Birlikte nice yıllara

Transkript

Birlikte nice yıllara
265
AYLIK HAVACILIK DERGİSİ
2146-6394
ARALIK 2013 YIL:22 www.uted.com.tr
HUDSON
NEHRİ PİSTİ
Birlikte nice yıllara
1968
UÇAK
Rİ
YENLE
TEKNİS EĞİ
DERN
Ümit Sayıl
Uçak Teknisyenleri
Derneği Başkanı
Aircraft Technicians
Association President
[email protected]
Değerli okurlar,
saygıdeğer meslektaşlarım,
Dear readers and
colleagues,
Bu ay yine oldukça yoğun bir gündem içerisindeyiz. Öncelikle
henüz faaliyete geçen THY Habom Uçak Bakım Merkezi’nin
ülkemize hayırlı olmasını, sektörümüze yeni imkanlar sağlamasını
ve meslektaşlarımız için yeni kapılar açmasını diliyorum.
Sektörümüz için vardiyalı çalışma 7/24 esasıyla devam etmektedir,
bu bir zorunluluk olabilir fakat bu zorunluluk, biz çalışanlar için
ciddi anlamda fedakarlık gerektirmektedir.
Bizler bayram, hafta sonu, özel gün, resmi tatil ve diğer hiçbir
duruma bakmaksızın belirtilen vardiya çizelgesine göre çalışmaya,
operasyonu yürütmeye çalışmaktayız. Gerek özel ve ailevi
hayatımızda, gerekse biyolojik olarak ciddi sorunlar yaşamaktayız.
İdareci konumundaki karar mekanizmaları bu sistemde
çalışmadıkları için sistemin bizler üzerindeki etkilerini, yaşadığımız
sorunları görememektedir.
Bizler artık uykusuz, kronik bitkin, yorgun ve isteksiz bir hayat
yerine daha yaşanabilir, sevdiklerimizle güzel ve mutlu bir hayat,
yine vardiyalı ama en azından izinlerimizin daha anlamlı ve verimli
olacağı bir düzenin değerlendirilmesini arzu ediyoruz. Kısaca;
mutlu çalışan verimlidir.
Hava-İş Sendikası Genel Kurulu’nun sektörümüz, özellikle de
teknik camia için güzel bir başlangıç olmasını ümit ediyoruz,
haklı isteklerimizin bundan sonra karşılık bulması en büyük
arzumuzdur.
Diğer yandan SHGM tarafından hazırlanan ve 15 Şubat 2014’te
yürürlüğe girecek olan SHY-66 yönetmeliğinin EASA Part 66’yı
baz alarak hazırlanmış olduğu anlaşılmaktadır, beklentimiz
mevcut lisansların EASA’ya dönüşüm süreçlerinin artık başlaması,
meslektaşlarımızın tüm dünyada uçan uçaklara hizmet verirken,
artık tüm dünyada kabul edilen yetkilerle her yerde hizmet
verebilmesidir.
Globalleşen dünyada yurtdışından gelip burada çalışan teknik
personeller varken, neden Türkler diğer ülkelerde bu hizmeti
veremesin?
We have once again a really tight agenda this month. Firstly, I
wish the Turkish Airlines Habom Aircraft Maintenance Center
will bring good luck to the country, new capabilities to the sector,
and new job opportunities for our colleagues.
Our sector works 7 days 24 hours, this might be a necessity, but
one should not disregard that it means serious self sacrifice for
the employees.
We are trying to continue operations on religious or official
holidays, special days, and any other occasion with no
exceptions in line with the shift schedule. We face problems
in both our private and family lives along with biological
difficulties. The decision mechanism, the managers, cannot
exactly see these problems that we feel, as they to not work
in such a system. We do not want a sleepless, inveterately
tired and reluctant life but a happy and beautiful one with the
ones we love; a system still in shift, but that offers at least
more meaningful and fruitful free time. In short, only a happy
employee may be productive.
We hope that the Hava-İş General Assembly will become a good
start for the whole sector, particularly the technical community.
We wish that our rightful demands will be addressed.
On the other hand, it is clear that the SHY-66 regulation by the
Directorate General of Civil Aviation (DGSA), which will be valid
from Feb. 15, 2014, is based on the EASA Part 66. We wish that
a process of shifting the current licenses to EASA will begin and
our colleagues, who serve for all aircraft of the world will be
enabled to serve anywhere with an internationally recognized
authorization.
As the world globalizes, we have foreign staff working in Turkey,
but why cannot our friends work in other countries?
Değerli meslektaşlarım;
UTED’in kuruluşunun 45., kesintisiz her ay yayınlanan UTED
Dergi’nin de 22. yılını tamamlamış bulunuyoruz, bu gurur siz
değerli üyelerimizindir. Öncelikle UTED’in kurucu üyelerine,
bugüne kadarki yönetim kurullarına, ayrıca mesleğine, emeğine
sahip çıkan siz değerli üyelerimize ve bu kurumu ayrıcalıklı hale
getiren tüm çalışanlara teşekkür ediyorum.
Dear colleagues,
We are celebrating the 45th year of UTED, and 22th anniversary
of the UTED Magazine, this pride belongs to you, our members.
I would like to thank our founding members, all the boards
until today, our members who stand behind their labor and
profession, and all the employees who make this association
privileged.
Saygılarımla.
Regards.
3
58
UTED
İstanbul Cad. Üstoğlu Apt.
No: 24, Kat: 5 Daire: 8
Bakırköy/İstanbul
Tel: 0212 542 13 00/543 29 74
Faks: 0212 542 13 71
www.uted.com.tr
www.uteddergi.com
www.uted.org
[email protected]
16
Toprağın altı, suyun vatanı
YERALTI NEHİRLERİ
inde
iş listes
r
a
p
i
s
nsa’nın
Luftha
ak var
der
300 uç
ansa or
h
t
f
u
L
craft in
300 air
pipeline
İmtiyaz Sahibi
Uçak Teknisyenleri Derneği Adına
Ümit Sayıl
Genel Yayın Yönetmeni ve
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Sefa İnan / [email protected]
Basın-Yayın Sekreterliği
İsmet Şahin / [email protected]
Elif Aydemir /[email protected]
Yazı Kurulu
Kıvanç Bayezit, Arif Sankaya, Ahmet Akpınar,
İsmet Şahin, Elif Aydemir, Dr. Handan Diker
Katkıda Bulunanlar
Şebnem Bayezit, Hasan Büber, Mehmet Ertek,
Volkan Kamar, Nazım Potur, Barış Sönmez
f
Ischo
Jens B
06
28
14
Ajanda
Almanya'da bir Türk şehri
22
PORTRE: NEJAT UYGUR
MÜNİH
24
45. YIL
40
TEKNİK:
HIZ GÖSTERGESİ
42
KUTLAMA
44
KAZA ARAŞTIRMA:
HUDSON NEHRİ PİSTİ
48
TEMEL TÜKETİCİ HAKLARI
52
TEKNİK:
UÇAKLARDA BUZDAN KORUNMA
SİSTEMLERİ
54
ÇOCUKLAR İÇİN:
BENİMLE OYNAR MISIN?
56
HOBİ:
HAYDİ ELLER ÇAPAYA
38
Dirty Dozen 3
ası
Takım Çalışm
YAPIM
Umar İletişim Hizmetleri Ltd. Şti.
Harman Sok. No: 31/1
34153 Florya - İstanbul
Tel: 0212 573 15 65
[email protected]
www.umariletisim.com
BASKI
Elma Basım Yayın ve İletişim Hizmetleri San. Tic.
Ltd. Şti.
Halkalı Cad. No:164 B-4 Blok
Sefaköy - Küçükçekmece İstanbul
Tel: 0 212 697 30 30
Yayın Türü: Aylık, süreli, yaygın
34
UTED’E ABONE OLABİLİRSİNİZ
Dergimize abone olmak için yıllık abone ücretini banka
hesabımıza yatırdıktan sonra dekontu bize fakslamanız yeterli.
Uted dergisi her ay adresinize gönderilecektir. Lütfen
ayrıntılı bilgi için derneğimizle irtibata geçiniz.
4
Haberler
UTED dergİsİnİn geçmİş
sayılarına web sİtemİzden
ulaşabİlİrsİnİz.
MİNYATÜR
61
MAKALE
62
SAĞLIK:
ÇOCUKLARDA GÖZ BOZUKLUĞU
64
YASAKSIZ KİTAPTAN SAĞLIK
ÖNERİLERİ
66
BULMACA
5
Haberler / NEWS
Dev birleşmeye
bakanlık onayı
merikan Adalet Bakanlığı, dünyanın en büyük
havayolu şirketini oluşturacak American Airlines-US
Airways birleşmesinin tüketicilerin yüzlerce milyon
dolar zararına yol açabileceği yolundaki uyarısından
üç ay sonra, 12 Kasım günü uzlaşma sağlandığını ve
itirazını geri çektiğini açıkladı.
Bakanlıkla varılan uzlaşma kapsamında, kurulacak yeni şirket
Washington’daki Reagan National Airport’taki baskın konumunu
gevşeterek rekabet koşullarının gelişmesine katkı sağlayacak,
böylelikle buradan ana destinasyonlara yapılan uçuşların fiyatlarının
düşük kalması sağlanacak.
Washignton Times’ın haberine göre, bazı yetkililer bu durumun
yine de bazı küçük destinasyonlara uçuşları sonlandırabileceğini
düşünüyor. American Airlines Üst Düzey Yöneticisi Thomas W.
Horton ise anlaşmayı “sağ duyulu çözüm” olarak değerlendirdi.
Anlaşmanın ardından US Airways’in New York Stock Exchange’deki
hisseleri yüzde 1.1 yükselişle hisse başına 23.52 dolara, yani
2007’den bu yana en yüksek seviyesine ulaşırken American Airlines
hisseleri aynı günü yüzde 26’lık bir yükselişle 12 dolardan kapattı.
İki dev şirketin da filolarını tamamen birleştirip tek bir havayolu
kuruluşu olmalarının birkaç yılı bulması bekleniyor.
US JustIce Department
sIgnals green lIght for
gIant merger
Three months after warning that creating the world’s largest
airline could cost consumers hundreds of millions of dollars, the
Justice Department Nov. 12 announced that it had reached a
settlement and dropped its opposition to the merger of American
Airlines and US Airways.
The deal requires the merged airline to relax its stranglehold
on Washington’s Reagan National Airport, a mandate that
will increase competition and could lower fares for flights to
major cities. But it also may end some direct flights to smaller
communities, officials said.
American Airlines chief executive Thomas W. Horton called the
agreement a “common-sense solution.”
Shares of US Airways briefly surged to the highest point since
late 2007 before closing up 1.1 percent at $23.52 on the New York
Stock Exchange. American Airlines shares finished 26 percent
higher at $12.
Authorities say that it would take the two giants a couple of years
before they fully integrate their fleets.
GE AvIatIon motor
testi için alternatif
yakıt arayışında
E Aviation, kasım ayının başında jet motoru
testlerinde kullandığı yakıtları temin
ettiği kaynakları 2016 yılından itibaren
çeşitlendireceğini açıkladı.
Motor testi sahaları için yılda 10 milyon
galonun üzerinde jet yakıtı satın alan
şirket, GE motorlarının üretim ve geliştirme testleri için
Washington merkezli D’Arcinoff Group’tan (DG) selülozik
sentetik biyoyakıt alımı için anlaşma imzalandığını ilan etti.
10 yıllık anlaşma kapsamında GE Aviation yılda 500,000
galon düşük emisyonlu jet yakıtı almayı taahhüt ediyor.
DG’den gelecek yakıt şirketin Ohio eyaletindeki Peebles
tesislerinde kullanılacak.
GE AvIatIon looks
for alternatIve fuel
sources for engIne
testIng
GE Aviation announced early in November that it is set to
broaden its fuel source beginning in 2016.
The company which consumes more than 10 million gallons of
jet fuel annually at its engine testing centers has inked a deal
to purchase cellulosic synthetic biofuel from the Washington,
D.C.-based D’Arcinoff Group (DG), to be used for production
and development testing of GE jet engines.
The 10-year agreement calls for GE’s baseline commitment
of 500,000 gallons annually of the low-emissions jet fuel to
be used at the company’s main jet engine testing facility in
Peebles, Ohio.
EmIrates, 777X motoru için ekstra itiş gücü istiyor
mirates Airline şirketi, General Electric’in (GE) Boeing 777X için
geliştirmekte olduğu GE9X motorunun Dubai’nin aşırı sıcak yaz
koşullarında daha iyi performans sağlayabilmesi için başlangıçta
planlanandan daha yüksek bir itiş gücüne sahip olmasını talep ediyor.
Emirates Başkanı Tim Clark, Aviation Week dergisine verdiği demeçte,
“Su enjeksiyon sisteminin iptalini telafi etmek için fazladan itiş gücüne
ihtiyaç var” dedi. Clark, bu talebin hem 777-8X hem de -9X varyantları için geçerli
olduğunu belirtti. Bugüne dek 777X alacağını ilan eden tek havayolu Lufthansa oldu
ancak dergimizin yayına hazırlandığı sırada Emirates’in de alım kararı ilan etmesi
bekleniyordu. Orijinal GE9X için “100,000-lb”lik bir itiş gücü planlanmıştı fakat bu
yeni taleple rakamın 105,000 lb’ye kadar çıkabileceği tahmin ediliyor.
Emırates wants more thrust for 777X engıne
Emirates Airline wants the proposed General Electric (GE) GE9X engines for the Boeing 777X to provide even more thrust for the aircraft
than originally planned, to reach sufficient performance levels in Dubai’s extremely hot summer conditions, Aviation Week has reported.
“The extra thrust is needed to compensate for the cancellation of the water injection system,” Emirates President Tim Clark tells Aviation
Week. The increased power requirement “applies to both variants”—the 777-8X and -9X. The only airline that has already committed
to buying the aircraft is Lufthansa but Emirates was expected to announce a purchase decision when UTED went to print. The GE9X,
originally targeted at the “100,000-lb.”-thrust range, is understood to have had its thrust increased to as much as 105,000 lb. in response
to Emirates’ demands.
6
7
Haberler / NEWS
AIrbus, MRO Network’ü
dağıtmaya hazırlanıyor
viation Week dergisinin edindiği bilgiye göre Airbus, bakım
onarım tedarikçilerinin evriminin bir üretici tarafından
yeterliliklerin ileriye taşınması çabalarının demode olduğu
gerekçesiyle MRO Network’ü feshediyor.
Airbus’ın müşteri hizmetleri ve destekten sorumlu Başkan
Yardımcısı Tom Anderson’ın dergide yer verilen ifadelerine
göre, ağın 17 üyesine Airbus yetkilileri tarafından konuyla ilgili olarak
doğrudan bilgilendirme yapıldı.
Standart üye sözleşmelerinde yer alan fesih süresinin tamamlanmasıyla,
ağın 2014 başlarında resmi olarak dağıtılması öngörülüyor.
Tom Anderson, “Üyelerimizle ağı kapatmakta olduğumuz konusunda
iletişim kurmuş durumdayız” dedi.
AIrbus to wInd down MRO Network
Airbus, reasoning that the evolution of maintenance providers has rendered a manufacturer-led competency improvement effort
obsolete, is disbanding its MRO Network, Aviation Week has learned.
The 17 network members have heard directly from Airbus executives and received formal letters explaining the move, Airbus Senior
Vice President-Customer Services and Support Tom Anderson tells Aviation Week. The network will be officially terminated in early
2014, following a contractually obligated notification period in the standard member contract.
“We’ve had communication with [members] that we’re winding down the network,” Anderson says.
Paraşütçülerden
Cumhuriyet Bayramı
rekoru
matör serbest paraşütçüler, Cumhuriyetin 90. yılını
gökyüzünde bir rekora imza atarak kutladı.
THK Gökçen Havacılık Efes Atlayış Merkezi’nde
gerçekleştirilen antrenmanlarla, 24 Ekim -29 Ekim
tarihleri arasında, önce 2010 yılına ait olan 17’li
Türkiye çoklu tutuşması rekorunu ilk önce 18’li
ardından 20’li ve 29 Ekim günü de 24’lü çoklu tutuşma ile kıran
serbest paraşütçüler, Efes semalarında unutulmaz bir Cumhuriyet
Bayramı hediyesi vererek Türkiye’de serbest paraşütçülüğün
geldiği noktayı göstermiş oldu. FAI temsilcisi Türk Hava Kurumu
gözlemcileri tarafından da tescil edilen 24’lü Türkiye çoklu tutuşma
rekoru, Casa tipi uçaktan yapılan atlayışta kırıldı.
Freefly skydIvers break record on RepublIc Day
Turkish freefly skydivers marked the 90th year of the Republic Day with a record-breaking diving on Oct. 29.
Divers had already broken the 2010 country-record of 17-man linked diving by linking 18 divers and 20 divers consecutively during the
trainings at the THK Gökçen Aviation Diving Center the week before. The 24-man linked diving on Nov. 29 was a great Republic Day present
for the audience, and also was a proof for the improvement in the sport.
FAI representative Turkish Aero nautical Association also registered the record broken by divers who jumped off a Casa plane.
8
Lockheed:
Türkiye ilk F-35’lerini
2017’de alabilir
Turkey may receIve
fIrst F-35’s In 2017:
Lockheed
ockheed Martin Başkan Yardımcısı Steve O’Bryan,
geçtiğimiz ay Vatan gazetesine verdiği röportajda
Türkiye’nin F-16’ların yerine geçirmek üzere ortağı
olduğu F-35 projesi kapsamındaki ilk iki siparişini 2017
yılında teslim alabileceğini söyledi.
Türkiye, yeni nesil F-35 uçaklarının üretim
projesindeki 9 ülkeden biri ve uçağın üretiminde de rol oynuyor.
F-35’lerin F135 adı verilen motor parçaları Türkiye’de İzmir’deki
fabrikalarda üretiliyor.
Toplam 100 adet F-35 uçağının Türkiye’ye teslim edilmesinin
planlandığını hatırlatan O’Bryan, ilk iki teslimatın Türkiye’ye bağlı
olduğunu da kaydetti.
ABD’li yetkili, “Türkiye ile 250 milyon doların üzerinde bir yatırım
kontratımız var. Türkiye F-35’in çok kayda değer bir bölümünü
üretiyor. Bu parçalar sadece Türk uçakları için değil, aynı zamanda
bütün müttefiklerimizin alacağı 3,100 uçak için üretiliyor. Bu
endüstri yıllar boyu havacılık alanında üretime devam edeceği için
ekonomik getirisi yüksek olacak” dedi.
Şirketin bugüne dek 100 adet F-35 ürettiğini ve sayı artıkça fiyatın
da başta planlanandan daha aşağıya indiğini söyleyen O’Bryan,
“Şu an itibarıyla, bir F-35 uçağı, 6 yıl içinde planlanandan %55
daha ucuza mal olacak diye bekliyoruz. Bu fiyatı düşürmeye
devam edeceğiz ve 5. nesil F-35’ler 4. nesil uçaklarla aynı fiyata
gelebilir” dedi. F-35 pilotlarının giyeceği kaskta da bazı radarların
bulunacağını söyleyen yetkili, “Kasklarla ilgili gerçekten de bazı
problemler yaşadık ama ABD hükümeti de, alternatif kask üretimi
yapmamızın gerekli olmadığını onayladı. Son zamanlarda yapılan
değişikliklerle bu yeni kask örnekleriyle artık bir problemimiz yok”
dedi. Lockheed’in simulatörleri Türkiye’ye geldi ve Türk pilotlar bu
araçlarla eğitimlere başladı.
Turkey may receive in 2017 its initial two F-35s, which are scheduled
to replace F-16’s, the main fighters in Turkey’s air force, Lockheed
Martin Vice President Steve O’Bryan said in an interview with daily
Vatan last month.
Turkey is one of the nine countries in the development Project of
the new generation F-3 Joint Fighter Project and is also taking a
role in the production process.
The engine parts named F135 are being manufactured at the
facilities in the Aegean province of İzmir.
Noting that Turkey is scheduled to receive a sum of 100 items
of F-35 jets, O’Bryan said the timing of the first delivery was still
related to Turkey’s approval.
“We have a more than $250 million investment contract with
Turkey. Turkey is manufacturing a noteworthy part of the F-35.
These parts are being produced not only for Turkey but the 3,100
jets to be used by our allies. This industry will keep generating
revenues as it will be continuing production for the aviation sector,”
he said.
The company has so far produced 100 items of F-35 jets, O’Bryan
said, noting that the the prices were going down as the number
increased. “For today, we expect that in 6 years the cost of a single
F-35 jet will go 55 percent below the initial plan and we will keep
lowering the cost. Maybe the cost of the fifth generation F-35s will
be equal to that of the fourth generations.”
The helmets of the F-35 pilots will include some detectors, the
executive also said. “We really had some problems with the
helmets, but the U.S. government has already approved that
there was no need to develop an alternative one. With the recent
modifications, we have no problems with the new helmets.”
Lockheed has already sent simulators to Turkey for the Turkish
pilots to start training.
9
Haberler / NEWS
Dünya havacılığı
İstanbul’da buluştu
ünya Havacılık sektörünün temsilcileri,
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA)
İstanbul’da 5-7 Kasım tarihlerinde düzenlediği 22.
AVSEC Konferansı’nda bir araya geldi.
Etkinlik kapsamında düzenlenen, atölyeler,
tartışma panelleri ve forumlar, üst düzey sektör ve hükümet
temsilcilerini buluşturdu.
ICAO Genel Sekreteri Raymond Benjamin, Türkiye Sivil
Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi, Türk Havayolları Genel
Müdürü Temel Kotil, ABD TSA Direktörü John Pistole, IATA
Genel Direktörü ve CEO’su Tony Tyler ve CATSA CEO’su Angus
Watt etkinliğin ana konuşmacılarıydı. Tyler burada yaptığı açılış
konuşmasında “Havacılık sektörü bir yol ayrımında. Küresel
yolcu sayısı 2017’de 4 milyona yaklaşacak ve mevcut güvenlik
sisteminin eskiyen sistemleri ve güncel olmayan uygulamaları
bununla baş edemeyecek,” dedi. Temel Kotil ise, Türkiye’nin
havayolu ulaşımında en iyi teknoloji ve donanımı aldığını
belirterek, “Türkiye uçuş güvenliğinde de uçuş emniyetinde
de lider pozisyonda” dedi. Etkinliğin ilk gününde bölgesel
konulara odaklanılarak Ortadoğu, Asya Pasifik ve Avrupa’daki
zorluklardan ve yeni olanaklardan bahsedildi. İkinci gün Watt’ın
konuşmasıyla başlarken, üçüncü günde “İnsan Teknolojiye
Karşı” konusu ele alındı.
AvIatIon sector meets
at AVSEC Istanbul
Representatives of the world aviation sector convened at the
The International Air Transport Association’s (IATA) 22nd
AVSEC Conference in Istanbul between Nov. 5 and 7.
The event combined a series of workshops, tracks and
plenary discussions, bringing together high-level industry
and government representatives. ICAO Secretary General
Raymond Benjamin, Turkey’s Director General of Civil Aviation
Bilal Ekşi, Turkish Airlines Chief Executive Officer Temel Kotil,
­U.S.’s TSA Director John Pistole, IATA Director General & CEO
Director Tony Tyler and CATSA CEO Angus Watt were the
keynote speakers at the event. “Aviation security stands at the
crossroads. Global passenger numbers will be approaching 4
billion per year by 2017 and the ageing systems and outdated
procedures of the current security system will not be able to
cope,” Tyler said in his opening inauguration.
Kotil said Turkey was purchasing the best technology and
equipment in air transportation, “Turkey is in a leader
positioning in flight safety and security,” he said.
The first day focused on regional matters, providing invaluable
information about pressing issues and opportunities in the
regions of the Middle East, Asia Pacific and Europe.
The second day started with a keynote speech by Watt
On the last day, “ Human versus Technology” issue was
discussed.
10
“Jet adam” Fuji Dağı’na uçtu
sviçreli maceraperest havacı özel “jet kıyafetiyle”
son uçuşunu Japonya’nın ünlü Fuji Dağı’na yaparak
tutkusunu ilk kez Asya kıtasına taşımış oldu.
“Jetman” adıyla da bilinen Rossy, dört motorlu
karbon-Kevlar kanatlarıyla yaptığı uçuşla, Fuji
Dağı’nın Dünya Mirasları listesine alınışını kutladığını açıkladı.
Gözü pek havacı böylelikle dokuzuncu uçuşunu tamamlamış oldu.
Jetman flIes to
Mount FujI
Tony Tyler
Uçaklar çarpıştı,
herkes kurtuldu
Swiss adventurer Yves Rossy completed a flight near the iconic
Japanese landmark, Mount Fuji, in his custom-built jet suit,
his first such flight in Asia Mr Rossy, also known as “Jetman”,
performed his stunt on the four engined carbon-Kevlar jetwing
to celebrate Mount Fuji’s designation as a world heritage site.
The daredevil completed a total of nine flights between Oct. 28
and Nov. 3.
BD’nin Wisconsin eyaletinde havada çarpışan iki
küçük uçaktaki toplam dokuz paraşütçü ve iki pilot,
kazadan küçük yaralarla kurtuldu.
Paraşüt eğitmeni Mike Robertson’ın 3.600 metre
yükseklikte günün dördüncü ve son atlayışını
yapmasından saniyeler önce içinde bulunduğu uçağa
diğer paraşütçüleri taşıyan ikinci bir uçak çarptı ve tüm yolcular
havaya savruldu.
ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), Superior Gölü yakınlarında
meydana gelen kazanın nedenini araştırdıklarını açıkladı.
Skydive Superior’ın eğitim danışmanı ve eğitmen Robinson
tüm paraşütçülerin günün son atlayışını yapmakta olduğunu ve
uçakların da nizami uçtuğunu söyledi.
No causalItIes as two
planes crash In mId aIr
Nine skydivers and two pilots survived with only minor injuries after
their planes collided in midair over Wisconsin, the Guardian has
reported.
Skydiving instructor Mike Robinson was at around 3,600 meters,
just seconds away from his fourth and final jump of the day, when a
second plane carrying other skydivers struck the aircraft he was in,
sending them all tumbling toward the ground.
Officials with the Federal Aviation Administration (FAA) were
investigating the cause of the Nov. 2 crash near Lake Superior, FAA
spokesman Roland Herwig has said.
Robinson, an instructor and safety adviser for Skydive Superior,
said the skydivers had gone up for their last jump of the day and
the two planes were flying in formation.
Montreal Havalimanı’nda
yangın, beş yaralı
ransa’nın Montreal Havalimanı’nda pistteki bir yangının
bir uçağa sıçraması sonucunda beş kişi hafif şekilde
yaralandı. Yetkililer, 5 Ekim günü saat 17:00 sularında
meydana gelen kazada, yangının bir bagaj bandından
Kazablanka’dan gelen ve boşaltılmakta olan Royal Air
Maroc uçağına sıçradığını belirttiler. Uçağın dumanla dolması sonucu
Boeing 767’nin uçuş personeli tarafından boşaltıldığı ifade edildi.
Uçakta bulunan 250 kişi tahliye gereçleriyle uçaktan indirildi.
Dumandan etkilenen yedi kişiye olay yerinde müdahale edilirken,
bunlardan beşi daha sonra hastaneye sevk edildi.
Birkaç kişinin daha tahliye sırasında yaralandığı ifade edildi.
FIve Injured at
Montreal aIrport fIre
Five people were slightly injured after a fire on the
tarmac at France’s Montreal’s Trudeau airport on
Nov. 5. The fire broke on a baggage belt unloading a
Royal Air Maroc flight arriving from Casablanca just
before 5 p.m., according to reports.
A cloud of smoke filled in the plane, as the airline
personnel evacuated the Boeing 767.
Some of the 250 passengers had to slide out on
emergency escape gear, a report said.
Seven were treated for smoke inhalation on the
spot, with five of them were sent to hospital for
treatment. A few also suffered lower-body injuries
during the escape.
11
Haberler / NEWS
Kötü hava Dubai
AIrshow’a engel
olamadı
ava muhalefeti nedeniyle yaşanan bir günlük
sıkıntıya rağmen, dünyanın önemli havacılık
organizasyonlarından Dubai Air Show, bir kez daha
yeni anlaşmaya ve lansmana sahne oldu.
Boeing’in beklenen 777X serisi buradaki lansmanla
777-8 ve 777-9 isimlerini alırken Reuters’in yayınladığı
bir rapora göre uçakların liste fiyatları sırasıyla 349.8 milyon dolar
ve 377.2 milyon dolar olarak açıklandı.
Uçak üreticisi, Emirates, Qatar ve flydubai ile de anlaşmalar
imzaladı. Airbus ise Emirates ile bir A380 sipariş anlaşması
imzaladığını ancak sözleşmenin detayları üzerinde çalışıldığını
açıkladı. Şirket ayrıca The Libyan Wings ve Air Algeria ile de
memorandumlar imzaladı. Sert rüzgar ve yoğun yağmur, 21
Kasım’da serginin son gününe darbe vururken, katılımcılara “Dubai
Airshow kötü hava koşullarından dolayı bugün için kapatılmıştır.
Lütfen sergi alanına girmeyiniz” uyarısında bulunuldu.
Airshow, 22 Kasım’da devam etti.
Bad weahter no hamper
for DubaI AIrshow
Dubai Air Show, a leading aviation exhibition, witnessed a bunch of
deals and launchings again this year, despite the difficulties derived
from bad wheather conditions. Boeins’s 777X series became the
777-8 and the 777-9 when the aircraft was launched at the air show.
The list prices for the new jets are $349.8 million and $377.2 million
respectively, Reuters said in a note.
Boeing said the Emirates, Qatar and flydubai deals were
commitments. Airbus said the Emirates A380 deal was an order,
but that contractual details were being finalized. The company also
signed memorandum of understandings with The Libyan Wings and
Air Algeria. The show was closed on Nov. 21, its scheduled closing day
after heavy winds and rain hit the region overnight.
“The Dubai Airshow is closed today due to severe weather conditions;
please do not travel to the show venue,” the organizers said on their
website. The exhibition site opened for an extra day on Nov. 22.
12
YENİ HATLAR
SHD-T-35 lisansı
sınırlamalı olarak
SHY-66’ya dönüşüyor
2007 tarihli Hava Aracı Bakım Personeli Lisans
Yönetmeliği (SHY 66-01) yürürlükten kaldırılırken, 15
Şubat 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan yeni
yönetmeliğin detayları, teknisyenlerin tam bir geçiş için
yeni sınavlar vermeleri gerektiğini ortaya koydu.
Buna göre, 16 Mayıs 2007 tarihinden önce SHD-T-35
lisansının verdiği haklar, ek bir sınav gerektirmeksizin
fakat sınırlamalı olarak yeni gelen SHY-66 lisansına
dönüştürülmek ve kategorisiyle sınırlı kalmak kaydıyla, bu
yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren 5 yıl süreyle
geçerliliğini koruyacak.
Genel Müdürlük tarafından yeni yönetmeliğe göre
belirlenen temel bilgi gereklilikleri ve temel sınav
standartları arasındaki farklılıkları yansıtmak üzere, SHDT-35 lisansından SHY-66 lisansına dönüştürülen lisanslara
sınırlamalar getiriliyor.
Sınırlamalar ancak, sınırlanmış modüllere ya da
alt modüllere ilişkin sınavların başarılı bir şekilde
tamamlanması ve gerekli görülürse sınırlama konularını
içeren deneyimin lisans sahibi tarafından ispatlanması
halinde kaldırılabilecek.
RestIrcted lIcence
shIft from SHD-T-35
to SHY-66
As some details about a new regulation that will replace
the terminated May 2007 Air Vehicle Maintenance
Personnel Regulation (SHY 66-01) on Feb. 15, 2014 have
been revealed, it is observed that technicians will face new
exams for full transmission.
Accordingly, rights granted by the SHD-T-35 before May
16, 2007, will be valid but restrictedly for five year starting
from the implementation of the new regulation without an
additional examination, and under condition that it would
be turned into the new SHY-66 license and it will fall under
the SHY-66 category.
The licenses that will be shifted into SHY-66 from
SHD-T-35 will have restrictions in order to reflect the
basic information requirement and basic examination
standard differences between the two licenses, which are
determined by the Directorate General of Civil Aviation.
These restrictions will be lifted only when examinations
about the restricted modules or sub-modules and possible
experience requirements are fulfilled.
İ
N
E
Y
t
dör
hat
ŞIRNAK
ERZURUM
MARDİN
9
3
29
EDREMİT
.99
’DEN
BAŞLAYAN
FİYATLARLA
VERGİ DAHİL
.99
’DEN
BAŞLAYAN
FİYATLARLA
VERGİ DAHİL
Haberler
vİzyona
gİrecekler
Danışman (29 Kasım)
Kaldırım Serçesi "Edith"
Oliver Dahan’ın bol ödüllü “Kaldırım Serçesi” filminde Edith
Piaf rolünü Marion Cotillard canlandırırken, Jil Aigrot da
onun şarkı söylediği sahnelerdeki sesi olur. Piaf’ın şarkılarının
yorumcusu olarak filmdeki ve konser sahnelerindeki
performansıyla dünya çapında ünlenir. Jil Aigrot, Edith isimli
yeni gösterisiyle 14 Aralık’ta Türker İnanoğlu Maslak Show
Center’da olacak.
Beyazgül Dans Gösterisi
Yolu Osmanlı hareminden Hollanda Sarayı’na uzanan bir cariyenin olağanüstü aşk
hikayesini anlatan dans gösterisi, 31 Aralık akşamı Hoca Paşa Kültür Merkezi’nde.
Klasik yılbaşı kutlamalarından sıkılanlar için bir alternatif olan gösteri, Osmanlı
saray dansları ve egzotik oryantal dansları modern dansla harmanlayarak 17.
yüzyılda yaşanmış gerçek bir aşk hikayesini anlatırken aynı zamanda dönemin
günlük saray yaşamından sahneler sunuyor.
Emel Sayın'dan müzik şöleni
Türk sanat müziğinin
en sevilen seslerinden
Emel Sayın, 14
Aralık’ta, Bostancı
Gösteri Merkezi’nde
dinleyicisiyle buluşuyor.
Yıllandıkça kıymetlenen
şarkılarının yer aldığı
repertuvarıyla Sayın,
kaçırılmayacak bir müzik
ziyafeti sunuyor.
Doktor Uyku
Stephan King’in, en beğenilen romanlarından
Medyum’un (The Shining) unutulmaz karakterlerinden
Danny Torrance, “Doktor Uyku” olarak geri döndü.
Çocukluğunda bir kışını geçirdiği Overlook Oteli’nin
“sakinlerinden” bir türlü kurtulamayan Dan, yıllarca
bir şehirden diğerine sürüklenirken, sonunda ufak bir
New Hampshire kasabasına yerleşir, bir bakımevinde
işe girip, kalan “ışıltısını” ölmekte olan insanları rahat
ettirmekte kullanır. Orada Dan’e “Doktor Uyku” adını
verirler. İyi ile kötü arasındaki epik savaşın hikayesi
olan Doktor Uyku, Medyum’un sadık okurlarını
memnun ederken King’le bu kitapta tanışacakları da
hayal kırıklığına uğratmayacak.
14
Karman Çorman
Mümtaz İşbilir, son derece
varlıklı bir işadamıdır. Bir sabah
yanında çalışan Fethi Güven
maaşına zam istemek için gelir,
çünkü zengin bir kızı babasından
isteyecektir. “Şu an kazandığım
para evleneceğim kızı mutlu
etmeye yetmez” der. Oysa
istediği kız Mümtaz Bey’in kızıdır
ve olaylar karışır. 2 perdelik
komedi, 16 Aralık’ta Kozyatağı
Kültür Merkezi Gönül Ülkü
Gazanfer Özcan Sahnesi’nde...
Counselor, üst düzey, saygı duyulan
ve nişanlısı Laura ile huzurlu bir
hayat süren başarılı bir avukattır.
İtibarının sarsıldığı günler ise
ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu ve
daha fazla paraya ihtiyaç duyduğu
sırada başlar. Başrollerinde Michael
Fassbender, Javier Bardem, Brad
Pitt, Penelope Cruz ve Cameron Diaz
gibi birbirinden ünlü oyuncuların rol
aldığı Danışman’da Pulitzer Ödüllü
yazar McCarthy, ilk defa senaryo
yazarlığına soyunuyor. Ridley Scott’ın
yönetmenliğini yaptığı film, yazarın
kendine özgü zekası ve mizah
anlayışını yansıtıyor.
Hobit: Smaug'un
Çorak Toprakları
(12 Aralık)
Hobbit üçlemesinin ilk filmi Hobbit:
Beklenmedik Yolculuk’un devam
filmi, Misty Dağları’ndan başarıyla
geçen Thorin ve beraberindekilerin
Mirkwood ormanındaki zorlu
maceralarına odaklanıyor. Yanlarında
Gandalf olmadan ormanı geçmek
zorunda olan Hobbitler insanların
yaşadığı bölgeye ulaştığında Bilbo
Baggins’in cücelerle olan anlaşması
da son bulacak. Yalnız Dağ’a ulaşmak
zorunda olan ekip ulu ejder Smaug’un
saklandığı inine giden gizli kapıyı
bulabilecekler mi?
Bu İşte bir Yalnızlık
Var (13 Aralık)
Birkaç yıl öncesine kadar bir rock
grubunda çalan, besteler yapan
ve zamanında parlak bir gelecek
vaat eden, 30’larının sonlarındaki
eski müzisyen Mehmet, müzikten
uzaklaşmış, boşanmış ve kıt kanaat
geçinen bir adamdır artık... Filmde
Engin Altan Düzyatan, Özgü Namal,
Emin Gürsoy, Ümit Erdim, Wilma
Elles, Atiye rol alıyor.
15
RÖPORTAJ / INTERVIEW
sundu. Yine geçen yıl 1.8 milyon ton ağırlığında kargo taşıdık.
Şirketimizde toplam 117,000 kişi çalışıyor.
Bu kış sezonunda daha önceki hiçbir sezonda olmadığı kadar
çok noktaya uçuyoruz. Uçuş ağımız, 81 ülkede 211 destinasyona
yayılıyor ve merkezimiz de Avrupa’nın kalbinde.
Lufthansa Türkiye birimi için neler söylemek istersiniz?
Türkiye bizim için her zaman çok önemli bir pazar oldu ve
Türkiye’ye/Türkiye’den uçuş frekansımız haftada 100 civarında.
Önümüzdeki yaz İstanbul’a servislerimizi günde dört uçuşla
güçlendirmeyi planlıyoruz.
Türk müşterilerimizin bizden beklediği yerel yiyecek ve
içecekleri uçaklarımızda sunuyoruz ve uçuş esnasında ortaya
çıkan tüm talepleri karşılamaya çalışıyoruz. İkram ve uçuş
eğlencesi konularında Türk müşterilerimiz için şirket olarak yerel
unsurlarla hizmet vermeyi sürdüreceğiz. Lufthansa, Türkiye’deki
pazarın iyi ve sürdürülebilir bir pazar olduğu görüşünde.
Lufthansa’nın sipariş
listesinde 300 uçak var
Lufthansa’nın satış ve gelir yönetiminden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi
Jens BIschof, İstanbul’daki bir toplantıda, şirketin Türkiye de dahil olmak
üzere, global ölçekte filo ve hizmet yatırımlarını artıracağını söyledi.
300 aircraft in Lufthansa order pipeline
Jens BIschof, the Lufthansa board member end chIef commercIal offIcer, says
durIng a recent Istanbul vIsIt that the aIrlIner Is set to boost Investments In the
fleet and servIces globally, not excludIng Turkey.
ufthansa’nın mevcut pazar konumundan söz
eder misiniz?
Lufthansa sadece bir havayolu şirketi değil, birçok
havacılık faaliyetini bünyesinde barındıran geniş
bir grup ve bu vesileyle sizlerle bazı rakamları
paylaşmak isterim.
Yılda 30 milyar euroluk gelirlerimizle dünyanın en büyük
havacılık grubuyuz. 600 uçağımızla Avrupa’nın en büyük
filosunu yönetiyoruz ve geçtiğimiz yıl dünya çapında 100
milyonun üzerinde yolcu taşıdık.
Ayrıca hava kargo, uçak ikramı ve teknik servis, yani bakım
onarımın gibi başkaca havacılık hizmetleri de sunuyoruz.
İkram birimimiz geçtiğimiz yıl 500 milyon öğün yemek
16
an you tell us about the market positioning of
Lufthansa?
Lufthansa group itself is not only an airline, but a
broad group with a lot of aviation activities, so I
would like to highlight a few numbers here.
With 30 billion euros of revenues a year, we are the largest
aviation group in the world.
We operate Europe’s largest fleet with well over 600 airplanes
and last year we flew more than 100 million passengers on our
airplanes throughout the world.
We also carry other airline activities such as air cargo, airline
catering and technical business, which is maintenance and repair.
Our catering served more than 500 million meals last year. We
Jens BIschof
Lufthansa Türkiye’nin iki ay kadar önce göreve başlayan
genel müdürü Stefan Löcherbach’ın zorlu bir ortamda
çalışacağını söylemiştiniz. Nedir bu zorluklar?
Löcherbach ile sadece iki aydır çalışmıyoruz, kendisi 22 yıldır
Lufthansa’da. Satış operasyonumuzda çok başarılı bir lider.
İki yıl Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da çalıştıktan sonra
buraya terfi oldu. Zorlu koşullar derken bazı diğer ülkelerde
olduğu gibi güç ekonomik koşullardan söz etmiyorum, rekabet
ortamını kastediyorum. Burada çok iyi ve rekabetçi bir konumda
olduğumuzu hissediyoruz. Başka havayolları ve yakın iş
ortağımız Türk Hava Yolları da sürekli kendilerini geliştiriyor ve
yeni hatlar açıyor. Bu nedenlerle Löcherbach’ın satış hedefleri de
oldukça sıkı.
Muhtemel bir Lufthansa–Türk Hava Yolları ortaklığı
geçtiğimiz günlerde gündemi epeyce meşgul etti. Mevcut
durum nedir?
İş ortaklığımıza her iki tarafın da büyük bir saygı duyduğunu
vurgulamalıyım. Ortak girişimimiz Sun Express’ten de oldukça
memnunuz. Türk Hava Yolları ile uzun süreli bir ilişkimiz
olduğundan sürekli yeni işbirliği alanları arıyoruz ve bunu yakın
zamanda da yaptık. Güçlendirilmiş bir işbirliği her iki tarafın da
çıkarına olacaktır.
Şu noktada bir ortak zemin bulamadık ama kapılar da kapanmış
değil. Muhtemelen gelecekte yeni zeminler arayacağız.
İstanbul’da yapılması planlanan üçüncü havalimanı sizin
buradaki işinizi nasıl etkiler?
Böylesi altyapı yatırımları bölgenin gelişimi adına çok kritik.
Bu altyapı yatırımlarının iyi kara ulaşımı bağlantılarına sahip
olmaları çok önemlidir. Örneğin, İstanbul’da trafiğin ne kadar
yoğun olabildiğine bu sabah Atatürk Havalimanı’ndan gelirken
şahit olduk. Bu kadar büyük bir havalimanı için iyi ve hesaplı bir
bağlantı, başarının önemli bir parçası.
Lufthansa için yeni bir havalimanı her zaman yatırımlarla
birlikte gelir. Yeni loca ve yer tesisi yatırımları yapıyoruz. Yine
de bu limanın rolü henüz tam olarak belli değil, bu yüzden
yatırımlarımızın ne ölçüde yoğun ya da derin olacağı konusunda
biraz dikkatli davranmayı tercih ederim. Ancak hiç şüphe yok ki
eğer yeni bir ortamda hizmet verecekseniz, iyi tesisleriniz olması
gerekir.
17
RÖPORTAJ / INTERVIEW
carried 1.8 million tons of cargos. The company employs a total
number of 117,000 people.
This winter season, we are serving more destinations in a winter
schedule than ever before. Our network is spread out over 211
destinations in 81 countries and we have our home at the heart
of Europe.
How about Lufthansa Turkey?
Turkey has always been a very important market for us and
we are at about 100 frequencies a week in flights from and to
Turkey.
We are in preparation to increase our services to Istanbul as of
next summer with four daily flights to Istanbul.
We have all the local food and beverage offerings on board,
which our Turkish customers expect from us and we are trying
to cater all the needs on board. We will continue to operate our
corporate local touches especially for our Turkish customers
when it comes to catering and flight entertainment.
The market environment in Turkey is a good and sustainable
one, according to Lufthansa.
Jens bıschof (O) ve çalışma arkadaşları
lufthansa'nın türkiye'ye dair ve
küresel planlarını istanbul'daki bir
basın toplantısında aktardı.
Jens BIschof (C) anD COLLEAGUES
unveıled lufthansa plans for Turkey
and and a global level at a press
meetıng ın ıstanbul.
You have mentioned that Stefan Löcherbach, the new
Lufthansa Turkey general manager who came to office about
two months ago, will work in a challenging environment. Can
you elaborate on the challenges?
We did not just hire Löcherbach two months ago. He has been
with Lufthansa for 22 years. He is a very successful leader in
our sales operation. After two years in Riyadh, Saudi Arabia,
I promoted him to here. What I mean with a challenging
environment, it is obviously not the economic situation like we
find in other countries, but the definitely the competitiveness.
We feel ourselves in a very good, competitive position here.
Many airlines and also our close partner Turkish Airlines are
also upgrading and trying to introduce a lot of flights. For these
reasons Löcherbach’s sales targets are also very stretched.
A probable Lufthansa–Turkish Airlines partnership has
recently been hot on the agenda? What is the current
situation?
I would like to emphasize that our partnership is very well
respected from both sides. We are also very satisfied with
our joint venture, Sun Express. Since we have a longstanding
relationship with Turkish Airlines, we are always exploring new
possible fields of cooperation and we also did that recently. An
enhanced partnership has also been for mutual benefits for both
sides. At this point we weren’t able to find a common ground,
but the doors are not closed. We will most probably seek new
grounds in the future.
How would a planned third airport in Istanbul affect your
local business?
Such infrastructural investments are very crucial for the
economic development of the region.
It is important for these infrastructural investments to really
have good ground connections to the airport. For example, while
coming from Atatürk this morning we have witnessed how heavy
the traffic can get in Istanbul. Getting a good and affordable
connection could be a very important piece of the successful
launch of a huge airport.
18
lufthansa'nın üzerinde çalıştığı "premıum economy class,"
ekonomi ve busıness sınıflarının arasında konumlanıyor.
the "premıum economy class" that lufthansa ıs workıng on ıs
spotted between the current economy class and busıness classes.
Lufthansa’nın yakın gelecekteki büyüme planları nelerdir?
59 adetlik uzun mesafeli uçak siparişi listemizi yeni tamamladık,
böylelikle beklemekte olan siparişlerimiz toplam 300 uçağa çıktı
ki 10 yıl içinde teslim edilecek olan bu uçakların liste fiyatı 36
milyar euronun epey üzerine çıkıyor.
Biz sadece A380’lerin Avrupa’daki en büyük operatörü ve
Boeing 747-8 jumbo jetin lansman ortağı değiliz, aynı zamanda
2020’de teslim alacağımız Boeing 777-9x’in de lansman
ortağıyız.
Tüm bu girişimlerimiz iki esas ihtiyaca hizmet ediyor. Ekolojik
ve ekonomik yararlar. Bu yeni nesil uçaklarda yakıt tüketiminin
ne ölçüde azaltıldığını tahmin edebilirsiniz. Bu da Lufthansa’nın
rekabetçi konumunu daha da güçlendirecektir.
Bu etkileyici sipariş listemiz sayesinde her yıl filomuzu yüzde 10
oranında yenileyebileceğiz.
Daha önce bahsettiğim 30 milyar euroluk filo yatırımının
yanı sıra havadaki hizmetlerimiz için de büyük yatırımlar
For Lufthansa, a new airport always comes with new investments.
We new are investing in lounges, ground facilities. However, the
role here in this airport is not clear yet so I would be careful at this
point on heavy or deep these investments would be. But there is
no question that if you operate in a new and fresh environment
you have to have some good facilities.
What are the near-future fleet-growth plans of Lufthansa?
We have recently completed our order list for 59 more long-range
planes, which increases Lufthansa airplane orders in the pipeline
to 300 items with a list price of well over 36 billion euros in a 10year delivery schedule.
We are not only the largest operator of the A380 in Europe, not
only the launching customer of the Boeing 747-8 jumbo jet, but we
also will be the launching customer of the Boeing 777-9x, which we
will receive from 2020.
These attempts have served to two essential needs: ecological and
19
RÖPORTAJ / INTERVIEW
"Lufthansa Technik dünyada
uçak üreticisi olmayan
şirketler arasında en büyük
bakım, onarım ve tadilat
şirketi."
"Lufthansa TechnIk Is the bIggest
maIntenance and repaIr and overhaul
provIder not beIng a manufacturer In
the world. "
Sizin tüm bu yatırım planlarınızı Avrupa’daki ekonomik
krizin sona ermekte olduğuna dair bir ipucu olarak görmemiz
mümkün mü?
Lufthansa kendisine güveniyor, aksi halde bu yatırmalara
girmezdi. Daha geçen hafta 2013 en düşük kar öngörümüzü 600
ila 700 milyon euro olarak netleştirdik. Bu rakam, geçtiğimiz
senenin üzerinde. Evet, biz de krizin bazı etkilerini özellikle
Güney ve Güneybatı Avrupa’da gördük. Avrupa’nın dışında da
zorluklar yaşayan ülkeler var. Yine de Lufthansa olarak çok
iyi bir izdüşümü ve rekabetçi konumumuz var. Bu rekabetçi
pozisyonumuzu gelecekte daha da güçlendirebiliriz.
düşünüyoruz. Sadece “business class” için 1000 günde
tamamlanacak, 1 milyar dolarlık kabin ürünleri yatırımı
düşünüyoruz.
Lufthansa’da yeni ne var?
Şirket, uzun mesafeli uçuşları için 2014 yazının sonunda
“premium economy” adı altında yeni bir kategori başlatmayı
düşünüyor. Bu tüm sektör için bir referans oluşturacaktır.
Uçuş eğlencesi hizmetlerimizin içeriğini aşamalı olarak Nisan
2014’e kadar yenileyeceğiz. Bugünün seyahat dünyasında
hava hizmetleri kadar önemli olan yer hizmetlerimize
baktığımızda ise, sadece Frankfurt’ta on beşinci locamızı açtık.
Lufthansa olarak tüm dünyada 70 loca işletiyoruz ki bu rakam
ortaklarımızla birlikte işlettiğimiz localar dahil edildiğinde 900’ü
buluyor. Frankfurt’ta ayrıca dünyadaki tek first class terminaline
sahibiz. Bu bir terminal, loca değil.
Yeni “premium economy” sınıfını nasıl
konumlandırıyorsunuz?
Bugün için konforlu bir ekonomi sınıfımız ve tamamen yatabilen
koltuklarla hizmet verdiğimiz business sınıfımız var. Premium
economy işte bu iki ürünün arasına girecek harika bir ürün.
Premium economy ile iki ana kesime hitap etmeye çalışacağız:
Ekonomiden premium economy’e geçebilecek ultra hassas iş
seyahati yolcuları ve daha geniş ve uzun koltuklar için biraz daha
para ödemeye istekli olabilecek turistik yolcular.
20
economical benefits. You can imagine that the fuel consumption
of these new generation airplanes is significantly lowered. This
would put Lufthansa in an even better competitive situation.
With this impressive order list we will be able to renew our fleet
10 percent every year.
We also see huge investments in onboard services on top of the
36 billion I have mentioned. Just for Business Class we will have
invested 1 billion euros in cabin products in 1,000 days.
What is new at Lufthansa?
The company will introduce a “premium economy” class late
summer, 2014 for long-range flights. This will be a benchmark in
the industry.
We will gradually upgrade the content of onboard entertainment
as of April 2014.
Looking at the ground, which is equally important in today’s
travel world, we have just opened our 15th lounge only in
Frankfurt. We are operating around 70 Lufthansa lounges
around the world. This number exceeds 900 when our lounges
when those we run with our partners are included.
Besides we operate the world’s only first class terminal, not a
lounge, in Frankfurt.
How do you position the new “premium economy” class?
Today, you have a comfortable economy class and you have a
full-flat horizontal business class. [The premium economy] is a
Lufthansa Technik hakkında neler söylemek istersiniz?
Lufthansa Technik dünyada uçak üreticisi olmayan şirketler
arasında en büyük bakım, onarım ve tadilat şirketi. Onların da
rekabetçi konumları çok güçlü. Gelirlerinin yüzde 60 kadarını
Lufthansa dışındaki şirketlerden elde ediyorlar ki bu onların
sadece kurum içi bir bakım onarım firması olmadığının, dünya
çapında 2000’in üzerinde her türden uçağa hizmet veren
küresel bir şirket olduğunun çok önemli bir göstergesi.
perfect fit in between those two different products.
There are two major customer groups that we will be trying to
address with the premium economy: the ultra-sensitive business
travelers who would most probably upgrade to premium
economy class from the economy and the leisure travelers who
would definitely be willing to spend more money for a wider and
longer seat.
Do these investment plans signal that the bad affects of the
economic crisis in Europe is coming to an end?
Lufthansa is very confident, otherwise we would not take these
investments. Only last week we put out a more precise forecast
for our bottom-line profits for 2013, about 600 or 700 million
euros. This is above the previous year. Yes, we also see some
effects of the crisis, especially in southwestern and southern
Europe. There are also some countries outside Europe, which
are also having their challenges. Nevertheless, we as the
Lufthansa have a very good footprint, a very good competitive
positioning. We can even extend our competitive footprint in the
future.
Could you also brief us about Lufthansa Technik?
Lufthansa Technik is the biggest maintenance and repair and
overhaul provider not being a manufacturer in the world. They
also have a very strong competitive footprint. They have about
60 percent of their revenues outside the Lufthansa group. I
think this is very important in order to show that they are an
internal provider but a global firm which serves over 2,000
airplanes in different types around the world.
21
PORTRE
Cibali Karakolu
komiserini kaybetti
Nejat Uygur içimizden biriydi, Küçük insanın acizliğini, sıkıntılarını ve gerektiğinde
kurnazlığını, geleneksel tiyatro üslubu içinde ustalıkla vermeyi bildi. Bize bizi anlattı...
nceleri bir pilot olmayı hayal etti Nejat Uygur, evin
çarşaflarını gerip yüksek bir yerden atlayarak
göklerden süzülecekti. Bu fikri ondan önce
deneyimleyen ağabeyi, bacağını kırarak gelecekte
başarılı bir doktor oldu. Öğretmen bir anne ve subay bir babanın
ortanca oğluydu Nejat. Kilis’te doğmuştu ama ilkokulu Siirt,
Ezine ve İntepe gibi Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde okudu ve
bu dönemde tiyatroya müsamerelerle başladı. Yeteneğini ilk
keşfedenlerden biri olan İsmail Hakkı Dümbüllü ona hayatının
aşkı olacak tiyatronun tohumunu ekecek hatta onu vârisi ilan
ederek kavuğunu miras bırakacaktı. Daha sonra Türkiye’nin
küçük Amerika olmaya çalıştığı yıllarda, Amerika’ya gitmeyi,
bir gemici olmayı hayal etti. Kısa bir süre bir gemide de çalışan
Uygur, bir röportajında şöyle anlatıyor bu durumu:
“Benim gençliğimde herkeste Amerika’ya gitmek gibi çok
yoğun bir istek vardı. Bu yüzden liman cüzdanı çıkarttım ve
gemici oldum. Hiç unutmam, bir Panama şilebinde çalıştım.
Gemide kimsenin canı sıkılmazdı. Onlara fıkralar anlatır, taklitler
yapardım. Herkes çok gülerdi. Sonra askere gittim, orada da
arkadaşlarımı çok güldürürdüm. Giderek insanların yüzünü
güldürmek bende tutku oldu. Sonra da tiyatro başladı zaten.”
Kurduğu “Nejat Uygur Tiyatrosu”yla uzun yıllar Anadolu’da
22
turneler yaptı. Hayatını birleştirdiği Necla Uygur’la beş oğul
sahibi oldular, Süheyl ve Behzat babalarının yolundan gitti.
Canlandırdığı tipler gibi hep halkın içinde yaşadı Nejat Uygur.
İstanbul’da kurduğu tiyatro salonunu Taksim, Harbiye gibi daha
çok elitlerin rağbet ettiği semtler yerine geleneksel hayatın
yaşandığı eski bir İstanbul mahallesine, Kocamustafapaşa’ya
açmıştı. Tiyatro salonu her gece yüzlerce insan tarafından
dolar, seyircisi onu coşkuyla alkışlar, sevgiyle kucaklardı.
Bu dönemlerde gazetelerde, dergilerde kendine pek fazla
yer edinemeyen Uygur’un değeri, özel televizyonların
yayına geçmesiyle, halkın neyi benimseyip neyi izlediğinin
ölçümlenebilmesiyle hiçbir kesimin yadsıyamayacağı bir gerçek
halini aldı. Oyunları televizyonlarda da yayınlanan Nejat Uygur,
halkın kendisine duyduğu sevgi ayan beyan ortaya çıktıktan
sonra kendisine burun kıvıran elitler tarafından da yerlere
göklere sığdırılamaz oldu. 1998 yılında da Kültür Bakanlığı’nın
verdiği Devlet Sanatçısı nişanını aldı. hayatının son yıllarında
tiyatro sahnelerinde olmasına izin vermeyen sağlığı, bazı sinema
filmlerinde kısa rollerde de olsa hasretimizi gidermeye el verdi.
18 Kasım’da hayata gözlerini yuman Nejat Uygur’u uğurlayan
yığınların ön saflarında yer alamasalar da kıymetini her zaman
bilen sevenleri onun için oradaydı.
45. yıl
ATIL TÜRKMEN
THY A.O. Hat Bakım
Müdürlüğü / Başteknisyen
koca çınarın
gölgesinde
“Yaklaşık yarım asırlık bu koca
çınarın bugünlere gelmesinde
emeği geçen tüm meslektaşlarıma
teşekkürü bir borç bilirim”
5 Aralık 1968 tarihinde kurulan güzide derneğimiz UTED, 45. yaşını kutlarken, yaklaşık yarım asırlık bu koca çınarın bugünlere
gelmesinde emeği geçen tüm meslektaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Mesleğe başladığım ilk gün üyesi olduğum, 9 yıl
yönetiminde görev aldığım derneğimizi ve her geçen gün büyüyen sektörün sorunlarına çözüm olmak adına gönüllü olarak emek
veren arkadaşlarımızı bu yolda yalnız bırakmamalıyız. Toplum olmanın birinci kuralı olan birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek
adına, tüm sektördeki mesleğe adım atmış genç arkadaşlarımızı yanımızda görmek camiamızı her zamankinden daha güçlü
kılacaktır. Atalarımızın dediği gibi ‘’Yalnız taş duvar olmaz’’.
Saygılarımla...
E
T
İK
L
İR
B
a
d
z
ı
m
ı
l
ı
y
.
45
Z
Ü
Y
Ü
L
Ç
Ü
G
DAHA
tedik. Satır
e bırakalım is
iz
m
ri
le
ye
ü
zü siz
rirken en
kutlarken, sö
vi yerine geti
ı
n
le
lı
iş
yı
.
bu
45
ve
in
ü
ğün
ırlamak,
Derneğimiz
bir işlev gördü
kez daha hat
r
ıl
bi
as
u
n
n
’in
ğu
D
u
ld
aralarında UTE
ik duygusu o
ik ve beraberl
rl
bi
n
ut verdi.
ü
m
n
u
cü
ir
da
büyük gü
bize geleceğe
24
TAYYAR UÇKUN
THY Teknik A.Ş. Uçak Bakım
Müdürlüğü, C Kategori
GERÇEK GÜCÜMÜZ
“Ağabeylerimizden devraldık, genç
meslektaşlarımıza emanet ediyoruz.”
Toplumlarda birlik ve beraberlik her zaman bir
ihtiyaç ve gerekliliktir. Hepimizin, bir gün birlik ve
beraberlikle tüm sorunları aşabileceğimize ve gerçek
gücümüzün farkına varacağımıza olan inancım
tamdır. Mesleki hayatımın hemen başlangıcında üyesi
olduğum ve bir neferi olmaktan her zaman gurur
duyduğum, ağabeylerimizden devraldığımız ve genç
meslektaşlarımıza emanet ettiğimiz, mesleğimizin
mihenk taşı UTED’imizin bir yaşına daha ulaşmasının
haklı gururunu yaşarken camiamızın sorunlarının
çözümü ile birlik ve beraberliğimize hizmet eden, bu
birlikteliğe karşılıksız gönül veren herkese teşekkür
ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
25
45. yıl
ERCÜMENT TARHAN
THY Teknik A.Ş. A Bakım
Müdürlüğü C/S Teknisyen
UTED CAMİAMIZI
BÜTÜNLEŞTİRİYOR
“UTED’in çeşitli toplantılara ve seminerlere katılması mesleğimizi daha geniş
kitlelere tanıtıyor.”
Erciyes Üniversitesi SHMYO Uçak Elektriği Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2006 yılında THY Teknik A.Ş. Uçak Bakım
Müdürlüğü’nde göreve başladım. Şu anda A Bakım Müdürlüğü Geniş Gövde R1 ekibinde görev yapmaktayım. Yaklaşık olarak 3
senedir UTED üyesiyim.
Özellikle UTED üyesi olduktan sonra, derneğimizin faaliyetleri hakkında daha yakından bilgi sahibi oldum. Çeşitli zamanlarda
düzenlenen etkinlikler sayesinde bize meslektaşlarımızla iş ortamı dışında da bir araya gelme fırsatını sunuyor, uçak teknisyenleri
olarak camiamızın bütünleşmesine büyük katkı sağlıyor. Ayrıca çeşitli toplantılara ve seminerlere UTED’in katılması da mesleğimizi
daha geniş kitlelere tanıtmamıza vesile oluyor. Aylık olarak yayınlanmakta olan dergimizde son yıllarda oldukça gelişme kaydedildi.
Dergimiz daha kaliteli bir hal alarak mesleğimize yakışan bir duruma ulaştı.
Derneğimiz, kurulduğu tarihten bu yana gelişerek bugünlere kadar geldi. Bundan sonrada UTED olarak biz uçak teknisyenlerinin
sorunlarına daha da yapıcı bir şekilde yaklaşacağına dair olan inancım tam. Bu vesileyle UTED’in 45. kuruluş yıldönümünü
kutluyorum.
HAMDİ CÜNEYT KONUKÇU
THY Teknik A.Ş. Uçak Bakım Müdürlüğü, C Kategori
UTED DİNAMİK VE ÇÖZÜM ODAKLI
“Üyelerinin sesini, mümkün olan her etkinlikte ve UTED Dergi aracılığı ile sürekli
duyurmaya çalışan bir derneğin üyesi olduğum için mutlu ve gururluyum.”
Kurulduğu günden bugüne, uçak teknisyenlerine birçok konuda
hizmet etmiş olan derneğimiz UTED, kuruluş yıldönümünde;
misyonu ve vizyonuyla çağı yakalamış, içinde bulunduğumuz
sektörde hızla yaşanmakta olan ve bizi olumlu veya olumsuz
etkileyen birçok köklü değişikliğe dinamik ve çözüm
odaklı yaklaşımlar üretiyor. Üyelerinin sesini, mümkün olan her
etkinlikte ve UTED Dergi aracılığı ile sürekli duyurmaya çalışan
bir derneğin üyesi olduğum için mutlu ve gururluyum. Köklü bir
geçmişe sahip olan Uçak Teknisyenleri Derneği’nin en önemli
görevinin; üyeleri arasında tecrübe ve bilgi paylaşımına ortam
oluşturarak, uçak teknisyenliği mesleğinin önemini ve sektördeki
yerini, her bir üyesinin doğru bir şekilde öğrenmesine ve
kavramasına olanak sağlamak olduğunu düşünüyorum. UTED’in
kuruluşundan bugüne kadar emeği geçen herkese böyle bir değeri
bize kazandırdıkları için teşekkür ederim.
26
FERHAT ERKÖSEOĞLU THY HABOM Teknisyeni
BİRLİĞİN, BERABERLİĞİN SİHİRLİ GÜCÜ
“Gerektiğinde dernek yönetimine yapıcı eleştirilerle yardımcı olmamız, zaman
zaman elimizi taşın altına sokmaktan kaçınmamamız gerekiyor.”
UTED'in kuruluşunun 45. yılında bu kuruluşu somut bir
karşılık beklemeden, eskilerin deyimiyle meccanen ve
yoğun bir iş temposuna rağmen, ailelerinden bile feragat
ederek kuran, emek harcayan bugünlere getiren, her türlü
zorluğa rağmen devam ettirmeye çalışan bir avuç fedakar
meslektaşlarıma teşekkür ederek başlamak isterim.
Malumunuz olduğu üzere meslekte birlik örgütlerinin
kuruluş amacı o meslekteki insanların mesleki bilgi ve
tecrübelerini arttırmaya yönelik faaliyetlerde bulunmak,
üyelerini ve ailelerini çeşitli sosyal faaliyetlerle bir araya
getirip işyerindeki monotonluktan kurtarmak. UTED’in bu
konuda vasatın bayağı üzerinde olduğunu söylemek yanlış
olmayacaktır. Bununla birlikte daha yapılacak çok şey
olduğu inancındayım. Bunların başında da birlik , beraberlik
ve aidiyet duygusuna daha fazla önem vermek geliyor.
Meslektaşlarımıza tek başına ‘’bir şey", birlikteysen ‘’her şey’’ olgusunu iyi anlatmamız lazım diye düşünüyorum. Zira iki tane
1 sayısını yalnız yazarsanız en fazla toplamından 2 sayısını elde ederken, o iki tane 1 rakamı sırt sırta verse 11’i oluşturacağı.
birlikten kuvvet doğar atasözüne iyi bir örnek olur. Mesleğimizden örnek verecek olursak, kumanda kabloları buna en güzel
örnektir. İncecik teller bir araya gelince nasıl güçlü olduklarını hepimiz biliriz. Halbuki aynı kalınlıkta tek bir telden yapılan kablo
kopmaya karşı çok daha az direnç gösterecektir. Bu durumu Osmanlı’da, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşımız’da ve birçok savaşta,
sayıca çok yetersiz olmalarına rağmen düşmanlarını kolaylıkla mağlup eden atalarımız bize çok güzel bir şekilde göstermiştir.
Bu birlikteliği ve başarıyı yakalayan insanların en büyük sırrının kişisel basit menfaatlerini göz ardı ederek bir ideal etrafında
birleşmeleri olduğu aşikardır.
Geleceğe yönelik olarak biz bu kurumu daha ileriye götürme kaygısını hepimiz taşımalıyız. Gerektiğinde dernek yönetimine
yapıcı eleştirilerle yardımcı olmanın, zaman zaman elimizi taşın altına sokmaktan kaçınmamanın, bilgi paylaşımında asla bencil
olmamanın, yönetimin eksik veya yanlışlarını kendi aramızda dedikodu şeklinde konuşmak yerine direkt olarak kendilerine
iletmenin faydalı olacağı kanaatindeyim.
27
GEZİ / DESTINATION
Yazı/Article: Dr. Handan Diker
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi
Yeditepe University Instructor
[email protected]
Almanya'da bir Türk kenti:
MÜNİH
Almanya’da kendinizi yabancı hissetmeyeceğimiz
nadide şehirlerden biri Münih. Sokaklarda pek çok
kişi Türkçe konuşuyor. Yine de kentin Avrupa tarihine
ve kültürüne dair size anlatacak çok hikayesi var.
A “TurkIsh cIty” In Germany:
MunICh Is one of the rare German cItIes that you
could feel lIke home. Many people on the streets
speak TurkIsh. StIl, the cIty has much to tell about
the Auropean hIstory and culture.
28
29
GEZİ / DESTINATION
er,
years. Howev
ermany for
G
e,
to
er
g
nc
in
si
el
,
av
els warm
have been tr
t Munich fe
bu
ty
ci
es
ti
a
ci
of
ih
man
ak Mün
ust think
no other Ger
gelirim. Anc
try to me. J
ty
in our coun
llardır gider
e
yı
ve
i
a
on
is the first ci
’y
e
im
It
ya
m
lik
s.
e
an
sa
lm
clos
d in year
na sıcak,
ge
any,
ba
i
an
m
nt
ch
er
ke
G
un
t
e
ir
ns
gelmez. Öyl
talking abou
that remai
dışında hiçb
n
bi
gi
he
w
iş
d
m
in
nt
bir ke
n
the country,
to my m
sanki bizden
that comes
rgest city in
ınız zamanda
la
ığ
d
ld
ir
rı
th
ay
e
ki
th
nün
lmış,
fact that it is
bir kent düşü
hep aynı ka
despite the
rg.
r geçse bile
lla
ilk
yı
n
n
le
e state of
and Hambu
de
ge
in
la
üzer
nince ak
wing Berlin
capital of th
e
de
llo
th
fo
ya
d
an
an
mber
lm
ty
A
an
.
n ardınd
largest ci
ters of a nu
değişmemiş
Hamburg’u
e headquar
unich is the
th
M
ve
r
lin
the
fo
er
e
is
B
m
it
da
Siemens,
it is the ho
Münih. Aslın
BMW, MAN,
Bavaria. As
i durumunda
as
nt
kent, bence
ch
ke
su
k
ve
es
yü
mpani
k kenti
üçüncü bü
.
of famous co
inin en büyü
country also
Almanya’nın
est
yera eyalet
ın
av
ar
B
pital of the
al
ca
ca
rm
rı
fi
gy
ay
, it is the rich
lü
lo
i
es
ün
hr
no
ri
bi
şe
st
ch
gi
te
ih
du
S
in
ün
N
d
E
M
i
M
an
liğ
IE
.
S
el
gy
,
es
lo
ri
öz
N
A
chno
bir başka
d art galle
. BMW, M
Along side te
olduğu için
de başkenti
museums an
te
here is
of
nt
s
on
ke
ti
ın
rm
la
’n
bu
te
ya
zleri de
ı. Alman
rkish popu
an city in
as
Tu
m
m
e
er
ol
G
th
ti
at
en
genel merke
th
e
i başk
n
easily realiz
’nın teknoloj
hipliği yapa
One would
he
de Almanya
lerisine ev sa
ga
t
en, means “t
na
nu
sa
ğu
e ve
e city, Münch
ally high.
th
a sayıyı tutu
re
zl
e
of
fa
th
e
en fazla müz
m
en
e
on
is
s
na
in
er
, anlamı
German
see priest
ellikle Türkl
adı München
hy you can
The original
e
w
in
th
is
nt
Münih’te öz
k
s
in
ke
hi
T
th
r
ca
I
.”
monks
d in 1158.
hiplerin ye
nuz. Alman
place of the
was founde
masında ra
es
ar
ty
görebiliyorsu
n
.
ci
ch
ti
8
ur
5
he
en
11
T
ch
K
.
S
.
the city
s gothic
rihi ise M
ri’ demek
emblem of
Munich is it
n kuruluş ta
‘keşişlerin ye
thing about
eleri ve
zden. Şehri
ve
lis
yü
si
ki
of all.
lı
es
bu
s
pı
pr
te
ou
ya
iş
most im
most fam
nü gotik
alması da
.
etkileyici yö
kirsche, the
en
en
Marienplatz
n
au
is
,
nı
Fr
sı
ty
e
ci
ra
th
and
Bence bu
. This
art of the
rsche.
ki
ue
he
e
en
en
th
av
au
,
l
e
Fr
ue
Yo
th
.
esi olan
rence to
main aven
arienplatz
fe
M
he
re
T
zi
in
ke
ights
ns
en ünlü kilis
er
io
kn
m
lbi,
t up and
burada
give direct
meydanı, ka
arket was se
or. Eskiden
eople even
P
m
lıy
pı
at
h
Kentin ana
ya
he
it
w
w
re
.
a
gö
d street
e where
parlarmış
hep buraya
ed into a vivi
was the plac
er düello ya
rn
el
tu
ly
tarifleri bile
am
s
I
va
n
ha
s.
ni
şö
it
ri
de
. Today,
e two si
bira evle
rı kurulur ve
lining on th
used to duel
dükkanlar ve
es
r,
buğday paza
k or
us
le
al
ho
fe
w
ka
er
i
to
lı
s and be
possible
. Nedenin
ise iki sıra
cafes, shop
, but it is im
r yer burası
bi
on
Günümüzde
l
as
vı
cı
re
l
t
vı
ac
cı
nü
the ex
k keyifli
cumartesi gü
not sure of
e weekends.
sıralandığı ço
here. At the
ellikle buraya
sit here at th
acak
öz
ur
to
a
ot
e
am
ac
de
lls are also
pl
fe
um
a
ha
ka
r
nd
ty
fi
bi
ci
t
de
en
bilemiyor
ne
yol
binası
er Garten, or
d the curr
ilerleyecek
yeni belediye
mous, Englis
h the old an
fa
de
ot
e
B
m
th
he
ts
gelirseniz ne
ki
si
,
em es
lü
arienplatz
mazsınız. H
nunda da ün
end of the M
koltuk bula
ienplatz’ın so
’da
ar
tz
M
la
r.
np
yo
ie
arden.
G
ar
nu
lu
r alıyor. M
the British
da burada bu
Bahçesi) ye
z
ili
ng
(İ
n
te
Engliser Gar
30
31
GEZİ / DESTINATION
in
lt like I was
ienplatz, I fe
ar
M
of the
e
on
us
nd
arou
ably beca
While going
venue, prob
A
eing
al
kl
se
ti
f
İs
el
l
ntra
ber mys
Istanbul’s ce
ere. I remem
addesi’nde
e.
th
C
op
al
ng
ur
kl
ri
E
ti
de
İs
ss
an
ro
d Turks w
ndimi bir an
ologne ac
Türk’ü
C
ow
k
ke
in
cr
ço
en
r
ly
y
rk
da
on
şı
s
rg
ka
la
do
m.
ber Turk
It was la el
ettim. O
ü anımsıyoru
River Isaar.
ch high num
um gibi hiss
e
su
uş
üm
th
üğ
rm
of
ed
rd
s
yo
ps
zi
gö
nk
ge
colla
hrinde
on the ba
It was totally
r de Köln şe
. Özellikle
The city lies
World War II.
Avrupa’da bi
a yer alıyor
it.
e
nd
th
ed
sı
ct
yı
ng
aş
ri
kı
re
av
-e
S
in
du
r nehrin
e locals re
damaged
yara almış.
th
a
t
n
kç
bu
,
du
ed
Münih, Isaa
ol
be
a
nd
ar in de
name twee
ış.
Savaşı sırası
during the w
event for its
niden onarılm
an
ye
ar
r
er
ye
hi
İkinci Dünya
be
y
şe
d
er
n
la
s ev
nowne
mamen yıkı
The city host
st, or the re
her yıl 10- 20
u
esnasında ta
etkinlik var
e Octoberfe
ra
th
de
:
bi
r
ast time, yo
ni
20
bi
fe
d
ya
e
en
an
st
th
eş
fe
deşl
Oct. 10
Munich at
ry
lü October
to
ve
ün
e
a
Münih’le öz
n
m
d
la
co
an
pı
y
a
er
ya
t. If you ev
e bambaşk
, celebrator
i arasında
ty
rs
as
er
ci
fe
şe
hl
t
ri
dü
en
ta
’e
er
m
ih
ff
Eki
nuz Mün
a totally di
lık bir
tarihte yolu
will witness
likli ve kalaba
en
festivali. Bu
Ş
.
has a
ız
ın
ks
e.
The airliner
rşılaşaca
crowded on
a Lufthansa.
bir şehirle ka
vi
h
the city’s
ic
e
rı
id
un
ay
ts
M
n
ou
I arrived in
ot that is
Lufthansa’nı
sp
a,
he
nsa
ad
T
!
ur
şehirle.
B
re
.
ttim
ort he
a bir de
hosts Luftha
hansa ile gi
separate airp
anının dışınd
rport, which
al
ai
the
va
nd
to
ha
co
n
Münih’e Luft
n
ai
ri
se
tr
inutes via
Lufthansa
mevcut. Şeh
port is like a
m
”
ce
n
0
nı
ai
4
de
la
m
is
sa
aa
er
av
ya
nt
bir “h
olan bura
. The city ce
dakikada
anı durumda
aircraft only
e trenle 40
hr
şe
ikinci havaal
Deutsches
an
nd
e city is the
t.
. Havaalanı
th
or
or
rp
of
iy
ai
in
m
rı
eu
la
us
uçak
ory is
uz.
ell-known m
ndiği
German hist
aşabiliyorsun
The most w
hinin sergile
t the whole
ri
os
rahatlıkla ul
ta
m
useum. The
al
an
m
lm
e
re
A
nc
he
m
and scie
esi adeta
gy
Museum, w
i. Burası he
lo
es
no
üz
out
M
ch
te
En ünlü Müz
an
ni Alm
is also a
which are ab
or.
Museum, ya
orld War II,
exhibited. It
arak geziliy
W
ol
d
e
i
th
es
an
,
üz
of
ng
Deutsches
M
ps
hi
r Bilim
n cam
so touc
Dünya
i hem de bi
concentratio
bulunan, 2.
center, are al
e
ta
th
lık
to
ak
bir teknoloj
s
uz
ur
saat
lf ho
kileyici
e bir buçuk
one and a ha
ğer ilginç, et
Ayrıca şehr
d, and
mpları da di
ka
t.
si
ir
vi
es
a
a
feel alienate
e
lm
ka
deserv
ould never
w
u
red in
Savaşı’ndan
yo
.
cu
re
er
se
rl
he
re could be
s is a city w
i gereken ye
knoloji ile
tu
hi
te
es
T
,
na
lm
iz
d
th
in
rü
an
eğ
gö
ve
kmeyec
cation of bo
chnology
iz
ing for a va
ness how te
yabancılık çe
görebildiğin
it
ok
ç
ni
w
lo
hi
ği
ı
e
I
.
ce
as
ar
le
ck
u
ac
bi
pi
ıs
K
ideal
rındırıla
ther. If yo
ek isterseniz
, Munich is an
rmony toge
sıl birlikte ba
gs
ha
zm
in
ge
s
th
hi
de
T
ng
m
ei
d.
doğanın na
lt tire
enip he
tle and se
and never fe
sı. Hem dinl
burada hem
resting a lit
t in this city
bir yer bura
llanın. Ben
lo
ku
a
t rather calm
d
na
bu
re
an
,
ya
de
ay
ng
en
ti
ünih’t
really wan
t exhaus
no
ım. Sizi yorm
is
ad
it
lm
ds to
e
tercihinizi M
ru
us
yo
ç
ly beca
bir yer
ish people ad
de ilk kez hi
was probab
ik de bizden
iliar to Turk
el
m
st
fa
Ü
.
gezdim, hem
ng
sı
ei
ra
B
bu
atic.
emli bir yer
and system
sakin ve sist
.
sı
ba
this.
olması da ca
32
33
SANAT
Önemli anların fotoğraflanamadığı çağlardan gelen perspektifsiz sanat dalı minyatür,
bugün çağdaş ressamların elinde yepyeni çehrelere bürünüyor.
Yüzyılların fotoğrafı:
aman her şeyi eskitip yok ederken sanat,
insanın en değerli hazineleriyle korunmaya
değer bulunmuş. Kağıdın altın kadar değerli, okuma
yazma bilenlerin parmakla sayılacak kadar az olduğu
zamanlardan kalan nadir eserler, nadide resimlerle
süslenmiş. Bir resim binlerce kelimeye bedeldir
sözünü ispatlarcasına, sayfalarca yazının
arasından inci tanesi gibi minyatürler parıldamış.
Önceleri kitap sayfalarındaki ilk sözcüklerin baş harfini kırmızı ve
büyük olarak yazmak anlamına gelen minyatür, sonra terimleşmiş ve
kitap resimlerinin tamamına verilen ad olmuş. Eski kaynaklarda kitap
resmi için “nakış” ve “tasvir” el yazması ressamı için de “nakkaş” ve
“musavver” gibi sözcükleri kullanılıyordu.
Batı’da kökeni Antik Çağ’a, Doğu’daysa İslam öncesi dönemlere
kadar uzanan el yazması ressamlığı, Ortaçağ boyunca yaygın bir
sanat dalı oldu. Ortaçağ’da hem Avrupa’da hem de Doğu’da, özellikle
İslam çevrelerinde, çok sayıda minyatürlü el yazması üretildi. İslam
dünyasında ayrı bir önem taşıyan hat sanatıyla birlikte daha da
gelişen minyatür, Osmanlı’da 19. yüzyıla kadar egemen resim türü
olarak süregeldi.
İslam anlayışına göre putlaştırmayı yasaklayan anlayışın temelinde
canlıların suretinin yapılmasının putlara karşı açılan savaş ve suretin
özün yerine konularak bir tapınma nesnesine dönüştürülebileceği
düşüncesi bulunmaktaydı. Buna bağlı olarak resmetmeyi hoş
görmeyen bir tavrın hakim olduğu dönemlerde sanat eserlerinde,
bilim ve teknikle ilgili tüm eserlerde günlük yaşama dair kitaplarda
bütün temsiller İslam anlayışına ve felsefesine uygun bulunan
minyatürle sağlandı.
PERSPEKTİFSİZLİĞİN FELSEFESİ
Bir sinema klasiği olan God Father (Baba) filminin minyatürle
yansıtılması, modern çalışmalara mizahi bir örnek.
34
Günümüz modern resminin olmazsa olması perspektif, yani
derinlik algısı minyatürde bulunmaz. Yaygın resim kültüründe
nesneler gözden uzaklaştıkça küçülür ve netliğini kaybeder. Ayrıca
manzaranın aynen görüldüğü şekilde kağıda aktarılması söz
konusudur. Yani bir ağaç bir ev ve yanında duran adam gerçek
boyutlarına orantılı olarak resimde yer alır.
Minyatürde görülen her şey eşit netliktedir ve boyut konusunda her
zaman bir orantıdan söz etmek mümkün değildir. Minyatür de tüm
sanatlar gibi kendi içinde bir felsefesi ve prensipleri olan bir disiplin.
Perspektif kullanmaması, bilinçli bir tercihin yansıması. Minyatür
felsefi olarak zaman, mekan ve nesneleri bütünleştiren bir yapıdadır.
Nesneler bir manzaradaki gibi durdukları yere göre değil, taşıdıkları
35
SANAT
öneme göre kompozisyondaki yerini alır ve boyutlarını
taşıdıkları önem belirler. Örneğin bir saray tasvirinde sultan
minyatürün ortasında ve en büyük nesne olarak tasvir edilir.
Minyatür kompozisyonunun en belirgin amacının konuyu
betimlemek olduğu düşünüldüğünde, belirli bir an değil bir
zaman dilimi yansıtılır. Bu sebeple bir fotoğraf karesi gibi kimin
tam olarak hangi konumda olduğu değil, bu zaman diliminde
olayın tasviri ve olayın kahramanlarının taşıdığı öneme göre
yerleşimi yansıtılır.
Kendine has felsefesiyle diğer sanatlardan ayrışan minyatür
sadece edebi eserleri süslemekte kullanılmadı. Tıp kitaplarında
tedavi yöntemlerinin izahında, seyahatnamelerdeki
haritalarda ve günlük yaşama dair her kitapta yer aldı. Bu
coğrafi haritaların en bilinenleri Kanuni Sultan Süleyman’la
birlikte Doğu seferlerine katılan Matrakçı Nasuh Efendi’nin
oluşturduğu harita mahiyetindeki minyatürleridir. Güzergahta
yer alan durakların minyatürlerini yapan Nasuh Efendi’nin
mekanı tasvir ediş şekli, önemli mimari yapıları ve yerlerin
isimlerini yansıtması açısından önemlidir. Topografik anlayışla
ve gerçekçi bir yaklaşımla ele alınan kale kuşatmaları, Osmanlı
ordusunun yürüyüşleri, çeşitli törenleri konu alan tasvirler
başlı başına sanat eserleri doğurmuştur. Piri Reis’in deniz
haritaları da aynı şekilde yorumlanabilir.
17. yüzyıl sonrası elyazması eserlerin sayısındaki azalış,
minyatürde de etkisini gösterdi.
Levni’yle zirvesini yaşayan Türk minyatürü imparatorlukla
birlikte zayıflamaya başldı. Elyazması eserlerin üretimindeki
bu düşüş, minyatürün yeni yaşam alanları arayışına girmesine
neden oldu. I. Ahmet Dönemi’ne rastlayan bu yıllarda, Osmanlı
minyatüründe yeni bir tür olan murakkalar (albümler) özellikle
daha önce ele alınmamış olan sıradan halkın günlük yaşamına
ait değişik türde konuları ortaya çıkardı. Özellikle halkın günlük
yaşamına ait müstehcen içerikli konuların tasvir edildiği
minyatürlerin padişahlara ait albümlere kadar girebilmesi
dikkat çekici bir ayrıntı.
GÜNÜMÜZDE MİNYATÜR
Özellikle Tanzimat sonrası Batılılaşma etkisiyle minyatür yerini
yavaş yavaş bildiğimiz anlamda çağdaş resme bırakmaya
başladı. Ama Batı’da olduğu gibi ülkemizde de geleneksel
bir sanat olarak varlığını sürdürüyor. Birkaç yüzyıllık aradan
sonra Prof. Dr. Süheyl Ünver başta olmak üzere birtakım
sanat insanlarının özel çabalarıyla tekrar gün yüzüne çıkmış
bu sanatın önemli temsilcileri Günseli Kato, Gülbün Mesera,
Gülçin Anmaç ve Nusret Çolpan oldu. Bu değerli sanatın
yaşatılması için çalışmalar devam ediyor. Minyatür alanında
eğitim almak ve eser vermek isteyenlere Klasik Türk Sanatları
Vakfı’nda diğer klasik Türk sanatlarıyla birlikte akademik
düzeyde minyatür eğitimi veriliyor. Hobi olarak minyatür
sanatını öğrenmek isteyenler ise İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nin meslek edindirme kursları İSMEK’e başvurabilir
bunun yanı sıra çok sayıda özel kurs bulmak da mümkün.
Bu alanda eğitim gören ve eser veren çağdaş sanatçıların
sergileri dışında bugün okuduğumuz modern yayınların
kapaklarında tarihe taşınacak olayların ve yaşarken yazılan
tarihin minyatür tasvirlerini görmek heyecan verici. Espri
hatta bir mizah unsuru olarak bile yaşatılan minyatür örnekleri
en azından bir zamanlar bu sanatın var olduğunu hatırlamaya
yardımcı oluyor.
36
37
HAVACILIK
Yazı: Şebnem Bayezit
Ticari ve Yer Hizmetleri Eğitmeni
dozen 3
Takım çalışması
ört kişinin arasında geçen bir hikaye
vardır. Bu dört kişinin isimleri Herkes,
Birisi, Herhangi Biri ve Hiç Kimse’dir.
Bir gün yapılması gereken önemli
bir iş ortaya çıkmış. Herkes, Birisi’nin
bu işi yapacağından eminmiş. Aslında işi
Herhangi Biri de yapabilirmiş. Birisi bu duruma çok
kızmış. Çünkü iş, Herkes’in işiymiş. Herkes, Herhangi Biri’nin
bu işi yapabileceğini düşünüyormuş. Hiç Kimse, Herkes’in
yapamayacağının farkında değilmiş. Sonunda, Herhangi Biri’nin
yapabileceği bu önemli işi, Hiç Kimse yapmadığı için, Herkes,
Birisi’ni suçlamış…
Takım çalışması bilincine hakim olmayan bireylerden bir
araya gelen ekiplerin yaşayacağı en büyük sorun, önemli
işleri başarısızlıkla sonuçlandırmalarıdır. Farkındalık sahibi
olmayan insanlar tarafından yapılan işlerin başarıyla
sonuçlandırılamayacağı yukarıda anlatılan kıssamızdakinden
daha iyi ve kısa anlatılabilir mi?
38
Takım çalışması her işte o kadar da önemli değildir diye
düşünenler olabilir ancak bu da üzerinde tartışılması gereken
bir konudur. Her ne kadar bireysel, tek kişinin yapabileceği
bazı meslekler olsa bile bu işleri yapan kişiler de bir kurumun
amaçları doğrultusunda çalıştıkları için aslında bir takımın
üyesidir.
Asıl konumuz takım çalışmasının ne olup ne olmadığını burada
tartışmak olmadığı için bunun üzerinde fazla durmayacağım.
Dirty Dozen yazı dizimizin üçüncü bölümünde takım çalışmasının
havacılık alanındaki öneminden ve iyi takımlardan oluşan
havayollarının tercih edilebileceğinden bahsedeceğim. Başarısız
bir takımda yer alan en iyi çalışanlar bile istemeden de olsa bazı
olumsuz sonuçlara neden olabilirler.
Havacılıkta bireysel işlerden daha çok takım çalışmaları ön
plandadır.
Havayolu şirketleri teknik birim, uçucu personel, ikram personeli,
yer hizmetleri personeli, muhasebe, satış ve pazarlama, bilgi
işlem gibi pek çok takımdan meydana gelir.
İYİ BİR EKİP NASILDIR?
Bu takımlar, daha küçük başka takımlardan oluşur. Her takım
önce kendi içinde uyumlu ve sorumluluk sahibi olmalıdır. Daha
sonra bütün bu takımlar arasında bir uyum olması gerekir.
Uçağa yapılacak teknik bakım, uçağın güvenli uçuşu, güvenli
kalkış ve inişi, seyahat öncesi ve seyahatin bittiği ana kadar her
aşamada yolcuya verilen hizmet ve bu hizmetin kalitesi, bu işleri
gerçekleştiren bölümlerin iyi bir takım çalışmasıyla sağlanır.
Bu takımlardan herhangi birinde yaşanan bir sorun, diğer
takımların çalışmalarını olumsuz etkiler.
Uçağa binmek için terminalde işlem yaptıran yolcuların yaşanan
sorunlar nedeniyle uçaklarına geç davet edildiklerini ve rötarlar
yaşandığını düşünürseniz o uçağın varacağı istasyona geç
gitmesi nedeniyle yaşanacak yeni aksaklıkların birbirini izlemesi
gibi pek çok yeni sorun meydana gelecektir.
Eğer kaliteli hizmet veren bir havayoluysanız; yolcularınızın
“Acaba sağ salim uçaktan inecek miyim?” ya da “Bu uçakta
rezervasyonumla ilgili bir sorun olacak mı?” “Uçağa binerken
ya bir aksilik yaşarsam, ailemle beraber yan yana oturabilecek
miyim?”, "Uçakta yediğim yemek dokunur mu?” “İndiğimde
bagajım çıkar mı?” “Yine suratı gülmeyen bir personel mi bize
hizmet verecek?” gibi korku ve endişeleri olmaz, sizi tercih
ederler.
Havacılıkta güven her şeyin önünde gelir. Peki güvenilir hizmet
veren bir havayolu olmak için neler yapmalı?
Tabii ki güvenilir, sorumluluk sahibi, vefalı çalışanlarınız olmalı.
İyi bir takımın, ekip üyelerini her zaman motive edebilen, iyi
bir lideri vardır. Takım çalışanlarının birbirine, takımına ve
kurumuna güveni vardır. Çalışanla çalışmayan arasındaki farkın
her zaman görüleceğini bilen bir personel her zaman özveriyle
çalışır. Kendisine düşen görevin ne olduğunu bilen, sorumluluk
almaktan kaçmayan çalışanlar, takımı iyi bir yere getirir.
Ekibindeki ve diğer ekiplerdeki meslektaşlarıyla doğru iletişimin
nasıl sağlanacağını, iletişimin önemini bilen, mesleki eğitimlerini
tam olarak almış, bireysel endişeleri ve korkuları olmayan,
tecrübeye saygı gösterilmesi gerektiğini özümsemiş, öğrenmeye
her zaman hazır çalışanlardan meydana gelen bir takımın
çıkardığı iş başarılıdır. Ayrıca elde edilen bu başarı sabun köpüğü
gibi değil, uzun süre devam eden bir başarı olacaktır.
İyi ekipleri olan havayoluna canınızı, sevdiklerinizin canını ve
malınızı gönül ferahlığıyla teslim edersiniz. Çünkü arkada çalışan
takımın parçaları arasında sağlıklı, doğru bir uyum vardır.
Çalışanlar arasındaki uyumsuzluk, birbirlerine saygısız
davranışlar, bezginlik, kurumuna olan güven duygusundaki
eksiklik, sorumluluktan kaçan insanlardan oluşan takımın yaptığı
işler eninde sonunda başarısızlıkla sonuçlanır. Bu hatalar bir
süre sonra buzdağına çarpan Titanic gibi asıl facianın iş işten
geçtikten sonra fark edileceği bir sonuçla bitebilir.
Havacılıkta sadece takımlardan bir ya da birkaçının iyi olmasıyla
başarı sağlanmaz. Zinciri oluşturan halkalar ve bu halkaların
birleşmesiyle daha büyük bir zincirden meydana gelen havayolu
şirketlerinde bütün takımlar aynı güce, aynı sorumluluğa sahip
olmalı ve birbirleriyle de yine kendi içlerinde olduğu gibi bir
uyum içinde çalışmalıdırlar.
Bu zincirin ne kadar sağlam olduğunu test etmemiz gerekirse
sonuç ne olur?
Kural her zaman şudur; herhangi bir mekanizma en zayıf olan
parçası kadar sağlamdır.
Daha sağlıklı bireylerden oluşan güçlü takımlara…
39
TEKNİK
mb) hapsedilmiştir. Uçak deniz seviyesinde ise aneroidin
içindeki basınç ile statik basınç eşit olacağından ibreler 0 fiti
gösterecektir. Uçak irtifa aldığında ise statik basıncın düşmesi
sonucunda aneroid genişleyecek ve altimetre ibreleri saat
istikametinde olmak kaydıyla yüksekliğin artışını gösterecektir.
Altimetre görünüş olarak saate benzer. Akrep yelkovan gibi
boyca birbirinden farklı üç ayrı gösterge kolu vardır.
I
S
A
HIZ GÖSTERGESi
(AIRSPEED INDICATOR)
Yazı: Mehmet Ertek / Mühendis
H
ız saati, statik hava basıncı ile pitot basıncı arasındaki
basınç farkını ölçen diferansiyel basınç göstergesidir.
Ana uçuş aletlerinin ilk geliştirilenlerindendir. Hız
saatinin görevleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
• Kalkış için normal sürate ulaşıldığını bildirir.
• Uçağı stall süratinin üzerinde tutmaya yardımcı olur.
• Uçak süratinin emniyet limitleri dışına çıkması durumunda ikaz
eder.
• En uygun uçuş sürati için gaz ayarına yardımcı olur.
• En iyi tırmanış ve süzülüş açıları hesabına esas teşkil eder.
• Dalışta sürat artışı, tırmanışta sürat azalması nedeniyle düz
uçuş yapılıp yapılmayacağının kontrolünü sağlar.
Hava hızı deniz mili cinsinden ifade edilir. Nat = Deniz mili
40
(1852 m/saat) Gelişmiş uçaklarda pitot-statik bilgileri air data
computer (ADC) bölümüne gider. Bu bilgisayar değerlendirme
yaparak verileri LCD ekrana yansıtır. Ayrıca hız göstergesinde,
üzerinde kırmızı beyaz çizgiler olan “Barber Pole” ibresi o
anki yükseklik, basınç ve sıcaklığa göre maksimum hız sınırını
gösterir.
ALTİMETRE
Uçakların deniz seviyesine göre yüksekliğini fit cinsinden
gösteren göstergelere altimetre denilir. Statik basınçla çalışır.
Statik basınç deliklerinden alınan hava basıncına göre yüksekliği
ölçer. Altimetrelerin hassas elemanı aneroid olup içinde standart
day (standart bir gün) basıncı (14,7 PSI, 29,93 inch/Hg, 1013,2
En uzun olan 100 fit aralığı, orta uzunluktaki kol ise 1000 fit
aralığı, en kısa kol ise 10000 fit aralığı gösterir. Kadranın içinde
açılmış bir pencereden de
bir düğme ile ayarlanabilir
barometrik basınç görülür.
Kalkış yapılan veya
inilecek yerin barometrik
basıncı ayarlanarak doğru
yükseklik değerlerinin elde
edilmesi sağlanır. Bazı hava
alanlarında oranın denizden
yüksekliği, kontrol kulesinde
büyükçe yazılır. Ya da hava
trafik kontrol bu bilgiyi
radyoyla verir.
Uçuş sırasında ise pilotun altimetreyi değişen dış basınca göre
ayarlaması gerekir. Altimetrelerin okunması: İlk önce 10.000
fitleri gösteren ters üçgen uçlu ibre okunur. Sonra 1000 fitleri
gösteren ortadaki kısa ve kalın ibre okunur. Son olarak 100 fitleri
gösteren üstteki uzun ibre okunur. Altimetreler üzerinde bulunan
barber işareti (barber pole) alçak irtifa sembolü olup 10.000 fitin
altında görülen 10.000 fitin üstünde görünmeyen uyarıcı bir
ikaz sembolüdür.Barometrik ayar penceresi: Meydandaki hava
yoğunluğu her zaman standart atmosfer değerinde olmadığı için
o andaki meydan basıncı girilerek doğru yükseklik değeri elde
edebilmek için aletin içine bir kalibrasyon sistemi yerleştirilmiştir.
Bu barometrik pencereler genellikle 28,1-31,00 inç/hg veya 9501050 milibar arasında taksimatlandırılmıştır. Meydan basıncının
ayarlanabilmesi için altimetrelerin sol alt köşelerinde barometrik
ayar düğmesi vardır. Altimetre ayarlarında referans olarak deniz
seviyesinde ısı 15°C (59°F) barometrik basınçta 29,92 inç/hg
standart bir gün kabul edilmiştir. İyi ayarlanmış bir altimetrenin
deniz seviyesinde standart bir günde 0 fiti göstermesi gerekir.
Fakat barometrik basınçtaki değişikliklerle hava ısısındaki
değişikler, altimetrenin 0 fitten daha fazla ya da az göstermesine
neden olur. Örneğin, deniz seviyesinde bir uçağın altimetresi
25°C’lik sıcaklık ve 29.92 inç/hg bir barometrik basınç altında
0 fiti göstermesine rağmen hava soğur ve o yöreye bir alçak
basınç gelirse altimetre 0 fitten daha fazla (100-200 fit gibi)
değerler gösterir. Hava ısınır ve o yöreye bir yüksek basınç
gelirse altimetre 0 fitin altında (-100 - 200 fit gibi) değerler
gösterir.
Sonuç olarak, altimetrenin doğru değer gösterip göstermediğini
anlamak için uçak yerde ise o yerin deniz seviyesine göre
yüksekliğini veya barometrik basıncını bilmek gerekir. Uçuşta
ise o anda uçulan mevkideki barometrik basıncın bilinmesi ve
bu basıncın barometrik pencereye işlenmesi gerekir. Bilinen
barometrik basınç inç/hg ve altimetrenin barometrik penceresi
mm/hg ise inç/hg değerini mm/hg değerine çevirmek için 25,4
ile çarpmak gerekir.
• Kabin altimetresi (cabin altimeter): Basınçlandırılmış
tüm uçaklarda bulunur ve kabin basıncını fit olarak yükseklik
cinsinden gösterir. Pilot bu göstergeye bakarak kabin basıncının
limitler içinde olup olmadığını kontrol eder.
• Radyo altimetre (radio altimeter): 2500 fit yüksekliğin
altında çalışmaya başlar. Uçaktan yere radyo sinyali gönderir
ve gidip gelme süresini hesaplayıp uçakla yer arasındaki gerçek
mesafeyi/yüksekliği bulur ve gösterir.
Esen kalın...
41
KutLAMA
Dünya Sivil Havacılık Günü
kutlu olsu n
T
ürkiye’nin de üyesi olduğu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (International
Civil Aviation Organization - ICAO) kuruluş günü olan 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık
Günü’nü bu yıl 19. kez kutluyoruz.
Her şey insanoğlunun kuşlar gibi uçma hayaliyle başladı. İkarus’un güneşe yaklaştıkça
eriyen balmumundan kanatları, yüzlerce yıllık çaba ve bilgi birikimiyle demirden kanatlara
dönüştü ve bugün insanoğlunu göklerin hakimi konumuna getirdi. Günden güne genişleyerek
büyüyen havacılık ağı tüm dünyayı sararken, havacılığı belirli prensipler çerçevesinde daha
ileri seviyelere taşımak isteyen Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, Birleşmiş Milletler’e bağlı
olarak kuruldu. Örgüt, uluslararası sivil havacılığın güvenli ve düzenli bir şekilde büyümesini
sağlamak, barışçıl amaçlara yönelik uçak tasarımı ve işletmesini teşvik etmek, sivil havacılık
için havayolları, havaalanları ve hava seyir tesislerinin gelişimini desteklemek, uluslararası
kamuoyunun güvenli, düzenli, verimli ve ekonomik hava taşımacılığı ihtiyaçlarını karşılamak
hedefleriyle yola koyuldu.
7 Aralık 1944 yılında Chicago Anlaşması ile kurulan ve ülkemizin de kurucu üyesi olduğu ICAO,
kuruluşunun 50. yılı olan 1994 yılında aldığı bir genel kurul kararıyla 7 Aralık’ı Dünya Sivil
Havacılık Günü olarak ilan etti.
İnsanın insan olduğu için elde ettiği hakların en önemlilerinden ulaşım ve haberleşme hakkının
en önemli unsurlarından biri olan sivil havacılık sektörünün ve bu sektörde emek vererek
hizmet sağlayanların hakkının teslim edilmesi ve sorunlarının dile getirilmesi konusunda bir
vesile olan bu tarihte Dünya Sivil Havacılık Günü tüm dünyada ve Türkiye’de çeşitli etkinliklerle
kutlanıyor.
Küreselleşen dünyayla birlikte gelişen ve büyüyen sivil havacılık sektörü, her alanda ilerlemesini
artırarak atılım göstermeye devam ediyor. Dünya sivil havacılığında aktif rol oynayan Türk sivil
havacılığı, dünya çapında rekabet eden liderlik konumuna doğru emin adımlarla ilerliyor.
Bu anlamlı gün, sivil havacılığı daha ileri boyutlara taşımada, güvenli uçuşların sağlanmasında
büyük emekler veren kabin ekiplerinin, yer hizmetleri ekiplerinin, uçak mühendislerinin ve
teknisyenlerinin, kısacası tüm sektörün beklenti ve sorunlarının da bir kez daha gündeme
gelmesi açısından büyük önem taşıyor.
42
KAZA ARAŞTIRMA
Yazı: Arif Sankaya, Hasan Büber
HUDSON NEHRİ PİSTİ
5 Ocak 2009 öğleden sonra... US Airways’in 1549 sefer
sayılı uçuşunu gerçekleştirecek olan Airbus A320
uçağının son kontrolleri yapılıyor. 1549 sefer sayılı uçuş
New York LaGuardia Havalimanı’ndan North Carolina,
Charlotte/Douglas Havalimanı’na planlanıyordu.
Kokpitte 57 yaşındaki eski bir savaş uçağı pilotu olan ve ordudan
ayrıldığı 1980 yılından sonrada ticari pilot olarak uçmaya devam
eden Kaptan Pilot Chesley Sullenberger ve A320 tip eğitimi
son uçuşunda tamamlamış bulunan İkinci Pilot Jeffrey Skiles
bulunuyordu.
Son günlerde New York’ta hava şartlarının kötü olmasına
rağmen 15 Ocak günü hava açıktı. Uçakta 150 yolcu
bulunuyordu. Kontrol İkinci Pilot Jeffrey Skiles’teydi, ekip her
kalkışta izledikleri prosedürleri uygulayarak normal bir kalkış
gerçekleştirdi. Aslında pilotlar günün sonunda dünyanın en
ünlü pilotları olacaklarından habersizlerdi. Uçak LaGuardia
Havalimanı’nın kuzeydoğusundan tırmanışa başladı ve Charlotte/
Douglas Havalimanı’na yönelmek için güneye doğru dönüş yaptı.
A320’ye iki adet General Electric CFM56-5B Turbofan motoru
itki sağlıyordu. Ekip 1500 metreye tırmanırken kalkış sonrası
44
kontrollerini tamamladı. 1549 sefer sayılı uçuş neredeyse 400
km/h hızla tırmanırken pilotlar hemen önlerindeki kuş sürüsünü
fark ettiklerinde manevrayla çarpmaktan kurtaramayacakları
kadar yakındılar. Uçak kuş sürüsüne girdiğinde her iki motoru
hasarlandı ve ani bir hız kaybına uğradı. Motorların devri
aniden düşmüştü. Sorun başladıktan 13 saniye sonra Kaptan
Sullenberger kontrolü devralarak motorların devrini tekrar
yükseltmeye çalışırken İkinci Pilot Skiles ise QRHB’tan (Acil
durumlarda pilotlara hızlı bir şekilde prosedüre ulaşmalarını
sağlayan el kitabından) duruma uygun prosedürü adım adım
takip ediyordu. Kaptan, LaGuardia Havalimanı hava trafik kontrol
kulesine acil durum ikazı göndererek havalimanına geri dönmek
istediklerini iletti.
Ekip bu arada prosedürü takip ederek iki motoru da yeniden
normal uçuş devrine yükseltmeye çalışıyordu. Kule ekibin
iniş yapabileceği havalimanlarını kaptana söylese de Kaptan
Sullenberger, uçağın sahip olduğu irtifadan süzülerek bu
havalimanlarından hiçbirine inemeyeceklerine karar verdi. A320
yerden sadece 400 metre yükseklikteydi ve inebileceği hiçbir
havalimanı yoktu. Yolcular uçak kuş sürüsüne girdiğinden beri
bekledikleri iç rahatlatan bir anons yerine kaptanın ‘çarpmaya
hazırlanmaları’ anonsunu duydular.
Kule son olarak ekibe birkaç kilometre uzaklıkta bulunan
Teterboro Havalimanı seçeneğini sunsa da kaptan bunu
yapamayacaklarını söyleyip üzerinde uçmakta oldukları
Hudson nehrine ineceklerini söyledi. Yolcular pencerelerinden
altlarında yükselen Hudson nehrini görebiliyorlardı. Ekip tam bir
koordinasyon içinde nehre inişe konsantre olmuştu. 1549 sefer
sayılı uçağın irtifası 60 metrenin altına düştüğünde kulenin radar
ekranından kayboldu.
Suya inişin ardından nehrin suları önce tüm uçağı kapattı, uçak
ancak iyice yavaşlayınca su yüzüne çıkabildi. Bu başarılı suya
inişten sonra kimsenin burnu bile kanamamıştı ekip dahil herkes
şaşkındı. US Airways’in 1549 sefer sayılı uçuşu sadece 5 dakika
8 saniye havada kalabildi. Fakat bütün bunlar olurken yolcuları
bekleyen yeni bir tehlike vardı, Hudson nehrinin dondurucu
suyu uçağın hasarlanan kuyruk kısmından kabine doluyordu.
Ekibin inanılması zor bir işi başarmış olmasına rağmen hala
tamamlanması gereken tahliye prosedürleri bulunuyordu.
Kaptan Sullenberger kabini kontrol etmeye gittiğinde İkinci
Pilot Skiles prosedürleri tamamlamak için kokpitte kaldı. 75
milyon dolarlık yolcu uçağı, birdenbire batmakta olan bir bota
dönüşmüştü. Kule ise uçağın güvenli bir şekilde indiğinden
habersizdi.
Yolcular kendilerine en yakın acil çıkış kapısını açtılar, kaptan
45
KAZA ARAŞTIRMA
ve kabin ekibi, yolcuları kanat üstündeki acil çıkış kapılarına
yönelttiler. İkinci pilot prosedürleri tamamladığında kabinin arka
bölümü suyla dolmuştu bile. Pilotlar kabinde yolcu kalmadığına
emin olduktan sonra kanat üstüne çıktılar. 155 kişi uçağın kanat
üstünde, Hudson nehrinin ortasında kurtarılmayı bekliyordu. Acil
yardım ekipleri ve çevrede bulunan vapurların yardımıyla herkes
kurtarıldı.
Kaza araştırmacıları bu sıradışı kazayı herkes gibi televizyondan
haber aldıktan sonra kazayı incelemek için kolları sıvadılar.
Kaza akşamına kadar A320 neredeyse sulara gömülmüştü.
Araştırmacılar için olağan bir kaza değildi, onlar genelde kaza
sebebini araştırırlardı, bu kazada sebep açıktı. Kazaya kuş
çarpmasının sebep olduğunu kanıtlamak için uçağın sudan
çıkarılması gerekliydi. Bir yandan da suya iniş sırasında uçaktan
ayrılan sol motor özel ekipmanlar kullanılarak yapılan 3 günlük
aramanın sonunda bulunabildi ve enkazın geri kalanıyla birlikte
araştırılmak üzere başka bir yere taşındı. Taşımadan sonra
araştırmacılar tüm kokpit konuşmalarının kayıt edildiği CVR
(Cocpit Voice Recorder) ve uçuş verilerinin saklandığı FDR
(Flight Data Recorder) incelemelerinin ardından ekibin kuş
çarpmasından sonra acil durumu profesyonelce idare ettiklerini
birbirleriyle, kuleyle iletişimlerinin ve tüm gerekli prosedürleri
kusursuz uyguladıklarını gördüler.
Araştırmacılar kuş çarpmasından sonra uçağın havalimanına
geri dönüp dönemeyeceğini başka pilotlarla simüle ettiler, bütün
pilotların piste ulaşamadan yere çakıldıklarını gördüler. Hudson’a
inmek verilebilecek en iyi karardı. Kahramanlarsa yetenekli,
eğitimli bir ekip ve iyi dizayn edilmiş bir uçaktı.
46
HUKUK
“Bedava mı sandın, para verip
aldım” diyen türkü bile varken,
aldığımız ürünün beklentilerimizi
karşılaması gerek. Aldığınız ürün
kusurluysa ya da aldatıcı reklam
sonucu bu ürünü aldıysanız
korumasız değilsiniz. Satın aldığınız
ürünle ilgili sahip olduğunuz
hakları biliyor musunuz?
oplum düzenine geçildiğinden beri
insanlar farklı ihtiyaçlarını gidermek
için takas yaptılar. Para icat edilmeden
çok önceleri ürün karşılığı, başka bir
ürün ya da hizmetle ödenirken sağlanan
anlaşmayı korumak kanunların işiydi. İhtiyaçlarını
gidermede başkalarına bağımlı olanların korunmasına
yönelik yazılı kuralları, MÖ 1760 civarında yazıldıkları
kabul edilen Hammurabi Kanunları’na kadar götürmek
mümkün. Hammurabi Kanunları’nda yer alan “Bir
inşaatçı herhangi bir kişi için bir bina inşa eder ve bu
binayı uygun bir şekilde yapmazsa ve onun inşa ettiği
bina yıkılıp sahibini öldürürse, inşaatı yapan öldürülür”
maddesi, prematüre bir hukuk anlayışının ürünü olsa
da tüketiciyi koruma yasası olarak kabul edilebilir.
Bugün adalette kısasa kısas esas alınmasa da satın
alınan ya da kiralanan ürünlerde tüketiciyi koruyan
kanun ve düzenlemelerin yanı sıra çok sayıda kurum
ve kuruluş var.
TEMEL TÜKETİCİ HAKLARIMIZ NELER?
Sağlık ve Güvenlik Hakkı
48
SATILAN MAL
Güvenlik hakkı tüketiciyi, canına veya malına zarar
verebilecek olan ürünlere, üretim süreçlerine ve sunulan
hizmetlere karşı korunmayı kapsar. Satışa sunulan ürün
ve hizmetlerin, öngörülen kullanım süresi boyunca
güvenli olmalarını gerektirir. Önemli güvenlik bilgilerinin
sembollerle ürün üzerine konulması ve ürünün pazara
sunulmasından sonra tehlikeli hale gelmesi durumunda
toplatılması ve imhası da tüketicilere sağlanan güvenlik
hakkına dayanır.
GERİ ALINIR!
49
HUKUK
Bilgilendirilme Hakkı
Tüketicinin satın alacağı ürünle ilgili, ne işe yaradığı, nasıl
kullanılacağı, ürünün ne kadar dayanacağı, besin değerleri ya da
kullanım kılavuzu gibi açıklayıcı bilgiler ürünle birlikte tüketiciye
sunulmalı. Mal ve hizmetlerin kusurlu olması ya da vaat edilen
nitelikte olamaması durumunda tüketicinin başvurabileceği
merciler ve yasal prosedür hakkında bilgilendirilmesi ve yanıltıcı
bilgiden korunması gerekir.
Tercihte Bulunma Hakkı
Tüketicinin alacağı ürünü benzer ürünler içinden kıyas yaparak
seçme hakkını kullanarak satın alması için gerekli şartlar
oluşturulmalıdır. Pazara, rekabete dayalı fiyatlarla sunulan aynı
veya benzer kaliteli ürün veya hizmetler için seçme olanağı
sunulmalıdır. Tercihte bulunma hakkının kullanılabilmesi için
piyasaya farklı malların girişine olanak sağlanmalı, tek tip ürün
veya hizmetin verilmesine izin verilmemelidir.
Eğitilme Hakkı
Tüketici, haklarını bilmek ve korumak konusunda eğitim isteme
hakkına sahiptir. Eğitim programlarının temel amacı, tüketiciye
ihtiyaç duyduğu bilgileri nerede ve nasıl bulacağını, bilgiyi nasıl
değerlendirebileceğini ve kullanılabileceğini öğretmenin yanında,
tüketicinin ürün ve hizmetleri satın alma ve kullanma becerisini
geliştirmek, bir bütün olarak çevre bilincini oluşturmaktır.
sözleşmeleri, reklamlar gibi birçok alanda, tüketici haklarını
ve kanuna uymayanlar hakkında uygulanacak yaptırımları
düzenliyor. Yapılması planlan düzenlemelerin birkaçı şöyle:
GÜNCEL UYGULAMALAR
* Kanunla, bankalara, üyelik aidatı olmayan kredi kartı imkanı da
sunma zorunluluğu getiriliyor.
* Belirli süreli kredi sözleşmesine ilişkin bir hesap açılması ve bu
hesaptan sadece krediyle ilgili işlemler yapılması durumunda,
tüketiciden bu hesaba ilişkin herhangi bir isim altında ücret veya
masraf talep edilemeyecek.
* Tüketici, vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit
ödemesinde bulunabileceği gibi, konut finansmanı borcunun
tamamını erken ödeyebilecek. Bu hallerde, konut finansmanı
kuruluşu, erken ödenen miktara göre gerekli faiz ve diğer
maliyet unsurlarına ilişkin indirim yapmakla yükümlü olacak.
* Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun tespiti,
üretiminin veya satışının durdurulması, ayıbın ortadan
kaldırılması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan
toplatılması için Bakanlık, tüketiciler ya da tüketici örgütleri dava
açabilecek.
Satışa sunulan seri malın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile
tespit edilmesi halinde, mahkeme ayıbın niteliğine göre malın
satışını geçici olarak durdurma ya da ayıbı giderme kararları
verebilecek.
* Tüketici, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart
ödemeksizin tüketici kredisi sözleşmesinden 14 gün içinde,
taksitle satış sözleşmesinden de 7 gün içinde cayabilecek.
* Sipariş edilmeyen malların gönderilmesi ya da hizmetlerin
sunulması durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri
sürülemeyecek.
Değişen ürünler ve tüketim koşulları beraberinde yeni ihtiyaçlar
ve düzenlemeler getiriyor. Bankadan çektiğimiz krediler,
kullanılan kredi kartları, yapılan devre tatil sözleşmeleri,
konut finansmanı gibi büyük tüketim kalemleri de Tüketiciyi
Koruma Kanunu çerçevesinde ele alınıyor. Tüketimin en önemli
ayaklarından biri olan bankalarla ilgili sorunlarda da tüketici
olarak haklarımızı bilmek önemli. Bir süredir gündemde olan
tüketicinin korunmasına ilişkin yasa tasarısı, geçtiğimiz ay TBMM
Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yeni kanun tüketici kredileri
ve kredi kartlarıyla ilgili sözleşmeler, kart üyelik aidatları, ön
ödemeli konut satış sözleşmeleri, ayıplı malların iadesi, abonelik
Bugün T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması
ve Piyasa Gözlemi Genel Müdürlüğü’nün http://www.tuketici.
gov.tr/ internet adresinden ve Alo 175 telefon hattından tüketici
haklarınızla ilgili tüm sorularınıza ve şikayetlerinize yanıt
bulabiliyorsunuz. Sadece aldığınız ürünlerle ilgili değil, alacağınız
ürünü size tanıtan reklamlarla ilgili, soru ve sorunlarınızı da bu
adreslere iletebiliyorsunuz. Bunun dışında bugün tüketicinin
haklarını koruma ve tüketiciyi bilgilendirme amacında 74 dernek
ile iki federasyon ve vakıflar gibi kurum ve kuruluşlar da faaliyet
gösteriyor.
Sağlıklı Bir Çevrede Yaşama Hakkı
Tüketicilerin yaşadığı çevrenin kendileri ve gelecek nesiller için
sağlıklı kalması için gerekenlerin yapılmasını isteme, sağlıklı bir
yaşam sürdürülebilmesi için havanın, suyun, denizlerin sağlığa
tehdit oluşturacak şekilde korunmasını ve kirletilmemesini talep
etme hakkını kapsar.
Sesini Duyurma Hakkı
Tüketicilerin korunmasına dair mevzuatın değiştirilmesinde,
tüketicilerle ilgili olarak alınacak kararlarda, tüketici
temsilcilerinin yer almasını gerektirir. Ürünlerin güvenliğinin
belirlenmesinde de tüketici temsilcilerinin yer almasını öngören
haktır.
Tazmin Hakkı
Satın alınan malın ya da yararlanılan hizmetin kendisinden
beklenen fonksiyonu yerine getirmemesi halinde, onarılmalarını,
aynısıyla değiştirilmesini, ödenen bedelin geri iadesini ve zarara
uğranılması halinde yasal yollara başvurulabilmesi hakkıdır.
50
HAKLARIN TARİHİ
el
ya yönelik evrens
tüketiciyi koruma
ika
Modern dünyada
er
Am
’de
62
düzenlemeler, 19
nitelikte ilk yasal
m dünyada yankı
tü
ve
dı
pıl
ya
e
nd
ri’
tle
vle
De
şik
rle
Bi
tannan ilk haklar:
buldu. Tüketicilere
1. Güvenlik hakkı
kkı
2. Bilgi edinme ha
hakkı
ma
lun
bu
3. Tercihte
a hakkı sağlaması
ve sesini duyurm
4. Temsil edilme
oldu.
lletler ve
inde Birleşmiş Mi
1970’lere gelindiğ
dirge ve yasal
bil
da çok sayıda
u
luğ
plu
To
pa
ru
Av
de çevresindeki
atarken Türkiye’de
n
düzenlemeye imza
kendi toplumunu
den esinlenerek,
dı.
pıl
ya
hukuki gelişmeler
ler
nleme
meye yönelik düze
ihtiyaçlarını gider
i üyesi olan
ey
ns
Ko
pa
ru
r ve Av
i
Birleşmiş Milletle
yılında kabul ettiğ
Milletler’in 1985
pa
ru
Türkiye, Birleşmiş
Av
ve
i
er
hb
nması İlkeleri Re
Tüketicilerin Koru
aldığı tüketicilerin
e
ind
rih
ta
73
19
yıs
Ma
17
in
i’n
ey
ns
Ko
vrupa Konseyi
543 numaralı, “A
kin
iliş
ına
as
ise
nm
ru
ko
kabul etti. Bizde
a Sözleşmesi’ni”
cu
yu
Tüketici Korunm
ru
ticileri ko
da devletin, tüke
1982 Anayasası’n
tüketicilerin
ve
ına
as
irler alm
ve aydınlatıcı tedb
şvik etmesine
cu girişimlerini te
kendilerini koruyu
yılı “Tüketicinin
r alsa da 4077 sa
yönelik ibareler ye
ında kabul edildi.
yıl
a Kanun” 1995
ınd
kk
Ha
ı
as
nm
Koru
51
TEKNİK
Uçaklarda Buzdan
Korunma Sistemleri
Yazı: Volkan Kamar
eçtiğimiz ay suyun donarak buza dönüşmesinin
hem güzel yanlarından (donan şelaleler) hem
de güzel olmayan, tehlike arz eden yanlarından
(uçaklarda buz oluşması) bahsetmiştik. Sıcak
havalarda içilen bir bardak limonatanın içine
atacağımız suyun buza dönüşmesini istediğimiz zamanlar
olduğu gibi uçak yüzeylerinde buz oluşumunu önlemeye
çalıştığımız zamanlar da bulunmaktadır. Buz oluşturma kısmında
buzdolapları hayatı kolaylaştırırken uçaklarda buzlanmanın
önlenmesi aşamasında ne gibi yöntemler devreye girmektedir?
Uçaklarda buz önleme sistemi kanat hücum kenarı slatları,
motor kaportaları, uçuş kompartımanı pencereleri, air data
sensörleri, su boşaltım çubukları için gerekli korumayı sağlar.
Motor kaportaları ve slatların ısıtılma işlemi pnömatik sistemden
temin edilen sıcak havayla yapılırken, air data sensörlerinin,
52
su boşaltım çubuklarının ve uçuş kompartımanı pencerelerinin
ısıtılması elektriki olarak yapılır.
Şimdi bu işlemlerin nasıl yapıldığını kısaca inceleyelim. Uçuş
kompartımanı pencerelerinden 1, 2, 4, 5 numaralı sağ ve sol
pencereler buğu ve buz oluşumunun önlenmesi amacıyla
elektriki olarak ısıtılır. Air data sensörlerinin, buzlanarak yanlış
bilgi vermesinin önüne geçmek için içlerindeki rezistans tipli
ısıtıcılarla elektriki olarak ısıtılırlar. Su boşaltım çubukları
da içlerine yerleştirilen elektriki ısıtıcılarla, uçuşta otomatik
olarak, yerde uçakta elektrik olduğu zamanlarda ısıtılırlar.
Kanat hücum kenarındaki slatların ısıtılması ise pnömatik
hattan alınan sıcak havayla yapılır. Sistemde besleme hatları,
valfler, kontrol kumandaları bulunur. Valfler kumanda edilerek
açıldığında pnömatik hattan gelen sıcak hava besleme hatlarına
ulaşır. Slatları ısıtan hava slat ray açıklıklarından ve boşaltma
deliklerinden dışarı atılır. Motor kaportalarının ısıtılması işlemi
ise hava girişinde buz oluşumunu önlemeyi amaçlar. Motor
kompresörünün yüksek basınç kademesinden alınan sıcak hava
engine anti ice valf aracılığıyla motor kaportalarının girişinin
ısıtılmasını sağlar ve hava buradan da kaporta alt kısmındaki bir
bölgeden dışarı atılır.
Geçtiğimiz günlerde Rus bilimciler, su ve çamur geçirmeyen yeni
bir nano bileşim bulduklarını açıkladılar. Rus bilim adamları bu
nano bileşim için birçok alanda kullanılan malzemelerin ömrünü
uzatacağı ve en önemlisi ise bu bileşimle uçak kanatlarının
kaplanabileceği, böylece uçak kanatlarında buzlanmanın tam
anlamıyla önüne geçilebileceği kanısındalar. Çalışmalarına son
hızıyla devam eden bilimciler umarız bu işlemi yakın zaman
içinde gerçekleştirebilir ve böylece havacılıkta buzlanmanın
önüne bir nebze daha geçmiş oluruz.
53
ÇOCUKLAR İÇİN
Çocuk olmak sana iyi gidiyor
Hep bu sularda bu bulutlarla oyna
Hep üstünü ıslat hep kirlet ellerini
Ayakkabın iki günde delinsin
Bir rüzgar kesinliği gibi geç sokaklardan
Eskidikçe eskiyor sevinç de kaygı da
Gözünden sakın sevincini
Kaygılarını iyi koru
Sakla şimdi oyuncak sandığında
Dağda kümelenen karı güne sızan acıyı
Beni unuturken sakın öldürme
Yüreğime işlediğin yedi renk
sancıyı
Afşar Timuçin
Çocuklarınızla kendi
çocukluğunuzun
oyuncaklarını
paylaşmaya ne dersiniz?
Burun kıvırırlar
diye düşünüyorsanız
pedagoglara ses
verin. Doğru biçimde
sunduğunuzda tahta
oyuncaklar, model
trenler, mikado kimin
ilgisini çekmez ki?
54
ocukluğunuza
döndüğünüzde sokakta
oynadığınız lastik top,
atladığınız ip ya da topacınız sizi
saatlerce oynamaya teşvik eden oyuncaklar
değil miydi? Tahta trenler, plastik yemek
takımları, bez bebekler ne kadar sadeyse
üzerinde hayal kurmaya o kadar müsaitti.
Yani oyuncağın çok yalın olması, aslında çok
zengin olması demekti. Bugün ağlayan çocuğa
emzikmişçesine sunulan akıllı cep telefonları
ya da tablet bilgisayarlar sizce çocuğunuzun hayal gücünü,
psikomotor ya da sosyal becerilerini geliştirmek için ne ölçüde
yeterli? Kitaptan önce dokunmatik tabletlerle tanışan çocuklar,
kitaplardaki resimleri büyütmek için parmaklarıyla resimleri
çekiştirmeye ya da videoymuş gibi oynatmak için üzerine
dokunmaya başlıyor. Hayal gücünü kullanmasını ve sosyal bağ
kurmasını engelleyen bu dijitalliğin oynanan oyuna göre şiddet
eğilimi artırması, gerçeklik algısında kopukluğa neden olması
ya da teknoloji bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklar gibi pek çok
yan etki yaratması söz konusu. Yaydığı radyasyon ve uzun süre
yakından bakma durumunda parlak ışığıyla gözlerde yaratacağı
bozuklukların yanı sıra göz kuruluğu, aşırı yüksek sesle
kullanıldığında hassas kulaklarında yaratacağı fiziksel zararlar da
hesaba katılmalı.
ince tahta mikado çubuklarının sağlayacağı gelişimi son teknoloji
bilgisayarınız sunamıyor.
Oyunun en büyük destekçisi oyuncağın ise sosyalliği
teşvik edecek yapıda olması, gerekiyor. Çocuğun tek başına
oynayacağı, tüm dikkatini yönelteceği elektronik eşyalar
yerine kendi çocukluğunuzdan gelen üzerinde kurgu bir dünya
yaratmaya yardımcı olacak basit oyuncaklar seçmek hem sizi
çocukluğunuza taşıyacak hem de çocuğunuzla ortak değerli
anılar biriktirmenizi sağlayacak. Raylarını severek kurduğunuz
maket trenleriniz, bez bebekleriniz, topacınız... Çocuğunuz
alışık olmadığı bu yeni nesneleri ilgiyle karşılayacak, özellikle
de sizin bunlarla nasıl oynadığınızı gördükten sonra. Tanıştığı
bu yepyeni objeler onun hayal gücünde çığır açarken, yarattığı
birbirinden yeni oyun kurguları sizi şaşkına çevirecek. Yalnız
oyuncaklar sizin çocukluğunuzdan diye oynama tekeli kesinlikle
sizin elinizde olmamalı. “Topaçla böyle oynanır,” “Tren, şu işe
yarar, böyle yapmalısın,” şeklinde yönlendirmelerden uzak
durun. Sizin garlar arası gidip gelmesini istediğiniz trenlere
mükellef bir sofra kurup yemek yedirebilir çocuğunuz, bu onun
oyunu. Bu gibi müdahaleler hem onu kısıtlayacak hem de bir
daha sizinle oynamak istemesine engel olacaktır. Çocuğunuzla
geçireceğiniz bu kaliteli sürecin bir başlangıcı ve sonu olduğunu
ona hissettirin. Örneğin oyuna başlamadan önce saatinizi bir
saat sonraya kurun ve alarm çaldığında oyunun biteceğini ona
söyleyin, alarmın çalmasına yakın ona oyun için ne kadar zaman
kaldığını söyleyin, böylece kendisine özel bir vakit ayrıldığının
bilinciyle hem bu sürece daha çok değer verecek hem de onu en
verimli şekilde kullanmaya gayret edecektir. Ona verebileceğiniz
en değerli armağan sevgi ve ilginiz, onunla çocuk olmak ve
oyunlarını paylaşmaksa bunun en eğlenceli yolu.
NE TÜR OYUNCAKLAR?
Çocukların gelişme evresinde sadece zeka gelişimleri değil,
sosyal becerileri ve bedensel aktivitelerini kontrol edecek
olan psikomotor yani bedensel becerilerinin de gelişmesi
gerekiyor. Dengeyi kaybetmeden yürümek ve koşmak, ileri ve
geri zıplayabilmek çocuğun en temel fiziki becerileri. Bunlarla
beraber parmaklarıyla küçük nesneleri tutma ve kontrol
edebilme gibi ince kas gelişimiyle bağlantılı beceriler de yine
sizden miras oyuncaklarla mümkün. Yani lastik bir topun ya da
55
HOBİ
Haydi eller çapaya!
ahçe işleriyle uğraşmak sadece ruhu
dinlendirmesi açısından bile yeterince keyifli.
Şehir hayatı içinde doğayla kopan bağlarınızı
yeniden kurmak, küçücük bir fidenin
meyve verdiğini görmek ve doğanın
küçüklü büyüklü mucizelerine tanıklık
etmek gibisi var mı! Gelin görün ki bahçe
sadece ruhunuza değil, bedeninize de iyi gelecek. Çok
taze bir araştırmanın sonuçlarına bakacak olursanız,
özellikle 60 yaşın üzerinde bahçeyle uğraşmak, kalp krizi
riskini kayda değer ölçüde azaltıyor.
Stockholm’de 4000 kadar 60’lık delikanlıyla yapılan
araştırma, düzenli bahçeciliğin en az spor kadar sağlık
verici olduğunu, kalp krizi ve felç riskini de yüzde 30’a
kadar düşürdüğünü ortaya koyuyor.
Konu ile ilgili olarak British Journal of Sports Medicine
dergisine bir makale yazan bilimciler, “Bulgularımız
özellikle daha yaşlı yetişkinler için önemli çünkü bu yaş
grubundaki insanlar, diğer kesimlerle kıyaslandığında
günlük faaliyetler için daha çok zamana sahipler ancak
istenen yoğunlukta egzersiz yapmak konusunda güçlük
çekiyorlar” diyor.
Araştırmanın ciddiyetinden şüphe edenler için
söylüyoruz, bu sonuca 12 yıllık bir çalışmanın sonunda
varılmış. Bir kısmı Karolinska Üniversitesi’nin hastanesine
düzenli olarak gelen yaşlıların gündelik yaşamları üzerine
bir incelemeden oluşuyor. Bazı sonuçlara ise laboratuar
testleri sonucunda varılmış. Deney grubunda faydaları
kıyaslayabilmek için neredeyse maraton koşan daha aktif
insanlara da yer verilmiş ve bahçecilik yine de sağlıklı
pozisyonunu korumuş.
Bahçecilikle kardeş “alternatif sporlar” da var tabii;
“Kendin Yap” başlığında toplayabileceğimiz hobi
faaliyetleri, meyve toplama, araba bakımı gibi.
Aslına bakarsanız, belki de marifet belli bir yaşa
gelmeden pek çok gündelik faaliyeti, uğraşı bir spora
dönüştürebilmekte. Örneğin, balığa çıkmayı seviyor
olsanız bile –ki kıyı balıkçılığının fiziksel olarak büyük
faydalar sağlayan bir spor olduğunu söyleyemeyeceğizmesele belki de evinizle balık tutmaya gittiğiniz nokta
arasında hatırı sayılır bir yürüyüş parkuru yaratabilmek.
Sokak hayvanlarını seviyor musunuz? O zaman, biraz
uzak mahallelerdeki kedileri besleyebilirisiniz.
Zaten çalışmayla ilgili olarak Guardian gazetesine görüş
veren kardiyolog Tim Chico da şunu söylüyor: Benim bu
araştırmadan çıkardığım mesaj çok basit. Kalp krizi riskini
azaltmak mı istiyorsunuz? O zaman daha faal olun. Uzun
süreler yerinizde oturmayın. Kalkın ayağa ve hareket
etmenizi de sağlayacak, sevdiğiniz bir şeylerle uğraşın.”
Doktor haklı, fakat bu tür “sağlıklı” tavsiyeler, sanmayın ki
sadece 60 yaş üstü için. Eğer hareket etmeyi daha erken
yaşlarda bir davranış biçimi haline dönüştürememişseniz,
56
yıllar sonra bırakın çapa yapmayı, televizyon kanalını değiştirmek
bile size zor gelecektir.
Bilimciler, bu sonuçların özellikle jimnastik salonuna gitmeyi,
yüzmeyi ya da yürümeyi sevmeyen yaşlılar için iyi haber
olduğunu söylüyor. Takdir edersiniz ki “bahçe sporu” daha genç
insanların gündelik egzersiz ve hareket ihtiyacını karşılamak için
yeterli değil. Fakat emeklilik hayalleri kurarken böylesi bir sağlık
faydasını gözetmekte, hayalin bir köşesine mümkünse küçük de
bir bahçe sıkıştırmakta yarar var.
57
DOĞA
Yeryüzünü renkten
renge boyayan yaşam
kaynağı, toprağın altında
da mucizeler yaratıyor.
İçtiğimiz maden suyundan
girdiğimiz kaplıcaya,
bir hışımla göğe uzanan
gayzerlerden dev yeraltı
gölleri ve mağaralarına
hepsinde yeraltı
sularının payı var.
TOPRAĞIN ALTI,
SUYUN VATANI
ağmurların, yeryüzü sularının yerin altına suyu geçirmeyen
toprak yapısındaki boşluklara sızmasıyla ortaya çıkıyor yeraltı
gölleri ve nehirleri. Yerin altını zamanla oyan bu sular, bazen
nehirlerle akarak yerin yüzüne çıkarken bazen azalıp toprakta
göçmelere ve büyük obrukların ve derin göllerin ortaya çıkmasına
neden oluyor bazense sıkışıp kaldığı yerden tazyikli bir şekilde fışkıran
gayzerleri yaratıyor. Geçtiği yerlerin yapısına bağlı olarak, içindeki
kimyasalları da ısısı da değişiklik gösteriyor yeraltı sularının. Bazısı
Yalova’da bir kaplıcadan kaynayarak yeryüzüne merhaba derken bazısı
yumuşacık içimiyle bardaklarımıza doluyor. Tabii bu arada Afyon Gazlıgöl’ün
yeşil şişeli meşhur maden suyunu da unutmamak gerek. Yeraltı nehrinin
yeryüzüne çıktığı, görünür olduğu yere kaynak deniyor. Yani yerüstünde bir
nehrin başladığını düşündüğümüz yer, aslında bir yeraltı suyunun günışığına
varış, bitiş noktası.
Başka sulara karışıp onları çoğaltan, zenginleştiren yeraltı suları, sadece başka
sulara karıştığında bereket sunmuyor. Yerüstündeki nehirler gibi muhteşem
hızlarla hareket edip çağlamıyor yeraltı suları, dinginler ve çok az hareket
ediyorlar. Hareketleri yıl/metreyle ölçülen bu suları yeraltında saklı kalan
barajlar gibi kullanmak mümkün, eski evlerin bahçesindeki kuyular gibi.
58
59
DOĞA
MAKALE
Yazı: Nazım Potur
Yeraltı gölleri, karstik
yapıları nedeniyle
suların yonttuğu sarkıt
ve dikitleriyle sanat
galerilerindeki h eykel
sergilerini andırıyor...
Kaynaklar ve kaplıcalarla bildiğimiz yeraltı suları sadece
sıcak yerlere mahsus değil. Bilim adamları uzun süredir
Antarktika’daki buzulların altında bulunan dev yeraltı gölleriyle
ilgili bilgi toplamaya çalışıyor. Radarlı uçaklar ve uzaydan
uydu aracılığıyla elde edilen bilgilere göre adar 150 gölün
varlığı kanıtlandı. Önümüzdeki yıllarda burada binlerce yeraltı
gölünün daha bulunabileceği belirtiliyor. Antarktika’daki en
büyük su kütlesi olduğu düşünülen Vostok gölünün uzunluğu
250, genişliği 40 kilometre. Gölün derinliği ise 400 metre
civarında. Bundan binlerce yıl önce bu kadar soğuk olmadığı
düşünülen Antarktika’da bu göllerde saklı binlerce yaşam
formu bulunabileceği düşünülüyor. Hatta bu yaşam formlarının
benzer yapı gösteren ve üzerinde buzdan okyanuslar bulunan
Jüpiter’in uydusu Europa ve diğer gezegenlere de ışık
tutabileceği ihtimali olukça heyecan verici.
Doğa ananın bir heykeltıraş gibi ince ince işleyerek sunduğu
bir sürü yapıta imza atmış yeraltı suları, Türkiye’deki en bilinen
örnekleri Akdeniz civarında. Mersin’deki meşhur CennetCehennem mağaralarında muhteşem sarkıtlar ve dikitler hala
üzerinden suları süzülürken görülesi bir manzara sunuyor.
Yeraltı nehirleri ister buz altında ister kaynar sıcaklarda olsun,
görüntüsüyle, içeriğinin zenginliğiyle, sırlarıyla yeryüzünün ne
mucizelere kadir olduğunun ispatı niteliğinde.
60
Aslında her şey çok
güzel ve çok kolay!
irazcık saygı, birazcık anlama çabası, birazcık iyi
niyet... İşte formül bu kadar basit.
Çalışanlar neden mutsuz olur? Havacılık mesleği
çok keyifli ve heyecan dolu bir çalışma alanıyken
bu neden hissedilmez? Acaba ben mi yanılıyorum bu yazıyı
yazarken? Herkes mutlu, heyecanlı ve keyif dolu da ben mi
gözlemleyemiyorum?
Herhangi birinin bir anlık kararı ve uygulaması, çevresindeki
onları, onların çevresi yüzleri ve yüzlerin çevresi binleri
etkileyebilir. Karar verme yetkisindeki kişi, on binlerin
mutluluğunu ya da mutsuzluğunu hesaba katarak mı o kararı
verir bilinmez.
Maçta, anlık bir sinirle atılan bir çakmak ya da
su şişesi, yaralanan, yerde kanlar içinde bir
futbolcu ve iptal edilen bir maç, alınan saha
kapatma cezası ve evine üzgün dönen
taraftar... Belki de hafta sonu oğluyla maça
gitme planı yapan babanın bunu oğluna
nasıl anlatacağının hikayesi ve derin hüznü...
Askerde komutanın bir kişi nedeniyle verdiği
cezanın yüzlerin suçu olarak kabul edilip
onların da cezalandırılması...
Şirketlerde yöneticinin aldığı bir karar
ve evde odasında her şeyden habersiz
oyun oynayan çocuğun babasının
işini kaybetmesiyle değişen hayatı ve
geleceği...
Bir pilotun aldığı yanlış karar sonucunda gerçekleşen çarpışma ve
kararan binlerce hayat, beraberinde sel olan gözyaşları...
Motorda sıkılması unutulan bir bağlantının kalkışta yerinden çıkarak
düşürdüğü uçak ve yine feryatlar, gözyaşları...
Görüldüğü gibi kararlar, yüzlerce binlerce insanı nasıl da mutsuz
ediyor. Peki bu kararları alan kişi, aldığı kararın binleri mutsuz
edebileceğini bilmiyor mu, düşünemiyor mu? Belki de bazı kararları,
doğru olduğunu düşünerek alıyordur. Belki de bazı kararlar içten ve
iyi niyetle de alınıyordur ancak gerçekten öyle midir, doğru ne kadar
doğrudur? Tabii kararın verildiği ortam, hava sıcaklığı, hissedilen
baskı, ast-üst ilişkisi gibi faktörler de ihmal edilemeyecek kadar önem
arz ediyor.
Dönelim başa, havacılık çalışanlarımızın her biri, "Ben olmazsam"
diye başlayan cümleler kurarlar, her biri operasyonun
olmazsa olmazı olduğunu öne sürebilir.
Peki gerçek nedir? Gerçek yazının başında belirtildi.
Birazcık saygı, birazcık anlayış, birazcık sevgi ve
biraz iyi niyet. Adımlarımızı atarken, bunları
cebimizde taşırsak ne kaybederiz ki... Günümüz
dünyasında amaç mutlu olma çabasıdır, hiçbir zaman
da “Karşımdakini mutlu edeyim” çabası olmamıştır.
Belki de sihir burada alt satırdadır.
Mutlu etme çabasında ve alışkanlığında bir toplum,
domino taşı etkisiyle mutlu olabilecek, yüzü
gülecek, yüz güldürebilecektir, hayattan ve çalışma
ortamından keyif alabilecektir.
Saygılar...
61
SAĞLIK
ocukların dünyayı keşfetmelerinde ve
bir şeyler öğrenmelerinde en büyük
yardımcıları gözleridir. Renkleri, şekilleri,
nesneleri görerek öğrenirler, zaman
geçtikçe öğrendikleri şeylerin fiziki
boyutları gittikçe küçülür, harfler ve
rakamlar gibi... Günümüzde çocukların
yaklaşık üçte biri görmeyle ilgili sorunlar
yaşıyor. Çoğu doğuştan gelen bu sorunları
elbette dünyayı yeni keşfeden ve her şeyi
yeni öğrenen çocuk fark edemiyor ya da
bunu sözcüklere döküp derdini anlatamıyor. Çocuğun görmeyle
ilgili bir sorunu varsa bunu keşfetmekte aileye büyük görev
düşüyor.
GÖZLERİNİ KISIYORSA...
i
k
e
d
n
i
r
e
Gözl
k
u
l
k
u
z
bo
ı
n
ı
r
a
l
t
o
n
n
ı
s
a
m
r
ı
k
n şeylere
atini çeke
k
ik
d
z
u
n
kurken
Çocuğu
bakıyor, o
k
a
r
a
ıs
k
i
lerini
gözlerin
a sıkça göz
d
ya
r
o
ıy
l
t
olabilir.
satırları a
nu yaşıyor
u
r
so
z
ö
g
bir
kaşıyorsa
62
Çocuğunuzun bir görme sorunu yaşadığını anlamanın yolları
var. Örneğin televizyonu seyrederken çok yakından bakıyor ya
da dikkatini çeken bir objeye bakarken bir gözüne daha yakın
tutuyorsa uzağı ya da yakını görmekte zorlanıyor olabilir. Bu
durum okul çağındaki çocuklar için çok daha büyük sorunlara
yol açabiliyor. Okula yeni başlayan çocuklarda, okuma yazmayı
öğrenmeyi geciktiren en önemli nedenlerden biri göz bozukluğu.
Bunun dışında okumayı öğrenmiş çocukların okurken satır
atlamaları, okuduklarının bir kısmını anlamamalarına ve
derslerdeki performanslarında düşüşe neden oluyor. Derslerde
aldığı bilgilerin birbirine eklenerek çoğaldığı da göz önünde
alındığında bilgi temeli sağlam olmayan çocuğun, ilerideki
akademik yaşamında da zorluklar yaşaması söz konusu.
Kitap okurken bir gözünü öne alması, yazıları okurken satırları
parmağıyla takip etmesi ya da okurken satır atlaması, televizyon
izlerken çok yakından bakması, gözlerindeki sulanma ve
şişlik göz problemlerinin işaretleridir. Bu belirtiler ortaya
çıktığında zaman kaybetmeden bir doktora başvurulması, en
kısa sürede tanı konulması ve tedaviye başlanması açısından
önemlidir. Doktorlar erken tanıyla sorunun önüne geçilmesi ve
ilerlemesinin durdurulmasında başarı oranının yüksek olduğunu
belirtiyor.
DÜZENLİ KONTROL ŞART
Çocuklarda en sık görülen göz sorunlarının miyop, hipermetrop,
astigmat, göz tembelliği, gözlerde kayma olduğu belirtiliyor.
Okula başlamadan önce yapılacak göz muayenesinde görme
sorunları ve bu sorunlara neden olan hastalıkların tespit edilmesi
ve gerekli tedbirlerin alınması oldukça önemli.
Hayat boyu sağlıklı bir görüş ve gözlerin korunabilmesi için
doğumdan hemen sonra yapılan ilk muayenenin ardından,
görmenin alınabildiği 2-4 yaş arasında bir kontrol ve okula
başlamadan önce göz muayenelerinin yapılması gerekiyor. 0-16
yaş arası göz kontrollerinin düzenli olarak yapılması için göz
doktoruna başvurulması gerekiyor.
GÖZÜNÜN BOZUK OLDUĞUNU NASIL
ANLARSINIZ?
* Göz kayması, çapaklanma ya da şişlik
* Bir gözü kapatarak ya da kısarak bakma
* Çok yakından okuma, satırları takip edememe
* Televizyonu çok yakından izleme
* Başını yana eğerek bakma
* Derslere konsantre olamama, okuduğunu anlamada zorlanma
* Baş ağrısı, dalgınlık göz bozukluğunun en bilinen belirtileridir.
Bu belirtileri gördüğünüzde vakit kaybetmeden bir göz
doktoruna başvurmanız çocuğunuzun dünyaya açılan penceresi
olan görme duyusunu ve belki de gelecek yaşamındaki başarısını
korumaya yardımcı olacaktır.
63
BESLENME
Yasaksız
kİtaptan
sağlık
önerİlerİ
azı kitaplar yasaklıdır. Kastımız şu: Size ne
yapmanız ve ne yapmamanız gerektiğini
söyler. Bu tür örneklere felsefe kitaplarında da
rastlarsınız, diyet kitaplarında da. Aslında bu
içerikten bağımsız, yazarın okuruyla kurduğu
ilişkiye bağlı bir durum. Malumunuz, yasaklara ve
kurallara da en çok diyet ve egzersiz kitaplarında
rastlarız. İşte yaşamının yarısını Almanya’da yarısını ise Türkiye’de
geçiren bir uzman, belki de bu çokkültürlülükten ilham alarak, hem
yasakları kaldırıyor hem de diyet ve egzersizi bir potada eritiyor.
Sıradan “harika diyet” önerileriyle karıştırmayın, hem profesyonel
sporcularla hem de sadece sağlıklı yaşamak isteyen insanlarla
yıllarca sürdürdüğü çalışmaları damıtarak, denenmiş bir yaklaşım
sunuyor.
Onunki bir denge kültürü. Kebaptan vazgeçmeyen ama ölçüyü
tutturabilecek kadar iradeli, egzersiz yapmaya bayılmayan ama
bedenine saygısı gereği biraz hareket edebilecek okura sesleniyor.
Arada “yoldan saptınız mı?” Eyvah, diyet çöpe gitti diyeceğinize,
basitçe bir denge sağlamaya çalışın. Vücudunuzu enerjisiz
bırakmadan! Araya serpiştirdiği birkaç devrimci fikir ise gerçekten
dikkate değer.
Beş kez yemeyin!
Ahmet Tarık Ergüven’in birinci karşı çıktığı genel geçer doğru,
“günde beş kez ve azar azar yemek yiyin,” önermesi. Beş öğünün
vücuda gereğinden fazla enerji sağladığı ve bu enerjinin önemli
bir kısmının harcanamadığını savunuyor. Bunun yerine öğünler
arasına beş saat kadar bir “mesafe” koyuyor. Tabii eğer mümkünse.
Öğün arası akut açlık hissini de “geçici” diye tanımlamış. Aralarda
şekersiz çaylar, kahve serbest. Meyve suları ve asidik içeceklere ise
“soğuk bakıyor.”
Kahvaltı Ergüven’de de çok önemli. Müsli ve meyve karışımları
öneriyor. Geleneksel kahvaltıyla doğrudan bir itirazı yok ama
“ölçülü olunmalı” diyor. Kahvaltı, metabolizmaya, “haydi bak beden
uyandı, sen de kalk ve güne başla” diyor. Ergüven’in “Paniğe Gerek
Yok” adlı son kitabında, önyargısı olanlara dahi lezzetli gelebilecek
kahvaltı tarifleri var. Ancak protein çok erken saatlerde önerilmiyor.
Hayvansal proteinleri öğle ve akşam yemeklerine kaydırmakta yarar
var yani.
korkusunun insanların daha fazla yemesine neden olduğunu
söyleyen çalışmalara atfen. Stresten fitness ile kaçın diyor. Sade
bir odada, mümkünse düzenli saatlerde, kafein tükettikten ya da
egzersiz yaptıktan yeteri kadar süre sonra uyumak, neredeyse diyet
kadar önemli.
Doğ ru ayakkabıcı
Ve sıra geldi gündelik yaşama serpiştirilmiş harekete. Kitap,
belirli bir hareket biçimi ya da egzersiz tablosu dayatmaktansa
seçenekler sunmayı tercih etmiş. İçerikte merdiven çıkmak da
var paten yapmak da. Yalnız, egzersizlerin sağlıklı yapılabilmesi,
belirli eklem ve kaslara gereğinden fazla yüklenilmemesi için bazı
önerileri var. Bazı hormonların yağ yakmayı hızlandırdığına da yer
verilmiş, doğru ayakkabı seçiminin öğleden sonra yapılabileceğine
de. “İyi bir koşu ayakkabısı satıcısında koşu bandı bulunmalıdır”
diyor. Özellikle doğru koşu stili, fotoğraflarla anlatılmış. Yüzme
ve bisiklet egzersizlerinde öneriler maksimum kalori yakmaktan
çok sağlıklı kalmaya odaklanmış. Bir havlu, küçük bir top, tabure,
hatta su şişeleriyle yapılabilecek sıkı egzersizler, yine fotoğraflarla
gösterilmiş.
Kitap bir seferde okuyup “kurtulabileceğiniz” cinsten değil. Şüpheye
düşüp doğru bilgi almak istediğinizde başvurabileceğiniz bir
kaynak bu daha çok. Ama ne yalan
söyleyelim, daha ilk okuyuşta
sağlıklı
yaşamak
için
insana
büyük
bir cesaret
veriyor.
Kendinize bunu yapamazsınız!
Saat 11.00 ila 16.00 arası öğle yemeği vakti ki bu pek çoğumuzun
gündelik yaşam temposuna uygun. Öğle yemeğinde her türlü
kombinasyon serbest. Yani şunun yanında bunu yiyemezsiniz
demiyor. Bu saat diliminde “vücut tam performansla çalışır ve
alınan besinler hızlı bir şekilde ihtiyaç duyulan yere ulaştırılır”
çünkü.
Sık öğünler ise “kandaki besin trafiğini alt üst eder” diyor
Ergüven. Kısıtlamalara gitmemesinin sebebi ise, vücudun
diyetten zarar görmesini engellemek. Özellikle vücudu
çok ihtiyaç duyduğu minerallerden mahrum bırakmamak
önemli.
Akşam yemekleri ise porsiyonu biraz küçültülmüş bir ziyafete
izin veriyor. Daha doğrusu bununla barışık. Proteinler, salatalar,
sebzeler... Mümkün olduğu kadar bir arada tüketin diyor Ergüven.
Ölüm korkusu yediriyor
Bu bölümden sonra harika öneriler var. Örneğin ölmeyi çağrıştıran
film, dizi gibi görsel uyarıcılardan uzak durun diyor; ölüm
64
65
bulmaca
KAKURO
Aşağıdaki büyük kutudaki boş kareleri 1'den 9'a kadar olan rakamları kullanarak öyle bir doldurun ki her sütun üstündeki, her satır da solundaki
toplamı versin. İlk kutuyu biz size örnek olması için doldurduk.
ÖRNEk:
13
9
13
12
16
7
4
17
9
3
16
12
18
6
18
3
17
9
2
1
5
8
6
8
3
5
3
17
18
5
4
16
7
4
23
4
9
5
16
7
4
17
3
13
18
27
6
12
15
6
38
7
2
18
16
2
17
3
1
11
4
8
6
28
4
1
13
11
9
17
5
10
6
4
1
HİDATO
Büyük kutudaki boşluklanrı öyle bir doldurun ki ardışık sayıların birbirine teması dikey, yatay veya çapraz
olarak kopmasın. Tıpkı ilk örnekte olduğu gibi.
47
ÖRNEK:
4
5
8
4
5
8
7 25
9
1
3
6
9 24
18
2 16 10 18 23
25
6
1
2 16
15 11 17
13
22
21
49
45 16 13 22
8
10
6
15 11 17 19 22
8
3
9
4
2
4
8
5
30 31
6
7
6
Sudoku bulmacamızı doğru
cevaplandırarak
[email protected]
adresine ya da posta ile
derneğimize gönderen
5 okurumuz, elektronik
çerçeve kazanacak.
9
5
66
38
33
SUDOKU
3
9
36 27 34
4
6
1
24
40
1
1
4
21
17 18
43
14 13 12 21 20
9
15
2
8
3
2
84
Talihliler, 20 Aralık'a kadar doğru cevabı gönderen okurlarımız
arasında yapılacak çekilişle belirlenecektir.
Geçen ayın sudoku talihlileri: Nida Akgün, Fehmi Arı, Serhat Ozan
Gürbüz, Tayyar Uçkun, Eyüp Topalak
67

Benzer belgeler

Doğu`nun güzel denizatı: Vietnam

Doğu`nun güzel denizatı: Vietnam UÇAKLARDA BUZDAN KORUNMA SİSTEMLERİ

Detaylı

Bayram Özçelik

Bayram Özçelik UÇAKLARDA BUZDAN KORUNMA SİSTEMLERİ

Detaylı

Güney Kutbu - UTED Dergi

Güney Kutbu - UTED Dergi ÇOCUKLAR İÇİN: BENİMLE OYNAR MISIN?

Detaylı