akp - Gomanweb

Transkript

akp - Gomanweb
DERSÎM KOÇGÎRÎ BÎLÎMSEL ARAŞTIRMA MERKEZÎ
Dr Ali KILIÇ
22 ARALIK 2011- PARIS
AKP -TKP DERSÎM ÖZÜRLERÎ VE ERMENÎLERÎN JENOSÎDÎ ÜSTÜNE
1
AKP - TKP nin ÖZÜRLERÎ ve ERMENÎLERÎN JENOSÎDÎ ÜSTÜNE
Fransa Ulusal Meclisi Jenosidi inkâr edenleri cezalardırma yasasını
onaylamadan önce,TC devletinin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Dersim «
Jenosidi» ni katliam’a indirgeyerek özür diledi.«Tuzcu»lar hiç düşünmeden alkış
çaldılar. Dersim’den önce Ermenilerin Jenosidi varken, gece gündüz Dersim ve
Kürdistan dağlarını bombalayan AKP Hükümetinin Başbakanı neden böyle bir
özüre gereksinim duydu ? AKP'in,panislamist, tantürkist, panturanist,ırkçı faşist bir
parti olduğu gözönüne alınırsa, bu kararın ideolojik politik askeri ve stratejik temeli
nedir ? Başka değişle pratikte siyasal jenosidi işleyen uygulayan askeri yöntemlerle
kimyasal, biolojik, bakteriolojik silahları kullanan 8000 BDP liyi tutuklayan
gazetecileri hapseden AKP li Başbakan «Hiçbir tarihçi, hiçbir siyasetçi bizim
tarihimizde soykırım göremez.» derken kendisi pratikte Kürd siyasal jenosidini
gerçekleştiriyor.Aynı zamanda Ermenilerin jenosidini açıkça inkar ediyor. Peki ne
1
Archives de Seve Evin çiçek
1
idi Fransa Devletini Kasımpaşalı «POL POT» vari bu tehdidinin özün edir? Fransa
Anayasasının 30 ve 31.maddelerine kurulan Komisyonun hazırladığı yasa metnin özü
ne anlama geliyor ? Gerek Avrupa Hukuku ve Uluslararası Ceza Hukuku gerekse
BM in bu konuda kabul ettiği Uluslararası Hukuk Sözleşmeleriyle uyumluğu varmı
yok mu? Varsa Robert Badinter’în Yasa’ın anayasallğı üstüne hazırladığı iki
yüzlü,temelsiz, sinik raporuna rağmen bize güre Yasa Avrupa hukukuna ve
Fransa Anayasası iç hukukuna tamamen uygundur. Yasa 2 Ekim 1997 de kabul
edilmiş Amsterdam ve Avrupa Birliği sözleşmesinin 34 maddesiyle uyumluluk
içindedir..Yasanın 24.cü maddesinin 6.fıkrası jesodid suçlarını,insanlığa karşı
işlenmiş suçları savaş suçlarını yasaklaması sadece Fransa Anayasasına değil fakat
aynı zamanda her türlü ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı mücadeleyi etmeyi
öngörüyor, her türlü ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını yasaklıyor. Bu karar L 185
nolu 24.07.1996 AB resmi gazetesinde çıkan kararla uyumluk halindedir.üstelik
AB nin 968/443/JAI, nolu ortak kararıdır. Bu karar 2008/913/JAI Avrupa Konseyi
Birligince 28 novembre 2008 tarihinde onaylanmış ve L 328/58 nolu Avrupa
Birligi Resmi Gazetesinde 6.12.2008 tarihinde yayınlanmıştır. Temel amacı jesodid
suçlarını,insanlığa karşı işlenmiş suçları savaş suçlarını yasaklama ve her türlü
ırkçılığı ve yabancı düşmanlığınna karşı Avrupa Birligi Devletlerinin ortak
mücadelesini amaçlıyor. Bu karar Uluslararası Ceza Mahkemesi tüzüğünün 6,7,8
maddelerine ve Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi tüzüğünün 6 maddesine
uygunluk teşkil etmektedir.
Bunun için konuya temel bir açıklık getirmek istiyorum. Uluslararası Ceza
Mahkemesi insanlığa karşı işlenen en ağır suçların faillerinin cezalandırılması esası
üzerine kurulmuştur. Mahkemenin yargı yetkisine giren soykırım, insanlığa karşı
suçlar ile savaş suçlarıdır. Mahkeme, bu Statü’ye uygun olarak, aşağıdaki suçlar
hakkında yargı yetkisine sahiptir: (a) Soykırım suçu; (b) İnsanlığa karşı suçlar; (c)
Savaş suçları; (d) Saldırı suçu. TC devleti bu suçları işlemiş bir devlettir.TC jenosid
suçlarını işlemeye devam ediyor.
Mahkeme tüzüğününün 6. maddesine göre « ulusal, etnik, ırksal veya dinsel
bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki
fiillerden herhangi biri, soykırım suçunu oluşturur. Bu suç : a) Gruba mensup
olanların öldürülmesi; b) Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel
zarar verilmesi; c) Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan
kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarını kasten değiştirmek; d) Grup içinde
doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak; e) Gruba mensup çocukları zorla bir
başka gruba nakletmek.
Ikincisi 7. maddeye göre İnsanlığa karşı işlenen suçlardır. Bunlar insanlığa
karşı suçlar”, herhangi bir sivil nüfusa karşı yaygın veya sistematik bir saldırının
parçası olarak işlenen aşağıdaki fiilleri kapsamaktadır:(a) Öldürme; (b) Toplu yok
etme; (c) Köleleştirme; (d) Nüfusun sürgün edilmesi veya zorla nakli; (e)
2
Uluslararası hukukun temel kurallarını ihlal ederek, hapsetme veya fiziksel
özgürlükten başka biçimlerde mahrum etme; (f) İşkence; (g) Irza geçme, cinsel
kölelik, zorla fuhuş, zorla hamile bırakma, zorla kısırlaştırma veya benzer ağırlıkla
diğer cinsel şiddet şekilleri; (h) Paragraf 3’te tanımlandığı şekliyle, her hangi bir
tanımlanabilir grup veya topluluğa karşı, bu paragrafta atıf yapılan herhangi bir
eylemle veya Mahkeme’nin yetki alanındaki herhangi bir suçla bağlantılı olarak
siyasi, ırki, ulusal, etnik, kültürel, dinsel, cinsel veya evrensel olarak uluslararası
hukukta kabul edilemez diğer nedenlere dayalı zulüm; (i) Kişilerin zorla
kaybedilmesi; (j) Apartheid (Irk ayrımcılığı) suçu; (k) Kasıtlı olarak ciddi ıstıraplara
ya da bedensel veya zihinsel veya fiziksel sağlıkta ciddi hasara neden olan benzer
nitelikteki diğer insanlık dışı eylemler.
Mahkeme tüzüğününün 8. maddesine göre Savaş Suçlarıdır. 1. Bir plan veya
politikanın ya da bu tarz suçların geniş çapta işlenmesinin bir parçası olarak
işlenmesi başta olmak üzere, Mahkeme’nin savaş suçları üzerinde yargı yetkisi
vardır. Tüzüğün amacına uygun olarak, “savaş suçları” şu anlamlara gelir: (a) 12
Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri’nin çok ciddi şekilde ihlali, başka bir
deyişle, Cenevre Sözleşmesi hükümlerine göre korunan şahıs ve mallardan herhangi
birine karşı aşağıdaki fiiller: i) Kasten öldürme; ii) Biyolojik deneyler dahil işkence
veya insanlık dışı muamele; iii) Vücuda veya sağlığına kasten büyük ıstırap verme
veya ciddi yaralamaya sebep olma; iv) Askeri gereklilik olmadan, yasadışı ve keyfi
olarak mülkiyetin yaygın yok edilmesi veya sahiplenilmesi; v) Bir savaş esirinin veya
koruma altındaki bir diğer şahsın, düşman devlet silahlı kuvvetlerinde hizmet etmeye
zorlanması; vi) Bir savaş esirinin veya koruma altındaki bir diğer şahsın, kasti olarak
adil ve olağan yargılanma hakkından yoksun bırakılması; vii) Hukuka aykırı sürgün
ya da nakletme ya da hukuka aykırı alıkoyma viii) Rehin alma. (b) Uluslararası
hukukun mevcut sistemi içerisinde, uluslararası silahlı çatışmalarda uygulanabilir
yasa ve geleneklerin diğer ciddi ihlalleri, yani, aşağıdaki fiillerden herhangi birisi: i)
Çarpışmalarda doğrudan yer almayan sivil bireylere ya da sivil nüfusa karşı kasten
saldırı yöneltilmesi;
ii) Askeri olmayan, yani askeri maksatlı olmayan sivil hedeflere karşı kasten
saldırı düzenlenmesi; iii) Uluslararası silahlı çatışmalar hukuku çatısı altında, siviller
ya da sivil nesnelere sağlanan korumadan yararlanma hakları olduğu sürece,
Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne göre, barış gücü ya da insani yardıma tahsis
edilmiş görevli personel, tesis, malzeme, birlik veya araçlara kasten saldırı
yöneltilmesidir.Bu konuda hem Robert Badinter’in hemde Dersim Milletvekili
Hüseyin Aygün’nün ... Eğer bu yasa çıkarsa, düşünce özgürlüğünün ana vatanında
düşünce özgürlüğü hakkı ortadan kalkmış olmuştur.» değerlendirme yargıları
gerçeklikten uzak temelsiz,boş hukuk dışı bir kuruntulardır. Bu Uluslararası Avrupa
Hukukunu anlamamadır. Fransa’nın Avrupa Birliği Hukukuna gerireceği reformları
bilmemek ve görmemektir.
3
Onunn için TC Başbakanı Recep Erdoğan’ın, Devlet Başkan Nicolas
Sarkozy’nin babasını Legion askeri olmakla suçlaması Erdoğan’ın, bizzat kendi
ülkesinde Kürd Halkına karşı jesodid suçlarını,insanlığa karşı işlenmiş suçları savaş
suçlarını işleğini sergiliyor. Üstelik BM tarafından paralı askerlerin savaşta
kullanmayı yasaklayan sözleşmesine rağmen TC devleti Ordusu 75.000 paralı
asker(korucuyu) KUM karşı savaştırıyor. Kimyasal ve biolojik silahları kullanıyor.
Kendisi türk olmadığı halde Recep Osmanlı Imparatorluğunun emperyalist
geleğine sığınıyor.Alman olmayan Hitler’deki aşağılık komplexi nasıl«
üstüninsan»a çağrı yapıyorduysa, Pol Pot gibi sokakta insan avcılığına çıkan Recep
Erdoğan kuyruğuna saldıran it gibi osmanlı emperyalist fetişçiliğine sarılıyor.« 'Ben
ki sultanların sultanı, hakanların başı, krallara taç giydiren, Allah'ın yeryüzündeki
gölgesi ve atalarımın fethettiği Akdeniz'in, Karadeniz'in, Rumeli'nin, Anadolu'nun,
Karaman'ın, Sivas'ın, Zülkadriye'nin, Diyarbekir'in, Kürdistan'ın, Azerbaycan'ın,
Acem'in, Şam'ın, Haleb'in, Mısır'ın, Mekke'nin, Medine'nin, Kudüs'ün, Arabistan'ın
ve Yemen'in ve de ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın gücüyle sahip
olduğum nice ülkelerin sultanı ve padişahı olan Sultan Süleyman Han'ım. Sen ki
Fransa ülkesinin kralı olan Françesko'sun. Kralların sığınağı olan kapıma mektup
göndererek ülkenizin işgale uğradığını ve esir edilerek hapse atıldığınızı
bildirmişsiniz. Bu durumdan kurtulmak için benden yardım istiyorsunuz. Gönlünüzü
ferah tutun ve sakın üzülmeyin. Sadece Allah'ın dediği olur. Ne yapacağımı
elçinizden öğreneceksiniz. Selim'in oğlu Süleyman. 1526, İstanbul.' İşte Türkiye'nin
tarihinde bu vardır.''» Recep Erdodoğan’da bu emperyalist iğrençlik Sultan
Süleyman Han refleksine sığınma sendromu Aldolf Hitler’in akıl hastalığına çok
benziyor. Türk doktorlar Adolf Hitler’in psykiatrik dosyasını Recep ‘in dosyası
karşılaştırırlarsa mutlaka ortak benzerlikler ortaya koyacaklar.Yeni bir Hitler
belasından kurtulurlar.
Ardından Türkiye Kommünist Partisi eski Genel Sekreteri Haydar
KUTLU(Nabi Yağcı) «Dersim katliamı nedeniyle açıkça, apaçık kolektif olarak özür
dileme borcumuzu ortadan kaldırmıyor.» dedi.. Haydar KUTLU(Nabi Yağcı bu
ifadesiyle, Dersim Jenosidi katliam’a indirgendiği açık.
AKP nin özürü faşist bir partinin özürüdür.Inandıcı değil. Uzun vadede Dersimi
müslümanlaştırmayı ve türkleştirmeyi bir bütün bölgenin pazarlarına Gülencilerle
birlikte el koymayı amaçlıyor.Bu Aldul Hamid II nin olduğu kadar Ittihat ve Terraki
Partisinin ve Kemalistlerin ideali idi. Kurucusu Ittihat Terraki üyesi olan Mustafa Suphi
nin TKP si ve onu eski Genel Sekreterinin özürü ise,bir nevi günah çıkarmadır. «bu
özeleştiriler Dersim nedeniyle yapılan yüzleşme çağrısı, Başbakan'ın niyetinden bağımsız
olarak 1915 nedeniyle Ermeniler, varlık vergisi uygulamaları gibi uygulamalarla
zulmedilen Yahudi, Rum ve tüm diğer azınlıklara karşı da yüzleşme davetidir aslında.»
diyor. Ilkin bu yüzleşme daveti ve çağrısı değildir. Fransa devletini tehdit eden Recep
Erdogan «Sözde Ermeni Soykırımını inkar edenlerin cezalandırılmasını öngören, 22
4
Aralık'ta da Fransa Ulusal Meclisi Genel Kurulu'nda görüşülecek olan teklifin, TürkiyeFransa ilişkilerinde tamiri zor hasarlar açacağını sayın Sarkozy'e çok açık ve net şekilde
ifade ettim» itirafında bulundu. Ermenilerin jenosidini inkâr eden Devlet Ordu ve onun
Recep Erdoğan ‘ı Dersim jenosidi için nasıl özür dileyebiler ? Bence bu Dersime yönelik
çok yönlü karşı ayaklanma stratejisidir. Esas olarak emperyalist sömürgeci psykolojik
savaş politikasıdır. Dersimde kendisine muhalif olan bir başka sömürgeci parti olan CHP
ve onun Dersimli lideri ve milletvekilleri hedef almak,AKP nin çelişkilerden haraket edip
bölgesel alanları elegeçirme siyaseti ve projesidir.CIA pek çok ülkede aynı taktiği
denemişti.Nitekim AKP ve MHP ile ortak bildiri yayınlayan ve Recep Erdoğan’ı ziyaret
eden KILICDAROGLU «Biz CHP olarak elimizden gelen her türlü katkıyı vereceğiz.
Hükümetin mücadelesini destekleyeceğiz. Bu, Türkiye'nin ulusal bir sorunudur. Ulusal bir
sorun karşısında ortak hareket etmenin ne anlama geldiğini CHP çok iyi bilir. Oraya daha
fazla milletvekilimizi göndereceğiz. Gerekirse ben kişisel temaslarda bulunacağım. Bu
ayıbın ortadan kaldırılmasını hep beraber talep edeceğiz. Umarım başarıya ulaşmış
oluruz» dedi.
Bu açıdan TC devletinin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Dersim «
Jenosidi» için özürü hiç kimseye güven vermiyor. Bu tür özür Dersimi pragmatik siyasal
bir pazarlamadır. Gerçeklikten uzaktır.Devletin eskiden beri körükledigi böl,parçala ve
yönet politikasını Dersim ‘e eğemen kılmaktır. Kendisine Alişer Efendi ve Zarife Xatunun
başlarını kesecek Yeni Rehberler bulmaktır. «Siyasal koruyuculuk» pazarını ele
geçirmektir.Süreci psykolojik olarak saptırmak başka bir değişle Abdullah Alpdogan ‘la
Albay Nazmi Sevgen ‘in Alişer ile Zarife Xatun ‘un kafalarını kesme siyasetini devletin
eski ittifakçı temelinde Dersim aşiretlerini AKP de örgütlemektir. Dersimi islamlaştırmak
ve türkleştirmektir. Biz bu politikayı redediyoruz. Yoksul Haydar KUTLU(Nabi Yağcı)
bu iki yüzlü politikayı yüzleşme daveti ve çağrısı olarak görüyor. Taraf gazetesi yazarı
Ahmet Altan«.. Dersim Katliamı ile ilgili tarihi özrü nedeniyle Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ı kutluyor, ‘bravo Sayın Başbakan’ diyerek alkışlıyorum.» diyor. Eski TKSP
Genel Sekreteri Kemal Burkay ise,« Başbakan Erdoğan’ın bu konudaki açık sözlülüğü ve
devlet adına özür dilemesi ise Cumhuriyet tarihinde bir ilktir, onurlu ve cesur bir adımdır
ve bir dönüm noktasıdır.» diyor. Peki bay Burkay ve Bay ALTAN sizler 22 Aralık’taki
Fransa Parlamentosunda oylamaya sunulacak Ermenilerin Jenosidini inkar edenlerin
cezalandırılmasına ilişkin yasa tasarısına karşı Recep Erdoğan'ın Fransa devlet Başkanına
yolladığı tehdit mektubunu da alkışlıyor musunuz ? Gülen basını başta Zaman Gazetesi
olmak üzere«AK Parti, CHP ve MHP, Fransa'daki Ermeni tasarısı ile ilgili teklife karşı
ortak bir bildiri yayınlayacak.» diyordu. Kuşkusuz, AKP ve Recep Erdogan’ın
söyledikleri Dersimle ilgili dilediği özür ve AKP nin Ermenilerin Jenosidini inkar
edenlerin cezalandırılmasına ilişkin müdahale AKP’in iki yüzlü politikasını açıkça
ortaya koyuyor. Fiilen siyasal jenosidi sürdüren AKP’nin Dersim’den özürü sözde tarihçi
geçinen Dr. Coşkun Yılmaz APK politikasını kavramaktan uzak. Bay Yilmaz
«Başbakanın açıklamalarına gelince; bunu da devletin toplumun idarecilerin tarihle
yüzleşmesi, buluşması ve tarihi bir muhasebe bir ibret, bir ders ve bir tecrübe olarak
ortaya koyması açısından da umut verici bir gelişme olarak gördüğümü belirtmek isterim.
5
Devlet neticede millet için var olan ve var olması gereken bir kurum. Burada bir
adaletsizlik var ise devletin bundan özür dilemesi bir ilktir ve çok önemli bir gelişmedir.»
derken Marmara Universitesinden Şükrü Aslan i«Başbakanın açıklamaları genel olarak
olumlu. Bugün açıkladığı belgeler aslında bilinen belgelerdir ama bunların bu ülkenin
başbakanı tarafından açıklaması önemlidir. Türkiye’de ilk kez bir başbakan Dersim’de
yaşananların devlet tarafından gerçekleştirilen bir katliam olduğunu ve bunun çok
önceden adım adım planlandığını söyledi.» Her ikisi de yanılıyor. Erdoğan’ın özür
açılımının temelinde karşı psykolojik savaşın ayaklaklandırma doktrini yatar. Kimyasal
silahları kullanan TC Genel Kurmayı askeri savaş suçunu örtbas etmek gizlemek için
hukuksala sarılıyor. Gerilalara karşı kimyasal ve biolojik silahları kullanan Genel Kurmay
Başkanı Necdet özel’in işlediği savaş ve jenosid suçuna anayasaya uygunluğunu
savunması gibi. Oysa askeri karşı ayaklaklanma stratejisi ilk hedefi gerillayı halk
desteğinden yoksun bırakmak,alanları kullanılan zehirli gazlarla yaşanmaz hale
getirmektir. Genel Kurmay bunu yapmaya hem NATO nun et hem de AB birliginin
destegini alarak yapmaya ediyor.. Erdoğan ise kimyasal ve siyasal genosidi işlerken
Dersimin diğer bölgelerden kullandığı 50.000 özel tim ve 5000 polis gerillayı yenme
hesabını yapıyor. Dersim’den özür dilemeyi amaçlarken Dersim kitlesini CHP’den
reformcu caydırma ilkesini esas altına alıp dış politika da MHP ile CHP yi kendi
siyasetine çekmeyi amaçlıyordu.Iç gerilimi siyasal ve ideolojik amaçlarla kendisine
bağlamayı hedefledi. Kitleyi kontrol etmek için devleti ve ordunun işlediği Dersim
jenosidini CHP Genel Sekreteri Kemal Kilicdaroglu’na yükledi. Bu strateji içinde taktikti.
Recep Erdogan« Sayın Kılıçdaroğlu nereye kaçıyorsun? Bunlardan nasıl sıyrılacaksın”
diyen Erdoğan, “Ben mi özür dileyeceğim, sen mi dileyeceksin? Eğer devlet adına özür
dilenecekse, böyle bir literatür varsa ben özür dilerim, diliyorum. Ancak CHP adına, CHP
zihniyeti adına özür dilemesi gereken varsa, şu anda güya yeni CHP’nin genel başkanıyım
diyorsun ya. ‘Onur duyuyorum’ diyorsun ya hadi onurunu kurtar bakalım” dedi. İktidarda
olduğu dönem boyunca Kürt sorununda çözümsüzlük politikasında ısrar eden, binlerce
kişinin cezaevlerine dolduran, onlarca Kürt çocuğunun asker ya da polis kurşunuyla
katledilmesine ilişkin hiçbir girişimde bulunmayan Errdoğan’ın özrü ve “Dersim yakın
tarihimizdeki en acı en trajik olaylardan biridir. Dersim aydınlatılmayı bekleyen bir
faciadır” .»
Elbette Osmanlı Ittihat terraki ve Kemalist dönemin Teşkilât Mahsusa’nın
üyeleri olan Mustafa Kemal, Ismet Inönü, Fevzi Çakmak,Sukrü Kaya,Kazim özalp,
Hüseyin Rauf vs Dersim Jenoisidin baş aktörleridirler. Devamcısı CHP ve AKP dirler.
AKP Kuzey Kürdistan bölgelerinde seçimlerdeki yenilgisi siyasal askeri teknik yollarla
yapılan yatırımlar bölge halkı dağılımı ve jeografik ve ekonomik özelikleri üzerinden
savaşı sürdürüyor. Biz bu içiçe geçen jenosidlerin aynı merkezlerden nasıl
gerçekleştirildiğini göstereceğiz.
Ilkin Recep Erdoğan Ermenilerin jenosidini inkar ediyor. Fransa Ulusal
Meclisinde alınacak karara itiraz ediyor.Ona rağmen Fransa Ulusal kararını bugün verdi.
Bu hukuksal karar bir asırlık direnişin sonucudr. Recep Erdoğan ‘ın Dersimlilerden özürü
dilemesi ise uzun vadede ırk temizliği olarak jenosidin plan, program ve politikasıdır.
6
Devletin Ordunun Ermenilerin Jenosidi karşısında inkar politikassı ne ise Dersim
jenosidine ilişkin politikası da o olacaktır. Bu siyasal pragmatik strateji Dersim’in AKP
tarafından yeniden feth edilmesidir. Soruyoruz AKP ne zaman Dersim den Koçgiri’den
asker ve polislerini çekecektir? Ne zaman cami yapımlarını durduracak Gülenci Imam
hatip Liselerini kapatacak onları islamlaştırmaktan vazgeçecektir? AKP ne zaman
topraklarımızdan ormanlarımızdan elini çekeceksiniz?
Bu AKP nin samimi olmadığını, pragmatik politik amaçlara endeksli olduğunu,
ortaka koyuyor.« Kürd açılımı» nasıl « siyasal jenosidle» sonuçlandıysa, yarın « tek
din,tek devlet,tek ulus ,tek dil, tek bayrak» faşist doktrini AKP içindeki 75 faşist islamcı
sunni Kürdlerin desteğiyle « yeni bir Dersim Jenosidiyle» sonuçlanacaktır. Emperyalist
sömürgeci TC devletinin Faşist Başbakanı Recep Erdoğan’ın Dersim ‘den özür dilemesi
bu iki yüzlü politikadır. Kendisi « KCK operasyonlarını bir Başbakan olarak ben bugüne
kadar aynen destekledim ve destekliyorum. Zira milli birliğimiz, beraberliğimiz ve
kardeşliğimiz için yapılan bu operasyonda, işte bakın birçok şeyler dökülüyor artık
meydana. İllegal bir yapılanmaya, illegaliteye kalkıp da bir hukuk devletinin müsade
etmesi düşünülebilir mi? Onun için de yargı gereğini yapmaktadır, yürütme de yargının
verdiği bu talimatla gereğini yerine getirmektedir'' diyor. Beşir Atalay ise«Güvenlik
tedbirlerimiz aynen devam edecek. Kış operasyonlarımız da devam edecek, ara
vermiyoruz ve vermeyeceğiz» dedi.
Birincisi, bu tür özür,Ermenilerin, Greklerin,Asyyro Keldanilerin, Kürdlerin
jenosidlerin inkarıdır. Kaldı ki pratikte AKP politikası bu jenosidlerin devamıdır.Kayıtsız
şartsız olarak 1894 den itibaren emperyalist Osmanlı devleti ve TC emperyalist
devletinin jenosidçileri, ardılları, Faşist Başbakanı Recep Erdoğan birlikte bütün savaş ve
jenosid şuçlularını yargılamak gerekiyor. Incelememiz de Koçgiri Dersim Uluslararası
Savaş ve Jenosid Suçlularını Yargılama Mahkemesi iddiamanesinde TC nin bütün
kurucuları Teşkilat ı Mahsusa ve CHP kurucu ve yöneticilerini işledikleri suç ve delilleri
ile ortaya konulmuştur. Bu yazıda bu gerçeklik belgelenecektir. Dolaysıyla, Dersim ‘den
bu tür özür dilemek emperyalist devletin Faşist AKP nin Gülencilerin sinsi
yenisömürgeci imha politikası olduğu orataya koyacağız.Şu anda dağlarımızı
ormanlarımızı,gerilalarımızı napalm bombalarıyla yakan, kutsal ziyaretlerimizi barajlar
altında bırakan orman yasası bahanesiyle topraklarımıza el koyan Kutsal Munzur üzerine
sekiz baraj kuran halklarımıza karşı işlesmiş fiziki biolojik bakteriolojik kültürel ve
ekolojik jenosid pratikleridir. Bu uygulamalar sürerken emperyalist sömürgeci devletin
Faşist AKP sinin Gülencilerin yenisömürgeci özürü büyük bir sahtekarlıktır. Biz bu iki
yüzlü politikayı kesinlikle redediyoruz. Biz bunu Recep Erdoğan, Fransa Devlet Başkanı
Sn Nicolas SARKOZY’ mektubundaki tehditlerde görüyoruz, Erdogan “ “TürkiyeFransa ilişkileri üçüncü tarafların taleplerine tutsak edilmemelidir.» diyor. Bu konu
hassastır, ciddidir. Sağduyunun siyasi hesaplara üstün gelmesi önemlidir “Bu tür
adımların ileri noktalara varmasının, Türkiye ile Fransa arasındaki siyasi, ekonomik,
kültürel tüm alanlardaki çok yönlü ilişkileri bakımından sonuçları vahim olacağı gibi
sorumluluğu da girişim sahiplerine ait olacaktır”, 2006 yılında Fransız Ulusal Meclisi'nde
7
kabul edilen Ermenilerin jenosidinin inkarının cezalandırılmasına ilişkin yasa teklifi
bugün (22 aralik 2011) Ulusal Meclis de oylamaya sunuldu.. Erdogan “Söz konusu yasa
teklifinin yasalaşması yönündeki çalışmaları dikkatle izlediğimizi bilmenizi isterim. Bu
yasa teklifi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Türk ulusunu ve Fransa’da yaşayan Türk
toplumunu doğrudan hedef almakta ve hasmane bulunmaktadır.» diyor.Hayır bu yasa türk
emekçilerini hedef almıyor.Anayasal hukuksal temeli Anayasa Mahkemesinin müdahale
edemiyecek, bu kurumun hukuksal uyumu yasanın pratikte uygulama sakıncalarını
ortadan kaldırırsa ilgili Hükumet bunu Senato ya yollar. Yasa Fransa iç hukukuna 2 Ekim
1997 de kabul edilmiş Amsterdam ve Avrupa Birliği sözleşmesinin 34 maddesine göre
hazırlanmıştır.
Senato’dan onaylanıp uygulanmasında elbette Fransa’daki inkarcı faşistlerin yeri
hapishane olacaktır.MHP li faşist Devlet Bahçeli,
“Başbakan Recep’in Fransa
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye gönderdiği mektup konusunda :“Fransa devletinin
ortaya koymuş olduğu bir yasa önerisinin kendi meclislerinde görüşülmesi konusunda
Türk milletinin tepkisini ortaya koyması açısından sayın başbakanın göndermiş olduğu
mektubu olumlu buluyoruz. Burada kalınmamalı, Türkiye Cumhuriyeti devleti her türlü
imkanını seferber ederek Fransa meclisinden bu yasa tasarısının çıkmaması için gayret
göstermelidir. MHP de üzerine düşen her konuda destek olacaktır. » dedi.Türkiye Büyük
Millet Meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa
teklifinin Fransa meclisi genel kurulu gündemine gelmesini kınayan bir bildiriye ilişkin
AGOS gazetesi «Fransa’daki yasa teklifi için bir bildiri de TBMM’den geldi. Bildiride,
''Sözde Ermeni Soykırımını reddedenlerin cezalandırılmasını öngören tek yanlı, haksız ve
asılsız teklifin Fransa Ulusal Meclisi Genel Kurulunda görüşülecek olması, vahim, kabul
edilemez ve tarihi bir hatadır'' denildi. TBMM Başkanvekili Meral Akşener, Fransa Ulusal
Meclisinde görüşülecek olan teklife ilişkin Başkanlığın açıklamasını okudu. Bildiride,
şöyle denildi:''Sözde Ermeni Soykırımını reddedenlerini cezalandırılmasını öngören tek
yanlı, haksız ve asılsız teklifin Fransa Ulusal Meclisi Genel Kurulunda görüşülecek olması
vahim, kabul edilemez ve tarihi bir hatadır.Türk halkını derinden yaralayan, Türk tarihini
tek taraflı bilgilere dayanarak karalayan ve bu haksızlığa karşı kendini savunma hakkını
elinden alan kanun teklifinin gündeme getirilmesini şiddetle kınıyoruz. Tarihte yaşanan
olaylar bilimsel, tarafsız araştırmalarla ele alınmalıdır. Kendilerini tarihçilerin ve
yargıçların yerine koymakta sakınca görmeyen parlamentoların bu tür tasarrufları siyasi
olduğu kadar hukuki ve ahlaki olarak son derece sorunludur.''TBMM’nin, bu düşünce ve
hissiyatla, kasıtlı, art niyetli, haksız ve hukuksuz girişimleri kınadığı ve bu tarihi
yanılgıdan vazgeçmesine yönelik çağrısını Fransa Ulusal Meclisine hatırlatarak, tarihi
sorumluluğunu yerine getirmiş olunduğunun ifade edildiği bildirinin okunmasının
ardından AK Parti, CHP ve MHP milletvekilleri ayağa kalkarak bildiriyi alkışladı.» Biz
bu alkışlamayı Jenosidin inkârını alkışlama olarak görüyoruz.
Hüseyin Aygün, Ermeni iddialarını "Osmanlı döneminin kara lekesi olarak"
tanınmasını önerdi. Tunceli Milletvekili Aygün, "Biz bunu Teşkilat-ı Mahsusa üzerinden
'Osmanlı dönemindeki korkunç bir kara bir leke' olarak tanıyabiliriz. Kendi tarihimizle
8
yüzleşebiliriz. Bundan kimse zarar görmez, ülkemiz de zarar görmez" dedi. Yaşanan
olaylara "soykırım" demeyen Hüseyin Aygün, gerekçesini şu sözlerle açıkladı:
"Devletlerin kavramlarıyla konuşmak istemiyorum. 'Soykırım' dendiğinde mesele çok
çıkmaza giriyor. Ama Ermenilerin büyük bir trajedi yaşadığı, bu topraklarda sayılarının
parmakla sayılacak hale geldiği, Hrant Dink'in 2007 öldürüldüğü unutulmasın." Hüseyin
Aygün, Dersim Jenoside Xezevo giran Ermenilerin Jenosidini büyük bir trajedi olarak
niteliyor. Kendi aklına göre «. 'Soykırım' dendiğinde mesele çok çıkmaza giriyor » neden?
Bay Aygün Fransa'da soykırımın inkarını suç sayan yasa tasarısının ise düşünce
özgürlüğü açısından yanlış olduğu dile getiriyor ama Türkiye’de tutuklanan gazetecileri
avukatların KCK lilerin tutulanmasını düşünce özgürlüğü açısından siyasal bir jenosid
olup olmadığı konusunda bir şey söylemiyor. CHP'li Aygün, "Ben 'soykırım olmadı'
diyenlerin para veya hapis cezasına çarptırılmasını yanlış buluyorum, nasıl ki 'soykırım
oldu' diyenlerin yargılanması yanlışsa... Fikir hürriyeti bakımından... Eğer bu yasa
çıkarsa, düşünce özgürlüğünün ana vatanında düşünce özgürlüğü hakkı ortadan kalkmış
olmuştur." Hüseyin Aygün'e göre, soykırım iddialarının 100. yılı gelmeden Türkiye'nin bu
soruna çözüm bulması gerekiyor.» TC buna cevap bulamaz. Bay Aygün, "Biz bunu
Teşkilat-ı Mahsusa üzerinden 'Osmanlı dönemindeki korkunç bir kara bir leke' olarak
tanıyabiliriz» diyor. Ama Bütün TC kurucularının Ittihat Terraki ile Teşkilat-ı Mahsusa
üyeleri olduğunu unutuyor.Biz bunu kanıtlarıyla ortaya koyuyoruz. Ermenilerin
jenosidini sadece Emperyalist Osmanlı ve Ittihat terraki ile sınırlamak isteyenler Teşkilat –
I Mahsusa üyesi Mustafa Kemal, Ismet Inönü, Fevzi çakmak ve diğer suçluları aklamak
istedikleri bir gerçektir. Fransa Ulusal Meclisi Kabul ettiği yasa Dedesi Ismet Inönü’yü
Dersim de Jenosid suçununu savunan CHP Milletvekili Gülsün Bilgehan Toker bu
ifadesiyle de savaş ve jenosid suçunu işlemiş sayılır. Ermenilerin jenosidinin Greklerin
Kürdlerin ve Asyyro Keldanilerin jenosidlerinin suçluları TC nin kurucularıdır. soruna
çözüm bulmak suçlulları aklamak değil yargılamktır. Teşkilat-ı Mahsusa üzerinden
'Osmanlı dönemindeki korkunç bir kara bir leke' ayni zamanda kemalist iktidarın iişlediği
savaş ve jenosid suçlarrıdır.Işte belgeler.
Resimde TBMM inin başkanı Mustafa Abdülhalik Renda 1914 de Bitlis
valisiydi.O 11-15 Temmuz Mus ve Bitlis’de Ermenileri katletmisti. Sukru Kay
aise hem Dersim Jenosidinin mimarıdır hem Ermenileri zorla göçe ve ölüme
götüren kurrumun genel müdürüdür. Biz burada 1915 jenosidini
9
gerçeklestirenlerin 1920 ile 1960 arası devleti yöneticiligini yaptıklarını
sergiliyecegiz.
Mustafa Abdülhalık [Renda]1881-1948) Talat Paşa’nın bacanağı aynı zamanda
Talat ın içisleri Bakanlığı döneminde onun danışmnıdır. Halep’deki Ermeni
toplumunu ortadan kaldırandır. Malta serbest bıraklınca Mustaka Kemal onu
1923-1924 lerde Konya valiliğine tayin eder. 1 -11-1927 ile 03-02-1934 tarihleri
arasında Milli savunma ve Deniz Kuvvetleri Bakanınıdır. Mart 1935 ile
Agustos 1946 ya kadar TBMM başkanıdır.1938 Mustafa Kemal ölünce onun
yerine Devlet başkanı ve 19-09-1946 ile 10-06-1948 döneminde Devlet
Bakanıdır.1931 de basılan beş liralık kâğıt paranın üstünde Maliye Bakanı
olarak imzası vardır. Alttaki rsimde Mustafa Kemal ve Fevzi çakmak’la
birliktedir.
Halide Edip [Adivar] 1884-1964.Jenosid döneminde Surriye’deki Ermeni
yetimlerini Türkleştirme ile görevlidir.1917 Ittihat ve Terraki Komitesi
toplantısında Dr Adnan Adivar’la tanışır. Mustafa Kamal'in basın danışmanıdır.
Dersim direnişi sürecinde ABD de TC Ordusu için para toplar.
10
Mustafa Kemal ile Halide Edip Adıvar Gebze’de
Kâzim Özalp 1880-1968
Ittihat ve terrakinin üyesidir.1914 Van’da jardarma Alay Komutanıdır.1915 de
Muş’da 36. Tugay Konutanı olarak Ermenileri diri yakar.(BKz Ilhan Selçuk,
Yuzbasi Selahattin'in Romani. Vol. 1, Istanbul, 1993, p. 124.). Kemalist
dönemde 1920 de Balıkesir milletvekilidir. 1922 de Korgeneraldir.1924-1935
‘de TBMM başkanıdır.1943’de CHP Gurub
başkanıdır.1950 de Van
milletvekilidir. Resimde Mustafa Kemal’le birliktedir.
Ahmed Muammer(1874?)Jenosid sürecinde Sivas Eyalet valisdir. Ermenileri ortadan kaldırmanın
sorumlusudur.(Bkz Jean Varoujean Gureghian, Le Golgotha de l'Arménie
mineure - Le destin de mon père pp.151-192 ) Malta dünüşüunde 1923’de Sivas
mebusudur.
11
Mustafa Necati 1894-1929
Jenosid sürecinde, Ittihat ve terraki Komitesi Ankara Sekreteridir. Yozgat’ta
Ermenilerin toptan imha edilmesinin gürevlisidir. Kemalis dönemde, 06-031924 ile 22-11-1924 arası Adalet Bakanıdır. Aşağıdaki resimde
Mustafa Kemal ‘le birlikte.
Huseyin Rauf [Orbay]1881-1964
Teşkilat ı Massusa üyesidir. 1918 de Izzet Pasa kabinesinde Deniz Kuvvetleri
Bakanıdır. Mondoros Mütakeresini imzalayandır.Bütün belgelerin ortadan
kaldırılmasını emredendir. Mustafa Kemal döneminde yine Deniz Kuvvetleri
Bakanıdır 17.11.1921 ile 14.01.1922. Sonra 12-07-1922 ile 4 Agustos 1923
tarihleri arasında Mustafa Kemal’în Başbakanıdır. 1926 sürgününden sonar bir
kez Sivas iki kez Istanbul 6 kez Kastamonu millet vekili seçilir.
12
Mustafa Kemal ile Hüseyin Rauf Sivas Kongresinde
Topal Osman1884-1923
Jenosid sürecinde Teşkilat ı Massusa üyesidir. Kars bölgesinde ermeni halkını
Pontus ‘da Grekleri toptan imha ettikten sonra Mustafa Kemal’in emriyle 1921
de Koçgiri jenosidini gerçekleştirendir. Mustafa Kemal’i koruma Muhafız Alay
şefidir.1923 Trabzon mebusu Ali şükrü’yü öldürmekten kafası kesilir.
Topal Osman Mustafa Kemal ve Ismet Inönü ile birlikte.
13
Hacı Reşit Bey ile Cevrye Temelli Hanım’in oğlu Kürd İsmet İnönü Paşa,
Bitlis’in Kümüroğulları ailesindendir. Sivas Askerî Rüştiyesinden sonra Sivas
Mülkiye İdadisini ile Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûnu 1903 de bitirir.Osmanlı
Ordusunda iken Ittihat ve Terakki Komitesine 1907 de sonra da Teskilat ı
Mahsusa nın 35. ajanı Mustafa Kemal’le bağlantı kurar. Kurmay yüzbaşı
rütbesiyle Edirne’deki 2. Ordu’nun 8. Alayı’nda bölük komutanlığına atanır. 31
Mart Olayı (13 Nisan 1909) olarak bilinen ayaklanmayı Selanik’ten gelerek
bastıran Hareket Ordusu’nda görev alır. Alman Genel Kurmayı ile Teskilat ı
Mahsusa arasında istihbaratçı olarak askeri şubede görevlendirilir. Mustafa
Kemal ‘le birlikte ilkin çerkez Ethemi çerkezlere karşı sonra da Yeşil Ordu
mensupları Yozgat’ta ermenilerin ve greklerin katliamında kullanır. çerkezler
meclisde çoğunluğu oluştururunca bu kez Ismet Inönü Çerkez Ethemi ve Yesil
Ordu Mensupların ihbar eder. Çerkez Ethem ayaklanmasında korkusundan esas
görevi başkasına verir.Mustafa Kemal’in yalancı şahitliği sayesinde Yeşil Ordu
Mensupları tıpkı Cavid Bey davasında olduğu gibi idam edilirler.
23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Edirne milletvekili
olarak katılır.İsmet Bey 3 Mayıs'ta İcra Vekilleri Heyeti'nde Erkân-ı Harbiye-i
Umumiye Vekili olur. Cumhuriyetin ilânından sonra 1923-1924 yıllarında ilk
hükûmette Başbakan olarak görev alır, aynı zamanda Halk Fırkası Genel Başkan
Vekilliği'ni üstlenir. Lausanne da Kürd Ismet Inönü Bey kendi ülkesi
Kürdistanı böler. 1921-1938 dönemlerinde Jenosidlerin işlenmesinde görevler
alır. Atatürk'ün ölümünden sonra 1938 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından
Türkiye'nin
ikinci
Cumhurbaşkanı
olarak
seçilir.
Cumhurbaşkanlığı'nın yanı sıra CHP Genel Başkanlığı'na da getirilir. CHP'nin
26 Aralık 1938'de toplanan I. Olağanüstü Kurultay'ında partinin "değişmez
genel başkan"ı olur. Ayrıca kendisine "Milli Şef" sıfatı verilir.
İsmet İnönü'nün torunu CHP Milletvekili Gülsün Bilgehan Toker, "Bizim evde
Dersim’de yaşananlar acı olaylar olarak hatırlanırdı. Dedem dahil kimse o
14
dönemi mutlulukla anmaz, olanlardan sevinç duymazdı”diyor. Ortaçağ
döneminde yaşayan Tuncelililerin operasyonlarla en eğitimli ve
demokrasiye inanan insanlar haline geldiğini’ ileri sürüyor. Jenosidi aklayan
bayan Gülsün Bilgehan Toker şunu hatırlatmak isterim. Yolunuz Roma’ya
düşerse Campo de’Fiori gidin.
orda ortaçağ
düşüncesinin diri diri yaktığı bu bilge Giordano Bruno’nun heykeline bakın ve
yukarıda dedenizin önünde diz çöküp ağlayan Dersimli Anne’yi
düşünün.Dedeniz ve çevresindeki katilleri ülkemi yakıp yıktılar. Bayan
Bilgehan, sadece ailemden,kurşuna dizilip üzerine gaz dökülerek 1937 Dersimin
Marçik düzünde yakılan insan sayısı 52 si çocuk 302 kişidir. Kurşuna dizilip
yakınların arasında Müzisyenler ve Şairler vardı. Halk sanatımızın en ince
kilimlerini mübarek parmaklarıyla dokuyan sanatçılarımız vardı. Dedem
Hemede Mirzalié Silemani nin ordularınız yakalanıp beline kadar toprağa
gömülüp sonra her iki gözü diri diri işkence ile öldürülen dayım Alié Mirzalié
Sileman üstüne bestelediği KILITE KOU CD lerde dinliyebilirsiniz. Dersim
jenosidini o iğrenç operasyonlarınız gerçekleştirdi. Madem ki siz bu kadar
uygarsınız Paris Siyasal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü
bitirdiniz. Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi oldunuz nasıl olur
benim
halkıma bu hakaretlerde bulunuyorsunuz ? Kürd olan Dedeniz hazırladığı
Dersim raporu ile kendi ulusuna ihanet edip işlediği jenosid suçunu size hiç
anlatmadı mı ? Ortaçağ zihniyetinde olanlar biz Dersimliler değil, kendi
kimliklerini inkâr edip ülkesini emperyalist ve sömürgeci devletler arasında
bölen insanlık tarih karşısında savaş ve jenosid suçlarını işleyenlerdir. Size bir
incelemeden bir pasajı eklemek zorunda kalıyorum.
«1938 de Eyalet nufusu 500.000 olan Dersim de, fransız arsivlerine göre
öldürülen Dersimli sayısı 170.000. dir. Dersimliler 12-07-1932 direnişinde üç
üçağı Dersim’de düşürürken, Ağrı Direnişi Beyazid’da 25-08-1932 TC uçağını
düşürürler.Dersim gerilları 11-08-1932 bir 15-08-1932 ikinci uçağı imha ederler.
TC 1925’den beri Alman Generalleri kontrolünde kimyasal silahlar üretti
ve Kürd halkına karşı kullandı. Seyd RIZA bu gazların nasıl kullanıldını
metuplarında dile getirir. Fransız arşivinin verdiği bilgiye göre,18 nisan
1937’de General Alpdoğanın Dersim ileri gelenlerini Nazimiye’de
tutuklamasına karşı Dersimliler saldırıya geçtiler. 6 haziran 1937’de gerilla
savaşı başlar. 22 haziran 1937 Seyd RIZA Demenanlara çağrıda bulunur. Sadece
15
Çheme Serxanu bölgesinde direnişe 22-06-1937 katılan Dersimlilerin sayısı
30.000 dir.2 02-07-1937’de Sason ayaklanır. Dersim’de 28-08-1937’de gerilla
gücü 40.000 yükselir.TC Genel Kurmayının verdiği bilgiye göre devlete karşı
ayaklanan Dersimlilerin toplam 56.050 dir. TC 30-06-1937 20 si bombardıman
olmak üzere 70 uçak daha satınalır.23- 08-1937 günü 45 bombardıman uçağı
Dersimî bombalar. Aynı anda ABD 20 bombardıman uçağı TC ‘ye gönderir. TC
Orduları toplam 286 bombardıman uçağı ile Dersimlilere karşı saldırıya
geçerler..Sovyetler Birligi ve Stalin tarafından gönderilen tanklar Dersime
girer. Mustafa Kemal’in manevi kızı Sabiha Gökçen ile birlikte sekiz pilot
Sovyetler Birliği tarafından eğitilmişlerdir. Bombardıman uçakları, Fransa
Ingiltere, Almanya, Polonya, ABD, Ispanya, Italya, Hollanda, çek pilotları
tarafından kullanılmaktadır.Sadece Fransa’nın TC sattığı bombardıman uçağı
sayısı 50 dir.Böylece , TC Dersim Jenosini gerçekleştirmiş ve bunda uluslararası
askeri güçleri kullanmıştır.
1975 de devlet istatiktik enstitûsûnûn verdigi bilgilere göre Dersim’li
olup’da metrole sürülen Dersimli sayısı, 740.000 dir. FKP MK yayın organı
( l’Humanité) de yayınlanan “ Türk Hava Kuvvetleri Kürd Köylerini Napalmla
bombalıyor” Halk Kitlelerinin Déportasyonu” başlıklı makalesinde gazeteci
Françoise Germain ROBIN «sadece şubat 1987’da göçe zorlanan Dersimli
sayısı 50.000 kişidir.» diyor. Yoldaş ROBIN ‘e göre, Dersim’de “asker sayısı
150.000’dir. Bölgede 1000 jandarma karakolları kurulmuştur. Sınır
bölgelerindeki Köyler boşaltılıp 17 şubat 1987 tarihli Cumhuriyet Gazetesine
göre zorla göçe zorlanmaktadır. 22 tarihli “Yeni Gündem” gazetesine göre
Osmanlı dönemindeki gibi Kürd halkı katliam ve göçe zorlamalarla ortadan
kaldırılmak isteniyor »3.
Bu konuda, TC, Genel Kurmay Aşiretler raporuna göre : Dersim’dé 1935
den 1938 kadar 56.050 Dersimli TC devletine karşı silaha sarıldı. Bunlar Avasu
(3680), Avasune cerri(679) Alû(1600), Arezu(1650), aslanû (2600), Aşuru
(500), bava mansuru(1600) , Baxtiaru(2774), Pezgewru(1150),Demenu(1200),
Ferru(2500), Heideru(2000), Xïranziku (6750), Xormezku(350), Khalu(950)
qérébolu( 3000), karsanu (2500), keçelu (700), kékertîzu (700) Qîrğu( 1250),
Qîrğuné cerri( 2000), Qoçu (2500), Laçinu(650), Lolu(1617), Maxsudu(2500),
mîstu(1500), Seitxanu(2000), Samu (970), sawaxu (2500), Six Hesenu (2000)
wusvu (750) dir.
Devletle işbirliğine gidenlerin sayısı 44.145 dir Bunlar “ Bolevanîzu
3500,Balîçu 300, Balu, 450, Bermîzu 2446, Betu 750, çaréku 2500, izolu
2
Ambassade de France,Attaché Militaire et de l’Air, Istanbul 8 Eylül 1938 tarihli 204 nolu gizli rapor
Françoise Germain Robin,L’aviation turque bombarde au napalm des villages Kurdes,Déportations de
Population, l’Humanité , 23 Fevrier 1987
3
16
4771,Kemu, 2000,Kuresu 8000, pilvançku 4500,Pilvançkuné cerri 1500,
Piranizu, 300, Rutu, 250;Sisanizu 1000, Suru 1650, Sadizu 6908, Savalanu
2320, Six memedu, 800 dir. Özetle Operasyon katilan uçak sayısı 286 dır ve
asker sayısı Fevzi Çakmak’a göre 50.000 dir. Pilotların 8 Moskova da Stalin
yoldaşın yönetimi tarafindan eğitildiler Dersimi bombardıman etmek için
gônderildiler, bunların arasında Mustafa Kemal’in manevi kızı Sabiha Gökçen
‘de vardı. Dersimliler TC nin 16 uçağını imha ettiler. O dönemde Stalin
Yönetimi Dersimlilere karşı kullanmaları için tanklar sattı.Ne Sovyetler Birligi
Kommunist Partisi ne TKP den hiç bir ses çıkmadı. Bu konuda , isteyenler
Jenosidé Dersim,( www.pen-kurd.org) Dersim Koçgiri Uluslararası Jenosid ve
Savaş suçlularını Yargılama Mahkemesi üzerine yaptığımız çalışmalara
bakabilirler
Dr. Tevfik Rüştü [Aras] 1882-1972
Dr. Nazim'ın bacanağıdır. Katledilen ermenilerin cesedlerini imha etmek için
özel olarak görevlendirilmiştir. Ismail Canpolat’la birlikte iç güvenlik
sorumlusudur. Ceset kuyularını kazıp üzerrlerine tonlarca kireç dökerek üstlerini
kapatmştır.Ama gün gelecek bu kuyular açılak bugün Fransa Parlentosunda
alınan karar gibi. Dr. Tevfik Rüştü kemalist iktidarın 1925 ile 1938 yıllarında
Türkiye Dışişleri Bakanıdır. Izmir Milletvekilidir.1939 ile 1942 Türkiye Londra
Elçisidir.1952 ile 1959 döneminde Türkiye Iş Bankassı yönetim Kurulu
Başkanıdır.
Ankara, 3 Ekim 1934. Atatürk ile Isveç Prensi Gustave Adolphe .Sağda
Türkiye Dışişleri BakanıDr.Tevfik Rustu Aras.
Mithat Şükrü [Bleda] 1874-1956
17
1906 da Selanik de Dr. Nazım ve Ismail Canpolat’la birlikte kurduğu Osmanlı
Kurduğu Osmanlı özgürlük Cemiyeti 1907 Paris’de Ittihat ve Terakki
Komitesiyle birleşti.Merkez Komite üyesi olarak 1911-1917 tarihlerinde Ittihat
ve Terakki Komitesi Genel Sekreterligini yaptı ve Teskilat ı Mahsusa ile
bağlantılar kurdu. Ittihatçilarin 1908 Serez 1912 Drama ve 1916 de Burdur
Milletvekilidir. Talat’ın emri üstüne 1918 de Nuri Osamniye’deki bütün
belgeleri imha etti.1919’daki davada yargılandı. Kemalist iktidarın 5,6,7,8
dönem Milletvekilidir.
Mehmet Şükrü [Saracoğlu] 1887-1953
1911’de Ittihat ve Terakki Komitesi üyesidir.Izmir Milletvekilidir. Kemalist
dönemde 1923’de Izmir mebusudur.Okyar Hükumeti döneminde 1924-1925’ed
Milli eğitim Bakanıdır.Inönü döneminde iki kez Adalet Bakanlığını yapar. Sonra
Rfik Saydam Hükümeti döneminde Türkiye Dışişleri Bakanıdır. 9 temmuz 1942
ile 7 Agustos 1946 arası Başkandı.1942 de çıkardığı 4305 nolu gelir vergisi
yasasıyla 50% ile 236%, vergilerle azınlık halkları cezalandırılır. Vergisini
veremeyen 8000 azınlık Askale kamplarında zorla çalıştırılır.
Hüseyin Cahit [Yalçın] 1875-1957
Ittihatçıdır.Cavid Bey’in Mustafa Kemal ve Ismet Inönü tarafından asılmasıyla
yetim kalan Şiarı kendisine evlatlık olarak alır.1908 Ittihat ve Terakki Komitesi
’nin Istanbul üç dönem Milletvekilidir. Ittihat ve Terakki Komitesinin yayın
Tanin gazetesini kurar. Mustafa Suphi Ittihat ve Terrraki üyesi olarak Paris
telsilcisidir.1914-1916 da Hüseyin Cahit Istanbul Meclis Başkan yardımcısıdır.
Talat’a yakın biridir.1919 da Malta’ya sürülür. Kemalist iktidarın5-9 dönem
1939-1954 ‘e kadar Cankırı Istanbul ve Kars Milletvekilidir.
T.C. posta Pulu -Mehmet Ziya Gökalp 1876-1924.Pantürkizm,panturanizm ve
18
panislamizmin ve Kemalizmin ideologudur.1918 kadar Ittihat ve Terrraki’nin
Merkez Komite üyesidir. Diyarbakır’daki Ermenilerin Jenosidinde baş rolü alan
ve Kürdleri türkleştirmek isteyen bir faşisttir.TBMM nin ikinci dönem
milletvekilidir
.
Hafiz Mehmet
Ittihat ve Terrraki’nin Trabzon milletvekilidir.11.12.1918 de Osmanlı
Parlamentosu önünde Ermeni kafilelerinin Teskilat i Mahsusa tarafından
katledilmeleri konusunda«Ben Hafiz Mehmet kendi gözlerimle gördüm
Ordudan Karadeniz’e doğru geceleyin Ermeni bayan ve çocularını kayıklara
doldurdular. Giden kayıklar boş döndü.» Kemalist iktidarın 08.2.1921 ile
19.05.1921 döneminde Adalet Bakanıdır.1926 da Mustafa Kemal’e suikast
yapmakla suçlandı ve idam edildi.
Dr. Refik Saydam1881 - 1942 Teskilat i Mahsusa
üyesidir.1920 de kemalist iktidarın sağlık Bakanıdır.1931-1938 lerde Milli
Egitim ve Maliye Bakanıdır.Atatürk’ün ölümünden sonra Iç Işleri Bakanı ve
CHP Genel Sekreteridir.1939- ile 1942 döneminde Baş bakanıdır
Prof.Dr.Tevfik Salim Sağlam1882-1963. Eermenilerin jenosidi döneminde
askeri doktordur.Aralık 1915’de Erzurumda hasta olan ermeni askerlerine
sterilize edilmemiş kanı enjekte etmiştir.1921’de Milli Savunma Bakanlığında
19
Sağlık işleri Müdürüdür.1927 de General olmuştur.1943-1946 döneminde
Istanbul Universitesi Rektörüdür.
Mehmet Nuri [Conker]1882-1937
1925 de Mustafa Kemal’in sağında poz veren Nuri Conker Teskilat I
Mahsusa’nın üyesidir.Mustafa Kemal’in askeri okuldan arkadaşıdır. Kemalist
Iktidar döneminde Information Müdürüdür. Adana ve Ankara valisidir. 19251927 de Kütahya ve1932-1935 lerde Gaziantep Milletvekilidir.
•
Falih Rıfkı [Atay] 1894-1971. Ittihat ve Terrraki’nin yayın organı 1912 den beri
pantürkist propagandacısı Hüseyin Cahit [Yalçın], in yardımcısıdır.1.Dünya
savaşında Suriye’de Selanik doğumlu Kürd Cemal Paşa’nın özel kalen
Müdürüdür. Kemalist Iktidar döneminde 1922 ilkin Bolu sonra Ankara
Milletvekilidir. Ulus Gazetesinin yazıişleri Müdürüdür.
20
Tahsin [Uzer]1879-1939Selaniklidir.1908 Merkez ilçe kaymakamlğını yapan
Ittihat ve Terraki Komitesinin aktif üyesidir.1914’de Van 194-16 da Erzurum
valisidir.1915 Erzrum’da Teşkilat i Mahsusa’nın şefi Dr. Bahattin Şakir birlikte
Ermenilerin jenosidini hazırlar. Savaş ve Içişleri Bakanı ile özel şifrelerle
haberleşir.1920 Ingilizler onu Malta ya gönderilir. Kemalist Iktidar döneminde
1927 de Izmir 1935 ise Erzurum 1,2,3,4 ve 5. dönem Milletvekilidir.
Eyüb Sabri [Akgöl]1876-1950 Temmuz darbesine katılan 1909
dan 1918 kadar Ittihat Terraki Komitesi Merkez Komite üyesidir. Kemalist
iktidar däneminde Eskişehir ve Çorum V,VI,VII dönem TBMM de
milletvekilidir.
Sabit Sağıroğlu 1914-1916 tarihlerinde de Harput Valisidir.Sonra ingilizler onu
Malta’ya sürer. Kemalist iktidar döneminde Erzincan ve Elazığ milletvekilidir.
Feyzi Pirinççizade [Pirinççioğlu]
Arif Fevzi’nin (1853-1909) oğludur.Aziz Feyzi Pirinççizade Ermenilerin
jenosidi döneminde 1915 Diyarbakır millevekilidir.Dr Reşit’le birlikte Teskilat
i Mahsusa mensubu olarak Mardin bölgesinde 120.000 Ermeni ve Assyro
21
Keldaninin imha edilmesinden sorumludur.Ingilizlerin Malta’ya sürgün ettiği ve
jenoside katılan 2743 nin arasındadır. 22 temmuz 1922 ile 27 Ekin 1923 TBMM
de Milletvekili sonra Ali Fethi Okyar Hükumeti döneminde 22 kasim 1924 ile 3
mart 1925 de Sosyal Işler Bakanıdır.
Dr. Bahattin Şakir1877-1922
1912-1918 döneminde Ittihat Terraki Komitesi Merkez Komite üyesidir.
Küurdistan eyaletlerinde Teşkilat i Mahsusa’nın yönlendiren şeftir.1915 de
Ermenileri toptan jenosidden geçirir. Erzurum valisi Bitlis ValisiAbdulhalik
Sivas valisi Muammer Van valisi Cevdet’le bölgede kurduğu çetelerle Ermeni
ulusunu katleder. 17 Nisan 1922 de ermeni devrimcileri Archavir Chiraguian et
Aram Yerkanian tarafından öldürülür.
Teşkilat i Mahsusa’nın 35. ajanı Mustafa Kemal Kürdistanı bölen
sömürgeci devletlerin planına seyircı ve 1917 ocağında 400.000 kürdü sürgün
eden ve öldürtten bir katildir jenosid ve savaş suçlusudur. Trablus Garp Dene’ki
savaştan bu yana Teşkilat i Mahsusa’nın bütün suçlarına katılmıştır
Enver,Talat,Cemal’le 1918 den itibaren sürekli ilişki içindedir.Enver Moskova’da
iken sürekli Kemal Cemal ve Talat’la irtibat halindedir.Enver Cavid Beyden
Kemal ise Talat’tan Romanya Avusturya Alman bankalarındaki Teşkilat i
Mahsusa’nın parasını ister. Enver ingilizlerle gizli görüsmeler yapar. Agustos
1920 de Mosovada çiçerin’le görüşür.4 Agustos 1920 Ami ve Ibrahim ‘le birlikte
Baku Kongresine katılır.20 ağustos 1920 Mustafa Kemal’e Kongre ilgili uzun bir
rapor gönderir.Mustafa Kemal ‘de Talatâ uzun bir rapor yollar. 8 ocak 1921
Enver Moskova’da Luiz Braynt ‘la söyleşi yaptığını Kemale bildirir. General
Defrance tarafından imzalanan Fransız gizli belgesinde göre Mustafa Kemal’in
Genel Kurmay Başkanı Ismet Inönü «Fransız TADLD vapuruyla Batum’ gitt 1
aralık da Irana geçecek oradan Türkistan’da bulunan Enver Paşa ile
görüşecektir»4 Enver 23 şubat 1921 Cemal’e yazdığı mektupta Mustafa Kemal’in
duruma hakim olduğunu ve Mustafa Suphi ve 18-20 arkadaşının« Trabzon ahalisi
4
Constantinople, le 17-décembre 1920, récu le 18-12-1920, Télégramme N° 1738-D, N° arrivée à paris le 20-12-1920 N3894-f-131Selon le un document secret « Ismet Inonu, chef d’Etat –Major de Mustafa Kémal, a pris (passade) sur vapeur
français »TADLA » et débarqué à Batoum le 1 er décembre , il se rendrait en Perse et de là sur Turkestan pour rejoindre
Enver Pacha signé par le Général Defrance
22
tarafından saldırıya » uğradıklarını yazar. Komintern uluslararası sorumlusu
UPMAL Ankara’dadır. Ankara kurulan sahte Türkiye Kommünistb Partis ve
Komintern’in Türkiye Temsilciliği konusunda Kemal’i sert sorgular. 6 Mart 1921
Halil Pasa Lenin ‘le görüşür. Bu tarih Koçkiri direniş gününe denk düşer. Lenin
Kemal’e sarı atınları Enver’n dayısı Halil Pasa ile yollar. 9 mart 1921 Enver
çiçerin Mustafa Kemal’le anlaşmak için benden yardım istedi diye yazar. Kemal
bir yandan Lenin ve Stalin’le radyo üzerinde « sahte» yoldaşlık mesajlarını
yollarken aynı zamanda bolşeviklere karşı ayaklanmayı hazırlar.
Fransız emperyalizmi ile 11 mart 1921 sözleşmeyi imzalayan ve Bekır
Sami Bey ile Briand arasınnda imzalanan sözleşme küçük Güney Kürdistan’ı
Fransız emperyalist mandası altında arap sömürgecilerine bıraktıran Mustafa
Kemal dir.”Iskenderun Körfezinden hareket eden sınır Türkiye ile Suriye
arasında Meidan Ekbes’in sağından geçen hat” diye ifade edildi. ( 5) Böylece
Kürdistan bu parçası Kürdistan halkına danışılmadan
fansız eğemenliğine
terkdildiği gibi 23 Mayıs lDaily Télégraphy gazetesine göre « kemanlistlerin
Fransa’yı teddit ettıklerini ve Şehy Senusi nın Kürt ve Arap gönüllü
oluşturmak için Diyarbakır böigesinde bulunduğu burada bir yıl aldığını
haziran ayında TIMES de yer alan bilgiye göre. Şehy Senusı nın Mezopotamya
da Kıral Faysal yerıne geçirilmek istendiği belirtidi. »(6) General Pelle nin
Fransız Genel Kurmayına gönderdiği telgrafta « Le Marquise de Garroni bana
ingiliz Yüzbaşı Henry nin verdiği bilgiye göre 10.000 manzerle birlikte çok
sayıda silahın ucz bir fiatla kemalist hükumete sunulduğu ve çok uzun vadali
düşük fiatlasilahların pazarlandığını bildirdi.» gibi (7) İkinci kanıt olarak da «
Eğer ingiliz hükumeti Osmanlı İmparatorluğunun bağızlığı ilkesi üzerine
Sevres Antlasşmasını değiştirirse Mustafa Kemal General Harrington ,la
görüşmekten büyük mutluluk duyacak »(8) ifadesidir. Başka bir deyışle. ezilen
halklar ve ulusların topraklarını işgal
eden Osmanlı İmparatorluğunun
Bağımsızlık ilkesi ne anlama gelir? Neden Mustafa Kemal Osmanlı emperyalist
işbirlikçi Kürd feodallerine sesleniyor kendi sömürgeci politikasını onlara
empoze etmek istiyor.
Kürdistan bağımsızlıkçı hareketinin düşmanı Sultanın yaveri Tuğgeneral
III. Müfettişi Mustafa Kemal 16 hazıran 1919 de 15. Kol Ordu Komutanı
Kazım Karabekır’a yazdığı « ingilizlerin denetiminde kurulacak Bağımsız
Kürdistan lehine faaliyet gösteren Diyarbakır Kürd Kulübü yasaklanmıştır.
Kürd ileri gelelerinden aldığım bilgilere göre Kürd kulübü. Kürd toplumu
arasında bir duyarlığı temsi etmiyor. Bunun için Müdafai Hukuk Cemiyeti
içinde Kürtleri birleştirmeye karar verdim(9) Aslında ingilizlerin denetiminde
5
EMA, Section d’Orient ; Accord Franco Turc, 11 mars 1921 ; in 7 N 3213
EMA, Section d’Orient, Presse Anglaise, p.11, in 7N 3216
7
EMA, Section d’Orient, Télégramme N°1203; 7 juillet, 1921 ; in 7 N3213
8
, EMA, Section d’Orient, Télégramme N°1203; 7 juillet, 1921 ; in 7 N3213
9
M.Kemal, Lettre à Kazim Karabekir ; Amasia ; 16-06-1919 ; Œuvres Complètes, volume, II ; p.3906
23
kurulan Türk devletidir. Bunu kurmak için işbirlikçi kürdlerden Horşinli Şeyh
Ziyaeddin’e”10 Grzanlı Cemıl Ceto’ya 11 Kufrevizade Şeyh Abdulbaki
Effendi ye12 yalvaran Mustafa Kemal dir. Şirnaklı Abdurrahman Ağaya,
Derşewli Omer Ağa ve Resul Ağa’ya Muasa Ağa’ya Sultan için yalvaran yine
Mustafa Kemal aşalığıdır13 Diğer Kürd aşiret beylerine hilafeti kurtark için
Ermeni ulusuna kin ve öfke ile fanatik ırkçı Mustafa Kemal bu düşüncelerini
Şeyh Mahmud Efendi.»14 yadıgı mektupta dile getirir. Yine Kemahlı
Sagirzade Halef Efendi.»15 ye yazdığı mektuğta Bedirxan kardeşlerin ingiliz
Yüzbaşı Noel le dolaştıklarını ifade eder oysaki ingiliz emperyalizmi ile
pazarlığa oturan bizzat Muatafa Kemal’ın kendisidir.
Ağustos 1919 da Sultan’a gönderdiği raport gözönüne alınırsa, Mustafa
Kemal’in stratejisi Sultan’ı Damat Ferit Paşa hükümetine karşı kullanmak.sonra
Şeyh Senusı ile sunni Kürd feodal aşiretleri ittifakını
ingilizlere karşı
kullanırken bununla aynı düşüncede olamayan Sultan, iktidardan düşürtmek
onun yerine İstanbul,da yeni bir hükumet oluşturmak,, Kürdistan bağımsızlıkçı
hareketini tasviye etmek, Bolşeviklerden aldığı yardımla
yeni Istanbul
Hükümetini kendine bağlamak Güney ve Kuzey Kürdistan devrimlerini
bastırmak ve kaliamlarla bunu gergeçleştirmek. Bunun için 29 ağustons 1919
tarihli telgrapla Sultan’a bağlılığını »(16)bildirir. Prens Abdül Mecid’in
Sultanlık adaylığından istifa »(17) edişini 12 Eylül 1919 tarihli Alı Fuad.
13.Kolordu Komutanı Cevdet Bey, 15. Kolordu Komutanı K Karabekiır et
3.Kolordu Komutanı
Selahattin’in Sultan’a yazdıkları ortak mektupta
Mamouret El Azız Valisini şikayet ederek « düşman tarafından algılnan bu
planın gerçekleşmesnin sonucu müslümanlar arasında kan dökülmesne neden
olacaki ve Kürdistan’ın ayaklanmasıyla sonuçlanacak-ki Kürdistan
imparatorluğunuzun yadsınmaz bir parçası oılarak Halifelik Santanatınıza
kopmaz sarsılmaz bağlarla bağlıdır»(18) diyerek Sultan Vahdettin’i aldatırlar ve
iki hafta sonra Konstantinopolis de darbe yaparlar.
Kürdistan bağımsızlıkçı hareketine yönelemenin bu ittihatçı ve
kemalist saldırganlık kendi denetimlerinde olan resmi Osmanlı Ordusunun
elemanları Hamidiye alaylarını bu taktikle Kazim Karabekir Kafkasya da
10
M.Kemal; Oeuvres Completes III;p.268
11
M,Kemal; ibid, p.270-71
M. Kemal ,III ,p.264
13
,M. Kemal,III ,p.265
14
, M. Kemal, III, p.267
15
, M.Kemal, volume, I ; p.375
16
,EMA ; Armées Alliées en Orient,Correspondance de Mustapha Kemal Pacha avec le Palais 6 septembre
1919 ; télégramme de Mustapha Kemal Pacha au Sultan Arrivée le 7-9-1919 N° rép.3211 ;Remise au :2°B
17
,EMA , in 20 N 157
18
,EMA, S.R.Marine, N°1124 ; Constantinople ;29-09-1919, 2.°Bureau CAA N°176,p.2,in 20N166
12
24
Ermenilere İzmir de Yunanlılara karşı Kurd asiretlerini kullanılar. Koçgiri
Ulusal Kurtuluş hareketini bastırmak için de ileride Kazım Karabekir’in kendi
denetimindeki güçleri göndermeğine tanık olacağz. Öte yandan. « Angora
Millet Meclisi tarafından onlarca ajanını Mustafa Paşa yı öldürtmek için
Kürdistan’a gönderdi »(19) İttihatçı Kemalistler bir yandan Sultan’a yalvarırken,
öte yandan Sultan yanlısıdır diye Kürdistanlıları öldürtmeyi ilke edindi. Bu
Teşkılat ı Mahsusanın kurucusu ve tetikçisi M Kemal’in iki yüzlü politikasıdır.
TC Genel Kurmay Başkanlıgının yapatığı incelemede« Kürd bağımsızlık
hareketi Abdülhamid döneminde başladı. »(20) denilmektedir « Kurtuluş savaşı
döneminde Kürd aşiretleri ingilizlerle ilişki kurup bağımsız Kürdistanı
kurmaya söz verdiler » (21) biçimindeki açıklama sadece kemalist bir
karalamadır.Kürdler ingiliz emperyalizmine karşı silahlı mücadele yürütürkemn
ingiliz emperyalizmi ile işbiriğine giden Kemal’in kendisidir. O biryandan 15.
Kol Orduya emir verip, Şiqaq aşireti reisi İsmail Ağa’ya silah yardımı
yapılmasını önerirken.öte yandan Kürdistan bağımsızlıkçılarını emperyalizmele
işbırliçiği ile suçluyordu. »(22) Peki neden Sovyetler Birliği ile Türkiye
arasında 27 ekim 1920 de Sıwas ve Trabzon’da imzalanana sölesmenin altında
Kürdistan halkı adına Simko nun imzası vardır? Aynı Simko yu öldürtmek için
İran ‘a yardımı kim verdi? Bu trajik durum ve bu ortamda Koçgiri Ulusal
Kurtuluş savaşı başladı.
TÜRK ASKERİ GÜÇLERİ VE KOÇGİRİ JENOSİDİ
KOÇGİRİ ULUSAL KURTULUŞ HAREKETİNİN İMHASI
Bazı sıradan arştırmacıların ileri sürdüğü tezlere karşın Koçgiri Ulusal
Kurtuluş Hareketi yoksul köylülerin ayaklanması değildir.Bağımsız Kürdistan
devletinin kurulması baş değer olarak ortaya çıkan bu istem tarihsel olarak
haklıdır. Halkların kendi geleceğini tayin hakkı ilkesine uygun uygar bir
başkaldırma olduğu gibi bugünkü BM
Anayasasına uygunluğu
tartışılmaz.Gerçek şu ki sömürgeci TC Parlementosunda yer alan 72 kürd
milletveki.tıpkı bgün AKP nin içinde yer alan 75 milletvekili gibi Kürdistan
ulusunun iradesini dile getirmiyor,istemlerine yanır vermiyor.İlkin İngliz ver
fransızlar aarsında sonra de türk arab fars sömürgecileri tarafından bölüşülen
sömürgeleştirilen Kürdistan’ın kendi geleceğini kendisi tayin etme hakkı silahlı
kürd direnişinin temel amacıydı.
19
AME ;Dossier du Kurdistan ; E-311-3 ; Kurdistan le 25 juillet 1921
T.C. Genel Kurmay Harb Tarihi Başkanlığı ;Türk Istiklal Harbi ,VI. Cilt,Istiklal Harbinde
Ayaklanmalar ;Ankara ; Genel Kurmay Basımevi 1974,pp.14-15
21
T.C. Genel Kurmay Harb Tarihi Başkanlığı ;Turk Istiklal Harbi ,VI. Cilt,Istiklal Harbinde
Ayaklanmalar ;Ankara ; Genel Kurmay Basımevi 1974,pp.15
22
T.C. Genel Kurmay Harb Tarihi Başkanliığı ;Turk Istiklal Harbi ,VI. Cilt,Istiklal Harbinde
Ayaklanmalar ;Ankara ; Genel Kurmay Basımevi 1974,pp.16
20
25
Gün gelecek Recep Erdogan ve onun milletvekillerinin sonu faşistlerin sonu bu
olacak. Bunun için Recep Erdogan« Bu noktada açıkça ifade etmek istiyorum ki
bu tür adımların ileri noktalara varmasının Türkiye ile Fransa arasındaki
siyasi, ekonomik, kültürel tüm alanlardaki çok yönlü ilişkileri bakımından
sonuçları vahim olacağı gibi sorumluluğu da girişim sahiplerine ait olacaktır.»
.Yasa tasarısı“Fransız yasaları tarafından tanınan jenosidlerin inkarı, bir yıl
hapis ile 45 bin euro para cezasına çarptırılmasını” öngörüyor.
TKP nin DERSIM ÖZÜRÜ ÜSTÜNE (I)
Biz bu konuyu ikinci incelememiz de alacağız.Burada kısaca değineceğiz.
Haydar KUTLU(Nabi Yağcı) ise, özüründe çok ustaca Ermenilerin,greklerin,Assyro
Keldanilerin, jenosidlerinden sözetmedi. O da bugün oylanan yasa ile suçlu duruma düştü.
Bir kere 1894 de Dr Ernest Cendre Ermenilerin nufusu 5400.000 olarak iade edilmişti.
Ermeni ulusunun % 60 jenosidden geçirildi. Bu halkın bireylerinin zenginliklerine el
konuldu. Topraklarında zorla sürüldü. TKP Uluslararası Kommünist harekete sunduğu
yalan raporlarla hem dünya kamu oyunu aldattı, hem de ulusal sorun ve sömürgeler
sorununda izlediği revizyonist politikasıyla kendi sonuna geldi.TC devletine teslim oldu.
TKP bir bütün olarak Kommintern’e sahte ve yanış bilgiler verdi. Stalin döneminde
Mustafa Kemal’in kızı Sabiha Gökçe ile birlikte 8 pilotu eğiterek askeri ve mali yardımla
birlikte gönderip Dersimi bombalamasında TKP MK nin kilit rolü oynadığı açık ve net.
Emperyalist sömürgeci TC devletinin işlediği jenosit suçlarına ortak olma. TKP Bize
karşı Dersim direnişinde kendi devletinin saflarında yer aldı. Işlenen jenosid ve savaş
suçlarına ortak oldu. Baku Kongresi ikinci başkanlığını yapan, ingiliz emperyalizmine
karşı silahlı mücadele veren Şeyh Mahmud Berzenci’nin Kongreye katılmasını rededen
ittihat ve Terraki’in üyesi Mustafa Suphi, 2.830.000 ermeniyi jenosidten geçiren katil
Enver Paşa’ yı ekipleriyle Kongre’ye rahatça kabul etti.Bu açıdan ailesinden 52 si çocuk
250 kişinin Marçik düzünde kurşuna dizilerek üzerilerine gaz dökülerek yakılan bir aile
mensubu olarak bu konuda yazmayı etik bir sorumluluk olarak görüyorum. Zira başta
dayım Alié Hemede Mirzalié Silemani (Alio QIZZ) olmak üzere ailemden Komutan
düzeyinde onlarca kişinin kurşuna dizildi ve annemin amcası Alié Mirzalié Silemani nin
Seyd RIZA ve diğer şehitlerimizle birlikte asıldı. Zulme maruz bir halkın insanı olarak,
ezilen Dersim halkının bir bireyi olarak emperyalist sömürgeci TC devleti ve onun
yedeğine dűşmüş siyasi partilerin de jenosid ve savaş suçlusu olduklarını düşünüyorum.
Üstelik TKP nin hataları bununla sınırlı değildir,bitmiyor. TKP kendi devleti nasıl kendini
Kürdistan topraklarının kayıtsız şartsız sahibi olarak düşnüyorsa, örneğin Kazakistan’da
bir Kürd Derneginin kurulmasınnı engellemek ya da Roj TV nin kapattılması için nasıl
girişimde bulunuyorsa, TKP de ulusal ve uluslararası düzeyde kendisini Kürdistanın
hamisi kabul ediyor. TKP, Kürdistanlı Kommünistlerin Batı Avrupadaki Kommünist
Partileri içindeki örgütlenme faaliyetlerine müdahale etti. Örneğin Fransa da FKP içinde
aynı hücreler içinde örgütlenen Türk ve Kürd işçilerin FKP Parti tüzüğűnűn 47
maddesine göre kurulan kendi ana dillerinde yayın yapan FKP Dil Guruplarını tasviye etti.
TKP nin FKP içinde Kürd diliyle yapılan faaliyetlerini yasaklamakla emperyalist
sömürgeci TC burjuvazisiyle aynı düzeye düştü. Bu konuda TKP yurtdışında kendisini
26
Kürdistan’ın hamisi sandı. Bunda başarısız kaldı. Biz kurduğumuz özgür Radyolarla
faaliyetimizi bin misli daha artırdık, biz FKP ye değil,FKP bize muhtaç oldu.1984 Avrupa
Parlamentosu seçimlerinde K Libre Kürdistan Sesi Programı haftada altı saat yayınla FKP
ye verdiği destekle bölgede Franssız sağının oylarını% 50 düşürtü. Biz kendi ülkemizin
Kommünistleriyiz. Kendi ülkemizin Kommünist Partisini kurmak için ne TKP den ne
mollara teslim olmuş TUDEH’den ne SKP ne de IKP’den icazet alacak değiliz. Bu
konuda Opprtunist Savaş Yolu ve Çağ dergilerinin yazdıkları ve Prof.Dr Ismet Şerif
Vanlı’ya hakaretlere karşı Prof. Vanlı’nın 7 Temmuz 1980 tarihinde yayınlanana mektubu
ile bizim 1 eylül 1980’de TKP Isçinin Sesinde çıkan yazımızı gelecek incelememizde
sunacağız. Ayrıca bay Çem’in geçen yazısında göklere çıkardığı TKSP taraftarı muhpir
arkadaşı 1983 de bizi FKP ye şikayet etti. Bunun üzerine Burgonya Parti Federasyonunda
yapılan toplantıya TKP adına Feridun AKSIN katıldı. Biz bu metni olduğu gibi savunduk.
Bizi Partiden ihraç edemediler. Hala bu Parti ile birlikte faaliyetimizi yürütüyoruz. TKP
ise gidip TC devletine teslim oldu. TC devletinin emperyalist ve sömürgeci politikasına
bağlılığını sürdürüyor. Her ne kadar Haydar Kutlu nabi Yagci «Bu nedenle kendi adıma ve
bu duygularımı paylaştığına inandığım yoldaşlarım, dostlarım adına Dersim katliamına
TKP’nin yanlış bakışı nedeniyle açıkça özür diliyorum. Ne var ki bu borç yalnız sözle
değil bugün Kürt halkının yanında olarak ve baskılara karşı durarak ve dünkü yanlışa
neden olan Kemalist milliyetçiliği bugün de eleştirerek, vesayetçi devlete karşı çıkarak
ödenir.» diyorsa biz bunu ciddi bulmuyoruz.Onun için bu tür AKP ve TKP özürleri kabul
edilemez.
AKP ve TKP özürleri arasındaki benzerliğin ölçütü, egemen ulusununn sömürgeci
devletinin çıkar politikasıdır. Her iki partinin Ermenilerin Greklerin Assyro Keldanilerin
ve Kürdlerin jenosidleri karşında TC devletinin emperyalist çıkarlarını ortak çizgide
savundukları. Sömürgeci TC devletinin Kurdistan’ın ulusal pazarlarına kayıtsız şartsız
eğemen olmasını istiyor. Bu anlamda ezilen ulusu ortadan kaldırma yöntemi ve TC
devletinin planlı politikasıdır,başka bir değişle jenosiddir. Bu hem AKP yi hem de TKP
yi işlenen jenosid ve savaş suçlarında günah çıkartmaya götürüyor. Bu benzerlik
meselenin konuş biçiminde hem Recep Erdogan’in hem de Haydar Kutlu (Nabi Yagci) nın
söylemlerinde ortaya çıkıyor.
Recep Erdogan bir belge gösteriyor. «Belge 2: Bakın burada, bir belgeyi sizlere
göstermek istiyorum. 8 Ağustos 1939 tarihli bir belge. Jandarma Umum Komutanlığından
başvekalet yüksek makamına gönderilmiş. Dersim’e yapılan müdahalenin bilançosunu
veriyor, katli netice alınıncaya kadar baskınların devam edeceğini bildiriyor. Ekte de bir
cetvel var. Ölü, diri, teslim olanların rakamlarını gösteriyor. 1936, 1937, 1938 ve 1939da, toplam 13 bin 806 kişinin öldürüldüğü bu belgede ifade ediliyor. Bakın deprem
felaketinden bahsetmiyorum, öldürülenlerden bahsediyorum. » Bu belge devletin resmi
ideolojisi ve propagandası olarak hem doğrudur, hem de yanlıştır. Doğrudur ,çünkü 1935
TC devleti parlamentosu tarafından kabul edilen 2884 nolu yasa açık Dersimin Jenosid
planı ve programıdır. Bu Abdül Hamid ‘den Mustafa Kemal’e gelen çizgidir. Yanlıştır,
çünkü bölge nufusu 1937 500.000 dir. Katedilen Dersimli sayısı 170.000dir. Bir başka
incelemede dile getirdiğim gibi« 1975 de devlet istatiktik enstitûsûnûn verdigi bilgilere
27
göre Dersim’li olup’da metrole sürülen Dersimli sayısı, 740.000 dir. FKP MK yayın
organı( l’Humanité) de yayınlanan “ Türk Hava Kuvvetleri Kürd Köylerini Napalmla
bombalıyor” Halk Kitlelerinin Déportasyonu” başlıklı makalesinde gazetecim Françoise
Germain ROBIN «sadece şubat 1987’da göçe zorlanan Dersimli sayısı 50.000 kişidir.»
diyor. Yoldaş ROBIN23 ‘e göre, Dersim’de “asker sayısı 150.000’dir. Bölgede 1000
jandarma karakolları kurulmuştur. Sınır bölgelerindeki Köyler boşaltılıp 17 şubat 1987
tarihli Cumhuriyet Gazetesine göre zorla göçe zorlanmaktadır. 22 tarihli “Yeni Gündem”
gazetesine göre Osmanlı dönemindeki gibi Kürd halkı katliam ve göçe zorlamalarla
ortadan kaldırılmak isteniyor ». AKP bu politikayı sürdüren faşist Parti olarak Dersim de
8000 MHP nin 974 oy alması Dersimliler için yüz karasıdır. AKP nin karşı ayaklanma
askeri ve stratejisi genel Kurmayın jenosidçi aşiretler raporunun uygulanmasına
dayanıyor. Orman kanununu yürürlüğe koyan, topraklarımıza el koyan barajlarla kutsal
ziyaretlerimizi sular altında bırakan, güzel Dersimi kentimizi kirli cami minareleri ile
pisleştiren ezanları ile halkımızı rahatsız eden AKP ve Gülenciler türkleştirme ve
islamlaştırma jenosid projesini Dersime uyguluyorlar.
FRANSA YASASI VE JENOSIDIN INKARI
Ikincisi, sorun jenosidin inkârı sorunudur.Devlet Ordu AKP biliyor ki,
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu , 11 Aralık 1946 tarihli 96/1 sayılı kararında , soykırımı
uluslararası hukuka göre ; bağışlanmaz , iğrenç bir suç olduğunu , üye devletlerinin bu
insanlık suçunu önlemeyi ve cezalandırmayı üstlendiğini karar altına aldı. Bu çerçevede
Birleşmiş Milletlerin Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair
Uluslararası Sözleşmesi düzenlendi. Soykırım Suçunun Önlenmesi Ve Cezalandırılması
sözleşmesinin ikinci maddesinde yapılan düzenlemede ise :
”Bu sözleşmede , soykırım : Ulusal , etnik , ırksal ya da dinsel bir grubun tümüyle
ya da bir bölümüyle yok edilmesi amacıyla ;
a) Üyelerinin öldürülmesi
b) Üyelerinin bedensel ya da zihinsel olarak ciddi zararlara uğratılması
c) Grubun tümüyle ya da bir bölümüyle bedensel yıkıma uğratılması amacıyla tasarlanmış
yaşam koşullarının
bilerek sokulması ,
d) Grup içinde doğumları önlemeyi amaçlayan önlemlerin alınması ,
e) Çocukların zorla başka bir gruba aktarılması edimlerinden herhangi birisi anlamına
gelir.” şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu uluslararası sözleşmenin üçüncü maddesinde ise : ”Soykırım , soykırım için gizlice
anlaşma , soykırımın doğrudan ve açıkça kışkırtılması , soykırım girişimi veya soykırıma
katılma ve planlama.” cezalandırmayı gerektiren edimler olarak sayılmıştır. Uluslararası
sözleşmede insanlığa karşı suç olarak tanımlanan soykırım türleri , Türkiye
23
Françoise Germain Robin,L’aviation turque bombarde au napalm des villages Kurdes,Déportations de
Population, l’Humanité , 23 Fevrier 1987
28
Cumhuriyeti’nin eski ceza kanununda soykırım suçu kavramı altında düzenlenmezken ,
5237 sayılı Yeni Ceza Kanunu 76. maddesinde ise uluslararası sözleşmedeki düzenlemeye
paralel bir düzenleme getirilerek, soykırımın yaptırımları ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezası şeklinde düzenlenmiştir. 5237 sayılı bu ceza kanununun 77. maddesinde ise,
insanlığa karşı suçlar sıralanmış olup ; kasten adam öldürme , kasten yaralama , işkence ,
eziyet veya köleleştirme , kişi hürriyetinden yoksun kalma, bilimsel deneylere tabi kılma ,
cinsel saldırıda bulunma , çocukların cinsel istismarı , zorla hamile bırakma , zorla fuhuşsa
sevk etme suçları da insanlığa karşı suç olarak düzenlenmiştir. Gerek uluslar arası
sözleşmede , gerekse söz konusu kanun maddelerinde, soykırım ve insanlık suçlarının
zaman aşımına uğramayacağı ( Zaman aşımına tabi olmadığı ) düzenlenmiştir.
Birleşmiş Milletlerin Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Uluslar
Arası Sözleşmesinin 8. maddesinde ise; ” Soykırım edimlerinden (eylemlerinden)
herhangi birinin önlenmesi veya bastırılması amacıyla , sözleşmeye imza atan (
sözleşmeyi imzalayan devletlerden) birisinin , Birleşmiş Milletlerin yetkili organlarına
(Uluslar Arası Adalet Divanı) başvurma hakkı vardır.” düzenlemesini içermektedir.
Sözleşmenin bu maddesindeki düzenleme hukuka aykırı ve ölçüsüz bir düzenlemedir. Bu
düzenleme esasen soykırımlar karşısında etkili bir başvuru ve yargılama yolunu
kapatmaktadır. Soykırım yönünde şikayette bulunmak her insana verilen bir hal olarak
düzenlenmeliydi. En azından dernek , vakıf , sendika gibi tüzel kişiliği olabilen kurumlara
bu hakkın tanınması gerekirdi. Birleşmiş Milletlerin devletsiz milliyetleri uluslar arası
siyasi suje görmemesi, objektif bir kriter olarak belki anlaşılabilir bir durumdur. Ancak
soykırım suçuna karşı birey ya da birey gruplarının veya sivil toplum kuruluşu olan
demokratik kitle örgütlerinin şikayet haklarının ortadan kaldırılmış olması ise, temel bir
hak olan hak arama hürriyetine ve objektiflik ilkesine aykırı olduğu gibi , soykırım suçu
yönünden önlem alma ile cezalandırmayı da boşa çıkaran bir düzenlemedir. Çünkü gerek
geçmişte gerekse günümüzde, soykırıma uğrayanların çok büyük çoğunlukla devletsiz
halklar ya da sömürge idaresi altındaki uluslardır. Yahudilerin, Roma döneminde ilk
çağda iki kez (Romalılar ve Babiller dönemi ) ve yakın tarihte de Kazakistan ile Nazi
Alman yası’nda soykırıma uğradıkları bilinmektedir. Yahudiler, Nazi Almanyası’nda
soykırıma uğrarken, dünyada devletsiz bir millet durumdaydılar. 1915’te Osmanlı
İmparatorluğu döneminde İttihat-ı terakki hükümeti , teşkilat-ı Mahsusa ve Osmanlı
düzenli ordusunun bir göçertme yasası ve Şeyh-ül İslamın fetvasıyla planlayıp karar altına
aldığı ve uygulamaya soktuğu gayri Müslimlere yapılan soykırımda ise : “ Pontus’lu
Rumlar , Ermeniler , Asuriler (Keldani, Süryani , Nasturi) , Kürt Ezidileri ve Kürt
Kızılbaşları soykırımdan geçirildiğinde de, bu halklar devletsiz milliyetlerdir.
SONUÇ
Uluslararası Ceza Mahkemesi, insanlığa karşı işlenen en ağır suçların kovuşturulduğu, ilk
kalıcı ve bağımsız uluslararası mahkemedir. Gün gelecek TC devleti yüneticileri bu
Mahkeme de yargılanacaklar. Zira yargı alanına giren, soykırım, savaş suçları, insanlığa
karşı suçlar ve saldırı suçlarından dolayı şahısları, üst düzey devlet yetkilisi ya da asker
29
olmalarına bakmaksızın, yargılayabilir. Böylesine büyük suçların sanıklarının, haklarına
saygı gösterilerek fakat bir dokunulmazlık ardına saklanmalarına izin verilmeksizin
kovuşturulması, neredeyse yüzyıllık bir çabanın sonucu ve bir "ütopya"nın gerçeğe
dönüşmesidir. Bunun için
I-TC devleti ve hükümeti, Orduları, askeri ve sivil guçleri uluslararası hukuka göre
Koçgiri, Dersim, Kurdistan 'a karşı jenosid, savaş suçları, insanlığa, halklara karşı suçlar
işlemiştir.
II. TC devleti ve hükümeti ve silahlı kuvvetleri Sivil hedeflere karşı yoğun ve sistemli
bombardıman yaptığı için jenosid, savaş suçları, insanlığa, halklara karşı suçlar işlemiştir
suçlu bulunmuştur.
III. Dersim jenosidine katilan ordu birlikleri ise şunlardır. VI Kolordu, I. Tugay ve
Diyarbakit VII kolordudan iki tugay, Tokat’tan VII. Kolordu, Erzurum’dan IX kolordu ve
iki Tugay, Ararat Komando Taburu, Beyazid Ikiknci Suvari Alayi, Urfa 14 alayi, Tank
Taburu, 5 bombardıman ekibi, bunları 19 adet Breuguet ve Cekoslovak mali P.Z.L.
bombardiman uçaklari Curtiss*Hawk casus uçaklari Vultée, Smolik, Henkel;
bombardiman uçaklari Toplam 50 bombardiman uçağı izledi Dersim Jenoside katilan
asker sayisi Fevzi Cakmak’a göre 37000, Dr Rüstü Aras’a göre ise 50.000 dir283 Buna ek
olarak 11 000; at, katır, deve Türk devletinin elindeki güçleri oluşturuyordu. » Kısacas TC
devletinin bu kadar asker silah ve bombardiman uçaklarini kullanmasının hedefi
Dersim’de jenosidi gerçekleştirmesiydi. Fransa devlet raporuna göre, « Türk ordu
birlikleri Dersimi dört bir yandan kuşatmaya almıştır. 10–20 Agustos’da bir hafta boyunca
savasçıların merkez alanlarını araliksiz olarak bombardiman uçaklari ile bombaladilar.
Daha sonra piyade alaylarını savaşa sürdüler. El bombalarını kullandılar. El bombalarını
kullandılar.
TC devleti 1923 de 25 uçağa sahipti. Mustefa Kemal 15 yılda yirmibeş ulusumuzu
jenoside maruz bırakti. 1924 Turkiye delegasyonlarini Fransa ve Rusya’ya gönderdi.
Onlardan hava kuvvelerini, bombardiman pilotlarını yetistirmek için askeri öğretim
gorevlisi istedi. TC devleti satın aldığı askeri malzemeler sayesinde Dersim halkını
katletti... Almanya 1925 yılında Turkiye’de Kimyasal silahlari üretme fabrikalarını kurdu.
Kimyasal gazları üretti. Almanya bu fabrikaları kurmakla, ulusumuza karşı savaş suçlarını
işledi. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin önemini anlayabilmek için, Mahkeme’nin yetki
alanına giren suçlara bakmak yeterlidir. Soykırım suçu, savaş suçları ve insanlığa karşı
işlenen suçlar, dünyanın hangi bölgesinde işlenirse işlensin, uluslararası toplumun
tamamını ilgilendiren, uluslararası barış ve güvenliği tehdit edensuçlardır.Dolayısıyla bu
suçların faillerinin cezasız kalması, sadece bir kesimin değil, tüm uluslararası toplumun
ortak sorunudur. Yukarıda da değinildiği gibi, Mahkeme bazı açılardan uluslararası hukuk
alanında yenilikçi bir yapıya sahiptir. Mağdur ve tanıklara yönelik destek, Mahkeme'nin
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kontrolünden uzak, bağımsız yapısı ve cinsel
şiddetin bir savaş suçu olarak kabul edilmesi, söz konusu yenilikçi yaklaşımlardan
birkaçıdır. Elbette bu yaklaşımlar, II. Dünya Savaşı'ndan bugüne dek kurulan geçici (ad
hoc) uluslararası ceza mahkemelerinin ve gelişen insan hakları hukukunun bir sonucudur.
30
Bu nedenle 1998 yılında Birleşmiş Milletlerin ev sahipliğinde gerçekleştirilen,
Uluslararası Ceza Mahkemesi Kurulmasına Dair Tam Yetkili Temsilciler Diplomatik
Konferansı'nda kabul edilen Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü, Birleşmiş Milletlerin
kurulmasından bu yana, en yenilikçi ve heyecan verici gelişmelerden birisi olarak
nitelenmiş2 ve dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından, "... gelecek kuşaklara
hediye edilen bir umut ve evrensel insan hakları ile hukukun üstünlüğüne doğru atılan dev
bir adım" olarak tanımlanmıştır. Bu ilkelerin mutlaka TC yöneticilerine uygulanması
gereklidir.
YARGILAMAYA ESAS ALINACAK BELGELER iddianameler:
Birinci Bölüm
a) Ermenilerin jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor
b) Greklerin jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor
c) Greklerin jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor
d)Asuri Keldanilerin jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor
e) Koçgiri ve Dersim jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor
f) Kurdistan jenosidine ilişkin iddianame ve sunulan rapor temelinde
TC silahlı kuvvetleri sivillere uluslararası hukukça· yasaklanan insanlık dışı muamele
ettiği, savaş ve jenosid suçları, insanlığa karşı suçların halklara ve insanlığa karşı suçlar
işlediğinden, Mahkememiz TC yoneticileri ve yukarıda adı geçen devletlerin ve
hukumetlerin Jenosid ve Savas suçlarına iştirak etmelerinden ötürü haklarında idam kararı
verir.
" Dadgera Internationale Curme Jenoside Koçgiri Dersim Jenosid ve Savaş suçlulalrı
olan Enver Paşa, Talalt Cemal Paşa Dr Nazim, Dr Bahaddin Şakir, haklarında idam
talebini istedidiği gibi, Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Celal Bayar, Fevzi Çakmak, Şükrü
Kaya, Abdullah Alpdoğan, Nurettin Paşa, İbrahim Tali, Fevzi Çakmak, Fethi Okyar
Abdullah Sabiha Gökçen, İbrahim Tali, Dr Bahaddin Şakir, Dr Nazim, Mustafa Renda,
Halide Edip Adivar, Kazım Özalp, Ahmed Muammer, Halil Paşa, Mustafa Necati, Rauf
Orbay, Topal Osman, Dr Tevfik Rüştü, Midhad Sükrü Bleda, Mehmet Şükrü Saraçoğlu,
Huseyin Cahit Yalçın, Ziya Gökalp, Hafiz Mehmet, Halit Karşılan, Şemsi Kara,
KaraVasif, Kara Kemal, Eyüp Sabri, Süleyman Askeri, Ömer Kuşçubaşı, Dr Refik
Saydam, Prof.Dr. Tevfik Salim Sağlam. Mehmet Nuri Çönker, Falih Rifki Atay, Tahsin
Mazer, Sabit Sağıroğlu, Princizade Fevzi,, Mustafa Muğlalı, Kazım Orbay, Salih Ömürtak,
Nafiz Gürman, Nuri Yanıt, Nurettin Baransel, İsmail Hakkı Tunaboyu, Fevzi Mengüç,
Rüştü Erdelhun, Ragıp Gumuşpala, Cevdet Sunay, Cemal Tural, Memduh Tağmaç, Faruk
Gürler, Semih Sancar, Kenan Evren, Nurettin Ersin, Necdet Uruğ, Necip Torumtay,
Doğan Güreş, Ismail Hakki Karadayı, Huseyin Kıvrıkoğlu, Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt
et İlker Başbuğ, Tayyip Erdoğan haklarında insanlığa karşı, halklara karşı suçlar
işledikleri, Koçgiri ve Dersim, Ermenilerin , Greklerin Asuri Keldanilerin ve Kurdlerin
Jenosidini gerçekleştirdiklerinden , Koçgiri ve Dersim savaş suçlarından ötürü haklarında
idam kararını verir. İdamlarına esas teşkil eden suç ve suçlar:
31
1/ Ji Enver Talat; Cemal Mustafa Kemal suçdare, jenoside Hermenieu, Greku, Assyro
Keldani, mîlete bindest Kirmanc û Kirdasu no, Mistefa Kemal, nna mîleti eve Xoter Tirku
Ittihat û Terraki Tesklialt i Mahsusa jenosid kerde, ama vîrena 1917 400/000 kurd,
Kurdistan'ra eve zor kerd tever. Mistefe Kemal Fevzi Cakmak, Sukru Kaya Ismet Inonu
pia qeraro dijdia da mîlete maé Koçgiri wertera dard we, azê Koçgiri bîrna, jenosid kerd.
2-Mustafa Kemal (1920-21) mîlete Koçgiri jenosid kerd 15 perodaiskare Koçgiri darde
kerdi eve des hozoru mîle ma da jenosidkarene, Milete Koçgiri welat'ra eve zor kerd
tever,
3-Ji Enver, Talat û Cemal, Mîstefa Kemal ve suçdarune cori zu politika remne. Dersim
de1936 hata 1941 170.000 kirmancé Dersim, Domoni, cini, comardi, qîrkerdi, dewa
Marçik 250 çeye aşira Demenu qîrkerdi, na çe'ra 52 domuni qîrkerdi, meyît qaz verda ser
vêsnai
4-Ji Enver, Talat û Cemal, Mîstefa Kemal ve suçdarune cori zu, Tertele Koçgiri Sex Said
û Dersim ‘ eve tairu bomba kerdi, Tertele Seyh Said Efendi de 350seete de 350 ton bomba
este, mîleta ma ad qîrkerdene.
5-Dewleta kolonialista emperialista tirkia eve zor, welate ma isgal kerd, zonê ma dard we,
çel û çuke mare jenoside kuturel tatbik kerd.
6-Serdare Dewleta kolonialista emperialista tirkia Mistefa Kemal, eve Zagone Dersimé
1935, eve plane sistematike dewleta, aze mîlete wertera da we, jenosid kerd.
7-No jenosid de Serdare Dewleta kolonialista emperialista tirkia Mistefa Kemal caé hu
guret, tatbiqate jenosid de hazir û nazir vi, eve emre yî , perôdaiskarê welatê ma, roza 1511-1937 de, Seyd Riza, laze hu Uşen Resîk Efendi, Aşira Demenu ra, Ali ê Mir Z'Alié
Silemani, Aşira Sixhesenu ra Hesen Ağa Aşira Uswu ra Laze Qemer Ağai Findik Axa,
Aşira Demenu`ra laze Ciwrail Axayî Hessen Axa,Aşira Khûresu`ra Hessenê Yivrahîmê
Qijî, dess û zu pérodaiskaré Dersim Xarpêrt'de eve qerarê Mistefa Kémalî darde kerdî.
Roza Dardekerdene de Mistefa Kemal Xarpetto wêsaé de vi, evê amr yî, darde kerdî, lesa
şehidune ma vêsnai..
8-Dewleat Ingilizi; Devleta Alamania Firma Henkel, Krupp; téde qommandanu Alaman u
Fransa Ingiluzune pilote tirku seveta Jenoside Dersim talim kerde curmùkare jenoside
Desimi e, Dewleta Fransa, Dewleta Italia, Dewleta Cekoslovakia Dewleta Avusturia,
Amerika, Russia, Curmune Şêrr, Cûrme verva Mordemiati, curme verva mîlete maé bîn
dest qîorkerde, imha kerdene jenosid kerdena mîleta pia barekerdo, Dadgera ma haqa yine
de idam wazene, dewa tazminat kena'ra
QERAR:
Dadgera Internationale Curme Jenoside Koçgiri Dersim berakarune Enver Pasa, Talalt
Cemal Pasai, têdê pia haqa Mustafa Kemal ,Ismet Inonu ; Celal Bayar, Fevzi Çakmak,
Sukru Kaya,Abdullah Alpdogan, Nourettin Pacha, Ibrahim Tali , Fevzi Cakmak, Fethi
Okyar Abdullah Sabiha Gokçen, Ibrahim Tali, Dr Bahaddin Chakir, Dr Nazim, Mustafa
Renda,Halide Edip Adivar,Kazim Ozalp, Ahmed Muammer, Halil Pacha, Mustafa Necati,
32
Rauf Orbay, Topal Osman, Dr Tevfik Rustu, Midhad Sukru Bleda, Mehmet Sukru
Saraçoglu, Huseyin Cahit Yalçin, Ziya Gokalp, Hafiz Mehmet, Halit Karsilan, Shemsi
Kara, Eyup Sabri, Suleyman Askeri, Omer Kusçubasi, Dr Refik Saydam, Prof.Dr ; Tevfik
Salim Saglam. Mehmet Nuri Conker, Falih Rifki Atay, Tahsin Mazer, Sabit Sagiroglu,
Prinçizade Fevzi,, Mustafa Muglali, Kazim Orbay, Salih Omurtak, Nafiz Gurman, Nuri
Yanit, Nurettin Baransel, Ismail Hakki Tunaboyu, Fevzi Menguç, Rustu Erdelhun, Ragip
Gumuspala, Cevdet Sunay, Cemal Tural, Memduh Tagmaç, Faruk Gurler, Semih Sancar,
Kenan Evren, Nurettin Ersin, Necdet Urug, Necip Torumtay, Dogan Gures ;Ismail hakki
Karadayi, Huseyin Kivrikoglu, Hilmi Ozkok, Yasar Buyukkanit et Ilker Basbug. Teyyip
Erdogan re seveta curmune Jonosid; Curmune Şêrr, Cûrme verva Mordemiati, curme
verva mîlete maé bîn dest qîorkerde, imha kerdene jenosid kerdena Koçgiri û Dersim qera
idam da.
Dadgera Internationale Curme Jenoside Koçgiri Dersim haqa Dewleat Ingilizi; Devleta
Alamania Firma Henkel, Krupp; téde qommandanu Alaman u Fransa Ingiluzune pilote
Tirku seveta Jenoside Dersim talim kerde curmùkare jenoside Desimi e, Dewleta Fransa,
Dewleta Italia, Dewleta Cekoslovakia Dewleta Avusturia, Russia, Amerika Curmune Şêrr,
Cûrme verva Mordemiati, curme verva mîlete maé bîn dest qîorkerde, imha kerdene
jenosid kerdena mîleta pia barekerdo, Dadgera ma haqa yine de idam da, dewa tazminat
kena'ra.
Dadgera Internationale Curme Jenoside Koçgiri Dersim na qêraru rusnena Organisatione
Juyina Mîletu, rusnena Cour Penale Internationale(CPI) Courv Interntaionale de Justice de
Lahey, Cour Européenne des Droits de l'Homme:»
g) Yahudilerin göçe zorlanmasına ve Cavid Bey dosyasina ilişkin iddianame ve
sunulan rapor b) Ittihat ve Terraki Komitesi ve Teşkilatı Mahsusa, Karakol, Vatan’ın
Kurtuluşu, Ayyıldız Partisi Temsilcileri arasında
h)Mısır’lılardan Mohamed Tchiraï Pacha; le prince Abbas Fialim pacha, büyük vezit
ce Bursa valisinin kardeşleri Izzet bey; Ali bey; Ali Moubarek bey,
i) Tunus’ Abdul-Aziz Tchaouch, Misr’da yetistirilen ; le cheikh Salih
Chérif; Ali Bach c) Berberlerden Abdul-Hakim.
k) Tripoli Berberlerinden Suléiman-el-Baroussi, le cheik Ahmed, ayrıca Sénoussis, leri
temsil edenler
l) Yémen: den Ben Réchid; Réchid pacha, yarbay Moussah, Saïd bey, Yıldız Sarayında
eski albay
m)Mekke ve Médine ‘den CHérif Ali Haïdar bey, eski evkaf bakanı ; senator chérif
Nassir bey, sénateur, yaptıkları İslamcı propaganda ile savaş suçlarini işlemişlerdir.
n) Mustafa Kemal’in kurduğu Ay YILDIZ Partisi, Teskilati Mahsusanın devamı olan
Andolu ve Rumeli Mudafai Hukuk Cemiyetleri ve Karakol Partisi askeri ve siyasi
temsilcileri
o) Hiwa El Islam Örgütü temsilcileri savaş ve jenosid suçlarını işlemişlerdir.
ö) Yeşilordu Örgütü temsilcileri savaş ve jenosid suçlarini işleyen sanıklar
33
Seyh Servet (Akdağ) Bursa Milletvekili Dr Adnan Adivar, Sağlık Bakanı , Hakki Behiç,
Maliye Bakanı ,Eyup Sabri( Akgöl), Eskisehir milletvekili, Yunusm Nadi(Abalıoğlu),
İzmir Milletvekili Husrev Sami(Kızıldoğan) Eskisehir Milletvekili İbrahim Sureyya
(Yigit), Saruhan milletvekili Sirri bellioğlu, İzmit milletvekili, Mustafa Cantekin, Kozan
milletvekili Reşit Bey, Çerkez Ethem Bey’in agabeyi Saruhan milletvekili, Hamdi Namik
(Gör) İzmit milletvekili Muhittin Baha( Pars), Bursa Milletvekili Nazim Öztelli Resmor.
Celal Bayar TOKAT Mılletvekili Nazim, 1913 Teskilati Mahsusanın Doğu Trakya’da
Suleyman Askeri Yönetiminde İsmet İnönü Eşref Kuşçubaşı, Selim Sami Kuşçubaşı,
Çerkez Reşid, Husrev Sami görev yapmışlardır. Mustafa Kemal hem Teşkilatı mahsusanın
kurucusu aktif casusudur ve sabotajcıdır.
u ) Gönüllüler Ordusu temsilcileri; Hasan Tahsin ve diğer Sebataycılar. Savaş
jenosid suçlusudurlar.
Ikinci Bölüm
Fransa Konstantinopolis Büyük Elçisi Henri Ponsot‘un Fransa Dışişleri Bakanı Yvon
Dembos’a gönderdiği 19 09 1937 tarihli mektubunda mektup’da aynen « şu anda
Turkiye’nin elinde 200 bombardıman uçağı ile 350 pilotu var. 1936–1937 taaruzu için
Turkiye 30 milyon TL bütçe ayırdı. Buna ek olarakm Turkiye, ABD den 20 adet GLENN
L.MARTIN marka uçak spariş etti. Her uçak 1000 kilo bomba taşıyor. Turkiye her yil 305
uçak satın alıyor, meclis baskanı ise yılda 500 uçak azdır diyor.Bu kanıtlar Turkiye
Cumhuriyeti devleti ve hukumetinin jenosid ve savaç suçların açıkça işlediklerinin
ispatıdır.
Üçüncü Bölüm
Alman devleti hükümeti, Osmanlı ve ITJ askeri işbirliği, askeri personnel yetiştirdiği,
Ordularıyla birlikte kitle katliamlarına katıldı. Alman Bankasının yatırımları TC 'nin
işlediği saldırı suçuna ortaklık ettiği için jenosid, savaş suçları, insanlığa, halklara karşı
suçlar işlemiştir ve suçlu görülmüştür. Devlet olarak yüksek rütbeli subaylarını bilinçli
olarak jenosidleri yapma ve yönlendirmede kullanmıştır. Bu bağlamda, Uluslararası savaş
ve jenosid suçlarına ilişkin haklarında DKUSJSM tarafından dava açılan devletler,
temsilcileri, kuruluşları; örgütleri ve Uluslararası savaş ve jenosid suçlarına iştirak eden
devletler ve hükûmetler ve onların yan kuruluşları. Almanya, Fransa, Ingiltere, Rusya,
Italia, Çekoslovakya, Avusturya, Belçika, Ispanya, Iran tesbit edilmis olup uluslararası
savaş ve jenosid suçluları ve sunulan raport incelendiginde:
a)1876-1908 Osmanli askeri siyasi temsilcileri ve sunulan rapor ışığında Türkiye’de
Maraşal Moltke’ önce ve sonra Alman askeri delgasyonu yüksek rütbeli subayları ( 1758
de 1839 a kadar ) von Varennes, von Zegelin, von Ooetze, Baron von Knobelsdorff, von
Schmidt, von Scobolten, ‘Baron von ;Canitz .und Dallwitz Baron von Muffling gegen
Weiss, Baron von Moltke, Baron von Vincke, Fischer, von Muhnlbach
De Moltke den Goltz ‘a kadar 1856 1882
Von Kuczkowski, Lulling, Wiesenthal, Schewenzfeuer, Wendt, Graaach, Falk Rabback,
Godlewski, Jungmann, Schmidt, von der Becke, Gessier, Grunwald, Bluhm, Wagemann,
34
von Bohn Birinci donem von der Goltz( 1882 1908) Kahner Baron von der Goltz, von
Kampnôvener , von Robe , Ristow Steffen von Grumbckow , von Schilgen , Ruedgisch’
von Mesmer-’.Saldern,. Flelscher ‘Auler von Ditfurt, Imhoff, von Alten, von Morgen, von
Leipzig, vonn Schlotheim.
von der Goltz Paşa ikinci dönem (1908 den 1913 e kadar) Baron von der Goltz , Bopp,
Possldt, Tupschoewski, von Schlichting, von Anderten, Matthies, Back, von Byern, von
Lossow, Weidtman, Veit, Bischof, Weiz, R.itter und..Edler von’ Rogister, “Schaffer,.
Muth,. Aubert, von Frese, Rabe, Binhold, Cretius, Prâtorius, Gottschalk, Endres, Dr
Volbrecht, Michael, Sauer, von Strempel
Birinci dünya savaşı dönemi 1914-1918 de yuklsek rutbeli alman subay lari Falkenhayn,
von Seeckt, Gressmann, von Lossow,. Rohdewald, von Gleich, von Lenthe,
Langenstrasse, von Dommes, von Bock, von Wullfingen, Dove, Herrgott, Bôhme, Goltz,
von Falkenhausen, Guhr, von Papen. Birinci dunya savaşindan sonra ( 1925 den 1939 a
kadar ) TC emperyalist ordusunda gorev yapan alman emperyalist subay ve generalleri
şunlardır. von Klewitz, vonm Massow, Reichenbach, Baron von Massenbach, Kohts,
Rohrbeck, Steuer, Voigt -Ruscheweigh, Buhrmann, Ritter von Fuchtbauer ,Hofl, Schubert,
Muller, Hoffmann, Rittér, von Mantey, Ritter von Mittelberger, Braun, von Schickfus und
Neudorf, Bauer,. Treitschkc Schindler, Gynz von Rekowski, Schumacher.Dans l’armée
marine Baron von Gagern, Wehner, Roedenbeck, Dorfleiu, Furbringer, von Lossow, von
Arnauld de la Perrière, Weisbacb, Wulfing von Ditten, Venzlaff, Lutzow, Loyké. En
dehors ed ces officiers supérieurs des militaires employés dans les forces armées turques
sont suivants: Jodi, Rohde, Fretter -Pico, Lepper
Liman Von Sanders denetiminde (1913 den 1918 kadar ) Bronsart von Schellndodf ,
Weber Posseldt Back , Weidtman , Tromrner, Heuck ,Bischof , vôn Sodenstern , Nicolài ,
von Frankenbcrg und Pronschlitz Kannengiesser , von Legat, Schlee, Wehrle , von
Stermpel , Baron Kress von Kressenstein , Potschernik, Stange, Kont von Hopfgarten,
Perrinet von Thauvenay, Albrecbt, von Feldmann, von Frese, Guse, Lauffer, Kirsten
Bottrich, Rabe, Binhold,m Wilihelmi, Stange, Vonberg, Endres, Schierholz, Welsch,
Hunger, Eggert Effnert, vôn Staszewski, Schrôder, Prigge, Lange, von Konig, Muhlmann,
Fischer, von der Hagen, von Wrochem, Pohl, Gerlach, Heibey, Serno, Pror. Dr. Mayèr,
Dr. Thieme, Burchardi, Dr. Huttner, Schuh, Sterke, Meinke, Weis, Jaenicke, Meier,
Brimberg.
Uluslararası savaş ve jenosid suçlarına ilişkin
DKUSJSM tarafından tanzim edilen iddianamelerde suçlu olarak tesbit edilmislerdir/
Ayrica, Almanya, TC Genel Kurmay Başkanına iki Alman Generalı Freter Pico ile
General Lipper’i göndermekle savaş kışkırtıcılığı ve suçlarını işlemiştir.289 Almanya,
1925 yılında Turkiye’de Kimyasal silahları üretme fabrıkalarını kurmak. Kimyasal gazları
üretmekle insanlığa karşı suçlar, halklara karşı suçlar ve jenosid suçunu işlediği için
Suçludur. Fransız devleti ve Hukumeti, TC nin işlediği saldırı suçuna ortaklık ettiği, askeri
ve siyasi destek verdiği ve kimysal silahlar fabbrikalarını kurduğu, halkımzın toptan
35
jenoside götürülmesinde röl oynadığı için suçlu görülmüştür. Almanya'nın ABD nin
Turkiyé 'ye hatırı sayılır yardımı dokunduğunu ancak saldırı suçuna iştirak etmişlerdir.
Suçludur. Belge şudur. Rusya hükümeti uluslararası hukuka göre Koçgiri,• Dersim,
Kurdistan 'a karşı askeri ve siyasi, maddi, mali yârdim ve destek verdiği saldırı suçu
işlemiş olduğu gibi Lausanne ‘da Kurdistan’in paylaşılmasında emperyalist ve sömürgeci
devletlerle aynı rölu oynamış ve savaş jenosid ortakçısı olarak suçludur. Avusturya ve
Almanya silahlı kuvvetleri savaş hukukunca yasaklanan silahları TC devletine verdikleri
askeri personel verdikleri, bombartdıman uçaklarını kendi personeliyle savaşa sürdükleri
jenosid’de kullanmış tüm personeli savaş ve jenosid suçlusu olarak kabul edilmiştir. ABD
60 bomdardıman uçağını TC nin emrine verdiği ve tüm askeri yardımı yapmakla jenosid
ve savas suçlusudur TC silahlı kuvvetleri savaş esirlerine savaş hukukunca yasaklanan
muamelelerde bulunmuştur. Sivil halkı kurşuna dizip cesetlerini yakmıştır.
Yukarıda açık belgeye göre, KURTISS ABD fabrikasi 24 uçagi TC ye
satmakla290 Ayrica CURTISS ABD, uçak parçalarını Diyarbakır’a montaj fabrıkası
kurmakla TC 10 Casus uçağı satmakla suçludur bunlarla birlikte ile 20 JUNKERS
bombardıman uçakları TC nin emrine vermek, Dersim jenosidine askeri olarak katılmak
anlamına gelmektedir. Suçludur.Bunların yargılanması gereklidir. Uluslararası Ceza
Mahkemesi, insanlığa karşı işlenen en ağır suçların kovuşturulduğu, ilk kalıcı ve bağımsız
uluslararası mahkemedir. Yargı alanına giren, soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı
suçlar ve saldırı suçlarından dolayı şahısları, üst düzey devlet yetkilisi ya da asker
olmalarına bakmaksızın, yargılayabilir. Böylesine büyük suçların sanıklarının, haklarına
saygı gösterilerek fakat bir dokunulmazlık ardına saklanmalarına izin verilmeksizin
kovuşturulması, neredeyse yüzyıllık bir çabanın sonucu ve bir "ütopya"nın gerçeğe
dönüşmesidir1.
1998 yılında Birleşmiş Milletlerin ev sahipliğinde gerçekleştirilen, Uluslararası
Ceza Mahkemesi Kurulmasına Dair Tam Yetkili Temsilciler Diplomatik Konferansı'nda
kabul edilen Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü, Birleşmiş Milletlerin kurulmasından
bu yana, en yenilikçi ve heyecan verici gelişmelerden birisi olarak nitelenmiş2 ve dönemin
BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından, "... gelecek kuşaklara hediye edilen bir umut
ve evrensel insan hakları ile hukukun üstünlüğüne doğru atılan dev bir adım" olarak
tanımlanmıştır3.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin önemini anlayabilmek için, Mahkeme’nin yetki
alanına giren suçlara bakmak yeterlidir. Soykırım suçu, savaş suçları ve insanlığa karşı
işlenen suçlar, dünyanın hangi bölgesinde işlenirse işlensin, uluslararası toplumun
tamamını ilgilendiren, uluslararası barış ve güvenliği tehdit edensuçlardır.Dolayısıyla bu
suçların faillerinin cezasız kalması, sadece bir kesimin değil, tüm uluslararası toplumun
ortak sorunudur.
Ikinci Bölüm (Devam edecek)
Dr Ali KILIC Paris 22 ARALIK 2011-12-23
36
37

Benzer belgeler

dersım jenosıdı ve uluslararası ceza mahkemesı-ı

dersım jenosıdı ve uluslararası ceza mahkemesı-ı bunlar; soykırım suçu, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve henüz tanımlanmayan saldırı suçlarıdır, ulusal mevzuatta yer alıyor ve sanık(lar) yargılama yetkisine sahip yerel bir mahkemede yargı...

Detaylı

koçgırı uluslarası savas ve jenosıd suçluları

koçgırı uluslarası savas ve jenosıd suçluları politikalarının kurbanı ise, bu konuda gerçek davacı bütün insanlık adına Dersim ve Koçgiri’ Kurdistan’dir. Uluslararası hukukun, BM’ lerin, Uluslarası Adalet Divanının Uluslararsı Ceza Mahkesinin,...

Detaylı

Dr Ali KILIÇ Dersim –Koçgiri Bilimsel Araştırma Merkezi

Dr Ali KILIÇ Dersim –Koçgiri Bilimsel Araştırma Merkezi Bunun için konuya temel bir açıklık getirmek istiyorum. Uluslararası Ceza Mahkemesi insanlığa karşı işlenen en ağır suçların faillerinin cezalandırılması esası üzerine kurulmuştur. Mahkemenin yargı...

Detaylı

dersim jenosidi gerçekliği ve genel seçim

dersim jenosidi gerçekliği ve genel seçim başbakanı tarafından açıklaması önemlidir. Türkiye’de ilk kez bir başbakan Dersim’de yaşananların devlet tarafından gerçekleştirilen bir katliam olduğunu ve bunun çok önceden adım adım planlandığın...

Detaylı