf Theorem which
plays an important role in
class field theory and in
Artin’s theory of L-functions.
In ring theory, Arf rings are
named after him.
Source: http://www-groups.
dcs.st-and.ac.uk/~history/
Printonly/Arf.html
kışwinter2009
i t 2009 11
Who is Cahit Arf ?
Kariyer Destek Programı
Psikolojik Dan›şma ve Rehberlik Bölümümüz ile Yurtiçi
ve Yurtd›ş› Üniversite Dan›şmanl›k Birimlerimiz
öğrencilerimize gelecekle ilgili kararlar almalar›nda
yard›mc› oluyorlar.
voice
Lise yılları öğrencilerin
gelecekleri ile ilgili kararlar
aldıkları, kararları
doğrultusunda hedefler
oluşturdukları ve hedeflerine
yönelik çalışmaları planlayarak
hayata geçirdikleri bir
dönemdir. Bu kararlar
yükseköğrenimleriyle, seçmek
istedikleri meslek ve ilerlemek
istedikleri kariyerle ilgilidir.
Öğrenciler kendileri için bu
derece önem taşıyan kararları
alırken kişisel ve ayrıntılı
danışmanlık ihtiyaçları söz
konusu olmaktadır. Okulumuz,
öğrencilerini ayrı ayrı bireyler
olarak gördüğü için onların
danışmanlık ihtiyaçlarını da
kapsamlı ve ayrıntılı olarak
karşılamak üzere danışmanlık
birimleri yapılandırmıştır.
Psikolojik Danışma ve
Rehberlik (PDR) Bölümü,
Yurtiçi ve Yurtdışı Üniversite
Danışmanlık Birimleri, bu
alanda ayrı ayrı etkinliklerin
yanı sıra işbirliği içinde birlikte
yürüttükleri etkinliklerle de
öğrencilerin kariyerlerine doğru
ilerledikleri yolda onları
desteklemektedir.
PDR Bölümü ilköğretimden
liseye bir bütünlük içinde ve
yapılandırmacı bir yaklaşımla
yürüttüğü mesleki rehberlik
programıyla, meslek seçiminin
temel unsurlarından olan; birey
olarak kendini tanıma, yetenek,
ilgi ve ihtiyaçlarının farkına
varma, meslekleri tanıma ve
nihayetinde kendisine uygun
olabilecek mesleklere karar
verme sürecinde sınıf, grup ve
bireysel rehberlik etkinlikleri
yapmaktadır. Ayrıca her yıl
geleneksel olarak düzenlenen
“Meslekler Günü” ile de
öğrencilerin çeşitli meslekleri,
akademik program, eğitim,
çalışma koşulları ve iş
olanakları açısından
derinlemesine tanımalarına
Yurtdışı Üniversite
Danışmanlık Birimi de yurtdışı
üniversitelerinin tanıtılması
amacıyla fuarlar, üniversite
temsilcilerinin okulu ziyaretleri,
üniversite gezileri gibi
etkinlikler yürütmektedir. Bu
sayede öğrenciler; yabancı
yetkililere kabul kriterleri, branş
seçenekleri, okurken staj
olanakları, mezuniyet sonrası iş
imkanlarıyla ilgili soruları
doğrudan sorabilmektedirler.
Öğrencilerin mimarlık,
mühendislik gibi belirgin bir
mesleki eğilimi varsa, konuyla
ilgili yurtdışı yaz okulları
araştırılmaktadır; çünkü
öğrencinin bu konuda bir
deneyim edinmesi faydalı
olmaktadır. Ayrıca yurtdışında
hedeflenen bölüme/branşa göre
yapılacak ders seçimlerinde de
bu bölüm yardımcı olmaktadır.
Üç danışmanlık birimi,
okulumuzun 20. yılının
kutlandığı bu akademik yıldan
başlayarak, kariyer yönelimi
konusunda yapılan çalışmaların,
“Koç Özel İlköğretim Okulu ve
Lisesi Kariyer Destek
Programı” olarak adlandırılması,
bir şemsiye altında toplanarak
daha kapsamlı bir işbirliğiyle
geliştirilmesi kararı almıştır.
Şimdiye kadar yapılmakta olan
çalışmalara devam edileceği gibi
üç ofisin işbirliği ile “K.O.L.
Kola” adı verilen mentorluk
programı da sürdürülmektedir.
Gönüllü çalışmak isteyen Koç
Özel Lisesi öğrencileri ve
mezunlarının katılabileceği bilgi
ve deneyimlerin ortaklaşa
paylaşıldığı programa mentor
olarak katılmak isteyen
mezunlarımızın; öğrencinin
ihtiyaç duyduğu alanda rol
model olabilecek, yapıcı ve
olumlu geribildirim verebilecek,
iletişim ve liderlik becerileri
güçlü, Koç Özel Lisesi kültürü
ve değerlerine sahip çıkan ve
bunu aktarmaya istekli
kişilerden oluşması
amaçlanmaktadır. Bu programın
amacı; öğrencinin deneyim
paylaşımı neticesinde
bilgilendirilerek problem çözme
ve karar verme becerilerini
geliştirebilmesi, kendine
güveninin artması ve doğru
kararlar alabilmesine yardımcı
olmaktır.
Bu programla ilgili detaylı
bilgiler Voice Yaz 2008
sayısında yer almıştı.
Ayrıca, öğrencilerin iş
dünyasıyla ilgili gerçekçi
izlenimler edinebilmeleri
amacıyla çeşitli iş sahalarında
yerinde gözlemi içeren “Gölge
İş” programı da hayata
geçirilecektir. “Kariyer Destek
Programı” çalışmalarıyla ilgili
gelişmeleri Voice okurlarıyla
paylaşmaya devam edeceğiz. Bu
konuda daha ayrıntılı bilgileri
danışmanlık ofislerinden
alabilirsiniz.
kışwinter2009 13
katkıda bulunulmaktadır.
Yurtiçi Üniversite Danışmanlık
Birimi, öğrencilerin
yükseköğrenimleriyle ilgili
kararlarını almalarında ve
üniversite sınavına hazırlık
çalışmalarının planlanması ve
izlenmesi konusunda grup ve
bireysel danışmanlık etkinlikleri
yürütmektedir. Öğrencilerin
yükseköğretim kurumlarıyla
ilgili bilgilenmeleri için okulda
Üniversite Fuarı ve
üniversitelere geziler
düzenlemekte, öğrencilerin
kariyer seçimleriyle üniversite
tercihlerini sağlıklı ve uyumlu
bir biçimde yapmaları amacıyla
çeşitli çalışmalar yapmaktadır.
20 Years of Foreign Languages
The Foreign Languages department
has seen many exciting changes over
the past 20 years:
• The first time we started offering both French and
German was in Koç’s third year in 1990.
• In 2007, we added our third foreign language,
Spanish in Grade 6. In 2010, Spanish will come to
the high school where it will be offered to LP and
grade 9 classes.
• Our teaching staff has expanded from having 1
part-time German teacher in 1989 to 19 full-time
teachers in both elementary and high school.
voice
• Students have also seen an increase in the number
of foreign language lessons. Just seven years ago,
students had a total of 468 hours of foreign language
lessons from grade 6 to grade 9, while in grades 10
and 11, foreign language class was optional and
(grade 12 did not exist) today, that number has
nearly doubled; our students now have 828 hours of
foreign language lessons starting from grade 6 to
grade 12.
• Last year, our high school foreign language
students were divided into three levels: beginner,
intermediate and advanced, according to their ability
to speak, understand, read and write French or
German. In the past, students were simply put into
classes according to the number of years they had
studied French or German, regardless of their abilities
in that language. Now, students are learning at
similar speeds as the others in their class and are able
to make vast linguistic improvements. In order to
further help those in the beginner level, we limit the
size of the class to 11 students on average. The results
are classes better tailored to each student’s needs and
more success for students in their foreign language.
• Finally, last spring, we held the French Ministry
of Education’s DELF exams (Diplôme d’études en
langue française) at our school for the first time.
Over 50 French students obtained a certificate,
ranging from levels A1 beginner to B2 advanced.
Testing their four language abilities and ultimately
passing such challenging exams were highlymotivating for our students. For this reason, we
will repeat the process this coming spring, adding
the opportunity for our German students to pass
the Goethe Institute’s Fit in Deutsch exams.
There have been many changes for
this department these past 20 years
and they won’t stop now. Here are
some of our future plans:
• In the near future, we hope to organize language
camps and trips to Germany and France to allow
our students to practice in real-life situations.
These are exciting times, and we look forward to
more in the future!
Jacqueline Mallais / Foreign Languages Dept. Head
kışwinter2009 15
• Next autumn, we’re planning to offer French and
German IB ab initio courses to those grade 11
students with a minimum B1 level in their present
foreign language, giving them the opportunity to
learn their FOURTH language before graduating
high school.
20 yılda... in 20 years...
Dr. Jale Onur/Genel Müdür Yardımcısı
voice
Sevgili Voice okuyucuları
21 Eylül 1988-21 Eylül 2008…
Tam 20 yıl önce, bir bozkırın
ortasında bir avuç öğrenci, bir
avuç öğretmen ve koskoca bir
bina…
Ama ondan da öncesi var. Ta
1984’lere uzanıyor Koç
Ailesi’nin model bir okul yapma
hayali. Gerek Koç Ailesi’nin,
gerek bu araziyi uygun gören
Sayın İnan Kıraç’ın, gerçekten
hayali ve vizyonu geniş, ileri
görüşlü kişiler olduklarını kabul
etmek gerek.
Okula ilk kez görüşmeye
gelirken yolda yapılan şakaları
hatırlıyorum. O tek şeritlik eski
Ankara asfaltı denen yolda “Çay
molası ne zaman?”, “Aa! Burası
Kurtdoğmuş’muş, tabii kışın
buraya kurtlar iniyordur” gibi
sözüm ona esprilere hedef
olmuştum. Annem ise hâlâ
merhum Vehbi Koç’un niye
şehirden bu kadar uzakta bir
yere okul yaptığını sorup
duruyor bana.
voice
Bu pırıl pırıl okulun 20 yaşında
olduğuna inanmak gerçekten
güç değil mi? Burada sanki sihir
var; binalar hiç eskimiyor,
habire modernleşiyor. Aradan
seneler geçtikten sonra
öğretmenlerini gören eski
öğrenciler “Hiç
değişmemişsiniz” diyorlar. Sayın
Vehbi Koç ölümsüzlüğün sırrını
bulmuş ve bizi de bu sırrın bir
parçası yapmış sanki. Sayın
Suna Kıraç’ın “Ömrümden
uzun ideallerim var” dediği gibi,
biz de bir büyük idealin
peşinde, bu ülkeyi ileriye
götürecek gençlerin yetişmesi
için çalışırken bir baktık yıllar
geçmiş.
Ben bu 20 yıllık dönemi
kendimce dört evrede
değerlendiriyorum. İlk beş yıl
kuruluş aşaması: Mr. Chalfant
ve Atakan Demirseren’in
karizmatik kişilikleri ve Mr.
Chalfant’ın Robert Kolej
deneyiminin okulun idari
yapılanmasına şekil verdiği
kuruluş yılları. Okulun her yıl
bir orta, bir lise sınıfı ve
öğretmenlerinin ilavesiyle yavaş
yavaş büyüdüğü, herkesin
birbirini tanıdığı samimi,
nostaljiyle hatırladığımız yıllar.
İkinci beş yıllık dönemde ise;
Müdürümüz Gerry Shields’le
ilk takım çalışmalarının
başlaması, misyon ve
vizyonumuzun yenilenmesi ve
Türkiye’ye ilk olarak
Uluslararası Bakalorya
Programı’nın getirilmesi ile
okulun çok farklı bir özelliğe
kavuşması ve diğer özel
okullara örnek olma yılları
başlıyor.
1998’de İlköğretim Okulunun
beş sınıfıyla birden açılmasıyla,
okulumuz birdenbire büyüdü.
Genel Müdürlük tesis edildi;
İlköğretim Müdürü Mesrure
Tekay ve 40 kadar yeni
öğretmen ile 680 minik
öğrencinin aramıza katılmasıyla
kampusumuz farklı bir havaya
büründü.
Dördüncü beş yıllık dönemde
ise bir geçiş dönemi yaşandı.
Mr. Paulus yönetim
sistemlerinin gözden
geçirilmesini, titizlikle
tanımlanmasını, veli, çalışan,
öğrenci anketleri ile durum
analizlerinin gerçekleştirilerek
geleceğe yönelik bilinçli
planlamalar yapılmasını
sağlayarak, 20. yılda bu bilgiler
ışığında harekete geçmek üzere
görevi Robert Lennox’a
devretti. Mrs. Paulus’un ilk
yirmi yıl içinde okulda çalışan
ve okuyanların anılarından
derleyerek yarattığı arşiv ve
kitap ise gelecek nesillere
okulumuzun kuruluş yıllarına
dair sağlıklı bilgilerin
aktarılmasına yardımcı olacak.
Bu süre içinde tatlı acı pek çok
anımız oldu. Aramızdan
ayrılanlar bize acı verdi. Onları
unutmadık. Ne mutlu bize
öğrencilerimizin saymakla
bitmeyecek kadar çok
başarısına şahit olduk.
Bu arada hep beraber binbir
deneyim bize çok şey öğretti ve
okulumuz 20 yılı, ilk gençlik
yıllarını geride bıraktı,
rüştünü ispat etti. Artık
başarılarına tesadüf diye
bakılamayacak, Koç Ailesi’nin
model okul hayallerini
gerçekleştiren bir okulun
mensuplarıyız ve bu hayallerin
gerçekleşmesinde emeği geçen
herkesi kutluyor ve teşekkür
ediyoruz.
kışwinter2009 17
Üçüncü müdürümüz Mr.
Chandler Genel Müdür, ben
Genel Müdür Yardımcısı olarak
okulun bu ani büyümesini uyum
içinde gerçekleştirmesine
çalıştık. Misyon ve
vizyonumuzun yenilendiği, ilk
stratejik planın yapıldığı, Milli
Eğitim Bakanlığı ile
iletişimimizin arttığı, ülkeye
örnek olacak dört yıllık lise
programlarını yaptığımız,
Uluslararası Bakalorya
Programı ile ulusal programı
birbirine daha uyumlu hale
getirirken yaratıcı çözümler
bulduğumuz, yeni ders
programları hazırlayıp
onaylattığımız dinamik yıllar
oldu o yıllar.
için uygun zamanın yakalanmış
olduğunun bilincindeyiz ve her
zamankinden de çok çalışarak
bu yıl için belirlediğimiz
hedeflere ulaşacağız.
Genel olarak ülkemizde ve özel
olarak da eğitim sistemlerinde
birçok değişim yaşanmakta!
Eğitimde yaşanan değişimlere
bakıldığında, sanırım
Ortaöğretime Geçiş Sistemi şu
anda en çok endişe duyulan ve
en çok belirsizliği içeren konu
olarak karşımıza çıkıyor. Ülke
genelinde bu yıl ve gelecek yıl
ilköğretim okullarından mezun
olacak öğrenciler, bu değişim
sırasında yaşanan belirsizlik ve
olumsuzluklardan fazlasıyla
etkilenmekteler.
Öğrencilerimiz “ortaöğretimin
gerektirdiği bilgi ve becerilerle
donanmış olmak” nitelikleriyle
öne çıkacaklar.
Sevgili Voice Okurları,
voice
Koç Özel İlköğretim Okulu’nun
10., Koç Özel Lisesi’nin 20.
kuruluş yılını kutladığımız bu
öğretim yılı, aynı zamanda
birçok anlamda bir geçiş yılı
olacak. Yeni Genel Müdürümüz
Bob Lennox’la eğitim-öğretimi
geliştirme çalışmalarına başladık
bile. Bob Lennox’un engin bilgi
ve deneyiminin okulumuzun
gelişmesine ivme kazandıracağını
ve kısa zamanda çok mesafe
katedeceğimizi şimdiden
görüyorum ve bunun için çok
heyecanlıyım. Hepimiz
değişimin gelişime hizmet etmesi
Koç Özel İlköğretim Okulu
olarak aldığımız önlemlerle,
okulumuzun misyonu ve
vizyonu çerçevesinde,
öğrencilerimizin eğitim-öğretim
hedeflerine ulaşmalarını
sağlamak üzere etkin bir ölçme
değerlendirme süreci başlattık.
Böylece, mezunlarımız
okulumuzun devamı olan Koç
Özel Lisesi ya da bir başka
ortaöğretim kurumunda,
onlardan beklenen
“ortaöğretimin gerektirdiği bilgi
ve becerilerle donanmış olmak”
nitelikleriyle öne çıkacaklar.
Sağlıklı, mutlu ve başarılı bir
yılı hep birlikte yaşamak
dileğiyle, hoşçakalın.
Mesrure Tekay
VKV Koç Özel İÖO Müdürü
Türkçe Bölümü’nün
20 Yıllık Serüveni
Öğretmen olsun öğrenci olsun
gelişmek isteyenler için
okulumuzdaki fırsatların bol
olduğunu, bölüm etkinliklerimizin de
gelişmek isteyenler için fırsatlar
yarattığını memnuniyetle söyleyebilirim.
1989 yılında yani Koç Özel
Lisesi’nin açılışının ikinci yılı
akademik kadroya katıldığımda
10 yıllık eğitim deneyimi olan
bir öğretmendim. O yıl Türkçe
Bölümü’nde yalnızca dört
kişiydik, şimdi 24 kişiyiz!
Bölüm başkanımız, okulumuzun
akademik müdürü de olan
Zühal Altaylı’ydı. Orta ve lise
düzeylerinde öğretim
programlarımızı, ders
kitaplarındaki metinleri
kullanarak yürütürdük;
kompozisyon sınavlarımızda
kendi oluşturduğumuz, her yıl
İlk genel müdürümüz
J.Chalfant’ın, öğretmenleri
dersiçi uygulamalarında
tamamen özgür bıraktığı bir
ortamda (Bu benim için
yepyeni, harikulade bir şeydi)
bireysel çabamızla yeni yöntem
ve teknikler deneyerek ders
kitabı dışında da uygun metinler
bularak hem öğrencilerimizin
motivasyonlarını artırmaya, hem
de kendimizi mesleki anlamda
daha ileriye taşımaya çalışırdık.
MEB’in Türkçe ve Türk Dili ve
Edebiyatı dersi öğretim
programlarının ve
uygulamalarının dünyanın
değişen koşullarına ve modern
anadili eğitimi anlayışına göre
yeniden gözden geçirilmesi
gerektiğini düşünür,
öğrencilerin bu alana ilgisini
artırmanın yollarını arar,
programdaki boşlukları nasıl
doldurabileceğimizi tartışırdık.
Sonra her yıl artan ihtiyaca göre
öğretmen kadromuz
genişledikçe derslerde
standartın sağlanması
konusunda belli sistemler
geliştirdik. Bölüm başkanı
olduğumda programımızı da
geliştirmek için çözüm yolları
arayışlarımız devam ediyordu.
O sıralar İngilizce
Bölümü’ndeki arkadaşlarla dil
öğretimi teknikleri üzerine çok
kışwinter2009 19
yeniden geliştirdiğimiz
değerlendirme ölçeklerini
kullanırdık. O zamanlar
uluslararası programlarla ilgili
fazla bilgimiz yoktu. Kendimizi
geliştirmek için öğretmenlere
yönelik çeşitlilik içeren eğitici
kaynaklar bulmakta
zorlandığımızı hatırlıyorum.
Bilgisayar yoktu,
araştırmalarımızı yazılı
kaynaklar üzerinden yapar,
ofisimizde kağıt kalemle
çalışarak derslerimize
hazırlanırdık. Şimdi
bilgisayarsız adım atamıyoruz.
voice
konuştuğumuzu, onların
kaynaklarından da
yararlanmaya çalıştığımızı
hatırlıyorum.
İkinci genel müdürümüz olan
Gerry Shields okulumuzu,
lisenin son iki yılında uygulanan
IB programı ile tanıştırdığında
ve ben bu uluslararası öğretim
programının anadili eğitimini
nasıl gerçekleştirdiğini
öğrenmek üzere 1993 yılında
Polonya’ya bir atölye
çalışmasına gönderildiğimde çok
heyecanlanmıştım. Bu çalışma
sırasında öğrendiklerim meslek
hayatımda bir dönüm noktası
olmuştur diyebilirim,
okulumuzdaki anadili dersleri
için de öyle. Kafamdaki anadili
eğitimiyle ilgili pek çok düşünce
yerli yerine oturmuştu artık,
kişisel deneyimlerimizle, el
yordamıyla bulduğumuz
çözümler sistematik olarak
karşımdaydı işte! Şimdi sıra bu
programa tam anlamıyla hakim
olup pek çok dokümanı
İngilizce’den Türkçe’ye
çevirmek ve bunları bölümdeki
bütün arkadaşlarımla
paylaşmak, onlarda da aynı
heyecanı uyandırmaktaydı.
Sonra da MEB’in Türk Dili ve
Edebiyatı programıyla IB’nin
anadili programını uygun bir
biçimde birleştirecek bir formül
gerekiyordu. Bu formülü
bulmak pek de kolay olmadı. En
uygun kitap listelerini
oluşturmak, değerlendirme
ölçekleri üzerinde, eser
çözümleme teknikleri üzerinde
çalışmak gibi pek çok başlıkta
çalıştık ve ortaya çıkan sonuçlar
bizi çok heyecanlandırdı. Artık
bu fırsattan sadece IB
öğrencilerinin yararlanmasını
sağlamak doğru olmazdı; bütün
lise 2 ve 3 öğrencileri bu
yaklaşımlardan yararlanmalıydı,
dolayısıyla bu düzeylere ders
veren öğretmen ve öğrencilerin
de bu uygulamalara
hazırlanması gerekiyordu.
Bütün öğrencilerimize öyle bir
alt yapı vermeliydik ki hem
yurtdışındaki hem yurtiçindeki
üniversitelere gittiklerinde
okuma, anlama, yorumlama,
yazılı ve sözlü anlatım
konusunda sorun yaşamasınlar,
ÖSS sınavlarında başarılı
olabilsinler, en önemlisi de
yaşadıkları sürece kitapla
ilişkilerini koparmasınlar,
bilgilenmek ve keyif almak için
uygun kitaplar seçebilsinler,
yaşam kalitelerini
yükseltebilsinler…
1994’den itibaren okulumuzda
IB programı uygulanıyor.
Türkiye’de ilk Türk IB okulu
olmak gurur verici olduğu
kadar sorumluluk da yüklemişti
bize. Bizden sonra bu programa
dahil olan okulların talebiyle
onların anadili öğretmenleri için
pek çok atölye çalışması
düzenledim, bunlar hâlâ devam
etmekte. IB programı ilk kez
geçen yıl bir devlet lisesinde
(Sosyal Bilimler Lisesi)
uygulanmaya başladığında ve
oradaki öğretmen arkadaşlar
benden yardım istediğinde ne
kadar sevindiğimi anlatamam.
Ülkemizdeki diğer IB okullarına
severek yaptığımız katkıyı
ülkemizdeki anadili eğitimine
yaptığımız bir katkı olarak
değerlendirip çok mutlu
oluyoruz. Bu yolla o okullardaki
öğrencilere de ulaşabildiğimizi
düşünüyorum. İlk yıllarda
okulumuzdaki IB öğrencisi
sayısı bugünkü kadar fazla
değildi. 6-7 kişilik sınıflarda
anadili dersi için 7-9 ders saati
kullanarak ilk çalışmalarımıza
başlamıştık. Bu çalışmaları
yürütürken IB’nin bir alt
pogramı olan MYP’yi de
araştırma ihtiyacı hissettim,
çünkü bu yaklaşımdan sadece
lisenin son iki düzeyi değil diğer
düzeyler de yararlanmalıydı.
Bölüm arkadaşlarımla
ortaokuldan itibaren tematik,
1994’den itibaren
okulumuzda
IB programı
uygulanıyor.
Türkiye’de ilk
Türk IB okulu
olmak gurur verici
olduğu kadar
sorumluluk da
yüklemişti bize.
karşılaştırmalı, metin odaklı
anadili eğitimi anlayışını tüm
düzeylerde uygulayıp
uygulayamayacağımızı
araştırdık, tartıştık. Uygulamayı
o kadar çok istiyorduk ki, yerel
öğretim programına ters
düşmeyecek formülleri
bulmakta zorluk çekmedik, hep
birlikte yeniden öğretmenlik
mesleğine başladığımız
yıllardaki heyecanla işe
koyulduk. Artık ders kitabı
değil, belli ölçülere göre her
düzey için eser seçimleri
yapıyorduk ve ortalama her ay
bir eser üzerine yoğunlaşıyorduk.
Öğretmenlerimiz eserlerin
yanısıra her düzey için ihtiyaca
uygun kitapçıklar da
hazırlamaya başladılar. Bunlar
hâlâ her yıl yenilenerek öğretim
yılının başında öğrencilere
dağıtılmakta. Bu metin/eser
merkezli eğitim hem öğrencileri
bu derse daha çok bağladı hem
de öğretmenlerin mesleki
bilgilerini tazeledi, geliştirdi.
Şimdi belli bir başarıdan söz
edebiliyorsak bunun arkasında
hep o günlerde başlattığımız
özverili fakat keyifli çalışmalar
yatmaktadır. Mesleki ve kişisel
gelişim başlıklarında yaptığımız
düzenli çalışmalar da (arşiv
çalışması, eser dosyaları
2000 yılında ilköğretim
okulumuzun kurulmasıyla
okulumuzdaki bütün bölümler
gibi bölümümüz de kendi içinde
ikiye ayrıldı. Bu aşamada
İlköğretim Türkçe
programımızın tekrar gözden
geçirilmesi gerekiyordu.
İlköğretim koordinatörümüz
Sibel Köksal’ın liderliğinde
kurulan bu yeni birim,
ilköğretimin kendi içindeki ve
ilköğretim-lise düzey
geçişlerinin en sağlıklı biçimde
gerçekleşmesi, buna göre
gereken kararların alınması
konusunda çalışmalar başlattı.
İlköğretimin değişik
düzeylerinde okutulan Türkçe
derslerindeki uygulamalar
değişik kademelerde çalışan
öğretmenlerle paylaşıldı,
bunlara göre yeni planlamalara
gidildi. Metin merkezli dersler,
aramıza yeni katılan
öğretmenlerin de bu yönde
eğitilmesi çalışmalarıyla devam
etmekte. Bu çalışmaların verimli
olduğunu ders içinde
öğrencilerimizin
motivasyonlarının ve
başarılarının yükselmesiyle ilgili
gözlemlerimizden, onların SBS,
OKS Türkçe notlarından, lise
öğrencilerimizin de gerek IB
anadili sınavlarında gerekse
ÖSS sınavlarındaki
başarılarının yanı sıra gittikleri
üniversitelerde edebiyat
birikimleriyle, okumuş oldukları
kitaplarla, yazdıkları makalelerle
öğretmenlerinin hemen dikkatlerini
çekmesinden anlıyoruz.
Öğretmenlerimizin kazandıkları
deneyimlerle katkıda
bulundukları veya liderlik
yaptıkları etkinlikler de az
değildir. Örneğin ilköğretim
kısmımızdaki 6-8 Türkçe
öğretmenlerimiz, yıllardır Vehbi
Koç Vakfı’nın Türkiye’nin
çeşitli illerinde yaptırıp devlete
bağışladığı on iki ilköğretim
okulunun Türkçe
öğretmenleriyle çalışmakta,
öğretmenleri eğiten atölye
çalışmaları düzenlemektedirler.
Bu yıl “13 Okul Gelişim İçin El
Ele” projesi çerçevesinde
“ölçme-değerlendirme”
konusunda bu okullardan gelen
öğretmenlerle önce teorik
paylaşım, ardından da işleyişle
ilgili uygulamalar gerçekleştirilmiştir.
Bu projenin bir parçası olarak
13 okulun birlikte çıkardıkları
“13 Okul Dergisi”nin ilk
sayısını okulumuz Türkçe
Bölümü üstlenmiş, ortaya iyi bir
örnek koyarak nitelikli bir dergi
çizgisi belirlemiştir. Katılımcı
okulların öğrencilerinin yazı,
resim, karikatür ve
fotoğraflarından oluşan bu
kültür ve sanat dergisi, 13
okulun öğrencileri arasındaki
kültürel paylaşımı artırmaya
devam etmektedir.
İlköğretimdeki Tohum dergimiz
de her yıl okulumuzdaki
yetenekli öğrencilerin
kendilerini gösterdikleri bir
platformdur. Kültür, Edebiyat
ve Yayın Kulübü’nün
üçüncüsünü gerçekleştireceği
ulusal çaplı “öykü yarışması” ise
bu yıl Orhan Kemal adına
düzenlenecektir. Liderliği
yapılan başka bir proje ise Vakıf
okulları öğrencilerinin yazılı
anlatımlarını, resimlerini,
karikatürlerini kendi
belirleyecekleri tema ve takvim
doğrultusunda hazırlayarak
sunacakları bir duvar gazetesi
çalışmasıdır.
Lise kısmında ise geçen yıl
başlattığımız ve
gelenekselleşmesini istediğimiz
Suna Kıraç adına
düzenlediğimiz İstanbul
liselerarası öykü yarışmasından
söz edebilirim. Bu çerçevede
geçen yıl “başarı” teması
işlenmişti, bu yıl da “engel”
kavramına odaklanılacak. Boyut
ve Fanzin dergilerimiz ise
yıllardır özenle çıkarılmakta.
Bunların yanı sıra bölümce
hazırladığımız tören
programlarına gösterdiğimiz
titizliğe de değinmek isterim.
Törenlerin okulun tümünü bir
araya getiren önemli toplantılar
olduğunun bilincinde olarak
bugünlerde öğrencilerde bir
farkındalık yaratma fırsatı
yakalayabileceğimizi düşünüyoruz.
Bu amaçla hazırladığımız
programlarda günün önemine
uygun bir temada odaklanarak
programımızı oluşturuyoruz.
Her yıl hem ilköğretimde hem
de lisede düzenlenen geleneksel
“Kitap Fuarı” etkinliklerine
yaptığımız katkıların artarak
sürdüğünü de söyleyebilirim.
Öğretmen veya öğrenci,
gelişmek isteyenler için
okulumuzdaki fırsatların bol
olduğunu, bölüm
etkinliklerimizin de gelişmek
isteyenler için fırsatlar
yarattığını memnuniyetle
söyleyebilirim. Gelecek için de
bol enerjimiz, yeniliklere açık
kadromuz ve daha iyiyi, daha
güzeli arama azmimiz var çok
şükür!
Sabriye Özerdem
Danışman
kışwinter2009 21
oluşturma, dergi çalışmalarının
müfredata alınması, eser
inceleme çalışmaları vb.)
bölümün gücünü artırmış, bu
çalışmaların nimetlerinden
bütün bölüm yararlanmıştır.
Burada önceleri sadece gönüllü
bölüm üyeleriyle okul dışında
yaptığımız “okuma
toplantıları”na da kısaca
değinmeliyim. Yıllar önce
başlattığımız, zaman zaman
yazarların da katıldığı bu
toplantılar şimdi okulumuzun
değişik bölümlerinden, hatta
okul dışından katılan
arkadaşlarımızla keyifle
sürmekte, bizi zenginleştirmeye
devam etmekte.
Değişim ve Kalıcılık Üzerine
Sürekli olarak değişen toplumların geleceklerini güvenilir bir biçimde
geçmişleriyle bağlarını koruyarak şekillendirmek, okulların üzerine
düşen en temel görev olarak basitçe tanımlanabilir. Basit olmayan,
ancak zor olduğu kadar da okullardaki çalışmaların belki de en keyifli
olanı, değişim ve geçmişle korunması gereken bağ arasındaki bu önemli
dengeyi sağlamaktır. Bu dengeyi temel eğitim prensibi olarak belirlemiş
olan VKV Koç Özel Lisesi’nin 20. yılında lise müdürlüğü görevini almış
olmaktan büyük bir gurur, heyecan ve keyif duyuyorum.
Değişim
Her okul öğrencilerine hangi
eğitim olanak ve tecrübelerini
sağlayacağına karar vermeden
önce dünyayı, yaşamı ve
insanlığı geçmiş ve gelecek
ekseninde nasıl anladığını
tanımlamak zorundadır.
Dünyaya, hayata ve insanlığa
bakışımızla ilgili geride
bıraktığımız son otuz yılda
ortaya çıkan belirleyici
değişimlerden biri bilgilerimizi
ve becerilerimizi kategorize
ettiğimiz alanların birbirinden
aslında inandığımız kadar kesin
çizgilerle ayrılmasının mümkün
olmadığı. İngiliz düşünür Lionel
Elvin çok basit bir ifadeyle bu
yapılanmanın, yaşamın doğasına
aykırılığını şöyle ifade eder:
“Doğada bir yürüyüşe
çıktığınızda doğa size ilk kırk
dakikada sadece hayvanları,
ikinci kırk dakikada da sadece
çiçekleri göstermez.”
voice
Bütünü parçalarına ayırarak
anlamaya çalışmak 20. yüzyılın
son çeyreğine doğru
işlevselliğini kaybetmeye
başlayan modernizmin temel
paradigmalarından biriydi ve
21. yüzyılı ve ilerisini
anlamamıza olanak sağlaması
çok da mümkün değil.
Parçaları bağımsız olarak, kendi
İnsanların bireysel olarak ve
gruplar halinde
gerçekleştirdikleri tüm,
davranış, etkinlik ve üretimleri
şu başlıklar altında gruplamak
iyi bir başlangıç noktası olabilir:
a) İnsanlar birbirleriyle devamlı
iletişim halindedir.
b) İnsanlar çeşitli grup ve
kurumlar içerisinde yaşar.
c) İnsanların aktiviteleri zaman
ve mekan içerisinde gerçekleşir.
d) İnsanlar estetikle devamlı
bir ilişki halindedir.
e) İnsanlar doğanın bir
parçasıdır.
f) İnsanlar üretir ve tüketir.
g) İnsanlar bir amaç ve anlam
arayışı içerisindedir.
h) Her yaşam kutsaldır.
Hemen fark etmiş olabileceğiniz
gibi herhangi bir okulun
programında var olan tüm
dersleri bu grupların içinde bir
araya getirmek ve işlemek
mümkün. Örneğin dil dersleri
ile iletişim teknolojileri dersleri
(a) grubunda birlikte
düşünülebilirken, fizik ve sosyal
bilimleri (c) grubu içinde bir
arada toplamak mümkün
olabilir. Matematik ve biyoloji
dersleri işlenirken (f) grubu
altında bulunacak ortak alanlar
üzerinden iki dersi
ilişkilendirmek çok daha anlamlı
olacaktır. Benzer biçimde
birçok farklı kombinasyon
oluşturmak mümkün.
VKV Koç Özel Lisesi’nde
halihazırda tohumları atılmış
olan bu bakış açısının daha da
gelişerek ve yaygınlaşarak
öğrencilere sunulması
önümüzdeki yılların önemli
değişim ve gelişim hedeflerinden
biridir.
Kalıcılık
21 Eylül 2008 günü VKV Koç
Özel Lisesi’nin 20. kuruluş yıl
dönümünü kutladık. Bugün
VKV Koç Özel Lisesi Türkiye
genelinde hemen her öğrencinin
eğitimini tamamlamak isteyeceği
belli başlı okullardan biridir. Bu
açıdan bakıldığında herhangi
bir kurumun 20 yıllık bir süre
içerisinde bu konuma gelmesi
sıradan bir durum değil. Böylesi
bir ivmenin gerçekleşmesi için
arka planda çok ciddi bir gücün
olması gerektiği temel bir fizik
kuralıdır. VKV Koç Özel Lisesi
için bu güç farklı noktalardan
gelmektedir.
Birinci olarak Koç Ailesi ve
Vehbi Koç Vakfı’nın destekleri
bizleri zaten başlangıç
noktasında diğer birçok kuruma
kıyasla çok daha avantajlı bir
yere koymaktadır. Gerek kendi
varlığının devamının ancak
ülkesinin varlığının devamı ile
mümkün olduğunu temel
prensiplerinden biri olarak
tanımlayan Sayın Vehbi Koç’un
anısı ve Koç Ailesi’nin katkıları,
gerekse geleceğin liderlerini
yetiştirme iddiamız okul olarak
sorumluluklarımızı daha da
artırmaktadır. Daha net bir
deyişle VKV Koç Özel Lisesi
diğer benzeri saygın eğitim
kurumlarından daha çok kendisi
ile, bir sene önceki performansı
ile rekabet etmek, öğrencilerini,
velilerini ve çalışanlarını daha
ileriye götürmek zorundadır.
Kendimizle olan bu rekabette
dayandığımız başka bir güç
noktası da kurumsal belleğimiz.
20 yıl her ne kadar kısa bir süre
de olsa artık oturmaya başlayan
çeşitli alışkanlıklarımız ve
geleneklerimiz var ve bunların
birçoğu değişimlere rağmen
yerlerinde sapasağlam duruyor.
Akademik mükemmeliyet
beklentimiz, sosyal sorumluluk
bilincimiz ve kendi içinde
anlamlı, yapıcı ve üretken bir
biçimde kenetlenmiş bir camia
olma hedefimiz değişen dış
faktörler ne olursa olsun
değişmeyecek değerlerimiz.
Kalıcılığımızın gerçekleşmesi ve
korunması ancak bu değerlerin
korunması ile gerçekleşebilir.
Bu düşüncenin işaret ettiği
başka önemli bir gerek ise,
gelişimimize olumlu katkısı
olmayacağına hemfikir
olduğumuz alışkanlık ve
geleneklerin gözden
geçirilmesidir.
Nice mutlu ve başarılı 20 yıllar
dileklerimle.
Koray Özsaraç
VKV Koç Özel Lisesi Müdürü
kışwinter2009 23
içlerinde anlamak ne kadar
gerekli ve önemli ise parçaların
birbirleriyle olan ilişkilerini göz
ardı etmek o derece eksik ve
hatalı olur. Peki bu düşünsel
değişim, geleneksel olarak ve de
anlaşılabilir nedenlerle
öğrencilerin kazanması gerektiği
düşünülen bilgi ve becerileri
birbirinden ayrı olarak
yapılandırılmış (fizik, tarih,
yabancı dil, biyoloji, matematik,
vs gibi), izole zaman
dilimlerinde işleyen eğitim
sistemlerine nasıl yansıtılabilir?
Çalışma ortamımızda çocukların
olması, bizler gibi rutin işlerle
uğraşanlara renkli bir dünya sunuyor.
20 yılda... in 20 years...
Pınar Çelikörslü
voice
Bu sayımızda Muhasebe
Departmanımızı ziyaret ettik…
İşlerinin yoğunluğuna rağmen
bize verdikleri samimi yanıtlar
ve güleryüzleri için kendilerine
teşekkür ederiz.
voice
Bize biraz kendinizden bahseder
misiniz?
Aynur Demirayak: 1967 Ankara
doğumluyum. 1989’da ODTÜ
İşletme Bölümü’nden mezun
olduktan sonra evlendim ve
İstanbul’a yerleştim.
Üniversite’de öğrenciyken
bankacı olmayacağıma dair
kendime söz vermiş olduğum
halde, 1992’de Koçbank’ta
çalışmaya başladım. Eşimin
görevi nedeniyle 1993’te İzmir’e
taşındık. Oğlumuz İzmir’de
dünyaya geldi. Yine iş nedeniyle
2000 yılında İstanbul’a geri
döndük. Bankada çalışmaya
devam ediyordum ve 2001’de
Suadiye Şube Müdürlüğü’ne
atandım. Aynı yıl oğlumuz
kurayı kazandı, Koç Özel İÖO
anasınıfına kaydını yaptırdık.
Okulla tanışmam bu şekilde
oldu. O zamanlar bir gün okul
çalışanı olacağımı hiç
düşünmemiştim. Tek
düşündüğüm, okulun mevcut
bankasını değiştirip Koçbank’la
çalışması için neler
yapabileceğimdi. Bu konuda
okul yöneticilerini ikna etmem
hiç kolay olmadı. Benden ve
şubemden memnun olmaları için
çok çalıştım, pek çok zorlukla
karşılaştım. O dönemde
sergilediğim profesyonel çalışma
Vakıf yöneticilerinin dikkatini
çekmiş olmalı ki, Mali İşler
Müdürlüğü görevine uygun
görüldüm. 2005 yılı Mayıs
ayından bu yana okulda
çalışıyorum. Muhasebe ve satın
alma departmanları yöneticisi ve
Merkezi İdare Komitesi
üyesiyim. Genel muhasebe
işlemleri, vergi, vb. yasal
yükümlülüklerin takibi, yıllık
bütçeleme, bütçe/gerçekleşme
takibi muhasebe bölümünün
ana işlerini oluşturuyor.
Satınalma bölümünün
yönetiminden de sorumlu
olduğumdan, para içeren her
konu benim ilgi alanıma giriyor
diyebilirim. Bu
sorumluluklarıma ek olarak
ayrıca Burs Komisyonu
üyesiyim ve her iki okulun Okul
Aile Birlikleri’nce oluşturulan
servis ve forma komisyonlarında
Vakıf Temsilcisi olarak görev
yapıyorum. Öğrenci kitaplarını
temin eden firma ile ilişkileri de
koordine ediyorum.
Bengi Dinç: Bazen kendimi
muhasebenin dış ticaret bacağı
gibi görüyorum. Yurtiçi ve
yurtdışı öğrenci aktiviteleriyle
ilgili ödemeler, yurtiçi ve
yurtdışı seyahat ve iş avansları,
kasa işlemleri ve geçici vergi
beyanı gibi işleri yürütüyorum.
Takımın yaşça olmasa da okul
tecrübesi anlamında en
genciyim, henüz 2 yaşındayım.
Kübra Ünlü: Eylül 1989’dan beri
buradayım; banka hesaplarının
takibi, öğrenci tahsilatları,
beyannameler ve günlük rutin
işlerle ilgileniyorum. 20. yılımızı
kutladığımız bugünlerde geriye
dönüp bakınca ve okulun kat
ettiği yolu düşündükçe,
maceranın en başından beri
burada olan bir kişi olarak bu
bütünün bir parçası olmaktan
mutluluk duyuyorum.
Cem Türker: Aralık 1990’dan
beri çalışmaktayım. Hayatımın
18 yılı eğitim yıllarımla ve diğer
18 yılı da çok sevdiğim bu
eğitim kurumunda çalışmakla
geçti. İlk 8 sene bilgi işlem
bölümünde donanım ve yazılım
işlerinde çalıştım. 1998 yılında
8 yıllık kesintisiz eğitime geçişle
beraber büyüyen öğrenci,
öğretmen ve çalışan
kadromuzdan dolayı muhasebe
bölümünde çalışmaya başladım.
Okulda çalışmak, hem de veli
olmak sizce avantaj mı,
dezavantaj mı?
Aynur Demirayak: Bankacı
olduğum dönemde inanılmaz
yoğun çalışıyordum. Oğlum
bana “Anne sen karanlıkta
gidip, karanlıkta geliyorsun”
derdi. Veli toplantılarına düzenli
olarak katılamıyordum. Bazen
eşimle paylaşıyorduk zorunlu
toplantıları. Bazı öğretmenleri
ile hiç tanışmadan yıl geçiyordu.
Okulda çalışmaya başladığımda
bir anne olarak yıllarca çektiğim
vicdan azabından kurtuldum.
Oğlumuzla, okul işleriyle daha
yakından ilgilenme fırsatı
buldum. Bu arada da annesi
tarafından sürekli takip edildiği
hissine kapılmaması için azami
gayret gösterdim.
Öğretmenlerimiz ve
yöneticilerimiz okul çalışanı
olan velilere karşı inanılmaz
profesyonel bir duruş
sergiliyorlar. Okulda çalıştığım
için çocuğuma ve bana olumlu/
olumsuz hiçbir ayrıcalık
uygulanmıyor. Elbette bilgi
almam daha hızlı ve kolay
oluyor. Kurallara uyma
konusunda zaten çok titiz ve
okul tarafında duran bir
veliydim. Bazen bu konuyu
abartıp oğlumuza eskisine
kıyasla daha baskıcı
davrandığım oluyor. Pek çok
velinin üzerinde dahi durmadığı
bazı kurallara uymasını
bekliyorum ondan. Bu da onun
için bir dezavantaj gibi görünse
de, okulla ilgili bazı işlerini bana
takip ettirerek bunu avantaja
çevirmeyi beceriyor diyebilirim.
3 yılın sonunda artık dengeler
oturmuş durumda. Başta
kışwinter2009 25
Nuray Kolat: Okulun kurulduğu
yıl muhasebe bölümünde işe
başladım. Halen Mali İşler
Müdür Yardımcısı olarak görev
yapmaktayım. Ayrıca
kuruluşundan bugüne kadar
Koç Özel Liseliler Derneği
Yönetim Kurulu Üyesi olarak
aktif görev almaktayım.
oğlumuzun okul konularıyla
fazla ilgilenmesi gerekmeyen
eşim olmak üzere, herkes
halinden memnun görünüyor.
Nuray Kolat: Kesinlikle avantaj
olduğunu düşünüyorum. Çünkü
uzun yıllardır elimizde büyüyen,
gelişen bu okulda en iyi eğitimin
verildiğini biliyorum. Oğlumun
bulunduğu çevreyi bu kadar iyi
tanımasının yararlarının yanı
sıra, sonunda benim gibi KOÇ’lu
olmasından çok mutluyum.
voice
İşinizin en zor, en sevdiğiniz/
sevmediğiniz ve sizi en tatmin
eden yönü nedir?
Aynur Demirayak: Okulda
çalışmaya başladıktan sonra
eğitimci arkadaşlarımdan çok
sık duyduğum bir söz var:
”Burası okul, şirket değil.”
Yürürlükteki kanun ve
yönetmelikler çerçevesinde,
okulumuz kurumsal olarak,
“Eğitim sektöründe faaliyet
gösteren vakıf iktisadi işletmesi”
statüsünde. Bu şu demek: Evet
biz bir okuluz, ancak özellikle
mali konularda resmi kurumlar
karşısında “Arçelik neyse, biz
de oyuz“. İşte mali işler bölümü
olarak bu gerçeği eğitimcilere
anlatmak, kabullenmelerini ve
buna uygun çalışmalarını
sağlamak en büyük zorluğumuz
diyebilirim. İşimin en az
sevdiğim yönü ise hata
toleransının az olması, küçük
bir dikkatsizliğinizin kurumu
büyük maddi zarara
uğratabilmesi ve bunun getirdiği
ağır sorumluluk. Özellikle resmi
kayıtlar açısından son derece
katı ve çok sayıda kurala bağlı
çalışmak da, her an unuttuğum
veya eksik yaptığım bir şey var
mı tedirginliğini yaşamamıza
neden oluyor. Yoğun ve yorucu
çalışmalar yaptığınız bir yılın
sonunda ortaya çıkardığınız
gözle görülür bir eser olmaması,
yaptıklarınızın A4 sayfaları
üzerinde tozlu arşiv raflarında
yerini alması da iş tatmini
açısından çok fazla şans
vermiyor. Her şeye rağmen ben
hesap kitap işlerini seviyorum
galiba. Rakamlarla uğraşırken
öğrencilerimizin eğitim ve
gelişimlerine dolaylı yoldan
katkıda bulunuyor olmak,
kendimi ve yaptığım işi değerli
hissetmemi sağlıyor, mutluluk
veriyor. Çalışma ortamınızda
çocukların olması son derece
keyifli. Bizler gibi rutin işlerle
uğraşanlara, oldukça eğlenceli
ve renkli bir dünyaya açılma
fırsatı sunuyor.
Nuray Kolat: İşimin rakamlarla
uğraşmak olduğu düşünülebilir.
Ancak okulda çalışmak;
öğrenci,veli, öğretmen ve diğer
çalışanlarla da iyi bir iletişim
içerisinde bulunmamızı
gerektiriyor. Dolayısıyle hem
her iki okulun işlerinin paralel
yönetilmesi hem öğrenci, veli,
öğretmen ve çalışanların işlerini
yapmak işimi renklendiriyor ve
bunu seviyorum. Okulda
geçirdiğim 20 yıl boyunca hep
iyi bir ekiple çalıştım. Çünkü
bizim işimiz bir ekip işi ve eğer
birlikte çalıştığınız
arkadaşlarınızla uyum içersinde
olursanız o zaman yaptığınız
işten ve bulunduğunuz
ortamdan keyif alırsınız.
Bengi Dinç: Finansal bakımdan
bütçede harcamaların alacağı
payları kontrol etmeye
çalışırken diğer yandan eğitim
sektöründe olmanın verdiği
sorumlulukla “daha fazla ne
yapılabiliriz”in cevabı,
maksimum faydayı sağlamak
bakımından bütçe hedefi olarak
karşımıza çıkıyor. Okul
bütçesinde harcanacak paranın
daha çok bölümü memnun
edecek bir düzende dağıtılması
anlamında malesef sorun
yaşıyoruz. Eğitim adına
harcama yapmanın sonu yok,
ama ne yazık ki bu durum bizi
talep eden bölümle karşı karşıya
getiriyor. Dışarıdan
bakıldığında “reddeden” ya da
“denetleyen” olarak algılanmak,
işimizin en sevmediğim yönü.
Elektronik ve sanayi sektöründe
farklı firmaların mali işlerinde
çalıştıktan sonra şunu
söyleyebilirim ki, eğitim
sektöründe ve hele ki Koç
Lisesi’nde çalışmak her ne
kadar mesleki olarak aynı
görünse de, manevi olarak çok
çok gurur verici.
Kübra Ünlü: Çok stresli bir işle
uğraşıyoruz, emanet bir paranın
sorumluluğu var, herkesi
memnun edemiyoruz, bu
oldukça zor. Bazen sanki
insanlar bizleri görünce
yüzlerinden “Eyvah! O faturayı
bulmam gerekiyor” düşüncesini
okuyormuşum gibi geliyor. Bu
işin esprisi tabii. Ama, insanlar
getirilen kısıtlamalar karşısında
veya işin gereklerini yapmak
zorunda kaldığımızda, bunu
bizlerin kişisel talepleri olarak
görebiliyorlar. Bu da zaman
zaman beni üzüyor. İşin her
türlü zorluluğunun yanında en
güzel yanı bir eğitim
kurumunda çalışıyor olmak
sanırım, bu da yeterli bence.
Mezun olan her gencin
yolculuğunda bizim de
tuzumuzun olması beni mutlu
etmeye yetiyor.
Cem Türker: Her işte olduğu
gibi, çalıştığım Bilgi İşlem
bölümünde veya Muhasebe
bölümünde olsun yaptığınız işi
severek ve kendinizi vererek
çalıştıktan sonra her zorluğun
üstesinden gelineceğini
düşünüyorum. Bu eğitim
kurumunda çalışmaya
başladığım ilk günden beri var
olan sıcak arkadaşlıkların ve
dostlukların 18 yıl geçmesine
rağmen ilk günkü gibi devam
etmesi çok güzel. Bundan
dolayı, yaptığım işte daha
verimli olduğumu
düşünüyorum. Özellikle, ilk yıl
tanıştığım öğrenciler henüz 11
ile 16 yaşları arasında idiler. Şu
anda ise, kendileri ile mezunlar
buluşmasında karşılaştığımızda
her biri 30’lu yaşlarında
olmalarına rağmen ben onları
ilk günkü gibi hatırlamaktayım.
GLOBAL LIGHT OF EDUCATION
countries around the eastern Mediterranean, and
Tuğçe Atasayan represented the Turkish Department.
The committee first met in June to brainstorm ideas
and decide what sort of contest this should be. Over
the summer, the individuals gathered information
from the projects in which they participated as well
as other project competitions in Turkey to set the
guidelines for Koç’s. They then
met again in August and
September to put forth their
recommendations for
implementing the project. It was
felt that a good set of guidelines
and a clear set of goals would
make the project more accessible
to those applying, and ensure
everyone interested, teacher or
student, a chance of success.
The project was announced to
the press in September 2008.
Schools all over Turkey are
encouraged to apply. They will
have until the beginning of April
to send in their proposals, which
will be screened by a committee
headed by Pınar Özgövde to
ensure that they meet the
requirements of the project.
The final projects will then be
presented to an independent
committee led by Prof. Çiğdem
Kağıtçıbaşı. A poster
presentation and exhibition of
the projects, followed by the award ceremony will be
held during Spring Fest on June14th of this school
year. Projects are to include a budget as well as a
method of accounting. They will be selected
according to published criteria with the aim of doing
the most good for the most people. The money will be
given in the 2009-2010 school year. The aim is to
allow local teachers and students to do something
positive in their provinces and their country to
improve education. It is felt that local people
understand the needs of education in their areas and
often have better ideas on how it should be done.
This project will allow people a chance to realize their
dreams for better education in Turkey.
Kim Hitchcock
Science Teacher
kışwinter2009 27
The Koç School, to celebrate its 20th birthday and
continue the tradition of giving to the education of
Turkish students, is launching a $20,000 project to
promote education in Turkey. The project will be in
the form of a competition having two parts; the theme
of one is ‘Education in a Global World’ and the other
is ‘The use of Social Responsibility Projects in
Education’. The money set aside
for the project will divided
equally between the two parts.
The project is the brain child of
Dr. Jale Onur, assistant director
of the school. To get the project
going, she asked Dr. Selime
Çimen to head a committee of
teachers from various
departments of the primary and
secondary school of Koç. Many
of these teachers have
participated in projects both at
the national and international
level. Biology teachers, Dr.
Çimen and Kim Hitchcock led
one of the first Comenius
projects in Turkey. They worked
with a high school in Portugal
and one in Italy to determine the
social, historical, religious,
chemical and biological
importance of water in those
countries. Ali Şahin is currently
heading a partnership in a
Comenius project with schools
from Finland, Denmark, Spain, Austria, Wales,
Slovenia and Greece. Their theme is the environment
with a focus on pollution. They are getting elementary
aged students to develop friendships with kids in the
other countries. This has involved writing letters,
sharing artwork and ‘visiting’ through video
conferencing. Tracey Zimmerman represented the
English Department and has international experience.
Social Science department teacher Özlem Baltalı
chaired the team that won the Volvo 2006
competition with a project using recycled material to
build desks for public schools in Turkey. She is still
participating in the competition. Pınar Özgövde,
Mathematics teacher, participated with students in a
‘Zeka oyunları’ contest and TUBİTAK competitions.
Nurhan Yalvaç has been the supervisor teacher of
SEMEP (South Eastern Mediterranean Environmental
Project), an UNESCO international project involving
21. Yüzyılda Sosyal Bilimleri Yeniden Kurmak
Sosyal Bilimler’de
sınıf içi
uygulamalarının
dışında, çeşitli
organizasyonlar,
ulusal/uluslararası
projeler ve geziler
ile öğrencilerin
kendilerini ifade
edebilecekleri ortamlar
sağlamaktayız.
21. yüzyıl bilimsel bilginin tüm
alanlarında kendini gösteren
gelişmesinin yanı sıra toplumsal
değişimin hız kazandığı tarihsel bir
süreçtir. Enformasyon patlaması
günümüzde bilgisayar ve
telekomünikasyon teknolojileri ile
toplumsal yaşamı kuşatmış
durumdadır. Ancak enformasyonun
kalitesi ölçülmeden, nitelikli/
niteliksiz, denetimsiz enformasyon
akışı, günümüz insanını
nesneleştirmekte ve onu kısır bir
döngü içine sokma riskini de
taşımaktadır.
voice
Küresel bir dünya/toplum küresel
sorunlarla karşı karşıyadır; göç,
kentleşme, sosyal kimlik arayışları,
çevre kirliliği v.b.
Bütün bu hızlı değişim ve sorunlar
21. yüzyılda insan ve insan
dünyasının bütünsellik içerisinde
anlaşılıp, anlatılmasını zorunlu
kılmaktadır. Bu yüzden günümüzde
sosyal bilimlerin disiplinler arası bir
yaklaşımla yeniden yapılandırılması,
bilim ve eğitim için acil bir ihtiyaç
olarak görülmektedir. İnsantoplum-kültür dünyasını açıklayan
bölümümüz tarafından
hazırlanan diğer bir ders
programıdır.
Sosyal Bilimler’de disiplinler
arası çalışmalar sadece program
geliştirmekle sınırlı kalmamakta,
proje çalışmaları için de
uygulanmaktadır.
Sosyal Bilimler’de çağdaş bir
eğitimin temelinde bireysel
farklılıklara, ihtiyaçlara yönelik
yöntemlerin ve çeşitli ders
programlarının gereği seçmeli
dersler havuzunu genişleterek,
içeriklerini zenginleştirmekteyiz.
Milli Eğitim Bakanlığı
hazırladığımız programları
Türkiye genelinde tüm
okullarda uygulanması için
yaygınlaştırdığı gibi, hazırlanan
yeni devlet programları için de
çeşitli çalıştaylara görüş almak
üzere davet etmektedir.
Sosyal Bilimler’de bütüncül
yaklaşımı, eğitimin her alanında
uygulayabilmek için törenler
tematik olarak hazırlanmakta
olup yapılan tüm çalışmalar
(belgesel film, sunumlar vb.)
arşivlenmektedir.
Sosyal Bilimler’de çağdaş bir
eğitim için gerekli olan analitik
düşünme, veri kullanma, yorum
yapabilme becerilerini
geliştirmek için, sınıf içi
uygulamalarının dışında, çeşitli
organizasyonlar, ulusal/
uluslararası projeler ve geziler
ile öğrencilerin kendilerini ifade
edebilecekleri ortamlar
sağlamaktayız. Liseler arası
Felsefe Platformu, Dünya
Felsefe Günü, İstanbul Felsefe
Günü, Marmara Üniversitesi ile
birlikte yürütülen “Bir Ziggurat
Yapalım”, “Penceresiz Evden
Gökdelene Bir Ev Yapalım”
çalışmaları, Comenius projeleri,
“Aktif Genç Nesil Avrupa
Vatandaşı” ve “Tarih
Öğretiminde Yeni Yaklaşımlar”
halen devam eden projelerdir.
Felsefe Olimpiyatları’nda elde
edilen Türkiye dereceleri, 2006
Volvo Dünya Birinciliği, 2007
Volvo Türkiye İkinciliği,
Sosyoloji alanında TÜBİTAK
dereceleri ise öğrencilerin
motivasyonunu güçlendiren
önemli ödüller olmuştur.
Gezilerin eğitimde ne kadar
önemli olduğundan yola
çıkarak, okulumuzun şehir
merkezine uzaklığı nedeni ile
okul yönetimine önererek
gelenekselleştirdiğimiz gezi
günü de verimliliğine
inandığımız bir diğer çalışmadır.
Sosyal Bilimler’de analitik
düşünme, veri kullanma ve
yorum yapabilme kadar
gelecekle ilgili sağlam öngörüler
de çok önemli bir beceridir.
Gelecekle ilgili toplumsal
öngörüler ancak yaratıcı bir
hayal gücüyle mümkündür. Bu
yeteneğin ortaya çıkmasında
okul dergilerinin önemli
olduğunu düşündüğümüzden,
geleneksel olarak her yıl basılan
Felsefe dergisine, “Sosyal
Bilimler” dergisi de ilave
olmuştur. Öğrencinin
yaratıcılığını ve ufkunu
genişletmek için önemli olan bir
diğer eğitim de gökyüzü
gözlemleridir. Bölümümüz
tarafından aldırılan teleskop ve
yeni kurulmakta olan gözlemevi
ve Planetaryum ile
öğrencilerimize bu eğitim de
verilecektir. Eğitimde
sürekliliğin sağlanması, çeşitli
orta öğretim kurumları ve
üniversitelerle birlikte akademik
paylaşımın önemi bilinciyle bu
yıldan itibaren “Sosyal Bilimler”
ve “Etik” günlerini
gerçekleştireceğiz. Amacımız,
ortak temalar belirleyerek, orta
öğretim kurumları ve
üniversiteler arasında akademik
bağlantılar kurmak ve
öğrencilerimizi yüksek öğrenime
hazırlamaktır.
Naz Öyken
Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı
kışwinter2009 29
sosyal bilimler yeniden
yapılanmaya bu noktadan, yeni
bir eğitim anlayışından yola
çıkarak başlamalıdır. Nitekim
bu konuda dünyadaki üniversite
ve çeşitli eğitim kurumlarında
disiplinler arası çalışmalar
yapılmaya başlanmıştır.
Sosyal Bilimler Bölümü olarak
vizyonumuzda bulunan
disiplinler arası çalışmaları
programlar/müfredat hazırlama
ve ortak projeler geliştirerek
sürdürmekteyiz. CoğrafyaSosyoloji-Tarih disiplinleriyle
birlikte ilk örnek olarak
başlattığımız “Modern Türkiye
ve Ege Havzası” Milli Eğitim
Bakanlığı ve Uluslararası
Bakalorya Organizasyonu
tarafından onaylanan ve
Türkiye’de tüm IB okullarının
uyguladığı ilk disiplinler arası
programdır. V.K.V. Koç Özel
Lisesi, koordinatör okul olarak,
2007-2008 öğretim yılından
itibaren uygulanmaya başlayan
yeni ve çağdaş bir programın
hazırlanmasına yine öncülük
ederek “20.Yüzyıl ve Türkiye”
ders programını Uluslararası
Bakalorya Organizasyonu’na
(IBO) ve Milli Eğitim
Bakanlığı’na (MEB)
onaylatmıştır. Bu program
Türkiye’de halen on altı okul
tarafından uygulanmakta olup,
sayıları her geçen gün
artmaktadır.
Öğrencilerden gelen istekler ve
ihtiyaçlardan yola çıkılarak
hazırlanan “Çağdaş Türk ve
Dünya Tarihi” ders programı da
bütüncül bir yaklaşımla
hazırlanan ve Milli Eğitim
Bakanlığı’nın onayı ile tüm
Türkiye’de okutulan ders
olmuştur. Milli Eğitim
Bakanlığı’nın Türkiye’nin tüm
okullarında uygulanmasına
karar verdiği
“Bilgi Erişim ve Araştırma
Teknikleri” ders programı,
bilimsel araştırmanın
yöntemlerini öğrenme ve proje/
tez yazma becerilerini
kazandırmak amacıyla
yüzyüze face to face
Çağan Şanad
voice
VKV Koç Özel İlköğretim
Okulu ve Lisesi İcra Kurulu ve
Koç Üniversitesi Mütevelli
Heyeti Üyesi Tamer Şahinbaş
ile “eğitim” ve VKV Koç Özel
İlköğretim Okulu ve Lisesi’nin
20. kuruluş yıldönümü üzerine
sohbet ettik…
voice
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Tarsus Amerikan Koleji’ni
bitirdikten sonra Ortadoğu
Teknik Üniversitesi’nde inşaat
mühendisliği lisans ve yüksek
lisans programlarından mezun
oldum. Yurtdışında mühendis
olarak çalıştıktan sonra, askerlik
görevi için Türkiye’ye döndüm.
İki sene Devlet Planlama
Teşkilatı’nda çalıştım ve sonra
Koç Grubu’na katıldım. Sırası
ile; Aygaz, Koç Holding Planlama
Koordinatörü ve Koza İnşaat
Genel Müdürlüğü görevlerinden
sonra Koç Üniversitesi’nin
kuruluşunda çalıştım. Kurucu
Rektör olarak vazife yaptım.
Koç Holding İnsan Kaynakları
Başkanı iken sürem doldu,
emekli oldum. Halen, VKV Koç
Özel İÖO ve Lisesi İcra Kurulu
ve Koç Üniversitesi Mütevelli
Heyet üyesiyim.
Ben mezunlarımızın,
kişisel başarıları ile değil,
ortalama başarılarının
yüksekliği ile gurur
duyuyorum.
30 yıl üst düzey yöneticilikten
sonra, eğitim sektörüne adım
atmanızdaki en önemli etken ne
oldu?
Eğitimin ülkemiz için en
öncelikli konu olduğuna her
zaman inandım. Eğitimli
toplum-eğitilmemiş toplum farkı
beni her zaman etkilemiştir.
İnsanımızı iyi eğitebilmiş
olsaydık, bugün bambaşka bir
konumda olurduk. Ne yazık ki,
pek çok insanımız
yeteneklerinin farkına
varmadan ülkemizde doğup,
büyüyüp, göçüp gidiyorlar.
Amerikan sisteminde eğitim
veren, köklü bir kolej mezunu
olarak, bu eğitim sisteminin
size kazandırdıkları neler oldu?
Tarsus Amerikan Koleji’nde,
eğitiminde ezbere yer vermeyen
tam tersine analitik düşünmeyi
benimseyen bir yaklaşım vardı.
Çok küçük yaşta özgüven
geliştirilir, gençlerin neye ilgisi
ve becerisi varsa onun
geliştirilmesine önem verilirdi.
Büyük sınıflara geçildikçe, genel
kültür (liberal arts core) öne
çıkardı. İngiliz-dünya edebiyatı,
Türk edebiyatı, felsefe, mantık
gibi derslerin yanında
sahnelenen oyunlar ve hatta
müzikaller öğrencinin
gelişmesinde çok önemli rol
oynardı. Ve tabii spor; yatılılığın
“olmazsa olmazı”dır.
İlk ve orta öğretim kadar önemli
olan “okul öncesi eğitim”in
kıymeti nihayet ülkemizde de
anlaşıldı. Küçüklerimiz o
bakımdan şanslılar.
Genel olarak Türk eğitim sistemi
hakkındaki görüşleriniz
nelerdir? Türk-Amerikan
eğitim sistemlerini
karşılaştırdığımız zaman
ne tür farklılıklar
görebiliyoruz?
Bu sorunuza şöyle cevap
vereyim. VKV Koç Özel İÖO
ve Lisesi’nin ilk yıllarında
ÖSS’de başarılı olmak için
konunun uzmanı olan bir
eğitimci burada göreve geldi.
Kısa bir süre sonra, bu
eğitimcinin öngördüklerinin
VKV Koç Özel İÖO ve
Lisesi’nin sistemine uymadığı
anlaşıldı. Yabancı öğretmenler
de bu değişikliklerin
yapılamayacağını ileri sürdüler.
Ve bu denemeden geri dönüldü.
Mühim olan, sistemlerin iyi
yönlerini birleştirmek ve yeni
açılımlar yaratmaktır. O
nedenle, “müfredat geliştirme”
(curriculum development)
devamlı yapılmak zorundadır.
İdealinizdeki eğitim kurumları
nasıl olmalı? Sizce VKV Koç
Özel İÖO ve Lisesi ile Koç
Üniversitesi bu idealin
neresindeler?
Gerek VKV Koç Özel İÖO ve
Lisesi, gerekse Koç Üniversitesi
henüz çok genç kurumlar. VKV
Koç Özel İÖO ve Lisesi’nin bu
sene 20. senesi, Koç Üniversitesi
ise 15. senesini kutluyor. Ancak
bu kısa süreler içinde
gösterdikleri gelişim
tahminlerimizin de ötesinde.
Hiçbir zaman ideali bulmak
mümkün olmayacak, devamlı
olarak gelişme hedeflenecektir.
Eğitim kurumlarının başarısı
mezunları ile belli olur.
Ben mezunlarımızın, kişisel
başarıları ile değil (o her yerde
olur), ortalama başarılarının
yüksekliği ile gurur duyuyorum.
Tamer Şahinbaş
ifadeyi unutamıyorum. Sayın
Bakan, ileri görüşlü bir kişiydi,
bize ve üniversite misyonuna
yardımcı oldu.
Öğrencilerimizle eğitim ve
meslek hayatı ile ilgili görüş ve
tavsiyelerinizi
paylaşır mısınız?
Klasik söylemleri
tekrarlayacağım. Kendinizi
sevdiğiniz işe yönlendirmek için
acele etmeyin. Hemen bir
meslek seçeyim kaygısına
düşmeyin. Önce lisede, sonra
üniversite hayatınızda nelerden
hoşlandığınızı belirlemeye
gayret edin. Mesleğe sonra da
yönlenebilirsiniz. Zaten çalışma
hayatınızda belki de birden
fazla ”meslek” edineceksiniz.
Dünya o yöne gidiyor. O
nedenle temeli sağlam atın!
Toplumun eğitime destek
vermesi hakkındaki
görüşlerinizi alabilir miyiz?
Eğitim çok pahalı bir iştir.
Bu, toplumumuzda bir
müddettir anlaşılmaya başlandı.
Sadece para vererek değil,
gönüllü olarak da destek
vermek önemli. Mesela ben ve
benim gibi binlerce insan arzu
etmemize rağmen neden
özellikle faydalı olabileceğimiz
okullara dönüp ders
veremiyoruz? Çünkü MEB izin
vermiyor. O nedenle, yenilikçi
bakışlar gerekiyor.
kışwinter2009 31
Bu yıl VKV Koç Özel İÖO ve
Lisesi’nin 20. yılı. Kuruluş
aşamasında ya da sonrasında,
okulla ilgili sizde iz bırakan bir
anınız var mı? Okulun 20 yılını
bize nasıl özetlersiniz?
Çok anım var. VKV Koç Özel
İÖO ve Lisesi’nin ilk müdürü
John Chalfant lisenin tarihinde
iz bırakmış bir eğitimciydi.
Kendisi ülkemize gelip
profesyonel olarak,
yanılmıyorsam Fenerbahçe’de
basketbol oynayan ilk
yabancıydı. Bir gün rahmetli
Vehbi Koç, zamanın orman
bakanını VKV Koç Özel İÖO
ve Lisesi’ni görmesi için davet
etmişti; bizim yapınca ne denli
mükemmel bir tesis yaptığımızı
göstermek için olsa gerek. Zira,
oradan helikopterle Koç
Üniversitesi’ne tahsis edilen
araziye gidilecekti. Okulu
gezerken spor salonuna girdik.
Sayın Bakan yerden kaptığı
basketbol topunu yaklaşık on
metreden potaya attı ve top
girdi. Mr. Chalfant’ın yüzündeki
geniş ufuklar wide horizons
Gautam Sen/IB Coordinator
voice
Twentieth Anniversary
Reflections On
The International
Baccalaureate Program
at the Koç School
I would like to believe that Mr.
Shields saw in the IB an
opportunity and a resource to
change the culture of learning
and teaching in the school. That
is indeed the way I see it myself,
and a good measure of the
success for the IB program here
is the extent to which it has
helped the school to become a
community of learners, where
learning is valued both as a life
skill as well as for itself.
voice
The Koç School was the first to
put Turkey onto the map of the
International Baccalaureate,
when Mr. Gerald Shields, the
second headmaster, introduced
the IB Diploma program in
1994. Our first IB Diploma
holders graduated in 1996. The
twentieth anniversary of the
school is perhaps a good time to
reflect on what our association
with IB has meant for us as an
institution.
During my coordinatorship, I
have seen a number of changes
within the IB as an
organization, in its presence in
Turkey, as well as in the
program as we see it in the
school. While the IB has
continued to expand worldwide
in all three of its programs, it
has shifted its strategic
emphasis from simply opening
more and more IB schools to
improving the quality of its
programs (especially their
curriculum and assessment),
widening the access of more
students to its programs, and
developing the infrastructure to
sustain the improved quality
and support its wider access.
Within Turkey, the number of
IB schools has increased to 22,
offering 32 programs, with
various schools offering the
three programs (Primary Years,
Middle Years and Diploma)
singly or in various
combinations. Despite this, the
Diploma program in Turkey
continues to be hamstrung by a
lack of official recognition by
the Ministry of Education as a
qualification for entry into
Turkish universities. Yet some
private universities have
acknowledged the quality of the
IB Diploma by offering
incentives of various kinds to IB
Diploma students who apply to
them.
As for our school, we have
played various leadership roles
within the community of IB
schools in Turkey. This school
first proposed many ideas that
were later taken up by other
schools, such as the TOK
students’ conference and the IB
Days. We ourselves host a
bi-annual CAS Students’
Conference for schools in
Turkey and in the region. The
We also organized the first
conference to familiarize
universities in Turkey and the
higher education authorities
with the IB Diploma. Thanks to
these efforts, and similar
attempts at advocacy by all IB
schools, the Ministry has
allowed a state school to
introduce the IB Diploma. This
might be seen by some as a
favourable sign that the
Ministry may grant some kind
of recognition to the IB
Diploma for the purpose of
university entry, a prospect that
we view with cautious
optimism.
The school also proposed and
led the development of the
unique school-based syllabus of
Turkish Social Studies, which
enabled the national diploma
requirements for history,
geography and sociology to be
integrated into an
interdisciplinary course that
could be offered as part of the
IB Diploma program, despite it
being taught and assessed in
Turkish, which is not one of the
working languages of the IB.
What of the future? Here I will
confine myself to the school,
and avoid speculation on what
may be in store for the IB
globally or in Turkey.
The co-existence of two rather
different programs and
curricula has meant managing
tensions between the culture of
teaching and learning that
prevails in the school generally,
and the expectations and
demands of the IB program.
Essentially, the IB program
requires a very different kind of
academic performance from that
which is needed for success in
the ÖSS. One of the
accomplishments of the school
has been to narrow down these
differences from what they were
when I first joined in 1997. But
as a consequence of this
persistent difference, two
misconceptions persist about
the IB diplomain the school:
• It favours the student who
need not write the ÖSS exams
because (s)he intends to study
abroad at university.
• It discriminates against the
student who chooses to remain
in Turkey for higher studies.
These are in reality not
weaknesses of the IB diploma
itself, but features of an
environment that requires
students to prepare intensively
for the university entrance
exams.
We have chosen to respond to
this tension by opening up the
IB program to the widest
possible range of students who
show a disposition or potential
for developing into the kinds of
learners that the IB learner
profile describes. In time, we
hope to minimize or eliminate
the need for selective entry into
the IB program by improving
academic standards, the
curriculum and the teaching in
the elementary school and the
pre-IB grades of the high
school. This is the “convergent”
curriculum and ethos to which
we aspire. We expect this to
maximize opportunities for our
students to be prepared to
succeed in whichever program
they wish to take up in the last
two years in school. We have
rejected the easy choices of
restricting the IB program only
to those seeking entry to
universities abroad, or of being
highly selective in taking
students into the IB program,
making it in effect a program
for the exceptionally able and
ambitious academician. It may
take longer with a strategy of
“convergence” to improve our
academic performance in the IB
program (bring it up to or
exceed global standards), but
we believe that the culture of
learning is likely to be more
durable and enjoyable, and less
exclusionary, than if we follow
a more focused strategy in
simply improving our IB diploma
scores in the short run by choosing
only the most able students.
Eventually, we hope to
persuade the higher education
authorities to recognize the IB
diploma as an educational
qualification for direct entry
into university. We have earlier
proposed a tariff system based
on ÖSS scores incorporating
weightages for IB diploma
holders analogous to those
granted to winners of
international competitions.
Meanwhile, we are also
persuading universities to
extend certain preferences for
IB diploma holders in their
selection policies.
Despite these problems,
the IB program is here to stay,
not just as an additional but
optional pre-university
qualification for our students,
but also as a resource for
professional development and
school improvement. I believe
that it would be entirely
supportive of our strategy of
convergence if the school were
to introduce the Primary Years
Program in the elementary
school.
kışwinter2009 33
school has been active as a
midwife to other IB schools by
advising a number of them
through the process of
preparing for authorization. The
CAS program at this school was
regarded as a model by the
Ministry of Education, and
influenced the creation of a
similar activities program for
national schools by the Ministry
of Education.
Yüksek Öğrenime
Hazırlık Sürecinin Önemi
gelişim development
Nurçin Çağlar
voice
Okulumuz kurulduğundan bu
yana öğrencilerinin bireysel
gelişimlerini desteklemeye çok
önem vermiştir. Bu doğrultuda,
yükseköğrenimlerini yurtdışında
sürdürmek isteyen öğrencilere
kapsamlı bir danışmanlık
hizmeti verilmeye başlanmıştır.
Bu amaçla kurulan Yurtdışı
Üniversite Danışmanlık Ofisi
diğer okullarda olan benzerleri
arasında öncü rolü üstlenmiş ve
öğrencilerin başarılı sonuçları
ofisi adeta efsaneleştirmiştir.
Zamanla, öğrencilerin
çoğunluğunun
yükseköğrenimlerini yurtiçinde
sürdürmeyi seçtiklerinin
görülmesi üzerine, okulumuz bu
öğrencilerin de ayrıntılı ve
kapsamlı bir biçimde
danışmanlık hizmeti alabilmeleri
amacıyla, ortaöğretimde bir ilki
gerçekleştirmiş ve 1997 yılında
Yurtiçi Danışmanlık Ofisi
kurulmuştur.
voice
Diğer okullarda genellikle
Rehberlik Servislerince yapılan
danışmanlık çalışmaları,
okulumuzda, bu konuda
uzmanlaşmış danışmanların
görev aldığı, Yurtiçi Üniversite
Danışmanlık Ofisi tarafından
yürütülmektedir. Bu da
öğrencilerin daha nitelikli bir
hizmet almaları sonucunu
ortaya çıkarmaktadır.
Kurulduğundan bu yana bu
ofisin büyümesi için yapılan
çalışmalar okul yönetiminin
desteğiyle geliştirilmiştir.
Birim, öğrencilere yönelik
çalışmaların yanında okul
idaresi, öğretmenler ve velilere
yönelik etkinlikler de
gerçekleştirmektedir. Yurtiçi
Üniversite Danışmanlık
Ofisi’nin, okul yönetimince
alınacak kararlar ve uygulamaya
konulacak değişiklikleri,
öğrencilerin üniversite
başarılarını ne şekilde
etkileyeceği açısından
değerlendirmesi ve bu
doğrultuda okul yönetimine
önerilerde bulunması
öğrencilerimizin yararına
olmaktadır. Örneğin, akademik
programlar geliştirilirken bu
programların üniversite
sınavının gereklerini karşılaması
açısından da değerlendirilmesini
sağlamaktadır.
Yükseköğrenime doğru giden
yol uzun ve zahmetli bir
süreçtir. Zorlu bir sınav
hazırlığının yanı sıra,
yükseköğrenim programlarının
seçimi ve bunların kariyer
hedefleriyle uyumlu olmasını da
gerektirmektedir. Tüm bu
süreçte, her sınıf düzeyinin
ihtiyaçlarına göre, hazırlık
sınıfından 12. sınıfa kadar tüm
öğrencilere yönelik çalışmalar
yapılmaktadır. Sınıf düzeyleri
ilerledikçe daha kapsamlı hale
gelen iletişim ve danışmanlık
süreci, ÖSS tercihlerinin
yapıldığı temmuz ayında da
devam etmektedir. Son sınıf
düzeyindeki öğrencilerimiz
mezun olup diplomalarını
alsalar da ofisimizle bağları
kopmamaktadır. Temmuz
ayındaki tercih danışmanlığı
sırasında, kariyer hedefleri
doğrultusunda üniversite ve
bölüm seçimleri yapılarak
öğrencilerimize geleceklerine
giden yolda, önemli bir karar
aşamasında destek
olunmaktadır. Kurulduğu
süreçten bu yana ofisimiz
mezunlarının yurtiçindeki
Ailelerin okula bağlılıklarının
artmasına ve okul ruhunun
gelişimine katkıda bulunduğunu
düşündüğümüz paylaşım
toplantılarımız her yıl artan bir
katılımla devam etmektedir.
Yurtiçi Üniversite Danışmanlık
Ofisi, V. Yurtiçi Üniversite
Fuarı’nı bu yıl 4-5 Aralık 2008
tarihlerinde okul kampusunda
düzenleyecektir. Fuara her yıl,
İstanbul içinden ve dışından,
öğrencilerimizin en çok tanımak
istedikleri yaklaşık 20 üniversite
katılım göstermektedir. Bu
organizasyon yalnızca okul
öğrencilerimize ve velilerimize
yönelik olmayıp, fuara çevre
ilçelerden devlet okulları davet
edilmekte, kendi olanaklarıyla
üniversiteleri tanıma fırsatı
olmayan öğrencilerin de
katılımıyla bir sosyal hizmet
boyutu kazanmaktadır. Okulun
20. yılında yaklaşık 3000
YILLAR
19921998
1999
2000
2001
2002
TOPLAM
2003
2004
KOÇ Ü.
43
11
19
31
39
51
38
İSTANBUL Ü.
88
6
2
3
1
5
8
BOĞAZİÇİ Ü.
71
5
3
-
2
10
8
MARMARA Ü.
65
14
6
2
8
2
9
GALATASARAY Ü.
-
-
-
-
2
-
-
İSTANBUL BİLGİ Ü. 16
10
17
9
19
8
19
BİLKENT Ü.
78
8
3
1
4
3
5
SABANCI Ü.
-
1
3
6
18
23
16
İTÜ
40
13
3
1
11
4
12
YILDIZ TEKNİK Ü.
32
6
3
2
6
4
2
ODTÜ
22
3
1
-
2
3
7
DİĞER
-
15
6
15
13
21
25
2005
DÖRT YILLIK PROGRAMA GEÇİLMESİ NEDENİYLE
MEZUN VERİLMEMİŞTİR.
ÜNİVERSİTE ADI
2006
2007
2008
44
31
34
341
6
1
4
124
15
10
8
132
5
3
-
114
2
3
3
10
8
20
14
140
1
2
1
106
28
34
25
154
11
10
6
111
-
1
-
56
5
5
4
52
11
16
10
132
kışwinter2009 35
üniversite yerleşme sonuçlarını,
başarılarını mevcut öğrencilerle,
velilerle ve mezunlarla farklı
platformlarda her fırsatta
gururla paylaşmaktadır. İlk beş
tercihinden birine yerleşen
öğrenci yüzdeleri incelendiğinde
iyi bir tercih danışmanlığı
sonucunda öğrencilerimizin
sağlıklı bir şekilde hedeflerine
ilerledikleri görülmektedir.
Yükseköğrenime hazırlık süreci
ailece yaşanan bir süreç
olduğundan, velilere yönelik
etkinlikler de düzenlenmektedir.
Ailelerle görüşmeler sırasında
gözlemlenen ortak duygular ve
yaşanan benzer süreçler, aileleri
sistematik bir şekilde bir araya
getirme fikrini doğurmuştur.
Son yıllarda yalnızca son sınıf
öğrencilerimizin ailelerine
yönelik yapılan aylık paylaşım
toplantılarıyla onlara psikolojik
destek verebilmekteyiz.
öğrencinin ziyareti
beklenmektedir.
Diğer iki rehberlik ofisi ile
birlikte geliştirilen Kariyer
Destek Programı K.O.L. Kola
Mentorluk Programı ile
başlamıştır. Koç Özel Liseliler
Derneği ile işbirliği içinde
yürütülecek olan programla,
mezunlarla öğrencilerin bir
araya getirilmesi
planlanmaktadır. Önümüzdeki
yıl gerçekleştirilmesi planlanan
bir diğer proje Gölge İş
Programı’dır. Bu programla,
Koç Özel Lisesi İnsan
Kaynakları Ofisi ve Koç
Holding ile işbirliği sağlanarak
öğrencilerin işyerlerini ziyaret
ederek gözlem yapmaları, iş
dünyasını yakından tanımaları
amaçlanmaktadır.
Birçok alanda olduğu gibi,
geçen yirmi yılda okulumuzda
yürütülen danışmanlık
çalışmaları da çeşitlenmiş,
zenginleşmiş ve gelişmiştir.
Okulumuzun en ayırt edici ve
üstün özelliği, dinamik bir
şekilde sürekli bir değişim
içinde olmasıdır. Bu nedenle,
Yurtiçi Üniversite Danışmanlık
Birimi’nin çalışmaları da
gelişerek devam edecektir.
Yirminci yılımızı kutlarken
eminim ki Voice okurlarını
birçok yeni etkinliğimizle ilgili
bilgilendireceğiz.
In Partnership with the Council of
International Schools (CIS), The Koç School
Provides Pathways to Higher Education
Providing our students with a
solid educational foundation
which will equip them to enter
post-secondary education, either
in Turkey or abroad, is one of
our responsibilities at the Koc
School. Ensuring our students
are exposed to quality postsecondary institutions which are
appropriate to their capabilities,
desires and needs, is on of the
goals toward which our team in
the College Counseling Office
strives. To that end, we have
found a partner in our
colleagues at the Council of
International Schools (CIS), a
global not-for-profit
international education
organization which provides a
portfolio of services to
international schools worldwide.
voice
CIS has, among the various
services it offers, a long history
of facilitating interaction
between students and schools in
Turkey and CIS member
universities from around the
world. CIS has been bringing
university admission
representatives to Turkey since
it organized its first university
group visit in October 1992.
The Koc School was a primary
host for this first university tour
visit to Turkey which laid the
groundwork for future
university visits to Turkey.
Since that time, CIS member
universities have been visiting
individually, in small groups
and on tours to meet with
bright, eager and well qualified
students from schools
throughout the country, and the
Koc School is one that is
consistently on the university’s
schedule of visits.
In 2000, as a result of
discussions between CIS and
Larry Turns, Director of
College Guidance at Koc, the
Council decided to launch a
new annual event in Istanbul,
CIS Education Day in Istanbul.
Planning and the
implementation of the event in
Istanbul was given to Mrs.
Asuman Okman, who has run
the program for the last nine
years. CIS Education Day in
Istanbul was established to
bring together more than 55
universities each Autumn to
provide local Turkish students
with reliable information about
post-secondary education
abroad. As one of the Council’s
most long standing members in
Turkey, the Koc School’s
College Counseling Office has
played a critical role in the
success of this annual event by
providing student greeters,
organizing a post-event
reception, and supporting the
event by providing local
logistical support. Our school’s
noteworthy role in this
important event underscores
our commitment to supporting
our local community, sharing of
our expertise, and ensuring the
success of all students.
Traditionally, CIS Education
Day takes place on a weekend
at the Hilton Hotel in October.
However, this year, due to the
Seker Bayram, the event took
place on Thursday, September
25th between 19:00 and 22:00.
The attendance was at a high
with 600 students registering
for the event.
As for the future, it is our hope
that our students will perform
well in their post-secondary
pursuits, thus encouraging
universities to come back year
after year to meet the
outstanding students who
graduate from the Koc School,
as well as many other fine
schools throughout the country.
We are certain CIS will continue
to be an eager and able partner
in this regard and we look
forward to many more CIS
Education Days in Istanbul for
years to come.
Overseas College Guidance
Office
kışwinter2009 37
Thomas LePere
Associate Director of Higher
Education College of
International Schools
Today, CIS Education Day in
Istanbul attracts approximately
70 CIS member universities
from the United States, the
United Kingdom, Canada and
from across Europe who come
to Istanbul and participate in
the annual event held each year
at the Hilton Istanbul. While
CIS now has more than thirty
member schools throughout
Turkey, the College Counseling
Office at the Koc School
continues to play a leadership
role among the local school
community through the support
we lend to this important
university orientation event.
Bir Bütün Olarak
Var Olabilmek
gelişim development
Psikolojik Danışma ve Rehberlik
voice
voice
Voice’a yazı yazmak için bir
araya geldiğimizde “İnsanın
Kendini Gerçekleştirme Süreci”
ile ilgili çalışmak istedik.
Heyecanla işe koyulduğumuzda
çıkış noktamız, bir çocuğun
yetişkin haline gelirken geçirdiği
“Kendini Gerçekleştirme
Yolculuğu”nda ne kadar zorlu
dönemeçlerden geçtiğini
anlatmaktı. 20. kuruluş yıl
dönümünü kutlayan
okulumuzun öğrencisi,
öğretmeni, velisi ve tüm
çalışanlarıyla canlı bir
organizma gibi benzer
süreçlerden geçtiğini fark ettik.
Bu yazımızda da hem bir
insanın hem de okulumuzun
kendini nasıl gerçekleştirdiğine
birlikte bakmak istedik.
Kendini gerçekleştirme dendiği
zaman akla ilk gelen Abraham
Maslow’un “Temel İhtiyaçlar
Piramidi”dir. Buna göre kişinin
kendini gerçekleştirmesi, daha
alt basamaklarda yer alan
fizyolojik, güvenlik, ait olma ve
saygınlık sağlama ile ilgili temel
gereksinmelerin yeterince
doyurulmasına bağlıdır. Temel
gereksinmelerinde doyum
sağlayan insan kendini giderek
daha özgür ve iyi hissedecek,
sonuçta kendisinde var olan tüm
potansiyeli açığa çıkaracaktır.
Yani gerçek anlamda “kendisi”
olacak, kendini
gerçekleştirecektir.
Kendini Gerçekleştiren
İnsanların Özellikleri
• Kendilerini kuvvetli ve zayıf
yönleriyle olduğu gibi kabul
ederler.
• Kendilerine olduğu kadar
başkalarına da saygıları vardır.
• Diğer insanların farklı duygu
ve düşüncelerini hoşgörü ile
karşılayarak onları da oldukları
gibi kabul ederler.
• Kendileri üzerinde
yoğunlaşmaktan çok sorunlar
üzerinde yoğunlaşırlar.
• Yaratıcıdırlar.
• İyi bir mizah anlayışları
vardır.
• Kişiler arası derin ilişkiler
kurabilirler.
• Problemlere kendilerine özgü,
alışılmamış çözümler getirebilirler.
• Her zaman herkesten bir
şeyler öğrenebileceklerine
inanırlar.
• Yapmacık davranışlara
bürünme gereği hissetmezler,
içlerinden geldiği gibi doğal
davranırlar.
• Araçları amaca ulaşmak için
kullanırlar.
Kendini gerçekleştirme sürecini
büyük bir mücadele örneği
vererek tamamlayan bireyler
olduğu gibi, karşılarına çıkan
imkanları değerlendiremeyen
veya bu imkanların yoksun
oluşundan dolayı bu süreci
tamamlayamamış bireyler
olması doğaldır. Bu yolculuk,
zorlu olmasının yanında, bireyi
bilinçlendiren, ona farkındalık
kazandıran, kişinin kendisi ile
yüzleşmesini sağlayıp, ona ne
istediğini, nereye doğru gitmek
istediğini gösteren bir
yolculuktur. Bu zaman dilimini
iyi, akıllıca kullanan kişiler, bu
yolculuktan güçlenerek,
gelişerek çıkarlar.
Maslow’un İhtiyaçlar
Piramidi’ne bir kez de şekille
bakarsak yukarıda anlatılanları
gözümüzde canlandırmak daha
kolay olacaktır:
Maslow’un İhtiyaçlar Piramidi
Kişisel tatmin,
Kişisel başarı,
Kişinin potansiyelini
ortaya çıkarması,
Prestij, başarı, yeterli olmak ve
başkalarınca benimsenip tanınmak
Başkaları ile ilişki kurmak, kabul edilmek ve
bir yere ait olmak
Kendini, ailesini, toplumunu güven ve emniyet içinde
ve tehlikeden uzak hissetmek
Nefes almak, Yemek, Seks, İçmek, Uyumak
Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları
Değer ihtiyaçları
Ait olma ve sevgi ihtiyaçları
Güvenlik ihtiyaçları
Fizyolojik ihtiyaçları
• Kendilerine yetebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki çok
az sayıda insan bu özelliklerin
tümünü kişiliğinde
barındırmaktadır. Kendini
gerçekleştirme sürecine
ulaşmak, yetişkinlik dönemine
girmeyi ve alt basamaklardaki
gereksinmelerin tümünün belli
düzeyde karşılanmasını
gerektirmektedir. Ayrıca bir
bireyin kendini gerçekleştirme
sürecine girebilmesinde
yaşamının ilk yıllarından
itibaren aile ve eğitim
kurumlarının etkisinin büyük
olduğunu da unutmamak
gerekir.
Okulumuzun kuruluşuna
yönelik ilk tohumlar atılırken,
Suna Kıraç’ın kitabına isim
olarak koyduğu “Ömrümden
Uzun İdeallerim Var” sözü
okulumuzun bu günlere
gelmesinde “kendini
gerçekleştirmesi” adına çok
önemli bir itici güç olmuştur.
Bu güç okulumuzu
kuruluşundan itibaren istenen
hedeflere ulaşılması için
“misyonu” ve “vizyonu”
doğrultusunda öğrencisini en iyi
şekilde yetiştirmeye
yöneltmiştir. Bununla birlikte
hem velisine hem de geleceği
yetiştiren öğretmenlerine çağdaş
eğitim sistemi doğrultusunda
pek çok eğitim imkanı vermiştir.
Kurumlar fiziki, ekonomik,
sosyal vb. açıdan bir amaca
yönelik tasarlanırlar. Temel
düşünce, o kurumun kendi var
oluşunu ortaya koyarken,
hizmet ettiği kitleyi de var
etmeye yönelik bir öze sahip
oluşudur. Kurumlar ancak bu
sayede kendi varlığını hisseder,
ölçer, dönütler alır ve koyduğu
hedefleri yakalamaya çalışır.
Kurum ile onun hizmet ettiği
kitle öyle büyük bir etkileşim
içine girebilir ki, kurumun
hedefleri, binlerce bireyin var
olan hedefleriyle birleşerek
harikulade güzel sonuçlar
doğurabilir.
VKV Koç Özel İlköğretim
Okulu ve Lisesi yetiştirdiği
öğrencilerle, verdiği mezunlarla,
20. yılında kendi var oluş
amacına ulaşmada büyük bir yol
kat etmiştir. Bu süreçte
okulumuz binlerce öğrencisinin
gelişiminde bir heykelin kaidesi
konumunda olmuş,
öğrencilerinin bu kaide üzerinde
kendi gelişimlerini tamamlayıp
kendi kişisel heykellerini
oluşturmasında onlara her
anlamda zemin hazırlamıştır.
Ayrıca VKV Koç Özel
İlköğretim Okulu ve Lisesi
Türk eğitim sistemi içinde
yıllardır yaptığı öncü
çalışmalarıyla, getirdiği
yeniliklerle, ülkesine hizmet
etmeyi varlığının bir parçası
bilmiştir. Gelecek nesillere
taşıyacağı bu misyonun
yaşaması için tüm çalışmalarını
aynı kararlılıkla sürdürecektir.
Filiz Koçak, Ayhan İlik,
Handan Keskinler,
Yelda Arslan
Kaynakça: www.psikiyatrivehayat.com
blog.zegran.com/maslow/
kışwinter2009 39
VKV Koç Özel İlköğretim
Okulu ve Lisesi Psikolojik
Danışma ve Rehberlik Bölümü
öğrencilerimizin kendilerini
gerçekleştirme süreçlerine
destek olmak amacıyla
anaokulundan başlayarak lise
bitimine kadar; öğrencilerin
kendilerine güven duymaları,
güçlü ve zayıf yönlerine ilişkin
farkındalık kazanmaları,
dinleme ve kendini doğru ifade
edebilme becerilerini
geliştirmeleri, hedef
belirleyebilmeleri, aidiyet
hissetmeleri, kişiler arası
farklılıklara saygı duyabilmeleri,
insani değerleri kazanabilmeleri
gibi konularda birçok çalışma
yapmaktadır. Öğrencilerimizin
gelecek yaşamları, eğitim ve
mesleki kariyerleri ile ilgili,
zamanı geldiğinde bilinçli
kararlar verebilmeleri adına her
sınıf seviyesinde yapılandırmacı
bir yaklaşımla, uygun bir
program yürütmektedir.
voice
2008 YURTİÇİ ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME SONUÇLARI (SOYADI SIRALI)
ÖĞRENCİ
SOYADI
ÖĞRENCİ
ADI
AKARÇAY
AKGÜN
AKIN
Elif
Sinan Engin
Mert
NIB
ALANI
TERCİH
SIRASI
PUAN
TÜRÜ
ÜNİVERSİTE ADI
BÖLÜM ADI
2
FEN
2
EA-2
SABANCI ÜNİV.
SANAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.
NIB
TM
IB
TM
EA-2
SABANCI ÜNİV.
Ahmed Kutalmış
Göksu
Melissa Bahar
Alperen
Melisa
Hüner
Selim
Bener Burkay
Burak
Nezihe Simin
İhsan Doğuş
Enes
Deniz
Gizem
Süleyman Tanıl
Zeynep
Nikol
Bike
Kerem
Göksu
Hakan
Emine
Umut
Cihan
Pelin
Erman
Emir Mert
NIB
NIB
IB
NIB
NIB
IB
NIB
NIB
NIB
IB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
IB
IB
IB
IB
NIB
IB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
FEN
SOS
FEN
FEN
TM
TM
TM
TM
FEN
TM
FEN
FEN
FEN
TM
FEN
TM
FEN
TM
FEN
FEN
FEN
TM
FEN
FEN
TM
TM
FEN
1
SAY-2
ODTÜ
SANAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.
( BAŞARI BURSU )
MAKİNE MÜH.
AKIŞ
AKKAN
AKKAYA
AKSOY
AKTAŞ
ALDEMİR
ALFASA
ALP
ANMAÇ
ARAZ
ATAMGÜÇ
AYAZ
AYDIN
AYVAZ
BALABAN
BALCIOĞLU
BASOĞLU
BAYER
BELGİN
BİÇER
BİLGİNER
BOYNER
CANTÖRÜ
CEMALOĞLU
CEMİLOĞLU
CESUR
COŞKUN
COŞKUNOĞLU
ÇATMANER
ÇELİKKAN
ÇETİN
ÇETİNEL
ÇİKLER
ÇİMEN
ÇİPRUT
ÇOLAKOĞLU
DELAREYNA
DERİCİ
Cem
Seren
Ali Kamuran
Müge
Emir
Selen
Ceren
Emre
Akif Sedat
Sedat
Ayşe İpek
IB
NIB
IB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
IB
NIB
FEN
FEN
TM
TM
FEN
TM
TM
TM
FEN
TM
TM
DİLBER
DOĞAN
DOĞAN
DÖLÇEN
DUMAN
DURMAZ
EKEMEN
EKİNCİOĞLU
ERDEM
ERDİNÇ
ERENOĞLU
ERGANİ
ERGÜN
ERSOLMAZ
ESENGİN
FIÇICIOĞLU
GAZİOĞLU
GENÇ
GENÇOĞLU
GEYRAN
GÖKÇE
GÖKMENOĞLU
GÖRGÜLÜ
GÖZCÜ
GÖZLÜOĞLU
GÜNSÜR
GÜRSOY
GÜVEN
Erim
Ceren Ilgın
Başak
Deniz Nesli
Gökhan
Güher
Alara Vedia
Esat
Sarp
Hüseyin
Nevin Melis
Nazlı
Uğur Güneş
Emre Baran
Ekin
Tarık Burak
Hakan
Ersan
Mümin
Ali Faruk
Elvan Gül
Birgan
Barış
Etel
Ezgi
Erdem
Cem Ziya
Deniz
IB
NIB
NIB
IB
IB
NIB
NIB
NIB
IB
NIB
NIB
IB
NIB
IB
NIB
IB
NIB
NIB
IB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
FEN
TM
TM
FEN
TM
SOS
TM
TM
TM
FEN
TM
FEN
FEN
TM
FEN
FEN
TM
FEN
TM
TM
TM
TM
FEN
SOS
TM
FEN
FEN
FEN
GÜVENGİL
HAZAK
HOBEŞ
HUMBARACI
IHLAMUR
İKİZOĞLU
İLKER
Kerim
Reysi
Betina
İskender Alp
Eda
Hazal
Emre İbrahim
IB
NIB
NIB
IB
IB
NIB
NIB
FEN
TM
TM
FEN
TM
TM
TM
İNAN
İNANIR
İPEK
İSHAKOĞLU
İSKENDEROĞLU
İŞCAN
İŞGÖREN
Saadet Ece
Mehmet Efe
Mehmet Alican
Ömer Süleyman
Gizem
Yasemin
Tuğçe
IB
NIB
NIB
NIB
IB
IB
NIB
FEN
TM
TM
TM
TM
TM
TM
İŞSEVER
KADIOĞLU
KAPICIOĞLU
Semih
Alp
Arif Mert
NIB
IB
NIB
TM
FEN
TM
YURT DIŞI ÜNİV. ADI
McGill University
Franklin and Marshall College
University of Virginia
4
6
SAY-2
EA-2
İSTANBUL BİLİM ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
TIP FAKÜLTESİ ( BURSLU )
HUKUK
3
1
EA-2
SAY-2
KOÇ ÜNİV.
SABANCI ÜNİV.
ULUSLARARASI İLİŞKİLER
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.
1
1
5
4
2
1
SAY-2
SAY-2
SAY-2
EA-2
SAY-2
EA-2
SABANCI ÜNİV.
HACETTEPE ÜNİV.
İTÜ
BOĞAZİÇİ ÜNİV.
SABANCI ÜNİV.
BOĞAZİÇİ ÜNİV.
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.
TIP FAKÜLTESİ ( İNG.)
KİMYA
FELSEFE
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER
Pratt Institute
University of Warwick
Georgetown University
*Harvard University
*University of Nottingham
Parsons School of Design
Pratt Institute
University of Virginia
Yale University
3
EA-2
SABANCI ÜNİV.
EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG.
1
3
SAY-2
SAY-2
KOÇ ÜNİV.
İTÜ
KİMYA-BİYOLOJİ MÜH. ( DESTEK BURSLU )
İNŞAAT MÜH. ( UOLP-SUNY BUFFALO )
1
8
EA-2
SAY-2
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
İTÜ
ULUSLARARASI TİCARET VE İŞLETMECİLİK
BİYO MÜH. ( UOLP-MONTANA STATE )
2
SAY-2
BOĞAZİÇİ ÜNİV.
MATEMATİK
2
6
3
7
2
11
EA-2
SAY-2
EA-2
EA-2
EA-2
SAY-2
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
YEDİTEPE ÜNİV.
HUKUK
KİMYA-BİYOLOJİ MÜH.
İŞLETME
HUKUK
İŞLETME
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜH.
4
4
EA-2
EA-2
BİLKENT ÜNİV.
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
İŞLETME
HUKUK
4
4
EA-2
EA-2
GALATASARAY ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
ULUSLARARASI İLİŞİKİLER
PSİKOLOJİ
6
EA-2
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
SOSYOLOJİ ( %50 BURSLU )
5
EA-2
SABANCI ÜNİV.
EKONOMİ VE YÖNETİM BİLİMLERİ PROG.
Bennington College
London College of Fashion
*Virginia Polytechnic Institute and
State University
Northwestern University
Babson College
*Lancaster University
Purdue University
University of North Carolina at
Asheville
Northwestern University
*University of Virginia
Bates College
Oxford Brookes University
University of Nottingham
University of Virginia
Rhode Island School of Design
5
SAY-2
SABANCI ÜNİV.
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.
7
SAY-2
SABANCI ÜNİV.
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.
Brown University
Boston University
University of Nottingham
11
SAY-2
SAKARYA ÜNİV.
METALURJİ VE MALZEME MÜH.( İ.Ö. )
3
3
3
8
2
3
9
8
4
SÖZ-2
EA-2
EA-2
SAY-2
SÖZ-2
EA-2
SAY-2
SAY-2
SAY-2
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
SABANCI ÜNİV.
İTÜ
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
İSTANBUL ÜNİV.
İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİV.
SABANCI ÜNİV.
SABANCI ÜNİV.
REKLAMCILIK
İŞLETME
SANAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.
MATEMATİK MÜH.
SİNEMA VE TELEVİZYON ( %50 BURLU )
İŞLETME ( İNG. )
MİMARLIK
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ
PROG.
5
EA-2
KOÇ ÜNİV.
SOSYOLOJİ ( DESTEK BURSLU )
Lehigh University
Columbia University
5
SAY-2
KOÇ ÜNİV.
ENDÜSTRİ MÜH.
4
EA-2
BOĞAZİÇİ ÜNİV.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
DEVLET KONSERVATUVARI
FELSEFE
ŞAN
2
3
2
EA-2
EA-2
EA-2
SABANCI ÜNİV.
SABANCI ÜNİV.
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG.
EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG.
İŞLETME
*Worcester Polytechnic Institute
Babson College
McGill University
1
EA-2
İTÜ
1
EA-2
*KOÇ ÜNİV.
TEKSTİL GELİŞTİRME VE PAZARLAMA
EKONOMİ
3
EA-2
SABANCI ÜNİV.
EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG.
Oberlin College
University of Sussex
(UOLP-SUNY FASHION INSTITUTE
OF TECHNO)
Bentley College
Columbia University
ÖĞRENCİ
SOYADI
KARAPINAR
KARATAŞ
KAYA
KAYA
KIRIM
KOCABIYIK
KORAL
KORZAY
KOZLUCA
KÖSEMEN
KUMRU
KURU
LAURENT
LEVİ
LİMA
MAFA
MATAT
MEMECAN
MÜFTÜOĞLU
MÜTEVELLİ **
NAHUM
OKTAR
ONAY
ÖĞÜCÜ
ÖRS
ÖZ
ÖĞRENCİ
ADI
Ayşe Serra
Aslı
Seza Nesligül
Duygu
Arman
Defne
Elif
Renç
Eren
Kaan
Rayka
Ozan
Derin
Liyazar
Ezgi
Mert
Virna
Aslı
Atacan
Naz
Emirhan
Yalım
Mustafa Mert
Nazlı
Tibet
İdil Deniz
IB
NIB
IB
IB
NIB
IB
NIB
NIB
NIB
NIB
IB
IB
NIB
IB
NIB
IB
NIB
IB
NIB
NIB
IB
NIB
NIB
NIB
IB
NIB
TM
TM
TM
TM
FEN
TM
TM
TM
TM
TM
TM
TM
TM
FEN
FEN
FEN
TM
TM
TM
TM
FEN
FEN
FEN
TM
FEN
TM
ÖZALP
ÖZÇELİK
Doğa Melis
Irmak
NIB
IB
Ali
Elif
Tunca
Onur Can
Serra
Derin
Inara
Kıvanç
Cansu
Osman Cemil
Yusuf
Cem
Onur
Turancan
Emre
Nurcihan Pırıl
Zeynep Can
İpek
Atakan
Hicri Ekin
İsmet
Romina
Erim Abram
Mert
Ufuk Baran
Ali
Melis
Ayşegül
ÖZDEMİR
ÖZDEMİR
ÖZEN
ÖZER
ÖZER
ÖZLER
ÖZTEKİN
ÖZTÜRE
PELTEKÇİ
POROY
ROMANO
ROSO
SALTAN
SALUR
SARAÇ
SAYDAM
SAYIN
SELEK
SEVGİCAN
SEZGEN
SIRAL
SİMSARYAN
SİSA
SOYKAN
SÖNMEZ
SÜLÜNER
SÜT
ŞAHİNKAYA
ALANI
TERCİH
SIRASI
PUAN
TÜRÜ
ÜNİVERSİTE ADI
BÖLÜM ADI
2
EA-2
KOÇ ÜNİV.
HUKUK
8
SAY-2
KOCAELİ ÜNİV.
MAKİNE MÜH.
2
6
4
2
EA-2
EA-2
EA-2
EA-2
GALATASARAY ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
GALATASARAY ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
ULUSLARARASI İLİŞİKİLER
İŞLETME
İKTİSAT
İŞLETME
1
5
EA-2
EA-2
KOÇ ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
PSİKOLOJİ ( BAŞARI BURSLU )
SOSYOLOJİ
2
EA-2
KOÇ ÜNİV.
İŞLETME
2
3
4
EA-2
SÖZ-2
EA-2
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
DOĞU AKDENİZ ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
SOSYOLOJİ ( %50 BURSLU )
HALKLA İLİŞKİLER VE REKLAMCILIK
İŞLETME
5
4
SAY-2
SAY-2
KOÇ ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜH.
ENDÜSTRİ MÜH.
1
EA-2
İTÜ
TEKSTİL GELİŞTİRME VE PAZARLAMA
TM
FEN
6
EA-2
ODTÜ
SOSYOLOJİ
NIB
IB
NIB
NIB
NIB
IB
IB
IB
IB
NIB
NIB
NIB
IB
IB
NIB
NIB
IB
IB
NIB
IB
NIB
NIB
IB
NIB
NIB
IB
IB
NIB
FEN
TM
FEN
TM
TM
FEN
TM
FEN
TM
TM
TM
TM
FEN
FEN
FEN
TM
FEN
FEN
FEN
TM
FEN
TM
FEN
TM
TM
FEN
TM
TM
3
SAY-2
SABANCI ÜNİV.
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.
2
SAY-2
SABANCI ÜNİV.
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.
ŞEN
TAŞKAN
TEKİN
TEKYILDIZ **
TEMEL
TEZER
TOKAÇ
TOPANOĞLU
TOVİM
TUÇLAR
TÜMER
ULAÇ
ULUSOY
ÜNAL
ÜNLÜ
ÜRGÜN
ÜSTÜN
ÜSTÜNDAĞ
VOLKAN
YAKUPOĞLU
YALÇINER
YAZGAN
YELTEKİN
YENER
YERLİCİ
YILMAZ
YILMAZ
Ayşenur Gülhiz
Işıkcan Nehir
Bahadır Berk
Gülper
Veli Kıvanç
Uğur Görkem
Halil Can
Hüseyin Caner
Roysi
Rafet
Melis
Salih Gür
Ülkü İrem
Hatice Naz
Buse
Benan
Karanfil Melis
Yasemin
Selin
Burcu
Hande
Manolya
Deniz
Defne
Vedia Talya
Ceren
Elif Su
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
IB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
NIB
IB
IB
IB
NIB
NIB
NIB
NIB
IB
NIB
NIB
TM
SOS
FEN
FEN
FEN
FEN
FEN
FEN
TM
TM
SOS
TM
FEN
TM
TM
FEN
TM
TM
TM
TM
TM
FEN
TM
TM
FEN
TM
SOS
YILMAZ
YÖRÜGER
YÖRÜK
YÜRÜAL
ZEMLYAKOVA
ZEREN
Yasemin
Selen
İrem
Merve
Maria
Halil Melih
NIB
NIB
IB
NIB
IB
NIB
TM
TM
FEN
FEN
TM
FEN
YURT DIŞI ÜNİV. ADI
Babson College
Connecticut College
New York University
*Purdue University
New York University
University of British Columbia
University of Southern California
University of Virginia
*University of Nottingham
New York University
( DESTEK BURSLU )
University of Pennsylvania
(UOLP-SUNY FASHION INSTITUTE
OF TECHNO)
School of the Art Institute of
Chicago
Columbia University
16
EA-2
ODTÜ
FELSEFE
4
1
EA-2
EA-2
KOÇ ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
SOSYOLOJİ
İŞLETME
Syracuse University
King’s College London
University of Virginia
*University of Virginia
Northwestern University
New York University
*Bryant University
New York University
University of Virginia
University of Chicago
4
2
SAY-2
EA-2
SABANCI ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.
İŞLETME
2
SAY-2
SABANCI ÜNİV.
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.
6
2
SAY-2
EA-2
SABANCI ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
2
7
EA-2
EA-2
SABANCI ÜNİV.
İSTANBUL ÜNİV.
7
1
EA-2
EA-2
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
BOĞAZİÇİ ÜNİV.
1
2
2
EA-2
SÖZ-2
SAY-2
İSTANBUL ÜNİV.
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
SABANCI ÜNİV.
3
8
6
SAY-2
SAY-2
EA-2
SABANCI ÜNİV.
KOÇ ÜNİV.
ODTÜ
5
8
6
2
1
EA-2
EA-2
EA-2
EA-2
EA-2
3
10
1
EA-2
SAY-2
EA-2
2
3
3
2
2
EA-2
EA-2
SAY-2
EA-2
EA-2
2
2
EA-2
SÖZ-2
2
4
EA-2
EA-2
2
SAY-2
1
SAY-2
Columbia University
Northwestern University
* ÖĞRENCİNİN GİTMEYİ TERCİH ETTİĞİ ÜNİVERSİTEYİ İFADE ETMEKTEDİR.
** ÖĞRENCİNİN TERCİH FORMUNU TESLİM ETMEDİĞİNİ İFADE ETMEKTEDİR.
Columbia University
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. ( BAŞARI BURSU )
EKONOMİ
McGill University
EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG.
İKTİSAT
*Trinity University
Queen Mary, University of London
İŞLETME
*University of Westminister
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI
İLİŞKİLER
HUKUK
SİNEMA VE TELEVİZYON ( %50 BURSLU )
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. ( ONUR BURSU )
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. ( BAŞARI BURSU )
MAKİNE MÜH. ( DESTEK BURSLU )
İKTİSAT
University of Toronto
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
SOSYOLOJİ ( BURSLU )
KOÇ ÜNİV.
EKONOMİ
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
SİYASET BİLİMİ
*University of Surrey
İSTANBUL BİLGİ ÜNİV.
HUKUK
BOĞAZİÇİ ÜNİV.
İKTİSAT
Kingston University
KOÇ ÜNİV.
PSİKOLOJİ
IŞIK ÜNİV.
SAYISAL PROG.
SABANCI ÜNİV.
EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG.
Parsons School of Design
Clark University
SABANCI ÜNİV.
EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG.
KOÇ ÜNİV.
SOSYOLOJİ
KOÇ ÜNİV.
KİMYA-BİYOLOJİ MÜH.
*KOÇ ÜNİV.
HUKUK
School of the Museum of Fine Arts
MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİV. ARKEOLOJİ
Cornell University
KOÇ ÜNİV.
SOSYOLOJİ
KOÇ ÜNİV.
ARKEOLOJİ VE SANAT TARİHİ
(DESTEK BURSLU)
KOÇ ÜNİV.
İŞLETME
KOÇ ÜNİV.
EKONOMİ
Wellesley College
BOĞAZİÇİ ÜNİV.
KİMYA
University of British Columbia
BOĞAZİÇİ ÜNİV.
FİZİK
gezi travel
Alim Erginoğlu ’92
voice
Gezi yazılarımızın değişmez ismi
Alim Erginoğlu bu sayıda,
“Biraz nostalji” diyor ve
çocukluğunda hayallerini süsleyen
Simi Adası’nı anlatıyor…
voice
TURCHI, GRECI;
UNA FACCIA UNA RAZZA
Şu bizim koca siyah beyaz
televizyon, sonunda Datça’ya
getirilince içimden bayram
ettiğimi hatırlıyorum. Öyle ya
artık Dallas mallas rahat rahat
seyredilecek. O zaman öyle
bugünkü gibi uydu anteni
neredee... Kıl kuyruk bir
antenle ne çekebiliyorsan o.
Tabii ben bunu nereden
bileyim, yaş 5 ya var ya yok...
İnce ayarlar, aramalardan sonra
karlı bir ekran yakaladık. Sesin
esamesi yok. Sanki biri
televizyonun içine girmiş de
ateşte cızbız köfte pişiriyor.
UHF kanallarında manuel
arama yapan çubuk, bizim
birader Kerem’in parmakları
arasında... Kerem, TRT’yi
bulmaya çalışan zavallı bir kul
değil de, sanki para dolu kasayı
açmaya çalışan Ocean 11’daki
gangster edasında. Ahaaa, karlı
ekran pürüzsüzleşiyor,
karşımızda bir spiker... Koşup
biraderi mi öpsem yoksa
televizyona mı sarılsam
bilemiyorum. O da ne, cızbız
köfte pişti, ses de geldi... Ama
bu işte bir gariplik var. Bu
Türkçe değil ki! Dünyada
sadece Türklerin yaşamadığını 5
yaşında olmama rağmen
biliyorum ama bu da ne ola?
Yunan televizyonu. TRT değil
ERT. Meğerse şu benim denize
her girişte “hayırlı sabahlar”
dediğim kara parçası
Yunanistan’a aitmiş, hem de adı
“Sömbeki”ymiş de benim
haberim yokmuş.
Artık sabah akşam ERT
seyrediyoruz. “Kalispera”,
“proto programa”, “ena, dio...”,
“Turkiyas”, “Andreas
Papandreu”... Gece 12 olunca
önce derinden bir kaval ve
sonra da keçilerin
çıngıraklarının sesi, ardından
dalgalanan Yunan bayrağı ve
milli marş... ERT ile o kadar
haşır neşir olduk ki bir süre
sonra ben Yunan milli marşının
melodisini bile ezberledim. Hâlâ
bilirim, arada mırıldanıp
Yunanlı dostlarımı epey
şaşırttığım olmuştur.
Şu bizim karşı adaya farklı
bakar oldum o günden sonra.
Timsah sırtını andıran
görüntüsü ile Nimos’un gizemli
tepelerine saatlerce dalar,
düşünür dururdum. O günler
şimdiki gibi değildi. Ege Denizi
kaynıyordu. Yunan dedin mi,
düşman... Oysa o yaşta bana hiç
öyle gelmedi. Bizim gibi
gürültücü, eğlenceli, kızdı mı
kızan, güldü mü gülen bir millet
benim ERT’de gördüğüm....
Hem şarkılar türküler aynı...
Göbek atanlar, horon tepenler..
Filmler bile bizim Türk filmi...
Jön Yunanca konuşmasa Ediz
Hun bile olabilir.
Yaş ilerledikçe Simi’nin gizemi
benim için arttı. Seksenli
yıllarda mümkün değil öyle
bugünkü gibi kalkıp gitmek
Datça’dan oralara. Hem sürekli
it dalaşı halindeyiz. Kıta
sahanlığı lafını da o yıllarda
duyuyorum. 12 mil, FIR hattı
gibi yine duyup da anlamadığım
bir sürü terim... Oysa, ERT’nin
sayesinde midir yoksa başka bir
sebepten mi benim çoktan
kanım ısınmış onlara. Boşuna
değil o yıl Pelopones’li Bob
Youtos ile mektup arkadaşı
olmam. Öğrendik ki, yediğimiz
içtiğimiz de aynıymış. Tzaziki,
Pilaki, Musakka, Koftedaki,
Boureki, Dolmades, Baklavas...
Ve tabii ki Ouzo ve Rakı...
Seninki mi daha iyi yoksa
benimki mi? Tatlı çekişmeler
bunlar. Keşke her çekişme
böyle olsa!
Yıl 1990... Salvatores’in
Mediterraneo’sunu izleyip de
“Ahh Datça” çektiğim yıllar.
Filmin çekildiği Kastellorizo
yani Meis adası Simi’ye gitme
isteğimi daha da körüklüyor.
1994’te Datça iskelesinde bir
tekneci ile kaça götürürsün diye
girilen muhabbetten 600 Alman
Mark’lık bir hesap çıkınca bizim
de umutlar suya düşüyor. 9 mil
gideceğiz alt tarafı, bu paraya o
yıllar Amerika’ya uçuluyor.
TRT’yi sonunda kusursuz
çekiyoruz, hatta hayatımıza Star
ve Show TV bile girdi, ama
ERT’ye yine de göz
gezdirmeden edemiyorum.
Hava durumunu daha iyi
veriyorlar. TRT bize en yakın
Muğla hava durumunu verirken
ERT’den adaların hava ve
rüzgarını öğreniyoruz. Bir de
geceleri, karlı da olsa Mega
çıkmaya başladı. Yabancı
Yıl 1997... Kardeşim Ülkerzade
Emre ile kapsamlı bir
çalışmadan sonra Simi’ye
gidebileceğimizde karar
kılıyoruz. Yunanistan vizesini
yarım günde cebe indiriyoruz;
Beyoğlu Urban Cafe’ye
takıldığımız günlerde, göz
aşinalığımız olan kızın
konsolosluk çalışanı çıkması ve
bizi tanıyarak kolaylık sağlaması
Yunan halkına olan sevgimizi
artırıyor.
Sıcak bir temmuz sabahı ucu
ucuna yetiştiğimiz deniz
otobüsü ile Marmaris’ten yola
koyuluyoruz. O yıllar Türklerin
karşı kıyıya geçişi şimdiki gibi
değil. Sayımız az. Hem hâlâ
birbirine her imkanda
horozlanmaya devam eden iki
politika... Pasaport polisi de
fırsatını yakalamışken bize
“Niye gidiyorsunuz?” diye kötü
propadanga yapıyor. Keza,
Rodos’a girince benzer
propaganda ile orada da
karşılaşıyoruz. Ama halk
arasına karışınca hemen
elmanın iki yarısı oluveriyoruz.
Rodos surlarında Laz Yannis ile
horon çekip. “Uyy daaa
celeyrum, gideyrum” diye
laflaşıyoruz.
Ve bir sabah, 17 yıllık bir
bekleyişten sonra Yiolos
limanına merhaba diyorum.
Sanki yıllar önce birbirini
kaybetmiş iki dost gibi
kucaklaşıyoruz. İçimdeki
heyecan ve sevinç o kadar
büyük ki... Pastel sarısı boyaları
ile neo klasik tarzda yapılmış
evler dik yamaçta resim gibi
duruyor. O yıllarda öyle
sosyetenin Manos’unun esamesi
okunmuyor. Adam gibi yemek
pişiren, kalamarı kalamar,
mezesi meze, avdan dönmüş
balıkçıların karşı masanızda
şarap yudumladığı küçük aile
lokantaları... Yıllarca karşıdan
seyrettiğim Simi’den Datça’ya
bakıyorum bu sefer. “Turchi,
Greci una faccia una razza”*
diyorum yanımdaki İtalyana,
gülüyor. (*Türk, Yunan; aynı
yüz, aynı ırk).
Daha Datça’nın cumartesi
pazarına düzenli seferler yok.
Datça hâlâ uzaktaki bir yer gibi
telaffuz ediliyor. Ama karşı
kıyıdan geldik deyince bir ilgi.
Çok hızlı gelişiyor herşey; şimdi
Datça ve Simi iki kardeş gibi.
Datça’nın cumartesi pazarında
Yunanca duymak sıradan...
Bizim Belediye Başkanı
Karakullukçu ile Simi Belediye
Başkanı Lefteris
Papakalodoukas bir dizi ortak
projeye imza atmış bile, bilen
biliyor.
Yıl 2008... Beş yaşında taa 29
yıl önce uzaktan hoş beş etmeye
başladığım Simi’ye Rachel ve
kızımız Keira Mavi ile
gidiyoruz. Hatta; annem babam,
Ayşem, Kerem, Zeynep, Win,
Alişko, Suzan, Ömer ve
James... Maaile. Biliyor
musunuz bazı şeylerin hiç
değişmeyeceğini görmek
hoşuma gidiyor. Babamın
“Bizim mezeler daha iyi”
demesi... Rakı’nın ouzo’ya beş
bastığınının teorilerle ifade
edilmesi... Baklava ustası
Hristo’nun Gaziantep’e staja
yollanması gerektiği espirisi...
Ah şu Oniki Adalar’ı elimizde
tutamamışız hayıflanması ve
“Aman iyi olmuş, burayı da
batırırdık” demeler... “Şu vize
olmasa” diye şikayetler... İki şişe
ouzo’dan sonra efkar... Eski
Rum komşular... Anılarda kalan
isimler, yüzler, sesler...
İşte budur benim Simi ile
toprakdaşlığımın hikayesi.
Budur bizim Yunan ile
kardeşliğimiz; hem yakın, hem
uzak. Gerisi teferruat...
Turchi, Greci, una faccia una
razza...
www.alimrachel.blogspot.com
www.keiramavi.blogspot.com
kışwinter2009 43
dizileri dublaj değil de orjinal
veriyor. İngilizcemiz gelişiyor.
Atakan Demirseren Anısına....
Koç Lisesi mezunları için söylenecek o kadar çok şey var ki.
Geçen yılların onlar tarafından nasıl anımsanacağını pek bilemem ama, benim ve okulun
tüm personelinin aklında ve gönlünde onların yeri her zaman başka olacak.
Bu farklılık doğal olarak onların sorumluluklarını da farklı kılacak, çünkü Koç Lisesi
mezunu sıfatını taşımak durumunda kalacaklar. Onların, bu sorumluluğun yükünü taşımak
için yeterli bilgi, beceri ve davranışları kazandıklarından, iyi birer insan ve vatandaş olarak
geleceğe hazırlandıklarından hiç kuşkum yok. Bunu mezunlarla pek çok şey paylaşmış
olmanın güveni ve rahatlığı ile ifade ediyorum.
Sevgili Mezunlar, yolunuz ve bahtınız açık, her şey gönlünüzce olsun
voice
Atakan Demirseren
Yeri hiçbir zaman kolaylıkla
doldurulmayacak rahmetli
hocamız Atakan Bey’in, “Biz
öğrencilerimizi üniversite sınavı
için değil, dünya vatandaşı
olabilmeleri için yetiştiriyoruz”
sözünün ne denli gerçek
olduğunu bugün görmekteyiz.
Alim Erginoğlu’92
Rahmetli Atakan Bey
vefat ettiğinde ben daha orta
hazırlıktaydım. Onunla bir sene
bile geçiremedim. Ama
disiplini, babacanlığı, özellikle
alt sınıflara olan yardımlarıyla
o kadar kısa sürede bile
hepimizin, en azından benim
kalbimde ayrı bir yer edinmişti.
Cenazesinde, orta hazırlık
öğrencisinden lise sona kadar
herkesin aynı duygularla
gözlerinde beliren yaşlar,
sanırım Atakan Bey’in ne kadar
iyi bir insan ve iyi bir eğitimci
olduğunun en büyük kanıtıdır.
Rahmetliyi çok özlüyoruz.
Gençliğimizin maalasef
erozyona uğradığı, ülkemizin
türlü zorluklara göğüs gerdiği
bu dönemde onun gibi
insanların yokluğunu daha iyi
hissediyor ve değerlerini daha
iyi anlıyoruz. Umarım Koç
Lisesi ve Türkiye daha nice
Atakan Bey’ler görür.
Cengiz Kara’04
A man, an authority, a friend. In
the corridors, on the steps, in the
classroom, and sabotaging the
“tavla room.” A hawk, an advisor,
a parent. Your tie, your skirt, your
shoes. He was always there, even
if you did not know or expect it.
His presence made us who we are.
We owe him. I owe him. Atakan
Bey was my first impression of
Koç, and he remains my most
vivid impression of Koç. He made
men out of boys, ladies out of girls.
Perhaps our appreciation after 10
years is belated… nevertheless,
respect needs to paid where it’s
due. With this message, I speak for
my friends… “Atakan Bey, we
thank you, for everything.” Allah
Rahmet Eylesin.
Ömür Canaltay’97
“A man, a friend, conformed.”
Atakan Bey’in Son Tavsiyesi
Lise 2’de, hayatımın en önemli kararlarından birini almamda rahmetli
Atakan Bey’in rolü oldu. Atakan Bey o yıl Analitik Matematik
hocamızdı. Amerikan üniversitelerine başvurmama kararı almıştım.
Asuman (Okman) Hanım’ın ikna çabalarına ve değerli tavsiyelerine,
Larry Turns’ün ısrarlı teşviğine rağmen, tam burs almanın bir hayal
olduğunu ve sürecin beni ÖSS’ye çalışmaktan alıkoyacak bir vakit
kaybı olduğunu düşünüyordum. Bu kararımı Asuman Hanım ve
ailemle de paylaştım ve ABD defterini kapattım. Bir ders sonrası
rahmetli Atakan Bey’le bu konu açıldı. Kendisi Amerikan
üniversitelerine başvurmamı kesin ve tereddütsüz bir şekilde tavsiye
etti. O her zamanki babacan haliyle, başarılı olacağıma inandığını,
Amerikan üniversitelerinden burs alabileceğimi, dahası eğer gerekirse
Koç Vakfı’nın beni destekleyebileceğini söyledi. O gün Atakan Bey
hayatımın akışını değiştirmeme vesile oldu. Bu onu son görüşümdü. Bir
sonraki dersimizden önce vefat etti. Onun çok yerinde tavsiyesi bana
son hediyesi ve vasiyeti oldu. Chicago Üniversitesi başta olmak üzere
birçok Amerikan üniversitesinden tam burs aldım. Halen Kaliforniya
Üniversitesi, Berkeley’de Siyaset Bilimi doktoramı bitirmek üzereyim.
Elbette ABD’de eğitimin kapılarının açılmasında tarifsiz emeği geçen
Asuman Hanım’a ve Larry Turns’e her daim ve ömür boyu
müteşekkirim. Fakat Atakan Bey olmasaydı, muhtemelen Amerikan
üniversitelerine başvurma kararını veremeyecektim. Kendisini bir kez
daha rahmetle ve minnetle anıyorum.
Şener Aktürk ‘99
Ph.D. Candidate in Political Science
University of California, Berkeley
210 Barrows Hall, Berkeley, CA 94720-1950 http://sener.akturk.googlepages.com/
Atakan Bey’in Anısına,
Atakan Bey
Atakan Bey’i herhalde bizler ve
iki üst devremiz kadar iyi
tanımış olan yoktur. Eski
günler aklıma geldiğinde onu
çok güzel hatırladığımı fark
ettim; gözlüklerinin üstünden
bakışı, ders anında board’da
yazarken aniden dönüp sınıfı
kontrol etmesi inanılmaz
kahkahaları, her sıkıntınızda
sizinle ilgilenmesi... O kadar
çok şey var ki aslında. Hem
sempatikliği, hem de
okulumuzda yaptığı inanılmaz
gelişmeler nedeniyle onu her
zaman Turgut Özal’a
benzetmişimdir. Bilgisayar
laboratuvarı Atakan Bey
sayesinde kurulmuştu. Bunun
gibi birçok konu var aslında.
Hepimiz ona karşı farklı bir
sevgi duyardık; zaman zaman
korktuğumuz, saygımızı asla
bozamadığımız bir mesafe ile
ona yaklaşırdık. Onu rahmetle
anıyorum. Bize hayat
eğitimimizde katkısı olduğu
birçok konu için teşekkürü
borç biliyorum kendisine...
Ersin Çetinkaya’94
Atatürkçü düşünce ve saygıyı
Koç Lisesi’ne girdikleri ilk
andan itibaren öğrencilerine
aşılayan değerli bir insandı.
Disiplini tam, fakat her zaman
öğrencilerini dinleyen ve
onların sözlerine önem veren
bir hocamızdı. Kendisi vefat
etmeden iki hafta önce, benim
Marmara bölgesi yelken
şampiyonası yarışlarına gitmem
için gereken belgeleri
imzalamıştı. Vefat haberinden
sonra bu yarışmaya gitmek
zorunda olduğum için
cenazesini kaçırdım. Atakan
Bey’in okulumuzun dışarıda,
spor ve sanat faaliyetlerinde
temsil edilmesinden ne kadar
haz aldığını biliyordum. Bu
yüzden, o yarışta aldığım
madalyayı Atakan Bey
onuruna Koç Lisesi’ne
armağan ettim. Onun adına
böyle bir şey yapmak bana
onur verdi.
Cem Yurdum ‘01
kışwinter2009 45
İleriyi Görmüştü
mezun alumni
Nazan Erkmen
voice
Esra (Genişol) Çağlar‘98
Lise 1. sınıfta dönem ödevimi, o yaz
okuduğum özellikle akciğerleri tutan genetik
bir hastalığa yakalanmış kistik fibrozlu bir
ergenin otobiyografisinden esinlenerek,
yaşam süresini 30-40’lı yaşlara kadar
kısaltan, yaşam kalitesini ise günümüz
koşullarında oldukça zorlaştıran bu hastalık
üzerine yapmaya karar vermiştim. Ödevime
o zamanki biyoloji öğretmenim Hans
Estrin’in yardımıyla saatler süren koyun
Tuğba
Kalafatoğlu’93
Ben şu anda Mexico
City’deyim. Seçimler nedeniyle
de 1 aydan bu yana
Amerika’dayım. Son olarak
Türkiye’nin en başarılı
10 genci arasında yer alarak,
Outstanding Person of the
Year in Politics and Government Affairs Law
dalında ödüle layık görüldüm.
Ödülü benim yerime ailem aldı.
Mezunlarımızın Başarı Öyküleri
akciğeri diseksiyonuyla başlamıştım. İnsan
vücuduna, en temel ihtiyacı olan oksijeni
veren bu organı büyük bir merak ve titizlikle
incelemiş, daha sonra da bu organın
patalojisinin insan yaşamının ve ruhunun
üzerinde yarattığı temel eksikleri gözden
geçirmiştim.
’98 yılında mezun olduktan sonra İstanbul
Tıp Fakültesi’ne girdim. Psikiyatriye olan
yoğun ilgim dolayısıyla, Uluslararası Tıp
Öğrencileri Birliği çerçevesinde dünyada ruh
sağlığı ve hastalıkları bilincini geliştirmeyi
hedefleyen halk sağlığı projeleri yürüttüm.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Harvard Tıp
Fakültesi ve Northwestern Üniversitesi’nde
konuk öğrenci olarak bulunup, klinik ve
araştırma projelerinde görev aldım. Mezun
olduktan sonra Londra’da psikiyatri üzerine
uzmanlık eğitimimi tamamladım. Şu an
Londra’da bir hastanede psikiyatr
bölümünde çalışıyorum. Bir yandan London
Institute of Psychiatry’de çocuk ve ergen
The Outstanding Young Persons of the World (TOYP) program
serves to formally recognize young people who excel in their chosen
fields and exemplify the best attributes of the world’s young people.
The program is sponsored by Junior Chamber International (JCI).
Honorees that are selected have represented the heights of
progress in numerous human endeavors. Many have gone on to even
greater achievements. All have continued to serve humanity in a
great variety of ways.
The Outstanding Young Persons Award Program 2008 (TOYP)
The Outstanding Young Person Award Program of JCI serves to
recognize individuals between the ages of 18 and 40 who exemplify
the best attributes of the world’s young people.
93 Mezunlarımızdan Yalın
Karadoğan’a geçtiğimiz yıl
yayınlanan “New York ve
Londra Yazıları” adlı
kitabını sorduk.
voice
Kitabın tohumları aslında doğduğum ve
büyüdüğüm İstanbul’da Koç Lisesi’ni
bitirdikten sonra kendimi üniversite için
Amerika’da bulduğum 1993 senesinde
atıldı. TRT’nin yanında özel TV kanalları yeni
başlamış, Eurovision şarkı yarışmasında
birincilik tatmamış, Nobel edebiyat ödülü
kazanmamış, Avrupa’da şampiyonluk
yaşayan bir futbol kulübü olmamış, Dünya
Kupasında yarı finali bırakın oynadığını bile
hiç görmediğimiz bir milli takımı olan,
sinema filmleri uluslararası ödülsüz,
yurtdışında doğru dürüst tanınan şarkıcısı
psikiyatrisi üzerine yan dal eğitimimi ve
liyezon psikiyatrisi üzerine araştırmalarımı
sürdürüyor, öte yandan da çocuk ve
erişkinlerle psikoterapi çalışmalarıma
devam ediyorum.
Ne zaman yeni bir hastayı karşılamak için
bekleme salonuna gitsem, seneler önce
biyoloji laboratuvarındaki gibi aynı merak ve
heyecanı duyarım. Hans Estrin’in kariyerimin
ilk adımlarına verdiği önem ve destek gibi
ben de; ruhsal, fiziksel, sosyal açıdan
benzersiz, aynı zamanda komplike bireyler
ve aileleriyle aynı özenle çalışıyorum.
olmayan, bir tane bile doğru dürüst
gökdelen henüz inşa etmemiş, daha yeni
halka açılmaya başlamış olan tek
havayolunun New York’a direkt uçuşu bile
olmayan, Akmerkez’i henüz açılmamış,
internet ve e-mail icatlarından ve cep
telefonundan yıllar önceki, Tansu Çiller’in
yeni başbakan olduğu ve senede sadece altı
milyon küsur yabancı turistin geldiği bir
Türkiye’den çıkıp Clinton yıllarının yeni
başladığı Amerika’ya, New York’a, oradan da
Londra’ya taşınırken yazdığım izlenimlerim,
bir bakıma bizim neslin ilk defa dünyalı
olmaya çalışırken yaşadıklarını da özetliyor
sanırım. Kitabımı www.amazon.com, www.
lulu.com ve benzeri herhangi bir internet
kitap satıcısından satın alabilir ya da tabii
ki Londra’ya yolunuz düşerse benden şahsen
edinebilirsiniz. Yorumlarınızı duymak için
sabırsızlanıyorum.
İletişim için: Cinven Limited
Warwick Court
Paternoster Square
London EC4M 7AG
Direct +44 207 661 3368
Fax +44 207 661 3868
Mobile +44 788 411 8763
20. Y›l›m›z ‹çin Ne Dediler? Neredeler? Ne Yap›yorlar?
Alican Akyüz’02
Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden
2006 yılında mezun oldum. 2004 yılında University of
California, Berkeley’de değişim öğrencisi olarak
bulundum. Yaklaşık iki senedir Dubai’de yaşıyorum ve
burada bir danışmanlık firmasında çalışmaya devam
ediyorum. Projelerim gereği sıklıkla Kenya ve Sudan’a
gidiyorum.
6 sene önce mezun olduğum Koç Özel Lisesi’nin bugün
tartışmasız olarak Türkiye’nin en önde gelen, köklü
eğitim kurumlarından biri olduğunu görmek benim için
büyük bir gurur kaynağı. Bence Koç Özel Lisesi mezunları
olarak hayata başlarken sahip olduğumuz en büyük
avantaj özgürce düşünebilen, kendine güvenli ve
akıntının tersine gidebilme cesaretine sahip bireyler
olarak yetişmiş olmamızdır. Bugün arkadaşlarıma
bakarak da söyleyebilirim ki, Koç Özel Lisesi öğrencileri
birer dünya vatandaşı olarak mezun olmaktadırlar.
Dubai’ye yolu düşen arkadaşlar bana elektronik posta
adresimden ulaşabilirler. ([email protected]).
Alim Erginoğlu’92
Alp Özenalp’03
Günümüz dünyasında başarıyı sadece para, güç ya da
konum ile sınırlamak zordur. Başarı herkes için
görecelidir. Ancak günümüz dünyasında önemli olan
kişinin çeşitli safhalarda başarıyı getirecek alt yapının
öğelerini geç yaşta öğrenip tecrübelerle bunu
şekillendirmesidir. Global düşünebilen, uluslararası
platformda iletişim kurabilme yeti ve tecrübesine sahip
olanlar başarının anahtarlarından birini cebine koymuş
demektir. İşte Koç Lisesi’ni farklı kılan özelliklerden biri
de hiç kuşkusuz budur. Koç Lisesi’nin kapısından içeriye
adım atan her genç zamanla uluslararası düşünmeyi ve
iletişim kanallarında farklı kültür ve değerlerin etkisini
öğrenmeye başlar. Bu sadece okula yabancı
öğretmenler getirmekle sağlanamaz. Eğer okul ekip
olarak kendi içinde bir metodoloji geliştirmemişse,
hocaların katkısı münferit ve tüm öğrencilere
yayılmamış olarak kalır. Bence Koç Lisesi,
uluslararasılığı ilk açıldığı günden beri sistemli bir
biçimde düşünmüş ve bunu hayata geçirebilmeyi
bilmiştir. İster yazar olsun, ister ressam ya da şirket
yöneticisi, her Koç Lisesi mezunu bugün hem lokal
düşünebilen, hem de uluslararası alanda hiçbir zorluk
çekmeden kendini her platformda kabul ettirebilen
başarılı bireyler olmuşlardır. Koç Lisesi bu felsefe ile,
ülkesini ve milletini doğru tanıtabilen bireyler
yetiştirmiş, her alanda Türk gencinin sesinin
duyulmasına katkıda bulunmuştur.
Aslen Bursalı’yım. Bir aile geleneği olarak, ağabeyimin peşinden 2000 yılında
bende Koç Özel Lisesine geldim ve lise eğitimimi yatılı olarak tamamladım. Lise
hayatım boyunca Koç Özel Lisesi bünyesinde idari ve sosyal birçok oluşumun içinde
yer aldım. Üniversite eğitimime University of Virginia’da başladım. Burada
geçirdiğim 2 senenin sonunda Sabancı Üniversitesi’ne transfer oldum ve
geçtiğimiz haziranda Yönetim Bilimleri programından mezun oldum. Koç Lisesi’nin
hayatımdaki etkileri yadsınamaz boyutta. Yatılı öğrenci olmam, benim daha sonra
Amerika ve Türkiye’de hayatımı oldukça kolaylaştırdı. Beni insanlarla kolay ilişki
kuran, kendi ayakları üzerinde durabilen biri yaptı diyebilirim. IB programı
dahilinde aldığım eğitim ise, sadece ders konuları hakkında değil, bütün
üniversite hayatımın çok rahat geçmesini sağladı. Araştırma nasıl yapılır, “paper”
nasıl yazılır, bir konuya farklı açıdan nasıl bakılır gibi yetileri IB sayesinde
kazandığımı söyleyebilirim. Bunun dışında Koç Özel Lisesi bizlere sunduğu
kaynaklarla, öğretmenleriyle ve çalışanlarıyla benim bugünkü ben olmama
yardımcı olmuştur. Koç Özel Lisesi’ndeki çalışmalarımız yoğunlukla devam ediyor.
Aslında devamlı düşünen bir grubuz, ancak birtakım iç nedenlerden dolayı
düşüncelerimiz hakkında aksiyon almakta gecikebiliyoruz. Bu da bizi atıl bir
organizasyon gibi gösteriyor olabilir. Kesinlikle değil; yapılan organizasyonlarda,
planladığımız aktivitelerin ve genel olarak mezunların sesi olmaya çalışmanın
ardında büyük emekler yatıyor. Şu an HSBC Bankası Dış Ticaret ve Tedarik
Yönetimi departmanında MT Yönetmen Yardımcısı olarak çalışıyorum.
Üniversiteyi bitirdikten sonra 2001 yılında İstanbul’a dönen Betina,
iki yıl kadar aile şirketinde çalıştıktan sonra, yurtiçi ve yurtdışında
takı kurslarına gitti. Nişantaşı’nda “Mon Reve” markasıyla satışa
sunduğu kolye, bilezik, yüzük ve küpeleri büyük ilgi gördü. Takıları
Beymen mağazalarında, ayrıca İstinye Park ve Kemer Mall alışveriş
merkezlerindeki kendisine ait seyyar dükkanlarda satışa sunuluyor.
Yakında Anadolu yakasında da bir mağaza açmayı düşünüyor.
kışwinter2009 47
İletişim için: 71 High Holborn WC1V 6TP
Tel: + 44 (0)20 7170 3704
Fax: +44 (0)20 7170 2222
[email protected]
Betina Demişulam’98
Bayram Gürcü’92
Bengü Doğruer’02
The Koç School has been a turning point in my life.
I was so fortunate to get into one of the top high
schools in Turkey with the entrance exam after
being a junior high school student at Doğuş Lisesi.
Being a graduate of the International
Baccalaureate Program, having American
professors and to be guided by the experienced
overseas consulates have helped me to get into
nine colleges out of ten in the States. With the
suggestion of Larry Turns, I got into Ithaca College
in New York, NY. I graduated from college in 3.5
years with the credits I have accumulated from
high school. I could say without any hesitation
that I had the best years of my life at this college.
Although there were only two students from the
Koç School at Ithaca College, I can highly
recommend this college for the students, who
would like to pursue an education in the field of
communications. After college, I worked at the
American Turkish Society in Manhattan for one
year as an events coordinator.
I currently work at a German company in Istanbul
specialized at overseas global fairs at the sales
department.
Ortaokuldayken hayatımla ilgili bir karar almak zorunda kaldım ve okulu bıraktım. 1988
yılında Hürriyet gazetesinde VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi’nin ilanını gördüm. Önce
vakıf okulu olduğu için ücretsiz olduğunu sanıp, ilandaki telefonu aradım. Berna Tekinel’le
görüştüm. Bana “Çocuk hangi sınıfa başlayacak?” diye sordu. Ben de bozuntuya vermeden
“Liseye” dedim. Gerekli başvuru belgelerini yolladılar. Başarılı öğrencilere burs verileceği
yazıyordu. Yılmadım, istenen evrakları hazırladım ve Fındıklı’daki Koç Holding binasına gittim.
Orada kayıt sorumlusu Nur Hayat Cerihan’la tanıştım.
Belgeleri ve kendimi tanıtan bir mektup verdim. Hem karnelerim, hem mektupta
yazdıklarım, hem de tek başıma karşısında olmamdan çok etkilendi. Bana “Bir yerde çalışıyor
musun?” diye sordu. “Evet” dedim. “Ne kadar maaş alıyorsun?” diye sordu, “20 bin lira”
dedim. “Ben sana 50 bin lira vereyim, sen çalışma ve okula git” dedi. Kabul etmedim. O ilk
görüşmemizde “Senin hayatın oldukça zor” dedi, ama sonunda o da, ben de zoru başardık.
Sonra bir kaç kez daha görüştük. Benden istediği bütün belgeleri tamamladım. Tek sorun
yaşımdı. Liseye başlayacak öğrencilerin yaşı 14–15’ken, ben 18’imdeydim. Bunun bir engel
olabileceğini söyledi. Hemen mezun olduğum ortaokula gittim ve durumu anlattım.
Yönetmeliğe hakim olan bir hocam sayesinde, bir üst okula hangi yaşta olursa olsun devam
edebileceğimi öğrendim. İlgili yönetmeliğin fotokopisini çekip doğruca Nur Hayat Hanım’a
gittim. Onu bir kez daha şaşırtmıştım.
Bir süre sonra Nur Hayat Hanım patronumla buluştu ve “Bayram için elimden geleni
yapmaya çalışıyorum ama belki siz de bir şeyler yapabilirsiniz” dedi. Bu okula kabul
edildiğimi gösteriyordu. Patronum üniformamı aldı, Nur Hayat Hanım da ilk taksidin
ödemesini ayarladı. Artık ben de, VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi öğrencisiydim.
Nur Hayat Hanım ikinci annem oldu. Hayatımdaki üç önemli kadından biridir. Aralarında
ayrım yapamam. Annem üniversiteyi bitirmeme yardımcı oldu, eşim de iş hayatımda her
zaman beni destekledi. Nur Hayat Cerihan da benim için onlar kadar önemlidir. Şimdi ben de
imkânlarım dahilinde Nur Hayat Hanım’ın benim için yaptıklarını başkaları için yapıyorum.
Onun adını yaşatabilmek için kızımıza adını verdik. Onun için ne yapsam azdır.
Okul açıldı ve ilk gün oditoryuma girdik. Mr. Chalfant bir konuşma yaptı. Atakan
Demirseren tercüme ediyordu. O zaman tavana bakıp “Allah’ım bu değişik kültürde dört yıl
yaşayabilir miyim?” diye kendi kendime sordum. Şimdi, o günlerin üzerinden tam 19 yıl geçti.
Neredeyse hayatımın yarısı...
Bu çatı altında çok güzel günler geçirdim. Şu an işimde kaydettiğim başarıların nedeni bu
liseyi bitirmek oldu. Bana farklı bir kültür tanıttı. Ayrıca Hıristiyan’ı, Musevi’si, Müslüman’ı,
inanan veya inanmayanı, bir sürü insanın aynı çatı altında tek bir amaç için barış ve huzur
dolu bir ortam oluşturabildiğini gördüm. Lisem bana ikinci bir lisan öğretti. O sayede yıllık 2-3
milyon dolarlık ihracat yapıyorum. Yaklaşık on ülke gezdim ve çalıştığım sektörle ilgili yüzlerce
insan tanıdım. VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi, bana sosyal bir insan olmayı ve
hakkımı aramayı öğretti.
* Mezunlarımızdan Bayram Gürcü’nün yazısı, VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi’nin 20. Yıl kitabından
alınmıştır.
Warm Regards from a 2002 Koç School graduate,
Cem Yurdum ‘01
Ceren Devecioğlu
Tekdemir’96
voice
Ceren sahibi olduğu tanıtım ve organizasyon
şirketinde, “Corporate Angels” ile kurumsal,
“My Angel” ile bireysel ve “Little Angels”
markası ile de çocuk odaklı organizasyon ve
tanıtımlarda faaliyet gösteriyor.
İletişim için: www.sache-style.com
Tel: 0216.357 00 17 /
Faks:0216.357 00 15 /
Cep Tel: 0534.289 65 15
Bağdat Cad. Nihat Kızıltan Sok. Arzum Apt.
No:15 D:4 Caddebostan İstanbul
Koç Özel Lisesi’nden mezun olduktan sonra Virginia Tech’e kabul edildim.
Endüstri ve Sistem Mühendisliği ana dalı ve İşletme yan dalıyla 2005’te
mezun oldum. Üniversitede Türk Öğrenci Birliği’nden başlayarak,
Uluslararası Öğrenci Konseyi’nin başkanlığına kadar değişik görevlerde yer
aldım ve okulun Liderlik Onur Derneği’ne kabul edildim. Mezun olduktan
sonra Miami’de proje asistanı olarak bir inşaat şirketinde çalıştım. 2006’dan
bu yana Lowe’s yapı marketler zincirinde tedarik zinciri mühendisi olarak
çalışıyorum. Şu ana kadar Texas, Pennsylvania ve Indiana’daki merkezlerde
işlem geliştirmeyle ilgili projelerde bulundum, yaptığımız çalışmalarla ilgili
çalışanlara eğitimler verdim. Ağustos 2007’den beri de Ohio’nun Findlay
şehrindeki orta Amerika dağıtım merkezlerinin mühendisiyim. Michigan’a
yakınım. Boş zamanlarımda kuzeydeki Lake Erie’de hobim olan yelken
sporunu yapmaya çalışıyorum. Yaz ve kış aylarındaki izinlerimi mümkün
olduğunca Türkiye’de geçirmeye çalışıyorum.
Ercan Cihandide’95 ve
Beliz (Demircioğlu) Cihandide’00
Koç Özel Lisesi ve hayatımıza etkisi hakkında aslında çok uzun
konuşabiliriz. Ercan, Koç Özel Lisesi 1988 yılında daha kapılarını
yeni açtığında, 11 yaşında orta hazırlık sınıfıyla okula ilk adımını
atanlardan. Bundan sonraki süreç ise ulusal ve uluslararası
arenada rakip tanımayan hentbol ve matematik takımıyla; İngiliz
ve Türk edebiyatının derinliklerinde bizlerin kaybolmasını sağlayan
ve bizleri hep başarıya motive eden öğretmenlerimiz ve okul
müdürlerimizle; 7 senenin 6 senesini yatılı okuyan bir öğrenci
olarak yatılı ve gündüzlü tüm arkadaşlarıyla ve yaşananlarla
dopdolu bir dönem...
Beliz ise 1993 yılında merhum Atakan Demirseren’in sanat ve bale
konusunda ona verdiği teşvik ile koridorlarda lise son sınıflardan
duyduğu “Allahın dağı burası” tasvirlerine rağmen Koç Özel
Lisesi’ne adım atanlardan. Okulumuzun geriye bizde bıraktıklarını
ise arkadaşlık, paylaşma, çalışma disiplini, ekip ruhu ve iş
paylaşımı, idealizm, kendi ayaklarının üzerinde durabilme,
özgüven, günlük rutin işleri etkin bir şekilde programlayabilme ve
zamanı verimli kullanabilme yetisi, çok yönlü insan olma,
akademik ve sosyal sorumlulukları aksatmadan aynı anda
yürütebilme yetisi gibi başlıklar altında özetleyebiliriz. Ercan
kendisine kazandırdığı bakış açısı ve kişisel gelişimindeki olumlu
katkılarından dolayı okuluna vefa borcunu Koç Özel Liseliler Derneği Yönetim Kurulu’nda görev alıp aktif çalışarak geri ödemeye çalışıyor. Okulda
geçirdiğimiz zamanlara geri döndüğümüzde aklımıza gelenlerden bazıları; Mr. Chalfant’la pazartesi sabahları haftaya sıkı ve eğlenceli bir başlangıç,
Mustafa Balkaş’ın önemli maçlarımızdan bir tanesinde sinirlenip elini yan sandalyeye vurarak kırması, Serap Hanım ve Günseli Hanım’la Avrupa folklor
turnesi, Tufan Sert’in saçlarını kestirmesini istediği Ercan’ın bulunduğu servise okuldan çıkış yasağı koyması, merhume Zuhal Hanım’ın bitmek
bilmeyen enerjisi ve beyaz tahta üzerini tamamıyla kaplayan rengarenk küçük mıknatısları, Onur’(00)un flütle dolap içinden ders ortasında ses vermesi,
Cengiz hocanın o kaslı kollarıyla yatakhanede sabah uyandırma ziyaretleri, 5 kişilik mini minnacık TS sınıfı ve son olarak en baba Hikmet bizim
Hikmet... Anılarımızda adı geçen fakat aramızdan ayrılan çok sevdiğimiz ve değerli öğretmenlerimizi saygıyla anıyoruz. Ayrıca bizleri tanıştırdığı için
okulumuza son bir teşekkürü borç biliyoruz.
Cengiz Kara ‘04
Ersin Çetinkaya’94
Koç Özel Lisesi’nde eğitimime başlamamın üzerinden 10 seneden fazla bir süre
geçti, ama o koridorlarda, sınıflarda, courtyard’da, Piramit’te ve okulun her
köşesinde geçirdiğim anılarım hâlâ dün gibi taze ve aklımda.
Koç Özel Lisesi’nden 7 sene boyunca sadece yüksek kaliteli bir eğitim ve
İngilizce almadım; arkadaşlık, doğru insan olmak ve de farklı kültürlerden olan
öğretmenlerimiz sayesinde, değişik kültürlere olan bir aşinalık ve anlayış da
aldım. Üniversite ile başlayan ve de kariyerimin ilk aşamalarında süren yurtdışı
yaşantımda bana bunların kattıklarını daha iyi anladım. ITU-SUNY New Paltz
Ortak Lisans programının İşletme bölümünü 2007 yazında bitirdikten sonra bir
sene yaşadığım ve de Caterpillar firmasında çalıştığım Amerika’da bu kültür
anlayışı ve de üst düzey İngilizcem bana çok yardımcı oldu.
Şu anda Borusan Makina Caterpillar distribütörlüğündeki görevim gereği
Kazakistan’in Almaty şehrinde pazarlama uzmanı olarak çalışıyorum. Hiç
bilmediğim ve de tamamen yabancısı olduğum bu kültür ve de ülkeye
alışmamda da Koç Lisesi’nin bana kattıklarını asla gözardı edemem. İşin daha
da güzeli, buradaki organizasyonumuzda 500’e yakın kişi çalışıyor ve bunun
40’ı Türk. Bu 40 kişinin 20’siyle aynı ofisteyim ve aralarında benden yaşça
büyük olsa da benim dışımda bir Koç Lisesi mezununun daha olması, ortak bir
noktada buluşmamızda bize yardımcı oluyor. Bu da Koç Lisesi’nin 20 yıl gibi
kısa bir sürede ne kadar başarılı liderler ve kişiler yetiştirdiğinin en büyük
örneğidir. Bunun bir parçası olmak benim için büyük şans ve de gururdur.
KÖL’den mezun olduktan sonra İTÜ İnşaat Mühendisliği lisans,
Yeditepe MBA ve İTÜ İnşaat Mühendisliği master eğitimlerimi
tamamladım. İş hayatına atıldıktan sonra ilk 5 yıl Dar Al Handasah
Shair and Partners Co. UK firmasında, daha sonra 4 yıl
T.C.Başbakanlık TÜBİTAK’ta çalıştım. Son 1,5 senedir TEKFEN İnşaat
ile Katar’da çalışma hayatıma devam etmekteyim. İlk şirketimde
Design Engineer ve Site Engineer olarak, TÜBİTAK’ta Proje Yönetimi
ve Koordinatörü olarak çalıştım. Şu an Katar’da 600 milyon dolarlık
otoyol projesinin Proje Koordinatörü olarak görevimi sürdürüyorum.
Yaptığım iş ve aldığım eğitimden çok memnun olarak severek
çalışmaktayım. Tüm arkadaşlarıma çok selamlar.
İletişim için: Tel/e-mail: 0090 532 351 29 16 - 00 974 587 36 77 /
[email protected]
Esra ile Ekin haziran ayında
evlendiler. Londra’da yaşıyorlar.
Bilgisayar mühendisi olan Ekin’in
Sibilo adında kendine ait bir
şirketi var.
kışwinter2009 49
İletişim için: Marketing Specialist
Borusan Makina Kazakhstan
Office: +7 727 273 4770 (1304)
Cell: +7 777 078 7005
e-mail: [email protected]
157 B, Suyunbay Avenue,
050018 Almaty, Kazakhstan
Esra (Genişol) Çağlar’98
ve Ekin Çağlar’96
Evren Eryılmaz’98
Koç Lisesi FM bölümünden 1998 yılında güzel hatıralarla mezun olduktan sonra, Yıldız Teknik
Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği bölümünü kazandım. Oradan da bölüm birincisi olarak mezun oldum
ve Ferris State Universitesi’nde Management Information Systems Master’ı yaptım. Şu an Claremont
Graduate Üniversitesi’nde Information Systems and Technology bölümünde 4. sınıf doktora talebesiyim.
Doktora sınavımdan, iki sene önce grubumuzun birincisi olarak en yüksek not ile geçtim. Geçen hafta
Establishing Trust Management in an Open Source Collaborative Information Repository: An Emergency
Response Information System Case Study adlı araştırma makalem Hawaiian International Conference on
System Sciences’ a kabul edildi. Ocak 2009’da orada bir konferans vereceğim.
Yeni okul dönemim birkaç hafta önce başladı ve bu dönemin sonunda hedefim İrlanda’da iyi bilinen bir
konferansta Computer Supported Collaborative Learning (CSCL) konusunda yeni bir makale yayınlamak.
Herkesin gözlerinden öperim. Beni yetiştiren saygıdeğer hocalarıma sonsuz teşekkür ediyorum.
Mete Kıray’03
Gaye Dursunoğlu’ 96
Liseden mezun olduktan sonra
Çukurova Üniversitesi Makine
Mühendisliği bölümünü kazandım.
Üniversitede okurken aynı
zamanda dünyanın en büyük
öğrenci organizasyonu olan
AIESEC’te görev almaya başladım
ve Adana şubesi başkanlığını
yürüttüm. Şu anda AIESEC aracılığı
ile Çek Cumhuriyeti’nde SV Metal
adlı firmada pazarlama sorumlusu
ve dizayn mühendisi olarak
çalışmaktayım.
3 yıllık bir editörlük deneyiminden sonra temmuz ayında Sabah Gazetesi Online
Reklam Müdürü oldum. www.sabah.com.tr, www.fotomac.com.tr, www.atv.com.
tr, www.takvim.com.tr, www.cosmodergi.com, www.aktuel.com.tr, www.otohaber.
com.tr, www.isteinsan.com.tr, www.esquire.com.tr, www.bebegimvebiz.com.tr,
www.cosmogirl.com.tr, www.yenipara.com.tr, www.hepoku.com,
www.globalenerji.com.tr, www.transport.com.tr, www.automotorsport.com.tr
sitelerinin banner alanlarının satışını yapıyorum. Aynı zamanda haftasonları
Günaydın’da, ünlü kalp cerrahı Prof.Dr. Mehmet Öz’ün yazdığı makalelerden
oluşan bir sayfa hazırlıyorum.
İletişim için: Turkuvaz Yayın Holding
Barbaros Bulvarı, Merkez Han, No: 153 kat 5 Balmumcu
34349 Besiktaş, İstanbul - Turkey www.sabah.com.tr
Tel: +90 212 354 36 02 GSM: +90 532 463 38 55
Nazlı Zerin’99
Bizler Koç’ta güzel arkadaşlıklar kurduk, hâlâ beraberiz...
Şimdi Koç 20. yaşını kutlarken kendimi daha da olgunlaşmış
hissediyorum. Bir KÖL mezunu olarak, eğitimime Koç
Üniversitesi’nde devam ettim. Eğitim hayatımda Koç bana; farklı bir
dünya görüşü, iyi bir yabancı dil ve her şeyden öte kendine güven
kazandırdı. Son 5 senedir DHL Express Pazarlama Departmanı’nda
çalışıyorum. Yurtdışı bağlantılı bir pozisyon. Satış ekiplerine
eğitimler veriyorum. Kampanya yönetimi ve raporlama konularında
da aktif olarak çalışıyorum. Geriye dönüp baktığımda, en çok Koç’ta
grubumuzla sahneye çıkıp şarkı söylediğimiz günleri özlüyorum. En
yakın zamanda grubu topluyoruz...
Sevgilerimle
Özgür Erdem‘99
voice
İş yaşantısına, Peppers & Rogers Group’tan 3 danışman arkadaşıyla birlikte
ayrılarak kurduğu Forte Consultancy Group şirketi ile devam ediyor.
Ortadoğu, Amerika ve Türkiye’de 20’nin üzerinde şirkette yaptıkları
projelerden yola çıkarak yeni tasarladıkları danışmanlık projeleri ile
kendilerine yer edinmeye çalışan FCG’nin hedefinde öncelikle telekom, finans,
perakende ve inşaat sektörleri yer alıyor. FCG ana olarak müşteri sadakat
yönetimi, kanal iyileştirme ve segmentasyon / müşteri değerlemesi gibi
analitik çalışmalar üzerinde uzmanlaşıyor. Ayrıntılı bilgiye www.
forteconsultancy.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Fırat Selvi’96
İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız-Diş-Çene
Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı’ndaki doktora eğitimimi
2008’de tamamlayarak Ph.D. unvanı almaya hak kazandım. Eş
zamanlı olarak, Çapa’da aynı anabilim dalında “araştırma görevlisi
doktor” unvanı ile 33a kadrosuna atandım. Önümüzdeki aylarda
vatani görevimi yapacağım.
Her Koç Mezunu gibi, ben de lisemin sosyal yaşantıma ve mesleki
kariyerime büyük katkıları olduğunun farkındayım. Öncelikle Koç
Lisesi’nin biz öğrencilerine aşıladığı en büyük değerin özgüven
olduğunu düşünüyorum. Her hafta başı ve sonunda Auditorium’da
yapılan toplantılar kişisel gelişimimize büyük katkılar sağlardı. Bir Koç
öğrencisi olarak neyi, nasıl, ne zaman ve ne şekilde yapmamızı
öğreten sosyal aktiviteler gerçekleştirilirdi. Bizler, öğretmenlerimizle
hem birer arkadaş gibi yakın, hem de saygı duyduğumuz büyükler
olarak mesafeli olma dengesini çok iyi kurabilen bireyler olarak
yetiştik. Bu benim İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ndeki
öğrencilik yaşamımda çok büyük bir artı değer olmuştur. Yaklaşık 150
kişilik anfide hocanın anlattığı bir konu hakkında soru sorma, yorum
yapma ve gerektiğinde eleştirme yapabilme cesaretini Koç’taki
kazanımlarıma borçlu olduğumu düşünüyorum. Bu özelliklerim
şüphesiz hocalarımın da dikkatini çekiyordu ve mesleki kariyerimin
devamı için mezuniyet sonrası uzmanlaşmak için dişhekimliğinin en
yarışmacı dallarının başında gelen cerrahiye başvurduğumdaki
mülakatta, asistan olarak alınmamda belki de en büyük etken
olmuştu.
Bunun yanısıra küçük yaşta Koç’ta aldığımız üst düzeydeki dil
eğitimimiz sayesinde de fakültemde asistanlık için girilen
Üniversitelerarası Dil Sınavı (UDS) (bir nevi TOEFL)’nda o güne kadar
alınan en yüksek not olan 92 almayı da başardım. Cerrahideki doktora
yaşantımda da iyi İngilizce bilmemin faydalarını her dönem hissettim.
Koç’ta dünyaya evrensel bir bakış açısıyla bakmayı öğrendik; bu da
çevremize daha geniş perspektiften bakmamızı ve ne yapıyorsak
yapalım bunun evrensel boyutta nasıl yapıldığını da sorgulayarak ve
sonuçlarını kendi alanımıza uygulayarak başarılı olmamızı sağladı. Bu
bağlamda dişhekimliğinde henüz bir öğrenci iken, birçok asistanın
bile gerçekleştirememiş olduğu yurtdışı bir kongreye katılıp, bilimsel
bir poster sunmak üzere Chicago’ya gitme şansına eriştim. Bunu
yapmadan önce lisemdeki database sayesinde orada bulunan
mezunlarımızı taradım ve benden birkaç dönem küçük olan Şener
Aktürk ile iletişime geçtim. Sadece Koç’lu olmam sebebiyle lisede
hiçbir yakınlığımız olmamasına karşın kendisi de hemen bana yardım
elini uzattı ve onun yanında kalarak bir üniversite öğrencisi için
pahalı olabilecek otel masraflarından kurtulmuş oldum. Bu da
Koç’taki kardeşliğin ne denli sıkı olduğunu bir kez daha hissettirdi
bana.
Tüm bunlar Koç’taki kazanımlarımdan sadece birkaçı. Bu sebeple
Koç mezunu olmaktan her zaman büyük onur ve mutluluk duyuyorum.
Bu gelişimimizde merhum Türk Müdürümüz Atakan Demirseren’in
askerlikten gelen disiplin ve idarecilik vasıflarının da büyük katkısı
olduğunu düşünüyorum. Kendisini rahmetle anıyoruz ve ilkelerini
hayatımızın her döneminde kendimize hedef olarak seçerek, Mustafa
Kemal Atatürk’ün görmek istediği Türk gençliği olarak ülkemizi her
alanda daha da ileriye taşımaya çalışıyoruz. Tüm arkadaşlarıma saygı
ve sevgilerimi sunuyorum.
Yarg› Toker‘95
Pelin (Bingöl) Keskinoğlu’96
13 Ağustos 2008’de Didem Yılmaz ile evlenen
mezunumuz Yargı Toker’e mutluluklar diliyoruz.
Mezunlarımızdan Pelin Bingöl Keskinoğlu 4 Ekim 2008 tarihinde
okulumuz Beden Eğitimi öğretmenlerinden Murat Keskinoğlu ile
evlendi.
Şölen’in Nişantaşı’nda Frapan adlı bir takı
mağazası var. Ürünlerinin bir kısmı
www.chichiqueen.com web sitesi
üzerinden de satışa sunuluyor.
İletişim için:
(0212) 296 45 85 www.frapan.net
kışwinter2009 51
Şölen Tuncay’95
Dernek Burs Fonları
Değerli Voice Okuyucuları,
voice
Koç Özel Lisesi’nin 20. yılı sebebi ile Voice’un genişletilmiş bu sayısı
mezunlarımız ile ilgili birçok bilgiyi de içermektedir. Okulumuzdaki
öğrencilerimiz ve mezunlarımız ile aramızdaki güçlü bağlar gelişmeye
devam edecek, yeni projelerde yeni liderlerimiz olacaktır. Tüm bunların
ötesinde daha fazla mezunumuzun hem Koç Özel Liseliler Derneği’ne
hem de okullarına gösterdikleri yoğun ilgi bizleri sevindiriyor. Her
zamankinden daha etkin bir çalışma dönemine imza atan Koç Özel
Liseliler Derneği, 2009 Ocak başında Genel Kurulunu yaparak 2009-2011
dönemine yeni projeleriyle girecektir. Okula ve derneğe güç katan,
mezunların ruhu ve de bağlılığıdır. İşte ben de en büyük hazinemizin bu
olduğunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum.
Koç Özel Liseliler Derneği Yönetimi olarak bu sene ortaya çıkardığımız
bazı önerilerimizi somut adımlara dönüştürmek için büyük çaba harcadık.
Şimdiden adımlarını atmaya başladığımız bu girişimlerin, okulun ve
derneğin gelişiminin de birer parçası olduğunu unutmayalım. Bu amacı
gerçekleştirmek için çaba harcayan birçok kişiye tekrar yürekten
teşekkürler. Koç Özel Liseliler Derneği sizlerle yepyeni projeler üzerinde
fikir alışverişi yapma imkanı da bulabilmekte.
Sevgili gençler, mezun buluşmalarımız, birlik ve beraberlikleri, kültürel
ortaklıkları ve okula bağlılığı sergileyen bir nitelikte; tabii hoşça vakit
geçirip anıları tazelemek de bir o kadar önem kazanıyor. Ancak en önemli
konu, mezunlarımızın Koç Özel Liseliler Derneği’ne üye olmalarıdır.
Böylece camialaşma ile pekiştirilen aidiyet duygusu hayallerimizi
gerçekleştirecek ve hep var olmuş olacağız. Eminim ki şehir içinde de bir
araya gelmeyi sağlayacak sıcak bir adrese gerek var; bu da ortak
hayalimiz. 2010 yılında Beyoğlu’ndaki lokalimize kavuşmak gerçek olacak.
Dolayısıyla bu camianın oluşmasını, devamını ve Koç ruhunu da yaşatmak
için derneğe üye olmalı, aidatlarımızı düzenli ödemeliyiz.
Bu arada, TOSS Shop bir yaşına girdi. Okulun bir köşesinde bulunan bu
şirin dükkan oldukça seviliyor. Desteğini esirgemeyen okul idaresine
buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Sevgili mezunlar, Türkiye ve dünya için kendine güvenen, ahlaklı, lider
nitelikli ve sorumluluk sahibi vatandaşlar olmanız için iyi eğitim aldınız,
sizlere güveniyoruz yolunuz açık olsun.
Nazan Erkmen
Mezunlar Koordinatörü
Koç Özel Liseliler Derneği Genel Yazmanı
Mezunlarımız 15. ve 10. yıldönümlerini kutlarken sınıfları
adına burs fonları da açmaktadırlar. Buna göre: 92
ve 97 sınıfının burs fonları toplam 6526 lira, Tansa
Can Ekşioğlu bağışı 2500 lira ile toplam 9026 lira.
Derneğin tamamlaması ile (Toplam) 12952 lira 2008’de
mezun olan 4 öğrencimize verilmiştir. Öğrencilerin
not ortalamaları 4.5’dir. 93 ve 98 sınıfı 15. ve 10.
yıldönümlerini kutlarken sınıfları adına burs fonu
açtılar. Buna göre: 93 ve 98 burs fonu 8000 lira.
Söz konusu burslar halen okulumuzda okumakta olan
2 öğrenci ile ÖSS’de derece yapmış bir mezunumuza
takdir edilmiştir. Değerli gençler, eğitime destek
olduğunuz öğrenciler için sizlere teşekkür ediyoruz.
Yaptığınız ve yapacağınız bağışlarla maddi imkanları
kısıtlı ancak başarılı öğrencilere katkıda bulunarak
ülkemizin geleceği için de önem taşıyan ve sizler
gibi iyi eğitim almış gençler yetişmesine de olanak
sağlıyorsunuz. Yapacağınız en ufak bir katkı bizler
için son derece değerli. Koç Özel Lisesi ve Koç Özel
Liseliler Derneği, her bir mezununun aktif olarak bu
tür etkinliklere katılımını sağlamak ve belirli hedeflere
ulaşmak için çabalarını sürdürecektir. 93-98 ve
92-97 sınıfları olarak sizler, gerek katılımcılık gerekse
geleneğin yerleşmesi ve yaşatılması yönünde örmek
birer lider olma modeli oluşturmuş bulunuyorsunuz.
Bundan sonra da desteğinizi sürdüreceğinizi umuyoruz.
Bizlerle olduğunuzu bilmek, Derneğimize sonsuz enerji
veriyor. Bundan sonra da yapacağınız bağışları banka
havalesi, kredi kartı, hatta bir telefon ile de bilgi alarak
yapabilirsiniz.
Nazan Erkmen
[email protected] Cep Tel: (0532) 200 02 29
D dışı
Ders
d bir
bi etkinlik
tki lik olan
l Mezunlarla
M
l l İletişim
İl ti i Komitesi’nin
K it i’ i
öncelikli hedefi; iletişim araçlarını kullanarak tüm
mezunları iletişimin bir parçası haline getirmek ve aidiyet
duygusunu okuldaki arkadaşlarına da aşılamak. Ayrıca,
Toss Shop ile ilgilenmek, mezun etkinliklerinde ve dernek
çalışmalarında gönüllü olarak görev almak.
2009 Mezunları
Koç Özel Liseliler Derneği
Alumni Association
Öğrencilerimiz Doğan Yalçındağ ve Nazlı Deniz
Şeftali okulumuzdan bu yıl mezun olacaklar.
Ancak onlar yalnızca 2009 değil, 20. yıl mezunları
olarak da anılacaklar. Voice’un ilerideki sayılarında,
onların da üniversite ve iş yaşamlarındaki
başarılarını yazmak en büyük dileğimiz!
Nazlı Deniz Şeftali’09
Doğan Yalçındağ ‘09
Sevgili Arkadaşlarım,
Bu sene Koç Lisesi’nin 20. yaşını kutlamaktayız.
Öncelikle bu güzel okulun bir öğrencisi olarak size
duygularımı ifade etmeme izin verin. Lise, her insanın
hayatında çok önemli bir yer taşır. Çok küçük yaşlarda
kapısından adım attığımız bu yerde esasen hiç geçip
gitmeyecekmiş gibi düşündüğümüz ancak göz açıp
kapayıncaya kadar geçen çocukluk yıllarımız yeni
edindiğimiz arkadaşlarımız ve bize yeni değerler
kazandıran öğretmenlerimiz ile gelecekte olacağımız
bireylerin temelleri atılır. Bu çok köklü ve sağlam
temellere kurulu okulda hepimiz pozitif enerjiyle
çevriliyiz. Sanki evlerimizden çıktığımız her sabah
servis arabaları her birimizi ikinci yuvamıza getiriyor.
Okulumuz bu yuva ortamında derslerin ötesinde
hayatla ilgili çok özel anahtarları bize öğretiyor: Sosyal
sorumluluk, paylaşma, yardımlaşma, insanlık
değerleri, başarılı olmak için çok çalışmak ve sebat
etmek gerektiği, rekabet içinde olsak bile takım
çalışmasının önemi, tek olarak kazanmayı isterken
takımının çıkarlarını düşünebilme yeteneği. Bütün bu
değerler şu anda belki farkında olmasak bile gelecekte
bizi diğer insanlardan ayıran, hayatta fark
yaratmamıza yardımcı olacak değerlerdir. Bu yüzden
Öğrenci Birliği Başkanı olarak hepimiz adına
okulumuza ve bizi bugünlere kadar sevgiyle ve sabırla
yetiştiren çok sevgili öğretmenlerimize teşekkür etmek
istiyorum. Yaşasın Koç Lisesi!
Koç Özel Liseliler Derneği olarak
olarak, Koç Özel Lisesi Merkezi İdare Komitesi’ne bir davet
vererek Derneğimizi ve ileriye dönük projelerimizi tanıttık. Sohbet havasında geçen
yemekten, tüm katılımcılar çok olumlu duygularla ayrıldılar.
English Activity and Drama Club For Children
Velilerimizden İngilizce öğretmeni Sevgi İlker, ilkokul
öğrencilerine özel dersler veriyor. Bunun yanı sıra,
arkadaşı bir İngiliz öğretmenle birlikte okul öncesi
(4-6 yaş grubu) ve ilkokul öğrencilerine yönelik kurulan
İngilizce Konuşma ve Aktivite Kulübü’nde çocuklara
yabancı dil öğrenmeyi sevdiriyorlar. Yazılı, sözlü ve
hareketli çeşitli aktivitelerle ve drama çalışmalarıyla,
çocuklar eğlenerek İngilizce konuşma, okuma, yazma
ve dinleme becerilerini geliştiriyorlar. Yaşlarına göre
3-6 kişilik gruplar halinde yapılan çalışmalarda Koç
Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi velileri, mezunları ve
diğer mensuplarına %20 indirim uygulanıyor. Ayrıntılı
bilgi için:
Sevgi İlker (0532 315 61 29)
Toss Shop 1 yaşına girdi.
Bugüne dek göstermiş
olduğunuz ilgiye çok teşekkür
ederiz. Satışların online
olarak da sürdürüldüğünü
hatırlatmak isteriz.
Kış Buluşmamız
,
29 Aralık’ta, Conrad Otel’de
1300 kişi ile gerçekleşti.
Tüm mezunlar bir aradaydık.
ı, bir
Eski anılar yeniden canland
.
adık
yaş
u
ğun
lulu
mut
olmanın
Toss ürünleri ve mezunların
l ve
yaptıkları özgün müzik oku
di.
iştir
pek
da
a
dah
mezun ruhunu
New York Buluşmamız
21 Şubat 2009, saat 19:00’da
Pera Mediterranean
Brasserie’de buluşuyoruz.
303 Madison Avenue, New York
Amerika’da çalışan ya da okuyan
tüm mezunlarımız davetlidir.
İletişim için:
[email protected]
Ajandalarınıza
not etmeyi unutmayın!
el
Koç Özel Liseliler Derneği Gen
9,
200
k
Kurul toplantısı 10 Oca
e
saat 11:00’de Koç Holding’d
nek
der
Tüm
ır.
akt
yapılac
üyelerine duyurulur.
Londra Buluş
mamız
24 Ocak 2008
, saat:
19:00’da, M
elia White
House’da bu
luşuyoruz.
Albany Stre
et, Regents
Park London
NW1 3UP
kışwinter2009 53
Onuncu sınıfta kendimi İngilizce öğretmenim Ms.
Lajam’ın kampus içindeki lojmanında bulduğum anı
unutamam! O sene İngilizce ve Edebiyat
derslerimizde okuduğumuz eserlerin çoğu kadın
temalıydı ve bu Ms Lajam’ın fazlasıyla ilgisini çeken
bir konuydu. Biz dört öğrenciyi, lojmanına Jane
Austen’ın “Aşk ve Gurur” romanından uyarlanan film
üzerinden konuyu işlemeye davet etmişti. Bu vesileyle
öğretmenimizin yaşadığı yeri; çerçeveletmeyi seçtiği,
onun için önem taşıyan fotoğrafları; buzdolabındaki
notları; kısaca onu biraz daha yakından tanıma
şansımız olmuştu. İstanbul’un ücra yerindeki sıcak
kampusumuzda yaşadıklarım yazarak bitmeyecek ve
yazarak ifade edilemeyecek kadar çok ve güzel!
Setur ilanı

Benzer belgeler

Bu PDF dosyasını indir - Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi

Bu PDF dosyasını indir - Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Bu noktada, dünyanın en başarılı eğitim sistemleri ve iyi öğretmenlerin ortak özelliklerini konu alan iki önemli araştırma geliyor aklıma. Bu raporlar elimizde ve hepsini inceledik. Çalışmalarımıza...

Detaylı