Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Tuðgeneral Tarçýn, Muya’ya
nezaket ziyaretinde bulundu
Ç
ok Uluslu Güney Tugayý
Komutaný Tuðgeneral Uður
Tarçýn, 3 Ocak Perþembe günü
Prizren Belediyesini ziyaret etti. Prizren
Belediye Baþkaný Ramadan Muya’nýn
görevine baþlamasýndan dolayý bir nezaket ziyaretinde bulunan Tuðgeneral
Uður Tarçýn yaklaþýk bir saat kadar
görüþmelerde bulundu.
Görüþme ardýndan basýna açýklamada
bulunan Tuðgeneral Tarçýn, Prizren
Belediye baþkanlýðýnýn yeni görevini
tebrik etmek için ziyarette bulunduklarýný ifade etti. Tuðgeneral Tarçýn,
baþkana çalýþmalarýnda baþarýlar dil-
erken kendileriyle 2008 yýlý içerisinde
bazý CIMIC projeler ile de iþbirliðine
devam edeceklerini belirtti. Ayrýca
Tarçýn, baþkanýn sýcak karþýlamasýndan
ötürü teþekkürlerini sunarken orada
bulunan basýn mensuplarý yaný sýra tüm
Kosova halkýnýn yeni yýlýný kutladý.
Prizren Belediyesi Baþkaný Ramadan
Muya ise Çok Uluslu Güney Tugayý
Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn’ýn
ziyaretinin kendisini onurlandýrdýðýný
ifade ederken, Türk KFOR’u tarafýndan
Prizren Belediyesine yapýlan yatýrýmlardan dolayý teþekkür etti ve gelecekte de
destek ile iþbirliðine ihtiyaç duyduk-
larýný belirtti. Gazeteciler
tarafýndan Kosova statüsünün
belirlenmesi ve Kosova’nýn
baðýmsýzlýða
kavuþmasýyla
ilgili yöneltilen bir soru üzerine
Tuðgeneral Tarçýn, Kosova’da
durumun sakin ve güvenlik
açýsýndan her hangi bir sorunun
olmadýðýný belirterek çalýþmalarýn aynen devam edeceðini
açýkladý.
Müsteþar Sarnýç’ýn da,
Muya’ya tebrik ziyaretinde
bulunmasý bekleniyordu
Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk
Eþgüdüm Ofisi Þefi Mustafa Sarnýç,
görevine yeni baþlayan Prizren
Belediyesi Baþkaný Ramdan Muya’yý 3
Ocak Perþembe günü öðleden sonra
makamýnda ziyaret edip görevinde
baþarýlar dilemesi bekleniyordu.
Enis TABAK & Yüksel POMAK
UNDP: “Kosova’nýn en
büyük sorunu iþsizlik”
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 410
YIL: 10
Cuma, 4 Ocak 2008
Fiyatý: 0.50
Kosova’da Yýlbaþý Sönük Geçti
Kosovalýlar 2008 yýlýna, 2007’de gerçekleþmeyen umutlarla girdi. 2007 yýlýný yoðun
statü görüþmeleriyle geçiren Kosova, baðýmsýzlýðýn 2008 yýlýna ertelenmesi,
hükümetin halen kurulamamýþ olmasý ve elektriksizlik yüzünden yýlbaþý gecesini
sönük geçirdi.
K
osova sorununun sekiz yýldan bu yana halen
çözülememiþ olmasý dolaylý olarak Kosova
vatandaþlarýný da etkilemeye devam ediyor.
Temas Artý Gurubu arabuluculuðunda taraflar arasýnda
gerçekleþtirilen ve 10 Aralýkta son bulan ek görüþmelerden bir sonuç çýkmadý ve 2007 yýlýnda baðýmsýzlýða
kavuþmayý bekleyen vatandaþlarýn bu hevesleri 2008
yýlýna sarkmýþ oldu. Bu belirsizlikler ister istemez de
vatandaþýn yeni yýlýna rahat girmesini engelledi.
Yeni yýl Kosova’da kutlandý
Prizren’de Þadýrvan Meydaný’na her yýl yeni yýlý
karþýlamak için akýn eden binlerce Kosovalý, bu yýl
etkinliðe pek fazla ilgi göstermedi. Halk yeni yýlý açýk
havada beklemek yerine kapalý mekanlarý tercih etti.
Ekonomik durumu iyi olanlar geceyi bar ve eðlence
merkezlerinde geçirirken, diðer kesim ise geceyi
evlerinde geçirmeyi tercih etti. Þadýrvan’daki sessizliði 24’te atýlan maytap sesleri bozdu.
Baþkentte yeni yýl kutlamalarý diðer þehirlere nazaran
daha renkli geçti. Priþtineli vatandaþlar yeni yýlý
“Tereza anne” kent meydanýnda düzenlenen sanatsal
program eþliðinde karþýladýlar. Akreplerin saat 24’ü
gösterdiðinde çok sayýda havai fiþekler ve maytaplarla
yeni yýl kutlandý. Kosova Polis Hizmetleri gecenin
genelde sakin geçtiðini bildirdi.
Liderler mesajlar yayýnladý
Kosovalý siyasiler de yeni yýl ile ilgili yayýnlamýþ
olduklarý mesajlar ile bütün Kosova halkýnýn yeni
yýlýný kutlarken, 2008 yýlýnýn Kosova için önemli bir
yýl olacaðýna dikkat çektiler.
UNMIK Yöneticisi Yoachim Rüker, Kosova
statüsünün yeni gelen yýl içinde belirleneceðine vurgu
yaparken, baðýmsýzlýk ilaný ile ilgili Kosovalý siyasileri
uluslararasý toplum ile iþbirliðinde bulunmaya davet
etti.
Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu yeni yýl ile ilgili
yayýnlamýþ olduðu mesajda 2008 yýlýnýn Kosova’nýn
baðýmsýzlýk yýlý olacaðýný müjdeledi.
Kosova hükümetini kurmakla görevlendirilen Kosova
Demokratik Parti Baþkaný Haþim Thaçi ise özgür ve
kalkýnmýþ bir toplumun kurulmasý sözünü verdi.
Meclis Baþkaný Kole Beriþa, yayýnladýðý bildiri ile
bütün vatandaþlarýn yeni yýllarýný kutlarken, baðýmsýzlýðýn en kýsa zaman içinde yani 2008 yýlýnda geleceðini söyledi.
TMK Komutaný General Süleyman Selimi yeni yýl
münasebeti ile gazetecilere düzenlediði basýn toplantýsýnda yeni gelen 2008 yýlýnýn baðýmsýzlýðý da
beraberinde getireceðini ifade ederken, TMK’nýn
Kosova’nýn Güvenlik Güçleri olmaya hazýr olduðunu
söyledi.
Mehmetçik Kosova halkýnýn yýlbaþýný kutladý
Çok Uluslu Güney Tugay Komutaný Tuðgeneral Uður
Tarçýn Yeni Dönem mikrofonlarýna verdiði yýlbaþý
mesajýnda, tüm Kosova halkýnýn barýþ, huzur ve mutlu
bir yýl temennilerinde bulundu.
Kosova Türk Taburu Görev Kuvvet Komutaný
Kurmay Yarbay Kerim Acar ise yayýnladýðý yýlbaþý
mesajýnda, “Kosova’da göreve baþladýðýmýz günden
bu yana sizlerle bir arada bulunmaktan güvenlik ve
istikrarý saðlamaktan, karþýlýklý sevgi ve saygý duygularý paylaþmaktan her zaman mutlu olduk. Bugüne
kadar olduðu gibi 2008 yýlýnda da tüm Kosovalýlarýn
barýþ içerisinde yaþamasý için üzerimize düþen görevi
en iyi þekilde yapmaya devam edeceðiz kosova’da
sizlerle bu özel günü paylaþmaktan dolayý büyük mutluluk duyuyorum. Bu vesileyle tüm Kosova halkýnýn
yeni yýlýný þahsým ve Kosova Türk Taburu Görev
Kuvvet Komutanlýðý personeli olarak
kutluyorum”dedi.
Enis TABAK
UNDP Kosova þefi Frode
Mauring düzenlediði basýn
toplantýsýnda BM Geliþme
Programý (UNDP) 2007 yýlý
çalýþmalarý hakkýnda bilgi
verdi. Kosova’nýn en büyük
sorununun iþsizlik olduðuna
dikkat çeken Mauring, bu
konuda çok sayýda projeye imza
atýldýðýný söyledi.
Haber sayfa 7’de
AB
Dönem
Baþkaný:
Slovenya
sayfa 7’de
Merkel:
“Kosova
A vr upa ’nýn
sorunudur”
Haber sayfa 4’te
2007 yýlýnýn kültür
alanýnýn en iyileri
“Doðru Yol” ve “Rumeli”
Prizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve Spor müdürlüðü
tarafýndan Kültür alanýnda Türk derneklerinden
“Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði ve Rumeli
Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneði
yýlýn en iyileri ödülüne layýk görüldü.
Haber sayfa 16’da
Kosova
2007 ve Kosova
Ocak
2
Kosova için kritik bir yıl olan 2007’nin kısa bir kronolojisi...
3 Ocak: Kosova BM Özel temsilcisi Marthi Ahtisari
Helsinki’de geçirdiði Noel ve Yeni yýl kutlamalarý ardýndan Kosova statü görüþmelerini sürdürmek için Viyana’ya
döndü.
8 Ocak: KFOR Komutaný General Kater, KFOR’un
Kosova’da güvenliði saðlamak için bulunduðunu hatýrlatarak, Kosova’yý karýþtýrmak isteyenlere mesaj vermiþ
oldu.
10 Ocak: Çin, Priþtine’de Eþgüdüm Bürosunun açýlýþýný
yaptý.
11 Ocak: Kosova Meclisi 2007 yýlýnda ilk toplantýsýný
yaptý. LDK’dan ayrýlan Kosova Meclis Baþkaný Necat
Daci yeni parti kuracaðý
açýklamada
bulundu.
12 Ocak: Necat Daci,
Rogova’nýn
partisinin devamý olarak
nitelendirdiði LDD
isminde yeni bir parti
kurdu.
15.
Reçak
katliamýnýn sekizinci
yýl
dönümü
dolayýsýyla
anýt
merkezinin temeli
atýldý.
16 Ocak: Hükümet
Kosova BM Özel temsilcisi
kuþ
gribinin
Kosova’ya sýçramaMarthi Ahtisari
masý
için
Sýrbistan’dan mallarýnýn ithal edilmesini yasakladý.
17 Ocak: Ýkinci cep telefonu ihalesi için süreç baþladý.
18. Ocak: Müzakere heyetti (Seydiu, Çeku, Beriþa, Thaçi
ve Surroi) Kosova’nýn geleceði için Sýrbistan heyetti ile
görüþme yetkisi aldý. Baþkan
21 Ocak: Baþkan Fatmir Seydiu merhum Baþkan
Rugova’nýn birinci ölüm yýldönümü dolayýsýyla “Kosova
Kahramaný” ödülüne laik görüldü.
23 Ocak: Kosova BM Özel temsilcisi Marthi Ahtisari
Baþkan Seydiu’a gönderdiði mesajda 2 Þubatta Priþtine’ye
Kosova statü ile ilgili hazýrlamýþ olduðu öneriyi getireceðini duyurdu.
24 Ocak: Marthi Ahtisari Avrupa Konseyi Parlamenter
meclisine yaptýðý konuþmada Kosova statüsü için adil ve
ölçülü bir öneride bulunacaðýný söyledi.
26 Ocak: NATO, Kosova statüsünün kýsa bir zaman içinde
çözülmesinden yana olduðunu kamuoyu ile paylaþtý.
Rusya hariç Temas Artý gurubu üyeleri Marthi Ahtisari’nin
planýný kabul ettiðini duyurdu.
29 Ocak: NATO, Kosova’ya komþu ülkelerin Marthi
Ahtisari’nin planýný kabul etmeleri çaðrýsýnda bulundu.
31 Ocak: Kosova Sýrp lideri Oliver Ývanoviç Kosova
baðýmsýzlýðýný ilan ederse, Kuzey Kosova’nýn da baðýmsýzlýðýný ilan edeceðini açýkladý.
Nisan
Cuma, 4 Ocak 2008
2 Nisan: NATO Genel Sekreteri Schefer Kosova’yý ziyaret etti.
3 Nisan: Ahtisari ve Seydiu, Güvenlik Konseyi toplantýsýnda
Kosova’ya baðýmsýzlýk verilmesi isteminde bulundular.
5 Nisan: Kosova
Meclisi,
Marthi
Ahtisari’nin planýný
destekleyen bir karar
aldý.
11 Nisan: Kosova
Baðýmsýz Eðitimciler
sendikasý hükümeti
grevle tehdit etti.
13 Nisan: ABD eski Kosova Meclisi, Marthi Ahtisari’nin
Baþkaný Bil Clinton
planýný destekleyen bir karar aldý
New York’ta Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna destek sunmaya hazýr olduðunu açýkladý.
17 Nisan: Amerikan Kongresi Kosova ile ilgili bir toplantý
düzenledi. ABD Dýþiþleri bakan yardýmcýsý Nikolas Berns,
ABD’nin Güvenlik Konseyi kararý olamadan Kosova’yý tanýmaya hazýr olduðunu söyledi.
25 Nisan: NATO, Güvenlik Konseyi’nden Kosova statüsünün
belirlenmesi için çalýþmalarýný hýz vermesini istedi. Ayný gün
Rusya’nýn Priþtine Eþgüdüm bürosu þefi Andrey Dronov, Prateþ
Sýrplarý ile yaptýðý görüþmede Rusya’nýn Kosova’dan dolayý
ABD ile iliþkileri bozma durumunda olmadýðýný söyledi.
26 Nisan: BM Güvenlik Konseyi araþtýrma heyetti Kosova’yý
ziyaret etti.
29 Nisan: Moskova, Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketinin Kosova statüsünün belirlenmesi için esas çýkýþ yolu olamayacaðý açýklamasýnda bulundu.
Mart
“Kendin karar al” örgütünün protestoları kanlı bitti.
Þubat
2 Þubat: Marthi Ahtisari Priþtine’de Kosova statüsü ile ilgili
uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk önerisini açýkladý.
5 Þubat: Frenk Vizner, Priþtine ziyareti sýrasýnda Marthi
Ahtisari’nin hazýrladýðý Kosova paket önerisinin büsbütün
desteklenmesi gerektiðini söyledi. Solana ayný gün Kosova için
zoraki çözüm yollarýnýn aranabileceði mesajýný verdi.
6 Þubat: Kosova Milli Hentbol takýmý Dünya Hentbol
Federasyonuna kabul edildi. “Kosmocel” 81 milyon avroluk
önerisi ile Kosova cep telefonu ikinci ihalesini kazandý.
7 Þubat: Solana Priþtine ile Belgrad arasýnda görüþme zeminini hazýrlamak için Priþtine’yi ziyaret etti. Ýsrail’de Simon Peres
ile bir araya gelen Haþim Thaçi, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için
destek talebinde bulundu.
8 Þubat: Marthi Ahtisaari Kosova statüsü ile ilgili New York’ta
basýn toplantýsý düzenledi.
9 Þubat: Marthi Ahtisaari’ni yardýmcýsý Albert Rohan
Priþtine’yi ziyaret etti.
10. Þubat: “Kendin karar al” örgütünün örgütlediði protestolarda iki protestocu hayatýný kaybetti.
12 Þubat: NATO Genel sekreteri Jap Hoop de Schefer
Kosova’yý ziyaret etti.
14 Þubat : Sýrbistan Meclisi Marthi Ahtisari’nin paket önerisini ret etti. Ayný gün UNMIK polis þefi 10 Þubat olaylarýndan
dolayý istifa etti.
15 Þubat: NATO Genel Sekreteri Schefer, Kosova’nýn
parçalanmasýna izin verilmeyeceðini söyledi.
19 Þubat: Almanya Dýþiþleri Bakaný Valter Þtaynmayer
Kosova’nýn Sýrbistan egemenliðine girmesinin savaþ anlamýna
geleceði açýklamasýnda bulundu.
20 Þubat: 81 milyon avro avans ödemeyi kabul etmeyen
“Kosmocel” yerine Kosova cep telefonu ihalesinin “Telekom
Slovenya” ve “Ýpkonet”in kazandýðý açýklandý.
21 Þubat: Marthi Ahtisari’nin paket önerisi için Viyana’da
Priþtine ile Belgrat arasýnda ilk toplantý düzenlendi.
22 Þubat: Viyana’da görüþmeler yapýldý. Belgrat Kosovalý
Sýrplar için özel bölgelerin kurulmasýný gündeme getirdi. Ama
bu öneri Priþtine’den vize alamadý.
25 Þubat: Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç, Belgrat’ýn
savaþla deðil diplomasi ile Kosova’yý savunacaðýný söyledi.
28 Þubat: Baþbakan Agim Çeku Blerim Kuçi’yi Ýçiþleri Bakaný,
Bratislav Grbiç’i ise Dönüþ ve Mülteciler Bakaný görevine
seçti.
Mayýs
1 Mayýs: Washington’da Bush, Merkel ve Baroso
Güvenlik Konseyi’nden Kosova statüsü için karar
almasý talebinde bulundular.
9 Mayýs: Kosova’da Avrupa günü kutlandý.
15 Mayýs: Moskova’da Rusya Baþkaný Vladimir Putin
ile bir araya gelen ABD Dýþiþleri Bakaný Condeliza
Rice, Kosova’nýn hiçbir zaman Sýrbistan’ýn parçasý olamayacaðýný dile getirdi.
17 Mayýs: Kosova ziyaretinde bulunan Makedonya
Baþbakaný Nikola Gruevski Ahtisari’nin Kosova çözüm
öneri paketini desteklediklerini açýkladý. New York’ta
Kosova statüsü çerçevesi için görüþmeler sürdürüldü.
19 Mayýs: Samara’da düzenlenen AB — Rusya zirve
toplantýsýnda Merkel, Putin ve Baroso düzenledikleri
basýn toplantýsýnda Avrupa ülkeleri Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediðini açýklarken, Rusya ise Kosova
sorununun ivedi çözülmesine karþý olduðu tutumunu
ortaya attý.
21 Mayýs: ABD
Baþkaný George
Bush ile NATO
Genel Sekreteri
Þ e f e r ,
Kosova’nýn
geleceði
ile Kosova Müzakere heyetti seçimilgili fikir alýþ leri görüþtüðü toplantýda seçimv e r i þ i n d e lere yüzde 5’lik barajý kabul etti.
bulundular.
29 Mayýs: Kosova Müzakere heyetti seçimleri
görüþtüðü toplantýda seçimlere yüzde 5’lik barajý kabul
etti.
31 Mayýs: BM Güvenlik Konseyi üyelerine Kosova
kararý sunuldu.
1 Mart: Kosova vatandaþlarýna seslenen Baþkan Fatmir Seydiu 10
Þubat þiddet olaylarýnýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna olumsuz etki edeceðini söyledi. Ayný gün Viyana’da Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan, Kosova paket önerisi için birkaç gün yürütülen görüþmeler
sona erdi.
5 Mart: Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova Meclisi’nden Kosova sembollerinin kabul edilmesi için sürecin hýzlandýrýlmasý talebinde bulundu.
7 Mart: Papa XVI. Benedikt
Vatikan’da Kosova Meclis
Baþkaný Kol Beriþay’ý kabul
etti. Ayný gün Kosova
ziyaretinde bulunan ABD
Dýþiþleri Bakan yardýmcýsý
Daniel
Frid
Priþtine’de
Kosova siyasi parti liderleri
ile yaptýðý görüþmede Kosova
için en iyi çözüm planýnýn
Marthi Ahtisari’nin planý
olduðunu söyledi.
Amerika Baþkaný George Bush
8 Mart: Baþbakan Agim Çeku
ile Rusya Devlet Baþkaný
Ankara’da Türkiye Baþbakaný
Valadimir Putin Kosova
Recep Tayyip Erdoðan ile bir
statüsünü ele aldýlar.
araya geldi.
10 Mart: Viyana’da Kosova ile Sýrbistan arasýnda “fillerin görüþmesi” gerçekleþti.
12 Mart: Marthi Ahtisari ve yardýmcýsý Rohan BM Güvenlik
Konseyi’nde yaptýklarý konuþmalarda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
öneren planýnýn kabul edilmemsi için hiçbir nedenin olmadýðý belirtiler. Kosova Meclisi, Kosova bayraðý, milli marþý ve armasý için konkur
yayýnladý.
14 Mart: Müzakere heyetti meclise görüþmeler ile ilgili raporunu
sundu. Seydiu, Kosova’nýn yaza kadar baðýmsýz olacaðýný açýkladý.
15 Mart: Albert Rohan BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a
Ahtisari’nin hazýrlamýþ olduðu Kosova çözüm öneri paketini sundu.
19 Mart: Baþkan Fatmir Seydiu BM örgütü merkezinde BM Genel
Sekreteri Ban Ki Mun ile bir araya geldi.
22 Mart: Baþkan Seydiu, LDK ile AAK arasýnda koalisyonun seçimlere dek süreceði açýklamasýnda bulundu.
23 Mart: Haþim Thaçi, Baþkan Seydiu’yu “umutsuz bir partinin
baþkaný olmakla” suçladý. Seydiu buna cevaben “onun seviyesinde
olmak istemiyorum” yanýtýný verdi.
26 Mart: Ahtisari’nin Kosova paket önerisi Güvenlik Konseyi’ne
taþýndý. Rusya hariç, bütün diðer üyeler ile Genel Sekreter planý
destekledi.
27 Mart: Müzakere heyetti New York’ta Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için
lobi giriþiminde bulunacak heyeti seçti.
28 Mart: Amerika Baþkaný George Bush ile Rusya Devlet Baþkaný
Valadimir Putin Kosova statüsünü ele aldýlar.
29 Mart: Avrupa Parlamentosu, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediðini duyurdu.30 Mart: AB, üyelerinden yapýlacak olan zirve
toplantýsýnda Kosova konusunda birliðin saðlanmasý talebinde bulundu.
Haziran
4. Haziran: Müzakere heyetti, Ahtisari’nin
Kosova paket önerisinin sembollerin seçiminde temel alýnacaðýný duyurdu.
5 Haziran: Meclis çatýsý altýnda Kosova
sembollerinin belirlenmesi ile ilgili çalýþma gurubu kuruldu.
7 Haziran: G 8 Kosova statüsü için altý ay
sonra kararýn alýnmasý konusunda anlaþmaya vardý.
8 Haziran; G 8 zirve toplantýsýnda Kosova
ABD Baþkaný George Bush
ile ilgili Batý ile Rusya arasýnda tutumlarýn
Arnavutluk ziyaretinde
yaklaþýmý giriþimi baþarýsýzlýkla sonuçKosova’nın bağımsızlığını
landý.
desteklediğini dille getirdi.
10 Haziran: ABD Baþkaný George Bush
Arnavutluk’a tarihi bir ziyaret gerçekleþtirdi.
11 Haziran: Arnavutluk Baþbakaný Sali Beriþa, Kuks’ta Baþkan Seydiu ve
Baþbakan Çeku’ya Bush’un mesajýný iletti.
15 Haziran: Amerika’nýn Kosova ile ilgili müzakerecisi Frenk Vizner,
Priþtine’yi ziyaret ederek, “Süreç istemediðimizden daha uzun sürüyor” dedi.
18 Haziran: AB Kosova statüsünün bir an önce çözülmesi gerektiði yönünde
açýklama yaptý.
19 Haziran: Müzakere heyetti, Marthi Ahtisari’nin paket önerisinin yeniden
görüþmesine karþý çýktýðýný kamuoyuna açýkladý.
20 Haziran: Batýlý ülkeler, BM Güvenlik Konseyi’ne Kosova için yeni paket
önerisini sundu ama Rusya bu üçüncü Kosova önerisine de karþý geldi.
25 Haziran: Fransa Cumhurbaþkaný Nikola Sarkozy ve ABD Dýþiþleri Bakaný
Condeliza Rice, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðý kaçýnýlmazdýr” açýklamasýnda
bulundular.
29 Haziran: Priþtine’de bulunan NATO Genel Sekreteri Schefer,
Kosovalýlardan sabýr, Rusya’dan esneklik istedi.
3
Kosova
Cuma, 4 Ocak 2008
Temmuz
2 Temmuz: Ahtisaari’nin BM Özel temsilcili görevi 31 Aralýk 2007 tarihine dek
uzatýldý.
9 Temmuz: Güvenlik Konseyi Kosova gündemi ile toplandý. Toplantýda Kosova ile
ilgili yeni kararý ile ilgili anlaþmazlýklar gün ýþýðýna çýktý.
10 Temmuz: Baþkan Fatmir Seydiu, New York’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun
ile bir araya geldi. Mun görüþmede “Kosova sürecinin uzatýlmasý sorunlara yol açacaktýr” dedi.
11 Temmuz: Baþkan Seydiu ve Baþbakan Çeku Brüksel’de Solana ile yaptýðý
görüþmede
Kosova
statüsünün bir an önce
çözülmesi gerekliliðine
imza attýlar.
15 Temmuz: Haþim Thaçi,
Kosova sürecinin sonsuza
dek sürmesine izin verilmeyeceðini dile getirdi.
16
Temmuz:
Büyük
Britanya yeni Baþbakaný
Gordon Brown, Fatmir
Seydiu’a
gönderdiði
mesajda
Kosova’nýn Baþkan Fatmir Seydiu, New York’ta BM Genel
baðýmsýzlýðýný destekledik- Sekreteri Ban Ki Mun ile bir araya geldi. Mun
görüþmede “Kosova sürecinin uzatýlmasý sorunlerini bildirdi.
lara yol açacaktýr” dedi.
17 Temmuz: AB Ortak Dýþ
Politika ve Güvenlik yüksek temsilcisi Havier Solana Brüksel’de Marthi Athisari ile Kosova’yý görüþtü.
19 Temmuz: ABD Dýþiþleri Bakaný Rice, Lizbon ziyareti sýrasýnda ABD’nin
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýndan yana olduðunu açýkladý.
20 Temmuz: Baþbakan Çeku, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný 28 Kasýmda ilan edilmesi önerisinde bulundu. Ayný gün Amerikalý General Erhart “Monteith” askeri kampýný TMK yetkililerine teslim etti.
23 Temmuz: Washington’da bulunan Kosova Müzakere heyetti ABD Dýþiþleri
Bakaný Rice ile bir araya geldi.
24 Temmuz: Kosova’da görevi sona eren AB özel temsilcisi Torbyorn Solstrom
Kosova’dan ayrýlmadan ayrýlýrken, Avrupa Birliði’nin Kosova sorununun çözümü
için bir saniye bile kaybetme lüksü olmadýðýný ifade etti.
25 Temmuz: Kosova’nýn bir çok bölgelerinde orman yangýnlarý meydana geldi.
26 Temmuz: Müzakere heyetti ve UNMIK Yöneticisi Rüker, Kasým ayýnda seçimlerin yapýlmasý konusunda anlaþmaya vardýlar.
27 Temmuz: Wolfgang Ýþinger Kosova için yapýlacak ek görüþmelere AB özel temsilcisi olarak seçildi.
30 Temmuz : Temas Artý Gurubu Kosova statü ek görüþmelerin 120 gün daha uzatýlmasý konusunda anlaþmaya vardý. Moskova, görüþmelerde kendisini temsil
etmesi için Harçenko’yu bu göreve seçti.
Ekim
1 Ekim: Ýsviçreli Tim Guldimam Kosova AGÝT Misyonu baþkaný
görevine seçildi. Ayný gün 17 Kasýmda yapýlacak olan seçimlere 97 siyasi
oluþumun katýlacaðý açýklandý.
4 Ekim: Arnavut Ulusal Ordusunun görüntülerinin televizyon kanalarýný
süslemeye baþlamasýndan sonra Baþkan Seydiu, Kosova’nýn kurum dýþý
silahlý örgütlere ihtiyacý olmadýðý açýklamasýnda bulundu.
8 Ekim: Kosova için Deyton modelinde bir uluslararasý toplantý düzenleneceði söylentilerini Baþkan Seydiu, “Ýkinci Deyton olmasý için gerek
yok” þeklinde yorumladý.
9 Ekim: BM Güvenlik Konseyi Kosova’nýn geleceðini tartýþtý. ABD’nin
BM Büyükelçisi Khalilzad, Kosova statüsünün kýsa bir zaman içinde
çözülmesi gerekliliðine iþaret eden bir konuþmada bulundu. Rusya BM
Büyükelçisi Vitaliy Çurkin ise görüþmelerin devam edilmesi gerektiðini
savundu. Ayný gün Londra’da bulunan Kosova Müzakere heyetti Büyük
Britanya Dýþiþleri bakaný Deyvid Milibard ile bir araya geldi. Milibard,
10 Aralýkta taraflar arasýnda yapýlacak görüþler ile sürecin noktalanacaðýný söyledi.
14 Ekim: Brüksel’de Priþtine ile Belgrat arasýnda görüþmeler baþarýsýzlýkla sonuçlandý.
16 Ekim: Kosova
Meclisi
Marthi
Ahtisari’nin Kosova
paket
önerisinde
öngörülen yasalarýn
kabul
edileceðini
duyurdu. Ayný gün
ABD
Dýþiþleri
Bakanlýðý sözcüsü
Tom Casey, Kosova
için tek çözüm yoluBrüksel’de Priþtine ile Belgrat arasýnda
nun
baðýmsýzlýk
görüþmeler baþarýsýzlýkla sonuçlandý.
olduðunu açýkladý.
17 Ekim: ”Frierdich
Ebert Stuftung” kamuoyu araþtýrma merkezinin yaptýðý seçim anketinden
galip PDK çýktý.
21 Ekim: Müzakere heyetti Paris’te Fransa Dýþiþleri Bakaný Kouchner ile
bir araya geldi. Kouchner, 10 Aralýktan sonra ek görüþmeler olmayacak
açýklamasýnda bulundu.
22 Ekim: Viyana’da taraflar arasýnda bire bir görüþmeler baþarýsýzlýkla
sonuçlandý.
25 Ekim: Slovenya Dýþiþleri Bakaný Dimitriy Rupel Kosova’yý ziyaret
etti.
26 Ekim: Kosova’da seçim kampanyasý baþladý.
29 Ekim: Prizren Belediye meclisi binasýnýn bir bölümü yandý.
Kosova genelinde ekmek fiyatlarýna zam
yapýldý. Bu zam ile ekmek
25 sentten 40 ila 50 sente sýçradý.
Aðustos
1 Aðustos: BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun 10
Aralýk tarihine kadar sürecek görüþmeler ile ilgili
Temas Artý Troykasý’ndan deðerlendirme raporu istediðini duyurdu.
6 Temmuz: Baþkan Seydiu Tiran’da Arnavutluk
Cumhurbaþkaný Bamir Topi ile bir araya geldi.
7 Aðustos: Kosova genelinde ekmek fiyatlarýna zam
yapýldý. Bu zam ile ekmek 25 sentten 40 ila 50 sente
sýçradý.
8 Aðustos: Napoli’de görev yapan NATO Avrupa
Komutaný Amiral Urlih, Kosova’yý ziyaret etti.
9 Aðustos: Temas Artý Gurubu 120 gün sürecek ek
görüþmelerde taraflarýn gündemi saptamalarý isteminde bulundu.
10 Aðustos: Üçlü heyet Belgrat’ta Sýrp tarafýnýn
Kosova statüsü ile ilgili tutumunu dinledikten sonra
Priþtine’ye geldi.
11 Aðustos: Priþtine’de Kosova Müzakere heyetti ile
temaslarda bulunan Troyka’nýn AB temsilcisi Ýþinger,
Kosova’nýn parçalanmasýnýn gündemde olmadýðýný
söyledi.
10 Aðustos: Kosova Ýstatistik Kurumu Kosova’da
enflasyonun % 1,5 olduðunu açýkladý.
17 Aðustos: Kosova Merkezi Seçim Komisyonu
merkezi ve yerel seçimlere katýlacak olan partilerin,
bireylerin ve vatandaþlar inisiyatifi gibi oluþumlarýn
kayýtlarýna baþladý.
23 Aðustos: Troyka’nýn AB temsilcisi Ýþinger,
Priþtine’de Kosova siyasi parti temsilcileri ile bir
araya geldi.
30 Aðustos: Müzakere heyetti Viyana’da Belgrat ile
yapýlan görüþmelerine katýldý.
31 Aðustos: Kosova’da merkezi ve yerel seçimlerin
17 Kasýmda yapýlacaðý açýklandý.
Kasým
5 Kasým: Viyana’da taraflar arasýnda bire bir görüþmeler
yapýldý. Görüþmede Belgrat, Kosova’ya Hong Kong modelini
önerdi. Priþtine ise yalýnýz baðýmsýzlýðý kabul edeceðini dile
getirdi. Ayný gün Kosova yeni anayasasýnda Kosova’nýn parlamenter bir cumhuriyet olacaðý açýklandý. Kosova Meclisi,
2008 için 1 milyar 27 milyonluk bir bütçe kabul etti.
6 Kasým: Ýtalya Dýþiþleri Bakaný Masimo D’Alema AB’nin
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyeceði açýklamasýnda
bulundu.
8 Kasým: Almanya Dýþiþleri Bakaný Valter Þtaynmayer,
Kosova Müzakere heyetini kabul etti.
12 Kasým: UNMIK Yöneticisi Rüker Kosova Meclisinin
süresini Aralýða kadar uzattý.
13 Kasým: AB Troyka temsilcisi Ýþinger, Kosova sürecinin kritik döneme girdiði yönünde açýklamada bulundu.
15 Kasým: Kosova’da seçim kampanyasý sona erdi.
16 Kasým; Kosova Müzakere heyetti, vatandaþlarý en doðal
haklarý olan seçime hakkýný oy vererek kullanmaya davet etti.
17 Kasým: Kosova’da ilk defa açýk listelerle genel, yerel ve
belediye baþkanlýk seçimleri yapýldý.
19 Kasým: AGÝT resmi olmayan seçim sonuçlarý açýkladý.
Seçimlerin galibi Haþim Thaçi’nin baþkanlýk ettiði Kosova
Demokratik Partisi PDK oldu.
20 Kasým: Kosova statü görüþmeleri ile ilgili taraflar
Brüksel’de beþinci kez bire bir görüþmelerle bir araya geldi.
26 Kasým: Priþtine ile Belgrat arasýnda Avusturya’nýn Baden
kentinde son defa yapýlan bire bir görüþmeler baþarýsýzlýkla
sonuçlandý.
28
Kasým:
R u s y a ,
Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýna
karþý olduðunu
duyurdu.
29
Kasým:
A m e r i k a
MKFOR birlikleri Kosova’nýn
kuzeyinde
“Nothing Hil”
Seçimlerin galibi Haþim Thaçi’nin
askeri kampýna
baþkanlýk ettiði Kosova Demokratik
geri döndü
Partisi PDK oldu.
30
Kasým:
Merkez Seçim
Komisyonuna baðlý Ýtiraz Kurulu Kosova’nýn 31 seçim
merkezinde seçim sonuçlarýnýn iptal edildiðini duyurdu.
Eylül
6 Eylül: Sýrbistan, Kosova’ya karþý yaptýrýmlar uygulama
tehditte bulundu.
7 Eylül: Kosova Müzakere heyetti düzenlediði toplantýda
Londra’da 19 Eylülde düzenlenecek olan Troyka toplantýsýnda Sýrbistan ile iki
baðýmsýz
devlet
arasýnda iþbirliðinin
önerileceðini açýkladý.
19 Eylül: Müzakere
heyetti
Londra’da
Troyka üyeleri ile bir
araya geldi. AB’nin
Troyka
temsilcisi
Ý þ i n g e r ’ i n
“Kosova’nýn parçalanmasý masadadýr” açýklamasý büyük tepki
ABD Dýþiþleri Bakaný Rice,
yarattý.
“baðýmsýz bir Kosova
20 Eylül: Londra’dan
Kosova’ya
dönem Balkanlarda istikrarý saðlar”
açýklamasýnda bulundu.
Müzakere Heyetti 10
Aralýktan
sonra
Kosova statü ile ilgili herhangi baþka bir görüþmeleri
kabul etmeyeceklerini açýkladý.
21 Eylül: Sýrp medyasý Kosova için Hong Kong modelini
önerdi. Rusya tarafýndan destek alan bu model Priþtine
tarafýndan ret edildi.
25 Eylül: ABD Dýþiþleri Bakaný Rice, “baðýmsýz bir
Kosova Balkanlarda istikrarý saðlar” açýklamasýnda
bulundu.
26 Eylül: UNMIK vekili Stiven Þuk görevini kötüye kullandýðý yönünde kendisine yapýlan suçlamalarý asýlsýz
olarak deðerlendirdi.
28 Eylül: New York’ya “taraflar arasýnda yapýlan bire bir
görüþmelere taraflarýn farklý tutumlarý damgasýný vurdu.
BM Güvenlik Konseyi Kosova gündemi ile bir araya
geldi. Bir sonuç alýnmayan görüþmeden sonra Priþtine
tek taraflý baðýmsýzlýðý ilan edeceðini dünyaya duyurdu.
Aralýk
3 Aralýk: Üçlü Kosova’yý ziyaret etti. AB temsilcisi Ýþinger ve
ABD temsilcisi Visner, görüþmeler için her tür giriþimlerin
tükendiðini savunurken, Rus temsilci Harçenko ise
görüþmelerin devam edilmesi gerektiðini savundu. Ayný gün
Kosova Merkez Seçim Komisyonu Kosova meclisi seçim
sonuçlarýný açýkladý.
4 Aralýk: Seçim Komisyonu, Belediye baþkanlarý ikinci tur
seçimlerinin 8 Aralýkta yapýlacaðýný duyurdu.
5 Aralýk: Kosova için tüm diplomasý giriþimler tükendi.
Görüþmelerin uzatýlmamamsý yönünde bir fikir birliðine
varýldý.
6 Aralýk: UNMIK vekili Stiven Þuk, BM 1244 sayýlý kararýn
esnek olduðuna dikkat çekerken, bu kararýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan edilmesine olanak saðladýðýný savundu.
7 Aralýk: Brüksel’de düzenlenen AB Dýþiþleri bakanlarý toplantýsýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý ve görüþmelerin
sürmesine karþý çýkýldý. Ayný gün Troyka, BM Genel Sekreteri
Ban Ki Mun’a taraflar arasýnda yapýlan görüþmeler ile ilgili
deðerlendirme raporunu sundu.8 Aralýk: Ýpek Belediyesine
baðlý Gorajdeç köyünde bir gurup Sýrp KFOR Komutaný
General Kvasiye de Marnak ve UNMIK Yöneticisi Yoakim
Rüker’e saldýrdý.
9 Aralýk: AGÝT ve Merkezi Seçim Komisyonu Belediye
baþkanlarý ikinci tur seçimlerin sonuçlarýný açýkladý.
10 Aralýk: AB Dýþiþleri bakanlarý Brüksel’de Kosova’yý masaya
yatýrdýlar. Kýbrýs hariç tüm ülkeler Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
desteklediler.
11 Aralýk: Baþkan Fatmir Seydiu, PDK Baþkaný Haþim Thaçi’yi
yeni hükümet kurma ile görevlendirdi.
12 Aralýk: Ýngiltere Baþbakaný Gordon Brown, “Biz
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekliyoruz” açýklamasýnda
bulundu.
13 Aralýk: Kosova ziyaretinde bulunan Amiral Figerhald,
Kuzey Kosova’da þiddet olaylarýnýn olabileceðine vurgu yaptý.
14 Aralýk: Lahey Mahkemesi Ramuþ Haradinay ve savaþ
arkadaþý Lah Brahimayý bayram dolayýsýyla iki haftalýðýna
serbest býraktý.
16 Aralýk: Baþkan Seydiu ve Haþim Thaçi Güvenli Konseyi
toplantýsýna katýlmak için New York’a hareket ettiler.
20 Aralýk: BM Güvenlik Konseyi Kosova gündemi ile bir araya
geldi. Bir sonuç alýnmayan görüþmeden sonra Priþtine tek
taraflý baðýmsýzlýðý ilan edeceðini dünyaya duyurdu. Ayný gün
adý skandallara karýþan UNMIK vekili Stiven Þuk sessizce
Kosova’dan ayrýldý.
23 Aralýk: ORA Baþkaný Veton Surroi partisinin baþkanlýk
görevinden istifa etti.
25 Aralýk PDK, ilkesel olarak LDK ile koalisyon hükümeti kurmayý kabul ettiðini duyurdu.
Kosova
Beriþa: “Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
hiçbir güç önleyemez”
Meclis Baþkaný, Kosova’nýn baðýmsýzlýk yolculuðuna doðru yol aldýðýný ve bu
yoldan da bir sapmanýn olamayacaðýný ifade ederken, bu noktadan sonra
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kimsenin engelleyemeyeceðini söyledi.
M
eclis Baþkaný Kol Beriþa yeni
yýl dolayýsýyla gazetecilere
bir araya geldi. Meclis
Baþkaný, Sýrbistan Meclisi tarafýndan
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý kabul
ettiði kararý gereksiz olarak deðerlendirirken þu noktadan sonra
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný hiçbir güç
önlenmeyeceðini söyledi. Beriþa,
“Uzun zamandan beri Kosova
statüsünün belirlenmesi arifesi içindeyiz. Bunu anlamak için Güvenlik
Konseyi’nin son toplantýsýna bir bakmak kafidir. Orada ABD ve AB’nin
kendi koordinasyonu ile baðýmsýzlýðýn
ilan edilmesi için yeþil ýþýk yaktýðýna
þahit olabiliriz. Ben vaat eden ve büyük sözler söyleyen bir kiþi deðilim. Ama bulunduðumuz
bu noktadan sonra ne Sýrbistan, aldýðý kararla ne de baþka bir güç bu gerçeði örtbas edemez”
dedi.
Geçen yýllýn en önemli olaylarýn baþýnda Kosova statü görüþmelerinin baþarýsýzlýkla
sonuçlanmasýný gösteren Beriþa, “Görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýný bekliyorduk. Bu
baþarýsýzlýk Kosova’nýn baðýmsýzlýk yönünde yolunu açmýþ bir geliþmedir” dedi. Kosova
statüsünün belirlenmesinin baðýmsýzlýk eþiðinde olduðunu hatýrlayan Meclis Baþkaný, baðýmsýzlýðýn kýsa bir zaman içinde gerçekleþeceðini söyledi.
K
Son aylarý %10’luk
zamla geçirdik
osova Ýstatistik Kurulu 2008 yýlýnda ekonomi geliþme ile ilgili yapmýþ olduðu bir
araþtýrmayý kamuoyu ile paylaþtý. Yayýnlanan araþtýrmaya göre Kosova’da yýlýn son
aylarýnda yaþanan zamlarýn Kosova’nýn Kasým - Aralýk aylarý bilançosunun 1,2 milyar kayýpla kapanmasýna ve fiyatlarýn % 10 artmasýna etki ettiðine dikkat çekilirken,
Kosova’da 2007 yýllýnda 1,4 milyar malýn ihraç edildiði, 134 milyon tutarýndaki malýn da ithal
edildiðinin altý çiziliyor.Araþtýrmaya göre, ihraç edilen malýn % 60’ýný iþlenmiþ ve iþlenmemiþ
mallar, % 11’ini yemek, içki ve sigara, % 9’unu yanýcý maddeler, % 15’inin makine ve
makine parçalarý, % 1’ini kimya ürünleri ile % 4’ünü de diðer mallarýn oluþturduðuna dikkat
çekiliyor.
Ekonomi Ýstatistik Departmaný Ýsmayl Sahiti konu ile ilgili yaptýðý açýklamada ihraç edilen
mallarýn, ithal edilen mallardan daha yüksek olduðunu ikisi arasýndaki farkýn % 9,4 olduðunu
ifade etti. Kosova’da üretilmeyen mallarýn % 90,6 ihraç edildiðini belirten Sahiti, bu mallarýn
bu yýl içinde de tekrardan ithal edilmesinin beklendiðini söyledi. Sýrbistan tarafýndan
Kosova’ya uygulayacaðýný duyurduðu ambargoyu da deðerlendiren Sahiti, Sýrbistan’dan ihraç
edilen mallarýn sayýsýnýn az olduðunu belirtirken, bunun da yerli üretimin artmasýna önemli
katký sunduðunu söyledi.
Sahiti, 2006 ila 2007 yýllarýnýn kasým aylarý arasýnda fiyatlarýn % 10,5 arttýðýna dikkat çekerken, ekmek fiyatýna yapýlan % 60,6’lýk zammýn diðer gýda ürünlerin artmasýna etki ettiðini
söyledi. Sahiti, “Ekmek fiyatýndaki bu artýþ yaðlarýn % 40,4, sebzelere % 19, meyvelerin %
10,9, ulaþým hizmetlerinin % 11,3, kahve, çay ve kakaonun %7,7, alkolsüz içkilerin % 6,8, ev
eþyalarýnýn % 4,6, sigaranýn % 1,2, týp ürünleri ve hizmetlerinin % 3.5, nakliyat hizmetlerinin
% 7.7 ve otel hizmetlerinin % 3.5 artmasýna etki etmiþtir” dedi.
: 4 10
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Cuma, 4 Ocak 2008
4
Turk: “Slovenya kendi
baþýna Kosova
sorununu çözemez”
S
lovenya Baþkaný Danilo Turk “Mladina” dergisine verdiði
demeçte “Kosova sorununun bir Avrupa sorunu olduðuna
dikkat çekerken, Slovenya’nýn dönem baþkanlýðý içinde tek
baþýna bu sorunu çözemeyeceðini ifade etti. Slovenya’nýn
Balkanlarda çýkacak
olan olasý çatýþmalara arabuluculuk
yapmayacaðýnýn
altýný çizen Turk,
Kosova sorununun
için
çözümü
zamanýn daraldýðýný
ve çözüm için ortak
bir tarihin saptanmýþ
olduðunu söyledi.
Slovenya Baþkaný
Danilo Turk, “Slovenya’nýn AB Dönem baþkanlýðýnda esas görevi Kosova için AB
ülkeleri arasýnda ortaklaþa bir tutumun oluþturulmasý olduðunu
dile getirdi.
Merkel: “Kosova
Avrupa’nýn
sorumluluðundadýr”
A
lmanya Baþbakaný Angela Merker Almanya “Handelsbat”
gazetesine verdiði demeçte diðerleri arasýnda Kosova
sorununa da deðindi. Kosova statüsünün belirlenmesinin
bölge istikrarýna olumlu katký sunacaðýnýn altýný çizen Merkel,
“Sýrplar ve Arnavutlar arasýnda Kosova statüsünün belirlenmesi ile
ilgili yapýlan görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýndan dolayý
Kosova bu günlerde çýkmaz bir yola girmiþ bulunuyor. Bu noktadan sonra sorunun çözümü için sorumluluk Avrupa’ya düþmektedir” dedi.
Kosova statüsünün belirlenme þekline deðinen Merkel,
çözümün bölgede barýþ ve istikrarýn saðlanmasý yönünde olmasý
gerektiðini söyledi. Merkel ancak bu tür biz çözüm sayesinde parlak bir geleceðin temelinin atýlabileceðini sözlerine ekledi.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Baský:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
“SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Prizren
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Kosova
Rupel: “Kosovalýlar AB
istiþaresi ile baðýmsýzlýðýný
ilan edecek”
Cuma, 4 Ocak 2008
Avrupa Birliði Dönem Baþkanlýðýný üstlenen Slovenya Dýþiþleri Bakaný Rupel,
Sýrbistan’ýn geleceðinin Avrupa’da olduðunun altýný çizerken, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný sadece ve sadece Avrupa Birliði ile istiþare ettikten
sonra ilan edebileceðini söyledi.
Y
eni yýlda AB
dönem baþkanüstlenen
lýðýný
Slovenya Dýþiþleri Bakaný
Dimitriy
Rupel,
Avusturya
“Kurir”
dönem
gazetecisine
baþkanlýðýnda yapmayý
planladýklarý ile ilgili
açýklamalarda bulundu.
Yapacaklarý ilk iþin
AB’nin Sýrbistan’la ocak
ayýnda
Ýstikrar
ve
Birleþme
anlaþmasýný
olacaðýný
imzalamak
ifade
eden
Rupel,
“Kosova ve Sýrbistan ayrý
birer öyküdür. Slovenya,
birliðin
içinde
Sýrbistan’ýn güçlü bir savunucusu olacak.
Sýrbistan ile ocak ayýnda imzalanacak olan
anlaþmanýn özel önemi vardýr. Bu anlaþma
Balkanlarda istikrarýn saðlanmasýnda önemli rol
oynayacaktýr” dedi.
AB Dönem Baþkanlýklarý esnasýnda
karþýlaþacaklarý en büyük sorunlardan birinin
Batý balkanlar olacaðýna dikkat çeken Rupel,
“Bölgede durum huzura halen kavuþmuþ
deðildir. 1991 yýlýnda baþlayan Yugoslavya
krizinin Kosova sorununun çözülmesiyle sona
ereceði inancýný taþýyorum” dedi.
Sýrbistan ile Kosova arasýnda iliþkilerin gündemde öncüllük deðil de bir gereksinme olacaðýný belirten Rupel, “Kosova sorununun ne
ABD ne de Rusya’nýn sorunudur. Sorun
Avrupa’nýn temel bir sorunudur. Avrupa Birliði
olarak bu yüzden de
Kosova’da AB misyyerleþmesi
onunu
yönünde karar aldýk”
dedi.
AB’nin
Kosova
sorununun çözümü için
inisiyatifi
üzerine
aldýðýný ve almaya da
devam edeceðini ifade
eden
Rupel,
“Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili ortak
adýmlar
atýlacaktýr.
bir
deyiþle
Baþka
Kosova baðýmsýzlýðýný
Avrupa ile danýþarak
ilan edecektir. Bunun
dýþýnda bir olasýlýk yoktur. Bu gerçeði farklý yorumlayarak Kosova’yý
bölmek isteyen kiþiler bulunuyor” dedi.
Arnavutlarýn Kosovalý Sýrplarý Kosova
kurumlarýna entegre etmeleri gerektiðini ifade
eden Rupel, burada en büyük sorunun Sýrplarýn
Kosova’yý kendi ana vataný olarak saymamalarýndan kaynaklandýðýný söyledi.
Hangi Batý Balkan ülkeleri AB üyesi olmaya
yakýn ile ilgili soruya Rupel, “Hýrvatistan,
Sýrbistan, Makedonya, Karadað, Bosna Hersek
ve ayný zamanda Kosova ve Arnavutluk” yanýtý
verdi.
Sýrbistan meclisi tarafýndan Kosova ile ilgili
kabul edilen kararý Sýrbistan’da seçim öncesi
olaylarýn bir yansýmasý olarak nitelendiren
Rupel, Sýrbistan’ýn birliðe üye olmak
istemediðini söyledi.
Çizov: “Kosova statüsünün
belirlemek AB’nin iþi
deðildir”
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn önünde en büyük engel olan Rusya bu konumunu
sürdürmeye devam ediyor. Rusya’nýn Belgrat Büyükelçisi Çizov, Kosova sorununun
tek çözüm yolunun Birleþmiþ Milletler þemsiyesi altýnda olduðunu ifade ederken,
Kosova’da Avrupa Birliði’nin temel kader belirleyicisi olamayacaðýný söyledi.
R
usya Belgrat Büyükelçisi Vladimir Çizov Moskova “Vremya novostey” gazetesine Kosova
statüsünün belirlenmesi ile ilgili önemli açýklamalarda bulundu. Kosova statüsünün belirlenmesinin AB yetkisi dahilinde olmadýðýný ifade eden Büyükelçi Çizov, Kosova’ya BM
misyonu dýþýnda her hangi bir misyonun gönderilmesinin uluslararasý hukuk ve BM Güvenlik
Konseyi kararýna aykýrý olacaðýný söyledi. Sorunun çöüzü için yetkinin BM’de olduðunu tekrarlayan Çizov, “Avrupa Birliði Kosova’nýn ekonomik kalkýnmasý ile UNMIK’ten yetkileri devralabilir. Ama bunun dýþýndaki diðer çalýþmalar BM 1244 sayýlý karara göre uygulanmalýdýr” dedi.
13 ila 14 Aralýkta düzenlenen AB zirve toplantýsýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý ne de
Kosova’da hukuk misyonunun planlanmasý ile ilgili karar alýnmadýðýný belirten Büyükelçi Çizov,
Kosova’ya yalýnýz polis — yargýç kontenjanýnýn gönderilmesi için karar alýndýðýný söyledi.
Rusya ve AB arasýnda Kosova için farklý görüþler olduðunu kabul eden Çizov, AB üyeleri
arasýnda konu ile ilgili de farklý görüþler olduðuna dikkat çekti. Rusya’nýn uluslararasý hukuk
esasýnsa görüþmelerin devam edilmesinden yana olduðunu tekrarlayan Çizov, “Tek taraflý baðýmsýzlýðýn ilan edilmesi önemli deðildir. Bu karar verilecek tepkiler önemlidir. Tarihte tek taraflý
baðýmsýzlýðýn tanýnma örnekleri mevcuttur. Ama bunun iþlevsel olmadýðýna herkes þahittir” dedi.
Kosova gündemi
Sencar Karamuço
2007 de baðýmsýzlýk
getirmedi
K
ocaman bir yýlý daha geride býraktýk. Ýyisiyle
kötüsüyle bir yýlý daha eskittik. Genel olarak yýlý
analiz etmiþ olursak 2007’nin diðer yýllara oranla
Kosova açýsýndan önemli ve belirleyici bir yýl olduðunu
söyleyebiliriz. Yoðun ve yorucu geçen yýl, son ayýnda vermesi gereken baðýmsýzlýk meyvelerini vermeyerek bu
ümidi yeni gelen 2008 yýlýna býrakmýþ oldu. Yani bütün yýl
boyunca baðýmsýz olmayý bekleyen vatandaþlarýn tadý
damaðýnda kalmýþ oldu.
Kosova statüsünde bu belirsizlik ile kimi bazý diðer faktörler (iþsizlik, ekonomik çýkmaz, hükümetin halen kurulmuþ
olmamsý v.b.) nedeniyle halk yeni yýlý aklý karýþýk ve belirsizliklerle girmiþ oldu. Bu etkenler yaþamýmýzýn doðal
birer gerekliliði olduðunu düþündüðümüz zaman belirsizliðin ne derecede vahim olduðuna þahit olabiliriz.
Geride býraktýðýmýz yýlda belli aralýklarla Kosova ile yattý
— kalktý. Yýl içerisinde Kosova sorununa çözüm bulmak
için uluslararasý toplumda tam anlamýyla bir güç mücadelesi yaþandý. Bu mücadele Avrupa — Amerika müttefikliði
karþýsýnda Rusya — Sýrbistan arasýnda yaþandý. Bu
mücadeleler sonrasýnda uluslararasý toplumun ortak bir
anlaþmaya varamayacaðýna tanýk olduk. Ne yapýldýysa
yapýlsýn Priþtine — Belgrat ve ABD — Rusya arasýnda sorunun çözümü konusunda bir fikir birliðine varýlmadý.
Kosova için çözüm önce Birleþmiþ Milletler çatýsý altýnda
arandý ama bulunamadý. Bundan sonra süreç Temas Artý
Gurubu gündemine taþýndý. Gurup oluþturmuþ olduðu
Troyka arabuluculuðu altýnda taraflarýn aralarýnda bir
anlaþmaya varmalarý için yoðun mekik diplomasi
yürütülmesine raðmen taraflar býrakýn bir anlaþmaya varmayý bir nokta üzerine dahi anlaþamadýlar. Bu görüþme
maratonun baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýndan sonra Temas
Artý Gurubu hazýrlamýþ oldu rapor ile Kosova dosyasýný
tekrar Birleþmiþ Milletler gündemine taþýnýndý. Yýlsonunda
Güvenlik Konseyi’nde yapýlan oturumda da sorunun
çözümü için hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Bu çözümsüzlüðün ardýndan Kosova’nýn tek taraflý da olsa baðýmsýzlýðýný ilan etmesi tartýþýlmaya baþlandý. Priþtine’nin bu
olasýlýðý gündeme getirmesi uluslar arasý toplumun büyük
bir kýsmý tarafýndan destek buldu. Ama toplum bu
hareketin zamanýnda verilmesi konusunda Priþtine’yi
uyararak beklemesi tavsiye edildi. Bu yüzden de halkýn yýl
boyunca beklemiþ olduðu baðýmsýzlýk yeni ayak
bastýðýmýz 2008’e sarkmýþ oldu. Yani geçen yýl beslenen
baðýmsýzlýk ümitleri bir yýl daha ertelenmiþ oldu.
2007’de Kosova ile ilgili ne önemli geliþme ilk defa uluslararasý bir planla Kosova’nýn baðýmsýzlýðýndan
bahsedilmesiydi. 1990’lardan bugüne kadar Kosova çok
defa baðýmsýzlýk için sesini yükseltmiþ ama bu istekler
hiçbir zaman dikkate alýnmýþtý. Ama BM Kosova Özel
temsilcisi Marthi Ahtisaari, Priþtine ile Belgrat arasýnda
yaptýðý arabuluculuk görüþmeleri sonrasýnda Kosova’ya
uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk öngören bir
reçeteyi uluslararasý topluma sundu. Bu olayýn yaný sýra
Kosova açýsýndan diðer önem arz eden diðer bir geliþmede
Arnavutluk’ta cereyan etti. Arnavutluk ziyaretinde bulunan
Amerika Baþkaný George Bush, Kosova’nýn artýk baðýmsýz
olmasý gerektiðini savundu ve Kosova’ya baðýmsýzlýk sözü
verdi.
Bütün bu olumlu geliþmelerin artýk yeni girdiðimiz bu
yýlda meyvelerini bekleyeceðiz. 2008’in bizlere uðurlu
gelmesi dilekleriyle...
Kosova
Fevzi Karamuço
D
6
G ü ze l s ö zl e r
Bir harf kâtibini göstermeksizin olmaz. San’atlý bir nakýþ
nakkaþýný bildirmemek olmaz.
Yeni 2008 yýlýna
ümitlerle girdik
ünya yeni yýla þampanyalar patlatarak girdi. Kosova’da ise imkanlarý iyi olan bir azýnlýk bu faaliyete imza atabildi. Ama halkýn, uzun
zaman baðýmsýzlýk ümitleri, þampanyalar patlatýlarak kutlanamadý.
Baðýmsýzlýk yeni girdiðimiz bu yýla sarkmýþ oldu. Kosova 2007’de be
baðýmsýz oldu ne de Kosova yeni hükümetine kavuþtu.
Kosova’nýn baðýmsýzlýk kaderi uluslararasý birliðine baðlý iken,
hükümetin kurulmasý ise Kosovalýlara baðlý bir etkendi. Ama bu iki
olasýlýðýn da hiçbiri sonuç vermedi. Yeni yýla kadar hükümet kurulamadý.
Ýki büyük parti topu bir birlerine atmaktan hükümeti kurmayý baþaramadý.
Viyana filarmonisinin düzenlediði yeni yýl konseri dünyada barýþ ve
insanlar arasýnda dostluðun sürmesini diledi. Dünya Baba Þtraus ve çocuklarýnýn icra ettikleri valser ve polkalarý ile yeni yýla ayak bastý.
Büyük felsefeci Aristo binlerce yýl önce umut fakirlerin en büyük ruhsal besinidir demiþti. Biz de Kosovalýlar olarak tükenmek bilmeyen umutlarla, baðýmsýzlýðýmýz düþünerek yeni yýla ayak bastýk. Geçen yýlýn ortasýna dek bu sorunun bitmesini bekledik. Ama Olmadý. Viyana görüþmeleri 16
ay baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýnýn baðýmsýzlýða yol açacaðý ümitlerini de
beraberinde getirdi. Ama Batý, Rusya’ya taviz vererek bitmek bilmeyen
masala 120 gün daha ekledi. Yani bu süre içinde de gol atýlmayýnca, hakem
oyunun bitirmedi ve maçýn uzanmasý yönünde takdirini kullandý. Bu
geliþmeden sonra Rusya maçýn “altýn gol atýlýncaya” kadar devam edilmesi gerektiðini savundu. Ama Batý maçýn sonsuza dek golsüz kalacaðýnýn
farkýna varýnca, maçýn uluslararasý denetim altýnda son bulmasý kanýsýna
vardý.
2007 yýlýnda baðýmsýzlýk için ümitlerimiz vardý ama son anda direkten
dönüldü. Baðýmsýzlýk denklemi otomatikman da bu yýla taþýnmýþ oldu.
Baðýmsýzlýk ile ilgili yýl boyunca baðýmsýzlýk ile ilgili yol gösteren çok
oldu. Kýrýlan arabanýn tekerleði gibi çok kiþi çözüm yolu gösterdi. Farklý
öneriler ortaya atýldý. Ama kýrýlan arabanýn tekerleði bütün bu önerilere raðmen onarýlamadý. Baþka bir deyiþle araba çamura saplanýp kaldý. Ne ileriye
gidebildi ne de geriye dönebildi. Arabanýn geriye gitmemsi uluslararasý
toplumun sorunun çözümünde kararlý olduðunu gösteriyor. Araba artýk
düzgün, engebesiz yollara çýkmaya hazýr hale getirilmelidir. Çünkü kat
etmesi gereke yolarda çok sayýda engeller bulunuyor. Eðer bununla ilgili
ortak bir fikir bulunursa Balkanlarýn son kara noktasý da hartadan silinecek.
Baðýmsýzlýk ümitleri 2008 yýlýna sarktý. Tahminlere göre baðýmsýzlýk çiçekleri 2008 yýlýn ilkbaharýnda açacak. Uzun zaman beklenen baðýmsýzlýk
aðacý, Avrupa Birliði ülkelerinin süslenmiþ olduðu bir aðaç olacak.
Dýþarýdaki hesabýn yanýnda evdeki hesapta çarþýya uymadý. Kosova
2008 yýllýna yeni kurumlarý kurulmadan girdi. Hükümet kurmak ile
görevlendirilen PDK Baþkaný Haþim Thaçi LDK ile bu konuda ortak bir
noktada buluþamadý. Ýki parti yeni hükümet kurmak için ilkesel anlaþtýklarýný duyurmalarýna raðmen halen bu konuda bir anlaþmaya imza atamadýlar. Bakanlýk sayýsýnda anlaþtýlar ama bakanlýklarýn daðýtýmý konusunda anlaþamadýlar. LDK önemli bakanlýklar önerilmediði için öneriyi kabul
etmeyeceðini dile getirdi. Kosova’da yeni hükümetin kurulma sancýlarý
seçim sonuçlarýný yayýnlanmasýyla baþladý.
Baðýmsýzlýk ümitleri ile ayakta kalmaya çalýþan Kosova’nýn bakalým bu
ümitleri bu yýlda meyvelerini verecek mi? Bekleyelim ve görelim diyor ve
hepinizin yeni yýlýný kutluyorum.
Cuma, 4 Ocak 2008
(BEDÝÜZZAMAN)
Washington Ahtisari’nin
planýnda diretiyor
Kosova ek statü görüþmelerinin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýndan sonra
BM Kosova Özel temsilcisi Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan
Kosova çözüm öneri paketi tekrar güncellik kazandý. Ahtisari tarafýndan
hazýrlanan plana bu güne kadar en büyük desteði sunan ve hayata geçirilmesi için çabalayan ABD bu konuda ýsrarýný sürdürmeye devam ediyor.
A
BD Dýþiþleri Bakanlýðý sözcüsü Tom
Casey, “Özgür Avrupa’” radyosuna
verdiði demeçte Ahtisari tarafýndan hazýrlanan plana destek çýkarken, herkesi bu yönde
hareket etmeye davet etti. Casey, “Kosova
statüsünün artýk belirlenme zamaný gelmiþtir.
Yalýnýz ABD deðil, tüm uluslararasý toplum
Kosova statüsünün belirleme zamaný geldiðinin
farkýndadýr. Bu yüzden de hepimiz artýk çözüm
için odaklanmamýz gerekiyor. Taraflar arasýnda
yapýlan onca görüþmeden sonra taraflarýn sorunun çözümü için aralarýnda bir anlaþmaya varamayacaklarýný açýkça belli ettiler. Bu yüzden de
tüm uluslararasý toplumun kabul edebileceði
Marthi Ahtisari’nin hazýrlamýþ olduðu çözüm
önerisini hayata geçirip sorunu artýk çözmeliyiz.
Bölgenin ve Avrupa’nýn geleceði için çözüm büyük rol oynayacaktýr. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasýndan sonra Sýrbistan’ýn Avro Atlantik örgütlerine hazýrlanmalýdýr” dedi.
Sýrbistan’dan Kosova
baðýmsýzlýðýna karþý tasarý
S
Sýrbistan Parlamentosu, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý çýkan bir
tasarýyý onayladý. Tasarýda, Sýrbistan’ýn toprak bütünlüðünün
önemine vurgu yapýldý.
ýrbistan, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý sert tutumunu sürdürüyor. Sýrp parlamentosunda
görüþülen ve 14’e karþý 220 oyla kabul edilen tasarýyla ülke, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn
NATO ve AB tarafýndan tanýnmasý durumunda, bu kurumlara üye olmayacaðýný dile getirdi.
Belgrat yönetimi ayrýca, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyacak Batýlý ülkelerle diplomatik iliþkileri de
gözden geçirecek. Parlamentoda konuþma yapan Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný hiç bir zaman kabul etmeyeceklerinin altýný çizdi. Tadiç ayrýca, NATO güçlerinin
Kosova’daki Sýrplarý korumada yetersiz kalmalarý halinde, Sýrp ordusunun bunu yapmaya hazýr
olduðunu belirtti.
7
P
Kosova/Güncel
Muya’ya ziyaretçi akını
Cuma, 4 Ocak 2008
Baþkanlýk görevini yeni devralan Baþkan Muya’nýn ilk ziyaretçileri Kosova
Savunma Birlikleri TMK ve Prizren polis Birlikleri yetkilileri oldu.
rizren Belediyesi Ramadan
Muya yeni devraldýðý
baþkanlýk görevi ardýndan
Prizren
Belediyesi
Meclis
Binasýnda misafirleri kabul
etmeye
baþladý.
Belediye
Baþkanýnýn ilk ziyaretçileri
Kosova Savunma Birlikleri TMK
ve Prizren polis Birlikleri
temsilcileri oldu. Görüþme
ardýndan basýn açýklamasýnda
bulunan Prizren Belediye Baþkaný
Ramadan
Muya
kendisini
makamýnda ziyaret eden ilk
misafirlerin Kosova Savunma
Birlikleri TMK ve Prizren polis
Birlikleri yetkililerini aðýrlamanýn
kendisi için onur olduðunu vurguladý. Muya
“TMK bizim askerimiz, bizim güvenliðimizdir”
diyerek þimdiye dek olduðu gibi þimdiden sonra
da kendileriyle sýký iþbirliði içerisinde
olacaklarýný söyledi. Muya ayrýca “Hükümetin
kurulmasýnda güvenliðin korunmasý ve
saðlanmasý için ileri
atýlacaðýna
adýmlar
ifadesini
inanýyorum”
kullanarak TMK’nýn bir
deðiþim
sürecinde
olduðunu belirtti.
TMK Komutaný Enver
Cikaçi
ziyaretlerinin
amacýnýn yeni Baþkan
Muya’yý tebrik etmek
olduðunu
belirtirken,
kendilerinin deðiþimde
olduklarýndan
dolayý
desteðe ve iþbirliðine
ihtiyaç
duyduklarýný
belirtti.
Ayný zamanda Prizren
polis birlikleri yetkilileri de Prizren ve
bölgesinde durumun sakin ve güvenli olduðunu
belirterek baþkanla iþbirliði içerisinde bütün
halkýn güvenliði ve serbest hareket etmeleri için
çalýþmalarýný yürüttüklerini ifade ettiler.
Yüksel POMAK
TMK, Kosova Güvenlik
Güçleri olmaya hazýr
T
TMK Komutaný General Süleyman Selimi, yeni gelen 2008 yýlýnýn
baðýmsýzlýðý da beraberinde getireceðini ifade ederken, TMK’nýn
Kosova’nýn Güvenlik Güçleri olmaya hazýr olduðunu söyledi.
MK Komutaný General Süleyman Selimi
yeni yýl dolayýsýyla gazetecilere düzenlediði basýn toplantýsýnda gazeteciler
aracýlýðý ile bütün Kosova halkýnýn yeni yýlýný
kutladý. TMK etkinliklerini yýl boyunca izlediklerinden dolayý gazetecilere teþekkür eden
Selimi, geride býraktýðýmýz yýlý TMK açýsýndan
baþarýlý bir yýl olarak deðerlendirdi. Kosova
halkýnýn bu süreçte çok önemli rol oynadýðýný
ifade eden Selimi, bu dönemde TMK’nin profesyonelleþmesi yönünde çok olumlu adýmlar
attýðýna dikkat çekti. NATO ve KFOR birlikleri
ile iþbirliðinin memnuniyet verici derecede
olduðunu ifade eden Selimi, bu iþbirliðin her
alana yayýldýðýný ve bu iþbirliðin yükselerek en
üst bir seviyeye varacaðýndan duyduðu memnuniyeti dile getirdi.
2008 yýlýnda Kosova halkýnýn uzun zamandan
beri arzuladýðý amaçlar yönünden önemli mesafe
taþlarýnýn kaydedildiðini ifade eden General
Selimi, 2008 yýlýnda bütün Kosova halkýnýn
özlemini çektiði baðýmsýzlýða kavuþacaðýný
söyledi. Selimi, “2008 yýlýnda Kosova
statüsünün belirlenmesini bekliyoruz. TMK
olarak her tür sorumluluðu almak durumundayýz.
Bizler, Kosova’nýn Güvenlik Güçleri olmaya
hazýr olduðumuzu ifade etmek istiyorum” dedi.
UNDP: “Kosova’nýn en
büyük sorunu iþsizlik”
UNDP Kosova þefi Frode Mauring düzenlediði basýn toplantýsýnda BM
Geliþme Programý (UNDP) 2007 yýlý çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi.
Kosova’nýn en büyük sorununun iþsizlik olduðuna dikkat çeken
Mauring, bu konuda çok sayýda projeye imza atýldýðýný söyledi.
U
NDP’nin 2007 yýlý çalýþmalarýndan da bahseden Mauring, bu
süreç içinde özel sektöre destek,
iþsizliðin azaltýlmasý, yasalarýn ve
düzenin güçlenmesi yönünde projelere
imza attýklarýný söyledi. Kosova’nýn en
önemli sorunu olan iþsizliðin önlenmesi
konusunda uygulamaya koyduklarý
proje sayesinde 1.400 kiþiye iþ imkaný
saðladýklarýný belirten UNDP Kosova
þefi Mauring, 2005 yýlýndan bu güne dek
3.500 kiþiyi belli yerlerde istihdam
ettirdiklerini
söyledi.
Mauring,
UNDP’nin geçen yýlýn kasým ayýnda
Kosova Sosyal ve Çalýþma Bakanlýðý ile
2008 yýlýnda yeni iþ yerlerin açýlmasý
programý için 96 bin avro yardýmda
bulunacaklarýný
söyledi.
Kosova
hükümetine sunduklarý yardým projelerinden de bahseden Mauring,
Kosova hükümetine 36 yerel ve 33 uluslararasý danýþman angaje ettiklerini
söyledi. Mauring, “Çok sayýda kalifiyeli
uzman Kosova hükümetine yardým ediyor. Dünya Ticari Örgütü, AB’ye entegrasyon, yerel yönetim ve diðer alanlar-
Türk KFOR’u hayatý Kosova
halkýyla paylaþmaya
devam ediyor
T
ürk KFOR’u insani yardým faaliyetleri kapsamýnda, birçok
deðiþik alanda faaliyetlerini sürdürüyor. Hafta içerisinde
Dragaþ’ta konuþlu bulunan Türk Bölüðü ve Türk Tabur
Görev Kuvveti Komutanlýðý bünyesinde görev yapan Sivil Asker
Ýþbirliði (CIMIC) timi ile Türk doktorlarý ve saðlýk ekibi tarafýndan Dragaþ bölgesinde bir dizi faaliyet gerçekleþtirildi. “Nazim
Berati” Ýlköðretim okulunda 50 öðrenciye okul çantasý ve kýrtasiye malzemesi daðýtýmý yapýlýrken, toplam 26 hastanýn saðlýk
muayenesi gerçekleþtirildi ve kendilerine ihtiyaç duyduklarý
ilaçlar verildi. Yoðun kar yaðýþý ve soðuk hava koþullarý nedeniyle
buzlanan Dragaþ þehir merkezi yollarý ile Orçuþa, Globoçitsa,
Brod, Baçka, Rapça ve Kukulyane köy yollarýnýn tuzlandý.
Dragaþ Halk Kütüphanesine 120 adet Türkçe ve Arnavutça kitap
baðýþýnda bulunulurken, Boþnakça kitaplarýnýn temini için de
gerekli iþlemler baþlatýldý. Dragaþ Halk Kütüphanesinde bulunan
yedi adet bilgisayarýn internet baðlantýsý gerçekleþtirilirken; gençlerin ve ihtiyaç duyan herkesin dünyayý takip edebilmeleri için
yeni bir kapý açýldý. 27 Aralýk 2007 tarihinde Dragaþ’ta gerçekleþtirilen faaliyetlere Türk Kontenjanýný temsilen Albay Sait
Karabayýr katýldý. Konuyla ilgili yayýnlanan basýn bildirisinde,
Türk KFOR’unun hayatýn her alanýnda dost ve kardeþ Kosova
halký ile hayatý paylaþmaya devam edeceði vurgulandý.
da yardýmlarýmýzý sunmaya çalýþýyoruz”
dedi.
UNDP’nin geçen yýllarda olduðu
gibi 2007’de de evlerine dönmek
isteyen Kosova vatandaþlarýna her tür
yardým sunduklarýný belirten Mauring,
“2007 yýlýnda farklý projeler sayesinde
300 kadar ailenin Kosova’ya evlerine
dönmelerine olanaklar saðladýk. Klina
belediyesinde gerçekleþtirdiðimiz projeye sayesinde Kosova’ya dönen Sýrplar
adým adým Kosova kurumlarýna katýlmaya baþladý. Rom, Aþkali, Mýsýrlý ve
Sýrplar tam anlamýyla halen evlerine
dönüþ deðiller ama bu yönde
Kosova’nýn farklý belediyelerde projelerimiz sürüyor” dedi.
UNDP’nin Kosova’da güvenlik ve
yasalarýn üstünlüðünün saðlamasý
konusunda kurumlarla iþbirliðini
sürdürdüðünü belirten Mauring, bu
çerçevede Kosova Polis birliklerine ve
medyaya destek sunduklarýný söyledi.
Güncel
Hýrvatistan’ýn ilk Türkoloji sempozyumundan geriye kalanlar
“Balkanlarda geçmişle gelecek
arasýnda bir kültür köprüsü
oluþturma misyonuyla
yola çýkmak”
Fahri bir üniversite gibi çalýþarak, Balkanlardaki ortak mirasa
sahip olma bilincini edinmek, Türk-Balkan kültürünün insanlýðýn
ortak kültürel mirasýna katkýlarý incelenip tartýþýrken; Binlerce yýllýk geçmiþe sahip Türk-Balkan kültürünün duygu ve davranýþ kalýplarý, bilgi, sanat ve beceri birikimi, kendi varlýðý hakkýndaki tarih
bilinci ve ulus olma sürecindeki sosyal ve kültürel yapýsý üzerinde
fikir edinmeyi saðlayan bir sempozyum...
B
alkan Türkoloji Araştýrmalarý
Merkezi (BALTAM), 3—7 Aralýk
2007 tarihlerinde 4. Uluslararasý
Güneydoðu Avrupa Türkolojisi
Sempozyumunu Hýrvatistan’ýn baþkenti
Zagreb’de düzenledi. Her yýl bir baþka
Balkan ülkesinde düzenlenmekle bir
gelenek haline getirilmiþ olan BAL-TAM
Uluslararasý Türkoloji Sempozyumlarý’nýn
dördüncüsü, “4. Uluslararasý GüneyDoðu Avrupa Türkolojisi Sempozyumu“
adý altýnda düzenlendi. Güney-Doðu
Avrupa ülkelerinde Türkoloji
araþtýrmalarýný kapsayan, Sempozyum’un
genel konusu geleneksel olarak da
“Güney-Doðu Avrupa’da Tarih Boyunca
(Osmanlý öncesi, Osmanlý ve Osmanlý
sonrasý)Türk Uygarlýklarý ile Diðer
Uygarlýklar Arasýnda Etkileþimi”ydi.
Sempozyum’un evsahipliði yapmýþ olan
Hýrvatistan Cumhuriyeti’ne özgü
seksiyonun konusu “Tarih Boyunca
Türkler ve Hýrvatlar”dý. Sempozyum’un
resmi dilleri Türkçe, Hýrvatça ve Ýngilizce
idi. 4. Uluslararasý Güney-Doðu Avrupa
Türkolojisi Sempozyumu’nun Hýrvatistan
Cumhuriyeti’nde düzenlenmesinin amacý,
Kosova, Bosna Hersek, Karadað’da olduðu
gibi, burada da ilk defa Türkoloji
sempozyumu düzenleyerek çok zengin
Türkoloji kaynaklarýný gün ýþýðýna
çýkarmak, Türkoloji çalýþmalarýný
hareketlendirmek, Balkan Türkolojisi üzerine çalýþmalarýný sürdüren kurum ve
kuruluþlarýn yaptýklarý çalýþmalara katkýda
bulunmaktý. Bu Sempozyum’un bir diðer
amacý ise tarih boyunca Orta Asya’dan
gelip Balkanlar ve Güney-Doðu Avrupa
coðrafyasýnýn çeþitli bölgelerine yerleþen
ve uygarlýklar kuran Türklerin Osmanlý
öncesi, Osmanlý ve Osmanlý sonrasý
dönemleri ile ilgili maddi ve manevi
mirasýný (tarih, kültür tarihi, dil, edebiyat,
felsefe, sanat tarihi, müzik, halk bilimi) bilimsel yöntemlerle araştýrmak,
deðerlendirmek ve belgelenmiş sonuçlarý
yayýn aracýlýðýyla bilim dünyasýna kabul
ettirmek; Balkanlar ve Guney-Dogu
Avrupa ulkelerinde Türkoloji araştýrmalarýna önem vermekle, ortak tarihi ve kültürel
deðerlerin ön plana çýkartmakla bölge halk-
larýnýn istikrara kavuşturmak, birbirlerine
olan güveni ve dostluðu yeniden
güçlendirmek; dolayýsýyla, dünyanýn ve
insanlýðýn daha güzel olabilmesi için
evrensel mücadelelerle ve bilimsel
gerceklerle dünya barýþýna katkýda
bulunmaktý.
Hýrvatistan Cumhuriyeti Baþkaný
Stjepan Mesiç’in yüksek himayeleri ve
Zagrep Üniversitesi Felsefe Fakültesi
iþbirliðiyle düzenlenen sempozyum,
Türkiye Cumhuriyeti Tanýtma Fonu,
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm
Bakanlýðý, Hýrvatistan Cumhuriyeti Bilim,
Eðitim ve Spor Bakanlýðý’nýn katkýlarý ve
Türkiye, Kosova, Makedonya,
Bulgaristan, Sýrbistan, Karadað, Bosna
Hersek, Hýrvatistan, Kýbrýs, Azerbaycan,
Rusya ile Ýngiltere’den toplam 80 bilim
adamý ve uzman araþtýrmacý katýlýmýyla
baþarýyla gerçekleşti. Geriye bilim
dünyasýnda geniþ yankýlar uyandýracak ve
yarýnlarýmýza deðerli katkýlar sunacak
bilimsel araþtýrmalar kaldý. Geriye kalan
deðerli kazanýmlar arasýnda dile getirilen
düşünceler, fikirler ve tarihe damgasýný
vuracak açýkalamalar, bilimsel gerçekler
vardý.
“Geniş bir coðrafyaya sahip Balkan
ülkeleri ile Türkiye, tarihin
derinliklerinden gelen güçlü ve sarsýlmaz
bir bað ile birbirine baðlýdýr” diyen
Türkiye Cumhuriyeti Başbakaný Recep
Tayyip Erdoðan, Sempozyum’a gönderdiði
mektubunda diðerleri arasýnda þunlarý dile
getirdi: “Bu baðýn, kaynaðý evrensel
deðerlerimiz ve zengin kültürel
birikimimizdir. Bu coðrafyada yaþayan
insanlar, ortak bir hissiyata, ortak bir
kültüre sahip olabilmiþ ve ayný duygu
ekseninde bütünleþerek yýllarca ayný
türküyü söyleyebilmiþse, bu tarihte saklý
kalan zengin dilimiz sayesinde olmuþtur.
Bu bakýmdan Türkoloji kaynaklarýnýn
ortaya koyduðu bilgi ve dokümanlarýn
gün yüzüne çýkarýlmasý; bölgeyle olan
sosyal ve kültürel etkileþimi artýracak,
böylece tarihten günümüze uzanan bir
bakýþ köprüsü kurulacaktýr. Hiç þüphe
yok ki, gelecek nesillere býrakabileceðimiz
en kýymetli miras da bu olacaktýr.
Hýrvatistan ev sahipliðinde düzenlenen
sempozyumun ayný coðrafyada yaþayan
insanlarýmýzýn dostluðunu daha da
artýrmasý dileði ile baþarýlý geçmesini
diliyor, size ve tüm katýlýmcýlara sevgi ve
selamlarýmý sunuyorum.”
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakaný ve
Başbakan Yardýmcýsý Prof. Dr. Hayati
Yazýcý, Ýslam Konferansý Örgütü Genel
Sekreterliði Baþkaný Ekmeleddin Ýhsanoðlu
ve Ýslam Konferansý Teþkilatý Ýslam Tarih,
Sanat ve Kültür Araþtýrma Merkezi
(IRCICA) Genel Direktörü Dr. Halit
Eren’in gönderdiði kutlama mesajlarýnda
sempozyumun önemine dikkati çekilirken,
böyle bir misyonu üstlenen BALTAM’ýn
çalýþmalarý takdirle karþýlanýyor,
başarýlarýnýn devamý diliyordu.
Hýrvatistan Cumhuriyeti Büyükelçisi
Gordan Bakota ise, kutlama mesajýnda
þunlarý ifade etti: “Güneydoðu Avrupa
bilinci toplumumuzun bilincinin bir
parçasýdýr, ki bunu bilimimizin ele almasý
gerekli, gençlerimizin de gelecekte
aralarýndaki anlayýþ ve iþbirliði için
deðerlendirmelidir. Bu mektupla
Büyükelçiliðimize gerçekleþtirdiðiniz
ziyaret için þükranlarýmý sunuyor,
kapýlarýmýzýn her türlü yardým ve iþbirliði
için her zaman açýk olacaðýný bilmenizi
istiyorum” .
“Hýrvatistan’ýn gösterdiði saygýya
deðer misafirperverlik eþliðinde Zagreb’in
havasýný soluyabilmek bizleri çok mutlu
etti. Böyle bir sempozyumu
gerçekleþtirebilmek için organizasyon
sahipleri iki yýldan bu yana çok büyük
emek verdiler. Onlarýn þu an
heyecanlarýný gözlerinden okurken,
onlara çok çok teþekkür ediyorum” diyen
Rusya Bilimler ve Sanatlar Akademisi
adýna Þarkiyat Enstitüsü Baþkaný Prof. Dr.
Dimitriy Vasiljev’e göre, eski bir Rus
atasözü “Herhangi bir Rus ailesinin
geçmiþini kazýrsanýz mutlaka altýndan
Tatar çýkacak”týr der ve yine Prof. Dr.
Vasilyev’e göre, “Hýrvatistan’a Tatarlarýn
geliþleri ortaçaðdan itibaren baþladý ve
Prof.Dr.Dimitrij Vasiljev
Batuhan zamanýnda da devam etti. Öyle
ki Hýrvatlarýn bazýlarýnda da Tatar kaný
kaldý. Ben bir Rus olarak burada
bulunmaktan mutluyum ve eski tarihten
kalan yakýnlýðýmýzý duyuyorum. Balkan
halklarý, Türk halklarý ve Rus halklarýnýn
fertleri birbirine karýþmýþtýr ve birbirlerine
katkýlarý olmuþtur” dedi. Sempozyum
kapanýþýnda sözü alan Prof. Dr. Vasilyev,
“Bu konferansta okunan bildirilerden çok
yeni ve çok iyi kýymetli bilgileri
deðerlendirdik. Hem organizatörlere, hem
de Hýrvatistan makamlarýna çok
müteþekkiriz. Eminim ki bu
Sempozyumun neticeleri ve bildirileri
Türkoloji ve Slav Filolojisine büyük
katkýsý olacaktýr. Ayrýca eski
meslekdaþlarýn biraraya gelerek tekrar
karþýlaþmalarý, onlarýn yüzlerindeki
mutluluk ifadelerini okumak bizleri
sevindirdi. Bu hepimizin bayramýydý”
þeklinde konuþtu.
Konuşmasýný, “Yeni adý Güneydoðu
Cuma, 4 Ocak 2008
8
Prof. Dr. Reşat Genç
Avrupa Türkolojisi, þimdiye kadar ki
ismiyle Balkan Türkolojisi çalýþmalarýný
uluslararasý düzeye taþýyan iki deðerli
dost insan, iki deðerli kardeþ insan Tacida
Hafýz ve Nimetullah Hafýz kardeþler;
onlara Güneydoðu Avrupa Türkolojisi
adýna, Balkan Türkolojisi adýna ve bütün
Türkologlar adýna þükran borçludurlar”
sözleriyle açan Prof. Dr. Reşat Genç,
konuşmasýnýn devamýnda þunlarý ifade etti:
“Bu deðerli kongreleri Uluslararasý
düzeye onlar taþýdýlar. Ve þimdi gerek bu
bilimsel toplantýlar, gerek BALTAM
Dergisiyle ve sempozyum bildirilerin
sunulduðu yayýnlarla onlarýn Türkoloji
Bilimine yapmýþ olduklarý katkýlar bütün
dünyada Türkologlarca bilinen, ortak
Türk kültür deðerlerinin daha iyi
tanýnmasý bakýmýndan çok büyük yararlar
saðladýðý gibi, çok büyük katkýlar getirdiði
gibi, Balkan ülkeleri ve uluslarý
arasýndaki tarihsel dostluk, anlayýþ ve
iþbirliðinin geliþmesine de çok büyük
katkýlar saðlamaktadýr. Bilirsiniz ki
ülkeler arasýndaki uluslararasýndaki
iliþkilerin en saðlýklý, en saðlam zemini
ortak kültür deðerlerinin oluþturduðu
zemindir. Bu zemin üzerinde geliþtirilecek
olan iliþkiler, gerçekten de ülkeleri ve
uluslarý kopmaz baðlarla sýký sýkýya, biri
birine baðlayacak iliþkiler olacaktýr. O
bakýmdan ben tekrar bayan ve bay Hafýz
meslektaþlarýma ve elbette onlara
yardýmcý olan, katkýda bulunan genç
bilim adamý öðrenci ve asistanlarýna, bu
toplantýlara gönül verip, bilimsel
çalýþmalarýyla katýlarak bu çalýþmalarý
güçlendiren, renklendiren, destekleyen
bilim insanlarýnýn hepsine Türkoloji
bilimi adýna, ki bu Türklük Bilgisi
demektir, Türklük Bilgisi adýna sonsuz
þükranlarýmý ifade etmek istiyorum.
Sunulan bildirilerden büyük ölçüde yararlandýk. Yeni bilgiler edindik ve bu arada,
bazý çalýþmalarýn henüz baþlangýç
aþamasýnda bulunduðunu, ilk keþifler
niteliðinde olduðunu, bu alanlarda
özellikle daha çok çalýþmaya, daha çok
araþtýrmaya ihtiyaç bulunduðunu, ayný
yada yakýn konumda çalýþan
meslektaþlarýmýz arasýnda daha sýký
iþbirliðine ihtiyaç bulunduðunu da
gördük. Ancak bu tür toplantýlarýn
baþarýsý ve güzelliði de böyle ortaya
çýkýyor. Eksik yanlarýmýzý biri birimizden
aldýðýmýz bilgilerle tamamlýyoruz. Yanlýþ
yanlarýmýzý da biri birimizden aldýðýmýz
bilgilerle düzeltiyoruz. Ama çok daha
güzel olaný bu vesileyle hem sahip
bulunduðumuz ortak deðerleri çok açýk
bir biçimde görüyoruz, hem de bunu
yaparken yeni baþtan dostluklar,
kardeþlikler, arkadaþlýklar kuruyoruz.
Aramýzda bilimsel alýþveriþin
baþlangýçlarýný oluþturuyoruz yada var
olanlarý daha ileri adýmlara ulaþtýrýyoruz.
Ben Sayýn Mesiç’in böyle bir kongreyi
himayesine kabul buyurmasýný yalnýzca
Güneydoðu Avrupa Türkoloji’sine
verdikleri bir önemin niþaný olarak deðil,
Hýrvatistan Türkiye dostluðuna,
kardeþliðine vermiþ olduklarý büyük bir
deðerin, önemin de niþaný olarak
görüyorum.”
(Devamı haftaya)
9
Balkan
AB Dönem Baþkanlýðýný
Slovenya Devraldý
Cuma, 4 Ocak 2008
Y
ugoslavya’nýn daðýlmasý ile
1991 yýlýnda baðýmsýzlýðýna
kavuþan Slovenya, 2004 yýlýnda girdiði AB’nin Dönem
Baþkanlýðý’ný 1 Ocak itibariyle
üstlendi. Dönem Baþkanlýðýný Lizbon
Antlaþmasýný ve Schengen Alaný’nýn
geniþlemesini gerçekleþtiren
Portekiz’den devralacak Slovenya,
Baþkanlýðýn sona ereceði 30 Hazirana
kadar çeþitli var olan sorunlara
çözüm yollarý arayacak. 2 milyon
nüfusu olan Slovenya’nýn bu yöndeki çabasýnýn zorluklar ile karþýlanacaðý belirtiliyor. Kosova sorunu baþta olmak üzere Türkiye’nin üyeliði ile de fazla mesai
harcamasý beklenen Slovenya Dýþiþleri Bakaný Dimitriy Rupel tüm sorunlarýn
üstesinden gelmeye hazýr olduklarýný söyledi.
Portekiz Dönem Baþkanlýðý sýrasýnda yeni baþlýklarýn açýlmasýný “Akil
Adamlar” Komitesinin kurulmasýna baðlayan Fransa Cumhurbaþkaný Nicolas
Sarkozy’nin engellemelerini sürdürmesi bekleniyor.
Slovenya’nýn Türkiye’nin AB sürecine iliþkin olarak yapacaðý çabalar, bu
ülkenin Baþbakaný Janez Jansa’nýn Kasým ayýnda Ankara’ya yaptýðý resmi ziyaret
sýrasýnda ele alýnmýþtý. Ankara’da düzenlenen basýn toplantýsýnda Türkiye’nin AB
hedefine büyük destek veren Jansa, “Biz elimizden geleni yapacaðýz. Açýlmayan
fasýllarýn açýlmasý için çaba göstereceðiz” demiþti.
Buna karþýn Jansa, AB’de bu konuda yaþanacak zorluklara da dikkat çekmeye
ihmal etmemiþti. Jansa, “Ancak açýlmayan fasýllarýn müzakereye açýlmasý için
AB’de oybirliði gerekiyor. Bunun için zor bir süreç” ifadesini kullanmýþtý.
Öte yandan Dönem Baþkanlýðýný Fransa’ya devredeceði 1 Temmuza kadar AB’yi
yönetecek olan Slovenya, Balkan ülkelerinin AB’ye katýlýmý perspektifini
güçlendiren çalýþmalara aðýrlýk verecek.
Slovenya, ayrýca Güney Kýbrýs Rum Kesimi ve Malta’nýn euro sistemine
katýlýmýný gerçekleþtirecek. Kültürlerarasý diyalog da üzerinde duracak
Slovenya’nýn Dönem Baþkanlýðý’nýn en zorlu konularýndan birini Kosova’nýn
statüsü sorunu oluþturacak.
K
Sýrbistan’da seçim
heyecaný baþladý
osova’nýn baðýmsýzlýðý tartýþmalarýnýn hat safhaya vardýðý bir dönemde
Sýrbistan’da devlet baþkanlýðý seçimleri düzenleniyor. Seçim Komisyonu,
9 adayýn baþvuru yaptýðý açýkladý. Seçimler 20 Ocakta yapýlacak.
Seçime 9 aday baþvursa da yarýþýn cumhurbaþkaný koltuðunda oturan Boris Tadiç
ile aþýrý milliyetçi Tomislav Nikoliç arasýnda geçmesi bekleniyor. Son kamuoyu
yoklamalarý, Tadiç’in az bir farkla Nikoliç’in önünde gittiði gösterse de ilk turda
cumhurbaþkaný seçilmek için gerekli oya sahip olan aday bulunmuyor.
Seçimlerde de sonucun ayný olmasý halinde ikinci tur yapýlacak. Seçimlerin ikinci
turu 3 Þubatta yapýlacak.
Crvenkovski: Ýsim meselesi
NATO üyeliðinden daha önemli
C
umhurbaþkaný Branko
Crvenkovski Alsat-M televizyonuna verdiði demeçte, kendisinden NATO üyeliðiyle ülkesinin
anayasal ismi konusunda “kesin bir
seçim” yapmasý istenseydi, kazananýn
isim olacaðýný söyledi.
Crvenkovski’nin sözleri, Yunanistan’ýn
iki ülke arasýnda uzun zamandýr
devam eden isim anlaþmazlýðý
çözülmediði takdirde Makedonya’nýn
NATO üyeliðini engelleyeceði yönündeki son tehditlerine yanýt olarak
geldi. Crvenkovski’ye göre, böyle bir
hareket 1995 geçici anlaþmasýna açýk
bir ihlal teþkil ediyor. Cumhurbaþkaný,
uluslararasý toplumun her iki
hükümete de çözüm bulma yönünde
baský yaptýðýný da kabul etti.
E RH AN
T ÜR B ED A R
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
Sýrbistan’ýn Verebileceði Tepkiler
S
ýrbistan Baþbakaný Voyislav
Koþtunitsa yaptýðý yýlbaþý konuþmasýnda, büyük güçlerin
Kosova’yý Sýrbistan topraklarýndan
koparmaya çalýþtýklarýný, bu nedenle
2008’de de toprak bütünlükleri için
mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladý. Benzer þekilde, Sýrbistan
Cumhurbaþkaný Boris Tadiç de, 2008
için en büyük öncelliklerinden birinin,
Sýrbistan’ýn toprak bütünlüðünün
korunmasý olduðunu açýkladý. Diðer
taraftan, Kosovalý yetkililer halka,
2008’in baðýmsýzlýk yýlý olacaðý
mesajlarýyla seslendi. Medya kaynaklarý uzun süreden beri Kosova’nýn
baðýmsýzlýk ilaný karþýsýnda
Sýrbistan’ýn nasýl tepkiler verebileceðini ve yeni çatýþmalarýn yaþanýp yaþanmayacaðýný tartýþýyor.
Kosova’nýn olasý baðýmsýzlýk ilaný,
Balkanlar’ý 1990’lý yýllarda yaþananlara geri götürmeyecek. Her þeyden
önce, Sýrbistan halký yeni savaþlar
istemiyor. Diðer taraftan, þu anda
Kosova’da 16.500 civarýnda NATO
askeri görev yapýyor ve ihtiyaç halinde
bu rakamýn artýrýlmasý mümkün. Bu
nedenle, Sýrbistan hükümeti Kosova
için askeri bir eylemi göze alamaya
hazýr deðildir. 1999 yýlýnda Sýrbistan’a
yönelik gerçekleþtirilen NATO bombardýmanýnýn izleri halen tazedir ve
Sýrbistan halký o dönemi unutmadý.
Kosova’da yeni bir savaş ihtimali
çok düþük ise de, özellikle bölünmüþ
Mitroviça kenti konusunda bazý kontrollü çatýþmalar yaþanabilir.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmesi
durumunda, Sýrplarýn da Kosova’nýn
kuzeyinde baðýmsýzlýk ilan edecekleri
artýk bir sýr deðil. Ancak, NATO ve
Batýlý ülkeler, Kosova’nýn kuzey kýsmýnýn kopmasýna veya Sýrbistan’la
fiziki olarak birleþmesine izin vermeyeceklerini söylüyor.
Sýrbistan hükümeti yetkilileri,
Kosova konusundaki olasý her senaryo
için bir eylem planý hazýrladýklarýný,
ancak bunu devlet sýrrý olarak sakladýklarýný duyurdu. Yine de,
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilaný durumunda Sýrbistan’ýn atacaðý ilk adým,
ilan edilen baðýmsýzlýðýn tanýmamasý
ve geçersiz sayýlmasýdýr. Ardýndan,
Sýrbistan Cumhurbaþkaný Tadiç’e göre,
ilan edilen baðýmsýzlýðýn iptal kararý
için uluslararasý kurum ve
mahkemelere baþvurulacak. Bu
çerçevede Belgrad, Birleþmiþ Milletler
Genel Sekreteri Ban Ki Moon’dan ilan
edilen baðýmsýzlýðý geçersiz kýlmasýný
isteyecek. Bunu yapmamasý durumunda ise, 1244 numaralý Birleþmiþ
Milletler Güvenlik Konseyi kararýný
ihlal ettiði gerekçesiyle, Güvenlik
Konseyi’nde Ban Ki Moon’u þikayet
edecek. Belgrad büyük ihtimalle
Güvenlik Konseyi’nden de, ilan edilen
Kosova baðýmsýzlýðýnýn yasal
olmadýðýný, kabul edeceði bir karar
çerçevesinde belirtmesini isteyecek.
Nitekim Güvenlik Konseyi, 15 Kasým
1983’te Kuzey Kýbrýs Türk
Cumhuriyeti’nin ilan edilen baðýmsýzlýðýnýn yasal olmadýðýný, kabul ettiði
18 Kasým 1983 tarihli ve 541 numaralý
kararda belirtmiþti. Ancak, Güvenlik
Konseyi’nin Kuzey Kýbrýs Türk
Cumhuriyeti örneðinde kabul ettiði bu
kararýn bir benzerini Kosova için de
kabul etmek zorunda olduðunu düþünmemek gerekir. Çünkü, Güvenlik
Konseyi bir adli kurum deðil, siyasi
bir kurumdur.
Sýrbistan, Uluslararasý Adalet
Divaný bünyesinde, bu mahkemenin
yargýlama yetkisini benimesyen ve
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan
devletlere karþý dava açabilecek.
Bunun yanýnda, Belgrad, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tek taraflý tanýyan
devletlerin ulusal mahkemelerinde,
hükümetlerinin söz konusu tanýma
kararlarýnýn iptali için girişimlerde
bulunabilecek.
Rusya Federasyonu da, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný ilan etmesi durumunda,
Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi
ve UNMIK‘in baþkanýndan, söz
konusu baðýmsýzlýðý geçersiz ilan
etmelerini isteyeceðini duyurdu.
Bunlarýn dýþýnda, Rusya ve
Sýrbistan’ýn, Kosova’daki Avrupa
Güvenlik ve Ýþbirliði Teþkilatý misyonunun süresinin uzatýlmasýný veto
etmesi olasýlýðý yüksektir.
Bu yönde izlenecek bir hukuki
sürece paralel olarak, Belgrad,
Kosova’ya karþý ekonomik ambargo
uygulamaya baþlayabilir; ayrýca
Kosova’ya verdiði elektriði de kesebilir. Bu tür yaptýrýmlarýn Kosova
ekonomisi üzerindeki olumsuzluklarý
ise kýsa süreli olacak.
Kosova’nýn kaybedilmesi, Sýrbistan
iç siyasetinde de önemli etkilere neden
olabilir. Örneðin, Sýrbistan’da mevcut
hükümet feshedilip, erken seçimlere
gidildikten sonra daha radikal duruþlu
ve Batý ile deðil, Rusya Federasyonu
ile yakýnlaþmaya öncelik veren bir
hükümet iþbaþýna gelebilir. Böyle bir
Sýrbistan ise, Bosna-Hersek ve
Karadað gibi komþularýna geçici sýkýntýlar verebilir. Sýrbistan’daki
demokratik blok ise, daha net bir þekilde “gelenekselciler” ve “reformcular”
olmak üzere ikiye bölünebilir. Sýrp
toplumu da, 1990’lý yýllarda olduðu
gibi yeniden “yurtseverler” ve “vatan
hainleri” tartýþmalarýna sürüklenerek
kutuplaþabilir. Ancak, bu travmanýn
Sýrplar üzerindeki etkilerinin geçici
olacaðý söylenebilir.
Dünya Turu
Ýran’ýn ilk nükleer tesisi 2008’de
faaliyette
Ýran Dýþiþleri Bakaný Manuçehr
Mottaki, Buþehr nükleer tesisinin
gelecek yaza kadar yarý kapasiteyle
faaliyete baþlayacaðýný duyurdu.
Tahran’ýn bu açýklamasý, Rusya’nýn
Ýran’a ikinci parti nükleer yakýt
ulaþtýrmasýndan iki gün sonra geldi.
Rusya yaklaþýk 80 tonluk uranyum
yakýtýnýn ilk bölümünü, uluslararasý
toplumun itirazlarýna karþý 17
Aralýkta teslim etmiþti. Buþehr’deki
nükleer santralin yapýmýný yürüten
Rus þirket, tesisin gelecek yýl sonuna
kadar faaliyete geçmeyeceðini açýklamýþtý. Uranyum zenginleþtirme
faaliyetlerinin
barýþçýl
amaçlý
olduðunu savunan Ýran, elektrik
ihtiyacýný karþýlamak için 2020 yýlýna
kadar 20 nükleer santral kurmayý
planladýðýný belirtiyor.
Butto’nun yerine oðlu geçti
Pakistan’ýn suikasta kurban giden
eski Baþbakaný Benazir Butto’nun
Pakistan Halk Partisi, liderliðe
Butto’nun oðlunu getirdi. Partinin üst
düzey yetkililerinin bir araya geldiði
Naudero’dan açýklama yapan bir
parti yetkilisi, 19 yaþýndaki
Bilavel’in partinin liderliðine,
Butto’nun eþi Asýf Ali Zerdari’nin de
eþ baþkanlýða getirildiðini belirtti.
Castro: Ýktidar arzum kalmadý
Küba Devlet Baþkaný Fidel Castro,
iktidar koltuðuna yapýþýp kalmaya
niyeti olmadýðýný tekrarladý.Küba
Parlamentosu’nun yýl sonu oturumunda okunmak üzere bir mektup
yazan Fidel Castro, gençken iktidarý
elde etmeyi umduðunu ancak artýk
böyle bir arzusu olmadýðýný, bu
deðiþikliðin sebebinin de hayat
olduðunu belirtti.
Avrupa’da nükleer korku
Butto’nun öldürülmesi güvenlik
konusunda dünya çapýnda alarm zillerinin çalýnmasýna neden oldu. 160
milyon nüfuslu nükleer güce sahip
tek
Müslüman
ülke
olan
Pakistan’daki karýþýklýðýn anarþiye
dönüþmesi ve nükleer silahlarýn ordu
içindeki fanatik Ýslamcý gruplarýn
eline geçmesi ihtimali Batýlý ülkeleri
korkutuyor. Bu endiþeyi en açýk
ifadeyle dile getiren yetkili, Fransa
Dýþiþleri Bakaný Bernard Kouchner
oldu. Pakistan’ýn nükleer silahlarýnýn
aþýrý akýmlarýn eline geçmesinin
bütün Güney Asya’yý istikrarsýzlýða
sürükleyeceðine
iþaret
eden
Kouchner, “Bu nedenle Butto’nun
suikasta uðramasýný demokrasiye
suikast olarak deðerlendiriyoruz.
Bunun olmasýna izin vermemeliyiz”
diye konuþtu.
Kenya’da Seçim Gerilimi
Kenya’da seçimler sonrasýnda kargaþa yaþanýyor. Devlet baþkaný ve
yeni meclisi belirlemek için sandýk
baþýna gidilen ülkede muhalefetin
adayýnýn devlet baþkaný seçildiði
belirtilirken, ülke genelinde huzursuzluk hakim.
Kenya seçim komisyonu, iki gün
önce düzenlenen devlet baþkanlýðý
seçimini muhalefetin adayý Raila
Dünya
2007’de manþetlere çýkan 10 olay
M
2007’de de her yýl olduðu gibi sayýsýz geliþme manþetlerdeydi. Dünya
basýnýnda 2007’de manþetlere taþýnan baþlýca 10 olay ise þunlar...
yanmar’daki devrim: Halk tarafýndan desteklenen Budist rahipler, eylül ayýnda
Yangon’da ve diðer kentlerde gösteriler düzenledi. 1988’den beri iktidarda
bulunan askeri rejimi protesto
eden göstericilerin bu eylemi rejim tarafýndan sert biçimde bastýrýldý. BM’nin
Myanmar özel temsilcisi Ýbrahim Gambari
askerlerle ülkenin en tanýnmýþ muhalif lideri Aung San Suu Kyi arasýnda diyalog
kurulmasý için çalýþtý.
Yunanistan’daki yangýn da bu yýl
manþetlere taþýnan olaylardan biriydi.
Temmuz ve aðustos aylarýnda etkili olan
yangýnlarda 77 kiþi öldü, 150 bin hektar
orman ve 24 bin zeytin aðacý kül oldu.
Irak’ta kanlý saldýrý: ABD’nin Irak’ý
Mart 2003’te iþgal etmesinin ardýndan artýk
gündelik yaþamýn bir parçasý haline gelen
saldýrýlardan 3 Þubatta Baðdat’taki Þii mahallesinde düzenleneni de manþetlere taþýndý.
130 kiþinin ölümüne, 305 kiþinin yaralanmasýna yol açan bu saldýrý, Mart 2003’ten beri
ülkede düzenlenen en büyük ikinci saldýrý olarak tarihe geçti.
Pakistan’da mescit baskýný: Pakistan’ýn baþkenti Ýslamabad’daki Lal Mescid, dinci
militanlarýn eline geçti. 2 gün süren çatýþmalarýn ardýndan 11 Temmuzda Pakistan askerleri baskýn düzenledi. Baskýnda 100 kadar kiþi öldürüldü.
Butto’ya kanlý karþýlama: Pakistan’ýn eski Baþbakaný Benazir Butto’nun konvoyuna
18 Ekim’de düzenlenen saldýrýda 119 kiþi öldü. Eski baþbakan, sürgünden dönüyordu ve
ölenlerin çoðu onu karþýlamaya gelen yandaþlarýydý.
Uluslararasý Uzay Ýstasyonu’nun (UUÝ) güneþ panellerinden birinde meydana gelen
yýrtýklar baþarýyla onarýldý. Discovery’nin kritik onarým için uzay yürüyüþüne çýkan 2
astronotundan Scott Parazynski, açýlýrken iki yerinden yýrtýlan kanattaki onarýmý tamamladý.
Güney Asya’da sel felaketleri: Hindistan, Bangladeþ ve Nepal’de yaz aylarýnda meydana gelen sel baskýnlarý 28 milyon kiþiyi yerlerinden etti. Dünya basýnýnýn manþetine
taþýnan sel baskýnlarýný açlýk, susuzluk ve salgýn hastalýklar izledi, 3 bin 200’den fazla
insan hayatýný kaybetti.
California yangýnlarý: ABD’nin California eyaletindeki yangýnlar da dünya basýnýn
manþetlerindeydi. ABD tarihinin en büyük yangýnlarýndan biri olarak tarihe geçen
yangýnlar yüzünden 640 bin kiþi evlerini terk etti ve 203 bin hektar alan ile bin 800 ev
kül oldu.
Fransýzlarýn hýzlý treninden dünya rekoru: Fransýzlarýn hýzlý treni TGV, 3 Nisanda raylar üzerinde saatte 574,8 kilometre hýza ulaþarak dünya rekoru kýrdý.
Harry Potter’ýn son macerasý: Ýngiliz yazar J. K. Rowling’in bütün dünyada rekorlar
kýran Harry Potter serisinin yedinci ve son kitabý piyasaya çýktý ve 24 saatte Ýngiltere’de
2,65 milyon adet, ABD’de ise 8,3 milyon adet satarak dünya rekoruna imza attý.
Batýlý ülkelerde gizlilik
ihlali artýyor
ABD ve AB ülkeleri, güvenlik adýna özel hayatýn gizliliðini ihlal ediyor.
Londra merkezli Privacy International’ýn 47 ülkeyi içeren raporuna
göre, ABD ve Ýngiltere, en kötü sicili olan ülkelerden.
En iyi durumdakiler, Yunanistan, Romanya ve Kanada.
G
özlem örgütü Privacy International’ýn raporu, Batý ülkelerinde hükümetlerin
güvenlik ve sýnýr kontrolü adýna baþlattýðý gözlem ve bilgi toplama faaliyetleriyle
giderek artan oranda özel hayatýn gizliliðini ihlal ettiklerini ortaya koyuyor. 47
ülkeyi kapsayan raporda, sicili en kötü ülkeler olarak Çin, Rusya ve Malezya gösteriliyor.
Bu ülkelerin ardýndan en çok eleþtirilen ülkelerin baþýnda ise ABD ve Ýngiltere geliyor.
Terörle mücadele kapsamýnda telefon görüþmelerini ve kiþisel elektronik postalarý mercek
altýna alan Bush yönetimi, insan haklarý örgütlerinin sert eleþtirilerine hedef olmuþtu.
Privacy International, Kongre’nin her iki kanadýnýn kontrolünün Demokratlara geçmesiyle
de fazla bir ilerleme saðlanamadýðýný, kiþisel özgürlükleri ihlal eden programlarýn
sürdüðüne dikkat çekiyor.Ýngiltere ise ulusal kimlik kartý planý ve dünyadaki en geniþ
güvenlik kameralarý aðýyla eleþtirilerin odaðýnda yer alýyor.
Geçtiðimiz günlerde 25 milyon kiþiye ait kiþisel bilgileri içeren cd’lerin kaybolduðunu
hatýrlatan Privacy International’a göre, bu skandal bilgilerin hükümetin elinde toplanmasýnýn ne kadar riskli olduðunu gösterdi.
Rapordan çýkan þaþýrtýcý bir sonuç ise, kiþisel özgürlükler açýsýdan örnek gösterilen ülkelerden Almanya’nýn sicili kötüye giderken, eski Doðu bloku ülkelerinde durumun iyileþiyor olmasý.Raporda en iyi sicili olan ülkeler de Yunanistan, Romanya ve Kanada olarak
sýralanýyor.
Cuma, 4 Ocak 2008
10
Odinga’nýn, oylarýn yüzde 49’unu
alarak kazandýðýný duyurdu.
Þimdiki Devlet Baþkaný Mwai
Kibaki ise yüzde 45’te kaldý.
Muhalefet seçim zaferini ilan
ederken, iktidar yenilgiyi kabul
etmediðini, seçim sonuçlarýna hile
karýþtýrýldýðýný ileri sürdü.
Baþkent
Nairobi’de
Seçim
Komisyonu binasýnýn polis tarafýndan
koruma
altýna
alýndýðý
kaydediliyor.
Muhalefetin devlet baþkaný adayý
Raila Odinga’nýn taraftarlarýnýn
baþkent Nairobi ve bir çok kentte
yaðmalama olaylarýna giriþtiði ve
birçok yeri ateþe verdiði bildiriliyor.
Nairobi’de farklý gruplar arasýnda
çatýþmalar çýktýðý da haber veriliyor.
Güvenlik güçlerinin yaðmalama ve
olaylarý önlemek için havaya ateþ
açtýðý ve gözyaþartýcý bomba kullandýðý bildiriliyor.
Ülkenin batýsýnda seçim öncesi
çýkan çatýþmalarda yüzlerce kiþi
vahþi biçimde öldürülmüþtü.
Nepal’de Cumhuriyete Doðru
Nepal parlamentosu, kraliyet rejiminin kaldýrýlmasýný onayladý. Nepal
meclisi, Maocu gerillalarýn barýþ
görüþmelerinin devamý için þart koþmasý üzerine cumhuriyet rejimine
geçmeyi kararlaþtýrdý. Karar, nisan
ayý ortalarýnda yapýlacak seçimden
sonra yürürlüðe girecek. Yetkililer,
mevcut Nepal Kralý Gyanendra’nýn
genel seçimlerin sonrasýna kadar
herhangi bir yetkiye sahip olmadan
sarayýnda yaþamaya devam edeceðini belirtti.
Brown’dan Kötümser Yorum
Ýngiltere Baþbakaný Gordon Brown,
dünya ekonomisinin gelecek yýl iyi
görünmediðini söyledi. Goron
Brown, yeni yýl mesajýnda, Ýngiltere
ekonomisinin ise uluslararasý küresel çalkantýlardan korunacaðýný ümit
ettiðini bildirdi. Brown, güvenlik
konusunun tüm ülkeler için baþlýca
unsur olacaðýný kaydetti.
Olmert ve Abbas bir araya geldi
Ýsrail Baþbakaný Ehud Olmert ve
Filistin Devlet Baþkaný Mahmud
Abbas, Annapolis konferansýndan
sonra ilk kez bir araya geldi.
Olmert Kudüs’te bir araya geldiði
Filistin Devlet Baþkaný Mahmud
Abbas’a, “Ýsrail’in, (Batý Þeria’da)
herhangi yeni bir yerleþim inþa
etmeyeceði” taahhüdünde bulundu.
Ancak, Doðu Kudüs’teki Har Homa
yerleþimi ile ilgili sorun, ABD’nin
hakemliðine kaldý.Olmert ve Abbas,
Olmert’in Kudüs’teki resmi konutunda, Annapolis’in hemen sonrasýnda ortaya atýlan, Ýsrail’in Doðu
Kudüs’te ve Batý Þeria’da yeni yerleþim yerleri inþa edeceði veya mevcutlarýný geniþleteceði açýklamalarýnýn gölgesinde bir araya geldi.
BM, 2008’i Patates Yýlý Ýlan Etti
Resmi büyütmek için týklayýn BM
Mahsulün Önemini Vurgulamak Ýçin
2008’i Patates Yýlý Ýlan Etti.
Patatesin Dünyada 1 Milyar Kiþi
Tarafýndan Tüketildiðini Açýklayan
BM, Bunun Önümüzdeki 12 Yýl
Ýçinde 2 Kat Artacaðýný Vurguladý.
Dünya Turu
Türkiye
11
Erdoðan: Amacýmýz Gül Bush’la
birliðimizi korumak
8 Ocak’ta
Cuma, 4 Ocak 2008
Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan,
Anayasal düzen içinde meþru zeminlerde kalanlar
için iþleyen bir demokrasi bulunduðunu
belirterek, “Türkiye, son yýllarda demokratikleþme alanýnda devrim sayýlacak reformlar
gerçekleþtirmiþtir” dedi.
E
rdoðan, televizyonlarda yayýmlanan “Ulusa Sesleniþ”
programýnda yaptýðý konuþmada, 2007 yýlýnýn genel bir
deðerlendirmesini yaptý. Erdoðan, Türkiye’nin, birlik ve
beraberliðine kast eden terör örgütünü toplumdan tecrit etme
mücadelesinde yeni bir safhaya girdiðini söyledi.
Terör örgütünü içeride ve dýþarýda tam olarak izole etmek,
sosyal, lojistik, finanssal ve psikolojik bütün desteklerini kesmek
için büyük bir gayret içinde olduklarýný anlatan Erdoðan,
TBMM’nde büyük bir çoðunlukla kabul edilen tezkere
çerçevesinde, hazýrlýk çalýþmalarý yapýldýktan sonra 28 Kasým
itibariyle hükümetin, Türk Silahlý Kuvvetleri’ni (TSK) yetkilendirdiðini anýmsattý.
Erdoðan, bu çerçevede TSK’nýn icra ettiði ve bundan sonra
icra edeceði sýnýr ötesi
harekatlarýn hedefinin,
sadece Irak’ýn kuzeyinde
bulunan terör örgütü kamplarý olduðunu vurgulayarak, þöyle devam etti:
“Dost ve kardeþ Irak
halkýna karþý olumsuz bir
yaklaþým içinde olmadýk,
olmayacaðýz.
Irak’ýn
toprak
bütünlüðünü,
ulusal birliðini, huzur ve
istikrarýný bugüne kadar
en çok arzulayan ve
destekleyen
ülkelerin
baþýnda olduk, bundan
sonra da desteklemeye
devam edeceðiz. Dýþ
dünyada yoðun bir diplomasi trafiði yürüterek terörü tecrit etmek için çok uygun bir fýrsat yakaladýk. Bugüne kadar ne yazýk ki dostlarý tarafýndan bile
yalnýz býrakýlan Türkiye, terörle mücadelesinde ilk kez dünyadan
bu kadar güçlü bir destek bulmayý baþarmýþtýr. Bölgedeki
komþularýmýz, Ortadoðu ülkeleri, ABD ve AB, haklý mücadelesinde Türkiye’nin yanýnda yer almaya baþlamýþtýr.
Hükümetimiz, etkin bir diplomasi yürüterek, Türkiye’nin haklýlýðýný, kararlýlýðýný ve meþru konumunu gidip bu ülkelere bizzat
anlatmýþtýr.” dedi.
Erdoðan, ekonomik göstergelere iliþkin deðerlendirmelerde
de bulundu. 2007 yýlýnýn da Türkiye’nin geliþme ve kalkýnma
hanesine yazýlan bir “kazanç yýlý” olduðunu bütün göstergelerin
ortaya koyduðunu vurgulayan Erdoðan, Türk ekonomisinde
2002 yýlý sonundan bu yana devam eden hýzlý iyileþme sürecinin,
bugün artýk bir atýlým sürecine dönüþtüðünü ifade etti. Erdoðan,
þunlarý kaydetti: “Büyük bir sýçramanýn eþiðine gelmiþ bulunuyoruz. Bundan 5 yýl önce, tarihimizin en aðýr ekonomik krizinin
yaralarýný sarmak için kollarýmýzý sývamýþtýk. Bugün ise
dünyanýn en güçlü ekonomileri arasýnda yerimizi almak için
topyekün bir seferberlik hali içindeyiz. Hamdolsun, olumsuz
küresel þartlara raðmen 2007 yýlýnda da bu atýlým süreci devam
etmiþ, milletçe yüzümüzü güldürecek, gönlümüzü ferahlatacak,
geleceðe çok daha umutla bakabilmemizi saðlayacak geliþmeler
yaþanmýþtýr. Þuraya dikkatinizi çekmek istiyorum: Türkiye, 2002
yýlýnda milli gelir itibariyle dünyadaki 180 ülke arasýnda 26. sýradaydý. Bugün ise Türkiye, 180 ülke arasýnda 17. sýraya yükselmiþtir. 2002 yýlýnda Avrupa’nýn 12. büyük ekonomisiydik,
bugün 6. büyük ekonomisi haline geldik. Büyüme devam ediyor,
enflasyon tek haneli oranlarda, faizlerde düþüþ sürüyor. Ýhracat,
hedeflediðimiz 100 milyar dolarý aþmýþ durumda, doðrudan
yatýrýmlar 20 milyar dolar seviyesini zorluyor. Düne kadar 25
Avrupa Birliði ülkesine kýyasla Türkiye, bütçe açýðýnýn gayri safi
milli hasýlaya oraný bakýmýndan en yüksek oranlý ülkeydi. Bugün
bütçe fazlasý veren 9’uncu ülkeyiz.”
görüþecek
Ocak ayýnýn ikinci haftasýnda 4
günlük bir ziyaret için ABD’ye
gidecek olan Türkiye
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, 8
Ocakta ABD Baþkaný George
Bush ile görüþecek.
T
ürkiye Cumhurbaþkanlýðý Basýn
Merkezi’nden yapýlan açýklamaya
göre Türkiye Cumhurbaþkaný
Abdullah Gül, ABD Baþkaný George W.
Bush’un daveti üzerine 7-11 Ocak tarihlerinde bu ülkeye resmi ziyaret gerçekleþtirecek. Gül’ün, Bush ile 8 Ocak Salý
günü Beyaz Saray’da yapacaðý
görüþmelerde, Türk-Amerikan iliþkilerinin pekiþtirilmesi baðlamýnda ikili
konularla bölgesel ve uluslararasý meseleler ele alýnacak.
Gül ve Bush, bu çerçevede
Afganistan, Irak, Lübnan ve Ortadoðu
konularýndaki geliþmelerle, terörizmle
mücadele konusunda iki ülke arasýnda
ve uluslararasý planda sürdürülen iþ birliði ve Türkiye’nin Avrupa Birliði
üyeliði süreci hakkýnda görüþ alýþveriþinde bulunacak.
Ziyareti sýrasýnda Washington ve New
York’ta temaslarda bulunacak olan
Gül’ün, Amerikan basýný, sivil toplum
kuruluþlarý ve ABD’deki Türk toplumu
temsilcileriyle bir araya gelmesi bekleniyor.
Ecevit’in Eserleri
Yayýnlanacak
T
ürkiye’nin eski baþbakanlardan
Bülent Ecevit’in bütün eserleri ile
kiþisel arþivinde tutuðu tüm not,
yazýþma ve belgeler Türkiye Ýþ Bankasý
Kültür Yayýnlarý tarafýndan yayýmlanacak. Tasnif iþlemleri halen Bülent
Ecevit’in eþi Rahþan Ecevit tarafýndan
sürdürülen ve 300 klasöre yaklaþan arþiv,
Bolu Ýzzet Baysal Üniversitesi’nde
görevli akademisyenler tarafýndan yayýna
hazýrlanacak. Ýlk olarak Kýbrýs arþivinden
kitaplarýn yayýmlanacaðý kitap dizisinin
tüm telif geliri Rahþan Ecevit tarafýndan
Mehmetçik Vakfý’na baðýþlanacak.
Eserler ve arþivle ilgili protokol, 3 Ocak
Perþembe günü Rahþan Ecevit, Bolu
Ýzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Atilla Kýlýç, Ýþ Bankasý Halkla Ýliþkiler Müdürü Bülent Ýnan ile Kültür
Yayýnlarý Genel Müdürü Ahmet
Salcan’ýn katýlýmýyla imzalanacak.
2007, Türk sinemasý
için ‘ödülün’ yýlý oldu
Geride býrakmaya hazýrlandýðýmýz 2007, Türk
Sinemasý açýsýndan baþarýlý ve bol ödüllü bir yýl
oldu.
Y
aþamýn Kýyýsýnda, “Takva” ve “Yumurta” filmleri
uluslararasý yarýþmalardan ödüllerle dönerken,
yýlýn en çok izlenen filmi unvanýný 1 milyon 503
bin 14 seyirciyle “Beyaz Melek” elde etti. Türk sanatçýlarý,
bu yýl uluslararasý film festivallerine damgasýný vurdu.
Almanya’da yaþayan yönetmen Fatih Akýn’ýn yönettiði
“Yaþamýn Kýyýsýnda”, 60. Cannes Film Festivali’nde en iyi
senaryo ödülünü kazandý. Türk-Alman ortak yapýmý olan
ve Nurgül Yeþilçay, Tuncel Kurtiz ve Nursel Köse’nin
baþrolünü paylaþtýðý film ödül kazanýrken, festivalde Nobel
ödüllü yazar Orhan Pamuk da jüri üyeliði yaptý.
Yönetmen Akýn, Ekim ayýnda, Avrupa Parlamentosu’nun
bu yýl ilk kez verdiði sinema ödülü “Le Prix Lux”u kucakladý. Avrupa Parlamentosu Baþkaný Hans Gert Pottering,
genel kurulda düzenlenen törende ödülü, Fatih Akýn adýna
“Yaþamýn Kýyýsýnda” adlý filmin oyuncularýndan Hanna
Schgulla’ya verdi.
Yönetmen Fatih Akýn, Aralýkta ise baþarýlý filmiyle, “En Ýyi
Senaryo” dalýnda Avrupa Film Ödülü aldý. Almanya’nýn
baþkenti Berlin’de düzenlenen ödül töreninde, “En Ýyi
Film” ve “En Ýyi Yönetmen” dallarýnda Rumen yönetmen
Christian Mungiu’nun “4 Ay, 3 Hafta ve 2 Gün” filmi ödül
kazanýrken, “En Ýyi Senaryo” ödülü “Yaþamýn Kýyýsýnda”
filmiyle Fatih Akýn’a verildi.
“TAKVA” ÖDÜLE DOYMADI
Senaryosunu Önder Çakar’ýn yazdýðý, Özer Kýzýltan’ýn
yönettiði, Erkan Can, Meray Ülgen ve Güven Kýraç’ýn
baþrolünü üstlendiði “Takva”, yýl boyunca pek çok ödül
aldý. Türkiye’nin Oscar’da “En Ýyi Yabancý Film” dalýnda
aday adayý da olan yapým, yýl boyunca isminden söz ettirdi. Baþarýsýný Türkiye sýnýrlarýnýn dýþýnda da gösteren
yapým, Berlin Film Festivali’nde “Uluslararasý Film
Eleþtirmenleri Birliði-FÝPRESCÝ” ödülünü kazandý.
Festivalde gösterilen ikinci Türk filmi olan Nesimi Yetik’in
“Annem Sinema Öðreniyor” adlý yapým da Alman
Akademik Deðiþim Kurumu’nun kýsa metrajlý film
ödülünü kazandý. Film, baþarýsýný 13. Saraybosna Film
Festivali’nde de tekrarladý. Baþarýlý yapým, bu festivalden
de “En Ýyi Film” ödülüyle döndü. “Takva”, ayrýca, Avrupa
Film Ödülleri’nde, ilk filmini çeken ve gelecek vaat eden
yönetmenlere verilen “European Discovery” ödülüne de
aday gösterildi. Filmin yaný sýra, oyuncularý da yýl boyunca ödüllendirildi. Takva’nýn baþrol oyuncusu Erkan Can,
Asya Pasifik Sinema Ödülleri kapsamýnda “En Ýyi Erkek
Oyuncu” ödülünü aldý. Bölgenin “Oscar”ý olarak nitelendirilen Asya Pasifik Sinema Ödülleri’ne 3 dalda aday
gösterilen filmin baþrol oyuncusu Erkan Can, ödülle ilgili,
“Almýþ olduðumuz her ödül bize manevi destek olarak geri
dönüyor. Asya Pasifik Sinema Ödüllerinde bana layýk
görülen en iyi erkek oyuncu ödülü de Oscar yolunda çok
önemli bir adým oldu” dedi.
ÖDÜLLER “YUMURTA”YA
44. Altýn Portakal Film Festivali’nde 6 dalda ödül kazanan
“Yumurta”, yýlýn en baþarýlý yapýmlarý arasýnda yer aldý.14.
Valdivia Uluslararasý Film Festivali’ne katýlan filmin
yönetmeni Semih Kaplanoðlu “En Ýyi Yönetmen”, Saadet
Iþýl Aksoy da “En Ýyi Kadýn Oyuncu” ödülünü kazandý. 13.
Uluslararasý Saraybosna Film Festivali’nde gösterilen
filmin oyuncularýndan Saadet Iþýl Aksoy, burada da “En Ýyi
Kadýn Oyuncu” ödülünü aldý.Portekiz’de düzenlenen
Estoril Avrupa Filmleri Festivali’nde de “En Ýyi Ýkinci
Film” seçilen “Yumurta”, 5. Bangkok World Film
Festivali’nin Dünya Sinemasý bölümünde yarýþtý. Film, bu
yarýþmada da yönetmeni Semih Kaplanoðlu’na “En Ýyi
Yönetmen” ödülünü getirdi.
“Yumurta”, ayrýca, Ýspanya’nýn Sevilla kentinde düzenlenen Sevilla Film Festivali’nde ise “Eurimages Ödülü”ne
layýk görüldü.
Yönetmen Semih Kaplanoðlu’nun, senaryosunu Orçun
Köksal ile birlikte yazdýðý “Yusuf Üçlemesi”nin son filmi
“Yumurta”nýn baþrollerini Nejat Ýþler ile Saadet Iþýl Aksoy
üstlendi. Film, annesinin vefatýnýn ardýndan doðduðu
kasabaya dönen Þair Yusuf’un yaþadýklarýný konu alýyor.
SOHBET-3
Acý ama gerçektir ki insan ne
evreni ne de
kendini ebediyen yeterince kavramayacak
G
üzel güneþli bir gündü,
geziye çýktým , yavaþ
daðlara
ilerliyordum.Uzun bir süre daða
týrmandým, sonra epeyce yorgun
bir aðaç altýnda dinlenmeye
ihtiyaç duydum.Kocaman bir
aðaç altýnda oturdum.Derin bir
nefes aldým,hafif bir rüzgar esmeye baþladý, daðlardaki o rengarenk çiçeklerin kokularý nasýl
da hoþ kokuyordu.Gözlerimi göklere diktim, hava mas maviydi
tek bir bulut bile
göremedim.Havada kuþlar deli
deli uçuyor, bu güzel yaz gününe
nasýl da seviniyorlar diye
üþünüyordum.Bu
sýcaklýktan,oturduðum kocaman
aðacýn dört tarafa yükselmiþ dallarý koruyordu,aðacýn altýnda
dinlendirici bir hava vardý,arada
sýrada kabuðunun altýndaki kurdun gýcýrtýsýný iþitiyordum.O
kendi dünyasýnda ben kendi
dünyamda.
Bir an öyle içimden geldi aðaçla
sohbet etmeye baþladým .
- Eh be kocaman aðaç, nasýlsýn?
Kim bilir yaþýn kaç,neler neler
görmüþün, neler yaþamýþsýn hayatýnda .
-Sað olasýn dostum, ben çok
iyiyim. Neler görmüþüm, neler
yaþamýþým soruyorsun, anlatsam
senin ömrün yetmez ki,yaþýmý
sordun ya senin yaþýndan þu
anda beþ desem on desem fazla
yanýlmam.Biz sizden insanlardan
çok daha fazla yaþarýz.
-Doðru,gerçekten insanlardan
çok daha fazla yaþarsýnýz.
-Biliyor musun neden, ? Bak dostum biz sizden çok daha huzur
içinde yaþarýz,biz doða kanunlarýna uyum saðlarýz ,doðayý sever,
gerçekleri sever, dostluðu severlerdeniz o da sizlerden çok.
-Bunu anlamak zor ama belki de
haklýsýn,neyse.
-Tabi ki haklýyým,siz bizler gibi
düþünmesiniz,siz insanlar bencilsiniz,kendi huzuru için
baþkalarýný ezersiniz bu doðru
deðil mi ?
Aðacýn bu sert konuþmasý þaþýrttý
bir an. Gözlerimi yumup uyumaya çalýþtým.Uyuyamadým.
-Sen ne konuþuyorsun Allah aþkýna,bana ders mi tutuyorsun ?
- Yok ders tutmuyorum,yalýnýz
anlatmaya çalýþýyorum,sohbet
ediyoruz ya.Bakýn bir sefer
saðýnýza solunuza,siz insanlar
nasýl da birbirinizi eziyorsunuz,öldürüyorsunuz ,neden ?
derdiniz ne ?Bunu ne hakla
yapýyorsunuz,sonu sonunda hayvanlardan da vahþisiniz.
-Düþündürücü ve hak veriyorum
sana,dedim .O an aðaca baktým,
aðacýn insanlara kýzgýn olduðunu
fark ettim
-Yalanlardan ,suni felsefelik yapmaktan vazgeçin,gerçekleri görün
ya !,bakýn gün gelir gerçekleri
görürsünüz ama geç olabilir.
- Ne takýldýn be kocaman aðaç
insanlara ?
-Hiç !Siz kendinizi
görmeseniz,düþünmeseniz,gün
gelir yok olmaya mahsur
(1)
Güncel
Fikri Şişko
kalýrsýnýz.
-Biz kendi kendimizi görmüyor
muyuz ha.
-Evet tam tamamýyla öyle.
-Siz sanki görüyorsunuz.
Aðaç cevap vermedi.
-Hadi konuþ ya,yalvarmaya
baþladým.Muhabbet etmekten
sýkýlýyorsun elbet,yüzyýllar belki
hep sohbet
etmiþsin,yorgunsun,ben de tam
zamanýný bulmuþum seninle sohbet etmeye ha,kusur
bakma,caným sýkýldý da .Ama
sen baþladýn ya.
-Siz insanlar sýkýlýrsýnýz,sabýrlý
deðilsiniz,biz çok sabýrlýyýz,bak
yüzyýldan fazla ayný yerdeyim ve
hiç de sýkýlmýyorum,aksi ,çok
mutluyum ki yýlarca
insanlara,hayvanlara, kuþlara
hizmet ettim. Senin gibi yorgun
insanlar benim serinlik yaptýðý
dallarýmýn altýnda
dinlendiler,ürünlerimden faydalandýlar,hayvanlar kuþlar yuva
yaptýlar o yuvalarda yavrularýný
büyüttüler.
-Haklýsýn,!- ama iþte dinlenirken
sana bir þeyler sorayým dedim
vaktimiz geçsin diye,elbet bana
kýzmýyorsun, kocaman aðaç ,
nasýl da gururlusun vay.
-Sor istediðini sor !,sonu sonunda
sohbet ediyoruz,bak insanlar birbirileriyle samimi sohbet
ederken mutlu olurlar,her þeyi
baþka gözle görmeye
baþlarlar,yakýnlaþýrlar ,gerçekleri
görürler ve insan insana ne kadar
dost olduðunu anlarlar.Sohbet
insanýn gözünü açar insan yeni
ufuklarý görmeye baþlar.
-Haklýsýn çok haklý,!-neyse , bir
þey mutlaka sormalýyým , kusura
bakma.Bak ben dinlenirken
kabuðunun altýndaki kurdun
gýcýrtýsýný iþitiyordum acaba ne
arýyor bu kurt senin kabuðunun
altýnda ? senin kabuðunu yiyor ya
? Oysa sen hiç aldýrmýyorsun
buna, kýzmýyor musun ya ?.
-Eh siz insanlar o kadar bencilsiniz ki,ya onu da Allah yaratmýþ o da benim gövdemde yer
yapmýþ,benim yaþadýðým gibi
onun da yaþamasý lazým.Bu
dünyada hepimize yeterince yer
var, ben olmasam o ne yapardý ki,
nasýl yaþardý.Siz insanlar bunu
elbet zor anlarsýnýz.Dayanýþma
nedir bilirsin elbet.Siz birbirlerinizi içten anlamaya çalýþsanýz
bir defa, ama içten ha !
yalanlar,oyunlar dýþýnda,,siz de
mutlu olursunuz ve beraber yaþamanýn ne güzel olduðunu
anlarsýnýz.
-Haklýsýn, belki zor anlamak,ama
bu sözlerinle acaba neyi kastediyorsun.
-Bak ben kocaman bir aðaç oysa
küçücük bir kurt,ben güçlü o
nazik, benim desteðim olmasa o
nasýl yaþar ki,biz güçlüler
zayýflara el uzatýrýz onlarý
yaþatýrken seviniriz ve bunu
görevimiz diye biliriz, yaparken
de reklam yapmaya lüzum duymayýz. Canlý,cansýzlarýn yüce
Allah ödevlerini belirtmiþ,benim
kabuðumun altýnda þu kurdun
yerini de.Siz insanlar ,siz
güçlüler güçsüzleri
ezersiniz,onlarýn alýn teriyle
güçlenirsiniz oysa yine de onlarý
ezersiniz.O sizin
kanýnýzda,reklam olarak bir
þeyler yaparsýnýz,güya güçsüzleri düþünüyorsunuz oysa
yaptýklarýnýz palavra. Sonu
sonunda biz aðaçlar yüzyýllar
yaþarýz ,sizlerden , insanlardan
bir zarar görmesek, oysa bu kurdun yaþamý ne kadar hey dostum.?Sizlere yüce Allah akýl vermiþ ama sizler çok akýlsýz
davranýyorsunuz.
-Çok düþündürücü konuþuyorsun.Hoþgörülü olmak lazým
yardýmsever , ben de öyle
düþünüyorum.
-Siz insanlar bir þeyler
düþünürsünüz oysa tam tersini
yaparsýnýz.
-Haklýsýn belki.
- Tabi ki haklýyým.Neden ben bu
kurda kýzayým ki,aksine mutluyum benim de bir yararým olabiliyor,biz dayanýþmayý uyguluyoruz hayata gerçekleþtiriyoruz biz
birbirimize destek oluyoruz birbirimizi seviyoruz. Ancak
beraber yaþamayý öðrenenler
gerçek hayatýn tadýný ,güzel yaþamayý,hayatýn sevgisini
anlarlar.Beraberlik,hoþgörüyle
yaþamayý öðrenmeye çalýþmalýsýnýz,biz böyle yaþarýz hep
beraber.Siz insanlar da öyle
düþünürsünüz,yazarsýnýz ama
gerçekte hep tersini yaparsýnýz.
- Dediklerin çok tamam haklýsýn,! ama biz de insanlar beraber
yaþamýyor muyuz ,bizde de
hoþgörü,beraberlik var ya.
-Demedim ki yok,ama bizler gibi
deðilsiniz,onu demek istedim.
-Nasýl yani bizim gibi deðilsiniz .
-Çok basit,biz doða kanunlarýnla
yaþarýz,saygý duyarýz ve onlara
boyun eðeriz,ya siz insanlar
hangi kanunlarý uyguluyorsunuz
ki,ben anlatayým sen dinle.Ýnsan
insaný ezmeye,insan diðerinden
üstün olmaya ,yani ben aða sen
ýrgat ,sizler doða kanunlarýna
karþý diðer kanunlarý yaratýyorsunuz ve bizleri de zedeliyorsunuz doðamýzý,
aðaçlarý,kuþlarý,daðlarý,taþlarý,der
eleri,hayvanlarý hiç mi hiç gerektiði ölçüde düþünmüyorsunuz
vallahi.Bakýn insanlarýn yaratýðý
kanunlar,doða kanunlarýna nasýl
da ters düþüyor ,tabi iyi kanunlarýnýz da var,ama her neyse yine
güçlüler kanunlarý yaratýr kimin
için? çok basit kendileri için.Hadi
! anlat bana güçsüzler istese de
bu kanunlarý deðiþtirebilir mi.
-Tabi ki yok.
-Neden ?,güçlüler izin vermez
ki.Doðrusunu istersen sakýn
aðzýmý açtýrma siz insanlar
nesiniz daha anlatsam kendin de
kabul etmek zorunda kalýrsýn
sizin akýlý sandýklarýnýz oysa ne
kadar akýlsýzsýnýz anlarsýn.
–Ha Aristo’nun dediði gibi
“Zayýf daima adalet ve eþitlik
ister,halbuki bunlar kuvvetlinin
umurunda bile deðildir”.Anlat
,anlat bakalým,belki bir þeyler
sen bilirsin ,ben bilmem de
öðrenirim.
-Israr ediyorsun,olsun.Mesela
ýrkçýlýk sizlerde var insanlar
arasý,o da ne demektir elbet iyi
bilirsin, birilerden farklý
kültür,fizik ve diðer özelikleri
taþýyanlara güvensizlik hatta
nefret de edersiniz.Bu normal
tutum mu ? Akýllý bir insan bunu
yapar mý ?
-Yapmaz,doðrusu.
(Sürecek)
E
Cuma, 4 Ocak 2008
12
Yrd. Doç. Dr.
Mehmet YARDIMCI*
TÜRK ÞÝÝRÝNÝN
DOÐUÞU VE GELÝÞÝM
EVRELERÝ (1)
stetik duygularýn henüz bireyselleþmediði ilk topluluklarda bir söz
sanatý olan þiir yoktu. Onun yerini genellikle dini törenlerde müziðe
eþlik eden soyut birtakým sözler alýyordu. Zamanla bu anlamsýz söz
dizisi geliþip bir anlam kazanarak þiiri doðurmuþtur.
Ýlk þiirler yazýlý olmayýp doðaçlama olarak ümmi ozanlar tarafýndan
söylendiðinden çoðu geçmiþin karanlýklarýnda erimiþ, fakat Zent Avesta gibi bir
kýsmý çok az deðiþikliðe uðrayarak günümüze deðin gelebilmiþtir.
Hemen hemen bütün ilkçað uygarlýklarýnda þiire rastlanmaktadýr. Asurlarda
“Ýstar’ýn Cehenneme Gidiþi”, Mýsýr uygarlýðýnda “Nil Manzumesi” gibi
örnekler bunu kanýtlamaktadýr.
Eski Yunan edebiyatýnda þiir, önceleri dinsel bir görünüm gösterirken
Yunanlýlarýn en büyük destan ozaný Homeros’tan sonra din dýþý konularda da
söylenmeye baþlanmýþtýr.
Türk þiiri de diðer uluslarda olduðu gibi ilkin dini törenlerden doðmuþ, daha
sonra da din dýþý konularda geliþimini sürdürmüþtür. Sözlü olarak Asya’da
baþlayan Türk þiirine yýr adý ile önce Orhun yazýtlarýnda daha sonra da Divanü
Lügati’t Türk’te rastlanmýþtýr.
Yüzyýllarca edebiyatýmýzýn ana anlatým aracý þiir olmuþtur. Edebiyatýmýzda
hikâye bile mesnevi yoluyla þiirle anlatýlmýþtýr.
Edebiyatýmýza giren sayýsýz yazý türleri olmasýna karþýn, biz edebi zevkimizi
yüzyýllar boyu þiirden almýþ, þiiri sevmiþ, þiiri benimsemiþizdir.
Türk halkýnýn dini ve dindýþý bütün törenlerinde müzik-þiir-raks öðesinin yer
almasý þiirin hep ön planda tutulmasýný saðlamýþtýr.
Binlerce dizeden oluþan destanlarýmýz manzum olup çeþitli serüvenleri iþleyen
þiir parçalarýndan oluþmuþtur.
Acýlarýmýz yuð adý verilen cenaze törenlerinde sagu dediðimiz aðýtlarla dile
getirmiþ;
Sav dediðimiz:
“Eski mezarlýkta ev olmaz
Gevþek toprakta av olmaz”
biçimindeki atasözlerimizi bile birer ölçülü söz biçiminde þiirle dillendirmiþiz,
þölen dediðimiz eðlencelerimizi dönemin bir çeþit türküleri olan koþuklarla
söylemiþizdir.
Edebiyattan söz edilince önce þiir düþünmemiz yüzyýllarýn bize býraktýðý büyük
mirastan kaynaklanmaktadýr.
Türk edebiyatýnda en çok geliþme gösteren tür þiirdir. Halkýmýz bütün iç
güzelliklerini þiirin sýcak havasýnda yansýtmýþtýr. Türk halkýnýn geçirdiði evreler
boyunca þiirin özünde söz, sözün özünde güzellik egemen olmuþtur.
Türk þiirinin bilinen en eski örneði Çin yýllýklarýnda bulunmakta ve 329 tarihini
taþýmaktadýr.
Ýslâmiyet’in kabulünden önceki Türk edebiyatýnýn asýl zengin ve deðerli
bölümü yazýlý edebiyat olmayýp sonradan yazýya geçirilmiþ sözlü edebiyat
verimleridir. Sonradan derlenip yazýya geçirilen örnekler Türklerin zengin bir
sözlü edebiyatýnýn varlýðýný kanýtlamaktadýr. Bunlar, yazarlarý genel olarak
bilinmeyen ve halk arasýnda sözlü olarak nesilden nesle ulaþabilen ninni, mâni,
tekerleme, türkü gibi anonim halk edebiyatýmýzýn içinde yer alan disiplinlerdir.
Mendilim turalýdýr
Sevdiðim buralýdýr
Geçme kapým önünden
Yüreðim yaralýdýr
Mercimeðin aþýna
Kaynanamýn yaþýna
Þeytan bana yel verir
Çal kazaný baþýna
Kahvenin telvesine
Kapýlam hevesine
Doyulmaz þu dünyada
Güzelin cilvesine
biçimindeki anonim halk þiirinin en kýsa nazým þekillerinden olup doða, sevgi,
ayrýlýk ve nefret gibi konular yanýnda dinleyeni yürekten sarsan, umulmadýk bir
sürprizle sonuçlanan, az sözle çok anlam ifade eden küçük ve baðýmsýz bir þiir
türü olan manilerimizin hemen her ortamda doðaçlama söylenebilmesi
halkýmýzýn þiire yatkýnlýðýnýn bir ifadesidir.
Daðýndaki çobanýndan sarayýndaki padiþahýna kadar Türk halký þair ruhlu bir
millettir sözü de bundan kaynaklanmaktadýr.
Halkýmýz Orta Asya bozkýr kültürünü yaþarken dini ayinlerin yöneticisi olan
Âþýk tipinin prototipi konumundaki Kam ve Þamanlar yeri geldiðinde doðadan
topladýklarý otlarla ilaç yapýp hekimlik görevini sürdüren, yeri geldiðinde
þölenleri ve dini ayinleri yöneten, beyin en yakýnýndaki kiþi iken zamanla
toplumsal statülerin farklýlaþmasý, iþ bölümünün geliþmesi gibi etmenlerle
Þamanýn özellikle din adamlýðý görevini üstlenmesi ve þairlik mesleðini ikinci
planda tutmasý sonucu saz þairlerinin prototipi atasý dediðimiz ozan tipi ortaya
çýkmýþtýr. Þiiri müzikle birlikte sunan ozan, elinde kopuzu ile gezici bir tiptir ve
dini bir görevi yoktur. Ozanýn bütün Türk topluluklarýnda önemli ve saygýn bir
yeri vardýr. Tarih içinde Türk þiirinin varlýðý bugün âþýk dediðimiz ozanlarla
korunmuþtur. Yüzyýllar boyu, sýk sýk yurt deðiþtirerek geniþ bir coðrafi alana
yayýlan, pek çok kültürle iç içe kalma zorunluluðunda kalan milletimiz, gerek
çeþitli zamanlarda kabullendikleri dinler, gerekse konar göçer hayatlarý gereði
karþýlaþtýklarý ve benimsedikleri kültürler nedeniyle Orta Asya’dan Anadolu’ya
göçüp günümüze kadar deðiþikliklere uðrayarak geliþen bir edebiyat
oluþturmuþlardýr. Bu edebiyatýn baþ mimarlarý ise ozanlardýr.
13
Cuma, 4 Ocak 2008
Kültür
Hazırlayan: İskender Muzbeg
2
Mevlana Yýlýnýn Ardýndan
007 Mevlana Yýlý sona erdi.Bu
geçen yýla bir bakývermiþ olursak
Dünyada Mevlana Yýlý dolayýsýyla
bu veya þu nedenle Mevlana’nýn
aramýzda olduðunu, bize hoþgörünün
önemini anlattýðýný görmüþ olacaðýz.
2007’de Mevlana felsefesi, sema,
raks, Mevlanalý þiirler, ilahiler bir
takým derneklerimizin programlarýna
olduðu gibi “Sanatla Uyanmak” programýna da yansýdý, bu programlarýn
içeriklerine ayrý bir özellik katmýþ
oldu.
Mevlana Yýlý, Mevlana’nýn,
dolayýsýyla Türk kültürünün dünyada
tanýtýlmasý için önemli bir fýrsat idi. Bu
fýrsatýn Türk kültür kurumlarý, ayrýca
Dünyada Türk kültürü açýsýndan yetki
ve ilgisi olan organ ve kuruluþlar
tarafýndan nasýl deðerlendirildiði henüz
tam bilinmemekle birlikte,
Mevlana’nýn eserleri sayesinde,
Mevlana’nýn yaþadýðý yüzyýldan güzel
mesajlarýn günümüz karanlýklarýný
biraz olsun aydýnlattýðý bilinen
gerçeklerden biridir.
“Ýzlenimler” köþemizde de, 2007
Mevlana Yýlý dolayýsýyla Mevlana’ya
sýkça deðindik. Yýl boyunca bu köþede,
aralýklarla da olsa, Mevlana ile ilgili
yirmiden çok makale yayýnlandý, ki bu
makaleler arasýnda Kosova ve
Makedonya’da yaþayýp yaratan
þairlerimizin Mevlana ile ilgili
þiirlerinin de dile getirildiði bölümler
oldu. Örneðin bu köþede 2007 Dünya
Mevlana Yýlý dolayýsýyla Necati
Zekeriya’nýn, Hasan Mercan’ýn, Fahri
Mermer’in, Avni Engüllü’nün ve
Ýskender Muzbeg’in Mevlana konulu
þiirlerinden örnekler sunuldu. Ayrýca,
Mevlana ile ilgili her makalenin
devamýnda Mevlana’nýn eserlerinden
de örnekler verildi.
Bilimsel çalýþmalardan verilen
örneklere gelince, “Ýzlenimler”
köþemizde Mevlana ile ilgili þu
makaleler veya makale bölümlerinin
yayýnlandýðýný burada bir kez daha
okuyuculara hatýrlatmakta yarar vardýr:
Ýskender Muzbeg: Mevlana’nýn
Saraybosna’da Yayýnlanan
“Mesnevi”sine Çeviri Açýsýndan Genel
Bir Bakýþ, Ýlhami Emin: Mevlana’nýn
“Mesnevi”sinde Kimi Bengi Fikirler;
Prof. Eva de Vitray Meyerovitch:
Mevlana ve Psikoloji; Dr. Munib
Maglayliç: Bosna’da Mevlevi Tarikatý;
Prof. Dr. Iréne Melikoff : Türk
Derviþlerinin Büyüleyici Gücü
Hakkýnda; Prof. Dr. Bahaettin Ögel
Mevlana ve Türk Kültürü; Prof. Dr.
Lamiya Haciosmanoviç (Bosna
Hersek): Bosnalý Fadýl Paþa
Þerifoviç’in (19.yüzyýl) Eserlerinde
Mevlevilik hattý; Dr. Mehmet Önder
(Türkiye): Mevlana’nýn Yüzyýllar
Boyu Etkileri; J. Norton (Ýngiltere):
Ýngiltere’de Mevlana; Dr. Nedret
Mahmut (Romanya): Mevlana —
Romanya Kütüphanelerinde; Prof.
Arpad (Ýtalya): Romantik Düþüncede
Doðu Öðesi; Dr. Ahmed Asrar
(Pakistan): Muhammed Ýkbal ve
Mevlana Celaleddin Rumi.
Geçen yýl boyunca “Ýzlenimler”le
Mevlana’yý, onun engin felsefesini
biraz olsun anlatmaya, doðrusu, onun
felsefesinin anlatýldýðý makaleler ve
þiirler seçmeye özen gösterdim. Burada
yayýnlanan makalelerle Mevlana
felsefesi, Mevlana sanatý biraz olsun
aydýnlatýldýysa, ve ben böylelikle siz
okuyucularýma biraz olsun yardýmda
bulunduysam, mutlu olacaðým.
Þuna kuvvetle inanmaktayým:
2008’de de Mevlana aramýzda
olacaktýr çünkü o bunu hak etmiþ nice
büyüklerimizden biridir.
Burada þairlerimizden Zeynel
Beksaç ve Osman Baymak’ýn Mevlana
konulu birer þiirini sizinle
paylaþmaktan da mutluluk duyuyor,
þimdiye kadar “Ýzlenimler”e
gösterdiðiniz ilgi için teþekkür
ediyorum.
Zeynel Beksaç
Osmanlý tarihinin eksik býraktýðý noktalarý tamamlayan önemli belgeler…
RAÝF VIRMÝÇA
SUZÝ ÇELEBÝ GAZAVATNAMESÝ - 7
Çýkar bahr-ý ‘Adenden sâfî lü’lû
Gelür mülk-i Hutenden misk-i hoþ-bû
Demür çýkmaya altun ma’deninden
Diker býtmeye cennet gül-þeninden
Sorarsan ceddini ol þehriyârun
Diyeyin menba’ýn ol cûybârun
Dahi ma’nî deminden bulmadýn kâm
Tapardý sûrete ol hûb - fercâm
Mihâlidi adý illerde meþhûr
Nasârâ beðlerinden ‘amm-i tekfûr
Sa’âdet anlanurdý cünbiþinden
Eyü gün bellü olur toguþýndan
Ýki hasletde bulmýþdý mahâret
Sehâvetde þecâ’atde begâyet
Kimün kim aslý pâk oldý eyelden
Berîdür gevheri anun halelden
Hurûc itdikde ‘Osmân Hân-ý Gâzî
Cihân serverlerinün ser-firâzý
Zafer hem-râh u devlet yârý oldý
Nýþât u þâdî hidmetkârý oldý
Safâ bezminde içdi câm-ý bâde
Demi günden güne oldý ziyâde
Þerefde yýluzý geçdi kamerden
Eserde tâli’i subh-ý zaferden
Dirildi yanýna her yerden ahbâb
Sanasýn Mustafâya uydý eshâb
Ne mülke vardýyise oldý mâlik
Kime kasditdiyise oldý hâlik
Çalýndý növbeti çerh-ý felekde
Okundý hutbesi mülk ü melekde
Sayfa 14
Semend-i himmeti çûn budý meydân
Çagýrdý kaysere kim üþde meydân
Çeri çekdi revân Ýznika geldi
Kuþandup kal’ayý ortaya aldý
Ne kal’a kullesi geçmiþ felekden
Örülmiþ pây-i dîvârý semekden
Mühendis kim ana bünyâd salmýþ
Binâsý resmini gerdündan almýþ
Þehenþeh cünbiþ itdi devletile
Hýsâr üzre yüridi þevketile
Çekildi râyet-i nasru’n min’Allah
Dinildi ehr tarafdan Allah Allah
Dizildi büre u bârû üzre küffâr
Yaraklandý savaþa çâr ü nâçar
Atýldý kal’adan toplar tüfekler
Sepildi yaydan oklar zenberekler
Velî çûn bunlarý sakladý Hâdî
Birinün dahi burný kanamadý
Ayak basup kamu itdiler elbir
‘Adûya her tarafdan sepdiler tir
Atýldý yýldýrým gibi tüfekler
Ciðer karýla delindi yürekler
Hervâyî toplarý þol resme çýkdý
Ki zarbý sandýlar kim çerhý yýkdý
Bu resme bir nice gün kýldýlar ceng
Cihân oldý gözine düþmenûn tang
Kýzýl kana boyandý bürc ü bârû
Þu resme kim þafakdan çerh-ý mînû
Hýsârun çûn beði gördi bu hâli
Büküldi kaddi kalmadý mecâli
Sayfa 15
Ciðer kanýn gözi yaþýla ezdi
Mihâla mâcerâ vasfýný yazdý
Ki iy ehl-i salîbün dest-gîri
Bu kavmun dil-pezîri vü emîri
Tapundan buldý ‘izzet Lât u ‘Uzzâ
Demünden zindedür erkân-ý ‘Îsa
Senünle buldý ‘izzet deyr-i sûret
Senünle rûþen oldý þem’-i millet
Tapun cândur bu deyr-i pür suver ten
Bu fânûs-ý hayâlün þem’isin sen
Zamîr-i pâküne ma’lûm ola hâl
Ki geldi üstüme ‘Osmân-i kattâl
Seðirdim saldý etrâf-ý hýsâra
Od urdý ser-beser mülk ü diyâra
Transkribi
Kani deyr ü kani âvâz-ý nâkûs
Ayaklandý çelîpâ þýndý nâmûs
Bu hacletden putý sýndý tekurun
Yüzi suyý döküldi nâý ü nûrun
Kuþadup kal’ayý dutdý sarâ-ser
Yatur þol resme kim genc üzre ejder
Urur her dem hezârân câna yara
Yürür her gün sipâhile hýsâra
Göz açdurmaz hadeng-i hûn-feþâný
Emân virmez sinân-ý cân-sitâný
Dolayup bürc ü bârûya kemendi
Nitekim þâh-sâra mâr-ý Hindî
Der ü dîvâr okýla toldý peykân
Ne peykân her biri bir âteþ-efþân
Bu kal’a kim bihiþt-efþân olupdur
Bize üsti açuk zýndân olupdur
Sayfa 16
...
Al sevgiyi ver sevgiyi, gel
mevlana’ca
Sal beþiði uyut evreni, uyan
Mevlana’ca
Aþ kendini var kendine, dön
Mevlana’ca
Hayra yor düþü yarýna, gör
Mevlana’ca
Sin içime içime sin, engin ol
Mevlana’ca
Beni sende bul, beni bul, çaðla
Mevlana’ca.
Osman Baymak
Mevlana Döne Döne
Anadolumun gözünde gözyaþý
Ademoðlu bir kez daha konuþur
Yüreklerimizi paylaþmalýyýz
“Mevlana döne döne.”
Anadolumun dilinde türkü
Gönlünü açmýþ
Nöbet tutar insanlýða
“Mevlana döne döne.”
Anadolumun elinde saz
Aþýk türküye dalmýþ
Gel gör
“Mevlana döne döne.”
Anadoluda
Ney çalýnýr
Defne dalý / dal budak olur
Gel, gene gel der
“Mevlana döne döne.”
Fo t o: N afi z Lo kv i ça
Agim Rifat
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Eski Yeni
Eski yýl / Eski dost
Atýlmýþ eski kundura
Baþlamýþ bitmiþ
Su akmýþ
Ateþ yanmýþ
Gelmiþ gitmiþ
Eski yýl / Eski dost
Diþ çürüdü
Saç düþtü
Deðiþti post
Gördük görmedik
Duyduk duymadýk
Her þey daha güzel olabilirdi amma
Hayat iþte
Ne yapalým
Seneye belki
Bakalým
Eski yýl / Eski dost
Nerden geldi
Nereye gidiyor
Giderken adresini kime býrakýyor
Bilen var mý
Yeni yýl / Yeni gün
Bir saniyede
365 görünüm
Bir Þiir Daha
Bir þiir yazabilseydim
yaþayabilseydim yaþanýlamayaný
bir þiir söyleyebilseydim
anlatabilseydim anlatýlamayaný
Bir þiir daha
bir þiir daha uzaklaþabilseydim ölümden
Kültür
Cuma, 4 Ocak 2008
14
2007 yýlýnýn kültür alanýnýn en iyileri
“Doðru Yol” ve “Rumeli”
Prizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve Spor müdürlüðü tarafýndan Kültür alanýnda Türk
derneklerinden “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði ve Rumeli Türk Tiyatro
Sanatçýlarý Derneði yýlýn en iyileri ödülüne layýk görüldü.
P
rizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve
Spor müdürlüðü Kültür ve spor
alanýnda bir çok ad yapmýþ þahýs ve
derneklere geleneksel olarak daðýtýlan yýlýn en
iyileri ödülleri bu yýlda daðýttý. Kültür
alanýnda Arnavut ve Boþnak dernekleri de
ödül alýrken, bu dalda Türk derneklerinden
“Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði ve
Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneði de
yýlýn en iyileri ödülüne layýk görüldü.
Prizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve Spor
müdürlüðü müdürü Ethem Baymak her yýl
geleneksel olarak kültür ve spor alanýnda yýl
boyunca faaliyet gösteren sporcu ve kültür
derneklerini ödüllendirdiklerini söyledi.
Baymak, Prizren Belediyesi Gençlik, Kültür
ve Spor müdürlüðü komisyonunca bu yýl
Kosova’da ki en eski derneklerden olan
“Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði ve
Rumeli Türk tiyatro Sanatçýlarý Derneðini
öngördüklerini belirtti.
Kosova’da ki en eski derneklerden biri olan
“Doðru Yol” Derneði Baþkaný Ýrfan Þekerci
ödül töreninden sonra duygularýný dile
getirirdi. Þekerci, Prizren belediyesi
tarafýndan 35 yýl sonra bu ödüle layýk
görüldüklerini anýmsatýrken “halk bizim her
zaman yanýmýzda olup bizi asla ödülsüz ve
alkýþsýz býrakmadý ama yýllar sonra belediye
tarafýndan ödül almak bizim için onurdur”
diye konuþtu.
Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlar Derneði
Baþkaný Ethem Kazaz kültür alanýnda yýlýn en
iyileri ödülüne layýk görüldükleri için
teþekkürlerini sundu ve geçen yýl olduðu gibi
bu yýl da plaketlerde tek dil sadece Arnavutça
yazýldýðýndan dolayý belediye yetkililerini
eleþtirdi.
Tiyatro sanatçýsý Nafiz Gürcüali “ödül için
çalýþýlmamalý, kalite ve baþarý için çalýþmalý,
çünkü ortada baþarý varsa ödüller
kendiliðinden gelir” diyerek gençlerimize de
tavsiyede bulundu.
Prizren Belediyesi Gençlik, Kültür ve Spor
müdürlüðü tarafýndan daðýtýlan ödüller
ardýndan Prizren Belediyesi yeni baþkaný
Ramadan Muya 31 Aralýk Pazartesi günü ödül
sahipleriyle bir araya geldi. Baþkan Muya
ödül sahiplerini kutlarken “kültür ve spor
geleceðimizin
teminatýdýr”
diyerek,
kültürümüz var oldukça bizler de varýz.
Dolayýsýyla Spor ve kültürümüzün ayakta
kalmasý için Prizren Belediyesi olarak
elimizden geleni esirgemeyeceðiz” ifadelerini
kullanarak Prizren Belediyesi olarak spor ve
kültür alanýna þimdiye dek olduðu gibi bundan
sonra da destek sunacaklarýný belirtti.
Yüksel POMAK
RESÝMLERDEN ÇIKAN SEN MÝYDÝN?
Hiç yaþanmamýþ anýlarýmla,
Gurbet kokan bir hayatým var
Gökyüzüne açmýþým ellerimi
Her bulutta “sen” kokan bir buðu var.
Bu þehir hatýrlatýr seni bana
Varlýðýný her taþ haykýrýr dünyaya.
Ateşten ve Vardar’ dan çekiyorum ellerimi
Gözlerine batýrýyorum, bakan bulutlarda.
Ben ne mehtabý alabildim içime
Ne de sen görebildin geleceði
Ýhmal edilmiþ duygular hesap sorarken bana
Bu “ Kaybolan Şehir “ den sesleniyorum sana.
Sen ki þiirlerin sultanýsýn
Yeþeren ekinlerin buðdayýsýn
Bir hicrandýr kaldýrýmlarýn sesleniþi
Senin sessiz gemidir yüzen Vardar’ da
Gemi de bizim su da bizim olmalýydý
Sen giitiðinden beri
Bu þehrin gözyaþlarý doldurdu nehirleri
Böyle mi aðlayacaktý türküler ardýndan
Göremiyecek miydin kaybolan şehrin dirilişini
Oysa bütün umutlar ülkeme doðacaktý
Resmini taþýyan her duvar gururluyken halinden
Senin umutlu gözlerin mutluydu giden yerden
Beklenmedik bir fýrtýnaydý, çýktýn resimlerden
Ansýzýn geliþinle yeþerdi bütün umutlar
Neydi bizi baðlayan gözlerine
Ýsa Bey’ den gelen sesler kimindi?
Þiirler miydi seni karþýlayan
Yoksa onlarý okuyan diller mi?
Gözyaþlarým akýyor nedensiz,
Karþýnda ellerim titriyor
Bu bir düş mü, gerçek mi?
Bu þehri saran ýrmak sen miydin?
Gelen uzaklardan...
Bak! Görmelisin Ramize’ nin samanlý evi
Nasýlda parlýyor
Hüseyin Süleymen manileriyle sana koşuyor
Duyuyor musun?
Davut Paþa Hamamý’ ndan kadýn sesleri geliyor
Bütün bu şehir seni bekliyor
Sevincinden saatler dahi durmaya hazýr
Sen miydin çýkan resimlerden?
Bu top sesleri bir savaþýn belirtisi deðil
Bu şehre senin muştunu verir
Yüksek yüksek tepelerden geliyor bu sesler
Yusuf kayýðýný onartmýþtý
Yeni gelin senin için altýnlarýný takmýþtý
Türküler seferber olmuştu yoluna
Göç eden kuşlar dönmüştü yuvaya
Şimdi herkes seni bekliyor
Gözlerde, ellerde
Kalplerde, yüzlerde
Hep sen yazýlmýþtýn
Geliþin bir tarihi canlandýrmýþtý
Ýçim içime sýðmýyor
Oyuncaklarýmdan vazgeçiyorum
Artýk sen resimlerden çýkmýþtýn ya
Ýlk kez bu þehirde seninle karþýlaþýyorum
Öylesine mutlu
Öylesine umutluyum!!!
Leyla Þerif Emin
15
Cuma, 4 Ocak 2008
Araştırma
Bir milletin düþünce ve içtimai tarihini aydýnlýða kavuþturma anlamýný taþýyan …
Kosova Efsaneleri
M
MUSTAFA KARABAÞ EFENDÝ EFSANESÝ
ustafa Karabaþ Efendi,
kardeþi Ömer
Efendiyle birlikte bu
yörelere Horasan’dan geldikleri ve bugün Prizren’de Lalo
Boðazý adýyla malum sokaða konuþlanýp uzun zaman
yaþadýklarý rivayet edilmektedir. Bugünkü “Lalo Boðazý”
zaten Mustafa Karabaþ Efendinin soyadýna göre adýný
“Lalo” almýþtýr. Yüzyýllar boyunca bu sokakta Mustafa
Karabaþ Efendi ve kardeþi Ömer Efendi sülalesinden
gelen aileler yaþamýþlardýr ve halen yaþamaktadýrlar.
Bugün yaþayan kuþak Mustafa Karabaþ Efendinin
dokuzuncu neslini oluþturmaktadýr. Zamanýnda Padiþahýn
lalasý olduðu için, Mustafa Karabaþ Efendiye bu soyadýn
kaldýðý ve kardeþi Ömer Efendi ile birlikte (Lez Baba)
buralara gelip, Ýslâmiyet’in yayýlmasýnda büyük
katkýlarýnýn olduðuna inanýlmaktadýr.
Kendisi hiç evlenmemiþ, bekâr olarak ölmüþtür. Ölüm tarihi bilinmez artý Prizren’in fethi esnasýnda þehit düþtüðüne
inanýlmaktadýr. Ýlk önce bugünkü türbenin bulunduðu
yerde deðil, yaþadýðý evin arka avlusunda defnedilmiþtir.
Daha geçlerde kasabanýn geliþmesiyle bu yerlere çingeneler yerleþmiþ. O dönemde, hatta bugün bile bu
mahallede çingenelerin demircilikle (demir döküm)
uðraþtýklarý bilinmektedir. Zaman
süresince bu mezar da ortadan kaybolup
yerle bir olmuþtur. Nitekim daha
geçlerde Menakýp’ta yazýldýðýna göre,
Mustafa Karabaþ Efendinin kabri
buradan kaldýrýlarak, eski Müslüman
kabristanýna yani, bugünkü yerine taþýnmýþtýr. Daha sonra bildirdiðimiz gibi
mezar üstünde bugünkü türbe inþa
edilmiþtir ve gün bugün o haliyle ayný
yerde bulunmaktadýr. Bu yere taþýnmasýna raðmen, bugün bile Rom
Mahallesinde Mustafa Karabaþ Efendinin
eski mezarý yerinde beyaz badanalý bir
taþ ve taþýn yanýndaki evde türbesi de
bulunmaktadýr.
Türbenin kuruluþuyla ilgili Menakýp’ta
çok ilginç bir rivayete yer verilmiþtir:
1795 yýllarýnda Prizren kentini Kara
Mahmut Paþa idare ediyormuþ. O
dönemde Malta’da esir olan bir Prizren
demircisinin rüyasýna Mustafa Karabaþ Efendi girmiþ ve
ona “Yattýðým yerde rahat deðilim, baþýmýn üstünde
devamlý demir dökülüyor, burada devamlý ötüþ ve
vuruþlar var. Senin vazifen, beni Prizren’de yattýðým bu
mezardan çýkarýp þehir kabristanýna taþýmaktýr” demiþ.
Hapisteki cezalý bunu hayretle karþýlayýp, “bunu nasýl
yaparým, hapishaneden nasýl kaçarým”, diyerek karþý çýkmýþ. “Sen gözlerini kapa, yola koyul ve ardýna hiç dönmeden yoluna devam et. Bunu yerine getirmeye
baþladýðýn andan hiçbir engelle karþýlaþmayacaksýn, sana
Allah yardýmcý olacaktýr”, demiþ ve rüyasýndan çýkmýþ.
Ertesi gün Mustafa Efendinin isteðini yerine getiren cezalý, kendini Prizren’de Malta Çeþmesi baþýndaki büyük
kaya üzerinde bulmuþ. Camiden çýkan müminler onunla
ilgilenince, baþýna geleni ve kendisine verilen görevi
anlatmýþ. Belediyeden iki bekçi yanýna verilmiþ ve
rüyasýnda bildirilen yere gelmiþler. Çilingirci dükkânýndaki örtüyü çekip altýndaki topraðý kazýyarak hiç bozulmayan ceset ortaya çýkmýþ. Baþýnda kara bir niþan olduðu
için ona Karabaþ demiþler. Cesedi bir tabuta koymuþlar ve
eski Türk kabristanýna, yani bugünkü kabrine defnetmiþler. Daha geçlerde de halk tarafýnca bugünkü türbe
yapýlmýþtýr ve Lalo ailesinden bakýcýsý tayin edilmiþtir.
Prizren halký her yýl 5 Mayýs tarihinde Karabaþ Baba
Günü olarak ilan ettikleri bu günde, gelenek olarak binlerce kiþi Karabaþ Baba Türbesini ve yanýndaki daha iki
türbeyi ziyaret ederek adaklarýný yaparlar, türbeler etrafýndaki mezarlýkta ailece bütün gün boyunca oturup pilav,
yemekler piþirip yerler. Davul ve zurnalarýn çalýnmasýyla,
çocuklarýn salýncaklara binip, bugünü kutsal bir gün
olarak kutlamaktadýrlar. Akþam saatlerinde ise kent sakinlerinin büyük bir çoðunluðu da buraya gelip gecenin geç
saatlerine kadar gezerler. Ýnsanlar daðýlýnca türbe kapanýr
ve gelecek yýla kadar açýlmaz. Türbenin diðer günlerde de
ziyaretçileri vardýr, ama bu sayý çok azdýr. Karabaþ
RAÝF VIRMÝÇA
Tefrika (10)
Babanýn bulunduðu Eski Türk Mezarlýðý ve oradaki
yatanlar için Prizren halkýnda çok sayýda rivayet yaný sýra
vuku bulan gerçek olaylarla ilgili söylentiler vardýr.
Bugün Prizren halký tarafýndan en çok ziyaret edilen türbelerden biri olan Mustafa Karabaþ Efendi Türbesi,
ziyaretçilerin her sýkýntýsý için geldiklerini ve küçükbaþ
hayvan, eþya, mum yakmakla ve para atmakla da adaklarýn yapýldýklarý bilinmektedir. Eskiden bu adaklar çok
daha yaygýndý, ancak günümüzde bu adaklarý daha fazla
köylerden gelenlerin yaptýklarý görülmektedir.
ESKÝ OSMANLI MEZARLIÐI EFSANESÝ
Uzun zaman önceleri Tuzsuz semtinde bugüne kýyasen
evler deðil Prizrenlilerin baðlarý vardý. Bu baðlara gitmek
için eski Osmanlý Mezarlýðý yanýndan geçen yolla gidiliyordu (bugünde durum aynýdýr). Zamanýnda Prizren ve
Tusuz semti halkýnda bu mezarlýkla ilgili çeþitli söylentiler vardý. Bu söylentiler arasýnda akþamýn belli saatlerinde
bu yoldan geçenlere mezarlýkta kalkan ölülerin göründüðü
yer almaktaydý. Böyle bir durum karþýsýnda böyle durumu
gören kiþilerin sesinin kesildiði de bildirilmekte. Buna
inanmak her ne kadar imkânsýz olsa bile bu söylentilerle
ilgili vuku bulan bir gerçeði yayýnlamaya hacet gördüm.
Bundan tam 40 yýl öncesine yapýlan
bað bozumundan sonra Esat Bütüç,
(Seydi Bey Camiin eski imamý) babasý
ve annesiyle birlikte karanlýðýn ilk vaktinde eve dönüyorlardý. Bu mezarlýðýn
yanýndan geçerken, çocuk olan Esat,
babasý ve annesine kýyasen biraz geride
kalmýþ, mezarlýða baktýðýnda bir
mezardan bir kadýnýn çýktýðýný ve
mezar taþýnýn yanýnda saçlarýný
taradýðýný görünce þaþa kalmýþ. O anda
babasýný ve annesini çaðýrmak isteyen
Esat’ýn dili tutulur ve bir türlü bu
gördüðünü babasý ve annesine o anda
bildiremez. Öyle ki korkudan koþmaya
baþlar babasýna ve annesine yanaþýr.
Babasýnýn ve annesinin yanýna gelince
hemen dili koyuverilir ve mezarlýktan
epeyce uzaklaþtýktan sonra onlara
gördüklerini anlatýr.
Bizim efsanelerle mütedair çalýþmalarýmýzý duyan Esat
Bütüç bu olayý bizzat bize anlatý. Daha sonra bu mezarlýkta hala mevcut olan bu mezarý ve taþýný ziyaret ettik,
mezarýn ve mezar taþýnýn fotoðrafýný çekerek burada ilk
defa yayýnlamaya uygun gördük. Bu tür olaylarýn sadece
Esat’a deðil daha bir kaç kiþiye de tekrarlandýðýný yaþlýlardan duymuþtum,
TESKÝR EFENDÝ EFSANESÝ
Prizren halkýnýn inançlarýnda yaþayan ve ermiþ mertebesine yükseltilmiþ olan kiþilerden biri de Tezkir Efendidir.
Tezkir Efendinin kiþiliði hakkýnda bugüne kadar hiçbir
evrak yoktur. Prizren halkýnda sadece Tezkir Efendiyle
ilgili rivayetler mevcuttur.
Efsaneye göre, Tezkir Baba çok genç ölmüþ ve kendi
isteði üzere bu yol kenarýnda gömülmüþ diye bildirilir.
Tezkir Efendinin erginlik çaðýna geldiðinde, babasý hacca
gitmiþ. Annesi bir gün helva yapýp içinden bu helvayý hac
da bulunan kocasýnýn da yemesini istemiþ. Bunu hisseden
Tezkir Baba, biraz sonra annesi namaz kýlýrken bir tasla
helva alýp odasýna girip, Kâbe’de bulunan babasýnýn yanýna gitmiþ. Tavaf edildikten sonra babasýna helvayý vermiþ
ve geriye dönmüþ.
Bir süre sonra hacdan eve dönen babasý getirdikleri
hediyeleri daðýtýnca, torbasýndan helva getirilen tasý da
hanýmýna vermiþ. Hanýmý da kocasýna, “bu tas nedir” diye
sorunca, kocasý da, “bilmiyor musun ben Kâbe’de iken
Tezkir bana bu tasla helva getirmiþtir”, diye cevap vermiþ.
Bunu duyan annesi Tezkir’in yanýna gidip onun ermiþ
olduðunu anlamýþ
Sürecek
To p l u m
Din ve Toplum
M. Tevfik Yücesoy
O
[email protected]
[email protected]
YAB-BOZ OYUNU
kul öncesi çocuklarýn zihin reflekslerinin geliþimi için düþünülmüþ bir
oyun adý: Yapboz... Parçalara ayrýlmýþ bir resmin parçalarýný uygun
yerlere monte ederek resmi tamamlýyorsunuz.
Böyle bir oyun sadece okul öncesi çocuklara mahsus deðildir. Dünya
haritasýný parçalara ayýrsanýz, okul öncesi bir çocuk, bu parçalardan dünya
haritasýný çýkaramaz. Yine elementlerin bulunduðu periyodik cetveli parçalara
ayýrsanýz, bu parçalarý uygun yere koyup periyodik cetveli meydana
getiremez... Bir çocuðun periyodik cetveli meydana getirebilmesi için
atomlarýn özelliklerini, grup ve periyotlarýný bilmesi gerekir. En azýndan
kimyaya iyi çalýþmýþ bir lise öðrencisi olmasý gerekir.
Hâlbuki bitkiler, meyveler, toprakta bulunan elementlerin 16 tanesini
kullanmaktadýrlar. Oksijen, azot, kükürt, kalsiyum, fosfor, magnezyum,
sodyum, potasyum, manganez, demir, bakýr, kobalt, iyot, çinko, flor, klor ve
hidrojen atomlarýný kullanan bitkiler bugüne dek bir hata yapmadýlar.
Oysa býrakýn lise öðrencisini, üniversite hocalarý bile hata yapýyorlar.
Bitkiler ve meyveler, hiç kimya tahsili görmedikleri hâlde hatasýz
çalýþmalarýný kime borçludurlar?
Bitkiler sadece kimyayý deðil, matematiði de çok iyi biliyorlar. Zira her
bitki, elementleri farklý miktarlarda kullanýr. Böylelikle her bitkinin,
meyvenin tadý kokusu farklý farklý olur. Örneðin, fasulye azotu 120 mg
alýrken karpuz 5 mg alýr. Yine her bitki kendisine lâzým olan elementlerin
hepsini ayný miktarda almaz. Fasulye bitkisi karbon, hidrojen, oksijen, azot ve
fosfor elementlerini kullanýr. Ama bu elementlerin miktarlarý birbirinden
farklýdýr. Hidrojenden 5 mg alýrken, fosfordan 60 mg almaktadýr. Fasulye bu
ölçme ve oranlama iþlemlerini nereden öðrenmiþtir?
Yine her bitki, çok iyi geometri bilir. Zira yapraklarýn dallara yerleþimi
belirli açýlarla yapýlmaktadýr. Güneþten en iyi þekilde istifade edebilmek için,
yapraklarýn belirli bir kurala göre dizilmeleri gerekir. Yapraklarýn þekilleri,
renkleri, biçimleri, boyutlarý, damarlarý, aðacýn meyvesine en uygun olarak
seçilmiþtir. Bu seçimi kim yönlendirmektedir? Dut aðacýna portakalý taksanýz
veyahut incir aðacýna kiraz meyvesini taksanýz, meyve ile yaprak arasýnda bir
uyumsuzluk göreceksiniz? O hâlde uyumu kim takdir etmiþtir?
Meyvelerin, bitkilerin sadece tatlarýyla ilgilenmemiz biz insanlara
yakýþmaz. Bir hayvaný 100 sene besleyin, bu 100 yýl içinde en çok keyif
aldýðý yiyecekleri ona yedirin, bir gün olsun böyle güzel yiyecekleri kimin
neden ikram ettiðini merak etmeyecektir, ona ikram ettiðiniz yiyecekleri
nereden nasýl temin ettiðinizi asla düþünmeyecektir... O bir hayvandýr; sadece
yer içer, def-i hacet yapar ve uyur. Ama insan öyle mi?
Þu an dünyada altý milyar insan yaþýyor. Bu insanlardan kaç tanesi,
doðarken elementleri tanýmýþ olarak doðuyor? Bir karpuz çekirdeðinin
karpuzun içinde kimya dersini aldýðýný kim iddia edebilir? Ölmeden önce
merak hislerimizi kullansak kime zararýmýz dokunur?
“Bunlarý yarýn düþünürüz.” deyip geçmeyelim. Unutmayalým ki, geleceði
satýn alabilecek tek þey, bugündür...
Deðerli Babamýz, kayýnbabamýz, dedemiz ve aile büyüðümüz...
FAHRÝDÝN ZURNACÝ
Ölümünün 7. yýlýnda seni rahmetle anar
mekanýnýn cennette olmasý için Yüce
Mevla’ya duacýyýz. Seni hiçbir zaman
unutamayan:
Oðlun: Türhan
Gelinin: Sevim
Kýzlarýn: Güler, Gülseren
Damatlarýn: Merdi, Afrim
Torunlarý ve Zurnaci Ailesi
Cuma, 4 Ocak 2008
Ölümsüzlük Suyu:
Mevlana
M
Dr. Cem Topsakal*
evlana’nýn doðumunun
800., vefatýnýn 734. yýlý
dünyada ve Türkiye’de
çeþitli etkinliklerle anýlmakta,
gündemde yer almaktadýr. Acaba bir
insanýn bu kadar uzun süre
geçmesine raðmen hatýrlanmasýnýn,
anýlmasýnýn sýrrý nedir, ne olabilir?
Bu soruya birçok cevap vermek
mümkündür. Bu yazýda bir yön
üzerinde durmak istiyorum.
Mevlana’nýn vefatý üzerinden
bunca yýl geçmesine raðmen,
13.yüzyýl Anadolu’sunun ne bir
hükümdarý, ne bir kahramaný, ne de
bir sanatkârý, þairi, Mevlana’dan
daha fazla hatýrda kalabilmiþ
deðildir. Eserleri, hatýralarý, sözleri,
fikirleri ile günümüze kadar gelen
Mevlana için, “Konya’da dirilerden
daha fazla diri bir varlýk” olarak
anlatýlýr.
Yaþayýþý, ahlaký, sevinci, neþesi,
muhabbeti, semaý, dindarlýðý,
evliyalýðý ile çaðýný ve sonraki
zamanlarý peþine takmýþ bir insan
Mevlana’ sý var. Ýnananlarýn
anlattýklarý, menkýbeler Mevlana’sý
var. Þems ile akýl almaz, aklý hiçe
sayan çýlgýnlýklar yaþayan, sonra
vakar postuna oturan bir aþk
Mevlana’sý var. Þair Goethe’yi
tercümesinden okuduðu birkaç
mýsra ile hayrete, hayranlýða
sürükleyerek,
onu
Farsça
öðrenmeye ve kendisini taklit etme
arzusuna yöneltmiþ bir þair
Mevlana var. Molla Cami gibi bir
doðu bilgesi “Ben o yüce
yaratýlmýþý size nasýl anlatayým.
Evet, peygamber deðildir fakat
kitabý vardýr” der.
Mesnevi’de ilimli ilgili þu hikâye
vardýr:
Padiþahýn
birine
“Hindistan’da bir aðaç vardýr.
Meyvesini yiyen ne ihtiyarlar ne
ölür” demiþler. Hal diliyle söylenen
bu sözü maddi gerçek, bir aðaç
sanan padiþah, bir adamýný bu aðacý
aramaya, bulmaya gönderir. Adam,
Hindistan’ý karýþ karýþ ararsa da,
bunu duyanlar gülerler, O da böyle
bir aðaç bulamaz. Tam ümit ipi
üzülmüþken, oralarda kerem sahibi
âlim bir þeyhin olduðunu iþitir. “
Bari duasýný alayým” diye onun
dergâhýna sýðýnýr. Derdini açar.
Þeyh gülümse, der ki: “Ey saf
adam! Bu aðaç ilim sahibinin
ilmidir. Pek yüce, pek büyük ve
etrafa yayýlmýþ bir aðaçtýr. Hatta
aðaç da ne demek! Her tarafý
kaplayan deniz gibi bir ölümsüzlük
suyudur”.
Mevlana’nýn eserlerinde manevi
16
ilmin özü, Kur’an ýþýðýnýn þavký,
felsefe, matematik, tarih, astronomi,
týp, edebiyat bilgiler bulunur.
Özellikle Mesnevi Mevlana’nýn
bilgisinde, hafýzasýnda ve ilham
gücündeki sýnýrsýzlýðý gösterir.
Ýþte Mevlana sahip olduðu ilimle
ölümsüzlük
suyunu
içmiþ,
ölümsüzler kervanýna katýlmýþtýr.
O’nunla ayný dönemde yaþamýþ
Yunus âþýklar için þunu der:
Yunus öldü diye sala verirler,
Ölen hayvan (beden) imiþ,
âþýklar ölmez.
Ölümsüzlük suyunu ilmi ile içen
Mevlana’nýn eserlerini, sözlerini,
þiirlerini, fikirlerinin okuyanlar,
bengi suyun tadýný alýrlar. Onunla
beslenir, bir çeþit ondan olurlar,
belki bir çeþit Mevlana olurlar.
Yahya kemal Beyatlý gazelinde
þöyle seslenir:
Mesnevi þevkini eflake çýkarmýþ
nayýz,
Haþredek
hem
nefes-i
Mevlana’yýz
(Mesnevi
ýþýðýný
feleklere
çýkarmýþ ney’iz, Kýyametteki
dirilmeye kadar Mevlana ile sýký bir
arkadaþýz, neyde ayný sesi çýkaran,
ayný ruh da olanlarýz )
Þems-i Tebriz hevasýyla sema
üzre Kemal
Dahil-i daire-i bal ü per-i
Monlayýz
(Tebrizli Þems’in hevasýyla
sema üzere Kemal, Mevlana’nýn kol
ve kanadýnýn dairesinin içindeyiz.
O’nun sema ettiði dairedeyiz).
Mevlana vasiyetinde þöyle der:
“Ölümümüzden sonra mezarýmýzý
yerde aramayýnýz! Bizim mezarýmýz
ariflerin gönüllerindedir”.
Vefatýndan
yüzlerce
yýl
geçmesine raðmen her geçen gün
daha çok sevilen, ilgi duyulan,
hayran olunan Mevlana, “Avazesini
(sesini) âleme Davud gibi salmýþ,
gök kubbede hoþ bir seda
býrakmýþ”, gönüller feth etmiþ,
insanýn içi dünyasýna hitap etmiþtir.
Bu nedenle zaman karþýsýnda
aþýnmayarak, zaman üstü olarak
yüzlerce yýl daha anýlmaya,
öðrenilmeye, sevilmeye devam
edecektir**.
–––––––––––––
–––––
*Yüzüncü Yýl Üniversitesi,
Eðitim Fakültesi, Eðitim Bilimleri
Bölümü, Van/ Türkiye
**Yazýnýn
hazýrlanmasýnda
Ahmet Kabaklý’nýn Mevlana adlý
eserinden yararlanýlmýþtýr. Türk
Edebiyatý Vakfý, Ýstanbul 1984.
17
Cuma, 4 Ocak 2008
Güncel
Türk Polisi ve Gazetecileri
dostluk maçý yaptý
K
osova’da BM Polis
Gücü çerçevesinde
görev yapan Türk
Polisi ve Kosova Türk
Gazeteciler Derneði futbol
takýmlarý arasýnda Priþtine’de
yapýlan halý saha dostluk
maçýný Türk polisi 9:7
kazandý. Polis takýmýnýn
ortaya koyduðu mücadeleci
üstün oyunu karþýsýnda
gazeteciler yetersiz kalarak,
maçý kaybettiler.
Gazeteciler, maçýn sonucunu,
“Yenildik, ama ezilmedik”
þeklinde, yorumladýlar.
Maçtan önce, bu dostluðun
anýsýna Türk Polisi tarafýndan bastýrýlan Türk Polisi ve
KTGD logolu formalar, Türk
Polis Kontenjan Baþkaný
Emniyet Müdürü Mustafa Soysal tarafýndan törenli bir þekilde takdim edildi. Maçýn bitiminde, KTGD Baþkaný Ýbrahim Arslan, bu dosluk maçýnýn anýsýna galip gelen Polis
Takýmý’nýn Kaptaný Metin Koç’a, her an ve her yerde galip gelmeleri dileðiyle Zafer
Kupasý’ný teslim etti. Takýmlar bu dostluk maçýný yaþatmak amacýyla taraftarlarýyla birlikte bol bol hatýra fotoðrafý çektirdiler. Maçý kazanan takýmýn özgüvenini simgeleyen
baklava ikramý ise, yenilen gazetecilerin gönlünü almakla birlikte çok hoþ anlarýn yaþanmasýna vesile oldu. Böylelikle, dostluk maçý Kosova barýþýna katký sunan Türk Polisi ve
olaylarý tarafsýz bir þekilde yansýtmaya çalýþan Türk gazetecileri arasýndaki iyi iliþkilere
yeni bir deðer kazandýrdý.
Bulmaca No: 34
Hazýrlayan:
Abdülhadi Taduþka
Soldan Sağa
Yukarıdan Aşağıya
1. Türkiye’li bayan sanatçı
2. Göçebelerin konak yeri - müzikli tiyatro eseri
3. İngilizce hayır - voz - Alfabenin 4.
harfi
4. İnci - Kazakistanda bir göl - Niş
araba plakası
5. Cani, insan öldüren kimse - Erkek
aktör Spenser
6. Düşünsesizce her işe atılan Brezilya’lı eski futbolcu
1. Bayan tenisçi Seleş
2. İbrahim’in kısaltması - Beygir
3. Natrium’un simgesi - Baba,
Büyükbaba
4. Efe - Sirkte veya futbolda aldatma
5. Dini ezgi olarak ırjrestra parçası
6. Alman araba markası Astra Alfabenin 20. harfi
7. Türkiye’li aktör Şener - Türk
alfabesinin 2. harfi
8. Bayan aktör müjde - Hayvanları
ayaklarına çakılan demir
9. Bayan sanatçı Sultan.
Geçen haftaki bulmacanın
çözümü
NO:33
Mitroviça, ene, salep, ha, zaza, a, m, biekoti,
it, erika, edi, toni, alen
Türkçenin Kosova’sý
Geçmiþe Tut
Bir Iþýk
- More be ne fenalýklar yaþandi bu topraklarda, hem da devam edey…
- Edey tabii. Niçýn edey, hiç düþündün mi?
- Düþündüm. Edey niçýn biz akýllanmayz.
T
ürk veya Avrasya tarihinde, bizler
açýsýndan tarihî önemi olan dönüm
noktalarý olmuþtur. O yaþananlar öyle
olaylardýr ki sonucu bugünde bile yaþarýz.
Koskocaman bir kültür dairesinin her yönüne
ulaþan ve her yönünü derinden etkileyen
hadiselerdir, onlar.
Tarihi araþtýrmaya baþladýðým ilk zamandan bugüne dek çok bilgi edinmiþimdir.
Edindiðim bilgiler çoktur ama edinmediklerim, öðrendiklerimden de fazladýr. Çünkü tarihin, bizler için henüz aydýnlýða kavuþmamýþ
kýsýmlarý çok büyüktür. Bazý bölümleriyse,
kýsmî olarak aydýnlanmýþtýr, hâlâ karanlýk
noktalar vardýr.
20. yüzyýlýn henüz baþlarýnda patlak
veren ve kültürel ve coðrafi yönden koskocaman olarak niteleyebileceðimiz Osmanlý
Devleti’nin sonunu getiren Balkan Savaþlarý,
bizim için son dönüm noktalarýndan biriydi.
Bin kere araþtýrsak ve en az bin ders çýkarsak
da, binbirinci okumamýzda yeni yeni dersler
çýkarabileceðimiz bir olaylar zinciridir
Balkan Savaþlarý.
Bugün yaþadýðýmýz sýkýntýlarýn neredeyse
tamamýnýn, geçmiþten kaynaklandýðýný
bildiðim için, geçmiþten iyi dersler çýkarmamýzýn önemini sýkça vurgularým. Tarihi iyi
ve doðru bir þekilde anlamalý ve yaþanan
sýkýntýlarýn çözümlerini ve çözümsüzlüklerini
belirlemeliyiz.
Üniversite hayatýmýn baþýndan itibaren,
sinemanýn, televizyonun ve tiyatronun insanlarý etkilemede ve politika belirlemedeki
önemini iyice fark edip, benzer yollarla tarihimizdeki önemli olaylarýn, halkýmýza “hatýrlatýlmasý”nýn gerekliliðine inandým.
Bahsettiðim hatýrlatma “bakýn, Yunanlar bize
neler yaptý! Ders alýn. Yunanlarla asla dost
olmayýn. Ýlk fýrsatta onlarýn canýna okumalýyýz” gibisinden yýkýcý, kýrýcý amaçlara
hitap etmiyordu. Hatýrlatma, “bakýn, böyle
bir olay oldu. Dikkat edilip önlemler alýnmazda tekrarlanabilir” mantýðýndan hareket
ediyordu. Tarihî olaylarý, gerçek zaman ve
dil özellikleriyle beyaz perdeye veya televizyonun ekranýna aktarma konusundaki
isteðim hâlen tüm canlýlýðýyla devam etmektedir. Dilerim bir gün bu konuda muvaffak
olurum. Benim bu konudaki amacým devam
ederken yakýn zaman önce tanýtým reklamlarý
baþlayan bir televizyon dizisi, beni derin bir
heyecana sevk etti.
Tanýtým reklamlarýnýn yayýnlanmaya baþlandýðý ilk günlerden bu yana, Elveda
Rumeli adlý dizi, benim yapmak istediklerimin ciddi bir kýsmýný içeriyordu. Sanki dizi
yapýmcýlarý beni duymuþ ve böyle büyük ve
önemli proje için iþe koyulmuþlardý.
Diziyi, o ilk tanýtýmlardan itibaren merakla bekledim. Zaman geldi ve dizi yayýnlanmaya baþlandý. Dizinin 19. yüzyýl sonunu
konu almasý önemliydi. Bu dönemler,
Osmanlý Devleti ve onun içinde yaþayan
halklar için hayatiyet arz eder. Dolayýsýyla,
Osmanlý’nýn o dönemlerinin hatýrlanmasý
gerekliydi zira, bugünkü çýkmazlarýmýz için
o günlerde büyük dersler var idi.
Türkiye’de, Balkanlar’da ve kýsmen
diðer bölgelerde izlenildiðini bildiðim
Elveda Rumeli dizisinin ilgi çekmesi, mutluluk verdi; veriyor. Çünkü o dönemler, birçok
kiþinin beyninden ve hissiyatýndan çýkmýþtý,
maalesef. Devletler ve yönetimler sona erebilir ama kültürler ve anlayýþlar çok ama çok
zor sona erer.
Son zamanlarda, dizinin bölüm itibarýyla
geldiði yer, senaryosu vb. yapýsý hakkýnda
edindiðim bazý bilgiler beni þüpheye sevk
etmeye baþladý. Diziye karþý olumsuz görüþ
Alpay
ÝÐCÝ
belirtmem kolay kolay olmaz; olmayacaktýr
da. Ancak, duyulan bazý fikirlerin doðruluðunu araþtýrmak gerekir. Acaba, yine bir
uyanýklýk ve tarih bilinçsizliðiyle mi karþý
karþýyaydýk?
Dizi senaryosunun çalýntý olduðuna dair
birçok kiþi ve kaynaktan yazýlara ulaþtým.
Yazarý Solem Aleyhem adlý bir Yahudi olan
Fiddler on the Roof (Damdaki Kemancý) adlý
eserin kahramanlarýnýn ve kurgusunun aynen
diziye yansýtýldýðý konusu, eleþtirilerin çoðuna hâkim olan görüþ idi. Ayrýca, bu konu
tabanlý daha birçok eleþtiri var. Doðru olup
olmadýðýyla ilgilenmek ayrý bir þey ama
benim sorun olarak düþündüðüm þey, yaklaþýmdýr.
Osmanlý Devleti’mizin nasýl bir kültürel
yapýya sahip olduðunu ve (daha doðrusu) ne
demek olduðunu dizi yapýmcýlarý, çok iyi
deðerlendirmek durumundadýrlar. Çünkü,
dizi film olarak yayýna hazýrladýklarý projenin konusu, çok önemli ve kitleleri
ilgilendiren bir konu. Dolayýsýyla bu proje,
normal bir projeye verilen önemden de fazla
önemi ve dikkati gerekli kýlýyor. Dizinin
birkaç bölümü itibarýyla geliþimi, acaba bu
dizi tarihî geliþmelere deðinmeden mi sona
erecek endiþesine sebep oldu. Hemen
söyleyeyim; dizinin senaryosuna müdahale
edip, baský yaratýp, “dizi bizim istediðimiz
þekilde geliþsin” diyecek bencillikte ve
yozlukta bir kiþi deðilim. Diðer eleþtirmenler
de bu mantýkla yaklaþmýyorlardýr bence.
Dizinin tanýtýmý ve sunumu, ben ve benim
gibi düþünenlerin beklentilerini o yöne çevirmiþti. Sebep budur. Ben, dizinin ilk yayýn
tarihinden itibaren, bunu gazetem ve diðer
yayýn mecralarýnda nasýl haber edip paylaþabilirim diye hazýrlýk yapýyor, uygun zamaný
bekliyordum.
Balkanlar’ýn ve Osmanlý Devleti’nin o
devrine dair, dizi malzemesi zaten her yanda
var. Bugünde bile, bütün yýkmalara ve
tahriplere raðmen var. Balkan topraklarý
onlara Osmanlý hakkýnda çok ciddi ve
yerinde bilgiler sunar. Üstelik bunun için
özel çabalara da gerek yoktur. Osmanlý,
çeþitli þekillerde, iyi-kötü, onarýlmýþ-unutulmuþ, korunmuþ-bozulmuþ hâlleriyle oralardadýr zaten. Araþtýrmak, taramak için çok
uzaklara gitmelerine de ilk aþamada gerek
yok. Bugünkü Makedonya Cumhuriyeti
sýnýrlarý içindeki Üsküp’ü, Manastýr’ý,
Ohri’yi, Gostivar’ý, Kalkandelen’i ve bunlar
gibi yerleri gezseler yeter. Ha eðer, bunlar
yetmezse daha da açýlabilirler. Prizren ve
diðer þehirler, onlarý selamla karþýlamaya
hazýr.
Bu diziyle ilgisi olan herkes çok daha
dikkatli olsun ve dizinin seyirci kitlesini iyi
fark etsin. Osmanlý Devleti’nin topraklarýna,
kültürüne ve tarihine dair, Osmanlý’ya dair
yapýlacak çalýþmalar çok büyük bir özen ve
dikkat ister. Ben þimdilik “izleyici” konumundayým. Dizinin konusu o kadar geniþ
çaplý ki… Bu dizinin uzun süre yayýnlanmasýna ve hatta tekdüze olup sýkýcýlaþmasýna
engel olacak konular var. Her neyse…
Durumlarý ve geliþmeleri izleyip bir karara
varmaya çalýþacaðým. Ýnþallah, güzel ümitlerle baþlayan bu dizi, büyük bir hayal kýrýklýðý
ve sýkýntýlarla bitmez. Hâlen iyimserim ve bu
dizinin müdavimlerindenim. Her þeye raðmen, Kosova’da ve diðer Balkan bölgelerinde de izlendiðini tahmin etmek zor
deðil.
Unutulmamalýdýr ki BÝZ Rumeli’mize
ELVEDA demeyenlerin torunlarýyýz. Bizler,
bu diziyi ve bunun gibi yayýnlarý, bu gözle
takip ediyoruz. Bizim için bu yayýnlar, birer
“nostalji” kaynaðý olmaktan ötedir.
Tarihimizi bütün önemleriyle sunacak yeni
projelerin ortaya çýkmasý en büyük temennidir.
Kadın
Saðlýklý Diþler Ýçin Bol Süt Ýçin
Çürükleri önleyebilmek için bol süt ve süt ürünleri tüketilmeli.
Diþ yapýsýnýn güçlenmesi ve çürüklerin önlenmesinde, süt, yoðurt
ve beyaz peynir tüketiminin büyük katký saðladýðý bildirildi.
A
tatürk Üniversitesi (AÜ)
Diþ Hekimliði Fakültesi
Endodonti Anabilim Dalý
Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Sinan Evcil, yaptýðý açýklamada,
süt, yoðurt ve peynir gibi yiyeceklerin, diþ yapýsýný güçlendirdiðini
söyledi. Söz konusu yiyeceklerin
dünya genelinde çok az
tüketildiðine dikkati Çeken Evcil,
þunlarý kaydetti: “Bizler ne yazýk
ki yetersiz besleniyoruz. Süt,
yoðurt ve beyaz peynir gibi yiyecekleri yeterli seviyede tüketmiyoruz. Bu ekonomik nedenlerden dolayý da olabilir, alýþkanlýktan da kaynaklanabilir. Söz konusu yiyecekler diþlerin özellikle mine yapýsýnýn güçlenmesini
saðlar ve diþte çürüðün geliþim hýzýný yavaþlatýr. Çürüðün, eksik yapýda daha
çabuk geliþtiði unutulmamalýdýr.”
En Fazla Zararý Asitli ve Alkollü Ýçecekler Veriyor
Evcil, diþ yapýlarýna en fazla zarar veren maddelerin baþýnda ise asitli ve alkollü içeceklerin geldiðini ifade etti. Kolalý ve alkollü içeceklerin uzun vadede
diþlere büyük zarar verdiðini anlatan Evcil, þöyle devam etti: “Örneðin
yemeðin üstüne asitli içecek içilmesi alýþkanlýðý büyük bir sorundur. Ayný þekilde alkol de diþe zarar verir. Asitli içecekler, baþta diþ yapýsý olmak üzere, aðýz
yapýsýna da büyük zarar verir. Biz hastalarýmýzý bu konuda sürekli uyararak,
bilinçlenmelerini saðlamaya çalýþýyoruz.”
Diþ Çürümesinde Genetik Faktör de Önemli
Evcil, diþ çürümelerinde önemli bir nedenin ise genetik faktörler olduðunu
ifade ederek, þunlarý söyledi: “Ýnsan ne kadar aðýz bakýmý yaparsa yapsýn, diþi
çürüyebilir. Bunun nedeni gen özellikleridir. Gen özelliklerinden dolayý kiþinin
diþ yapýsý farklý olabilir. Bu da çürüklere minimum yüzde 25 oranýnda etki
eder. Ancak, diþ aðýzda ne kadar çürümeye baþlarsa baþlasýn, yeterli gýda
takviyesi yapýlmasý ve düzenli fýrçalanmasý durumunda, normal çürüme, 6
ayda tamamlanýrken bu süre 6 yýla kadar uzayabilir.”
Evcil son olarak, diþ aðrýsý çekmeden diþ hekimine gitmeme özelliðine de
deðinerek, “Ýþ bu noktaya geldiðinde, doktora fazla seçenek býrakýlmýyor.
Vatandaþlarýmýz diþlerini periyodik olarak, düzenli kontrol ettirmelidir” diye
konuþtu.
21 Mart - 20 Nisan
Kendinize olan güveniniz ve pratik zekanız
sayesinde işyerinizde terfi etmeniz çok
yakın. Gerek iş gerek özel hayatınızda
herşey toz pembe. Duygusal bağlamda yine
de biraz dikkatli olmanızda fayda var.
Kendinize zaman ayırdığınız ve dinlendiğiniz zaman gösterdiğiniz performans
herkesi şaşkına uğratıyor. Ne yazık ki kendinize fazla zaman ayırmıyorsunuz. Rejim
yapmak istiyor ama başlayamıyorsunuz.
21 Mayýs - 21 Haziran
En büyük zaafınız terazinin dengelerini
eşitlemek. Hep bir taraf ağır basıyor. Bu da
sizi duygusal yönde düşünmeye sevk ediyor.
Mantığınıza da yer verin. Ayağınızı yere
basın. . Moraliniz sık sık bozuluyor.
Moraliniz, sağlığınız herşeyiniz çok mükemmel. Başarınızı devam ettirebilirseniz, gelecekte daha da güzel günler sizi bekliyor.
Yeter ki azimli ve çalışkan olun. Sevdiğinizle
birkaç gün görüşemeyebilirsiniz.
23 Temmuz - 22 Aðustos
21 Nisan - 20 Mayýs
22 Haziran - 22 Temmuz
Arkadaşlıklar, geleceğe yönelik yatırımlar
ve projeler, sizin için ön plana çıkacak
konular. Herşeyin istediğiniz gibi olması
için biraz daha beklemeniz gerekiyor.
Bugünlerde fazla dikkat çekeceksiniz.
Duygularınızdaki yoğunluk davranışlarınıza
da yansıyor. Ancak özellikle dikkat isteyen
konularda bunu önlemeniz yararınıza olacak.
Kısa süreli beraberlikten bıkanlar ilerki günlerde uzun süreli bir beraberliğe adım atacak.
23 Aðustos - 22 Eylül
Cuma, 4 Ocak 2008
Yemekle birlikte tüketilen
meyve, midede alkole dönüyor
Yemekte ve yemekten sonraki 2 saat içinde yenilen meyveler, midede
fermantasyona (mayalanma) yol açarak, gýdalarý vücuda yük haline
getiren asit ve gaz üretimine neden oluyor.
S
elçuk Üniversitesi Meram Týp Fakültesi Ýç Hastalýklarý ve Nefroloji Ana
Bilim Dalý Öðretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Türk, yaptýðý açýklamada,
vücut için çok önemli bir besin grubu olan meyveleri yeme zamanlamasýnýn saðlýk için büyük önem taþýdýðýný anlattý. Salatanýn ana yemekten önce
yenmesinin sindirim sistemine saðladýðý yararlar gibi, meyvelerin tüketiminin de
bir doðru zamanlamasý olduðunu dile getiren Türk, bu kurala uyulmamasý durumunda vücut için büyük yararý bulunan meyvelerin, yararý þöyle dursun, adeta
vücuda ek bir yük oluþturduðuna dikkati çekti.
-Bir Nevi Midede Alkol OluþuyorYemekte ve yemekten sonraki 2 saat içinde tüketilen meyvelerin, midede fermantasyona (mayalanma) yol açarak, asit ve gaz üretimine
neden olduðunu vurgulayan Türk, þunlarý kaydetti:
‘’Yemekle birlikte tüketilen meyve, fermante
oluyor, midede þiþkinliðe neden oluyor,
yiyen kiþiye rahatsýzlýk veriyor.
Bir nevi midede alkol oluþuyor. Ancak bu dýþardan alýnan
alkolle ayný deðil... Bu durum
yenen gýdalarý besin olmaktan
çýkarýyor, vücuda yük haline
getiriyor. Yani besinler gýda maddesi özelliðini kaybediyor. Ayrýca
meyvenin vücuda saðladýðý yararlar da
azalmýþ oluyor. Meyvenin vücuda yararlý olabilmesinin en garanti yolu, açken
tüketmektir. Karaciðer baþta olmak üzere ilgili tüm organlara, bu asit ve gazý yok
edebilmek için normalden daha fazla yük biniyor.’‘
Prof. Dr. Türk, meyvenin vücuda saðladýðý katkýlardan yararlanýlmak isteniyorsa,
elma, armut, portakal gibi tüm meyvelerin yemekten en az 2 saat önce ya da
yemekten en az 2 saat sonra yenmesi gerektiðini söyledi.
-Salatayý, Yemekten Önce Tüketmek Doðru...Salatanýn ise yemekten önce yenilmesinin saðlýklý beslenme açýsýndan doðru bir
davranýþ olacaðýný ifade eden Türk, Batý ülkelerinde salatalarýn hep ana yemekten
önce geldiðini, salatada kullanýlan sebzelerdeki liflerin mideyi rahatlattýðýný, bu
nedenle salatanýn yemekten önce tüketilmesinin tavsiye edildiðini sözlerine ekledi.
Sütlü Elma Tatlýsý
Malzemeler: (6 kiþilik)
1 kg. süt
1 su bardaðý toz þeker
2 kaþýk un
2 kaþýk niþasta
2 yumurta sarýsý
1 çay kaþýðý vanilya
Üstü için:
5 tane elma
1 çorba kaþýðý toz þeker
1 tatlý kaþýðý tarçýn
2 yumurta aký
1 kahve fincaný pudra
þekeri
1 kahve fincaný marmelat
18
Yapýlýþý:Tencereye sütü,
unu, niþastayý, þekeri ve
yumurta sarýsýný koyup telle
çýrpýn. Ateþte katýlaþýncaya
kadar piþirin. vanilyayý ilave
edin. cam bir tepsiye dökün.
elmalarýn kabuklarýný soyun.
Çekirdeklerini çýkarýp
tencereye dizin. Üzerine toz
þekeri koyup elmalar
yumuþayýncaya kadar
piþirin. Soðuduktan sonra
muhallebinin üstüne dizin.
tarçýn serpin. Yumurta
aklarýný bir fiske tuzla çýrparak kar haline getirin.
Pudra þekerini ekleyin.
krema torbasýna koyarak
elmalarýn üzerine sýkýn. 150
derece fýrýnda üzerini
kýzartýn. üzerine bir çay
kaþýðý marmelat koyup
soðuk servis yapýn.
23 Eylül - 22 Ekim
Çevrenizden biriyle yapacağınız konuşmalar
sayesinde işinizle ilgili ileriye dönük birtakım planlar yapacaksınız. Bu konuşma
sizin için çok yararlı olacak. Aşk hayatınızda olumlu gelişmeler sizi bekliyor.
Amaçlarınıza rahatça ulaşabileceksiniz.
Fakat çevrenizdekilerle inatlaşmayın. Bu
tutumunuz onları çileden çıkarıyor. Herşeyi
ben biliyorum havasından da vazgeçin.
Karşınızdakilere de şans tanıyın.
22 Kasým - 20 Aralýk
Geçtiğimiz günlerde yaşadığınız kötü bir
olayın tekrar gündeme gelmesi önceleri
biraz huzurunuzu kaçırsa da daha sonra
olaylar tamamen sizin lehinize gelişerek
tüm olumsuzlukları giderecek.
Evinizle ilgili değişiklik yapmanın zamanı
geldi. Yaratma gücünüz sayesinde işte büyük
başarı elde edebilirsiniz. Size güçlü biri
destek olabilir. Sevdiğinizle aranızda ailevi
sorunlar olabilir.
20 Ocak - 18 Þubat
23 Ekim - 21 Kasým
21 Aralýk - 19 Ocak
Bu moralli halinizi devam ettirebilirseniz
his ve çalışma hayatınızda bunun olumlu
yansımalarını görürsünüz. Pozitif enerjinizi
kaybetmeyin. Enerjinizi arttıracak doğal
yiyeceklere yönelin.
İstediğiniz başarı geliyor. Hiç ummadığınız
birinden destek göreceksiniz. Aranızda güzel
bir dostluk başlayacak. Çevrenizde yeni yeni
kimseler belirmekte. Sevdiğinizle ölçülü ilişkiler içinde olmalısınız.
19 Þubat - 20 Mart
19
Cuma, 4 Ocak 2008
Hücre
N
eredeyse bütün canlýlar
hücrelerden oluþur.
Hayvanlarýn da, bitkilerin de hücreleri vardýr. Bazý
çok küçük canlýlar tekhücrelidir.
Ýnsan vücudunda milyarlarca
hücre vardýr. Bakteri gibi bazý
hücreler öylesine küçüktür ki,
ancak mikroskop altýnda
görülebilir. Bir hücrenin baþlýca
üç bölümü vardýr:
Hücre zarý, hücrenin tümünü
kuþatýr. Su, oksijen ve besin
hücre zarýndan hücreye girer.
Atýklar da gene hücre zarýndan
dýþarý atýlýr. Sitoplazma,
hücrenin iç bölümüdür. Yeni
hücre yapmakta kullanýlan
malzemeyi üretir. Çekirdek ,
sitoplazmanýn merkezinde yer
alýr. Yuvarlak ya da yumurta
biçimlidir. Hücrenin geliþmesini
denetler; özelliklerini belirler.
Hücrenin kromozomlarý çekirdekte bulunur. Kromozomlardaki
genler bitkinin ya da hayvanýn
kalýtsal özelliklerini belirler;
yani geliþme sürecinde anne
babasýna benzemesini saðlar.
Yaþlý hücreler ölürken, bunlarýn
yerini yenileri alýr. Hücrelerin
bölünerek çoðalmasý sürecine
hücre bölünmesi denir. Bir
insanda ortalama 80 000 000
000 000 hücre bulunmaktadýr.
Harita
H
arita yeryüzünün ya da gökyüzünün, küçültülerek düz bir
yüzeye geçirilmiþ çizimidir. Deðiþik harita türleri vardýr.
Kara haritalarý Dünya’ nýn tümünü ya da bir bölümünü
gösterebilir. Gök haritalarýnda yýldýzlar, gezegenler yer alýr. Deniz
haritalarýndan okyanus ve denizlerin özellikleri öðrenilir.
Haritadaki yazýlar ülke, kent, ýrmak, göl, deniz, dað gibi yerleri ve
yüzey þekillerini belirtir. Haritacýlýk kesin kurallara baðlý bir bilim
ve sanattýr. Haritadaki her nokta belli bir yeri temsil eder. Haritalar
gösterdikleri alanlardan çok küçük olur. Bunun için ölçek denen
bir oran kullanýlýr.
Örneðin 1/100. 000
ölçekli bir haritada 1
santimetrelik uzunluk gerçekte 1 kilometredir. Haritacýlar
için gerekli bilgileri
topograf ve keþifçi
denen görevliler
toplarlar.
Küre biçimli haritalar Dünyanýn küçük
örnekleridir. Kürede
eðimli yüzeyler aslýna uygun olarak
gösterilir. Ama en büyük küreler bile büyük haritalar kadar çok
ayrýntý veremez.
Gladyatör Kimdir?
E
ski Roma’da
mesleði dövüþmek
olan kiþilere gladyatör denirdi. Gladyatör
Latice’de “kýlýç ustasý”
demektir. Gladyatörler
Roma’daki Colosseum gibi
arenalarda para ve ün için
dövüþürlerdi. Çoðu savaþ
tutsaðý, bazýlarý da köle
mahkumdu.
Gladyatörler okullarda
eðitim görür ve ustalaþmak
için çok sýký çalýþýrlardý.
Teke tek yapýlan gladyatör dövüþleri genellikle çok kanlý geçerdi. Bazen gladyatörler takým halinde karþýlaþýrlardý.
Ýki tip gladyatör vardý. Birinciler zýrh ve miðfer giyer, kýsa
bir kýlýç ve kalkan taþýrlardý. Daha hafif bir zýrh giyen ikinciler
bir að ve üç diþli mýzrak kullanýrlardý.
Çocuk
GECE KONUSAN ORGANLAR
V
akit, gece yarýsýný geçmiþti. Kalp, atýþlarýný
yavaþlatmýþ; akciðer soluk alýp verme hýzýný
düþürmüþtü. Beyin ise, renkli bir rüyaya
baþlamýþtý.
Mide:
-Of! Diye inledi. Gözümü uyku tutmuyor. Aðzýma
kadar týka basa doluyum. Ýçimi sýkýntýlar basýyor.
Beyin, hemen uyandý:
-Ne oluyor orada? diye sordu
Karaciðer:
-Ne olacak, midenin gene uykusu kaçtý. Oburluðun
sonu iþte budur. Mide bu sözlerden alýndý:
-Bütün suç bende mi? Diye sýzlandý.
Karaciðer:
-Aldýðýn fazla besinlerin bana da zararý dokunuyor.
Onlarýn getirdiði maddelerle uðraþýrken yorgun
düþüyorum.
Toplardamar söze karýþtý:
-Kanýmdaki yaðlarýn oraný gene yükseldi. Geriye zorlukla dönüyorum. Karaciðerin bu yaðlarý düzene sokmasý gerekirdi.
Karaciðer:
-Sen de suçu bana mý yüklüyorsun arkadaþ? Dedi.
Atardamar havasýz kalmýþtý:
-Susun artýk! Diye çýkýþtý. Ýþime engel oluyorsunuz.
Ah, biraz daha temiz hava olsaydý.
Bu sözler üzerine Akciðer, soluk alýp vermeyi hýzlandýrdý. Ama temiz hava bir türlü gelmiyordu.
Beyin:
-Çocuklar, dedi. Birbirinizi suçlamayý býrakýn. Siz
görevlerinizi yerine getirdiniz.
Karaciðer:
-Þu mide dostumuz da görevini
yapsa iyi olacak doðrusu! Dedi.
Beyin, mideyi savundu:
-Bu fazla yemeklerin sorumlusu
mide deðil! Dedi.
Karaciðer þaþýrdý:
-Kim öyleyse?
-Kim olacak, sahibimiz! Biz bir
insanýn organlarýyýz. Onun bu
akþam yemeðini fazla kaçýrmasý,
sizleri böyle uykusuz býraktý.
Akciðer:
-Ama temiz hava da yok. Oksijensiz kaldým. Hiç
böyle zorluk çekmemiþtim.
Kalp:
-Gittikçe ben de kötüleþiyorum dedi.
Beyin:
-Sahibimiz fazla yemek yediðinden hemen aðýrlaþtý,
uykuya daldý. Her akþam yemeðinden sonra yaptýðý
gibi, bir gezinti yapmadý. Yatak odasýnýn pencereleri
de sýkýca kapalý duruyor. Dýþardaki temiz hava içeriye
giremiyor.
Mide telaþlandý:
-Ne yapacaðýz öyleyse? Bunun bir çaresi yok mu?
Kalp:
-Onu uyandýralým, dedi.
Atardamar sordu:
-Nasýl uyandýracaðýz?
Beyin:
-Çok kolay dedi. Þimdi ben korkulu bir rüya göreceðim. Kalp hýzlý hýzlý atacak. Ter bezleri ter salgýlayacak. Sahibimiz de uyanmak zorunda kalacak.
Mide sevinçle baðýrdý. -Yaþasýn!
Beyin: -Susun da artýk rüyaya baþlayayým dedi.
Bütün organlar, derin bir sessizlik içine girdiler.
Beyin, hemen bir rüya düzenledi. Ýnsan, rüyasýnda
karanlýk bir kuyuya düþen oðlunu kurtarmak için çýrpýnýyordu. Kocaman bir yýlan geldi, boynuna dolandý.
O sýrada kalp, “güm güm” diye sesli sesli attý. Ter
bezleri, yaðmur gibi ter salgýladýlar. Adam, korkuyla
uyandý. Alný, boynu ter içindeydi. Yataktan heyecanla
fýrladý. Pencereyi açtý. Balkona çýktý. Derin derin
solup alýp verdi. Sonra çocuk odasýna gitti. Oðlu,
mýþýl mýþýl uyuyordu. “Ne korkunç bir rüyaydý!” diye
mýrýldandý. Bir bardak maden suyu içti. Odalarý
dolaþtý. “Galiba akþam yemeðini fazla kaçýrmýþým”
diye düþündü.
Az sonra rahatlamýþ olarak yataðýna yattý. Hemen
uyudu, derin bir uykuya daldý.
Beyin:
-Geçmiþ olsun çocuklar! Dedi. Artýk biz de rahat bir
uyku çekebiliriz.
Feyza
Fidan
2007’de neler oldu ?
2
007 yýlýnda sevinç ve hüzünü
birarada yaþadýk..Ýþte 2007
yýlýnýn spor olaylarý... A Milli
Takýmýmýz, iyi baþladýðý EURO
2008 grup elemelerinde zorlandý,
son iki kritik maçýný kazanarak tarihte üçüncü kez finallere adýný
yazdýrdý. Þampiyonlar Ligi’nde
Fenerbahçe gruptan çýkarken, 11
puana ulaþan ilk Türk takýmý oldu
FUTBOL
EURO 2008 elemelerine müthiþ
baþlangýç yapan ancak ikinci yarýdaki maçlarda kayýplar yaþayarak
finallere gitme þansýný zorlaþtýran
A Milli Futbol Takýmý, yürekleri
aðýzlara getirdi.
Mutlaka kazanmasý gereken
Norveç
ve
Bosna-Hersek
maçlarýnda hayati galibiyetler elde
eden Ay-Yýldýzlýlar, 31 puanlý
Yunanistan’ýn ardýndan 24 puanla
grup ikincisi oldu ve tarihinde
üçüncü kez finallerde yer alma
baþarýsýný gösterdi. Milli Takým,
Yunanistan, Norveç, Bosna,
Moldova, Macaristan ve Malta’nýn
yer aldýðý grupta oynadýðý 12
maçta 7 galibiyet, 3 beraberlik ve 2
yenilgi aldý, 25 gol atýp 11 gol
yedi. A Milliler’in Atina’da
Yunanistan’ý Tuncay, Tümer;
Gökhan ve Gökdeniz’in golleriyle
4-1’lik skorla bozguna uðrattýðý
tarihi karþýlaþma çok konuþuldu.
Türkiye EURO 2008 finallerinde
Çek Cumhuriyeti, Portekiz ve
Ýsviçre ile A Grubu’nda eþleþti.
Süper Lig’de 2006-2007 sezonu
þampiyonluðunu
17.
kez
Fenerbahçe kazanýrken, ligi
Beþiktaþ 2. ve Galatasaray da 3.
sýrada tamamladý. Antalyaspor,
Kayseri
Erciyesspor
ve
Sakaryaspor lige veda etti. Gol
krallýðý unvanýný ise Fenerbahçeli
Alex, 19 golle aldý. Fortis Türkiye
Kupasý’ný,
finalde
Kayseri
Erciyesspor’u uzatmalarda 1-0
yenen Beþiktaþ, 7. kez kazandý.
Türkiye Süper Kupasý’ný Köln’de
Beþiktaþ’ý 2-1 yenen Fenerbahçe
aldý.
Bu yýl Avrupa serüvenine UEFA
Kupasý 3. turunda Alkmaar’a gol
averajýyla elenerek baþlayan
Fenerbahçe,
yeni
sezonda
Þampiyonlar Ligi’nde fýrtýna gibi
esti. G Grubu’nda 3 galibiyet, 2
beraberlik, 1 yenilgi ve 11 puanla
2. olup ligde tarihinde ilk kez 2.
tura kalan sarý-lacivertli ekip, lig
tarihinde 11 puana ulaþan ilk Türk
takýmý
unvanýný
da
aldý.
Þampiyonlar Ligi’nde Beþiktaþ ise
A Grubu’nda 2 galibiyet, 4 yenilgi
ve 6 puanla 4. olup Avrupa’ya
veda etti.
UEFA Kupasý’nda Sion’u eleyerek
gruplara
kalan
Galatasaray,
Bordeaux, Helsingborg, Panionios
ve A.Wien ile mücadele etti. Kritik
son maçta A.Wien ile golsüz kalan
Cim-Bom,
Bordeaux’nun
Panionios galibiyeti sonucu grupte
3. olarak tur atladý.
UEFA
Kupasý’nda
Kayseri
Erciyesspor, Atletico Madrid’e
yenilerek elenirken, Intertoto
Kupasý’nda da Trabzonspor, 3.
turda Rumen FC Otelul Galati’ye
elendi.
Dünya Kupasý elemelerinde
Türkiye, 5. Grup’ta Belçika,
Estonya
ve
Bosna-Hersek,
Ermenistan ile eþleþti.
UEFA baþkanlýðýna
Fransýz
Michel
Platini
seçilirken,
Platini’nin baþkanvekilliðini Þenes
Erzik’e vermesi de Türk futbolu
için gurur vesilesi oldu. Dünya futbolunun patronu olan Ýsviçreli spor
adamý Joseph Blatter de Zürih’te
yapýlan genel kurul sonrasý bir kez
daha FIFA Baþkanlýðý görevine
seçildi.
Galatasaray’ýn eski teknik direktörlerinden Jupp Derwall, 80
yaþýnda Saarbrücken kentinde hayata veda etti.
BASKETBOL
Potada pas geçtik!
Basketbolda takýmlarýmýz final
turlarý göremezken, 12 Dev Adam
da Avrupa Þampiyonasý’ndan tek
galibiyet çýkarabildi
Basketbolda hem kulüpler, hem de
Milli Takým düzeyinde baþarýsýz
bir yýlý geride býraktýk.
12 Dev Adam, Ýspanya’daki
Avrupa Þampiyonasý’nda, 2003 ve
2005’te olduðu gibi yine beklentileri karþýlayamazken, sadece 1 galibiyet alýp, dev turnuvayý 5 yenilgiyle 12. tamamladý.
Avrupa Bayanlar Basketbol
Þampiyonasý’nda Türkiye, 2 galibiyet ve 4 yenilgiyle 9. sýrada
kaldý.
Beko Basketbol Ligi’nde þampiyonluðu play-off final serisinde
Efes Pilsen’e 4-0 üstünlük
saðlayan Fenerbahçe Ülker, 16 yýl
aradan sonra 2. kez kazandý.
Bayanlar Ligi’nde ise final
serisinde Beþiktaþ Cola Turka’ya 4
- 3 üstünlük saðlayan Fenerbahçe
5. kez þampiyon oldu. Erkekler
Tadým
Türkiye
Kupasý’nda
þampiyonluðu, finalde Banvit’i
73-59 yenen Efes Pilsen, 8. kez
kazandý. Bayanlar Tadým Türkiye
Kupasý’ný da Ýzmir’deki finalde,
Beþiktaþ Cola Turka’yý 90-63
yenen Fenerbahçe, 7. kez müzesine
götürdü.
Erkekler
Cumhurbaþkanlýðý
Kupasý’ný,
Türkiye Kupasý sahibi Efes
Pilsen’i 79-77 yenen lig þampiyonu Fenerbahçe Ülker, 4. kez elde
etti. Euroleague’de Efes Pilsen, 2.
tur grubunda, 3. olarak kupaya
veda etti. Ayný ligde Fenerbahçe
Ülker de 1. tur grubunda 7. olup
elendi.
ULEB
Kupasý’nda
Beþiktaþ Cola Turka, grupta 6.
sýrada kaldý. FIBA Avrupa
Kupasý’nda Türk Telekom, playoff çeyrek finalinde, Ýtalyan Virtus
Bologna’ya 2-0’lýk seriyle elendi.
VOLEYBOL
Filenin
Sultanlarý,
Avrupa
Bayanlar Voleybol Þampiyonasý’ný
2 galibiyet ve 4 yenilgiyle 10. sýrada tamamladý. Olimpiyat Oyunlarý
Avrupa kýtasý ön eleme turu
mücadelesinde 4 maçýný da kazanarak 8 puanla grup birincisi oldu
ve ikinci tur elemelerine katýlmaya
hak kazandý. Ankara’daki Dünya
Bayanlar Grand Prix Avrupa
elemelerinde Türkiye, 4 galibiyet,
2 yenilgi, 10 puan ve averajla 3.
sýrayý alýp ilk kez finallere katýlma
hakkýný kazandý. Dünya Yýldýz
Bayanlar
Þampiyonasý’nda
Spor
Türkiye, finalde Çin’e 3-1 yenilerek 2. olurken, Türk voleybol tarihinin en büyük baþarýsýna imza
attý. Erkekler Ligi’nde þampiyonluðu Arkas 2. kez üst üste kazandý.
Bayanlarda
þampiyonluðu
Eczacýbaþý 26. kez kazandý.
TENÝS
WTA Tour Ýstanbul Cup 2007
Uluslararasý Bayanlar Tenis
Turnuvasý’nda
þampiyonluðu,
finalde Ýran asýllý Fransýz Arvane
Rezai’ye ‘’walkover’‘ ile üstünlük
saðlayan Rus Elene Dementieva
elde etti. Rus Maria Þarapova ise
yarý finalde Rezai’ye yenilerek
elendi.
Federasyon
Kupasý
Avrupa-Afrika 3. Grup mücadelesinde Türkiye, 4 maçýný da kazanarak 1. oldu ve yeniden 2. Grup’a
yükseldi. Davis Cup AvrupaAfrika 3. Grup mücadelesinde
Türkiye, 2 galibiyet ve 3 yenilgi
alarak 4. oldu ve 2. Grup’a çýkamadý.
CÝMNASTÝK
Rusya’daki Artistik Cimnastik
Dünya Kupasý müsabakalarýnda
Ümit Þamiloðlu, barfikste birinciliði kazanarak, Türk cimnastik tarihinde bir ilke imza attý. 27 yaþýndaki
Þamiloðlu,
Avrupa
Þampiyonasý’nda da barfikste
7.’liði aldý.
ÜNÝVERSÝTE OYUNLARI
Uluslararasý Üniversiteler Spor
Federasyonu, 2011’deki 25.
Dünya Kýþ Spor Oyunlarý’nýn ev
sahipliðini Erzurum’a verdi.
Bangkok’taki 24. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunlarý’nda
Türkiye, atletizmde 3 ve 5 bin
metrelerde Halil Akkaþ ve erkek
voleybol milli takýmýyla 3 altýn
kazandý. 23. Dünya Üniversite Kýþ
Oyunlarý’nda Türk sporcularýndan
en iyi dereceyi, artistik buz pateni
bayanlarda 14. olan Tuðba
Karademir elde etti.
BOKS
Dünya Boks Þampiyonasý’nda
Türkiye, 57 kiloda Yakup Kýlýç ve
69 kiloda Adem Kýlýççý ile 2 bronz
madalya kazandý. Avrupa Bayanlar
Boks Þampiyonasý’nda 50 kiloda
Sümeyra Kaya altýn alýrken, ayrýca
5 bronz madalya kazandýk.
Profesyonel boksta kýtalararasý
dünya aðýr sýklet þampiyonluðu
unvan maçýnda Sinan Þamil Sam,
Ankara’da, ABD’li rakibi Oliver
McCall’a
sayýyla
yenilerek
unvanýný yitirdi. Dünya Yýldýzlar
Boks Þampiyonasý’nda Türkiye, 2
bronz madalya kazandý.
SATRANÇ
Türkiye Ýþ Bankasý Satranç
Ligi’nde 2006-2007 sezonu
þampiyonluðunu Beþiktaþ, 2. kez
üst üste kazandý. Dünya Yaþ
Gruplarý Satranç Þampiyonasý’nda
Türkiye, Betül Cemre Yýldýz ve
Kübra Öztürk ile 2 bronz madalya
kazandý.
Cuma, 4 Ocak 2008
Kadir BIYIKLI /ÝSTANBUL
Fenerbahçe’ye
acýdým!
G
erçekten de Fenerbahçe’nin bu kadar müþkül duruma
düþeceðini tahmin etmiyordum. Ligin en kalite
takýmý Galatasaray, Fenerbahçe kalesine yaklaþamazken, Trabzonspor Fenerbahçe kalesinin önünden ayrýlmadý desek abartmýþ olmayýz…
Bir futbol takýmý düþününün, 90 dakikanýn neredeyse 70
dakikasýný rakibinin ceza alanýna ve o alana yakýn bölgesinde
oynuyor ama galip gelemiyor. Üstelik, bu 70 dakikanýn ilk
yarýya düþen zaman diliminde kanat bindirmeleri, bunaltýcý
pres ve ortadan ara paslarla yakalanan gol pozisyonlarý
olmasýna raðmen, 3 gol yiyebiliyor…
Bunun izahý nedir?
Kolay gol yemeye müsait olmak…
Trabzonspor bu oyun anlayýþýyla her zaman bol gol yer.
Yediðinden fazlasýný atana kadar da yenilir…
Fenerbahçe’yi yarý sahasýnda hapsedeceksin, dönen toplarý
toplayacaksýn, kanat bindirmeleri ve ortadan derin toplarla
gol pozisyonuna gireceksin ama sonra da 3 gol yiyeceksin…
Olmaz…
Herkesin aðýz birliði etmiþcesine, Hüseyin’e yüklenmesine de
katýlmýyorum… Hüseyin hatalý geri pas veriyor, Alex’i tutmuyor Trabzonspor gol yiyor.. Ee kardeþim Umut da, iki
metreden topa vuramýyor, kaleci Ahmet çýkmasý gereken topa
çýkmýyor, ya da yememesi gereken golleri yiyor…
Böyle bir yere varamayýz… Futbol takým oyunuysa, bireysel
hatalardan doðruya ulaþamayýz. Hatalý dediðiniz Hüseyin pek
çok maçýn da kilit adamýdýr. Tabii gören gözlere…
En son iki sene önce, Ýnönü Stadý’nda, Trabzonspor’un
Beþiktaþ’ý 2-1 yendiði maçta bu kadar keyif aldým. Bir de bu
maçta… O maç Ziya Doðan’ýn ikinci geliþinin ilk maçýydý.
Demek bu takým, iki sene bir þey oynamamýþ. Çok öyle aman
aman futbolcular olmadan da iyi top oynanýyormuþ. Geriye
kalýyor sonuç.. Ýþte bundan sonra sonuç getirici futbolcular
transfer etme zamaný…
Bir maçla bahar gelmez… Trabzonspor en kötü Fenerbahçe
maçýndaki gibi oynamalý. Alt sýnýr bu maç olmalý… Daha
önceki yazýlarýmda en az altý yedi yeni oyuncudan bahsettim.
Ayný düþüncem devam ediyor. Ola ki kulübün bütçesi yoktur,
bu kadar oyuncu alýnamayabilir. O zaman önerim defansýn
göbeðine 1 stoper, orta alana top yapan bir adam ve bir de
forvet. Teknik direktör deðilim, antrenör lisansým yok, sadece
mevcut futbol bilgimle 3 oyuncu istiyorum.
Son bir not; Eðer geçen hafta kongre olsaydý ve yönetim
deðiþseydi, Trabzonspor’un iyi oyununu yeni gelen yönetime
baðlayacaktýk. Demek ki, yönetimleri, futbol takýmýný ayrý
deðerlendirmek lazým. Futbolcularýn kongre sürecinden en az
etkilenen kesim olduklarýný söylemek de mümkün…
Bunun için Ersun Yanal’a teþekkür borçluyuz… Ersun
Yanal’a iyi futboldan ötürü içten teþekkürümüzün yanýnda,
Yattara, Mustafa Keçeli, Serkan Balcý gibi oyuncularýn performanslarýný artýrdýðý için de ayrýca teþekkür ediyoruz.

Benzer belgeler