Indir / Oku - Bizim Aachen

Transkript

Indir / Oku - Bizim Aachen
bizim aachen
www.bizimaachen.de
Aachen ve çevresİ İçİn türkçe dergİ | 20
Kültür & Sanat > 9
Aşkım Ali Erdoğan
Teknik
Direktör
Fuat Kılıç
ile söyleşi
Gençlik > 15
Ekin Feyzi
İçimizden Biri > 10
Ecevit Karaduman
Yerel Politika Yapanlar>23
Said Ünal
Bir Konu & Bir Konuk > 20
Kök Hücre & Emrah Kılıç
ALEMANNIA AACHEN ONA EMANET
Ücretsİz
Ağustos / Eylül 2016
Hem indirimli
hem hediyeli!
ve
yataklar hem %20 indirimli
hem %100 pamuk nevresim takımı hediyeli!
%20
%100 pamuk
nevresim takımı
hediye!
İNDİRİM!
Aachen Uyku Merkezi
Von-Coels-Str. 176 a 52080, Aachen
www.isbirbedding.com
3
İçindekiler
4 aktüel | Üstün Gözler
• Almanya’da emeklilik
• Engelli kimlik kartı nasıl alınır ve ne işe yarar?
• Erken emeklilik
• Sigorta sözleşmeniz nasıl iptal edilir?
5 ne? nerede? ne zaman?
• Ağustos ve Eylül aylarındaki önemli etkinlikler
6 Fikir fırtınası | Muhsin Ceylan
• Kendimiz ol(a)mayınca, güdülürüz.
8 sudoku sayfası
9 Kültür & Sanat
• Aşkım Ali Erdoğan: “En büyük hayalim,
Türkan Şoray’la beraber kanser hakkında
bir film çekebilmek.”
10 içimizden biri
• Ecevit Karabulut
12 KİŞİSEL GELİŞİM | Hasan Erdal
• Bağlılık mı bağımlılık mı?
13 bunları biliyor muydunuz?
• Aachen Şehirler Birliği‘nden cep telefonları için
bir uygulama: “Die Touren-App“
• Almanya‘nın “en“leri...
14 Bilmece sayfası
15 gençlik
• Ekin Feyzi: “Mesleğimi ve müzik hayatımı sağlam
bir dengeye oturtmak istiyorum. Çünkü ikisinden de vazgeçebileceğimi sanmıyorum; ikisi de
hayatımın bir parçası.”
16 kapak konusu
• Teknik Direktör Fuat Kılıç ile söyleşi:
Alemannia Aachen ona emanet
18 Yaşama dair | Füsun Özdemir-Günal
• Ayrıl(ama)mak
19 Yemek Kültürü
• Izgarada/fırında somon, soğanlı bahçıvan kebabı,
patlıcanlı Kilis kebabı, şehriye salatası
20 bir konu & bir konuk
• Kök hücre bağışı & Emrah Kılıç
22 kendinizi test edin
• Algılanan stres ölçeği
23 yerel politika yapanlar
• Said Ünal: “Hoşgörü, saygınlık, huzur ve barış
içerisinde yaşanabilir bir ortam olması için
elimdem geleni sarfetmeye devam edeceğim.”
24 Bulmaca sayfası
25 başka işler yapanlar
• Günal Günal: “Bizim Aachen dergisi, burada
yaşayan bizlerin sade bir aynası.”
siz
26 ve bURcunuz
• Burçlara göre saç şekilleri
27 KADIN sayfası
• Yaşlanma karşıtı alışkanlıkları erken yaşta öğrenin
• Her üç kadından birinde demir eksikliği anemisi
28 sağlıklı YAŞLANMA
• Ağrılardan kurtulmak için: Kulağa mandal masajı
• 50 yaşından sonra artan bellek kaybının 10 işareti
• Aachen ve çevresinde yaşlılık, bunama, yardım ve
bakım sigortası gibi konularda bilgi almak için
başvurabileceğiniz yerler
29 önce sağlık | Dr. Murat Kopuk
• Yaz ishalleri
• Aşırı sıcaklara dikkat!
30 ÇözümLER sayfası
• Bulmaca, sudoku ve bilmecelerin çözümleri
• Bizim Aachen dergisi reklam, ilan, tanıtım fiyatları
Başlarken
Değerli Okurlarımız,
20. sayımız ile karşınızdayız. Bu sayının kapak konusu,
şehrimizin futbol takımı olan Alemannia Aachen’ın teknik direktörü Fuat Kılıç beyle yapmış olduğumuz bir
söyleşi. Kendisiyle, göreve başladığında görüşelim diye
düşünmüştük; fakat takımını, Aachen’ı biraz daha tanımasını bekledik. Kısmet bugüne imiş.
Bu sayımızı, 29 Temmuz 2016’da çıkaracağımızı duyurmuştuk. Ancak elde olmayan teknik nedenlerden dolayı
yine bir hafta geciktirmek zorunda kaldık. Bu konuda affınıza sığınıyoruz. “Geç olsun da, güç olmasın!”
Her zaman olduğu gibi, ilginç konu ve konuklar var.
Özellikle, yaptığımız bir röportajı mutlaka okumanızı
öneriyorum. “Kan kanseri ve kök hücre bağışı” konusunu
detaylarıyla ele aldık. Lütfen duyarlı olalım, çevremizdekileri bu konuda bilgilendirelim ve katkıda bulunalım. Bir
yaşamı kurtarmak için bundan daha iyi bir fırsat çıkmayabilir karşınıza.
Ekip arkadaşımız Mine hanım, okurların, sadece resmini
gördükleri dergi sahibinin kim olduğunu ve ne iş yaptığını bilmek isteyebileceklerini belirterek, benimle bir röportaj yapmak istediğini söylediğinde, önce ‘kendi reklamı mı
yapacağım’ diye karşı çıktım; fakat sonunda kabul ettim.
Dokuz yıllık meslek hayatımda soruları hep ben sormuştum ve ilk kez sorular bana yöneltilmiş oldu. Bu arada, buradaki resmimi de yeniledim.
Kurban Bayramı, bu yıl 12-15 Eylül 2016 tarihleri arasına
denk geliyor. Şimdiden bayramınızı da kutlayalım.
Gelecek sayımız 30 Eylül 2016 Cuma günü,
yeni konu ve konuklarla çıkacaktır.
Sağlıcakla kalın...
Günal Günal
KÜNYE | IMPRESSUM
Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN
G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmeni: Günal Günal
Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal,
Dr. Murat Kopuk, Üstün Gözler, Abdullah Yaşar,
Serpil Erdemir, Funda Şen, Mine Nart, Hasan Erdal,
Emine Kır, Aykut Kurşuntel, Emrah Güngör,
Selim Atasever (Heinsberg), Murat Sağlam (Düren).
Baskı: Mainz Druck & Verlag | Aachen
Dergi adeti: 6.000
Yasal uyarılar: Yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların
yasal hakkı firmamıza aittir. Yazılı izin alınmadan hiçbir yerde kullanılamaz; aksi durumlarda yasal işlem
başlatılır. İsim belirtilerek yazılan yazıların, gönderilen fotoğrafların sorumluluğu o kişilere aittir.
Büro saatleri: Hafta içi hergün saat 10 ile 14 arası.
4
aktüel
Erken emeklilik
Almanya’da emeklilik
Alman emeklilik sigortası (Deutsche
Rentenversicherung) 2016 verilerine
göre Almanya’da son 20 yıldan beri
mevcut nüfusun hemen hemen
dörtte biri, yani 20,8 milyonu emekli.
1 Temmuz 2016’da bu rakam eski almanya için 4,25, yeni Almanya (Doğu
Almanya ile birlikte) 5,95 daha da artacak. Bu rakamları şöyle de yorumlayabiliriz: Almanya nüfusunun dörtte
birinden fazlası emekli. Kısa bir süre
sonra nüfusun yarıya yakını emekli
olacak. Almanya emeklilik yaşını ve
doğum oranlarını arttırarak Alman
nüfusunu gençleştirmeye çalışıyor.
Bunun için emeklilik yaşı erkeklerde
65’ten 67’ye, kadınlarda 60 yaştan 65
yaşına yükseltilmiştir. Erken emeklilik
şartları ağırlaştırılmıştır. Mevcut işsizlik oranlarıyla bu rakamlar dengelenmeye çalışılıyor. Almanya’nın geleceği
için eldeki rakamlar hiçte ümit verici
değildir.
Danışma saatlerimde en çok sorulan
soru “erken emeklilik”. Biliyorsunuz
Almanya’da 2012 yılından itibaren
emeklilik yaşı kadınlarda 65, erkeklerde 67’ye yükseltilmiştir. Buna göre
yaş artışında ilk etkilenenler 1947 doğumlular. Almanya’da emeklilere uygulanan kademeli yaş artışı şöyle:
DoğumEmeklilik Kesintisiz
yaşı yılı yaş artışı emeklilik
1947
1948
1949
1950
1951
1952
1953
1954
1955
1956
1957
1958
1959
1960
1961
1962
1963
1964
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
14
16
18
20
22
24
65 yaş 1 ay
65 yaş 2 ay
65 yaş 3 ay
65 yaş 4 ay
65 yaş 5 ay
65 yaş 6 ay
65 yaş 7 ay
65 yaş 8 ay
65 yaş 9 ay
65 yaş 10 ay
65 yaş 11 ay
66 yaş
66 yaş 2 ay
66 yaş 4 ay
66 yaş 6 ay
66 yaş 8 ay
66 yaş 10 ay
67 yaş
Malüliyetten dolayı kesintisiz emekli
olma yaşı 63 yaşından kademeli olarak 65’e yükseltiliyor. Mesela 64 yaşında malüliyetten dolayı emekli olacak
kişinin aylığından % 3,6 kesilirken, 63
yaşındakinden % 7,2 kesinti yapılıyor.
62 yaşın altındaki erken malülen emekli olanlardan ise en fazla % 10,8 kesinti
yapılıyor. Yani emekli reformuna (Rentenreform) göre 65 yaşında olup da 45
sene emeklilik sigortasına para yatıranların aylığından kesinti yapılmadan
emekli olabilirler. Kesintisiz emeklilik
için öngörülen yaş haddi 2012 ile 2029
yılları arasında kademeli olarak 65’ten
67’ye yükseltilecektir. Bu yükseltme
erkek işçiler içindir. Kadın işçiler için 1
Ocak 1950’den önce doğanlar, 1 Ocak
2004’ten önce iş sözleşmeleri feshedilmesi veya bu tarihten itibaren kısmi
çalışma kapsamında olunması halinde
% 18 kesintili aylıkla emekli olabilirler.
Sigorta sözleşmeniz
nasıl iptal edilir?
Engelli kimlik kartı
(Schwerbehindertenausweis)
nasıl alınır ve ne işe yarar?
Sağlık problemi olan her şahıs bu kartı
almak için bulunduğu şehirdeki engellilerle ilgili daireye (Versorgungsamt)
başvurabilir. Aachen Şehirler Birliği’ndeki dairenin adresi: Versorgunsamt,
Zollernstr. 10, 52070 Aachen’dır.
Versorgunsamt’a engelli kartı için müracaat ederken; müracaat formunu
(Schwerbehindertenausweis Antragsformular olarak adlandırılan bu formu, bulunduğunuz şehirdeki belediyelerden alabilirsiniz.) doldurmanız
gerekir. Müracaat formunda ne tür
sorunlarınız varsa, ev doktorunuzdan
alacağınız belgeler, tedavi gördüğünüz doktorlar ve hastanelerin teşhis
belgelerini mutlaka birlikte göndermelisiniz. Müracaat formlarının doldurulmasında ev doktorunuz size yardımcı olacaktır.
Bu kart size ne gibi faydalar sağlar?
• İşyeri sorunlarınızda her an işten ayrılma avantajı
• Senelik fazla izin
• Daha az vergi ödeme
• Erken emekliye ayrılma kolaylığı
Bir çok farklı tipi olan bu kart ile ilgili
daha geniş bilgiyi gelecek sayımızda
yazacağım.
Bağlı olduğunuz sigorta şirketinden
ayrılmanız için, bunu telefonla veya
konuşarak değil de, mutlaka yazılı
yapmanız gerekmektedir. İmzanızı
taşıyan iptal dilekçenizi mutlaka iadeli taahhütlü olarak gönderin. Dilekçenizde mutlaka sözleşmenizdeki
sigorta numaranızı belirtin. Dilekçenizin kabul gördüğüne dair mutlak
iptal belgesi isteyin. Normal süreli sözleşme iptalinin yanı sıra sigorta ücretinin sebepsiz yükseltilmesi
halinde normal süre gözetilmeksizin de sözleşmenizi iptal edebilirsiniz.
Üstün Gözler
0178 / 849 05 25
5
ne? nerede? ne zaman?
Ağustos ve eylül aylarındaki bazı önemli etkinlikler
Samia ist
dabei.
Und Du?
Öcher Bend
AACHEN GELENEKSEL LUNAPARKI
12 - 28 Ağustos 2016
Aachen
Bendplatz
Atlıkarıncadan,
dönme dolaba bir
çok şey var. Saat 14-24 arası açık o9. - 19.
lan lunaparka girişler ücretsiz.
August
Täglich ab 14 Uhr
Festivalde şehir merkezinde farklı yerlerde kurulacak sahnelerde hergün
bir çok konser izlemek mümkün.
EUROPAMARKT AACHEN
TASARIM VE ELSANATLARI PAZARI
3 ve 4 Eylül 2016
Aachener Kunstroute 2015
AACHEN SANAT TURU 2016
24 ve 25 Eylül 2016
Avrupa‘nın değişik ülkelerinden katılan sanatçıların, eserlerini sergilediği
etkinlik, Aachen şehir merkezinde
kuruluyor. 10 ile19 saatleri arası gezilebilir. 40. kez düzenlenen Tasarım
ve Elsanatları Pazarı‘nda 300‘e yakın
tezgah ziyaretçileri bekliyor.
Bu yıl 19. kez düzenlenen etkinlikte
müzeler ve sanat galerileri kapılarını sanatseverler için açıyor. Yapılan
çalışmaları, sergileri görebileceğiniz
gibi, düzenlenen toplantılara katılmak da mümkün. Toplam 41 katılımcı sanat galerisi ve müze gezilebilir.
| FOTO: A. SCHMITTER
Sonntag, 23. August 2015 | 11.30 - 17.30 Uhr
Eurogress Aachen | Eintritt frei
Bu yıl onuncusu düzenlenen “Uyum
Günü” 28 Ağustos pazar günü Eurogress’te gerçekleştirilecek. Saat 11:30
tagderintegration-aachen.de
ile 17:30 arasında genç-yaşlı her yaştan insana ilginç gelebilecek kültürel,
sanatsal etkinlikler var. Uyumla ilgili çalışma yapan kurum ve dernekler
de stand açarak, yaptıkları çalışmaları
tanıtma fırsatı bulacaklar.
Schirmherr
Oberbürgermeister
Marcel Philipp
Ehrenwert
Aktionstag der
Aachener Vereine
27. September 2015
11 bis 18 Uhr
AKTIONSTAG
Aachener City
DER AACHENER VEREINE
Derneklerİn Etkİnlİk Günü
25 Eylül 2016
Bu yıl beşincisi düzenlenen Aachen’
daki Derneklerin Etkinlik Günü, bu yıl
25 Eylül 2016 Pazar günü saat 11:00
www.aachen.de/ehrenwert
ile 18:00 arasında Aachen şehir merkezinde yapılacaktır.
Aachen Katedrali (Dom) ve Aachen
Belediye binasının (Rathaus) çevresinde, dernekler standlar açarak kendilerini ve yaptıklarını tanıtma fırsatı bulacaklar. Geçen yıl bu etkinliğe
160’dan fazla dernek katılmıştı.
Eğer siz de gönüllü çalışmalar yapmak istiyor ama kiminle neler yapabilirim diyorsanız, işte size fırsat!
www.bend-aachen.de
Agustos ve
Eylül 2016'da
Bit Pazarları
(
Tag der Integration
9. Tag
der
UYUM GÜNÜ
28 Ağustos 2016
Integration
aachen September Special
“EYLÜL ÖZEL“ MÜZİK FESTİVALİ
15 - 18 Eylül 2016
Am Gut Wolf, Aachen
07.08.
11.09.
Breslauerstr., Aachen
Bahnhofstr., Alsdorf
Schumanstr., Würselen
28.08.
25.09.
14.08.
18.09.
14.08.
04.09.
Am
Kraftwerk
Schumanstr., Würselen
Heerweg, Düren
21.08.
18.09.
21.08.
18.09.
Her an size yardıma hazırız.
Internet üzerinden de basvurabilirsiniz.
02405 - 40 89 400 • www.melan.de
Weisweiler, Eschweiler
28.08.
25.09.
6
fikir fırtınası
Kendimiz ol(a)mayınca, güdülürüz.
Almanya-Türkiye ilişkileri tarihinde,
hiç içinden geçtiğimiz süreçte yaşadığımız kadar yoğun krizler yaşamadık.
Gün geçmiyor ki, Türkiye-Almanya
arasında yeni bir krizle uyanmayalım.
Yarınlarda ne gibi krizlerle karşılaşacağımız ise meçhul...
Kısa bir hafıza tazelemesi yapacak
olursak; yakın geçmişteki derin krizlerimiz: AB üyelik fasılları açma krizi;
mülteci (geri kabul) krizi; sözde parodi-şiir krizi; Türkiye’de düşünce ve
medya özgürlüğü krizi; vize krizi; ortalığı toz dumana katan gelişini hepimizin gördüğü, Federal Meclis’in ‘Ermeni Tasarısı Onayı’ krizi; İncirlik krizi
ve davetli politikacıların davetlerinin
geri çekildiği iftar krizleri...
Nato zirvesinde biraraya gelen Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel’in,
İncirlik ziyareti konusunda anlaşamadıkları ortaya çıktı. Almanya, bu üstteki silah ve askerlerini geri çekmeyi
tartışıyor...
Bu krizlerin hiç biri, zaman zaman Türkiye-Almanya arasında yaşanan tarihi
eser, yani arkoloji krizlerine benzemiyordu. Her birinin ardından ikili ilişkilerde çok ciddi, tamirleri uzun zaman
alacak kırılmalar yaşadık, yaşıyoruz ve
yaşayacağız...
Bu krizlerin her birini derinlemesine
yazmaya kalkıp, sebep sonuç ilişkileriyle mercek altına alarak, sizleri detaylara boğmak da istemem. Türkiye uzun zamandır AB’ye üye olmak
istiyor(du). Bu adaylık statüsü ancak
1999 yılında netleşti. Türkiye’nin bu
AB’den üyelik perspektifinde, Almanya ciddi uğraş verdi. O sebeple, Türkiye-Almanya politikaları, oldukça önem
arzediyor. Türkiye’nin AB üyeliği yolunda, AB’nin en yetkin oyun kurucularından Almanya’nın izlediği politikanın
izdüşümlerini iyi okumak lazım. Alman
devleti ve siyasi partilerinin, Türkiye
politikaları ile Almanya’nın yeni yerlileri
haline gelmiş Anadolu asıllıların buradaki rolü çok önemli. Türkiye’nin gerek
Alman partiler, gerekse Türk göçmenler hattında genelde Avrupa, özelde de
Almanya’yı ikna edecek tezler üretmesinin AB yolunda elini güçlendireceği
bilinmesine rağmen, bunun gerektiği
gibi değerlendirilmediği görülecektir...
Çünkü Türkiye, Almanya merkezli Avrupa Türklerini hiç bir zaman oldukları gibi görmedi ve bunu denemedi.
Onların bu güçlerinin farkına varılsaydı, bugün çok farklı konumlarda olurduk. Tevile gerek yok. Türkiye, Avrupa
Türklerini hiç hesaba katmadı, katmıyor. Eğer bunun tersi olsaydı, mesela
AB üyeliği sürecinde üyeliğin rotasındaki 35 fasıldan şimdiye kadar sadece 15’i değil, daha çok fazlası açılmış
olurdu. (Türkiye, AB’ne üye olsun mu,
olmasın mı? Birlik onu alacak mı, almayacak mı? tartışmaları ise bahsi diğer.)
İki yanlışın, bir doğru
ettiği görülmemiştir...
Aslında herşey dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan’ın 2008 yılındaki Köln ziyaretinde kendini dinlemeye gelen partili onbinlere söylediği; “Entegrasyona
evet, asimilasyona hayır!” ile başladı. Bu
söz, bir çok Alman siyasi tarafından Alman topraklarında “Türk milliyetçiliği”
yapmak olarak değerlendirildi ve dönemin Başbakanı Erdoğan, Almanya
Türklerini Almanya’ya karşı kışkırtmakla suçlanmıştı. Hatırlayalım; “Çocuklarımız Almanca öğrensin, ama önce
Türkçe’yi öğrenmek zorundalar” çağrısı yapan Erdoğan’a neler denilmedi
neler... Alman medyası da, Avrupa’nın
alışık olmadığı cümleleri kuran kim
olursa olsun, onu ötekileştirmede yerine ve ihtiyaca göre şeytanlaştırma-
da çok mahirdir. Bu noktada sabıkası
hiçte temiz değildir, Almanya medyasının. Bazılarınızın, Türkiye’deki medya
dünyasıyla ilgili sorular mırıldanmaya
başladığınızı duyar gibiyim. O yandaş
ve candaş medyanın yayınlarıyla ilgili
sorularda haklısınız. Fakat unutmayalım; iki yanlış bir doğru etmez... Veya bir
yanlış başka bir yanlışı meşru kılmaz.
Alman medyası bu krizlerde, Türkleri
ve İslam’ı ‘düşünce ve medya özgürlüğü’ ambalajıyla karikatürüze ederken,
Almanya’da yaşayan nüfusları üç milyona yaklaşan insanları tıpkı son ‘Ermeni Tasarısı’nda olduğu gibi politik
aklın peşine takılarak, hiç hesaba katmamayı yeğledi ve bunu hala sürdürüyor... Tıpkı, Türk medyasında hükümetle farklı düşünenleri hesaba katmayıp,
yok saydığı yayınlar gibi. Devlet ilişkilerine insani ilişkiler gibi bakan bizlerin,
bu özelliklerini bilen Almanya, biz hep
‘tarihi Türk-Alman dostluğu’ndan bahsederken, o bu konuda tek bir kelime
bile etmiyordu. Çünkü, gerek politikacıları, gerekse toplum, devletler arasında ilişkilerin ‘dostluk’ değil, çıkarlar
üzerinden yürütüldüğünü içselleştirmiş. Onun için bizim son kriz dönemlerinde yaşadığımız duygusal kopuşların, savrulmaların hiç birini yaşamadı.
Siz, politik davrananları hariç, bir Alman tanıdığınızdan hiç ‘tarihi TürkAlman dostluğu’yla başlayan cümle
duydunuz mu?
Ankara bizlere artık ‘lobici‘ diyor...
Türkiye-Almanya ekseninde yaşadığımız, sonuçları uzun yıllarda ancak
tamir edilebilecek kopuşlar, Almanya merkezli Avrupa’daki Türklerin lobi
gücünü keşfettirdi Türkiye’ye. Dün Ankara tarafından ‘döviz makinası’ olarak görülen, daha sonraları da, güya
‘islami sermaye’ dedikleri sahtekarlar tarafından dolandırılan biz Avrupa
Türkleri şimdilerde de adeta sınıf atlatılarak, ‘lobi’ye dönüştürüldük. Sosyolojik karşılığı olmayan bu tanımlamayı
ehli konuşup tartışmalı. ‘Yaşadığımız
bu süreçte neyi, nerede, nasıl yaptık
da, bugünkü durumdayız?’ diye sormak için gerekli olan özeleştiriye hiç
ihtiyaç duymadan, nereye kadar götüreceğimizi merak ettiğim habire savunmadayız. Muhatabımızın bizlerin
böyle davranacağını bildiklerini bilmek istememe ısrarımız garipten de
öte. Bırakalım detaylarını, ana koordi-
7
fikir fırtınası
natlarını bile kimsenin açıklayamadığı
lobici olmak nasıl birşeyse... Bilhassa
Türkiye’den gelen politikacıların, buralardaki bizlerle yaptığı toplantılarda
bahsettikleri verileri, kimlerin yaptığı
araştırma sonuçları diye düşünmeye
bile ihtiyaç duymadan, ne kadar lobicilik yapabileceğimizden bahsedilmesi
komikten de öte. Burada aklıma, “Aslanlar kendi hikayelerini yazana kadar,
av hikayeleri hep avcıları yüceltecektir”
Afrika atasözü geliyor...
yoruz. Zorumuza gitse de, müslüman
insan, basiret ve ferasetten nasıl bu
kadar uzak olabiliryoru oturup düşünmek, tartışmak zorundayız. ‘Teşkilatımızı eleştirmek kimsenin haddine
değildir’ kabadayı cümleli açıklamaları yapanlara davetleri geri çekilenler, bu geri çekmeyi geri çekenleri iftar öncesi o fırça konuşmalarıyla nasıl
terbiye ettiklerini görmeyenimiz kalmadı... Buna; orucunu fırçayla açmak
dersek, garip olmaz herhalde.
Mevcut çözüm bekleyen hayatımızın
sinir merkezlerine dokunan problemlerimizi yazmaktan, konuşmaktan, çözüme dahli olması gerekenlere aktarmaktan yoruldu, Avrupa Türklerinin
dertlerini kendilerine dert edinenler.
Özneler sözde olunca, omurga
beklemek beyhude...
Ağır başlı, vakur, diklenen değil de,
dik duranlar olarak herşeye rağmen
gemileri yakmadan, aklımızın erdiği
nisbette birlikte çalışmaya mahkumuz Almanya’nın ve Avrupa’nın yeni
yerlileri olarak.
İftarı fırçayla yaptırılan
‘’iri’’ müslümanlar...
Avrupa’daki Anadolu insanı, Türkiye ve
kendileriyle ilgili yapılan açıklamalardan çok ciddi rahatsızdır ve bu yaklaşımlar onları düşündürmektedir. Hangi
taraftan olursa olsun yapılan açıklamalar, medyada yer alan sözler rasyonaliteden kopuk olunca maksadını aşıyor
ve fatura, Avrupa Türklerine çıkıyor. Bu
süreçleri fırsat bilenler ve bundan kendilerine rantın her türlüsünü çıkarma
sevdasında olanlar, mal bulmuş mağribi gibi Avrupa Türklerini içinde yaşadıkları yeni yerlileri oldukları ülkelerle
karşı karşıya getirmek için ellerinden
geleni yapmaktan çekinmiyorlar.
Biz Avrupa Türkleri de, kendi kültürel kimlikleriye varoluşlarında dik durmak yerine konjonktürel davranışlara
evrilince, Almanya’da yaşadığımız en
son krizlerimizden iftar krizlerini yaşamak durumuyla karşı karşıya kalı-
Avrupa Türkleri, Avrupa’nın da sağduyusu olduğunu biliyor. Bu sağduyuya
sahip asli yerliler, Avrupa’daki olumsuz gelişmelerden en az bizler kadar
rahatsız. Reel durum bu iken, tek tip
Avrupa’dan hareketle, etnik bazda
siyasi parti kurma piyasasını da açtı
bazı aklı evvellerimiz. Ötekileştirilmiş, dışlanmış insanlar nezdinde iyi
prim yapan “Kendi problemlerimizi,
çözümlerini ancak kendimiz halledebiliriz” çıkışları yapmak, rant hesaplıdır, maksatlıdır ve de burada yaşıyor
olunmasına rağmen, Avrupa’yı iyi bilmemek ve analiz edememektir...
Yazıyı daha da uzatmadan, son ‘Ermeni Tasarısı’nda Türk isimli milletvekillerinin tutumları bizleri, ihanete
uğramış sevgili psikolojisine itmiş gözüküyor. Bu konuda ayıp olan sövüp
saymak, hakaretler sırlamaktan, siyasi
katılım mücadelesinde yeni stratejiler
tespit etme zururiyetini düşünemiyoruz. Evet, tüm olumsuzluklara, zorluklara, çifte standartlara, iki değil, çok
yüzlülüklere rağmen, farklı siyasi partilerin içinde aktif ve etkin olmaktan
vazgeçme lüksümüz yoktur. Almanya
merkezli Avrupa Türkleri, siyasi mücadelelerini kendilerini hangi partide
buluyorlarsa, görüyorlarsa orada kalarak sürdürmelidirler. Bu mücadelede olmazsa olmaz; Anadolu insanının
değer yargılarının ördüğü omurgadır. Bu yoksa verildiği söylenen siyasi
mücadele toplumsal değil, ferdidir.
O da bizi ilgilendirmez. İkna için söylenenler de malayanı
tabirle zırvadır. Atalar
da, “Zırva, tevil götürmez!..” demiş...
Muhsin Ceylan
Her türlü inşaat işiniz
için üstün kalite
aletleri UYGUN
FİYATLARA
sunuyoruz.
Her türlü inşaat işi için
İHTİYACINIZ olacak
inşaat makineleri
ve özel aletleri
KİRALIYORUZ.
Aralarında Türklerin
de olduğu
çalışanlarımızdan
güler yüzlü hizmet ve
PROFESYONEL
DANIŞMANLIK
alabilirsiniz.
Schönebergstraße 9
52068 Aachen
Telefon: 0241/ 96 820-0
8
sudoku sayfası
Sudokuda boş kareler 1 ile 9 arasındaki rakamlarla doldurulur. Bu rakamları yerleştirirken dikkat etmeniz gerekenler:
1’den 9’a kadar her rakam her sütunda, her satırda ve her bölgede sadece bir kez kullanılabilir.
basit
5
8
9
normal
2
7
2 8
5
8
7
1 5
9
4 3
1
8
9 7
4
2
7
6
3
2
3
9
4
8
8
7
3 5
Conceptis Puzzles
3 7
8
6
1
9
8
5
4 6
3
3 2
6
7
7 1
5 9
8
9
2 1
2
5 6
9
9
7
8 9
3
2
Conceptis Puzzles
5
8
9 3
2
4
2 8
4 3
1
9
7
8
5
3
6
4
6
1
9 5
6 7
8
1
6 5
7
3 8
9
4
3
1
7
9
3
7
3
1
4
8
9
6
1
7
2
1 8
5
4
3
2
9
4
7
9
7
6 4
3
4
1
6
4 5
8
2
2
7 6
1 5
3
7
2
2
3
1 5
2
6 3
2 4
6
6
4 5
1 9
1
5
4
2
7
Conceptis Puzzles
5
2
2
4
8 6
9
1 7
9
06010014536
7
5
7
8
4
7 9
1
3 5
2
5
2
1 9
4
1
2 4
5
2 7
3
6
5
8 5
1
7
8
5
9
06010015038
9
1
Conceptis Puzzles
1
4
8
9
06010015039
7
7
9
6
3
4 5 8
9
9
7
7
6
6
4
Conceptis Puzzles
8
06010014537
9
8
6
7
Conceptis Puzzles
1
8
3
7
8 2
6
4
3
Conceptis Puzzles
8
8
3 9
9
3 9
6
4
1
8
7
2 4
Conceptis Puzzles
5
4
9
06010015037
2
6
3
7
06010015036
4
6
4
2
3
5
7 1
6
9
06010016239
8
8
4
Conceptis Puzzles
3
2
1
1
Conceptis Puzzles
06010016238
6
Conceptis Puzzles
5
7
5
06010016237
4
6 7
9
6
06010016236
9
9 6
4
4 9
3
7
1 2
1
2
3
8 3
4 5
6
1
5
4
Conceptis Puzzles
9 8
4
7
2
2
zor
3
06010014538
5
7
8
6
2
1
3
06010014539
9
kültür & sanat: Aşkım ali erdoğan
12
13
İÇİMİZDEN BİRİ:
AŞkIM ALİ ERdoĞAN
Gençlerle fotoğraf ve video çekimleri yapan Aşkım Ali Erdoğan:
“Amacım, fotoğraflarla gençlerimize özgüven duygusu aşılamak!”
Aşkım Bey, öncelikle bize biraz
kendinizi tanıtır mısınız?
7 Ocak 1977 Duisburg doğumluyum.
1984’de babamın Hückelhoven’daki
Sophia Jacoba kömür madeninde
işe başlamasından dolayı Hückelhoven Doveren’e taşındık. Evliyim ve
5 yaşında Alp Ali isminde bir oğlum
var. Elektronik üzerine mesleki eğitim yaptım. Matematik ile aram iyi olmadığı için daha sonra restoranlarda,
dondurmacılarda ve bistrolarda garsonluk yaptım. Geçen senenin sonuna doğru, sağlık sorunlarımdan dolayı
çalışmakta olduğum iş yerimden ayrıldım. Parkinson hastasıyım.
Parkinson hastalığı fazla
bilinen bir hastalık değil,
kısaca bu hastalık hakkında
bizi aydınlatır mısınız?
Parkinson hastalığı genelde titreme
hastalığı diye bilinir. Ünlü parkinson
hastaları Muhammed Ali, Michael J.
Fox. Titreme bu hastalığın aslında son
aşamasıdır; ilk semptom olarak kasılmalar başlar. Vücut olarak kasılma. Bazen hapları geç alırsam penguen gibi
yürüyorum. Tıp çok şükür her gün biraz daha ilerliyor, bu hastalığın tedavisi olmasa da, yavaşlatıcı hapları var.
Bir nesil atlayıp öteki nesle geçen bir
hastalıktır ayrıca. Parkinson bana babaanemden miras, ama yine de çok
şükür bu halime. Allah daha kötü durumda olanların yardımcısı olsun.
Fotoğrafçılık ve video çekimi
gibi bir hobiniz var. Bunlar ne
zaman başladı ve nasıl gelişti,
biraz bahseder misiniz?
Benim annem ve babam çok erken
rahmetli oldu. Bana onlardan kalan
en güzel anılar olarak, resimler ve video görüntüleri vardı. Bunları fotokolaj yapayım derken başladı. Daha
sonra benim kendi çocuğuma neler
hatıra olarak bırakacağım diye gelişti. Benim ilk fotomodelim oğlum, ilk
videomuzu beraber çektik. Daha sonra video prodüksiyonlarıma, insan kazanmak amacı ile fotoğraflarla devam
ettim. Benim amacım fotoğraflarla
güven vermekti. Kendime, modellerimin o andaki en güzel görüntülerini, yönlerini tanıyıp fotoğraflamayı ve
sergilemeyi görev edindim.
Bu hobilerinizi gençlerle
de paylaşmaktasınız, biraz
bundan bahseder misiniz?
Neler yapmaktasınız?
Gençler fotoğraf ve videoya meraklı, daha doğrusu güzel sanatlara meraklı. Facebook vasıtasıyla resimlerde
güzel poz verebilen genç ya da ihtiyar
kişiler dikkatimi çekerlerse, onları bir
fotoshootinge davet ederim. Resimleri iki tarafta beğenirse Facebook’taki tanıtım sayfam UNIQUE’de sergilerim. Karşılıklı iyi anlaşabilme şartı ile
gelecekteki video reklam projelerime
ya da kısa film gibi projelere onları da
dahil ederim, tabiiki isterlerse.
Bu gençlerden aldığınız
reaksiyonlar nelerdir?
“Wooow, Aşkım abi, bu ben miyim?”
gibi elbette hoş reaksiyonlar. “Bir
daha ne zaman shooting (çekim) yapabiliriz?” diye sorarlar. Bunlar beni
mutlu ve motive eder. Nihayetinde
ben rahatsızlığıma rağmen, sosyal
kalmayı tercih eden bir insanım. Bu
vesileyle bana inanan ve beni her türlü destekleyen arkadaş ve dostlarıma
teşekkür ederim. İyiki varsınız.
Geleceğe yönelik
planlarınız neler?
Yakın bir zamanda, özürlü insanlarla
beraber, bir kısa film çekimine başlıyorum. Kendi oğlum da duyma engelli bir çocuğu oynayacak. Ardından birçok video reklam projeleri ve
yaz geldi, gelecek, bir sürü renkler ve
çiçekler, harika manzaralar, yani bir
sürü fotoshootingler var.
gençler size nasıl ulaşabilirler?
Facebook’da kendi sayfam var. Orada
çalışmalarımı sergiliyorum: ”unique”...
Cep telefonum 0152 / 339 176 85 ve
mail adresim:
[email protected]...
Buralardan bana ulaşabilirler.
Son olarak eklemek
istediğiniz bir şey var mı?
Hiç kimse nereden gelip, neleri başardığımızı unutmasın ve daima daha
neleri başarabileceğimizi gözardı
etmesin.
Bize zaman ayırdığınız için
teşekkür eder, öncelikle
sağlık ve başarılar dileriz.
Günal Günal
Sizden bilgi almak veya birlikte
birşeyler yapmak isteyen
“En büyük hayalim, Türkan
Şoray’la beraber kanser
hakkında bir film çekebilmek.”
Dergimizin 13. sayısında Aşkım Ali Erdoğan’a “İçimizden Biri” sayfamızda yer
vermiş ve ciddi sağlık sorunlarına rağmen, onun fotoğrafla olan ilgisinden ve
gençlerle yaptığı çalışmalardan bahsetmiştik. O, şimdi de bir Alman filminde rol
almış ve onunla bu konuda görüştük.
Aşkım Bey, siz ve iki Türk
arkadaş daha çok yakın bir
tarihte bir Alman filminde rol
aldınız. Bu nasıl oldu? Bundan
biraz bahseder misiniz?
Yapımcı, arkadaşım Thomas Kercmar.
Kendisi doğma büyüme Erkelenz’li
ve tanıştığımız günden beri, seninle
mutluka çalışmak, bir filmde oynatmak istiyorum deyip dururdu. “Breakdown forest” filminde zaten Patrick
Roy Beckert ile beraber 1-1,5 senedir
çalışıyorlardı. Filmin yüzde 70’i bitmiş
haldeyken beni aradılar ve bir rol teklif ettiler.
Filmin tamamını anlatmanızı
istemeyeceğim tabii ama
kısaca filmin konusundan
bahseder misiniz?
Aşkım Ali Erdoğan, Hacı Hüdayi rolünde.
Kötü adamlar kaçırılıp bir ormana bırakılıyor ve zenginlere av diye sunuluyorlar; dişe diş, göze göze bir ortam.
Yani; ya öleceksin ya da öldüreceksin.
Sizlerin rolleri neydi filmde?
Ben, Hacı Hüdayi adlı bir kişiyi, Yunus
Aldanmaz arkadaş filmdeki Hacı’nın
sağ kolu olan Emrullah’ı ve Özgün Çelebi arkadaş ise bir paralı askeri canlandırıyor. Hatta yönetmen kamerada
Özgün’ü görünce, işte ‘Türk Rambosu’
geliyor demişti.
Filmde ünlü Alman sanatçılarla
birlikte oynadınız. Kimlerdi
bunlar ve nasıl bir duyguydu
onlarla aynı filmde rol almak?
Filmde Ralf Richter, Micaela Schäfer
ve Martin Semmelrogge gibi ünlü
sanatçılar var. Bizler, Micaela Schäfer
ile olan sahnelerde rol aldık. Duygu
olarak farklı birşey yok tabikii; onlar
bizden ünlü ama bizlere hisettirmediler çekimlerde; yani kapris falan
yapmadılar. Sıcak, hoş bir ortamdı.
Sonuçta, hepimiz güzel bir olay için
çabalıyoruz.
Kötü adam rollerini kabul
ederken zorlandınız mı?
İlk etapta çekinmedim değil tabii; büyüklerime danışdım ve onların rızasını
aldıktan sonra kabul ettim.
P. Roy Beckert ve Özgün Çelebi ile.
P. Roy Beckert ve Micaela Schäfer ile.
Büyüklerinize danışma
gereğini neden duydunuz?
Bu sadece bir rol?
Tabii ki bir rol ama bazıları ileride çıkıp ‘yahu neden bu rollerde oynadınız?’ diyebilir. Ama şundan emin olun,
bu film her müslümanı mutlu edecek.
Anlaşılan filmin çekimleri
bitti. Ne zaman sinemalarda
görebilecegiz bu filmi?
Yönetmenimiz, yakında filmin fragmanlarını paylaşmaya başlayacak ve
bildiğim kadarıyla da 2017’in Mayıs
ayında film vizyona girecek.
Alex Ali ve Yunus Aldanmaz ile.
Gelecekte de film teklifleri
gelirse oynamak ister misiniz?
Bu konuda planlarınız
veya öneriler var mı?
Oynarım tabii. Rol bana uygun olursa ve rahatsızlığımdan dolayı zorlan
mazsam. Bu tür şeylere yönelmek isteyen gençlerimize tavsiye olarak da
bazı şeyler söylemek isterim bu arada.
Bu iş disiplin ve sabır gerektiriyor.Çünkü, ben kendim gördüm ve yaşadım;
basit bir iş değil. Sadece 10 saniyelik
bir sahne için bazen tam iki saatlik çekim yapılıyor...
Siz bir film çekmek ister misiniz?
Film çekmek isterdim tabii. Benim en
büyük hayalim, Türkan Şoray’la beraber kanser hakkında bir film çekebilmek; rahmetli annemin anısına. Ama
oraya varabilmek için daha çok çalışmam lazım. Kısmet artık...
Görüşme için teşekkür eder,
başarılarınızın devamını dilerim.
Günal Günal
10
içimizden biri:
Alternatif ve ekolojik yaşam pratikleriyle
birlikte gittikçe betonlaşan ve mekanikleşen hayatın ortasında aklımızın ucunda sürekli bir “doğaya dönme” isteği.
Bu sayıdaki konumuz koloni bahçeciliği
ve konuğumuz Ecevit Karabulut...
Çiçekle, ağaçla, toprakla uğraşırken
belki çok fazla enerji harcayıp zayıflamazsınız ama sinirden, stresten kurtulursunuz. Temiz hava alıp rahatlarsınız.
Kafanızı rahatsız eden pek çok sorunu
unutup ferahlarsınız. Bunu şu sıralar
Almanya’nın yarısının büyük bir aşkla
kendini kaptırmış olduğu bahçecilikte, beklenmedik bir şekilde sayısı artan
bahçelerde görmek mümkün. Eller toprağın derinliklerinde, bel iki büklüm olabilir ama, yetişen bitkiler, açan çiçekler
karşısında içten içe hissedilen o gururla, bahçecilerin başı dik.
İşte onlardan biri de Ecevit Karabulut. Bizim Aachen dergisi olarak kendisini bahçesinde ziyaret ettik.
Ecevit bey, öncelikle sizi
biraz tanıyabilir miyiz?
1976’da Yozgat Yerköy’de doğdum.
İlk ve orta eğitimimi Yerköy ilçesinde
bitirdim. Daha sonra Yozgat’ta teknik liseye gittim. Bu zamanlarda da
eşimle tanıştım ve 2002’de evlenerek
Almanya’ya geldim. Eşim hastanede
çalışmakta idi ve ben de gelir gelmez
hastanede çalışmaya başladım. Hala
orada çalışmaktayım. 13, 10 ve 2 yaşlarında Betül, Kerim ve Emir isimlerinde üç çocuğumuz var.
ğim bir uğraş aramalıyım ve bu bahçe
alma fikrine vardım. Bu bahçe derneğine yazıldım. Dört yıl sıra beklemeden sonra, bana bu bahçeyi verdiler
ve ilk yılımda 300 bahçe içinde birincilik alarak, 300 yılda bir gelebilecek
şansı ilk yılımda yakaladım. Şimdi bu
bahçeyle uğraştığım ve burada ailem ve çocuklarımla zaman geçirdiğim için huzurlu ve mutluyum. Hem
kendimi kahvehane alışkanlığı ve diğer kötü alışkanlıklardan büyük çoğunlukla uzaklaştırdım, hem de eşim
ve çocuklarımla bu bahçede daha fazla zaman geçirmekteyim. Her türlü
stresten uzak bir şekilde kendim ve
ailem çok mutluyuz.
Bir bahçe satın almak pahalı
mı? Fiyatlar yaklaşık ne kadar
ve neye göre belirleniyor?
Burada 300 € ile 2.500 € arasında bahçe fiyatları var. Fiyatlar bahçenin içindeki ev ve bitki çeşitlerine göre, ba-
kımlı oluşuna göre belirlenmekte. Bu
fiyatlar başka bahçe kolonilerine göre
gayet uygun. Bu bahçeler, tabiri caizse her keseye uygun diyebiliriz.
Bahçe alma fikri nasıl gelişti?
Abdullah bey, doğrusunu söylemek
gerekirse ‘ithal damat’ olarak buraya geldiğimde, benim ve eşimin çok
çevresi yoktu. Önceleri maça bakmak
için gidiyordum kahvehaneye. Daha
sonraları okey, kağıt oyunları derken
kahvehane alışkanlığı edindim ve işten kalan zamanımı orada geçirmeye başladım. Bu, ailemi ve çocukları
ihmal etmeye kadar gidince, eşimle
sorunlar başladı ve ben düşündüm
ki ailemle beraber meşgul olabilece-
Sizin bahçenizin bulunduğu
koloni de 300 bahçe var
ve sizin bahçeniz birinci
seçildi bu yıl. Bu nasıl oldu?
Kimler, nasıl karar verdi?
Evet, sizin de gördüğünüz gibi benim
bahçemin çok da göze hitap eden bir
güzelliği yok. Ancak, Almanya’da bahçe derneklerinin bir kriterleri var ve
benim bahçem bu kriterlere uyumlu
olduğu için bu birinciliği aldı. Bu yarışma, derneğin düzenlediği bir yarışma.
Dernekten dört jüri üyesinin yanı sıra
11
ecevit karabulut
dışardan katılan bir jüri üyesiyle beraber beş kişilik bir ekibin incelemesinden sonra karar veriliyor. Yarışmalarda kriter olarak, burası gibi koloni
bahçelerinde, örneğin 300 metrekare
bahçenin %40’ı yeşil alan ve çim olacak, %40’ı sebze çeşitlerine ayrılacak.
Bu kesimde ne kadar çok sebze çeşidi
yetişiyorsa puanlama o kadar yüksek
olmakta. Diğer % 20’nin ise meyve ve
diğer ağaçlar ve çiçek çeşitlerinden
oluşması gerekmekte. Derneğin ortaya koyduğu standartların dışına çıkmayanlar, temiz ve bakımlı bir bahçesi
olanlar bu ödüle layık görülmekteler.
Bahçenizin birinci olması nasıl
bir duygu oluşturdu sizde?
Tabii bu benim için çifte mutluluk oldu.
Çünkü ailemle beraber bahçeyle uğraşarak, kötü alışkanlıklarımdan kurtuldum ve aileme daha fazla zaman ayırmaya başladım. Eşim ve çocuklarımla
bu alanda daha mutlu yaşıyorum; iş
ve hayatın streslerinden uzak, toprakla
uğraşarak hayata daha fazla konsantre
olmaktayım. Daha ötesi, daha önce de
dediğim gibi bahçe hayatımda ilk yılım ve 300 senede bir gelebilecek şansı ilk yılımda yakalamış olmam benim
ve eşim için inanılmaz bir mutluluk.
Tabii, burada bu ödülü kazanmamda
en büyük destek eşimden geldi. Bu da
benim için ayrı bir mutluluk kaynağı.
Aachen’daki
Yeminli Mali
Müsaviriniz
.
İnsanlarımıza bahçe
almalarını önerir misiniz?
Bahçede sadece şifalı otlar, kültür bitkileri ve süs bitkileri gelişmekle kalmıyor,
aynı zamanda bireyin kendisi de gelişmiş oluyor. Tabii doğayla ve toprakla haşır neşir olmak ayrı bir mutluluk.
Burada yetiştirilen her bitki ve ağaç bizim bir çocuğumuz gibi. Onların yeşerdiğini ve serpildiğini görmek, çok
ayrıcalıklı bir mutluluk. Bence bizim insanımız yaradılış olarak toprağa yakın
insanlardır, yani her türlü derdin devası
diyebilirim. Yalnız şunu eklemek gerek;
bahçecilik zaman isteyen bir uğraş ve
bahçe alacak olanların tabii ki buraya
ayıracak yeterli zamanları olmalı. Aldıkları bahçeye bakamazlarsa dernekte
ve kolonide problem olmakta.
Tecrübeli
Güvenilir
Profesyonel
Bahçesi olmak güzel bir duygu
ama olumsuz tarafları da var
mı? Mesela tatile gidememe,
sürekli düzenli tutma, belirli
görevleri üstlenme vs.
Tabii ki bunlar önemli problemler.
Mesela bir hayvanı olan birinin, tatile gittiğinde, onu bir akrabasına ya
da eşine dostuna emanet etmesi gibi,
bahçeleri de birilerine emanet edip,
izine öyle gitmeleri gerekmekte. Ancak maliyet karşılığı bu görevi dernekler de yapmaktalar ama dediğim
gibi mali bir külfeti olmakta. Ayrıca,
derneğin yaptığı etkinliklere ve bahçelerin çevrelerinin bakım işlerine de
katılmak gerekmekte.
bir anlayıs. ile
sizlere hizmet
vermeye hazırız!
Dipl.-Kauffrau (FH)
RukIye Alper
Steuerberaterin
Ecevit bey, bize zaman ayırdığınız
ve bahçenizde ağırladığınız için
size ve eşinize teşekkür ederiz.
Abdullah Yaşar
Heinrichsallee 68
52062 Aachen
Tel: +49 241 990 215-0
Fax: +49 241 990 215-29
[email protected]
Korrektur2-RukiyeAlper-Kanzleischild.indd 1
17.04.14 13:24
www.steuerkanzlei-alper.de
12
KİŞİSEL GELİŞİM
Bağlılık mı bağımlılık mı?
Merhabalar. Bu sayıdaki yazım hayatımızın iplerini tekrar elimize alarak bizi
esir eden bağımlılıklardan kurtulma
yollarını konu alıyor.
Bir ilişkiye, bir kişiye tüm kalbimizle
güvenmek, sadakat, anlayış ve şefkat göstermek, gerekli fedakarlıklarda bulunmak sağlıklı bir bağlılıktır. Bu
bağlılık aranan ve olması gereken bir
özelliktir. Bir de bu bağlılığın uç sınırlarda gezinen “bağımlılık” hali vardır.
Bağımlılıkta dünya, yaşanan ilişkinin,
aşık olunan kişinin etrafında döner.
Tüm önem sıralamalarının en üstünde o kişi ya da o ilişki vardır. Hemen
hemen hayatın tüm yolları o kişiye çıkar. O olmadan nefes alamaz, yapmamız gereken hiçbir şeyi yapamaz hale
geliriz. İşte bu durum bağımlılıktır ve
bundan hemen kurtulunmalıdır.
• Alışkanlıklar da bir nevi bağımlılıktır.
Negatif yöndeyse insanın hayatını sürekli mutsuz edebilir.
Kendinizi hatırlayın!
Her birey kendi dünyasının merkezidir. Kendi önemini fark etmeyen,
kendisini sevmeyen ve saymayan biri
bağımlı olmaya mahkumdur. Kendi
kişiliğine, ihtiyaçlarına, beklentilerine
sadık olmak, bir ilişkiye körü körüne
sadık olmaktan çok daha önemlidir.
Kişi ancak kendisi tatmin ve mutlu olduğunda bir başka kişiyi de gerçekten tatmin ve mutlu edebilir. Bağımlılıklarda kişiler kendilerini özgün bir
kişilikleri yokmuşcasına başka birine
adarlar. Oysa ki kendisini hatırlayan,
kendi zevklerinin, ihtiyaçlarının farkına varan kişiler, karşılık alabildikleri,
iki taraflı sağlıklı bağlılık geliştirdikleri sağlam ve mutlu ilişkiler yaşarlar.
• Sizi mutlu eden şeyleri listeleyin, nelerden gerçekten keyif aldığınızı hatırlayın.
Kendinizi keşfedin.
Tüm yüklerden kurtulun!
Düşününce size sıkıntı veren, hayatınızı negatif yönde etkileyen, neşe ve
huzurunuzu alan her şeyden kurtulma zamanı gelmiştir. Bu sizi mutsuz
eden sevgiliniz, sizi huzursuz eden arkadaşınız ya da sağlığınızı bozan bir
alışkanlık olabilir. Bir şeyin zararını fark
ettiğinizde ondan kurtulmanız % 50
kolaylaşır. Size yük olan şeyleri fark
edin. Hayatınızdaki etkilerini azaltmanız gereken kişileri düşünün, size
mutluluk vermedikleri sürece onlara
muhtaç olmadığınızı hatırlayın. Yeni
bir hayat planı yapın ve hayatınızdaki etkilerini en aza indirecek şekilde
konumlandırın.
• Sizi rahatsız eden ama katlanmak zorunda hissettiğiniz şeyleri, kişileri listeleyin onlarla ilgili yeni bir iletişim ve davranış planı yaratın.
nar. Bağımlılık girdabındaki kişiler ise
bu fırsatları hiç fark etmez ve şanslarını kullanamazlar. Bağımlılıktan kurtulmanın ilk ve en önemli yolu başka
şeylere ilgiyi yöneltebilmektir: Hayata, yeni arkadaşlara, aklı meşgul edecek, ufku açacak faydalı yeni uğraşlara... Bütün bu yeni ilgi alanları yeni
kapılar açarken, bağımlılığın etkilerini de yok edecektir. Eski, bizi yıpratan şeylerden kurtulmanın en kolay
yolu, yeni, bizi heyecanlandıran yeni
durumlar oluşturmaktır.
• Yeni insanlar ve yeni ortamlarda bulunun, bunun için çaba harcayın, sosyalleşin. Kalbinizi ve ruhunuzu hayatın
mucizelerine açın, etrafınızda olan bitenin farkında olun. Anı yaşamaya ve
anda kalmaya gayret edin.
Güveninizi ve gururunuzu
tedavi edin
Kendinize ait bir dünya kurun
İster bir ilişki, aile ya da çocuklar... Hayatınızda önemli ne olursa olsun, onlar haricinde sadece size ait olan özel
bir dünyanız olmalı. Sadece kendiniz için yaptığınız ve yaptığınızda sizi
duygusal olarak ileriye götüren bir
şeyler yapmalısınız. Bu bir hobi, kendinize ayırdığınız bir gün, spor yapmak, kitap okuma gecesi ya da hayal
edebileceğiniz ve imkan yaratacağınız bir şey olabilir. Kulağa çok klişe
gelse de insanları önemli hissettiren,
sadece kendileri için yapabildikleri
küçük şeylerdir.
• Yeni hayatınızda hobiler, kendiniz için
küçük süprizler ve rutinler yaratın.
Yeniliklere açık olun
Hayat her an yenilenmemiz ve değişmemiz için türlü fırsatlar, şanslar su-
İnsanlar bağımlı bir ilişki yaşadıklarında, hem güvenlerinden hem de
gururlarından çok şey kaybederler.
Kendilerinden verdikleri ve karşılık
alamadıkları her şey, içlerinde bir öfke
ve hayal kırıklığı olarak depolanır. Yeni
bir hayata başlarken bu geçmiş yaraları iyileştirmek gerekir. Bu durumlarda yapılması gereken kendinizde beğendiğiniz fiziksel ve ruhsal özellikleri
hatırlamak, onları öne çıkararak kendinizi şımartmak ve sevmektir. İnsan
hayatında kendi varoluşuna aykırı durumlar yaşayabilir; önemli olan toparlanabilmektir. Kendi değerinizi tekrar
fark ettiğinizde gururunuz ve güveniniz eskisinden daha güçlü bir şekilde
yerine gelecektir.
• Bu yeni döneme kendinizi şımartarak
başlayın. Ne kadar değerli olduğunuzu önce kendinize hatırlatın. Sizi seven
ve takdir eden insanlarla birlikte olun,
mutlu olduğunuz ortamlarda bulunun.
Her sabah güne kendinize iltifat ederek,
pozitif düşünerek başlayın.
Bağımlılıklardan kurtulmuş, özgür ve
sevgi dolu, mutlu bir insan olmanız
dileğiyle, sözü Martha Eric’in bir sözüyle bitiriyorum: “Bir ilişkinin motivasyonu sevgi ve güven
değilse, sevgisiz ama bağımlı bir ilişkidir.”
Hasan Erdal
Yaşam Koçu
18
13
bunları biliyor muydunuz?
Fahrverbot?
? Geblitzt?
Aachen Şehirler Birliği‘nden cep
telefonları için bir uygulama:
“Die Touren-App“
Almanya‘nın “en“leri...
Belediyesi olan bu yerleşim alanları
kendi aralarında iki kategoriye ayrılır: Şehir (Stadt) (Buna, illerin yanında
bizim Türkçe’de ilçe dediğimiz yerler
de dahildir.) ve topluluk (Gemeinde)
(Kırsal kesim yerleşimi de denebilir).
Bu 11.084 adet belediyenin 2.059’si
şehir ve geriye kalan 9.025’i ise topluluk statüsündedir.
Çok kapsamlı olarak hazırlanan uygulama sizin bulunduğunuz noktayı
dikkate alarak aradığınız şeyleri size
mesafesi ile belirtiyor.
Kategoriler altında geceleme ve konaklama, yeme-içme, kültür ve tarih,
doğa, spor, sağlık gibi bir çok alan
bulunuyor. Nerelerde piknik yapılıp,
nerelerde mangal yakılabileceğinden
tutun da, nerelerde balık avlayabileceğinize, nerelerde yüzebileceğinize
kadar bir çok farklı konu bulunuyor.
Bunları inceleyerek o gününüzü nasıl
geçirebileceğinizi planlayabilirsiniz.
Aynı anda harita özelliği de olan uygulama ile yürüyerek veya bisikletle gezebileceğiniz tüm tur parkurları ayrıntılarıyla (mesafe, eğim vb.) da
sunuluyor.
hnen.
Uygulamayı indirdikten sonra, biraz
inceleyince yaşadığımız bölgenin bizlere ne harika olanaklar sunduğuna
inanamayacaksınız.
En çok belediyesi olan eyalet 2.305
belediye ile Rheinland-Pfalz’dır.
En az belediyesi olan eyaletler ise
kendileri hem şehir hem de eyalet sayıldıkları için birer belediye ile Berlin
ve Hamburg’tur.
En fazla nüfuslu belediye 3.400.000
nüfus ile Berlin’dir (1).
En az nüfuslu belediye ise sadece
8 kişinin yaşadığı, Schleswig-Holstein eyaletindeki Wiedenborstel’dir (2).
Almanya’nın en kuzey noktası Sylt
adasıdır(3).
2
1
6
4
7
5
8
Almanya’nın en doğu noktası Sachsen eyaletine bağlı Neißeaue topluluğudur (4).
Almanya’nın en güney noktası Bayern eyaletine bağlı Oberstdorf topluluğudur (5).
Almanya’nın en batı noktası eyaletimizde bulunan Selfkant topluluğudur (6) ve Aachen’a (7) çok yakındır.
Almanya’nın en yüksek noktası deniz seviyesinden 2.962 m. yükseklikteki Wetterstein Dağları’nın zirvesidir (8).
Almanya’nın en derin noktası ise
Schleswig-Holstein eyaletindeki Neuendorf-Sachsenbande topluluğudur
ve burası deniz seviyesinin 3,5 m. altındadır (9).
Verkehrsunfall?
Fahrverbot?
Aachen‘ın müvekkilleri tarafından
Bußgeldbescheid?
Geblitzt?
“en iyi“ derecelendirilmis
, avukatı.
(www.anwalt.de)
Wir helfen
Ihnen.
OSAMA
MOMEN
LL.M.
www.kanzlei-momen.de
Agır Ceza ve Trafik Hukuku Uzmanı
(
Aachen Şehirler Birliği tüm bu sorulara cevap verecek bir cep telefonu
uygulaması geliştirdi. Akıllı telefonunuza indirerek uygulamadan ücretsiz
olarak yararlanmanız mümkün artık.
9
Yandaki haritada Federal Almanya
Cumhuriyeti (BRD) içindeki büyüklü
küçüklü, kendisine ait bir belediyesi
olan yerleşimler görülmektedir.
Bunların toplam sayısı 11.084’tür.
Yaz geldi ve tatile gidemediniz mi?
Hafta sonları ailenizle vaya dostlarınızla ormanda yürüyüş yapmak, bisiklet turu organize etmek mi istiyorsunuz? Aachen ve çevresinde gidilip
görülebilecek ne tür güzellikler var
diye mi merak ediyorsunuz?
3
Friedrichstr. 105
52070 Aachen
Tel.: 0241 / 400 069 94
www.kanzlei-momen.de
Fachanwalt für Verkehrsrecht • Fachanwalt für Strafrecht
Brabantstr. 43, 52070 Aachen • Tel. 0241 / 400 069 94
14
bilmece saYfası
Doğru sayı Aşağıda soru işareti olan yere hangi sayı gelmelidir?
Eşitliği sağlayın
26
6
7
41
11
2
52
7
9
39
30
2
4
63
?
15
Aşağıdaki işlemlerde sayılar yerine
geometrik şekiller kullanılmıştır. Soru
işaretli yere hangi şekiller gelmelidir?
İşlemleri yapın
Sayılar piramiti
Aşağıdaki sayıları kutulara doğru yerleştirerek işlemleri yapın.
Aşağıdaki piramitteki her kutudaki
sayı altında bulunan iki kutudaki sayıların toplamıdır? Soru işaretli yerlere
hangi sayılar gelmelidir?
2 3 5 8 10 11 13 14 15
x
x
x
x
x
x
x
=
450
x
= 1232
x
=
280
130
?
x
x
x
=
=
429
=
600
3 X 6 Kare
Aşağıdaki soru işareti olan yerlere hangi sayılar gelmelidir: a, b, c veya d?
2 15 84 60 72 ?
24 6 4 85 18 ?
6 21 32 15 42 ?
A
B
C
Ç
96
17
53
43
99
87
49
14
91
71
26
45
Toplama işlemi
51 ?
22 ? 26
9 ? ? ?
? ? 7 ? ?
23
♦
♠
♦
♣
21
♥
♣
♠
♥
25
♠
♦
♦
♣
21
18
21
21
?
A
Aşağıdaki kalın çizgilerle belirtilen karelerin her birinin içine 1 ile 16 arasındaki sayıları sadece bir kez kullanarak
yerleştirmeniz gerekiyor. Sonuçta, her
bir satır ve sütunun toplamı aynı sihirli
sayı olan 34’ü verecek.
12 13
8
2
6
10 13
11
9
10 16
1
8
7
3
12
C
Aşağıda 7 adet üçgen bulunuyor. 6
adet kibrit çöpünün yerini değiştirerek, 6 adet aynı büyüklükte dörtgen
oluşturabilir misiniz?
5
6
15
14
Saat sorusu
1
5
B
3
13
15
=
= ?
16
7
5
=
=
=
Kibrit çöpü sorusu
Uygun sayılar
Soru işaretli yere hangi sayı gelmelidir?
♠
♦
♣
♥
+
:
:
:
x
2
Soru işareti olan yerde saat kaçtır?
7
Dört işlem
Aşağıdaki dört işlemin sonucu nedir?
a
b
c
ç
d
e
2 x 3 - 4 : 1 + 6 - 5+ 7 = ?
a) 5
b) 8
c) 10
ç) 13
d) 16
Resimdekiler ne olabilir? Aşağıda nesnelerin sadece küçük bir bölümleri görülmektedir. Bunlar sizce ne olabilir?
a
b
c
ç
d
15
gençlik: Ekin feyzi
bile, tam istediğim gibi yazamayacağımı tahmin ediyorum. Ama belki de
başlamak, bir adım atmak lazım.
“Mesleğimi ve müzik hayatımı sağlam bir dengeye oturtmak istiyorum. Çünkü
ikisinden de vazgeçebileceğimi sanmıyorum; ikisi de hayatımın bir parçası.”
Merhaba Ekin. Şu an, iş çıkışı
görüşüyoruz seninle.
Ne iş yapıyorsun?
Uçak mühendisliği okudum. Yeni girmiş olduğum bir bilgisayar şirketinde mühendis olarak çalışmaktayım.
Şirketin araştırma, geliştirme ve proje organize bölümündeyim. Haftada
kırk saat çalışıyorum. Bunun yanısıra,
zor olsa da, çok sevdiğim müziğe de
zaman ayırmaya çalışıyorum.
Peki, müzik ile ilgili olarak
neler yapıyorsun?
Piyano ve gitar çalıyor, şarkı söylüyorum. Ayrıca söz yazıyor, besteler yapıyorum. Konserlerim de oluyor. Bazen
solo olarak sahne alıyorum, bazen de
grubumla birlikte. Onlarla genelde
tanınmış şarkıları çalıp söylüyoruz.
Henüz kendi şarkılarıma birlikte geçemedik. Çalışmalarımızı bu yönde
ilerletmeye başladık.
Müziğe kabiliyetin
oldugunu nasıl anladın?
Annem ve babam anlamışlar ilk etapta. Üç yaşımda piyano dersi aldırmışlar. Fakat hoca, parmaklarım küçük olduğundan ertelemeyi önermiş. Beş
yaşımda akordiyon çalmaya başladım. Yaklaşık 10 yaşıma kadar çaldım
ve sonunda piyanoya geri döndüm.
Evimizde piyano vardı ve dolayısıyla doya doya çalışabiliyordum. 13-14
yaşımda gitar çalmaya ve şarkı söylemeye başladım. İlk yanlız sahneye
çıktığım konserimde 19 yaşındaydım.
Hatta müzik yüksek okulunda okumayı bile düşündüm, fakat mühendisliğe karar verdim ve mühendisliği
çok severek yapıyorum.
Ailende sanatla ilgilenen var mı?
Ablamın biri koroda şarkı söylüyor
ve saz çalıyor. Diğer ablam tiyatro sanatçısı. Babam Yücel Feyzioglu Türkçe çocuk kitapları yazıyor. Soyadımızdaki farklılık sizi şaşırtabilir. Ben sanat
anlamında soyadımın “oğlu” kısmını
kullanmıyorum.
Şarkılarını hangi dilde yazıyorsun?
Almanca ve İngilizce olarak yazıyorum. Yaklaşık 15-20 şarkım var.
Türkçe şarkılar ile aran nasıl?
Çok ender de olsa Türkçe şarkılar dinliyorum. Teoman, Yalın ve Sertap Erener’i çok beğeniyorum. Fakat Türkçe
şarkı söylemeye veya beste yapabilmeye biraz uzağım.
Neden?
Bana sorarsan, Türkçem yeterli olmadığından. Evimizde anne ve babamla Türkçe konuşuyorum ama bunun
dışında Türkçe konuşabildiğim çok
az insan var. Güzel şarkı yazabilmek
için dile hakim olmak lazım. Benim
için zor bir olay bu. Yazmaya başlasam
Aachen’da yaşıyorsun, değil mi?
Evet, Aachen’da kız arkadaşımla birlikte oturuyorum. Daha önce Herten/
Renklinghausen taraflarında yaşıyordum. Yani orada doğup büyüdüm.
Aachen’a 9 sene önce üniversite okuyabilmek için gelmiştim. Eğitimim gereği arada İspanya ve Amerika’ya gidip geldiğim, oralarda kaldığım oldu.
Almanya’da başka şehirlerde de kaldım, ama 1-2 yıldır yine Aachen’dayım.
Bir yerlere de müzisyen olarak
davet ediliyor musun?
Tabii, çağrıldığım oluyor. Eskiden daha çok kendim nerede sahne alabilirim
diye arayış içerisinde oluyordum, fakat
giderek daha çok çağırılıyorum. Bunun dışında, Türk düğünleri hariç, düğünlerde de program yaptığım veya
yaptığımız oluyor.
En çok nerede sahne alıyorsunuz?
Daha çok bar ve cafelerde oluyor.
Mesela, Zu Hause Bar, Café Egmont
veya Franz gibi. Büyük bir olasılıkla
Pontstr.’deki Qutoqi Bar’da da belirli
aralıklarla sahne almayı planlıyoruz.
Ne tarz şarkılar söylüyorsunuz?
Daha önce de söylediğim gibi, solo
söylüyorsam çoğunlukla kendi şarkılarımı söylüyorum. Akustik şarkılar seçiyorum. Aküstik rock daha ağırlıklı.
Çıkan bir albümün var mı?
Evet var. Bundan üç sene önce bir albüm çıkardım. CD olarak bende var.
İnternette ise mp3 formatında bulabilirler isteyenler.
Bundan sonra müzik alanında
beklentilerin neler?
Öncelikle, mesleğimi ve müzik hayatımı sağlam bir dengeye oturtabilmek.
Çünkü ikisinden de vazgeçebileceğimi sanmıyorum; ikisi de benim hayatımın bir parçası. Müzik yaşantımı bundan sonra daha kaliteli ve profesyonel
bir şekilde sürdürmeyi ve “Miles Ahead” isimli müzik grubumla daha güzel
yerlere gelebilmeyi umuyorum.
“Bizim Aachen”a zaman
ayırdığın için teşekkür ediyor ve
başarılarının devamını diliyoruz.
Funda Şen
16
kapak konusu
Alemannia Aachen Kulübü, günümüzde içinde bir çok spor dalını barındırıyor, fakat ilk akla gelen futbol
takımıdır.
Takım ilk kez 16 Aralık 1900 tarihinde
18 lise öğrencisi tarafından kuruldu
ve adlarını da şehrin başına latince
kökenli olan Alemannia’yı ekleyerek
Alemannia Aachen koydular.
Uzun bir süre 2. Federal ligde (Bundesliga) mücadele eden sarı-siyahlı ekip, 2005-2006 sezonunda Bundesliga 1’e yükselmiş ve ardından
2006-2007 sezonunda yeniden Bundesliga 2’ye düşmüştür. 2012’de ise
3. lige (Regionalliga) düşen Alemannia Aachen ertesi yıl 4. lige (Regionalliga West) düşmüş ve o zamandan
beri de bu ligte oynamaktadır.
Geçmişte, Alemannia Aachen, Avrupa’daki başarıları ile ünlenen Mustafa Denizli’ye teklifte bulunmuş ve
o da teklifi kabul etmiş, liginde sonuncu olan Aachen ile anlaşmıştı.
Ancak bazı ırkçı tepkilerle karşılaştı. Denizli takımın başında ilk maçına 30 Eylül 1989’da çıktı. 10 haftada
sadece bir galibiyet alan Aachen bu
maçta rakibini 5-1 yendi ve Denizli, Alman basının gündemine oturdu. Üçüncü maçında da namağlup
lider Wattenschied’i yendi. 4 maçta
4 galibiyet yapan Denizli ilk mağlubiyetini 5. maçı olan Hertha Berlin
maçında aldı. 6. maçında Münster’i
7-1 yendi. Ancak bu galibiyetler sonrası takım büyük bir düşüş yaşadı. Taraftarlarla da sorun yaşayan Denizli,
Aachen’den ayrıldı. Aachen, 20 takımlı ligde 19. olarak ligden düştü.
Fuat Kılıç, Mustafa Denizli’den sonra
Alemannia Aachen’ı çalıştıran ikinci Türk asıllı teknik direktör olarak
1 Ocak 2016 tarihinde görevine başladı. Biz de şehrimizin takımı olan
Alemannia Aachen’ın yeni şefi ile sizler için bir söyleşi yaptık.
Teknik Direktör Fuat Kılıç ile söyleşi:
Alemannia Aachen
ona emanet
Merhaba Fuat bey. Öncelikle
kendi sözlerinizle, bize biraz
kendinizi tanıtır mısınız?
Merhaba, ismim Fuat Kılıç. 43 yaşında,
evli ve iki çocuk babasıyım. Bir kızım
ve bir oğlum var. Almanya’ya ailemle
7 yaşımda geldim. Babam öğretmen
olarak Almanya’da görev yaptıktan
bir yıl sonra, bizleri de yanına aldı.
Futbolla ilk tanışmanız nasıl oldu?
Türkiye’de çocukluk arkadaşlarımla sokaklarda futbol oynardık. Almanya’ya
geldiken sonra, babam hem spor yapmamı sağlamak için, hem de arkadaş
edinmem ve Almancayı daha çabuk
öğrenmem için beni bir futbol kulübüne yazdırdı. Ondan sonra futboldan
hiç kopmadım. Almanya’da o zamanlardaki en yüksek amatör lige kadar
yükseldim. Kısa bir dönem Türkiye’de,
Gümüşhane Doğanspor’da top koşturdum. Yetenekli olduğum halde, bir türlü en yüksek profesyonel liglere yükselemiyeceğimi anladım ve ağırlığımı
eğitimime verdim. 2001’de Almanya’da
Köln Spor akademisini bitirdim ve bunun yanısıra genç takımlarda antrenör
olarak çalışmaya başladım.
Antrenör olarak kariyeriniz nasıl
başladı ve nasıl devam etti?
2007 yılında Almanya Futbol Federasyonu’nda Uefa pro lisansımı elde
ettim ve Almanya 2. liginde olan 1. FC
Kaiserslautern‘de yardımcı hoca olarak profesyonel antrenörlük hayatıma ilk adımı atmış oldum. Daha sonra
sırasıyla MSV Duisburg, Kasımpaşaspor ve Saarbrücken’de yardımcı hocalık yaptım. MSV Duisburg’la 2011
yılında kupa finaline kalmayı başardık. 2012 yılında Kasımpaşa’da kısa bir
dönem teknik direktör olarak takımı devralıp iyi sonuçlar elde ettiğim
halde, başka bir hocayla çalışma kararı alındı ve tekrar Almanya’ya döndüm. 2014 yılında Saarbrücken’de
teknik direktörlük görevini üstlendim ve Playoff’lara kalmayı başardım.
Maalesef penaltılarda üst lige çıkmayı
kaçırdık ve Saarbrücken’den ayrıldım.
1 Ocak 2016 yılından beri Alemannia
Aachen’da teknik direktör olarak çalışmaktayım. Nisan ayından itibaren
bu görevimin yanısıra, ayrıca sportif
direktörlük görevini de bana devrettiler. Şu anda iyi bir kadro kurup başarılı bir sezon geçirmemizi sağlamaya
uğraşıyorum.
Sizin Aachen’e antrenör olarak
gelişinize sebep olan neydi?
Takımın başına antrenör olarak geçmem konusunda bana teklif geldi.
Saabrücken’den ayrıldıktan sonra bir
kaç ay boştaydım. Hatta teklifi aldığım vakit tatildeydim. Telefonu alır almaz, hemen uçağa binip geldim. Konuştuk ve 2017 yılına kadar anlaştık.
Siz, Alemannia Aachen’ı 4. ligde
(Regionalliga West) devraldınız.
Daha iyi konumlara geleceğinize
ümidiniz var mı?
Olmaz olur mu! Ümidim olmasa bu
görevi üstlenmem ki. Takımı aldığımda gerçekten de çok karmaşa vardı.
Hoca ayrılmak zorunda kalmış. Hocanın ayrılmasından sonra, bir kaç oyuncuyu kadro dışı bırakmışlar. Durumlar
gerçekten çok karışıktı. Ben göreve
17
kapak konusu
Sizce Aachen ve çevresinde
yaşayan insanlarımız şehrimizin
takımına ilgi gösteriyorlar mı?
Ne yazık ki onu göremiyorum. Gerçi
şu anda açıkçası bunu tam ayırt edemiyorum ama stadyumda Türklerin
fazla olmadığı da sanırım bir gerçek.
Türk kökenli bir teknik direktör olarak, kendi insanımızın da takımımıza
daha çok ilgi göstermelerini ve bizi
desteklemelerini arzu ederim. Bu beni çok gururlandırır.
başladıktan bir kaç ay sonra, sportif
direktör görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Bütün görevi şu anda ben
üstlenmiş durumdayım ve şu anda ortamı biraz sakinleştirdik. İyi ve güçlü
bir kadro kurduğumuza inanıyorum.
Genç bir takım kurduk. Amacımız tabii ki en yakın zamanda daha yükseklere çıkmak; Alemannia Aachen’ı
4. ligden çıkarıp daha üstlere taşımak.
Ben de genç bir teknik direktör olarak
böyle bir başarıyı elde edip, yoluma
devam etmek istiyorum.
Aachen’da mı yaşıyorsunuz?
Nasıl buldunuz şehrimizi?
Hayır, ben Köln’de yaşıyorum ve sürekli gelip, gidiyorum. Aachen güzel
bir şehir. Bazen geç saatlere kadar buradaysam, mecburen burada gecelemek zorunda kalıyorum. Şehri biraz yakından tanıma fırsatım oluyor.
Üniversitelerden dolayı, öğrencilerin
yoğun olduğu bir şehir. Yaşanılabilecek güzel bir yer Aachen.
Roermonder Str. 77
52072 Aachen
Training: Di./Do. 18.30
Sa. 13.30
Stolberg
Peki spor ve özellikle de futbol
ile ilgilenen gençlere bir sey
söylemek ister misiniz?
Spor, insanı çoğu kötülüklerden korur; ben böyle düşünüyorum. Bir çocuğun yetişmesinde sporun çok sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Benim
de iki çocuğum var; onların da muhakkak bir spor dalı ile ilgilenmelerini arzu ediyorum. Profesyonel olmasa bile, zamanlarını boş geçirip,
sokaklarda dolaşmalarındansa, spor
yapıp sağlıklı büyümelerini doğru
buluyorum.
Genç yetenekler için neler
söylemek istersiniz?
Bizim zaten bir veritabanımız var. Orada tüm oyuncuların bütün profilleri
elimizde. Oyunculardan hangisi bizim ilgimizi çeker diye analiz ediyoruz. Ama yine de gözden kaçırdığımız
Avci Escrima
Stock- und Waffenkampf zur
Selbstverteidigung mit und gegen
Hieb-, Stich- und Schnittwaffen
– übertragbar auf diverse
Alltagsgegenstände.
Türkiye’deki futbolu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki futbol çok inişli çıkışlı. Yani,
klüplerde ilk etapta gerek oyuncuların
olsun, gerekse görevlilerin olsun bir
güven hissetmeleri lazım. Bazen verilen sözlerde durulmuyor, oyuncular
paralarını alamıyorlar, aniden birileri
sokağa bırakılıyor. Bence daha kaliteli
olabilmesi için bu güvenin tekrar yaratılması lazım.Profesyonel bir altyapı oluşturulmalı. Sadece dış ülkelere
bakıp da "Almanya’da bir kaç futbolcu varmış, Fransa’da bir kaç futbolcu
varmış" diyerek futbolcuları toplamanın pek sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. 80 milyonluk bir ülke olarak,
özellikle kendi ülkemizin insanından
sağlam bir altyapı oluşturup, kendilerine biraz zaman tanıyıp, kendi futbolcularını sağlam bir şekilde yetiştirmelerini daha uygun buluyorum. Yoksa
uzun vadeli bir başarı göremiyorum.
Fuat bey, bu yoğun temponuz
içinde bize zaman ayırıp
sorularımızı yanıtladığınız
için size çok teşekkür eder ve
başarılarınızın devamını dileriz.
Funda Şen
ei en ses g !
Zwochnlo inin
W ste t r a
e
ko o b
Pr
Aachen
Aachen ve çevresindeki
diğer futbol takımları
ile iletişiminiz nasıl?
Benim, zaman açısından, her maçı izleme şansım maalesef olmuyor. Ama
tabii ki üst ligleri televizyonlardan ve
diğer medya kurumlarından yakından takip ediyorum. Bu bizim görevimize dahil.
oyuncular olabilir. Bize gönderilecek
bir başvuru ile dikkatimiz çekilebilir.
Avci WingTsun
Waffenlose Selbstverteidigung in allen
fünf Kampfdistanzen – direkt, effektiv,
realistisch und funktionell.
Prämienstr. 249
52223 Stolberg
Training: Mo./Mi. 18.30
Eschweiler
Röthgener Str. 57
(Eingang Mittelstr.)
52249 Eschweiler
Training: Mi./Fr. 18.30
Tel.: 0177/4552191
SELBSTVERTEIDIGUNG
für Frauen, Männer,
Jugendliche und Kinder
pur
www.aachen.wteo.org
18
yaşama dair
Ayrılamamak
Sevgili okurlar; hergün haberlerde ülkemizde yaşanan kadın cinayetlerini, namus cinayetlerini, ayrılmış eşlerin birbirleri hakkında söyledikleri çirkin sözleri,
itham ve aşağılamaları okuyor, duyuyoruz. Neden bu tür haberlerin az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde sıklıkla rastlanır olduğunu düşündünüz mü?
Elbette bu bir eğitim ve kültür meselesi.
Çocukluğumuzdan beri alt beynimize, birine ait olma veya birine sahip
olma düşüncesi işleniyor. Sahip olma
duygumuz o kadar besleniyor ki, canlıları birer madde gibi algılamaya başlıyoruz. Çocukken oyuncaklarımızı
paylaşmamayla başlayan sahiplenmenin boyutları büyüyor ve arkadaşlarımızı, dostlarımızı, sevdiklerimizi de
paylaşmıyoruz. ‘En çok hangimizi seviyorsun, ama en çok ve sadece birimizi söyleyeceksin’ türünden sorular
zannediyorum başka hiçbir kültürde yoktur. Ne demek bu? İnsan hem
annesini, hem babasını sevemez mi,
farklı dozlarda mı olması gerekiyor, en
çok sevdiğin torun, gelin, kuzen gibi
sorularla da gelir bunun devamı? Yetmez, ‘çocuklarından hangisini daha
çok seviyorsun’a varılır... Garip sorulardır bunlar ve böylesi ayrımlar yapmak zorunda olmak insan psikolojisinde çatışmalara sebep olur.
Bütün bu alt yapının hazırlanmasından sonra elbette erkek sevdiği ve
evlenerek veya sadece çıkarak sahip olduğunu sandığı kızı, kendine
ait görür, ya benimsin ya kara toprağın mantığı da burada devreye girer.
Zaten kişi öyle düşünmezse de toplum onu yargılayıp ne geniş mezhepli
adam diye aşağılar ve öyle düşündürtür, ister istemez. Şimdi burada hatayı
adamda mı, yetiştirilme biçiminde mi,
toplum da mı aramalı?
Elbette evlilikler ayrılmak için yapılmaz, insanlar birbirlerini sevdikleri,
birlikte bir aile olmak istedikleri için
evlenirler ama bazen her şey düşündüğümüz gibi olmaz. Evlendikten sonra, daha uzun saatler, günler,
geceler birlikte geçmeye başlayınca
insanlar birbirlerinin hiç bilmedikleri veya farkında olmadıkları veya da
zamanla değişir, sorun değil diye dü-
şündükleri özeliklerinin fazlasıyla farkına varır ve rahatsız edici bulmaya
başlarlar. Karşılıklı bir çok hayal kırıklığı yaşanabilir ve çiftler bu sorunları
doğru iletişim yollarıyla aşamazlarsa,
durum birlikte yaşanılamaz hale gelir
ve ayrılmak zorunda kalabilir insanlar.
Nasıl sevgi ve saygı çerçevesinde evlenilmişse, ayrılırken de sadece birlikte yaşamaktan vazgeçildiğini, daha
fazla karşılıklı yıpranmamak adına ayrılındığını, gene saygı ve sevgi çerçevesinde kabul edebilsek ve insan kalabilsek keşke. Ayrıldığımız bir insan,
duyguları, düşünceleri olan, incinebilen, üzülebilen, kırılabilen ve dahası
geçmişte sevdiğimiz, yanında olmak,
birlikte yaşamak istediğimiz, çocuklarımızın annesi/babası olan kişi, ‘o’ yani
bir zamanlar ki ‘en değerlimiz’ unuttuk mu? Biri bizi çok kırdı, çok incitti
duygularımızı diye en adi, en pislik,
hatta ölmesi gereken bir varlık olarak
mı düşünmeliyiz? Neden insan kalamayalım, neden onun bizsiz de olsa
mutlu olmasını dileyemeyelim, kendimizi de, onu da neden özgür bırakamayalım? Toplum mu ayıplar bizi, bir
karısına/kocasına sahip çıkamadı mı
derler? Varsın desinler, kime ne? Çocukların anne ve babalarının ayrılmalarıyla yaşadıkları travmalara, karşılıklı
didişmelerle, taciz ve şiddetle, sürekli
yenilerini eklemekte olduğumuzun
neden farkında olamıyoruz ki?
‘Kıskançlık’ta aynı türden, hastalıklı
bir duygu değil midir? Toplum tarafından alt beynimize yerleştirilen ‘seven ne yapmaz’ düşüncesi, onu ‘saçın tenine değse, tenini kıskanırım’,
‘annen bile okşasa, benim bağrım taş
olur’ veya ‘iste kölen olayım, istersen
öldür beni, başkasını seversen inan
yaşatmam seni, bilki yaşatmam seni’
gibi şiir dizelerinin şarkılarımıza söz
olmasını sağlamamış mı? Sonra da
yan masadaki sana baktı, sen ona
gülümsedin kavgaları, yaralanmalar,
hatta ölümler... Üstelik maalesef toplumumuzda iyi yaptı, namusunu temizledi düşüncesinde olan insanlar,
bu tip vakalarda cinayeti işleyeni de
ödüllendirmeyi ihmal etmiyor. Peki
insan hakları nerde burada? İnsanca yaşayabilme, özgür irade, seçimler yapma, kararlar verebilme özgürlükleri, dilediğince yaşayabilme hakkı
(başkasına zarar vermediğiniz sürece)
nerede bu haklar? Kaldı ki mahkemelere, adalete olan güven, hukuk düzenine olan inanç öylesine yıpranmış ve
azalmış durumdaki, kimi kime şikayet
edeceksin, edeceksin de ne olacak, şikayetçi olursam beni kim, nasıl koruyacak düşünceleriyle maalesef insanlar haklarını hukuk yoluyla aramaktan
korkar, vazgeçer hale getirildi. Kadın
sığınma evleri açarak, sokakta kalmamaları için, kadınlarımız korunmaya
çalışılıyor sokağın kötülüklerinden
ama ailelerinin kötülüğüne karşı koruyacak bir sistem uygulamada yok
maalesef. Öyle ya her kadının yanına
bir polis görevlendiremezler değil mi?
Peki ne olacak? Nasıl öğreneceğiz, birbirimizi sahip olunacak bir eşya gibi
görmemeyi, saygıyı, güveni, sevgiyi?
Topyekun kalkınma, topyekun eğitimle mümkün sadece.
Birbirimizi yok saymadan, saygıyı, sevgiyi öğrenmiş olduğumuz günleri görebilmek
dileğiyle hoşçakalın...
Füsun Özdemir-Günal
19
Yemek kültürü
Bu kez yine hafif yaz yemekleri seçtik. Bu tariflerden hoşunuza gideni deneyin
deriz. Afiyet olsun! (SB/ÇB: Su/çay bardağı, YK/TK/ÇK: Yemek/tatlı/çay kaşığı)
Malzemeler: (2 kişilik) 2 dilim somon
(kalın dilimlenmiş), 1/2 ÇB zeytinyağı,
1 YK limon suyu, 1 adet defne yaprağı,
1 ÇK tane karabiber, 1/2 ÇK tuz.
Hazırlanışı: Zeytinyağı, taze sıkılmış
limon suyu, defne yaprağı, tane karabiber ve tuzu geniş bir kapta karıştırın. Fileto somonların derilerini almayın. Dilimleri bu karışıma yatırıp, 6-7
saat buzdolabında bekletin. Buzdolabından çıkarıp, önceden ısıtılmış ızgara üzerinde ters yüz ederek kısa süre
pişirin. İlk çevirme için bir kaç dakika
bekleyin, yoksa ızgaraya yapışabilir.
Fırında yapacaksınız, yağlı kağıt üzerine yerleştirmeniz yeterli olacaktır.
Yeşilliklerle birlikte sıcak olarak servis edin.
Soğanlı Bahçıvan Kebabı
Patlıcanlı Kilis Kebabı
Izgarada / Fırında Somon
Malzemeler: 1 kg. kuşbaşı kuzu eti,
30 adet arpacık soğanı, 3 ÇK tereyağı
2 adet domates, 2 adet havuç, 250 gr.
sultani bezelye, tuz, karabiber, kırmızı
pul biber, 1/2 demet dereotu.
Hazırlanışı: Eti bir tencerede tereyağıyla hafifçe kavurun. Halka şeklinde
doğranmış havucu ilave edin. Kapağını kapatıp, hafif ateşte et suyunu çekene kadar pişirin. Et suyunu çekince,
kabukları soyulup iri doğranmış sebzeleri, tuz, karabiber ve pul biberi ilave edin. Hafif ateşte 1-1,5 saat pişirin.
(Suyu azaldıkça biraz su ekleyin.) Üzerine ince kıyılmış dereotu serptikten
sonra sıcak olarak servis edin.
Malzemeler: 1/2 kg kıyma, 1/2 demet maydanoz, 1 adet orta boy soğan, 2 diş sarımsak, 2 adet domates,
4 adet patlıcan, 4 adet yeşil biber, 2
adet kırmızı biber, karabiber, tuz.
Hazırlanışı: Soğanı, kırmızı biberi,
maydanozu ve sarımsağı ince ince kıyın. Yoğrulabilecek bir kapta üzerine
kıyma, tuz, karabiber ilave edin ve iyice
yoğurun. Patlıcanları ince dilimleyip,
tuzlu suda bekletin ve sonrafırın tepsisinin tabanına dizin. Üzerine yoğrulan
kıyma elle yayılır. Üzerine dilimlenmiş
domates ve yeşil biber dizilip, önceden
ısıtılmış fırında 185 derecede 1 saat pişirin ve sıcak olarak servis yapın.
Şehriye Salatası
Hazırlanışı: Arpa şehriyeyi, bir tencerede kaynamakta olan suda 6-8 dakika kadar haşlayın. Kabuğunu soyduğunuz kırmızı soğanı küçük parçalar
halinde doğrayın. Cherry domatesleri
dörte bölün. Kabuğunu alacalı şekilde
soyduğunuz salatalıkları küp şeklinde
doğrayın. Közlenmiş kırmızı biberi ve
salatalık turşularını küçük küpler halinde kesin. Suyunu süzdüğünüz şehriyeleri geniş bir salata kasesine alın.
Doğramış olduğunuz tüm malzemeyi
dilimlenmiş zeytinlerle birlikte ekleyin.
Salatanın sosunu hazırlamak için; küçük bir kasede taze sıkılmış limon suyu,
zeytinyağı, sarımsak tozu, kekik ve tuzu
karıştırın. Sulanmaması için hemen soğuk veya ılık olarak servis edin.
Malzemeler: 1 SB arpa şehriye, 1 adet
kırmızı soğan, 6 adet cherry domates,
2 adet orta boy salatalık, 1/2 SB dilimlenmiş siyah zeytin, 1 adet közlenmiş
kırmızı biber, 4 adet salatalık turşusu,
1 adet taze sıkılmış limon suyu, 4 YK
zeytinyağı, 1/4 ÇK sarımsak tozu, 1 ÇK
kekik, 1/2 ÇK kaşığı tuz.
Et, Tavuk ve Balik
mamüllerimizle
hizmetinizdeyiz.
Bütün mamüllerimiz
islam usullere göre,
hijyenik ortamda
kesilmektedir.
Kurban, adak, mevlüt,
nisan, dügün gibi özel
günlerde bir telefon
kadar size yakiniz.
20
bir konu & bir konuk:
olup insanların kökeni de belirleyici
rol oynuyor. Bu nedenle, Türkiye kökenli bir hasta için, Türkiye kökenli bir
verici bulma olasılığı daha yüksektir.
DKMS’de 150.000’den fazla Türkiye kökenli kayıtlı verici bulunmaktadır.
Almanya‘da her 15 dakikada bir kişiye kan
kanseri teşhisi konuyor. Bazıları bizlerin
tanıdıkları veya yakınları. Bunun son
örneğini çok yakın bir tarihte Facebook‘ta
gördük. Yanda resmi görülen ve kendisi
de bir anne olan gencecik kızımız Şebnem
Soysal için ailesi, arkadaşları ve yakın
çevresi uygun kök hücre bağışı yapacak
insanlara sesleniyordu. Kendilerine
ulaşıp, yaşadıkları durumu ve konuyu
onlarla görüşmek istedik ama maalesef
bir türlü başaramadık. Biz de konuyu,
bu konuda uzman bir kuruluş olan
DKMS‘teki yetkililere sorduk. Emrah beyin
sorularımıza verdiği cevapları lütfen
dikkatlice okuyun ve çok basit olan bu
yardım sürecine siz de katılın. Belki de,
o aranan özel kişi sizsinizdir.
Kimler kök hücre vericisi
olarak kayıt olabilir?
Prensip olarak 18-55 yaş arası herkes
kök hücre vericisi olabilir. Sadece şu
noktaları göz önünde bulundurmanız gerekmektedir:
1. Bedensel sağlığınızın yerinde olması,
2. Kronik bir hastalığınızın olmaması ,
3. Bir risk grubuna dahil olmamanız.
DKMS, kan kanserine
karşı mücadelede nasıl
yardım ediyor?
Emrah bey, sorularımıza
geçmeden önce biraz
kendinizi tanıtır mısınız?
Adım Emrah Kılıç. 1978’de Bremerhaven’da doğdum. Göttingen Üniversitesi Medya ve İletişim Bilimler Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Köln’
de bir dergide gazeteci olarak çalıştım.
2013 yılında DKMS’nin “Yeni Verici Bulma Bölümü”nde çalışmaya başladıktan sonra, 2015’in sonunda Basın Departmanına geçtim ve hala burada çalışmaktayım.
Konumuza başlarken,
öncelikle kan kanseri nedir
diye sormak istiyorum size?
Kan kanseri, kemik iliği veya kan üretim sisteminin kötücül bir hastalığa
yakalanması durumunu ifade eden bir
üst kavramdır. Kan kanseri durumunda normal kan üretimi kontrol edilemeyen kötü huylu kan hücreleri tarafından engellenir. Bu kanser hücreleri
yüzünden kan, enfeksiyonla mücadele, oksijen taşınımı ve kanamanın durdurulması gibi yaşamsal önem taşıyan
görevlerini yerine getiremez.
1991 yılından beri dünya çapında hastalara uygun bir verici bulabilmek
için çaba harcıyoruz. Dünya çapında
mümkün olduğunca çok kan kanseri hastasına yeni bir yaşam şansı sunabilmek için DKMS, her geçen gün
daha fazla potansiyel vericinin kaydını
yapmaktadır. Dünyanın en büyük veri
tabanına sahibiz; bu sayede küçük ülkelerden veya küçük etnik gruplardan
kan kanseri hastalarına bu sinsi hastalığı yenmeleri konusunda yardımcı olmaktayız. Gelecekte de “Kan Kanserini
Yeneceğiz” vizyonumuzu dünya genelinde gerçekleştirebilmemiz için farklı
etnik kökenli kök hücre bağışçılarına
ihtiyaç duymaktayız. Şu anda 6,5 milyon kayıtlı potansiyel kök hücre vericisi bulunan dünyanın en büyük bilgi
bankası DKMS ortaya çıktı. Her gün
en az 18 DKMS vericisi dünya genelinde kan kanseri hastalarına kök hücre
bağışında bulunuyor.
Neden benim yardımıma
ihtiyacınız var?
Almanya’da her 15 dakikada bir insan kan kanserine yakalanıyor. İster
çocuk, ister yetişkin olsun hiç kimsenin bu hastalığa karşı güvencesi yok.
Ancak bu hastalığı yenmek için herkes katkıda bulunabilir. Zira kemik
iliği nakli yoluyla kan kanserini yenmek mümkün olabilir. Başarılı bir nakil
için hasta ile vericinin doku özelliklerinin neredeyse % 100 uyum göstermesi şarttır. Doku özellikleri kalıtsal
Kayıt nasıl gerçekleşiyor?
Kök hücre vericisi olmak günümüzde
çok kolay: Bunun için internet sayfamız www.dkms.de/tr’ye girerek kayıt setimizi online isteyin. İçinde pamuklu çubuk bulunan bir kayıt seti
posta ile size gönderilecektir. Bu çubukla ağzınızın içinde, yanak mukozanızdan örnek alacak ve bunu set içinde bulunan ve imzalamanız gereken
form ile birlikte bize geri göndereceksiniz. Bundan sonra laboratuvarımız
devreye girecek ve sizin doku özelliklerinizi belirleyecektir. Zira bir kan
kanseri hastası için uygun bir verici
olup olmadığınız doku özellikleriniz
yoluyla tespit edilecektir.
Aachen ve çevresinde kayıt
olabileceğim bir yer var mı?
Aachen’da belli bir yerimiz yok. İnternet sayfamız üzerinden kaydınızı yaptırmak istemiyorsanız, halka açık kayıt
kampanyalarına katılabilirsiniz. Aachen ve çevresindeki kampanyalarımızı ve etkinlikleri internet sayfamızında bulunan kampanya takviminden
öğrenebilirsiniz.
Sonraki süreç nasıl işliyor?
DKMS'nin kardeş kuruluşu Dresden
şehrinde bulunan DKMS Life Science
laboratuvarında sizin doku özellikleriniz incelenir ve sonuçlar veri tabanımıza kaydedilir. Doku tipleriniz aynı
zamanda, anonim bir şekilde Ulm
şehrinde bulunan Almanya Kemik İliği Verici Kayıt Merkezi'ne (ZKRD) gönderilir. Bu şekilde tüm dünyada verici
arayan hastalar size ulaşabilir.
21
kök hücre bağışı & emrah kılıç
Yazılı onayınızı verdikten sonra artık
DKMS ailesinin devamlı bir üyesi olacaksınız ve biraz da şans yardım ederse, bir kan kanseri hastasına ikinci bir
hayat şansı verebileceksiniz.
Tecrübelerimize göre yüz potansiyel
kök hücre vericisinden beşi gelecek on
yıl içinde kök hücre bağışında bulunuyor. Genç vericilerin tarama işlemi yapıldıktan sonraki ilk yıl içinde bağışta
bulunma olasılığı % 1’i buluyor.
Bağış yapılmasını engelleyen durumları önceden tespit etmek için, doldurmanız amacıyla size kapsamlı bir sağlık
formu verilir. Bunu takiben, başka bir
kan testi ile doku özelliklerinizin tekrar
analiz edildiği doğrulayıcı tipleme (CT)
yapılır. CT'yi örneğin aile doktorunuzda yaptırabilirsiniz. Daha sonra kanınızda HIV (Aids virüsü) ya da hepatit
gibi belli enfeksiyon virüslerini taşıyıp
taşımadığınızı tespit etmek amacıyla
kanınız tahlil edilir. Elde edilen sonuçlar neticesinde hasta için % 100 uygun
bir verici olup olmadığınız anlaşılır.
Kök hücre bağışı nasıl yapılıyor?
Doku özellikleriniz, bir hastanın doku
özellikleriyle uyum gösterdiği taktirde, ileri testler ve detaylı bir muayene yapılır. Kök hücre nakli için genel
olarak iki yöntem kullanılır.
1. Vakaların yaklaşık % 80'inde kök
hücreler akan kandan toplanır (periferik kök hücre bağışı). Bir ameliyat
gerekmez. Vericiye 5 gün boyunca
başka zamanlarda da vücutta mevcut, hormona benzer bir madde olan
büyüme faktörü G-CSF verilir. Bu ilaç
periferik kandaki kök hücre sayısının
artmasını sağlar ve daha sonra, kök
hücreler özel bir yöntemle direkt kandan toplanır. İlacın verilmesi sırasında
gribe benzer belirtiler ortaya çıkabilir.
Kök hücreleri toplama işlemi yaklaşık iki gün arka arkaya 4 ila 5 saat sürer. Hastanede yatmaya gerek yoktur.
Bu yöntem DKMS tarafından 1996 yılından beri kullanılmaktadır. Mevcut
araştırmalara göre bu yöntemin uzun
vadeli yan etkileri bulunmamaktadır.
giriş ve çıkış günü dahil). Genelde her
ihtimale karşı evde dinlenmeniz için
birkaç günlük bir rapor daha verilir.
Ben, bir hasta için kök
hücreleri bağışlarsam
masrafı kim karşılayacak?
2. Kemik iliği bağışında anestezi altında vericinin kalça kemiğinden iğne ile
toplam kemik iliğinin yaklaşık % 5'i alınır. İki hafta içinde kemik iliği kendini yeniler. Bunun için normalde arka
kalça kemiği bölgesine yapılacak iki
küçük kesik yeterlidir. Toplama işlemi
yüzükoyun pozisyonda gerçekleştirilir ve yaklaşık 60 dakika sürer. Kemik
iliği bağışı riski, genelde narkoz riskiyle sınırlıdır. Kemik iliği alımından sonra, birkaç gün boyunca ezik benzeri
lokal bir yara ağrısı oluşabilir. Kemik
iliği toplama işlemi için verici iki ila üç
gün hastanede kalır ve işlemi gerçekleştiren kliniğin tavsiye edeceği gün
sayısı kadar da evde dinlenir.
Hastanın hastalık sigortası, bağış öncesi tüm gerekli tetkiklerin ve tedavilerin yanısıra, sizin hastane masraflarınızı da öder. Aynı şekilde bağış
sırasındaki olası kazanç kaybınızı, yol
masraflarınızı ve tıbbi olmayan diğer
masraflarınızı da karşılar. Sizin hiçbir
şeyle ilgilenmenize gerek kalmaz.
Hastalık sigortasıyla masrafların hesaplanması DKMS üzerinden yapılır.
Bağış metodunu kendim
seçebilir miyim?
Emrah bey verdiğiniz bilgiler
için teşekkür ederiz.
Günal Günal
Tabii ki, isteklerinizi göz önünde bulundurmaya çalışıyoruz. Ancak hastanın durumuna bağlı olarak tıbbi açıdan hangi metodun kullanılacağına
karar verilir. Genel olarak her iki metod yoluyla da bağışta bulunmaya hazır olmanız gerekir.
Bağış yapmak isteyenler
size nasıl ulaşabilirler?
Bizimle en basit yoldan irtibata geçmek için, bir mail yollamaları yeterli
olacaktır: [email protected]
Ben bir işte çalışıyorum.
Bağış yaparsam, hastalık
izni mi alacağım?
Kök hücre bağışında bulunacağınız
kesinleştiğinde DKMS, iş yerinizi bu
konuda bilgilendirir. İşverene vermeniz için size bir yazı veriyoruz. Bu yazıda işvereninizden ön tetkikler ve kök
hücre alımı için gerekli zaman diliminde size izin vermesini rica ediyoruz.
Yıllardır yaptığımız deneyimler gösteriyor ki, bir çalışanının kök hücre bağışında bulunmasına işverenlerin tepkisi çok olumlu.
Periferik kök hücre alımı için, kök hücrelerin toplandığı iki gün için raporlu
sayılıyorsunuz. Olur da raporu uzatmak gerekirse, bunu aile doktorunuz
yapacaktır. Kalça kemiğinden kemik
iliği alımı gerçi sadece yaklaşık bir saat
sürüyor, ancak siz normalde üç gün
hastanede kalıyorsunuz (hastaneye
Borçsuz bir hayat mümkün!
Telefon:
0241 / 903 94 04
ınternet:
www.schuldnerberatung-ac.info
e-mail:
[email protected]
Büro adresimiz:
Dennewartstr. 17 (3. kat)
(Europaplatz’da
Technologiezentrum’un yanı.
Jülicher Str. tarafından gelenlerin
Ludwig Museum durağında
inmeleri gerekmektedir).
Büro saatlerimiz:
Pazartesi 0900 -1200 ve 1500 -1600
Salı
0900 -1200 ve 1400 -1600
Çarşamba 0900 -1200 ve 1400 -1600
Perşembe 0900 -1200 ve 1400 -1600
Cuma
0900 -1200
22
Kendinizi Test Edin
Gündelik yaşam oldukça stresli bir hal aldı. Fakat aynı durumda herkesin gösterdiği direnç farklı olabiliyor. Aşağıdaki sorular
son bir ay içindeki düşünceleriniz ve duygularınızla ilgilidir. Her bir soruda sizden bu düşünceyi ya da duyguyu ne sıklıkta
yaşadığınızı belirtmeniz istenmektedir. Bazı sorular birbirine benzer gibi görünse de aralarında farklılıklar vardır. Her soruyu
ayrı bir soru olarak değerlendirmeniz gerekmektedir. Soruyu okuduktan sonra, seçenekler arasında en uygun gördüğünüz
tahmini işaretleyin. Hepsi bitince işaretlediğiniz sayıları toplayın ve altta ters olarak yazılmış sonuçları okuyun.
Algılanan Stres Ölçeği
Hiç
Neredeyse
hiç
Bazen
Sıkça
Çok sık
Son bir ay içinde, beklenmedik şekilde
gerçekleşen olaylardan dolayı ne sıklıkta
üzüldünüz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde ne sıklıkta, yaşamınızdaki
önemli şeyleri kontrol edemediğinizi
hissettiniz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde kendinizi ne sıklıkta,
gergin ve stresli hissettiniz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde, yaşamınızdaki can sıkıcı
durumlarla ne sıklıkta başarılı bir biçimde
baş ettiniz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde ne sıklıkta, yaşamınızda
meydana gelen önemli değişikliklerle etkili
bir biçimde başa çıktığınızı hissettiniz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde ne sıklıkta, kişisel
sorunlarınızla baş etme yeteneğinizden
emin oldunuz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde ne sıklıkta, işlerin
istediğiniz gibi gittiğini hissettiniz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde ne sıklıkta, yapmak
zorunda olduğunuz her şeyin üstesinden
gelemeyeceğinizi düşündünüz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde yaşamınızdaki rahatsız
edici olayları ne sıklıkta kontrol edebildiniz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde ne sıklıkta, yaşamınızdaki
olaylara hakim olduğunuzu hissettiniz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde, kontrolünüz dışında
gerçekleşen şeylerden dolayı ne sıklıkta
öfkelendiniz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde ne sıklıkta, üstesinden
gelmek zorunda olduğunuz şeyler
üzerinde düşündünüz?
0
1
2
3
4
Zamanınızı nasıl geçirdiğinizi son bir ay
içinde ne sıklıkta kontrol edebildiniz?
0
1
2
3
4
Son bir ay içinde ne sıklıkta, güçlüklerin,
üstesinden gelemeyeceğiniz kadar
çoğaldığını hissettiniz?
0
1
2
3
4
Ölçekten toplam 0 ile 56 arasında puan alınmaktadır. Toplam puanın yüksek olması algılanan stres düzeyinin yüksek
olması anlamındadır. 0-35 puan arasında: Olumlu stres düzeyi içindesiniz. Stresle etkili bir biçimde başa çıkabildiğiniz görülmektedir. Kullandığınız baş etme mekanizmalarının da işlevsel olduğu söylenebilir. 35-56 puan arasında:
Stres altındasınız! Stresle başa çıkmada kullandığınız yöntemlerin çok işlevsel olmadığı, dolayısıyla stresle etkili bir
biçimde başa çıkamadığınız görülmektedir. Bu konuda profesyonel bir yardım almanız önerilir. Stresle baş etme yöntemlerini öğrenmek, stresin etkisini yaşamınızda olumsuzdan olumluya çevirebilir.
23
yerel politika yapanlar: SADİ ünal
ve yerleşim ihtiyaçlarına göre çözümler arıyor ve ihtiyaçlara cevap vermeye çalışıyoruz.
Bunun yanında, Alsdorf’taki Energeticon ve Bergsmannsverein (madenci derneği) gibi bazı derneklerde, ilçemizin geçmiş ve gelecek tarihlerini
muhafaza etmek için gerekli çalışmaları takip ediyor ve destekliyorum.
Uyumla alakalı olarak yerli, yabancı
veya göçmen kökenli insanlarla kaynaşmayı, tanışmayı artırıyoruz.
“Hoşgörü, saygınlık, huzur ve
barış içerisinde yaşanabilir bir
ortam olması için elimdem geleni
sarfetmeye devam edeceğim.”
Sadi Bey bize biraz kendinizi
tanıtır mısınız?
Adım Sadi Ünal. 1966 senesinde Sinop Türkeli’de dünyaya geldim. Evliyim ve 5 çocuğum var. 1969 yılında üç yaşımdayken ailemle birlikte
Almanya’ya geldim. İlk ve orta öğrenimimi Almanya’da yaptım.
Daha sonra 1981 senesinde meslek
eğitimimi üç yıl madenci (Bergmechaniker) olarak EBV’da (Eschweiler Bergwerksverein) yaptım. 1984’den 1991
yılına kadar işçi olarak EBV’da çalıştım
ve 1991 yılından bu yana ise RWE’de
kazı operatörü olarak çalışıyorum.
1998’den 2002 yılına kadar Viktoria
Alsdorf futbol takımında gençlik antrönörü olarak faaliyetde bulundum.
2006’da “koruyucu aile” (Pflegeeltern) başvurusu yaptık ve sertifikamızı
aldık. 2013’de ise aktif koruyucu aile
olarak himayemize bir çocuk aldık.
2013’de fahri hakim (Jugendschöffe) oldum. 2004’den 2014’e kadar
uyum meclisi (Integrationsrat) üyesi
olarak görev yaptım.
Politika ile ne zaman
ilgilenmeye başladınız?
2010 yılından itibaren politika ile ilgilenmeye başladım.
Ne zaman SPD üyesi oldunuz
ve partinizi nasıl seçtiniz?
1993’de SPD’ye üye oldum ve 2010 yılından bugüne kadar Alsdorf Merkez
bölgesinin genelsekreteri (Geschäftsführer) olarak görevdeyim.
SPD’nin yabancı kökenli insanlara
ve işçilere yakınlığı ve sosyal bir politika yürütmesi, bu partiyi tercih etmeme sebep oldu diyebilirim.
Son seçimlerde partinizden
Alsdorf Belediye Meclisi’ne aday
gösterildiniz ve seçildiniz. Nasıl
oldu bu? Teklif mi geldi yoksa siz
mi aday olmak istediniz?
Partiden teklif aldım. İlçemizde ve çevresinde aktif sosyal hayatta, yabancı
kökenli insanların da siyaset yapması
gerektiğini vurguladılar. Uzun zamandır böyle bir teklifi bekliyor ve istiyordum. Kendime güveniyor ve insanlarımızın da bana destek vereceklerini
biliyordum. Ben de ailem ve arkadaşlarımla bu durumu değerlendirdim ve
karar verdim.
Meclis üyesi olarak neler
yapıyorsunuz?
İçinde bulunduğum şehir planlaması
(Stadtentwicklung) komisyonunda ilçemizde her kesimin ev, işyeri, ulaşım
Gençlerimize yerel politikayla
ilgilenmelerini önerir misiniz?
Evet, hem de çok. Çünkü hayat şartlarımızı iyileştirmek, çevremize ve insanlara faydalı olabilmeleri için mutlaka aktif siyaset yapmalarını önemle
vurguluyorum. Hangi parti olursa olsun önemi yok. Demokratik, sosyal,
sevgi ve saygılı olma şartı ile bir an evvel genç-yaşlı, erkek-bayan demeden
bulunduğumuz yerde aktif olmamız
gerekiyor. Çünkü biz burada kaldık,
kalıyor ve kalacağız. ABD’de bir siyahın başkan olabileceği eskiden hayal
dahi edilemezdi ama Obama oldu. Biz
de Almanya’da böylesi hedefler koymalıyız önünüze, neden olmasın.
Geleceğe yönelik olarak
planlarınız nelerdir?
Buradaki insanlarla yaşantımızla, fert
veya toplum olarak geleceğe birlikte,
beraber, hoşgörü, saygınlık, huzur ve
barış içerisinde yaşanabilir bir ortam
olması için elimdem geleni sarfetmeye devam edeceğim.
Bize zaman ayırdığınız için
teşekkür eder, başarılarınızın
devamını dilerim.
Selim Atasever
İşyerinizde
Google‘da arayan sizi
sadece bulmasın;
resimlerle görsün!
Ayrıntılı bilgi için
arayın, görüşelim!
Ücretsiz danışma!
Frank Schneider
0175 573 19 40
bitzdesign.de/streetview
24
bulmaca saYfasI
25
başka işler yapanlar: günal günal
“Başka İşler Yapanlar”, kendi iş alanlarında tek olan insanlara ayrılmış bir
sayfadır dergide. Hep, bu tür insanları
ve yaptıkları işleri tanıttık. Bu kez, yine
kendi alanında tek olan, dergimizin sahibine yer verelim dedik. Önce karşı çıksa da, okurlarımızın dergiyi çıkaran kişiyi tanıma hakları var diyerek kabul etti.
“Bizim Aachen dergisi, burada
yaşayan bizlerin sade bir aynası.”
Günal bey, hep siz başkalarına
sordunuz. Siz de okurlarımıza
kendinizi biraz tanıtır mısınız?
Adım da, soyadım da Günal. Ailenin
ilk erkek torunu olduğumdan, ailenin
adını vermişler bana.
1960 yılında Ankara’da doğdum ve
bütün öğrenimimi de orada yaptım.
1985’de Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdim. Asteğmen
olarak askerliğimi yaptım. 1991 yılında
Almanya’ya geldim. Evliyim ve Özgün
adında bir oğlum var.
Basın sektörüne nasıl girdiniz?
Bize biraz yaptığınız işlerden
bahseder misiniz?
2008 yılına kadar Aachen’da bir yaşlılar yurdunda “sosyal bölüm şefi” olarak
on yıldan fazla bir süre çalıştım. Alzheimer, bunama gibi konularda uzmanlaştım. Keyifli ve rahat bir işim vardı.
Birgün yaşlılara yönelik bir dergi geldi
postayla. Çok kötüydü ve oradaki bir
Alman arkadaşa “biz bunun çok daha
iyisini yapabiliriz, var mısın beraber yapmaya” dedim. Olur dedi ve 2008 Ocak
ayında Aachen’da 50 yaş üzeri kesime
hitabeden “50+ Senio Magazin” adıyla
aylık bir dergi çıkarmaya başladık. Bir
kaç ay içinde, bu işin yan iş olarak yapılamayacağına karar verdim ve yurttaki
görevimden istifa ettim. O zamandan
beri de FACTOR:G Medien & Ideen adlı
yayınevimde dergicilik yapıyorum.
Yıllarca aylık olarak yayınlanan dergiyi, 2011’de gelen bir öneri üzerine
aynı isimle, Doğu Belçika’da Almanca
konuşulan bölgede de yayınlamaya
başladım. Aynı adla, iki farklı ülkede çıkan iki farklı dergi gibi bir özelliği var.
Belçika’daki tek Almanca günlük gazete olan Grenzecho, orada benim ortağım oldu; reklam ve dağıtım işlerini
üstlendiler.
Bu arada farklı dergi ve broşürler
de çıkarmaya başladık ve Senio’yu
aylık çıkarmak yorucu olmaya başladı. Bu nedenle Aachen ve çevresinde
iki aylık (13.000 adet), Doğu Belçika’da
ise üç aylık (15.000 adet) periyotlarla
çıkıyor dergilerim. Bu dergiler o kadar
çok sevildi ki, dergiye yazı yazan insanların sayısı 400’e yaklaştı.
Yıl sonunda 9. yılını dolduracak olan
Senio Magazin dergisi benim asıl işim
diyebilirim. (www.senio-magazin.de)
Almanca olarak çıkardığınız
başka yayınlarınız var. Onlardan
da bahseder misiniz?
Geçmişte, bir Alman arkadaşımla
birlikte yılda iki kez yayınlanmak üzere “Öcher Karnevalsmagazin” adıyla bir
karnaval dergisi çıkardık. Fakat baştan,
dergiyi sadece karnavalda özel bir anlamı olan, “11” kez çıkarma kararı aldık
ve öyle de yaptık. Bunun yanında, bir
süre “Jugendlich” adıyla bir gençlik dergisi çıkardık. Fakat gençlerin, dergiyi
kağıt olarak değil de, internetten okumayı tercih ettiklerini görünce, dergiyi
çıkarmaktan vazgeçtim.
Bundan beş yıl önce, yaşlı bakımı
konusunda yeterli, derli toplu bir yayının olmadığını farkederek, Aachen ve
çevresi için “Rund um die Pflege” adıyla yılda bir yayınlanan bir katalog hazırladık; yaşlı bakımıyla ilgili tüm bilgilerin ve adreslerin olduğu bir katalog.
Beş yıldır düzenli olarak çıkarıyorum
bu kataloğu. Bu yıl, kataloğu çok beğendiklerini ve önemsediklerini belirten AOK Sağlık Kasası yetkilileri, projemin ortağı oldular ve içeriğine katkı sunmaya başladılar. 2016’da ilk kez,
alanımızı genişleterek, Aachen ve ilçeleri yanında, Düren ve ilçelerini de
kapsayan bir katalog yaptık; 12.000
adet olarak tüm bölgelerde dağıttık.
Yıl sonunda kataloğun yenisi çıkacak.
Bizim aachen
www.bizimaachen.de
AAchen ve çevresİ İçİn
tÜrkçe dergİ | 20
Kültür & Sanat > 9
Aşkım Ali Erdoğan
RUND UM DIE PFLEGE
Teknik
Direktör
Fuat Kılıç
ile söyleşi
SICH VOR
EINRICHTUNGEN STELLEN Im kREIS düREN
aaCHEN UNd
IN dER STädTEREGION
Gençlik > 15
Ekin Feyzi
• Eschweiler •
• Aachen • Alsdorf • Baesweiler
• Städteregion Aachen
Stolberg • Würselen •
• Roetgen • Simmerath •
•
• Herzogenrath • Monschau
• Inden • Jülich • Kreuzau
• Düren • Heimbach • Hürtgenwald
• Titz • Vettweiß •
• Kreis Düren • Aldenhoven
• Niederzier • Nörvenich
• Merzenich • Nideggen
• Langerwehe • Linnich
Gelelim Bizim Aachen dergisine...
Alman basın sektöründe o kadar yıl
yazdığımız konuları, bilgileri gördükçe, bunları kendi dilimde yapmamanın burukluğunu hep hissettim.
Aachen’da böyle bir eksik vardı ama
benim fazla zamanım yoktu. Bir arkadaş, “gel birlikte başlayalım, ben de yardım ederim” dedi ve katkı sunabilecek
bir kaç dostuma da haber vererek, ilk
sayımızı Haziran 2013’de çıkardık. Bir
kaç sayı sonra, o arkadaş kendi işini
kurmak istediği için, ekibimizden ayrıldı. Her sayıda ekibimize yeni katılanlar oluyor. Onların karşılık beklemeden sundukları katkılar olmasa,
derginin çıkması mümkün olmaz.
Dergilerinizin hepsi ücretsiz.
Siz nasıl para kazanıyorsunuz?
Dergilerdeki reklamlar ücretli. Benim
tek gelir kaynağım bu; başka hiç yerden bağış veya destek almıyorum.
Derginin temel ilkeleri neler?
Dokuz yıla yaklaşan bir süredir ciddi Almanca dergiler çıkaran biri olarak, aynı
ciddiyeti bu dergide de gösteriyorum.
Dergimizin temel ilkeleri şunlar: Tamamen yerel olmak ve Türkçe konuşan, okuyup, anlayabilen herkese hitap etmek. Ayrıştırıcı değil; birleştirici
olmak. Türkiye eksenli politik konulara,
belli bir dini ve meshebi övücü konulara yer vermemek. “Bizim Aachen dergisinin bir dini ve politik bir görüşü yoktur.”
Reklam geliri kaygısına düşmeden, öncelikle kaliteli bir içeriğe önem vermek.
İlk sayıdaki çizgimizi koruduğumuzu
söyleyebilirim.
Biz, bir haber dergisi değiliz. Geçmişte olan konulara yer vermiyoruz.
Aachen ve çevresinde ilginç işler yapan insanları tanıtma eksenli bir yayın
politikamız var. Bunun yanında, biraz
genel kültüre ve ilginç yerel konulara
da yer veriyoruz. Ekibe katılmak, katkı
sunmak isteyen herkese kapımız açık.
“Sizin Aachen” projeniz nedir?
Sizin Aachen, bir haber dergisi olacak.
Henüz hazırlık aşamasındayız. Okurlarının derginin yazarları olduğu farklı
bir dergi olacak. Belki de, kendi tarzının ilk örneği bir dergi. Yakında daha
ayrıntılı bilgi vereceğiz.
İçimizden Biri > 10
Ecevit Karaduman
PfLEgEBEratunG
PfLEgEBEtrEuunG
Yerel Politika Yapanlar>23
Said Ünal
BEGLEItDIENSTE
BEtrEutEs WoHNEN
amBuLantE PfLEgE
taGEsPFLEGEHäUSER
Bir Konu & Bir Konuk > 20
Kök Hücre & Emrah Kılıç
statIonärE PfLEgE
HAUSnotruF
MoBILE mEnüDIEnstE
sanItätsHäUSER
krankEnHäUSER
2016
kostEnLos zum mitnehmen
&
PFLEGE
IN BESTEN HÄNDEN
ALEMANNIA AACHEN ONA EMANET
Ücretsİz
Ağustos / Eylül 2016
Röportaj önerimi kabul ettiğiniz
için teşekkür eder, tüm ekibimiz
adına başarılar dilerim.
Mine Nart
26
siz Ve BURcunuz
Yengeç (22 Haziran / 23 Temmuz)
Burçlara Göre
Saç Şekilleri
Romantik ve şefkatli yapısıyla alışkanlıklarına ve değerlerine sıkı sıkı bağlı Yengeç Kadını, özgürlüğünden de
ödün vermez. İki renkli ombre saç, size
oldukça yakışacaktır. Düz veya dalgalı,
abartıdan uzak saçlar da tam size göre.
Aslan (24 Temmuz / 23 Ağustos)
Koç (21 Mart / 20 Nisan)
İnatçı yapısı, sabahları saçlarınızı şekillendirmeyi kabusa dönüştürebilir.
Saçlarınızı tel tokalar ile toplayabilir,
renkli saçlar bantlarıyla şekillendirebilirsiniz. Koç kadınları duygularını belli etmeyi sever, canlı ve aktiftirler. Günlük hayatlarında heyecanlı
ve pratik Koç kadınları, modern tarzda özellikle kısa saç modellerini iyi
taşımaktadır.Uzun saçlara sahip koç
kadınları ise, saçlarını açık bırakmaktan hoşlanmaz. Genellikle atkuyruğu
kullanırlar. Doğuştan lider ve dikkat
çekmeyi seven bu burç sahipleri, kızıl
saçları da çok iyi taşımaktadır.
Boğa (21 Nisan / 21 Mayıs)
Kararlı yapısıyla, saç konusunda da
ne istediğini gayet iyi biliyor. Her zaman kullandığın şampuanın ve kullanmaktan keyif aldığın sabit saç modelleri var. Abartıdan ve değişimden
fazla hoşlanmayan boğa kadınları,
saçlarında her zaman doğal modeller tercih ediyor; kızılın açık tonları ve
sarı saçları da güzel taşımaktadırlar.
İkizler (22 Mayıs / 21 Haziran)
Monotonluktan fersah fersah uzak bir
burç! Sizi bir ay platin sarısı, diğer ay
saçlarınızda deniz mavisi esintilerle
görebilmek mümkün, bu yüzden sabit bir saç modeli önermek çok zor
İkizler kadınına. Neşeli, hareketli, rahatı seven yapınızla rahat kullanılan,
özel bakım gerektirmeyen saç modellerini tercih ediyorsunuz. Röfleli ve
gölgeli saçlar sizler için uygun olacaktır. Saç modellerin de ruh haline göre
sıklıkla değişiyor. İkizler kadınını bir
gün açık ve kabarık, diğer gün düz
fönlü saçlarla görebilmek mümkün.
Ormanlar kraliçesisiniz siz, tüm gözlerin üzerinizde olması sizin için çok
önemli. Gösterişli, kabarık, dikkat çekici ve cesaret isteyen saç modelleri
tam size göre. Kendine güvenen, tutkulu ve ateşli aslan kadınlarının rengi
açık kumral ve fındık kabuğu rengidir.
Yeniliklere açık yapınızla, değişiklikten korkmayın.
Başak (24 Ağustos / 23 Eylül)
Dakik ve mükemmelliyetçisiniz. Dağınıklık hiç size göre değil. Bu durum
saçlarınıza da yansıyor, her zaman
bakımlı ve özenli olmanız şart. Saçlarınızı maskelerle şımartıyor, kırıklarını düzenli aldırmaya özen gösteriyorsun. Sorumluluk sahibi ve hassas
bir mizaca sahip olan başak kadınının
rengi platin tonlarıdır.
Terazi (24 Eylül / 22 Ekim)
Estetiğe, konfora ve lükse meraklı
Terazi Kadınları, yine de gösterişi ve
abartıyı sevmiyor. Saç modeli tercihiniz sade ve şıklıktan yana. Kumral
saç tonları tam size göre. Kendi içinde tutarsızlıklar yaşayan, ancak dışarıdan bakıldığında oldukça dengeli
görünen bir yapın var. Saçlar konusunda ise tutarsızlıklar yaşayabiliyorsun, uzun süredir uzatmaya çalıştığın
saçlarını bir anda gözünü bile kırpmadan kestirebilirsin, ancak biz seni
her halinle seviyoruz
Akrep (23 Ekim / 22 Kasım)
Küt kesimli saçlar, Akrep Kadınlarının
saklı güzelliklerini ortaya çıkarmaları
nedeniyle çok yakışmaktadır bu burç
sahiplerine. Sizler için en uygun saç
rengi kuzguni siyahtır. Saçların ister
düz, ister kıvırcık olsun, ama mutlaka
bakımlı olmalı. Çünkü sen, çekici görünmeyi çok seviyorsun. Bunun için
perma, röfle gibi işlemleri saçlarına
zarar verdiğini bilsen de uygulatmaktan çekinmiyorsun.
Yay (23 Kasım / 20 Aralık)
Yay Kadınları için ani kararlar almak
oldukça kolaydır. Yay burcu kadını
sprey ya da jöle kullanmaktan hoşlanmadığı için, sert yerine yumuşak
saç modellerini tercih ederler. Bu burcun saç rengi koyu kumraldır.
Oğlak (21 Aralık / 18 Ocak)
Kıvrak espri anlayışın ve uyumlu yapın sayesinde her yerde kendini sevdirmeyi başarıyorsun. Saç konusunda
bile kendini sağlama almaya çalışıyorsun, saçın bozulmasını önleyen
sprey ve jöle gibi şekillendiriciler tam
sana göre. Oğlak kadını, aynı zamanda geleneklerine bağlı ve tutucudur.
Görüntünde biraz değişiklik yapmaya
ve arkadaşlarını şaşırtmaya ne dersin.
Kova (19 Ocak / 20 Şubat)
Kova kadını dünyanın sırrını kendinde taşıyor gibi görünmektedir. Yaratıcı bu burç sahibi, her gün saçlarını
kuaför edasıyla şekillendirebilir, renkli
tokalarla süsleyebilir. Sıra dışı zevkleri ve inançları ile büyük mücadelelere rahatça girebilir. Yeni stiller denemekten zevk alan kova burcu, saç
rengi ve kesimi konusunda da yeniliklere açıktır.
Balık (20 Şubat / 21 Mart)
Burçların en duygusalı tabii ki sizsiniz. Hassas karakteriniz saçlarınıza da
yansıdığından, boya ve perma gibi
kimyasal uygulamalar size göre değil, eğer boya yapmayı düşünüyorsanız önerimiz bitkisel boyalar kullanmanız. Saç renginiz toprak rengi
ve tonları.
27
kadIn saYfasI
Yaşlanma karşıtı alışkanlıkları erken yaşta öğrenin
Cildinizi sürekli nemlendirin. Bu cildinize
ve dolayısıyla kendinize yapacağınız en
iyi yatırımlardan biridir.
20-25’li yaşlarda bol su içmek, ciltteki
gençlik sorunlarına çözüm getirebilecek bir temizleyici ile iyi bir nemlendirici edinmek yeterli olabilir.
25-35’li yaşlarda gençlik dönemlerinde oluşabilecek cilt lekelerini gidermek
veya gözenekleri temizlemek, küçültmek için üretilmiş tonikleri, nemlendiricileri tercih etmek daha faydalı
olabilir.
35-45’li yaşlarda nemlendiricilerinizin içeriği vitamin A ve C içeren, yüksek konsantrasyonlu, cilt lekelenmeleri
ve ince çizgiler ile mücadele edebilen
türden olmalı. Özellikle A vitamini (retinol) cilt sağlığı için önemli bir antioksidandır. Düzenli olarak gerek beslenme,
gerekse dışarıdan yapılan uygulamalarla vücuda girdiğinde cildin sıkı ve
parlak olmasını sağlayacaktır. Diğer
yandan yine yaşlanma ile daha çok ortaya çıkan cilt lekelenmelerini azaltıcı
etkisi vardır. A ve c vitaminleri derideki
kollajen üretimini de arttırır.
Boyun, göğüs ve elleri unutmayın
Yaşlanma belirtileri deyince aklınıza
sadece yüzünüz gelmesin. Pek çok kişinin ellerine, dekolte bölgesine baktığınız zaman gerçek yaşının yüzünden anlaşılandan daha fazla olduğunu
hemen anlarsınız. Aslında yüzünüze
gösterdiğiniz özenin aynısını boyun,
dekolte bölgesi ve ellerinize de göstermelisiniz. Uygun nemlendiriciyi
kullanmanın dışında güneşin zararlı
ışınlarına karşı da korumayı ihmal etmemelisiniz. Örneğin araba kullanırken... Bu yüzden arabada mutlaka bir
güneş kremi bulundurun. Diğer yandan ellerimiz için bir diğer tehlike deterjanlardır. Eldiven kullanımı ve sık sık
nemlendirmek bu noktada asla atla-
mamanız gereken detaylardır. Boyun
ve boyun çevresindeki cilt oldukça
hassas bir yapıya sahiptir. Bu yüzden
de boyun kırışıklıkları ve sarkmalar oldukça hızlı şekilde kendini gösterebilir.
Düzenli uyku (ama yüz üstü değil)
Vücudun ihtiyaç duyduğu uykuyu alması ve dinlenmesi sağlık ve güzellik
için olmazsa olmazlardandır. Ancak
yüzünüzde yastık izleriyle kalkıyorsanız, istemeden kendinizi yaşlanma
etkilerine maruz bırakıyorsunuz demektir. Yüz üstü uyumak, kalıcı kırışıklıkların gelişmesine sebep olabilir,
hem de erken yaşlarda. Yüz üstü veya
yan yatarak uyumak keyiflidir. Ancak
kendinizi alıştırmaya çalışın. Bu sadece yüzünüz için değil, boyun ve dekolte bölgesi için de geçerli.
Yatmadan önce makyajı çıkarın
Cildin kendini yenilediği en güzel zamanlardır, uyku. Dolayısıyla makyajı
temizlemeden yatmak kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülüklerden biri.
Göz makyajı yaparken dikkat edin
Bu kadar da hassas olmak gerekli mi
demeyin! Eyeliner çekerken, göz farı
sürerken daha düzgün sürmek için
eğer gözlerinizi dışa doğru çekiyorsanız kırışıklıklara davetiye çıkarıyorsunuz demektir.
Göz makyajı çıkarırken nazik olun
Göz makyajı, özellikle de rimeli kirpiklerden çıkarmak için gücünüzü değil,
iyi bir göz makyajı temizleyicisi kullanın. Göz çevresindeki hassas ve ince
deri, sert uygulamalar yüzünden kolayca zarar görebilmektedir.
Sıcak su ile duş almayın
Uzun ve sıcak duş keyif verse dahi cildi kurutan bir etkiye sahiptir. Suyun
sıcaklığını düşürerek nemin cildinizde hapsolmasını sağlamalısınız. Ayrıca yüksek basınçlı suyun direkt olarak
yüzünüze gelmesini de önleyin.
Güneş gözlüğüne yatırım yapın
Güneş gözlüğü sadece gözlerinizi zararlı ultraviole ışınlarına karşı korumak
için değildir. Aynı zamanda göz çevresindeki hassas ve ince cildi güneşin sebep olacağı yaşlanma belirtilerine karşı
koruma görevi de bulunmaktadır.
Her üç kadından birinde
demir eksikliği anemisi
Vücudun en temel ihtiyaçlarından biri
olan ve besinlerle alınan demirin eksikliği pek çok hastalığa yol açabiliyor.
Temel sebep ise kan kaybı, kötü beslenme ve vücudun yeterli demir emilimini yapmaması olarak görülüyor.
Demir eksikliği halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, uykusuzluk, sabahları yataktan zor kalkma,
baş dönmesi, iştahsızlık gibi belirtilerle kendini gösteriyor.
Demir eksikliği doğurganlık çağındaki kadınlarda daha sık görünüyor.
Bebekler, küçük çocuklar, kadınlar ve
iç organlarında kanama olan yetişkinler demir eksikliği anemisi açısından
yüksek risk taşımaktadırlar. Erken doğan ve düşük doğum tartılı bebeklerin de daha fazla risk altında olduğuna
dikkat çeken uzmanlar, doğurganlık
çağındaki kadınların aylık menstruasyon kanamaları sırasında gerçekleşen
kan kaybından dolayı demir eksikliği
anemisi açısından risk altında olduklarını belirtiyorlar.
En iyi demir kaynakları özellikle sığır eti
ve ciğer olmak üzere kırmızı ettir. Tavuk, hindi, balık ve kabuklu deniz ürünleri de iyi birer demir kaynağıdır. Vücut
kırmızı etteki demiri diğer gıdalardakine göre daha iyi emilime uğratır.
Etin dışında demir kaynağı olan gıdalar arasında şunlar bulunur: Ispanak ve
diğer koyu yeşil yapraklı sebzeler, yer
fıstığı, fıstık ezmesi ve badem, yumurta, bezelye, mercimek, beyaz ve kırmızı
fasulye, üzüm, kayısı, şeftali, erik.
C vitamini vücutta demir emilimine
yardımcı olur. C vitamini bakımından
zengin gıdalar meyve ve sebzelerdir.
Kırmızı biber, kivi, portakal, yeşil biber
ve greyfurt, çilek, kavun, papaya, ananas ve mango iyi birer C vitamini kaynağıdır. C vitamininden zengin sebzeler arasında brüksel lahanası, brokoli,
tatlı patates ve kıvırcık lahana bulunur.
28
sağlıklı yaşlanma
Ağrılardan kurtulmak için:
Kulağa
Mandal
Masajı
Kulağa masaj yapmak antik Mısır döneminden beri kullanılan
bir yöntem. Hatta Hipokrat dahi,
tansiyon ve baş ağrısı gibi sağlık
sorunlarına, kulak kepçesine yaptığı uygulamalar sayesinde çözümler buldu.
Modern tıp ilerledikçe, kulağa uygulanan masaj noktaları da ağrılara
göre bölgeselleştirildi, daha profesyonel bir hal aldı. Sıradan bir çamaşır mandalı ile, o çok yakındığınız
ağrılarınızı 15 dakika içinde dindirmeniz mümkün!
Çağımızın vebası da denilen stresin neden olduğu hastalıklar bir
yana, insan bünyesinde yarattığı
bölgesel ağrılar da bir o kadar dayanılmaz. Yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkan yeni ağrıları da hesaba
katarsak, bir çok yan etkisi olan çeşitli ağrı kesicileri almak yerine, bu
yöntemi deneyebilirsiniz. Mesela
eklemleriniz ağrıyorsa kulağınızın
üzerindeki 3 ile gösterilen bölgeye
mandal takarak, 15 dakika kulağınızın o bölgesine baskı yapmasına
müsade edin.
Altta hangi noktaların ne tür ağrılara iyi geldiği rakamlarla gösterilmektedir: 1. Sırt ve omuz ağrıları,
2. Organlar, 3. Eklemler, 4. Sinüs ve
boğaz, 5. Sindirim, 6. Baş ve kalp.
50 yaşından sonra artan bellek kaybının 10 işareti
Yaşınız 50'leri geçtiyse ve aşağıda saydığımız işaretler sizde de görülüyorsa, bir
uzmanın yolunu tutmakta fayda var.
Çünkü bellek kaybında erken teşhis, tedavi şansını artırıyor...
Elli yaşını geçtikten sonra, anlamsız
takıntılar, aynı şeyleri sık sık tekrar etmeler, yanlış anlamalar, olmayan şeyleri görme ve duymalar gibi belirtilerin bellek kaybının işaretlerinden
olduğunu belirtiyor uzmanlar.
5. Yanlış anlamalar, anlamsız ve hatalı yorumlamalar, olmayan şeyleri görme ya da duymalar, olanla olmayanı
karıştırmalar.
6. Anlamsız takıntılar, gereksiz inatlaşmalar, yok yere tutturma ve ısrarcı
olmalar.
7. Yerleri, zamanları ve insanları karıştırmalar, yolları unutmalar, adresleri hatırlamamalar, para pul işlerinde sık sık
yanlış yapmalar, mali konularda gözle
İlerleyici bellek kaybına işaret eden görünür ciddi yanlışları tekrarlamalar.
mühim bazı işaretler var. Yaşınız altmışları geçtiyse ya da ailenizde yaşlanan büyükleriniz varsa, bu işaretleri az
çok sizin de bilmeniz iyi olur. İyi olur
zira erken fark edilen bellek sorunlarında tedavi başarısı daha yüksektir.
İşte o işaretlerin en sık görülenleri...
1. Aynı şeyleri sık sık tekrar etmeler,
iş ve sosyal yaşamda zorlanma ve bozulmalar, geri çekilmeler, karmaşık ve
anlamsız davranışlar.
2. Dikkat dağınıklığının artması, konsantrasyonda fark edilebilir kayıplar,
konuşurken takılmalar, kelime bulmada zorlanmalar, anlatılanları eskisi kadar kolay anlayamamalar, okunanları
eskisi kadar iyi hatırlayamamalar, olayları eskisi kadar iyi kavrayamamalar.
8. Giysi, eşya, obje seçiminde üst üste
tekrarlanan hatalar, yanlışlar.
3. Sık ve vakitsiz uyanmalar, uykusuz
kalmalar, uykuya dalamamalar. Kısacası ilerleyici uyku bozukluklarının
başlaması.
9. İlerleyen hatırlama zorlukları, belirgin ve dikkat çekici unutkanlık işaretleri, dikkat ve konsantrasyonda bozulma hali.
4. İçe kapanmalar, ilgisiz ve kayıtsız kalmalar, ani sinirlenme ve parlamalar, dikkat çekici ölçüde kişilik
farklılaşmaları.
10. Belirgin, dikkat çekici kişilik değişiklikleri, aktif biriyken durgunlaşma,
ilgi azalması, sakin biriyken aşırı hareketlenme durumu.
Aachen ve çevresinde yaşlılık, bunama, yardım ve bakım
sigortası gibi konularda bilgi almak için başvurabileceğiniz yerler:
Älter werden in Aachen
Hackländerstr. 1, Aachen
Tel.: 0241 / 432 50 28
Pflegestützpunkt / AOK
Karlshof am Markt, Aachen
Tel.: 0241 / 46 41 18
Pflegestützpunkt / Städteregion
Zollernstr. 10, 52070 Aachen
Tel.: 0241 / 51 98 50 67
Pflegestützpunkt / AOK
Frankentalstr. 16, Stolberg
Tel.: 02402 / 10 41 25
DemenzNetz StädteRegion
Aachen e.V.
Löhergraben 2, Aachen
Tel.: 0241 / 51 00 21 21
Demenz-Servicezentrum
Regio Aachen/Eifel
Bahnhofstr. 36-38, Alsdorf
Tel.: 02404 / 94 83 47
29
önce sağlık
Yaz aylarıyla beraber artan yaz ishallerinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmesi nedeniyle sizleri yaz ishalleri hakkında bilgilendirmek istedik.
Yaz İshalleri
İshal nedir?
İshal, dışkının miktarında, su içeriğinde ve sıklığında artış olarak tanımlanır. Başka bir deyişle günde üç kez
veya daha fazla, yumuşak kıvamlı ya
da sulu dışkılamadır. Çoğu zaman beraberinde bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi belirtiler de olabilir.
İshalin sebepleri nelerdir?
İshalin birçok sebebi vardır. İshal mikrobik yada mikrobik olmayan pek çok
sebeple ortaya çıkabilir. İshal nedenlerinin başında mikrobik ishaller gelmektedir ki, yaklaşan yaz aylarında
sıklıkla karşılaşılan yaz ishalleri de bu
gruptandır. Mikroorganizmalar dışında başta antibiyotikler olmak üzere
çeşitli ilaçlar, çeşitli mide-barsak hastalıkları, bazı hormonal hastalıklar da
ishale neden olabilir.
Nasıl ortaya çıkar?
Yaz aylarında artan sıcaklıkla beraber
gıdaların içindeki mikroorganizmaların çoğalması hızlanır, yaz mevsiminde
seyahatlerin artması ve beslenme düzeninin değişmesi, diğer taraftan artan
sineklerin besinler arasında bulaşıcı taşıyan köprü vazifesi görmesi nedeni
ile yazın ishal şikayetleri daha da artar.
miktarı ve su içeriği, ince barsaklarda
hastalık yapan parazit ve bakterilerin
ishallerinde fazladır, kalın barsakta
hastalık yapanlarınkinde ise azdır ve
dışkılama sayısı diğerlerine göre daha
fazladır. Kalın barsakta ishale neden
olan bakterilerin bir kısmı ve bazı parazitler, dışkının iltihaplı, sümüksü görünmesine ve aynı zamanda barsak
duvarını da zedeleyerek damarların
kanamasına neden olup kanlı ishal yapabilirler. İshalle birlikte bulunan diğer
belirtiler karın ağrısı, bazen bulantı,
iltihabi durumlarda bunlara ilaveten
ateş olarak karşımıza çıkar.
Belirtileri nelerdir?
En önemli belirti dışkılama sayısının
artması ve dışkı özelliklerinin değişmesidir. Dışkı, cıvık, patates püresi görünümünde olabileceği gibi, sümüksü
ve iltihaplı veya su gibi olabilir. Dışkı
İshal olunca ne yapılmalıdır?
İlk olarak kaybedilen su ve tuzu yerine geri koymak için pratik olarak hazırlayacağımız su solüsyonu içebiliriz.
1 litre kaynatılmış soğutulmuş suya
1 ÖK şeker, 1 TK sofra tuzu ve 1 ÇK
Aşırı Sıcaklara Dikkat!
Yaz aylarında aşırı sıcak ve nemden
dolayı sıkça karşılaşılan güneş çarpması, yüksek ateş, halsizlik, baş ağrısı
gibi belirtiler yerini bilinç kaybına varan bir tabloya bırakabilir ve özellikle küçük çocuklar ile kronik hastalığı
olanlar ve yaşlılarda önemli bir tehlike
haline gelebilir. Bu nedenle aşırı sıcaklardan korunmak için;
• Günün en sıcak saatlerinde (10.0016.00 arası) mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalıdır.
• Açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmelidir.
• Geniş kenarlı ve hava delikleri olan
şapka takılmalı ve güneşin zararlı
ışınlarından koruyan güneş gözlüğü
kullanılmalıdır.
• Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde
(10.00-16.00) denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten
karbonat konularak karıştırılır ve bu
karışım içilebildiği kadar sık aralıklarla
içilir. Ancak mikrobik ishallerin hemen
hepsi 24 saatten fazla devam eder ve
ilaç tedavisi almadan düzelmez. Bu
nedenle, 24 saatten fazla süren ishallerde en yakın sağlık merkezine başvurularak muayene olunması ve tetkik yaptırılması gerekir.
İshal diyeti nasıl olmalıdır?
İlk tedbir olarak sıvı alımının arttırılması ve uygun diyetle beslenmenin
sürdürülmesi gerekir. Haşlanmış patates/ patates püresi, yağsız çorbalar,
yoğurt, yağsız makarna ve pirinç pilavı, haşlanmış yağsız et ve tavuk, yağsız ızgara köfte, yağsız peynir, ekmek,
şeftali, elma ya da havuç püresi, muz
yenilebilir. Sıvı olarak da kaynatılmış
su, ayran, şekersiz açık çay, şekersiz
elma kompostosu, asidi alınmış maden suyu içilmelidir.
Korunma yolları nelerdir?
•Kişisel temizliğe dikkat edilmeli, özellikle her fırsatta elleri yıkamalıyız.
•Özellikle kaynağı bilinmeyen, açıkta satılan veya dağıtılan, denetimsiz
içme suları ile bu sularla yıkanmış sebze ve meyveleri tüketmemeliyiz.
•Yiyeceklerin taze olmasına, paketlenmiş olarak pazarlanan yiyeceklerin
üzerindeki son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına dikkat edilmelidir.
•İyi ambalajlanmamış, üzeri açıkta satılan gıdalar, pişirilmemiş ya da az pişirilmiş gıdalar, pastörize olmayan süt
ve süt ürünleri güvenilir değildir, bunlar tüketilmemelidir.
•Genel kullanıma açık tuvaletleri kullanırken dikkatli olup, sık sık el yıkamayı unutmamalıyız.
koruyucu krem (en az 15 koruma faktörlü) kullanmalıdırlar.
• Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih
edilmelidir. Her bir saatlik spor için en
az 2-4 bardak sıvı alınmalı ve ağır egzersizler yapılmamalıdır.
• Vücut ısısının yükselmemesi için sık
sık duş alınmalıdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda; ayaklar, eller, yüz
ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya
silinmelidir.
Dr. Murat Kopuk
Bezirkskrankenhaus
Kaufbeuren/Psychiatrie
30
çözümler Sayfası
14 Bİlmece sayfası
24 Bulmaca sayfası
Doğru sayı Her dörtlü kutu- Kibrit
daki sayıların toplamı 80’dir. çöpü
sorusu
Doğru cevap 6.
Sayılar
piramiti 106
51 55
22 29 26
9 13 16 10
3 6 7 9 1
İşlemleri yapın
2 X 13 X 5 = 130
X
X
X
10 X 3 X 15 = 450
X
X
X
14 X 11 X 8 = 1232
=
=
=
280 429 600
Dört işlem
Çarpma ve bölme işlemleri önce yapılır. Doğru
cevap c) 10 olacak.
(2x3)-(4:1)+6-5+7=10
Eşitliği sağlayın
Sayıları temsil eden geometrik şekillerin köşe sayıları dikkate alınmalıdır. Yani 6 x 9 = 54.
Doğru cevap B şıkkıdır.
3 X 6 Kare
Her sütundaki sayılar sadece
bir tek sayıya bölünebilir. Bu
sayılar da sırasıyla 2, 3, 4, 5 ve
6’dır. Buna göre son sütundaki
sayıların da sadece 7 bölünebilen sayılar olması gerekir. Yani
doğru cevap c şıkkıdır.
Toplama işlemi
♠=2, ♣=7, ♦=6, ♥=8, ?=30
Uygun sayılar
8 sudoku sayfası
basit
5
7
4
2
9
6
1
8
3
3
6
2
8
7
1
9
4
5
1
9
8
3
4
5
7
2
6
7
8
1
4
3
2
5
6
9
9
3
5
7
6
8
4
1
2
4
2
6
5
1
9
3
7
8
8
4
7
6
5
3
2
9
1
6
1
3
9
2
4
8
5
7
7
5
3
8
1
4
6
9
2
6
4
2
3
9
5
7
1
8
9
8
1
7
6
2
3
5
4
8
7
5
2
3
6
1
4
9
3
9
4
5
7
1
2
8
6
1
2
6
4
8
9
5
7
3
2
6
7
1
4
8
9
3
5
5
1
8
9
2
3
4
6
7
8
5
3
7
6
4
9
1
2
9
4
2
1
5
3
8
7
6
6
7
1
8
9
2
4
5
3
7
2
9
6
8
1
5
3
4
3
8
4
5
2
7
6
9
1
5
1
6
3
4
9
7
2
8
4
3
8
2
7
5
1
6
9
2
9
7
4
1
6
3
8
5
2
5
9
1
8
7
6
3
4
normal
zor
8
1
5
4
3
6
7
2
9
2
4
7
9
8
5
1
3
6
9
3
6
1
2
7
4
8
5
3
7
4
2
5
9
6
1
8
1
5
9
8
6
4
2
7
3
6
8
2
3
7
1
5
9
4
5
2
1
6
9
8
3
4
7
4
6
8
7
1
3
9
5
2
4
1
6
8
7
2
3
9
5
7
2
5
6
9
3
8
4
1
8
9
3
1
5
4
2
6
7
1
4
8
9
2
7
6
5
3
3
6
7
5
1
8
9
2
4
2
5
9
4
3
6
1
7
8
5
8
1
2
4
9
7
3
6
6
3
2
7
8
5
4
1
9
3
6
2
5
8
9
1
4
7
4
9
1
7
3
2
8
6
5
5
7
8
1
4
6
3
2
9
8
1
5
3
9
4
6
7
2
7
3
6
2
5
8
9
1
4
9
2
4
6
1
7
5
3
8
1
5
7
8
2
3
4
9
6
2
4
3
9
6
5
7
8
1
06010016236
4
3
9
6
5
7
8
2
1
2
9
6
7
3
8
5
4
1
5
3
7
2
1
4
6
8
9
9
6
4
8
2
3
1
5
7
7
8
2
4
5
1
9
3
6
3
5
1
9
7
6
8
2
4
6
1
3
5
8
7
4
9
2
4
2
5
3
6
9
7
1
8
8
7
9
1
4
2
3
6
5
06010016239
2
8
9
4
7
6
5
1
3
1
7
6
8
5
3
2
9
4
5
9
2
7
3
1
4
6
8
8
1
7
6
4
2
9
3
5
3
6
4
5
9
8
1
7
2
7
3
5
1
6
4
8
2
9
6
4
8
9
2
7
3
5
1
9
7
4
3
6
1
5
8
2
9
7
1
2
5
4
8
3
6
2
5
8
7
3
6
1
4
9
3
4
6
1
8
9
7
2
5
5
1
3
4
9
2
6
7
8
8
9
2
5
6
7
4
1
3
7
6
4
8
1
3
9
5
2
6
2
7
9
4
5
3
8
1
4
8
9
3
2
1
5
6
7
6
8
9
4
7
1
2
5
3
1
2
5
6
4
3
8
7
9
4
6
7
5
8
9
3
1
2
9
8
3
1
7
2
4
5
6
8
1
2
9
5
7
6
3
4
6
7
9
3
1
4
5
2
8
3
5
4
2
6
8
1
9
7
7
9
6
4
3
5
2
8
1
2
3
1
8
9
6
7
4
5
3
1
9
4
2
8
5
7
6
7
4
8
5
6
3
2
1
9
2
5
6
9
1
7
4
8
3
9
8
5
1
4
6
3
2
7
4
7
2
3
5
9
8
6
1
6
3
1
7
8
2
9
5
4
1
9
7
8
3
5
6
4
2
5
2
3
6
7
4
1
9
8
9
5
4
3
8
6
1
7
2
8
6
2
7
4
1
3
9
5
7
1
9
6
3
5
4
2
8
6
3
8
9
2
4
7
5
1
2
4
5
1
7
8
9
3
6
4
8
3
5
9
2
6
1
7
5
9
6
8
1
7
2
4
3
1
2
7
4
6
3
5
8
9
06010015039
1
3
5
6
7
8
2
9
4
06010014537
06010015038
3
7
1
2
5
9
8
6
4
9
2
1
3
8
5
6
4
7
06010014536
06010015037
06010016238
1
4
8
6
9
5
2
7
3
4
5
3
2
1
9
7
8
6
06010015036
06010016237
1
6
5
9
3
8
2
4
7
7
9
3
5
4
2
8
6
1
5
4
8
7
2
1
9
6
3
06010014538
8
6
4
2
9
1
7
3
5
06010014539
12 13 1 8 1 2 15 16
6 3 15 10 13 14 3 4
7 2 14 11 12 7 10 5
9 16 4 5 8 11 6 9
10 16 1 7 3 15 2 14
6 9 8 11 13 4 9 8
3 4 13 14 12 5 16 1
15 5 12 2 6 10 7 11
Saat sorusu
İlk saat 00:25’i gösteriyor.
Bir sonraki 25 dakika ileri
gitmiş; ondan sonraki 50
dakika ve bu hep katlanarak 100, 200 olarak devam
etmiş. Soru işareti olan saatin 400 dakika ileriyi, yani
08:20’yi göstermesi gerekir.
Resimdekiler ne olabilir?
a) Çakmak, b) Pirinç, c) Çatal, ç) Kivi, d) Dikenli tel.
Reklam / İlan Fiyatlarımız *
1 kez
3 kez
6 kez
(% 10 indirim) (% 25 indirim)
Arka Kapak 1.000 €
1/1 Sayfa
600 €
1/2 Sayfa
350 €
1/3 Sayfa
250 €
1/4 Sayfa
200 €
1/6 Sayfa
150 €
1/8 Sayfa
120 €
900 €
540 €
315 €
225 €
180 €
135 €
108 €
750 €
450 €
262 €
187 €
150 €
112 €
90 €
* Bütün fiyatlar baskıya hazır haldeki reklamlar içindir
ve üstüne yasal geçerli vergi (% 19 MwSt.) eklenir.
TANITIM: Firma, işyeri, hizmet veya ürün tanıtımları (bir
kez olmak kaydıyla) 1 veya 1/2 sayfa olarak (yukarıdaki fiyatlarla) yapılır. Bize göndereceğiniz yazı, logo, resimler
ve iletişim bilgilerinizle (Telefon, faks, e-mail, internet vb.)
sizin için sayfa tasarımını ücretsiz yapıyoruz. Daha fazla
bilgi için bizi arayabilirsiniz. 0241 / 990 78 68
Heute bin
ich Samba
Heute bin
ich Samba
El Dorado
El Dorado
Der Name
der Leute
Der Name
der Leute
Im Winter
so schön
Im Winter
so schön
www.avrupa-kultur.eu
Open Air Kino
Open
Air Kino
im
Kennedypark
im Kennedypark
Freitag, 26.08.: Heute bin ich Samba (Komödie)
Samstag, 27.08.: El Dorado (belgisch/französisches Roadmovie)
Freitag,
26.08.: Heute
bin ich
(Komödie)
Freitag, 02.09.:
Der Name
derSamba
Leute (Gesellschaftssatire)
Samstag,
27.08.: El
(belgisch/französisches
Roadmovie)
Samstag, 03.09.:
ImDorado
Winter so
schön (Kriminalkomödie
aus der Eifel)
Freitag, 02.09.: Der Name der Leute (Gesellschaftssatire)
Beginn jeweils um ca. 20.30 Uhr, nach Sonnenuntergang.
Samstag, 03.09.: Im Winter so schön (Kriminalkomödie aus der Eifel)
Bei Regen findet die Veranstaltung im Foyer der Nadelfabrik statt.
Beginn jeweils um ca. 20.30 Uhr, nach Sonnenuntergang.
Bei
Regen
findet die Veranstaltung im Foyer der Nadelfabrik statt.
Eintritt
frei!
Preview
Preview
Eintritt frei!
.
AUTOWÄSCHE • INNENPFLEGE
POLITUR • AUFBEREITUNG
Ali Imdat Akkaya
0176 / 222 176 44
Aachener Str. 120 - 122
52223 Stolberg
E-Mail: [email protected]
www.aps-ac.de
Ausstellung
„Kunst hierher“
Ausstellung
30.09. – 02.10.
„Kunst hierher“
30.09. – 02.10.
Parkleuchten
„50 Jahre
Parkleuchten
Kennedypark“
„50 Jahre
am 01.10.
Kennedypark“
am 01.10.
www.aachen.de/nadelfabrik
www.aachen.de/nadelfabrik
Mehmet Arslan
Sahibi
Patrick Jordan
Montaj Şefi

Benzer belgeler

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmeni: Gün...

Detaylı

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen Gelecek sayımız 30 Eylül 2016 Cuma günü, yeni konu ve konuklarla çıkacaktır. Sağlıcakla kalın... Günal Günal

Detaylı

konuşuyoruzama nece konuşuyoruz?

konuşuyoruzama nece konuşuyoruz? Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmeni: Günal Günal Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir, Dr. Sıla Yüce-Çıtır, ...

Detaylı

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmeni: Gün...

Detaylı

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmeni: Gün...

Detaylı

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmeni: Günal Günal Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal, Dr. Murat Kopuk...

Detaylı

Aachen ve çevresinde Neo Naziler

Aachen ve çevresinde Neo Naziler İslam Bilimleri Bölümü’nde Osmanlıca okuyup pulculuğa başladım. Bugün uluslararası pul müzayedelerinde uzman olarak çalışıp Londra, Stuttgart ve İstanbul üçgeninden kaçabildiğim her anda Aachen’ın ...

Detaylı

Indir / Oku - Bizim Aachen

Indir / Oku - Bizim Aachen düşünmüştük; fakat takımını, Aachen’ı biraz daha tanımasını bekledik. Kısmet bugüne imiş. Bu sayımızı, 29 Temmuz 2016’da çıkaracağımızı duyurmuştuk. Ancak elde olmayan teknik nedenlerden dolayı yin...

Detaylı