Perşembe, 29 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Transkript

Perşembe, 29 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
Öðretmenler Günü
Kosova’da da kutlandý
Türk Öðretmenler Günü Kosova’da Öðretmenler Derneði tarafýndan düzenlen törenle kutlandý. Kosova Türk Öðretmenler
Derneði Geçici Heyeti Baþkaný Özcan
Micalar’ýn açýlýþ konuþmasýyla baþlayan
törende Micalar, Öðretmenler Günü’ne has
yazýlmýþ olan þiirleri okudu. Törende bir
konuþma yapan emekli öðretmen Salih
Lika, Kosova’da 1951 yýlýndan bu yana
Türkçe eðitimin verildiðini ve kendisinin de
bu misyonda yer
aldýðýný söyledi.
s a y f a 11 ’ d e
KDTP seçimi deðerlendirdi
Kosova Demokratik Türk Partisi Pazar akþamý
Priþtine’de düzenlediði toplantýda 17 Kasým
seçimlerini deðerlendirdi. KDTP Merkez Yönetim
Kurulu, resmi sonuçlarýn henüz açýklanmamasýna
raðmen eski seçimlerdeki yüzdeliðini koruduðu
deðerlendirmesinde bulundu.
sayfa 3’te
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Son tango da baþarýsýz
SAYI: 405
YIL: 9
Perþembe, 29 Kas ı m 2007
Fiyatý: 0.50
Viyana yakýnlýðýndaki Baden kasabasýnda Temas Grubu arabulucu troykasý
yönetiminde Priþtine ve Belgrat heyetleri arasýndaki ek müzakerelerin üç gün
süreli son raunt görüþmeleri dün sona erdi. Gergin bir hava içinde geçen ve
hiçbir ilerlemenin saðlanamadýðý görüþmelerde taraflar eski tutumlarýna sadýk
kalarak, aralarýnda sorunun çözümü konusunda hiçbir anlaþmaya
varamayabileceklerini de dile getirmiþ oldular.
V
iyana yakýnlarýnda
Baden’de taraflarý
son defa bir araya
getiren
geliþmeler
baþladýðý gibi noktalandý.
Taraflar bugüne kadar
olduðu gibi görüþmelerde
kendileri çalýp kendileri
oynadýlar. Yani çözüm
konusunda ileriye dönük
adým atatmamýþ oldular.
Troyka
himayesinde
yapýlan görüþmede taraflar
üst düzey yetkilileri ile
hazýr bulundular. Þimdiye
dek en üst düzey heyet ile görüþmelere
katýlan Kosova Müzakere heyetti bu geleneði
sürdürürken, Sýrbistan heyeti bu sefer tam
kadro görüþmelere katýldý.
Viyana yakýnlýðýnda bulunan Baden
kasabasýnda görüþmeler pazartesi günü 20:00
sularýnda tamamlandý. Taraflar arasýnda
görüþmeler 15:00 baþladý ve 16:30 tamamlandý. Resmi olmayan bir kaynaða göre bir
buçuk saat süren görüþmede taraflar ilk günden beri savunmuþ olduklarý tutumlarý savunduklarý ifade edildi. Taraflar ardýndan Troya
ile ayrý birer görüþmede bulundular.
Kosova Müzakere heyetti basýn sözcüsü
Skender Hüseni, görüþmeler arasýnda yaptýðý
açýklamada taraflarýn ayný pozisyonlarda
kaldýklarýný ve ileriye yönelik hiçbir adým
atýlmadýðýna dikkat çekti. Hüseni, “Taraflar
giriþ konuþmalarýnda bu güne dek ortaya
atmýþ olduklarý tutumlara sadýk kaldýlar.
Þimdiye kadar bir yenilik yýk. Belgrat bu
güne dek özerklik tutumuna sadýk kalýrken,
Priþtine ise Kosova ile Sýrbistan’ýn egemen
sa yf a 1 0’ da
Türkçenin 7. Uluslararasý Þiir Þöleni Üsküp’te yapýldý
“Þiirin hoþ sedasý
Makedonya’nýn inci
þehri Üsküp’te yükseldi”
T
ürkiye Yazarlar Birliði olarak ilkini 1992’de
Bursa ve Konya’da gerçekleþtirdiði Türkçenin
Uluslararasý Þiir þölenlerinin 7’cisi, ad yapmýþ
Üsküp’lü þair Yahya Kemal Beyatlý’nýn anýsýna
“KÖPRÜ” Kültür Sanat ve Eðitim Derneði Ýþbirliðiyle
Makedonya’nýn baþkenti Üsküp þehrinde düzenlendi.
ve baðýmsýz iki devlet iliþkileri vizyonunu
dile getirmiþtir” dedi. Belgrat’ýn görüþmede
hiçbir yeni öneride bulunmadýðýný ifade eden
Hüseni, Belgrat özerklik vizyonuna sadýk
kalarak Hong Kong ve Oland adalarý modeli
önerisinde bulundu.
Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtunica,
Priþtine’nin baðýmsýzlýk odaklý tutumu
nedeniyle müzakerelerde bir adým ilerlemenin
kaydedilmediðini
söyledi.
Koþtunica, Priþtine heyetinin statü sonrasýný
görüþme taleplerine karþý çýkarak troykaya
son iki yýlda Kosova’da standartlarýn uygulanmasýnýn görüþülmesini önerdi. Sýrbistan’ýn
BM Güvenlik Konseyi kararlarýna saygý
göstereceðini belirten Koþtunica, Kosova ile
ilgili kararýn sadece Güvenlik Konseyi
tarafýndan alýnabileceðini vurguladý.
Görüþmelerin ikinci gününde de deðiþen
bir þey olmadý. Taraflarýn eski tutumlarýný
sürdürmesinden dolayý görüþmelerde bir ilerleme saðlanmadý.
deva mı sayf a 6’ da
Rüker:
Kosova’nýn
geleceði olmalýdýr
KDTP’den
anlamlý yardým
faaliyeti
s a yf a 2’ d e
devamı sayfa 11’de
Arnavutlar
Bayrak
Gününü
Kutladý
s a y f a 11 ’ d e
Kosova
Rüker:
Kosova’nýn
geleceði
olmalýdýr
K
osova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker
Belgrat’a “Heinrich Boell” vakfý tarafýndan düzenlenen yuvarlak masa toplantýsýna katýldý. Yuvarlak masa toplantýsýna katýlan
Rüker, toplantýda Kosova’da mevcut durum
hakkýnda bilgi verdi. Kosova’nýn belli bir gelecekle kalamayacaðýný belirten Rüker, uluslararasý toplumdan Kosova statüsünün belirlenmesi için bir çözüm bulunmasý gerekliliðinin
altýný çizdi. Rüker, “Kosova perspektifsiz kalamaz. Uluslararasý toplum iki taraf arasýnda
görüþmeler baþarýsýzlýkla sonuçlanýrsa, Kosova
için bir çözüm bulmalýdýr” dedi.
Temas Artý Gurubu Troykasý tarafýndan
yürütülen
ek
görüþmelerin
baþarýlý
sonuçlanacaðý konusunda ümitli olduðunu
belirten Rüker, “Taraflar arasýnda bir anlaþmanýn
imzalanacaðý
konusunda
ümitliyim”
dedi.Kosova’da güvenliðin memnun edici bir
seviyede olduðuna dikkat çeken Rüker, KFOR
birliklerinin Kosova’yý denetimi altýnda
tutuðunu söyledi. Rüker, “KFOR özenle
Kosova’da durumu izliyor. KFOR þiddet olaylarýna yol açacak þiddet gruplarýný da denetimi
altýnda bulunduruyor” dedi.
“Heinrich Boell” vakfý tarafýndan düzenlenen
yuvarlak masa toplantýsýna Kosova ve Metohiya
Sýrp listesi baþkaný Oliver Ývanoviç de katýldý.
Rüker, Brüksel’de
Kosova UNMIK Yöneticici Rüker,
“Kosova perspektifsiz kalamaz.
Uluslararasý toplum iki taraf
arasýnda görüþmeler baþarýsýzlýkla
sonuçlanýrsa, Kosova için bir
çözüm bulmalýdýr” dedi.
Rüker, Kosova konusunda çözüm istiyor
Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker
CEFTA toplantýsýna katýlmak üzere Üsküp’e
hareket etti. Toplantý ardýnda gazetecilere açýklamada bulunan Rüker, Kosova statüsünde
statükonun kabul edilemezliðine iþaret ederken,
sorunun bir an önce çözülmesi gerekliliðine
iþaret etti. PDK Baþkaný Haþim Thaçi’nin 10
Aralýktan sonra Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilan
edileceði sorusuna Rüker, görüþmelerin sürdüðü
bu süreçte bu konu ile ilgili yorum yapmak
istemediðini söyledi. Rüker, “Uluslararasý
toplumun Kosova statüsü için yürütülmekte olan
görüþmelerini olumlu deðerlendirmesinden
büyük mutluluk duymaktayým” dedi. Kosova’da
gerçekleþen seçimleri de deðerlendiren UNMIK
Yöneticisi, seçimlerin uluslararasý standartlara
uygun bir þekilde yapýldýðýný bunun da
demokrasinin bir kanýtý olduðunu söyledi.
Kosova’da seçimleri eski UÇK komutaný Haþim
Thaçi’nin kazanmasýnýn hiçbir sakýnca yaratmayacaðýný ifade eden Rüker, UÇK’nin terörist
bir örgüt olmadýðýný ve Kosova’nýn tarihi
sürecinde önemli rol oynadýðýnýn söyledi.
Kosova nihai statü görüþmelerinin uzun bir
süreç olacaðýný belirten Rüker, Temas Artý
Gurubunun konu ile ilgili tutumunun kýsa bir
zaman içinde ortaya çýkacaðýný söyledi. Taraflar
arasýnda Kosova nihai statü görüþmeleri 10
Aralýkta tamamlanmasý gerektiðini tekrarlayan
Rüker, sürecin uluslararasý toplum tarafýndan
desteklenmesi gerektiðini söyledi.
Makedonya Baþbakaný Nikola Gruevski,
Kosova’da gerçekleþen demokratik seçimlerden
büyük bir memnuniyet duyduðunu söyledi.
Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker
AB Siyasi ve Güvenlik Komitesinin konuðu
olarak Brüksel’e gitti. Rüker, AB Siyasi ve
Güvenlik Komitesinde yaptýðý konuþmada
AB’nin Kosova’da görevi üslenmesi çaðrýsýnda
bulundu. AB’den Kosova’da görevine baþlamasý
gerektiðinin altýný çizen Rüker, misyonun görev
almasýnýn statünün belirlenmesine etki etmeyeceðini söyledi. UNMIK
Yöneticisi,
“AB’nin
Kosova’da ve bölgede
istikrarýn saðlanmasý
için görevi devralma
zamaný gelmiþtir. AB
misyonunun baþlanmasý
için
hazýrlýklarýn
BD Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna verdiði desteðini sürdürmeye
tamamlanmasý gerekdevam ediyor. ABD Dýþiþleri Bakaný basýn sözcüsü Þon
mektedir” dedi.
Mekkormak
düzenlediði basýn toplantýsýnda ABD’nin
UNMIK
Basýn
Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýna
sahip çýktý. ABD’nin Kosova siyasetinde
sözcüsü
Aleksandar
Ývanko konu ile ilgili hiçbir deðiþiklik olmadýðýný ifade eden Mekkormak, Washington’un
yaptýðý açýklamada “ AB Troyka temsilcisi Ýþinger ile sürekli temaslarda bulunduðunu
Kosova’da AB misy- söyledi. Mekkormak, “Kosova statü görüþmelerinin baðýmsýzlýkla
onun baþlamasý Kosova sonuçlanacaðýna inanýyoruz” dedi.
s t a t ü s ü n ü n ABD üst düzey yetkilileri Kosova’nýn geleceði ile bu güne kadar
deðiþtirmeyeceði gibi bu Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekler açýklamalara imza atmýþtý. ABD
statüsün bölünmez bir Baþkaný George Bush’ta Arnavutluk, ziyaret sýrasýnda Kosova’nýn
kýsmýný oluþturacaktýr” baðýmsýzlýðýna açýkça destek vermiþti.
dedi.
A
ABD baðýmsýzlýk
taraftarý
Perþembe, 29 Kasım 2007
2
Reynard:
Ahtisaari planý
gündeme gelebilir
Fransa’nýn Kosova Ofisi Þefi Tieri Reynard,
yaptýðý açýklamada sürecin darlýðýna iþaret
ederek, taraflarý yapýcý olmaya davet etti.
Reynard, Kosova’nýn tek taraflý adýmlardan
kaçýnmasýna gerektiðine dikkat çekerken,
Priþtine’nin olasý bu tür adýmlarý Avrupa
Birliði ile koordineli bir þekilde atmasý
gerektiðini savundu.
K
osova’da görevini
tamamlayan
Fransa
Priþtine
Eþgüdüm Bürosu þefi Tieri
Reinard Kosova baþkaný
Fatmir
Seydiu
ve
Baþbakan Agim Çeku ile
veda görüþmesinde bulundu.
Fransa
Priþtine
Eþgüdüm Bürosu þefi Tieri
Reinard görüþme ardýndan
gazetecilere yaptýðý konuþmada Priþtine ile Belgrat
arasýnda
görüþmelerin
baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda Ahtisari
çözüm öneri paketinin
yeniden gündeme geleceðini söyledi. Reinard,
“10 Aralýða dek taraflar
arasýnda anlaþma saðlanamazsa o zaman AB, Marthi
Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini yeniden gündeme
getirmek zorunda kalacaktýr” dedi. Fransa’nýn Kosova
statüsünün belirlenmesinde AB içinde oynamasý gereken rolu
oynayacaðýný belirten Reinard, ülkesinin taraflar arasýnda bir
anlaþmanýn imzalanacaðýna inandýðýný söyledi. Fransa’nýn
Rusya ve Sýrbistan’ý Troyka tarafýndan hazýrlanacak olan öneriyi
kabul etmesi için ikna etmeye çalýþtýðýný ifade eden Reinard,
ülkesinin Avusturya’da yapýlacak olan görüþmelerin sonucunu
beklediðini söyledi. Reinard, “Bu tarihten sonra görüþmeler
baþarýsýzlýkla sonuçlanýrsa AB sorumluluðunu almaya hazýrdýr.
Baþkanýmýz Sarkozy, birkaç defa Marthi Ahtisari’nin Kosova
plan en iyi çözüm olduðu belirtti. Fransa, AB’nin UNMIK’ten
yasalarýn üstünlüðünün saðlamasýnda ve polis birlikleri denetimi
için Kosova’da misyonu devralmaya hazýrdýr” dedi.
Reynard, Kosova müzakere heyetinin bugüne kadar yaptýðý
çalýþmalarý överken, diðer kurumlarýn da buna benzer faaliyetler
yürütmesi gerektiðini dile getirdi. Müzakere heyeti ve diðer
Kosova kurumlarýnýn þu anda iki önemli görevi bulunduðuna
dikkat çeken Reynard, bu görevlerin Ahtisaari planýnýn uygulanmasý ile ekonomik reformlarýn hayata geçirilmesi olduðunu
söyledi. Kosova siyasi liderlerinin aralarýnda birlik ve beraberliði devam ettirmeleri gerekliliðine iþaret eden Tieri Reinard,
Belgrat’tan Kosova ile iþbirliði anlaþmasýný kabul etmesi isteminde bulundu. Kosova sorununun Rusya ne de ABD’nin bir
sorunu olmadýðýnýn altýný çizen Reinard, bu Avrupa’nýn sorunu
olduðunu söyledi. Reinard, “AB, Batý Baklanlarýn istikrara
kavuþmasý görevini üslenecektir” dedi. Reinard açýklamasýnýn
sonunda Fransa Cumhurbaþkaný Sarkozy’nin “Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý kaçýnýlmazdýr” sözlerini hatýrlattý.
Reinard’ýn ardýndan sözü alan Baþkan Fatmir Seydiu,
Kosova’da kurumlarýn bir an önce kurulmasýnýn önemine deðindi. Kosova’da hükümet ile ilgili koalisyonlar ile ilgili açýklama
yapmaktan kaçýnan Seydiu, “görevini sürdüreceðini” söyledi.
Baþkan Seydiu “sürece hizmet etmek istiyorum. Kosova’nýn
hizmetinde bu sürecin olmasý çok önemlidir” dedi.
Baþbakan Agim Çeku, görüþme ardýndan yaptýðý açýklamada
Fransa’nýn Kosova statüsü sürecinde önemli rol oynadýðýný
belirtirken, Fransa halkýnýn Kosova statüsünün adil çözümünden
yana olduðunu söyledi.
3
Perþembe, 29 Kasım 2007
Kosova
Gü ze l s ö z l e r
Bir yengece, doðru yürümesini asla öðretemezsiniz.
(ARÝSTOPHANES)
KDTP seçimi deðerlendirdi
Kosova Demokratik Türk Partisi Pazar akþamý Priþtine’de
düzenlediði toplantýda 17 Kasým seçimlerini deðerlendirdi.
KDTP Merkez Yönetim Kurulu, resmi sonuçlarýn henüz
açýklanmamasýna raðmen eski seçimlerdeki yüzdeliðini
koruduðu deðerlendirmesinde bulundu.
K
osova Demokratik Türk Partisi, geçen seçimler seviyesinde baþarý
yüzdeliðini koruduðunu temsil konusunda ise bir artýþýn olabileceði
deðerlendirmesinde bulundu. KDTP Merkez Yönetim Kurulu,
yayýnladýðý bir bildiride Parlamentoda, milletvekili sayýsýnýn 3’ten 4’e
çýkma olasýlýðý, Prizren belediyesinde 4 Meclis üyesi, Priþtine ve Gilan
belediyelerinde birer Meclis üyelerinin çýkarýlmasýnýn bir baþarý olduðunu
niteledi. KDTP Merkez Yönetim Kurulu, bu seçimlerden memnun olduklarýný ifade ederek, destekçilerine teþekkür etti. KDTP yayýnladýðý bildiride
þu ifadelere de yer verdi: “KDTP, seçim pusulalarýnda, seçim yerlerindeki
levhalarda ve duyurularda Türk dilinin kullanýlmamasýný kýnamakta, oy
sayma iþlemlerindeki gecikmelerden ve teknik sorunlardan dolayý rahatsýzlýðýný dile getirmekte ve Kosova Merkez Seçim Komisyonu’nu ve
sekreterliðini daha profesyonel davranmalarýna davet etmektedir.
KDTP nihai seçim sonuçlarý açýklandýktan sonra hem merkezi hem de
yerel seviyede seçim analizlerini yapacaktýr. Bu analizler çerçevesinde
merkezi ve yerel makamlara görevliler seçilecek ve partinin seçim sonrasý
yapýlandýrýlmasý gerçekleþecektir. Tüm adaylar ve üyelerimizden her
zaman olduðu gibi, bundan böyle de Parti faaliyetlerinde aktif olmalarýný
ve önerilerde bulunmalarýný beklemektedir.
KDTP tarafýndan, hem merkezi hem de yerel düzeyde iktidar ortaklýlýðýnda bulunulmasý öneminin altý çizilmektedir. Dolayýsýyla yeni Kosova
Hükümeti, Kosova Meclisi ve Belediye organlarýnýn yönetilmesiyle ilgili,
KDTP her tür görüþmelere açýk olacak ve partilerden gelecek tüm teklifler, parti organlarý tarafýnca deðerlendirilecektir.”
AB’den Kosova
ile ilgili B planı
Avrupa Birliği’nde Kosova nihai statüsüne ilişkin alternatif
planların geliştirildiği iddia edildi. Almanya’da yayımlanan
Frankfurter Alamayne Zaytung gazetesi söz konusu
iddialara yer verdi.
A
lmanya’nın günlük gazetelerinden Frankfurter Alamayne
Zaytung Kosova’nın bağımsızlığına ilişkin B planının
bulunduğunu öne sürdü. Gazetede yer alan habere göre
Kosova önce kendi bağımsızlığını tek taraflı olarak ilan edecek,
ardından da Avrupa Birliğindeki ülkelerin çoğu ile Amerika
Birleşik Devletleri bu
bağımsızlığı tanıyacak.
Kosova ile Sırbistan tarafı
arasında Troyka arabuluculuğunda
düzenlenen
müzakerelerin
sonuna
yaklaşıldıkça
değişik
nihai statüye ilişkin
spekülasyonlar
da
çeşitleniyor.
Ýþinger, süreçten karamsar
A
B
Troyka
temsilcisi
Vo l f g a n g
Ýþinger ilk defa resmi
olarak iki taraf
arasýnda yapýlacak
olan
görüþmeler
öncesi
karamsar
olduðunu söyledi.
Troyka arabuluculuðunda yürütülen
görüþmelerin
b a þ a r ý y l a
sonuçlanacaðýna ve
iki ülkenin aralarýnda
Ýþinger, taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya
bir iþbirliðine girevarmalarý için çok az þans olduðuna dikkat
ceðine inanmadýðýný
çekerken, sürecin çözümü konusunda karamsar
belirten
Ýþinger,
olduðunu ilk defa itiraf etmiþ oldu.
“Taraflarýn aralarýnda anlaþmasý için çok
da tamamlanacak olan görüþmeler ardýnaz þans vardýr” dedi. Ýþinger, Kosova dan BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a
statüsünün belirlenmesi ile ilgili taraflar görüþmeler ile ilgili rapor sunmasý bekarasýnda anlaþmaya varmasalar dahi iki leniyor. Troyka bu rapor hazýrlýklarý
ayrý ülke olarak iþbirliðinde bulunmalarýný çerçevesinde aralýk ayýnýn ilk günlerinde
beklediklerini söyledi. Ýþinger, “Taraflar Belgrat ile Priþtine’yi ziyaret edecekler.
statünün çözümü konusunda aralarýnda bir Diplomatik kaynaklara göre Brüksel’de 7
anlaþmaya varamasalar bile iki ayrý ülke Aralýkta düzenlenecek olan Temas Artý
olarak iþbirliði yapmalarýný bekliyoruz” Gurubu toplantýsýndan sonra Troyka’nýn
dedi. 120 gün içinde Kosova statüsünün görevinin tamamlanacaðý iddia edildi.
belirlenmesi için Priþtine ile Belgrat’ý tat- Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov’un
min edecek bir çözüm bulunmasý için bu toplantýya katýlýp katýlmayacaðý hala
yeterli çabayý gösterdiklerini ifade eden belirsizliðini koruyor. Temas Artý Gurubu
Ýþinger, “Kimse Troyka’nýn çözüm bulmak Dýþiþleri Bakanlarýný bir araya getirecek
için çaba göstermediðini söyleyemez” olan bu toplantý ardýndan AB’nin Kosova
dedi.
statüsü ile ilgili bir karar tasarýsý hazýrlanTroyka’da fikir ayrýlýðý
Taraflar arasýnda yapýlan beþinci bire
bir görüþmede Troyka üyeleri arasýnda
anlaþmazlýðýn görüþmeler öncesi su
yüzüne çýktýðý belirtildi. Rusya Troyka
temsilcisi Aleksandar Bocan Harçenko ve
AB Troyka temsilcisi Volfgang Ýþinger
arasýnda “belirsiz statü” için çýktýðý ileri
sürüldü. Troyka, Priþtine ile Belgrat arasýn-
masý için altyapý da tamamlanmýþ olacaktýr.
Brüksel’de 13 ila 15 Aralýkta düzenlenecek
olan AB baþkan ve baþbakanlar zirve
toplantýsýnda bu kanun tasarýsýnýn kabul
edilmesi bekleniyor. Troyka tarafýndan BM
Genel Sekreterine sunulacak rapor ile ilgili
tartýþmalarýn 19 — 20 Aralýkta tartýþýlmasý
bekleniyor. Ama Noel bayramý dolayýsýyla
tartýþmalarýn yeni yýla da sarkmasý ihtimaller arasýnda bulunuyor.
Müzakere heyeti
görüþme öncesi
bir araya geldi
Kosova Müzakere Heyeti 120 günlük ek
statü görüþmelerinin son etabýna katýlmadan
önce bir araya gelerek, durum
deðerlendirmesi yaptýlar. Heyet,
Sýrbistan’ýn baðýmsýzlýðý kabul etmemsi
durumunda hiçbir anlaþmaya imza
atmayacaklarýný dile getirdiler.
K
osova Müzakere heyetti Avusturya Baden
kentinde 26 ila 28 Kasýmda yapýlacak olan
görüþme
öncesi bir araya
geldi.
Baden’de
yapýlacak olan son
bire
bir
görüþmelerin
ele
alýndýðý toplantýda
Belgrat ile hiçbir
anlaþma imzalanmayacaðý tutumu
kabul edildi. Kosova
Müzakere Heyetti
Basýn
sözcüsü
Skender
Hüseni
konu ile ilgili yaptýðý açýklamada Sýrbistan’ýn yeni
Kosova’nýn gerçeðini yani baðýmsýzlýðýný kabul
ettiði zamana kadar hiçbir anlaþmanýn imzalanmayacaðýný söyledi. Kosova’nýn uluslararasý toplum
tarafýndan ortaya atýlan gündeme saygýlý
davranacaðýnýn altýný çizen Hüseni, 10 Aralýktan
sonra uluslararasý toplum ile Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilan edilmesi için gerekli danýþmanýn yapýlacaðýný söyledi. Hüseni, “10 Aralýktan sonra atacaðýmýz ilk adým Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan
etmek ve bu baðýmsýzlýðýn uluslararasý toplumdan
tanýmasýný istemektir. Kosova baðýmsýzlýðýný Marthi
Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri
paketi uyarýnca uluslararasý toplum ile koordineli bir
þekilde hayata geçirecektir” dedi. Kosova’da yeni
kurumlarýn kýsa bir zaman içinde kurulacaðýný ifade
eden Hüseni, bu önemli kararýn alýnmasýnda kurumsal boþluk olmayacaðýný söyledi. Seçimlerden sonra
Müzakere heyetti baþkanlýk görevinin sorun yaratmayacaðýný ifade eden Hüseni, Kosova Müzakere
heyetti üyelerinde 10 Aralýða kadar yada yeni seçimlerden ortaya çýkan durumlardan dolayý bir deðiþmenin olmayacaðýný söyledi. Washington ve AB’nin
Belgrat’ýn katý tutumu yüzünden hiçbir anlaþma
saðlanamayacaðýnýn farkýnda olduðuna dikkat çeken
Hüseni, Sýrbistan tarafýndan Kosova statüsünün
belirlenmesinde ortaya atýlan tutumlarý ciddiyetsizle
suçladý. Hüseni, Baden’de yapýlacak olan görüþmelerle Troyka arabuluculuðunda yürütülen ek
görüþmelerin tamamlanacaðýný söyledi.
: 4 05
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Genel Yayın Yönetmeni:
Esin MUZBEG
Kosova
Perþembe, 29 Kasım 2007
Kosova nereye
doðru gidiyor?
4
Kosova statüsü ek görüþmelerin
sonuçlanmasýna doðru geri sayým devam
ediyor. Kosovalý liderlerin bu süreç
sonunda uluslararasý toplumla koordineli
bir þekilde baðýmsýzlýðýn ilan edileceði
açýklamalarý ardýndan bazý ülkeler de
bu konuda tutumlarýný açýkladýlar.
K
osova’nýn baðýmsýzlýðýný ilk günden beri
destekleyen Ýsviçre, Kosova statüsü ile ilgili
tutumunu 10 Aralýktan sonra kesin olarak açýklayacaðýný duyurdu. Ýsviçre Baþbakaný Micheline
Calmy - Rey konu ile ilgili yaptýðý açýklamada Ýsviçre
tutumunun 10 Aralýktan sonra herkese ilan edileceðini
söyledi. Ýsviçre Baþbakaný, “Ýsviçre’nin tutumu
Kosova’nýn formel baðýmsýzlýðý yönünde olacak” dedi.
Rey, PDK Baþkaný Haþim Thaçi’nin Kosova
Waþington ve Brüksel’in onayý ile baðýmsýzlýðýný ilan
edeceði açýklamasýný selamladý.
AB Ortak Dýþ Politika ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana, Fransa Cumhurbaþkaný Nikola
Sarkozy ile Paris’te yaptýðý görüþme ardýndan yaptýðý
açýklamasýnda 10 Aralýða kadar taraflarýn aralarýnda
bir anlaþmaya varamamalarý durumunda Kosova
sürecinin nasýl süreceði hakkýnda raporun BM Genel
Sekreteri Ban Ki Mun’a sunulacaðýný söyledi.
Avusturya’nýn Baden kasabasýnda taraflar arasýnda
düzenlenecek son görüþmeleri deðerlendiren Solana,
10 Aralýktan önce taraflarýn aralarýnda anlaþmaya
varabileceklerine inandýðýný belirtti. Paris’te Fransa
Cumhurbaþkaný Sarkozy ile yaptýðý görüþmeyi de
deðerlendiren Solana, “Sarkozy ile AB ülkeleri arasýnda Kosova sorunu hakkýnda birliðin saðlanmasý
S
Koþtuniça:
Baðýmsýzlýğı
konuþmayýn
ýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça Sýrp
kamuoyuna yaptýðý konuþmada “Kosova’nýn tek
taraflý olarak baðýmsýzlýðýný ilan etmesi durumunda buna üzülmemeleri” çaðrýsýnda bulundu. Koþtuniça,
“Kosova’nýn tek taraflý baðýmsýzlýðýný ilan edilmesi
durumunda bunu gerçek baðýmsýzlýk olarak algýlamayýnýz. Kimsenin Sýrbistan’ýn anayasasý ve BM normlarýna aykýrý olarak topraklarýný alýp baþka bir devlete
verme hakkýna sahip deðildir” dedi. Kosova’nýn her
zaman Sýrbistan’ýn ayrýlmaz bir bölümü olduðunu ve
olmaya da devam edeceðini ifade eden Koþtuniça, ABD
ne de baþka birinin Sýrbistan’ýn topraklarýný alma hakkýna sahip olmadýðýný söyledi. Koþtuniça, Priþtine’nin tek
taraflý baðýmsýzlýðýný ilan edilmesinin hiçbir deðeri
olmayacaðýný söyledi. Bakanlarýndan Kosova’nýn
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
olanaklarýný görüþtüklerini ve görüþme sürecine þans
verilmesi konusunda uzlaþmaya vardýk” dedi.
Solana, Top’i ile buluþtu
Brüksel
ziyaretinde
bulunan Arnavutluk
Cumhurbaþkaný Bamir Topi, AB Ortak Dýþ Politika ve
Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana ile bir
araya geldi. Görüþme ardýndan açýklamada bulunan
Solana, önümüzdeki haftalarda taraflarýn “herkes için
kabul edilecek bir çözüm için katkýda bulunmalarý
gerekliliðine iþaret ederken, “Aralýk ayýnýn ortasýnda
Kosova için önemli bir olay olacaktýr. Herkesi tatmin
edecek bir çözüm bulunmasý için hepimiz bu konuya
angaje olmalýyýz” þeklinde konuþtu. Solana ayrýca
Arnavutluk’tan Balkanlarda istikrarýn saðlanmasý için
yapýcý katký sunmalarý beklentisi içinde olduklarýný
söyledi.
Arnavutluk
Cumhurbaþkaný
Bamir Topi,
Kosova’nýn baðýmsýz olmasý gerekliliðine iþaret
ederken, Arnavutluk’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
kabul etmeye hazýr olduðunu söyledi.
baðýmsýzlýðý ardýndan hazýr olmalarý çaðrýsýnda bulunan
Koþtuniça, Sýrbistan’ýn bu yaban kuruluþun kurulmasýndan sonra güçlü ve beraberliðini göstermesi gerektiðini
söyledi. Kosova’nýn Sýrbistan’ýn ayrýlmaz ve dokunulmaz bir kýsmý olduðunu tekrarlayan Koþtuniça,
“Sýrbistan hükümeti, Kosovalýlarýn her tür giriþimini
tasvip etmeyecektir. Kosovalý Sýrplarýn Kosova’da
kalmalarý, onlarýn meclisi ve hükümetinin Belgrat
olduðunu bilmeleri çok önemlidir. Kosovalý Sýrplar tüm
siyasi haklarý olan Sýrbistan vatandaþlarýdýr” dedi.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Baský:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
“SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Prizren
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Kosova
Perþembe, 29 Kasım 2007
Rusya ve Sýrbistan ayný
yolun yolcusu
S
Sýrbistan’ýn en büyük
destekçisi olan Rusya’nýn
Dýþiþleri Bakaný Sergei
Lavrov, Kosova statüsü
için Troyka tarafýndan
yürütülen görüþmelerin
son tarihinin 10 Aralýk
olduðunu söyledi. Lavrov,
ancak bu tarihin müzakereler için bir sonu ifade
etmediðini bildirdi.
ýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç
Moskova ziyareti sýrasýnda Rusya
Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov ile bir
araya geldi. Kosova sorunu masaya yatýrýlan
toplantýda her iki tarafta konu ile ilgili ayný
görüþü paylaþtýklarýný dile getirdiler. Sýrbistan
ve Rusya Dýþiþleri bakanlarý, Kosova sorununun uluslararasý hukuk esasýna göre çözülmesi gerektiði fikrinde birleþtiler.
Görüþme ardýnda basýna düzenlenen toplantýda
Sergei Lavrov ve Vuk Yeremiç, Kosova sorununun BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde
çözülmesi gerekliliðine iþaret ettiler. Kosova
sorununun çözülmesinde her tür suni sürenin
saptanmasýna karþý olduklarýný belirten Lavrov,
çözümde BM 1244 sayýlý kararý ile Temas Artý
Gurubu ilkelerine saygý gösterilmesi gerektiðini
söyledi. Görüþmelerle ilgili taraflarýn aralarýnda anlaþmalarý için bir sürenin çizildiðini kabul
ettiklerini ifade eden Lavrov, Troyka’nýn görev
süresinin 10 Aralýkta son bulacaðýný söyledi.
Troyka’nýn bu süreç sonucunda görüþmeler ile
ilgili hazýrlayacaðý raporu Birleþmiþ Milletler’e
sunacaðýný ifade eden Lavrov, raporun sunulmasýnýn taraflarýn artýk görüþmeyecekleri
anlamý taþýmayacaðýný söyledi. Lavrov, Rusya
olarak görüþmelerin taraflarýn aralarýnda
Mesiç:
“Sýrbistan
istikrarsýzlýðýn
kaynaðý”
anlaþýncaya dek sürmesi taraftarý olduklarýnýn
altýný çizerken, 10 Aralýk sonrasýnda yeni ek
görüþmeler için bastýracaklarý sinyalini vermiþ
oldu.
Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç,
Sýrbistan’ýn Rusya’nýn Kosova sorunu ile ilgili
sunduðu destekten dolayý büyük memnuniyet
duyduðunu söyledi. Sýrbistan’ýn Avusturya’da
Arnavutlarla görüþmelere hazýr olduðunu
belirten Yeremiç, Sýrbistan’ýn egemenliðini ve
toprak bütünlüðünden kimsenin vazgeçmelerini
beklemesini istedi. Yeremiç, Kosova’ya özerklik tanýmaya her zaman hazýr olduklarýný tekrarladý. Uluslararasý toplumun Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmesini önleyeceðine inandýðýný
belirten Yeremiç, þiddet kullanmadan baðýmsýzlýk kararýný iptal edeceklerini söyledi. Yeremiç,
“Sýrbistan bu kararý iptal etmek için siyasi,
diplomatik, ekonomi ve hukuki araçlarý kullanacaktýr. Sýrbistan þiddet kullanmadan, bu
kararý iptal etmek için elinden geleni yapacaktýr” dedi. Sýrbistan’ýn egemenliði ve toprak
bütünlüðünü ihlal edecek yasadýþý hiçbir olayý
kabul etmeyeceðini tekrarlayan Yeremiç, bu
dramatik olayýn bölgeye olumsuz etki edeceðini
söyledi.
Hýrvatistan Cumhurbaþkaný Stipe
Mesiç Belgrad B 92 kanalýna
verdiði demeçte Bosna Hersek ve
Kosova’da istikrarsýzlýðýn kaynaðýnýn Belgrat’tan baþka biri Hýrvatistan Baþkaný Stipe Mesiç Sýrbistan’ý
olmadýðýný söyledi. BM Kosova
içinde istikrarsýzlýðý barýndýrmakla suçladý.
özel temsilcisi Marthi Ahtisari
Mesiç, Kosova için tek çözüm yolunun
tarafýndan hazýrlanan Kosova
Ahtisaari çözüm öneri paketi
çözüm öneri paketinin sorunun
olduðunu söyledi.
çözümü için en uygun yol olduðunu
belirten Mesiç, Sýrbistan’ýn uzlaþmaz tutumunun sorunun çözülmemesine etki ettiðini ifade etti. Mesiç, Sýrbistan bu uzlaþmaz tutumundan dolayý bütün Balkan yarýmadasýný tehdit ettiðini söyledi. Taraflarýn statü
görüþmelerinde aralarýnda bir anlaþmaya varamayacaklarýna dikkat çeken Mesiç, “Bir
taraf hemen baðýmsýzlýk taraftarý iken diðer taraf ise baðýmsýzlýðýn hiçbir zaman verilememsi taraftarý. Bu tablodan da görünebileceði gibi taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý uzak bir ihtimal” dedi.
Belgrat’ýn Kosova’da uyguladýðý politikayý Bosna Sýrp Cumhuriyetinde de uyguladýðýna
dikkat çeken Mesiç, Hýrvatistan’ýn Bosna’yý bir bütün olarak kabul ettiðini söyledi.
Bosna’nýn parçalanmasýna da karþý olduklarýný ifade eden Mesiç, Hýrvatistan’ýn Bosna
Hersek ile iyi iliþkilerden yana olduðunu söyledi.
Kosova gündemi
T
Sencar Karamuço
Yerinde saymak
araflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý için uzatýlan
ek görüþmelerin sona ermesine ramak kala son
görüþmelerde de bu konuda somut bir adým atýlamadý.
Yani 10 Aralýða kadar taraflarýn aralarýnda anlaþmalarý için artýk
ümitler baþka bahara kaldý. Taraflarýn da görüþmelere bakýþý ve
görüþmelerdeki tutum ve davranýþlarý tezimi doðrular nitelikte.
Her iki tarafta kendi bildiðini okumaya kararlý ve kendi gözünde
yaratmýþ olduðu doðruyu tartýþmaya kapatmýþ olduðu bir süreç
içinde bulunuyoruz. Bir bakýma her iki tarafta kendi menfaatlerine uygun oynamayý tercih ederken, sürecin baþarýsýzlýkla
sonuçlanmasýndan dolayý birbirini suçlamakla olayý kývýrmaya
çalýþýyor. Teorik olarak her iki tarafýn da gözüyle tezlerine bakacak olursak ikisinin de haklý olabileceðini söyleyebiliriz. Ama
bunun pratikte uygulamaya koymamýz imkansýza denk düþmektedir. Çünkü her iki tarafta birbirinden o kadar ayrý köþelerde
duruyor ki onlarý bir araya getirmek için sihirli bir deðneðe
ihtiyaç duyulmaktadýr. Böyle bir güç elimizde olmadýðýndan
dolayý sürecin þarampole yuvarlanmasýna tanýklýk etmekten
baþka bir þey elimizden gelmiyor. Taraflar da süreçte kaybedenin kendisi olmamasý için süreci kývýrmaya çalýþýyor. Bu da
otomatikman sorunun çözümüne deðil de çözümsüzlüðüne etki
ediyor. Bu ayný senaryoyu üç gündür sürdürülen Baden
görüþmelerinde þahit olduk. Bütün baský ve çaðrýlara raðmen
taraflar arasýnda yapýlan bire bir görüþmeler hüsranla sonuçlandý. Baþka bir deyiþle taraflar ilk gün baþladýklarý noktada
kalmayý tercih ettiler. Ýki yýla aþkýn bir süredir sürdürülen
görüþme maratonunda taraflarýn çözüm konusunda hiçbir adým
atmamýþ olmalarý trajikomik bir geliþme. Yani taraflar bu uzun
maratonda yerinde saymayý uygun gördüler. Bunu yapmakla
taraflar bir bakýma sorunun çözümünü uluslararasý topluma
býrakmýþ oldular. Yani taraflar aralarýnda bir anlaþmayý deðil de
uluslararasý toplumun kendilerine sunacaðý bir zorlamayý kabul
etme durumuna gelmiþ bulunuyorlar. Bu dakikadan sonra
Kosova’nýn geleceði uluslararasý toplumun adaletine býrakýlmýþ
oldu. Bu çýkýþ noktasýndan hareket edecek olursak süreç sonunda taraflardan birinin üzüleceði açýk bir ihtimal olarak karþýmýzda duruyor. Taraflarýn birbirinin tam karþýtý talepleri ve bu taleplerde diretmeleri bu sonucu doðurdu. Þimdi uluslararasý
toplumun Kosova’ya biçeceði çizgiyi takip etmekten baþka bir
çare kalmýyor.
Troyka arabuluculuðunda sürdürülen görüþme faslýnda arka
planda durmayý seçen batýlý devletlerin sahne alma zamaný
geldi. Süreci destekler açýklamalarla takip eden ülkeler ister
istemez bu haftadan itibaren devreye girmeleri lazým gelmektedir. Çünkü statünün çözümü konusunda taraflarýn yüz yýlda
sürmesi halinde bir anlaþmaya varamayabileceklerini açýk bir
þekilde dile getirmiþ oldular. Bu dakikadan sonra sorunun
çözümü artýk taraflardan çýkarýlýp uluslar arasý arenaya taþýnacaktýr. Ek görüþmeler öncesi yapýlan sýký ve çetin pazarlýklarý
da birbirini takip edecektir. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn koyu
savunucusu ABD’nin AB’yi yanýna alarak Rusya ve Sýrbistan’a
baský yapmasýna þahit olacaðýz. Çünkü ABD, Priþtine’nin ek
görüþmelere katýlýmýný Rusya’nýn gönlünü almak ve AB’nin
sorun ile ilgili açýk bir tutum almasý olarak nitelendirmiþ ve
katýlýmýný saðlamýþtý. Priþtine, ABD’nin bu isteðini sorgulamadan kabul etmiþ ve 120 günlük ertelemeyi tereddütsüz kabul
etmiþti. Buradan da görüldüðü gibi Priþtine, üzerine düþen bütün
istekleri yerine getirmiþtir. Þimdi sözünü tutma sýrasý ABD’ye
gelmiþtir. Þimdi ABD’de Priþtine’ye vermiþ olduðu baðýmsýzlýk
sözünü tutma zamaný gelip çatmýþtýr.
Sonuç olarak, taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý
için yürütülen 120 günlük ek görüþmelerde baþarýsýzlýkla sonuçlandý. Yani bu konuda hiçbir somut adým atýlamadý. Bu noktadan
sonra Kosova’nýn geleceði tekrar belirsizliklere gebe. Bu
süreçten donra çözüm bir bakýma uluslararasý topluma
býrakýlmýþ oldu. Bugünden itibaren Kosova konusunda Rusya ve
batýlý ülkelerin birbiri ile güç savaþýný izlemeye devam edeceðiz.
Bu kadar uzun ve karmaþýk olan sürecin nasýl sonuçlanacaðýnýn
en doðru tanýðý zaman olacaðýndan sonucu bekle ve görelim diyorum.
Fev zi K ara muço
S
Kosova
Baden’de de
köprüler kurulmadý
on defa taraflar bir araya geldiler. Ama bu defa da sonuç
konusunda beklenen sonuç çýkmadý. Son tango bu defa
Avusturya’da oynandý. Bu tango Viyana’da deðil de, Viyana’ya
27 kilometre uzaklýktaki Baden’de yapýldý. Taraflarýn bir araya son defa
geldikleri yer “Viyan yakýnlarýndaki Baden” yada “Baden am Wien”
olarak bilinmektedir. Baden, Viyana’ya yakýn Romen üslubunda inþa
edilmiþ bir kasaba. Eski olduðu kadar romantik bir kasaba olarak da
adýný duyurmuþ olan Baden’e Viyana trafiðinden ve yoðun yaþamdan
kaçmak isteyenlerin uðrak yeri olarak bilinmektedir.
Taraflar arasýnda son defa görüþmeleri örgütleyen Üçlü belki seçtikleri
Baden’de son defa oltalarýyla bir sonuç alacaklarý düþüncesi ile
görüþmelere katýlmýþlardý. Baden’de balýk avlamak çok zor deðil de
imkânsýz bir olay oldu. Çünkü iki yýl kadar süren bir maceradan sonra
son bir çýrpýnýþta amaca varmak rüyadan ibaret bir þeye tekabül etmektedir. Görüþme öncesinde de herkes bunun açýkça farkýndaydýlar.
Üç gün süren görüþmelerde taraflar son defa birbirlerini görme ve birbiriyle hasret giderme fýrsatý buldular. Sýrbistan bu son tangosunda
Ceki Çen’in Hong Kong’unu ve Oland adalarý modelini tekrar Kosova
müzakere heyetine sundu. Kosova müzakere heyeti bu talebi eskiden
olduðu gibi eleþtirerek baðýmsýzlýk dýþýnda hiçbir çözümü kabul
etmeyeceklerini dile getirdi. Taraflar bu son görüþmelerde hiçbir ileriye
yönelik adým atamadýlar.
Þimdiye dek yapýlan görüþmelere kýyasen bu son görüþmeler konferans
þeklini yapýldý. Bu þekilde yapýlmasýnýn nedeni taraflara daha fazla
serbestlik vererek aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý hesap ediliyordu.
Ama bu hesap tutmadý. Çünkü taraflar eski tutumlarýndan bir adým
ileriye yönelik atamadýlar. Yani taraflar eski görüþmelere nazaran üç
gün bir ortamý paylaþmalarýna raðmen iki ülke arasýnda bir köprünün
inþasý için anlaþamadýlar. Yani taraflar bütün baský ve telkinlere raðmen
köprüyü inþa etmekte baþarýsýz oldular. Þimdi köprünün inþasý uluslararasý topluma býrakýlmýþ oldu.
Uzun zaman önce yýkýlan köprüleri yeniden yapýlandýrmak zordur.
Tarihin býraktýðý izlerden de kurtulmak zordur. Uluslararasý toplum da
bunun farkýndaydý. Uluslar arasý toplum bu çýkmazý yani sorunu sui
generis olarak deðerlendirerek sonuç bulmayý denedi.
Kosova ve Sýrbistan þimdiye kadarki performanslarýna bakarak ortak
bir köprünün inþa etmeleri ufukta görünmüyor. Ama onlar ortak köprülerini AB çatýsý altýnda atabilirler. Çünkü bu çatý dýþýnda taraflarý bir
araya getirmek imkansýza denk düþmektedir.
Kosovalýlar baðýmsýzlýk konusunda kararlý. Seçimlerden çýkan yenilik,
Kosova’nýn gelecek köprüsünü inþa etme þansýna sahip. Ama
Kosovalýlar bu köprüyü kendileri deðil de ABD ve AB ile inþa etmeyi
amaçlýyor.
Kosovalýlar yeni köprünün inþasý için planlarýný çoktan hazýr. Bugüne
kadar komþu ülke Sýrbistan’a yeni iliþkiler kurulmasý önerisinde bulundular. Ama Sýrbistan’ýn buna tepkisi sert oldu. Yani Sýrbistan kendisine
uzatýlan elli kabul etmeden elinin tersiyle itti. Yeni köprüden deðil,
benim inþa edeceðim köprüden geçmek zorundasýnýz yanýtýný verdi.
Kosovalýlar ise kendi köprülerini inþa etme zamanlarý geldiðini farkýndadýrlar. Bu köprüyü yalýnýz deðil de uluslararasý toplumla beraber inþa
etmeleri gerekmektedir.
Uluslararasý Üçlü mimarlarý yeni köprünün inþasý için 10 Aralýða kadar
taraflara bir süre tanýmýþtý. Ýnþa için tanýnan süre iki hafta içinde sona
erecek. Ama bu konuda iki tarafýn köprünün inþasý konusunda beraber
hareket edeceðini söyleyemeyiz. Kosovalýlar bu tarihten sonra her gün
yeni köprünün inþa planýný kamuoyuyla paylaþabiliriler.
Perþembe, 29 Kasım 2007
Son tango da baþarýsýz
6
Viyana yakýnlýðýndaki Baden kasabasýnda Temas Grubu
arabulucu troykasý yönetiminde Priþtine ve Belgrat heyetleri
arasýndaki ek müzakerelerin üç gün süreli son raunt görüþmeleri
dün sona erdi. Gergin bir hava içinde geçen ve hiçbir ilerlemenin
saðlanamadýðý görüþmelerde taraflar eski tutumlarýna sadýk
kalarak, aralarýnda sorunun çözümü konusunda hiçbir
anlaþmaya varamayabileceklerini de dile getirmiþ oldular.
K
osova Baþbakaný
Fatmir
Seydiu
g ö r ü þ m e d e
Troyka’nýn bugüne kadar
çalýþmalarýndan
dolayý
onlarý kutlarken, Sýrbistan’ý
uzlaþmaz
tutumundan
dolayý eleþtirdi. Kosova
için en iyi çözüm yolunun
Ahtisaari çözüm öneri
paketi çerçevesinde çözüm
olduðuna dikkat çeken
Seydiu,
uluslararasý
toplumu
sorunun
çözümüne destek vermesi
talebinde bulundu.
Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç
görüþmede Kosova’nýn tek taraflý baðýmsýzlýðýný ilan etmesinin istikrarsýzlýk nedeni
olacaðýný ifade ederken, sorunun uluslararasý hukuk çerçevesinde çözülmesi
gerektiðini savundu.
Üçüncü günde de görüþmeler hiçbir ilerleme saðlanamadan noktalandý. Bütün çaba
ve baskýlara raðmen taraflar eski tutumlarýna sadýk kalmalarýndan dolayý Baden’deki
ümitler de suya düþmüþ oldu.
Kosova Müzakere Heyeti Üyesi ve PDK
Baþkaný Haþim Thaçi görüþmeler sonrasý
yaptýðý açýklamada sürecin 10 Aralýkta sona
ereceðini ifade ederken, bu tarihten sonra
Kosova’nýn geleceði ile ilgili son sözü
Kosovalýlarýn vereceðini söyledi.
AB Troyka temsilcisi Alman diplomat
Wolfgang Ýþinger, görüþme sonrasýnda yaptýðý açýklamada taraflarýn aralarýnda sorunu
çözmeleri için yeteri kadar þans verdiklerini
belirtirken, taraflarýn bunu iyi bir þekilde
kullanamadýklarýna dikkat çekti. Ýþinger,
taraflarýn aralarýnda 10 Aralýða dek anlaþma
saðlayamamasý durumunda görüþmelerin
sona ereceðini söyledi. Ýþinger, “Bu tarih
taraflar aralarýnda anlaþmaya varmalarý için
son fýrsattýr. Taraflar sonuna dek bu fýrsattan
yararlanacaðýna inanýyorum. Troyka olarak
görüþmeden sonra yani 10 Aralýkta BM
Genel Sekreterine rapor sunacaðýz.
Görüþmelerin 10 Aralýkta sona ereceðini
ifade etmek istiyorum” dedi.
Troyka’nýn Rus temsilcisi görüþmeler ile
ilgili yaptýðý açýklamada görüþmelerin 10
Aralýkta sona ermemesi gerektiðini
savunurken, görüþmelerin taraflarýn bir
anlaþmaya varana dek sürmesi gerektiðini
savundu.
Süreç Troyka, müzakerelerden sonra bir
kez daha Belgrat ve Priþtine ziyaret edecek
ve bundan sonra da görüþmelerin deðerlendirilmesi ile ilgili bir raporu Temas Artý
Grubu’na sunacak. Temas Artý Grubu da
raporu BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a
iletecek. Bundan sonra da Kosova ile ilgili
geleceði uluslararasý topluma havale edilecek.
Bayrak günü kutlandı
P
riştine’de “Adem Yaşari”
kışlanında
28
Kasım
bayrak günü törenle kutlandı. Adem yaşari kışlasında
düzenlenen törene UNMIK
Vekili Sviven Şuk, Başbakan
Yardımcısı ve Yerel Yönetim
Bakanı Litfi Haziri, KFOR
Komutanı Ksaviye de Marnak,
TMK Generali Süleyman Selimi
ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Törende
konuşan
TMK
Komutanı Selimi, 28 Kasımda üç önemli
olayı yani Arnavut milli bayrağını, Adem
Yaşari’nin doğum gününü ve UÇK’nın
kuruluşunu kutladıklarını söyledi.
KFOR Komutanı Marnak konuşmasında
bütün Arnavut halkının bayramını kutlarken, bu tür bayramların önemine vurgu
yapan bir konuşmada bulundu.
Törende konuşan Başbakan Yardımcısı
Haziri, Arnavutlar açısından bu anlamlı ve
önemli günle ilgili yapılan bir aktiviteye
katılmanın kendisine büyük mutluluk yaşattığını ifade ederken, bu tür anlamlı günlerin
Kosova’nın bağımsız olmasından sonra
daha da anlam kazanacağını söyledi.
Seydiu bildiri yayınladı
Kosova Başkanı Fatmir Seydiu da bayrak
günü dolayısıyla yayınladığı bildiride bütün
Arnavutların bayramını kutladı.
7
Perþembe, 29 Kasım 2007
Balkan
Zorlu geçen seçimler
küçük partilere yaradý
Pazar günü yapýlan seçimlerde Baþbakan Ývo Sanader’in
Hýrvat Demokratik Birliði Sosyal Demokratlarý burun farkýyla
geçmesine karþýn her iki parti de gerekli meclis çoðunluðunu
saðlayamadý. Önümüzdeki günlerin yoðun koalisyon
görüþmeleriyle geçmesi bekleniyor.
Ý
ktidar partisi burun farkýyla önde olmasýna karþýn koalisyon kurma potansiyeli
son muhalefetinken, Hýrvatistan’da 25 Kasým Pazar günü yapýlan genel seçimlerin sonucunun netleþmesi biraz zaman alabilir. Gerek Baþbakan Ivo
Sanader’in Hýrvat Demokratik Birliði (HDZ) gerekse Sosyal Demokratlarýn
(SDP) þimdi meclis çoðunluðu oluþturmak için gereken 77 oyu toplamak için çýrpýnmalarý gerekiyor. Oylarýn %97’sine dayanan ön sonuçlar, HDZ’nin oylarýn
%35,84’ünü toplayarak 60 sandalye aldýðýný gösteriyor. Onu %31,84 oy veya 57
sandalyeyle Sosyal Demokratlar izliyor. Üçüncü sýradaysa sekiz sandalyeyle
Hýrvat Köylü Partisi (HSS), Sosyal Liberal Parti (HSLS) ve Daðlýk Bölge Ýttifaký’ndan (PGS) oluþan koalisyon yer alýyor. Hýrvat Halk Partisi (HNS) yedi sandalyeyle dördüncü durumda.
HDZ genel baþkaný Sanader kutlamaya ilk baþlayan isim oldu. Sonuçlar açýklanýr açýklanmaz, Sanader partisini galip ilan etti ve Cumhurbaþkaný Stipe
Mesiç’ten hükümet kurma görevini isteyeceðini söyledi. HDZ’nin parti genel
merkezinde coþkulu bir atmosfer hakimdi. Ancak parti üyelerinin bir Hýrvat rock
grubunun verdiði akustik konseri dinledikleri SDP ofislerinde de durum aynýydý.
SDP genel baþkaný Zoran Milanoviç baþbakanlýk görevini üstlenmek için gereken
sayýda oyu toplayacaðýný söyledi.
Sonunda kimin kazanacaðýna küçük partiler karar verecek. Sol görüþlü HNS,
SDP’nin kuracaðý bir koalisyona katýlmaya hazýr olduðunu þimdiden açýklamasýna karþýn, bu seçimlerin sonucu büyük olasýlýkla merkezci HSS-HSLS-PGS koalisyonu olacak. Parti þu anda hem Sanader hem de Milanoviç ile görüþmeleri
sürdürüyor. Eski bir Hýrvat deyiþindeki gibi, en fazla parayý veren gelini alacak.
Seçim sonuçlarýný ofisinden izleyen Cumhurbaþkaný Mesiç, “hükümeti kurma
görevini 77 meclis oyunu net bir þekilde garantileyebilene vereceðini” söyledi.
Cumhurbaþkaný seçim gecesi her iki adayla da konuþmasýna karþýn, süreç boyunca tarafsýz kalmak istediðini söyleyerek tercihleri konusunda yorum yapmaktan
kaçýndý.
Romanya’da referandum düþük
katýlým nedeniyle geçersiz
R
umen
halký,
Strazburg’daki
A v r u p a
Parlamentosu’ndaki (AP)
temsilcilerini seçmek üzere
25 Kasým Pazar günü sandýk
baþýna gittiler. Yapýlan bu ilk
Avrupa seçimlerinde 13
siyasi parti ve bir baðýmsýz
aday yarýþtý. Romanya
AB’ye daha Ocak ayýnda
katýldý. Ayný anda, seçmenler Cumhurbaþkaný Traian Basescu’nun tek adaylý oylama sistemiyle ilgili önerisi üzerine düzenlenen ulusal referandumda oy kullandýlar. Ancak sonuçlar büyük
olasýlýkla düþük katýlým nedeniyle geçersiz sayýlacak.
Ön sonuçlara göre, Basescu’nun Demokrat Parti’si oylarýn %29,23’ünü alarak
AP seçimlerinden galip çýktý. Sosyal Demokratlar %21,65 ile ikinci olurken, onu
Baþbakan Calin Popescu Tariceanu’nun Ulusal Liberal Parti’si %13’ün biraz
üzerinde oyla izliyor. Bugüne kadar Romanya’nýn AP’deki 35 sandalyesinin beþini elinde tutan aþýrý milliyetçi Büyük Romanya Partisi (PRM) büyük kayýp
yaþadý. Yalnýzca %3 oy alan parti bundan böyle temsilcisiz kalabilir.
Düzenlenen paralel referandumda Rumen halkýnýn %82,9’u Basescu’nun yeni
sistemine “evet“ dedi. Ancak %25,5 oranýnda tahmin edilen katýlým gerekli olan
%50 barajýnýn çok altýnda kaldý ve sonuçlar sayýlmayacak.Basescu, Rumen
halkýnýn adaylarý parti listeleri yoluyla seçmek yerine tek tek seçmesine olanak
saðlayan ve mevcut nisbi sistem yerine çoðunluk oylama sistemi getiren bir öneri
getirmiþti. Ayný zamanda milletvekili sayýsýný %20 oranýnda azaltacak olan yeni
sistem, Fransa’da kullanýlan iki turlu seçim sisteminin aynýsý olup, daha güçlü
hükümetler kurulmasýna yol açabilir.
Basescu Pazar günü yaptýðý açýklamada, “Bu referandum bana bile bir ders
oldu, ancak inanmaktan ve Rumen halkýnýn siyasi sýnýfýn oluþmasýný istediðini
söylemekten vazgeçmeyeceðim.” diyerek yenilgiyi kabul etti. Cumhurbaþkaný,
tek adaylý oylamanýn önemini anlatmaya daha fazla zaman ayýrmýþ olmasý gerektiðini belirtti.
ER H AN
TÜ R BE D AR
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
K
10 Aralýk’tan Sonra
osova’da bulunan oldukça gergin
genel siyasi ortama raðmen, 17
Kasým seçimleri barýþçýl ve
demokratik bir çerçevede gerçekleþti. Ne
var ki, seçimlere katýlým oraný yüzde 45’in
altýnda kaldý. Bunun en büyük sebebi,
Kosova’daki sosyo-ekonomik durumun
yýllardan beri düzelememiþ ve politikacýlarýn bu konuda çok fazla çözüm
üretememiþ olmasýdýr. Ýktidarda olanlar bu
durumdan ciddi endiþelenmeli. Çünkü,
halk bunun hesabýný yakýnda sorabilir.
Seçimlerin sonuçlarý hakkýnda iki not
aktarmak istiyorum. PDK’nýn seçimlerden
en güçlü parti olarak çýkmasýný Batýlý
ülkelerin medyasýnda, “Kosova halký
radikalleþti ve statü için tekrar silaha sarýlmaya hazýrdýr” þeklinde yorumlayanlar
oldu. Ancak, bu yönde analiz yaparken,
Rugova’nýn vefatý ile LDK’nýn bölünmesinin PDK’nýn iþine yaradýðý ve PDK
seçmeninin çok daha disiplinli olduðu,
dolayýsýyla toplam seçmen sayýsýnýn geri
kalan yaklaþýk yüzde 55’inin de oy hakkýný
kullanmasý durumunda, seçim sonucunun
daha farklý olabileceði göz ardý edilmemelidir.
Ýkinci notum Sýrplarýn seçimleri boykot
etmesi ile ilgilidir. Daha önceki Kosova
seçimlerinde olduðu gibi, bu sefer de
Belgrad Kosovalý Sýrplara seçimleri
boykot etmeleri için çaðrýda bulundu.
Seçimlere katýlmalarý durumunda
Sýrbistan’ýn uygulayacaðý deðiþik yaptýrýmlarla yüzleþecekleri tehdidiyle
Belgrad, Kosovalý Sýrplarýn boykotunun
geniþ olmasýný saðladý. Seçimlerin boykotunun Kosovalý Sýrplara fayda saðlayýp
saðlamadýðý hususu tartýþmalýdýr. Þöyle ki,
söz konusu boykot yüzünden, Sýrplarýn
baskýn olduðu birçok belediyeyi de
Arnavutlarýn yönetmesi durumu ortaya
çýktý. Buna çözüm olarak Belgrad,
Kosovalý Sýrplara “paralel yönetimler”
kurduracaðýný duyurdu.
Sýrbistan’ýn Kosova’da paralel yönetimler oluþturma üzerine kararý,
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tek taraflý tanýmaya hazýr olan devletlerin varlýðýna iþaret
ettiði söylenebilir. Diðer taraftan,
“Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan
devletlere tavrýmýz, uluslararasý hukuku
çiðneyen devletlere karþý olan tavrýmýzla
ayný olacaktýr” diyen Rusya Federasyonu
yetkilileri de, bireysel yoldan Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tanýmaya hazýr olan
ülkelerin varlýðýna iþaret ettiði söylenebilir.
Ancak, gerçekten de 10 Aralýk 2007’den
sonra ne olacak?
PDK lideri Haþim Thaçi, 10 Aralýk
2007’nin hemen ardýndan Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný ilan edeceklerini duyurdu.
Ancak, Vaþington ve kýsmen Brüksel yeþil
ýþýk yakmadýðý sürece, baðýmsýzlýk ilaný
Kosova’ya çok fazla fayda saðlamaz.
Diðer bir deyiþle, Kosova Sýrbistan’dan de
facto baðýmsýz ise de, Batýlý ülkelerin tutumuna son derece baðýmlýdýr. Dolayýsýyla,
izin verilmeden baðýmsýzlýk ilaný,
Kosova’yý izolasyona, bölünmeye ve
gerginliðe sürükler, uluslararasý baskýlara
maruz býrakýr. Üstelik Kosova uluslararasý
kuruluþlara üyelik ve baðýþ ile kredi temininde sýkýntýlar yaþayacak. Thaçi bunun
fakýnda olmalý ki, baðýmsýzlýðýn ilaný
hakkýnda seçim gününde verdiði sözü,
sonraki açýklamalarýnda biraz yumuþattý.
Dolayýsýyla, Kosova’nýn statüsü konusunda 10 Aralýðýn hemen ardýndan bir þeylerin
yaþanmasýný beklemeyin.
Belgrad ile Priþtine arasýnda arabuluculuk eden ABD, AB ile Rusya Federasyonu
temsilcilerinin kendi arasýnda bir uzlaþmaya varýp varmayacaklarý hususu, 10
Aralýk sonrasý süreci belirleyecektir.
Vaþington ile Moskova arasýnda, füze
kalkanýnýn oluþturulmasý, Ýran’a yönelik
tutum gibi konulardan dolayý ciddi bir uzaklaþma var. Bu yüzden, bu ikilinin Kosova
konusunda herhangi bir uzlaþmaya varmalarý beklenemez. Bu Kosova’nýn iþine
yarayan bir durumdur. Brüksel’e gelince,
Vaþington ile Moskova arasýnda Kosova
konusunda bir uzlaþma saðlamak konusunda elinden geleni yaptýðý ortada, ancak iþi
zor. Brüksel’in asýl derdi, Avrupa Birliði
(AB) üyesi ülkelerinden Kosova konusunda çýkan 27 sesi, tek bir sese dönüþtürmektir. Bir baþka ifadeyle, AB ortak dýþ ve
güvenlik politikasý çabalarýnýn zarar
görmemesi için, Brüksel AB üyesi
ülkelerin Kosova sorunu karþýsýnda bölünmüþ kalmasýný istemiyor. Medya kaynaklarýnda yer alan bilgilere göre, mevcut
koþullarda 27 AB üyesi ülke içinden yaklaþýk yirmisi Kosova’nýn tek taraflý baðýmsýzlýðýný tanýmaya hazýr. Ancak bu,
Brüksel’in Kosova’ya baðýmsýzlýk ilaný
için yeþil ýþýk yakacaðýnýn kesinleþtiði
anlamýna gelmez. Önümüzdeki günlerde
Brüksel kendi açýsýndan iki politikadan
birini seçmek zorunda kalacak: Ya ortak
dýþ ve güvenlik politikasýnýn sarsýlmamasýna aðýrlýk verecek, ya da Balkanlar’da
güvenliðin korunmasýný tercih edecek...
Vaþington’un Kosova’nýn statüsünün
belirlenmesi üzerine çok fazla bekleme
niyetinde olmadýðý açýk. Ayrýca Vaþington,
Kosova için öngördüðü kendi çözüm önerisinde ýsrarlý. O da, Kosova’ya uluslararasý
toplumun denetiminde olan bir baðýmsýzlýðý tanýmaktýr. 10 Aralýk’tan sonra
Vaþington’un bu konuda Brüksel’e
baskýlarýný artýrmasý bekleniyor.
Kosova’nýn statüsünün belirlenmesi
konusundaki ciddi hareketlenmeyi 2008’in
ilkbaharýndan önce pek beklemiyorum.
Ancak, Kosova statüsüne iliþkin mevcut
statükonun daha fazla sürdürülebilirliðine
de pek yer vermiyorum. Oluþturulacak
olan yeni hükümetin Kosova statüsü
konusundaki sabrý da, bir önceki
hükümetin kadar güçlü olmayabilir, memnuniyetsizlik sokaklara, dað ve ormanlara
taþýyabilir. Yine de Kosovalýlarýn endiþelenmesine gerek yok, çünkü Kosova için
baðýmsýzlýk oku çoktan yaydan çýktý.
Ancak, Kosova statüsünden mutlaka bir
taraf memnun kalmayacaðýna göre,
önümüzdeki aylar sýkýntýsýz geçmeyecek.
Dünya
Dünya Turu
Zapatero 2008 genel seçimlerinde
aday olacak
Ýspanya Baþbakan Jose Luis Rodrigeuz
Zapatero, lideri bulunduðu Sosyalist
Ýþçi Partisi (PSOE) tarafýndan 2008
genel seçimleri için baþbakan adayý
gösterildi. PSOE’nin Madrid’de yaptýðý mitingde partisinin verdiði
baþbakanlýk adaylýðý teklifini kabul
eden Zapatero, Ýspanya’nýn geliþmeye
devam etmesi için PSOE’nin daha
geniþ bir çoðunlukla iktidara gelerek,
tek rakibi olan ana muhalefetteki Halk
Partisi’ni (PP) yeniden maðlup
etmeleri gerektiðini söyledi.
Antarktika açýklarýnda gemi battý
Antarktika açýklarýnda Explorer adlý
büyük yolcu gemisinin batmakta
olduðu ve 152 yolcu ile mürettebatýn
tahliye edildiði bildirildi. Antarktika
açýklarýnda su almaya baþlayan yolcu
gemisinin, buzdaðýna çarptýðý bildirildi. Þili sahil güvenlik ekiplerinden bir
yetkili, CNN TV’sine verdiði demeçte,
Liberya bandýralý geminin, yerel saatle
01.00 sularýnda Kral George adasý
yakýnlarýnda buzdaðýna çarptýðýný
söyledi. Falmouth’daki Ýngiliz Sahil
Güvenlik Ýstasyonu yetkilisi Neil
Oliver ise gemiden tahliye iþlemlerinin
tamamlandýðýný belirtti.
Ýran, yerli teknolojiyle denizaltý
yaptý
Ýran Deniz Kuvvetleri Komutaný
Tuðamiral Hüccetullah Seyyari,
‘’deniz kuvvetleri günü’‘ dolayýsýyla
düzenlediði basýn toplantýsýnda, Ýranlý
uzmanlarca yerli teknolojiyle denizaltý
yapýldýðýný
söyledi.
Denizaltýyý
yaparken hiç kimseden yardým
almadýklarýný vurgulayan Seyyari,
‘’yerli denizaltýnýn’‘ gelecek çarþamba
günü deniz kuvvetleri filosuna katýlacaðýný belirtti. Deniz kuvvetlerinin
eðitim programlarý hakkýnda bazý bilgiler de veren Seyyari, Basra Körfezi
ve Umman Denizi’nde Mart 2008’de,
‘’Birlik 86’‘ adlý deniz tatbikatý düzenleneceðini bildirdi. Tuðamiral Seyyari,
bir hafta sürecek tatbikatta, yeni
silahlarýn deneneceðini, su altý, su üstü
ve hava hedeflerinin vurulacaðýný kaydetti.
Rusya’da muhalefetin gösterisine
müdahale
Rusya’nýn baþkenti Moskova’da
muhalefetin düzenlediði gösteriye
polis müdahale etti. Liderliðini eski
dünya satranç þampiyonu muhalif lider
Garry Kasparov’un yaptýðý Öteki
Rusya hareketinin düzenlediði protesto
gösterisine 3 bini aþkýn kiþi katýldý.
Devlet Baþkaný Vladimir Putin ve politikalarýnýn protesto edildiði gösteride
konuþan Kasparov, “Korkmamalýyýz,
bu rejim korkuyla besleniyor, ayakta
kalýyor” dedi. Göstericilerin, Merkez
Seçim Komisyonu binasýna doðru
yürüyüþe geçmeleri üzerine polisin
müdahalesi geldi. Polis, Kasparov da
dahil çok sayýda göstericiyi gözaltýna
aldý. Kremlin, 2 Aralýk’taki genel
seçim öncesinde muhalefete yönelik
baskýsýný artýrdý.
Navaz Þerif: Müþerref ile anlaþma
yapmadým
Suudi Arabistan’da dönüþünde kendisini
Lahor’daki
havaalanýnda
karþýlamak ve evine kadar eþlik etmek
için toplanan kalabalýða bir kamyonun
Uluslararasý
Ortadoðu Konferansý
U
luslararasý Ortadoðu konferansý
Amerika Birleþik Devletleri’nde
baþladý. Amerikan Baþkaný George
Bush, taraflarýn 2008 sonundan önce bir
barýþ anlaþmasýna ulaþýlmasý yönünde
anlaþtýklarýný açýkladý.
Amerika Birleþik Devletleri’nin
Maryland eyaletinde bulunan Annapolis
Donanma Tesisindeki konferansýn açýlýþ
konuþmasýný yapan Bush, 2000 yýlýndan beri
kesik olan Filistin-Ýsrail müzakerelerinin 12
Aralýk’ta baþlayacaðýný da belirtti. Bush,
“Taraflar en hassas meselelerde, birbirine
saygýlý iki baðýmsýz devlet temelinde, ortak
müzakerelere girecekler. Ýki devlet, birbirinin güvenliðini gözeten temelde, müzakereleri sürdürecek. Ýsrail ve Filistin taraflarý,
baðýmsýz Filistin devletini kabul etmektedirler.” þeklinde konuþtu. Bush ayrýca,
Filistin’in, “terörün alt yapýsýný” ortadan
kaldýrmasýný, Ýsrail’in ise yerleþimlerin
geniþletilmesine son vermesini istedi.
Filistin Devlet Baþkaný Mahmud Abbas
ile Ýsrail Baþbakaný Ehud Olmert de “sonuç
bildirisi üzerinde anlaþýldýðýný” söylediler.
Olmert, konferansa katýlan Arap temsilcilere
de “Ýsrail devletini boykota ve ondan uzaklaþmaya son verme zamanýdýr.” diye seslendi.
Öte yandan Suudi Arabistan Dýþiþleri
Bakaný, Ýsrail, Suriye ve Lübnan arasýnda
barýþ görüþmelerinin en kýsa sürede yeniden
baþlamasý çaðrýsýnda bulundu.
ABD’li diplomatlar
‘savaþ’tan kaçýyor
A
BD, savaþ bölgelerinde
görevlendirecek diplomat bulmakta güçlük
çekiyor. Irak’taki açýðý gönüllülerle aþan Washington, diðer
tehlikeli ülkeler için de ayný
yönteme baþvurdu.
Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilileri,
21 diplomatik misyonda
görevlendirmek üzere 500’den fazla gönüllüye ihtiyaç duyulduðunu açýkladý. Öncelik,
þiddet olaylarýnýn yaþandýðý Afganistan ve
Pakistan’a verilecek.
Diplomat açýðý olan diðer ülkeler ise
Cezayir, Bosna Hersek, Sýrbistan, Suudi
Arabistan, Sudan, Yemen ve bazý Afrika
ülkeleri.
I
Dýþiþleri Bakanlýðý, gönüllülük esasýna
dayanarak Baðdat Büyükelçiliði’ndeki 48
pozisyonun tamamýnýn doldurulduðunu
duyurdu. Yetkililer, diðer 15 ülkedeki
görevler için de gönüllü bulacaklarýndan
emin olduklarýný, ancak eksik baþvuru
olmasý halinde zorla görevlendirme yoluna
gideceklerini belirtiyor.
BM Misyonunun Yerine
ABD mi Geçiyor
rak Baþbakaný Nuri El Maliki,
Birleþmiþ Milletlerden ülkesindeki
çokuluslu gücün görev süresini 2008’de
sona erecek þekilde son kez uzatmasýný
isteyeceklerini açýkladý. Maliki, çokuluslu
güç bünyesindeki Amerika Birleþik
Devletleri’yle yeni bir güvenlik iþbirliði
yapabileceklerini bildirdi.
Birleþmiþ Milletler himayesindeki
Amerikan güçleri ve diðer ülke birliklerinin
görev süresi bu yýl sonunda doluyor. Bu
sürenin uzatýlmasý için de Güvenlik
Konseyi’nden onay alýnmasý gerekiyor.
Irak Baþbakaný Maliki, Amerikan yönetimiyle bu mekanizmanýn yerine geçecek
bir iþbirliðine hazýr olduklarýný açýkladý.
Bu çerçevede iki ülke arasýnda uzun vadeli
iliþkilerin 2008’de biçimlendirilmesini
amaçlayan bir belge de imzalandý.
Maliki hükümetinin, Amerika Birleþik
Devletleri’nin Irak’taki askeri varlýðýný
uzun süre devam ettirmesi karþýlýðýnda
Amerikan yatýrýmlarýna öncelik tanýmaya
hazýrlandýðý da öne sürülüyor.
Perþembe, 29 Kasım 2007
8
üzerinden seslenen Navaz Þerif,
“General Müþerref ile hiçbir anlaþma
yapmadým, onunla asla müzakere
etmeyeceðim” dedi. Basýnda son günlerde çýkan haberlerde, Þerif’in
Müþerref ile gizli bir anlaþma yaptýðýný ve Müþerref’in 8 Ocak’ta
yapýlacak seçimleri boykot etmemesi
ve hatta eski rakibi Benazir Butto
tarafýndan
oluþturulan
muhalif
cepheyi baþarýsýzlýða uðratmasý
karþýlýðýnda kendisinin ceza almamasýný saðlayacaðý iddialarý yer alýyordu.
Gürcistan’da
Seçimi
Cumhurbaþkaný
Gürcistan Cumhurbaþkaný Mihail
Saakaþvili, erkene alýnan cumhurbaþkaný seçiminde aday olabilmek
için görevinden istifa etti. Anayasa
gereði istifa eden Saakaþvili seçim
kampanyasý çalýþmalarýna baþladý.
Parlamento, 5 Ocak 2008 tarihinde
cumhurbaþkaný seçimi yapýlmasýný ve
yeni cumhurbaþkaný seçilinceye kadar
da anayasa gereði baþkanlýk yetkilerinin Parlamento Baþkaný Nino
Burcanadze’ye devredilmesini onayladý. Saakaþvili, 7 Kasým’da artan
siyasi gerginlik üzerine 15 günlük
olaðanüstü hal kararý almýþ ve ardýndan da cumhurbaþkaný seçiminin 5
Ocak’ta yapýlacaðýný açýklamýþtý.
Gürcistan’da erkene alýnan cumhurbaþkaný seçimine ortak adayla katýlma
kararý alan Birleþik Muhalefet,
Tiflis’te hükümeti protesto gösterisi
yaptý.
Greenpeace Peres’i protesto etti
Ýsrail Cumhurbaþkaný Þimon Peres,
ülkesinde çevreciler ve barýþ yanlýlarý
tarafýndan
protesto
edildi.
Greeenpeace gönüllüleri, Þimon
Peres’i, “Ortadoðu’da nükleer sorun”
konulu panelde, üstlerini çýkararak
protesto etti. Greenpeace, nükleer
silah sahibi olduðunu ne doðrulayan
ne de yalanlayan Ýsrail’i ilginç bir þekilde protesto etti. Örgütün düzenlediði
eylem, Tel Aviv Üniversitesi’nde
Ortadoðu’daki nükleer sorunun
tartýþýlacaðý ve Ýsrail Cumhurbaþkaný
Þimon Peres’in de katýldýðý bir konferansta yapýldý.
Venezüella sýnýrý yakýnýnda bir ton
kokain
Kolombiya polisinin, Venezüella
sýnýrý yakýnlarýnda bir ton kokain ele
geçirdiði bildirildi. Polis, baþkent
Bagota’nýn kuzey doðusundaki
Kukuta kenti yakýnlarýnda düzenlenen
operasyonda ele geçirilen kokainin
deðerinin 25 milyon dolar olduðunun
tahmin edildiðini belirtti. Bölgede
ortaya çýkarýlan uyuþturucu laboratuarýnýn da imha edildiði açýklandý.
Brezilya’da Tribün Çöktü: 8 Ölü
Brezilya’da bir stadyumda tribünün
çökmesi sonucu 8 kiþi öldü. Yerel
basýn yayýn organlarý, tribünün
Vilanova ve Bahia takýmlarý arasýndaki maçýn sonuna doðru çöktüðünü, 8
kiþinin öldüðünü, çok sayýda kiþinin
yaralandýðýný
duyurdu.
Globo
gazetesinin muhabiri çok sayýda
kiþinin metrelerce yükseklikten
düþtüðünü belirtirken, CBN radyosu,
6 kiþinin olay yerinde, 2’sininse
kaldýrýldýklarý hastanede öldüðünü
bildirdi.
Dünya Turu
9
Türkiye
Perþembe, 29 Kasım 2007
Rehn’den ‘Türkiye’ye
destek’ çağrısı
AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn,
uluslararası toplumun Türkiye’nin terörle mücadelesine ve
vatandaşlarını koruma çabasına destek vermesini istedi.
A
vrupa Parlamentosu üyelerinin
terör örgütü PKK ve Irak’ın
kuzeyiyle ilgili sorularını birleştirerek cevaplayan Rehn, TBMM’nin 17
Ekim’de sınır ötesi operasyon konusunda
hükümete yetki verdiği
tezkerede uluslararası
hukuk çerçevesinde
hareket edileceği, PKK
terörünün hedef alınacağı ve Irak’ın
kuzeyinden Türkiye’ye
yönelen
terör
tehdidiyle ve saldırılarla mücadelenin amaçlandığı ifadelerinin yer
aldığını ve operasyonun gereği, kapsamı,
sınırı ve zamanının
hükümetçe
belirleneceğini hatırlattı.
AB Komisyonu’nun
terör örgütü PKK’nın
saldırılarını şiddetle
kınadığını belirten Rehn, Eylül ayından
beri meydana gelen saldırılarda onlarca
sivil ve askerin hayatını kaybettiğine
dikkati çekti.
Rehn, AP üyelerine verdiği yanıtta,
“AB dönem başkanlığının açıklamaları
doğrultusunda AB Komisyonu, bölgedeki
aktörler başta olmak üzere Türkiye’nin
hukukun üstünlüğüne saygı göstererek,
uluslararası ve bölgesel barış ve istikrarı
koruyarak ve orantısız güç kullanımından
kaçınarak terörle mücadelesini ve vatankoruma
daşlarını
çabasını desteklemesi
gerektiğini düşünmektedir. Bu değerlere saygı göstermeden ortaya konacak
her
türlü
çaba,
PKK’nın provokasyon ve şiddet stratejisinin
başarısı
anlamına gelecektir”
ifadelerine yer verdi.
AB Komisyonu’nun
bu
sorunun
çözümünde Türk ve
Irak
hükümetleri
arasındaki diyalog ve
i ş b i r l i ğ i n i n
güçlendirilmesini son
derece önemli gördüğünü vurgulayan
Rehn, Irak hükümetine ve Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetime Türkiye sınırına
saygıyı garanti altına almaları ve Irak
topraklarının hiçbir şekilde Türkiye’ye
karşı şiddet için kullanılmayacağının
güvencesini vermeleri çağrısında bulundu.
"Annapolis'te
Atmosfer İyimser"
O
rtadoğu barış sürecinin tartışılacağı konferans, Amerika Birleşik Devletleri'nin
Annapolis kentinde başladı. Konferansta
Türkiye'yi temsil eden Türkiye Dışişleri Bakanı Ali
Babacan, zirvede iyimser bir hava bulunduğunu
belirterek; "7 yıl aradan sonra iki devletli bir çözüm
gündemde" dedi. Babacan, konferans için bulunduğu
Washington'da Türk basın mensuplarıyla sohbet
toplantısında bir araya geldi. Babacan, Türkiye'nin
taraflara elinden geldiği olumlu katkıyı sağlamaya
devam edeceğini söyledi. Filistin'in İsrail sınırına
yakın bölgesinde Türk Üniversitesi kurma projesinin
gündemde olduğunu anlatan Babacan, kampüste bir
hastanenin de yer alacağını bildirdi.
Antalya Turizmde Rekora Koþuyor
Y
ýlbaþýndan bu yana Antalya’ya
gelen turist sayýsý, geçen yýlýn
ayný dönemine göre yüzde 20
artarak 7,5 milyona ulaþtý. Geçmiþ yýllarda deniz kum güneþ üçgeni ile þekillenen
turizmde çeþitlilik saðlanýnca kente turist
akýný her mevsim sürüyor.
Kongre turizminin de geliþtirilmesine
çalýþýlan Antalya’da, kýþ aylarýnda boþ
olan oteller, kongreler sayesinde
odalarýný dolduruyor.
Birçok konaklama tesisi futbol sahasý ve kondisyon merkezi kurunca bu yýl
Antalya’da çeþitli ülkelerden binden fazla futbol takýmý kamp yaptý.
Türkiye’de ortalama
ömür 7 yıl arttı
BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) yayımladığı 2007
İnsani Kalkınma Raporu’nun insani gelişme sıralamasında İzlanda başı çekerken, Türkiye 84’üncü sırada yer alıyor. Rapora göre Türkiye’de ortalama ömür 7 yıl arttı,
yaşam süresi 71,4 olarak belirlendi.
U
NDP’nin Sali İstanbul’da UNDP Türkiye Temsilcisi Mahmud Ayub
tarafından açıklanan “İnsani Gelişme Raporu”ndaki BM Yıllık
Endeksi’nde İzlanda başı çekiyor. Ülkelerin ortalama ömür, eğitim
ve ayarlanmış gerçek gelir alanlarındaki seviyelerini ölçen İnsani Gelişme
Endeksi’nde Türkiye 177 ülke ve alan içinde 84. sırada bulunuyor.
Raporda, 2006 yılında Türkiye’nin bu endekste 0.757’lik bir endeks
değeriyle 92. sırada yer aldığı belirtilirken, bu sıralamanın raporun hazırlanış sürecinde elde bulunan 2004 yılı verilerine dayandığının altı çiziliyor.
İNSAN ÖMRÜ ORTALAMA 7 YIL ARTTI
Rapora göre, Türkiye’nin temel insani kalkınma göstergelerindeki ilerleme son 15 yılda tutarlı kaldı. Ülke 1990 ve 2005 arasında taban
göstergelerin tümünde ilerleme gösterdi ve bu süre içinde ortalama ömür
yaklaşık 7 yıl arttı. Kişi başına düşen yurt içi hasıla ise üçte biri geçen oranda arttı. Benzer insani gelişim endeksi değerlerine sahip, coğrafi olarak da
yakın üç ülkenin uzun dönemli gelişimlerini birbirleriyle karşılaştırmanın
yararlı olacağının ifade edildiği raporda, bu çerçevede Türkiye, Ürdün ve
Lübnan’ın 1990’da benzer insani gelişim endeksi değerlerine sahip olduğu
bildirildi. Bu üç ülkedeki değerler 1990 ile 2005 arasında artış gösterirken,
Türkiye diğer iki ülkeye göre biraz daha iyi bir performans gösterdi.
Raporda bunun, insani gelişim endeksi değer göstergelerindeki artışın sonucu olduğu ve ayrıca insani gelişimdeki gerçek ve devamlı ilerlemenin bir
işareti niteliği taşıdığı kaydedildi.
TÜRKİYE’DE ORTALAMA YAŞAM SÜRESİ 71,4
Halen Türkiye’nin 2005 yılındaki 0,775 oranındaki insani gelişim
endeksi değeri, OECD ülkelerinin 0,916 oranındaki bölgesel ortalamasının
altında. Bu oran, bütün gelişmekte olan ülkelerdeki 0,691 orandan ve orta
düzeyde insani gelişim endeksi değerine sahip ülkelerdeki 0,698 oranından
ise yüksek. Rapora göre Türkiye, insani gelişim endeksi değeri oranında
OECD bölgesi içinde son sırada. Türkiye’de, ortalama yaşam süresi raporda 2005 yılı için 71,4 olarak belirlenirken, 15 yaşın üzerindekiler için
okuma-yazma oranı yüzde 87,4, kişi başına düşen gayri safi milli hasıla ise
8,407 dolar olarak tespit edildi.
İlk kez 1990 yılının İnsani Gelişme Raporu’nda tanıtılan İnsani Gelişme
Endeksi, BM ortaklarından ve diğer resmi kaynaklardan edinilen en son
verilere dayanılarak, ortalama yaşam süresi, yetişkinlerde okur-yazarlık,
ilköğretim, ortaöğretim ve üst öğretime kayıt ve gelir düzeyleri incelenerek
hazırlanıyor. Ölçümler, ülkelerin sunduğu verilere dayanıyor ve Endeks
düzenli olarak yeniden uyarlanıyor.
2007 İnsani Gelişme Endeksi, Çin’in özel yönetim bölgesi olan Hong
Kong ve işgal altındaki Filistin toprakları dahil olmak üzere 175 BM üye
ülkesinin 2005 istatistiklerini değerlendiriyor. Bu yılki İnsani Gelişme
Endeksi sıralaması, aralarında Afganistan, Irak ve Somali gibi 17 BM üyesi
ülkeyi yetersiz güvenilir veri eksikliği sebebiyle içermiyor.
AFRİKALI ÇOCUKLARIN ÖMRÜ 40 YIL
Tümü Afrika’nın güneyinde bulunan yirmi iki ülke “düşük insani
gelişme” kategorisinde yer alıyor. İnsani Gelişme Endeksine göre, bu
ülkelerin onunda, her beş çocuktan ikisi 40 yaşına kadar yaşayamayacak.
Endekse göre, bu oran Zambiya’da her iki çocuktan bir çocuğa denk
geliyor. Buna karşılık sıralamada yer alan ilk 20 ülkeden sadece Danimarka
ve ABD’de çocukların yüzde onundan azı 60 yaşına kadar yaşayamayacak.
Brezilya, Çin ve Hindistan dahil olmak üzere birçok ülkede insani gelişmenin son 30 yılda arttığı belirtilen raporda, ancak bazı ülkelerde gerileme
görüldüğü, toplamda 16 ülkenin insani gelişme endeksinin 1990 yılına
oranla daha düşük olduğu belirtiliyor.
Kültür
Perþembe, 29 Kasım 2007
10
Türkçenin 7. Uluslararasý Þiir Þöleni Üsküp’te yapýldý
“Þiirin hoþ sedasý
Makedonya’nýn inci
þehri Üsküp’te yükseldi”
T
ürkiye Yazarlar Birliði olarak ilkini
1992’de Bursa ve Konya’da
gerçekleþtirdiði
Türkçenin
Uluslararasý Þiir þölenlerinin 7’cisi, ad
yapmýþ Üsküp’lü þair Yahya Kemal
Beyatlý’nýn anýsýna “KÖPRÜ” Kültür Sanat
ve Eðitim
Derneði Ýþbirliðiyle
Makedonya’nýn baþkenti Üsküp þehrinde
düzenlendi.
21 Kasým tarihinde baþlayan 7. Uluslar
arasý Þiir Þöleninin açýlýþ konuþmalarýný
yapan Türkiye Yazarlar Birliði Baþkaný
Doç. Dr. Hicabi Kýrlangýç, Osmanlýnýn
ruhuyla
buluþmanýn
maneviyatýný
yaþadýklarýný, Üsküp’lü þair Yahya Kemal
Beyatlý’yý anmanýn ve Evladý Fatihan diyarý
ile Türk Dünyasýndan þair ve yazarlarla bir
araya gelmenin mutluluðunu paylaþtýklarýný
ifade etti. “Ruhun dili bütün dillerden
müstanidir. Mevlana der ki, ‘Ruhlarýn
buluþmasý için ne Arapça, ne Farsça, ne de
baþka bir dil gerekmez” þeklinde konuþan
Baþkan Kýrlangýç, barýþ, sevgi ve dostluk
içerisinde bir yaþam için tarihten gelen
ruhani
bir
bütünlüðü
yaþamak,
Türkçe’mizin zenginliðini paylaþmak ve
Türkçe yazan kalemlerimizle dostluðun
daha da pekiþtirilmesini amaçladýklarýný
söyledi. Yahya Kemal Beyatlý’nýn anýsýna
düzenlenen buluþmada ünlü üstadý saygýyla
andýklarýnýn altýný çizen Türkiye Yazarlar
Birliði Baþkaný Doç. Dr. Hicabi Kýrlangýç,
Yahya Kemal’in Türkiye ve Balkanlar
arasýnda bir köprü olduðunun alýný çizdi.
Açýlýþa katýlan Makedonya Yazarlar
Birliði Baþkaný Mateya Matevski, ÝstanbulBeyoðlu doðumlu olduðunu, dedelerinin ve
ebeveynlerinin sevgi ve nostaljilerini
taþýyarak, “Ýstanbul, sevgi ve nostalji
ölümsüzdür. Tuna nehrinden geçerken Türk
yazar dostumla kadehlerimizi MakedonTürk dostluðuna kaldýrýyorduk. O Üsküp
doðumlu Türkiye yazarý, ben ise Ýstanbul
doðumlu Makedonya yazarýydým. Bu
dostluk Struga þiir akþamlarýna kadar
uzanýr...”
dedi.
“Burada
zaten
evinizdesiniz, kalacaðýnýz süre çerisinde
þiirin evrenselliðiyle birlikte dostluðumuzu
hissederek güzel anlar geçirmenizi dilerim”
diyen Baþkan Matevski, 1974 yýlýnda ad
yapmýþ þair Fazýl Hüsnü Daðlarca’nýn
Struga þiir akþamlarýnda aldýðý altýn ödülle
Türkiyeli ile Makedon yazarlarý arasýndaki
bu dostluðun her geçen yýl daha da
pekiþtiðini ifade etti.
Makedonya Türk Edebiyatýnýn önde gelen
isimlerinden Fahri Kaya, Makedonya ve
Ýki yýlda bir düzenlenen Türkçenin Uluslararasý Þiir þölenleri
daha önce, Bursa/Konya, Almatý (Kazakistan), Aþgabad
(Türkmenistan), Girne (Kýbrýs), Strazburg (Fransa) ve
Akmescid (Kýrým-Ukrayna) þehirlerinde yapýlmýþtý.
Rüstem Berhudi’ye ve Cevdet Paþa büyük
ödülünü
Türkiye’den
Metin
Önal
Mengüþoðlu’na verdi. Þölende yer alan
katýlýmcýlara berat takdimi ardýndan
misafirler “KÖPRÜ” Kültür Sanat ve
Eðitim Derneðini ziyaret ettiler.
“KÖPRÜ” Kültür Sanat ve Eðitim
Türkçenin 7. Uluslararasý Þiir Þöleni katılımcıların toplu hatıra fotoğrafı
Rumeli coðrafyasýnýn Türk edebiyatýndaki
yeri üzerine konuþurken, son yüzyýl
içerisinde Yahya Kemal Beyat’lý ile Mustafa
Kemal Atatürk gibi iki önemli insaný
yetiþtirmenin ve onlarla ayný ülkenin
hemþehrisi olmanýn mutluluðunu, gururunu
yaþadýklarýný dile getirdi.
Dr. Ridvan Caným’ýn “Balkanlarda
Türkçe þiir” ve Dr. Abdülkadir Hayber’in
Yahya Kemal Beyatlý üzerine sunum
yaptýklarý þölenin devamýnda, Yahya Kemal
ve Makedonya Þiir Fasýllarý düzenlendi.
Ayný günün akþamýnda Yahya Kemal
Beyatlý anýsýna TRT Türk Tasavvuf
Musikisi Topluluðu tarafýndan tasavvuf
müziði ve Rumeli Türküleri konseri
düzenlendi.
7. Uluslararasý Þiir Þöleni ertesi gün
Mevlana ve Mehmet Akif Þiir Fasýllarý ile
Balkanlarda Türk Þiiri ve Türk Edebiyatý
konulu atölye çalýþmalarýyla devam etti.
G ü n ü n
s o n u n d a
Mevlana, Þah
Ýsmail Hatayi
ve Cevdet Paþa
büyük ödülleri
v e r i l d i .
T ü r k i y e
Ya z a r l a r
B i r l i ð i ,
Türkçenin 7.
Uluslararasý
Þiir Þöleninde
M e v l a n a
ö d ü l ü n ü
Özbekista nlý
Mir
Aziz
Azam’a,
Þah
Türkçem Dergisi Sahibi Şair - yazar Zeynel Beksaç, Türkiye
Ýsmail
Hatayi
Yazarlar Birliği Başkanı Doç. Dr. Hayati Kırlangıç, Köprü Dergisi
ödülünü AzerBaş ve sorumlu yazarı Leyla Şerif ve Kosova Türk Yazarlar
baycan’dan
Derneği Genel Sekreteri Taner Güçlütürk
Derneðinin çalýþmalarý ve amacý üzerine
konuþan Dernek Baþkaný Hüsrev Emin,
bugüne
kadar
gerçekleþtirdikleri
çalýþmalardan bahsetti. “Baþlýca amacýmýz
Balkanlarda Türk edebiyatýný yaþatmak ve
Makedonya Türk Edebiyatýnýn devamý
açýsýndan
yeni
nesillerin
yetiþtirilmesi ile
yeni
eserlerin
basýlmasýnda
gerekli desteði ve
a l t y a p ý y ý
oluþturmaktýr”
diyen Emin, bu
teþviki saðlamak
g a y e s i y l e
“Köprü” Kültür
Sanat Edebiyat
d e r g i s i n i
yayýnladýklarýný
ifade etti. Türkiye
Yazarlar Birliði iþbirliðiyle böyle bir
organizasyona imza atmanýn ve Üsküp’lü
þair Yahya Kemal Beyatlý’yý anmanýn
mutluluðunu yaþadýklarýný ifade eden Emin,
Türkiye ile Balkanlardaki Türk edebiyatý
arasýnda iliþkilerin devamý ve daha da
güçlendirilmesi açýsýndan köprü vazifesi
görerek çalýþmalarýný sürdüreceklerinin
altýný çizdi.
“KÖPRÜ” Kültür Sanat ve
Eðitim Derneðini gezen misafirlere Üsküp
ve tarihiyle ilgili bir sinevizyon gösterisi de
sunulurken,
ikram
ve
derneðin
yayýnlarýndan hediyeler sunuldu.
Ertesi gün, þölenin devamý Ohri, Struga,
Mavrovo,
Kalkandelen
ve
Üsküp
ziyaretleriyle devam etti. Struga ziyareti
sýrasýnda Hatayi þiir faslý düzenlendi.
Çekilen hatýra fotoðraflarý, imzalý eserlerle
hediyeleþmeler ve pekiþen yeni dostluklar
ile unutulmaz anýlarla 25 Kasýmda sona
eren
Türkçenin
Uluslararasý
Þiir
þölenlerinin 7’cisi, Kosova-Sultan Murat
Hüdavendigar
Türbesi
ziyaretiyle
noktalandý.
Türk Dünyasýnýn en büyük edebî
organizasyonu olarak kabul edilen þölene
Türkiye ile Türk devlet ve topluluklarýndan
yüzün üzerinde þair-yazar, edebiyatçý,
sanatçý ve gazeteci katýldý.
Türkiye’den; A. Ali URAL, Âdem
TURAN, Âdem YAZICI, Ahmet MURAT, Ali
GÜNVAR, Arif DÜLGER, Bahaattin
KARAKOÇ, Turan Korkmaz (Cafer
TURAÇ), Cahit KOYTAK, Cevdet KARAL,
Mehmet AYCI, Nilay ÖZER, Nurettin
DURMAN, Osman KONUK, Osman
ÖZBAHÇE, Ahmet MERCAN, A. Vahap
AKBAÞ, Ali K. METÝN, Ali AYÇÝL, Müþtehir
KARAKAYA, M. Atilla MARAÞ, M. Önal
MENGÜÞOÐLU,
M.
Ruhi
ÞÝRÝN.
Makedonya’dan; Fahri KAYA, Avni
ENGÜLLÜ, Esad BAYRAM, Sabahattin
SEZAÝR, Muharrem YAHYA, Leyla ÞERÝF,
Nusret Diþo ÜLKÜ. Kosova’dan; Ýbrahim
ARSLAN, Ýskender MUZBEG, Zeynel
BEKSAÇ, Taner GÜÇLÜTÜRK, Rezan
ZÝBORÇA, Ethem BAYMAK. Ve, Türk
Dünyasýnýn kalbi durumundaki diðer
ülkelerden;
Rüstem
BEHRUDÝ
(Azerbaycan),
Ramiz
RÖVÞEN
(Azerbaycan), Fevzi Ekrem TERZÝ (Irak)
Atamurat
ATABAY
(Türkmenistan),
Þehribostan
GELDÝMEMEDOVA
(Türkmenistan), Nazira MATYAKUBOVA
TOHTABOYEVNA (Karakalpakistan), Ýlya
IVANOV
(Çuvaþistan),
Azamet
YOLDAÞBEYEV (Baþkurdistan), Nasýr
FEYZ (Ýran), Hasan ÞEYDAYÝ (Þehram
Þeydayi) (Ýran), Mahmud DESTPÝÞ (Ýran),
Halil MUSTAFA (Yunanistan), Rahmi ALÝ
(Yunanistan),
Sarsekov
YARAS
(Kazakistan),
Baurcan
YAKUP
(Kazakistan),
Kamil
TOPÇU
(Bulgaristan), Hüseyin Kerim ECE
(Hollanda), Fatih OKUMUÞ (Hollanda),
Emel EMÝN (Romanya), Fazlitdinov
Behzod KURBANBAYEVÝC (Özbekistan)
Mir Aziz AZAM (Özbekistan), Dilaver
OSMANOV (Kýrým), Zakir KURTNEZÝROF
(Kýrým), Cýrgalbek KASABOLOTOV
(Kýrgýzistan), Rusu VASÝLÝSA (GagavuzyaMoldova), Staev
NÝNA (GagavuzyaMoldova), Harid FEDAÝ (Kuzey Kýbrýs),
Firuze
MÜSLÝMOVA
(Tataristan),
Cemaleddin Latiç (Bosna).
11
Güncel
Perþembe, 29 Kasım 2007
paketlerin daðýtýmýna diðer
günlerde de devam edileceði
bildirildi. Ayrýca ilerleyen
günlerde de park yapýmýnda
kullanýlacak malzemelerin de
daðýtýlacaðý bildirildi.
Konuya ilgili bir açýklama
yapan Kosova Demokratik
Türk Partisi Genel Baþkaný
Mahir Yaðcýlar, “Bugün
paketlerin daðýtýmýna durumu
daha aðýr olan ailelerden
baþladýk, daðýtým diðer günlerde de devam edecektir. Bu
yardýmlar Ankara Büyükþehir
KDTP, Ankara Büyükþehir Belediyesinin temin
Belediyesi tarafýndan seçim
etmiþ olduðu yardým paketlerinin daðýtýmýna
öncesinde gönderilen yardýmbaþladý. KDTP Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, 70 lardýr. 1 ay önce bizim Ankara
avro deðerindeki yardým paketlerinin daðýtýmýna ziyaretimiz sýrasýnda Melih
Gökçek
ile
yaptýðýmýz
ilerleyen günlerde de devam edeceðini söyledi.
görüme, Türk Eþgüdüm
eçen hafta içerisinde
Ofisi ile
Prizren
Kosova Demokratik
Belediyesinin
Türk Partisi içinde
görüþmeleri neticesinde
gýda, giyecek ve hijyen
de bu alýnan karar kesinmalzemelerin
bulunduðu
leþmiþ ve yardým paketyardým paketleri daðýtýmýna
leri gönderilmiþtir. Bu
baþladý. Ankara Büyükþehir
sayede
de Ankara
Beldiyesi tarafýndan gönderB ü y ü k þ e h i r
ilen yardým paketleri ilk olarak
Belediyesine teþekkürKüçük Kruþa’da 80 kadar
lerimizi
sunuyorum.
savaþ maðduru aileye gönderPaketlerin daðýtýmýna
ildi. Daha sonra Prizren’de
ilerleyen günlerde de
ihtiyacý sahibi ailelere yardým
devam edileceðini belirtmek istiyorum” dedi.
paketleri daðýtýldý. Aile baþýna 5 paketin
düþtüðü yaklaþýk 70 avro deðerindeki yardým
Gülay Krasniç
KDTP’den anlamlý
yardým faaliyeti
G
T
Öðretmenler Günü
Kosova’da kutlandý
ürk
Öðretmenler
Günü
Kosova’da
Öðretmenler Derneði
tarafýndan düzenlen törenle
kutlandý. Kosova Türk
Öðretmenler
Derneði
binasýnda
gerçekleþen
törene öðretmenlerimiz yaný
sýra Kosova Demokratik
Türk Partisi- (KDTP) Genel
Baþkaný Mahir Yaðcýlar,
TÝKA Kosova Koordinatörü
Metin Arslanbaþ, Prizren
Eðitim Fakültesi öðretim
üyeleri ile Kosova Türk
Taburu’ndan yetkililer de katýldý.
Kosova Türk Öðretmenler Derneði Geçici
Heyeti Baþkaný Özcan Micalar’ýn açýlýþ
konuþmasýyla baþlayan törende Micalar,
Öðretmenler Günü’ne has yazýlmýþ olan
þiirleri okudu. Törende bir konuþma
yapan emekli öðretmen Salih Lika,
Kosova’da 1951 yýlýndan bu yana Türkçe
eðitimin verildiðini ve kendisinin de bu
misyonda yer aldýðýný
söyledi. Ardýndan SAÝB
Komutaný Çok Uluslu
Güney Tugayý Komutaný
Tuðgeneral
Uður
Tarçýn’ýn
gönderdiði
mesajý
okudu.
Konuþmalarýn ardýndan
törene katýlan eðitimcilere birer kitap hediye
edildi. Tören verilen bir
kokteyle sona erdi.
Enis TABAK
Arnavutlar Bayrak
Gününü Kutladý
28 Kasým Arnavutlarýn Bayrak günü tüm Kosova’da
coþkuyla kutlandý. 28 Kasým 1912’de Ýsmail Kemal’in
Arnavut bayraðýný dikip baðýmsýzlýðý ilan etmesi
Arnavutluk’ta resmi bayram iken, tüm Arnavut
dünyasýnda da Bayrak Günü olarak kutlanýyor.
Bayrak günü çerçevesinde Prizren’de düzenlenen
çeþitli etkinliklerle de Bayrak Günü kutlandý.
28 Kasým Arnavutlarýn Bayrak günü Prizren Kültür Evinde 27 Kasým
Salý günü resmi bir törenle kutlandý. Prizren Belediyesinin, diðer
kültürel kurumlar, siyasi partiler ve TMK iþbirliðinde düzenlediði
Törenli Akademiye çok sayýda davetli katýldý. Törenli kutlamanýn yaný
sýra Arnavutluk’un Berat þehrinden gelen 3 ressamýn sergisi de açýldý.
Prizren Belediyesi Yürütme Þefi Mübera Mustafa ve Tarihçi Þkelzen
Raca birer konuþma yaptýlar. Mustafa ve Raca, Arnavut ulusu için
Bayram Gününün öneminden bahsederek, çaðdaþ Arnavut ulusunun
baðýmsýzlýðýný ilan ettiði bu günün tüm Arnavutlar için ayrý bir öneme
sahip olduðunu vurguladýlar.
Törene belediye yetkilileri, TMK mensuplarý, siyasi parti temsilcilerinin yaný sýra çok sayýda vatandaþ da katýldý. Törenli Akademide
etnik topluluk temsilcileri de yer aldý. Kosova Demokratik Türk Partisi
KDTP’den Genel
Baþkan
Mahir
Yaðcýlar ve Prizren
Þubesi Baþkaný ile
Belediye Baþkan
Yardýmcýsý Ercan
Þpat’ýn yaný sýra
Boþnak temsilcilerinden
Çemail
Kurteþi ve Cezayir
Murati de törene
katýlanlar arasýnda
bulundu.
Kosovalý Hayýrsever iþ
adamýndan anlamlý destek
K
osovalý iþadamýndan Mehmetçik Vakfý’na anlamlý yardým.
Türkiye Cumhuriyetinde son günlerde terör örgütü PKK’nýn
Türk askerine yönelik gerçekleþtirdiði hain saldýrýlar
Kosova’da üzüntüyle karþýlandý ve lanetlendi. Türkiye’de duyarlý
vatandaþlarýn giriþimiyle Mehmetçik Vakfý’na yapýlan desteklerin
ardýndan bu destek seline Kosova’dan da katký geldi.
Kosovalý iþadamý Naser Morina, Prizren’de konuþlu bulunan
Kosova Türk Taburu Komutanlýðý aracýlýðýyla Mehmetçik Vakfýna Bin
Euro yardýmda bulundu.
Kosovalý iþadamý Naser Morina’nýn bu anlamlý davranýþý
karþýlýðýnda Kosova Türk Taburu Görev Kuvvet Komutanlýðý
Komutaný Kurmay Yarbay Kerim Acar da, Morina’ya verdiði baðýþ
için teþekkür plaketi verdi.
Yarbay Acar, Morina’nýn bu anlamlý giriþiminden dolayý
Mehmetçikler adýnda kendisine teþekkürlerini iletti.
Enis TABAK
Kültür
Hazırlayan: İskender Muzbeg
Dünyanýn
Dört Bir Yanýnda Mevlana (XI)
UNESCO’nun 2007 yýlýný
Dünyada Mevlana Hoþgörü Yýlý
olarak
kutlama
kararý
Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk
kültürünün dünyada tanýtýlmasý için
bir fýrsattýr.
Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda
Mevlana hoþgörüsünün — Mevlana
felsefesinden yayýlan huzur verici
aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere,
hýrslý beyinlere yeni, 21. yüzyýla
özgü bir biçimde hitap etmesinin
çok yönlü yararlarý olacaktýr.
Kosova
Türk
aydýnlarý,
dernekleri ve kuruluþlarý olarak bu
Mevlana
Hoþgörü
Yýlý’nda
etkinliklerimizi Mevlana’nýn kendi
aramýzda olduðu gibi, iç içe
yaþadýðýmýz diðer toplumlar
arasýnda da tanýtýlmasý alanýnda
çalýþmalýyýz.
J. Norton (Ýngiltere): Ýngiltere’de
Mevlana
Konya’da
düzenlenen
II.
Milletlerarasý
Mevlana
Kongresi’nde (3-5 Mayýs 1990,
Selçuk Üniversitesi) Ýngiliz bilim
adamý J. Norton Ýngiltere’de
Mevlana konulu bir bildiri sunmuþ,
bu bildiride ötekileri arasýnda
þunlarý vurgulamýþtýr:
“Bildiri, Mevlana ve Mevlevi
tarikatýndan Ýngiliz halkýnýn nasýl
haberdar olduðu ve Mevlana ve
öðretisinin günümüzde konuyla
ilgilenenler
tarafýndan
nasýl
algýlandýðýný kapsamaktadýr.
Bildiride kaynak olarak, Osmanlý
döneminden günümüze kadar
Mevleviler konusunda bilgi edinmiþ
Batýlý seyyahlarýn raporlarýna baþ
vurulmakta ve bu raporlarýn ortaya
koyduðu farklý algýlayýþ biçimi ve
önyargýlara
deðinilmektedir.
Mesnevi’nin Ýngilizce çevirileri ve
bunlarýn Ýngiliz toplumunda hem
edebi olarak hem de insan ruhuna
hitap eden eser olarak nasýl
da
söz
karþýlandýðýndan
edilmektedir.
Bu arada bildiride Ýngiliz
okurlarýnýn edinebileceði baþvuru
kitaplarýnda Mevlana ve öðretisinin
nasýl gösterildiði incelenmekte,
Mevlevi müziði, ve sema’nýn Ýngiliz
insanýný
nasýl etkilediðine
deðinilmektedir. Deðinilen bir
baþka konu da, Mevlevi sema
gruplarýnýn Ýngiltere’yi ziyaretleri
ve bunun insanlarýn Mevlana’ya
baðlanmalarýndaki
etkisi
ve
Mevlana’ya ve öðretisine baðlý
kiþilerin akademik konferans ve
baþka çalýþmalara katkýlarýdýr.
Ayrýca, þu konular da bildiride
ele alýnmaktadýr: Ýngiltere’de
üniversite
düzeyinde
verilen
derslerde Mevlevi öðretisinin
kapsamý, Ýngiltere’de oluþturulan
Mevlevi gruplarýnýn durumu ve
uygulamalarý
ve
Mevlevi
öðretisinin izoterik çalýþmalarla
uðraþan kurumlarýn müfredatý
üzerindeki etkisi. Öte yandan,
deðinilen bir baþka konu da Ýngiliz
televizyonundaki
Mevlevi
gösterisidir.
Bildiri (...) bir Mevlevi grubunca
gerçekleþtirilen ve çok baþarýlý
geçen Ýngiltere ziyaretininneden
Osmanlý tarihinin eksik býraktýðý noktalarý tamamlayan önemli belgeler…
RAÝF VIRMÝÇA
SUZÝ ÇELEBÝ GAZAVATNAMESÝ - 2
15.000 beyit olarak yazmýþ olduðu
Gazavatname, tarihsel ve þiirsel açýsýndan uzun yýllardýr çok sayýda ad yapmýþ
bilim adamlarýn ilgisini çekmiþtir.
Maalesef Gazavatname’nin bütün
olarak bir yerde bulunmamasý,
kesin olarak kaç beyitten oluþtuðu bugüne kadar belli
edilmemiþtir.
Agâh
Sýrrý
Levent’in 1956 yýlýnda yayýnlamýþ olduðu “Gazavatnameler
ve Mihaloðlu Ali Bey’in
Gazavatnamesi“ eserinden sonra,
Suzi Çelebi Gazavatnamesinin
bugün 4 ayrý yerde bölümlerinin
bulunduðu anlaþýlmýþtýr. Bugün
mevcut olan Gazavatname’nin bu
bölümlerinden 1688 beytin
“Preussische Staatabibliothek”
Berlin Kütüphanesi’nde, diðer
217 beytin de Zagreb’teki
Þarkiyat Bölümünde bulunmaktadýr. Gazavatname’nin bu
bölümlerinin Berlin Kütüphanesi
nüshalarýnda da mevcut olduðu
bilinmektedir. Bundan baþka
Levent’in elinde bulunan bir
bölüm Gazavatneme beyitlerinin
(son bölümlerin) de Ankara Millet
Kütüphanesi’nde “Tarih-i Mihalzade
Ali Beg” adýyla kayýtlý olduðu da bilinmektedir.
Araþtýrmacýlarýn baþýný aðrýtan konu-
lardan biri Suzi’nin Gazi Ali Bey
Mihaloðlu ile katýldýðý akýnlarýn
tümünün yazýp yazmadýðý konusudur.
Genel olarak Gazavatnemelerle, özellikle de Suzi Gazavatnamesi ile ilgili
bugüne kadar yapýlan araþtýrmalarýn en
önemlisini, 1956 yýlýnda Türk Tarih
Kurumu yayýnlarýnca yayýnlanan Agâh
Sýrrý Levent’in “Gazavatnameler ve
Mihaoðlu Ali Beyin Gazavatnamesi”
adlý eseri oluþturmaktadýr. Suzi, yazmýþ
olduðu Gazavatnamesinde Gazi Ali
Beyin gazalarýný yazarken, ayný zamanda onun þahsi hayatýndan da kimi kesitleri aktarmýþtýr. Bundan baþka
Gazavantnamede fetihlerden konuþulurken, bunlar çok güzel bir þiir
üslubuyla dile getirilmektedir. Ali
Beyin gazalarýný yazarken Suzi bizim
yörelerimiz için de kimi bilgileri vermiþtir.
Bugüne kadar yayýnlanmýþ olan
Gazavatname beyitlerinin, hiçbirinde
Suzi’nin hayatý hakkýnda bilgi verilmemektedir. Oysa Levent, “Suzi’nin
Gazi Ali Beyin gazalarýný yazmadan
önce, bazen kendine hitap ettiðini de
bildirmektedir ve örneðini vermiþtir
Ur imdi söz topýn meydan senündür
Gelen gitdi bugün devran senündür
Mihaloðlu Ali Beg âleminden
Gazalarda geçen âli deminden
Ne gördün ne iþitdünse beyan it
Cihana gün gibi anlýyan it
Rivayet söyle kýldýlar bilenler
Nice yýl yel gibi bile yelenler
Þair bu beyitlerle yalnýz gördüklerini
yazmakla yetinmeyerek, baþkalarýndan
iþittiklerini de anlatacaðýný söylüyor ki
bu sözlerinden, þairin Ali Beyin yanýna
sonradan geldiðini göstermektedir.
Perþembe, 29 Kasım 2007
12
olabileceði geliþmelerin deðerlendirilmesiyle son bulmaktadýr.
Not:
J. Norton (Ýngiltere): Ýngiltere’de
Mevlana
baþlýklý tebliðini
Konya’da 3-5 Mayýs 1990 tarihinde
Selçuk Üniversitesi tarafýndan
düzenlenen
II.
Milletlerarasý
Mevlana Kongresi’nde sunmuþ,
bildiri özeti Selçuk Üniversitesi II.
Milletlerarasý Mevlana Kongresi, 35 Mayýs 1990, Konya BÝLDÝRÝ
ÖZETLERÝ
baþlýklý kitapta
yayýnlanmýþtýr (sf. 29).
Mevlana:
“Ben,
sevgilinin
gül
bahçesinden ve ezel meyhanesinin
mahallesinden geldiðim için
gözlerime hoþ bir hayal geldi, bak
da gör...
Mest oluþun sermayesi benim.
Varlýðýn, var olmanýn gayesi de
benim.
Manen
yükselen
melekleþen de benim, nefse uyup
aþaðýlara düþen de benim. Ben,
dönüp duran gökyüzü gibiyim.
Ta
ezelde,
baþlangýçta,
yaratýldýðým yerden geldim. Ben,
ilahi emanet olan ruhla anlaþtým,
dost oldum. Dönüp gittim, tekrar
geldim, pergel gibi bir noktanýn
etrafýndan dönüp durdum”.
Levent’in yayýnlamýþ olduðu eserinde
tüm gazalarýn kapsandýðý denilemez.
Fakat büyük bir çoðunluðun tüm olarak
kapsandýðý söylenebilir. Bu doðru
deðilse de, bu tür araþtýrmalarla uðraþan
kiþilere bu konuda büyük bir kaynaðý
oluþturan bu kitabýn bugün bile çok
önemli olduðunu vurgulamak gerekir.
Suzi’nin Gazavatnamesi bugün bu
türde yazýlan Gazavatnamelerin en
eskisini oluþturmaktadýr. Bu yüzden o
zamanda kullanýlan Türkçenin bu
Gazavatname sayesinde araþtýrýlmasýnýn yapýlmasýnýn son derece önemli
olduðuna
inanmaktayým.
Gazavatnamenin diðer bir özelliði de
onun
orijinalliðidir.
Çünkü
Gazavatname’de o dönemdeki akýnlarýn
en gerçek bir biçimde, Suzi’nin onlara
iþtirak ederek yazdýðý anlaþýlmaktadýr.
Bazý belgelerde Suzi’nin 15.000 beyitten ibaret sanýlan Gazavatname’sinin
sadece 1796 beyitten veya 3.592 mýsradan olduðu ileri sürülmektedir.
Gazavatname mesnevi türünde
yazýlan bir eserdir yani eserde birinci
beyittin ikinci beyitle baðlantýsý saðlanmýþtýr. Eser Hamdele ve Salveleyle
baþlamaktadýr. Bundan sonra, Gazi Ali
Bey hakkýnda geniþ bir giriþ ve ondan
sonra da akýnlar hakkýnda beyitler yer
almaktadýr. Metnin devamýnda Suzi
Çelebinin
ölümsüz
olan
Gazavatnamesini çok önemli bir
Osmanlý eseri olarak ilk defa Yeni
Dönem gazetesinde tefrika biçiminde
yayýnlamaya hacet gördük.
(Sürecek)
13
Perþembe, 29 Kasım 2007
Yo r u m
Ýrfan Þekerci baþkanlýðý döneminde Dogru Yol” Derneði etkinlikleri…
1912 yýlýndan 1951 yýlýna kadar geçen
dönemde Kosova’da güçler, bozgunlar,
yýkýmlar, acýlar ve sýkýntýlar içerisinde,
1. ve ÝÝ. Dünya savaþlarýný da yaþamak
zorunda kalan Türklerin sayýsý ehemmiyetli bir biçimde azalmýþtýr. Bunun
sonucunda tam bir azýnlýk yaþantýsý
sürdüren Türkler, bilinç ve saðduyusu
ile geleceðe olan inancýný hiçbir zaman
yitirmemiþtir. Asýrlar boyunca yurt
bildiði ve edindiði Rumeli topraklarýnda
hiç bitmeyen buranlar muhtevasýnda
zaman zaman yalnýz da kalsa yine de
zengin ve uygar geçmiþinin birikimine
güvenmeyi geleceðini saðlamak açýsýndan ilke kabul etmiþtir.
Türk halkýnýn tarihten gelen bu bilincinin farkýnda olmayanlar bu olguyu
1951 yýlýna kadar gizlemeye çalýþmýþ,
lakin 1951 yýlýnda Türklerin yeniden
sahneye çýkmasýyla Kosova, burada
yaþamakta olan diðer halklar ve azýnlýklar gibi Türklerin de yurdu olduðu inkâr
edilemez bir duruma gelmiþtir ve
Kosova Türklüðü, bu kopukluða raðmen, baþta eðitimiyle, okullarýyla,
dernekleriyle, sanatýyla, kültürüyle. örf,
adet. gelenek, görenek ve diðer edinimleriyle kendi varlýðýný devam ettirmeye
ve günümüze kadar dimdik ayakta tutmaya baþarmýþtýr.
Ý
kinci Dünya savaþýndan sonraki dönemi
kendine
has
þartlar
altýnda
kýymetlendirmeye çalýþtýðýmýzda, bu
dönemde bilakis 1951 yýlýnda meydana gelen
toplumsal geliþmeler, burada yaþamakta olan
Türk halkýnýn yeniden doðuþu yanýnda
“DOÖRU YOL” Derneðinin kuruluþunu da
beraberinde getirdiðini görmüþ oluruz.
Kosova Türkleri için bir dönüm noktasýný
oluþturan 1951 yýlýnda Prizren’de Türk
dilinde ilk ve ortaokullar yaný sýra “DOÖRU
YOL” Derneðinin ve diðer Türk kurum ve
kuruluþlarýn açýlmasý ve geliþmesi yanýnda
bura Türk halkýnýn da yeniden sahneye çýkýp
kültür, sanat ve müzik alanýndaki geliþmesini
de saðlamýþtýr.
Doðru Yol” derneði
gerek halkýmýzýn varlýðý, gerek kültürel
deðerlerimizin korunup
iþlenmesi,
gerekse
eðlence
yaþamýnýn
zenginleþtirilmesi
bakýmýndan bu derneði
kuran, onu büyük bir
titizlik ve itinayla
koruyan,
geliþtiren
küçük büyük, her yaþta
üyenin nedenli büyük
ve soylu bir görevi
üstlenip bunu baþarýyla
gerçekleþtirmiþ olduklarý kendiliðinden
ortaya çýkmýþtýr. Bugün bir ekol olarak bilinen bu demekte kuruluþundan günümüze
kadar Türk kültürünün ve sanatýnýn dehasý
sergilenip geniþ bir çevreye Türk kültürün ve
sanatýn damgasý bu demekte yetiþen yüzlerce
sanatçýnýn katkýlarýyla vurulduðu bir gerçektir. “Doðru Yol” bugün 56 yaþýnda. Bu 56 yýl
süresince ‘Doðru Yol” derneðini birçok kiþi
yönetti bu derneðin sýrlarýndan yüzlerce yaþlý,
genç, kadýn, erkek üye gelip geçti, tümü de
bu derneðe bir þeyler verdiler, onu yüceltiler.
Günümüzde de bu derneði yönetenler ona
üye olarak etkinlikleriyle onu yaþatanlar, ayný
soylu görevi baþarýyla sürdürüp onu yüceltiyorlar, sanata ve kültüre olan saygý ve sevgilerinden olacak ki hep baþarýlý ve etkin
olmuþlar, sanattan ve müzikten bir an olsun
ayrý ve uzak kalamayacaklarýný göstermiþlerdir.
Kuruluþundan günümüze kadar Doðru
Yol” derneðinde sýrasýyla 26 baþkan görev
yapmýþtýr. Ýlk dönemlerde bu derneðin
baþkanlarý görevine, siyasi sahnede Türkleri
temsilen aydýn kiþilerimiz seçilirken daha
sonraki yýllarda bu demekte büyümüþ ve
geliþmiþ sanatçýlarýmýz, þairlerimiz ve diðer
dernek üyelerimiz dernek baþkalýlarý
görevine seçilmiþtir. Derneðe seçilen bütün
baþkanlar, yapmýþ olduklarý etkilikleriyle bu
derneðe bir þeyler kazandýrmaya çalýþmýþtýr ve derneðin
ayakta kalmasý ve topluma
faydalý olmasý için elinden
geleni yaptýklarýna inanýlmaktadýr. Dolayýsýyla Doðru Yol
derneðinin dönem etkinliklerinin deðerlendirmesini yaptýðýmýz bu yayýnla derneðin en
son baþkaný Sayýn Ýrfan
Þekerci’de Doðru Yol’da
büyüyen ve 45 yýlýný bu
demekte geçiren ses ve saz
sanatçýlarýmýzýn
baþýnda
olduðunu da bildirmekte hacet
görüyoruz.
Ýrfan Þekerci 15 Mart
2005 tarihinde yeni seçilen Yönetim Kurulu
tarafýndan oy biriliðiyle Doðru Yol Derneði
Baþkaný görevine seçilmiþtir. “Doðru Yol”
derneðine ilk olarak 1964 yýlýnda ses
sanatçýsý olarak gelmiþ ve kýsa bir zaman
sonra cümbüþ ut ve ilk olarak 1968 yýlýnda
derneðe baðlamayý getirerek bu demekte
Türk Halk Müziði alanýnda yeni bir dönemi
baþlatmýþtýr. O güne kadar sanat orkestrasý ile
söylenen türküler bu sanatçý sayesinde baðlamayla söylenmeye baþlanmýþtýr. “Yeþil
Turnalar” baðlama kolunun kurucusu olan
Þekerci bu kolun 1969 yýlýnda ilk dönem
baþkaný da olmuþtur. Derneðin mümtaz
sanatçýlarýndan bir olan Þekerci, çoðu yerli
türkülerimizi derlemiþ ve bu türkülerimizin
ustasý olarak kendisini geniþ bir çevreye tanýtmýþtýr. Derneðin hemen hemen bütün konser
ve diðer faaliyetlerine katýlan sanatçý çok
sayýda Priþtine Radyo ve TV’ sinde türküler
çizmiþtir ve okumuþtur. Dernek baþkaný
görevine gelmesiyle, hemen demekten uzak
kalan çoðu deðerli üyeleri yeniden toplamaya
baþarmýþtýr, demekte dostluk rüzgârlarýn
estirilmesine vesile olarak, derneðin etkiliklerini büyük bir hýzla baþlatmýþtýr.
Ýrfan Þekerci döneminden önceki dönemi
bilakis 1999 Kosova savaþý sonrasý döneme
ait dernek çalýþmalarýna kýyasen, Doðru Yol’
derneðinin Ýrfan Þekerci döneminde yapýlmýþ
olan umumi faaliyetlerindeki sanatsal ifade,
bütün zarifliðiyle seyircisini yeniden büyülemeye baþarmýþ, Türk müziðinin ve sanatýnýn
yüksek boyuttaki anlayýþýný yeniden dile
getirmekte büyük baþarýlara imza atmýþtýr.
Çünkü bu dönemki faaliyetlerin doðrudan
doðruya bir baðlýlýk içinde olmasý, demekte
Þekercinin sayesinde bir bütünlüðün saðlanmasý yanýnda Prizren halkýnýn da yeniden
günlük yaþamýna girerek ve onun da bir
parçasý olmakla her konserinde veya baþka
bir gösterisinde damgasýný vurarak, bulunduðu ortama özellikle de demekte hoþ ve
güzel bir havanýn ve durumun saðlanmasýna
neden olmuþtur. Ýrfan Þekerci’nin baþkanlýk
döneminde yapýlan çok sayýda faaliyetler,
Doðru Yol derneðinin kýsa zamanda eski
seviyesine kavuþmasýný saðlamýþ, “Doðru
Yol” derneðinin Kosova’da eþi ve benzeri
olmayan ve Türk Musikisinde tek ehli olan
derneklerden biri olduðunu bir daha ispatlamaya baþarmýþtýr. Bunu baþarmak için de
sanatçýsýna bilakis müzisyenine þarkýcýsýna,
folklorcusuna ve diðer sanatçýlara saygý
göstererek, sanatçýlarýn eþit düzeyde hareket
etmesini saðlamýþ, hoþgörü bir hava içinde,
ahenkle gerçekleþen faaliyetlerle ancak
baþarýnýn mutlak olmasý inancýyla ve bu özelliklerin bilinci içinde olan dernek baþkaný
Ýrfan Þekerci, bu göreve gelir gelmez yapmýþ
olduðu yeni bir örgütlenmeyle demekte hoþ
bir ortam ve hava aksettirmekle dernek içinde
dernekten uzak olan bütün sanatçýlarý bir
araya toplamaya baþarmýþtýr. Dolayýsýyla
bugüne kadar çizmiþ olduðu bütün planlarýný
tek tek gerçekleþtirmekte baþarýlý olan
Þekerci, bunu baþta ses ve saz sanatçýsýna
sunmuþ olduðu destek ve saygýya dayanan bir
eda ile baþardýðýna inanmaktadýr.
Ýrfan Þekerci baþkanlýðý döneminde
dernekteki bu canlanma o yýlda yayýn hayatýna yeni baþ1ayan Yeni Dönem TV ve
gazetenin dernekle ilgili yayýnlamýþ olduðu
yayýnlarýyla yeniden gündeme oturarak, halkta derneðin uzun bir uykudan uyandýðý izlenimini vermekteydi. Tabi ki Þekerci’nin döneminde en büyük canlanma Nevzat Þundo’nun
teveccühünde Türk Sanat Müziði kolunda,
müteakiben emektar sanatçý Sayýn Baþkim
Çabrat’ýn teveccühündeki Türk Tasavvuf
Müziði Kolunda ve Halk Danslarý Kolu
yanýnda Atatürk’e ait sunmuþ olduklarý resitallerle Liriye Diþo’nun yönetmiþ olduðu Ata
Çocuklarý kolunda da hissedilmiþtir.
Dolayýsýyla bu dönem dernek faaliyetleri
muhtevasýnda sadece bu üç kolun, katýlmýþ
olduklarý uluslararasý þenlikler ve þölenler
hariç, 44 konser vermesi diðer kollarýn bir
veya sýfýr etkinlikte olduklarýný ispatlamýþ ve
derneðin taþýyýcýlarý olduðunu ve Doðru Yol
Derneðinin ancak gerçek ve ehli olan bu kollar vasýtasýyla ayakta durmasýný ve ileride de
duracaðýný ispatlamýþtýr.
ARADA BİR
“DOÐRU YOL” Derneðinin gelmiþ geçmiþ
baþkanlarýnýn en baþarýlý baþkaný Ýrfan Þekerci
Ý r f a n
Þekerci
baþkanlýðýnýn
en RAÝF VIRMÝÇA
b ü y ü k
baþarýsý Sayýn Baþkim Çabrat’ýn yönetiminde
Türk Tasavvuf Müziði Kolunun “Doðum
Kutlu Haftasý” ve Geleneksel Türk Tasavvuf
Müziði Ramazan Konserlerinin her yýl
Prizren, Kosova ve Makedonya’nýn muhtelif
yerlerinde düzenlenmesi yaný sýra bu
dönemde bir ilke de imza atýlarak derneðin
Türk Tasavvuf Müziði kolunun, Konya’da
her yýl Hz. Mevlana’nýn ölüm vuslat
yýldönümü nedeniyle düzenlemekte olan
“Þeb-i Aruz” þenliklerine, akabinde de
Kosova-Prizrenliler Kültür ve yardýmlaþma
derneði misafiri olarak Ýstanbul’da
hemþerilerine mevlit, tasavvuf ve diðer
müzik konserlerin tertiplenmesidir ve bu
konserlerde ilk olarak Baþkim Çabrat’ýn
Prizren þairlerinden derlemiþ ve
bestelemiþ olduðu ilahilerin sunulmasý ve
icra edilmesidir. Aynýca Þekerci döneminde Türk Tasavvuf Müziði koluyla
dernek tarafýndan daha bir ilke imza
atýlarak, Arnavutluk Turnuvasý gerçekleþerek, Ýþkodra þehrinde bu kolun büyük
Tasavvuf Müziði konseri düzenlemesidir.
Sadece Türk Tasavvuf Müziði kolunun
deðil ayný düzeyde Nevzat Þundo yönetiminde Türk Sanat Müziði kolunun ve bu
kolda faaliyet gösteren sanatçýlarýn da
hayali olan bir ilke imza atýlmýþtýr. Yani bu
kolun mümtaz sanaçýlarýndan oluþun bir ekip
V. Uluslararasý Sapanca Þiir Þölenine
katýlarak þölen çerçevesinde sunulan sýralý
temsiller yaný sýra geniþ bir kitleye Açýk Hava
Türk Sanat Müziði Konserinin sunulmasýdýr
ve bu konserde sanat müziði yaný sýra Rumeli
ve Prizren þarký ve türkülerinin büyük bir
ustalýkla. icra edilmesidir. Akabinde yine
Ýstanbul Prizrenliler Kültür ve yardýmlaþma
derneði misafiri olarak Boðaziçi Gezisi
Prizren Türküleri Þöleni yaný sýra Kadý Köy
Yunus Emre Kültür Merkezi büyük salonunda geniþ bir kitleye Türk Sanat Müziði Halk
Konserinin sunulmasýný ve konserin olumlu
yansýmalarýný anmak gerekir. Bu dönemde
Folklor Ekibinin de sýralý olarak Yalova
Uluslararasý Folklor festivaline ve diðer þenliklere katýlmasý yanýnda Ata Çocuklarýnýn da
Türkiye Turnuvasýnda göstermiþ olduklarý
baþarýlarýnýn olumlu yansýmalarýný da anmak
gerekir.
Ýrfan Þekerci döneminde Doðru Yol
derneðinde büyüyün sanatçýlardan: Reþit
Ýsmet’in 40. Talat Mitroviça’nýn 40. ve
Baþkim Çabrat’ýn 45 sanat yýldönümlerinin
büyük bir baþarýyla kutlandýðýný ve bu kutlamalarýn da dernek faaliyetlerinde büyük
ehemmiyet taþýdýðýný vurgulayarak, bu kutlamalara çok sayýda dýþtan konuðun da
katýldýðýný bildirmekte hacet görüyoruz. Bu
dönemde sadece konserler deðil bazý dernek
kollarýnýn ve derneðin mümtaz sanatçýlarýnýn
Yeni Dönem Televizyonu yeni yýl programa
katýlmalarýný. Türkiye’nin bazý TV kanallarýna konuk olmalarý ve çizimler yapmalarýný,
derneðe yapýlan bütün ziyaretler esnasýnda
derneðin Türk Sanat Müziði kolunun, Halk
danslarý kolunun, bilakis Ata Çocuklarý’nýn
sunmuþ olduklarý programlarýnýn da büyük
önem taþýdýðýný ve gelen konuklar sayesinde
dernek faaliyetlerinin daha geniþ bir kitleye
tanýtýlmasýnda büyük etkisinin olduðunu vurgulamak gerekir.
(Devamı gelecek sayıda)
Güncel
Zehra (Cibo) Kemal
6. ayýnda rahmetle anýyoruz
Aramýzdan ayrýlalý 6 ay oldu.
Seni hiç unutmadýk hiçbir
zamanda unutmayacaðýz.
Ruhun þad mekanýn cennet olsun .
Seni hiç unutmayacak olan:
Oðlun: Kemal, Gelinin: Zeynep,
Torunlarýn: Oktay, Nehal, Orhan
Suzan (Krasniç) Kýrýk’ý
Caným anneciðim, deðerli kýzýmýz, eþim, kýzkardeþimiz
Ölümünün 40. gününde rahmetle anýyoruz.
Ansýzýn hastalýðýn bizi yýktý. Hele ölümünbizi yaþa boðdu.
Dünyamýzý kararttý. Henüz hayatýnýn baharýný yaþarken, yavrularýný
býrakýp cennet bahçesine bir kuþ gibi uçup gittin. Oysa yaþanacak
çok þey vardý. Sensiz geçen her günümüzde gözlerimizden hiç yaþ
bitmeyecek, yüreðimizde ki alev hiç sönmeyecek.
Annen seni bekler. Kapý açýlýnca gözleri seni arar.
Bakýþýný özledi. Yerin boþ.
Sen bizim solmayan gülümüz, ýsýtan güneþimizdin. Þu yürekler
seni asla unutmayacak. Her kalp atýþýmýzda bizlerle yaþayacaksýn.
Cennet bahçesinde rahat olman için yüce Allah’a duacýyýz.
Ruhun þad olsun.
Annen: Refiye, Eþin: Cimþit, Kýzýn: Emel, Oðullarýn: Ýsmet ve Eren,
Kardeþlerin: Kenan ve Ergin, Kýzkardeþlerin: Miryeta ve Fahire
Bulmaca No: 29
Hazýrlayan:
Abdülhadi Taduþka
Soldan Saða
Yukarýdan Aþaðýya
1. Orta Amerika’da bir ülke
2. ABD’li erkek aktör Marfi — Pop
þarkýcý ..... Doðulu
3. Sarayevo araba plaký — ABD’li
sanatçý Tarner — Atom
4. Mehmet — Fransýz aktör Venturo —
Ýki tarla arasýndaki sýnýr
5. Japonya’da bir kent — Karýþýk renk;
kýrmýzý
6. Ýþitme, duyma — Küçük tekne kaptaný
Geçen haftaki bulmacanın
çözümü
NO:28
1. Bir Amerikan futbol takýmý
2. Evin oturmaö çalýþma veya yatma
yeri — Selenyum’un kýsaltmasý
3. Müzikte bir nota — Mikroskop camý
4. Trityum’un kýsaltmasý — “Türkiye
iþbirliði kalkýnma ajansý”
5. Japonya’lý rejiser Kurosova
6. Fransa araba markasý — Radyo
7. Zagreb’te rafine þirketi — Alfabenin
ilk ve 6. harfi
8. Arnavut’ça var — Fenerbahçe eski
Baþkaný Þen
9. Ananasgillerdenö sýcak ülkelerde
yetiþen bir aðaç
Kaka, erik, ala, adana, ri, amin, r,t,
kron. El, aleks, eto, lika, aris
Türkçenin Kosova’sý
Karlý Daðlardaki
Sýr” ve Daha
Birçoklarý
138 gün ve 150 bin kilometre aþýlmýþ.
“Karlý Daðlardaki Sýr” belgeselini çekebilmek
için harcanan emeðin bir cümle ile bilançosu
bu. Aslýnda harcanan emek sadece bu cümleyle
de sýnýrlý deðil. Belgeseli oluþturabilmek için
tam dört yýl süren bir çalýþma söz konusu.
Baykal Gölü’nün kuzeybatýsýndan doðup,
Kuzey Buz Denizi’ne dökülen Lena Irmaðý
kýyýsýndaki Lena kaya resimlerinden, Ýzmir
Konaklý’daki kaya resimlerine kadar 64 ayrý
alana uzanan meþakkatli bir yolculuk.
Kýrgýzistan’daki Saymalýtaþ’a ulaþmak için
týrmanýlan 3 bin 800 metre bir yükseklik ve
inilen 3 bin 500 metre derinliðindeki bir çanak.
Dondurucu
soðuklarda
ve
tehlikeli
yüksekliklerde geçirilen haftalar ve aylar.
Televizyon ekranlarýnda izlediðimiz ve
“Bilmediðimiz neler varmýþ” deyip kýsa bir
cümle ile geçiþtiriverdiðimiz belgeselleri
yapmak büyük bir uðraþ istiyor. Ýþte yakýnda
TRT ekranlarýna gelecek olan Karlý Daðlardaki
Sýr adlý belgesel de yýllar süren bir emeðin
sonucu ortaya çýkan yapýmlardan biri.
Ýstanbul Televizyonu yapýmcýlarýndan
Servet Somuncuoðlu’nun bir merak sonrasý
baþladýðý belgesel macerasý, oldukça zorlu
geçmiþ. Kazakistan’daki “Tamgalýsay” kaya
resimlerinden etkilenen Somuncuoðlu, tarih
öncesi Türk tarihine ýþýk tutacak bir belgesel
hazýrlamayý düþlemiþ: “2004 yýlýnda
Kazakistan’da
Tamgalýsay’daki
kaya
resimlerini gördüðümde baþka bir dünya
olduðunu
düþündüm.
Kazakistan’dan
Kýrgýzistan’a geçtik, ayrýlacaðýmýz gece
Biþkek’te yaþayan Türklerden biri bana
Saymalýtaþ’ý görmem gerektiðini söyledi.
Saymalýtaþ demek “süslemeli, iþlemeli taþ”
demekmiþ. Kýrgýzistan’da Fergana Vadisi’ndeki
Tanrý Daðlarý’nýn kollarýndan Aladaðlar
bölgesindeki Saymalýtaþ’ta yüz bin kaya resmi
bulunuyormuþ. Bundan çok etkilendim ve bütün
zorluklarýna raðmen oraya gitmeye karar
verdim. Zira 3 bin 800 metre yüksekliðe
týrmanýp sonra 3 bin 500 metredeki bir çanaða
inecektik. Kaya resimleri bu çanak içinde yer
alýyordu. Bu hiç de kolay bir iþ deðildi. 2005
yýlý temmuz ayýnda bazý dostlarýmýn da
katkýsýyla gidip sayýsýz fotoðraf çektim
oralarda, Atlas dergisinin 2005 Aralýk
sayýsýnda yayýnlandý bu çalýþmam. Belgesel
çekme fikri kafama yerleþtiðinde bunu TRT’ye
önerdim. Ben bu belgeseli TRT’ye önerdiðimde
çok zorlu bir iþin içine girdiðimi az çok tahmin
ediyordum zaten.”
Belgesel için Rusya, Moðolistan,
Kazakistan, Kýrgýzistan, Azerbaycan ve
Türkiye’de yapýlan çalýþmalarda incelemeler,
138 gün, çekim çalýþmalarý ise 93 gün sürmüþ.
Çalýþmalarýn sürekli daðlarda yapýldýðý
düþünülürse belgesel çekmenin hiç de kolay bir
iþ olmadýðý gözler önüne daha kolay seriliyor.
Tanrý Daðlarý’nýn uzantýsý olan Ala Daðlar’da,
3 bin 500 rakýmdaki Saymalýtaþ’ta yer alan 10
bin kaya üzerindeki yüz bin kaya resmi, dünya
televizyonlarý arasýnda ilk kez TRT tarafýndan
görüntüleniyor ve böylece tarihin gizem dolu
sýrlarýna ulaþýlmaya çalýþýlýyor. Somuncuoðlu,
2006 yýlýnda çekimleri baþlayan belgeselin
çekim zorluklarýný sanki o günleri yeniden
yaþýyormuþ gibi heyecanla anlatýyor: “Biz
gittiðimizde temmuzdu ve kar yaðýyordu. Bir
taraftan fýrtýna esiyordu, çok korkunç bir soðuk
vardý ve iliklerimize iþliyordu ve bu da
çalýþmalarýmýzý oldukça etkiliyordu. En ufacýk
bir dikkatsizlik hayatýmýza bile mal olabilirdi.
Bazen kayalarýn üstünde daracýk alanlarda
görüntü çekmeye çalýþan kameraman
arkadaþlarým Cengiz Karadeniz, Tamer Bolu,
Orhan Yaþar’ýn olaðanüstü performans ve
büyük bir özverilerini unutamam. Hepimiz
hedefe kilitlenmiþtik. Kaya resimlerinin gün
doðmadan baþýnda olunmasý gerekiyordu.
Bizim çalýþma sistemimizde sabah gün doðumu,
akþam gün batýmý çalýþma saatlerimizdi. Sabah
04:00’da yani gün doðarken alandaydýk. En
zorlu çekimlerimiz Saymalýtaþ’da oldu ama
Hakkâri / Yüksekova Gevaruk Yaylasý’ndaki
çekimler de zordu; zira 2 bin 800 metreye çýktýk
ve bitirdik Allah’a þükür.”
Perþembe, 29 Kasım 2007
14
Alpay
ÝÐCÝ
30 ayrý alanýn mukayeseli görüntü ve
bilgilerinin yer aldýðý belgesel için kat edilen
yollar ve ülkeler oldukça kabarýk. Orta Asya
âdeta didik didik ediliyor belgesel için. Orhun
Abideleri’nden baþlayan araþtýrmalar Gobi
Çölü’ne kadar uzanýyor ve kaya resimleri
macerasý önemli ipuçlarýna ulaþýlmasýný
saðlýyor. Somuncuoðlu’nun tespitlerine göre,
Orta Asya’daki kaya resimleri ile
Türkiye’de, Hakkâri’deki kaya resimleri
ayný. Somuncuoðlu belgeselin bilim adamlarý
arasýnda yeni bir tartýþmaya yol açacaðý
inancýnda: “Ben bir bilim adamý deðilim ama
gördüklerimle ve bildiklerimle mantýk
çerçevemde vardýðým sonuçlar var. Bir kere
tarih bugüne kadar okuduðumuz þekilde
deðil. Yani bu yazýlmýþ tarih paradigmasýný
kabul etmek mümkün deðil. Bunlarýn
belgelerini gördükten sonra modern tarihte
Türklerin göçebe bir millet olarak tanýtýlmasýný
yanlýþ buluyorum. Türklerin on bin yýl önce
yerleþik medeniyeti var. Ýnanmayan gider
bakar. Hakasya’da, Altay’da ve Tuva’da 300 —
500 dönümlük mezarlýklar var. Göçebenin
mezarý olur mu? Orta-Asya’nýn her yeri Türk
kültür ve medeniyetinin tarih öncesine dayanan
izleri ile dolu ama bu izler asla “Türk” diye
tanýmlanmýyor, “Orta Asya Halklarý” olarak
tanýmlanýyor ve bu tanýmlamada ýsrar ediliyor.
Oysa; Avrasya coðrafyasýnýn tarih içindeki en
belirgin üst kimliði “Türk” kimliðidir, çünkü
günümüzde bile Ýstanbul’dan Pekin’e kadar
“Türkçe” konuþarak gidebilirsiniz. Bu
noktadan bakýnca, Batý’nýn “Orta — Asya
Halklarý” ve “göçebe” tanýmýný kabul etmek
mümkün deðildir, Türk tarihi bir “dolma —
taþma” tarihidir, tarihsel gerçeklik budur.
Türklerin göçü sadece ekonomiktir. Türkler
Anadolu’ya 1071’de falan gelmemiþler M.Ö.
5000’de 6000’de Anadolu’dalar ve çok net
olarak
söyleyebiliriz
bunu.
Çünkü
Hakkâri’deki steller ve kaya resimleriyle Altay
Daðlarý’ndaki,
Moðolistan’daki,
Kýrgýzistan’daki,
Kazakistan’daki
kaya
resimlerinin kodlarý ortaksa, duyuþ, düþünce,
ifade ediþ tarzlarý ortaksa; yaþanan tarih de
ortaktýr. Bunu bilimsel olarak tescil etme
makamýnda deðilim ama bir mantýk
süzgecinden geçirerek bunu çok rahatlýkla
söyleyebiliyorum. Kaya resimleri hep ayný.
Yani güneþ adamlar, ok yay damgalarý, Güneþ
kültü resimleri Hakkâri’deki kaya resimleri ile
ayný. Kars Kaðýzman’dakiler de ayný. Kars
Kaðýzman Camuþlu Köyü, Kurban Aða
Maðarasý, Çallý Köyü yani Þaban Köyü diye
geçer. Erzurum’daki Karayazý, Cunni
Maðarasý’ndaki tahminen 40 civarýndaki Türk
damgasý, Ordu Mesudiye’de Eski Türk
alfabesiyle yazýldýðý kesinleþen üç satýr yazý,
bunlar hep ayný... Yazý geç döneme ait ama en
erken döneme biz Kars’ta ve Hakkâri’de
rastlýyoruz. Hakkâri coðrafya olarak da
Türklerin göç ederek ilk geldikleri yer. Þimdi
biz bunu ortaya koyacaðýz belgeselde. Sonraki
tartýþmalar bilim adamlarýnýn tartýþmalarýdýr.
Ýþte belgesiyle birlikte görünenler bunlar.
Bugün devam eden bu anlamsýz kavgaya belki
de bir ýþýk tutacak tespit ettiklerimiz. Bu
tarihsel gerçeklik Hakkâri’nin Gevaruk
Yaylasý’nda 2800 metre yükseklikte duruyor.
Ýnanmayan gitsin baksýn.
Bu yazýmda çoklukla alýntýlara yer verdim
zira, söylenenler çok hoþ ve anlamlý. Benim de
bu sayfada dönüp dönüp belirttiðim bazý
yaklaþýmlarý destekleyen bir nitelik arz ediyor.
Her yeni okumamda “Türklere dair bilinmeyen
o kadar çok þey var ki” biçimindeki düþüncem
pekiþiyor. Gerçekten de bilinmeyenler çok
fazla. Bilinmeyenler, “bilinen” olmaya
baþladýkça bir þeyler daha da berraklaþacaktýr.
7-14-21-28 Aralýk 2007/4 Ocak 2008
tarihlerinde, saat 22:30’da TRT2 ekranlarýndan,
bu muhteþem belgeseli hep beraber izleyeceðiz.
Aldýðým bilgiler bunlar. Belgesel haberini alýr
almaz, bunu gazetede duyurmam gerektiðini
düþündüm. Bu, kaçýrýlacak bir þey deðildi. Her
kim bu tarz iþler yapar ise, duyurmasý, destek
olmasý benden.
15
Perþembe, 29 Kasım 2007
Araştırma
Bir milletin düþünce ve içtimai tarihini aydýnlýða kavuþturma anlamýný taþýyan …
Kosova Efsaneleri
E
RAÝF VIRMÝÇA
fsaneye göre zamanýnda
Výçýtýrýn’da 3 kardeþ varmýþ.
Bir gün Sitnitsa deresi üzerinde
bir köprü yaptýrmaya karar vermiþler
ve kurbanýn kimin tarafýndan kesileceði için bahse girmiþler. Bahse göre
bu iþi eþlerine bildirmeyeceklerini ve
iþler baþlayýnca kimin eþi ilk defa þantiyeye gelirse o kurban olacaktýr diye
anlaþmýþlar.
Ýki büyük kardeþ daha kurnaz olduklarýndan dolayý köprünün inþaatýný ve
bu bahsi eþlerine anlatmýþlar. Küçük
kardeþ ise saf olduðundan dolayý
anlaþtýklarýna göre eþine anlatmamýþ.
Köprü yapýmýnýn ilk gününde küçük
kardeþin eþi öðlen yemeðini hazýrlayýp, kocasýna götürmek için þarký
söyleyerek yola koyulmuþ. Fakat o
gece kurban olacak diye bir rüya da
görmüþtü.
Þantiyeye geldiðinde
köprünün yapým iþlerinin baþladýðýný
görmüþ.
Küçük kardeþin eþi þantiyeye ilk
geldiðinden dolayý, anlaþtýklarýna
göre, onun kurban olmasý gerekiyordu. Kurban edilmeden önce eþi
kocasýna, bak kocacýðým ben gece
rüyamda bugün kurban olacaðýmý
gördüm, öyle ki ölümden korkmuyorum, fakat senden bir ricam var demiþ.
Beni kurban ettikten sonra bir mememi mezar dýþýnda býrak, küçük oðlumuz süt emzirsin diye. Ve kocasý da
bu dediðini yerine getirmiþ. Köprü
bitinceye kadar küçük kardeþ öksüz
kalan oðlunu alýp her gün meme
emzirmek için annesinin yanýna
götürüyormuþ. Köprü bitmiþ çocuk da
büyümüþ. Fakat kocasý eþinin
okuduðu þarkýsýný hiçbir zaman unutmamýþ.
Dile dile efendim
Bilin nedir yetim
Her gün mezarýma getirin
Çocuðum mememi emzirsin
Herkes o zaman bilsin kýymetini
yetimin.
ROGOÇÝCA TÜRBESÝ
EFSANESÝ
Bugün yöre halký arasýnda bu türbeyle ilgili çok ilginç bir efsane mevcuttur. Efsaneye göre burada
Tefrika (3)
VIÇITIRIN TAÞ KÖPRÜSÜ EFSANESÝ
Baðdat’tan gelen bir þehit yatmaktadýr. Bir savaþ esnasýnda baþý
kesilmiþ, kelesini koltuðu altýna
alarak
oradan
uzaklaþmýþ.
Rogoçitsa’ya geldiðinde bura halký
onun baþsýz yürüdüðünü görmüþ.
Bunu fark eden þehit de orada düþüp
kalmýþtýr. Halk ise ona saygý göstererek bu türbeyi yapmýþtýr.
Etrafýna ördükleri duvar üstüne çatý
inþa etmek isteyen halkýn bu arzusu
ise gerçekleþememiþ, çünkü gündüz
inþa ettikleri çatý geceleyin çökmüþtür. Ayný efsaneye göre bu þehit
her gece kalkar, abdest alýp namaz
kýlarmýþ. Bunun için yöre halký türbede sürekli olarak bir ibrik su ve bir
havlu bulundururmuþ.
DOBURÇAN KÖY EFSANESÝ
I. Efsaneye göre, “Türklerin bu
yörelere
gelmesinden
önce
Doburçan’da bir kilise varmýþ. SýrpOrtodoks cemaatinden Dobri adýnda
bir þahýs kilisenin avlusuna büyük bir
çan yaptýrm ý þ .
Efsaneye
g ö r e
sesinin
Preþova’ya
k a d a r
yankýlandýðý, bu
ç
a
n
Dobri’nin
Çaný adýný
alarak, bu
yerleþim
yerinin de
bu
adla
anýlmasýna
s e b e p
olmuþ. Ses uyumu neticesinde
Dobriçan da sonunda Doburçan adýný
almýþtýr.
II. Efsaneye göre, Kosova
Savaþýndan 20 yýl sonra bu yörelere
yayýlan Osmanlý savaþçýlardan bir
bölümü buraya gelip, köyün giriþinde
bugün mezarlýðýn (önceleri þehitler
mezarlýðý) bulunduðu yerde bulunan
bir meyhaneye girmiþler. Burada Sýrp
askerleriyle karþý karþýya gelen
Osmanlý askerleri arasýnda çatýþma
çýkýnca, 10 Osmanlý askeri ve 20’den
fazla Sýrp askerinin öldüðü bildirilir.
Sað kalan askerlerden birinin kardeþi
burada þehit düþtüðünden dolayý
buraya yerleþmeye karar verir ve o
tarihten sonra bu yörede gittikçe
Osmanlýlarýn
sayýsý
artmaya
baþlamýþtýr.
MEHMET DEDE EFSANESÝ
Çok daha önceleri Nobýrda’da kýþ
günlerinde, bazen de yaz günlerinde,
bir çeþit eðlence olarak türlü oturmaklar örgütlenirmiþ. Bu oturmaklarda,
yemeklerle yaný sýra müzik, türkü ve
çeþit oyunlar oynanýyormuþ. Bu oyunlarýn arasýnda “fincancýk oyunu” çok
oynanýlan oyunlardan biriymiþ.
Efsaneye göre, bir kýþ gecesi bu
türbe yakýnlýðýndaki bir evde, insanlar
fincancýk oynuyormuþ. Oynayan gruplarýn birinde, ihtiyar ve çok fakir bir
adam varmýþ. Adý da Mehmet
Dede’ymiþ. Gruplarýn anlaþmalarýna
göre, oyundan sonra helva yapýlacak
ve oyunu kaybeden grup helvayý
ödeyecekmiþ. Böylece Mehmet
Dedenin grubu oyunu kaybetmiþ.
Grup üyeleri, helvanýn ödenmesine
Mehmet Dedenin de katýlmasýný
istemiþler. Mehmet Dedenin ise parasý
yokmuþ. Bu yüzden çok üzülmüþ ve
dýþarýya çýkmak için arkadaþlarýndan
izin istemiþ. Fincancýk oynadýklarý
tepsiyi alýp dýþarýya çýkmýþ. Dýþarýda
büyük bir kar yaðmýþ. Tepsiyi kartoplarýyla doldurup içeriye girmiþ.
Ýçeriye girince kartoplarý sýcak helva
olmuþ. Bundan sonra Mehmet Dede,
kimseye hiçbir þey söylemeden
dýþarýya çýkmýþ. Arkadaþlarý nereye
gittiðini öðrenmek için ardýndan
koþunca, Mehmet Dedeyi hiç bir
yerde bulamamýþlar. Onun sadece terliklerini bulmuþlar. Daha geçlerde,
Nobýrdalýlar terliklerini bulduklarý
yerde, Mehmet Dedeye bir türbe yaptýrmýþlar.
KOCA BABA EFSANESÝ
Mevcut olan efsanelerde Koca
Babanýn ölümü iki çeþit anlatýlmaktadýr:
Bir efsaneye göre, Zamanýnda
Nobýrda’ya karþý yapýlan büyük
saldýrýlarda çok sayýda Osmanlý askerlerinin þehit düþtüðü esnada, “Muçi
Baba” adýnda denilen yerde Koca
Babanýn da þehit düþtüðüne inanýlmaktadýr. Saldýrý esnasýnda kafasý
kesilmiþ ve kafasýný koltuðu altýna
alýp, Buçe daðýnýn tepesine kadar
çýkan Koca Baba burada durmuþ ve
ondan sonra da burada ölmüþtür.
Öldüðü yerde gömülmüþ ve ayný
yerde kendisine de halk tarafýndan
türbe yaptýrýlmýþtýr.
Bu efsaneye göre, eðer onu kafasýný
koltuðu altýnda taþýrken kimse görmeseymiþ, o yine dirilir ve onu artýk hiç
kimse öldüremezmiþ, daha doðrusu o
ölümsüzlüðe kavuþurmuþ, diye
denilmektedir.
ÝSHAK
BABA
EFSANESÝ
TÜRBESÝ
Yanovalýlar, büyük ve güçlü
Osmanlý
Ordusunun
Marmara
Boðazýndan I. Sultan Murat’ýn
kumandasýnda Kosova’yý fethetmeye
geldiðini öðrendikten sonra, Yanova
üzerindeki “Babina Vrata” (Nine
Kapýsý) adýndaki bayýra toplarý
çýkarýp, oradan Türk Ordusuna saldýrmaya baþlamýþlar. Sultan Murat bunu
görünce, ordusunun daha büyük bir
öncü birliðini, Suriyeli olan Ýshak
adýnda bir askerin yönetmenliðinde,
bugünkü Þaþkovats köyünde bulunan
“Babina Vrata” bayýrý yanýndaki
Veletin bayýrýna göndermiþ.
Türklerin galip geldiði bu savaþta,
Sultanýn öncü birliði ve Yanovalýlar
arasýnda müthiþ bir savaþ yürütülmüþ.
Bu savaþta Ýshak yaralanmýþ ve yaralý
olarak Yanova’ya doðru saldýrýlarýna
devam etmiþ. Türbenin bulunduðu
yerde þehit düþerek, daha sonra orada
gömülmüþ.
(Sürecek)
To p l u m
Âfetü’l ilmi en-
Din ve Toplum
M. Tevfik Yücesoy
HADÝS GÜLDESTESÝ
nisyânü.
Ýlmin âfeti unutkanlýktýr.
Et-tebessümü sadakatün.
Tebessüm etmek sadakadýr.
Et-tuhûru þatru’l îman
Temizlik imanýn yarýsýdýr.
Sûmû tesýhhû.
Oruç tutunuz, sýhhat bulunuz.
Es-salâtü imâdü’d-dîn.
Namaz dinin direðidir.
Talebü’l helâli cihâdün.
Helal peþinde koþmak cihattýr.
Ed-dêllü alel-hayri kefâilihi.
Hayra vesile olan yapan gibidir.
El-kelimetü’t-tayyibetü sadakatün.
Güzel söz sadakadýr.
El-mecâlisü bi’l-emaneti.
Meclislerdeki sözler emanettir.
El-cennetü dâr-ül eshýya.
Cennet cömertler yurdudur.
Es-savmü nýsfu’s sabr.
Oruç sabrýn yarýsýdýr.
Es-sabru nýsfu’l iman.
Sabýr imanýn yarýsýdýr.
Es-sabru ýnde sadmeti’l ûlâ.
Sabýr, ilk þok anýnda gösterilir.
Efdalü ibadeti edvemühâ.
Ýbadetin faziletlisi devamlý olandýr.
Men samete necâ.
Dilini tutan kurtuldu.
Re’sü’l-hikmeti mehâfetullah.
Hikmetin baþý, Allah korkusudur.
Ed-duâü silahu’l mü’min.
Dua mü’minin silahýdýr.
Ev işlerine yardım edecek bayan
temizlikçi aranmaktadır.
Tuzsuz mahallesinde:
Ev tel: 244 — 510
Cep tel: 044 354 — 960
[email protected]
[email protected]
Ýsmah yüsmah lek.
Müsamaha et ki sen de göresin.
Perþembe, 29 Kasım 2007
16
“Türkçe Sýnýf Öðretmenliði
Bölümü” mezun vermeye
devam ediyor
2003 / 2004 Eðitim yýlýnda
Prizren Eðitim Fakültesi’nde
faliyetlerine baþlayan Türkçe
Sýnýf Öðretmenliði Bölümü ilk
sýnavlarýný baþarýyla tamamlayan ve düzenli olarak uygulamaya giden bu öðrenciler en
sonunda “bitirme sýnavý” için
nesil mezunlarýný vermeye
devam ediyor. Geçtiðimiz
Pazartesi
günü
Eðtim
Türkiye’den
Fakültesi’nde
gelen hocalarýn oluþturduðu
komisyon karþýsýnda bitirme
sýnavýna giren 5 öðrenci daha
mezun oldu. Baþarýlý olarak
geçerli not alan bu 5 öðrenci
öðretmenliðe ilk adýmlarýný
atmýþ oldular. Türkçe Sýnýf
Öðretmenliðinin bugüne kadar
15 öðrenci mezun oldu.
Eðitimde problemleri olan
ve öðretmenlik kadrosunda
sýkýntýlar yaþayan Türkçe eðitimi bu yeni mezunlarla daha da
rahat bir nefes alacaktýr. 4 yýl
komisyon karþýsýna çýktýlar.
Öðrenciler 4 yýl içinde yapmýþ
olduklarý ödev, aktivite ve
çalýþmalarýný, uygulamalardaki
gözlemlerini dosyalar halinde
teslim ettiler ve bunun
devamýnda komisyona 2 de
sunum yaptýlar. Komisyonu
oluþturan deðerli hocalarýn
deðerlendirme ve gözlemleri
sonucu bu öðrenciler mezun
olma hakký kazandýlar. 26
Kasým Pazartesi günü bu
bölümden Ferdi Kovaç, Leyla
Pala, Sinem Meça, Yusuf
Çesteneci ve Berhal Begler
mezun olmayý baþardýlar.
Ferdi KOVAÇ
Es-salâtü nûr’ul-mü’min.
Namaz mü’minin nûrudur.
En-nedemü tevbetün.
Piþmanlýk tövbedir.
Hüsnü’s-suâli nýsfu’l-ilm.
Güzel soru, ilmin yarýsýdýr.
Ýzâ gadýbte fe’sküt.
Öfkelendiðinde sus.
Kesretü’d-dahiki tümîtü’l kalb
Çok gülmek kalbi öldürür.
Es-savmü cünnetün.
Oruç kalkandýr.
Es-subhatü temneu’r-rýzk
Sabah uykusu, rýzka engeldir.
El-hamrü ümmü’l-habâis.
Ýçki kötülüklerin anasýdýr.
El kanâatü mâlün lâ yenfed.
Kanaat bitmez bir sermayedir.
El-hayâü mine’l îman.
Hayâ, imandandýr.
El-mer’ü alâ dîni halîlihî.
Kiþi, arkadaþýnýn dini üzeredir.
17
Güncel
Perþembe, 29 Kasım 2007
Ýki dost küsünce bir dil yok oldu
Ýki ihtiyar Meksikalý arkadaþ kavga
edip küsünce, yalnýzca ikisinin
konuþtuðu yerli dili konuþulmaz oldu.
M
eksika’nýn
güneydoðusundaki
Tabasco eyaletinde yaþayan iki
ihtiyar, Zoque halkýnýn dilini hatýrlayan son iki kiþi. Olmeca’lardan gelen
Zoque’ler, Meksika’da Chiapas, Oaxaca ve
Tabasco eyaletlerine daðýlmýþ ve nüfusu çok
küçülmüþ bir yerli etnik grup. Ülkenin
kuzeyindeki Monterrey kentindeki Meksika
Yerli Dilleri Enstitüsü Baþkaný Fernando
Nava, bunun, Meksika’da konuþulan 364
yerli dilinin karþý karþýya olduðu tehditlerin
dramatik bir örneði olduðunu söyledi.
Meksika Yerli Dilleri Enstitüsü Baþkaný
Fernando Nava, dünyada Ýndo-Amerikan dil
grubuna mensup 11 dil ailesi bulunduðunu
ve bunlarýn her birinin Meksika’da en az bir
dille temsil edildiðini de ekledi. Ama
Fernando Nava, Meksika’da konuþulan 364
yerli dilinden yirmiyi aþkýnýnýn þu anda
tamamen yokolma tehlikesiyle yüzyüze
olduðunu söyledi.
Yokolmaya en yaklaþan diller ise Nava’ya
göre Aþaðý Californiya bölgesinde konuþulan
Cucapa, Sonora’da konuþulan Seri,
Coahuila’da
konuþulan
Kikapu
ve
Chiapas’da konuþulan Aguacateco.
Dünyada konuþulan bütün dillerin yarýsý
Meksika’nýn da aralarýnda bulunduðu 8
ülkede yoðunlaþýyor. Çok sayýda dilin
konuþulduðu diðer yedi ülke ise Brezilya,
Hindistan, Papua Yeni Gine ve Kamerun.
New York’ta
1,3 milyon
kiþi aç
“Açlýða Karþý Koalisyon” adlý
derneðin yayýmladýðý yýllýk
raporda, 8,25 milyon nüfuslu
kentte 1,3 milyon kiþinin açlýk
çektiði, bunlardan 400 bininin
çocuklar olduðu belirtildi.
Raporda, aþevlerinden daðýtýlan
çorbaya talebin 2006’dan beri
yüzde 20 dolayýnda arttýðý,
kentin yoksulluktan en çok mustarip olan bölgelerinin Bronx ve
Brooklyn olduðu kaydedildi.
Kentte her gün 1200 noktada
çorba daðýtan derneðin müdürü
Joel Berg de, ekonominin
giderek zayýfladýðýný, dolayýsýyla
durumun daha da kötüleþeceðini
ifade etti. ABD hükümetinin
genellikle gönüllülerin çalýþtýðý
derneklere gýda baðýþlarýný
dikkate deðer ölçüde azalttýðýný
söyleyen Berg, “Bu, özellikle de
bayramlarýn baþladýðý dönemde,
durumu daha da dramatikleþtiriyor” dedi. Dernek, raporlarýný geleneksel olarak Þükran
Gününden önce yayýmlýyor.
Bin yýl önce de
çikolata varmýþ
C
ornell Üniversitesi’nden John Henderson öncülüðündeki arkeologlar, Orta Amerika ülkelerinden Honduras’ýn
kuzeyindeki Ulua vadisinde yaptýklarý kazýda bulduklarý çömlek parçalarýnda, çikolatanýn kaynaðý olan ve yalnýzca
kakao tarlalarýnda görülen theobromine maddesinin kalýntýlarýný bulduklarýný söyledi. Çömlek parçalarýnýn Ý.Ö. 1100
yýlýna ait olduðunu belirten arkeologlar, böylelikle çikolatanýn
daha önce bilinenden 500 yýl önce kullanýldýðýný ortaya
çýkardýklarýný bildirdiler. Arkeologlar, çömleklerin biçiminin,
kakaonun düðün ve doðum gibi önemli törenlerde sunulduðunu gösterdiðini de kaydettiler.
Yoksa evrim zamaný
mý yaklaþýyor?
Ýklimin tamamen farklýlaþtýðý en belirgin üç dönemi
inceleyen ABD’li araþtýrmacýlar, milyonlarca yýl geriye
gidip çarpýcý sonuçlar buldu: Tarih öncesi çaðlardaki
ani deðiþimler, yeni çevreye uyum saðlama çabasýna
giriþen insanýn ilk atalarýnýn ve bazý baþka canlýlarýn
evrimini de tetikledi.
ABD’li araþtýrmacýlar, iklim dönüþümlerinin insan evrimini þekillendirdiðini savunuyor. Journal of Human Evolution dergisinde
yayýmlanan araþtýrmaya göre, Afrika’nýn doðusunun tarih öncesi
iklimindeki ani deðiþimlerle çevre yeniden þekillendi, önceden bol
bulunan yiyecek ve su kaynaklarýnda kýtlýk ortaya çýktý ve ilk
insanlar büyük baský altýnda yeni dünyaya uyum saðladý. New
York’taki Adelphi Üniversitesi’nden uzmanlar, Afrika’nýn
doðusundaki çok eski göllerle ilgili bir coðrafi inceleme yürüttü ve
iklimde en ani ve belirgin deðiþimlerin yaþandýðý üç dönemi 2.5
milyon, 1.5 milyon ve 1 milyon yýl öncesi olarak belirledi. Bu tarihler, ilk insan türü ‘Homo habilis’in, kuvvetli bir maymun türü
olan ‘Australopithecus afarensis’in ve daha geliþmiþ insan türü
olan ‘Homo erectus’un ortaya çýkýþýyla örtüþüyor. Araþtýrmayý
yürüten, Londra Üniversitesi Çevre Enstitüsü Baþkaný Mars
Maslin, “Bir zamanlar dünya cennet bahçesi gibiydi; bol taze su,
ormanlar, nehirler, insanlarýn kolay yaþayabileceði açýk alanlar
vardý. Sonra birden gündüz sýcaklýk 45 dereceye yükseldi, suyun
kýtlaþtýðý günler baþladý” diye anlatýyor. Araþtýrmaya göre
‘hominid’ler, yani ilk insanlar ve diðer basit türler, bu yeni çevreye uyum saðlamak zorunda kaldý. Bu sýrada insanlar da, ‘Homo
habilis’ ve ‘Homo erectus’ta görüldüðü gibi büyük beyinler
geliþtirdi, basit kesme aletleri yapabilme ve etkili avlanma gruplarý
oluþturabilme gibi beceriler edindi. Maslin, “Hominid’in evrimleþen yeni türlerinin yüzde 80’i, iklimin bu ‘darbe dönemleri‘nde
oluþmuþ. Bu durum, yeni insan türlerinin, iklimin son derece
deðiþken olduðu zamanlarda ortaya çýktýðýný gösteriyor. Ancak
bunlarýn nemli dönemler mi, kuru dönemler mi yoksa bunlara
geçiþ dönemleri mi olduðunu henüz bilmiyoruz” diyor.
Küresel ýsýnma raporlarý karamsarlaþýyor
Son olarak çevre ve yardým kuruluþlarýnýn ortaklaþa yayýnladýklarý bir rapora göre,
küresel ýsýnma nedeniyle kötüleþen hava koþullarý ve yükselen deniz seviyesi, Asya ve
Pasifik’te onlarca yýldýr görülen sosyo-ekonomik geliþmeyi tersine çevirebilir.
K
üresel ýsýnmayla ilgili yayýnlanan raporlarýn içeriði giderek karamsarlaþýyor. Aralarýnda Greenpeace ve Oxfam
gibi kuruluþlarýn da bulunduðu 35 organizasyonun yayýmladýðý rapora göre, küresel ýsýnma Asya ve
Pasifik’teki sosyal ve ekonomik ilerlemeyi tersine çevirebilir. Bölgedeki toplumlarýn küresel ýsýnmanýn etkilerini þimdiden hissettiðini kaydeden rapora göre acil harekete geçilmeli. Rapor, küresel ýsýnmayla ilgili gelecek ay
Bali’de yapýlacak toplantýlarda uluslararasý toplumun, artan seragazý salýmlarýný kontrol etmek için harekete
geçmemesi durumunda bölgedeki toplumlarýn korkunç bir gelecekle karþý karþýya kalacaðýný belirtiyor. Raporda
bununla ilgili örnekler de veriliyor. Çin ve Hindistan’da kuraklýðýn arttýðý, Bangladeþ’in de seller ve doðal afetlerle
boðuþtuðu kaydediliyor. Raporda dikkat çeken bir baþka husus da, Pasifik adalarýndaki bazý yerleþim birimlerinin
yükselen deniz seviyesi nedeniyle boþaltýlmak zorunda kalýndýðý. Buna bir de buzullarýn erimesinin yarattýðý zarar
ekleniyor.Rapor, zengin ülkelerden sera gazý salýmýnýn önemli ölçüde azaltýlmasý konusunda sorumluluk almalarýný
ve ayrýca geliþmekte olan ülkelere yeþil teknoloji saðlamalarýný istiyor. Toplumlara küresel ýsýnmayla mücadelede
daha fazla kaynak saðlanmasý, felaketlere acil müdahalenin daha iyi organize edilmesi de raporda istenen diðer
önlemler.
Ya ş a m
Perþembe, 29 Kasım 2007
18
Gripten korunmanýn yolu, saðlýklý beslenme
U
Kýþ
aylarýnýn en belirgin
hastalýklarýndan grip ve
nezleden korunabilmenin,
“saðlýklý, yeterli ve dengeli
beslenme” ile mümkün
olabileceðini unutmayýn...
zmanlar kýþ mevsiminin baþladýðý bu günlerde,
yeterli ve dengeli beslenmenin, saðlýðýn korunmasý açýsýndan büyük önem
taþýdýðýna dikkat çekiyor. Havalarýn
soðumasý ile birlikte genellikle yaðlý ve
þekerli besinlere eðilimin artmasý, kapalý
ortamlarda ve gecelerin uzamasý
nedeniyle televizyon baþýnda fazla zaman
geçirilmesi dolayýsýyla vücut aðýrlýðýnda
istenmeyen yönde deðiþiklikler oluþabildiðe dikkat çeken uzmanlar, kýþ
aylarýnda grip ve nezleden korunabilmenin yolunun saðlýklý, dengeli ve yeterli beslenme ile mümkün olabileceðini
ifade ediyorlar.
Uzmanlar yayýnladýklarý bir açýklamada, saðlýklý beslenme için þu önerilerde
bulunuldu:
Dört besin grubunda bulunan çeþitli
besinlerden, günde en az 3 ana, 3 ara
öðünde yeterli miktarda tüketilmeli.
Savunma sistemini güçlendirici etkisi
olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminleri içeren havuç, brokoli, kabak,
lahana, karnabahar, maydanoz gibi
sebzelerin yaný sýra portakal, mandalina, elma gibi
meyveler yenilmeli.
Gerek C vitamini ihtiyacýnýn karþýlanmasýnda
gerekse de sývý alýmýna katký saðlamasý açýsýndan taze
sýkýlmýþ meyve sularýnýn tüketimi sýkça yapýlmalý.
Baðýþýklýk sisteminin güçlendirilmesinde önemli
etkiye sahip E vitaminini saðlamak için yeþil yapraklý
sebzeler, fýndýk, ceviz gibi yaðlý tohumlar ve kuru baklagiller yeteri miktarda tüketilmeli.
Kýþ aylarýnda mahrum kalýnan güneþ ýþýnlarý, vücudun D vitamini ihtiyacýný karþýlayamamasýna neden olur.
Balýk, çoklu doymamýþ yað asitleri (omega 3), kalsiyum,
fosfor, selenyum, iyot minerallerinden alýnmalý.
Yað tüketimine özellikle dikkat edilmeli, katý margarin, tereyaðý ve yoðun
yaðlý etlerden uzaklaþýlmalý.
Kilo
kontrolününü
saðlanmasý için saf þeker
ve þekerli besinler yerine
kepekli ekmek, makarna,
bulgur gibi tam tahýl ürünlerinin
tüketilmesine
dikkat edilmesi gerekir.
Enerjisi yüksek hamur
tatlýlarý yerine sütlü
tatlýlar
ve
meyve
tatlýlarýnýn tercih edilmesi
ve hareketsizlik nedeniyle
artan sindirim problemlerinin önlenmesi için
fiziksel aktivite yapýlmalý.
Vücut ýsýsýný dengede
tutabilmek amacýyla bol
sývý alýmý yapýlmalý. Her
gün en az 2-2,5 litre su
içilmeli.
Tatl ı Gıdalar Vücudu
Isıtmıyor
(ýsýtýr) diye yenilen bol kalorili bu tatlýlar, daha sonra verilemeyecek ölçüde fazla kilolara dönüþür. Çünkü, kýþ aylarý
insanlarýn en az hareket ettiði dönemdir ve sýcak tutacaðý
düþünülerek alýnan bu kalorili gýdalar, kilo problemlerine yol
açar.”
Tatlý yerine, hareket
S
oðuk havalarda tatlý gýda almak insan vücudunu ýsýtýr
diye biliriz. Oysa ki tatlý gýdalar insaný sýcak tutmadýðý gibi, bol kalorili bu tatlýlar, daha sonra verilemeyecek ölçüde fazla kilolara dönüþüyor..
Selçuk Üniversitesi Týp Fakültesi Öðretim Üyesi Beslenme
Uzmaný Yrd. Doç. Dr. Gürcan Kýsakol, “soðuk havalarda
tatlý gýdalar almanýn insaný sýcak tuttuðu” görüþünün tamamen yanlýþ olduðunu söyledi. Kýsakol, yaptýðý açýklamada,
kýþ aylarýnda soðuktan etkilenmemek için, sýcak tutacaðý
düþünülerek aþýrý miktarda tatlý yenmesinin saðlýklý
olmadýðýný ifade etti.
Isý vermesi için pekmez, helva ve benzeri tatlý yiyeceklere
aðýrlýk vererek, vücudun ihtiyacýndan fazla yemenin doðru
olmadýðýný vurgulayan Kýsakol, þunlarý kaydetti: “Soðuk
havada tatlý gýdalarýn insaný sýcak tuttuðu görüþü tamamen
yanlýþtýr. Nedense halk arasýnda böyle bir inanýþ var. Üstelik
Aþýrý soðuklarda üþümeyi azaltmak için tatlý yemek yerine,
hareket edilmesini öneren Kýsakol, vücudu normalin dýþýnda
alýnan bir besinle ýsýtmanýn mümkün olmadýðýný aktardý.
Kýsakol, saðlýklý bir kýþ geçirmek, vücudu hastalýklara karþý
korumak ve direnç kazanmak için C vitamini bulunan sebze
ve meyvelere aðýrlýk verilmesi gerektiðini sözlerine ekledi.
23 Eylül - 22 Ekim
Grup içersinde yer almalýsýnýz, yeni
insanlarla tanýþabilir ve iyi iletiþimler ve
iliþkiler kurabilirsiniz. Karþýnýza kendinizi ve iliþkilerinizi geliþtirebileceðiniz fýrsatlar çýkabilir.
Kiþiliðinizi kendinize zarar verebilecek bir silah gibi kullanmamaya
dikkat etmelisiniz. Sizin gibi aþýrý
enerjik bir insan bu sözü sýk sýk
tekrarlamalý.
22 Kasým - 20 Aralýk
Mesleki konularda ya da eðitiminizle ilgili
konularda ani kararlar vermekten
kaçýnýn. Yaratýcý gücünüzü ve yeteneklerinizi ortaya çýkarabilir ve çevrenizdeki
insanlarý kiþiliðinizle etkileyebilirsiniz.
Parlak sözlerin etkisi altýnda kalarak kendinizi yýpratabilirsiniz. Dengeli ve kararlý
davranmaya gayret ederek terslikleri
önleyebilirsiniz. Þu aralar aþýrý derece
harcama yapmaktan kaçýnýn.
20 Ocak - 18 Þubat
23 Ekim - 21 Kasým
21 Aralýk - 19 Ocak
Her þeyin yolunda gitmesini saðlamak
için tedbirli davranmalýsýnýz. Sýkýntýlý
anlarýnýzda kendinizi zorlamamalý ve
yalnýzlýðýn getireceði güvene sýðýnmalýsýnýz.
Aþýrý gergin tavýrlarýnzla sevdiðiniz
insaný kýrabilir ve onunla aranýzýn açýlmasýna neden olabilirsiniz. Sosyal
faaliyetlerde son dece baþarýlý olabilirsiniz.
19 Þubat - 20 Mart
23 Eylül - 22 Ekim
Grup içersinde yer almalýsýnýz, yeni
insanlarla tanýþabilir ve iyi iletiþimler ve
iliþkiler kurabilirsiniz. Karþýnýza kendinizi ve iliþkilerinizi geliþtirebileceðiniz fýrsatlar çýkabilir.
Kiþiliðinizi kendinize zarar verebilecek bir silah gibi kullanmamaya
dikkat etmelisiniz. Sizin gibi aþýrý
enerjik bir insan bu sözü sýk sýk
tekrarlamalý.
22 Kasým - 20 Aralýk
Mesleki konularda ya da eðitiminizle ilgili
konularda ani kararlar vermekten
kaçýnýn. Yaratýcý gücünüzü ve yeteneklerinizi ortaya çýkarabilir ve çevrenizdeki
insanlarý kiþiliðinizle etkileyebilirsiniz.
Parlak sözlerin etkisi altýnda kalarak kendinizi yýpratabilirsiniz. Dengeli ve kararlý
davranmaya gayret ederek terslikleri
önleyebilirsiniz. Þu aralar aþýrý derece
harcama yapmaktan kaçýnýn.
20 Ocak - 18 Þubat
23 Ekim - 21 Kasým
21 Aralýk - 19 Ocak
Her þeyin yolunda gitmesini saðlamak
için tedbirli davranmalýsýnýz. Sýkýntýlý
anlarýnýzda kendinizi zorlamamalý ve
yalnýzlýðýn getireceði güvene sýðýnmalýsýnýz.
Aþýrý gergin tavýrlarýnzla sevdiðiniz
insaný kýrabilir ve onunla aranýzýn açýlmasýna neden olabilirsiniz. Sosyal
faaliyetlerde son dece baþarýlý olabilirsiniz.
19 Þubat - 20 Mart
19
Perþembe, 29 Kasım 2007
Bir gün yaþlanýp
geçmiþe baktýðýmda
yanlýzca bir ömür
boyu yaþadýðýmý
farketmek istemem
bir ömür eni de
yaþamýþ olmayý
isterim
Hayat orada ve
daha sonra da deðil
tam burada ve þimdi
Her yeni gün tüm dertleri
ve sevinçleriyle
sonsuz hayatýn
bir ifadesini buluyoruz kapýmýzda
Ya onu içeri buyur eder yaþarýz, yada görmezden geliriz.
Yaþlandýðýmýzda asla
Þunu yapamadým,
yada “þuna piþmaným”
demeyeceðim
sadece þunu diyeceðim:
Hiçbir þey için piþman deðilim.
Yaþamaya geldim dünyaya
ve istediðim gibi yaþadým...
Aðacýn yaþý: Bir aðacýn gövdesinden
alýnan kesit incelendiðine en dýþtaki
kabuk kýsmýndan sonra içe doðru
daireler görürüz. Bu dairelerden her
biri aðacýn yaþadýðý bir yýlý gösterir.
Dairelerin arasýndaki bölüm aðacýn bir
yýlda ürettiði odun hacmini belirtir. Bu
daireleri sayarak aðacýn kaç yýl
yaþadýðýný anlayabileceðimiz gibi
aralarýndaki bölgenin dar oluþundan o
yýlýn kurak geçtiðini, aksine geniþ ise
sulak geçtiðini çýkartabiliriz.
Bunlarý biliyor musunuz?
Piþman olmamak
Çocuk
Nisa. G. Okçabol
Gölün ortasýndaki kent: Ýtalya’daki
Venedik kenti bir göl içindeki 188
adacýðýn üzerine kurulmuþtur. Yollar
yerine kanallar vardýr ve herkes araba
yerine gondollar (bir tür kayýk) kullanýr.
Kanallarýn üzerinde geçen 400’ün
üzerinde köprü vardýr Venedik’te.
Dil izi: Parmak izine benzeyen, tek ve
benzersiz tek iz “dil izidir.”
Bozuk musluk: Bozuk bir musluk 10
dakikada bir kahve fincanýným oldurur
ve 1 yýlda 11.100 litre su ziyan eder.
Kurtlar Elmanın İçine Nasıl Giriyor?
K
urtların tam da en tatlı elmaların içine
girdiklerini sık sık görürüz. Kurt,elmanın
içinde gelişerek onu kendine ev ve besin
deposu yapar. Kurdun öyküsü yaz ortasında küçük
bir sineğin meyve bahçesinde uçmasıyla başlar.
Sinek bulduğu en olgun elmanın üzerine konar.
Sonra vücudunun altındaki küçük ve sivri boruyu
elmaya daldırır. Bu borudan elmaya yumurtalarını
bırakır. İşte bu yumurtalardan çıkan canlılar hiç de
annelerine benzemezler, küçük küçük beyaz kurtlar olurlar. Sonbahara dek besin depolarını
kemirip dururlar. Elma yere düşünce,toprağa giren
bu kurtların çevrelerinde ayrı ayrı bir kabuk
belirir. Bu kabuk kurtların kışlık evidir. Bu evin
içinde şaşılacak olaylar gelişir. Kurt burada yazın
elmaların oluşmaya başladığı çağda ortaya çıkan
bir sinek olmaya hazırlanır.
Para: Kaðýt ve bozuk paralar tek para türü
deðillerdir. Tarih boyunca para olarak hayvan
diþleri, metal bilezik ve kolyeler, deniz kabuklarý, balta baþlarý, býçaklar, tuz kütleleri ve hatta
çay bitkisinin yapraklarýndan oluþan tomarlar
bile kullanýlmýþtýr.
Yer çekimi: Dünya çok büyüktür. Çok aðýrdýr.
Üzerindeki cisimleri kendinde çeker. Havaya
sýçrayýn. Yere doðru çekildiðinizi görürsünüz.
Havaya bir þey atýnýz, attýðýnýz þeyin yere
doðru çekildiðini görürsünüz. Bu çekiþ yer çekimini adýný alýr. Yerçekimi her þeyi yer üzerinde
tutar. Tutmasýyla bütün insanlar, arabalar,
gemiler, oyuncaklar havada uçuþur, dururdu.
Fotoðraf makinasý: Fotoðraf makinasý
deklanþörüne basýldýðý zaman mercekten içeri
saniyenin onda biri kadar bir süre için ýþýk yansýr. Bu ýþýk fotoðraf makinasýnýn içinde bulunan
filmin üzerinde görüntünüzü oluþmasýný saðlar.
Buna neden ise filmin üzerini kaplayan
kimyasal maddelerdir. Yalnýz bu filmin kart
üzerine geçirilmesi bazý iþlemlere baðlýdýr.
Bazý makinalarda bu içeride olduðu için film
çekildikten sonra karta basýlmýþ olarak alýnýr.
Amberin Sırrı
20 ile 30 milyon yıl önce bir kırkayak bir ağacın yapışkanına
saplanıp kaldı. Bu şey reçine yani ağacın özsuyu idi. Kırkayağın
üzerine daha fazla reçine salgılandı ve onu sonsuza dek sürecek
altın
görünümlü
bir mezara
hapsetti.
Eski çağlarda
yaşayan
böcekler,
yapraklar,
örümcekler,
sürüngenler
ve yaşayan
diğer canlılar
amberin
içinde
mükemmel
bir şekilde korunmuş ve böylece ağacın reçinesinde fosilleşmiştir.
Ölümlerinden milyonlarca yıl sonra bile amberin içinde canlı gibi
görünürler.
Ağacın öz suyu (reçine) katılaştığında ve fosilleştiğinde amber
şekillenir. Tarihte insanlar amberi bir ödül olarak almışlar, çoğunlukla onu mücevher yada süs eşyası yapmışlardır. Amberin
içerdiği fosillerin en değerlisi sürüngen fosilidir. 30 milyon yıllık
bir kertenkelenin satış fiyatı 25,000$ dır.
Amberin içinde korunmuş dinozor fosilinin DNA’sı kopyalanabilir
mi? Bilim adamları bunun olamayacağını söylüyor.
Öðretmenim
Senin için en güzel hediye
Bizim çalýþmamýzdýr.
Seni ne kadar sevdiðimi asla anlatamam,
Sen bizim için çok çabaladýn,
Sen bize okumayý, yazmayý öðrettin
Seni hepimiz çok seviyoruz öðretmenim
Çok çok teþekkürler
Burak Luma
G
Galatasaray’ýn
koltuk sevdasý
alatasaray,
Trabzon’da
son
dakikalarda güldü.
Turkcell Süper
Lig’de 13. haftanýn
son maçýnda
Trabzonspor ile
karþýlaþan sarý-kýrmýzýlýlar, sahadan 10’lýk skorla galip
ayrýldý ve liderlikteki yerini korudu.
Sarý-kýrmýzýlýlar bu
sonuçla ligdeki 9.
galibiyetini alarak
31 puan ve averajla
Sivasspor’un
önünde liderliðini
sürdürdü. Rakibinin
yenilmezliðine son
vermek amacýyla
çýktýðý maçta, 105
gün sonra buluþtuðu
taraftarýný mutlu
edemeyen
Trabzonspor ise 16
puanla 10. sýrada
kaldý.Sivasspor’un
zirve yürüyüþü
sürüyor. Turkcell
Süpe Lig’in 13. haftasýnda ligin güçlü
ekiplerinden
Kayserispor’u aðýrlayan kýrmýzý-beyazlýlar, sahadan 1-
0’lýk skola galip
ayrýldý. Sahasýnda
oynadýðý 7. maçý da
kazanan ‘Yiðidolar’,
puanýný 31’e
çýkardý. Fenerbahçe,
Turkcell Süper
Lig’in 13. haftasýnda Ankaraspor’u 4-2
yendi. Brezilyalý
yýldýz Alex
sergilediði futbol ve
attýðý 3 golle maça
damgasýný vurdu.
Sarý-lacivertli takým,
zaman zaman etkili
oynadýðý maçtan 4-2
galip ayrýldı.
Beþiktaþ, Turkcell
Süper Lig’in 13.
haftasýnda deplasmanda karþýlaþtýðý
Gençlerbirliði
OFTAÞ’ý 1-0
maðlup etti. Ýki
takýmýn da pozisyon
üretmekte zorlandýðý maçýn tek
golünü 35. dakikada
Bobo kaydetti.
Siyah-beyazlýlar
ligde 3 hafta sonra
galibiyete ulaþarak,
çarþamba günü
Þampyionlar
Ligi’nde yapacaðý
Marsilya maçý
Spor
Gençlerbirliði - Trabzonspor
Konyaspor - Ankaragücü
Kasýmpaþa - Bursaspor
Denizlispor - Fenerbahçe
V.Manisaspor — Gaziantepspor
Ankaraspor - Sivasspor
Kayserispor — OFTAÞ
Galatasaray - Ýstanbul B.Þ.B.
Beþiktaþ - Ç.Rizespor
O, Prizren sporunun yüz aký
Kuralar çekildi
G
üney Afrika Cumhuriyeti’nde 2010 yýlýnda
düzenlenecek FIFA Dünya Kupasý’nýn Avrupa
Elemelerinin kuralarý çekildi. Statüye göre
toplam 9 grupta oynanacak eleme karþýlaþmalarý sonrasýnda, gruplarýnda ilk sýrayý alacak takýmlar doðrudan finallere gidecek. Gruplarda en iyi puan ve averaja sahip 2. sýradaki 8 takým ise play-off mücadelesi
verecek. Play-off maçlarý sonrasýnda 4 takým daha
finallere katýlmaya hak kazanacak. Güney Afrika
Cumhuriyeti’nde, 11 Haziran-11 Temmuz tarihleri
arasýnda yapýlacak 2010 Dünya Kupasý Finalleri, 9
ayrý þehirdeki toplam 10 statta oynanacak.
öncesi moral buldu.
Genelde orta saha
mücadelesi þeklinde
geçen karþýlaþmada,
siyah-beyazlýlar çok
fazla etkili
olmazken, bulduðu
tek pozisyonda da
Ýlhan ve kaleci
Recep’in büyük
hatasýndan yararlanan Bobo’nun
attýðý golle galibiyete ulaþtý.
Ýstanbul B.Þ.B. 0 - 2 Denizlispor
OFTAÞ 0 - 1 Beþiktaþ
Fenerbahçe 4 - 2 Ankaraspor
Ankaragücü 1 - 0 V.Manisaspor
Bursaspor 1 - 0 Konyaspor
Ç.Rizespor 2 - 0 Kasýmpaþa
Gaziantepspor 2 - 2 Gençlerbirliði
Sivasspor 1 - 0 Kayserispor
Trabzonspor 0 - 1 Galatasaray
Perþembe, 29 Kasım 2007
Puan Durumu
1. Galatasaray 31
2. Sivasspor 31
3. Fenerbahçe 25
4. Beþiktaþ 24
5. Denizlispor 21
6. Ankaragücü 21
7. Kayserispor 20
8. Ýstanbul B.Þ.B. 18
9. OFTAÞ 17
10. Trabzonspor 16
11. Konyaspor 16
12. Bursaspor 15
13. Gaziantepspor 15
14. V.Manisaspor 13
15. Ç.Rizespor 13
16. Gençlerbirliði 10
17. Ankaraspor 8
18. Kasýmpaþa 7
2010 Dünya Kupasý Finalleri’nde gruplar þöyle oluþtu:
1. Grup: Portekiz, Ýsveç, Danimarka, Macaristan,
Arnavutluk, Malta
2. Grup: Yunanistan, Ýsviçre, Moldova, Letonya,
Lüksemburg
3. Grup: Çek Cumhuriyeti, Polonya, Kuzey Ýrlanda,
Slovakya, Slovenya, San Marino
4. Grup: Almanya, Rusya, Finlandiya, Galler,
Azerbaycan, Liechtenstein
5. Grup: Ýspanya, Türkiye, Belçika, Bosna Hersek,
Ermenistan, Estonya
6. Grup: Hýrvatistan, Ýngiltere, Ukrayna, Belarus,
Kazakistan, Andora
7. Grup: Fransa, Romanya, Sýrbistan, Litvanya,
Avusturya, Faroe Adalarý
8. Grup: Ýtalya, Bulgaristan, Ýrlanda Cumhuriyeti,
Kýbrýs Rum Kesimi, Gürcistan, Karadað
9. Grup: Hollanda, Ýskoçya, Norveç, Makedonya,
Ýzlanda.
Kosova boksunun yıldızı Gorda,
Avrupa ve dünya baþarýsýna oynuyor
Genç sporcumuzun yedi yýldýr birincilikleri
göðüslediði Prizren Boks Kulübü, ne
Prizren Belediyesi, nede Kosova hükümetinin ilgi ve desteðini bulamamýþ bir kulüp.
Kulüpteki antrenör ile gençler, sporu ve
boksu sevdikleri için yapýyor. Baþarý ve
çalýþmalarýný daha istikrarlý, daha iyi
koþullarda devam ettirebilmek için destek
bulacaðýna inan kulüp, gençlerin azmi ve
baþarý hevesleri köreltmek deðil, onlarý
teþvik etmek amacýyla imkanlarý
çerçevesinde çalýþmalarýný sürdürüyor.
M
ahmud Gorda, 1987 Prizren doðumlu. 2001 yýlýndan bu yana boksla uðraþýyor. “Motra Çiriyazi”
ilkokulu ardýndan týp okuluna kaydýný yaptýrdý.
Ancak spor faaliyetlerinin yoðunluðu yüzünden orta okul
eðitimini yarýda býrakmak zorunda kaldý. Gorda, koþullarý
ve imkanlarý kýsýtlý ama büyük baþarýlara imza atan Prizren
Boks Kulübünde (1971) toplam 6 genç arasýnda baþarýsýný
en önde sürdüren sporculardan biri. Bugüne kadar
Prizren’de, Kosova çapýnda ve Kosova dýþýnda birçok turnuvalara katýlan genç sporcumuz, 2001-2005 yýllarý arasýnda her müsabakada birincilik elde etti. 2005 yýlýnda
Prizren’in en iyi sporcusu ve Kosova’nýn en iyi boksörü
seçilen Gorda, 2002 ila 2005 yýllarý arasýnda da genç yarýþmacýlar arasýnda birincilikteki yerini korumayý sürdürdü.
Geçen yýl Liplyan’da düzenlenen bireysel þampiyonada birinciliði aldý. 2006 yýlýnda Yakova’da en iyi teknik boksör
ödülü, yine ayný yýl Prizren’de düzenlenen boks turnuvasýnda birinciliði sürdürdü. Gorda’nýn 2006 yýlýnda kaydettiði
baþarýlarý arasýnda Arnavutluðun Ýþkodra þehrinde “IABA”
turnuvasý ve Durs þehrinde Kosova-Arnavutluk karþýlaþmasýnda kazandýðý birincilikleri de bulunuyor. Bu yýl
Çekya’nýn Ostrava þehrinde 22 ülkeden en iyi boksörlerin
yarýþtýðý Avrupa Turnuvasýnda ilk dörde girdi. 27 Ekim tarihinde Mitroviça’da düzenlenen bir baþka boks karþýlaþmasýna Priþtine’li Liridon Rukiç’i (60 kg) dördüncü roundta yendi. 24-25 Kasým tarihlerinde “Adem Yaþari”yi anma
müsabakalarýna katýlacak olan Gorda’nýn baþarýsýný
sürdürmesi bekleniyor.
Gorda, bugüne kadar katýldýðý toplam 64 boks karþýlaþmasýnda elde ettiði 53 galibiyet, 9 maðlubiyet ve 2 berabere
neticeyle sonuçlanan spor çizelgesine 2001 yýlýnda 48 kiloyla baþladý, 2007’de 60 kiloyla sürdürüyor. Spordaki
baþarýsýný hocalarý Baþkim Kabaþi, Nehat Laya ve Avdi
Karamani’ye borçlu olduðunun altýný çizen genç sporcumuz, 2002-2007 yýllarý arasýnda sadece Prizren’i deðil,
Kosova ulusal boksunu da temsil ediyor. Boksu erkek sporu
olarak nitelendiren Gorda, her zaman sporun bu dalýna ilgi
duyduðunu ve boksu sevdiðini vurguluyor. Þimdiden sonra
da bu ilgi ve sevgisinin süreceðine inancýnýn tam olduðunu
kaydeden Gorda, Kosova’nýn nihai statüsüyle birlikte
Kosova’daki spor altyapýsý ve koþullarýnýn iyileþmesiyle
birlikte, Avrupa ile dünya çapýnda yarýþmayý amaçlýyor ve
daha büyük
baþarýlara imza atmayý hedefliyor.
Türkiye’deki boks þampiyonasý ve yarýþmacýlarýný yakýndan
takip ettiðini belirten Gorda, Türkiye’de boksla uðraþan
genç arkadaþlarýyla ayný ringi paylaþmayý, Türkiyeli boks
sevdalýlarýný da Kosova’da aðýrlamayý arzuluyor.
“Yeteneðimi, kondisyonumu ve baþarýmý hocalarýma, bu
aþamaya gelinceye kadar desteklerini esirgemeyen aileme
þükran borçluyum” diyen Gorda, Kosova sporunu ve zor
imkanlara raðmen genç neslin azimli baþarýsýný layýkýyla
temsil etmeye kararlý olduðunu söylüyor.
Prizren Boks Kulübü antrenörlerinden Baþkim Kabaþi,
bugüne kadar kulüplerine ve genç oyuncularýna teþvik
amaçlý destek bulabilmek için Prizren Belediyesi Spor
Müdürlüðüne birkaç defa baþvuruda bulunduklarýný, ancak
maalesef bekledikleri ilgi ve desteði göremediklerini ifade
ediyor. “Bizim oyuncularýmýz sporu ve boksu sevdikleri
için yapýyor. Hiçbirimizin þimdiye kadar maddi beklentisi
olmadý. Ön planda hep boks sevgisi vardý. Baþarýlarýmýza
baþarý katmak ve çalýþmalarýmýzý daha iyi koþullarda
sürdürebilmek için bir süre sonra baþlattýðýmýz sponsor
arayýþlarýmýz da netice vermedi” diyen Kabaþi, Kosova’da
bunca baþarýya raðmen destek bulamayan ve sponsoru
olmayan tek spor kulübü olduklarýna dikkati çekiyor.
Gençlerin azmi ve kulübe üye sporcularýn baþarý hevesleri
köreltmek deðil, teþvik etmek amacýyla imkanlarý
çerçevesinde çalýþmalarýný sürdürdüklerini belirten Kabaþi,
Prizren Belediyesinin spora teþvik amacýyla sponsor olabilecek þirketleri vergiden muaf tutmasý durumunda destek
bulabileceklerini ümit ediyor. Kabaþi, baþlattýklarý destek
arayýþlarýna elbet bir gün bir yerden destek bulacaklarýna
dair ümitlerinin tükenmediðini dile getiriyor ve Kosova
gençliðinin zararlý uðraþýlara yönelecek yerde spora teþvik
etmeye, onlarý çok kýsýtlý imkanlara raðmen desteklemeyi
sürdüreceklerine inanýyor.

Benzer belgeler

Perşembe, 22 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Perşembe, 22 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma arasýnda ayrým yapýlmasýna ve yeni seçimlerin yapýlmasýna izin vermeyeceklerini söyledi. Þtrpçe’de tansiyonun artmamasý gerekmediðini ifade eden Rüker, bu belediyenin çok uluslu olduðunu ve ileride...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Baþbakan Haþim Thaçi de Ýpek’te hükümetin düzenlediði toplantýsýnda Ýstihbarat örgütünün Anayasanýn yürürlüðe girmesinden sonra kurulacaðýný ifade etti.

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Reynard, Kosova müzakere heyetinin bugüne kadar yaptýðý çalýþmalarý överken, diðer kurumlarýn da buna benzer faaliyetler yürütmesi gerektiðini dile getirdi. Müzakere heyeti ve diðer Kosova kurumlar...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Viyana yakýnlýðýndaki Baden kasabasýnda Temas Grubu arabulucu troykasý yönetiminde Priþtine ve Belgrat heyetleri arasýndaki ek müzakerelerin üç gün süreli son raunt görüþmeleri dün sona erdi. Gergi...

Detaylı