Garanti Çelik

Transkript

Garanti Çelik
GEMİ İNŞA SEKTÖRÜ VE YAN SANAYİSİ DERGİSİ
ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR • MART 2014 • YIL: 7 • SAYI: 32 • 10 TL • ISSN 1307-9204
www.tersanedergisi.info
SMM İstanbul
3. Kez Düzenlendi
RÖPORTAJ
Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı
BAŞARAN BAYRAK
Woodward Governor Control Ürünleri Yetkili Servisi:
Polaris Denizcilik
Dikomarine
Askeri Projelere Yöneldi
Garanti Çelik, Paslanmaz Çelik Ürünlerde Sektörün İhtiyacını Karşılıyor
içindekiler
MART 2014
YIL 7 • SAYI 32
12
4
16
20
HABER
12
FUAR
16
RÖPORTAJ
20
FİRMA PROFİLİ
24
YAN SANAYİ
26
SERVİS
28
ÜRÜN
29
ÜRÜN
30
ÜRÜN
SMM İstanbul 3. Kez Gerçekleştirildi
Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
Başaran Bayrak
Dikomarin Askeri Projelere Yöneldi
Garanti Çelik, Paslanmaz Çelik Ürünlerde Sektörün İhtiyacını Karşılıyor
Woodward Governor Control Ürünleri’nin Türkiye’deki Tek Yetkili Servisi:
Polaris Denizcilik
Prüftechnik’ten Kestirimci Bakım için Rotalign Ultra IS
MetaLine 700 Serisi Kartuşlu Sprey Kaplama
Transfluid’den Otomasyon Sistemlerine Akıllı Geliştirmeler
2 tersane • mart 2014
24
editör
GEMİ İNŞA SEKTÖRÜ VE
YAN SANAYİSİ DERGİSİ
İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. Adına Sahibi
İsmail Ceyhan
[email protected]
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
İsmail Ceyhan
[email protected]
24
İSMAİL CEYHAN
[email protected]
Yazı İşleri Müdürü
Uğur Doğan
[email protected]
Yeni bir merhaba ve yeni
pazarlar, farklı gemiler
Reklam Müdürü
Emine Erol
[email protected]
2
Grafik
Ömer Duman
[email protected]
Abone
Reyhan Toydemir
[email protected]
Tel: 0216 651 78 78
Baskı ve Cilt
Altan Basım Ltd.
Yüzyıl Matbaacılar Sitesi / Bağcılar
Tel: 0212 629 03 74
Yapım
Yayınlayan
İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti.
Yönetim Yeri:
Barbaros Mah. Uğur Sok. No: 2/2
34662 Üsküdar / İstanbul
Tel: 0216 651 78 78
Fax: 0216 651 78 98
www.tersanedergisi.info
www.b2bmedya.com
[email protected]
Fiyatı: 10 TL.
© 2014 İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti.
ISSN: 1307-9204
3 ayda bir yayımlanır.
Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.
Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır
008 yılında yayımlamaya başladığımız tersane dergimizde bundan
sonra bu köşede sizlerle birlikte olacağım. Bu ilk yazıya yeni bir merhaba diyerek başlamak istiyor ve dergimizi başarıyla hazırlayan yazıişleri
müdürümüz Uğur Doğan kardeşime teşekkür ediyorum.
2009 yılından sonra ciddi bir durgunluk yaşayan gemi inşa sanayii,
2013 yılında gözle görülür bir toparlanma yaşadı. Gemi ve Yat İhracatçıları
Birliği rakamlarına göre 2013 yılında, ihracatta yüzde 43’lük artışla en
yüksek artışı oranı sağlayan sektör olan ve 1 milyar 162 milyon dolarlık
ihracat gerçekleştiren gemi ve yat inşa sanayii, 2014 yılı için de ihracat
hedefini 1,5 milyar dolara çıkarttı.
Uğur Doğan’ın Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak’la yaptığı röportajda, yeni pazarlara yönelik yapılan
çalışmalarla ilgili bilgiler yer alıyor. Bayrak, Türkiye için en uygun ihracat
pazarlarından birinin de Rusya olduğunu söylüyor. Ancak, Ortadoğu’ya
yönelik üretimin artmasını engelleyen politik çalkantıların bir benzeri bu
kez kuzeyimizde yaşanıyor.
Bugüne kadar ihracatta daha çok Avrupa pazarını hedefleyen gemi inşa
sanayii, Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği’nin çalışmaları önderliğinde
yeni ihracat pazarları konusunda da araştırmalara başladı. Bu çalışmalar
sonucunda bölgedeki politik çalkalanmalar sonucu henüz ekonomik istikrarı sağlayamamış olsa da Körfez ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu ve
Kuzey Afrika ülkeleri Türk gemi inşa sanayiinin hedef pazarları arasına
girdi.
Türk gemi inşa sanayiinin üretimi artırması için yeni pazarlar bulmak
kadar üzerinde durması gereken bir diğer konu da farklı gemi türlerine
yönelmek. 2009 öncesi yıllarda kimyasal tanker ve küçük tonajlı gemilerde
uzmanlaşmış olan sektörde bu tip gemilerin üretimi durma noktasında.
Geçtiğimiz yıl denize indirilen yeni inşa gemilere baktığımızda da balıkçı
gemileri, petrol platformu destek gemileri, tug boatlar, römorkörler gibi
farklı tiplerde gemilerin çoğunlukta olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz
günlerde düzenlenen SMM İstanbul fuarı da, her ne kadar fuar olarak göz
doldurmasa da, bu tarz konuların konuşulduğu forum ve seminerleriyle ilgi
çekti. İlerleyen sayfalarımızda fuarla ve fuarda düzenlenen etkinliklerle
ilgili ayrıntıları da görebilirsiniz…
Saygılarımla.
tersane • mart 2014
3
haber
Deniz Ticaret Odası’nın Mart ayı Meclis toplantısı Piri Reis
Üniversitesi’nin Yeni Kampüsünde Yapıldı
İ
MEAK Deniz Ticaret Odası’nın
Mart ayı Olağan Meclis Toplantısı,
Türkiye’nin ilk ve tek Yeşil Kampüsü olan Piri Reis Üniversitesi’nde
gerçekleştirildi. Meclis toplantısında
genel gündemin yanı sıra, öğrenci
odaklı eğitim modeli ve Türkiye’nin
uluslararası denizcilik eğitimindeki
başarısı konuşuldu.
Geleceğin uzmanları, mühendisleri ve yöneticilerini yetiştirmek için
kurulan Piri Reis Üniversitesi’nin
100 milyon ABD doları yatırımla
inşa edilen yeşil kampüsünde denizcilik sektörü, eğitimi ve yeterliliği
hakkında bilgiler verildi. Deniz
Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu ile Deniz Ticaret
Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve
Piri Reis Üniversitesi Mütevelli
Heyeti Başkanı Metin Kalkavan’ın
konuşmalarıyla başlayan kurul toplantısında Piri Reis Üniversitesi’nin
yeni eğitim modeli ve yeşil kampüsü de tanıtıldı. Üniversitenin 740
4 tersane • mart 2014
kişilik modern konferans salonunda
düzenlenen toplantıya Deniz Ticaret
Odası’nın meclis üyelerinin yanı sıra
çok sayıda davetli katıldı.
Deniz Ticaret Odası Yönetim
Kurulu Başkanı ve Piri Reis Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı
Metin Kalkavan yaptığı konuşmada;
“Piri Reis Üniversitesi’ni, Türk
Deniz Eğitim Vakfı ve İMEAK Deniz
Ticaret Odası’nın Türkiye’ye ve Türk
denizciliğine en büyük armağanı olarak görüyorum. 3 tarafı denizlerle
çevrili ve denizcilik tarihiyle övündüğümüz ülkemiz için böyle bir yatırım gerçekleştirmek büyük bir gurur
kaynağıdır. Piri Reis Üniversitesi
sayesinde Türkiye ve dünya denizlerinde, alanında uzman, yetkin ve
yetkili deniz adamları, mühendisleri
ve yöneticileri bizi temsil edecekler.
Kısa süre sonra gerek eğitim modelimiz gerekse teknolojik alt yapımız
sayesinde üniversitemiz, uluslararası
eğitim arenasında denizcilik ve diğer
bölümleri ile söz sahibi olacaktır.
Yeni kampüsümüz teknolojisi, altyapısı ve eşsiz tasarımının yanı sıra
çevreci ve yeşil özellikleriyle de
diğer üniversitelerden ayrılmaktadır.
Üniversitemiz, denizcilik eğitiminde
uluslararası MARPOL/SOLAS gibi
kurallar gereği çevre ve deniz kirliliği gibi konulara en üst düzeyde
önem vermektedir” dedi.
Metin Kalkavan
PASLANMAZ ÇELIK
UZMANI
Projeleriniz için tedarik ettiğimiz
malzemeler (yurtiçi stoktan veya
pro-forma bazında yurtdışından)
BORULAR
Faaliyet konumuz olan malzeme kaliteleri
PASLANMAZ ÇELİK
304/304L, 316L, 316Ti, 321, 904L vs.
Dikişli veya Dikişsiz Boru
Kangal Boru
Multicore Boru
Polisajlı Boru, Tavlı Boru
Polisajlı Kutu Profil
Boru Bağlantı Parçaları (Fittings)
DUPLEX PASLANMAZ, SUPER DUPLEX PASLANMAZ
2205, 2507 vs.
SAC
Sunduğumuz başlıca “Üretici Onayları”
Quarto (3-100 mm kalınlık)
Lazer/Su Jeti/Plazma Kesimli Parçalar
ÇUBUKLAR
Yuvarlak Çubuk (Mil)
Kare Çubuk
Lama
Köşebent
FLANŞLAR & VANALAR
GARANTİ ÇELİK DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.
ISIYA DAYANIKLI PASLANMAZ & NİKEL ALAŞIMLAR
309, 310, Alloy 800, Alloy 600-825 vs.
BV, DNV, GL, LR, SWEDAC, ABS, NORSOK,
RINA, SHELL, TUV
Sertifikasyonlar
EN10204 3.1 type, EN10204 3.2 type, Marine Type,
PED 97/23/EC, ISO 9001, ISO 14001, ISO 50001
(ABS, BV, GL, LRS, DNV, TUV, RINA vs.)
Dudullu OSB/DES San 1. Cad. C2 Blok No: 12 Ümraniye İstanbul
Tel: +90 216-593 2 888 • [email protected]
www.garanticelik.com
haber
GİSBİR ve Lloyd’s Register’dan Offshore Semineri
T
ürkiye Gemi İnşa Sanayicileri
Birliği (GİSBİR) ve Lloyd’s
Register Marine işbirliğiyle düzenlenen “Offshore Supply Vessels”
konulu seminer 8 Ocak Çarşamba
günü Pendik Green Park Otel’de gerçekleştirildi.
GİSBİR Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Orhan Torlak, Yönetim
Kurulu Üyeleri Ufuk Aksoy, Yunus
Sonay, Genel Sekreter Yardımcısı
Ercan Özokutucu, Lloyd’s Register
Türkiye Genel Komitesi Başkanı
Şadan Kaptanoğlu, Ülke Müdürü
Engin Yazıcıoğlu, Offshore Supply
ve Platform Supply Vessel Segment
Müdürü Fredrik Tholen, EMEA Bölgesi Danışmanlık Hizmetleri Müdürü
Tony Field, gemi inşa sanayicileri
ve denizcilik sektörü mensuplarının
katılımıyla gerçekleştirilen seminer
yaklaşık 2 saat sürdü.
Offshore Supply ve Platform
Supply Vessel Segment Müdürü
Fredrik Tholen tarafından gerçekleştirilen sunumda, offshore supply
ve platform gemilerinin dünya genelinde inşa durumları, inşanın yapıl-
dığı başlıca ülkeler, dünya genelinde
hangi işletmecilerin ve ülkelerin
filolarında bulunduğu, yakın gelecekte hangi tip gemilerde olacağı ve
özellikle hangi tip gemilerin gemi
inşa sanayicileri için potansiyel teşkil edeceği, yeni dizaynlar ve yakıt
olarak LNG kullanılması konuları
ele alındı.
GEMİ BAĞLAMA ŞAMANDIRASI
VE
GEMİLER İÇİN AKSESUARLAR
KSESUARLAR
• 7 Adet
3000 kg’lık HHP AC - 14 çapa
• 6 Adet
Q 66 mm 6X6 mt boy gemi zinciri Q3 iki ucu sonlu
• 3 Adet
Q66 mm fırdöndü Q3
• 12 Adet Q66 mm çapa kilidi Q3
• 3 Adet
Q90 mm x 560 ring (içten içe) Q3
• 23 Adet Q50 mm bağlantı kilidi Q2
• 12 Adet Q50 mm çapa kilidi Q2
• 2 Adet
3000 kg lık çapa (eski tip) HALL TİPİ
• 1 Adet
Q 790 mm et kalınlığı 78 mm ring (eski tip)
• 26.67 mt Q 48 mm 290 mm’lik zincir
Ürünler stoktur hemen teslim edilir.
EGS Business Park B2 Kat: 11 No: 348 34149 - Bakırköy-İstanbul/TURKEY
Tel: +90 212 485 40 07 (Pbx) • Fax: +90 212 485 40 42
[email protected] • www.ergil.com
6 tersane • mart 2014
Authorized Independent
Service Facility
r
il Mist Detecto
Governor ve O
k adres
servislerinde te
Authorized Service &
Sales Partner
POLARİS DENİZCİLİK VE TİCARET LTD. ŞTİ.
Evliya Çelebi Mah. Genç Osman Cad. Tuzla Gemiciler Sanayi Sitesi A-Blok No: 20
34944 Tuzla - İstanbul / TURKEY
Tel: +90 216 446 83 38 pbx • Fax: +90 216 446 83 40
www.polarisshipping.com
haber
Çakabey Törenle Hizmete Alındı
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, Özata Tersanesinde yaptırılan karbon kompozit gövdeye
sahip katamaran tipi vapurlardan ilki olan “Çakabey”, görkemli bir açılış töreni ile hizmete girdi.
Üçkuyular Vapur İskelesi’nde gerçekleştirilen
açılış törenine; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu, CHP İl Yönetimi, CHP İzmir milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, belediye ve il
genel meclis üyeleri, sivil toplum örgütleri, meslek odalarının temsilcileri, belediye bürokratları ve
vatandaşlar katıldı.
Thousand ideas.
One solution.
transfluid .
The solution for tubes.
®
www.transfluid.de
for local representative www.stsmakina.com
Özata Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ataseven, Başkan Aziz Kocaoğlu’na Türk gemi
inşaatı sektörüne yeni bir ufuk açtığı için teşekkür
ederek, “Ön yargıları yıkmak ve yeni fikirleri insanlara kabul ettirebilmek zordur. Bu gemiler özel gemiler ve denizcilik sektöründe çok az ülke tarafından
kullanılan bir teknoloji ile imal edildi. Gemileri
zamanında teslim edebilmek için özenle çalışmaya
devam ediyoruz. İzmir halkına hizmet verecek gemileri teslim etmeye devam edeceğiz. Karbon kompozit gövdeli katamaran tipteki bu gemiler, sınıfında
dünyanın en büyük yolcu gemisi olma özelliğini
taşıyor. Çakabey, modern bir kentin insanlarının
beklentilerini karşılayacaktır. Bu gemi ile Türk gemi
sektörü, dünyada da geniş yankı buldu. Bu gemilerin
üretimi ile deniz taşımacılığına bakış değişecektir.
Artık eski tipteki gemileri inşa etmenin de bir anlamı
kalmamıştır” dedi.
Körfez ulaşımında kullanılacak olan 15 yeni gemi
ve vapur iskelelerinin yenilenmesi için, toplam maliyeti 117 milyon Euro’yu bulan proje kapsamında,
İZDENİZ filosuna katılacak gemilerin kalanı 3 ayda
bir olmak üzere teslim edilecek. Yapımı devam eden
ve isimleri İzmirliler tarafından oylama ile belirlenen
gemilerden ikincisinin adı “9 Eylül” olacak.
DTO İzmir, Sektörün
Fotoğrafını Çekti
İ
MEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi
Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk,
sorumluluk alanlarında bulunan bölgelerdeki
üyelerle yaptıkları toplantılar sonucunda adeta
sektörün fotoğrafını çektiklerini söyledi.
Yılsonu itibariyle üyelerle biraraya geldikleri sektör toplantılarını tamamladıklarını ve
toplantı sonuçlarına göre çalışma programı
hazırladıklarını belirten Öztürk, “Bundan sonra
üyelerimizle daha sık biraraya gelerek toplantı
yapacağız. Ayvalık, Dikili, Didim, Kuşadası ve
Aliağa’da bulunan üyelerimizle toplantılarımızı
tamamladık. Sektörün adeta fotoğrafını çekerek,
eksik olan ve çözümlenmesi gereken çalışmaları
belirledik. Bu doğrultuda kendimize bir çalışma
Yusuf Öztürk
programı oluşturduk. Her bölgenin farklı sorunları bulunuyor. Ancak, ağırlıklı olarak tüm bölgelerde dile getirilen ana sorun gezi ve balıkçı
teknelerinin bakımlarının yapılacağı çekek yeri
eksikliği ile gemi atıklarının alınacağı kıyı atık
alım tesislerinin yetersizliği. Üyeler tarafından dile getirilen sorunların çözümü için yerel
yönetimler ve bakanlık düzeyinde görüşmeler
yapacağız. 2014 yılı bizim için üyelerimizin
yaşadıkları sıkıntıları çözme yılı olacak” diye
konuştu.
haber
Prüftechnik Türkiye ile
Mobius Güçlerini Birleştirdi!
M
akine titreşimi ölçümü ve analizi konusunda faaliyet gösteren teknik personele
yetkinlik kazandıran uluslararası ISO CAT sertifikalı titreşim eğitimleri artık Türkiye’de.
Bir süredir Mobius ile görüşmelerini sürdüren Prüftechnik Türkiye Ofisi, 2014 yılı itibariyle Avustralyalı Mobius Enstitüsü’nün Türkiye’deki eğitim partneri oldu. Mobius Enstitüsü,
sertifikalı Titreşim Analisti kursları ile gerek üç
boyutlu gerekse simülasyonlu eğitim materyalleri kullanarak kursiyerlerine anlama kolaylığı
sağlayan yapısı ile tanınıyor. Bugüne kadar 13
bin kişiye sertifikalı eğitim imkanı sağlamış
olan Mobius Enstitüsü 50 ülkede bulunan eğitim
partnerleri aracılığı ve toplam 18 farklı dilde
eğitim materyali ile titreşim analizi konusunda
deneyim kazanmak isteyen mühendis ve teknikerlere destek oluyor. Türkiye’de de konuyla
ilgili bilincin artmasıyla titreşim analizi konusunda her geçen gün daha fazla teknik personel
uzmanlaşma ihtiyacı duyuyor.
Bugüne kadar bu eğitimler için yurtdışına
gitmek zorunda kalan mühendis ve teknikerler, artık Prüftechnik Türkiye Ofisi desteği ile
yurtiçinde Titreşim Analisti eğitimlerini ve sertifikalarını alabilecekler. Proaktif Bakım tekniğinin en önemli ayağı olan titreşim analizi
konusunda yeterli kalifiye eleman olmaması
nedeniyle uygulanamayan bazı arıza önleyici
projelerin, bu vesileyle daha yaygın uygulanılabilecek olmasından dolayı yatırımcılar bakım
maliyetlerini en aza indirebilecekler.
Bu yıl içerisinde takvime alınan ISO CAT
eğitimleri şöyle:
ISO CAT I
Gerekli iş deneyimi: 6 ay
Eğitim tarihi: 16-19 Haziran 2014
Sınav tarihi: 19 Haziran 2014
ISO CAT II
Gerekli iş deneyimi: 18 ay
Eğitim tarihi: 9-13 Haziran 2014
Sınav tarihi: 13 Haziran 2014
Bilgi için: [email protected]
ABS, “LNG as a Marine Fuel” Semineri Düzenledi
A
BS, 7 Mart Cuma günü
Marriott Hotel Asia’da
düzenlediği “LNG as a Marine
Fuel” semineriyle LNG’nin
gemi sevk sistemlerinde yakıt
olarak kullanılması konusunda
sektörü bilgilendirdi.
Çok sayıda davetlinin
katıldığı seminer ABS Türkiye Ülke Müdürü Seyfettin
Tatlı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. ABS uzmanlarından Stavros Niotis, Sean Bond
ve Raffaele Piciocchi’nin
konuşmacı olarak yer aldığı
seminerde gemi yakıt sistemlerinin LNG dönüşümü, piyasadaki gelişmeler, yakıt muhafaza ve gaz tedarik sistemleri
gibi konular konuşuldu.
MetaLine® 700 Serisi Elastomer
Yüzey Kaplama Teknolojisinde Yeni Bir Boyut
Kaplama ve onarım malzemeleri ile aşınma, korozyon,
kavitasyon ve yıpranmaya karşı tam koruma!..
• OFFSHORE • DENİZCİLİK TEKNOLOJİLERİ • BALIKÇILIK • HİDROLİK MÜHENDİSLİĞİ • SU SPORLARI
* A leading technology of the world - made in Germany
Tel: 0216 593 0942
www.rekarma.com
[email protected]
© TERSANE
fuar
SMM İstanbul
3. Kez Gerçekleştirildi
Bu yıl 3. kez düzenlenen SMM İstanbul, Pendik Green Park Otel’de yapılarak sektöre
daha çok yaklaştı. Fuar, özellikle konferans ve seminerlerle sektörün ilgisini çekti…
H
amburg Messe und Congress International ve Goca
Fuar işbirliğiyle bu yıl 3.’sü
düzenlenen SMM İstanbul, 26 - 27
Şubat 2014 tarihleri arasında İstanbul Pendik Green Park Otel’de gerçekleştirildi.
80’e yakın markanın, yaklaşık 40
firmanın katılımıyla temsil edildiği
SMM İstanbul’da, 2 gün boyunca
düzenlenen konferans ve seminer-
12 tersane • mart 2014
lerle Türk denizcilik sektörü biraraya getirildi. Fuarın açılışına, Gemi
ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı
Başaran Bayrak, İstanbul Teknik
Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz
Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr.
Ahmet Ergin, GEMİMO Başkanı
Feramuz Aşkın, GİSBİR Genel
Sekreteri Sefer Süheyl Demirtaş,
GESAD Genel Sekreteri Mustafa
Ünar, Gemi İnşa ve Tersaneler eski
Genel Müdürü Yaşar Duran Aytaş,
Denizcilik Federasyonu Başkanı
Bülent Temur ve sektör temsilcileri
katıldı.
Gemi İnşa Sanayi Büyüyor
SMM İstanbul Fuarı’nın açılışında konuşan Türkiye Gemi İnşa
Sanayicileri Birliği (GİSBİR)
Genel Sekreteri Süheyl Demirtaş,
Türkiye’nin dünyada 17. büyük eko-
© TERSANE
nomiye sahip ülke olduğunu hatırlatarak, “Gün geçtikçe büyüyen gemi
inşa sanayimiz, dünyada önemli bir
yer işgal ediyor. Dolayısıyla SMM
Fuarı gibi organizasyonların artarak devam etmesini diliyoruz. Gemi
inşa sanayi, ülkemizin savunma
sanayisine katkısıyla stratejik, istihdam ve döviz girdisiyle ekonomik
öneme sahip. 2023’de 500 milyar
dolar ihracat, 500 milyar dolar ithalat
hedefi olmak üzere öngörülen toplam 1 trilyon dolar ticaret hacmi göz
önüne alındığında gemi inşa sanayi,
lokomotif sektörlerin başında gelmektedir” dedi.
IMF’nin 2014 yılı küresel büyüme
oranı öngörüsünü yüzde 3,7 olarak
açıkladığını söyleyen Demirtaş,
“Yeni ve gelişmekte olan ülkeler
için de yüzde 5,9 olarak açıklandı.
2014’ün 2. yarısında daha pozitif bir
market bekliyoruz, bu iyi tablonun
2015’de de devam etmesini öngörüyoruz. Bütün segmentlerde ciddi
siparişler var. Tanker ve konteyner’a
bakıldığında hep büyük tonajlarda
yoğunluk gösterdiğini görüyoruz.
Önümüzdeki dönem küçük tonaj
armatörleri için sıkıntılı geçecek gibi
görünüyor. Gemi inşa sanayinin, tüm
olumsuzluklara rağmen önümüzdeki
dönemde iyileşme göstereceği anlaşılıyor. Römorkörde dünya markası
olmuş tersanelerimiz var. Gemi
tamir bakımında tersanelerimiz
dünya merkezi olma yolunda ilerliyor. Tuzla ve Yalova tersanelerimizin önemli bölümü dünyada marka
şirketlerle çalışıyor. Dünyada önde
gelen armatör şirketleri Türkiye’yi
tercih ediyor” diye konuştu.
© TERSANE
GİSBİR Genel Sekreteri
Süheyl Demirtaş
Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği
Başkanı Başaran Bayrak da açılışta
yaptığı konuşmada, Gemi ve Yat
İhracatçıları Birliği olarak gemi ve
yat ihracatını organize ettiklerini
söyleyerek, “1 milyon 162 bin dolar
ihracat gerçekleştirdik. Bu da önemli
bir rakam. Ancak Türkiye’yi ifade
eden bir rakam değil. Türkiye, dünyanın ilk 5 gemi ihracatçısı ülkesinden biriAncak global kriz nedeniyle
gemi ihracatımız geriledi. Gemi
ve yat ihracatında Türkiye için en
önemli ülkeler, Avrupa ülkeleri”
dedi.
Bayrak, SMM Fuarı’nın sektörün
en önemli fuarı olduğunu belirterek,
Türkiye’de ve Tuzla’da sektörün
önemli fuarlarından birisinin yapılmasının oldukça önemli olduğunu
ifade etti.
© TERSANE
SMM’in Türkiye’de Yapılması
Çok Önemli
Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği
Başkanı Başaran Bayrak
Hedef, Denizciliği
Geliştirmek
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Kıyı Yapıları ve
Tersaneler Genel Müdür Yardımcısı
Güven Duran ise yaptığı konuşmada,
Ulaştırma, Denizcilik, ve Haberleşme Bakanlığı olarak Türkiye’de
denizciliğin her alanında gelişmesini sağlamayı hedeflediklerini
kaydetti. Denizcilikte tanıtımı da
çok önemsediklerinin altını çizen
Duran, “Bakanlığımız misyonunda
denizcilik alanında dengeli, güvenli,
ekonomik, sürdürülebilir, kaliteli
tersane • mart 2014
13
© TERSANE
fuar
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı Kıyı Yapıları ve Tersaneler
Genel Müdür Yrd. Güven Duran
Zirveye, Türkiye Gemi İnşa
Sanayicileri Birliği Genel Sekreteri
Süheyl Demirtaş, Norveç’e Dünyada
ilk LNG yakıtla çalışan römorkör
ihracatını yapan Sanmar Tersanesi
ortağı ve direktörü Ali Gürün; İskandinav ülkelerinde açık deniz canlı
balık gemileri ve feribotlar üreten
Ada Tersanesi’nden Murat Erzaim
ve Norveç’in en büyük tersanesi
Fiskerstrand’ın ortağı Rolf Fiskerstrand konuşmacı olarak katıldı.
Türk Megayat Forumu
Work Boat Zirvesi
Fuarın ilk günü gerçekleştirilen
ilk zirve olan Work Boat Executive
Summit / Work Boat Zirvesi’nde
Türk Gemi İnşa Sanayi’nin Work
Boat üretiminde ve ihracatında
dünya pazarındaki yeri ve önemi
tartışıldı.
© TERSANE
hizmet sağlamak ve denetlemek
görevlerimiz arasında yer alıyor. Bu
iki günlük fuar süresince ülkemiz
denizcilik sektörünün de analizinin yapılmasının önemli olduğunu
düşünüyorum. 44 gemimiz var. Yeni
gemi siparişi vererek sektörü ayakta
tutmayı amaçlıyoruz. Tarama gemisi
inşa etmek istiyoruz. Bakanlıktan
onay aldık. Bu tür projelerle sektörü
desteklemeyi sürdüreceğiz” şeklinde
konuştu.
Fuarın açılışının ardından düzenlenen basın turuyla, tasarımı Tanju
Kalaycıoğlu tarafından yapılan ve
Su Marine tarafından üretilen, Pendik Marina’da demirli 40 metrelik
megayat VAY tanıtıldı.
Türk Megayat Forumu’nda Türkiye’nin megayat üretim tarihi, sektörün
dünyadaki yeri ve devam eden projeler konuşuldu
Zirvenin en önemli konu başlıklarında biri olan Türk Megayat
Forumu’nda ise Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak moderatörlüğünde, Türkiye’de
megayat üretimi konuşuldu. Forum’a
Mengi Yay Genel Müdürü Hüseyin
Mengi, Proteksan Turkuaz Yatçılık
Üretim Koordinatörü Cavit Ünlüsü,
Yacht Marine CEO’su Uri Rotshtain,
Biren Maritime Group CEO’su Ferit
Biren ve Taka Yatçılık’ın sahibi ünlü
yat tasarımcısı Osman Tanju Kalaycıoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak, forumun başında yaptığı konuşmada
Türkiye’nin yat inşa sanayiinde
geçtiğimiz yıllarda dünya dördüncülüğüne kadar geldiğini hatırlatarak,
Türk yat inşa sanayiinin özellikle
sipariş üzerine yapılan büyük boy
teknelerde çok başarılı olduğunu
vurguladı.
© TERSANE
Türk Denizcilik ve Denizde
Savunma Araçları Zirvesi
14 tersane • mart 2014
SMM İstanbul’un 2. günü olan
27 Şubat’ta ise Türk Denizcilik ve
Denizde Savunma Araçları Zirvesi
gerçekleştirildi. Zirvenin moderatörlüğünü emekli Tuğamiral Türker Ertürk üstlendi. Ertürk yaptığı
konuşmada Osmanlı’dan günümüze
Türk denizcilik tarihini özetlerken,
© TERSANE
Türk Gemi Geri Dönüşüm ve
Gemi Tamiri Zirvesi
Türk Denizcilik ve Denizde Savunma Araçları Zirvesi’nde Türkiye’de deniz
savunma sanayiinde yaşanan gelişmeler konuşuldu
SMM İstanbul’un son etkinliği ise
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet
Ergin moderatörlüğünde gerçekleştirilen Turkish Offshore Dialogue
oldu. Prof. Dr. Ahmet Ergin’in yanı
sıra GESAD (Gemi Sanayicileri Derneği) Genel Sekreteri Mustafa Ünar;
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden
Prof. Dr. Serdar Beji ve Boğaziçi
Shipping’den Murat Birecik’in Türkiye’deki offshore çalışmalarını
konuştuğu etkinlikte SEA Europa
(Avrupa Gemi ve Gemi Ekipmanları Birliği) Temsilcisi Sarai Blanc
da Avrupa’da offshroe pazarındaki
deniz araçları kullanımı ve politikalarla ilgi bilgi verdi.
Türk Gemi Geri Dönüşüm ve Gemi Tamiri Zirvesi
© TERSANE
leri firma sahibi Betülhan Karahan
da konuşmasında deniz savunma
sistemleri tedarik yapısını anlatarak
kısa bir sektör değerlendirmesi yaptı.
Karahan, kendi firması ile ilgili bilgi
verirken ayrıca savunma sanayiine
hizmet veren kobilere etki eden faktörleri de değerlendirdi.
Türk Denizcilik ve Denizde
Savunma Araçları Zirvesi’nin son
konuşmacısı AMT AkuaMarinTek
Mühendislik’ten Prof. Dr. Mehmet
A. Baykal da yaptığı konuşmada
deniz araçlarında platform tasarımının etkilerini anlattı.
Turkish Offshore Dialogue
© TERSANE
Türkiye’de denizcilik alanında
insana yatırım yapılmadığını, denizciliğin gelişmesi için öncelikle buna
önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Ertürk, Türkiye’de deniz savunma
sanayiinde yaşanan gelişmelerle
ilgili de bilgi verdi.
Zirvenin ikinci konuşmacısı, ilk
milli helikopter gemisini üretecek
olan Sedef Tersanesi Genel Direktörü Cumhur Kuter’di. Kuter, konuşmasında LPD projesiyle ilgili ayrıntıları paylaştı.
Zirvenin diğer konuşmacılarından MİL-SYS Savunma Teknoloji-
Türk Denizcilik ve Denizde
Savunma Araçları Zirvesi’nin
ardından düzenlenen Türk Gemi
Geri Dönüşüm ve Gemi Tamiri
Zirvesi’nde ise Türkiye’nin gemi
geri dönüşümü ve tamir-bakım
hizmetlerinde geldiği nokta ele
alındı. Prof. Dr. Gökdeniz Neşer’in
moderatörlüğünde gerçekleştirilen
zirveye, Çındemir Tersanesi sahibi
Kayhan Çındemir, GEMİMO Genel
Sekreteri Ömür Karataş ve İlkfer
Denizcilik’ten İlker Meşe konuşmacı
olarak katıldı.
Turkish Offshore Dialogue
tersane • mart 2014
15
röportaj
Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
Başaran Bayrak:
“ 2014 İhracat Hedefimiz,
1,5 Milyar Dolar”
Türkiye’nin gemi ve yat ihracatının 2013 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 43,2’lik
artışla 1 milyar 162 milyon dolar olarak gerçekleştiğini söyleyen Gemi ve Yat
İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak, birliğin 2014 ihracat
hedefinin 1,5 milyar dolar olduğunu açıkladı…
© TERSANE
G
16 tersane • mart 2014
emi ve Yat İhracatçıları Birliği, İstanbul İhracatçılar
Birliği Genel Sekreterliği
bünyesinde 2010 yılında kurulmuş
bir birlik. Yaklaşık 300 üyesi olan
birlik, 2013 yılında toplam 1 milyar
162 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. İhracat rakamları ışığında
sektörle ilgili değerlendirmelerini
aldığımız Gemi ve Yat İhracatçıları
Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
Başaran Bayrak, birlik olarak 2014
yılında 1,5 milyar dolarlık ihracat
hedeflediklerini söyledi.
Gemi ve Yat İhracatçıları
Birliği’nin kuruluşundan önce, sektörün yaptığı ihracatın bir kısmının
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları
Birliği bünyesi altında bir kısmının da Ağaç Mamulleri ve Orman
Ürünleri İhracatçıları Birliği bünyesi altında gerçekleştiğini söyle-
yen Başaran Bayrak, “72 kurucu üye
olarak Bakanlar Kurulu’na müracaat
ettik, Bakanlar Kurulu 2010 yılında
müracaatımızı onayladı ve o yıl
Genel Kurul’umuzu yaparak Gemi
ve Yat İhracatçıları Birliği’ni kurmuş
olduk. 4 yıldır faaliyetteyiz ve şu
anda 300 civarında üyemiz var. Yaklaşık 80 GTİP numarası bize tahsis
edilmiş durumda ve bu GTİP numaralarıyla ihracat yapan ihracatçılar
bizim üyemiz olabiliyor” diyor.
En yüksek ihracat 2008
yılında yapıldı
Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği olarak en yüksek ihracatı, 2008
yılında yaptıklarını belirten Başaran Bayrak, şöyle devam ediyor:
“2008 yılında 2 milyar 620 milyon
dolarlık ihracat gerçekleştirdik ve
Türkiye’nin genel ihracatı içerisinde
yüzde 1,87’lik pay aldık. Türkiye,
gemi ve yat ihracatının ne olduğunu
2000’li yıllardan sonra algılamaya
başladı. O döneme kadar çok kayda
değer bir ihracatımız söz konusu
değildi. Ama Tuzla gelişip sektör
altyapı yatırımlarını nispeten tamamladıktan sonra yavaş yavaş dışarıya
açıldı ve artan bir trendle ihracat yapmaya başladı. 2008’deki ekonomik
kriz patlamadan önce, dünyanın ilk
5 üretici ülkesinden biri olduk. Özellikle sipariş üzerine yapılan küçük
tonajlı gemilerde en ön sıralardaydık.
Yine sipariş üzerine yapılan megayatlarda dünyanın ilk beş ülkesinden
biri olduk. Ancak ekonomik kriz, en
çok denizciliği vurdu. Bizim ihracatımız da hızla geriye gitti. En kötü
performansımızı da 2012’de gerçekleştirdik. İhracatımız 811 milyon
dolara, toplam ihracat içindeki payımız da yüzde 0,5’lere düştü.”
2013 rakamları umut verdi
“2013 yılında nispeten bir toparlanma yaşadık. Türkiye’de sanayi
sektörleri arasında en yüksek ihracat
artışı gösteren sektör olduk. Yüzde
43,2’lik bir artış sağladık ve ihracatımızı 1 milyar 162 milyon dolara
çıkarttık. Bu da bize umut verdi.
Bilindiği gibi Türkiye’nin 2023
yılı ihracat hedefi 500 milyar dolar.
Bizim 2008 projeksiyonuyla yapmış olduğumuz öngörülerde, 2023
yılında 10 milyar dolarlık bir ihracat
hedefimiz olmuştu. Ekonomik kriz
yaşanırken, bizim gibi gemi üreten
başka ülkeler kendi sektörlerine
inanılmaz destekler sağladılar ve bu
destekler sayesinde pastadaki paylarını büyüttüler. Türkiye’de ise rekabet etmemizi sağlayacak herhangi
bir koruma veya teşvik olmayınca
pazardaki payımızı da kaybettik.”
Toplam ihracatın 4’te 1’i
Norveç’e
“Son dönemde, yeniden bir toparlanma hamlesine giriştik. Gemi ve
Yat İhracatçıları Birliği olarak, uluslararası bir raporlama kuruluşuna
dünyadaki ve Türkiye’deki gemi
inşanın durumunu gösteren, diğer
gemi üreticisi ülkelerin ne yaptığını,
bizim ne yaptığımızı anlatan bir
rapor hazırlattık ve ilgili bakanlıklara ulaştırdık. Çok da ses getirdiğine
inanıyorum. Ondan sonra yeniden
ihracat yönelik bir çaba ve hamle
içerisine girdik. Bizim daha önceki
ihracat pazarımız sadece Avrupa’ydı.
Bunu çeşitlendirmek için yeni hedef
pazarlar arayışına girdik. Rusya’ya,
Kuzey Afrika ülkelerine ticaret
heyetleri yaptık, fuarlara katıldık.
Aynı zamanda ürün gamımızı da
çeşitlendirmeye çalıştık. Geçmiş yıllarda özellikle kuruyük, konteyner
ve tankere sıkışmış olan ihracat ürün
yelpazemizi tug boat’lar off shore
supply gemileri, balıkçı gemileri gibi
birtakım farklı ürünlere de kaydırdık. Bu arada Norveç’e ciddi ihracat yaptık. Geçtiğimiz yıl Norveç’e
yaptığımız ihracat 270 milyon dolar
civarında. Yani toplam ihracatımızın
neredeyse 4’te birini Norveç’e yaptık. Şu anda toplam 10’un üzerinde
tersane Norveç için çalışıyor.”
“Bizim ihracatımız ülkenin
genel performansıyla da çok
ilgili”
“2014 yılı için hedefimiz, ihracatımızı biraz daha artırmak. 1,5 milyar
dolarlık bir hedef koyduk. Ocak ve
Şubat aylarında 143 milyon dolarlık
ihracat yaptık. 2013’ün ilk 2 ayı ile
mukayese ettiğimizde yüzde 30’a
yakın bir azalma söz konusu. Ancak
bizim ihracatımızı kısa dönemlerle
değerlendirmemek lazım. Aydan aya
ciddi birtakım istatistiki farklılıklar
görülebilir. Buna, ihracatın çok düştüğü veya çok yükseldiği gibi bir
anlam yüklememek lazım. O yüzden hala hedefimizi kolluyoruz ve
1,5 milyar dolarlık ihracat hedefine
ulaşacağımızı ümit ediyoruz. Bizim
ihracatımız ülkenin genel performansıyla da çok ilgili. Siyasi gelişmeler,
belirsizlikler, iç siyaset, dış siyaset
de ihracata etki eden unsurlar. Bütün
bunların bizim hedefimize ne kadar
etki edeceğini zaman içinde göreceğiz.”
Tamir-bakım hizmetlerinden
gelen dövizler ihracat
rakamlarına dahil değil
“Biz istatistiki olarak sadece ihraç
edilen ürünleri kayıt altında tutuyoruz. Dolayısıyla tamir-bakım faaliyetleri veya iç pazarla ilgili istatistiki
bilgilerimiz yok. Ancak bir sektör
mensubu olarak gözlemlediğim
kadarıyla bir tahmin yapabilirim.
Bu, herhangi bir belgeye dayanarak
verilen bir rakam değil ama tamir
bakımdan elde edilen gelirler olarak,
400-500 milyon dolar civarında bir
döviz kazandırıcı hizmetler olduğunu düşünüyorum. Gittikçe artan
tersane • mart 2014
17
röportaj
“Hedef pazarları ve ürünleri
çeşitlendirmeliyiz”
“Her ülkenin kendine özgü talepleri var. Örneğin Norveç’te balıkçılık
var, dolayısıyla balıkçı gemisi talepleri var. Onu karşılamaya çalışıyor
üreticilerimiz. Yine Norveç’te off
shore faaliyetleri var. Deniz açığında
petrol platformu ve o platforma verilen destek gemilerine ihtiyaç duyuluyor. Bu konuda da ihracatımız söz
konusu. Bir de yüksek verimli çevreci
destek gemileri, tug boatlar, römorkörler de önemli bir kalem tutuyor.
Bir üreticimiz, doğalgazla çalışan bir
römorkörü geçtiğimiz günlerde ihraç
etti ve yeni siparişler de aldı.”
“Arap ülkeleri ve Kuzey Afrika
ülkeleri hedef pazarlarımız arasında.
Körfez ülkelerinin destek gemileri,
supply gemileri talepleri oluyor.
Bunun dışında Fas, Cezayir gibi
Kuzey Afrika ülkelerinin balıkçılık
alanında henüz çok aktif olmayan
ama ciddi bir talepleri olacağını
düşünüyoruz. Çünkü balıkçılık filoları hem yeterli hem de hijyenik
değil. Bunları yenilemeye ihtiyaçları var ve bunun en iyi tedarikçisi
biz olabiliriz. Oradaki ticaret odala-
18 tersane • mart 2014
© TERSANE
bir performansla hem tamir-bakım
kapasitemiz hem de müşteri sayımız artıyor. Tuzla ve Yalova olarak
Akdeniz’in en büyük tamir üssü
olduk. Toplam 30’un üzerinde havuzumuz ve 40 bin tona kadar kaldırma
kapasitelerimizle panamax size’dan
en ufak ölçüye kadar gemilere hizmet
verebiliyoruz. Bunun yanında tamir
iskeleleri ve diğer tamir destekleriyle
ciddi bir tamir üssüyüz. Tamir bakım
konusunda yaklaşık 15 milyon DWT
elleçleme kapasitemiz var. Şu anda
bunun ancak yüzde 50-60’ını kullanıyoruz. Dolayısıyla tamir-bakım
faaliyetleriyle elde edilen gelirlerimizin de yıllar içinde artacağını ümit
ediyoruz.”
rıyla, balıkçılık konfederasyonlarıyla
görüşmeler yaptık, alım heyetleri
davet ettik, kendimizi ifade ettik,
tanıttık, sektörü gezdirdik. Tekrar
davet edeceğiz, tekrar gideceğiz, bu
uzun soluklu bir yarış, peşini bırakmamak lazım. Çünkü geleceği olan
bir pazar olduğunu düşünüyoruz
orada. Tabi, biraz da devlet desteğine
ihtiyacımız var. Çünkü o bölgede
kapalı bir ekonomi var ve devletin
bu pazarlara girmede çok önemli bir
fonksiyonu var.”
“Rusya’nın en iyi tedarikçisi
olabiliriz”
“Bunun dışında yakın komşumuz,
büyük bir coğrafya olan Rusya’nın
kendi içerisindeki ticaret filosunun
hayli eskidiğini biliyoruz. Özellikle
iç sularda gezen ticaret gemilerinin yaş ortalaması 35’in üzerinde.
Bunların yenilenmeye ihtiyacı var
ve kendi imkanlarıyla yenilemekten çok uzaklar. Çünkü orada tersanecilik faaliyetleri çok kesintiye
uğramış durumda. Birtakım teşvik
tedbirleriyle yeniden aktive olması
için çaba harcıyorlar. Hatta yabancı
yatırımcılara ciddi kolaylıklar sağlıyorlar. Ama yine de oradaki tersanelerin yapısal durumları filolarını
yenilemekten uzak. Orada ciddi bir
potansiyel var ve bu potansiyelin de
en iyi tedarikçisinin biz olacağımızı
düşünüyoruz. Ancak önümüzde,
bizi rekabetçilikten uzaklaştıran
ciddi bir vergi engeli var. Rusların
Türkiye’den gemi ithali söz konusu
olduğunda toplamda yüzde 25’e
yakın bir vergi söz konusu.”
Avrupa hala en önemli
pazar
“Bunun dışında, Avrupa hala
bizim en önemli ihracat pazarımız.
Yakında Amerika pazarına yönelik
bir etkinlik planlıyoruz. Amerika’da
mayıs ayı içerisinde bir off shore
etkinliği var. Biz de oraya bir ticaret heyeti düzenleyeceğiz ve kendimizi ifade ederek o pazara girmeye
çalışacağız. Ama orada şöyle bir
handikapımız var. Amerika’da inşa
edilmemiş gemiler Amerikan bayrağı
çekemiyorlar.”
“Yine Kanada’nın bizim için iyi
bir pazar olacağını düşünüyoruz. Bu
nedenle oraya da bir ticaret heyeti
düzenlememiz söz konusu. Özellikle
iç sularda çalışacak, buğday ve hububat taşıyacak gemilere ihtiyaçları
olduğunu biliyoruz. Burada da yine
Amerika’da olduğu gibi birtakım
sıkıntılar var ve bu sıkıntılar ancak
karşılıklı ticaret anlaşmalarıyla aşılabilir. Herhalde yetkililer de bu
konuda bir çaba harcıyorlardır diye
düşünüyorum.”
“Sektör, diğer ülkelerdeki
kadar desteklenmiyor”
“Sektörde irili ufaklı birçok problemimiz var. Bu sektör bütün dünyada devletler tarafından destekleniyorsa ama bizde desteklenmiyorsa,
bu bir haksız rekabet yaratıyor. Bu
sektör Uzakdoğu’da destekleniyor,
Hatta Avrupa’da gizli ya da açık
destekleniyor. Biz de benzer destekleri sağlamalıyız. Bizim elimizde
sadece bir KDV muafiyeti, gümrük
muafiyeti ve bir de asgari işçiliğin
işveren tarafına düşen payının devlet tarafından ödenmesi var. Bu da
çalıştırdığınız işçi başına aylık 170
liralık bir destek ki, birçok tersane
bu kadar cüzi bir rakam için prosedürleri uygulamaya bile gerek
görmüyor. Bu desteklerin iyileştirilmesi, artırılması lazım. Çünkü bu
sektör istihdam ettiği her kişiye karşılık diğer sektörlerde 7 kişiye istihdam yaratan çok verimli bir sektör.
Bütün dünyada özel öneme haiz bir
sektör olarak algılanır, kabul edilir.
Bu nedenle bizim de diğer ülkelerin
ürettiği sistemlere benzer, alıcıya
finansman destekleri gibi finansal
desteklere ihtiyacımız var.”
“Yattaki yabancı bayrak
sorunu çözülmeli”
“Biz İhracatçı Birliği olarak iç
pazardaki faaliyetleri takip etmiyoruz. Sadece sektörün içerisinde yaşayan birisi olarak cevap verebilirim.
İç pazarda yoğun olmasa bile düşük
kapasitede bir aktivite var. Ama
yetersiz. İç pazarda daha çok devlet
işleri, devletin açmış olduğu ihaleler var. Onun dışında yat pazarında
içe dönük bir aktivite söz konusu
ancak burada da şöyle bir sıkıntımız var. Biliyorsunuz Türkiye’de
bir yabancı bayrak sorunu var. Türk
bayraklı yatla yabancı bayraklı yat
sahibi olmak arasında maliyet açısından ciddi farklar var. Bu nedenle
insanlar genellikle yabancı bayraklı
yatı tercih ediyorlar. Türk bayraklı
yatları da cazip hale getirmek lazım.
Biz bu konuda taleplerde bulunduk fakat maalesef gümrük yetkilileri farklı bir algı içerisine girdiler. Türkiye’de üretilen ve sahibi
Türk olan yabancı bayraklı yatlarla
ilgili bilgi toplama peşine gittiler.
Türkiye’de üretilen yatların sahibi
Türk ise yabancı bayrağa geçmenin önünü kapatmaya çalışıyorlar.
O zaman yabancı bayrağı engellemiyorsun ki. Bunu yaptığın zaman
adam gidip Yunanistan’dan bir tekne
alıp gelecek ve olan Türkiye’deki
üreticiye olacak. Türkiye’de bir sürü
küçük tekne üreticisi ya da küçük
tekne sahibi var. Bunlar çok zengin
insanlar değil. Çoğu fedakarlıklarla
bu hobisini gerçekleştiriyor. Bunların üzerine bu şekilde giderek bizim
içerdeki kısıtlı olan üretimimizi daha
da zora sokuyorlar. Bunu ilgililere de
aktardık. Umarım ki bu uygulamadan vaz geçeceklerdir.”
“Tersaneler sadece gemi
yapmaz”
“Tersaneler sadece gemi yaparlar
gibi bir algı içinde olmamak lazım.
Tersaneler kıyıda konuşlanmış fabrikalardır ve çelik konstrüksiyon adına
her türlü ürünü yapabilirler. Mesela
şimdi çok moda olan off shore enerji
santralleri tersanelerde üretilebilir.
Biliyorsunuz denizin ortasına rüzgar
türbinleri konuluyor. Bunların ciddi
çelik konstrüksiyon işleri var. Bunlar
dünyanın birçok yerinde kıyılarda,
tersanelerde yapılıyor. Bizlerin de
yavaş yavaş bu tür faaliyetlere dönmesi lazım. Tüm tersaneler olmasa
bile bazı tersanelerin bu konuda
ihtisaslaşması lazım. Bunun dışında
tersaneler ne yapar? Örneklerini gördüğümüz gibi köprü ayakları yapar.
Bir tersanemiz bu konuda ciddi bir
atak içerisinde. 1,5 yıl içerisinde 45
bin ton çelik işleyecek. Boğaz köprüsünün pontonları burada yapılacak.
Benzer şekilde İzmit geçiş köprüsünün pontonları da tersanelerde yapılacak. Doğru olan da budur, çünkü
büyük kaldırma kapasiteleriyle,
deniz kıyısı olması sebebiyle ulaşım
kolaylığı sağlamasıyla bu tarz bir
üretim için en uygun yer tersanedir.
Dolayısıyla bu tür faaliyetlere girmemiz de çok doğal. Bu dünyanın
her tarafında böyledir. Bizde de bazı
arkadaşlarımız bu konuda bir yapılanmaya gidiyor. Bu da sektör adına
güzel bir gelişme.”
Gemi ve Yat Tasarım
Yarışması, geleceğe yatırım
“Gemi ve Yat Tasarım Yarışması’nın bu yıl üçüncüsünü yapacağız. Öğrencileri sektöre motive
etme ve sektörle birleştirme adına
yapılan, geleneksel hale getirmeyi
hedeflediğimiz bir çalışma. İyi de ilgi
görüyor. Bu seneki konumuz yatlar.
Motoryat ve yelkenliler olarak iki
gruba ayırdık. Üniversitelere davet
gönderdik, bilgilendirdik. Bu sene,
öğrenciler sınav zamanları dışında
çalışmalarına zaman ayırabilsinler
diye Eylül ayında gerçekleştirmeyi
planlıyoruz. Kendi kaynaklarımızla
zorlanmamıza rağmen bu yarışma
bizim önceliğimiz ve düzenlemeye
devam edeceğiz. Çünkü biz insana,
Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmak istiyoruz.”
tersane • mart 2014
19
firma profili
Dikomarine
Askeri Projelere Yöneldi
1949 yılından bu yana elektrikli termosifon imalatı yapan Diko, Dikomarine markasıyla
da deniz tipi ürünler üretiyor. Marin sektöründe, son dönemde özellikle askeri projeler
üzerinde çalıştıklarını belirten Poli Kurteşoğlu, “Deniz kuvvetlerimizin teşviki ile NATO
standardında ürün imal etmesini öğrendik” diyor…
D
iko, Türkiye’nin ilk elektrikli termosifon üreticisi
olarak, 1949 yılında elektrikli termosifon imalatına başlayan
bir şirket. Kurulduğu dönemde ev
tipi termosifonlar üreten şirket,
bugün ise daha çok gemi ve megayatlara yönelik, daha teknik ve daha
fazla mühendislik bilgisi gerektiren
ürünler yapıyor. Marin ürünlerin
yanı sıra büyük oteller, fabrikalar
ve askeri kışlalar için yaptığı sanayi
tipi büyük ürünleri kendisi üreten
Diko, satışına devam ettiği ev tipi
termosifonları ise kendi markasıyla
dışarda ürettiriyor.
20 tersane • mart 2014
Diko’nun üretim tesisi, İMES
Sanayi Sitesi’nde yer alıyor. Bin 600
metrekarelik alanda 22 kişilik kadrosuyla faaliyetlerini sürdüren firmanın
kadrosunda iki makine mühendisi, bir
elektrik mühendisi, teknik çizim personeli ve teknisyenler de yer alıyor.
Deniz tipi ürünler
Dikomarine markasıyla
pazara sunuluyor
Firma, kara tipi ürünleri Diko
markasıyla, deniz tipi ürünleri ise
Dikomarine markasıyla pazara sunuyor. “Deniz tipi ürünleri çok uzun
yıllardır üretiyor olsak da özellikle
son 15 senedir Dikomarine markasını oluşturarak bu alana daha fazla
önem vermeye başladık” diyen Poli
Kurteşoğlu, “Her seferinde daha zor
projelere giriyoruz. Son yaptığımız
proje, Shell’in Brezilya’da petrol
sondajı yapan bir gemisi için EX
Proof olarak imal ettiğimiz bir hidrofor su seti” şeklinde konuşuyor.
Marin sektöründe, son dönemde
özellikle askeri projeler üzerinde
çalıştıklarını belirten Kurteşoğlu,
“Örneğin MİLGEM projesinde yer
aldık. Deniz kuvvetlerimizin teşviki
ile NATO standardında ürün imal
etmesini öğrendik. Bu konuda aske-
rimizin çok yardımı oldu ve hala
devam ediyor. Türk Loydu da keza
her takıldığımız konuda yardımcı
oluyor. Bunun yanında bazı hücumbotlara özel ani su ısıtıcılar ürettik.
Şimdi de Almanlarla ortak yapılacak
olan denizaltı projesine çalışıyoruz.
Bu projede, üniversiteden de teknik
bilgi desteği alıyoruz. Almanların
onayından geçtik ve atölye yeterlilik belgemizi aldık. Görüşmelere
devam ediyoruz. Bunun yanı sıra
proje bazlı olarak 8-9 ülkenin deniz
kuvvetlerine özel termosifon üretiyoruz. Ancak gizlilik sözleşmesi gereği
beyanda bulunamıyoruz” diyor.
Yatlar için ise daha çok büyük
boy teknelere ve megayatlara yönelik üretim yaptıklarını ifade eden
Poli Kurteşoğlu, şöyle devam ediyor: “Çoğunlukla Alman firmaları
üzerinden çalışıyoruz. Türkiye’de
de birlikte çalıştığımız birçok firma
var. Yatlara ve gemilere sıcak su
termosifonu yapıyoruz. Bunun haricinde gemiler için monoblok şase
üzerinde hem termosifon, hem su
artıma sistemleri hem de hidrofor
pompaları bir set üzerinde yapıyoruz. Küçük termosifonlarda yurt dışı
imalatçılarla rekabet edemiyoruz.
Onlar düşük maliyetlerde üretim
yapabiliyorlar. Biz paslanmaz sacı
ithal ederken onlar kendileri üretiyor, kullandığımız elektrik aksamı
zaten ithal. Bunlar yatlar için yaptığımız üretimlerde maliyeti yükseltiyor. Tabii bunun yanı sıra fiyat farkı
nedeniyle belge istemeyen tersaneler
nedeniyle merdivenaltı imalatçılar da
var rekabette.”
Ürünlerde kapasite
sınırı yok
“Bizim için kazan büyüklüğünün
de, elektrik gücünün de bir sınırı yok.
© TERSANE
Megayatlara da üretim
yapıyor
Poli Kurteşoğlu
Bir milyon kcal’lık elektrikli kalorifer kazanı imalatını bile gerçekleştirdik. Gelen talep neyse üretimi
yapabiliyoruz. Malum gemide elektrik jeneratörle sağlandığından çok
aşırı büyük güç talepleri olmuyor.
Kapasite gemideki personele göre
belirleniyor. Örneğin yatın 10 kişi
misafir, 3 kişi personel sayısı varsa
buna göre üretim yapıyoruz. Ancak
genelde müşteri sadece yaz aylarında
yatı kullandığından daha düşük kapasiteli bir termosifonun yetebileceğini
söylerse ona göre kapasiteyi düşürüyoruz. Çünkü yatlarda kapasite yükseldikçe yer sorunu ortaya çıkıyor.
Gemilerde ise böyle bir sorun yok.
Gemiler için genellikle ihtiyaç duyulandan daha yüksek kapasiteli ürünler veriyoruz. Zira geminin rotası
belli değil. Akdeniz’de de olabilir
kuzey denizlerinde de. Oradaki ısı
farklılıklarından dolayı termosifonu
farklı tasarlamak gerekiyor.”
“Deniz tipi ürünlerle kara tipi
ürünler arasında tabii ki farklılıklar
var. Öncelikle deniz ürünlerini paslanmazdan imal ediyoruz. Daha uzun
ömürlü, daha dayanıklı olması gerekiyor. Çünkü gemide parça bulundurmak, tedarik etmek zor oluyor.
Bu nedenle yapılabilecek en iyisini
yapmaya çalışıyoruz. Elektrik aksamında bilinen markaları kullanıyoruz ki, yurtdışındayken de her yerde
yedek parça bulabilsinler. Ucuz
malzeme kullanmıyoruz, iç pazarda
bizi zorlayan bir etken bu, ama yurtdışı satışlarımızda hiçbir sorun yok.
Yurtdışında müşteriler ne istediğini,
ne alacağını biliyor. İç piyasada ise
maalesef 7-8 sayfalık teklif mektubunda sadece fiyata bakılıyor.”
“Firmamızın CE sertifikası, ISO
belgesi var. Bureau Veritas kaynak sertifikalarımız var. Alman
Loydu’ndan basınçlı ve basınçsız
kaplar sınıfı atölye yeterlilik sertifi-
tersane • mart 2014
21
© TERSANE
firma profili
kamız var. Şu an için Türkiye’de bu
belgeye sahip tek firmayız. Ürünlerimiz için de ürün bazlı, hangi klas
kuruluşunda istenirse oradan sertifika alıyoruz.”
ğunuz yerden suyun ısısını, çalışıp
çalışmadığını, arıza olup olmadığını
kontrol edebiliyorsunuz. Değişik
tipte alabanda bağlantı sistemleri
uygulamalarımız var.”
Mümkün olduğunca yerli
malı malzemeler kullanıyor
Üretimin yüzde 85-90’ı
ihracata yönelik
“Bir termosifon imalatında en
gerekli ürünler elektrik aksamı.
Burada bir kısmını Alman malı
kullanıyoruz ama mümkün olanları
yerli malı kullanmayı tercih ediyoruz. Yerli malı olarak kullandığımız
aksamları da sipariş verirken, ürünün
tüm değerlerini, kullanılacak malzemeyi vs. belirterek sipariş ediyoruz.
Askeri gemilerde yerli malı kullanmaya özen gösteriyoruz.”
“Satışlarımızı fuarlar ve internet
üzerinden yürütüyoruz. Bir bayilik
sistemimiz yok. Son 12 senedir ihracata yönelmiş durumdayız. Şu anda
da zaten üretimin yüzde 85-90’ı ihracat bazlı. Yurtdışında birlikte çalıştığımız birçok firma var.”
“Yaptığımız ürünlerin montajından biz sorumlu değiliz. Cihaz beraberinde vermiş olduğumuz çizim,
montaj talimatı ile kolay bir şekilde
monte edilebiliyor. Genelde yurt
dışında bu işlem ehliyetli personel
tarafından yapılıyor.”
“Bizim farkımız, kaliteden hiçbir
zaman taviz vermememiz. Gemiye
malzeme üretiyoruz. Açık denizde
bir arıza olursa, onca kişi gemide
sıcak susuz kalıyor. Bu nedenle en
iyi malzemeleri kullanarak en iyi
üretimi yapıyoruz.”
“Görüşmeleri sürdürdüğümüz
bir Amerikan firması var. İş yerimizi ve üretim tarzımızı beğendiler, bu konuda sınıfı geçtik. Kendisinin üretemediği özel ürünleri
bize ürettirmek istiyorlar. Tabii bir
Amerikalıya mal satabilmek için de
Amerikan belgelerine sahip olmak
gerekiyor. İmalat kalitemiz onların
istediği seviyede ama belge eksiklerimiz var. Şimdi o belgeleri almak
için çalışmalara başladık.”
Ekonomik kriz satışları
etkilemedi
“İhracat yaptığımız ve çok farklı
ülkelerle çalıştığımız için ekonomik
kriz bizde çok sorun olmadı. Amerika krize girse Arabistan çalışıyor,
onlar krize girse Singapur çalışıyor.
Bu nedenle çok fazla etkilenmedik
krizden. Hatta son 3 senedir satışlarımız ortalama yüzde 80-90’lık artışla
gidiyor.”
“Eskiye göre şu anda yaptığımız
ürünlerde birçok yenilik var. Örneğin
artık susuz çalışma güvenliği var.
Kazan susuz kaldığında sistem devre
dışı kalıyor, su geldiğinde otomatik
devreye giriyor. Uzaktan kumanda
sistemleri var. Kazanları, termosifonu kontrol etmek için yanına
gitmeye gerek kalmadan, bulundu-
22 tersane • mart 2014
© TERSANE
Susuz çalışma güvenliği,
uzaktan kumanda gibi
yenilikler var
yan sanayi
Garanti Çelik
Paslanmaz Çelik Ürünlerde Sektörün İhtiyacını Karşılıyor
Diğer birçok sektörün yanı sıra gemi inşa sanayiine de paslanmaz çelik ürünler tedarik
eden Garanti Çelik, yüksek kaliteli ithal malzemeler konusunda sektörün ihtiyacına
cevap veriyor…
G
aranti Çelik, 1996 yılında
kurulmuş, paslanmaz çelik
ürünleri tedarik ederek
Türk sanayiinin hizmetine sunan bir
firma. Merkez Ofisi Dudullu’da DES
Sanayi Sitesi’nde yer alan firmanın
Tuzla’da da bir deposu bulunuyor.
24 tersane • mart 2014
Firma, kendisine gelen talepleri stoklarından karşılayabildiği gibi, istenilen malzemeyi yurtdışında uygun
şartlarla ürettirerek tedarik edebiliyor. Garanti Çelik’in ürün gamında,
borular ve ekipmanları, saclar,
çubuklar, paslanmaz çelik, duplex
paslanmaz çelik, ısıya dayanıklı paslanmaz çelik ve nikel alaşımlar gibi
ürünler bulunuyor.
Garanti Çelik’in Türkiye’de üretilmeyen veya Türkiye’de bulunması
zor olan paslanmaz çelik malzemeleri
tedarik etme konusunda uzmanlaştığını söyleyen Firma Sahibi Murat
Tuğutlu, şunları söylüyor: “Bir projede çelik ihtiyacını temin etmek için
seçeneklerden biri bu malzemeyi
stokçulardan hemen temin etmektir.
Diğeri ise malzemeyi ihtiyaç duyulan miktarda ve istenilen sertifikasyonlar doğrultusunda üreticilerden
sipariş etmektir. Üretimden temin
etmek, teslim süresinin daha uzun
olmasına karşın maliyet avantajının
yanı sıra malzemenin hem istenilen
kalitede hem de istenilen miktarda
olmasını sağladığından daha risksiz
ve verimli bir yöntem. Zira stoktan
temin yönteminde, istenilen kaliteyi veya miktarı bulmak her zaman
mümkün olmayabilir. Ya da bunun
için oldukça yoğun mesai harcayarak
geniş bir araştırma yapılması gerekebilir. Garanti Çelik, 20 seneye yakın
© TERSANE
süredir faaliyet gösterdiği bu alanda
müşterinin ihtiyacı olan malzemeyi
temin etme konusunda uzmandır.
Üretimden teklif verebildiğimiz gibi,
üretimi bekleyecek zamanı olmayan
projeler için de yurtiçi ve yurtdışı
stoklardan malzeme temini sağlıyoruz. Projelerde eksik kalan veya acil
olarak karşılanacak talepler için de
yurtiçinde stok faaliyetimiz var”
Firmanın daha önce Tuzla’daki
merkezinden yönetildiğini ve gemi
inşa sanayiine yönelik yoğun faaliyetleri olduğunu belirten Tuğutlu,
“2000’li yılların başından bu yana
gemi inşa sanayiinde 200 civarında
gemi projesine malzeme tedarik
ettik. Ancak gemi inşa sanayiindeki
faaliyetlerin son yıllarda azalmasıyla
diğer alanlara yönelik faaliyetlerimizi artırdık. Bu nedenle de şirket
merkezini, paslanmaz piyasasının
merkezi durumunda olan Dudullu
Garanti Çelik Firma Sahibi Murat Tuğutlu
bölgesinde getirdik. Tuzla’daki yerimiz ise depo olarak hizmet veriyor”
diyor.
Yurtdışında birçok üretici firmayla çalıştıklarını sözlerine ekleyen
Murat Tuğutlu, “Müşterilerimizin
istediği hür tür ürünü, günün koşullarına göre en uygun şekilde tedarik
edebilmek için dünyanın her yerinden çok sayıda üreticiyle çalışmak
zorundayız. Bu nedenle Amerika’dan
Avrupa’ya Japonya’dan Çin’e kadar
her bölgeden üreticilerle irtibat
halindeyiz” ifadelerini kullanıyor.
Proje ihtiyaçları konusunda
uzmanlaştıklarını anlatan Tuğutlu,
şöyle devam ediyor: “Ürün gamımızda Paslanmaz Çelik Quarto Plate
dediğimiz, Türkiye’deki stoklarda
bulunması zor olan, eni 2-3 metre,
boyu da 6 metre ve daha fazlası olan
büyük ebatlı saclar gibi özel ürünlerimiz de var. Ya da müşterimiz, özel
kesilmiş firesiz sac istiyorsa istediği
şekilde kesimli malzemeyi ve ihtiyacı olan farklı paslanmaz alaşımları
temin edebiliyoruz. Bir diğer farklı
ürünümüz de, gemilerde hidrolik hatlarında kullanılan ya da çeşitli sanayi
alanlarında gaz iletiminde kullanılan
uzunlukları 100 metreden 800 metreye kadar olan tek parçalık Hassas
Borular. Bu borular, talebe göre özel
temizlenme prosesine tabi olduğundan gaz iletimi dahil birçok alanda
kullanılabiliyor. Ek parçası ve fire
maliyetini azaltmasının yanı sıra ek
yerlerinden dolayı alınacak riski de
ortadan kaldırıyor ve ileriye yönelik
bakım onarım zahmetinden kurtarıyor. Maksimum 12 mm çapa kadar
temin edebildiğimiz bu ürün, kangal
halinde, makaraya sarılı olarak geliyor ve çok uzun bir iletim hattı ek
yeri olmadan geçilebiliyor.”
“Garanti Çelik, projelerin talep
ettiği ürünü, ihtiyaç duyduğu kalite
ve sertifikalarla, en uygun şartlarda,
taahhüt ettiği sürede tedarik eden
bir firmadır. Gemi inşa gibi büyük
projelerde ihtiyaç duyulan ürünün
istenilen tarihte gelmemesi, projenin takvimini aksatır ve bu da büyük
bir mali külfet getirir. Bu nedenle
biz bu konuda da çok dikkatli davranıyoruz. Ayrıca müşterilerimizin
talepleri doğrultusunda istenilen tüm
Paslanmaz Çelik ürünleri bir paket
halinde tedarik ederek, ürünlerin birbiriyle uyumsuz olmasının da önüne
geçiyoruz.”
tersane • mart 2014
25
servis
Woodward Governor Control Ürünleri’nin
Türkiye’deki Tek Yetkili Servisi:
Polaris Denizcilik
Polaris Denizcilik’in 2007 yılından bu yana Woodward Governor Company Authorized
Independent Service Facility olarak hizmet verdiğini söyleyen Polaris Denizcilik Satış
Müdürü Kürşat Aykut Gökoğuz, “Verdiğimiz hizmet sonrası, müşterilerimizin gemilerini
güven içinde seyre gönderebileceğini temin ediyoruz” diyor…
P
© TERSANE
olaris Denizcilik 1987 yılında
Kaptan Levent Akson tarafından kurulmuş bir firma. 3 adet
çok maksatlı gemiye sahip Polaris
Denizcilik, 4 adet gemiye de işletme-
Polaris Denizcilik Satış Müdürü
Kürşat Aykut Gökoğuz
26 tersane • mart 2014
cilik yapıyor. Firma, 2002 yılından
bu yana da hem kendi gemilerinde
hem de piyasadaki diğer gemilerde
geniş kapsamlı makine bakım işleri
yapıyor.
Polaris Denizcilik’in; gemilerin
ana makine ve jeneratör bakımları,
bu makinelere ait rehabilitasyon
işleri, Governor ve Oil Mist Detector servislerini başarıyla yaptıklarını söyleyen Polaris Denizcilik Satış
Müdürü Kürşat Aykut Gökoğuz,
“2005 yılında Denizcilik sektöründeki Governor ve makine yönetim
sistemlerindeki açığın doldurulması
ve her yıl yurtdışına giden dövizin
ülke içinde tutulmasına yönelik olarak dünyada önde gelen ve pazarın
yaklaşık yüzde 80’ine sahip olan
Woodward Governor Company ile
görüşmelere başlayan Polaris Denizcilik, alınan eğitimler sonucu 2007
Mayıs ayında Authorized Independent Service Facility olarak faaliyete
geçti” diyor.
Woodward Governor Control
ürünleri üzerine Türkiye’deki tek
yetkili servis olmanın sorumluluğu
ve bilinciyle hareket ettiklerini sözlerine ekleyen Kürşat Aykut Gökoğuz, “Atölyemiz dahilinde çalışan
tüm personelimizi, konu üzerinde
devamlı eğitim yükseltme çalışmalarına tabi tutarak iş kalitemizi geliştiriyoruz. Ayrıca müşteri memnuniyeti hedeflerimiz doğrultusunda hızlı
hizmet verebilmek adına yüklü bir
miktarda yedek parça stoğu bulunduruyoruz. Bu bilinç ve sorumlulukla
verdiğimiz hizmet sonrası, müşterilerimizin gemilerini güven içinde
seyre gönderebileceğini temin ediyoruz” şeklinde konuşuyor.
“Yaptığımız istatistiki araştırmalar sonucu Türk gemi işletmecilerinin, yaklaşık yüzde 75’inin governor
bakımlarına gereken önemi vermediğini tespit ettik” diyen Gökoğuz,
“Genel durum, governor arızalanmadan bizimle irtibata geçmemeleri ve
bunun sonucu olarak da gereksiz ve
yüksek maliyetli bedeller ödemeleri
şeklinde gerçekleşmektedir” ifadelerini kullanıyor.
Workshop Müdürü Gökhan Hasret Dede:
“ Governor Bakımlarının Zamanında Yapılmaması,
Daha Fazla Maliyete Sebep Olur”
F
irmanın, Woodward Governor
Türkiye Servis’i olarak verdiği
hizmetlerle ilgili bilgi veren Workshop Müdürü Gökhan Hasret Dede
ise şunları söylüyor:
“Deniz makineleri ve jeneratör
sistemleri sürekli yük kullanımı
değişen sistemler olduğundan mutlaka ama mutlaka çok hızlı çalışan
“Governor”lere (Speed Regulator)
ihtiyaç duyarlar. Bu konuda ihtiyacı en iyi karşılayan ve pazar payı
yüzde 80’in üzerinde olan Woodward, şüphesiz ki lider konumundadır.”
“Woodward teknoloji ile beraber gelişmesini sürdürerek, buhar
makinelerinden yüksek teknoloji
makinelere olan geçişteki governor
ihtiyacını karşılamış ve günümüzde
micro processor tabanlı ürünler
üretmektedir.”
“Governorler, tıpkı otomobillerimizdeki Cruise Control sistemi
gibi çalışarak, makinenizin sabit
bir hızda (devirde) çalışmasını
sağlarlar. Gemi ana makinelerindeki yük değişikliği, denizde seyir
yapıldığından dolayı sürekli engebeli bir arazide kullanılan otomobil
gibi yakıt miktarını kontrol etmeyi
gerektirir. Bunun için gemi makinelerinin yakıt kontrolleri, bu işi çok
hızlı yapabilen Speed Governorlere
bırakılmıştır. Aynı şekilde jeneratörlerdeki yük değişimi de kullanılan enerji ihtiyacının çok değişken
olması dolayısıyla governor kullanımını mecburi hale getirmiştir.”
“Ana makinelerdeki governorlerin doğru çalışmaması, büyük
dalgaların olduğu denizlerde pervaneye düşen yük miktarını çok
büyük miktarda değiştireceğinden,
overspeed ya da overload hadisesi
sonrası makinenin hasarlanmasına
sebep olacaktır. Aynı şekilde jeneratörden çekilen yükün değişikliği
de aynı hadiseye sebep olacaktır.”
“Gemilerdeki governorlerin
rutin bakımlarının yaptırılmaması;
geminin yolda kalmasına ya da
gecikmiş bir bakım esnasında yüksek maliyetler doğurmasına neden
olacağından, önemle üzerinde
durulması gereken bir konudur.
Ayrıca istenilen yük düzeylerinde
sabit hızla (devirde) çalışmayan bir
makine yüzde 25’e varan oranlarda
fazla yakıt tüketeceğinden, bakım
masraflarının çok üzerinde bir maliyet oluşturacaktır.”
“Bu nedenlerle, planlı bakım
dahilinde Governor Overhaul sürelerinin 12.000 - 16.000 saat aralığı
geçirilmeden yapılması önemle
üzerinde durulması gereken bir
konudur.”
tersane • mart 2014
27
ürün
Prüftechnik’ten
Kestirimci Bakım için Rotalign Ultra IS
D
önen makinelerin işletme
giderlerinin düşürülmesindeki en büyük etken,
hizalamanın doğru yapılmış olması.
Hizasız makineler, fabrikalara günlük bazda fazladan enerji maliyeti
yüklediği gibi, ileride plansız duruş
gibi büyük maliyetlere de yol açabiliyorlar. Bu bakımdan sistemin verimli
çalışmasını, plansız duruşa geçilmemesini ve işletme giderlerinin
düşürülmesini sağlamak amacıyla
hassas lazerli kaplin ayar cihazları
kullanılıyor.
Lazerli hizalamanın mucidi Prüftechnik firmasının geliştirmiş olduğu
Rotalign Ultra IS (akıllı sistem) hem
hassas lazerli kaplin ayarı hem de
titreşim ölçümü yapabiliyor. 1 mikron hassasiyete sahip olan cihazın
7 eksenli sensörü kullanıcıya çok
yönlü kolaylıklar sağlıyor. Titreşim
ölçümü, Live Trend – makine pozisyon değişikliği takibi, çoklu makine
hizalama, RFID – çip desteğinin
yanında geometrik ölçümler (delik
hizalama, düzlemsellik, çizgisellik)
gibi bir fabrikanın ihtiyaç duyabileceği değişik özellikleri opsiyonel
olarak içerisinde barındırıyor.
70 derecelik döndürme açısıyla
yüzlerce değişik noktadan ölçüm
yapabilen Rotalign Ultra IS, bu
sayede alanında tek ve en hassas
olma başarısını sürdürüyor. Ölçüm
sonrasında hizalamayı hem dikeyde
hem de yatayda aynı anda canlı ola28 tersane • mart 2014
rak görüntülemesi, bakım mühendislerinin saatler sürebilecek işini dakikalar içerisinde bitirmesini sağlıyor.
intelliSWEEP akıllı sistem özelliği sayesinde kaplin oynaması, döndürme hızı/yönü, çevresel titreşim
gibi zararlı dış etkenlerin tümü tespit ediliyor ve elimine ediliyor. Eş
zamanlı ölçüm kalitesi gösterimi ile
istenmeyen etkenler ekranda gösteriliyor. Bu sayede yüksek hassasiyet
ve güvenilir ölçüm sonuçları garantileniyor.
Titreşim kabul testi özelliği ile
hizalama öncesinde ve sonrasında
titreşim ölçümünü yapılabiliyor,
farklar karşılaştırılabiliyor ve raporlanabiliyor. Tam detaylı raporlama
sayesinde cihazın boyutlarından
özelliklerine, hizasızlık değerlerinden titreşim ölçümlerine kadar tüm
değerleri matematiksel ve grafiksel
olarak bilgisayarda veya arşivde saklanabiliyor.
Detaylı raporlamanın yanında tüm
bilgiler makinenin üzerine yerleştirilebilen RFID çiplerine yerleştirilebiliyor ve makinenin önemli hizalama
verileri uygun cep telefonları yardımıyla kolayca kontrol edilebiliyor.
Bunun için telefona ücretsiz uygulamayı indirmek yeterli oluyor.
Tüm bu özellikleriyle birlikte
yüzde 100 Alman üretimi olan ve
“Üretim Teknolojileri ve Makine
Mühendisliği” kategorisinde
INDUSTRIEPREIS 2013 ödülüne
sahip olan Rotalign Ultra IS, kestirimci bakım sektöründe tercih edilen
bir ürün haline geliyor.
Bilgi: www.pruftechniktr.com
ürün
MetaLine® 700 Serisi
Kartuşlu Sprey Kaplama
MetaLine® 700 Serisi Kartuşlu Sprey Kaplama, 50 yıl boyunca fırça ile uygulanan
epoksi-seramiğin ardından kaplama teknolojisine yeni bir boyut getiriyor…
M
etaLine,50 yılı aşkın süredir yıpranma ve aşınma
tehlikesiyle karşı karşıya
kalan yüzeyleri korumak ve muhafaza etmek için sentetik kaplama
malzemeleri geliştiriyor. MetaLine
700 Serisi ise sertleştirilmiş kauçuk kaplamanın verimlilik ve performansı ile epoksi seramiğin basit
uygulanabilirliğini biraraya getirerek
mükemmel dayanıklılık süresi sunan
yeni bir malzeme.
MetaLine 700 Serisi, kimyasal
çözücü içermeyen iki bileşenli elastomer komponent içeriyor. Uygulama; sprey, enjeksiyon veya dökme
metodlarıyla gerçekleştiriliyor. Yalnızca 1 dakika sonra başlayan polimerleşme sayesinde, dik yüzeylerde
dahi malzeme çökelmesi olmaksızın 1 ila 20 mm kalınlığında katman
elde edilebiliyor. Uygulama, doğrudan güvertede ve neredeyse tüm
iklim koşullarında (yüksek nem dahil
olmak üzere) gerçekleştirilebiliyor.
MetaLine 700 Serisi; çelik, pirinç,
alüminyum, bronz, beton, kauçuk
ve çoğu plastik tipleri dahil olmak
üzere neredeyse tüm malzemelere
uygulanabiliyor. Kaplanacak bileşenleri ısıtmaya gerek yok. Yaklaşık
5 dakika sonra, kaplama, dokunulabilecek kurulukta oluyor ve kapla-
nan malzeme 24 saat içerisinde (20
°C’de) kullanılır hâle geliyor. Ürünün sıcaklık direnci ise ilgili uygulamaya bağlı olmak üzere -50 °C ile
+120 °C arasında.
MetaLine 700 Serisi; herhangi
bir gerilim olmadan kullanılıyor
ve mekanik yıpranma etkisi olmadan kimyasal yapışma sağlıyor. Bu,
kaplamayı malzemeye kalıcı olarak
yapıştırarak geleneksel kauçuk kaplamada rastlanan ayrılmalara sebebiyet vermiyor. Dahası, MetaLine 700
malzemesi yeniden kaplanabiliyor ve
onarılabiliyor.
MetaLine 700 serisi kaplama malzemeleri ABD yetkili mercileri tarafından ilaç olarak sınıflandırılıyor ve
FDA standartları uyarınca gıdalara
zarar vermeyen ürünler sınıfında
bulunuyor.
MetaLine 700 Serisi, gücünü
aşınma ve kavitasyon direncinden
alıyor. Sahip olduğu nitelikler, yük-
sek alaşımlı çelik ve zırh ile karşılaştırılabilir değerde. Ürün, 1.05
g/cm’lük yoğunluk değeri ile piyasadaki en hafif duroplastik aşınma
korunması çözümü olarak nitelendiriliyor. Ürün, pervaneler ve rotorlara uygulandığında önemli miktarda
enerji tasarrufu sağlıyor.
Bilgi: www.rekarma.com
tersane • mart 2014
29
ürün
Transfluid’den Otomasyon
Sistemlerine Akıllı Geliştirmeler
P
roseslerin verimlerinin gerçekten fark yaratacak şekilde
iyileştirilmesinin doğru yolu
optimum geliştirmeler yapılması ve
farklı sistemlerin birlikte çalıştırılmasıdır. Bu durum, özellikle boru
prosesleri için yapılan güçlü otomasyonlar için de geçerlidir. Transfluid
Maschinenbau GmbH otomasyon
sistem geliştirmelerini özel olarak
verimlilik standartlarına göre tasarlıyor. Böylece ister zaten ilave parçalarla monte edilmiş olsun, ister
daha sonra monte edilecek olsun,
tüm parçaların hassas ve hızlı ayrılması mümkün oluyor. Yapılan bu
geliştirmeler tüm performans arttırıcı fonksiyonları da etkin biçimde
hayata geçiriyor.
Proses için daha fazla
zaman
Kompleks üretim içindeki yüksek çıktılar için genellikle yan yana
duran birden fazla boru işleme makinesinin aynı anda çalıştırabilecek
beceride ve hızlı olması için akıllı
şekilde geliştirilmiş bir handling
sitemine ihtiyaç duyulur. Transfluid
genel müdürü Stefanie Flaeper, bunu
“Bu durum, toplam çevrim süresinden tamamen ayrı olarak düşünülmelidir. Burada önemli nokta, bir
çevrim süresinin ana kısmının parçaların prosesine ayrılmış olduğudur.
Handling, çevrim süresini belirleyen
faktörlerden biri değildir” şeklinde
yorumluyor.
30 tersane • mart 2014
Transfluid, üretim hücresi içindeki proses makinelerinin ideal
kullanımının garanti altına alınması
için yeni geliştirilen ve servo-elektrik olarak kontrol edilen 4 eksenli
handling sistemine güveniyor.
30 - 3.000 mm arası boru çapları bu sistem sayesinde tam hızda
işlenebiliyor. Sistem sayesinde robot
için yaklaşık 8 saniye olan handling
zamanı genel olarak yarıya inebiliyor.
Sistemin farklı karakteristikleri
sayesinde üretim amaçlarına bağlı
olarak yapılacak kombinasyonlar
da pratik bir opsiyon haline geliyor.
Daha sonra ise bu 4 eksenli handling
sistemi ile robot, bükme işleminden
sonra ilave handling amaçlarını gerçekleştirmek üzere birlikte çalışabiliyorlar. Tabi bu iki sistemin kontrolü,
koordineli hale getiriliyor.
Her iki sistemde de kıskaç (Gripper) değişimleri de zaten optimize
edilmiş halde. Bunu yapmak için
transfluid, geniş bir üretim gereksinimi yelpazesini karşılayabilmek
için özel iç ve dış kıskaçlar tasarlamış. Döndürme ve çevirme mekanizmaları, karmaşık gereksinimleri
karşılayabilmek için otomasyon hattını tamamlıyor.
Bilgi: www.transfluid.de
Abone
Formu
İŞ DÜNYASI YAYINCILIK
TANITIM ve TİC. LTD. ŞTİ.
ABONE SERVİSİ
T.: (0216) 651 7878
F.: (0216) 651 7898
[email protected]
ONLINE ABONELİK İÇİN
www.b2bmedya.com
Ayda bir yayınlanır
İki ayda bir yayınlanır
İki ayda bir yayınlanır
1 yıllık Abone Bedeli: 100 TL
1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL
1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL
2 yıllık Abone Bedeli: 180 TL.
2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL.
2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL.
ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR • MART 2012 • YIL: 5 • SAYI: 24 • 6 TL • ISSN 1307-9204
Ayda bir yayınlanır
Üç ayda bir yayınlanır
İki ayda bir yayınlanır
1 yıllık Abone Bedeli: 100 TL
1 yıllık Abone Bedeli: 40 TL
1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL
2 yıllık Abone Bedeli: 180 TL.
2 yıllık Abone Bedeli: 70 TL.
2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL.
•
Aboneliğini herhangi bir
nedenden dolayı sürdürmek
istemeyen
okurların cayma hakkı
bulunmaktadır.
•
Öğrenci aboneliği % 50
indirimlidir.
•
Faturanız 7 gün içinde
adresinize postalanacaktır.
•
Dergilerimiz abonelerimize
Aras Kargo ile gönderilmektedir.
•
Fiyatlar 31 Aralık 2014 tarihine
kadar geçerlidir
Yukarıda işaretlediğim dergiye/dergilere abone olmak istiyorum
Adı Soyadı : ...................................................................................................................................................................................................
Firma Adı : ...................................................................................................................................................................................................
Adresi
: ...................................................................................................................................................................................................
................................................................................................................................. Posta kodu: ..................................................................
Tel: ......................................................... Fax: ......................................................... E-posta(*): .................................................................
(*) E-bültenlerimizi takip edebilmek için E-posta adresinizi yazmayı unutmayın.
Lütfen faturayı ....................................... V.D. ...................................... no’lu hesaba kesiniz.
................................... TL. abone bededilini işaretlediğim banka hesabınıza havale ettim.
Garanti Bankası Koşuyolu Şubesi (1016) - TR89 0006 2001 0160 0006 2997 18 nolu İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı
İş Bankası Koşuyolu Şubesi (1170) - TR21 0006 4000 0011 1700 4684 13 nolu İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı
Kredi kartı ile ödeme yapmak istiyorum
(Kredi kartı talimat formu e-posta adresinize veya faksınıza gönderilecektir)
Tarih: ..................................................... İmza: .....................................................
Bu formu banka dekontu ile birlikte 216 651 78 98 no’lu faksa gönderiniz.

Benzer belgeler