kütahya seramik

Transkript

kütahya seramik
ÖNE ÇIKANLAR
SAYI: 19
www.ngdergi.com
PORTRE NAFİ GÜRAL
TASARIMCI YİĞİT ÖZER
TELEVİZYON MEHMET AKİF ALAKURT
HABER MAISON&OBJET 2011
MİMAR BRIGITTE WEBER
SAĞLIK ENDER SARAÇ
KİTAP ELİF ŞAFAK
Otelinize bir yıldız da
onlar için ekleyin.
Vatan imar istiyor, zenginlik ve refah istiyor, bilim ve ustalık,
yüksek uygarlık, hür düşünce ve hür yaşayış istiyor.
Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır.
Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve
ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.
EDİTÖR
Aynılaşmaya tepki:
Farklılaşıyoruz...
Eylül ayında Paris’te gerçekleşen
Maison&Objet Fuarı’ndaydık.
Fuardan hemen sonra her yıl olduğu gibi bu
yıl da tasarım dünyasının ana fikri oluşmuştu:
Singularite-Tekillik. Tasarımın ağır topları ağır
konuştu: ‘Çıkartın, atın üniformalarınızı! Benzemeyin
birbirinize. Biz, bunun için varız…’ Tasarımın en
önemli çıkış noktalarından biri de bu değil mi sizce:
Farklılaşmak. Hayatımızı renklendiren de
işte bu çeşitlilik. Son yıllarda hemen hemen tüm
uluslararası fuarların odak noktası olan bireyselleşme,
bu kez de tüm tasarım söylemlerine damgasını
vurmuş gibi gözüküyor. Kültürel zenginliğini global
tasarım söylemleriyle buluşturan Türk tasarımcılar
Gülden GÜRAL
Kütahya Porselen San. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi
da uluslararası arenada önemli başarılara imza
atıyor. İşte bu başarı hikayelerinden biri de Kütahya
Seramik’in Versatile serisi ile yaşandı.
Kütahya Seramik için ürettiği Versatile
‘Arc’ serisi ile IF Product Design 2011ödülü,
‘Arc’ ve ‘Axis’ serileri ile Design Award Best Of The
Best 2011 ödüllerini alan genç tasarımcı Yiğit Özer
ile yaptığımız keyifli röportajda da tasarımın geldiği
son noktayı konuştuk. Globalleşmenin yarattığı
‘aynılaşma’ya tepki olarak gelişen yeni arayışlar
içerisinde zengin kültürel geçmişiyle Türkiye’nin
çok büyük şansı olduğunu düşünüyorum. Kütahya
Seramik ve Kütahya Porselen markalarının yenilenen
yüzü de tasarım dünyasındaki tüm bu değişim
rüzgarını yakından takip ederek doğuyor.
Dergimize adını veren, Kütahya Seramik ve
Kütahya Porselen markalarının Yönetim
Kurulu Başkanı Nafi Güral’ın
bilinmeyen yönlerini paylaşmak istedik. Hayata bakışı,
başarılarının arkasındaki sırları ve gençlere verdiği
altın değerinde tavsiyeleriyle Nafi Güral konuk oldu
sayfalarımıza.
Sevgi ve saygılarımla.
6
Konuklarımızın bir kısmı
otelimizde hiç bir ücret
ödemeden konaklar!
guralsapanca.com
www.facebook.com/guralsapanca
İÇİNDEKİLER
42
30
10 SERGİ 12. Uluslararası İstanbul
50 MİMAR Brigitte Weber’in İstanbul
Bienali başladı
serüveni ve mimarlık anlayışı hakkında
12 KİTAP Elif Şafak’la son romanı İskender
sıcak bir sohbet
hakkında konuştuk
54 STİL Her zevke uygun çay takımları
16 YENİ SERİ Majesty, Pulpis, Taiga,
58 DÜNDEN BUGÜNE Dünyanın en çok
Rapsodi, Pastoral, Dolomite ve Ciment,
tüketilen sıcak içeceklerinden çayın hikayesi
Kütahya Seramik’in en yeni ürünleri
62 TASARIM Kütahya Seramik’in Red
20 POTRE Kütahya Porselen ve Kütahya
Dot ödüllü’ Versatile’ serisinin tasarımcısı
Seramik’in Yönetim Kurulu Başkanı Nafi
Yiğit Özer
Güral ile sıra dışı bir röportaj
66 GEZİ Ege’nin incisi Bozcaada hakkında
24 STİL Kütahya Porselen’in tabakları
bilmeniz gereken her şey
Kütahya Seramik’in karoları ile buluştu
70 STİL Kahvaltılarımızın vazgeçilmezi
28 ALIŞVERİŞ İskambil desenli fincanlarla
reçel kapları
keyifli saatler
74 OTEL SERİSİ Profesyoneller için
30 STİL Mevsim çiçekleri Kütahya
yaratılan Carla, Markiz, Lotus ve Elanor
Porselen’in vazolarında bir başka güzel
serileri
34 KÜLTÜR MİRASI Tarihe tanıklık eden
78 RÖPORTAJ Ender Saraç ile sağlıklı
İmrahor Camii’nin hikayesi
yaşamın ipuçları
36 ALIŞVERİŞ Birbirinden güzel çerezlikler
80 SAĞLIK Genel Cerrahi Uzmanı
sinema keyfinize eşlik ediyor
Zeki Öner ile sağlığa ve hayata dair
38 TELEVİZYON Sıla ve Adanalı’nın
konuştuk
ardından Reis dizisinde izleyicilerle buluşan
82 MAĞAZA Metrocity ve Cevizli’de açılan
Mehmet Akif Alakurt’un hayata bakışı
yeni mağazalar
42 STİL Kütahya Porselen’in tabaklarıyla
84 BAYİ Sarılar Boya ve İnş. Ltd. Şti.’nin
evde renk terapisi
kurucusu Ahmet Sarı’nın başarı
46 FUAR 9-13 Eylül tarihlerinde Paris’te
öyküsü
gerçekleşen Maison&Objet fuarından en
86 BİZDEN HABERLER
yeni haberler
98 BULMACA
SAYI: 19
KASIM 2011
İmtiyaz Sahibi
Kütahya Porselen San. A.Ş. adına
Ali Abacı
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Nazmiye Doğan
Eser Çetintaş
Görsel Danışman
Harun Topuz
İletişim Adresi
Atatürk Bulvarı, 43001, Kütahya.
Tel: (0274) 225 15 16 Faks: (0274) 225 15 17
[email protected]
www.ngdergi.com
NG Dergisi Kütahya Porselen San. A.Ş. tarafından
2 ayda bir yayınlanır ve ücretsiz dağıtılır.
8
Yayına Hazırlayanlar
Haydar Erçin, Levent Bozkurt
Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş
Yazışma Adresi: Turkuvaz Dergi
Grubu, Toprak Center, Ihlamur Yıldız
Yayın Direktörü Aslıhan Sarp İşman
Cad. No: 10, 34353,Beşiktaş/İstanbul.
Yayın Yönetmeni Fatma Özel
Tel: (0212) 326 30 16
Görsel Yönetmen Nazlı Sarı
Basımcı: Turkuvaz Matbaacılık
Editörler Çiğdem Hasanoğlu, Selin Akal
Yayıncılık A.Ş.
Zeliha Köşlü
Basıldığı Yer: Akpınar Mah.
Fotoğraflar Agim Can, Ahmet Gül
Hasan Basri Cad. No: 4, Sancaktepe,
Ceren Can Korkmaz, Engin Aydeniz
İSTANBUL Tel: (0216) 585 90 00
SERGİ
12.İSTANBUL BİENALİ
DERLİ-TOPLU,
SESSİZ-SAKİN
Venedik Bienali’nden sonra Avrupa’da 2011’in en önemli sanat olaylarından
biri olarak nitelendirilen 12. İstanbul Bienali başladı. 3 ve 5 no’lu antrepolarda
gerçekleşen bienali, kasım ayının ortasına kadar gezebilirsiniz. Yapım Çiğdem Hasanoğlu
Kris Martin.
10
Jıan Capistran.
Claudia Andujar.
12. İstanbul Bienali’nin küratörlüğünü üstlenen Adriano
Pedroso ve Jens Hoffman, şehri tanımak ve önceki bienalleri
özümsemek için bundan önceki İstanbul Bienali küratörlerinin ve
bazı sanatçıların katılımıyla gerçekleşen ‘İstanbul’u Hatırlamak’
sempozyumunda çıkan fikirlerin, Küba asıllı Amerikalı sanatçı
Felix Gonzales-Torres’in fikirleriyle benzeştiğini gördüklerinde,
bienal’in adının ‘İsimsiz’ olmasına karar verdiler. Ardından da ser
verip sır vermediler desek yeridir. Uzun süren sessizlik, sonunda
Tammy Rae Carland.
12. İstanbul Bienali’nin başlamasıyla bozuldu.
Bu yıl, 3 ve 5 no’lu antrepolarda gerçekleşen bienalde,
Torres’in yapıtlarının isimlerinden ilham alan ‘İsimsiz’ (Soyutlama), ‘İsimsiz’ (Ross), ‘İsimsiz’ (Pasaport), ‘İsimsiz’ (Tarih) ve
‘İsimsiz’ (Ateşli Silahla Ölüm) olarak farklı temalar altında düzenlenen beş karma sergiye ek olarak, bu temalarla ilgili tartışmaları daha da ileriye taşıyan 50’den fazla kişisel sunum yer alıyor.
Belirli bir tema başlığı altında, kendi bağımsız mekanlarına sahip
karma sergiler ve kendi içinde yoğun bir ilişkiler ağı taşıyarak
çok sayıda sanatçının yapıtını bir araya getiren bienal, Kasım
ayının ortasına kadar devam edecek. O
Lygia Clark.
Daniel Rose.
11
KİTAP
ELİF ŞAFAK
BİR HİKAYE
ANLATICISI:
ELİF ŞAFAK
12
Türkiye’nin en önemli
kadın yazarlarından Elif
Şafak’tan, şu sıralar çok
konuşulan son romanı
‘İskender’i dinledik.
Yazı Çiğdem Hasanoğlu
ed’s Talk’ta yaptığı konuşmaya “Ben bir hikaye anla-
veriyor. Farklılıkları törpülüyor. Halbuki ‘aidiyet” önemli. Kültürel,
tıcısıyım” diyerek başlıyor Elif Şafak. 1997’de yazdığı
toplumsal aidiyetlerimiz. Bu daha akışkan, değişime açık, esnek,
Pinhan isimli romanı ile önce Türkiye’de, kısa bir süre
su gibi ve aynı zamanda duygusal ve samimi. Erkekliğin inşası da
sonra da dünya edebiyat çevresinde adından sıkça söz ettiren
böyle. Eğer bir kalıp gibi yerleştiriliyorsa omuzlarımıza bizi kısıtlı-
Elif Şafak için gözlemlemek, deneyimlemek ve hayal kurmak su
yor. Ataerkil toplumlarda kadın olmak hiç kolay değil ama bence
içmek ve yemek yemek gibi kaçınılmaz. Yazmayı bir hayatta
erkek olmak da kolay değil. Erkeklik tanımından azıcık saptığınız-
kalma sebebi olarak gören Elif Şafak ile son romanı İskender
da hemen alaylara, dışlamalara maruz kalıyorsunuz. Erkekliğin
hakkında yaptığımız bu röportaj, sadece romanın yayınlanması-
inşasını anlamadan, kadına yönelik şiddeti çözemeyiz.
T
nın ardından tartışılan mevzulara değinmiyor, aynı zamanda Elif
Şafak’ın pozitif tavrına ve İstanbul aşkına ayna tutuyor.
İskender kimdir? Karakterin inşa süreci ne kadar sürdü ve nasıl gerçekleşti?
Romanda göçmenlik ve aile mevzuları da en az erkekliğin inşası kadar işlenmiş. İskender’in aileye bakışını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
İskender bir yanıyla ailesini çok seviyor, şüphesiz. Ama ken-
İskender bir yanıyla son derece tanıdık bir karakter, bir ya-
dini bu ailenin reisi, merkezi, en çok söz sahibi olan ferdi olarak
nıyla tam bir muamma. Etrafındakileri inciten, herkese çok mü-
algılıyor. Çünkü en büyük erkek çocuk o. Beni öteden beri ilgi-
dahale eden, buna hakkı olduğunu zanneden bir erkek. Ancak
lendirir aile kurumu, ilgimi çeker. Aynı çatı altında fiziksel olarak
incittiği kadar incinmiş de, sırça bir kalbi var aslında. Çözülmesi
bu kadar yakın olup da birbirimize bu kadar uzak düşmelerimiz,
gereken bir yumaktı adeta. Bir roman yazarken tek tek her ka-
en sevdiklerimizi bunca hırpalayıp, yanlış anlayıp incitmemiz,
raktere bürünürüm ama benim için en zoru İskender olabilmek-
bunları açmak istedim romanda.
ti, İskender’i anlayabilmekti. Bir buçuk yıl boyunca her gün bu
soruyla yaşadım.
Romanı Londra’da tamamladığınızı ve hikayenin bir
kısmının Londra’da geçtiğini biliyoruz. Bu süre içerisinde Londra ile nasıl bir ilişki kurdunuz?
İskender’in kapağı çok konuşuluyor. Kapakta İskender olmuş bir Elif Şafak görüyoruz. Bu sonuç nasıl ortaya çıktı? Ve kitaptan çok kapağın gündemde olmasını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu romanın kapağı tamamen hikayenin kendisinden, yani
Ben romanlarımı hem İngilizce hem Türkçe yazıyorum, iki
romandan çıktı. O yüzden kapağı iyi değerlendirmek için ki-
dilde eser veriyorum. Londra’da olmak ve romanın geçtiği şe-
tabı okumak, hikayedeki karakterlerle tanışmak lazım. Ben bu
hirde yaşamak benim için önemliydi. Romanın gelişimi açısın-
hikayeyi yazarken hep İskender’i anlamaya çalıştım, bir anlam-
dan önemliydi. Ancak galiba benim esas derdim İstanbul’la.
dan İskenderleştim. İskender gibi bir erkeğin inşasında kadının,
Hem çok seviyorum İstanbul’u, aşkla muhabbetle bağlıyım,
onu yetiştiren annenin rolü çok büyük. Kapak bir yandan bunu
hem de zaman zaman ondan uzaklaşma gereği duyuyorum.
söylüyor. Sorunlu ve şiddete meyyal bir erkeğe baktığımızda
Çok zorlu bir sevgili İstanbul.
onu yetiştiren kadını görmeye ve bununla yüzleşmeye hazır mı-
Kitabı İngilizce yazdınız ve sonra da Türkçe’ye çe-
yız? Bir yandan okurları, kalıpları kırmaya davet eden bir kapak
virdiniz. İngilizce veya Türkçe yazmaya neye göre karar
bu. Erkeklik de kadınlık da birer kalıp gibi üzerimize giydiriliyor
veriyorsunuz?
çünkü. Bir yandan da empati kurmaya çağıran bir kapak bu;
Bu romanımı da daha öncekilerde olduğu gibi ilk önce İngilizce yazdım. Daha sonra çok kıymetli bir çevirmen olan Omca
kendini bir başka insanın yerine koymaya davet eden... Birçok
boyutu var kapağın, romanla beraber algılanması önemli.
Korugan tarafından çevrildi. Onun çevirisini ben aldım ve adeta
“İnsan doğası böyle işte, en çok nefret ettiklerimiz en
yeniden yazdım. Böylece iki kez yazmış oluyorum, iki kat mesai
fazla sevdiklerimiz oluyor hep” demişsiniz. Sevgi ve nef-
harcıyorum her roman için. Bunu yapmamın temel sebebi dil-
retin ailedeki yansımasını tartışmaktan kortunuz mu?
ler arası yolculuk yapmayı sevmem, bundan keyif almam. Ben
harflere meraklıyım, harflere aşığım.
Aslında uzun zamandır kimlik meseleleriyle ama daha
Bir uçtan bir uca çok çabuk savruluyoruz, ifrat, tefrit arası
mekik dokuyoruz. Sakin ve dengede durmak çok zor, adeta bir
sanat. Çok azımız bunu başarabiliyoruz.
çok kadınlık halleriyle ilgileniyorsunuz. Bu romanda ise
Türkiye’nin en çok satan yazarlarından biri olmak
ağırlıklı olarak erkekliğe ve nasıl işlendiğine baktığınızı
nasıl hissettiriyor sizi? Yolda yürürken tanınmak yorucu
görüyoruz. Şu an erkeklik hallerine nasıl bakıyorsunuz?
olmuyor mu?
Kimlik meseleleriyle ilgiliyim, evet. Kimlik alçıdan yekpare bir
Bir yandan onur verici bir durum, o kadar çok okurdan
kalıp gibi algılandığında ne bireylerin ne toplumların gelişimine izin
muhabbet dolu mektuplar, kartlar, e-mailler, yolda yürürken
13
KİTAP
ELİF ŞAFAK
yorumlar alıyorum ki, fotoğraf çektirenler, imza isteyenler, kız
çek değil, doğru değil. Bir insanın emeğine, yeteneğine, üreti-
arkadaşına evlenme teklif ederken beni arayıp onlarla konuş-
mine zarar vermek için gayet art niyetle ve kötü kalplilikle çıkar-
mamı isteyenler... İnanılmaz bir güzellik ve bundan elbette mut-
tılmış bir iddia. Sırf yıpratmak için yaptılar bunu. Okurlarımın,
lu oluyorum, ilham alıyorum. Öte yandan insanın omuzlarındaki
beni bilen ve senelerdir okuyan okurların hakikati gördüğüne
sorumluluk da artıyor, her kitapla beraber. İlginçtir, yazdıkça
inanıyorum.
kolaylaşmıyor yazı.
Bu aralar neler okuyorsunuz?
Bir twitter kullanıcısı “Elif Şafak’ın son romanı ve
Bugünlerde felsefe okuyorum yeniden, seviyorum siyaset
intihal üzerine düşünüyorum da acaba hayatlarımız da
felsefesi okumayı. Heidegger okuyorum su ara. İlgimi çeken
bir intihal mi?” diye sormuş. Bu soruya nasıl bir cevap
her şeyi okurum aslında, ayrım yapmadan. O
verirdiniz?
İntihal tartışmasının ciddiye alınır bir tarafı yok. Çünkü ger-
www.elifsafak.com.tr
http://twitter.com/Elif_Safak
“Kalıpları kırmaya
davet eden bir
kapak bu. Erkeklik
de kadınlık da birer
kalıp gibi üzerimize
giydiriliyor çünkü.
Bir yandan da
empati kurmaya
çağıran bir kapak
bu. Kendini bir
başka insanın
yerine koymaya
davet eden.”
14
YENİ SERİ
KÜTAHYA SERAMİK
DOĞANIN AYAK SESLERİ
Kütahya Seramik, doğaya ait çeşitli efektleri, yeni
dijital ürün koleksiyonları ile evlerimize taşıyor.
MAJESTY
Yalnızca doğa böylesine etkileyici bir mermer
dokusu yaratabilir. Bir de biz...
Doğa ile yaşamayı sevenlerin tercihi ‘Majesty’
serisi 60x60 cm ebatlarında üretiliyor. Bej rengi
ve polish özelliği ile mermerin parlaklığını sırlı
porselen dayanıklılığı ile sergileyen ‘Majesty’ serisi,
iç mekan genel zeminlere, alışveriş merkezlerine
ve mimari tasarımlara zenginlik katıyor.
16
PULPIS
Görüntüsü mermer gibi, duygusu mermer gibi.
Doğal değil, dijital olduğuna inanabilir misiniz?
Mermerin sadeliğini yansıtan Pulpis serisi, 60x60 cm
ebatı, kahve, fildişi ve antrasit renkleri ile mekanlara
farklı bir kimlik katıyor. Polish tekniği ile granit
parlaklığı ve mermer dokusu kazandırılan Pulpis serisi;
mağazalarda, alışveriş merkezlerinde, iş merkezlerinde
ve özel mimari projelerde tercih ediliyor.
TAIGA
Ağaç kadar doğal ama dijital.
Kütahya Seramik Origitile koleksiyonunun en
iddialı parçalarından biri olan Taiga serisi, yağmur
ormanlarının doğasını ahşap dokusuyla mekanlara
taşıyor. Seçkin mimari ayrıntılarla detaylandırılmış seri,
100x50 cm, 100x25 cm ve 100x16,5 cm ölçüleriyle
tasarımlarda özgürlük sunuyor. Taiga, teak, duman
ve ladin renklerinde üretiliyor.
17
YENİ SERİ
KÜTAHYA SERAMİK
Yer ve duvar karolarında takım oyununun mükemmel uyumu.
RAPSODİ
Bırakın dalgalarıyla sizi
alıp götürsün.
Mekanlarınıza dalgaların
ferahlığını getiren
‘Rapsodi’ serisi, 60x30 cm
ölçülerinde, bej, beyaz ve
siyah renk seçenekleri ile
banyolarınıza farklı bir bakış
açısı getiriyor.
PASTORAL
Sadelik ve modernlik
ancak böyle bir uyumla
bir araya gelebilir.
Kütahya Seramik, ‘Pastoral’
serisi ile doğadaki güzellikler
bir tablo gibi mekanlara
işleniyor. 60x30 cm
ölçülerindeki seri, siyah ve
beyazın asaletini yaşam
alanlarınıza taşıyor.
18
Sırlı porselen karolar uzun süre dayanmak için yaratıldılar.
DOLOMITE
Doğal taşın ruh ikizi.
Hem görüntüsüyle, hem
dayanıklılığıyla...
Tabiatın zengin taş dokusunu
desenlerinde taşıyan ‘Dolomite’
serisi, mekanlara dinginlik
kazandırıyor. Sadelik ve doğallıktan
yana tercihini yapanların seçimi
‘Dolomite’, sırlı porselen karo
özelliğine sahip. Seri 100x50 cm
ölçülerinde, gri, bone, beyaz,
kahve ve antrasit renklerine sahip.
CIMENT
Beton duvarların duyguları
olsaydı, onu kıskanırlardı!
Sırlı porselenin dayanıklılığını, sadeliğini ve
detaylarını şık bir şekilde yaşam alanlarına
sunan Ciment serisi, 60x60 cm ebatı ile
beyaz, gri ve antrasit renklerinde. Ciment
serisi, iç ve dış mekanlarda, alışveriş
merkezlerinde, kafe ve restoranlarda,
iç mekan zeminlerinde ve dış cephe
kaplamalarında tercih ediliyor.
19
PORTRE
NAFİ GÜRAL
HER ZAMAN ‘BAŞPARMAK’
OLACAKSIN!
Aile bağları her zaman hayatımızın en önemli çıkış noktası oldu. Sevgili babam
Nafi Güral, Kütahya Porselen ve Kütahya Seramik markalarının başarısına imza
atarken her fırsatta bu güçlü bağı hatırlatıp, hepimizi onurlandırdı. İş hayatında 50.
yılını kutlayan Nafi Güral’ı, bambaşka bir pencereden sizlere anlatmaya çalıştım.
Yazı Gülden Güral Fotoğraflar Haydar Erçin
20
er zaman imrendiğim, örnek bir çift olmuştur
yaşamış olanlardan çok daha fazla başarı gösterirler. Yokluk
annem ve babam. Bence her ikisi de dünya-
yıllarının bana verdiği dersler, tecrübeler benim gelişmemde
ya şanslı olarak geldiler. Çünkü bu mükemmel
de çok etkili oldu.
H
uyumu yakalamak her zaman mümkün değil. İşte bu uyum,
Tıpkı dedem gibi sen de her zaman ‘Başparmak ola-
mutlu ve büyük bir aileyi de beraberinde getirdi. Hayat akıp
caksın!’ derdin. Bu sözleri şimdilerde çok daha iyi anla-
giderken, aile içerisinde dengeli ve huzurlu bir iş bölümü ken-
yabiliyorum. Dedemin bu basit gibi görünen ama büyük
diliğinden yapılmıştı.
anlamlar taşıyan sözünü bizimle paylaşır mısın?
Çocukluk yıllarımda Nafi Güral benim için sadece babam-
Elinizdeki başparmağın ya da işaret parmağının olmadığı-
dı. Hatta ara sıra işyerine gittiğimde şaşırırdım. Çünkü evdeki
nı bir düşünün. Bu iki parmak olmadan çay bile içemezsiniz.
o neşeli insan gider, yerine daha ciddi biri gelirdi. İş hayatına
Evet, rahmetli babam her zaman ‘ne yapıyorsanız yapın, baş-
atıldığımda anladım nedenini: Nafi Güral hiçbir zaman evini
parmak olmalısınız’ derdi. Ben de bu öğüdü sizlerle paylaş-
eve işini birbirine karıştırmazdı. İş ye-
tım, çünkü buna gönülden inanıyorum. Bu parmaklardan bi-
ve
rinde yaşadıkları iş yerinde kalır, eve
rrini aile olarak düşünün, diğerini de
a
geldiğinde ise bütün stresini kapıda
k
kişinin kendi yetenekleri, konumu,
bırakıp öyle girerdi içeriye.
Sizler Nafi Güral’ı, deneyimlerii
a
ahlakı, terbiyesi. Bunlardan ikisini de
g
güçlü tutmak lazım. Birini güçlü tu-
ve hedeflerini anlattığı hararetli ko-
tu
tup diğerlerini tutamazsan aile kalır,
nuşmaları ve iş hayatındaki ciddi
am
ama üretkenlik olmaz. Girişimci kişilik
duruşuyla tanıyorsunuz. İşte bu
gü
güçlü ama aile yoksa, başarının de-
adil, işi neredeyse hayattaki en
vam
vamlılığına dair sorun var demektir.
önemli hobisi olan, kararlı ve ça-
Şimdiki neslin anlamakta zorluk
lışkan insanın ev halini, babam
çe
e
çektiği
bir aile modeli bizim yaşa-
Nafi Güral’ı, bu kez NG dergisinin
dı
ı
dığımız.
Kalabalık bir aileye sahip
editörü olarak anlatmak istedim.
o
olduğumuz için önce paylaşmayı
a
Güral Sapanca Wellness Park’ta
ö
öğrendik. Ama şimdi anlıyorum
sımsıcak bir sonbahar sabahında,,
k
ki paylaşmak aslında annemle
ti
baba-kız yaptığımız samimi sohbeti
iilişkinizin de temel taşı…
sizlerle paylaşıyorum.
Doğru, çünkü ben tek başıma
er
“Yokluk yılları benim için her
hiçbir şey yapamam. Biliyorsun
in.
zaman bir tecrübe oldu,” derdin.
annen dünya nimetlerine pek fazla
O yıllara ilişkin anlattıklarını her za-
önem vermeyen, hatta hiç önem
aha
man keyifle dinledim. Bir kez daha
ka
vermeyen biridir. Buna karşılık
sizlere ve torunlarına belki ol-
anlatmanı istesem…
ması gerekenden daha fazla alaka gösteren, onlarla ilgilenen
Yetiştiğim dönem çok farklıydı. İstanbul’un fethinin 500.
bir yapısı var. Ben sadece bir katalizör konumundayım.
yılı kutlanırken ilkokul ikinci sınıftaydım. O tarihlerde, bugün
‘Hobilerin nelerdir?’ diye soranlara ‘çalışmak’ di-
olan hiçbir şey yoktu. Buzdolabı yerine tel dolabın kullanıldığı
yorsun her zaman. Seni tanımayan biri, beynelmilel bir
zamanlardı onlar. Yine o zamanlar 25 bin nüfuslu Kütahya’da,
söz olarak algılayabilir bunu. Ama ben biliyorum ki sen
üç-beş tane özel otomobil, üç-beş tane taksi vardı. Taksi
her zaman çalışarak mutlu oldun.
şoförlerini tanırdık, bilirdik hangi araba kimin. Elektrik yoktu,
Evet ve halen öyle. Çalışma saatlerimi, çalışma tempo-
lüks lambasıyla otururduk. Aslında lüks lambasıyla oturmak
mu azaltmayı beceremiyorum bir türlü. Hiçbir zorlayıcı faktör
da bir ayrıcalıktı. Bir yerden bir yere taşınırken at arabalarıyla
olmamasına rağmen bunu beceremiyorum işte. Hobilerime
giderdi eşyalar, tabi insanlar da eşyaların üzerinde. Bir kısmı
gelince: Annenle birlikte porselen biriktiriyoruz biliyorsun, bir
da otomobille giderdi. Biz otomobille giden şanslılar içindey-
de klasik otomobillere büyük bir merakım var.
dik. Ama yine de yokluğu gördük, onunla tanıştık. Yoklukla
Bugüne kadar hiç tanışmadığın iki duyguyu sorsam?
tanışıldığında ilk öğrenilen şey, hesabı doğru yapmaktır. Belki
Bir tanesi yorulmak, bir tanesi de masajla dinlenmek.
de bu nedenle yokluk görmüş işadamları, rahat bir ortamda
Kütahya’da büyüyen bir şirketin parçası olmakla
21
PORTRE
NAFİ GÜRAL
her zaman gurur duyduk. Peki ya hikayemiz Anadolu’da
değil İstanbul’da başlasaydı neler olabilirdi diye hiç düşündün mü?
Anadolu’da bir marka yaratmaya çalışıyorsunuz ve yaratırken
de mutlaka bir takım etkenlerin devreye girmesi lazım. Örneğin
sizin varlığınızdan iş dünyasının haberdar olması şart. İş dünyası
nasıl haberdar olur? Yaptığınız işleri görerek. İstanbul’da olsak
diğine şahit oldum. Seni en fazla ne kızdırır?
Ben hata yapan insanı severim. Hata yapan insan iş yapıyor
demektir. Ama aynı hatayı ikinci kez yapıyorsa o zaman çok
kızarım. Senin anlam veremediğin çıkışlarım da hatalar tekrarlandığında olmuştur mutlaka.
Konudan konuya atlıyorum ama hayatında pişmanlık
duyduğun, ‘keşke öyle olmasaydı’ dediğin bir şey var mı?
dik. Bir diğer açıdan bayaptığımız işleri daha rahat gösterirdik.
Geriy
Geriye dönüp baktığımda içimde çok
kalım. 1954 tarihinde rahmetli de-
büyük b
bir yara var. Sizlerden çok annenize
den, arkadaşıyla birlikte bir kiremit
karşı his
hissettiğim bir yara bu. Her pazartesi
fabrikası kurmuştu. Adını da 10 kişi
İstanbu gider, cumartesi dönerdim. Yine
İstanbul’a
oldukları için ON EL koymuşlardı.
paza
bir pazartesi
günü ben İstanbul’dayken an-
540 bin liraya mal etmişlerdi fabri--
do
nen doğum
yaptı ve Hediye’nin ikizini do-
al
kayı. O yıllarda 200 bin dolara mal
s
ğum sırasında
maalesef kaybettik. Ama
ledilen fabrikanın arsası bugün 1 mil-
cuma
cumartesi
günü döndüğümde ancak ha-
p.
yon dolar civarında bir değere sahip.
a
ber alabildim.
Eşimin hem doğumunda,
ydı
Aynı arsa bugün İstanbul’da olsaydı
hem de o ölüm sebebiyle yaşadığı trav-
aha
en az 200 milyon dolar ve hatta daha
mad yanında olmadım. Bu olay benim
mada
fazlası ederdi.
için hala çok büyük bir ızdıraptır.
üzel
Övülmek, taktir görmek güzel
Başarılarla süslenmiş bir iş
ama herkes bilir ki Nafi Gürall en
ha
hayatı
sonuçta bazı özverileri pe-
çok yapıcı eleştiriler aldığında mut-
şin
şinde
sürüklüyor bence. Ablam-
lu olur, öyle değil mi?
la birlikte Eskişehir’de okudu-
er zaÖzellikle olumsuz eleştiriyi her
ğ
ğumuz
yılları hatırlıyorum. Sen
gülerle
man mükafat olarak görürüm. Övgülerle
a
annemle
erle
erehavete kapıldığınız zaman ilerle-
kalıyor
k
kalıyordun.
Her ne kadar hafta
ola
an
meniz durur. Sizin için değerli olan
sonlar yanınıza gelsem de sizi
sonları
keleştirileridir. Onları öğrenirseniz ek
ek-
çok özlüyordum. Hatır-
rak
k
siklerinizi giderirsiniz. Sürekli olarak
larsan bir gün telefonla
birlikte
Kütahya’da
mel
övülürseniz her şey mükemmel
k
konuşurken
sizi ne kadar
üdiye düşünürsünüz, yanlışları dü-
ö
özlediğimi
söyledim. Te-
ezeltmek için elinize fırsat geçme-
le
lefonu
kapadıktan tam bir
miş olur. Başarının bir başka püff
sa sonra annemle birlikte
saat
noktasını daha seninle paylaşa--
se karşımda gördüğümde
seni
yım: Bireysel karar vermek ye-
çok şaşırmıştım. O kısa an,
rine gruptan çıkacak kararı uy-
ban verilen değeri ve sevgibana
gulamaya çok kıymet veririm.
g
yi gördüm.
Sevgini, ilgini biz-
Kimlere danışılması gerekiyor-
lerde hiç esirgemedin. Son
lerden
sa onlara danışırım. Hiç kim-
olara
olarak,
çocukluğumuza dair
seyi bulamazsam eşime danışır,, ondan
neler söylemek istersin?
m olmayı hayatım boyunca hep
sonra hareket ederim. Tek adam
h
l
ğl
reddettim. Birden fazla akıl, daha az hata
yapılmasını
sağlar.
H
Her
Pazar atçılık oynardık,
ilik
trencilik
dk
oynardık.
İ i f ediyorum
di
İtiraf
bende bu oyunlardan
Hatadan söz açılmışken bir itirafta bulunacağım. Ço-
büyük keyif alırdım. Her zaman gittiğimiz kebapçımız vardı. Bir
cukluk yıllarım boyunca senin herhangi bir konuda kız-
de sizi kendi ellerimle okula bırakmayı çok severdim. Halen
dığını hiç hatırlamıyorum. Ama iş hayatında bazı büyük
tüm aile bir arada olduğumuz yemekler, sohbetler bana büyük
hatalara gülüp geçebilirken, bazılarına çok tepki göster-
keyif veriyor. O
22
GENÇLERE TAVSİYELER
Çevrendeki genç insanlara aktardığın ve çalışma hayatında senin vazgeçilmezin olan prensiplerini paylaşır mısın bizimle?
Bu röportaja sığamayacak kadar çok şey
anlatıyorum ben gençlere. Biliyorsun gençlerin
dinlemekle ilgili sorunları vardır. Ancak ilgilerini
çeken konuları dinlerler. Ben konuşurken sinek uçşa sesi duyulacak kadar sessizlik olması beni çok fazla motive ediyor. Onlara hem
sosyal anlamda hem iş anlamında tavsiyelerim
oluyor. Sağlıklarına, aile düzenine dikkat etmeleri gerektiğini anlatıyorum. Sadece okuldan
diploma almak değil bilgiyi kullanmak gerektiğini anlatıyorum. Liderlik vasıfları kazanmaları
gerektiğini anlatıyorum. Ben şikayet eden insanı sevmem. Şikayet eden insan sorunun bir
parçasıdır. Benim için en önemli olan çözüm
üretmektir. Ben gençlere ‘sorunun bir parçası
değil, çözümün bir parçası olmanız lazımdır,’
diyorum. İlişkilerin önemini vurguluyorum. Sizin için işyeri iki anlamda önemlidir diyorum.
Biri siz orayı bir geçiş noktası olarak görürsünüz. İkincisi kendinizi burada devamlı olarak
görürsünüz. Geçiş noktası olarak görüyorsanız olması gerekenden daha fazla performans
göstermeniz gerektiğini bilmeniz lazım. İkincisi
bu performansı sadece göstermeniz yetmez,
başkalarının da bu performansı bilmesini sağlamanız lazım. Şirkette kalıcıysanız, bu yaptıklarınıza ilaveten sahiplenme duygunuzu çalışanlarınıza hissettirmeniz lazım.
“Yoklukla tanıştığınızda ilk öğrendiğiniz
şey hesabınızı doğru yapmaktır. Belki de
bu nedenle yokluk görmüş işadamları,
rahat bir ortamda yaşamış olanlardan
çok daha fazla başarı gösterirler. Yokluk
yıllarının bana verdiği dersler, tecrübeler
benim gelişmemde de çok etkili oldu.”
23
STİL
PORSELEN&SERAMİK
‘CIR87YT9015728’
beyaz rölyefli, 87 parça
yemek takımı, 729 TL.
Formu ile modern bir duruş
sergileyen ‘CIR87YT9015728-20’
İris platin dekorlu, 87 parça
yemek takımı, 729 TL.
24
‘CALACATTA’ dijital baskılı porselen
karo, (60x 60 cm) 72 TL +KDV,
Kütahya Seramik.
DEVLERİN
BULUŞMASI
Porselenin zarafetini sofralara taşıyan yemek
takımlarıyla dijital baskılı porselen karoların
ihtişamlı birlikteliği. Yapım Harun Topuz, Fotoğraflar Agim Can
25
STİL
PORSELEN&SERAMİK
‘CIR87YT9014576’ 87 parça
yemek takımının modern-klasik
desenleri sofranıza ağırbaşlı bir
duruş katacak, 860 TL.
‘CIR87YT9014700’
yemek takımının göz
kamaştırıcı deseniyle
tarzınızı belirleyin,
87 parça 860 TL.
Işıltısıyla büyüleyen ‘CIR87YT9016335’
İris yemek takımı, 87 parça 729 TL.
‘TAIGA’ dijital baskı porselen karo,
(50x 100 cm) 65 TL +KDV, Kütahya
Seramik.
26
Zarif ve ince yapısıyla sofralarınızda
yepyeni bir ürün için yer açın.
‘ALZ85YT25100’ porselen kare
yemek takımı, 85 parça 990 TL.
‘MAJESTY’ dijital baskılı porselen
karo, (60x 60 cm) 95 TL +KDV,
Kütahya Seramik.
27
ALIŞVERİŞ
İSKAMBİL DESENİ
OYUN ZAMANI
Kütahya Porselen’in yeni ‘iskambil kağıdı’ koleksiyonu, kupa, maça,
karo ve sinek desenleriyle oyun dünyasına eğlenceli bir pencere açıyor.
K
upa, maça, karo, sinek… Briç, poker veya benzeri oyunlara meraklı-
lar için bu sözcükler hemen yerini bulacaktır.
Kütahya Porselen bu kez iskambil kağıtlarındaki bu desenlerden ilham alarak yepyeni
bir koleksiyon oluşturdu. Özel kutularında,
her biri ayrı dekorlarla hazırlanmış olan bu
koleksiyonun kupalarını tek tek de satın alabiliyorsunuz. 14. yüzyılda Fransa’daki dört
sosyal sınıfı simgeleyen bu desenlerin anlamlarına gelince: ‘Kupa’ bir kalkanı andıran
şekli ile asil sınıfı ve kiliseyi; ‘maça’ mızrağın
ğ
y orduyu;
y ‘karo’ orta
ucunu çağrıştıran
şekliyle
sınıfı; ‘sinek’ ise yonca yaprağına benzeyen
şekli ile köylüyü simgeliyor. O
Kültablaları, (küçük)
14,50, (büyük) 21 TL.
Kupalar, (adedi) 4,8 TL
28
STİL
VAZO
Romantik sonbahar
Kütahya
K
ütahya P
Porselen
orselen
mağazalarında
m
ağazalarında ssatışa
attışa
sunulan heykelsi vazolar,
Hana Flowers’tan
Selvi Gürevin’in kesme
mevsim çiçekleri ile
yaptığı aranjmanlarla
sonbaharı karşılıyor.
Yapım Çiğdem Hasanoğlu
Fotoğraflar Ahmet Gül/PTS
‘YC0011089585’ vazo, 140 TL.
‘YS00110889’ vazo, 145 TL.
30
‘13754’ vazo, 63 TL.
31
STİL
VAZO
Küçük dokunuşlarla yaşam alanlarınızı baştan yaratın.
Kütahya Porselen mağazalarında bulabileceğiniz
romantik vazolar ile her mevsim baharı yaşayın.
‘TCMTGWYCN17A10871’
vazo, 200 TL.
‘TCMGWYC001B10879’ vazo, 205 TL.
32
Selvi Gürevin kimdir?
S
Hana Çiçek’in sahibi Selvi
Gürevin her sabah mezata
G
gidip taze çiçekler alıyor ve gün
g
içerisinde verilen siparişlere
uygun aranjmanları hazırlıyor.
Uzun süredir yazdığı blog ile de
çiçek bilgisi ve bakımı hakkında
ç
ipuçları veren Selvi Hanım, bu
sayımızda bizim için kesme
s
mevsim çiçekleri ile sonbahara
yakışır tasarımlar yaptı.
www.hanacicek.com
‘YC001109061475’ vazo, 200 TL.
33
KÜLTÜR MİRASI
İMRAHOR CAMİİ
ZAMANA KARŞI BİR
DİRENİŞ HİKAYESİ
stanbul’un, ünü Dünya’ya yayılmış Kariye’si, Ayasofya’sının
İ
yanında, daha az göze batan, sakin köşesinde mağrur duru-
şuyla İmrahor Camisi ya da eski adı ile Vaftizci Yahya Kilisesi’nin
hikayesini paylaşacağız sizlerle. Birçok sanat tarihçisinin ortak fikrine göre İstanbul’daki en eski kilisedir Hagios Ioannes Prodromos
Entois Stoudion, yani ‘önden yürüyen’, ‘yol gösteren’ Vaftizci Yahya Kilisesi. M.Ö. 5. yüzyılın ortalarında Studion Manastır kompleksinin katedrali olarak, Vaftizci Yahya’ya adanan kilise, M.Ö. 462
yılında yapılmış. Bugün Topkapı Sarayı’nda sergilenen Vaftizci
Yahya’nın kafatası parçası, 10. yüzyıldan itibaren bir bütün olarak
burada muhafaza edilmiş. Studion Manastırı iki katlı, bazilika planında bir yapı. Yüksek duvarlı, dış duvarlarda taş-tuğla, içeride ise
renkli mermerler ve breş sütunlar kullanılmış. Kilisenin bağlı olduğu
manastır kompleksinden günümüze hiçbir yapı kalmamış fakat kilisenin elemanlarından olan sarnıcı ve ayazması yıkık dökük de olsa
hala görülebiliyor.
12. yüzyıldan sonra imparatorların özel törenler için Narlıkapı’ya
kayıklarla gelip burada törene katılmalarının yanında, sefere çı-
Ayasofya Müzesi’ne bağlı
olan ve yüzyıllara meydan
okuyan İmrahor Camisi
(Vaftizci Yahya Kilisesi)’nin
onarım çalışmaları
geciktikçe, bir döneme
damgasını vuran bu tarihi
yapının bilinmez bir rüzgarla
yitip gitmesi de an meselesi.
Yazı Ufuk F. Gökdeniz
kan İmparatorların Altınkapı’dan geçip burada ibadet etmesi bir
gelenekti. İstanbul’un Osmanlılar tarafından alınmasından sonra
manastır kapatılmış ve II. Bayezid İmrahor’u İlyas Bey tarafından
Cami’ye çevrilmiş. Böylece Konstantinopol’un en büyük kiliselerinden biri olan bu yapı, cami olarak da en büyüklerden biri sayılmaya devam etmiş. Osmanlı döneminde faaliyetini sürdüren camide
18.yüzyılda imamlık görevini de yerine getiren Hattat Hasan Haşimi
ve oğlu Yedikule’li Hasan Seyyid bu güzel yapının sanat üzerindeki etkisini tekrar hayata geçirmiş. 1782 yılındaki büyük Samatya yangını, 1894 yılındaki depremle iyice hasar alan binanın çatısı
1908’de biriken kardan dolayı çökmüş. Caminin son cemaat yeri,
1920’ye kadar işlevini sürdürmüş ve bu yıl ortaya çıkan başka bir
yangınla kullanılmaz hale gelmiş.
Ayasofya Müze Müdürlüğü’ne bağlı olan İmrahor Camisi şu
anda ziyarete kapalı. Çocukken duvarlarında tırmanıp içinde gezindiğim, yabani incir ağaçlarının kokusu ile buğulanmış o yıllardan
günümüze hala inatla ayakta duran bu yapıya gerek tarihi, gerekse
kültürel öneminden dolayı artık hak ettiği özen bir an önce gösterilmeli. Yoksa yüzyıllara meydan okumuş yapının, açıkta unutulmuş
bir fotoğraf gibi bilinmez bir rüzgarla yitip gitmesi an meselesi. O
34
ALIŞVERİŞ
ÇEREZLİK
EVDE KEYİFLİ BİR MOLA
Dost sohbetlerinin ve sinema keyfinin tamamlayıcısı
çerezlikler, farklı formlarıyla her zevke hitap ediyorlar.
‘TAA11UKS00’ çerezlik, (küçük) 11,30 TL;
‘TAA16UKS00’ çerezlik, (büyük) 21,30 TL.
36
1
‘KP31TP00’ çerezlik, (küçük) 6,60 TL; ‘KP15PZ00’ çerezlik,
(büyük) 7,90 TL; ‘KP31TP00’ servis tabağı, 17,75 TL.
2
‘YI17CZ00’ yıldız formlu çerezlik, 12,35 TL;
‘YI13CZ00’ çerezlik, (adedi) 7,25 TL.
3
‘TAD29PYK001’ çerezlik, 33,60 TL; ‘TAD10KS00’
sos tabağı, 4,30 TL.
4
‘TL02MG00’ kupa, 4 TL; ‘TAD28BTB00’
tatlı tabağı, 24,99 TL.
5
‘TAG19PZ00’ çerezlik, (adedi) 20,25 TL;
‘TAD10KS00’ yuvarlak çerezlik, 4,30 TL.
6
‘ORK16UPZ00’ çerezlik,
(adedi) 8,70 TL.
37
TELEVİZYON
MEHMET AKİF ALAKURT
38
‘REİS’ DENİZE AÇILDI
ATV’nin iddialı dizisi ‘Reis’te, Amerika’da uçak mühendisliği eğitimi
alıp ülkesine dönünce ailesini kurtarmak ve korumak için ideallerinden vazgeçerek
teknenin dümenine geçen bir genci canlandıran Mehmet Akif Alakurt,
hayat hikayesini ve canlandırdığı karakteri anlattı…
Yazı Neslihan Perker, Fotoğraflar Canan Yetişti Satkın
alabalık bir ailenin çok sevilen oğlu üniversite öğre-
belli ki. Hırçın taraflarım var diyor ama sakinliği ve dinginliğini
nimi için Amerika’ya gider ve orada uçak mühen-
de benzetiyor denize. Genel yapısının sakin oluğunu söylüyor
disliği eğitimi alır. Gökyüzüne hayranlığı büyüktür,
fakat onayladığı üzere ‘içinde fırtına kopan sakinlerden’ kendi-
hedefleri vardır. Ebeveynleri için ise o tam anlamıyla bir ‘ideal
si. “Herkese açmadığım bir iç dünyam var. Çok yakınım olan
evlat’tır. Üniversiteden mezun olduktan sonra ülkesine, yaşa-
birkaç insana anlatırım içimdekileri. Sakladığı çok sırrı falan
dığı şehre döner fakat işler hiç de onun beklediği gibi gelişmez,
olan bir adam da değilim aslında, içindekileri kendi kendiyle
birden kendini bambaşka bir sürecin içinde bulur. Kendisi aile-
paylaşıp çözüm bulmaya çalışan bir yapım var.”
K
nin başına geçecek ve onları kurtaracaktır.
Şimdiye kadar genellikle içgüdülerini dinlemiş. Eğer ters bir
Son yıllarda özellikle ‘Sıla’ ve ‘Adanalı’ dizilerinde aldığı rollerle
şey olduysa da, sezgilerini bir tarafa bıraktığında başına gel-
herkes tarafından tanınan genç oyuncu Mehmet Akif Alakurt’u,
miş. Hayatın her insana göre değiştiğini söylüyor ve dış etken-
‘Reis’te ailenin başına gelen olaylar sonucunda, sevdiklerini çe-
lere göre hareket etmediğini belirtiyor.
kip çeviren, koruyan ve dış etkenlerle mücadele eden Murat ka-
Aşk duygusu ise onun için denizle benzer özelliklere sahip:
rakteri olarak izliyoruz. Uçak mühendisi olmuş bir adamın ne işi
“Tsunaminin etkisi büyüktür ve deniz o anda her şeyi alt-üst
var reislikte falan diye düşünebilirsiniz, mesele de orada patlak
edebilir. Rüzgarı da çok severim ama kasırgaya dönüştüğün-
veriyor zaten. Murat gökyüzüne aşıkken, kendini birden balıkçı
de korkutur. Aşkı da denize benzetebiliriz. En büyük mutlu-
teknesinin dümeninde denizin ortasında buluveriyor.
lukları, benzersiz duyguları yaşadığınız bir his, tamamen tersi
Mehmet Akif Alakurt ile dizinin çekimlerinin devam ettiği şu
şeyler yaşamanıza da sebep olabiliyor. Aslında bu doğanın ta
günlerde, gene teknelerin bol olduğu bir yerde, Sarıyer’in Fener
kendisi, tabiatın en akıllı varlıkları insanlar ama kendimiz doğa-
Köyü’nde bir araya geliyoruz. Barınak Restaurant’ta kendisiyle
nın dışında tutuyoruz. Halbuki çok içindeyiz bu döngünün ve
söyleşi yapmak için hazırlanırken, arka plandaki Karadeniz ve
aşkın bize yaşattığı iki uç duygu da bunun ispatı. Ben, aklın
teknelerinin ağlarını yapan balıkçılar da diziyi özetliyor aslında.
çok fazla işin içine katılarak yaşandığı şeylerin keyifli olduğuna
Alakurt’un Rizeli bir ailenin oğlu olan Murat karakterini canlan-
inanmıyorum. Ruhunda var olanı hissedip de onun peşinden
dırdığı bu projede, haliyle bu yörenin insanlarına, aile bağlarına,
gitmenin verdiği haz bambaşka. Bu sebepten çocukları çok
iç dünyalarına ve nasıl yaşadıklarına yakından tanık olacağız.
kıskanıyorum, çünkü korkmuyorlar ve korkudan da haberleri
“DENİZİN VERDİĞİ HİSSİYAT İLE
yok. İşin içine korku duygusu girince her şey zorlaşıyor.”
AŞK DUYGUSU ÇOK BENZER”
KORKUYLA TANIŞMAK
Rolü gereği, günlerini denizle iç içe geçirmeye başlayan bir
Alakurt, korkuyla kısa bir zaman önce tanışmış. Çok sev-
adam olması bir tarafa, herkes için değişen ‘deniz’ kavramının
diği genç bir yakınının ölümünün ardından, kendi tabiriyle
onun üzerinde yarattığı hissiyat ikiye ayrılıyor: “Denizin altı ve
bildiğiyle yüzleşmiş. “Bir yandan da yaşanması gereken bir
üstü bambaşka benim için. Ona dışarıdan bakmak, izlemek
duygu çünkü o zamandan sonra ilişkilerini farklı yaşıyorsun.
farklı. İçi ise başlı başına bir yaşam alanı, insanlar için besin
Değer verdiğin insanlar daha da önem kazanıyor, bazı şey-
kaynağı. Rengarenk balıklar, mercanlar… İnsanın ufkunu
leri ertelememeye başlıyorsun. Kötü bir şey yaşamış oluyor-
açan, değiştiren bir doğa harikası. Tabii bir de hırçın tarafı var,
sun ama sana iyi şeyler katıyor. Aslında hayatın kendisi de
o bambaşka bir yönü…”
böyle, her şeyde bir denge var.”
Kendi karakteri de, deniz için yaptığı tanımla benzeşiyor
İnsanlar konusunda ise çok seçici. Aşka inanıyor ama
39
TELEVİZYON
MEHMET AKİF ALAKURT
inandığını söyleyene kadar 30 saniye geçtiği için aradaki
ve bir daha da dönmeyeyim. Yoksa kendi ilk gençlik yıllarımı
sessizliğin nedenini şöyle açıklıyor: “İstanbul aşk konusunda
hatırlıyorum da, biraz baskı kurulduğunda üstümde evden
karışık, bu durum da insan ilişkilerinden kaynaklanıyor. Aşka
çok kereler kaçıp Sultanahmet Camisi’nin çevresindeki bank-
inanmıyorum gibi bir durum yok çünkü insanlar birbirlerini
larda uyuduğumu hatırlarım.” O
sevebiliyorlarsa, sevgi varsa aşk da mutlaka vardır. Ama bu
İstanbul’da olmayabilir… Varsa da, bilen yerini söylesin.”
“KARADENİZ VE İTALYAN AİLELERİ
BİRBİRİNE BENZİYOR”
Dizideki Murat karakteri üniversiteli, aldığı eğitime rağmen
ailesini kurtarmak ve korumak için bazı şeyleri feda edip ailenin başına geçiyor. Bu bize biraz The Godfather (Baba) filminde Al Pacino’nun canlandırdığı Michael Corleone karakterini hatırlatıyor: “Evet içinden mafyayı çıkardığımızda o filme
benzer temalar var. Zaten Karadeniz aileleri ile İtalyan aileleri
birbirine benziyor. Dizide, Rizeli bir ailenin üyesiyim. Gerçek
hayatta da doğma büyüme İstanbulluyum ama ailem Samsun
ve Ordu’dan. Oralarda yaşamadım ama Karadenizli taraflarım
var tabii. Kendine ait kuralları olan, mahremiyete önem veren,
sınırları olan bir insanım. Birçok Karadenizlinin de böyle olduğunu düşünüyorum. Dizide aynı zamanda balıkçı reisliğinden
ziyade, aile reisliği kavramı hakim. Murat karakteri de zamanla
bu sıfatı kazanmak için uğraşacak.”
Şimdiye kadar teknelerle çok fazla haşır neşir olmamış
ama artık bu dünyanın içindeki insanları gözlemleme şansı var
ve genel olarak bir izlenime de sahip: “Tekne sahipleri klasik
Karadenizliler… Çok esprili, eğlenmeyi seven, kendi kendileriyle dalga geçebilen ve bir taraftan da arı gibi çalışan insanlar.
Sürekli hareket halindeler, hiç durmuyorlar. Reis ile birlikte ben
de, Karadenizli olmanın özelliklerini öğreniyorum.”
BASKIYA GELEMEYEN ERKEK
Mehmet Akif Alakurt Kadırga’da büyümüş ve üçü kız, ikisi
erkek olan beş kardeşlik bir ekibin en son üyesi. Kardeşlerin
en büyüğü ise şu anda 43 yaşında. Alakurt’un beş tane yeğeni
var ve onlarla arasının çok iyi olduğunu söylüyor. Kendisinden
iyi bir baba olur mu acaba diye merak ettiğimizde “Olurum
diye düşünüyorum” cevabını veriyor. “Beni tanıyan insanlar da
hep aynı şeyi söylerler. Eğer olursam da, çok korumacı bir
baba olacağım kesin ama asla baskıyla yetiştirmek istemem
çocuğumu, çünkü bu doğru bir yöntem değil. Ona sınır koyduğunuz zaman birçok şey fazlasıyla cazip gelecektir. Baskı
ile yetiştirilen çocukların ne özgüveni oluşuyor, ne de kişilikleri
net oluyor. Ben özgür büyüdüm, 22 yaşında evden ayrılmaya karar verdiğimde annem üzülmüştü ama ben bu duruma
sevinmesi gerektiğini çünkü ayaklarının üzerinde durabilen bir
çocuğunun olduğunu söylemiştim. O da hak vermişti sonradan. Buna sevinmelisin demiştim ona, kendi hayatımı kurayım
40
REİS
Oyuncular: Mehmet Akif Alakurt,
Melisa Sözen, Şükran Ovalı
Senaryo: Muharrem Buhara
Yönetmen: Sadullah Celen
“Tsunaminin etkisi büyüktür
ve deniz o anda her şeyi
alt-üst edebilir. Rüzgarı da
çok severim ama kasırgaya
dönüştüğünde korkutur. Aşkı da
denize benzetebiliriz. En büyük
mutlulukları, benzersiz duyguları
yaşadığınız bir his, tamamen
tersi şeyler yaşamanıza da
sebep olabiliyor.”
41
STİL
RENK
‘4606’ çukur tabak, (adedi) 7,30 TL.
‘4606’ kase, (adedi) 7,30 TL.
‘4606’ servis tabağı, (adedi) 7,30 TL.
‘4606’ pasta tabağı, (adedi) 5,70 TL.
TERAPİ MERKEZİ
Kütahya Porselen’in rengarenk tabaklarıyla,
sofralarınıza denge, uyum ve canlılığı taşıyın.
Ayrı ayrı alabileceğiniz tüm bu ürünlerle
özgün sofralar yaratın.
Yapım Selin Akal, Fotoğraflar Ahmet Gül/ PTS
Fotoğraf Asistanı Erol Özel
MAVİ Sofralara denge, uyum ve yaşama sevinci katan mavi renkler, dinlendirici
etkisiyle de yemek boyunca zihninizi rahatlatır, vücut enerjinizi dengeler.
42
KIRMIZI Aşk ve romantizmin rengi kırmızı, sofralara heyecan ve hareket katar.
Çiçekli, çizgili ve puantiyeli tabaklarla hazırladığımız bu setteki kırmızı renkler,
yorgunluğa iyi gelir ve vücudunuza sağlıklı beslenme sinyalleri verir.
‘SL15KS1544661743’
çukur tabak, (adedi)
7,30 TL.
‘HR20TD132DEKOR4602’
pasta tabağı, (adedi)
5,70 TL.
‘PR07BH1544661743’
baharatlık, (adedi)
6,83 TL.
‘HR20TD1544661743’
pasta tabağı, (adedi)
5.70 TL.
‘SL07YU142106’
yumurtalık, (adedi) 10 TL.
‘HR25TC1544661743’
servis tabağı, (adedi)
6,19 TL.
‘HR20TC1544661743’
çukur tabak, (adedi)
6,19 TL.
43
STİL
RENK
‘HR25TD1324603’ servis tabağı, (adedi) 7,30 TL.
‘HR20TD1324603’ pasta tabağı, (adedi) 5,70 TL.
‘HR20TC1324603’ çukur tabak, (adedi) 7,30 TL.
‘SL15KS1324603’ kase, (adedi) 7,30 TL.
‘DI10KTLS14276’ kase, (adedi) 5 TL.
‘HR20TD14298’ pasta tabağı, (adedi) 8 TL.
PEMBE Şefkat, saflık ve aşk duygularını uyandıran güçlü bir renktir. Duygusal enerjilerin
dengelenmesine yardımcı olan pembelerin farklı tonlarını çiçeklilerle buluşturduk.
44
TURUNCU Vücudumuzda ikinci chakra merkezini, yani sindirim
sistemini etkisi altına alır. Turuncunun sağlık enerjisinden faydalanmak
için puantiyeli, çizgili ve düz renkli sofra ürünlerini kombinledik.
‘IR23CK4205844’ üstteki çukur tabak, 7,90 TL.
‘IR25TD4205844’ üstteki servis tabağı, 12 TL.
Ayaklı dilim kase, 4,90TL.
‘IR23CK420547519’ ortadaki çukur tabak, 7,90 TL.
‘IR23TD420547519’ ortadaki servis tabağı, 12 TL.
‘IR20TD420547519’ pasta tabağı, 6 TL.
‘IR02CT420547519’ çay fincanı, 10 TL.
Yumurtalık, 7,50 TL.
45
FUAR
MAISON&OBJET
BOB DESIGN ‘Grappe 19 Bulb’
poliüretan lamba, 3 modülden 37 modüle
uzanan renk ve form yelpazesine sahip.
SIRADANLIKTAN KAÇIŞ
9-13 Eylül tarihlerinde Paris’te
gerçekleşen Maison&Objet
fuarı tasarım dünyasının ana
fikrini belirledi: SingulariteTekillik. Tasarımın ağır
topları ağır konuştu:
“Çıkartın atın üniformalarınızı!
Benzemeyin birbirinize.
Biz, bunun için varız…”
Yapım Aslı Sarp İşman
aklılar. Bir örnek olmak kimin hoşuna gi-
H
der ki? Kendinize özgü olan jestlerden,
mimiklerden, takılardan, kıyafetlerden hatta damak
tadınızdan mahrum olduğunuzu düşünün bir an…
Çoğumuzun hoşuna gitmez bu durum, farklı kodlarımız olsun isteriz. Doğal olarak vardır da…
Bireyselliğin değer kazandığı günümüzde, arayışlar ünik yaşam stilleri üzerine yoğunlaşıyor. İşte
bu yüzden tasarıma ilgi duyan insanların sayısı da
her geçen gün artıyor. Farklılaşabilmek için tasarım
doğru bir enstrüman. Maison&Objet çatısı altında
Paris’in Parc des Expositions Nord Villepinte bölgesinde bir araya gelen ahşap, plastik, cam, renkli,
solgun, doğal ya da yapay binlerce tasarımın belki
de tek ortak noktası buydu: Ayrı birer değer olmak…
Fuarın gelenekselleşen, sınırlı sayıda üretilen ve referans olarak kabul edilen dergisi ‘Inspirations’, son
sayısında her yıl olduğu gibi tasarım gurularından
oluşan komite tarafından seçilen bu temayı vurguluyordu: “Singularite.”
46
Peter Raecke
tasarımı
‘Otto’ karton
koltuk,
PULPO
tarafından
üretilmiş.
AUTHENTICS Duvara asılabilen
‘Plant Bag’ üç ayrı ölçüde
tasarlanmış. Baharatlar, yeşil
bitkiler ya da çiçekler için…
ENDÜSTRİYEL STİL Mİ
İSKANDİNAV ESİNTİSİ Mİ?
İngiliz Halo Grubu’nun
fuarda temsil ettiği yedi
önemli markadan biri:
KELLY HOPPEN...
Estetik ve fonksiyonu bir araya getirmeyi başarabilen tüm bu tasarımlar sekiz tane salona yayılmışlardı.
7. ve 8. salon ortalamanın üstünde lüks diyebileceğimiz dekorasyon projelerine yönelik ürünlere ayrılmıştı.
İçinde barındırdığı proje ve özel pavyonlar ile 7. salon
fuarın en can alıcı ve cazip noktasıydı. Mimar Paula
DANISH CRAFS Jonas Klein
tasarımı ‘Granny’ tabure,
Paris Design Week boyunca
Galeries Lafayette’nin vitrininde
sergilenmek üzere seçildi.
Navone’un tasarladığı Scenes d’Interieur bölümünde büyük markalar kişiye özel olma konusunda eşsiz düzenlemeler sunuyordu. Ethnic Chic salonunda
esen endüstriyel stil ve vintage rüzgarı burada yerini
İskandinav tarzının, yalın formlu ahşap mobilyaları ile
dingin ve taze bir havaya bırakmıştı. Sonsuz kez turlama isteği uyandıran bu bölüm etrafında, uluslararası
üne sahip Japon sanatçılar tarafından seçilen, gelecek
vadeden altı Japon tasarımcının işlerinin sergilendiği
Talents A la Carte ve gerçekten sürprizlerle dolu Koreli genç sanatçıların işlerinin yer aldığı Seoul Designers
Pavilion yer alıyordu. Bizzat işlerinin başında duran,
hevesle yaptıklarını anlatan bu genç ve naif yetenekAlman KONSTANTIN
SLAWINSKI firmasının
tasarladığı bu çöp sepetine
gönül rahatlığı ile çay poşetinizi
atabilirsiniz! Tabi özel
bölmesine… Ürün Reddot
Design ödülü sahibi.
lerin her biri aslında bir röportaj konusu… Salon 7’nin
büyüsü bunlarla da bitmiyordu. Ses ve görüntüye yönelik son teknolojik gelişmeler, yapı malzemeleri, akıllı
ev sistemleri, mekan düzenleme ve yenilemesi ile ilgili
tüm çözüm ve yenilikçi tasarımlar yine buradaydı…
47
FUAR
MAISON&OBJET
AUTHENTICS Konstantin Grcic tasarımı
tekerlekli ‘Go’ saklama ünitelerini ister banyoda
ister mutfakta isterseniz de ofisinizde kullanın.
DA
NI
‘CC SH CR
15’
AFS
k
‘Orl
a’ a oleksiy ’ın fua
r
plik
, po onunda da lans
rsel
en b n Rikke manını
yap
ir ba
H
tığı
şlığa agen
t
a
sah
sarı
ip.
mı
YILIN TASARIMCISI FUARIN
ÇÖPLERİNİ TOPLADI!
Maison&Objet’nin bu yılki küratörlerinden
biri, ekolojik çalışmalarıyla tanınan Mimar
Edouard Fronçois’ydı. Bir tasarım fuarına
‘çöplük’ gözüyle bakabilir mi bir insan? Kim
olduğuna bağlı. Ancak adının önünde ‘Yılın
30 yıllık bir aile
şirketi olan Fransız
DRUGEOT LABO’dan
‘Geo’ kitaplık.
Tasarımcısı’ unvanını taşıyan biri bu bakış
açısına sahip olabilir. 3000 katılımcısı olan ve
ziyaretçi sayısı yaklaşık 80 bine ulaşan bir fuarın ardında bıraktığı çöplerden bir sergi yapma
fikri fuarın küratörü ve ‘Yılın Tasarımcısı’ seçilen Edouard Fronçois’ya aitti. 17 bin metrekare
halı, yüzlerce metre küp ahşap malzeme, karton, kağıt, cam, v.s… İçeride zevkle gezinen
çoğu ziyaretçi bu harika stantlar kurulurken çıkan atık malzemenin nereye gittiğini sorgulamıyordur büyük ihtimalle. En azından ben yıllardır
fuar gezdiğim halde, hiç düşünmemiştim. Sadece katılımcı firmalar kısmen şahit olurlar bu
curcunaya ve ortaya çıkan çerçöpe… Ama bu
kez toplanan çerçöp François’nın ellerinde bir
enstalasyon projesine dönüşmüştü. Çevreci
mimar, fuar boyunca üstlerinde “ayırıyorum,
48
AUTHENTICS ‘Pure
Pendant’ aydınlatmaların
istediğiniz her rengi var.
ANNE KYRO QUINN
‘Laine’ duvar kaplamalarına
dokunmadan edemedik!
geri dönüştürüyorum, yaratıyorum,” tişörtleriyle
INNERMO
INNERMOST
Jarrod
tasarımı ‘HiHo’
Lim tasarım
sandalye.
sallanan sa
çöpleri toplayan gönüllülerin atık materyalleri
sıkıştırarak hazırladığı balyaları satışa çıkarılarak elde ettiği gelirle, aralık ayında bir tasarım
yarışması düzenleyecek.
VE PARİS DESIGN WEEK…
Maison&Objet aslında tam bir tasarım
şovu. Şehrin her yerinde kendinizi içinde bulacağınız uzun kuyrukları Parc de Exposition’da
daha da uzuyor. Fuarın organizatörleri dünyanın dört bir yanından Paris’e akın edenlerin
yarattığı dinamizmden etkilenmiş olacaklar ki,
bu yıl bu müthiş şov Paris Design Week ile
birleşerek enerjisini Paris sokaklarına da akıttı.
Ayın 12’sinde başlayan Tasarım Haftası, şehrin Saint Germain, Les Halles, Marais, Trocadero, Madeleine, Champs Elysees, Opera gibi
CAMPAGNE PREMIERE’in
‘Vingeronne’ masası, rustik
ve romantik etkiler taşıyor.
önemli duraklarında yüzden fazla etkinlikle, altı
gün boyunca devam etti… O
49
MİMAR
BRIGITTE WEBER
TÜRKİYE’NİN
MODERN YÜZÜ
Borusan Holding Genel Merkezi,
Eczacıbaşı-İşgyo Kanyon Rezidans,
Soyak Holding Genel Merkezi, SIEC
Sevil Sabancı Binicilik Tesisleri,
Trump Towers Şişli gibi ünlü binaların
mimari ve iç mimari uygulamalarını
yapan Avusturyalı ünlü mimar Brigitte
Weber ile Türkiye’ye yerleşme kararını
ve mimarlık anlayışını konuştuk.
Yazı Selin Akal
50
vusturya doğumlu olan Brigitte Weber’in Türkiye
A
macerası, 1994 yılında Viyana Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden yüksek mimar olarak
mezun olduktan iki yıl sonra başlamış. İstanbul’da, Arif Suyabatmaz ile birlikte kurdukları Suyabatmaz Mimarlık Ofisi’nde
farklı proje ve uygulamalar yapan Weber, Türkiye’de imza
hakkına sahip ilk yabancı mimar olma ünvanına da sahip.
2005 yılında Brigitte Weber Mimarlık ismiyle kendi mimarlık
ofisini açan Brigitte Weber, bugüne kadar yüz yirminin üzerinde mimari ve iç mimari projeye imza atmış.
İstanbul’da yaşamaya nasıl karar verdiniz?
Mezun olduktan sonra Viyana’da, Prof. Holzbauer ile
Andromeda Tower projesinde yer aldım. Ancak kendi mimarlık ofisimi açmak istiyordum. Avusturya’da işyeri açmak
için üniversiteyi bitirdikten sonra beş sene bir firmaya bağlı olarak çalışmak gerekiyor. Yani önümde uzun bir süreç
vardı. Avusturya’da çalışan Türk bir mimar arkadaşım vardı.
Bir gün bana Türkiye’de ortak bir ofis açmayı önerdi. Bir kış
günü İstanbul’a geldik. Her yer çamur içindeydi. O zamanlar
kömür kullanıldığı için etraf, karanlık ve is kokuyordu. Dedim
ki, ben burada asla yaşayamam. Birkaç gün kaldıktan sonra
Avusturya’ya geri döndüm. Sonraki yaz, tatil için ağustos
ayında, yine İstanbul’a geldik. Havalimanından sahil yoluna
çıktık, sonra da Adalara giden vapura bindik. Ben daha vapurdan inmeden, burada yaşamaya karar vermiştim. 1996
yılından bu yana da Türkiye’de yaşıyorum.
Mimarlık ofisini açma süreci nasıl gelişti?
Türkiye’ye geldikten sonra İngiliz mimarlarla birlikte
Gebze’deki bir projede çalıştık. Bu benim alışma sürecimi
de olumlu yönde etkiledi. Bu projeyi tamamladıktan sonra
arkadaşımla birlikte Suyabatmaz Mimarlık Ofisi’ni kurduk.
Genelde de, iç mimari tasarımlar yaptık. İlk projemiz 20 metrekarelik bir mağazaydı. O günün heyecanı hala aklımda.
51
MİMAR
BRIGITTE WEBER
Uzun yıllar birlikte, çok iyi projelere imza attık. Bu zaman zarfın-
ğımı gören, benim düşüncelerime saygı duyan insanlarla çalış-
da, ayrı ayrı işler de yaptık elbette.
mayı tercih ediyorum. Çünkü ofis olarak çok fazla emek harcı-
Brigitte Weber Mimarlık’ı ne zaman kurdunuz?
yoruz. Çıkan sonuçtan memnun kalmadıysak, onu düzeltmek
Benim imza yetkim olmadığı için bu zaman zarfında mima-
için uğraşıyoruz, yeni tasarımlar hazırlıyoruz.
ri projeler yapamadım. İmza yetkisi alıp, kendi ofisimi açma-
Türkiye’de mimarlığın seyrini nasıl buluyorsunuz?
ya hak kazanmam biraz uzun sürdü. Sonunda, 2005 yılında
Türkiye’de her şey ve her yapı bireysel yürüyor. Modern ve
Brigitte Weber Mimarlık’ı kurdum. Böylece, mimari projelere
çağdaş mimari gelişmeler de bu bireysellikten nasibini almış.
de ağırlık vermeye başladım. Altı yıldır da küçük projelerin yanı
Şehir planlamasına bakılmadan herkes bir yerlere inşaat yapı-
sıra, Trump Towers gibi dünyaca ünlü bir projeye de imza atma
yor. Yapılan her yapıda da İstanbul’un çehresi değişiyor. Bizim
şansım oldu.
mimar olarak sorumluluğumuz, müşterilerin istediği, ancak şe-
Hem mimarisini hem de iç mimarisini üstlendiğiniz
İstanbul’daki Trump Towers projesi sizin için nasıl bir
deneyim oldu?
hir planlamasına zarar vermeyen yapılara imza atmak olmalı.
Mimari/iç mimari projelerde olmazsa olmazlarınız
var mı?
Trump’larla çalışmak çok kolaydı. Amerikalılar bir karar ve-
Her insanın bir yaşam tarzı ve felsefesi olduğunu düşünüyo-
riyorlar ve onu yürütüyorlar. Benim için keyifli bir deneyim oldu.
rum. Bence her mimarın bir tarzı var. Elbette ki, bazı mimarlar
Projeyi hazırlarken bize kalın bir kitap getirdiler. İçinde mermer
beğenmediği şeyleri de yapabilirler. Ancak ben, beğenmediğim
kalınlıklarından, banyo ekipmanlarına kadar istedikleri her şey
bir şeyi yapamam. Çevreci bir bina yapıyorsanız orada yaşayan
vardı. Biz de bu standartları göz önüne alarak projeyi hazırladık.
bireylerin de çevreci bir binada yaşamayı bilmesi gerektiğini dü-
Tabi Türkiye şartlarına göre bazı şeyleri değiştirdik, onlar da bu
şünüyorum. Yaptığım projenin orada yaşayacak ya da çalışa-
esnekliği bize tanıdılar.
cak bireylere uygun olması benim için öncelik teşkil ediyor.
Bu projenin prestij anlamında size katkıları oldu mu?
Mimar olarak güzel bir proje yapabilirsiniz ama eğer duyu-
Mimarlık kariyeriniz boyunca sizin için en önemli projeler hangileri oldu?
ramazsanız, kimsenin bundan haberi olmuyor malesef. Trump
Bugüne kadar yaptığım büyük, küçük tüm projeler benim için
Towers bence muhteşem bir proje. Hem mimari hem de iç
aynı önemde. Ama bazı projeler seni sadece mimari anlamda
mimari olarak, müşterilerini memnun edecek türden bir yapı.
değil, ilişkiler, yanlışlar ve doğrular anlamında ileri götürüyor. Ama
Donald Trump, dünyaca tanınan bir isim. Böyle büyük bir ismin
Trump Towers’ın bizim için farklı bir yeri olduğunu da söyleyebili-
projesini hazırlamak elbette ki çok dikkat çekiyor. Projeye baş-
rim. Proje, Brigitte Weber Mimarlık’ın baştan sona kadar tasarla-
ladığımdan bu yana özellikle yurtdışında daha prestijli bir yer
dığı ilk mimari yapı. Mermerinden dış cephesine, mimarisinden iç
edindim diyebilirim.
mimarisine kadar her şeyde bizim imzamız bulunuyor. Ankara’da
İlham kaynaklarınız veya etkilendiğiniz şeyler var mı?
da Trump Towers büyüklüğünde yeni bir projeye başladık. Alış-
Ben genellikle projeden ilham alıyorum. Projenin yapılacağı
veriş merkezi, ofis ve residence’dan oluşan kapsamlı bir çalışma.
yere gidip bakıyorum. Orada neler yaşanıyor, nasıl bir yaşam
Onun da önemli bir proje olacağını söyleyebilirim. O
döngüsü var anlamaya çalışıyorum. Bence her projede yeni bir
şey keşfetmek zorunda değilsiniz. Yaptığınız iyi bir şeyi, yeni bir
projede de kullanabilirsiniz.
Projelerinizi nasıl seçiyorsunuz?
Benim için lüks bir ofis, sosyal tesis ya da residence’ın farkı
yok. Büyüklük ya da küçüklük önemli değil. Her proje, benim
HAKKIMIZDA...
için aynı düzeyde ilginç. Yaptığımız binalara bakarsanız, hepsi
oldukça sade tasarımlar. Benim için işlevsellik ve doğru anla-
Kütahya Porselen ve Kütahya Seramik
tılabilmiş proje çok önemli. Sadece büyük projeler yaparsanız,
ürünlerini çok beğeniyorum. Özellikle de Red
ince detayların kaybolacağını düşünüyorum. Bu sebeple, Bri-
Dot Product Design Award’da ‘Best of Best’
gitte Weber Mimarlık olarak büyük ve küçük projeleri paralel
ödülünü kazanan Versatile koleksiyonunu.
olarak yürütüyoruz.
Sektörde kaliteli ürünler üreten bir Türk mar-
Müşteri ilişkilerinizi nasıl organize ediyorsunuz?
Benim için müşteri çok önemli. Dürüstlüğümü ve çalışkanlı52
kasının olması gurur verici.
GENÇLERE TAVSİYELER
Bana göre mimarlık bir meslek olarak değil, birkaç mesleği
birleştiren bir hayat tarzı gibi görülmeli. İyi bir mimar biraz psikolog, biraz işletmeci, biraz da
vizyoner olmalı. Verdiğin kararların, insanların hayat kalitesini her
yönde etkilediğini unutmamalısın.
Bir mimar sürekli kendisine; ‘Hedeflerim nedir? Ne istiyorum? Nasıl bu hedeflere ulaşabilirim?’ gibi
sorular sormalı. Ayrıca, bir mimar
tüm meslek hayatı boyunca güven veren, yüksek performansta
çalışan, sorumluluk sahibi ve sosyal ilişkileri iyi bir birey olmalıdır.
53
STİL
ÇAY
54
ÇAYIN
EN RENKLİ
HALİ
Porselenin asaletini renk temasıyla buluşturan
‘porselen kaplama’ çay ürünleri, özgür sofralar
yaratıyor. Tek yapmanız gereken, istediğiniz
renkleri seçip hayalinizdeki sofrayı hazırlamak.
Yapım Harun Topuz
Fotoğraflar Agim Can
Bu sayfada Nescafe fincanı 13.30 TL, çay fincanı 13.30 TL, kahve fincanı 10.70 TL, pasta tabağı 7.90 TL Yan sayfada Nescafe fincanı
15.02 TL, çay fincanı 15.02 TL, kahve fincanı 11 TL, pasta tabağı 7.90 TL.
55
STİL
ÇAY
56
Kütahya Porselen’in sıcacık renklerle bezediği ‘porselen kaplama’
koleksiyonu güne sımsıcak bir ‘es’ veriyor. Sütlükten şekerliğe, çay
saatinde ihtiyaç duyabileceğiniz her parçaya sahip olan bu özel ürün
grubunu, rahatlıkla bulaşık makinesinde yıkayabilirsiniz.
Bu sayfada Nescafe fincanı 16 TL, çay fincanı 13.35 TL, kahve fincanı 10.70 TL, pasta tabağı 7.50 TL Yan sayfada Nescafe fincanı
16.37 TL, çay fincanı 13.65 TL, kahve fincanı 10.96 TL, pasta tabağı 7.30 TL.
57
DÜNDEN BUGÜNE
ÇAY
Dumanı üstünde
Çay yaprağının suyla dostluğundan doğan lezzetli, sağlıklı ve rahatlatıcı
içecek, tüm dünyanın vazgeçemediği bir keyif olmuş. Yapım Zeliha Köşlü
58
Hindistan’dan Çin’e,
Kenya’dan Java’ya
dünyanın birçok
yöresinde farklı
aromalara sahip
çaylar üretiliyor.
ayın doğuş efsanesi Çin’de başlıyor. Milattan
Ç
önce 2737’de, Çin imparatoru Chen Nung, sarayının bahçesinde bir kase dolusu sıcak sudan
yudumlarken suyun lezzetinde bir farklılık hissediyor. Sıcak
su bulunan kasesine baktığında içinde bir yaprağın yüzdüğünü görüyor. Yaprağın suya kattığı tattan ve kokudan çok
etkilenen imparator, hemen bahçesinden bu yaprağın bitkisinin bulunmasını emrediyor. Bitki bulunduğunda ise tüm
Çin’de, ekilmesini istiyor. Çin imparatorunun içtiği sıcak su
kasesinin içine düşen çay yaprağının insanlık tarihindeki yolculuğu da böylece başlamış oluyor. Sarayın ardından halka
ulaşan çay, tarımla yaygınlaşıyor, zamanla Çin kültüründe
önemli bir yer alıyor. Türkiye’de çay tarımının başlaması ise
1937 tarihini buluyor. Hikayesi Sovyetler Birliği’nden getirtilen, Hindistan’ın Assam eyaleti kökenli çay tohumlarının
Rize’de ekilmesiyle başlıyor. Küçük yapraklı, demi koyu, lezzeti buruk çay tohumları Rize bölgesinin iklimini seviyor ve
kısa zamanda gelişiyor. Çayın tüm dünyaya yayılmasını ise
denizciler sağlıyor.
Yakın zamana kadar Türkiye’de siyah çay en çok tüketilen
çay çeşidiyken, bugün siyah çayın yanı sıra, yeşil çay, sağlık
çayları, bitki ve meyve çayları gibi birçok seçenek arasından
seçim yapılıyor. Kullanıcılar ihtiyaçlarına ve damak zevklerine
göre içecekleri çayı seçerken, çayı demlemek konusunda
da eskisinden daha rahatlar. Çayı içme zevki de bugün kupalar, fincanlar ve bardaklar arasında değişiyor. Türkiye’de
üretilen çay, dünya çaylarının geniş yelpazesinin bir dilimini
oluşturuyor. Çünkü Hindistan’dan Çin’e, Kenya’dan Java’ya
dünyanın birçok yöresinde farklı aromalara sahip çaylar üretiliyor. Botanikçilerin ‘Camellia Sinensis’ adını verdiği bitkinin
en üst yapraklarından yapılan çay, fermante edilmemiş yeşil
59
DÜNDEN BUGÜNE
ÇAY
Hindistan’ın Assam eyaleti
kökenli, küçük yapraklı,
demi koyu, lezzeti buruk çay
tohumları Rize bölgesinin
iklimini seviyor.
çaylar ve tamamen fermante edilmiş siyah çaylardan oluşuyor.
Yeşil çay kullanımına daha çok Çin ve Japon kültüründe rastlanıyor. Toplandıktan sonra kurutulan ancak fermantasyona
uğratılmadığı için yeşil kalan çay yapraklarının kendi içlerinde
de birçok çeşidi bulunuyor. Çinliler ve Japonlar yeşil çayı geleneksel ritüellerle, özel fincanlarından içiyor. Siyah çay ile yeşil
çay arasında kalan gruba ise Oolong’lar adı veriliyor. Bu grup
daha çok gül, yasemin gibi çiçeklerin kurutulmuş yapraklarıyla
karıştırılarak demleniyor. Siyah çaylar naturel hallerinin yanı sıra
farklı aromatik tatlarla çeşitlendirilerek de satışa sunuluyor. Siyah çayların en ünlüsü ise Darjeeling. Hindistan’ın kuzeyindeki
Himalaya Dağları’nın eteklerinde aynı adlı Darjeeling bölgesinde yetişen bu çay türü, iklim koşullarının ve coğrafyanın etkisiyle, yumuşak, hafif içimli bir deneyim sunuyor. Çok yumuşak
içimli farklı bir çay türüyse beyaz çay Yin Zhen. Hindistan’ın bir
başka ünlü çayı Assam. Koyu renkli, buruk tadıyla bu çay, Rize
çaylarının da atası. Assam çayları, aroması az Seylan çaylarıyla harmanlandığında İngilizler’in ‘English Breakfast’ adını verdikleri çaya dönüşüyor. Çay sadece bir keyif içeceği olmakla
kalmıyor, sağlığa da iyi geliyor. Yorgun ve şişmiş gözlere, çaya
batırılmış pamukla kompres yapılıyor. Çay içmek mideyi rahatlatıyor, hazımı kolaylaştırıyor. Çayda C, B, E ve K vitaminleri
bulunuyor. İçeriğindeki antioksidan maddeler yaşlanmayı geciktiriyor ve kanseri önlüyor. O
60
ÇAY DEMLEMENİN İPUÇLARI
• Çayı nem almayan, ağzı kapalı bir teneke kutuda
veya alüminyum torbada saklamak
• Çayı porselen demlikte demlemek
• Demleme sırasında kireçsiz ve yumuşak su
kullanmak
• Demliği temizlerken deterjan artığı kalmamasına
çok dikkat etmek
• Demlenen çay suyunun uzun süre ve fazla
yüksek ateşte kaynatılmaması ki uzun süre
kaynatılan çayın suyunda oksijen azalıyor, lezzet
kaybı oluyor
• Çay yapraklarının demin içinde kaldığı süre
boyunca acılaşmaması için, demlik torbası veya
metal çay topu kullanmak ve çay demlendiğinde
çıkarmak
• Ve en önemlisi demi asla kaynatmamak
ÇAY SÖZLÜĞÜ
Earl Grey: Bergamut yağıyla aromalandırılmış çay.
Flowery Orange Pekoe: Çay bitkisinin
tepesindeki yarım yaprak çayı. İsimde geçen
‘Orange’ın portakalla bir ilgisi yok. Sadece
Hollanda Kraliyet Sarayı’na layık anlamına geliyor.
Orange Pekoe: Yarım yaprağın hemen altındaki
ilk yaprak çayı.
Pekoe: İkinci yaprak çayı.
Pekoe Souchong: Üçüncü yaprak çayı.
Souchong: Dördüncü yaprak çayı.
61
TASARIMCI
YİĞİT ÖZER
Yazı Fatma Özel, Fotoğraflar Serkan Eldeleklioğlu
K
Ç
E
N
N
E
G ETE
Y
Genç tasarımcı Yiğit Özer, ‘daha
yolun başındayım’ diyor ama
Kütahya Seramik için ürettiği
Versatile ‘Arc’ serisi ile aldığı IF
Product Design 2011 ödülü , ‘Arc’
ve ‘Axis’ serileri ile aldığı Red Dot
Design Award Best Of The Best
2011 ödülü onun bu kararlı yolunun
ne kadar açık olduğunu ispatlıyor.
62
irmi yedi yaşında çok genç bir tasarımcı Yiğit Özer.
yetenekli ve donanımlı olduğunu düşündüğüm tasarımcılar
Enerjisi yüksek, tasarım alanında hedefleri büyük,
mevcut ve bu tür başarıların daha çok tekrarlanacağını düşü-
hırslı ve kararlı bir tasarımcı. ‘Ben henüz yolun ba-
nüyorum. Versatile seramik sektörü için çok büyük bir yenilik
şındayım,’ dese de tasarım adına çok büyük önem taşıyan bir
ama gücünü basitliğinden aldığını düşünüyorum. Versatile se-
ödülle başladı yolculuğuna. Kütahya Seramik için tasarladığı
risi temel geometrilere dayanarak, çok değişken ve birbirinden
Versatile koleksiyonu, ‘Arc’ serisi ile tasarım alanında dünyanın
tamamen farklı motifler oluşturuyor. Bütün bu farklı motiflerin çı-
en çok tanınan ve en prestijli ödüllerinden biri olan ‘IF Product
kışı aynı tek bir karo. Yüzeylerdeki 3 boyutlu hareket seramiğin
Design 2011’i kazandı. Ayrıca tasarım alanında uluslararası kali-
geometrik formlarda olmasına rağmen algıda organik ve akışkan
te onayı olarak kabul edilen Red Dot Tasarım Ödülleri’nde ‘Red
bir etki yaratmasını sağlıyor.
Y
Dot Design Award Best Of The Best 2011’ ile ‘En İyinin İyisi’
Bu ödül sizi değiştirdi mi?
ödülünü Versatile koleksiyonunu oluşturan ‘Arc’ ve ‘Axis’ serileri
Elbette uluslararası çevrede ve yurt içinde kendi sektöründe
ile ayrı ayrı aldı. Bu önemli ödüle layık görülen tasarım ürününü
sizi vitrine çıkartan ödüllerden bir tanesi. Değişme konusunda
ve genç tasarımcının hedeflerini konuştuk.
bir şey söyleyemem fakat yaptığım iş konusunda beni çok daha
Ödül aldığınız ‘Versatile’ koleksiyonu nasıl ortaya çıktı? Bu tasarımın bir hikayesi var mı?
Kütahya Seramik firmasıyla yakaladığımız sinerji aslında bu ba-
fazla motive ettiğini düşünüyorum.
Şimdi bunun üzerine çok daha iyi bir şey koymak stres
yaratmıyor mu?
şarıdaki en önemli pay. Bu koleksiyonu tasarlarken seramiğe olan
Zaten bu ödülün haberini aldığımda, ‘önemli olan devamını
yaklaşımı sıfırdan ele aldım. Hem hijyenik, hem çok uzun ömürlü,
getirmek’ diye düşündüm. Çünkü ne iş yaparsanız yapın sade-
hem de tasarımla farklılaşmaya çok müsait bir ürün. Zaten sizden
ce bir kez başarmak yeterli olmuyor. O konuda istikrarlı olmak
önce onlarca şekilde desen, doku, yüzey olarak yorumlanmış.
önemli. Şu an benim için zor dönem yeni başlıyor. Çünkü ödül-
Seramik sektöründe daha önce hiç el değmemiş unsurlar-
den önce bilinen biri değilseniz bir şekilde yaptıklarıyla sıyrılmaya
dan bir tanesi de günümüzün en önemli tüketici önceliklerinden
çalışan birisiniz. Şimdi bu tarz bir arenaya adım attıktan sonra,
biri olan kişiselleştirme konusuydu. Yıllardır farklı motifler, renk-
insanlar bir sonrakini merakla bekliyor olacak.
ler, bordürler gibi kavramlarla değişkenlik gösteren bir ürün se-
‘Henüz yolun başındayım’ diyorsunuz, peki şimdi ne
ramik karo. Benim için bu farklılaşmayı yakalayacak unsur bura-
olacak? Genç tasarımcıların hayali yurt dışından bir açılım
dan başladı. Tasarım süreci boyunca tüm fikirlerin çıkış noktası
olmasını beklemek. Sizin de böyle bir beklentiniz var mı?
bu temele dayandı. Tasarıma başlarken iki ürün yapmak gibi bir
Fırsatların doğması için beklemeye inanan biri değilim. Ben
fikirle başlamadım. Çıkan sonuç birbirinden tamamen farklı ama
27 yaşındayım. Hayatınız, kendinizi nasıl donattığınıza bağlı ola-
aynı mantığa dayanan iki ayrı ürün olarak şekillendi. Ayrıca bu iki
rak şekilleniyor. Ben Can Yalman’la dört buçuk yıl çalıştım. Bana
farklı ürün birbirleriyle de kombine edilebilen ürünler oldu.
çok şey kattı. Dört senenin sonunda artık kendim için bir şey
Versatile koleksiyonunu oluşturan 3 boyutlu Arc ve Axis se-
yapmak istedim. O yüzden bir şeyin size gelmesini beklemek-
rileri özgün ‘V’ ve ‘S’ formlarına sahip. Ürünü en iyi tanımlayan
tense, biraz medeni cesaret göstermek gerektiğini düşünenler-
ismin, Latince’de çok yönlü ve değişken anlamına gelen ‘versa’
denim. Kütahya Seramik için yaptığım iş için de Nafi Güral’ı
kelimesinden türeyen ‘versatile’ olduğunu düşündüm. Arc ve
telefonla arayarak ‘Ben genç bir tasarımcıyım, size iş yapmak
Axis isimleri de karoların yüzeyindeki 3 boyutlu geometrik hare-
istiyorum’ diyerek başladım. Nafi Bey de yapmak istediğim işi
ketleri tanımlayan isimler.
dinledi ve destekledi. Yurt dışında iş yapmak istediğim birçok
Ürün tasarımı dalında ilk defa bir Türk firması ve ta-
firma var. Her şeyin hemen olması gibi bir acelem yok, doğru
sarımcısı Best of the Best kategorisinde ödül alıyor,
zamanda doğru fırsat oluştuğunda, bu fırsatları değerlendiririm.
Versatile’a ödül getiren unsurlar nelerdir?
Anladığım kadarıyla ‘şansa’ inanmıyorsunuz. ‘Herkes
Bence, Türkiye günümüzde birçok konuda olduğu gibi ta-
kendi şansını kendisi yaratır’ diye düşünenlerdensiniz.
sarımda da yıldızı parlayan bir ülke. Türkiye’de birçok dalda
Ancak doğru zamanlarda, doğru insanlarla karşılaşma-
uluslararası arenada çok büyük başarılar alan tasarımcılar,
nız da bir tür şans değil mi sizce?
sanatçılar, mimarlar var. Benim kuşağımda da gerçekten çok
O kadar kesin yargılarım yok. Üniversitede okurken Tanju
63
TASARIMCI
YİĞİT ÖZER
64
Özelgin ile çalıştım. Son sınıfta proje hocamdı. O da Can Yalman
Bu soruya kendi öngördüğüm dönemler üzerinden bir açık-
gibi hayatımdaki önemli karşılaşmalardan biridir benim için. Kü-
lama yapabilirim sanırım. Eskiden tasarım anlamında Bauhause
tahya Seramik firmasının da bu kadar genç yaştaki bir tasarımcı-
ekolü, sonra minimalist İtalyan akımları, ondan sonra da oryan-
ya, çizgisinin dışında, radikal bir iş için güvenmesi kolay kolay ya-
talizm öne çıkmıştı. Avrupa zaten çok eskiden beri, tükenmişliği
pılabilecek bir şey değil. Örneğin uluslararası bir markaya, Apple’a
dışarıdan sübvanse etmeye çalışıyor. Dünyada bir sürü İsrailli,
tasarım yapmak radikal bir şeydir. Çünkü tasarımla şekillenen bir
Mısırlı, İranlı tasarımcının bu kadar öne çıkması da bu yüzden.
firmadır o. Bizim ülkemizde sektöründe öncü olup, yeniliğe açık
Bizim ülkemizin yükselen trendlerden biri olmasının da sebebi
olan nev-i şahsına münhasır firmalardan bir tanesi de Kütahya
aynı. Akımlar yavaş yavaş kaybolmaya başladı çünkü dönemsel
Seramik ve Kütahya Porselen firmasıdır bana göre. Kütahya Se-
trendler daima bir zirveye eriştikten sonra aşağı doğru eğilim
ramik ile yaptığım çalışmanın ardından, Kütahya Porselen ile de
gösterir. Tasarımda ne kadar evrensel bir noktada duruyorsanız
bir-iki sene içinde yeni koleksiyonlar çıkacak ortaya. Yani firma bir
o kadar geneli yakalama imkanınız var. Tasarımcının bana göre
sürü farklı tasarımcıyla iş yapabilecekken benim gibi genç kuşak-
en büyük gücü, farklı perspektiflerden bakabilme yeteneği.
tan birine inandı, bu sorumluluğu verdi, kapıları ardına kadar açtı
ve ilk günden beri gerçekten bu işin arkasında oldular.
Endüstri tasarımcısı için başlangıçta herhangi bir ko-
Dediğiniz gibi belli bir noktada insanlar birbirini tekrar
ediyor. Peki ya tam da bu noktada yaratıcılığı harekete
geçiren şey nedir?
nuya odaklı çalışmak çok fazla mümkün olmayabilir, ama
Örneğin bir sandalyeyi ele alalım. Dört bacaklı ya da üç ba-
zaman içinde bir tercih yapmak zorunda kalırsanız terci-
caklı. Oturma yüksekliği belli, ergonomisi belli. Bunda yapabile-
hiniz ne olurdu?
ceğiniz tek şey formla oynamak. Malzemeyle oynamak. Bunu
Ben daha kolektif bir tasarımcı olduğumu düşünüyorum.
radikalleştirmek, fakat optimum ölçülerde, Endüstriyel tasarım-
Çok fazla şeyden besleniyorum. Müzikle ve fotoğrafla uğraşı-
da herhangi bir objeyi kendinize göre bir sonraki olması gere-
yorum. Sonra bir İstanbul aşığıyım. İstanbul’un kaosunun, au-
ken duruma getiriyorsunuz. Deneyim yaşamak insanlar için bir
rasını yarattığını düşünüyorum. Yani düzen/düzensizlik, sistem/
öncelik oluyor. İnsanları şaşırtmak artık epey zorlaştı. Tüketimin
sistemsizlik gibi zıtlıkların aynı anda yaşandığı bir kent burası.
yoğunluğu beraberinde istemsiz bir doyumu getiriyor. Aslında
Bir yere gidersiniz inanılmaz bohem bir ruh hali, bir başka yer-
bu şekilde etrafınızdaki objelerle ilgili fikir yürütme, yorumlama
de çok aristokrat, burjuva ruhunu yaşarsınız. Bu değişkenliği
ve uyarlama durumu oluşuyor. Günümüzde artık herkes az çok
çok iyi kotarabilmiş ender şehirlerden bir tanesi İstanbul. Tıpkı
tasarım konusunda yorum yapabilir, beğenilerini daha rafine
İstanbul’daki çeşitlilik gibi benim hayatımda da bir sürü şey var
ifade edebilir konumda. Bu çok güzel bir durumu beraberinde
aslında. Yaptığım işlere istemsiz olarak hepsi yansıyor. Can Yal-
getiriyor. Farklılaşmak için çok daha iyi düşünülmüş, çözümlen-
man ve Tanju Özelgin ile çalıştığım yıllarda bir sürü sektöre iş
miş, üretilmiş tasarımlar hayatımıza çok daha kolay giriyor.
yaptım. Yat, beyaz eşya, seramik sektörlerine iş yaptım. Çikola-
O halde tasarımcıya düşen yeni ‘deneyimler’ yaratabilmek.
ta, kahve fincanı, kurumsal kimlik tasarımları yaptım. O yüzden
Yaptığım işleri genelde ‘deneyim tasarımı’ olarak konumlan-
tek bir sektöre kanalize iş yapmıyorum.
Peki hedefler üzerine konuşalım biraz da. Üretimsel
ya da finansal bir sınır olmasa ne tasarlamak isterdiniz?
dırabilirim. İnsan hayatına entegre olabilecek objelerin yanında,
insan hayatına entegre olabilecek deneyimler yaşatmak benim
için önemli. Mesela Versatile’den yola çıkalım. Bu seramikler
Gerçekleştirmek istediğim çok hayalim var. Ama endüstri ta-
dünyada yüzlerce yıldır var. Yaşam alanınızı seramik kullanarak
sarımı üretim odaklı bir meslek. Günümüzde malzeme ve üretim
farklılaştırmak istiyorsanız ya farklı desenler seçmeye çalışırsınız
teknolojisi olabilecek en inovatif konumunda. Fakat tasarladığı-
ya bordür alırsınız ya da farklı renklerin kombinlerini yaparsınız.
nız ürünler ne yazık ki genellikle maliyet odaklı. Öte yandan en-
Versatile ise tek bir ürün. Hiç başka bir ürün kullanmadan 20’den
düstriyel tasarım insan odaklı bir disiplin. Bunun insan hayatına
fazla farklı şekilde dizebilir ve her dizilim, yüzeyindeki hareketten
çok daha efektif, hızlı bir şekilde entegre ve ulaşılabilir olması ge-
dolayı farklı bir desen oluşturabilir. Baktığınız zaman herkesin
rektiğini düşünüyorum. Doğayı yaşam alanlarına entegre etmek,
kendine ait tasarım sürecine dahil olduğu bir deneyim aslında.
yaşam alanlarını doğadan oluşturulmuş malzemelerle üretmek
Ürünü aldığınızda canınız o an ne isterse, onu yapabiliyorsunuz.
gibi düşünülebilir. Yani bir şekilde daha çevreyle iç içe bir insan
O yüzden ‘deneyimler’ kolay tükenebilecek şeyler değil. Oysa
hayatı hayal ediyorum.
objeleri ve formları çok kolay tüketebilirsiniz. İnsanlar farklı olanı
Globalleşme bir yandan da ‘aynılaşma’ gibi bir tehlike-
çok kolay seçiyor. Seramik sektöründe milyonlarca çeşit ürün
yi gündeme getiriyor. Tasarım açısından sizce bu durum
var. Milyonlarca çeşit desen var. Benim tek yaptığım çok basit
bir tehlike mi, yoksa beklenen, olağan bir durum mu?
geometrik bir temel kullanmaktı aslında. O
65
GEZİ
BOZCAADA
İYOT KOKULU SOKAKLAR
Bozcaada’nın sokaklarında gerçekleştirdiğimiz keyifli keşif gezisi, sizleri
dingin ve mutlu bir dünyaya sürükleyecek. Yapım Şebnem Yıldız, Fotoğraflar Engin Aydeniz
66
Adanın merkezinde
keşfedilecek o kadar
detay var ki! Özellikle
Rum mahallesi,
sempatik sokaklarıyla
sizi sarmalayıveriyor.
uzey Ege’nin gözdesi Bozcaada,
K
Çanakkale iline bağlı küçük bir
ada. Ama o kadar büyük sürpriz-
lerle dolu ki... Her ne kadar son yıllarda turistik
amaçla yaz aylarında insan akınına da uğrasa, bu adanın zaman geçirdikçe keşfedilmesi
gereken kendine özgü güzellikleri var. Yunan
mitolojisindeki ismi Tenedos olan Bozcaada,
stratejik konumundan dolayı tarih boyunca
pek çok kez istilaya uğramış.
Son 500 yıldır iç içe yaşayan Rum ve Türk
halkları, burada tam bir kültür sentezi oluşturmuş durumda. Adanın kendine özgülüğü de
bundan kaynaklanıyor. Onca yaşanmışlığın
verdiği derin kültür, mütevazı ve doğal bir çevre dokusu, bakir koylar ve insanı kendine getiren berrak bir deniz, büyülü bağ evleri, özgün
bir mutfak, üzüm bağları ve şaraplar… Tüm bu
özellikler Bozcaada’yı kısaca özetliyor.
Bozcaada’nın kuzeydoğusunda daha yoğun bir yerleşim var. Burası adanın merkezi.
Yürüyerek keşfetmeye çok müsait olan dar ve
kıvrımlı sokakları, özellikle Rum mahallesindeki bakımlı evler, restoranlar ve kafelerle dikkat
çekiyor. Adanın merkezinde kurulan açık hava
stantlarında seramik ve cam işçiliğinin keyifli
67
GEZİ
BOZCAADA
örnekleri olan hediyelik eşyalar, adaya özgü
kekikler, lavanta keseleri, domates reçelleri
hemen dikkat çekiyor. Meydanda gezinirken, adanın en renkli ve en hareketli cafelerinden biri olan Polente’de keyifli bir mola
verin. Polente’nin mavi ve beyazla dekore
edilmiş mekanı, adanın şarapları ve kahve
çeşitlerini denemek için ideal. Eğer bir şarap
tutkunuysanız, Bozcaada tam size göre!
Hatta şaraba düşkün değilseniz bile, ada ziyaretinizden sonra bu fikriniz büyük ihtimalle
değişecek. Burada bağcılık ve şarapçılığın
tarihi çok eskilere dayanıyor. Ada turumuzu
yaparken de bu eski geleneği sürdüren bazı
üreticileri ziyaret ettik: Talay, bunlardan ilki.
Bozcaada’nın çok eski ve köklü ailelerinden
birine ait olan marka, üretiminin büyük bölümünü aile bağlarında yetiştirilen Vasilaki,
Karalahna ve Karasakız üzümlerinden gerçekleştiriyor. Merkezdeki Talay fabrikalarının
Yolunuz Bozcaada’ya
düşerse, kendinizi
adanın cömert şarap
dünyasının içinde
bulmanız kaçınılmaz.
dışında, iki adet satış mağazası var. Keyifli
tadımlar yapmak ve damak tadınıza uygun
şarabı bulmak istiyorsanız, muhakkak uğrayın deriz. Bu mağazalardan biri kafe gibi
düzenlenmiş. İsterseniz şarabınızı şık bir
peynir tabağı eşliğinde de yudumlayabiliyorsunuz. Latincede karga anlamına gelen
‘Corvus’ da adanın leziz şaraplar sunan
markalarından biri. Mimar Reşit Soley’in
kurduğu Corvus, Cabernet Sauvignon,
Malbec, Merlot, Syrah, Cabernet Franc ve
yerli üzümlerden Çavuş ve Vasilaki üzüm
çeşitlerini kendi bağlarında yetiştiriyor. Elazığ ve Diyarbakır’ın geleneksel bağlarından
toplanan Öküzgüzü ve Boğazkere üzümlerini de kullanıyor. Adanın merkezinde hem
tadım hem de alışveriş yapabileceğiniz Corvus Wine Bar bulunuyor.
Sempatik traktörüyle günbatımı turlarına başlayan Çamlıbağ da adanın şarap
markalarından biri. Markanın kurucusu olan
ve bu işi dört kuşaktır sürdüren Yunatçılar
ailesi, merkezde iki adet satış mağazası açmış. Şarap yapımında Kuntra, Vasilaki gibi
adaya özgü şaraplık üzümlerin dışında, şimdilerde Cabernet Sauvignon gibi yabancı
68
üzümleri de bağlarında yetiştirmeye başlayan
Çamlıbağ’ın satış mağazaları keyifli ve bilgilendirici tadımlara ev sahipliği yapıyor. Konu
şarap olunca, Bozcaada’da şarap aksesuarlarına dönük Bozcaada Biz mağazasını ziyaret etmeden olmaz! Mağazanın rafları hem
işlevsel hem de birbirinden eğlenceli aksesuarlarla dopdolu.
Sokakları rengarenk ve naif süslemeleri
olan kapı ve pencerelerle dolu Bozcaada,
oyuncak bir kentten farksız. Kendine özgü
zengin mutfağı ile de zihninize kazınmaya
aday olan adanın bu sokaklarında ilerlerken,
hummalı bir şekilde kabak çiçeği dolması
yapan insanları görebiliyorsunuz. Kabak çiçekleri o kadar taze ve renkli ki, gözlerinizi
onlardan alamıyorsunuz. Lezzetlerini hayal
etmesi de cabası!
Şehirdeki gürültü ve patırtıdan kendinizi
biraz soyutlamaya ve farklı dünyaları keşfetmeye niyet ettiyseniz, hiç vakit kaybetmeden
Bozcaada’yı ziyaret edin deriz. Hele biraz da
tercihini doğallıktan yana kullananlardansanız, adanın kıvrımlı sokaklarında kaybolmanızı ve onun kendine özgü detaylarını keşfetmenizi öneririz. O
69
GURME
REÇEL
TATLI
KAÇAMAK
‘ABF12KSK00’ kase, 5,65 TL;
‘ABF14KSK00’ kase, 6,58 TL;
‘ABF12KSK00’ kase, 8,26 TL.
Kahvaltıların olmazsa olmazı
reçeller için birbirinden şık
kaseler tasarlayan Kütahya
Porselen, sofranıza yaratıcı ve
şık dokunuşlar taşıyor.
Yapım Selin Akal
Fotoğraflar Ahmet Gül/PTS
Fotoğraf Asistanı, Erol Özel
PORTAKAL REÇELİ
• 4 adet yafa portakalı
• 1 kg toz şeker
• 2 su bardağı su
• 2 çorba kaşığı limon suyu
Hazırlanışı Portakalların kabuklarını bıçakla
soyun. Kabukları yarım bardak su ile
yumuşayıncaya kadar haşlayın. Daha sonra el
blender’i yardımıyla, kabukları küçük parçalara
ayırın. Kabuklarını soyduğunuz portakalları
dilimlere ayırın. Toz şeker ve suyu tencerede
kaynatın. Önce küçük parçalara ayrılan kabukları
sonra da portakal dilimlerini suya atın. Pişirmenin
sonuna doğru limon suyunu tencereye dökün.
70
Kaşık sosluk, (adedi) 6,90TL; ‘Neptun’ kase,
(adedi) 2,58 TL; ‘Tavola’ sosluk, 7 TL.
ERİK REÇELİ
• 1 kg erik
• 1 kg toz şeker
Hazırlanışı Erikleri iyice
yıkayıp, çekirdeklerini
çıkartın. Toz şeker ve
erikleri pişirme tenceresine
koyup, bir gece bekletin.
Ertesi gün kendi suyu ile
15 dakika kaynatın. Reçel
sıcakken temiz ve kuru
kaplara ağızlarında hiç
boşluk bırakmadan iyice
doldurun.
AHUDUDU REÇELİ
• 1 kg taze ahududu
• 200 gr donmuş
frambuaz
• 6 su bardağı toz şeker
• 1/4 su bardağı su
• 2 çorba kaşığı limon
suyu
Hazırlanışı Ahududuları
uzun süre suda
bırakmadan çabukça
yıkayın. Donmuş
frambuazları, elinizle
parçalara ayırın.
Tencereye ahududuları ve
frambuazları koyduktan
sonra toz şekeri üzerlerine
dökün. Suyu da ilave
edip, orta ateşte pişirin.
Şurup koyulaşmadan
önce, limon suyunu katın.
Birkaç dakika sonra
tencereyi ocaktan alın ve
reçeli soğumaya bırakın.
‘Yonca’ kase, 7,40 TL.
‘Medusa’
‘Med a’ kase, (9 cm) 8,55 TL, (12 cm) 10,10 TL.
‘Plato Degus’ yapışık kase, 20,19 TL.
71
GURME
REÇEL
Dilimli kaseler, renklerine göre
değişiyor, (adedi) 5-9 TL arasında.
ÇİLEK REÇELİ
• 1 kg çilek
• 2 kg toz şeker
• 3 çorba kaşığı limon suyu
Hazırlanışı Çileklerin saplarını kopartıp, iyice temizleyin.
Tencereye bir kat toz şeker, bir kat çilek olmak üzere
yerleştirin. Bu şekilde bir gün bekletin. Bir gün sonra, şeker
ve çilek karışımını birlikte on dakika kaynatın. Ocaktan
alınan tencereyi, bir gün daha bekletin. Ertesi gün çilekleri
kepçe yardımıyla tencereden alın ve şuruplaşmış suyu,
koyulaşana kadar kaynatın. Şurup koyulaşınca, çilekleri ve
limon suyunu döküp, beş dakika daha kaynamaya bırakın.
Reçeli sıcakken kaplara doldurun.
‘Plato Degus’ kase, (6 cm) 6,55 TL, (8 cm)
7,25 TL, (10 cm) 11,75 TL, (12 cm) 14,10 TL.
72
‘Tavola’ üç bölmeli kayık, 16,42 TL.
‘Avangard’ kase, (14 cm) 11,30 TL.
ŞEFTALİ REÇELİ
‘Armut’ kaseler, renklerine göre fiyatları
değişiyor, (adedi) 6,30 TL’den başlayan fiyatlarla.
• 1 kg şeftali
• 1 kg toz şeker
• 1 çorba kaşığı limon suyu
Hazırlanışı Şeftalilerin
çekirdeklerini kolayca
çıkarabilmek için kısa bir
süre kaynayan suda bekletin.
Yumuşayan şeftalilerin
çekirdeklerini bıçak yardımıyla
çıkartın. Hazırlanan şeftalileri,
bir kat şeker ve bir kat şeftali
olmak üzere pişirme tenceresine
yerleştirin. En üst katmana da
şeker yayıp, bir gün boyunca
tencereyi kapağı kapalı bir
biçimde bekletin. Ertesi gün,
tencereyi kendi suyuyla, kısık
ateşte kaynatın. On beş dakika
sonra limon suyunu ilave edip,
üç dakika daha kaynatın.
AYVA REÇELİ
• 1 kg ayva
• 1,1/2kg toz şeker
• 3 su bardağı su
• 1 çorba kaşığı limon suyu
Hazırlanışı Temizlenmiş
ve yıkanmış ayvaların kabuklarını
soyun. Çekirdeklerini temizleyin.
Büyük delikli rendede ayvaları
rendeleyin. Toz şeker ve
üç bardak suyu tencerede
kaynatıp, şurup haline
getirin. Rendelenmiş ayvaları
kaynamakta olan şurubun
içine atıp, pişirin. Reçel
kıvamını bulunca içine limon
uyunu dökün.
suyunu
‘Tavola Puzzle’ kase, (10 cm) 6,50 TL,
(15 cm) 8,50 TL, (21 cm) 10,50 TL.
‘Optik’ kase, (10 cm) 8 TL.
‘Tavola’ kaşık, (7 cm) 8,90 TL.
73
OTEL
SERİSİ
CARLA
Sıra dışı çizgiler
Sade, yalın ve kullanışlı… ‘Carla’ serisi tüm bu özellikleri bünyesinde topluyor. Serinin oval forma sahip olan
tabaklarının kıvrık kenarları, tasarımı daha da farklılaştırıyor.
Özellikle çay fincanları ve çorba tenceresinde tabaklardaki
oval forma bağlı kalınarak kullanışlı olduğu kadar özgün bir
tasarım anlayışı ile sıra dışı bir seri oluşturulmuş.
Sofrada yaratıcı
dokunuşlar
Kütahya Porselen’in yeni ‘Carla ‘,
‘Markiz’, ‘Elanor’ ve ‘Lotus’ serileri
birbirinden farklı sunum seçenekleri ile
sofralarda tekdüzeliği kırıyor.
Prodüksiyon Harun Topuz, Fotoğraflar Agim Can
74
MARKİZ
Sade, güzeldir
Elagant sunumların en çok aranan ismi haline gelen ‘Markiz’, Kütahya
Porselen’in son dönemlerde tasarımlarına taşıdığı ‘sade güzeldir’ anlayışına
sadık kalarak üretildi. Tabak grubundan fincanlara, tuzluklardan sosluğa
kadar seriyi oluşturan her parçada elmasın keskin hatlarını rahatlıkla görebilirsiniz. Keskin hatlar seriye maskülen bir duygu katsa da, pürüzsüz porselen beyazlığı feminen duruşuyla tasarıma, zıtlıkların uyumunu taşıyor.
75
OTEL
SERİSİ
ELENOR
Sıradanlığı kırın!
Kütahya Porselen’in yepyeni serilerinden biri olan ‘Elanor’
sıradanlığı kıran tasarımı ile profesyonellere bambaşka sunumlar vaat ediyor. Aynı seri içindeki üçgen ve kare formlu
tabaklar kullanıcıların yaratıcılıklarını ortaya çıkarmayı hedefliyor. Konseptlerini modern bir yalınlık üzerine oturtmaya çalışan tüm profesyonellerin arayışları bu seri ile son bulacak.
76
LOTUS
Naturel şıklık
Lotus çiçeğinden etkilenerek tasarlanan ‘Lotus’ serisini
oluşturan tüm formlarda, bu narin çiçeğin izlerini görebilirsiniz.
Saflığı, doğallığı ile yüzyıllardır birçok resme, objeye ilham kaynağı olan bu çiçeği artık sizler de sofralarınıza taşıyabilirsiniz.
Yalın bir ambiyans için doğal malzemeler ile kullanabileceğiniz
seri, alternatif sunumlar arayanlar için ideal.
77
RÖPORTAJ
ENDER SARAÇ
SAĞLIK
ELÇİSİ
Diyet reçeteleri ve hızlı
zayıflama hikayeleri,
herkesin
ilgisini
h
k i il
i i i çeken
k
konular arasında.
Sağlıklı yaşamın
sırlarını çözmeye
çalışıyoruz hepimiz.
Oysa sağlıklı yaşam
sadece beslenmeyle
sınırlı değil.
Dr. Ender Saraç,
sağlıklı bir yaşam
için ruhumuzu
da toksinlerden
arındırmamızın şart
olduğunu söylüyor.
Yazı Nur Eren
oğal, sağlıklı yaşam ve doğal tıp alanındaki özel
Merkezi’ni 1994’te kurmuş. Ayrıca Türkiye’nin ilk doğal arınma
çalışmalarının yanı sıra ‘ruhsal gelişim spirütüel
merkezi olan Ulus’taki Doğa Arınma Merkezi’nin de kurucu-
teknikler’ ve ‘pozitif enerji teknikleri’ üzerine çalış-
larından. Doğal ve sağlıklı yaşamla ilgili Türkiye’nin ilk Türkçe
maları, kitapları, çeşitli televizyon kanallarında yayınlanan dü-
kitabı olan ‘Ayurveda’ kitabı kısa sürede 14. baskı yaparak
zenli programları ve gazete yazılarıyla Ender Saraç, Türkiye’nin
uzun süre en çok satan kitaplar arasında yer aldı. Türkiye’de
en önemli sağlık elçilerinden biri. Saraç, 1959 İzmir doğumlu.
doğal ve sağlıklı yaşamla ilgili bilincin geliştirilmesi konusunda
Sağlıklı yaşam konusundaki tüm çalışmalarını kendi hayatına da
çok sayıda televizyon programı, röportaj, seminer, konferans
adapte eden, genç ve enerjik duruşuyla da örnek bir hekim. En-
ve panellerle oldukça yoğun bir çalışma yapan Ender Saraç,
der Saraç, 1990 yılından bu yana Ayurveda çalışmaları yapıyor.
bir dönem kurduğu Doğal Tıp Derneği’nin Genel Başkanlığı’nı
İzmir’den İstanbul’a geldiği ilk yıllarda Nükhet Duru ile beraber
da yürütüyor. Dr. Ender Saraç halen kendi kliniğinde görevine
UNIFORM Sağlık ve Estetik Merkezi’nde çalışmış. Daha son-
devam ediyor. Günümüzün sanat, politika ve iş dünyasından
ra Türkiye’nin ilk doğal tıp ve estetik merkezi olan Hay Sağlık
pek çok tanınmış kişi bu yöntem ile zayıflıyor, koruyucu he-
D
78
kimlik hizmeti alıyor veya hastalıklarına çare buluyor. Ayurveda
sumak, biberiye ve bol limon ile hazırladığım çayları tüketirim.
eğitimi ve Aile Hekimliği ihtisası olan Dr. Ender Saraç’ın ayrıca
Bedensel tahriklerden uzak durmaya çalışırım. Alkol, sigara,
Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı Akapunktur sertifikası da bulunu-
ağır yemekler, kimyasal ilaçlar asla almam. Yılda bir defa dü-
yor. 20 yılı aşkın bir süredir vejetaryen olan Saraç, uzun süredir
zenli check up yaptırırım.
bazı spiritüel tekniklerin ileri aşamalarını da uyguluyor. Ender
Sağlıklı bir hayat sürmek için bel kalınlığı çok önemli. Bunu
Saraç’ın 2. kitabı olan ‘Ayurveda Sağlıklı Zayıflama’ kitabı ise
ideal ölçülerde tutmak gerekir. Bir başka önerim ise belli aralar-
bu alanda büyük bir başarıya imza atarak, uzun bir süre en
la wellness hizmetleri olan tesislerden yararlanmanız. Bunun en
çok satan kitaplar arasında yer aldı. Ender Saraç aynı zamanda
güzel örneklerinden biri de Güral Sapanca Wellness Park. Hem
Türkiye’nin ilk diplomalı astrologlarından da olup sağlık ve ast-
doğanın güzelliklerinden hem de profesyonel spa hizmetinden
roloji alanında özel çalışmalar yapıyor.
yararlanarak, ruhsal ve bedensel olarak kendinizi kışa hazırla-
Sağlıklı yaşam için önereceğiniz çok sayıda konu ol-
mak için ideal bir tesis burası.
duğunu biliyorum ama bu listeyi sizden almadan önce
Bedensel tahriklerden neyi kast ediyorsunuz?
en başa ne yerleştireceğinizi öğrenmek istiyorum?
Ruhsal toksinlerden de arınmak gerekir. Ego, kızgınlık, öfke,
Önce insanın kendini sevmesi, önemsemesi ve değer ver-
nefret, kin, gibi duygulardan kendimi arındırıyorum. Düzenli iba-
mesi lazım. Kendini sevmeyen, kendine emek de vermez. Ör-
detlerimi aksatmam, elimden geldiği kadar ihtiyacı olanlara yar-
neğin kadınların bir kısmı vaktini kuaförde geçiriyor ama check
dım etmeye çalışırım. Güzel bir söz vardır ‘Ne kadar verirsen o
up yaptırmak için vakit bulamıyorlar. Aynı şey erkekler için de
kadar büyürsün’ derler. İşte buna inanıyorum. O
geçerli. Ülkemizde hala vitamin, antioksidan gibi işlere para ve
zaman ayırmak çoğu insana çok zor geliyor. Herkesin kendisini
bedensel ve zihinsel olarak öne alması gerekiyor.
Sağlık meselelerini eskisinden daha fazla konuşur olduk, bu da insanın bilinç düzeyinde bir değişimin işareti
olabilir mi?
İnsanoğlu daha üst bilinç düzeyine girmeye başladı. 2012
özellikle bilinçlenmede etkili olacak. Dünya ciddi bir enerji
alışverişinin olduğu bir döneme giriyor. İnsanlar ya üst bilinç
düzeyine geçmedikleri için şikayetleri zihninin içinde yoğun-
ENDER SARAÇ’IN 7 ALTIN ÖNERİSİ
laşacak veya farkındalıkları artıp, bedenlerini arındırıp, temizleyecekler. Sadece bedensel arınma değil ruhsal arınma da
1 Ara öğünler dahil günde
• Bakliyatlar
gerekiyor. İnsanoğlu kendini sevecek, bedenini arındıracak,
7 öğün (3 ana, 4 ara) yiyin.
• Tam tahıl ürünleri
düzgün yaşayacak, egzersiz yapacak, tek eşli, ahlaklı bir ya-
2 Günde 7 büyük fincan
7 Besini Azaltın
(yazın normal ısıda, kışın sıcak)
• Beyaz un
su için.
• Kızartma
3 Günde toplam 7777 adım
• Ağır yağlı şarküteri ürünleri
atın.
Kaymak ve deriler( balık, tavuk)
4 Akşam 7’den sonra ağır
• Yağlı katkılar ve soslar
yemeyin.
• Şekerli veya şeker eklenmiş
var. Düzenli olarak televizyon programlarını takip eden biri bile,
5 Haftada bir kez olmak
içecekler
neredeyse diyet reçetesi yazabilecek duruma geldi. Bir defa
üzere 7 hafta üst üste düzenli
• Fazla oranda tuz
basit yaşam çok önemli. Zaman zaman torbalarınızı taşımak,
olarak tartılın.
7 Doğal 7 maddeden
kısa mesafeler arasında yürüyüşler yapmak çok önemli. Tüm
6 7 Besini Artırın
yararlanabilirsiniz.
• Mevsiminin az şekerli sebze
• Tere tohumu
ve meyveleri
• Funda yaprağı
şam sürerek ruhsal açılardan kendini besleyecek.
Sizin önerileriniz sadece beslenme biçimleri üzerine
yoğunlaşmıyor. Hayat tarzımız üzerine önemli revizyonlardan bahsediyorsunuz öyle değil mi?
Klasik diyet konusunda artık hemen hemen herkesin bir fikri
bunların yanı sıra uykuya çok dikkat etmek gerekir. Dışarıdan
bazı düzenli destekler de alınmalıdır. Örneğin ben düzenli kilo
• Yeşil salata
• CoenzymeQ10
kontrolü sağlayan Formula 7, multi vitaminler, çinko, omega 3
• Doğal müsli ve yulaf ezmesi
• L-Carnitine
kullanırım. Mevsimlere göre değişik doğal destekler alırım. Ör-
• Yağsız süt ürünleri
• Yeşil çay
neğin yeşil çay, sade Türk kahvesi, bol su içerim. Şekerli ve
• Uygun pişmiş derisiz
• Krom
asitli içecekler hiçbir zaman içmem. Zerdeçal, kekik, fesleğen,
beyaz et
• Zencefil
79
SAĞLIK
GENEL CERRAHİ UZMANI ZEKİ ÖNER
Genel Cerrahi uzmanı Zeki Öner, Taksim Eğitim ve
Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirdiği cerrahi
müdahalelerinin yanı sıra genç uzmanlar da yetiştiriyor.
Yaşamı geleceğe taşımak
Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi’nde 25 yıla yakın genel
cerrahi uzmanı olarak görev yapan Zeki Öner ile iş hayatı ve sağlıklı yaşam
konusunda kısa bir sohbet yaptık. Yapım Zeliha Köşlü Fotoğraflar Ceren Can Korkmaz
80
uzurlu bir aile yaşamının ve çalışma ortamının sağ-
müdahele ediyor. Yani ortopedi, jinekoloji, üroloji alanlarında tıp
lıklı yaşam için en önemli unsurların başında geldi-
adamlarımız yetişiyor. Öyle ki genel cerrahi içinde bile meme
ğini belirten Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi
cerrahisi, endokrin cerrahi, kolorektal cerrahi gibi spesifik olan
H
Genel Cerrahi uzmanı Zeki Öner, yoğun iş temposunun ardından spor ve aktif egzersiz yaparak dinleniyor.
Bize eğitiminiz ve iş hayatınız hakkında bilgi verir misiniz?
cerrahlar yetişiyor.
Son yıllarda hastalarınız en çok hangi şikayetlerle
size başvuruyor?
Hastalar en çok meme, troid ve mide-barsak hastalıkları
Üniversite hayatıma Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde başla-
nedeniyle başvuruyor. Bu talepler çoğunlukla kanser korkula-
mıştım, ancak derslere adapte olamadım ve eğitimimi bir yıl
rından arınmak için oluyor. Biz de belli bir disiplin ve etik tıbbi
dondurdum. Bu süre içinde İstanbul Tıp Fakültesi’ni kazandım.
koşullar çerçevesinde yardımcı oluyoruz. Bu konuda bize en
Tıp Fakültesi’nden mezun olmamın ardından
büyük desteği patoloji, endoskopik girişimler
Amerikan Hastanesi’nde ve Şişli Etfal
ve radyoloji sağlıyor.
Hastanesi’nde cerrahi asistanlığı
Ameliyata girerken ve ameli-
görevlerinde
yatı bitirip çıktığınızda neler
kerlik
bulundum.
sürecimi
As-
Diyarbakır
hissediyorsunuz?
Asker Hastanesi’nde, dö-
Ameliyata
nemin güç koşullarında
tamamladım.
zorunlu hizmet kapsamında
Kütahya
Evliya Çelebi Devlet Hastanesi’ndeki
görevim
di.
izle-
Şanslıyım
Kütahya’nın
insanlarına
yaptığım
Bunu
ki
güzel
25
yıl
mesleğimin
heyecanı
“Huzurlu bir aile ve çalışma
ortamı sağlıklı yaşam için çok
önemli. Kendine önem vermek,
spor yapmak, iyi ve sağlıklı
beslenmek yaşamı geleceğe
taşıyan faktörlerdir.”
içinde
ve
titizlik çerçevesinde
giriyorum.
Şanslı-
yım ki yardımlaşma
ruhu taşıyan iyi bir
ekibimiz var. Ameliyat sonrası yorgunluk olsa da, tarifi
anlatılmaz bir huzur
kadar genel cerrahi
içinde oluyorum. Ba-
uzmanı olarak hizmet
zen tıbbi koşullar iyi
verdim. İstanbul’a tayin
olmadığında hüzün ya-
oldum ve şimdi Taksim Eği-
şadığım da oluyor.
tim ve Araştırma Hastanesi’nin
Yoğun iş temponuzun
1. Cerrahi Kliniği’nde görev yapı-
ardından
yorum.
nasıl
dinleniyorsu-
nuz? Hobileriniz var mı?
Genel cerrahiyi diğer cerrahi branşlarından ayıran nedir?
severek
Genelde spor ve aktif egzersiz yaparak
kendimi dinlendiriyorum. Futbol oynamak benim için bir
Genel cerrahi, vücutta sistemik ve yerel sorunların ameliyat
tutku. İstanbul’da ise bu olanak biraz daha az. Günün koşulları-
yöntemleriyle çözümünü sağlıyor. Son 30 yıla kadar bazı has-
na göre spor yapmaya çalışıyorum. Evde ise belgesel veya film
talıklar cerrahi yöntemlerle tedavi ediliyordu. Tıbbın gelişimiy-
izlemek kendimi iyi hissettiriyor.
le cerrahi artık çoğunlukla kanser veya kansere yatkınlığı olan
Sağlıklı yaşam için önerileriniz nelerdir?
organ hastalıklarına yönelik yapılıyor. Travma sonucu organ
Öncelikle huzurlu bir aile ve çalışma ortamı sağlıklı ya-
yaralanmalarına da müdahale ediliyor. 50 yıl öncesinde vücut
şam için çok önemli. Kendine önem vermek, spor yap-
organlarının geneline genel cerrahlar müdahale etmekteyken,
mak, iyi ve sağlıklı beslenmek, yaşamı geleceğe taşıyan
günümüzde organ hastalıklarına bu alanda yetişen tıp insanları
faktörlerdir. O
81
MAĞAZA
CEVİZLİ
Huzurlu alışveriş
Yenilenen sergileme üniteleri ve
vitrinleriyle Kütahya Porselen
Cevizli mağazası, firmanın modern
yüzünü simgeliyor.
ütahya Porselen’in yenilenen satış noktalarından biri
K
Cevizli’deki showroom. Firmanın en çok yemek takımı
satan mağazası olarak bilinen bu showroom’da porselen tutkunlarının rahat ve keyifli alışverişini sağlamak için tüm detaylar düşünülmüş. 1999’da hizmete açılan mağazada bankolar,
vitrinler, duvar kağıtları ve tüm aydınlatma sistemi yenilenerek
bambaşka bir ambiyans yaratılmış. Showroom’un yerleşim
düzeni ise tümüyle müşteri profiline bağlı olarak düzenlenmiş.
Kütahya Porselen mağazaları içinde en fazla yemek takımı satan nokta olmasından hareketle yemek takımları ve kampanyalı ürünler ön planda tutulmuş. Kampanyalı ürün grupları, el
Bağdat Cad. No:270 Cevizli-İstanbul
Tel: (0216) 383 83 90
82
işçiliği dekorlu tasarımlar, Natura Ceram ve fırsat reyonları için
özel sergileme bölümleri hazırlanmış. O
MAĞAZA
METROCITY
Metrocity’de porselen günleri
Metrocity mağazası,
porselen tutkunları
için hazırlanan yeni
sergileme üniteleriyle
göz dolduruyor.
ün geçtikçe mağaza sayısının artıran Kütahya Porselen, vitrin ve iç mekan tasa-
G
rımları konusunda daha iyi hizmet verebilmek için pek çok satış noktasında yep-
yeni showroom düzenlemeleri yapıyor. Bunlardan biri de geçtiğimiz ocak ayında fabrika
satış mağazası olarak hizmete açılan Kütahya Porselen Metrocity mağazası. Rahat ve
aydınlık mekanlarda porselenin büyülü havasını solumak için özenle hazırlanan tüm sergileme üniteleri, ürünleri olabildiğince öne çıkaracak şekilde yerleştirilmiş. Ürün yerleşiminde önceliği kampanyalı ürünlere ve el işçiliği ile üretilen dekorlu tasarımlara vermek üzere
düzenlenen showroom’da porselen, çelik grubu, hediyelik ve tek parça ürünler, renkli
Natura Ceram sofra tasarımları özel raflarda sergileniyor. Mağazada, her dönem değişen
ilgi çekici kampanyalarla porselen meraklılarına davetkar sunumlar hazırlanıyor. O
Büyükdere Cad. Metrocity AVM,
No: 309, 1. Levent-İstanbul
Tel: (0212) 344 00 77
83
BAYİ
SARILAR BOYA
Aile şirketi olmanın gücü
Sarılar Boya ve İnş. Ltd. Şti.’nin
kurucusu Ahmet Sarı’nın hikayesi,
öğretmenlikten ticaret hayatına
uzanan bir başarı öyküsü.
Ahmet Sarı bu başarının, Sarı
ailesinin ikinci neslinin de ticarete
atılmasıyla taçlandığını söylüyor.
1980’li yıllarda başlayan ticari hayatınızda her geçen
mızda grubun felsefesinde, yatırım, bilgi birikimi ve teknolo-
gün büyüyen bir başarı grafiğine sahipsiniz. Hem bölge-
ji gücünün yanı sıra müthiş bir dostluk olduğunu fark ettik.
sel hem de ulusal anlamdaki başarılarınızın sırrı nedir?
Şirket yöneticileri ve çalışanları, eleştiri ve fikirlerimizi dinliyor,
İş hayatım, İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciyken Perşembe
önemsiyor ve aynı ailenin fikirleri olarak kabul ediyor. Bu nedenle
Pazarı’nda yarım gün çalışarak başladı. Perşembe Pazarı o za-
Kütahya Seramik markasını çok benimsedik. Şimdi Samsun’da
manlar sektörün kalbiydi. 1980’de üniversiteden mezun oldum.
bir havuz depo oluşturup, Orta Karadeniz’de altı il ve bunların
Aklımda hep ticaret yapmak vardı. 1983 yılında ilk işyerimizi aç-
ilçelerine hizmet veriyoruz. Bölgemizde tercih edilen Kütahya
tık. Aynı zamanda coğrafya öğretmeni olarak çalıştım. Ancak iş-
Seramik ürünlerinden ciddi stoklar yapmaktayız. Pazarlama ele-
lerimiz yoğunlaşınca öğretmenlikten ayrıldım. Öğrenciyken çok
manlarımız bayilerimizi düzenli olarak ziyaret ediyor.
kitap okur ve çalışırdık. Zamanı iyi kullanmayı, planlı ve prensipli
Kütahya Seramik çok özgün ve bizden bir kuruluş. Tasav-
yaşamayı öğrendik. Bu nedenle aşırı tedbirli ve temkinli oldum.
vufla yoğrulmuş insanımızı, sanayi ile tanıştırmış önemli kurum-
İş hayatımızda da adım adım büyümeyi tercih ettik.
larımızdan birisi. Güvenilir, yenilikçi ve yaratıcı. Özellikle ülkemiz
Şirketiniz bir aile şirketi. Kardeşler, çocuklar yönetimde. İkinci nesil de artık ticaret hayatında. Başarınızda
ihracatında Kütahya Seramik ve Kütahya Porselen gibi özgün
sanayi ürünleri çok önemli.
aile olmanın bir payı var mı? Bu birlik ve beraberliğin al-
Yeni yatırımlarınız ve büyüme hedefleriniz neler?
tındaki güç nedir?
Dört kardeşten sonra, üniversite eğitimleri biten üç oğlum
Aile şirketi olmanın en güzel yanı istikrar ve güven. Küçük
da aynı sektörü tercih edince, 2008’de büyüme kararı aldık.
işletmelerin ilk yıllarında aile şirketi olmak belki de daha etkili
İstanbul merkezli Asusy Dış. Tic. İnş. Ltd. Şti.’ni kurduk. Uzak-
olabilir. Ülkemiz çok zor günlerden geçti. Dört kardeş olarak biz
doğu ve Avrupa’dan muhtelif yapı malzemeleri ithal edip pazar-
iyi bir dayanışma ve özveri sergiledik. Ancak ilerleyen dönem-
lamasını yapıyoruz. Umarım çocuklarım işimizi daha geniş bir
lerde daha kurumsal ve sistemli olmak şart. Bizim bu konuda
vizyona taşıyacak. Halen seramik deposu olarak kullandığımız
geciktiğimiz söylenebilir. İkinci nesil aramıza katılınca kurum-
Samsun-Ankara yolu üzerindeki arsamıza, yeni bir showroom
sallaşmanın zorunlu olduğu gerçeğini kabul ettik. Şimdi karar
yapmayı planlıyoruz. 2012 yılında satış ve sevkiyatımızı tek bir
alırken daha çoğulcu ve katılımcı olmaya gayret gösteriyoruz.
projede birleştireceğiz. Satışlarımızın yüzde 90’ı toptan, alt yapı-
Bu birlikteliğin gizli güçleri annem ve eşimdir. Babam da aynı
mızı buna göre planlayacağız. Toptan satışımızı rahatsız etme-
şekilde. Onların başarımızda çok önemli payları var.
den perakendemizi de geliştirmeyi, müşterilerimize daha geniş
Kütahya Seramik ile olan işbirliğinizden bahseder misiniz? Kütahya Seramik sizin için ne ifade ediyor?
Kütahya Seramik çok güçlü bir marka. Bayiliğini aldığı84
ürün yelpazesi sunmayı hedefliyoruz. 28 yıldır büyüyerek hizmet
ettiğimiz sektörde, güçbirliği yaptığımız kurum ve kuruluşlarla
daha yenilikçi yaklaşımlar geliştirmek istiyoruz. O
BİZDEN
HABERLER
KYK Eskişehir Rallisi
ürkiye Ralli Şampiyonası’nın 6. ayağı olan KYK Eskişehir Ral-
organize edilen KYK Eskişehir Rallisi’nde ekipler, 2 gün boyunca 130
lisi ile mücadele asfalta taşındı. Kısa adı ESOK olan Eskişehir
km’si özel etap olmak üzere toplamda 267 km mesafe katettiler.
Otomobil Sporları Kulübü tarafından organize edilen KYK Eskişehir
Rallinin galibi Castrol Ford Team Türkiye adına Ford Fiesta S2000
Rallisi, 1 Ekim Cumartesi günü saat 14:00’da ESPARK AVM’den
ile yarışan Yağız Avcı-Bahadır Gücenmez ikilisi oldu. Yarışa Kütahya
verilen startla başladı. KYK, ESPARK ve BANAZ etaplarını bir kez
Porselen San.A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Güral, Özgür Gür
geçip, ilk günü tamamlayan ekipler, Anadolu Üniversitesi 2 Eylül
ikilisi Mitsubishi Lancer Evo IX aracıyla katılarak 6. oldu.
T
Kampüsü içerisinde kurulan servis alanında, otomobillerine bakım
ŞAMPİYON ESKİŞEHİR’DE SAHNEDE
yaptıktan sonra ilk günü tamamlayıp kapalı parka girdiler. 2 Ekim Pa-
Türk Ralli Sporu’nun önemli ismi Volkan Işık, ESOK yöneticile-
zar günü yarışa devam eden ekipler, yine KYK, ESPARK ve BANAZ
rinin davetini geri çevirmedi ve Eskişehir’de bir kez daha sevenleri-
etaplarını 2 defa geçtikten sonra ralliyi tamamlamak için bir kez daha
nin önüne çıktı. Kendi geliştirdiği yarış otomobili VOLKICAR ile son
ESPARK AVM’nin yolunu tutarak start aldıkları ESPARK AVM’de bu
dönemde bir kez daha kendinden söz ettiren Volkan Işık, KYK
kez finish takına çıkıp, ralliyi tamamladılar. KYK Yapı Kimyasalları,
Eskişehir Rallisi’nde “0” kapı numaralı güvenlik aracının direksi-
ESPARK Alışveriş Merkezi ve Peugeot Banaz Otomotiv’in sponsor-
yonuna geçti ve Mitsubishi Lancer EVO9 ile yarışın son güvenlik
luğunda, Tepebaşı Belediyesi ve Anadolu Üniversitesi’nin desteğiyle
kontrolünü yaptı. O
86
KYK, GEV SERTİFİKALI ÇEVRECİ ÜRÜNLER ÜRETİYOR
KYK Yapı Kimyasalları, paydaşlarının yaşam kalite-
güvenilir bilgi talebi her geçen gün artıyor. KYK Yapı
sini artırmak ve gezegenimizin kısıtlı kaynaklarını en ve-
Kimyasalları, paydaşlarına bu bilgileri en güvenilir şe-
rimli şekilde kullanabilmek amacıyla çevreye duyarlılık
kilde sunabilmek adına, merkezi Almanya’da bulunan
politikalarına büyük önem veriyor. Bu çerçevede;
ve yapı malzemeleri, yapıştırıcılar ve döşeme kaplama-
• Ürünlerinin çevreye etkilerini tespit ederek,
larında emisyon kontrolünü sağlamayı amaçlayan bir
olumsuz etkileri en aza indirmeyi hedefliyor, üretim
birlik olan GEV “Die Gemeinschaft Emissionskontrol-
süreçlerini ve ürün performanslarını sürekli iyileştir-
lierte Verlegewerkstoffe, Klebstoffe und Bauprodukte
meye çalışıyor,
e.V.” ile işbirliği içine girdi. Dünya çapında 60’ın üzerin-
• Enerjiyi ve kaynakları etkin kullanmak ve sürekli
tasarruf etmek için önlemler alıyor,
de firmanın üyesi bulunduğu GEV, bu konuda sertifika
verebilen en seçkin ve en tanınmış kuruluş olarak bili-
• Araştırma - Geliştirme faaliyetlerini çevre odaklı
niyor. KYK’nın 3 ürünü, ISO 17025 standardına uygun
bir şekilde sürdürüyor, geri dönüşümlü hammaddeler
bir laboratuarda, ISO 16000 – “Yapı malzemelerinde
kullanmaya öncelik veriyor,
uçucu organik bileşik emisyonlarının tayini” ve EN
• Çevre ile ilgili yasal mevzuat ve diğer bağlayıcı
düzenlemelere uygun hareket ediyor,
13999- “Organik çözücü içermeyen veya düşük oranda içeren yapıştırıcıların uygulamadan sonra emisyon
• Çevre bilincinin tüm çalışanları tarafından benim-
özelliklerinin ölçülmesi için yöntem” standartlarında
senmesi ve uygulanması için gerekli duyuru, eğitim ve
belirtilen yöntemlerle test edildi ve sonuçlar GEV tara-
bilinçlendirme çalışmalarını sürdürüyor.
fından değerlendirildi. Megafix, Megafuga ve Me-
İnşaat malzemelerinin organik madde içeriği veya
ne kadar karbon emisyonuna sahip olduğu hakkındaki
gaviscofilm bu değerlendirme sonucunda GEV sertifikası almaya hak kazandı.
87
BİZDEN
HABERLER
Chaîne des Rôtisseurs üyeleri
Güral Sapanca Wellness Park’ta buluştu!
Dört mevsim keyifli tatilin adresi Güral Sapanca Wellness Park, Chaîne des Rôtisseurs
üyelerine özel olarak düzenlenen davete ev sahipliği yaptı. 1950 yılında Paris’te kurularak dünyaya yayılan, uluslararası bir gastronomi kulübü olan Chaîne de Rôtisseurs
üyeleri Güral Sapanca Wellness Park’ta düzenlenen ‘Sapanca’da bir İtalyan Gecesi’
temalı yemekte bir araya geldiler.
Geceye Kütahya Turizm Grup Koordinatörü ve derneğin kurucu üyelerinden Kamil Berk
ile Güral Sapanca Wellness Park İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür ev sahipliği
yaptılar. Dernek Başkanı Mohamed Hammam, Aybek Şurdum, Müge-Ercan Canmutlu, Yıldız-Şen Yalman ve Aynur-Nuri Egeli geceye katılan isimler arasında yer aldı.
Güral Sapanca
Miles&Smiles
program ortakları
arasında
Yılın ‘Quality Spa&Wellness Oteli’
İki yıl önce cemiyet hayatına farklı bir bakış açısı, yepyeni bir
soluk getiren ‘Quality’ dergisi bu yıl ikinci yaş gününü dostları
Yeşile doyuran doğası,
keyifli atmosferi, doğa ile
bütünleşik konumu ve hizmet
kalitesiyle dört mevsim keyifli
tatilin adresi Güral Sapanca,
1 Ağustos 2011 itibariyle
Miles&Smiles program
ortakları arasına katıldı.
ile birlikte kutladı. Gecede düzenlenen ödül töreninde; doğa ile
bütünleşik konumu, hizmet anlayışı ile dört mevsim konforlu ve
keyifli tatilin adresi Güral Sapanca Wellness Park yılın ‘Quality
Spa & Wellness Oteli’ ödülüne layık görüldü. Ödülü grubun Turizm Koordinatörü Kamil Berk, Hülya Koçyiğit’ten aldı.
Aynı törende Güral Ailesinin başarılı iş kadınlarından olan
ve NG Hotels and Resorts İcra Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekte olan Hediye Güral Gür, Yılın Quality Girişimci İş Kadını ödülünü gazeteci Güneri Civaoğlu’ndan aldı.
88
Almış olduğu kalite belgeleri ve ödüller ile 5
yıldızlı hizmet standardını taçlandıran Güral Sapanca, Miles&Smiles üyelerine şehrin
karmaşası ve yorucu hayatından uzakta
keyifli bir tatil sunuyor. Hem de kampanya
harici dönemlerde konaklama başına 500
bonus mil kazanma avantajı ile... Güral
Sapanca’da Miles&Smiles üyesi olduğunuzu mutlaka belirtin, çünkü mil biriktirmek
hiç bu kadar keyifli ve sağlıklı olmamıştı.
GENÇ AŞÇILAR YARIŞTI,
KÜTAHYA PORSELEN
DESTEKLEDİ
Kütahya Porselen, Chaîne des Rôtisseurs
Derneği tarafından düzenlenen 14. Genç
Aşçılar Yarışması’nda ürün sponsorluğu
yaparak, sunumlarında profesyonellerin
yanında oldu.
lki, 1977 yılında, Chaîne des Rôtisseurs Derneği tarafından
İ
İsviçre’de düzenlenen Genç Aşçılar (Jeunes Commis) Yarışması,
genç aşçıları desteklemek ve onlara becerilerini sergileyerek kendilerini
geliştirme fırsatı vermek amacıyla organize ediliyor. 27 yaşını aşmamış
olan aşçıların katılabildiği yarışmada, genç aşçılar mutfak sanatları konusunda elde ettikleri deneyimlerini, Chaîne des Rôtisseurs Derneği’nin
geleneklerine uygun olarak tatlı bir rekabet ortamında paylaşıyorlar.
Dünyadaki en eski gastronomi derneği olan “Chaîne des
Rôtisseurs”ün Türkiye ayağı, Ulusal Genç Aşçı Yarışması’nın 14. sü
18 Mart 2010 tarihinde Yeditepe Üniversitesi’nde gerçekleşti. Yarışmaya Türkiye’nin çeşitli otel ve restoranlarından yetenekli aşçılar katıldı. Genç aşçıların tüm hünerlerini sergilediği yarışmada, yarışmacılara
içinde yemekte kullanılması zorunlu olan 55 farklı malzeme bulunan gizemli sepetler (kara kutu) verildi. Her yarışmacı kendine ayrılan yaklaşık
dört buçuk saatlik zaman diliminde, bu sepetlerdeki malzemelerle bir
başlangıç, bir ana yemek ve dört kişilik tatlıdan oluşan bir mönü hazırladı. Yarışmanın birincisi Four Seasons Hotel Istanbul Sultanahmet’ten
ya
an tabaklar Kütah
Yarışmada kullanıl
en
ind
ris
se
l
” ote
Porselen’in “Pera
,
sik yuvarlak formu
kla
”,
era
“P
di.
çil
se
hip
sa
e
cm
geniş iç ha
yüksek kalitesi ve
n
eri
ell
on
profesy
servis tabakları ile
na çıkardı.
pla
ön
i
rin
kle
yeme
Murat Çakıcı olurken, ikinciliği Mövenpick Hotel Istanbul’dan Gökhan
Özer, üçüncülüğü ise, Swissotel the Bosphorus’tan İbrahim Akdeniz
elde etti. Yarışmanın ikinci ayağında ise Murat Çakır 4.lük kazandı.
9 Eylül’de yine Yeditepe Üniversitesi’nde gerçekleşen yarışmada ise
Amerikan, Alman ve Kolombiyalı genç aşçılar ilk üç sırayı aldı. Moderatörlüğünü Chaîne des Rôtisseurs Türkiye Başkanı Mohamed
Hammam’ın üstlendiği ödül töreninde, Kütahya Porselen’in de aralarında bulunduğu tüm sponsorlara teşekkür plaketleri verildi. O
89
BİZDEN
HABERLER
Samsun’a iki dev yatırım:
Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yeni yerleşkesi
NG Hotels & Resorts’un yeni oteli Güral Samsun
amsun Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün, 19 Mayıs il-
çalışmasıyla yeniden yaratmıştı. Güral Samsun, grubun giderek
çesi Ballıca’da kurulacak yeni yerleşkesininin temeli 23
genişleyen otel yatırımlarının dördüncü halkasını oluşturacak.
S
Eylül Cuma günü Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat Kılıç’ın da
NG Hotels & Resorts’un, toplam 20 bin metrekare alan
katılacağı törenle atıldı. Samsun, 19 Mayıs’ta doğup büyüyen
üzerine kuracağı Samsun Meteoroloji Bölge Müdürlüğü komp-
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın girişimleriyle modern bir
leksinde bölge idari binası, 2 lojman bloğu, radiosonde binası
tesise kavuşan Devlet Meteoroloji İşleri Samsun Bölge Müdür-
ve rasat parkı ile açık spor alanları, çocuk oyun alanları ve açık
lüğü, ulusal ve uluslararası bir kompleks olacak.
otopark alanları bulunacak. Tüm ayrıntıları titizlikle hazırlanan
İnşaatı NG Hotels & Resorts tarafından gerçekleştirilecek
çalışma binasının zemin ve birinci katlarında Bölge İdari Ofisleri
olan kompleks, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’ne hizmet ver-
yer alacak. İkinci katında ise toplantı düzeninde 200 kişilik top-
meye başladığında eski binasının yerinde yükselecek Güral
lantı salonu, lokal ve tam donanımlı uluslararası eğitim hizmet
Samsun Oteli’nin inşaatına başlanacak. Böylece Samsun hem
bölümü bulunacak. İdari binanın 3, 4 ve 5’inci katları 6’sı süit
son teknolojiyle donatılmış, dünya standartlarında bir meteoro-
toplam 45 odalı konaklama tesisi için ayrılmış durumda. Tesisin
loji üssüne, hem de Karadeniz bölgesinin en modern otellerin-
NG Hotels & Resorts tarafından inşa edildiği düşünüldüğünde,
den birine kavuşmuş olacak. NG Hotels & Resorts, daha önce
bu bölümün lüks bir otel konforu taşıyacağına şüphe yok. Ay-
kendi bilgi, tecrübe ve yatırımlarıyla Güral Sapanca ve Güral
rıca binanın çatı katında, doğa ve deniz manzaralı 100 kişilik
Afyon’u hayata geçirmiş, Güral Harlek’i büyük bir restorasyon
kapalı bölümü olan toplam 300 kişilik restoran yer alacak. O
90
ANTİMDER, KÜTAHYA
SERAMİK BULUŞMASI
ÇUKUROVALI
MİMARLAR
KÜTAHYA SERAMİK’E
MİSAFİR OLDU
Kütahya Seramik, 15-16 Eylül
tarihlerinde kapılarını Hataylı
ve Adanalı mimarlar için açtı.
Kütahya Seramik fabrikalarını
ziyaret eden, 35 kişilik mimar ekibi
için özenle hazırlanan teknik gezi
ve seminerler katılımcıların ilgi ve
beğenisini kazandı.
Kütahya Seramik Eğitim Uzmanı Ümit
Turan’ın Kütahya Seramik tanıtım sunumu
ile başlayan seminere Kütahya Seramik
Planlama ve Lojistik Müdürü Mustafa Elgün,
Adana Bölge Müdürü Halil Yurdagül ve
Adana Bölge Mimarı Mustafa Ilkım da katıldı.
Kütahya Seramik fabrikalarını gezerek güne
devam eden mimarlar, fabrika gezisinin
ardından Türkiye’nin en büyük seramik
showroomlarından biri olan Kütahya Seramik
Merkez Showroom’u ziyaret ettiler. Kütahya
Seramik Fabrikalar Müdürü Celal Üstündağ
tarafından, mimarlara seramikte yeni
trendler ve teknik özellikler hakkında bilgiler
verildi. Fabrika gezisi ardından Güral Harlek
Wellness Park’ta konaklayan ve kendileri
için hazırlanan özel bir yemeğe katılarak
gönüllerince eğlenen mimarlar, en kısa
zamanda Kütahya Seramik fabrikalarını
tekrar ziyaret etmek için sözleştiler.
Kütahya Seramik ve ANTİMDER (Antalya
Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği)
işbirliği ile üçüncü kez düzenlenen sektör
buluşması, 09 Eylül tarihinde Ramada
Plaza’da gerçekleşti.
ANTİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Üstem’in açılış
konuşmasıyla başlayan toplantıda ANTİMDER faaliyetleri,
Antalya Yapı Fuarı ve ANTİMDER Eğitim Akademisi hakkında detaylı bilgiler verdi. Toplantı amacının ANTİMDER üyesi
olan bayilerin diğer bir markanın ürünleri hakkında bilgi edinebilmesi olduğunu belirten Üstem, organizasyona verdiği
destekten dolayı Kütahya Seramik’e bir teşekkür plaketi sundu. Kütahya Seramik Antalya Bölge Müdürü Yasin Konuşkan, Türkiye genelindeki showroom yatırımları, dijital ürün
koleksiyonları ve dünyanın en önemli tasarım ödülü Red
Dot’da ”Best of the Best” (En İyilerin En iyisi) ödülünü kazanan dünyanın ilk ve tek seramik markası Kütahya Seramik’in
Versatile koleksiyonu hakkında katılımcılara bilgiler verdi.
Kütahya Seramik,
Project Lebanon’da!
Kütahya Seramik Lübnan’ın
başkenti Beyrut’ta 31 Mayıs – 03 Haziran
2011 tarihleri arasında 16.sı düzenlenen
Project Lebanon 2011 Fuarı’nda Ortadoğu
pazarının nabzını tuttu. Fuarın en çok
ilgi gören stantlarından bir olan Kütahya
Seramik standı yoğun ziyaretçi akınına
uğradı. Brezza, Versatile, Forest ve
Megalith serileri standın en çok ilgi
gören ürünleri oldu.
91
BİZDEN
HABERLER
KÜTAHYA SERAMİK,
DÜNYANIN EN BÜYÜK SERAMİK VE
BANYO FUARI CERSAIE’DE
Kütahya Seramik,
IF Product Design ve
Red Dot Best of the
Best tasarım ödüllü
koleksiyonu Versatile
ve yeni dijital
koleksiyonu Origitile
ile Cersaie Seramik
ve Banyo Fuarı’nda
yerini aldı.
er yıl İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenen Cersaie Seramik ve
H
Banyo Fuarı’na İtalya’nın önde gelen firmalarının yanı sıra dünyanın pek
çok ülkesinden üreticiler de katıldı. Bu yıl 20-24 Eylül tarihlerinde ziyaretçilerini
ağırlayan fuarda Kütahya Seramik’e ayrılan bölüme uğrayanlar, Red Dot
Tasarım Ödülleri’nde, Best of the Best almaya hak kazanan ilk ve tek seramik
markasının Versatile koleksiyonuyla tanıştılar.
Genç tasarımcı Yiğit Özer tarafından yaratılan Versatile serisi, bilinen tüm
seramik karolardan farklı olarak, çok çeşitli dizilim olanakları sunması ile dikkat
çekiyor. Dizilimlerine her gün bir yenisi eklenen Versatile’ın ortamlarda yarattığı
benzersiz fark ilk bakışta algılanıyor. Kütahya Seramik’in diğer bir yeniliği ise, dijital teknoloji ile yaratılan ve yaşamdaki her deseni, her temayı, tüm doğallığıyla
seramik karolara taşıyabilen Origitile serisi. Dijital baskı teknolojisine yeni bir bakış
kazandıran ve doğallığı, teknolojiyle bütünleyen Origitile serisi de bu yılın dikkat
çeken ürünleri arasında yer aldı.
Kütahya Seramik Origitile koleksiyonu, farklı boyut alternatifleri ve büyük ebat
dijital karoları 60x60 Odeon, 60x60 Kuvarsit, 60x60 Majesty ve 100x50 Zigana
serileri ile dikkat çekiyor. O
92
ENGELLİ OLMAK,
TİYATROYU SEVMEYE
ENGEL Mİ?
T
ürkiye’de sakatlanmaların ve engelli kalmayla sonuçlanan kazaların % 85’inin trafikte gerçekleştiğini ya da ilk
yardım hatalarından kaynaklandığını biliyor muydunuz? Sadece
bu korkunç istatistik bile, konuyla ilgili bilinçlenme konusunda ne
kadar yol almamız gerektiğini gösteriyor.
Ülke nüfusumuzun %12’sini oluşturan 8.5 milyon engelli
yurttaşımız olduğu düşünüldüğünde, her birimizin günün birinde
engelli olma riskiyle yaşadığı ortaya çıkıyor. Bu durumda atmamız gereken en önemli adım, toplumu, özellikle çocuklarımızı
trafik kurallarına uyma ve ilk yardım konularında bilinçlendirmek.
TEKSEM, bilinçlendirme konusunda hazırladığı etkinliklerle
TEKSEM (Türkiye Engelsizler
üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. Aralarında Kütahya Porselen’in
Sanat ve Eğitim Merkezi) sanat
de bulunduğu sponsorlardan sağladığı destekle hem oyunlarını
sevgisinin hiçbir engel tanımadığına
sahneye koyuyor, hem de bu yıl 4’üncü sınıfa geçen toplam
inanıyor ve 2001 yılından beri
121 engelli ilköğretim öğrencisinin eğitimine katkıda bulunuyor.
sahneye koyduğu başarılı oyunlarla
Topluluk, yeni oyunu, “Kazamız Mübarek Olaaa”yı Türkiye
bunu kanıtlıyor. Ekibin 6 ay sürecek
genelinde 10 ilde 100 ilköğretim okulunda sahneleyecek. 10
yeni turnesinde sahneleyeceği oyun,
engelli ve 5 engelsiz gönüllü oyuncudan oluşan topluluk oyun-
trafik kazalarına karşı ve ilk yardım
cuları, bir kez daha engelli olmanın hayata küsmeyi gerektir-
konusunda bilinçlenmeye çağıran
mediğini anlatan, engellilerin hayata bağlanmasını sağlayacak
“Kazamız Mübarek Olaaa!”.
mesajlar verecekler. TEKSEM, engellilerin sorunlarına dikkat
Oyunun sahnelenmesine Kütahya
çekmek kadar başkalarının engelli olmasını engellemeye yönelik
Porselen de destek veriyor.
örnek çalışmalarıyla da dikkat çekiyor. O
93
BİZDEN
HABERLER
UNO İSTANBUL
SAILING CUP 2011
SONUÇLARI
BELLİ OLDU
Marmara Denizi’nin en
kapsamlı yarışlarından
biri olan ve bu yıl üçüncüsü
gerçekleştirilen UNO
İstanbul Sailing Cup,
Marinturk İstanbul City
Port ev sahipliğinde
tamamlandı.
Kütahya Porselen yarışa
KUPA KIZI isimli yelkenlisi
ile katıldı.
Marmara Yelken Kulübü-UNO’nun
organize ettiği, Marmara Denizi’nin en
kapsamlı yarışlarından biri olan ve bu
yıl üçüncüsü gerçekleştirilen UNO İstanbul Sailing Cup, Marinturk İstanbul
City Port ev sahipliğinde tamamlandı.
17 Eylül’de Pendik-Çınarcık rotasında mini inshore ve 18 Eylül’de Pendik
önünde şamandıra yarışı mücadelesiyle devam eden UNO İstanbul Sailing
Cup 2011’de; IRC 1 sınıfında GOBLIN
3, IRC 2 sınıfında OUTLAW, IRC 3 sınıfında TURKCELL-ALİZE, IRC 4 sınıfında
ise EFES SAILING-ZIG ZAG isimli tekneler yarışları birincilikle tamamladı.
Katılımcı tekne sayısı her yıl artan ve
üçüncü yılında 17 teknenin mücadelesine sahne olan UNO İstanbul Sailing
Cup’ta 18 Eylül Pazar akşam üzeri gerçekleştirilen ödül töreninde tüm sınıfların kupaları dağıtıldı. O
94
Kütahya Seramik’in
yenilenen yüzü
Kütahya Seramik büyüyor, gelişiyor, dünya seramik
markaları arasındaki yerini her gün biraz daha sağlamlaştırıyor ve yarattığı
güzellikleri Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırıyor. İşte bu yenileme
sürecinin en son üyeleri Fethiye ve Biga’da açıldı.
1 FETHİYE
2 ÇANAKKALE BİGA
Yarattığı konsept mağazalar ile Türkiye’nin dört bir kö-
Son olarak, Çanakkale Biga’da hizmet ve-
şesine ağ kuran, mevcut mağazalarını da birer konsept
ren Ceylan Yapı’nın yenilenen mağazası 1 Ekim
mağazaya dönüştüren Kütahya Seramik, yenilenen yüzü ile
tarihinde görkemli bir törenle hizmete açıldı.
Fethiye’de hizmet veriyor.
Açılışa Biga Belediye Başkanı Mehmet Öz-
Ülkemizin en önemli turistik mekanlarından biri olan
kan, Biga Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yaşar,
Fethiye’de, Fethiye Yapı Malzemeleri iş ortaklığı ile yenilenen
Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Nafi
mağazanın, 7 Ekim’de gerçekleşen açılış töreninde beldenin
Güral, KYK Yapı Kimyasalları Genel Müdürü
Belediye Başkanı Behçet Saatçi, Ticaret Odası Başkanı Akif
Onur Sürmeli, Biga’lı iş adamları ve birçok da-
Arıcan, Kütahya Porselen A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi
vetli katıldı. Ceylan Yapı, modern sunumları ve
Güral, KYK Yapı Kimyasalları Genel Müdürü Onur Sürmeli,
farklı ürün tasarımlarının yer aldığı mağazasında
KYK Yapı Kimyasalları Genel Müdür Yardımcısı Uğur Kavuk-
Brezza cam koleksiyonunu ve dünyaca ünlü
çuer, Kütahya Seramik İzmir Bölge Müdürü Kürşad Erdem,
tasarım ödülü Red Dot Best of the Best’i her
KYK Yapı Kimyasalları İzmir Bölge Müdürü Tamer Gerekli
iki formuyla da kazanan Versatile ürünlerini de
katıldı. Açılıştaki konuşmasında kısa sürede büyük noktalara
sergiliyor. Kütahya Seramik, Türkiye’nin her kö-
geldiğini belirten Fethiye Yapı Malzemeleri Yöneticisi Ali Kaşlı,
şesine dünya standartlarındaki ürünlerini sergi-
Kütahya Seramik’e iş ortaklığı için büyük bir teşekkür borçlu
leyeceği yeni mağazalar açmaya, hizmette olan
olduğunu da ifade etti.
mağazalarını da çağın gerekleri doğrultusunda
250 m2 büyüklüğü ve birbirinden farklı 19 yaşayan meka-
güzelleştirmeye devam edecek.
na sahip mağazada dünyaca ünlü tasarım ödüllü Versatile,
cam mozaik koleksiyonu Brezza, Selen, Shine, Agat, Enigma
gibi Kütahya Seramik ürün koleksiyon ve serileri sergileniyor.
Kütahya Seramik’in yeni kurumsal kimliğine göre tasarlanan
Fethiye Yapı Malzemeleri çok çeşitli ürün yapısıyla müteahitler, oteller, mimarlar ve perakende müşterisine hitap ediyor.
95
BİZDEN
HABERLER
En iyi çay nasıl demlenir?
Kütahya Porselen’in kurumsal facebook hesabında bir aydır sürdürdüğü ‘En İyi
Çay Nasıl Demlenir?’ yarışması sonuçlandı.
eçtiğimiz günlerde facebook’ta yapılan ‘En İyi Çay
bütünleşen bir milletiz ki bu konuda kimse elimize su, barda-
G
Nasıl Demlenir?’ yarışması sonuçlandı. ‘Tiryakilik bo-
ğımıza çay dökemiyor. Üzülünce de bir bardak çay içiyoruz.
yutunda bir tutkuyla bağlı olduğumuz çay hakkında herkesin
Sevinince de, cenaze evinde de, düğün evinde de çay ikram
söyleyecek bir sözü vardır,’ diyerek başlayan yarışma, hepi-
ediyoruz. Haliyle şu an dünyada en çok çay tüketen milletiz.
mizin damak tadımıza bağlı sürdürdüğü bir çay demleme tarzı
Sonuç itibariyle, çayı fazla tüketen bir millet olarak kalitesine
olduğunu da kanıtladı. Bu etkinliğe dahil olan herkesin ortak bir
de dikkat etmeliyiz. Kaynatılınca dibe çökmeyip, yüzeyde kalan
görüşü vardı: En iyi çay porselende demlenir. Sağlıklı yapısı sa-
çay kalitesizdir. Su kaynar kaynamaz çayı porselen çaydanlığa
yesinde çayın aromasını bozmayan, ısıyı uzun süre muhafaza
atmanız gerekiyor. Çayın altını sürekli kaynatmamalıyız, bu ça-
ettiği için en doğru lezzeti yakalayabilen porselen demlikler zarif
yın etkisini öldürüyor ve kireçsiz su kullanmak önemlidir.”
formlarıyla da çay saatinin vazgeçilmezi olarak kabul ediliyorlar.
Bu yarışmada en fazla beğenilen ilk üç yorum çeşitli hediyelerle
ödüllendirildi.
Üçüncü-Arzu Ermiş (854 kişi tarafından bu yorum beğenildi)
“Gerçekten iyi bir çay demlemek istiyorsanız, çaydanlığın için-
Birinci-İnciser Gök (1.844 kişi tarafından bu yorum
beğenildi)
deki su kaynayana kadar demlik içerinsinde çay dinlenmeli. Su
kaynadıktan sonra demlik içerisinde nemlenen çayın üzerine suyu
“İyi bir çay demlemek için üç şey gerekli: Su, çay ve
çay takımı... Çay ne kadar iyiyse, sert ve kireçli suya karşı
ekleyin ve karıştırmadan yarım saat tekrar demlemeye bırakın.
Denemenizi tavsiye ederim, afiyet olsun.” O
o kadar hassas bir tepki gösterir.
Çay demliğinin metal olmaması ve
deterjanla
yıkanmaması
gerekir.
Demlik toprak, porselen ya da cam
olabilir. Gümüş bir çaydanlık kullanıyorsanız bunun içinin porselen
olmasına özen gösterin. Çayı sıcak
ve nemli ortamlardan uzak tutun.
Kavanozda saklayın ancak uzun
süre bekletmeden taze iken tüketin. Demliği önceden ısıtın, çünkü
su dökülürken demlik öyle ısı kaybeder ki, çayı çay yapan reaksiyon
gerçekleşmez.
İkinci-Nurdan Gemici (1.076
kişi tarafından bu yorum beğenildi)
“Her gün büyük bir keyifle yudumladığımız, sofralarımız ve soh-
Birinciye Kütahya Porselen’den elektirikli çay makineli ‘Keyf-i dem’ ve Mustafa Duman’ın ‘Türk
Kültüründe Çay’ adlı kitabı, ikinci ve üçüncüye ise sır içi desenli dörtlü çay seti hediye edilmiştir.
betlerimizden eksik etmediğimiz çay,
birçoğumuz için de ilham kaynağı.
Çay ile seksen yıllık bir tanışıklığımız
olmasına rağmen onunla o kadar
96
Kütahya Porselen, kurumsal facebook adresi üzerinden sofra adabı, kahve kültürü gibi
birçok konuyu işlerken, aynı zamanda bilgilerinizi paylaşmanıza vesile olacak yaratıcı
yarışmalarla ödüller dağıtmaya devam edecek. facebook.com/kutahyaporselen
Mutlu olun
yalnız değilsiniz!
6. Meme Kanseri ile Mücadele Yürüyüşü sırasında Pembe Güç Derneği’ne
destek vermek için Kütahya Porselen de oradaydı.
embe güç, meme kanseri ile yeni tanışan-
P
ların, tedavisi devam edenlerin, tedavisi ta-
mamlanmış olanların, hasta yakını veya potansiyel
sağlıklı, bilinçli tüm gönüllülerin birbirlerine destek,
umut sevgi ve güç vermek üzere bir araya gelerek
elele gönül gönüle olmak için başlattıkları bir oluşum. Kütahya Porselen bu anlamlı oluşuma destek
vermek için 6. Meme Kanseri ile Mücadele Yürüyüşü sırasında Pembe Güç standımızda tüm ziyaretçilere günün anısına özel hazırlanmış kupalar dağıttı.
Pembe Güç Derneği, meme kanseri hikayesi
olan ve bu konudaki bilgi ve tecrübelerini paylaşmak isteyen amatör ruhlu ve gönüllü meme kanseri
hastaları tarafından kurulan bir dernek. Derneğin en
büyük amacı maksimum sayıda kadına ulaşarak erken teşhisin önemini kavratabilmek ve meme kanseri konusunda bilgilendirip bilinçlendirmek, ihtiyacı
olanlara manevi anlamda destek olmaktır. O
Meme kanserinde erken tanının önemi
Meme kanserinden
Meme kanserinde de diğer kanser türlerinde olduğu gibi erken tanı ve tedavi
korunmak için...
önemlidir. Dıştan muayenesi diğer organlara göre daha kolay yapılabilmesi, memede takip programlarına uyulması ile erken tanı şansı artmaktadır. Erken tanı
ve tedavi amacıyla ilk yapılması gereken, kişinin kendi kendini muayenesi, ikinci-
• Şişmanlığın azaltılması,
• Alkol ve sigara alınıyorsa bırakılması,
si bir doktor muayenesi ve mamografik takiplerdir. Genelde önerilen 20 -30 yaş
• Hafif egzersiz yapılması
grubunun adet bitiminden sonraki günde kendi kendini muayene etmesi, 30-40
(haftada 4 saat tempolu yürüyüş),
yaş grubunun kendini muayenesi yanında doktor muayenesinin de 3-4 yıllık ara-
• Sebze ve meyvenin bol tüketilmesi,
larda yapılması, 40 yaş sonrasında bu muayenelerle beraber mamografinin de
çekilmesidir. Ailede meme kanseri hikayesinin olması ve benzeri risk faktörleri
bu takip programlarının daha erkene alınmasını gerektirebilir.
gibi basit önlemler ile meme kanseri riski
yüzde 30-40 oranında azaltılabilmektedir.
97
BULMACA
Bulmacam›z› doğru yanıtlayan
okurlarımız, Kütahya Porselen’den
sürpriz armağanlar kazanacaktır.
Hazırlayan Ali Bakın
Küçük ve ince
tabakacık
W
Kütahya Porselen’in
renkli sofra ürünleri
markası
Giysilerde kullanılan
pırıltılı pul
W
Veylan
W
29
Göçüşme
Çözüm anahtarıyla birlikte
Eser Çetintaş adına
göndermeniz rica olunur.
W
W
33
15
Mutfakta musluk
altındaki tekne
Tepkili uçak
W
Adres: Taps Ajans, Atatürk Bulvarı
43001, Kütahya
Tel: (0274) 225 15 16
Küçük broşür
W
W
W
W
Kütahya Ponselen’in
bir yemek takımı
Eş, karı
W
5
Kadınların giydiği
kolsuz elbise
W
Kabaca evet
Bir tür hafif metal
5
W
Kütahya Seramik’in
yeni dijital serisi
Bir seslenme
sözü
Zeka
8
W
W
W
21
W
W
Bir zaman birimi
W
Nikelin simgesi
Cet
İstanbul’un
bir ilçesi
Budunsal, kavmi
Hayvanların
ayağına çakılır
W
17
W
W
13
37
Akdeniz iklimi
bitki örtüsü
Lale bahçesi
W
Halk
edebiyatında şiir
Rubidyumun
simgesi
2
Şaşkınlık ve
korku duyma
Parmak uçlarıyla
hafif vuruş
W
Arnavutluk’un
para birimi
İngilizce bay
sözcüğünün
kısaltması
Biten bir yazının
altına konur
18
W
W
35
Uzaklaşma
W
W
3
W
19
W
İmge
Bir sayı
31
Bir renk
Arapların kefiyelerin
üzerine bağladıkları
çember
Tantalın simgesi
Kıyı
6
W
W
Suudi Arabistan’ın
para birimi
3
20
W
Konvoy
Dar, çok ince
metal parça
Kütahya Seramik’in
yeni dijital serisi
Alay, istihza
30
Zıvanada iki dış
yan parça
W
W
W
W
W
Nitelik
W
Hatay’da bir
dağ sırası
W
23
W
W
W
Ücret karşılığı
yolcu taşıyan
otomobil
İri yapılı genç
W
Heykel
Başa kakma
W
4
W
W
Boyun eğen
Akıllı
W
W
W
1
26
Notada durak
işareti
W
W
W
W
Rusya’da bir ırmak
Olağan
Bir tür eyer
W
Tayvan’ın
plakası
W
W
39
Bez dokuma
tezgahı
W
24
Şimdi, şu anda
Göç, taşınma
İmkan
Kütahya Seramik’in
İtalya’da katıldığı fuar
W
W
Paylama
W
Sakarya’nın
bir ilçesi
32
W
W
W
7
W
Cömert, eli açık
İç evlilik
W
Kütahya Seramik’in
yeni dijital
serisinin adı
Ufuklar
28
W
W
W
Tümör
Üşengeç
W
W
W
W
Hile
Yüzyılın kısa
yazılışı
Bir nota
İğdiş etme
Kokulu bir bitki
16
Uluslararası Basın
Enstitüsü’nün
kısaltması
Taşıtlara takılan
levha
W
Eski dilde
akciğer
W
27
W
14
Ölüm cezası
Afrika’da
bir ülke
Bir tür şeker
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
W
W
12
36
38
W
W
W
ANAHTAR
CÜMLE
İsim
Eski Mısır’da
bir tanrı
Kütahya
Seramik’in yeni
dijital serisi
98
W
W
Tespihlerin başına
geçirilir
Gümüşün simgesi
Çok iğneli balık
oltası
Şöhret
W
Basit
W
W
34
25
Tropikal bir
rüzgar
W
W
Tellürün
simgesi
W
W
9
W
W
W
Boyutları
normalden
küçük
W
W
İyi, hoş
Yerölçümünde
kullanılan
tahta lata
Belirti, ipucu
Matematikte sabit
bir sayı
W
W
22
İlkel benlik
W
Faiz, ürem
14
32
15
16
17
18
33
34
35
36
37
38
39
Gözlerinizi kapatın
ve rahatlayın.
Güral Harlek’tesiniz.
guralharlek.com
www.facebook.com/guralharlek
Yepyeni termal otel
anlayışı için,
GERİ SAYIM BAŞLADI!
guralafyon.com
www.facebook.com/guralafyon

Benzer belgeler

Kütahya Porselen`in yeni koleksiyonlarında, Sevgililer

Kütahya Porselen`in yeni koleksiyonlarında, Sevgililer Kütahya Porselen San. A.Ş. adına Ali Abacı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nazmiye Doğan Eser Çetintaş Görsel Danışman Harun Topuz İletişim Adresi Atatürk Bulvarı, 43001, Kütahya. Tel: (0274) 225 15 16 ...

Detaylı

alabilirsiniz

alabilirsiniz Kütahya Porselen San. A.Ş. adına Ali Abacı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nazmiye Doğan Eser Çetintaş Görsel Danışman Harun Topuz İletişim Adresi Atatürk Bulvarı, 43001, Kütahya. Tel: (0274) 225 15 16 ...

Detaylı